45
GÜVENLİ, EKONOMİK ve İLERİ SÜRÜŞ TEKNİKLERİ EĞİTİM NOTLARI

İett kitapcık 21.03.2016

Embed Size (px)

Citation preview

Page 1: İett kitapcık 21.03.2016

GÜVENLİ, EKONOMİK ve İLERİ

SÜRÜŞ TEKNİKLERİ

EĞİTİM NOTLARI

Page 2: İett kitapcık 21.03.2016

ÖNSÖZ Ülkemizde Trafik kazaları insan hayatını tehdit eden en büyük unsurdur. Bu kazaların %95 nedeni ise sürücülerin bilgi ve

beceri eksikliği ile yaptıkları işi ciddiye almamalarıdır. Sürücüler için en öncelikli kural şöyle olmalıdır….

MOTORLU TAŞIT KULLANMAK HAYATTAKİ EN ÖNEMLİ

İŞTİR ÇÜNKÜ YAPILAN YANLIŞ YAŞAMLARLA ÖDENİR

Motorlu taşıtlar kendi kendilerine hareket etmezler, kontrolden

çıkmazlar. Onların kontrolünü kaybeden sürücülerdir.

Sürücü kullandığı aracın tek hakimi ve sorumlusudur. Yolcularının güvenli, emniyetli ve konforlu yolculuk yapmalarını

sağlamak onun görevidir.

İyi bir sürücü trafik kurallarına harfiyen uyan, hızını yasal sınırlar içinde ayarlayan, hava ve yol şartlarını iyi analiz eden ve

dolayısı ile probleme girmeyen sürücüdür. Zaten probleme girmemek, girdikten sonra onu çözmeye çalışmaktan çok daha

kolaydır.

Buna göre hepimiz bu sorumlulukları taşımayı kendimize görev edinmiş, bilgili, karşımızdaki insanlara ve araçlara saygılı,

kurallara uyan ve güvenli araç kullanan birer sürücü olmaya özen göstermeliyiz…

Page 3: İett kitapcık 21.03.2016

İÇERİK

GÜVENLİ , DEFANSİF İLERİ SÜRÜŞ TEKNİKLERİ

-DEFANSİF SÜRÜŞ NEDİR -HAVA VE YOL ŞARTLARI

-KONTROL DIŞI FAKTÖRLER -KAZA ÖNLEYİCİ FORMÜL -RİSKİ FARK ETMEK

-SAVUNMA -AYNA KULLANIMI

-DOĞRU ANALİZ VE YAVAŞLATILAN SÜRÜŞ -TÜRKİYEDE TRAFİK KAZALARI -AİRBAG VE EMNİYET KEMERİ

-ABS ÇALIŞMA PRENSİBİ -FRENAJ TEKNİĞİ

-ABS SİZ FRENAJ -ESP -ASR -TAKİP MESAFESİ NEDİR -DURMA MESAFELERİ

-ALKOL VE UYUŞTURUCU MADDE -UYKUSUZLUK VE YORGUNLUK -GECE GÖRÜŞ VE FAR KULLANIMI

-LASTİKLER -LASTİK BASINÇLARI

-AQUAPLANİNG -AĞIRLIK MERKEZİ -AĞIRLIK TRANSFERİ

-AĞIRLIK TRANSFERİNİN SÜRÜŞE ETKİLERİ -ÖNDEN SAVRULMA -ARKADAN SAVRULMA

EKONOMİK SÜRÜŞ TEKNİKLERİ

-EĞİTİMLİ SÜRÜCÜNÜN KAZANIMLARI

- ARACI ÇALIŞTIRMA -KALKIŞ VE HIZLANMA

-SÜRATE GÖRE VİTES -YAVAŞLAMA VE DURMA -RETARDER VE EKONOMİK SÜRÜŞE KATKILARI

-KICKDOWN ( ROKETLEME) - DURMA VE PARK

-YOĞUN TRAFİK -PANİK FRENDEN KAÇINMA -ANİ HIZLANMA VE DURMA

-LASTİKLERİN DOĞRU KULLANIMI -TEKNİK BAKIM VE ARIZALAR

-DÜZENLİ EMİSYON ÖLÇÜMLERİ

Page 4: İett kitapcık 21.03.2016

DEFANSİF SÜRÜŞ TEKNİKLERİ Defansif araç kullanma;Riskli durumları önceden algılayarak; zamanınızı, hayatınızı ve paranızı koruyarak gerçekleştirilen “savunmaya dayalı sürüş”tür. Bir başka deyişle trafikte yer alan her canlının her an hata yapabileceğini düşünerek araç kullanma tekniğidir. Defansif sürüş, sürücülerin kaza yapmalarını engellemek için onların sadece becerilerini arttırılmayı değil, aynı zamanda düşünce alışkanlıklarını da değiştirilmeyi amaçlar. Bu sayede etrafımızdaki olaylardan kendimizi korumuş oluruz.

HAVA

VE YOL ŞARTLARI

Page 5: İett kitapcık 21.03.2016

Savunma ve risklerin algılanmasında, hava ve yol şartları en büyük etkenlerden biridir. Yoğun trafik , yetersiz işaret ve ışıklandırma, yağış nedeni ile zemin şartlarında oluşan değişiklikler, hıza ve hava şartlarına bağlı olarak görüş açısının azalması, sürüşü olumsuz yönde etkileyen faktörlerdir. Yağmur ve sis sürücüleri yorar ve dikkat dağıtır.

Hava ve yol şartlarındaki olumsuzluklar; Aracımızın fren mesafesinin artmasına, virajlarda savrulmalara, yetersiz görüş açısı nedeni ile tehlikeyi geç algılamamıza ve zamanında savunma yapamamamıza neden olur. Defansif sürüş, hava şartlarını, yol şartlarını, trafiği ya da diğer sürücüleri suçlamak değil güvenli ve yasal kararlar almaktır.

Page 6: İett kitapcık 21.03.2016

KONTROL DIŞI FAKTÖRLER

Siz ne kadar iyi bir sürücü olursanız olun “diğerlerinin aksiyonları” sürüş güvenliğinizi etkileyen önemli bir faktördür. Yayalar, diğer sürücüler ve canlıların ani hareketlerini önceden algılamak, zamanında doğru tepki vermek, daha güvenli araç kullanmanızı sağlar. Kontrol dışı faktörlerin ani hareketlerini önceden algılayabilmek için direksiyon başındayken konsantrasyonunuzun yüksek olması gerekir. Bir çok sürücü otomobil kullanmayı trafikte bin bir tehlike atlatarak öğrenir ve kaza yaparak tecrübe kazanır. Defansif Sürücülük, olası kötü bir duruma düşmeden kendinizi korumanızı sağlar. Yani sobanın sıcak olduğunu dokunmadan öğrenmiş olursunuz. Bunun için öncelikle gerekli doğru bilgilerin öğrenilmesi ve yanlış alışkanlıkların doğrularla değiştirilmesi gerekir. KAZA ÖNLEYİCİ FORMÜL Tüm bunlar için bir formülümüz var. Bu formülü 3 başlık altında değerlendirebiliriz;

Riski fark etmek

Page 7: İett kitapcık 21.03.2016

Savunma

Zamanında doğru tepkiyi vermek

RİSKİ FARK ETMEK Riski fark etmemiz için; araç kullanırken tüm duyu organlarımızın önümüzdeki trafiğe odaklanmış olması gerekir.

Yanımızdaki yolcu ile konuşmak, cep telefonu kullanımı, yüksek sesle müzik dinlemek bizim riski algılamamızı olumsuz etkileyen unsurların başında yer alır. Araç kullanırken sürekli ileri bakmak, araçtan ya da çevreden gelen sesleri dinlemek, benzin, yağ ya da yanık gibi kokuları duymak, direksiyonda oluşabilecek balanssızlığı hissetmek gibi konular, olası riskleri önceden fark etmemizi sağlar.

Page 8: İett kitapcık 21.03.2016

Şehir içi kazaların %80’e yakın bir bölümü ev ile iş arasında meydana gelmektedir. Bunun en büyük nedeni, her gün gidip geldiğimiz yol olması ve bu nedenle de yeterli konsantrasyonu sağlayamamamızdır.

Page 9: İett kitapcık 21.03.2016

SAVUNMA 360 derece olan sürüş, her yönden hareketli olan günlük trafik akışında ciddi konsantrasyon ile mümkündür. Hız arttıkça görüş alanı azalır. Araştırma sonuçlarına göre: Saatte 35 km hızla giden sürücünün ileri doğru görüş açısı 104° iken Saatte 130 km hızla bu açı 30°ye düşmektedir. 35 km 130 km 30 derecelik açı sadece yolu izleyebilmek demektir. Diğer şerit ve yol kenarındaki hareketler izlenemez. Bu nedenle her fırsatta aynaları ve şerit değiştirirken de kör noktaları kontrol etmek gerekir.

360 DERECE SÜRÜŞ

Page 10: İett kitapcık 21.03.2016

AYNA KULLANIMI

Ülkemizde meydana gelen 600 bin kadar trafik kazasının, yaklaşık 3’te birlik kısmı, sürücülerin yanındaki aracı görmeyerek şerit değiştirmelerinden kaynaklanmaktadır. Yan aynalarımızı yaklaşık 90 dereceye ayarlamamız, bize daha az kör nokta alanı ve daha geniş bir görüş açısı sağlayacaktır. Yan aynalarını “arka çamurlukları görecek şekilde” kullanan sürücüler için, aynaların bu yeni konumu çok daha güvenli bir yolculuk sağlayacaktır.

Eğer çok yakın değil iseler sağ ve sol yanınızdaki araçları

göremezsiniz.

İç dikiz

aynasından

görünüş

Sadece

arkanızdaki

trafiği gösterir

ANCAKGÖRÜNEN ALAN

İÇ DİKİZ AYNANIZ ASLA YETERLİ DEĞİLDİR

GÖRÜNEN ALAN

İç ve yan dikiz

aynalarının

kulanımı

Kör noktalar

daha az

YAN DİKİZ AYNALARININ NORMAL POZİSYONU(KENDİ ARA CINIZIN YAN TARAFLARIN I GÖRÜYORSUNUZ)

Page 11: İett kitapcık 21.03.2016

Diğer araçları daha hızlı ve daha uzun sürelerde göreceksiniz...

Bu şekilde sadece

4 küçük kör noktanız

olacak

GÖRÜNEN ALAN

YAN AYNALARIN YENİ POZİSYONU(ARACINIZIN YAN TARAFLARINI DEĞİL, YOLU GÖRÜYORSUNUZ)

Yan dikiz

aynalarınızı

90 dereceye

ayarlayın…

DOĞRU ANALİZ VE YAVAŞLATILAN SÜRÜŞ Trafik, hava ve yol şartlarını doğru analiz ederek araç kullandığımız sürece, olası riskleri önceden algılayabilir ve zamanında savunma yapabiliriz. Hızın, beraberinde riskleri de getirdiğini unutmayarak “hız limitlerine uymak” bizim daha güvenli araç kullanmamızı sağlayacaktır. Trafikte araç kullanırken yoldaki araçlardan birisini seçin ve aklınızdan o aracın bir anda tehlikeli bir hareket yaptığını hayal edin. ''Aniden Fren yapsa'', ''bir anda önüme kırarsa'' gibi düşünerek araç kullanırsak, beynimiz herhangi bir olay için alarmda olur ve bu sayede doğru tepkiyi vermek için kendimizi hazır tutarız.

TÜRKİYEDE TRAFİK KAZALARI Emniyet Genel Müdürlüğü istatistiklerine göre, trafik kazalarında geçen yıl yaklaşık 4 bin kişi hayatını kaybetti.

Page 12: İett kitapcık 21.03.2016

Ancak bu sayı kaza mahallinde yaşamını yitiren vatandaşlarımıza ait. Hastaneye nakli sırasında ya da hastanede yaşamını yitirenler bu sayıya dahil değildir. Onlar da eklendiğinde bu sayı 7-8 binlere kadar ulaşıyor ve ne yazık ki kazalardaki ölüm oranını, nüfusa oranla Avrupa ülkelerinden yaklaşık 10 kat daha fazladır. Bu ülkemiz için gerçekten de kötü ve karamsar bir tablo…

TRAFİK KAZALARI VE SONUÇLARININ TÜRLERİNE

GÖRE DAĞILIMI

(Jandarma Sorumluluk Bölgesi)

TRAFİK KAZA BİLGİLERİ 2014 YILI

TOPLAM KAZA SAYISI 38.259

ÖLÜMLÜ KAZA SAYISI 1.011

YARALANMALI KAZA SAYISI 25.129

MADDİ HASARLI KAZA SAYISI 12.119

ÖLÜ SAYISI 1.228

YARALI SAYISI 51.723

Page 13: İett kitapcık 21.03.2016

TRAFİK KAZALARI VE SONUÇLARININ

TÜRLERİNE GÖRE DAĞILIMI

(Polis Sorumluluk Bölgesi)

2014 YILI

TRAFİK KAZA BİLGİLERİ ŞEHİRİÇİ BÖLGE TOPLAM

TOPLAM KAZA SAYISI 284.532 53.978 338.510

ÖLÜMLÜ KAZA SAYISI 788 1.067 1.855

YARALANMALI KAZA SAYISI 115.114 25.403 140.517

MADDİ HASARLI KAZA SAYISI(*) 168.630 27.508 196.138

ÖLÜ SAYISI 897 1.399 2.296

YARALI SAYISI 173.410 59.926 233.336

Page 14: İett kitapcık 21.03.2016

AİRBAG VE EMNİYET KEMERİ Binlerce ölümün yaşandığı trafik kazalarında sürücü ve yolcuların güvenliği için otomotiv sektörü sürekli kendini yeniliyor. Kazalarda yolcu ve sürücülerin güvenliği için en önemli ekipman emniyet kemeridir. Ayrıca airbag yani “hava yastıkları” da son dönemde standart hale gelen bir diğer güvenlik ekipmanıdır. Her ne kadar şehirlerarası yolcu taşımacılığı yapan otobüslerin dışında toplu taşıma araçlarının çoğunda bu ekipman bulunmamakta ya da bulunmasına rahmen kullanılmamaktadır. Bu ekipmanların aracınızda olması durumunda size ve yolculara sağlayacağı faydaları bilmeniz sizin ve yolcularınız için hayati öneme sahiptir.

Araştırmalar emniyet kemeri kullanıldığında ölüm oranının % 40 azaldığını göstermektedir. Saatte 50 km. hızla yaşanacak bir çarpışmada, araç içerisinde bulunan herhangi bir kişinin veya cismin ağırlığı 40 katına ulaşmaktadır. Arka koltukta emniyet kemeri bağlı olmayan bir yolcu, ön koltuktaki sürücüye neredeyse bir fil ağırlığıyla çarpmakta ve onun da yaralanmasına neden olabilmektedir. Özellikle

Page 15: İett kitapcık 21.03.2016

kullandığınız toplu taşıma araçlarında yolcuların ayakta ve güvensiz bir şekilde bulunması bu durumun ciddiyetini göstermektedir. Güvenli sürüş uygulamaları ile mümkün olduğu kadar ani fren yapmak zorunda kalmayacağınız bir gerçektir. ABS Aktif güvenlik sistemleri arasında en yaygın olanı ve bilineni Antiblokaj Fren Sistemi ABS’dir. 60’lı yıllarda geliştirilen ve artık neredeyse tüm araçlarda standart hale gelen ABS FREN SİSTEMİ, frenaj sırasında tekerleklerin kilitlenmesini önleyerek size manevra imkanı sağlar. Bu sayede sürücü ani bir engelle karşılaştığında sadece durmaya çalışmaz, fren yaparken bir yandan da daha güvenli bir yöne kaçmaya yönelik manevra yapabilir. ABS, kullanıldığı taşıtın kararlılığını, manevra ve durma yeteneğini artırabilen bir fren sistemidir. Dört-tekerlek ABS, tekerlek kilitlenmesini önleyerek, sürücülere acil frenleme durumlarında kararlılık ve yön kontrolü sağlamaktadır.

Page 16: İett kitapcık 21.03.2016

ABS ÇALIŞMA PRENSİBİ

Sürücü dört-tekerlek ABS 'li bir taşıtın fren pedalına sertçe bastığında, sistem otomatik olarak fren basıncını dört tekerlekte düzenleyerek, tekerlek kilitlenmesini önlemek üzere her tekerleğin fren basıncını

Page 17: İett kitapcık 21.03.2016

bağımsız olarak ayarlar. ABS, frenleri saniyede 18 kez pompalayarak, sürücülere belirli ölçüde yönlendirme yeteneği kazandırmaktadır.

FRENAJ TEKNİĞİ

Fren pedalına uygulanacak basınç çok önemlidir. Önce az, daha sonra artan bir basınçla araç yavaşlatılır ve durdurulur. Amaç, tekerlekler bloke olmadan en kısa mesafede durmaktır. ABS, kaygan zeminlerde sürücüye, tekerlekler bloke olmadan fren yapabilme ve direksiyonu çevirerek olası bir engelden kaçma imkanı da vermektedir. Ancak, zemin çok kaygan ve hız yüksek ise ABS de bu engelden kaçmaya imkan sağlayamayacaktır. Lastiklerin mevsim şartlarına uygun ve yeni olması ek bir tutunma sağlayacaktır.

ABS olmayan araçlarda Frenaj

Fren anında tekerlekler bloke olmuş ise, lastiğin yola temas eden bölümünün ısısı artar ve bir silgi gibi aşınarak kaymaya başlar. Ayrıca ön tekerlekleri bloke olmuş bir araca yön vermek de mümkün değildir. Tekerlekler bloke olduğu anda, araç en son hangi yöne doğru ilerliyorsa aynı şekilde kaymaya devam eder ve fren mesafesi daha da uzar. Böyle durumlarda, fren pedalına uygulanan basınç azaltılmalıdır.

Page 18: İett kitapcık 21.03.2016

ESP Bir diğer güvenlik ekipmanı olan ESP yani “Elektronik stabilite programı” savrulma anında tekerlekleri birbirinden bağımsız olarak frenleyerek, sizin stabil bir şekilde yola devam etmenizi sağlar. ESP donanımına sahip olmayan araçlar, ani bir durumda ya da yüksek süratle bir viraja girildiğinde savrulmaya maruz kalırlar. Ancak ESP sistemine sahip araçlar bu gibi durumlarda sistemin devreye girmesi sayesinde daha stabil kalarak güvenli bir şekilde yola devam edebilmektedir.

Page 19: İett kitapcık 21.03.2016

ASR

ASR (Acceleration Slip Regulation - ivme kayması kontrolü) sistemi, frenler ve motor yönetim sistemini birlikte kontrol ederek, tahrik tekerleğinin çekiş yeteneği kaybolduğunda bu durumu algılayarak tekerlek hareketini yavaşlatmakta ve kaymalarını önleyerek, sürücüye yanal ve uzunlamasına dinamik kontrol yeteneği sağlamaktadır. Bu sistem, özellikle çekiş yeteneğinin azaldığı kumlu, karlı, yağmurlu yol koşullarında yararlı olmaktadır.

Sistem, yol yüzeyinin durumuna göre veya performansın fonksiyonu olarak en uygun sürüş kontrolünü sağlamaktadır. Hangisi olursa olsun, sistem motor tarafından gönderilen torku azaltmak yoluyla devreye girer veya ABS ile koordineli olarak her bir tekerleği bağımsız olarak frenler. Çekiş kontrolü de ABS gibi modern taşıtlar için önemli bir güvenlik özelliği haline gelmektedir. Ancak yeteneklerinden tam olarak yararlanmak için, geleneksel sürüş stillerinden buna bilinçli bir geçiş yapmak gerekmektedir.

Page 20: İett kitapcık 21.03.2016

Unutulmamalıdır ki, tüm bu sistem ve donanımlar bizleri fizik kuralları dahilinde korurlar. Limitlerin aşıldığı durumlarda kazalar kaçınılmaz olur….

TAKİP MESAFESİ NEDİR ? Karayolunda aynı şeritte birbirinin ardında hareket halinde olan iki araç arasındaki mesafeye “takip mesafesi” denir. Önümüzde giden bir araçla aramızda olması gereken ideal mesafe 3 saniyedir. Önümüzdeki araç ağaç, direk, trafik levhası gibi herhangi bir belirli noktadan geçerken yavaş bir tempoyla 88-89-90 ya da 1001-1002-1003 şeklinde sayarak bu mesafeyi ayarlayabiliriz. Ülkemiz şartlarında bu mesafeyi bırakmamız bilinçsiz ve saygısız sürücülerin anlık şerit değiştirmeleri sayesinde neredeyse imkansızdır . Bu gibi durumlarda da “şeridimiz sınırları içerisinde” sağa ya da sola kayarak 2 öndeki aracın fren lambalarını takip etmemiz, bizim tehlikeli bir durumu daha erken algılayıp tepki vermemizi sağlar. Hava şartlarının kötü olması halinde takip mesafesini attırmak gerekir.

TAKİP MESAFESİ

3 SANİYE

Page 21: İett kitapcık 21.03.2016

DURMA MESAFELERİ Bir aracın durması için geçen mesafe 3 aşamadan oluşmaktadır. Bunlar Algılama mesafesi, Tepki mesafesi ve Fren mesafesidir. ALGILAMA MESAFESİ Görüş açısındaki tehlikeyi görme, bilginin toparlanması ve beyin tarafından işlenmesi sırasında geçen mesafedir.

TEPKİ MESAFESİ Fren yapmaya karar verme, kas sistemini uyararak ayağı gazdan çekip fren pedalına basma sırasında geçen mesafesidir.

Aşırı hız, yorgunluk, yaş, alkol, ilaç ve uyuşturucu madde kullanımı algılama ve tepkiyi etkileyen olumsuzluklardır.

FREN MESAFESİ Frene bastığımız andan tamamen durana kadar geçen mesafedir. Lastikler, balatalar ve amortisörlerin durumu ile, yol kalitesi ve hava durumu da fren mesafesini etkileyen unsurlardır. Durma mesafesi hızın artışı ile doğru orantılı değildir. Katlanarak artmaktadır Saatte 50 km hızla giden bir araç yaklaşık 25 metrede dururken, Saatte 100 km hızla giden bir araç 50 metrede değil, yaklaşık 71 metrede durabilmektedir. Yol durumu ve hava şartlarına göre, bu veriler farklılıklar gösterir. Yağış olmasa bile; tozlu, mıcırlı ya da sıcaktan eriyen bir asfalt ile karşılaşabileceğinizi ve bu gibi bir durumda durma mesafenizin artacağını unutmamak gerekir.

Page 22: İett kitapcık 21.03.2016
Page 23: İett kitapcık 21.03.2016

Araç 100 Km/h hızla giderken 1 saniyede

27.7 m. yol alır !

Durma Mesafesi

HIZ ALGILAMA ve TEPKİ FREN TOPLAM DURMA

MESAFESİ MESAFESİ MESAFESİ

40 km/h 11,11 m. 6,86 m. 17,97 m.

50 km/h 13,36 m. 10,72 m. 24,08 m.

60 km/h 16,67 m. 15,43 m. 32,10 m.

90 km/h 25,00 m. 31,25 m. 56,25 m.

100 km/h 27,78 m. 42,78 m. 70,56 m.

110 km/h 30,56 m. 51,87 m. 82,43 m.

135 km/h 37,57 m. 78,13 m. 115,70 m.

150 km/h 41,67 m. 96,45 m. 138,12 m.

Page 24: İett kitapcık 21.03.2016

ALKOL VE UYUŞTURUCU MADDE Algılama ve tepki süresini etkileyen unsurların başında alkol ve uyuşturucu madde kullanımı yer almaktadır. Yapılan araştırmalar ve testlere göre alkol ya da uyuşturucu madde kullanımı; Algılama ve karar verme yeteneğinde ciddi sorunlar yaratmakta, dikkat düzeyi ve refleks hızında azalmalara ve hafıza kayıplarına neden olmaktadır. Özellikle ilaçla birlikte alkol tüketildiğinde bu etkiler çok daha fazla hissedilmektedir. Ayrıca bir gece önce aşırı alkol tüketimi, ertesi sabah da etkisini göstermektedir ve kandaki alkol oranı yasal sınır olan 50 promilin üzerinde olabilmektedir. Ticari araç sürücüleri için bu değer sıfır olmalıdır.

Page 25: İett kitapcık 21.03.2016

UYKUSUZLUK VE YORGUNLUK Uykusuzluk ve yorgunluk; genel dikkat düzeyinde azalmaya, hatırlamakta zorluğa, tepki vermekte güçlüğe ve düzensiz hızlanmaya neden olur. Kısaca en önemli kaza nedenlerinden birisidir. Karayolunda meydana gelen kazaların % 20’sinin sebebi uykusuzluktur ! Uykunuz geldiğinde mutlaka DURUN ! Aracın dışına çıkarak hareket edin ve kan dolaşımını hızlandırın, Sert bir kahve için, Kendinizi hala uykusuz hissediyorsanız, güvenli bir yere park edin ve 15-20 dakika uyuyun…

GECE GÖRÜŞ VE FAR KULLANIMI Geceleri görme mesafemiz, sadece farlarınızın aydınlattığı alanla sınırlıdır. Gece görüşün azaldığını unutmayarak, daha düşük süratlerde araç kullanmanız gerekmektedir.

Page 26: İett kitapcık 21.03.2016

Sisli havalarda camdaki su zerrecikleri görüşünüzü kısıtlar bu nedenle aralıklı olarak silecekler çalıştırılmalıdır. Hem yolu görebilmek, hem de diğer sürücüler tarafından görülebilmek için, farlar doğru şekilde ayarlanmalı ve belli aralıklarla da bakımı yapılmalıdır. Sis ve yoğun yağış gibi görüşün azaldığı durumlarda, uzun huzmeli farlar kullanılmamalı, varsa sis farları kullanılmalıdır. Gün içinde daha önce fark edilebilmek için kısa hüzmeli farlarımızı yakmamız gerekir. Ayrıca far camları ve arka stop lambaları sık sık temizlenmelidir.

LASTİKLER Lastikler, aracımızın yerle olan temasını sağlayan ekipmanlardır. Lastiklerin hava basınçlarını periyodik olarak kontrol ettirmemiz gerekir. Bu güvenlik ve yakıt tasarrufu açısından kritik öneme sahiptir.

Page 27: İett kitapcık 21.03.2016

Lastiklerinizde olması gereken doğru basınç değerleri, araçlarınız kapı içlerinde ya da teknik kitapçıklarında yer almaktadır.

DÖRT MEVSİM KIŞ LASTİĞİ Tekerleklerin balans ayarlarının düzgün olmaması da, aracımızın yol tutuşuna ve frenleme esnasında durma mesafemize olumsuz etkiler. Ayrıca balans yaparak dönen bir tekerlek, bir süre sonra bijonlarda gevşemeye de neden olabilir. Üretici firmanın tavsiye ettiği ebatlarda lastik kullanımı ise, yakıt ekonomisi, yol tutuş ve fren mesafesi açısından önemlidir.Kullandığımız lastiklerin diş derinliklerinin en az 3 mm. olması gerekir. Yetersiz diş derinliğine sahip lastikler, sürüş güvenliğini olumsuz yönde etkilemektedir. Hava sıcaklığının 7 derece altına düştüğü durumlarda kar ve buzlanma olmasa dahi kış lastiği kullanılması gerekir. Çünkü standart lastikler 7 derecenin altında sertleşmekte ve yolu kavrama görevini tam olarak yapamamaktadır. Ancak kış lastikleri yumuşak ve farklı kauçuk yapısı sayesinde soğuk havalarda çok daha iyi bir yol tutuş sağlar. LASTİK BASINÇLARI Eğer lastik basınçları olması gerekenden fazlaysa bize virajda en gerekli olan omuz kısımları yere basmadığı için, lastikler görevini tam olarak yerine getiremez. Ayrıca lastiklerin orta kısmı daha fazla aşınır ve kaymaların başlaması kaçınılmaz olur.

Page 28: İett kitapcık 21.03.2016

Lastik basınçları olması gerekenden azsa lastikler hızlı aşınınır, aşırı ısınmasından dolayı patlamaya neden olabilir.Direksiyon hakimiyetinde azalmaya sebep olur. Ayrıca sürtünme artacağı için aracımız daha fazla yakıt tüketir.

AQUAPLANİNG Aquaplaning; suyun lastikle yol arasına girmesi sonucu, lastiğin yolla temasının azalması yada kaybolmasıdır. Yağışlı havalarda su

Page 29: İett kitapcık 21.03.2016

birikintilerinden geçerken, hemen hemen hepiniz kızaklama diye de tabir edilen bu durumla karşılaşmışsınızdır. Bunun en önemli sebeplerinden birisi, lastiğin suyu yeteri derecede tahliye edememesidir. Aquaplaning; suyun derinliğine bağlı olarak saatte 70 kilometreden sonra daha şiddetli

hissedilir. Böyle bir durumla karşılaşıldığında yapılması gereken; fren ya da gaza basmamak,Ayağı gaz pedalından çekip debriyaja basarak tehlikeyi minimuma indirmektir.

8,0 mm 3,0 mm 1,6 mm

110 km/h

70 km/h

Araç Dururken

Aquaplaning ve Diş Derinliği

( Otomatik araçlarda ayağı gazdan çekmek yeterli olacaktır ) Ayrıca direksiyonu sağlam ve düz tutarak oluşabilecek kontrol kayıplarına hazırlıklı olmak gerekir. Yeterli diş derinliğine sahip olmayan lastikler,suyu rahatça tahliye edemediği için su üzerindeki kızaklamayı daha da şiddetli hissetmemize ve savrulmalara neden olacaktır.

Page 30: İett kitapcık 21.03.2016

AĞIRLIK MERKEZİ Kullanmış olduğumuz aracın yaklaşık 10.000 kilogram olduğunu düşünürsek ve aracın motoru da arkada olduğu için, ağırlık merkezi kırmızı daire ile gösterilen noktada olacaktır. Bu durumda lastiklerin yere verdiği dikey ağırlık önlerde lastik başına 2 şer ton arkalarda da 3 er ton olacaktır.

Page 31: İett kitapcık 21.03.2016

AĞIRLIK TRANSFERİ Frene,gaza ve direksiyona yaptığımız ani ve sert müdahaleler sonucu aracın ağırlık merkezi yer değiştirecek ve buna bağlı olarak lastiklerin yere basan ağırlık dengeleri değişecektir. Aracımızın viraj dönerken sağa veya sola yatması, fren yaptığımızda öne ya da gaza bastığımızda arkaya doğru esnemesi de ağırlık merkezinin yer değiştirmesi sonucu hissedilir ve bu “ağırlık transferi” olarak adlandırılmaktadır. Bu olay; Aracınızın ağırlık dengelerini değiştirir ve çeşitli tepkiler vermesine yol açar. Ağırlık transferi aracın hızına bağlı olarak artış göstermektedir. 40 km/h ile 50 km/h arasındaki 10 km/h fark bile, fren anında ağırlık transferini hissedilir seviyede arttırmaktadır. Hız arttıkça, aracı durdurmak ve yönünü değiştirmek zorlaşmaktadır.

Page 32: İett kitapcık 21.03.2016

Saatte 50 km/h ile seyreden bir aracın içerisinde bulunan sürücü, yolcu veya cisimler de bu hızla hareket etmekte ve fren anında kütlesel ağırlıkları artmaktadır. Seyahat esnasında mutlaka sürücü ve yolcuların emniyet kemerlerinin bağlı olması, araç içerisinde sabitlenmemiş cisim olmaması gerekmektedir. Kaza anında emniyet kemeri bağlı olmayan yolcular, araçtan ilk fırlayan ve araç içerisinde daha şiddetli darbe alanlar olmaktadır.

AĞIRLIK TRANSFERİNİN SÜRÜŞE ETKİLERİ Ağırlık transferi “viraj dönerken” daha belirgin yaşanır. Merkezkaç kuvvetinin etkisiyle virajın iç tarafında kalan lastiklerin yükü hafiflerken, dışta kalan lastiklere yüklenme olur. Araç yana doğru esnemeye ve aracın stabilitesi bozulmaya başlar. Örneğin sağa doğru sert bir dönüş yapan araçta sol ön lastiğin araç haraketsiz iken 2000 kilogram olarak yere verdiği dikey kuvvet, viraj dönerken 6000 kilograma kadar yükselmektedir. Bu arada sağ arka lastiğin yere basma kuvveti ise virajın sertliğine ve aracın o andaki süratine göre 500 kilograma kadar azalmaktadır ve bu durum aracın yola sadece 3 tekerleği ile ve yetersiz oranlarda tutunmasına neden olur.

Page 33: İett kitapcık 21.03.2016

Virajlara girişte, güvenlik için en önemli faktör “giriş hızı”dır. Viraj ne kadar keskinse, dönüş ne kadar darsa o kadar yavaş olunmalıdır. Aksi takdirde merkezkaç kuvveti nedeni ile oluşan ağırlık transferi aracın savrulmasına neden olur.

ÖNDEN SAVRULMA Virajda önden savrulma, direksiyonu fazla bir açıyla ani olarak çevirmek,zeminin kaygan olması veya aracın süratinin fazlalığı gibi nedenlerle oluşan ağırlık transferinin, yani kütlesel ağırlığın neden olduğu bir durumdur. Bu savrulma sırasında araç ön lastikleri üzerinde viraj dışına doğru kaymaya başlar. Önden savrulmayı kontrol altına almak için aracı ani fren yapmadan yavaşlatmak ve ön lastiklerin yeniden yola tutunmasını sağlamak için, dengeli bir şekilde ayağı gaz pedalından çekmek gerekir. Ani frenleme ve sert hareketler arka tekerleklerdeki ağırlığın öne transfer olmasına ve bu sefer de aracın arkasının da savrulmasına sebep olabilir.

Page 34: İett kitapcık 21.03.2016

ARKADAN SAVRULMA Viraj içerisinde ani yavaşlama, ani fren ya da sert direksiyon hareketi sonucu, arkadan öne doğru ağırlık transferi gerçekleşir. Bu durumda hafifleyen ve yere tutunamayan arka kısım, merkezkaç kuvvetinin etkisiyle dışa doğru kaymaya başlar. Savrulmayı önlemek için yapılması gereken şey, direksiyonu aracın arkasının kaydığı yöne doğru çevirmektir. Ayrıca gaz pedalına uygulanan basıncı arttırarak, ağırlık transferini doğru kullanmak yeniden stabil olmayı sağlayacaktır.

Page 35: İett kitapcık 21.03.2016

Kurumlarımızın giderlerinin % 60 ve üzerindeki büyük bir bölümünün araç yakıtları ve yedek parça olduğunu

düşünürsek, ekonomik araç kullanma tekniklerinin de önemini anlamış oluruz.

Bu eğitimde öğreneceğimiz ve uygulayacağımız bu

tekniklerle gerek kurumumuza, gerekse de ülke ekonomisine ve çevre kirliliğini önlemeye büyük katkılar

sağlayacağız.

EĞİTİMLİ SÜRÜCÜNÜN KAZANIMLARI

• Yakıt tüketiminde %6 azalma

Page 36: İett kitapcık 21.03.2016

• Fren balataları aşınmasında azalma • Debriyaj balatalarının aşınmasında azalma

• Lastik kullanımında %25 azalma • Türbin arızalarında azalma

• Sigorta bedeli hasarsızlık indirimi

ARACI ÇALIŞTIRMA

Aracı çalıştırırken, gazı pompalamadan çalıştırın. Bu aracınızın boğulmasına sebep olacak ve araç çalıştığında yanmayan fazla yakıt çiğ olarak egzozdan atılacaktır. Sürücülerin araç kullanma tarzlarından kaynaklanan yakıt sarfiyatı fazlalığı egzoz emisyonunu arttırdığı için ekonomik olmadığı gibi çevre kirliliğini de arttıracaktır. Araç tipi ne olursa olsun çalıştırma sırasında ve sonrasında ayak debriyaja basılı olmamalıdır. Bu işlem uzun vadede debriyaj baskısı, bilyesi ve debriyaj çatalı gibi parçaların erken arıza vermesine neden olacaktır. Turbo sistemli araçları çalıştırırken veya stop ederken; rölantide yüksek gaz vermek yada sürekli gazı arttırıp azaltmak Turbo sisteminin arıza vermesine neden olur. İnişlerde aracı boşa alarak motoru rölantide çalıştırmak, düşük motor devrine göre yüksek devirde çalışan turbonun eksik yağlama yaparak arızalanmasına neden olur.

Page 37: İett kitapcık 21.03.2016

KALKIŞ VE HIZLANMA Kalkışlarda gaz pedalına gereğinden fazla basmadan kalkışı debriyaj ve gaz pedalını senkronize bir şekilde kullanarak yapın. Kaygan zeminlerde kalkış yaparken gaza dengeli bir şekilde basarak aracı gereksiz yere patinaj yaptırmayın. Patinaj başladığı anda daha üst bir vitese geçerek gerekirse ayağınızı gazdan çekerek rölanti devri ile ilerlemeye çalışın. Motoru ilk çalıştırmanızda ise motor soğuk olduğundan araca tam güç vererek hareket etmeyiniz. Bunun yerine yarım gazla ilerleyiniz (hararet göstergesi en az 1/4 e gelene kadar) . Tam gaz verdiğinizde, performanslı bir yanma olmayacağından hem motorun çalışan aksamlarında aşınma veya arızalar meydana gelecek hem de aracınız fazla yakıt sarf edecektir.

Page 38: İett kitapcık 21.03.2016

SÜRATE GÖRE VİTES VE DEVİR Mümkün olan en yüksek vitesle ve sabit hızla gidin. Ekonomik araç kullanmak kulağa göre değil yalnız motor devir saatine göre hareket edildiğinde gerçekleşir.

Şehirlerarası yollarda sabit bir süratte gitmeniz durumunda daha az yakıt tüketirsiniz. Örneğin 60 km/h ile gidildiği takdirde 80 km/h’e göre yaklaşık %20 daha ekonomik araç kullanmış olursunuz.

Yokuş aşağı inerken vitesi asla boşa almayınız. Vites boşta iken araç daha fazla hızlanacağı için tekrar vitese geçirmeniz gerektiğinde veya acil durumda vitese geçirmek için hem zorlanacak hem de zaman kaybedeceksiniz. Ayrıca vites boşta yokuş inerken sürekli fren yaparak aracınızı yavaşlatmanız gerekeceğinden, fren diskleri ile balatalarınız aşırı derecede ısınacak ve frenleriniz eskisi gibi tutmayacaktır.

Bunun yanı sıra balata ve disklerinizde bu şekilde zamanında önce aşınacak ve çok daha fazla tamir ve yedek parça masrafı çıkacaktır. Yokuş aşağı inişlerde aracınız viteste olmasına rağmen yinede

Page 39: İett kitapcık 21.03.2016

hızlanıyorsa aracınızı bir alt vitese alıp, motor kompresyonundan faydalanmalısınız.

YAVAŞLAMA VE DURMA Duracağınız noktaya yaklaştığınızda ayağınızı gazdan çekerek aracı kompresyon freni ile yavaşlatarak durdurmanız daha doğru olacaktır. Çünkü ayağınızı gaz pedalından çektiğinizde enjektörler motora yakıt sevkini durduracak ve yakıt tüketimi yok denecek kadar azalacaktır. Aynı işlemi şehir dışı yollarda yokuş aşağı inerken veya fazla hızlanmaya başladığınızda da yapabilirsiniz.

Trafik lambalarına veya duracağınız yere yaklaşırken son metrelere kadar ayağınızı gazdan çekmeyip duracağınız noktaya yaklaştığınızda sert fren yaparak durmak, yakıt sarfiyatını arttırdığı gibi, trafik güvenliğini de tehlikeye atacak, hem de aracınızın fren balatalarının lastiklerinin ve fren disklerinin erken aşınmasına neden olacaktır.

Yakıt ekonomisinde en önemli faktör mümkün olduğunca az fren yaparak araç kullanmaktır. Çünkü fren yapmak demek tekrar hızlanmak için gaza basmak demektir. Örneğin: Trafik ışıklı cihazının kırmızı ışığında durmak yerine durmuş olan taşıtlara yavaş

Page 40: İett kitapcık 21.03.2016

bir şekilde yaklaşarak yeşil ışığın yanışını sürüş halinde beklemek, ortalama sürüş hızınızı arttırır.

RETARDER VE EKONOMİK SÜRÜŞE KATKILARI

Retarder freni özellikle rampa inişlerinde tekerleklerin bloke olmada yani kilitlenmeden aracın güvenli bir şekilde hızının azaltılması maksadıyla kullanılan aşınmasız, sürtünmesiz ve seçilmiş olan vitese göre çalışan bir fren sistemidir. Retarder şanzıman ile bütünleşik olan bir fren sistemi olduğu için diğer fren sisteminden bağımsız çalışarak fren sistemi parçalarının aşınmasına etki etmez. Retarder bilinçli kullanıldığı sürece aracın emniyetli bir şekilde yavaşlamasını sağladığı gibi , fren balatası, kampana , disk ve buna bağlı tüm parçaların ömrünü de % 50 oranında arttırır. Retarder her araca göre çalışma farklılıkları gösterir, buna göre kullandığınız aracın retarder çalışma prensibini dikkatli öğrenmeniz gerekir.

Page 41: İett kitapcık 21.03.2016

KICKDOWN ( ROKETLEME) Bazı durumlarda ihtiyaç duyulması halinde aracın hızını ve rampa çıkışlarında çekişini arttırmak maksadıyla gaz pedalının altında kickdown (roketleme) şalteri mevcuttur. Kickdown (roketleme) şalterini devreye sokmak için gaz pedalına tam gaz direnç noktasından sonra bir miktar daha basınız. Bu durumda şalter devreye girer. Bu durumda seyir halinde iken motor azami güç vermeye başlar ve beyin ve o anda bulunduğunuz vitesi bir vites aşağı çekerek aracın hızını ve çekişini arttırır. Kick down şalteri genelde yokuş yukarı çıkarken aracın çekişinin düştüğü yerde kullanılır. Şehir içi düz yolda ve trafikte kickdown kullanmak her konuda sakıncalıdır. Kickdown kullandığınız her saniye sizin yakıtını en az %100 arttıracak ve şanzımanınıza da aşırı yükleneceği için zarar verecektir. Özellikle ilk kalkış esnasında kesinlikle kullanılmamalıdır..

Page 42: İett kitapcık 21.03.2016

ACİL DURUMLAR DIŞINDA KULLANMAYINIZ !!!!

DURMA VE PARK Sıkışık trafikte motoru durdurup çalıştırmak yakıt sarfiyatını rölantide çalıştığından daha fazla artırır. Sıkışık trafikte duruş ve kalkışlar arasındaki bekleme süreleri 2 dakika ve üzerinde gerçekleşiyorsa motor stop edilebilir. Park etme ve uzun süreli duruşlarda motorun gereksiz yere çalıştırılması da yakıt sarfiyatını artıracak ve egzoz emisyonu nedeniyle çevreye de zarar verecektir .

Page 43: İett kitapcık 21.03.2016

YOĞUN TRAFİK

Araç kullanırken trafiği gözlemlemek ve önünüzdeki araç ile bırakılacak güvenli mesafeyi korumakta çok önemlidir. kaza riskini Bu hem azaltacak, hem de önünüzdeki aracın her fren yaptığı durumda siz de sert fren yapmak zorunda kalmayacaksınız. Önünüzdeki aracı yakın takip ettiğiniz durumlarda, onun her frenlemesinde sizin de fren yapmanız gerekecek, sonra tekrar hızlanmak için de yine gaza basmanız gerekecektir. Oysa önünüzdeki araç frenlediğinde siz sadece ayağınızı gazdan çekerek onun frenlemesini tolere edebilirsiniz.

PANİK FRENDEN KAÇINMA Panik fren yaptığınızda aracınız aniden hız kesecek ve tekrar hızlanmak için de gaza fazlası ile basmanız gerekecektir. Ayrıca lastiğin yere sürtünmesi ile lastik tozları çıkacak ve fren balataları da disklere sürtünerek balata partikülleri çıkartarak havayı kirletecektir. Aracınızda ilave dingili kaldırma mekanizması varsa, aracınız yüksüz olduğu durumlarda ilave dingili kaldırmalısınız. Unutmayın ki yolda sürüklenen tekerlek sayısı arttıkça yakıt tüketimi de artacak ve lastikler gereksiz yere aşınacaktır.

Page 44: İett kitapcık 21.03.2016

ANİ HIZLANMA VE DURMA

Gereksiz yere gaza fazla yüklenmek ve frene fazla basmak, %50'ye varan fazla yakıt tüketimine neden olur. Vites değiştirirken ara gazı vermek ve çift debriyaj yapmak, aniden hızlanmak, gereksiz yere gaza ve sfrene fazla basmak, sürekli yüksek hızlarda gidilmesi %50'ye kadar varan fazla yakıt tüketimine neden olur.

Yokuş çıkarken aracınızı aşırı şekilde hızlandırmaya çalışmayınız. Özellikle aracınız yüklü ise gaza bastığınız kadar hızlanmayacak ve yakıt sarfiyatı iki katına çıkarken hızınız sadece 3 - 5 Km. artacaktır. Bunun yerine bir inişten sonra gelen yokuşlarda aşağı inerken hızınızı yasal limitlerde arttırıp, yokuş çıkarken inişte elde ettiğiniz ivmeyi kullanırsanız yokuşu daha ekonomik çıkabilirsiniz.

LASTİKLERİN DOĞRU KULLANIMI

Page 45: İett kitapcık 21.03.2016

Düşük lastik basıncı, farklı lastik ve jant kullanımı yakıt tüketimini arttırır. Araç Kullanımına Uygun Lastik Seçimi ve araç hızı Araç el kitabında belirtilen ebat ve kat muadilindeki lastikler kullanılmalıdır. Aracın tüm lastiklerinin aynı yapıda olması gerekir. Aynı aks üzerinde farklı yapı, desen ve aşınmada lastik takılması halinde araç performansı olumsuz etkilendiği gibi lastik düzensiz ve hızlı aşınır. Araç kullanım hızı arttıkça lastiğin sıcaklığına yükselir. Bu sebeple sırt kauçuğu normale göre daha çok aşınma gösterir.

Yük miktarı,yükleme biçimi,yol ve iklim şartları Düzgün olmayan yol yüzeylerinde ve sıcak yaz aylarında lastik normale göre daha çok aşınma gösterir. Diş Derinliği Sırt bölgesi lastiğinizin yola basan kısmıdır. Lastik eskidikçe çekiş azalır. Zamanla lastiğiniz üzerindeki desen aşınarak kullanılmaz seviyeye gelir. Diş derinliği 1.6mm'nin altına inmiş lastikleri kullanmak, can ve mal emniyeti bakımından tehlikeli olduğu gibi kanunen de yasaktır.

Araç üreticisinin belirlediği, araç taşıma kapasitesi (istiap haddi) üzerinde yüklemeler; lastiğin çabuk ısınmasına, yanak, omuz ve topuk bölgelerinde arıza vermesine, hızlı aşınmasına sebep olur. Dengesiz yüklemeler de lastik ömrü üzerinde olumsuz etki yapar.