134

Çocuklar Sizin İçin 1

Embed Size (px)

DESCRIPTION

Çocuklar! Sizin için hazırlanmış olan ve hikayelerden oluşan bu kitapta çok önemli bilgiler okuyacaksınız. Allah’ın yarattığı canlılardaki harikalıkların pek çok örneğini bu kitapta bulacak, Rabbimiz’in gücünün benzersizliğine bir kere daha şahit olacaksınız. Allah’ın yarattığı her olayı sabır ve tevekkülle karşılamanız gerektiğini, Rabbimiz’e her an şükretmeniz gerektiğini bir kere daha hatırlayacaksınız. Çevrenizdeki insanlara iyi davranmanızın neden çok önemli olduğunu, temizliğin bir mümin özelliği olduğunu, güzel söz söylemenin Allah’ın hoşnut olacağı güzel bir ahlak olduğunu öğreneceksiniz.

Citation preview

Page 1: Çocuklar Sizin İçin 1
Page 2: Çocuklar Sizin İçin 1
Page 3: Çocuklar Sizin İçin 1
Page 4: Çocuklar Sizin İçin 1

Harun Yahya müstear ismini kullanan yazar Adnan Oktar,

1956 y›l›nda Ankara'da do¤du. ‹lk, orta ve lise ö¤renimini Anka-

ra'da tamamlad›. Daha sonra ‹stanbul Mimar Sinan Üniversitesi

Güzel Sanatlar Fakültesi'nde ve ‹stanbul Üniversitesi Felsefe Bö-

lümü'nde ö¤renim gördü. 1980'li y›llardan bu yana, imani, bilim-

sel ve siyasi konularda pek çok eser haz›rlad›. Bunlar›n yan› s›ra,

yazar›n evrimcilerin sahtekarl›klar›n›, iddialar›n›n geçersizli¤ini

ve Darwinizm'in kanl› ideolojilerle olan karanl›k ba¤lant›lar›n› or-

taya koyan çok önemli eserleri bulunmaktad›r.

Harun Yahya'n›n eserleri yaklafl›k 30.000 resmin yer ald›¤› top-

lam 45.000 sayfal›k bir külliyatt›r ve bu külliyat 60 farkl› dile çevril-

mifltir.

Yazar›n müstear ismi, inkarc› düflünceye karfl› mücadele eden iki

peygamberin hat›ralar›na hürmeten, isimlerini yad etmek için Harun ve

Yahya isimlerinden oluflturulmufltur. Yazar taraf›ndan kitaplar›n kapa-

¤›nda Resulullah'›n mührünün kullan›lm›fl olmas›n›n sembolik anlam›

ise, kitaplar›n içeri¤i ile ilgilidir. Bu mühür, Kuran-› Kerim'in Allah'›n

son kitab› ve son sözü, Peygamberimiz (sav)'in de hatem-ül enbiya ol-

mas›n› remzetmektedir. Yazar da, yay›nlad›¤› tüm çal›flmalar›nda, Ku-

ran'› ve Resulullah'›n sünnetini kendine rehber edinmifltir. Bu suretle,

inkarc› düflünce sistemlerinin tüm temel iddialar›n› tek tek çürütmeyi

ve dine karfl› yöneltilen itirazlar› tam olarak susturacak "son söz"ü söy-

lemeyi hedeflemektedir. Çok büyük bir hikmet ve kemal sahibi olan Re-

sulullah'›n mührü, bu son sözü söyleme niyetinin bir du-

as› olarak kullan›lm›flt›r.

Yazar›n tüm çal›flmalar›ndaki ortak hedef, Ku-

ran'›n tebli¤ini dünyaya ulaflt›rmak, böylelikle in-

sanlar› Allah'›n varl›¤›, birli¤i ve ahiret gibi temel

imani konular üzerinde düflünmeye sevk etmek

ve inkarc› sistemlerin çürük temellerini ve sap-

k›n uygulamalar›n› gözler önüne sermektir.

Page 5: Çocuklar Sizin İçin 1

Nitekim Harun Yahya'n›n eserleri Hindistan'dan Amerika'ya, ‹ngiltere'den Endonezya'ya, Po-

lonya'dan Bosna Hersek'e, ‹spanya'dan Brezilya'ya, Malezya'dan ‹talya'ya, Fransa'dan Bulgaris-

tan'a ve Rusya'ya kadar dünyan›n daha pek çok ülkesinde be¤eniyle okunmaktad›r. ‹ngilizce,

Frans›zca, Almanca, ‹talyanca, ‹spanyolca, Portekizce, Urduca, Arapça, Arnavutça, Rusça, Bofl-

nakça, Uygurca, Endonezyaca, Malayca, Bengoli, S›rpça, Bulgarca, Çince, Kishwahili (Tanzan-

ya'da kullan›l›yor), Hausa (Afrika'da yayg›n olarak kullan›l›yor), Dhivelhi (Mauritus'ta kullan›-

l›yor), Danimarkaca ve ‹sveçce gibi pek çok dile çevrilen eserler, yurt d›fl›nda genifl bir okuyucu

kitlesi taraf›ndan takip edilmektedir.

Dünyan›n dört bir yan›nda ola¤anüstü takdir toplayan bu eserler pek çok insan›n iman etme-

sine, pek ço¤unun da iman›nda derinleflmesine vesile olmaktad›r. Kitaplar› okuyan, inceleyen

her kifli, bu eserlerdeki hikmetli, özlü, kolay anlafl›l›r ve samimi üslubun, ak›lc› ve ilmi yaklafl›-

m›n fark›na varmaktad›r. Bu eserler süratli etki etme, kesin netice verme, itiraz edilemezlik, çü-

rütülemezlik özellikleri tafl›maktad›r. Bu eserleri okuyan ve üzerinde ciddi biçimde düflünen in-

sanlar›n, art›k materyalist felsefeyi, ateizmi ve di¤er sapk›n görüfl ve felsefelerin hiçbirini sami-

mi olarak savunabilmeleri mümkün de¤ildir. Bundan sonra savunsalar da ancak duygusal bir

inatla savunacaklard›r, çünkü fikri dayanaklar› çürütülmüfltür. Ça¤›m›zdaki tüm inkarc› ak›mlar,

Harun Yahya Külliyat› karfl›s›nda fikren ma¤lup olmufllard›r.

Kuflkusuz bu özellikler, Kuran'›n hikmet ve anlat›m çarp›c›l›¤›ndan kaynaklanmaktad›r. Ya-

zar›n kendisi bu eserlerden dolay› bir övünme içinde de¤ildir, yaln›zca Allah'›n hidayetine vesi-

le olmaya niyet etmifltir. Ayr›ca bu eserlerin bas›m›nda ve yay›nlanmas›nda herhangi bir maddi

kazanç hedeflenmemektedir.

Bu gerçekler göz önünde bulunduruldu¤unda, insanlar›n görmediklerini görmelerini sa¤la-

yan, hidayetlerine vesile olan bu eserlerin okunmas›n› teflvik etmenin de, çok önemli bir hizmet

oldu¤u ortaya ç›kmaktad›r.

Bu de¤erli eserleri tan›tmak yerine, insanlar›n zihinlerini buland›ran, fikri karmafla meydana

getiren, kuflku ve tereddütleri da¤›tmada, iman› kurtarmada güçlü ve keskin bir etkisi olmad›¤›

genel tecrübe ile sabit olan kitaplar› yaymak ise, emek ve zaman kayb›na neden olacakt›r. ‹man›

kurtarma amac›ndan ziyade, yazar›n›n edebi gücünü vurgulamaya yönelik eserlerde bu etkinin

elde edilemeyece¤i aç›kt›r. Bu konuda kuflkusu olanlar varsa, Harun Yahya'n›n eserlerinin tek

amac›n›n dinsizli¤i çürütmek ve Kuran ahlak›n› yaymak oldu¤unu, bu hizmetteki etki, baflar› ve

samimiyetin aç›kça görüldü¤ünü okuyucular›n genel kanaatinden anlayabilirler.

Bilinmelidir ki, dünya üzerindeki zulüm ve karmaflalar›n, Müslümanlar›n çektikleri eziyetle-

rin temel sebebi dinsizli¤in fikri hakimiyetidir. Bunlardan kurtulman›n yolu ise, dinsizli¤in fik-

ren ma¤lup edilmesi, iman hakikatlerinin ortaya konmas› ve Kuran ahlak›n›n, insanlar›n kavra-

y›p yaflayabilecekleri flekilde anlat›lmas›d›r. Dünyan›n günden güne daha fazla içine çekilmek is-

tendi¤i zulüm, fesat ve kargafla ortam› dikkate al›nd›¤›nda bu hizmetin elden geldi¤ince h›zl› ve

etkili bir biçimde yap›lmas› gerekti¤i aç›kt›r. Aksi halde çok geç kal›nabilir.

Bu önemli hizmette öncü rolü üstlenmifl olan Harun Yahya Külliyat›, Allah'›n izniyle, 21. yüz-

y›lda dünya insanlar›n› Kuran'da tarif edilen huzur ve bar›fla, do¤ruluk ve adalete, güzellik ve

mutlulu¤a tafl›maya bir vesile olacakt›r

Page 6: Çocuklar Sizin İçin 1

OKUYUCUYA• Bu kitapta ve di¤er çal›flmalar›m›zda evrim teorisinin çöküflüne özel bir yer ayr›lmas›n›n nedeni,

bu teorinin her türlü din aleyhtar› felsefenin temelini oluflturmas›d›r. Yarat›l›fl› ve dolay›s›ylaAllah'›n varl›¤›n› inkar eden Darwinizm, 150 y›ld›r pek çok insan›n iman›n› kaybetmesine ya dakuflkuya düflmesine neden olmufltur. Dolay›s›yla bu teorinin bir aldatmaca oldu¤unu gözler önü-ne sermek çok önemli bir imani görevdir. Bu önemli hizmetin tüm insanlar›m›za ulaflt›r›labilme-si ise zorunludur. Kimi okuyucular›m›z belki tek bir kitab›m›z› okuma imkan› bulabilir. Bu neden-le her kitab›m›zda bu konuya özet de olsa bir bölüm ayr›lmas› uygun görülmüfltür.

• Belirtilmesi gereken bir di¤er husus, bu kitaplar›n içeri¤i ile ilgilidir. Yazar›n tüm kitaplar›nda ima-ni konular, Kuran ayetleri do¤rultusunda anlat›lmakta, insanlar Allah'›n ayetlerini ö¤renmeye veyaflamaya davet edilmektedirler. Allah'›n ayetleri ile ilgili tüm konular, okuyan›n akl›nda hiçbirflüphe veya soru iflareti b›rakmayacak flekilde aç›klanmaktad›r.

• Bu anlat›m s›ras›nda kullan›lan samimi, sade ve ak›c› üslup ise kitaplar›n yediden yetmifle herkestaraf›ndan rahatça anlafl›lmas›n› sa¤lamaktad›r. Bu etkili ve yal›n anlat›m sayesinde, kitaplar "birsolukta okunan kitaplar" deyimine tam olarak uymaktad›r. Dini reddetme konusunda kesin bir ta-v›r sergileyen insanlar dahi, bu kitaplarda anlat›lan gerçeklerden etkilenmekte ve anlat›lanlar›ndo¤rulu¤unu inkar edememektedirler.

• Bu kitap ve yazar›n di¤er eserleri, okuyucular taraf›ndan bizzat okunabilece¤i gibi, karfl›l›kl› birsohbet ortam› fleklinde de okunabilir. Bu kitaplardan istifade etmek isteyen bir grup okuyucununkitaplar› birarada okumalar›, konuyla ilgili kendi tefekkür ve tecrübelerini de birbirlerine aktar-malar› aç›s›ndan yararl› olacakt›r.

• Bunun yan›nda, sadece Allah'›n r›zas› için yaz›lm›fl olan bu kitaplar›n tan›nmas›na ve okunmas›-na katk›da bulunmak da büyük bir hizmet olacakt›r. Çünkü yazar›n tüm kitaplar›nda ispat ve ik-na edici yön son derece güçlüdür. Bu sebeple dini anlatmak isteyenler için en etkili yöntem, bukitaplar›n di¤er insanlar taraf›ndan da okunmas›n›n teflvik edilmesidir.

• Kitaplar›n arkas›na yazar›n di¤er eserlerinin tan›t›mlar›n›n eklenmesinin ise önemli sebepleri var-d›r. Bu sayede kitab› eline alan kifli, yukar›da söz etti¤imiz özellikleri tafl›yan ve okumaktan hofl-land›¤›n› umdu¤umuz bu kitapla ayn› vas›flara sahip daha birçok eser oldu¤unu görecektir. ‹manive siyasi konularda yararlanabilece¤i zengin bir kaynak birikiminin bulundu¤una flahit olacakt›r.

• Bu eserlerde, di¤er baz› eserlerde görülen, yazar›n flahsi kanaatlerine, flüpheli kaynaklara dayal›izahlara, mukaddesata karfl› gereken adaba ve sayg›ya dikkat edilmeyen üsluplara, burkuntuveren ümitsiz, flüpheci ve ye'se sürükleyen anlat›mlara rastlayamazs›n›z.

Bu kitapta kullan›lan ayetler Ali Bulaç'›n haz›rlad›¤› "Kur'an-› Kerim ve Türkçe Anlam›" isimli mealden al›nm›flt›r.

1. Bask›: Haziran 2003 / 2. Bask›: Ocak 2006 / 3. Bask›: fiubat 2010

ARAfiTIRMA YAYINCILIKTalatpafla Mah. Emirgazi Caddesi, ‹brahim Elmas ‹flmerkezi A Blok Kat 4 Okmeydan› - ‹stanbul Tel: (0 212) 222 00 88

Bask›: Entegre Matbaac›l›k Sanayi Cad. No: 17 Yenibosna-‹stanbul Tel: (0 212) 451 70 70

w w w. h a r u n y a h y a . o r g - w w w. h a r u n y a h y a . n e t

Page 7: Çocuklar Sizin İçin 1
Page 8: Çocuklar Sizin İçin 1

Tufan ve Kaplumba¤a 8Sedat ‹le Fil 12

Abisinin Tolga’ya Ö¤rettikleri 14Ömer ve Penguen 18Ersin ile Papa¤an 20

Herfleyde Bir Hay›r Vard›r 22Ahmet ve Nefleli Ördek 26

Uzun Kuyruklu Sevimli Sincaplar 32Güzel Söze Uyman›n Önemi 38

Page 9: Çocuklar Sizin İçin 1

Müminlerin Temizli¤i 42Çetin ile Süslü Tavufl Kuflu 46

Can ile Minik Kufl 48Ali’nin Küçük Dostu 54

Murat ile Kedi 60Cüneyt ‹le Mürekkep Bal›¤› 64

Kerem ‹le Denizat› 68Orhan ‹le Hasan Dede 70Osman Dede ‹le Torunu 84

Bizim S›n›f 86Ek Bölüm: Evrim Yalan› 92

Page 10: Çocuklar Sizin İçin 1

8

Tufan en sevdi¤i hikayelerden biri olan “Tavflan ile Kaplumba-¤a”y› okuyordu.Tavflan›n durumuna çok gülmüfl ve kaplumba¤a-dan “ak›ll› olman›n” ne kadar önemli oldu¤unu, ak›lla bütün fizik-sel üstünlüklerin alt edilebilece¤ini ö¤renmiflti. Derken, birdenbirekitaptaki kaplumba¤a Tufan’a seslendi:

Kaplumbağa: Merhaba Tufan! Bu küçük yafl›nda bu kadar ak›ll›olup tavflanla hikayemden ders alman çok güzel.

Tufan: Sen kaç yafl›ndas›n?

Kaplumbağa: Böyle küçük göründü¤üme bakma, ben 45 yafl›n-day›m. Kaplumba¤alar ortalama 60 y›l yaflarlar. Hatta Testusdaisimli bir cins kaplumba¤a 189 yafl›na kadar yaflayabiliyor.

Tufan: En çok hangi mevsimi seversin?

Kaplumbağa: Hava ›s›s›n›n hayat›m›zdaki önemi büyüktür. Çün-kü vücut ›s›m›z çevre ›s›s›na göre de¤iflir ve genelde çevre ›s›s›n›n0,1-0,2 derece alt›ndad›r. Sindirim ifllemimiz de ›s› artt›kça h›zla-n›r. Herfleyi yaratan Yüce Allah küçük bedenimizi düflünerek bizes›caklarda kolayl›k sa¤lamak için böyle bir özellik vermifltir. Biz

Allah'tan gelecek her nimete muhtac›z, O ise hiçbir fleye ihti-yac› olmayand›r.

Page 11: Çocuklar Sizin İçin 1

9

Tufan: En sevdi¤iniz yiyecek nedir?

Kaplumbağa: Sar› renkli "kaplan difli çiçe¤ine" bay›l›r›z. Biliyormusun gözlerimizin çok keskin olmas›n›n yan›s›ra biz özellikle sar›rengi çok iyi alg›lar›z. En sevdi¤imiz yiyece¤i kolayca bulabiliriz.

Tufan: K›fl uykusuna yatar m›s›n›z peki?

Kaplumbağa: Evet, Ekim ay›ndan itibarenhavalar so¤udukça ve yiyecekler azald›kçabizim de bedensel aktivitelerimiz azal›r,kendimizi korumak için uyku haline ge-çeriz. Kalp at›fllar›m›z ve solunumumuzda yavafllar. Ekim’le Mart aras› k›fl uyku-suyla geçer. Allah bizi bu flekilde yaratt›¤›için k›fl›n uyan›k kalarak yemek yiyemeyip,ölmekten kurtuluyoruz. Oysa Allah en uygunzamanda bizi uyutarak neslimizi korumufltur.

Tufan: Sen karada yafl›yorsun, bir de suda yafla-yanlar›n›z var galiba. Bana onlar hakk›nda da bil-gi verir misin?

Page 12: Çocuklar Sizin İçin 1

Kaplumbağa: Hakl›s›n Tufan’c›¤›m. Kara, tatl› su ve deniz kap-lumba¤as› olmak üzere farkl› çeflitlerimiz var. Ben karada yaflar›m,daha çok tarlalar›, yumuflak topraklar›, üzüm ba¤lar›n› severim.Tatl› su kaplumba¤alar› yani akvaryumda besledikleriniz, onlargölleri, dere k›y›lar›n› severler. Deniz kaplumba¤alar› ise s›cak de-nizlerde yaflar ve yumurtlama zaman› yer de¤ifltirirler. Sana Caret-ta isimli deniz kaplumba¤alar›yla ilgili ilginç bir bilgi vereyim:

Carettalar yumurtalar›n› b›rakmak için s›cak deniz sahillerinegiderler. Yumurtadan ç›kan yavrular Allah’›n ilham etmesiyle de-nizden yans›yan ›fl›¤a do¤ru hareket ederek, yaflayacaklar› ortamayani denize yönelirler. Bu küçük yavrular daha do¤ar do¤maz ya-flayacaklar› en uygun ortam›n deniz oldu¤unu nas›l bilsinler ki? ‹fl-te bu flüphesiz Yüce Rabbimiz’in ilham etmesiyledir.

Tufan: Hakl›s›n, düflünerek yaflayan her insan için yeryüzü Allah’›nayetleriyle dolu. Senin, di¤er tüm hayvanlar›n, benim, a¤açlar›n...Herfleyin O’nun tecellisi oldu¤unu hiç unutmadan yaflamal›y›z. Bugüzel sohbet için teflekkür ederim. Hoflçakal.

Kaplumbağa: Hoflçakal ak›ll› çocuk!

10

Page 13: Çocuklar Sizin İçin 1

11

Leylekler, 1-1,5 mboylar›nda, büyük beyaz kanatlar›

olan iri, göçmen kufllard›r. Gagalar›n›nve uzun bacaklar›n›n k›rm›z› olmas› leyleklere

sevimli bir hava kazand›r›r. Leylekler her y›l kala-bal›k sürüler halinde göç ederler. Çünkü so¤uk böl-

gelerde yaflayamazlar. Leylekler bize yaz›n s›cakgünlerinin müjdesini verirler. Havalar›n ne zaman ›s›-naca¤›n› bilmeleri bir mucizedir. Aradan bir y›l ge-çip tekrar bahar geldi¤inde leylekler binlerce kilo-metre yolu geri dönüp eski yuvalar›n› bulurlar.

Tabii ki bu denli güçlü bir haf›za ve böylemuhteflem bir yön bulma duygusunu

leyleklere Rabbimiz olan Allahilham etmektedir.

Page 14: Çocuklar Sizin İçin 1

12

Hafta sonu annesi Sedat’› hayvanat bahçesine götürmüfltü. ‹lkkez bu kadar farkl› hayvan› birarada görüyordu. Sedat, fillerin bulun-du¤u bölüme do¤ru ilerledi. Yavru fil hortumuna dolan›p düflüyor veher seferinde annesi yard›m›na kofluyordu.

Anne fil: Gördü¤ün gibi yavrum henüz çok küçük oldu¤undan hortu-munu nas›l kullanaca¤›n› bilmiyor.Onu tam 12 y›l hiç yan›mdan ay›rma-yaca¤›m ve ilk 6 ay boyunca hortumu-nu nas›l kullanaca¤›n› ö¤retece¤im.

Sedat: Hep merak etmiflimdir, siz hor-tumlar›n›z› hangi ifllerde kullan›rs›n›z,buradan m› nefes al›yorsunuz?

Anne fil: Hortumlar›m›z bizi di¤er hayvanlardan ay›ran en büyüközelli¤imizdir. Burun deliklerimiz bu hortumlar›n ucundad›r. Hortu-mumuzu yiyecekleri ve suyu a¤z›m›za götürmek, eflyalar› kald›rmak,koku almak için kullan›r›z, içinde tam 4 litre suyu tutabiliyoruz. Hembiliyor musun, minicik bir bezelye tanesini bile hortumumuzla kopa-rabiliriz. Tabii ki bu hortuma tesadüfler sonucu sahip olmad›k. Bu her-fleyi yaratan yüce Allah’›n bize bir lütfudur.

Sedat: Karn›n›z› nas›l doyuruyorsunuz?

Anne fil: Biz karada yaflayan hayvanlar›n en bü-yükleriyiz. Bir fil günde yaklafl›k 330 kilo bitki yer.Bir günün 16 saatini yemek yemeye harcamak

zorunday›z.

Sedat: Peki ya diflleriniz?

Page 15: Çocuklar Sizin İçin 1

13

Anne fil: A¤z›m›n kenar›nda da gördü¤ün gibi iki sivri uzun diflimizvar. Bu difllerle hem kendimizi savunur hem de su bulmak için yerdedelik açar›z. Tabii difllerimiz tüm bu ifllerde çok fazla afl›n›r. ‹flte yüceRabbimiz bu yüzden bize çok önemli bir özellik vermifltir. Afl›nan herdiflimizin yerine arka s›radaki difllerden bir yenisi gelir. Allah biziböyle yaratt›¤› için yeni difl ç›karmaya ve bunu gere¤i gibi kullanma-ya güç yetirebiliriz.

Sedat: Ac›kt›n herhalde karn›ndan sesler geliyor?

Anne fil: Bu sesleri kendi aram›zda haberleflmek için biz ç›kar›r›z.Böylece 4 km uzakl›ktan bile haberleflebiliriz.

Sedat: Peki kendi aran›zda nas›l konufluyorsunuz?

Anne fil: Allah aln›m›zda, insanlar›n duyamayaca¤› bir ses ç›karanözel bir organ yaratm›flt›r. Bu sayede di¤er canl›lar›n anlayamayaca-¤› flifreli bir dille konuflur, çok uzak mesafelerden dahi birbirimizi du-yabiliriz. Gördü¤ün gibi Allah’›n üstün yaratmas› biz fillerde de engüzel flekliyle tecelli ediyor. Bunlar› düflünüp Allah'a her an flükretme-miz gerekti¤ini hiç unutma.

Sedat: Anlatt›klar›n için teflekkür ederim.fiimdi annemin yan›na dönmeliyim.

Anne fil: Hoflçakal Sedat!

Sedat annesininyan›na giderken,“kim bilir di¤er hay-vanlarda da Allah’›nne büyük mucizelerivar” diye düflündü...

Page 16: Çocuklar Sizin İçin 1

14

Tolga, okuldan ç›k›nca eve gitmek için otobüs dura¤›na yürü-dü. Durakta otobüsünü beklerken birkaç çocu¤un konuflmas›n› iflit-ti. ‹çlerinden biri sürekli yüksek sesle konufluyor, bir yandan da el-biselerini ve elindeki elektronik arabas›n› iflaret ediyordu. Birazdikkatli dinleyince, Tolga konuflulanlar› daha iyi anlad›.

Yüksek sesle konuflan çocu¤un ad› Can’d›. Can arkadafllar›napahal› k›yafetlerinden, son model oyuncaklar›n›n güzelli¤indenbahsediyordu. Tolga eve gitti¤inde de o çocu¤un konuflmalar›n›akl›ndan ç›karamad›. Abisi Salih, Tolga’y› düflünceli görünce yan›-na oturdu.

Salih: Ne olduTolga, neyi düflü-nüyorsun böyle?

Tolga: Yolda ge-lirken bir çocukgördüm. Arka-dafllar›n›n yan›n-da giysilerinin,oyuncak lar ›n ›ngüzelli¤inden sözediyordu. Arka-dafllar›n›n aras›n-da bunlara sahip

Page 17: Çocuklar Sizin İçin 1

olamayacak birilerinin olmas›n› önemsemiyor, kaba bir tav›r gös-teriyordu. Onun bu davran›fllar› bana çok yanl›fl geldi.

Salih: Hakl›s›n Tolga, onun yapt›klar› güzel bir tav›r de¤il. Allahhepimize farkl› nimetler vermifltir. Birisinin daha fazla eflyaya, gü-zelli¤e, baflar›ya sahip olmas› o kiflinin üstünlü¤ünden kaynaklan-maz. Allah bunlar› bize, bizi denemek, bu nimetler karfl›s›nda na-s›l bir tav›r sergileyece¤imizi görmek için vermifltir.

Allah’›n en hoflnut olaca¤› tav›r, insan›n sahip oldu¤u herfleyikendisine verenin Allah oldu¤unu unutmamas›d›r. ‹nsan›n, Allah’›nona verdi¤i nimetlerle övünmemesi, fl›marmamas› ve daima alçakgönüllü davranmas› gerekir. Zaten büyüklenmek fleytan›n bir özel-li¤idir. Hat›rlarsan dün okudu¤umuz ayet bu konuyla ilgiliydi.Ayette Allah flöyle buyurmaktad›r:

“Öyle ki, elinizden çıkana karşı üzüntü duymayasınız ve size(Allah'ın) verdikleri dolayısıyla sevinip-şımarmayasınız. Allah,büyüklük taslayıp böbürleneni sevmez.” (Hadid Suresi, 23)

Tolga: Yani Allah’›n bize verdikleriyle fl›marmamal›y›z ve kaybet-tiklerimiz karfl›s›nda da üzüntülüve s›k›nt›l› bir ruh haline girme-meliyiz, de¤il mi abi?

Salih: Çok do¤ru Tolga. Allahherfleyin sahibidir. Bize bu ni-metlerden diledi¤i kadar verir.Bunun çok olmas› da az olmas›da dünyadaki imtihan›m›z›nbir parças›d›r.

15

Page 18: Çocuklar Sizin İçin 1

16

Tolga: Bir ayette, Allah, “Onlardan baz› gruplara, kendilerinidenemek için yararland›rd›¤›m›z dünya hayat›n›n süsüne gözü-nü dikme. Senin Rabbinin r›zk› daha hay›rl› ve daha süreklidir.”(Taha Suresi, 131) diye buyurmaktad›r. Can’›n davran›fllar›do¤ru de¤il ama arkadafllar›n›n da ona özenip, Allah’›n hoflgörmeyece¤i bir tutumda bulunmamalar› gerekmez mi? Hem

giysilerimizi, yiyeceklerimizi, evimizi, araba-m›z› bize veren Allah oldu¤u halde, fl›mar-mam›z bizi çok küçük düflürür, de¤il mi?

Salih: Tabii ki. Güzel aç›klad›n. Bak sa-na Kuran’dan bu konuya örnek olufltu-racak bir k›ssa anlatay›m:

Allah Kuran’da iki adam› ör-nek verir. Adamlardan birinin ikitane üzüm ba¤› vard›r. Allahher iki ba¤› da hurmalar ve çe-

flitli ekinlerle donatm›flt›r. Zaman›gelmifl ve ekinler büyük bir verimle yemifl-

lerini vermifltir. ‹ki ba¤ aras›nda bir de ›rmakbulunmaktad›r. Zengin olan adam›n ba¤› öyle-sine görkemlidir ki, ba¤lar›ndan birinin de¤iflik

Allah sizi annelerinizin karn›ndan hiçbir fley bilmezkenç›kard› ve umulur ki flükreder-

siniz diye iflitme, görme (duyular›n›) ve gönüller verdi.

(Nahl Suresi, 78)

Page 19: Çocuklar Sizin İçin 1

ürün veren yerleri bile vard›r. Ba¤ sahibi arkadafl›yla konu-flurken: “Ben, mal bak›m›ndan senden daha zenginim, in-san say›s› bak›m›ndan da daha güçlüyüm.” (Kehf Suresi,34) diyerek onu küçümser. Mal›yla gösterifl yaparak ba-¤›na girer ve arkadafl›na etraf› göstererek flöyle konuflur:

“Bunun sonsuza kadar kuruyup-yok olacağını sanmıyo-rum" dedi. Kıyamet-saatinin kopacağını da sanmıyorum. Bu-na rağmen Rabbime döndürülecek olursam, şüphesiz bundandaha hayırlı bir sonuç bulacağım." (Kehf Suresi, 35-36)

Di¤er adam ise onu flöyle uyar›r:

“... Bağına girdiğin zaman, 'MaşaAllah, Allah'tan başka kuv-vet yoktur' demen gerekmez miydi? Eğer beni mal ve çocukbakımından senden daha az (güçte) görüyorsan. Belki Rabbimsenin bağından daha hayırlısını bana verir...” (Kehf Suresi,39-40)

Allah, bu uyar›lar› dikkate almayan ba¤ sahibini sonundacezaland›r›r. Bir gecede bütün ürünlerini kas›p kavuran bir f›rt›-na gönderir.

Sabah kalkt›¤›nda övündü¤ü ürünlerini kaybetti¤ini görenba¤ sahibi, Allah’›n sonsuz gücünü ve herfleyin kontrolünü elin-de bulundurdu¤unu anlam›flt›r. Biz de bu k›ssay› hiç unutmadanhareket etmeliyiz.

17

Page 20: Çocuklar Sizin İçin 1

Ömer, akflam uyumadan önce babas›yla bir belgesel film izle-miflti. Birçok canl›n›n zor flartlarda nas›l yaflamlar›n› sürdürdükleri-ni görmüfl ve çok flafl›rm›flt›. Yata¤›na yatt›¤›nda da izledi¤i belge-seli düflündü. Kendisini o canl›larla ayn› ortamda hayal etti ve bir-den kendisini karlarla kapl› bir yerde buldu. Denizde kocaman buzparçalar› yüzüyordu. Etrafta dolaflmaya bafllad›.

PENGUEN: Hoflgeldin Ömer.

ÖMER: Sen de kimsin?

PENGUEN: Ben bir penguenim.

Sesin sahibi sanki üzerine bir smokin giymifl gi-bi duran bir canl›yd›. Ömer onu hemen hat›rlad›.

Akflam izledi¤i belgeselde penguenlerle ilgili birbölüm de vard›.

ÖMER: Evet sizin yaflam›n›z› tele-vizyonda seyretmifltim. Buras› ol-dukça so¤uk, siz hiç üflümüyormusunuz?

PENGUEN: Buras› Güney Kut-bu ve burada ›s›n›n –88 de-

receye kadar düfltü¤ü dondu-rucu so¤uklar olur. Bu ortam birçok canl› için öldürücü olabilir. Oy-sa biz hiçbir zorlukla karfl›laflmadan yaflam›m›z› sürdürebiliyoruz.Bu da ancak Allah’›n bize verdi¤i çeflitli özellikler sayesinde müm-kün olmaktad›r.

Derimizin alt›ndaki kal›n ya¤ tabakas› sayesinde so¤uktan di-¤er canl›lar kadar etkilenmiyoruz. Ayr›ca k›fl geldi¤i zaman denizkenar›ndan daha güneye do¤ru gideriz.

18

Page 21: Çocuklar Sizin İçin 1

ÖMER: Demek birlikte göç ediyorsunuz, baflka bilmedi¤im ne gibiözellikleriniz var? Mesela izledi¤im belgeselde yavrular›n›z yumur-tadan ç›k›ncaya kadar yumurtalara çok özenle bakt›¤›n›zdan sözedilmiflti. Bana biraz anlatabilir misin?

PENGUEN: Tabii. Mesela birçok canl›n›n aksine penguenlerde erkekkuluçkaya yatar. Hem de bu görevi yaklafl›k –30 derecede, 65 günhiç k›p›rdamadan yerine getirirler. Bu s›rada anne penguen de do-¤acak yavru için uzaklarda yemek arar. Yavru do¤duktan sonra dailk ay› anne ve babas›n›n ayaklar› aras›nda geçirir. Çünkü yanl›fl-l›kla 2 dakika bile buradan ç›kmas› donarak ölmesine sebep olur.

ÖMER: Yani oldukça dikkatli davranman›z gerekiyor.

PENGUEN: Her canl›ya nas›l davranmas›n› Allah ö¤retmifltir. Biz deAllah’›n bize ilham etti¤i flekilde hareket ederiz.

ÖMER: Rabbimiz her canl›n›n ne zaman nerede yerleflece¤ini, yi-yece¤ini nas›l buluca¤›n› ö¤retmifl. Siz penguenlerin hayat› da bu-na çok güzel bir örnek.

PENGUEN: Baflka canl›larda da farkl› örnekler bulabilirsin. Ailembeni bekliyordur, art›k gitmem gerekiyor.

Ömer birden bir zil sesi duydu. Sabah olmufltu ve saati çal›yor-du. Küçük seyahatinin güzel bir rüya oldu¤unu anlad›.

19

Page 22: Çocuklar Sizin İçin 1

Ersin her zaman evde bir kufl beslemeyi arzu etmiflti.O gün kap›dan giren babas›n›n elinde büyükçe bir kafes

görünce gözlerine inanamad›. Kafesin örtüsünü kald›rd›: Sar›, la-civert, rengarenk bir papa¤and› bu! Ersin çok sevinmiflti. ‹lk gününakflam› Ersin’le papa¤an koyu bir sohbete dald›lar:

Ersin: Seni en iyi flekilde besleyebilmem için senin hakk›nda herfle-yi ö¤renmek istiyorum güzel papa¤an. Önce en sevdi¤in yeme¤isöyle bana.

Papağan: En sevdi¤im yiyecek ‘çekirdek’!

Ersin: Nas›l olur, nas›l yiyeceksin sen onu?

Papağan: Ben yiyeceklerimi t›pk› bir sandviç gibi iki aya¤›mla tu-tarak yiyebilirim. Çekirde¤in kabu¤unu da dilimle ustal›kla ikiyeay›r›r›m. Bu flekilde karn›m› doyurabilmem bana Yüce Allah’›n birlütfudur, nimetidir.

Ersin: Çok merak ediyorum, bu rengarenk inan›lmaz güzelliktekitüylerin nas›l olufltu senin?

Papağan: Bütün kufllarda oldu¤u gibi, benim de zengin renk çeflit-lili¤im, tüylerimin içerisinde yer alan ve tüy ilk oluflmaya bafllad›¤›s›rada depolanan renk maddesinin varl›¤›na veya tüylerin yap›salözelli¤i nedeniyle ›fl›k hareketlerine ba¤l› olarak oluflur. Tüylerimin,y›prand›klar›nda yenileriyle de¤iflen cans›z yap›lar oldu¤unu biliyormuydun? Her yenilenmede ayn› renkler tekrar ç›kar. Bu Allah’›n ya-ratmas›ndaki kusursuzlu¤un delillerinden biridir.

20

Page 23: Çocuklar Sizin İçin 1

Ersin: Gerçekten muhteflem! Peki duydu¤un sesleri taklit edebiliyor-sun? Bu nas›l oluyor?

Papağan: Ben duydu¤um bu sesleri sadece taklit edebilirim, anlam-lar›n› bilmem. Bu da flüphesiz Allah’›n dilemesiyledir. Yoksa benimgibi hiçbir akla ve iradeye sahip olmayan bir varl›k, nas›l ses takli-di yetene¤i gelifltirsin ki? Benim gibi hem konuflabilen hem ren-garenk bir kuflu varetmeye flüphesiz yüce Rabbimden bafl-ka hiç kimse güç yetiremez. O, benzersiz ve kusursuzvar edendir.

Ersin: Sana bak›nca yüceAllah’a olan hayranl›¤›mkat kat art›yor. Burada engüzel flekilde bar›nmaniçin ben de elimden geleniyapaca¤›m. Evimize tekrarhoflgeldin güzel papa¤an!

Papağan: Unutma yüce Rab-bimiz’in bütün bu kusursuz ev-reni yaratmas› karfl›l›¤›nda ya-paca¤›m›z en güzel fley, gördü-¤ümüz her güzellikte Allah’›nbüyüklü¤ünü hat›rlay›p, O’naflükretmek ve O’nu akl›m›zdanhiç ç›karmamakt›r.

21

O Allah ki yaratand›r, (en güzel biçimde) kusursuzca var edendir,

flekil ve suret verendir... (Haflr Suresi, 24)

Page 24: Çocuklar Sizin İçin 1

22

Ali, ilkokulda okuyan çok baflar›l› bir ö¤renciydi. Ö¤retmenive arkadafllar› taraf›ndan çok seviliyordu. Her zaman düzenliydi.Anne, babas›na ve büyüklerine karfl› sayg›l› bir çocuktu. AncakAli, yaflad›¤› olaylar karfl›s›nda çok fazla heyecanlan›yor, olmad›kfleyler için endifleleniyordu. Örne¤in okulda s›nav olacaklar› za-man dersine çal›flm›fl olmas›na ra¤men içinde korku duyuyor, “yakötü not al›rsam?” diye düflünerek kendini üzüyordu. Ço¤u zamanbu endiflesi yüzünden dikkati da¤›l›yor, hatta bildi¤i bir soruyayanl›fl cevap verdi¤i de oluyordu. Ali yapamad›¤› bir fley oldu¤un-da veya olmas›n› istedi¤i bir fley olmad›¤›nda hemen üzüntüye veumutsuzlu¤a kap›l›yor, neden yapamad›¤›n›, neden olmad›¤›n›düflünerek kendi kendine k›z›yordu.

Ali o gün okuldan eve döndü¤ünde çok sevinçli ve her zaman-ki gibi heyecanl›yd›. Annesi mutfakta yemek haz›rl›yordu. Ali okul-da olanlar› hemen annesine anlatmaya bafllad›:

Ali: Anneci¤im, hafta sonunda okulumuzun düzenledi¤i pikni¤egidece¤iz. Orada güzel yemekler yiyecek, top oynayacak, yürüyüflyapacak, flark›lar söyleyip oyunlar oynayaca¤›z. Ne güzel de¤ilmi?

Anne: Evet Alici¤im, gerçekten çok güzel bir habermifl.Hadi flimdi ellerini y›ka ve ödevlerini yapmaya bafllabakal›m.

Ali annesinin sözünü dinledi. Elini yüzünü y›ka-d›, önlü¤ünü ç›kard› ve ödevlerini yapmaya bafllad›.

Page 25: Çocuklar Sizin İçin 1

23

Ancak heyecan› hala geçmemiflti. Piknikte ne kadar çok e¤lenecek-lerini düflünüyordu. Bir an akl›na bir fley geldi. ‹çinden "Ya haftasonu gelmeden hastalan›rsam? O zaman pikni¤e gidemem. Arka-dafllar›m oyunlar oynarlarken ben evde hasta yata¤›mda yatmakzorunda kal›r›m" diye düflündü. Bir an içini bir s›k›nt› kaplad›. Bü-tün neflesi kaçm›flt›. Ödevlerini yaparken bir yandan da bunu dü-flünmeye bafllad›.

Akflam yeme¤i vakti geldi¤inde Ali’nin babas› da eve gelmifl-ti. Annesi Ali’yi yeme¤e ça¤›rd›. Hep beraber sofraya oturdular.Ali, akl›na gelen kötü düflünce sebebiyle çok sessiz ve keyifsizdi.Ondaki bu de¤ifliklik annesini çok flafl›rtt›. Ali’nin bu durgun halibabas›n›n da dikkatini çekmiflti. Her zaman oldu¤u gibi sohbet et-meye bafllad›lar.

Baba: Alici¤im bugün okulda ne-ler yapt›n anlat bakal›m?

Ali: Yeni bilgiler ö¤rendik babac›-¤›m. Matematik dersinde tahtayakalkt›m ve ö¤retmenin sordu¤uproblemi do¤ru olarak çözdüm.

Page 26: Çocuklar Sizin İçin 1

Anne: Bugün okulda ald›¤›n güzel haberi babana da söyle-meyecek misin Ali?

Ali: Hafta sonu pikni¤e gidece¤iz.

Baba: Ne kadar güzel bir haber bu Ali, ama sen bu habere peksevinmemiflsin galiba?

Anne: Asl›nda okuldan geldi¤inde çok sevinçliydin, neden üzgüngörünüyorsun?

Ali: Evet çok sevinçliydim ama akl›ma gelen bir düflünce yüzündencan›m s›k›ld›.

Baba: Neden can›n s›k›ld› Ali?

Ali: Ya hafta sonuna kadar hastalan›r da pikni¤e gidemezsem, ozaman çok üzülürüm.

Anne: Alici¤im flu anda böyle bir fley yok ve daha sonra olup ola-mayaca¤›n› da flimdiden bilemeyiz.Ya olursa diye olmad›k bir fleyeüzülmen do¤ru mu?

Baba: Bak Ali. fieytan akl›na böylekötü düflünceler

getirerek, ol-mad›k fley-lerle içinins›k› lmas›na

sebep olur.Buna vesvese

yapmak denir. ‹nsa-n›n akl›na gelen bü-tün kötü düflünce-

24

Page 27: Çocuklar Sizin İçin 1

ler, kalbinde hissetti¤i s›k›nt›lar, fleytan›n insanlara f›s›ldad›¤› ves-veselerdir. Böyle bir durumda ne yapmam›z gerekti¤ini yüce AllahKuran’da bize flöyle bildirmifltir:

“Eğer sana şeytandan yana bir kışkırtma (vesvese) gelirse he-men Allah’a sığın. Çünkü O işitendir, bilendir.” (Araf Suresi, 200)

Anne: Alici¤im sen de akl›na böyle kötü düflünceler geldi¤indehemen Allah’a s›¤›n ve O'na dua et.

Baba: Hayat›m›zda bafl›m›za gelen her olay Allah’›n kaderimizdeönceden belirlemifl oldu¤u olaylard›r. Allah bizim için her olaydaen hay›rl›s›n› dilemifltir. E¤er sen pikni¤e gidemezsen mutlaka budaha hay›rl›d›r. Baz› insanlar herfleyde bir hay›r oldu¤unu unutup,bafllar›na gelen bir olay karfl›s›nda üzüntüye kap›l›rlar. Oysa Allaho kifliyi belki de daha kötü bir olaydan korumufltur. Ancak böyledüflünmedikleri için her zaman üzüntü ve s›k›nt› içinde yaflarlar.

Ali: Evet çok iyi anlad›m. Bundan sonra akl›ma gelen kötü düflün-celerden hemen Allah'a s›¤›naca¤›m ve bana herfleyin en hay›r-l›s›n› verdi¤i için Allah’a flükredece¤im.

25

Page 28: Çocuklar Sizin İçin 1

Ahmet hafta sonu ailesiyle birlikte dedesini ziyarete gelmiflti.Akflam yeme¤ine kadar dedesi, Ahmet’i her zamanki gibi parkagötürdü. Orada Ahmet’i bir sürpriz bekliyordu. Parka geldiklerin-de Ahmet havuzda yüzen ördekleri görünce çok sevindi. Dedesi deAhmet’in ördekleri çok sevdi¤ini bildi¤i için yan›nda ördeklerin yi-yebilece¤i yiyecekler getirmiflti. Onlar› Ahmet’e verdi ve oradakibir banka oturdu. Ahmet hemen ördeklerin yan›na kofltu.

Ahmet: Merhaba benim ad›m Ahmet. Size yiyecek getirdim.

Ördek: Merhaba Ahmet, çok teflekkür ederiz.

Ahmet: Merak ediyorum, acaba size burada yiyecek vermeseler-

26

Page 29: Çocuklar Sizin İçin 1

di ya da insanlar›n olmad›¤› baflkabir yerde yafl›yor olsayd›n›z nas›lbeslenirdiniz?

Ördek: Biz ördekler do¤adaki ya-flant›m›zda sudan pek fazla ç›kma-y›z. Besinlerimizi sudan sa¤lar›z.

Ahmet: Ama ben ördeklerin yüzdü¤ü sularda da yiyecek hiçbirfley göremiyorum.

Ördek: Bizler besinlerimizi sudan çeflitli flekillerde al›r›z. Baz› tür-lerimiz yüzerken dibe dalmadan böcekler ve bitkilerle besleniriz.Baz› türlerimiz s›k s›k bafl›m›z› ve gövdemizin ön k›sm›n› suya gö-merek kuyru¤umuz kalk›k bir biçimde besin arar›z. Baz› türlerimiz-se tamamen suya dalarak besinlerimizin tümünü suyun alt›ndaarar›z.

Ahmet: Peki neden sürekli suda duruyorsunuz? Neden karada dadolaflm›yorsunuz?

Ördek: Çünkü ayak parmaklar›m›z›n aras›ndaki perdeler suyadalmam›za ve h›zl› yüzmemize yard›mc› olur ama karada yürüme-mizi zorlaflt›r›r.

Ahmet: Ben denize girdi¤im zaman suyun üstünde kalmak için sü-rekli hareket etmek zorunda kal›yorum. Bu yüzden suyun üstünderahatça kalabilmek için denize simitle giriyorum. Sizler nas›l bukadar uzun süre suyun üstünde kalabiliyorsunuz?

Ördek: Denize simitle girdi¤in zaman nas›l hareket et-meden suyun üstünde kalabiliyorsan, bizim de vücu-dumuzun içinde tafl›d›¤›m›z hava suyun üstünde ka-labilmemizi sa¤l›yor.

27

Page 30: Çocuklar Sizin İçin 1

Ahmet: Ama ben üzerimde simit varken suyun içine dalam›yo-rum. Peki siz nas›l dalabiliyorsunuz?

Ördek: Bizim vücudumuzda küçük balonlara benzeyen havakesecikleri var. Bu kesecikler hava ile doldu¤unda suyunüstünde kalabiliyoruz. Suyun içine dalmak istedi¤imizdeise hava keseciklerindeki havay› d›flar› pompal›yoruz. Vü-

cudumuzun içinde daha az hava kald›¤› için kolayl›kla suyun içinebatabiliyoruz.

Ahmet: Hem suyun üstünde kalabiliyor, hem suya dalabiliyor,hem de çok güzel yüzebiliyorsunuz.

Ördek: Ayak parmaklar›m›z›n aras›ndaki perdeler sayesinde yü-zebiliyoruz. Ayaklar›m›z› suyun içinde ileri geri hareket ettirdi¤i-mizde bu perdeler iyice geniflliyor ve suyu daha kuvvetli itmemizisa¤l›yor.

Ahmet: T›pk› yaz›n büyüklerin denize girerken daha rahat ve h›z-l› yüzmek için ayaklar›na takt›klar› paletler gibi.

28

Page 31: Çocuklar Sizin İçin 1

Ördek: Evet Ahmet.E¤er sizlerin ayaklar›öyle olsayd› hiç rahatyürüyemezdiniz. Amabiz su kufllar› oldu¤u-muz için ayaklar›m›z›nbu flekli sayesinde çok ra-hat yüzebiliyor, beslenebi-liyoruz.

Ahmet: Bütün ördekler birbirineçok benziyor ama aran›zda ne gi-bi farklar var?

Ördek: Bizler birbirimize çok benziyoruz amaördek türleri aras›nda farkl›l›klar var tabii. Erkek ördekler, difli ör-deklerden daha parlak tüylere sahiptirler. Yuvas›nda kuluçkayayatm›fl difliler için bu önemli bir korumad›r. Çünkü soluk renklerisayesinde düflmanlar› onlar› görmedi¤i için difliler yuvalar›nda da-ha güvenlikte olurlar. Difli ördeklerin, bulunduklar› yere uygun so-luk renkleri onlar› yak›n mesafeden bile görebilmeyi oldukça zor-laflt›r›r.

Ahmet: Peki yuvalar›na bir düflman yaklafl›rsa o zamanne olur?

Ördek: Erkek ördekler yuvadaki diflilerini korumakiçin parlak renkli tüylerini kullanarak düflmanla-r›n dikkatini üzerine çekerler. Bir düflman yuva-n›n yak›n›na geldi¤inde erkek hemen havalanarakçok fazla gürültü yapar ve düflman› yuvadan uzaklaflt›rmakiçin elinden gelen tüm çabay› sarf eder.

29

Page 32: Çocuklar Sizin İçin 1

Tam o s›rada Ahmet suda yüzen ördekyavrular›n› gördü. Küçücükken bile yavrular›nsuda yüzebilmelerine çok flafl›rd› ve hemensordu:

Ahmet: Bu küçücük yavrular›n›z nas›l bu kadark›sa zamanda yüzmeyi ö¤renebiliyorlar?

Ördek: Yavrular yumurtadan ç›kt›ktan birkaç saatsonra suya koflup yüzmeye ve kendi bafllar›-na beslenmeye bafllarlar.

Ahmet kendisini do¤duktan birkaç saat sonra suya b›raksalard› neolurdu diye düflündü. Tabii ki yüzemez, su yutup bo¤ulurdu. YüceAllah’›n ördekleri suda yaflamalar›, yüzebilmeleri, beslenebilmele-ri için kusursuz bir biçimde yaratt›¤›n› düflündü. O s›rada dedeside oturdu¤u banktan kalkm›fl, Ahmet’in yan›na gelmiflti.

Ahmet: Dedeci¤im ördekler ne kadar güzel yüzüyorlar, öyle de¤ilmi? Hem de çok sevimliler.

Dede: Evet Ahmetci¤im. Tek bir özellikleri bile bize Allah’›n hervarl›¤› ne kadar kusursuz bir biçimde yaratt›¤›n› gösteriyor. Ör-deklerin ayn› zamanda uçabildiklerini de biliyor muydun? Ördek-ler uçarken vahfli hayvanlara yem olmamak için durmadan yönde¤ifltirirler.

Ahmet: Ördekler bunun için yönde¤ifltirmeleri gerekti¤ini neredenbiliyorlar dedeci¤im?

Dede: Tabii ki bu, Allah’›n di¤ercanl›lara verdi¤i özellikler gibi, se-vimli ördeklere kendilerini koruma-lar› için vermifl oldu¤u bir özelliktir.

30

Page 33: Çocuklar Sizin İçin 1

Allah diledi¤ini yarat›r. Bununla ilgili Kuran’daki ayetlerden biriflöyledir:

“Allah, her canlıyı sudan yarattı. işte bunlardan kimi karnı üze-rinde yürümekte, kimi iki ayağı üzerinde yürümekte, kimi dedört (ayağı) üzerinde yürümektedir. Allah, dilediğini yaratır. Hiçşüphesiz Allah, herşeye güç yetirendir.” (Nur Suresi, 45)

Hadi art›k yemek vakti iyice yaklaflt› yavafl yavafl eve dönsekiyi olur.

Ahmet: Peki dedeci¤im ben de sana yolda ördekler hakk›nda ö¤-rendiklerimi anlataca¤›m.

Dede: Öyle mi? Nereden ö¤rendin bakal›m sen bu bilgileri?

Ahmet sudaki ördeklere göz k›rpt› ve onlarla vedalaflt›:

Ahmet: Hoflçakal›n sevimli ördekler!

31

ÖRDEKLERÖrdekler uçarken tıpkı çitalar gibi arabaların hızlarınaulaşabilirler. Ayrıca yırtıcı hayvanlara yem olmamak içinde uçarlarken sürekli yönlerini değiştirirler. Suya dal-maları gerektiğinde bunu o kadar hızlı bir şekilde ya-parlar ki, avcılar onları avlamakta çok zorlanırlar.

Page 34: Çocuklar Sizin İçin 1

Ahmet ördeklerden ayr›l›rken dedesinin elinden tuttu, beraberhem eve do¤ru yürüdüler hem de Allah’›n herfleyi en mükemmel bi-çimde yaratt›¤›n› konuflarak Allah’a flükrettiler.

Fatih ve Erdem çok iyi anlaflan iki arkadaflt›. Hayvanlar›n yaflam-lar›yla ilgili yeni bir kitap okumufl ve çok etkilenmifllerdi. Bu hayvan-lar› yak›ndan tan›mak kim bilir ne kadar da heyecanl› olurdu. Akflamaileleriyle konufltular ve hafta sonu ormana geziye gitmek için onlar›ikna ettiler. Yol boyunca birbirlerine orada görebilecekleri canl›larhakk›nda sorular sordular. Arabadan iner inmez a¤açlar›n aras›ndakoflmaya bafllad›lar. Aileleri banklara oturmufl sohbet ediyorlard›. Fa-tih ve Erdem etraf› dolaflmak için izin istediler. Birkaç hayvan görebil-mek için sab›rs›zlan›yorlard›.

Biraz yürüdükten sonra dallar›n aras›nda bir k›p›rt› hissettiler.

Fatih: Erdem, bak iflte orada bir sincap var galiba, gördün mü?

Erdem: Gel, biraz dahayak›ndan bakal›m.

Fatih: Neden bu kadaruzun bir kuyru¤u varacaba?

Sincap: ‹kiniz de çok me-rakl› çocuklara benziyorsu-

nuz. Ö¤renmek istedikleri-nizi size anlatabilirim.

32

Page 35: Çocuklar Sizin İçin 1

Fatih: Evet çok isteriz, anlat›r m›s›n?

Sincap: Az önce kuyru¤umun neden uzun oldu¤unu merak etmiflti-niz. A¤açlar›n üzerinde çok çeflitli hareketler yapabilirim.Mesela sivri t›rnaklar›m sayesinde rahatl›kla a¤açlarat›rmanabilirim. Ayr›ca bir dal›n üzerinde koflabili-rim, baflafla¤› sallanabilirim, hatta bu flekildeilerleyebilirim. Özellikle “gri sincaplar” olarakbilinen akrabalar›m›z bir a¤ac›n en ucundakidal›ndan 4 metre uzaktaki baflka bir a¤ac›n da-l›na rahatl›kla atlayabilirler. Havada adeta uçargibi s›çrarken, kollar›n› ve bacaklar›n› açarakbir planör gibi hareket ederler. Bu s›rada yass›-laflan kuyruklar› ise hem dengelerini sa¤lar, hemde yönlerini ayarlayan bir dümen görevi görür.

Erdem: Bir kitapta baz› sincaplar›n uçabildikle-rini okumufltum. Peki uçan sincaplar›n sadecekuyruklar›n›n uzun olmas› yeterli mi?

Sincap: Evet, Avustralya’da yaflayan ve boylar›45 cm ile 90 cm aras›nda de¤iflen baz› sincap türle-ri uçabilirler. Asl›nda yapt›klar› tam olarak uçmak de¤il-dir. Bir a¤açtan di¤erine uzun atlay›fllar yaparak hareket eder-ler. A¤açlar aras›nda bir planör gibi hareket eden bu canl›la-

33

Page 36: Çocuklar Sizin İçin 1

r›n kanatlar› yoktur ama uçma zarlar› vard›r. Mesela “fleker uçan sin-caplar›”n›n uçma zar›, ön bacaklardan arka bacaklara do¤ru uzan›r.Uçan sincap, bir a¤ac›n gövdesinden f›rlar ve gerilmifl derinin planö-re benzeyen etkisiyle bir seferde ortalama 30 metrelik bir uzakl›k afla-bilir. Hatta bazen arka arkaya 6 kaymayla 530 metrelik bir mesafealabildikleri gözlenmifltir.

Fatih: Bu kadar uzun mesafeleri atlarken a¤açlar aras›ndaki mesafe-leri nas›l hesapl›yorlar. Do¤ru yere konabilmeleri için kendilerini çokiyi ayarlamalar› gerekir diye düflünüyorum. Küçük bir hata düflmeni-ze sebep olabilir.

Sincap: Çok do¤ru. Atlarken incecik dallar› hedefleyip, tam üstünetutunabilmek için çok dikkatli hareket etmeliyiz. Bunun için arka ayak-lar›m›z›, mesafeleri çok iyi ayarlayan keskin gözlerimizi, güçlü pen-çelerimizi ve denge kurmam›za yarayan kuyru¤umuzu kullan›r›z. Bi-ze bu özellikleri veren de, onlar› nas›l kullanaca¤›m›z› ö¤reten de yü-ce Rabbimiz’dir. Yoksa bizim, ailece ellerimize cetvelleri al›p, a¤aç-lar›n boylar›n›, dallar›n aras›ndaki mesafeleri ölçmemiz mümkün de-¤ildir.

Erdem: Kuyru¤unuzun baflka faydalar› da var m›?

Fatih: Ben belgesel bir filmde izlemifltim. Boyut olarak küçük olan

34

Page 37: Çocuklar Sizin İçin 1

hayvanlar hareket etmedikleri zaman ›s› kaybederlermifl. So¤uk ha-valarda donma tehlikesiyle karfl› karfl›ya kal›rlarm›fl. Özellikle uykudaolduklar› vakitlerde bu tehlike daha da artarm›fl. Fakat Allah her can-l› türünde oldu¤u gibi sincaplar›n da olumsuz d›fl flartlardan etkilen-memeleri için korunma yöntemleri yaratm›flt›r. Bunun için sincaplarkal›n kürke benzeyen kuyruklar›n› vücutlar›n›n etraf›na sarmalay›p,bir top gibi k›vr›larak uyuyorlarm›fl. Bir palto gibi kal›n olan kuyruk-lar› böylece so¤uk havalarda uyuduklar›nda onlar› donmaktan kurta-r›yormufl.

Sincap: Evet, gerçekten so¤uk havalarda kuyru¤umuz bizi ›s›t›r. Amatüm bunlar›n d›fl›nda kuyru¤umuzun bir faydas› daha vard›r. Pek çokcanl›da oldu¤u gibi biz sincaplar aras›nda da çeflitli haberleflme yön-temleri vard›r. Örne¤in “k›rm›z› sincaplar” düflman görünce kuyruk-lar›n› sallar ve heyecanl› sesler ç›kar›rlar.

Erdem: Ne kadar çok ceviz topla-m›fls›n›z. Ac›kt›n›z galiba...

Sincap: K›fl›n yemek bulmaktazorluk çekti¤imiz için yaz ay-lar›nda yiyecek biriktirip, k›flahaz›rl›k yapar›z. Yiyeceklerimizidepo ederken çok dikkat etmemizgerekir. Meyveler ve etler k›sa za-

35

Page 38: Çocuklar Sizin İçin 1

manda bozulaca¤› için onlar› depolamay›z. K›fl›n aç kalmamak içinyaln›zca ceviz, f›nd›k, kozalak gibi dayan›kl› yemiflleri toplamam›zgerekir. ‹flte bu cevizleri de k›fl›n yemek için saklayaca¤›m.

Erdem: Allah bütün canl›lara yiyeceklerini nas›l bulacaklar›n› ve sak-layacaklar›n› ö¤reten, yaratt›¤› her canl›n›n r›zk›n› da verendir.Allah’›n s›fatlar›ndan biri de “r›z›k veren” yani “yaratt›¤› her canl›yayiyecek veren”dir. Allah ne kadar lütuf sahibi ve merhametli oldu¤u-nu Kuran’da bizlere bir ayette flöyle bildiriyor:

“Kendi rızkını taşıyamayan nice canlı vardır ki, onu ve siziAllah rızıklandırır. O, işitendir, bilendir.” (Ankebut Suresi, 60)

Sincap: Allah yaratt›¤› her canl›ya yaflad›¤› ortama uygun özelliklervermifltir. Yiyecekleri bulup depolamam›z yetmez, k›fl gelince onlar›saklad›¤›m›z yeri bulmam›z da gerekir. Bunu da Rabbimiz’in bizeverdi¤i mükemmel koku duyusunu kullanarak buluruz. Öyle ki, 30cm’lik kar›n alt›nda gizlenmifl f›nd›klar›n bile kokusunu alabiliriz.

Toplad›¤›m›z yiyecekleri birden fazla yerde depolar›z. Fakat ço-¤unun yerini de sonradan unuturuz. Bunun da Allah kat›nda belirlen-mifl bir sebebi var. Çünkü bizim yer alt›nda b›rakt›¤›m›z yemifller za-

manla orman›n içinde filizlenipgeliflecek ve tekrar yeni

a¤açlar oluflturacaklard›r.

Fatih: Ceviz, f›nd›k, kesta-ne bunlar kabu¤u çok sertolan yiyecekler. Biz bunlar›

yemek için demirden yap›lm›fl

36

Page 39: Çocuklar Sizin İçin 1

k›racak aletler kullan›yoruz. Siz bir aletiniz olmadan bunlar› nas›l k›-rabiliyorsunuz?

Sincap: Bizim bir insan›n asla sahip olamayaca¤› keskinlikte ve sa¤-laml›kta difllerimiz vard›r. A¤z›m›z›n ön taraf›nda, sert maddelerin k›-r›lmas›n› sa¤layan kesici difller, arka uzun bofllukta ise az› difllerimizbulunur. A¤z›m›zdaki bu keskin difller sayesinde ne kadar sert olursaolsun istedi¤imiz yemiflin kabu¤unu parçalayabiliriz.

Erdem: Diflleriniz zarar görmüyor mu?

Sincap: Herfleyi bir uyum içinde yaratan Rabbimiz’in üstün sanat›n›burada da görebilirsiniz. Bizim difllerimiz k›r›l›p, afl›nsa bile yerinehemen yenisi ç›kar. Afl›nan difllerimiz sürekli uzayarak alttan yenile-nir. Allah bu özelli¤i bizim gibi yiyeceklerini kemirmek zorunda olanbütün canl›lara vermifltir.

Fatih: Allah yaratt›¤› canl›lardaki güzellik ve kusursuz yap›larla ilgiliolarak Kuran'da flöyle bildirmifltir:

“Sizin yaratılışınızda ve türetip-yaydığı canlılarda kesin bil-giyle inanan bir kavim için ayetler vardır.” (Casiye Suresi, 4)

Erdem: Allah’›n herfleyi her an kontrolü alt›nda tuttu¤unu unutmama-l›y›z. Bize verdi¤i her nimet için O’na flükretmeli, sevdi¤i kullar›ndanolmak için dua edip, O’ndan ba¤›fllanma dilemeliyiz.

Fatih: Evet do¤ru söylüyorsun. Çok geç olmufl, art›k geri dönelim Er-dem. Bize anlatt›klar›n için teflekkür ederim sevgili sincap.

Sincap: Güle güle küçük dostlar›m.

37

Page 40: Çocuklar Sizin İçin 1

fiener sevimli, güzel ahlakl› ve çok çal›flkan bir çocuktu. Ba-bas›n›n ifli sebebiyle baflka bir flehire tafl›nm›fllard›. Bu yüzden fie-ner, çok sevdi¤i arkadafllar›ndan ayr›lmak zorunda kalm›flt›.

Yeni evlerine tafl›nd›ktan bir süre sonra apartmanlar›nda otu-ran komflular›, fienerleri ziyarete geldiler. fiener çok mutlu oldu,çünkü apartmanlar›nda onun yafl›nda birçok çocuk vard›. fieneryeni tan›flt›¤› arkadafllar›n› çok sevdi ve zamanla arkadafllar›ylaiyice kaynaflt›. Ancak içlerinden Gökhan isminde yaflça di¤erlerin-den küçük olan bir çocuk her zaman oynad›klar› oyunlar› bozu-

38

Page 41: Çocuklar Sizin İçin 1

yor, hep kendi istedi¤i oyunlar oynans›n istiyor, istedi¤i bir fley ol-may›nca da onlara küsüyordu.

Bir gün bahçede bütün çocuklar toplanm›fl oynarlarken Gök-han yanlar›na geldi. Çocuklar o s›rada fiener’in yeni al›nm›floyunca¤› ile oynuyorlard›. Gökhan’›n gelmesi bütün çocuklar› hu-zursuz etti. Çünkü Gökhan oyunlar›na kat›ld›¤›nda mutlaka birtart›flma ç›kaca¤›n› biliyorlard›. Bu yüzden çocuklar Gökhan’› busefer aralar›na almad›lar. Bu duruma çok k›zan Gökhan da fie-ner’in yeni oyunca¤›n› ald› ve yere atarak k›rd›. Bu duruma çoküzülen fiener ve arkadafllar› Gökhan’la tart›flmaya bafllad›lar. Ço-cuklar›n seslerini duyan Salih Dede hemen pencereye gidip d›flar›bakt›. Salih Dede çocuklar› çok seviyordu, onlarla her zaman ilgi-leniyor, s›k s›k çocuklarla Allah’›n varl›¤›, verdi¤i nimetler, Allah'›nyap›lmas›n› emretti¤i ibadetler gibi konularda sohbet ediyordu.Çocuklar›n tart›flt›klar›n› görünce hemen yanlar›na geldi. Gökhana¤l›yordu. Çocuklar olanlar› Salih Dede’ye anlatt›lar, sonra hepberaber bahçede oturup sohbet etmeye bafllad›lar.

Şener: Salih Dede. Ben ve arkadafllar›m her zaman çok iyi geçi-niyor, birbirimizle kavga etmeden oyunlar›m›z› oynuyoruz. AmaGökhan her zaman oyunumuzu bozuyor, biz de art›k onunla ar-kadafl olmak istemiyoruz.

Gökhan: Ama onlar benim istedi¤im fleyleri yapm›yorlar.

Salih Dede: Sevgili Çocuklar! Hepimiz her an huzurlu olmak, gü-ven içinde yaflamak; arkadafll›k, dostluk ve neflenin oldu¤u yerler-de bulunmak isteriz. Ancak, bunlar›n olmas› için yaln›zca istemekyetmez. Ayr›ca bunlar› hep karfl› taraftan beklemek de olmaz. Hu-zurlu, güvenli ortamlar sa¤lamak, güzel dostluklar kurmak özel birçaba ve fedakarl›k ister. E¤er herkes, yaln›zca kendi iste¤inin ol-mas›n› ister, kendi rahat›n› düflünür, fedakarl›kta bulunmazsa, in-

39

Page 42: Çocuklar Sizin İçin 1

sanlar aras›nda kavgalar ve huzursuzluklar olur. Ancak Allah'tankorkan müminler farkl› davran›rlar. Onlar, hem fedakar, hem af-fedici, hem de sab›rl›d›rlar. Kendilerine haks›zl›k yap›ld›¤›nda da-hi, affedici davranarak, ortam›n huzur ve güvenli¤ini, insanlar›nneflesini kendi isteklerinden üstün tutar, en güzel tavr› gösterirler.Bu, Allah'›n müminlere emretti¤i üstün bir ahlak özelli¤idir.

Şener: Peki Salih Dede karfl›m›za bize kötü söz söyleyen, düfl-manca tav›rlar gösteren biri ç›kt›¤›nda ne yapmal›y›z?

Salih Dede: Tabii ki biz Allah’›n emretti¤i flekilde davranmal›y›z.Bunu yüce Allah bize Kuran’› Kerim’de Fussilet Suresi'nin 34. aye-tinde flöyle bildirmifltir:

“iyilikle kötülük eşit olmaz. Sen, en güzel olan bir tarzda (kötü-lüğü) uzaklaştır; o zaman, seninle onun arasında düşmanlıkbulunan kimse, sanki sıcak bir dost(un) oluvermiştir."

Çocuklar Salih Dede’ye teflekkür ettiler ve bundan sonra bir-birlerine en güzel flekilde davranacaklar›na söz verdiler.

40

Page 43: Çocuklar Sizin İçin 1

41

MÜM‹NLER‹N ALÇAK GÖNÜLLÜLÜ⁄Ü NASIL OLUR?

Allah Kuran’da müminlere alçak gönüllü olmalar›n› emretmifltir.

Müminler, Allah'›n herfleyi yaratt›¤›n›, herfleyin tek sahibinin Allah oldu¤u-

nu ve insanlara tüm nimetleri verenin O oldu¤unu bilen insanlard›r. Bu

yüzden ne kadar güzel, ne kadar zengin, ne kadar zeki, ne kadar itibarl›

olurlarsa olsunlar büyüklenmezler. Allah müminlerin alçak gönüllü oldukla-

r›n› Kuran’da flöyle bildirmifltir:“O Rahman (olan Allah)›n kullar›, yeryüzü üzerinde alçak gönüllü olarak

yürürler ve cahiller kenddileriyle muhatap olduklar› zaman "Selam" derler.”

(Furkan Suresi, 63)Bu ahlaklar›n›n sonucunda Allah müminleri müjdelemifltir:

“... ‹flte sizin ‹lah›n›z bir tek ‹laht›r, art›k yaln›zca O'na

teslim olun. Sen alçak gönüllü olanlara müjde ver.”

(Hac Suresi, 34)

ALLAH’I ANMAK NASIL OLUR?

Müminler, Allah'›n her an kendilerini gördü¤ünü ve iflitti¤ini, karfl›laflt›k-

lar› her olay› Allah'›n yaratt›¤›n› bilirler. Yaflamlar›n›n her an›nda kendi

kendilerine Allah'› düflünüp anarlar. Allah'› anmak, karfl›lafl›lan herfleyi,

meydana gelen her olay› Allah'›n yaratt›¤›n› bilmek, Allah bana bununla

ne göstermek istiyor diye düflünmek, Allah'›n yarat›fl›ndaki hikmetleri

anlamaya çal›flmak, her an Allah'›n yüceli¤ini kavrayabilmek için çaba

göstermek ve tüm bunlar› di¤er insanlara da anlatmakla olur. Müminle-

rin her an Kendisi'ni and›klar›n› Allah Kuran'da flöyle bildirmektedir:

“Onlar, ayakta iken, otururken, yan yatarken Allah'› zikrederler ve gök-

lerin ve yerin yarat›l›fl›› konusunda düflünürler. (Ve derler ki:) ‘Rabbimiz,

Sen bunu bofluna yaratmad›n. Sen pek yücesin, bizi ateflin azab›ndan

koru." (Al-i ‹mran Suresi, 191)

Page 44: Çocuklar Sizin İçin 1

Ali o gün çok heyecanl›yd›. Ö¤retmenleri onlara “Temiz olmak”konulu bir ödev vermiflti. Bu konu hakk›nda istedikleri kaynaklardanbilgiler toplay›p, sonra da onlar› bir ka¤›da yazarak s›n›fta anlatma-lar›n› istemiflti. Ali bugüne kadar temizlik konusunda bildiklerini yeri-ne getiriyordu. Ama bunlar› nas›l anlataca¤›na bir türlü karar vere-miyordu. Elbette ki bu konu hakk›nda bilmedi¤i daha pek çok fleyvard›. Ali’nin akl›na güzel bir fikir geldi. Ö¤retmenleri her türlü kay-naktan bilgi toplayabileceklerini söyledi¤ine göre apartmanlar›ndaoturan Ahmet Dede’den pekala bilgiler alabilirdi. Hemen defterini vekalemini ald›, annesinden izin isteyerek Ahmet Dede’nin evine gitti.Ahmet Dede, Ali’nin bu davran›fl›ndan dolay› çok memnun oldu. Be-raber sohbet etmeye bafllad›lar:

Ali: Ahmet Dede. Her insan temiz olmal› ama okulda baz› arkadafl-lar›m› görüyorum sabah okula geldiklerinde yüzlerini bile y›kamam›floluyorlar.

42

Page 45: Çocuklar Sizin İçin 1

Ahmet Dede: Alici¤im; Allah Kuran’da müminlere temiz olmalar›n›,pislikten uzaklaflmalar›n› emretmifltir. Kuran ahlak›n› yaflamayan in-sanlar her konuda oldu¤u gibi temizlik konusunda da Kuran ahlak›-n› yaflamad›klar› için bu gibi kötü durumlara düflerler. Müminler fi-ziksel olarak tertemiz insanlard›r. Bedenleri, yedikleri yiyecekler, giy-dikleri giysiler, yaflad›klar› ortamlar her zaman temizli¤i ve düzeniy-le göze çarpar. Bulunduklar› her yeri Kuran'da tarif edilen, tertemizcennet ortamlar›na benzetmeye çal›fl›rlar. Allah müminlerin temizlikanlay›fl›n›n nas›l olmas› gerekti¤ini Kuran’da flu ayetlerle bildirmifltir:

“… Bana hiçbir şeyi ortak koşma, tavaf edenler, kıyam edenler,rükua ve sücuda varanlar için Evimi tertemiz tut.” (Hac Suresi, 26)

“Ey iman edenler size rızık olarak verdiklerimizin temizolanlarından yiyin...” (Bakara Suresi, 172)

“Elbiseni temizle. Pislikten kaçınıp-uzaklaş.” (Müd-dessir Suresi, 4-5)

Ali: Peki Allah’›n Kuran’dabildirdi¤i temizli¤i yaflaya-bilmek için müminlerin neleryapmalar› gerekir?

Ahmet Dede: Allah insanlaratemizlenmeleri için suyu ya-ratm›flt›r. Su, büyük bir ni-mettir, insanlar›n Allah’aflükretmeleri için bir vesile-

43

Page 46: Çocuklar Sizin İçin 1

dir. Sabah kalkar kalkmaz elini yüzünü y›kamak, dufl al›p güne ter-temiz bafllamak yap›lmas› gerekenlerin en bafl›nda gelir. Allah in-sanlara temizlenmeleri için gökten su indirdi¤ini Kuran'da flöyle bil-dirmifltir:

“... Sizi kendisiyle tertemiz kılmak, sizden şeytanın pisliklerini gi-dermek, kalplerinizin üstünde (güven ve kararlılık duygusunu)pekiştirmek ve bununla ayaklarınızı (arz üzerinde) sağlamlaştır-mak için size gökten su indiriyordu.” (Enfal Suresi, 11)

Ali: Ahmet Dede, bu ayetten fleytan›n insanlara pislik verdi¤ini anla-yabiliriz, öyle de¤il mi? Yani pis olan insanlar fleytana uymufl olu-yorlar.

Ahmet Dede: Allah bu ayette, fleytan›n pisli¤i hofl göstermeye ve te-mizlenmekten al›koymaya çal›flt›¤›n› bildirerek insanlar› uyarm›flt›r.‹nsan› Allah'›n yolundan sapt›rmaya çal›flan fleytan, temizlenme ko-nusunda da insana sürekli telkinde bulunur. Örne¤in, yemeklerdensonra difl f›rçalamay› ya da mümkün oldu¤u kadar düzenli bir flekil-de dufl almay› insanlara zor göstererek erteletmeye, daha sonra datamamen unutturmaya çal›fl›r. Birkaç defa bu konuda gevfleklik gös-termek çok önemli sonuçlar do¤urmasa da, zamanla insan›n görü-nüflünde ve sa¤l›¤›nda bozulmalara sebep olur. fieytan›n amac› dazaten budur. Büyük bir kin duydu¤u ve cehenneme sürüklemeye ça-l›flt›¤› insan›n pislik içinde yaflamas›, cildinin bozulmas›, difllerininçürümesi, kötü bir görüntüye sahip olmas› ve sa¤l›¤›n›n bozulmas›onun en büyük arzusudur. Ancak Kuran ahlak›n› yaflayan bir insanfleytan›n bu telkinlerine karfl› uyan›k ve dikkatlidir. Temizlenme konu-

44

Page 47: Çocuklar Sizin İçin 1

sunda da en ufak bir gevfleklik göstermez. ‹mkan› oldu¤u kadar herkoflulda temizli¤ine dikkat eder.

Ali: ‹nsanlar›n baz›lar› temiz ve düzenli olsalar da her zaman ayn›flekilde görünmüyorlar. Mesela sadece bayramlarda veya belirligünlerde temiz ve düzenli, di¤er zamanlarda ise bak›ms›z görünü-yorlar. Onlar›n temizlik anlay›fllar› nedir?

Ahmet Dede: Kuran ahlak›n› yaflamad›klar› halde baz› insanlar datemizliklerine çok dikkat eder ve önem verirler. Ancak, amaçlar› veniyetleri nedeniyle iman edenlerden kesin olarak ayr›l›rlar. Bu insan-lar›n amac›, insanlar taraf›ndan elefltirilmemek, onlara güzel görün-mek, kötü kokmamakt›r. Temizlenirken Allah'›n r›zas›n› düflünmedik-leri için yaln›z olduklar›nda ya da önemsemedikleri insanlar›n ya-n›nda bulunduklar›nda görünüfllerine ve temizliklerine dikkat etmez-ler. Ancak bir mümin, insanlar taraf›ndan be¤eni kazanmak için de-¤il, Allah'›n hoflnutlu¤unu kazanmak, O'nun emrini yerine getirmekiçin temizli¤ine önem verir; günlerce kimse ile görüflmese de her za-man temiz ve bak›ml›d›r.

Ali: Verdi¤in bilgiler için çok teflekkür ederim Ahmet Dedeci¤im. An-latt›klar›n› düflünerek hem yaz›m› yazaca¤›m, hem de bundan son-ra temizlik konusunda daha dikkatli olaca¤›m.

Ali hemen eve gitti ve ödevini yazmaya bafllad›. Yazd›klar›n› biran önce okulda arkadafllar›na ve herkese anlatmak için büyük birheyecan duyuyordu. Onun Kuran ahlak›n› anlatmak için duydu¤ubu flevk ve heyecan, iman eden her insanda olmas› gereken, müminalametlerinden biridir.

45

Page 48: Çocuklar Sizin İçin 1

Hafta sonu Çetin, ablas› ve annesi hayvanat bahçesine gitmifl-lerdi. Birbirinden sevimli, birbirinden güzel hayvanlar› flaflk›nl›klaizliyor, kimilerine yem veriyor, kimilerini uzaktan seyrediyorlard›.Yaramaz bir fil yavrusu Çetin’in ablas›n›n elbisesine su püskürttü.Çetin ve annesi gülerek yollar›na devam ettiler:

Çetin’in annesi: Bak›n flu süslü tavus kufluna.

Çetin ve ablas› gerçekten de tavus kuflunun güzelli¤i karfl›s›n-da çok etkilenmifllerdi. Çetin daha yak›ndan bakabilmek için tavuskufluna biraz daha yaklaflt›.

Tavus kuşu: Merhaba sevgili Çetin. Ben gerçekten de hayvanlaraleminin en süslü canl›s› olarak bilinirim.

Çetin: Kuyru¤un çok güzel. Bütün tavus kufllar›n›n kuyruklar› böylemidir?

46

Page 49: Çocuklar Sizin İçin 1

Tavus kuşu: Hay›r minik dostum. Bu kuyruk sadece biz erkek tavuskufllar›nda vard›r. Biz bu güzel kuyru¤umuzu eflimiz olmas›n› iste-di¤imiz difli tavus kufllar›n› etkilemek için kullan›r›z.

Çetin: Kendini göremeyen bir tavus kuflu kuyru¤unu aç›nca bu ka-dar güzel ve çekici göründü¤ünden nas›l emin olabilir ki? Bunun bi-ri taraf›ndan size ö¤retilmesi gerekli de¤il midir? ‹nsanlar bile an-cak aynaya bak›nca nas›l göründüklerinden tam emin olabilirler.

Tavus kuşu: Hakl›s›n! Biz aynaya bak›p bu güzelli¤imizi görmüyo-ruz. Kuyru¤umuzu bu flekilde açarken al›ml› hale gelece¤imizi bizeAllah ö¤retiyor.

Çetin tavus kufluna yak›ndan bak›nca aç›lan kuyru¤undakimuhteflem renkler ve desenler karfl›s›nda flafl›rd›.

Çetin: Sanki harika bir resme bakar gibiyim. Renkler o kadar gü-zel ki…

Tavus kuşu: Kuyru¤umdaki bu güzel desenleri ben çizmifl olabilirmiyim? Elbette bunlar imkans›z, küçük arkadafl›m. O halde biz ta-vus kufllar›n›n ola¤anüstü güzel olan kuyru¤u kendili¤inden olufl-mam›flt›r. Bizim bu güzel renklerimize herkes hayran oluyor. Çün-kü bütün canl›lar gibi bizi de bu güzellikte yaratan Allah’t›r.

Çetin: fiimdi canl›lar› bu kadar güzel yaratan›n Allah oldu¤unu birkez daha anlad›m. Hoflçakal, güzel arkadafl›m!

Çetin Allah’›n üstün gücüne büyük bir hayranl›k duyarak, ab-las›n›n ve annesinin yan›na geri döndü. Onlara da tavus kuflununbu güzelli¤ini Allah’›n yaratt›¤›n› hat›rlatacakt›.

Tavus kuflu, Çetin’in ard›ndan seslendi.

Tavus kuşu: Hoflçakal!

47

Page 50: Çocuklar Sizin İçin 1

Can okuldan evegeldi¤i s›rada d›flar›dafliddetli bir ya¤mur bafl-lam›flt›. Yeme¤ini yedik-ten sonra ödevlerini yap-maya bafllamadan önceannesinden ya¤muruseyretmek için biraz izinistedi. Annesi Can’a k›sabir süre izin verdi. Canda pencerenin kenar›nagelip ya¤an ya¤muruseyretmeye bafllad›. So-kakta flemsiyesiyle yürü-yenlerden baflka, flemsi-yesi olmad›¤› için apart-manlar›n kenar›na s›¤›-nan insanlar vard›. Bir

48

Page 51: Çocuklar Sizin İçin 1

süre sonra etrafta ya¤mur birikintileri oluflmaya bafllad›.Yoldan geçen arabalar sular› etrafa s›çrat›yor, insanlar ›slanma-mak için kenara kaç›fl›yorlard›. Can hemen evde olmas›n›n ne ka-dar iyi oldu¤unu, Allah’›n onlara verdi¤i s›cak ev ve yiyecekler içindaha çok flükretmesi gerekti¤ini düflündü. Tam o s›rada pencere-nin önüne bir serçe kondu. Zavall› kufl ya¤murda s›¤›nacak bir yerar›yor herhalde diye düflünerek hemen pencereyi açt›.

Can: Merhaba, benim ad›m Can. ‹stersen içeri gelebilirsin.

Kuş: Teflekkür ederim Can. Ya¤mur dinene kadar içeride bekleye-bilirim.

Can: D›flar›da çok üflümüfl olmal›s›n. Daha önce hiç bu kadar ya-k›ndan bir kufl görmemifltim. Bacaklar›n›z ne kadar da inceymifl.Bu incecik bacaklarla vücudunuzu nas›l tafl›yabiliyorsunuz?

Kuş: Evet Can, biz kufllar›n bacaklar› vücudumuza göre incedir.Ama buna ra¤men vücudumuzun a¤›rl›¤›n› kolayl›kla tafl›yabiliyo-ruz. ‹ncecik bacaklar›m›z›n içinde pek çok kas, damar ve sinir var.E¤er biz kufllar›n bacaklar› daha kal›n ve hantal olsayd› uçmam›zoldukça zorlafl›rd›.

Can: Uçmak kimbilir ne kadar güzel bir duygudur. Kanatlar›n›z daincecik ama onlar› kullan›p uçabiliyorsunuz. Peki nas›l oluyor dayorulmadan çok uzaklara uçabiliyorsunuz?

Kuş: Uçmak için ilk havaland›¤›m›zda çok enerji harcar›z, çünkübütün vücut a¤›rl›¤›m›z› incecik kanatlar›m›zla kald›rmam›z gere-kir. Ama bir kere uçmaya bafllad›¤›m›zda dinlenebilmemiz için ha-vada kendimizi rüzgara b›rak›r›z. Bu flekilde daha az enerji har-cad›¤›m›z için kolay kolay yorulmay›z. Rüzgar›n etkisi geçince isetekrar kanat ç›rpmaya bafllar›z. Allah’›n bizim için yaratt›¤› kolay-l›klar sayesinde çok uzun mesafeleri uçabiliriz.

Can: Peki uçarken etraf›n›z› nas›l görebiliyorsunuz?

49

Page 52: Çocuklar Sizin İçin 1

Kuş: Bizim en iyi duyu organlar›m›zdan biri gözlerimiz-dir. Yüce Allah biz kufllara, uçma yetene¤imizin yan›s›ra üstün bir görme kabiliyeti de vermifltir. E¤er bafll›bafl›na bir mucize olan uçma yetene¤imiz, üstün birgörme yetene¤imiz olmasayd› son derece tehlikeli olur-

du. Çok uzaktaki nesneleri insanlardan çok daha netgörme gücüne ve daha genifl bir görme aç›s›na sahibiz.

Böylece tehlikeleri önceden fark ederek uçufllar›m›z›n yönünü ve h›-z›n› ayarlayabiliriz. ‹nsanlar gibi gözlerimizi hareket ettiremeyiz.Çünkü gözlerimiz yuvalar›nda sabittir. Ama bafl›m›z› ve boynu-muzu h›zla çevirerek görüfl alan›m›z› büyütebiliriz.

Can: Demek bu yüzden kufllar hep bafllar›n› oynat›yorlar. Yani etra-f›n›z› daha rahat görebilmek için. Bütün kufllar›n gözleri ayn› m›d›r?

Kuş: Baykufl gibi gece kufllar›n›n çok büyük gözleri vard›r. Gözle-rindeki baz› özel hücreler lofl ›fl›¤a karfl› duyarl›d›r. Bu özelliklerisayesinde baykufllar, geceleri çok iyi görüp avlanabilirler. Allah,

su kufllar› denilen türlerimizin gözleri-ni ise suyun içinde çok net görebile-cek bir flekilde yaratm›flt›r. Su kufl-lar› kafalar›n› suya dald›r›p ç›ka-rarak sudaki böcek ve bal›klar› ko-layca yakalarlar. Allah su kufllar›-n›n gözlerinde su alt›nda görmeyeuygun bir yap› yaratm›flt›r. Bu sa-yede suyun alt›n› berrak görür vehemen avlar›na do¤ru yüzerler.

Can: Bütün kufllar›n gagalar› bir-biriyle ayn› de¤il. Bunun sebebinedir?

50

Page 53: Çocuklar Sizin İçin 1

Kuş: Allah gagalar›m›z›, tür-lerimize göre farkl› farkl› olançok önemli görevleri yerinegetirebilecek flekilde yarat-m›flt›r. Biz kufllar›n gagalar›,yaflad›¤›m›z ortamda beslen-memize en uygun olacak bi-çimdedir. T›rt›l ve solucan gi-bi böcekler, böcek yiyen bizkufllar için çok lezzetli canl›lard›r. ‹nce ve sivri gagam›zla t›rt›llar›ve topra¤›n alt›ndaki solucanlar› kolayl›kla ç›karabiliriz. Bal›klabeslenen türlerimizin gagalar› genelde bal›klar› kolay avlayabil-meleri için uzun ve kepçe fleklindedir. Bitkiyle beslenen türlerimizingagalar› ise beslendikleri bitki çeflidine göre obitkilere en rahat ulaflabilecekleri biçimde-dir. Rabbimiz yeryüzünde yaflayan tümcanl›lara ihtiyaç duyduklar› özellikleri ek-siksiz ve kusursuz olarak vermifltir.

Can: Benim gibi kulaklar›n yok ama be-ni rahatl›kla duyabiliyorsun.

Kuş: Duymak da biz kufllar için çokönemlidir. Bu flekilde avlanabilir, etraf›-m›zdaki tehlikelere karfl› korunabilirve haberleflebiliriz. Baz› kufllardaçok alçak sesleri çok rahat duyma-lar›n› sa¤layan kulak zarlar› var-d›r. Baykufllar›n ise kulaklar› sesekarfl› çok hassast›r. Duyma oranlar›insanlardan çok daha fazlad›r.

51

O Allah ki, yaratand›r, (en güzel bir biçimde)

kusursuzca varedendir, ‘flekil vesuret' verendir...

(Haflr Suresi, 24)

Page 54: Çocuklar Sizin İçin 1

Can: Siz kufllar çok güzel ötüyorsunuz. Sizin sesinizi dinlemek çokhofluma gidiyor. Sesinizi ne amaçlarla kullan›yorsunuz?

Kuş: Baz› türlerimiz düflmanlar›n› yan›ltmak için seslerini çeflitli fle-killerde kullan›rlar. A¤aç deliklerinde yapt›¤›m›z yuvalar›m›z› düfl-manlardan korumak için bir y›lan gibi t›slar›z. Yuvaya sald›ran y›r-t›c› hayvan yuvada bir y›lan oldu¤unu düflünür böylece biz de yu-vam›z› korumufl oluruz.

Can: Yuvalar›n›z› düflmanlardan korumak için baflka neler yapar-s›n›z?

Kuş: Yuvalar›m›z› düflmanlardan korumak için çok say›da sahte yu-valar kurar›z. Böylece aralar›na gizledi¤imiz gerçek yuvam›z› ve yu-murtalar›m›z› düflmanlar› flafl›rtarak korumufl oluruz. Yuvalar›m›z›zehirli y›lanlardan korumak için girifllerini gizli ve karmafl›k yapar›z.Baflka bir önlem olarak da dallar› dikenli a¤açlara yuva yapar›z.

Can: Baz› kufllar suda nas›l yüzebiliyorlar. Neden bütün kufllar su-da yüzemez?

Kuş: Yarat›c›m›z olan Allah baz› türlerimize suda yüzebilecek özel-likler vermifltir. Suya girdiklerinde yüzmelerini sa¤lamak için ayakparmaklar›n›n aras›n› perdeli yaratm›flt›r. Di¤er türlerimizin ayakparmaklar› ise ince ve perdesizdir. Bu yüzden su kufllar›n›n d›fl›n-daki kufllar suda yüzemezler.

Can: T›pk› bir palet gibi. Yüzerken aya¤›ma palet takt›¤›mda çokdaha h›zl› yüzebiliyorum.

52

"Gö¤ün bofllu¤unda boyun e¤dirilmifl kufllar›görmüyorlar m›? Onlar› (böyle bofllukta)

Allah'tan baflkas› tutmuyor. fiüphesiz imaneden bir topluluk için bunda ayetler vard›r."

(Nahl Suresi, 79)

Page 55: Çocuklar Sizin İçin 1

Kuş: ‹flte baz› türlerimiz de do¤ufltan bu paletlere sahiptir.

Can ile kufl sohbetlerine devam ederlerken annesi Can’› ödevleriniyapmas› için odas›na ça¤›rd›. Bu s›rada ya¤mur da dinmiflti.

Can: Ben art›k odama gidip ödevlerimi yapmak zorunday›m. Yar›nokulda siz kufllar›n özelliklerini ve yüce Allah’›n tüm varl›klar gibisizleri de üstün yaratma sanat›yla ne kadar kusursuz yaratt›¤›n› ar-kadafllar›ma anlataca¤›m.

Kuş: Ya¤mur dindi¤ine göre ben de art›k yuvama dönebilirim. Beniiçeri ald›¤›n için çok teflekkür ederim Can. Arkadafllar›na biz kuflla-r› anlat›rken tüm canl›lara oldu¤u gibi biz kufllara da çok iyi bakma-lar› ve onlara tafl atmamalar› gerekti¤ini de anlat›r m›s›n?

Can: Tabii ki anlat›r›m. Allah’a emanet ol.

Can pencereyi açt› ve kufl da hemen uçtu ve gökyüzünde süzül-meye bafllad›. Can da Allah’›n yarat›fl›ndaki üstünlü¤ü düflünereködevlerinin bafl›na oturdu.

53

Page 56: Çocuklar Sizin İçin 1

Ali ve ailesi pazar günü piknik yapmak için erkenden ormanagelmifllerdi. Annesi piknik malzemelerini yerlefltiriyordu.

Annesi gelirken sepeti Ali’nin çok sevdi¤i havuçlarla doldur-mufltu. Ali hemen bir a¤ac›n alt›na oturdu. Bir yandan kitap oku-yor, bir yandan havuçlar›n› yiyiyordu. Bir tavflan›n sepete do¤ruyaklaflt›¤›n› gördü. Minik tavflan› korkutmamaya özen göstererekAli yavaflça do¤ruldu.

Ali: Demek karn›n ac›kt› miniktavflan!

Tavşan: fieyy... Evet,havucu çok seviyorum.

54

Page 57: Çocuklar Sizin İçin 1

55

Ali: Gel beraber yiyelim, hem biraz sohbet ederiz,senin hakk›nda merak etti¤im çok fley var...

Tavşan: Biz tavflanlar toprak alt›na kazd›¤›m›z yuvalar-da yaflar›z. Ve havuçlar da tam bizim bu yer alt›ndaki ya-flant›m›za uygun olarak yerin alt›na do¤ru büyürler. Böylece onla-ra kolayca ulaflabiliriz. En sevdi¤imiz yiyecek olan havuca kolay-ca ulaflabilmemiz için yüce Allah onlar› en uygun flekilde yaratm›fl-t›r. Allah böyle diledi¤i için, biz yiyece¤imizi kolayca bulabiliriz.Bu Allah’›n yaratma mucizelerinden biridir.

Ali, Allah’›n herfleyi canl›lar›n kullan›m›na nas›l da uygun ya-ratm›fl oldu¤unu düflündü. K›fl›n yedi¤i portakal geldi akl›na. Bumeyvenin kolayca yiyebilmemiz için özel olarak kabu¤undan di-limlenmifl halde ç›kmas›na flaflt›. E¤er böyle olmasayd›, sulu haliy-le onu yememiz çok zor olacakt›. ‹çinde sa¤l›¤›m›z için çok fayda-l› olan C vitamininin bulundu¤u bu meyveyi, Allah’›n bizim kolay-ca yememiz için dilimlenmifl ve paketlenmifl bir flekilde yaratm›fl ol-mas›na flükretti. Ve tabii onu kolayca yemesi için diflleri olmas› daayr› bir nimetti. T›pk› tavflan›n havucu kolayca kemirmesini sa¤la-yan ön diflleri gibi, Allah ona da yemek yiyebilmesi için difllerinivermiflti.

Ali: Peki, yüce Allah baflka ne gibi özellikler vermifl size?

Tavşan: Allah her canl›ya yaflamlar›n› kolaylaflt›racak birçok özel-lik vermifltir. Yeryüzünde farkl› özelliklere sahip çeflit çeflit tavflan-lar vard›r. Örne¤in so¤uk bölgelerde yaflayan tavflanlargenelde beyaz renklidir. Çünkü bu onlar›n karlarüzerinde fark edilmelerini engeller ve böylecekolayca saklanabilirler. Benim gibi yabani tav-flanlar›n bacaklar› ve kulaklar› daha uzundur.

Page 58: Çocuklar Sizin İçin 1

Çöllerde yaflayan Amerikan tavflan›n›n ise iri kulaklar› vard›r. Bukulaklar tavflan›n s›cak çöllerde serinlemesine yard›mc› olur.

Ali: Senin kaplumba¤ayla olan hikayeni bilmeyen yok. San›r›mh›zl› bir koflucusun, do¤ru mu?

Tavşan: Evet, arka bacaklar›m ön bacaklar›mdan daha uzun vegüçlü. Bu sayede, saatte 60-70 km h›zla koflabiliyor ve bir seferde6 metre ileriye s›çrayabiliyorum.

Ali: Peki yerin alt›ndaki evini nas›l buluyorsun, ya sen yokken ora-ya baflka bir tavflan yerleflirse?

Tavşan: Baz› hayvanlar evlerini belirlemek için “koku b›rakma”yöntemini kullan›rlar. Mesela ceylanlar gözlerinin alt›ndaki bezler-den salg›lanan bir madde b›rak›rlar. Bu salg›dan yay›lan kokuylayaflam bölgelerini iflaretlemifl olurlar. Biz de çenemizdeki bezler ilebir koku b›rakarak evlerimizi iflaretleriz. Böylece oraya baflka birhayvan yerleflmez, biz de yuvam›z› kolayca buluruz. Tabii bunu

kendi irademizle de¤il, ancak Allah’›n ilham etmesiyleyapar›z.

Ali: Kardefllerin var m›?

56

fiüphesiz, müminler için göklerde ve yerde ayetler vard›r.

Sizin yarat›l›fl›n›zda ve türetip yayd›¤›canl›larda kesin bilgiyle inanan

bir kavim için ayetler vard›r. (Casiye Suresi, 3-4)

Page 59: Çocuklar Sizin İçin 1

Tavşan: Biz tavflanlar›n h›zl› bir üreme dönemi vard›r. Annelerimi-zin gebelik süresi k›sa yani yaklafl›k 28-33 gün kadard›r. Bir de-fada birçok yavru do¤ururlar. Mesela benim 15 tane kardeflimvar... Yavrular yaklafl›k bir ay annelerinin yan›nda kal›rlar. Tav-flanlar›n bir baflka özellikleri de do¤umdan 3-4 gün sonra sonraçiftleflebilmeleridir.

Bu s›rada Ali’nin babas›, yanlar›na geldi vesohbete kat›ld›.

Ali’nin babası: Bütün bunlar› ben bilebilmiyordum minik tavflan. Allah raz› ol-sun. Allah tüm kainat›, içindeki canl›cans›z herfleyi nas›l da eksiksiz olarakyaratm›fl. Kuran’da yüce Rabbimiz flöylebuyuruyor:

“işte Rabbiniz olan Allah bu-dur. O’ndan başka ilah yok-tur. Herşeyin yaratıcısıdır,öyleyse O’na kulluk edin. Oherşeyin üstünde bir ve-kildir.” (En’am Suresi,102)

57

Page 60: Çocuklar Sizin İçin 1

Bütün bu verdi¤i nimetler sonsuz ahiret hayat›m›za haz›rl›kyapt›¤›m›z ve imtihan oldu¤umuz dünya hayat›nda O’na flükret-memiz, O’nun r›zas›n› kazanarak yaflamam›z içindir. BiliyorsunuzAllah Kuran'da, “insanlar› ancak Kendisi'ne ibadet etmeleri için”yaratt›¤›n› bize bildiriyor. Bizim de yapaca¤›m›z en güzel fley, tümbu nimetlere flükretmek, hayat›m›z› Kuran’a göre düzenlemek ve“Allah için” yaflamak olmal›. Kuran’da Allah flöyle buyurur:

“Sen de sabah akşam O’nun rızasını isteyerek Rablerine duaedenlerle birlikte sabret. Dünya hayatının (aldatıcı) süsünü is-teyerek gözlerini onlardan kaydırma. Kalbini bizi zikretmektengaflete düşürdüğümüz, kendi istek ve tutkularına (hevasına)uyan ve işinde aşırılığa gidene itaat etme.” (Kehf Suresi, 28)

Ali: Babac›¤›m, insan etraf›na biraz düflünerek bak›nca ne kadarçok flükredecek fley görüyor, de¤il mi? Her gün görmeye al›flt›¤›-

m›z bir a¤aç, uçan bir kufl, bu minik tavflan... Biraz düflü-nüp inceleyince hepsinde kusursuz birer tasar›m oldu-¤unu görüyoruz. Bunu yapmaya ancak herfleyi örnek-

siz yaratan yüce Allah güç yetirebi-lir de¤il mi? Yoksa bir tavflan tümbu özellikleri kendinde toplamay›

nas›l ak›l edebilirdi ki?

Tavşan: Çok hakl›s›n Alici¤im. Allah bi-ze yarat›l›fl›m›za uygun özellikleri verme-se hiçbirimiz onlara sahip olmaya güç

yetiremezdik.

58

Page 61: Çocuklar Sizin İçin 1

Ali’nin babası: Alici¤im, pikni¤e gelmemiz ne kadar hay›rl› oldu.‹lk bak›flta bizimle pikni¤e gelmek hiç de cazip gelmemiflti ama bu-rada minik tavflanla tan›fl›p bu sohbeti yapman birçok konuda tek-rar düflünmeni sa¤lad›.

Ali: Hakl›s›n babac›¤›m, bu sohbet benim herfleyde Allah’› görme-me çok yard›mc› oldu. Çok teflekkür ederim minik tavflan. Benimbabamla gitmem gerekiyor. Anneme soray›m, daha havucumuzvarsa sana getirirm. Tekrar görüflmek üzere flimdilik hoflçakal.

Tavşan: Teflekkürler Ali, Allah’a emanet olun.

59

Page 62: Çocuklar Sizin İçin 1

Okuldan eve döndü¤ünde Murat’› büyük bir sürpriz bekliyor-du. Babas› ona minik bir kedi yavrusu alm›flt›!

Murat derslerden arta kalan vaktini bu sevimli kediyle oyna-yarak geçirmeye bafllam›flt›. Bir gece uyurken kedinin odadan ç›-k›p, kapkaranl›k olan salonda süt kab›n› hemen buluflunu görünceMurat hayrete düfltü.

MURAT: Bu karanl›kta nas›l da kolayca bulabildin bakal›m süt ka-b›n›?

KEDi:: Muratc›¤›m, bizim görmemiz için az›c›k ›fl›k yeterlidir. Göz-lerimiz insanlar›nkinden farkl› yarat›lm›flt›r. Göz bebeklerimiz ka-

ranl›kta olabildi¤ince çok ›fl›k almak içinbüyüyerek yuvarlaklafl›rlar. Ayr›ca biz

kedilerin gözlerinde siz insanlar›nkin-de bulunmayan bir tabaka vard›r.Retinan›n hemen arkas›nda bulunanbu tabakadan ›fl›k geri yans›r. Böy-lece ›fl›k retinam›zdan iki kez geç-mifl olur. Biz de bu sayede karan-l›kta rahatça görebiliriz ve göz-lerimiz de daha parlak olur.

fiüphesiz Allah bizi her türlü koflul

60

Page 63: Çocuklar Sizin İçin 1

için en uygun flekilde yaratm›fl, bize ihtiyac›m›z olan özellikleri ver-mifltir. Bu özelliklere evrim teorisinin iddia etti¤i gibi zamanla vetesadüfler sonucunda sahip olmam›z tabii ki imkans›zd›r. Allah ke-diler gibi bütün canl›lar› bir anda kusursuzca yaratm›flt›r.

MURAT: ‹nsanlar sizi bir de yüksek bir yerden “hep dört ayak üze-rine düflme” becerinizle tan›rlar. Bunu nas›l beceriyorsunuz?

KEDi: Hakl›s›n. Biz kediler a¤aç-lar›n üzerinde, yüksek yerler-

de dolaflmaya bay›l›r›z.

61

E¤er akl›n›z› kullanabiliyorsan›z, O, do¤unun da bat›n›n da ve bunlar›n aras›nda olan herfleyin de Rabbidir.

(fiuara Suresi, 28)

Page 64: Çocuklar Sizin İçin 1

Ancak buralardan düflme tehlike-sine karfl› Allah, bizlere bu özelyetene¤i vermifltir. Düflerkendengemizi sa¤lamak içinkuyru¤umuzu kullan›r vegövdemizin a¤›rl›k merke-zini bu sayede de¤ifltirip,patilerimizin üzerine düfl-meyi baflar›r›z. Bu koruyu-cu özelli¤iyle Allah sonsuzflefkat ve merhametini gös-termektedir.

Murat minik kediyi flef-katle kuca¤›na ald›. Her günkarfl›laflt›¤› bu sevimli yarat›k-lar›n asl›nda Allah’›n üstünyarat›fl›n›n ne kadar önemli birer delilioldu¤unu düflündü. Kedilere olan sevgisi veflefkati böylece daha da artt›. Tüyleri okflanan yavru kedi de m›r›l-danarak Murat’a sevgisini belirtti.

62

Görmedinmi, Allah, yerde-kileri ve denizde

O’nun emriyle ak›pgiden gemileri, sizin

yarar›n›za verdi. Ve izni olmad›kça, gö¤ü yerin üstüne

düflmekten al›koyar. fiüphesiz Allah, insan-lara karfl› flefkatlidir,

çok merhametlidir.

(Hac Suresi,65)

Page 65: Çocuklar Sizin İçin 1

63

Page 66: Çocuklar Sizin İçin 1

Cüneyt yaz tatilini bol bol yüzerek de¤er-lendiriyordu. Babas› yüzerken suyun alt›n› göre-bilmesi için ona bir deniz gözlü¤ü hediye etmiflti.Cüneyt deniz alt›nda gördü¤ü muhteflem güzellikkarfl›s›nda adeta büyülenmiflti. Yine gözlüklerledeniz alt›n› seyretmeye dalm›flken bal›¤a benze-meyen bir canl› gördü.

Cüneyt: Hey! Sen kimsin?

Mürekkepbalığı: fiafl›rmakta hakl›s›n Cüneyt.Her ne kadar “bal›k” ad›n› tafl›sak da bizmürekkep bal›klar› di¤er bal›klardan çok farkl›y›z.

Mesela bizim vücudumuzda hiç kemik yoktur.

Cüneyt: Vücudunuzda kemik yoksa nas›l hareketediyorsunuz?

Mürekkepbalığı: Asl›n› istersen bizim çok flafl›rt›c›bir hareket yetene¤imiz var! Bizim vücudu-

muz çok yumuflakt›r ve derimiz de çokkal›nd›r. Derimizin alt›nda da baz› kaslarvard›r. Bu kaslar› kullanarak vücudu-muza su çekeriz ve daha sonra busuyu kuvvetlice geri püskürtürüz. Buda bizim yüzmemizi sa¤lar.

64

Page 67: Çocuklar Sizin İçin 1

Cüneyt: Bunu nas›l yapt›¤›n› tam olarak anlat›rm›s›n?

Mürekkepbalığı: Bafl›m›z›n iki yan›nda cebebenzeyen birer aç›kl›k bulunur. Bu aç›kl›ktanald›¤›m›z suyu vücudumuzun içinde bulunan birbofllu¤a çekeriz. Daha sonra içerideki bu suyu,bafl›m›z›n hemen alt›nda bulunan ince bir boru-dan çok h›zl› bir biçimde püskürtürüz. Bu sayedemeydana gelen güç ile ters yöne do¤ru h›zlahareket ederiz. Ayr›ca bizi avlamak isteyendüflmanlar›m›zdan da ani bir h›zla kaçar›z.

Cüneyt: Peki diyelim bu kaç›fl h›z› yeterli olmad›, ozaman ne yapars›n›z?

65

Page 68: Çocuklar Sizin İçin 1

Mürekkepbalığı: E¤er kaç›fl h›z› yeterli gelmezsevücudumuzda üretti¤imiz koyu renkli boyay› bir bu-lut fleklinde düflmanlar›m›za do¤ru püskürtürüz. Bubulut düflmanda büyük bir flaflk›nl›¤a yol açar. Bubirkaç saniyelik flaflk›nl›k da bizim için yeterlidir.Ç›kard›¤›m›z renkli bulut sayesinde arkas›ndagörünmez olur ve h›zla bölgeden uzaklafl›r›z.

Cüneyt: Allah sizi de karfl›laflaca¤›n›z her zor-lu¤a karfl› özel olarak donan›ml› yaratm›fl.Düflünüyorum da bu özelliklerimizi ne biz in-sanlar ne siz canl›lar kendi kendimize asla bu-lamazd›k.

Mürekkepbalığı: Hakl›s›n Cüneyt. ‹flte bu yüceAllah’›n üstün yaratma bilgisinden kaynaklan›r.

Gördü¤ün bütün canl›lar› bu bilgiyle ve mükem-mel özelliklerle Allah yaratm›flt›r. Hiçbir canl› bu

özelliklerine kendi kendine sahip olamaz. Allah'›ngücü ve bilgisi her yeri kaplam›flt›r. O'ndan baflka

güç yoktur.

Cüneyt: Seni tan›d›¤›ma çok sevindim mürekkep bal›¤›.Verdi¤in bilgiler için teflekkür ederim.

66

Page 69: Çocuklar Sizin İçin 1

67

“Allah... O'ndanbaflka ‹lah yoktur.

Diridir, kaimdir. O'nu uyuk-lama ve uyku tutmaz. Göklerde

ve yerde ne varsa hepsi O'nundur.‹zni olmaks›z›n O'nun kat›nda

flefaatte bulunacak kimdir? O, önlerindekini ve arkalar›ndakinibilir. (Onlar ise) Diledi¤i kadar›n›nd›fl›nda, O'nun ilminden hiçbir fleyi

kavray›p-kuflatamazlar. O'nunkürsüsü, bütün gökleri ve yerikaplay›p-kuflatm›flt›r. Onlar›n

korunmas› O'na güç gelmez. O,pek yücedir, pek büyüktür.”

(Bakara Suresi, 255)

Page 70: Çocuklar Sizin İçin 1

Kerem, yaz tatili için ailesiyle güneyde deniz kenar›ndaki birtatil beldesine gitmiflti. Minik bir dükkan›n önündeki bir akvaryum-da ilginç deniz canl›lar› sergilenmekteydi. Kerem akvaryuma yak-laflt›. ‹çinde yavafl yavafl dolaflan bir denizat› gördü.

Kerem: Denizatlar›n› daha büyük san›rd›m, ne kadar da küçükmüfl-sün!

Denizatı: Evet, bizi kitaplardan ve televizyondan tan›yanlar dahabüyük canl›lar oldu¤umuzu düflünürler. Oysa boylar›m›z 4 cm ile30 cm aras›nda de¤iflir.

Kerem: Sizin gözleriniz her yöne hareket edebiliyor de¤il mi? Vebu sayede çevrenizdeki bütün olaylardan haberdar olabiliyorsunuz.

Denizatı: Hakl›s›n, Allah bizim bafl›m›z› vücudumuza dik aç› ile ya-ratm›flt›r. Baflka hiçbir deniz canl›s›nda bu özellik yoktur. Bu neden-

68

Page 71: Çocuklar Sizin İçin 1

le vücutlar›m›z dik olarak yüzer, bafl›m›z› sadece yukar› ve afla¤›hareket ettirebiliriz. Asl›nda bu özellik di¤er canl›larda olsa, baflla-r›n› sa¤a-sola çeviremedikleri için problem yaflayabilirlerdi ve hertürlü tehlikeye karfl› savunmas›z olabilirlerdi. Fakat biz sahip oldu-¤umuz özel vücut tasar›m› sayesinde böyle bir problem yaflamay›z.

Yüce Allah gözlerimizi birbirinden ba¤›ms›z, her yöne serbest-çe hareket edebilecek ve dönerek her taraf› rahatl›kla seyredebile-cek flekilde yaratm›flt›r. Bu nedenle kafam›z› iki yana çeviremesekde etraf›m›z› görebiliriz.

Yüce Allah, yaratt›¤› çeflit çeflit canl›lardaki örneksiz tasar›mlar,hayret uyand›ran özellikler ile insanlara sonsuz sanat›n› ve s›n›rs›zilmini göstermektedir.

Kerem: Bir fley merak ediyorum. Senin ne kanad›n var, ne de kuy-ru¤un var. Suyun içinde nas›l alçal›p yükselebiliyorsun?

Denizatı: Yüzmemiz çok özel bir sistem sayesinde gerçekleflir. Bi-zim yüzme keselerimiz vard›r ve bu kesede bulunan bir tür gaz›nmiktar›nda gereken de¤ifliklikleri yaparak suda yükselip alçalabili-riz. E¤er bu hava kesesi zarar görürse ve az miktar da olsa gazkaybederse biz de denizin dibine batar›z!

Yani yüzme kesesindeki gaz›n miktar›nda herhangi bir de¤iflik-lik bizim ölümümüze neden olur. Rabbimiz bu miktar› çok hassas birflekilde yaratm›flt›r.

Kerem: Bu muhteflem bir tasar›m.

Denizatı: Gördü¤ün gibi küçük dostum, evrendeki her varl›k gibidenizatlar›n› da bütün özellikleriyle birlikte eksiksiz olarak Allah ya-ratm›flt›r. Deniz alt›ndaki çok say›daki canl› türünden bir tanesi olanbiz denizatlar›ndaki tasar›m Allah'›n s›n›rs›z gücünün, sonsuz ilmi-nin örneklerindendir.

Kerem denizat›yla sohbeti bitince annesinin yan›na döndü. Buminik hayvandaki muhteflem özellikler, Kerem’in Allah’›n yaratmasanat›na duydu¤u hayranl›¤› daha da art›rm›flt›.

69

Page 72: Çocuklar Sizin İçin 1

Orhan pencereden d›flar›ya bak›yor, dedesinin gelmesini he-yecanla bekliyordu. Dedesiyle vakit geçirmek çok e¤lenceli ve gü-zeldi. Sonunda dedesi gelmiflti. Orhan heyecanla kap›ya kofltu vededesinin boynuna sar›ld›. Tam bekledi¤i gibi dedesi ona hediye-ler getirmiflti. Çok sevdi¤i çikolatar ve baz› resimli kitaplar. HasanDede torununun bu nefleli halini çok seviyordu. fiöyle dedi;

Hasan Dede: Bugün flehir d›fl›nda küçük bir iflim var, benimle bir-likte gelmek ister misin? Hem sen de gezmifl olursun? Orhan se-vinçle kabul etti ve hemen yola ç›kt›lar. fiehirden uzaklaflmaya bafl-lam›fllard›. Bu sürpriz yolculuk Orhan’›n çok hofluna gitmiflti.

Orhan: Oh, ne güzel tertemiz hava, ci¤erlerimiz bugün bu mis gi-bi hava ile dolacak. Keflke oturdu¤umuz flehrin havas› da hep böy-le güzel olsa!

70

Page 73: Çocuklar Sizin İçin 1

Hasan Dede: Bu biraz zor Orhan,çünkü arabalardan ç›kan egzosduman›, özellikle k›fl›n bacalar-dan ç›kan dumanlar, bir dea¤açlar›n, bitkilerin az olmas› fleh-rin havas›n›n temiz kalmas›naengel olan nedenlerdir.

Orhan: Dumanlar› anlad›mama bitkilerin konuyla ilgisini pekanlayamad›m. A¤açlar meyve veren yada flehri güzellefltiren bitkiler de¤il mi?

Hasan Dede: Evet tüm bu söylediklerini a¤açlaryap›yor, ama onlar›n belki de bunlardan daha önem-li olan özellikleri havay› temizlemeleridir. Bitkiler di¤er canl›lar›ntam tersi bir biçimde nefes al›rlar. ‹nsanlar ve hayvanlar havadakioksijeni al›rlar, bunu vücutlar›nda kulland›ktan sonra kirlenen ha-va karbondioksit olarak d›flar›ya geri verilir. ‹flte bitkiler bunun ter-sini yapar, havadaki karbondioksiti al›p, oksijeni havaya geri ve-rirler. Böylece temizlik ifllemi gerçekleflmifl olur.

Bitkilerin baflka mucizevi özellikleri de var ve bunlar›nhepsini yaratan, üstün ak›l sahibi Allah’t›r Orhan. ‹stersensana bitkiler hakk›nda bildiklerimi anlatabilirim.

Orhan: Tabi ki dedecim, kulaklar›m› açt›m, seni din-liyorum!

Hasan Dede: Bitkilerin nefes almas› fotosen-tez ifllemiyle gerçekleflir.

71

Page 74: Çocuklar Sizin İçin 1

Orhan: Fotosentez ne demek?

Hasan Dede: Senin merak›n› gidermeye çal›-flaca¤›m ama bu o kadar kolay olmayacak, çünkü

bu konu çok zor ve karmafl›kt›r. Bilim adamlar› halafotosentez ifllemini tam anlam›yla çözmeye çal›fl›yorlar.

Orhan: Bilim adamlar›n›n halen çözmeye çal›flt›¤› bir ifllem-le bitkiler hayatlar›n› sürdürüyorlar. Dahas› ifllem deyince insan›nakl›na matematiksel ifllemler, formüller geliyor. Biz bile matematik

dersinde bazen zorlan›rken, bizim gibi bir zeka ve bedene sa-hip olmayan bitkilerin bunu yapmas› bir

mucize!

Hasan Dede: Evet, bu kesinlikle birmucizedir. Bu kimyasal ifllem, bitkilertaraf›ndan ilk yarat›ld›klar› günden

72

Page 75: Çocuklar Sizin İçin 1

beri hiç aksamaya u¤ramadan gerçeklefltiril-mektedir. Yeflillik olan her yerde, günefl ener-jisi kullanarak, karbondioksit ve sudan, flekeroluflturan bir fabrika çal›fl›yor demektir. Yedi-¤imiz ›spanak, salatam›zdaki maydanoz, balko-numuzdaki sarmafl›k, biz fark›nda olmadan, bizimiçin sürekli üretim yapmaktad›rlar. Bu, üstün ilim sahibi

Allah’›n tüm insanlara olan flefkatinin bir sonucudur.Allah, bitkileri insanlar›n ve tüm canl›lar›n yarar›na

hizmet edebilecekleri flekilde yaratm›flt›r. ‹nsa-n›n, bugünkü teknolojiyle bile kavrayama-

d›¤› bu kusursuz sistemi yapraklar mil-yonlarca y›ld›r iflletmektedirler.

Allah, Kuran’›n bir ayetinde, in-sanlar›n bir tek a¤ac› bile

yoktan var etmelerininimkans›z oldu¤unu

flöyle bildirir:

73

Page 76: Çocuklar Sizin İçin 1

“(Onlar mı) Yoksa, gökleri ve yeri yaratan ve size gökten su in-diren mi? Ki onunla (o suyla) gönül alıcı bahçeler bitirdik, siziniçinse bir ağacını bitirmek (bile) mümkün değildir…” (Neml Su-resi, 60)

Orhan, bitkilerin fotosentez denilen özel bir kimyasal ifllemlenefes alabildiklerine çok flafl›rm›flt›. Peki bu ifllem nas›l yap›l›yordu?O bunlar› düflünürken dedesi anlatmaya devam etti:

Hasan Dede: fiuursuz bitki hücreleri, topra¤›, suyu, havay› ve Gü-nefl’i kullanarak, topra¤›n içinden belirli oranlarda mineralleri vesuyu alarak, insan için besin üretirler. Günefl ›fl›¤›ndan ald›klar›enerji ile bu malzemeleri parçalar, sonra parçalad›klar› malzeme-leri besinleri oluflturacak flekilde biraraya getirirler. Burada k›sacaözetlenen bu ifllemin her aflamas›nda ayr› bir ak›l, fluur ve planla-ma görülür. Bitkilerdeki bu hayranl›k uyand›ran sistem, ortaya koy-du¤u sonuçlar›yla, çok aç›kt›r ki insan›n faydas› için özel olarak ta-sarlanm›fl bir yaflam kayna¤›d›r.

Orhan: Peki yapraklar ne yap›yor?

74

Page 77: Çocuklar Sizin İçin 1

Hasan Dede: Hani okulda labo-ratuvarda inceleme yaparken kul-land›¤›n›z mikroskoplar var ya iflteonlar›n çok geliflmifl olanlar›yla biryapra¤› yak›ndan inceleyecekolursak, Allah’›n yaratma sanat›bütün ihtiflam›yla bir kez dahakarfl›m›za ç›kar! Tek bir yapra¤›niçinde kusursuz bir üretim sistemikurulmufltur. Bu sistemi daha iyianlayabilmek için yaprak içindegörev alan yap›lar› günlük hayatta kulland›¤›m›z aletlere benzete-biliriz. Yapra¤›n detaylar›n› büyüterek inceledi¤imizde her an fa-aliyette olan tüpler, özel ifllemler için infla edilmifl odalar, dev birdüdüklü tencere gibi çal›flan subaplar, binlerce ifllemi kontrol edensay›s›z dü¤me ve hiç durmadan kofluflturan iflçilerle dolu otomatikbir besin fabrikas› ile karfl›lafl›r›z. Daha dikkatli bakacak olursak,belirli noktalara yerlefltirilmifl zaman ayarlay›c›lar›n›, termostatlar›,nem ölçerleri, geri bildiri sistemlerini ve ›s› kontrol mekanizmalar›-n› da görebiliriz.

75

Page 78: Çocuklar Sizin İçin 1

Orhan: Bunlar›n hepsinin minicik bir yaprakta biraraya gelmesive hiçbir aksakl›k olmadan çal›flmas› harika!

Hasan Dede: Bu mükemmel sistemi en güzel flekilde yaratanYüce Rabbimiz Allah’t›r Orhan. Yeryüzündeki her yaprakAllah’›n izniyle bu mükemmel sistemlerle ortaya ç›kar. Bunu sa-k›n unutma!

Orhan dedesinin anlatt›klar›n› dinlerken çok büyük bir a¤açgördü ve akl›na bir soru geldi. A¤açlar›n bu sorunu nas›l giderdi-¤i ve yaflam›n› sürdürdü¤ünü merak etmeye bafllad›. Hemen bu so-runu dedesine sordu;

Orhan: Dedeci¤im, a¤açlar›n boyu çok yüksek, topraktaki su vebesinler nas›l oluyor da, yukar› ç›kabiliyor? Baksana flu a¤aç ne

kadar da yüksek ama en ucundaki yaprakyemyeflil?

Hasan Dede: Hani az önceyapraklar› bir fabrikaya ben-zeterek anlatm›flt›m, yine ayn›benzetmeyle devam edelim.Her taraf› bir a¤ gibi kaplam›flolan boru hatt› hammaddeninüretim birimlerine ulaflt›r›lmas›n›ve üretim birimlerinde elde edi-

len ürünün bitkinin doku-lar›na da¤›t›lmas›n›sa¤lar. Bu boru hatt› bit-kinin ald›¤› besini ve su-yu yukar› do¤ru ç›kart›r-ken, bir taraftan da yap-raklarda üretilen flurubu

76

Page 79: Çocuklar Sizin İçin 1

bütün a¤ac›n beslenmesiiçin iç bölgelere do¤rugönderir. Bu kanallar›nhepsi yaln›zca hayati s›v›-lar› tafl›makla kalmaz, ayn›zamanda a¤açta ve yap-rakta iskelet görevi görür-ler. Bu harika bir tasar›m-d›r. Çünkü insanlar tara-f›ndan infla edilen yap›-larda, binalar›n tafl›-y›c› elemanlar› (ko-lonlar, kirifller vs)ve binan›n sutesisat› ayr› ayr› in-fla edilirler. Bitkiler-de bu iki ihtiyac›nbir kerede çözüldü-¤ü harika bir tasa-r›m vard›r.

Orhan: Bu gerçek-ten muhteflem sis-tem! Akl›ma bir fleygeldi. Sanki bitkile-rin içinde gizli

77

Page 80: Çocuklar Sizin İçin 1

bir takvim ya da saat varm›fl gibi hiç flafl›rmadan hep ayn› flekildedavran›yorlar. Örne¤in hep ilkbaharda çiçek aç›yor, sonbahardayaprak döküyorlar. Bu nas›l olur?

Hasan Dede: Bilim adamlar› buna biyolojik saat ad›n› verirler. Bit-kilerin bu zaman ayarlamalar›n› yapan saatleri, günefl ›fl›¤›n›nyapraklara düflme süresini de hesaplar. Her bitkinin biyolojik saatibu süreyi bitkinin kendi yap›sal özelli¤ine göre hesaplar. Örne¤insoya fasulyesi üzerinde yap›lan araflt›rmalar sonucunda, bu bitki-lerin ne zaman ekilirlerse ekilsinler her zaman y›l›n ayn› zamanla-r›nda çiçek açt›klar› görülmüfl. Bitkilerin içindeki saati ayarlayanelbette üstün güç sahibi Allah't›r.

Hasan Dede ve sevimli torunu Orhan yolda gördükleri bir erika¤ac›n›n yan›nda durup, taze meyva yemek istemifllerdi. Bahçe sa-hibinden izin al›p, erik toplad›lar, iyice y›kay›p yeme¤e bafllad›lar.

78

Page 81: Çocuklar Sizin İçin 1

Gerçekten çok lezzetlilerdi. Hasan Dedeflöyle dedi:

Hasan Dede: Biliyor musun Orhan, bitkile-rin bize sa¤lad›¤› enerji Günefl’ten ald›¤›m›zenerjidir.

Orhan: Nas›l, biz flimdi bu erikleri yerken Güneflmi yiyoruz?

Hasan Dede: Asl›nda Günefl'i yiyoruz ama do¤rudan de¤ildolayl› olarak. Bilindi¤i gibi yeryüzündeki yaflam›n ana enerji kay-na¤› Günefl’tir. Ancak insanlar ve hayvanlar, günefl enerjisini do¤-rudan kullanamazlar, çünkü bünyelerinde bunun için gerekli sis-temler yoktur. Peki nas›l kullan›rlar biliyor musunuz? Günefl enerji-si ancak bitkilerin üretti¤i besinler arac›l›¤›yla, kullan›labilir enerjiolarak insanlara ve hayvanlara ulafl›r. Kulland›¤›m›z enerji, ger-çekte bitkiler arac›l›¤›yla bize tafl›nan günefl enerjisidir. Örne¤inçay›m›z› yudumlarken asl›nda günefl enerjisi yudumlar›z, ekmekyerken difllerimizin aras›nda bir miktar günefl enerjisi vard›r. Kas-lar›m›zdaki kuvvet gerçekte günefl enerjisininde¤iflmifl halidir. Biz de bu enerji sayesin-de koflup oynayabiliriz. Peki bitkiler bununas›l baflar›r?

Bitkiler günefl enerjisini bizim içinkarmafl›k ifllemler yaparak bünyelerinedepolam›fllard›r. Bitkilerin kendi besinleri-ni kendilerinin üretebilmele-rini ve di¤er canl›lar-dan ayr›cal›kl› olma-lar›n› sa¤layan ise,hücrelerinde insan

79

Page 82: Çocuklar Sizin İçin 1

ve hayvan hücrelerinden farkl› olarak günefl enerjisini do¤rudankullanabilen yap›lar›n bulunmas›d›r. Bitkiler bu yap›lar›n yard›m›y-la, Günefl'ten gelen enerjiyi, insanlar ve hayvanlar taraf›ndan be-sin yoluyla al›nacak enerjiye çevirirler ve formülü sakl› olan çoközel ifllemlerle, besinlere bu enerjiyi depolarlar.

Orhan: Allah herfleyi insanlar›n yarar›na yaratm›fl, ne güzel!

Hasan Dede: ‹flte bütün bunlar› düflünüp bize bu kadar çok nime-ti veren Rabbimiz’e flükretmeliyiz. Allah bize flükretmemiz gerekti-¤ini flöyle bildirmifltir:

“Onun ürünlerinden ve kendi ellerinin yaptıklarından yemeleriiçin. Yine de şükretmiyorlar mı?” (Yasin Suresi, 35 )

Orhan’›n en sevdi¤i ders fen bilgisiydi. Birden akl›na yapt›k-lar› bir deney geldi, dedesine dönüp;

Orhan: Dede biliyor musun, okulda bir deney yapt›k.Ö¤retmenimiz bize bir ödev verdi. Bu ödevde bir pa-

muk parças›n›n içine bir fasulye saklad›k, güneflgörebilece¤i bir yere koyup birkaç gün sulad›k.Ne oldu bil bakal›m?

Hasan Dede: ‹çinden fasulye bitkisiç›kt›, de¤il mi? Okulda çok basit birdo¤a olay› olarak anlat›lan bu ko-nuyu biraz düflünelim. Asl›ndaburada bir mucize ile karfl› karfl›-

80

Page 83: Çocuklar Sizin İçin 1

yay›z. Sihirbazl›k gösterilerinde bofl bir flapkan›n içinden tavflanç›kar ya, pamu¤un ya da topra¤›n içinden bir bitkinin ç›kmas› dabuna benzer. Sihirbaz gözlerimizi aldat›r ama minicik bir tohumuniçinden ç›kan bitki kimseyi aldatamaz. Bütün bitkileri minicik kutu-lar›ndan ç›karan üstün ilim sahibi Rabbimiz bize böyle bir mucizeile, hiçbir canl›n›n tesadüfen varolmad›¤›n› aç›kça göstermektedir.Canl›lar›n tesadüfen varoldu¤unu söyleyenler de ancak kendilerinialdat›rlar de¤il mi Orhan?

Orhan: Evet dedeci¤im.

Hasan Dede: Minik tohumun filizlerinden bir k›sm› topra¤›n derin-liklerine iner, bir k›sm› da yukar›ya do¤ru ç›kar. Toprak oldukçasert ve s›k›d›r, her iki yöne de hareket etmesi çok zordur. Bizim gi-bi ak›l ve fluur sahibi olmayan minicik filizlerin bunlar› nas›l baflar-d›¤› gerçekten bir mucizedir.

Orhan: E¤er tam tersi olsayd›, yani topra¤›n alt›na koydu¤umuzbir tohum filiz vermeseydi ne olurdu bir düflünsenize! O zaman he-pimiz çok büyük bir yiyecek s›k›nt›s› çekerdik. ‹nsanlar ve hayvan-lar yiyecek bir fley bulamad›klar› için yavafl yavafl ölürlerdi!

Hasan Dede: Allah bizi flöyle uyar›yor Orhan:

“Şimdi ekmekte olduğunuz (tohum)u gördünüz mü? Onu sizlermi bitiriyorsunuz, yoksa bitiren Biz miyiz? Eğer dilemiş olsay-dık, gerçekten onu bir ot kırıntısı kılardık; böylelikle şaşar-kalırdınız.” (Vakıa Suresi, 63-65)

Orhan dedesinin yol buyunca kendisine anlatt›klar›n› düflün-meye bafllam›flt›. Dedesine düflüncelerini anlatt›:

81

Page 84: Çocuklar Sizin İçin 1

Orhan: Bitkiler hayat›m›z›n devam› için ne kadar da önemliymifl.Soludu¤umuz havay› temizliyorlar, karn›m›z› doyurup enerjiveriyorlar, hepsi birbirinden lezzetli sebze ve meyveleri bizim içinüretiyorlar, çevremizi güzellefltiriyorlar. Baksana d›flar›da nekadar çok çeflitte a¤açlar, çiçekler, meyveler, ekinler var.

Hasan Dede: Bitkilerin yararlar›yla ilgili senin unuttu¤un bir nime-tini Kuran’da Allah flöyle haber vermektedir;

“Ki O, size yeşil ağaçtan bir ateş kılandır; siz de ondan yakıyor-sunuz.” (Yasin Suresi, 80)

Orhan: Evet nas›l da unutmuflum, a¤açlar odun haline getirilipyak›l›yor, biz de ›s›n›yoruz. Kitaplar, defterler, gazeteler k›sacaka¤›d›n hammaddesi a¤açlar, atefl yakmam›z› sa¤layan kibritler,üzerinde oturdu¤umuz koltuk, çal›flma masam›z, kap›lar, pen-cereler...

Hasan Dede: Bitkilerin yararlar›n›n yan› s›ra çok ilginç özellikleride vard›r. Orta ve Güney Amerika’da yetiflen bir asma bitkisi,siyah ve yeflil t›rt›llar ile k›rm›z› kelebekler için çok ideal ve çekicibir yiyecek türüdür. Bu böcekler, yavrular›n›n yumurtadan ç›kar

82

Page 85: Çocuklar Sizin İçin 1

ç›kmaz bu lezzetli yiyecekle beslenebilmeleri için, yumurtalar›n› as-ma bitkisinin yapraklar› üzerine b›rak›rlar. Yaln›z burada çokönemli bir nokta vard›r. Bu kelebekler yumurtalar›n› b›rakmadanönce asman›n yapraklar›n› iyice kontrol ederler. E¤er bir baflkahayvan yumurtalar›n› yerlefltirmiflse, ayn› bitkinin yapraklar›ndanbirden fazla ailenin bireylerinin beslenmesi zor olaca¤›ndan, oray›tercih etmez ve bofl olan baflka yapraklar› ararlar.

Asma bitkisi de, yapraklar›n›n üst k›s›mlar›nda, yeflil yum-rucuklar olufltururlar. Baz› türleri ise, yapra¤›n alt›nda bulunan, dalile birleflme yeri üzerinde, kelebeklerin yumurtalar›na benzer renk-te lekecikler meydana getirirler. Bunu gören t›rt›l ve kelebekler,baflka böceklerin kendilerinden evvel bu yapraklar›n üzerineyumurtlad›klar›n› zannederler ve bitkiye yumurtlamaktan vaz-geçerek, kendilerine yeni yapraklar aramaya bafllarlar.

Orhan: Mükemmel bir savunma!

Hasan Dede: Evet, bu bitkiye kendisini nas›l savunaca¤›n› ö¤retenüstün ilim sahibi Allah’t›r Orhan, bunu sak›n unutma olur mu?

83

Page 86: Çocuklar Sizin İçin 1

Tahsin okuldan eve dönünce hemen dedesinin yan›na kofltu veakl›na tak›lan soruyu sordu.

Tahsin: Dedeci¤im, sana bir fley soraca¤›m.

Osman Dede: Sor bakal›m Tahsin.

Tahsin: Dedeci¤im, otobüste gelirken bir teyze yan›ndaki arkadafl›nasabr›n çok önemli oldu¤unu, gerçek sabr›n Kuran'a göre olmas› gerek-ti¤ini anlat›yordu. Bu ne demek acaba dede, anlatabilir misin?

Osman Dede: ‹nsanlar›n ço¤u sabr›n gerçek anlam›n›, gerçektensab›rl› bir insan›n nas›l davranmas› gerekti¤ini bilmez yavrum. Bu kim-seler aras›nda sab›r, daha çok insan›n hayat› boyunca karfl›laflt›¤› zor-luk ve s›k›nt›lara gö¤üs germesi, bunlara katlanmas› ve tahammületmesi olarak alg›lan›r. Oysa Allah’›n Kuran'da ö¤retti¤i gerçek sab›rbu tahammül anlay›fl›ndan çok farkl›d›r.

Tahsin: Peki Kuran’daki sabr›n kayna¤› nedir dede?

Osman Dede: Tahsinci¤im biliyorsun, Allah'›n r›zas›n›, sevgisini vehoflnutlu¤unu kazanman›n yolu, Allah’›n Kuran'da bildirdi¤i emir veyasaklar› eksiksizce uygulamakt›r. Allah kullar›ndan, hayatlar›n›n so-nuna kadar hiçbir gevfleklik göstermeden Kuran ahlak›n› yaflamalar›n›istemifltir. ‹flte müminlerin Allah'›n bu emrini her ne olursa olsun tavizvermeden yerine getirebilmelerinin s›rr› da, iman›n kazand›rd›¤› üstünbir özellik olan "sab›r"da gizlidir. Sabr›n gerçek anlam›n› ö¤renen bir

84

Page 87: Çocuklar Sizin İçin 1

insan Allah'›n kendisinden istedi¤i her tav›rda ve her ibadette süreklilikgösterebilir. ‹man eden bir insan Allah'›n ilminin ve akl›n›n tüm varl›klar›sar›p kuflatt›¤›n›, tek bir fleyin dahi Allah'›n izni olmaks›z›n gerçekleflme-di¤ini ve tüm olaylar›n ard›nda Allah'›n yaratt›¤› say›s›z hay›r ve hik-metin oldu¤unu bilir.

Tahsin: O halde insan›n bafl›na gelen hiçbir fleye üzülmemesi ve hepsabretmesi gerekir?

Osman Dede: Çok do¤ru Tahsin. Allah iman edenlerin dostu, velisi veyard›mc›s›d›r. Dolay›s›yla ilk bak›flta farkl› görünse bile gerçekleflen tümolaylar inananlar›n iyili¤i içindir. Bu nedenle sab›r göstermek, müminiçin zorlanarak yaflanan bir ahlak özelli¤i de¤il, aksine gönül r›zas›ylave hoflnutlukla yaflanan, zevk al›nan bir ibadettir. Müminler, bafllar›nane gelirse gelsin bunu yaratan›n Allah oldu¤unu ve bunun mutlakakendileri için bir hayra vesile olaca¤›n› bilirler. Allah'›n kendileri için engüzel kaderi belirledi¤ini bildikleri için karfl›laflt›klar› her olayagönülden raz› olur ve hoflnutlukla tevekkül ederler. Allah bir ayette flöylebuyurur: "Ki onlar, sabredenler ve Rablerine tevekkül eden-lerdir." (Ankebut Suresi, 59)

Tahsin: O halde iman eden kimsenin sabr›n›n tükenmesimümkün de¤ildir. Otobüste gördü¤üm teyzenin söylediklerini

flimdi daha iyi anl›yorum.

Osman Dede: Evet yavrum. ‹nananlar, sabr›Allah'›n bir emri olarak yaflarlar ve bu ne-denle de hiçbir zaman onlar›nsab›rlar›nda tükenme gibi bir durum sözkonusu olmaz. Hayatlar›n›n sonuna kadarbu ibadeti flevk ve heyecanla yerine ge-tirirler.

Tahsin: fiimdi sabr›n önemini veinananlar›n sabr›n›n Allah’›n izniyle hiçtükenmeyece¤ini çok iyi anlad›m dede-

ci¤im, teflekkür ederim.

85

Page 88: Çocuklar Sizin İçin 1

Öğretmen: Günayd›n çocuklar.

Öğrenciler: Günayd›n ö¤retmenim.

Öğretmen: Tatiliniz nas›l geçti çocuklar?

Öğrenciler: Çok iyi geçti ö¤retmenim. Bol bol kartopu oynad›k,kardan adam yapt›k.

Öğretmen: Hafta sonu tatilinde kar›n tad›n› ç›kard›n›z anlafl›lan.

Öğrenciler: Evet ö¤retmenim, çok e¤lendik

Öğretmen: Çocuklar, bugün gelmeyen arkadafllar›n›z var gördü-¤üm kadar›yla.

86

Page 89: Çocuklar Sizin İçin 1

Öğrenciler: Evet ö¤retmenim,Ali ile Ayfle bugün gelmediler.

Öğretmen: Peki neden gel-mediklerini biliyor musunuz?

Öğrenciler: Hasta olmufllarö¤retmenim, evde yat›yorlar-m›fl.

Öğretmen: Demek ki karda fazla oynad›lar.

Öğrenciler: Ö¤retmenim biz de karda oynad›k, biz de hastaolacak m›y›z?

Öğretmen: Çocuklar, e¤er kendinize dikkat etmez, uzun süre so-¤ukta kal›rsan›z siz de her an hasta olabilirsiniz.

Öğrenciler: Ö¤retmenim, peki kar neden insan› hasta ediyor?Halbuki biz kar ya¤d›¤›nda çok seviniyoruz. Karda oynamak çokhoflumuza gidiyor.

87

Page 90: Çocuklar Sizin İçin 1

Öğretmen: Çocuklar, insan›n hasta olmas›n›n sebebi vücuda gi-ren mikroplard›r. Bildi¤iniz gibi mikroplar gözle görülemeyencanl›lard›r. Bunlar vücudumuza girip bize zarar vermeye çal›fl›r-lar. E¤er temizli¤imize dikkat etmez, ellerimizi y›kamadan yemekyersek bunlar vücudumuza girip yerleflirler.

Öğrenciler: Ö¤retmenim mikrop vücudumuza girince hemenhastalan›r m›y›z?

Öğretmen: Hay›r çocuklar her zaman hastalanmay›z. Allah biziyarat›rken mikroplara karfl› savaflmas› için vücudumuza mükem-mel bir savunma sistemi yerlefltirmifltir. Biz hiç fark›nda olamadansavunma sisteminin elemanlar› t›pk› bir ordu gibi vücudumuzu ko-rurlar. Oldukça karmafl›k olan savunma sisteminin her eleman›kendisine düflen görevi mükemmel flekilde yerine getirir.

88

Page 91: Çocuklar Sizin İçin 1

Öğrenciler: Peki ö¤retme-nim biz niçin hastalan›r›z?Savunma sistemimiz göre-vini yapmad›¤› için mi?

Öğretmen: Hay›r çocuklarnormal bir insanda savun-ma sistemi her zaman fa-aliyet halindedir. Biz hiçfark›nda olmadan savun-ma sistemimiz mikroplara

karfl› büyük bir savafl verir. Öncelikle mikroplar›n vücudumuza gi-rip yerleflmesini engellemeye çal›fl›r. E¤er mikroplar vücudumuzagirmifllerse bunlar› hemen yok eder.

Öğrenciler: Peki o zaman neden hasta oluruz ö¤retmenim?

Öğretmen: ‹flte çocuklar, e¤er so¤ukta uzun süre kal›rsak, beslen-memize dikkat etmezsek vücudumuz güçsüz düfler. Böyle olunca

89

Page 92: Çocuklar Sizin İçin 1

savunma sistemimiz de güçsüzleflir. Yok edilemeyen mikroplar ço-¤alarak hemen vücudumuzda yay›lmaya bafllarlar.

Öğrenciler: Peki ö¤retmenim, böyle olunca mikroplar hemen bü-tün vücudumuzu ele geçirirler mi?

Öğretmen: Hay›r çocuklar. Bu durumda savunma sistemimiz mik-roplara karfl› daha büyük bir savafl bafllat›r. ‹flte vücudumuzdagerçekleflen bu büyük savafl nedeniyle ateflimiz yükselir, halsizle-fliriz, eklem yerlerimiz a¤r›maya bafllar.

Öğrenciler: Evet ö¤retmenim, böyle olunca yataktan kalkamaya-cak hale geliriz.

Öğretmen: Tabii bu durumda yapmam›z gereken en önemli fleyyat›p dinlenmektir. E¤er böyle yaparsak ve ayn› zamanda ilaçla-

90

Page 93: Çocuklar Sizin İçin 1

r›m›z› al›p beslenmemize dikkat edersek savunma sistemimizi güç-lendirerek ona yard›mc› olmufl oluruz. Böylece onlar mikroplarakarfl› savaflta güçlü duruma gelirler ve k›sa sürede onlar› yenerekvücudumuzdan atarlar. Böylece biz de sa¤l›¤›m›za kavuflmufl olu-ruz.

Öğrenciler: Ö¤retmenim, niye hastaland›¤›m›z› flimdi çok dahaiyi anlad›k. Bundan sonra kendimize çok dikkat edece¤iz.

Öğretmen: Evet çocuklar, Allah’›n bizi yarat›rken vücudumuzaböyle bir savunma sistemi yerlefltirmesi çok büyük bir nimet. Bununiçin Allah’a çokça flükretmeliyiz. Allah’›n bize verdi¤i sa¤l›¤› kay-betmemek için kendimize çok dikkat etmeliyiz.

91

Page 94: Çocuklar Sizin İçin 1

Kitab›n bu bölümünde Allah'›n varl›¤›n› kabul etmeyen,"herfley kendi kendine olufltu" diye mant›k d›fl› iddialar önesüren evrimcilerden söz edece¤iz. Bu insanlar hep yalansöyleyerek insanlar› yan›ltmaya çal›fl›rlar.

Ancak bir insan yalan söyledi¤inde yalan› bir süre son-ra ortaya ç›kar. E¤er karfl›s›ndaki ak›ll› biriyse onun yalansöyledi¤ini hemen anlar. Evrimciler de yalan söyledikleri içinbir sürü aç›k vermektedirler. ‹lerleyen sayfalarda onlar›nsöylediklerinin ne kadar mant›ks›z oldu¤unu, yalanlar›n›nnas›l ortaya ç›kt›¤›n› hep birlikte görece¤iz…

EVR‹M TEOR‹S‹ NED‹R?

Allah'›n varl›¤›na inanmayan insanlar›n öne sürdüklerisapk›n iddialardan biri "evrim teorisi" dir. Evrim teorisini or-taya atan kifli, günümüzden yaklafl›k 150 y›l önce yaflam›flolan Charles Darwin'dir. Darwin'in mant›k d›fl› teorisine gö-

92

Page 95: Çocuklar Sizin İçin 1

re, herfley tesadüfen ve kendi kendine meydana gelmiflti.Darwin farkl› canl› türlerinin de¤iflerek birbirlerine dönüfltük-lerini ve böyle meydana geldiklerini zannediyordu. Örne¤inDarwin'e göre bal›klar bir gün tesadüfen bir sürüngene dö-nüflmüfllerdi. Bir gün bir tesadüf daha olmufl ve bir sürüngenuçmaya bafllam›fl böylece kufllar oluflmufltu. ‹nsanlar isemaymunlardan oluflmufllard›. Yani Darwin'e göre insan›natas› bir maymundu. Elbette bunlar›n hiçbiri do¤ru de¤ildir.Tek do¤ru ve gerçek olan evreni, dünyay›, tüm canl›lar› vebizi Allah'›n yaratt›¤›d›r. Baflta Darwin olmak üzere bununaksini iddia edenler ise büyük bir yalan söylemektedirler.Gelin, Darwin'in ortaya att›¤› yalan›n ne kadar saçma oldu-¤unu daha yak›ndan inceleyelim.

Canl› ve cans›z tüm maddeleri oluflturan en küçük par-ça atomlard›r. Bu, çevrenizdeki herfley gibi sizin de asl›ndamilyonlarca atomun biraraya gelmesinden olufluyor olman›zdemektir.

93

Page 96: Çocuklar Sizin İçin 1

Evrimciler, yani Darwin'e inananlar ise atomlar›n kendikendilerine tesadüfen karar al›p, biraraya geldiklerini veböylece canl›lar› oluflturduklar›n› söylerler. Bu ak›l d›fl› inan›-fla göre bir gün fliddetli bir rüzgar veya bir kas›rga ç›kt› vebu atomlar yanyana gelip birlefltiler. Darwin'in yalan›na gö-re sonra bu atomlar birleflerek hücreleri oluflturdular. Biliyor-sunuz ki her canl› hücrelerden oluflur. Hücreler de birarayagelerek bizim gözlerimizi, kulaklar›m›z›, kan›m›z›, kalbimizik›sacas› bütün vücudumuzu meydana getirirler.

Ancak flunu unutmamak gerekir ki, hücreler çok karma-fl›klard›r. Bir hücrenin içinde yüzlerce farkl› küçük organelvard›r. Hücreyi çok büyük bir fabrikaya benzetebiliriz. Mal-zeme üretenler, üretilen malzemeleri tafl›yan araçlar, girifl veç›k›fl kap›lar›, üretim merkezleri, mesaj getirip götürenler,enerji merkezleri… Peki bir fabrikan›n tafllar›n, topra¤›n, su-yun tesadüfler sonucunda biraraya gelmesiyle, örne¤in ç›-kan bir f›rt›nadan sonra, kendi kendine meydana gelmesimümkün müdür? Tabi ki hay›r. Herkes böyle bir iddiaya gü-ler. Ama evrimciler "hücre tesadüfen olufltu" diyerek en azbunun kadar saçma bir fley söylemifl olurlar.

Öyle ise evrimcilere bir deney yapt›ral›m!

Evrimciler büyük bir varil als›nlar. Bu varilin içine iste-dikleri bütün atomlar› koysunlar. Bundan baflka varilin içinene koymak istiyorlarsa eklesinler. Bir canl›n›n oluflmas› içingereken bütün malzemeleri doldursunlar. Sonra da bu vari-li isterlerse ›s›ts›nlar, isterlerse elektrik versinler. Ne istiyor-larsa yapmalar› serbest olsun. Milyarlarca y›l da varilin ba-fl›nda nöbet tutsunlar. (Ömürleri yetmeyece¤i için bu nöbetinesilden nesile devredebilirler).

94

Page 97: Çocuklar Sizin İçin 1

Bunun sonucunda ne olur?Sizce bu varilin içinden kuzular, menekfleler, kirazlar,

tavflanlar, ar›lar, karpuzlar, kediler, köpekler, sincaplar,güller, erikler, çilekler, bal›klar, filler, zürafalar, aslanlar ç›-kar m›? Bu varilin içinden sizin gibi düflünen, sevinen, heye-canlanan, müzik duyunca hofluna giden, kitap okuyabilen,ailesini arkadafllar›n› seven bir insan ç›kabilir mi? Elbette ç›-kamaz. O varilin içinden varilin bafl›nda bekleyen evrimciprofesörlerden tek biri bile ç›kamaz. Hatta de¤il bir profe-sör, o profesörün trilyonlarca hücresinden tek bir tanesi bileç›kamaz.

95

Cans›z maddeler te-sadüfen biraraya ge-lip asla canl›lar› olufl-turamazlar. Evreni vetüm canl›lar› Allahyoktan var etmifltir.

Page 98: Çocuklar Sizin İçin 1

Atomlar cans›zd›r. Cans›z maddeler birleflip canl›, gü-len, sevinen, düflünen bir varl›k oluflturamazlar. O variliniçinden canl› hiçbir varl›k ç›kmaz. Bu imkans›zd›r. Çünkücanl›lar cans›z maddelerin tesadüfen biraraya gelmeleriyleoluflamaz. Canl›lar› Allah yaratm›flt›r. Hiçbir fley yokken,Allah insan›, da¤lar›, gölleri, kuzular›, aslanlar›, çiçekleri,etraf›m›zda gördü¤ümüz veya göremedi¤imiz tüm varl›kla-r› yoktan yaratm›flt›r.

EVR‹MC‹LERE GÖRE CANLILAR NASILEVR‹MLEfi‹RLER?

Tüm canl› türlerini Allah yaratm›flt›r ve hiçbir canl›n›n birdi¤erinden türemesi mümkün de¤ildir. Çünkü her canl› türüçok farkl› özelliklere sahiptir. Kufllarla, kediler birbirlerinebenzemezler ya da atlarla bal›klar, kaplanlarla kelebekler...

Evrim teorisinin yalanlar›na göreyse, canl›lar zamanlaevrimleflmifl, yani geliflip farkl› özellikler kazanarak baflkabir canl›ya dönüflmüfllerdir. Örnek olarak kufllar hakk›ndaevrimcilerin masallar›na bir göz atal›m. Kaplumba¤alar›,kertenkeleleri, y›lanlar› k›sacas› sürüngenleri hepiniz tan›rs›-n›z. Bu canl› türü evrimcilere göre tesadüfen de¤iflmifl ve ku-fllara dönüflmüfltür. Evrimciler iflte böyle saçma bir iddiayainan›rlar. Peki sürüngenleri etkiledi¤ini ve de¤iflmelerini sa¤-lad›¤›n› iddia ettikleri olaylar nelerdir?

Evrimciler "mutasyon" ve "do¤al seleksiyon" ad›n› ver-dikleri iki ayr› olay›n birarada meydana gelmesiyle evrimingerçekleflti¤ine inan›rlar. Ancak bu çok mant›ks›z bir inanç-t›r ve bilimsel hiçbir delili yoktur. Neden mi? Birlikte incele-yelim.

96

Page 99: Çocuklar Sizin İçin 1

Do¤al Seleksiyon Nedir?

Do¤al seleksiyonun en basit anlam› fludur: Canl›lar ara-s›nda güçlü olanlar yaflamlar›n› devam ettirebilirler, güçsüz-ler ise hemen yok olurlar. Bunu flöyle bir örnekle aç›klayal›m:S›k s›k vahfli hayvanlar›n sald›rd›¤› bir geyik sürüsü düflünün.Bu durumda geyikler h›zla kaçacaklard›r ve en h›zl› koflan,en çevik geyiklerse kurtulacaklard›r. Zaman içerisinde zay›fve çelimsiz geyikler hep vahfli hayvanlar taraf›ndan avlan-d›klar› için tamamen ortadan kaybolacaklard›r. Geriye sa-dece sa¤l›kl› ve güçlü geyikler kalacakt›r. Sonuç olarak geyiksürüsü bir süre sonra hep güçlü geyiklerden oluflacakt›r.

Buraya kadar anlat›lanlar do¤rudur. Fakat bunun ev-rimle hiçbir ilgisi yoktur. Buna ra¤men evrimciler, "bu geyiksürüsü gelifle gelifle sonunda baflka bir canl›ya dönüflür; ör-ne¤in geyikler zürafa olur" demektedirler. ‹flte bu yanl›flt›r.

97

Yeryüzünde binlerce tür canl› vard›r. Evrimciler, bu farkl› türlerin na-s›l meydana geldi¤ini asla aç›klayamazlar. Bu çeflitlilik, Allah'›n ya-ratma sanat›n›n en güzel örneklerinden biridir.

Page 100: Çocuklar Sizin İçin 1

Çünkü hiçbir geyik daha h›zl› kofltu¤u için baflka bir canl›yaörne¤in bir aslana veya bir zürafaya dönüflemez. Böyle birfley sadece masallarda olur.

Hepiniz kurba¤a prens masal›n› bilirsiniz. Bir masaldabir kurba¤a prense dönüflebilir. Ama gerçek yaflamda birgeyi¤in aslana veya baflka bir canl›ya dönüflmesi tabi ki im-kans›zd›r. Ne var ki evrimciler, böyle bir masala inan›rlar.

Mutasyon ne demektir?

Mutasyon bir canl›n›n vücudunda meydana gelen olum-suz yöndeki de¤iflikliklerdir. Mutasyonlar radyasyon, kimya-sal maddeler gibi etkenlerle oluflur. Radyasyonun veya kim-yasal maddelerin canl›lar üzerindeki etkileri her zaman za-rarl›d›r. Örne¤in günümüzden yaklafl›k 55 y›l önce II. Dün-ya Savafl›'nda Japonya'n›n Hiroflima kentine atom bombas›at›lm›flt›. Atom bombas›, at›ld›¤› yerin çevresine radyasyonyayd› ve bu, insanlara çok büyük zararlar verdi. ‹nsanlar›nbirço¤unun ölmesine veya ciddi flekilde hastalanmalar›naneden oldu. Hatta insanlar›n vücutlar›ndaki baz› sistemleribozdu¤u için bu insanlar›n ileride do¤an çocuklar› da has-ta veya sakat do¤dular.

98

Page 101: Çocuklar Sizin İçin 1

Buna benzer bir olay 1986 y›l›nda da Rusya'n›n Çerno-bil kentinde gerçekleflti. Çernobil'de bir nükleer santraldapatlama meydana gelmifl ve bu yüzden tüm kente ve çevre-sine radyasyon yay›lm›flt›. Ayn› Japonya'da oldu¤u gibi,orada yaflayan insanlar ve onlar›n sonradan do¤ançocuklar›, radyasyonun sebep oldu¤u mutas-yonlar nedeniyle sakat kald›lar veya öldüler.

‹flte evrimciler böyle zararl› birolay hakk›nda flunlar› iddia ederler:Örne¤in bir bal›k bir gün bir mu-tasyon geçirir yani Japonya'dakiinsanlar gibi radyasyon benzeribir olayla karfl›lafl›r. Bu mutasyonsonucunda bal›¤›n vücudunda ba-z› de¤ifliklikler olur ve bal›k birgün karfl›n›za timsah olarak ç›kar.Elbette bu çok saçma bir iddiad›r.

99

Page 102: Çocuklar Sizin İçin 1

Çünkü yukar›da da bahsetti¤imiz gibi mutasyonlar canl›larahemen her zaman zarar verirler. Onlar› ya sakat b›rak›r yada hasta ederler. E¤er mutasyonlar faydal› olsalard›, Çerno-bil'de radyasyon s›z›nt›s› oldu¤unda evrimleflip daha gelifl-mifl bir canl› olmak için herkes oraya giderdi. Halbuki her-kes Çernobil'den kaçm›flt›r. Üstelik Çernobil'in olumsuz etki-leri hala sürmektedir.

Evrimcilerin bu iddias›n› flöyle bir örne¤e benzetebiliriz.Elinize bir balta alsan›z ve renksiz bir tele-

vizyona vurmaya bafllasan›z, bu tele-vizyonu renkli bir televizyona dö-

nüfltürebilir misiniz? Elbette kihay›r. Baltayla televizyonarastgele vurdu¤unuzda pa-ramparça olmufl bir televizyo-

100

Toprak katmanlar›n›n al-t›nda geçmiflte yaflam›flcanl›lara dair kal›nt›larbulunabilir. Fosil ad› ve-rilen bu kal›nt›lar, evrim-cilerin tüm iddialar›n›yalanlamaktad›r.

Salyangoz fosili Örümcek fosili

Page 103: Çocuklar Sizin İçin 1

nunuz olur. ‹flte ayn›, baltayla rastgele vurmak gibi, mutas-yonlar da canl›lara sadece zarar verirler. Yani evrimcilerinsöyledikleri gibi bir canl›y› daha iyi duruma getirmezler.

EVR‹MC‹LER‹N B‹R TÜRLÜBULAMADIKLARI FOS‹LLER

Baz› canl›lar öldükleri zaman arkalar›nda izlerini b›ra-k›rlar ve bu izleri yani kal›nt›lar› milyonlarca y›l hiç bozul-madan kalabilir. Ancak bunun olabilmesi için o canl›n›n ha-va ile temas›n›n aniden kesilmesi gerekir. Örne¤in bir kuflyerde dururken üzerine aniden bir kum y›¤›n› gelse ve ora-da kufl ölse, bu kuflun kal›nt›lar› günümüze kadar gelebilir.Veya a¤açlardan akan amber denen s›v›lar vard›r. Bazenbu amber bir böce¤in üzerine akar ve böcek bu amberiniçinde ölür. Böylece sertleflerek milyonlarca y›l hiç bozulma-dan günümüze kadar gelebilir. Biz de böylece çok eskidenyaflam›fl olan canl›lar hakk›nda bilgi edinebiliriz. ‹flte canl›-lardan kalan bu kal›nt›lara "fosil" denir.

101

Page 104: Çocuklar Sizin İçin 1

102

Evrimciler, örne¤in bir deniz y›ld›z›n›n milyonlarca y›l içinde, kade-me kademe geliflerek bal›klara dönüfltü¤ünü iddia ederler. Bu iddi-aya göre, deniz y›ld›z› ile bal›klar aras›nda birçok "ara geçifl formu"bulunmal›d›r. Ancak bugüne kadar, herhangi bir ara geçifl formunaait tek bir fosil dahi bulunmam›flt›r. Fosil kay›tlar›nda deniz y›ld›zlar›vard›r, bal›klar vard›r ama ikisi aras›nda garip görünümlü canl›lar›noluflturdu¤u bir ara form yoktur.

"Ara tür" fosilleri ne demektir?

Evrimcilerin uydurduklar› yalanlar›n en önemlilerindenbiri ara türlerdir. Baz› evrimci kitaplarda ara türlere "ara ge-çifl formu" da denilir. Evrimciler bildi¤iniz gibi canl›lar›n bir-birlerinden meydana geldiklerini söylerler. Yani onlar›n saç-ma iddialar›na göre ilk canl› tesadüfen meydana gelmifltir.Sonra zaman içinde o canl› baflka bir canl›ya, o da baflkabirine dönüflmüfl ve bu böylece sürmüfltür. Örne¤in evrimci-lere göre bal›klar deniz y›ld›zlar› gibi canl›lardan türemifller-dir. Yani bir deniz y›ld›z› bir gün mutasyonlar sonucunda ön-ce bir kolunu kaybetmifltir, sonra milyonlarca y›l içinde di¤erkollar›n› kaybetmifl ve bu kollar›n›n kimi kendili¤inden yüzge-ce dönüflmüfltür. Bu arada yine bir deniz y›ld›z›n›n bal›¤adönüflmesi için gerekli olan de¤ifliklikler meydana gelmifltir.(Böyle bir fleyin olmas› asla mümkün de¤ildir ama biz bu id-dian›n ne kadar saçma oldu¤unun anlafl›lmas› için bu flekil-

Page 105: Çocuklar Sizin İçin 1

103

Bugüne kadar milyonlarca

bal›k ve milyonlarca deniz

y›ld›z› fosili bulunmufltur.

Ancak, evrimcilerin yalan

olarak uydurduklar› gibi,

bir tane bile deniz y›ld›z›-

n›n bal›¤a dönüfltü¤ünü

gösterebilecek ara geçifl

aflamas› canl›lar›na ait

fosil bulunamam›flt›r.

50 milyon y›ll›k bal›k fosili

Deniz y›ld›z› hiç de¤iflmemifltir. Milyonlarca y›l önce nas›lsa bugün de öyledir.

Bu evrimcilerin yalan söylediklerini göstermektedir. Yukar›da deniz y›ld›z› ve

100-150 milyon y›l önceki denizy›ld›z›n›n fosili (L.Cretaceous dönem) görülüyor.

Günümüzde yaflayan bir yengeç

resmi. ‹ki yengeç aras›nda hiçbir

fark olmad›¤› çok aç›k de¤il mi?!

150 milyon y›l önce yaflam›fl

bir yengecin fosili

400 milyon y›ll›k deniz y›ld›z› fosili

Page 106: Çocuklar Sizin İçin 1

de anlat›yoruz.) Dolay›s›yla evrimci masala göre, bir denizy›ld›z› bal›¤a dönüflürken birçok geçifl aflamas› yaflamal›d›r.

‹flte aradaki geçifl aflamas› olan bu hayali canl›lara ev-rimde ara tür denir. Yine evrimin mant›ks›z iddialar›na görebunlar›n hep yar›m organl› canl›lar olmas› laz›md›r. Örne-¤in bir bal›k bir sürüngene dönüflürken arada oluflan türle-rin yar›m ayaklar›, yar›m yüzgeçleri, yar›m akci¤erleri, ya-r›m solungaçlar› olmas› gerekir. Unutulmamal›d›r ki geçmifl-te böyle garip canl›lar yaflad›larsa bizim onlar›n kal›nt›lar›-n› yani fosillerini mutlaka bulmam›z gerekir. Ancak ne il-ginçtir ki, bugüne kadar evrimcilerin var oldu¤unu iddia et-tikleri bu ara tür fosillerinden hiç bulunamam›flt›r.

Bugüne kadar yeryüzünde pek çok fosil bulunmufltur amabunlar›n hiçbiri evrimcilerin iddia ettikleri "ara tür"lerden de-¤ildir. Bu da bize flunu göstermektedir: Canl›lar birbirlerindentürememifllerdir. Hepsi eksiksiz ve kusursuz bir biçimde, bu-günkü yaflayan örneklerinden hiçbir farklar› ve eksiklikleri ol-madan bir anda oluflmufllard›r. Yani hepsini Allah yaratm›flt›r.

KAMBR‹YEN DÖNEM‹NDE NELER OLDU?

En eski canl› fosilleri, Kambriyen dönemi olarak bilinenve günümüzden tam 500 milyon y›l önce yaflanan bir döne-mden kalmad›r. Bunlar salyangoz, solucan ve deniz y›ld›z›gibi canl›lara aittir. Kambriyen döneminde yaflam›fl olancanl›lar da bize evrim teorisinin yanl›fl oldu¤unu gösterendelillerdendir. Nas›l m›?

Kambriyen dönemindeki bu canl›lar da di¤er tüm canl›-lar gibi birdenbire ortaya ç›km›fllard›r. Bu canl›lar›n birden-bire ortaya ç›kmalar› Allah'›n onlar› bir anda yaratt›klar›n›

104

Page 107: Çocuklar Sizin İçin 1

gösterir. E¤er evrimcilerin iddia ettikleri gibi olsayd›, bu can-l›lar›n da, kendilerinden daha ilkel atalardan yavafl yavaflevrimleflerek o hale gelmifl olmalar› gerekirdi. Fakat, bu can-l›lar›n kendilerinden önce yaflam›fl hiçbir atalar›, ara geçifltürleri yoktur. Fosil kay›tlar›nda böyle canl›lara hiç rastlan-mam›flt›r. Fosiller bize göstermektedir ki Kambriyen döne-minde ortaya ç›kan bu canl›lar, tüm di¤er canl›lar gibi bir-denbire ve eksiksiz olarak ortaya ç›km›fllard›r. Bu da, onlar›Allah'›n yaratt›¤›n›n en aç›k delilidir.

Ayr›ca Kambriyen döneminde yaflam›fl olan bu canl›lar›nçok önemli özellikleri vard›. Örne¤in o dönemde yaflayanama sonra soyu tükendi¤i için bugün bizim göremedi¤imizTrilobit isimli canl›n›n çok karmafl›k ve mükemmel yap›da göz-leri vard›. Trilobit gözü yüzlerce petekten olufluyordu ve buyüzlerce petek onun çok iyi görmesini sa¤l›yordu. Böyle mü-kemmel organlara sahip canl›lar›n ise, tesadüflerin yard›m› ilekendili¤inden ortaya ç›kmas›n›n mümkün olmayaca¤› aç›kt›r.

105

Kambriyen döneminde yaflam›fl olan trilobit isimli canl›lar

Page 108: Çocuklar Sizin İçin 1

BALIKLARIN SÜRÜNGENE DÖNÜfiTÜKLER‹ YALANI

Evrimciler, sürüngenlerin bal›klardan olufltuklar›n› söy-lerler. Onlara göre bal›klar bir gün denizlerde yiyecek aza-l›nca karaya ç›kmaya karar vermifller ve sonra karada ya-flayabilmek için sürüngenlere dönüflmüfllerdir. Gördü¤ünüzgibi bu çok komik bir iddiad›r. Çünkü karaya ç›kan bir ba-l›¤a ne olaca¤›n› herkes çok iyi bilir: Bal›k ölür!

Siz hiç bal›k tutmaya gitmifl miydiniz? Bir düflünün! Birbal›k oltan›za tak›lsa, sonra onu al›p kurtarsan›z ve evinizinbahçesine koysan›z ne olur? Biraz önce de söyledi¤imiz gi-bi bu bal›k k›sa sürede ölür. Bir gün çok bal›k tutsan›z vebunlar›n hepsini bahçenize götürüp koysan›z ne olur? De¤i-flen bir fley olmaz ve tüm bal›klar ölür.

‹flte evrimciler bunu kabul etmezler. Derler ki bu bal›k-lardan biri bahçede ölümü beklerken aniden de¤iflime u¤ra-d› ve bir sürüngen oldu ve yaflamaya devam etti! Asla böy-le bir fley mümkün de¤ildir!

Çünkü bir bal›¤›n karada yaflayan hayvanlardan çokfark› vard›r ve bunlar›n hiçbiri tesadüfen bir anda oluflamaz.

106

Hayal Ürünü

Hayal Ürünü

Page 109: Çocuklar Sizin İçin 1

Bir bal›¤›n karada yaflamak için ihtiyaç duyaca¤› fleylerdenbirkaç›n› flöyle s›ralayabiliriz:

1. Bal›klar suda yaflad›klar› için solungaçlar› ile nefesal›p verirler. Ancak karada solungaçlar› ile yaflayamaz veölürler. Bunun için bir akci¤ere sahip olmalar› gerekir. Pekidiyelim ki bir bal›k karaya ç›kmaya karar verdi. Kendisinebir akci¤er nereden bulacakt›r? Üstelik akci¤er gibi bir or-gan›n varl›¤›ndan haberi bile yoktur.

2. Bal›klar›n bizim gibi bir böbrek sistemleri yoktur. An-cak karada yaflayabilmeleri için böyle bir sisteme ihtiyaçla-r› vard›r. Karaya ç›kmaya karar verdi¤inde, bal›¤›n bir yer-lerden kendine bir de böbrek bulamayaca¤› çok aç›kt›r.

3. Bal›klar›n ayaklar› yoktur. Bu yüzden karaya ç›kt›kla-r›nda yürüyemezler. Acaba karaya ç›kmay› ilk baflaran ba-l›k bu aya¤› nas›l bulmufltur? Böyle bir fley imkans›z oldu¤u-na göre evrimcilerin bu konuda da yalan söyledikleri ortayaç›kmaktad›r.

Bunlar bir bal›¤›n karada yaflayabilmesi için sahip ol-mas› gereken yüzlerce özellikten sadece üç tanesidir.

107

Evrimciler Coelecanth bal›¤›n›nsürüngene dönüflmeye bafllayanbir bal›k oldu¤unu iddia ediyorlar-d›. Sonra bir gün yaflayan bir Co-elecanth bulundu ve evrimcilerinyalan söyledikleri anlafl›ld›. ÇünküCoelecanth gerçek bir bal›kt›.

Page 110: Çocuklar Sizin İçin 1

108

Coelecanth isimli bal›k hakk›nda

Evrimciler y›llarca Coelecanth (sölekant) isimli bir bal›¤›karaya ç›kmak üzere olan bir ara tür olarak tan›tt›lar. Bütünkitaplar›nda, dergilerinde bu bal›¤› evrimin delili gibi gös-terdiler. Coelecanth'›n soyu tükenmifl bir bal›k oldu¤unu ya-ni günümüzde yaflamad›¤›n› zannediyorlard›. Bu yüzden bubal›¤›n fosiline bakarak bir sürü yalan uydurdular.

Ancak bir gün bir bal›kç› denizde avlan›rken bu bal›k-tan yakalad›. Sonra bu bal›ktan birçok kez daha yakaland›.Ve görüldü ki Coelecanth normal bir bal›kt›. Hiç de evrimcimasallar›nda iddia edildi¤i gibi karaya ç›kmaya haz›rlan-m›yordu. Evrimciler Coelacanth'›n fosiline bak›p "bu bal›ks›¤ sularda yüzüyordu, yani karaya çok yak›nd›, neredeysekaraya ç›kacakt›" demekteydiler. Halbuki Coelecanth, s›¤sularda de¤il, çok derin sularda yafl›yordu. Yani Coelecanthevrimcilerin söyledi¤i gibi bir ara tür de¤ildi. Günümüzdede yaflayan gerçek bir bal›kt›. Evrimcilerin bunun gibi dahabirçok yalanlar› da ortaya ç›km›flt›r.

Page 111: Çocuklar Sizin İçin 1

KUfiLARIN EVR‹M‹ ‹DD‹ASI B‹RYALANDIR

Evrimcilerin çok saçma iddialar›ndanbiri de kufllar›n nas›l olufltu¤u ile ilgilidir.Evrimcilerin söyle-dikleri bir hikayeyegöre a¤açlarda ya-flayan sürüngenler,zamanla daldan dala at-lamaya bafllam›fllar ve sonun-da da kanatlanm›fllard›. Yine bir baflka hika-yeye göre bu kez baz› sürüngenler sinek av-lamak için ön kollar›n› ç›rpa ç›rpa koflarlar-ken ön kollar› kanatlara dönüflmüfltü.

Bir dinozorun koflarken kanad›n›n ç›k-t›¤›na inanmak çok komik de¤il mi? Böy-le fleyler ancak masallarda, çizgi filmlerdeolur.

Üstelik çok önemli bir konu daha var. Ev-rimciler koskoca dinozorun sinek yakalama-ya çal›fl›rken kanatlar›n›n ç›kt›¤›n› söylü-yorlar. Peki ama sizce sinek na-s›l uçuyor? Onun kanat-lar› nereden gelmifl?

109

Page 112: Çocuklar Sizin İçin 1

Koskocaman bir dinozorun nas›l uçtu¤unu aç›klamaya çal›-flacaklar›na, küçücük bir sine¤in nas›l uçabildi¤ini aç›klama-lar› gerekmez miydi? Elbette ki gerekirdi...

Ancak evrimciler bunu hiç aç›klayam›yorlar. Çünkü si-nek dünyadaki en iyi uçan canl›lardan biri. Saniyede 500-1000 kere kanatlar›n› ç›rpabiliyor. Ve bildi¤iniz gibi son de-rece çevik bir flekilde istedi¤i yönde hareket edebiliyor. Ev-rimciler ne kadar yalan söylerlerse söylesinler kufllar›n ka-natlar›n›n nas›l olufltu¤unu aç›klayamazlar. Çünkü do¤rusufludur: Kufllar› da, sinekleri de kanatlar› ve uçma yetenekleriile birlikte Allah yaratm›flt›r.

Evrimcilerin ara tür dedikleri Archaeopteryx(arkeopteriks) asl›nda tam bir kufltur!

Sürüngenlerle kufllar aras›ndaki yüzlerce farktan birka-ç›n› flöyle s›ralayabiliriz:

1. Kufllar›n kanatlar› vard›r, sürüngenlerin ayaklar› var-d›r.

2. Kufllar›n tüyleri vard›r, sürüngenlerin pullar› vard›r.3. Kufllar›n kendilerine özgü bir iskelet yap›lar› vard›r.

Kemiklerinin içi bofltur ve bu yüzden a¤›r olmad›klar› için ra-hatl›kla uçabilirler.

Bunlar ilk akla gelen bir iki konudur. Bunun d›fl›nda bucanl›lar aras›nda daha çok fazla farkl›l›k vard›r. Size dahaönce de söyledi¤imiz gibi e¤er bir sürüngen bir kufla dönüfl-müfl olsayd›, bu geçiflin aflamalar›n› gösteren say›s›z hayvanyaflam›fl olmal›yd›. Ve biz fosiller aras›nda bu hayvanlar›nda fosillerini görmeliydik. Yani yar›m kanatl›, yar›s› tüylü ya-r›s› pullu, yar›m gagal›, yar›m a¤›zl› garip yarat›klara ait fo-siller bulunmas› gerekirdi. Ama dünyadaki fosillerin aras›n-

110

Page 113: Çocuklar Sizin İçin 1

da böyle bir yarat›k yoktur. Bulunan fosiller ya tam bir sü-rüngene ya da tam bir kufla aittir. Demek ki kufllar sürüngen-lerden evrimleflmemifllerdir. Tüm di¤er canl›lar gibi kufllar›da Allah yaratm›flt›r.

Ancak evrimciler bunu kabul etmek istemedikleri için ya-lan söyleyerek insanlar› inand›rmaya çal›flm›fllard›r. Günü-müzde yaflamayan, yaklafl›k 150 milyon y›l önce yaflam›flolan Archaeopteryx (arkeopteriks) isimli bir kuflun fosilinibulmufllar ve bu kuflun yar› kufl yar› dinozor bir ara geçiflformu oldu¤unu iddia etmifllerdir. Ve "Archaeopteryx kuflla-r›n atas›d›r" diye mant›ks›z bir fikir ortaya atm›fllard›r.

Ancak bu kesin bir yaland›r: Archaeopteryx tam bir kufl-tur! Çünkü;

1. Archaeopteryx'in, ayn› günümüzde uçan kufllar gibitüyleri vard›r.

2. Uçan kufllar›n kanatlar›n›n ba¤land›¤› gö¤üs kemi¤i-nin ayn›s› Archaeopteryx'te de vard›r.

3. Archaeopteryx kufllar›n atas› olamaz. Çünkü ondandaha yafll› kufllar›n fosilleri bulunmufltur. Yani Archaeop-teryx yokken de kufllar vard›r.

111

Evrimcilerin ara türgibi göstermeye ça-l›flt›klar› Archaeop-teryx adl› kufl fosili,evrimin yalanlar üze-rine kurulu bir teorioldu¤unu göster-mektedir. Çünkü bufosil, gerçek bir kuflfosilidir. Kufllar›nmilyonlarca y›ld›rhiç de¤iflmediklerinigöstermektedir.

Page 114: Çocuklar Sizin İçin 1

‹NSANIN EVR‹M‹ MASALI

Evrimciler insanlar›n maymundan evrimleflti¤ini, yani in-sanlar›n atalar›n›n maymunlar oldu¤unu iddia ederler. An-cak, ne Darwin'in ne de di¤er evrimcilerin bu iddias›n› do¤-rulayacak hiçbir delilleri yoktur. Bu iddia da yine tamamenhayal ürünü bir yaland›r.

Asl›nda, evrim teorisinin ortaya at›l›fl sebeplerinden biri,insanlara, kendilerini Allah'›n yaratt›¤›n› unutturmaya çal›fl-makt›r. ‹nsanlar e¤er tesadüfen olufltuklar› ve atalar›n›n birhayvan oldu¤u yalanlar›na inan›rlarsa, Allah'a karfl› sorum-luluk duymazlar. Böylece insanlar art›k, tüm manevi de¤er-lerini unutur, sadece kendi ç›karlar›n› düflünen kiflilere dönü-

112

Allah insanlar› farkl› dil-lerde, renklerde ve ›rk-larda yaratm›flt›r. Bu çe-flitlilik güzel bir nimettir.

Page 115: Çocuklar Sizin İçin 1

flürler. Sadece kendi ç›kar›n› düflünen insanlar, vatan sevgi-si, bayrak sevgisi, aile sevgisi, fedakarl›k, flefkat, merhametgibi çok de¤erli duygular›n› da kaybederler. ‹flte evrimcilerböyle manevi de¤erlerden uzak insanlar oluflturmak için ev-rim teorisini savunurlar. Amaçlar› insanlara Allah'›n varl›¤›-n› unutturmakt›r. Ve bu nedenle insanlara "Sizi Allah yarat-mad›. Siz maymunlardan geldiniz, yani siz geliflmifl bir hay-vans›n›z" derler.

Halbuki insan› Allah yaratm›flt›r. Ve insan, di¤er tümcanl›lardan farkl› olarak konuflabilen, düflünebilen, sevinebi-len, karar verebilen, ak›l sahibi, uygarl›klar oluflturabilen,iletiflim kurabilen tek canl›d›r. ‹nsana bu özelliklerinin hepsi-ni veren Allah't›r.

113

Page 116: Çocuklar Sizin İçin 1

Evrimciler insan›n maymundan geldi¤ine hiçbirdelil gösteremezler

Bilim alan›nda "delil" göstermek çok önemlidir. E¤er sizbir iddiada bulunursan›z ve insanlar›n buna inanmalar›n› is-terseniz, mutlaka bir delil göstermeniz gerekir. Örne¤in ye-ni tan›flt›¤›n›z insanlara "Benim ad›m Ayfle" dediniz. Ve buinsanlardan biri ç›k›p dedi ki "Ben sizin ad›n›z›n Ayfle oldu-

¤una inanm›yorum". Bu durumdabu kifliye delil göstererek ad›n›z›nAyfle oldu¤unu ispatlayabilirsi-

niz. Deliliniz ne olabilir? "Nü-fus ka¤›d›"n›z bir delil ola-

bilir. Bunu karfl›n›zdakikifliye gösterirseniz,

art›k size kesinlikleitiraz edemez.

Bir tane de bi-limsel örnek vere-lim. Günümüzdenbirkaç yüzy›l önceNewton ad›ndaünlü bir bilim ada-m› ç›km›fl ve "dün-

yada yerçekimi var"demifltir. Bunu nere-

den bildi¤ini soranlaraise bir delil göstermifltir.

"Bir elma dal›ndan koptu-¤unda yere düflüyor, ha-vada durmuyor. Demek ki

114

Page 117: Çocuklar Sizin İçin 1

yerde onu çeken bir güçvar ve bu gücün ad› dayerçekimidir" demifl.

Öyle ise evrim teori-sinin de bilimsel olarakinan›l›r olmas› için delilgöstermesi gerekir. Örne-¤in evrim teorisi diyor kiinsan›n atas› maymun-dur. Biz de o zaman ev-rimcilere soraca¤›z: Bununereden biliyorsunuz?Deliliniz var m›?

‹nsan›n atas› e¤ermaymun olsayd›, delilolarak yar› insan-yar›maymun yarat›klar›n fo-sillerini bulmam›z gerekirdi. Ancak bugüne kadar böyle birfosil bulunamam›flt›r. Elimizde ya maymun fosilleri ya da in-san fosilleri vard›r. Yani evrimcilerin insan›n atas›n›n may-mun oldu¤una dair hiçbir delilleri yoktur!

Ancak evrimciler bu konuda sahtekarl›klar yaparak in-sanlar› yan›ltmaya çal›fl›rlar.

Evrimcilerin baz› yalanlar›:

1. Evrimciler yar› insan yar› maymun bir yarat›k buldukdiyerek soyu tükenmifl maymunlar›n fosillerini gösterirler.

Buna benzer resimleri mutlaka bir yerlerde görmüflsü-nüzdür. ‹flte evrimciler böyle resimler çizerek insanlar› yan›lt-maya çal›fl›rlar. Halbuki böyle canl›lar hiçbir zaman yafla-

115

SAHTE

SAHTE

Page 118: Çocuklar Sizin İçin 1

mam›fllard›r. Geçmiflte de flimdi oldu¤u gibi tam insanlar vetam maymunlar vard›r. Hiçbir zaman burada çizildi¤i gibiyar› maymun yar› insan yarat›klar yaflamam›fllard›r. Böylebir fleyin olmas› kesinlikle imkans›zd›r. Zaten daha önce söy-ledi¤imiz gibi bununla ilgili tek bir fosil dahi bulamam›fllar-d›r.

Ancak evrimciler bu konuda hep sahtekarl›k yaparlar.Örne¤in soyu tükenmifl, günümüzde yaflamayan bir may-mun türünün fosilini al›rlar buna insan kemiklerinden ekle-meler yapar ve bunu yar› insan yar› maymun bir yarat›km›flgibi tan›t›rlar. Bu konularda fazla bilgileri olmayan baz› in-sanlar da evrimcilerin bu yalan›na inan›rlar.

2. Evrimciler farkl› insan ›rklar›na ait fosilleri insan›natas› olan yar› insan yar› maymun yarat›klar gibi tan›t›rlar.

Hepinizin bildi¤i gibi yeryüzünde birçok ›rktan insanvard›r. Zenciler, Çinliler, K›z›lderililer, Afrikal›lar, Eskimolarve daha birçok farkl› ›rklara ait insanlar vard›r. Ve tabi ki bufarkl› ›rklara ait insanlar›n baz› özellikleri de farkl› olur. Ör-ne¤in Çinliler çekik gözlüdürler, zencilerin derileri çok koyurenktedir, saçlar› k›v›rc›kt›r. Bir K›z›lderili veya Eskimo gör-dü¤ünüzde ise hemen onun farkl› bir ›rktan oldu¤unu anlar-s›n›z.

‹flte geçmiflte de böyle farkl› ›rklardan birçok insan ya-flam›flt›r ve bu insanlar›n baz› özellikleri bugünkü ›rklardanfarkl›d›r. Örne¤in Neanderthal ›rk›na ait insanlar›n kafatas-lar› bugün yaflayan insanlar›nkine oranla çok büyüktü. Kas-lar› ise bizimkiyle karfl›laflt›r›ld›¤›nda çok daha geliflmifl vegüçlüydü. Ancak evrimciler bu ›rklar aras›ndaki farkl›l›klar›insanlar› yan›ltmak için kullan›rlar. Örne¤in bir Neandertalinsan›n›n kafatas› fosilini bulunca, "iflte bu insanlar›n on bin-lerce y›l önce yaflam›fl olan yar› maymun yar› insan ata-

116

Page 119: Çocuklar Sizin İçin 1

s›"derler. Veya baz› ›rklar›n kafataslar› daha küçüktür. Bukafataslar›n›n fosillerini bulan evrimciler bu kez de "bu ka-fatas›n›n sahibi maymunluktan yeni ç›km›flt›, insan olmayayeni bafll›yordu" derler.

Halbuki bugün de kafatas›n›n büyüklü¤ü di¤er insan ›rk-lar›na göre çok daha küçük olan insan ›rklar› yaflamaktad›r.Örne¤in Aborijin yerlilerinin kafatas› hacimleri çok küçük-tür. Ama bu, onlar›n yar› maymun yar› insan yarat›klar ol-du¤unu göstermez. Onlar da sizin gibi ve tüm di¤er insan-lar gibi normal birer insand›rlar.

Sonuç olarak evrimcilerin insanlar›n maymundan türe-dikleri konusundaki iddialar›na delil olarak gösterdikleri fo-siller ya geçmiflte yaflam›fl ve bugün soyu tükenmifl maymun-lara, ya da soyu tükenmifl insan ›rklar›na aittir. Yani yar› in-san-yar› maymun yarat›klar hiçbir zaman yaflamad›lar!

Evrimcilerin büyük sahtekarl›klar›ndan baz›lar›:

1. Piltdown Adam› Sahtekarl›¤›

1912 y›l›nda evrimci bilim adamlar› taraf›ndan bir çenekemi¤i ve kafatas› parças›fosili bulundu. Çene kemi¤imaymun çenesine, kafatas›parças› da insan›nkinebenziyordu. Yani evrimcile-re göre bu canl›, yar› insanyar› maymundu. Bu kemikparçalar›n›n 500 bin y›l

117

Evrimcilerin insan kafatas›-na maymun çenesi yap›flt›r-d›klar› sahte Piltdown Adam›

Page 120: Çocuklar Sizin İçin 1

yafl›nda olduklar› ve insan›n maymundan türedi¤ine delil ol-duklar› söylendi. Ve bu kemikler yaklafl›k 40 y›l boyunca çe-flitli müzelerde evrimin delili olarak sergilendi.

Ancak 1949 y›l›nda bu kemikler üzerinde baz› testleryap›ld›¤›nda çok flafl›rt›c› bir sonuçla karfl›lafl›ld›: Çene kemi-¤i 500 bin de¤il, sadece 2-3 yafl›ndayd›. Bir insana ait olankafatas› parçalar› da ancak birkaç bin y›l yafl›ndayd›lar.

Gerçek sonradan anlafl›ld›: Evrimciler insan kafatas›namaymun çenesi takm›fllar ve üzerine kimyasal maddeler sü-rerek eski görüntüsü vermeye çal›flm›fllard›. Yani evrimcileryar› insan yar› maymun fosili bulamay›nca bunun sahtesiniüretmeye kalkm›fllard›. Bu olay tarihe en büyük bilim sahte-karl›klar›ndan biri olarak geçti…

2. Nebraska Adam› Sahtekarl›¤›

1922 y›l›nda, bir az› difli fosili bulundu. Evrimciler budiflin insan ve maymunlar›n ortak özelliklerini tafl›d›¤›n› id-dia ettiler. Daha sonra butek diflten yola ç›k›larak budiflin ait oldu¤u canl› olarakinsan-maymun aras› hayalibir canl› çizildi.

Hatta daha da ileri gi-dilerek bu canl›n›n bir deailesi çizildi. Tüm bu çizim-ler tek bir diflten yola ç›k›la-rak yap›lm›flt›… fiöyle birdüflünün. Difllerinizden biridüfltü¤ünde, bu difli sizi hiçgörmemifl olan bir insan al-

118

SAHTESAHTE

Page 121: Çocuklar Sizin İçin 1

sa ve difle bakarak sizin resminizin ayn›s› yapaca¤›n› söyle-se ona inan›n›r m›s›n›z? Hatta bu difle bakarak sadece sizide¤il ailenizi de çizece¤ini söylese, bu teklif son derece saç-ma olmaz m›yd›? Elbette ki sadece bir difle bakarak bir can-l›y› ve hatta ailesini çizmek tamamen mant›ks›zl›kt›r.

1927 y›l›nda ise çok ilginç bir geliflme oldu. Diflin ait ol-du¤u canl›n›n iskeletinin öbür parçalar› da bulundu. Difl nemaymuna ne de bir insana aitti.

Difl bir domuzun difliydi...Bu olay evrim sahtekarlar› için tam bir hayal k›r›kl›¤› ol-

mufltu.Bu resimleri görüyor musunuz? Her evrimci tek bir kafa-

tas›na bakarak ayr› ayr› fleyler çizmifl. Onlar da ne çizecek-lerine karar verememifller. Çünkü böyle canl›lar hiçbir za-man yaflamam›fl. Bunlar›n hepsi evrimcilerin hayal güçleri-nin ürünü. Yani flimdi siz de sokakta bir kemik parças› bul-san›z ve elinize bir kalem al›p böyle bir resim çizseniz vesonra da arkadafllar›n›za götürüp "iflte bu canl›lar daha ön-ce yaflam›fllard›" deseniz size ne derler?

119

5 Nisan 1964 tarihliSunday Times'da yeralan çizim

N. Parker'›n çizimi (N. Geographic Eylül1960)

Maurice Wilson'unçizimi

Evrimcilerin hayali çizimlerinden biri. Ayn› kafatas›n› üçayr› flekilde çizmifller.

Page 122: Çocuklar Sizin İçin 1

Elbette ki siz böyle bir fley yapmazs›n›z, çünkü bunun nekadar ak›l d›fl› oldu¤unu bilirsiniz. Evrimcilerin bu kadaraç›k bir gerçe¤i görememeleri çok flafl›rt›c› de¤il mi?

‹nsan›n Maymundan Gelmedi¤inin Delilleri:

1. Bilim adamlar› çok eski dönemlerde yaflam›fl olan in-san fosilleri bulmufllard›r. Bu insan fosillerinin bugünkü in-sanlardan hiçbir fark› yoktur. Ayr›ca bulunan bu fosillerinyaflad›¤› dönemde evrimcilere göre insan daha oluflmam›flolmal›d›r. Sadece insan›n atas› olan maymunlar›n bulunma-s› gereklidir.

Örne¤in ‹spanya'daki bir ma¤arada yap›lan kaz›lardagünümüzden 800 bin y›l önce yaflam›fl olan bir çocu¤un fo-silleri bulundu. Bu çocuk yüzü bugünkü çocuklarla ayn› özel-liklere sahipti. Halbuki evrimcilere göre 800 bin y›l önce in-sanlar›n yaflam›yor olmalar› gerekirdi. Onlara göre 800 bin

y›l önce yar› insan yar› maymunyarat›klar›n bulunmas› gerekirdi.Ancak ‹spanya'da bulunan fosil-le anlafl›ld› ki insan ilk yarat›ld›-¤›ndan beri insan olarak vard›r.Hiçbir zaman yar› maymun yar›insan yarat›klar yaflamam›fllar-d›r.

2. Bilim adamlar› tafltan ya-p›lm›fl bir kulübenin kal›nt›lar›n›bulmufllard›. Bu kulübenin yafl›n›hesaplad›klar›nda 1,5 milyony›ldan daha eski oldu¤unu bul-dular. Demek ki günümüzden

120

Bu kafatas› 800 bin y›ll›k bir in-

sana ait ve evrimcilerin yalan

söylediklerini ortaya ç›kar›yor.

Page 123: Çocuklar Sizin İçin 1

1,5 milyon y›l önce ilkel insanlar yoktu. Ayn› bugün yaflayaninsanlar gibi normal insanlar bulunmaktayd›. Bu da, evrim-cilerin insan maymundan evrimleflmifltir, önce ilkel insan(yar› maymun yar› insan) vard›, sonra evrimleflerek bu halegeldi iddias›n› geçersiz k›lmaktad›r.

3. Bugüne kadar bulunmufl en eski insan kal›nt›lar›ndanbiri 1.6 milyon y›l yafl›ndaki Turkana Çocu¤u fosilidir. Bu fo-sil üzerinde yap›lan incelemelerde, bunun 12 yafl›ndaki birinsana ait oldu¤u ve bu kiflinin yetiflkinli¤e ulaflsayd› boyu-nun 1.80 metre civar›nda olaca¤› görülmüfltür. Bu fosil, bu-günkü insanla t›pat›p ayn› iskelet yap›s›na sahip oldu¤u içintek bafl›na insan›n maymundan türedi¤i inanc›n› y›kmayayetmifltir.

121

Dört ayak üzerinde yürü-yen maymunlar›n iki ayaküzerinde yürüyen insanadönüflmeleri kesinlikleimkans›zd›r.

Page 124: Çocuklar Sizin İçin 1

4. ‹nsan, canl›lar aras›nda 2 aya¤› üzerinde dik yürü-yen tek varl›kt›r. At, köpek, maymun gibi hayvanlar dörtayakl›; y›lan, timsah, kertenkele gibi canl›lar da sürüngen-dir.

Evrim teorisinin iddias›na göre milyonlarca y›l önce dörtayakl› hayvanlardan maymunlar, yürüyüfllerini de¤ifltirereke¤ik yürümeye bafllam›fllard›. Binlerce y›l e¤ik yürüyen may-munlar daha sonra bir gün, tamamen dik yürümeye baflla-m›fllard›. Sonuçta da insan oluflmufltu. Evrim teorisinin bu id-dias› bilimsel çal›flmalar›n sonuçlar›na de¤il, tamamen hayalgücüne dayan›yordu. Son y›llarda bilim adamlar›n›n yapt›k-lar› çal›flmalar evrim teorisinin bu iddias›n›n bilimsel olarakyanl›fl oldu¤unu ortaya ç›kard›.

Yap›lan çal›flmalar›n sonuçlar›na göre, canl›lar enerjile-rini en iyi 2 ayakl› veya 4 ayakl› yürürken kullan›yorlard›.Canl›, bu ikisi aras› e¤ik bir yürüyüfl yapt›¤›nda tam 2 kat›enerji harc›yordu.

Öyleyse maymunlar neden çok daha fazla enerji harca-d›klar› halde milyonlarca y›l e¤ik yürüsünler? Bu t›pk› bir in-san›n normal yürümek yerine, s›rt›na çok fazla yük alarakyürümeyi tercih etmesi gibi bir fleydir. Veya siz iki aya¤›n›züzerinde dik olarak kolayl›kla yürürken, birdenbire amuda

kalkarak yürümeye karar verirmisiniz? Elbette ki hiçbir canl›kendisine en kolay gelen yürü-yüflünü de¤ifltirmez. Allah her

122

Ahtapotlar›n gözleri insan gözüneçok benziyor diye insan ahtapottangeldi demek çok saçma olmaz m›?

Page 125: Çocuklar Sizin İçin 1

canl›y› en rahat ha-reket edebilece¤i fle-kilde yaratm›flt›r.

Sonuç olarak ev-rim teorisi "dört aya¤› üzerinde yürü-yen maymun neden bir gün iki aya¤›üzerinde yürümeye karar verdi?" so-rusuna cevap veremez.

EN BÜYÜK FARK

‹nsanla maymun aras›ndaki en önemli farkl›l›kise insan›n ruh sahibi olmas› maymunun ise ruhununolmamas›d›r. ‹nsan bilinç sahibi, düflünebilen, konu-flabilen, düzgün cümleler kurarak düflüncelerini di¤erkiflilere aktarabilen, karar verebilen, hisseden, zevkalan, sanat› bilen, resim yapabilen, beste yapabilen, flar-k› söyleyebilen, aile, vatan, millet sevgisi gibi manevi de-¤erleri olan, bilgi sahibi bir varl›kt›r. Bu say›lan özelliklerinhepsi insan›n ruhuna ait özelliklerdir. Hayvanlar›n ise ruhla-r› yoktur. ‹nsan d›fl›nda hiçbir canl› bu özelliklere sahip ola-maz.

123

Page 126: Çocuklar Sizin İçin 1

‹flte evrimcilerin cevaplayamad›klar› sorulardan biri debudur? Bir maymunun insan olabilmesi için hem fizikselözelliklerinin de¤iflmesi, hem de bu insanlara ait özelliklerikazanm›fl olmas› gerekir. Bir maymunun kendi kendine ko-nuflma, resim yapma, düflünme, beste yapma gibi yetenek-leri kazanamayaca¤› çok aç›kt›r. Elbette ki bu mümkün de-¤ildir.

Allah insan› üstün özelliklerle yaratm›flt›r ve hayvanlarainsanlardaki birçok özelli¤i vermemifltir.

Görüldü¤ü gibi bir maymunun insana dönüflmesi kesin-likle imkans›zd›r. ‹nsan ilk yarat›ld›¤› günden bu yana hepinsand›r. Bal›klar hep bal›k olmufllard›r, kufllar da hep kufl-tur. Hiçbir canl› bir di¤erinin atas› de¤ildir. ‹nsan› ve tümcanl›lar› yaratan Allah't›r.

Evrimcilerin insanlar›n maymundan olufltu¤unu iddia et-melerinin sebebi arada fiziksel bir benzerlik görmeleridir.

124

Gözün çal›flabilmesiiçin tüm bu parçalar›n›nbirarada ve eksiksiz ça-l›fl›yor olmas› gerekir.

Page 127: Çocuklar Sizin İçin 1

Oysa dünyada maymundan daha çok insana benzeyenözellikleri olan canl›lar da vard›r. Örne¤in bu resimlerdegördü¤ünüz papa¤anlar konuflabilirler. Veya ahtapotlar›ngözleri insan›n gözüne çok benzer. Kedi ve köpekler ise si-zin de bildi¤iniz gibi söz dinlerler, kendilerine söylenenleriyaparlar. Biri ç›k›p insanlar eskiden köpekti veya papa¤an-d› ya da daha do¤rusu ahtapottu dese siz ne düflünürsünüz?‹flte evrimcilerin söyledikleri "insan›n atas› maymundur" ya-lan›n›n da bundan bir fark› yoktur.

DARWIN VE EVR‹MC‹LER‹N EN ÇOKKORKTUKLARI KONULARDAN BAZILARI

Göz, çok karmafl›k ve mükemmel tasarlanm›fl bir organ-d›r. Gözü oluflturan 40 ayr› parça vard›r ve bu parçalardanbir tanesi bile olmasa göz göremez.

Bütün bu küçük parçalar, hiçbir flekilde tesadüfen olufla-mayacak kadar ince planlanm›fl yap›lara sahiptirler. Bunlar-dan tek bir tanesi bile, örne¤in göz merce¤i olmasa göz hiç-bir ifle yaramaz. Dahas› sadece mercek ile gözbebe¤ininyerleri de¤iflmifl bile olsa göz görevini yerine getiremez.Gözyafl› salg›lamayan bir göz, çok k›sa bir sürede kurur vekör olur.

Gözün bu yap›s›n› bir arabaya benzetebiliriz. Bir ara-bay› oluflturan yüzlerce parça vard›r. Ve bu parçalar›n hep-si olsa ama sadece gaz pedal› olmasa arabay› yürütemez-siniz. Veya motorundaki küçücük bir tel parças› kopsa ara-ba çal›flmaz. ‹flte göz de arabalar gibi tek bir ba¤lant›s› ek-sik olsa veya tek bir parças› olmasa göremez.

Evrimciler bu nedenle gözlerin nas›l olufltu¤unu aç›kla-yamazlar. Çünkü bir gözün tesadüfen oluflabilmesi imkan-

125

Page 128: Çocuklar Sizin İçin 1

s›zd›r. Düflünsenize, 40 ayr› parça-n›n ayn› anda ayn› yerde tesadü-fen meydana gelerek birleflmelerihiç mümkün olur mu? Yani gözbe-be¤i, mercek, retina, göz kapakla-r›, gözyafl› bezleri ve di¤erlerinintesadüfen oluflmalar› ve uygun fle-kilde biraraya gelmeleri gerekir.Bu da imkans›zd›r.

Ormanda yürürken bir arabagörseniz ve bu araban›n burayanas›l geldi¤ini sorsan›z. Size de or-mandaki baz› maddelerin bir ara-

126

Darwin hücrenin çokbasit bir yap›s›n›n ol-du¤unu iddia ediyor-du. Ancak mikrosko-bun bulunmas› ilehücrede mükemmelbir yap› oldu¤u anla-fl›ld› ve Darwin'in ya-lan› ortaya ç›kt›.

Page 129: Çocuklar Sizin İçin 1

ya gelerek bu arabay› oluflturduklar›n› söyleseler buna ina-n›r m›s›n›z? Araban›n motoru, debriyaj›, direksiyonu, freni,gaz pedal›, el freni, camlar›, kaportas›, bagaj› ve daha yüz-lerce parças›n›n tesadüfler sonucunda olufltuklar›n› ve sonrabir araba oluflturacak flekilde birlefltiklerini iddia eden biri-nin akl›ndan flüphe etmek gerekir.

Göz ise arabadan daha da karmafl›k ve mükemmelbir yap›ya sahiptir. Öyle ise gözün de tesa-düfler sonucunda olufltu¤unu söyleyenle-

rin ak›llar›ndan flüphe etmek gerekir. Darwinde gözün nas›l ortaya ç›kt›¤›n› aç›klayama-m›flt›r. Ve flöyle demifltir: "Gözleri düflün-mek beni bu teoriden so¤uttu" (NormanMacbeth, Darwin Retried: An oppcal to re-ason, Boston; Gambit, 1971, s. 101) Teorininkurucusu Darwin bile gözlerin mükemmel yap›-s› karfl›s›nda çaresiz kalm›flt›r.

127

Page 130: Çocuklar Sizin İçin 1

VÜCUDUMUZDAK‹ B‹LG‹ BANKASI: DNA

‹nsan vücudunda trilyonlarca hücre vard›r. Ve bu hücre-lerin her birinin içinde de bir insan›n sahip oldu¤u tüm özel-likler saklanm›flt›r. Peki bu bilgiler hücrenin içinde nereyesaklanm›flt›r?

Hücrelerin her birinin çekirde¤inde DNA ad›nda birmolekül bulunur. DNA insan vücuduna ait tüm bilgileri içe-rir. Sizin saç›n›z›n veya gözlerinizin rengi, iç organlar›n›z,d›fl görünümünüz, boyunuzun uzunlu¤u gibi tüm bilgilerDNA'n›zda flifreli olarak bulunmaktad›r. Bu bilgiler ise 4farkl› harf kullan›larak flifrelenmifltir; A, T, G, C. Her harf birmolekülün isminin bafl harfini göstermektedir. Bu dört harffarkl› flekillerde dizilerek farkl› bilgileri meydana getirir.

Bunu bir alfabeye benzetebilirsiniz. Örne¤in bizim alfa-bemizde 29 harf vard›r ve bu harflerin farkl› dizilimleri ilefarkl› kelimeler meydana gelir. ‹flte DNA'daki 4 harfin fark-l› flekillerde dizilmesi ile farkl› bilgiler oluflur.

DNA'da çok büyük miktarda bilgi vard›r. Bunun ne kadarfazla oldu¤unu anlamak için flöyle bir karfl›laflt›rma yapabili-riz: E¤er DNA'daki bilgileri bir ka¤›da dökmemiz gereksey-di, her biri 500 sayfa olan 900 ciltten oluflan dev bir kütüp-hane oluflturmam›z gerekirdi. Bu ansiklopedileri s›¤d›rmakiçinse bir futbol sahas› uzunlu¤unda kütüphaneye ihtiyac›m›zolurdu. Ancak bu kadar çok bilgi bizim gözümüzle bile göre-meyece¤imiz kadar küçük olan bir moleküle s›¤d›r›lm›flt›r.

Peki bu kadar bilgiyi oraya kim yazm›flt›r? Ve bu kadarçok bilgiyi o kadar küçük bir yere kim s›¤d›rabilmifltir? Evrim-ciler bunlar›n hepsinin tesadüfen gerçekleflti¤ini söylerler.Ama böyle bir fleyin kör, fluursuz tesadüflerin sonucunda

128

Page 131: Çocuklar Sizin İçin 1

meydana gelmesi kesinlikle imkans›zd›r. DNA'y› da DNA'n›niçinde yer alan bilgilerin hepsini de yaratan Allah't›r.

fiunu düflünün: Siz bir kütüphane dolusu ansiklopedigörseniz, bu ansiklopedilerdeki bilgilerin tesadüfler sonu-cunda yaz›ld›¤›n› düflünür müsünüz? Yoksa çok fazla bilgiliö¤retmenlerin, profesörlerin bu ansiklopedileri haz›rlad›kla-r›n› ve sonra da bu ansiklopedilerin bir bas›mevinde bas›ld›-¤›n› m› düflünürsünüz? Tabi ki do¤ru ve akla uygun olanikinci seçenektir. Evrimcilerin DNA tesadüfen olufltu demele-ri neye benzer biliyor musunuz? Bir gün birinin gelip, "bas›-mevinde bir patlama oldu ve bu patlaman›n sonucunda ken-di kendine bir kütüphane olufltu" demesine benzer. Veya birgün s›n›ftaki s›ran›za oturdunuz ve masan›z›n üzerinde "Tür-kiye'nin co¤rafi özelliklerinin" yaz›l› oldu¤u bir sayfa buldu-nuz. Bunu kim yazd› diye sordu¤unuzda yan›n›zdaki arka-dafl›n›z size flöyle dese: "Biraz önce bu ka¤›d›n üstünde birflifle mürekkep duruyordu. Ben yanl›fll›kla masaya çarp›ncamürekkep ka¤›d›n üzerine döküldü ve bu yaz› ortaya ç›kt›".Arkadafl›n›z›n akl›ndan flüphe ederdiniz herhalde.

129

Yandaki resimde evrim te-orisini ortaya atan Darwin'inbir karikatürü var. Bu, evrimteorisinin bilim taraf›ndançürütüldü¤ünü temsil edenbir resimdir. EVR‹M TEOR‹S‹GÜNÜMÜZDE AYNI DARWING‹B‹ BÜYÜK B‹R DARBEYEM‹fiT‹R!

Page 132: Çocuklar Sizin İçin 1

‹flte evrimciler bundan daha da saçma bir fleyi iddiaederler.

Nas›l ki bir sayfa yaz› bile tesadüfen kendi kendine olu-flamaz, mutlaka onu yazan biri vard›r, DNA gibi mükemmelbir bilgi bankas› da kendi kendine tesadüfler sonucunda olu-flamaz. DNA'y› yaratan üstün ve güçlü olan, herfleyi yapma-ya gücü yeten, yerin, gö¤ün ve ikisinin aras›ndakilerin Rab-bi olan Allah't›r.

HERfiEY‹ YARATAN ALLAH'TIR

Milyarlarca bilgiyi gözümüzle bile göremeyece¤imizkadar küçük bir yere s›¤d›ran Rabbimizdir.

Bizi, ellerimizi, gözlerimizi, saçlar›m›z›, ayaklar›m›z›yaratan Allah't›r.

Ailemizi, anne babam›z›, kardefllerimizi, arkadafllar›m›-z›, ö¤retmenlerimizi yaratan da Allah't›r.

En sevdi¤imiz yiyecekleri, çikolatalar›, pastalar›, fleker-leri, bize sa¤l›k ve güç veren meyve ve sebzeleri bizim içinyaratan Allah't›r. E¤er Allah bizim için onlar› yaratmasayd›biz hiçbir zaman çikolatan›n tad›n› bile bilemezdik.

Bize tat ve koku alma duyusunu veren Allah't›r. E¤erAllah bize bunlar› vermeseydi biz sevdi¤imiz bir fleyi yedi-¤imizde onun tad›n› alamazd›k. Patates de yesek, pasta dayesek bizim için ayn› olurdu. Ama Allah biz sevelim, hoflu-muza gitsin diye hem güzel lezzette ve güzel kokuda yiye-cekler yaratm›fl hem de bizlere onlar›n tatlar›n› ve kokular›-n› alacak duyular vermifltir.

Hayat›n›z boyunca hoflunuza giden, zevk ald›¤›n›z, çoke¤lendi¤iniz birçok fley olmufltur. Bu bir yiyecek olabilir, biroyun veya oyuncak olabilir, çok sevdi¤iniz insanlarla birlik-

130

Page 133: Çocuklar Sizin İçin 1

131

te bir yere gitmek olabilir.Hiçbir zaman unutmay›n ki bütün bun-

lardan zevk alman›z› sa¤layan Rabbimiz-'dir. Allah insanlara pek çok nimet vermektedir.

Herfleyden önce siz yoktunuz. Bir düflünün do¤madanönce hiçbir yerde de¤ildiniz. Yani siz bir hiçtiniz. SiziAllah yaratt›. Siz yokken sizi var etti.

Öyle ise hayat›m›z›n her an› için Allah'a flükretmeli-yiz. Her sevindi¤imiz ve hoflumuza giden fleyde hemenAllah'› düflünüp, bizlere bunlar› verdi¤i için "Allah'›mbunlar› bana verdi¤in için sana flükrediyorum" demeliyiz.E¤er hoflumuza gitmeyen bir durumla karfl›lafl›rsak da yi-ne hemen Allah'a dua etmeliyiz. Çünkü bizi bu tür durum-lardan kurtaracak olan da yaln›zca Rabbimiz'dir.

Allah her duam›z› mutlaka duyar ve karfl›l›k verir.Çünkü Allah bizim içimizden geçirdiklerimizi, düflündükle-rimizi bilir, her duam›z› duyar ve kar›fl›l›k verir.

Bizim yapmam›z gereken ise, bizi yaratan, dünyan›ntüm nimetlerini bize veren Rabbimiz'een güzel flekilde flükretmektir.Allah'›n her an yan›m›zda ol-du¤unu her an bizi görüpiflitti¤ini bilerek daima güzeldavran›fllarda bulunmakt›r.

Page 134: Çocuklar Sizin İçin 1

132

... Sen yücesin, bize ö¤retti¤inden

baflka bizim hiçbir bilgimiz yok.

Gerçekten Sen, herfleyi bilen,,

hüküm ve hikmet sahibi olans›n.

(Bakara Suresi, 32)