351

Click here to load reader

Ferdinand d. Saussure- Genel Dilbilim Dersleri

Embed Size (px)

DESCRIPTION

uk

Citation preview

  • G EDLBLMDERSLER

    FERDINAND DE SAUSSUREEVREN: BERKE VARDAR

  • GENEL D LBLM DERSLER

  • MULTILINGUAL, 1998

    ISBN 975-7262-20-x

    G E N EL DLBLM D ER SLER Ferdinand de Saussure / eviren: Prof. Dr. Berke Vardar / Kapak: Tolga Arkona / Bask: Matbaa 70, Mays 1998

  • Ferdinand de Saussure

    GENEL DLBLM DERSLER

    evirenProf. Dr. Berke Vardar

    MULTILINGUALKlodfarer Cd. 40/6 emberlita-stanbul Tel: (212) 518 22 78 Fax: (212) 518 47 55

  • sumFERD IN A N D D E SAUSSURE

    V E

    "GENEL D LBLM D ER SLER

    evirisini sunduumuz yapt, XX. yzyln r aan, devrim yaratan tem el kitaplarndan biridir. Dilbilimde olduu gibi ondan esinlenen tm dallarda da adna daha sk rastlanan, alntlarda daha geni yer tutan bir baka yapt gstermeye olanak yok gibidir. 1930lardan ok yakn bir gemie dein Batda yaymlanan pek az dilbilim yaptnda bu kitaptan sz edilmez; 1950lerden sonra dilbilim kkenli kavram, ilke ve yntemlerden yararlanan ok az budun- bilim, ruhbilim, yaznsal eletiri, gstergebilim, vb. almasnda bu yapt anlmaz.

    Yzylmzn balarnda, svireli dilbilimci Ferdinand de Saussuren Cenevre niversitesinde verdii genel dilbilim derslerinde rencilerin tuttuklar notlarn, bilginin lm nden sonra derlenerek zgn bir bireime dntrlmesi sonucu yaymlanan bu ilgin yazgl yapt bugne dein deiik yorumlara, eliik aklamalara, ard arkas kesilmez tartm alara konu olmutur. nk btn byk yaptlar gibi G enel D ilbilim Dersleri de deiik grnm ler sunan, bir yanyla gemie kk salan, bir yanyla am yanstan, bir yanyla da gcl b ir gelecei satrlar arasnda saklayan, byk kuramcnn szl aklamalarndaki yarat abasn hem arpc kesinle meleri, hem de yorum a ak duraksamalaryla yazd anlatmn kendine zg kalplarna indirgeyen okynl bir anttr. Baka baka alardan ele alnabilmesinin nedeni kukusuz budur. G erekten ile, kimi yorumcu onun u ynne arlk verir, kimi yorumcu bu

  • 6ynne; kimine gre yaptta anlklk, ruhbilimselcilik egemendir, kimine gre bilinselcilik; bir bakarsnz kitabn lkselciliinden sz ediliyor, tinselcilii abartlyor; bir bakarsnz olguculuu ne karlyor, zdekilii vurgulanyor. A m a btn bu tartm al ynlerine karn G enel D ilbilim Dersleri nin herkese ortaklaa benimsenen, tartm a gtrm ez bir yan var, o da u: XX. yzyl dilbilimi bu yaptla balar, bu yaptla geliir, btn dilbilim dallar, tm insan bilimleri bu yaptla yenilenir. nk sz konusu kitap, Saussure Devrim i diye adlandrlabilecek kkl dnm n balca anlatm arac olmu, giderek, yce esinli, ok etkin bir bildiri nitelii kazanmtr. Dilbilimin yan sra br insan bilimlerinde de en gegerli kuramlarn, en arpc uygulamalarn uzun sre erevesini oluturan yapsalclk akm kkn bu yapttan, esinini Saussureden alr.

    Gerekten de, bu bilgin yntemsel tutum uyla ve savunduu ilkelerle yepyeni bir yol am, bamszlna kavuturduu dilbilimi ada eksenine oturtm utur. Dil anlay Saussurele birlikte temelinden deiecek, dilbilimci, inceledii konuyu artk bantlarn ynettii bir dizge olarak ele alacaktr. G erekler bundan byle tzlerde, zdeklerde, som ut grntlerde deil, soyut biimlerde, rtk dzeneklerde, yaplarda aranacaktr. Balca erek, her trl srecin, oluun, gereklemenin ardndaki dizgeyi, yapy bulup ortaya karmak olacaktr.

    Saussure hem bir dilbilim yntemi oluturm u, hem de evrensel geerlik tayan bir tr bilgi kuram yaratm tr. Toplum yaamn geni bir bantlar a , eitli dzeylerde anlama, bildirime saayan anlaml birimlerin ya da gstergelerin kurduu bir evrim olarak ele alm, dili bu btn iindeki yerine oturtm utur. Nerede anlaml birim ya da gsterge varsa, artk orada dilbilim yntemi geerli olacaktr. nk dil, benzer bildiriim aralarnn en dizgelisi, en yetkinidir. Bu tr olgulara ynelik yaklam yollarnn en elverilisini, aklamalarda yararlanlabilecek kuram sal erevelerin en uygununu dilbilim sunar.

    Dilbilimin konusunu, toplumsal nitelikli dille kiisel zellikli sz ayrmudan kalkarak belirleyen, dizge grnm sunan, btn

  • 7lk gsteren toplumsal dili biricik inceleme konusu olarak ele alan Saussure onu d etkenlerle deil, ayn anda bir arada bulunan s- rem de elerin ilevleri bakmndan aklamak gerektiini belirtmitir. Bylece, evrim boyutuna stnlk tanyan XIX. yzyl anlayn temelinden sarsm, dizge incelemesine ncelik vermitir. itim imgesi ya da gsterenle kavram ya da gsterilenden oluan, kkn toplumdan, anlam ve deerini dizgeden alan saymaca, nedensiz gsterge ya da anlaml birimlerle bunlar oluturan ve bunlarn oluturduu br eleri hem yatay eksende birbirlerine eklenmeleri, hem de dey desende birbirlerinin yerini almalar asndan irdelemitir. Bylece, dil felsefesiyle dilsel evrim yerine dilin i gerekliini almalarn odak noktas yapmtr. Bu ilkeler ve bu yntemsel tutum, sonradan ortaya kacak olan yapsalcln, bir baka deyile, incelenen btn, i bantlardan kurulu, deerini birbirinden alan dayank elerin yaratt bamsz b ir dzlem ya da yap biiminde kavramaya ynelen bilimsel akmn tem elini oluturacaktr.

    Saussure Devriminden esinlenen XX. yzyl dilbilimcileri, yarattklar gl, etkin kuram lar, giritikleri geni kapsaml ve ta- ntlayc uygulamalarla szl bildiriim arac dili inceleyen dal insan bilimleri arasnda rnek bilim dzeyine ykseltmilerdir. Dilbilim bylece eitli bilimlerin esin kayna, kesime noktas, ortak paydas durum una girmitir. Dilbilim kavramlar bilimselliin balca lt ve en salam gvencesi saylmtr. Dilbilim kkenli ortak bir kuramsal dil olumu, deiik alanlar arasnda salam kprler kurulmu, ok verimli bir dallararas aratrm a ortam yaratlmtr. Bu oluum, szcn geni anlamyla yapsalcln ya da - akmn ne denli deiik grnm lere brndn belirtm ek amacyla kullanlan terim le - yapsalclklarn serveniyle ok yakmdan ilgilidir.

    Yeni t r bir yapsalclk saylmas gereken retici-dnm- sel dil anlayyla incelemelere gnmzde verimli bir boyut kazandran, derin yaplarn gizemini zme, kuruluunu belirleme, dnm kurallarn saptama, vb. grevini stlenen, henz btn sonularm vermedii gibi tm kuram sal erevesini de yaratamam olan akrn, zellikle Amerikal N. Chomskynin nderliinde, her eye

  • 8karn, dilbilime gl bir atlm yaptrmaktadr. br alanlarda da derin yanklar uyandran bir sraytr bu. A ratrm alarn dizisel boyuttan dizimsel boyuta, bu boyutun da yzeysel grntlerinden derin dzeneine kaydn izliyoruz. Yeni kuram lar son zam anlarda derin yapdaki anlamsal oluturucunun ilevi stnde younlam bulunuyor. te, birinci tr yapsalcln belli bir doyma noktasna ulamasndan sonra kendini gsteren dnm, Saussurele balayan XX. yzyl dilbiliminin gnmzde vard son nokta bu.

    26 Kasm 1857de Cenevrede dnyaya gelen Ferdinand de Saussure eski ve nl, bilim gelenei gl, soylu bir ailedendir.

    Kk Ferdinand nce Bern dolaylarndaki Hofwyl Kole- jine gnderilir, sonra renimini Cenevredeki M artine Enstits nde srdrr. D aha on be yana varmadan, anadili Franszca dnda, rendii diller unlardr: Almanca, ngilizce, Latince ve Yunanca. svireli nl dilbilimci A. Pictctye sunulmak zere 1872 ylnda genel dil dizgesine ilikin bir inceleme kalem e alan kk bilgin her dilin tem elinde iki ve nszl kkler bulunduunu savunur. Pictet kendisini yrekten kutlar, am a evrensel nitelikli bir dizge oluturm aktan henz uzak bulunduunu da belirtir.

    Saussure on alt yandayken eski Yunanca biimlerde bir eit geniz nlsnn varln sezer (rnein tatos szcndeki a bu tr bir sestir). O nun birgn okulda H erodotosu okurken sezinledii bu gibi geniz nllerinin gerekten var olduunu Brugmann ancak yl sonra tantlayacaktr.

    1875 ylnda orta renimini btnleyen Saussure Cenevre niversitesine yazlr, bir yl kimya ve fizik derslerini izler. Am a vaktinin ounu, bir sre nce renmeye balad Sanskriteyle eitli dil sorunlarna ayrr.

    1876da Paris Dilbilim Kurumuna ye seilen gen bilgin yaymlad incelemelerle bilim dnyasnn dikkatini eker: "Le Suffixe -T-" (1876) (-T- Soneki), "Sur une elasse de verbes latins en -eo"

  • 9(1876) (-eoln Latince Bir Eylemler Snf stne). Ayn yl dilbilim okumak amacyla Leipzige gider. Yeni incelemeler kaleme alr: La transformation latine it en ss suppose-t-elle un intermdiaire st?'(1877) (Latince tfnin ssye Dnmesi vfnin Aracln G erektirir mi?), "Essai dune distinction des diffrents a indo-europcens" (1877) (eitli Hint-Avrupa a larnn Ayrt Edilmesi stne Deneme).

    Yenidilbilgiciler akmnn olutuu Leipzigde Saussure Alman dili tarihiyle eski birtakm dillere ilikin derslerin yan sra nl Hint-Avrupac G. Curtiusun derslerini izler. Bir ara Berline giderek orada Sanskrite ve Kelte okur.

    evresindeki gen dilbilimcilerle sk sk anlamazla dmesine, byk bir anlayszlk emberiyle sarlmasna karn, Saussure Almanyada geirdii yllarda ok parlak bir gelime gsterir. 1878 de bitirerek 1879da Leipzigde bastrd M moire sur le systm e prim itif des voyelles dans les langues indo-europennes (Hint-Avrupa Dillerinde nllerin tik Dizgesi stne nceleme) adl yapt kendisine uluslararas bir n salar. Bu alma tarihsel dilbilim konusundaki en yetkin incelemeler arasnda yer alr, karlatrmal aratrm alara yeni bir boyut kazandrr. O gne dein karanlk kalm birok noktay aydnlatan bilgin, rnein Hint-Avrupa dilinde e /o /a ayrmnn belirdiini, bundan tr de a nn e,o,a biiminde tnya blnd yolundaki yaygn grn sakat olduunu tantlar. Bu incelemeyi De l Em ploi du gnitif absolu en sanscrit (Sanskritede Salt Tamlayan Durum unun Kullan stne) adl doktora tezi (1880; basm: Cenevre, 1881) izler. Bu incelemesinde Saussure ele ald "durunTun ayrc zelliini ortaya koymaya ynelir; kartlk ve grecelik kavramlarndan yararlanr.

    Doktorasn verdikten sonra alt aylk bir Litvanya gezisine kan bilgin dnte Parise yerleir. On bir yl kalacaktr bu kentte. lk yl M. Bral, J. D arm esteter gibi dilbilimcilerin derslerini izler. 1881 retim ylnn banda Bral, Ecole Pratique des Hautes Etudesdeki derslerini ona brakr. Saussure bu grevinde nl hocasn aratmaz, byk bir baaryla karlatrmal Germ en dilbilgi

  • 10

    si, Yunanca, Latince, Litvanca okutur. Bylece stn reticilik yeteneklerini ortaya koyma ve gelitirme olanan bulur. Bu arada eitli bildiriler, incelemeler yazar: "Une loi rythmique de la langue grecque" (1884) (Yunancanm Bir Dizem Yasas), "Comparatifs et superlatifs germaniques" (1887) (Germ encedeki Karlatrma ve stnlk Sfatlar), "Sur un point de la phontique des consonnes en indo-europen" (1887) (Hint-Avrupa Dilindeki nszlerin Ses- bilgisine likin Bir Nokta stne), vb.

    Gnm ze dein aydmlatlamam nedenlerden tr Saussure 1891 ylnda Cenevreye dner. Bir sava gre bilgin, Paris niversitesinde nemli bir krsye atanaca, nl College de F ranceta grevlendirilecei srada Fransz uyruuna gemesi koulu ne srlnce her eyi brakp lkesine dnmeyi yelemitir.

    Cenevre niversitesinde karlatrmal Hint-Avrupa dilbilimi, Sanskrite, vb. qkutmaya balayan bilgin m rnn sonuna dein bu grevde kalr. 1894te katld doubilimciler kurultaynda Litvanca mn vurgu dzenine ilikin bildirisiyle dikkati ekerse de Saussuren yaymlar gitgide seyrekleir. Dostlaryla m ektuplam aktan bile kand grlr. Bu duraklam ann nedeni kimine gre bilginin ar titizlii, kimine gre ise bilimsel yaamna pek ayak uyduramayan bir kadnla evlenmesi ve iki alkanldr. A m a Saussure, 1907 ylnn ocak aynda vermeye balad genel dilbilim dersleriyle bu suskunluunu unutturuverir.W ok salam bir bilgiyle desteklenen etkileyici bir anlatm, en ince ayrntlardan en soyut genellemelere kolayca srayabilen bir aklama gc Saussuren baka almalarnda olduu gibi bu derslerde de dikkati eker. Bilgin, kuramm szl anlatmyla oluturur, gelitirir, yeni yeni katklarla daha salam bir yapya kavuturur. A m a anlattklarn nedense bir kitapta taplamaz, kuram na yazl ve deimez bir biim vermez. 22 ubat 1913te Vaud kantonundaki Vufflens atosunda grtlak kanserinden lr. 1

    (1) Bu retim ders yln kapsar: 1906 (dersler 16 Ocak 1907de balamtr) - 1907 (3 Temmuz), 1908 (Kasmn ilk haftas) - 1909 (24 Haziran), 1910 (29 Ekim) - 1911 (4 Temmuz). Kaytl renci says : 1. y be (ya da alt), 2. yl on bir, 3. yl on iki.

  • 11

    stn yetenekleri, engin bilgisi ve etkileyici kiiliiyle gerek bir bilimsel nderdi Saussure. Dilbilim dnda yaznla, gzel sanatlarla, tarihle, doa bilimleriyle yakndan ilgilenir, iir yazar, resim yapard. Son derece drst ve alakgnllyd. Bilim ve yntemiyle olduu gibi iten davranlaryla da rencileri stnde silinmez izler brakmtr.

    Kendileri de tannm dilbilimciler arasnda yer alan Charles Bally ve A lbert Sechehaye/2* hocalarnn tinsel varlna kar duyduklar derin sayg ve ball somut ve unutulm az bir rnekle ta- ntlamlardr. Saussuren lmyle boalan karlatrm ak dilbilgisi ve genel dilbilim krssne atanan (1913) Bally, Sechehayeyle birlikte, byk kuramcnn genel dilbilim konusunda verdii dersleri bir kitaba dntrm e urama girimitir. rencilerin bu derslerde tuttuklar notlar toplayan bilginler iki yl sren youn bir alma sonunda Saussure dncesini hem adalarna, hem de gelecek kuaklara tantacak zgn bir bireim e ulamlardr (1915).

    (2) Charles Bally (.1865-1947) Saussurele tantnda otuz yalarnda bir lise retmeniydi. zleyecei yolu byk kuramcdan esinlenerek bulmutur. zellikle sz incelemelerine ynelen Bally, gstergelere oynak bir grnm veren anlatmsallkla ilgilenmi, toplumsal bir bi- embilim tasarlam ve bunu dbilimsel temeller stne oturtmutur. Kimi dilbgisi ulamlarndan bakalarna gei, nermelerin ad dizimlerine dnm gibi olgulan dil gstergesiyle dnce arasndaki ilikilerden kalkarak aklamtr. Dilsel bdiriimde toplumsal durumlarn etkisini de gz nnde bulunduran bu bgin hem retici-d- nmsel dilbilgisi, hem de toplumdilbim kuramlarna giden yol stnde yer alr. Balca yaptlar : Prcis ele stylistique (1905) (Biembi- lim Elkitab), Trait de stylistique franaise (1908-1909) (Fransz Bi- embilimi stne nceleme), Le Langage et la vie (1913) (D ve Yaam), Linguistique gnrale et linguistique franaise (1932) (Genel Dilbilim ve Fransz Dilbilimi). - Albert Sechehaye (1870-1946) de srekli olarak Saussure izlemi, onun grlerini yaymay, yorumlamay, gelitirmeyi ama edinmi, kurucularndan olduu Cahiers Ferdinand de Saussure dergisinde bu yolda birok yaz yaymlamtr. Cenevre Okulu diye adlandrlan dilbilimciler topluluunun, Ballyden sonra en nl bilginidir. 1939da Cenevre niversitesin- de Ballynin yerine geerek 1945e dein Saussuren nl krssn o ynetmitir. Sechehaye zellikle ruhsal dilbilime katkda bulunmutur.

  • 12

    Grevlerinin ykmllklerinden tr hemen hem en hi izleycme- dikleri( i) bu derslerde bulunmu olan rencilerden A lbert Riedlin- gerin de katklarndan yararlanarak oluturduklar yapt 1916da Cours de linguistique gnrale (Paris, Payot Yaynevi) (Genel Dilbilim D ersleri) balyla yaymlamlardr/3 4'

    Kitaba verilen dzenin byk dilbilimcinin tasarlad dzeni yanstp yanstmad, anlatmn yer yer yanl anlam alara yol ap-

    (3) Kimi kaynaklar yaptn oluumunu. Bally ile Sechehayenin de derslerde not tutmu rencilerden olduu izlenimi uyandracak biimde anlatrlar. O. Ducrot ii daha da ileri gtrerek nl yapt dorudan doruya rencilerin "kendi kiisel notlarna dayanarak" yazdn syler (bak. Quest-ce que le structuralisme? I. Le Structuralisme linguistique, Paris, d, du Seuil, coll. Points, 1968, s. 74). Kimi kaynaklar, derslerde bulunmu olan A. Riedlingeri iki yaymcyla bir tutarak yapt rencinin yazdn belirtir. Sekiz renciden aldktan otuz defter stnde alan yaymclar bu rencilerden biri olan Riedlingcrden ilk iki ders dizisine ilikin betikleri karlatrma konusunda yararlanmlardr. Yaptn temelini ise nc ders dizisi oluturmutur. Birinci basknn nszn okumak yukarda deinilen yanlglan nlemeye yeter.

    (4) Saussure'n eitli incelemeleri 1922 ylnda Recueil des publications scientifiques de Ferdinand de Saussure (Cenevre, Sonor; Heidelberg, K. Winter) (Ferdinand de Saussuren Bilimsel Yaymlarna likin Derleme) adl bir yaptta toplanmtr. Bilginden kalan notlarn en nemlileri Amerikal dilbilimci Whitneye, Niebelun- gen Destamna ve evrikleme ya da evirmece ("anagramme = bir szcn yazalarna yer deitirterek oluturulan szck) denilen szcklere ilikin olanlardr. evriklemeler konusunda Saussure, eski Hint-Avrupa dillerindeki kouklamann, bilinen l kurallar dnda, ses elerinin dizelerdeki dalyla ilgili birtakm kurallara uyduunu savunur. Bilgine gre, birinci ve ikinci dizelerin ko- uklamasndan bamsz olarak okseslemli eler Tanr ad gibi nemli szcklerin seslerine yer verir. Bunlar evriklemeli okseslilerdir. Ksacas, szcklerin altnda szckler vardr. J. Starobinski evriklemelere ilikin notlarn en ilgin olanlarn yaymlamtr: "Les anagrammes de Ferdinand de Saussure" (Mercure de France, ubat 1964) (Ferdinand de Saussuren evriklemeleri), "Les mots sous les mots", To Honor Roman Jakobson (La Haye, Mouton, dit III, 1967) (Szcklerin Altnda Szckler, Roman Jakob- sona Sayg adl yaptta).

  • 13

    amad, eklenen, deitirilen, karlan tmcelerin, blmlerin, rneklerin genel yapy arptp arptmad uzmanlar arasnda uzun u/un tartlmtr. zellikle R. Godel, R. Engler, T. De M auro gibi aratrclarn almalaryla (bak. Kaynaka) birok nokta aydnlanmtr, renci defterlerinin hem birbirleriyle, hem de yaymlanan yaptla karlatrlmas sonucunda grlm tr ki Bally-Sechebaye yapm betik, eletirilebilecek yanlar bulunmakla birlikte, Cenevre- li bilginin grlerini en iyi yanstan kaynaktr ve byk bir olaslkla yle de kalacaktr. Ksacas, dilbilim, Saussuren bu iki rencisine ok ey borludur.

    19'22de birtakm ayrntlardaki nemsiz deiikliklere ikinci basks, 1.931de de ufak dzeltmelerle nc basks yaymlanan kitap, bir daha hibir deiiklie uramadan ve - ne yazk ki - baka hibir dzeltme yaplm adan 1949dan bu yana birok kez baslmtr.

    Genel D ilbilim Derslerinin ilk evrildii dil Japoncadr ( l92iS). Bu eviriyi srasyla: Almanca (1931), Rusa (1933), spanyolca (1945), ngilizce (1959), Lehe (1961), talyanca (1967; eleti- l basn), M acarca (1967) eviriler izlemitir.

    B. V A R D A R (S)

    (S) Itak. not 3.(i) Siiz konusu irili ufakl yanllarn Franszca betikte bulunduktan

    sayfalar belirtiyor, bunlardan kimileri ok nemsiz de olsa, eksiksiz bir dkmde anlmalarnn zorunlu olduunu dnyoruz (hak. Cours de linguistique gnmle, Paris, Payot, 1972, ss. 23, 26, 2, 33, 49, 59, 66, (2 yanl), 68, 69, 72 (2 yanl), 73, 74, 75 (3 yanl), 76, 80 (2 yanl), 84 (2 yanl), 86, 87, 89, 90, 91 (2 yanl), 94, 17, 103 (2 vanl), 109, 111, 113, 116, 122, 123, 129 (2 yanl), 132, 135, 136, 137. 138, 139, 144, 145, 146, 147 (2 yanl), 149, 151, 153, 160, 172, 182, 186, 196, 198, 199, 200 (4 yanl), 201 (7 yanl), 202, ,'04. 205, 206, 207, 208, 209, 211, 212, (2 yanl), 213 (2 yanl), 214 (.' yanl), 216, 217 (2 yanl), 221, 222, 229 (4 yanl), 233 (3 yanl), 234, 236, 238, 239 (2 yanl), 248 (3 yanl), 251, 254, 258, 262, m (2 yanl), 276, 278, 282, 286, 294, 300, 306, .309, 310, 311 (2 yanl), 314, 316, 319 (2 yanl), 320 (3 yanl), 321 (2 yanl), 324, I2(, 129 (5 yanl).

  • KAYNAKA

    Aksan, D.

    Amacker, R. Balfy, Ch.

    Bakan, . Bayrav, S.

    Benveniste, E.

    Buysscns, E.

    De Mauro, T.

    Dilar, A.

    Doroszewski, W.

    Engler, R.

    Godcl, R.

    Anlambilimi ve Trk Anlambilini, Ankara, A.. Dil ve Tarih-Corafya Fakltesi yay., 1971.Linguistique saussuricnne, Genve-Paris, Droz, 1975.Le Langage et la vie, Paris, Payot, 1913; 2e d. 1926. Linguistique gnrale et linguistique franaise, 2e d. Berne, A. Francke, 1944.lengistik Metodu, stanbul, alayan Kitabevi 1967. Yapsal Dilbilimi, stanbul, .O. Edebiyat Fakltesi yay., 1969.Problmes de linguistique gnrale, Paris, Gallimard, 1966."La nature du signe linguistique", Acta lingistica, 2, 1940-1941.Corso di lingistica generale (F. de Saussure). Introduzi- one, traduzione e commenti di T. De Mauro, seconda edizione, Bar, Laterza, 1968.Une Introduction la smantique, trad. fr., Paris, Payot, 1969.Cours de linguistique gnrale (F. de Saussure). Edition critique prpare par T. De Mauro, Payot, Paris, 1972. Dil, Diller ve Dilcilik, Ankara, Trk Dil Kurumu yay., 1968."Quelques remarques sur les rapports de la sociologie et de la linguistique: Durkheim et F. de Saussure", Journal de psychologie, 30, 1933."C.L.G. und S.M.: eine kritische Ausgabe des Cours de linguistique gnrale", Kratylos, 4, 1959."Remarques sur Saussure, son systme et sa terminologie", Cahiers Ferdinand de Saussure, XXII, 1966.Lexique de la terminologie saussurienne, Utrecht Anvers, Spectrum, 1977.Les Sources manuscrites du Cots de lingidstique gnrale de Ferdinand de Sausstue, Genve, Droz; Paris, Minard, 1957."Actualit de la linguistique saussurienne", Dilbilim V, 1980.

  • 15

    Greimas, A - J. "Lactualit du saussurisme". Le Franais modeme, 24, 1956.

    Guiraud, P. Hjclmslev, L.

    Anlamhilim, eviri, 2. bask, Ankara, Kuzey yay., 1984. Prolgomnes une thorie du langage, trad fr., Paris, d. de Minuit, 1968.

    Jakobson, R.

    Essais linguistiques, trad. fr., Paris, d. de Minuit, 1971. Essais de linguistique gnrale, trad. fr., Paris, d. deMinuit, 1 ,1963, II, 1973.

    Levi - Strauss, C. Anthropologie structurale, Paris, Plon, 1958.Malmberg, B. Les Nouvelles tendances de ta linguistique modeme,

    trad. fr., Paris, P.U.F., 1966.Mounin, G.

    UUmann, S.

    Ferdinand de Saussure, Paris, Seghers, 1968.La Linguistique du XXe sicle, Paris, P.U.F., 1972.Prcis de smantique franaise, 2? d. Berne, A. Francke, 1959.

    Vardar, B.

    Toplumsal Ynden D il, Varlk, 1 Austos 1963.ada nsan Bilimlerinde Temel lke, Yapraklar, mart, nisan 1965.

    "Modem Dilbiliminin Temel Kavranlan", Varlk, 1 Mart 1967.

    Dilbilim Sorunlar, stanbul, Yeni nsan yay., 1968. "Saussure", La Quinzaine littraire, 57, 16-30 septembre 1968.

    Ferdinand de Saussure ve Dilbilim Kavramlar, stanbul, Yeni nsan yay,, 1971.

    "Yapsal Eletiride Yeni Bir Atlm", Gilney-Dou Avrupa

    Aratrmalar Dergisi, 2-3,1974.Une Introduction ta phonologie, 2e d. stanbul, .. Edebiyat Fakltesi yay., 1984."Le terme objet dans le C L G", Cahiers Ferdinand de Saussure, 31,1977.

    (Propos recueillis par), "Entretien avec Robert Godel", Dilbilim II, 1977.

    Dilbilimin Temel Kavram ve lkeleri, Ankara, Trk Dil

    Kurumu yay., 1982.(Ynetiminde), . Demircan, E. Douman, N, Gz, G. k, , Ozil, E. ztokat, 0 . Senemolu, N. Sevil, E. Szer, XX. Yzyl Dilbilimi, Ankara, Trk Dil Kurumu yay, 1983.

    Ycel, T. Dil Devrimi ve Sonulan, Ankara, Trk Dil Kurumu

    yay., 1982.Yapsalclk, stanbul, Ada yaynlar, 1982.

  • BRNC BASKININ NSZ

    Ferdinand de Saussuren, stn yeteneklerinin, iinde geliip byd dilbilimi niteleyen ilkelerle yntemlerin yetersizliinden yakndn sk sk duymuuzdur. Bilgin, o kargaa ortamnda dncelerine yol gsterebilecek ynlendirici yasalar tm yaam boyunca bkp usanmadan arayp durdu. Bunca yl olgunlatrd dncelerini tantma olanan ise ancak 1906da Cenevre niversitesinde Joseph Wertheimerin yerine geince buldu. 1906-1907, 1908-1909 ve 1910-1911 retim yllarnda genel dilbilim stne dersler verdi. Ne var ki izlence zorunluklar her retim ylnda derslerinin yarsn Hint-Avrupa dillerine, bunlarn tarih ve evrimlerine ayrmasn gerektirdi. Bu yzden de konunun en nemli blm byk lde darald.

    Bu son derece verimli retimi izleme ayrcalndan yararlanan herkes sz konusu derslerden bir kitap domam olmasna zlmtr. stadn lmnden sonra sayn einin byk bir incelik gstererek yararlanmamz salad notlarda bu yce esinli retimin aslna uygun, hi deilse yakn bir grntsn bulacamz umuyor, Ferdinand de Saussuren kiisel notlarn gzden geirip renci notlaryla birletirince bir yaym olanann doabileceini dnyorduk. Byk bir d krklna uradk: renci defterlerindeki notlara uyan hemen hemen hibir ey bulamadk. F. de Saussure, verecei derslerin ana izgilerini gn gnn saptad, arabuk kaleme alnvermi taslaklar meer her dersten sonra yrtp atarm! Masasnn ekmecelerinde olduka eski birtakm yaz denemeleri dnda bir ey bulamadk. Bunlar deersiz deildi elbette, ama kullanlabilecek, retim yln kapsayan derslerin ieriiyle kaynatrlabilecek nitelikte de deildi.

    Ferdinand de Saussuren bilimsel yaamnda, artk geri-

  • 17

    lerde kalm olan Mmoire sur les voyelles (nller stne nceleme) adl yaptn yaymland dnem denli parlak bir aamay belirleyen bu son derslerden, grevlerimizin getirdii ykmllklerden tr hemen hemen hi yararlanamadk: Onun iin, byle bir durumla karlamak d krklmz bir kat daha artrd.

    Bu nedenle, sz konusu konuma dizisinde rencilerin tuttuu notlara bavurmamz gerekti. lk iki dizi iin Louis Caille, Lopold Gautier, Paul Regard ve Albert Riedlinger, en nemli dizi olan nc dizi iin de Bayan Albert Sechehaye, George Dgallier ve Francis Joseph hemen hemen hi eksii gedii olmayan defterler verdiler bize. Louis Brtschten de zel bir konu- ya

  • 18

    yoksun brakacakt. En eksiksiz otan nc ders dizisi bile F. de Saussuren kuramlaryla yntemlerini tek bana tmyle yanstabilecek durumda deildi.

    ok zgn birtakm paralar olduklar gibi sunmamz nerildi. nce hu gr parlak bulduk. Ama ok gemeden hocamzn dncesini bu yoldan arptacamz anladk: nk, deeri ancak btnnden anlalan bir yapnn ancak birtakm blmleri tantlm olacakt.

    Daha gz pek, arta kanmzca usa daha uygun bir zm yolu benimsedik: nc ders dizisini temel olarak ele alp, F. de Saussuren kiisel notlaryla birlikte elimizdeki btn gereleri kullanarak yapy yeniden kurmak, bir bireim yapmak istedik. Grld gibi, bir yeniden yaratm sz konusuydu. Bunun da batan baa nesnel olmas gorektiinden gerekletirilmesindeki glk bir kat daha artyordu. Her noktada, her zel dncenin derinlerine inerek dizgenin tmnn altnda bu dnceyi, ders srasnda kanlmaz olan deiik anlatmlardan syrarak son biimiyle grmeye, bu i bittikten sonra da onu doal balamna yerletirmeye almak gerekiyordu. Bylece btn blmler yazarn amacna uygun bir dzen iinde sunulacak, gdlen amac grmekten ok sezinlediimiz durumlarda bile ayn yol izlenecekti.

    te, sz konusu zmseme ve yeniden oluturma almasndan, bilgin okurlarla dilbilimin tm dostlarna biraz da ekinerek sunduumuz bu kitap dodu.

    Temel dncemiz, yaptn tmyle uyandraca izlenime katkda bulunabilecek hibir eyi bir yana itmeden rgensel bir btn kurmak oldu. Ama belki de dorudan doruya bu tutumumuzdan tr bize ifte bir eletiri yneltilecek.

    nce, bu "btn"n eksik olduunu syleyenler kabilir: stadn retimi hibir zaman dilbilimin btn blmlerini ele almak ya da bu blmlerin her birini ayn gr kla aydnlatmak gibi bir amaca ynelmemitir; bunu gerekletirmesine olanak yoktu. Kald ki F. de Saussuren bambaka bir kaygs vard: Yapt

  • 19

    nn her kesinde karmza kan, salam olduu gibi eitlilik de gsteren bu rgnn stne yasland birtakm temel, kiisel lkelerin klavuzluunda derinlemesine alm, bu lkelerin arpc uygulamalara elverili olduu, bir de bunlar sarsabilecek bir kuramla elitii durumlarda genilemesine yaylmtr Saussure.

    Birtakm dallara, rnein anlambilime yle bir dokunup geilmi olmasnn nedeni budur. Bu boluklarn genel yapya zarar vereceini sanmyoruz. Bir "sz bilimi"nln yokluu daha dikkat ekici. nc ders dizisini izleyenlere vaat edilen bu inceleme kukusuz sonraki ders dizilerinde ba keye geecekti. Bu szn niin tutulamadn ok iyi biliyoruz. yle bir deinilmi olan bu ereveye giren blk prk gzlemleri toplayp doal yerlerine koymakla yetindik. Daha ileriye gitmemiz olanakszd.

    Birinci eletirideki savn tersine, F. de Saussureden nce aklk kazanm birtakm noktalara ilikin paralan kitaba aldmz iin de biz! knayacaklar belki kacaktr. Bu denli geni bir sunuta her ey yeni olamaz. Kald ki, eer daha nce bilinen ilkeler btnn anlalmas iin zorunluysa, bunlar btnn dnda brakmam olmamzdan tr bize kzmamak gerekir. rnein, ses deiimlerine ilikin blm daha nce - hem de belki daha kesin bir biimde - sylenmi eyler kapsamaktadr; ama bu blmde birok zgn ve deerli aynntlar bulunduu gibi, yzeysel bir okuma bile bu blmn atlmasyla doacak boluktan tr, F. de Saussuren dural dilbilim dizgesini yaslad ilkelerin anlalmasnda ne gibi glkler kacan gsterir.

    Eletirmenlere ve dorudan doruya da yazarn kendisine kar stlendiimiz tm sorumluluu biliyoruz. F. de Saussure belki de bu kitabn yaymlanmasna izin vermezdi.

    Bu sorumluluu tmyle zerimize alyor, kimseyle de paylamak istemiyoruz. Acaba eletirmenler statla onun dncelerini aktaranlan birbirinden ayrabilecek mi? Eer yapacaklar eletirileri yalnzca bize yneltirlerse kendilerine gnl borcumuz olur; Bu eletirilerin, ok deer verdiimiz bir kimsenin ansna yneltilmesi hakszlk saylr.

    Cenevre, Temmuz 1915. Ch. BALLY, Alb. SECHEHAYE

  • KNC BASKININ NSZ

    Bu ikinci bask birinci baskya hibir nemli deiiklik getirmiyor. Yaymclar, kimi noktalarda anlatm daha aydnlk ve daha ak klmak amacyla birtakm ayrntlarda deiiklik yapmakla yetinmilerdir.

    Ch. B. Alb. S.

    NC BASKININ NSZ

    Bu bask, kimi ayrntlardaki dzeltmeler dnda bir ncekinin ayndr.

    Ch. B. Alb. S.

  • TRKE EVRNN KNC BASKISI STNE

    Yllar nce, temel nitelikli dilbilim yaptlarnn Trkeye evrilmesi yolunda Trk D il Kurumu 'nun ald r ac kanr sonucu F. de Saussuren nlii yapt dilimize kazandrlmt. lk basksn iki cilt olarak sunduumuz Genel Dilbilim Dersleri/un (1976 ve 1978) dzeninde ufak bir deiiklik yapm, sesbilim ilkelerine ilikin ek blmne ikinci cildin sonunda yer vermitik Tek cilt olarak sunulan bu ikinci baskda ise zgn yaptn dzenine uyulmutur. Atatrkn at grkemli yolda, hibir engel tanmadan geliimini kesintisiz srdren dilimizin izledii dorultuya uygun deiiklikler de yaplm, kimi terimler yenilenmi ve anlatm tmyle gzden geirilmitir. Sunu blmne ekli Kaynaka, son yllardaki katklarla gelitirilerek gncelletirilmeye allmtr.

    Saussuree ilikin derin aratrmalaryla tannan ve uzmanlk alanlar arasnda Trke de bulunan svireli nl dilbilimci Prof R Godelin evirimize zel bir ilgi gsterdiini, deerli gzlemlerini bizden esirgemediini de burada belirtmek isteriz. Sayn Godel ayrca, zgn yaptta saptadmz ve bir blm, yorumu saptrabilecek trden olan yanllarn en nemlilerini Cahiers Ferdinand de Saussure dergisinde yaymlatarakd) bu olgu zerine bilim dnyasnn ilgisini ekmitir. evirimizin ikinci basksn sunarken bu byk bilgine teekkr bor biliriz.

    Aralk 1984 B.V. 1

    (1) Bak. R. Engler, "Bibliographie saussurienne", CFS, 31. 1977.

  • TRKE EVRNN NC BASKISI STNE

    Ferdinand de Saussuren Cours de Linguistique Gnrale (Genel Dilbilim Dersleri) adl yaptnn Trke evirisinin ikinci basksnn stnden on yl gemi. Kitab Trk- eye kazandran Trk dilbiliminn nclerinde Prof. Dr. Berke Vardar da dokuz yl nce yitirdik.

    ada dilbilimin bu bayaptn yayma hazrlayanlar (Charles BaUy ve Albert Sechehaye) ve zellikle de Berke Vardarn ayrntl nszleri ve eviriye ekledii notlar dilbilim dnyasnn bu vazgeilmez bavuru kitab ve yazan stne yeterince bilgilendiriyor okuru. Bizim bunlara ekleyebilecek bir eyimiz yok.

    En verimli anda aramzdan ayrlan deerli bilim adam Berke Vardarn bu titiz evirisinin yeni basksn yapmakla byk bir boluu doldurduumuza inanyoruz.

    smail Yerguz, 1998

  • NDEKLERSUNU. Ferdinand de Saussure ve "Genel Dilbilim Dersleri"..... 5BRNC BASKININ NSZ.................................................... 16KNC BASKININ NSZ....................................................... 20NC BASKININ NSZ................................................... 20TRKE EVRNN KNC BASKISI STNE................... 21TRKE EVRNN NC BASKISI STNE............. 22

    GR

    Birinci Blm. - Dilbilim Tarihine Ksa Bir Bak..................... 27kinci Blm. - Dilbilimin Gereci ve Grevi; Yakn Bilimlerle

    likileri................................................................................. 33nc Blm. - Dilbilimin Konusu............................................ 36

    1. Dil; Dilin Tanm.............................................................. 362. Dilyetisiyle lgili Olgular Arasnda Dilin Yeri------------ 403. nsana likin Olgular Arasnda Dilin Yeri. Gstergebilim 46

    Drdnc Blm. - Dil Bilimi ve Sz Bilimi................................ 49Beinci Blm. - Dilin eleriyle D eleri......................... 52Altnc Blm. - Dilin Yazyla Gsterilii.................................... 56

    1. Bu Konuyu ncelemenin Zorunluu................................ 562. Yaznn Saygnl; Konuma Diline Olan stnlnnNedenleri............................................................................... 573. Yaz Dizgeleri.................................................................... 594. Yazyla Syleyi Arasndaki Uyumsuzluun Nedenleri... 605. Bu Uyumsuzluun Sonulan............................................ 62

    Yedinci Blm. - Sesbilim............................................................. 671. Tanm................................................................................. 672. Sesbilimsel Yaz................................................................ 693. Yaznn Tanklnn Eletirisi......................................... 70

    EKSESBLM LKELER

    Birinci Blm. - Sesbirim Trleri.................................................. 741. Sesbilimin Tanm............................................................. 742. Ses Aygt ve Bu Aygtn leyii...................................... 773. Az Eklemlemesine Gre Seslerin Sruflandnlmas.... 81

  • 24

    kinci Blm. - Sz Zincirinde Sesbirim...................................... 891. Sesleri Sz Zincirinde nceleme Zorunluu................... 892. Patlama ve D Patlama............................................... 913. Sz Zincirinde D Patlamalarla Patlamalarn eitli

    Birleimleri................................................................................ 954. Seslem Snr ve nl Noktas......................................... 995. Seslemleme Kuramlarnn Eletirisi................................. 1006. Patlamayla D Patlamann Sresi............... ............... 1027. Drdnc Aklk Derecesindeki Sesbirimler. kitinl.

    Yazm Sorunlar....................................................................... 103Yaymclarn Notu................................................................................... 106

    BRNC KESM GENEL LKELER

    Birinci Blm. - Dil Gstergesinin z Nitelii............................ 1081. Gsterge, Gsterilen, Gsteren....................................... 1082. Birinci ilke: Gstergenin Nedensizlii.................................. 1113. ikinci lke: Gsterenin izgisellii........................................ 115

    kinci Blm. - Gstergenin Deimezlii ve Deiebilirlii...... 1161. Deimezlik....................................................................... 1162. Deiebilirlik..................................................................... 120

    nc Blm. - Dural Dilbilim ve Evrimsel Dilbilim.............. 1261. Deerlerle Uraan Btn Bilimlerdeki kilik........... 1262. ikilik ve Dilbilim Tarihi............................................... 1293. kilie rnekler.................................................................. 1314. Karlatrmal rneklerle ki Dzey Arasndaki Ayrlk 1365. Yntemleri ve lkeleri Bakmndan, Birbirine Kart

    ki Dilbilim............................................................................... 1396. Esremli Yasa ve Artsremli Yasa..................................... 1417. Tmsremli Bir Gr As Var mdr?........................ 1468. Esremli Olgularla Artsremli Olgularn Kartrl

    masndan Doan Sonular...................................................... 1479. Sonular.............................................................................. 150

    KNC KESM ESREML DLBLM

    Birinci Blm. - Genel Gzlemler....................................................... 153kinci Blm. - Dilin Somut Kendilikleri........................................... 156

    1. Kendilikler ve Birimler. Tanmlar.................................... 1562. Snrlandrma Yntemi..................................................... 1583. Snrlandrmann Uygulamadaki Glkleri--------------- 1594. Sonu.................................................................................. 161

  • 25

    nc Blm. - zdelikler, Gereklikler, Deerler................ 162Drdnc Blm. - Dilsel Deer................................................... 167

    1. Sessel zdekte Biimlenmi Dnce Olarak Dil.......... 1672. Kavramsal Yn Bakmndan Dilsel Deer................... 1703. zdeksel Yn Bakmndan Dilsel Deer..................... 1754. Tm Bakmndan Gsterge............................................ 178

    Beinci Blm. - Dizimsel Bantlarla armsal Bantlar. 1811. Tanmlar............................................................................. 1812. Dizimsel Bantlar........................................................... 1833. armsal Bantlar....................................................... 184

    Altnc Blm. - Dilin Dzenei..................................................... 1871. Dizimsel Bamllklar....................................................... 1872. ki Trl beklemenin Sremde leyii..................... 1883. Salt Nedensizlikle Grece Ncdensizlik............................ 191.

    Yedinci Blm. - Dilbilgisi ve Dilbilgisinin Blmleri................ 1%1. Tanmlar; Geleneksel Blmlemeler............................... 1982. Usul Blmlemeler.......................................................... 200

    Sekizinci Blm. - Soyut Kendiliklerin Dilbilgisindeki levi.... 224

    NC KESM ARTSUREML DLBLM

    Birinci Blm. - Genel Gzlemler.................................................. 204kinci Blm. - Ses Deiimleri..................................................... 209

    1. Deiimlerin Salt Nitelikli Dzenlilikleri........................ 2092. Ses Deiimlerinin Koullan............................................ 2103. Yntem Sorunlan.............................................................. 2124. Ses Deiimlerinin Nedenleri.......................................... 2145. Ses Deiimlerinin Etkisine uur izilemez................... 220

    nc Blm. - Ses Evriminin Dilbilgisi BakmndanSonulan............................................................. 222

    1. Dilbilgisi Bann Kopmas............................................... 2222. Szcklerdeki Bileim elerinin Belirsizlemesi.......... 2243. Ses Deiimi Eil Yaratmaz............................................. 2254. Almama............................................................................ 2275. Almama Yasalan.............................................................. 2296. Almama ve Dilbilgisi Ba.............................................. 232

    Drdnc Blm. - rnekseme..................................................... 2341. Tanm ve rnekler............................................................ 2342. rnekseme Olaylan Deiim Olaylan Deildir.............. 2363. Dildeki Yaratmlann lkesi rnekseme........................ 239

    Beinci Blm. - rnekseme ve Evrim......................................... 2451. rnekseme rn Bir Yenilik Dile Nasl Girer?.......... 2452. Yorum Deiikliklerinin Belirtisi meksemeli Yenilikler 2463. Yeniletirme ve Koruma lkesi rneksem e................... 249

  • 26

    Altnc Blm. - Kken Yaktrma............................................... 253Yedinci Dlm. - Bitime................................................................ 257

    1. Tanm.................................................................................. 2572. Bitime ve m eksem e...................................................... 258

    Sekizinci Blm. - Artsremli Birimler, zdelikler ve Gereklikler 261 KNC VE NC KESMLERE EKLER............................. 266

    A. znel zmleme ve Nesnel zmleme..................... 266B. znel zmleme ve Altbirimlerin Belirlenmesi......... 269C. Kkenbilim........................................................................ 274

    DRDNC KESM UZAMSAL DLBLM

    Birinci Blm. - Dillerin eitlilii Ostne.................................. 276kinci Blm. - Uzamsal eitliliin Karmak Biimleri.......... 279

    1. Ayn Noktada Birok Dilin Bir Arada Bulunmas------- 2792. Yaznsal Dil ve Yerel Dil................................................. 281

    nc Blm. - Uzamsal eitliliin Nedenleri........................ 2841. Temel Neden: Zaman....................................................... 2842. Kesintisiz Bir Alanda Zamann Etkisi............................. 2873. Lehelerin Doal Snrlan Yoktur................................... 2904. Dillerin Doal Snrlan Yoktur...__________________ 293

    Drdnc Blm. - Dilsel Dalgalarn Yaylmas____________ 2951. Birletirici ve Aync Gler._____________________ 2952. Bir Tek lkeye Balanan ki G__________________ 2983. Ayn Blgelerde Dilsel Aynmlama________________ 299

    BENC KESMAKTGRML DLBLM SORUNLARI

    Birinci Blm. - Artsremli Dilbilimin ki Bak As............... 304kinci Blm. - En Eski Dil ve lkrnek........................................ 308nc Blm. - Yeniden O luturm alar...................................... 312

    1. Bunlarn z Nitelii ve Amac......................................... 3122. Yeniden Oluturmalarn Kesinlik Derecesi..................... 315

    Drdnc Blm. - nsanbilimle Tarihncesi Biliminde DilinTankl................................................................................. 3181. Dil ve Irk............................................................................ 3182. Ekin Birlii......................................................................... 3193. Dilsel Talbilim................................................................. 3204. Dil Tr ve Toplumsal bein Dn Biimi............ 325

    Beinci Blm. - Dil Aileleri ve Dil Trleri.................................. 327DZN................................................................................................. 333TRKE - FRANSIZCA TERM DZELGES.......................... 339

  • G R

    BRNC B L M

    DLBLM TARHNE

    KISA BR BAKI

    Dil olgular evresinde kurulan bilim tek gerek konusunun ne olduunu anlayncaya dein evre geirdi.

    nceleri, "dilbilgisi" adyla anlan almalar yapld. Eski Yunanllarn balatt, zellikle de Franszlarn srdrd bu inceleme manta dayanr, dorudan doruya dile ilikin bilimsel ve yarar gzetmeyen her trl grten yoksundur. Yalnz, doru biimleri yanl biimlerden ayracak kurallar koymay amalar. A n gzlemden son derece uzak, gr as da ister istemez dar kuralc bir daldr.

    Sonra betikbilim kt ortaya. skenderiyede de "betik- bilimsel" bir okul vard. Ama bu terim zellikle Friedrich August W olf un 1777de balatt*1) ve bugn de srp giden bilimsel akm belirtir. Betikbilimin tek konusu dil deildir. Bu dal her eyden nce betikleri belirleyip saptamak, yorumlamak, aklamak ister ve bu inceleme araclyla yazn tarihi, treler, kurumlar, vb. ile de uramaya ynelir. Betikbilim her yerde kendine zg eletiri yntemini kulla-

    (1) 1777 ylnda Wolf on sekiz yandayd ve sz konusu akmn ncln daha sonra yapacakt. Yaymclarn tarih konusunda yanldklar anlalyor. N.

  • FERDINAND DE SADSSURf;28

    nr. Dil sorunlarn, zellikle deiik alarn betiklerini karlatrmak, her yazar kiisel dilini belirlemek, g anlalr ya da eski bir dildeki yaztlar zmek ve aklamak iin ele alr. Kukusuz, bu aratrmalar tarihsel dilbilimi hazrlamtr: Ritschlin Plautus stne yapt almalara dilbilim almalar gzyle bakabiliriz. Yalnz, betikbilim eletirisinin bu alanda yanld bir nokta var: Yazl dile ok bal kalarak yaayan dili unutuyor bu eletiri; Yunan ve Latin lkann dna da hemen hemen hi kmyor.

    Dillerin birbirleriyle karlatrlabilecei anlalnca nc dnem balad. Karlatrmac betikbilim ya da "karlatrmal dilbilgisi" ite byle dodu. 1816da Franz Bopp Conjugationsystem der Sanskritsprache (Sanskrtenin Eylem ekim Dizgesi) adl bir yaptta Sanskriteyi Germence, Yunanca, Latince, vb. dillere balayan ilikileri inceledi. Geri bu benzerlikleri ilk saptayan, sz konusu dillerin ayn aileden olduunu ilk gren Bopp deildi. Ondan nce de bu gerei anlayanlar olmutu (zellikle ngiliz doubilimcisi W. Jones; lm: 1794). Ne var ki tek tk aklamalar herkesin 1816da bu gerein anlam ve nemini kavram bulunduunu tantlamaz. Demek ki Sanskrtenin birtakm Avrupa ve Asya dilleriyle akraba olduunu ilk ortaya koyan Bopp deil; ama akraba diller arasndaki bantlarn bamsz bir bilime konu olabileceini ilk anlayan o. Gerekten de, daha nce kimse kp da bir dili bir baka dille aydnlatmam, birinin biimlerini brnn biimleriyle aklamamt.

    Eer Sanskrite bulunmasayd, Bopp sz konusu bilimi herhalde kuramazd; hi deilse bu denli abuk baaramazd bu ii. Yunanca ve Latincenin yannda nc tankt Sanskrite ve Boppa daha geni, daha salam bir aratrma temeli sundu. Sanskrtenin byle bir karlatrmay aydnlatmaya beklenmedik bir biimde yatkn oluu durumu daha da elverili klyordu.

    te bir rnek: Latincenin gerus "aile, rk, ulus, cins,

  • UENEL DLBLM DERSLER 29

    vb." ad ekim dizisiyle (genus; generis, genere, genera, gene- rum, vb.) Yunancarun ginos dizisi (genos, geneos, genei, g- nea, genen vb.) tek balarna da, karlatrldklarnda da hibir eyi aklamazlar. Ama bunlara Sanskritedeki diziyi (anas, ananas, anasi, anassu, anasm, vb.) eklersek durum deiir. Yunanca ve Latince diziler arasndaki banty grebilmek iin Sanskrite diziye bir gz atmak yeter. Aklamay desteklemesi bakmndan, geici olarak anasm, ilk durumu gsterdiini varsayarak, iki nl arasnda f nin Yun. g4ne(s)os, vb. de dt, Latincedeyse rye dnt sonucuna varrz. Ayrca, dilbilgisi asndan Sanskrite dizi kken kavramna belirginlik kazandrr: Bu e kesinlikle belirlenebilir, deimez bir birimin (anas-m) karldr. Sansksitede grlen durumu Yunanca ve Latince yalnz balangta sunmulardr. Demek ki, btn Hint-Avrupa s lerini s^drmesi bakmndan Sanskrite burada retici. Geri bu dil ilk durumun zelliklerini baka ynlerden bu denli iyi koruyamam, rnein nller dizgesini batan baa deitirmitir. Ama genellikle, Sanskritenn srdrd ilk biimler aratrmaya alacak biimde yardmc olur. Rastlantlar bu dili birok konuda br dilleri aydnlatmaya son derece elverili duruma getirmitir.

    Daha balangta Boppun yan sra sekin dilbilimcilerin ortaya ktn grrz: Germence aratmalarnn kurucusu Jakob Grimm (Deutsche Grammatik [Almancann Dilbilgisi]; 1822-1836 arasnda yaymlanmtr); kkenbilim aratrmalaryla dilbilimcilere bir yn gere sunan Pott; hem dilbilim, hem de karlatrmal sylen almalar yapm olan Kuhn; Hintbilimci Benfey ve Aufrecht, vb.

    Bu okulun son temsilcileri arasnda zellikle Max Ml- leri, G. Curtiusu ve Aug. Schleicheri anmak gerekir. Bunlarn de deiik yollardan karlatrmal incelemelere byk katklarda bulunmulardr. Max Mller parlak syleileriyle almalar halka tantmtr (Lectures on the science of language, 1861 [Dil Bilimi stne Dersler]). Ne var ki Mllerin ele ald konular titizlikle inceledii sylenemez.

  • FERDINAND DE SAUSSURE30

    zellikle Grundzge der griechischen Etymologie (1879) [Yu- nancann Kkenbilim lkeleri] adl yaptyla tannan sekin betikbilimci Curtius karlatrmal dilbilgisiyle klasik betik- bilimi ilk uzlatranlar arasndadr: Klasik betikbilim yeni bilimin ilerlemelerini kukuyla izlemi, iki dal arasnda karlkl bir gvensizlik domutu. Schleicher ise, ayrntlarla ilgili aratrmalarn sonularm bir kurallar btnne indirgemeyi deneyen ilk bilgindir. Compendium der vergleichenden Grammatik der indo-germanischen Sprachen (1861) [H int- Germen Dillerinin Karlatrmak Ksa Dilbilgisi) adk kitab Boppun kurduu bilimin bir tr dizgeletirilmi biimidir. Uzun sre byk bir boluu dolduran bu kitap, Hint-Avrupa dilbiliminin ilk dnemini oluturan karlatrman okulun zelliklerini en iyi yanstan yapttr.

    Bu okul yeni ve verimli bir alan amay, hibir kukuya yer brakmayacak biimde baarm olmakla birlikte, gerek dil bikmini kuramamtr. nk inceledii konunun z nitelini ortaya koyma sorunuyla hi ilgilenmemitir. Oysa, bu ilk ilemi gerekletirmeden bir bilim kendine zg bir yntem oluturamaz.

    Btn yanlkklarn temelinde yatan ilk yanlg u: Karlatrmal dilbilgisi, Hint-Avrupa dilleriyle smrk aratrmalarnda, yapt yaklatrmalarn, bulduu bantlarn ne anlama geldiini hi dnmemitir. Tarihsel olaca yerde yalnzca karlatmaclkla yetinmitir. Kukusuz, eski biimlerin belirlenip saptanmas iin karlatrma zorunludur, ama tek bana sonuca ulalmasn salamaz, tki dilin gelimesini, iki bitkinin bymesini inceleyen bir doa bilimleri uzman gibi ele aldklarndan karlatrmaclarn sonuca varmalar bir kat daha gt. rnein bizi hep Hint-Avrupa dilinden yola kmaya aran, onun iin de bir bakma tarihi yan ok ar basyormu gibi grnen Schleicher Yu- nancada e ile o nun nller dizgesinin iki "basamam" oluturduunu duraksamadan syler. nk Sanskritede bu basamak kavramn usa getiren bir nl almama dizgesi vardr. Ayn trden bitkilerin birbirlerinden ayr olarak ayn

  • (iINEL DLBLM DERSLER 31

    gelime evrelerinden gemeleri gibi, her dilin de bu basamaklar br dillerden ayr, fakat ayn dorultuda atn varsayan Schleicher nasl Sanskrite y a'm pekimi biimi sayarsa, Yunanca o yu da enin pekimi biimi gibi grr. Gerekte, Yunancayla Sanskriteye deiik olarak yansyan bir Hint-Avrupa almamas sz konusudur; her iki dilde bu almamann dilbilgisi asndan yol at sonular arasnda da zorunlu hibir denklik yoktur (bak. s. 230).

    Yalnzca karla trmac olan bu yntem, geree hibir bakmdan uymayan ve her trl dilin gerek koullarna aykr den bir yn yanl gre yol aar. Hayvanlar, bitkiler, madenler gibi dil de doann zel bir alan, drdnc konusu olarak ele alnr. Bunun sonucunda da, bir baka bilimde herkesi artabilecek dn biimleri kar ortaya.0 dnemde yazlm sekiz on satr bile, dncelerdeki tuhaflklara, bunlar dorulamak iin bavurulan terimlere amadan okuyabilmek bugn olanakszdr.

    Ama bu yanlglar bilmek yntem bakmndan yararldr: Bir bilimin ilk admlarn atarken yapt yanllklar, ilk bilimsel aratrmalara girien bireylerin yapt yanllklarn bytlm bir grntsdr. ncelememiz srasnda bu trl birok yanlla deinme olana bulacaz.

    Dillerin yaam koullar ancak 1870 ylna doru ara- trlmaya baland. O zaman, dilleri birbirine balayan benzerliklerin d olaynn deiik ynlerinden yalnzca biri olduu, karlatrmann gemiteki olgular yeniden ortaya karmaya yarayan bir aratan, bir yntemden baka bir ey olmad grld.

    Karlatrmaya tam hak ettii yeri veren asl dilbilim Koman dilleriyle Germen dilleri incelemelerinden dodu.1 )iezin nclk ettii Roman dilleri incelemeleri (Grammatik der romanischen Sprachen [Roman Dillerinin Dilbilgisi] adl yapt 1836-1838 tarihlerinde yaymlanmtr) dilbilimi gerek konusuna byk lde yaklatrd. nk Roman illileriyle uraan bilginler, Hin t-Avrupaclarn yoksun bulunduu ok elverili koullar iindeydi: Roman dillerinin

  • FERDINAND DE SAUSSURE32

    ilk biimi olan Latince biliniyordu ve ok sayda belge Latinceden treme dillerin, geliimini, ayrntlaryla izleme olanan sunuyordu. Bu koullar, varsaym alannn snrlarn daraltyor, bu alandaki aratrmalara son derece somut bir grnm kazandryordu. Germenceciler de benzer bir durumdayd. Geri ilk Germence dorudan doruya bilinmez, ama ondan tremi dillerin tarihi, ok sayda belge araclyla yzyllar boyunca izlenebilir. Onun iin de, geree daha yakn bulunan Germenceciler ilk Hint-Avrupac bilginle- rinkinden ayr grlere varmlardr.

    The L if e o f Language (1875) [Dilin Yaam] adl yaptn yazar Amerikal Whitney yeni bir hz kazandrd incelemelere. ok gemeden yeni bir okul dodu: Yenidilbilgici- ler Okulu. Bu okulun tm nde gelenleri Almand: K. Brug- mann, H. Osthoff, Germenceci W. Braune, E. Sievers ve H. Paul, slavcac Leskien, vb. Bu bilginler karlatrma yoluyla elde edilen btn sonular tarihsel bir ereveye oturtmay, bylece olgular doal dzenleri iinde birbirine balamay baardlar. Dil artk kendi bama gelien bir rgenlik gibi grlmeyecek, dilsel topluluklarn ortak bilincinden doan bir rn olarak ele alnacakt. Ayn zamanda, betikbilimle karlatrmal dilbilgisinin savunduu grlerin ne denli yanl ve yetersiz olduu da anlalacakt/2) Dilbilime byk katklarda bulunmu olmakla birlikte, bu okulun da sorunu htnyle aydnlatt sylenemez. Genel dilbilimin temel sorunlar bugn de zm bekliyor.

    (2) Geree daha da yaklaan yeni okul karlatrmaalann terimlerine, zellikle de kullandklar manta aykr eretilemelere kar sava at. Onun iin, artk "dil unu yapar, dil bunu yapar denileme- mekte, "dilin yaamandan, vb. sz edilememektedir. nk dil bir kendilik deildir; konuan bireyler dnda herhangi bir varlktan yoksundur. Ama ly de karmamak gerekir. Bu konuda, szcklere verilecek anlamlar stnde gr birliine varmak yeter, yle benzetiler var ki onlan kullanmadan edemeyiz. Yalnz dilin gereklerine uygun den terimler kullanlmasn zorunlu grmek, bu gereklerin artk bilinmeyen hibir yan kalmadm savunmaya kalkmak demektir. Oysa, durum hi de yle deil. Onun iin, o dnemde knanm deyimlerden kimilerini yeri geldike duraksamadan kullanacaz.

  • KNC BLM

    D L B L M N GEREC*1) VE GREV;

    YAKIN B L M LER LE L K L E R

    Dilbilimin gerecini nce insan dilinin btn grnleri oluturur: ster yabanl topluluklar ya da uygar uluslar sz konusu olsun, ster eski, klasik alar ya da k dnemleri. Dilbilim bu a ya da dnemlerin her birinde yalnz kusursuz dil ve "sekin konuma"yla ilgilenmez; her trl anlatm biimini gz nnde bulundurur. Ama i bununla bitmez: Dil ou kez gzlem alan dnda kaldndan, dilbilimci yazk betikleri de gz nnde tutmak zorundadr. nk eski ya da uzak dilleri ancak bu yoldan tanyabilir.

    (1) Burada gere szcyle karladmz terim matire'ix. Saus- suren yaptn geni aklama ve yorumlarla donatarak talyancaya eviren (1967) Tullio De Mauro bu terime kottu anlamn verir; nc blmde stnde durulan ve kitabn baka blmlerinde de sk sk karmza kan objet szcn ise "bir ilemin sonucu", "bir etkinliin ereklii". vb. anlamlarda ele alr, bylece terime ama szcnn ieriini anmsatan bir deer ykler. (Bak. Corso di lingistica generale [Genel Dilbilim Dersleri], 2. bask. Bari, Laterza 1968). Eletirili basm-evirinin ikinci basksnn yapld yl De Mauro La Quinzaine littraire dergisinde (15-31 Mays 1968, 51. say) yaymlanan aklama ve yorumlarnda da ayn grleri savunur. Bu dilbilimcinin, yapt eviriye ekledii girile birlikte yorum ve aklamalar da Franszcaya evrilerek sz konusu yaptn Franszca yeni basksnda yer almtr (Bak. Cours de linguistique genrale, Tullio De Mauronun hazrlad eletirili basm, Paris, Payot, 1972). Kanmzca, yukarda deinilen yorum geree uymaz

  • FERDINAND DE SAUSSURE34

    Dilbilimin grevi:a) Ulaabildii btn dilleri betimlemek, bu dillerin

    tarihini incelemek, bir baka deyile dil ailelerinin evrimini gstermek, her ailedeki ana dillerin ilk biimlerini olanaklar erevesinde ortaya koymak;

    b) Btn dillerde srekli ve evrensel olarak kendini gsteren gleri aratrmak, tarihin btn zel olaylarn aklayabilecek genel yasalar bulmak;

    c) Kendi snrlarn izmek ve kendi kendisini tanmlamaktr.

    Dilbilim, bazen veriler sunduu, bazen de verilerinden yararland baka bilimlerle ok sk ilikiler kurar. Dilbilimi onlardan ayran snrlar her zaman ak seik deildir. rnein, dilbilim; budunbilgisiyle (etnografyayla) tarihnce- sini inceleyen bilimden titizlikle ayrlmaldr. nk bu bilimlerde dilin yalnz belge deeri vardr. Dilbilim insanbilim- den de ayrlmaldr: Bu bilim, insan tr olarak inceler, oysa dil toplumsal bir olgudur. yleyse dilbilimi toplumbilime mi balamak gerekir? Dilbilimle toplumsal ruhbilim arasnda ne gibi ilikiler vardr? Gerekte, dildeki her ey ruhsaldr: Ses deiimleri gibi dilin zdeksel ve bilinsiz grnleri bile bu zellii tar. Dilbilim, toplumsal ruhbilime bu denli

    ve objet terimine konu anlamm vermek gerekir. De Mauroya yant nitelii tayan ve La Quinzaine littraire'de yaymlanan (16-30 EylUl 1988, 57. say) bir yazmzda, somut rneklere dayanarak bu grmz tantlamaya altk. Sanyoruz ki talyan dilbilimciyi yanlgya dren neden, ikinci blmde grev terimiyle karladmz tche terimini gz nnde bulundurmam olmasdr. Balamdan kolayca anlalabilecei gibi bu szck ayn zamanda dilbilimin amacn ya da dilbilimsel "etkinliin erekliini" belirtmektedir. Ksacas, dilbilimin gereci dilin tm grnleri, gerek konusu, dizge zellii tayan toplumsal nitelikli dil (bak. ilerde), amac ereklii ya da grevi ise, Saussuren (ya da yaymclarnn) yukarda blmde topladklar etkinliklerdir. De Mauro karsavmza, yukarda belirtilen Franszca baskda yorum yapmadan yer vermitir (ss. 415-416). N.

  • GENEL DLBLM DERSLER 35

    deerli veriler sunduuna gre onunla birlemez mi acaba? te, burada yle bir dokunup getiimiz ve ilerde yeniden ele alacamz bir yn sorun.

    Dilbilimle fizyoloji arasndaki ilikileri aklamak ise o denli g deil: nk bu ilikiler tek ynl. Dil inceleme* teri ses fizyolojisinin sunduu bilgilere bavurursa da, ona hibir yardmda bulunmaz. Ksacas, iki dal birbiriyle kartrmak olanaksz: lerde greceimiz gibi, dilin z nitelii dil gstergesinin ses zelliiyle ilikisizdir.

    Betikbilime gelince: Bu konuda duraksayanlayz artk; dilbilimden apayr bir ey bu. ki bilim arasndaki ilikiler ve yardmlamalar durumu deitirmez.

    Son olarak da dilbilimin ne ie yaradn soralm. ok az kimsenin bu konuda ak seik grleri var. Bunlar belirlemenin sras deil imdi, yalnz unu syleyelim: Betik- bilimciler, tarihiler, vb. betiklerle alverii olan herkesi dil sorunlar ilgilendirir. Ak bir gerek bu. Genel ekine katks bakmndan dilbilimin nemi daha da ak: Bireylerin ve toplumlarn yaamnda dil en nemli etkendir. Onun iin, dili inceleme ii yalnzca birka uzmana braklamaz. Gerekte, herkes dille az ok urar. Ama baka hangi alanda bunca sama sapan dnce, nyarg, gerekd gr boy atabilmitir? Konunun uyandrd ilginin beklenmedik ve artc bir sonucudur bu. Ruhbilimsel adan bu yanlglar hi de yabana atlr trden deildir. Ama dilbilimcinin grevi her eyden nce bunlar gzler nne sermek ve elinden geldii lde dzeltmektir.

  • NC BLM

    D L B L M N K O N U S U

    1. DL; DLN TANIMI

    Hem eksiksiz, hem de somut olarak dilbilimin konusu*1) nedir? Yantlanmas ok g bu sorunun. Nedenini ilerde greceiz. Burada gln anlalmasn salamakla yetinelim.

    Baka bilimler nceden verilmi konular stnde ilem yaparlar. Bu konular sonradan deiik alardan ele alnabilir. Bizim alanmzda ise durum bambaka. Biri Fr. nu "plak" szcn sylediinde, yzeyde kalan bir gzlemci bu szc somut bir dilbilim konusu olarak grmeye ynelir; oysa, daha dikkatli bir inceleme bu ede birbirinden apayr ya da drt olgu bulunduunu ortaya koyar: Szc ses, bir dncenin anlatm, Lat. ndumnn karl, vb. olarak ele almza gre nmzdeki olgu da deiir. Konunun, gr asndan nce var olmas yle dursun, neredeyse, gr as konuyu yaratr. Kald ki sz konusu olguyu ele al biimlerinden hangisinin ncelik tadn ya da stn olduunu da nceden bize hibir ey gstermez.

    stelik, olguyu ne biimde ele alrsak alalm, dil olaynn her zaman iki yz vardr; bunlar birbirinin karldr, birbirinin deerini belirler. rnek verelim:

    (1) Bak. KNC BLM, not l.

  • (iENEL DLBLM DERSLER 37

    1. Oluturulan seslemler kulan alglad iitim izlenimleridir. Ne var ki ses rgenleri olmasa, sesler de olmazd. rnein, n sesi varlm bu iki ynn karlkl ballna borludur. Demek ki dili sese indirgeyemeyeceimiz gibi, sesi de az eklemlemesinden ayramayz; ses rgenleri- nin devinimlerini de iitim izleniminden soyutlayarak tanmlayanlayz (Bak. Ek blm).

    2. Ama biz gene de sesi yaln bir olgu sayalm: Dilyeti- sini oluturan ses midir? Hayr, deildir. Ses, yalnzca dncenin aracdr, tek bana varlktan yoksundur. Burada yeni ve rkn bir ballkla daha karlarz: Karmak bir iitim-eklemleme birimi olan ses kavramla kaynaarak gene karmak nitelikli fizyolojik ve anlksa! bir birim oluturur. Ama i bununla da bitmez:

    3. Dilyetisini hem bireysel bir yan, hem de toplumsal bir yan vardr. Bunlarn biri olmadan br dnlemez. stelik:

    4. Dilyetisi her an yerleik bir dizgeyle bir evrim ierir; hem ada bir kurumdur, hem de gemiin rndr her an. Dizgeyi tarihinden, bugnk durumu eski durumdan ayrt etmek ilk bakta nsana kolay grnr. Gerekteyse, bunlar birletiren ba ylesine sk bir badr ki, bu iki yn birbirinden ayrmakta glk ekeriz. Acaba dil olgusunun kaynaklarna insek, rnein, ocuklarn dilini incelemekle ie balasak sorunun zm kolaylar m? Kolaylamaz, nk dil konusunda balang sorununun srekli koullar sorunundan ayr bir ey olduunu sanmak son derece yanltr. Demek ki ksr dng bu yoldan da alamyor.

    Bylece, sorunu hangi ynden ele alrsak alalm, dilbilimin konusunu tmyle hibir yerde bulamayz ve hep u ikilemle karlarz: Her sorunun yalnz bir yan stnde durduumuzda yukarda belirtilen ikilikleri gzden karma tehlikesi belirir; dili ayn anda birok ynden incelediimiz-

  • F E R D IN A N D D E SA U SSU R E38

    de ise dilbilimin konusu, aralarnda ba bulunmayan, karmakark bir olgular yn gibi grnr. te, bu trl bir yol izleyince de birok bilime - ruhbilime, kuralc dilbilgisine, be- tikbilime, vb. - ak kap brakm oluruz. Oysa, biz bu bilimleri dilbilimden kesinlikle ayryoruz. Ama yanl bir yntem yznden btn bu bilimler dilin kendi alanlarna giren konulardan biri olduunu ileri srebilirler.

    Bizce btn bu glkleri ortadan kaldracak bir tek ' zm yolu vardr: Hemen toplumsal nitelikti dile ya da bun

    dan sonra ksaca d il diye ad la n d ra c a m z^ ) alana ynelerek bunu dyetisinin btn br gereklemelerinin kural, ilkesi saymak gerekir. Gerekten de, bunca ikilik arasnda, bir tek o bamsz bir biimde tanmlanmaya elverili grnr, usu doyurucu bir dayanak sunar.

    Peki, buradaki anlamyla dnedir? Dyetisiylekartrmyoruz biz onu. D, dyetisinin geri en nemli, ama yalnzca belli bir blmdr. Hem dyetisinin toplumsal rndr, hem de bu yetinin bireylerce kullanabilmesi iin toplumun benimsedii zorunlu bir uzlamlar btndr. Tmyle ele alndnda dyetisinin pek ok biime brnd, karmakark bir olgular btn olduu grlr. Dilyetisi birok alana alr: Hem fiziksel, fizyolojik ve anlksal niteliklidir, hem de bireysel ve toplumsal zelliklidir. nsana ikin olgular kapsayan hibir ulama yerletirenleyiz onu. nk dyetisinin birliini nasl ortaya karacamz bemeyiz.

    Buna karlk, d kendi bana bir btndr, bir snflandrma kesidir. Dyetisinin kucaklad olgular arasnda birinci yeri ona verdik mi, baka her trl snflandrmaya kar koyan bir btne de doal bir dzen getirmi oluruz.

    "Dyetisinden yararlanabilmek iin doadan gelen bir nitelik zorunlu, oysa d sonradan edinilmi, anlama rn 2

    (2) Dil teriminin buradaki anlamm daha belirgin klmak ve yaptn br blmlerindeki kullanmlarda da ayn biimde yorumlanmasn salamak amacyla, amlayarak eviriyoruz. N.

  • GENEL DLBLM DERSLER 39

    bir ey, bu nedenle de doal igdye balanmas, onun nne gememesi gerekir" diyerek bu snflandrma ilkesine kar kacaklar olabilir.

    Bunlara yle bir yant verilebilir:

    Bir kez, konuma srasnda ortaya kan biimiyle dil- yetisi ilevinin batan baa doal bir nitelik tad, daha ak bir deyile, nasl bacaklarn varlk nedeni yrmekse, ses aygtnn da konumak iin var olduu tantlanmamtr. Bu konuda dilbilimciler hi de anlamaya varm deildir. rnein, dili br toplumsal kurumlara benzeten Whitneye gre, dil arac olarak ses aygtm kullanmz rastlant rndr: Kolaymza gelmi, ses aygtn semiiz! El, kol, ba devinimlerini de seebilir, iitim imgeleri yerine grsel imgeler kullanabilirdik. Kukusuz, ok kesin yargl bir sav bu; dil her bakmdan br toplumsal kurumlara benzeyen bir kurum deildir (bak. ss. 80-82). stelik Whitney ses rgen- lerini seiimizi rastlantya balarken de ok ileri gidiyor. Doa bizi bu rgenleri semeye neredeyse zorlamtr. Ama en nemli noktada Amerikal dilbilimci bize hakl grnyor: Dil bir szleme, bir uzlamdr ve stnde anlamaya varlan gstergenin z nitelii nemsizdir.'Bundan tr de, dilyetisi konusunda ses aygt ikincil bir sorundur.

    Eklemli difyetisi diye adlandrlan kavramn tanmlarndan biri bu gr destekler. Eklemli e "bir dizi iinde yer alan ye, blm" anlamna gelir. Dilyetisi konusunda eklem- lilik sz zincirinin seslemlere ayrlmasn da belirtebilir, anlamlar zincirinin anlaml birimlere ayrlmasn da. Alman- cada gegliederte Sprache (eklemli dil) sz bu anlamda kullanlr. Bu ikinci tanma dayanarak yle diyebiliriz: nsan iin doal olan szl dilyetisi deil, bir dil kurma, daha ak bir deyile ayr ayn kavramlarn karl olan ayr ayr gstergelerden rl bir dizge yaratma yetisidir.

    Broca, konuma yetisinin beynin nc sol n kvrn-

  • F E R D IN A N D D E SA U SSU R E40

    tsnda yer aldn ortaya koymutur. Bu gre de dayanarak dilyetisine doal bir zellik tanmaya kalkanlar kmtr. Ama bu blgenin dilyetisine ilikin her eyi, bu arada yazy da kapsadn biliyoruz. Bu gzlemler, deinilen blgelerdeki zeklerin yaralanmasyla ortaya kan szyitimi olaylaryla ilgili gzlemlere eklenince u sonulara varlabilir: 1. Konumada grlen eitli bozukluklar yazma yetisindeki bozukluklarla trl biimlerde i iedir; 2. Her eit sz ya da yazyitiminde bozukluk u ya da bu sesleri karabilme, u ya da bu gstergeleri izebilme yetisinden ok, ne trden olursa olsun, belli bir arala dzenli bir anlatm trnn gstergelerini canlandrabilme yetisindedir. Btn bunlar bizi, eitli rgenlerin ileyi dzleminin stnde, gstergeleri yneten daha genel bir yeti bulunduuna inanmaya gtrr: En st dilsel yeti olsa gerek bu. Bylece yine yukardaki sonuca varm oluyoruz.

    Dilyetisinin incelenmesinde birinci yeri dile verirken, doal olsun olmasn, konuma yetisinin ancak toplumun yaratp sunduu ara yardmyla ileyebilmesi de kant olarak gsterilebilir. Onun iin, dilyetisinin birliini dilin saladn sylemek geree aykr dmez.

    2. DLYETSYLE LGL OLGULAR ARASINDA DLN YER.

    Dilyetisinin oluturduu btnde dilin kaplad alan bulabilmek iin, sz evriminin ileyiini ortaya koyabilmemizi salayan bireysel edimi ele almak gerekir. Bu edim en az iki bireyin bulunmasn zorunlu klar; evrimin eksik kalmamas iin gerekli kouldur bu. Birbiriyle konuan iki kii (A ve B) dnelim:

  • CINHL D LB LM D E R SL E R 41

    evrimin kalk noktas bunlardan birinin (rnein Ann) beynindedir. Kavram diye adlandracamz bilin olgular orada gstergelerin tasarmlarna ya da iitim imgelerine baldr. Bunlar bilin olgularm de getirmeye yarar. Herhangi bir kavramn beyinde ilgili iitim imgesini canlandrdn varsayalm: Batan baa anlksal bir olgudur bu. Sonra fizyolojik bir olu gerekleir: Beyin ses rgelerine, imgeye ilikin bir uyarm aktarr; sonra ses dalgalar A nn azndan Bnin kulana doru yaylr: Salt fiziksel nitelikli bir olutur bu. evrim bundan sonra Bde tersine bir yol izleyerek srp gider: Kulaktan beyne iitim imgesinin fizyolojik aktarm; beyinde ise, bu imgenin, karl olan kavramla anlksal birleimi. Eer B de konuursa, bu yeni edim - Bnin beyninden Ann beynine dein - ilk edimde grlen yolu olduu gibi izleyecek ve birbiri ard sra ayn evrelerden geecektir. Bu evreler yle gsterilebilir:

    D u y m a >ele.tto&

  • 42 FERDINAND DE SAUSSURE

    Bu incelemenin eksiksiz olduunu savunmuyoruz. Daha baka ayrmlar da yaplabilir: Salt iitimsel duyum, bu duyumun gizil iitim imgesiyle, seslemenin kasl imgesiyle, vb. zdelemesi de gz nnde tutulabilir. Biz yalnzca temel nitelikli saylan eleri gz nnde bulundurduk. Ama yu- kardaki izim daha ilk bakta fiziksel blmlerle (ses dalgalar) fizyolojik (sesleme ve duyma) ve anlksal (sz imgeleri ve kavramlar) blmlerin birbirinden ayrt edilmesini salar. Gerekten de, gz nnde tutulmas gereken en nemli nokta u: Szel imge sesle zdelemez; kendisine balanan kavram denli anlksaldr o da.

    Yukarda gsterilen biimiyle evrim daha baka blmlere de ayrlabilir:

    a) Bir d blm (azdan kulaa dein seslerin titreimi) ve geri kalan her eyi kapsayan bir i blm;

    b) Bir anlksal blm ve bir de anlksal olmayan blm; bu kincisi hem rgenlerdeki fizyolojik olgular kapsar, hem de bireyin dndaki fiziksel olgular;

    c) Bir etkin blm ve bir edilgen blm: Kiilerden birindeki arm zeinden brnn kulana giden her ey etkin, ikinci bireyin kulandan arm zeine giden her ey edilgendir;

    Son olarak da, beyindeki anlksal blmde etkin olan her eye yrtc (k - i), edilgen olan her eye de aha (i -* k) diyebiliriz.

    Bunlara bir de arm ve egdm yetisi eklemek gerekir: Tek tek gstergeler sz konusu olmadnda ortaya kar bu yeti. Dilin dizge olarak dzenleniinde en nemli grev bu yetiye der (bak. s. 127 ve tesi).

    Ama bu grevi iyi anlayabilmek iin, dilyetisinin ilkel bir biimi olan bireysel edimi aarak topumsal olguyu ele almak gerekir.

    Dilyetisiyle bylece birbirine balanan btn bireyler

  • GENEL DLBLM DERSLER 43

    arasnda bir tr ortalama salanacak, bunlarn tm de - kukusuz zde biimde deilse de yaklak olarak - ayn kavramlara bal ayn gstergeleri kullanacaktr.

    Bu toplumsal billurlamann kayna nedir? Acaba evrimdeki blmlerden hangisi sz konusu burada? nk byk bir olaslkla tm de ayn oranda katlmaz bu ie.

    Fiziksel blm hemen bir yana itebiliriz. Bilmediimiz bir dil konuulurken sesleri duyarz duymasna, ama konuulanlar anlamadmz iin toplumsal olgunun dnda kalrz.

    Anlksal blm de tmyle ie karmaz: Yrtc blm konu ddr. nk gerekletirme eylemi hibir zaman topluluka yerine getirilmez; her zaman bireyseldir bu ve bireyin egemenlii altndadr. Sz diye adlandracaz bunu.

    Konuan bireylerde hemen hemen zde izlerin olumas, alc ve egdm salayc yetilerin ileyiiyle gerekleir. Dilin, geri kalan her eyden kesinlikle ayrlabilmesi iin bu toplumsal rn acaba nasl canlandrmalyz gzmz- dej--6tn bireylerin belleinde bulunan sz imgelerinin tmn kucaklayabilsek, dili oluturan toplumsal ba da yakalayabiliriz. Aym topluluktan bireylerde, sz kullanma yoluyla yerlemi bulunan bir gmdr bu; her beyinde, daha dorusu bir topluluk oluturan bireylerin beyinlerinde - nk dil kimsede eksiksiz deildir; yalnz toplumda bulunur eksiksiz olarak - yer alan gcl bir dilbilbisi dizgesidir.

    Dili szden ayrmak demek: 1. Toplumsal olguyu bireysel olgudan; 2. Temel olguyu ikincil, az ok da rastlantsal nitelikli olgudan ayrmak demektir.

    Dil, konuan kiinin bir ilevi deildir, bireyin edilgen bir biimde belleine aktard rndr. Hi nceden tasarlama gerektirmez. Bilinli dnce yalnz snflandnc etkinlikte ie karr. Bu soruna s. 181 ve tesinde deineceiz.

  • 44 FERIJINAND DE SASSURE

    Oysa, sz bireysel bir isten ve anlak edimidir. Bu edimde: 1. Konuan bireyin, kiisel dncesini anlatmak iin dil dzgsn kullanmasn salayan birleimleri; 2. Bu birleimleri da iletmesini salayan anlksal-fiziksel dzenei birbirinden ayrmak gerekir.

    Szckleri deil, olgular tanmladmza dikkati ekmek isterim. Onun iin, kapsamlar dilden dile deien birtakm kark terimlerden ortaya koyduumuz ayrmlara hi zarar gelmez. rnein, Almancada Sprache hem Fr. langue "dil", hem de langage "dilyetisi terimini karlar, Rede yaklak olarak Fr.parole "sz"n karlysa da, buna zel bir anlam da ekler ve bylece Fr. discours "sylev; szl anlatm ya da sylem"i kapsamma alr. Latincede senno daha ak "dilyetisi" ve "sz" anlamna gelir; lingua ise dili belirtir, vb. Yukarda aklanan kavramlardan hibirini hibir szck tam olarak karlamaz. Bir szce ilikin her tanmn havada kalmasnn nedeni budur. Olgular tanmlamak iin szcklerden yola kmak kt bir yntemdir.

    Dilin niteliklerini zetleyelim:

    1. ok kark nitelikli dilyetisi olgularnn oluturduu btn iinde dil, kesin izgilerle ayrt edilebilecek bir konudur. Bir duyma imgesinin evrim iinde bir kavramla bulutuu noktaya yerletirebiliriz onu. Dilyetisinin birey dnda kalan toplumsal blmdr dil ve birey onu tek bama ne yaratabilir, ne de deitirebilir. Dil varln yalnzca, topluluk yeleri arasnda yaplm bir tr szlemeye borludur. te yandan, ileyiini bilebilmek iin bireyin dili renmesi gerekir. ocuk onu ancak yava yava edinir. Szyiti- mine urayan bir kimse bile, duyduu sesli gstergeleri anlamak kouluyla dili yitirmez: Dil o denli apayr bir eydir.

    2. Szden ayr olan dil ondan bamsz biimde incelenebilecek bir konudur. l dilleri konumuyoruz artk, ama onlarn dilsel dzenini pekala renebiliriz. "Dil bilimi, dil-

  • < ilNEI. DLBLM DERSLER 45

    yetisinin br elerini ele almasa da olur" dersek doru, fakat eksik bir yargda bulunmu oluruz; "bu bilim ancak br eler ie kartrlmazsa olanakldr" demeliyiz.

    3. Dilyetisinin ayrk elerden olumasna karn, bylece snrlandrlan dil trdelik gsterir: Bir gstergeler dizgesidir o. Bu dizgede nemli olan anlamla iitim imgesinin birleimidir ve gstergenin bu iki yan da ayn oranda anlksaldr.

    4. Dil de sz gibi somut niteliklidir. Bu da incelemeye byk bir kolaylk salar. Dilsel gstergeler temelde anlk- salsa da birer soyutlama deildir. Toplumun onaylad ve tm dili oluturan birletirmeler, zei beyinde yer alan gerekliklerdir. stelik, dil gstergelerini neredeyse elle tutabiliriz.

    Yaz bunlar uzlamsal, saymaca grntlerle saptayabilir. Oysa sz edimlerinin btn ayrntlarn fotorafla saptamak olanakszdr. Ne denli ksa olursa olsun, bir szck, seslemede, hem saptanmas, hem de gsterilmesi son derece g saysz kas devinimiyle gerekleir. Buna karlk, dilde yalnz iitim imgesi vardr ve bu da deimez bir grsel imgeye dntrlebilir. nk, iitim imgesi, sz dzleminde gereklemesini salayan bir yn devinimden soyutlandnda, snrl sayda eler ya da sesbirimler olarak karmza kar. Bunu ilerde greceiz. Sz konusu eler yazda da ayn sayda gstergeyle belirtilebilir. Bir szlkle bir dilbilgisi yaptnn dili yalandan yanstabilmesinin nedeni de dille ilgili olgularn saptanp belirlenebilmesidir: Dil, iitim imgelerini kucaklayan bir btn, yaz ise bunlarn somut biimidir.

  • FERDINAND DE SAUSSURE46

    3. NSANA LKN OLGULAR ARASINDA DLN YER. GSTERGEBLM

    Bu zellikler, daha nemli bir zellie gtrr bizi. Dilyetisiyle ilgili olgular arasmda bylece belirlediimiz dile, insana ilitin olgular arasnda da belli bir yer verilebilir. Oysa, dilyetisi iin bu olanakszdr.

    Dilin toplumsal bir kurum olduunu yukarda grdk. Ama dil, br kurumlardan (siyasal, trel, vb. kuramlardan) birok bakmdan ayrlr. Onun zel niteliini anlayabilmek iin birtakm yeni olgulara bavurmak gerekir.

    Dil, kavranlan belirten bir gstergeler dizgesidir. Onun iin de, yazyla, sar-dilsiz abecesiyle, simgesel nitelikli kutsal trenlerle, incelik belirtisi saylan davran biimleriyle, askerlerin belirtkeleriyle, vb., vb. karlatrlabilir. Yalnz, dil bu dizgelerin en nemlisidir.

    Demek ti, gstergelerin toplum yaam iindeki yaamn inceleyecek bir bilim tasarlanabilir: Toplumsal ruhbilime, bunun sonucu olarak da genel ruhbilime balanacak bir bilim. Gstergebilim (Fr. smiologie < Yun. smeon gster- geden) diye adlandracaz biz bu bilimi. Gstergebilim, gstergelerin ne olduunu, hangi yasalara balandn retecek bize. Henz yok byle bir bilim; onun iin, gstergebi- limin nasl bir ey olacam syleyemeyiz. Ama kurulmas gerekli; yeri nceden belli. Dilbilim, bu genel nitelikli bilimin bir blmnden baka bir ey deil. Onun iin, gster- gebilimin bulaca yasalar dilbilime de uygulanabilecek. Bylece, insana ilikin olgular btn iinde dilbilim iyice belirlenmi bir alana balanabilecek. 3

    (3) Gstergebilim, anlam deiimlerini inceleyen ve F. de Saussuren yntemli bir biimde aklamad anlambilimle kartrlmamaldr. Anlambilimin temel ilkesi iin bak. ss. 106-107. Yaymclar. Aradan geen sre iinde anlambilim yalnzca anlam deiimlerini inceleyen bilim olmaktan karak anlamsal yaplan esremli dzlemde inceleyen bilim niteliini de kazanmtr. N.

  • >1 NHL DLBLM DERSLER 47

    Gstergebilimin yerini kesinlikle belirlemek ruhbilimciye der. Dilbilimcinin grevi, gstergesel olgular btn iinde dilin zel bir dizge olmasm neyin saladm ortaya koymaktr. Bu sorunu aada yeniden ele alacaz; burada yalnzca unu gzlemlemekle yetiniyoruz: Dilbilime ilk kez bilimler arasnda belli bir yer verebilmemizi, onu gster- gebilime balamamza borluyuz.

    Acaba gstergebilim neden br bilimler gibi konusu kendine zg bamsz bir bilim olarak grlmyor henz? Bir ksr dngdeyiz de ondan: Hibir ey gstergesel sorunun z niteliini dilden daha iyi ortaya koyamaz; ama bu sorunun uygun biimde ortaya konulabilmesi, dilin kendi iinde incelenmesini gerektirir; oysa, bugne dein dil neredeyse hep baka eylere bal olarak, baka alardan ele alnmtr.

    nce, geni kalabaln yzeysel gr as kar karmza: Dil yalnzca bir szck dizelgesidir ona gre (bak. s. 108). Bu gr, dilin z nitelii konusundaki her trl aratrmay olanaksz klar.

    Sonra, bireyde gstergenin dzeneini inceleyen ruhbilimcinin gr asyla karlarz. En kolay yntem bu- dur. Ama bireysel gerekletirmeyi aarak z bakmndan toplumsal olan gstergeye ulamaz.

    Bir de, gstergenin toplumsal adan incelenmesi gerektiini grdkten sonra dih, u ya da bu oranda istencimizin buyruu altndaki br kurumlara balayan zellikleri ele almakla yetinenlerin tutumu var. Bu tutum yznden, genellikle gsterge dizgelerine, zellikle de dile ilikin olan nitelikler bir yana itilerek amatan uzaklalr. nk gstergenin temel zellii her zaman, belli oranda, bireysel ya da toplumsal isten dmda kalmasdr. Ne var ki ilk bakta en az dikkati eken zellik budur.

    (4) Bkz. Ad. NAVILLE, Classification des Sciences (Bilimlerin Snflandrlmas), 2. bask, s. 104.

  • F E R D IN A N D D E S A U S S U R E48

    te, sz konusu zellik yalnz dilde belirgindir. Ama en az incelenen konularda ortaya kar. Sonu olarak da, bir gsterge biliminin zorunluu ya da salayabilecei zel yarar gzden kaar. Biz ise, dil sorununu her eyden nce bir gsterge sorunu olarak gryoruz. Btn aklamalarmz anlamm ite bu nemli olgudan alyor. Dilin z niteliini bulmak istiyorsak, nce onu ayn trden dizgelerle kurduu ortaklk asndan ele almalyz. lk bakta ok nemli gibi grnen birok dilsel etken (rnein, ses aygtnn ileyii) dili br dizgelerden ayrmak dnda bir ie yaramyorsa ancak ikinci srada yer almaldr. Bu yoldan hem dil sorunu aydnlatlacak, hem de kutsal trenlerin, grenek ya da trelerin, vb... gsterge olarak incelenmesiyle bu olgularn yeni bir kimlikle ortaya kt grlecektir. Bylece, sz konusu olgular gstergebilim iinde toplayarak bu bilimin yasalaryla aklama gereksinmesi duyulacaktr.

  • D R D N C B L M

    D L B L M VE

    SZ BLM

    Dili inceleyen dala, dilyetisine ilikin incelemeler btn iinde gerek yerini vermekle tm dilbilimin de yerini belirlemi olduk. Dilyetisinin, sz oluturan btn br eleri kendiliklerinden bu birinci dala baml eler durumuna girerler. te, dilbilimin her blm bu aamalanmay- la doal yerini bulur.

    rnein, sz iin gerekli olan seslerin karl sorununu ele alalm: Mors abecesini yazmaya yarayan elektrik aygtlar bu abecenin ne denli dndaysa, ses rgenleri de dilin o denli dndadr. Sesleme, daha ak bir deyile iitim imgelerinin gerekletirilii dorudan doruya dizgeyi hi etkilemez. Bu adan dili bir senfoniye benzetebiliriz: Senfoninin gereklii yorumlanndan bamszdr. Yorumcu sanatlar yanllk yaparsa, bu durum senfoninin gerekliini hi ile tehlikeye drmez.

    Seslemeyle dil arasmdaki bu ayrma kar karak, sz dzleminde oluan ve dorudan doruya dilin yazgs stnde ok nemli bir etkisi bulunan ses deiimlerini, seslerdeki bozulmalar ne srecekler olabilir. Acaba dilin bu olgular dnda bir varl bulunduunu savunmakta gerekten hakl myz? Haklyz, nk bu olgular szcklerin yalnzca

  • FERDINAND DE SAUSSURfc 50

    zdeksel tzn etkiler. Gstergeler dizgesi olarak dili de etkilemeleri dorudan doruya deil, dolayldr ve olayn yol at bir yorum deiikliinden kaynaklanr. Bunun ise seslere ilikin hibir yn yoktur, (bak. s. 132) Bu deiimlerin nedenlerini aratrmak ilgin olabilir ve ses incelemesinden yararlanabiliriz bu konuda. Ama temel sorun bu deildir: Dil bilimi iin, ses deiimlerini gzlemleyerek bunlarn sonularn deerlendirmek yeterlidir her zaman.

    Sesleme iin sylediklerimiz szn btn br blmleri iin de geerlidir. Konuan bireyin etkinlii, ancak dille olan ilikilerinden tr dilbilimde yer bulan bir bilimsel dallar btn iinde incelenmelidir.

    Demek ki dilyetisine ilikin incelemenin iki blm var: Bunlardan biri temel niteliklidir; z bakmndan toplumsal ve bireyden bamsz olan dili ele alr; bu inceleme yalnzca anlksaldr. br blm ikincil bir nem tar ve konusu, dilyetisinin bireysel yan, daha ak bir deyile, seslemeyi de kapsayan szdr. Anlksal - fiziksel niteliklidir bu inceleme.

    Kukusuz, bu iki konu birbirine sk skya baldr ve birbirini gerektirir: Szn anlalabilmesi ve btn sonularn verebilmesi iin dil zorunludur. Ama dilin yerleebilmesi iin de sz zorunludur. Tarihsel adan, sz olgusu her zaman daha nce ortaya kar. yle ya, bir sz imgesine bir kavramn bir sz ediminde baland grlmeden bunlar birletirmeye nasl kalklabilir? te yandan, anadilimizi bakalarnn konumalarn duya duya reniriz. Ancak saysz denemelerden sonra anadilimiz beynimize yerleir. Bir de unu belirtelim: Dilin evrimini salayan szdr; dilsel alklarmz deitiren, bakalarn duyarak edindiimiz izlenimdir. Demek ki dille sz arasnda karlkl bamllk var. Dil, szn hem arac, hem de rn. Ne var ki, btn bu sylenenler dille szn birbirinden apayr eyler olmasn nlemez.

  • GENEL DLBLM DERSLER 51

    Toplum iinde dil, her beyinde bulunan bir izler btn olarak yaar ve birbirinin ei tm rnekleri bireylere datlm bir szl andrr bir bakma, (bak. s. 44 ve 45). Grld gibi bu yle bir ey ki, herkesin ortak mal ve kiisel isten d olmakla birlikte, ayr ayr her bireyde de bulunur. Dilin bu varlk biimi yle gsterilebilir:

    1 + 1 + 1 + ... = 1 (toplumsal rnek).Peki, ayn toplumda sz nasl yer alr? Sz, bireylerin

    sylediklerinin toplamdr ve a) Konuanlarn istencine bal bireysel birletirmeleri, b) Bu birletirmelerin gereklemesi iin zorunlu ve gene istenli sesleme edimlerini kapsar.

    Demek ki sz toplumsal hibir ey iermez; szn tm gereklemeleri bireysel ve bir anlktr. zel durumlarn toplamndan baka bir ey yoktur bu dzlemde; yle belirtilebilir bu durum:

    (i + r + i + i ...).Btn bu nedenlerden tr, dille sz ayn gr a

    s altnda toplamak olacak ey deildir. Dilyetisinin oluturduu ayrmsz btn bilgi konusu olamaz. nk trdelik gstermez bu btn. Buna karlk, nerdiimiz ayrm ve bamllk her eyi aydnlatr.

    te, dilyetisi kuramn oluturmaya alrken karlatmz ilk temel ayrm bu. ki yoldan birini semek gerek; yollarn ikisine birden saparnayz. Bunlarn ayr ayr izlenmesi zorunludur.

    ok gerekirse, dilbilim ad her iki dal iin de kullanlabilir ve sz (dil)bilimi terimi benimsenebilir. Ama bu bilimi, tek konusu dil olan gerek dilbilimle kartrmamak gerekir.

    Biz yalnz bu ikinci bilimle uraacaz. Tantlamalarmz srasnda sz incelemesinden de yararlanacak olursak, bu iki alan birbirinden ayran snrlar hibir zaman ortadan kaldrmamaya alacaz.

  • BENC B L M

    D L N E L E R Y L E

    D I E L E R

    Dile ilikin tanmmz, onun sunduu dzene, oluturduu dizgeye yabanc olan, ksaca "d dilbilim" terimiyle belirtilen her eyi dilin dnda braktmz anlamm ierir. Ama bu dilbilim de nemli sorunlarla urar. Dilyetisiyle ilgili incelemelere giriilirken zellikle bu sorunlar dnlr.

    Bunlarn banda da, dilbilimin budunbilime ald noktalar, bir dilin tarihiyle bir rkn ya da uygarln tarihi arasndaki ilikiler gelir. Bu iki trl tarih i iedir ve birbi- riyle karlkl balar kurar. Bu durum, szcn gerek anlamyla dilsel diye nitelendirilen olgular arasnda grlen bamll anmsatr biraz (bak. s. 36 ve tesi). Bir ulusun treleri dilini de etkiler; te yandan, ulusu yaratan, byk lde dildir.

    Sonra, dille siyasal tarih arasndaki bantlar anmak gerekir. Romallarn lkeler ele geirmesi gibi byk tarihsel olaylarn bir yn dil olgusu stnde ok geni etkileri olmutur. lke ele geirmenin bir tr olan smrgeleme, bir dili deiik evrelere gtrr, bylece sz konusu dilde deimeler olur. Bu konuda her trden olgu kant olarak gsterilebilir: rnein, Norve siyasal bakmdan Danimarkayla

  • CiHNEL DLBLM DERSLER 53

    birleince Dancay benimsemitir. Ama u da bir gerek ki bugn Norveliler bu dilsel etkiden kurtulmaya alyorlar. Devletlerin i siyasas da dillerin yaam bakmndan ayn oranda nemlidir: Kimi lkelerde - svire gibi - birok dil bir arada bulunur; kimi ynetimler - Fransadaki gibi - dil birliini salama amac gder. leri bir uygarlk aamas birtakm zel dillerin (tre dili, bilimsel terimler, vb.) gelimesine yardmc olur.

    Bu bizi nc bir konuya gtrr: Dilin her trl kurumla (Kilise, okul, vb.) ilikileri. Bu kurumlar da bir dilin yaznsal gelimesiyle ok yakmdan bantldr. Siyasal tarihle sk skya ilikili olduundan ok genel nitelikli bir olgudur bu. Yazn dili, yazmm kendisine izer grnd snrlar drt bir yandan aar: Salonlarn, sarayn, akademilerin etkisini dnn. te yandan, yazn dili yerel lehelerle arasndaki atma sorununu da tm etrefilliiyle ortaya koyar (bak. s. 44). Dilbilimci, kitap diliyle konuma dili arasndaki karlkl bantlar da incelemek zorundadr. nk ekinin rn olan her yazn dili kendi yaama alann, konuma dilinin doal alanndan eninde sonunda ayrr.

    Dillerin uzamsal yaylmna ve lehesel blnmeye ilikin btn konular da d dilbilime girer. Kukusuz, d dilbilimle i dilbilim arasndaki ayrm en ok burada insan artr. nk corafya olgusu her dilin varlyla sk skya ilikilidir; ne var ki dilin i dzenini gerekte ilgilendirmez.

    Btn bu sorunlar, szcn gerek anlamyla dil incelemesi diye adlandrlan alann dnda brakmaya hibir biimde olanak bulunmad savunulmutur. zellikle d gerekler ya da "nesneler" stnde srarla durulmaya balandktan sonra bu gr egemen olmutur. Nasl bitkinin i dzeni arazi, iklim, vb. yabanc etkenlerle deiiklie urarsa, ayn biimde dilbilgisi dzeni de dilsel deiime yol aan d etkenlere srekli olarak bal deil midir? Dildeki ynla uygulaymsal (teknik) terimi, aktarma szc, bunlarn ne

  • 54 F E R D IN A N D D E SA U SSU R E

    reden geldiini gz nnde bulundurmadan gereince aklayabilir miyiz? Bir dilin doal, rgensel geliimi, yazn dili gibi d etkenlerin rn, onun iin de rgensel olmayan biimlerden ayrlabilir mi? Srekli olarak, yerel lehelerin yan sra ortak bir dilin gelitiini grmez miyiz?

    Bizce dil d olgularn incelenmesi ok verimli bir uratr. Ama bunlar olmadan dilin i dzeninin bilinemeyeceini sylemek yanltr. rnek olarak yabanc szck aktarmn ele alalm. nce, aktarmn dilin yaamnda hi de srekli bir e olmadn grrz. Birtakm uzak koyaklarda yle azlar var ki bunlar neredeyse hibir zaman dardan bir tek yapay szck bile almamlardr. Bu azlarn dzenli dilsel koullar lnda bulunduklarn, o yzden de bizi bu konuda aydnlamayacaklarn, hibir karma uramadklarndan asl onlarn "ucubelik" asndan incelenmesi gerektiini mi syleyeceiz? Ama aktarma szck dizge iinde ele alnd m aktarma saylmaz ki! Onun varlnn tek koulu, tpk herhangi bir yerli szcnk gibi, bir arada bulunduu szcklerle kurduu bant ve kartlktr. Genellikle, bir dilin, iinde olutuu koullar bilmek hi de zorunlu deildir. Zendce ve Eski slavca gibi birtakm dilleri hangi top- lumlarn konumu olduu bile kesinlikle bilinmez. Ama bu durum sz konusu dilleri i dzenleri bakmndan incelememizi, bunlarn geirdii deiiklikleri grmemizi hi de engellemez. Ksacas, bu iki gr asn birbirinden ayrmak zorundayz. Bu ayrma ne denli bal kalrsak o denli iyi olur.

    Bunun en iyi kant her iki gr asnn da ayr ayr yntemler oluturmasdr. D dilbilim bir dizgenin cenderesinde skp kalmadan ayrnt stne ayrnt yabilir. rnein, bir dilin kendi alan dndaki yaylyla ilgili olgular her yazar gnlnn diledii gibi smflandrabilir. Leheler karsnda bir yazn dilini oluturan etkenler arandnda yaln bir sralamayla yetinilebilir. Eer olgular az ok dzenli

  • l'Nl'.l. DLBLM DERSLER 55

    m biimde sunulursa, bunun biricik nedeni ak seik olmak kaygsdr.

    t dilbilime gelince, i deiir. Rasgele bir dzenleme kaldrmaz o. Dil, kendi dzeni dnda dzen tanmayan bir l/gedir. Satran oyunuyla yaplacak bir karlatrma bunu dala iyi kavramamz salayacaktr. Satranta i olguyla d olguyu birbirinden ayrmak grece olarak kolaydr: Oyunun lndan Avrupaya gemi olmas bir d zelliktir; buna karlk, dizgeyi ve kurallar ilgilendiren ne varsa i zellik- l i. Tahta talarn yerine fildii talar koyarsam, ortaya kan deiiklik dizgeyi ilgilendirmez. Ama talarn saysn /.altr ya da oaltrsam, bu deiiklik oyunun kurallarn da derinden etkiler. Bu trl ayrmlar yaplrken biraz dikkatli davranlmas gerektii de bir gerektir. Her zel du- tnda olgunun temel nitelii aratrlmal ve sorunu zmleyebilmek amacyla u kurala uyulmaldr: Herhangi bir biimde dizgeyi deitiren her ey i zelliktir.

  • ALTINCI BLM

    D L N YAZIYLA

    G S T E R L

    1. BU KONUYU NCELEMENN ZORUNLUCU

    Demek ki incelememizin somut konusu herkesin beyninde yer alan toplumsal bir rn, daha ak bir deyile dil. Ne var ki bu rn bir dilsel topluluktan brne deiir: Onun iin, bir deil, birok dille kar karyayz. Dilleri gzlemleyip karlatrarak onlardaki evrensel yanlar ortaya koyabilmek amacyla dilbilimcinin olabildiince ok sayda dil bilmesi gerekir.

    Ne var ki dilleri genellikle yalnz yaz araclyla tanrz. Anadilimiz iin bile her an yazl belge ie karr. Uzaka bir yerde konuulan bir dil sz konusu oldu mu, yazl belgelere bavurmak daha da zorunludur. Artk konuulmayan diller iin de durum elbette ayn. Her durumda elimizde sesli belgeler bulunabilmesi iin, bugn Viyana ve Pariste yrtlmekte olan almalarn btn alarda yaplm olmas gerekirdi: Bu almalarla btn dillerin ses rneklerini kapsayan bir derme (koleksiyon) oluturulmaktadr. Ama bu yoldan kaydedilen betikleri bakalarna tantabilmek iin de yine yazya bavurmak gerekir.

    te, yaz, dilin i dizgesine z bakmndan yabancy-

  • liNII- DLBLM DERSLER 57

    s da, srekli olarak dilin gsterilmesini salayan bu yntemi gz nnde bulundurmamak da olanakszdr. Yaznn yalarn, kusurlarn ve tehlikelerini bilmek zorunludur.

    2. YAZININ SAYGINLII; KONUMA DLNE OLAN STNLNN NEDENLER

    Dil ve yaz birbirinden ayn iki gstergeler dizgesidir. Yaznn biricik varlk nedeni dili gstermektir. Dilbilimin konusunu, yazdaki szckle konumadaki szcn birleimi oluturmaz: Onun konusu yalnz konumadaki szcktr. Ne var ki yazl szck, grnts olduu sesli szckle ylesine kaynar ki sonunda ba keye kuruluverir; sesli gstergenin grntsne kendisinden daha ok nem verilir. Sanki birini tanmak iin onun yzne bakmaktansa resmine bakmak daha geerli bir yolmu gibi!

    Bu yanlsamaya her ada rastlanr. Bugn de dile ilikin yaygn grlerde onun izlerini buluruz. rnein, yaz olmad m, dilin daha abuk bozulacana inanlr genellikle. Oysa bundan daha yanl bir gr olamaz. Evet, yaz kimi durumlarda dilin deimesini nleyebilir, ama yaznn bulunmamas hibir zaman dilin deimesine yol amaz. Bugn de Dou Prusyayla Rusyann bir blmnde konuulan Lit- vanca ancak 1540 ylndan bu yana yazl begelerle tannr. Ama bu ge dnemde, Hint-Avrupa dilini genel olarak .. IH. yzyldaki Latince denli iyi yanstr. Yalnz bu rnek bile dilin yazdan ne denli bamsz olduunu gstermeye yeter.

    ok ince birtakm dil olgular hibir yazl biimin destei olmadan bugne dein sregelmitir. Btn Eski Yksek Almanca dneminde toten, fuolen ve stzen biiminde yazlm olan szcklerin ilk ikisi iin XII. yzyl sonunda tten "ldrmek", felen "duymak, duyumsamak" biimleri km, buna karlk stzen "arpmak" olduu gibi kalmtr. Bu ayr-

  • FERDINAND DE SAUSSURE58

    lk neye balanabilir? Bir sonraki seslemde y bulunup bulunmamasna. n Germencede, bir yanda *daupyan, *ffyan vard, bir yanda da *stautan. Yaznsal dnemin eiinde, 800e doru buy o denli zayflad ki yzyl boyunca yazda izine bile rastlanmad. Ama