40
HAFTALIK BİLİŞİM TEKNOLOJİLERİ VE EKONOMİSİ GAZETESİ www.bthaber.com.tr SAYI 13 - 19 Haziran 2016 1076 Sayfa 6 Sayfa 14 Sayfa 5 Toplam 300’den fazla iş ortağına sahip olan Mikro Yazılım, ürün ve hizmetlerini müşterileriyle buluşturmaya devam ediyor. Şirketler için büyümenin anahtarı Alpaslan Tomuş İletişimde yeni bir dönemi beraberinde getiren kurumsal ve tümleşik iletişime dair detaylar dosyamızda. Sayfa 17 22 DOSYA: İş hayatı tümleşİk İletİşİm araçlarıyla hareketlenİyor Hazırlayan: Ekrem UÇMAN Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Dr. Faruk Özlü, 2023 yılında ihracatın yüzde 15’inin yüksek teknolojili ürünlerden oluşturulmasını hedeflediklerini kaydetti. ‘Bilgi temelli ve teknoloji odaklı bir dönüşüm sağlamalıyız’ Dr. Faruk Özlü Bilişim Zirvesi’nin Anadolu’daki çeşitli illerine giderek düzenlediği BTvizyon Toplantıları’nın Konya ayağı gerçekleştirildi. Konya’da BTvizyon’a büyük ilgi e-Ticaret hacmi 25 milyar TL Haber Merkezi Sayfa 3 Bilişim Sanayicileri Derneği (TÜBİSAD) “Türkiye e-Ticaret Pazar Büyüklüğü -2015” raporunu açıkladı. Bu yıl üçüncüsü hazırlanan rapor, e-Ticaret sektörünün yıllık yüzde 31’lik bir artışla 24,7 milyar TL büyüklüğe ulaştığını gösteriyor.

BThaber Sayı 1076

  • Upload
    bthaber

  • View
    271

  • Download
    3

Embed Size (px)

DESCRIPTION

 

Citation preview

Page 1: BThaber Sayı 1076

HAFTALIK BİLİŞİM TEKNOLOJİLERİ VE EKONOMİSİ GAZETESİ www.bthaber.com.tr

SAYI

13 - 19 Haziran 20161076

Sayfa

6

Sayfa

14

Sayfa

5

Toplam 300’den fazla iş ortağına sahip olan Mikro Yazılım, ürün ve hizmetlerini müşterileriyle buluşturmaya devam ediyor.

Şirketler için büyümenin anahtarı

Alpaslan Tomuş

İletişimde yeni bir dönemi beraberinde getiren kurumsal ve tümleşik iletişime dair detaylar dosyamızda.

Sayfa

1722

DOSYA:

İş hayatı tümleşİk İletİşİm araçlarıyla hareketlenİyor

Hazırlayan:Ekrem UÇMAN

Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Dr. Faruk Özlü, 2023 yılında ihracatın yüzde 15’inin yüksek teknolojili ürünlerden oluşturulmasını hedeflediklerini kaydetti.

‘Bilgi temelli ve teknoloji odaklı bir dönüşüm sağlamalıyız’

Dr. Faruk Özlü

Bilişim Zirvesi’nin Anadolu’daki çeşitli illerine giderek düzenlediği BTvizyon Toplantıları’nın Konya ayağı gerçekleştirildi.

Konya’da BTvizyon’a büyük ilgi

e-Ticaret hacmi 25 milyar TL

HaberMerkezi

Sayfa

3

Bilişim Sanayicileri Derneği (TÜBİSAD) “Türkiye e-Ticaret Pazar Büyüklüğü -2015” raporunu açıkladı. Bu yıl üçüncüsü hazırlanan rapor, e-Ticaret sektörünün yıllık yüzde 31’lik bir artışla 24,7 milyar TL büyüklüğe ulaştığını gösteriyor.

Page 2: BThaber Sayı 1076

Piyasada cihaz çok Cihaz Danışmanı tekSiz de yarinahazirim.com’a girin, işinizin ihtiyacı olan cihazları, Vodafone Yarına HazırlayanCihaz Danışmanı söylesin.

Vodafone

yarinahazirim.com

Yarına Hazırlayan Cihaz Danışmanı, işletmenizin akıllı cihaz ihtiyaçlarını belirleyen web ve mobil tabanlı uygulamadır. Yararlanmak için hizmette kullanılacak bilgilerin Vodafone çözüm ortağıyla paylaşılmasına izin verilmelidir. Bilgi: vodafone.com.tr

İşOrtağım

Vf CihazDanismani_IO (BTHaber 28x40cm).indd 1 17/05/16 15:08

Page 3: BThaber Sayı 1076

E-TOPLUM 313 - 19 HAZİRAN2016

BThaber

Türkiye’de e-ticaret pazarını tanımlayan ve uluslararası standartlara göre ölçümleyerek kategorize eden “Türkiye e-Ticaret 2015 Pazar Büyüklüğü” raporu açıklandı. Rapora göre Türkiye’de e-ticaret sektörü 2015 yılında yüzde 31 oranında artış göstererek 24,7 milyar TL’lik büyüklüğe ulaştı. E-Ticaretin toplam perakende içindeki payı (Toplam Perakende pazarında online işlemlerin oranı) Türkiye’de yüzde 2.0 olarak açıklandı. Gelişmiş ülkeler ortamalası yüzde 7.1 olarak açıklanırken, gelişmekte olan ülkeler ortalaması ise yüzde 5.1 olarak belirtildi.

Türkiye e-Ticaret 2015 Pazar Büyüklüğü” raporunun kamuoyu ile paylaşılması amacıyla düzenlenen basın toplantısına TÜBİSAD Yönetim Kurulu Başkanı Kübra Erman Karaca, TÜBİSAD e-Ticaret Komisyonu Başkanı Burak Ertaş, Bankalar Arası Kart Merkezi –BKM CEO’su Soner Canko, Elektronik Ticaret İşletmecileri Derneği (ETİD) Yönetim Kurulu Başkanı Hakan Orhun ve Deloitte Türkiye Ortağı Tolga Yaveroğlu konuşmacı olarak katıldı.

Türkiye e-Ticaret Pazar Büyüklüğü -2015” raporu TÜBİSAD tarafından, Elektronik Ticaret İşletmecileri Derneği (ETİD) proje ortaklığı, Deloitte Türkiye proje yönetimi ve ComScore proje veri ortaklığı ile hazırlandı.

TÜBİSAD Yönetim Kurulu Başkanı Kübra Erman Karaca, e-ticaretin, ekonomide kayıt

E-Ticaret hacmi yüzde 31 artışla 25 milyar TL’ye yaklaştı

dışılığın azaltılmasının yanı sıra, yaratacağı yeni iş kolları ve uzmanlıklar sayesinde de çok sayıda sektöre dinamizm kazandıracağını belirterek şunları söyledi:

“E-Ticaret aynı zamanda yeni istihdam alanları yaratacak bir alt sektör. E-Ticaretin hem yurt içi hem de ihracat açısından potansiyeli göz önüne alındığında, bu sektörün geliştirilmesi öncelikli

hedeflerden biri olarak ele alınmalıdır. E-Ticaretin farklı sektörlere olan etkisi, dezavantajlı kesimlere sağlayacağı fayda, işgücü ve istihdama katkısı, ticaretin genel işleyişine etkisi, toplam ticareti artırması gibi faydaları nedeniyle hem dokuzuncu kalkınma planında, hem de bilgi toplumu stratejisi içinde bu konuya kapsamlı olarak yer verilmiştir. Türkiye’nin

iç pazarının büyüklüğü ve genç nüfusunun yüksekliği, artan kişi başına tüketim harcamaları, Türkiye’yi elektronik ticaret konusunda yatırım yapılacak ülkeler arasına sokuyor. Bu yatırımların sürdürülebilir olmasının ve artan oranda devam etmesinin en önemli önkoşulunun, öngörülebilir ve açık bir regülasyon ortamı oluşturmaktan geçtiği de bir

gerçek. E-Ticaretin gelişimi için özellikle sağlıklı bir hukuki zemine ihtiyaç var.”

TÜBİSAD Yönetim Kurulu Üyesi, Yeni Medya ve e-Ticaret Komisyonu Başkanı Burak Ertaş ise Türkiye e-ticaret pazarında hızlı büyümeye karşın, e-ticaretin toplam perakende pazarına oranının sadece yüzde 2 olduğunu vurgulayarak bu alanda gelişme potansiyelinin çok yüksek olduğunu söyledi.

Haber Merkezi

Bilişim Sanayicileri Derneği (TÜBİSAD) “Türkiye e-Ticaret Pazar Büyüklüğü -2015” raporunu açıkladı. Bu yıl üçüncüsü hazırlanan rapor, e-ticaret sektörünün yıllık

yüzde 31’lik artışla 24,7 milyar TL büyüklüğe ulaştığını gösteriyor.

Adalet Bakanlığı Bilgi İşlem Dairesi Başkanlığı’nın UYAP Bilişim Sistemi (e-National Judicial System) WSIS 2016 ödüllerine e-Devlet kategorisinde birincilik ödülüne layık bulundu. UYAP Bilişim Sistemi, bu yıl 2-6 Mayıs 2016 tarihlerinde İsviçre’nin Cenevre kentinde gerçekleştirilen WSIS’ten (Dünya Bilgi Toplumu Zirvesi) ödülle döndü. E-devlet kategorisinde yarışan ve ön jüri değerlendirmesinden geçen 61 proje içerisinden UYAP Bilişim Sistemi, en çok oyu alan 5 proje içerisine girerek, jüri üyeleri tarafından en iyi proje seçildi. WSIS Ödül Töreni

Adalet Bakanlığı, yerel ve küresel ödüllere koşuyor

ve Forum 2016’ya Adalet Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Mustafa Erol, Bilgi İşlem Dairesi Başkanı Servet Gül ve Bilgi İşlem Müdürü İlknur Bayrak katıldı. 3 Mayıs’ta düzenlenen ödül töreninde

birincilik ödülünü ise Adalet Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Mustafa Erol aldı.

UYAP geçtiğimiz Nisan ayında da önemli bir başarıya imza atmıştı. İzmir Çeşme’de 7’incisi düzenlenen IDC

CIO Turkey Summit 2016 Zirvesi’nde 63 projenin yarıştığı, jüri incelemesinin ardından 29 projenin finale kaldığı yarışmada Adalet Bakanlığı Bilgi İşlem Dairesi Başkanlığı’nın e-Dava, Segbis,

Kolluk Portal Projeleri 3 farklı kategoride 5 farklı ödüle layık görüldü. Ödülleri, Adalet Bakanlığı Bilgi İşlem Dairesi Başkanlığı adına Bilgi İşlem Dairesi Başkanı Servet Gül aldı.

Haber Merkezi

Toplam Pazar: 24,7 milyar TL - % 31

Tatil-Seyahat: 8,9 milyar - %31

Sadece Online Perakende: 8,5 milyar TL - %32

Çok Kanallı Perakende: 4,8 milyar TL - %33

Online Pazaryeri: 3,8 milyar TL - %40

Online Bahis: 2,5 milyar TL - %22

Online Çok Kategorili: 2,2 milyar TL - % 28

Online Özel Alışveriş: 1,8 milyar TL - %27

Online Dikey: 0,7 Milyar TL - %17

Çok Kanallı Elektronik: 1,8 milyar TL - %35

Çok Kanallı Giyim & Ayakkabı: 0,8 milyar TL - %25

Çok Kanallı Ev & Dekorasyon: 0,5 milyar TL - % 34

Çok Kanallı Eğlence & Kültür: 0,3 milyar TL - %27

Çok Kanallı Diğer: 1,3 milyar TL - %36

Türkİye’de e-TİcAreT PAzArı ve Büyüme OrAnlArı

Page 4: BThaber Sayı 1076

E-TOPLUM4 13 - 19 HAZİRAN2016

BThaber

2-5 Haziran tarihinde Ankara’da düzenlenen ‘e-gameshow - Oyun Yazılım ve Donanımları Fuarı’, ‘Yaşamın sırrı oyunda gizli’ temasıyla, bilişimin hem eğlendirici hem üretici yüzünü 7’den 77’ye göstermek üzere birçok farklı etkinliğe ev sahipliği yaptı. Bu yıl ikincisi gerçekleştirilen e-gameshow; Atis Fuarcılık, Semor ve TOGED (Türkiye Oyun Geliştiricileri Derneği) tarafından düzenlendi. e-gameshow’a Gençlik ve Spor Bakanlığı, Ankara Kalkınma Ajansı, KOSGEB, ODTÜ Teknokent ve

Ankara, ‘Oyun Vadisi’ olacak!Hacettepe Teknokent katılım ve içerik desteği verdi. Açılışa; Ankara Sanayi Odası (ASO) Başkanı Nurettin Özdebir, Ankara İl Kültür ve Turizm Müdürü Doğan Acar, Semor Genel Müdürü Nezih Kuleyin, ATİS Fuarcılık Yönetim Kurulu Başkanı Bilgin Aygül, TBD Denetleme Kurulu Başkanı Erdal Naneci, Gençlik ve Spor Bakanlığı ile ASO yetkilileri ve çok sayıda oyunsever katıldı. Fuarda 75 oyun geliştirici firmanın yer aldığını belirten Aygül, Ankara’yı ‘Oyun Vadisi’ haline getirmek istediklerini söyledi. Kuleyin de oyun yazılımı üretmenin çok ciddi bir iş olduğunun

altını çizerek “Ankara’da, 5 teknokentin her birinde oyun üreten firmalar yer alıyor. Ayrıca evde oyun üretenlerin büyük bölümü de Ankara’da yaşıyor. Başkentimiz büyük bir üniversite kenti ve tüm üniversitelerde oyun kulüpleri ve toplulukları bulunmakta. Ankara nüfusunun önemli bir bölümünü de öğrenciler oluşturuyor. Dolayısıyla Ankara, sektörün hedefinde yer alması gereken önemli bir oyun pazarı konumunda. Biz Ankara’yı oyun geliştiricilerin merkezi haline getirmeye çalışıyoruz. Oyun yazılımını geliştirdiğimizde savunma sanayimizi de geliştireceğiz. Ankara; Türkiye’nin oyun

merkezi ve dünyanın tanıtım noktalarından biri olacak” şeklinde konuştu.

Oyun platformları, endüstri ve ticarette de kullanılabilir

ASO Başkanı Özdebir, Ankara’nın, sahip olduğu potansiyelle ‘Oyun Vadisi’ oluşturma fırsatını kaçırmaması gerektiğine dikkat çekerek “ASO başkanının oyun fuarında ne işi var? Çünkü burada yazılım var!” ifadesini kullandı. Özdebir, “Oyun ve yazılım, ülke ekonomileri için büyük önem taşıyor. Türkiye olarak daha bu işin başındayız. Eğer kod yazmayı bilmiyorsanız geleceğin dünyasında yeriniz

yok! Oyun platformları, endüstri ve ticarette de kullanılabilir. Oyun sektörü olarak Ankara’da ‘Oyun Vadisi’ni kaçırmamız gerek! Bunu elbirliğiyle başarmalıyız” açıklamasını yaptı.

Çocuklar ‘Hackidhon’da akıllı araba ürettiler

e-gameshow’da; Ankara Kalkınma Ajansı’nın ve ve İl Milli Eğitim Müdürlüğü’nün desteği ve iş birliğiyle Bilişim Garaj Akademisi tarafından ‘Hackidhon’ adlı ‘bilişimle üretim’ yarışması gerçekleştirildi. Yarışmaya; devlet okullarında okuyan 200 civarında lise, ortaokul ve ilkokul öğrencisi katıldı. 3 gün süren yarışmalar boyunca, öğrenciler 2 aydır çevrimiçi ortamda aldıkları elektronik tasarım ve kodlama eğitimlerinde kazandıkları becerilerini sergileyerek en iyi ‘akıllı arabayı’ üretmeye çalıştılar. Yarışmalar sonucunda yaş gruplarına göre kategorilerde dereceye giren öğrencilere ödülleri dağıtıldı.

‘Yeni nesiller için açık kaynak kod maratonu / hac-KID-hon’u düzenleyen, Gazi Üniversitesi Öğretim Üyesi ve Bilişim Garaj Akademisi Kurucusu Doç. Dr. Selçuk Özdemir “Genç nesillere bilişim araçlarının sadece haberleşme veya eğlence değil aynı zamanda problemleri çözmek ve değer yaratmak için de kullanılabileceğinin farkındalığını kazandırmayı hedefliyoruz” ifadesini kullandı.

Haber Merkezi

Fuarda katılımcı ve ziyaretçilere, çeşitli turnuva, yarışma, konferans, panel, seminer ve etkinliklerden oluşan zengin bir içerik sunuldu. RIOT GAMES, 600 m2’lik bir alanda büyük bir sahne kurguladı. LEAGUE OF LEGENDS (LOL) olarak bilinen ve Türkiye’de en çok oynanan bu oyunun üniversiteler arası ülke finali gerçekleştirildi. Diğer yandan ödüllü cosplay ‘Kostümlü Oyun’ yarışması düzenlendi. Fuar alanı içerisinde TÜRKSAT bir planetaryum kurarak gençliğin uzay dünyasıyla buluşmasını sağladı. Türkiye’nin en eski oyun portallarından Merlin’in Kazanı’nın sahibi ve yayın yönetmeni Murat Oktay, yılların birikimi dijital oyun

koleksiyonunu e-gameshow’a taşıdı. İlk el konsollarından nostaljik video oyunlarına uzanan yüzlerce parçayı bir araya getiren Oktay, “Bu koleksiyonun 20 senelik bir

geçmişi var. 4 sene önce elimdeki parça sayısı belli bir noktaya ulaşınca bunu koleksiyona dönüştürmeye ve paylaşmaya karar verdim. Koleksiyonun parçaları;

Amerika, Avustralya, Yeni Zelanda, Japonya, Afrika ve Türkiye’nin de dâhil olduğu birçok Avrupa ülkesinden bir araya toplandı. Bu ilk ve tek dijital oyun müzesi” dedi.

dİjİTAl Oyun kOleksİyOnu e-gAmeshOw’A TAşındı

murat Oktay

Page 5: BThaber Sayı 1076

Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Dr. Faruk Özlü, 4 Haziran tarihinde düzenlenen Türkiye Bilimler Akademisi’nin (TÜBA) 49. Akademi Genel Kurulu’nda, 2023 yılında ihracatın yüzde 15’inin yüksek teknolojili ürünlerden oluşturulmasını hedeflediklerini kaydetti. Bakan Özlü, Ankara’da gerçekleştirilen TÜBA’nın 49. Akademi Genel Kurulu’nda yaptığı konuşmada, bilim ve teknolojide yaşanan gelişmelerin altını çizip çok sayıda yeni üniversitenin kurulduğuna vurgu yaptı. Özlü, “Üniversitelerdeki öğretim üyesi sayısı artırıldı ve imkânları iyileştirildi. Kamu, üniversite ve reel sektörün Ar-Ge harcamaları da artırıldı. Ar-Ge harcamalarının milli gelir içindeki payı 2 katına çıkarıldı. 2014 yılında Ar-Ge harcamalarının milli gelire oranı Türkiye tarihinde ilk kez yüzde 1 seviyesini geçti” açıklamasını yaptı.

Ar-Ge ve inovasyon alanında uzmanlaşan bir bakanlık yapısı oluştu

Ekonominin, demokrasinin, hukuk sisteminin gelişmiş ülkeler seviyesine çıkarılması için çalışmaya devam edileceğini kaydeden Bakan Özlü, konuşmasına şöyle devam etti: “Ülke olarak ekonomik ve sosyal hedeflerimize ulaşmak için bilgi temelli ve teknoloji odaklı bir dönüşüm sağlamalıyız. Daha fazla katma değer oluşturmak için de buna mecburuz. 2023 yılında ihracatımızın yüzde 15’ini yüksek teknolojili ürünlerin oluşturmasını hedefliyoruz. Eğer bunu başarırsak ihracatımız, ithalatımızı yakalayacak belki de geçecektir. Bu yüksek hedeflere ulaşabilmemiz için hayatın her alanıyla ilgili; kapsamlı, doğru,

‘Bilgi temelli ve teknoloji odaklı bir

dönüşüm sağlamalıyız’

rafine bilgilere ihtiyacımız olacak.” Özlü, ülke olarak bilginin ticarileşmesine çok yoğun şekilde eğilinmesinin önemine dikkat çekerek üniversitelerin teori üretmesinin yanı sıra teorinin pratiğine dönüşmesine de katkı sağlamaları gerektiğini belirtti. Bakan Özlü, 2011 yılında Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’nın ihdas edilmesinin Türkiye için çok önemli bir gelişme olduğunu dile getirerek “Bu şekilde üniversite-sanayi iş birliğini artıran, Ar-Ge ve inovasyon alanında uzmanlaşan bir bakanlık yapısı oluştu. Bakanlık görevine geldikten sonra bu çalışmaların ne kadar değerli olduğunu yakından görme fırsatı buldum. Bu yıl başında hayata geçen Ar-Ge Reform Paketi büyük önem taşıyor.

Diğer yandan bilimsel düşünce sadece bilim insanları için değil, herkes için gereklidir. Her türlü sorunun çözümü için bilime ve bilimsel yöntemlere başvurulması şart” şeklinde konuştu.

Haber Merkezi

Bilim, sanayi ve Teknoloji Bakanı dr. Faruk Özlü

Gün geçmiyor ki etkinlik yapılmasın. Ben şirket ve markaların, etkinlik yapma hevesi ve yarışını heyecanla takip ediyor ve bazı konuları gerçekten de çok merak ediyorum. Aslında etkinliklerin çok olması bilişim sektörü için büyük kazanç, farkındalık artıyor, ilgi alaka çoğalıyor ve sektörün büyümesine ortam sağlıyor.

Peki gerçekten “sağlıyor” mu acaba?Klasik ve mizahi ifadeyle “Ben yaptım

biliyorum” lafından hak alarak sorgulamak istiyorum. Bütün bu etkinliklerde bizim geçirdiğimiz sıkıntılar ve zorluklar yaşanıyor mu yoksa biz mi yanlış yapıyoruz?

Bizim çalışmamız şöyle• Etkinlik konusu, yeri ve tarihi uzun

görüşmeler sonucunda etkinlik katılımcı sayısı ve sponsor adaylarının yeterliliği incelenerek karar verilir. Bu bazen günler hatta haftalar sürebilir.

• Etkinlik yapılacak şehirdeki katılımcıların bilgilerinin bilgi bankamızda yeterli olup olmadığı araştırılır, yeterli değilse çağrı merkezimiz marifetiyle bankadaki bilgiler yeterli sayıya erişene kadar geliştirilir.

• Sponsorların hedefledikleri profildeki doğru katılımcılar için özel çalışmalar yapılır.

• Uygun konferans merkezi veya otel araştırılır, ziyaret edilip uygunluğu netleştirilir ve bütçeye göre pazarlık yapılır.

• Sahip olunan bilgi bankasındaki uygun profile önce “save the date” yani etkinlik tarihi bilgilendirmesi amaçlı ilk e-posta ile başlanan bilgilendirme çalışması, etkinlik gününe kadar içeriği sürekli geliştirilerek devam eder.

• Etkinliğe ait web sayfası yoksa hazırlanır, varsa güncellenir.

• Etkinliğe özgün logo ve tema çalışmaları yapılır.

• Teknoloji Medyası ana sponsorumuz BThaber gazetesi ve eklerinde, web sayfalarında ve geniş kitlelere sahip sosyal medya hesaplarından etkinlik anons ve duyuruları hem içerik olarak hem de ilan olarak yayımlanır ve çok geniş kitleler ile paylaşılır.

• Genellikle kiralanan yerlerdeki standartlar düşük olduğundan sahne, ses sistemi ve ikram konularındaki üçüncü parti firmalar ile anlaşmalar tamamlanır.

• O bölgeye ait, STK veya güçlü bir bilişim firması ile ortak çalışmalar yapılır.

• Uzun süren bölgeye ve konuya özel içerik çalışmaları sonucunda içerik konuşmacıları belirlenir, konuşmacı davetleri ve toplantıları sonucunda pazarlama çalışmaları ile duyurulur.

• Etkinlik günü öncesi katılımcılar aranır, gelip gelmeyecekleri öğrenilir.

• Etkinlik öncesi günde sahne - mimar, ses sistemleri – teknik ekipler ile kurulumu sağlanır, test edilir ve hazır hale getirilir.

• Son dakika gelen sunumlar yayın akışına

sokulur.• Tüm gece süren kurulum çalışmaları

esnasında ön provalar alınır.• Sabahın erken saatlerinde etkinlik

alanına giden ekipler tüm kontrolleri yapar ve son provalar tamamlanır.

• Etkinlik sırasında katılımcılar ve sponsor firmalar ile özel ilgilenilir. Girişte kayıt alınır, konuşmacılar ayrı bir şekilde ağırlanır. Protokole uygun biri varsa VIP odasında konuk edilir.

• Etkinlik sonrasında katılımcı raporları hazırlanır, sponsor firmalara iletilir

• Kapsamlı rapor isteyen firmalara katılımcılar arasında yapılan anket ile görüşler aktarılır, etkinlikten sonraki süreçler takip edilerek etkinliğin firmaya faydası raporlanır

• BThaber ve online sitelerimizde bu etkinlik sponsorları tanıtılır, etkinlikte konuşulanlar ve verilen mesajlar herkese ulaştırılır.

Biz bu çalışmaları 15 kişilik ekiple yapıyoruz. Eğer bu kadar etkinlikte bizim bu sıralamadaki işleri küçük ekiplerle yapabilenler varsa lütfen gelip öğretsinler. Çünkü önümüzde 4 büyük etkinlik var:

1- Bilişim 500 ödül töreni 28 Temmuz2- Teknoloji Platformları Iot Nesnelerin

İnterneti ve M2M 25 Ağustos3- Çocuk Bilişim Zirvesi ICT Summit NOW

for KIDS 21 Kasım4- Bilişim Zirvesi 2016 ICT Summit NOW

22-23 Kasım

Bir de şu soruyu soralım; Bir şirket neden etkinlik yapar?

Bizce 3 nedeni olabilir1- Güç gösterisi; bütçe genellikle büyük

olur, amaç rakiplere ve müşterilere “Büyük yapı” mesajı vermektir. Katılımcı sayısı çok fazla olur. Bu etkinliği düzenleyen kişiler kendi üslerine “ne kadar büyük iş yaptım”’ı gösterme mutluluğu içinde olurlar ama milyonlar sokağa dökülür.

2- Bayi toplantısı: Firma kendi ekosistemine mesaj vermek amaçlı yapar. Katılımcıları kendi bayi ve tanıdıklarıdır. Dostlarla beraber olup hoş vakit geçirmek de bu etkinlik türünün faydalarından sayılabilir

3- Bizim anladığımız: Amaç , sektör oyuncularını biraraya getirerek, birlikte olmalarının yarattığı sinerji ile yeni potansiyel müşteri kitlelere ulaştırmak, bu esnada bilişim sektörüne yol haritası çizilmesinde paydaş olmalarını sağlamaktır. Çünkü sektörün buna ihtiyacı vardır.

Hiçbirine diğerinden daha iyi demek kolay değil ama herkesin neyi hedeflediğini bilememesi de büyük kayıptır.

Mutlu ve güvenli günler dilerim Murat Göçe

Etkinlik yapmayan kalmasın!

BaşkanınGözüyle

E-TOPLUM 513 - 19 HAZİRAN2016

BThaber

Page 6: BThaber Sayı 1076

E-TOPLUM6 13 - 19 HAZİRAN2016

BThaber

Konya’da ikinci kez düzenlenen etkinlik Dedeman Otel’de katılımcılarla buluştu. Konya Bilişim Derneği’nin (KOBİD) katkı ve desteği ile düzenlenen etkinliğe hem kamu hem de özel sektörden 200’ü aşkın isim büyük ilgi gösterdi. Valiliğin de desteği ile çok sayıda kamu kurum yöneticisi etkinlikte yerini alırken, yerel medyanın etkinliğe yönelik ilgisi de öne çıktı.

Etkinlik, Bilişim Zirvesi Genel Müdürü Neslihan Aksun’un açılış konuşmasıyla başladı. 2002 yılından bu yana bilişim sektörünün önde gelen şirketlerinin kurumsal verimlilik, maliyet avantajı gibi faydalar sağlayan ürün ve çözümlerini her ölçekte katılımcı şirketlerle paylaştıkları ortak buluşma noktası haline gelen BTvizyon toplantılarının önemli bir etkinlik zinciri olduğuna dikkat çekti. Bilişim alanında Türkiye’de geçtiğimiz yıllarda önemli mesafe kat edildiğini vurgulayan Aksun, “Ama yatırımlarda ‘tamam bu kadar yeter’ demek gibi bir şansımız artık yok” dedi. Aksun konuşmasında, geçtiğimiz günlerde Bilişim Sanayicileri Derneği’nin (TÜBİSAD) açıkladığı “Bilgi ve İletişim Teknolojileri Sektörü 2015 Yılı Pazar Verileri” ile ilgili çeşitli bilgiler verdi. Aksun, “Bilişim Sanayicileri Derneği, ‘Bilgi ve İletişim Teknolojileri Sektörü 2015 Yılı Pazar Verileri’ni 31 Mayıs’ta açıkladı. Derneğe göre, istihdam gücünü 113 bin kişiye çıkaran sektörün ihracatı da 2,2 milyar liraya ulaştı. 2015 yılı kurumların, hızlı gelişen teknolojiyi ve dijital dönüşüm stratejilerini konuştukları ve bunları planladıkları bir yıl oldu. 2016’nın ise bu stratejileri uygulamaya geçirdikleri ve daha somut adım attıkları bir yıl olmasını bekliyoruz” dedi.

Güvenlikten iş verimliliğine, birçok yenilik katılımcılarla paylaşıldı

Konya Ticaret Odası ve KOBİD’den yetkili isimlerin konuşmalarının ardından etkinlik, Intel Security Sistem Mühendisi Ümit Akkuş’un sunumuyla devam etti. Sunumunda son zamanlarda yaşanan önemli güvenlik tehditlerinden bahseden Akkuş, Konyalı bilişimcilere bu saldırılara karşı neler yapılabileceği konusunda çeşitli tavsiyelerde bulundu ve siber güvenlikte

Konya’da BTvizyon’a büyük ilgi

entegre bir yaklaşımın büyük önem taşıdığına dikkat çekti.

Netcad Kurumsal Temsilcisi Dr. Emin Bank, coğrafi bilgi sistemlerinin Türkiye’de uzun yıllardan beri kullanıldığını, hayatı her alanda kolaylaştıran çözümler geliştirdiklerinin altını çizdi. Türkiye’de hem kamu hem de özel sektör kuruluşlarının çözümlerine büyük ilgi gösterdiğini vurgulayan Dr. Emin Bank, dijital dönüşümün devam ettiği bilgisini aktardı.

Mikro Yazılım İş Geliştirme Uzmanı Serkan Turpçu, iş verimliliğinin hem küçük hem de büyük ölçekli şirketler için büyük önem taşıdığını, yazılımların da bu verimliliği hayata geçirecek en önemli etken olduğunu söyledi

ve çeşitli yazılım çözümleri hakkında bilgiler verdi.

Vector Sistem Mühendisi Ahmet Ali Arslan ise sunumunda yeni nesil yedekleme çözümleri ve iş sürekliliği ile ilgili yeniliklerden ve çeşitli çözümlerden bahsetti. Son yıllarda verilerin şirketler için büyük önem taşıdığına dikkat çeken Arslan, yedekleme ve iş sürekliliği çözümlerinin şirketlerin hayatını kolaylaştırdığını söyledi.

Dia Bayi Kanal Yöneticisi Cem Kütük, artık tüm verilerin buluta taşındığını vurgularken, geleneksel çözümlerin yerini buluta dayalı çözümlerin almaya başladığını söyledi. Şirketlerin yeni yazılım alırken buluta dayalı çözümleri tercih etmelerinin

çok büyük avantaj sağlayacağını belirten Cem Kütük, buluta taşınmanın kaçınılmaz olduğuna dikkat çekti. Tesan İletişim’den Jabra Ürün Yöneticisi Ahmet Bircan Kırker, Jabra’nın kurumsal kullanım için geliştirdiği ürün ve çözümler hakkında katılımcılara bilgi verdi.

Arena Value partneri Comodo’dan Kıdemli Satış Öncesi Danışmanı Ant Karaduman ise son zamanlarda ortaya çıkan fidye yazılımları gibi zararlı yazılımların birçok şirketin işlerinin sekteye uğramasına ve büyük para kayıplarına neden olduğunu vurguladı. Bu saldırılara karşı geleneksel yöntemlerin dışına çıkmak gerektiğini ve Türkiye’de

güvenlikle ilgili önemli Ar-Ge çalışmalarına imza attıklarını aktardı.

BTvizyon Konya buluşmasında son sözü Konya Bilişim Kümelenmesi (BİLKON) Uzmanı Nilgün Özdemir aldı. Onuncu Kalkınma Planı kapsamında 2013 yılından 2018 yılına planlanan hedefleri katılımcılarla paylaşan Özdemir, “Ekonomi Bakanlığı UR-GE tebliği kapsamında Konya Teknokent tarafından yürütülen kümelenme programı, BT firmaları için ihracat konusunda farkındalık oluşturulması ve firmaların ihracat yapabilir hale gelmesi hedefi paralelinde bu alanda faaliyet gösteren 17 firma ile BİLKON oluşturuldu” bilgisini verdi.

Haber Merkezi Bilişim Zirvesi’nin Anadolu’daki çeşitli illerine giderek düzenlediği, teknoloji şirketlerinin en son yenilikleri,

eğilimleri ve çözümleri aktarabilmelerini ve Anadolu’daki bilişim profesyonellerinin bir araya gelmesini sağlayan BTvizyon Toplantıları’nın Konya ayağı gerçekleştirildi.

BTvizyon Toplantıları Konya buluşmasında söz alan Konya Ticaret Odası Yönetim Kurulu Üyesi Fahrettin Doğru, halen fizibilitesi yürütülen ve 50 bin metrekare alanda yer alacak Türkiye’nin en büyük veri merkezi çalışmalarının başlatıldığı bilgisini verdi. Konya Bilişim Derneği (KOBİD) Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Öztürk ise Konya’da ikinci defa düzenlenen BTvizyon toplantısına destek vermekten büyük mutluluk duyduklarını dile getirdi. Sektörün gelişimine değinen ve Konya olarak BT odaklı hedeflerine vurgu yapan Ahmet Öztürk, önceliklerini şu sözlerle paylaştı: “Bilişim ve yazılım derslerinin, matematik ve fen dersleri gibi önemsenmesini arzu ediyoruz. Bilgi teknolojileri üreten ve bilgi ekonomisi ağırlıklı ülkelerin hızla geliştiğini görüyoruz. Ülkemizin de bu alanda gelişmesi için çabalıyoruz. Dernek olarak amacımız, ortak akıl grubu çalışmaları yapmak, Konya bilişim ve teknoloji platformu oluşturmak, Konya bilgi kenti stratejisi eylem planı geliştirmek.”

BT’ye yATırım, ülkenİn de kAlkınmAsı demek

ıntel security sistem mühendisi ümit Akkuş

konya Bilişim derneği yönetim kurulu Başkanı Ahmet Öztürk

dia Bayi kanal yöneticisi cem kütük

konya Ticaret Odası yönetim kurulu üyesi Fahrettin doğru

comodo kıdemli satış Öncesi danışmanı Ant karaduman

mikro yazılım İş geliştirme uzmanı serkan Turpçu

Page 7: BThaber Sayı 1076
Page 8: BThaber Sayı 1076

8 E-TOPLUM Edip Emil Öymen [email protected]

Uber’e yeşil yandı

Sunucu stüdyodan kayboldu

Bilişim dünyamızın duayeni Ali Akurgal’ın bu başlıklı yazısı şöyle başlar:

“1992 yılında Netaş’ta ilk yazılım ihracatını gerçekleştirdik. Hazırlanan bir yazılım paketini; tuşa bastık, o zaman internet falan yok, çatıdaki çanak marifeti ile, vallahi de billahi de müthiş bir hız olan 128kb/s ile, İngiltere’ye uydu üzerinden yolladık. Faturayı da pullu posta ile yolladık. 2m$ bankaya geldi, kasaya koyduk.”

“Aradan 3-4 ay geçti, vergi memurları geldiler. Dediler ki, “Siz bir fatura yollamışsınız, 2m$”. “Evet” dedik. “Bu para ödenmiş” dediler. “Evet” dedik. “Ama mal çıkışı yok, bu hayali ihracat” dediler! Bunun üzerine vergi memurlarını Ar-Ge’ye aldık, bir bilgisayarın başına oturttuk. “Şu ‘enter’ tuşuna basar mısınız” dedik. Biri bastı; sonra “ne oldu” diye sordu. “300k$’lık ihracat yaptınız, bunun da faturasını yollayacağız, o da ödenecek” dedik. Adam suça ortak olmuş olduğu için çok kötü oldu.” (Bu öyküyü bilmiyorsanız, gerisi için: http://t.co/ZurIljsw0a)

**1992’den 2016’ya:

Duymaya alışkın olmadığımız bir şey duyduk geçen hafta. TÜBİTAK Başkanı Prof.Dr.Arif Engin: “Verimlilik ekonomisinden vazgeçip, bilgi ekonomisine doğru hareket etmeliyiz. Kilogram başına ekonomilerden bahsetmek yerine, teknoloji-fikir odaklı zihniyete

gitmeliyiz.” (12. Teknoloji Ödülleri Töreni, 30.05.16)

Ne zaman ihracattan söz edilse, hep kilo hesabı yapılır. Oysa kiloya gelmeyen ihracat kalemleri var. Örneğin: Dijital ihracat.

Hindistan, dijital hizmeti en çok ihraç eden ülke: 2014-15 döneminde 82 milyar USD. Kiloyla değil, “ton”la para kazanıyor. İrlanda’nın bu ihracatı 46.6 milyar USD. Onu Almanya izliyor 32 milyarla. ABD 31.7. İngiltere 24.4. Hepsi milyar USD. (UNCTAD 2015 International Trade in ICT Services and ICT-Enabled Services)

TÜBİSAD’ın geçen hafta yayınladığı yeni verilere göre, Türkiye’nin dijital ihracatı içinde hizmet 198 milyon TL, yazılım 1.36 milyar TL. (Bilgi ve İletişim Teknoloji Sektörü 2015 Pazar Verileri)

Yavaş da olsa biz de dijital ihracat kervanına katılıyoruz. Bunu hızlandıracak önlemler almak, teşvikler vermek hükümetin görev ve sorumluluğu. Bir Hindistan olamayız, ama olmayı hedefleriz.

Yazılımın birimi: Metre

13 - 19 HAZİRAN2016

BThaber

Avrupa Komisyonu, üye ülkeleri, paylaşım ekonomisini (Uber, Airbnb, vb) desteklemeleri için uyardı. Bu işin “herkese uygun” bir şekilde yürütülmesine dair öneriler sıraladı. AB Komisyonu denilince, iki büyük ekonomi Almanya ve Fransa demek oluyor. Oysa bu iki ülke de Uber ve Airbnb ile simgelenen paylaşımcılara “karşı” bir tavır içindeler. Almanya ve Fransa’ya rağmen AB Komisyonu’nun uyarısı alışılmadık bir durum.

AB Komisyonu yetkilileri de “Belki yeterince anlatamadık” diyerek, ayrı ayrı demeçler verdiler. AB İç Pazarı’ndan sorumlu (bakan) Elzbieta Bienkowska, “Beğensek de beğenmesek de paylaşım ekonomisi bir gerçek. Gözümüzü kulağımızı kapatabiliriz ama bu işe yaramaz, inovasyonun önünü kesemez” dedi.

AB’de istihdam, ekonomik büyüme ve yatırımlardan sorumlu Komisyon Başkan Yardımcısı Jyrki Katainen: “Bu ekonomi 2015’te 25 milyar Euro değer üretti. Avrupa’nın bir sonraki 1 milyar üstü değer yaratacak start-up’ını bu ekonomi yaratabilir. Avrupa, zamana uymalı, yeni iş modellerine açık olmalı. Yeni bir tür korumacılık tehlikesi var: Ama ülkeler arasında değil, eski iş modeli ile yenilikçi iş modeli arasında.”

AB Komisyonu bunları diyorsa da, özellikle Alman ve Fransız kamuoyu henüz aynı fikirde değil.

Euronews tv kanalında 3 Mayıs’ta yayınlanan bir haber programında, stüdyodaki sunucu, canlı yayın sırasında stüdyodan “kayboldu.” Euronews’un tanınmış sunucularından Lise Pedersen, yabancı bir ülkedeki çatışma haberlerini aktaran –yine Euronews muhabiri- Damon Embling’le bağlantı kurmuştu. Embling, olay yerinden, gaz bombaları ve kargaşa arasından haberini geçiyordu. Silah sesleri, kırılan cam sesleri,

sanki “oradan” değil de, stüdyodan geliyormuş gibi oldu bir anda. Sunucu, gözünü tv kamerasından çevirip stüdyoya bakarken görüntü değişti. Sunucunun yeri boştu. Yerlere kağıtlar saçılmış, iskemlesi devrilmişti. Olay yerinden bildiren Embling, “Lise beni duyuyoır musun?” diye sürekli soruyor, ama cevap alamıyordu.

Az önce çatışma görüntülerinin yayınlandığı ekranda, yaşlı başlı vakur bir kadın konuşmaya başladı.

olduğunu hatırlatarak, her yıl yüzlerce gazetecinin, haber uğruna öldüğünü, hapse atıldığını, kaçırıldığını söyledi. Destek istedi.

O an anlaşıldı ki bu,

Sınır Tanımaz Gazeteciler (RWB) Uluslararası İcra Kurulu’ndan Rubina Moehring’in ismi yazdı. Moehring, dünyada basın özgürlüğünün tehdit altında

“gerçek” bir haber yayını değildir, ama yine de “gerçektir.” Münih merkezli yenilikçi reklam ajansı Serviceplan’in mükemmel bir senaryosu böylece reklam spotu olmuştu. Euronews tarafından 48 ülkede gösterildi. Tv üzerinden 4.1 milyon kişiye ulaştı. Ayrıca video, YouTube’da 3 haftada 651 bini aşkın izlendi. Web sitelerinde yayınlandı, 3 milyona yakın tıklandı. Serviceplan, RWB hesabına yapılan bağışların bu videodan sonra % 116 arttığını açıkladı. https://youtu.be/4v2cEXIF_kw

Fransa’da taksiciler, Uber’i açık bir tehdit olarak görmeye devam ediyor. Paris ve Barcelona belediye başkanları, Airbnb “yüzünden” konutların yaşama amaçlı değil, turistlere tatil yatakhanesi olarak kullanılmasına karşılar. Paris Belediyesi, bu işten vergi almaya karar verdi: Airbnb, Paris’te kiraladığı konutlar için Ekim-Aralık 2015 döneminde 1.3 milyon USD vergi ödedi. Turist, her gece için 0.83 cent extra ödüyor. Berlin’de konutların tatilcilere kiralanması 1 Mayıs’tan itibaren yasaklandı. Sadece konutların “odaları” kiralanabiliyor. Bunun nedeni, “herkesin” evini Airbnb ile turistlere kiralamak istemesi, bu yüzden konut fiyatlarının artması.

Sadece Uber yok bu paylaşım ekonomisi menüsünde. Başka şirketler

de var: BlaBlaCar, Didi Kuaidi, Lyft, Yandex.Taxi, Taxi.eu gibi. Airbnb de 24 milyar USD piyasa değeriyle birinci, ama başkaları da var: Couchsurfing, onefinestay, 9flats gibi. Ama hepsi, dijital devrim sayesinde ortaya çıkan, daha önce örneği olmayan uygulamalar. Öyle ki, bilgi temelli bu ürünlerin üretim maliyeti sıfır. Hep söylenen şey: Uber’in otomobili yok ama otomobil filosu var (70 ülkede 400 şehirde). Airbnb’nin otel odası yok ama yüzbin odası var. Ofis paylaşımı (We Are Pop Up), yemek paylaşımı (EatWith, Meal Sharing, Traveling Spoon), kılık kıyafet paylaşımı (Yerdle), hatta güneş enerjisi paylaşımı (Yeloha) sağlayan şirketler de var bu alanda. Sıfır marjinal maliyet dünyasının daha da yenilikçi iş modelleri acaba daha neleri paylaşabilir?

Ali Akurgal

Page 9: BThaber Sayı 1076
Page 10: BThaber Sayı 1076

BİLİŞİM DÜNYASI10 13 - 19 HAZİRAN2016

BThaber

Sürdürülebilir Markalar Konferansı’nın ilk gününde İnsanlar, Markalar ve Makineler başlığı altında

bir konuşma yapan Schneider Electric Dijital ve Web Pazarlama Başkan Yardımcısı Shawn Burns, dijital devrimin markaların insanlarla etkileşimine etkilerini ele aldığı konuşmasının ardından sorularımızı yanıtladı. Shawn Burns, gelinen noktada dijital iletişimin, pazarlama stratejilerinin temelini oluşturduğunu vurgularken, bu konuda farkındalığını, markaların bakış açısını, sürdürülebilirlik ve analiz yetkinliğini değerlendirdi:

n Rekabet zorlu ve tüketicilerde de marka sadakati giderek azalıyor. Bu durumda bir marka, büyümeyi devam ettirmek için neler yapmalı?

Markaların büyümeyi devam ettirmek ve müşteri kapasitelerini korumak için yapabilecekleri iki şey var. İlki ‘sürdürülebilirlik’ ve bu konu kamu, şirketler, şehirler, insanlar için giderek daha önemli hale geliyor. Bizim de işimizin her adımı sanayiden tüketiciye iniyor. Bu yönüyle sürdürülebilirlik, aslında buzdağının görünen yüzü misali, çok geniş kapsama sahip ve sadece markalar değil, her şey için geçerli. Bizim için sürdürülebilirlik; etkin enerji kullanımına odaklanıyor ve markamızın büyümesinin temelinde de daha etkili ürün ve çözümler, enerjinin daha etkili kullanımı sağlayan yapılar var. İkinci unsur ise

Rekabetin kuralları: Sürdürülebilirlik, sayısallaşma ve müşteriyi dinlemek

‘sayısallaşma’. Markalar sayısal hale geldikçe, bu onların büyümesini de güçlü hale getiriyor. ‘Endüstri 4.0’, yerine ‘Tüketici 4.0’ tabirini de kullanabiliriz. Çünkü sayısallaşmanın güzel tarafı; markalar, ürün, sektör, tüketici ve cihaz kendi içinde 4.0 yapısını oluşturuyor.

n Bir marka nasıl bir sürdürülebilirlik planı hazırlamalı, öncelikleri neler olmalı?

Tüm markalar tüketiciyi takip eder ama bir sürdürülebilirlik planı ile bunu yaparsanız,

sürdürülebilirlik yolundaki zorlukları saptarsınız. Geldiğimiz noktada bu, sürdürülebilirlik ve büyüme için en doğru yol halini aldı. Kişiselleştirme burada öne çıkıyor ve bu yapıyı çok seviyorum. Çünkü sürdürülebilirlik; bir yönüyle kitlesel üretim değil, kişiye uygun sunum demek. Yani her bir müşteri için açık bir mesajınız olmalı. Bu da kişiselleştirilmiş sürdürülebilirlik anlamını taşıyor. Bu nedenle sektör veya ölçek fark etmeksizin her şirket sürdürülebilirlik konusunu benimsemeli, her bir

tüketiciye ayrı sunum yapmak gerektiğini bilmeli, tüketicileri sürekli dinlemeli, onların geri dönüşlerini doğru analiz etmeli.

n Burada nasıl bir ‘dinleme’ ve ‘analiz’den bahsediyoruz?

Markaların karşısında tüketiciyi takip etmek için kullanması gereken birçok kanal var. Bağlantılı yapıların, yani bağlantılı şehirler, bağlantılı binaların hayatımızdaki yeri arttıkça dinlemek, bir insanla konuşmaktan çok daha önemli hale geliyor, analizin ve büyük veriden iç görüler almanın önemi artıyor. Misal, çok zeki ve kişiselleştirilmiş bir yapı olmak istiyorsanız, müşterilerinizin sorunlarını proaktif tespit edebilmelisiniz. Çünkü tüketici cihazı ile size bağlı ve tek yapmanız gereken onu sürekli ve dikkatli dinlemek, bu geri dönüşler ekseninde sunumlar yapmak.

n Tüketicileri sürekli dinleme gerekliliği karşısında markaların farkındalığı nasıl? Ellerinde büyük veri

var ama ya bunu analiz etmede ne kadar yetkinler?

Bu da zaten gelecek 10 yılın büyüme noktasını oluşturacak. Yani büyük veri, inovasyonun itici gücü ve gelecek 10 yılda önemi daha da artacak. Yoğun bilgi içeren bu büyük veriyi analiz eden ve öngörüler çıkartanlar yaratıcı, kazanan ve büyüyenler olacak. Bu yönüyle gelecek 10 yıl, IoT, M2M, büyük veri ne derseniz deyin, tüm bunlardan elde edilenlerle hızlı karar alabilmenin öne çıkacağı bir dönem olacak. Siber bağlantı ve azalan maliyet, artan etkinlik de öyle. Örneğin bu işlevleri sunan tek bir makina, bir fabrika haline geldiği zaman, katlanarak artan veriniz olacak, bir fabrika bir şehir olduğu zamansa tahmin edemeyeceğiniz miktarda veri gündeme gelecek. İşte bu da tüm markalar için fırsatların kaynağı.

n Markaların büyük veri analitiğine odaklanma ilgisi nasıl?

Bence gelecekte büyümeyi hedefleyen ve uzun ömürlü bir kurumsal yaşam isteyen herkes bu konulara yatırım yapıyor. Bunu yapmıyorsanız zaten geleceğinizi de yitiriyorsunuz demektir.

n Analitik, pazarlamayı nasıl değiştirecek?

Bu soruya yanıtıma pazarlama görevlerindeki değişimle başlamak isterim. Pazarlama yetenekleri; geleneksel olarak iletişim odaklıydı. Ama şimdi marka geliştirme ve yaratıcılık, yani fikirler ve hayal gücü ile zenginleşen, veri odaklı beklentiler ön planda. Geleceğin pazarlamacıları ürün verisini, müşteri verisini, satış verisini, geleneksel pazarlama verisini bir araya getirip, ürünün pazarlama yol haritasını ve geleceğini tanımlamak zorunda. Bu yönüyle pazarlamanın kaçınılmaz bir şekilde ‘veri’ odaklı bir geleceği olacak. Bizim de kurumsal pazarlama ekipleri olarak felsefemiz ve yol haritamız böyle şekilleniyor, odağımızda veri var. Bunu yapmazsanız, bir noktada tıkanır kalırsınız.

Bilgiye erişimde birçok kanala hakim olması

sayesinde değişen tüketici tercihleri,

üreticilerin pazarlama

stratejilerinde köklü değişimleri de gerekli kılıyor.

schneider electric dijital ve web Pazarlama Başkan yardımcısı shawn Burns

Herkesin bir şeyler yapmak gerektiği konusunda fikirleri var. Ama asıl önemlisi bunları nasıl önceliklendireceğiniz ve bu da tamamen müşterinin isteklerini doğru dinleyip, bunlara yanıt vermekle alakalı. Ben güne müşteri yorumları ve önerileri ile başlıyorum. Her gün müşterilerimizin önerileri oluyor. Bu da önünüzü

görmeniz açısından en temel araç. Sonra dijital matrikse geçiyoruz. Müşteri ne demiş ama buna karşılık ne yapmış, ürün ve dağıtım bilgilerimizi nasıl tüketiyorlar gibi başlıklarda tüm iletilen veriler, dijital bir matrikste değerlendiriliyor. Bunun ardından kendi yol haritanızı çiziyorsunuz. Çünkü konu dijital olunca, istediğiniz

zaman yapmak isteyeceğiniz yüzlerce şey olur ve bunun için elinizdeki kaynaklar çok çeşitlidir. Bu nedenle nasıl ve neye odaklanmanız gerektiğini bilmeniz kritik. Bu yönüyle sabah müşteri yorumları ile güne başlıyor, sonra elimizdeki verileri değerlendiriyor, atmamız gereken adımları saptıyor, yol haritamızı netleştiriyoruz.

Bu değİşİm ışığındA, sİzİn ve dePArTmAnınızın Bİr günü nAsıl geçİyOr?

Dijital açısından her yıl yeni fırsatlarla geliyor. İnovasyonun sınırı yok ve müşterilerin bizden beklentisi enerji etkinliği, sürdürülebilirlik, kalite ve hizmet yetkinliği. Müşteri ne ister diye baktığımızda, ‘her şey’ diyebiliriz. Öncelik ise eğitim. Müşteriler çok farklı problemlerle işe başlıyor ve bu nedenle eğitim onlar için önemli.

Enerji kullanımı etkili olan bir oteli, daha yetkin bir veri merkezini nasıl işletirim? Akıllı şehir nedir, neleri içerir? İşte bu gibi başlıklarda bir şey satmadan önce müşteriyi eğitmeniz gerek. Schneider Electric müşterileri, bir ürün veya hizmetimizi satın almadan önce ortalama 12 kez internet araştırması yapıyor. Ama

ya sürdürülebilirlik, enerji yönetimi ve enerji etkinliği bu aramada nerede? Bu nedenle ben de bu 12 aramanın bir parçası olmalıyım. Müşterinin beni aramasını beklersem, onlara gerekli bilgi ve eğitimi vermedikçe beni aramazlar. Tüketiciler kişisel eğitim araçları istiyor ve böylece ürünle daha iyi çalışabiliyorlar.

müşTerİ ne İsTer?

handan Aybars

Page 11: BThaber Sayı 1076

C

M

Y

CM

MY

CY

CMY

K

Mikro_ERP_BT_haber_dergisi_ilan.pdf 1 01/04/16 12:21

Page 12: BThaber Sayı 1076

BİLİŞİM DÜNYASI12 13 - 19 HAZİRAN2016

BThaber

EMC’nin küresel müşterileri arasında yapılan araştırmaya göre, işletmelerin yüzde 90’ı BT dönüşümüne ihtiyaç duyduğunu belirtiyor, ama yüzde 55’i bu konuda çalışmaları olmadığını da kabul ediyor. EMC Corporation ve VMware’in birlikte hazırladığı BT dönüşümüne ilişkin durum raporu, dijital iş süreçlerini geliştirmek üzere BT dönüşümü için girişimleri olan dünya çapında 660’ı aşkın EMC ve VMware müşterisine ilişkin analizleri içeriyor. EMC Türkiye Ülke Müdürü Sinan Dumlu, sonuçları şu sözlerle değerlendirdi:

“EMC ve VMware müşterilerimizin, özellikle hibrit bulut stratejilerini benimsemiş olmalarına rağmen, BT dönüşümü konusunda yeterli adımları atmada zorlandıklarını görüyoruz. Oysa BT dönüşümünü sağlayan müşteriler, maliyet tasarrufları elde ettikleri gibi, dijital iş süreçleriyle ilgili hedeflerine yönelik ilerlemeyi de sağlıyor. Günümüzde tüm endüstrilerde önemli bir dönüşüm yaşanmasının zorunluluk haline geldiği görülüyor.”

Araştırmaya göre şirketlerin çoğu, yer aldıkları coğrafya ve sektör fark etmeksizin,

Yapı Kredi, gelenekselleşen “IT’s My Life” etkinliğini bu yıl altıncı kez düzenlendi ve “Dijitalleşen Dünya ve Teknolojide Yeni Trendler”, “Bulut Teknolojileri ve Yeni Nesil Güvenlik”, “Dijital Çağın Hazinesi Olarak Veri ve Etkin Veri Yönetimi” konularında görüşler paylaşıldı. Yapı Kredi Bankacılık Üssü’nde gerçekleştirilen etkinlikte, BT alanında yaşanan gelişmeler de farklı oturumlarda ele alındı.

Nasıl, hangi adımlarla dönüşmek gerek?

Müşteri deneyimi daha da gelişecek

Gelecek öngörüleri ele alındı

BT’yi müşteri odaklı bir işletme gibi yürütmek için BT hizmetlerine yönelik stratejilerini geliştirmek istediklerini belirtti. İşletmelerin yüzde 90’ı yönetsel ve iş alanı destekli bir BT dönüşüm stratejisine ve yol haritasına sahip olmanın önemine işaret ederken, bunların yarısından fazlası ise belgelendirilmiş bir çalışmalarının olmadığını kabul etti.

Yüzde 80’lik bir kesim ise hizmetleri self-servis bir portal ile iş odaklı bir katalogda standartlaştırmak ve otomasyonu arttırarak, kaynak

Yapı Kredi Bilişim Teknolojileri ve Operasyon Genel Müdür Yardımcısı Cahit Erdoğan, “IT’s My Life” ile tüm Yapı Kredi çalışanlarının kendilerini gelecek teknolojiler hakkında güncelleme imkanı yakaladığını belirtti. Erdoğan şu bilgileri verdi:

“Değişimi görmek ve buna uygun iş süreçlerini yenilemek kurum kültürümüzün bir parçası. Bu geleneğimiz sayesinde ülkemizde bankacılığın dijital dönüşümüne liderlik ediyoruz. “IT’s My Life”

tedariği, finansal yönetim ve ölçüm alanlarındaki BT hizmetini geliştirmek istediklerini belirtti.

Bulut altyapısı ve uygulamalar kurumsal fayda sağlıyor

Katılımcılar, BT organizasyonlarının harici servis sağlayıcılarla maliyet açısından daha rekabetçi olmasını ve uygun maliyetler için hibrit bulut yapılarını sanallaştırmaya ve standart hale getirip geliştirmeye çabaladıklarını belirtti. Şirketlerin çoğunluğu, gelecek 18-24 ay içinde üretim uygulamaları için hibrit bulut yapılarına sahip olmak istediklerini ifade ederken, yüzde 90’ı değerlendirme ya da sistemin çalıştığını kanıtlama sürecinde oldukları bilgisini verdi. Sanallaştırmada ise neredeyse her katılımcı şirket program, depolama ve uygulama sanallaştırılmasında yüzde 80-100 oranına ulaşmayı hedefliyor.

Katılımcıların yüzde 80’inden fazlası ölçeklendirilebilir, bağımsız altyapılı uygulama sistemlerinin eksik olduğunu kabul ederken, yüzde 68’i ise şirketlerinin yeni bir uygulama geliştirme sürecini 6-12 ayda tamamladığını söyledi ve çoğunluk da bu süreyi birkaç haftaya indirme isteğini dile getirdi.

Orta ve Güneydoğu Avrupa başta olmak üzere 18 ülkede yaklaşık 500 kuruma hizmet veren Printec, müşteri deneyimini artıracak yeni teknoloji çözümü INETCO yazılım ürünlerini, ilk müşterisi olan BKM ile yaptıkları proje ile tanıttı. Printec Ülke Müdürü Nazan Arıca ve Bankalararası Kart Merkezi (BKM) Genel Müdürü Dr. Soner Canko’nun katıldığı toplantıda Yeni Müşteri Deneyim Yönetimi ile birlikte BKM tarafından uygulamaya alınan ürün hakkında bilgi verildi. Printec Ülke Müdürü Nazan Arıca, hedeflerinin; sundukları hizmet ve çözümler ile teknolojinin her alanında değer yaratarak, iş ortaklarını başarıya taşımak olduğunun altını çizerek Printec’in tüm iş ortaklarına ve ülke ekonomisine katma değerli hizmetleriyle faydalar sağlayacağına inancını vurguladı. Nazan

Arıca, şunları söyledi: “İşlem verileri; müşteri

yaşam döngüsündeki her temas noktası ile bağlantı kuran anahtar. Bu bilgiler, yeni gelir modellerini tanımlamamızı, müşteri ilişkilerimizin derinleşmesini ve düşük maliyetli hizmet vermemizi sağlar. BT yönetiminde pazarlamanın daha çok üzerinde durduğu konu; doğru kanala doğru hizmet. Müşteri daha çağrı merkezini aramadan sorunun merkezde anında tespit edilip müşteriye çözümle gidilmesi önemli. Nasıl şubenin nereye kurulacağı kararı veriliyorsa, ATM’nin nereye kurulacağı yönünde de önemli verilerin olması gerek.”

BKM olarak işlemlerin gerçek zamanlı izlenerek analiz yapılmasının önemini bildiklerini vurgulayan Dr. Soner Canko da, Türkiye’de müşteri deneyimini artıracak INETCO’nun yeni nesil teknoloji çözümü ile daha da güçleneceklerini ifade etti.

etkinliği ile 6 senedir bilişim teknolojileri uzmanlarını konuk ediyor, gelecekle ilgili öngörülerini dinliyoruz. Gerçek anlamda sürekli öğrenen ve gelişen bir kurum olarak bu buluşmalarımıza gelecek yıllarda da devam etmek bizim için büyük önem taşıyor.”

Bankacılık sektöründe teknoloji alanındaki birçok ilkin altında imzalarının olduğunu belirten Yapı Kredi Bilişim Teknolojileri Yönetimi Başkanı (CIO) Cengiz Arslan da,

“Bankacılık hizmeti veren kurumların yeni trendleri ve tüketici beklentilerini çok iyi takip etmeleri gerek. Bankacılığa şekil verebilmek için müşteriyi tanımak, müşterilerin beklentilerine ayak uydurmak zorundayız. Bu etkinlikle dijitalleşmenin yanı sıra veri ve etkin veri yönetimi, altyapı teknolojileri ve güvenlik konularında da sektörün önemli isimleri ile bilişim teknolojileri çalışanlarımızı bir araya getirerek uzmanların görüşlerini alma fırsatı yaratıyoruz” dedi.

Haber Merkezi

Haber Merkezi

emc Türkiye ülke müdürü sinan dumlu

yapı kredi Bilişim Teknolojileri yönetimi Başkanı

cengiz Arslan

Page 13: BThaber Sayı 1076

BTHaber_28x40.pdf 1 21.04.2016 18:01

Page 14: BThaber Sayı 1076

BİLİŞİM DÜNYASI14 13 - 19 HAZİRAN2016

BThaber

Mikro Yazılım, eğitim platformu markası Akademikro’yu baştan aşağı yenileyerek, iş ortaklarına özel

platform bağımsız, mobil olarak erişilebilecek verimli ve etkili bir öğrenme süreci ile çok kapsamlı bir eğitim, sınav ve sertifikasyon platformu geliştirdi. Akademikro’nun getirilerini, sektöre olan katkılarını ve Mikro Yazılım’ın son dönem çalışmalarını Mikro Yazılım Genel Müdür Yardımcısı Alpaslan Tomuş ile konuştuk.

n Akademikro’dan ve Akademikro’nun çıkış hikayesinden söz edebilir misiniz?

İlk çıkış noktamız “Kendimize bir personel alsak, eğitim sürecini nasıl hazırlarız?” sorusundan hareketle bu tarz bir eğitim platformuna ihtiyaç duyduğumuzu gördük. İhtiyacı gördükten sonra Mikro Yazılım’ın 30 yıllık bilgi birikiminin getirdikleriyle çalışmaya başladık. Çalışanların daha önceleri “yaşayarak öğrenmeleri” uygulamasını rafa kaldırarak, bu süreci belirli bir müfredat dahilinde gerçekleştirmeye karar verdik.

Diğer bir açıdan bakarsak, patron-çalışan arasında oluşan kısır döngüyü ortadan kaldırmayı amaçladık. Türkiye’nin özellikle KOBİ bakımından oldukça kalabalık bir nüfusa sahip olduğunu düşündüğümüzde, bu kısır döngünün iş dünyasını

Şirketler için büyümenin anahtarı: Akademikro

uzun vadede oldukça kötü etkilediğini görüyoruz. Usta-çırak ilişkisinden doğan bu durum, çalışanların gereken bilgi birikim seviyesine ulaşmadan, kendi işlerini kurmaları ve onların çalışanlarının da aynı yolu izlemesi sonucu oluşuyor. Akademikro ile çalışanların, iş süreçleri dahilinde kendilerini geliştirebilmelerine, şirketlerin bilgi birikim seviyelerini üst seviyeye çıkartarak, standart bir hale getirmelerine yardımcı oluyor. Özetle, Akademikro ile hem kendi ekosistemimizi hem de iş dünyasının diğer oyuncularını bu konuda bilgilendirmeyi amaçlıyoruz.

n Akademikro konusunda Enocta ile birlikte hareket

ediyorsunuz. Bu birliktelikten söz edebilir misiniz?

Akademikro gibi büyük kitleleri hedefleyen bir platformun 7/24 ve her noktadan erişilebilir olması gerektiğini düşünüyoruz. Bu konuda hizmet veren LMS (Learning Management System) kurumlarını araştırarak, bu konuda çalışmalar gerçekleştiren, eğitim programlarına sahip, yeni nesil teknolojileri takip eden şirketlerle görüşmeler gerçekleştirdik. Bu şirketleri masaya yatırdıktan sonra Türkiye LMS pazarının yüzde 60’ını elinde tutan Enocta’da karar kıldık. Geliştirdiğimiz eğitim sistemini, Enocta’nın sağladığı platform üzerinde yayınlama konusunda

anlaştık. 1 yıllık süre zarfında hangi platformu tercih edeceğimiz, seçilen platformda hangi materyallere ve içeriklere yer vereceğimiz konusunda çalışmalar gerçekleştirerek, platformun kalitesini ve verimliliğini üst seviyeye çıkartmak konusuna yoğunlaştık. 20 kişiyle gerçekleştirilen proje için gerçekleştirilen çalışmalar halen devam ediyor.

n Akademikro’nun sunduğu eğitim içeriğinden ve çalışanlara olan katkılarından bahsedebilir misiniz?

Mikro Yazılım olarak bir sürecin iyi bir şekilde yönetilebilmesi için iyi bir şekilde ölçümlenebilmesi gerektiğine inanıyoruz. Bu doğrultuda Akademikro ile çalışanların bilgi birikimlerini doğru bir şekilde ölçümleyerek, çalışanların eksiklerini ya da kendilerini geliştirmek istedikleri uzmanlık alanlarını onlara sunmayı amaçlıyoruz. Bu doğrultuda içerikleri oluşturduktan sonra içeriklerle yetkinlikleri eşleştirip zaman içerisinde e-sınav ortamına taşıdık. Daha sonra bu sınavlarda başarılı olan çalışanların online olarak sertifikalanması sağladık. Belirli bir süre geçerliliğe

sahip olan sertifikalar zaman içerisinde yenilenmeye ihtiyaç duyduğundan, çalışanların güncel teknolojilere ve yeniliklere hakim olmasını amaçlıyoruz.

Katılımcılar, Akademikro tarafından atanan dersler takip ediyorlar, onların bu dersleri ne kadar takip ettikleri gözlemlenebiliyor. Platformda uygulamalı eğitimler, video eğitimler, etkileşimli eğitimler gibi modellerle önemli bir bilgi birikiminin sahibi olunabileceği gibi, kişiler sahip olunan sertifikalar ile bu bilgi birikimlerini belgeleme fırsatını yakalıyorlar.

20 kişilik ekibimizle hazırlanan Akademikro soru bankası, Mikro Yazılım’ın 30 senelik bilgi birikimi ile oluşturuldu. Ezbere yönelik olmayan, senaryo bazlı, vaka analizi yaptırmaya yönelik, öğretici sorularla katılımcıları sisteme adapte etmeye çalışıyoruz. Farklı zorluk seviyelerine sahip sorular, sistem tarafından otomatik olarak atanıyor.

Halihazırda 600’den fazla sertifika almış kullanıcıya sahibiz. İlerleyen süreçte bu rakamı binin üzerine çıkarmayı planlıyoruz. 10 farklı uzmanlık sertifikası modeli, e-öğrenme standartlarında hazırlanmış, bini aşkın eğitim içeriği, toplamda 300 saati aşan içeriğin yer aldığı eğitim kütüphanesi, Mikro Yazılım uzmanları tarafından hazırlanmış binin üzerinde eğitim videosu ile gerek Mikro Yazılım ekosistemine, gerekse de iş dünyasına katkıda bulunmayı sürdürmeyi hedefliyoruz.

1988 yılında yüzde 100 yerli sermaye ile kurulmuş olan Mikro Yazılım, şirketlerin işlerini en üst düzeyde yönetecek

ve verimli büyümelerini sağlayacak nitelikte yazılımlar geliştirmeyi amaçlıyor. Geniş bayi ağını da kapsayan toplam 300’den fazla iş ortağına sahip olan Mikro Yazılım, ürün ve

hizmetlerini müşterileriyle buluşturmaya devam ediyor.

ekrem uçman

mikro yazılım genel müdür

yardımcısı Alpaslan

Tomuş

Huawei Türkiye İletim Ağları Zirvesi, sektörün önemli temsilcilerinin katılımıyla İstanbul’da gerçekleştirildi. Huawei Türkiye İletim Ağları Zirvesi’nde video teknolojileri alanındaki en güncel eğilimler katılımcılarla paylaşıldı. Zirve; planlama ve iletim yetkililerinin yanı sıra, Türkiye’den Beyaz Rusya’dan, Kazakistan’dan, Ukrayna’dan, Kırgızistan’dan ve Gürcistan’dan 80’den fazla

Huawei Türkiye İletim Ağları Zirvesi İstanbul’da gerçekleştirildisektör temsilcisi eşliğinde gerçekleştirildi. Ana teması, -Video Deneyimi Odaklı Ultra Geniş Bant Taşıyıcı Ağlar- olarak belirlenen zirvede katılımcılarla; video ağları mimarileri, WDM/MW teknolojilerinin gelişimi ve bu alandaki teknolojilerin evrimi ile iletim ağlarının ne şekilde inşa edileceği özelinde güncel veriler paylaşıldı.

Ovum Baş Analisti Ian Redpath zirve çerçevesinde gerçekleştirdiği konuşmada, “4K video çağına doğru

hızla ilerliyoruz. Ek olarak, 4.5G LTE, bulut ve nesnelerin interneti servisleri, veri trafiğini günden güne daha fazla artırırken, taşıyıcı ağlar gitgide daha fazla baskı altına giriyor. 100G ve bunun da ötesindeki optik çapraz bağlantılar bit başına daha düşük maliyetler sağlarken, taşıyıcı iletim ağlarının geleceğine de yön veriyor” dedi.

Turkcell İletim Ağları Planlama Müdürü Faruk Ekici ise taşıyıcı ağların 4.5G

video aktarım stratejisiyle ilgili olarak; “2020 yılına kadar veri trafiğinin agresif bir şekilde artacağını öngörüyoruz. Turkcell yakın dönemde yüksek güvenlikli OTN ve ASON akıllı iletim sistemleri ile düşük gecikmeli CRAN mobil ağlarına odaklanırken, 4.5G’nin gelişimini de destekleyerek kullanıcılarına en iyi deneyimi sunacak” dedi.

Etkinlikte yapılan sunumlarda Huawei’nin düşük gecikme ve yüksek

verimlilik vaat eden OTN sistemleri ile 4.5G LTE çerçevesinde daha yönetilebilir bir ağ mimarisi sunarak daha başarılı bir video deneyimi sağlamayı amaçladığı aktarıldı. OVUM, VDF, Belarus MTS ve Huawei’den gelen uzmanlar ise veri iletiminin video servislerine nasıl uyarlanacağını konusunu masaya yatırdılar. Ayrıca zirve kapsamında Huawei’nin 1T, one box ve 100G W çözümleri gibi WDM ve MW teknolojileri de tanıtıldı.

Haber Merkezi

Page 15: BThaber Sayı 1076

Tüm kablosuz ağlar aynı değildir. Güvenliğe sahip olmayan kablosuz ağlar siber tehlikelere açıktır ve yanlış teknolojiler; firma verilerinizi, müşteri gizliliğini ve itibarınızı riske atar.

WatchGuard ile güvenli kablosuz ağ

hizmetine sahip olmak için bize ulaşın 0850 441 4 773 (RED)

[email protected]

Kablosuz kolaydır.Güvenli kablosuz ise ZOR bir iştir.

© 2016 WatchGuard Technologies, Inc. Tüm hakları saklıdır. WGCE66888_011216

Web tabanlı müşteri geri bildirim platformu olan Pisano’nun düzenlediği Müşteri Deneyiminde Sektör Buluşmaları etkinliklerinin perakende ayağında, sektörde müşteri deneyimi, müşteri memnuniyeti ve geri bildirimleri gibi başlıklar ele alındı.

Pisano Kurucu Ortağı Özkan Demir’in açılış konuşması ile başlayan etkinlik, müşteri deneyimi ve memnuniyeti alanında danışman akademisyen Uğur Özmen, BP Dağıtıcı İletişimi Koordinatörü Erhan Kur ve Tesko Kipa Müşteri Davranışları Uzmanı Sedef Ozan’ın sunumlarıyla devam etti.

Perakende sektöründe mağazalardaki deneyimlerin artık kişi özelinde takip edilmesi ve müşterilerden anında geri bildirim alınması gerektiğinin altını çizen Özmen; “Geri bildirim müşteriyle ve alışverişle eşleştirilmeli. Müşteri henüz mağaza içerisindeyken deneyimi ve memnuniyeti en üst seviyede tutmak için temas noktaları önemli. Kasa önü plansız alımları, satışları yüzde 40’a kadar artırıyor. Toplam satın almaların yüzde 72’sini kadınlar yapıyor. Orta gelir grubundan bir ev hanımı markette ortalama 27 dakika harcıyor ve markete giren kadın tüketicilerin ancak yüzde 20’si tam olarak ne satın alacağını biliyor” bilgisini verdi.

Bilgi teknolojileri ve veri merkezleri alanında faaliyet gösteren NGN yeni teknolojik çözümlerini müşterileri ile paylaştı. HPE, Imperva ve Qlik gibi üreticilerinin sponsorluğu ve katılımı ile gerçekleşen etkinlikte yenilikçi uçtan uca çözümler tanıtıldı. Danışmanlık,

uygulama yönetimi, olağanüstü durum, yedekleme, iș sürekliliği, veri depolama ve sunucu sistemleri alanında hizmet veren NGN, son olarak HPE, Imperva ve Qlik‘in sponsorluğu ve katılımı ile bir müşteri etkinliği gerçekleştirdi. Etkinlik kapsamında katılımcılara

uçtan uça çözümlerini sunan NGN, üç farklı markayı ve birbirini tamamlayıcı çözümleri katılımcılarla bir araya getirdi.

Etkinlikte NGN’in marka bağımsız sistem entegrasyonu becerisi ve güncel ve müşterilerin ihtiyaçlarını adresleyen BT çözümleri katılımcılarla paylaşıldı.

NGN’in müşteri etkinliğinde HPE Vertica – veri tabanı ürünü, siber güvenlik üreticisi Imperva veri tabanı güvenliği hakkında yenilikçi çözümleri katılımcılarla paylaşırken, iş zekâsı yazılımı Qlik ise sunduğu iş keşif ve analiz platformu hakkında açıklamalarda bulundu.

Etkinlik kapsamında hızı yüksek bir ivme ile artan verinin aynı “yüksek performansla depolanabilmesi”, “güvenli bir şekilde erişilebilmesi”, “analiz edilebilmesi” ve bu analiz sonuçlarına göre anlık aksiyonlar alınabilmesi için gerekli olan çözümler tartışıldı.

NGN yeni ‘uçtan uca’ çözümlerini tanıttı

Müşteri hayat döngüsünü hesaplayın

BİLİŞİM DÜNYASI 1513 - 19 HAZİRAN2016

BThaber

Page 16: BThaber Sayı 1076

BİLİŞİM DÜNYASI16 13 - 19 HAZİRAN2016

BThaber

Ericsson, Mobilite Raporu‘nun son versiyonunda, 2018 yılına kadar IoT’nin, bağlantılı cihazların en büyük kategorisi olan cep telefonlarını sollayacağına işaret ediyor. 2015 ve 2021 yılları arasında IoT bağlantılı cihazların sayısının yıl bazında yüzde 23 büyümesi, hücresel IoT’nin ise en yüksek büyüme hızına sahip olacağı yorumu yapılan raporda, toplam 28 milyar cihazın, 2021 yılına kadar bağlantılı hale geleceği ve bu cihazların 16 milyona yakının da IoT cihazı olacağı

Türk Telekom iştiraki Argela, 5G alanındaki teknolojik gelişmeler ve trendlerin konuşulduğu ikinci 5G Çalıştayı’nı İstanbul’da gerçekleştirdi. Çalıştayda küresel bazda 5G çalışmalarının yanı sıra Türkiye’de milli ve güvenli bir 5G altyapısı kurulması adına akademi, özel sektör ve kamu kuruluşları arasında işbirliklerinin önemine işaret edildi.

Etkinlikte Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK) Başkanı Ömer Dr. Fatih Sayan, Savunma Sanayi Müsteşarlığı (SSM) AR-GE ve Teknoloji Yönetimi Daire Başkanlığı’ndan Ar-Ge Direktörü Hikmet Kangal, Argela Genel Müdürü Bülent Kaytaz’ın yanı sıra Georgia Institute of Technology Öğretim Üyesi Prof. İlhan Fuat Akyıldız ve AB 5G Altyapı Birliği Yönetim Kurulu Üyesi Jacques Magen

IoT’nin yükselişi hız kazanacak

5G çalıştayında süreç ele alındı

Polizo’ya Silikon Vadisi’nden yatırım geldi

öngörülüyor. Raporda bağlantılı cihaz; ağ arayüzü üzerinde çift taraflı iletişim sağlayan IP yığını olan fiziksel bir cisim olarak tanımlanıyor.

Rapora göre Batı Avrupa, IoT bağlantıları ekleyerek bu pazara liderlik ederken, IoT cihaz sayısı 2021 yılına kadar yüzde 400 büyüme gösterecek. Bu trendi, 2018 yılında devreye alınacak Avrupa Birliği (AB) e-arama talimatını da içeren bağlantılı arabalara yönelik talep gibi düzenleyici adımların yönlendireceği üzerinde de duruluyor. Rapora göre bu yıl üçüncü çeyrekte, akıllı telefon abonelikleri artarak,

konuşma yaptı. BTK Başkanı Ömer Fatih Sayan, şunları söyledi:

“5G teknolojilerinde standartlaşma konusunda tüm dünyada yarış sürüyor. Bu teknolojilerin beklenenden de önce hayatımıza gireceğini söyleyebiliriz. Ülke olarak bu alanda söz sahibi olmalı; 5G vizyonu için kamu, özel sektör ve akademi olarak birlikte yürümeli ve Ar-Ge ve yerli üretim çalışmalarımızı daha da yoğunlaştırmalıyız. Konuyla ilgili akademisyenler, bakanlıklar, genel müdürlükler, işletmeciler ve tedarikçilerle birlikte 5G TR Forumu’nu kurduk. Ülke olarak ürün geliştirmeye odaklanarak, 5G’ye yerli milli yazılım ve donanımla ulaşacağız.”

Argela’nın 5G alanındaki Ar-Ge çalışmalarına devam ettiğini ve ON.Lab konsorsiyumuna da katıldığını belirten Argela Genel Müdürü Bülent Kaytaz, “Telekomünikasyon ağlarının akıllandığı bu dönemde 5G

standart telefonları aşacak. 2021 yılında akıllı telefon abonelikleri neredeyse ikiye katlanarak 3.4 milyardan 6.3 milyara çıkacak.

Gençlerin video izlemek için kullandıkları hücresel veride 2014-2015 yılları arasındaki 15 ayda yüzde 127 artış var. 2011- 2015 arasında gençlerin TV başında geçirdikleri süre yarı yarıya azalırken, akıllı telefon başında TV ya da video izlemek için geçirdikleri süre ise yüzde 85 arttı. 2016 yılında, sektörde önemli beklenti oluşturan 1 Gbps‘lik veri hızını destekleyen ticari LTE ağlara geçildi.

için temel yapıtaşı niteliğinde olan ve bizim de vizyon olarak belirlediğimiz ‘Programlanabilir Ağ’ konseptine uyumlu teknolojileri geliştirmeye başladık. Diğer taraftan uzun zamandır üzerinde çalıştığımız çözümlerimiz de mevcut. Bunlardan biri, 5G teknolojileri için ölçeklenebilir ve esnek mimarisiyle geleceğin mobil iletişim ihtiyaçları için yüksek kapasiteli, kişiselleştirilmiş ağ ve hizmet çözümleri sunulmasına olanak sağlayan çözümümüz ProgRAN” dedi.

Argela 5G Çalıştayı’nda Savunma Sanayi Müsteşarlığı (SSM) Ar-Ge ve Teknoloji Yönetimi Daire Başkanlığı’ndan Ar-Ge Direktörü Hikmet Kangal, “4.5G’den 5G’ye Geçiş ve Yerli Sanayinin Önemi” başlıklı bir konuşma gerçekleştirirken, Georgia Institute of Technology Öğretim Üyesi Prof. İlhan Fuat Akyıldız, “5G Teknolojilerindeki Gelişmeler” başlıklı bir konuşma yaptı.

Kadir Has Üniversitesi iNEO Kuluçka Merkezi’nde geliştirilen iş projelerinden Polizo, Silikon Vadisi’nde String Ventures’tan yatırım aldı. Polizom Biyoteknolojik Yazılım şirketinin kurucusu Serkan Altuntaş, Hesaplamalı Biyoloji ve Biyoinformatik master programı mezunu, Bilgisayar Mühendisliği’nde doktora öğrencisi. Diğeri ortağı Teodora Djikic ise Kadir Has Üniversitesi Biyoinformatik ve Genetik Bölümü doktora öğrencisi. Bu iki ortak tarafından kurulan şirket, ortalama 10 yıl süren yeni ilaç keşfi sürecinin teorik bilgisayar hesaplamalarıyla geçen ilk 1-2 yıllık kısmını hızlandırarak 1-2 aya indiren bir yazılım geliştirdi. Genel amaçlı grafik kart işlemcisi

(GPGPU) teknolojilerinden faydalanarak hazırlanan ve kapalı beta aşamasında olan girişimin müşteri yelpazesi bağımsız araştırmacılardan ilaç şirketlerine uzanıyor. Hedef ise teorik ilaç keşfi alanında dünyanın en çok kullanılan online uygulaması olmak.

2015 Mayıs’ında Sanayi Bakanlığı’nın Teknogirişim Sermaye Desteği ile Kadir Has Üniversitesi iNEO TTO Kuluçka Merkezi’nde kurulan şirket, Mart 2016’da String Ventures’dan aldığı tohum yatırımı ile geliştirici takımını büyüttü ve 5 kişiye ulaştı. Takım, yüksek performanslı bilimsel hesaplama ve moleküler modelleme konularında kendine [email protected] adresinden yeni üyeler de arıyor.

2016 yılının ikinci yarısında ise 1 Gbps’yi destekleyen cihazların ilk etapta Japonya, ABD, Güney Kore ve Çin gibi pazarlarda, ardından diğer bölgelerde yayılması bekleniyor. Ericsson Mobilite Raporu’nda öne çıkan diğer başlıklar ise şöyle:

• Mobil geniş bant abonelikleri 2015-2021 arasında, Orta Doğu ve Afrika’da dört kat artacak, Hindistan’da mobil veri trafiği, 2021’e kadar on beş kat daha büyüyecek, 2016 yılında ABD mobil trafikte tek başına yüzde 50 büyüyecek.

• Küresel mobil veri trafiği; akıllı telefon aboneliği

sayılarının ve abone başına veri tüketiminin artması ile 2015 ilk çeyrek ve 2016 ilk çeyrek arasında yüzde 60 büyüdü. 2021 sonu itibariyle, mobil veri trafiğinin yaklaşık yüzde 90’ı akıllı telefonlar tarafından gerçekleşecek.

• LTE abonelikleri, 2016 ilk çeyreğinde yüksek bir oranda büyüdü. 2016 yılında LTE‘nin 1 Gbps’lik veri hızı ile piyasaya sürülmesi bekleniyor.

• 5G’nin beklenenden daha hızlı kullanıma geçmesi öngörülüyor, WRC-19 için geçerli işleme ek olarak, ticari 5G dağıtımı için spektrum konusuna odaklanılıyor.

Haber Merkezi

Haber Merkezi

Page 17: BThaber Sayı 1076

BThaber

DOSYA 13 - 19HAZİRAN 2016

www.bthaber.com

Kurumsal ve Tümleşik İletişim

İş hayatı tümleşik iletişim araçlarıyla hareketleniyor

Nesnelerin interneti, mobilite, bulut gibi kavramların iş dünyasına hızlı bir şekilde dahil olmasıyla beraber, iletişim modelleri de kabuk değiştirmeye başladı. Şirketler ve çalışanlar, IP telefon, e-posta,

anında mesajlaşma ve mobil iletişim gibi farklı yöntemleri tek noktada toplamaya başladılar.

‘Tümleşik İletişim’ dediğimiz yapı, web tabanlı yönetim ara yüzünü ve tak-çalıştır cihaz yönetimi yeteneklerini kullanıcılarına sunmayı amaçlıyor. Bu sayede sunucu, telefon ve ağ geçidi gibi cihaz ayarlarını kolayca yaparak sistemi kısa sürede çalışır hale getirmek mümkün hale geliyor. Ayrıca web servisleri aracılığıyla hali hazırda kullanılan uygulamalarla entegre edilebilir. Kısacası

iş süreçlerine önemli ölçüde esneklik ve rahatlık getiriyor.

Şirketler, çalışanların kullandığı mobil cihazların artmasıyla birlikte, bu cihazları telekonferans, daha doğrusu “tümleşik iletişim çözümleri”ne dahil etme ihtiyacı hissediyorlar. Sade ve kolay yönetilebilir bir sistem altyapısıyla farklı iletişim modellerini bir araya getirmeyi başaran şirketler, maliyet,iş gücü ve iş süreçleri bakımından kendilerine avantaj sağlıyorlar.

17

ekrem uçman

Page 18: BThaber Sayı 1076

18 13 - 19 HAZİRAN2016

BThaberKurumSAl ve Tümleşik ileTişimDOSYA

ÇALıŞAN MeMNuNİyeTİ TÜMLeŞİK İLeTİŞİMDeN geÇİyoRMobil cihazlar, BT uygulamaları ve erişim altyapılarındaki gelişmeler sayesinde son yıllarda iş yapış biçimlerinde de önemli değişiklikler yaşandı. Yeni dünyada iletişim araçlarını sadece ofiste kullanmıyoruz. Ofisler gittikçe “sanal” hale geliyor. Çalışanların iş saatleri içinde online olmaları çoğu zaman yeterli oluyor.

“Tümleşik İletişim, özellikle sahada mobil halde çalışan personelin hayatını kolaylaştıran akıllı bir çözüm. Tümleşik İletişim çözümlerine entegre çalışan akıllı telefon ve tablet uygulamaları, dizüstü bilgisayarlar için özel geliştirilen yazılım tabanlı telefon ve iletişim yazılımları çalışanların iş süreçlerini taşınabilir cihazları üzerinden takip etmelerine ve işlerini daha kolay yönetebilmelerine imkan sağlıyor” açıklamasını yapan Karel Stratejik Planlama Lideri Gökhan Yazıcı, sözlerine şöyle devam ediyor:

“Günümüzde profesyoneller iş süreçlerini kişisel akıllı telefonları ve tabletleri üzerinden de takip ediyor ve yönetiyorlar (BYOD). Güncel Tümleşik İletişim Çözümleri, BYOD kullanıcılarının cihazlarında hizmet veren uygulamaları da destekliyor. Ayrıca tümleşik iletişim çözümlerinde ses kalitesi olarak “HD Voice” diye adlandırılan ve geleneksel ses performansından daha yüksek performans sunan bir teknoloji de kullanılabiliyor.

Akıllı telefon, tablet, giyilebilir cihazlar günlük yaşantımızın ayrılmaz bir parçası haline dönüştü. İşletmeler de bu cihazlar vasıtasıyla müşterilerine ve çalışanlarına ürün, servis, içerik sağlayarak erişim alanlarını genişletmeye, müşteri memnuniyetlerini bu yolla artırmaya çalışıyor. Ancak gelenekseli yeni nesil iletişim platformuna taşıma kararı almış bir firmanın öncelikle kapsamlı bir çalışmayla karşı karşıya olduğunun bilincinde olması gerekiyor. Yüzeysel yapılacak bazı çalışmalarla,

dijital dönüşümden beklenen performans artışının sağlanması mümkün değildir. Dönüşüm tüm yönetim kademelerinin ve tüm departmanların katkısı ile hayata geçirilmelidir. Dijital dönüşüm sürecinin lokomotifi teknoloji değil, dönüşüm stratejisidir.

BT yönetimi firma içinde teknolojiyi bilen, bilgi teknolojileri stratejisine ve platformlarına sahip olan ve yön veren bir konumdadır. Dijital dönüşüm ise teknolojiyi kaldıraç olarak kullanarak işin dönüştürülmesidir. Bu nedenle artık BT yöneticilerinin iş süreçlerine daha yakın durmaları, diğer fonksiyonların stratejik iş ortağı olarak hareket etmeleri gerekmektedir. Hem teknolojiye hakim olmak ve bilgi teknolojilerini yönetmek, hem de işin dönüşümünü sağlama rolünü üstlenmek BT yöneticilerinin sorumluluklarını oldukça ağırlaştırmaktadır. Son yıllarda “Dijital Dönüşüm Direktörlüğü (CDO)” adı verilen bir pozisyonun ortaya çıkmasının ardındaki neden de burada

yatmaktadır. CDO işin teknolojik uzmanlığını BT yöneticisine bırakarak işin dönüşümüne odaklanmakta, dönüşüm sürecine liderlik etmekte, gerekli koordinasyon ve yönetimi sağlamaktadır.”

Mobil iş gücü giderek artıyor“Günümüzde kurumlar iletişim

teknolojilerinin performans ve verimliliği artırıp, rekabet avantajı sağlayacak üstünlükler yaratabildiğini biliyorlar. Özellikle akıllı cihazların yaygın kullanımı, ofis ortamının fiziksel sınırlarla çevrili iş hayatı anlayışını ortadan kaldırdı. Çalışanlar her yerden ve her zaman iş uygulamalarına ve kurum kaynaklarına erişip işlerini yapabiliyorlar. Dünya üzerinde mobil işgücünün toplam işgücüne oranının yüzde 37’ler seviyesinde olduğu ve bu oranın 2020 yılında yüzde 42 seviyesine yükseleceği tahmin ediliyor. Özellikle Z kuşağının iş hayatına katılma oranı yükseldikçe mobil çalışma biçiminin daha da yaygınlaşacağı öngörülüyor” şeklinde konuşan Yazıcı sözlerine şöyle devam ediyor:

“Mobilitenin iş hayatına getirdiği bir yeniliklerden biri de esnek çalışma saatleri kavramı. Çalışanların zaman planlarını kendi istedikleri gibi yapabilmeleri çalışan memnuniyetini de artıran bir unsur. Mobilite kurumlara müşteri memnuniyeti bağlamında da önemli avantajlar sunuyor. Kritik bir soru ya da problem nedeniyle çalışanlara her an her yerden kesintisiz erişebilen ve gereken desteği alabilen müşteriler de artık daha mutlu.

Günümüzde gerçek zamanlı iletişim çok kanallı bir hale dönüştü. Sesli iletişimin yanı sıra görüntülü iletişim ve anında mesajlaşma gibi alternatif yöntemlerle daha verimli ve etkili bir iletişim sağlanabiliyor. Kullanıcılar bu farklı iletişim yöntemlerini sadece ofisteyken değil farklı ortamlardayken de kullanabilmeyi talep ediyor. Bu nedenle tümleşik iletişimde mobil uygulamalar giderek önem kazanıyor ve kullanımları artıyor. Bu uygulamaların sundukları iletişim performansı, çoklu platform destekleri ve kullanıcı dostu olmaları başarılarında önemli rol oynuyor.

Bununla birlikte çalışanların farklı mekanlardayken aynı odayı paylaşıyormuş gibi sanal toplantılar yapmalarını sağlayan web konferans uygulamaları da oldukça popüler hale geldi. Bu şekilde katılımcılar birbirleriyle sesli ve görüntülü iletişim kurabiliyorken aynı zamanda doküman paylaşım özelliği sayesinde bir belge üzerinde birlikte de çalışabiliyorlar. Bu kullanıcılara hem zaman hem de ulaşım giderlerinde ciddi tasarruflar sağlıyor.

Ayrıca müşteri memnuniyetini arttırmak, destek, satış, pazarlama süreçlerini daha verimli hale getirmek için çağrı merkezi uygulamaları da pazarın üst segmentinden alta doğru yaygınlaşıyor. Çağrı merkezi uygulamalarına entegre edilen konuşma tanıma, metni ses dönüştürme gibi ses teknolojileri sayesinde de çağrı merkezlerinin verimlilikleri arttırılabiliyor.”

karel stratejik Planlama lideri gökhan yazıcı

Page 19: BThaber Sayı 1076
Page 20: BThaber Sayı 1076

20 13 - 19 HAZİRAN2016

BThaberKurumSAl ve Tümleşik ileTişimDOSYA

TÜMLeŞİK İLeTİŞİM MeSAfeLeRİ KıSALTıyoRGiderek yaygınlaşan teknolojiler ve bu sayede kısalan mesafelerden bahsettiğimizde aslında bize bu faydaları sağlayan tümleşik iletişim çözümlerini gündeme getirmiş oluyoruz. Kurumlar bu teknolojileri kullanmaya başladıklarında öncelikle yoğun seyahat ve konaklama masraflarını en aza indirebiliyor. Bunun dışında seyahat eden personelin daha verimli ve etkin kullanmasıyla birlikte kurumların sağladığı fayda çok daha üst seviyelere çıkıyor. Tümleşik iletişim çerçevesinde uçtan uca altyapıyı, stabil ve hızlı bir şekilde oluşturabilmek son derece önemli.

“Bilindiği üzere, uzaktan erişim konusu son yıllarda oldukça rağbet gören bir konu olarak karşımıza çıkıyor. Sanal Özel Ağlar (VPN’ler) kurumlara kesintisiz ve hızlı iletişim noktasında akıllı ve işlevsel bir çözüm sunuyor. İşletmeler için yeni gelir akışları yaratmaya yardımcı oluyor. Değişen bir iş ortamı, yeni iletişim aygıtları ve son kullanıcıların gittikçe yükselen beklentileri, kapsamlı uzaktan erişim çözümlerine olan talebin artmasına neden oluyor” diyen ZyXEL Kıdemli Ürün ve İş Geliştirme Müdürü Ömer Faruk Erünsal, sözlerini şöyle sürdürüyor:

“Yeni nesil iletişim araçları aslında iş yapış biçimleri üzerinden çok köklü değişiklikler getirdi. İş dünyası, çok uzun değil 10-15 yıl kadar önce geleneksel telefon ve faks cihazlarıyla çalışmalarını sürdürürken bugün faks yerini e-posta teknolojilerine bırakırken geleneksel telefon da internet tabanlı yani IP telefon altyapılarına dönüşüyor. Kurumsal taraf dışında bireysel dünyada da doğrudan mesajlaşma, görüntülü görüşme ve sosyal medya uygulamaları bu dünyadaki dinamikleri olumlu yönde etkiliyor. Aslında sorunuzun cevabı da burada gizli. Çok karmaşık ve kablo yığınları üzerinden çalışmalarını sürdüren kurumlar günümüzde tek bir kablolu ya da kablosuz gelen internet erişimini tüm uç cihazlarda paylaşarak tüm işlerini daha verimli

bir şekilde gerçekleştirebiliyor. Bu yakınsama doğal olarak iş modellerine de yansıyor.

Mobil teknolojiler hiç kuşku yok ki bugün olduğu gibi yarın da gündemin en belirleyici başlığı olacak. Ancak kurumsal iletişim alanında baktığımızda mobilin hala sabit internet desteğine ihtiyacı olduğu bir dönemdeyiz. Öte yandan çalışanların şirket içinde kendilerine ait cihazları kullanmaları, yeni bir çalışma alışkanlığı oluşturuyor. Bu eğilim, “BYOD” (bring your own device-kendi cihazını getir) olarak isimlendiriliyor. İyi bir BYOD politikası, çalışan verimliliğini önemli ölçüde artırdığı gibi, mobilitenin sağladığı avantajlarla işyerinin verimini de yükseltiyor. Bununla birlikte BYOD

politikalarının iyi belirlenmediği ortamlarda, işletmeler BT ekipmanı üzerindeki kontrolünü kaybetme tehlikesiyle karşı karşıya kalabilir ve bu durum, hassas veri ve şirket kaynaklarının güvenliğini tehlikeye atma sorununu beraberinde getirebilir. Örneğin, tablet veya akıllı telefonu üzerinden şirket verilerine ulaşan bir çalışanın, cihazını kaybetmesi durumunda güvenilmeyen, üçüncü parti kişilerin eline geçebilir ve şirket gizli verileri ifşa edilebilir. Uygun politikalar belirlenmediği takdirde BYOD (Bring Your Own Device) kavramı BYOD (Bring Your Own Danger - Kendi Tehlikeni Getir) kavramına dönüşebiliyor. Kurumlar bu konunun önemini gözardı etmelidir. Ayrıca yine şirketin IT politikaları çerçevesi dışına çıkan çalışanlar, istenmeyen, illegal ve kopya yazılımları kendi cihazlarında çalıştırabilirler ve bağlı bulunduğu şirketi sıkıntıya sokabilirler. İşletmeler, ölçeklerine ve ihtiyaçlarına uygun BYOD kuralları geliştirmelidir ve BYOD politikalarını uygulamak için güçlü, çok yönlü WLAN (kablosuz yerel alan ağı) kurmaları gerekir.

Bunun yanı sıra kullanımı en yaygın olan ürün gelişen internet teknolojileriyle birlikte yaşam bulan IP telefonlar diyebiliriz. Yine aynı anda farklı lokasyondaki birçok kişinin canlı toplantı

yapabilmesini sağlayan telepresence teknolojisi de bir başka örnek. Tabii bu teknolojilerin arkasında ise çok güçlü kablolu ve kablosuz servis ağlarının ve komple iletişim çözümlerinin olması gerekiyor. Bu taraftaki hızlı, kesintisiz ve güvenli ağ altyapılarını ise ZyXEL gibi güvenli şirketler sunuyor.

Bu etki aslında son dönemde kendisini yoğun bir şekilde hissettirdi diyebiliriz. Bu alanda faaliyet gösteren tüm büyük şirketler internet teknolojileri ve buluta da yatırım yaparak tüm ürünlerini bu yönde geliştirdi. Eskiye oranla kazançla düşmüş gibi görülse de yeni ekonomiyle birlikte bu teknolojileri kullanan şirketler tarafında artan sayılar büyük oyuncular için emniyet subabı olmuş durumda.

Bu şirketlerin bulut tabanlı kiralama yöntemlerini müşterilerine tercih olarak sunmaları ya da SaaS gibi teknolojilere yönlendirmeleri gelir gider dengeleri açısından en doğru yol olacaktır. Öte yandan bu dönüşüme ayak uyduramayan büyük şirketlerin ise rakipleri tarafından satın alındığı ya da şirket birleşmelerinin yaşandığı bir dönemi geride bıraktığımızı söyleyebiliriz. Ancak bu birleşme ve satın alma operasyonlarının hız kesmeden süreceğini de düşünüyoruz.”

zyXel kıdemli ürün ve İş geliştirme müdürü Ömer Faruk erünsal

Page 21: BThaber Sayı 1076

2113 - 19 HAZİRAN2016

BThaber KurumSAl ve Tümleşik ileTişim DOSYA

İŞ DÜNyASıNıN DİNAMİKLeRİNİ BÜTÜNÜyLe

DeğİŞTİRİyoR

İLeTİŞİMDe KARMAŞAyA SoN!

İş hayatına destek olan sistemlerin en bileşenlerinden biri tümleşik iletişim. İletişim teknolojilerinin tamamının yerel ve internet ağı üzerinden gerçekleştirilmesine dayanan sistemler, günümüzün iletişim ihtiyaçlarını karşılayamıyor. İletişimin tamamının yeni nesil teknolojik araçları, mobil cihazları ve akıllı sistemleri kapsayacak şekilde gerçeklemesiyle beraber iş süreçlerinde gözle görülür bir şekilde hızlanma yaşanıyor.

“Birçok sektörde hızlanan pazar hareketliliği ve rekabet, iş süreçlerinde çeşitli esneklikleri zorunlu kılıyor” açıklamasını yapan Alfacom Kurumsal Satış Yöneticisi Halil Ozan Özkök, sözlerine şöyle devam ediyor:

“İletişim, tüm iş süreçlerinin bel kemiği niteliğinde ve çalışanların gelişmiş iletişim olanaklarına tek noktadan erişimi, yeni iş süreçlerinin gerektirdiği esnekliğe destek sağlıyor. Böylece, tümleşik iletişim teknolojilerinin iş süreçleri üzerindeki etkisi; kolaylaştırıcı, ilgili maliyetleri azaltan ve toplam verimliliği arttıran yönde oluyor.

Mobil cihaz ve çevrimiçi ağların kullanımının yaygınlaşmasıyla; geleneksel iş modellerinin alışılagelmiş iş takibi süreçleri, yüz yüze toplantı etkinlikleri vb. çalışma şekilleri daha esnek olanaklarla güçlendi. Böylece, maliyetleri azaltan ve koşullarda olabilecek değişimlere hızlı uyum sağlamayı kolaylaştıran yeni iletişim araçları mevcut iş modellerinin merkezinde konumlandı. Üreticiler ve entegratörler için, yeni nesil araçların kullanımının son kullanıcının alışık olduğu süreçlerle bütünleşmesinin sağlanabilmesi

başarı olasılığını arttırıyor.Her ölçekte şirket için, çalışma

zamanının büyük kısmı ofis dışında geçen sorumlu ve uzmanların sayısı günden güne artıyor. Bu güncel koşullar altında mobiliteyi kurumsal yapılarına kazandıran şirketler; müşterileri ve tedarikçileri gibi şirket dışı bağlantılarla gerektiği anda, verimli iletişim kurarak zaman ve maliyet kazancı sağlıyor, müşterilerinin memnuniyetini arttırıyor.

Tümleşik iletişimi ses, görüntü, anlık yazışma ve dosya paylaşımı işlevleri ile farklı cihazlardan kullanılabilir şekilde sunan çözümler Dünya genelinde ilgi görüyor. Kurumsal iletişim alanında Dünya çapında lider üreticilerin iletişim sistemleriyle tam entegre çalışan mobil cihaz uygulamaları, internet tarayıcı uygulamaları ve gelişmiş çağrı yönetim işlevleri sunan telefon santrali sistemleri sayesinde tümleşik iletişimi pürüzsüz geçişlerle ve eksiksiz sağlayan gelişmiş yapılar sunuyoruz.

Bulut konusuna gelecek olursak, bulut bilişimin temel avantajları; tümleşik iletişim alanında, diğer ilgili alanlarda olduğu gibi birçok olanak sağlıyor. Diğer taraftan, kurumsal şirketlerin karmaşık iletişim ihtiyaçları ve kurumsal geniş alan ağ yapıları; yerel sistem yapılandırmalarını ve ilgili danışmanlık hizmetlerini gerektiriyor. Bu tür çözüm ve hizmetler sunan şirketlerle çalışmalar üzerine kurumsal şirketlerin talepleri devam ettiği için bulut çözümlerinin pazarı kapsaması için daha zaman var.”

İş dünyası ve iş yapış biçimleri her geçen gün yeniden şekilleniyor. Dolayısıyla artan hız ile yoğunluk karşısında, mekan ve zamandan bağımsız yeni nesil iletişim yöntemlerine ihtiyaç duyuluyor. Tümleşik iletişim yöntemleri, internete her noktadan, güvenli ve yeterli bant genişliğinde, hesaplı bir maliyetle erişebilmeyi ve farklı cihazlarla bağlı kalarak bir arada çalışabilmeyi mümkün kılıyor.

“Tümleşik iletişim uygulamaları sayesinde kurum çalışanları, e-posta, takvim, ofis telefonu, sesli veya görüntülü konferans araçlarına kesintisiz, tek bir ara yüzden ve ofisten veya ofis dışından ulaşabiliyorlar” ifadesini kullanan DVA Telekomünikasyon ve Bilgi Teknolojileri Genel Müdür Yardımcısı Gökhan Gözütok, sözlerine şöyle devam ediyor:

“Bu sayede hem müşterileri hem de çalışma arkadaşları ile daha etkin bir şekilde iletişim kurarak zamanı daha verimli kullanıp, önemli faydalar elde edebiliyorlar. Tümleşik iletişim çözümleri iş süreçlerinin daha hızlı, esnek ve verimli olmasına katkı sağlıyor. Bu faydaları örneklemek gerekirse, satış ekibi, müşteri ziyareti sırasında müşterisinin sorduğu bir ürününün teslimat bilgisini vermek için uygun görünen depo sorumlusu olan ekip arkadaşını arayarak hızlıca istediği bilgiye ulaşabilir ve satışını o anda gerçekleştirebilir. Bu sayede hem zamandan tasarruf eder hem de satışını gerçekleştirerek verimli bir iş performansı sağlar. Geleneksel teknolojiyi kullanan bir çalışan ise ekip arkadaşlarını arayarak bu bilgiye çok daha uzun sürede sahip olabilir. İletişim kolaylığı, kurumlara ve çalışanlara, zamandan tasarruf ettirirken, esnek çalışma saatleri ile verimlilik de sunuyor.

Hızla değişen teknolojiyi takip ederken mevcut sistemler ile uyumluluğu, eskiyi at yenisini al yaklaşımının minimize edildiği, iş akışlarına kesinti olmaksızın bu geçişi

sağlamak ve müşteri memnuniyetini bir üst seviyeye taşımak bizim ve iş ortaklarımız için önemli ve bizi farklılaştıran bir hizmet. Gerek hibrit, gerekse IP tabanlı tüm sistemlerimize tümleşik iletişim imkânlarını maliyetli sürüm artırımları çıkarmadan ekleyebiliyoruz.

Diğer yandan mobilite ile sadece şirketler değil, kullanıcılar da bir dönüşüm yaşıyor, iş süreçleri ve iş yapış şekilleri köklü bir şekilde değişiyor. Her geçen gün mobil iletişimin daha fazla ağırlık kazandığını ve bu eğilimin artarak devam ettiğini söyleyebiliriz. Çalışanların kendilerine ait cihazları şirket içerisinde kullanabilmelerini sağlayan BYOD (Kendi Cihazını Getir) kavramı, şirketlerin BT kaynaklarını daha iyi yönetmelerini ve şirket içi politikalarını gözden geçirmelerini zorunlu kılıyor. Çalışanların kendi cihazlarını kullanabilmelerini sağlamanın çalışan verimliliğini arttırdığına inanıyoruz. Bu noktada, BT yöneticilerinin, ilgili çözümleri kendi kurum yapılarına uygun olarak konumlandırmaları önemli. İhtiyaçlara yönelik kullanılan ürün ve hizmetler kurumların iş süreçlerine doğrudan etki ederek her alanda avantaj yaratacaktır.

Bireylerin gündelik hayatta da kullandıkları mesajlaşmanın, tümleşik iletişim araçları içerisinde yaygın olanı olduğunu söyleyebiliriz. Bunu sesli ve görüntülü görüşme veya konferans çağrının takip ettiğini görüyoruz.”

Yenilenen teknoloji ve hızla değişen müşteri ihtiyaçları sadece

tümleşik iletişim hizmeti sunan firmaların değil tüm teknoloji firmalarının da iş yapma şekillerini farklılaştırıyor. Aslında her kurumun ihtiyacı olan rekabette farklılaşmanın bir yansıması olan düşünebiliriz.

dvA Telekomünikasyon ve Bilgi Teknolojileri genel müdür yardımcısı gökhan gözütok

Page 22: BThaber Sayı 1076

22 13 - 19 HAZİRAN2016

BThaberKurumSAl ve Tümleşik ileTişimDOSYA

ÇALıŞMA ALıŞKANLıKLARı MoBİLe KAyıyoR

Yüksek rekabet koşulları ve hızın hayatımızın önemli bir parçası olduğu

günümüzde, mobilite, uzaktan çalışma, sürekli bağlantıda olma ihtiyacı, günümüz kurumlarının ve çalışanlarının kaçınılmaz bir gerçeği oldu. Bu ihtiyaçlara cevap verebilen, mesajlaşma olanağı sunan, kullanıcı durum bilgisinin görülebildiği, tek bir tıkla masa üstü paylaşımın gerçekleşebildiği, anlık, planlı video veya sesli konferans yapılabilen tümleşik iletişim uygulamalarına duyulan

gereksinimin de giderek arttığını gözlemliyoruz.

“Tümleşik iletişim çözümleri iş süreçlerinin daha hızlı,

esnek ve verimli olmasına katkı sağlayarak kurumları

rekabette bir üst seviyeye taşırken, ekipler arası iletişim maliyetlerini, dağınık ekipler arası seyahat masraflarını önemli ölçüde minimize etmeyi sağlıyor” diyen Unify Türkiye Satış Müdürü Müge İncecik, açıklamalarına şöyle devam ediyor:

“Gündelik iş hayatımızdan bir örnekle açıklamak gerekirse; farklı lokasyonlarda birimleri bulunan bir kurumun, farklı ekiplerinin bir araya gelerek alması gereken bir karar olduğunu düşünelim. Tümleşik iletişim

çözümleri sayesinde fiziksel olarak bir araya

gelmek yerine sesli ve görüntülü konferans yaparak, masaüstü paylaşımı sayesinde aynı

dosya üzerinde beraber çalışarak karar alabilirler.

Bu sayede elde ettikleri zaman veya seyahat masrafı

tasarrufunu ve en önemlisi hızlı kararlar alarak kurum verimliğini

nasıl artırdıklarını somut olarak örnekleyebiliriz.

Günümüzde hızlı ve kesintisiz iletişimin sağlanması, sadece firmalar için değil, bireyler için de önemli. Karmaşık ya da çağın gerisinde kalmış iletişim platformları, süreçleri yavaşlatarak iş kaybına yol açabiliyor. Dünyanın en büyük iletişim yazılımları ve servisleri sunan şirketlerinden biri

olarak; farklı networkleri, cihazları ve uygulamaları kullanımı kolay tek bir çatı altında birleştirip, iş birimlerinin zengin ve anlamlı bir iletişim deneyimi yaşamasını sağlıyoruz. Bunun sonucunda kurumların iletişim kurma ve işbirliği süreçlerinde kolektif çabayı artıran, şirkete enerji katan ve iş performansını kolay bir biçimde artıran dönüşümü mümkün kılıyoruz.

Son yıllarda internet erişimine sahip cihaz sayısının artmasıyla birlikte mobilitenin hakim olduğu bir çağa girmiş bulunuyoruz. Günümüzün çalışma koşulları, zaman ve mekândan bağımsız çalışmayı zorunlu kılıyor. Mobil cihazlardaki ve internet erişimindeki hızlı gelişmelerle birlikte masaüstü bilgisayarlardan ulaşılan uygulamalara artık mobil cihazlardan da erişilebiliyor. Bu durum, iş

modellerini ve çalışma alışkanlıklarını değiştiriyor ve mobilitenin önemini ortaya çıkarıyor. Her yerden ve her zaman bilgiye ulaşma ihtiyacı mobilite ile desteklenirken, şirketlerin verimliliklerini artırmaları da kesintisiz bir iletişim yolundan geçiyor. Diğer bir gelişmeyse, yapılan son araştırmalara göre, 2021 yılına kadar, nesnelerin interneti bağlantılı cihazların sayısı yıl bazında yüzde 23 büyüyecek. 2021’de toplam 28 milyar cihazın birbirine bağlı olması öngörülüyor.”

Unify tarafından yapılan araştırmaya göre, 2015 itibariyle dünyadaki toplam çalışan sayısının yüzde 37,2’sinin mobil çalışanlardan oluştuğunu kaydeden Müge İncecik, sözlerini şöyle sürdürdü:

“2020 yılında ise işgücünün yüzde 50’sinin esnek çalışma sistemine geçeceği öngörülüyor. Araştırmada, beş yıl içerisinde toplantıların yüzde 94’ünün internet ortamında yapılacağı tahmin ediliyor. Bu bilgiler ışığında ekipler arası kesintisiz iletişim hizmetlerinin başta olacağını ve bunun yanı sıra BT ekiplerinin desteklediği güvenlik standartlarına sahip mesajlaşma, sesli görüntülü iletişim çözümlerinin de revaçta olduğunu söyleyebilirim. Bununla beraber değişen çalışma şekli ile evrilen ihtiyaçlar aynı zamanda teknoloji sağlayıcılarının da iş yapış şekillerini değiştiriyor. Ürün odaklı yaklaşımlar yerine kullanıcı ve kurum ihtiyaçlarına odaklanan Unify gibi teknoloji firmaları, sadece büyük kurumların değil, günümüz rekabet şartlarında teknolojinin avantajlarına daha çok ihtiyaç duyan KOBİ’lerin de bu hizmetlere ulaşabilmeleri için bulut mimarisi üzerinden hizmetler sunmaya başladılar. Bu sayede KOBİ’ler rekabetçi ve hızlı aksiyon alabilme yeteneklerini daha da geliştirebilecekleri tümleşik iletişim gibi teknolojilere, ilk yatırım maliyeti gerektirmeden kullandıkça öde gibi modeller ile sahip olabiliyorlar.”

unify Türkiye satış müdürü müge İncecik

Page 23: BThaber Sayı 1076

BİLİŞİM DÜNYASI 2313 - 19 HAZİRAN2016

BThaber

Bilişim teknolojilerinde üretim yapan veya yazılım geliştiren KOBİ’lerin gerçekleştirecekleri projelerin yüzde 60 hibe ile 250 bin TL’ye kadar desteklenebilmeleri için 50 milyon TL ayıran KOSGEB, 1 Temmuz’a kadar başvurularınızı bekliyor. 2016’dan önce kurulan, 2015 net satış hasılatı en az 100 bin TL olan, bilanço hesabı esasına göre defter tutan ve 2014 veya 2015 yıllarından herhangi birinde “Brüt Satış Karı” eden firmalar bu destekten yararlanabilecekler. Tabii KOSGEB’deki kayıtları güncel olanlar destek sayfasına ulaşabilecekler.

Hedeflenen sektörlerin NACE kodları da şu şekilde: • 26 (Bilgisayarların, elektronik ve optik ürünlerin

imalatı)• 62 (Bilgisayar programlama, danışmanlık ve ilgili

faaliyetler) 63.1 (Veri işleme, barındırma ve ilgili faaliyetler,

web portalları)Bölüm ve gruplarındaki tüm işletmeler destek

kapsamındadır.Proje süreleri 6 – 12 ay arasında, desteğin 100

bin TL’lik kısmı hibe şeklinde ve geri ödemesiz diye tanımlanıyor. 150 bin TL’lik kısmı ise geri ödemeli olarak tanımlanıyor. Geri ödemeli kısım için firmalar proje boyunca geri ödemeye başlamıyorlar. Proje bittikten 6 ay sonra geri ödeme süreci başlıyor. 8 eşit taksitte 3’er aylık ödemeler ile aldıkları TL bedelleri yine TL olarak faizsiz bir şekilde geri ödüyorlar. Vermek zorunda oldukları banka teminat mektubu masraflarının da tamamı KOSGEB tarafından karşılanacak.

Yeni ürün geliştirmek, ihracata başlamak veya arttırmak, ürünün kalitesini iyileştirmek, kapasiteyi arttırmak, üretim kapasitesini iyileştirmek gibi çok geniş bir yelpazedeki projeler desteklenecek. Desteklenecek giderler: Yeni alınacak personeller, yeni alınacak makine-teçhizat giderleri, yazılım lisansları ve bu konudaki eğitim ve danışmanlıklar, hizmet alım giderleri. Hizmet alım giderleri de çok geniş tutulmuş; Yurtdışı seyahatlerinden, bulut ortamındaki her türlü kiralama hizmetlerine kadar neye ihtiyacınız olacaksa kapsama dahil edilmiş. Üstelik satın alınacak makinelerin “Yerli Malı Belgesi” varsa hibe oranına yüzde 15 daha ilave ediliyor.

Tamamen www.kosgeb.gov.tr sayfasından internet ortamında yapılacak olan proje başvuruları ön değerlendirme sürecinden sonra revizeye açılacak. Kontrol ve onay işlemlerinden sonra kurul değerlendirmesi yapılacak ve destek hakkı kazanan projelerin listesi açıklanacak. 7 Eylül’den itibaren kazanan firmalar taahhütnamelerini imzalayarak projelere başlayıp satın alma sürecine geçecekler.

Murat Büyükhelvacıoğ[email protected]

KOSGEB, bilişim KOBİ’lerinin geliştirilmesi için destek çağrısını açıkladı

ProfesyonelGözüyle

EKAP uygulamasıyla, ihale dokümanlarının e-imza kullanılarak indirilmesinin yıllık 80 milyon lira tasarrufu beraberinde getirdiğini belirten E-Tuğra EBG Yönetim Kurulu Başkanı N. Hüseyin Kuran, Ekonomi Bakanlığı dahilde işleme rejimi, UYAP, MERNİS, MEBBİS, GTB-İRİS, e-fatura, e-tebligat, e-reçete, EBYS gibi tüm uygulamalarla tasarruf miktarının da trilyonlarca lirayı aştığını söyledi. N. Hüseyin Kuran, şu detayları paylaştı:

“Adalet Bakanlığı’nın sitesinde; UYAP Online Takyidat Sisteminin, faaliyete geçtiği 2009 Haziran ayından günümüze kadar yapılan 50 milyon sorgunun personel, kırtasiye, enerji zaman kazancı göz önüne alınmadan sadece 4.5 lira posta gidiş, 4.5 lira posta geliş olmak üzere toplam 9 lira posta masrafı üzerinden yapılan tasarruf hesaplandığında 1 yılda sadece bu kalemden yaklaşık 450 milyon lira tasarruf yapıldığı yer alıyor. Uygulamanın üzerinden 7 yıl geçtiğine göre, rakamı 7 ile çarptığımızda 3 milyar 150 milyon lira sadece UYAP’tan tasarruf yapıldığı ortaya çıkıyor. Hâkim, savcı ve diğer personellere bugüne kadar dağıtılan

E-dönüşüm, tasarrufu beraberinde getiriyor

Mobil içerikte hız önemlidir

70 bin e-imza, UYAP’ta aktif olarak kullanılıyor. İhale dokümanlarını EKAP üzerinden e-imza kullanarak indirmesiyle ihale dokümanı temin maliyetlerinde yıllık 80 milyon lira tasarruf sağlandı. EKAP, 1 Eylül 2010 tarihinde uygulamaya kondu. 5 yılı aşkın süredir devam eden sistemin bu süre içinde sağladığı nakti tasarruf 400 milyon liranın üzerinde. Kurtulan ağaç sayısı ise 39 bin civarında. Yükseköğretim Kurulu’nun (YÖK), 2015’te hayata geçirdiği ve 311 bin öğrencinin yararlandığı elektronik kayıt sayesinde 100 milyon TL civarında tasarruf sağlandı. Millî Eğitim Bakanlığı’nın (MEB) elektronik karne (e-karne) sistemi, eğitimde yeni bir dönem açtı.

Google’ın mobil web’in hız ve performansını değiştirme hedefiyle geliştirdiği AMP sayfalarına yönelik destek, Türkiye’deki kullanıcıların da hizmetine sunuldu. Türkiye, bu desteğin uygulamaya geçtiği ilk ülkeler arasında. Yeni bir açık kaynak girişimi olan AMP ile Android veya başka platformda mobil cihazlarla web’de gezmek kolaylaşıyor, AMP ile hazırlanan web sayfaları benzer sayfalara kıyasla ortalama 4 kat daha hızlı yüklenirken, on kat daha az veri kullanıyor. Geçtiğimiz Ekim ayında mobil web’in hız ve performansını değiştirmeyi hedefleyen yeni bir açık kaynak girişimi olan

Accelerated Mobile Pages (AMP), kısa sürede mobil web’in geliştirilmesi misyonu

etrafında bir araya gelen yüzlerce yayıncı, teknoloji şirketleri ve reklam teknolojisi şirketlerinin katılımıyla önemli gelişim sergiledi.

Böylece Google’da mobil bir cihaz ile arama yapıldığında, AMP kullanılarak tasarlanan sayfalar, ilintili arama sonuçları paralelinde ‘Öne Çıkan Haberler’ bölümünde yer alıyor. Okumak için seçilen bilgiye anında yüksek hızla erişilebilirken, yüklenmesi için beklemeden veya okurken sağa sola atlamadan haberi kolayca yukarı-aşağı kaydırabilmek mümkün. Sayfayı kaydırarak AMP haberlerinin birinden diğerine de kolayca geçilebilecek.

E-okul projesi MEB’e 3 milyon dolar tasarruf getirirken, okulların yaptığı harcamaların da azalmasıyla devlet yıllık 50 trilyon TL tasarruf yaptı. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın 2004 yılında hazırladığı e-bildirge çalışması ise devlete en fazla tasarruf getiren projeler arasında. E-bildirgenin sadece dört yılda devlete katkısı 4 milyar doları buluyor.”

E-imza kullanım alanları genişliyor

Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK), Türk Patent Enstitüsü, T.C. Dişişleri Bakanlığı e-nota, Sosyal Güvenlik Kurumu e-reçete uygulaması, Sigorta Poliçeleri, Kayıtlı Elektronik Posta (KEP), TÜBİTAK SAVTAG ile yapılacak tüm yazışmalar ve ekleri, Çevresel Etki Değerlendirme (ÇED) süreci, Şeker Kurumu Elektronik Veri Sistemi (EVİS), Araç ve Sürücü Bilgi Sistemi (ASBİS), Uzaktan Veri Alım Projesi (UVAP) gibi pek çok uygulamada e-imza kullanımının zorunlu olduğuna değinen Hüseyin Kuran, “Sürecin verimli işleyişine destek olabilmek için e-imza üretim merkezlerimizin sayısını 40’ın üzerine çıkardık ve yeni şubeler açmayı sürdüreceğiz” dedi

Haber Merkezi

e-Tuğra eBg yönetim kurulu Başkanı n. hüseyin kuran

Page 24: BThaber Sayı 1076

BİLİŞİM DÜNYASI24 13 - 19 HAZİRAN2016

BThaber

Hızla yaygınlaşmaya devam eden e-dönüşüm uygulamaları, resmi, ticari, hukuki işlerin elektronik ortamda çok daha hızlı, etkin ve verimli yapılmasına olanak sağlıyor. Yasal düzenlemelerle kullanımı artan e-dönüşüm uygulamaları, ülke ekonomisine katma değer sağlarken, kamuya, özel sektöre ve vatandaşa önemli avantajlar sunuyor.

Yapılan işbirliğiyle beraber, her iki kurum da müşterilerine e-dönüşüm uygulamalarından daha avantajlı yararlanma fırsatı ile birlikte, uçtan uca e-dönüşüm hizmet ve çözümleri sağlayacak. FIT Solutions ve Türkkep, yapılan işbirliği ile 2016 yılı sonunda genel büyüme hedeflerine ilave olarak, gelirlerini ve müşteri sayılarını en az yüzde 25 artırmayı hedefliyor.

Türkkep, sağladığı KEP, e-imza ve e-saklama alanındaki kurumsal, bireysel çözüm ve hizmetlerine daha fazla odaklanarak; diğer e-dönüşüm hizmetleri olan e-fatura, e-defter, e-arşiv fatura ve e-bilet hizmetlerinde çalışmalarını FIT Solutions ile sürdürecek. FIT

Elektronik Ticaret İşletmecileri Derneği (ETİD) tarafından Azerbaycan’ın başkenti Bakü’de gerçekleştirilen e-ticaret etkinliğine, Türkiye ve Azerbaycan’dan e-ticaret firmaları, perakendeciler, bankalar ve online pazarlama şirketleri katıldı. ETİD’in kardeş derneği Azerbaycanlı Elektronik Ticaret Toplumu (ETİ) ile ortaklaşa gerçekleştirilen etkinlikte e-ticarette başarı hikayeleri ve iş fırsatları ele alındı. ETİD Yönetim Kurulu Başkanı Hakan Orhun, ePttAVM Satış Müdürü

Türkkep ve FIT Solutions güçlerini birleştirdi

Azerbaycan ile e-ticaret işbirliği, tüm taraflar için fayda demek

Rezervasyon alışkanlıklarımız mobille değişiyor

Solutions ise sunduğu e-dönüşüm hizmetlerine yoğunlaşırken; KEP, e-imza ve yasal geçerli e-saklama hizmet ve çözümlerinde Türkkep ile ilerleyecek. Hizmet ve çözümlerde uzmanlıklarını birleştiren her iki kurum da müşterilerine e-dönüşümün uygulamalarından uçtan uca yararlanma fırsatı sunacak.

Ülke ekonomisine katkı, işletmelere ve vatandaşa kolaylık

Yapılan yatırımın ve

Can Arıca, Lezzetli Hediye CEO’su Ömer Gürkan, iyzico Pazarlama Direktörü Cağdaş Önen, Garanti Bankası e-Ticaret, Online ve Mobil Ödemeler Genel Müdürü Arda Çağaptay, ETİ Başkanı Reşat Cemal, Axundov Group Kurucusu ve CEO’su Telman Axundov, Lalafo.az CEO’su Kostiantyn Miska gibi isimler de katılımcılarla bilgilerini paylaştılar.

E-ticaret sektörünün geçen yıla göre yüzde 40 büyüme sergilediği Azerbaycan’da 5,9 milyon kredi kartı var ve bu kartların online alışveriş

işbirliğinin değerlendirildiği etkinlikte konuşan Türkkep Genel Müdürü Yüksel Samast, “E-dönüşüm, resmi, ticari ve hukuki işlemlerin elektronik ortamda çok daha etkin ve verimli yürütülmesine olanak sağlıyor. Ayrıca işlemlerin ve bürokrasinin hızlanmasına, e-devlet uygulamalarının yaygınlaşmasına ve uluslararası rekabette avantaj sağlanmasına önemli oranda katkı sağlıyor. Kâğıda ve postalamaya dayalı işlemlerden kaynaklanan

ile yarattıkları ciro 13 milyar AZN (25,82 milyar TL). ETİD Yönetim Kurulu Başkanı Başkanı Hakan Orhun, e-ticaret üzerine iş planının kurulması odaklı bilgiler verirken, e-ticarette kalitenin sağlıklı rekabet açısından önemine işaret etti. Orhun, “Azerbaycan e-ticareti daha da ivme kazanabilir ve hızla büyüyen Azerbaycan pazarına ilgi gösteriyoruz. Azeri girişimciler de e-ticaret alanında bölgede öncü olan Türkiye’nin bilgi ve birikimlerinden faydalanmayı amaçlıyor” dedi.

yüksek maliyetler ile çevresel zararları en aza indiren doğa dostu hizmet ve çözümlerimizi, bireylere, şirketlere ve kurumlara tüm Türkiye’de yaygın hizmet ağımızla güvenli, hızlı, kaliteli ve uygun maliyetlerle sağlıyoruz. FIT Solutions ile yaptığımız işbirliği ile kurumsal müşterilerimize daha avantajlı şekilde hizmet ve çözüm sunacağız. 2016 yılı sonunda KEP kullanıcı sayısının 200 bini, e-imza sayısının 2,5 milyonu, e-fatura ve e-defter

kullanıcı sayısının 100 bini aşacağı öngörülüyor. Bu önemli işbirliğiyle müşterilerimize bütünleşik şekilde hizmet sunarak, büyük şirketlere ve KOBİ’lere daha hızlı ulaşacağız.”

İşbirliği anlaşması hakkında yorumlarda FIT Solutions CEO’su Koray Gültekin Bahar ise konuşmasında şu ifadelere yer verdi: “1999’dan beri sektördeki deneyimimizle ön plana çıkan e-dönüşüm firması olarak e-fatura, e-defter, e-arşivdeki uzmanlığımızı, Türkkep’in KEP, e-imza ve yasal geçerli e-saklama alanlarındaki uzmanlığı ile birleştiriyoruz. Her iki kurum da KEP, e-imza, e-saklama, e-fatura, e-arşiv fatura, e-defter ve e-bilet gibi e-dönüşüm hizmetleri ve çözümlerini tek elden verecek. Ayrıca Türkkep ile yaptığımız stratejik işbirliğimizin bulut çözümlerimizde hedeflediğimiz büyümeyi güçlendirerek devam ettireceğimize; Türki Cumhuriyetler ve Ortadoğu ülkeleri başta olmak üzere yurt dışı operasyonlarımıza odaklanıp, küresel çapta, BT sektöründe teknolojiye yön veren önemli aktörlerden olacağımıza inanıyoruz.”

Hotels.com tarafından gerçekleştirilen Mobile Travel Tracker araştırması, mobil cihazların seyahat dünyasını ve rezervasyon alışkanlıklarını nasıl değiştirdiğini gösteriyor. Hotels.com’un 31 ülkeden 9 bin 200 kişinin katılımıyla gerçekleştirdiği araştırma, Türk gezginlerin otel rezervasyonu yaparken misafir yorumlarına fiyattan daha fazla önem verdiğini ortaya çıkardı. Son dakikada otel rezervasyonu yapmaya düşkün olduğumuzu gösteren araştırmanın bir diğer sonucu da, her yerde otel odası rezervasyonu yapıldığını göstermesi. Buna göre, seyahat tutkunları yılda dört kez seyahat ediyor ve ortalama 13 gece otellerde konaklıyor. Türkiye özelinde de yerli turistlerin tıpkı diğer ülkelerde olduğu gibi yılda dört kez seyahat ettiği ve yılın ortalama 15 gününü otellerde geçirdiği görülüyor. Türk gezginler, mobil rezervasyonlarının sayısının arttığını belirtiyor ve Türk gezginlerin yarısından fazlası, ofiste, iş saatleri içerisinde otel odası rezervasyonu yapıyor.

Araştırmaya göre, seyahat tutkunları için fiyat artık tercihleri

şekillendiren temel unsur da değil. Doğru ödeme seçenekleri ve misafir yorumları gibi özelliklere fiyattan daha fazla önem veriliyor. Tercihleri belirleyen beş faktör şunlar: Uygun ödeme seçenekleri sunulması (yüzde 63), otel hakkında detaylı ve faydalı bilgilerin bulunması (yüzde 58), gerçek misafir yorumları (yüzde 55), tercih aşamasında çok sayıda otel fotoğrafını inceleyebilmek (yüzde 52) ve otelin telefonla rahatça aranabilmesi ve telefonda bilgi alınmasındaki kolaylık (yüzde 50). Otelin uygun fiyatlı olması ise yüzde 46’yla tercihleri yönlendiren altıncı faktör.

Mobile Travel Tracker araştırması, mobil alandaki gelecek beklentilerini de gösteriyor. Buna göre, katılımcıların yüzde 59’u, kaldığı otel hakkında anlık olarak yorum yapabilmek istiyor. Katılımcıların yarısından fazlası gidecekleri yer hakkında anında bildirim almak istiyor. Yüzde 42’lik kesim ise akıllı telefonları ile otellerde self check-in yapmak istiyor. Bir beklenti de konaklama sırasında, mobil cihazlar aracılığıyla, arama yapmadan otellerle doğrudan iletişim kurabilmek.

Haber Merkezi Türkkep ve FIT Solutions, müşterilerine

daha etkin, kaliteli,

bütünleşik hizmet

ve çözüm sağlayabilmek

için uzmanlıklarını

birleştirdi.

Page 25: BThaber Sayı 1076

Çağrı Merkezleri Derneği (ÇMD), kişisel verilerin gizliliği ve korunması ile kişilerin izni olmadan ticari amaçlı iletişim kurulmasının önüne geçen yasal düzenlemeler olan Kişisel Verilerin Korunması Kanunu, Elektronik Ticaretin Düzenlenmesi Kanun, Ticari İletişim ve Ticari Elektronik İletiler Hakkındaki Yönetmelik hakkında seminer düzenledi. Seminerde, veri tabanlarının izinli sayılabilmesi için gerekenler paylaşılırken, kişisel verilerin korunmasına ilişkin yapılması gereken hazırlıklar konusunda bilgiler verildi.

Seminerin açılış konuşmasını yapan ÇMD Yönetim Kurulu Başkanı Metin Tarakçı, 1 Mayıs 2015 tarihinde yürürlüğe giren Elektronik Ticaretin Düzenlenmesi Hakkındaki Kanun’a dair firmalar ve vatandaş tarafında yorum farklılıklarına işaret etti. Tarakçı, 7 Nisan 2016 tarihinde yürürlüğe giren Kişisel Verilerin Korunması Kanunu’nun ise veri işleyen tüm gerçek ve tüzel kişileri ilgilendirdiğini, firmaların süreçlerinin kanuna uygun olup olmadığını kontrol etmeleri ve ne gibi hazırlıklar yapılması gerektiği konusunda bilgilendirmek istediklerini vurguladı. ÇMD’nin avukatı, Hukuk ve Dijital Kimlik Danışmanı Emre Berk konuşmasında şu bilgileri paylaştı:

Elektrik Dağıtım Hizmetleri Derneği (ELDER), Mesleki Yeterlilik Kurumu ile imzaladığı protokol ve hayata geçirdiği Elektriği Dağıtan Mesleklerin Belgelendirilmesi Projesi ile elektrik dağıtım faaliyetlerine ilişkin standartları ve yeterlilikleri belirleyen kuruluş olacak. Projenin tanıtım toplantısının açılış konuşmasını yapan Mesleki Yeterlilik Kurumu Başkanı Adem Ceylan, mesleki standartlara göre iş hayatına atılacak diplomalı elemanların bulunmasının hem iş sağlığı ve güvenliği hem verimlilik açısından önemini vurguladı.

AB normlarına uyumda önemli bir adım

Türkiye’deki uzmanlık dünyaya aktarılacak

“1 Mayıs 2015 itibariyle hayatımıza giren izinli iletişim düzenlemesi ile vatandaşın önceden, fiziki ya da sanal ortamda yazılı izni olmadan kendisi ile ticari maksatlı hiçbir şekilde iletişime geçilemiyor. Bu durumun istisnaları ticari ileti gönderilmesi için alınmış herhangi bir onay ve mal-hizmet teminine yönelik işlemler sırasında alınan iletişim bilgisi. Bu izinlerin, gerektiği durumlarda ispatlanabilir ve kayıtlarına erişilebilir olması gerek. Gümrük ve Ticaret Bakanlığı’na, 1 Mayıs düzenlemeleriyle ilgili iletilen şikayetler 50 bini aştı. Yasa yürürlüğe girdiği halde, yanlış yorumlama veya kötü niyetle izni olmadan müşterilere ticari iletiler halen gönderilebiliyor.

Bugüne kadar, 633’ü Resmi Gazete’de yayımlanmış olmak üzere, 650 meslek için meslek standardının hazırlandığı bilgisini veren Ceylan, yaklaşık 236 meslek için de yeterlilik hazırlandığını belirtti. “Şu ana kadar 46 kuruluşu bizim adımıza sınav ve belgelendirme için yetkilendirilmiş durumdayız” diyen, 48 mesleğin de ‘tehlikeli meslek’ olarak belirlendiğini hatırlatan Ceylan, enerji sektörünün de bunlardan biri olduğunu vurguladı. Mesleki yeterlilik belgesinin önemine dikkat çeken Ceylan, işin ustası olunduğuna dair belgenin sahibine değer kazandıracağını

Vatandaşın da yasal sürece dair net bilgisi olmadığından her şeyi haklı veya haksız şikayet edebilmekte. Mevcut yönetmeliğe ilişkin revizyon gündemde olduğu için dernek olarak hem sektörü hem vatandaşlarımızı korumak adına önerilerimizi Bakanlık yetkililerine tekrar ileteceğiz. Diğer yandan, Kişisel Verilerin Korunması Kanunu 7 Nisan 2016’da Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdi. Kanun, her sektörden veri işleyen tüm gerçek ve tüzel kişileri kapsıyor. Yasada şirketten şirkete olan iletiler (B2B) ve tüzel kişilere dair bilgiler istisnaya tabi. İlk kez “kişisel (hassas) veri”, “veri sorumlusu”, “veri işleyicisi”, “veri sahibi” ve

dile getirerek, “Bu, Avrupa’ya gittiğinizde geçerliliği olan bir mesleki yeterlilik belgesi” tanımını yaptı. ELDER Genel Sekreteri Uğur Yüksel de, “Tüm çalışanların elektrik dağıtım hizmetini yerine getirirken sahip olması gereken bilgi ve yeterlilikleri MYK önderliğinde AB’den sağlanmış bir fon çerçevesinde belirlemeye çalışacağız” dedi.

10 Ulusal Meslek Standardı hazırlandı

ELDER İcra Kurul Başkanı İsmail Ergüneş ise elektrik piyasası reformunun Türkiye’nin yaptığı en önemli yapısal dönüşüm olduğunu belirtti. Türkiye’nin 7 yıllık özel

“izin (açık rıza)” kavramları tanımlanıyor. Veri toplama prensipleri, verilerin saklanması ve silinmesi, üçüncü kişilere aktarılması gibi süreçler de kanunla tariflenmiş duruma. Bir diğer önemli husus, 6 ay içerisinde kurulacak olan Veri Koruma Kurumu ve buna bağlı kurulun da şikayetle ya da kendiliğinden kurumları denetleyebilecek, yaptırım uygulayabilecek yetkin bir yapı ile faaliyete geçecek olması.”

Veri Koruma Kurulu’nun yapısı ve işleyişi önemli

Bu kanunun çok daha sofistikesinin Avrupa Birliği (AB) ülkelerinde olduğuna dikkat çeken Avukat Emre Berk, “İlgili düzenleme, AB

sektör dağıtım tecrübesini kurumsal hale getirmek gerektiğini vurgulayan Ergüneş, “Bu tecrübeyi ülkeye mal etmemizin yolu; yeteneği eğitmek ve bu eğitimi belli sertifikasyona tabii tutmak. Bunları sağlayacağımız standardizasyon ve belgelendirme ile kalıcı hale getiriyoruz” dedi. Bu birikimin yurtdışına da taşınacağını ifade eden Ergüneş, dünyanın her yerinde elektrik dağıtımının etkin ve verimli hale gelmesine ihtiyaç duyulduğunu hatırlattı.

ELDER’in MYK ile yaptığı çalışmalar sonucunda elektrik dağıtım sektöründe bugüne kadar 10 Ulusal Meslek Standardı hazırlanarak

normlarına uyum için önemli. Yaygın kanının aksine Kanun, sektörü ve kişileri koruyan bir yapıda hazırlandı. Orta ve uzun vadede kanun faydalı olacak. Ama bu konuda hazırlık yapmamız gerekiyor” dedi. Yasanın ihlali durumunda para cezaları, ihlal başına 5.000 TL - 1.000.000 TL arasında. Hapis cezası ise Türk Ceza Kanunu hükümlerine atfen 6 ay ile 3 yıl arası hapis cezası şeklinde. Veri ihlali ile ilgili bir kurumun basına haber olarak yansıması da ciddi itibar kaybı demek.

AB yasalarına göre, bir ülkenin AB mevzuatına paralel ve eş düzeyde yürürlükte olan bir veri koruma yasası yoksa, o ülke ‘güvenli olmayan ülke’ olarak tanımlanıyor ve o ülkeye veri aktarımı söz konusu olamıyor. “Artık yürürlükte bir Veri Koruma Kanunu’muz olduğu için, Türkiye, AB için ‘güvenli’ bir ülke olma yolunda ciddi bir adım attı ve Türk şirketleri, AB sınırlarında yerleşik bir şirketin verisini işleyerek hizmet verebilecek duruma gelecek” yorumunu yapan Emre Berk, şöyle devam etti:

“Bu da halihazırda hizmet ihracatı yoluyla yurtdışına çağrı merkezi hizmeti sunan çağrı merkezleri ve yurtdışına hizmet veren diğer işkolları için önemli bir gelişme. Ancak bu konunun AB nezdinde netleşmesi; kanunun ne şekilde uygulanacağı ile Veri Koruma Kurulu’nun yapısına ve işleyişine bağlı olacak.”

Resmi Gazete’de yayımlandı. Bu standartların 4’ünün yeterliliği onaylanarak MYK’da yayınlandı. ELDER, diğer 6 mesleğin yeterliliklerinin hazırlanması ve toplamda 10 meslek için Personel Belgelendirme Merkezi kurulması için de Elektriği Dağıtan Mesleklerin Belgelendirilmesi Projesi’ni hayata geçirdi. Proje, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Avrupa Birliği ve Mali Yardımlar Dairesi İnsan Kaynaklarının Geliştirilmesi Program Otoritesi tarafından kabul edildi. ELDER’in mesleki standart ve yeterliliklerle ilgili yaptığı çalışmalara www.eldermym.com adresinden ulaşılabilir.

Haber Merkezi

Haber Merkezi

BİLİŞİM DÜNYASI 2513 - 19 HAZİRAN2016

BThaber

Page 26: BThaber Sayı 1076

BTnet com tr26 13 - 19 HAZİRAN2016

BThaber. .

gelmek istiyor.Alipay hamlesi ile Çin

pazarındaki konumunu güçlendiren şirket, bir yandan da Avrupa’ya açılmaya hazırlanıyor. Avrupa macerasına İspanya ile başlaması beklenen şirket, böylece Apple Pay ile olan rekabetini farklı sahalara taşımış olacak. İspanya’da Galaxy S6 ve S7 modelleri

entegrasyonunu da sağlıyor. Kullanıcılar, uygulama entegrasyonu ve geliştirme gibi alanlarda K5’in özelliklerinden yararlanırken, MetaArc’ın yetenekleri ile popüler bulut platformlarında genişletilmiş otomatik

2016 sonbaharında açılacak olan laboratuvar, kognitif bilişimin analitik ve bilgisayar ile öğrenme aracılığıyla siber güvenlik alanında uygulanması konusunda mevcut bilimsel sınırları daha ileriye taşımak ve aynı zamanda bu yeni yoğun bilişim iş yükleri için özel olarak optimize edilmiş bilgisayar gücünü araştırmak için çalışacak.

Siber güvenlik tehditlerinin hem hacmi hem de gelişmişlik düzeyi artıyor. Giderek artan güvenlik profesyoneli açığı da bu sorunu daha önemli hale getiriyor. Açık pozisyon sayısının 2020 yılına kadar 1,5 milyona ulaşması bekleniyor. IBM ile UMBC ise siber güvenlik profesyonellerinin siber suçlarla mücadelede avantaj elde etmesine yardımcı olmak için ACCL Laboratuvarı ile çok yüksek miktardaki yapılandırılmış ve yapılandırılmamış verileri alma, bunlardan öğrenme ve bu veriler

doğrultusunda mantık yürütme yeteneklerine sahip kognitif teknolojileri uygulamanın yeni yollarını araştıracak.

ACCL Laboratuvarı’nı, UMBC’nin Siber Güvenlik Merkezi Direktörü ve UMBC Bilgisayar Bilimleri ve Elektrik Mühendisliği Bölüm Başkanı olan Anupam Joshi yönetecek. Joshi, öğretim üyeleri ile lisans ve lisansüstü öğrencilerinden ve yazılım mühendislerinden oluşan, kognitif bilişim, hızlandırılmış ve yüksek performanslı bilişim ve siber güvenlik alanlarında güçlü uzmanlığı bir araya getirecek olan bir ekiple birlikte çalışacak. UMBC araştırmacıları, araştırma sınırlarını daha ileriye taşımak ve döngüye dahil olan bir analistle birlikte sofistike tehditleri hızla saptayacak, analiz edecek ve azaltacak yenilikçi teknolojileri geliştirmek amacıyla IBM bilim insanlarıyla işbirliği yapacak.

Samsung Pay, Avrupa’ya açılıyor

K5 Bulut Servisi dünyayı bekliyor

IBM kognitif siber güvenliğe

yoğunlaşıyor

Güney Kore ve ABD’nin ardından Çin pazarında etkin bir rol oynamak için önemli adımlar atan Samsung, bir yandan da yeni pazarlara açılmaya hazırlanıyor. Geçtiğimiz süreçte Çin’in en önemli çevrimiçi ödeme platformu Alipay ile işbirliğine gideceğini açıklayan şirket, 450 milyondan fazla kullanıcı tarafından tercih edilen Alipay ile beraber Çin Halk Cumhuriyeti’nde en fazla tercih edilen çevrimiçi ödeme platformu haline

Fujitsu yeni nesil IaaS ve PaaS bulut hizmeti olan K5 Bulut Servisi’ni küresel olarak hizmete sunmaya başladı. Geleneksel BT altyapısını yeni bulut tabanlı dijital teknolojilerle sorunsuz entegre eden platform, uygulama geliştirilmesini hızlandırırken işletme açısından güvenilirlik, performans ve ölçeklendirilebilirliği açık kaynak tabanlı bulut teknolojilerinin maliyet uygunluğuyla buluşturuyor. Fujitsu’nun dijital platformu MetaArc’ın önemli bir parçası olan K5, “Fast IT” olarak adlandırılan yeni bulut tabanlı uygulamaların geliştirilmesine ve kullanılmasına imkan verdiği gibi, geleneksel BT uygulamalarıyla yeni bulut uygulamalarının

üzerinden hizmet verecek olan uygulama, ilerleyen süreçte yeni modellerin katılmasıyla birlikte kullanıcı portföyünü de genişletecek.

İspanya’da sadece NFC üzerinden hizmet vermesi beklenen Samsung Pay’in, ilerleyen süreçte farklı coğrafyalarda çok daha fazla ülkede hizmet vermesi bekleniyor.

çoklu bulut dağıtımına ve yönetimine erişiyor. K5; açık kaynak mimarisi ve MetaArc’ın seçilen herhangi bir platformda iş süreçlerini çalıştırma ve yönetme yetkinliği ile bu yeni sistemler, hem genel hem özel bulutta sorunsuz çalışıyor.

Samsung; Güney Kore, Amerika Birleşik Devletleri ve Çin’in ardından Avrupa’ya

açılmaya hazırlanıyor.

IBM Research ile Maryland, Baltimore County Üniversitesi, UMBC’nin Mühendislik ve Bilgi Teknolojisi

Fakültesi’nde faaliyet gösterecek olan Hızlandırılmış Kognitif Siber Güvenlik

Laboratuvarı’nın kurulması için birkaç yıl sürecek bir işbirliğine ilişkin

planlarını duyurdular.

Page 27: BThaber Sayı 1076

Diablo III, StarCraft II gibi oyunlara kayıt ve giriş için kullanabilecek. Bu yönüyle Facebook Giriş, Blizzard oyunlarında yeni sosyal işlevselliğin önünü açarken, Facebook’un AAA oyun içeriği paylaşmak, izlemek ve üzerinde tartışmak için tercih edilen bir platform olmasını da sağlayacak.

Live API – Blizzard oyunları için Facebook Live API entegre edilerek “Go Live” canlı yayın işlevi oluşturulacak. Oyuncular, Blizzard oyunları

Teknoloji, her sektörde olduğu gibi spor alanında da etkisini önemli ölçüde hissettiriyor. Son dönemde futbolda da teknolojiden faydalanılmaya başlanırken, FIFA bu alanda önemli bir hamle yapmaya hazırlanıyor. Geçtiğimiz yıllarda gol çizgisi teknolojisi ve çipli top gibi teknolojiler üzerine denemeler gerçekleştiren FIFA, hakem kararları için ‘video tekrar teknolojisinden’ yararlanmak istiyor.

Son yıllarda hakem kararlarının sık sık eleştirilmesi ve bu noktada kulüplerden ve oyunculardan gelen taleplerin

artmasıyla birlikte FIFA’nın gündemine giren ‘video tekrar teknolojisi’, ilerleyen günlerde test sürecine girecek. Önümüzdeki yıl düzenlenecek bazı turnuvalarda ilk etapta çevrimdışı olarak test edilecek uygulama, ilerleyen süreçte çevrimiçi olarak da hizmet verecek.

2017 yılında çevrimiçi olarak hakemlere destek vermesi beklenen uygulama, Almanya, Hollanda, Portekiz, Brezilya gibi ülkelerdeki liglerin yanı sıra Dünya Kulüpler Şampiyonası gibi turnuvalarda da test sürecinden geçecek.

Blizzard ve Facebook el sıkıştı

FIFA, video tekrar teknolojisini test edecek

Web, mobil ve konsollar üzerinden her ay 650 milyondan fazla insan Facebook hesaplarından giriş yaparak oyun oynuyor. Facebook ile anlaşmaya giden Blizzard ise Facebook’un bu geniş sosyal ağından faydalanarak, yarattığı Blizzard ekosistemini çok daha sosyal bir platform haline getirmeyi amaçlıyor. Yapılan anlaşma ile beraber Blizzard, bu ay içinde tüm oyunlarına Facebook Giriş ve Facebook Live’ın uygulama programlama arayüzünü entegre edecek.

Blizzard kullanıcıları, Facebook Giriş’i kullanarak Facebook hesaplarını World of Warcraft, Heroes of the Storm, Hearthstone,

oynarken direkt olarak Facebook zaman tünellerinde canlı yayın yapabilecekleri gibi, insanlar yayıncıların profillerine abone olup, yeni yayınların bildirimlerini de görebilecek.

İki şirketin işbirliğinin bir parçası olarak Blizzard yakın zamanda Facebook üzerinden birçok canlı yayın yaptı. İlk canlı yayın serisi Heroes of the Dorm’a odaklandı. Bunun yanı sıra şirketler, Overwatch’ın satışa sunulmasına hazırlık yaparken de beraber çalıştı. Bu süreçte Facebook’un Carousel, Canvas ve Instagram Marquee gibi pazarlama çözümleri kullanıldı.

BTnet com tr 2713 - 19 HAZİRAN2016

BThaber. .

entegrasyonlar konusunda da birlikte çalışıyor.

Windows 10’a geçişin hızlandırılması

Genişletilmiş iş ortaklığının bir parçası olarak Microsoft ve Citrix, Windows 10 Enterprise’ı kurum içinde dağıtmaları için müşterilere esnek

ve Microsoft bulut çözümlerini kullanan müşteriler için Windows 10’un benimsenmesini hızlandırmaya yardımcı olacak. Bu gelişmiş işletim sistemi üzerinde özel olarak hazırlanmış kurumsal uygulamaların test edilmesini desteklemek amacıyla Citrix müşterileri,

Bulut ve mobilitede işbirliği genişleyecek Günümüzde işletmeler küresel ekonomideki değişimlerle yüzleşirken, başarı da ‘daha fazla kişi, kurum ve cihazları çevreleyen bilgileri optimize etme becerisi’ olarak tanımlanıyor. Bu doğrultuda; Citrix ve Microsoft; bulut, ağ dağıtımı ve kurumsal mobilite yönetimi alanındaki uygulamalar ve masaüstü sanallaştırma ile modern işgücünün ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla stratejik iş ortaklığını ilerleteceklerini duyurdular.

Bu adım ortak müşterileri; bulut, mobil ve büyük veri yakınsamasından yararlanmaları ve kurumlarında dijital dönüşümü teşvik etmeleri konusunda güçlendirecek. Buna ek olarak, Citrix ve Microsoft, müşteri talebine göre, Citrix XenMobile, NetScaler ve Microsoft Enterprise Mobility Suite (EMS) arasında yapılacak yeni

seçenekler sunacak. Bu yılın sonlarına doğru Citrix, Windows 10 Enterprise’ı kullanıcı başına lisanslayan müşterilerine, Windows 10 imajlarını XenDesktop VDI çözümü ile Azure üzerinden yönetebilme seçeneğini sunacak. Bu, müşterilerin sanal uygulamaları veya masaüstlerini dağıtmasına

uygulama uyumluluğu sorunlarını keşfetmek ve çözmek için uygulama yaşam döngüsü yönetimi araçları sayesinde Windows 10’a taşınmalarını hızlandıracak AppDNA’yi kullanabilecek.

Citrix ve Microsoft birlikte, şirketlerin Office 365’in işbirliği ve iletişim yararlarını gerçekleştirebilmelerini sağlıyor. Müşterilerin, Citrix XenApp’ın yüksek güvenlik seviyesi ve XenDesktop sanal masaüstü altyapısı (VDI) ortamları sayesinde, optimize edilmiş Skype for Business deneyiminden yararlanmaları mümkün olacak. XenApp, ayrıca, müşterilerin Office eklentileri ve makrolar dahil Office 365’in tam sürümlerini çalıştırmalarına izin verecek ve Office 365 aboneliklerinden yararlanmalarına olanak tanıyacak.

Citrix ve Microsoft; bulut, ağ dağıtımı ve kurumsal mobilite yönetimi alanındaki uygulamalar ve masaüstü sanallaştırma

ile modern işgücünün ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla stratejik iş ortaklığını genişleteceğini duyurdu.

Facebook, küresel platformunda oyunculara yeni bağlanma yolları

sunmak ve yayıncıları da güçlendirmek adına Blizzard Entertainment ile işbirliği yaptığını açıkladı. İki şirket, Blizzard’ın

son dönemde pazara sunduğu Overwatch’ın hazırlanma ve pazara

sunulma süreçlerinde de birlikte çalıştı.

Sporda teknolojinin kullanımı gün be gün artarken, FIFA da bu konuda önemli bir adım atmaya hazırlanıyor.

Page 28: BThaber Sayı 1076

BTnet com tr28 13 - 19 HAZİRAN2016

BThaber. .

5.5 inç ekrana sahip olmasına rağmen kenar çerçevesi çok ince, bu sayede boyutlar minimum ölçüde tutulabilmiş. Telefon rahatlıkla tek elle kullanılabiliyor. Ekran kasa oranı yüzde 79.

Uygun fiyata üst seviye özellikler

Gelelim telefonun teknik özelliklerine, biraz önce de bahsettiğimiz gibi telefon Qualcomm’un da yer aldığı bir toplantıyla duyurulmuştu, yani üzerinde Qualcomm’un 8 çekirdekli 64 işlemcisi Snapdragon 617 var. Telefonun ekranı ise 5.5 inç IPS Full HD ve Corning Gorilla

GM 5 Plus, üst seviye özellikleri uygun fiyata sunuyor

Microsoft sürücüsüz otomobil üretimine

sıcak bakmıyor

Geçtiğimiz yıllarda Türkiye’de akıllı telefonların çıtasının yükselmesinde önemli bir katkısı olan General Mobile’ın Google ve Qualcomm ile birlikte bizim de katıldığımız bir basın toplantısıyla duyurduğu akıllı telefonu GM 5 Plus bu hafta konuğumuz oldu. General Mobile’ın ikinci AndroidOne modeli olan GM 5 Plus, teknik özellikler ve tasarım açısından dikkatleri üzerine topluyor.

Genellikle telefonları incelerken ilk olarak donanım özelliklerinden başlarız, fakat bu sefer yazılım tarafından başlamak istiyoruz. GM 5 Plus’ın üzerinde Android 6.0.1 bulunuyor. Telefon, Android One ekosisteminin bir parçası olduğu için herhangi bir güncelleme çıktığında, ya da işletim sistemi çıktığında ilk önce alan cihazlar arasında yer alıyor.

General Mobile, GM 5 Plus’ın tasarımında oldukça ilerlemeler kaydetmiş, bunu telefonu elinize aldığınızda rahatça hissedebiliyorsunuz.

Glas 4. 3 GB RAM ve 32 GB depolama kapasitesine sahip olan telefonun depolama kapasitesi MicroSD kart ile artırılabiliyor. 128 GB’ye kadar MicroSD kart takılabiliyor. Telefonun bir diğer önemli özelliği ise piyasadaki birçok yeni telefonda dahi olmayan LTE Cat 7 modeme sahip olması. 300 Mbps indirme, 100 Mbps yükleme veri hızlarını destekliyor. Telefonun arka kamerası 13 megapiksel. Arka kamera 2 adet LED’le desteklenmiş ve otomatik odaklama özelliğine sahip. General Mobile son dönemdeki selfie çılgınlığını göz önünde tutmuş ve ön kamerayı da

13 megapiksel olacak şekilde tasarlamış. Ön tarafta da flaş bulunuyor. Telefonun bataryası 3100 mAh. GM 5 Plus’ı kullandığımız süre boyunca şarjı sabah evden çıkıp akşam eve dönünceye kadar

yetti. Bu arada Turbo Charge özelliği sayesinde kısa sürede telefonu şarj edebiliyorsunuz. Telefonun üzerinde USB Type-C bağlantı noktası bulunuyor. General Mobile, henüz bu bağlantı noktasını kullanan cihaz çok fazla olmadığından telefonun kutusuna iki adet kablo koymuş. Yani birini evde, birini iş yerinde bırakıp kablo taşımak zorunda kalmıyorsunuz. Telefonla birlikte ayrıca TTEC marka ekran koruyucu cam da veriliyor. Telefonun uzay grisi, gümüş, altın ve roze altın renkleri bulunuyor.

GM 5 Plus’ın fiyatı KDV dahil 999 TL. Cihaz teknoloji marketlerden ve online olarak satın alınabiliyor. Aynı zamanda Türk Telekom, Turkcell ve Vodafone bayilerinden tarifeye ek paketlerle satın alınabiliyor.

Teknoloji ve otomotiv dünyasının sürücüsüz araç konseptine olan ilgisi her geçen gün artarken, bu alanda çalışmalar yürüten şirketlerin sayısı giderek artıyor. Bu konuda bir açıklamada da Microsoft’tan geldi. Geçtiğimiz gün düzenlenen bir konferansta konuşan Microsoft’tan Peggy Johnson, sürücüsüz otomobil üretmekten çok, bu konsepte yazılımlarla destek olmak istediklerini ifade etti.

Microsoft olarak sürücüsüz araçların yazılımlarını geliştirerek, bu alandaki şirketlere ve projelere destek olmak istediklerini ifade

eden Johnson, otonom sürüş tekniklerinin gelişmesi ve araç kullanıcılarının güvenliklerini en üst seviyeye çıkarabilmek için çalışmalar yürüteceklerinin altını çizdi. Bu noktada sürücüsüz araç geliştiren otomobil üreticileri ile çalışmaya hazır olduğunu ifade eden Microsoft, bu alana çok da yabancı sayılmaz.

Önceki dönemlerde Ford, Kia, BMW, Nissan ve FİAT gibi otomobil üreticilerine yazılım desteğinde bulunan şirket, sürücüsüz otomobil pazarına yönelik yazılımlarla pazarda etkin bir rol oynamak istiyor.

IncelemeBTnet

Elektrik kesilse internet kesilmiyorTunçmatik’in Nano UPS’i elektrik kesildiğinde modem ve telsiz telefon gibi adaptörle çalışan cihazların 6 saat boyunca çalışmasını sağlıyor.

Prize takılarak çalışan cihaz, 6000 mAh bataryası ile elektrik kesintilerinde akıllı telefonlar, tabletler, dizüstü bilgisayarlar ve diğer cihazların internet bağlantısını kullanmaya devam edebilmelerini

sağlıyor. Bu hafta konuğumuz

olan Tunçmatik Nano UPS’i kullandığımız süre boyunca birkaç sefer elektrik kesintisi ile karşı karşıya kalmamıza rağmen interneti dizüstü bilgisayarlarımızda ve diğer mobil cihazlarımızda kullanmaya devam ettik.

Kesintisiz güç kaynağını kullanmak oldukça basit, kullanılacak modem

ya da telsiz telefonun adaptörünü çıkarıp yerine Nano UPS’i takıyorsunuz. İçinden farklı cihazlarla kullanılabilmeyi sağlayan üç farklı uç çıkıyor. Ayrıca 5V/2A, 6V/2A, 9V/1.3A ve 12V/1A voltaj seçeneklerine sahip. Cihazın üst kısmında yer alan anahtar vasıtasıyla yerine geçeceği adaptörün özelliklerine göre voltajı seçebiliyorsunuz.

IncelemeBTnet

Teknoloji şirketleri, sürücüsüz otomobil konusuna yoğun bir şekilde ilgi

gösteriyor olsa da, Microsoft sürücüsüz otomobil üretimine sıcak bakmıyor.

Page 29: BThaber Sayı 1076
Page 30: BThaber Sayı 1076

BTnet com tr30 13 - 19 HAZİRAN2016

BThaber. .

ve doğal renkler sağlarken, pürüzsüz, titreşimsiz hareket ve keskin UHD görüntüler sunuyor. Android TV özelliği de dört çekirdekli işlemci ve klavyeli uzak kumandasıyla kolaylık sağlıyor.

Philips 6501 serisinde güçlü Pixel Precise Ultra HD motor

Metal tasarımıyla öne çıkan Grundig Immensa UHD+ TV, çerçevesiz tasarımı, metal standı ve arka paneli ile öne çıkıyor. Üründeki UHD+ teknolojisi görüntü kalitesini artırırken, daha yoğun renkler ve daha zengin kontrastlarla TV izleme deneyimini geliştiriyor. Wide Color Gamut teknolojisi gözle görülen en yakın renkleri sunarken, HDR teknolojisi ise en parlak

beyazlar ile en koyu siyahlar arasındaki kontrastı artırarak, daha gerçekçi görüntü kalitesi getiriyor. Micro Dimming özelliği de tüm ekranı 600 eşit parçaya bölerek kontrol edilmesini ve kontrastın iyileşmesini sağlıyor. Immensa TV, içinde 2 mid 1 woofer ve tweeter hoparlörlerin bulunduğu özel ses kutusu tasarımına sahip üç yönlü stereo ses sistemini barındırıyor.

Üretken performans ve esnek çözüm yeteneği sunan, dakikada 30-40 sayfa arasında basabilen ürünler, doküman iş akışı optimizasyonuna katkıda bulunuyor.

Değerlendirmede, cihazların çevre dostu oluşu, atık azaltımına katkı sağlayan uzun ömürlü parçalar kullanıyor oluşu, kolay girişe sahip olması, kullanıcılara kolayca kağıt besleme ve sarf malzemeleri ürünlerin ön tarafında değiştirme olağanı sunması

oldukça değer görmüştür. Ek olarak, cihazların basit hatta belirli bir zamana ait olmayan dizaynları farklı ofis ortamlarına uyum sağlamayı amaçlıyor.

Bu ödülü kazanmanın teşvikiyle, Kyocera sadece performansta değil aynı zamanda dizayn ve kullanışlılıkta kalite vadeden dayanıklı cihazları geliştirmeye devam etmeyi

ve böylelikle kullanıcıların iş akışlarını etkin bir şekilde yönetebildiği ofis ortamlarını inşa etmeye katkıda bulunmayı hedefliyor.

Arçelik’in yeni teknoloji ve tasarımlarla geliştirdiği Ultima TV serisi, 4K üstün görüntü teknolojisi, 5 yıldızlı (SPR) ses deneyim kalitesi, ince yapısı, metalik tasarımı ile televizyon izleme keyfini geliştiriyor. Kusursuz netlik sunan Arçelik 4K Ultima TV, Video Perfection Engine teknolojisi ile daha akıcı görüntü, Wide Color Gamut teknolojisi ile de geniş renk sunan ekrana

sahip. Micro Dimming teknolojisi sayesinde karanlık sahnelerde bile detayları görme imkanı sağlayan 4K Ultima, yüksek kontrast sunabilen HDR teknolojisi ile daha parlak ve yüksek kontrast içeren resim kalitesi sağlıyor. Ultima serisindeki 3D Sound, DTS Sound, Night Mode ve Bluetooh özellikleri SPR ses deneyimini gerçekçi biçimde sunuyor. Ultima

serisinin öne, arkaya ve alta konumlandırılmış yeni hoparlör yapısı daha temiz bir ses sunarken, DTS yazılımı ile sesin daha net duyulması mümkün. Bluetooth ile TV’ye kablosuz bağlanma imkanı veren yeni 4K Ultima Serisi 1.999 TL’den başlayan fiyatlar ve Avrupa şampiyonasına özel 1000 TL’ye varan indirim fırsatına sahip.

Taraftar coşkusu Philips Ambilight TV’lerde

Ses ve görüntüde kalite Grundig

Immensa UHD+ TV

KYOCERA A4 Renkli Yazıcı ve MFP’ler İF

Dizayn Ödülü Kazandı

Maçlar Arçelik’te

izlenir

Philips TV’lere özel Ambilight teknolojisiyle stadyum ortamı, formaların ve tribünlerin canlı renkleri odaya yayılacak. Philips TV’nin geçtiğimiz ay Türkiye’de de tanıttığı yeni modeli Ambilux, etrafında bulundurduğu ve TV ekranındaki renkleri televizyonun etrafına yansıtmaya yarayan 9 projektörle TV izleme deneyimini yeniden tanımlıyor. Philips TV’lerde Ambilight projeksiyon sisteminin görüntüleri üstün netlik, canlı renkler ve üst düzey kontrast ile birleşiyor.

Philips’in 6501 ve 7101 serisi 4K TV’leri de futbol coşkusunu yaşamak isteyenleri bekliyor. Philips 7101 serisi gelişmiş Philips TV teknolojilerini bir araya getirken, HDR+ teknolojisinin tüm avantajlarını kullanıcısına sunuyor. Premium Colour sistemi geniş bir renk gamı panelini 2,25 trilyon renk işlemeyle birleştirerek canlı

her kaynaktan süper keskin, doğal ve gerçekçi görüntüler üretmeyi sağlarken, Micro Dimming Pro teknolojisi görüntünün içindeki 6400 bölgeyi izleyerek kontrastı optimum hale getiriyor, derin siyahlar ve canlı beyazlar sağlıyor.

Kyocera, ofis iş grupları için geliştirilen A4 renkli yazıcı ve çok

fonksiyonlu fotokopi makinesi modellerinden 7 tanesi İF Dizayn

Ödülü 2016’yı kazandı.

Page 31: BThaber Sayı 1076

C

M

Y

CM

MY

CY

CMY

K

ttec switch_bthaber.pdf 1 11.04.2016 14:01

Page 32: BThaber Sayı 1076

32 KARİYER 13 - 19 HAZİRAN2016

BThaber

İzmir, bu yaz ilki gerçekleşecek Hack’n Break ile teknoloji, tasarım, eğitim, çevre ve toplum başlıklarına yönelik ‘açık inovasyon’ kampına ev sahipliği yapacak. 20-27 Ağustos 2016 tarihleri arasında İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü’nde gerçekleşecek Hack’n Break, gerçek hayat problemlerine çözüm üretmek için tasarım ve teknoloji odaklı çözümler geliştirebilen, inovatif düşünen, tasarlayan, üreten ve geliştiren farklı disiplinlerdeki insanları bir araya getirecek. Hack’n Break’te tasarım ve yeni fikir geliştirmeye yönelik maratonlar (ideathon), workshop, eğitim ve teknoloji

girişim sunumları yer alacak. Başarılı bulunan fikirler, mentor desteği ile iş modeli ve teknik fizibilite açısından iyileştirilecek. Ardından kurumsal yatırım yöneticileri ve melek yatırım ağı temsilcileri tarafından da değerlendirilecek.

Türkiye ve Avrupa’dan çeşitli sivil toplum kuruluşları, teknoloji grupları, mentor network’leri ve melek yatırım ağları tarafından da desteklenen etkinlik IoT, elektrikli araçlar, akıllı ev, akıllı şehirler, lojistik, sanal/artırılmış gerçeklik, sinir bilim, robotik, tarım-yiyecek-içecek teknolojileri, oyun ve oyunlaştırma, finans

teknolojileri, büyük veri, bulut bilişim gibi inovasyona dayalı çözüm desteğine ihtiyaç duyan alanlarda, yerli ve yabancı şirketlerin sponsorluğunda gerçekleştirilecek. Etkinlikte çevre, sürdürülebilirlik ve temiz teknoloji gibi sosyal inovasyon konuları da ön planda olacak.

Etkinliğe katılım www.hacknbreak.com adresine başvurular arasından seçilen kişi, girişim ve teknoloji start-up’larına davetiye gönderilmesi ile olacak. 15 Haziran 2016’da programının ve katılımcı kuruluşların açıklanacağı etkinlik ile ilgili detaylar ise www.hacknbreak.com adresinde.

E-postaları tescilleyerek kesin delil haline getiren, tüm e-varlıklara yönelik yasal geçerli ve güvenli e-saklama hizmeti sunan Türkkep ile İK otomasyonu çözümleri sağlayıcısı Poldy işbirliği yaptı. Bunun sonucu olarak, şirketlerle çalışanları arasında gerçekleşen bordro gönderimlerini yasal

bağlamda ve hukuki kanıt güvencesi ile yapmak mümkün olacak.

Yani klasik usulle bir bordro gönderimini içeren zarflama, gönderim, personel imzası, bir nüshasının geri gönderimi ve arşivlenmesi gibi süreçler yerine, yalnızca e-posta ile tek aşamada tüm

işlemler gerçekleştirilebilecek. Hesap pusulası hazırlanması, kargolanması, arşivlenmesi ortalama beş gün alırken, ‘KEP Bordro’ isimli bu hizmetle süre birkaç saate inecek. Yasal geçerli ve güvenli şekilde tek tuşla gönderilecek bordro ve benzeri dokümanlarla maliyetlerde de avantaj sağlanacak.

Emek Akbal, Dijital Dönüşüm Programı’nı yürütmek üzere Mayıs ayı itibarıyla Dijital Dönüşüm Bölüm Yöneticisi olarak AvivaSA Emeklilik ve Hayat bünyesine katıldı. 2007 yılında AXA Sigorta’da Yazılım Mühendisi olarak iş yaşamına adım atan Emek Akbal, 5 senelik E-Business departmanı yazılım geliştirme çalışmaları sonrası, Allianz Sigorta’ya Pazarlama Kampanya Yönetimi Yöneticisi olarak transfer oldu. Akbal, AvivaSA CDO’su olarak atanmadan önce ise Allianz Sigorta’da Dijital Dönüşüm Stratejileri Müdürlüğü görevini yürütüyordu. 2004’te Işık Üniversitesi Bilgisayar

Mühendisliği Bölümü’nden mezun olan Akbal, “E-Ticaret ve Bilgi Pazarında CRM” bitirme tezi ile BTHaber’in düzenlediği 10. yıl Kampus projeleri yarışmasında ödül de aldı. Işık Üniversitesi Executive MBA ve Bilgi Üniversitesi Interactive Marketing yüksek

lisans programlarını tamamlayan Akbal, teknolojinin tüketici davranışları üzerindeki etkisi ve CRM konularında

üniversitelerde ders veriyor. www.DijitalGunlugu.com blog’unun kurucu ortağı olan Akbal, CRM Türkiye’de (www.CRMTurkiye.org) Yönetim Kurulu Başkanlığı görevini de yürütüyor.

İşyeri malzemeleri alışveriş platformu Avansas.com’un gerçekleştirdiği “İdeal Çalışma Ortamı” araştırması, işyeri çalışanlarının kendi özel bölgelerinde, sade bir masada ve ergonomilerine uygun çalışmak istediklerini gösteriyor. Genel olarak “İşyeri çalışma ortamı nasıl olmalı?” sorusuna yanıt aranan araştırmaya göre, birçok şirketin tercihi olan ve çalışanların performansına olumlu katkı yaptığı düşünülen açık ofis gibi bazı eğilimler, gelişen teknoloji ve iş süreçlerindeki dönüşümlerle birlikte geçerliliğini yitirdi.

Direktör, müdür, yönetici, şirket sahibi gibi üst kademe pozisyonlarla, sekreter ve uzman gibi çeşitli seviyede pozisyonlardan da katılım sağlanan ankette çalışanlara nasıl bir masa istedikleri, mola saatlerini nasıl değerlendirdikleri, çalışırken hangi ekipmanlara sahip olmak istedikleri gibi sorular soruldu.

Ankete katılan çalışanların büyük çoğunluğunu oluşturan e-ticaret, finans, hizmet, internet ve pazarlama sektörlerinde, erkek çalışanlar ile kadın çalışanların işyeri tercihleri arasında da farklar

var. Buna göre, erkek çalışanlar açık ofis yapısına daha yatkınken, kadın çalışanların tercihi ise kapalı ofis konsepti. Genel ortalamada da kapalı ofis tercih edenlerin oranı yüzde 56,8.

Çalışanlara nasıl bir masada çalışmak istedikleri sorulduğunda, yüzde 74,4’lük oran sade ve düzenli bir masayı tercih ediyor. Kalabalık, ihtiyaç duyulabilecek her şeyin el altında bulunduğu bir masada çalışmak isteyenler ise dörtte birlik kesim. Bu da kapalı ofis tercihinin yükselişi ile uyumlu. Yani çalışanlar sakin ve sessiz bir ortamda, diğer çalışanlar ile ilişkilerini ve etkileşimlerini kendilerinin belirlediği düzey ve sıklıkta kurarak, işlerine odaklanmayı tercih ediyor.

Çalışanlara, çalışma masalarında olan veya olmasını istedikleri ekipmanlar sorulduğunda, not kağıdı ve kalemlik gibi standart ekipmanların ardından, sağlık, ergonomi ve rahatlık ile ilgili ekipmanlar geliyor. En çok tercih edilen ilk dört ergonomi donanımı ise koltuk bel desteği, ortopedik mousepad, ayak destek ünitesi ve dizüstü bilgisayar yükselticisi.

Yaratıcılıkta açıklık ve bütünsellik İzmir’de

İK yazışmalarının da yasal geçerliliği var

AvivaSA’ya ‘BThaber Kampus’ ödüllü CDO

Açık ofisler demode oluyor

E T K İ N L İ K L E R

Bu köşede yayınlanmasını istediğiniz etkinliklerinizle ilgili bilgileri [email protected] adresine gönderebilirsiniz.

Y U R T İ Ç İ

28 Temmuz 2016

Bilişim 500 Ödül Töreni

25 Ağustos 2016

IOT Nesnelerin İnterneti ve M2M Teknoloji PlatformlarıAYRINTILI BİLGİ: http://www.btvizyon.com.tr

E T K İ N L İ K L E R Y U R T D I Ş I

Bu köşede yayınlanmasını istediğiniz etkinliklerinizle ilgili bilgileri [email protected] adresine gönderebilirsiniz.

2-9 Temmuz 2016

Nanotexnology 2016YunanistanAYRINTILI BİLGİ: www.nanotexnology.com/

19-21 Temmuz 2016

15. Uluslararası Demiryolu Mühendislik Tasarım ve Operasyon KonferansıMadrid, İspanyaAYRINTILI BİLGİ: www.wessex.ac.uk/conferences/2016/comprail-2016com/

7-10 Kasım 2016

WebSummitLizbon, PortekizAYRINTILI BİLGİ: https://websummit.net/

Emek Akbal

Page 33: BThaber Sayı 1076

C

M

Y

CM

MY

CY

CMY

K

VE16419_BT Haber GPTW'16 ilan.ai 1 6/7/16 12:18 PM

Page 34: BThaber Sayı 1076

34 KARİYER 13 - 19 HAZİRAN2016

BThaber

[email protected]

[email protected]

Negmar Grup bünyesinde çalışmak üzere;

aşağıdaki konularda deneyimli

“Sistem Network Uzmanı”

Arıyoruz!

l Windows Sistem Ürünleri

l Sanallaştırma Teknolojileri

l Network Ağ Yönetimi

l Firewall Yönetimi

www.nevada.com.tr

Türkiye Vodafone Vakfı’nın Türkiye Üçüncü Sektör Vakfı (TÜSEV) işbirliğiyle ikinci kez hayata geçirdiği Sivil Toplum Liderleri Eğitim Programı, Türkiye’nin alanında öncü 24 sivil toplum kuruluşundan genç liderlerin katılımıyla gerçekleştirildi. Sosyal fayda iletişimi konusunda uzman eğitmenler tarafından geliştirilen program, katılımcıların iletişim, anlatıcılık ve kampanya alanlarında beceri ve yaklaşımlarını geliştirecek şekilde kurgulandı. 145 başvuru arasından Türkiye’nin dört bir yanında farklı alanlarda çalışmalar yapan sivil toplum kuruluşlarından temsilciler katıldı. Türkiye Vodafone Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Hasan Süel, eğitimlerle ilgili şu bilgileri verdi:

“Sosyal sorumluluk konusunda gençlerin yeni fikirler ve bakış açılarıyla önemli rol

oynayacaklarına inanıyoruz. Sivil toplum kuruluşlarının bu alanda uzmanlaşmış, fikir ve aksiyon liderliği yapacak daha fazla gence ihtiyacı var. Sosyal sorumluluk konusu, gençler için bir kariyer alternatifi olabilir. TÜSEV ile hayata geçirdiğimiz eğitim programı 145 başvuru aldı. Geleceğin sosyal sorumluluk liderlerinin yetiştirilmesine öncülük etmek ve bu amacımızı tüm Türkiye’ye yaymak istiyoruz.”

Bu yıl ikinci kez gerçekleştirilen Sivil Toplum Liderleri Eğitim Programı’nda sivil toplum iletişiminde inovasyon ihtiyacı, kolektif düşünme ve kolektif zeka kavramları gibi başlıklarla sivil toplum alanında çalışan gençlerin iletişim becerilerinin geliştirilmesine katkı sağlandı. Eğitim kapsamında birinci modülde kurumlarla iletişim,

etkileşim, sivil toplum için ağ kurma ve paydaş ağı yönetimi gibi konular ele alındı. İkinci modülde ise planlama konusu işlenirken, verilerden yararlanma, stratejik planlama, paydaş analizi ve kaynak geliştirmenin rolü ele alındı. Üçüncü modülde de uygulama süreci başlığında iletişim takvimi çıkarma, basın bülteni hazırlama, online iletişim ve görsel tasarım gibi konularla ilgili bilgiler aktarıldı. Eğitim programının son modülünde ise değerlendirme konusu ele alındı. Programda Vodafone da teknoloji kullanımı ve çeşitli mobil uygulamalarıyla ilgili bilgiler verdi.

Sosyal sorumluluk farklı bir kariyer yolu olabilir

İşini yeni kuran start up’lar için en büyük maliyet kalemi ofisler olurken, Regus’un ‘Sanal Ofis’ sistemi bu derdi çözüyor. Sanal Ofis kiralayan girişimler Türkiye’nin her yerinde 295 TL’den başlayan fiyatlarla şirket kurabiliyor ve Sanal Ofis hizmeti ile şirketin adıyla telefonların yanıtlanması, prestijli bir iş adresine sahip olma ve dünya genelinde 3 bine yakın Regus merkezinde ücretsiz Business Lounge kullanımı gibi hizmetlerden yararlanabiliyor.

Dünyanın 106 ülkesinde faaliyet gösteren, 977 şehirde 2 bin 800 merkezde 2,3 milyondan fazla kişiye hizmet veren Regus,

Türkiye’de ise 23 merkezi ile modern ofis hizmetleri veriyor. Regus’un tüm merkezlerinde sanal ofis edinmek mümkün. Regus Türkiye Ülke Müdürü Hakan Atalay da, “Sanal Ofis ve Sanal Ofis Plus uygulamaları, özellikle yeni iş kuranların maliyetlerini düşürüp, esnek çalışmalarına olanak sağlayan bir sistem” bilgisini verdi.

Dünyanın önde gelen seyahat arama motoru Skyscanner, seyahat dünyasına yenilik getirecek “Build with Skyscanner” yarışmasını düzenliyor. Genç programcılara ve işletmecilere yönelik Kasım ayına kadar sürecek olan yarışma kapsamında, katılımcıların API kullanarak yeni bir web yazılımı ya da mobil uygulama geliştirmeleri

isteniyor. Skyscanner’ın B2B birimi Skyscanner For Business uçuş, otel ve araba kiralama özelinde pazardaki en esnek entegrasyon ve özellikleri sunan üç farklı API ile seyahat çözümleri ile öne çıkarken, katılımcılar Skyscanner’ın Travel API’sini kullanarak yenilikçi bir seyahat ürünü geliştirmek için gerekli olan veriye kolayca

ulaşabiliyor. Kazanan projenin sahibi, bir hafta boyunca Skyscanner’ın kurucusu ve CEO’su Gareth Williams’ın koçluğunda, merkez ofiste çalışacak. Yarışma ilgili bilgiler http://en.business.skyscanner.net/buildwithskyscanner adresinden, ayrıca @skyscannertools ve #BuildwithSkyscanner hesaplarından elde edilebilecek.

Girişimcilerin imdadına yetişen ofis konsepti

Yaratıcılık, gezginleri bekliyor

İş süreçlerine yönelik olarak departmanlardan gelen talepler doğrul-tusunda Microsoft .NET (MVC) platformunda web ve iş uygulama-ları projelerinin geliştirilmesi, teknik analizlerinin ve kodlamalarının yapılması ve mevcut yazılımların iyileştirilmesiyle ilgili çalışmaların gerçekleştirilmesi konularında görev alacak ekip arkadaşı arıyoruz.

KIDEMLİ YAZILIM GELİŞTİRME UZMANI • Microsoft .NET teknolojilerine hakim (Web Form, Windows Form, MVC, Web Api, Client Side Development, Web Servisleri vb.),• Mobil Uygulama konularında tecrübeli,• Microsoft SQL konusunda deneyim sahibi,• DevExpres vb. Araçlarında deneyim sahibi,• Analitik, sonuç odaklı, ekip çalışmasına yatkın,• İstanbul Avrupa Yakasında ikamet eden adayların başvurularını bekliyoruz.

Not: Erkek adayların askerlik görevini tamamlamış olması tercih edilmektedir.

Başvurularınızı [email protected] mail adresimize gönderebilirsiniz.

Page 35: BThaber Sayı 1076
Page 36: BThaber Sayı 1076

Kurumsal sosyal sorumluluk projesi “Sesli Adımlar” ile Mobil Altyapı kategori birincisi olan Türk Telekom, “Türkiye 4.5G Ağı İçin Çok Bantlı Anten Teknolojisi” ile de inovasyon ödülüne layık bulunmuş. “Vodafone Önce Kadın” programı ise Uluslararası Sabre Ödülleri’nde (The Sabre Awards 2016) birinciliği kazanmış.

TAV Bilişim Hizmetleri Genel Müdürü ve TAV Havalimanları Holding CIO’su Binnur Güleryüz Onaran, Microsoft’un Türkiye Kadın Girişimciler Derneği (KAGİDER) desteğiyle düzenlediği ve teknolojiye öncülük eden kadın liderlere verilen ‘’Teknolojinin Kadın Liderleri” ödüllerinde “Yılın Başarılı Kadın CIO”su ödülünün sahibi olmuş.

Sana bu hafta iki tane kitabım var. Açılışı da, biorezonansın kitabını yazan Dr. Sinan Akkurt ile yapıyorum. Türkiye’de son yıllarda yaygınlaşan, dünyada ise yıllardır önemli tamamlayıcı tıp yöntemleri arasında kabul gören biorezonansla ilgili ilk kapsamlı Türkçe kaynak olan Biorezonans kitabı, metodun sayısız hastalığa sunduğu tedavi yaklaşımları ile Dr. Akkurt’un yüzlerce vakada edindiği deneyimleri hasta ve doktorlara sunuyor. Kitabın “40 adımda sağlıklı bir beden”, nefes terapisi, psikolojik kinezyoloji, doruk performans gibi bölümlerinde de pratik bilgiler ve ipuçları, insanların yaşam kalitelerini artıracak öneriler var.

İkinci kitabım İyidüşün Yayınları’ndan, tüm dünyada yoğun olarak tartışılan siber güvenlik, savaş ve bireysel özgürlükler konusunu tarihsel bir perspektife oturtan “S@v@şt@: Beşinci Cephenin Yükselişi” kitabı. Süreç takibi adına çok önemli bir kaynak, edinmekte fayda var.

Bu hafta da bu kadar, yeniliklerle haftaya yine buradayım,

36 MEKTUPYeni bir haftadan merhaba sana,

Acı bir gerçekle mektubuma başlıyorum: Yetersiz uyuma kilo aldırıyor. Anadolu Sağlık Merkezi Beslenme ve Diyet Uzmanı Çağatay Demir’in verdiği bilgilere göre, uykusuzluk gibi vücutta stres yaratan durumlarda kortizol hormonu seviyesinin yükselerek iştahın artması, uykusuzluğun bir başka olumsuz etkisi. Az uyumak, vücuttaki hormonal dengeyi bozarak sürekli yemek yemeye iterken, obeziteye kapıları açıyormuş. İşte bu yüzden uyku, büyük dertlere karşı bir ilaçtır.

Sağlık bilgilerine devam edeyim. İki Türk mühendis Barış Dur ve Haluk Gökçe’nin geliştirdiği Alzigo GPS’li takip sistemi kayıp vakalarında Alzheimer hastaları ve yakınları için resmen umut. Bu sistem Alzheimerlı kişinin yerini belirlemeye ve onunla konuşabilmeye imkan veriyormuş. Yerim dar, detayları www.alzigo.com sitesinden alabilirsin.

Sıra hayatımızın ayrılmaz parçası hayvanlarda… VetMapp uygulaması, kullanıcıya en yakın veteriner klinikleri ve barınakları göstererek evlerde beslenen ve sokaklarda yaşayan yardıma muhtaç dostlarımızın tedavi görmesine yardımcı oluyormuş. Hele de ani ve geceleri yaşanan olaylarda veteriner bulmakta zorlanan hayvanseverler VetMapp’i kullanarak en yakınlarındaki açık veterinere erişiyormuş. Budur…

Etkin girişimcileri destekleyen Endeavor, 64. Uluslararası Seçim Paneli’ni Madrid’de düzenledi. Uluslararası Seçim Paneli için 21 ülkeden 36 girişimci şirket ve 36 panelistin katıldığı panelde Evam ve Gram Games şirketleri Endeavor Girişimci Şirketi ünvanına kavuşmuş.

Şimdi sıra çevrede. WWF-Türkiye, Kaş için hazırlanan

yeni Çevre Düzeni Planı’na karşı imza kampanyası başlatmış. Kampanya, Kaş’ın doğa turizmine adanmış, yerel ekonomiyi ve yöre insanını kalkındırmayı amaçlayan sürdürülebilir turizm hamlesini etkileyecek yeni Çevre Düzeni Planı’nın geri çekilmesini hedefliyor. Aksi halde, Kaş’ın mavisi, betonun grisiyle boğulacak. İyisi mi imza kampanyası için change.org/kasboyleguzel, yorumlar ve süreç takibi için de #KaşBöyleGüzel gündemimizde olsun.

Bu hafta ödülüm bol… Türk

Ekonomi Bankası (TEB), bu sene altıncısını düzenlediği TEB Tedarikçi Günleri kapsamında, başarılı işbirliklerine imza atan 11 tedarikçisini ödüllendirmiş. İç Müşteri Kategorisi’nde de Asseco SEE ödül almış. TEB bünyesindeki sanal POS altyapısında çalışan ve ödüle layık görülen NestPay online ödemeler pazarında müşterilerine tahsilat çözümü sunmak isteyen kurumların ihtiyaçlarını karşılıyor.

KYOCERA Document Solutions da ofis iş grupları için geliştirilen A4 renkli yazıcı ve çok fonksiyonlu fotokopi makinesi modellerinden 7 tanesi ile İF Uluslararası Forum Dizayn GmbH (Almanya) sponsorluğunda düzenlenen İF Dizayn Ödülü 2016’yı kazanmış.

Dell Türkiye ise geleceğe hazır iş ortakları stratejisinin bir parçası olarak fark yaratan iş ortaklarını ödüllendirmiş. Sonuçta Ankara Ofisi’nin de açılmasıyla Anadolu’ya daha fazla odaklanan Dell Türkiye, büyüme eğilimini iş ortaklarıyla devam ettiriyor.

Uluslararası İş Mükemmelliği Ödülleri’nde GittiGidiyor, “E-Ticaret ve Dijital Deneyim” kategorisinde birincilik ödülünü

alarak, e-ticaret sektöründe gücünü dünya aleme göstermiş.

Schneider Electric ise Management Events tarafından, aralarında Türkiye’nin de bulunduğu 11 ülkede gerçekleştirilen 600Minutes CFO Türkiye tarafından verilen Yılın Projesi ödülünü kazanmış.

Microsoft Türkiye, Finansbank ve Habitat Derneği’nin işbirliği ile hayata geçirilen“Minik Parmaklar Geleceği Programlıyor” projesi de Türkiye Halkla İlişkiler Derneği (TÜHİD) tarafından düzenlenen 15. Altın Pusula Türkiye Halkla İlişkiler Ödülleri yarışmasında Jüri Özel Ödülü’nün sahibi olmuş. Az değil, 21 ilde 4 bin 528 çocuğa kod yazma eğitimi verilen proje kapsamında çocukların programlama ve analitik düşünme yeteneklerinin geliştirilmesi hedefleniyor. Proje kapsamında farklı illerde 8-12 yaş arasındaki çocuklara, sınıf ortamında 16 saatlik KODU Programlama Dili eğitimi veriliyor. Hedef ise 5 bin öğrenciye kod yazma eğitimi vermek. Bu arada Finansbank, törende “Harika Matematik Sergisi” ile Sponsorluk İletişimi dalında Eğitim Ödülü’nün de sahibi olmuş.

Türk Telekom ise Global Telecoms Business Innovation (Uluslararası İş İnovasyonu) Ödülleri’nden iki ödül almış.

13 - 19 HAZİRAN2016

BThaber

Ödüller, motivasyon kaynağı

YIL 22SAYI 107613 - 19 HAZİRAN2016

www.bthaber.com

Yönetim Yeri: BThaber Yayıncılık ve Etkinlik Hizmetleri A.Ş.Fetih Mah. Tahralı Sokak Kavakyeli Plaza C Blok 7/5 34704 Ataşehir/İSTANBULTelefon: (0216) 291 13 90 Ankara Ofisi:Adres : Nergis Sok Via Flat İş Merkezi No:7/2 Söğütözü-AnkaraTelefon: (0312) 258 64 24 Faks: (0312) 258 63 02 ISSN 1300-6495

Satış GrubuGünay KayaKutay GöçeAbdurrahman KoyuncuFunda Koyuncu (Ankara)

Reklam Rezervasyon [email protected]

REKLAM SATIŞ GRUBU

Cilt, Baskı, Poşetleme: Apa Uniprint San. ve Tic. A.Ş. - Hadımköy İstanbul Asfaltı Ömerli Köyü İstanbul - Tel 0212-798 28 40. l BThaber kontrollü abonelik sistemiyle dağıtılmaktadır. - Fiyatı 1 Kuruş (KDV dahil) - BThaber, 5187 sayılı Basın Kanunu’nun 2/f maddesi hükmü gereği ‘yerel süreli yayın’dır.

BThaber Yayıncılık ve Etkinlik Hizmetleri A.Ş. adına SahibiBülent Nevres

[email protected]

www.linkedin.com/groups/BThaber

twitter.com/bthaber

www.facebook.com/BThaber

Bültenlerinizi

[email protected] adresine gönderebilirsiniz

Türkiye’nin en köklü bilişim teknolojileri yayını olan BThaber, 1995 yılından bu yana bilişim ve teknoloji dünyasındaki en son haberleri, yenilikleri ve bilgileri okuyucularına kesintisiz bir şekilde sunmaya devam ediyor. Her hafta yüzde 35’i BT, yüzde 65’i ise finans, otomotiv ve sağlık gibi farklı sektörlerde yer alan şirketlerin ve kamu kurumlarının yöneticilerinden oluşan 7500’ün üzerinde kişiye ulaşmakta ve online platformlar üzerinden her hafta on binlerce kişiye erişim sağlamaktadır.

Abone ve Dağıtı[email protected]

BThaber GrubuYayın KoordinatörüAyhan [email protected]

Yazı İşleri Müdürü(Sorumlu)Bülent [email protected]

EditörlerHandan Aybars [email protected] Özkan (Ankara) [email protected][email protected] Yaşar [email protected]

Okur TemsilcisiBehçet Envarlı

[email protected]

Görsel Tasarım Nevzat Karataş [email protected] Keskingö[email protected]

Page 37: BThaber Sayı 1076

E-Commerce volume gets close to 25 billion TL

Informatics Industry Association (TÜBİSAD) announced the “Turkey E-Commerce Market Size -2015” report. Being the third one, 2015 report shows that the e-commerce sector reached 24,7 billion TL by 31% annual growth.

E-commerce share in total retail (online transactions rate in the total retail market) have been announced as 2.0% in Turkey. Developed countries’ average is stated as 7.1% while the average of developing countries is 5.1%.

“Turkey E-Commerce Market Size 2015” press conference meeting hosted TÜBİSAD Chairwoman Kübra Erman Karaca, TÜBİSAD E-Commerce Commission Chairman Burak Ertaş, Interbank Card Center -BKM CEO Soner Canko, Electronic Commerce Managers Association (ETİD) Chairman Orhan Hakan and Deloitte Turkey’s Partner Tolga Yaveroğlu as speakers.

“Turkey E-Commerce Market Size -2015” report is prepared by TÜBİSAD with the project partnership of Electronic Commerce Managers Association (ETİD), project management of Deloitte Turkey and project data partnership of ComScore.

TÜBİSAD Chairwoman Kübra Erman Karaca stated that e-commerce will reduce recording informality in the economy and create new business branches

different sectors, benefits to disadvantaged groups, labor and employment contribution, the impact on the overall functioning of the trade and increasing the total trade capacity forced both the 9th development plan and information society strategy. The size of the domestic market of Turkey and the high young population along

with the increasing per capita consumption expenditure put Turkey among the countries that to invest in electronic commerce. For these investments to be sustainable and continue at an increasing rate, creating a clear and predictable regulatory environment is now an obligation. For the development of e-commerce

in particular, we need a sound legal basis.”

TÜBİSAD Board Member, New Media and E-Commerce Commission President Burak Ertaş emphasized on that despite the rapid growth in Turkey’s e-commerce market, the ratio of the e-commerce in the total retail market is only 2% and the growth potential in this area is very high.

and expertise; hence bring dynamism to the numerous sectors. She added:

“E-commerce is also a sub-sector that creates new jobs. When e-commerce is considered as a domestic as well as international potential, the development of this sector must be addressed as a priority. The effect of e-commerce on

WEEKLY INFORMATION

TECHNOLOGY AND ECONOMY

NEWSPAPER

‘We must provide an information-based and technology-driven transformation’Science, Industry and Technology Minister Dr. Faruk Özlü stated that their objective is to form 15% of the export with high technology products in 2023 at the 49th General Assembly of Academy of Sciences Turkey, held on June 4th. In his speech, Minister Özlü highlighted the developments in science and technology and a large number of newly established universities. Özlü informed that; “The number of faculty members in universities has increased and facilities have been improved. Public have increased expenditures for R&D projects in both universities and the private sector. The share of R & D spending in national income has been

doubled. R&D spending ratio in GDP passed the 1% level for the first time in the history of Turkey in 2014.”

A ministry structure is formed that specializes in the field of R&D and innovation

Minister noted that the work will continue to reach the level if developed countries in economy, democracy and the legal system and added: “As Turkey, we must provide an information-based and technology-driven transformation to achieve our economic and social goals. We have to do it to create more added values. We aim at forming 15% of the export with high technology

products in 2023. If we succeed in this, our exports may be equal or even more than our imports. To reach these higher goals, we need comprehensive, accurate and refine information related to all aspects of life.” Özlü stated

that it is very important to be able to commercialize the information and universities should contribute both creating theories as well as practical production opportunities. Minister Özlü expressed that forming

the Science, Industry and Technology Ministry was a very important development for Turkey in 2011 and added: “In this way, we have a ministerial structure specializing in the field of R&D and innovation as well as improving the university-industry collaboration. After I became the ministry, I had the opportunity to see how valuable these projects are. The latest R&D Reform Package entering into force earlier this year has a great importance.

On the other hand, scientific thought is not only for the scientists, it is necessary for everyone. It is essential to use science and scientific methods in order to find a solution to any problem.”

Total Market: 24,7 billion TL - % 31

Vacation - Travel: 8,9 billion - %31

Online Retail: 8,5 billion TL - %32

Multi Channel Retail: 4,8 billion TL - %33

Online Marketplace: 3,8 billion TL - %40

Online Betting: 2,5 billion TL - %22

Online Multiple Categories: 2,2 billion TL - % 28

Online Special Shopping: 1,8 billion TL - %27

Online Vertical: 0,7 Billion TL - %17

Multi Channel Electronics: 1,8 billion TL - %35

Multi Channel Clothing & Shoes: 0,8 billion TL - %25

Multi Channel Home & Decoration: 0,5 billion TL - % 34

Multi Channel Entertainment & Culture: 0,3 billion TL - %27

Multi Channel Other: 1,3 billion TL - %36

e-cOmmerce mArkeTs And grOwTh rATes ın Turkey

Page 38: BThaber Sayı 1076

Companies’ key to growth: Akademikro

Ministry of Justice collecting local and global awards

Polizo received investment from Silicon Valley

Ministry of Justice Department of Information Technology UYAP Information System (e-National Judicial System) was awarded first prize in the e-Government category in WSIS 2016. UYAP Information System this year was awarded in the WSIS (World Summit on the Information Society) held on 2-6 May 2016 in Geneva, Switzerland. UYAP Information System passed the preliminary evaluation among 61 projects

competing with each other in

the e-government category and

was selected one of the top

5 projects and finally the best

project by the members of the jury. Ministry of Justice Deputy Undersecretary Mustafa Erol, IT Department Director Servet Gül and IT Manager İlknur Bayrak participated in the WSIS Forum 2016 Awards Ceremony. The first prize was received by the Ministry of Justice Deputy Undersecretary Mustafa Erol at the awards ceremony held in May, 3rd.

UYAP had achieved a significant success in April,

as well. Held in Izmir for the 7th time, IDC CIO Turkey Summit 2016 had 63 projects in the competition and after the jury evaluation, 29 of them were competing in the finals. Ministry of Justice IT Department received 5 awards in 3 different categories with their e-Case, Segbis, Law Enforcement Portal projects. Awards were received by IT Department Director Servet Gül.

One of the business projects developed by Kadir Has University iNEO Incubation Center Polizo received investment from String Ventures in Silicon Valley. Polizom Biotechnology Software company founder Serkan Altuntaş is Computational Biology and Bioinformatics master’s program graduate and a PhD student in Computer Engineering. The other partner Teodora Djikic is Kadir Has University Department of Genetics and Bioinformatics

PhD student.This company was founded

by two partners and they developed new software accelerating the first 1-2 years of an average of 10 years in drug discovery process with theoretical computer calculations and reduced it to 1-2 months. The customer range of the enterprise which is in closed beta phase, prepared with the help of general purpose graphics processor (GPGPU) technologies; extends from independent researchers to

pharmaceutical companies. The target is to be the most widely used online application on theoretical drug exploration area in the world.

Founded on May 2015, in Kadir Has University iNEO TTO Incubation Center with Ministry of Industry Techno-enterprise Capital Support, the company has grown with the seed investment received from String Ventures in March 2016 and enlarged the team to 5 people. The team is looking for new members on high performance scientific

MikroSoftware, renewing education platform brand Akademikro and developed a comprehensive test and certification platform with efficient and effective learning process that can be accessed on mobile by its business partners. We talked about Akademikro’s advantages, contributions to the sector and Mikro Software’s latest projects with Mikro Software Deputy General Manager Alpaslan Tomuş.

n As a start, can you talk about Akademikro and its history?

Our initial starting point was a question that we ask ourselves: “When we hire a staff, how would we prepare the training process?” and saw that such a training platform is needed. After seeing the need, we started to work with Micro Software’s 30 years of knowledge. We removed the ancient “learn by experience”

motto at first and decided to perform this process within a specific curriculum. In short, we believe that a business process needs to catch international standards.

n You work with the Enocta for Akademikro. Can you talk about this cooperation?

We think that a large audience targeting platforms such as Akademikro should be accessible 7/24. We searched companies giving LMS (Learning Management System) services and interviewed a couple of companies which carry out project on the subject, have training programs and follow new generation technologies. After all these meetings, we have decided to work with Enocta which holds 60% of the LMS market in Turkey. We agreed to publish the education system we developed on the platform provided by the Enocta.

n Can you please mention about the educational content of Akademikro and its contribution to the employees?

We believe that you should be able to successfully measure the process in order to manage it well. In this direction, our target is to measure the knowledge of our employees and offer help in the areas that they are weak or open for self-development. After creating content in this direction, we move the content by matching it with competencies to an e-examination environment. Employees who are successful in this examination started to be certified online. With the certificates which are valid for a certain period of time, we aim to keep employees up to date for current technology and innovations through certificate renewal processes.

Türkkep and FIT Solutions joined forces

Spread very quickly; e-transformation applications allow us to perform official, commercial and legal business electronically much faster and much effectively. In this area, thanks to the cooperation carried out between Türkkep and FIT Solutions, both organizations’ customers will have the opportunity to benefit from the advantages of e-transformation applications and end to end e-transformation services and solution. FIT Solutions and Türkkep’s target is to increase general growth by the end of 2016; in addition, they aim to increase the revenue and the number of customers by at least 25% with the cooperation.

Türkkep will be focusing more on individual solutions and services such as KEP, e-signature and e-storage; other e-transformation services such as e-billing, e-book, e-invoices and e-ticket service will be focused on by FIT Solutions. FIT Solutions will be focusing on the e-transformation services it offers; and continue with Türkkep for KEP, e-signature and e-storage services and solutions. Combining expertise

in services and solutions; both organizations will provide the opportunity to offer end to end e-transformation application to customers.

Türkkep General Manager Yüksel Samast said: “with our cooperation with FIT Solutions, we will offer our corporate customers more advantageous services and solutions. At the end of 2016, it is expected to have 200 thousand KEP users, 2.5 million e-signatures and more than 100 thousand e-invoice and e-book users. Via this important collaboration, we will offer integrated services to our customers and access quickly to both large companies and SMEs.”

In the review of the cooperation agreement; FIT Solutions CEO Koray Gültekin Bahar gave the following statement in his speech: “We believe we will continue to strengthen our cloud solutions, focus our operations abroad especially in Turkic Republics and Middle Eastern countries and globally become one of the most important players in the IT industry shaping technology; thanks to this strategic cooperation with Türkkep.”

Page 39: BThaber Sayı 1076
Page 40: BThaber Sayı 1076