75
Giriş 1 1.Ünite Dil, Kültür ve İletişim Test - 1 1. Duygu, düşünce ve isteklerin yazı, konuşma ve görsel-i- şitsel akla gelebilecek her türlü araçla aktarılmasına ile- tişim adı verilir. Cevap: B 2. Tam bir iletişimde bulunan ögeler tümüyle şu şekildedir: Kaynak(Gönderici) Alıcı İleti (Mesaj) Kanal(İletim yolu) Bağlam(Ortam) Dönüt(Geri bildirim) Cevap: E 3. Gönderici ile alıcı arasında aktarılan duygu, düşünce ya da istek ileti şeklinde ifade edilir. Cevap: C 4. Dil dışı göstergeler belirti, belirtke, ikon ve simgeden olu- şur. Resim, şekil, işaret, hareket, jest ve mimikler dil dışı göstergeler grubuna girer. Cevap: D 5. Dil, insanlar arasında anlaşmayı sağlayan, kendisine özgü yasaları olan ve ancak bu yasalar çerçevesinde gelişen, temeli bilinmeyen zamanlarda atılmış seslerden örülmüş bir anlaşma sistemidir. Cevap: A 6. Dilin özellikleri şunlardır: Gelişmiş bir iletişim aracıdır. Seslerden oluşmuş bir anlaşma sistemidir. Tam anlamıyla anlatma ve anlaşma; seslerden örülü kurallar bütünü olan “dil” ile sağlanır. Düşünce ve zekânın bir göstergesidir. Canlı bir varlıktır. Sosyal bir varlıktır. Bir ortaklıktır. Cevap: D 7. Dil ve kültürün ortak özellikleri şunlardır: Geçmiş ile gelecek arasında bir köprü vazifesi gö- rürler. Bir toplumun oluşmasında ve ayakta kalmasında or- tak dil ve kültürün önemli bir payı vardır. Bir toplumun yaşayış biçiminden önemli izler taşırlar. Bir milletin en önemli ortak özelliklerindendir. Cevap: B 8. Göndergesel işlev, bir iletinin dilin göndergeyi olduğu gibi ifade etmesi için düzenlenerek oluşturulması şeklin- dedir. Sorudaki parçada Refik Halit Karay ile ilgili doğru- dan bilgi verilmiştir. Cevap: A 9. Belirtke, insanların iletişim kurmak için ürettiği dil dışı göstergelerdir. Tehlike işareti, trafik levhası, sirenler, izci işaretleri belirtke örnekleridir. Cevap: E 10. Bir ileti, dille ilgili bilgi vermek üzere düzenlenmişse o iletide dil, dil ötesi işlevde kullanılmıştır. Soruda verilen cümle de dil ile ilgili bir kavram olan “kök” terimini açıkla- dığı için dil ötesi işlevdedir. Cevap: C

Dil, Kültür ve İletişim Test - 1liderplus.com.tr/yayin/cozumler/2019-2020/9/turkdiliveedebiyatisb/tumu.pdfEdebiyatın kendine ait dil ve anlatım tarzına edebî dil adı verilir

  • Upload
    others

  • View
    18

  • Download
    0

Embed Size (px)

Citation preview

Page 1: Dil, Kültür ve İletişim Test - 1liderplus.com.tr/yayin/cozumler/2019-2020/9/turkdiliveedebiyatisb/tumu.pdfEdebiyatın kendine ait dil ve anlatım tarzına edebî dil adı verilir

Giriş

1

1.Ünite

Dil, Kültür ve İletişim Test - 11. Duygu, düşünce ve isteklerin yazı, konuşma ve görsel-i-

şitsel akla gelebilecek her türlü araçla aktarılmasına ile-tişim adı verilir.

Cevap: B

2. Tam bir iletişimde bulunan ögeler tümüyle şu şekildedir:

� Kaynak(Gönderici) � Alıcı � İleti (Mesaj) � Kanal(İletim yolu) � Bağlam(Ortam) � Dönüt(Geri bildirim)

Cevap: E

3. Gönderici ile alıcı arasında aktarılan duygu, düşünce ya da istek ileti şeklinde ifade edilir.

Cevap: C

4. Dil dışı göstergeler belirti, belirtke, ikon ve simgeden olu-şur. Resim, şekil, işaret, hareket, jest ve mimikler dil dışı göstergeler grubuna girer.

Cevap: D

5. Dil, insanlar arasında anlaşmayı sağlayan, kendisine özgü yasaları olan ve ancak bu yasalar çerçevesinde gelişen, temeli bilinmeyen zamanlarda atılmış seslerden örülmüş bir anlaşma sistemidir.

Cevap: A

6. Dilin özellikleri şunlardır:

� Gelişmiş bir iletişim aracıdır. � Seslerden oluşmuş bir anlaşma sistemidir. � Tam anlamıyla anlatma ve anlaşma; seslerden örülü

kurallar bütünü olan “dil” ile sağlanır. � Düşünce ve zekânın bir göstergesidir. � Canlı bir varlıktır. � Sosyal bir varlıktır. � Bir ortaklıktır.

Cevap: D

7. Dil ve kültürün ortak özellikleri şunlardır:

� Geçmiş ile gelecek arasında bir köprü vazifesi gö-rürler.

� Bir toplumun oluşmasında ve ayakta kalmasında or-tak dil ve kültürün önemli bir payı vardır.

� Bir toplumun yaşayış biçiminden önemli izler taşırlar. � Bir milletin en önemli ortak özelliklerindendir.

Cevap: B

8. Göndergesel işlev, bir iletinin dilin göndergeyi olduğu gibi ifade etmesi için düzenlenerek oluşturulması şeklin-dedir. Sorudaki parçada Refik Halit Karay ile ilgili doğru-dan bilgi verilmiştir.

Cevap: A

9. Belirtke, insanların iletişim kurmak için ürettiği dil dışı göstergelerdir. Tehlike işareti, trafik levhası, sirenler, izci işaretleri belirtke örnekleridir.

Cevap: E

10. Bir ileti, dille ilgili bilgi vermek üzere düzenlenmişse o iletide dil, dil ötesi işlevde kullanılmıştır. Soruda verilen cümle de dil ile ilgili bir kavram olan “kök” terimini açıkla-dığı için dil ötesi işlevdedir.

Cevap: C

Page 2: Dil, Kültür ve İletişim Test - 1liderplus.com.tr/yayin/cozumler/2019-2020/9/turkdiliveedebiyatisb/tumu.pdfEdebiyatın kendine ait dil ve anlatım tarzına edebî dil adı verilir

Giriş

Test - 1 Dil, Kültür ve İletişim

2

1.Ünite

11. Soruda verilen konuşmada I numaralı sözcük olayın geç-tiği yeri belirttiği için bağlam (ortam), II numaralı sözcük konuşmayı başlatan kişiyi belirttiği için kaynak (gönderi-ci), III numaralı cümle kaynağa verilen cevap olduğu için dönüt (geri bildirim) şeklinde ifade edilebilir.

Cevap: A

12. Dil - millet ilişkisi ile ilgili şunlar söylenebilir:

� Milleti oluşturan özelliklerin başında dil birliği, gelir. � Bir milletin dili; onun tarihi, dini ve kültürüyle iç içedir. � Dil; milletin manevî ve kültür değerlerini, millet olabil-

me özelliklerini bünyesinde barındırır. � Milleti meydana getiren bireyler arasında ortak duy-

gu ve düşünceler meydana getiren unsur dildir. � Milletin birlik ve bütünlüğünü sağlayan en güçlü bağ

dildir.Cevap: C

13. Bir ileti, kanalın iletiyi iletmeye uygun olup olmadığını öğ-renmek amacıyla düzenlenmişse kanalı kontrol işlevi söz konusudur. Soruda verilen örnek cümlede kanalı kontrol işlevinde kullanılmıştır.

Cevap: E

14. Belirti ya da doğal gösterge yorumu yapılmadı zaman herhangi bir anlam ifade etmeyen ve gösteren ile gös-terilen arasında neden-sonuç ilişkisi olan göstergelerdir. Karın yağması, horozun ötmesi, yaprakların dökülmesi ve güneşin doğması doğal göstergelere örnektir.

Cevap: C

15. Benzerlik ya da yakınlık ilişkisi içinde soyut bir gösterile-ni göstermede kullanılan görsel şekline simge adı verilir. Uğur böceği şansın, güvercin barışın, bayrak ülkelerin, aslan gücün simgesi olarak düşünülebilir. Ancak trafik lambası bir belirtkedir.

Cevap: B

16. Belirti ya da doğal gösterge yorumu yapılmadı zaman herhangi bir anlam ifade etmeyen ve gösteren ile gös-terilen arasında neden-sonuç ilişkisi olan göstergelerdir. Soruda verilen örnekte makineden gelen sesin makine-nin bozulabileceğini gösteren dil dışı gösterge belirtidir.

Cevap: D

17. Gönderici ile alıcı arasında aktarılan duygu, düşünce ya da isteğe ileti (mesaj) adı verilir. Aylık çıkan bir dergide kendine ait bir köşesi bulunan yazarın köşesinde dile ge-tirdikleri iletişimin ögelerinden ileti ile ifade edilir.

Cevap: C

18. Gösteren olgu akılda birtakım görüntüler oluşturuyorsa; buna gösterilen adı verilir. Ayşe’nin iletisini alan Zeh-ra’nın zihninde meydana gelen saat görüntüsü gösterilen şeklinde ifade edilir.

Cevap: E

19. Doktor olan birinin doktor önlüğü ile çekilmiş bir fotoğ-rafını yakınlarına göndermesi durumunda fotoğraf ikon özelliği gösterir. İkon, göstereni ile gösterileni arasında benzerlik ilişkisi olan göstergedir.

Cevap: A

20. Soruda verilen cümlelerle – dilin işlevleri şu şekilde eş-leştirilebilir:

� Hegel’in felsefesinin çıkış noktası bilim değil, tarihtir. (Göndergesel işlev)

� Bu yaptıklarınızın doğru bulmuyorum, yanlış hareket ediyorsunuz. (Heyecana bağlı işlev)

� Şimdi yerinden kalkacak odana gidip okuyor olduğun kitabı alıp geleceksin. (Alıcıyı harekete geçirme iş-levi)

� Öğretmeninizin ne demek istediğini tam olarak anla-dınız mı? (Kanalı kontrol işlevi)

Cevap: B

Page 3: Dil, Kültür ve İletişim Test - 1liderplus.com.tr/yayin/cozumler/2019-2020/9/turkdiliveedebiyatisb/tumu.pdfEdebiyatın kendine ait dil ve anlatım tarzına edebî dil adı verilir

Giriş

3

1.Ünite

Edebiyatın Bilim, Felsefe ve Sanatla İlişkisi Test - 21. Sesle yapılan sanatlara fonetik sanatlar, görüntüyle ya-

pılan sanatlara ise plastik sanatlar adı verilir. Edebiyat, Müzik fonetik sanatlara; Heykel, Resim, Minyatür, Hat, Mimari, Ebru, vb. plastik sanatlara örnektir.

Cevap: C

2. Güzel sanatlar ve kullandıkları malzeme eşleştirmeleri şu şekildedir:

� Edebiyat - Dil� Resim - Fırça, boya, tuval� Müzik - Melodi, nota, ses� Mimarlık - Taş� Tiyatro - Dekor, kostüm� Heykel - Kil, mermer

Cevap: E

3. Güzel sanatların sınıflandırılması:

� Fonetik (işitsel) Sanatlar: Edebiyat, Müzik � Görsel (Plastik) Sanatlar: Heykel, Resim, Minyatür,

Hat, Mimari, Ebru...� Ritmik (Dramatik) Sanatlar: Tiyatro, Sinema, Opera,

Bale, Dans.Buna göre heykel, minyatür, mimari ve resim görsel sa-nat; tiyatro ritmik sanat grubunda yer alır.

Cevap: A

4. Çağdaş sınıflamaya göre iki boyutlu sanat çalışmala-rı yüzey sanatları şeklinde adlandırılır. Resim ve türleri (yağlı boya, sulu boya, baskı sanatları vb.), duvar resmi, minyatür, karikatür, fotoğraf, süsleme vb. örnektir.

Cevap: D

5. Güzel sanatların temel nitelikleri şunlardır:

� Güzellik� Evrensellik� Özgünlük� Etkileyicilik� Yaratıcılık� Öğreticilik

Cevap: B

6. Dramatik (ritmik) sanatlar, harekete biçim veren sanat-lardır. Tiyatro, Sinema, Opera, Bale, Dans bu sanatlara örnektir.

Cevap: E

7. Dil - Edebiyatın ana malzemesidir.

� Edebi metin - Edebiyat sanatı kullanılarak ortaya ko-nan esere denir.

� Üslup - Edebiyatın kendine ait dil ve anlatım tarzına verilen addır.

� Edebi dil - Bir yazıya edebi özelliği veren kavramdır.� Dil - Edebiyatın ana malzemesidir.

Cevap: C

8. Güzel sanatlara ait ürünlerin özellikleri şunlardır:

� Biricik ve özgün olması� Estetik, zevk ve heyecan uyandırması� Yaratıcısının hayal gücünü yansıtması� Kişilerde farklı duygular oluşturmasıGüzel sanatlarda üretim amaçlanmaz,-.

Cevap: A

9. Bilim ile sanat arasındaki farklar şunlardır:

� Bilim terimlere dayanır, sanat imgelere dayanır. � Bilim düşüncenin rehberliğindeyken, sanat duygu-

nun, sezginin ardındadır. � Bilim netliği yeğlerken sanat kesinliğin çıplaklığından

kaçar.� Bilim objektiflik gerektirir, sanat sübjektiftir.� Bilim somut bir yararlılık taşır, sanatta fayda arka

plandadır.Cevap: B

10. Edebiyat insanı ve onun yaşadığı toplumu ele alan bir sanattır. Sosyoloji de toplumu inceleyen bir bilim dalıdır. Sosyologlar, edebî eserlerde yazıldığı toplumun sosyal yapısını bulabilir. Edebiyatçılar da sosyologların göz-lemlerinden, verilerinden yararlanarak eserleri ortaya koyabilir. Soruda verilen parçada Çukurova yöresinin in-sanları farklı yönleriyle anlatılmış, sosyoloji ile edebiyat ilişkisine dikkat çekilmiştir.

Cevap: B

Page 4: Dil, Kültür ve İletişim Test - 1liderplus.com.tr/yayin/cozumler/2019-2020/9/turkdiliveedebiyatisb/tumu.pdfEdebiyatın kendine ait dil ve anlatım tarzına edebî dil adı verilir

Giriş

Test - 2 Edebiyatın Bilim, Felsefe ve Sanatla İlişkisi

4

1.Ünite

11. Edebi metinlerin içinde oluştuğu dönemin özelliklerini yansıtması ve o dönemin izlerini taşıması onun tarih bili-mi ile ilişkisi ile ilgilidir. Edebi metinler konusunu yazıldığı dönemin olayları, sosyal ve siyasal yapısı, dünya görü-şünden alır.

Cevap: D

12. Yusuf Atılgan’ın “Aylak Adam” ve Tolstoy’un “Suç ve Ceza” adlı eserleri edebiyatın psikoloji bilimi ile ilişkisine örnektir. Bu eserler insan psikolojisinin değerlendirilmesi ile ilgili önemli örneklerdir.

Cevap: C

13. Güzel sanatları birbirinden ayıran ve farklı isimlendirilme-lerine sebep olan temel unsur malzemedir. Buna göre güzel sanatlar fonetik, görsel ve ritmik olmak üzere sınıf-landırılır.

Cevap: A

14. İnsanların maddeye dayanan gereksinimlerini karşıla-mak amacıyla yapılan, öğrenimle birlikte deneyim, bece-ri ve ustalık gerektiren işlere zanaat adı verilir. Zanaat eserleri yaratıcılık değil ustalık ürünüdür.

Cevap: E

15. Sanat ve zanaat arasındaki farklarla ilgili şunlar söylene-bilir:

� Sanatın varlık nedeni öncelikle güzelliktir.� Zanaat eserleri ekonomik bir değer taşımaktadır.� Sanat eserleri estetik haz veren eserlerdir.� Zanaat eserleri faydalı olma işleviyle insan hayatında

yer alırlar.� Sanat eserleri yaratıcılık gerektirirken zanaat eserleri

ustalık gerektirir.Cevap: D

16. Edebiyat; duygu, düşünce ve hayallerin dil aracılığıyla güzel, etkileyici ve belirli bir şekil içerisinde anlatılma-sı sanatıdır. Edebiyat sanatının malzemesi dildir, dil de sese dayalı bir iletişim sistemidir.

Cevap: B

17. Soruda verilen metinle edebiyatın bilim ve teknik ile olan ilişkisi örneklendirilmiştir. Bilim ve teknikteki gelişmeler edebiyatın da gelişmesini sağlamıştır.

Cevap: C

18. Yakup Kadri Karaosmanoğlu’nun “Yaban” ve Halide Edip Adıvar’ın “Sinekli Bakkal” romanları edebiyatın tarih bili-mi ile ilişkisine örnektir. Bu eserler Kurtuluş Savaşı döne-minin yansımalarıdır. O dönemi anlatır.

Cevap: D

19. Edebiyatın kendine ait dil ve anlatım tarzına edebî dil adı verilir. Edebi dilde dil düz anlamının dışında kullanılır. Söz sanatları ve çağrışımlardan yararlanılan bir dil söz konusudur. A seçeneğindeki “Gözlerinin içi bayram yeri, baktıkça bir heyecan içimde.” cümlesi edebi bil dille ya-zılmıştır.

Cevap: A

20. Edebiyat ile ilgili şunlar söylenebilir:

� Düşünce dünyasından çok duygu ve hayal dünyası-na seslenir.

� Faydalı olmaya yönelmekten çok estetik bir tat verme amacındadır.

� Hem dilde hem de biçimsel yapıda estetik kaygı taşır.� Kurmaca bir dünyaya sahiptir; gerçek yaşam edebi

gerçekliğe dönüştürülür.Cevap: E

Page 5: Dil, Kültür ve İletişim Test - 1liderplus.com.tr/yayin/cozumler/2019-2020/9/turkdiliveedebiyatisb/tumu.pdfEdebiyatın kendine ait dil ve anlatım tarzına edebî dil adı verilir

Giriş

5

1.Ünite

Edebî Tür Test - 31. Edebiyat alanında ortaya konan eserlerin amaçları, ortak

yönleri ve ifade biçimleri göz önüne alınarak yapılan sı-nıflandırma neticesinde ortaya çıkan anlatım çeşitlerinin her birine edebi tür adı verilir. Edebi türler nazım (şiir) ve nesir (düz yazı) şeklinde iki grupta toplanabilir.

Cevap: D

2. Edebiyatta türlerin ortaya çıkışı ve sınıflandırılmasıyla ilgili ilk çalışmayı Aristo yapmıştır. Aristo “Poetika” adını verdiği eserinde edebiyat sanatını “şiir” ve “nesir” olarak ikiye ayırmıştır.

Cevap: A

3. Edebi türlerin en eskisi şiirdir. Bunun sebebi şiirin kolay ezberlenebilmesinden dolayı sözlü anlatımla kuşaktan kuşağa aktarılmasıdır. Türk edebiyatında da ilk sözlü edebi ürünler şiir şeklindedir.

Cevap: C

4. Manzum hikaye, roman, halk hikayesi be fabl olay çev-resinde oluşan edebi metinler arasında yer alırken şiir coşku ve heyecanı dile getiren edebi metinler grubunda yer alır.

Cevap: E

5. Edebi metinlerin özellikleri şunlardır:

� Okurda estetik haz uyandırmak amacıyla yazılırlar.� İmgelere, dolaylı ifadelere, söz oyunlarına yer verilir.� Yoruma açık metinlerdir.� Okuyan her kişide farklı etkiler uyandırabilen bir öz-

nellik vardır.� Dil genellikle şiirsel işlevde kullanılır.

Cevap: B

6. Türk edebiyatında şiir niteliği taşıyan en eski metinleri derleyerek eserini yazan isim Kaşgarlı Mahmut’tur. Kaş-garlı Mahmut’un Türk edebiyatında şiir niteliği taşıyan en eski metinleri derleyerek yazdığı eserinin adı Divanu Lü-gati’t- Türk’tür.

Cevap: A

7. Şiir, duygu ve düşüncelerin düz anlatımdan farklı olarak estetik, akıcı ve ahenkli bir şekilde dile getirildiği yazı tü-rüdür. şiiri düz yazıdan ayıran en önemli özellikler; anla-tımdaki hayal ve duygu yoğunluğu, söyleyiş güzelliği ve ses ahengidir.

Cevap: C

8. Dünya edebiyatında masal türündeki ilk eser “Kelile ve Dimne”dir. Bu eser Hint edebiyatı ürünüdür ve Beydaba tarafından yazılmıştır.

Cevap: D

9. Dünya edebiyatında hikaye türünün ilk örneği sayılan eser Decameron ve yazarı Boccacio’dur. Bu eser 16. yüzyılda yazılmıştır.

Cevap: B

10. Belirli bir olay çevresinde hayatla ilgili bir ders vermek ya da iyi bir insan olmanın önemini etkileyici bir şekilde an-latmak için yazılan, olağanüstü ve fantastik öğelere yer veren yazı türüne masal adı verilir.

Cevap: A

11. Eflatun Cem Güney, Türk edebiyatının sözlü kültürden gelen masallarını derleyerek kitap halinde yayımlamıştır. Türk edebiyatında “Masalcı Baba” olarak anılır.

Cevap: E

Page 6: Dil, Kültür ve İletişim Test - 1liderplus.com.tr/yayin/cozumler/2019-2020/9/turkdiliveedebiyatisb/tumu.pdfEdebiyatın kendine ait dil ve anlatım tarzına edebî dil adı verilir

Giriş

Test - 3 Edebî Tür

6

1.Ünite

12. Ahmet Mithat Efendi, Türk edebiyatında 19. yüzyılfa Ba-tılı anlamda ilk hikaye örneklerini vermiştir. Bu hikayeleri-ni “Letaif-i Rivayat” adlı eserinde toplamıştır.

Cevap: D

13. Dünya edebiyatında roman türünün ilk örneği Cervantes tarafından yazılan Don Kişot’tur. Bu eser 16. yüzyılda ya-zılmıştır.

Cevap: A

14. Hayatla ilgili ders vermek ya da insanların iyi yönlerini ortaya çıkarmak amacıyla oluşturulan, manzum şekilde yazılan, kahramanları genellikle hayvanlardan oluşan masalımsı türlere fabl adı verilir.

Cevap: C

15. Nazım şeklinde yazılan hikayelere manzum hikaye adı verilir. Bu türün hikayelerden tek farkı şiir biçiminde ya-zılmış olmalarıdır. Bu tür hikayelerde didaktik şiir özelliği görülür.

Cevap: E

16. Türk edebiyatında ilk roman denemesi Şemsettin Sa-mi’ye aittir. Şemsettin Sami’ye ait eserin adı “Taaşşuk-ı Talat ve Fitnat”tır. Acıklı bir aşk hikâyesini anlatan bu eser Osmanlıca harflerle basılmış ilk Türkçe roman ör-neğidir.

Cevap: B

17. Türk edebiyatında ilk fabl örneği Harnâme’dir. 15. Yüzyıl şairlerinden Şeyhi tarafından kaleme alınmış mesnevi şeklinde bir eserdir.

Cevap: A

18. Halk hikayesi ile ilgili doğru ifadeler şunlardır:

� Gerçek ya da gerçeğe yakın olayların anlatıldığı bir türdür.

� Kuşaktan kuşağa sözlü olarak aktarıla gelmiştir.� Genellikle aşk ve kahramanlık konuları işlenir.� Kahramanlar gerçek yaşama uygundur.� Olağanüstü unsurlar oldukça sınırlıdır.

Cevap: C

19. Dünya edebiyatında fabl özelliği taşıyan en eski ürünler Ezop’a aittir. Anlattığı öyküler yaşama ilişkin bir öğüt ya da ders verir. Kahramanları ise hayvanlardır. Ezop’un öykülerinde hayvanlar konuşur ve tıpkı insanlar gibi dav-ranır. Öyküden çıkarılacak ders, sonunda okura öğüt bi-çiminde verilir.

Cevap: D

20. Türk edebiyatında ilk tiyatro eserinin yazarı Şinasi’dir. İlk tiyatro örneği olan eserin adı Şair Evlenmesi’dir.

Cevap: B

Page 7: Dil, Kültür ve İletişim Test - 1liderplus.com.tr/yayin/cozumler/2019-2020/9/turkdiliveedebiyatisb/tumu.pdfEdebiyatın kendine ait dil ve anlatım tarzına edebî dil adı verilir

Giriş

Edebî Tür

7

1.Ünite

Test - 41. Bir konuda bilgi vermek, bir gerçekliği ortaya koymak, bir

düşünceyi kanıtlamak veya savunmak amacıyla kaleme alınan ve temel ögesi fikir olan yazılara makale adı verilir.

Cevap: A

2. Eleştiri, Makale, Mülakat ve Sohbet gazete çevresinde gelişen metinler arasında yer alırken mektuplar kişisel hayatı konu alan metinler arasında yer alır.

Cevap: C

3. Yazarının öne sürdüğü düşünceyi ya da ele aldığı konu-yu doğrulamak ve kanıtlamak zorunda olmadığı tür de-nemedir. Denemenin inandırıcılığı anlatımındaki içtenli-ğe ve etkileyiciliğe bağlıdır.

Cevap: D

4. Fıkraların diğer adı “köşe yazısı”dır. Fıkra türü yazılar ge-nellikle gazetelerde yayımlanır. Fıkra bir yazarın güncel bir konu hakkındaki kişisel görüş, anlayış ve düşüncele-rini kanıtlama gereği duymadan akıcı bir üslupla yazılan kısa fikir yazılarıdır.

Cevap: B

5. Yazarının karşısında biri varmış gibi sorular sorup cevap-lar verdiği, düşüncelerini günlük konuşma dili içtenliği ile aktardığı tür sohbettir. Sohbette ele alınan konu derinle-mesine incelenmez, bilimsel bir ispat amaçlanmaz.

Cevap: E

6. Türk edebiyatında ilk makale örneği Şinasi tarafından kaleme alınmıştır. Bu makalenin adı Tercüman-ı Ahval Mukaddimesi’dir. Makalede düşünceler belirli kanıtlar, belgeler, inandırıcı veriler kullanılarak anlatılmaya çalışı-lır ve okuyucu bilgilendirmek amaçlanır.

Cevap: C

7. Okur ile sanatçı arasında bir köprü vazifesi görmesi ne-deniyle tarafsızlık ilkesiyle meydana getirilmesi gereken tür eleştiridir. Eleştiri tiyatro, hikaye, roman, resim, hey-kel, film gibi sanat eserlerinin zayıf ve güçlü yönlerini göz önüne alarak gerçek değerini belirleme amacıyla yapılan inceleme sonucunun anlatıldığı yazılardır.

Cevap: D

8. Edebi tür olarak denemenin kurucusu 16. yüzyıl Fransız yazarı Montaigne’dir. En önemli eseri Denemeler’de, in-sanı, özellikle de kendini büyük bir açık sözlülükle ince-ler.

Cevap: E

9. Bir olay ya da durumu yerinde gezip görme, inceleme, araştırma ve soruşturma yoluyla yansıtan gazete ve der-gi yazısı röportajdır. Gazeteciliğin gelişmesi ile ortaya çıkan bir türdür. Öykülemeye ağırlık verilen bir türdür.

Cevap: B

10. Anı türü ile ilgili şunlar söylenebilir:

� Yazarının hayatından yola çıkarak dönemine ışık tu-tan eserlerdir.

� Yaşanmakta olanı değil yaşanmışı konu edinirler.� Aranan nitelikler içtenlik ve doğruluktur.� Tarihi gerçekliklerin öğrenilmesine katkıda bulunur-

lar.� Sanat değeri taşıyan bir üslupla yazılırlar.

Cevap: B

11. Eski Türk edebiyatında “gezi yazısı”na seyahatname adı verilir. Gezi yazısı, belirli bir alanda tanınmış kimselerin yurt içi ve yurt dışında gezip gördükleri yerlerde bulunan toplumları, kentleri, yerleri, adet ve töreleri, gelenek ve görenekleri, doğal ve tarihi güzellikleri, ilgi çekici değişik yönleri edebi üslupla anlattıkları yazı türüdür.

Cevap: C

Page 8: Dil, Kültür ve İletişim Test - 1liderplus.com.tr/yayin/cozumler/2019-2020/9/turkdiliveedebiyatisb/tumu.pdfEdebiyatın kendine ait dil ve anlatım tarzına edebî dil adı verilir

Giriş

Test - 4 Edebî Tür

8

1.Ünite

12. Bilim, sanat, edebiyat, spor, siyaset vb. alanlarda tanın-mış kişilerin hayatlarını, eserlerini, başarılarını okuyucu-ya aktarmak amacıyla yalın bir dil ve tarafsız bir bakışla anlatan inceleme yazılarına biyografi adı verilir.

Cevap: E

13. Türk edebiyatında ilk eleştiri yazısı Namık Kemal’e aittir. Namık Kemal’in Türk edebiyatındaki ilk eleş-tiri örneği olan eseri “Lisan-ı Osmani’nin Edebiyatı Hakkında Bazı Mülahazâtı Şamildir” adını taşır.

Cevap: A

14. Otobiyografi ile ilgili şunlar söylenebilir:

� Birinci kişi anlatım kullanılır. � Yazarın kendi yaşam öyküsünü anlattığı eserlerdir.� Fotoğraflar, mektuplar, kişisel belgeler otobiyografi-

lerde kullanılabilir.� Yazarın yaşamının tamamını yazar çevresinde anla-

tan yazılardır.� Yazar kendisini anlatırken sübjektif değil objektif yani

tarafsız olmalıdır.Cevap: C

15. Batı edebiyatından gelen günlük türüne Tanzimat Döne-mi’nde ruzname adı verilmiştir. Bir kişinin günlük yaşam-da başından geçen olayları, bu olaylarla ilgili yorumlarını ve düşüncelerini günü gününe ve tarih belirterek anlattığı kısa yazılara günlük adı verilir.

Cevap: A

16. Mektup, farklı yerlerde bulunan kişi veya kurumlar ara-sında özel ya da resmi iletişimi sağlayan yazı türüdür.

Mektup türleri şunlardır:

� Özel mektup� İş mektubu� Edebi mektup� Resmi mektup

Cevap: E

17. Bir gazetecinin toplumdaki önemli kişileri ziyaret ederek o kişilere genellikle gündemde olan önemli bir olayla ilgili sorular sorarak bu sorulara aldığı cevapları gazetesinde yazması sonucu meydana gelen yazılara mülâkat adı verilir.

Cevap: D

18. Divan edebiyatında biyografiye en yakın tür tezkirelerdir. Divan edebiyatında şairlerin hayatını ve eserlerini anla-tan eserlere tezkire adı verilirdi.

Cevap: C

19. Soruda verilen metin deneme türündedir. Buradaki en önemli ipucu “Yazılarında öznellik ağır basıyor ancak söylediklerini kanıtlama kaygısı duymamış.” cümlesidir.

Cevap: B

20. Tarihsel eleştiri ilgilendiği eseri yazıldığı dönemin koşul-ları, zihniyeti ile değerlendirir. 11. yüzyılda yazılan Kuta-dgu Bilig’i değerlendiren bir yazarın o dönemin koşulla-rı göz önünde bulundurarak eserin değerli ve değersiz yönlerini saptaması eleştiri türlerinden tarihsel eleştiriye örnektir.

Cevap: A

Page 9: Dil, Kültür ve İletişim Test - 1liderplus.com.tr/yayin/cozumler/2019-2020/9/turkdiliveedebiyatisb/tumu.pdfEdebiyatın kendine ait dil ve anlatım tarzına edebî dil adı verilir

Giriş

9

1.Ünite

Test - 5Dillerin Sınıflandırılması ve Türk Dilinin Tarihi Gelişimi1. Bir dilin tarihsel, bölgesel, siyasal sebeplerden dolayı

ses, yapı ve söz dizimi özellikleriyle ayrılan kollarına leh-çe adı verilir.

Cevap: A

2. Bir dilin bilinen tarihi seyri içinde kendinden ayrılmış olup bazı farklılıklar gösteren kollarına şive adı verilir. Kırgız-ca, Kazakça, Azerice ve Özbekçe Türkçenin şivelerine örnektir. Yakutça Türkçenin lehçelerinden biridir.

Cevap: E

3. Konuşma dili ve yazı dili arasındaki farklar şunlardır:

� Bir ülkede bir yazı dili varken birden fazla konuşma dili vardır.

� Yazı dilinde kurallar varken konuşma dilinde yoktur.� Yazı dilinin kullanım sahası konuşma diline göre

daha geniştir.� Konuşma dili günlük hayatta farklılık gösterirken yazı

dili göstermez.� Konuşma dili doğaldır, yazı dili yapma bir dildir.

Cevap: B

4. Tek heceli diller grubundaki dillerde kelimeler bir hece-den oluşmaktadır. Tek heceli dillerin en tipik örneği Çin-cedir.

Cevap: C

5. Çekimli (bükümlü) diller, kelime köklerinin, hem kelime türetiminde kavramı karşılarken hem de çekimleme du-rumunda değişikliğe uğradığı dillerdir. Farsça, Fransız-ca, Hintçe ve Arapça bu diller arasında yer alır.

Cevap: D

6. Eklemeli (bitişken) diller, bir veya daha çok heceli köklere yapım ve çekim eklerinin eklendiği, köke getirilen yapım ekleri ile yeni sözcükler ve yeni kavramların türetildiği dillerdir. Türkçe, bitişken dillerin en güzel örneği olarak nitelendirilebilir.

Cevap: A

7. Hint - Avrupa dilleri ailesi şu şekilde gösterilebilir:

� Asya Kolu: Hintçe, Farsça, Ermenice� Avrupa kolu:

� Germen (Cermen) Dilleri: Almanca, İngilizce, Felemekçe (Hollanda’da ve Belçika’nın bir kıs-mında kullanılan dil).

� Romen Dilleri: Latince, Fransızca, İspanyolca, Portekizce, İtalyanca

� İslav Dilleri: Rusça, Sırpça, Lehçe (Lehistan böl-gesinde kullanılan dil).

Cevap: E

8. Türkçe, Moğolca, Japonca ve Tunguzca Ural - Altay dil ailesinin Altay kolunda yer alırken Fince Ural kolunda yer alır.

Cevap: B

9. Köken bakımından dil aileleri şu şekildedir:

� Hami - Sami Dil Ailesi� Hint-Avrupa Dil Ailesi� Çin - Tibet Dil Ailesi� Ural - Altay Dil Ailesi

Cevap: C

10. Hami – Sami dil ailesi şu şekildedir:

� Hami Dilleri: Eski Mısır dili, Kuşi dili, Libya-Berber dili, Çad dili,

� Sami Dilleri: Arapça, İbranice (Kenanca), Habeşçe, Akatça. Bu ailenin yaşayan en önemli dilleri Arapça ve İbranicedir.

Cevap: C

Page 10: Dil, Kültür ve İletişim Test - 1liderplus.com.tr/yayin/cozumler/2019-2020/9/turkdiliveedebiyatisb/tumu.pdfEdebiyatın kendine ait dil ve anlatım tarzına edebî dil adı verilir

Giriş

Test - 5 Dillerin Sınıflandırılması ve Türk Dilinin Tarihi Gelişimi

10

1.Ünite

11. Türkçe, yapı bakımından eklemeli diller; köken bakımın-dan Altay kolu içerisinde yer alır.

Cevap: A

12. Türklerin VIII. yüzyıldan XIII. yüzyıla kadar kullandıkları tek yazı dili Eski Türkçedir. Eski Türkçe; Köktürk, Uygur ve Karahanlı devirlerini içine alır.

Cevap: D

13. Uygur devrinde yazılan ve İslâmî Türk edebiyatının baş-langıcını meydana getiren Kutudgu Bilig, Divanü Lüga-ti’t-Türk ve Atabetü’l-Hakayık, Divan-ı Hikmet gibi eserler Eski Türkçe ile yazılmışadır.

Cevap: E

14. Eski Türkçe döneminin bilinen ilk eseri Göktürk (Orhun) Yazıtları’dır. Bu yazıtlar Göktürklerin ünlü hükümdarı Bil-ge Kağan devrinden kalan yazılı dikili taşlardır.

Cevap: C

15. XIII. yüzyıl ve XIV yüzyıllarda Eski Türkçenin devamı olarak Hazar Denizi’nin kuzeyinde ve Orta Asya’da kulla-nılan dil Kuzey-Doğu Türkçesidir. Eski Türkçenin, özellik-lerini koruyup geliştirerek devam eden bu yazı dili Kuzey ve Doğu Türkçesi olmak üzere iki kolda gelişir.

Cevap: A

16. Hazar Denizi’nin kuzeyinden batıya yayılan Türklerin ko-nuştuğu dile Kuzey Türkçesi adı verilir. Ayrıca bu yazı dili Kıpçak Türkçesi ve Tatarca olarak da adlandırılır.

Cevap: D

17. Batı Türkçesinin ilk devri olan Eski Anadolu Türkçesi XIII. yüzyıldan XVI. yüzyıla kadar devam etmiştir. Selçuklular, Anadolu Beylikleri ve ilk Osmanlı dönemi bu devreye gi-rer.

Cevap: E

18. Batı Türkçesi ile ilgili şunlar söylenebilir:

� Diğer yazı dillerine göre daha çok gelişme göstermiş-tir.

� Hazar Denizi’nin güneyinden geçerek batıya gelip yerleşen Oğuz Türklerinin yazı dilidir.

� XIII. yüzyıldan günümüze kadar kesintisiz devam et-miştir.

� Türkçenin Eski Türkçeden sonra görülen iki kolundan birini oluşturur.

� Son evresini Türkiye Türkçesi oluşturur.Cevap: B

19. Türkçenin Hazar’dan Orta Avrupa’ya, Kırım’dan Afrika’ya kadar geniş bir alana yayıldığı, bu yayılmanın XVI. yüz-yıldan XX. yüzyıla kadar devam ettiği dönemi Osmanlı Türkçesidir. Bu yayılma XVI. yüzyıldan XX. yüzyıla kadar devam etmiştir. Türkçe bu devrede yabancı dillerden pek çok kelime ve gramer şekilleri almıştır.

Cevap: A

20. Batı Türkçesinin üçüncü devresi Türkiye Türkçesi devre-sidir. Genellikle “Yeni Lisan Hareketi” bu dönemin baş-langıcı kabul edilir. Türkiye Türkçesinin gelişmesi içinde Yeni Lisan hareketinden sonra en geniş çalışma “Dil İn-kılâbı”dır.

Cevap: D

Page 11: Dil, Kültür ve İletişim Test - 1liderplus.com.tr/yayin/cozumler/2019-2020/9/turkdiliveedebiyatisb/tumu.pdfEdebiyatın kendine ait dil ve anlatım tarzına edebî dil adı verilir

Hikâye

Hikâye

11

2.Ünite

Test - 11. Hikaye ile ilgili şunlar söylenebilir:

� Konusu gerçek ya da hayal ürünü olabilir.� Kişiler, olayın geçtiği yerler ve zaman sınırlıdır.� Özlü, yoğun ve sürükleyici bir anlatıma sahiptir.� Genellikle öyküleyici ve betimleyici anlatım kullanılır.� Olağanüstü, fantastik, masalımsı olaylara, kişilere

pek yer verilmez.� Genellikle bir olay ön plana çıkarılır.� Kişiler, olayın geçtiği yerler ve zaman sınırlıdır.� Uzun psikolojik ruh çözümlemelerine ve kişi tasvirle-

rine pek yer verilmez.Cevap: E

2. Olay, hikayenin en temel unsurudur. Her hikaye mutlaka bir olay ve durum üzerine yazılır.

Cevap: A

3. Belirli bir konu çevresinde var olan birden fazla olayın se-bep-sonuç ilişkisine bağlı bir şekilde oluşturduğu organik bütünlüğe olay örgüsü adı verilir.

Cevap: D

4. Hikayenin yapı unsurları şunlardır:

� Olay � Mekan � Zaman� Kişiler� Anlatıcı

Cevap: B

5. Hikâyede zaman unsuru ile ilgili şunlar söylenebilir:

� Anlatılan olaylar geçmiş zamanda yaşanmıştır.� Olay örgüsü kısa bir zaman diliminde gerçekleşir.� Durum öykülerinde zaman açık olarak belirtilmez,

sezdirilir.� Durum öykülerinde zaman belirli bir düzen içinde ol-

mayabilir.� Hikâyelerde –di’li geçmiş zaman kullanılır.

Cevap: C

6. Hikâyede başkahramandan sonra en çok göz önünde olan, başkahramanın karakter özelliğiyle zıt olan ve ça-tışmaya neden olan kişiler karşıt tip olarak ifade edilir. Bu tipler iyi karşısında kötü, duyarlı karşısında duyarsız, sevgi karşısında nefret, mutluluk karşısında karamsarlık kavramlarıyla yer alır.

Cevap: E

7. İlahi bakış açısında anlatıcı sınırsız bir bakış açısına sahiptir. Anlatıcı öyküdeki her şeye hakimdir. İlahi bakış açısında üçüncü tekil kişi (o) ile anlatım yapılır. Soruda verilen hikaye parçasında da anlatıcı üçüncü tekil kişiyi kullanır ve olaylara dışarıdan bakarak her şeye hakimdir.

Cevap: C

8. Kendisi de olayların içinde yer alan ve olay-ları aktaran anlatıcı kahraman anlatıcıdır, “ben” ve “biz” kişileri ile an-latım yapılır. Soruda verilen hikaye parçasında biz kişisi kullanılarak anlatım yapıldığı için bakış açısı kahraman anlatıcıdır.

Cevap: A

9. Olay hikayesinin özellikleri şunlardır:

� Bir olay serim, düğüm, çözüm planıyla anlatılıp çözü-me ulaştırılır.

� Her kahraman belirli bir tip özelliğine sahiptir.� Merak unsuru ön plandadır. � Asıl olan olaydır.� Hikayeler çok büyük ölçüde olay örgüsü üzerine ku-

rulur.� Hikaye bütün gücünü olaydan alır.

Cevap: B

10. Olay hikâyesinin dünyadaki en önemli temsilcisi Fransız Guy de Maupassant’tır. Bu nedenle olay hikayesi Mau-passant Tarzı Hikaye adıyla da bilinir.

Cevap: D

Page 12: Dil, Kültür ve İletişim Test - 1liderplus.com.tr/yayin/cozumler/2019-2020/9/turkdiliveedebiyatisb/tumu.pdfEdebiyatın kendine ait dil ve anlatım tarzına edebî dil adı verilir

Hikâye

Test - 1 Hikâye

12

2.Ünite

11. Olay hikâyesinin edebiyatımızdaki en önemli temsilcisi Ömer Seyfettin’dir. Öykülerinde büyük oranda realizm etkisinde olduğu görülmektedir. Öykülerindeki kahra-manlar için çok yönlü ve derin bir psikolojik çözümleme yapmamıştır. Öykülerinde anlatımı daha etkili kılmak için efsanelerden, atasözlerinden, deyimlerden ve halk hika-yelerinden sık sık faydalanır. Öyküleri genellikle sürpriz bir sonla bitmektedir.

Cevap: A

12. Durum hikâyesi ile ilgili şunlar söylenebilir:

� Olay anlatımına dayanmaz, hayatın bir kesitini ele alır.

� Merak duygusu geri plandadır, bir kişi ya da durum betimlenir.

� Olay örgüsünün önemi azalmıştır� Mekanlar ana hatlarıyla belirtilir.� Serim, düğüm, çözüm bölümleri yoktur.� Diğer adı “modern öykü”dür.

Cevap: E

13. Durum hikâyesinin dünya edebiyatındaki ilk temsilcisi Rus yazar Anton Çehov’dur. Bu nedenle durum hikayele-rine “Çehov Tarzı Hikaye” de denir.

Cevap: C

14. Durum hikayesinin Türk edebiyatındaki en güçlü tem-silcisi Sait Faik Abasıyanık’tır. Ayrıca Memduh Şevket Esendal ve Tarık Buğra da durum hikayelerinin güzel ör-neklerini vermişlerdir.

Cevap: D

15. Öyküleyici anlatımda anlatıcı bir olayı ya da durumu okuyucuya aktarır. Soruda verilen hikaye parçasında da anlatıcı annesinin gönderdiği hediyeler arasından çıkan kaşağı ve bununla neler yaptığını aktarmış ve öyküleyici anlatımı kullanmıştır.

Cevap: B

16. Dış dünyadaki varlıkların, nesnelerin belirgin özelliklerini ve ayrıntıları göz önünde canlandıran anlatım biçimine betimleyici anlatım denir. Soruda verilen parçada da an-latılan kadının görüntüsü betimlenmiştir.

Cevap: D

17. Türk edebiyatında ilk hikâye örneklerini veren sanatçı Ahmet Mithat Efendi’dir. Ahmet Mithat’ın yazdığı ilk hikâ-ye örneklerinin adı “Letaif-i Rivayat”tır. Sanatçı bu eserini Tanzimat döneminde vermiştir.

Cevap: A

18. Olay hikayesinin Türk edebiyatındaki en önemli temsil-cisi Ömer Seyfettin’dir. Bu sanatçı dışında Refik Halit Karay, Hüseyin Rahmi Gürpınar, Reşat Nuri Güntekin ve Sabahattin Ali olay hikayesi tarzında önemli örnekler ve-ren isimlerdir.

Cevap: C

19. Cumhuriyet dönemi edebiyatının belli başlı öykü yazar-ları; Halide Edip Adıvar, Reşat Nuri Güntekin, Hüseyin Rahmi Gürpınar, Refik Halit Karay, Haldun Taner, Sevinç Çokum, Oktay Akbal, Samet Ağaoğlu, Selahattin Enis, Sadri Ertem, Osman Cemal Kaygılı, Sabahattin Ali, Ke-nan Hulusi Koray, Nahit Sırrı Örik, Bekir Sıtkı Kunt, Yusuf Atılgan, Ferit Edgü, Erdal Öz şeklindedir.

Cevap: B

20. Soruda verilen öykü örneğinde anlatıcı olayları dışarıdan görerek anlatmakta ve üçüncü tekil şahsı kullanmaktadır. Buna göre hakim bakış açılı anlatıcıdır. Ayrıca anlatıcı bir kişinin yaşadıklarını okura aktardığı için de öyküleyici anlatım kullanılmıştır.

Cevap: A

Page 13: Dil, Kültür ve İletişim Test - 1liderplus.com.tr/yayin/cozumler/2019-2020/9/turkdiliveedebiyatisb/tumu.pdfEdebiyatın kendine ait dil ve anlatım tarzına edebî dil adı verilir

Hikâye

13

2.Ünite

Sunum (Sunu) Test - 21. Yapılan bir araştırmadan elde edilen bilgilerin, anlatıla-

cak bir konunun, iletilecek bir mesajın sözlü ve görsel olarak dinleyicilere aktarılmasına sunu adı verilir.

Cevap: C

2. Konuşmayı destekleyen bir araç olan ve konuşmacı tara-fından yürütülen sunu, belli bir düzen içinde hazırlanmalı ve sunulmalıdır. Sununun dinleyicilerin dikkatini çekme-si, konunun önemli ayrıntılarını ortaya koyması gerekir. Bunun için de sunu öncesinde belli bir hazırlık yapılmalı-dır.

Cevap: E

3. Kapak sayfası sununun konusunu ve başlığını içerir ve burada konuşmacının adı yer alır. Kapak sayfasında zemin yazıyı bastırmayacak şekilde olmalıdır. Sununun başlığı ve konuşmacının adı sayfaya ortalanarak yazıl-malıdır. Konuşma süreci başlamadan önce sununun ilk sayfasının perdeye yansıtılmalıdır.

Cevap: D

4. Sunu; bilgileri yinelemek, pekiştirmek, hatırlatmak, önemli noktaları ön plana çıkarmak, belli alanda yapılan çalışma sonuçlarını açıklamak, laboratuvar araştırmala-rını ve belli bir alanda anket sonuçlarını sunmak, önemli olay ve olguları dile getirmek amacıyla yapılabilir.

Cevap: D

5. Sununun içeriğini oluşturmadan önce yapılması gereken ilk şey sununun hangi amaca hizmet edeceğini belirle-mektir. Sunum biçimi bu amaca göre belirlenir.

Cevap: A

6. Sunuda seçilen konuyu desteklemek için kullanılabilecek destekleyici çeşitleri; istatistikler, örnekler, öyküler, alıntı-lar, kısa ve öz cümleler şeklindedir.

Cevap: E

7. Giriş bölümünde bir sunuma dikkat çekmek için ya-pılabilecekler şunlardır:

� Bir soru sormak� Fıkra anlatmak� Konunun olumunu belirtmek� Etkileyici bir gerçeği belirtmek

Cevap: C

8. Sunuma yardımcı araçları kullanırken dikkat edilme-si gereken noktalar şunlardır:

� Araçlar uygun bir biçimde kullanılmalı� Sunumu destekleyen araçlar kullanılmalı� Her şey önceden kontrol edilmeli� Araçlar tam zamanında kullanılmalı� Görsel gereçlere fazla yönelinmemeli� Görsel araçlar kullanılırken daha sesli konuşulmalı� Görsel araçlar kullanılırken görüş engellenilmemeli

Cevap: B

9. Hazırlanan sunumun deneme ve uygulama çalışma-sında dikkat edilmesi gereken hususlar şunlardır:

� En az beş ya da altı tekrar yapılmalıdır.� Her yanlışta tekrar başa dönülmemelidir.� Zorlanılan bölümler taslakta işaretlenmelidir.� Ayrıntılara dikkat edilmeli ve geri bildirim yapılmalıdır.� Sunumun süresi hesaplanmalıdır.� Ezber yapılmamalıdır.

Cevap: D

10. Sununun hazırlık aşamasında yer alan faaliyetler:

� Sununun amacını belirlemek� Sununun planlamasını yapmak� Sunum yapılacak yeri ve kullanılacak teknik donanı-

mı tanımak� Sunum yapılacak dinleyiciler hakkında bilgi sahibi ol-

makCevap: B

Page 14: Dil, Kültür ve İletişim Test - 1liderplus.com.tr/yayin/cozumler/2019-2020/9/turkdiliveedebiyatisb/tumu.pdfEdebiyatın kendine ait dil ve anlatım tarzına edebî dil adı verilir

Hikâye

Test - 2

14

2.Ünite

Sunum (Sunu)11. Sunumda kullanılan önemli araçlardan biri de saydam-

lardır. Saydamların dinleyiciler üzerinde etkili olabilmesi için bazı noktalara dikkat etmek gerekir.

Bu noktalar şöyledir:

� Saydamlarda yer alan tüm bilgi grafik ve çizimler okunaklı olmalıdır.

� Saydamlar okunmamalıdır.� Saydamlara fazla bilgi yüklenmeye çalışılmamalıdır.� Saydamların sıkıcı olmamasına özen gösterilmelidir.� Saydamlar ihtiyaç olduğu zamanlarda yansıtılmalı-

dır.Cevap: C

12. Sunum sırasında belli bir konuyu pekiştirmeye yarayan genişletilmiş unsurlara öyküler adı verilir. Genellikle din-leyici tarafından hoş karşılanır. Gereğinden fazla öykü kullanılmamalıdır.

Cevap: C

13. Sunumda destekleyici verileri kullanmanın yararları şunlardır:

� Kullanılan ifadeler inandırıcılık kazandırmak� Karmaşık ya da soyut konuların kavranmasına yar-

dımcı olmak� Dinleyicinin dikkatini bir noktaya toplamak

Cevap: A

14. Sunumda görsel araçlardan yararlanmanın amaçları

� Dinleyicinin dikkatini canlı tutmak� Ele alınan konunun daha iyi anlaşılmasını sağlamak� Farklı duyulara seslenerek sunumu etkili kılmak� Verilen bilgilerin kalıcılığını sağlamak

Cevap: D

15. Sunumda kullanılacak malzemelerin faydaları şun-lardır:

� Konuşmaya olan ilgiyi artırır.� Dinleyicilerin, verilen bilgileri daha iyi algılamalarını

sağlar.� Sunumu yapana, anlatımda zaman kazandırır.� Sunumdaki monotonluğu kırarak programa renklilik

katar.Cevap: E

16. Sunumda bir olayın ya da nesnenin temsilcileri olarak tanımlanan destekleyici unsur örneklerdir. Örnekler kar-maşık bir ifadeyi netleştirmek ya da belirli bir uygulamayı çeşitlendirmek ve başka durumlara genellenebilmesini kolaylaştırmak için kullanılır.

Cevap: B

17. Sunumda konuşmacının dinleyiciyi konuya alıştırma-sının geleneksel yolu fıkra anlatmadır. Mizah insanları konuya ısındırmak için her zaman etkili bir yoldur. Fakat fıkra konu ile bağdaşmalıdır.

Cevap: A

18. Sunumun sonuç bölümünde dikkat edilecek davra-nışlar şunlardır:

� Önemli konuları özetlemek� Çağrı yapmak� Girişle bağlantı kurmak� Sözü dolandırmamak� Aniden durmamak

Cevap: D

19. Döner levhaların özellikleri şunlardır:

� Eğitimde kullanılmaya ve bir anda akla gelen doğal notları yazmaya elverişlidirler.

� Bilginin toplandığı ve düşüncenin geliştirildiği sunum-lar için uygundur.

� Önceden hazırlanabilirler.Cevap: E

20. Görsel araçların sunuma katkıları şunlardır:

� Sunumu güçlendirir.� Eksiksiz bir sunum sağlar.� Sunumun özel noktalarına önem ve açıklık kazandı-

rır.� Sunumun düzenlenmesini güçlendirir.� Dinleyicinin ilgisini çeker.

Cevap: C

Page 15: Dil, Kültür ve İletişim Test - 1liderplus.com.tr/yayin/cozumler/2019-2020/9/turkdiliveedebiyatisb/tumu.pdfEdebiyatın kendine ait dil ve anlatım tarzına edebî dil adı verilir

Hikâye

15

2.Ünite

Test - 3İsim1. Tek olan, varlıklar içinde tam bir benzeri olmayan var-

lıkları karşılayan isimlere “özel isim” adı verilir. A seçe-neğinde Marsık; B seçeneğinde İslam; C seçeneğinde Kurtuluş Savaşı; D seçeneğinde Hindistan tek bir varlığı karşılayan özel isimlerdir.

Cevap: E

2. Aynı cinsten birçok varlığı karşılayan isimlere ise “cins isim/tür adı” adı verilir. A seçeneğinde ağaç tüm ağaçları; B seçeneğinde çocuk tün çocukları; D seçeneğinde dergi tüm dergileri; E seçeneğinde yaprak tüm yaprakları kar-şılayan tür adıdır. Ancak C seçeneğinde “Özlem” sadece bir kişinin adıdır ve özel isimdir.

Cevap: C

3. Var oluşları zihinde tasarlanan varlıkları karşılayan isim-lere de “soyut isim” adı verilir. B seçeneğindeki “Sesini duyunca heyecandan ölüyorum sandım.” cümlesinde “heyecan” sözcüğü soyut isimdir.

Cevap: B

4. Beş duyu organından herhangi biriyle algılanabilen var-lıkları karşılayan isimlere “somut isim” adı verilir. Buna göre D seçeneğindeki “Sıcak bir neşe doluyor içime.” Cümlesinde “sıcak” sözcüğü dokunma duyusuyla algıla-nabilen somut bir isimdir.

Cevap: D

5. Tek olan varlıkları karşılayan isimlere “tekil isim” adı veri-lir. B seçeneğinde sevgi, C seçeneğinde gönül, D seçe-neğinde çiçek, E seçeneğinde çocuk tek bir varlığı karşı-lar ve tekil isimdir. “Orman” ise topluluk ismidir.

Cevap: A

6. Çokluk eki almadıkları hâlde birlik ifade eden varlıkları karşılayan isimlere topluluk ismi adı verilir. Takım, sınıf, ordu, millet birlik ifade eden topluluk isimleridir. Öğrenci ise tekil isimdir.

Cevap: C

7. Yapım eki alarak oluşan isimlere türemiş isim, yapım eki değil de çekim eki alan isimlere basit isim adı verilir. Buna göre “kok-“ fiilinden “koku”; “oyna-“ fiilinden oyun; “ışı-“ fiilinden ışık, “uza-“ fiilinden uzak birer türemiş isim-dir. E seçeneğindeki “derecesi” ismi iyelik eki yani çekim eki almıştır. Bu yüzden basittir.

Cevap: E

8. En az iki sözcüğün bir araya gelerek oluşturduğu yeni sözcüklere birleşik isim adı verilir. Buna göre A seçe-neğinde hacı + yatmaz, B seçeneğinde hanım + eli, C seçeneğinde ilk +okul, su +çiçeği, E seçeneğinde göz + yaşları birleşik isimdir. D seçeneğindeki “İngilizce” ise türemiş bir sözcüktür.

Cevap: D

9. İsimlerin başka isimlerle veya isim soylu sözcüklerle tek bir kavramı karşılamak için bir araya gelerek oluşturduğu yapıya “tamlama” adı verilir. Tamlamalar belirtili, belirti-siz, zincirleme ve takısız isim tamlaması olarak türlere ayrılır. Buna göre; millet+in değer +leri, birikim +in ürün +ü, millet +in iç +i, toplum +un bakış +ı birer belirtili isim tamlamasıdır. Ancak B seçeneğindeki takım lider +i belir-tisizi sim tamlamasıdır.

Cevap: B

10. B seçeneğinde; yirminci yüzyıl +ın son +ları (Belirtili isim tamlaması), C seçeneğinde; İsim tamlaması yoktur. D seçeneğinde; yazarlarımız +ın on altı +sı (Belirtili isim tamlaması), E seçeneğinde; Klasik edebiyatımız +ın şair +leri (Belirtili isim tamlaması) şeklindedir. A seçeneğinde ise Türk edebiyat +ı (Belirtisiz isim tamlaması) vardır.

Cevap: A

11. Tamlayanı veya tamlananı veya her ikisi de bir isim tam-laması olan tamlamalar zincirleme isim tamlamasıdır. Buna göre; Polisiye roman +ları +nın takipçi +si, Şirket +in toplantı salon +u, Bilgisayar dergi +leri +nin fiyat +ı, Deneme sınav +ı +nın matematik sorular+ı birer zincirle-me isim tamlamasıdır. E seçeneğinde “biber dolma +sı” belirtisiz isim tamlamasıdır.

Cevap: E

Page 16: Dil, Kültür ve İletişim Test - 1liderplus.com.tr/yayin/cozumler/2019-2020/9/turkdiliveedebiyatisb/tumu.pdfEdebiyatın kendine ait dil ve anlatım tarzına edebî dil adı verilir

Hikâye

Test - 3

16

2.Ünite

İsim12. Tamlayanı ve tamlananı ek almamış isim tamlamalarına

takısız isim tamlaması adı verilir. Bu tamlamalarda tam-layan tamlananın neden yapıldığını gösterir. Buna göre Altın kolye, Deri ceket, Tahta kapı, Plastik çatal birer takı-sız isim tamlaması örneğidir. “mavi saç” ise bir sıfat tam-laması örneğidir.

Cevap: C

13. D seçeneğindeki “Sanatçının öyküleri, romanları ve şi-irleri doğduğu toprakları anlatıyor.” cümlesinde yazar +ın tamlayan öykü +leri, roman +ları, şiir +leri de tamlanan-dır. Bu tamlamalardan tamlayan ortaktır (Sanatçı +ın).

Cevap: D

14. A seçeneğinde neşe +si (bizim) hayatımız +ın (hayatı-mız +ın neşe +si), C seçeneğinde göz +leri bebeğ +in (bebeğ +in göz +leri), D seçeneğinde Tortu +ları zaman +ın (zaman +ın tortu +ları), E seçeneğinde çare +sini (bi-zim) dertlerimiz +in (dertlerimizin çaresi) tamlamalarda tamlayan ile tamlanan yer değiştirmiştir. B seçeneğinde “gece+nin göz +leri” belirtili isim tamlamasıdır. Ayrıca “(bizim) hayatımız” ve “(bizim) dertlerimiz” tamlayanı düşmüş belirtili isim tamlamalarıdır.

Cevap: B

15. Kişi zamirleri olan “benim, senin, onun, bizim, sizin, on-ların” sözcükleri, isim tamlamalarında tamlayan olarak kullanılabilir ve çoğu kez bu sözcükler tamlamada kul-lanılmaz. Buna tamlayanı düşmüş isim tamlaması denir. Buna göre I.de gözlerimden (benim gözlerim); II.de ad tamlaması yok; III.de gözlerine (senin gözlerin); IV.de kalbime (benim kalbim); V. benim içimde: tamlayan düş-memiş şeklinde tamlamalar gösterilebilir. Buna göre ce-vap “II ve V” tür.

Cevap: C

16. I.de Balkon -un kenar –ı: B.li ad tamlaması; II.de Nisan yağmurlar –ı: B.siz ad tamlaması; III.de Mesleği –(n)in sorumluluklar –ı: B.li ad tamlaması; IV.de oyun park –ı: B.siz ad tamlaması; V.de Okul -un bitirme sınavlar –ı: Zincirleme ad tamlaması şeklindedir. Buna göre I ve III belirtili; II ve IV belirtisiz isim tamlaması olarak gruplan-dırılabilir. V numaralı zincirleme isim tamlaması dışarıda kalır.

Cevap: E

17. Bir fiilin sonuna getirilen “-ma (-me), -mak (-mek), -İş (-iş, -uş, -üş)”ekleri ile oluşan ve isim görevinde kullanılan sözcüklere isim fiil adı verilir. Ancak bir sözcük, bir şeye ad olmuşsa o sözcük fiilimsi sayılmaz. Buna göre A seçe-neğinde “ekmek” sözcüğü bir ad haline gelmiştir, fiilimsi sayılmaz. B seçeneğinde gel –me –yi; C seçeneğinde çöz –mek; D seçeneğinde okuy –uş- unu; E seçeneğin-de çal –ma- yı birer isim fiildir.

Cevap: A

18. Bir fiilin sonuna getirilen “-ma (-me), -mak (-mek), -İş (-iş, -uş, -üş)”ekleri ile oluşan ve isim görevinde kullanılan sözcüklere isim fiil adı verilir. Ancak bir sözcük, bir şeye ad olmuşsa o sözcük fiilimsi sayılmaz. Buna göre cüm-ledeki “gözleme” ve “dondurma” birer yiyecek adı haline geldiği için fiilimsi sayılmaz. “çakmak” sözcüğü ise bir isim fiildir. Yani cümlede 1 tane isim fiil kullanılmıştır.

Cevap: A

19. “-ış” eki sözcüğün kökünde yer alıyorsa o sözcük fiilimsi sayılmaz. Buna göre D seçeneğindeki “değişim” sözcüğü isim fiil değildir. “-iş” eki burada sözcüğün köküne aittir. A seçeneğinde sar -ma -ya; B seçeneğinde danış -mak; C seçeneğinde (ikinci) ye -mek; E seçeneğinde otur -uş birer isim fiildir.

Cevap: D

20. İsim fiiller isim tamlamalarında tamlayan veya tamlanan olarak kullanılabilir. B seçeneğindeki “Duruşu bir lideri andırıyordu.” cümlesinde “dur -uş –“ isim fiili tamlayanı düşmüş bir isim tamlamasının tamlananı durumundadır (onun duruşu).

Cevap: B

Page 17: Dil, Kültür ve İletişim Test - 1liderplus.com.tr/yayin/cozumler/2019-2020/9/turkdiliveedebiyatisb/tumu.pdfEdebiyatın kendine ait dil ve anlatım tarzına edebî dil adı verilir

Hikâye

17

2.Ünite

İmla Çalışmaları Test - 41. “Yarın saat 18:20’de seminer salonunda olacağız.” cüm-

lesinde iki noktanın kullanımıyla ilgili bir yanlışlık yapıl-mıştır. Saat ifadelerinde saat ve dakika arasına nokta konur. Cümlenin doğrusu “Yarın saat 18.20’de seminer salonunda olacağız.” Şeklinde olmalıdır.

Cevap: B

2. “Dergi’deki yazıları severek takip ediyorum.” cümlesinde kesme işaretinin kullanımı yanlıştır, “dergi” sözcüğü özel bir ad değildir, ek bitişik yazılmalıdır.

Cevap: C

3. B seçeneğindeki “Sırlar insanların esiridir () İnsanlar sırlarını açığa çıkardıkları an onların esiri olurlar.” cüm-lesinde noktalı virgül kullanılamaz. Kendinden sonra açıklama yapılacak cümlelerin sonuna iki nokta konur. Bu nedenle cümlede belirtilen yere iki nokta gelmelidir.

Cevap: B

4. İçinde soru anlamı bulunan, bir konuda bilgi edinmek, şüpheleri gidermek ve düşünceleri onaylamak için ku-rulan cümleler soru cümlesidir. Soru cümlelerin sonuna soru işareti getirilir. “Onca şeyi bana niçin anlatmadın” soru cümlesidir ve sonuna soru işareti getirilmelidir.

Cevap: E

5. Birinci cümle kendisinden sonra belirtilecek konuya işa-ret etmektedir, bu nedenle iki nokta ile bitmelidir. İkinci cümle müstakil bir soru cümlesidir ve soru işareti ile ta-mamlanmalıdır. Üçüncü cümle sıralı bir soru cümlesidir. Bu nedenle en sona soru işareti konmak kaydı ile diğer soru cümlelerinin sonuna virgül konulmalıdır.

Cevap: A

6. Parçada II numarayla belirtilen virgül, tamlayan ile tam-lanan arasına gelmemesi gerektiğinden; III numarayla belirtilen noktalı virgül, görevinin dışında kullanıldığından yanlış kullanılmıştır.

Cevap: D

7. Parçada I, II, III numaralı boşluklara nokta IV ve V nu-maralı yerlere ise virgül (,) getirilmelidir. Burada virgülün görevi sıralı cümleleri ayırmaktır.

Cevap: C

8. Parantez içinde kullanılan ünlem işareti cümleye dalga geçme anlamı katar. “Adam hala fakir(!) olduğunu söylü-yor.” cümlesinde ünlem işareti bu gerekçeyle kullanılmış-tır.

Cevap: D

9. Virgül uzun cümlelerde yüklemden uzak düşmüş özneyi belirtmek için kullanılır. A, C, D ve E seçeneklerinde böy-le bir durum söz konusudur. “Köpek, Öğrenciler, Sevim, Çocuk” özneleri bu gerekçe ile virgül ile belirtilmiştir. B seçeneğinde ise özneye ait sıfatlar birbirinden virgülle ayrılmıştır. Yani virgülün işlevi eş görevli sözcükleri birbi-rinden ayırmaktır.

Cevap: B

10. Parçada ayraçla ( ) belirtilen yere iki nokta (:) getirilmeli-dir. İki nokta açıklama yapılacak cümlenin sonuna konur.

Cevap: E

11. “Bilginin bir insana nasıl mutluluk verdiğini anlamak ge-rekir” cümlesinde soru anlamı yoktur; “nasıl” sözcüğü “mutluluk verdiğini anlamak” fiilimsi grubunu nitelemiştir, zarf görevindedir.

Cevap: B

12. V numaralı ayraçla gösterilen üç noktanın (…) kullanımı yanlıştır. Cümlede yargı tamamlandığı için buraya nokta (.) gelmelidir.

Cevap: E

Page 18: Dil, Kültür ve İletişim Test - 1liderplus.com.tr/yayin/cozumler/2019-2020/9/turkdiliveedebiyatisb/tumu.pdfEdebiyatın kendine ait dil ve anlatım tarzına edebî dil adı verilir

Hikâye

Test - 4

18

2.Ünite

İmla Çalışmaları13. B, C, D ve E seçeneklerdeki cümlelere getirilmesi gere-

ken noktalama işareti virgüldür. Ancak A seçeneğindeki cümleye noktalı virgül getirilmelidir. Bu cümlede noktalı virgül sıralı cümleleri birbirinden ayırmak için kullanılmış-tır.

Cevap: A

14. Özel isimlere gelen çekim ekleri kesme işareti ile ay-rıldığından ilk ayraca kesme işareti, uzun cümlelerde yükleme uzak kalan özneleri belirtmek için virgül kulla-nıldığından ikinci ayraca virgül, yan cümlenin bulunduğu cümlelerde fiilimsiden sonra virgül konulduğu için üçüncü ayraca virgül, yargının tamamlandığı cümlelerin sonuna nokta konduğu için dördüncü ve beşinci ayraçlara nokta işareti getirilmelidir.

Cevap: D

15. Ara söz ve ara cümlelerin başında ve sonunda virgül (,) kullanılır.

Cümlelerde virgüllerin işlevleri şu şekilde gösterile-bilir:

� Bekle, bunun nasıl çalıştığını, çalışırsa da çok şa-şarım ya, göreceksin.(ara söz)

� Bir süre sonra, rastlantı bu ya, karşılaşmıştık. (ara söz)

� Dur, bıraktıklarını al, çık, git buradan. (Sıralı cümleler ayrılmıştır.)

� Şuraya, çocuğun gevrek sattığı yere, git. (ara söz)� Notunu, o küçük kağıdı, genç kıza verdi. (ara söz)

Cevap: C

16. İkilemeyi oluşturan sözcüklerin arasına hiçbir noktalama işareti getirilemez, bu nedenle E seçeneğinde virgül yan-lış kullanılmıştır.

Cevap: E

17. Nokta işaretinin kullanımı ile ilgili kurallar şunlardır:

� Tırnak içine alınmış aktarma cümlelerinin sonuna ko-nulur.

� Saat gösteren sayılarla zaman birimleri arasına ko-nulur.

� Sıra gösteren sayılardan sonra “-inci” eki yerine ko-nulur.

� Tamamlanmış her cümlenin sonuna konulur.Cevap: A

18. Parçaya getirilecek noktalama işaretleri şu şekildedir: Folklor (,) ulusal temele dayanır ama evrensel nitelik ta-şır (.) Bu (,) halk yaşayışının her yerde ortak nitelikler göstermesinden ötürüdür (.)

Cevap: C

19. Sorunun A, B, C ve E seçeneklerinde verilen cümleler-deki tırnak işareti cümlede ön plana çıkarılmak istenen sözcük ya da sözü vurgulamak amaçlı kullanılmıştır fakat D seçeneğinde bir yapıt adını belirtmek amacıyla kulla-nılmıştır.

Cevap: D

20. Parçada IV numarayla belirtilen yere üç nokta (...) gelme-si gerektiğinden buraya nokta (.) getirilemez. Çünkü bu cümlede yargı tamamlanmamıştır.

Cevap: D

Page 19: Dil, Kültür ve İletişim Test - 1liderplus.com.tr/yayin/cozumler/2019-2020/9/turkdiliveedebiyatisb/tumu.pdfEdebiyatın kendine ait dil ve anlatım tarzına edebî dil adı verilir

Hikâye

19

2.Ünite

Test - 5İmla Çalışmaları1. Biraz, birçok, birçoğu, birkaç, birkaçı, birtakım, herhangi,

hiçbir, hiçbiri belirsizlik sıfat ve zamirleri gelenekleşmiş olarak bitişik yazılır. Buna göre A seçeneğindeki “bir ta-kım” sözcüğünün yazımı yanlıştır. Sözcük “birtakım” şek-linde yazılmalıdır.

Cevap: A

2. “ev, hane, zede, name” ile oluşturulmuş birleşik sözcük-ler bitişik yazılır. Buna göre C seçeneğindeki “Köy kahve hanesi bizim için heyecan vericiydi.” cümlesindeki “kah-ve hane” sözcüğünün yazımı yanlıştır, sözcük bitişik ya-zılmalıdır.

Cevap: C

3. Küçük harflerle yapılan kısaltmalara getirilen eklerde sözcüğün okunuşu, büyük harf-lerle yapılan kısaltma-lar-da ise kısaltmanın son harfinin okunuşu esas alınır. Buna göre “THY’nın” kısaltmasının yazımı yanlıştır. Doğrusu “THY’nin” şeklinde olmalıdır.

Cevap: B

4. Özel adlar (kişi ad ve soyadları, kişi adların-dan önce ve sonra gelen unvanlar, lakaplar, hayvanlara verilen adlar; millet, boy ve devlet adları; din, mezhep adları, gezegen ve yıldız adları, yer adları; kurum, kuruluş adları; kanun, tüzük, yönetmelik adları; kitap, dergi, gazete, eser ad-ları; ulusal, resmî ve dinî bayramlarla anma ve kutlama günlerinin adı...) büyük harfle başlar. Buna göre D se-çeneğindeki “Kedimiz marsık oyun oynamayı seviyor.” cümlesinde “marsık” özel ad oluğu için büyük harfle baş-lamalıdır.

Cevap: D

5. “Birden fazla sözcükten oluşan sayılar ayrı yazılır.” ku-ralına göre E seçeneğindeki “otuzüç” sayısının yazımı yanlıştır. Doğrusu “otuz üç” şeklinde olmalıdır.

Cevap: E

6. Birkaç kalıplaşmış örnek dışında (belki, çünkü, halbuki, mademki, meğerki, oysaki, sanki) bağlaç olan ki ayrı yazılır. Buna göre D seçeneğindeki cümlede “baktımki” sözcüğünün yazımı yanlıştır, doğrusu “baktım ki” şeklin-de olmalıdır.

Cevap: D

7. Bağlaç olan “da/de” ünsüz benzeşmesi kuralına uymaz ve her zaman ayrı yazılır. E seçeneğindeki “Ben gitme-miştim, Aylin’de gitmemiş derse.” cümlesinde özel isim-den sonra gelen “de” bağlacı kesme işareti ile ayrılarak yazım yanlışı yapılmıştır, doğrusu “Aylin de” şeklinde ol-malıdır.

Cevap: E

8. Soru eki “mı/mi” ayrı yazılır ve kendisinden önceki söz-cüğün son ünlüsüne bağlı olarak ünlü uyumlarına uyar. Soru ekinden sonra gelen ekler, bu eke bitişik olarak ya-zılır. Bu ek sorudan başka görevlerde kullanıldığında da ayrı yazılır. Buna göre C seçeneğindeki “gelecek mi si-niz” yazımı yanlıştır. Doğrusu “gelecek misiniz” şeklinde olmalıdır.

Cevap: C

9. Birkaç kalıplaşmış örnek dışında (belki, çünkü, halbuki, mademki, meğerki, oysaki, sanki) bağlaç olan ki ayrı ya-zılır. Buna göre B seçeneğindeki “söylesinki” sözünün yazımı yanlıştır. Doğrusu “söylesin ki” şeklinde olmalıdır.

Cevap: B

10. “Ulusal, resmî ve dinî bayramlarla anma ve kutlama gün-lerinin adları büyük harfle başlar.” kuralına göre A seçe-neğindeki “Bayındır çiçek festivali” sözünün yazımı yan-lıştır. Doğrusu “Bayındır Çiçek Festivali” şeklinde olabilir.

Cevap: A

Page 20: Dil, Kültür ve İletişim Test - 1liderplus.com.tr/yayin/cozumler/2019-2020/9/turkdiliveedebiyatisb/tumu.pdfEdebiyatın kendine ait dil ve anlatım tarzına edebî dil adı verilir

Hikâye

Test - 5

20

2.Ünite

İmla Çalışmaları11. D seçeneğindeki “1980’de sanatçının tanınması için

önemli bir yıldı.” cümlesinde bağlaç olan “da/de”nin ya-zımı ile ilgili bir yanlışlık yapılmıştır. Cümle “1980 de sa-natçının tanınması için önemli bir yıldı.” şeklinde olmalı-dır.

Cevap: D

12. “Düşünce, hayat tarzı, politika vb. anlamlar bildirdiğinde doğu ve batı sözlerinin ilk harfleri büyük yazılır.” kuralı-na göre A seçeneğinde bir yazım yanlışı söz konusudur. Cümledeki “doğunun” sözcüğü “Doğu’nun” şeklinde ya-zılmalıdır.

Cevap: A

13. “Kişi adlarından önce ve sonra gelen unvanlar, saygı sözleri, rütbe adları ve lakaplar büyük harfle başlar.” ku-ralına göre B seçeneğindeki cümlede “Ahmet beyin” sö-zünün yazımı yanlıştır. Doğrusu “Ahmet Bey’in” şeklinde olmalıdır.

Cevap: B

14. “Biraz, birçok, birçoğu, birkaç, birkaçı, birtakım, herhan-gi, hiçbir, hiçbiri” belirsizlik sıfat ve zamirleri gelenekleş-miş olarak bitişik yazılır. buna göre C seçeneğindeki altı çizili sözcüğün yazımı yanlıştır. Doğrusu “birkaç” şeklin-de olmalıdır.

Cevap: C

15. “Etmek, edilmek, eylemek, olmak, olunmak” yardımcı fi-illeriyle kurulan birleşik fiiller, herhangi bir ses düşmesi veya türemesine uğramazsa ayrı yazılır. Buna göre E se-çeneğindeki cümlede “farketmiyordu” birleşik fiilinin yazı-mı yanlıştır. Doğrusu “fark etmiyordu” şeklinde olmalıdır.

Cevap: E

16. İki heceli bazı sözcükler ünlüyle başlayan bir ek aldıkla-rında ikinci hecelerindeki dar ünlüler düşer; ağız / ağzı, alın / alnı, bağır / bağrı. Buna göre C seçeneğindeki “ağı-zı” sözcüğünün yazımı yanlıştır. Doğrusu “ağzı” şeklinde olmalıdır.

Cevap: C

17. Sıra sayıları yazıyla ve rakamla gösterilebilir. Rakamla gösterilmesi durumunda ya rakamdan sonra bir nokta konur ya da rakamdan sonra kesme işareti konularak derece gösteren ek yazılır. Buna göre E seçeneğinde-ki “5’nci” sıra sayısının yazımı yanlıştır. Doğrusu “5’inci” şeklinde olmalıdır.

Cevap: E

18. İki heceli bazı sözcükler ünlüyle başlayan bir ek aldıkla-rında ikinci hecelerindeki dar ünlüler düşer. Buna göre B seçeneğindeki “zihinim” sözcüğünün yazımı yanlıştır. Doğrusu “zihnim” şeklinde olmalıdır.

Cevap: B

19. “Biraz, birçok, birçoğu, birkaç, birkaçı, birtakım, herhan-gi, hiçbir, hiçbiri” belirsizlik sıfat ve zamirleri gelenek-leşmiş olarak bitişik yazılır. Buna göre A seçeneğindeki “herbirimiz” sözcüğünün yazımı yanlıştır. Bu sözcük ge-lenekleşmiş bir kullanım olmadığı için ayrı yazılmalıdır. Doğrusu “her birimiz” şeklindedir.

Cevap: A

20. Kurallı birleşik fiiller bitişik yazılır. Buna göre D seçene-ğindeki “uyuya kalmak” yanlış yazılmıştır. Doğrusu “uyu-yakalmak” şeklinde olmalıdır.

Cevap: D

Page 21: Dil, Kültür ve İletişim Test - 1liderplus.com.tr/yayin/cozumler/2019-2020/9/turkdiliveedebiyatisb/tumu.pdfEdebiyatın kendine ait dil ve anlatım tarzına edebî dil adı verilir

Şiir

Şiir Bilgisi

21

3.Ünite

Test - 11. Dört dizeden oluşan kümeye “dörtlük”denir. Soruda veri-

len şiir parçasında da dört dize olduğu için bu şiirin na-zım birimi dörtlüktür.

Cevap: B

2. Hece ölçüsü dizelerdeki hece sayısının belli bir düzene bağlı olarak eşitliği temeline dayanır. Sorudaki dörtlük 8’li hece ölçüsü ile yazılmıştır. Durakları ile birlikte 4 + 4 şek-linde gösterilebilir.

Cevap: A

3. Uyaklı kelimeler abab şeklinde sıralanmışsa buna çap-raz uyak adı verilir. Dörtlükte çapraz uyak örgüsü kulla-nılmıştır.

Dörtlüğün uyakları şu şekilde gösterilebilir:

____sabahı a

____ mezar b

____ günahı a

____ kadar b

Cevap: E

4. Karacaoğlan’ın bu dörtlüğünde –“ip” sesiyle sağlanmış olan tam uyak söz konusudur. Birbiriyle uyaklı olan bu sözcüklerden “garip ile tabip” adken, “girip” eylemdir.

Cevap: C

5. Soruda verilen dörtlükte düz uyak örgüsü kullanılmıştır. Dize sonlarında yer alan seslerden üçü de uyumludur ve aaab şeklinde gösterilir.

Cevap: D

6. Hayal gücü, ahenk ve duygulardan oluşan şiire lirik şiir adı verilir. Soruda verilen dörtlükte de aşk duysundan bahsedildiği için konusuna göre lirik bir şiirdir.

Cevap: B

7. Bilgilendirmek, öğretmek amacıyla yazılmış şiirlere di-daktik şiir denir. Konusu düşüncedir. Kimi şiirlerde duygu ile öğreticilik iç içedir.

Cevap: A

8. Sorudaki dörtlük 7’li hece ölçüsü ile yazılmıştır. Dörtlü-ğün dizeleri 4 + 3 şeklinde duraklara ayrılmıştır.

Koşmat bizim / yolumuz

Sıcak akar / suyumuz

Sevip sevip / ayrılmak

Yoktur öyle / huyumuz

Cevap: E

9. Soruda verilen dörtlükte herhangi bir redif türü kullanıl-mamıştır. Dize sonlarındaki “-li” sesleri ile tam uyağa yer verilmiştir.

Cevap: C

10. Uyaklı kelimeler abba şeklinde sıralanmışsa buna sarma uyak denir. Dörtlüğün uyak örgüsü sarma uyak şeklinde-dir.

___göresim geldi! a

___geçer mi ele? b

___hoştu ki hele, b

___ deresim geldi! a

Cevap: D

11. Teşbih, aralarında bir ya da birden fazla benzerlik bu-lunan iki şeyin birini diğerine benzetmektir. Beyitin ikin-ci dizesinde şair kendini bakkal defterlerine benzeterek teşbin (benzetme) sanatı yapmıştır.

Cevap: A

Page 22: Dil, Kültür ve İletişim Test - 1liderplus.com.tr/yayin/cozumler/2019-2020/9/turkdiliveedebiyatisb/tumu.pdfEdebiyatın kendine ait dil ve anlatım tarzına edebî dil adı verilir

Şiir

Test - 1 Şiir Bilgisi

22

3.Ünite

12. Kinaye, bir sözü gerçek anlamının kastedilmiş olması da mümkün olmakla birlikte gerçek anlamı dışında kullan-maktır. “gözü açık, burnu büyük, kalın kafalı, dişli insan” gibi deyimler kinaye örneğidir.

Cevap: E

13. Satirik Şiir: Batı’da kullanılan bir terimdir. Toplumu, bi-reyleri iğneleyen, eleştiren şiirlerdir. Türk edebiyatında bu tür şiirlere hiciv (divan edebiyatı), taşlama (halk ede-biyatı), yergi (günümüzde) adları verilmiştir.

Cevap: B

14. Şairin şiirinde işlediği asıl motif, şiirde hâkim olan duygu-ya tema veya şiirde tema adı verilir. Soruda verilen şiirin teması ölümdür. Şiirde şair, temsili istiare yoluyla ölüme dikkat çekmek istemiştir.

Cevap: E

15. Savaş, yiğitlik, kahramanlık, büyük göçler ya da tarihi bir olayı coşkulu bir anlatımla işleyen ve okuyanda savaş-ma arzusu uyandıran şiirlere epik şiir adı verilir. Soruda verilen dörtlükte de şehitlikten, Mehmetçikten ve onun kahramanlığından bahsedildiği için epik şiir örneğidir.

Cevap: D

16. Sorudaki dörtlüğün uyak örgüsü düz – uyak türü yarım uyaktır. Uyaklı kelimeler aaxa veya aaab şeklinde sıra-lanmışsa buna düz uyak adı verilir. Sadece bir sesin ben-zeşmesiyle oluşan kafiyeye yarım uyak adı verilir.

Cevap: A

17. Mısra sonlarında bulunan aynı görevdeki ses, ek ve keli-me tekrarlarına redif adı verilir. Soruda dize sonlarındaki “-dan” ayrılma hali ekleri redif görevindedir. Rediften son-ra kelime köklerinde “-ol” sesleri de tam uyaktır.

Cevap: C

18. Dörtlük 11’li hece ölçüsüyle yazılmıştır. Şiirde her bir dize üç duraktan oluşmuştur. Buna göre şiir “4+4+3” şeklin-deki duraklar ile 11’li hece ölçüsüyle yazılmıştır.

Cevap: E

19. Cinas, sesteş sözcüklerle yapılan bir söz sanatıdır. Buna göre sorudaki şiirin üçüncü dizesindeki “sürü ne?” ifadesi ile beşinci dizesindeki “sürüne” ifadesi sesteştir ve cinas sanatını meydana getirir. Üçüncü dizede “hayvan sürü-sü”; beşinci dizede sürünmek” anlamı vardır.

Cevap: B

20. Bilgilendirmek, öğretmek amacıyla yazılmış şiirlere di-daktik şiir adı verilir. Soruda verilen Aşık Veysel’e ait dörtlükte çalışmanın öneminden, geriye değil de ileriye bakılması gerektiğinden bahsederek öğütte bulunmuş-tur. Bu yüzden didaktik bir şiirdir.

Cevap: D

Page 23: Dil, Kültür ve İletişim Test - 1liderplus.com.tr/yayin/cozumler/2019-2020/9/turkdiliveedebiyatisb/tumu.pdfEdebiyatın kendine ait dil ve anlatım tarzına edebî dil adı verilir

Şiir

Şiir Bilgisi

23

3.Ünite

Test - 21. Soruda verilen beyitte teşhis sanatı yapılmıştır. Teşhis

kişileştirme anlamına gelmektedir. Kişileştirme de insana ait özelliklerin insan dışı varlıklara aktarılmasıdır. Soru-daki beyitte gül ve nergis çiçekleri kişileştirilmiştir.

Cevap: A

2. Kırları; çobanların yaşamını, aşklarını, üzüntülerini, se-vinçlerini anlatan şiirlere pastoral şiir adı verilir. Sorudaki şiir parçasında da çobanlardan, yaşadıklarından bahse-dilmiştir. Pastoral şiir örneğidir.

Cevap: D

3. Soruda verilen şiir pastoral değil lirik bir şiirdir. Şiirde sev-giliden bahsedilmiştir.

Cevap: E

4. Tiyatroda kullanılan acıklı ve korkunç olayları anlatan şiir türüne dramatik şiir adı verilir. Dramatik şiirde konu bir olay olup konu tiyatro gibi canlandırılır.

Cevap: C

5. Zengin Uyak; en az üç sesin benzerliğiyle oluşan uyaktır. Sorudaki beyitin dizelerinin sonundaki “ere” sesleri zen-gin uyak oluşturur.

Cevap: B

6. Tunç uyak, kafiyeli sözcüklerden birinin başka bir sözcü-ğün içinde yer almasıyla oluşan uyaktır. Soruda verilen dörtlükte ilk dizede yer alan “tanı” sözcüğü diğer dizeler-de başka sözcüklerin içinde yer alarak tunç uyak oluştur-muştur.

Cevap: D

7. İstiare, teşbihin temel öğelerinden yalnızca benzeyen ya da kendisine benzetilenin kullanıldığı edebi sanattır. Bu sanat yapılırken iki ögeden birine yer verilir. İkisi aynı anda kullanılmaz. Sorudaki beyitte “asker” güneşe ben-zetilmiştir. Güneş sözcüğü asker yerine kullanılarak istia-re sanatı meydana getirilmiştir.

Cevap: A

8. Bir ismin, benzetme amacı gütmeksizin başka bir ad yerine kullanılmasına ad aktarması (mecazımürsel) adı verilir. Soruda verilen dörtlüğün ilk dizesinde “hilâl” söz-cüğü bayrağın sadece bir parçasını oluşturur. Parça söy-lenerek bütün yani bayrak kastedilmiştir. Böylece ad ak-tarması yani mecazımürsel sanatı meydana getirilmiştir. Bayrak, yıldız, hilâl unsurlarından oluşmaktadır.

Cevap: E

9. Soruda verilen dörtlükte ağır basan iki edebi sanat teşhis ve mübalağadır. Teşhis, kişileştirme; mübalağa ise abart-ma anlamına gelir. Birinci dizede dağların kararıp pus-ması teşhis; son dizede âlemin (dünya) gözyaşlarından sele kapılması ise mübalağadır.

Cevap: C

10. Halk edebiyatında kullanılan nazım şekilleri: koşma, mani, türkü, semai, varsağı, vb.

Divan edebiyatında kullanılan nazım şekilleri: gazel, ka-side, tuyuğ, şarkı, rubai, terkib-i bend, terci-i bend, vb.

Cevap: B

11. Şiirlerin konularına göre gruplandırılması “nazım türü” olarak adlandırılır. Örneğin halk şairlerinin kullandığı bir nazım şekli olan “koşma”; konularına göre güzelleme (bir kimseyi öven şiirler), koçaklama (yiğitlikleri veya savaşla-rı anlatan şiirler), taşlama (yergi amaçlı yazılan şiirler) ve ağıt (ölen birinin ardından yazılan yas şiirleri) gibi türlere ayrılır.

Cevap: D

Page 24: Dil, Kültür ve İletişim Test - 1liderplus.com.tr/yayin/cozumler/2019-2020/9/turkdiliveedebiyatisb/tumu.pdfEdebiyatın kendine ait dil ve anlatım tarzına edebî dil adı verilir

Şiir

Test - 2 Şiir Bilgisi

24

3.Ünite

12. Bir şiirin dizelerinde sürekli aynı ünlünün tekrarlanmasıy-la oluşan ahenge asonans adı verilir.

Cevap: E

13. Soruda verilen dörtlük dramatik şiir örneği değil epik şiir örneğidir. Dörtlük Mohaç Savaşı ile ilgili bir şiir yazılmış-tır. Yiğitlik olgusu dörtlükte ön plandadır.

Cevap: C

14. Ses bakımından aynı anlamları farklı sözcüklerin oluştur-duğu uyak türüne cinaslı uyak adı verilir. Sorudaki dört-lükte üç dizede yer alan “budala” sözcüğü cinaslı uyak oluşturur.

Cevap: A

15. Dörtlüğün ilk üç dizesi birbiriyle kafiyelidir ve bu dörtlü-ğün kafiye düzenini oluşturur. İlk üç dizede uyağı her sözcükte ortak olan ve dizelerin sonunda yer alan “-an” sesi oluşturur. İki ses benzerliğinden dolayı tam uyak kul-lanılmıştır.

Cevap: C

16. Teşbih, aralarında bir ya da birden fazla benzerlik bulu-nan iki şeyin birini diğerine benzetmektir. Soruda verilen beyitte “hazların âlemi” “kuytu ve serinlik” yönünden “bir deniz mağarası”na benzetilmiştir.

Cevap: D

17. mensur şiirler düz yazı şeklinde yazıldıkları için uyak ör-güsü ve nazım birimleri yoktur. Mensur şiirlerde iç ahenk önemlidir. Aliterasyon, asonans ve tekrir gibi sanatlara başvurulur.

Cevap: B

18. Beyitle yazılan şiirlerde ilk dizede birden fazla kavramı söyleyip ikinci dizede bu kavramlarla ilgili aynı sayıda ve bu kavramlarla ilişkili kavrama ya da söze yer verme sa-natına leffüneşr adı verilir. Sorudaki beyitte ilk dizedeki “Yusuf” peygamber ikinci dizedeki “güzelse” sözcüğü ile ilişkilidir. Birinci dizedeki “Eyüp” peygamber de ikinci di-zedeki “sabır” sözcüğü ile ilişkilidir. Bu nedenle leffüneşr sanatı yapılmıştır.

Cevap: A

19. Şairin şiirinde işlediği asıl motif, şiirde hâkim olan duy-guya tema adı verilir. Soruda verilen şiire bakıldığında şairin onu terk eden sevgiliye seslendiği görülmektedir. Buna göre şiirin teması ayrılıktır denilebilir.

Cevap: E

20. Soruda verilen dörtlük dramatik değil lirik bir şiirdir. Dört-lükte şairin sevgilisine olan aşkından bahsedilmektedir.

Cevap: D

Page 25: Dil, Kültür ve İletişim Test - 1liderplus.com.tr/yayin/cozumler/2019-2020/9/turkdiliveedebiyatisb/tumu.pdfEdebiyatın kendine ait dil ve anlatım tarzına edebî dil adı verilir

Şiir

25

3.Ünite

Test - 3Sıfat1. Niteleme sıfatları adı durum, renk, biçim bakımından ni-

teler. Belirtme sıfatları adı sayı, işaret, belgisizlik, soru bakımından belirtir. Buna göre E seçeneğindeki cümlede “şair” sözcüğü hem niteleme “yeni” hem de belirtme “her” (belgisiz sıfat) sıfatlarını almıştır.

Cevap: E

2. Altı çizili sözcükler tür bakımından şu şekilde incele-nebilir:

� sanatının " isim� temelleri " isim� bugünkü (temel) " sıfat (ismi nitelemiştir.)� mimariyi " isim� zemin " isim

Cevap: C

3. Bir ismin herhangi bir niteliğini anlatmak veya onu be-lirtmek için kullanılan sözcüklere “sıfat” adı verilir. Buna göre A seçeneğinde kapalı “alan” ismini nitelemiştir, sıfattır; C seçeneğinde kapalı “kapı” sözcüğünü nitele-miştir, sıfattır; D seçeneğinde kapalı “anlatım” sözcüğü-nü nitelemiştir, sıfattır; E seçeneğinde kapalı “pencere” sözcüğünü nitelemiştir, sıfattır. Ancak B seçeneğinde fiili nitelediği için zarftır.

Cevap: B

4. Sorunun seçeneklerinde verilen cümlelerdeki altı çizili olan sözcüklerden “kimi, başka, hiçbir, birkaç” sözcük türü bakımından sıfattır ancak “bazısı” sözcüğü sözcük türü bakımından zamirdir ve ötekilerden farklıdır.

Cevap: D

5. A seçeneğinde Şeh(i)r +in yorgun kaldırımlar +ı “ Tamla-nanı sıfat tamlaması olan belirtili isim tamlaması; B se-çeneğinde Halk plajlar +ı +nın kalabalık +ı “ Tamlayanı belirtisiz isim tamlaması olan belirtili isim tamlaması; C seçeneğinde Yüz sekiz yıl +ın büyüklük +ü “ Tamlayanı sıfat tamlaması olan belirtili isim tamlaması; D seçene-ğinde Ahmet +in zonklayan parmaklar +ı “ Tamlananı sıfat tamlaması olan belirtili isim tamlaması; E seçene-ğinde Beyoğlu mekanlar +ı “ Tamlayanı birleşik sözcük olan belirtisiz isim tamlaması söz konusudur. Buna göre cevap C seçeneğidir.

Cevap: C

6. A seçeneğinde belirtisiz ad tamlaması olan “sinema tut-kun +u” söz öbeği “adam” adının sıfatı görevindedir.

Cevap: A

7. B seçeneğindeki “Hızlıca bir çocuktu, hızı başına iş açtı.” cümlesinde “hızlıca” sözcüğü “çocuk” ismini nitelediği için sıfattır.

Cevap: B

8. Sıfat-fiiller cümlede sıfatlar gibi adlaşmış sıfat görevinde bulunabilir. Bu kurala göre A seçeneğinde gelen (yiye-cek); B seçeneğinde atan (kişi); C seçeneğinde konuşan (kişi); D seçeneğinde çekene (çeken kişiye) adlaşmış sı-fat görevindedir. Ancak E seçeneğindeki “işleyen demir” bir sıfat tamlamasıdır.

Cevap: E

9. Soru sıfatları isimleri soru yoluyla belirten sıfatlardır. Buna göre D seçeneğindeki cümlede “nasıl” sözcüğü “hediye” ismini nitelemiş ve soru anlamı sıfat ile sağlan-mıştır.

Cevap: D

10. Dizlerde “bir deva” belgisiz sıfat; “garipler” adlaşmış sıfat; “bir deva” ve “bağrındaki yara” sıfat tamlaması; “bağrın-daki yara” türemiş sıfat şeklindedir. Ancak dizelerde sayı sıfatı yoktur.

Cevap: C

11. Sıfatlar isimlerin önüne gelerek onları niteleyen sözcük-lerdir. Buna göre (I) yalansız dünyada (sıfat olur); (II) ya-lansız dostlukları (sıfat olur); (III) yalansız sevgileri (sıfat olur); (IV) (sıfat olur) duygularla(sıfat olur); (V) yalansız yaşamalıdır. (Sıfat olmaz. “yaşamak” isim değil fiildir.)

Cevap: C

Page 26: Dil, Kültür ve İletişim Test - 1liderplus.com.tr/yayin/cozumler/2019-2020/9/turkdiliveedebiyatisb/tumu.pdfEdebiyatın kendine ait dil ve anlatım tarzına edebî dil adı verilir

Şiir

Test - 3

26

3.Ünite

Sıfat12. B (ağır söz), C (ağır koku), D (ağır vasıta) ve E (ağır so-

rular) seçeneklerinde “ağır” sözcüğü ismi niteleme göre-vinde kullanılmıştır ve sözcük türü bakımından sıfattır. A seçeneğinde ise eylemi niteleme göreviyle kullanılmıştır ve ötekilerden farklıdır.

Cevap: A

13. Parçadaki I numarayla belirtilen “gezgin ruhlu” sözü “fo-toğrafçı” adını, III numarayla belirtilen “yorucu” sözü, IV numarayla belirtilen “anılarla dolu” adını ve V numaray-la belirtilen “unutulmaz” sözü “yolculuk” adını niteleme amacıyla kullanılmıştır. Bu sözler “nasıl” sorusuna yanıt vermekteler. Parçadaki “fotoğrafçı” sözcüğü bir adı nite-leme amacıyla kullanılmamıştır çünkü sözcük türü olarak “ad”dır.

Cevap: B

14. D seçeneğindeki “Yazar; özgün öyküleri, romanları ve denemeleriyle tanındı.” cümlesinde “özgün” sözcüğü “öykü”, “roman” ve “deneme” adlarını nitelemiştir.

Cevap: D

15. “Şairin çalışkan (çalışkan olanı) çok şiir yazmasıyla değil az şiir yazmasıyla belli olur.” cümlesinde koyu dizilmiş sözcük adlaşmış sıfattır.

Cevap: D

16. A seçeneğindeki “hiçbir” ve C seçeneğindeki “her” söz-cükleri “belgisiz sıfat”, B seçeneğindeki “son” ve D seçe-neğindeki “beş” sözcüğü “sayı sıfatı” olarak kullanılmıştır. E seçeneğindeki “ayrılık” sözcüğü addır.

Cevap: E

17. Cümledeki I, II, III ve IV numaralı tamlamalar sıfat tam-lamasıdır. Altı çizili sözlerdeki “ad”lara “nasıl” sorusu sorulduğunda sırayla “mavi”, “suya gömülmüş”, “çöpleri karıştıran” cevapları alınır ve bunlar niteleme sıfatıdır. IV numaralı sözde “ad”a “hangi” sorusu sorulduğunda “kıyı-daki” yanıtı alınmaktadır, bu da sözcüğün “işaret sıfatı” olduğunu gösterir. Ancak V numaralı “fotoğraf makinesi” tamlaması belirtili isim tamlamasıdır.

Cevap: A

18. Parçada I numarayla verilen “kupkuru” sözcüğündeki “kuru” sözcüğü “m, p, r, s” sesleriyle pekiştirilmiştir. Par-çada II numarayla verilen “bir” sözcüğü belgisizlik bildir-diği, “herhangi bir” anlamında kullanıldığı için belgisiz sıfat, III numarayla verilen “donanmış” sözcüğü “gelin” adına yöneltilen “nasıl” sorusuna yanıt olarak adı nitele-diği için “niteleme sıfatı”dır. IV numarayla verilen “hiçbir” sözü belgisizlik bildirerek adı belirttiği için “belgisiz sıfat” olarak kullanılmıştır. Parçada V numarayla verilen “o” sözcüğü “adlaşmış sıfat” değil, kendinden sonra gelen “ağaç” adını işaret ettiği için “işaret sıfatı” olarak kullanıl-mıştır.

Cevap: E

19. “Okul binası, eski bir köşktü.” cümlesinin yüklemi bir sıfat tamlamasıdır. Cümlede yüklem “eski bir köşktü”dür. Bu-rada “köşk” isim, “eski” ve “bir” sıfattır.

Cevap: B

20. Bazı durumlarda niteleme sıfatından sonra gelen ad söylenmez ve sıfat, adın yerini tutar. Bu durumda sıfat, ad olur. Bu özelliğe adlaşmış sıfat adı verilir. Buna göre D seçeneğindeki “Kalem tutmasını öğrenen, dilencilik yapmaz.” cümlesinde “kalem tutmasını öğrenen” sıfat öbeğinden sonraki isim olan “kişi” adı düşmüş ve sıfat adlaşmıştır.

Cevap: D

Page 27: Dil, Kültür ve İletişim Test - 1liderplus.com.tr/yayin/cozumler/2019-2020/9/turkdiliveedebiyatisb/tumu.pdfEdebiyatın kendine ait dil ve anlatım tarzına edebî dil adı verilir

Şiir

27

3.Ünite

Test - 4İmla Çalışmaları1. “ki”, A seçeneğinde “ilgi zamiri”, B ve C seçeneğinde

“bağlaç”, D seçeneğinde “sıfat yapma” görevinde kulla-nılmıştır ve yazımları doğrudur. E seçeneğinde yer alan “yeterki” sözcüğünde “ki” bağlaçtır ve kalıplamış bir söz olmadığı için yazımı “yeter ki” biçiminde olmalıdır.

Cevap: E

2. B seçeneğindeki “hiçte” sözcüğünün yazımı “Bağlaç olan ‘de, da’ kendinden önceki sözcükten ayrı yazılır.” kura-lına uygun yazılmadığı için yanlıştır. Ayrıca bağlaç olan “de, da”nın “ta, te” şekli yoktur. Doğru yazım “hiç de” biçi-minde olmalıdır.

Cevap: B

3. “Türkçede ‘baş’ sözcüğüyle oluşturulan sıfat tamlamaları (başbakan, başköşe, başöğretmen...) ve bir topluluğun yöneticisi anlamındaki “başı” sözüyle oluşturulan belirti-siz isim tamlamaları (aşçıbaşı, binbaşı, elebaşı...) bitişik yazılır.” kuralı gereği D seçeneğindeki “baş rol” sözcüğü “başrol” biçiminde yazılmalıdır.

Cevap: D

4. “de”, A ve E seçeneğinde “bağlaç” olarak, C ve D seçe-neğinde “hâl eki” olarak kullanılmıştır ve yazımları doğ-rudur. B seçeneğinde ise “hâl eki” gibi kullanılarak ken-dinden önceki sözcüğe bitişik yazılmıştır ancak cümlede “bağlaç” görevindedir ve ayrı yazılmalıdır. Cümle “Ufacık çocuk da hiçbir şey demeden oradan uzaklaştı.” biçimin-de kurulmalıdır.

Cevap: B

5. “Tarihî olay, çağ ve dönem adları büyük harfle başlar.” kuralı göz önünde tutulursa cümlede II numarayla belirti-len “Osmanlı Dönemine” sözünün, “Osmanlı Dönemi’ne” biçiminde yazılması, “Birden fazla kelimeden oluşan sa-yılar ayrı yazılır.” kuralı göz önünde tutulursa cümlede III numarayla belirtilen “oniki” sözünün “on iki” biçiminde yazılması gerektiği görülür.

Cevap: C

6. Seçeneklerdeki cümlelerde “de, da” bağlacının ya da “-de, -da” ekinin yazımına dair bir yoklama söz konusu-dur. A, B, C ve D seçeneğinde bağlaç olarak kullanılan “de, da”nın yazımı doğrudur. E seçeneğindeki “işte” söz-cüğünün yazımı yanlıştır. Bağlaç olan “de, da”nın hiçbir zaman “te, ta” şekli yoktur ve her zaman ayrı yazılır. Doğ-ru yazım “iş de” olmalıdır.

Cevap: E

7. A, B, C ve E seçeneğindeki ay ve gün adlarının yazımı doğrudur. Ancak D seçeneğindeki “Kasım” sözcüğü, “Be-lirli bir tarih bildiren ay ve gün adları büyük harfle başlar.” kuralı göz önünde bulundurulmadığı için yanlış yazılmış-tır. Doğru yazım “kasım” biçiminde olmalıdır.

Cevap: B

8. Parçada III numarayla verilen “başaramıyanların” sözcü-ğünün yazımı “başaramayanların” biçiminde olmalıdır.

Cevap: C

9. E seçeneğindeki “elele” sözcüğünün yazımı “İkilemeler ayrı yazılır.” kuralı ihlal edildiği için yanlıştır. Doğru yazım “el ele” biçiminde olmalıdır.

Cevap: E

10. “mı” soru eki, kendinden önceki sözcükten ayrı, kendin-den sonra gelen eklerle bitişik yazılır. Buna göre A se-çeneğindeki “Serap’mıdır” sözcüğünün yazımının yanlış olduğu görülür. Doğru yazım “Serap mıdır” biçiminde ol-malıdır.

Cevap: D

11. B, C, D ve E seçeneğinde virgül (,) eş görevli sözcükleri ayırmak için kullanılmışken A seçeneğinde yüklemden uzak düşen özneyi vurgulamak için kullanılmıştır.

Cevap: A

Page 28: Dil, Kültür ve İletişim Test - 1liderplus.com.tr/yayin/cozumler/2019-2020/9/turkdiliveedebiyatisb/tumu.pdfEdebiyatın kendine ait dil ve anlatım tarzına edebî dil adı verilir

Şiir

Test - 4

28

3.Ünite

İmla Çalışmaları12. Parçada I ve IV numarayla belirtilen yerden önce belirti-

len yargı soru anlamı taşıdığı için soru işareti (?), II ve III numarayla belirtilen yerde eş görevli sözler art arda sıra-landığı için virgül (,) getirilmelidir. Parçada V numarayla belirtilen yerden önceki cümle tamamlandığı -yüklemi olduğu için nokta işareti (.) getirilmelidir.

Cevap: E

13. E seçeneğindeki “Neden bu kadar titiz davrandığımı an-ladın mı” cümlesi, soru anlamı taşıdığı, yanıt beklediği için “soru cümlesi” dir. Bu yüzden E seçeneğinde verilen cümlenin sonuna soru işareti (?) getirilmelidir. A, B, C ve D seçeneğindeki cümlelerin yüklemleri olduğu için bu cümlelerin sonuna nokta işareti (.) getirilmelidir.

Cevap: E

14. Parçada I, II, III ve V numaralı yerlere (:) getirilemez. IV numarayla belirtilen yere kendisinden sonra açıklama yapıldığı için iki nokta (:) getirilmelidir.

Cevap: D

15. Parçada birinci ve ikinci ayraçla belirtilen yere eş görevli sözcükler art arda sıralandığı için virgül (,) üçüncü ay-raçla belirtilen yere cümle içinde virgüllerle ayrılmış tür veya takımları birbirinden ayırmak için noktalı virgül (;) dördüncü ayraçla belirtilen yere cümle tamamlandığı için nokta (.) getirilmelidir.

Cevap: C

16. “Özel adlara getirilen yapım ekleri, çokluk eki ve bunlar-dan sonra gelen diğer ekler kesme ile ayrılmaz.” kuralı göz önünde tutulursa parçada V numarayla belirtilen “Er-menileri’nin” sözünün, “Ermenilerinin” biçiminde yazılma-sı gerektiği görülür.

Cevap: E

17. A, C, D ve E seçeneğindeki cümlelerde “Başka bir kimse-den veya yazıdan olduğu gibi aktarılan sözler tırnak içi-ne alınır.” kuralı gereği tırnak işareti (“ ”) kullanılmıştır. B seçeneğinde ise “Cümle içerisinde kitapların ve yazıların adları ve başlıkları tırnak içine alınır.” kuralı gereği tırnak işareti (“ ”) kullanılmıştır.

Cevap: B

18. D seçeneğindeki “Yol boyunca dizilmiş arabalara baktı; geçenlere el salladı.” cümlesinin öznesi ortak sıralı bir cümledir. “Sıralı cümleleri birbirinden ayırmak için virgül (,) konur.” bilgisi gereği bu cümlede yargılar noktalı vir-gülle (;) değil virgülle (,) ayrılmalıdır.

Cevap: D

19. A, B, C ve D seçeneğindeki cümlelerde “Ögeleri ara-sında virgül bulunan sıralı cümleleri birbirinden ayırmak için konur.” kuralı gereği noktalı virgül (;) konmuştur. E seçeneğinde ise “İkiden fazla eş değer ögeler arasında virgül bulunan cümlelerde özneden sonra noktalı virgül konabilir.” kuralı gereği noktalı virgül (;) konmuştur.

Cevap: E

20. Parçada I ve III numarayla belirtilen yerden önceki sözler öznedir ve “Yükleme uzak düşmüş özneyi vurgulamak için özneden sonra virgül konur.” bilgisi gereği bu yerlere virgül (,) getirilebilir. Ancak II, IV ve V numarayla belirtilen yerden önceki sözlerle sonraki sözler bir söz öbeği, tam-lama kurduğu için bu öbeklerin, tamlamaların arasına virgül (,) getirilemez.

Cevap: C

Page 29: Dil, Kültür ve İletişim Test - 1liderplus.com.tr/yayin/cozumler/2019-2020/9/turkdiliveedebiyatisb/tumu.pdfEdebiyatın kendine ait dil ve anlatım tarzına edebî dil adı verilir

Masal ve Fabl

Masal ve Fabl

29

4.Ünite

Test - 11. Çoğunlukla halkın yarattığı, ağızdan ağıza, nesilden ne-

sile sürüp gelen, genellikle olağanüstü durum ve olayları yine olağanüstü kahramanlara bağlayarak anlatan türe masal denir.

Cevap: B

2. Masallar genellikle “bir varmış, bir yokmuş” veya “evvel zaman içinde, kalbur saman içinde” gibi ifadelerle başlar. Bunlara tekerleme ya da döşeme denir.

Cevap: A

3. Masal planında yer alanlar şunlardır:

� Döşeme� Serim� Düğüm� Çözüm� Dilek

Cevap: C

4. Masallar ile ilgili şunlar söylenebilir:

� Hayal ürünüdür. � Masallarda yer ve zaman kavramları belirsizdir.� Masal kişileri her tabakadan seçilebilir. Masallarda

cinler, periler, devler de rol alır.� Masallarda genellikle iyilik - kötülük, doğruluk - hak-

sızlık, adalet - zulüm, alçakgönüllülük - kibir gibi zıt durumlar vardır.

� Mensur bir yapıya sahiptir. Nazım-nesir karışık olan masal örnekleri de vardır.

Cevap: E

5. Eflatun Cem Güney, Türk edebiyatında “Masalcı Baba” olarak anılır.

Cevap: D

6. Türk masallarında dilek bölümü “Onlar ermiş muradı-na…” veya “Gökten üç elma düştü.” biçiminde başlar.

Cevap: A

7. Düğüm: Bu bölüm, masalda anlatılan olayların düğüm-lendiği ve bir çıkmaza girdiği bölümdür. Bu bölümde olaylar, dinleyici veya okuyucunun ilgisini, merakını art-tıracak hâle gelir.

Cevap: B

8. X. yüzyılda kaleme alınan “Prens Kalyanamkara ve Pa-pamkara Hikâyesi” adlı eser Uygur Türklerine ait bir ma-sal örneğidir.

Cevap: C

9. Hint masal kitapları şunlardır:

� Pançatantra� Kathasaritsagara� Vetalapancavincati� Çakasaptati (Sukasaptati)

Cevap: D

10. Binbir Gece Masallarının kahramanları Şehriyar adlı bir Fars Kralı ile Şehrazat adlı bir kadındır. Masallar, Şeh-razat’ın Şehriyar’a geceler boyu anlattığı hikâyelerden oluşmaktadır.

Cevap: E

11. Fabl; hayvanlar, bitkiler, cansız varlıklar arasında geçmiş gibi anlatılan olaylara dayanan, insanlara ahlak ve ibret ders verici kısa anlatılardır.

Cevap: E

12. Masalın özellikleri şunlardır:

� Anonim ürünlerdir.� Zıt karakterler arasında doğan çatışmalar anlatılır.� Konu bakımından evrenseldir.� Belli bir olaya dayalı anlatı türüdür.� Eğitici bir yönü vardır.

Cevap: C

Page 30: Dil, Kültür ve İletişim Test - 1liderplus.com.tr/yayin/cozumler/2019-2020/9/turkdiliveedebiyatisb/tumu.pdfEdebiyatın kendine ait dil ve anlatım tarzına edebî dil adı verilir

Masal ve Fabl

Test - 1 Masal ve Fabl

30

4.Ünite

13. Naki Tezel: Folklor ve halk masalları konulu araştırma ve derleme çalışmalarıyla tanınmıştır. Yazıları Yeni Türk, Halk Bilgisi Haberleri, Varlık gibi dergi ve gazetelerde ya-yımlanmıştır. “Yıkılan Köprü”, ”Keloğlan Masalları”, “Bil-meceler ve Maniler” ve “Türk Halk Masalları” adlı eserleri vardır.

Cevap: A

14. “Kibritçi Kız” ve “Güzel Prenses ve Bezelye” adlı masal-lar Danimarkalı Hans Christian Andersen tarafından ka-leme alınmıştır.

Cevap: B

15. “Pamuk Prenses ve Yedi Cüceler”, “Hansel ve Gratel”, “Fareli Köyün Kavalcısı” ve “Uyuyan Güzel” adlı masallar Grimm Kardeşlere aittir.

Cevap: D

16. Dünya edebiyatında Hint masallarından “Pançatantra”, Türkçe adıyla “Kelile ve Dimne” adlı fabl, ilk masal örne-ğidir.

Cevap: E

17. Halk masallarının özellikleri şunlardır:

� Kalıp ifadeler / formeller yönünden zengindir.� Olaylar şahıslar, olağanüstü varlıklar ve şahıslar; ba-

zen de insan yerine geçen hayvanlar arasında geçe-bilir.

� Dev, şeytan, cin, cadı gibi olağanüstü kahramanlar vardır.

� Birden fazla olay vardır.� Birbirine benzeyen olaylar olduğu gibi, birbiriyle hiç

ilgisi olmayan olaylar da vardır.� Diğer halk anlatılarına göre daha uzun olabilir.� Genellikle hayal mahsulü olup gerçekle ilgileri yoktur.

Cevap: B

18. Bir masal metninde; atasözü, deyim, beddua ve dua gibi öğelere rastlanırken koşma türüne rastlanmaz.

Cevap: C

19. Fablın belli başlı özellikleri şunlardır:

� Çoğunun yazarı belli olmakla birlikte anonim olanları da vardır.

� Kahramanlar çoğunlukla hayvanlardır.� Fabllar çoğunlukla didaktik şiir türüne örnek oluştu-

rurlar.� Fabllar, hem nesir (düz yazı) hem de nazım şeklinde

oluşabilir.� Fabl türünün sonunda açık ve net bir şekilde bir ah-

lak dersi verilir.Cevap: A

20. “Alageyik”, “Polvan Veli”, “Ülker ile Aydın” Ziya Gökalp’in nazma çektiği önemli masallardan bazılarıdır.

Cevap: B

Page 31: Dil, Kültür ve İletişim Test - 1liderplus.com.tr/yayin/cozumler/2019-2020/9/turkdiliveedebiyatisb/tumu.pdfEdebiyatın kendine ait dil ve anlatım tarzına edebî dil adı verilir

Masal ve Fabl

31

4.Ünite

Edat, Bağlaç, Ünlem Test - 21. “Karşı” sözcüğü ismin “–e” hal ekini alan sözcüklerle

öbekleşince edat olur.

Seçeneklerde “karşı” sözcüğünün görevlerini ince-leyelim:

A) Sabah-a karşı (Edat)

B) Deniz-e karşı (Edat)

C) Babasına karşı çıkmamıştı. (Birleşik fiil)

D) Ali’y-e karşı (Edat)

E) Büyüklerin-e karşı (Edat)

Cevap: C

2. Sorudaki cümlede “için” edat görevindedir. “Sizin dü-şüncenize göre, sizce, size kalırsa” anlamlarında kul-lanılmıştır. Göre sözcüğü B seçeneğinde “Onların dü-şüncesine göre, onlara kalırsa, onların bakışına göre” anlamında kullanılmıştır. Göre sözcüğü A seçeneğinde “anlaşabileceği tarzda”, C seçeneğinde “uyarak, takip ederek” anlamında, D seçeneğinde “anladığım, öğren-diğime dayanarak” anlamında, E seçeneğinde “uygun, denk” anlamında kullanılmıştır.

Cevap: B

3. “Başka” sözcüğü “-den” hal ekini alan adlarla öbekleşin-ce edat olur.

Cümlelerdeki “başka” sözcüğünün görevlerini ince-leyelim:

I. Başka bir gün (Sıfat)

II. Sen-den başka (Edat)

III. Başkaları duymadı (Belgisiz zamir)

IV. Başka konuşmuştu (Durum zarfı)

V. Su-dan başka (Edat)

“Başka” sözcüğü, II. ve V. cümlelerde edat görevindedir.

Cevap: C

4. “Yalnız” sözcüğü cümle içinde kullanılış özelliğine göre tür değiştirebilir. Yalnız sözcüğü cümlede “sadece” an-lamını veriyorsa edattır. “Ahmet o tepedeki evde yalnız oturur.” ve “Yalnız gitme bilmediğin yerlere.” cümlelerin-de zarf, “Giderim; yalnız arkadaş isterim.” cümlesinde bağlaç, “Bu tepedeki yalnız ev Can’a aitmiş.” cümlesinde sıfat, “Bu kitabı yalnız orada bulabilirsiniz.” cümlesinde ise edat olarak kullanılmıştır.

Cevap: E

5. Öncüllerdeki cümlelerde geçen ilgeçler şunlardır:

A - üzere

B - rağmen

C - -den beri

E - diye

D seçeneğindeki cümlede ilgeç kullanılmamıştır. “bile” bağlaçtır.

Cevap: D

6. Bağlaçlar işlevlerine göre sıralama, karşılaştırma, kuv-vetlendirme, cümle başı bağlaçları olmak üzere grupla-ra ayrılır. Buna göre “ile” bağlacı sıralama, “ha… ha…” bağlacı karşılaştırma, “yeter ki” bağlacı cümle başı, “ilâ” bağlacı sıralama bağlaçlarını örneklendirmektedir. “bile” bağlacı ise kuvvetlendirme bağlaçlarını örneklendirir. Kuvvetlendirme bağlaçları (da, bile, dahi, ki, ise, ya, değil) sözcük, sözcük grupları ya da cümlelerin sonuna gelerek geldikleri söze dikkat çeken, onları vurgulayan, kuvvetlendiren bağlaçlardır.

Cevap: E

7. Öncül cümlede “ama” sözcüğü bağlaç görevinde kulla-nılmıştır. Ancak bizden istenen “ama” sözcüğünün cüm-leye kattığı anlamı bulmamızdır. “Ama” sözcüğü öncül cümleye “koşul” anlamı katmıştır. Bu anlamın A seçe-neğindeki “Bize gelecekler ama davetiye göndermemiz gerekiyor.” cümlesinde de olduğunu görüyoruz. B, C, D, E seçeneğinde “ama” bağlacı, olumlu-olumsuz yargıları bağlamıştır.

Cevap: A

8. A, B, C ve E seçeneğindeki altı çizili sözcükler; sözcükle-ri, sözleri ya da cümleleri birbirine bağladığı için “bağlaç” görevinde kullanılmışken D seçeneğindeki “neredeyse” sözcüğü “kaza yapma” eylemini belirttiği için “zarf” göre-vinde kullanılmıştır.

Cevap: D

Page 32: Dil, Kültür ve İletişim Test - 1liderplus.com.tr/yayin/cozumler/2019-2020/9/turkdiliveedebiyatisb/tumu.pdfEdebiyatın kendine ait dil ve anlatım tarzına edebî dil adı verilir

Masal ve Fabl

Test - 2

32

4.Ünite

Edat, Bağlaç, Ünlem9. “ki” bağlacı A, C ve E seçeneğinde cümlelerden sonra

geldiği için cümleleri bağlamıştır. D seçeneğinde “tut ki” sözü kalıplaşarak cümlede “varsayım” ilgisi kurmuştur. B seçeneğindeki “İstanbul ki birçoğumuzun hayallerini süs-ler.” cümlesinde yükleme “süsleyen ne?” sorusunu yö-nelttiğimizde aldığımız “İstanbul” yanıtı cümlenin öznesi-dir. “ki” bağlacı da bu sözcükten, özneden, sonra gelerek özneyi vurgulamıştır.

Cevap: B

10. Numaralanmış cümleleri okuduğumuzda I. cümledeki boşluğa “üstelik”, II. cümledeki boşluğa “demek ki”, III. cümledeki boşluğa “yeter ki”, IV. cümledeki boşluğa “an-cak” bağlaçlarının getirileceğini görürüz.

Cevap: A

11. Öncülde verilen bilgiye göre B, C, D ve E seçeneğindeki altı çizili sözcükler ünlem olarak kullanılmışken A seçe-neğindeki “ah” sözcüğü çekim ekleri olan “-ı” iyelik eki, “n” kaynaştırma sesi ve “-ı” belirtme hâl eki alarak ad ol-muştur.

Cevap: A

12. A, B, C, D seçeneğindeki altı çizili sözler bir duygu bildir-diği için ünlem görevinde kullanılmıştır. E seçeneğindeki “yine” sözcüğü “konuşma” eylemini zaman bakımından belirttiği için zaman zarfıdır.

Cevap: E

13. Duygu içeren cümleler ünlem cümlesidir. Ünlem cümle-lerinde genelde ünlem türünde sözcükler yer alır; ancak ünlem türünde sözcüklere yer vermeden de ünlem cüm-lesi kurulabilir. A seçeneğinde “yeter” bıkma, usanma bil-diren bir ünlemdir. “Yeter artık, nedir senden çektiğim!” cümlesi bıkkınlık duygusu bildiren bir ünlem cümlesidir.

Cevap: A

14. Birden çok sözcükten oluşan kalıplaşmış ünlemlere ün-lem öbeği denir. Ha gayret, Aşk olsun, Hadi canım sen de, Aman dikkat birer ünlem öbeğidir.

Cevap: D

15. Yalnız başına bir anlam taşımayan, cümleye, korku, se-vinme, özlem, kızgınlık, şaşkınlık, coşma gibi duyguları katan, doğa seslerini yansıtan veya seslenme bildiren sözcüklere ünlem denir. A seçeneğinde harekete geçir-mek için coşkulu bir söylem söz konusudur. “İleri” söz-cüğü ünlem olarak kullanılmıştır. B seçeneğinde “vah vah”, C seçeneğinde “tüh”, D seçeneğinde “eyvah” birer ünlemdir. E seçeneğinde ünlem yoktur.

Cevap: E

16. A seçeneğindeki “oh” ünlemi cümleye rahatlama, B se-çeneğindeki “eh” ünlemi cümleye “bezginlik”, D seçe-neğinde “off” ünlemi cümleye “sıkıntı”, E seçeneğindeki “hey” ünlemi cümleye “sitem” anlamı katmıştır. C seçe-neğindeki “vay....vay” ünlemi cümleye “üzülme, acıma” anlamı katmıştır.

Cevap: C

17. A, B, C ve D seçeneklerindeki “Ey, Hey, A, Haydi” ün-lemleri cümlelere seslenme anlamı katmıştır. Ancak E seçeneğindeki “Hey gidi .. hey” ünlemi cümleye “sitem, yakınma” anlamı katmıştır.

Cevap: E

18. B seçeneğindeki “Hoppala! Bu adam da nereden çıktı şimdi.” cümlesinde ünlem “kızgınlık” değil “şaşkınlık” bil-dirmiştir.

Cevap: B

19. Bağlaçlar cümlelere şu anlamları vermiştir:� Oh be! Sonunda temizliği bitirdik. - Rahatlama� Vay be! Fenerbahçe şampiyon olmuş. – Şaşırma � Yazık, genç yaşta meslek hayatı bitti! – Acıma� Bravo! Harika bir iş çıkardın. – Takdir etme� Tüh be! Yarın da kar yağacakmış. – Üzüntü

Cevap: B

20. “ah” sözcüğü A seçeneğindeki cümlede “ah etmek” birle-şik fiilinde isim unsuru olarak kullanılmıştır. Diğer seçe-neklerde ünlem olarak kullanılmıştır.

Cevap: A

Page 33: Dil, Kültür ve İletişim Test - 1liderplus.com.tr/yayin/cozumler/2019-2020/9/turkdiliveedebiyatisb/tumu.pdfEdebiyatın kendine ait dil ve anlatım tarzına edebî dil adı verilir

Masal ve Fabl

33

4.Ünite

İmla Çalışmaları Test - 31. Parçada V numarayla verilen “sitresini” sözcüğü “stresi-

ni” biçiminde yazılmalıdır.

Cevap: E

2. “Belirli bir tarih bildirmeyen ay ve gün adları küçük harfle başlar.” kuralı göz önünde tutulursa D seçeneğinde ve-rilen “Her yıl Mayısın ikinci pazarı…” sözünün “Her yıl mayısın ikinci pazarı…” biçiminde yazılması gerektiği görülür.

Cevap: D

3. “Kesme işareti, sayılara getirilen ekleri ayırmak için konur ancak sayıya getirilen ek sayının okunuşuna uyar.” kura-lı göz önünde tutulursa B seçeneğinde verilen “…6’ıncı kata” sözünün “…6’ncı kata” biçiminde yazılması gerek-tiği görülür.

Cevap: B

4. Parçadaki “Ne zaman kapısından girseniz aynı manza-rayla karşılaşacağınız bir yerdi Süleyman Usta’nın mini-cik berber dükkânı” sözleri anlamca bitmiş, tamamlan-mış, yüklemi belirtilmiş bir cümle olduğu için parçada I numarayla belirtilen yere nokta (.) işareti konmalı. Par-çada numaralanmış diğer yerlere -numaralardan önceki bölümler anlamca bitmemiş, tamamlanmamış, yüklemi belirtilmemiş olduğu için- üç nokta (…) konmalı.

Cevap: A

5. “Biraz, birkaç, birkaçı, birtakım, birçok, hiçbir, herhan-gi…” belirsizlik sıfat ve zamirleri, gelenekleşmiş olarak bitişik yazılır.” kuralı göz önünde tutulursa C seçeneğin-deki “Hiç bir gün…” sözlerinin “Hiçbir gün…” biçiminde yazılması gerektiği görülür.

Cevap: C

6. Türkçede dil adlarına getirilen ekler kesme işareti ile ayrılmaz. Buna göre E seçeneğindeki “Türkçe’ye” söz-cüğünün yazımı yanlıştır. Doğrusu “Türkçeye” şeklinde olmalıdır.

Cevap: A

7. A seçeneğindeki cümlede, “ki” bağlaçtır. Cümleden çıka-rılırsa cümle bozulmaz, bağlaç olduğu için ayrı yazılma-lıdır. B seçeneğindeki cümlede, “hukuk” Türkçe bir terim değildir. Ünsüz yumuşamasına uğramaz. Doğru yazımı “hukuka” şeklindedir. C seçeneğindeki cümlede “bak-dıkça” sözcüğünde ünsüz benzeşmesi kuralına uyulma-mıştır. Sözcüğün doğru yazımı, “baktıkça” şeklindedir. E seçeneğindeki cümlede “ömürümde” sözcüğünde ünlü düşmesi vardır. Doğrusu, “ömrümde” şeklindedir. D se-çeneğindeki cümlede herhangi bir yazım yanlışı yoktur.

Cevap: D

8. B seçeneğinde “hırsız” sözcüğünden sonra virgül, ge-tirilince “hırsız” özne durumuna dönüşür. Bu durumda, çocuklara sinsi sinsi gülen bir hırsızdan söz edilmiş olur. Hırsız sözcüğünden sonra virgül kullanılmayınca “hırsız çocuklar” sıfat tamlaması gibi bir görünüm ortaya çıkar. Bu kez hırsız çocuklara sinsi sinsi gülen birilerinden söz edilmiş olur. Bu anlam karışıklığını gidermek için “hırsız” sözcüğünden sonra virgül konmalıdır.

Cevap: B

9. A ve B seçeneklerindeki altı çizili sözcükler ikilemedir, ayrı yazılmaları doğrudur. D ve E seçeneklerindeki altı çizili sözcükler anlam kaymasına uğramış birleşik sözcük değildir, bunların ikinci sözcükleri kendi sözlük anlamla-rını korumuştur. Bu yüzden ayrı yazılmaları doğrudur. C seçeneğindeki “keçi boynuzu” anlam kaymasına uğra-mış bir birleşik sözcüktür, bitişik yazılması gerekir.

Cevap: C

10. Yer adları ve birleşik sözcüklerde “nb” sesleri yan yana gelebilir. A seçeneğindeki “İstanbul” ve E seçeneğindeki “Safranbolu” sözcüklerinin yazımı doğrudur. B seçene-ğindeki “binbaşı” birleşik sözcüktür, yazımı doğrudur. C seçeneğindeki “sümbül” sözcüğünde nb → mb değişmesi kuralına uyulmuştur; ancak D seçeneğindeki “çenber” sözcüğünün yazımı yanlıştır. Doğru yazım “çember” şek-linde olmalıdır.

Cevap: D

Page 34: Dil, Kültür ve İletişim Test - 1liderplus.com.tr/yayin/cozumler/2019-2020/9/turkdiliveedebiyatisb/tumu.pdfEdebiyatın kendine ait dil ve anlatım tarzına edebî dil adı verilir

Masal ve Fabl

Test - 3

34

4.Ünite

İmla Çalışmaları11. Soruda verilen parçada ilk ayraca özneyi ayırmak için

virgül, ikinci ayraca açıklama yapılacağı için iki nokta, üçüncü ayraca cümle bittiği için nokta, dördüncü ayraca cümle bittiği için nokta, beşinci ayraca görevdeş sözcük-leri ayırmak için virgül, son ayraca da cümle bittiği için nokta konmalıdır. Sıralama (,) (:) (.) (.) (,) (.) şeklinde ol-malıdır.

Cevap: E

12. D seçeneğinde virgül sıralı cümleleri ayırma görevinde kullanılmıştır. A, B, C ve E seçeneklerinde ise ara sözleri ayırmıştır.

Cevap: D

13. Tırnak işareti A, B ve D seçeneklerinde alıntı (aktarma) cümleleri göstermek için kullanılmıştır. Tırnak işareti C seçeneğinde önemsenen bir sözcük için kullanılmıştır. E seçeneğinde alıntı cümle yoktur. “Artık bu şehirde ka-lacak bir neden kalmadı.” cümlesi, söz söyleyen kişinin kendi cümlesidir. Dolayısıyla tırnak içinde alınması ge-reksizdir.

Cevap: E

14. B, C, D ve E seçeneklerinde iki nokta kendisinden sonra açıklama yapılacak cümlelerin sonuna konmuştur. A se-çeneğinde iki nokta kendisinden sonra örnek verilecek cümlenin sonuna konmuştur. A seçeneğinde sıralanan noktalama işaretleri, yazıda kullanılan noktalama işaret-lerini örneklemek için verilmiştir.

Cevap: A

15. Soruda verilen parçanın ilk cümlesi eksiltili cümledir. Ta-mamlanmamış eksiltili cümlelerin sonuna üç nokta konur. Bu durumda I numaralı paranteze üç nokta konmalıdır. ll. cümlede “ışıldıyor”, lll. cümlede “var”, lV. cümlede “do-laşıyor”, V. cümlede “serin oluyor” sözcükleri yüklemdir. Cümleler tamamlanmıştır, yargı bildirmektedir. ll, lll, lV ve V numaralı yerlere nokta konmalıdır.

Cevap: A

16. Parçada IV numarayla belirtilen yerden önceki “Ne mutlu sana” sözü bir duygu yansıttığı için IV numarayla belirti-len yere nokta (.) değil ünlem işareti (!) getirilmelidir.

Cevap: D

17. Parçadaki “Huzurlu ( ) sakin ( ) serin bir tatilin en güzel seçeneklerinden biridir Asos” sözlerinin anlamca tamam-lanmış –bitmiş bir cümle niteliği gösterdiği göz önünde tutulursa parçada III numarayla belirtilen yere nokta (.) işaretinin getirilmesi gerektiği görülür. Parçadaki numa-ralanmış diğer yerlere virgül (,) işareti getirilmelidir.

Cevap: C

18. Ve dağın tepesinde bir ses duydu(:) (Sesin nitelikleri sıralandığı için iki nokta konulmalıdır.) Ne erkek ne kadın (,) (Sese ait özellikler sıralandığı için virgül ko-nulmalıdır.) ne yüksek ne hafif (,) (Sese ait özellikler sıralandığı için virgül konulmalıdır.) sonsuz derecede sevecen bir ses(.) (Cümlede belirtilen yargı tamam-landığı için nokta konulmalıdır.) Ve bu ses dedi ki(:) (Doğrudan anlatımla sese ait bir ifade tırnak içerisin-de verildiği için iki nokta konulmalıdır.) “Benim değil, senin istediğin olacak, çünkü senin istediğin benim senin için istediğim şeydir. Öteki insanlar gibi sen de yoluna git ve yeryüzünde mutlu ol.”

Cevap: E

19. Sorudaki parçada “Adımlarınız formda kalmanızı sağlar, tansiyonu dengeler, kandaki yağ değerlerinin düşmesine yardımcı olur, yaşlılık etkilerini azaltır, cilt elastikiyetini artırır, sindirim sistemini ve uykunuzu düzenler, kas kay-bını azaltır, eklem yerlerindeki sıvı azalmasını engeller.” cümlesi sıralı bir cümledir.

Cevap: B

20. Parçaya noktalama işaretleri şu şekilde getirilebilir.

Bir yazıda, bir düşünceyi işleyip geliştiren cümleler top-luluğuna paragraf denir(.) Paragrafı oluşturan cümleler arasında dilsel (,) düşünsel ve mantık örgüsü bakımın-dan sıkı bir bağ vardır(.) Paragrafın cümleleri (;) tıpkı bir zincirin halkalarına(,) bir halata atılmış düğümlere ben-zemez mi(?) Bu cümlelerden biri atıldığında paragrafın anlatım düzeni ve yapısı bozulur(.)

Cevap: A

Page 35: Dil, Kültür ve İletişim Test - 1liderplus.com.tr/yayin/cozumler/2019-2020/9/turkdiliveedebiyatisb/tumu.pdfEdebiyatın kendine ait dil ve anlatım tarzına edebî dil adı verilir

Roman

Roman

35

5.Ünite

Test - 11. Roman hem bir gerçekliğin hem de düş gücünün ürünü-

dür. Anlatılan olay ya da kişiler gerçek yaşamdan alınsa da yazar bunları yeniden yaratarak değiştirerek anlatır. Yani roman gerçek yaşamla tam olarak örtüşmez.

Cevap: C

2. Roman türünün yapı unsurları; Olay örgüsü, Kişiler, Mekân, Zaman, Anlatıcı ve bakış açısı şeklinde sıralana-bilir.

Cevap: E

3. Romanlarda daha çok toplumsal boyutu ile okuyucunun karşısına çıkan ve kendisi gibi olanları temsil eden kişile-re tip adı verilir. Tipler ait oldukları sosyal statü ve durum üzerinden işlenir.

Cevap: B

4. Tipler okuyucular tarafından özellikleri bilinen ve derinliği olmayan kişilerdir. Tip olan kişilerin tek bir özellikleri ele alınır. Bu şekilde ele alınan kişi genelleşir.

Cevap: D

5. Romanda olumlu ve olumsuz yönleri ile ele alınıp tip özelliği göstermeyen kişilere karakter adı verilir. Karakter kendine özgüdür ve geneli temsil etme özelliğine sahip değildir.

Cevap: A

6. Mekan okuyucunun romandaki kahramanları anlaması-na yardımcı olur. Kahramanın mekanla bütünlüğü ya da karşıtlığı kahramanın fiziksel ve psikolojik özelliklerinin ortaya çıkmasına yardımcı olur.

Cevap: E

7. Romanlar, ele aldıkları konulara göre “macera romanı, tarihî roman, sosyal roman, psikolojik (tahlil romanı), po-lisiye ve otobiyografik roman” gibi türlere ayrılır. Postmo-dern roman akımlarına göre roman türlerinden biridir.

Cevap: C

8. Romanlar genellikle geçmiş zamanı anlatır. Buna bağlı olarak “-di’li geçmiş zaman”a dayanan bir anlatım kulla-nılır. Modern dönemde ise romanda zaman iç içe geç-miş, karmaşık bir yapıya sahiptir. Bu romanlarda şuan, geçmiş zaman ve seçilen herhangi bir zaman okuyucu-nun karşısına çıkartılır.

Cevap: D

9. Gözlemci bakış açısında anlatıcının kahramanların geç-miş ve geleceği ile ruh halini bilmesi söz konusu değil-dir. Soruda verilen parçada anlatıcı aktarımı bir kamera gibi yapmıştır. Yansızdır, objektiftir, anlattıklarına yorum katmamıştır. Anlatımda üçüncü kişi ağızdan anlatımın olması, kişilerin iç dünyaları ile ilgili bir yorumun, niyet okumanın olmaması, cümlelerin nesnel nitelik taşımala-rı anlatımın gözlemci (objektif) bakış açısıyla yapıldığını gösterir.

Cevap: A

10. Sorudaki oparçada anlatıcı yaşlı kadının dalgınlığının nedenini sorgulamaktadır. Buna bir anlam vermektedir. Anlatıcı kendince fikirler ileri sürmektedir. Bir insanın ne düşündüğünü bilmek imkansız olacağından bu metnin hâkim (ilahi-tanrısal) bakış açısına sahip olduğu söyle-nebilir.

Cevap: E

Page 36: Dil, Kültür ve İletişim Test - 1liderplus.com.tr/yayin/cozumler/2019-2020/9/turkdiliveedebiyatisb/tumu.pdfEdebiyatın kendine ait dil ve anlatım tarzına edebî dil adı verilir

Roman

Test - 1 Roman

36

5.Ünite

11. Bu parçada anlatıcı, geçmiş ve gelecek hakkında her-hangi bir bilgiye sahip değildir; anlatıcı sadece bildikleri ve gördükleriyle ön plandadır. Anlatıcı anlatımın merke-zindedir. Kahramanın yani anlatıcının kendi dil ve üslubu anlatıma hakimdir. Birinci tekil kişili anlatım kullanılmıştır. Bu sebeplerden dolayı metinde kahraman bakış açılı an-latıcı kullanılmıştır denilebilir.

Cevap: C

12. Olay süresi hikayede uzun olmayıp derinlik yokken ro-manda zamanda derinlik söz konusudur. Yani romanda kısa bir zaman dilimi dahi çok uzun bir şekilde anlatılabi-lir.

Cevap: D

13. Romanda kahramanlar hem davranışlarıyla hem kişilik-leriyle hem de davranışlarıyla ele alınır ve tanıtılır. Karak-terler uzun uzun tanıtılırken iç dünyaları ve kişilikleri de betimlenir.

Cevap: B

14. Roman 15. yüzyılda Fransa’da ortaya çıkmış ve günü-müze kadar gelişmesini sürdürmüştür. Avrupa’da destan türünün geçirdiği değişimin sonucunda ortaya çıkan ro-man türünün ilk örneklerini 15. yüzyılda Fransız yazar Rabelais vermiştir.

Cevap: A

15. Cervantes’in şövalyeliğe özenen yaşlı bir adamın komik maceralarını anlatan “Don Kişot” adlı romanı ilk modern roman olarak kabul edilir.

Cevap: E

16. Türk edebiyatına Tanzimat Dönemi’nde giren roman tü-rünün ilk örnekleri Namık Kemal’in “İntibah”, Şemsettin Sami’nin “Taaşfluk-ı Talat ve Fitnat”, Recaizade Mahmut Ekrem’in “Araba Sevdası” ve Ahmet Mithat Efendi’nin “Felatun Bey ile Rakım Efendi” adlı eserleridir.

Cevap: C

17. Cumhuriyet Dönemi’nde Ahmet Hamdi Tanpınar’ın “Hu-zur”, Kemal Tahir’in “Devlet Ana”, Tarık Buğra’nın “Küçük Ağa”, Yaşar Kemal’in “İnce Memed” adlı eserleri roman türünün önemli eserleri arasında sayılabilir.

Cevap: D

18. Dünya edebiyatında köklü bir geçmişi olan roman türü-nün en önemli eserleri arasında; Fransız yazarlar Bal-zac’ın “Vadideki Zambak”ı ile Flaubert ’in “Madam Bo-vary”si, Rus romancılar Tolstoy’un “Savaş ve Baroş”ı ile Dostoyevski’nin “Suç ve Ceza” adlı eserleri bu türün önde gelen örnekleri arasında yer alır.

Cevap: E

19. Hikayede kahramanlar tanıtılırken ayrıntıya girilmez, kahramanların sadece olayla ilgili yönü ortaya konulur. Bu yüzden hikayede kahramanlar genellikle bir karakter olarak verilmez. Romanda ise kahramanlar çok yönlü ta-nıtılır; kendilerine has özellikleri, fiziki ve ruhsal özellikleri ile verilir. Bunun içinde roman kişileri genellikler karakter özelliği gösterir.

Cevap: A

20. Romanlarda temel olarak öyküleyici anlatım kullanılır. Bir olayı yer, zaman ve kişi unsurlarına bağlayarak dile ge-tiren anlatım biçimine öyküleyici anlatım (öyküleme) adı verilir.

Cevap: C

Page 37: Dil, Kültür ve İletişim Test - 1liderplus.com.tr/yayin/cozumler/2019-2020/9/turkdiliveedebiyatisb/tumu.pdfEdebiyatın kendine ait dil ve anlatım tarzına edebî dil adı verilir

Roman

37

5.Ünite

Test - 2Zamir1. Zamir (adıl), adların yerini tutarak varlıkları karşılayan

sözcüklerdir. A seçeneğindeki “Hayden White, 19. yüz-yılın tarihsel bilinç biçimlerini burada çözümlüyor.” cüm-lesinde “burada” sözcüğü bir ismin yerini tutmuştur. Söz-cük işaret zamiridir.

Cevap: A

2. Kimi zamirler, özneyi pekiştirerek belirtir. Bunlar tek baş-larına asıl şahıs zamirlerinin yerini tutabildikleri gibi, on-larla birlikte de kullanılabilir. “Düğün davetiyelerini bugün ben kendim dağıttım.” cümlesinde koyu dizilmiş bölüm bu açıklamaya uygun bir örnektir.

Cevap: D

3. “Bunu yine çantamda unutmuşum ben.” cümlesinde fark-lı türden zamirler bir arada kullanılmıştır: İşaret zamiri (bunu) ve Kişi zamiri (ben). A seçeneğinde “onu” işaret zamiri, B seçeneğinde “ben” kişi zamiri, D seçeneğinde “hiçbiri” belirsizlik zamiri, E seçeneğinde “kimden” belir-sizlik zamiri şeklindedir.

Cevap: C

4. Sorudaki parçada “herkes, kimse, başkasını, bazıları, kendilerinin, biri, hepimizi” olmak üzere 7 tane zamir kul-lanılmıştır.

Cevap: B

5. Varlıkların, kavramların, nesnelerin yerine kullanılan söz-cükler zamirdir. “Ne” sözcüğünün zamir olabilmesi için bir adı, kavramı, nesneyi sorması gerekir. Başka bir ifadeyle “ne” sorusuna verilecek cevabın ad olması gerekir. Buna göre D seçeneğindeki “Bize ne getirmişler köyden?” cümlesinde “ne” soru sözcüğü zamirdir. Bu sorunun ce-vabı “peynir, zeytin, elma, vb.” isimler olabilir.

Cevap: E

6. Varlıkların, kavramların, nesnelerin, adların, yerine kulla-nılan sözcüklere zamir denir. D seçeneğinde geçen “her-kes” sözcüğü, insanların yerine, belirli birini belirtmeden kullanılmıştır. Bu tür zamirlere belirsizlik zamiri adı verilir.

Cevap: D

7. A seçeneğindeki “mahkumlardan biri” belirtili ad tamla-masında tamlanan (biri) belirsizlik zamiridir.

Cevap: A

8. Parçada “bana, ben, benim” sözcükleri kişi zamiri; “her-kes” belirsizlik zamiri; “bundan” işaret zamiri; “kim” soru zamiridir. Parçada dönüşlülük zamiri yoktur.

Cevap: C

9. Parçadaki I numaralı “hepsini” belirsizlik zamiri; II nu-maralı “senin” kişi zamiri; III numaralı “bazısı” belirsizlik zamiri; IV numaralı “kendi” zamiri dönüşlülük zamiri; V numaralı “bu” sözcüğü işaret sıfatıdır. Buna göre soru-nun cevabı I ve III olacaktır.

Cevap: A

10. A seçeneğindeki “bana”, C seçeneğindeki “seninle”, D seçeneğindeki “bize” ve E seçeneğindeki “onu” sözcük-leri bir kişinin yerine kullanıldığı için kişi zamiridir. B seçe-neğindeki “onun” sözcüğü bir kişinin değil insan dışı bir varlığın yerine kullanıldığı için “işaret zamiri”dir.

Cevap: B

11. A, B, C ve D seçeneklerinde “-ki” üzerine geldiği sözcük-lere sıfat özelliği kazandırmıştır. Kendinden sonra gelen isimlere “Hangi?” sorusu yöneltildiğinde altı çizili sözler cevap vermektedir. Dolayısıyla “-ki” bu sözcükleri işaret sıfatı yapmıştır. E seçeneğinde ise “-ki”, “kıyafet” isminin yerini tuttuğu için zamirdir.

Cevap: E

Page 38: Dil, Kültür ve İletişim Test - 1liderplus.com.tr/yayin/cozumler/2019-2020/9/turkdiliveedebiyatisb/tumu.pdfEdebiyatın kendine ait dil ve anlatım tarzına edebî dil adı verilir

Roman

Test - 2

38

5.Ünite

Zamir12. Bir varlığı kesinlik belirtmeden karşılayarak ismin yerine

kullanılan zamirlere belirsizlik zamirleri adı verilir. “biri, kimi, bazısı, birkaçı, birçoğu, başkası, kimse, şey, hepsi, hiçbiri, herkes…” gibi sözcükler belirsizlik zamiri olarak görev yapar. D seçeneğinde “herkesin işi” bir isim tamla-masıdır ve burada tamlayan “herkesin” belirsizlik zamiri-dir.

Cevap: D

13. Varlıkların isminin yerini, onları göstermek yoluyla tutan zamirler işaret zamirleridir. İşaret zamirleri “bu, şu, o, bunlar, şunlar, onlar” şeklindedir. A seçeneğindeki cüm-lede “onu” sözcüğü bir varlığın yerini tutarak işaret zamiri olarak kullanılmıştır.

Cevap: A

14. A seçeneğinde “sana”, B seçeneğinde “o”, D seçeneğin-de “sana”, E seçeneğinde “onu” kişi zamiridir ancak C seçeneğindeki “onu” ve “onun” işaret zamiridir.

Cevap: C

15. İsimlerin yerini soru yoluyla tutan zamirlere soru zamir-leri adı verilir. “kim, ne, nere, kime, kimden, neyi, neye, nereye, nereden…” gibi soru sözcükleri soru zamiri ola-rak kullanılır. Soru zamirleri belirtili isim tamlamalarında “tamlayan” veya “tamlanan” olarak kullanılabilir. Belir-sizlik zamirleri A seçeneğinde “kimin derdi” tamlamasın tamlayan; C seçeneğinde “insanları kaçı” tamlamasında tamlanan; D seçeneğinde “bunların hangisi” tamlama-sında tamlanan; E seçeneğinde “hangisinin sorusu” tam-lamasında tamlayan görevinde kullanılmıştır. B seçene-ğinde “kaç kişi” sıfat tamlamasıdır.

Cevap: B

16. Bir isim veya zamire eklenen tamlayan ekinden(-in) son-ra kullanılan ve tamlayanın ifade ettiği varlığa ait anlamı-nı veren “-ki” ekine ilgi zamiri adı verilir. A seçeneğinde “kardeşiminki”, B seçeneğinde “onunki”, C seçeneğinde “seninkinden”, D seçeneğinde “bizimki” ilgi zamirleridir. Ancak E seçeneğinde “ki” eki sıfat yapmıştır. “akşamki” ve “yarınki” sıfattır.

Cevap: E

17. Kişi kavramını pekiştirmek ya da fiilin bildirdiği işin öz-neye dönüşünü anlatmak için kullanılan “kendi” sözcüğü dönüşlülük zamiridir. Dönüşlülük zamiri, kişi zamiriyle bir-likte kullanıldığında kişi anlamını kuvvetlendirir ve pekiş-tirir. D seçeneğindeki “sen kendin” yapısında kişi zamiri dönüşlülük zamiri ile pekiştirilmiştir.

Cevap: D

18. Birden fazla kelimenin bir araya gelerek oluşturduğu za-mirlere birleşik zamirler adı verilir. Hiçbiri, birkaçı, birço-ğu, birtakımı, vb. birleşik zamir örnekleridir. Buna göre B seçeneğindeki “hiçbirimizi”, C seçeneğindeki “birçoğu”, D seçeneğindeki “birkaçını”, E seçeneğindeki “birkaçı” birleşik zamirlerdir.

Cevap: A

19. Kişi isimlerinin yerine kullanılarak kişileri karşılayan za-mirlere kişi zamirleri adı verilir. Kişi zamirleri “ben, sen, o, biz, siz, onlar” şeklindedir. Kişi zamirleri isim tamlaması kurarlar ancak sadece tamlayan olabilirler. Buna göre A seçeneğinde “o +nun el +leri”, B seçeneğinde “biz +im ovalarımız”, D seçeneğinde “siz +in takım +ınız”, E se-çeneğinde “onları +ın söz +ü” isim tamlamasıdır ve kişi zamirleri tamlayan durumundadır.

Cevap: C

20. A seçeneğinde zamir yoktur. C seçeneğinde “şunu” be-lirsizlik zamiridir. D seçeneğinde zamir yoktur. E seçene-ğinde “bizim” kişi zamiridir. B seçeneğinde “bunu” işaret zamiri, “bazıları” belirsizlik zamiridir. Birden fazla zamir kullanılmıştır.

Cevap: B

Page 39: Dil, Kültür ve İletişim Test - 1liderplus.com.tr/yayin/cozumler/2019-2020/9/turkdiliveedebiyatisb/tumu.pdfEdebiyatın kendine ait dil ve anlatım tarzına edebî dil adı verilir

Roman

39

5.Ünite

Test - 3İmla Çalışmaları1. D seçeneğindeki “TEK’nun” sözü, “Kurum kuruluş adları-

nın kısaltmasında her bir kelimenin ilk harfi alınır ve bü-yük harfle yazılır. Kısaltmaya getirilen eklerde kısaltma-nın son harfinin okunuşu esas alınır.” kuralı gereği yanlış yazılmıştır. Doğru yazım “TEK’in” biçiminde olmalıdır.

Cevap: D

2. E seçeneğindeki “bir takım” sözcüğünün yazımı “birta-kım” biçiminde yazılmalıdır. “birtakım” sözcüğünün ye-rine “bazı” sözcüğünü getirebiliyorsak bu sözcük bitişik yazılır, getiremiyorsak -anlam bozuluyorsa- ayrı yazılır.

Cevap: E

3. Sıfat veya zarf görevindeki pekiştirmeli sözler bitişik yazılır. Bu bilgi doğrultusunda C seçeneğindeki “sapa sağlam” sözcüğünün “sapasağlam” biçiminde yazılması doğrudur.

Cevap: C

4. Bağlaç olan “ki”nin kendinden önceki sözcükten ayrı ya-zılması gerektiğini ancak bazı kalıplaşmış sözcüklerde (Sanki, oysaki, mademki, belki, halbuki, çünkü, meğerki, illaki) bitişik yazıldığını söylemiştik. Dolayısıyla A, B, C ve D seçeneğindeki yazımlar doğrudur ancak E seçeneğin-deki “tutki” sözcüğünün yazımı yanlıştır. Doğru yazım “tut ki” biçiminde olmalıdır.

Cevap: E

5. B seçeneğindeki “harfiyat” sözcüğünün yazımı yanlıştır. Doğru yazım “hafriyat” biçiminde olmalıdır.

Cevap: B

6. Büyük harflerin kullanıldığı yerler bölümünde yer alan “Yer bildiren özel isimlerde kısaltmalı söyleyiş söz konu-su olduğu zaman, sözcük başında büyük harf kullanılır: Hisar’dan, Boğaz’da, Bulvar’ın...” bilgisi gereği parçada III numarayla verilen cümledeki “boğazı” sözcüğü “Bo-ğaz’ı” biçiminde yazılmalıdır.

Cevap: C

7. “Biraz, birkaç, birtakım, birçok, hiçbir, herhangi bir…” belirsizlik sıfatları ve zamirleri bitişik yazılır. Parçada V numarayla belirtilen “bir çok” sözcüğünün “birçok”; “Belli bir tarihi belirtmeyen ay ve gün adları, küçük harfle baş-lanarak yazılır.” kuralı göz önünde tutulursa parçada VI numarayla belirtilen “Haziran’da” sözcüğünün de “hazi-randa” biçiminde yazılması gerektiği görülür.

Cevap: E

8. C seçeneğindeki “entellektüel” sözcüğünün yazımı yan-lıştır. Doğru yazım “entelektüel”dir.

Cevap: C

9. Parçada IV numarayla verilen “ötesinedek” sözünün yazımı yanlıştır. “-e dek, -e doğru, -e kadar, -e değin...” edatları kendinden önceki sözcükten ayrı yazılır. Doğru yazım “ötesine dek” biçiminde olmalıdır.

Cevap: D

10. “Etmek, eylemek, olmak” yardımcı eylemleri birleştiği sözcükte ses olayı yoksa ayrı yazılır. Buna göre A, B, C ve E seçeneğindeki kullanımların doğru olduğunu ancak hiçbir ses olayı olmayan D seçeneğindeki “hakettiği” söz-cüğünün yanlış yazıldığını görürüz. Doğru yazım “hak et-tiği” biçiminde olmalıdır.

Cevap: D

11. Parçadaki “Orta Doğu’nun iki incisi var” sözleri göz önün-de tutulursa parçada II numarayla belirtilen yere üç nokta (…) değil, nokta (.) işaretinin getirilmesi gerektiği görülür; “farklı dillerden insanların” sözlerinin bir sıfat tamlaması olduğu göz önünde tutulursa parçada V numarayla belir-tilen virgülün (,) yanlış kullanıldığı görülür.

Cevap: C

12. Parçadaki “Peribacaları, mağara oteller (,) tarih kokan açık hava müzeleri (,) adrenalin yüklü balon turu, do-ğal lezzetler ve sonsuzluk hissi veren bir güzellik (…)” ve “Dilden dile dolaşan masalsı bir diyar(…)” sözlerinin bitmemiş–eksiltili cümle niteliği gösterdiği göz önünde tutulursa parçada III ve IV numarayla belirtilen yerlere üç nokta (…) getirilmesi gerektiği görülür.

Cevap: D

Page 40: Dil, Kültür ve İletişim Test - 1liderplus.com.tr/yayin/cozumler/2019-2020/9/turkdiliveedebiyatisb/tumu.pdfEdebiyatın kendine ait dil ve anlatım tarzına edebî dil adı verilir

Roman

Test - 3

40

5.Ünite

İmla Çalışmaları13. Parçada II numarayla verilen “Ortaya ilginç, ilginç oldu-

ğu kadar da keyifli metinler çıkar mı” cümlesi soru anla-mı taşıdığı, yanıt bekleyen bir soru cümlesi olduğu için cümlenin sonuna ünlem işareti (!) değil soru işareti (?) getirilmelidir. Parçada I numarayla verilen cümlede de benzer anlam olduğu için cümlenin sonuna soru işareti (?) getirilmiştir.

Cevap: B

14. A seçeneğindeki “Tatile çıkmadan bir gün önce valizini, ayakkabılarını (plaj malzemelerini) hazırlamıştı.” cümle-sinde ara söz olarak kullanılan “plaj malzemelerini” sözü yay ayraç ( ) içinde değil ara sözleri belirtmek için kullanı-lan iki virgül (,) ya da iki kısa çizgi (-) arasına alınmalıdır.

Cevap: A

15. Parçada IV numarayla belirtilen yere cümle sıralı bir cüm-le gibi düşünülerek virgül (,) getirilebilir ve cümle “1980’li yılların sonlarına doğru yurda dönmüş, İstanbul’da Fran-sızcadan yaptığı birçok çeviriyle adını duyurmuştu.” şek-linde kurulur ya da IV numarayla belirtilen yerden önceki cümlenin yüklemi “dönmüş” kabul edilerek cümle “1980’li yılların sonlarına doğru yurda dönmüş. İstanbul’da Fran-sızcadan yaptığı birçok çeviriyle adını duyurmuştu.” biçi-minde kurulabilir. Yani IV numarayla belirtilen yere virgül (,) ya da nokta işareti (.) getirilebilir. Parçada I, II, III ve V numaralı yerlere ise yalnız nokta işareti (.) getirilebilir.

Cevap: D

16. Ara söz, söz arasında herhangi bir şeyi hatırlatmak, açık-lamak ya da cümleye değişik anlamlar katmak için kulla-nılan sözlerdir. Bu sözler cümleden çıkarıldığında cümle-nin anlamında hiçbir bozulma olmaz. Ara söz, ya iki virgül arasında ya da iki kısa çizgi arasında kullanılır. Kısa çizgi (-) A, B ve E seçeneğinde aralarında anlam ilgisi bulunan sözcükleri belirtmek için, D seçeneğinde tarihler arasına gelerek “ile, ila, -den -e...” anlamları katmak için kullanıl-mıştır. C seçeneğinde virgül (,) “Sevil Hanım” öznesinin açıklayıcı ara sözü olan “apartman yöneticimiz” sözünü belirtmek için sözün başında ve sonunda kullanılmıştır.

Cevap: C

17. “Şart ekinden sonra virgül (,) konmaz.” kuralı göz önün-de tutulursa parçada III numarayla belirtilen virgülün yan-lış kullanıldığı görülür.

Cevap: C

18. A seçeneğinde sıralı cümleleri birbirinden ayırmak için, B seçeneğinde onay, ret, kabul, teşvik bildiren sözcüğü belirtmek için, C seçeneğinde tırnak içinde olmayan ak-tarma cümlesini göstermek için, E seçeneğinde ara sözü belirtmek için ayraçla belirtilen yere virgül (,) getirilmeli-dir. D seçeneğinde ise ögeleri arasında virgül bulunan sıralı cümleleri birbirinden ayırmak için ayraçla belirtilen yere noktalı virgül (;) getirilmelidir.

Cevap: D

19. A seçeneğindeki “Trabzon’lu” sözcüğü “Özel isme geti-rilen yapım ekleri, çokluk eki ve bunlardan sonra gelen diğer ekler kesmeyle ayrılmaz.” kuralı gereği yanlış ya-zılmıştır. Doğru yazım “Trabzonlu” dur. B seçeneğinde “Kendisinden sonra örnek verilecek cümlenin sonuna iki nokta (:) konur.” kuralı göz ardı edilmiştir. Burada noktalı virgül (;) değil iki nokta (:) kullanılmalıdır. D seçeneğinde “Metin içinde zarf-fiil ekleriyle oluşturulmuş sözcükler-den sonra virgül (,) konmaz.” kuralı göz ardı edilmiştir, “oturup” sözcüğünden sonra virgül (,) kullanılmamalıdır. E seçeneğinde “Alay, kinaye veya küçümseme anlamı kazandırılmak istenen sözden hemen sonra yay ayraç içinde ünlem işareti kullanılır.” kuralı göz ardı edilmiştir. Cümlede kişinin yavaş gitmesi alaya alındığı için “hızlı” sözcüğünden sonra yay ayraç içinde soru işareti (?) de-ğil, -yay ayraç içindeki soru işareti cümleye şüphe anla-mı katar- yay ayraç içinde ünlem işareti (!) getirilmelidir. C seçeneğinde verilen cümlede herhangi bir noktalama yanlışı yapılmamıştır. Cümlede “çevre kirliliği” sözüne vurgu yapıldığı için söz tırnak (“ ”) içine alınmıştır. Cümle-de yüklem bulunduğu, yargı tamamlandığı için cümlenin sonuna nokta (.) konmuştur.

Cevap: C

20. Parçada II numarayla belirtilen üç nokta (…) yanlış kul-lanılmıştır. Bu işaretten önceki sözlerin anlamca tamam-lanmış- bitmiş bir cümle niteliği gösterdiği göz önünde tutulursa parçada II numarayla belirtilen yere nokta (.) işaretinin getirilmesi gerektiği görülür.

Cevap: B

Page 41: Dil, Kültür ve İletişim Test - 1liderplus.com.tr/yayin/cozumler/2019-2020/9/turkdiliveedebiyatisb/tumu.pdfEdebiyatın kendine ait dil ve anlatım tarzına edebî dil adı verilir

Tiyatro

Tiyatro

41

6.Ünite

Test - 11. Tiyatro, olayların gelişmesine göre bazı bölümlere ayrılır,

bunlara perde denir.

Cevap: D

2. Karagöz, meddah, orta oyunu, köy seyirlik oyunları gele-neksel Türk tiyatrosu içerisinde değerlendirilir.

Cevap: B

3. Evliya Çelebi, “Seyahatname” adlı eserinde Karagöz ve Hacivat’ın XIII. yüzyılda Anadolu Selçuklu Hükümdarı Alaattin Keykubad döneminde yaşamış, gerçek kişiler olduğunu belirtmiştir.

Cevap: A

4. Mukaddime, muhavere, fasıl ve bitiş Karagöz ve orta oyunu metinlerinin bölümleridir.

Cevap: C

5. Çoğunlukla bir yükselti üzerinde, dışarıdakilerin de duy-ması için açık bir pencerenin yakınında oturarak hikâye-sini söyleyen meddah anlatımının temelini “taklit” oluş-turduğu için çeşitli tipleri taklit ederken kullandığı iki aracı vardır. Biri boynuna doladığı mendili Makreme, diğeri de anlatı düzenini kurmak için kullandığı Değnek’tir.

Cevap: E

6. Tragedyada vurma, yaralama, öldürme gibi olaylar sah-nede canlandırılmaz.

Cevap: D

7. Komedyada konular günlük hayattan alınır.

Cevap: B

8. Şinasi’nin “Şair Evlenmesi”, Moliere’in “Gülünç Kibarlar” ve Gogol’un “Müfettiş” adlı oyunları töre komedisine ör-nektir.

Cevap: A

9. Entrika komedisi, şaşırtmaca ve kandırmacaya dayanan komedi türüdür. Merak öğesi ön plandadır. İnsanların bir-birlerini aldatma çabalarıyla doğan gülünçlükleri ele alır.

Cevap: E

10. Shakespeare’e ait “Venedik Taciri” adlı eser karakter ko-medisi türündedir.

Cevap: C

Page 42: Dil, Kültür ve İletişim Test - 1liderplus.com.tr/yayin/cozumler/2019-2020/9/turkdiliveedebiyatisb/tumu.pdfEdebiyatın kendine ait dil ve anlatım tarzına edebî dil adı verilir

Tiyatro

Test - 1 Tiyatro

42

6.Ünite

11. Kabare, daha çok güncel konuları iğneleyici, taşlayıcı biçimde ele alan skeçlerin oynandığı; monologların, şar-kıların ve şiirlerin söylendiği küçük tiyatrodur.

Cevap: C

12. Pandomim; sessiz hareketlere, yüz ifadeleri ve kostüm-ler yoluyla duyguları, düşünceleri anlatmaya yarayan ti-yatro türüdür.

Cevap: D

13. Feeri, masalların tiyatro sahnesinde dramatize edilme-sinden doğma; cinlerin ve perilerin de rol aldığı tiyatro türüdür.

Cevap: A

14. Şair Evlenmesi, Batılı anlamda ilk tiyatro eserimizdir.

Cevap: B

15. Mizansen, bir tiyatro eserinin sahneye konması, sahne-ye göre düzenlenip uygulanmasıdır.

Cevap: E

16. İstanbul şehir tiyatrosunun eski ismi Darülbedayi’dir. 1914 yılında kurulmuştur.

Cevap: C

17. Orta oyunu, tarih içindeki gelişimi boyunca “kol oyunu”, “meydan oyunu”, “zuhurî kolu” olarak adlandırılmıştır.

Cevap: D

18. Köy seyirlik oyunları, belli bir metne bağlı kalınmaz. Do-ğaçlama oynanır.

Cevap: C

19. Orta oyununda Pişekâr, Kavuklu ve Kavuklu arkası ara-sında olan ve sonu tatlıya bağlanan tartışma arzbar bö-lümünde gerçekleşir.

Cevap: A

20. Hayalî, hayalbaz, Karagözcü Karagöz oynatıcısına veri-len adlardır.

Cevap: E

Page 43: Dil, Kültür ve İletişim Test - 1liderplus.com.tr/yayin/cozumler/2019-2020/9/turkdiliveedebiyatisb/tumu.pdfEdebiyatın kendine ait dil ve anlatım tarzına edebî dil adı verilir

Tiyatro

Tiyatro

43

6.Ünite

Test - 21. Orta oyununun bitiş bölümünde oyunun bittiği haber ve-

rilir. Bu bölümde Pişekâr seyirciden özür diler. Gelecek oyunun adını ve nerede oynayacağını bildirir.

Cevap: B

2. Karagöz’de yer alan Karagöz ve Hacivat baş tiplemele-rinin yanında; zenne (kadın kıyafeti giymiş oyuncu), Efe, Çelebi, Laz, Yahudi, Acem, Bebe Ruhi, Tuzsuz Deli Be-kir, Tiryaki gibi tiplemeler vardır.

Cevap: E

3. Orta oyununun oynandığı mekâna “palanga”, dekor ola-rak kullanılan paravana “yenidünya”, erkek seyircilerin oturduğu bölüme “mevki”, kadın seyircilerin oturduğu bö-lüme “kafes”, oyuncuların kostümlerinin bulunduğu yere “sandık odası (pusat odası)” adı verilir.

Cevap: A

4. Geleneksel Türk tiyatrosu örneklerinde bazen oyunların başında bazen de sonunda kalıplaşmış ifadelere yer ve-rilir.

Cevap: E

5. Vodvil: Entrikalı olaylara, söz oyunlarına, yanlış anlama-lara dayanan, metinden çok doğaçlamaya önem veren, genellikle müzikli olan komedidir.

Cevap: C

6. Romantik dramın ilkelerini 1827 yılında Victor Hugo, “Cromwell” adlı oyununun ön sözünde belirlemiştir.

Cevap: D

7. Dünya edebiyatında çok eski bir tür olan trajedi alanında; Aiskhylos’un “Zincire Vurulmuş Prometheus”, Sophok-les’in “Antigone”, Corneille’in “Attila” ve Racine’in “And-romaque” adlı eserleri önemli örnekleri arasında yer alır.

Cevap: B

8. Eski Yunan edebiyatı sanatçısı Aristophanes, komedi tü-rünün ilk temsilcisidir.

Cevap: C

9. Türk edebiyatına Tanzimat Dönemi’nde giren tiyatro türünde; Şinasi, Namık Kemal, Abdülhak Hamit, Reşat Nuri Güntekin, Faruk Nafiz Çamlıbel, Ahmet Kutsi Tecer, Haldun Taner, Turan Oflazoğlu, Recep Bilginer ve Orhan Asena gibi isimler önemli eserler yazmışlardır.

Cevap: E

10. Tiyatro metinleri karşılıklı konuşmalar üzerine kuruludur ve bu konuşmalar, sahnede canlandırılacağı için cümle-lerin kısa ve anlaşılır olmasına özen gösterilir.

Cevap: A

Page 44: Dil, Kültür ve İletişim Test - 1liderplus.com.tr/yayin/cozumler/2019-2020/9/turkdiliveedebiyatisb/tumu.pdfEdebiyatın kendine ait dil ve anlatım tarzına edebî dil adı verilir

Tiyatro

Test - 2 Tiyatro

44

6.Ünite

11. Dramatik örgü, yer (mekân), zaman, çatışma tiyatronun temel yapı unsurlarıdır.

Cevap: E

12. Çatışma, bir oyunda anlayış veya savunulan değerlerin karşıtlığından kaynaklanan durumlar olarak ifade edilir.

Cevap: D

13. Çağdaş Türk tiyatrosuna ilk önemli adım Gedikpaşa Ti-yatrosu ile atılmıştır. Tiyatro 1860 yılında yapılmıştır.

Cevap: C

14. Güllü Agop, 1861 yılında Gedikpaşa Tiyatrosu’nu kira-ladıktan sonra 1868 yılında “Osmanlı Tiyatrosu” adlı bir topluluk kurarak Türk yazarlarına ve Türkçe oyunlara yö-nelmiştir.

Cevap: B

15. 1919 yılında “Yamalar” adlı oyunda Afife Jale Müslüman Türk kadını olarak ilk kez sahneye çıkmıştır.

Cevap: A

16. 1927 yılında Darülbedayi’nin başına geçen Muhsin Er-tuğrul, tiyatronun Türkiye’de çağdaş bir sanat olmasında ilk büyük katkıyı yapmış ve bugünkü Türk tiyatrosunun temellerini atmıştır.

Cevap: E

17. Vasıf Öngören, 1960’lı ve 1970’li yıllarda yazdığı tiyatro eserleri ile ön plana çıkmıştır.

Cevap: C

18. Cevat Fehmi Başkut, Türkiye dışında oyunu sahnelenen ilk Türk yazarıdır. “Buzlar Çözülmeden” en bilinen yapıtı-dır.

Cevap: D

19. “Vatan yahut Silistre” adlı tiyatro oyunu Namık Kemal’e aittir. Dört perdelik bu eseri Namık Kemal 1872 yılında kaleme almıştır.

Cevap: A

20. Sermet Çağan, Brecht’in epik tiyatro yöntemini “Ayak Ba-cak Fabrikası” adlı eserine uyarlamıştır.

Cevap: B

Page 45: Dil, Kültür ve İletişim Test - 1liderplus.com.tr/yayin/cozumler/2019-2020/9/turkdiliveedebiyatisb/tumu.pdfEdebiyatın kendine ait dil ve anlatım tarzına edebî dil adı verilir

Tiyatro

45

6.Ünite

Test - 3Zarf1. “Sen de yukarı gel, birlikte çıkarız.” cümlesinde “yukarı”

sözcüğü, cümlenin yüklemini “yön anlamıyla” tamamladı-ğından cümlede zarf (belirteç) görevinde kullanılmıştır.

Cevap: E

2. “Bir uğultu başlıyor söz dağarcığımda, sözcükler hızla üşüşüyor zihnime; acılı, ezik, buruk, yorgun, çekingen, kırgın, suçlayıcı, küskün sözcükler.” Cümlesinde altı çi-zili sözcüklerden “hızla” sözcüğü yüklemi durum yönüyle tamamladığı için sözcük türü bakımından zarftır, diğerleri bir ismin niteliğini belirttikleri için sözcük türü bakımından sıfattır.

Cevap: A

3. “Çocuk, yaralı kuşun kanadını yavaşça sardı.” cümlesin-de koyu dizilmiş sözcük, cümlenin anlamını durum yö-nünden tamamlayan bir sözcüktür. Yani zarftır.

Cevap: B

4. Zarflar türce kendinden olan sözcükleri derecelendire-bildiği gibi, sıfatları da derecelendirebilir. Buna göre “Bu müze, kentteki en eski (sıfat) yapılardan biridir.” cümle-sinde bir zarf sıfatı derecelendirmiştir.

Cevap: D

5. Seçeneklerde verilen cümlelerdeki “şiddetli, çok, eski-den, hiç” sözcükleri belirteçtir fakat “Evin arkasındaki boş alanda top oynardık.” cümlesinde belirteç yoktur.

Cevap: C

6. “İyi çalışıyor doğrusu.” cümlesindeki “iyi” sözcüğü, görevi yönünden “Haberi duyunca kendini kötü hissetti.” cümle-sindeki “kötü” sözcüğüyle özdeştir. İki sözcük de eylemi durum yönünden belirten birer zarftır.

Cevap: B

7. “Zor” sözcüğü, B seçeneğinde “gün”, C seçeneğinde “iş”, D seçeneğinde “soru”, D seçeneğinde ise “yıl” adlarını nitelediği için “sıfat” görevindedir. İlgili sözcük, E seçene-ğinde “yürümek” eylemini nitelediği için “zarf” görevinde-dir.

Cevap: E

8. Öncüldeki açıklama doğrultusunda “güzel” sözcüğünün eylemi durum yönünden etkilemesini dikkate alacağız. Durum zarfı, eyleme, eyleme benzeyen sözcüklere yö-neltilen nasıl sorusuna yanıt olur. “güzel” sözcüğü B, D ve E seçeneğinde kendinden sonraki adı etkileyerek sıfat, A seçeneğinde isim görevinde kullanılmıştır. C se-çeneğinde “görünmek” eyleminin gerçekleşme şeklini belirttiği için durum zarfı görevinde kullanılmıştır.

Cevap: C

Page 46: Dil, Kültür ve İletişim Test - 1liderplus.com.tr/yayin/cozumler/2019-2020/9/turkdiliveedebiyatisb/tumu.pdfEdebiyatın kendine ait dil ve anlatım tarzına edebî dil adı verilir

Tiyatro

Test - 3

46

6.Ünite

Zarf9. Eylemin nasıl gerçekleştiğini belirten söz, cümlede du-

rum zarfı olarak kullanılmıştır. A seçeneğindeki “coşkuy-la”, B seçeneğindeki “tek tek”, C seçeneğindeki “hızla” E seçeneğindeki “şefkatle” sözcüğü durum zarfıdır. D seçeneğinde zaman zarfı yoktur, cümledeki “defalarca” sözcüğü eylemi miktar bakımından tamamladığı için mik-tar zarfıdır.

Cevap: D

10. Yüklemin anlamını zaman bakımından tamamlayan söz-cük, cümlede zaman zarfı olarak kullanılır. Zaman zarfı, eyleme yöneltilen ne zaman sorusuna yanıt olur. Bu bil-giler doğrultusunda seçenekleri incelediğimizde A seçe-neğindeki “demin” sözcüğünün “anlatacaktım” yüklemini zaman bakımından tamamladığını, yani zaman zarfı ol-duğunu görürüz.

Cevap: A

11. “Nasıl” sözcüğü A seçeneğinde “teşekkür etme” eylemi-ni, B seçeneğinde “kaza yapmak” eylemini, D seçeneğin-de “uzamak” eylemini, E seçeneğinde “bulmak” eylemini etkilediği için “soru zarfı” görevinde kullanılmıştır. C se-çeneğinde ise “nasıl” sözcüğü “insan” ismini belirttiği için soru sıfatı göreviyle kullanılmıştır.

Cevap: C

12. “Ne” sözcüğü A seçeneğinde bir adı buldurmaya yönelik olduğu için “soru zamiri”, C seçeneğinde ögeleri bağla-ma göreviyle kullanıldığı için “bağlaç”, D seçeneğinde “gün” adını belirttiği için soru sıfatı”, E seçeneğinde bir adın yerine kullanıldığı için “soru zamiri” görevinde kulla-nılmıştır. B seçeneğinde “ne” sözcüğü, “oturma” eylemi-ne yönelik sorulduğu için cümlede “soru zarfı” görevinde kullanılmıştır.

Cevap: B

13. A seçeneğindeki “kaç” sözcüğü “gün” adına yöneltildiği için soru anlamı “soru sıfatı” ile, B seçeneğindeki “nasıl” sözcüğü “ev” adına yöneltildiği için soru anlamı “soru sı-fatı” ile, C ve E seçeneğinde soru anlamı “mı” soru edatı ile sağlanmıştır. D seçeneğinde ise “ne” sözcüğü “neden, niçin” anlamında kullanılarak cümlede “soru zarfı” olarak görev yapmıştır.

Cevap: D

14. A, B, C, D seçeneğindeki cümlelerde altı çizili sözcük-ler eylemi zaman bakımından tamamladığı için cümle-de “zaman zarfı” olarak görev almıştır. E seçeneğindeki “sessizce” sözcüğü “izlemek” eylemini durum bakımın-dan tamamladığı için cümlede “durum zarfı” olarak görev almıştır.

Cevap: E

15. “Ne kadar” sözcüğü B seçeneğinde “sürmek” eylemini, C seçeneğinde “yetmek” eylemini, D seçeneğinde “kalmak” eylemini, E seçeneğinde “öğrenmek” eylemini etkilediği için “soru zarfı” görevinde kullanılmıştır. A seçeneğinde ise “ne kadar” sözcüğü “para” ismini belirttiği için soru sıfatı göreviyle kullanılmıştır.

Cevap: A

Page 47: Dil, Kültür ve İletişim Test - 1liderplus.com.tr/yayin/cozumler/2019-2020/9/turkdiliveedebiyatisb/tumu.pdfEdebiyatın kendine ait dil ve anlatım tarzına edebî dil adı verilir

Tiyatro

Test - 3

47

6.Ünite

Zarf16. Soru kökünde bizden “akşam” sözcüğünün zaman zarfı

olarak kullanılmadığı seçeneği bulmamız isteniyor. Bu-nun için cümlelerdeki eyleme “ne zaman” sorusunu yö-neltebiliriz. Bu soru eylemin gerçekleşme zamanını bildi-ren sözcüğü bulmamızı sağlar. Bu doğrultuda A, B, C, D seçeneğinde “akşam” sözcüğünün “ne zaman” sorusuna yanıt olduğunu yani zaman zarfı olarak kullanıldığını gö-rürüz. E seçeneğinde ise “akşam” sözcüğü cümleye za-man anlamı katmaz, isim olarak kullanılmıştır.

Cevap: E

17. Azlık- çokluk zarfları; sıfatları, eylemleri ve kendi türün-den sözcükleri nicelik, azlık- çokluk bakımından sınırla-yan ya da pekiştiren sözcüklerdir.

Buna göre;

� Bugüne kadar ne yaptın? (zaman zarfı)� Oldukça donanımlı bir öğretmendi. (azlık-çokluk zar-

fı, aşırılık belirtir.)� Ne diye konuşuyorsun? (soru zarfı)� Anneme kullanışlı bir hediye seçtim. (zarf yoktur.)� Hızlı hızlı konuşuyordu. (durum zarfı)

Cevap: B

18. Cümlelerdeki soru eklerinin işlevleri şu şekildedir:

� Onun sorusunu cevaplar mı bilmem! (anlamı pekişti-rir)

� Tatlı mı tatlı ama çok nazlı! (anlamı pekiştirir)� Kardeşim mi beni bu çağırsan ses? (soru anlamı)� O şarkıyı duydu mu gözleri hemen doluyor.� (zaman zarfı görevindedir, “o şarkıyı duyduğu an/za-

man” anlamı verir.)� Film izlemek yasak mı? (soru anlamı)

Cevap: C

19. Cümlelerde verilen zarfların yapısı şu şekildedir:

ön – cekök y.e.

son – rakök y.e.

er – ken – denkök y.e. ç.e.

şimdikök

Akşam – leyinkök y.e.

A, B, C ve E seçeneğinde zarflar, yapım eki aldığı için türemiştir. D seçeneğinde verilen zarf, kök halindedir, ba-sit yapılıdır.

Cevap: D

20. Eylemleri, eylemsileri, sıfatları ve kendi türünden söz-cükleri çeşitli yönlerden belirten, tamamlayan sözcükler zarftır.

Numaralanmış cümleler şu şekilde çözümlenebilir:

I. Sınıfı kabaca temizlemişlerdi. (Durum zarfı)

II. Manavdan kabaca bir karpuz aldık. (Sıfat)

III. Domateslerin kabacalarını ... (İsim)

IV. ... konuyu kabaca tekrarladı (Durum zarfı)

V. ... böyle kabaca düşünürdü. (Durum zarfı(

I, IV ve V cümlelerde zarf kullanılmıştır.

Cevap: E

Page 48: Dil, Kültür ve İletişim Test - 1liderplus.com.tr/yayin/cozumler/2019-2020/9/turkdiliveedebiyatisb/tumu.pdfEdebiyatın kendine ait dil ve anlatım tarzına edebî dil adı verilir

Tiyatro

48

6.Ünite

İmla ÇalışmalarıTest - 41. D seçeneğindeki “meyva” sözcüğünün yazımı yanlıştır,

doğru yazım “meyve”dir.

Cevap: D

2. A seçeneğindeki “devir etmek” sözcüğünün yazımı yan-lıştır çünkü isimle yardımcı eylem birleşirken hece düş-mesi vardır. Hece düşmesi olduğu için bu sözcüğün biti-şik yazılması gerekir. Doğru yazılış “devredip” biçiminde olmalı.

Cevap: A

3. “Belirli bir tarih bildiren ay ve gün adları büyük harfle başlar. Belirli bir tarih bildirmeyen ay ve gün adları kü-çük harfle başlar.” kuralı gereği D seçeneğindeki “Cuma” sözcüğünün “cuma” biçiminde yazılması gerekir.

Cevap: D

4. Sıfat veya zarf görevindeki pekiştirmeli sözler bitişik ya-zılır. Bu bilgi doğrultusunda parçada II numarayla verilen “karma karışık” sözcüğü “karmakarışık” biçiminde yazıl-malıdır.

Cevap: B

5. A seçeneğindeki “Arkeoloji Vakfı’nın” sözünün yazımı “Kurum, kuruluş, kurul ve iş yeri adlarının her sözcüğü büyük harfle başlar. Ancak bu adlara gelen ekler, kes-meyle ayrılmaz.” kuralına uyulmadığı için yanlıştır. Doğru yazım “Arkeoloji Vakfının” biçiminde olmalıdır.

Cevap: A

6. “Akrabalık bildiren sözcükler büyük harfle başlamaz.” ku-ralı gereği A seçeneğindeki “Fahriye Teyze’nin” sözünün, “Kişi adlarından önce ve sonra gelen saygı sözleri, un-vanlar, lakaplar, meslek ve rütbe adları büyük harfle baş-lar.” kuralı gereği B seçeneğindeki “Doktor Ahmet Bey’in” sözünün, D seçeneğindeki “Ayşe Öğretmen’in” sözünün, “Cümle içinde özel adın yerine kullanılan makam veya unvan sözleri büyük harfle başlar.” kuralı gereği E seçe-neğindeki “Vali” sözcüğünün yazımı doğrudur. C seçene-ğindeki “Ali kaptan” sözü “Kişi adlarından önce ve sonra gelen saygı sözleri, unvanlar, lakaplar, meslek ve rütbe adları büyük harfle başlar.” kuralı gereği yanlış yazılmış-tır. Doğru kullanım “Ali Kaptan” biçiminde olmalıydı.

Cevap: C

7. Parçada IV numarayla belirtilen “Aborjinler’in” sözcüğü-nün yazımı “Özel adlara getirilen yapım ekleri, çokluk eki ve bunlardan sonra gelen diğer ekler kesmeyle ay-rılmaz.” kuralına uyulmadığı için yanlıştır. Doğru yazım “Aborjinlerin” biçiminde olmalıydı.

Cevap: D

8. “Yer, millet ve kişi adlarıyla kurulan birleşik sözcüklerde özel adlar büyük harfle başlar: Antep fıstığı, Türk kültürü, Yunan mitolojisi, Brüksel lahanası, Arnavut kaldırımı...” kuralı gereği E seçeneğindeki “Türk Kahvesi” sözünün yazımı yanlıştır. Doğru yazım “Türk kahvesi” biçiminde olmalıydı.

Cevap: E

9. B seçeneğindeki “Sevgililer Gününde” sözünün yazımı yanlıştır. “Anneler Günü, Yaşlılar Haftası, Itrî Yılı gibi özel günlerde ‘gün, hafta, ay, yıl’ gibi sözcükler büyük harfle başlar ve getirilen ek kesmeyle ayrılır.” kuralı gereği sö-zün “Sevgililer Günü’nde” biçiminde yazılması gerekir.

Cevap: B

Page 49: Dil, Kültür ve İletişim Test - 1liderplus.com.tr/yayin/cozumler/2019-2020/9/turkdiliveedebiyatisb/tumu.pdfEdebiyatın kendine ait dil ve anlatım tarzına edebî dil adı verilir

Tiyatro

Test - 4Tiyatro

49

6.Ünite

10. B seçeneğindeki altı çizili sözcük olan “Türkçe’nin” söz-cüğünün yazımı yanlıştır. “Özel adlara getirilen yapım ekleri, çokluk eki ve bunlardan sonra gelen diğer ekler kesmeyle ayrılmaz.” kuralı gereği sözcük “Türkçenin” bi-çiminde yazılmalıydı.

Cevap: B

11. “İkiden fazla eş değer ögeler arasında virgül bulunan cümlelerde özneden sonra noktalı virgül (;) konabilir.” ku-ralı göz önünde tutulursa cümlede I numarayla belirtilen yere noktalı virgülün getirilebileceği görülür. Cümledeki numaralanmış diğer yerlere ise virgül getirilmelidir.

Cevap: A

12. Parçada II numarayla belirtilen yerden önceki cümle ta-mamlanmadığı -yüklemi söylenmediği- için II numarayla belirtilen yere nokta işareti (.) değil, üç nokta işareti (...) getirilmelidir.

Cevap: B

13. A, B, C ve D seçeneğinde verilen cümlelerde yüklem ol-duğu -yargı tamamlandığı- için cümlelerin sonuna nok-ta işareti (.) getirilmelidir. E seçeneğindeki “Her akşam kurulan çilingir sofraları ve ay ışığı” cümlesinde yüklem olmadığı -yargı tamamlanmadığı- için cümlenin sonuna üç nokta işareti (...) getirilmelidir.

Cevap: E

14. Cümlede V numarayla belirtilen yere, cümle soru bildirdi-ği için yargının sonuna soru işareti (?) getirilmelidir.

Cevap: E

15. Öncülde verilen sözlerin anlamca tamamlanmış- bitmiş olduğu göz önünde tutulursa cümlede V numarayla be-lirtilen yere üç nokta (…) değil, nokta (.) işaretinin getiril-mesi gerektiği görülür.

Cevap: E

16. Parçada IV numarayla belirtilen yerden önceki “Üst kat-ta dokumacı ustaları telaşla çalışıyorlar tezgâhlarının başında” ve V numarayla belirtilen yerden önceki “Sü-leyman Usta, suyunu, yemini veriyor avluda bağlı olan hayvanların” sözlerindeki koyu yazılmış sözcükler bu cümlelerin yüklemleri olduğu için bu cümleler anlamca tamamlanmış -bitmiş cümle niteliği göstermektedir. Bu gerekçeyle parçada IV ve V numarayla belirtilen yerlere nokta getirilebilir. Parçada numaralanmış diğer yerlerden önceki sözler anlamca tamamlanmamış - bitmemiş cüm-le niteliği gösterdiği için bu yerlere de üç nokta getirilme-lidir.

Cevap: C

17. Parçada I, III, IV ve V numarayla belirtilen yerlere vir-gül getirilmeli fakat II numarayla belirtilen yere “Ögeleri arasında virgül bulunan sıralı cümleleri ayırmada noktalı virgül kullanılır.” kuralı göz önünde tutularak noktalı virgül getirilmelidir.

Cevap: B

18. Sorunun A, B, C ve E seçeneklerinde verilen cümleler-deki tırnak işareti cümlede ön plana çıkarılmak istenen sözcük ya da sözü vurgulamak amaçlı kullanılmıştır; fa-kat D seçeneğinde bir yapıt adını belirtmek amaçlı olarak diğerlerinden farklı bir görevde kullanılmıştır.

Cevap: D

19. C seçeneğinde parantez içinde kullanılan ünlem işareti cümleye “dalga geçme” anlamı katar.

Cevap: C

20. Parçada ayraçla ( ) belirtilen yere iki nokta (:) getirilme-lidir. İki nokta ilgili açıklama yapılacak cümlenin sonuna konur.

Cevap: E

Page 50: Dil, Kültür ve İletişim Test - 1liderplus.com.tr/yayin/cozumler/2019-2020/9/turkdiliveedebiyatisb/tumu.pdfEdebiyatın kendine ait dil ve anlatım tarzına edebî dil adı verilir

Biyografi/Otobiyografi

Biyografi/Otobiyografi

50

7.Ünite

Test - 11. Edebiyat, sanat, siyaset, ticaret vb. alanlarda yaptıkları

ve yaşadıklarıyla devrini etkilemiş kişilerin hayatını an-latan yazı türüne biyografi (yaşam öyküsü) adı verilir. Biyografide amaç; bir kişiyi hayatı, eserleri, kişilik ve gö-rüşleriyle yani edebi şahsiyetiyle tanıtmaktır.

Cevap: D

2. Yaptıkları ve yaşadıklarıyla toplumu etkilemiş, başarılı olmuş bir kişinin kendi yaşamını yine bizzat kendisinin anlatmasına otobiyografi (öz yaşam öyküsü) adı verilir. Otobiyografide yazar, kendi öyküsünü kendi ağzından anlattığı için birinci kişili anlatımı kullanır.

Cevap: A

3. Biyografinin özellikleri şu şekildedir:

� Anlatılanlar bilgi, belge ve kanıtlara dayanır.� Anlatımında üçüncü kişi anlatımı kullanılır.� Anlatımı sade, açık ve anlaşılır bir dile dayanır.� Anlatılanlar çoğunlukla kronolojik bir yol izler. � Anlatıcı, anlattığı kişinin hayatını tarafsız ve gerçekçi

bir şekilde anlatmaya çalışmalıdır. Öznel anlatımdan kaçınılmalıdır.

Cevap: E

4. Otobiyografi ile ilgili şunlar söylenebilir:

� Anı ile benzerlikler gösterir.� Anıda olduğu gibi yaşanan dönemi yansıtmak gibi bir

kaygı söz konusu değildir.� Düşünsel anlamda bir planla kaleme alınır.� Kişinin kendisini nasıl gördüğü ön plandadır.� Öznellik ön plana çıksa da gerçekler göz ardı edilme-

melidir.� Otobiyografinin merkezinde kişinin kendisi vardır.

Cevap: B

5. Ünlü kişilerin hayatlarını konu alıp bunları roman tarzın-da işleyen ve edebi değer taşıyan yazılara “biyografik roman” adı verilir. Oğuz Atay’ın “Bir Bilim Adamının Ro-manı” buna örnek verilebilir. Yazar bu romanında Mus-tafa İnan’ı anlatarak aslında bir dönemin idealist neslini anlatmaya çalışır.

Cevap: C

6. Yakın tarihte ölmüş kişilerin iyi taraflarının anıldığı daha çok gazete ve dergilerde yayımlanan biyografi türü “nekroloji” olarak adlandırılır.

Cevap: E

7. Türk edebiyatının ilk biyografi örnekleri Divan Edebi-yatı’ndaki “tezkireler”dir. Şairlerin, hayatları, eserleri ve değerlendirmelerin yer aldığı bu tezkireler “şuara tezkire-leri” olarak adlandırılır.

Cevap: D

8. Türk edebiyatında şairlerin biyografilerinin yer aldığı ilk Türkçe şuara tezkiresi de 15. yüzyılda Ali Şir Nevaî tara-fından kaleme alınan “Mecâlisü’n Nefâis” adlı eserdir.

Cevap: A

9. Anadolu sahasında Osmanlı Türkçesiyle yazılan ilk tez-kire Edirneli Sehi Bey’in “Heşt Behişt” eseridir.

Cevap: B

Page 51: Dil, Kültür ve İletişim Test - 1liderplus.com.tr/yayin/cozumler/2019-2020/9/turkdiliveedebiyatisb/tumu.pdfEdebiyatın kendine ait dil ve anlatım tarzına edebî dil adı verilir

Biyografi/Otobiyografi

Test - 1Biyografi/Otobiyografi

51

7.Ünite

10. Necip Fazıl Kısakürek’in “Kafa Kâğıdı”, Aziz Nesin’in “Böyle Gelmiş Böyle Gitmez” adlı eserleri otobiyografi türüne güzel birer örnektirler.

Cevap: C

11. Türk edebiyatındaki önemli biyografi örnekleri şu şe-kildedir:

� Beşir Fuad: Victor Hugo � Ahmet Hamdi Tanpınar: Yahya Kemal � Fuat Köprülü: Türk Edebiyatında İlk Mutasavvıflar � Şevket Süreyya Aydemir: Tek Adam, İkinci Adam � Süleyman Nazif: Mehmet Akif � Mehmet Kaplan: Namık Kemal, Hayatı, Sanatı ve

Eserleri� Kenan Akyüz: Tevfik Fikret � Birol Emil: Mizancı Murad Bey, Hayatı ve Eserleri

Cevap: E

12. Otobiyografi ve anı türlerinin karşılaştırılması ile ilgili şunlar söylenebilir:

� Dil ve anlatım açısından birbirlerine çok benzerler.� Otobiyografi anıya göre daha geniş bir zaman dilimini

kapsar.� Anı otobiyografi içerisinde yalnızca bir kısım olabilir.� Otobiyografide yazar kendisini konu ederken anı da

dışsal olaylara da yönelinir.� Otobiyografiler anılara göre daha kısa yazılardır.

Cevap: D

13. Biyografi ve otobiyografinin karşılaştırılması ile ilgili şunlar söylenebilir:

� Biyografide anlatımın başkası tarafından; otobiyog-rafide kişi tarafından yapılması söz konusudur.

� Biyografi yaşam öyküsü; otobiyografi öz yaşam öy-küsü olarak adlandırılır.

� Biyografi otobiyografiye göre daha nesneldir.� Biyografide belgeler, kanıtlar asıl kaynaklarken; oto-

biyografide kişinin kendi ya da tanıdığının hafızası kaynak durumundadır.

� Otobiyografinin anlatımında birinci tekil şahıs eki kul-lanılırken biyografide üçüncü tekil şahıs kullanılır.

Cevap: B

14. Ünlü bir kimsenin hayatını, kişiliğini, eserlerini, başarıla-rını ayrıntılarıyla ele alan veya bilimsel bir alanda özel bir konu ya da sorun üzerine yazılan inceleme yazısına monografi (tek yazı) adı verilir. Monografi Türkçeye Fran-sızca “monographie” sözcüğünden geçmiştir. Ele alınan bir konunun bazı yönleri üzerinde özel bir görüşle derin-lemesine yapılan incelemeleri yansıtan yazılardır.

Cevap: A

15. Monografinin özellikleri şunlardır:

� Genellikle ünlü bir kişinin hayatı, eserleri ve başarıla-rı üzerinde yürütülen bir türdür.

� Özellikle farklı yönler üzerinde yoğunlaşma söz ko-nusudur.

� Monografilerdeki ayrıntı bazı durumlarda bir kitap hacmine ulaşabilmektedir.

� Monografi; bilimsel nitelikli olması bakımından eleşti-ri türünden ayrılır.

� Monografide tek yön üzerine derinlemesine bir araş-tırma söz konusudur.

Cevap: C

16. Biyografik bilgileri kronolojik bir sıra içerisinde, alt baş-lıklar halinde, onun dönemi içindeki konumunu, getirdi-ği yenilikleri, gösterdiği başarıları, eserlerini, eserlerinin değişik özelliklerini eleştirel bir tutumla, belgelere, araş-tırma ve incelemelere dayalı olarak veren çalışmalara bilimsel biyografi ya da biyografik monografi denir. Bu tür eserlerde kişinin doğumu, yetişmesi, öğrenimi, çalışma hayatı, türlerine göre eserleri, eserlerinin önemi, şekil ve muhteva özellikleri, başarıları, ödülleri ve başka özellik-leri bölümler halinde verilir.

Cevap: D

17. Bir kişiyi karakteristik özellikleriyle okuyucu kitlesine tanıtmak amacıyla yazılan edebi yazılara portre denir. Portre, hem edebi türler içerisinde hem de bağımsız ola-bilir. Edebi türlerde portreye başvurmanın nedeni canlan-dırmayla kalıcılığı yakalamaktır.

Cevap: A

Page 52: Dil, Kültür ve İletişim Test - 1liderplus.com.tr/yayin/cozumler/2019-2020/9/turkdiliveedebiyatisb/tumu.pdfEdebiyatın kendine ait dil ve anlatım tarzına edebî dil adı verilir

Biyografi/Otobiyografi

Test - 1 Biyografi/Otobiyografi

52

7.Ünite

18. Fiziksel portre ile ilgili özellikler şunlardır:

• Kişilerin dış görünüşlerinin anlatıldığı portrelerdir.

• Sıfatlarla farklı yönler ön plana çıkarılır.

• Nesnellik esastır.

• Kişiler tarafsız bir şekilde tasvir edilir.

• Kişilerin boyu, bedeni, yüzü, giyim-kuşamı anlatılır.

Cevap: C

19. Bir kişinin iç dünyasını, alışkanlıklarını, duygularını, tutum ve davranışlarını tasvir etmeye ruhsal veya ruhi portre denir. Öncelikle bir zaman dilimini o kişiyle geçir-mek, onu tanımak gerekir. İyi bir gözlemle onun hobi ve fobilerini, üzüntü ve sevinç kaynaklarını, kırılganlıklarını, insan ve doğa sevgisini kısacası onun karakteri öğrenil-dikten sonra sağlıklı bir ruhsal portre ortaya çıkar. Sade-ce üçüncü şahısların bilgileri ve kulaktan dolma bilgilerle sağlıklı bir ruhsal portre ortaya çıkarılamaz. Portrenin etkililiği ve inandırıcılığı tasvir edilen kişinin sözlerine de yer verilerek sağlanabilir.

Cevap: B

20. Portre ile ilgili şunlar söylenebilir:

� Gözlem esastır.� Portre edebi türler içerisinde yer alabildiği gibi ba-

ğımsız da olabilir.� Edebi türlerde canlandırmayla kalıcılığı sağlamak

için portrelere başvurulabilir.� Roman türünde kahramanlar okuyucunun zihninde

yer edinecek şekilde canlandırılır.� Çoğu zaman fizikî portre ile ruhî portre iç içe verilir.

Cevap: E

Page 53: Dil, Kültür ve İletişim Test - 1liderplus.com.tr/yayin/cozumler/2019-2020/9/turkdiliveedebiyatisb/tumu.pdfEdebiyatın kendine ait dil ve anlatım tarzına edebî dil adı verilir

Biyografi/Otobiyografi

53

7.Ünite

Edat, Bağlaç, Ünlem Test - 21. “ne...ne” bağlacı, A seçeneğinde yüklemleri, B, C ve

D seçeneğinde cümleleri birbirine bağlamıştır. E seçe-neğinde ise “ne pembe ne mor menekşeler” öbeğinde “pembe” ve “mor” niteleme sıfatlarını “menekşe” adını ortak kullanarak bağlamıştır.

Cevap: E

2. B, C ve E seçeneğindeki altı çizili sözcükler bulunduk-ları cümlelere çeşitli anlam ilgileri kattıkları için edattır. A seçeneğindeki “doğru” sözcüğü “yapmak” eylemini belirt-miş, zarf görevinde kullanılmıştır.

Cevap: A

3. “ve” bağlacı B seçeneğinde cümleleri, A seçeneğindeki ulaşım ve eğitim masrafları” ad tamlamasında tamla-yanları, D seçeneğindeki “hırslı ve mücadeleci gençler” sıfat tamlamasında sıfatları, E seçeneğinde adları bağ-lamıştır. C seçeneğindeki “müdürün eşi ve çocukları” tamlamasında “müdürün” sözcüğü tamlayandır, “eşi” ve “çocukları” tamlanandır; “ve” bağlacı da tamlananları bir-birine bağlamıştır.

Cevap: C

4. A seçeneğindeki “uçakla” sözcüğündeki “ile (-le, -la)”, C seçeneğindeki “işçilerle” sözcüğündeki “ile (-le, -la)” D seçeneğindeki “gibi” ve “insanlarla” sözcüğündeki “ile (-le, -la)”, E seçeneğindeki “kadar” sözcüğü edattır. B seçeneğindeki “Bize her zaman karşı görüşlere saygılı olmalısın.” Cümlesinde “karşı” sözcüğü “görüş” adının ni-teleyicisi, yani sıfattır. Bu cümlede edat kullanılmamıştır.

Cevap: B

5. “ile” sözcüğü bir cümlede edat ya da bağlaç olarak görev yapar. “ile” sözcüğünün yerine “ve” sözcüğünü getirdiği-mizde anlam bozulmuyorsa “bağlaç”, bozuluyorsa “ile” sözcüğü cümlede “edat” görevinde kullanılmıştır. A, B, D ve E seçeneğinde “ile” sözcüğünün yerine “ve” söz-cüğünü getirebiliyoruz, dolayısıyla “ile” sözcüğü “bağlaç” görevinde kullanılmıştır. C seçeneğindeki “ile” sözcüğü-nün yerine “ve” sözcüğünü getirdiğimizde cümlenin anla-mının bozulduğunu görüyoruz, dolayısıyla “ile” sözcüğü “edat” görevinde kullanılmıştır.

Cevap: C

6. A seçeneğindeki “-den dolayı”, C seçeneğindeki “-den ötürü”, D seçeneğindeki “ile”, E seçeneğindeki “için” edatı cümlede “neden-sonuç” ilişkisi kurmuştur ancak B seçeneğinde “göre” edatı cümlede “görecelik” ilişkisi kur-muştur.

Cevap: B

7. Parçadaki III numaralı cümlede “…gezmiş gibi oluyo-rum…” ifadesinde koyu yazılmış sözcük, IV numaralı cümlede “…kitabın kahramanıyla...” ifadesinde koyu ya-zılmış ek, V numaralı cümlede “olmuyor mu” sözündeki cümlesinde koyu yazılmış sözcük, tür bakımından edat-tır. I ve II numaralı cümlelerde ise sözcükler arasında ilgi kuran, tek başına anlamsız ama cümleye anlam katan herhangi bir sözcük, yani edat kullanılmamıştır.

Cevap: A

Page 54: Dil, Kültür ve İletişim Test - 1liderplus.com.tr/yayin/cozumler/2019-2020/9/turkdiliveedebiyatisb/tumu.pdfEdebiyatın kendine ait dil ve anlatım tarzına edebî dil adı verilir

Biyografi/Otobiyografi

Test - 2

54

7.Ünite

Edat, Bağlaç, Ünlem8. B seçeneğinde “Selin’in ya da Selim’in çantası…” tamla-

masında koyu yazılmış sözcük belirtili isim tamlamasının tamlayanlarını birbirine bağlamıştır.

C seçeneğinde “…okuma zevk ve alışkanlıklarını…” tamlamasında koyu yazılmış sözcük belirtisiz isim tamla-masının tamlananlarını bağlama görevinde kullanılmıştır.

D seçeneğinde “…tam ve doğru anlama gücünü…” sö-zünde koyu yazılmış sözcük bir belirtisiz isim tamlaması-nın sıfatlarını bağlamıştır.

E seçeneğinde “…düşünce ve ifade vasıtasıdır” sözünde koyu yazılmış sözcük, belirtisiz isim tamlamasının tamla-yanlarını bağlamıştır.

A seçeneğinde “…milli birlik ve beraberlik…” tamlama-sında koyu yazılmış sözcük, sıfat tamlamasının tamla-nanlarını birbirine bağlamıştır.

Cevap: A

9. A seçeneğinde “mademki”, B seçeneğinde “oysa”, C seçeneğinde “bile”, D seçeneğinde “ya da” sözcükleri bağlaç olarak kullanılmıştır. E seçeneğinde ise bağlaç görevinde herhangi bir sözcük kullanılmamıştır. Cümle içerisinde yer alan “yalnız” ve “için” sözcükleri tür bakı-mından edattır.

Cevap: E

10. “için” sözcüğünün taşıdığı anlamlar şu şekildedir:

� Bu yemekler akşamki konuklar için hazırlandı. (özgü, ayrılmış)

� Dün evde olmadığım için telefonuna cevap vereme-dim. (-den ötürü)

� Bu oyuncu için tiyatro eleştirmenleri çok güzel şeyler söylüyor. (hakkında)

� Bu derneği yoksullara yardım etmek için kurduğumu-zu belirtmeliyim. (amacıyla, maksadıyla)

� Dostları için birçok sıkıntıya katlanmıştı. (uğruna, yo-luna)

Cevap: D

11. Cümlelerdeki edat ve bağlaçlar şu şekildedir:

� Hasta olduğu için (edat) bu akşamki programa katı-lamayacağını belirtmiş.

� Düşün ki (bağlaç) bu konuda herkes senin gibi (edat) davranıyor, sonuç ne olur?

� Öğrenciler ve (bağlaç) öğretmenler okulun bahçe-sinde toplanmaya başladılar.

� Anlattıklarına göre (edat) bu okul için(edat) bütün mahalleli seferber olmuş.

� Bugün size uğrayacaktım, ancak (bağlaç) eski bir arkadaşım ziyaretime geldi.

Buna göre hem edat hem de bağlaç kullanılan cümle B seçeneğindedir.

Cevap: B

12. “ama” bağlacı C seçeneğindeki “Top oynarsın ama öde-vini yaptıktan sonra.” cümlesinde koşul anlamında kulla-nılmıştır. Top oynayabilmenin koşulu ödev yapmaktır.

Cevap: C

13. “Hiçbir şey yaşanmamış gibi rahat konuşuyordu.” cümle-sinde “gibi” “imişçesine” (yaşanmamışçasına) anlamında kullanılmıştır. Buna göre A seçeneğindeki “Oyuncular basket attıkça kendisi atıyormuş gibi heyecanlanıyordu.” cümlesinde de aynı anlam söz konusudur. Burada “gibi” edatı “kendi atıyormuşçasına” anlamına gelir.

Cevap: A

14. Cümlelerdeki bağlaçlar şu şekildedir:

� Gitti, lakin kimseye bir şey söylemedi. (Bağlaç)� Etrafı toparlayın da yatmaya gidin. (Bağlaç)� Sana bir annem değil herkes kızıyor. (Edattır. “sade-

ce” anlamı taşır.)� Sen yanında kalem dahi getirmiyorsun. (Bağlaç)� Halbuki ben mutlu olalım istiyorum. (Bağlaç)

Cevap: C

Page 55: Dil, Kültür ve İletişim Test - 1liderplus.com.tr/yayin/cozumler/2019-2020/9/turkdiliveedebiyatisb/tumu.pdfEdebiyatın kendine ait dil ve anlatım tarzına edebî dil adı verilir

Biyografi/Otobiyografi

Test - 2

55

7.Ünite

Edat, Bağlaç, Ünlem15. Parçadaki “Her köy yeşilliğe gömülü ve hepsi şırıltılı bir

su kıyısındadır.” ve “Yola uzakmış, inip çıkmak güçmüş ne çıkar, köyün yeri güzel olsun da.” cümlelerinde “ve” ve “da” olmak üzere iki bağlaç kullanılmıştır.

Cevap: B

16. E seçeneğindeki “Okulu bitirecek de iş kuracak da para kazanacak.” cümlesinde küçümseme anlamı vardır. Bu anlam “da, de” bağlacı ile sağlanmıştır. Okulun bitirileme-diği anlamı vardır ve bu durum küçümsenir.

Cevap: E

17. Seslenme ünlemleri: ey, hey, bre, hişti şşt şeklinde sı-ralanabilir ve bunların yanında adlar ve özel adlar da seslenme ünlemi olarak kullanılabilir. Buna göre D se-çeneğindeki cümlede “hey!” ünleminin seslenme ünlemi olduğu söylenebilir.

Cevap: D

18. D seçeneğindeki “Hoppala! Bu mesai de nereden çıktı şimdi.” cümlesinde “hoppala” ünlemi şaşkınlık değil kız-gınlık anlamı taşır. Bu nedenle bu ünlem ile ayraç içinde-ki anlam uyuşmamaktadır.

Cevap: D

19. Ünlemlerin cümlelere kattığı anlamlar şöyledir:

Oh be! Yaz geldi sonunda. (rahatlama)

Vay be! Ronaldinho Fenerbahçe’ye gelmiş. (şaşırma)

Yazık, küçücük yaşta yaşamadığı kalmadı! (acıma)

Off! Yine geç kaldım işe. (kızgınlık)

Tüh be! Bu hafta izinler iptal edilmiş. (üzüntü)

Cevap: B

20. Cümlelerdeki eylemler şu şekildedir:

� Övdükleri film öyle aman aman bir film değildi (ünlem kullanılmamıştır.)

� Yazık adamlara, şu kış kıyamette arabaları bozul-muş, yolda kalmıştır

� Hadi canım sen de, bunu o nasıl yapar� Eyvah, yine yağmura yakalandık� Hay Allah, yola çıkarken adresi yanıma almamışım

Cevap: A

Page 56: Dil, Kültür ve İletişim Test - 1liderplus.com.tr/yayin/cozumler/2019-2020/9/turkdiliveedebiyatisb/tumu.pdfEdebiyatın kendine ait dil ve anlatım tarzına edebî dil adı verilir

Biyografi/Otobiyografi

56

7.Ünite

Test - 3 İmla Çalışmaları1. C seçeneğindeki cümlede geçen “bir çoğunu” sözcüğü

“’Biraz, birçok, birçoğu, birkaç, birkaçı, birtakım, herhan-gi, hiçbir, hiçbiri’ belirsizlik sıfat ve zamirleri de gelenek-leşmiş olarak bitişik yazılır.” Kuralı gereği “birçoğunu” biçiminde yazılmalıdır.

Cevap: C

2. A seçeneğindeki “güney doğu” sözcüğü “Ara yönleri be-lirten sözcükler bitişik yazılır.” kuralı gereği “güneydoğu-sunda” biçiminde yazılmalıdır.

Cevap: A

3. B seçeneğindeki “vaz geçmek” birleşik fiili yanlış yazıl-mıştır. Doğru yazılış “vazgeçemeyeceği” biçiminde olma-lıydı.

Cevap: B

4. A seçeneğindeki “yeraltı” sözcüğünün yazımı “Somut olarak yer belirten alt ve üst sözleriyle oluşturulan birle-şik sözcük ve terimler ayrı yazılır.” kuralı gereği yanlıştır. Doğru yazım “yer altı” biçiminde yazılmalıdır.

Cevap: A

5. A seçeneğindeki altı çizili sözde birleşme koşulları görül-mediği için sözcükler ayrı yazılmalıydı: “Her an”

Cevap: A

6. D seçeneğindeki “karma karışık” sözünün yazımı yanlış-tır. Sözcük “m, p, r, s” sesleriyle kurulan pekiştirmeli bir sözcüktür ve pekiştirmeli bu sözler birleşik yazılır. Söz-cüğün doğru yazımı “karmakarışık” biçiminde olmalıydı. “A’da “yan yana”, B’de “art arda”, C’de “baş başa” E’de “bire bir” sözcükleri ikilemedir ve ikilemeler ayrı yazılır.

Cevap: D

7. C seçeneğinde geçen “darma dağınık” sözünün yazımı yanlıştır. Çünkü sözcüğün ilk ünlüsünün sonuna getirilen “m, p, r, s” ünsüzleriyle oluşturulan pekiştirmeli sözcükler pekiştirme hecesiyle bitişik yazılır; sözcüğün doğru yazı-mı “darmadağınık” biçiminde olmalıdır.

Cevap: C

8. Dünya, Güneş ve Ay sözcükleri gök cismi olarak terim anlamda kullanılıyorsa büyük harfle başlar ve bu sözcük-lere gelen çekim ekleri kesme işareti ile ayrılır. A seçene-ğindeki dünya sözcüğü gezegen olarak terim anlamda kullanılmamıştır, “çevre, ortam” anlamında kullanılmıştır. Dolayısıyla sözcük küçük harfle başlar ve gelen çekim eki kesme işareti ile ayrılmaz. Ancak cümle başı olduğu için büyük harfle başlaması doğrudur, gelen ekin ayrıl-ması yanlıştır.

Cevap: A

9. Belirli bir tarih bildirmeyen ay ve gün adları büyük harfle başlamaz. Bu kuralı göz önünde bulundurursak E seçe-neğinde verilen “Pazar” sözcüğünün yazımının yanlış ol-duğunu görürüz. Sözcük “pazar” biçiminde yazılmalıydı.

Cevap: E

10. B seçeneğinde verilen “21 Temmuzda” sözünün yazımı yanlıştır. “Belli bir tarih bildiren ay ve gün adları büyük harfle başlar ve bu adlara gelen ekler kesme işareti ile ayrılır.” kuralı gereği sözcüğün doğru yazımı “21 Tem-muz’da” biçiminde olmalıydı.

Cevap: B

11. B seçeneğinde “güneydoğu Anadolu’nun” sözünün yazı-mı yanlıştır. Çünkü ana yönler ve ara yönler özel ada bağlı olarak adın önüne geldiğinde büyük harfle başlar. Doğru yazım “Güneydoğu Anadolu’nun” biçiminde olma-lıydı.

Cevap: B

Page 57: Dil, Kültür ve İletişim Test - 1liderplus.com.tr/yayin/cozumler/2019-2020/9/turkdiliveedebiyatisb/tumu.pdfEdebiyatın kendine ait dil ve anlatım tarzına edebî dil adı verilir

Biyografi/Otobiyografi

Test - 3

57

7.Ünite

İmla Çalışmaları12. D seçeneğindeki “ikiyüz” sözcüğünün yazımı yanlıştır

çünkü sayılar yazıya geçirilirken her basamağı ayrı yazı-lır. Doğru yazım “iki yüz” biçiminde olmalıydı.

Cevap: D

13. E seçeneğindeki “3’ncü” sözcüğündeki rakamı yazı-ya çevrilerek kısaltmanın açılımı yapıldığında “üçüncü” sözünün oluştuğu görülür. Doğru yazılış ya “3.” ya da “3’üncü” biçiminde olmalıdır.

Cevap: E

14. C seçeneğindeki “ATO’nın” ifadesi yanlıştır. Çünkü kı-saltmaya gelen kurum adının açılımının okunuşuna göre getirilmiştir. Halbuki kurum kuruluşlara getirilen ek, kı-saltmanın okunuşuna göre gelir. Doğru yazım “ATO’nun” biçiminde olmalıydı.

Cevap: C

15. D seçeneğindeki “2,5 l.” ifadesinin yazımı yanlıştır. Çün-kü ölçü birimlerinin, uluslararası kısaltmaları kullanılır ve nokta konmaz. Dolayısıyla “2,5 l” biçiminde yazılması ge-rekir.

Cevap: D

16. “Kişi adlarından önce ve sonra gelen unvanlar, say-gı sözleri, rütbe adları ve lakaplar büyük harfle başlar.” bilgisi göz önünde bulundurulduğunda C seçeneğindeki “bakkal Mehmet’te” sözünün yanlış olduğu, doğru yazı-mın “Bakkal Mehmet’te” biçiminde olması gerektiği görü-lür.

Cevap: C

17. A seçeneğindeki “Kültür Bakanlığı’nın” sözünde yazım yanlışı yapılmıştır. “Kurum, kuruluş, kurul, birleşim, otu-rum ve iş yeri adlarına gelen ekler kesmeyle ayrılmaz.” kuralını gereği söz “Kültür Bakanlığının” biçiminde olma-lıydı.

Cevap: A

18. B seçeneğindeki “O’nun” sözcüğünün yazımı yanlıştır. “Özel adlar yerine kullanılan ‘o’ zamiri cümle içinde bü-yük harfle yazılmaz ve kendisinden sonra gelen ekler kesme işaretiyle ayrılmaz.” Kuralı gereği “onun” biçimin-de yazılmalıdır.

Cevap: B

19. Özel adlara getirilen yapım ekleri, çokluk eki ve bunlar-dan sonra gelen diğer ekler de kesmeyle ayrılmaz. Do-layısıyla D seçeneğindeki “Sümerce’de” sözünün yazımı yanlıştır. Sözcük “Sümercede” biçiminde yazılmalıdır.

Cevap: D

20. Ayraç işareti A, B, C ve D seçeneklerinde yanında bulun-dukları sözcük ve sözlerin eş anlamlılarını göstermek için kullanılırken E seçeneğinde açıklama amacıyla kullanıl-mıştır.

Cevap: E

Page 58: Dil, Kültür ve İletişim Test - 1liderplus.com.tr/yayin/cozumler/2019-2020/9/turkdiliveedebiyatisb/tumu.pdfEdebiyatın kendine ait dil ve anlatım tarzına edebî dil adı verilir

Mektup/E-posta

Mektup/E-posta

58

8.Ünite

Test - 11. Mektup; başka bir yerde bulunan bir kişiye, kuruma bir

isteği bildirmek amacıyla yazılan özel ve resmî haberleş-meyi sağlayan yazılardır.

Cevap: B

2. Dünyada mektup türünün en eski örneklerine Mısır’da rastlanmıştır. Ayrıca Hititlere ait mektuplar da en eski ör-neklerden kabul edilmektedir.

Cevap: A

3. Rönesans’tan sonra mektup türü Avrupa’da büyük geliş-me göstermiştir. Bu türde Rousseau ve Voltaire gibi sa-natçılar eserler vermişlerdir.

Cevap: C

4. Mektubun genel özellikleri şunlardır:

� Genellikle düz yazı şeklinde yazılır.� Mektupların sağ üst köşesine tarih; yanına da yazıl-

dığı yerin adı yazılır. Mektubun sağ alt köşesine ad ve soyad yazılır. Sol alt köşesine de adres yazılır.

� Mektuplar hitapla başlar. Gönderilen kişinin yaşı, yakınlık derecesi ve kültür düzeyi mektuptaki hitap sözünü belirler.

� Hitaptan sonra giriş ve amaç bölümü yer alır ve mek-tubun yazılış gerekçesi burada belirtilir.

� Mektup, sevgi ve esenlik cümleleriyle bitirilir.� Konularına ve yazılış üsluplarına göre türlere ayrılır.

Cevap: D

5. Mektup türleri şunlardır:

� Özel mektup� İş mektubu� Resmî mektup� Edebi mektup

Cevap: E

6. Birbirlerinden uzakta bulunan yakın akraba veya arka-daşların yazdıkları sadece mektubu yazan ve onu oku-yanı ilgilendiren yazılara özel mektup denir.

Cevap: A

7. Özel mektup ile ilgili şunlar söylenebilir:

� Çeşitli konularda yazılabilir.� Daha çok güncel konular tercih edilir.� Anlatımdaki içtenlik ve samimiyet mektubun gücünü

belirler.� İsteğe bağlı yazılan mektuplardır.� Dile getirilen konuya göre mektuptaki üslup değişebi-

lir.Cevap: C

8. İş mektuplarının en çok kullanılan şekline dilekçe adı ve-rilir.

Cevap: B

9. Resmî mektupların özellikleri şunlardır:

� Anlatımda ciddi ve saygılı bir üslup hâkimdir.� Konu dışındaki bilgi ve özel istekler anlatımda yer al-

maz.� Yazılış şeklini yönetmelikler ve genelgeler belirler.� Başlık, metin ve son kısım olmak üzere üç bölüme

ayrılır.� Mektup metninin sağ alt tarafında mektubu yazanın

makamı, adı, soyadı ve imzası bulunur.Cevap: D

10. Edebi mektuplar; sanat, ideoloji, felsefe gibi konularda görüş ve düşüncelerin ortaya konduğu mektuplardır.

Cevap: C

Page 59: Dil, Kültür ve İletişim Test - 1liderplus.com.tr/yayin/cozumler/2019-2020/9/turkdiliveedebiyatisb/tumu.pdfEdebiyatın kendine ait dil ve anlatım tarzına edebî dil adı verilir

Mektup/E-posta

Test - 1Mektup/E-posta

59

8.Ünite

11. Edebi mektupların özellikleri şunlardır:

� Mektubun yazıldığı dönemin edebiyat ve düşünce hareketleri ile ilgili bilgiler yer alır.

� Bilinen yazarlar birbirlerine yazdıkları mektuplarla fi-kir ve sanat olaylarını eserlerine taşırlar.

� Sanatsal amaç esas alınarak yazılan mektuplardır.� Bir dergi ya da gazetede yayımlanan mektuplardır.� Edebi mektuplarda yazar, birine hitaben duygu, dü-

şünce ve görüşlerini belirtse de bunları herkese an-latmayı amaçlar.

Cevap: E

12. Cahit Sıtkı Tarancı’nın “Ziya’ya Mektuplar” adlı eseri birer edebi mektuptur.

Cevap: A

13. Mektup türünün ilk örnekleri Yunan edebiyatında görül-müştür; ancak Latin edebiyatında gelişip yaygınlaşmıştır.

Cevap: B

14. Goethe, “Genç Werther’in Acıları” adlı eseri ile Dünya edebiyatında mektup türüyle ön plana çıkmıştır.

Cevap: D

15. Divan edebiyatında “mektup” kelimesi için “inşa” kelimesi kullanılmıştır. Mektupların toplandığı eserlere de “mün-şeat” adı verilmiştir.

Cevap: A

16. Mektup türü Türk edebiyatında Tanzimat Dönemi’nden sonra önem kazanmaya başlamıştır.

Cevap: C

17. Türk edebiyatında Fuzuli’ye ait “Şikâyetname” adlı eser mektup türünün ilk örneği sayılmaktadır.

Cevap: B

18. Cenap Şahabettin’in “Hac Yolunda”, “Avrupa Mektupları” adlı eserleri mektuplardan oluşan gezi yazılarıdır.

Cevap: E

19. Halide Edip Adıvar’ın Handan adlı eseri mektuplardan oluşan bir romandır.

Cevap: A

20. “Bir Kadın Düşmanı” adlı eser mektuplardan oluşan bir romandır ve Reşat Nuri Güntekin’e aittir.

Cevap: B

Page 60: Dil, Kültür ve İletişim Test - 1liderplus.com.tr/yayin/cozumler/2019-2020/9/turkdiliveedebiyatisb/tumu.pdfEdebiyatın kendine ait dil ve anlatım tarzına edebî dil adı verilir

Mektup/E-posta

Mektup/E-posta

60

8.Ünite

Test - 21. Yakup Kadri Karaosmanoğlu’nun “Bir Serencam” adlı

eseri mektup türünde kaleme alınmış bir eserdir.

Cevap: B

2. Rousseau’ya ait “Nouvelle Heloise” Dünya edebiyatında mektup türüyle ön plana çıkan eserlerden biridir.

Cevap: A

3. Ahmet Rasim’in “Şehir Mektupları” adlı eserindeki mek-tupların hem yayımlandığı günlerde hem edebiyat tarihi içinde kazandığı ünde kullandığı dilin büyük payı vardır.

Cevap: C

4. Türk edebiyatında Batılı tarzda mektup türünün ilk örnek-leri Tanzimat Birinci Dönemde verilmiştir. Ahmet Mithat Efendi’nin “Muhaberat”, Ziya Paşa’nın “Veraset Mektup-ları” ve Namık Kemal’in “Hususi Mektuplar”ı bu dönem-deki ilk örneklerdendir.

Cevap: E

5. Açık oturum, toplumun tümünü ya da büyük bir bölümü-nü ilgilendiren konularda, uzman kişilerin, bir başkan yö-netiminde ve dinleyiciler önünde tartışmasıdır.

Cevap: D

6. Açık oturumda başkanın yaptıkları şunlardır:

� Sırasıyla konuşmacılara sorular yöneltir.� Gerektiğinde kısa değerlendirmeler yapar.� Konuşma sırasında notlar alır.� Yakın ve zıt görüşleri gruplandırarak konunun açılı-

mını ve yönlendirilmesini sağlar.� Konuşmacıların konuşmaları bittiğinde konuyu özet-

ler ve kendi görüşlerini belirtmeden açık oturumu bi-tirir.

Cevap: E

7. Açık oturumun sonunda dinleyiciler konuşmacılara soru sorabilir. Konuşmacılar, bu soruları kısa ve açık bir şekil-de cevaplar. Dinleyiciler, kendi fikirlerini söyleyerek tar-tışmaya iştirak ederlerse açık oturum “forum”a dönüşür.

Cevap: A

8. Açık oturumda yapılan tartışmada amaç tartışılan konu-yu topluma anlatmak ve toplumu bilgilendirmektir.

Cevap: C

9. Bilgisayarın yaygınlaşmasıyla toplum hayatında geniş yer tutan e-posta, henüz bir edebî tür olarak kabul gör-memiştir.

Cevap: E

10. Eskiden kullanılan özel mektupların yerini günümüzde kişisel e-postalar tutmaktadır.

Cevap: B

11. Mektup türleri ve kompozisyon kuralları hakkında bilgi veren en eski Türkçe inşa kitabı, Ahmed Dâî tarafından sanatkârane bir üslûpla kaleme alınan Teressül adlı eserdir.

Cevap: D

12. “Mektubat”, Mevlânâ’nın devrin ileri gelenlerine ve dost-larına hitap ettiği mektuplardan oluşmaktadır.

Cevap: C

13. Orhan Veli’nin “Oktay’a Mektuplar”ı manzum mektup tar-zında kaleme alınmışlardır.

Cevap: D

Page 61: Dil, Kültür ve İletişim Test - 1liderplus.com.tr/yayin/cozumler/2019-2020/9/turkdiliveedebiyatisb/tumu.pdfEdebiyatın kendine ait dil ve anlatım tarzına edebî dil adı verilir

Mektup/E-posta

Test - 2Mektup/E-posta

61

8.Ünite

14. Manzum mektuplar, şiir formunda kaleme alınmış mek-tuplardır.

Cevap: A

15. Necip Fazıl Kısakürek’in “Zindandan Mehmet’e Mek-tup”u manzum mektup tarzında kaleme alınmışlardır.

Cevap: B

16. Kişiden kişiye olmakla birlikte bir gazete veya dergide yayımlanmak üzere yazılmış olan mektuplar açık mek-tuplardır.

Cevap: C

17. “Millî Edebiyat Meselesi ve Cenap Bey’le Münakaşala-rım” (Ali Canip Yöntem), “İrfan Paşa’ya Mektup” (Namık Kemal), “Okuruma Mektuplar” (Nurullah Ataç) açık mek-tup türünün önemli örnekleri arasında yer alır.

Cevap: E

18. Kişiden kişiye yazılan mektuplar, aralarında arkadaşlık bağı bulunan şair ve yazarların, edebiyatın çeşitli konu-ları ile ilgili görüşlerini kaleme aldığı mektuplardır.

Cevap: E

19. Bedri Rahmi Eyuboğlu’nun “Kardeş Mektupları” kişiden kişiye yazılan mektuplardandır.

Cevap: A

20. Türk edebiyatında mektup tarzında kaleme alınmış ro-man ve hikâyeler de vardır. Hüseyin Rahmi Gürpınar’ın “Mutallaka” isimli romanı bu tarzda yazılmıştır.

Cevap: B

Page 62: Dil, Kültür ve İletişim Test - 1liderplus.com.tr/yayin/cozumler/2019-2020/9/turkdiliveedebiyatisb/tumu.pdfEdebiyatın kendine ait dil ve anlatım tarzına edebî dil adı verilir

Mektup/E-posta

62

8.Ünite

FiillerTest - 31. Fiilde kip, bildirme ve tasarlama kipleri olarak ikiye ayrı-

lır. Bildirme kipleri eylemin zamanı ile ilgilidir. Tasarlama kipleri ise gereklilik, istek, şart ve emir kipi olmak üzere türlere ayrılır.

Buna göre;

� Bana biraz kurabiye verir misin? (Bildirme kipi, geniş zaman)

� Seni herkesten daha çok severim. (Bildirme kipi, ge-niş zaman)

� Ben hayallere önem vermem. (Bildirme kipi, geniş zaman)

� Sana bir anlatsam çok şaşırırsın. (Bildirme kipi, geniş zaman)

� Yarın kırtasiyeye uğramam gerekecek. (Bildirme kipi, gelecek zaman)

Cevap: E

2. Cümlelerdeki altı çizili eylemler şu şekilde incelene-bilir:

� Ağlayın şimdi biraz bu kadar çok güldüyseniz. (Şart kipinin hikayesi birleşik zaman çekimi)

� Biraz daha erken gelmeliydin. (Gereklilik kipinin hika-yesi birleşik zaman çekimi)

� Yarınki özel gösterime gidemeyebilirim. (Yeterlilik bir-leşik eylem çekimi)

� Ben onu her şeyden çok sevmiştim. (Duyulan geçmiş zamanın hikayesi birleşik zaman çekimi)

� Ben yaparım ödevimi o yapamayacaksa. (Şart kipi-nin hikayesi birleşik zaman çekimi)

Cevap: C

3. Soruda verilen seçeneklerde cümlelerin yüklemleri işteş çatılıdır. B, C, D ve E seçeneklerindeki “yazıştık, tartıştık, buluştuk, görüştük” eylemlerinde özne eylemi karşılıklı yapar. A seçeneğindeki “ağlaşma” eyleminde karşılıklı yapma anlamı yoktur, bu eylemi özneler birlikte-beraber gerçekleştirir.

Cevap: A

4. İki ya da daha çok sözcükten oluşan eylemlere birleşik eylem denir.

Dizelerdeki eylemleri yapıca inceleyelim:

� Hissed-emezsiniz: birleşik eylem� tak-tım: basit eylem� duy-a-maz-sınız (duyabilirsiniz): birleşik eylem� gör-e-mez-siniz (görebilirsiniz): birleşik eylem� dokun-a-maz-sınız (dokunabilirsiniz): birleşik eylem� dokun-a-maz-sınız (dokunabilirsiniz): birleşik eylem� yan-ar: basit eylem5 tane birleşik eylem kullanılmıştır.

Cevap: D

5. A, B, D ve E seçeneklerinde verilen eylemlerin yapıları etkendir. C seçeneğinde yer alan “yıkanmak” eylemi “dö-nüşlü çatılı”dır. Dönüşlü çatıda işi yapan da işten etkile-nen de aynı kişidir.

Cevap: C

6. Geniş zamana göre çekimlenmiş bir eylemin gelecek za-man anlamında kullanılması, geniş zamandan gelecek zamana kaymadır. A, C, D ve E seçeneklerinde geniş zamana göre çekimlenmiş eylemlerde herhangi bir an-lam-zaman kayması yoktur. B seçeneğindeki “biraz son-ra” zarfı “eylemin henüz yapılmadığını, yapılacağını” be-lirtmektedir. Cümle “Osman biraz sonra evden çıkacak.” anlamındadır, geniş zamana kayma vardır.

Cevap: B

7. Ek eylemin birinci görevi ad ve ad soylu sözcükleri ey-lem gibi çekimleyip yüklem yapmaktır. İkinci görevi ba-sit zamanlı eylemlere ikinci bir kip eki olarak gelip onları birleşik zamana göre çekimli eylem yapmaktır. B ve C seçeneklerinde ek eylem adları yüklem yapmıştır. (var-dı, dolu-ydu, güzel-dir). A ve D seçeneklerinde ek eylem birleşik zamana göre çekim görevindedir. (olacak-tı, ko-camış-tı). E seçeneğinde ek eylem kullanılmamıştır. Bu cümlede “temizle-” eylemi di’li geçmiş zamana göre çe-kimlenmiştir.

Cevap: E

Page 63: Dil, Kültür ve İletişim Test - 1liderplus.com.tr/yayin/cozumler/2019-2020/9/turkdiliveedebiyatisb/tumu.pdfEdebiyatın kendine ait dil ve anlatım tarzına edebî dil adı verilir

Mektup/E-posta

Test - 3

63

8.Ünite

Fiiller8. İki ya da daha çok sözcükten oluşan eylemler birleşik ey-

lemlerdir.

Parçadaki eylemleri yapı bakımından inceleyelim:

� eğ-il-ir: türemiş eylem� sokul-a-bil-ir: yeterlik birleşik eylemi� büyü-müş: basit eylem� kalk-ış-ma-mış-lar-dır: türemiş eylem

Cevap: E

9. Soruda verilen cümlelerde eylemler şimdiki zamana göre çekimlenmiştir. Yapılıp bitmiş bir eylem geçmiş zamanlı eylemdir. O halde cümlelerde geçmiş zamana kaymala-rını bulmamız gerekmektedir.

Buna göre;

I. Yakında ... gidiyor: gidecek anlamındadır, gelecek za-mana kayma var.

II. ... çocuk ortada kalıyor: kalmış anlamındadır, geçmiş zamana kayma var.

III. ... elbiseyi hâlâ giyiyor: eylem devam ediyor, anlam kayması yok.

IV. ... ardından da babası ölüyor: ölmüş anlamındadır, geçmiş zamana kayma var.

V. Önümüzdeki günlerde... dönüyor: dönecek anlamın-dadır, gelecek zamana kayma var.

II. ve IV. cümlelerde geçmiş zamana kayma olmuştur.

Cevap: A

10. Geçişli eylemler nesne alabilen, geçişsiz eylemler ise nesne alamayan eylemlerdir. Geçişsiz bir eylemin kök ya da gövdesine uyuma göre “-t, -Ir, -DIr” eklerinden biri gelirse eylem geçişli olur. Bu şekilde oluşan eylemlere oldurgan eylemler denir. Buna göre C seçeneğindeki “uyuttu” eylemi incelenecek olursa; uyu- eylemi “kimi, neyi” sorularına cevap vermemekte geçişsiz bir özellik göstermektedir. Ancak eyleme getirilen “-t” eki bu eyle-min geçişliliğini sağlamıştır. Eyleme “kimi?” sorusu so-rulduğunda “onu” cevabı alınmakta ve eylemin geçişli olduğu görülmektedir.

Cevap: C

11. A seçeneğinde “arama” eylemini de “anlatma” eylemini de yapan “ben” öznesi, C seçeneğinde “haberi yollama” işini yapan da “yemeğe katılamayan” da “o” öznesi, D seçeneğinde “tarlayı sürme” işini yapan da “tohumları ekme” işini yapan da “o” öznesi, E seçeneğinde “hazırlık-ları yapma” işini yapan da “yola koyulma” işini yapan da “biz” öznesidir. B seçeneğinde “tabakları yıkayan” “ben” öznesi, “kurulayan” ise “o” öznesidir.

Cevap: B

12. Bu soruda yüklemi fiil olan sözcüklere “-e, -a” eki getirilen seçeneği bulmalıyız. D seçeneğindeki “anlatalım” sözcü-ğünde “anlatmak” fiiline “-e, -a” istek eki getirilmiştir.

Cevap: D

13. E seçeneğindeki yüklem olan “yok olmak” sözcüğü birle-şik eylemdir. Bu birleşik eylem isim + fiil şeklinde oluştu-rulmuştur.

Cevap: E

14. Eylemlerde geniş zaman kipi “-r” ya da olumsuzu olan “-mez”dir: (gelir, okur, sever; gelmez, okumaz, sevmez...) B seçeneğindeki “örter” sözcüğü “örtmek” fiiline getirilen “-r” geniş zaman kipiyle çekimlenmiştir.

Cevap: B

15. Eylemde kip - anlam kayması, yüklemdeki kip ekiyle cümledeki zaman bildiren sözcüğün birbiriyle uyuşma-masıdır. A, B, D ve E seçeneğindeki eylemlerde bulunan kipler kendi anlamlarında kullanılmıştır. C seçeneğindeki “Maaşının az olduğundan sürekli yakınıyor.” cümlesin-de ise “-yor” şimdiki zaman ekiyle “sürekli” sözcükleri anlamca uyuşmamaktadır. Bu cümledeki “-yor” şimdiki zaman eki “-r” geniş zaman eki anlamıyla kullanılmıştır. Cümlede “Maaşının az olduğundan sürekli yakınır.” anla-mı vardır.

Cevap: C

Page 64: Dil, Kültür ve İletişim Test - 1liderplus.com.tr/yayin/cozumler/2019-2020/9/turkdiliveedebiyatisb/tumu.pdfEdebiyatın kendine ait dil ve anlatım tarzına edebî dil adı verilir

Mektup/E-posta

Test - 3

64

8.Ünite

Fiiller16. Öncülde verilen açıklamaya göre A, B, C ve D seçe-

neğindeki yüklemler haber kipleriyle çekimlenmiştir, bu ekler eylemlere zaman anlamı katmıştır. E seçeneğinde ise yüklem gereklilik kipi olan “-meli” ile çekimlenmiştir ve dilek kiplerinden olan “gereklilik kipi eyleme zaman anlamı katmaz.

Cevap: E

17. Dizelerde verilen “çıkamazsın” (yeterlilik fiilinin olumsuzu ile çekimlenmiştir.), “bakamazsın” (yeterlilik fiilinin olum-suzu ile çekimlenmiştir.) ve “serp” (emir kipi ile çekimlen-miştir.) sözcükleri çekimli fiildir.

Cevap: C

18. Bir fiil tek haber kipi ya da dilek kipi aldıysa basit zamanlı (geliyor, anladı, sevmeli), birden fazla kip almışsa bileşik zamanlıdır (geliyordu, anlamıştı, sevmeliymiş). A, B, C ve D seçeneğinde yüklemler(eylemler) bir kip eki aldığı için basit zamanlıdır, E seçeneğinde yüklem(eylem) olan “güçleşiyordu” sözcüğü “-yor” şimdiki zaman ve “idi” ek eylemi almış, birden fazla kip eki alarak bileşik zamanlı eylem olmuştur.

Cevap: E

19. Eyleme “kısa sürede gerçekleşme” anlamını tezlik fiili olan “-ivermek” verir. B seçeneğindeki “kaldırıver” eyle-minde “kaldırma işini kısa sürede yap” anlamı vardır.

Cevap: B

20. Bu sorunun seçeneklerinde yükleminde şimdiki zaman eki olan “-yor” ve “idi” ek eyleminin bulunduğu bir fiil aramalıyız. A seçeneğinde yüklem “çocuğu idi” sözcü-ğüdür ve bu sözcük isim soyludur, birleşik zamanlı bir eylem değildir; C seçeneğinde yüklem, geniş zamanın hikâyesiyle; D seçeneğinde yüklem, geçmiş zamanın hikâyesiyle; E seçeneğinde yüklem, gelecek zamanın hikâyesiyle çekimlenmiştir. B seçeneğinde yüklem olan “zorlanıyordu” sözcüğü “zorlanmak” fiiline “-yor” şimdiki zaman ve “idi” ek eylemi alarak şimdiki zamanın hikâye-siyle çekimlenmiştir.

Cevap: B

Page 65: Dil, Kültür ve İletişim Test - 1liderplus.com.tr/yayin/cozumler/2019-2020/9/turkdiliveedebiyatisb/tumu.pdfEdebiyatın kendine ait dil ve anlatım tarzına edebî dil adı verilir

Mektup/E-posta

65

8.Ünite

Test - 4İmla Çalışmaları1. A seçeneğinde “bir takım” sözü, sayı, adet bildirdiği için

ayrı yazılması doğrudur. B seçeneğinde “yan yana” iki-lemedir, ayrı yazılması doğrudur. C seçeneğindeki “şey” sözcüğünün ayrı yazılması doğrudur. D seçeneğinde “her yeri” sözünde “her sözcüğünün ayrı yazılması doğ-rudur. “Her” sözcüğü, “herkes, herhalde, herhangi” söz-cükleri hariç, her zaman ayrı yazılır. E seçeneğinde “hiç-biri” belgisiz zamirdir, birleşik sözcük durumundadır. Ayrı yazılması yanlıştır.

Cevap: E

2. Soruda verilen parçanın II. cümlesinde “de” bağlaçtır. Bu cümlede “de”yi çıkarınca anlam bozulmaz. Bağlaç olan “de” ayrı yazılır. III. cümlede “ulaşa bilmesinin” sözcüğü yeterlik birleşik eylemidir, ayrı yazılması yazım yanlışıdır.

Cevap: C

3. “Güneydoğu, güneybatı, kuzeydoğu, kuzeybatı” sözcük-leri birleşik sözcüktür. Bitişik yazılmaları gerekir. Ayrıca yön adları bir coğrafi yer adından önce gelirse büyük harfle, sonra gelirse küçük harfle başlanarak yazılır. Buna göre E seçeneğindeki cümlenin doğru yazımı: “An-tep, Güneydoğu Anadolu’dadır” biçimindedir.

Cevap: E

4. A seçeneğindeki “zerafet” sözcüğünün doğru yazımı “za-rafet’tir”. B seçeneğindeki “meteoroloji”, C seçeneğindeki “favorisi”, D seçeneğindeki “ofsayt” ve E seçeneğindeki “salebini” sözcüklerinin yazımı doğrudur.

Cevap: A

5. “ki” bağlacı kaynaştırmanın oluşmadığı sözlerde her za-man ayrı yazılır. Bazı kullanımlarda da kaynaşmış oldu-ğu sözcüklerle bitişik yazılır. Buna göre D seçeneğindeki “bakki” sözcüğünde “ki”nin yazımı yanlıştır. Doğrusu “bak ki” şeklinde olmalıdır.

Cevap: D

6. “Tarihî olay, çağ ve dönem adları büyük harfle başlar.” kuralına göre B seçeneğindeki “Modern anlamda tiyatro, edebiyatımıza Tanzimat döneminde girmiştir.” cümlesin-de “Tanzimat döneminde” sözünün yazımı yanlıştır. Doğ-rusu “Tanzimat Dönemi’nde” olmalıdır.

Cevap: B

7. Soruda verilen parçanın III numaralı “Ağaçlar öylesine sıktıki dalları birbirine karışmıştı.” cümlesinde “sıktıki” sözcüğünün yazımı yanlıştır. Bağlaç olan “ki” ayrı yazıl-malıdır. Doğrusu “sıktı ki” şeklindedir.

Cevap: C

8. Kıta, deniz, okyanus, bölge, şehir, ilçe, semt, mahalle, meydan, bulvar, cadde, sokak, park, dağ, deniz, göl, tepe, yayla, ırmak, ova, boğaz, kanal, geçit adları büyük harfle başlar. Bu kurala göre A seçeneğindeki “Adnan Menderes bulvarı kutlamalar nedeniyle bir günlüğüne trafiğe kapatıldı.” cümlesinde “Adnan Menderes bulvarı” yer adının yazımı yanlıştır. Doğrusu “Adnan Menderes Bulvarı” olacaktır.

Cevap: A

9. Belgisiz sıfat ve zamirlerin bazıları gelenekleşmiş ola-rak bitişik yazılır. Buna göre C seçeneğindeki altı çizili sözcük olan “bir kaç” yanlış yazılmıştır. Doğrusu “birkaç” olmalıdır.

Cevap: C

10. İçeri, dışarı, ileri, şura, bura, ora, yukarı, aşağı gibi söz-ler ek aldıklarında sonlarında bulunan ünlüler düşmez. Buna göre I numaralı “dışarda” sözcüğünün yazımı yan-lıştır. Doğrusu “dışarıda” şeklinde olmalıdır.

Cevap: A

11. Virgül A, B, D ve E seçeneklerindeki cümlelerde sıralı cümleleri ayırmak için kullanılırken C seçeneğinde cüm-leyi belirtmek için kullanılmıştır.

Cevap: C

Page 66: Dil, Kültür ve İletişim Test - 1liderplus.com.tr/yayin/cozumler/2019-2020/9/turkdiliveedebiyatisb/tumu.pdfEdebiyatın kendine ait dil ve anlatım tarzına edebî dil adı verilir

Mektup/E-posta

Test - 4

66

8.Ünite

İmla Çalışmaları12. İlk ayraca eksiltili cümlenin sonunda olduğu için üç nokta

(...), ikinci cümlede “haydi” ünlemi kullanıldığı için bura-ya ünlem işerati (!), üçüncü cümlede sıralı cümle yapısı bulunduğundan bu ayraca virgül (,), yine bir sonraki ay-racın bulunduğu cümlede sıralı cümle yapısı olduğundan virgül (,), sonrasında cümle tamamlandığı için nokta (.) getirilmelidir. Son ayraca da “bazıları” ifadesi kullanılarak örnekler verildiğinden ün nokta (...) getirilmelidir. Buna göre sıralama (…) (!) (,) (,) (.) (…) şeklindedir.

Cevap: D

13. İki nokta kendisinden sonra yapılacak açıklamalardan önce konur. Buna göre B seçeneğindeki durumda ayraç-la belirtilen yere iki nokta (:) getirilmelidir.

Cevap: B

14. A seçeneğinde ayraç içinde verilen ifade açıklayıcı bir ara sözdür. Ara sözler yay ayraçla değil iki virgül (,) ya da iki kısa çizgi (-) içinde gösterilir.

Cevap: A

15. Kısa çizgi A, B, C ve E seçeneklerinde belirtilen yerlerde kullanılabilir. D seçeneğinde verilen bilgide virgül (,) kul-lanılır.

Cevap: D

16. E seçeneğinde belirtilen “çoluk-çocuk” sözü bir ikileme-dir. İkilemelerin arasına hiçbir noktalama işareti gelmez, kuralı göz önünde bulundurulursa E seçeneğinde verilen kısa çizginin (-) kullanımının yanlış olduğunu görürüz.

Cevap: E

17. Sevinç, kıvanç, acı, korku, şaşma gibi duyguları anlatan cümle veya ibarelerin sonuna ünlem işareti (!) konur, bilgisi göz önünde bulundurulduğunda II numarayla be-lirtilen yere ünlem işareti (!) getirilmesi gerektiği görülür. Burada çeldirici, I numarayla belirtilen yerdir.”Ah” sözcü-ğü evet, bir duygu bildirir ancak sonrasında devam eden “benim” sözcüğü küçük harfle başladığı için I numaralı yere getirilmesi gereken ünlem işareti (!) “kuşlarım” söz-cüğünden sonra gelir. I numarayla belirtilen yere virgül (,) getirilmelidir.

Cevap: B

18. Parçada I numarayla belirtilen yerden sonra bir açıklama yapılacağı için iki nokta (:), II numarayla belirtilen yerden önce cümle tamamlanmadığı için II numarayla belirtilen yere üç nokta (...), III numarayla belirtilen yerden önce-ki cümle tamamlandığı için III numarayla belirtilen yere nokta (.), IV numarayla belirtilen yerden sonraki cümle devam ettiği için sıralı cümlelerin arasına virgül getirilir bilgisi de göz önünde bulundurularak IV numarayla belir-tilen yere virgül (,) getirilir.Parçada V numarayla belirtilen yerden önce soru anlamı olduğu için ve “Yanıt bekleyen cümlelerin sonuna soru işareti (?) getirilir.” bilgisini de göz önünde bulundurarak V numarayla belirtilen yere soru işareti (?) getirilmelidir.

Cevap: E

19. Parçada ilk ayraçla belirtilen yerden önceki sözler bitme-miş, yüklemi söylenmemiş olduğu için ilk ayraçla belir-tilen yere üç nokta (...), parçada ikinci ayraçla belirtilen yerden önceki sözler bitmiş, anlamca tamamlanmış ol-duğu için ikinci ayraçla belirtilen yere nokta (.), üçüncü ayraçla belirtilen yerden önceki sözler bitmemiş, yüklemi söylenmemiş olduğu için üçüncü ayraçla belirtilen yere üç nokta (...), dördüncü ayraçla belirtilen yerden sonraki bölümde bir açıklama yapılacağı için dördüncü ayraçla belirtilen yere iki nokta (:) getirilmelidir.

Cevap: B

20. C seçeneğindeki “Eğitsel değer taşıyan filmler, bizde çok ilgi görmez.” cümlesinde virgül (,) sıralı cümleleri birbirin-den ayırmak için değil, özneyi belirgin kılmak için kulla-nılmıştır.

Cevap: C

Page 67: Dil, Kültür ve İletişim Test - 1liderplus.com.tr/yayin/cozumler/2019-2020/9/turkdiliveedebiyatisb/tumu.pdfEdebiyatın kendine ait dil ve anlatım tarzına edebî dil adı verilir

Günlük-Blog

67

9.Ünite

Günlük / Blog / Panel Test - 11. Bir edebî tür olan günlük; olay, duygu, düşünce ve izle-

nimlerin günü gününe yazıya geçirilmesi ile oluşur.

Cevap: B

2. Evliya Çelebi’nin “Seyahatnâme” adlı eserinin bazı bö-lümleri ile olayların günü gününe kaydedildiği “vakayinâ-me” türündeki eserler, Türk edebiyatında günlük türünün ilk örnekleri sayılabilir.

Cevap: A

3. Batı’daki anlamıyla günlük, Türk edebiyatına Tanzi-mat’tan sonra girmiştir.

Cevap: C

4. Nurullah Ataç, Oktay Akbal, Salah Birsel, Cemal Süreya, Oğuz Atay gibi yazarların yayımladığı günlükler okur ta-rafından ilgiyle karşılanmıştır.

Cevap: E

5. Blog adı verilen internet günlükleri, kişilerin günü gününe tuttuğu günlükleri bir araya getirdiği yerlerdir.

Cevap: D

6. Kâğıda yazılan günlüklerden farklı olarak görsel veya işitsel ögelerle de desteklenen blog metinleri, okur ta-rafından ilgi görmektedir. İnternetin imkânları sayesinde anında yorum yapılabilen bloglar, bu yönüyle etkileşime her an açıktır ve üzerinde değişiklik yapılabilmektedir. Günümüzde milyonlarca insan kişisel bloglar sayesinde her an duygu, düşünce ve gözlemlerini yüzbinlerce in-sanla paylaşabilmektedir.

Cevap: A

7. Eserlerinden bazıları; “Günlerin Getirdiği”, “Karalama Defteri”, “Okuruma Mektuplar” olan Nurullah Ataç “Gün-ce” adıyla günlük türünde eser vermiştir.

Cevap: B

8. “Günlük” kelimesi eskiden “rûznâme” kelimesi ile karşıla-nırdı.

Cevap: C

9. Günümüzde günlükleri bir araya getiren defter veya ki-taplar “günce” olarak da adlandırılmaktadır.

Cevap: D

10. Günlük türünün özellikleri şunlardır:

� Yaşanan olay, gözlem ve izlenimlerin günü gününe yazılması ile oluşur.

� Yaşanan, gözlenen veya izlenenler ile yazıda dile getirilenler arasında zaman farkı yoktur. Bu yönüyle gerçekler, yaşananlar değiştirilmeden aktarılır.

� Yazar anlatıcının anlatımıyla aktarılan kısa, özlü ve öznel yazılardır.

� Günlükler, günü gününe tutuldukları için samimi ve ikna edici bir anlatıma sahiptir.

� Günlüklerde konuşma diline yakın, samimi bir dil kul-lanılır.

� Günlükler, yazarın kişiliğini ve görüşlerini yansıtır.� Günlükler genellikle okuyucu düşünülerek veya ya-

yımlamak amacıyla yazılmaz.� Sanatçılar tarafından yazılan günlüklerin edebî değe-

ri vardır.� Günlüklerde konu sınırlaması yoktur, yazar istediği

konuyu ele alıp işleyebilir.� Günlükler genellikle kısa metinlerdir.

Cevap: B

11. Dünya edebiyatında köklü bir geçmişi olan günlük türü-nün ilk örneklerine Eski Yunan ve Roma döneminde rast-lanır.

Cevap: E

Page 68: Dil, Kültür ve İletişim Test - 1liderplus.com.tr/yayin/cozumler/2019-2020/9/turkdiliveedebiyatisb/tumu.pdfEdebiyatın kendine ait dil ve anlatım tarzına edebî dil adı verilir

Günlük-Blog

Test - 1

68

9.Ünite

Günlük / Blog / Panel12. Günlük türünün edebî olarak benimsenmesi ve değer ka-

zanması Rönesans sonrasında gerçekleşir.

Cevap: C

13. Tanzimat Dönemi’nde Direktör Ali Bey’in Hindistan’a yaptığı gezinin intibalarını içeren eseri ilk günlük örneği olarak kabul edilebilir.

Cevap: E

14. Şair Nigâr Hanım’ın, yaşadığı dönemde yazdığı ancak 1959’da yayımlanan “Hayatımın Hikâyesi” günlük türün-dedir.

Cevap: A

15. Cemil Meriç, Cahit Zarifoğlu ve Tomris Uyar gibi yazar-ların günlükleri de hem içeriği hem de edebî nitelikleriyle dikkat çeken eserler arasında yer alır.

Cevap: E

16. Günlük romanlarda bir anlatım tekniği olarak kullanılır.

Cevap: D

17. Cemal Süreya İkinci Yeni akımının öncü şairlerindendir. Çok sayıda şiirinin yanı sıra eleştiri, deneme ve günlük türlerinde de eserler yazmıştır. Eserlerinden bazıları; “Üvercinka”, “Göçebe” ve “Şapkam Dolu Çiçekle”dir. “Günler” adlı eseri günlük türündedir.

Cevap: B

18. Cumhuriyet Dönemi’nde yayımlanan ilk günlük kitabı “Günlük” adıyla Salah Birsel’e aittir.

Cevap: C

19. “Ayrılıklar” ve “Atatürk’ü Özleyiş” adlı günlük türü eserler Ruşen Eşref Ünaydın’a aittir.

Cevap: A

20. “El yazılarına Vuruyor Güneş” adlı günlük türündeki eser İlhan Berk’e aittir.

Cevap: B

Page 69: Dil, Kültür ve İletişim Test - 1liderplus.com.tr/yayin/cozumler/2019-2020/9/turkdiliveedebiyatisb/tumu.pdfEdebiyatın kendine ait dil ve anlatım tarzına edebî dil adı verilir

Günlük-Blog

69

9.Ünite

Günlük / Blog / Panel Test - 21. Tarihte ilk defa Romalılar günlük kullanmıştır. Edebi içe-

rikten yoksun, bir takım kamu kuruluşlarında yapılan işlemlerin unutulmaması amacıyla tutulan ve “commen-tarii” adıyla anılan bu ilk günlükler, duygusallıktan uzak notların kabaca birleşiminden oluşmaktadır.

Cevap: B

2. Günlükte, yaşanan veya gözlemlenen olayların kişide oluşturduğu duygu ve izlenimlerin o günün tarihi atılarak kayda geçirilmesi söz konusudur. Bu yönüyle günlükler anılardan ayrılır. Anılar yaşandıktan sonra yazılır, gün-lüklerse günü gününe kayda geçirilir.

Cevap: D

3. Reşat Nuri Güntekin’in “Çalıkuşu” ve Yakup Kadri Kara-osmanoğlu’nun “Yaban” romanları, günlük biçiminde dü-zenlenmiştir.

Cevap: E

4. Batı edebiyatındaki günlüklere benzer günlüklerin Türk edebiyatında yer alması Tanzimat Dönemi’ne rastlar. Tanzimat Dönemi’nde günlüklere “ruzname” adı verilir-di. Direktör Ali Bey’in “Seyahat Jurnali” isimli eseri Türk edebiyatında Batılı anlamda yazılan ilk günlük örneğidir.

Cevap: C

5. Birer belge niteliğindeki dışa dönük günlüklerde yazarlar; dönemin sanat, siyaset ve edebiyat adamları ile olayları-nı kaleme alırlar. Yazar, anlatımda öyküleme tekniğinden yararlanır.

Cevap: D

6. Günlük türünde Türk edebiyatında öne çıkan en önem-li yazar Nurullah Ataç’tır. Nurullah Ataç’ın bir gazetede günlük yazılarının çıkmasıyla günlük türü büyük önem kazanır. Nurullah Ataç, yazılarının başlığını “Günce” ola-rak koyar ve bu deyişi edebiyat tarihimize kazandırır.

Cevap: A

7. Türk edebiyatında “günlük” terimini ilk kez kullanan isim Falih Rıfkı Atay’dır.

Cevap: B

8. Birer belge niteliğindeki dışa dönük günlüklerde yazarlar; dönemin sanat, siyaset ve edebiyat adamları ile olayları-nı kaleme alırlar. Yazar, anlatımda öyküleme tekniğinden yararlanır.

Cevap: E

9. XIX. yüzyılda günlükler romantizm akımının etkisiyle hem nicelik olarak çoğalır hem de yazarların iç dünyala-rını yoğun duygularla yansıtır.

Cevap: C

10. Edebi niteliği ön planda olan günlükler yani edebiyat gün-lükleri XX. yüzyılda Batı’da yaygınlaşmıştır.

Cevap: E

11. Dünya edebiyatının önemli yazarlarından biri olan Andre Gide’nin “Kalpazanlar” adlı eseri günlük türündedir.

Cevap: D

12. Julien Green, Max Frisch, Stefan Zweig gibi yazarlar, Dünya edebiyatında günlük türünün seçkin örneklerini vermişlerdir.

Cevap: E

13. Adalet Ağaoğlu’nun “Damla Damla Günler” adlı eseri günlük türündedir.

Cevap: A

Page 70: Dil, Kültür ve İletişim Test - 1liderplus.com.tr/yayin/cozumler/2019-2020/9/turkdiliveedebiyatisb/tumu.pdfEdebiyatın kendine ait dil ve anlatım tarzına edebî dil adı verilir

Günlük-Blog

Test - 2

70

9.Ünite

Günlük / Blog / Panel14. Nurullah Ataç, günlük türünde Türk edebiyatında öne

çıkan en önemli yazardır. Nurullah Ataç’ın bir gazetede günlük yazılarının çıkmasıyla günlük türü büyük önem kazanmıştır.

Cevap: B

15. Salah Birsel’in günlük türündeki eserleri şunlardır:

� Günlük� Kuşları Örtünmek� Bay Sessizlik� Aynalar Günlüğü� Nezleli Karga� Yaşlılık Günlüğü

Cevap: C

16. “Rûznâme” adlı günlük türündeki eser Ömer Seyfettin’e aittir.

Cevap: D

17. Cahit Zarifoğlu 1960 sonrası İslamcı-mistik şiirin en önemli temsilcilerindendir. İkinci Yeni ile Necip Fazıl’ın şiir tarzını birleştiren bir şiir anlayışı vardır. Yer yer gerçe-küstücü imgeler ve eski şiir kalıplarına da başvurmuştur. Şiirlerinin yanı sıra “Yaşamak” adlı günlük türünde eseri vardır.

Cevap: A

18. Demir Özlü’nün “Berlin Güncesi” ve “Paris Güncesi” adlı eserleri günlük türündedir.

Cevap: E

19. Yazarın içinde bulunduğu koşullardan hoşnut olmadığı ve sürekli yakındığı günlüklere içe dönük günlükler denir.

Cevap: A

20. Türk edebiyatında Tomris Uyar’ın günlükleri dışa dönük günlüklerdir.

Cevap: B

Page 71: Dil, Kültür ve İletişim Test - 1liderplus.com.tr/yayin/cozumler/2019-2020/9/turkdiliveedebiyatisb/tumu.pdfEdebiyatın kendine ait dil ve anlatım tarzına edebî dil adı verilir

Günlük-Blog

71

9.Ünite

Test - 3Fiiller1. Çekimli eylem, bir eylemin kip ve şahıs bildirecek biçim-

de çekimlenmesidir. Bu çekimde kip mutlaka bulunur an-cak şahıs eki bulunmayabilir. Bu bilgiler doğrultusunda A, C, D ve E seçeneklerinde yüklem ad olduğu için çekimli eylem aranmaz. B seçeneğinde yüklem “düşmüş” söz-cüğüdür, cümledeki anlamdan “düşmüş” sözcüğünün bir işi, hareketi karşıladığı görülür. “düş-” sözcüğüne geçmiş zaman eki olan “-miş” getirilmiştir. Cümlede eylemi ya-pan III. tekildir ancak III. tekilin kişi eki yoktur.

Cevap: B

2. A, B, C ve D seçeneklerinde altı çizili sözcükler iş, oluş ya da hareket bildirir, yani eylemdir. E seçeneğinde veri-len “armağanmış” sözcüğü eylem değil, addır.

Cevap: E

3. Yükleminde zaman bildiren kipler bulunan cümlelerde haber kiplerine bakarız: şimdiki zaman, geçmiş zaman, gelecek zaman ve geniş zaman eyleme zaman anlamı katar. Ancak dilek kiplerinden gereklilik, istek, şart ve emir kipleri, eyleme zaman anlamı katmaz. A, B, C ve E seçeneklerinin yüklemleri haber kipleriyle çekimlenmiş-tir, haber kipleri zaman bildiren kiplerdir. Ancak D seçe-neğinin yüklemi olan “getir-” sözcüğü gereklilik kipi olan “-meli” ile çekimlenmiştir, gereklilik kipi eyleme zaman anlamı katmaz.

Cevap: D

4. “-miş, -mış, -muş, -müş” eki eyleme başkasından duyul-ma ve sonradan farkına varma anlamı katar. B, C, D ve E seçeneklerinde eyleme başkasından duyulma anlamı katmıştır. A seçeneğindeki sözü söyleyen kişi “yemeği ocakta unuttuğunu” başkasından duymuyor, sonradan fark ediyor.

Cevap: A

5. B, C ve E seçeneklerindeki eylem “emir” kipindedir. D seçeneğindeki “kaldırmam” sözünü olumlu yapalım: “kal-dırabilirim” eyleminde de görüldüğü gibi eylem, “geniş zaman” kipindedir. A seçeneğindeki “dinlemek” eylemi istek kipi olan “-e, -a” ekini alarak “dinleyelim” biçimine girmiştir.

Cevap: A

6. İşle anlatışın aynı anda gerçekleştiği eylemlerde “şimdiki zaman (-yor)” aranır. A, B ve E seçeneklerinde geçmiş zaman, D seçeneğinde gelecek zaman kipi vardır. C se-çeneğinde “konuşuyor” eyleminde “(i) yor” eki işle anlatı-şın aynı anda gerçekleştiğini gösterir.

Cevap: C

7. Türkçede zaman ekleri bazen temel zamanının dışında kullanılabilir. Buna, zaman kayması denir.

A seçeneğinde eylemin daha önce başladığı ve hâlâ de-vam ettiği anlamı vardır. “-yor” şimdiki zaman eki temel zamanında kullanılmıştır.

B seçeneğinde eylemin sürekli gerçekleştiği anlamı var-dır. “-r” geniş zaman eki temel zamanında kullanılmıştır.

C seçeneğinde eylemin şu anda gerçekleştiği anlamını vardır. “-yor” şimdiki zaman eki temel zamanında kulla-nılmıştır.

D seçeneğinde eylemin bilinmeyen, geniş bir zaman di-liminde gerçekleştiği anlamı vardır. “-r” geniş zaman eki temel zamanında kullanılmıştır.

E seçeneğinde ise eylemin gelecek zaman diliminde ger-çekleşeceği anlamı vardır. Bu anlamı zaman eki, “-acak, -ecek” gelecek zaman ekidir. Ancak cümlede “-r” geniş zaman eki kullanılmıştır ve bu ek temel zamanında kul-lanılmamıştır.

Cevap: E

Page 72: Dil, Kültür ve İletişim Test - 1liderplus.com.tr/yayin/cozumler/2019-2020/9/turkdiliveedebiyatisb/tumu.pdfEdebiyatın kendine ait dil ve anlatım tarzına edebî dil adı verilir

Günlük-Blog

Test - 3

72

9.Ünite

Fiiller8. Türkçede temel zamanında kullanılmayan zaman ekle-

rinde zaman kayması gerçekleşir.

B seçeneğinde eylemin şu anda gerçekleştiği anlamı vardır ve “-yor” şimdiki zaman eki temel zamanında kul-lanılmıştır.

C seçeneğinde eylemin geniş bir zaman diliminde ger-çekleştiği anlamı vardır. “-r” geniş zaman eki temel za-manında kullanılmıştır.

D seçeneğinde eylemin bilinmeyen, geniş bir zaman di-liminde gerçekleşme anlamı vardır. “-r” geniş zaman eki temel zamanında kullanılmıştır.

E seçeneğinde eylemin gelecek zaman diliminde ger-çekleşeceği anlamı vardır. “-acak” gelecek zaman eki temel zamanında kullanılmıştır.

A seçeneğinde ise eylemin gelecek zaman diliminde ger-çekleşeceği anlamı olmasına rağmen eylemde “-r” geniş zaman eki kullanılmıştır. Dolayısıyla zaman kayması ger-çekleşmiştir.

Cevap: A

9. A, B, D ve E seçeneklerindeki “olacak” sözcüğü eylemin söyleyişten sonra gerçekleşeceğini bildiren “gelecek za-man” anlamında kullanılmıştır. C seçeneğindeki “Bu bağ bahçe, ona büyük babasından kalmış olacak.” cümle-sindeki “olacak” sözcüğünün yerine “olmalı” sözcüğünü getirerek kuralım: “Bu bağ bahçe, ona büyük babasından kalmış olmalı.” Görüldüğü gibi “olacak” sözcüğü cümleye tahmin anlamı katmıştır.

Cevap: C

10. B, C, D ve E seçeneklerinde ek eylem, isimlere gelerek onları yüklem yapmıştır. A seçeneğinde ise öncülde veri-len açıklamaya uygun kullanılmış ve basit zamanlı eyle-me gelerek onu birleşik zamanlı yapmıştır.

Cevap: A

11. Türkçede eylemleri zaman bakımında birleşik yapan, ek eylemdir (idi, imiş, ise, -dır). A’da “anlıyorum” , B’de “bakakaldı”, D’de “yapmalı”, E’de “andırıyor” sözcükleri yüklemdir ve tek kip eki aldıkları için basit zamanlıdır. C seçeneğinde verilen cümlenin yüklemi “söylenmişti” söz-cüğüdür ve sözcük “söylenmiş idi” biçiminde açıldığında eylemin iki zamanlı olduğu görülür. İki zamanlı eylemler, ek eylem alan eylemler, birleşik zamanlıdır.

Cevap: C

12. A, B, D, E seçeneklerinde “-dı, -di” geçmiş zaman kipi ey-lem kök ya da gövdelerine gelmiş, onlardan basit zaman-lı eylem yapmıştır. C seçeneğindeki “yatardı” sözcüğünü inceleyelim:

yat – (Fiil kök) ar – (geniş zaman eki) i – (ek eylem) di

Görüldüğü gibi “idi” ek eylemini alan bir sözcük kullanıl-mıştır. Ek eylem yazılıp söylenebileceği gibi ünlüsü dü-şürülerek ve kendinden önceki sözcüğe bitişik de yazıla-bilir: yatardı = yatar idi.

Cevap: C

13. Ek eylemin (idi, imiş, ise) Türkçede iki görevi vardır: Ad ve ad soylu sözcüklere gelerek onları yüklem yapmak ve basit zamanlı eylemlere gelerek onlardan birleşik za-manlı eylem yapmak. Bu bilgiler doğrultusunda A, B, C ve D seçeneklerinde “idi” ek eylemi basit zamanlı eyle-mi birleşik zamanlı eylem yapmıştır. E seçeneğinde ise “açık” adına gelerek yüklem görevinde kullanılmıştır.

Cevap: E

Page 73: Dil, Kültür ve İletişim Test - 1liderplus.com.tr/yayin/cozumler/2019-2020/9/turkdiliveedebiyatisb/tumu.pdfEdebiyatın kendine ait dil ve anlatım tarzına edebî dil adı verilir

Günlük-Blog

Test - 3

73

9.Ünite

Fiiller14. Türkçede eylemi gerçekleştiren veya işi yapanın kim ol-

duğunu bildiren öge “özne”dir. Eylemin kim tarafından yapıldığı belli olmayan eylemler edilgen çatılıdır. Eylemin kim tarafından yapıldığı belli olan cümleler ise etken ça-tılı olarak adlandırılır.

A seçeneğindeki cümlede eylem “dolaşıyorum” sözcü-ğüdür ve “dolaşan kim?” sorusu yöneltildiğinde işin kim tarafından yapıldığı bellidir.

B seçeneğindeki cümlede eylem “artıyor” sözcüğüdür ve “artan ne?” sorusu yöneltildiğinde işin kim tarafından ya-pıldığı, yani özne bellidir.

C seçeneğindeki cümlede eylem “açıklığa kavuşuyor” söz öbeğidir ve “kavuşan ne?” sorusu yöneltildiğinde işin kim tarafından yapıldığı bellidir.

D seçeneğindeki cümlede eylem “konuşuyor” sözcüğü-dür ve “konuşan kim?” sorusu yöneltildiğinde işin kim tarafından yapıldığı bellidir.

E seçeneğindeki cümlede eylem “iskân edilmiş” söz öbe-ğidir ve “iskân eden kim?” sorusu yöneltildiğinde işin kim tarafından yapıldığı belli değildir.

Cevap: E

15. Türkçede “-ş” işteşlik eki, eylemde belirtilen iş, oluş ya da hareketin karşılıklı veya birlikte yapılma anlamı katar. B, C, D ve E seçeneklerinde eylemin karşı yönde gerçek-leştiği ve karşılıklı yapıldığı anlamı vardır. A seçeneğinde ise eylem aynı yöne gerçekleşmiştir ve söz edilen eyle-min birlikte yapılma anlamı vardır.

Cevap: A

16. Geçişsiz eylemlerde yüklem nesne almaz, “neyi, kimi, ne” sorularına yanıt vermez. Yüklemlerin başına “onu” zamiri getirebiliyorsak eylem geçişli, getiremiyorsak ge-çişsizdir.

A) onu boyadım (geçişli eylem)

B) onu kesti (geçişli eylem)

D) onu arıyor (geçişli eylem)

E) onu söyledik (geçişli eylem)

C seçeneğindeki “koşarım” yüklemine “onu” zamirini ge-tiremeyiz, çünkü “koşmak” eylemi nesne alamayan bir eylemdir, geçişsizdir.

Cevap: C

17. Fiillerin çekimlendiği kipler şöyledir:

� Anlat bize o eski günleri, eski dostlukları. (Emir kipi)� Sisli puslu hatıralar canlanır sen konuşunca (Geniş

zaman kipi)� Yemekten sonra çay içmeye bize gelsinler. (Emir

kipi)� Yazmasın o son gördüklerini defterine. (Emir kipi)� Yazılarında biraz da eski günleri dirilt. (Emir kipi)

Cevap: B

18. Fiillerin kipleri şu şekildedir:

� Sizi buralarda bir daha görmey –e- yim. (İstek kipi)� Çocukları ödev yapmaya zorlamay -alım. (İstek kipi)� Arkadaşlar lütfen biraz sessiz ol -alım. (İstek kipi)� Bayramda ailemin yanında ol –malı-yım. (Gereklilik

kipi)� Bu dolabı yukarı bu saatte çıkarmay -alım. (İstek kipi)

Cevap: D

19. Çatı özelliği yüklemi eylem olan, iş, oluş ve hareket bil-diren cümlelerde aranır. Buna göre A seçeneğinde de-ğiştirmek, B seçeneğinde bağlanmak, C seçeneğinde inmek, D seçeneğinde öğrenmek iş, oluş ve hareket bildiren fiillerdir. Ancak E seçeneğinde yüklem olan “at” sözcüğü isimdir ve bildirme eki alarak yüklem olmuştur. İsim olduğu için çatı özelliği aranmaz.

Cevap: E

20. Geçişsiz eylemlerde yüklem nesne almaz, “neyi, kimi, ne” sorularına yanıt vermez. Yüklemlerin başına “onu” zamiri getirebiliyorsak eylem geçişli, getiremiyorsak ge-çişsizdir

� onu içer. (geçişli eylem)� onu kurur. (geçişsiz eylem)� onu bilir. (geçişli eylem)� onu keser. (geçişli eylem)� onu öğrenmez. (geçişli eylem)

Cevap: B

Page 74: Dil, Kültür ve İletişim Test - 1liderplus.com.tr/yayin/cozumler/2019-2020/9/turkdiliveedebiyatisb/tumu.pdfEdebiyatın kendine ait dil ve anlatım tarzına edebî dil adı verilir

Günlük-Blog

74

9.Ünite

Test - 4 İmla Çalışmaları1. A seçeneğindeki “ipekcilikte” ifadesi yanlış yazılmıştır.

Ünsüz benzeşmesi kuralı gereği “ipekçilikte” biçiminde yazılmalıydı.

Cevap: A

2. E seçeneğinde yer alan “hakketti” sözcüğünün yazımı yanlıştır. “hak etmek” sözünde ünsüz türemesi olmadığı için sözün “hak etti” biçiminde yazılması gerekirdi.

Cevap: E

3. C seçeneğindeki cümlede geçen “anlamıyan” sözcüğü-nün yazımı yanlıştır. Türkçede bir kelimede “y” kaynaş-tırma ünsüzünün etkisiyle söyleyişte daralan sözcükler, yazıda kullanıldığında yazım yanlışı olur.” kuralı gereği sözcük “anlamayan” biçiminde yazılmalıydı.

Cevap: C

4. B seçeneğindeki “göğüsümde” sözcük ek aldığında orta hecesinde ünlü düşmesi meydana gelmiştir ancak bu gösterilmediği için yazım yanlışı olmuştur. Sözcük “göğ-sümde” biçiminde yazılmalıdır.

Cevap: B

5. İçeri, dışarı, ileri, şura, bura, ora, yukarı, aşağı gibi söz-ler ek aldıklarında sonlarında bulunan ünlüler düşmez. Buna göre D seçeneğindeki “ilerde” sözcüğünün yazımı yanlıştır. Doğrusu “ileride” şeklinde olmalıdır.

Cevap: D

6. A seçeneğindeki “Sınavı ölüm kalım meselesi olarak görmek te sınav kaygısını artırır.” Cümlesindeki “te”yi cümleden çıkarıp okuduğumuzda cümlenin anlamında bozulma olmadığı görürüz. Dolayısıyla ayrı yazılması doğrudur çünkü bağlaçtır. Ancak “da, de” bağlacının hiç-bir zaman “ta, te”ye de dönüşemez. Doğru yazılışı “... görmek de sınav kaygısını artırır” biçimindedir.

Cevap: A

7. D seçeneğindeki “madem ki” sözcüğünün yazımı yan-lıştır. Bağlaç olan “ki” kendinden önceki sözcükten ayrı yazılır ancak kalıplaştığı için bitişik yazılan “mademki, sanki, çünkü, oysaki, illaki, meğerki, belki” sözcükleri var-dır. Bu yüzden “madem ki” sözcüğü “mademki” biçiminde yazılmalıdır.

Cevap: D

8. B seçeneğinde yer alan “inanmıyorki” sözünde yer alan “ki” bağlaçtır ve kendinden önceki sözcükten ayrı yazılır. Ayrıca “Eylemlerden sonra gelen ‘ki’ ayrı yazılır.” Bilgisi de göz önünde bulundurulursa sözcüğün “inanmıyordu ki” biçiminde yazılması gerektiği görülür.

Cevap: B

9. E seçeneğindeki “yaşa mıyor” sözünün yazımı yanlış-tır. “Neden baharın güzelliklerini yaşa mıyor gençler?” cümlesine soru anlamı veren koyu dizilmiş sözcüktür. Bu cümlede “-ma” olumsuzluk ekine “-yor” eki geldiği için ünlü daralması olmuş “-ma” eki “-mı”ya dönüşmüştür, dolayısıyla ayrı yazılmasına gerek yoktur. Sözcük “yaşa-mıyor” biçiminde yazılmalıdır.

Cevap: E

10. “mi” eki gelenekleşmiş olarak ayrı yazılır. E seçeneğinde “İngiltere’miydi” sözcüğünün yazımı yanlıştır. Özel ada çekim eki gibi kesme işareti ile bağlanmıştır. Doğru yazı-mı “İngiltere miydi?” olmalıydı.

Cevap: E

11. Parçada II numarayla belirtilen yere cümlenin bitmedi-ğini gösteren üç nokta (...) konmuş. Ancak bu cümlenin yükleminde ek eylem düşmüş ve yüklem “Hint Okyanu-su’nun yanı başında, sakin ve yemyeşil bir şehir(dir)” söz dizisidir. Devrik bir cümle kurularak ve ek eylem söylen-meyerek öğrenci başka bir seçeneğe düşürülmeye çalı-şılmıştır. Dolayısıyla parçada II numarayla belirtilen yere nokta (.) işaretinin getirilmesinin gerektiği görülür.

Cevap: B

Page 75: Dil, Kültür ve İletişim Test - 1liderplus.com.tr/yayin/cozumler/2019-2020/9/turkdiliveedebiyatisb/tumu.pdfEdebiyatın kendine ait dil ve anlatım tarzına edebî dil adı verilir

Günlük-Blog

Test - 4

75

9.Ünite

İmla Çalışmaları12. Parçada I numarayla belirtilen virgül (,) sıralı cümleleri

ayırdığı için, III numarayla belirtilen üç nokta (...) cümle-de yargı olmadığı için yani yüklem olmadığı için, IV nu-marayla belirtilen virgül (,) eş görevli sözcükleri ayırdığı için ve V numarayla belirtilen üç nokta (...) kendinden ön-ceki sözün yüklemi olmadığı, anlamca tamamlanmadığı için doğru kullanılmıştır. II numarayla belirtilen noktalı virgül ise yanlış kullanılmıştır. Bu boşlukta virgül (,) kulla-nılmalıydı çünkü bir öge belirtilmek isteniyorsa bu, virgül (,) işaretiyle yapılır.

Cevap: B

13. Parçada I, II ve V numarayla belirtilen yerlere cümleler tamamlanmış olduğu, yüklemleri bulunduğu için nokta (.) getirilmelidir. III ve IV numarayla belirtilen yerlere ise bir açıklama yapılacağı için iki nokta (:) getirilmelidir.

Cevap: A

14. Parçada I numarayla belirtilen yere sıralı cümle olduğu için virgül (,), II numarayla belirtilen yerden önceki cüm-leler soru anlamı taşıdığı için soru işareti (?) getirilmelidir. I numaralı yerden sonraki “yoksa” sözcüğü küçük harfle yazıldığı için cümle devam ediyor o yüzden öncesinde l numaralı yere soru anlamı olsa da soru işareti (?) getiri-lemez. III numarayla belirtilen yerden sonra bir açıklama yapılacağı için III numaralı yere iki nokta (:), IV numa-rayla belirtilen yerden önceki alıntı cümlesi tamamlandığı için nokta (.), V numarayla belirtilen yere öncesinde alın-tının bitmesi gerekçesiyle tırnak işareti (”) getirilmelidir.

Cevap: B

15. Parçada ilk ayraçla belirtilen yere özne ile yüklem ara-sına başka ögeler girdiğinde özneyi belirtmek için virgül (,) getirilir kuralı gereği virgül (,), ikinci ayraçla belirtilen yerden önceki cümle anlamca tamamlanmadığı, yüklemi söylenmediği için ikinci ayraca üç nokta (...), üçüncü ay-raçla belirtilen yere sıralı cümleler birbiri ardınca geldiği için üçüncü ayraca virgül (,), dördüncü ayraçla belirtilen yerden sonra bir açıklama yapılacağı için dördüncü ay-raca iki nokta (:), beşinci ayraçla belirtilen yerden önce bir duygu belirten söz dizisi olduğu için beşinci ayraca ünlem işareti (!) getirilmelidir.

Cevap: C

16. Verilen parçada ilk ayraca sıralanan ögeleri ayırmak için virgül, ikinci ve üçüncü ayraca eseri belirtmek için tırnak işareti, dördüncü ayraca özneyi ayırmak için virgül ve son ayaraca yargı tamamlandığı için nokta konmalıdır. Buna göre sıralama (,) (“) (“) (,) (.) şeklinde olmalıdır.

Cevap: B

17. Parçada I, II, III ve V numara ile belirtilen yerlere yargı tamamlandığı için nokta, IV numaralı yere ise virgül kon-malıdır.

Cevap: D

18. Ünlem işareti; küçümseme, alay bildirmek için ilgili söz-cüğün ya da cümlenin sonunda parantez içinde kullanılır. A seçeneğindeki “Ne kadar zeki ( ) olduğun belli değil mi?” cümlesinde de bir alaya alma söz konusu olduğun-dan buraya ünlem işareti getirilmelidir.

Cevap: A

19. “Şart ekinden (-se, -sa) sonra virgül konmaz.” kuralı göz önünde tutulursa cümlede II numarayla belirtilen virgülün (,) ve “Metin içinde zarf-fiil ekleriyle oluşturulmuş sözcük-lerden sonra virgül konmaz.” kuralı göz önünde tutulursa cümlede III numarayla belirtilen virgülün (,) yanlış kulla-nıldığı görülür.

Cevap: E

20. “Tekrarlı bağlaçlardan önce ve sonra virgül konmaz.” ku-ralı göz önünde tutulursa parçada IV numarayla belirtilen virgülün (,) yanlış kullanıldığı görülür.

Cevap: D