110
1 DENEME SINAVI – 52 1. Sulcus arteria meningea media aşağıda verilen kemiklerden hangisinde yer alan bir oluşumdur? A) Os temporale B) Os sphenoidale C) Os frontale D) Os parietale E) Os occipitale 2. A. radialis pulsasyonunun alınabildiği anatomik en ye çukuru (fovea radialis) esas olarak aşağıda seçeneklerde verilen hangi iki kasın tendonunun arasında yer alır? A) M. adductor pollicis – M. extensor pollicis brevis B) B) M. extensor pollicis brevis – M. abductor pollicis longus C) C) M. extensor pollicis longus – M. extensor carpi radialis longus D) D) M. extensor carpi radialis longus – M. extensor carpi radialis brevis E) E) M. extensor pollicis brevis – M. extensor pollicis longus 3. Yüzünün sağ yarımındaki kaslarda ve sol vücut yarı- mındaki kaslarda felci olan hastada en olası lezyon aşağıdakilerden hangisindedir? A) Ponsun sol yarımında B) Ponsun sa yarımında C) Sa nervus facialis’te D) Sa kortekste E) Bulbus’ta decussatio pyramidum seviyesinde 4. N. Mandibularis yaralanması olan bir hastada aşağıdaki kaslardan hangisi etkilenmez? A) M. temporalis B) M. masseter C) M. Buccinator D) M. tensor veli palatini E) M. pterygoideus lateralis 5. Aşağıdaki kaslardan hangisinin pelvis’e tutunması yoktur? A) M. psoas major B) M. quadratus femoris C) M. quadriceps femoris D) M. quadratus lumborum E) M. gracilis 6. Mesencephalonda colliculus superior seviyesinden alınma bir kesitte aşağıdaki yapılardan hangisi görülmez? A) Nuc. ruber B) Crus cerebri C) Nuc. accessorius nervi oculomotorii D) Nuc. motorius nervi oculomotorii E) Nuc. motorius nervi trochlearis 2016 TEMMUZ TUS 52. DENEME SINAVI TEMEL BİLİMLER TESTİ SORULARI Bu testte sırasıyla Anatomi, Histoloji ve Embriyoloji, Fizyoloji, Biyokimya, Mikrobiyoloji, Patoloji, Farmakoloji soruları bulunmaktadır.

2016 TEMMUZ TUS 52. DENEME SINAVI TEMEL ... - tustime.comtustime.com/tustime_deneme_52.pdf · DENEME SINAVI – 52 5 29. Deniz seviyesinde yaşayan, yapılan kan tahlilinde hemoglobin

  • Upload
    lyhuong

  • View
    259

  • Download
    0

Embed Size (px)

Citation preview

1DENEME SINAVI – 52

1. Sulcus arteria meningea media aşağıda verilen kemiklerden

hangisinde yer alan bir oluşumdur?

A) Os temporale

B) Os sphenoidale

C) Os frontale

D) Os parietale

E) Os occipitale

2. A. radialis pulsasyonunun alınabildiği anatomik en ye

çukuru (fovea radialis) esas olarak aşağıda seçeneklerde

verilen hangi iki kasın tendonunun arasında yer alır?

A) M. adductor pollicis – M. extensor pollicis brevis

B) B) M. extensor pollicis brevis – M. abductor pollicis

longus

C) C) M. extensor pollicis longus – M. extensor carpi radialis

longus

D) D) M. extensor carpi radialis longus – M. extensor carpi

radialis brevis

E) E) M. extensor pollicis brevis – M. extensor pollicis longus

3. Yüzünün sağ yarımındaki kaslarda ve sol vücut yarı-

mındaki kaslarda felci olan hastada en olası lezyon

aşağıdakilerden hangisindedir?

A) Ponsun sol yarımında

B) Ponsun sag yarımında

C) Sag nervus facialis’te

D) Sag kortekste

E) Bulbus’ta decussatio pyramidum seviyesinde

4. N. Mandibularis yaralanması olan bir hastada aşağıdaki

kaslardan hangisi etkilenmez?

A) M. temporalis

B) M. masseter

C) M. Buccinator

D) M. tensor veli palatini

E) M. pterygoideus lateralis

5. Aşağıdaki kaslardan hangisinin pelvis’e tutunması yoktur?

A) M. psoas major

B) M. quadratus femoris

C) M. quadriceps femoris

D) M. quadratus lumborum

E) M. gracilis

6. Mesencephalonda colliculus superior seviyesinden alınma

bir kesitte aşağıdaki yapılardan hangisi görülmez?

A) Nuc. ruber

B) Crus cerebri

C) Nuc. accessorius nervi oculomotorii

D) Nuc. motorius nervi oculomotorii

E) Nuc. motorius nervi trochlearis

2016 TEMMUZ TUS 52. DENEME SINAVITEMEL BİLİMLER TESTİ SORULARI

Bu testte sırasıyla Anatomi, Histoloji ve Embriyoloji, Fizyoloji, Biyokimya, Mikrobiyoloji,Patoloji, Farmakoloji soruları bulunmaktadır.

2 TUS’U KAZANDIRAN DOĞRU ADRES

7. Aşağıdakilerden hangisi nazofarinks ile ilgili yapılardan biri

değildir?

A) Ostium pharyngeum tubae auditivae

B) Plica salphingopalatina

C) Torus tubarius

D) Choanae

E) Isthmus faucium

8. Aşağıdaki sinirlerden hangisinin lezyonunda kolun ekstan

siyonu büyük ölçüde zayıflar?

A) Nervus medianus

B) Nervus ulnaris

C) Nervus radialis

D) Nervus thoracicus longus

E) Nervus thoracodorsalis

9. Aşağıdakilerdan hangisi trigonum inguinale’nin lateral

sınırını yapar?

A) A. iliaca interna

B) A. iliaca externa

C) A. epigatrica inferior

D) A. femoralis

E) A. pudenda interna

10. M. levator ani, m. transversus perinei profundus ve

m. obturatorius internus kaslarının sınırladığı alan

aşağıdakilerden hangisidir?

A) Pelvis minor

B) Spatium perinei super cialis

C) Spatium perinei profundus

D) Fossa ischioanalis

E) Regio perinealis

11. Crista terminalis aşağıdaki kalp bölümlerinden hangisinde

bulunur?

A) Sag atrium

B) Sol ventrikül

C) Sol atrium

D) Sag ventrikül

E) Septum interatriale

12. Muskulus rectus lateralis’in çalışmaması nedeniyle

içe şaşılık olan bir hastada en olası sinir lezyonu

aşağıdakilerden hangisidir?

A) N. oculomotorius

B) N. Abducens

C) N. Ophthalmicus

D) N. trochlearis

E) N. facialis

13. Aşağıdaki anatomik yapılardan hangisi mediastinum

posterior’da bulunmaz?

A) Trachea

B) Oesophagus

C) N. vagus sinister

D) N. vagus dexter

E) V. hemiazygos accessoria

14. Fenestra vestibuli ve fenestra cochlea ortakulak boşluğunun

hangi duvarında yer alır?

A) Iç

B) Üst

C) Ön

D) Arka

E) Alt

3DENEME SINAVI – 52

15. Aşağıdaki hücre bölümlerinden hangisinde rRNA sentezi

yapılır?

A) Çekirdegin ökromatin alanları

B) Çekirdegin heterokromatin alanları

C) Çekirdekçik

D) Nükleer por kompleksi

E) Çekirdek zarı iç yapragı

16. Reseptör aracılı hücre içine madde alımı (endositoz)

sürecinde içeri alınan molekülün etrafını çeviren hücre

zarının çevresini örten molekül hangi seçenekte doğru

olarak verilmiştir?

A) Clathrin

B) Adaptin

C) Desmin

D) Coatomer proteini

E) Dynamin

17. Nötrofil lökositin oluşum süreci içinde hangi aşama ve

sonrasında hücrelerde mitotik aktivite artık izlenmez?

A) Myeloblast

B) Promyelosit

C) Myelosit

D) Metamyelosit

E) Nötrofil

18. Böbreğin proksimal tübül bölgesinin gelişim gösterdiği

embriyonik bölge hangi seçenekte doğru olarak verilmiştir?

A) Yüzey ektodermi

B) Nöral krista

C) Ara mezoderm

D) Paraksiyel mezoderm

E) Endoderm

19. Aşağıdaki damar türlerinden hangisinde iç ve dış elastik

laminalar gelişmiş olarak izlenir?

A) Muskuler arter

B) Elastik arter

C) Arteriol

D) Kapiller

E) Küçük arter

20. Aşağıdaki organların hangisinin tunika muskularis

tabakasında çizgili ve düz kas hücreleri izlenir?

A) Özofagus

B) Mide

C) Duodenum

D) Jejenum

E) Ileocekal bileşke

21. Timusun medulla bölgesinde izlenen kalsifiye

epitelyoretiküler hücrelere ne ad verilir?

A) Timosit

B) Hassal cismi

C) PAS hücresi

D) Kan-timus bariyeri

E) CD4 pozitif CD8 negatif hücre

22. Aşağıdaki yapılardan hangisi testisin skrotuma inişi

sırasında peritonun da inmesi sonucu oluşmuştur?

A) Tunika albuginea

B) Tunika vasküloza

C) Tunika vaginalis

D) Sertoli hücresi

E) Intertisyel hücreler

4 TUS’U KAZANDIRAN DOĞRU ADRES

23. Adrenalin, damar duvarındaki düz kaslarda bulunan alfa-1

reseptörüne bağlandığında hangisinin aktivitesinde veya

hücre içi düzeyinde bir artışa neden olmaz?

A) Diaçilgliserol

B) Fosfolipaz C

C) Guanilat siklaz

D) Protein kinaz C

E) Stoplazmik Ca++ miktarı

24. Presinaptik akson terminalindeki veziküler membrana

ait sinaptobrevin, hangi membran proteini ile etkileşerek

ekzositoza neden olur?

A) Rab-3

B) Sintaksin

C) Sinapsin

D) Kalmodulin

E) Sinaptotagmin

25. Aşağıdaki hastalıklardan hangisi iskelet kasındaki iyon

kanallarının işlev bozukluğu veya mutasyonları sonucunda

ortaya çıkmaz?

A) Miyestenia gravis

B) Malign hipertermi

C) Paramiyotoni konjenita

D) Duchenne kas distrofisi

E) Hiperkalemik periyodik paralizi

26. Periferik sinirlerde aksonun hasarlanması sonucu nöronal

hücre gövdesinin şişmesi ve organellerin özelliklerininin

yeniden düzenlenmesi ile karakterize duruma ne denir?

A) Kromatolizis

B) Anterograd dejenerasyon

C) Retrograde dejenerasyon

D) Wallerian dejenerasyon

E) Ortograd dejenerasyon

27. Aşağıdaki reseptörlerden hangisi G protein kenetli reseptör

(GPCR) olarak çalışır?

A) GABA-A

B) GABA-B

C) NMDA-glutamat

D) AMPA- glutamat

E) Nikotinik asetilkolin

28. Fizyolojik koşullarda fonokardiyografi kaydı ile elde edilen

şekilde K ve L harfleri ile gösterilen kalp sesleri için hangisi

doğrudur?

K L

A) 1. kalp sesi 2. kalp sesi

B) 2. kalp sesi 1. kalp sesi

C) 1. kalp sesi 3. kalp sesi

D) 2. kalp sesi 3. kalp sesi

E) 3. kalp sesi 4. kalp sesi

5DENEME SINAVI – 52

29. Deniz seviyesinde yaşayan, yapılan kan tahlilinde

hemoglobin düzeyi 15.6 g/dL bulunan sağlıklı bir erkeğin

arteriyel kanındaki parsiyel oksijen (pO2) düzeyinin

yaklaşık olarak kaç mmHg olması beklenir?

A) 40

B) 95

C) 104

D) 120

E) 159

30. Altı yaşında bir çocuğun testis biyopsisinden hazırlanan

dokunun mikroskobik incelemesinde aşağıdakilerden

hangisi görülmez?

A) Miyoid hücre

B) Leydig hücresi

C) Sertoli hücresi

D) Spermatogonium

E) Primer spermatosit

31. Oral glikoz tolerans testinden (OGTT) önce ve bunu takip

eden sürede elde edilen plazma glikoz düzeylerine göre

şekildeki eğriler için hangisi doğrudur?

Normal Prediyabet Diabetes Mellitus

A) 1 2 3

B) 1 3 2

C) 2 1 3

D) 3 2 1

E) 3 1 2

32. Midedeki G hücrelerinde gastrin salgılanmasını artıran

vagal uyarıda, nörotransmitter olarak hangisi görev yapar?

A) Guanilin

B) Asetilkolin

C) P maddesi

D) Gastrin serbestleyici peptid

E) Glikoza bagımlı insülinotropik polipeptid

33. Hücre organellerini ayırt edebilmek için, organele spesifik

işaretleyici (Marker) enzimler kullanılır. Aşağıdaki

enzimlerden hangisi kas hücresi endoplazmik retikulum

işaretleyicisi olarak kullanılabilir?

A) Galaktozil Transferaz

B) Glukoz 6 Fosfataz

C) Laktat Dehidrogenaz

D) Sitokrom b5 redüktaz

E) Na-K ATPaz

34. Hücre membranı ile ilgili aşağıdakilerden hangisi yanlıştır?

A) Karbonhidratlar membran dış yüzüne yerleşimlidir.

B) Yapısında kolesterol bulunur.

C) Membran lipidleri arasında iyonik baglar bulunur.

D) Periferal proteinler membrana zayıf hidrojen bagı ile

baglanır.

E) Integral proteinlerin membran ile etkileşen kısmında valin

amino asidi bulunabilir.

35. Aşağıdaki proteinlerden hangisi hücre membran

fosfolipidlerin hareketini hücre içinden hücre dışına doğru

hızlandırır?

A) Flippaz

B) Floppaz

C) P Glikoprotein

D) Fibrilin

E) Lamin

6 TUS’U KAZANDIRAN DOĞRU ADRES

36. Blue Diaper Sendromu aşağıdaki amino asitlerden

hangisinin patolojisinde meydana gelir?

A) Serin

B) Glisin

C) Tirozin

D) Tripofan

E) Alanin

37. Yapısında imidazol halkası olan amino asit aşağıdakilerden

hangisidir?

A) Arjinin

B) Lizin

C) Histidin

D) Fenilalanin

E) Sistein

38. Aşağıdaki amino asitlerden hangisi saf ketojeniktir?

A) Alanin

B) Glutamat

C) Lösin

D) Serin

E) Tirozin

39. Aşağıdaki proteinlerinden hangisi plazma protein

elektroforezinde en önde hareket eder?

A) Albumin

B) RBP

C) Makroglobulin

D) CRP

E) a-FP

40. Barsaktan emilen +2 değerlikli demirin +3 değerlikli demire

çevrilmesini sağlayarak plazmada transferrin tarafından

taşınmasını sağlayan enzim hangisidir?

A) DMT1

B) Hephaestin

C) Ferropontin

D) Hepsidin

E) Ferri redüktaz

41. Hemoglobin sentezinde kurşun ile inhibe olan mitokondriyal

enzim hangisidir?

A) ALA dehidrataz

B) ALA sentaz

C) Ferroşelataz

D) Üroporfinojen I sentaz

E) Üroporfinojen Dekarboksilaz

42. Dokulardaki karbondioksiti de akciğerlere taşınmasında en

önemli mekanizma hangisidir?

A) Karbonik Anhidraz enzimi

B) Hemoglobinin globülin zincirlerinin amino ucuna baglanır

ve hemoglobin molekülüyle birlikte

C) Hemoglobinin globülin zincirlerinin karboksi ucuna

baglanır ve hemoglobin molekülüyle birlikte

D) Plazmada çözünmüş halde

E) Makroglobulin ile birlikte

7DENEME SINAVI – 52

43. Aşağıdakilerden hangisi biluribin metabolizmasındaki hız

kısıtlayıcı basamaktır?

A) Periferik dokularda oluşan bilirubin albumine baglanması

B) Biluribin karaciger hücresinde kolaylaştırılmış difüzyon ile

alınması

C) Konjuge biluribinin safraya aktif transport ile salgılanması

D) Biluribinin düz endoplazmik retikulumda konjuge edilmesi

E) Ürobilinojenin bir kısmının sterkobiline dönüşmesi

44. Aşağıdaki enzimlerden hangisi kalsiyum kullanır?

A) Tirozin hidroksilaz

B) Fenilalanin hidroksilaz

C) Lizin hidroksilaz

D) Amilaz

E) Glukoz 6 fosfataz

45. Platelet fonksiyon bozukluğunun tespiti için kullanılan test

aşağıdakilerden hangisidir?

A) Kollojen/Epi ve Kollojen/ADP

B) Psödokolinesteraz

C) ALT

D) Amonyak

E) Sistatin C

46. Aşağıdakilerden hangisi ETS’de kompleks I için elektron

kaynağı değildir?

A) Gliseraldehit 3 fosfo Dehidrogenaz

B) Izositrat Dehidrogenaz

C) a-KG Dehidrogenaz

D) Malat Dehidrogenaz

E) Süksinat Dehidrogenaz

47. Eksikliğinde idrarda alanin artan enzim hangisidir?

A) Piruvat kinaz

B) Piruvat karboksilaz

C) Asetil coA karboksilaz

D) Glukojen sentaz

E) PFK-1

48. Yağ dokusunda adiposit membranında bulunan ve hormon

huyarlı lipaz’ın aşırı triaçilgliserol yıkmasını engelleyen

protein aşağıdakilerden hangisidir?

A) Adiponektin

B) Leptin

C) Perilipin

D) Liponektin

E) Lipodistrofin

49. Aşağıdakilerden hangisi LCAT aktivatörüdür?

A) Apo A I

B) Apo A II

C) Apo C II

D) Apo B48

E) Apo B100

50. Aşağıdaki RNA tiplerinden hangisi RNA işlenmesinde

(splicing) görevlidir?

A) miRNA

B) hnRNA

C) tRNA

D) snRNA

E) ncRNA

8 TUS’U KAZANDIRAN DOĞRU ADRES

51. Aşağıdakilerden hangisi sekonder safra asitidir?

A) Kolik asit

B) Kenodeoksikolik asit

C) Taurokolik asit

D) Glikokolik asit

E) Litokolik asit

52. 4 aylık kız bebekte yapılan fizik muayenede hipotoni ve

nöbetler dikkat çekiyor. Yapılan testlerde hastanın uzun

zincirli yag asitlerini ve fitanik asidi okside etmede defekt

oldugu gözleniyor.

Bu hastada hangi organelde patoloji olması beklenir?

A) Mitokondri

B) Peroksizom

C) Sitozol

D) Endoplazik Retikulum

E) Golgi

53. Nitrat maruziyeti sonrası intestinal epitel hücrelerde

özellikle sitozin deaminasyonu sonucu DNA hasarı meydana

gelmektedir.

Aşağıdaki enzimlerden hangisi bu hasarın düzeltilme

sürecinde kullanılmamaktadır?

A) DNA metilaz

B) DNA glikozilaz

C) DNA endonükleaz

D) DNA liyaz

E) DNA ligaz

54. HMG coA redüktaz aktivitesini düzenleyerek kolesterol

sentezini regüle eden transkripsiyon faktörü

aşağıdakilerden hangisidir?

A) Sterol Regulatory Binding Protein (SREBP)

B) Farnesoid X reseptör

C) ALX1

D) Geranil fosfat

E) TATA box

55. Kan kültüründe üreyen etkenin yapılan mikrobiyolojik

incelemesinde, koagülaz pozitif, mecA geni taşıyan bakteri

tespit edilmiştir.

Bu hastanın tedavisi için en uygun antibiyotik

aşağıdakilerden hangisidir?

A) Seftriakson

B) Daptomisin

C) Imipenem

D) Piperasilin

E) Sefoperazon

56. Toksijenik olmayan Corynebacterium diphteriae

suşunun toksijenik suş hâline gelişi aşağıdaki genetik

mekanizmalardan hangisi ile ilişkilidir?

A)Transdüksiyon

B) In vivo transformasyon

C) Konjugasyon

D) Transpozisyon

E) Plazmit transformasyonu

9DENEME SINAVI – 52

57. Aşağıdaki bakterilerden hangisi vankomisin’e intrinsik

olarak dirençlidir?

A) Staphylococcus aureus

B) Streptococcus pneumoniae

C) Erysipelothrix rhusiopathiae

D) Enterococcus faecalis

E) Staphylpcoccus epidermidis

58. BCG aşısında, aşağıdaki Mikobakteri türlerinden hangisinin

zayıflatılmış şekli kullanılmaktadır?

A) M. africanum

B) M. Microti

C) M. bovis

D) M. Tuberculosis

E) M. Smegmatis

59. Bakteri 50S ribozomal alt ünitede mutasyon oluşması

aşağıdaki ilaçlardan hangisinin etkisini ortadan kaldırmaz?

A) Makrolid

B) Linkozamid

C) Tigesiklin

D) Telitromisin

E) Streptogramin

60. Pyoderma sonrası geliştiği düşünülen Streptokokkal

glomerülonefritte etiyolojiyi aydınlatmada kullanılan test

şağıdakilerden hangisidir?

A) Bogaz kültürü

B) Bogaz sürüntüsünde grup A antijeni saptanması

C) Antistreptolizin S

D) Antistreptolizin O

E) Anti-DNAaz B

61. Yoğun bakım ünitesinde yatan ve bronkopnömoni gelişen

hastanın balgam örneğinde gram negatif, oksidaz pozitif

ve beta hemoliz oluşturan basiller tespit edilmiştir. Bu

hastadaki en olası etken aşağıdakilerden hangisidir?

A) Acinetobacter baumannii

B) Pseudomonas aeruginosa

C) Klebsiella pneumoniae

D) Stenotrophomonas maltophilia

E) Escherichia coli

62. Aşağıdakilerden hangisi, Staphylococcus aureus’a ait

virulans faktörlerinden biri değildir?

A) Alfa hemolizin

B) Protein M

C) Kapsüler polisakkaritler

D) Katalaz

E) Epidermolitik toksin

10 TUS’U KAZANDIRAN DOĞRU ADRES

63. Aşağıdaki anaerobik enfeksiyonlardan hangisi, endojen

kökenlidir?

A) Süt çoçugu botulizmi

B) Septik abortus

C) Aktinomikoz

D) Yara yeri botulizmi

E) Clostridium perfringens’e baglı gastroenterit

64. Aşağıdaki bakterilerden hangisinin hücre duvarında mikolik

asit bulunabilir?

A) Micrococcus

B) Pasteurella

C) Actinomyces

D) Corynebacterium

E) Archanobacterium

65. Mantarların hücre duvarında kitin oluşumunu inhibe eden

antifungal ajan aşağıdakilerden hangisidir?

A) Amfoterisin B

B) Kaspofungin

C) Flusitozin

D) Flukonazol

E) Nikkomisin Z

66. Özellikle idra yolu enfeksiyonlarından sık izole edilen

ve gerçek ya da yalancı hif oluşturamayan Candida türü

aşağıdakilerden hangisidir?

A) Candida albicans

B) Candida glabrata

C) Candida guilliermondii

D) Candida parapsilosis

E) Candida tropicalis

67. Daha önce astım atakları geçiren bir kişide akcigerde

infiltrasyon, eozinofili, kilo kaybı saptanmıştır. Balgamından

KOH ile yapılan direkt incelemede 45 derece ile dallanan

septalı hiyalen hifler görülmüştür.

Bu durumda etken olarak öncelikle aşağıdaki mantarlardan

hangisi düşünülmelidir?

A) Trichophyton

B) Sporothrix schenckii

C) Aspergillus

D) Mucor

E) Rhizopus

68. Hepatit B virusu ile enfekte hepatositlerin öldürülmesindeki

temel mekanizma aşağıdakilerden hangisidir?

A) Enfekte hepatositlere karşı sitotoksik T hücrelerinin

saldırması

B) Hücresel protein sentezinin durması

C) Hücresel mRNA’ların degredasyonu

D) Virus aracılı kromozom delesyonları

E) HBV antijenlerinin intrasitoplazmik birikimi

11DENEME SINAVI – 52

69. Tip IV aşırı duyarlılık reaksiyonlarının diğer aşırı duyarlılık

reaksiyonlardan farkı nedir?

A) Mast hücre aktivasyonu

B) Kompleman bagımlı opsonizasyon

C) Immün kompleks bagımlı doku hasarı

D) Nötrofil degranülasyonu

E) T hücre uyarılması ve makrofaj aktivasyonu

70.

I. P. Falciparum

II. P. Ovale

III. P. Vivax

IV. P. malariae

Yukarıda verilen Plasmodium türlerinden hangilerinin

hipnozoit formu yoktur?

A) Yalnız I

B) I ve IV

C) I ve III

D) II ve III

E) II ve IV

71. Toxoplasma gondii’de kedide seksüel çoğalma sonucunda

aşağıdaki yapılardan hangisi oluşur?

A) Trofozoit

B) Kist

C) Gametosit

D) Ookist

E) Merozoit

72. Aşağıdaki parazitlerden hangisinin kist şekli insanda

bulunmaz?

A) Endolimax

B) Entemoeba

C) Iodomoeba

D) Chilomastix

E) Trichomonas

73. Aşağıdaki virüslerden hangisi çift iplikli lineer RNA içerir?

A) Rhabdovirüs

B) Reovirüs

C) Retrovirüs

D) Pikornavirüs

E) Filovirüs

74. Aşağıdaki human herpes virüs ile latent kaldıkları hücre

eşleştirmelerinden hangisi doğrudur?

A) Varicella zoster virüs – Sakral ganglionlar

B) Herpes simpleks virüs tip 1 – Dorsal kök ganglionlar

C) Sitomegalovirüs – Eozinofil, bazofil

D) Herpes simpleks virüs tip 2 – Surrenal gland

E) Epstein Barr virüs – B lenfosit

12 TUS’U KAZANDIRAN DOĞRU ADRES

75. Varicella zoster virus

II. Parainfluenza virus

III. Rubella virus

IV. Hepatit C virus

Yukarıdaki viruslardan hangilerine karşı etkili bir aşı

bulunmaktadır?

I ve II

B) I ve III

C) II ve III

D) II ve IV

E) III ve IV

76. Aşağıdaki flavivirüslerden hangisi vektörle bulaşmaz?

A) Deng virüsü

B) Batı Nil virüsü

C) Hepatit C virüsü

D) Sarı Humma virüsü

E) Zika virüsü

77. Çizgili kas dokusunda travmaya sekonder olarak meydana

gelen miyozitis ossifikans aşağıdaki hücresel adaptasyon

mekanizmalarından hangisininin bir örneğidir?

A) Hiperplazi ve metaplazi

B) Hiperplazi

C) Hipertrofi

D) Metaplazi

E) Atrofi

78. Aşağıdakilerden hangisi apopitozun bir özelliği değildir?

A) Fizyolojik ya da patolojik süreçlerin sonucunda meydana

gelir

B) Inflamatuar reaksiyona neden olur

C) Nükleer kromatin koyu ve kondanse hale gelir

D) Hücrenin boyutu küçülür

E) Bir ya da birkaç hücrede meydana gelir

79. Aşağıdaki inflamatuar mediatörlerden hangisi Th1 hücreleri

tarafından üretilir?

A) IL 4

B) IL 5

C) IL 6

D )IL 10

E) IF γ

80. Alzheimer hastalığında serebral plakların merkezinde ve

serebral damar duvarlarında biriken peptid aşağıdakilerden

hangisidir?

A) β-amiloid protein

B) Amiloid hafif zincir proteini

C) Amiloid ilişkili protein

D) Transtiretin

E) β2-mikroglobulin

13DENEME SINAVI – 52

81. Aşağıdakilerden hangisi amiloidozis olgularında biriken

amiloid öncü proteinlerinin özelliklerinden birisi değildir?

A) Tipik olarak beta kırmalı yapıya sahiptir

B) Antijeniktir ve inflamasyona neden olur

C) Daima ekstrasellüler birikir

D) Böbrekte birikim öncelikle afferent arteriol ve glomerüldedir

E) Karacigerde ilk birikim disse mesafesinde başlar

82. Karsinomların infiltratif gelişmesine karşı en yüksek direnç

aşağıdaki organlardan kangisinde görülür?

A) Beyin

B) Akciger

C) Surrenal

D) Dalak

E) Karaciger

83. P16 tümör süpresör gen defekti nedeniyle mitozun

durdurulamamasının önemli rol oynadığı kalıtsal neoplazi

aşağıdakilerden hangisidir?

A) Malign melanom

B) Retinoblastom

C) Osteosarkom

D) Nöroblastom

E) Ewing sarkom

84. Aşağıdakilerden hangisinde DNA onarım mekanizmaları

defektif değildir?

A) Kseroderma pigmentosum

B) Fanconi anemisi

C) Bloom sendromu

D) Ataksi telenjiektazi

E) Nörofibromatozis

85. Sigara içen 50 yaşındaki kadın hastanın rutin gögüs

radyografisinde santral lokalizasyonlu 3 cm’lik bir kitle

saptanmıştır. Semptomu olmayan hastaya yapılan ince igne

aspirasyonunda keratin (globe korne) yapıları ve dezmozomal

intersellüler baglantılar yapan atipik epitelyal hücre grupları

görülmüştür.

Bu hasta için en olası tanı aşağıdakilerden hangisidir?

A) Burkitt lenfoma

B) Yassı hücreli karsinom

C) Küçük hücreli karsinom

D) Büyük hücreli karsinom

E) Adenokarsinom

86. Aşağıdakilerden hangisi, romatizmal kalp hastalığında

görülen morfolojik bulgulardan biri değildir?

A) Seröfibrinöz perikardit

B) Myokardit

C) MacCallum plakları

D) Osler nodülü

E) Mitral kapak yetmezligi

14 TUS’U KAZANDIRAN DOĞRU ADRES

87. Aşağıdaki morfolojik bulgulardan hangisi şokta gözlenmez?

A) Gastrointestinal sistemde, mukozalarda hemoraji ve nekroz

B) Akcigerde hyalen membran hastalıgı

C) Adrenal kortikal hücrelerde lipid kaybı

D) Beyinde periventriküler lökomalazi

E) Karacigerde hepatosteatit

88. Aşağıdakilerden hangisi Whartin tümörünün özelliklerinden

biri değildir?

A) Daima parotis bezinde görülür.

B) PLAG1 geninde overekspresyonla ilişkilidir.

C) Nadir de olsa lenfomaya dönüşebilir.

D) Sigara içen erkeklerde daha sık görülür.

E) Tükrük bezinin benign tümörleri arasındadır ancak malign

potansiyel kazanabilir.

89. Aşağıdakilerden hangisi Akalazya komplikasyonları

arasında yer almaz?

A) Lökoplaki

B) Megaözefagus

C) Özefagus skumöz hücreli karsonumu

D) Muskuler hipertrofi

E) Özefagus adenokarsinomu

90. Aşağıdakilerden hangisi H.Pylorisi olanlarda mide kanseri

riskini arttıran durumlardan biri değildir?

A) Demir eksikligi anemisi

B) Crohn hastalıgı

C) Cag A mutasyonu

D) Genetik poliformizme baglı proinflammatuar sitokinlerin

artması

E) Genetik poliformizme baglı antiinflammatuar sitokinlerin

azalması

91.

I-Belirgin pseudopolip görünümü vardır

II-Perianal fistullerle karakterizedir.

III-Hemen her zaman rektal tutulum vardır.

Yukarıdaki maddelerden hangisi ya da hangileri ülseratif

kolitte beklenilen bulgulardandır?

A) Yalnız I

B) I, II, III

C) Yalnız III

D) I, III

E) Yalnız II

92. Fulminan hepatitin en sık nedeni aşağıdakilerden

hangisidir?

A) Hepatit A

B) Gebeligin akut yaglı karacigeri

C) Karbon tetraklorür zehirlenmesi

D) Hepatit B

E) Asetaminofen zehirlenmesi

15DENEME SINAVI – 52

93. Aşağıdaki hastalıklardan hangisi farklı bir mekanizmayla

kresentik glomerülonefrit yapar?

A) Sistemik Lupus Eritematozus

B) IgA nefropatisi

C) Wegener granulomatozu

D) Henoch-Schönlein Purpurası

E) Akut Poststreptokokal glomerulonefrit (APSGN)

94.

I-Hızlı ilerleyen glomerulonefrit

II-Fokal segmenter glomeruloskleroz

III-Minimal degişiklik hastalıgı

Yukarıdaki böbrek patolojilerini kronik glomerulonefrite

ilerleme olasılığına göre çoktan aza doğru sıralayınız?

A) III-II-I

B) II-I-III

C) I-II-III

D) II-III-I

E) I-III-II

95. Aşağıdakilerden hangisi tiroid nodüllerinde malignite

potansiyelini arttıran durumlardan biridir?

A) Sıcak nodül

B) Yaşlı hastada nodül

C) Çok sayıda nodül

D) Kadın hastada nodül

E) Solid nodül

96. Aşağıdakilerden hangisi memede malignite riskini daha

fazla artırır?

A) Sklerozan adenozis

B) Atipik lobüler hiperplazi

C) Radial skar

D) Florid hiperplazi

E) Kompleks özellikli fibroadenom

97. Aşağıdakilerden hangisi yaşlanmaya bağlı osteoporozu

tetikleyen faktörlerden biri değildir?

A) Osteoblastlarda azalmış sentez aktivitesi

B) Obezite

C) Azalmış fiziksel aktivite

D) Matrikse baglı büyüme faktörlerinde azalmış aktivite

E) Osteoprogenitor hücrelerde azalmış aktivasyon

98. Trizomi 13 ile birlikte görülebilen ön beyin anomalisi

aşağıdakilerden hangisidir?

A) Polimikrogiri

B) Lizensefali

C) Mikroensefali

D) Holoprozensefali

E) Makroensefali

16 TUS’U KAZANDIRAN DOĞRU ADRES

99.

I. Bukkal

II. Rektal

III. Intrakutan

IV. Subkutan

Yukarıdaki ilaç uygulama yerlerinden hangisinde sistemik

etki elde edilebilir?

A) I-II

B) II-III

C) II-IV

D) I-II-III

E) II-III-IV

100. Aşağıdakilerden hangisi ilaç transportunda rol alan

p-glikoprotein eflüks pompasının inhibitörü değildir?

A) Verapamil

B) Kinidin

C) Amiodarone

D) Digoksin

E) Eritromisin

101. Feokromasitoma nedeniyle operasyon planlanan bir

hastanın kan basıncı kontrolü için aşağıdaki ilaçlardan

hangisinin tek başına kullanılması uygun değildir?

A) Labetalol

B) Fenoksibenzamin

C) Propranolol

D) Fentolamin

E) Alfa metil tirozin

102. Aşağıdakilerden hangisi ergot alkoloidlerinin klinik

endikasyonlarından değildir?

A) Akut migren krizi

B) Migren profilaksisi

C) Postpartum hemoraji

D) Hiperprolaktinemi

E) Dogum indüksiyonu

103. Alerjik rinit sebebiyle Kulak-Burun-Boğaz polikliniğine

müracaat eden 22 yaşında kadın hastaya dekonjestan reçete

edilecektir. Nazal sprey kullanmak istemeyen hastaya

aşağıdaki ilaçlardan hangisi verilebilir?

A) Propilheksedrin

B) Tetrahidrozolin

C) Psödoefedrin

D) Nafazolin

E) Siklopentamin

104. KOAH tedavisinde inhalasyon yoluyla kullanılabilen ilaç

aşağıdakilerden hangisidir?

A) Atropin

B) Ipratropyum

C) Skopolamin

D) Hyosin N-butil bromür

E) Glikopirolat

105. Aşağıdaki antiepileptik etkinlik gösteren ilaçlardan

hangisi Cl- kanalından hücre içine iyon girişini artırarak

hiperpolarizasyona neden olarak etki gösterir?

A) Etosüksimid

B) Valproik asit

C) Diazepam

D) Retigabin

E) Perampanel

106. Antipsikotik ilaçların ekstrapiramidal yan etkilerinden

hangisinin diğerlerine göre daha geç dönemde ortaya

çıkması beklenir?

A) Akut distoni

B) Akatizi

C) Perioral tremor

D) Parkinsonizm

E) Tardiv diskinezi

17DENEME SINAVI – 52

107. Aşağıdaki ilaçlardan hangisinin digoksinle birlikte

verildiğinde digital zehirlenmesine yol açma olasılığı en

azdır?

A) Kinidin

B) Hidroklorotiyazid

C) Eplerenon

D) Verapamil

E) Furosemid

108. Aşağıdaki kalsiyum kanal blokörlerinden hangisi damar

düz kaslarına selektivite göstermez?

A) Felodipin

B) Nifedipin

C) Verapamil

D) Benidipin

E) Amlodipin

109. Aşağıda verilen antikoagülan ve antiagregan ilaç – etki

mekanizması eşleştirmelerinden hangisi yanlıştır?

A) Heparin – Antitrombin III üzerinden antikoagülan etkinlik

B) Dabigatran – Oral yoldan direkt trombin inhibisyonu

C) Abciximab – Oral yoldan GP IIb/IIIa inhibisyonu

D) Prasugrel – Irreversible P2Y12 inhibisyonu

E) Ticagrelor – Reversible P2Y12 inhibisyonu

110. Aşağıdaki antianjinal ilaçlardan hangisi etkisini

vazodilatasyon yapmadan gösterir?

A) Nitratlar

B) Kalsiyum kanal blokörleri

C) Nicorandil

D) Ivabradin

E) Fasudil

111. Amebiyazis tedavisinde hem karaciğer dokusunda hem

de kolon lümeninde etkinlik gösteren ilaç aşağıdakilerden

hangisidir?

A) Diloksanid furoat

B) Emetin

C) Metronidazol

D) Iyodokinol

E) Paramomisin

112. Gebe bir tüberküloz vakasında güvenle tercih edilebilecek

kombinasyon aşağıdakilerden hangisidir?

A) INH+Rifampin

B) INH+Etambutol

C) Rifampin+Etambutol

D) Pirazinamid+Streptomisin

E) Etionamid+Pirazinamid

113. Aşağıdaki sefalosporinlerden hangisi 5. kuşaktır?

A) Sefepim

B) Sefpirom

C) Seftazidim

D) Seftarolin

E) Sefprozil

114. AIDS tedavisinde kullanılan integraz inhibitörü ilaç

aşağıdakilerden hangisidir?

A) Maravirok

B) Enfuvirtid

C) Raltegravir

D) Sofosbuvir

E) Imiquimod

18 TUS’U KAZANDIRAN DOĞRU ADRES

115. Aşağıdaki ilaçlardan hangisi pulmoner arteriyel

hipertansiyon tedavisinde kullanılan ilaçlardan birisi

değildir?

A) Ambrisentan

B) Sildenafil

C) Nitrik oksit

D) Riociguat

E) Aliskiren

116. Aşağıdaki immunsupresan ilaçlardan hangisi multiple

myelom tedavisinde kullanılan proteazom bağımlı protein

yıkım inhibitörüdür?

A) Bortezomib

B) Sirolimus

C) Takrolimus

D) Siklosporin

E) Talidomid

117. Aşağıdakilerden hangisi irritabl barsak sendromu

tedavisinde kullanılan Guanilat Siklaz agonistidir?

A) Linaklotid

B) Ivacaftor

C) Alvimopan

D) Sisaprid

E) Metilnaltrekson

118. Aşağıdaki ilaçlardan hangisi kemikte hidroksiapatit

kristallerine bağlanarak osteoklastların bu kristalleri

fagosite etme yeteneğini inhibe eder?

A) Östrojen

B) Kolşisin

C) Etidronat

D) Kalsitonin

E) Kortizol

119. Aşağıdakilerden hangisi herediter anjioödem tedavisinde

kullanılan kallikrein inhibitörüdür?

A) Kapzasepin

B) Ambrisentan

C) Aprotinin

D) Palosuran

E) Ekallantid

120. Aşağıdaki ilaçlardan hangisi romatoid artritte mortalite ve

morbiditeyi azalttığı gösterilmiş primidin antagonisti olarak

etki gösteren ilaçtır?

A) Infliksimab

B) Imatinib

C) Meselazin

D) Leflunamid

E) Salazoprin

19DENEME SINAVI – 52

1. Hipertansiyon için aşağıdakilerden hangisi yanlıştır?

A) Sekonder hipertansiyon için renal hastalıkları ilk planda

düşünmek gerekir.

B) Dirençli hipertansiyon: 3 veya daha fazla ilaçla tansiyon

kontrolü saglanamamasıdır.

C) Tansiyon arteryel degeri 140/90 mmHg üzeri farmakolojik

tedavi düşünülebilir.

D) Diyabetik hastalarda tansiyon degeri 140/85mm Hg altında

olması yeterlidir.

E) 24 saatlik izlemde gece ölçümleri 120/70 mmHg üzerinde

ise hipertansiyon tanısı konabilir.

2. Aşağıdakilerden hangisi sağ ventrikül myokard enfaktüsünü

desteklemez?

A) Hastanın EKG ‘de V4 R ‘da ST yükselmesi olması

B) Boyun venöz dolgunlugu

C) Kusmall belirtisi

D) Pulmoner kapiller wedge basıncın(PCWP) 14 mmHg

üzerinde olması

E) Hipotansiyon

3. 38 yaşında erkek hasta 5 gündür gögüs ve sırt agrısı nedeniyle

başvuruyor. Öyküsünden günde 1 paket 3 yıldır sigara içtigi

ögreniliyor. Agrının eforla ilgisi olmamakla beraber, zaman

zaman çarpıntı atakları da eşlik ediyor.

Fizik muayenesinde tansiyon arteryel 130/80 mmHg ,kalp hızı

103 atım /dk izleniyor. Oskültasyonda taşikardi dışında bulgu

saptanmıyor.

Çekilen EKG’sinde non spesifik ST-T degişiklikleri saptanan

hastanın, laboratuvarda beyaz küre : 19000 mm3,

sedimentasyon: 48 mm/h ve troponin I : 8.8 ng/mL (üst sınır

0.15 ng/mL) saptanıyor.

Bu hasta için aşağıdakilerden hangisi yanlıştır?A) Hastada perikardit ön tanısı ile non steroid tedavi hemen

başlanmalıdır.

B) Hastada ekokardiyografi ayırıcı tanı için yapılabilir.

C) Hastada ön tanı da akut koroner sendrom akılda

tutulmalıdır.

D) Hastada ön tanı myokardit olabilir.

E) Troponin degeri laboratuvar hatasıdır ve tekrarlanmalıdır.

4. Aşağıdaki hastalıklardan hangisinin üfürümü diğerlerinden

farklıdır?

A) Mitral yetersizligi

B) Ventriküler septal defekt

C) Triküspit yetersizlik

D) Pulmoner darlık

E) Aort yetersizligi

2016 TEMMUZ TUS 52. DENEME SINAVIKLİNİK BİLİMLER TESTİ SORULARI

Bu testte sırasıyla Dahiliye Grubu, Pediatri, Cerrahi Grubu ve Kadın Hastalıkları ve Dogum Bilgisisoruları bulunmaktadır.

20 TUS’U KAZANDIRAN DOĞRU ADRES

5. Çiftçilik yapan 52 yaşındaki erkek bir hasta yaklaşık on

gündür devam eden, bol terleme ile düşen ateş, halsizlik,

iştahsızlık ve şiddetli bel agrısı yakınmaları ile başvuruyor.

Hastanın yapılan muayenesinde ateş 38.50C, nabız 116/dakika

olarak ölçülmüş, hepatosplenomegali belirleniyor. Yapılan

laboratuvar tetkiklerinde lökosit sayısı 3400/mm3 (%75

mononükleer), eritrosit sedimantasyon hızı 60 mm/saat, CRP

35 mg/dL, Brucella Tüp Aglütinasyonu 1/320 titrede pozitif

olarak belirleniyor.

Bu hastada uygulanması gereken en doğru tedavi seçeneği

aşağıdakilerden hangisidir?

A) Ko-trimoksazol + rifampisin kombinasyonu

B) Izoniazid + rifampisin kombinasyonu

C) Doksisiklin + rifampisin kombinasyonu

D) Rifampisin + streptomisin kombinasyonu

E) Doksisiklin+ko-trimoksazol+streptomisin kombinasyonu

6. Yirmi beş yaşındaki bir kadın; yüksek ateş, sag üst kadranda

karın agrısı yakınmaları ile başvuruyor. Hastada bir haftadır

disparoni, dizüri ve sarı-yeşilimsi renkli vajinal akıntı oldugu

ögreniliyor. Hastanın yapılan muayenesinde palpasyonla

karacigerde agrı ve oskültasyonda karaciger üzerinde frotman

varlıgı dikkati çekiyor. Yapılan laboratuvar tetkiklerinde;

karaciger transaminazları minimal yüksek olarak saptanın

hastanın batın ultrasonografisi incelemesinde karaciger

çevresinde sıvı toplanması görülüyor. Vajinal akıntıda

nötrofiller içinde gram negatif diplokoklar görülüyor.

Yukarıda tanımlanan olguda düşünülmesi gereken etken

ve neden olduğu klinik tablo aşağıdakilerden hangisinde

doğru olarak verilmiştir?

A) Neisseria gonorrhoeae – Pelvik inflamatuvar hastalık

B) Neisseria gonorrhoeae – Akut kolesistit

C) Neisseria gonorrhoeae – Fitz-Hugh-Curtis Sendromu

D) Chlamydia trachomatis – Fitz-Hugh-Curtis Sendromu

E) Metronidazole baglı toksik hepatit

7. Elliüç yaşında erkek hasta poliüri, bulantı-kusma yakınmaları

ile başvuruyor.Hastanın öyküsünden 20 yıldır günde

yarım paket sigara içtigi ögreniliyor. Hastanın yapılan fizik

muayenesinde sag akcigerde solunum sesleri azalmış ve

perküsyonda matite saptanıyor. Çekilen akciger grafisinde

sag akciger üst lobda kaviter lezyon görülüyor. Hastada

tanısal amaçlı bronkoskopi planlanırken bakılan laboratuar

degerlerinde serum kalsiyum düzeyi 13 mEq/L saptanıyor.

Bu hastada en olası tanı aşağıdakilerden hangisidir?

A) Epidormoid akciger kanseri

B) Küçük hücreli akciger kanseri

C) Adenokanser

D) Büyük hücreli akciger kanseri

E) Metastatik akciger kanseri

8. Kartagener sendromu için aşağıda verilen ifadelerden

hangisi yanlıştır?

A) Bronşektazi

B) Immotil silialar

C) Erkek infertilitesi

D) Pnömotoraks

E) Situs inversus

21DENEME SINAVI – 52

9. Aşağıdaki ilaçlardan hangisi pulmoner hipertansiyonda

kullanılabilen selektif prostosiklin reseptör agonistidir?

A) Riociguat

B) Vardenafil

C) Epoprostenol

D) Ambrisentan

E) Seleksipag

10. Pulmoner tromboembolizmde, direkt akciğer grafisinde en

çok rastlanan bulgu aşağıdakilerden hangisidir?

A) Nodül

B) Lineer atelektazi

C) Lober atelektazi

D) Pnömotoraks

E) Lober infiltrasyon

11. Aşağıdaki hastalıkların hangisinde torasik aort anevrizması

görülmesi beklenmez?

A Osteogenezisimperfekta

B) Ehlers-Danlossendromu

C) Klinefeltersendromu

D) Takayasu arteriti

E) ) Ankilozanspondilit

12. İlaca bağlı özofajiten sık hangi bölgede gözlenir?

A) Alt ösofagus

B) Üst ösofagus

C) Tüm ösofagus

D) Orta ösofagus

E) Orofarengeal bileşke

13. Peutz-Jeghers sendromunda aşağıdakilerden hangisi

diğerlerine göre daha sık gözlenir?

A) Medulloblastom

B) Akciger kanserleri

C) Tiroid Kanseri

D) Kemik tümörleri

E) Gastrointestinaladenokarsinom

14. 26 yaşında bayan hasta 6 aydır halsizlik ve amenore

yakınması ile başvuruyor. Hastanın yapılan fizik

muayenesinde yaygın akne ve hirşutismus izleniyor.

Yapılan kan tetkiklerinde AST: 180 U/L, ALT 165 /L, ALP

:370 U/L, GGT:140 U/L, Totalbillüribin 1.5 mg/dl. Ayrıca

hastada anti HAV IgG +,anti HbS +,ANA 1/320 + AMA

(antimitokondriyal antikor) negatif saptanıyor. Hastanın

yapılan abdominalUSG’sinde safra yolları normal genişlikte

ve 1 adet 4 mm boyutunda safra kesesinde taş izleniyor.

Yukarıdaki hastada en olası tanı aşağıdakilerden

hangisidir?

A) Otoimmün hepatit

B) PrimerBilier siroz

C) Koledok taşı ve kolanjit

D) Hepatosteatoz

E) Kronik hepatit B

22 TUS’U KAZANDIRAN DOĞRU ADRES

15. Yetmiş iki yaşında sigara içen kronik obstrüktif akciger

hastalıgı olan bir erkek hastaya teofilin verilmiştir.

Bu hastada aşağıdakilerden hangisi toksisite bulgusudur?

A) Hipoglisemi

B) Hipernatremi

C) Hipokalemi

D) Hipokalsemi

E) Hiperfosfatemi

16. Aşağıdakilerden hangisi diüretik etkisini henle kulpu

üzerinden gösterir?

A) Furosemid

B) Indapamid

C) Spiranolakton

D) Asetazolamid

E) Hidroklorotiazid

17. Aşağıdaki durumların hangisinde renal papiller nekroz

görülmesi beklenmez?

A) Orak hücreli anemi

B) Analjezik nefropatisi

C) Diyabetes mellitus

D) Prostat kanseri

E) Hipertansiyon

18. Otuz sekiz yaşında erkek hasta bacaklarda şişlik şikayeti ile

hastaneye başvuruyor. Fizik muayenesinde bilateral 3 pozitif

pretibial ödem izlenen hastanın laboratuar tetkiklerinde

4,5 gram/gün proteinüri saptanması üzerine yapılan böbrek

biyopsisinde gümüş boyasıyla çift konturlu kapiller duvar

kalınlaşması ve mezengial subendotelial granüler IgG ve C3

birikimi izleniyor.

Bu hastada en olası tanı aşağıdakilerden hangisidir?

A) Minimal degişiklik hastalıgı

B) Fokal segmental glomeruloskleroz

C) Membranoz glomerülonefrit

D) Membranoproliferatif glomerülonefrit

E) Akut poststreptokoksik glomerülonefrit

19. Seksen altı yaşında erkek hasta acil servise bilinç bulanıklıgı

şikayeti ile getiriliyor. Kan basıncı 90/60 mmHg, nabız:80

vuru/dk ve ateşi:36,8 oC olan hastanın fizik muayenesinde

dil kuru, solunum sesleri dogal ve pretibial ödem bilateral

negatif olarak saptanıyor. Laboratuar tetkiklerinde ise Na:112

mmol/L, idrar sodyumu 45 mEq/L olarak olarak saptanıyor.

Aşağıdakilerden hangisi bu hastada olası hiponatremi

nedenlerinden biridir?

A) Konjestif kalp yetmezligi

B) Tiyazid kullanımı

C) Dehidratasyon

D) Karaciger sirozu

E) Nefrotik sendrom

20. Romatoid artrit tanısıyla takip edilen hastaların çoğunda

pozitif izlenen Anti-CCP hangi tip immün proteindir?

A) Ig G

B) Ig A

C) Ig M

D) Ig D

E) Ig E

23DENEME SINAVI – 52

21. Halsizlik şikayeti ile hastaneye başvuran 42 yaşındaki erkek

hastanın yapılan tetkiklerinde Hb:9 gr/dl ve MCV:112 fl olarak

saptanıyor. Bunun üzerine bakılan anemi panelinde B12

vitamin eksikligi saptanıyor.

Bu hastanın yapılan periferik yaymasında aşağıdakilerden

hangisinin görülmesi beklenmez?

A) Hipersegmente nötrofiller

B) Howell-jolly cisimcigi

C) Makrositoz

D) Heinz cisimcigi

E) Trombositopeni

22. Otuz altı yaşında kadın hasta acil servise sarılık ve halsizlik

şikayeti ile başvuruyor. Yapılan tetkiklerinde indirekt

hiperbilirubinemi, laktat dehidrogenaz yüksekliği ve anemi

saptanıyor. Hemolitik anemi tanısı konulan bu hastada

aşağıdaki bulgulardan hangisi ekstravasküler hemoliz

varlığını düşündürmez?

A) Haptoglobulin seviyesinde azalma

B) Polikromazi varlıgı

C) Kemik iliginde eritroid hiperplazi

D) Hemopeksin düzeyinde azalma

E) Idrarda hemosiderin varlıgı

23. Kronik myelositer lösemide ile ilişkili en sık izlenen gen

mutasyonu aşağıdakilerden hangisidir?

A) BCR-ABL gen translokasyonu

B) JAK2 gen mutasyonu

C) Bcl-2 gen translokasyonu

D) C-myc gen translokasyonu

E) Cyclin D1 gen mutasyonu

24. Aşağıdakilerden hangisi antitümör antibiyotiklerden biridir?

A) Etoposide

B) Vinblastin

C) Sisplatin

D) Bleomisin

E) Metotreksat

25. Malign melanom tedavisinde kullanılan CTLA-4 inhibitörü

olarak etki gösteren monoklonal antikor aşagıdakilerden

hangisidir?

A) Alemtuzumab

B) Ipilimumab

C) Adalimumab

D) Transtuzumab

E) Anakinra

26. Amenore nedeniyle tetkik edilen 34 yaşında kadın hastanın

yapılan tetkiklerinde prolaktin düzeyi 220 ng/dl olarak

saptanıyor. Hipofiz MR görüntülemesinde ise 12 mm çapında

adenom saptanıyor.

Bu hastada en uygun tedavi aşağıdakilerden hangisidir?

A) Takip

B) Transsfenoidal cerrahi

C) Kabergolin tedavisi

D) Radyoterapi

E) Dopamin antagonisti

24 TUS’U KAZANDIRAN DOĞRU ADRES

27. 34 yaşında kadın hasta halsizlik, ishal, bulantı ve kusma

şikayetleri ile hastaneye başvuruyor. Fizik muayenesinde

kan basıncı 90/60 mmHg, nabzı:70 ve ateş:36,6 oC

olarak saptanıyor. Yapılan tetkiklerinde hipoglisemi

ve sabah kortizolu düşük saptanması üzerine ACTH

uyarı testi yapılıyor. Uyarı testi sonrası yeterli kortizol

yanıtı sağlanamayan hastanın tam kan sayımında

aşağıdakilerden hangisi beklenmez?

A) Hematokritte azalma

B) Nötropeni

C) Eozinofili

D) Lenfopeni

E) Monositoz

28. Yirmi altı yaşında Tip 1 dm tanısıyla takip edilen hasta sabah

açlık kan glukozunun yüksek olması üzerine poliklinige

başvuruyor. Hastanın ögünlerden önce 12 şer ünite insülin

aspart ve 22:00 da 30 ünite insülin glargine kullandıgı

ögreniliyor. Kan şeker profilinde 22:00 da kan glukozu 190

mg/dl, gece 03:00 da 65 mg/dl ve sabah açlık glukozu 230

mg/dl olarak izleniyor.

Bu hastanın tedavisinde en uygun yaklaşım aşağıdakilerden

hangisidir?

A) Tedaviye metformin eklenmesi

B) Insülin glargin dozunun arttırılması

C) Insülin glargin dozunun azaltılması

D) Insülin glarginin kesilmesi

E)Mevcut tedavinin devamı

29. Çarpıntı ve kilo kaybı şikayeti ile poliklinige başvuran 22

yaşındaki kadın hastanın yapılan tetkiklerinde TSH:0,001 pU/

mL ve ST4 yüksek saptanıyor. Yapılan tiroid muayenesinde

özellik saptanmıyor. CRP ve sedimentasyon düzeyi normal

saptanan hastanın ablasının hashimato tiroiditi oldugu ve

levotiroksin kullandıgı ögreniliyor.

Tirotoksikoz factitiadan süphelenilen hastada

aşağıdakilerden tetkiklerden hangisi istenmelidir?

A) Reverse T3

B) Total T4

C) Serbest T3

D) Anti-TPO

E) Tiroglobulin

30. Ankilozan spondilit tanısıyla takip edilen bir hastada en sık

izlenen ekstra artiküler bulgu aşağıdakilerden hangisidir?

A) Amiloidoz

B) Osteoporoz

C) Interstisyel akciger hastalıgı

D) Aort yetmezligi

E) Anterior üveit

31. Akut olarak başlayan deri ve mukozaları tutan, periyodik

nüksler gösteren ve polimorf lezyonlarla karakterize

hastalık hangisidir?

A) Eritema nodozum

B) Morbiliform erupsiyon

C) Eritrodermi

D) TEN (Toksik epidermal nekroliz)

E) Eritema multiforme

32. Yüzünde ve gövdesinde üzerinde bal sarısı krutlu lezyonları

olan çocuğun hikayesinde yeni geçirilmiş su çiçeği hastalığı

var ise bu hastada en olası tanı aşağıdakilerden hangisidir?

A) Impetigo büllosa

B) Toksik epidermal nekrozis

C) Erizipel

D) Atopik dermatit

E) Impetigo contagiosa

25DENEME SINAVI – 52

33. Aşağıdakilerden hangisi meme dokusunun

görüntülenmesinde USG kullanılmasının endikasyonu

değildir?

A) 30 yaş altı bayanların meme ile ilgili şikayetleri

B) Mammografide karar verilemeyen palpabl kitlelerin

degerlendirilmesinde

C) Gebelerde meme şikayetlerinde

D) Solid-kistik ayırımında

E) Mammografide yaygın mikrokalsifikasyonların

saptanmasında

34. Atmışbeş yaşında kadın hasta, 15 gün önce sag kol ve

bacagında güçsüzlük ile ortaya çıkan serebrovaskuler olay

geçiriyor. Hastanın nörolojik muayenesinde konuşmasının

akıcı olmadıgı, söylenenleri anlayamadıgı ama tekrar

edebildigi saptanıyor.

Bu hastada en olası afazi tipi aşağıdakilerden hangisidr?

A) Wernike afazi

B) Transkortikal afazi

C) Konduksiyon afazi

D) Anomik afazi

E) Motor afazi

35. Ellibeş yaşında erkek hasta bir yıldır varolan kişilik

ve davranış bozuklugu şikayeti ile doktora getiriliyor.

Yakınlarından alınan hikayesinden son üç aydır

unutkanlıgının ortaya çıktıgı, yakınlarını tanımakta zorlandıgı

ve artık kendisine bakamadıgı ögreniliyor. Çekilen kranial

MR’ında frontotemporal alanda lober atrofi alanı görülüyor.

Bu hastada en olası tanı aşağıdakilerden hangisidir?

A) Alzheimer hastalıgı

B) Creutzfeldt-Jakob hastalıgı

C) Pick hastalıgı

D) Huntington hastalıgı

E) Parkinson hastalıgı

36. Yetmiş iki yaşında, sag elini kullandıgı bilinen bir hasta bir

hasta akut gelişimli sol tarafta güçsüzlük yakınması ile

hastaneye getirilmiştir. Nörolojik bakıda sol hemipleji, solda

babinski refleksi pozitif saptanmıştır. Hasta hemiplejisinin

farkında degildir ve sol taraftan verilen görsel uyaranları

ihmal etmektedir.

Bu hastada en olası tıkanan arter aşağıdakilerden

hangisidir?

A) Sag orta serebral arter

B) Sag anterior serebral arter

C) Sol karotis interna

D) Sol posterior serebral arter

E) Sol posterior inferior serebellar arter

37. Aşağıdaki incelemelerden hangisinin multipl skleroz

düşünülen bir hastada tanıya katkısı yoktur?

A) VEP

B) MR

C) BOS IgG indeksi

D) EMG

E) Oligoklonal bant

38. Sözcük uydurma (neologizm) aşağıdakilerden hangisi ile

ilişkilidir?

A) Algılama

B) Düşünce

C) Bellek

D) Duygulanım

E) Bilinç

26 TUS’U KAZANDIRAN DOĞRU ADRES

39. Aşağıdakilerden hangisi şizofrenide kötü prognozu

göstermez?

A) Ileri yaş

B) Bekar

C) Ailede şizofren olması

D) Negatif semptomlar

E) Sık relaps

40. Bir toplumda henüz bir hastalığa yakalanmamış “sağlam”

kişilerin; belirli bir etkenle karşılaşma durumlarına

göre, izleme süresi içinde incelenen hastalığa yakalanma

risklerinin (insidans) belirlendiği prospektif olarak

neden – sonuç ilişkisinin sorgulandığı analitik araştırma

aşağıdakilerden hangisidir?

A) Kohort

B) Kesitsel

C) Vaka – kontrol

D) Tanımlayıcı

E) Deneysel

41. Meme kanseri ile ilgili olarak yürütülen bir çalışmada,

fizik muayenede kitle saptanan kadınlara önce ince igne

aspirasyon biyopsisi, ardından cerrahi biyopsi uygulanmış ve

aşagıdaki tablo elde edilmiştir.

Cerrahi Biyopsi

Pozitif Negatif Toplam

Ince igne Aspirasyon Biyopsisi

Pozitif 14 8 22

Negatif 1 91 92

Toplam 15 99 114

İnce iğne aspirasyon biyopsisinin duyarlılığı

aşağıdakilerden hangisidir?

42. Belli bir hastalıktan ölen kişi sayısının aynı hastalığa

yakalanan kişi sayısına oranı aşağıdakilerden hangisi ile

ifade edilir?

A) Mortalite hızı

B) Kaba ölüm hızı

C) Morbidite hızı

D) Fatalite hızı

E) Mortalite oranı

43. Çocukluk çağında nadir görülen “atipik kızamık” vakaları

için aşağıdaki ifadelerden hangisi yanlıştır?

A) Ölü aşı veya nadiren de canlı aşı uygulananda görülür

B) Döküntüler ekstremitelerden gövdeye dogrudur

C) Akciger ve nörolojik tutulum tipik kızamıga göre daha sıktır

D) Klinik tablo tipik kızamıga göre daha agırdır

E) Tüm hastalar bulaştırıcıdır

44. Sağlıklı takip edilen bir çocuğun rutin olarak “gelişimsel

tarama testleri” sırasıyla hangi aylarda yapılması doğru

olarak verilmiştir?

A) 6, 9,12

B) 9, 12, 15

C) 12, 15, 18

D) 9, 18, 30

E) 18, 24, 30

27DENEME SINAVI – 52

45. Bilinen bir hastalığı olmadığı ifade edilen 6 yaşındaki

bir çocuk başvuruyor. Şimdiye kadar hiçbir aşılaması

yapılmadığı ifade edilen çocukta aşağıdaki aşılardan

hangisi yapılması önerilmez?

I) Hepatit B aşısı

II) Kızamık-Kızamıkçık-Kabakulak aşısı

III) H. influenza tip B aşısı

IV) Human papillomavirus aşısı

V) Rotavirus aşısı

VI) Konjugemeningokok aşısı

A) I, II, III

B) I, III, IV

C) II, III, IV

D) III, IV, V

E) IV, V, VI

46. Çocukluk çağı tüberküloz enfeksiyonu için aşağıdaki

ifadelerden hangisi yanlıştır?

A) Çocukluk çagında sıklıkla 5 yaş altında görülür.

B) Intrauterin en sık organ tutulumu karaciger iken, postnatal

en sık organ tutulumu akcigerdir.

C) En önemli predispozan faktör malnutrisyondur.

D) PPD pozitifligidışındaherhangibirkilinkveradyolojikbelirtini

nolmamasıdurumu latent tüberkülozolarakifadeedilir.

E) AkcigertüberkülozluolgulardaPPD testininpozitifligi %95’in

üzerindedir

47. Ateş ve kusma şikayeti ile başvuran 2 yaşındaki çocugun

fizik muayenesinde; genel durumu orta-iyi, uykuya meyilli

oldugu, ense sertligi mevcut, Kerning ve Brudzinsky

muayeneleri pozitif saptanıyor. Diger sistem muayenelerinde

patoloji saptanmıyor. Laboratuvarında lökositoz (nötrofil

hakimiyetinde), CRP yüksekligi gözlemleniyor. Göz dibi

incelemesinde şüpheli papil ödem saptanması üzerine çekilen

bilgisayarlı beyin tomogrrafisinde yer kaplayıcı bir lezyon ve

beyin ödemi lehine bir bulgu saptanmıyor. Hastanın lomber

ponksiyon örneklemesinde; beyin omurilik sıvısının (BOS)

berrak görünümde oldugu, basıncının yüksek, direk bakısında

lenfositlerin görüldügü, glukozunun normal, proteinin ise

yüksek oldugu gözlemleniyor.

Bu çocukta en olası öntanı aşağıdakilerden hangisidir?

A) Pnömokokmenenjiti

B) H. influenza tip B menenjiti

C) N. menengiditismenejiti

D) Tüberkülozmenenjiti

E) Viral aseptikmenenjit

48. Yenidoğan tetanozu için aşağıdaki ifadelerden hangisi

yanlıştır?

A) Ilk bulgusu emmemedir

B) Trismus görülebilen bir bulgudur.

C) Bilinç açıktır.

D) Yüksek ateş uyarıcı bir bulgudur

E) Göbegin kirli bir cisimle kesilmesi önemlibir risk

faktörüdür.

28 TUS’U KAZANDIRAN DOĞRU ADRES

49. On yaşında bir erkek çocuk ellerinde titreme şikayeti ile

başvuruyor. Öyküsünde kardeşinin karaciger yetmezligi

nedeniyle öldügü ögreniliyor. Fizik muayenesinde;

ellerde tremoru oldugu, yazı yazmasının bozuk oldugu,

konjonktivalarının soluk ve skleralarının hafif sarı oldugu

görülüyor. Laboratuvarında anemisi, periferik yaymada

eritrositlerde mikroanjiopatik degişiklikler oldugu görülüyor.

Karaciger enzimlerinin (AST, ALT), protrombin zamanının

yüksek oldugu saptanıyor. Gözlerde Kayser-Flescher halkası

pozitif saptanıyor.

Bu çocuktaen olası tanı nedir ve tanıya yönelik ilk istenmesi

gereken tetkik/tetkikler aşağıdakilerden hangisinde doğru

verilmiştir.

A) Hipertiroidi- FT4 ve TSH

B) Parkinson hastalıgı- DOPA

C) Wilson hastalıgı-Seruloplazmin ve 24 saatlik idrarda bakır

analizi

D) Wilson hastalıgı-Karaciger biyopsisi

E) Otoimmun hemolitik anemi-Direk Coombs testi

50. Malnutrisyon nedeniyle incelenen bir olgunun fizik

muayenesinde gode bırakan ödem ve Gomez ‘inin %70

saptanması durumunda en olası malnutrisyon tipi

aşağıdakilerden hangisidir?

A) Marasmus

B) Kwashiorkor

C) Marasmik-Kwashiorkor

D) Hafif düşük tartılı

E) Malnutrisyonu yoktur.

51. Otoimmun hemolitik anemi tanısında aşağıdaki laboratuvar

tetkiklerinden hangisinin en değerlidir?

A) Direk Coombs

B) Retikülosit

C) Haptoglobulin

D) Osmotikfrajilite

E) Hemoglobulin elektroforezi

52. Nöronspesifikenolaz (NSE) aşağıdaki karında kitle yapan

malignitelerin hangisinde tanıda değerli bir gösterge olarak

kullanılmaktadır?

A) Willmstümörü

B) Nöroblastom

C) Teratom

C) Hepatoblastom

E) Non-Hodgkin lenfoma

53. Keratokonus aşağıdaki hastalıklardan hangisinde görülür?

A) Astım

B) Allerjik rinit

C) Atopik dermatit

D) Ürtikerya pigmentoza

C) Broşiektazi

54. Yıl boyunca burun akıntısı, hapşırma, burun kaşıntısı

ve shinerı olan 10 yaşında erkek çocukta aşağıdaki

alerjenlerden hangisine duyarlılık saptanması beklenir?

A) Ev tozu

B) Çayır poleni

C) Agaç poleni

D) Lateks

E) Hububat poleni

29DENEME SINAVI – 52

55. Monilyazis ve CMV antijenemisi saptanan 45 günlük bir

bebekte öncelikli tanı aşağıdakilerden hangisi olmalıdır?

A) Bruton hastalıgı

B) Kronik mukokutanöz kandidiyazis

C) Yaygın degişken immün yetmezlik

D) Süt çocugunun geçici hipogamaglobunemisi

E) Agır kombine immün yetmezlik

56. Kafa travması nedeniyle yoğun bakımda izlenen 12

yaşındaki kız çocuğunun izleminde aşağıdakilerden hangisi

beklenmez?

A) Santral diyabetes insipidus

B) Uygunsuz ADH sendromu

C) Periferik diyabetes insipidus

D) Serebral tuz kaybı

E) Hipofizer yetmezlik

57. İlgili semptomları olan bir çocukta aşağıdakilerden hangisi

ile diyabetes mellitus tanısı konulamaz?

A) Sabah insülin düzeyi

B) Random kan şekeri

C) Açlık kan şekeri

D) Glukoz yükleme testinde 2. saat kan şekeri

E) Hemoglobin A1c

58. Aşağıdakilerden hangisi çomak parmak nedenlerinden biri

değildir?

A) Kistik fibrozis

B) Akut kalp yetmezligi

C) Fallot tetralojisi

D) Çölyak hastalıgı

E) Kronik pyelonefrit

59. 3 yaşındaki kız çocuguna kaba öksürük ve stridor ile

başvurdugu klinikte krup tanısıyla sistemik deksametazon ve

rasemik adrenalin tedavileri veriliyor. 2 gün sonra solunum

sıkıntısı ile tekrar hastaneye getirildiginde; genel durumu

kötü, vücut sıcaklıgı 39’C ve pürülan burun akıntısı saptanıyor.

Olgunun en olası tanısı aşağıdakilerden hangisidir?

A) Akut epiglottit

B) Parafaringeal abse

C) Retrofaringeal abse

D) Pnömoni

E) Bakteriyal trakeit

60. Nefrotik sendrum ile takip edilen 10 yaşındaki erkek

çocukta gelişen peritonitin en sık etkeni aşağıdakilerden

hangisidir?

A) E.coli

B) S.pnömonia

C) S.aureus

D) S.pyogenes

E) RSV

30 TUS’U KAZANDIRAN DOĞRU ADRES

61. Aşağıdakilerden hangisi hemolitik üremik sendrom ile

uyumlu değildir?

A) Mikrositer eritrositler

B) Şiştositler

C) Trombositopeni

D) Lökositoz

E) Normal protrombin zamanı

62. Aşağıdakilerden hangisi sistemik lupus eritematozis için

yanlıştır?

A) Çocuklarda daha fazla sayıda organı tutar

B) Alopesi tanı krtilerinden biridir

C) Kızlarda daha sıktır

D) Ateroskleroz gelişim riskini arttırır

E) Çocuklarda daha hafif seyirlidir

63. Aşağıdakilerden hangisi tamamen sağlıklı yenidoğan

bebeklerde görülen cilt bulgularından biridir?

A) Sarılık

B) Peteşi

C) Ekimoz

D) Purpura

E) Toksik eritem

64. İki taraflı fasiyal paralizi olan 15 günlük bir bebekte

aşağıdakilerden hangisi en olasıdır?

A) Turner sendromu

B) Moebius sendromu

C) Williams sendromu

D) Horner sendromu

E) Cri du cat sendromu

65. Aşağıdaki yenidoğan bebeklerden hangisine endotrakeal

entübasyon yapılarak ventilasyon yapılması öncellikli

tercih değildir?

A) Uzun süre pozitif basınçlı ventilasyon gereksinimi olması

B) Maske ile yeterli ventilasyonun saglanamaması

C) Koanal atrezili bebek

D) Mekonyum aspirasyonu

E) Konjenital diyagram hernisi

66. Aşağıdaki hastalık – bulgu eşleştirmelerinden hangisi

uygun değildir?

A) Perikardit – Öne egilmekle azalan gögüs agrısı

B) Akut romatizmal ateş – Gezici poliartrit

C) Miyokardit – Bradikardi

D) Eritema marginatum – Yüzde görülmez

E) Syndenham koresi – Kızlarda daha sık görülür

67. Aşağıdakilerden hangisi kalp yetmezliği olan 4 yaşındaki

bir çocukta beklenmez?

A) Hiponatremi

B) Düşük brain natriüretik peptid

C) Metabolik asidoz

D) Kardiyomegali

E) Ejeksiyon fraksiyonunda düşme

68. Aşağıdakilerden hangisi orta-yüksek riskli popülasyonda

akut romatizmal ateşin major tanı kriterlerinden biri

değildir?

A) Monoartrit

B) Poliartralji

C) Kore

D) Yüksek ASO düzeyi

E) EKO’da mitral kapak yetmezligi

31DENEME SINAVI – 52

69. Ateş, öksürük ve karın şişligi olan 8 aylık bebegin bilateral

krepitan raller ve hepatomegali tespit ediliyor. Kan şekeri 25

mg/dL, trigliserit 350 mg/dL ve ürik asit 8 mg/dL saptanıyor.

İdrarda ketonu pozitif olan olgunun muhtemel tanısı

aşağıdakilerden hangisidir?

A) Böbrek yetmezligi

B) Nesidioblastozis

C) Kistik fibrozis

D) Glikojen depo hastalıgı

E) Yag asidi oksidasyon defekti

70. Aşağıdakilerden hangisi üre siklus defektlerinin tedavisinde

kullanılmaz?

A) Sodyum benzoat

B) Sitrüllin

C) Arginin

D) Laktuloz

E) Yüksek protenli diyet

71. Çocuklarda iki kurtarıcı ile resüsitasyon yapılırken göğüs

kompresyonu / solunum desteği sayısı kaç olmalıdır?

A) 5/ 2

B) 3/1

C) 5/1

D) 30/2

E) 15/2

72. Aşağıdakilerden hangisine defibrilasyon yapılır?

A) Nabızsız elektriksel aktivite

B) Bradikardi

C) Asistoli

D) Ventriküler taşikardi

E) Nabızsız ventriküler taşiakardi

73. Aortoenterik fistül aşağıdakilerin hangisinde en sık görülür?

A) Özefagus

B) Kolon

C) Mide

D) Duodenum

E) Jejunum

74. Ağır travmalı hastaların resüsitasyonu sürecinde gelişebilen

kısır döngü bileşenleri aşağıdakilerden hangisinde doğru

verilmiştir?

A) Koagülopati, hipotermi, hipotansiyon

B) Hipotansiyon, hipotermi, asidoz

C) Hipotermi, asidoz, anüri

D) Hipotansiyon, anüri, asidoz

E) Koagülopati, hipotermi, asidoz

75. Prognozu en kötü ve en nadir görülen karın içi abseler

aşağıdakilerden hangisidir?

A) Sag subfrenik abseler

B) Pelvik abseler

C) Sol subfrenik abseler

D) Bursa omentalis abseleri

E) Interloop abseler

76. GÖRH hastalarında aşağıdakilerden hangisi ameliyat

endikasyonlarından değildir?

A) Yapısal olarak alt özefagus sfinkterinin bozuk olması

B) Asemptomatik bir hastada endoskoide ciddi özefajit varlıgı

C) Striktür gelişmesi

D) Barret özefagus gelişmesi

E) Ileri yaş

32 TUS’U KAZANDIRAN DOĞRU ADRES

77. Aşağıdaki tanı yöntemlerinden hangisinin veya hangilerinin

akalazya tanısında çok fazla yararı yoktur?

I- Baryumlu özefagus grafisi

II- Manometri çalışmaları

III- Özefagoskopi

A) I, II

B) I

C) II, III

D) III

E) I, III

78. Hangi tip peptik ülserlerde kanama diðerlerine göre daha

nadiren görülür?

A) Duodenum ülseri

B) Tip 1 mide ülseri

C) Tip 2 mide ülseri

D) Tip 3 mide ülseri

E) Tip 4 mide ülseri

79. Aşağıdaki lezyonların hangisinde mide kanseri gelişme riski

en yüksektir?

A) Intestinal metaplazi

B) Hiperplastik polip

C) Hipertrofik gastrit

D) Adenomatöz polip

E) Subtotal gastrektomiden sonra geride kalan mide

80. İntestinal adaptasyon süreci için çok önemli olduğu

düşünülen ve nötralize edilmesiyle intestinal adaptasyonda

yavaşlama olduğu gösterilen mediatör aşağıdakilerden

hangisidir?

A) IL-3

B) IL-5

C) IL-15

D) GLP-2

E) IGF-2

81. Karaciğerin fokal nodüler hiperplazisi ile ilgili aşağıdaki

ifadelerden hangisi yanlıştır?

A) Nadiren semptomatiktir

B) Malign dejenersayon riski yoktur

C) Lezyonların 2/3’ünde santral skar vardır

D) Rüptür riski yoktur

E) Genellikle yaşlı kadın hastalarda görülür.

82. Hepatosellüler karsinom gelişme riski diğerlerinden daha

düşük olan hastalık aşağıdakilerden hangisidir?

A) Herediter hemokromatozis

B) Hepatit B virüsüne baglı gelişen siroz

C) Primer biliyer siroz

D) Wilson hastalıgı

E) Alkole baglı gelişen siroz

83. Altmış yaşında bir erkek hastaya laparoskopik kolesistektomi

yapılıyor. Patoloji raporunda subserozaya uzanan safra kesesi

karsinomu bildiriliyor.

Bu hasta için en uygun yaklaşım aşağıdakilerden

hangisidir?

A) Tedavisiz izlem

B) Yalnızca eksternal RT

C) Eksternal RT + KT

D) Tekrar ameliyat, pankreatikoduodenoktomi

E) Tekrar ameliyat, KC segment 4b + 5 rezeksiyonu ve

lenfadenektomi

33DENEME SINAVI – 52

84. Koledok kistleri ile ilgili aşağıdaki ifadelerden hangisi

doğrudur?

A) Ekstrahepatik safra yollarında çok sayıda kist bulunması

Caroli hastalıgı olarak bilinir.

B) Erkeklerde kadınlara göre 4 kat daha fazla görülür.

C) Asemptomatikse rezeksiyon gerekmez.

D) Genellikle erişkin yaşlara kadar asemptomatiktir.

E) Koledok kistlerinde tipik klinik sarılık olmadan geçirilen

kolanjit ataklarıdır.

85. Aşağıdaki durumlardan hangisi rektum kanserlerinde lokal

eksizyon yapılması için uygun olmayan bir özelliktir?

A) Tümörde lenfovasküler invazyon olmaması

B) T1N0 tümör olması

C) Kolloid içermeyen tümör olması

D) 3 cm çaplı mobil tümör olması

E) Tümörün rektumda anal kanaldan itibaren 12. cm’de

olması

86. Kolorektal kanserlerde definitif tedavi sonrasında

prognoz – sağkalım açısından en önemli belirleyici faktör

aşağıdakilerden hangisidir?

A) Lenf nodu tutulumunun varlıgı

B) Tümörün barsak duvarındaki vertikal yayılımı

C) Tümörün büyüklügü

D) Histolojik ayrımlaşma derecesi

E) CEA düzeyi

87. Desmoid tümör aşağıdaki hastalıkların hangisinde daha sık

görülür?

A) Herediter non-polipozis kolorektal kanser

B) Cowden hastalıgı

C) Muir-Torre sendromu

D) Peutz-Jeghers sendromu

E) Familyal adenomatöz polipozis

88. Aşağıdaki anüs tümörlerinden hangisi adenokarsinomdur?

A) Anüsün paget hastalıgı

B) Bowen hastalıgı

C) Bazoloid karsinom

D) Malign melanom

E) Bazal hücreli karsinom

89. Aşağıdaki akut karın nedeni ve ağrı karakteristiği

eşleştirmelerinden hangisi yanlıştır?

A) Kolonik patoloji – Agrı simfizis pubis ile umblikus arasında

B) Akut kolesistit – Hafif başlayıp giderek şiddetlenen kolik

tarzda agrı

C) Akut apandisit – Yer degiştiren, sag alt kadrana kayan agrı

D) Ülser perforasyonu – Yavaş yavaş artan çok şiddetli agrı

E) KC patolojisi – Sag üst kadranda agrı

90. Ellibeş yaşında kadın hasta tenis maçı sonrasında sağ alt

kadranda ani başlayan bir karın ağrısı tanımlıyor. Rektus

kılıfı hematomu olduğu düşünülen bu hastada aşağıdaki

bulgulardan hangisi tanıyı destekler?

A) Psoas bulgusu

B) Obturator bulgusu

C) Dunphy bulgusu

D) Aoron bulgusu

E) Fothergill bulgusu

91. Appendiksin en sık görülen primer malign tümörü

aşağıdakilerden hangisidir?

A) Müsinöz adenokarsinom

B) Primer adenokarsinom

C) Karsionid tümör

D) Goblet hücreil tümör

E) Taşlı yüzük hücreli tümör

34 TUS’U KAZANDIRAN DOĞRU ADRES

92. Postsplenektomi sepsisi gelişimi için en önemli risk faktörü

aşağıdakilerden hangisidir?

A) Hastanın yaşı

B) Splenektomi nedeni

C) Splenektomi tipi (laparotomi veya laparosokopik)

D) Hastanede yatış süresi

E) Diyabet varlıgı veya yoklugu

93. Aşağıdakilerden hangi şıkta pankreasın adacık hücre

tömrlerinden malignite olasılığı en düşük ve en yüksek

olanı sırasıyla doğru olarak verilmiştir?

A) Gastrinoma, Glukagonoma

B) Insulinoma, Somatostatinoma

C) Insulinoma, Glukagonoma

D) VIPoma, Somatostatinoma

E) VIPoma, Insülinoma

94. Aşağıdaki BRCA-1 ve BRCA-2 mutasyonları ve bu

mutasyonlarda ortaya çıkan meme kanseri özellikleri

eşleştirmelerinden hangisi yanlıştır?

A) BRCA-1 ---- Yüksek S faz fraksiyonu

B) BRCA-2 ---- Bilateral

C) BRCA-1 ---- Anöploid

D) BRCA-2 ---- Erkek meme kanseri

E) BRCA-2 ---- Östrojen reseptörü negatif

95. Meme kanserinde risk belirlemek için kullanılan Gail

modelinde aşağıdakilerden hangisi kriter olarak alınmaz?

A) Daha önce geçirilmiş meme biyopsilerinin sayısı

B) Paternal soyda meme kanseri öyküsü

C) Meme kanseri olan birinci derece akrabaların sayısı

D) Menarş yaşı

E) Ilk canlı dogum yaşı

96. İnvaziv lobuler kanserlerle ilgili olarak aşağıdaki

ifadelerden hangisi yanlıştır?

A) En sık izlenen ikinci invaziv meme kanseri tipidir.

B) Multisentrik ve bilateral olma egilimindedir.

C) Sıklıkla lobüler karsinoma in situ ile birliktedir

D) Radyolojik yöntemlerle tanı konması diger meme kanseri

tiplerine göre daha kolaydır.

E) Meme koruyucu cerrahi uygulanabilir.

97. Aşağıdakilerden hangisi mamografik olarak BI-RADS 2

lezyonlardan biri değildir?

A) Kalsifiye fibroadenom

B) Hamartom

C) Lipom

D) Sekretuar kalsifikasyon

E) Asimetrik dansite

98. Periostta soğan manzarası oluşturan tümör aşağıdakilerden

hangisidir?

A) Kondroblastom

B) Osteoblastom

C) M.Myelom

D) Ewing sarkomu

E) Retiküler hücreli karsinom

99. Volkman iskemik kontraktürü aşağıdakilerden hangisinin

kırığında en sık görülür?

A) Radius başı kırıgı

B) Colles kırıgı

C) Femur cisim kırıgı

D) Subrakondiler humerus kırıgı

E) Olekranon kırıgı

35DENEME SINAVI – 52

100. Böbrekte görülen enfeksiyonlar hakkında aşağıdakilerden

hangisi yanlıştır?

A) Akut pyelonefritte ateş yükselmiştir.

B) Akut pyelonefritte parenteral tedavi şarttır.

C) Kronik pyelonefritte böbrek skarlara baglı olarak

küçülmüştür.

D) Renal abse asendan yolla gelen mikroorganizmalarla olur.

E) Renal abse hastalarının çogu diabetiktir.

101. Yeni doğan erkeklerdeki hidroüreteronefrozun en sık sebebi

hangisidir?

A) Mesane agenezisi

B) Posterior üretral valv

C) Epispadias

D) Extrofia vesika

E) Fimozis

102. Aşağıdakilerden hangisi gastroşizis ve omfalosel için

yanlıştır?

A) Gastroşizisin prognozu daha kötüdür

B) Omfaloselde en dışta bir periton bulunmaktadır

C) Gastroşiziste ek anomali bulunma ihtimali daha yüksektir

D) Gastroşiziste göbet normal yerindedir

E) Omfalosele hipoglisemi eşlik etme ihtimali vardır

103. Halotanın karaciğerde oluşturduğu patoloji aşağı-

dakilerden hangisidir?

A) Nodüler siroz

B) Kronik aktif hepatit

C) Kronik persistan hepatit

D) Akut hepatit

E) Fulminan hepatit

104. İntervertebral disk herniasyonu en sık hangi seviyede

görülür?

A) L2-L3

B) L5-S1

C) C5-C6

D) C6-C7

E) T9-T10

105. Ankilozan spondilitli bir hasta sol gözünde ani gelişen

bulanık görme, ağrı ve fotofobi başlamıştır. Hastanın

biomikroskopik muayenesinde ön kamerada; 3 (+) hücre,

keratik presipitat saptanmıştır.

Bu hastada en olası tanı aşağıdakilerden hangisidir?

A) Bakterial konjonktivit

B) Retina dekolmanı

C) Anterior üveit

D) Koroidit

E) Glokom

36 TUS’U KAZANDIRAN DOĞRU ADRES

106. Tedaviye yanıt vermeyen tekrarlayan burun tıkanıklığı

ve epistaksis şikayeti kliniğe başvuran 16 yaşındaki

erkek hastanın çekilen grafisinde nazofarenkste kitle

saptanmıştır.

Bu hastadaki en olası tanı aşağıdakilerden hangisidir?

A) Nazofarenks kanseri

B) Respiratuar papillom

C) Travmatik epistaksis

D) Yabancı cisim

E) Juvenil anjiofibrom

107. Yirmi gün önce üst solunum yolu enfeksiyonu geçirmiş olan

34 yaşındaki erkek hasta, şiddetli baş dönmesi, bulantı ve

kusma şikayetleri ile başvuruyor. Fizik muayenede spontan

nistagmus, işitme kaybı ve denge bozuklugu saptanıyor.

Bu hasta için en olası tanı aşağıdakilerden hangisidir?

A) Akut labirentit

B) Vestibüler nörit

C) Benign pozisyonel vertigo

D) Meniere hastalıgı

E) Otitis media

108. Adams Hakim sendromunda aşağıdakilerden hangisi

görülmez?

A) Yürüme bozuklugu

B) Demans

C) Idrar inkontinansı

D) Ventriküler dilatasyon

E) Papillödem

109. Aşağıdakilerden hangisinde ektopik gebelik riski daha

yüksektir?

A) Geçirilmiş tubal cerrahi

B) Sterilizasyon

C) Infertilite

D) Geçirilmiş genital enfeksiyon

E) Geçirilmiş ektopik gebelik

110. Aşağıdakilerden hangisine metastaz yapan gestasyonel

koryokarsinomun prognozu daha kötüdür?

A) Akciger

B) Mide

C) Dalak

D) Böbrek

E) Beyin

111. Bir gebede ultrasonografik olarak aşağıdakilerden hangisi

gestasyon yaşı ile en uyumlu olan ölçümdür?

A) CRL (Tepe-topuk mesafesi)

B) BPD (Biparietal fetal baş çapı)

C) AC (Abdominal çevre)

D) FL (Femur uzunlugu)

E) Humerus uzunlugu

112. Aşağıdaki pelvik relaksasyonlardan hangisi için moscowitz

operasyonu uygulanır?

A) Rektosel

B) Enterosel

C) Sistosel

D) Üreterosel

E) Elengasyo kolli

37DENEME SINAVI – 52

113. Labia majuslar üzerinde ağrılı veziküler lezyonu olan ve

lezyondan yapılan biyopside intranükleer inklüzyonlar

izlenen olguda en olası etken aşağıdakilerden hangisidir?

A) Trepanoma pallidum

B) Hemofilus ducrei

C) Calymatobacteryum granülomatis

D) Sitomegalovirus

E) Herpes simpleks Tip 2 virus

114. Yarısından azı myometriumda diğer kısmı ise serozal

yüzeye sarkan myom tipi aşağıdakilerden hangisidir?

A) Tip 5

B) Tip 6

C) Tip 2

D) Tip 3

E) Tip 4

115. Endometriozis aşağıdakilerden hangisinin riskini artırmaz?

A) Overin müsinöz karsinomu

B) Overin berrak hücreli karsinomu

C) Non hodchin lenfoma

D) Malign melanom

E) Overin endometrioid karsinomu

116. Aşağıdakilerden hangisi menapozda vazomotor

semptomların tedavisinde kullanılamaz?

A) Östrojen replasmanı

B) Raloksifen

C) Tibolon

D) Östrojen/progesteron replasmanı

E) Fitoöstrojen

117. Aşağıdaki ultrasonografik ölçümlerden hangisi down

sendromu riskini en fazla artırır?

A) Ense kalınlıgında artış

B) Kısa femur

C) Nasal kemik yoklugu

D) Ekojenik bagırsak görünümü

E) Kısa humerus

118. Otuz altı haftalık gebeligi olan hastanın yapılan USG’sinde 36

hafta ile uyumlu,amniotik sıvı indeksi normal ve NST si reaktif

olarak saptanıyor. Hasta 2 hafta sonra kontrole çagırılıyor.

Hasta 3 gün sonra pelvik agrı nedeniyle doktora başvuruyor.

USG’de fetal ölüm saptanıyor.

Bu hastada en olası tanı aşağıdakilerden hangisidir?

A) Plasenta previa

B) Konjenital anomali

C) Dekolman plasenta

D) Prenatal toxoplazma enfeksiyonu

E) Uterin rüptür

119. Jinekoid pelvisi olan bir hastada; verteks presentasyonda

bir fetus en sık hangi pozisyonda pelvise girer?

A) Sol oksiput anterior

B) Sag oksiput posterior

C) Sag oksiput anterior

D) Sol oksiput posterior

E) Sol Oksiput transvers

120. Aşağıdakilerden hangisi daha teratojendir?

A) Ampisilin

B) Eritromisin

C) Lamotrijin

D) Asiklovir

E) Seftriakson

38 TUS’U KAZANDIRAN DOĞRU ADRES

39DENEME SINAVI – 52

1. Sulcus arteria meningea media aşağıda verilen kemiklerden

hangisinde yer alan bir oluşumdur?

A) Os temporale

B) Os sphenoidale

C) Os frontale

D) Os parietale

E) Os occipitale

Cevap D

Sulcus arteria meningea media parietal kemigin iç yüzünde

bulunur. A. meningea media’nın seyrettigi oluktur.

A. meningea media, a. maxillaris’in fossa infratemporalis’te

verdigi bir daldır. Duramateri besleyen esas arterdir. Sfenoid

kemikteki for. spinosum’dan fossa cranii media’ya girer. A.

meningea media’nın ön dalı pterion’un iç yüzünden geçer ve

parietal kemikteki sulcus arteria meningea media’da seyreder.

Kafatasına yandan gelen künt travma sonucu pterion’un

kırılmasına baglı epidural hematom meydana gelebilir.

2. A. radialis pulsasyonunun alınabildiği anatomik en ye

çukuru (fovea radialis) esas olarak aşağıda seçeneklerde

verilen hangi iki kasın tendonunun arasında yer alır?

A) M. adductor pollicis – M. extensor pollicis brevis

B) B) M. extensor pollicis brevis – M. abductor pollicis

longus

C) C) M. extensor pollicis longus – M. extensor carpi radialis

longus

D) D) M. extensor carpi radialis longus – M. extensor carpi

radialis brevis

E) E) M. extensor pollicis brevis – M. extensor pollicis longus

Cevap E

FOVEA RADIALIS (ANATOMİK ENFİYE ÇUKURU) Bu çukurun

sınırlarını m. extensor pollicis longus, m. ex- tensor pollicis

brevis ve m. abductor pollicis longus’un tendonları yapar.

M. extensor pollicis brevis’in tendonu ile m. abductor pollicis

longus’un tendonu birbirine çok yakındır. Fovea radialis esas

olarak E seçeneginde verilen kasların tendonları arasında yer

alır. El bileginin lateralinde yer alan bu çukurun çatısından v.

cephalica, içinden a. radialis geçer. Tabanında proksimalden–

distale; os scaphoideum ve os trapezium bulunur.

3. Yüzünün sağ yarımındaki kaslarda ve sol vücut yarı-

mındaki kaslarda felci olan hastada en olası lezyon

aşağıdakilerden hangisindedir?

A) Ponsun sol yarımında

B) Ponsun sag yarımında

C) Sag nervus facialis’te

D) Sag kortekste

E) Bulbus’ta decussatio pyramidum seviyesinde

Cevap B

Sol vücut yarımındaki kaslarda felç bulgusu – for.

magnum’un yukarısındaki lezyonlar için- bize lezyonun sagda

oldugunu (çapraz öncesi) ve sag taraf yüz kaslarının felç olması

da n. facialis’in çekirdeginin yer aldıgı pons’da bir lezyon

oldugunu söylemektedir.

4. N. Mandibularis yaralanması olan bir hastada aşağıdaki

kaslardan hangisi etkilenmez?

A) M. temporalis

B) M. masseter

C) M. Buccinator

D) M. tensor veli palatini

E) M. pterygoideus lateralis

Cevap C

M. buccinator, bir mimik kasıdır ve n. facialis’ten inerve olur.

N. MANDIBULARIS (V3);

• Motor ve sensitif lif içerir.

• For. ovale’den çıkarak fossa infratemporalis’e girer ve

burada 3 önemli dal verir;

• N. auriculotempolaris; kulak derisi, dış kulak yolu ve

temporal bölge derisinden duyu alır

• N. lingualis; Dilin 2/3 ön kısmının genel duyusunu

taşır.

2016 TEMMUZ TUS 52. DENEME SINAVITEMEL BİLİMLER TESTİ SORU ve AÇIKLAMALARI

Bu testte sırasıyla Anatomi, Histoloji ve Embriyoloji, Fizyoloji, Biyokimya, Mikrobiyoloji,Patoloji, Farmakoloji soruları ve açıklamaları bulunmaktadır.

40 TUS’U KAZANDIRAN DOĞRU ADRES

• N. alveolaris inferior; for. mandibulae’ ya girer ve alt

çene dişleri, alt dudak ve agzın altında kalan bölgenin

duyusunu alan dallar verir.

• N. mandibularis’in innerve ettiği kaslar;

• çiğneme kasları (m. masseter, m. temporalis, m.

pterygoideus medialis, m. pterygoideus lateralis)

• m. tensor tympani – m. tensor veli palatini – m.

mylohyoideus

5. Aşağıdaki kaslardan hangisinin pelvis’e tutunması yoktur?

A) M. psoas major

B) M. quadratus femoris

C) M. quadriceps femoris

D) M. quadratus lumborum

E) M. gracilis

Cevap A

M. psoas major, lumbal vertebraların korpuslarının yan

yüzlerinden ve proc. transversus’larından başlayarak pelvis’e

giren, lig. inguinale’nin arkasından lacuna musculorum’dan

geçerek femur’un trochanter minor’unda sonlanan bir kastır ve

pelvis’e tutunması yoktur.

M. quadratus femoris pelvis’teki tuber ischiadicum’un dış

tarafına tutunarak başlayan, m. quadriceps femoris de rectus

femoris başıyla pelvis’teki spina iliaca anterior inferior’a

tutunarak başlayan kaslardır. M. quadratus lum- borum ise 12.

Kosta ile pelvis’teki crista iliaca arasında uzanan bir kastır.

6. Mesencephalonda colliculus superior seviyesinden alınma

bir kesitte aşağıdaki yapılardan hangisi görülmez?

A) Nuc. ruber

B) Crus cerebri

C) Nuc. accessorius nervi oculomotorii

D) Nuc. motorius nervi oculomotorii

E) Nuc. motorius nervi trochlearis

Cevap E

Nuc. motorius nervi trochlearis mesencephalon’da

colliculus inferior’dan alınan kesitlerde görülebilen bir yapıdır.

Digerleri colliculus superior seviyesinde görülebilirler.

7. Aşağıdakilerden hangisi nazofarinks ile ilgili yapılardan biri

değildir?

A) Ostium pharyngeum tubae auditivae

B) Plica salphingopalatina

C) Torus tubarius

D) Choanae

E) Isthmus faucium

Cevap E

Isthmus faucium orofarinks’te bulunan bir yapıdır.

Farinks’in üç bölümü vardır: NAZOFARİNKS

• Kafatabanı ile yumuşak damagın üst yüzü (C1vertebra

seviyesi) arasında kalan parçadır. Burun boşluklarının

arka açıklıkları (choanae) buraya açılır.

• Tuba auditiva’nın (Östaki borusu) agzı bu parçanın dış

duvarı üzerindedir.

• Tuba auditiva’nın agzını kuşatan mukozanın altın-

daki lenfoid doku kitlesine, tonsilla tubaria (Gerlach

bademciği) denir. Büyüdügü zaman tuba auditiva’nın

agzını tıkayarak sagırlıga neden olur.

• Nazofarinks’in arka – üst duvarının mukozasında

bulunan lenfoid doku kitlesine tonsilla pharyngea

denir

41DENEME SINAVI – 52

8. Aşağıdaki sinirlerden hangisinin lezyonunda kolun ekstan

siyonu büyük ölçüde zayıflar?

A) Nervus medianus

B) Nervus ulnaris

C) Nervus radialis

D) Nervus thoracicus longus

E) Nervus thoracodorsalis

Cevap E

Kola ekstansiyon yaptıran iki kas m. latissimus dorsi ve

m. teres major’dur. M. latissimus dorsi kola çok daha güçlü

ekstansiton yaptırabilir ve siniri n.thoracodorsalis’dir.

N. radialis lezyonunda (ki bu şık en kuvvetli çeldiricidir)

önkolun ekstansiyonu bozulur.

9. Aşağıdakilerdan hangisi trigonum inguinale’nin lateral

sınırını yapar?

A) A. iliaca interna

B) A. iliaca externa

C) A. epigatrica inferior

D) A. femoralis

E) A. pudenda interna

Cevap C

Hesselbach Üçgeni (Trigonum Inguinale) Direk inguinal

herni’lerin geliştigi bölgedir. Fossa inguinalis medialis’e denk

gelir.

Sınırları

• Altta; lig. inguinale • Dışta; a.v. epigastrica inferior •

Içte; m. rectus abdominis’in dış kenarı

10. M. levator ani, m. transversus perinei profundus ve

m. obturatorius internus kaslarının sınırladığı alan

aşağıdakilerden hangisidir?

A) Pelvis minor

B) Spatium perinei super cialis

C) Spatium perinei profundus

D) Fossa ischioanalis

E) Regio perinealis

Cevap D

FOSSA ISCHIOANALIS (ISCHIORECTALIS)

Canalis analis’in her iki tarafında bulunan üçgen piramit

şeklindeki boşluktur. Önde derin perine aralıgına (diaphragma

urogenitale) uzanır.

Sınırları

• Dışta; tuber ischiadicum, m. obturatorius internus’un

alt parçası ve bu kasın fasyası içerisindeki canalis pu-

dendalis (Alcock kanalı) • Içte; M. levator ani ve m.

sphincter ani externus

• Arkada; lig. sacrotuberale ve m. gluteus maximus’un alt

kenarı • Önde (apeksi); derin perine aralıgındaki kasların

(m. transversus perinei profundus ve m. sphincter

urethrae externus) arka kenarları

• Tabanı; deri ve fasyaIçindekiler; yag-bag dokusu, v.a.n.

rectalis inferior’lar, S2-S4’ün dalları.

11. Crista terminalis aşağıdaki kalp bölümlerinden hangisinde

bulunur?

A) Sag atrium

B) Sol ventrikül

C) Sol atrium

D) Sag ventrikül

E) Septum interatriale

Cevap A

Sag atriyum’un ön-üst bölümünde uzanan kısmına auricula

dextra denir. Sag auricula’nın içinde mm. pectinati denen kas

lifleri vardır. Sag atrium dış duvarında sulcus terminalis denen

bir oluk görülür. Bu olugun iç yüzde yapmış oldugu çıkıntıya da

crista terminalis denir. Crista terminalis’in üst ucunda v. cava

superior’un açılış yerine yakın olacak şekilde nodus sinuatrialis

yerleşmiştir.

12. Muskulus rectus lateralis’in çalışmaması nedeniyle

içe şaşılık olan bir hastada en olası sinir lezyonu

aşağıdakilerden hangisidir?

A) N. oculomotorius

B) N. Abducens

C) N. Ophthalmicus

D) N. trochlearis

E) N. facialis

Cevap B

42 TUS’U KAZANDIRAN DOĞRU ADRES

M. rectus lateralis göze abdüksiyon yaptıran yani gözü dışa

baktıran kastır. Lezyonunda görülen en temel bulgu içe şaşılıktır.

Bu kasın siniri de n. abducens’dir. N. trochlearis, gözü aşagıdışa

baktıran m. obliquus superior’un siniridir. Gözdeki diger kaslar n.

oculomotorius tarafından uyarılırlar.

N. ophthalmicus göz küresinin duyusunu alan sinirdir.

Lezyonunda kornea refleksi alınamaz. N. facialis ise mimik

kaslarının siniridir.

13. Aşağıdaki anatomik yapılardan hangisi mediastinum

posterior’da bulunmaz?

A) Trachea

B) Oesophagus

C) N. vagus sinister

D) N. vagus dexter

E) V. hemiazygos accessoria

Cevap A

Mediastinum posterior; kalp ile torakal vertebralar aras

ndaki boşluktur. Burada aorta thoracica, ductus thoracicus, v.

azygos, v. hemiazygos, v. hemiazygos accessoria, oesophagus ve

n. vagus’lar gibi önemli oluşumlar yer alır.

Trachea, mediastinum superior’da yer alır. Şıklardaki diger

yapılar mediastinum inferior’un mediastinum posterior kısmında

bulunan oluşumlardır.

14. Fenestra vestibuli ve fenestra cochlea ortakulak boşluğunun

hangi duvarında yer alır?

A) Iç

B) Üst

C) Ön

D) Arka

E) Alt

Cevap A

Fenestra vestibuli ve fenestra cochlea ortakulagın iç

duvarında bulunan yapılardır. Orta kulak boşlugunun altı duvarı

vardır.

• Paries tegmentalis (üst duvar);

Tegmen tympani denilen ince bir kemik plak tarafından yapılır.

Orta kulak boşlugunu, fossa cranii media’dan ayırır.

• Paries jugularis (alt duvar); v. jugularis interna ile

komşudur.

• Paries labyrinthicus (iç duvar); Orta kulak ile iç kulagı

ayıran duvardır. Üzerinde; fenestra vestibuli, fenestra

cochleae, promontorium ve prominentia canalis facialis

denilen yapılar bulunur.

• Fenestra vestibuli (oval pencere); Orta kulagı, iç kulaktaki

vestibulum’a baglar. Stapes’in tabanı ile kapatılır.

• Fenestra cochleae (yuvarlak pencere); Orta kulagı,

cochlea’nın scala tympani’sine baglar. Membrana

tympanica secundaria ile kapatılır.

• Promontorium; iç kulakta bulunan cochlea’nın orta

kulak içine yapmış oldugu çıkıntıdır. Üzerinden n.

tympanicus (n. glossopharyngeus’un dalı) geçer.

• Prominentia canalis facialis, canalis nervi facialis’in,

orta kulak içine yapmış oldugu çıkıntıdır.

• Paries mastoideus (arka duvar); Üst bölümünde, orta

kulak boşlugunu antrum mastoideum’a baglayan, aditus

ad antrum mastoideum denilen bir delik vardır.

• Duvarın alt bölümünde, fenestra vestibuli’nin hemen

arkasında görülen kabarıntının içinde m. stapedius

bulunur. Chorda tympani, bu duvardan orta kulak

boşluguna girer.

• Paries caroticus (ön duvar); A. carotis interna ile

komşudur. Üst bölümünde görülen iki agızdan; üstte

olanı m. tensor tympani’yi içeren, alttaki ise tuba

auditiva’nın (östaki) kemik bölümünü oluşturan

iki kanala aittir. Bu iki kanala birlikte canalis

musculotubarius denir.

• Paries membranaceus (dış duvar); membrana

tympanica yapar. Membrana tympanica; Cavitas

tympani’yi, meatus acusticus externus’dan ayırır.

Manubrium mallei, membrana tympanica’nın iç yüzüne

yaslanır.

43DENEME SINAVI – 52

15. Aşağıdaki hücre bölümlerinden hangisinde rRNA sentezi

yapılır?

A) Çekirdegin ökromatin alanları

B) Çekirdegin heterokromatin alanları

C) Çekirdekçik

D) Nükleer por kompleksi

E) Çekirdek zarı iç yapragı

Cevap C

Hücrede çekirdek (nucleus) yapısı 4 bölümde incelenebilir.

Bunlar

a. Çekirdek zarı

b. Nükleoplazma

c. Kromatin

d. Çekirdekçik

Bunlardan çekirdekçik, ribozomal RNA (rRNA)’nın sentez yeridir

ve proteinden zengin, bir membranla çevrili olmayan çekirdek

bölümüdür. Bazı kromatinlerin (13, 14, 15, 21, 22) belli bölgeleri

rRNA yapımından sorumlu bölgeler olan fibriler merkezler, fibriler

materyal, granüler materyal çekirdekçikte izlenebilir.

Nükleostemin, çekirdekçikte bulunan p53’e baglanan bir

proteindir. Hücre farklanma sürecinde nükleostemin’in azaldıgı,

malign hücrelerdeyse düzeylerinin yükseldigi gösterilmiştir.

Çekirdekçik organize edici bölge

Kromozomların rRNA yapımından sorumlu kısmı, RNA

polimeraz ve rRNA’lar bulunur.

Bu bölge profazdaki çekirdekçik kaybolmasından ve telofazda

yeniden oluşumundan sorumludur.

16. Reseptör aracılı hücre içine madde alımı (endositoz)

sürecinde içeri alınan molekülün etrafını çeviren hücre

zarının çevresini örten molekül hangi seçenekte doğru

olarak verilmiştir?

A) Clathrin

B) Adaptin

C) Desmin

D) Coatomer proteini

E) Dynamin

Cevap A

Reseptör aracılı endositozda hücre yüzeyinde reseptörüne

bir madde baglandıktan sonra hücre zarı içeri çökerek o

maddeyi çevreler ve keseler halinde hücre içine alınma işlemi

gerçekleştirilmiş olur. Bu süreçte “Clathrin”, keseleri çevreleyen

proteindir. Burada adaptin proteinine clathrin baglanarak

kese oluşumu başlar, dynamin ise kesenin uçlarından

bogumlanmasını saglar.

17. Nötrofil lökositin oluşum süreci içinde hangi aşama ve

sonrasında hücrelerde mitotik aktivite artık izlenmez?

A) Myeloblast

B) Promyelosit

C) Myelosit

D) Metamyelosit

E) Nötrofil

Cevap D

Granülopoez yaklaşık olarak 14 gün sürer ve aşamaları ve öne

çıkan özellikleri şu şekilde sıralanabilir:

1. Myeloblast

2. Promyelosit: Azürofil (nonspesifik) granül sentezi bu

aşamada başlar.

3. Myelosit: Spesifik granül sentezi yapılır ve buna göre

isimler alır (nötrofil, eozinofil gibi).

44 TUS’U KAZANDIRAN DOĞRU ADRES

4. Metamyelosit: Mitoz izlenmez, lökosit morfolojisi

belirginleşir.

5. Band myelosit

6. Granülosit

18. Böbreğin proksimal tübül bölgesinin gelişim gösterdiği

embriyonik bölge hangi seçenekte doğru olarak verilmiştir?

A) Yüzey ektodermi

B) Nöral krista

C) Ara mezoderm

D) Paraksiyel mezoderm

E) Endoderm

Cevap C

Intermediate (ara) mezodermin ileri gelişmesi sonucu oluşan

arka vücut duvarı mezenkiminden ürogenital kabartı oluşur.

Bu kabartı daha sonra nefrojenik kordonlar ve genital kabartıyı

yapar. Bunlardan nefrojenik kordonların gelişim aşamaları şu

şekilde izlenir;

Pronefroz; 4. haftada görülen sonra fonksiyon görmeyen

yapıdır.

Mezonefroz; 4. hf. sonu–12. hf. arasında izlenir. Rudimenter

pronefronu yapar. Bu kısımda yer alan mezonefrik tübüller 1.

trimesterin sonunda gerilerken erkekte ductuli efferentis’e dönüşür.

Metanefroz; 5. hafta başında gelişir, 9. haftada işlev kazanır.

Kalıcı böbregi yapan yapıdır. Bu yapıdansa şunlar gelişir;

-Metanefrojenik blastem (mezoderm): Bowman kapsülü,

proksimal tüpler, Henle kulpu ve distal tüpler gelişir.

-Metanefrik divertikül (üreter tomurcugu): Toplayıcı

(kollektör) kanallar, kaliks renalis, renal pelvis, üreter, mesanenin

trigonumu meydana gelir.

Metanefrik divertikülle metanefrojenik blastem birbirlerinin

gelişimini karşılıklı uyarırlar bu tür uyarılara resiprokal uyarım

adı verilir.

Ürogenital sinus’ten ise mesane (trigonum hariç) ve üretra

gelişir (endoderm kökenlidir).

19. Aşağıdaki damar türlerinden hangisinde iç ve dış elastik

laminalar gelişmiş olarak izlenir?

A) Muskuler arter

B) Elastik arter

C) Arteriol

D) Kapiller

E) Küçük arter

Cevap A

Bir damar duvarı 3 tabakadan oluşur. Içten dışa dogru bunlar;

Tunika intima: Endotel ve subendotel tabakalarından oluşur.

Endotel tek katlı yassı epitel şeklinde olup altındaki subendotel

tabakası gevşek bag dokusudur. Endotel hücreleri arasında sıkı

baglantılar izlenir. Sitoplazmalarında bolca pinositotik veziküller

ve ayrıca F8 ve vWF bulunduran Weibel-Palade cisimleri vardır.

Media bileşkesinde membrana elastika interna adlı elastik bir

lamina (membran) bulunabilir.

Tunika media: Damar türüne göre degişmekle birlikte düz kas

hücrelerinin ve elastik liflerin bulundugu tabakadır.

Tunika adventisya (eksterna): Damar türüne göre degişmekle

birlikte gevşek bag dokusu yapısıdadır. Media sınırında

membrana elastika eksterna bulunabilir. Büyük ve orta arterde

ve büyük vende, vazo vazorum ve nervi vascularis adlı damarlar

ve sinir lifleri bulunur. Bunlar damarların dışından beslenmesini

ve innervasyonunu saglar. Medya tabası bileşkesinde membrana

elastika eksterna bulunur.

Internal ve eksternal elastik membranlar (laminalar) orta

(muskuler) arterde iyi gelişmiş olarak izlenir.

Öte yandan elastik (büyük) arterlerdeyse tunika medyada çok

sayıda elastik liflerin lameller şeklinde yıgınlar yaptıgı izlenir,

ancak bir iç ve dış lamel yapısı şeklinde seçilmez.

Elastik arter Muskuler arter

45DENEME SINAVI – 52

20. Aşağıdaki organların hangisinin tunika muskularis

tabakasında çizgili ve düz kas hücreleri izlenir?

A) Özofagus

B) Mide

C) Duodenum

D) Jejenum

E) Ileocekal bileşke

Cevap A

Sindirim kanalında mukoza 3 tabakada izlenir. Içten dışa

dogru sırasıyla epitel, lamina propria ve muskularis mukoza

tabakaları yer alır. Bunun dışında bag dokusundan oluşan tunika

submukoza ve onun dışındaysa tunika muskularis tabakası izlenir.

Bu tabaka genel olarak düz kas hücrelerinin düzenlenimiyle

oluşmuştur. Sindirim kanalında özofagusun ilk yarısında çizgili

kas lifleri de izlenmektedir.

21. Timusun medulla bölgesinde izlenen kalsifiye

epitelyoretiküler hücrelere ne ad verilir?

A) Timosit

B) Hassal cismi

C) PAS hücresi

D) Kan-timus bariyeri

E) CD4 pozitif CD8 negatif hücre

Cevap B

Timusun epitelyoretiküler hücreleri (ERH) organın

stromasını oluşturur. 6 tipte olan bu hücreler kortekste (tip

1, 2, 3) ve medullada (tip 4, 5, 6) birbirlerine desmozomlarla

ve sıkı baglantılarla tutunur tarzda bir ag oluştururlar. Lenf

dügümünden ve dalaktan farklı olarak timusun retiküler

hücreleri epitelyal karakterlidir ve retikülüm lifleri salgılamazlar.

Bunların aralarındaysa çeşitli olgunlaşma aşamalarında olan T

lenfositler (timosit) yer alır. Epitelyoretiküler hücrelerin kortekste

olanları kan–timus bariyerini (endotel –bazal membran –

epitelyoretiküler hücre –başlıca tip I-) yapar. Bu bariyer sayesinde

kandaki antijenik yapı timusta egitilmekte olan T–lenfositleri

uyarmamış olur.

Korteks yogun lenfosit içerdiginden dolayı koyu olarak

izlenir. Kendi MHC molekülünü tanıyıp kendi antijenik yapısını

tanımayan T lenfositlerin olgunlaştıgı digerlerinin apoptozisle

öldügü bölümdür. Yine kortekste bolca bulunan makrofajlar

periyodik asit Schiff (PAS) reaksiyonu gösterdikleri için PAS

hücreleri olarak da adlandırılır. Medullada kan–timüs bariyeri

yoktur. Buradaki T lenfositler olgunlaşma aşamasını geçmiş

olan hücrelerdir. Buradan kana geçerler. Medullada tip 6

epitelyoretiküler hücrelerin kalsifikasyonuyla oluştugu düşünülen

Hassal korpüskülü adlı keratohyalin granüllerinden zengin

kalsifiye retiküler hücreler izlenir. Bu yapıların lenfopoetin adı

verilen T lenfosit olgunlaşmasında görevli sitokinler ürettigi

düşünülmektedir.

22. Aşağıdaki yapılardan hangisi testisin skrotuma inişi

sırasında peritonun da inmesi sonucu oluşmuştur?

A) Tunika albuginea

B) Tunika vasküloza

C) Tunika vaginalis

D) Sertoli hücresi

E) Intertisyel hücreler

Cevap C

Skrotum deriyle çevrelenmiştir. Bunun altında ön-yan yüzde

tunika vajinalis yer alır. Bir alt katmanda tunika albuginea adlı

sıkı bag dokusundan yapılı oldukça kalın bir kapsül yapısı izlenir.

Bunun iç kısmında tunika vasküloza adlı damardan zengin gevşek

bag dokusu yer alır. Tunika albuginea testisin arka yüzünde iyice

kalınlaşarak mediastinum’u yapar.

Intrauterin 26. haftada testis, gubernakulumu izleyerek

skrotumun içine iner. Bu iniş sırasında beraberinde götürdügü

mezotelyum bulunduran periton kılıfına daha sonra tunika

vajinalis adı verilir. Gubernaculumun kalıntısı skrotal ligamenttir.

IU dönemde testisin bu inişini Leydig hücrelerinden salınan

insülin benzeri protein-3 uyarır.

23. Adrenalin, damar duvarındaki düz kaslarda bulunan alfa-1

reseptörüne bağlandığında hangisinin aktivitesinde veya

hücre içi düzeyinde bir artışa neden olmaz?

A) Diaçilgliserol

B) Fosfolipaz C

C) Guanilat siklaz

D) Protein kinaz C

E) Stoplazmik Ca++ miktarı

Cevap C

İNOSİTOL TRIFOSFAT (IP3) SİNYAL YOLU:

Damar duvarındaki düz kaslarda bulunan alfa-1 reseptörü

46 TUS’U KAZANDIRAN DOĞRU ADRES

Gq kenetli bir reseptördür. Adrenalin Gq kenetli bu reseptöre

baglanınca, Gq’nun alfa alt birimi membrandaki fosfolipaz C’yi

aktive eder. Bu enzim membran fosfolipidlerinden fosfoinozitol

4,5 bifosfatı (PIP2); Diaçil gliserol (DAG) ve inozitol trifosfata

(IP3) parçalar.

IP3 Endoplazmik retikulumdan kalsiyum salınımına

neden olur.

DAG Protein kinaz C’yi aktive eder. Protein kinaz C’de bazı

proteinleri fosforilleyerek hücresel cevabı ortaya çıkarır.

Şekil. IP3 ve DAG sinyal yolu.

IP3 sistemini kullanan hormonlar:

• GHRH

• GnRH

• TRH

• Oksitosin (düz kas kasılması)

• ADH (V1 reseptörü, vazokonstriksiyon)z

• Anjiotensin II (AT-1, vazokonstriksiyon)

• Katekolaminler (α-1 reseptörü, vazokonstriksiyon)

24. Presinaptik akson terminalindeki veziküler membrana

ait sinaptobrevin, hangi membran proteini ile etkileşerek

ekzositoza neden olur?

A) Rab-3

B) Sintaksin

C) Sinapsin

D) Kalmodulin

E) Sinaptotagmin

Cevap B

KİMYASAL SINAPSLARDAN NÖROTRANSMİTTER

SALINMASI

Nörotransmiterler presinaptik nörondaki veziküllerde

depolanır. Nörotransmiterler sinaptik aralıga ekzositozunda

esas rol oynayan iyon kalsiyum’dur. Aksiyon potansiyeli aktif

zona ulaştıgı zaman, presinaptik bölgede bulunan voltaj bağımlı

(N tipi) kalsiyum kanalı açılır ve presinaptik akson terminaline

Ca++ girer. Magnezyum, Ca++ ile yarıştıgı için nörotransmitter

ekzositozunu azaltır.

Akson terminaline giren kalsiyum, kalmoduline baglanır.

Kalmodulin bagımlı protein kinaz aktiflenir (CaM-K II).

Aktiflenen protein kinaz, Sinapsin-I proteinini fosforile

ederek aktif hale getirir. Sinapsin-I ise, içerisinde nörotransmitter

bulunan veziküllerin membrana yaklaşmasını saglar.

Kalsiyum, aynı zamanda sinaptotagmin proteinine de

baglanır.

Bu etkileşimler sinaptobrevin (v-SNARE) ve sintaksin

(t-SNARE) aktivasyonunu saglayarak veziküllerdeki

nörotransmitterin sinaptik aralıga ekzositozunu saglar.

Şekil. Kimyasal sinapstan nörotransmitter salınımı.

25. Aşağıdaki hastalıklardan hangisi iskelet kasındaki iyon

kanallarının işlev bozukluğu veya mutasyonları sonucunda

ortaya çıkmaz?

A) Miyestenia gravis

B) Malign hipertermi

C) Paramiyotoni konjenita

D) Duchenne kas distrofisi

E) Hiperkalemik periyodik paralizi

Cevap D

KAS KANALOPATILERI: Kanalopatiler, iyon kanallarının işlev

bozuklugu veya mutasyonları sonucu ortaya çıkan hastalıklardır.

Iskelet kasında,

Miyestenia gravis; Nikotinik asetilkolin kanalların işlev

bozuklugu,

Malign hipertermi; Kasta Ca++ serbestleyen kanalların

(riyanodin reseptörleri) bozuklugu,

Paramiyotoni konjenita ve Hiperkalemik periyodik paralizi;

Na+ ve ya Cl- kanallarındaki mutasyonlar sonucu işlev bozuklugu

ile karakterizedir.

47DENEME SINAVI – 52

Duchenne kas distrofisi; Aktini kas membranına baglayan ve

intraselüler stabiliteyi saglayan distrofin proteininin olmaması ile

karakterizedir. Yani bir iyon kanalı defekti söz konusu değildir.

26. Periferik sinirlerde aksonun hasarlanması sonucu nöronal

hücre gövdesinin şişmesi ve organellerin özelliklerininin

yeniden düzenlenmesi ile karakterize duruma ne denir?

A) Kromatolizis

B) Anterograd dejenerasyon

C) Retrograde dejenerasyon

D) Wallerian dejenerasyon

E) Ortograd dejenerasyon

Cevap A

Sinir Dokusunun Dejenerasyonu ve Rejenerasyonu:

Periferik sinir aksonları hasarlandıgında, hasarın distalindeki

dokuya kadar olan kısmın dejenerasyonuna Wallerian

(anterograd veya ortograd) dejenerasyon adı verilir. Hasar

yerinin proksimalinde de dejenerasyon olur. Buna ise retrograde

dejenerasyon denir.

Aksonal hasardan sonra ilk degişiklik perikaryonda görülen

kromatolizistir (Nissl cisimleri bozulur). Sonra, perikaryon şişer

ve nükleus ortadan perifere kayar.

Wallerian dejenerasyondan sonraki rejenerasyon Schwann

hücrelerinin proliferasyonuna baglıdır. Rejenerasyonda aksonal

tomurcugun ilerleyebilmesi için Schwann hücrelerinin prolifere

olup rehberlik yapması gerekir.

Şekil. Aksonal dejenerasyon

27. Aşağıdaki reseptörlerden hangisi G protein kenetli reseptör

(GPCR) olarak çalışır?

A) GABA-A

B) GABA-B

C) NMDA-glutamat

D) AMPA- glutamat

E) Nikotinik asetilkolin

Cevap B

GABA- B, bir iyon kanalına baglı bir reseptör degildir. Gi

proteini ile kenetli metabotropik bir reseptördür.

İYONOTROPİK RESEPTÖRLER:

GABA-A ve GABA-C reseptörleri Cl- iletimini artıran

iyon kanalına baglı reseptörlerdir. Bunlara yanı zamanda

Benzodiazepinler ve barbitüratların etkisine aracılık eden

reseptörlerdir.

Diğer iyonotropik Reseptörler:

Anyonik Reseptörler (Cl-):

• GABAA, GABAC, Glisin

Katyonik Reseptörler:

• Serotonin: 5HT3

• Asetilkolin: Nikotinik

• Glutamat: NMDA, AMPA, Kainate, Orphan (δ1-2)

• ATP reseptörü: P2X

28. Fizyolojik koşullarda fonokardiyografi kaydı ile elde edilen

şekilde K ve L harfleri ile gösterilen kalp sesleri için hangisi

doğrudur?

K L

A) 1. kalp sesi 2. kalp sesi

B) 2. kalp sesi 1. kalp sesi

C) 1. kalp sesi 3. kalp sesi

D) 2. kalp sesi 3. kalp sesi

E) 3. kalp sesi 4. kalp sesi

Cevap A

KALP SESLERİ:

S1: AV kapakların (triküspit ve mitral) kapanması sonucu

oluşur. İzovolumetrik kontraksiyon evresinde yani sistolün

başında duyulur.

S2: Diyastolün başlangıcı olan izovolumetrik gevşeme

evresinde, semilüner kapakların kapanması sonucu oluşur.

S3: Diyastolün ilk 1/3’ünün sonunda kanın ventriküllere

gürültüyle akarken neden oldugu titreşim sestir. Çocuk ve

gençlerde duyulabilir.

S4: Diyastol sonunda, atriyumun sistolüne baglı kanın

ventriküle çarpması ile oluşur. Presistolik bir sestir. Normalde

duyulmaz.

48 TUS’U KAZANDIRAN DOĞRU ADRES

29. Deniz seviyesinde yaşayan, yapılan kan tahlilinde

hemoglobin düzeyi 15.6 g/dL bulunan sağlıklı bir erkeğin

arteriyel kanındaki parsiyel oksijen (pO2) düzeyinin

yaklaşık olarak kaç mmHg olması beklenir?

A) 40

B) 95

C) 104

D) 120

E) 159

Cevap B

Sağlıklı bir bireyin arteryel kan gazlarının normal değerleri:

pH : Kan pH’sı 7.38-7.42 arasıdır.

pO2 : Arteryel kanda 95 mmHg, venöz kanda 40 mmHg

pCO2 : Arteryel kanda 40 mmHg, venöz kanda 46.5 mmHg

HCO3- : Arteryel kanda 24 mEq/L

30. Altı yaşında bir çocuğun testis biyopsisinden hazırlanan

dokunun mikroskobik incelemesinde aşağıdakilerden

hangisi görülmez?

A) Miyoid hücre

B) Leydig hücresi

C) Sertoli hücresi

D) Spermatogonium

E) Primer spermatosit

Cevap E

TESTİS:

Puberteye kadar testiste Spermatogonium bulunur.

Ayrıca, seminifer tübüllerde Sertoli hücreleri bulunur. Seminifer

tübüllerin arasındaki stromada interstisiyel Leydig hücreleri ve

Miyoid hücreler bulunur.

Leyding hücreleri, LH’nın uyarıcı etkisiyle testosteron

salgılar. Peritubüler miyoid hücreler, düz kas gibi işlev görerek

spermatozoonları tübül boyunca hareket ettirmelerinin yanı sıra,

kollajen sentezleyerek fibroblastların işlevini de üstlenirler.

Puberteyle birlikte Spermatogonyum ile primer

spermatosit, sekonder spermatosit, spermatid ve spermatozoon

görülmeye başlar.

31. Oral glikoz tolerans testinden (OGTT) önce ve bunu takip

eden sürede elde edilen plazma glikoz düzeylerine göre

şekildeki eğriler için hangisi doğrudur?

Normal Prediyabet Diabetes Mellitus

A) 1 2 3

B) 1 3 2

C) 2 1 3

D) 3 2 1

E) 3 1 2

Cevap D

ORAL GLİKOZ TOLERANS TESTİ (OGTT):

OGTT sonuçlarına göre glikoz aldıktan sonraki 2. saat kan

şeker degerinin 200 mg/dl ve üzerinde olması diyabette tanı

kriterlerinden biridir.

Açlık kan şekeri 100-126 mg/dl arasında ise, buna Bozulmuş

Açlık Glukozu (IFG= Impaired Fasting Glucose) denilmektedir.

OGTT endikasyonu oluşturur.

• 2. saat kan şekeri <140 mg/dl ise normal

• 2.saat kan şekeri 140-200 mg/dl ise bozulmuş OGTT

(Prediyabet)

• 2.saat kan şekeri >200 mg/dl diyabet teşhisi koyulur.

32. Midedeki G hücrelerinde gastrin salgılanmasını artıran

vagal uyarıda, nörotransmitter olarak hangisi görev yapar?

A) Guanilin

B) Asetilkolin

C) P maddesi

D) Gastrin serbestleyici peptid

E) Glikoza bagımlı insülinotropik polipeptid

Cevap D

49DENEME SINAVI – 52

Gastrin serbestleyici peptid (GRP): Midedeki G hücrelerinde

sonlanan vagal sinir uçlarında bulunur ve gastrin salgılanmasını

artıran vagal uyarıda nörotransmitter olarak görev yapar.

33. Hücre organellerini ayırt edebilmek için, organele spesifik

işaretleyici (Marker) enzimler kullanılır. Aşağıdaki

enzimlerden hangisi kas hücresi endoplazmik retikulum

işaretleyicisi olarak kullanılabilir?

A) Galaktozil Transferaz

B) Glukoz 6 Fosfataz

C) Laktat Dehidrogenaz

D) Sitokrom b5 redüktaz

E) Na-K ATPaz

Cevap D

Soru, TUS’un klasiklerinden biri olan hücre organeli marker

konusunu irdelemekte. Soruda kas dokusundaki endoplazmik

retikulumun işaretleyicisi soruluyor. Endoplazmik retikulum

işaretleyicisi, glukoz 6 fosfataz ve sitokrom b5 redüktazdır. Fakat,

kas dokusunda glukoneogenez olmadıgı için endoplazmik

retikulum işaretleyicisi olarak glukoz 6 fosfataz (glukoneogenezin

son basamagının hız kısıtlayıcısı enzimi) bulunmamaktadır.

Bu nedenle dogru cevap, D şıkkı sitokrom b5 redüktazdır.

A şıkkındaki galaktozil transferaz; golgi, C şıkkındaki laktat

dehidrogenaz; sitoplazma, E şıkkındaki Na-K ATPaz ise membran

işaretleyicisidir.

34. Hücre membranı ile ilgili aşağıdakilerden hangisi yanlıştır?

A) Karbonhidratlar membran dış yüzüne yerleşimlidir.

B) Yapısında kolesterol bulunur.

C) Membran lipidleri arasında iyonik baglar bulunur.

D) Periferal proteinler membrana zayıf hidrojen bagı ile

baglanır.

E) Integral proteinlerin membran ile etkileşen kısmında valin

amino asidi bulunabilir.

Cevap C

Hücre membranı tus için her zaman en önemli konulardan

bir tanesidir. Membran lipidler proteinler ve karbonhidratlardan

oluşan bilayer yapıdır. Membran lipidlerinin arasındaki hidrofobik

etkileşim sayesinde membran bütünlügü saglanır. Dolayısıyla

lipidler arasında herhangi bi bag bulunmaz.

A şıkkı; Karbonhidratlar membranda asla tek başlarına

bulunamazlar ve membranın iç yüzüne yerleşemezler.

B şıkkı; Ortam sıcaklık degişimlerinde membran akışkanlıgını

dengede tutmak için kolesterol bulunur. Fakat ester kolesterol ve

triaçilgliserol membranda asla bulunmaz.

E şıkkı; Integral proteinler membranda hidrofobik etkileşimler

sayesinde bulunur dolayısıyla membrana bakan yüzlerinden

hidrofobik amino asitler(alanin, valin gibi) bulunur.

35. Aşağıdaki proteinlerden hangisi hücre membran

fosfolipidlerin hareketini hücre içinden hücre dışına doğru

hızlandırır?

A) Flippaz

B) Floppaz

C) P Glikoprotein

D) Fibrilin

E) Lamin

Cevap B

Hücre membranı, yapısındaki lipidler sayesinde dinamik bir

organeldir ve bu sayede proteinlerin rahat hareket etmelerine izin

verir. Membranda bulunan fosfolipidler hareketli moleküllerdir.

Hücre dışından hücre içine dogru fosfolipid hareketini

hızlandıran protein, ATP bagımlı Flippaz.

Hücre içinden hücre dışına dogru fosfolipid hareketini

hızlandıran protein, ATP bagımlı Floppaz.

Her iki yöne dogru fosfolipid hareketini hızlandıran protein,

Kalsiyum bagımlı Sklramblaz.

36. Blue Diaper Sendromu aşağıdaki amino asitlerden

hangisinin patolojisinde meydana gelir?

A) Serin

B) Glisin

C) Tirozin

D) Tripofan

E) Alanin

Cevap D

Blue Diaper Sendromu; Intestinal triptofan emilimi bozuktur.

Emilemeyen triptofan indikana çevrilir ve hava ile temas edince

maviye çevrilir. Hastanın bezi maviye boyanır.

50 TUS’U KAZANDIRAN DOĞRU ADRES

37. Yapısında imidazol halkası olan amino asit aşağıdakilerden

hangisidir?

A) Arjinin

B) Lizin

C) Histidin

D) Fenilalanin

E) Sistein

Cevap C

HİSTİDİN

• Histidin, bazik amino asittir.

• Fizyolojik pH’ta tampon özelligine sahip en önemli amino

asittir.

• Imidazol halkası taşır.

• Dekarboksilasyonu sonucunda histamin oluşur.

38. Aşağıdaki amino asitlerden hangisi saf ketojeniktir?

A) Alanin

B) Glutamat

C) Lösin

D) Serin

E) Tirozin

Cevap C

Asetoasetil KoA üzerinden keton cisim sentezine giren amino

asitlere ketojenik amino asitler denir. Saf ketojenik amino asitler

lösin ve lizin.

Piruvat veya TCA ara ürünleri üzerinden glukoz sentezine

giren amino asitlere glukojenik amino asitler denir.

Hem glukojenik hem ketojenik amino asitler; lizin, fenilalanin,

tirozin, triptofan, izolösin.

39. Aşağıdaki proteinlerinden hangisi plazma protein

elektroforezinde en önde hareket eder?

A) Albumin

B) RBP

C) Makroglobulin

D) CRP

E) a-FP

Cevap B

Retinol bağlayıcı protein (RBP)

• Negatif akut faz reaktanıdır.

• Operasyon sonrası cerrahi hastalarda nutrisyon

takibinde kullanılır. (Nütrisyonel belirteç)

• Elektroforezde en önde gider.

40. Barsaktan emilen +2 değerlikli demirin +3 değerlikli demire

çevrilmesini sağlayarak plazmada transferrin tarafından

taşınmasını sağlayan enzim hangisidir?

A) DMT1

B) Hephaestin

C) Ferropontin

D) Hepsidin

E) Ferri redüktaz

Cevap B

Demir duedonumdan enterositler aracılıgıyla emilir. Demirin

farklı formları farklı yollarla emilir. Hem şeklindeki demir, HCP1

proteini tarafından direkt emilir. Ferro (+2) formdaki demir ise

DMT1 (divalent metal transporter 1) ile emilir. Ferri (+3) formdaki

demirin emilebilmesi için, enterositin lümene bakan yüzeyindeki

ferri redüktaz enzimi tarafından ferro (+2) forma çevrilmesi

gerekir. Ferri (+3) demiri, ferro (+2) forma çeviren C vitamini

demir emilimini arttırır.

Demir ferro (+2) formda emildikten sonra ya ferritin (+3

formda) şeklinde depo edilir ya da kanda taşınmak üzere

transferrin’e verilir.

Ferro (+2) formdaki demir ferropontin proteini aracılıgıyla

kana verilir. Demirin, transferrin’in yapısına girebilmesi için

ferri (+3) forma çevrilmesi gerekir. Bunun için hephaestin

(seruloplazmin gibi ferro oksidaz aktivitesi vardır) ferro (+2)

demiri, ferri (+3) forma çevirir. Ferri (+3) formdaki demir

transferrin’e baglanır ve taşınır.

41. Hemoglobin sentezinde kurşun ile inhibe olan mitokondriyal

enzim hangisidir?

A) ALA dehidrataz

B) ALA sentaz

C) Ferroşelataz

D) Üroporfinojen I sentaz

E) Üroporfinojen Dekarboksilaz

Cevap C

Hemoglobin sentezinin düzenleyici enzimi ALA sentaz

(mitokondriyal)

Hemoglobin sentezinde kurşun ile inhibe olan ALA dehidrataz

(sitoplazmik)

51DENEME SINAVI – 52

Hemoglobin sentezinde kurşun ile inhibe olan ferroşelataz

(mitokondriyal)

42. Dokulardaki karbondioksiti de akciğerlere taşınmasında en

önemli mekanizma hangisidir?

A) Karbonik Anhidraz enzimi

B) Hemoglobinin globülin zincirlerinin amino ucuna baglanır

ve hemoglobin molekülüyle birlikte

C) Hemoglobinin globülin zincirlerinin karboksi ucuna

baglanır ve hemoglobin molekülüyle birlikte

D) Plazmada çözünmüş halde

E) Makroglobulin ile birlikte

Cevap A

Dokulardaki karbondioksiti de akcigerlere taşınması

• Karbonik Anhidraz enzimi ile %80

• Hemoglobinin globulin zincirlerinin amino ucuna

baglanır ve hemoglobin molekülüyle birlikte taşınır. %15

• Çok az miktarı kanda çözünmüş olarak taşınır.

43. Aşağıdakilerden hangisi biluribin metabolizmasındaki hız

kısıtlayıcı basamaktır?

A) Periferik dokularda oluşan bilirubin albumine baglanması

B) Biluribin karaciger hücresinde kolaylaştırılmış difüzyon ile

alınması

C) Konjuge biluribinin safraya aktif transport ile salgılanması

D) Biluribinin düz endoplazmik retikulumda konjuge edilmesi

E) Ürobilinojenin bir kısmının sterkobiline dönüşmesi

Cevap C

• Periferik dokularda oluşan bilirubin albumine baglanır

ve plazmada taşınarak karacigere gelir. Biluribin

oldukça lipofilik bir moleküldür dolayısıyla yeni dogan

döneminde kan beyin bariyerini geçip kern ikterusa

neden olabilir. Çeşitli ilaçlar (sülfonamidler ve salisilik

asit) albumine baglanmak için bilirubine ile yarışarak

bilirubini albüminden ayırabilir.

• Biluribin karaciger tarafından kolaylaştırılmış difüzyon

ile alınır. Bilirubin hepatosite alındıktan sonra ligandin

ve protein Z gibi bazı sitoplazmik protenlere baglanır.

Daha sonra baglı biluribin glukronidasyon için düz

endoplazmik retikuluma yönlendirilir. Düz endoplazmik

retikulumda, glukuronil transferazlar aracılıgıyla

biluribine glukuronik asit eklenerek konjugasyon

gerçekleştirilir. Böylece konjugasyon sonrası direkt

biluribin oluşur. Çeşitli ilaçlar ve hormonlar bu basamagı

aktive (steroid, barbiturat) veya inhibe (kloramfenikol)

edebilir. Direkt bilirubin (biluribin diglukronid), suda

çözünür ve safra ile atılır. Direkt bilirubin normalde

kanda bulunmaz veya çok az bulunur; ancak safra

ile atılımının engellendigi durumlarda kanda artar ve

idrarda saptanır.

• Konjuge biluribinin safraya aktif transport ile

salgılanması hız kısıtlayıcı basamaktır. Daha sonra

safra kontraksiyonuyla barsaklara geçen direkt biluribin,

b–glukuronidaz (bakteriyel) enzimiyle indirgenerek

ürobilinojen olusur. Ürobilinojenin bir kısmı ileumdan

tekrar emilir (entero hepatik sirkulasyon). Emilen

ürobilinojenin bir kısmı böbreklerle idrara atılır. Klinikte

hastanın, idrarında ürobilinojen varsa, direkt biluribinin

barsaklara geçebildigi diger bir ifadeyle tıkanma sarılıgı

olmadıgı düsünülür.

44. Aşağıdaki enzimlerden hangisi kalsiyum kullanır?

A) Tirozin hidroksilaz

B) Fenilalanin hidroksilaz

C) Lizin hidroksilaz

D) Amilaz

E) Glukoz 6 fosfataz

Cevap D

Kalsiyum kullanan enzimler; Rennin, amilaz

45. Platelet fonksiyon bozukluğunun tespiti için kullanılan test

aşağıdakilerden hangisidir?

A) Kollojen/Epi ve Kollojen/ADP

B) Psödokolinesteraz

C) ALT

D) Amonyak

E) Sistatin C

Cevap A

Platelet fonksiyon bozuklugunun tespiti için Kollojen/Epi ve

Kollojen/ADP testleri kullanılır.

52 TUS’U KAZANDIRAN DOĞRU ADRES

46. Aşağıdakilerden hangisi ETS’de kompleks I için elektron

kaynağı değildir?

A) Gliseraldehit 3 fosfo Dehidrogenaz

B) Izositrat Dehidrogenaz

C) a-KG Dehidrogenaz

D) Malat Dehidrogenaz

E) Süksinat Dehidrogenaz

Cevap E

TCA reaksiyonları mitokondri matriksinde oluşan NADH’lar

(malat DH, izositrat DH, a-ketoglutarat DH) mitokondri içindedir

ve ETZ’de kullanılabilir. Fakat, glikoliz esnasındaki (gliseraldehid

3 fosfodehidrogenaz basamagı) NADH sentezi sitozolde

gerçekleşir. Sitozolde oluşan NADH’ların taşıdıgı elektronların

mitokondriye (ETZ’ye) taşınması gerekir.

Mitokondri membranı NADH’a karşı geçirgen degildir. Bu

durumda NADH’ların elektronları iki şant sistemiyle mitokondriye

taşınır. Bunlardan ilki, daha çok karaciger, böbrek ve kalpte

bulunan malat-aspartat şantı ve digeri ise, daha çok iskelet

kasında bulunan gliserol fosfat şantıdır.

E şıkkındaki süksinat dehidrogenaz enziminin katalize ettigi

basamakta FADH2 sentezi söz konusudur ve ETS’de kompleks II

için electron kaynagıdır.

Ayrıca şıklardan izositrat DH ve a-KG DH, TCA’nın sitrat sentaz

ile birlikte düzenleyici enzimleridir.

47. Eksikliğinde idrarda alanin artan enzim hangisidir?

A) Piruvat kinaz

B) Piruvat karboksilaz

C) Asetil coA karboksilaz

D) Glukojen sentaz

E) PFK-1

Cevap B

Kas dokusunda glukoz, glikoliz reaksiyonları sonucu

piruvata döner. Daha sonra piruvat transaminasyonla alanin

aminoasidine döner. Alanin karacigere gelir ve transaminasyonla

tekrar piruvata çevrilir. Piruvat glukoneogeneze girer ve glukoz

sentezlenir. Eger glukoneogenezin ilk enzimi piruvat karboksilaz

eksikligi olursa idrarda alanin artar.

Glukoneogenezin GTP bagımlı olan enzimi, PEP Karboksikinaz

48. Yağ dokusunda adiposit membranında bulunan ve hormon

huyarlı lipaz’ın aşırı triaçilgliserol yıkmasını engelleyen

protein aşağıdakilerden hangisidir?

A) Adiponektin

B) Leptin

C) Perilipin

D) Liponektin

E) Lipodistrofin

Cevap C

Yag dokusunda adiposit membranında bulunan PERİLİPİN,

hormon huyarlı lipaz’ın aşırı triaçilgliserol yıkmasını engeller.

49. Aşağıdakilerden hangisi LCAT aktivatörüdür?

A) Apo A I

B) Apo A II

C) Apo C II

D) Apo B48

E) Apo B100

Cevap A

HDL, üzerinde bulunan Apo A-I, LCAT aktivatörüdür.

50. Aşağıdaki RNA tiplerinden hangisi RNA işlenmesinde

(splicing) görevlidir?

A) miRNA

B) hnRNA

C) tRNA

D) snRNA

E) ncRNA

Cevap D

snRNA molekülleri yaklaşık 100-200 nükleotid uzunlugundaki

ökaryotik RNA molekülleridir. mRNA işlenmesinde (splicing)

görev alır. Ökartyot çekirdeginde en fazla bulunan beş snRNA

(U1, U2, U4, U5, U6) mRNA splicing işleminde (intronların

çıkarılıp ekzonların birleştirilmesi) görev yaparlar. Böylece

sentezlenen ilk mRNA molekülü olan hnRNA molekülü olgun

mRNA’ya dönüşmüş olur.

53DENEME SINAVI – 52

51. Aşağıdakilerden hangisi sekonder safra asitidir?

A) Kolik asit

B) Kenodeoksikolik asit

C) Taurokolik asit

D) Glikokolik asit

E) Litokolik asit

Cevap E

Safra asitleri karaciğerde kolesterolden sentezlenen 24

karbonlu steroid bileşiklerdir. Karaciğerde sentezlenen bu safra

asitlerine primer safra asitleri (kolik asit, kenodeoksikolik

asit) denir. Safra asitlerinin sentezinde hız kısıtlayıcı basamak

mikrozomal (sitokrom p450) bir enzim olan 7-a hidroksilaz

tarafından katalizlenir. Bu basamakta H+, O2, NADPH ve C

vitamini kullanılır. Daha sonra bir reaksiyon daha gerçekleşir ve

primer safra asitleri (kolik asit, kenodeoksikolik asit) oluşur.

Oluşan safra asitlerinin sudaki çözünürlügünü arttırmak için

glisin ve taurin aminoasitleriyle peroksizomlarda konjugasyon

işlemi yapılır ve safra tuzları sentezlenir. Bunlar, glikokolik asit,

taurokolik asit, glikokenodeoksikolik asit, taurokenodeoksikolik

asit.

Sekonder safra asitleri ise, deoksikolik asit ve litokolik asittir.

52. 4 aylık kız bebekte yapılan fizik muayenede hipotoni ve

nöbetler dikkat çekiyor. Yapılan testlerde hastanın uzun

zincirli yag asitlerini ve fitanik asidi okside etmede defekt

oldugu gözleniyor.

Bu hastada hangi organelde patoloji olması beklenir?

A) Mitokondri

B) Peroksizom

C) Sitozol

D) Endoplazik Retikulum

E) Golgi

Cevap B

Uzun zincirli yag asitleri ve fitanik asit peroksizomlarda

metabolize edilir. Tarif edilen klinik tablo peroksizomal bozuklugu

desteklemektedir. Fitanik asit peroksizomlarda alfa oksidasyon

ile yıkılır. Eger yıkımda defekt olursa, fitanik asit birikimi sonucu

zeka geriligi ile klinige yansıyan Refsum hastalıgı meydana gelir.

53. Nitrat maruziyeti sonrası intestinal epitel hücrelerde

özellikle sitozin deaminasyonu sonucu DNA hasarı meydana

gelmektedir.

Aşağıdaki enzimlerden hangisi bu hasarın düzeltilme

sürecinde kullanılmamaktadır?

A) DNA metilaz

B) DNA glikozilaz

C) DNA endonükleaz

D) DNA liyaz

E) DNA ligaz

Cevap B

Özellikle nitrat maruziyeti sonrası hücrede çok yaygın DNA

hasarı (sitozin ve adenin deaminasyonu) meydana gelmektedir.

Bu hasar DNA glikozilazlar olarak adlandırılan bir grup enzim

tarafından tanınır ve düzeltilir. Bu enzimler N glikozit bagı

koparmak suretiyle yanlış bazları uzaklaştırırlar. Bu durum

DNA üzerinde baz içermeyen apürinik veya apirimidinik bir

yer oluşturur. Daha sonra bu bölge DNA polimeraz tarafından

doldurulur ve DNA ligaz tarafından birleştirilir. Bu olaya baz

kesim tamiri denir. Baz kesim tamirinde DNA metilaz görev

almaz.

54. HMG coA redüktaz aktivitesini düzenleyerek kolesterol

sentezini regüle eden transkripsiyon faktörü

aşağıdakilerden hangisidir?

A) Sterol Regulatory Binding Protein (SREBP)

B) Farnesoid X reseptör

C) ALX1

D) Geranil fosfat

E) TATA box

Cevap A

Zor soru, beklenen soru. TUS’ta şıklarda ifade edildi.

HMG coA redüktaz aktivitesini düzenleyerek kolesterol

sentezini regüle eden transkripsiyon faktörü Sterol Regulatory

Binding Protein (SREBP).

54 TUS’U KAZANDIRAN DOĞRU ADRES

55. Kan kültüründe üreyen etkenin yapılan mikrobiyolojik

incelemesinde, koagülaz pozitif, mecA geni taşıyan bakteri

tespit edilmiştir.

Bu hastanın tedavisi için en uygun antibiyotik

aşağıdakilerden hangisidir?

A) Seftriakson

B) Daptomisin

C) Imipenem

D) Piperasilin

E) Sefoperazon

Cevap B

Stafilokoklarda penisilin direncinde en sık mekanizma

beta–laktamaz salgılanmasıdır. Stafi lokoklar % 95 ß–

laktamaz yapar ß–laktamlara direnç geliştirir. ß laktamaz

yapımı plazmidle kodlanır. Beta laktamaz varsa birinci kuşak

sefalosporin (sefazolin), nafsilin, ampisilin/sulbaktam, kinolonlar,

kotrimoksazol, klindamisin (özellikle toksik şok sendromunda),

imipenem, vankomisin ve teikoplanin kullanılır.

Metisilin (oksasilin) direnci ise kromozomal kodlanır (metisilin

direncini göstermek için oksasilin ya da sefoksitin diski

kullanılır). Bu dirençten kromozomdaki MEC–A geninin kodladıgı

PBP–2a yapımı sorumludur. PBP–2a, PBP–2 ile aynı görevi

gören bir transpeptidazdır. Ancak beta laktam antibiyotiklere

baglanmadıgı için bakteri bu antibiyotiklerin tümüne dirençli

hale geçer. Metisiline dirençli S. aureus enfeksiyonlarında hiçbir

beta laktam antibiyotik etkili degildir. MRSA enfeksiyonlarında

vankomisin, teikoplanin, linezolid, daptomisin kullanılır.

56. Toksijenik olmayan Corynebacterium diphteriae

suşunun toksijenik suş hâline gelişi aşağıdaki genetik

mekanizmalardan hangisi ile ilişkilidir?

A)Transdüksiyon

B) In vivo transformasyon

C) Konjugasyon

D) Transpozisyon

E) Plazmit transformasyonu

Cevap A

Transdüksiyon; bir hücre DNA sının bir bakteri virüsü ile

(Faj) aktarılmasıdır. Fajlar özellikle toksin aktarımında görev

alır. Corynebacterium diphteriae suşunun toksijenik suş haline

gelmesi lizojenik bir fajın aktarılması ile olur.

Fajla aktarılan toksinler

Difteri toksini,

EHEC Verotoksini

Streptokok pyogenesin eritrojenik toksini,

Kolera toksini

Botulismus toksini,

57. Aşağıdaki bakterilerden hangisi vankomisin’e intrinsik

olarak dirençlidir?

A) Staphylococcus aureus

B) Streptococcus pneumoniae

C) Erysipelothrix rhusiopathiae

D) Enterococcus faecalis

E) Staphylpcoccus epidermidis

Cevap C

Erysipelothrix rhusiopathiae vankomisine dirençlidir.

Gram pozitif, hareketsiz, katalaz (–) ve H2S (+) basildir.

Nöraminidaz üretir. Polisakkarit kapsülü vardır. Balıklar, sıgırlar

ve domuzlarda yaygındır.. Yaptıgı hastalıklar içinde en önemlisi

Erysepeloid’ dir. Defektif kalp kapagı olanlarda (nadiren normal

kapakta bile) endokardite neden (en sık aort kapagı tutar)

olabilir. Tedavide ilk seçenek penisilindir. Eritromisin, sefazolin

ya da seftriakson da kullanılabilir. Diger seçeneklerde sonradan

direnç olabilir ancak intrinsik olarak direnç yoktur.

58. BCG aşısında, aşağıdaki Mikobakteri türlerinden hangisinin

zayıflatılmış şekli kullanılmaktadır?

A) M. africanum

B) M. Microti

C) M. bovis

D) M. Tuberculosis

E) M. Smegmatis

Cevap C

BCG aşısında M.bovisin zayıflatılmış şekli kıllanılmaktadır.

59. Bakteri 50S ribozomal alt ünitede mutasyon oluşması

aşağıdaki ilaçlardan hangisinin etkisini ortadan kaldırmaz?

A) Makrolid

B) Linkozamid

C) Tigesiklin

D) Telitromisin

E) Streptogramin

Cevap C

Tigesiklin tetrasiklinler gibi 30S alt birimine baglanarak

aminoaçil tRNA’nın RNA-ribozom kompleksine baglanmasını

önler. Dolayısıyla 50S alt birimindeki mutasyonlardan etkilenmez.

55DENEME SINAVI – 52

60. Pyoderma sonrası geliştiği düşünülen Streptokokkal

glomerülonefritte etiyolojiyi aydınlatmada kullanılan test

şağıdakilerden hangisidir?

A) Bogaz kültürü

B) Bogaz sürüntüsünde grup A antijeni saptanması

C) Antistreptolizin S

D) Antistreptolizin O

E) Anti-DNAaz B

Cevap E

S. pyogenes%5 koyun kanlı agarda beta hemoliz yapar,

basitrasine duyarlı, ko–trimoksazole dirençli ve PYR (pyrolidonil

beta naphtilamid) testi pozitiftir. Serolojik olarak bogaz

infeksiyonlarından sonra ASO, deri enfeksiyonlarından sonra

antihyalüronidaz ve anti DNAase B yükselir.

61. Yoğun bakım ünitesinde yatan ve bronkopnömoni gelişen

hastanın balgam örneğinde gram negatif, oksidaz pozitif

ve beta hemoliz oluşturan basiller tespit edilmiştir. Bu

hastadaki en olası etken aşağıdakilerden hangisidir?

A) Acinetobacter baumannii

B) Pseudomonas aeruginosa

C) Klebsiella pneumoniae

D) Stenotrophomonas maltophilia

E) Escherichia coli

Cevap B

Cevaplardan sadece Pseudomonas aeruginosa oksidaz

pozitiftir. Pseudomanas aeruginosa, aerop, gram negatif oksidaz

pozitif, hareketli, basildir. Kanlı agarda beta hemoliz tapar. Glukoz

yıkımında oksidadtif mekanizmaları kullanır, fermentasyon

yapamaz. 20–420C arasındaki ısılarda ürer. Hattta yüksek tuz

oranlarında bile ürer. Suda üreyebilir.

62. Aşağıdakilerden hangisi, Staphylococcus aureus’a ait

virulans faktörlerinden biri değildir?

A) Alfa hemolizin

B) Protein M

C) Kapsüler polisakkaritler

D) Katalaz

E) Epidermolitik toksin

Cevap B

M proteini Streptococcus pyogenes’e ait virulans faktörüdür.

S.pyogenes’in en önemli virülans faktörü M proteinidir. Hücre

duvarından dışarı saç gibi taşar. M proteini fagositozu önler ve

antijeniktir. Tipe özgü bagışıklıgı saglar. M proteini olmayan

bakteri insanda enfeksiyon oluşturamaz. Epitel hücresine

yapışma kabiliyetini artırır. M proteini GABHS’ın tipini belirler. M

proteinine göre GABHS’lar (80’den fazla tipe) ayrılırlar. M proteini

kalp kasıyla çapraz reaksiyon verir. Akut ateşli romatizmaya

(AAR)’ya yol açan en önemli virülans faktörü M proteinidir. Bir

AGBHS’un M proteini yoksa patojen değildir.

63. Aşağıdaki anaerobik enfeksiyonlardan hangisi, endojen

kökenlidir?

A) Süt çoçugu botulizmi

B) Septik abortus

C) Aktinomikoz

D) Yara yeri botulizmi

E) Clostridium perfringens’e baglı gastroenterit

Cevap C

Actinomycetes uzun dallanan filamentoz bakterilerdir.

Actinomycesler, gram (+), sporsuz, fakultatif anaeroptur. Agızın

normal fl ora üyesidir. Aktinomikoz endojen bir enfeksiyondur.

Hastalık bulaşıcı degildir.

64. Aşağıdaki bakterilerden hangisinin hücre duvarında mikolik

asit bulunabilir?

A) Micrococcus

B) Pasteurella

C) Actinomyces

D) Corynebacterium

E) Archanobacterium

Cevap D

Corynebacteium’larda hüvre duvarında mikolik asit bulunur.

Diger seçeneklerde mikolik asit yoktur.

65. Mantarların hücre duvarında kitin oluşumunu inhibe eden

antifungal ajan aşağıdakilerden hangisidir?

A) Amfoterisin B

B) Kaspofungin

C) Flusitozin

D) Flukonazol

E) Nikkomisin Z

Cevap B

56 TUS’U KAZANDIRAN DOĞRU ADRES

Ekinokandinler (Kaspofungin, anidulafungin, mikafungin)

mantar hücre duvarında bulunan Beta 1–3 D–glukan sentetaz

enzimini inhibe ederek kitin oluşumunu engeller. Kandida ve

Aspergillus türlerine karşı oldukça etkili olmasına ragmen mukor

ve Cryptococcus neoformans’ a etkili degildir.

66. Özellikle idra yolu enfeksiyonlarından sık izole edilen

ve gerçek ya da yalancı hif oluşturamayan Candida türü

aşağıdakilerden hangisidir?

A) Candida albicans

B) Candida glabrata

C) Candida guilliermondii

D) Candida parapsilosis

E) Candida tropicalis

Cevap B

Candida glabrata, idrar yolu enfeksiyonlarından en sık

izole edilen gerçek ve yalancı hif yapamayan mantardır. Diger

candidalar yalancı hif yapabilir. Fırsatçı mantar enfeksiyonları

arasında en sık etken C.albicans’dır.

67. Daha önce astım atakları geçiren bir kişide akcigerde

infiltrasyon, eozinofili, kilo kaybı saptanmıştır. Balgamından

KOH ile yapılan direkt incelemede 45 derece ile dallanan

septalı hiyalen hifler görülmüştür.

Bu durumda etken olarak öncelikle aşağıdaki mantarlardan

hangisi düşünülmelidir?

A) Trichophyton

B) Sporothrix schenckii

C) Aspergillus

D) Mucor

E) Rhizopus

Cevap C

Allerjik bronkopulmoner aspergillozis, aspergillus

kolonilerinin solunması sonrası oluşur. Hastalarda eozinofili

ve mmünglobülin E artışına neden olur. Aspergillus dogada en

yaygın bulunan küf mantarıdır. Toprakta ve bol miktarda bulunur.

Aspergillus enfeksiyonlarının %90’ından fazlasını (en sık görülen)

A.fumigatus yapar. En önemli mikroskobik özelligi 45 dereceyle

dallanan septalı hifleridir.

68. Hepatit B virusu ile enfekte hepatositlerin öldürülmesindeki

temel mekanizma aşağıdakilerden hangisidir?

A) Enfekte hepatositlere karşı sitotoksik T hücrelerinin

saldırması

B) Hücresel protein sentezinin durması

C) Hücresel mRNA’ların degredasyonu

D) Virus aracılı kromozom delesyonları

E) HBV antijenlerinin intrasitoplazmik birikimi

Cevap A

Hepatit B enfeksiyonunda karaciğerde enfekte hepatositleri

yok etmeye programlanmış sitotoksik

T hücre saldırısı nedeniyle hasar meydana gelir. Kronik

hepatitde karacigerde nekroz, fibrozis görülür. Hepatosit nekrozu

sonucunda Councilman cisimcikleri görülür. Hepatit B de

HBsAg moleküllerinin hepatosit etrafında birikmesi nedeniyle

karacigerde buzlu cam görüntüsü olur. Hepatit B virüsünün

kendisi karacigere hasar vermez. Karaciger hasarının nedeni,

hepatositlerin sitotoksik T hücreleri tarafından yok edilmesidir.

69. Tip IV aşırı duyarlılık reaksiyonlarının diğer aşırı duyarlılık

reaksiyonlardan farkı nedir?

A) Mast hücre aktivasyonu

B) Kompleman bagımlı opsonizasyon

C) Immün kompleks bagımlı doku hasarı

D) Nötrofil degranülasyonu

E) T hücre uyarılması ve makrofaj aktivasyonu

Cevap E

Tip IV’ün digerlerinden en önemli farkı, bu reaksiyonda

antikorlar rol oynamaz. T lenfositleri rol oynar. Tip IV,

duyarlılaşmış T lenfositlerinin, aynı antijenle tekrar karşılaşması

sonucu gelişir. Yanıt gecikmiş hücresel immun yanıttır. Yani

antijenle temasdan saatler, günler sonra başlar.

57DENEME SINAVI – 52

70.

I. P. Falciparum

II. P. Ovale

III. P. Vivax

IV. P. malariae

Yukarıda verilen Plasmodium türlerinden hangilerinin

hipnozoit formu yoktur?

A) Yalnız I

B) I ve IV

C) I ve III

D) II ve III

E) II ve IV

Cevap B

P.falciparum ve P.malariae’nın hipnozoit formu yoktur.

Hipnozoit formu olup relaps yapanlar; P.vivax ve P.ovale’dir.

71. Toxoplasma gondii’de kedide seksüel çoğalma sonucunda

aşağıdaki yapılardan hangisi oluşur?

A) Trofozoit

B) Kist

C) Gametosit

D) Ookist

E) Merozoit

Cevap D

Toksoplazmanın üç şekli vardır. Ookist, trofozoit (takizoit)

ve doku kisti (bradizoit). kedide seksüel çoğalma sonucunda

ookistler oluşur. Insana kedilerin dışkılarından çıkan ookistlerle

ya da çig etlerdeki doku kistleriyle bulaşır. Anneden bebeğe

(takizoit) ile bulaşır.

72. Aşağıdaki parazitlerden hangisinin kist şekli insanda

bulunmaz?

A) Endolimax

B) Entemoeba

C) Iodomoeba

D) Chilomastix

E) Trichomonas

Cevap E

Trichomonas vaginalis’in kist şekli yoktur. Cinsel temasla

bulaşır. Vaginit, servisit ve üretrit oluşturabilir. Vajende kanama

odaklarına baglı çilek görüntüsü oluşabilir. Eş tedavisi verilmesi

gereken parazittir. Tedavisinde metronidazol kullanılır.

73. Aşağıdaki virüslerden hangisi çift iplikli lineer RNA içerir?

A) Rhabdovirüs

B) Reovirüs

C) Retrovirüs

D) Pikornavirüs

E) Filovirüs

Cevap B

DNA yapısı daima tek parça halindedir. DNA’da segment

olmaz. DNA molekülü çizgisel (adenovirüs, herpesvirüsler) ya

da dairesel (HBV) olabilir. RNA ise tek (sadece reovirüs ve rota

virüste çift iplikli) parçalıdır. Bazı RNA virüslerinin genomu çok

segmentli olabilir. (Bunya, Orto, Reo, Arena) virüsler

RNA her zaman çizgiseldir.

74. Aşağıdaki human herpes virüs ile latent kaldıkları hücre

eşleştirmelerinden hangisi doğrudur?

A) Varicella zoster virüs – Sakral ganglionlar

B) Herpes simpleks virüs tip 1 – Dorsal kök ganglionlar

C) Sitomegalovirüs – Eozinofil, bazofil

D) Herpes simpleks virüs tip 2 – Surrenal gland

E) Epstein Barr virüs – B lenfosit

Cevap E

Epstein Barr Virüs B lenfositlerinde ve orofarinks epitelinde

ürer. Virüs B lenfositlerine CD 21 (Eski adı CR–2) reseptörlerine

tutunarak girer. Epitel hücrelerini lizis ile öldürürken daha

sonra B lenfositlerine ulaşır ve üredigi B lenfositine devamlı

üreme özelligi kazandırır. Bu hücreye transforme ya da immortal

(ölümsüz) hücre denir. Virüs latent (non prodüktif) ve litik

(prodüktif) enfeksiyon da yapar. B lenfositlerin içinde latent

enfeksiyon yapar. Aralıklı olarak tükrükte ve servikste ömür boyu

virüs bulunur.

58 TUS’U KAZANDIRAN DOĞRU ADRES

75. Varicella zoster virus

II. Parainfluenza virus

III. Rubella virus

IV. Hepatit C virus

Yukarıdaki viruslardan hangilerine karşı etkili bir aşı

bulunmaktadır?

I ve II

B) I ve III

C) II ve III

D) II ve IV

E) III ve IV

Cevap B

Aşı ile korunabilen hastalıklar arasında Hepatit C ve

Parainfluenza yoktur.

Ölü, canlı ve rekombinan asılar

Rekombinan (subunit) Asılar

Ölü (Inaktif) Asılar Canlı (Atenue) Asılar

HBVHPV

Influenza (subunit)HAVSalk tipi polyomiyelitKuduz

Sabin tipi PolyomiyelitKızamıkKabakulakKızamıkçıkAdenovirüsSarı hummaÇiçekRotavirüs

76. Aşağıdaki flavivirüslerden hangisi vektörle bulaşmaz?

A) Deng virüsü

B) Batı Nil virüsü

C) Hepatit C virüsü

D) Sarı Humma virüsü

E) Zika virüsü

Cevap C

Hepatit C virüsü vektörle bulaşmaz. Deng virüsü, batı nil

virüsü, saı humma virüsü ve zika virüsü sivrisineklerle bulaşır.

77. Çizgili kas dokusunda travmaya sekonder olarak meydana

gelen miyozitis ossifikans aşağıdaki hücresel adaptasyon

mekanizmalarından hangisininin bir örneğidir?

A) Hiperplazi ve metaplazi

B) Hiperplazi

C) Hipertrofi

D) Metaplazi

E) Atrofi

Cevap D

Mezenkimal dokulardaki metaplaziye örnek miyozitis

ossifikanstır. Çizgili kas dokusunda travmaya sekonder olarak

kemik dokuya dönüşümü tanımlar. Miyozitis ossifikans aynı

zamanda distrofik kalsifikasyonun bir örnegidir. Preneoplastik

olarak kabul edilmez ve irreversibledır.

78. Aşağıdakilerden hangisi apopitozun bir özelliği değildir?

A) Fizyolojik ya da patolojik süreçlerin sonucunda meydana

gelir

B) Inflamatuar reaksiyona neden olur

C) Nükleer kromatin koyu ve kondanse hale gelir

D) Hücrenin boyutu küçülür

E) Bir ya da birkaç hücrede meydana gelir

Cevap B

Hücre apopitozun başlangıcında büzüşür. Çekirdek kromatini

koyulaşır, kondanse olur (Apopitozun karakteristik morfolojik

bulgusudur). Takiben nükleus fragmanlara ayrılır. Sitoplazmik

tanecikler ve apopitotik cisimler (küçük, bazıları çekirdek

parçaları içeren bazıları içermeyen sitoplazmik parçacıklar)

oluşur. Oluşan apopitotik cisimcikler inflamasyon oluşturmadan,

makrofajlar tarafından fagositoz ile temizlenirler. Apopitozu

takiben iltihap gelişmez.

79. Aşağıdaki inflamatuar mediatörlerden hangisi Th1 hücreleri

tarafından üretilir?

A) IL 4

B) IL 5

C) IL 6

D )IL 10

E) IF γ

Cevap E

59DENEME SINAVI – 52

Th (CD4) hücreler Th1, Th2 ve Th17 olmak üzere üç tiptir.

Th1; IL-2, IFγ sekrete ederek sellüer immüniteyi saglar.

Th2; IL-4, IL-5, IL-13 sekrete ederek hümoral immüniteyi

stimule ederler.

TH17 ise TGFβ, IL–1 ve IL–6 üretir.

80. Alzheimer hastalığında serebral plakların merkezinde ve

serebral damar duvarlarında biriken peptid aşağıdakilerden

hangisidir?

A) β-amiloid protein

B) Amiloid hafif zincir proteini

C) Amiloid ilişkili protein

D) Transtiretin

E) β2-mikroglobulin

Cevap A

Alzheimer hastalığında ve yaşlılıkta görülen, beyindeki

plaklar ve beyin damarlarının duvarında amiloid β protein

birikir.

81. Aşağıdakilerden hangisi amiloidozis olgularında biriken

amiloid öncü proteinlerinin özelliklerinden birisi değildir?

A) Tipik olarak beta kırmalı yapıya sahiptir

B) Antijeniktir ve inflamasyona neden olur

C) Daima ekstrasellüler birikir

D) Böbrekte birikim öncelikle afferent arteriol ve glomerüldedir

E) Karacigerde ilk birikim disse mesafesinde başlar

Cevap B

Amiloid heterojen bir grup patojenik fibriler proteindir, tipik

olarak beta kırmalı yapıya sahiptir. Doku ve organlarda aşırı

yapım ya da yıkılamama nedeniyle birikir.

Antijenik değildir ve inflamasyona neden olmaz.Daima

ekstrasellüler birikir ve etkilenen organda basınç etkisine baglı

atrofiye neden olur.

Amiloidin en sık biriktiği doku küçük damar duvarlarıdır

(küçük çaplı arter duvarı).Böbrek etkilenince, büyük, soluk, sert

görülür. Ileri hastalık durumunda arter oklüzyonu sonucu böbrek

küçülebilir.

Böbrekte amiloid birikimi öncelikle afferent arteriol ve

glomerüldedir.

Amiloidozisde en önemli prognoz faktörü ve ölüm nedeni

böbrek tutulumudur. Hastalarda klasik nefrotik sendrom

tablosu oluşturur. AA amiloidozun öncelikle böbregi tutmasına

karşın, AL’nin ön planda kalbi tercih ettigi unutulmamalıdır.

Dalak tutulumunda dalakta büyüme olur. Splenik foliküllere

(beyaz pulpa) sınırlı depolanım varsa sago dalağı, kırmızı

pulpada birikim varsa Lardaceous dalak adı verilir.

Karacigerde büyüme, soluk ve sert görünüme neden olur. İlk

depolanım disse aralığında başlar. Sonra parankim ve sinüsler

etkilenir.

Kalp, serttir ve tipik olarak atriumda fokal birikim tarzında

subendokardial pembe-gri nodüller olarak saptanır. AL amiloid

özellikle kalbi tutar. Restriktif kardiyomyopatiye neden olabilir.

Dilde nodüler birikim sonucunda makroglossi gelişir.

Özellikle AL amiloidozda izlenir.

82. Karsinomların infiltratif gelişmesine karşı en yüksek direnç

aşağıdaki organlardan kangisinde görülür?

A) Beyin

B) Akciger

C) Surrenal

D) Dalak

E) Karaciger

Cevap D

Arter duvarı ve kıkırdak doku, tümör invazyonuna en dirençli

dokulardır.

Çizgili kas ve dalak kanlanması bol olmasına karşın, hemen

hiç kan yolu ile karsinom metastazı almaz.

83. P16 tümör süpresör gen defekti nedeniyle mitozun

durdurulamamasının önemli rol oynadığı kalıtsal neoplazi

aşağıdakilerden hangisidir?

A) Malign melanom

B) Retinoblastom

C) Osteosarkom

D) Nöroblastom

E) Ewing sarkom

Cevap A

Tümör süpresör genler düzenli çalıştıklarında malignite

çıkmasına engel olan, bozuldugunda maligniteye yol açan

proteinleri kodlarlar. Karakteristik olarak otozomal dominant

geçiş gösterirler. Bir CDK inhibitörü olan p16 geninin

kalıtsal mutasyonu malign melanom gelişimine neden olur.

Melanomu olanların % 25’inde, pankeas kanserlerinin %75,

glioblastomların % 40–70, özofagus kanserlerinin % 50 ve ALL

olgularının % 20–70’inde p16 gen mutasyonu saptanır.

60 TUS’U KAZANDIRAN DOĞRU ADRES

84. Aşağıdakilerden hangisinde DNA onarım mekanizmaları

defektif değildir?

A) Kseroderma pigmentosum

B) Fanconi anemisi

C) Bloom sendromu

D) Ataksi telenjiektazi

E) Nörofibromatozis

Cevap E

Herediter nonpolipozis kolon karsinomu (HNPCC)

sendromu, kseroderma pigmentozum, Bloom sendromu,

ataksi telenjiektazi, fankoni aplastik anemisi DNA onarım gen

defektiyle karakterli ailesel geçişli hastalıklardır.

Nörofibromatozis bir tümör süpresör gen defektidir.

85. Sigara içen 50 yaşındaki kadın hastanın rutin gögüs

radyografisinde santral lokalizasyonlu 3 cm’lik bir kitle

saptanmıştır. Semptomu olmayan hastaya yapılan ince igne

aspirasyonunda keratin (globe korne) yapıları ve dezmozomal

intersellüler baglantılar yapan atipik epitelyal hücre grupları

görülmüştür.

Bu hasta için en olası tanı aşağıdakilerden hangisidir?

A) Burkitt lenfoma

B) Yassı hücreli karsinom

C) Küçük hücreli karsinom

D) Büyük hücreli karsinom

E) Adenokarsinom

Cevap B

Tümörün santral yerleşimi ve sigara ilişkisi nedeniyle bu

hastada öncelikle yassı hücreli karsinom veya küçük hücreli

karsinom düşünülmelidir.

Yassı hücreli karsinomlar sigara ile ilişkili non-small

cell karsinomdur. Erkeklerde daha sıktır. Genellikle santral

lokalizasyonlu ve bronşla ilişkilidir. Tümör hücreleri skuamöz

hücrelerdir. Keratin (globe korne) yapıları ve dezmozomal

intersellüler baglantılar yapar. Bölgesel lenf nodu yayılımı

sık, ancak uzak metastazı nadirdir. Metastaz yapmadan önce

bronşları tıkayıp belirti verdiginden tanı erken evrede konabilir.

Hiperkalsemi en sık paraneoplastik tablodur.

86. Aşağıdakilerden hangisi, romatizmal kalp hastalığında

görülen morfolojik bulgulardan biri değildir?

A) Seröfibrinöz perikardit

B) Myokardit

C) MacCallum plakları

D) Osler nodülü

E) Mitral kapak yetmezligi

Cevap D

Osler nodülleri, infektif endokarditte parmak pulpalarında

izlenen subkutan nodüllerdir.

87. Aşağıdaki morfolojik bulgulardan hangisi şokta gözlenmez?

A) Gastrointestinal sistemde, mukozalarda hemoraji ve nekroz

B) Akcigerde hyalen membran hastalıgı

C) Adrenal kortikal hücrelerde lipid kaybı

D) Beyinde periventriküler lökomalazi

E) Karacigerde hepatosteatit

Cevap E

Şoktan ölen bir kişiye otopsi yaptıgınızda organ ve dokularda

hangi morfolojik bulgularla karşılaşacagımız sorulmaktadır.

Çeldirici seçenek ‘ karacigerde hepatosteatit ‘’dir. Şoktan ölen

bir hastada karacigerde gördügümüz degişiklik, karacigerin

yaglı ve iltihaplı olması anlamını taşıyan hepatostetatit degil;

hepatosteatoz (karaciger yaglanması)‘dur. Bu yaglanmanın, mikro

degil makroveziküler oldugu unutulmamalıdır.

88. Aşağıdakilerden hangisi Whartin tümörünün özelliklerinden

biri değildir?

A) Daima parotis bezinde görülür.

B) PLAG1 geninde overekspresyonla ilişkilidir.

C) Nadir de olsa lenfomaya dönüşebilir.

D) Sigara içen erkeklerde daha sık görülür.

E) Tükrük bezinin benign tümörleri arasındadır ancak malign

potansiyel kazanabilir.

Cevap B

PLAG1 overekspresyonu pleomorfik adenomda görülür.

Whartin tümörü diger adıyla papiller kistadenoma Lenfomatozum

tus için çok önemli bir tümör olup tüm özelliklerinin mutlaka

bilinmesi gerekmektedir.

61DENEME SINAVI – 52

89. Aşağıdakilerden hangisi Akalazya komplikasyonları

arasında yer almaz?

A) Lökoplaki

B) Megaözefagus

C) Özefagus skumöz hücreli karsonumu

D) Muskuler hipertrofi

E) Özefagus adenokarsinomu

Cevap E

Akalazya myenterik pleksus ganglionlarının yetersizligi veya

yoklugu ile karakterize olup gastroözefajial sfinkter gevşeyemez.

AKALAZYA KOMPLİKASYONLARI

• Megaözefagus, muskuler hipertrofi

• Inflamasyon / ülser / fibrozis

• Lökoplaki

• Skuamoz hücreli karsinom

• Aspirasyon pnömonisi / hava yolu tıkanması

90. Aşağıdakilerden hangisi H.Pylorisi olanlarda mide kanseri

riskini arttıran durumlardan biri değildir?

A) Demir eksikligi anemisi

B) Crohn hastalıgı

C) Cag A mutasyonu

D) Genetik poliformizme baglı proinflammatuar sitokinlerin

artması

E) Genetik poliformizme baglı antiinflammatuar sitokinlerin

azalması

Cevap B

2015 ROBBİNSTEN!!!!

H.Pylorisi olanlarda mide kanserini artıran durumlar

• Cag A

• Genetik polimorfizme baglı olarak proinflamatuar

stokinlerin(TNF, IL-1 Beta) artması

• Genetik polimorfizme baglı olarak antiinflamatuar

stokinlerin(TNF, IL-1 Beta) azalması

• Demir eksikligi anemisi

91.

I-Belirgin pseudopolip görünümü vardır

II-Perianal fistullerle karakterizedir.

III-Hemen her zaman rektal tutulum vardır.

Yukarıdaki maddelerden hangisi ya da hangileri ülseratif

kolitte beklenilen bulgulardandır?

A) Yalnız I

B) I, II, III

C) Yalnız III

D) I, III

E) Yalnız II

Cevap D

Inflammatuar barsak hastalıkalrından Crohn ve Ülseratif

kolit farkları her zaman tusta karşılaşabilecegimiz soru

kalıplarındandır. Farkları çok iyi bilmemiz gerek!!!

ÖZELLİK CROHN hastalığı ÜLSERATİF KOLİT

Bağırsakta etkilenen bölge

Kolon,ileum Yalnızca kolon

Rektal tutulum Bazen Her zaman

Tutulum özelliği Atlamalı lezyonlar Diffüz tutulum

Striktür Var Nadir

İnflamasyon Transmural Mukoza

Pseudopolip Bazen Belirgin bir şekilde var

Ülser Derin Yüzeyel

Granülom Var(%35) Yok

Fistül Var Yok

Perianal fistül Var Yok

Yağ/vitamin malabsorbsiyonu

Var Yok

Malign potansiyel Kolon tutulumu varsa ilişkili

Var

92. Fulminan hepatitin en sık nedeni aşağıdakilerden

hangisidir?

A) Hepatit A

B) Gebeligin akut yaglı karacigeri

C) Karbon tetraklorür zehirlenmesi

D) Hepatit B

E) Asetaminofen zehirlenmesi

Cevap E

Yeni Robbins’ e göre fulminan hepatit 26 hafta içinde hepatik

ensefalopatinin ve koagulopatinin görüldügü akut karaciger

62 TUS’U KAZANDIRAN DOĞRU ADRES

yetmezligi tablosudur.Şıkların hepsi fulminan hepatite neden

olmakla birlikte en sık sebep asetaminofen kullanımıdır.

93. Aşağıdaki hastalıklardan hangisi farklı bir mekanizmayla

kresentik glomerülonefrit yapar?

A) Sistemik Lupus Eritematozus

B) IgA nefropatisi

C) Wegener granulomatozu

D) Henoch-Schönlein Purpurası

E) Akut Poststreptokokal glomerulonefrit (APSGN)

Cevap C

Tip II: İmmun Kompleks Nedenli Kresentik Glomerülonefrit

nedenleri

Akut Poststreptokok GN

SLE

IgA Nefropati

Henoch-Schönlein Purpura

Idiopatik

94.

I-Hızlı ilerleyen glomerulonefrit

II-Fokal segmenter glomeruloskleroz

III-Minimal degişiklik hastalıgı

Yukarıdaki böbrek patolojilerini kronik glomerulonefrite

ilerleme olasılığına göre çoktan aza doğru sıralayınız?

A) III-II-I

B) II-I-III

C) I-II-III

D) II-III-I

E) I-III-II

Cevap C

Poststreptokokal

Hızlı ilerleyen GN

Membranöz GN

Fokal glomerüloskleroz

Membranoproliferatif GN IgA

Diğerleri Kronik GN

95. Aşağıdakilerden hangisi tiroid nodüllerinde malignite

potansiyelini arttıran durumlardan biridir?

A) Sıcak nodül

B) Yaşlı hastada nodül

C) Çok sayıda nodül

D) Kadın hastada nodül

E) Solid nodül

Cevap E

Arkadaşlar tiroid nodülleri benign-malign kriterleri çok

önemlidir. Hem temel bilimlerde hem de klinikte cerrahide

birebir soru olarak karşımıza gelebilir.

Malign Olma olasılığı Yüksek!!!

• Genç hastaların nodülleri

• Erkeklerdeki hastaların nodülleri

• Tek ve solid nodüller

• RIU’i düşük (soğuk nodül)

• Boyun radyoterapisi öyküsü

96. Aşağıdakilerden hangisi memede malignite riskini daha

fazla artırır?

A) Sklerozan adenozis

B) Atipik lobüler hiperplazi

C) Radial skar

D) Florid hiperplazi

E) Kompleks özellikli fibroadenom

Cevap B

Arkadaşlar tusta daha önce defalarca malignite potansiyeli

olan veya olmayan lezyonlar karşımıza çıktı.Her zaman soru

potansiyeli olan bir yer olup mutlaka aşagıdaki Robbins

tablosunu bilmeliyiz.

Pathologic Lesion Relative Risk (AbsoluteLifetime Iiisk)

Noriproliferative Breast Changes (Fibrocystic changes)

1 (3%)

Duct ectasia Cysts Apocrine change Mild hyperplasia Adenosis Fibroadenoma without complex features

63DENEME SINAVI – 52

Proliferative Disease Without Atypia

1.5 to 2 (5%-7%)

Moderate or florid hyperplasia Sclerosing adenosis Papillorna Complex sclerosing lesion (radial scar) Fibroadenoma with complex featuresProliferative Disease with Atypia

4 to 5 (13%-17%)

Atypical ductal hyperplasia (ADI-1) Atypical lobular hyperplasia (ALH)Carcinoma in Situ 8 to 10 (25%-30%)Lobular carcinoma In situ (LCIS) Ductal carcinoma in situ (DCIS)

97. Aşağıdakilerden hangisi yaşlanmaya bağlı osteoporozu

tetikleyen faktörlerden biri değildir?

A) Osteoblastlarda azalmış sentez aktivitesi

B) Obezite

C) Azalmış fiziksel aktivite

D) Matrikse baglı büyüme faktörlerinde azalmış aktivite

E) Osteoprogenitor hücrelerde azalmış aktivasyon

Cevap B

Obezite kemikler üzerindeki stresi artırır ve osteoblastik

aktiviteyi artırır.

98. Trizomi 13 ile birlikte görülebilen ön beyin anomalisi

aşağıdakilerden hangisidir?

A) Polimikrogiri

B) Lizensefali

C) Mikroensefali

D) Holoprozensefali

E) Makroensefali

Cevap D

Arkadaşlar özellikle holorpozensefalinin mutlaka bilinmesi

gerekmektedir.

HOLOPROZENSEFALİ1 Serebral hemisferlerin ayrılması defektiftir. En agır formu siklopi (kafada tek bir göz şeklinde) Trizomi 13 ve nadiren trizomi 18’de de görülür.

MİKROENSEFALİ3 Beynin normalden küçük olmasıdır. En sık kromozom anomalileri, fetal alkol sendromu ve HIV ile inutero enfeksiyonda görülür.

MAKROENSEFALİ Beynin normalden büyük olması, nadirdir.

KORPUS KALLOSUM AGENEZİSİ

Her iki hemisferi birleştiren beyaz cevher baglantısının olmamasıdır. Diğerlerinden daha sıktır.

LİSENSEFALİ5 (AGİRİ) Girusların hiç olmaması ya da çok az olmasıdır.

POLİMİKROGİRİ2 Serebral girusların, çok sayıda, küçük ve anormal olması durumudur.

99.

I. Bukkal

II. Rektal

III. Intrakutan

IV. Subkutan

Yukarıdaki ilaç uygulama yerlerinden hangisinde sistemik

etki elde edilebilir?

A) I-II

B) II-III

C) II-IV

D) I-II-III

E) II-III-IV

Cevap C

Bukkal ve intrakütan uygulamalar lokal ilaç uygulamalarına

örnektir.

Rektal ve subkutan uygulama ile sistemik etki elde edilebilir.

100. Aşağıdakilerden hangisi ilaç transportunda rol alan

p-glikoprotein eflüks pompasının inhibitörü değildir?

A) Verapamil

B) Kinidin

C) Amiodarone

D) Digoksin

E) Eritromisin

Cevap D

64 TUS’U KAZANDIRAN DOĞRU ADRES

P -glikoproteini ilaç transportunda rol oynayan önemli bir

taşıyıcı proteindir. P-glikoproteini antineoplastik ilaçların ve

tetrasiklin gibi antibiyotiklerin hücre dışına atılmasında yani

effüks mekanizmasında majör rol oynar.

Hücre içine alınan ilaçların geri atılmasını saglayarak

ilaçların plazma düzeyini düşürür. P- glikoproteini inhibe eden

ilaçlar, bu protein aracılıgı ile transportu yapılan digoksin gibi

ilaçlarla birlikte verildiginde bu ilaçların plazma seviyelerini

yükseltebilirler. Digoksin P- glikoproteini inhibe etmez ancak p-

glikoproteini ile atılır.

Farmakolojide en önemli p- glikoproteini inhibitörleri;

Verapamil, kinidin ve siklosporindir. Bu yüzden verapamil

ve kinidinle digoksin kombine edilecekse intoksikasyona yol

açmamak için yarı doz digoksin kullanılmaldır.

Önemli P- glikoproteinin Inhibitörleri:

• Verapamil

• Siklosporin

• Kinidin

• Eritromisin

• Diltiazem

• Amiodarone

• Ketokonazol

101. Feokromasitoma nedeniyle operasyon planlanan bir

hastanın kan basıncı kontrolü için aşağıdaki ilaçlardan

hangisinin tek başına kullanılması uygun değildir?

A) Labetalol

B) Fenoksibenzamin

C) Propranolol

D) Fentolamin

E) Alfa metil tirozin

Cevap C

TUS soru klasigi. Feokromasitoma tedavisinde tek başına beta

blokör kullanılmaz.!..

Fakat labetalol alfa ve beta blokaj yaptıgı için istisnadır.

ÖNEMLI FEOKROMASITOMA ILAÇLARI

• Fenoksibenzamin

• Fentolamin

• Labetolol

• Alfa- metil tirozin

102. Aşağıdakilerden hangisi ergot alkoloidlerinin klinik

endikasyonlarından değildir?

A) Akut migren krizi

B) Migren profilaksisi

C) Postpartum hemoraji

D) Hiperprolaktinemi

E) Dogum indüksiyonu

Cevap E

Dört tanesi endikasyon dogum indüksiyonu ise Ergonovin için

kontrendikasyondur.

Klinik Endikasyon Kullanılan Ergot Türevi

Migren Ergotamin (Akut Migren)

Metiserjid (Migren Profilaksisi)

Hiperprolaktinemi Bromokriptin, Kabergolin, Pergolid

Postpartum Hemoraji Ergonovin

Vazospastik Anjina Tanısı Ergonovin

Senil Serebral Yetmezlik Dihidroergotoksin (Yararı net degildir)

103. Alerjik rinit sebebiyle Kulak-Burun-Boğaz polikliniğine

müracaat eden 22 yaşında kadın hastaya dekonjestan reçete

edilecektir. Nazal sprey kullanmak istemeyen hastaya

aşağıdaki ilaçlardan hangisi verilebilir?

A) Propilheksedrin

B) Tetrahidrozolin

C) Psödoefedrin

D) Nafazolin

E) Siklopentamin

Cevap C

DEKONJESTIFLER

Lokal etkililer:

Etkileri klonidine benzer ve esas olarak α2 reseptörlerini

uyarırlar, ancak lokal uygulandıklarından α1 reseptörler

üzerinden vazokonstrüksiyon oluştururlar.

• Nafazolin

• Tetrahidrozolin

• Ksilometazolin

• Oksimetazolin

• Indanozolin

• Siklopentamin

• Tuaminoheptan

• Metilheksamin

• Propilheksedrin

65DENEME SINAVI – 52

Sistemik etkililer:

• Psödoefedrin

• Fenilpropanolamin

Hem lokal hem sistemik:

• Fenilefrin

• Efedrin

104. KOAH tedavisinde inhalasyon yoluyla kullanılabilen ilaç

aşağıdakilerden hangisidir?

A) Atropin

B) Ipratropyum

C) Skopolamin

D) Hyosin N-butil bromür

E) Glikopirolat

Cevap B

Ipratropium bromür, bronşa selektif antikolinerjik ilaçtır.

Inhalasyon yoluyla bronkodilatasyon amacıyla kullanılır, Özellikle

KOAH tedavisin de kullanılır. Diger parasempatolitiklerin tersine

mukosilyer hareketleri belirgin olarak engellemez. Bronkodilatör

etkisi Beta2 agonistlerden daha zayıftır.

Tiyotropium; en bronkoselektif ve en uzun etkilisidir.

105. Aşağıdaki antiepileptik etkinlik gösteren ilaçlardan

hangisi Cl- kanalından hücre içine iyon girişini artırarak

hiperpolarizasyona neden olarak etki gösterir?

A) Etosüksimid

B) Valproik asit

C) Diazepam

D) Retigabin

E) Perampanel

Cevap C

ANTİ EPİLEPTİK İLAÇLARIN TEMEL ETKİ MEKANİZMALARI

Sodyum kanal blokajı

• Karbamazepin

• Fenitoin

Kalsiyum kanal blokajı

• Etosüksimid

• Trimetadion

• Valproik asit

Hiperpolarizasyon, (GABA–A reseptörünün uyarılmasına

bağlı)

• Benzodiazepinler: Diazepam, Lorezepam

• Barbitüratlar: Fenobarbütal

GABA transaminaz inhibisyonu

• Vigabatrin

• Valproik asit

GABA anoloğu

• Gabapentin

GABA reuptake inhibisyonu

• Tiagabin

Glutamat / Aspartat salınım inhibisyonu

• Lamotrigin

Karbonik anhidraz inhibisyonu

• Asetazolamid

Potasyum kanal aktivasyonu

• Retigabin

Adenozin reseptör agonisti

• Karbamazepin

Glutamat AMPA reseptör antagonisti

• Perampanel

106. Antipsikotik ilaçların ekstrapiramidal yan etkilerinden

hangisinin diğerlerine göre daha geç dönemde ortaya

çıkması beklenir?

A) Akut distoni

B) Akatizi

C) Perioral tremor

D) Parkinsonizm

E) Tardiv diskinezi

Cevap E

ANTIPSIKOTIKLERIN EXTRAPIRAMIDAL YAN ETKILERI

Özellikle bazal ganliyonlarda bulunan post sinaptik D2

reseptörlerinin blokajına baglı geliştigi düşünülmektedir.

Akut distoni: Ilk ortaya çıkan ekstrapiramidal yan etkidir.

Genelde ilk 5 gün içerisinde ortaya çıkar.

Parkinsonizm: Genelde ilk 1 ay içerisinde ortaya çıkar.

Akatizi: Genelde ilk 2 ay içerisinde ortaya çıkar.

Perioral tremor: Tedavi başlangıcından aylar sonra ortaya

çıkan bir yan etkidir.

Tardiv diskinezi: En geç ortaya çıkan ekstrapiramidal yan

etkidir. Genelde irreversible bir yan etkidir.

Nöroleptik malign sendrom: Ilk iki hafta içerisinde ortaya

çıkar. En mortal yan etkidir.

66 TUS’U KAZANDIRAN DOĞRU ADRES

107. Aşağıdaki ilaçlardan hangisinin digoksinle birlikte

verildiğinde digital zehirlenmesine yol açma olasılığı en

azdır?

A) Kinidin

B) Hidroklorotiyazid

C) Eplerenon

D) Verapamil

E) Furosemid

Cevap C

Hipopotasemi digoksin zehirlenmesine yol açan en önemli

faktördür. Eplerenon ise potasyum tutucu bir diüretiktir ve

potasyum kaybını engelledigi için dijital kulanımı sırasında

tedaviye eklenirler. Yani potasyum tutucu diüretikler dijital

intoksikasyonunu önleyen ilaçlardır.

Verapamil ve kinidin ise digoksin düzeyini artıran en önemli

ilaçlardır. Bu yüzden dijital intoksikasyonuna yol açmamak

için bu iki ilacın dozu digoksinle birlikte verildiginde yarıya

düşülmelidir.

108. Aşağıdaki kalsiyum kanal blokörlerinden hangisi damar

düz kaslarına selektivite göstermez?

A) Felodipin

B) Nifedipin

C) Verapamil

D) Benidipin

E) Amlodipin

Cevap C

Kalsiyum kanal blokörleri üç grupta incelenir;

1. Fenilalkilamin gurubu; Verapamil

2. Benzotiazepin grubu; Diltiazem

3. Dihidropiridin grubu; sonu “–dipin” ile bitenler: Amlodipin,

Nimodipin, Isradipin, Lerkanidipin, Nifedipin, Felodipin....

Verapamil en kardiyoselektiftir. Vazodilatatör etkisi

minimaldir. Dihidropiridinler ise arteriyodilatatör özellik

gösterirler. Yani damar üzerine etkilidirler ve kalp üzerine etkileri

minimaldir.

Dihidropiridin grubuna ise vazoselektif kalsiyum kanal

blokörleri adı verilmektedir.

Diltiazem ise daha çok kardiyoselektif gibi davranmakla

birlikte bir miktar vazodilatatör özelligi de vardır.

Dihidropiridinler arteriyodilatatör oldukları için kan basıncını

iyi düşürürler ve özellikle kısa etkilileri ciddi refleks taşikardiye

neden olurlar. Bu yüzden refleks taşikardiyi engellemek için beta

blokörlerler kombine edilirler.

Arteriyodilatatör olanlar renal arteri de dilate ederek renal

kan akımını artırırlar. Dolayısıyla diüretik etkileri vardır.

109. Aşağıda verilen antikoagülan ve antiagregan ilaç – etki

mekanizması eşleştirmelerinden hangisi yanlıştır?

A) Heparin – Antitrombin III üzerinden antikoagülan etkinlik

B) Dabigatran – Oral yoldan direkt trombin inhibisyonu

C) Abciximab – Oral yoldan GP IIb/IIIa inhibisyonu

D) Prasugrel – Irreversible P2Y12 inhibisyonu

E) Ticagrelor – Reversible P2Y12 inhibisyonu

Cevap C

Abciximab GP IIb/IIIa reseptörleri üzerinden platelet

agregasyon inhibisyonu yoluyla etki gösteren bir ilaç olup

intravenöz yoldan uygulanmaktadır. Diger şıklarda verilen

eşleştirmeler dogrudur.

110. Aşağıdaki antianjinal ilaçlardan hangisi etkisini

vazodilatasyon yapmadan gösterir?

A) Nitratlar

B) Kalsiyum kanal blokörleri

C) Nicorandil

D) Ivabradin

E) Fasudil

Cevap D

Ivabradin Kalpte sadece Sinoatrial dügümde bulunan

If(I=Akım,F=funny) akımının yani hiperpolarizasyonla aktive olan

Na kanallarının spesifik inhibitörüdür. Böylece Sinoatrial dügüm

hücrelerinin eşik potansiyele ulaşması ve depolarize olması

zorlaşır. Böylece sino atriyal dügüm hücrelerinin pacemaker

özelligi baskılanarak kalp hızı düşer.

Verapamil ve beta blokörlerden farklı olarak miyokardı

gevşetmez ve A–V dügüm ileti hızını azaltmaz yani negatif inotrop

ve negatif dromotrop özelligi yoktur.

Ivabradin sadece kalp hızını düşüren negatif kronotrop özelligi

bulunan yani izole kalp hızını düşüren ilaçtır.

Diger şıklarda verilen ilaçlar vazodilatasyon etkinligi olan

antianjinal ilaçlardır.

67DENEME SINAVI – 52

111. Amebiyazis tedavisinde hem karaciğer dokusunda hem

de kolon lümeninde etkinlik gösteren ilaç aşağıdakilerden

hangisidir?

A) Diloksanid furoat

B) Emetin

C) Metronidazol

D) Iyodokinol

E) Paramomisin

Cevap C

• Amip tedavisinde lümene etkili olanlar: Diloksanid

Furoatl, Paromomisin, iyodokinol

• Amip tedavisinde karacigere etkili olanlar: Klorokin,

Emetin

• Amip tedavisinde hem lümene ve hem de karacigere

etkili olanlar: Metronidazol

112. Gebe bir tüberküloz vakasında güvenle tercih edilebilecek

kombinasyon aşağıdakilerden hangisidir?

A) INH+Rifampin

B) INH+Etambutol

C) Rifampin+Etambutol

D) Pirazinamid+Streptomisin

E) Etionamid+Pirazinamid

Cevap B

Gebe bir tüberküloz hastasında INAH ve etambutol

kombinasyonunun teratojen olmadıgı bilinmektedir. Fakat bu

tedaviye yanıt alınamazsa organogenez tamamlandıktan sonra

yani ilk trimesterden sonra rifampin tedaviye eklenebilir.

Gebelerde verilmemesi gereken ve en teratojen olan ise

Etionamidtir. Ayrıca streptomisin ve florokinolonlarda gebelere

verilmemelidir.

113. Aşağıdaki sefalosporinlerden hangisi 5. kuşaktır?

A) Sefepim

B) Sefpirom

C) Seftazidim

D) Seftarolin

E) Sefprozil

Cevap D

1.KUŞAK 2. KUŞAK 3.KUŞAK 4. KUŞAK 5.KUŞAK

SefalotinSefazolinSefaleksinSefradin SefadroksilSefasetril

SefoksitinSefaklorSefuroksimSefprozilSefotetanSeftibutenSefiksimLorakarbefSefetametSefamandol

SefotaksimSeftriaksonSefoperazonSeftazidimSefodizimMoksalaktamSefprozil

SefepimSefpirom

Seftabiprol Seftarolin

114. AIDS tedavisinde kullanılan integraz inhibitörü ilaç

aşağıdakilerden hangisidir?

A) Maravirok

B) Enfuvirtid

C) Raltegravir

D) Sofosbuvir

E) Imiquimod

Cevap C

Maravirok ve enfuvirtid AIDS enfeksiyonu tedavisinde

kullanılan füzyon inhibitörleridir.

Sofosbuvir Hepatit C tedavisinde kullanıma nispeten yeni

girmiş bir antiviral ajandır.

Imiquimod ise HPV tedavisinde “toll like receptor” üzerinden

etkinlik gösteren bir ilaçtır.

Raltegravir AIDS tedavisinde kullanılan integraz inhibitörüdür.

115. Aşağıdaki ilaçlardan hangisi pulmoner arteriyel

hipertansiyon tedavisinde kullanılan ilaçlardan birisi

değildir?

A) Ambrisentan

B) Sildenafil

C) Nitrik oksit

D) Riociguat

E) Aliskiren

Cevap E

68 TUS’U KAZANDIRAN DOĞRU ADRES

PULMONER HİPERTANSİYON TEDAVİSİNDE KULLANILAN ÖNEMLİ İLAÇLAR

İlaç Etki mekanizması Endikasyon

Diltiazem / Nifedipin / Amlodipin

Kalsiyum kanal blokajı

Vazoreaktivite testi pozitif hastalarda kullanılır

Bosentan Endotelin, ET–A ve ET–B Reseptör blokajı

Vazoreaktivite testi negatif hastalarda kullanılır

Ambrisentan Endotelin, ET–A Reseptör blokajı

Vazoreaktivite testi negatif hastalarda kullanılır

Sitaksentan Endotelin, ET–A Reseptör blokajı

Hepatotoksisitesi nedeniyle artık kullanılmamaktadır

Macitentan Endotelin, ET–A ve ET–B Reseptör blokajı

Yeni kullanıma giren ilaçtır

Sildenafil/Vardenafil

Tip 5 fosfodiesteraz inhibisyonu

Vazoreaktivite testi negatif hastalarda kullanılır

İlioprost/ Epoprostrenol

Prostosiklin (PGI2) analogu

Vazoreaktivite testi negatif hastalarda kullanılır

Riociguat Solubl Guanilat Siklaz Stimülatörü

Yeni kullanıma giren ilaçtır

İnhaler NO Solubl Guanilat Siklaz Ligandı

Vazoreaktivite testinde kullanılan ajandır

Aliskiren sistemik hipertansiyon tedavisinde kullanılan direkt

renin inhibitörü bir ilaçtır.

116. Aşağıdaki immunsupresan ilaçlardan hangisi multiple

myelom tedavisinde kullanılan proteazom bağımlı protein

yıkım inhibitörüdür?

A) Bortezomib

B) Sirolimus

C) Takrolimus

D) Siklosporin

E) Talidomid

Cevap A

Yeni bilgiler ve immünsupresif ilaçlar soru olarak karşımıza

çıkabilmektedir.

Bortezomib: Proteazom bagımlı protein yıkım inhibitörüdür.

Multipl myeloma tedavisinde kullanılır.

Siklosporin: Siklospsorin-siklofilin kompleksi T-hücre

spesifik transkripsiyon faktörünün aktivasyonu için gerekli olan

kalsinörini ve sitoplazmik fosfatazı inhibe eder. Uveit, romatoid

artrit, psöriasis ve astım gibi otoimmün hastalıklarda da

kullanılır.

Takrolimus: Tacrolimus (FK 506) immünsupresan bir makrolid

antibiyotiktir ve kalsinörini inhibe eder. Tacrolimus siklosporinle

aynı endikasyonlara sahiptir ve özellikle organ ve stem hücre

transplantasyonlarında kullanılır

Sirolimus: Sirolimus (rapamisin) ve everolimus FK506

immünofilinlere baglanarak, hücre proliferasyonunda önemli

bir sinyal mekanizması olan mTOR’u bloke ederler. mTOR lokajı

sonucunda interlökinler tarafından yönlendirilen T ve B hücre

proliferasyonları inhibe olur.

Talidomid: Neoanjogenezi inhibe ederek tümörün

beslenmesini engeller. Özellikle multiple myelomda kullanılır.

117. Aşağıdakilerden hangisi irritabl barsak sendromu

tedavisinde kullanılan Guanilat Siklaz agonistidir?

A) Linaklotid

B) Ivacaftor

C) Alvimopan

D) Sisaprid

E) Metilnaltrekson

Cevap A

Linaklotid: Kabızlık ile seyreden irritabl barsak sendromu

tedavisi için geliştirilmiş, guanilil siklaz C agonistidir.

118. Aşağıdaki ilaçlardan hangisi kemikte hidroksiapatit

kristallerine bağlanarak osteoklastların bu kristalleri

fagosite etme yeteneğini inhibe eder?

A) Östrojen

B) Kolşisin

C) Etidronat

D) Kalsitonin

E) Kortizol

Cevap C

Bifosfonatlar:

Kemik yapım ve yıkımını ve osteoklast aktivitesini azaltırlar.

Kemik dokusunda hidroksiapatite baglanırlar ve

osteoklastların yaptıgı kemik rezorpsiyonunu inhibe ederler.

Bugün osteoporoz tedavisi ve engellenmesinde kullanılan en

etkili ilaçlardır.

Paget hastalıgında ilk tercihtir.

69DENEME SINAVI – 52

119. Aşağıdakilerden hangisi herediter anjioödem tedavisinde

kullanılan kallikrein inhibitörüdür?

A) Kapzasepin

B) Ambrisentan

C) Aprotinin

D) Palosuran

E) Ekallantid

Cevap E

Tus sınavında çıkabilecek süpriz sorulara hazırlıklı

olunmalıdır.!

Kapzasepin: Yanık analjezisinde kullanılan subtans P reseptör

blokörüdür.

Ambrisentan: Pulmoner hipertansiyon tedavisinde kullanılan

endotelin -A (ET-A) reseptör blokörüdür.

Aprotinin: Karsinoid sendromi, akut pankreatit ve septik şok

gibi hastalıkların tedavisinde kullanılan kalliklerin inhibitörüdür.

Ayrıca fibrinolitiklere baglı kanamaların tedavisinde kullanılır.

Palosuran: Diyabetik nefropati tedavisinde denenen Ürotensin

2 reseptör blokörüdür.

Ekallantid: Yeni bir kallikrein inhibitörüdür. Herediter

anjioödem tedavisinde kullanılır.

120. Aşağıdaki ilaçlardan hangisi romatoid artritte mortalite ve

morbiditeyi azalttığı gösterilmiş primidin antagonisti olarak

etki gösteren ilaçtır?

A) Infliksimab

B) Imatinib

C) Meselazin

D) Leflunamid

E) Salazoprin

Cevap D

Leflunamid uzun dönemde, romatoid artritin yıkıcı etkileri

ortaya çıkmış hastalarda güvenle kullanılmaktadır. Leflunamid

kullanan hastada en olası komplikasyon tüberküloz sıklıgının

belirgin olarak artmış olmasıdır.

70 TUS’U KAZANDIRAN DOĞRU ADRES

71DENEME SINAVI – 52

1. Hipertansiyon için aşağıdakilerden hangisi yanlıştır?

A) Sekonder hipertansiyon için renal hastalıkları ilk planda

düşünmek gerekir.

B) Dirençli hipertansiyon : 3 veya daha fazla ilaçla tansiyon

kontrolü saglanamamasıdır.

C) Tansiyon arteryel degeri 140/90 mmHg üzeri farmakolojik

tedavi düşünülebilir.

D) Diyabetik hastalarda tansiyon degeri 140/85mm Hg altında

olması yeterlidir.

E) 24 saatlik izlemde gece ölçümleri 120/70 mmHg üzerinde

ise hipertansiyon tanısı konabilir.

Cevap B

Hipertansiyon çok iyi bildigimiz konulardan biri olsada önemli

noktaları bir soruda toplamak istedik.

Hastaya dirençli hipertansiyon diyebilmek için dogru 3 veya

daha fazla ilaçla tansiyon regülasyonu saglanamamalıdır. Ama

bunlardan biri diüretik olmalıdır.

Bu soruda ögrenilmesi gereken 2. nokta; özellikle DM‘ik

hastalarda tansiyon degeri 140/85 mmHg ‘in altında olmalı;

aşikar proteinüri varsa o zaman 130/80 altına düşürmek gerekir.

24 saatlik izlem için normal degerler de akılda tutulmalıdır.

Uyanıkken 135/85 mmHg altı;

Gece 120/70 mmHg altı;

Ofiste 140/90 altı ;

24 saatlik ortalama :130/80 mmHg altında olmalıdır.

2. Aşağıdakilerden hangisi sağ ventrikül myokard enfaktüsünü

desteklemez?

A) Hastanın EKG ‘de V4 R ‘da ST yükselmesi olması

B) Boyun venöz dolgunlugu

C) Kusmall belirtisi

D) Pulmoner kapiller wedge basıncın(PCWP) 14 mmHg

üzerinde olması

E) Hipotansiyon

Cevap D

Sag MI özellikle hipotansiyon, bradikardi ile seyreden ve

özellikle inferior MI’a eşlik eden bir tablodur. Sag kalp yetersizligi

bulguları mevcuttur. Hastanın akciger muayenesinin normal

olması ve/veya sol kalp yetersizligi bulgularının olmaması tipik

özelligidir.

EKG ‘de V1 veya V2 de R/S oranı 1 ‘in üzerinde olması dışında

sag dervasyonlarda ST yükselmesi mevcuttur.

Soruya bu açıdan bakarsak PCWP ;sol atrium ve sol ventrikül

doluş basıncını gösterir. Bu basıncın yüksek olması hastada sol

KKY ‘yi destekler.

3. 38 yaşında erkek hasta 5 gündür gögüs ve sırt agrısı nedeniyle

başvuruyor. Öyküsünden günde 1 paket 3 yıldır sigara içtigi

ögreniliyor. Agrının eforla ilgisi olmamakla beraber, zaman

zaman çarpıntı atakları da eşlik ediyor.

Fizik muayenesinde tansiyon arteryel 130/80 mmHg ,kalp hızı

103 atım /dk izleniyor. Oskültasyonda taşikardi dışında bulgu

saptanmıyor.

Çekilen EKG’sinde non spesifik ST-T degişiklikleri saptanan

hastanın, laboratuvarda beyaz küre :19000 mm3,

sedimentasyon: 48 mm/h ve troponin I : 8.8 ng/mL (üst sınır

0.15 ng/mL) saptanıyor.

Bu hasta için aşağıdakilerden hangisi yanlıştır?A) Hastada perikardit ön tanısı ile non steroid tedavi hemen

başlanmalıdır.

B) Hastada ekokardiyografi ayırıcı tanı için yapılabilir.

C) Hastada ön tanı da akut koroner sendrom akılda

tutulmalıdır.

D) Hastada ön tanı myokardit olabilir.

E) Troponin degeri laboratuvar hatasıdır ve tekrarlanmalıdır.

Cevap A

Direkt tanıyı sormaktansa, vakayı tartışalım istedik:

Genç hasta troponin yüksekligi ve EKG de ST-T degişiklikleri;

Troponin yüksekligi myokard hasarı için spesifiktir. Özellikle

enfeksiyon parametreleri ile beraber myokardit’i veya gögüs

agrısı ile beraber de akut koroner sendromu düşündürmelidir.

Ayırıcı tanıda EKO ile degerlendirme yapılabilir.

Vaka dört dörtlük myokardite uysada ; MI geçiren hastalarda

da erken dönemde lökosit artışı ve sedimentasyon artışı

görülebilir. Tabi soruda 3-4 günlük yakınmalar ve eforla ilişkisiz

agrı olsa da her zaman akut koroner olaylar akılda tutulmalıdır.

Özellikle tek başına perikard hasarında troponin yüksekligi

görülmez.

2016 TEMMUZ TUS 52. DENEME SINAVIKLİNİK BİLİMLER TESTİ SORU ve AÇIKLAMALARI

Bu testte sırasıyla Dahiliye Grubu, Pediatri, Cerrahi Grubu ve Kadın Hastalıkları ve Dogum Bilgisisoruları ve açıklamaları bulunmaktadır.

72 TUS’U KAZANDIRAN DOĞRU ADRES

4. Aşağıdaki hastalıklardan hangisinin üfürümü diğerlerinden

farklıdır?

A) Mitral yetersizligi

B) Ventriküler septal defekt

C) Triküspit yetersizlik

D) Pulmoner darlık

E) Aort yetersizligi

Cevap E

Aslında dikkat sorusu; Aort yetersizligi dışındaki sorudaki

diger üfürümler sistolde duyulur. Aort yetersizligi üfürümü erken

diastoliktir. Basit bir muayene sorusu oldugunu düşünüyoruz.

5. Çiftçilik yapan 52 yaşındaki erkek bir hasta yaklaşık on

gündür devam eden, bol terleme ile düşen ateş, halsizlik,

iştahsızlık ve şiddetli bel agrısı yakınmaları ile başvuruyor.

Hastanın yapılan muayenesinde ateş 38.50C, nabız 116/dakika

olarak ölçülmüş, hepatosplenomegali belirleniyor. Yapılan

laboratuvar tetkiklerinde lökosit sayısı 3400/mm3 (%75

mononükleer), eritrosit sedimantasyon hızı 60 mm/saat, CRP

35 mg/dL, Brucella Tüp Aglütinasyonu 1/320 titrede pozitif

olarak belirleniyor.

Bu hastada uygulanması gereken en doğru tedavi seçeneği

aşağıdakilerden hangisidir?

A) Ko-trimoksazol + rifampisin kombinasyonu

B) Izoniazid + rifampisin kombinasyonu

C) Doksisiklin + rifampisin kombinasyonu

D) Rifampisin + streptomisin kombinasyonu

E) Doksisiklin+ko-trimoksazol+streptomisin kombinasyonu

Cevap C

Türkiye ‘de bir sınava giriyorsak enfeksiyon hastalıkları için

Brucella olmadan olmaz.

Bruselloz, kombine antimikrobiyal kullanımının gerekli

oldugu bir hastalıktır. Erişkinlerde doksisiklin + rifampisin

kombinasyonu 6 hafta kullanılır.

Artrit gibi fokal infeksiyon var ise tedaviye ilk iki hafta

streptomisin+doksisiklinle başlanıp sonra doksisiklin + rifampisin

ile 10 haftayı aşkın süre ile devam edilir.

Gebelerde ve bebeklerde doksisiklin kullanılamaz. Bu

nedenle tedavi, rifampisin+ko-trimoksazol kombinasyonundan

oluşturulur.

Nörobrusellozda 3. kuşak sefalosporinler tercih edilmelidir.

Endokarditte ise kapak degişimi yapılır ve ayrıca altı hafta

süre ile doksisiklin+kotrimoksazol+streptomisin kombinasyonu

verilir.

6. Yirmi beş yaşındaki bir kadın; yüksek ateş, sag üst kadranda

karın agrısı yakınmaları ile başvuruyor. Hastada bir haftadır

disparoni, dizüri ve sarı-yeşilimsi renkli vajinal akıntı oldugu

ögreniliyor. Hastanın yapılan muayenesinde palpasyonla

karacigerde agrı ve oskültasyonda karaciger üzerinde frotman

varlıgı dikkati çekiyor. Yapılan laboratuvar tetkiklerinde;

karaciger transaminazları minimal yüksek olarak saptanın

hastanın batın ultrasonografisi incelemesinde karaciger

çevresinde sıvı toplanması görülüyor. Vajinal akıntıda

nötrofiller içinde gram negatif diplokoklar görülüyor.

Yukarıda tanımlanan olguda düşünülmesi gereken etken

ve neden olduğu klinik tablo aşağıdakilerden hangisinde

doğru olarak verilmiştir?

A) Neisseria gonorrhoeae – Pelvik inflamatuvar hastalık

B) Neisseria gonorrhoeae – Akut kolesistit

C) Neisseria gonorrhoeae – Fitz-Hugh-Curtis Sendromu

D) Chlamydia trachomatis – Fitz-Hugh-Curtis Sendromu

E) Metronidazole baglı toksik hepatit

Cevap C

Yine enfeksiyon birazda hepatoloji sorusu aslında.

Tedavisiz kadınlarda %1-3 olasılıkla dissemine gonokok

infeksiyonu (bakteriyemi) gelişebilir. Erkeklerde ise çok nadirdir.

Çogu olguda yüksek ateş, tenosinovit ve peteşiyal ekstremite

cildi döküntüleri ile başlar. Sıklıkla eklemler (gonokoksik artrit),

nadiren de endokard (endokardit) ve meninksler (menenjit)

tutulabilir. Neisseria gonorrhoeae, klamidyalar gibi, lenfatik

yayılımla perihepatite yol açabilir (Fitz-Hugh-Curtis sendromu).

Hastada sarı-yeşilimsi renkli vajinal akıntı ve diplokok görünmesi

nedeniyle seçim gonokoklar lehinde olmalıdır.

7. Elliüç yaşında erkek hasta poliüri, bulantı-kusma yakınmaları

ile başvuruyor.Hastanın öyküsünden 20 yıldır günde

yarım paket sigara içtigi ögreniliyor. Hastanın yapılan fizik

muayenesinde sag akcigerde solunum sesleri azalmış ve

perküsyonda matite saptanıyor. Çekilen akciger grafisinde

sag akciger üst lobda kaviter lezyon görülüyor. Hastada

tanısal amaçlı bronkoskopi planlanırken bakılan laboratuar

degerlerinde serum kalsiyum düzeyi 13 mEq/L saptanıyor.

Bu hastada en olası tanı aşağıdakilerden hangisidir?

A) Epidormoid akciger kanseri

B) Küçük hücreli akciger kanseri

C) Adenokanser

D) Büyük hücreli akciger kanseri

E) Metastatik akciger kanseri

Cevap A

73DENEME SINAVI – 52

Kaviter lezyon ve hiperkalsemi (ki poliüri en önemli

bulgusudur) akciger kanserlerinden squamoz (epidermoid )

hücreli kanser için tipiktir.

Yine squamoz hücreli kanser için Horner ve Pancoast

birlikteligini unutmamak gerekir.

8. Kartagener sendromu için aşağıda verilen ifadelerden

hangisi yanlıştır?

A) Bronşektazi

B) Immotil silialar

C) Erkek infertilitesi

D) Pnömotoraks

E) Situs inversus

Cevap D

Sendrom sormadan olmaz dedik ve TUS’un çok sevebilecegi

bir sendrom soralım istedik.

Kartagener sendromu

Immotil silia hareketi karakterizedir.Silia olan heryerde klinik

bulgu olabilir.

*Erkek infertilitesi

*Situs inversus

*Kronik sinüzit buna baglı nazal polipler

*Bronşektazi en önemli özellikleridir.

9. Aşağıdaki ilaçlardan hangisi pulmoner hipertansiyonda

kullanılabilen selektif prostosiklin reseptör agonistidir?

A) Riociguat

B) Vardenafil

C) Epoprostenol

D) Ambrisentan

E) Seleksipag

Cevap E

Yeni ilaçlar ve klinik farmakoloji olmadan olmaz. Hep Bülent

Hoca sormasın!

Seleksipag: Selektif prostosiklin reseptör agonistidir.

Epoprostenol: Prostosiklin analogudur.

Vardenafil: Fosfodiesteraz 5 inhibitörüdür.

Riociguat: Guanilat siklaz stimülatörüdür.

Ambrisentan: Endotelin reseptör antagonistidir.

10. Pulmoner tromboembolizmde, direkt akciğer grafisinde en

çok rastlanan bulgu aşağıdakilerden hangisidir?

A) Nodül

B) Lineer atelektazi

C) Lober atelektazi

D) Pnömotoraks

E) Lober infiltrasyon

Cevap B

Pulmoner emboli akciger grafi bulguları her zaman klasik

gögüs sorularından olabilir. Aslında şıklara dikkat edilirse

kolayca cevaba gidilebilir. Ama bizim amacımız ögrenmek.

PA AKC; en sık bulgu normal grafidir (% 40 normaldir).

Lineer atelektaziler (Flechner çizgisi) en sık patolojik bulgu.

Hemidiafram yüksek olabilir. Diger pulm. arter genişleyebilir.

Cut – off işareti (pulmoner damarlanmanın bir noktada

aniden kesilmesi saptanabilir – Westermark belirtisi)

Radyolüsenside artış olabilir.

Tepesi gögüs duvarına dogru üçgen şeklinde (Hampton

üçgeni) infarkt alanı

11. Aşağıdaki hastalıkların hangisinde torasik aort anevrizması

görülmesi beklenmez?

A Osteogenezisimperfekta

B) Ehlers-Danlossendromu

C) Klinefeltersendromu

D) Takayasu arteriti

E) ) Ankilozanspondilit

Cevap C

Aort anevrizması özellikle kollagen doku hastalıkları ,vaskülit

ve romatolojik hastalaıklara eşlik edebilir. Özellikle birliktelikler

TUS’ta oldukça fazla sorulan sorulardır. Şıklara Marfan

sendromunu da eklemek faydalı olabilir.

12. İlaca bağlı özofajiten sık hangi bölgede gözlenir?

A) Alt ösofagus

B) Üst ösofagus

C) Tüm ösofagus

D) Orta ösofagus

E) Orofarengeal bileşke

Cevap D

74 TUS’U KAZANDIRAN DOĞRU ADRES

Ilaca baglı ösofajit özellikle tetrasikli türevlerine baglı olabilir.

(Özellikle doksisiklin)

En sık orta ösofagusta hasar oluşur. Sıkı bişr istatistik sorusu.

13. Peutz-Jeghers sendromunda aşağıdakilerden hangisi

diğerlerine göre daha sık gözlenir?

A) Medulloblastom

B) Akciger kanserleri

C) Tiroid Kanseri

D) Kemik tümörleri

E) Gastrointestinaladenokarsinom

Cevap E

Peutz-Jeghers sendromu tüm barsaklardahamartamatöz

polip ve dudak çevresi melanotik çillenme ile karakterize

bir sendromdur.Başta ince barsaklar olmak üzere ,tüm

GIS’taadenokarsinoma yol açabilirler.

14. 26 yaşında bayan hasta 6 aydır halsizlik ve amenore

yakınması ile başvuruyor. Hastanın yapılan fizik

muayenesinde yaygın akne ve hirşutismus izleniyor.

Yapılan kan tetkiklerinde AST: 180 U/L, ALT 165 /L, ALP

:370 U/L, GGT:140 U/L, Totalbillüribin 1.5 mg/dl. Ayrıca

hastada anti HAV IgG +,anti HbS +,ANA 1/320 + AMA

(antimitokondriyal antikor) negatif saptanıyor. Hastanın

yapılan abdominalUSG’sinde safra yolları normal genişlikte

ve 1 adet 4 mm boyutunda safra kesesinde taş izleniyor.

Yukarıdaki hastada en olası tanı aşağıdakilerden

hangisidir?

A) Otoimmün hepatit

B) PrimerBilier siroz

C) Koledok taşı ve kolanjit

D) Hepatosteatoz

E) Kronik hepatit B

Cevap A

Hasta genç bayan bulgular hapatitebenziyor. Fakat enzimler

çok yüksek degil ve süre 6 aydan uzun kronik bir hadise gibi.

Aslında hemen kronik hep B ‘yi eleyelim niye hiçbir marker

bulgusu yok. Sakın anti HbS + demeyin,zira tek başına hiçbir

tanıya yetmez.

Koledok taşı ve kolanjişteleyin, niye USG yapmış taş kesede

artı 6 aydır kolanjit komik olur.

Hepatosteatoz aslında enzimler yüksek, kolestaz yüksekligini

belik açıklamaz ama USG’dehiçibir bulgu yok buna DAIR.

SONUÇ; ANA pozitif otoimmün bir hadise oldugu açık.

PrimerBilier siroz olsaydı hem AMA + ‘ligihemdeKolestaz

enzimleri 8-10 kat yüksek olurdu.

Geriye kalan Otoimmün hepatit senaryosu unutulmamalıdır.

Tabi burda antikorları verip soruyu ezber sorusu haline

getirmek istemedik. Yoksa LKA ve/veya anti Sm antikorları da

Otoimmünhepatitde pozitif olabilir.

15. Yetmiş iki yaşında sigara içen kronik obstrüktif akciger

hastalıgı olan bir erkek hastaya teofilin verilmiştir.

Bu hastada aşağıdakilerden hangisi toksisite bulgusudur?

A) Hipoglisemi

B) Hipernatremi

C) Hipokalemi

D) Hipokalsemi

E) Hiperfosfatemi

Cevap C

Teofilin özellikle obstrüktif akciger hastalıklarında kullanılan

fakat güvenlik aralıgı dar ilaçlardan biridir. Bu yüzden TUS’ta her

zaman soru getirebilir.

Teofilintoksisitesinde kanda yüksek konsantrasyonda bulunan

metilksantinderiveleri c-AMP’nin (siklik adenozinmonofosfat)

5-AMP’ye metabolize olmasında etkili fosfodiesteraz enzim

aktivitesini inhibe eder. Beta adrenerjik reseptör stimüle oldugu

için c-AMP düzeyleri hücre içi olarak artar ve o seviyede

kalır çünkü inaktif 5-AMP metabolizması inhibe olur. Bu ise

düz kas gevşemesi, miyokardiyalstimülasyon ve santral sinir

sistemi (SSS) uyarılmasıyla sonuçlanır. Fazla beta adrenerjik

reseptör stimülasyonundan dolayı periferikvasküler direnç

kaybı görülebilir. 2 Bu nedenle teofilin yüksek dozlarda

gastrointestinal, kardiyovasküler, pulmoner, kas-iskelet,

nöropsikiyatrik, metabolik ve endokrin sistemde bozukluklara

yol açmaktadır. Gastrointestinal sisteme ait bulgularda bulantı,

kusma, ishal, hematemez görülebilir. Bu teofilininmeduller

kusma merkezindeki ve gastrikasidite üzerindeki lokal etkisinden

kaynaklanmaktadır.

Teofilin zehirlenmelerinde kardiyovasküler bulgular çogu

zaman hayatı tehdit edici olabilir. Fosfodiesterazinhibisyonuna

baglı periferikvasküler direnç kaybı ve hipotansiyon görülebilir.

Metabolik ve endokrin sistemdeki bulguların çogunlugu

adrenerjik uyarıya baglıdır. Hastada hipokalemi, hipomagnezemi,

hipofosfatemi, hiperglisemi ve serum laktat düzeyinin

yükselmesine baglı metabolikasidoz görülebilir.

75DENEME SINAVI – 52

16. Aşağıdakilerden hangisi diüretik etkisini henle kulpu

üzerinden gösterir?

A) Furosemid

B) Indapamid

C) Spiranolakton

D) Asetazolamid

E) Hidroklorotiazid

Cevap A

Her sınavda bir soru bizden

Furosemid diüretik etkisini henle kulpu üzerinden Na-K-

2Cl kotransportunu inhibe ederek etkisini gösterir. Hipokalemi,

hipovolemi, hiperkloremik alkaloza neden olabilirler.

Sık kullanılan diüretiklerin majör etkileri

Diüretik Primer etki Sekonder etki

Komplikasyonlar

Proksimal diüretikler

Asetazolamid,

Metolazon

Na/H degiş azalma

Na abs. azalma

K ve HCO3 kaybı

K ve Cl kaybı

Hipokalemik asidoz

Hipokalemik alkaloz

Lup diüretikleri

Furosemid

Etakrinik asit

Na:K:Cl: abs. azalma

K kaybı, H sekr. artması

Hipokalemik alkaloz

Erken distal diüretikler

Tiazid

Metolazon

Indapamid

Na abs. azalma K kaybı, H sekr. artması

Hipokalemik alkaloz

Geç distal diüretikler

Spiranolakton

Triamteren–Amilorid

Na abs. azalma K tutulumu ve H sekr. azalma

Hiperkalemik asidoz

17. Aşağıdaki durumların hangisinde renal papiller nekroz

görülmesi beklenmez?

A) Orak hücreli anemi

B) Analjezik nefropatisi

C) Diyabetes mellitus

D) Prostat kanseri

E) Hipertansiyon

Cevap E

Renal papillar nekroz: Renal medulladaki papillaların

koagulasyon nekrozudur. Dizüri, tekrarlayan ateş atakları ve ayan

agrısı şikayetlerine yol açar.Laboratuar tetkiklerinde lökositoz,

hematüri ve proteinüri izlenir. Etyolojide Diyabetes mellitus,

pyelonefrit, orak hücreli anemi, analjezik nefropatisi ve obstrüktif

üropati sıklıkla izlenir.

Prostat kanserindede obstrüktif üropatiye sekonder papiller

nekroz gözlenebilir.

Diger papiller nekroz nedenleri aşagıdaki tabloda verilmiştir.

PAPİLLER NEKROZ NEDENLERİ

Analjezik Nefropatisi Pyelonefrit

Diabetes mellitus Tbc

Orak Hücreli Anemi Transplant böbrek rejeksiyonu

Obstrüktif nefropati Sistemik vaskülitler

18. Otuz sekiz yaşında erkek hasta bacaklarda şişlik şikayeti ile

hastaneye başvuruyor. Fizik muayenesinde bilateral 3 pozitif

pretibial ödem izlenen hastanın laboratuar tetkiklerinde

4,5 gram/gün proteinüri saptanması üzerine yapılan böbrek

biyopsisinde gümüş boyasıyla çift konturlu kapiller duvar

kalınlaşması ve mezengial subendotelial granüler IgG ve C3

birikimi izleniyor.

Bu hastada en olası tanı aşağıdakilerden hangisidir?

A) Minimal degişiklik hastalıgı

B) Fokal segmental glomeruloskleroz

C) Membranoz glomerülonefrit

D) Membranoproliferatif glomerülonefrit

E) Akut poststreptokoksik glomerülonefrit

Cevap D

Nefrotik sendrom klinigindeki bir hasta böbrek biyopsisinde

demiryolu-tramvay izi görünümü diye tarif ettigimiz çift konturlu

kapiller duvar kalınlaşması izlenmiş. Ayrıca Ig G ve C3 birikimide

var. Bu bulgular membranoproliferatif glomerülonefrit Tip 1 de

izlenir.

Diger şıklardaki nefritlerde ise böbrek biyopsisinde;

• Minimal degişiklik hastalıgında visseral epitelyal ayaksı

uzantıların (foot process) füzyonu

• Fokal segmental glomerülosklerozda foot processlerde

füzyon ile birlikte fokal ve segmental skleroz

• Membranoz glomerülonefritte subepitelial PAS pozitif

IgG ve C3 depolanması ile beraber bazal membran ve

kapiller duvarda kalınlaşma

• Akut poststreptokoksik glomerülonefritte subepitelial

hörgüç benzeri nodüler Ig G ve C3 depoları izlenir.

76 TUS’U KAZANDIRAN DOĞRU ADRES

MEMBRANOPROLİFERATİF GLOMERULONEFRİT (MPGN)

Hipokomplementemik veya lobüler glomerülonefrit ismide

verilir.

Etyoloji: Nadir görülürler. Idiopatik, sistemik hastalıklar (SLE,

mikst esansiyal kriyoglobinemia, hepatit C, parsiyel lipodistrofi)

ve ilaçlarla ilişkili olarak görülebilir.

Patogenez: Tip I’de immün komplekslerin, Tip II (dense

depozit hastalıgı)’de ise bazal membranda dogrudan hasara

neden olan bilinmeyen bazı sitokinlerin patogenezde etkili oldugu

söylenmektedir. Kompleman düşüklügü en önemli serolojik

bulgusudur. Patogenezde kompleman sistem anormallikleride

etkili olabilir. Bu düşüklüge komplemanın dokuda birikimi degil,

periferik katabolizma artışı sebep olur.

Klinik: Çogunlukla nefrotik sendrom (% 50), bazen

asemptomatik hematüri/ proteinüri (% 25) yada akut nefritik

sendrom (% 25) klinigi ile ortaya çıkabilir. HT ve böbrek fonksiyon

bozuklugu sıktır. Bazı olgularda olaya kresentik glomerülonefrit

eşlik edebilir. Tip II’de prognoz daha kötüdür. Tip I’de % 30–40,

Tip II’de % 70–100 vakada kompleman düzeyi düşük saptanır.

Kompleman düzeyi ile hastalık aktivitesi arasında bir

korelasyon yoktur.

Patoloji: Bazal membran kalınlaşması ile beraber glomerülü

oluşturan bütün hücrelerde proliferasyon ve hipersellülarite

vardır. Iki ana tipi vardır.

• Tip 1: Immun kompleks hastalıgıdır. Mezengial ve

subendotelial granüler IgG ve C3 deposu görülür,

krioglobunemi olabilir. Gümüş boyası ile çift konturlu

(demiryolu–tramvay izi görünümü) kapiller duvar

kalınlaşması görülebilir.

• Tip II: Dense deposit hastalıgıda denir. Otoimmun hastalık

kabul edilebilir çünkü dolaşımda C3 nefritik faktör

denilen IgG antikorları vardır (C3 konvertaz antikoru). Ig

depolanması yoktur, sadece kompleman birikimi izlenir.

Tedavi: Standart ve etkin tedavi yoktur. Hastaların 1/3’ u

KBY geliştirirken digerleri nefrotik sendrom olarak kalır, az

bir kısmı remisyona girer. Bazı vakalarda sitotoksik ve/veya

aspirin+dipridamol tedavilerinin yararlı olabilecegi gösterilmiştir.

Transplant sonrası en sık tekrarlayan GN tipidir (özellikle

tip II, % 80–100 tekrarlar). Ancak klinikte FSGS’a göre daha az

sorun oluşturur.

19. Seksen altı yaşında erkek hasta acil servise bilinç bulanıklıgı

şikayeti ile getiriliyor. Kan basıncı 90/60 mmHg, nabız:80

vuru/dk ve ateşi:36,8 oC olan hastanın fizik muayenesinde

dil kuru, solunum sesleri dogal ve pretibial ödem bilateral

negatif olarak saptanıyor. Laboratuar tetkiklerinde ise Na:112

mmol/L, idrar sodyumu 45 mEq/L olarak olarak saptanıyor.

Aşağıdakilerden hangisi bu hastada olası hiponatremi

nedenlerinden biridir?

A) Konjestif kalp yetmezligi

B) Tiyazid kullanımı

C) Dehidratasyon

D) Karaciger sirozu

E) Nefrotik sendrom

Cevap B

Hiponatremiye sekonder bilinç bulanıklıgı şikayeti ile acil

servise başvuran hastada fizik muayenede hipovolemi ile uyumlu

bulgular saptanıyor. Idrardan sodyum atılımının yüksek oldugu

hipovolemik hiponatremi tablosu mevcut. Etyolojide ise sıklıkla

diüretikler, ACE inhibitörleri, nefropatiler ve mineralokortikoid

yetmezligi bulunur.

Tedavide ise ilaca baglı gelişmişse ilaç kesilir. Semptomatik

olgularda hipertonik NaCl solüsyonu kullanılır. Tedavi daha

sonra izotonik %0. 9’luk NaCl ile idame ettirilebilir. Santral

pontin veya ekstrapontin miyelinozis riski nedeniyle hiponatremi

çok hızlı düzeltilmemelidir. Asemptomatik hastalarda saatte

0,5–1.0 mmol/L’den fazla ve ilk 24 saatte 10–12 mmol/L’den

fazla arttırılmamalıdır. Akut ve ciddi hiponatremide

semptomlar gerileyene kadar ilk 3–4 saat için saatte 1–2

mmol/L yükseltilebilirken ilk 24 saatte 12 mmol/L’den fazla

yükseltilmemelidir.

Verilmesi gereken total Na+ miktarı= 0. 6 x vücut ağırlığı x

(hedeflenen Na+ düzeyi–ölçülen Na+ düzeyi)

Santral pontin ve ekstrapontin demyelinizasyon risklerinden

dolayı ilk aşamada hedeflenen Na+ düzeyi 125 mEq/L dir.

20. Romatoid artrit tanısıyla takip edilen hastaların çoğunda

pozitif izlenen Anti-CCP hangi tip immün proteindir?

A) Ig G

B) Ig A

C) Ig M

D) Ig D

E) Ig E

Cevap A

77DENEME SINAVI – 52

Anti- CCP sitrülin adlı proteine karşı oluşmuş Ig G tipi bir

antikordur. Romatoid artrit tanısında kullanılır. Hastalıgın erken

döneminde pozitifleşir ve hastaların çogunda kanda bulunur.

Anti- CCP saptanan hastalarda %90-95 olasılıkla romatoid artrit

vardır.

Romatoid faktör (RF) ise Ig G nin fc fragmanına yönelik

antikordur ve Ig M tipidir.

21. Halsizlik şikayeti ile hastaneye başvuran 42 yaşındaki erkek

hastanın yapılan tetkiklerinde Hb:9 gr/dl ve MCV:112 fl olarak

saptanıyor. Bunun üzerine bakılan anemi panelinde B12

vitamin eksikligi saptanıyor.

Bu hastanın yapılan periferik yaymasında aşağıdakilerden

hangisinin görülmesi beklenmez?

A) Hipersegmente nötrofiller

B) Howell-jolly cisimcigi

C) Makrositoz

D) Heinz cisimcigi

E) Trombositopeni

Cevap D

B12 vitamin eksikligine baglı hastalarda megaloblastik

anemi izlenebilir. Yapılan periferik yaymada ise makrositoz,

makroovalositoz, anizositoz, hipersegmente nötrofiller ve

howel-jolly cisimcigi izlenebilir. Ayrıca lökopeni, trombositopeni,

pansitopeni tabloya eşlik edebilir.

Heinz cisimcigi G-6PD eksikliginde izlenebilir.

22. Otuz altı yaşında kadın hasta acil servise sarılık ve halsizlik

şikayeti ile başvuruyor. Yapılan tetkiklerinde indirekt

hiperbilirubinemi, laktat dehidrogenaz yüksekliği ve anemi

saptanıyor. Hemolitik anemi tanısı konulan bu hastada

aşağıdaki bulgulardan hangisi ekstravasküler hemoliz

varlığını düşündürmez?

A) Haptoglobulin seviyesinde azalma

B) Polikromazi varlıgı

C) Kemik iliginde eritroid hiperplazi

D) Hemopeksin düzeyinde azalma

E) Idrarda hemosiderin varlıgı

Cevap E

İntravasküler hemoliz: Hemoglobin haptoglobuline

baglandıgı için haptoglobulin serumda azalır ya da kaybolur.

“HEM” demiri, hemosiderine dönüşerek idrarla atılımı

artar. Hemoliz agırsa methemoglobinemi, hemosiderinüri,

hemoglobinüri de görülebilir. Benzer şekilde serum hemopeksini

azalır. LDH belirgin olarak artar. Yanlış kan transfüzyonu, Glukoz

6–PD eksikligi, travmatik hemolizler, otoimmün–ilaç–infeksiyona

baglı hemolizlerin bazıları, PNH ve anstabil Hb’lerde hemoliz

genel olarak intravaskülerdir.

Ekstravasküler hemoliz: Haptoglobin aynı sekilde

düser, ancak kana fazla geçemedigi için hemoglobinüri ve

hemosiderinüri beklenmez. LDH daha az olmak üzere yine

yükselir. Idrarda hemoglobinüri ve hemosiderinüri görülmez.

Otoimmün hemolitik anemilerde, membran defektleri ve

hipersplenizmde hemoliz genel olarak ekstra vaskülerdir.

Ekstravasküler intravasküler

HEMATOLOJIK

Retikülosit a (polikromazi) a (polikromazi)

Kemik iligi Eritroid hiperplazi Eritroid

hiperplazi

SERUM

Bilirübin a indirekt a indirekt

Haptoglobin ve hemopeksin b bb (kalmamış)

Plazmada serbest

hemoglobin

N – a a a

Laktat dehidrogenaz (LDH) a a a

IDRAR

Bilirübin 0 0

Hemosiderin 0 +

Hemoglobin 0 +

23. Kronik myelositer lösemide ile ilişkili en sık izlenen gen

mutasyonu aşağıdakilerden hangisidir?

A) BCR-ABL gen translokasyonu

B) JAK2 gen mutasyonu

C) Bcl-2 gen translokasyonu

D) C-myc gen translokasyonu

E) Cyclin D1 gen mutasyonu

Cevap A

• BCR- ABL Translokasyonu (t(9;22)) KML hastalarının

nerdeyse tümünde bulunur. Ayrıca bazı ALL

hastalarındada izlenir. ALL hastalarında izlenmesi kötü

prognostik kriterdir.

• Burkitt lenfomada en sık (8,14) translokasyonu izlenir.

C-myc onkogeni aktifleşir.

• JAK2 gen mutasyonu polisitemi vera, esansiyel

trombositoz ve primer myelofibrozda izlenebilir.

• t(14;18) sonucu BCL-2 aktifleşir. BCL-2 aktifleşmesi sonucu

apoptozis engellenir. Foliküler lenfomalarda izlenir.

78 TUS’U KAZANDIRAN DOĞRU ADRES

• t(11;14) sonucu BCL-1 geni aktivasyonu sonucu Cyclin D1’in aşırı sentezi sonucu hücre proliferasyonu hızlanır.Mantle hücreli

lenfomada izlenir.

24. Aşağıdakilerden hangisi antitümör antibiyotiklerden biridir?

A) Etoposide

B) Vinblastin

C) Sisplatin

D) Bleomisin

E) Metotreksat

Cevap D

Bleomisin, Mitomisin c ve Mitramisin antitümör etki gösteren antibiyotiklerdir.

Sık kullanılan diger antibiyotikler aşagıdaki tablolarda verilmiştir.

İlaç Majör Yanetkiler Etki Mekanizması

Alkilleyiciler

Nitrojen mustard grubu FAZ SPESIFIK DEĞIL

DNA YAPISINI BOZARLAR

ORTAK YAN ETKILERI

Hızlı bölünen hücreler:

Kemik iligi

(myelosüpresyon)

Gastrointestinal

(bulantı, kusma)

Testis, over

(kısırlık)

Mekloretamine Vezikan, alopesi

Siklofosfamid Hemorajik sistit, uygunsuz ADH, alopesi

Ifosfamide Hemorajik sistit, nörotoksite

Melfalan (alkeran) Alopesi

Klorambusil Sekonder AML

Alkyl sulfon grubu

Busulfan Pulmoner fibroz, venookluzyon

Nitrozüreler

Streptozosin Nefrotoksisite

Karmustin, Lomustin, Pulmoner toksite, venookluz.

Etileniminler

Tiotepa Sterilite

Sterilite, periferik nöropatiHekzametilmelamin

Triazen grubu

Prokarbazin MAO inhibisyonu, nörotoksite

Dacarbazin Myalji, hepatotoksite

Platinium bileşikleri

Karboplatin KI supr., nöropati, ototoksik

Sisplatin Nefrotoksik, sagırlık, alopesi

Antimetabolitler Mukozit, diare, Kİ süpresyonu S–FAZINA SPESİFİKNÜKLEİK ASİT, NÜKLEOTİD

Primidin analogları

Sitarabin (ARA–C) Bulantı–kusma, alopesi, ARA–C sendromu, polinöropati DNA polimeraz inh.

Fluorouracil (5FU) Hiperpigmantasyon Timidilat sentetaz inh.

Gemsitabine Letarji, kırıklık dCMP >> dUMP inh.

Purin analogları

Kladribin Immünsüpresyon, GI toksite

Fludarabin Immünsüpresyon

Pentostatin Konjuktivit, hepatotoksite

6–merkaptopurin Kolestatik sarılık Xantin oksidaza metabolize olur

6–tioguanin GI toksite

Diğer

79DENEME SINAVI – 52

Hidroksiure GI toksite, cilt bulguları

MetotreksatMukozit, karaciğer fibrozisi, Kİ süpresyonu(lökoverin rescue) *

Folik asit antagonisti (dihidrofolat redüktaz inh.) RA, otoimmün hast. Tedavisindede.

Bitkisel alkaloidlerMETAFAZ ZEHIRLERIMIKROTÜBÜLÜ BOZARLAR

Vinka alkaloidleri

Vinblastin KI süpresyonu

Vinkristin Periferik nöropati, paralitik ileus, uygunsuz ADH

Vinorelbin, navelbin KI süpresyonu, perif. nöropati

Taksanlar

Doksetaksel, Paksitaksel Anaflaksi, nöropati, KI süp.

Topoizomeraz inhib.

Antrasiklinler Kardiotoksite

Daunorubisin KI süp., bulantı–kusma, alopesi

Doksorubisin (adriamisin) KI süp., bulantı–kusma, GI toksite, alopesi, infertilite

Idarubisin KI süp, bulantı–kusma

Epipodofilotoksinler

Etoposide Hipotansiyon, Sekonder lösemi, bronkospazm

Teniposide Hipotansiyon, anafilaksi

Diğer

Daktinomisin KI ve GI toksite

Mitoksantrone KI ve GI toksite

Antitumör antibiyotikler

Bleomisin Pulmoner fibrozis

Mitomycin C MAHA

Mitramisin KI süp., bulantı–kusma

Diğer ajanlar

L–Asparaginase Anafilaksi, hipertermi, pankreatit, hiperglisemi, DIC enzim

Hormonlar

Tamoksifen Endometrium CA riski

Medroksiprogesteron Endometrium CA riski

Flutamid, casodeks

25. Malign melanom tedavisinde kullanılan CTLA-4 inhibitörü olarak etki gösteren monoklonal antikor aşagıdakilerden hangisidir?

A) Alemtuzumab

B) Ipilimumab

C) Adalimumab

D) Transtuzumab

E) Anakinra

Cevap B

Ipilimumab cytotoxic T lymphocyte antigen-4 (CTLA-4) inhibitörü olarak görev yapar. Malign melanom tedavisinde kullanılır.

Her sınavda tekrar tekrar soruyoruz kusura bakmayın :) Ama bu tablo her zaman potansiyel bir soru adayı böyle böyle

ezberleyecegiz bunları :)

80 TUS’U KAZANDIRAN DOĞRU ADRES

Monoklonal antikorlar

Ajan Etkisi Kullanıldığı yerler

Dacluzimab Anti-CD 25 (IL-2 antagonisti)

Böbrek naklinde indüksiyon

Omalizumab Anti- IgE antikoru Astım

Eculizimab Anti- C5 antikoru PNH

Alemtuzumab Anti- CD 52 antikoru KLL

Rituximab Anti- CD 20 antikoru NHL, ITP, KLL, M GN, RA, OIHA

Trastuzumab Anti- HEP2 antikoru Meme ca

Gemtuzumab Anti- CD 33 antikoru AML

Ibrituzumab Anti- CD 56 antikoru KLL ve lenfoma

Inflilsimab Anti- TNF antikoru Crohn hastalıgı

Etanercept ve Adalu-mimab

Anti- TNF antikoru RA

Anakinra IL-1 antagonisti RA

Tocilizumab Anti-IL6 antagonisti RA

Ipilimumab CTL4 inhibitörü Malign melanom

Cetuximab Anti-EGFR Metastatik kolon ca

evacizumab Anti-VEGF Metastatik kolon ca, meme ca, küçük hücre dışı akciger ca

26. Amenore nedeniyle tetkik edilen 34 yaşında kadın hastanın

yapılan tetkiklerinde prolaktin düzeyi 220 ng/dl olarak

saptanıyor. Hipofiz MR görüntülemesinde ise 12 mm çapında

adenom saptanıyor.

Bu hastada en uygun tedavi aşağıdakilerden hangisidir?

A) Takip

B) Transsfenoidal cerrahi

C) Kabergolin tedavisi

D) Radyoterapi

E) Dopamin antagonisti

Cevap C

34 yaşında kadın hasta hiperprolaktinoma klinigi ile

başvuruyor. Tetkik ve görüntülemeleri prolaktinoma ile uyumlu.

Hiperprolaktineminin tedavisinde medikal tedavi önceliklidir.

Ilaçlara baglı olanda ilacı kesmek öncelikli yapılması gereken

şeydir. Prolaktinoma söz konusuysa öncelikli tercih medikal

tedavidir. Dopamin agonisti (bromokriptin, kabergolin,

pergolid) kullanılır. Bunların bulantı–kusma gibi yan etkileri

vardır. Tedaviye iyi cevap verir. Makroadenom varlıgı ve bası

semptomlarının oldugu durumlarda medikal tedavi başlanır

yanıtsızlık durumunda önce doz arttırılır yanıtsızlık durumunun

devame etmesi halinde dopamin agonisti degiştirilir hala yanıt

alınamazsa cerrahi ve radyoterapi denenebilir.

27. 34 yaşında kadın hasta halsizlik, ishal, bulantı ve kusma

şikayetleri ile hastaneye başvuruyor. Fizik muayenesinde

kan basıncı 90/60 mmHg, nabzı:70 ve ateş:36,6 oC

olarak saptanıyor. Yapılan tetkiklerinde hipoglisemi

ve sabah kortizolu düşük saptanması üzerine ACTH

uyarı testi yapılıyor. Uyarı testi sonrası yeterli kortizol

yanıtı sağlanamayan hastanın tam kan sayımında

aşağıdakilerden hangisi beklenmez?

A) Hematokritte azalma

B) Nötropeni

C) Eozinofili

D) Lenfopeni

E) Monositoz

Cevap D

Hipoglisemi, hipotansiyon ve ishal klinigi ile başvuran

hastada sabah kortizolu düşük ve ACTH uyarı testinde yeterli

kortizol yanıtı yok. Yani hastamız Addison hastası. Peki addisonda

hemogram parametreleri nasıl etkilenir?

• Hematokrit azalır

• Nötropeni

• Lenfositoz

• Eozinofili

• Monositoz gözlenir.

28. Yirmi altı yaşında Tip 1 dm tanısıyla takip edilen hasta sabah

açlık kan glukozunun yüksek olması üzerine poliklinige

başvuruyor. Hastanın ögünlerden önce 12 şer ünite insülin

aspart ve 22:00 da 30 ünite insülin glargine kullandıgı

ögreniliyor. Kan şeker profilinde 22:00 da kan glukozu 190

mg/dl, gece 03:00 da 65 mg/dl ve sabah açlık glukozu 230

mg/dl olarak izleniyor.

Bu hastanın tedavisinde en uygun yaklaşım aşağıdakilerden

hangisidir?

A) Tedaviye metformin eklenmesi

B) Insülin glargin dozunun arttırılması

C) Insülin glargin dozunun azaltılması

D) Insülin glarginin kesilmesi

E)Mevcut tedavinin devamı

Cevap C

Tip 1 DM tanısıyla takip edilen hasta intensif insülin tedavisi

almakta iken sabah kan glukozunun yüksek seyretmesi nedeniyle

başvuruyor. Kan şeker profiline bakıldıgında ise hastanın gece

kan glukozunun 65 mg /dl ye kadar düştügü ve sabah buna yanıt

81DENEME SINAVI – 52

olarak kan glukozunun 230 mg /dl ye kadar yükseldigi görülüyor.

Yani hipoglisemiye sonucu rebound hiperglisemi izleniyor.

Somogy fenomeni diye tarif ettigimiz durum gerçekleşiyor.Bu

durumda yapılması gereken en uygun yaklaşım akşam insülin

dozunun azaltılmasıdır.

29. Çarpıntı ve kilo kaybı şikayeti ile poliklinige başvuran 22

yaşındaki kadın hastanın yapılan tetkiklerinde TSH:0,001 pU/

mL ve ST4 yüksek saptanıyor. Yapılan tiroid muayenesinde

özellik saptanmıyor. CRP ve sedimentasyon düzeyi normal

saptanan hastanın ablasının hashimato tiroiditi oldugu ve

levotiroksin kullandıgı ögreniliyor.

Tirotoksikoz factitiadan süphelenilen hastada

aşağıdakilerden tetkiklerden hangisi istenmelidir?

A) Reverse T3

B) Total T4

C) Serbest T3

D) Anti-TPO

E) Tiroglobulin

Cevap E

Tirotoksikoz factitia dışardan aşırı hormon alımına baglı

gelişen tirotoksikoz tablosudur.

Tiroglobulin dışardan hormon alımına baglı tirotoksikozun

diger tirotoksikoz nedenlerden ayrımında ve bazı tiroid

malignitelerinin takibinde kullanılabilir. Dışardan hormon

alımına baglı hipertiroidi durumlarında serum tiroglobulin

düzeyi düşüktür. Hipertiroidi durumunda tiroglobulin düzeyi

düşük saptanan hastada levotiroksin kullanımı mevcutsa hastada

tirotoksikoz factitia dan bahsedilebilir.

30. Ankilozan spondilit tanısıyla takip edilen bir hastada en sık

izlenen ekstra artiküler bulgu aşağıdakilerden hangisidir?

A) Amiloidoz

B) Osteoporoz

C) Interstisyel akciger hastalıgı

D) Aort yetmezligi

E) Anterior üveit

Cevap E

Ankilozan spondilitin sistemik bulgularından en sık izlenen

ekstraartiküler bulgu Anterior üveittir. DIger sistemik bulgular

ise akcigerde bilateral apikal lobta fibrobüllöz lezyonlar, kalpte

aort yetmezligi , böbrekte mezangioproliferatif GN amiloidoz,

osteoporoz (özellikle vertebrada) ve spinal kanalda kord

kompresyonu ile kauda equina sendromudur.

31. Akut olarak başlayan deri ve mukozaları tutan, periyodik

nüksler gösteren ve polimorf lezyonlarla karakterize

hastalık hangisidir?

A) Eritema nodozum

B) Morbiliform erupsiyon

C) Eritrodermi

D) TEN (Toksik epidermal nekroliz)

E) Eritema multiforme

Cevap E

ERITEMA MULTIFORME

Birçok antijenik uyarana karşı cevap olarak dermo-

epidermal bileşkede hasarla sonuçlanan deri ve mukozaların

akut kısa süreli yangısal reaksiyonudur. Genel olarak HSV,

mikoplasma pnömoni ve üst hava yolu infeksiyonlarında

görülür. Tipik olarak target (hedef) lezyonların görülmesi tanı

konulur. Müköz membranlar, el içi, ayak tabanı, kol ve bacakların

dış yüzlerinde simetrik yerleşen kaşıntılı papüloveziküler, keskin

sınırlı eritemli plaklar (iris lezyonu) ile karakterizedir

a) Eritema Multiforme minör:

• Deri lezyonları genelde semptomsuzdur.

• Deri, mukozada, ateş ve öksürük ve bogaz agrısı ile

beraber görülür.

b) Eritema Multiforme major:

(Stewens - Johnson Sendromu):

• Sistemik belirtilerle seyreden, agız, genital ve rektum

mukozasında gri-beyaz psödomembranla kaplı

lezyonlarla karakterize bir hastalıktır.

• Pulmoner, kardiak ve GIS tutulumu gözlenebilir.

32. Yüzünde ve gövdesinde üzerinde bal sarısı krutlu lezyonları

olan çocuğun hikayesinde yeni geçirilmiş su çiçeği hastalığı

var ise bu hastada en olası tanı aşağıdakilerden hangisidir?

A) Impetigo büllosa

B) Toksik epidermal nekrozis

C) Erizipel

D) Atopik dermatit

E) Impetigo contagiosa

Cevap D

Atopik Dermatit

Vakaların %60’ı 1 yaş altında başlar. Hastada ve ailesinde

atopi öyküsü (IgE artışı ve allerjik hastalıga egilim), astım, allerjik

rinit olabilir. Atopik dermatitli bebeklerin %35’inde hayatlarının

ileriki dönemlerinde astım gelişir. Serum IgE seviyeleri %85

yüksektir.

82 TUS’U KAZANDIRAN DOĞRU ADRES

Antigenin IgE ile etkileşimi sonucu duyarlanmış olan mast

hücreleri ve bazofillerden vazoaktif maddelerin salınması ile

gerçekleşen tip 1 allerjik reaksiyondur.

Etyoloji:

Genetik predispozisyon

Besinler: Yumurta, süt, fasülye, balık, unlu mamüller

Inhalanlar: Aeroallerjenler, toz akarları

S.aureus, streptokok, herpes enfeksiyonları

Deri kurulugu

Hormonal: Hamilelik, mensturasyon, tiroid hastalıkları

Mevsim: Genellikle hastalık yazın iyileşir, kışın alevlenir.

Yün giysiler

Emosyonel stres

Lezyon; Deri kurulugu ve kaşıntıyla giden döküntülü iyi sınırlı

olmayan eritamatöz yamalardır. Kaşıntı şiddetlidir ve atopik

dermatitin olmazsa olmazıdır. Deri kabarık ve ödemlidir. Kronik

dönemde likenifikasyon, fissürler görülür.

Bebeklerde; yanaklarda (agız çevresi saglamdır), saçlı deri ve

perinededir.

Çocuklarda; ekstremite ekstensör yüzlerinde

Erişkinde fleksural bölgelerde (dirsek önü, diz arkası, el ayak

bilekleri fleksör yüzü) ve yüz, boyun dadır.

Tanı kriterleri; 3 major 3 minör kriter olmalıdır.

Major kriterler

• Atopik öyküsü (aile veya kendisinde)

• Pruritis-kaşıntı

• Kronik tekrarlayan dermatit

• Tipik morfolojik dagılım

Minör kriterler;

• Kserosiz, ihtiyosis (deri kurulugu en önemlisidir)

• Soluk yüz, periorbital renk koyulugu

• Beyaz dermatografism ve gecikmiş beyazlaşma fenomeni

(derinin künt bir cisimle çizilmesi ile deride kırmızı degil

beyaz izin oluşmasıdır.

• Erken deri testi reaktivitesi

• Pitriasis alba

• Keratozis piliaris (kıllann kalıcı diken diken olması)

• Anterior subkapsuler katarakt

• Keratokonus

33. Aşağıdakilerden hangisi meme dokusunun

görüntülenmesinde USG kullanılmasının endikasyonu

değildir?

A) 30 yaş altı bayanların meme ile ilgili şikayetleri

B) Mammografide karar verilemeyen palpabl kitlelerin

degerlendirilmesinde

C) Gebelerde meme şikayetlerinde

D) Solid-kistik ayırımında

E) Mammografide yaygın mikrokalsifikasyonların

saptanmasında

Cevap C

Memede USG endikasyonları:

• Non palpabl kitleler

• Mammografi ile karar verilemeyen palpabl kitleler

• Asimetrik mamografik dansiteler

• Lokalize meme agrı ve hassasiyetinin degerlendirilmesi

• 30 yaş altı bayanlarda meme degerlendirilmesi

• Solit-kistik ayırımı

34. Atmışbeş yaşında kadın hasta, 15 gün önce sag kol ve

bacagında güçsüzlük ile ortaya çıkan serebrovaskuler olay

geçiriyor. Hastanın nörolojik muayenesinde konuşmasının

akıcı olmadıgı, söylenenleri anlayamadıgı ama tekrar

edebildigi saptanıyor.

Bu hastada en olası afazi tipi aşağıdakilerden hangisidr?

A) Wernike afazi

B) Transkortikal afazi

C) Konduksiyon afazi

D) Anomik afazi

E) Motor afazi

Cevap B

KLASİK AFAZİ SENDROMLARI:

Broca (Motor) afazisi: Konuşulanı anlama oldukca

iyi durumda iken kendini ifade etme (konuşmanın motor

komponenti) bozulmuştur (Arteria cerebri medianın inferior

frontal gyrus lezyonlarında frontal lobun etkilendigi durumlarda

ortaya cıkar

Wernicke (sensori) afazisi: Hastanın anlamasının ileri

derecede bozuldugu afazi tipidir.

Akıcı ama sacma konuşma vardır. (Verbal parafazi)

İletim tipi (konduksiyon) afazi: Wernicke ve broca alanını

baglayan arcuat fasikul lezyonlarında oluşur. Konuşulanı

anlama ve konuşma normaldir. Ancak duyduğunu tekrar etme

tipik olarak bozulmuştur.

83DENEME SINAVI – 52

Transkortikal afazi: Başlıca ozelligi yalnızca tekrarlama

ozelliginin korunmuş olmasıdır.

Global (total) afazi: Broca, Wernicke ve arkuat fasikülü içine

alan lezyonlarda görülür.

Konuşma, anlama ve tekrarlama bozulmuştur. Sol Orta

serebral arter tıkanıklıklarında görülür. Budurumda perisilvian

bölge etkilenir. Daima sağ hemipleji eşlik eder.

Anomik afazi: Isimlendirmenin bozuldugu afazi tipidir.

Hastalar cisimlerin isimlerini bulmakta buyuk zorluk cekerler.

35. Ellibeş yaşında erkek hasta bir yıldır varolan kişilik

ve davranış bozuklugu şikayeti ile doktora getiriliyor.

Yakınlarından alınan hikayesinden son üç aydır

unutkanlıgının ortaya çıktıgı, yakınlarını tanımakta zorlandıgı

ve artık kendisine bakamadıgı ögreniliyor. Çekilen kranial

MR’ında frontotemporal alanda lober atrofi alanı görülüyor.

Bu hastada en olası tanı aşağıdakilerden hangisidir?

A) Alzheimer hastalıgı

B) Creutzfeldt-Jakob hastalıgı

C) Pick hastalıgı

D) Huntington hastalıgı

E) Parkinson hastalıgı

Cevap C

PİCK HASTALIĞI (FRONTOTEMPORAL DEMANS)

Erken başlangıc ve başlangıcta davranış bozukluklarının

kognitif bozukluklardan onde olması ile alzheimerdan farklıdır.

40–60 yaşta başlar. MRI ve BT de frontotemporal lober atrofi

vardır. Frontal lob atrofisine baglı kişilik değişiklikleri klinikte on

plandadır. Patolojide arginofilik inklüzyon cisimcikleri = (pick

cisimcikleri) gorulur. Tedavisi yoktur.

CREUTZFELD–JAKOB HASTALIĞI

Hızlı ilerleyen progressif demansla karakterize prion

hastalığıdır. Serebral korteks, bazal gangliyon, serebellum,

beyin sapı ve spinal kord tutulumu olur. Kuru, gerstman–strauser

sendromu, fatal familial insomnia insanda hastalık yapan diger

prion hastalıklarıdır. Psikiatrik semptomlar olluşabilir (anksiete,

ofori, depresyon, deluzyon). Kognitif bozuklukları biryana

bırakırsak en sık klinik bulgu myoklonusdur. Tedavisi yoktur.

HUNGTİNGTON HASTALIĞI

Hareket bozuklukları, psikiatrik semptomlar ve demansla

karakterize otozomal dominant dejeneratif bir hastalıktır. 40–50

yaşlarda başlar. Dorduncu kromozomda trinükleotid tekrarlar

(CAG) vardır. Kore ve psikiatrik semptomlardan sonra demans

gelişir. Gec donemde afazi, apraksi, agnozi, global kognitif

disfonksiyon gorulur.

36. Yetmiş iki yaşında, sag elini kullandıgı bilinen bir hasta bir

hasta akut gelişimli sol tarafta güçsüzlük yakınması ile

hastaneye getirilmiştir. Nörolojik bakıda sol hemipleji, solda

babinski refleksi pozitif saptanmıştır. Hasta hemiplejisinin

farkında degildir ve sol taraftan verilen görsel uyaranları

ihmal etmektedir.

Bu hastada en olası tıkanan arter aşağıdakilerden

hangisidir?

A) Sag orta serebral arter

B) Sag anterior serebral arter

C) Sol karotis interna

D) Sol posterior serebral arter

E) Sol posterior inferior serebellar arter

Cevap A

A. serebri Media lezyonu: Frontal, temporal ve pari-etal

lobların lateral yüzlerini, konuşma alanı, optik radyasyoyu,

kapsula internanın kanlanmasını saglar. Lezyonlarında

karşı yüz yarısı ve vucutta henmiparezi-pleji, afazi (dominant

hemisfer), ihmal sendromu (neglect, anasognozi)(non-dominant

lezyonlarda) ortaya çıkar. Sol hemiplejik ve ihmal sendromu

olan bu hastada lezyon sag parietal lobta ve orta serebral arter

alanındadır.

37. Aşağıdaki incelemelerden hangisinin multipl skleroz

düşünülen bir hastada tanıya katkısı yoktur?

A) VEP

B) MR

C) BOS IgG indeksi

D) EMG

E) Oligoklonal bant

Cevap D

MS tanısında BOS’ta artmış Ig indeksi düzeyleri ve oligoklonal

bant, özellikle VEP olmak üzere uyarılmış potansiyellerde azalma

ve kranial MRG’de özellikle periventrikuler bölgede olmak üzere

demyelinizan plaklar izlenir. En duyarlı ve ilk başvurulması

gereken inceleme MRG’dir.

EMG’nin MS tanısında yeri yoktur.

84 TUS’U KAZANDIRAN DOĞRU ADRES

38. Sözcük uydurma (neologizm) aşağıdakilerden hangisi ile

ilişkilidir?

A) Algılama

B) Düşünce

C) Bellek

D) Duygulanım

E) Bilinç

Cevap B

Düşünce Bozuklukları

Düşünce süreci:

Duşunceyi oluşturan kelimeler arasında mantıksal zincir

kopar, sapmalar, dagınıklık, duraksamalar, blok, kafiyeli kelimeler

(clang çağrışım), yeni sözcük uydurmalar (neologizm), agır

vakalarda karmakarışık konuşma, laf salatası (enkoherans),

birbirine zıt düşünceler görülür.

Düşünce içeriği:

En onemli düşünce içeriğindeki bozukluğu sanrılardır. Sanrı

gercege dayanmayan –garip – mantık dışı – kanıt gosterilmesine

ragmen degiştirilemeyen, tutarsız sabit fikir ya da inançlardır.

39. Aşağıdakilerden hangisi şizofrenide kötü prognozu

göstermez?

A) Ileri yaş

B) Bekar

C) Ailede şizofren olması

D) Negatif semptomlar

E) Sık relaps

Cevap A

Şizofrenin bilinmesi gereken en önemli noktası

ŞIZOFRENIDE PROGNOSTIK FAKTÖRLER

KÖTÜ FAKTÖRLER IYI FAKTÖRLER

Genç yaşta başlama Ileri yaşta başlama

Sinsi başlangıç Hızlı başlangıç

Bekar Evli

Aile hikayesi var Aile hikayesi yok

Negatif semptomlar Pozitif semptomlar

Nörolojik problem var Nörolojik problem yok

Sık relaps Seyrek relaps

Iletişimsiz Manik ya da depresif

40. Bir toplumda henüz bir hastalığa yakalanmamış “sağlam”

kişilerin; belirli bir etkenle karşılaşma durumlarına

göre, izleme süresi içinde incelenen hastalığa yakalanma

risklerinin (insidans) belirlendiği prospektif olarak

neden – sonuç ilişkisinin sorgulandığı analitik araştırma

aşağıdakilerden hangisidir?

A) Kohort

B) Kesitsel

C) Vaka – kontrol

D) Tanımlayıcı

E) Deneysel

Cevap A

Burada anahtar kelime “prospektif’tir. Kohart çalışmaları

prespektif çalışmalardır. En çok karışan vaka-kontrol

çalışmaları ise retrospektiftir.

Tanımlanan araştırma şekli Kohort araştırmalardır.

1. Tanımlayıcı: Herhangi bir nedenle saglık kuruluşuna

başvuranları belli hastalık ya da klinik durumlara göre

yer zaman özelliklerine göre tanımlayan araştırmalardır.

2. Vaka- Kontrol: Meydana gelmiş olan bir klinik olayın

nedenini araştırır. (Yani sonuçtan nedene gider.)

“Retrospektif” araştırmalardır.

3. Kohort: Olma olasılıgı olan bir olayın nedenini araştırır,

ama nedenden sonuca gider. “insidans” araştırmalarıdır

ve “prospektif” araştırmalardır.

4. Kesitsel: Belirli bir zaman kesitinde neden- sonuç

ilşkisinin birlikte incelendigi “Toplum taraması” ya da

“Prevalans Çalışması” ya da “Epidemiyolojik sürveyans”

niteligindeki araştırmalardır.

85DENEME SINAVI – 52

41. Meme kanseri ile ilgili olarak yürütülen bir çalışmada,

fizik muayenede kitle saptanan kadınlara önce ince igne

aspirasyon biyopsisi, ardından cerrahi biyopsi uygulanmış ve

aşagıdaki tablo elde edilmiştir.

Cerrahi Biyopsi

Pozitif Negatif Toplam

Ince igne Aspirasyon Biyopsisi

Pozitif 14 8 22

Negatif 1 91 92

Toplam 15 99 114

İnce iğne aspirasyon biyopsisinin duyarlılığı

aşağıdakilerden hangisidir?

Cevap B

Tabloyu yapmanıza bile gerek yok… Mevcut verileri duyarlılık

formülüne yerleştirmemiz yeterli..

Kesin bilinen hastalık

Positif prediktif value A/A+B

TEST yeni var yok Negatif kestirim degeri: D/C+D

var A B A+B

Yok C D C+D Dogruluk oranı(accurasy rate- tanısal dogruluk)

A+D/N

Dogruluk sensitivite A/A+C

Özgüllük spesivite D/B+D

42. Belli bir hastalıktan ölen kişi sayısının aynı hastalığa

yakalanan kişi sayısına oranı aşağıdakilerden hangisi ile

ifade edilir?

A) Mortalite hızı

B) Kaba ölüm hızı

C) Morbidite hızı

D) Fatalite hızı

E) Mortalite oranı

Cevap D

Mortalite (nedene özel) hızı: Belirli bir hastalıktan olum sayısı X k

Yıl ortası nufus

Fatalite hızı: Belirli bir hastalıktan olum sayısı X k

‘O’ hastalıga yakalananların sayısı

43. Çocukluk çağında nadir görülen “atipik kızamık” vakaları

için aşağıdaki ifadelerden hangisi yanlıştır?

A) Ölü aşı veya nadiren de canlı aşı uygulananda görülür

B) Döküntüler ekstremitelerden gövdeye dogrudur

C) Akciger ve nörolojik tutulum tipik kızamıga göre daha sıktır

D) Klinik tablo tipik kızamıga göre daha agırdır

E) Tüm hastalar bulaştırıcıdır

Cevap E

Atipik kızamık, önceden ölü kızamık aşısı ile aşılanmış veya

çok nadir olarakta uygulamadan kalkan vahşi canlı aşı ile

aşılanan bireylerin kızamık virüsü ile karşılaşmasıyla ortaya

çıkan, tipik kızamıktan farklı bir klinik tablodur. Patogenezinde

vücudun normal kızamık virusuna verdigi farklı immünolojik

reaksiyondandır. Hastalık ateş, baş agrısı, miyalji, konjuktivit

ve prodrom döneminin ardından ortaya çıkan döküntüler

ile karakterizedir. Tipik kızamıktan farklı olarak döküntüler

periferden başlar ve sonra santrale yayılır. El ayası ve ayak

tabanında görülebilir. Koplik lekeleri tipik kızamıga göre daha

nadir görülür. Makülopapüler döküntülere bazen vezikül,

ürtiker, peteşi ve purpura eşlik edebilir. Bu nedenle suçiçegi,

meningokoksemi, HSP ve toksik şok sendromu ile karışabilir.

Atipik kızamık, farklı karakterde görülen döküntüleri,

ateş ve bazen de akciger tutulumunun eşlik etmesiyle tanıyı

güçleştirmektedir.

44. Sağlıklı takip edilen bir çocuğun rutin olarak “gelişimsel

tarama testleri” sırasıyla hangi aylarda yapılması doğru

olarak verilmiştir?

A) 6, 9,12

B) 9, 12, 15

C) 12, 15, 18

D) 9, 18, 30

E) 18, 24, 30

Cevap D

Saglıklı bir çocuk izleminin periyodları mutlaka bilinmelidir.

Gelişimsel tarama: 9, 18, 30. Aylar

Otizm taraması: 18, 24. Aylar

Buna göre şu tablo çok iyi analiz edilmelidir.

86 TUS’U KAZANDIRAN DOĞRU ADRES

Yaş YD 3–5. gün

1.

ay

2.

ay

4. ay

6.

ay

9.

ay

12. ay

15.

ay

18. ay

24. ay

30. ay

3

yaş

4.

yaş

Öykü/ Fizik muayene x x x x x x x x x x x x x x

Ölçümler Tartı x x x x x x x x x x x x x xBoy x x x x x x x x x x x x x xBaş çevresi x x x x x x x x x x x

Boya göre tartı (RT) x x x x x x x x x x

Vücut kitle indeksi (VKI) x x x x

Tansiyon arteryel * * * * * * * * * * * * x x

Duyusal tarama Görme * * * * * * * * * * * * x xIşitme x * * * * * * * * * * * * x

Davranış değerlendirmesi

Gelişimsel tarama x x x

Otizm taraması x x

Gelişimsel izlem x x x x x x x x x x x

Psikososyal/davranış degerlendirmesi x x x x x x x x x x x x x xAlkol ve ilaç kullanımı degerlendirmesi

Kurallar veya Prosedürler

Yenidogan metabolik /hemoglobulin taraması

x

Aşılama x x x x x x x x x x x x x xHemoglobulin /Hematokrit * x * * * *

Kurşun taraması * * x/* * x/* * *

Tuberkulin deri testi * * * * * * *

Dislipidemi taraması * *

Cinsel yolla bulaşan hastalıklar taraması

Servikal displazi taraması

Ağız Sağlığı taraması * * x/* x/* x/* x/* x

Rehberlik x x x x x x x x x x x x x x

45. Bilinen bir hastalığı olmadığı ifade edilen 6 yaşındaki bir çocuk başvuruyor. Şimdiye kadar hiçbir aşılaması yapılmadığı ifade

edilen çocukta aşağıdaki aşılardan hangisi yapılması önerilmez?

I) Hepatit B aşısı

II) Kızamık-Kızamıkçık-Kabakulak aşısı

III) H. influenza tip B aşısı

IV) Human papillomavirus aşısı

V) Rotavirus aşısı

VI) Konjugemeningokok aşısı

A) I, II, III

B) I, III, IV

C) II, III, IV

D) III, IV, V

E) IV, V, VI

Cevap D

Bu soruda amaç, hangi aşı hangi yaşlarda yapılır veya yapılmaz.

Beş yaşından sonra H. influenza tip B aşısı aşılama takviminden çıkarılır,

87DENEME SINAVI – 52

Human papillomavirus aşısı ilk dozu 9-11 yaşında yapılması

önerilir.

Rotavirus aşıları ise 6 aydan sonra yapılması önerilmez.

Kaçırılmış aşı fırsatı takvimi iyi bilinmelidir. Sınavlarda soru

degeri yüksektir.

Bir yaş üstü hiç aşılanmamış çocuklar için aşılama programı

12-71 ay* 7-13 yaş 14 yaş ve üzeri

İlk karşılaşma DaBT-IPA-Hib, HBV, KPA, PPD testi, Suçiçegi, HAV**

DaBT-IPA, HBV, KKK, Suçiçegi, HAV

dT, OPA, HBV, KKK, Suçiçegi, HAV

İlk karşılaşmadan 2 gün sonra

KKK, PPD sonu-cuna göre BCG

-------------------

----------------

İlk karşılaşmadan 2 ay sonra

DaBT-IPA-Hib***, HBV, KPA****, OPA

DaBT-IPA, HBV, KKK, OPA

dT, OPA, HBV, KKK

İlk karşılaşmadan 8 ay sonra

DaBT-IPA, HBV, OPA, HAV

DaBT-IPA, HBV, OPA, HAV

dT, HBV, HAV

NOT:

*Çocukluk çağı aşılama takvimine okul aşıları ile devam edilir.**Hepatit A aşısının ilk dozu 18 ay ve üzerinde ise yapılır. ***Hib aşısı: 59 ay üstü yapılmaz, 12-14 aylıklara 2 doz Hib yapılır, 15-59 ayda tek doz yap****KPA aşısı: 12-23 AY arası 2 doz, >2 yaşta tek doz yapılır.

46. Çocukluk çağı tüberküloz enfeksiyonu için aşağıdaki

ifadelerden hangisi yanlıştır?

A) Çocukluk çagında sıklıkla 5 yaş altında görülür.

B) Intrauterin en sık organ tutulumu karaciger iken, postnatal

en sık organ tutulumu akcigerdir.

C) En önemli predispozan faktör malnutrisyondur.

D) PPD pozitifligidışındaherhangibirkilinkveradyolojikbelirtini

nolmamasıdurumu latent tüberkülozolarakifadeedilir.

E) AkcigertüberkülozluolgulardaPPD testininpozitifligi %95’in

üzerindedir

Cevap E

Çocuklarda tüberküloz enfeskiyonu özellikle 5 yaşaltında

sıktır ve en önemli risk faktörü malnutrisyondur. Tüberküloz

damlacık yolu ile bulaşır. Kalabalık yaşam bulaş riskini arttırır.

Tüberküloz mikrobu alan çocukların çogunda tüberküloz

enfeksiyonu olmaz, çok az bir kısmında tüberküloz enfeksiyonu

klinigi görülür. M. tüberkülozis mikrobu vucuda girdiginde

immune yanıt gelişmesiyle bu mikroba sahip bireylerde PPD testi

pozitifligi görülür. PPD pozitifligi dışında herhangi bir kilink ve

radyolojik belirtinin olmaması durumu latent tüberküloz olarak

ifade edilir.

PPD testi çocuklarda tüberküloz tanısında kullanılırken, %100

tanı koyan bir testtir. Bu test miliyer tüberkülozda; %50, akciger

tüberkülozunda %25 negatiflik gösterebilir. Tüberküloz tanısında

asıl olan bakterinin gösterilmesidir. Fakat bakterinin üretilmesi

zor ve uzun zaman almaktadır. Bunun için tüberküloz tanısında

indirek tanı yöntemleri kullanılmaktadır. Günümüzde özellikle

interferon gama salınım testleri (IGRA) kullanılmaktadır.

Tanıda görüntüleme yöntemi olarak ilk basamakta akciger

grafisi kullanılır. Fakat akciger grafisinin tanısal degeri düşüktür.

Torakstomografisi ise daha üstün bir testtir. Fakat görüntüleme

yöntemlerinin de tanısal degeri %100 degildir.

47. Ateş ve kusma şikayeti ile başvuran 2 yaşındaki çocugun

fizik muayenesinde; genel durumu orta-iyi, uykuya meyilli

oldugu, ense sertligi mevcut, Kerning ve Brudzinsky

muayeneleri pozitif saptanıyor. Diger sistem muayenelerinde

patoloji saptanmıyor. Laboratuvarında lökositoz (nötrofil

hakimiyetinde), CRP yüksekligi gözlemleniyor. Göz dibi

incelemesinde şüpheli papil ödem saptanması üzerine çekilen

bilgisayarlı beyin tomogrrafisinde yer kaplayıcı bir lezyon ve

beyin ödemi lehine bir bulgu saptanmıyor. Hastanın lomber

ponksiyon örneklemesinde; beyin omurilik sıvısının (BOS)

berrak görünümde oldugu, basıncının yüksek, direk bakısında

lenfositlerin görüldügü, glukozunun normal, proteinin ise

yüksek oldugu gözlemleniyor.

Bu çocukta en olası öntanı aşağıdakilerden hangisidir?

A) Pnömokokmenenjiti

B) H. influenza tip B menenjiti

C) N. menengiditismenejiti

D) Tüberkülozmenenjiti

E) Viral aseptikmenenjit

Cevap E

Tariflenen olgu menejit olgusudur. Menenjit tanısında en

degerli olan BOS örneklemesidir.

BOS örneklemesine göre olası menenjit etkenleri;

Bakteriyelmenenjit

Viralmenenjit

Tüberkülozmenenjit

Renk Bulanık Berrak Berrak

Protein Artmış Artmış Artmış

Hücre PMN Lenfosit Lenfosit

Glukoz Düşük Normal Düşük

Tanı Kültür, gram PCR Kültür, PCR, EZN

88 TUS’U KAZANDIRAN DOĞRU ADRES

48. Yenidoğan tetanozu için aşağıdaki ifadelerden hangisi

yanlıştır?

A) Ilk bulgusu emmemedir

B) Trismus görülebilen bir bulgudur.

C) Bilinç açıktır.

D) Yüksek ateş uyarıcı bir bulgudur

E) Göbegin kirli bir cisimle kesilmesi önemlibir risk

faktörüdür.

Cevap D

Yenidogan tetanozunda ateş görülmesi tipik degildir. Tetanoz

toksini ile hastalık yapan aneorobik bir bakteriyel enfeksiyondur.

Yenidoğan tetanozu (umbrikal tetanoz)

•• Generalizetetanozun bir formudur.

•• Bulgular 3-12 günde ortaya çıkar.

•• En erken bulguà emme ve yutma güçlügü

•• TRISMUS ana bulgu, Ateş görülmez, Bilinç açıktır.

•• Generalizetunus artışı ve spazmlar görülür.

•• Opistonus olmayabilir.

•• Tüm lab Normal

•• Tanı: klinik bulgular

•• Tedavi: Diazepam, Penisilin, Metronidazol

49. On yaşında bir erkek çocuk ellerinde titreme şikayeti ile

başvuruyor. Öyküsünde kardeşinin karaciger yetmezligi

nedeniyle öldügü ögreniliyor. Fizik muayenesinde;

ellerde tremoru oldugu, yazı yazmasının bozuk oldugu,

konjonktivalarının soluk ve skleralarının hafif sarı oldugu

görülüyor. Laboratuvarında anemisi, periferik yaymada

eritrositlerde mikroanjiopatik degişiklikler oldugu görülüyor.

Karaciger enzimlerinin (AST, ALT), protrombin zamanının

yüksek oldugu saptanıyor. Gözlerde Kayser-Flescher halkası

pozitif saptanıyor.

Bu çocuktaen olası tanı nedir ve tanıya yönelik ilk istenmesi

gereken tetkik/tetkikler aşağıdakilerden hangisinde doğru

verilmiştir.

A) Hipertiroidi- FT4 ve TSH

B) Parkinson hastalıgı- DOPA

C) Wilson hastalıgı-Seruloplazmin ve 24 saatlik idrarda bakır

analizi

D) Wilson hastalıgı-Karaciger biyopsisi

E) Otoimmun hemolitik anemi-Direk Coombs testi

Cevap C

Tariflenenolgubir Wilson hastalıgıdır. Kardeşinin karaciger

hastalıgı nedeniyle eksolması ve gözlerde Kayser Flescher

halkasının varlıgı önemli ipuçlarıdır. Wilson hastalıgında ilk

basamakta tanıya yönelik seruloplazmin ve 24 saatlik idrarda

bakır analizi istenmelidir. Seruloplazminde düşüklük, idrarda

bakır artışı Wilson hastalıgı lehinedir. Karaciger biyopsisi ile kuru

bakır düzeyinin kantitatif ölçümü kesin tanı koydurucu testtir ama

ilk basamak testi degildir.

50. Malnutrisyon nedeniyle incelenen bir olgunun fizik

muayenesinde gode bırakan ödem ve Gomez ‘inin %70

saptanması durumunda en olası malnutrisyon tipi

aşağıdakilerden hangisidir?

A) Marasmus

B) Kwashiorkor

C) Marasmik-Kwashiorkor

D) Hafif düşük tartılı

E) Malnutrisyonu yoktur.

Cevap B

Agırmalnutrisyonda (protein enerji malnutrisyonu=PEM);

• Marasmus, kwashiorkor ve marasmik-kwashiorkor olarak

sınıflandırılır.

• En sık görülen tipi marasmustur.

• Agır PEM degerlendirilmesinde Wellcome sınıflaması

kullanılır.

WELLCOME SINIFLAMASI Yaşa Göre Agırlıgın %’si Olarak Vücut Agırlıgı

Ödem

DÜŞÜK AĞIRLIKLI 60-80 -

MARASMUS <60 -

KWASHİORKOR 60-80 +

MARASMİK-KWASHİORKOR <60 +

51. Otoimmun hemolitik anemi tanısında aşağıdaki laboratuvar

tetkiklerinden hangisinin en değerlidir?

A) Direk Coombs

B) Retikülosit

C) Haptoglobulin

D) Osmotikfrajilite

E) Hemoglobulin elektroforezi

Cevap A

Otoimmun hemolitik anemide en degerli tanı yöntemi Direk

Coombs testidir. Eritrositlere yapışan antikorların gösterildigi

testtir.

89DENEME SINAVI – 52

Retikülosit yüksekligi ve Haptoglobulin düşüklügü hemolitik

anemiyi gösterir. Amabuiki test otoimmuniteyi göstermez

Osmotik frajilite hereditersferositoz tanısında degerlidir

Hemoglobulin elektroforezi hemoglobulin opati tanısında

degerlidir.

52. Nöronspesifikenolaz (NSE) aşağıdaki karında kitle yapan

malignitelerin hangisinde tanıda değerli bir gösterge olarak

kullanılmaktadır?

A) Willmstümörü

B) Nöroblastom

C) Teratom

C) Hepatoblastom

E) Non-Hodgkin lenfoma

Cevap B

Karında kitle yapan ve NSE yüksekliginde ilk akla gelmesi

gereken tümör Nöroblastmdur. Karında kitle yapan tümörler

dendiginde mutlaka nöroblastom ve Wilms akla gelmelidir.

Wilmste hematüri önemli bir bulgudur. Nöroblastomda NSE

yüksekligi önemlidir.

53. Keratokonus aşağıdaki hastalıklardan hangisinde görülür?

A) Astım

B) Allerjik rinit

C) Atopik dermatit

D) Ürtikerya pigmentoza

C) Broşiektazi

Cevap C

Keratokonus (korneanın öne dogru bombeliginin artması)

vernal konjonktivit ve göz çevresindeki atopik dermatit

lezyonlarında görülür.

54. Yıl boyunca burun akıntısı, hapşırma, burun kaşıntısı

ve shinerı olan 10 yaşında erkek çocukta aşağıdaki

alerjenlerden hangisine duyarlılık saptanması beklenir?

A) Ev tozu

B) Çayır poleni

C) Agaç poleni

D) Lateks

E) Hububat poleni

Cevap A

Allerjik rinit; allerjen tipi ve görülme zamanına göre sezonal

ve perenial olarak 2’ye ayrılır.

• Sezonal (mevsimsel): Ev dışı alerjenler sorumludur.

Çayır, çimen, agaç polenleri gibi.

• Perenial: Yıl boyu semptomlar vardır. Ev tozları, hayvan

tüyleri sorumludur.

55. Monilyazis ve CMV antijenemisi saptanan 45 günlük bir

bebekte öncelikli tanı aşağıdakilerden hangisi olmalıdır?

A) Bruton hastalıgı

B) Kronik mukokutanöz kandidiyazis

C) Yaygın degişken immün yetmezlik

D) Süt çocugunun geçici hipogamaglobunemisi

E) Agır kombine immün yetmezlik

Cevap E

AĞIR KOMBİNE İMMÜN YETMEZLİKLER (SCID)

• En agır immün yetmezlik olup gerçek bir pediatrik

acildir. Uygun kök hücre nakli yapılmadıgında 1 yaş

civarında ölümle sonuçlanır.

• OR veya X’e baglı genetik geçiş göster. En az 13 gendeki

mutasyon neden olur.

• Timusları küçüktür, hassal cisimcikleri ve

kortikomedüller ayrım yoktur. Tonsil, lenf bezleri,

dalak (parakortikal ve kortikal alan yok), peyer plakları

gelişmemiş veya çok küçüktür.

• Tüm hastalarda adaptif immün sistem bozuktur,

bazıların da B lenfositler ve NK’lar da etkilenir.

• Klinik Bulgular: Ilk bir ay içerisinde rekürren veya

persistan ishal, pnömoni, otitis media, sepsis ve cilt

enfeksiyonları oluşur. Gelişme geriligi eşlik eder.

Persistan fırsatçı enfeksiyonlar (Candida albicans, P.

jiroveci, parainfluenza tip 3, adenovirus, RSV, rota-ası

virusu, CMV, EBV, MMR ası virusları, BCG) ölüme neden

olur.

• T hücre fonksiyonları yetersizdir. Bu nedenle gestasyonel

dönemde ve dogumda annenin T hücrelerinin bebege

geçişi nedeniyle ve dogumdan sonra da T hücreleri

içeren canlı hücrelerin verilmesi nedeniyle Graft-versus-

host hastalıgı (GVHD) sık görülür.

• Tüm tiplerinde T hücre lenfopenisi görülür. Bu nedenle

topuk kanında tarama yapılabilir (Trec- T cell receptor

excision circles). ADA eksikliginde lenfopeni şiddetlidir

(<500/mm3). T hücre fonksiyonlarını gösteren testler

bozuktur.

90 TUS’U KAZANDIRAN DOĞRU ADRES

• Serum Ig düzeyleri düşüktür. Yapılan aşılara antikor

oluşmaz.

56. Kafa travması nedeniyle yoğun bakımda izlenen 12

yaşındaki kız çocuğunun izleminde aşağıdakilerden hangisi

beklenmez?

A) Santral diyabetes insipidus

B) Uygunsuz ADH sendromu

C) Periferik diyabetes insipidus

D) Serebral tuz kaybı

E) Hipofizer yetmezlik

Cevap C

DİABET İNSİPİDUS (Dİ)

Santral Diyabetes İnsipidus: Santral diyabetes insipidusta

sorun ADH eksikligi veya salgılanmasında bozukluktur. Periferde

ADH düzeyi düşüktür. Etyolojisi multi faktöryeldir.

Santral Dİ Nedenleri:

• Genetik (Vazopresin gen mutasyonu): OD. Ilk 5 yılda

ortaya çıkar

• Wolfram sendromu (DİDMOAD): DI, DM, Optik atrofi,

sagırlık

• Hipofizer veya hipotalamik konjenital anomalier

(Holoprozensefali, septooptik displazi, ensefalosel)

• Travma

• Tümörler (Kranifaringoma, germinom, metaztaz)

• İlaçlar; kemoterapikler

• İnfiltratif, otoimmün ve enfeksiyöz hastalıklar

Nefrojenik Diyabetes İnsipidus: Ortamda ADH vardır. Düzeyi

artmıştır. Ancak etkisini gösteremez.

• Genetik: Daha erken ve agırdır. X-linked, OD ve OR

olabilir.

•XR form ADH V2 reseptör mutasyonu sonucudur.

•Aquaporin 2 mutasyonu da OD,OR nefrojenik DI yapar.

• Edinsel; daha sıktır. Medullada konsantrasyan

gradiyentini bozan her türlü sebepte görülürler.

•Elektrolit bozuklukarı: Hiperkalsemi, hipokalemi

•Renal patolojiler: KBY, Polikistik böbrek, Obstrüktif

üropati, medüller kistik hastalık,

• Ilaçlar: Lityum, Demoklosiklin, Klozapin, Foskarnet,

Amfoterisin B, Metsilin ve rifampin

•Sistemik hastalıklar: Sjögren sendromu, orak hücreli

anemi, malnütrisyon

•Fazla su alımı (medüller gradyent bozuur ise), az Na

ve protein alımı da edinsel nedenler arasındadır.

57. İlgili semptomları olan bir çocukta aşağıdakilerden hangisi

ile diyabetes mellitus tanısı konulamaz?

A) Sabah insülin düzeyi

B) Random kan şekeri

C) Açlık kan şekeri

D) Glukoz yükleme testinde 2. saat kan şekeri

E) Hemoglobin A1c

Cevap A

Tip I DM Tanı Kriterleri

• DM ilgili semptomların varlıgında;

• Rastgele kan şekerinin > 200 mg/dl olması veya

• En az 8 saatlik açlık KŞ ≥ 126mg/dL veya

• 2. Saat OGTT ≥ 200mg/dL veya

• Hemoglobin A1c ≥ 6.5

58. Aşağıdakilerden hangisi çomak parmak nedenlerinden biri

değildir?

A) Kistik fibrozis

B) Akut kalp yetmezligi

C) Fallot tetralojisi

D) Çölyak hastalıgı

E) Kronik pyelonefrit

Cevap B

Çomak parmak: AC hastalıkları yanında birçok hastalıkta da

görülür. Komplikasyonsuz astımda görülmez. Pulmoner vasküler

hastalık varsa hastada alt ekstremitede belirgin siyanoz ve çomak

parmak saptanırken üst ekstremite normal olabilir.

Çomak parmak nedenleri

Pulmoner: Kistik fibroz, bronşektazi, akciger apsesi,

interstisyel pnömoni ve fibroz, neoplaziler

Kardiyak: Siyanotik konjenital kalp hastalıkları, subakut

bakteriyel endokardit, kronik konjestif kalp yetersizligi

GİS: Inflamatuar barsak hastalıkları, kronik dizanteri, çölyak,

polipozis koli, ince barsak lenfoması, agır hemoraji, karaciger

sirozu

Hematolojik: Talasemi, konjenital methemoglobinemi

Diğer: Tiroid hastalıkları, kronik pyelonefrit, Raynaud

hastalıgı, skleroderma, ailesel

Tek taraflı çomak parmak: Lokal travma, N. medianus hasarı,

brakial AV fistül, subklavian arter anevrizması

91DENEME SINAVI – 52

59. 3 yaşındaki kız çocuguna kaba öksürük ve stridor ile

başvurdugu klinikte krup tanısıyla sistemik deksametazon ve

rasemik adrenalin tedavileri veriliyor. 2 gün sonra solunum

sıkıntısı ile tekrar hastaneye getirildiginde; genel durumu

kötü, vücut sıcaklıgı 39’C ve pürülan burun akıntısı saptanıyor.

Olgunun en olası tanısı aşağıdakilerden hangisidir?

A) Akut epiglottit

B) Parafaringeal abse

C) Retrofaringeal abse

D) Pnömoni

E) Bakteriyal trakeit

Cevap E

Bakteriyel Trakeit

• Hayatı tehdit eden akut bakteriyel enfeksiyondur.

Genellikle viral laringotrakeit sonrası gelişir.

• En sık etken S. aureus-MRSA’dır.  S. pneumoniae, S.

pyogenes, Moraxella catarrhalis, tiplendirilmeyen H.

İnfluenzae ve anaerobic organisms etkenlere baglı da gelişir.

• Krup sonrası yüksek ateş, toksik görünüm ve solunum

zorlugu bulguları vardır. Disfaji (epiglotitte var) ve salya

akması yoktur, hasta uzanabilir.

• Tanı esas klinik bulgulara göre (yüksek ateş ve pürülan

akıntı var, epiglottit bulguları yok) konulur. X-ray gerek

yok. Laringokospi ile tanı konulabilir.

• Tedavi vakomisin/klindamisin + sefotaksim/seftirakson.

Oksijen verilir.

60. Nefrotik sendrum ile takip edilen 10 yaşındaki erkek

çocukta gelişen peritonitin en sık etkeni aşağıdakilerden

hangisidir?

A) E.coli

B) S.pnömonia

C) S.aureus

D) S.pyogenes

E) RSV

Cevap B

Nefrotik Sendrom Komplikasyonları

• Enfeksiyonlar:

• NS’nın en sık komplikasyonu ve mortalitenin en sık

sebebidir.

(idrarda Ig, properdin, faktör B kaybı, defetik hüresel

immünite, immünsupresyon kullanımı, malnütrisyon, ödem ve

assit)

• Selülit, spontan bakteriyal peritonit ve sepsis olabilir.

• Spontan bakteriyel peritonitin en sık etkeni

S.pneumonia’dır. Gram (-) bakteriler de sık etkendir. 3. kuşak

sefalosporin kullanılır.

61. Aşağıdakilerden hangisi hemolitik üremik sendrom ile

uyumlu değildir?

A) Mikrositer eritrositler

B) Şiştositler

C) Trombositopeni

D) Lökositoz

E) Normal protrombin zamanı

Cevap A

HEMOLİTİK ÜREMİK SENDROM

• Hemolitik üremik sendrom (HÜS) triadı:

•Mikroanjiopatik hemolitik anemi

•Trombositopeni

•Akut böbrek yetmezligi ile karakterize

Laboratuvar bulguları:

• Anemi, hızlı düşebilir. Şistositler görülür.

• Coombs testi negatiftir. Pnömokok ilişkili olan da pozitif

olabilir.

• Belirgin lökositoz ve trombositopeni vardır.

• PT ve APTT normaldir. Uzama varsa DIC’ten ziyade K vit

eksikligine (AGE nedeni ile) baglıdır.

• Idrarda minimal hematürü ve proteinüri olur.

• Böbrek yetersizligi hafif veya diyaliz gerektirecek düzeyde

olabilir.

• Böbrek biyopsi nadiren gerekir.

62. Aşağıdakilerden hangisi sistemik lupus eritematozis için

yanlıştır?

A) Çocuklarda daha fazla sayıda organı tutar

B) Alopesi tanı krtilerinden biridir

C) Kızlarda daha sıktır

D) Ateroskleroz gelişim riskini arttırır

E) Çocuklarda daha hafif seyirlidir

Cevap E

SİSTEMİK LUPUS ERİTEMATOZUS

• Self antijenlere karşı direkt otoantikor oluşumu ile

karakterizedir. Ataklar ve spontan remisyonlarla giden

multisistemik bir hastalıktır.

92 TUS’U KAZANDIRAN DOĞRU ADRES

• Nerdeyse her organ etkilenebilir Özellikle hedef organ-

dokular: Eklemler, böbrek, kan hücreleri, damarlar ve

sinir sistemi

• Çocuk ve yetişkinleri tutar. Reprodüktif kadınlarda oldukça

yüksektir. Erişkinlere kıyasla çocuk ve adolesanlarda SLE

daha agır ve daha çok organ tutulumu gösterir.

• Etiolojisi tam ortaya konulamamıştır. Genetik yatkınlık ve

çevresel uyaranlar suçlanmaktadır.

Klinik bulgular

• Çocuklarda en sık başvuru bulguları ateş, yorgunluk,

artralji veya artrit, hematolojik anomalilerdir. Artrit

simetrik küçük ve büyük eklem tutulumu şeklinde olup

asemptomatik olabilir.Diskoid raş çocuklarda oldukça

nadir. Semptomlar intermittan veya persistan olarak

gelişebilir, kendiliginden remisyon gösterebilir.

• Renal hastalık sıklıkla asemptomatiktir, adolesanlarda

nefrotik sendrom olarak presente olabilir. Skorlama

yapılıp tansiyon ve idrar bulguları yakından izlenmelidir.

• Nöropsikiyatrik bulgular aktif SLE bulguları ile veya

olmadan oluşur. Duygu durum bozuklukları sıktır

Laboratuvar Bulguları

• ANA pozitif tanı için şart olmasa da, ANA (-) çok nadirdir.

ANA sensitif bir test (%95-99), ancak yeterince spesifik

(%50) degildir. Saglıklı kişilerin %20’inde pozitiftir.

Hastalık aktivitesini yansıtmaz.

• Anti ds-DNA ve Anti-Sm oldukça spesifik (%98), ancak

sensitif (%40-65) degildirler. Anti ds-DNA titresi hastalık

aktivitesi korelasyon gösterir (özellikle nefrit olan

kişilerde). Anti-Sm hastalık aktivitesi ile korele degil.

• Hipokomplemantemi (C4, C 3 ve CH50 düşüklügü) sık

görülür, tedavi ile düzelir. ACR kriterlerinde yok, SLICC’de

tanı kriterlerine eklendi.

• Direkt cooms pozitifligi

• Hipergamaglobulinemi, klinik olarak anlamlı degil

• ESR yüksekligi inflamasyon gösterir. CRP yüksekligi

hastalık aktivitesinde ziyade enfeksiyon gösterebilir.

• Anti-fosfolipit Ab adolesanlarda %66 pozitiftir, tromboz

risk ile ilişkilidir. Arter veya venöz tromboz oluştugunda

Anti-fosfolipit Ab sendromu olarak tanımlanır.

Antikor-SLE İlişkisi

Antikor Klinik İlişki

Anti ds-DNAAnti-SmAnti-ribonükleoproteinAnti-Ro Ab (Anti-SSA)Anti-La (Anti-SSB)Anti-fosfolipit (Anti-kardiolipin)Anti-histon

Hastalık aktivitesi, özellikle nefritSpesifiktirRaynaud fenomeni ve pulmoner hipertansiyon riski Sicca sendromu, Sjögren sendromu tanısıNeonatal lupus riski (kalp blogu), kutanöz, pulmoner ve diskoid lupus ile ilişkili olabilir. Venöz ve arteriyal tromboz riskiDrug ilişkili lupus

Tanı

• ACR (American Collage of Rheumatology) ve SLICC

(Systemic Lupus International Collaborating Clinics)

kriterleri kullanılır.

SLICC (Systemic Lupus International Collaborating Clinics) Sınıflama Kriterleri

• Klinik ve immünolojik kriterlerden en az birer tane olmak üzere 4 kriter varlıgında SLE olası tanı konulur, klinik tanı degil

Klinik KriterAkut kutanöz lupus (Malar rash, büllöz rash, toksik epidermal nekroliz varyant, makülopapüler rash)Kronik kutanöz lupus (Klasik diskoid ras, lupus pannikülit, mukozal lupus)Oral ve nazal ülserAlopesi (skar bırakmayan)Sinovit (≥2 eklem)Serozit (plörezi veya perikardiyal agrı>1 gün, plevral effüzyon, perikardiyal effüzyon, EKG kanıtlı perikardit)Renal (idrarda eritosit, proteinüri)Nörolojik (Nöbet, psikoz, mononörit, perifeal veya kraniyal nöropati veya akut konfüzyon)Hemolitik anemiLökopeni (WBC<4000; lenfopeni<1000/mm3)Trombositopeni (<100,000/mm3)

İmmünolojik KriterlerANA pozitifliğiAnti ds DNA pozitifliğiAnti-Sm pozitifliğiAnti-fosfolipit Ab pozitifliğiKompleman düşüklüğü (C3 ve C4 veya CH50)Direk coombs pozitifliği (hemolitik anemi varlıgında)

Prognoz ve Komplikasyon

•• Yetişkinlere kıyasla çocuklarda SLE hastalık şiddeti daha

kötüdür. Ancak çocuklarda gelişmiş tanı ve tedaviler

sayesinde 5 yıllık sag kalım %95, 10 yıllık %80-90

arasındadır.

93DENEME SINAVI – 52

•• Ilk yılarda majör ölüm sebepleri; Infeksiyon, nefritve

nöropsikiyatrik hastalıklardır. Uzun dönemde en sık ölüm

nedenleri ateroskleroz komplikasyonları ve malignensidir.

Tedavi:

Immünsupresif tedavi ile klinik ve serolojik remisyon saglanır.

Tedavide başlıca kortikosteroidler kullanılır. Kortikosteroidlerden

kaçınmak için de Mtx, azatoipurin, MMF, siklofosfamid (agır

tabloda; nefrit, nörolojik ve kardio-pulmoner), leflunomid ve

belimumab gibi ilaçlar kullanılır

63. Aşağıdakilerden hangisi tamamen sağlıklı yenidoğan

bebeklerde görülen cilt bulgularından biridir?

A) Sarılık

B) Peteşi

C) Ekimoz

D) Purpura

E) Toksik eritem

Cevap E

Patolojik Olmayan Deri Bulguları

• Kapiller Hemangioma: En sık göz kapagında lokalizedir.

Aglamakla ve ateşle belirginleşir. Ensede, alında, dudak

üzerinde, kaşların arasında yerleşen ve daha yüzeyel

olanlarına leylek lekesi (Somon lekesi) denir. Çogunlukla

1-4. Haftalar arasında farkedilir, ilk başta hızlı bir büyüme

sonrasında 5-9 yaşına kadar yavaş bir küçülme evresi

gösterirler.

• Verniks Kazeoza: Deskuame epitelyal hücreler, kıllar ve

sebase sekresyonundan meydana gelir.

• Lanugo Tüyleri: Prematür bebeklerde daha belirgindir.

Sıklıkla yüzde, sırt ve omuzlarda görülür.

• Akrosiyanoz: Yenidoganda el içi, ayak tabanı ve agız

çevresinde periferik siyanoz olabilir. Ilk 48 saat içinde

kaybolur.

• Mongol Lekesi: Özellikle kalçalar ve sakrum üzerinde,

kenarları düzensiz, mavimsi-gri mor renkte lezyonlardır.

Hayatın ilk yıllarında kaybolur. Zenci ve Asyalılarda daha

sık görülürler.

• KutisMarmaratus: Nöromusküler olgunlaşma eksikligi

sonucu görülen, çevre ısısı degişimine baglı fizyolojik bir

tanıttır. Ilk birkaç hafta içinde gözlenebilir. Agır hasta

bebeklerde de görülebilir.

• Harlequin Renk Değişikliği (Palyaço Rengi): Vertex-

simfizis pubis hattının tam ortasından geçen bir sınırla

vücudun yarısı hiperemiye baglı pembe, diger yarısı soluk

görülür. Zararsız ve geçicidir. Harlequin baby OR geçen

agır bir iktiyoz çeşididir, karıştırılmamalıdır.

• Milia: Beyaz sarı renkli, inci tanesi gibi 1-2 mm çaplı,

papüllerdir. Sebase bezlerin tıkanması sonucu ortaya

çıkar. Tedaviye gerek yoktur.

• Miliaria: Isilik. Aşırı sıcak nedeni ile ter bezlerinin

tıkanması sonucu oluşur. Sık banyo önerilir.

• Toksik Eritem: Ortası sarımsı beyaz, çevresi eritemli,

1-3 günde başlayıp, 7-10.günlerde kaybolur. Yüz, gövde

ve ekstremitelerde olur. El ve ayak tabanlarında olmaz.

Lezyonda Wright boyası ile eozinofiller saptanır.

• Püstüler Melanosis: Yanak, ense, sırt, ekstremite, el ve

ayak tabanında görülen, nötrofil içeren vezikülopüstüler

döküntülerdir. Dogumda vardır. 2-3 günde hafif

hiperpigmentasyon bırakarak kaybolan benign

lezyonlardır. Her iki lezyon da tehlikeli olan HSV ve

stafilokoksik veziküler hastalıklardan ayırt edilmelidir.

• Akne Neonatarum: Transplesental geçen hormonlara

baglı oluşur.

Patolojik Deri Bulguları

• Kavernöz Hemangiom: Yüzeyden kabarık kistik

hemanjiomlardır. Kasabach Merrit sendromu (kavernöz

hemanjioma baglı plateletlerin yıkılması ve disemine

intravasküler koagülasyon görülmesi) ve Maffucci

sendromu (çoklu enkondromlar ve hemanjiom) eşlik

edebilir.[Multiple-çoklu enkondromalar 3 tiptir; 1-Ollier

Hastalıgı 2-Maffucci sendromu 3-Metakondramatosis,

bu üçünden sadece Maffucci’de hemanjiom ve

lenfanjiomlar bulunur, Ollier hastalıgının kanserleşme

ihtimali daha yüksektir ve hastalık daha sık görülür,

metakondromatosiste hem osteokondromlar hem

enkondromlar görülür ve otozomal dominanttır ]

• Porto Şarabı Lekesi (Nevus Flammeus):Trigeminal

sinir dagılımına uyar ve zamanla geçmez. Sturge

Weber sendromuna ve Klippel–Trénaunay–Weber

sendromuna eşlik edebilir. [Sturge Weber Sendromu:

Bir fakomatoz, leptomeningeal anjioma+mental

retardasyon+glokom+porto şarabı lekesi+nöbet,

herediter degildir] [Klippel-Trenaunay-Weber

sendromu: Porto şarabı lekesi+venöz ve lenfatik

malformasyonlar+etkilenen ekstremitede yumuşak doku

hipertrofisi]

• Sklerem: Sepsis ve agır dolaşım yetersizligine baglı deri

altı yag dokusunda sertleşmedir.

• Sakral Gamze ve Kıllanma:Sakral gamze tek başına Spina

bifida ihtimalini arttırmaz. Sakral bölgede birden çok cilt

bulgusu (kıllanma, nevus, hemanjiom, şişkinlik) Spina

bifida ihtimalini arttırı.

94 TUS’U KAZANDIRAN DOĞRU ADRES

• Bronz Bebek: Direkt hiperbilirubinemide fototerapi

uygulanması sonucu görülür.

• Peteşi, ekimoz, purpura ve sarılık diger patolojik deri

bulgularıdır. Siyanozdan ayrılmasında bası uygulama

sonucu renk degişikliginin olmaması önemlidir.

• Amniyotik Bant: Amniyotik membranın yırtılması

veya dokularda dolaşımın bozması sonucu oldugu

düşünülmektedir. Ekstremitelerde amputasyon, sindaktili,

karın ve gögüs duvarı defektleri oluşabilir.

• Eklem Hipermobilitesi ve Artmış Deri Frajilitesi: Ehlers

Danlos, Marfan sendromu, konjenital kontraktural

araknodaktili ve diger kollajan doku hastalıklarında

görülür.

64. İki taraflı fasiyal paralizi olan 15 günlük bir bebekte

aşağıdakilerden hangisi en olasıdır?

A) Turner sendromu

B) Moebius sendromu

C) Williams sendromu

D) Horner sendromu

E) Cri du cat sendromu

Cevap B

• Yüzde asimetri tek taraflı fasial sinir felci veya depresör

anguli oris kasının yokluğu nedeni iledir.

• Moebius Sendromu: 7. sinir çekirdeginin yoklugu veya

hipoplazisi sonucu oluşan simetrik fasial paralizidir.

Moebius sendromunda sıklıkla 6. ve 7. Kraniyal sinirler,

nadiren 5 ve 8. Sinirler tutulabilir.

65. Aşağıdaki yenidoğan bebeklerden hangisine endotrakeal

entübasyon yapılarak ventilasyon yapılması öncellikli

tercih değildir?

A) Uzun süre pozitif basınçlı ventilasyon gereksinimi olması

B) Maske ile yeterli ventilasyonun saglanamaması

C) Koanal atrezili bebek

D) Mekonyum aspirasyonu

E) Konjenital diyagram hernisi

Cevap C

Yenidoğan Resüsitasyonu

Endotrakeal entübasyon yapılması gereken durumlar: Uzun süre

PBV gerekecekse, maske-kese ile yeterli ventilasyon saglanmıyorsa,

mekonyum aspirasyonu varsa, diafragma hernisi varsa.

66. Aşağıdaki hastalık – bulgu eşleştirmelerinden hangisi

uygun değildir?

A) Perikardit – Öne egilmekle azalan gögüs agrısı

B) Akut romatizmal ateş – Gezici poliartrit

C) Miyokardit – Bradikardi

D) Eritema marginatum – Yüzde görülmez

E) Syndenham koresi – Kızlarda daha sık görülür

Cevap C

MİYOKARDİT Klinik Bulgular:

• Yenidoganlarda ateş, ciddi kalp yetersizligi, respiratuar

distress, siyanoz, kalp seslerinin derinden gelmesi, zayıf

nabızlar, ateşle orantısız taşikardi (diskordans), mitral

yetersizlik, galo ritmi, asidoz ve şok görülür.

67. Aşağıdakilerden hangisi kalp yetmezliği olan 4 yaşındaki

bir çocukta beklenmez?

A) Hiponatremi

B) Düşük brain natriüretik peptid

C) Metabolik asidoz

D) Kardiyomegali

E) Ejeksiyon fraksiyonunda düşme

Cevap B

Kalp Yetmezliği / Bulguları:

• Telekardiyografi: Kardiyomegali, pulmoner kanlanma

altta yatan neden göre degişir.

• EKG: Ritm bozuklukları

• EKO ventrikül fonksiyonları değerlendiren standart

testtir. Ejeksiyon fraksiyonunda azalma olur. Normal

aralıgı %55-65.

• KKY’de kan gazında pO2 azalır, respiratuar ve/veya

metabolik asidoz görülebilir.

• Su tutulmasına baglı olarak hiponatremi görülebilir.

• Kanda BNP (brain natriüretik peptid) düzeyi artmış

saptanabilir.

95DENEME SINAVI – 52

68. Aşağıdakilerden hangisi orta-yüksek riskli popülasyonda akut romatizmal ateşin major tanı kriterlerinden biri değildir?

A) Monoartrit

B) Poliartralji

C) Kore

D) Yüksek ASO düzeyi

E) EKO’da mitral kapak yetmezligi

Cevap D

JONES KRİTERLERİ

MAJOR MİNOR GAS Kanıtı

1- Kardit2- Poliartit3- Eritema marginatum4- Subkutan nodüller5- Kore

Klinik özellikler1- Artralji2- Ateş

Pozitif bogaz kültürü veya hızlı streptokok test

Laboratuvar özellikler3- ESR ve CRP artışı4- PR uzaması

ASO yüksekligi veya titrede artış

• İlk Tanı: 2 major veya 1 major + 2 minor ve GAS kanıtı• Rekürren: 2 major veya 1 major + 2 minor veya 3 minor ve GAS kanıtı 1 major+2minor+destekleyici

• Düşük risk popülasyon: Okul çocuklarında ARA insidansı <2/100.000 veya tüm çocuklarda <1/1.000;• Orta-yüksek risk popülasyon: Okul çocuklarında ARA insidansı >2/100.000 veya tüm çocuklarda >1/1.000 olarak tanımlanır.

• Kardit; artık klinik veya subklinik (ekokardiyografik valvülit) olarak tanımlanmaktadır.

• Düşük-risk popülasyonda sadece poliartrit, orta/yüksek-risk popülasyonda monoartrit veya poliartralji major kriter (artrit) kabul edilir.

• Düşük-risk popülasyonda sadece poliartralji, orta/yüksek-risk popülasyonda sadece monoartralj minör kriter (artralji) kabul edilir.• Aynı şekilde düşük-risk popülasyonda ateş>38.5°C, ESR >60 mm/saat; orta/yüksek-risk popülasyonda ateş >38°C, ESR>30 mm/saat olması minör

kriter kabul edilir.

69. Ateş, öksürük ve karın şişligi olan 8 aylık bebegin bilateral krepitan raller ve hepatomegali tespit ediliyor. Kan şekeri 25 mg/dL,

trigliserit 350 mg/dL ve ürik asit 8 mg/dL saptanıyor.

İdrarda ketonu pozitif olan olgunun muhtemel tanısı aşağıdakilerden hangisidir?

A) Böbrek yetmezligi

B) Nesidioblastozis

C) Kistik fibrozis

D) Glikojen depo hastalıgı

E) Yag asidi oksidasyon defekti

Cevap D

GSD Tip I (Glukoz-6-fosfataz eksikliği; von Gierke Hastalığı)

• Hem glikojenoliz hem de glikoneogenez bozuktur.

• Karaciger biyopsisinde sitoplazmik glikojen birikimi ve yag damlaları görülür. Glikojen yıkımı azaldıgından karacigerde birikir

(hepatomegali).

96 TUS’U KAZANDIRAN DOĞRU ADRES

G-6-P

Pürin Pirüvat

LAKTAT

Asetil Coa

TG

KOLESTEROLÜrik asit

Klinik belirtiler:

• Yaklaşık 3-4 aylık iken agır hipoglisemi, laktik asidoz ve

hepatomegali ile ortaya çıkar.

• Yanaklarda yag depolanmasına baglı taş bebek yüzü olur.

Karın hepatomegali nedeni ile şiş görülür. Splenomegali

ve kardiyak tutulum yoktur. Nefromegali vardır.

Laboratuvar:

• Hipoglisemi (hem glikoneojenez, hem de glikojenoliz

bozuk)

• Laktik asidoz

• Hiperürisemi (çocuklarda var, ancak gut puberteden önce

nadir)

• Hiperlipidemi

• Karaciger enzimleri normal- hafif yüksek (HM ragmen)

• Platelet agregasyon bozuklugu (kanama zamanında

uzama)

• Karaciger biyopsisinde sitoplazmik glikojen birikimi ve yag

damlaları görülür. Fibroz yoktur veya minimaldir.

Komplikasyonlar:

• Karaciğer tutulumu: 20-30 yaş civarı hepatik adenom

gelişebilir. Kanama ve malignite riski vardır.

• Böbrek tutulumu:

•Böbrekte ilk önce hiperfiltrasyon ve mikroabuminüri olur.

FSGS, interstisyel fibroz, amiloidoz, Fanconi sendromu,

hiperkalsüri, hipositratüri, dRTA

• Pulmoner hipertansiyon

• Osteopeni

• Geç puberte

• Overde kistler (overde kist vardır, ancak polikistik

overin hirsutizm, akne gibi bulgusu yoktur)

70. Aşağıdakilerden hangisi üre siklus defektlerinin tedavisinde

kullanılmaz?

A) Sodyum benzoat

B) Sitrüllin

C) Arginin

D) Laktuloz

E) Yüksek protenli diyet

Cevap E

Üre Siklus Defektleri - Tedavi

• Proteinden kısıtlı diyet

• Sodyum benzoat, sodyum fenil butirat

• Arjinin hidroklorür (arjinaz eksikligi hariç hepsinde

düşüktür ve verilir)

• Arjinaz eksikligi ve organik asidemilere sekonder

hiperammonemilerde arjinin verilmez

• Sitrüllin (OTC ve CPS eksikliginde)

• Karnitin

• Sodyum benzoat ve fenilasetat karnitin deplesyonu

yaptıgı için kronik tedavide karnitin eklenmelidir.

• Hiperamonemik koma tedavisi: Glukoz, IV sodyum

benzoat, sodyum fenilbütirat, arjinin hidroklorür; amonyak

düzeyi normalin 10 katında kalırsa diyaliz (HD veya PD).

• GIS’te amonyak yapımını azaltmak için laktuloz veya

aminoglikozid

• Aminoasitlerin alfa ketotürevleri

• Kullanılmayanlar: Glutamin ve alanin kullanılmaz.

71. Çocuklarda iki kurtarıcı ile resüsitasyon yapılırken göğüs

kompresyonu / solunum desteği sayısı kaç olmalıdır?

A) 5/ 2

B) 3/1

C) 5/1

D) 30/2

E) 15/2

Cevap E

Tek kişi resusitasyonu yapıyor ise 2 agızdan agıza solunumdan

sonra 30 gögüs kompresyonu uygulanır. Iki kişi var ise bu oran 2

ventilasyona 15 gögüs kompresyonu olmalıdır. Her 2 dakikada bir

kurtarıcılar yer degiştirmelidir.

97DENEME SINAVI – 52

72. Aşağıdakilerden hangisine defibrilasyon yapılır?

A) Nabızsız elektriksel aktivite

B) Bradikardi

C) Asistoli

D) Ventriküler taşikardi

E) Nabızsız ventriküler taşiakardi

Cevap E

Defibrilasyon kimlere yapılır: Ventriküler fibrilasyon veya

nabızsız ventriküler taşikardi elektrik şokuna cevap verdiginden

“şok uygulanabilecek ritim” olarak sınıflandırılır.

73. Aortoenterik fistül aşağıdakilerin hangisinde en sık görülür?

A) Özefagus

B) Kolon

C) Mide

D) Duodenum

E) Jejunum

Cevap D

Abdominal aort anevrizması en sık duodenum dördüncü

kıta olmak üzere gis kanalına rüptüre olabilir. Bu duruma

aortoenterik fistül adı verilir. Hasta massif gis kanama ve şok

tablosuyla gelir. Aortoenterik fistül, aort anevrizması onarılan

hastalarda da gelişebilir. Sık görülmeyen bir durumdur. Aort

greft ameliyatı olanların yaklaşık %1’inde görülmektedir. Yine

anevrizmaya baglı olabilecegi gibi inflamatuar ya da enfeksiyoz

aortite baglı olarak da aortoenterik fistül gelişebilir. Ameliyet

ile kanama arasındaki zaman çok degişken olmakla birlikte

genellikle 3 senedir. Yani aortoenterik fistül, aort anevrimzası

onarılan hastalarda 3 yıla kadar meydana gelebilmektedir.

Abdominal aort anevrizması oldugu bilinen veya greft ile

anevrizma onarımı yapılmış bir hastada gis kanama başladıgı

zaman akla aortoenterik fistül gelmeldiir. Kanama massiftir. Hızlı

cerrahi müdahale yapılmazsa saatler içerisinde hasta kaybedilir.

74. Ağır travmalı hastaların resüsitasyonu sürecinde gelişebilen

kısır döngü bileşenleri aşağıdakilerden hangisinde doğru

verilmiştir?

A) Koagülopati, hipotermi, hipotansiyon

B) Hipotansiyon, hipotermi, asidoz

C) Hipotermi, asidoz, anüri

D) Hipotansiyon, anüri, asidoz

E) Koagülopati, hipotermi, asidoz

Cevap E

Ölüm triadının kombinasyonu koagülopati, hipotermi ve

metabolik asidozdur

75. Prognozu en kötü ve en nadir görülen karın içi abseler

aşağıdakilerden hangisidir?

A) Sag subfrenik abseler

B) Pelvik abseler

C) Sol subfrenik abseler

D) Bursa omentalis abseleri

E) Interloop abseler

Cevap D

Bursa omentalis abseleri en nadir görülen ve prognozu en

kötü karın içi abselerdir.

En sık sebebi pankreas absesi veya pankreas psödokistinin

sekonder enfeksiyonudur. Mide ülseri, duodenal ülser veya mide

kanseri perforasyonuna baglı olarak da gelişebilir.

76. GÖRH hastalarında aşağıdakilerden hangisi ameliyat

endikasyonlarından değildir?

A) Yapısal olarak alt özefagus sfinkterinin bozuk olması

B) Asemptomatik bir hastada endoskoide ciddi özefajit varlıgı

C) Striktür gelişmesi

D) Barret özefagus gelişmesi

E) Ileri yaş

Cevap E

GÖRH hastalarının çogunda sosyal ve diyet alışkanlıgının

düzenlenmesi ve aljinik asit, antiasit kombinasyonu ve asit

supresyonunu içeren medikal tedavi yeterli olmakta, cerrahi

tedaviye gerek kalmamaktadır.

Duodenogastrik ve gastroözefagial reflü birlikte olan

hastalarda asit supresyon tedavisi semptomları geriletir ancak

reflü sessizce devam eder. Bu asemptomatik hastalarda genelikle

kalıcı mukoza hasarı oluşur. Bu kişiler asemptomatiktir ancak

endoskopide ciddi özefajit saptanır.

Yaklaşık %25-50 hastada ise düzelmeyen veya ilerleyen

hastalık nedeniyle cerrahi tedavi gerekebilir. Medikal tedavinin

başarısız olmasında en önemli faktör alt özefagus sfinkterinin

yapısal olarak bozuk olmasıdır. Yapısal bozuklugu olan hastalar

endoskopide özefajit olsa da olmasa da antireflü girişimlerini

hakederler.

Cerrahi tedavi gerektiren hastalar:

Yapısal olarak sfinkteri bozuk olan hastalar

98 TUS’U KAZANDIRAN DOĞRU ADRES

Asemptomatik bir hastada ciddi endoskopik özefajit varlıgı

Striktür gelişmesi

Barret özefagus gelişmesi

Genç hastalar

77. Aşağıdaki tanı yöntemlerinden hangisinin veya hangilerinin

akalazya tanısında çok fazla yararı yoktur?

I- Baryumlu özefagus grafisi

II- Manometri çalışmaları

III- Özefagoskopi

A) I, II

B) I

C) II, III

D) III

E) I, III

Cevap D

Akalazya tanısında baryumlu özefagus grafisinde kuş

gagası manzarası tanısaldır. Proksimal özefagusta genişleme,

distalde düzgün konik daralma ve en alt uçta kuş gagası belirtisi

hastaların büyük kısmında görülür. Akalazyanın kesin tanısı

manometriyle konulur.

Akalazyadaki manometri bulguları:

AÖS’nin relaksasyonunun tam olmaması

Özefagusta peristaltizm yoklugu

AÖS basıncının > 26 mmHg olması

Intraözefagial basınç > mide içi basınç

Özefagoskopinin akalazya için çok fazla katkısı yoktur ancak

akalazya tanısı olan tüm hastalara özefagoskopi yapılmalıdır

ve darlık sahasından çok sayıda biyopsi alınmalıdır. Akalazya

ile benzer darlıklar oluşturan özefagus kanserinden ayrımda bu

biyopsilerin önemi büyüktür.

78. Hangi tip peptik ülserlerde kanama diðerlerine göre daha

nadiren görülür?

A) Duodenum ülseri

B) Tip 1 mide ülseri

C) Tip 2 mide ülseri

D) Tip 3 mide ülseri

E) Tip 4 mide ülseri

Cevap B

Duodenum ülserlerinde kanama, mide ülserlerinden çok

daha sık görülür. Mide ülserleri içinde kanama en sık tip 2 ve tip

3 ülserlerde görülür. Tip 4 mide ülserleri ise hayatı tehdit eden

kanama ile başvurabilirler. Mide ülserleri içerisinde oransal

olarak kanamaya en nadir yol açan tip tip 1 mide ülseridir.

79. Aşağıdaki lezyonların hangisinde mide kanseri gelişme riski

en yüksektir?

A) Intestinal metaplazi

B) Hiperplastik polip

C) Hipertrofik gastrit

D) Adenomatöz polip

E) Subtotal gastrektomiden sonra geride kalan mide

Cevap D

Seçeneklerde yer alan lezyonlar içerisinde en yüksek kanser

gelişme riski adenomatöz polipte mevcuttur. Ancak mide

lezyonları içerisinde mide kanseri gelişme riski en yüksek olan

atrofik gastrittir.

80. İntestinal adaptasyon süreci için çok önemli olduğu

düşünülen ve nötralize edilmesiyle intestinal adaptasyonda

yavaşlama olduğu gösterilen mediatör aşağıdakilerden

hangisidir?

A) IL-3

B) IL-5

C) IL-15

D) GLP-2

E) IGF-2

Cevap D

Intestinal büyümeyi uyaran bir kaç sınıf effektör vardır.

Bunlar bazı nutrientler; lifli besinler, yag asitleri, trigliseridler,

glutamin, poliamin ve leptinlerdir. Peptid hormonlar ve büyüme

faktörleri (EGF, TGF, IGF-1 ve 2, Keratinosit büyüme faktörü,

hepatosit büyüme faktörü, gastrin, peptid-yy, nörotensin ve

bombesin), pankreas sekresyonu ve bazı sitokinlerdir (IL-3,

IL-11, IL-15) sayılabilir. Intestinal epitele özgü güçlü bir trofik

aktiviteye sahip GLP-2, enterosit proliferasyonu uyarıcısı

olarak en yeni karakterize edilen faktördür. Massif ince barsak

rezeksiyonlarından sonra serumda GLP-2 düzeyleri yükselir ve

bunun nötralize edilmesi barsak adaptasyonunu önler.

99DENEME SINAVI – 52

81. Karaciğerin fokal nodüler hiperplazisi ile ilgili aşağıdaki

ifadelerden hangisi yanlıştır?

A) Nadiren semptomatiktir

B) Malign dejenersayon riski yoktur

C) Lezyonların 2/3’ünde santral skar vardır

D) Rüptür riski yoktur

E) Genellikle yaşlı kadın hastalarda görülür.

Cevap E

Fokal nodüler hiperplazi KC’in ikinci sık benign tümörüdür.

Genellikle fertil dönemdeki kadınlarda görülür. Patogenezi çok

açık olmamakla birlikte hipervasküler lezyonlardır. Santral bir

skar ve buradan çevreye dogru yıldızvari damarsal uzantılarla

karakterizedir. Bu tipik görüntüye bazı kaynaklar at arabası

tekerlegi görüntüsü adını vermektedir. Bu görüntü nedeniyle

fibrolameller KC kanserine benzer. Genellikle asemptomatiktir.

Rüptür ve malign dejenerasyon riski düşüktür.

82. Hepatosellüler karsinom gelişme riski diğerlerinden daha

düşük olan hastalık aşağıdakilerden hangisidir?

A) Herediter hemokromatozis

B) Hepatit B virüsüne baglı gelişen siroz

C) Primer biliyer siroz

D) Wilson hastalıgı

E) Alkole baglı gelişen siroz

Cevap C

Primer biliyer sirozda HCC gelişme riski düşüktür. Siroz

etkenlerinden HCC gelişme riski en yüksek olan hastalık

hemakromatozistir.

83. Altmış yaşında bir erkek hastaya laparoskopik kolesistektomi

yapılıyor. Patoloji raporunda subserozaya uzanan safra kesesi

karsinomu bildiriliyor.

Bu hasta için en uygun yaklaşım aşağıdakilerden

hangisidir?

A) Tedavisiz izlem

B) Yalnızca eksternal RT

C) Eksternal RT + KT

D) Tekrar ameliyat, pankreatikoduodenoktomi

E) Tekrar ameliyat, KC segment 4b + 5 rezeksiyonu ve

lenfadenektomi

Cevap E

Safra kesesi kanserinin subserozaya ulaşması submukozayı

aşması anlamına gelir ki bu durumda yapılması gereken işlem KC

segment 4b + 5 rezeksiyonu + lenfadenektomidir.

84. Koledok kistleri ile ilgili aşağıdaki ifadelerden hangisi

doğrudur?

A) Ekstrahepatik safra yollarında çok sayıda kist bulunması

Caroli hastalıgı olarak bilinir.

B) Erkeklerde kadınlara göre 4 kat daha fazla görülür.

C) Asemptomatikse rezeksiyon gerekmez.

D) Genellikle erişkin yaşlara kadar asemptomatiktir.

E) Koledok kistlerinde tipik klinik sarılık olmadan geçirilen

kolanjit ataklarıdır.

Cevap E

Koledogun ekstrahepatik fusiform genişledigi tip, tip 1 olup

en sık görülen tiptir. Koledok kisleri kadınlarda çok daha sık

görülür. Koledok kistleri kolanjiokarsinom için yüksek risk içeren

lezyonlardır bu nedenle asemptomatik bile olsa rutin olarak

eksizyon yapılması gerekir. Koledok kisti olan hastaların küçük

bir kısmı erişkin yaşlara kadar asemptomatik kalır. Büyük kısmı

erişkin yaşlara kadar semptom verir ve tedavi edilir. Tipik klinik

sarılık olmadan geçirilen kolanjit ataklarıdır.

85. Aşağıdaki durumlardan hangisi rektum kanserlerinde lokal

eksizyon yapılması için uygun olmayan bir özelliktir?

A) Tümörde lenfovasküler invazyon olmaması

B) T1N0 tümör olması

C) Kolloid içermeyen tümör olması

D) 3 cm çaplı mobil tümör olması

E) Tümörün rektumda anal kanaldan itibaren 12. cm’de

olması

Cevap E

Erken rektal karsinomlarda lokal eksizyon kriterleri:

Dentat çizgiden 10 cm proksimale kadar olan segmentte

yerleşmiş olan lezyonlar

4 cm’den küçük mobil tümörler

Fikse olmayan tümörler

iyi diferansiye tümörler

Kolloid içermeyen tümörler

Palpable perirektal lenf nodlarının olmaması

100 TUS’U KAZANDIRAN DOĞRU ADRES

86. Kolorektal kanserlerde definitif tedavi sonrasında

prognoz – sağkalım açısından en önemli belirleyici faktör

aşağıdakilerden hangisidir?

A) Lenf nodu tutulumunun varlıgı

B) Tümörün barsak duvarındaki vertikal yayılımı

C) Tümörün büyüklügü

D) Histolojik ayrımlaşma derecesi

E) CEA düzeyi

Cevap A

Sadece kolorektal kanserlerde degil bir çok farklı

adenokarsinomlarda en önemli prognoz belirleyici faktör lenf

nodu tutulumunun varlıgıdır.

87. Desmoid tümör aşağıdaki hastalıkların hangisinde daha sık

görülür?

A) Herediter non-polipozis kolorektal kanser

B) Cowden hastalıgı

C) Muir-Torre sendromu

D) Peutz-Jeghers sendromu

E) Familyal adenomatöz polipozis

Cevap E

Desmoid tümör, familyal adenomatöz polipozis kolinin çok

önenmli bir komponentidir ve familyal adenomatoz polipozis koli

için önemli ölüm nedenlerinden biridir. Aynı zamanda desmoid

tümör, Gardner sendromunda da tespit edilen bulgulardan bir

tanesidir. Gerek familyal adenomatoz polipozis sendromunda,

gerek Gardner sendromunda desmoid tümör varlıgı prognozun

kötü olacagının göstergelerindendir.

88. Aşağıdaki anüs tümörlerinden hangisi adenokarsinomdur?

A) Anüsün paget hastalıgı

B) Bowen hastalıgı

C) Bazoloid karsinom

D) Malign melanom

E) Bazal hücreli karsinom

Cevap A

Anal kanalın paget hastalıgı perianal bölgedeki apokrin

bezlerden kaynaklanan bir adenokarsinoma insitudur.

89. Aşağıdaki akut karın nedeni ve ağrı karakteristiği

eşleştirmelerinden hangisi yanlıştır?

A) Kolonik patoloji – Agrı simfizis pubis ile umblikus arasında

B) Akut kolesistit – Hafif başlayıp giderek şiddetlenen kolik

tarzda agrı

C) Akut apandisit – Yer degiştiren, sag alt kadrana kayan agrı

D) Ülser perforasyonu – Yavaş yavaş artan çok şiddetli agrı

E) KC patolojisi – Sag üst kadranda agrı

Cevap D

Ülser perforasyon agrısı aniden bıçak saplanır gibi başlar

ve çok şiddetlidir. Akut karın hastası agrısını tarif ederken bazı

ifadeler kullanır. Birden başlayan çok şiddetli agrı perforasyon

veya arteriyel emboliye baglı iskemi lehine düşünülmeldir. Biliyer

kolitte agrı aniden başlayabilir. Hafiften başlayıp saatler içerisinde

kötüleşen agrı ise daha çok kolesistit, polip gibi inflamatuar

olaylar veya barsak obstruksiyonunu düşündürmelidir. Kolik

agrı barsak obstruksiyonu, safra kesesi, safra yolu patolojileri

ve genitoüriner obstruksiyonu akla getirmelidir. Agrının yeri

ve yayılımı çok önemlidir. Visseral fazda agrının yeri lokalize

edilemezken paryetal fazda ise agrıın yeri lokalize edilebilir.

Doku yaralanması ve inflamasyon hem visseral hem de

somatik agrıya neden olmaktadır. Solid organ visseral agrısı

organın yerleştigi kadranda hissedilir. KC agrısını sag üst

kadranda, ince barsak kökenli agrı daha çok periumblikal bölgede,

kolon agrısı umbilkus ve simfizis pubis arasında hissedilir.

Inflamasyon visseral peritonu aşıp paryetal peritona

yayıldıkça daha fokal, keskin ve lokalize edilebilen bir agrı

duyulömaya başlanır. Appendiksteki agrı buna örnektir. Akut

apandisitteki agrı önce tüm batında duyulurken daha sonra sag

alt kadrana dogru yayılacaktr. KC agrısı sag omuza, genitoüriner

agrı bele, skrotum ve labiumlara dogru yayıılır. Barsak

obstruksiyonu, biliyer kolit, pankreatit, divertikülit ve perforasyon

agrısı yemek yemekle kötüleşen agrılardır. Peptik ülser ve gastrit

agrısı genellikle yemek yemekle azalan agrılardır.

90. Ellibeş yaşında kadın hasta tenis maçı sonrasında sağ alt

kadranda ani başlayan bir karın ağrısı tanımlıyor. Rektus

kılıfı hematomu olduğu düşünülen bu hastada aşağıdaki

bulgulardan hangisi tanıyı destekler?

A) Psoas bulgusu

B) Obturator bulgusu

C) Dunphy bulgusu

D) Aoron bulgusu

E) Fothergill bulgusu

Cevap E

101DENEME SINAVI – 52

Süperior ve inferior epigastrik arterin terminal dalları rektus

kasının posterior kılıfında anostomoz yapar. Bu damarların ve

kolletarellerin rektus kılıfı içine kanaması durumuna rektus

kılıf hematomu denir. Travma, öksürme, hapşırma ya da zorlu

egzersiz gibi rektus kasının aşırı derecede kasılmasına sebep

olan durumlarda meydana gelebilir. Bunun yanında yaşlılarda

ve antikoagülan kullanan hastalarda spontan olarak rektus

kılıf hematomu görülebilir. Karın alt kadranlarda ani başlayan

agrı tanımlanır. Linea arcuata’nın inferiorunda bilateral olabilir.

Sagda oldugunda apandisit, özellikle de plastron apandisitle

karıştırılabilir. Agrı tipik olarak rektus kası kasıldıgında artar,

hassas bir kitle palpe edilmektedir. Hemoglobin ve hemotokrite

bakılır, koagülasyon testleri yapılır. Karın USG’si karın duvarında

kitle görüntüsü verir. En degerli tanı yöntemi BT’dir. BT ile

diger ayırıcı tanıya giren durumlar ekarte edilmiş olur. Tedavi

kanamanın ciddiyetine göre degişir. Küçük ve tek taraflı ve

stabil hematomlar takip ve ayaktan tedavi edilir. Büyük ve

bilateral hematomu olan hastaları yatırarak tedavi etmek

gerekir. Antikoagülan tedaviyi Warfarin’e degiştirmek gerekir.

Hematom genişliyor ise anjiografik embolizasyon yapılabilir.

Bunlara ragmen hasta stabil degilse ve hematom genişlemeye

devam ediyorsa cerrahi tedavi uygulanmalıdır. Fothergil bulgusu

bu kitlenın hematom oldugu tarafta palpe edilmesi ve hasta

kaslarını(rektus) kastıgı vakit palpe edilmeye devam edilmesi

ancak kitlenin karşı tarafa itilememesi şeklinde görülen

bulgudur ve rektus kılıfı hematomunda görülür.

91. Appendiksin en sık görülen primer malign tümörü

aşağıdakilerden hangisidir?

A) Müsinöz adenokarsinom

B) Primer adenokarsinom

C) Karsionid tümör

D) Goblet hücreil tümör

E) Taşlı yüzük hücreli tümör

Cevap A

Müsinöz adenokarsinom – en sık %38

Primer adenokarsinom - %26

Karsionid tümör - %17 (en iyi prognozlu)

Goblet hücreil tümör - %15

Taşlı yüzük hücreli tümör – %4 (en kötü prognozlu)

92. Postsplenektomi sepsisi gelişimi için en önemli risk faktörü

aşağıdakilerden hangisidir?

A) Hastanın yaşı

B) Splenektomi nedeni

C) Splenektomi tipi (laparotomi veya laparosokopik)

D) Hastanede yatış süresi

E) Diyabet varlıgı veya yoklugu

Cevap B

Hematolojik hastalıklar veya maligniteler nedeniyle yapılan

splenektomilerde postsplenektomi sepsisi gelişme riski travmatik

ya da diger nedenlere baglı yapılan splenektomilere göre daha

yüksektir.

Diger önemli bir risk faktörü hastanın yaşıdır. 5 yaş altında ve

50 yaş üstünde postsplenektomi sepsisi riski yüksektir.

93. Aşağıdakilerden hangi şıkta pankreasın adacık hücre

tömrlerinden malignite olasılığı en düşük ve en yüksek

olanı sırasıyla doğru olarak verilmiştir?

A) Gastrinoma, Glukagonoma

B) Insulinoma, Somatostatinoma

C) Insulinoma, Glukagonoma

D) VIPoma, Somatostatinoma

E) VIPoma, Insülinoma

Cevap C

Malignite olasılıgı en düşük olan insülinoma, en yüksek olan

glukagonomadır.

94. Aşağıdaki BRCA-1 ve BRCA-2 mutasyonları ve bu

mutasyonlarda ortaya çıkan meme kanseri özellikleri

eşleştirmelerinden hangisi yanlıştır?

A) BRCA-1 ---- Yüksek S faz fraksiyonu

B) BRCA-2 ---- Bilateral

C) BRCA-1 ---- Anöploid

D) BRCA-2 ---- Erkek meme kanseri

E) BRCA-2 ---- Östrojen reseptörü negatif

Cevap E

102 TUS’U KAZANDIRAN DOĞRU ADRES

BRCA-1 (17q21 - OD) BRCA-2 (13q12 – OD)

Histoloji Invaziv duktal karsinom, kötü diferansiye, yüksek grade, anoploid, S faz fraksiyonu yüksek, bazal like kanserler.

Invaziv duktal karsinom, iyi diferansiye

Hormon reseptörü

Negatif (Östrojen reseptörü negatif)

Pozitif (Östrojen reseptörü pozitif)

Yaş Erken Erken

Lokalizasyon Bilateral Bilateral

Erkekte risk Yok %6 risk var

Gen tipi Tümör süpresör Tümör süpresör

Gen görevi Transkripsiyon, hücre döngü kontrolü ve DNA hasar tamiri

Hücre döngü kontrolü

Meme CA riski %90 %80

Over CA riski %40 %20

Meme dışı malignite

Kolon tm + Prostat ca Kolon tm, Prostat ca, Pankreas ca, Safra yolları ca, Mide ca ve Malign melanom

Önemli özellikler

Lenfosit infiltrasyonu artar, p53 mutasyonuyla artmış birliktelik vardır. Mitoz sayısında aşırı derecede artış.

95. Meme kanserinde risk belirlemek için kullanılan Gail

modelinde aşağıdakilerden hangisi kriter olarak alınmaz?

A) Daha önce geçirilmiş meme biyopsilerinin sayısı

B) Paternal soyda meme kanseri öyküsü

C) Meme kanseri olan birinci derece akrabaların sayısı

D) Menarş yaşı

E) Ilk canlı dogum yaşı

Cevap B

Gail modelinde kullanılan parametreler

Menarş yaşı

Benign meme hastalıkları varlıgı ve görülme yaşı

Meme biyopsileri ve yapıldıkları yaşlar

Ilk dogum yaşı

Birinci derece akrabalarda meme kanseri hikayesi ve görülme yaşları

96. İnvaziv lobuler kanserlerle ilgili olarak aşağıdaki

ifadelerden hangisi yanlıştır?

A) En sık izlenen ikinci invaziv meme kanseri tipidir.

B) Multisentrik ve bilateral olma egilimindedir.

C) Sıklıkla lobüler karsinoma in situ ile birliktedir

D) Radyolojik yöntemlerle tanı konması diger meme kanseri

tiplerine göre daha kolaydır.

E) Meme koruyucu cerrahi uygulanabilir.

Cevap D

Invaziv lobüler kanserler infiltratif duktal kanserlerden sonra

ikinci en sık meme kanserleridir.

Invaziv lobuler kanserler tıpkı lobuler karsinoma in situ gibi

multisentrik ve bilateral olma egilimindedirler.

Invaziv lobuler kanserlerde sıklıkla LCIS odakları mevcuttur.

Invaziv lobuler kanserler genellikle kitle etkisi oluşturmazlar

ve mamografik bulguları genellikle yoktur.

Multisentrik olma olasılıkları nedeniyle meme koruyucu

cerrahi tedavide pek kullanılmaz ancak uygun vakalarda hasta ile

konuşularak MKC uygulanabilir

97. Aşağıdakilerden hangisi mamografik olarak BI-RADS 2

lezyonlardan biri değildir?

A) Kalsifiye fibroadenom

B) Hamartom

C) Lipom

D) Sekretuar kalsifikasyon

E) Asimetrik dansite

Cevap E

BI-RADS 2 lezyonlar:

Kalsifiye fibroadenom, hamartom, lipom, sekretuar

kalsifikasyonlardır.

BI-RADS 3 lezyonlar:

Fibroadenom, MKC yapılan hastalarda kontrol amacıyla

yapılan ilk mamografi bulguları

BI-RADS 4 lezyonlar:

MKC yapılan hastalarda ikinci kontrol mamografisindeki

ödemin, kalsifikasyonun ilk yapılan mamografiye göre artması,

DCIS, sklerozan adenozis (florid hiperplazi)

103DENEME SINAVI – 52

98. Periostta soğan manzarası oluşturan tümör aşağıdakilerden

hangisidir?

A) Kondroblastom

B) Osteoblastom

C) M.Myelom

D) Ewing sarkomu

E) Retiküler hücreli karsinom

Cevap D

Ewing Sarkom

• Kemik iliginden köken alır.

• 5-25 yaşlarında görülür.

• Uzun kemiklerin en sık diafizine yerleşir.

• Agrı, şişlik kızarıklık şikayeti vardır.

• En sık osteomyelitle karışır.

• Radyosensitiftir.

• Hücrelerde glikojen depolanması vardır. Osteolitik lezyon

yapar.

• Radyolojik olarak, SOĞAN ZARI gibi lameller periost

reaksiyonu görülür.

• En sık akcigere metastaz yapar. Prognozu kötüdür

99. Volkman iskemik kontraktürü aşağıdakilerden hangisinin

kırığında en sık görülür?

A) Radius başı kırıgı

B) Colles kırıgı

C) Femur cisim kırıgı

D) Subrakondiler humerus kırıgı

E) Olekranon kırıgı

Cevap D

Daha önce defalarca sorulmuş eski bir TUS sorusu. Kısaca

hatırlayacak olursak;

Volkmann iskemik kontraktürü; Ön kol volar yüzünün

kompartman sendromu sonucu gelişen bir deformitedir.

Genellikle 10 yaşın altındaki çocuklarda görülür. Kırık ve çıkıkda

olan arteriel yaralanma: Özellikle suprakondiler humerus

kırıklarından sonra görülür. En sık yaralanan damar, A.

brakiyalistir.

Travmadan birkaç saat sonra ön kolda derin şiddetli bir

agrıyla başlar. Volar yüzde ısı atışı, şişlik, kızarıklık vardır.

Parmakların extansiyonu ile agrı artar. Nabız alınır. Ön kolun

volar yüzü sertleşir ve 5P bulgusu ortaya çıkar. Pain (agrı),

Pulselesness (nabızsızlık), Pallor (solukluk), Parestezi, Paralizi

100. Böbrekte görülen enfeksiyonlar hakkında aşağıdakilerden

hangisi yanlıştır?

A) Akut pyelonefritte ateş yükselmiştir.

B) Akut pyelonefritte parenteral tedavi şarttır.

C) Kronik pyelonefritte böbrek skarlara baglı olarak

küçülmüştür.

D) Renal abse asendan yolla gelen mikroorganizmalarla olur.

E) Renal abse hastalarının çogu diabetiktir.

Cevap D

Renal absenin en sık sebebi asendan enfeksiyonlar (E.Coli)

değil Staf. Aurestir.

101. Yeni doğan erkeklerdeki hidroüreteronefrozun en sık sebebi

hangisidir?

A) Mesane agenezisi

B) Posterior üretral valv

C) Epispadias

D) Extrofia vesika

E) Fimozis

Cevap B

Yeni doğan erkeklerde en sık hidroüretonefroz sebebi

posterior üretral valvdir. Mesane, üreterler ve böbrek

büyümüştür. Erişkinlerde ise erkeklerde BPH, kadınlarda

ise hidroüreteronefrozun en sık sebepleri taş ve jinekolojik

malignensilerdir.

102. Aşağıdakilerden hangisi gastroşizis ve omfalosel için

yanlıştır?

A) Gastroşizisin prognozu daha kötüdür

B) Omfaloselde en dışta bir periton bulunmaktadır

C) Gastroşiziste ek anomali bulunma ihtimali daha yüksektir

D) Gastroşiziste göbet normal yerindedir

E) Omfalosele hipoglisemi eşlik etme ihtimali vardır

Cevap C

OMFALOSEL (EXOMFALOS)

• Sıklık 1/300-500. Düşük dogum agırlıklı ve

prematürelerde sıktır.

• %40 vakada polihidramnios vardır.

• Patogenez: Orta bagırsagın 10-12. haftalarda

extraembriyonik kölomdan karın boşluguna dönememesi

104 TUS’U KAZANDIRAN DOĞRU ADRES

ile oluşur.

• Klinik: Orta hatta şeffaf yumuşak bir kese vardır. Kese

viseral periton ve amniotik zardan oluşur.

• %70 vakada ek anomaliler görülür.

• En sık GIS anomalileri görülür ve bunlardan en sık

malrotasyon-nonrotasyon görülür.

• Beckwith-wiedeman ve EMG (exomfalos, makroglossi,

gigantizm) sendromlarında sık görülür.

• Bu çocuklar mutlaka hipoglisemi açısından yakın takibe

alınmalıdır.

• Tedavi: 5 cm altında olanlar primer kapatılır, daha

üstünde olanlar karın içi basıncı birden arttırmak için

yavaş yavaş kapatılır.

• Prognoz: Çocukların %90’ı yaşar.

GASTROŞİZİS

• Sıklık: 1/30.000 Düşük dogum agırlıklı ve

prematürelerde sıktır.

• Patogenez: Amnion zarının 5-10. haftalarda yırtılması

sonucu oluştugu düşünülmektedir.

• Klinik: Göbek normal yerindedir ve mide ve bagırsaklar

göbegin sag alt yanındaki açıklıktan ekspozedir.

Barsaklar aseptik fetal peritonite baglı olarak sertleşmiş

genişlemiş ve kalınlaşmıştır.

• Ek anomali nadirdir. En sık görülen anomaliler GIS ile

ilgilidir.

• Hipotermi ve kan proteini kaybı açısından dikkatli

olunmalıdır.

• Tedavi: Barsaklar ameliyatta yıkanır ve boşaltılır. Cilt

açıklıgı genişletildikten sonra organlar abdomene konur

ve cilt kapatılır.

• Prognoz: Bu çocukların %50-60’ı yaşar.

103. Halotanın karaciğerde oluşturduğu patoloji aşağı-

dakilerden hangisidir?

A) Nodüler siroz

B) Kronik aktif hepatit

C) Kronik persistan hepatit

D) Akut hepatit

E) Fulminan hepatit

Cevap E

Halotan viral hepatitten sonra fulminan hepatitin de en

sık nedenidir. Halotana baglı karaciger hasarının iki formu

bulunmaktadır.

1. Hastaların %20 kadarında hafif ve tamamen geri

dönüşlü serum aminotransferazlarında artma ile giden

fokal hepatoselüler nekroz görülür.

2. Masif karaciğer nekrozu.

104. İntervertebral disk herniasyonu en sık hangi seviyede

görülür?

A) L2-L3

B) L5-S1

C) C5-C6

D) C6-C7

E) T9-T10

Cevap B

LOMBER DİSK HERNİASYONU: En sık L5–S1 disk hernisi

görülür. Anterior ve posterior

Longitudinal Ligamentler, diske sıkıca yapışarak destek

saglarlar. Anterior longitudinal ligament çok güçlüdür. Posterior

Longutidinal Ligament ise, ortada biraz gucludur, yanlarda daha

zayıftır. Bu nedenle en sık herniasyon posterolateral yönde

olur. Gençlerde en sık nedeni mikro ve makrotravmalardır.

Yaşlılarda ise en sık nedeni dejenerasyondur.

105. Ankilozan spondilitli bir hasta sol gözünde ani gelişen

bulanık görme, ağrı ve fotofobi başlamıştır. Hastanın

biomikroskopik muayenesinde ön kamerada; 3 (+) hücre,

keratik presipitat saptanmıştır.

Bu hastada en olası tanı aşağıdakilerden hangisidir?

A) Bakterial konjonktivit

B) Retina dekolmanı

C) Anterior üveit

D) Koroidit

E) Glokom

Cevap C

Ön üveit (Iridosiklit):

En sık üveit nedeni idiopatiktir. Artropatilerle, özellikle

ankilozan spondilit de sıktır. Klinigi; genellikle şiddetli agrı,

kırmızı göz ve fotofobi vardır. ön kamerada hücre, fibrin ve protein

birikimine baglı bulanıklık gelişir. Biomikroskopik Muayenede

kanlanma artışına baglı ilk limbusta başlayan, sonra tüm

konjonktival kızarıklık, korneada keratik presipitatlar (hücresel

depozitler), Ön kamerada hücre görülür.

105DENEME SINAVI – 52

106. Tedaviye yanıt vermeyen tekrarlayan burun tıkanıklığı

ve epistaksis şikayeti kliniğe başvuran 16 yaşındaki

erkek hastanın çekilen grafisinde nazofarenkste kitle

saptanmıştır.

Bu hastadaki en olası tanı aşağıdakilerden hangisidir?

A) Nazofarenks kanseri

B) Respiratuar papillom

C) Travmatik epistaksis

D) Yabancı cisim

E) Juvenil anjiofibrom

Cevap E

Soruda sözü edilen hasta nazofarenks kanseri için genç, buna

karşılık yabancı cisim için yaşlıdır. Respiratuar papillomlar için

“tedaviye yanıt vermeyen epistaksis” çok ender bir bulgudur.

Travmatik epistaksis ise kitleye neden olmaz. Bu nedenle dogru

yanıt juvenil anjiofibromdur.

107. Yirmi gün önce üst solunum yolu enfeksiyonu geçirmiş olan

34 yaşındaki erkek hasta, şiddetli baş dönmesi, bulantı ve

kusma şikayetleri ile başvuruyor. Fizik muayenede spontan

nistagmus, işitme kaybı ve denge bozuklugu saptanıyor.

Bu hasta için en olası tanı aşağıdakilerden hangisidir?

A) Akut labirentit

B) Vestibüler nörit

C) Benign pozisyonel vertigo

D) Meniere hastalıgı

E) Otitis media

Cevap A

Akut labirentit iç kulagın enfeksiyonudur ve şiddetli vertigoya

ve sensörinöral işitme kaybına yol açar.

108. Adams Hakim sendromunda aşağıdakilerden hangisi

görülmez?

A) Yürüme bozuklugu

B) Demans

C) Idrar inkontinansı

D) Ventriküler dilatasyon

E) Papillödem

Cevap E

NORMAL BASINÇLI HİDROSEFALİ (ADAM HAKİM

SENDROMU)

Ileri yaş grubu hastalıgıdır. Yavaş başlangıçlı ve progresif

seyirlidir. Primer (idiopatik) ve sekonder formu vardır.

Üçlü karakteristik klinik triad bulgusu vardır

1- Yürüme bozukluğu (ataksi) 2- Mental Değişiklikler

(Demans) 3- İdrar inkontinansı

Tanı

Bilgisayarlı Tomografi: Ventrikülomegali, periventriküler

ödem

Lomber Ponksiyon: Hastanın klinik şikayetlerinde geçici

olarak rahatlama veya iyileşme olursa, hastalık lehinedir.

Tedavi

Şant takılmalıdır.

Kafa içi basınç artışı olmadığı için papil ödemi görülmez…

109. Aşağıdakilerden hangisinde ektopik gebelik riski daha

yüksektir?

A) Geçirilmiş tubal cerrahi

B) Sterilizasyon

C) Infertilite

D) Geçirilmiş genital enfeksiyon

E) Geçirilmiş ektopik gebelik

Cevap E

Williams jinekoloji!!!!

Ektopik gebelik için en riskli durum tubal rekonstrüktif

cerrahi, 2. Riskli geçirilmiş ektopik gebelik, 3. En riskli olan ise

geçirilmiş tubal cerrahidir. Bu sorunun cevabı Rekonstrüktif

(koruyucu) ifadesi kullanılmadıgı için A seçenegi degildir. Çünkü

salpenjektomide bir tubal cerrahidir vr ektopik gebelik riskini

azaltır.

Table 7.1. Risk Factors for Ectopic Pregnancy

Factor Odds Ratio (95% Cl)

Prior ectopic pregnancy 12,5 (7.5, 20.9)

Prior tubal surgery 4.0 (2.6, 6.1)

Smoking>20 cigarettes per day 3.5 (1.4, 8.6)

Prior STD with confirmed PIDby laparoscopy and/or positive test for Chlamydia trachomatis

3.4 (2.4, 5.0)

Three or more prior spontaneous miscarriages

3.0 (1.3, 6.9)

Age≥ 40 years 2.9, (1.4, 6.1)

Prior medical or surgical abortion 2.8 (1.1, 7.2)

Infertility > 1 years 2.6 (1.6, 4.2)

Lifelong sexual partners >5 1.6 (1.2, 2.1)

Previous IUD use 1.3 (1.0, 1.8)

106 TUS’U KAZANDIRAN DOĞRU ADRES

110. Aşağıdakilerden hangisine metastaz yapan gestasyonel

koryokarsinomun prognozu daha kötüdür?

A) Akciger

B) Mide

C) Dalak

D) Böbrek

E) Beyin

Cevap E

SKOR (7 üzeri riskli) 0 1 2 4

YAŞ 

40 yaş altı

40 yaş üzeri

   

GEBELİK GEÇMİŞİ Mol Abortus Term  

GEBELİK TANISI İTİBARİYLE GEÇEN SÜRE

4 aydan az

4-6 ay 7-12 12 aydan geç

B-HCG SEVİYESİ 1000’den az

1000 - 10000 arası

10000-100000Arası

100000 ve üzeri

TÜMÖR BOYUTU 3 cm altında

3-4 cm 5 cm ve üzerinde

 

METASTAZ   Dalak, Böbrek

Gastroin-testinal

Karaciğer,beyin

METASTAZ SAYISI   1-4 5-8 8 den fazla

ÖNCEDEN UYGULANAN KE-MOTERAPİ

    1 2

111. Bir gebede ultrasonografik olarak aşağıdakilerden hangisi

gestasyon yaşı ile en uyumlu olan ölçümdür?

A) CRL (Tepe-topuk mesafesi)

B) BPD (Biparietal fetal baş çapı)

C) AC (Abdominal çevre)

D) FL (Femur uzunlugu)

E) Humerus uzunlugu

Cevap A

CRL (tepe-popo mesafesi) ilk trimesterde ölçülür. Tüm

ölçümler içerisinde gestasyon yaşı ile en uyumlu olan ölçümdür.

112. Aşağıdaki pelvik relaksasyonlardan hangisi için moscowitz

operasyonu uygulanır?

A) Rektosel

B) Enterosel

C) Sistosel

D) Üreterosel

E) Elengasyo kolli

Cevap B

Enterosel içinde bagırsagı bulunduran bir pelvik relaksasyon

örnegidir. Tedavisinde moskovicz operasyonu kullanılır.

Rektoselde posterior kolporafi;sistoselde anterior kolporafi

yapılır.

113. Labia majuslar üzerinde ağrılı veziküler lezyonu olan ve

lezyondan yapılan biyopside intranükleer inklüzyonlar

izlenen olguda en olası etken aşağıdakilerden hangisidir?

A) Trepanoma pallidum

B) Hemofilus ducrei

C) Calymatobacteryum granülomatis

D) Sitomegalovirus

E) Herpes simpleks Tip 2 virus

Cevap E

Veziküler lezyonların olması, hücrelerde intranükleer

inklüzyonların görülmesi herpesi düşündürmelidir.

114. Yarısından azı myometriumda diğer kısmı ise serozal

yüzeye sarkan myom tipi aşağıdakilerden hangisidir?

A) Tip 5

B) Tip 6

C) Tip 2

D) Tip 3

E) Tip 4

Cevap B

KESİNLİKLE BEKLEDİĞİMİZ BİR SORU!!!!

Tip 0: Saplı intrakaviter

Tip 1: Myometriuma %50’sinden daha az invaze

Tip 2: Myometriuma %50’sinden daha fazla invaze intra

kaviter komponenti var.

Tip 3: Endometriumla bitişik ancak intra kaviter komponenti

yok.

107DENEME SINAVI – 52

Tip 4: Myometrium içinde

Tip 5: Subserozal %50’sinden daha fazlası I.M.

Tip 6: Subserozal %50’sinden daha azı I.M.

Tip 7: Tamamen subserozal

Tip 8: Servikal, ligamenter, parazitik myom

115. Endometriozis aşağıdakilerden hangisinin riskini artırmaz?

A) Overin müsinöz karsinomu

B) Overin berrak hücreli karsinomu

C) Non hodchin lenfoma

D) Malign melanom

E) Overin endometrioid karsinomu

Cevap A

Endometriozisin riskini artırdığı 4 tümörü bilmemiz

gerekiyor!!

116. Aşağıdakilerden hangisi menapozda vazomotor

semptomların tedavisinde kullanılamaz?

A) Östrojen replasmanı

B) Raloksifen

C) Tibolon

D) Östrojen/progesteron replasmanı

E) Fitoöstrojen

Cevap B

Raloksifen post menapozal osteoporozda kullanılır. En önemli

dezavantajı vasomotor semptomları artırmasıdır.

117. Aşağıdaki ultrasonografik ölçümlerden hangisi down

sendromu riskini en fazla artırır?

A) Ense kalınlıgında artış

B) Kısa femur

C) Nasal kemik yoklugu

D) Ekojenik bagırsak görünümü

E) Kısa humerus

Cevap A

NT tüm ultrasonografik ölçümler içinde down sendromu ile

en körele olan ölçümdür.

Birinci trimester tarama testinde senstivite ve spesivitesi en

yüksek olan parametredir.

118. Otuz altı haftalık gebeligi olan hastanın yapılan USG’sinde 36

hafta ile uyumlu,amniotik sıvı indeksi normal ve NST si reaktif

olarak saptanıyor. Hasta 2 hafta sonra kontrole çagırılıyor.

Hasta 3 gün sonra pelvik agrı nedeniyle doktora başvuruyor.

USG’de fetal ölüm saptanıyor.

Bu hastada en olası tanı aşağıdakilerden hangisidir?

A) Plasenta previa

B) Konjenital anomali

C) Dekolman plasenta

D) Prenatal toxoplazma enfeksiyonu

E) Uterin rüptür

Cevap C

Normalde her şeyi normal çıkan bir gebede bu kadar akut

fetal ölüm olmasının en olası nedeni dekolman plasentadır!!!!!

119. Jinekoid pelvisi olan bir hastada; verteks presentasyonda

bir fetus en sık hangi pozisyonda pelvise girer?

A) Sol oksiput anterior

B) Sag oksiput posterior

C) Sag oksiput anterior

D) Sol oksiput posterior

E) Sol Oksiput transvers

Cevap E

108 TUS’U KAZANDIRAN DOĞRU ADRES

120. Aşağıdakilerden hangisi daha teratojendir?

A) Ampisilin

B) Eritromisin

C) Lamotrijin

D) Asiklovir

E) Seftriakson

Cevap C

Asiklovir C grubu, Lamotrijin C,D (çogu çalışmada D grubu)

digerleri B grubu ilaçlardır.

01. 14. (14 Soru) : Anatomi15. 22. (8 Soru) : Histoloji, Embriyoloji23. 32. (10 Soru) : Fizyoloji33. 54. (22 Soru) : Biyokimya55. 76. (22 Soru) : Mikrobiyoloji77. 98. (22 Soru) : Patoloji99. 120. (22 Soru) : Farmakoloji

01. 42. (42 Soru) : Dahiliye Grubu (Dahili Bilimler + K. Stajlar)43. 72. (30 Soru) : Pediatri73. 108. (36 Soru) : Cerrahi Bilimler (Genel Cerrahi + K. Stajlar)109. 120. (12 Soru) : Kadın Hastalıkları ve Dogum

TEMEL BİLİMLER

KLİNİK BİLİMLER

TEMEL BİLİMLER CEVAP ANAHTARI

1– D 31– D 61– B 91– D

2– E 32– D 62– B 92– E

3– B 33– D 63– C 93– C

4– C 34– C 64– D 94– C

5– A 35– B 65– B 95– E

6– E 36– D 66– B 96– B

7– E 37– C 67– C 97– B

8– E 38– C 68– A 98– D

9– C 39– B 69– E 99– C

10– D 40– B 70– B 100– D

11– A 41– C 71– D 101– C

12– B 42– A 72– E 102– E

13– A 43– C 73– B 103– C

14– A 44– D 74– E 104– B

15– C 45– A 75– B 105– C

16– A 46– E 76– C 106– E

17– D 47– B 77– D 107– C

18– C 48– C 78– B 108– C

19– A 49– A 79– E 109– C

20– A 50– D 80– A 110– D

21– B 51– E 81– B 111– C

22– C 52– B 82– D 112– B

23– C 53– B 83– A 113– D

24– B 54– A 84– E 114– C

25– D 55– B 85– B 115– E

26– A 56– A 86– D 116– A

27– B 57– C 87– E 117– A

28– A 58– C 88– B 118– C

29– B 59– C 89– E 119– E

30– E 60– E 90– B 120– D

KLİNİK BİLİMLER CEVAP ANAHTARI

1– B 31– E 61– A 91– A

2– D 32– D 62– E 92– B

3– A 33– C 63– E 93– C

4– E 34– B 64– B 94– E

5– C 35– C 65– C 95– B

6– C 36– A 66– C 96– D

7– A 37– D 67– B 97– E

8– D 38– B 68– D 98– D

9– E 39– A 69– D 99– D

10– B 40– A 70– E 100– D

11– C 41– B 71– E 101– B

12– D 42– D 72– E 102– C

13– E 43– E 73– D 103– E

14– A 44– D 74– E 104– B

15– C 45– D 75– D 105– C

16– A 46– E 76– E 106– E

17– E 47– E 77– D 107– A

18– D 48– D 78– B 108– E

19– B 49– C 79– D 109– E

20– A 50– B 80– D 110– E

21– D 51– A 81– E 111– A

22– E 52– B 82– C 112– B

23– A 53– C 83– E 113– E

24– D 54– A 84– E 114– B

25– B 55– E 85– E 115– A

26– C 56– C 86– A 116– B

27– D 57– A 87– E 117– A

28– C 58– B 88– A 118– C

29– E 59– E 89– D 119– E

30– E 60– B 90– E 120– C

İSTANBUL–MERKEZ Aksaray Mah. Cerrahpaşa Cad. No: 59 Haseki-Fatih / ISTANBULTel: 0212 521 77 85Faks: 0212 521 77 65

TUSTIME / KADIKÖYIbrahimaga Zaviye Sokak Kat: 1 Bagımsız Bölüm No: 3 Koşuyolu - Kadıköy / ISTANBULTel: 0216 336 24 29Faks: 0216 336 24 82

ANKARAMamak Cad. Dikimevi Postahanesi Yanı Dikimevi–Mamak / ANKARATel: 0312 417 23 45Faks: 0312 425 14 09

İZMİRCumhuriyet Bulvarı No: 99/7 Kat: 2 M. Rıza Iş Merkezi (Anadolubank Üstü)Pasaport / IZMIRTel: 0232 425 11 55Faks: 0232 425 11 57

ISPARTAGazi Kemal Mah. 1317 Sok.Henden Ap. No: 11 D: 9/10 Merkez / ISPARTATel: 0246 232 66 00Faks: 0246 232 77 00Gsm: 0507 408 01 51

AYDINHasanefendi Mah. Kızılay Cad. No:34 Merkez - AYDINGsm: 0530 047 00 58

TUSTIME–PENDİK (OFFLINE)Fevzi Çakmak Mah. Çınar Sokak No:2 D:9 Pendik/ISTANBUL

TUSTIME–MANİSA (OFFLINE)Uncubozköy Mah. 5504 Sokak 13/A/25 MANISA

TUSTIME–BALÇOVA (OFFLINE)Poyraz Sok.No: 4/A Balçova – IZMIR

TUSTIME–BORNOVA (OFFLINE)Kazım Dirik Mah. 185 Sk. N:2/A Bornova – IZMIR

TUSTIME–KIRIKKALE (OFFLINE)Yenişehir Mah. 263. Sok. Dogan Apt. Kat:1 Yahşihan/KIRIKKALE

TUSTIME YAYINCILIK LTD. ŞTİ.www.tustime.com