43
Dezenfektanların İnsan Sağlığına Etkileri Prof Dr Mustafa ATEŞ Ege Üniversitesi Fen Fakültesi Biyoloji Bölümü Temel ve Endüstriyel Mikrobiyoloji Anabilim Dalı 35100 Bornova İZMİR 3. ULUSLARARASI BİYOSİDAL KONGRESİ 22-25 KASIM 2016-ANTALYA

Dezenfektanların İnsan Sağlığına Ekileribiyosidal2016.ftskongre.org/webkontrol/uploads/files/MUSTAFA ATEŞ.pdf · •Kuarterner amonyum bileşikleri kimyasalın özelliklerineve

Embed Size (px)

Citation preview

Dezenfektanların İnsan Sağlığına Etkileri

Prof Dr Mustafa ATEŞ

Ege Üniversitesi Fen Fakültesi Biyoloji Bölümü Temel ve Endüstriyel Mikrobiyoloji Anabilim Dalı 35100 Bornova İZMİR

3. ULUSLARARASI BİYOSİDAL KONGRESİ 22-25 KASIM 2016-ANTALYA

• Toplu yaşamak ve sosyal hayatlarımızısürdürmek zorunda olduğumuz, okul, iş yeri,hastane gibi birçok alanda, hijyen kurallarınauyulması insan sağlığı için adeta birzorunluluktur.

• Sağlıklı ve hijyenik bir ortam oluşturmak içinise en yaygın kullanılan ürünler biyosidalürünlerdir. Biyosidal Ürünler Yönetmeliği’negöre bu ürünler; dezenfektanlar, koruyucular,pestisitler ve diğer biyosidal ürünler adıaltında 4 ana grup altında toplanmaktadır.

Yönetmeliğin 1. ana grubunu oluşturan dezenfektanlar ve antiseptikler,standart hijyen koşullarının sürdürülmesinde ve infeksiyon riskioluşturabilecek patojen mikroorganizmaların ortadan kaldırılmasındakullanılan antimikrobiyal ajanlardır.• Fenol ve fenol bileşikleri • Klor ve klor bileşikleri • İyot ve iyot bileşikleri • Aldehidler• Alkoller • Kuarterner amonyum bileşikleri • Hidrojen peroksit • Etilen oksit

Fenol ve fenol bileşikleri: Krezol, lizol, hekzaklorofen

•İnsan hijyeninde •Kişisel ve umumi alanlarda (sağlık kuruluşları, yüzme havuzları), tuvaletlerde, akvaryumlarda, klima sistemlerinde•Gıda ve yem alanlarında •Deri, lastik, kâğıt, tekstil ürünleri gibi lifli ya da polimer maddelerde mikrobiyal bozulmanın kontrolünde kullanılırlar. •Dezenfektan olarak en yaygın kullanılan fenol türevleri: Ortofenilfenol ve ortho-benzyl-para klorofenoldür. •Bakterisid, fungusid, tüberkülosid ve virüsid olarak kullanılmaktadır.

• Fenolikler uygulandıkları alanlarda gözenekli malzemelertarafından absorbe edilebiliyor ve kalıntı bırakabiliyor. Budezenfektan kalıntıları dokuya temas ettiğinde tahrişedebilmektedir.

• Hastane çalışanları arasında yapılan bir araştırmadadezenfektan teması sonucu deride gözlemlenenrenksizleşmesinin, para-tersiyer butilfenol ve para-tersiyeramilfenol içeren fenolik bileşiklerden kaynaklandığıbildirilmiştir.

• Yüksek konsantrasyonlarda, fenol, hücrenin duvarına nüfuzederek onu parçalayan ve hücre proteinlerini çökerten birprotoplazmik zehir gibi davranır. Ayrıca hücrenin enzimsistemlerinin inaktivasyonu ve hücre duvarından temelmetabolitlerin sızıntısı ile hücrenin ölümüne neden olur.

• Birçok fenolik bileşik ‘dezenfektan’ olarak EPA ve FDA tarafındanönerilmektedir. Ancak, üst düzey dezenfektanlar olarak değil.Sadece sterilizasyon veya yüksek seviyeli dezenfeksiyon öncesindekritik ve yarı-kritik cihazları önceden temizlemek veya dekontamineetmek için kullanılabilir.

• Fenoliklerin kreşlerde kullanımı bugün ciddi biçimdesorgulanmaktadır. Çünkü Fenolik bileşiklerin kullanıldığı beşiklerdetutulan bebeklerde hiperbilirubinemi oluştuğu gözlemlenmiştir.Hatta fenolikler kreşlerin zeminlerini temizlemek için dahikullanılıyorsa bile çok dikkat edilmelidir.

• Ayrıca fenolikler, bebek bezleri ve küvezleri temizlemek içinkullanılmamalıdır. Şayet kullanılacaksa tekrar kullanılmadan önceyüzeyler suyla iyice durulanmalıdır ve kurutulmalıdır.

• Günümüzde toksik etkileri nedeniyle fenolikler yavaş yavaşdiğer dezenfeksiyon ürünleriyle yer değiştirmektedirler.

• Fenoliklerin gıda ürünlerine geçebilecek hoş olmayan birkokusu da vardır.

• Fenolikler ayrıca cilt tahrişine ve renk pigmentasyonunaneden olabiliyorlar.

• Bu ürünler genellikle parçalanmaları zor olduğundançevreye de zararlıdır.

• Organik madde ile kolaylıkla nötrleştirilmiyor. Bu nedenletoprak, hayvan ve bitki ömrü için uzun süreli olumsuzsonuçlardan kaçınmak için kullanım talimatlarına kesinlikleuyulmalıdır.

• Fenolik dezenfektanlar yetişkinlerde:

- ciltte irritasyon,

- lokal yanıklar,

- baş ağrısı, kusma ve ishale,

- ciddi olgularda ise ise böbreklerde hasara da neden olduğuna dair raporlar vardır..

Klor ve klor bileşikleri

•İnsan hijyeninde •Kişisel ve umumi alanlarda (sağlık kuruluşları, yüzme havuzları...), tuvaletlerde, akvaryumlarda, klima sistemlerinde •Veteriner hijyeni ve hayvanların tutulduğu, taşındığı ya da yaşadığı yerlerde •Gıda ve yem alanlarında •İçme sularının dezenfeksiyonunda •Su ve diğer sıvıların soğutulmasında ve arıtma sistemlerinde mikrop, yosun ve midye gibi zararlı organizmaların kontrolünde •Sanayi işlemlerinde kullanılan malzemelerin, ekipmanların ve yapıların üzerinde biyofilm oluşumunu önlemek amacıyla kullanılan ürünlerdir. • En yaygın kullanılan klorlu dezenfektan hipokloritlerdir (sıvı form sodyum hipoklorit, katı form kalsiyum hipoklorit). Genelde % 5.25-6.15 lik sodyum hipokorit “çamaşır suyu” olarak bilinir.

• İnsanlarda ciddi toksisite insidansı düşüktür.• sodyum hipokorit % 5.25-6.15 lik konsantrasyonlarda kullanıldığında

göz tahrişi, ağız-yutakta, özefagusta ve midede yanma oluşturabilir.• Amonyak veya bir asit ile birleştiğinde toksik olan klor gazı salar.• Hipoklorit solüsyonu formaldehit ile biraraya geldiğinde

kanserojenik olan bis(chloromethyl) ether ve sıcak su aşırıklorlandığında hayvanlarda kanserojen olan trihalometan oluşturur.

• Çevresel etkileri ve ekolojik veriler incelendiğinde; EPAhipoklorürlerin belirlenmiş şekilde kullanımlarında çevreye aşırı tersbir etkisinin olmayacağını belirtmektedir.

• Klor kullanımına alternatif olarak bugün klordioksit, sodyumdikloraisosiyanürat ve kloramin-T de kullanılmaktadır. Bu bileşiklerinhipokloritlerden bir avantajı onlar klorü daha fazla korur ve böylecedaha uzun süreli bakterisidal etki gösterir olmasıdır.

• Sodyum hipoklorit ve ilgili bileşiklerin nedenolduğu doku yaralanmaları, maruziyetin fizikselformuna ve süresine bağlı olarak hafif tahriştenaçık nekroza kadar değişebilir.

• Sodyum hipoklorite maruz kalma, konjunktiva,solunum yolu veya gastrointestinal sistemi tahrişedebilir.

• İlginç bir ayrıntı, sağlık kurumlarında sodyumhipoklorit kullanımına bağlı yaralanma insidansıson derece düşüktür.

Klor Gazına Maruz Kalma• Hipoklorit bir asit veya amonyak ile kombine

edildiğinde, klor veya kloramin gazı üretebilir.Gaza maruz kalmak öksürük, boğulma ve nefesdarlığı ile müköz membranlarda ve solunumyollarında tahrişe ve yanmalara neden olabilir.Ciddi gaz maruziyetinden sonra kimyasalpnömoni veya pulmoner ödem meydana gelebilir.Her iki gaz da çok tehlikelidir.

• Klor ürünleri aynı zamanda göz irritasyonuna dasebep olabilmektedir.

• Su kaynaklarının klorla dezenfeksiyonundan sonra aşağıdakitoksik kimyasal maddeler oluşabilmektedir (Rook, 1974);

• serbest klor (HOCl + OCl-)

• trihalometanlar(THM)

• klorlu asetik asitler

• halojenli asetonitriller

• kloral hidrat (trikloroasetaldehit)(TCA)

• Klorofenoller

• MX (3-kloro-4-diklorometil-5-hidroksi-2 (5H) -furanon)

• İçme sularındaki serbest klor insana özellikle zehirlideğildir.

• Klor toksisetesi içme suyunun Klor ile dezenfeksiyonundaoluşan yan ürünlerdendir. Bunlar THM'lerdir(trihalometanlar). Suyu klorlanması ile oluşan toplamorganik halojen bileşiklerinin % 10'unu oluşturmaktadırlar.

• THM'ler suda çözünen azotlu bikleşiklerin klorlanmasıylaoluşur (Morris, 1982). THM'ler öncelikle kloroform,bromodiklorometan, dibromoklorometan vebromoformdan oluşur.

• WHO Rehberinde, THM'lerin potansiyel toksik etkileribelirtilmiştir.

• WHO, Kanser Araştırmaları Ulusal Ajansı (IARC), hayvantoksikolojik ve epidemiyolojik çalışmalarına dayanılarakklorlanmış içme suyunun insanlar için kanserojenrisklerin bir değerlendirmesini yayınladı.

Sonuç:

• Klorlu içme suyuna maruz kalma ile kanser oluşumuarasındaki net bir korelasyon saptanamamıştır.

• Genel değerlendirmesinde, IARC, klorlu içme suyununinsanların yanı sıra deney hayvanları üzerindekanserojenliği açısından kanıtların yetersiz olduğusonucuna varmıştır (IARC, 1991).

•Klor, Amonyak ve asit ile birleştiğindeinsan için toksik gazlar oluşturabilmektedir.

•Hipoklorit yüksek konsatrasyonlardamüköz membranlara, göz ve deriye karşıirritandır.

• Toksikoloji raporlarına göre Klor yan ürünleri kemirgenlerde (sıçanlarda);

-üreme (sperm hareketliliği) ve gelişimsel etki,-Nörotoksik,-Kanserojenik,-Tümörojenik,-Mutajenik aktivite,-Kalp malformasyonlarına,-Hepatik nekroz,-Klastojenik etki,-DNA hasarı ve kromozomal sapmalara neden olur.

İyot ve iyot bileşikleri: İyodoforlar, povidon iyot

•İnsan hijyeninde •Veteriner hijyeni ve hayvanların tutulduğu, taşındığı ya da yaşadığı yerlerde •Mikrobik bozulmanın kontrolünü sağlayarak boya, plastik, yalıtım malzemeleri, duvar zamkı, bağlayıcı, kâğıt, sanat eseri gibi malzemelerin ve eşyaların filmlerin ya da kaplamaların yüzey özelliklerinin korunmasında •Deri, lastik, kâğıt, tekstil ürünleri gibi lifli ya da polimer maddelerde mikrobik bozulmanın kontrolünde•Duvarcılık ya da ahşap olmayan diğer yapı malzemelerinin korunmasında •Su ve diğer sıvıların soğutulmasında ve arıtma sistemlerinde mikrop, yosun ve midye gibi zararlı organizmaların kontrolünde kullanılan ürünlerdir. •Dezenfektan olarak iyot ve polivinil pirolidon bileşiği olan povidoniyodür en sık kullanılan iyodofor olup bakterisidal, tüberkülosidal, virüsidal ve fungusidal etki göstermektedir. •Sporisit etkileri yoktur. Sıklıkla antiseptik olarak kullanılmaktadır.

•İyodin solusyonları ve iodoforlara maruz kalan çalışanlarda alerjik reaksiyonlar görülebilir.

•Konsantre iyodin solusyonları cilde irritan etki yapmaktadır.

• FDA ana etken madde olarak iyod içerenkimyasalları sterilant veya üst düzeydezenfektanlar olarak açıklamamıştır. En iyibilinen ve en sık kullanılan iyodofor povidon-iyodin’dir. Bu ürün genellikle boyamaz venispeten toksik özelliği ve tahriş ediciliği azdır.

Aldehidler: Formaldehid, Gluteraldehid, OPA (orto fitaldehid)

•İnsan hijyeninde •Kişisel ve umumi alanlarda (sağlık kuruluşları, yüzme havuzları...), kimyasal tuvalet malzemelerinde, akvaryumlarda, klima sistemlerinde •Veteriner hijyeni ve hayvanların tutulduğu, taşındığı ya da yaşadığı yerlerde•Gıda ve yem alanlarında•İçme sularının dezenfeksiyonunda•Mikrobik bozulmanın kontrolünü sağlayarak gıda ya da yem malzemelerinden farklı olarak üretilmiş ürünlerin konserve olarak korunmasında•Deri, lastik, kâğıt, tekstil ürünleri gibi lifli ya da polimer maddelerde mikrobik bozulmanın kontrolünde •Su ve diğer sıvıların soğutulmasında ve arıtma sistemlerinde mikrop, yosun ve midye gibi zararlı organizmaların kontrolünde•Sanayi işlemlerinde kullanılan malzemelerin, ekipmanların ve yapıların üzerinde biyofilm oluşumunu önlemek amacıyla•Metal işleme sıvılarının korunmasında•Gıda ya da yem stokların korunmasında•İnsan ya da hayvan cesetlerinin korunmasında ve dezenfeksiyonunda •Diğer omurgalıların kontrolünde kullanılan ürünlerdir.

•Formaldehit oldukça etkili bir dezenfektan olmaklabirlikte toksik ve kanserojenik bir kimyasal ajandır.

•Gözde ve ciltte irritasyona, öksürük ve nefesdarlığına, kronik bronşite sebep olabilir.

•Hidroklorik asitle bis (klorometil) eter buharıoluşturacak şekilde tepkimeye girer, oluşan bumadde ise kanserojendir.

•Ciltte duyarlılık, kontakt dermatit ve astımataklarının tetiklenmesine neden olmaktadır.

• OSHA (Occupational Safety and Health Administration)(İşSağlığı Güvenliği Ajansı) formaldehit’i potansiyel birkanserojenik olduğundan cilt uygulamalarında;

• 8 saatlik zaman biriminde ortalama 0.75 ppm lik maruziyetkonsantrasyonu ile bir sınırlama getirmiştir. Standart ikinciizin verilebilir maruz kalma sınırını kısa süreli maruz kalmasınırı 15 dakikalık bir süre içinde izin verilen maksimummaruz kalma 2 ppm olarak vermektedir.

• Formaldehit oral yolla alındığında ölümcül olabilir vehavadan veya deride uzun süre düşük seviyelerde maruzkalma astım benzeri solunum problemleri ve dermatit vekaşıntı gibi ciltte tahrişe neden olabilir. Bu nedenlerdendolayı, çalışanların formaldehit ile doğrudan teması sınırlısürede olmalıdır.

• Glutaraldehit üst düzey bir dezenfektan vekimyasal sterilan olarak geniş kabul görmüştürdoymuş bir aldehittir. Glutaraldehyde tıbbicihazlar için en sık kullanılan bir üst düzeydezenfektandır.

• Endoskop kanallarında kalan dezenfektan çözeltisindekiglutaraldehit maruz kalma sonucu hastalarda Kolit oluştuğurapor edilmiştir. Bu yüzden endoskopun iyi durulanmasıönerilmektedir.

• Benzer şekilde oftalmik araçlar % 2 gluteraldehit ilemuameleden sonra yetersiz durulama nedeni ile keratopative kornea dekompansasyonu oluşabilmektedir.

• Sağlık personeli, glutaraldehit yada buharına yüksekseviyelerde maruz kalırsa akut veya kronik maruziyettederide tahriş ya da dermatit, mukoza irritasyonu (göz,burun, ağız) veya pulmoner semptomlara neden olabilir

• Glutaraldehite maruz kalmış kişilerdeEpistaksis (burun kanamaları), alerjik kontaktdermatit, astım, ve rinit bildirilmiştir.

• OSHA izin verilebilir maruz kalma sınırınınolmaması halinde, glutaraldehit seviyesi 0.05ppm’i tavan sınırı olarak görmekte dahayüksek seviyelerde ise glutaraldehit gözler,boğaz ve burunda tahriş yaratabilmektedir.

OPA:

• FDA yüksek seviyede bir dezenfektan olarakaçıklamaktadır.

• OPA'nın korunmasız deride ‘protein grisi lekesi’denilen cilt lekelerine neden olmaktadır.

• Üroloji kliniklerinde OPA ile işleme tabi tutulantıbbi cihazlarda tekrarlanan sistoskopi sonrasıhastalarda anafilaksi benzeri reaksiyonlar tespitedilmiştir.

Alkoller: Etil alkol, isopropil alkol

•İnsan hijyeninde

•Kişisel ve umumi alanlarda (sağlık kuruluşları, yüzme havuzları.), tuvaletlerde, akvaryumlarda, klima sistemlerinde

•Gıda ve yem alanlarında kullanılan ürünlerdir.

•Alkol çözeltileri (etil ve isopropil alkol): Bakterisidaletkili dezenfektan ve antiseptiktir.

•Tüberkülosidal,virüsidal ve fungusidal etkileri vardır. Sporlara etkisizdir.

• Hastane gibi ortamlarda alkolün suda çözünen ikiformu olan etil ve propil alkol germisidal etkilidezenfektan olarak kullanılır. Alkol temas ettiğiyüzeylerde proteinleri denature eder ve dehidreedici özellik gösterir. Sadece alkol kullanımı dahaaz etkilidir. Çünkü proteinler alkol sukarışımlarında daha hızlı denatüre olurlar.İsopropil alkol etil alkole göre biraz dahabakterisidaldir.

• WHO, el hijyeninde alkol bazlı ürünlerinkullanılmasını önermektedir.

•Alkol bazlı dezenfektanlar hasarlı cilde irritanetki yapar.

•Konsantre alkol buharına inhalasyonlamaruziyet solunum yollarında irritasyona nedenolur.

• santral sinir sistemi üzerinde etki yapabilir.

Kuarterner amonyum bileşikleri •İnsan hijyeninde

•Kişisel ve umumi alanlarda (sağlık kuruluşları, yüzme havuzları...), kimyasal tuvalet malzemelerinde, akvaryumlarda, klima sistemlerinde

•Veteriner hijyeni ve hayvanların tutulduğu, taşındığı ya da yaşadığı yerlerde

•Gıda ve yem alanlarında

•İçme sularının dezenfeksiyonunda

•Mikrobik bozulmanın kontrolünü sağlayarak boya, plastik, yalıtım malzemeleri, duvar zamkı, bağlayıcı, kâğıt, sanat eseri gibi malzemelerin ve eşyaların filmlerin ya da kaplamaların yüzey özelliklerinin korunmasında

•Kullanılan her türlü ahşap malzemeye zarar veren organizmaların kontrolünde ve ahşapların genel korunmasında

•Deri, lastik, kâğıt, tekstil ürünleri gibi lifli ya da polimer maddelerde mikrobik bozulmanın kontrolünde

•Duvarcılık ya da ahşap olmayan diğer yapı malzemelerinin korunmasında

•Su ve diğer sıvıların soğutulmasında ve arıtma sistemlerinde mikrop, yosun ve midye gibi zararlı organizmaların kontrolünde

•Sanayi işlemlerinde kullanılan malzemelerin, ekipmanların ve yapıların üzerinde biyofilm oluşumunu önlemek amacıyla kullanılan ürünlerdir.

•Benzalkonyum klorür, setil-piridinyum klorür, alkil dimetil benzil amonyum klorür bu gruptan olan dezenfektanlardır.

•Genel olarak katyonik deterjan özelliği gösteren yüzeye etkili bir dezenfektandır.

•Alkil dimetil benzil amonyum klorürün fungusid, bakterisid ve virüsid olarak etkinliği vardır.

• Kuaterner amonyum bileşikleri, dezenfektanlarolarak yaygın olarak kullanılır. Sağlıkla ilişkilihasta bakım malzemeleri veya ekipmanlarınıdezenfekte etmek için kullanıldığı bildirilmiştir.

•Kuarterner amonyum bileşikleri kimyasalınözelliklerine ve konsantrasyonuna bağlı olarakderi ve müköz membranlarda hafiften ağırdereceye kadar irritasyona sebep olabilmektedir.

• Birkaç vaka raporunda benzalkonyum klorüremaruz kalmanın sonucu olarak mesleki astımbelgelendi. (Purohit A, Kopferschmitt-Kubler MC, Moreau

C, Popin E, Blaumeiser M, Pauli G. Quaternary ammoniumcompounds and occupational asthma. International Archivesof Occupational & Environmental Health 2000;73:423-7.).

Hidrojen peroksit

•İnsan hijyeninde •Kişisel ve umumi alanlarda (sağlık kuruluşları, yüzme havuzları...), kimyasal tuvalet malzemelerinde, akvaryumlarda, klima sistemlerinde •Veteriner hijyeni ve hayvanların tutulduğu, taşındığı ya da yaşadığı yerlerde •Gıda ve yem alanlarında•İçme sularının dezenfeksiyonunda•Mikrobik bozulmanın kontrolünü sağlayarak gıda ya da yem malzemelerinden farklı olarak üretilmiş ürünlerin konserve olarak korunmasında•Su ve diğer sıvıların soğutulmasında ve arıtma sistemlerinde mikrop, yosun ve midye gibi zararlı organizmaların kontrolünde •Sanayi işlemlerinde kullanılan malzemelerin, ekipmanların ve yapıların üzerinde biyofilm oluşumunu önlemek amacıyla kullanılan ürünlerdir. •Hidrojen peroksit bakteriye, mantara, virüse ve spora etkinliği yüsek olan bir maddedir. •Toksik olmayan bir bileşiktir. Stabilize formları uzun süre dayanıklıdır. %7.5’lik çözeltisi 10 dakikada yüksek düzey dezenfeksiyon sağlar. •Genel temizlik ve dezenfeksiyon için %1-3 yoğunluğunda kullanılır.

•Konsantre peroksit solusyonları korozivdir.

•Bu nedenle evde kullanılan solusyonlar lokal yanıklara, müköz membran, göz ve deride irritasyona neden olabilir.

• % 3 hidrojen peroksit kullanımından kaynaklananpsödomembranöz kolite benzeyen bir kimyasaltahriş oluşumu bildirilmiştir.

• Gastrointestinal hastalıkları nedeniylehastanelerde yatan hastalarda pseudomembranebenzeri enterit ve kolit salgınının endoskoptaki %3 hidrojen peroksitin yetersiz durulanması ileilişkili olduğu belirtilmiştir.

Perasetik asit:

• Tüm mikroorganizmalara karşı hızlı etkisi ile karakterizedirEtki mekanizması hakkında çok az şey bilinmektedir, ancakdiğer oksitleyici ajanlara benzer şekilde işlev gördüğüdüşünülmektedir; diğer bir deyişle proteinleri denatüreeder, hücre duvarındaki geçirgenliği bozar ve proteinler,enzimler ve diğer maddelerdeki sülfüdril ve sülfür bağlarınıoksitler.

• Perasetik asit kimyasal kullanılarak steril edilenmedikallerde (endoskop, artroskop gibi), cerrahi ve dentalaletlerde kullanılmaktadır.

• Oldukça güçlü asidik bir oksidandır. Korosiv etkisi ve ciltletemasta renksizleşme, cilt yanıkları ve irritasyona sebepolur.

Kostik soda (sodyum hidroksit):

• Sodyum hidroksit, hayvanların ve insanların cildi,gözleri ve mukozasında oldukça aşındırıcı ve tahrişedicidir; Temas ağır yanmalara neden olabilir.

• Çoğu problem bu dezenfektanın dikkatsiz kullanıldıktansonra ortaya çıkar. Sodyum hidroksit kullanırken aşırıdikkatli olunmalıdır.

• Bu ürünün çevresel etkileri çok fazladır; zira sodyumhidroksit, yüzey suyu ve bitki ömrünün pH'sını ciddişekilde etkileyebilir.

• Bu dezenfektan nispeten ucuz olma avantajı nedeniyleçok yaygın kullanılmaktadır.

Etilen oksit

• Etilen oksit (EtO), yanıcı, renksiz bir gazdır. EtO,çözücüler, antifriz, tekstil, deterjanlar,yapışkanlar, poliüretan köpük ve ilaçüretiminde bulunur. Fümigantlarda, baharatve kozmetik için sterilanlarda ve cerrahiekipmanın hastanede sterilizasyonu sırasındakullanılmaktadır.

• Etilen oksit buharına maruz kalınması gözleri vesolunum yollarını tahriş edebilir (Thiess, 1963; ATSDR,1990).

• Dermal hasar, maruziyetten 1-5 saat sonra meydanagelen ödem ve eritem ile karakterizedir ve ardındanvesiküllerin oluşur.

• Deri iritasyonu, etilen oksit ile sterilize edilmişmateryaller ve giysilerle temas ettikten sonra dagörülmüştür (Royce & Moore, 1955; Marx ve diğerleri,1969; Hanifin, 1971; Biro ve diğerleri, 1974; LaDage,1979; Bommer & Ritz, 1987 Fisher, 1988; Lerman vediğerleri, 1995).

• Etilen oksit hassaslaştırıcı bir ajandır. Tip I (anafilaksi) ve Tip IV (kontaktdermatit) aşırı duyarlılık reaksiyonları, etilen oksite maruz kalan bireylerdegörülmüştür.

• Etilen oksite ile sterilize edilen ekipmanı içeren diyaliz olan hastalararasında anafilaktik reaksiyonlar (hafif ila şiddetli) gösterilmiştir (Bommer& Ritz, 1987'de gözden geçirilmiştir).

• Etilen oksit maruziyetine atfedilen mesleki astım olguları rapor edilmiştir(Dugue ve diğerleri, 1991; Verraes & Michel, 1995).

• Etilen oksite atfedilen kontakt dermatit raporları da mevcuttur.• 1980'de Finlandiya hastanelerinde çalışan sterilizasyon personelinde düşük

yapma vakasını belirlenmiştir.• Uzun süreli etilen oksit maruziyetinde çeşitli olgularda sensorimotor

polinöropati bildirilmiştir (Gross ve diğerleri, 1979; Finelli ve diğerleri,1983; Kuzuhara ve ark., 1983; Zampollo ve diğerleri, 1984; Schroder veark., 1985; Fukushima et. Al., 1986; Ristow & Cornelius, 1986; Crystal vearkadaşları,1988).

Teşekkür ederim…