Upload
others
View
6
Download
0
Embed Size (px)
Citation preview
• • • 1. DIN HIZMETLERI
· SEMP ZYU U (3-4 KASIM 2007)
C iL T 2
Diyanet Işleri Başkanlığı Yayınları: 763 Ilmi Eserler: 124
• /. Din Hizmetleri Sempozyumu
• Editör: Dr. Mehmet BULUT
• Grafik-Tasarım: Cevdet DOGAN
• Baskı: Türkiye Diyanet Vakfı Yayın Matbaacılık ve Ticaret Işletmesi
Oslim Örnek Sanayi Sitesi 1. Cad. 358. Sk. No: 11 06370 Yenimahalle/ANKARA
• Kasım 2008, ANKARA
• 2008-06-y -0003-763
ISBN 978-975-19-4374-3 (tk. No) 978-975-19-4379-8 (2. c)
• © Diyanet Işleri Başkanlığı
• Iletişim Adresi
EskişehirYolu 9. Km. Çankaya/ANKARA Tel: 0312 295 72 94- Faks: 0312 284 72 88
506 lı. Din Hizmetleri Sempozyumu
AB Sürecinde Türkiye' de Dini Sosyal Hizmetlerin Önemi -Türkiye-Almanya Örneği-
Prof. Dr. Ali SEYYAR*, Yrd. Doç. Dr. Saadetlin ÖZDEMiR**
Giriş
Türkiye' de sosyal hizmet sisteminin eksikliklerinin ve yetersizliklerinin olduğu, konuyla az çok ilgilenen herkes tarafından bilinen bir gerçektir. Bu yetersizliklerin başında, personelin nitelik ve niceliği, ekonomik nedenler, toplumun konuyla ilgili bilinçsizliği, sosyal hizmet veren kurumlar arasındaki organizasyon bozukluğu gelmektedir. Di~er taraftan eksikliklerden birisi, belki de en önemlisi, "Sosyal Hizmet Uzmanı" yetiştiren yükseköğretim programlarının yetersizliğidir. Sosyal hizmetler eğitimi, belirli ihtiyaç alan ve tiirlerine göre yoğunlaşamadığı için, kendi içinde uz
manlaşma sürecine girememiştir.
Hem sayıca, hem de belirli uzmanlık alanlarına yönelik spesifik donamma sahip sosyal hizmet uzmanlan yetiştiremediğimiz için, bugiin, kanun ve yönetmelikler em
retmesine rağmen, birçok kurum ve alanda1 Sosyal Hizmet Uzmanı bulunmamaktadır. Kurum ve kuruluşlar istediği halde, yetişmiş elemanın bulunamayışı sebebiyle, kadrolarında nitelikli personel istihdam edememektedirler.
Ülkemizde sosyal hizmetler alanındaki yapılanmayı, AB ülkeleri veya özellikle Alınanya ile karşılaştırdığımızda birtakım farklılıkların olduğu hemen anlaşılacaktır. Bu farklılığı iki açıdan kategorize edebiliriz. İlk olarak Balı'da bizden farklı olarak
• Sakarya Üniversitesi İ.İ.B.F. Öğretim Üyesi. •• S. Demirel Üniversitesi ilahiyat Fakültesi Öğretim Üyesi. 1 Bu kurum ve alanlar başlıca şunlardır: SH ÇEK' e bağlı kuruluşlar, hastaneler, cezaevleri, ıslahev
leri, her türlü özür grubuna hizmet veren dernek ve kuruluşlar, üniversiteler, çocuk mahkemeleri, çocuk merkezleri, Aile Araştırma Kurumu, yerel yönetimler, Kızılay, İş-Kur, kamu ve özel sanayi kuruluşlan; bakım merkezleri, huzurevleri, rehabilitasyon merkezleri, korumalı işyerleri, mesleki rehabilitasyon merkezi; aile danışma merkezleri vb.
Ilahiyat Fakültelerinin Din Hizmetlerine Katkılan 1 507
hizmet verenler anlamında bir farklılık vardır. O da ülkemizde dini (manevi) sosyal hizmet verecek elemaniann olmayışı, daha doğrusu bu veya buna benzer adla görevi tarumlanınış bir meslek dalı ve erbabının bulunmayışıdır. İkinci olarak ise, Almanya gibi bazı AB ülkelerinde Teoloji fakültelerine veya meslek yüksek okullanna bağlı olarak (dini) sosyal hizmetler eğitim ve öğretimi veren bir bölüınün (dersin) Türkiye'de lla}llyat fakültelerinde veya Sosyal Hizmetler bölümünde şimdiyekadar açılmamış olmasıdır.
AB ile müzakerelerin yapıldığı, uyumla ilgili hususlann tartışıldığı bir dönemde AB ülkelerinde uygulanmakta olan ve ülkemizde de insanımızın manevi sağlığı açısından faydalı olan güzelliklerin, değişikliklerin ve çağdaş uygulamalann vatandaşlarumzın hizmetine sunulması, doğal bir sosyal hakkın kendisine verilmesi olacaktır.
Tebliğimizde öncelikle AB ülkelerinde ve Almanya'daki fiili durumdan bahsettikten sonra Türkiye'de "Dini Sosyal Hizmetler Uzmanı"na (Sosyal İlahiyatçıya) ihtiyaç duyulan bazı örnek alaniann uygulama durumunu ortaya koyacağız. Ayrıca aradaki farklılıkları doğru okuyup yorumlamak ve ülkemiz insanı için bilimsel temel ve nitelikleri olan objektifbir çözüm önerisi sunmak öncelikli hedefimiz olacaktır.
1. AB Ülkelerinde Sosyal Hizmetler ve Kurumsal Yapısı
1.1. Sosyal Hizmetlerin Kavramsal Boyutu
Sosyal hizmetler, "kişi, grup ve topluluklann yapı ve şartlanndan doğan ya da kendi denetimleri dışında meydana gelen bedeni, zihni ve rUhi eksikliği, fakirlik ve eşitsizliği gidermek veya azaltmak, toplumun değişen şartlanndan doğan sosyal sorunları çözüınlemek, insan kaynaklarını geliştirmek, hayat standartlarını iyileştirmek ve yükseltmek, fertlerin birbirleriyle ve sosyal çevresi ile uyum sağlamasını kolaylaştırmak maksadıyla insan şeref ve haysiyetine yaraşır eğitim, danışmanlık, bakım, tıbbi ve psiko-sosyal rehabilitasyon alanlannda devlet veya gönüllü-özel kuruluşlar tarafından sistemli bir şekilde ifa edilen hizmet programlarının bütünüdür."2
Sosyal hizmetlerin görev alanına aşağıdaki faaliyetler girmektedir:3
• Kişilerin, içinde yaşadıkları sosyal ortamda yeniden aktif olabilmeleri için maddi ve psiko-sosyal yönden desteklenmesi.
• Olumsuz hayat şartlarının ve engellerin kişilerin kendi gayretleriyle ortadan kaldırabilmeleri ve inisiyatif sahibi olmaları yönünde örgütsel destekte bulunmak, gruplar oluşturmak.
• Sosyal çevreyi daha duyarlı hale getirmek ve akrabalık veya komşuluk ilişkilerini geliştirerek ortak sosyal sorumluluk şuurunu yaygınlaştırmak.
• Sosyal hizmet alanlarını ve mesleklerini, ihtiyaca binaen sayıca artırmak, top-
2 Ali Seyyar, Sosyal Siyaset Terimleri, Beta Yayınları, İstanbul2002, s. 518. 3 R Bauer, Personenbezogene Sozialdienste; Begriff, Qualitaet und Zukunft, Wiesbaden 2002, ss.
25-45.
508 1 1. Din Hizmetleri Sempozyumu
lam kalite anlayışı çerçevesinde vatandaşa ve özellikle sosyal hizmetlere ihtiyaç duyarrIara etkili bir şekilde ulaştırmak, denetimin sağlanması ile ilgili kanuni çerçeve oluşturmak.
• Sosyal hizmetler alanında yetkili ve etkili olabilecek kişi, kurum ve kuruluşlar arasında işbirliğinin temini. Sivil toplum örgütlerinin ve gönüllülerin sosyal faaliyetlerinin desteklenmesi yönünde siyasi, kültürel ve kanuni destek sağlamak.
• Kişilerin spesifik veya karmaşık sorunlarının çözümü, bazen tek bir sosyal hizmet uzmanı tarafından sağlanamayacağından sosyal çalışmaların bilim ve meslekler arası işbirliği çerçevesinde yürütülmesi gerekmektedir.
Sosyal hizmetler, hangi sosyal alanda veya hangi sosyal gruba yönelik faaliyetlerde bulunursa bulunsun, sorunlu veya ileride sorunlu olabilecek kişilerdeki göz ardı edilmiş potansiyel güç ve iınkanlarını ortaya çıkarmaktadır. Psiko-sosyal sorunun çeşidi ve boyutu ne olursa olsun, fıtrl kabiliyederin bütünüyle kaybolamayacağından yola çıkarak, insanların kabiliyetlerini, maneviyatlarını ve ümitlerini canlı tutmak, sosyal hizmetlerin karakteristik hususiyetlerindendir. Sosyal hizmetlerin başarısı, sosyal hizmetlere bizzat ihtiyaç duyan kişinin potansiyel gizli güçlerinde saklıdır. Bunları gün ışığına çıkartmak, sosyal bakım uzmanın da ihtisas alanıdır.4
Avrupa' da sosyal hizmetler bilim ve mesleğinin, ana hatlarıyla üç özelliği vardır:5
• Sosyal.hizmetler uzmanı (sosyal çalışmacı veya sosyal pedagog) psikolojik ve sosyo-ekonomik sorunlarla karşı karşıya kalmış olan kişilere danışmanlık hizmetleri çerçevesinde bilgiler sunar, sosyal hayata ait değişik alternatifler göstermekte ve kişilerin gelecekleri için sağlıklı bir şekilde karar almalarına destekçi olmaktadır. Sosyal çalışmacı bunun yanında özeİlikle psiko-sosyal yardıma ihtiyaç duyan kişilerin günlük hayattaki sorunlarını başarı ile çözebilmeleri için, özellikle bunalım ve kriz anlarında müdahalede, insiyatif sahibi olmaları yönünde motive edici telkinlerde ve netice itibariyle kişinin psiko-sosyal rehabilitasyonuna katkıda bulunmaktadır.
• Kişilerin özel sorun, konum ve ihtiyaçlarına göre mevcut kanuni düzenlemeler ekseninde gerekli girişimlerde bulunulmaktadır. Duruma göre kişiye ayni ve nakdi yardım yapılmakta ve gerektiğinde ~aşka kurumlardan profesyonel anlamda psikososyal destek almaları için yönlendirilmektedir.
• Hizmetlerin etkin, rasyonel ve planiı bir şekilde yürütülebilmesi için, kurumlar arasında işbirliği sağlanmaktadır. Sosyal hizmetler uzmanı, bu görevi yerine getirirken, organizasyonel tecrübesiyle koordinatör olarak aktif rol almakta ve sosyal hizmetlere muhtaç kişi ile sosyal kurumlar arasında köprü vazifesini görmektedir. Sosyal çalışmacının bu görevi layıkıyla yerine getirebilmesi için, "Sosyal Yönetinı" bilgileri ile donatılması gerekmektedir.
4 A. Mühlum, Zur Notwendigkeit und Programmatik einer Sozialarbeitswissenschaft. In: Wendt, W.R (Hrsg.): Sozial und wissenschaftlich arbeiten. Freiburg i. Br., 1994, ss. 42-50.
5 www. job-future.de (Erişim: 26.09.07)
Ilahiyat Fakültelerinin Din Hizmetlerine Katkılan 1 509
1.2. AB Ülkelerinde Sosyal Hizmetlerin Kurumsal Boyutu ve Dini Kurumların Rolü
AB ülkelerinde sosyal hizmet uygulamalannın kurumsal ve organizasyonel yapısının özellikleri, birbirinden çok farklıdır. AB'ye üye olan ülkelerin her birisi, bir diğerinden farklı olarak kendi siyasi, kültürel, sosyal, tarihi ve dini parametrelerine bağlı olarak sosyal politika (sosyal güvenlik) ve bu çerçevede sosyal hizmet sistemlerini geliştirmişler dir.
Bir başka ifadeyle, tarihi süreç içinde oluşan kendine has bir sosyo-kültürel yapının etkisiyle ülkelerin sosyal hizmet anlayışındaki farklılıklardan dolayı da farklı sosyal sistemler oluşmuştur. Örneğin, bazı AB ülkelerinde sosyal hizmetler kamusal kurumlar tarafından sunulurken, bazılarında ise tamamen "Sivil Toplum Örgütleri" (STÖ)'ne bırakılmıştır. Bazı ülkelerde ise orta yol tercih edilerek, sosyal hizmetler sunumunda karmaşık sistemler meydana gelmiştir. Ancak, STÖ ve ticari maksatlı sosyal kuruluşlara yer verildiği, sosyal hizmet sistemlerinde devlet himayesinin yanında denetim de sistemin önemli bir parçasıdır.
AB' nin sosyal hizmetler sistemini tahlil ederken birbirinden farklı üç oluşum veya modelin ortaya çıkmış olduğunu tespit edebiliriz:6
a) İskandinav modeli: Bu ülkelerde sosyal hizmetler ve bakım uygulamalan daha çok devlet ve mahalli idareler tarafından yürütülmektedir. STK, bu çerçevede lobi faaliyetlerinin yanında sisteme destek verici bir rol üstlenmektedir.
b) Angio-Sakson modeli: Sosyal hizmetler alanında profesyonel katkılarda bulunabilen ve anırııe menfaatine uygun hizmetlerde bulunan STK, sosyal sistem içinde yer almakta ve özellikle sistem içindeki boşluklan ve eksikleri tamamlama açısından önemli bir fonksiyon icra etmektedir.
c) Korporatif model (Almanya, Avusturya, Benelüks Ülkeleri, İtalya oluşumu): STK, planlı ve sistenıli bir şekilde kamusal refah politikalan ve sosyal hizmet uygulamalarına sürekli olarak dahil edilmektedir. Bunun neticesi olarak STK ve özellikle dini kurumların sosyal koruma programlannın içindeki payı hayli yüksek olmakta ve sosyal sistemin vazgeçilmez bir parçası hiline gelmektedir. Örneğin Almanya'da Evangelik Kilisesine bağlı olarak faaliyet gösteren "Diakonische Werk", kendine ait hastane, yaşlı bakım merkezi, huzurevi, rehabilitasyon merkezi, aile danışma merkezi gibi birçok sosyal kuruluşta 400 binin üzerinde personel çalıştırmaktadır. STK, sadece kurumsal sosyal hizmetlerin sunumunda değil, sosyal hizmetler ve sosyal bakım eğitimi alanında da önemli bir yer almaktadır?
AB' nin kendi içinde farklı sosyal politikalar ve sosyal hizmetler uygulaması, aslın-
6 Axel Führ, Europaeische Konferenz der sozialen Dienste, Barcelona, 05.-07.06.2002, ve www.socialeurope.com (Erişim: 28.09.07).
7 Ali Seyyar, Teorik ve Pratik Boyutuyla Sosyal Bakım, 2. Baskı, Şefkatli Eller Yayınlan, Ankara, s. 89.
51 O IL Din Hizmetleri Sempozyumu
da sosyal dayanışma, sosyal yardnnlaşma, sosyal sorumluluk, sosyal ahlak, sosyal pedagoji (halk eğitimi ve( ya) insan terbiyesi) gibi sosyal konu ve alaniann milli bir nitelik taşıdığının bir işaretidir. Tanımlama ve ifade ediliş biçimlerinin yanında psikososyal ihtiyaçlarm ülkelere göre değişiklik arz etmesi, AB'deki sosyal hizmet uygulamalarının monolitik ve yekpare anlayışından uzak bir şekilde gelişmesine sebebiyet vermiş olduğunu söyleyebiliriz. .
Sistemlerdeki farklılıklara rağmen AB ülkelerinin sosyal hizmetler ile ilgili temel stratejik hedefler (vizyon), görevler (misyon), fonksiyonlar, kalite anlayışı gibi kriterler noktasında benzerlikler bulunmaktadır. Sosyal hizmetler alanında karşılaştıkları sorunlar da hemen hemen aynı olmaktadır. Demografik değişimin bir sonucu olarak toplum içinde artan yaşlı nüfus, sosyal yapının ve özellikle aile yapısının değişmesi, buna paralel olarak evlenme oranlarının azalması, "single" hayatını tercih edenlerin sayısındaki artış, artan boşanmalar, madde bağımlısı, işsizlik, gizli yoksulluk ve ahlaki sapmalar gibi sorunlar, sosyal hizmetlerin üzerinden gelmesi gereken konulardır.
2. Almanya'da (Dini) Sosyal Hizmetler Eğitimi ve Kurumsal Yapısı
2.1. Örgün Eğitim Kapsamında Sosyal Hizmetler
Alınanya'da örgün eğitim düzeyinde sosyal hizmetler eğitimi, genelde 9 yıllık temel eğitimi ·tamamlandıktan sonra değişik isimler altında faaliyet gösteren 3 yıllık meslek okullannda verilmektedir. Sosyal içerikli mesleki eğitim hem devlete ait meslek okullannda, hem de kiliselerin ve dini cemaatlerin özel eğitim kurumlannda sağlanmaktadır: Almanya' da sosyal hizmetler kapsamına giren bilim dallarının eğitimi, diğer mesleki eğitim programlanndan farklı olarak resmi devlet okullanndan ziyade Özel Sosyal-Sağlık-Teolojik Eğitim Kurumlan aracılığı ile yürütülmektedir. Bir başka ifadeyle, sosyal hizmetler için ihtiyaç duyulan ara elemaniann mesleki eğitimi, ağırlıklı olarak dini kuruluşlar aracılığı ile gerçekleştirilmektedir. Eğitim için yapılan masrafların finansmanı ise, sivil toplum kuruluşlarının kendi kaynaklanndan ve devletin teşviklerinden sağlanmaktadır.8
2.2. Yüksek Eğitim Kapsamında Sosyal Hizmetler
Sosyal hizmetler yüksek eğitiminin sivil-resmi örgiitsel yapısı ve dağılımı, yine sosyal nitelikli örgün eğitimine benzer nitelikler taşımaktadır. Almanya' da sosyal hizmetler yüksek eğitimi, hem (Özel) Meslek Yüksek okullannda, hem de (Özel) üniversitelerde verilmektedir. Alınanya'da sosyal hizmetler, genelde Sosyal Çalışma ve Sosyal Pedagoji şeklinde iki ana dala ayrılınaktadır. 1980 yılından beri sosyal hizmetler alanında yüksek eğitim görmek isteyen öğrenciler, Sosyal Pedagoji ile Sosyal Çalışma bilim dallan arasında tercih yapabilmektedir. Sosyal pedagoji yaşlılar, kadınlar, aileler, özürlüler ve yabancılar gibi değişik sosyal kesimlerin eğitimleri ile ilgilenirken, Sosyal Çalışma, kişilerin daha çok psiko-sosyal ve mesleki uyumlan üzerinde yoğunlaşmaktadır.
8 Seyyar, Teorik ve Pratik Boyutuyla Sosyal Bakım, s. 90.
j
ı ı ı
1 tl
1
ı
Ilahiyat Fakültelerinin Din Hizmetlerine Katkılan 1511
Sosyal Çalışma, genelde üniversitelerde okutulan sosyal pedagoji bilimi ile yakından ilişkili olduğu için bazı meslek yüksek okullarında Sosyal Çalışma (Sozialarbeit) ile Sosyal Pedagoji, "Sosyal Nitelikli Çalışma" (Soziale Arbeit) çatısı altında birlikte okutulmaktadır. Her iki bilim dalının birleştirilmesinin yanında, bu iki bilim dalından sadece birisini tercih eden öğrencilere ihtisaslaşma alanlarına göre diğer sosyal bilim dallarının dersleri de sunulmaktadır. Örneğin, Sosyal Tıp veya Özel Eğitim gibi bilim
~
dallarını da okuyan öğrenciler hasta, yaşlı ve(ya) özüdülere dönük tıbbi ve psiko-sosyal rehabilitasyon ve bakını hizmetleri sunan kurumlarda görev alabilmektedirler.9
Diplamalı sosyal çalışmacı veya eğitimci olabilmek için genelde 4 yıllık Meslek Yüksek Okullarında okumak gerekmektedir. Ön lisansta antropoloji, teoloji, psikoloji, sosyoloji, sosyal psikoloji, sosyal siyaset, tıp, iktisat, pedagoji, kamu yönetimi, siyaset, sosyal hukuk gibi dersler verilmektedir. Ana lisans dersleri ise tercilıli olarak sosyal hizmet uzmanlık alanlarına yönelik olmaktadır. Netice itibariyle öğrencilere iştigal edecekleri alanlara göre davranış biçimleri ile ilgili uygun teknik ve stratejiler gösterilmekte, sosyal hizmetlerin toplumsal, estetik, alılaki, hukuki ve dini boyut ve yansımaları ile ilgili temel bilgi ve tecrübeler aktarılmaktadır. Eğitim çerçevesinde mesleki tecrübe kazanabilmek için bir yıl pratik eğitime de yer verilmektedir. Genelde 3. ve 6. sömestride herhangi bir sosyal kurum veya alanda stajyerlik yapılmaktadır. 10
Meslek yüksek okullarının sayısal zenginliği ve bununla ilgili olarak mezun ettiği öğrenci sayısı açısından daha gelişmiş olduğunu söylemek mümkündür. Almanya' da 180 üzerinde meslek yüksek okulunda sosyal hizmetler kapsamında değerlendirilen değişik bilim dallarının eğitimi verilmektedir. Başta Sosyal Çalışma ve Sosyal Pedagoji olmak üzere Serbest Zaman, Sağlık ve Sosyal Hizmetler, Geragoji (Yaşlılar Eğitimi), Özel Eğitim11 ve Rehabilitasyon, Kültür ve Medya Pedagojisi, Sosyal İlahiyatP Sosyal Hukuk ve Sosyal Yönetim13 gibi bölümlerde veya ana bilim dallarında genelde 4 eğitim yılı üzerinden uygulama ağırlıklı dersler verilmektedir. Diğer taraftan 14 üniversitede de lisans ve yüksek lisans seviyesinde sosyal hizmetlerle ilişkisi olan meslek alanlarında sürekli olarak eğitim prograrnları açılmaktadır.
9 Michael Erler, Soziale Arbeit-Bin Lehr- und Arbeitsbuch zu Geschichte, Aufgaben und Theorien, Weinheim und München: Juventa 1994, ss. 25-30.
10 www. euromodule.com (Erişim: 28.09.07). 11 "Özel eğitim", bedeni, akli, ruhi ve( ya) hissi gelişimi ağır şartlar altında ancak sağlanabilen kişi
lerin psiko-sosyal sorunlanyla ilgilenen bir bilim dalıdır. Kişinin şahsi özellikleri ön phlııda tutulduğu gibi, aile, sosyal ortam gibi çevresel faktörler de dikkate alınmaktadır. Özürlü pedagoglan, özürlü çocuk ve yetişkinlerin eğitimini sağlayan özel ana okullannda, özel okullarda, korurnalı işyerlerinde, hastanelerin çocuk psikiyatrisi bölümlerinde, rehabilitasyon merkezlerinde görev almaktadırlar.
12 "Sosyal İlahiyat", din bilimleri (Din Psikolojisi, Mukaddes Kitaplar, Din Ahlakı, Maneviyat vb.) yanında sosyal hizmetler ile ilgili temel konulan içeren bir bilim dalıdır.
13 "Sosyal Yönetim", sosyal hizmetler sunan kurumlann yönetim ve organizasyonu, insan kaynaklan yönetimi, finansman ve proje yönetimi ile ilgili konulara ağırlık veren bir bilim dalıdır.
512 (ı. Din Hizmetiert Sempozyumu
Sosyal Hizmetler Yüksek Okullarında daha çok sosyo-psikolojik sorunların pratik çözümüne yönelik uygulamalı dersler verilirken, üniversitelerde ağırlıklı olarak teorik, sosyal pedagojik, idari ve hukuki konulara ağırlık verilmektedir. Üniversitedeki sosyal hizmetler eğitimi, meslek yüksek okullarından farklı olarak daha çok idari, pedagojik, hukuki konulara ağırlık vermektedir. Diğer taraftan sosyal pedagoji ile ilgili akademik dersler, ağırlıklı olarak örgün eğitimin dışındaki alanlara yöneliktir. Örneğin halk eğitimi, çocuk terbiyesi (Pedagoji), yetişkinler eğitimi (Androgoji) ve yaşWar eğitimi (Geragoji) üniversitelerde önemli bir yere sahiptir.
Almanya'da 198S-199S döneminde meslek yüksek okullarından her yıl mezun olan sosyal hizmet uzmanlarının (sosyal pedagog ve(ya) sosyal çalışmacı) sayısı, ortalama olarak S3 binden 9S bine çıkmıştır. Böylece 10 yıl içinde bu sayı hemen hemen ikiye katlanmıştır. 2000 yılında sosyal hizmet alanında tam veya yarını gün olarak çalışan meslek uzmanlarının sayısı ise 12S bin dvarındadır.14
Bunlardan yaklaşık olarak sadece 6 bini, üniversitelerden mezun olan sosyal hizmet uzmanıdır. Esnek çalışma i.:rnkanlarının artması ile birlikte sosyal hizmetler alanında part-time çalışanların oranı son lS yılda% 23'ten% 3S'e yükselmiştir. Meslek yüksek okullarından mezun olan ve aktif olarak çalışan sosyal hizmet uzmanlarının yaş gruplarına göre dağılımı şu şekildedir (Yıl: 2000): a) SO yaş ve üzeri:% 14; b) 40-SO yaş% 41; c) 30-40 yaş:% 3S; d) 30 yaş ve aşağısı:% 10. Almanya İş Bulma Kurumunun kayıtlarına göre 1994 yılından beri işsiz sosyal hizmet uzmanlarının sayısı ise 7 bindir.15
2.3. Almanya'da Dini Sosyal Hizmetler (Kirchliche Sozialarbeit)
Sosyal ilahiyat, ilahiyat (din eğitimi) ve sosyal hizmetler (sosyal pedagoji ve sosyal çalışma) bilinılerinden oluşan bir bilim ve meslek dalıdır. Sosyal İlahiyatçı öğrenciler, sosyal hizmet uzmanlarına verilen temel dersleri almak mecburiyetinde oldukları gibi, din pedagojisi, psikolojisi ve ahlak gibi konular hakkında da bilgi sahibi olmaktadırlar.
"Sosyal İlahiyatçı" olarak yetiştirilen öğrenciler, eğitimleri sonunda hem dini eğitim, hem de sosyal pedagoji ve sosyal çalışma alanında kalifiyeli eleman olarak çalışabilmektedirler. Sosyal İlahiyatçılar, .gerek kiliselere ait sosyal kurumlarda, gerekse devletin değişik sosyal hizmet kurumlarında ya sosyal hizmet uzmanı ya da din adamı (ilahiyatçı) olarak veya her iki fonksiyonu birlikte üstlenerek sosyal ilahiyatçı
(Seelsorger) unvanıyla görev alabilmektedir.
Özellikle ölümcül bir hastalığa yakalanmış hasta ve hasta yakınları ile ilgilenmek, onlara "ölüme refakat hizmetleri" kapsamında manevi telkin ve destek hizmetleri vermek, intihara meyilli kişilerin manevi dünyalarını tamir etmek, aile içi şiddete maruz kalmış aile fertlerine manevi destekli psiko-sosyal yardımlarda bulunmak,
14 Statistisches Bundesamt (STBA), Fachserie ll, Reihe 4.2 Prüfungen an Hochschulen 2001, Wiesbaden 2002.
1'-' Seyyar, Teorik ve Pratik Boyutuyla Sosyal Bakım, s. 94.
Ilahiyat Fakültelerinin Din HizmeUerine Katkılan 1 513
modem hayat ile örf ve gelenekler arasında kalmış ve manevi boşluklara itilmiş gençlerin sorunlarına çözüm üretmek, hapishanede yatmakta olan mahkumların manevi ihtiyaçlarını karşılamak ve genelde dini yönden sapma gösteren ve bunalımlara girmiş kişilere manevi rehabilitasyon hizmetleri sunmak Sosyal llahiyatçıların görev alanlanna girmektedir.16
2.4!Aimanya'da Dini Sosyal Hizmetler Eğitimi
Sosyal llahiyat eğitimi, meslek liseleri ve üniversitelerin yanında kilise ve dini cemaatlere ait olan 4 yıllık meslek (teoloji) yüksek okullarında verilmektedir. Bu okullara kayıt yaptırabilmek için genelde 10 yıllık örgün eğitimin dışında sosyal veya dini hizmetler alanında en az bir yıl gönüllü veya görevli olarak çalışma şartı aranmaktadır. Herhangi bir mezhebe bağlı meslek yüksek okulunda okuyabilmek için, bu okulun resmen temsil ettiği inanç sisteminin bir üyesi olma şartı aranınarnakla beraber genel anlamda okulun Hıristiyan manevi görüşlerine yakın olma şartı aranmaktadır.
Almanya'da gerek Evangelik, gerekse Katolik kiliseye bağlı 50'nin üzerinde llahiyat Fakültesi vardır. Bunun yanında yine değişik Hıristiyan mezheplerine bağlı toplam 31 meslek yüksek okulu bulunmaktadır. Dini meslek yüksek okulların 18'inde dört yıllık dini sosyal hizmetler bölümü yer almaktadır. Bu bölümlerde öğrenciler, genelde farklı dönemlerde belirli bir süre için (genelde bir yıl) sosyal alanda pratik faaliyetlerde bulunmakta ve eğitim sonunda bir tez hazırlamaktadırlar. 17
Dini sosyal hizmetler bölümlerine sahip olan meslek yüksek okullarındaki ana ve seçinilik derslerde okulun hedef kitlesi ve amacı doğrultusunda bazı farklılıklar bulunmakla beraber genelde aşağıdaki dersler verilmektedir:
1) Hukukun temelleri 2) Sosyal siyaset 3) Sosyal hizmetler 4) Sosyal çalışma yöntemleri 5) Sosyal hizmet kurumlarında dini sosyal hizmetler 6) Sağlıkhizmetlerinde (hastanelerde) dini sosyal hizmetler 7) Orduda dini sosyal hizmetler 8) Okullarda dini sosyal hizmetler ( rehberlik ve danışmanlık hizmetleri) 9) Hapishanelerde dini sosyal hizmetler 10) Sosyal psikoloji ll) Sosyal pedagoji 12) Sosyal patoloji 13) Sosyal tıp 14) Yabancı dil 15) Sosyoloji
16 Seyyar, Teorik ve Pratik Boyutuyla Sosyal Bakım, s. 99. 17 www.studis-online.de/Studlnfo/studienfach. (Erişim: 28.09.07)
514 IL Din Hizmetleri Sempozyumu
16) Felsefe 17) Ahlak 18) Hıristiyanlığın temelleri 19) Etnik ve dini azınlıklar 20) İktisat 21) Demografi 22) Dezavantajlı gruplar (özürlüler, yaşhlar, hastalar vb.) 23) Gerontoloji (yaşhlar bilimi) 24) Özel eğitim 25) Sosyal bakım 26) Manevi bakım
Alınanya'da yaklaşık olarak 35 bin sosyal ilahiyatçı (Seelsorger) değişik sosyal alanlarda "dini sosyal hizmetler" adı altında faaliyet göstermektedir. Bunlardan% 40'i meslek liselerinden, % 10'u meslek yüksek okullarından ve% 27'si ise üniversitelerden mezundur.18
Buraya kadar vermiş olduğumuz bilgilerin AB üyesi bazı ülkeler ve özellikle Almanya' da genel olarak sosyal hizmetler, özelde de dini sosyal hizmetlerle ilgili bir bakış açısı vermesi ve Tüi-kiye'deki dini sosyal hizmetlerin gayesi ve hukuki dayanaklarının doğru ve net olarak anlaşılması açısından önemli olduğunu düşünmekteyiz. Yine bu bilgilerden hareketle; Türkiye'de ilahiyat fakültelerinde "Dini Sosyal Hizmetler Bölümü"ne ve bu bölüm meZu.nu "Dini Sosyal Hizmetler Uzmanı'na (Sosyal İlahiyatçı'ya) olan ihtiyacın objektif olarak değerlendirilebileceği kanaatindeyiz. Diğer taraftan AB üyesi ülkeler ve Almanya' da sosyal hizmetlerin bir ayağını oluşturan dini sosyal hizmetlerin ülkemiz insanına da sunulması, bu hizmetlerden yararlanma i.ınkam sağlanması, insan hakları ve sosyal haklar çerçevesinde gayet doğal bir hak olduğunu düşünüyoruz. Batı' daki insanların manevi rehabilitasyon amacıyla faydalandıkları imkanlardan ülkemiz insanımn da yararlanmasımn gayet doğal olduğu gerçeğinin herkes tarafından kabul edeceğini düşünüyoruz.
3. Türkiye'de Sosyal Hizmetlere Dini Yaklaşımlar . 3.1. Dini Sosyal Hizmetlerin Kavramsal Açılımı
Dini veya manevi sosyal hizmetler; sosyal hizmet alanlarında ortaya çıkan dini içerikli problemierin çözümünde gerçekleşen danışmanlık ve rehberlik faaliyetidir. Bir başka ifadeyle sosyal hizmet sürecinde, sosyal hizmetten yararlanan kişilerin (hastaların, tutuklu ve mahkUmların, SH ÇEK kuruluşlarında barınanların) ihtiyaç duydukları ve dini sosyal hizmetler alanında uzmanlık ve formasyana dayalı olarak verilecek olan hizmetlerdir.
Dini sosyal hizmetler; sosyal hizmet anlayışım, kişilerin manevi duygu ve düşün-
18 Beschaftigten" und Arbeitslosenstatistik der BA, 2003, Nr. 89.
Ilahiyat Fakültelerinin Din Hizmetlerine Katkılan 1 515
eelerine yönelerek biçimlendirme isteğidir. Hem manen hem maddeten insanın mutluluğunu hedefleyen sosyal hizmet uygulamalan, kişilerin sosyal bilinçlenıneleri ve topluma uyumlan için üstün karakter geliştirmeye yönelik sosyal ve manevi eğitimi esas alan bir uygulama biçimidir.ı9
İnsanın hem maddi hem de manevi dünyasının sağlıklı olabilmesi, huzur ve refaha kavuşabilmesi için bedeni ve ruhi ihtiyaçlannın karşılanması, sorunlannın çözümlenınesi gerekir. Sosyal hizmete muhtaç insaniann dini kaynaklı problemlerinin çözümü sadece dini bilgi sahibi olmakla ortadan kaldırılabilecek kadar basit bir iş (uğraş) değildir. Çünkü bu alanda çözümüretebilmek için rehberlik yapacak kişinin hem sosyal hizmet alanında hem de ilahiyat alanında uzmanlık bilgi ve becerisine sahip olması gerekir. Mevcut durumun konuyla ilgili bir çözüm üretınediği ortadadır. Sorunun pansurnan tedbirlerle çözillebilmesi de mümkün göriinmemektedir. Probleme kalıcı çözüm getirecek yollar aranmalıdır.
Türkiye' de llahiyat fakiii telerinde halen yürürlükte olan d urma göre alıiıan eğitim sonucu sosyal hizmet alanlan olan hastane, hapishane ve diğer sosyal hizmet kurumlan için bir formasyon verilmemektedir. Okullardaki din eğitimiyle camideki farklı, hastanedeki hastanın psikolojisiyle hapishanedeki mahkfunun psikolojisi birbirinden tamamen farklıdır. Bütün bunlar özel uzmanlık ve eğitimi gerektirmektedir. Ülkemizde bu hizmetler maalesef gönüllülük ve kişisel beceriler gibi isteklilere bırakılmıştır. Halbuki Batı'da bu hizmetler kiliseye bağlı ve kilisenin özel uğraşı alanı içerisine girmektedir.20
3.2. Dini Sosyal Hizmetlerin Kanuni Dayanağı
Sosyal yansımalan olan manevi ihtiyaçlarm karşılanması ve manevi sorunlann çözümlenmesi, manevi sosyal hizmetler alanına girmekle beraber insanlar açısından da bir haktır. Manevi sosyal hizmetler, mesleki faaliyetlerini sadece insaniann buna ihtiyacı olduğu için değil, insaniann hakkı olduğu için gerçekleştirir. Manevi sosyal hizmet mesleğinin ilgisine ve müdahale alanına giren her mesele, aslında hak kavramı temelinde değerlendirilebilir. insaniann sosyal hayatta karşılaşabildikleri manevi sorunlann çözümüne dönük kanuni düzenlemeler de bu gerekçe ile yapılmıştır.
Türkiye Cumhuriyeti Anayasası (1982)'nın "Başlangıç" kısmında insaniann sadece maddi boyutuyla değil, manevi yönden de geliştirilmesi yönünde temel bir açıklama yapılmaktadır. "Her Türk vatandaşının bu Anayasadaki temel hak ve hürriyetle~den eşitlik ve sosyal adalet gereklerince yararlanarak, milli kültür, medeniyet ve hukuk düzeni içinde onurlu bir hayat sürdürme ve maddi ve manevi varlığını bu yönde geliştirme hak ve yetkisine doğuŞtan sahip olduğu" ifadesi, insanlarıİı manevi gelişimlerinin devletçe desteklenmesi gereken bir hak olduğunu açıkça göstermektedir.
19 Ali Seyyar, Sosyal Hizmetlerde Manevi Bakım, Şefkatli Eller Yayınları, Ankara 2007, s. 133. 2° Cemal Tosun, Din Eğitimi Bilimine Giriş, Pegem A Yayıncılık, Ankara 2002, s. 162.
516 1 1. Din Hizmetleri Sempozyumu
"Devletin Temel Amaç ve Görevleri" kısmında, kişilerin manevi gelişimine dönük daha somut bir açıklama yapılmaktadır. "Devletin temel amaç ve görevleri, Türk milletinin bağımsızlığını ve bütünlüğünü, ülkenin bölünmezliğini, Cumhuriyeti ve demokrasiyi korumak, kişilerin ve toplumun refah, huzur ve mutluluğunu sağlamak; kişinin temel hak ve hürriyetlerini, sosyal hukuk devleti ve adalet ilkeleriyle bağdaşmayacak surette sınırlayan siyasal, ekonomik ve sosyal engelleri kaldırmaya, insanın maddi ve manevi varlığının gelişmesi için gerekli şartları hazırlamaya çalışmaktır."21
Buna göre kişilerin manevi gelişimine yönelik şartları hazırlamak ve buna uygun manevi sosyal hizmet programları belirlemek ve uygulamak anayasal bir görevdir. Bir başka ifadeyle sosyal devlet, vatandaşlarının manevi yönden huzur içinde yaşayabilmeleri yönünde bütün tedbirleri almak mecburiyetindedir.
Anayasanın bir başka yerinde "Herkes, yaşama, maddi ve manevi varlığını koruma ve geliştirme hakkına sahiptir" denilerek,22 bir yönüyle manevi bir varlık olan insanın bu boyutuna vurgu yapıldığı gibi, kişiye manevi yönden kendini hem koruma, hem de geliştirme hakkı verilmektedir. Dolayısıyla kişi, sosyal hayatın zorlukları karşısında özellikle kendini manevi yönden boşluk içinde hissetmesi halinde, kısacası manevi sosyal hizmetlere ihtiyaç rluyınası durumunda, manevi yönden kendini koruma ve geliştirme adına, sosyal devletten bu gibi hizmetleri talep etme hakkına sahiptir.
SH ÇEK Kanunu ise sosyal çalışma eksenindeki amacını; korunmaya, bakıma veya yardıma muhtaç aile, çocuk, özürlü, yaşlı ve diğer kişilere sosyal hizmetler götürmek şeklinde belirtmektedir. Sosyal hizmetler ise "Kişi ve ailelerin kendi bünye ve çevre şartlarından doğan veya kontrolleri dışında oluşan maddi, manevi ve sosyal yoksunluklarının giderilmesine ve ihtiyaçlarının karşılanmasına, sosyal sorunlarının çözümlenmesine yardımcı olurımasını ve hayat standartlarının iyileştirilmesi ve yükseltilınesini amaçlayan sistemli ve programlı hizmetler bütünü" olarak tanımlanmaktadır. Bir başka ifadeyle, manevi yoksunluk içinde bulunan insanlara manevi rehabilitasyon odaklı sosyal hizmetler götürmek suretiyle bu yoksunluğun giderilmesi esas alınmıştır.
SHÇEK, "Ailenin bütünlüğünü korumak, parçalanmış ailelerin korunmaya, yardıma ve bakıma muhtaç fertleriyle ·çocuklarına her türlü maddi, manevi ve sosyal destek sağlamak; bu amaçla gerekli planlamaları yapmak, eğitim faaliyetlerinde bulurımak" görevini de üstlenmektedir.23 Buna göre, ailenin bütünlüğünü sağlayabilmek için, sosyo-ekonomik desteği yanmda manevi destek programlarının da hazırlanması ve uygulanması gerekmektedir.
Diğer taraftan "Kurumca yürütülınekte olan sosyal hizmet faaliyetlerine gerçek ve
21 Türkiye Cumhuriyeti Anayasası, 1982, m. 5. 22 Türkiye Cumhuriyeti Anayasası, 1982, m. 17. 23 1983 tarih ve 2828 sayılı Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu Kanunu, m. 9, k: Ek:
24/1/1989 - KHK - 356/2 md., Mülga: 6/12/1989 - KHK - 396/28 md., Ek: 14/3/1991 - 3703/2 md.. '
Ilahiyat Fakültelertnin Din Hizmetlerine Katkılan 1 517
tüzel kişilerin, her türlü maddi ve manevi katkı ve katılımın sağlanması"24 da teşvik edilmektedir. Dolayısıyla gerçek ve tüzel kişilerin; yani sivil toplumun temsilcileri dahil, herkes gönüllü olarak kurumsal sosyal hizmetlere her türlü manevi destekte bulunabilir. Manevi boyııtlu sivil destek hizmetleri, sosyal hizmetlerin etkisini ve kalitesini artıracağı için devlet, kişilerin yapacağı bu gibi manevi destek çalışmalarını bir teşvik politikası olarak ayrıca ödüllendirmektedir.25
~
Diğer taraftan 2828 sayılı SH ÇEK Kanununun genel esaslara ilişkin 4. maddesinin k fıkrasında "Korunmaya muhtaç çocukların Türk örf, adet ve milli ahlakına sahip, kendisine güvenen, insan sevgi ve saygısıyla dolu, Atatürkçü düşünce ve Atatürk ilke ve inkılaplarına uygun olarak yetiştirilmeleri, bir iş ve meslek sahibi yapılmaları, koruma kararı kalk:tık:tan sonra da toplum içinde izlenmeleri ve i.ınkılıilar ölçüsünde desteklenmeleri esastır"26 denilmektedir. Türk örf, adet, inanç, milli ahlakı ve dinirı birbirinden farklı olarak düşünülmesi mümkün değildir. Çocukların, gençlerin, yaşlıların ve rehabilitasyon hizmetinden yararlanan diğer insanların kanunda belirtildiği şekliyle yetiştirilebilmeleri, ancak uzman kişilerce verilecek din hizmeti ve dini içerikli ihtiyaçlarının karşılanmasıyla olabilecek:tir.27
3.3. Dini Sosyal Hizmetlerin Gayesi
Dini sosyal hizmetler; sosyal hizmet götürülen veya bu hizmeti isteyen hedef kitlenin maddi-manevi olarak huzur ve mutluluğıına katkı yapmayı, acıları hafifletmeyi, yaraları sarmayı ve manevi rehabilitasyonu hedeflemektedir.
Manevi çalışmayla fertlerin iç dünyalarında oluşan tahribatın, fıtrata uygun ve ahlaki değerlere göre tamir edilmesi, kişinin kendisiyle ve toplumla barışık yaşaması, karşılaşbğı problemlerle başa çıkmayı becerebilmesi hedeflenmektedir.28
Dini sosyal hizmetler; fertlere ve topluma, her zaman ve zeminde toplumun bilinçlenmesini, sağlıklı ve mutlu olınasını, ruhi konularda karşılaşılan problemierin çözümlenmesini, manevi riskiere karşı uyanık olunmasını, tutarlı tutum ve davranış geliştirmesini, kişinin kendisiyle ve toplumla barışık olınasını, hurafe, batıl inanç ve bilgilerden uzak durmasını, benliğini ve iradesini geliştirmesini, toplum kaynaklı
24 1983 tarih ve 2828 sayılı Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu Kanunu, m. 36. 25 "Dini Sosyal Hizmetlerin Kanuni Dayanağı" başlığı altında buraya kadar verilen bilgiler Ali
Seyyar'ın Sosyal Hizmetlerde Manevi Bakım, Şefkatli Eller yayınlan Ankara 2007 s. 133-136' dan aynen alınmıştır. Din eğitiminin hukuki dayanaklanyla ilgili olarak ayrıca bk. Tosun, Din Eğitimi Bilimine Giriş, s. 94-98; S. Hayri Bolay-Mümtaz'er Türköne, Din Eğitimi Raporu, TDV yayınlan, Ankara 1995, s. 95-111.
26 SH ÇEK Kanunu, No: 2828, 27 Mayıs 1983, Sayı: 18059, s. 21. 27 Saadettin Özdemir, Korunmaya Muhtaç Gençlerin Din Öğretimi İhtiyaç/an, Isparta 2002, s. 49;
Saadettin Özdemir, "Sosyal Hizmetlerde Çocuk ve Gençlerin Eğitim Haklan", Birinci Sosyal Hizmetler Ş urası, SHÇEK Yayınlan, Ankara 2004, s. 309-317.
28 Seyyar, Sosyal Hizmetlerde Manevi Bakım, s. 136.
518 1 1. Din Hizmetleri Sempozyumu
problemleri çözebilme yeteneği ve gücünü sağlar.29
3.4. Hastanelerde Dini Sosyal Hizmetler
. Türkiye' de hastanelerde yatarak tedavi gören hastalara yönelik manevi bakım veya din hizmetleriyle ilgili uygulamalann oldukça yeni ve kısa bir geçmişi vardır. Hastanelerde din ve moral hizmetleri, ilk olarak 1994 yılında Sağlık Bakanlığı bütçe görüşmeleri sırasında, Bütçe-plan komisyonunda gündeme gelmiştir. Daha sonra Sağlık Bakanlığı, İl Sağlık Müdürlüklerine vermiş olduğu talimatlarda, müftülüklerle işbirliği sağlanarak yapılacak olan hizmete yardımcı olunması istenmiştir. Bu yazışmalardan sonra Diyanet İşleri. Başkanlığı 19 Ocak 1995 taİilıinde il müftülüklerine gönderdiği yazıyla uygulamayı başlatmıştır. Ayrıca gönderilen yazıda uygulamayla ilgili detaylara da yer verilıniştir.30
Hastanelerdeki din ve moral hizmetleriyle ilgili uygulama daha yürürlüğe girer girmez, çoğu haksız ve mesnetsiz birçok eleştiri almıştır. Yapılan eleştiriler arasında haklı olanlar da vardır; ancak bunlar zamanla aşılabilecek ve ilerleyen süreçte giderilebilecek aksaklıklar olarak düşünülebilir.31
Hastanelerdeki din ve moral hizmetleri uygulaması, Ankara Tabip Odası Başkaın'nın 12 Aralık 1995 tarihinde (yürürlüğe girdikten yaklaşık ll ay sonra) Damştay'a açtığı davada, Damştay Beşinci Dairesi, uygulamanın iptali ve yürürlüğün durdurolmasıyla ilgili· bir karar vermiştir. Bunun üzerine Sağlık Bakanlığı 07 Haziran 1996 tarihinde 9129 sayılı bir gei:ıelgeyle, hastanelerde başlatılan din ve moral hizmetlerinin sona erdirildjğini valiliklerebildirmiş ve uygulama resmen sona erıniştir.32
Hastanelerde kısa süreli yürürlükte kalan din ve moral hizmetlerinin uygulamadan kaldırılmasının gerekçeleri oldukça zayıftır. Bunlar, ya siyasi endişelerin ideolojik ortama çekilmek istenmesi veya kişisel nedenlerden ötürü karşı çıkmalar olup, hiçbir şekilde bilimsel ve insani bir temeli yoktur. Çünkü din ve moral hizmetleriyle ilgili o dönem yazılı basma baktığımızda bu tür yanlı değerlendirmelerin olduğu çok açık bir şekilde anlaşılmaktadır. 33
Hastanelerde kısa bir süre uygulanan din ve moral hizmetleri hasta yakınları, hastalar, hemşireler ve diğer hastane personeli ve uygulamayı yapan görevliler tarafından olumlu karşılamrken,34 bir kısım doktorlar tarafından, farklı gerekçelere dayanarak
29 Seyyar, Sosyal Hizmetlerde Manevi Bakım, s. 136-139. 30
. N urullah Altaş, "Hastanelerde Dini Danışmanlık Hizmetleri (Türkiye Uygulaması Üzerine Deneysel Bir Araştırma)" AO nahiyat Fakültesi Dergisi, Ankara 1999, s. 599.
31 Altaş, s. 600. 32 Altaş, s. 600. 33 Mehmet Altınok, Cumhuriyet Gazetesi, 8.9.1995, s. 2; "Doktorlar Hastane İınarnına Karşı",
Milliyet Gazetesi, 23.7.1995, s.14 (Bu bilgiler Altaş, Hastanelerde Dini Danışmanlık Hizmetleri s. 600'den naklen aktarılmıştır).
34 Altaş, s. 616-640.
Ilahiyat Fakültelerinin Din Hizmetlerine Katkılan 1 519
ihtiyatla karşılanmıştır.35 Kaldı ki bu dönemde hastanelerde din ve moral hizmeti veren görevliler (hastaneyle ilgili) hiçbir formasyona sahip olmadan bu görevlere atanmışlardır. Hatta bazı yerlerde atanan görevliler fakülte mezunu bile olmayıp imam, müezzin, kayyım gibi görevlilerdir.36
3.5. Cezaevlerinde Dini Sosyal Hizmetler
Türkiye'de cezaevlerinde manevi rehabilitasyon amaçlı din hizmetleri, 1950'lerde
başlamış ve değişik aşamalardan geçerek günümüze kadar gelmiştir. Zaman zaman aksamalar olsa da, uygulamada bir devamlılığın olduğu görülmektedir. Adalet Bakanlığının DİB'e gönderdiği 05 Ağustos 1950 tarih ve 17565 sayılı yazısı ile başlayan DİB ve Adalet Bakarılığı işbirliği37 sonucu 15 Mayıs 2001 tarihinde yürürlüğe giren ve bugün hala yürürlükte olan protokolle son şeklini almış ve uygulama buna göre yapılmaktadır.38
Adalet Bakarılığı ile DİB arasında yapılan yazışmalardan cezaevlerinde yapılmak istenen dini sosyal hizmetlerle, manevi rehabilitasyonun amaçlandığı görülmektedir. Şöyle ki, vaizlerin yapacağı irşad ve tebliğ göreviyle, mahkumların işlemiş oldukları suçlardan pişmanlık duymaları, topluma kazandırıldıktan sonra tekrar suç işleyerek cezaevine geri dönmemeleri ve iyi bir insan, iyi bir vatandaş olabilmelerinin sağlanması, suçu meslek haline getirmelerinin engellenmesi amaçlanmıştır.
Cezaevlerinde görev yapacak olan DİB görevlileri genelde vaizler arasından seçilmektedir. Vaizlerin olmadığı yerlerde ise ilçe müftüleri bu görevi yerine getirmektedirler. Görevleri ise kanunla düzenlenmektedir.39 Cezaevinde görev yapan vaizlere 'Cezaevi Vaizi' denilmektedir.40
Cezaevlerinde görev yapan vaizlerin 1950 yılından 2000 yılına kadar düzenli bir
seminer veya kurs programına tabi tutulmadıkları görülmektedir. Ancak 18 Temmuz 2001 ve 30 Temmuz 2001 tarihleri arasında 142 DİB görevlisi 3 günlük süre ile cezaevlerindeki mahkumların eğitim ve rehabilitasyonuna yönelik kurs görmüşlerdir.41 Bir diğer hizmet içi eğitim etkinliği, 17-20 Aralık 2002 tarihleri arsında Manisa Saruharılı
Mütevelli Eğitim Merkezinde 26 cezaevi vaizine yönelik bir etkinlik düzenlennıiştir.42 Son olarak ise Antalya Gebizli Eğitim Merkezinde cezaevi vaizlerine yönelik Nisan 2007'de üç günlük bir seminer düzenlenmiştir.
35 Altaş, s. 641-653. 36 Altaş, s. 615, 616. 37 Geniş bilgi için bk. Şuayip Özdemir, Cezaevlerinde Din Eğitimi, An Sanat yayınları, İstanbul
2006, s. 43-52. 38 http.adalet.gov.tr. 25.09.2007. 39 02.08.1983 tarih ve 83/6920 sayılı kanun, madde 36/A+B. 40 Özdemir, s. 51. 41 Özdemir, s. 54. 42 Özdemir, s. 54.
520 IL Din Hizmetleri Sempozyumu
Cezaevinde görev yapan ve Cezaevi Vaizi olarak adlandırılan vaizler eğitim durumlan itibariyle İlahiyat Fakültesi (veya Yüksek İslam Enstitüsü ve İslfuni İlimler Fakültesi) mezunudurlar. Fakültelerdeki dersler itibariyle cezaevini tanıtıcı herhangi bir ders almanıaktadırlar.43
Özel eğitim olarak almış olduklan eğitim, sadece yukanda sözünü etmiş olduğumuz kısa süreli kurs ve seminerlerdir.
3.6. SHÇEK'e Bağlı Kuruluşlarda Dini Sosyal Hizmetler
Türkiye' de sosyal hizmetlerin devlet eliyle va tandaşına ulaştığı en önemli ve en organize kuruluş SHÇEK'tir. SH ÇEK'in hizmet alanlan içerisinde, çocuk yuvalan (0-12 yaş arası), yetiştirme yurtlan (12-18 yaş arası), rehabilitasyon merkezleri44 ve huzurevleri gibi önemli kuruluşlar bulunmaktadır. Buralarda bannmakta olan ihtiyaç sahibi kişilere maddi ve manevi ihtiyaçların karşılanması adına birtakım hizmetlerin verildiği muhakkaktır. Biz burada konumuz dışında kaldığı için, giyinme,. bannma, beslenme, sağlık, psikolojik v.b. nedenlerle yaşanan problemlere, verilen hizmetlere ve çözüm yollanyla ilgili konulara değinmeyeceğiz. Bizim üzerinde duracağımız husus, kurumlarda bannmakta olan çocuk, genç, yaşlı, engelli insanlanmızın din hizmetleriyle ilgili ihtiyaçlannın karşılamp karşılanmadığı, kimler tarafından karşılandığı veya problemlerinin ne olduğudur.
SHÇEK'e bağlı kuruluşlarda din hizmetlerinin formal olarak verildiğini söyleyebilmek mümkün değildir. Din hizmetlerinin verilmesi bir tarafa, böyle bir ihtiyacın olup-olmadığı dahi ciddi olarak tartışılmamıştır. Bunun sonucu olarak SHÇEK'e bağlı kuruluşlarda din hizmetleriyle ilgili hiçbir somut adımın atılınadığı herkes tarafından bilinmektedir. Ancak konuyla ilgili ilk adım Diyanet İşleri Başkanlığı'nın 27 Temmuz1985 tarih ve 12.1/166/857 sayı ve 74 Nolu genelgesiyle atılmıştır. Adı geçen ve "irşad" hizmetlerini konu edinen genelgede (3. madde) bu hususa değinilmiş ve il müftülükleriyle SHÇEK İl Müdürlüğü yetkililerinin iş birliği ve onayıyla dersler ve konferanslar verileceği vurgulanmıştır.45 Ancak burada şunu söyleyebiliriz, 74 nolu genelgenin uygulanması siyasi iktidarlara göre değişmiştir.46 SHÇEK'e 27 Mayıs 1983
43 ilahiyat Fakültesi programlan incelendiğinde sadece SDÜ ilahiyat Fakültesinde 5. yanyılda yer alan "Sosyal Kurumlarda Din Hizmetleri" adıyla okutulmakta olup diğer fakülte programlannda henüz yer almamaktadır. Yine Sosyal Bilimler Enstitüsünde de "Sosyal Hizmetlerde Din Hizmetleri" adıyla 2 kredilik bir ders bulunmaktadır. Bk. http:/ /ilahiyat.sdu.edu.tr/ders3.php
44 Engellilerin rehabilitasyon hizmetinde dinin yeri ve önemiyle ilgili olarak bk. Hüseyin Certel, "Din Psikolojisi Açısından Engelliler ve Din," tabula rasa, Yıl: 5, Sayı: 13, Konya 2005, ss. 253-260.
45 Başkaıılığın irşad faaliyeti yapacağı yerler arasında hasteneler, cazaevleri ve çocuk ıslahevlerini de sayınaktadır. Bk. I. Din Şurası Tebliğ ve Müzakereler, 1-5 Kasım 1993, DİB yayınlan, I-II, Ankara 1995, I, s. 63.
46 Hatta bu genelge bir siyasi partinin itirazlan sonucu SHÇEK'de uygulanamamıştır. S. Hayri Bolay-Mümtaz'er Türköne, Din Eğitimi Raporu, ss. 115-116.
Ilahiyat Fakültelerinin Din Hizmetlerine Katkılan 1 521
ve 18059 sayılı Resmi Gazete' de yayımlanan kanuna göre verilen 67 adet din hizmetleri sınıfına ait kadro, bazen (siyasi iktidarların durumuna göre) çocuk yuvalan ve yetiştirme yurtlarında veya huzurevlerinde kullanılmıştır.47 Genel olarak ise Huzurevlerindeki din hizmetleriyle ilgili uygulamaya pek müdahale edilmemiş, (müftülük, huzurevi işbirliğiyle) uygulama süreklilik arz etmiştir. Dolayısıyla SHÇEK'ye bağlı kuruluş
larda da.plfuılı, düzenli ve bilimsel temellere dayalı hiçbir uygulamanın olmadığı bilinen bir gerçektir. Bu kurumlarda din hizmeti verilmemesinin de hiçbir bilimsel temeli, gerekçesi veya dayandığı bir araştırma da zaten yoktur.
Diğer taraftan zaman zaman farklı şekillerde uygulanan din hizmetleriniri kimin tarafından ve nasıl bir plan çerçevesinde uygulanacağıyla ilgili hiçbir açık düzenleme yoktur. Bütün uygulama yetkililerin kişisel tecrübe, deneyim ve bilgisine bırakılmıştır. Oysa sosyal hizmetler, uzmarılığı gerektiren bir alan olduğu gibi, dini sosyal hizmetler de uzmarılığı gerek:tj.ren ayrı bir alandır. Şu halde SHÇEK'e bağlı kuruluşlarda din hizmeti verebilmek için böyle bir uzmanlık bilgisinin ve deneyiminin gerekliliği muhakkaktır. 48
Yapılan araştırmalar SHÇEK'e bağlı kuruluşlarda ciddi boyutta dini sosyal hizmetlere ihtiyaç duyulduğunu ve bu ihtiyacın karşılanmasının ülkemiz için iyi bir insan ve iyi bir vatandaş yetiştirmeye önemli katkılannın olacağı gerçeğini ortaya koymaktadır.49 Çünkü insanın sadece maddi ihtiyaçlannın karşılanması, mutluluğu, huzuru için yeterli değildir. Aynı zamanda onun ruhi ihtiyaçlannın da karşılanması, içinde bulunduğu birtakım olumsuzluklardan arındırılması gerekmektedir. Ancak söz konusu ihtiyacı karşılayabilmek için hizmet verecek yetişmiş uzman sıkıntısı ciddi boyuttadır.50 Bu da ilahiyat temel alanında eğitim görerek, söz konusu fakültede açılacak ilgili bölümde sosyal hizmet mesleğiniıı gerektirdiği formasyon bilgileriyle lisans eğitimi esnasında alacağı derslerle veya ilgili bölüm açılıncaya kadar lisans eğitimi sonrasında
alacağı hizmet içi eğitim kurslanyla desteklenmiş kişiler tarafından karşılanabilir. Şöyle ki; SHÇEK'e bağlı kuruluşlarda bannmakta olan insanlar, buralara bir takım olumsuzluklardan sonra gelmişlerdir. Yani sosyal korunmaya ihtiyaç duyduklan için bu kururnlara alınmaktadırlar. İşte bu sosyal koruma hizmetleri sağlanırken, manevi destek hizmetleriniri bir uzman aracılığıyla verilmesi, önemsenmesi gereken bir du
rumdur. İnsanın bir manevi varlık olduğu, manevi ihtiyaçlannın karşılanması halinde insanın sosyal hayata uyum sağlayabileceği unutulmamalıdır.
47 Özdemir, Korunmaya Muhtaç Gençlerin Din Öğretimi ihtiyaçları, s. 149-153. 48 Konuyla ilgili daha önce yapılan araştırmada yetiştirme yurtlarında din hizmeti verecek, Sosyal
Hizmet Uzmanı statüsünde bir görevlinin olması gerektiği önerilmişti. Özdemir, Korunmaya Muhtaç Gençlerin Din Öğretimi ihtiyaçları, s. 199.
49 Özdemir, Korunmaya Muhtaç Gençlerin Din Öğretimi ihtiyaçları, s. 149, Orhan Demir, Yetiştirme Yurdu Gençliği ve Din Eğitimi, Düşünce Kitabevi, İstanbul2004.
50 Tosun, Din Eğitimi Bilimine Giriş, s. 164.
522 11. Din HizmeUerl Sempozyumu
Sonuç ve Öneriler
Sosyal hizmetler, toplumda fertlerin kendi iradeleri dışında oluşan nedenlerle korumaya muhtaç duruma düşmeleri hcllinde kişilere sağlanan profesyonel kamusal ve(ya) sivil (dini) kuruluşların özel destek hizmetleridir. Muhtaçlık, maddi, sosyokültürel, bedeni veya ruhi (manevi) bir eksiklikten kaynaklanabilir. Bu durumdaki kişilere (müşterilere) verilecek sosyal hizmetlerde ülkenin genel durumu, kişinin hayat standardı, maddi ve manevi ihtiyaçlan göz önünde bulundurulur.
Genelde sosyal hizmetlerin amatörce yapılınasının ve başarılı olabilme şansının yok denecek kadar az olduğu herkes tarafından bilinen bir gerçektir Maneviyat ekseninde bir sosyal hizmet anlayışını da genel sosyal hizmet faaliyetleri çerçevesinde gerçekleştirebilmek için, bu alanda görev alacak kişilere sosyal hizmet eğitiminin yanında ilahiyat (maneviyat) eğitiminin de verilmesi şarttır. Bu noktadan hareketle; "Dini Sosyal Hizmetler" in gönüllülük esasına dayalı olarak veya rastgele bir kişinin görevlendirilmesiyle çözümlenmesi mümkün değildir, profesyonellik gerekir.
Buradan hareketle AB'ye giriş sürecinde Batı'da özellikle de Almanya'daki bazı uygulamalan örnek alarak bir eksikliğin giderilmesi, ülkemiz şartlan göz önünde bulundurularak bir entegrasyonun gerçekleştirilmesi, sosyal hizmet faaliyetlerinin daha etkin ve verimli çözüme yönelik olabilmesi için, biz tebliğimizde şu hususların bir an önce gerçekleştirilmesini öneriyoruz:
ı. Öncelikle hastane, huzurevleri ve bakım merkezlerinde "Dini Sosyal Hizmetler" verecek uzman görevliler için kadro ilidas edilmelidir (Cenaze yıkayan görevli kastedilm eniektedir ). ·
2. Müftülük kadrolarında bulunan cezaevi vaizlerinin Adalet Bakanlığı kadrolanna aktarılınası ve cezaevinin kadrolu vaizi olması sağlanmalıdır.
3. SHÇEK'e bağlı kuruluşların her birinde en az bir "Dini (Manevi) Sosyal Hizmetler Uzmanı" ("Sosyal İlahiyatçı") bulunmalıdır. Bu unvan altında görev alacak uzmanlar, sosyal hizmet uzmanlannın mesleki statüleri ile eşit konumda olmalıdır. Sosyal hizmet uzmanlannın görev alabildiği bütün alanlarda "Dini Sosyal Hizmet Uzmanlan" da resmen görev alabilmelidirler.
4. Dini sosyal hizmetler, müşteri (talep eden) açısından bir sosyal hak olarak değerlendirilmelidir. Bununla birlikte dini sosyal hizmetler, ancak isteğe bağlı olarak sunulan bir hizmet olmalı; yani bu hizmetin sunulduğu kurumlarda herkese zorunlu olarak verilmemelidir (Farklı din mensuplarına kendi dinlerine göre hizmet alma iı:nkfuu sağlanmalıdır).
5. Sosyal hizmet kurumlarında görevlendirilecek ilahiyat fakültesi mezunu görevliler seçildikten sonra (mevcut durumda) mutlaka bir hizmet içi eğitimden geçirilmelidir. Bu hizmet içi eğitim programında müfredatı.n içeriği, kurumun ve hizmet alanların özelliklerine göre belirlenmelidir.
6. Sosyal·hizmetler alanında görev yapacak "Dini Sosyal Hizmetler Uzmanlan"
Ilahiyat Fakültelertnin Din Hizmetleöne Katkılan 1 523
(Sosyal ilahiyatçılar), ilahiyat fakültelerine bağlı olarak açılacak olan "Dini Sosyal Hizmetler Bölümü" mezunlan arasından seçilmelidir.
7. ilahiyat fakültelerine bağlı olarak açılacak olan dört yıllık "Dini Sosyal Hizmetler Bölümü" nde ilahiyat temel eğitimi yanında sosyal hizmet mesleğine hazırlayıcı teorik derslerin yanında sosyal hizmet alanlarına yönelik uygulamalı dersler ve staj irrıkfuıla,ı:ı da sunulmalıdır.
8. AB katılım sürecinde AB ülkelerinde uygulandığı şekliyle bütün sosyal hizmet alanlan kapsamında olan müşterilerin spesifik sosyal ve manevi ihtiyaçlan birlikte değerlendirilmeli, bu ihtiyaçların bir bütünlük içinde karşılanmasına yönelik Dini Sosyal Hizmetlerin temel esaslan, bir model ekseninde milli kültürüroüze uygun bir şekilde adapte edilmelidir.
9. ilahiyat fakülteleri hizmet alanlan ve hizmette verimlilik esas alınarak yeniden yapılandırılarak;
• Öğretmenlik Bölümü; İlköğretim ve Ortaöğretim Öğretmenlik Bölümü olarak
• Din Hizmetleri Bölümü
• Dini Sosyal Hizmetler Bölümü
• Yurt Dışı Din Hizmetleri Bölümü, şeklinde bir yapılandırılmaya gidilmelidir.