Bin Muhterem Güneş

Embed Size (px)

Citation preview

  • 7/28/2019 Bin Muhterem Gne

    1/133

    Khaled HosseiniBin Muhterem Gne

    Tm dnyadainanlmaz bir baar yakalayan Uurtma Avcs'nn yazarndan...

    Khaled Hosseini

    Afganistan, Kabil'de bir diplomatn olu olarak dodu. Ailesi, 1980'de Amerika Birleik Devletlcri'nden siyasisnma hakk elde etti. Halen Kuzey Cali-fomia'da yaamaktadr ve doktorluk mesleini srdrmektedir. lkroman Upurtma Avcm'nm ardndan Bin Muhterem Gne yazarn ikinci roman.

    Trkesi: Pren zgren

    Pren zgrenAdana'da dodu. Avusturya Lisesi'ni bitirdikten sonra University of Miami'de dil eitimi ald. 1984'tcn bu yanasrdrd eviri almalar arasnda, tannm pek ok yazarn eseri bulunmakta: Roman Polanski,Vanessa Redrgra-ve ve Erje Ayden'in otobiyografileri, Yukio Miima'dan Bereket Denizi drtlemesi, HenryMiller'dan tlgm fl, Lawrence Durrell'dan Kara Defter, George Onvell'dan Birmanya Gnleri, Emest

    Hemingway'den Cennet Bahfcsi, Truman Capote'den Bukalemunlar pin Mzik, inli ada yazar Cangian-liyen'den Erkein Tans Kadn ve lmeye Al/mak, Roald Dahl'dan ptm Seni, Nobelli yazar ToniMorrison'dan Cennet ve Sevilen, Bedri Baykam'dan Maymunlarn Resim Tapma Hakk.

    ada Dnya Edebiyat 98

    Kitabn zgn Ad: A Thousand Splendid Suns

    Yayna hazrlayan: Tlin Er

    Dizgi: Bahar Kuru 2007 by ATSS Publications LLC

    2008; bu kitabn Trke yayn haklanAkal Ajans araclyla Everest Yaynlan'na aittir.1-4. Baam: Nisan - Temmuz 200S 5. Basm: Austos 2008ISBN: 978 - 975 - 2R9 - 484 - 6EVEREST YAYINLARITicarethane Sokak No: 53 Caalolu/STANBULTel: (212) 513 34 20-21 Faks: (212) 512 33 76Genel Danm: Alfa, Tel: (212) 511 53 03 Faks: (212) 519 33 00e-posta: everestalf:Jutap.comwww.cverestyayinliri.comEverest, Alfi Ya/uvhn'rjn tescilli markajdr.

  • 7/28/2019 Bin Muhterem Gne

    2/133

    Bu kitap, gzmn iki nur'n Harisle Farah'a ve Afganistan'n kadnlarna adand.

    BRNC BLM

    XMeryem harami szcn ilk duyduunda, be yandayd.Gnlerden perembeydi. Bundan emindi, nk yerinde duramadn, zihninin hani hani altn ok iyianmsyordu; bir tek perembeleri byle olurdu; Celil'in onu grmeye, kulbe'ye. geldii gnler. Meryem vakitgeirmek, sonunda onun, dizboyu odann arasndan geip akla ktn ve el salladn grecei nakadar oyalanmak iin, bir iskemleye km, annesinin in mal porselen ay takmn indirmiti. Bu takm,annesi Nana'nn elindeki tek aile yadigryd, daha iki yandayken kaybettii annesinden kalmt Nana'ya.Mavili-beyazl porselenlerin her bir paras, zarif,3kvrml azyla demlik, elle boyanm ispinozlarla kasmpat-lar, eker ksesindeki, eytan kovalayanejderha, hepsi de Nana iin aziz, paha biilmez eylerdi.te, Meryem'in elinden kayan, kulbe'nin zeminindeki tahta demelere arpp krlan para, busonuncusuydu.

    Nana ekerlii grnce kpkrmz kesildi, st duda titremeye balad; gzleri, hem bozuk hem de salamolan, dmdz, krpmasz bir bakla Meryem'e dikildi. Nana yle kzgn grnyordu ki, Meryem ona yinecin gireceinden korktu. Ama cin bu kez gelmedi. Onun yerine, Nana Meryem'i bileklerinden yakalad,yanna ekti, skl dilerinin arasndan, "Seni kk, sakar harami seni," dedi. "ektiim onca ilenin dlbu ite. Aile yadigrm kran, sakar bir harami."O srada, Meryem anlayamamt. Harami -pi- szcnn anlamn bilmiyordu. Buradaki hakszlaynmsayacak, asl sulunun, tek gnah domak olan haramfyi dnyaya getirenler olduunu bilecek yatada deildi. Yine de, Na-na'nn szc syleyi biimi, Meryem'i kukulandrd; harami olmak irkin,tiksindirici bir eydi galiba; bir bcek, Na-na'nn srekli lanet okuduu, kulbeden sprp att, u telalkarafatmalar gibi bir ey.Daha sonra, biraz bydnde, anlad. Meryem'in asl iine batan, Nana'nn kelimeyi syleme, dahadorusu, tkrme biimiydi. Annesinin ne demek istediini artk kavryordu, haraminin istenmeyen bir eyolduunu yan; kendisi, yani Meryem, bakalarnn sahip olduu eylerde, sevgi, aile, yuva, topluma kabul

    edilme gibi konularda hibir zaman hak iddia edemeyecek, gayri meru bir varlkt.Celil ona asla bu ekilde hitap etmezdi. Celil ona hep "kk ieim" derdi. Kz kucana oturtmaktan, onaykler anlatmaktan holanrd; bir keresinde ona Herat', Meryem'in 1959 ylnda doduu kenti anlatt; birzamanlar Pers4kltrnn beii, yazarlarn, ressamlarn ve Sufilerin oca olduunu."Orada ayan uzatsan bir airin kna deer," diyerek gld.Celil ona Kralie Cevher ah'in hikyesini, on beinci yzylda, Herat'a duyduu sevginin nianesi olarakdiktii nl minareleri anlatt. Herat'n yemyeil buday tarlalann, meyve bahelerini, tombul zmlere gebeasma bahelerini, st kemerli, kalabalk arlarn uzun uzun tanmlad."Bir fitik aac var," dedi bir gn, "onun altnda da, Meryem co, byk ozan Cemi." Eildi, fsldad: "Cemi,be yz yl nce yaam. Gerekten. Seni bir kere oraya gtrmtm, o aaca. ok kktn.Anmsayamazsn."

    Doruydu. Meryem anmsamyordu. in kts, mrnn ilk on be yln Herat'a olduka yafan, neredeyseyrme mesafesinde geirecek olsa da, yksn dinledii bu aaca bir daha hi gidemeyecekti. nl

  • 7/28/2019 Bin Muhterem Gne

    3/133

    minareleri yakndan gremeyecek, Herat'n meyve aalarndan tek bir meyve koparamayacak, budaytarlalarnda dolaamayacakt. Ama Celil ne zaman byle konusa, Meryem bylenmiesine dinlerdi.Celil'in dnyevi bilgisinin enginliine hayrand. Bu tr eyleri bilen bir babas olduu iin gururla, huuylarpe-riyordu."Amma byk palavralar!" derdi Nana, Celil gittikten sonra. "Eh, byk adama da byk palavra yarar.Seni hibir zaman alp da bir aaca filan gtrmedi. Seni meftun etmesine, gzn boyamasna izin verme.

    Bize ihanet etti; senin u biricik baban. Bizi sokaa att. Onun iin be paralk deerimiz yokmu ki, o byk,cafcafl evinden atverdi bizi. Evet, hem de byk bir keyifle."Meryem bunlar uslu uslu dinlerdi. Nana'ya, Celil hakknda byle konumasndan ne kadar nefret ettiinisylemeye5cesaret edemezdi. in asl, Cel'in yanndayken kendisini hi de bir harami gibi hissetmiyordu. Herperembe, Celil tebessmlerle, armaanlarla ve sevgi szckleriyle, bir-iki saatliine onu grmeyegeldiinde, Meryem yaamn sunabilecei btn gzellikleri, bolluklar hak ettiini hissediyordu. te buyzden de, Celil'i seviyordu.Onu paylamak zorunda olsa bile.Celil'in kars, dokuz ocuu vard; hepsi de Meryem'e yabanc olan, dokuz meru ocuk. Herat'n envarsl adamlarndan biriydi. Meryem'in hi grmedii bir sinemas vard; ama Celil kzn srarlar zerine, enince aynnusna kadar tarif etmiti, dolaysyla n cephenin mavi inilerle, ten rengi tulalarla kapl olduunu,

    kafes ii bir tavan, balkonunda zel koltuklan bulunduunu biliyordu. ift kanatl, iki tarafa da alan girikaps karo deli bir lobiye alyor, lobideki cameknlar-da Hint filmlerinin afileri sergileniyordu. ahlan,demiti Ce^. l bir gn, ocuklara bfede bedava dondurma datlyor.Nana bunu duyunca anlaml anlaml glmsedi. Erkein kulbemden aynlmasn bekledi, sonra alayla,kmsemeyle gld: "Yabanclann ocuklanna dondurma veriliyor. Sana ne veriliyor, Meryem?Dondurmann hikyesi."Celil'in sinemadan baka, Karoh'la Ferah'da birer arsas, hal maazas, bir giysi dkkn ve 1956 model,siyah bir Roadmaster' vard. Herat'n srt en salam adamlanndan biriydi; belediye bakanyla, eyaletvalisiyle dosttu. Evinde bir a, bir ofr, hizmeti alyordu.Bir zamanlar, Nana da hizmetilerden biriydi. Ta ki karn imeye balayncaya kadar.Bunun zerine, diye anlatmt Nana, Celil'in ailesi soluunu hep birden, bir azdan, yle bir tuttu ki, Herathava-6

    sz kald. Karlannn ana-babalan ant itiler, bu ii kan temizler, dediler. Kanlan, Nana'yi evden atmasnistedi. Nana'nn babas, yaknlardaki Gl Daman kynde yaayan, yoksul saylabilecek bir ta ustas olanadam, kzn evlatlktan reddetti. Sonra da kimselerin yzne bakamadm, rezil olduunu iddia ederekeyalarn toplad, ran'a giden bir otobse bindi; kendisinden bir daha da haber alnamad."Bazen," dedi Nana bir sabah erkenden, dandaki tavuk-lan yemlerken, "keke babamda, baklanndanbirini bileyip yapmas gereken onurlu eyi yapacak cesaret olsayd, diyorum. ylesi benim iin ok dahahayrl olurdu." Kmese bir avu yem frlatt, durdu, Meryem'e bakt. "Belki senin iin de... Ne olduunurenme acsn tatmazdn hi olmazsa. Ama korkan tekiydi; babam yani. Bunu yapacak Wi, yreiyoktu."Onurlu eyi yapacak dil Celil'de de yoktu, diye ekledi. Ailesine, kanlanna ve kaynlanna kar gelecek,hatasnn sorumluluunu stlenecek yrek. Onun yerine, kapal kaplann ardnda, alelacele, durumukurtaracak bir pazarlk yaplvermiti. Celil ertesi gn, Nana'ya hizmetkrlar blmndeki odasnda bulunan para eyasm toplatm, evden yollamt.

    "Kendini savunmak iin kanlanna ne dediini biliyor musun? Bana zorla musallat olduumu. Her eyinbenim suum olduunu. Didi? Anlyor musun? Bu dnyada kadn olmak demek, ite bu demek."Nana elindeki yem tasn brakt. Bir parmayla Meryem'in enesini tuttu, kaldrd."Bana bak, Meryem."Meryem istemeyerek de olsa bakt."Bunu ren, kafana iyice sok, kzm," dedi Nana. "Pusulann hep kuzeyi gsteren ibresi gibi, bir erkeinsulayan parma da daima, mudaka bir kadn gsterir. Her zaman. Bunu hi unutma, Meryem."7"CeliPle kanlan iin ben bir dikendim. Bir pelin otu. Sen de yle. Oysa daha domamtn bile.""Pelin otu nedir?""Zararl, yabani bir ot," dedi Nana. "Hemen kopanp attn bir ey."Meryem iinden kalann att. Celil ona yabani otmu gibi davranmyordu ki. Hibir zaman dadavranmamt. Ama aklllk edip itirazn yksek sesle dile getirmedi.

    "Ancak, yabani otlann aksine, benim yeniden bir yere ekilmem, beslenip sulanmam gerekiyordu. Seninhatnna. te, Celil'in ailesiyle yapt szleme buydu."

  • 7/28/2019 Bin Muhterem Gne

    4/133

    Nana, Herat'ta yaamay kabul etmemiti.8"Ne diye kalacaktm orada? u kincini kanlann akama kadar arabayla gezdirmesini seyretmek iin mi?"Babasndan boalan evde, Herat'n iki kilometre kuzeyindeki Gl Daman kynde de oturmayacak. Uzak,tarafsz bir yerde yaamak istiyordu; komulann gzlerini dikip karnna bakmayaca, onu gsterip burunbkmeyecei, ya da daha kts, itenlikten uzak, yapmack bir efkatle tebelle olmayaca bir yerde.

    "Zaten, inan bana, gznn nnde olmamam babana da rahat bir nefes aldrd. Bu durum ok iine geldi."Bu kk araziyi neren, Celil'in ilk kans Hatice'den olma, en byk olu Muhsin olmutu. Gl Daman'nepeyce dndayd. Buraya, Herat'la Gl Daman arasndaki anayoldan aynlan, delik deik, meyilli bir toprakyolla ulalyordu. Patika, her iki yandan dizboyu otlarla, beyaz ve parlak san ieklerin benekledii ayrlarlakuatlmt. Yoku yukan, dne kvnla trmanyor, eitli kavak cinslerinin boy att, yabani al beklerininbyd, dz bir araziye ulayordu. Bu ykseklikten bakldnda, solda, Gl Daman'n yeldeir-menlerininpasl kanatlan seilebiliyordu; sa yandaysa Herat uzanyordu. Patikann dibinde, Gl Daman' evirenSafid-koh dalanndan doup gelen, geni, alabalk dolu bir nehir akyordu. Irman yukan ksrmda, dalaradoru, iki yz metre kadar ileride, salkmstlerden oluan, yuvarlak bir koru vard. te, sz edilen aklk,bunun tam ortasnda, stlerin glgesindeydi.Celil gelip araziye bir bakmt. Geri dndnde, dedi Nana, hapishanesinin temiz duvarlanyla, pnl pmlzeminiyle vnen bir gardiyan gibiydi."Bylece, baban bize bu san deliini yapn."

    ***9Nana on besindeyken, evlenmesine ramak kalm. Talibi, indandl bir delikanlym; gen birmuhabbetkuu sancs. Meryem yky bizzat Nana'dan dinlemiti; annesinin o ksma hi deinmemesinekarn, gzlerindeki hlyal, zlem dolu ktan, onun iin ok mutlu bir dnem olduunu arlayabiliyordu.Dn gnne doru akp giden bu gnler, belki de Nana'nn hayatnda tek mutlu olduu, gerek saadetitatt dnemdi.Nana yky anlatrken, onun kucanda oturan Meryem, annesinin gelinlik provasndaki halini gzndecanlandrmaya alt. Onu bir atn srtnda hayal etti; yeil duvann gerisinde mahcup mahcupglmsyor; avular kzl knal; gm tozuyla ortadan aynlan salanna, bir bitki sapna dizili boncuklarilitirilmi. ennay zurnas fleyen, dohol\z-nn dven algclan, gelin alayn ban an kovalayan o-cuklan grr gibiydi.Sonra, dne bir hafta kala, Nana'nn bedenine bir cin girmiti. Bunu Meryem'e uzun uzun anlatmasna

    gerek yoktu. Ona kendi gzleriyle defalarca tank olmutu zaten. Nana anszn yere devrilir, vcudu kaslr,kaskat kesilir, gzleri kayar, kollar ve bacaklar, bir ey onu ieriden bo-uyormu gibi titremeye, seirmeyebalard; aznn iki yannda beyaz, bazen de kan yznden pembe kpkler. Sonra uyuukluk, o rktcbilinsizlik, anlalmaz sayklamalar.Haber indand'a ulanca, muhabbetkuu satcsnn ailesi dn iptal etti.Nana'nn deyiiyle: "Korkuya kapldlar."Gelinlik bir dolaba kaldnld. Ondan sonra da, bakaca bir talip kmad.***10Celil'le oullarndan ikisi, Ferhat ve Muhsin, korunun ortasndaki akla kk bir kulbe yaptlar;Meryem'in yaamnn ilk on be yln geirecei evcii. Gnete kurutulmu tulalar kullandlar, zeriniamurla, avu avu samanla svadlar. ine iki yer dei, bir tahta masa, dik srd iki iskemle kondu; birpencere, bir de duvara ivilenmi, Nana'nn toprak kaplann, biricik porselen takmn dizdii raflar. Ce-lil, k

    iin dkme demirden bir soba kurdu, kulbe'nin arka tarafna kestii yakacak odunlann dizdi. Danya birekmek tandr\yh etrafi telli bir kmes yapa. Birka koyun getirdi, bir yem teknesi yapt. Ferhat'la Muhsin'e,sderin oluturduu dairenin yz metre dna, derin bir ukur kazdrd, stne tahta bir kulbecikkondurup bir helaya dntrd.Usta tutup yaptrabilirdi, ama yapmad, dedi Nana."Aklnca, gnahnn bedelini demi oldu."Nana, Meryem'i dourduu gn anlatrken, yardmna hi kimsenin gelmediini sylerdi. Dediine gre,onu 1959 bahannda, gri, yamurlu bir gnde dourmutu; Kral Zahir ah'n genellikle olaysz geen, krkyllk saltanatnn yirmi altnc ylnda. Celil bir doktor, hatta bir ebe arma zahmetinde bulunmamt; hemde vcuduna cin girebileceini, doum srasnda malum nbetlerinden birini geirebileceini bile bile.Kulbenin zemininde, tek bana yatmt; yannda bir bakla, tere batm bedeniyle."Sanclar arttnda, yast snyor, sesim kslncaya kadar banyordum. Yine de, bir Allah kulu gelipyzm silmedi, bir bardak su vermedi. Sana gelince, Meryem co, hi acele etmedin kzm! O souk, ta gibi

    zeminde tam iki gn yatrdn beni. Ne bir ey yedim, ne de uyudum; srekli knyor, bir an nce gelmen iinTann'ya yakanyordum."

  • 7/28/2019 Bin Muhterem Gne

    5/133

    11"zr dilerim, Nana.""Gbek bamz kendim kestim. Ba yanma onun iin koymutum.""zr dilerim."Tam burada, her seferinde, Nana'nn yznde ar, dertli bir glmseme belirirdi; bitmek bilmeyen biryaknmann m, yoksa zoraki bir balaycln m ifadesiydi, Meryem bir trl karamazd. Kendi doum

    ekli yznden zr dilemenin hakszln, buradaki adaletsizlii deerlendirmek, gen Meryem'in hi aklnagelmedi.Geldii zaman, yani on yana bast sralarda da, zaten bu doum yksne inanmaz olmutu. Celil'inanlatt ekline inanyordu: O srada kendisi uzaklarda olsa da, Nana'nn He-rat'taki bir hastaneyegtrlmesi, doumun bir doktor tarafndan yaptrlmas iin gerekli ayarlamalar yapmt. Nana'y iyiaydnlatlm bir odada, temiz, dzgn bir yataa yatrmlard. Meryem baktan sz edince, Celil banesefle sallad.Meryem, annesine tam iki gn boyunca ac ektirdiinden de kukuluydu artk."Bir saate kalmadan olup bittiini sylediler," dedi Celil. "Sen hep iyi bir evlat oldun, Meryem co. Dahadoutan iyi bir evlatsn.""Yanmda bile deildi ki!" diye tkrd Nana. "Taht--Sefer'deydi; deerli arkadalaryla at koturuyordu."Dediine gre, yeni bir kz olduunu haber verdiklerinde Celil omuzlann silkmi, atnn yelesini okamaysrdrm ve Taht--Sefer'de iki hafta daha kalmt.

    "in dorusu, seni bir aylk oluncaya kadar kucana bile almad. O zaman da, eilip yzne yle bir bak,surat biraz uzun gibi, dedi; sonra da bana geri verdi."Meryem yknn bu ksmna da inanmyordu arak. Evet, Celil kendisinin de kabullendii gibi, Taht--Sefer'debinek12avndayd, ama haberi alnca omuz filan silkmemiti. Eyerine atlad gibi Herat'a dnmt. Kznkucanda zplatm, baparmayla o kabuklu, pul pul kalarn svazlam, kulana bir ninni sylemiti.Tamam, yznn azck uzun olduu doruydu, ama babasnn bunu byle pat diye sylediine kesinlikleihtimal vermiyordu.Nana, Meryem adn kendisinin setiini syledi; annesinin adyd nk. Celil ise bu ad setiini, nksmbl teberin ok gzel, nefis bir iek olduunu syledi."En sevdiin iek mi?" diye sordu Meryem."Eh, onlardan biri," dedi adam, sonra glmsedi.

    133Meryem'in hatrlayabildii ilk anlarndan biri, bir el arabasnn talara srtnen demir tekerleklerinin gcrts.Ayda bir kez. Pirin, un, ay, eker, yemeklik ya, sabun, di ma-cunuyla yklenmi arabay itenlerMeryem'in vey aabeyleri, genellikle Muhsin'le Ramin, bazen de Ramin'le Ferhat. Toprak yoldan yukar,kayalarn, akl talarnn zerinden, ukurlarn, allarn etrafndan dolanarak, srayla iterlerdi; rmaaulancaya kadar. Orada, el arabasnn boaltlmas, mallarn kar kyya elde tanmas gerekirdi. Sonraolanlar bo arabay rmaktan geirir, yeniden yklerlerdi. Bu kez uzun, kesif odann arasndan, sk dikenlerinevresinden, iki yz metrelik bir sr balard. Kurbaalar el arabasnn14nnden kard. ki karde, terli yzlerine konan sivrisinekleri kklard."Hizmetkrlar var," dedi Meryem. "Onlardan birini yollayabilir.""Kendini cezalandryor," dedi Nana.

    Ana-kz tekerleklerin gcrtsn duyunca, darya kard. Meryem, Nana'nn Erzak Gn'rideki halini herzaman anmsayacakt: kapnm eiinden darya uzanm, uzun boylu, kemikli, yalnayak bir kadn; bozukgz kslm, incecik bir yara dnm, kollar kstah ve alayc bir edayla kavuturulmu. Gneteparlayan, ksa salar rtlmemi, taranmam. zerinde, boazna kadar ilikledii, bol, gri bir gmlek.Cepleri ceviz iriliinde talarla dolu.Olanlar suyun kysna oturur, Meryem'le Nana'nn erzaklar kulbe'yt tamasn beklerdi. Otuz metredenfazla yaklamamdan gerektiini ok iyi bilirlerdi; her ne kadar Nana nian almay beceremese, talann ouhedefin epey uzana dse de. Nana pirin torbalann ieriye tarken olanlara avaz avaz barr,Meryem'in anlayamad szler sarf ederdi. Annelerine lanet okur, nefretle dolan yzn ekilden sekilesokard. Olanlar hakaretlere asla karlk vermezdi.Meryem onlar adna zlrd. O ar arabay srmekten, kollan, bacaklan kimbilir ne kadar yorulmutur,diye acrd. Keke onlara su ikram etmesine izin olsayd. Ama hibir ey syleyemez, el salladklan zamankarlk veremezdi. Bir keresinde, Nana'ya yaranmak iin, o da Muhsin'e bard, aznn kertenkele kna

    benzediini syledi - sonra da pimanlktan, utantan ve Celil'e sylerler korkusundan ii iini yedi. Ama

  • 7/28/2019 Bin Muhterem Gne

    6/133

    Nana buna, rk n diini gstererek yle ok gld ki, kz onun u krizlerinden birini geireceini sand. ibitince Meryem'e bakt, "Sen hayrl bir evlatsn," dedi.15Araba boalnca, olanlar kulpuna yaptlar, itmeye koyuldular. Meryem durdu, uzun ayrlarn, iekliotlarn arasnda gzden yitmelerini seyretti."Geliyor musun?"

    "Evet, Nana.""Sana glyorlar. Evet, glyorlar. Kahkahalarn duyabiliyorum.""Geliyorum.""Bana inanmyor musun?""te geldim.""Ama benim seni sevdiimi biliyorsun, Meryem co.nSabahlan, uzaktan uzaa gelen koyun melemeleriyle, srlerini imenli yamata otlatmaya gtren GlDamanl obanlarn kavallannn tiz sesiyle uyanrlard. Sonra keilerini saar, tavuklarn besler, yumurtalartoplarlard. Birlikte ekmek yaparlard. Nana ona hamurun nasl yorulduunu gsterdi; tandr\n nasltututurulacan, elde yassllan hamurun, tandrn i duvarlarna nasl yaptrlacan. Diki dikmesini,pilav yapmasn, pilava katk edilen deiik sebzeleri piirmeyi retti: algam gveci, spanakl sebze,zencefilli karnabahar.Nana konuklardan -daha dorusu, insanlardan- hi haz etmediini gizlemezdi, ama ayrcalk tand birka

    semece kii vard. rnein, Gl Daman'n muhtar, kyn erbab\ Habib Han; bu kk kafal, sakall,gbekli adam ayda bir kez, peinde khyasyla kp gelirdi; khyann kucanda Meryem iin bir tavuk,bazen bir tencere kifiri pilav ya da bir sepet boyanm yumurta.Sonra, Nana'nn Bibi co dedii, toparlak, yal kadn; merhum kocas ta ustasyd ve Nana'nn babasnnarkadayd. Bibi co'nun yannda mudaka ala gelininden biriyle, torunla-16nndan bir-ikisi olurdu. Topallayarak, sylenerek akla ular, Nana'nn kard iskemleye, kalasnabartl hareketlerle ovarak, acyla inleyerek, ar ar kerdi. O da eli bo gelmez, her seferinde Meryem'ebir eyler getirirdi; bir kutu dileme ekeri, bir sepet ayva. Nana iinse, nce, giderek bozulan salnailikin yaknmalar, ardndan da Herat ve Gl Daman'dan derlenmi, uzun uzadya, tadn kararak aktarlandedikodular. Btn bunlar olup biterken, gelini terbiyeli bir sessizlikle onu dinlerdi.Ama Meryem'in en sevdii konuk -CeliPden sonra elbette- Molla Feyzullah idi; kyn yal Kuran hocas,akhund'u. Hartada bir ya da iki kez, Gl Daman'dan kalkp gelir, Meryem'e gnde be kez klnan namaz

    dualarn retir, Ku-ran' ezberletirdi; tpk kk bir kzken Nana'ya yapt gibi. Meryem'e okumay retende Molla Feyzullah'd; kzn dudaklar sessizce kprdar, iaretparma her szcn altnda oyalanrken,omzunun stnden sabrla izlemiti onu; Meryem parman yle bir bastrrd ki, trna bembeyaz kesilirdi;harfleri yeterince skt takdirde, anlamlarn ekip alabilecekmi gibi. Onun elini tutan, kalemi her elifinkuyruuna, her ba'nm kvrmna, ilerin noktalarna doru, tek tek ynlendiren de Molla Feyzullah oldu.Yallktan beli bklm, zayf bir adamd; disiz bir glmsemesi, gbeine kadar inen, ak sakal vard.Genellikle kulbe'ye yalnz gelir, nadiren de, yannda kzl sal olu Hamza'y getirirdi; olan Meryem'denbirka ya bykt. Meryem hocasn kapda karlayp elini per (ince bir deri tabakasyla kapl, bir desteince dal, srgn pmeye benzerdi), o da kz alnndan per, sonra ieriye girip derse balarlard. Derstensonra, birlikte kulbe,nm nnde oturur, am-ftst yiyip yeil ay ier, aatan aaca uan blblleriseyrederlerdi. Bazen, dklm bronz rengi yapraklarn, aka-17aa allarnn arasnda yrye kar, rman kysnda, dalarn eteklerinde gezinirlerdi. Molla Feyzullah

    yrrken bir yandan da tespih eker, o titrek sesiyle Meryem'e genlik hikyelerini, grd bir sr eyianlard; ran'da bulduu iki bal ylan, sfahan'n Otuz Kemerli Kprs'n, bir keresinde Mezar'da,Mavi Cami'nin nnde bir karpuz yardn ve arp kaldn, bir yandaki ekirdeklerin nasl Al-lah, tekiyandakilerinse Ekber szckleri oluturduunu.Br gn, Meryem'e Kuran'daki kelimelerin anlamn kavrayamadn itiraf etti. Ama yine de, Arapaszcklerin makam, o byleyici tnlar, dilde yuvarlan biimleri houna gidiyordu. Onu rahadatklann,yreini hafiflettiklerini syledi."Seni de rahatlatacaklar, Meryem co. htiyacn olduunda onlar arrsn; seni hibir zaman hayalkrklna uratmazlar. Tann'nn szleri seni asla yan yolda brakmaz, fazm."Molla Feyzullah yk anlatmay sevdii kadar, dinlemeyi de severdi. Meryem konuurken, kulak kesilirdi.Ban yavaa sallar, minnet dolu bir ifadeyle glmserdi; herkesin gpta ettii bir ayrcalk bahedilmi gibi.Nana'ya kesinlikle sylenemeyecek eyleri Molla Feyzullah'a sylemek kolayd.Bir gn yrrlerken, Meryem okula gitmeyi ok istediini syledi; keke izin verseler, dedi.

    "Gerek okuldan bahsediyorum, akhund sahip. Derslerin snflarda grld... Babamn teki ocuklarnngittii okullardan."

  • 7/28/2019 Bin Muhterem Gne

    7/133

    Molla Feyzullah durdu.Bir hafta nce Bibi co, Celil'in fazlan Saide'yle Nahit'in, Herat'taki kz okulu Mehri'ye balad haberinigetirmiti. O andan beri, Meryem'in kafasnn iinde snflarla, retmenlerle ilgili fikirler nlyor, izgilidefterlerin, saylann, koyu, kaln ekiller oluturan kalemlerin imgeleri uuuyordu. Akran fazlarla birlikte birsnfta oturduunu hayal edi-18

    yordu. Bir cetveli kdn zerine bastrmak, son derece nemli grnen izgiler izmek iin yanptutuuyordu."stediin bu mu?" dedi Molla Feyzullah o sevecen, sulu gzlerini kza dikerek; ellerini arkada, bklmbelinde kavuturmutu, sangnn glgesi dikenli dnieklerinden oluan, kk bee dyordu."Evet.""Ve benden, izin vermesi iin annenle konumam istiyorsun?"Meryem glmsedi. Celil saylmazsa, dnyada hi kimse onu yal hocas kadar iyi anlayamazd."Bu durumda, elimden ne gelir ki? Yce, bilge Tann hepimize baz zaaflar vermi; benim pek ok zaafmdanbiri, belki de birincisiyse, sana hayr diyememek, Meryem co," dedi, romatizmal parmayla kzn yananadokunurken.Ama sonra, konuyu Nana'ya anca, kadn soan dorad ba drverdi. "Ne iin?""Kz renmek istiyorsa, brak rensin, canm. zin ver de eitim alsn.""renmek mi? Neyi renecekmi, Molla sahip?" dedi Nana serte. "renecek ne var fa?" Ate saan

    gzlerini Meryem'e dikti.Meryem nne, ellerine bakyordu."Senin gibi bir faz okula gndermenin mant ne? Tkrk hokkasn parlatmak gibi bir ey. Hem ookullarda deerli hibir ey renemezsin. Seninle benim gibi kadnlara hayatta yalnzca bir, tek bir marifetgereklidir, o da zaten okulda retilmez. Yzme bak.""Ona byle eyler sylememelisin, canm," dedi Molla Feyzullah."Bana bak."Meryem bakt.19"Sadece u.k bir hner. O da: tahamml. Sabretmek. Katlanmak.""Neye katlanmak, Nana?""Bak, bu konuda hi endien olmasn," dedi Nana. "Katlanlacak ey bulmakta hi zorlanmayacaksn."Sonra, balad sralamaya: Celil'in karlarnn onu nasl basit bir ta iisinin irkin kz diye aaladn.

    amar nasl darda, buz gibi havada ykattklarn; yznn souktan nasl uyutuunu, parmakularnn yandn."Bizim paymza den ite bu, Meryem. Bizim gibi kadnlarn. Biz kadannz. Tahamml ederiz. Sahipolduumuz tek ey, bu yeteneimizdir. Anlyor musun? Hem okulda sana glerler. Alay ederler. Haramiderler. Hakknda korkun eyler sylerler. Buna gz yumamam."Meryem bayla dorulad."Okul konusu burada kapanmtr. Sen sahip olduum tek eysin. Seni de onlara kaptrmaya hi niyetim yok.Bak bana. Okuldan sz etmek yok artk, tamam m?""Mantkl ol. Hadi ama... madem kz istiyor..." diye balad Molla Feyzullah."Sana gelince, akhund sahip, saygszlk etmek istemem, ama bu aptalca fikirleri desteklememen gerektiinien iyi senin bilmen lazm. Onu gerekten dnyor, iyiliini istiyorsan, kafasna buraya ait olduunu, yerininannesinin yan olduunu sokarsn. Oralarda ona gre, ona uygun hibir ey yok. Sadece aay, dlanma veznt. Bunu ok iyi biliyorum, akhunu sahip, inan biliyorum."

    20Meryem kulbece konuk gelmesine baylyordu. Ky erbab ve armaanlar, Bibi co ve sancyan kalas,bitmek bilmez dedikodular ve tabii Molla Feyzullah. Ama kimse, hi kimse Celil kadar burnunda ttmez, drtgzle beklenmezdi.Heyecan, endie sal akamndan balard. Meryem doru drst uyuyamaz, bir i meselesinin perembegn CeliPi alkoymasndan korkar, onu grmek iin ya bir hafta daha beklemek zorunda kalrsam, diye dkopard. arambalar darda, kulbe'vim etrafnda volta atar, kmese dalgn dalgn tavuk yemi serperdi.Amasz yrylere kar, ieklerin tayapraklann koparp koluna konan sivrisineklere vururdu. Sonunda,perembe gelip attnda, srtn bir duvara ve-21rip oturmaktan, gzleri rmaa mhlanm, ylece beklemekten baka hibir ey yapamazd. Celil gekalmsa, iine giderek byyen, korkun bir dehet yaylrd. Dizlerinin ba zlr, bir yere kvrlp yatmasgerekirdi.

    Sonra, Nana seslenirdi: "te geliyor! Baban! Olanca hametiyle."

  • 7/28/2019 Bin Muhterem Gne

    8/133

    Meryem geni glmsemeler, candan el sallamalarla, talara basarak rma geen Celil'i seince, birsrayta kalkard. Nana'nn kendisini gzlediini, tepkisini ltn bilirdi; frlayp komamak, eikte durupbeklemek, ar ar yaklaan erkei seyretmek hep bir aba gerektirirdi. Kendini tutar, sabrla beklerdi;karp tek omzuna att ceketiyle, rzgrda uuan krmz kravatyla, uzun odann arasndan geiini.Celil dzle girince, ceketini tandrn zerine frlatr, kollarn iki yana aard. Meryem ona doru yrmeye,sonra komaya balar, babas da onu koltukalanndan yakalayp havaya frlatrd. Meryem ciyak ciyak

    barrd.Bir an havada kalan Meryem, aaya baknca Celil'in yukar dnk yzn, geni, arpk tebessmn,demelmas-n, gamzeli enesini (tam sereparmann ucuna gre, kusursuz bir cep), rk dilerle dolubir kentteki en beyaz dileri grrd. Krplm byna, hava nasl olursa olsun, gelirken mudaka takmelbise giymesine (favori rengi olan koyu kahverengi, gs cebindeyse bir mendilin beyaz geni), koldmelerine, geveke balad, ounluu krmz kra-vadanna baylrd. Meryem byle havadayken,kendisini de grebilirdi, Celil'in kahverengi gzlerindeki yanssn: kabarm salarn, heyecandan ldayansuratn, arkasndaki gkyzn.Nana onu bir gn dreceini sylerdi; elinden kayan Meryem'in yere arpacan, bir yerini kracan.Ama Meryem Celil'in onu dreceine hi inanmad. Her seferinde,22babasnn temiz, manikrl ellerinin arasna gvenle konacana inand.Darda, glgede otururlar, Nana onlara ay getirirdi. CeliPle ikisi, tedirgin bir glmseme, bir ba

    hareketiyle se-lamlard. Celil, Nana'nn olanlara savurduu talara, kfrlerine hi deinmezdi.Arkasndan onca atp tutmasna karn, Nana, erkein yannda sakin, terbiyeli davranrd. Salar mudakaykanm olurdu. Dilerini fralar, onun onuruna en iyi hicaphm balard. Celil'in karsndaki bir iskemlede,elleri kucanda, sessizce otururdu. Erkee dorudan bakmaz, kaba, irkin szler sarf etmezdi. Gldzaman, rk diini saklamak iin eliyle azn rterdi.Ona ilerini sorard. Kanlarn da."Bibi ordan, en kk kann Nergis'in nc ocuuna gebe olduunu duydum," deyince, Celil kibarcaglmsedi, bayla dorulad."Eh. Mudusundur herhalde," dedi Nana. "Ka tane oldular imdi? On, deil mi? Maallah. On muydu?" Evet,dedi Celil, on. "Meryem'i de sayarsan, on bir, elbette." Daha sonra, erkek gittikten sonra, Meryem'le Nana buyzden kavga ettiler. Meryem Celil'i oyuna getirmekle sulad annesini.Nana'yla iilen ayn ardndan, baba-kz balk tutmak iin rmaa inerdi. Celil ona kam nasl savuracan,alabal ekerken misinay makaraya nasl saracan retti. Bir bal temizlemenin en doru yntemini,

    kl tek bir hareketle syrp almay gsterdi. Oltann vurmasn beklerken kza resimler izer, kalemikttan hi kaldrmadan, tek seferde nasl fil izileceini gsterirdi. Ona iirler, arklar retti. Birliktesylerlerdi:23Lili lili kuf tasnda yundu,Toprak yola kondu,Mrnav tasn kenarna oturdu, imeye koyuldu,Aya kaynca da suya dpip bouldu.Celil, Herat'ta yaynlanan ttifak- slam gazetesinden kestii kuprleri getirir, kza okurdu. O, Meryem'in ddnyayla arasndaki ba, kulbe,mn, Gl Daman'n, hatta He-rat'n tesinde koskoca bir dnya uzandnnkantyd; darda, telaffuzu olanaksz isimleriyle devlet bakanlarnn, trenlerin, mzelerin, futbolun,gezegenimizin evresinde dnen, sonra da aya konan fzelerin bulunduu bir dnya vard ve Celil herperembe onun bir parasn kendisiyle birlikte kulbeye getiriyordu.

    1973 yaznda, on drt yandaki Meryem'e, bakent Kabil'den krk yldr lkeyi yneten Zahir ah'n, kanszbir darbeyle devrildiini syleyen de o oldu."Kral talya'da tedavi grrken, darbeyi kuzeni Davud Han yapt. Davud Han' anmsyorsun, deil mi? Sanaonu anlatmtm. Sen doduunda, Kabil'de babakand. Her neyse, Afganistan artk monariyleynetilmiyor, Meryem. O bir cumhuriyet artk, Davud Han da cumhurbakan. Ynetime el koymasna,Kabil'deki sosyalistlerin yardm ettiine dair sylentiler var. Yo, kendisi sosyalist deil elbette, yalnzca onudesteklemiler. Neyse, sadece sylenti ite,"Meryem sosyalistin ne olduunu sordu, Celil de aklamaya giriti, fakat kz doru drst dinlemiyordu."Dinliyor musun?""Evet."Meryem'in, yan cebindeki ikinlie baktn aynmsad. "Ah. Tabii ya. Pekl, o zaman. Devam etmedennce..."24

  • 7/28/2019 Bin Muhterem Gne

    9/133

    Cebinden kk bir kutu kard, kza uzatt. Byle, arada bir kk hediyeler getirirdi. Bir keresinde akiktokal bir bilezik, bir baka sefer, lacivert boncuklu bir tasma. O gn, Meryem kutuyu anca zincirli, yaprakbiiminde bir kolye buldu; ucundan, zerine ay yldzlar oyulmu, minicik sikkeler sarkyordu."Tak bakalm, Meryem co."Meryem taka: "Nasl oldu?"CeliPin yz yverdi. "Bir kralieye benzedin."

    O gittikten sonra, Nana kzn boynundaki kolyeyi grd."Gebe taklar," dedi. "Bunlar yaparlarken grdm. nsanlarn frlatt bozukluktan toplayp eritiyorlar, takyapyorlar. Deerli babacn bir dahaki sefere sana altnn getirsin de grelim bakalm. O gn bir grelim."Celil'in gitme vakti gelince, Meryem kapnn nnde durur, bir sonraki ziyarede arasnda uzanan, devasa,yerinden oynaolamaz bir nesne gibi duran o koskoca haftann dncesiyle, snm bir balon kadar lgn,onun aklktan kn seyrederdi. Celil'in arkasndan bakarken, her seferinde soluunu tutard. Soluunututar, iinden saniyeleri sayard. Nefes almad her saniye iin, Tann'nn ona CeliPle bir gn dahabahedeceine inanrd.Geceleri yer deinde yatar, babasnn Herat'taki evini dnrd. Onunla birlikte, o evde yaamann, onuher gn grmenin nasl bir ey olacan. O tra olurken, kendisinin ona havlu tuttuunu hayal ederdi; biryerini kestiinde, kza seslendiini. Meryem ona ay demlerdi. Kopmu dmelerini dikerdi. Birlikte Herat'tayrr, Celil'in her aradn bulursun dedii, st kemerli pazarda dolarlard. Onun arabasyla gezerler,insanlar onlar gsterip, "te, Celil Han'la kz," derdi. Meryem'e, altnda bir ozann yatt u nl aac

    gsterirdi.25Meryem kararn vermiti; bu yaknlarda, bunlar Cetil'e de anlatacakt. Bunlar duyunca, kzn onu ne kadarzlediini anlaynca, hi kukusuz, onu da yannda gtrecekti. Birlikte Herat'a gidecekler, Meryem onunlaayn evde yaayacakt; tpk teki ocuklar gibi.26"Ne istediimi biliyorum," dedi Meryem Celil'e.1974 baharyd, Meryem'in on beine bast yl. birlikte darda, stlerin glgesine gen biimindeyerletirilmi, katlanr iskemlelerde oturmaktaydlar."Doum gnm iin... ne istediimi biliyorum.""Biliyorsun demek?" dedi Celil, yreklendirircesine glmseyerek.ki hafta nce, Meryem'in lafi oraya getirmesiyle, Celil sinemasnda bir Amerikan filminin oynadnsylemiti. zel bir film tryd; onun deyiiyle "izgi" film. Batan sona bir dizi izimden oluuyor, dedi,

    binlerce izimden; onlan filme alp bir perdeye yanstyorlar, seyirci de ekillerin hareket ettii yanlsamasnakaplyordu. Film ok yalnzlk eken, deliler27gibi bir oul isteyen, yal ve ocuksuz bir oyuncaknn yksn anlatyordu. Adam bir gn tahtadan birkukla, bir olan ocuu yontar ve oyuncak mucizevi bir biimde canlanr. Meryem biraz daha anlatmasnisteyince, Celil yal adamla kuklann bandan bir sr macera getiini syledi; Elence Adas denen biryer vard, sonra, eee dnen kt ocuklar. Balarna gelmeyen kalmyordu, sonunda bir balinatarafndan bile yutuluyorlard; kuklayla babas yani. Meryem daha sonra filmi Molla Feyzuliah'a ballandraballandra anlatmt."Beni sinemana gtrmeni istiyorum," dedi Meryem imdi. "izgi filmi izlemek istiyorum. Kukla ocuugrmek istiyorum."Ayn anda, havada bir deiim hissetti. Annesiyle babas iskemlelerinde huzursuzca kprdandlar. Meryemonlarn baktn sezdi.

    "Bu pek iyi bir fikir deil," dedi Nana. Sesi sakindi; Ce-lil'in yannda kulland u kontroll, kibar ses tonu,fakat Meryem onun sert, sulayc baklarn hissedebiliyordu.Celil bacak bacak stne att. ksrd, genzini temizledi."Biliyor musun," diye balad, "filmin kalitesi, grnt pek iyi deil. Sesi de yle. Son zamanlarda makinedebir bozukluk var. Bence annen hakl. Belki de baka bir armaan dnmelisin, Meryem co.n"Aneh," dedi Nana. "Grdn m? Baban benimle ayn fikirde."Daha sonra^rmak kenarnda, "Beni de gtr," dedi Meryem."Bak ne diyeceim. Seni almas, sinemaya gtrmesi iin birini gndereyim. Sana iyi bir yer ayrmalarn,istediin kadar eker vermelerini salarm."28"Nay, beni oraya senin gtrmeni istiyorum.""Meryem co~n"teki kardelerimi de arman istiyorum. Onlarla tanmak istiyorum. Hep birlikte gitmemizi istiyorum. te

    dileim bu."Celil iini ekti. Baklar uzaklardayd; dalarda.

  • 7/28/2019 Bin Muhterem Gne

    10/133

    Meryem onun anlattklarn ok iyi anmsyordu; insan yznn perdede bir ev kadar byk grndn,orada bir araba kaza yapt zaman, metallerin eziliini, paralann kemiklerinde hissettiini. imdi dekendisini, balkondaki zel koltuklarn birinde, kardelerinin ve CeliPin yannda otururken, dondurmasnyalarken grmek istiyordu. "Tek arzum bu," diye yineledi.Celil yznde aresiz bir anlamla ona bakyordu."Yarn," dedi Meryem. "len. Tam burada bulualm. Tamam m? Yarn?"

    "Gel buraya," dedi babas. meldi, kz kendine ekti, uzun, ok uzun bir sre, sk sk tuttu.Nana nce, kulbe'nin etrafnda dnenip durdu; yumruklarn bir skp bir ayordu."Sahip olabileceim onca kz varken, Tanr neden bana senin gibi bir nankr verdi? Senin urunakatlandm onca eyden sonra! Ne cretle? Beni byle terk etmeye nasl cret edersin, seni kk hain,seni baramirSonra, alaya balad."Senin kadar sersemini de grmedim! Seni umursadn, evine kabul edeceini sanyorsun, ha? Seni kzgibi gryor... evine alacak, yle mi? Bak sana ne diyeyim. Bir erkein kalbi fesat, habis bir eydir, Meryem.Bir anann rahmine hi benzemez. Kanamaz, sana yer amak iin genilemez. Seni29tek seven, benim. Bu dnyada sahip olduun tek insan, benim; ben ldkten sonra, hi kimsen kalmayacak.Hibir eyin olmayacak. Bir hip olacaksn!"Sonra, duygu smrsn denedi.

    "Gidersen, lrm. Cin gelir, ben de kriz geiririm. Grrsn bak, dilimi yutup boulurum. Beni brakma,Meryem co. Ltfen gitme. Gidersen yaayamam."Meryem hibir ey demedi."Seni ne kadar sevdiimi biliyorsun, Meryem co.nMeryem biraz dolaacam syledi.Orada biraz daha kalrsa, ama eyler sylemekten korkuyordu: cin\n bir yalan olduunu, iin asln Celil'denrendiini, Nana'nn bir ad olan, ilalarla iyiletirilebilecek bir hastal olduunu. Nana'ya, neden Celil'inszn dinleyip onun doktorlarna grnmediini, onun getirdii haplar almadn sorabilirdi. Doruszckleri bulabilse, annesine, bir ara, bir silah olmaktan, yalanlarla doldurulmaktan, sulanmaktan,kullanlmaktan bkp usandn sylerdi. Nana'nn gerekleri arptmasndan, onu, yani Meryem'i, dnyayakar sralad saysz ikyetten, ektii bin bir ileden bir tanesine, bu upuzun listedeki bir baka maddeyedntrmesinden nasl bezdiini.Korkuyorsun, Nana, derdi ona. Hip taramadn mutluluu benim bulmamdan korkuyorsun. Benim mutlu

    olmam istemiyorsun. yi bir hayatmn olmasn istemiyorsun. Habis, fesat kalpli olan sensin.Akln ucunda, Meryem'in ok sevdii bir seyir yeri vard. imdi de gidip oraya, kuru, lk otlarn zerineoturdu. Herat buradan rahata grlebiliyordu; bir ocuun oyun tahtas gibi almt aaya: kentinkuzeyinde Kadnlar Bah-30esi, ar-suk Pazar; gneyde Byk iskender'den kalma, eski kalenin kalntlar. Uzaktan uzaa, devlerintozlu parmaklarn andran minareleri, insanlarla, at arabalanyla, katrlarla kaynatn dledii sokaklarseebiliyordu. Ban kaldrp baknca, tepesinde dnp duran, arada bir pike yapan krlanglar grd. Bukular yle kskanyordu ki. Herat'a gitmilerdi. Kentin camilerinin, pazaryerlerinin stnde umulard. Belkide Celil'in evinin duvarlarna, sinemasnn n basamaklarna konmulard.Yerden on tane akl ta ald, diklemesine, stun halinde dizdi. Arada bir, gizlice oynad bir oyundu bu -Nana'nn bakmad zamanlar. lk stuna drt ta koydu, Hatice'nin ocuklar; ikinciye Efsun'unkiler iin ,son, yani nc stuna da Nergis'in ocuklar iin tane. Sonra, drdnc stunu ekledi: tek bir ta; on

    birinci.Ertesi sabah, dizlerine kadar inen, krem rengi elbisesini, pamuklu pantolonunu giydi, bana da yeil birhicap rtt. Hicap konusu fena halde cann skyordu, nk yeildi, elbisesine uymuyordu, ama bakaaresi yoktu - beyaz olan gveler yemiti.Saate bakt. Bu kadran nane yeili, rakamlar siyah, elle kurulan eski saat, Molla Feyzullah'n hediyesiydi.Dokuz. Nana neredeydi acaba? Dan kp bakmay dnd, ama onunla karlamaktan, o incinmi,ihanete uram bakla-nndan d kopuyordu. Nana onu hainlikle sulard. Yersiz, yanl hevesleriyle dalgageerdi.Meryem oturdu. Vakit geirmek iin, Celil'den rendii gibi, tek hamlede fil izmeye koyuldu; tekrar tekrar.Oturmaktan her taraf tutulmutu, fakat yataa uzanamazd, elbisesi buruurdu.31Akreple yelkovan nihayet on bir buuu gsterince, on bir akl tan cebine soktu, darya kt. Irmaadoru inerken, Nana'nn glgeye, kubbeli bir salkmsdn altna ektii bir iskemlede oturduunu grd.

    Nana'nn onu grp grmediini anlayamad.

  • 7/28/2019 Bin Muhterem Gne

    11/133

    Irmaa vannca, bir gn nce szletikleri noktada beklemeye balad. Gkyznde birka gri, karnabaharbiiminde bulut salnyordu. Celil ona, bulutlarn gri olmasnn nedenini aklamt: bu bulutlar yle kesif,yle youndu ki, st taraflar gne n emiyor, alt tarafa, tabana kendi glgelerini dlyorlard. te,grdn ey bu, Meryem co, demiti, karnlarnn altndaki karanlk blge.Aradan uzun bir sre geti.Meryem kulbece dnd. Bu kez, akln batya bakan cephesinden dolanmt ki, Nana onu gremesin.

    Saate bakt. Bire gelmek zereydi.O bir iadam, diye dnd. Bir ii kmtr.Yeniden rmaa indi, biraz daha bekledi. Bann stnde birka karatavuk dnp duruyordu; odann arasnabir yere daldlar. Henz olgunlamam bir devedikeninin dibinde milim milim ilerleyen trtl seyretti.Bacaklara uyuuncaya kadar bekledi. Bu kez, kulbece dnmedi. Pantolonunun paalarn dizlerine kadarsvad, rma geti ve hayatnda ilk kez, tepeyi inip Herat'a yolland.Nana, Herat hakknda da yanlmt. Kimse parmayla onu gstermedi. Kimse ona glmedi. Meryemgrltl, kalabalk, iki yan servili bulvarlarda yrd; bir yaya, bisiklet ve gari selinin, kesintisiz bir akniinden geti, kimse ona ta frlatmad. Kimse harami demedi. Doru drst bakan bile32olmad. Burada, bir anda, mucizevi bir biimde sradan, herhangi biri olup kmt.Bir sre, tal patikalarn aprazlamasna kestii, kocaman bir parkn ortasndaki oval havuzun yanndaoyaland. Parmaklarn havuzun kenarnda duran, donuk gzlerini suya dikmi mermer atlarda gezdirdi;

    hayretle, hayranlkla. Kt gemilerini yzdren olan ocuklarn, belli etmemeye alarak seyretti. Heryanda iekler vard; laleler, zambaklar petunyalar; tayapraklan gnee batmt. nsanlar patikalardageziniyor, tahta sralara oturuyor, aylarn yu-dumluyordu.Meryem burada olduuna inanamyordu. Yrei heyecandan gmbr gmbrd. Keke Molla Feyzullah uan grebilseydi onu. Ne kadar cesur bulurdu. Ne kadar gzpek! Onu bu ehirde bekleyen yeni yaamn,babasyla, kz ve erkek kardeleriyle paylaaca, insanlar ekincesizce, koulsuz, utanmaksznsevebilecei, karlnda da sevilecei bir hayatn hayaline dalp gitti.Sonra canl, neeli admlarla parkn yaknndaki geni geide yneldi. narlarn glgesinde oturan,tezghlanndaki kiraz piramitlerinin ya da zm tepeciklerinin arkasndan, bkkn gzlerle ona bakan, kseleyzl, yal sanclarn nnden geti. ocuklar yalnayak, arabalann, otobslerin peinden kouyor,ellerindeki ayva torbalarn sallyordu. Meryem bir ke banda durdu, yoldan geenlere bakt;evrelerindeki btn bu harika, olaanst eylere nasl byle kaytsz kalabildiklerini akl almyordu.Bir sre sonra cesaretini toplayp, tek ad garfsindc mteri bekleyen, yalca adama gitti, sinemac Celil'in

    oturduu yeri bilip bilmediini sordu. Yal adamn tombul yanaklar, rengrenk izgili bir papan'x vard. "SenHeratl deilsin an-33lalan," dedi, canayakn bir tavrla. "Celil Han'n oturduu yeri herkes bilir.""Bana gsterebilir misin?"Arabac elindeki karamelann yaldzl kdn at, sordu: "Yalnz msn?""Evet.""Hadi, ada. Seni gtreyim.""Parasn deyemem. Hi param yok."Karamelay kza uzatt. ki saattir tek mteri kmadn, zaten eve dnmeye hazrlandn syledi. Celil'inevi yolunun zerindeydi.Meryem garibe bindi. Yola dtler; yan yana, sessizce. Meryem yol boyunca baharatlar, portakal, armut,kitap, al, hatta atmaca satlan, n ak, tek gz dkkncklar grd. ocuklar topraa izdikleri dairelerin

    iinde bilye oynuyorlard. ayevlerinin nnde, zeri kilim kapl tahta sedirlerde erkekler ay iiyor, nargilefokurdatyorlard.Yal arabac geni bir sokaa sapt; yolun iki yanna kozalakl aalar diziliydi. Ortalarda bir yerde, atndurdurdu."te. ansn varm, dohtar co. u onun arabas."Meryem yere atlad. Adam glmsedi, atn dehledi.Meryem bir arabaya daha nce hi dokunmamt. Parmaklarn Celil'in siyah otomobilinin kaygan motorkapanda gezdirdi; l l janardaki yasslm, genilemi yanssna bakt. Koltuklar beyaz deridendi.Direksiyonun arkasnda, iinde ibreler olari, yuvarlak, cam panolar vard.Bir an, kafasnn iinde Nana'nn sesini, Meryem'in umutlanan parlak, sabit alevini souk bir du gibisndrveren, alayc tslamasn duyar gibi oldu. Titreyen bacaklaryla evin giri kapsna doru ilerledi.Ellerini duvara dayad. yle yk-34

    sek, yle ask yzlyd ki Celil'in duvarlar. Duvarn arkasndan bu tarafa taan kavaklarn tepesinigrebilmek iin ban geriye atmas gerekti. Aalarn ular esintide iki yana sallanyordu; Meryem onlarn

  • 7/28/2019 Bin Muhterem Gne

    12/133

    kendisini selamladn, ho geldin dediini hayal etti. inde kabarp duran, gzn korkutan dalgalan zaptetmeye, kendini toplamaya alt.Kapy plak ayakl, gen bir kadn at. Alt dudann hemen altnda dvme vard."Celil Han' grmeye geldim. Ben Meryem. Kzym."Kzn yznde akn bir ifade belirdi. Sonra, bir kavray lts. imdi dudaklarnda hafif bir glmsemevard, halinde tavnndaysa bir heves, bir evecenlik. "Burada bekle," dedi abucak.

    Kapy kapad.Birka dakika geti. Bu kez kapy bir erkek at. Uzun boylu, geni omuzluydu; mahmur gzleri, sakin,dingin bir yz vard."Ben Celil Han'n ofrym," dedi; hi de kaba, ters olmayan bir sesle."Neyi?""ofr. Celil Han evde deil.""Arabas burada ama," dedi Meryem."Acil bir ii kt.""Ne zaman dner?""Sylemedi."Meryem bekleyeceini syledi.Adam kapy kapad. Meryem yere oturdu, dizlerini gsne ekti. Hava kararmaya balamt bile; karnackmt. Gari srcsnn verdii karamelay yedi. Az sonra, ofr yeniden grnd.

    "Arak evine gitmelisin," dedi. "Bir saate kalmaz karanlk ker."35"Karanla alm.""Hem hava da sour. Seni arabayla evine gtreyim mi? Uradm kendisine bildiririm."Meryem sadece bakyordu."yleyse seni bir otele gtreyim. Orada rahat bir uyku ekersin. Sabah olunca duruma bakarz.""Beni eve aln.""Alamam, talimat var. Bak, ne zaman dneceini kimse bilmiyor. Gnler srebilir."Meryem kollarn kavuturdu.Adam iini ekti, sitemle, yumuak bir knamayla ona bak.Sonraki yllarda Meryem'in, teklifini kabul etseydim ve onunla birlikte kulbeye dnseydim, olaylar naslgeliirdi acaba, diye dnecek bolca vakti oldu. Ama kabul etmemiti.Geceyi Celil'in evinin nnde geirdi. Gkyznn kararmasn, glgelerin komu evlerin nn kuatmasn

    seyretti. Dvmeli kz ona biraz ekmekle bir tabak pilav getirdi, Meryem istemediini syledi. Kz tepsiyi onunyanna brakt. Meryem'in kulana ara ara, sokan aasndan gelen ayak sesleri, alan kaplarn gcrts,bouk selamlamalar arpyordu. Lambalar yand, donuk, sarmtrak klar pencereleri aydnlatt. Kpeklerhavlad. Ala daha fazla dayanamaynca, pilavla ekmei yedi. Sonra bahelerde ten crcr-bceklerinidinledi. Yukarda, bulutlar soluk bir ayn nnden akp getiler.Sabahleyin, sarslarak uyandrld. Gzlerini anca, gece birinin gelip zerine bir battaniye rtm olduunugrd. Omzunu sarsan, ofrd."Hadi, ama. Yeterince olay yarattn. Bas. Yeter. Artk gitme vakti."Meryem dorulup oturdu, gzlerini ovuturdu. Srt, boynu tutulmu, anyordu. "Bekleyeceim."36"Dinle beni," dedi adam. "Celil Han seni geri gtrmemi istedi. Hemen imdi. Anlyor musun? Bu, CelilHan'n :*-lima."Arabann arka kapsn at. "Bia. Hadi bakalm," dedi tatllkla.

    "Onu grmek istiyorum," dedi Meryem, yalar gzlerine dolarken.ofr i geirdi. "Brak da seni evine gtreyim. Hadi, dohtar co.nMeryem kalkt, ona doru yrmeye balad. Ama sonra, bir anda yn deitirdi ve kapya doru kotu.Omzunda, ofrn tutmaya, kavramaya alan parmaklarn hissetti. Bir silkelenite ondan kurtuldu, akkapdan ieriye dald.Birka saniye sonra Celil'in bahesindeydi. Meryem'in gzne ilk, ii bitkilerle dolu, l l, cam bir yaparpt; sonra, ahap kafes ilerine sarlm zm asmalar, gri ta bloklardan yaplma bir balk havuzu,meyve aalan ve drt bir yanda, parlak renkli iek bekleri. Btn bunlan hzla tarayan gzleri, sonunda,yuvarlak bir yze kondu; bahenin kar tarafnda, st kattaki pencerelerin birindeydi. Yalnzca bir anlna,yle bir belirmiti, ama yeterli bir sreydi. Meryem'in gzlerin irileini, azn aldn grmesine yetmiti.Sonra kayboldu. Bir el uzand, bir ipi hzla ekti. Perdeler indi.Sonra bir ift el onu koltuk altlanndan yakalayp havaya kaldrd.Meryem tekmeler savurdu. Cebindeki akl talan frlad, saa sola sald. Arabaya gtrlp arka koltuun

    souk derisine braklncaya kadar tekme atmay, alamay srdrd.**

  • 7/28/2019 Bin Muhterem Gne

    13/133

    37ofr arabay kullanrken alak sesle, avutucu szler syledi. Meryem onu duymad. Sarslp durduu arkakoltukta, yol boyunca alad. Ac, fke, hsran yalaryd bunlar. Ama temelinde derin, ok derin bir utanyatyordu; Celil'e inanmakla ne byk aptallk ettiini, giyecei kyafeti, uyumsuz hicap\ nasl dert ettiini,buralara kadar yrdn, kapdan ayrlmamakta direndiini, bir sokak kpei gibi kaldrmdasabahladn dndke artan bir utan. Annesinin yaral grntsne, alamaktan imi gzlerine bo

    verdii iin de utanyordu. Onu uyaran, batan beri hakl olan Na-na'y hie sayd iin.Erkein, o st kat penceresindeki yz, hi aklndan kmyordu. Meryem'in sokakta uyumasna gzyummutu. Sokakta. Meryem uzand arka koltukta alad. Dorulup oturmak, grlmek istemiyordu. Busabah, kendini nasl kk drdnden btn Herat haberdard sanki. Molla Feyzullah'n u an yanndaolmasn, kendini onun kucana, gnl alc szlerine brakabilmeyi yle ok isterdi ki.Bir sre sonra yol tmsekli, engebeli bir hal ald, arabann burnu havaya kalkt. Herat'la Gl Damanarasndaki yokuu trmanmaktaydlar.Meryem, imdi Nana'ya ne diyeceini dnyordu. Nasl zr dileyecekti? Onun yzne nasl bakacakt?Araba durdu, ofr onun inmesine yardm etti. "Seni geireyim," dedi.Meryem onun ne dmesine izin verdi; adam karya geti, patikay trmanmaya balad. Yolun kenarndahanmeli bekleri boy atmt; tyl itboanlar da. Arlar yer yer parlayan kr ieklerinin stnde vzldaypduruyordu. Adam onun elini tuttu, rma gemesine yardm etti. Sonra brakt; Herat'n nl yz yirmi gnlkrzgnnn yaknda balayacan syledi; len balayp gnbatmna kadar durmak-

    38szn eseceini, tatarcklarn tam bir beslenme cinnetine gireceini... sonra birden, kzn tam nnde, znkdiye duruver-di; yan dnd, eliyle onun gzlerini rtmeye, geldikleri yne gerisin geri itmeye alt: "Geridn! Hayr. Sakn bakma. Dn arkan! Geri dn!"Ama yeterince hzl davranamamt. Meryem grd. Anibir esinti, salkmsdn yere sarkan dallarn bir perdeymi-esine aralaynca, Meryem de aacn altndaki eyi bir anl- na grebildi: yere devrilmi, yksek srtl iskemle. Yksektekidallarn birinden sarkan ip. Ucunda sallanan Nana.39Nana'y Gl Daman mezarlnn bir kesine gmdler. Molla Feyzullah mezarn banda dua okur,erkekler Na-na'nm kefenli bedenini ukura indirirken, Meryem kadnlarn arasnda, Bibi cofaun yanndadurdu.

    Daha sonra Celil onunla birlikte kulbe'ye geldi, onlara elik eden kyllere, taziyecilere abartl birMeryem'e kol kanat germe gsterisi sundu. Kzn birka para eyasn toplayp bir bavula kyd. Uzandyatan kenarna iliti, yzn yelpazeledi. Alnn okad, yaslara, kederlere batm bir yzle, bir eyeihtiyac olup olmadn sordu; herhangi bir fey? diye tekrarlad, iki kez."Molla Feyzullah' istiyorum," dedi Meryem.40"Elbette. Kendisi darda. Gidip araym."Molla Feyzullah', o bkk belli karaltsn kulbemin kapsnda grnce, o gn ilk kez alad Meryem."Ah, Meryem co."Gelip kzn yanna oturdu, yzn ellerinin arasna ald. "Durma, ala yavrum. Doyasya ala. Utanlacak birey yok bunda. Ama kzm, Kuran'n dediklerini de hi unutma: 'Ne mutlu ki ona, Yaradann ahretine gene;her eye gc yeten, lm ve yaam yaratan, seni onlarla snayan Rabbin yanna.' Kuran gerei syler,kzm. Bize reva grd her imtihann, her zntnn gerisinde, mutlaka bir nedeni vardr Tanr'nn."

    Ama Meryem Tanr'nn szleriyle avunacak halde deildi. O gn deil. O srada deil. Duyabildii tek ey,Nana'nn, gidersen lrm, gidersen yaayamam, diyen sesiydi. Elinden tek gelense, gzyalarn MollaFeyzullah'n ellerinin benekli, kt inceliindeki derisine aktmakt.ehre dn yolunda Celil arka koltukta, Meryem'in yannda oturdu, elini onun omzuna att."Benimle kalabilirsin, Meryem co" dedi. "Sana bir oda hazrlamalarn tembihledim bile. st katta. Orayseveceksin. Manzaral; baheye bakyor."Meryem ilk kez, onu Nana'nn kulaklaryla duyuyordu. Hep var olan, altlarda, gerilerde gizlenenyapmackh, kof, sahte gvenceleri ilk kez apak, olanca duruluuyla duyabiliyordu. Bir trl ban kaldrponun yzne bakamad.Araba CeliPin evinin nnde durunca, ofr inip kaplarn at, Meryem'in bavulunu tad. Celil iki eliyleomuzlarndan kavrad kz ynlendirdi, iki gn nce Meryem'in onu bekledii, nndeki kaldrmdasabahlad ana kapdan ge-41

    irdi. iki gn nce... Meryem'in dnyadaki tek arzusunun, Celil'le birlikte bu baheye girmek olduu gnnstnden bir mr gemiti sanki. Hayatnn nasl bu kadar abuk, byle bir anda altst olabildiini

  • 7/28/2019 Bin Muhterem Gne

    14/133

    Meryem'in akl almyordu. Gzlerini yerden, patikann gri talarn ineyen ayaklarndan kaldrmad.Bahede birileri olduunun farkndayd; fi-sldaan, Celil'le ikisinin yaklatn grnce kenara ekilenbirileri. st kattaki camlardan ona dikilmi olan gzlerin arln hissediyordu.Evin iinde de yere bakmay srdrd. Kestane rengi bir halnn zerinde yryorlard, srekli yinelenen,mavili-sanl, sekizgen bir deseni vard; gznn ucuyla, mermer heykel kaidelerini, vazolarn alt ksmlarn,duvarlardaki rengrenk hallarn pskllerini grebiliyordu. Celil'le birlikte trmanmaya koyulduklar merdiven

    de, her basamaa ivilenmi, benzer bir halyla kaplyd. Sahanlkta, Celil onu sola dndrd, uzun, halkapl bir koridordan geirdi. Bir kapnn nnde durdu, kzn gemesi iin at."Kz kardelerin Nilfer'le Atiye bazen burada oynarlar," dedi, "ama genellikle buray konuk odas olarakkullanyoruz. Bence burada rahat edeceksin. Gzel, deil mi?"Odadaki yatan zerinde, bal petei rgsyle, sk dokunmu, yeil bir rt vard. Aadaki baheningrnmesi iin alm olan perdeler, rtyle birrnekti. Yatan baucunda ekmeceli bir komodin,zerinde de bir vazo. Duvarlardaki raflarda, Meryem'in tanmad birilerinin ereveli resimleri. Raflardanbirinde, birbirinin tpatp ei, giderek klen tahta bebeklerden oluan bir koleksiyon vard; boy srasnagre dizilmilerdi.Celil onun baktn grnce, "Matruka bebekleri," dedi. "Moskova'dan almtm. stersen onlarlaoynayabilirsin. Mahzuru yok."42Meryem yataa oturdu. "stediin bir ey var m?" diye sordu erkek. Meryem yataa uzand. Gzlerini

    kapad. Biraz sonra, onun kapy yavaa ektiini duydu.Koridorun sonundaki banyoyu kulland zamanlar hari, Meryem odasndan kmad. lk geldiinde kapyaan, dvmeli kz yemeini tepsiyle getiriyordu: kuzu kebap, sebze, af orbas. ou, olduu gibi kalyordu.Celil her gn birka kez uruyor, yataa oturuyor, nasl olduunu soruyordu."Yemeini aada, bizimle birlikte yiyebilirsin," dedi, pek de inandrc olmayan bir sesle. Meryem odasnda,tek bana yemeyi tercih ettiini syleyince de hi ikilemedi.Meryem mr boyunca merak ettii, grmek iin yanp tututuu sahneyi, penceresinden kaytszca,duygusuzca seyrediyordu: Celil'in gnlk yaantsn, geli gidilerini. n kapdan girip kan, saa solaseirten hizmetkrlar. Sabahtan akama kadar allar krpan, budayan, seradaki iekleri sulayan bahvan.Kaldrmn kenarna yanaan uzun, parlak burunlu arabalar. lerinden papan'l, astragan kalpakl erkekler,hicap'h kadnlar, salar tertemiz taranm ocuklar iniyordu. Celil bu yabanclarla el skyordu; Meryemonun avcunu gsne bastrp bayla kadnlar selamlayn izlerken; Na-na'nn doru sylediinianlyordu. Buraya ait deildi o. yi ama, ben nereye aidim? imdi ne yapacam? Bu dnyada sahip olduun

    tek sey benim, Meryem; ben gittikten sonra hip kimsen kalmayacak. Hipbir eyin. Sen birhipsinlKulbenin evresindeki stleri yalayan rzgr gibi, tanmlanamaz bir kasvetin esintileri de Meryem'iniinden geip duruyordu.43'in evindeki ikinci gnnde, odasna kk bir kz geldi."Bir ey alacam," dedi.Meryem yatakta dorulup oturdu, bada kurdu, rty kucana ekti.Kz aceleyle odann kar kesine seirtti, bir dolab at. Drt ke, gri bir kutu kard."Bunun ne olduunu biliyor musun?" diye sordu. Kutunun kapan ao. "Buna gramofon deniyor. Gramo-fon. Plak alyor. Bilirsin, mzik. Bir gramofon." "Sen Nilfer'sin. Sekiz yandasn." Kk kz glmsedi.Ayn Celil'in glmseyii, ayn gamzeli ene. "Nerden anladn?"Meryem omuzlarn silkti. Bir zamanlar bir akl tana onun adn verdiini sylemedi. "Bir ark dinlemek

    ister misin?" Meryem yine omuz silkti.Nilfer gramofonun fiini prize soktu. Kapan altndaki cebi kartrd, bir plak kard. Yerletirdi, pikabninesini indirdi. Mzik balad.Kt yerine gl yapraklar kullanacam,Ve sana dnyann en tatl mektubunu yazacam;Sen kalbimin sultansn,kalbimin sultansn."Biliyor musun bu arky?" "Hayr.""Bir ran filminden. Babamn sinemasnda grmtm. Hey, sana bir ey gstereyim mi?"Meryem'in cevap vermesine kalmadan, Nilfer eildi, avularn, alnn yere dayad. Tabanlanyla yeri itti, birrpda amuda kalkverdi.44"Yapabilir misin?" diye sordu, soluk solua.

    "Hayr."

  • 7/28/2019 Bin Muhterem Gne

    15/133

    Kz bacaklarn indirdi, bluzunu ekip dzeltti. "Sana retebilirim," dedi, kzarm alnna dklen peremiiterek. "Burada ne kadar kalacaksn?""Bilmiyorum.""Annem senin gerek kardeim olmadn sylyor, yanisenin dediin gibi...""Ben hibir zaman byle sylemedim," diye uydurdu

    Meryem."Sylemisin. Ama umurumda deil. Demek istediim, sylemen ya da sylememen umurumda deil.Benim iinfark etmez."Meryem srtst uzand. "ok yoruldum." "Annem, bir cin yznden annenin kendini astn sylyor.""unu keser misin artk," dedi Meryem yatakta yan dnerken. "Mzii, yani."O gn, Bibi co onu grmeye geldi. Geldiinde, yamur yayordu. ri gvdesini yatan yanndaki iskemleyeglkle, oflaya puflaya brakt."u yamur, Meryem co, kemiklerimi mahvediyor. Kemiklerimin katili, inan. Keke... Ah, hadi ama, evladm.Gel bakaym Bibi cofaa. Alama. Geti, bak. Seni zavall ocuk. it. Zavallm benim."O gece Meryem uzunca bir sre uyuyamad. Yatt yerde gkyzne bakt, aadan gelen tkrtlar,duvarlarn boduu sesleri, konumalar, cam dven saana dinledi. Tam dalp gitmiti ki, haykrlarlayerinden srad. Alt kattan geliyordu; tiz, fkeli barlar. Szckleri seemiyordu. Biri bir kapy arparak

    kapad.45Ertesi sabah, Molla Feyzullah kageldi. Meryem dostunu, ak sakaln ve o sevimli, disiz tebessmnkapda grd an, gzlerinin yandn, bir kez daha yalarla dolduunu hissetti. Ayaklarn yatankenarndan sarktt, kapya kotu. Her zamanki gibi hocasnn elini pt, o da kzn alnn. Konuuna biriskemle ekti.Molla Feyzullah yannda getirdii Kuran' kard. "Dzenimizi bozmamza gerek yok, deil mi?""Artk derse ihtiyacm olmadn biliyorsunuz, Molla sahip. Bana Kuran'daki btn sureleri, ayetleri yllarnce rettiniz zaten."Adam glmsedi, ellerini teslim olur gibi kaldrd. "Tamam, itiraf ediyorum. Foyam meydana kt. Ama seniziyarete gelmek iin, bundan ok daha kt bahaneler bulabilirdim.""Bahaneye ihtiyacnz yok ki. Sizin yok.""Kibarlk ediyorsun, Meryem co."

    Kuran' kza uzatt. O da, onun rettii gibi, kez pp bana gtrd, sonra geri verdi."Naslsn, kzm?""Hi aklmdan..." diye balad Meryem. Sonra, kocaman bir tan boazn tkadn hissedince, susmakzorunda kald. "ekip gitmemden nce bana syledikleri hi aklmdan' kmyor. Dedi ki...""Ney, ney, ney." Molla Feyzullah elini onun dizine dayad. "Annen, Allah onu affetsin, dertli, mutsuz birkadnd, Meryem. Kendine korkun bir ey yap. Kendine, sana, ayn zamanda da Allah'a. Obalayacaktr, nk her eyi balar, ama yine de, annenin yapt ey Allah'n gcne gitti. Canakymay, ister kendinin isterse bakasnn cann almay, kesinlikle tasvip etmez. Hayatn kutsal olduunusyler. Biliyor musun..." skemlesini biraz daha yaklatrd, kzn ellerini46avularnn arasna ald. "Anneni, sen domadan nce tanrr dim, ocukluunu bilirim; inan bana, o zamanda mutsuzdu. Korkanm, yapo eyin tohumlan yllar nce atlmt. Demek istediim, bu senin suun deil.Senin suun deil, kzm." "Onu brakmamalydm. Yannda kalmalydm..." "Kes unu. Bunlar zararl

    dnceler, Meryem co. Beni duydun mu, evladm? Zararl. Seni yiyip bitirirler. Hata sende deildi. Seninsuun deildi. Hayr!"Meryem ban sallad, ama btn yreiyle, deliler gibi istese de, adama inanmay baaramyordu. xBir hafta sonra, bir akamst kapsna vuruldu, ieriye uzun boylu bir kadn girdi. Ak tenliydi; kzl salar,uzun parmaklan vard."Ben Efsun," dedi. "Nilfer'in annesi. Ykanp aaya gelsene, Meryem."Meryem odasnda kalmay yelediini syledi."Yo, ne fehmidi - anlamyorsun. Aaya inmen gerekiyor. Seninle konuacamz bir ey var. nemli."47Karsna dizildiler. Celil'le karlar; uzun, koyu kahverengi masada. Aralarnda, masann ortasnda tazekadife i-ekleriyle dolu, kristal bir vazoyla buulanm bir su srahisi duruyordu. Nilfer'in annesi olduunusyleyen kzl sal kadn, Efsun, Celil'in sanda oturuyordu. Dier ikisi, Hatice'yle Nergis ise solunda.Kadnlarn hepsinde hafif, siyah earplar vard, balarna balamam, son anda akllarna gelmi gibi,

    boyunlarna geveke dolamlard. Na-na'nn hatrna siyahlara brneceklerine hi ihtimal vermeyen

  • 7/28/2019 Bin Muhterem Gne

    16/133

    Meryem, bu fikri ilerinden birinin ya da Celil'in, onu aaya armalarndan hemen nce ortaya attntahminetti48Efsun bir bardaa srahiden su doldurdu, Meryem'in nne, kareli, kuma bir aldn zerine koydu."Bahardayz ama hava imdiden snd bile," dedi. Eliyle yelpazelenir gibi yap.

    "Rahat edebildin mi?" diye sordu Nergis; kk bir enesi, siyah, kvrck salar vard. "nallah rahatnyerindedir. Bana gelen... byk bir felaket. Korkun."Dier ikisi balaryla onayladlar. Meryem onlann alnm kalarn, clz, ltufkr tebessmlerini szd.Kafasnn iinde sinir bozucu, tatsz bir vzlt vard. Boaz yanyordu. Biraz su iti.Celil'in arkasndaki geni pencereden, iee durmu elma aalarn grebiliyordu. Pencerenin yanndakiduvara koyu renk, ahap bir dolap dayalyd. inde bir saat, bir de ereveli fotoraf vard: ellerinde tuttuubal havaya kaldrm olan Celil ve kk olu. Gnete baln pullan parlyor. Celil'le oullan genigeni glmsyor."Evet," diye balad Efsun. "Ben... yani biz seni ardk, nk sana vermek istediimiz ok gzel bir habervar."Meryem ban kaldnp bakt.Kadnlarn, iskemlesinde geveke oturan, grmeyen gzlerle masadaki srahiye bakan CeliPi iaretederek, kendi ara-lannda, abucak baktklann fark etti. Gzlerini Meryem'e diken, dierlerinden daha

    byk gsteren Hatice oldu; bu grevi kimin stlenecei nceden tartlp karara balanmt belli ki."Bir talibin var," dedi Hatice.Meryem'in midesi kaslverdi. "Neyim?" dedi, anszn uyuan dudaklannn arasndan."Bir khastegar. Talip. Ksmet. Ad Rait." Hatice aklamay srdrd. "Babann bir i ahbabnn arkada.Kendisi Petun, aslen Kandeharh ama Kabil'de yayor; Deh-Mazang semtinde, iki katl bir evi var."49Efsun sylenenleri bayla dorulamaktayd."Senin, bizim gibi Farsa konuuyor. Dolaysyla Petun dilini renmek zorunda kalmayacaksn."Meryem'in gs giderek daha ok skyordu. Oda fini fini dnmeye, ayann altndaki zemin kaymayabalamt."Ayakkabc," diye araya girdi Hatice. "Ama yle sradan bir sokak mupfsi deil. Hayr. Kendi dkkn var,Kabil'in en beenilen ayakkab ustalarndan biri. Diplomadara, cumhurbakannn ailesine ayakkab yapyor -st snfa, yani. Ksacas, sana iyi bakacak, rahat ettirecektir."

    Meryem gzlerini Celil'e dikti; yrei gsnde taklalar atyordu. "Doru mu bu? Syledikleri doru mu?"Fakat Celil ona bakamyordu. Altdudanm kesini diliyor, srahiye bakyordu."Evet, senden azck yal," diye akd Efsun. "Ama ta atlasn... krknda. Hadi bilemedin, krk be. yledeil mi, Nergis?""Evet. Ama ondan yirmi ya byk adamlara verilen dokuz yanda kzlar grdm, Meryem. Hepimiz grdk.Sen kasn imdi? On be mi? Eh, bir kz iin gayet uygun, ideal evlilik ya." Bu szler hevesli, cokulu basallamalarla onayland. Onunla akran olan vey kardeleri Saide ile Nahit'ten hi sz edilmedii, Meryem'indikkatinden kamama; her ikisi de Herat'taki Mehri Okul'da renciydi ve Kabil ni-versitesi'ne girmeyitasarlyorlard. On be, onlar iin uygun, ideal bir evlilik ya deildi anlalan."Dahas," diye srdrd Nergis szn, "o da sevdiklerini kaybetmenin acsn yaam. Duyduumuza gre,kans on yl nce doum yaparken lm. Sonra, yl nce de olu glde boulmu.""ok zc, gerekten. Son birka yldr kendine bir e aryormu, fakat uygun birini bulamam."50

    "istemiyorum," dedi Meryem. Gzleri hl CeliPdeydi. "Evlenmek istemiyorum. Beni zorlamayn." Sesindekialamakl, yalvaran tndan nefret ediyor ama engel olamyordu."Aa, Meryem, mantkl ol ama," dedi, kadnlardan biri.Meryem neyi kimin sylediini izleyemez olmutu artk. Gzlerini Celil'e mhlam, konumasn, btnbunlann yalan olduunu sylemesini bekliyordu."mrn burada geiremezsin ki.""Kendi ailen olmasn istemez misin?""Evet ya. Bir yuva kurmak, kendi ocuklann dourmak?""Hayatna devam etmelisin.""Tamam, bural biriyle, bir Tacik'le evlenmen ok daha iyi olurdu, ama Rait varlkl bir adam, kalkm sanatalip olmu. Bir evi, bir ii var. nemli olan da bu zaten, yle deil mi? Hem Kabil ok gzel, capcanl birehir. Karna bu kadar iyi ksmet bir daha kmayabilir."Meryem gzlerini Celil'in karlanna evirdi.

    "Molla Feyzullah'n yannda yaayabilirim," dedi. "Beni evine alr o. Alacan biliyorum."

  • 7/28/2019 Bin Muhterem Gne

    17/133

    "Bu hi yakk almaz," dedi Hatice. "yle yal ki, hem ok..." Doru szc arand; Meryem onun aslndane demek istediini ok iyi biliyordu: ok yakn. Onlann ne yapmaya altn anlamt. Bu kadar iyi birfrsat bir daha bulamayabilirsin, Onlar da bulamazd. Kzn doumuyla kk dm, rezil olmulard veimdi karlarna kzdan btnyle kurtulma, kocalanmn yapt yz kzartc hatann son izini de silme anskmt. Meryem uzaklara gnderiliyordu, nk duyduklan utancn ete kemie brnm haliydi o;yryen, soluk alp veren bir ayp.

    "ok yal ve gsz," diye tamamlad Hatice sonunda. "O ldkten sonra ne yapacaksn? Ailesinin banadert olur-51Tpk u an bize olduun gibi. Meryem sylenmemi szcklerin, Hatice'nin dudaklarndan dklngrebiliyordu neredeyse; souk bir gnde azdan kan buhar gibi.Kabil'i dnd; Herat'n alo yz elli kilometre dousunda olduunu CeliPden rendii o byk, yabanc,kalabalk kenti. Alt yz elli kilometre. Bugne kadar kulbemden en ok uzaklat mesafe, buraya, CeliPinevine yapt iki kilometrelik yryt. Kabil'deki halini gznn nne getirmeye alt; bu tahayyledilemez mesafenin teki ucunda, bir yabancnn evinde, onun keyfine, dayatt taleplere gre yaarken.Rait adndaki bu adam iin temizlik yapacak, yemek piirecek, amar ykayacakt. Baka grevleri deolacakt tabii - kocalarn kanlarna ne yaptn Nana anlatmt. te, onu dehete dren, ter iindebrakan da, zellikle iin bu mahrem yan, gznde ac verici, sapkn eylemler olarak canlandrd ksmyd.Yeniden Celil'e dnd. "Syle onlara. Buna izin vermeyeceini syle."

    "in asl, baban Rait'e cevabn verdi bile," diye atld Efsun. "Rait burada, Herat'ta; ta Kabil'den kalkpgeldi: Nikh yarn sabah kylacak; len Kabil'e kalkan bir otobs var.""Sylesene!" diye haykrd Meryem.Bunun zerine kadnlar sustular. Meryem onlarn da erkei gzlediini sezdi. Bekliyorlard. Odaya derin birsessizlik kt. Celil yznde ezik, aresiz bir anlam, parmandaki alyans evirip duruyordu. Dolabniindeki saatin tik taklan hi kesilmiyordu.Sonunda, kadnlardan biri dayanamad: "Celil coTCelil gzlerini ar ar kaldrd, Meryem'inkilere dikti; bir an sonra yeniden indirdi. Azn aa, ama yalnzcatek, acl bir inilti kt."Bir ey syle," dedi Meryem.52O zaman Celil bouk, lgn bir sesle konutu. "Allah kahretsin, Meryem; bana bunu yapma," dedi, bir eyleryaplan kii kendisiymi gibi.

    Ayn anda Meryem, salondaki gerginliin dalverdiini hissetti.Celil'in karlan yeni -ve ok daha ateli- bir ikna turuna balarken, Meryem gzlerini masadan ayrmad.Baklar masann kaygan, cilal ayaklarnda, kelerdeki ylankavi kvamlarda, bir ayna kadar yanstc,koyu kahve yzeyinde gezindi. Soluunu her brakmda, yzeyin buulandn, kendi yznn babasnnmasasndan silinip gittiini aynmsad.Efsun ona yukanya, odasna kadar elik etti. Sonra, kadn kapy ekince, Meryem kilitte dnen anahtannakrtsn duydu.538Sabah, Meryem'e beyaz, pamuklu pantolonun zerine giymesi iin uzun kollu, koyu yeil bir elbise verdiler.Efsun yeil bir hicapfa, ayn renk sandaletler getirdi.Yine uzun, kahverengi masal odaya gtrld, ama bu kez masann ortasnda badem ekeriyle dolu birkse, bir Kuran, yeil bir duvak, bir de ayna duruyordu. Meryem'in daha nce hi grmedii (ve nikh

    ahitleri olduunu tahmin ettii) iki erkekle, tanmad bir molla masadaki yerlerini oktan almlard.Celil oturmas iin bir iskemle ekti. Ak kahverengi bir takm elbise giymi, krmz kravat takmt, Salarykanmt. skemleyi ekerken, cesaret verircesine glmsemeye al-54ti. Hatice'yle Efsun bugn masann bu tarafnda, Meryem'in yanndaydlar.Molla duva gsterdi, Nergis de yerine oturmadan nce alp Meryem'in bana yerletirdi. Meryem gzlerininne, ellerine dikti."eriye arabilirsiniz artk," dedi Celil birine.Meryem onu grmeden nce kokusunu ald. Sigara kokusu, bir de ar, baygn bir ora losyonu; Celil'inkigibi hafif deil. Rayihas duvan kenarndan girip Meryem'in burun deliklerine doldu. Duvan gerisinden,gznn ucuyla, ban emi kapdan gemekte olan, uzun boylu bir erkek grd; koca gbekli, geniomuzluydu. Adamn iri cssesi, soluunu keser gibi oldu; yrei deli gibi atmaya balad, abucak gzleriniindiriverdi. Adam ksack bir an kapnn eiinde oyaland. Sonra, yava ama gl, gmbr gmbr

    admlarla oday geti. Admlan, masadaki eker ksesini ngrdat-. Bouk bir hrltyla, kendini Meryem'inyanndaki iskemleye brakt. Sesli sesli soluk alp veriyordu.

  • 7/28/2019 Bin Muhterem Gne

    18/133

    Molla onlar selamlad. Bunun geleneksel bir nikh olmayacan syledi."Anladm kadaryla Rait Aa'nn, yaknda hareket edecek olan Kabil otobsne bileti varm. Dolaysyla,vakit darl nedeniyle, baz ananevi usulleri adayacak, treni hzlandracaz."Bir-iki dua okudu, evliliin nemi hakknda birka kelime etti. CeliPe, bu birlemeye bir itiraz olup olmadnsordu, Celil ban yok anlamnda sallad. Molla, Rait'e dnd, Meryem'le nikhlarunay gerekten isteyipistemediini sordu. Rait, "Evet," dedi. Sert, gcrtl sesi Meryem'e kuru gz yapraklarnn ezilirken kard

    sesi anmsatmt."Peki sen, Meryem can, bu erkei kocala kabul ediyor musun?"55Meryem sesini karmad. Genizler temizlendi."Ediyor," dedi, masann ucundan bir kadn sesi."Aslnda," dedi molla, "soruyu kendisi yandamah. Yantlamadan nce de, benim kez sormam beklemeli.nk teklifte bulunan kii, erkek; kz deil."Soruyu iki kere daha yineledi. Meryem'den yant gelmeyince, bir daha sordu; bu kez biraz daha bastrarak.Meryem yannda oturan CeliPin kprdandn, masann altndaki bacaklarn st ste atp sonra yineindirdiini hissedebiliyordu. Birileri yine genzini temizledi. Kk, beyaz bir el uzand, masadaki bir tozzerresine bir fiske vurdu."Meryem," diye fsldad Celil."Evet," dedi kz, titrek bir sesle.

    Duvan altna bir ayna uzatld. Meryem aynada nce kendi yzn grd; kavissiz, biimsiz kalarn, dzsalarn, neesiz, yeil gzlerini; gzleri birbirine yle yaknd ki, insan onu a sanabilirdi. Cildi kalnd,donuk, lekeli grnyordu. Alnn ok geni, enesini ok dar, dudaklarn ok ince buldu. Genel olarak, uzunbir yz izlenimi brakyordu; gen bir surat, biraz tazms. te yandan, tuhaft ama, btn bu silik, albenisizparalarn bir araya gelince gzel olmasa da, gz hi mi hi rahatsz etmeyen bir ehre oluturduunugrebiliyordu.Aynada, Rait'in yzn de ilk kez grd: iri, keli, salkl ve pembe yz; kanca burnu; mahcup birsevinci davu-ran, kzarm yanaldan; sulu, kanl gzleri; ndeki ikisi, sivri tepeli bir at gibi st ste binmiolan, skk dileri; gr kalarn neredeyse iki parmak stnden balayan, inanlmayacak kadar alak saizgisini; sk, sert, kr dm salar.Gzleri aynada bir anlna bulutu, sonra abucak svt. Bu kocamn yz, diye dnd Meyem.56Rait'in ceket cebinden kard ince, altn halkalar birbirlerinin parmaklarna taktlar. Erkein trnaklan

    sarms kahveydi, ryen bir elmann ii gibi; bazlannn ular uzam, kvnlmt. Kz alyans onunparmana geirirken, elleri titredi, Rait yardm etmek zorunda kald. Kendi alyansysa azck dard, amaRait eklemlerden serte iterek yz geirdi."te," dedi."ok gzel bir yzk," diye atld, Celil'in elerinden biri. "Harika, Meryem.""Geriye bir tek, nikh akdinin imzalanmas kald," dedi molla.Meryem adn yazd - mim, ra, ya, sonra yine mim - btn gzlerin eline dikildiinin farkndayd. Meryem'inimzalayaca bir sonraki belgeye, yirmi yedi yl sonra, yine bir din adam tanklk edecekti."Artk kan kocasnz," dedi molla. "-Tebrik ederim."Rait, rengrenk boyanm otobste bekledi. Meryem aadan, durduu yerden onu deil, sigarasnn akcamdan d-anya szlen dumann grebiliyordu - CeiiPle birlikte, arka tamponun yaknndaydlar.evrelerinde insanlar tokalayor, vedalayordu. Kuranlar plyor, elden ele geiriliyordu. iklet, sigaratepsilerinin gerisinde yzleri grnmeyen olan ocuklan, yolcularn arasnda yalnayak koturuyordu.

    Celil habire Kabil'in ne olaanst bir ehir olduunu anlatmaktayd; Mool imparatoru Babr bile orayagmlmeyi vasiyet etmiti. Meryem onun aynlk vaktine kadar byle konuup duracan, Kabil'inbahelerini, dkknlann, aala-nn, havasn veceini biliyordu; sonra bir bakacakt kendisi otobste,CeliPse aada, ona neeyle el sallamakta: yarasz beresiz, sapasalam.57Meryem buna izin veremezdi."Sana tapardm," dedi.Celil lafinn ortasnda duru verdi. Kollarn gsnde kavuturdu, sonra zd. Gen bir Hindu ift, kucabebekli bir kadnla, bir bavulu srkleyen erkek, aralarndan geti. Bu mdahale CeliPin ok iine gelmigibiydi. ift zr diledi, o da kibarca glmsedi."Perembeleri saaderce oturup beklerdim seni. Gelmeyeceksin diye lesiye kayglanrdm.""Yolunuz uzun. Bir eyler yemelisin." Sonra, ekmekle kei peyniri alaym m, diye sordu."Srekli seni dnrdm. Yz yana kadar yaaman iin dua ederdim. Bilmiyordum. Benden utandn

    bilmiyordum ki."Celil bam edi, vaktinden nce gelimi bir olan ocuu gibi, ayakkabsnn burnuyla topra eeledi.

  • 7/28/2019 Bin Muhterem Gne

    19/133

    "Benden utanyordun.""Seni grmeye geleceim," diye mrldand Celil. "Kabil'e gelip seni ziyaret edeceim. Birlikte...""Hayr. Hayr," dedi kz. "Gelme. Seni grmek istemiyorum. Sakn gelme. Senden haber almak istemiyorum.Asla. Asla.nCelil ona yaral gzlerle bakt."Seninle ben burada ayrlyoruz," dedi Meryem, "iimiz burada bitiyor. Hoa kal."

    "Byle gitme," dedi erkek clz bir sesle."Bana Molla Feyzullah'la vedalaacak zaman bile tanmadn; bu efendilii bile gsteremedin."Dnd, otobsn yan tarafna doru ilerledi. CeliPin peinden geldiini duyabiliyordu. Hidrolik kaplaravarnca, hemen arkasndan gelen sesi duydu."Meryem co."58Basamaklar kt, gznn ucuyla Celil'in onunla ayn hizadan yrdn grebiliyor olsa da, camdandanya hi bakmad. Koridorda arkaya, Rait'in bavulu bacaklarnn arasna alm, oturduu koltua doruilerledi. Avularn cama bastran, parmak boumlanyla vuran, vuran Celil'e bir kez bile dnp bakmad.Otobs hareket edince, yanlan sra koturan adama bakmad. Otobs hzland zaman da, geriye dnpgiderek klen, sonra egzoz dumannn, tozun arasnda gzden yiten adama bakmad.Cam kenannda oturan Rait iri, etli elini onunkinin zerine koydu."Hadi ama, kzm. Hadi bakalm. Hadi," dedi. Bunu sylerken gzlerini ksm camdan danya bakyordu;

    gzne ok daha ilgin bir ey arpm gibi.59Rait'in evine ertesi gn, akama doru vardlar."Deh-Mazang'dayz," dedi adam. Darda, kaldrmda duruyorlard. Bir elinde kzn valizi vard, tekiyle tahtasokak kapsn amaktayd. "Kentin gneybat kesimi. Hayvanat bahesi yaknda, niversite de yle."Meryem ban sallad. Daha imdiden renmiti: onu gayet iyi anlasa ,da, konuurken dikkat kesilmeliydi.Adamn Farsasndaki Kabil aksanna alk deildi; Kandehar doumlu olduu, iin, alttan alta hissedilenPetun vurgusuna da. Adamnsa kzn Herat Farsasyla herhangi bir sorun yaamad belliydi.Meryem, Rait'in evinin bulunduu dar, asfldanmam soka abucak inceledi. Yolun iki yanna sralananevler dip60dibeydi, tek bir duvarla birbirlerinden ayrlyorlard; nlerindeki kk, duvarl baheler sokakla aralarndatampon grevi gryordu. Evlerin ou dz damlyd ve pimi tuladan yaplmt, kimisi de, kenti eviren

    dalarla ayn, pas rengindeki topraktan. Her iki yanda da, kaldrmn kenarn izleyen hendekte, amurlu birsu akyordu. Meryem sokan orasna burasna, kk tepecikler halinde ylm p torbalan grd.Rait'in evi iki katlyd. Renginin bir zamanlar mavi olduu anlalyordu.Rait n kapy anca, Meryem kendini kk, bakmsz bir bahede buldu; gbela boy atmaya alan sanodar, clz bekler. Sada, yan avluda bir apteshane, solda da tulum-bal bir kuyuyla bir sra can ekienfidan. Kuyunun yaknnda bir alet-edevat kulbesi, duvara dayal bir bisiklet."Baban balk tutmaktan holandn syledi," dedi Rait, baheyi geip eve doru giderlerken. Arka baheyoktu. "Kuzeyde vadiler var. Ve ii balk kaynayan rmaklar. Belki bir gn gideriz."Sokak kapsn a, kza yol verdi.Rait'in evi CeliPinkinden epeyce kkt, ama Nana'yla Meryem'in kulbe'sine kyasla bir malikneydi. Altkatta bir hol, bir oturma odas, bir de mutfak yer alyordu; kz mutfaa gtrp tencereleri, tavalar, ddkltencereyi, gazya-yla alan itop\ gsterdi. Oturma odasnda fitik yeili, deri bir kanepe vard. Yan tarafiyrtlm, beceriksizce dikilmiti. Duvarlar plakt. Bir masa, iki bambu koltuk, iki katlanr iskemle, bir kede

    de siyah, dkme demir soba.Meryem salonun ortasnda durdu, etrafna baknd. Kulbemde, parmak ularna kalktnda tavanadeebiliyordu. Deinde yatar, pencereden giren gn nn asna bakarak, saati kestirebilirdi. Kapsn,menteeleri gcrdatmadan nereye kadar aabileceini bilirdi. Yerdeki otuz adet61parkedeki her bir kym, atla bilirdi. imdi bildii, tand her eyden kopmutu. Nana lmt,kendisiyse yabanc bir ehirde, alt yaamdan ok uzaklardayd; onunla arasnda vadiler, zirvesi karlsradalar, koskoca ller uzanyordu. Farkl odalar, her tarafna sinmi sigara kokusu, yabanc eyalarladolu yabanc dolaplar, kaln, koyu yeil perdeleri ve asla dokunamayaca tavanyla, bir yabancnnevindeydi. Boluu, Meryem'i bouyordu. Nana'ya, Molla Fey-zullah'a, eski yaamna duyduu zleminsanclan yreini dalyordu.Sonra, alamaya balad."Bu da nereden kt imdi?" dedi Rait, ters ters. Pantolonunun cebinden kard mendili kzn avucuna

    sokuturdu. Bir sigara yakt, srtn duvara yaslad. Mendili gzlerine bastran Meryem'i seyretti."Bitti mi?"

  • 7/28/2019 Bin Muhterem Gne

    20/133

    Meryem ban evet anlamnda sallad."Emin misin?""Evet."Kz dirseinden tuttu, oturma odasnn penceresine gtrd."Bu pencere kuzeye bakar," dedi, iaretparmann kvnk trnayla cama vurarak. "Tam karmzda AsmaiDalan var - gryor musun? Soldakiyse Ali Abad Da. niversite onun eteinde. ir Derveze Da

    arkamza, douya dyor; buradan gremezsin tabii. Her gn, lenleri oradan bir pare top atarlar. Kesartk alamay. Ciddiyim."Meryem gzlerini kurulad."En katlanamadn eydir," dedi adam, kalann atarak. "Alayan bir kadnn sesi. Kusura bakma.Kesinlikle tahamml edemem.""Eve gitmek istiyorum," dedi Meryem.62Rait sabn tamasna i geirdi. Salverdii dumanl soluu Meryem'in yzne arpt. "Bunaalnmayacam. Buseferlik."Sonra yine dirseini tuttu, kz st kata kard.Yukanda dar, lo bir koridorla iki yatak odas vard. Daha byk olan odann kaps aralkt. Meryemaralktan, bu odann da evin kalan gibi ok az eyayla denmi olduunu grd: kede bir yatak, zerinde

    kahverengi battaniyeyle tek bir yastk, bir dolap, bir de komodin. Kk ayna saylmazsa, duvarlar plakt.Rait kapy ekti."Bu benim odam."Meryem konuk odasnda kalacakta. "Kusura bakmazsn umarm. Yalnz uyumaya altm da."Meryem, en azndan bu konuda ne kadar rahatladn sylemedi.Kalaca oda, Celil'in evindeki odasndan bir hayli kkt. inde bir yatak, eski, grimsi kahverengi birifoniyer, kk bir dolap vard. Penceresi baheye bakyor, soka da gryordu. Rait onun valizini birkeye brakt.Meryem yataa oturdu."Fark etmedin," dedi adam. Kapnn eiinde duruyordu, ban arpmamak iin hafif eilmiti. "Pervaza bak.Ne cins olduunu biliyor musun? Herat'a gitmeden nce koymutum."Meryem pencere kntsndaki sepeti ancak o zaman ay-nmsad. Yanlanndan beyaz smbl teberlertayordu.

    "Beendin mi? Houna gitti mi?""Evet.""yleyse teekkr edebilirsin.""Teekkr ederim. zr dilerim. Tefekkr""Titriyorsun. Yoksa seni korkutuyor muyum? Benden korkuyor musun?"63Meryem ona bakmyordu, ama bu sorularda hafif haylaz bir akaclk sezdi; bir tr ineleme gibi. Banhemen hayr anlamnda sallad ve evliliklerinin ilk yalann sylemi oldu."Hayr m? Gzel. Senin adna sevindim. Eh, senin yuvan buras artk. Bak gr, buray seveceksin.Elektriimizin olduunu sylemi miydim? ou gnler ve her gece."kmaya hazrland. Kapda durdu, sigarasndan derin bir nefes ekti, dumana kar gzlerini ks. Meryemonun bir ey syleyeceini sand. Ama sylemedi. Kapy arkasndan kapad, kz valizi ve iekleriyle yalnzbrakt.

    6410lk birka gn, Meryem odasndan neredeyse hi kmad. Her' sabah, uzaktan uzaa yanklanan ezansesiyle kalkyor, namaz\m kldktan sonra yeniden yataa szlyordu. Ra-it'in banyoya girdiini,ykandn duyduunda, adam dkkana gitmeden nce gelip ona bir gz attnda, o hl yatakta oluyordu.Sonra camdan, baheye kan erkei seyrediyordu; sefertasn bisikletin arkasndaki sepete yerletiriini,bisikleti iterek baheyi geiini, sokaa kn. Pedallara aslp uzaklaan, geni omuzlu karalt sokansonundaki keyi dnp gzden kaybolana kadar bakyordu.ou gnler yataktan hi kmyor, kendini yapayalnz, terk edilmi hissediyordu; akntya kaplmsrkleniyordu65sanki. Bazen aaya, mutfaa iner, parmaklarn yal, yap yap tezghta, yank yemek kokan,muamba, iekli perdelerde gezdirirdi. Yerine oturmayan, kapanmayan ekmecelere, uyumsuz kaklarla

    baklara, szgece, ucu kopmu rahta kaklara, yeni yaantsnn szde gerelerine bakyor, bakt her

  • 7/28/2019 Bin Muhterem Gne

    21/133

    ey, hayatn altst eden, kendini kksz, yersiz yurtsuz, bir bakasnn hayatna zorla dalm, davetsizmisafir gibi hissettiren o byk sarsnty anmsatyordu.Kulbeceyken normal, itahl bir kzd. Burada, karn nadiren ackyordu. Bazen, akamdan kalma pilav birtabaa koyup bir para ekmekle oturma odasna gtryor, pencerenin nnde yiyordu. Camdan, sokaktakitek katl evlerin damlarn grebiliyordu. Bahelerin iini de; amar asan, ocuklar kklayan kadnlar,topra eeleyen tavuklar, kovalan, bahvan bellerini, aalara balanm inekleri.

    Nana'yla birlikte kulbe'rim damnda geirdikleri, Gl Daman'n stnde parlayan mehtab seyrettikleri yazgeceleri burnunda ttyordu; hava yle scak olurdu ki, gecelikleri gslerine yaprd; cama yapan slakbir yaprak gibi. Kulbemde Molla Feyzullah'la kitap okuduklar k ikindilerini zlyordu; aalardan atyadamlayan buz saaklarnn pr-tsn, karla ykl dallarda gaklayan kargalar.Bu yalnz saatlerde, evin iinde durmadan geziniyordu; mutfaktan oturma odasna, yukarya, kendi odasna,sonra yine aaya. Gezintiyi odasnda tamamlar, namaz'im. klp yataa otururdu; annesini aryor, slazleminden midesinin bulandn hissediyordu.Ama Meryem'in asl panii, gne batya doru devrildii zaman balyordu. Geceyi, Rait'in kocalarnkanlarna yaptklar eyi yapmaya nihayet karar verebileceini dndke, dileri takrdyordu. Erkek altkatta, tek bana karnn doyururken, o sinirleri harap bir halde, yatanda yatyordu.66Rait her akam onun odasna urar, ban ieri uzatrd. "imdiden uyumu olamazsn. Saat daha yedi.Uyank msn? Cevap ver. Hadi, ama."

    Karanlkta Meryem'in sesini duyana kadar bastrrd. "Buradaym."melir, kapnn eiine otururdu. Kz yatandan onun iriyar siluetini, uzun bacaklarn, gaga burnundankvnlarak kan duman, sigarasnn bir alevlenip bir donuklaan amber ucunu grebilirdi.Meryem'e gnn anlatrd. Dileri Bakan'nn yardmcs iin, zel olarak yapt mokasenleri - Rait'indediine gre, adam ayakkablann sadece ondan alyordu. Polonyal bir diplomatla kansn dan gelensandalet sipariini. nsanlann ayakkab konusundaki batl inanlanndan sz ederdi: yataa ayakkabylagirmenin aileye lm getireceine, nce sol teki giymeninse bir kavgaya neden olacana inananlar vard."Cumalan dalgnlkla yaplmas hari," dedi. "Ayrca, bir iftin backlannn dmlenip duvara aslmasnn,uursuzluk getirdiini biliyor muydun?"Rait'in kendisi bunlarn hibirine inanmyordu elbette. Ona gre bu tr bo inanlar, daha ok kadnlarazg meguliyetlerdi.Sokaklarda kulana alnanlan da aktanrd; Amerikan Bakan Richard Nixon'm bir skandal yznden istifaetmek zorunda kald, trnden haberler.

    Ne Nixon'in adm ne de onu istifaya zorlayan rezaleti duymu olan Meryem, sesini karmadan dinlerdi.Endieyle Rait'in szn bitirmesini, sigarasn sndrp gitmesini beklerdi. Onun koridoru getiini,kapsnn alp kapandn duyduktan sonradr ki, midesini skan elik kelepe geverdi. Sonra, bir geceerkek sigarasn sndrd ve iyi geceler demek yerine, srtn kapnn pervazna dayad.67"unu hi amayacak msn?" dedi, bayla kzn bavulunu gstererek. Kollarn gsnde kavuturdu."Biraz zamana ihtiyacn olacan tahmin ediyordum. Ama bu kadar samalk. Bir hafta oldu... Eh, ey, yarnsabahtan itibaren senden bir e gibi davranman bekliyorum. Fehmidi? Anlald m?"Meryem'in dileri zangrdamaya balad."Cevap bekliyorum.""Evet.""Gzel," dedi adam. "Ne sanyordun yani? Burann otel olduunu mu? Ben de otel sahibiyim, yle mi? Eh,yleyse... Ah. Ah. La ilahe ilallah. Alama konusunda sana ne demitim ben? Meryem. Kadn zrlts

    konusunda ne sylemitim, ha?"Ertesi sabah, Rait ie gittikten sonra, Meryem bavulun-daki giysileri kard, ifoniyere yerletirdi. Kuyudanbir kova su ekti, bir bezle odasnn ve aadaki salonun camlarn sildi. Yerleri sprd, tavannkelerinden sarkan rmcek alarn temizledi. Btn pencereleri ap evi havalandrd.Bir tasa kse mercimek slad, bir bak bulup biraz havula birka patates dorad, onlar da suya brakt.Una baknd, dolaplarn birinde, bir dizi pis baharat kavanozunun arkasnda buldu, hamur yourdu; Nana'nnrettii gibi, dtan ie doru katlaya yuvarlaya. zerine un serpti, nemli bir beze sard, bana bir hicapgeirip mahalle frnna yolland.Rait tandr'm yerini tarif etmiti, sokan aasnda, nce sola sonra hemen saa; ama Meryem'in yapmasgereken tek ey, ayn yne akan kadn ve ocuk kalabaln izlemek oldu. Annelerinin peinden koan yada nden seirten ocuklarn srtndaki yamal gmlekler, gznden kamad.68pantolonlar ya ok bol ya da ok dard, sandaletlerinin tir-tiklenmi backlar ne arkaya uuuyordu.

    Ellerindeki deneklerle eski, atlm bisiklet lastiklerini itiyorlard.

  • 7/28/2019 Bin Muhterem Gne

    22/133

    Anneleri er-drder kiilik gruplar halinde yrmekteydi; kimileri burkanyd, kimileri deil. Meryem onlarnyksek, tiz seslerini, birbirine kansan kahkahalarn duyabiliyordu. Ba nde yrrken, kulana konumalar,neredeyse btnyle hasta ocuklann ya da tembel, nankr kocalann evresinde dnen gevezelikleralnyordu blk prk.Temekler kendi kendine piiyor sanki.Vallah billah, bir an durup dinlenmek yok!

    Bir de kalkm bana diyor ki, yemin ederim, hip utanmadan diyor ki...Bu bitmek bilmez sohbet, yaknmal ama ayn zamanda en bir tns olan sesler, havada daireler izerekuuup duruyordu. Hi kesilmedi; sokan sonuna kadar, keyi dndkten sonra, tandrdaki kuyrukta.Kumar oynayan kocalar. Annelerine an dkn olan, kanlanna tek rupiyi ok gren kocalar. Meryem bukadar ok kadnn nasl olup da ayn bahtszla dtn, hepsinin de nasl bylesine berbat erkeklerleevlenebildiim merak etti. Yoksa bu, evli kadnlara zg, kendisinin bilmedii bir oyun, pirin slamak ya dahamur yourmak gibi, gndelik bir ritel miydi?Tandr1 m nndeki kuyrukta, yan gzle, aktrmadan ona baktklann hissetti, fislalan duydu. Elleriterlemeye balad. Onun bir harami olarak doduunu, babasna ve onun ailesine bir utan kaynaolduunu biliyorlard sanki. Hepsi de annesine srt evirdiinden, kendini rezil ettiinden haberdard.Hicap\mn ucuyla dudann stndeki teri kurulad, sakinlemeye alta.Birka dakika, her ey yolunda gitti.69

    Sonra biri omzuna dokundu. Meryem arkasn dnnce, ak tenli, tombul, tpk kendisi gibi hicap\\ birkadnla karlat. Ksa, siyah salar, gle, neredeyse kusursuz yuvarlaklkta, toparlak bir yz vard.Dudaklar Meryem'inkilerden daha dolgundu, altduda hafif sarkkt - dudak izgisinin hemen altndaki iri,kara ben tarafndan aaya ekilircesine. ri, yeilimsi gzleri Meryem'e cana yakn bir parltyla bakyordu."Sen Rait can\n yeni karsn, deil mi?" dedi, geni geni glmseyerek. "Herat'tan gelen. Ne kadargensin! Meryem can, deil mi? Benim adm Fariba. Ayn sokakta oturuyoruz, soldan beinci ev, yeil kaplolan. Bu, olum Nur."Yanndaki olann da tpk annesi gibi yuvarlak, mudu bir yz, dik, siyah salar vard. Sol kulannmemesinde de bir tutam kara kl. Gzlerinde yaramaz, cin gibi bir parlt. Elini uzatt. "Selam, Hala can.""Nur on yanda. Bundan byk bir olum daha var, Ahmet.""O, on ," dedi Nur."Hemen de bymek isterler." Fariba denen kadn gld. "Kocamn ad Hkim. Burada, Deh-Mazang'daretmen. Bir gn bana gelsene, bir fincan..."

    Sonra, bir anda, dier kadnlar ondan cesaret almasna Fariba'y itekleyip Meryem'in etrafna tler,korkutucu bir srade evresini kuattlar."Rait can\n gen eisin demek...""Kabil'i beendin mi?""Ben Herat'a gittim. Orada bir kuzenim var.""nce kz m istiyorsun olan m?""Ah, o minareler! O ne gzellik! Muhteem bir ehir!""Erkek ocuk daha iyidir, Meryem can, onlar soyun devamdr..."70"Hadi canm! Olan evlenir gider. Kzlar her zaman kalr, yalandnda sana bakar.""Geleceini duymutuk.""En iyisi ikiz. Her birinden bir tane! Bylece herkesin gnl olur."Meryem geri geri ekildi. Havasz kalmt. Kulaklar uuldamaya balam, arpnts tutmutu; gzleri bir

    yzden tekine mekik dokuyordu. Bir adm daha ekildi, ama arak gidebilecei yer kalmamt - halkanntam ortasndayd. Gzne Fariba iliti; kzn rahatszln sezmi, yz aslmt."Rahat brakn!" dedi kadnlara. "Yana ekilin, rahat brakn kz! Korkutuyorsunuz!"Meryem hamuru gsne bastrd, evresini kuatm olan kalabal yarmaya, aralarndan gemeye alt."Nereye gidiyorsun, hem/ire?"Meryem kendini iyi kt akla atncaya kadar iteklemeyi srdrd, sonra sokan yukarsna doru kotu.Kavaa vardktan sonradr ki, yanl yne kotuunu aynmsad. Dnd, ba nde, teki tarafa dorukomaya balad; bir ara tkezleyip dt, dizi syrld, kalkp yeniden komaya balad, kadnlarn yanndanhzla geti."Neyin var senin?""Dizin kanyor, hempreFMeryem bir keyi dnd, sonra bir bakasn. Doru soka bulmutu, ama anszn beyni boalmt,Rait'in evini anmsayamyordu. Soka bir utan tekine, telala kat etti; soluk solua, gzyalar boand

    boanacak, kaplan rasgele denemeye koyuldu. Bazlar kilidiydi, bazlar da hi tanmad bahelere,havlayan kpeklere, rken tavuklara ald. Gznn nnde, eve dnen ve onu hl yolunu ararken,

  • 7/28/2019 Bin Muhterem Gne

    23/133

    kanayan diziyle, kendi sokanda kaybolmu bir halde bulan Rait canland. Bunun zerine alamayabalad. Kaplan itiyor,71yalar yzn slatrken, panik halinde dualar mrldanyordu - ta ki bir kapy itip de karsnda apteshaneyi,kuyuyu, alet kulbesini buluncaya kadar. Kapy arkasndan arparak kapad, srgy ekti. Sonra duvarndibine, ellerinin, dizlerinin zerine kt, rmeye balad. i bitince emekleyerek ilerledi, srtn duvara

    verip oturdu; bacaklar iki yana almt. Hayatnda kendini hi bu kadar yalnz hissetmemiti.O gece Rait eve geldiinde, elinde kahverengi bir kesekd vard. Temiz pencereleri, sprlm yerleri,yok olan rmcek alarn fark etmediini gren Meryem'in can skld. Ama oturma odasndaki temiz yersofracndan, yemein oktan hazr olmasndan holand belliydi.uDaal yaptm," dedi Meryem."Gzel. Alktan lyorum."Ellerini ykamas iin erkee oftava'dan su dkt. O havluyla kurulanrken de, nne bir kse duman ttendaa?\a bir tabak, tane tane pimi pirin pilav koydu. Onun iin piirdii ilk yemekti; keke yaparken daha iyidurumda olsaydm, diye dnd. Yemei hazrlarken tandr'daki olayn sarsntsn stnden hlatamamt, onun iin de btn gn daaFm kvamn, rengini dert edip durdu; Rait zencefili fzla, zerdealyetersiz bulursa, diye endielendi.Adam kan altn rengi daal'a daidrd.Meryem hafife salland. Ya umduunu bulamazsa, ya kzarsa? Taban honutsuzlukla iterse?

    "Dikkatli 61," dedi glkle. "Scak."Rait dudaklarn bzd, fledi, sonra ka azna gtrd."yi olmu," dedi. "Azck tuzsuz, ama iyi. Hatta iyiden de te."72Rahat bir soluk alan Meryem karnn doyuran erkei seyretti. ini yle bir yalayp geen gurura en okkendisi at. yi bir i karmt demek - hatta iyiden de te. Bu kk vgden ald haz gerektenartcyd. Gn boyunca yaad tatszlklarn acs azalr gibi oldu."Yarn cuma," dedi Rait. "Sana etrafi gezdireyim mi, nedersin?""Kabil'i mi?""Hayr, Kalkta'y."Meryem gzlerini krptrd."aka yaptm. Tabii ki Kabil'i. Baka nereyi olacak?" Elini kesekdna soktu. "Ama nce, sylemem

    gereken bir eyvar."Torbadan, gk mavisi bir burka kard. Kaldrnca bol pilili, metrelerce kuma, dizlerine dkld. Burkankatlad, kza bakt."Mterilerim var, Meryem, karlarn da dkkana getiren, erkek mteriler. rtnmeyen, benimle dorudankonuan, hi ekinmeden gzmn iine bakan kadnlar bunlar. Makyaj yapyor, dizleri grnen eteklergiyiyorlar. Bazen ayaklarn kaldrp l almam iin bana uzatyorlar, kocalar da ylece seyrediyor. Bunaizin veriyorlar. Bir yabancnn kanlarnn plak ayana dokunmasna aldrmyorlar! Kendilerini modernerkek, entelektel sayyorlar; aldklar eitim yznden herhalde. Kendi nangvz namuslarn, onurlarnkirlettiklerinin farknda deiller."Ban sallad."ou, Kabil'in zengin blgelerinde yayor. Seni oralara gtrrm. Kendin grrsn. Ama burada, bizimmahallemizde de var onlardan, bu yumuak heriflerden. Sokan aasnda oturan bir retmen var

    mesela, ad Hkim; kars Fariba'y devaml sokaklarda ba ak, sadece bir earpla do-73larken gryorum. Karsnn dizginlerini elinden karm birini grmek, akas beni utandryor.'"fkeyle parlayan gzlerini Meryem'e dikti."Ama ben farkl cins bir erkeim, Meryem. Benim geldiim yerde, bir yanl bak, bir uygunsuz sz, kandklmesine yeter. Geldiim yerde, bir kadnn yz sadece kocasn ilgilendirir. Bunu daima hatrlamanistiyorum. Anlyor musun?"Meryem ban evet anlamnda sallad. Erkein uzatt torbay ald.Ye