66

ilmi mercek haziran 2011

Embed Size (px)

DESCRIPTION

ilmi mercek haziran 2011

Citation preview

İLMİ MERCEK -Haziran 2011- SAYI: 84içindekiler

�LM� MERCEK - Haziran 2011-Yayın Türü: Yaygın / Araştırma Yayıncılık adına imtiyaz sahibi: Bedri Edis Yılmaz, Adres: Kayışdağı Mah. Değirmen Sok. No: 3 Ataşehir - �stanbul Sorumlu Yazı �şleri Müdürü: Fatih Hikmet Müftüoğlu, Adres: Kayışdağı Mah. Değirmen Sok. No: 3

Ataşehir - �stanbul Yönetim Adresi: Araştırma Yayıncılık, Kayışdağı Mah. Değirmen Sok. No: 3

Ataşehir - �stanbul Tel: 0 216 660 00 59 Fax: 0 216 660 16 85 Abonelik Tel: 0216 4444441

Matbaa: Seçil Ofset, 100 Yıl Mahallesi MAS-S�T Matbaacılar Sitesi, 4. Cadde No: 77 Bağcılar-

�stanbul Tel: (0 212) 629 06 15 Baskı Yeri ve Tarihi: �stanbul, 27.05.2011

İslam Dünyası’nda

Geçen Ay

Türk İslam Birliği

Yolunda

Kuran’ın Bazı Sırları

Bu Ay Neler Var?

Kuran Bilgisi

Fatır Suresi

Ebcedlerde Ahir Zaman

Taha Suresi

Bir Ayet Bir Açıklama

Meryem Suresi, 96

2

504

34

M�KRO DÜNYA

Allah’ın Yunuslara

İlham Ettiği Zeka

Dünyadaki Atmosferi Koruyucu

Mikro Canlılar: Fitoplanktonlar 22

18

36

�MAN HAK�KATLER�

Bitkilerin İklim

Üzerindeki Etkileri

�MAN HAK�KATLER�

44

53

64

KAPAK KONUSU

Yüce Allah’ın Sonsuz

Gücünden Bir Örnek:

Kasırgalar

�NCELEME

54

62

HAYVANLAR ALEM�

Kendi İlacını Üreten

Canlılar 28

İlm

i Mer

cek,

Haz

iran

201

1

2

En İnançlı İkinci Ülke TürkiyeDünya çapında aralarında Türkiye’nin de bulunduğu 24 ülkede gerçekleştirilen

‘inanç araştırmasına göre Türkiye, % 91 ile “Allah’a inanların en çok yaşadığı” ikinciülke oldu.

Kanada merkezli araştırma şirketi Ipsos ve Reuters haber ajansının ortak çalışmasıolan “İlahi varlık, evrim ve ölümden sonra hayat” isimli araştırmada ilginç sonuçlar ortayaçıktı.

23 ülkede 18 bin 829 kişi ile görüşülerek hazırlanan araştırmaya göre Allah’a inananlarınen çok olduğu ülke % 93’le Endonezya oldu. Endonezya’yı % 91 ile Türkiye izliyor.

Araştırmada katılımcılaraölümden sonra hayatla ilgili gö-rüşleri de soruldu. Buna göredünya genelinde insanların %51’i ölümden sonra hayata ina-nıyor.

Türkiye cennet ve cehen-nem inançlarında da üst sıra-larda yer aldı. Cennet vecehenneme en çok inananlararaştırıldığında Endonezya ilksırada Türkiye Güney Afrikaise ikinci sırada yer aldı.

dunya.milliyet.com.tr

İngilizler Bir Aylığına Müslüman Oluyorİslam’ı daha iyi tanımak isteyen İngilizler, Müslüman gibi yaşayacakları bir turla

İstanbul’a getiriliyor.İngiliz Guardian gazetesi, İstanbul’a düzenlenen ilginç bir kültür seyahatini haberleştirdi.

“İstanbul’da bir ay Müslüman olun” başlığıyla verilen ha-bere göre Blood Foundation adlı sivil toplum kuruluşu, İs-lam’ı daha iyi tanımak isteyenleri İstanbul’a getirerek birMüslüman gibi yaşamalarını sağlıyor.

BBC Türkçe’nin haberine göre, Ramazan ayı temelalınarak hazırlanan turda, katılımcılar beş vakit namaz kı-lıyor, oruç tutuyor, alkollü içecek ve domuz eti tüketmiyor.İslam üzerine derslerin de verildiği 600 sterlinlik organi-zasyonda, şehir turu da düzenleniyor.

Programın yöneticisi Ben Bowler, düzenledikleri turun,İslam’ı tanımak ve eğitici ve kültürel bir tatil isteyen “açıkfikirli” bireylere cazip geleceğini söyledi.

www.yenisafak.com.tr

www.islamadonus.com

3

Haziran 2011, İlm

i Mercek

www.ilmimercek.net

“İslâm, Rusya’da Kıyamet Gününe Kadar Var Olacak”Rusya Müslümanları Merkezî Bölge Dini Yönetimi Başkanı Talgat Taceddin, İstanbul

Aydın Üniversitesi’nde vereceği konferanstan önce düzenlenen basın toplantısında, pekçok kez geldiği Türkiye’yi ana yurdu gibi gördüğünü ifade ederek, yüzyıllar boyu İslamdünyasına büyük hizmetler veren Türk milletinin misafiri olmaktan duyduğu memnuniyetidile getirdi.

Rusya’da yaklaşık 20 milyon Müslüman bulunduğunu belirten Taceddin, “DünyadaRusya Müslümanları hakkında çeşitli lâflar olsa da İslam, Rusya’da kıyamet gününekadar var olacaktır’’ diye konuştu.

Komünist rejim zamanında devlet zorlasa da milletin dinsiz kalmadığını, ana dillerinive medeniyet kültürlerini muhafaza ettiğini kaydeden Taceddin, Rusya’daki cami ve mescitsayısının son 20 yılda 7 bine çıktığını söyledi.

Rusya’daki Müslümanların Türkiye’ye nasıl baktığının sorulması üzerine, Taceddin,Türkiye’nin Rusya’daki, İslam dünyasındaki, özellikle de Ortadoğu ülkelerindeki Müslü-manlara güzel örnekler gösterdiğini söyledi.

Taceddin, Putin’in Ortadoğu’daki olaylarla ilişkin“Haçlı Seferleri’’ benzetmesi yaptığının hatırlatıl-ması üzerine, “İslam ülkeleri arasında yardımlaşmaolsa bugün bunun gibi lâflara hiç ihtiyaç olmazdı’’dedi.

www.yeniasya.com.tr

İlmimercek

KAPAK KONUSU

İlm

i Mer

cek,

Haz

iran

201

1

4

Ahir zamanın kutlu şa-hıslarından Hz. İsa (a.s.) veHz. Mehdi (a.s.)’ın gelişi öncesindekialametleri hadislerinde çok detaylıaçıklayan Peygamberimiz (s.a.v.), bumübarek zatların zuhuruyla birlikteyaşanacak güzellikleri de kapsamlıolarak tarif etmiştir. Bu güzellikler-den biri de Hz. Mehdi (a.s.)’ın zuhurettiği ve faaliyetlerine başladığı dö-nemde Allah’ın bilim ve teknolojide

büyük bir gelişmeyaratacak olması-

dır. Bu teknolojikgelişmeler inşaAllah

Hz. Mehdi (a.s.)’ındünyanın her yerindeki

insanlara ulaşmasına,İslam dinini ve Kuran ahlakını

tebliğ etmesine vesile olacaktır.

✓ Peygamberimiz (s.a.v.)’in hadisle-rinde işaret edilen bu teknolojik ge-lişmeler nelerdir?

✓Sayın Adnan Oktar’ın ahir za-manda Hz. Mehdi (a.s.)’ın hizmetinesunulan bilim ve teknolojik gelişme-ler hakkındaki görüşleri nelerdir?

Kaim’imiz (Hz. Mehdi (a.s.)) kıyamettiği zaman,Yüce Allah KAİM’İMİZLEDOSTLARIMIZ ARASINDA DÖRT FER-SAHLIK YOL OLSA BİLE OLDUKLARIYERDEN ONLARLA KONUŞABİLE-CEKLERİ, ONU DUYABİLECEKLERİ VE

ONU GÖREBİLECEKLERİ BİR ŞE-KİLDE KULAKLARINA VE GÖZLERİNESEBEP VERECEKTİR. (Mucem-ul Eha-dis-i İmam Mehdi Cilt:4 Sayfa:57 ve BiharCilt:52 Sayfa 336 ve Muntehab-ul EnvarilMuzie Sayfa 352)

www.altincag.com

5

Haziran 2011, İlm

i Mercek

www.ilmimercek.net

İ çinde yaşadığımız yüzyıl, özellikle deson çeyreği, teknolojinin gelişimi açı-sından dünya tarihinde görülmemiş bir

hıza sahne olmuştur. Bundan 100 seneönce ismi bile bilinmeyen pek çok teknolojikaraç hayatımızın vazgeçilmez parçaları ha-line gelmiştir. Hatta bundan 10 sene öncekiteknoloji ile günümüzdeki teknoloji arasın-daki fark hayal edilemeyecek boyutlara

ulaşmıştır. Şu andateknolojide yaşanan bu geliş-meler, Hz. Mehdi (a.s.)’ın devrinde ol-duğumuzu ve Allah’ın tüm teknolojikimkanları Hz. Mehdi (a.s.) ve yardımcıları-nın kullanımlarına sunduğunu göstermek-tedir. (Doğrusunu Allah bilir.)

Peygamberimiz (s.a.v.); Hz. Mehdi (a.s.) Zuhur Ettiğinde İnsanlarınHz. Mehdi (a.s.)’dan Uzakta Yaşasalar Bile Yüksek TeknolojiyiKullanarak, Onu Görüp Duyabileceklerini Haber Vermiştir

Günümüzde insan-lar televizyon, radyo,

internet, cep telefonlarıve benzeri teknolojik alet-

ler vesilesiyle rahatlıkladünyanın her yerine ulaşabil-

mektedirler. Peygamberimiz (s.a.v.) Hz.Mehdi (a.s.) zamanında insanların onunyanında bulunmasalar bile bu teknolojik im-kanları kullanarak Hz. Mehdi (a.s.)’ın anlat-tıklarını duyabileceklerine ve onugörebileceklerine işaret etmiştir.

✦ Hz. Mehdi (a.s.)’ın Zuhuru Radyove Televizyon Kanallarından İnsan-lara Seslenmesi ile Anlaşılacaktır

İbni Ebu Şeybe, Asım b. Ömer Be-celi’den tahric etti. Bir adam (Hz. Mehdi(a.s.)) SEMADAN İSMİYLE MUTLAKAÇAĞRILACAK VE DELİL ONU İNKARETMEYECEK, ZELİL ONA MANİ OLMA-YACAKTIR. (Kitab-ül Burhan Fi Alamet-ilMehdiyy-il Ahir Zaman, s. 52)

Asım b. Beceli’den rivayet edil-miştir: GÖKTEN BİR SES GELECEK,ONU NE DELİL İNKAR EDECEK VE NEDE DELİL OLMAKTAN O ALIKONA-CAK. (Kıyamet Alametleri, s. 200)

ONUN İSMİYLE SEMADAN NİDAOLUNACAK VE HİÇ KİMSE ONUNMEHDİLİĞİNİ İNKAR ETMEYECEK-

TİR. (El-Kavlu’lMuhtasar Fi Ala-matil Mehdiyy-ilMuntazar, s. 47)

Hadislerde Hz.Mehdi (a.s.)’ın ortayaçıkışını gökyüzündengelen bir sesin habervereceğine, yaniradyo ve televizyonkanalıyla tüm insanla-rın bu müjdeli haberiduyacağına dikkat çe-kilmektedir. Bu sesindoğuda ve batıda her-kese ulaşacağı bildiril-mektedir. Bu cihazlar veteknolojik gelişmelerHz. İsa (a.s.) veHz. Mehdi (a.s.)’ın dünya haki-miyetleri için Yüce Allah tarafındanözel olarak yaratılmıştır.

İlmimercek

KAPAK KONUSU

İlm

i Mer

cek,

Haz

iran

201

1

6

Zürare der ki: İmam Caferi Sadıkaleyhisselama şöyle arzettim: Nidahakk mıdır? Buyurdu ki: “EVET,ALLAH’A ANDOLSUN Kİ HER KAVİMONU KENDİ DİLİ İLE DUYACAKTIR”...”(Gaybeti Numani, 14. Bölüm, Kaim Aley-hisselamın Kıyamından Önce Vuku Bula-cak Alametler)

Hz. Hüseyin (r.a.)’ın torunu olan İmamCafer-i Sadık Hazretleri, Hz. Mehdi (a.s.)ile ilgili bir takım önemli bilgiler vermiş veHz. Mehdi (a.s.)’ın Kuran ayetleri ve Pey-gamberimiz (s.a.v.)’in hadisleri doğrultu-sunda yapacağı anlatımların dünyaçapında, insanlar tarafından dinleneceğinisöylemiştir. Hatta insanların Hz. Mehdi

(a.s.)’ın konuşmalarını dinlerken gelişen te-lekomünikasyon teknolojisinden yararlana-cakları da İmam Cafer-i SadıkHazretleri’nin bu açıklamasından net birşekilde anlaşılmaktadır. Çünkü Cafer-iSadık Hazretleri’nin ifade ettiği gibi, insan-ların Hz. Mehdi (a.s.)’ın konuşmalarınıkendi dilleriyle duymaları için öncelikle in-ternet teknolojisini kullanmaları ve aynı za-manda da televizyon ve internet yayınlarıaracılığıyla konuşmaların eş zamanlı ola-rak kendi dillerine çevriliyor olması gerek-mektedir. Dünyanın dört bir yanındakiinsanlar bu vesileyle, Hz. Mehdi (a.s.)’ınkonuşmalarını kendi dillerinde dinleyebile-ceklerdir. (Doğrusunu Allah bilir)

www.bilimveteknoloji.org

7

Haziran 2011, İlm

i Mercek

www.ilmimercek.net

✦ Dünyanın Dört Bir Yanındaki İnsanlar Hz. Mehdi (a.s.)’ın Konuşmalarını,Yapılan Simultane Çeviriler Vesilesiyle Kendi DillerindeAnında Dinleyebileceklerdir

İmam Sadık (a.s.) şöyle buyur-muştur: (Hz. Mehdi (a.s.)) Rükn veMakam arasında durur, yüksek sesleşöyle seslenir: “Ey benim temsilcile-rim, özel dostlarım, ey BEN ZUHUR ET-MEDEN ALLAH’IN BANA YARDIM

ETMESİ İÇİN YERYÜZÜNDE HAZIRLA-DIĞI KİMSELER, itaat ederek banagelin.” Onlar YERYÜZÜNÜN DOĞUVEYA BATISINDA MİHRAP VEYA YA-TAKLARINDA OLDUĞU HALDE İMAMMEHDİ (A.S.)’IN SESİNİ İŞİTİRLER. Bu

İlmimercek

KAPAK KONUSU

İlm

i Mer

cek,

Haz

iran

201

1

8

✦ Hz. Mehdi (a.s.) Kendi Evinden Canlı İnternet,Televizyon, Radyo Gibi Yayın Araçlarıyla İnsanlarlaKonuşacak ve İslam Ahlakını Tebliğ Edecektir

İmam MuhammedBakır şöyle buyurmuştur:

KAİMİMİZ KIYAM EDİNCE ONLARLA KONUŞMAK İSTE-

DİĞİNDE DUYARLAR VE KENDİMEKANINDA OLDUĞU HALDE ONU

GÖRÜRLER. (Yevmul Halas s. 269) (Hz.Peygamber ve Ehli Beyt Gülistan’ından BirDemet Gül, Üstad Seyit Kemal Fakihİmani, Çeviri Kadri Çelik, Kevser Yayıncılık2005, sf.97)

Hz. Mehdi (a.s.) ahir zamanda zuhur et-tiğinde insanlara Allah’ın varlığını, birliğinianlatacak, Kuran ahlakını ve Peygamberi-miz (s.a.v.)’in sünnet-i seniyyesini yeniden

canlandıracaktır. Peygamberimiz (s.a.v.)hadis-i şerifinde Hz. Mehdi (a.s.)’ın tebliğini,bizzat kendi evinden yapacağını haber ver-miştir. İnsanların bu tebliği ve Hz. Mehdi(a.s.)’ın sesini yattıkları yerden, oturduklarıkoltuktan hatta yüksekçe bir yerde olsalarbile işitebileceklerine işaret edilmiştir. Bilin-diği gibi günümüzde televizyon, telefon,radyo ve bilgisayar sistemleri hem seslihem görüntülü canlı yayınları dünyanın dörtbir yanındaki kişilere anında ulaştırabilmek-tedir. Ayrıca hadisteki anlatıma göre insan-lar, Hz. Mehdi (a.s.)’ın tebliğinin ardından,onun çizgisinde hareket etmeye, o yöndebir ahlak göstermeye başlayacaklardır.

✦ Sevenleri Hz. Mehdi (a.s.)’ın Yanına Hızlı Ulaşım Araçları VesilesiyleÇok Çabuk Ulaşacaklardır

www.Allahinsonsuzgucu.com

9

Haziran 2011, İlm

i Mercek

www.ilmimercek.net

bir tek ses onların HEPSİNİN KULA-ĞINA GİDER VE HEPSİ ONA DOĞRUHAREKET EDERLER. ÇOK GEÇME-DEN GÖZ AÇIP KAPATINCAYA KADARHEPSİ HUZURUNA VARIRLAR. Bu(azametli toplantı) Rükn ve Makam ara-sında (güneş doğmadan önce) gerçek-leşecektir.” (Bihar-ül Envar, C. 53, S. 7)

Hadisten Hz. Mehdi (a.s.) dönemindeinsanların istedikleri yere çok kısa süreleriçinde ulaşabilmelerini sağlayan süratli ula-şım araçlarının da olacağı anlaşılmakta-dır. Uçakla ya da diğer süratli ulaşımaraçlarıyla Hz. Mehdi (a.s.)’ı sevenler dün-yanın çeşitli yerlerinden çok kısa bir süreiçerisinde Hz. Mehdi (a.s.)’ın yanına gele-ceklerdir.

Sayın Adnan Oktar 27 Nisan2011 tarihli A9 TV ve KaçkarTV röportajında Yüce Allah’ınbilim ve teknolojiyi Hz.Mehdi (a.s.)’ın emrine verdi-ğini şöyle anlatmaktadır:

ADNAN OKTAR: İşte dünya hep bugünlere, bu yüzyıla hazırlandı. Hep dünya

sakin geçmiştir genellikle. Savaşlar olmuş-tur, ama bilim ve teknoloji o kadar gelişe-memiştir; belli bir dereceye kadar. FakatHz. Mehdi (a.s.) devrinde Allah birdenbirebilim ve teknolojiye adeta boyut değiştirtti,hayret edilecek değişiklikler oldu. Elektrik,radyo, televizyon... Arkasından bilgisayar-lar, internet çağı, sanki böyle bir rüya alemigibi bir dünya meydana geldi aniden buyüzyılda. Daha önce atlar, arabalar normalhayat vardı. Yüzyıllarca hep öyle geçmiştir.Binlerce yıl hep böyle geçmiştir. Bilim çokyavaş gelişmiştir; yavaş yavaş, çok çokyavaş gelişmiştir. Ama Hz. Mehdi (a.s.)devrinde adeta bir başka aleme geçildi.Başka bir dünyaya geçildi. Bambaşka birdünya oldu. Bir haber dünyanın bir başkayerinde anında duyuluyor, anında görün-tüsü görülüyor. Bütün dünya bir ev içi gibioldu. Sanki böyle iki oda bir salonda yaşa-nıyor gibi şu an bütün dünya. İşte bu, Meh-diyet için dünyanın hazırlandığı dönem.Buradan da açıkça anlayabilirsiniz. Çünküancak böyle bilimsel imkanlar, böyle bir tek-nolojiyle dünya hakimiyeti mümkündür.Allah önce acılar çektirdi insanlara, zorluk-lar meydana getirdi Mehdiyet ile kıyaslan-

ması için. Şu an bu teknolojik imkanlarla,bu dünyanın hazırlığıyla Mehdiyet oluştu-rulacak Allah tarafından. Bakın dünyanıntarihine, dikkatlice bir bakın, şu anki tekno-lojik imkanlar nasıl dünya hakimiyeti için

kolay. Bunlar daha önce zor ve adeta im-kansız gibi görülen teknolojik imkanlar. Biranda dünya hakimi olacak şekilde Müslü-manlara böyle rüya aleminde görülecekgibi imkan sundu Allah. Alice harikalar ül-kesinde gibi oldu dünya. Aynı Alice harika-lar ülkesi gibi böyle. Ve şimdi bu ortamhazırlanıyor.

İlmimercek

KAPAK KONUSU

İlm

i Mer

cek,

Haz

iran

201

1

10

Teknoloji dünyanın tüm güzelliklerini in-sanların önüne seren, üç boyutlu ortam-larda, sanal televizyonlarla pek çok yerigezmelerini, eğlencelere katılabilmelerini,zeka geliştirecek oyunlarla oynayabilmele-rini mümkün kılacak mükemmel bir nimettir.Hz. Mehdi (a.s.) teknolojinin bu nimetlerin-den ve tüm imkanlarından yararlanarak in-sanlara hikmetli anlatımlarda bulunacak,

onlara Kuran’ı ve hikmeti anlatacak, Darwi-nizm ve materyalizmin yıkıcı ve sapkın et-kilerini fikren ortadan kaldıracak, yobazçevrelerin hurafelerini yıkacak, bidatleri kal-dıracak, insanların kendilerini geliştirebile-cekleri, eksikliklerini giderebilecekleri vegüzel ahlak göstermelerine vesile olacaköğütlerde bulunacaktır. Peygamber Efendi-miz (s.a.v.) Hz. Mehdi (a.s.)’ın teknoloji ve-

Hz. Mehdi (a.s.) Ahir Zamanın Teknolojik İmkanları VesilesiyleBütün Dünyayı Kuran Ahlakı ve İman Hakikatleri KonusundaBilgilendirecektir

ADNAN OKTAR: Evet Mehdiliğin göl-gesi, ışığı ve nuru dünyaya aniden yansıdı.Dünyada bir parlaklık var dikkat ederseniz,bir ferahlık oldu. İnsanların kafası açıldı. Birkabz hali, bir kasılma vardı dünyada. Ko-münizm alabildiğine yayılıyor, faşizm ala-bildiğine yayılıyor, dinden bahsedilmiyor,Müslümanlar eziliyordu. Bir şey oldu, dün-yaya sanki nur geldi birden. Darwinizmyerle bir, komünizm yerle bir, kapitalizm

yerle bir ve İslam çığ gibi yayılıyor elham-dülillah. Ne oldu? Bir şey oldu demek ki.Ama tabi bu bir manevi ışık, Cenab-ı AllahHz. Mehdi (a.s.)’ı vesile ediyor. Şu an iste-yen istemeyen herkes Hz. Mehdi (a.s.)’ahizmet ediyor. Mesela bir biyolog, biyolojiile ilgili bilgi verirken Hz. Mehdi (a.s.)’a hiz-met eder. Bir fizikçi Allah’ın kanunlarını an-latırken Hz. Mehdi (a.s.)’a hizmet eder.Mesela bütün dünyanın diyanet işleri Hz.

www.yasananahirzaman.com

11

Haziran 2011, İlm

i Mercek

www.ilmimercek.net

silesiyle geniş kitlelere ulaşabileceğinişöyle haber vermiştir:

ADALET VE EŞİTLİK GİBİ, İMAMMEHDİ (A.S.) BİLGİYİ BÜTÜN DÜNYAYAYAYACAKTIR. (Bihar-ül Envar, Cilt 36,Sayfa 253)

İMAM-I ZAMAN (HZ. MEHDİ(A.S.))’IN İNAYETİ SAYESİNDE BİLGİİNSANLARIN KALPLERİNE GİRECEK-TİR. (Bihar-ül Envar, Cilt 53, sf. 86 al Ikh-tesaas’tan aktarılıyor; Mikyaal alMakaarem, Cilt 1, Sayfa 236 )

Bir başka hadiste Hz. Mehdi (a.s.)’ıntelevizyon, internet ve uydu yoluyla dünyaçapında tebliğ yaparak, insanların hidaye-tine vesile olacağı ise şöyle bildirilmiştir:

Mehdi (a.s.), ALEVLİ HİDAYETMEŞALESİYLE ALEMDE DOLAŞIR vesalihler gibi yaşar. (el-Mehdiyy-il Mev’ud,c: 1, s: 281-282 ve 266 ve 300.)

Hadiste bahsi geçen “... ALEVLİ HİDA-YET MEŞALESİYLE ALEMDE DOLA-ŞIR...” ifadesi üç özelliği birdeniçermektedir. Bu özelliklerden:

• birincisi; “alevli meşale” ifadesininişari manada ışık saçan bir araca dikkatçekmesi,

• ikincisi; “hidayet” ifadesinin bu aracıninsanların hidayetine vesile olması ve,

• üçüncüsü de; “alemde dolaşır” ifade-sinin Hz. Mehdi (a.s.)’ın bu araç vesile-siyle tüm dünyaya ulaşacağına dikkatçekmesidir.

Bu üç özellik birden dikkate alındığındaPeygamber Efendimiz (s.a.v.)’in bu hadi-sinde bildirdiği “alevli hidayet meşalesi”nintelevizyon, internet ve uydu üzerinden ya-pılan yayınlara işaret ettiği açıkça görül-mektedir. Peygamber Efendimiz (s.a.v.)’indiğer hadislerinde açıkça belirttiği üzere Hz.Mehdi (a.s.) İstanbul’da olacağına göre,“alemde dolaşması” da ancak yaptığı tebli-ğin, imani faaliyetlerin televizyon, internetve uydu vesilesiyle düm dünyaya yayılmasışeklinde olacaktır. Tüm bu deliller ışığında,Hz. Mehdi (a.s.)’ın mükemmel tebliğinitelevizyon, internet ve uyduaracılığıyla dünya çapında gerçekleştire-ceği ve bu şekilde insanların hidayetine ve-sile olacağı anlaşılmaktadır.

Sayın Adnan Oktar 31 Ağustos 2009 tarihli Kral Karadeniz veTempo  TV röportajında Hz. Mehdi (a.s.)’ın fikri mücadelesindekılıcının bilgisayar ve internet teknolojisi olduğunu şöyleanlatmaktadır:

Mehdi (a.s.)’a hiz-met eder, istese de

istemese de. “Hz.Mehdi gelmeyecek”

der ama hizmet eder.“Hz. Mehdi (a.s.) geldi

geçti” der yine hizmet eder.“Yüzyıllar sonra gelecek” der yine hizmeteder. “Mehdi şahsı manevidir” der yine hiz-met eder. “Hz. Mehdi (a.s.) görünmez birruhtur” der yine hizmet eder. Hiç aksi ola-maz. Mesela bu firmalar yani her türlü tek-nik aleti yapan firma hepsi Hz. Mehdi(a.s.)’a hizmet eder. Mesela bilgisayar ya-pıyorlar Hz. Mehdi (a.s.)’ın kılıcını bütünfabrikalar üretiyor ve bütün dünyaya yayı-yorlar. Ki Dabbet’ül arzdır bilgisayar. Allahonlara yaptırıyor, onlara hazırlatıyor vebütün dünyayı bu kılıç ile donatıyor. Vebakın “bu kılıcı siz hazırlayın” demiyor,Allah onlara emrediyor. Onlar Hz. Mehdi(a.s.)’ın kılıcını hazırlayıp evlere dağıttırıyorve insanlara parasıyla o kılıcı aldırıp evinegetiriyor ve karşısına oturuyor Hz. Mehdi(a.s.)’ın dersini dinlemeye başlıyorlar. Meh-diyetin dersini dinliyorlar, Kuran’ın dersinidinliyorlar, hadisleri dinliyorlar. Nereye gi-derlerse Allah ile karşılaşıyor, nereye gider-lerse Kuran ile karşılaşıyorlar. MeselaDarwinist sitelere giriyor farz edelim, “yara-

tılışçılar şöyle diyor ama o yanlıştır” diyor.Adam onu bir okuyor, yaratılışçı oluyor.“Yaratılışçılar yanlıştır” diyor, “delillerini ve-riyorum” diyor. Adam bir okuyor hepsidoğru. O yanlış dediği şeylerin hepsinindoğru olduğunu onlar biliyor, anlamaz mıadam? Belli olay. Ve hepsi yaratılışı savun-maya başlıyor.

İlmimercek

KAPAK KONUSU

İlm

i Mer

cek,

Haz

iran

201

1

12

HZ. MEHDİ (A.S.) İÇİN KAİNATAVUCUNUN İÇİ KADAR AÇIK OLACAK.(Bihar-ül Envar cilt 52, sayfa: 328)

İşler ehline [Mehdi’ (a.s.)ye] ema-net edildiğinde YÜCE ALLAH ONUNİÇİN DÜNYANIN EN ALÇAK BÖLÜ-MÜNÜ YÜKSELTECEK, EN YÜKSEKYERLERİ DE ALÇALTACAK. ÖYLE Kİ,TÜM DÜNYAYI AVUCUNUN İÇİNİ GÖR-

DÜĞÜ GİBİ GÖRECEK. İÇİNİZDENHANGİNİZİN AVUCUNUN İÇİNDE BİRSAÇ TELİ OLSA ONU GÖREMEZ?(Bihar-ül Envar, 5.cilt, s:328)

Hadiste Hz. Mehdi (a.s.)’ın ahir zaman-daki teknolojiden faydalanacağına işaretedilmektedir. Ahir zamanda evren hakkındaçok geniş bilgi elde edilecektir. O zamanakadar bilinmeyen birçok şey ahir zaman-

Hz. Mehdi (a.s.) Dünyadaki Olaylarla İlgili Bilgi Elde EderkenTeknolojiden Faydalanacaktır

Peygamberimiz (s.a.v.)‘in ahir zamanalametlerinden biri olarak haber verdiği veElmalılı Muhammed Hamdi Yazır, Tırmizive İbn-i Mace gibi büyük ehl-i sünnet alim-lerinin Peygamberimiz (s.a.v.)’den

aktardıkları Dabbet-ül Arz ile ilgili bazıhadis-i şeriflerde, Hz. Mehdi (a.s.)’ın ya-nında ‘bir mühür’ ve ‘Hz. Musa (a.s.)’ın

www.beklenenmehdiveisa.com

13

Haziran 2011, İlm

i Mercek

daki gelişmelerle Allah’ın dilemesi ile öğre-nilmiş olacaktır. Hz. Mehdi (a.s.) da istediğiherhangi bir bilgiye ulaşmak için veya dün-

yanın herhangi bir yerindeki biriyle iletişimkurmak için avuç içi bilgisayar teknolojisinebaşvuracaktır.

Hz. Mehdi (a.s.) Döneminde Süratli Ulaşım Araçları Olacak veHz. Mehdi (a.s.) da Bu Vasıtaları Kullanacaktır

Aban bin Tağlib der ki: İmamCafer-i Sadık (a.s.)’ın şöyle buyurdu-ğunu duydum, ben Kaimi (Hz. Mehdi(a.s.)’ı) görür gibiyim,... İKİ GÖZÜNÜNARASI PARLAYAN SİYAH BEYAZ BİRATA BİNECEK ... (Zamanın İmamını Ta-nıyalım, İmam Mehdi, Ali İrfan, sf. 94)

Bu hadis-i şerifte Hz. Mehdi (a.s.)’ın ya-şadığı dönemde gününümüzdeki hızlı ula-şım araçlarına dikkat çekilmiştir. Bu ulaşımaraçları vesilesiyle Hz. Mehdi (a.s.) ulaş-mak istediği yere kısa sürede varacak veilmi çalışmalarla geçen değerli vaktinizaman kaybetmeden en güzel şekilde kul-lanacaktır.

✦ Hz. Mehdi (a.s.) Bilgisayar İnternet Aracılığıyla Yaratılış Gerçeğini Herkese Anla-tacaktır. Bu Aynı Zamanda Hz Mehdi (a.s.)’in Zuhur Alametlerinden Olacaktır.

www.ilmimercek.net

Asası’nın olacağına dair bilgilerverildiğini görürüz:

“Kaldı ki, Ahmed Tayalisi, Naimb. Hammad, Abd b. Hamid, Tirmizîhasen hadis diyerek, İbnü Mâce, İbnüCerir, İbnü Münzir, İbnü Ebi Hatim, İbnüMerduye ve Beyhakî gibi zatların EbuHüreyre (r.a)’den rivayet ettikleri bir ha-diste Resulullah (s.a.v.) buyurmuşturki: “DÂBBETÜ’L-ARZ, MUSA’NINÂSASI, SÜLEYMAN’IN MÜHRÜ YA-NINDA OLARAK ÇIKACAK, MÜHÜRİLE MÜMİNİN YÜZÜNÜ PARLATACAK,ÂSA İLE KÂFİRİN BURNUNU KIRACAK(İNKARA DAYALI FİKİR SİSTEMLERİNİYOK EDECEK) ...” (Elmalılı tefsiri)

Söz konusu hadiste Hz. Mehdi (a.s.)’ınyanında Hz. Musa (a.s.)’ın asası olacağıbildirilmiştir. Hz. Mehdi (a.s.) da ahir za-manda Dabbe’yi yani kendi dönemindeki

bilgisayar ve interneti aynı Hz. Musa(a.s.)’ın asası gibi kullanarak, bütün insan-lara internet yoluyla Yaratılış Gerçeği’ni an-latacaktır. Bu şekilde bütün müminleriaydınlatacak, inkara dayalı inanç sistemi-nin bütün yanlışlarını ve aldatmacalarını daortaya çıkararak onların oyunlarını boza-caktır.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır’ınhadis tefsirine, Tırmizi ve İbn-i Mace, Sey-yid El Berzenci Hazretleri gibi büyük ehl-isünnet alimlerinin aktardığı bu hadislerindevamına baktığımızda ise Hz. Mehdi(a.s.)’a ahir zamanda yardımcı olması içinAllah’ın oluşturduğu bu sistem içinde ‘Dab-be’nin bir mühür gibi olacağı’ndan bah-sedildiği de görülecektir. Bu mührünhadislerde işaret edilen bir özelliği, onunlamüminlerin şevklerinin artıp, yüzleri aydın-lanırken, inkar edenlerin enaniyetlerinin kı-rılacak olmasıdır.

İlmimercek

KAPAK KONUSU

İlm

i Mer

cek,

Haz

iran

201

1

14

Hz. Mehdi (a.s.) döneminde,gelişen teknoloji ve internetin

yaygınlaşması ile, bilgi çok kolayulaşılır hale gelecektir. Ev hanımları

da evlerinde her türlü bilgiyi eldeedebilme imkanı bulacak ve bu

vesileyle Kuran ahlakını vePeygamber Efendimiz (sav)’insünnetini çok titiz bir şekilde

uygulayabileceklerdir. Bugerçek bir hadiste şöyle

müjdelenmektedir:

HZ. MEHDİ (A.S.)ÇAĞINDA BİLGİ ÖYLE

YAYGIN OLACAKTIR Kİ,EVİNDEKİ BİR KADIN BİLE

ALLAH’IN KİTABINA VE PEYGAMBERİN(S.A.V.) SÜNNETİNE GÖRE HÜKMEDECEKTİR.

(Bihar ül-Envar, c. 52, s. 352)

“Mümine rastlayacakmüminin yüzünü damgaladı-ğında yüzü pırıl pırıl olacak.Kafiri damgalayınca simsi-yah kesilecek.” (KıyametAlametleri, Muhammed B.Resul Al-Hüseyni El Ber-zenci, Sf 277)

Ayrıca hadislerde ‘bumührün Peygamberimiz(s.a.v.)’e ait olan mühürolduğuna’ da işaretedildiği görülmektedir(Doğrusunu Allah bilir).Yine aynı hadislerdeahir zamanda nüzuledecek Hz. İsa (a.s.)’ınve yine ahir zamanda zuhuredecek olan Hz. Mehdi (a.s.)’ın;üzerlerinde Peygamberimiz(s.a.v.)’in bu altın mührününbulunduğu eserlerle insanlaraAllah’ın varlığını ve din ahla-kını anlatacakları da bildiril-mektedir:

Hz. Cafer Sadık (a.s.)şöyle buyuruyor: “AdetaKaim’i (Hz. Mehdi (a.s.)’yi) görür gibiyim ki,...PEYGAMBER’İN ALTIN MÜHÜRLE MÜHÜRLEN-MİŞ sözleşmesini cebinden ÇIKARIYOR. MÜHRÜNÜAÇARAK ONU İNSANLARA OKUYOR...” (Bihar-ülEnvar, c. 52, s. 326) “İsa (a.s.) onu (sandığı) alıpaçacak ve İÇİNDE BİR MÜHÜR, bin kitap bulacak, bukitaplarla şeriatı (Kuran ahlakının esaslarını ve Pey-gamberimiz (s.a.v.)’in sünnetini) ihya edecek.” (Risa-let’ül Meşrep elverdi fi mezhebi bil Mehdi, Ali bin SultanMuhammed-el Kari, s. 4 -Enis el-Cülesci kitabından)

Öyle ki Hz. İsa (a.s.) ve Hz. Mehdi (a.s.)’ın beklendiğiahir zamanda internete giren herkes Resulullah (s.a.v.)’inbu mührüyle ve Allah’ın ve Kuran’ın ilmiyle karşılaşacak-lardır.

Peygamberimiz (s.a.v.)’in kendi döneminde; YüceRabbimiz ve Kuran’ı Kerim ile ilgili anlattıklarını da yineinternet aracılığıyla okuyabileceklerdir.

www.Mehdiyet.com

15

Haziran 2011, İlm

i Mercek

www.ilmimercek.net

ADNAN OKTAR: İmam MuhammedBakır şöyle buyurmuştur; “Kaimimiz kıyamedince” yani Hz. Mehdi (a.s.) gelince, o gö-rünür hale geldiğinde, “onlarla konuşmakistediğinde” halkla konuşmak istediğinde“duyarlar ve kendi mekanında olduğu haldeonu görürler.” Yani “Hz. Mehdi (a.s.)’ı ko-nuşma yaptığı mekanla birlikte görürler”diyor halk oturdukları yerde. Bu nasıl olur?

ALTUĞ BERKER: Televizyonla inşa-Allah.

ADNAN OKTAR: Yani bak “Herkeskendi evinde otururken, Hz. Mehdi (a.s.)kendi mekanında olduğu halde onu görür-ler” diyor. Bak yüzlerce yıllık, sekiz yüz yıl-

lık falan bir eser. İmamMuhammed Bakır Pey-

gamber Efendimiz(s.a.v.)’den

bildirir; “Kaimimiz, kıyam edince” Hz.Mehdi (a.s.) kıyam edince, “halkla konuş-mak istediğinde halk duyar onu” diyor. Bakbir, önce “duyarlar”, demek ki önce radyo-lardan, internetten, televizyondan konuşa-cak “ve kendi mekanında olduğu halde onugörürler.” Yani “evlerde tek tek görüntü ola-rak oluşacak” demiyor, “onu mekanıyla bir-likte göreceksiniz” diyor. Bulunduğu yerleberaber. Bu ancak televizyonla mümkün.“Dünyayı fitne ve düşmanlık sardığında” şuan öyle oldu zaten dünyayı fitne ve düş-manlık, (fitne: kargaşalar her türlü acı) vedüşmanlık” insanların birbirine düşman ol-ması, anarşi, terör, “dünyanın her yerizulüm fesat ve yağmayla dolduğunda”,yağma yani milletin malını alıp el koyuyor-lar, kavga çıkarıyorlar, şu an yani. “Dalaletve inhiraf” doğru yoldan saptıran “kaleleriniyıkmak”, dalalet ve inhiraf yani Darwinizm,

İlmimercek

KAPAK KONUSU

İlm

i Mer

cek,

Haz

iran

201

1

16

Sayın Adnan Oktar 22 Kasım 2010 tarihliAdıyaman Asu TV röportajında hadislerde ahirzamandaki radyo, televizyon, internetteknolojisine açık işaret olduğunu veHz. Mehdi (a.s.)’ın bu teknolojik aletler ile tüminsanlara ulaşacağını şöyle anlatmaktadır:

materyalizm, dinsizlik her türlü düşünce ka-lelerini yıkmak. Fikir kaleleri olduğunu bu-rada bak açıkça anlıyoruz “ve karanlık vetaş kalpleri” karanlık böyle simsiyah olmuşkalbi ,“ve taş kalpleri tevhid” yani Allah’ınbirliği ve tekliği “insaniyet ve adalet nuruylaaydınlatmak için Allah büyük ıslahatçısını”Hz. Mehdi (a.s.)’ı gönderecektir. Peygam-ber Efendimiz (s.a.v.)’den hadis. “Hz.Mehdi (a.s.)’ın talebelerinin kalpleri çelikparçaları gibi olacaktır.” Yani çeliktenmişgibi kalpleri, “çelik parçası gibi olacaktır.”“Onlardan her biri kırk kişinin gücüne sahipolacaktır. Yeryüzünün hakimiyet ve önder-liği onların elinde olacaktır.” “Dünyaya

hakim olacaklar” diyor. “O dönemde halkkitlesinin (dünyadaki insanların) akıl gücütemerküz bulacak.” “Aklını toplayacak”yani, “aklını başına topla” derler ya insan-lara, “insanlar aklını başına toplayacak”diyor hadiste. İnsanların aklı başına topar-lanacak. “Hz. Mehdi (a.s.) Allah’ın teyidiyleinsanların aklını olgunlaştıracak.” “Hz.Mehdi (a.s.) vesile olacak insanların aklınınolgunlaşmasına ve herkeste bir aydınlıkmeydana getirecektir” diyor. Yani “kafala-rında bir berraklık, netlik ve açılma, yani okabus gibi olan ruhları gidip, onun yerineböyle makul, canlı, neşeli, sevgi dolu bir ay-dınlık ruh gelecek” diyor.

www.Mehdininalametleri.com

17

Haziran 2011, İlm

i Mercek

DÜNYADAKİ HİÇBİR ŞEY HZ. MEHDİ (A.S.)’IN TALEBELERİNE GİZLİKALMAYACAK. (Mikyaal al Makaarem, cilt:1, Sayfa: 235-236)

...Onlar (Hz. Mehdi (a.s.)’ın talebeleri) BÜTÜN DÜNYAYIDAKİKALAR İÇERİSİNDE KAT ETME gücüne sahiptirler.

(Bihar-ül Envar, Cilt 52, Sayfa 318; Mikyaal al-Makaa-rem, Cilt 1, Sayfa 148 Basaaer al-Darajaat’dan aktarı-

yor.) Hadislerde Hz. Mehdi (a.s.)’ın yardımcılarının

ihtiyaçları olan her bilgiye kolayca ulaşabildikle-rinden bahsedilmektedir. Günümüzde bu inter-

net yoluyla olabilmektedir. Peygamberimiz(s.a.v.) 1400 yıl önce bilgi ve iletişim yöntemle-

rinin kolaylaşarak hızlanacağına işaret etmiş veHz. Mehdi (a.s.)’ın talebelerinin bu teknolojiden

faydalanacağına ve dünyanın istedikleri heryeriyle internet vasıtasıyla birkaç dakika içinde

iletişim kurabileceklerine dikkat çekmiştir.

Peygamberimiz (s.a.v.), gerek kendi yaşadığı dönemle gerekse İslamaleminin geleceğiyle ilgili birçok haber vermiş ve Rabbimiz’in bir mucizesiolarak bu haberlerin hepsi doğru çıkmıştır. Peygamber Efendimiz (s.a.v.)’inİslam aleminin geleceğiyle ilgili verdiği haberlerin büyük bir kısmı, ahirzamanla ilgili olayları kapsar.

✦ Hz. Mehdi (a.s.)’ın Talebeleri de Ahir ZamandakiTeknolojiden Faydalanacaklardır

www.ilmimercek.net

Kırgızistan Başbakanı AlmazbekAtambayev, ne zaman zorluklarla karşı-laşsalar Türkiye’nin hep yardım ettiğinibelirtti.

Artık Türk ve Kırgız vatandaşlarının bir-birlerinin ülkelerinde diledikleri kadar kala-bileceklerini ifade eden Atambayev, bununikinci adımının da çalışma izni sorunununçözülmesi olduğunu kaydetti.

“Tayyip abi Kırgızistan’ı Şubat ayındaziyaret etti. Biliyorsunuz boş gelmedi ve 10milyon dolar hibeyle geldi” diyen Atamba-yev, Türkiye’nin hibelerle ve insani yardım-larla hep kendilerini desteklediğini kaydetti.

Libya’dan da Kırgız vatandaşlarını Tür-kiye’nin tahliye ettiğini ifade eden Atamba-yev, ”Ne zaman zorluklarla karşılaşsakTürkiye hep yardım etti” dedi.

Başbakan Erdoğan’ın cömertlik yaptı-ğını ve bugün 61 milyon dolar daha hibe al-dıklarını belirten Atambayev, böylece bu yıliçinde Türkiye’den 71 milyon dolar hibealmış olduklarını söyledi.

Türkiye’deki Değişim

Kırgızistan Başbakanı Almazbek Atam-bayev, Türkiye’ye 20 yıldır her sene geldi-ğini kaydederek, 7-8 sene önce ilebugünkü Türkiye arasında büyük fark oldu-ğunu dile getirdi.

Başbakan Erdoğan ve CumhurbaşkanıAbdullah Gül’ün ekibinin Türkiye’yi 8 yıliçinde değiştirdiklerini kaydeden Atamba-yev, “8 sene önce Türkiye kendisi kredi alı-yordu ama şimdi kredi veriyor. Allah, böylebir ekiple Türkiye’ye imkan verdi. Türkiyebu ekibi destekliyor. Türkiye daha da geli-şecek ve büyüyecek. Biz de Türkiye’dençok şey öğreniyoruz” diye konuştu.

Türkiye’nin kendileri için örnek teşkil et-tiğini anlatan Atambayev, Kırgız hükümeti-nin de Erdoğan’ın ekibi gibi çalışmasıhalinde kendilerinin de ayağa kalkabilecek-lerini belirterek, ”Bizim de inşaAllah 70 mil-yon dolar kredi verebilecek günlerimizolacak.” dedi.

www.stargazete.com

İlm

i Mer

cek,

Haz

iran

201

1

18

Kırgızistan ile Vize Kalkıyor

Dışişleri Bakanı Ahmet Da-vutoğlu, Türkiye’nin bir başarı öyküsüolarak Müslüman ülkeleri için umut ol-duğunu söyledi.

Davutoğlu, bölgede daha çok başarıöykülerine ihtiyacın bulunduğunu vurgula-yarak “Bu nedenle ci-varımızdaki bölgelerdedemokratikleşme,ekonomik gelişme,aktif dış politika vegüçlü bir özgürlükbölgesi yönündeherhangi bir dönü-şümü paylaşmaya,desteklemeye ha-zırız” şeklinde ko-nuştu.

Avustralya’da yayımlanan Sydney Mor-ning Herald gazetesi, Türkiye ile ilgili genişbir haber daha yayımladı. Türkiye’nin, Or-tadoğu’da ayaklanan halklar için bir modeloluşturduğu belirtilen gazetede, Alman-ya’dan sonra Türkiye’nin Avrupa’nın en ka-labalık ülkesi ve dünyanın 17. ekonomisiolduğu vurgulandı.

Türkiye Dünyanın En ÖnemliÜlkelerinden Biri

Gazete, “Türkiye, bütün bu nedenlerledünyanın en önemli ülkelerinden biridir” de-dikten sonra Dışişleri Bakanı Ahmet Davu-toğlu ile yapılan bir mükalatın bazıbölümlerinin aktardı.

Ahmet Davutoğlu “Bu tarihi bir sınav.Son sekiz yılda Türkiye’nin dinamik bir

demokrasi, gelişmekte olan bir ekonomi,Müslüman kültürü veaktif bir dış politikası-

nın, hepsi bir aradaçok hassas bir coğrafi

konumunda sağlanabi-leceğini kanıtlayarak

önemli bir tarihi sınav-dan başarıyla geçti” şek-linde konuştu. Davutoğlu

şöyle devam etti:“Ve bu elbette, bir ba-

şarı öyküsü olarak Müslüman ülkeleri içinumut oldu. Bölgemizde ihtiyaç duyulandaha çok başarı öyküleri. Bu nedenle civa-rımızdaki bölgelerde demokratikleşme,ekonomik gelişme, aktif dış politika vegüçlü bir özgürlük bölgesi yönünde her-hangi bir dönüşümü paylaşmaya, destek-lemeye hazırız.”

www.haber7.com

www.Turk-İslamkulturu.com

19

Haziran 2011, İlm

i Mercek

Davutoğlu: MüslümanÜlkelere Umut Olduk

www.ilmimercek.net

Son dönemde imzalanan serbest se-yahat anlaşmalarının son halkası Rusyaoldu. Türk vatandaşları bundan böyleRusya’ya vizesiz gidebilecekler.

Türkiye ve Rusya, Soğuk Savaş sonrasıdönemde gelişen ekonomik ve siyasi ilişki-leri, vizeleri kaldırarak taçlandırdı. Rusya

Devlet Başkanı Dmitri Medvedev’in Mayıs2010 Ankara ziyaretinde imzalanan ve Baş-bakan Recep Tayyip Erdoğan’ın Mart 2011Moskova ziyaretinde nota değişimi yapılan“Vize Muafiyeti Anlaşması” uygulamayagirdi. Buna göre iki ülke vatandaşları, bir ayakadar süreli ziyaretlerde vizesiz geçiş yapa-bilecek.İki ülkenin stratejik ortaklık perspektifinde

İlm

i Mer

cek,

Haz

iran

201

1

20

Rusya ile Vizeler Resmen Kalktı

İslam dünyası kendi BarışGücü’nü kurmalı

ilerlemesini sağlayacak uygulama, toplam100 milyar dolar ticaret hedefinin yakalan-masına katkı sağlayacak. Turizm sektö-ründe hummalı çalışmalara neden olandüzenleme, kısa süreli iş ziyaretleri ve fuarkatılımları açısından da büyük kolaylıklargetirecek. Türkiye’nin “sıfır sorunlu dışpolitika yaklaşımı” ve Rusya’nın “moder-nizasyon ve liberalleşme çabaları” ile ör-tüşen uygulamanın özellikle küçük ve ortaölçekli işletmeler açısından avantajlar sağ-laması bekleniyor.

www.aktifhaber.com

Uzmanlar, bölge ülkeleri arasındaoluşturulacak ‘Barış Gücü’ ile Müslü-man ülkelerin iç işlerine ‘Batı’ müdaha-lesinin engellenebileceğini söylüyor.

Dünya nüfusunun yaklaşık üçte birinioluşturan Müslümanların yaşadığı ülke-lerde yaşanan çatışma ve iç savaşlar songünlerde artarak devam ediyor. Tunus ilebaşlayan, ardından Mısır, Libya ve Suriyeile devam eden ‘özgürlük hareketleri’ biryandan olumlu karşılanırken, batılı güçlerin

www.turkislambirliginedogru.com

21

Haziran 2011, İlm

i Mercek

çatışmaları bahane ede-rek ülkelerin iç işlerine karışması tepki

topluyor. Özellikle Birleşmiş Milletler (BM)kararının hemen ardından Fransa’nın Lib-ya’yı bombalamaya başlaması, İslam dün-yasının tepkisini çekti. Libya’da yaşanan iççatışmalara yönelik NATO askeri müdaha-lesi İslam ülkeleri arasında askeri operas-yonları da yapabilecek bir ‘İslam BarışGücü’nün kurulmasını bir kez daha tartış-maya açtı. Uzmanlara göre NATO ya daBM benzeri bir askeri güç, dış müdahaleyegerek bırakmadan bölgedeki krizleri çöze-rek, huzuru sağlayabilir. İslam ülkelerindeyaşanacak istikrarla birlikte Batı’nın önesürdüğü bütün ‘müdahale gerekçeleri’ deortadan kalkar.

Meseleyi kendimiz çözelimUluslararası Stratejik Araştırmalar Ku-

rumu (USAK) Ortadoğu Araştırmaları Mer-kezi Başkanı Prof. Dr. Sedat Laçiner,Müslüman ülkelerin en büyük meselesininkendi sorunlarını kendisinin çözememesiolduğunu belirterek “Şu anda birçok İslamülkesi kendi arasında işbirliği bile yapama-makta. Bu sorunu çözemediğiniz takdirdebir başkasının gelip iç işlerinize karışma-

sına yol açmış olursunuz. Müslüman ülke-ler meşru yönetime kavuşmadığı sürece butarz girişimlerin başarılı olacağını düşün-müyorum. Demokratik olmadan Müslümanülkelerin bir arada iş yapabilmeleri zordur.Böyle bir birlik için Müslüman ülkeler hemhalkın desteğini alacak rejimlere sahip ola-caklar hem de komşularıyla işbirliği yapa-caklar. Bunu yaparken de batılı ülkelerindesteğini arama ihtiyacını duymayacaklar”şeklinde konuştu.

Müslüman ‘AB’si hayal değilİslam ülkelerindeki karışıklıklara batılı

güçlerin müdahale etmesinin batının ‘iyi birmedeniyet olduğu’ ya da yaptıklarınındoğru olduğu anlamına gelmediğini belirtenOrtadoğu Stratejik Araştırmalar Merkezi(OSAM) Ortadoğu uzmanı Doç. Dr. Gök-han Bacık, bunun tamamen ‘güç’ ile alakalıolduğunu söyledi. Bacık, batılı ölçüde birmüdahale gücünün kurulmasının imkânsızolmadığını dile getirerek şöyle konuştu:“İslam ülkeleri içerisinde Türkiye, Endo-nezya, Malezya, İran ve Lübnan gibi ülkeleryeni bir platform kurabilir. Denebilir ki, ‘Ar-kadaş bu birliğe girmek zorunlu değil amagirmek isteyen şu şartları yerine getirmeli-dir’. Böylelikle İslam dünyasında bir etkioluşturulabilir” şeklinde konuştu.

www.risalehaber.com

www.ilmimercek.net

D eniz altındaki pek çok canlınıntemel besini bitkisel ve hayvansalolarak ikiye ayrılan planktonlardır.

Planktonların varlığında bir azalma, balina-lardan küçük deniz canlılarına kadar pekçok canlı için tehlike oluşturur. Bu mikros-

kobik canlıların önemi sadece bununla sı-nırlı değildir. Özellikle bitkisel planktonlar,dünya üzerindeki çeşitli dengelerin sağlan-masında önemli görevler üstlenmişlerdir.

Fitoplanktonlar bitkisel planktonlardır vetemel olarak deniz akıntılarıyla sürüklenen

İlmimercek

MİKRO DÜNYA

İlm

i Mer

cek,

Haz

iran

201

1

22

“Dünyanın akciğerleri nelerdir?” diye bir soru sorulsa bunaher zaman için “bitkiler ve ormanlar” cevabı verilecektir.Ancak %70’i su olan Dünyamızda ormanların oranı %10’u bilebulmaz. Fakat yine de birçok insanın ormanların ihtiyacımızolan oksijenin tamamını karşıladığı yolunda ortak bir kanaat-leri vardır. Oysa atmosferin temizlenmesinde ormanlardandaha etkin olan bir canlı grubu vardır. Gözle görülmeyen bucanlı grubu fitoplanktonlardır.

❈ Fitoplanktonların özellikleri nelerdir?

❈ Fitoplanktonlar hangi sebeplerden dolayı önemlidirler?

tek hücreli mikroskobik organizmalardanoluşurlar. Bu canlılar, genellikle okyanusyüzeylerinde yaşamakla birlikte, göl, gölet,nehir ve derelerde de bulunmaktadırlar.Boyutları 0,002-1 mm arasında değişen vesahip oldukları klorofil nedeniyle yeşil renkliolan bu canlıların gözle görülebilmesimümkün değildir. Kutup bölgelerine yakınsoğuk sularda çoğalan fitoplanktonlar bu-radan tüm okyanuslara yayılarak YüceAllah’ın kendilerine emrettiği çok önemligörevleri yerine getirirler.

Fitoplanktonlar Dünyanın Oksijenİhtiyacını KarşılarBütün canlıların hayatlarının devamı ve

büyüyüp gelişmeleri için, enerjiye ihtiyaçlarıvardır. Bilindiği gibi canlıların enerji ihtiyacıgüneşten karşılanır. Güneşten gelen enerjibitkilerin bünyesinde olan klorofil hücrelerisayesinde kimyasal enerjiye dönüşür ve busırada inorganik maddelerden organikmaddeler oluşur. Diğer canlılar ise besin veenerji ihtiyaçlarını bitkileri yiyerek karşılar-lar. Bitkilerin gerçekleştirdiği bu olay, foto-sentez olarak adlandırılır. İştefitoplanktonlar karadaki bitkilerin yaptığı buişlemi klorofil pigmentleri sayesinde okya-nuslarda yapar. Bu mikro canlılar, yaptık-ları fotosentez işlemleri sırasında havadakikarbondioksiti emer ve ihtiyacımız olan ok-

sijenin % 80’den fazlasını atmosfere verir.Yaşam süreleri bir ya da iki gün ile sınırlıolan ve mikroskop yardımı olmadan göre-mediğimiz fitoplanktonlar dünya üzerindekibitkilerin ürettiği oksijenden çok daha faz-lasını üreterek dünyanın temel oksijen kay-nağını oluştururlar.

Şüphesiz yaşamımızı devam ettirme-mizi sağlayan bu detaylı ve kusursuz sis-temi yaratan Alemlerin Rabbi olan YüceAllah’tır.

“Gece ile gündüzün art arda geli-şinde (veya aykırılığında), Allah’ıngökten rızık indirip ölümünden sonrayeryüzünü diriltmesinde ve rüzgarları(belli bir düzen içinde) yönetmesindeaklını kullanan bir kavim için ayetlervardır.” (Casiye Suresi, 5)

Fitoplanktonlar Bulutların Oluşma-sında Rol Oynayan “Dimetil Sülfür”Adlı Maddeyi Atmosfere VerirlerFitoplanktonlar, iklimin ılımanlaşması ve

bulutların şekillenmesinde önemli bir rolüstlenen kükürt temelli bir bileşik olan di-metil sülfürün (DMS) sentezlenmesindende sorumludurlar. Dimetil sülfür, “Kokkoli-for” adı verilen fitoplankton grubu tarafın-dan atmosfere verilir ve denizin hemenüstündeki havada oksijenle reaksiyona gi-rerek katı taneciklere (sülfat) dönüşür. Subuharı, sülfat içinde yoğunlaşarak bulutları

www.evriminmikrobiyolojikcokusu.imanisiteler.com

23

Haziran 2011, İlm

i Mercek

www.ilmimercek.net

meydana getirir.Bu bulutlar da gü-

neşten gelenradyasyonu geri

yansıtarak geze-geni olması gere-

kenden daha soğuk, yanişimdiki ısısında tutar. Dolayı-sıyla bu canlılar, gezegenin ısı-sını dengeleyecek kadar etkili veönemli bir özelliğe sahiptirler.

Atmosfer ısınmaya başladığındafitoplanktonların aktivitesi artar veDMS, yani dimetil sülfür gazı üret-meye başlarlar. Bu küçük canlıların bumaddeyi nasıl ve neden ürettiklerihenüz tam olarak anlaşılamamıştır. Birgörüşe göre DMS hücrenin salgıladığıbir atık maddedir. Diğer bir iddiayagöre de hücreler zarar gördükle-rinde düşmanlarına karşı korunmakiçin toksik, yani zehirli bir asit salgı-lamaktadırlar. Virüs veya planktonların sal-dırılarına uğrayan fitoplanktonlar, işte bunedenle büyük miktarda DMS salgılar. Buhipotez doğrulansa da bir fitoplanktonun bumaddeyi neden bazı zamanlarda fazla mik-tarda bazı zamanlarda da az miktarda sal-gıladığı henüz anlaşılamamıştır. Bucanlının söz konusu maddeyi salgılaması,daha çok ihtiyaca yönelik olmaktadır. Fitop-lanktonlar, sıcaklığa göre üretim miktarınıdeğiştirmektedirler. Hedef, yeryüzünün so-ğutulması olduğundan fitoplanktonlar, DMSüretimini tropik bölgelerde daha fazla, dahasoğuk bölgelerde daha az yapmaktadırlar.

Ellbette bucanlıların bumaddeyi çevreninihtiyacına göre algılayıpsalgılaması mümkün değil-dir. Bu canlıların sahip olduklarıbu bilinç, Yüce Allah’ın üstün aklı ve il-minin tecellisidir. Bu gerçek, bir Kuran aye-tinde şöyle haber verilir:

“İşte Rabbiniz olan Allah budur.O’ndan başka ilah yoktur. Herşeyin ya-ratıcısıdır, öyleyse O’na kulluk edin. O,herşeyin üstünde bir vekildir.” (EnamSuresi, 102)

İlmimercek

MİKRO DÜNYA

İlm

i Mer

cek,

Haz

iran

201

1

24

Bazı fitoplanktonlar, temel enerji olarakışık ve CO2 kullanırlar. Kimileri ise basit or-ganik maddelerden kompleks organik mad-deler üreterek bunlarla beslenirler. Bumikro canlıların kullandıkları ve ürettiklerienerjinin miktarını anlayabilmek için şu ör-

neği verebiliriz. Atlantik Okyanusuʼndakigünlük enerji zincirinde, bir yaz günündeokyanus yüzeyine güneşten ulaşan enerjimiktarı 2 milyar kaloridir. Bu enerjinin%99.5ʼi yansıtılır ve dağıtılırken sadece%0.5ʼlik bir oran 1.670.000 gr. besin üret-

Fitoplanktonlar Endüstride Nasıl Kullanılıyorlar?

Yılda yaklaşık iki milyar tonun üzerindekikarbon, okyanuslarda yaşayan fitoplankton-lar aracılığı ile emilir. Bitkilerin daha hafifolan “karbon 12” içeren gazları kullanmalarıve bu durumda “karbon 13” gazının atmos-ferde birikmesine rağmen okyanusların kar-bon gazı konusunda seçici olmaması vedeniz suyunda çözünmüş karbondioksiti fo-tosentezle bünyelerine alma oranının yük-sek olması atmosferin temizlenmesindeönemli bir rol oynar. Karbondioksit özelliklesoğuk okyanus sularında kolayca çözünür-ken fitoplanktonlar ve deniz bitkileri hızlaçözünmüş karbonla beslenerek atmosferintemizlenmesine önemli katkı sağlarlar. Bi-

lindiği gibi karbondioksit, toplam sera etki-sinin tek başına %50 kadarından sorumlu-dur. Atmosferdeki karbondioksit miktarınınve dolayısıyla sera gazı seviyesinin kontro-lünde, fitoplanktonların büyük bir payı var-dır. Yüce Allah bu canlıların sayısını çokfazla yaratarak atmosferdeki karbon denge-sinin sağlanmasına vesile olur.

Rabbimiz yaratışındaki üstünlüğü birKuran ayetinde şöyle haber vermiştir:

“ Elbette Allah, Kendi emrini ye-rine getirip-gerçekleştirendir. Allah,herşey için bir ölçü kılmıştır.” (TalakSuresi, 3)

www.mikrodunyamucizesi.imanisiteler.com

25

Haziran 2011, İlm

i Mercek

www.ilmimercek.net

mek amacıyla fitoplank-tonlar tarafından kullanı-

lır. Bu canlılar, bunun%32ʼsini karbondioksit ola-

rak alır, %8ʼini ise organikmadde olarak eritir ve dışarıatarlar. %8ʼlik oran, gezege-nin ihtiyacı olan organikmadde miktarıdır. Söz konusu

döngü ile bu organik maddediğer canlılara iletilmiş olur.

Fitoplanktonların sahip ol-dukları bu özellikler, onların çokyönlü olarak kullanılmasını sağ-lar. Çeşitli yiyeceklerin, ilaçların

ve diğer endüstriyel ürünlerinkullanımında doğrudan kulla-nıldıkları gibi, çeşitli ürünlerin

yapımında da çok önemlibir etkendirler. Bu ürünler,

çeşitli yiyeceklerin, tıbbi vekozmetik ürünlerinin yapımında

da kullanılmaktadır. Allah, bu küçük canlıyı, pek çok fay-daya vesile kılmıştır. Elbette bu, üstün güç sahibi Yüce Rabbimizʼin büyüklüğünün bir

başka önemli delillerinden biridir.

Fitoplanktonlar Karbon Dengesinin Korunmasından Sorumludur

Fitoplanktonlar OkyanuslardakiSudaki Organik Maddeleri BüyükMiktarda Artırırlar ve BesinZincirinin Temelini OluştururlarFitoplanktonlar sudaki organik madde-

lerin miktarını arttırarak suda yaşayan or-ganizmaların besinlerini de artırırlar.Dolayısıyla alglerin bulunduğu sular sonderece verimli ve diğer canlıların yaşamasıiçin oldukça elverişlidir. Aynı zamanda su-ların yenilenmesi açısından da temizleyicibir rol oynarlar. Doldurucu, hatta yapıcıözelliklere sahip olanlar, kıyı ve diplerin bi-çimini ve niteliğini değiştirirler.

Fitoplanktonlar suda yaşayan diğer bit-kilerle birlikte besin zincirinin ilk basama-ğını oluşturur. Pek çok balık türününyaşaması için temel besin kaynağı olan bucanlılar, balıkların yanı sıra böcekler, sukuşları, foklar, penguenler ve balinaların dabesin kaynağıdır. Özellikle Kuzey PasifikOkyanusu ve Bering Denizi fitoplankton sa-yısının fazla olduğu bölgeler oldukları içindiğer canlı türlerinin de sayısı artmakta vebu bölgeleri tür açısından son derece zen-gin hale getirmektedirler.

Atmosferin DengesininKorunmasında Büyük GörevlerÜstelenen Fitoplanktonları YaratanYüce Allah’tırYeryüzünün oksijen ve aynı zamanda

besin kaynağı olan, bulutların oluşumunaetki ederek iklimi düzenlemede önemli gö-revler üstlenen fitoplanktonlar, denizdeki enküçük canlıdan kara üzerinde yaşayan enbüyük hayvana, hatta insana kadar tümvarlıklara çeşitli şekillerde fayda getirenüstün bir yaratılış harikasıdır. Sadece kendihayatını devam ettirmekle kalmaz, başkacanlıların bedenlerine girip onlara da faydasağlarlar. İşte bütün bunlar, Allah’ın mutlakvarlığını görmek isteyenler için büyük vebenzersiz delillerdir. Yüce Allah bu konudaşöyle buyurmaktadır:

“De ki: “Göklerin ve yerin Rabbikimdir?” De ki: “Allah’tır.” De ki: “Öy-leyse, O’nu bırakıp kendilerine bile

İlmimercek

MİKRO DÜNYA

İlm

i Mer

cek,

Haz

iran

201

1

26

yarar da, zarar da sağlamaya güç yetiremeyen birtakım velilermi (tanrılar) edindiniz?” De ki: “Hiç görmeyen (a’ma) ile gören(basiret sahibi) eşit olabilir mi? Veya karanlıklarla nur eşit ola-bilir mi?” Yoksa Allah’a, O’nun yaratması gibi yaratan ortaklar

buldular da, bu yaratma, kendile-rince birbirine mi benzeşti? Deki: “Allah, herşeyin Yaratıcısıdırve O, tektir, kahredici olandır.””(Ra’d Suresi, 16)

www.yaratilisvebilimsiteleri.com

27

Haziran 2011, İlm

i Mercek

www.ilmimercek.net

Atmosferin korun-ması ve ekolojik açıdanönemli görevler üstlenen

fitoplanktonları oluşturantek hücreli suyosunlarına

örnek olarak, yüzeylerigeometrik biçimlerle bezeli

olan silisli kapsülleri sayesindekolaylıkla tanınan, diatomlar gösteri-

lebilir. Binlerce yıl önce denizlerde ölen dia-tomlar petrol yataklarının kaynağınıoluşturmaktadır. Diatomlar ayrıca pek çokbalık ve balina gibi suda yaşayan canlılariçin önemli bir besin kaynağı oluşturmakta-dır. Aynı zamanda balık yağında bulunan Dvitaminini de sağlamakla sorumludurlar.Allah bu küçük canlıyı balığa rızık olarakyaratmış, ardından onu balığa ve balığıbesin olarak kullanan insana yararlı halegetirmiştir. Bilindiği gibi, balık yağı insanıngelişimi için oldukça değerli bir besindir.

Bunların yanı sıra diatomlar endüstriyelolarak da kullanılmakta ve çeşitli maddele-rin filtre edilmesini ve yalıtılmasını sağla-maktadırlar. Bu canlılar özellikle silis, nitratve fosfatın canlılar için kullanılabilir hale

gelmesinde de son derece etkilidirler. Hattabelirli şartlar altında kirli su kaynaklarınınsaf hale getirilmesini de sağlayabilmekte-dirler. Bu işlemlerin pek çoğu günümüzünlaboratuvar şartlarında bile gerçekleştirile-mezken, bir hücre zarı ve kloroplasttan iba-ret olan tek hücreli bir canlının adeta birkimya laboratuvarı gibi çalışması elbetteonun kendi becerisi değildir. Onun, dışarı-daki karbondioksitten, ürettiği oksijenden,karbonun canlılar için öneminden, balık ya-ğındaki D vitamininden haberi bile yoktur.O, sadece üstün özellikleriyle kendisineyüklenmiş görevleri yerine getirir. İşte bunedenle ilhamla hareket eder. Ona bu il-hamı veren, onu yaratan, onu canlılığın var-lığı için gerekli kılan üstün güç, yeri göğüve bunların içinde bulunan her şeyi “Ol”emri ile yaratan Allah’tır. Rabbimiz bir aye-tinde şöyle buyurmaktadır:

“Onu istediğimizde herhangibir şey için sözümüz, ona yal-nızca “Ol” demekten ibarettir;

o da hemen oluverir.”(Nahl Suresi, 40)

Diatomlar Yüce Allah’ınNimet Olarak

Yarattığı Çok ÖzelBir Fitoplankton Türüdür

Kuraklık, çok yüksek sıcaklıklar ve ben-zeri olumsuz koşullar ile karşı karşıya kalanceviz ağaçları aspirine benzer kimyasal bir“ilaç” salgılarlar. Ateş ya da enfeksiyonakarşı aspirin alan insanlardan farklı olarakbitkiler, zor şartlarla başa çıkabilmek için,biyokimyasal savunma mekanizmalarınıgüçlendirecek kimyasalları (metil salisilat

vb) bünyelerinde gaz halinde üretirler. Sözkonusu bileşikler, cevizin savunma meka-nizmalarını güçlendirici proteinlerin üretil-mesini hızlandırır.

Ceviz ağacı gibi pek çok bitki türü,Yüce Allah’ın kendileri için yarattığı bu özelsistem vesilesiyle olumsuz çevre koşulla-rına direnç gösterirler. Bu Rabbimiz’in her

İlmimercek

HAYVANLAR ALEMİ

İlm

i Mer

cek,

Haz

iran

201

1

28

Bir ilaç almak istediğiniz zaman doktora danışırsınız vedoktorun önerdiği, bu konuda yıllar süren deney vearaştırmalar sonucunda üretilen ilaçları satın alırsınız.Çünkü bunları sizin üretemeyeceğiniz açık bir gerçektir.Oysa birçok canlı Allah’tan bir rahmet olarak ihtiyaçduyduğu ilaçları kendi bünyesinde üretebilmektedir.

Kendi Aspirinlerini Üreten Ceviz Ağaçları

canlı türünü o canlı türünün ih-tiyaçlarına yönelik olarak yarattığının

en güzel kanıtlarından biridir. Ayrıca aspiri-nin ana maddelerinden olan metil salisilatgüneş yağı kremlerinde, bağırsakta çözü-nen hapların üretiminde, romatizma teda-visinde, ağrı kesici, antiseptik ve tatlandırıcıolarak kullanılarak insanlara da fayda sağ-lar. Kuşkusuz bu madde, Yüce Allah’ın Şafi(şifa veren) isminin tecellilerindendir.

Mide İlaçlarını KendileriÜreten TimsahlarSık sık görülen mide rahatsızlıklarının

en önemli nedenlerinden biri, midedeki sin-dirim işlemini zorlaştıracak miktarda fazlayemek yenmesidir. Bu rahatsızlık hissin-den kurtulmak için başta ilaç olmaküzere çeşitli yardımcı yöntem-lere başvurulur. Oysa kendivücut ağırlığının yaklaşıkolarak %23’ü kadaryemek yiyebilen timsah-

lar, hiçbir zaman midelerinde rahatsızlıkhissetmezler. Çünkü kendi mide ilaçlarınıkendileri üretirler. Üstelik bunu günümüzdeüretilen bazı mide ilaçlarıyla aynı hammad-deyi kullanarak yaparlar. Bu ilacı kanlarınınakış yönünü değiştirerek elde ederler.

İnsanların, memelilerin ve kuşların da-marlarının timsahlarda olduğu gibi özel birakış sistemi yoktur. Sol aort damarı, tim-sahlar dışındaki diğer canlılarda karbondi-oksiti taşıyan kirli kanın kalbin sağtarafından pompalanarak akciğerlere ulaş-masını ve buradan karbondioksit alarak ak-ciğerlerden dışarı atılmasını sağlar.

Timsahlar ise, onlara Yüce Allah’ın bah-şettiği özel bir nimet olarak sol aort dama-rını istedikleri biçimde kullanabilirler.Yemekleri sindirirken kanın normal akış yö-nünü değiştirerek karbondioksit açısındanzengin olan kanı midelerine gönderirler.Çünkü salgı bezlerinin sindirim için mideasidi ve bikarbonat salgılamaları esna-sında karbondioksite ihtiyacı vardır. Bu şe-kilde (kan akışının değişimiyle) timsah,memelilerde üretilen mide asidinin 10 katfazlasını salgılar.

Günümüzde sindirim ilacı olarak kulla-nılan bazı mide haplarının ve sodalarıniçeriğinde karbon bulunduğu dikkate alı-nırsa, timsahın karbondioksiti karnına gön-dererek sindirim için gerekli mide asidi vebikarbonat üretimini hızlandırmasının üstünakıl sahibi olan Rabbimiz’in yaratış sanatı-nın eserlerinden biri olduğu daha net olarakanlaşılabilir. Yüce Allah üstün aklını ve ya-

www.bilimveteknoloji.org

29

Haziran 2011, İlm

i Mercek

www.ilmimercek.net

ratma sanatındaki kusursuzluğunu birKuran ayetinde şöyle haber vermiştir:

‘O Allah ki, yaratandır, (engüzel bir biçimde) kusursuzcavar edendir, ‘şekil ve suret’ veren-dir. En güzel isimler O’nundur.Göklerde ve yerde olanların tümüO’nu tesbih etmektedir. O, Aziz, Ha-kimdir.’ (Haşr Suresi, 24)

Antibiyotik Üreten ArılarZararlı bir bakteriyle ortak

yaşam geliştiren bir tür yabanarısı, üretilen 9 tür antibiyotiğikendi larvalarını enfeksiyonlardankorumak için kullanır.

Bu yaban arılarının dişileri yuvalarınıtoprak içine kazar ve yumurtalarını bırakır.Daha sonra, çıkan larvaları beslemeküzere bir balarısı yakalayıp paralize ederekyumurtaların önüne koyar. Ancak, toprağınaltı, burada yaşayan canlılar ve özellikleyumurta ve larvalar için çok güvenli birortam değildir. Toprak altı sıcak, nemli veorganik madde bakımından zengin oldu-ğundan hem yuvadaki yumurta ve larvalar,hem de yiyecek stokları küf ve bakteri gibipatojenlerin etkisine açıktır. Arıların larva-ları bu zararlılardan korumaları gerekmek-

tedir.Dişi arılar, yavrularını bunlardan koru-

mak için kendi anten salgılarında barındır-dıkları “streptomyces” cinsinden bakterileriyuvanın tavanına asarlar. ‘Sıcak bir yuva’edinen bakteri bunun karşılığında dokuzantibiyotik maddeden oluşan bir salgı üret-meye başlar. Bu salgı, farklı türlerde çoksayıda zararlı bakteri ve mantara karşı et-kilidir. Yumurtadan çıkan larvalar da tavan-daki bu ecza dolabını açarak bakterilerikozalarına sürerler.

Bu tür örnekler üzerinde derinlemesinedüşünmek canlıların davranışlarının tesa-düfen ortaya çıkamayacağını anlamak için

İlmimercek

HAYVANLAR ALEMİ

İlm

i Mer

cek,

Haz

iran

201

1

30

yeterlidir. Çünkü arının kendi antenindebarındırdığı bir bakterinin antibiyotik salgı-layacağını bilmesi, bu antibiyotiğin yavru-ların koruması için gerekli olduğunudüşünmesi, yavruların ise tavana bırakılanbakterilerin salgılarının kendilerini koruya-cağını bilmeleri elbette mümkün değildir.Bütün canlılar ihtiyaçları olan bilgilereAllah’ın kendilerine ilham etmesi, öğret-mesi sayesinde kavuşurlar. Hiçbir canlı ba-şıboş, sahipsiz ve sözde tesadüflerinakışına bırakılmamıştır. Bir Kuran ayetindeAllah’ın tüm canlılar üzerindeki mutlakkontrol ve hakimiyeti şöyle haber verilir:

“Ben gerçekten, benim de Rabbim,sizin de Rabbiniz olan Allah’a tevekkülettim. O’nun, alnından yakalayıp-de-netlemediği hiçbir canlı yoktur. Mu-hakkak benim Rabbim, dosdoğru biryol üzerinedir.” (Hud Suresi, 56)

Doktor Karıncalar Bilim adamları karıncaların çok etkili bir

mikrop arındırma yöntemi uyguladığını or-taya çıkarmıştır. İsveçli araştırmacıların ça-lışmasına göre Formica paralugubris cinsikarıncalar, yuvalarında reçine biriktirirler.Ancak karıncaların seçtiği bu reçine, bildi-ğimiz reçinelere benzemez. Çünkü içerdiğiözel kimyasallar hastalıkları yuvalarındanuzak tutar.

Karıncalar, yuvalarını çevreleyen koza-laklı ağaçlardan sertleşmiş özsu tanecikleritoplarlar. Toplanan reçinenin miktarı, yuva-nın büyüklüğüne göre 20 kilogramı bulur.

Lozan Üniversitesi’nden Michel Chapui-sat ve ekibi, reçinenin antiseptik özelliğinitest etmiş ve reçine içeren ve içermeyen ikiayrı yuvada ortaya çıkan hastalıkları göz-lemlemişlerdir. Reçinesiz yuvada üç katdaha fazla mantar ürerken ve hastalığasebep olan bakterilerde belirgin bir artış ol-duğunu tespit etmişlerdir.

Hepimizin bildiği gibi karıncalar küçükbir bedene ve nispeten basit bir organiz-

maya sahiptirler.Öte yandan hastalık,mikrop ve antibiyotik arasındaki ilişkiyi çö-zümleme işi ise oldukça kompleks bir dav-ranıştır. Elbette karıncaların hastalığınnedeni olabilecek bakteri veya mikroplar-dan haberdar olmaları söz konusu değildir.Bilim adamları özel mikroskoplar saye-sinde bunları inceleyebilmektedirler.

Reçinenin hastalığa çözüm olarak be-nimsenmesi de oldukça şaşırtıcıdır. Çünküreçinenin hastalığı önlediğini anlamak içinreçineli ve reçinesiz yuvalar arasında kar-

www.yaratilisgercekleri.com

31

Haziran 2011, İlm

i Mercek

www.ilmimercek.net

şılaştırmalar yapmalarıve bir yorum ortaya

koymaları gerekir. Buda eczacılıkta yapılan de-

neyleri akla getirir. Çevrele-rinde çok sayıda bitki dururken

özellikle kozalaklı ağaçları seçmelerinde bi-linç olduğu açıktır. Karıncalar sanki hangihastalığa hangi ilacı vereceğini bilen birdoktor gibi davranırlar. Ayrıca karıncalarınreçine toplamada uyum içinde çalışması,yuvanın genel sağlığının gözetildiğini or-taya koyar. Bu akılcı davranışlar, YüceAllah’ın karıncalara ilhamı ile gerçekleşir.Hastalıkları yuvalarından uzak tutabilmeleriiçin reçine toplamakta olan her bir karıncaYüce Allah’ın denetimi altındadır.

Kanlarındaki AntikorlarlaHastalıkları Önleyen Köpek balıklarıAvustralyalı bilim adamları, köpek balık-

larının kanında bulunan antikorların kan-serle mücadelede önemli bir roloynayabileceğini açıklamışlardır. Araştır-macılar, hücrelerin hastalığın yayılmasınıgeciktirdiğine ilişkin güçlü işaretler oldu-ğunu belirtmişlerdir.

Araştırmacılara göre, köpek balıklarınınkanda hastalıklarla mücadele eden farklıantikorları vardır ve bunlar belli kanser hüc-relerinin büyümesini engellemektedir.Köpek balıklarının çok güçlü bir bağışıklıksistemine sahip olmalarının ve nadiren en-feksiyon kapmalarının nedeni de yine buantikorlardır. Ayrıca bilim adamları, köpekbalığı antikorlarının sıtma proteinlerine tu-tunarak alyuvarlara sıçramasını önlediğini

tespit etmişler ve köpek balığı hücrele-rinin iltihaplı romatizma için de çözüm

olabileceğini belirtmişlerdir.Bu canlıların özel kimyasal iş-

lemler yaparak, hastalıklarakarşı önlemler alması Allah’ınyarattığı güzelliklerden biridir.

Bildiğimiz ve bilmediğimizcanlıların sahip oldukları bu

gibi özellikler, Allah’ın sınırsızgücünü daha iyi kavramakiçin birer vesiledir. Allah bir

ayette şöyle buyurmaktadır:“Sizin için yerde olanla-

rın tümünü yaratanO’dur...” (Bakara Suresi, 29)

Bedenleri İçin ÖzelBir İlaç Yapan Koalalar

Avustralya’da okaliptüs ağacının600’den fazla türü yetişir. Ancak koala-

lar bunların sadece 35 kadarını kullanırlar.Okaliptüs ağacı bir koala için yalnız barınakdeğil, aynı zamanda önemli bir besin kay-nağıdır. Hatta okaliptüs yaprakları koalanın

İlmimercek

HAYVANLAR ALEMİ

İlm

i Mer

cek,

Haz

iran

201

1

32

yegane gıdasıdır. Bütün bunların yanı sıraokaliptüs yaprakları koalalar için ilaç görevide görmektedir.

Okaliptüs yaprakları bir dizi tıbbi etkiyesahiptir. Yaprakları eterik yağ içerir. Bu yağ,birçok hayvan için öldürücü nitelik taşıyankimyasallardan oluşur. Buna karşın koala-nın karaciğeri bu maddenin zehirini etkisizhale getirecek bir sisteme sahiptir. Koalabu yağı bedeninden dışarıya verir. Tüm vü-cuda sürülen yağın bir kısmı havaya karış-makta bir kısmı ise vücut içine girmektedir.Yağ, hayvanın vücuduna yerleşen parazithaşerelerin kürk içerisinden yere dökülme-lerini sağlar. Koala bütün bunları yaparkenbir yandan tıp bilgisinden, diğer yandan vü-cudundaki biyokimyasal fabrikadan yarar-lanır. Ancak gerçekte bunların hiçbirinden

haberi yoktur. Koalayı bu özeliklere sahipolacak şekilde Allah yaratmıştır. Allah hertürlü ilmin sahibidir. Bu canlının tıp bilgisini,bedenindeki işlemleri gerçekleştiren, or-ganları yaratan Yüce Rabbimiz’dir. Allah’ınyaratma sanatı kusursuz ve benzersizdir.Kuran’da şöyle buyrulmaktadır:

“İşte gaybı da, müşahede edilebi-leni de bilen, üstün ve güçlü olan, esir-geyen O’dur. Ki O, yarattığı herşeyi engüzel yapan ve insanı yaratmaya birçamurdan başlayandır.” (Secde Su-resi, 6-7)

Tüm Canlıların KoruyucusuRahman Olan Allah’tırYüce Allah dünya üzerinde birbirinden

çok farklı canlı türleri yaratmış ve her canlıtürüne özgü çeşitli sistemler var etmiştir.Birçok hayvan ve bitki türünün bünyele-rinde üretip salgıladıkları kimyasal madde-ler ve ilaçlar da Yüce Allah‘ın üstünyaratma sanatına ve Şafi (şifa veren) ismi-nin tecellilerine örnek oluşturan özellikler-dendir.

Hiçbir akla ve bilince sahip olmayan bircanlının, kendi ilacını kendi üretmesi, çeşitlikimyasallar salgılaması, kanının akış yö-nünü değiştirmesi veya kanında, enfeksi-yonlara karşı antikor oluşturması,bakterilerin ürettikleri antibiyotikleri bilmesi,bunların ne işe yaradıkları hakkında doğrukararlar vererek, hangi durumlarda kullana-cağını düşünmesi, üstelik bu bilginin o canlıtürünün bütün üyelerinde var olması bizetek bir gerçeği kanıtlar: Bu canlılara hük-meden, onlara gerekli bilgileri ilham edenve davranışlarını yöneten güç Yüce Allah’aaittir. Bir ayette şöyle buyrulmaktadır:

“Göklerin ve yerin yaratılması ileonlarda her canlıdan türetip-yaymasıO’nun ayetlerindendir. Ve O, dileye-ceği zaman onların hepsini toplamayagüç yetirendir.” (Şura Suresi, 29)

www.evrimcilerinitiraflari.com

33

Haziran 2011, İlm

i Mercek

www.ilmimercek.net

İlm

i Mer

cek,

Haz

iran

201

1

34

ADNAN OKTAR: Kıyamet Suresi, Rahman RahimOlan Allah’ın adıyla, şeytandan Allah’a sığınırım.“Hayır, kalkış (kıyamet) gününe and ederim.”

Kıyamet işte bu, kalkış. Ayağa kalkış. “Ve yinehayır; kendini kınayıp duran nefse de andederim.” Kendini, nefsini, insanın kınaması

çok makbuldür. Akıllı olmasını sağlar. Nef-sini temize çıkarttı mı bir insan hasta oluyor,akli dengesi bozulur. Öyle tipler vardır, eleş-tirirsin hemen kendini övmeye başlar. “Yoköyle değil böyle” derler. Halbuki “doğru,Allah razı olsun, daha iyi olurum. Eksik

hatalı yönlerimi düzeltirim inşaAllah”demiş olsa, aklın kapısı orada işte. Yani

Allah korkusu ve nefsi temize çıkartmamak,nefsi kınamak, hatta Alak Suresi’nde Allah,

nefsini yücelten bir insandan bahsediyor.Darwin’in vaktini, Darwin’in ölüm tarihini ve-

riyor, inşaAllah.

“İNSAN NEFSİNİ KINADIĞINDA AKILLANIR.NEFSİNİ TEMİZE ÇIKARTTIĞINDAYSA

AKLİ DENGESİ BOZULUR.”

Adnan Oktar'ın 17 Nisan 2011 Tarihli A9 TV,Kanal Avrupa ve Çay Tv'deki Canlı Sohbetinden

www.Kurandansirlar.com

35

Haziran 2011, İlm

i Mercek

ADNAN OKTAR: Şems Suresi, Rahman ve Rahman olanAllah’ın adıyla, şeytandan Allah’a sığınırım. “Göğe ve onubina edene, yere ve onu yayıp döşeyene, nefse ve ona 'birdüzen içinde biçim verene', sonra ona fücurunu ve ondansakınmayı ilham edene,” demek ki insan kötülük yaptığındakötülük yaptığını biliyor. Bak, Allah ayette diyor; “sonra ona fü-curunu ve ondan sakınmayı ilham edene,” “fücurunu da ilhamediyorum” diyor Allah, “ondan sakınmayı da ilham ediyorum.”“Ben farkına varmadım” yok. Bir insan kötülük yaptığında biliyor.Allah söylüyor bak ayette; “Sonra ona fücurunu (sınır tanımazgünah ve kötülüğe olan eğilimini) ve ondan sakınmayı ilhamedene (andolsun).” Hani diyorlar ya; “ben bilseydim, yapmaz-dım.” Neyi bilmiyorsun? Bayağı iyi biliyorsun. “Sakınmayı bilmi-yordum.” Sakınmayı da biliyorsun, Allah ilham ediyor. Birazkonuştuğunda zaten itiraf eder. “Onu arındırıp-temizleyen ger-çekten felah bulmuştur.” Nefsini arındırıp, temizleyen ne di-yecek? “Ben şöyle iyiyim, böyle iyiyim” demeyecek. Eksiğini,kusurunu samimi kabul edecek. Ve onu arındırıp, temizleyecek.O zaman ne diyor Allah; “felah bulmuştur,” kurtuluş bulmuştur.“Onu örtüp-saran da elbette yıkıma uğramıştır.” Bir şey söylü-yorsun, “yok, o bende yok;” bir şey söylüyorsun, “yok, benöyle bir şey yapmadım;” “yok, yanlış anlaşıldım.” Sarıyor, sü-rekli sarıyor, nefsini sarıyor. Bakın, “örtüp sarana da” diyor.“Elbette yıkıma uğramıştır” diyor. Örtüp, sarmayacak, bi-lakis açacak; “doğru söylüyorsun, Allah razı olsun. Hatayaptım, eksiğim var” diyecek. Veyahut şöyle, “dediğini ya-pıyorum ama eksik olmuş demek ki, yanlış olmuş; dahaiyisini yapacağım, inşaAllah” diyecek. “Ben de öyle birşey yok” dedin mi, ayet ne diyor; “onu örtüp-saranda elbette yıkıma uğramıştır.” Delirir, ene kesilirBediüzzaman’ın tabiriyle. Bütün vücudu ene kesilir.Firavunlaşır, Allah esirgesin.

www.ilmimercek.net

Adnan Oktar’ın 26 Nisan 2011Tarihli Kaçkar Tv’deki CanlıSohbetinden

K asırga dünyadaki en tehlikeli ve yı-kıcı rüzgarlar arasında yer alır.Atlas Okyanusu’nun kuzey kesi-

minde Haziran-Ekim ayları arasında güneykesiminde ise Eylül ayında yaşanan burüzgarlar tropik denizlerin sıcak suları üze-

rinde meydana gelir. Oluşma mekanizma-ları ve etkileri ise Yüce Allah’ın sonsuz gü-cünü ve insanların bu güç karşısındakiacizliklerini bir kez daha ortaya koyar. YüceRabbimiz bu gerçeği biz kullarına şöyle ha-tırlatır:

İlm

i Mer

cek,

Haz

iran

201

1

36

Tayfun, kasırga gibiatmosfer olayları

dünya üzerindesıkça karşılaş-

tığımız afetler-dendir. Bu olaylarsırasında oluşanrüzgarlar; kimizaman evleri,binaları, baraka-ları, ağaçları,elektrik direkle-rini ve insanlarısavuracak kadar güçlüdür.

• Bu güçlü rüzgarlar nasıl oluşur?

• Son yıllarda kasırgaların sayısınınartmasındaki hikmetler nedir?

• Sayın Adnan Oktar, kasırgalar ilehelak edilen Ad Kavmi vekasırgaların sıkça yaşandığı ABDarasındaki benzerlikleri örnekgöstererek Kuran’ın günümüze işareteden ayetlerini nasıl açıklamıştır?

İlmimercekİNCELEME

“Gökte olanın sizi yere geçirmeyeceğinden emin misiniz? Bir bakmışsınız ki,o (yeryüzü) sallanıp-çalkalanmaktadır. Yoksa gökte olanın üzerinize ‘taş yağdıran

(fırtınalı) bir rüzgar’ göndermeyeceğinden emin misiniz? Siz o takdirdeBenim uyarmam nasılmış bilip-öğreneceksiniz. Andolsun, kendile-

rinden öncekiler de yalanladı. Fakat beni inkar (etmelerine kar-şılık verdiğim azab) nasılmış?” (Mülk Suresi, 16-18)

Kasırgalar Nasıl Oluşur?Yüce Allah kasırgaların oluşabilmesi için birçok

farklı koşulu bir araya getirir. Örneğin kasırgalar herzaman tropik iklim kuşağının geçtiği okyanuslarda

meydana gelir. Çünkü kasırgalar ısıyla çalışanbir makineye benzetilebilir. Oluşurken su üze-rindeki sıcak ve nemli hava yükselmeye baş-lar. Bu esnada tropik sıcak havayı alıp küçük

bir bölgeye sıkıştırır. Bu ılık hava yüksel-dikçe, içindeki su buharı da yoğunlaşarakfırtına bulutları ve yağmur damlaları oluş-

turur. Yoğunlaşma, gizli yoğuşma ısısıdenen bir ısı salar. Bu gizli ısı yukarıdakihavayı ısıtır ve yükselmesine neden olur.Yükselen havanın yerini aşağıdan gelenılık ve nemli okyanus havası doldurur. Budöngü, gelişmekte olan fırtına bölgesine

aşağıdaki okyanustan daha çokrutubetli hava çeker vesürekli olarak sıcak ha-

vayı yüzeyden atmosferedoğru hareket ettirir. Yü-

zeyden gelen ısı değişimi,bu havanın çevresinde bir

merkez etrafında girdap gibidönen güçlü bir rüzgar oluştu-

rur. Bu döngü, lavabo deliğindenaşağı akan suyun döngüsüne ben-zer. Ardından, şimşekler ve yağmur

oluşur. Yağmur havayı daha da ısıtır vebasıncı azaltır. Rüzgar bu alçak hava ba-sıncının oluşturduğu boşluğu doldurmaya

devam eder. Bu şekilde aslında kasırgalar bir-çok küçük fırtınadan meydana gelir. Bu küçük fırtı-

naların hepsi bir arada daire şeklinde hareket ederler.Kasırga gücünü arttırdıkça ortasında “kasırga gözü” adı

verilen bir boşluk oluşur. Bu noktada yağmur ve rüzgarın şiddetinispeten daha düşük düzeydedir.

www.hazretimuhammed.org

37

Haziran 2011, İlm

i Mercek

www.ilmimercek.net

Bir kasırganın olu-şabilmesi için pek çok

faktörün bir araya gel-mesi ve hepsinin ortak

olarak çalışması gerekir. Ay-rıca oluşan kasırganın alçak ba-

sınçlı döngüsü olan sabit merkezli gözü,gözün etrafındaki en hızlı ve en dehşetlirüzgarların olduğu göz duvarı adı verilen birbölgesi ve son olarak fırtınayı besleyenbuharlaşma/yoğuşma döngüsününbir parçası olan ve gözden dı-şarı doğru hareket edengökgürültülü fırtınalı veyağmur kuşaklarınınbulunduğu gibi farklıkısımlarının olmasıgerekir. Tüm bualanlar, YüceAllah’ın yarat-

tığı detay sanatını gösterir. Eğer Rabbimizdileseydi bu rüzgarların oluşması için hiçbirsebep yaratmaz veya işleyiş mekanizmala-rında detaylar meydana getirmezdi. Tüm budetaylar Yüce Allah’ın Alim (herşeyi çok iyibilen) isminin bir tecellisi olarak ortaya çıkar.Rabbimiz bu detaylar ile kullarını bir kezdaha sonsuz gücü, ilmi ve aklı konusundadüşünmeye davet eder. Rabbimiz, Kuran’ınAl-i İmran Suresi’nde şöyle buyurur:

“Şüphesiz göklerin ve yerin yaratı-lışında, gece ile gündüzün art arda

gelişinde temiz akıl sahipleri içingerçekten ayetler vardır. Onlar,

İlmimercekİNCELEME

İlm

i Mer

cek,

Haz

iran

201

1

38

SayınAdnan Oktar 25 Nisan2011 tarihli A9 TV ve Kahramanma-raş Aksu TV röportajında kasırgaların sıklıklaAtlas Okyanusu ve ABD’de oluşmasına Kuran’daişaret edildiğini açıklamıştır:

ADNAN OKTAR: Ya Allah Bismillah. Fussilet Suresi, RahmanRahim olan Allahʼın adıyla, şeytandan Allahʼa sığınırım. 15. ayet “Ad(kavmin)e gelince;” ABDʼye işaret ediyor; “Ad”, ortasına B koysak,tamam, ABD oluyor inşaAllah. “Ad (kavmin)e gelince; onlar yeryü-

zünde haksız yere büyüklendi-ler ve dediler ki: “Kuvvetbakımından bizden daha üstünükimmiş?” Dünyadaki askeri güç, enbüyük devlet biziz diyorlar. “Onlar, gerçek-ten kendilerini yaratan Allahʼı görmedilermi? O, kuvvet bakımından kendilerindendaha üstündür. Oysa onlar, Bizim ayetlerimizi(bilerek) inkar ediyorlardı.” 16. Ayette ise “Böy-lece Biz de onlara dünya hayatında aşağılanma

azabını taddırmak için, o uğursuz (felaketler yüklü) günlerde üzerlerine ʻkulakları pat-latan bir kasırgaʼ gönderdik.” Peş peşe Amerikaʼda büyük kasırgalar oluyor...

ayakta iken, otururken, yan yatarkenAllah’ı zikrederler ve göklerin ve yerinyaratılışı konusunda düşünürler. (Vederler ki:) ‘Rabbimiz, Sen bunu bo-şuna yaratmadın. Sen pek Yücesin,bizi ateşin azabından koru’.” (Al-iİmran Suresi, 190-191)

Kasırgaların Oluşumunda YüceAllah’ın Rahmet TecellileriAllah dünya hayatında insanlara rahme-

tinden birçok nimet verdiği gibi cenneti arzuetmeleri için çok sayıda eksiklik ve acizlikde yaratır. Kasırgalar da dünya hayatınıngeçiciliğini ve eksiklikleri hatırlatmak,Allah’ın gücünü kavramak için büyük bir ni-mettir. Ayrıca Yüce Allah bu kuvvetli rüzgar-ların oluşumunda pek çok hikmet yaratır vekullarına pek çok lütuf ihsan eder.

Kasırgaların Dünyanın HerYerinde Oluşmaması Yüce Allah’ınRahmetidirKasırga, hortum ya da tayfun gibi kuv-

vetli rüzgarlar tropikal alçak basıncın 200kilotonluk enerjiyi açığa çıkarabildiği müthiş“enerji gösterisi” olarak adlandırılır. Buenerji, Hiroşima’ya atılan atom bombasının

yaydığı enerjiden 10 kat fazladır. AncakYüce Allah bu muazzam gücün dünyanınher yerinde oluşmasına izin vermez.

Kasırganın oluşum mekanizması ısı far-kına dayanır. Bu mekanizma okyanus yü-zeyindeki nemli havanın hızla yükselmeyebaşlaması, soğuk havayla karşılaşması vebu ılık su buharının yoğunlaşarak fırtınabulutları ve yağmur damlaları oluşturmasıprensibine dayanır. Asıl büyük olan ısı vebasınç farkı ise Ekvator ve kutuplar arasın-dadır. Eğer Yüce Allah kasırgaları belli birbölgede ve bir düzen içinde yaratmış olma-saydı dünya Ekvator’dan kutuplara kadarçok sert rüzgarlara maruz kalırdı.

Kasırgaya eşlik eden rüzgar ve yağmurbüyük hasarlara ve can kayıplarına yolaçar, kasırgayla birlikte denizlerde dev dal-galar oluşur ve dünyanın her yeri bazenkıyı bölgeleri bile sular altında kalırdı. Kuş-kusuz yüzeyinde sürekli olarak şiddetli ka-sırgaların yaşandığı bir dünya ise, ölü birgezegene dönüşürdü. Fakat Yüce Allah ku-tuplar ve Ekvator arasında gerçekleşecekdev hava akımlarını yumuşatır, bunları sa-dece belli bir bölgede toplar, böylece kulla-rına sonsuz kudretinden örnek gösterir,rahmeti ile onları korur.

www.yasananahirzaman.com

39

Haziran 2011, İlm

i Mercek

www.ilmimercek.net

Çoğunlukla sadece hafif bir esinti olarak hissettiğimiz rüzgarın, kimizaman insanları, hayvanları, taşıtları ve hatta evleri hareket ettirecek

güçte olması, Allah’ın kudretini gözler önüne sermektedir. Yüce Allahdileseydi tayfun, kasırga, hortum gibi atmosfer olaylarını çok şiddetli

ve sık olarak oluşturabilirdi. İnsanlar birinin zararlarını telafi edemedendiğerlerine yakalanabilirlerdi..

Allah her olayda olduğu gibi burada da insanlar üzerindeki korumasınıgöstermekte; onları ara ara üzerlerine yolladığı fırtınalarla

uyarmaktadır. Uyarmaktadır ki; insanlar dünyada ne amaçlabulunduklarını, Allah’ın gücü karşısındaki acizliklerini ve O’na hesap

verecekleri günle karşılaşacaklarını unutmasınlar.

Yüce Allah’ınBir Rahmeti Olarak

Kasırgalar AnidenOrtaya Çıkmazlar.

Oluşum Aşamaları İzlenebilirKasırgaların sağanak yağmur getiren

kümülüs ve kümülinimbüs adı verilen bu-lutları rüzgar kuşağında sarmal bir şekil al-maya eğilimlidirler. Bulutların böyle bir şekilalmaları, Yüce Allah’ın kulları üzerindekirahmetidir. Çünkü bu şekiller radar ekra-nında görülebilmekte ve böylece olası birkasırganın gelişi anlaşılmaktadır. Bu da in-sanlara kasırgaya karşı tedbir almaları içinimkan sağlamaktadır. Kara istasyonları,uçaklar ve denizdeki gemiler, radarlar yar-dımıyla kasırgaları takip ederek gerekirseyolculuğa ara vermekte veya insanların ev-lerini, yerleşim yerlerini boşaltmaları dahagüvenli yerlere gitmeleri tavsiye edilebil-mektedir. Yüce Allah dileseydi, insanlar bugüçlü rüzgarların oluşmasını hiçbir şekildetespit edemeyebilir ve rüzgarlar aniden es-meye başlayarak çok daha fazla mal vecan kaybına neden olabilirdi.

Deniz Suyunun SıcaklığınınKasırga Vesilesi ile Azalması YüceAllah’ın Rahmetidir  Bilindiği gibi planktonlar okyanuslardaki

besin zincirinin temel halkasıdır ve yeryü-zündeki yaşamın devamı açısından da kilitöneme sahiptir. Fakat deniz suyundakiısınma tabandaki mikrobiyolojik yaşamformları olan besin zincirinin en alt katmanıplanktonların ölümüne neden olur. NitekimEl Nino gibi iklimde kısa süreli meydanagelen değişimlerin olduğu dönemlerdeplankton sayısının ısınmaya bağlı olarakazalması, balıkların, deniz kuşları ve denizmemelilerinin kitlesel olarak açlıktan ölme-lerine neden olmuştur.

Kasırga ise dev bir ”vana” gibi görev ya-parak okyanusların tropikal bölgelerinde bi-riken ısı enerjisinin fazlasını alır. Fırtınadindiğinde deniz suyu soğumuş olur. Denizsuyunun soğuması ise planktonların ölme-sini engeller ve denizlerdeki yaşam hiç ke-sintiye uğramadan, yaşamda hiçbirdengesizlik ve düzensizlik olmadan devameder.

İlmimercekİNCELEME

İlm

i Mer

cek,

Haz

iran

201

1

40

“Böylece Biz de onlara dünya hayatında aşağılanma azabını taddırmakiçin, o uğursuz (felaketler yüklü) günlerde üzerlerine ‘kulakları patlatanbir kasırga’ gönderdik. Ahiret azabı ise daha (büyük) bir aşağılanma-

dır. Ve onlara yardım edilmeyecektir.” (Fussilet Suresi, 16)

Kasırgaların Şiddeti ve Sıklığının Artması Peygamber Efendimiz(s.a.v.)’in Hadislerde Belirttiği Ahir Zaman Alametlerindedir

Peygamber Efendimiz (s.a.v) “Kıyamet-ten önce 10 alamet görmeden O, kopma-yacaktır. Onuncusu, insanları denizeatacak olan kasırga...” (Kıyamet Alamet-leri, s. 288) hadisi ile ahir zamanda kasırga-ların artacağına dikkat çekmiştir. NitekimAmerikalı meteorolog Chris Landsea1990ʼdan itibaren kasırgaların oluşumunu

ve şiddetini arttırdığını bildirmiştir. Land-seaʼın bilimsel verilerle ispatladığı bu ger-çek, Peygamber Efendimiz (s.a.v)ʼinhadisleri ile mutabıktır.

1989 yılında Hugo KasırgasıʼnınABDʼye vermiş olduğu zarar 7 milyar $ veneden olduğu can kaybı 21 kişidir.

1992ʼde Andrew kasırgası 43 kişinin ölümüne ve 250 000 kişinin evsizkalmasına neden olmuştur.

13 Mayıs 1996ʼda Bangladeşʼin batısında meydana gelen fırtı-nalarda 500 ila 1000 kişi arasında hayatını kaybetmiştir. Aynı fırtı-nalar 30.000 kişinin yaralanmasına ve 100 bin kişinin evsizkalmasına neden olmuştur.

1998ʼin Ekim ayında gerçek-leşen Mitch kasırgasında 9 bindenfazla kişi öldü. Ayrıca 15 bin kişininkaybolduğu, 2,3 milyon kişinin de ka-sırgadan etkilendiği açıklandı.

2004 yılında Charlie Kasır-gası Florida üzerinde yıkıcı bir etkiyaptı.

Ağustos 2005ʼte meydanagelen Katrina kasırgası, Mississip-piʼnin 8 şehrini harap etti, New Orle-ansʼın %80ʼi yerle bir oldu ve yaklaşık2000 kişinin ölümüne neden oldu. 100milyar dolardan fazla maddi zararın oluşma-sına sebep oldu. Kayıp sayısı yaklaşık35.000 olarak hesaplandı ve yüz binlercebina yaşanamayacak duruma geldi, yüz bin-lercesinde ise çok büyük maddi zararlaroldu.

Eylül 2005′te Rita kasırgası Texas-Louisiana hattı yakınında etkili olmuştu.

Kasım 2007ʼde Bangladeşʼi etkisi al-tına alan ve 250 km hızla esen Sidr Kasır-gası, 3200 kişinin ölümü ve büyük bir yıkımile sonuçlandı. Kasırganın etkisiyle 6 metreyibulan dalgalar, binlerce evi yerle bir ederken,1000ʼe yakın insanın da kaybolmasına sebepoldu. Beş milyon kişiyi etkileyen bu kasırga,yüzyılın en büyük felaketleri arasında sayıldı.

2008ʼda Myanmarʼı vuran Nargis ka-sırgasında yüz binlerce kişi kayboldu. Ölü sa-yısı 10 bini buldu.

2009ʼda Tayvanʼda meydana gelen Morakot

www.kiyametalametleri.com

41

Haziran 2011, İlm

i Mercek

www.ilmimercek.net

tayfununda yüzlerce kişi öldü. Tayfunun verdiği tarım zararının 267milyon dolar olduğu ifade edildi.

2009ʼda Ketsana kasırgası Güney Asya ülkelerini yıktı.

Kasım 2009ʼda Orta Amerikaʼda etkili olan İda kasır-gası 120ʼden fazla kişinin ölümüne neden oldu.

Mayıs 2010 Agatha kasırgasında en az 73 kişi-nin hayatını kaybetti.

Temmuz 2010 Alex Kasırgası saatte 150kilometreye ulaştı.

Eylül 2010ʼda gücü, saatte 215 kilo-metre hıza ulaşan, ABDʼnin doğu kıyısını teh-

dit eden Earl kasırgası büyük tahribe yol açtı.

Şubat 2011 Avustralyaʼda mey-dana gelen Anthony tayfunu ağaçlarınkökünden sökülmesine, elektrik direkle-rinin devrilmesine, 35 kişinin hayatınıkaybetmesine yol açtı.

Nisan 2011ʼde ABDʼnin Ala-bama ve güney eyaletlerinde etkiliolan kasırgalar, en az 240 kişinin ölü-müyle sonuçlandı.

Saatte 120 kilometrelik bir hızlaesen ve hızı 240 km’ye kadarulaşan kasırgalar, durgun bir

merkezin çevresinde adeta devbir girdap gibi döner. Kasırgaların

oluşma mekanizması çok kusur-suz bir düzen içinde gerçekleşir.Yüce Allah bu gerçeği bir Kuran

ayetinde şöyle bildirir:

“Gece ile gündüzün art arda geli-şinde (veya aykırılığında), Allah’ın

gökten rızık indirip ölümünden sonrayeryüzünü diriltmesinde ve rüzgarları(belli bir düzen içinde) yönetmesinde

aklını kullanan bir kavim için ayetlervardır.”  (Casiye Suresi, 5)

İlmimercekİNCELEME

İlm

i Mer

cek,

Haz

iran

201

1

42

İlmimercek

İMAN HAKİKATLERİ

İlm

i Mer

cek,

Haz

iran

201

1

44

➔ Bitkiler iklimi nasıl etkiler?

➔ Bitkilerin olmaması iklimdedeğişikliklere sebep olur mu?

➔ Atmosferdeki karbondioksitoranını bitkiler nasıl dengeler?

Ç evremizde her an gördü-ğümüz, bazı türlerini isesadece kitaplardan tanıdı-

ğımız bitkilerin her biri ken-dine özgü renklere ve desenleresahiptir. Hepsinin nektar oranı, ko-kuları, şekilleri birbirinden farklıdır.Ancak bitkiler görünümleri, renklerive kokularının yanı sıra daha pekçok özellikleri ile de insanlarafayda sağlarlar. Yüce Allah’ın iz-niyle bitkilerin sahip olduğu hayatiöneme sahip bu özelliklerindenbiri de iklim üzerindeki etkileridir.

www.bitkilerevrimicurutuyor.imanisiteler.com

45

Haziran 2011, İlm

i Mercek

www.ilmimercek.net

Her biri çeşitli renk ve

desenlerde, farklı

kokuları, şekilleri ve gö-

rünümleri ile çevremizi süsleyen bitkiler

ihtişamlı görünümlerinin yanı sıra Yüce

Allah’ın detay sanatı ve sonsuz ilminin

örneklerini gösteren özellikleriyle birer

yaratılış harikasıdırlar. Bitkilerin iklim

üzerindeki etkileri bu detay sanatının

kusursuz örneklerinden biridir.

Çiçekli bitkiler, bazı tropikal bölge-lerde havanın daha nemli olmasınaneden olurlar. Eğer çiçekli bitkiler olma-saydı, iklim çok daha kuru ve sıcakolurdu. Bitkilerin iklim üzerindeki bu etkisisu ihtiyaçlarına bağlı olarak ortaya çıkar.Bitkinin suyu azaldığı zaman köklerindebulunan su miktarı da düşer. Topraktakisu miktarı kökteki su miktarından fazlaolunca topraktaki su köklere geçmeyebaşlar. Yani bitki ancak ihtiyacı olduğuzaman topraktan su alır. Gövdesinde sumiktarı çok arttığında da suyun fazlasınıyapraklarından buharlaştırarak atar.

Suya ihtiyacı olunca bitkinin köklerin-den su molekülleri sırayla geçmeye baş-lar. İçeri giren su molekülü arkasındangeleni de çeker. Gövdede taşımaboruları vardır. Bu borularıniçinde ilerleyen su moleküllerien üst dallardaki yaprağakadar çıkarlar. Yapraktan subuharlaştıkça kökten yenisu çekilir. İşte çiçekli bit-kiler çok mükemmel

Havanın Nemini Kontrol Altında Tutmaları:

bir biçimde çalışan busu iletim sistemleri sa-

yesinde topraktaki suyuçekerler ve bitkilere göre

daha fazla terleyerek at-mosfere daha fazla nem verirler.

Bu şekilde yağmurun oluşma evresinin baş-langıcını yani havada nemin toplanma özel-liğini başlatırlar. Nitekim yapılanaraştırmalar havadaki nemin %10’unun bit-kilerden kaynaklandığını göstermiştir. Buise bitkilerin yağmurlarını kendilerinin oluş-

turduğunun bir kanıtıdır.

Araştırmacılar, çiçekli bitkilerin olmadığıbir dünyayı canlandırabilmek için iklim mo-delleme tekniği kullanmışlardır. Laboratu-var ortamında çiçekli bitkilerin terlemeylehavaya kattıkları %75 oranındaki nemi dü-şürerek, değişiklik yapmışlar ve bu du-rumda dünyadaki bazı yerler daha kurakbazı yerler ise daha yağışlı hale gelmiştir.Örneğin Kuzey Amerika’daki yağış ora-nında %30-50 oranında düşüş olmuş,Güney Amerika’nın tropik bölgelerinde iseyağışlar 300 mm kadar azalmış, dünyanınen yağışlı bölgelerinden olan Amazon hav-

zasında ise yağmur ormanları%80 oranında daralmıştır.

Bitkiler topraktaki suyu çekenkılcal damarları ve kök sistem-leri, bir boru işlevi gören göv-desi, terlemeyi sağlayan yaprakve çiçekleri ile özel olarak varedilmişlerdir; Yüce Allah bu can-lıları sahip oldukları özelliklerlebirlikte yaratmıştır. Hiç kuşkusuzki alemlerin Rabbi olan Allah bit-kilerin sahip olduğu bu sistemlerile bize Kendi varlığının ve üstünyaratışının delillerini sergilemek-tedir. Yüce Rabbimiz dilediğianda dilediğini benzersiz olarakyaratandır. O’nun yaratmada hiç-bir ortağı yoktur. Bu gerçekKuran ayetlerinde şöyle haberverilmiştir:

“İşte Rabbiniz olan Allahbudur. O’ndan başka ilahyoktur. Herşeyin Yaratıcısı-dır, öyleyse O’na kulluk edin.O, herşeyin üstünde bir ve-kildir. Gözler O’nu idrak ede-mez; O ise bütün gözleriidrak eder. O, latif olandır, ha-berdar olandır.” (En’am

Suresi, 102-103)

İlmimercek

İMAN HAKİKATLERİ

İlm

i Mer

cek,

Haz

iran

201

1

46

Bitkilerdeki detayları gören birinsanın hayranlık duymaması,bu çiçekleri ve bitkileri yaratanAllah’ın sonsuz kudretinikavrayamaması çok büyük birgaflet olur. Allah Kuran’da,gördüğü yaratılış delillerini takdiredemeyen insanların durumlarınışöyle bildirmiştir:

“Göklerde ve yerde niceayetler vardır ki, üzerindengeçerler de, ona sırtlarınıdönüp giderler. Onlarınçoğu Allah’a iman etmezlerde ancak şirk katıp-du-rurlar.” (Yusuf Suresi, 105-106)

DünyanınIsınmasınıEngelleyerekSerinletmeleri: İngiltere’nin Bristol Üniversite-

sindeki araştırmacılar, bazı bitkile-rin yaz sıcaklıklarını 10 derecedüşürebildiğini tespit etmişlerdir.Yüce Allah bitkilerin yapraklarındaparlak yüzeyler ya da çok incetüycükler yaratmıştır. Bu üstünakıl gerektiren detay vesilesiylebitkiler güneş ışınlarını yansıtır veenerjinin bir kısmının bulunduklarıçevreden uzaklaşmasını sağlarlar.Örneğin aloe vera bitkisinin yüzeyigüneş enerjisini büyük ölçüdeyansıtma gücüne sahiptir. Araştır-macılar, bazı tahıl türlerinin deaynı özelliğe sahip olduğunu be-lirtmişler ve büyük alanlara dikile-cek bu tür bitkilerin bazıbölgelerdeki aşırı sıcakları aşa-ğıya çekebileceğini düşünmekte-dirler.

Bu örnekten bitkilerin insanlarve tüm canlılar için özel olarak ya-ratılmış oldukları çok açık olarakanlaşılmaktadır. Bitkiler ve onlarınyaşama olan katkılarındaki detay-lar, Yüce Allah’ın kullarına sun-duğu nimetlerdir. Yüce AllahKuran’da bu gerçeği şöyle bildirir:

“Yaratan, hiç yaratmayangibi midir? Artık öğüt alıp-dü-şünmez misiniz? Eğer Allah’ınnimetini saymaya kalkışacakolursanız, onu bir genellemeyaparak bile sayamazsınız.Gerçekten Allah, bağışlayan-dır, esirgeyendir. ” (Nahl Suresi,

17-18)

AtmosferdekiKarbondioksitOranını Denge-leyerek İklimDeğişiklikleriniEngellemeleri: Yüce Allah dünyada su dön-

güsü kadar yaşamsal önemesahip diğer hassas bir dengeyikarbon döngüsü üzerinde kur-muştur. Karbon atomları, canlılar,okyanuslar, atmosfer ve yer ka-buğu arasında sürekli olarak taşı-nırlar. Karbon döngüsü olarakbilinen bu mekanizma ile karbonmolekülleri dünya var olduğundanberi birçok kez kullanılmıştır. Bu,vücudumuzdaki bir karbon atomu-nun, yüzyıllar önce bir bitkininyanmasından ortaya çıkmış ol-ması ve biz öldükten sonra bukarbon atomunun fotosentez iş-lemi sırasında bir bitkinin parçasıolabileceği anlamına gelir. Karbo-nun en önemli özelliği ise, depo-lanma, değiş-tokuş, büyüme,çürüme, solunum ve yanmaolmak üzere bir dizi işlem sonucu,Yüce Allah’ın dünyayı yarattığıgünden beri bir düzen içinde has-

www.mucizezinciri.com

47

Haziran 2011, İlm

i Mercek

www.ilmimercek.net

sas dengesini korumasıdır. Yüce Allah ya-ratışındaki üstünlüğü bir Kuran ayetindeşöyle haber verir:

“ Elbette Allah, Kendi emrini ye-rine getirip-gerçekleştirendir. Allah,herşey için bir ölçü kılmıştır.” (Talak

Suresi, 3)

Eğer bitkiler olmasaydı bu hassasdenge büyük ölçüde değişikliğe uğrar veiklim üzerinde önemli değişimler meydanagelirdi. Nitekim karbondioksit dolaşımı sı-rasında atmosfere bir yılda toplam olarakyaklaşık 147 milyar ton karbondioksit veril-miş olur. Bu da bize doğadaki karbondioksitiçeriğinin sürekli olarak artmakta olduğunugösterir. Bu artış dengelenmediği takdirde;

➔ İklimde bozulma meydana gelebilir, ➔ Kavurucu sıcaklar, şiddetli fırtınalar,

düzensiz yağışlar gibi iklim değişiklikleriolabilir,

➔ Atmosferdeki oksijen çok azalabilir, ➔ Yeryüzünün ısısı artabilir, bunun so-

nucunda da buzullarda erime meydana ge-lebilir,

➔ Bazı yerler sular altında kalırken bazı

yerler çölleşebilir veya mevcut çöllergenişleyebilir,

➔ Mercan resifleri yok olabilir, ➔ Dünyanın bir bölümü ısınır-

ken, bir bölümü hiçbir canlının yaşa-yamayacağı oranda dondurucusoğuklara maruz kalabilirdi.

Her iki durumda da canlıların yaşamasıgüçleşirdi. Okyanus sularının da ısınmasıdaha az karbondioksitin çözülmesineneden olurdu. Bu, okyanus bitkilerinin bü-yüyememesi ve balinalardan küçük denizcanlılarına kadar bitkilerle beslenen pekçok canlının yaşamının tehdit altına girmesidemektir. Dünya ısınırsa bitkiler emdiklerikarbondan daha fazlasını atmosfere gerigönderir, bu durumda atmosferdeki kar-bondioksit oranı artar, oksijen oranı azalır,yaşam sona ererdi. Fakat yeşil bitkiler biryıl içinde atmosfere verilen 147 milyar ton-luk karbondioksidin 129 milyar tonunu fo-tosentez işlemi ile temizleyerek, karbondöngüsüne önemli katkı sağlar ve yaşamıtehdit edecek boyutlara ulaşacak olan iklimdeğişikliklerine engel olurlar.

İlmimercek

İMAN HAKİKATLERİ

İlm

i Mer

cek,

Haz

iran

201

1

48

Bitkiler gibi hareketsiz, yerlerinde sabitduran canlıların, dünyadaki iklim koşulları-nın belirlenmesinde etkili olması, havanınnemini ve ısısını düzenlemesi, karbon dön-güsünü sağlayarak iklim değişikliklerini en-gellemesi ve dünyadaki düzenin vecanlılığın devam etmesine katkıda bulun-ması elbette Yüce Allah’ın ayetlerindendir.Rabbimiz bir ayette bu önemli gerçeğişöyle bildirmiştir:

“Şüphesiz, göklerin ve yerinyaratılmasında, gece ile gündüzünart arda gelişinde, insanlara yararlı

şeyler ile denizde yüzen gemi-lerde, Allah’ın yağdırdığı ve kendi-siyle yeryüzünü ölümünden sonra

dirilttiği suda, her canlıyı oradaüretip-yaymasında, rüzgarları estir-mesinde, gökle yer arasında boyun

eğdirilmiş bulutlarıevirip çevirme-sinde düşünen

bir topluluk içingerçekten

ayetler var-dır.” (Bakara

Suresi, 164)

www.cocukbahcesinesesi.com

49

Haziran 2011, İlm

i Mercek

www.ilmimercek.net

Bitkiler sürekli olarak kökleriyle topraktan aldıkları suyu terleme yoluylayapraklarından atmosfere vererek adeta suyu topraktan havaya ileten bir boruhattı gibi işlev görürler. Bu görevlerini yerine getirirken kökler hiçbir makineye

ihtiyaç duymazlar. Ne suyu çekme işlemini başlatacak motorları, ne de suyumetrelerce uzunluktaki gövdeye iletecek pompaları yoktur.

Bitkiler kendi ihtiyaçları olan bu suyu çekerken ve fazlasını terleme yoluyla at-mosfere verirken, iklim üzerinde etkili olduklarını bilmezler. Onlar sadece

kendi yaşamsal faaliyetlerini sürdürmeye gayret etmektedirler. Hiçbir aklı ve şuuru olmayan bitkilerin bu sistemi kendi başlarına tasarlamalarıve kurmaları ise elbette mümkün değildir. Bitkilerin atmosfer nemini kontrol

etmedeki katkılarını evrendeki her şey gibi Yüce Allah yaratmıştır.

Bitkilerin İklim Üzerindeki Etkileri Yüce Allah’ın BARİ(Yaratan, kusursuzca var eden) İsminin Tecellisidir

İlm

i Mer

cek,

Haz

iran

201

1

50

• www.tefekkurhazinesi.com

Tefekkürün önemi, tefekkür ile ilgili ayetler,günün güzel konusu, iman hakikatleri, güncelyorumlar, Sayın Adnan Oktar’ın dilinden tefek-kürün önemi gibi bölümlerin yer aldığı yeni inter-net sitemiz sizleri bekliyor. “Cennet nimetlerinitefekkür etmek”, “Gerçek samimiyet nasıl olma-lıdır?”, “Akıl beğenme hastalığından kurtulmak”,“Mümin olmanın rahmeti”, “Renksiz bir dünyadüşünün” gibi konuları bu sitede okuyabilir vekendi tefekkürlerinizi de gönderebilirsiniz.

• www.Kuraninbazisirlari.com

Sayın Adnan Oktar’ın, şimdiye kadargerçekleştirdiği röportajlarda ve program-larda kendisine iletilen soruların cevaplarınıizleyebileceğiniz bu sitede, sizler de sorula-rınızı gönderebilecek ve canlı yayına mesaj-larınızı iletebileceksiniz.

Ayrıca internet sitelerinden; 1.332.073 adet kitap, 497.835 adet ses kasedi ve2.084.724 adet film olmak üzere toplam 3.715.809 adet eser ücretsiz olarak indirilmişve 2.067.335 makale ve 504.673 güncel yorum, 699.736 yeni bilgi olmak üzere toplam9.103.873 adet eser incelenmiş ve sadece www.harunyahya.tv’den 2.137.803 adetfilm izlenmiştir.

Geçtiğimiz Nisan ayı boyunca,

• www.harunyahya.org 3.401.256 kişi,• www.harunyahya.com 1.896.301 kişi ,• www.harunyahya.net 813.073 kişi ve

• www.harunyahya.tv sitesi 1.990.872 kişiolmak üzere tüm Harun Yahya siteleri toplam

15.120.726 kişi tarafından ziyaret edilmiştir.

www.gecesohbetleri.com

51

Haziran 2011, İlm

i Mercek

www.ilmimercek.net

Sayın Adnan Oktar’ın gece sohbetleri ve sabah soh-betleri programları, zaman zaman ünlü ko-nukların da katılımıyla, A9 TV’de, çeşitli uydukanallarında, internet sitelerinde ve radyo-larda yayınlanmaya devam ediyor.

Örneğin, 3 Mayıs 2011 tarihli, sanatçıHilal Cebeci’nin konuk olduğu, iman hakikat-leri, ahir zamanda yaşadığımız gelişmeler, Hz.Mehdi (a.s.)’ın çıkış alametleri ve güncel konularınkonuşulduğu sohbeti A9 TV’dan izleyebilirsiniz.

Bütün programlara www.harunyahya.tv sitesinden ücretsizolarak ulaşabilirsiniz.

Sayın Adnan Oktar’ın sohbetlerini konu başlıklarına göre de iz-leyebilirsiniz. Bu başlıklardan bazı örnekler şöyledir:

- Kuran tertemiz Hak Kitaptır, saf vahiydir.- Fethullah Gülen Hocaefendi Sızıntı dergisinde Hz. Mehdi (a.s.)'dan “harika zat” olarak

bahsediyor.- Türk İslam Birliği ırk üstünlüğüne dayalı değildir.- Gerçek İsevilik gerçek Musevilik Kuran'a uymakla olur.- Tüm Peygamberler hanımlara tebliğ yapmışlardır.- Dabbetül Arz'ın bilgisayar olduğu açıkça anlaşılıyor.- Müminun Suresi'nden açıklamalar: Allah ''Ol'' emriyle yaratır, evrimle yaratılış yoktur.- Deccalin hipnozu 2012'den itibaren çözülmeye başlayacak, insanlar

beyinlerinde bir berraklık ve ferahlık hissetmeye başlayacaklar inşaAllah. - Müslüman üzülüyorsa, Müslümanlığı bilmiyor demektir. Allah bir

şeyi yarattığında, mutlaka hayır ve hikmetle yaratır. Müslüman daimasevinçlidir, dinçtir.

- 11 Eylül olayında Hz. Hızır (a.s.) görevliydi. Olay tama-men metafiziktir.

- Çocuklara ızdırap verecek tedbirler almamak gerekir.- Mehdiyet'in modern, sıcak, sevgi dolu yönü Av-

rupa'ya olumlu yönde etki edecek.Sohbetlerdeki bu başlıkları, www.harun-

yahya.org sitesinden “Röportajlardan Seçme Bö-lümler” kısmından takip edebilirsiniz.

İlm

i Mer

cek,

Haz

iran

201

1

52

MÜMİNLERİN MUTLULUĞU (KİTAP)

Kimisi için mutluluk, elde edeceği maddi zenginliktedir. Kimiinsan içinse mutluluk, herkes tarafından tanınmak, herkesinsevdiği, beğendiği, peşinden koştuğu bir kişi olmaktır. Kimileriiçinse mutluluk, yaşadığı sıkıntılı ve monotonhayattan biraz olsun kurtulmak, sorunlarınıunutmaktır. Ancak tüm bu insanların elde et-tikleri mutluluklar sahte ve geçicidir. Sadeceyaşanılan o ana mahsustur; bu an bittiğindeduyulan mutluluk da sona erer ve kişi yine eskisıkıntılı hayatına geri döner.

Tüm insanların arayışı içinde oldukları gerçek mutluluğubulabilmek ise aslında çok kolaydır. Ne var ki insanların pekçoğu kendilerini asıl mutluluğa ulaştıracak yolu gözardı etmekte-dirler. İşte bu kitapta gerçek mutluluğun kaynağının Allah'a teslimolmak, O'nun Kuran'da emrettiği güzel ahlakı yaşamak ve yaşatmak olduğuanlatılmaktadır.

Ücretsiz olarak okumak için: www.harunyahya.org sitesinde “Kitaplar” bölümünü zi-yaret edebilirsiniz.

Acrobat pdf dosyası 719 KByte

HZ. HIZIR (A.S.) HALK ARASINDA (BELGESEL)

Hz. Hızır Aleyhisselam, İslam alimlerininbüyük çoğunluğunun görüşlerine göre peygam-

ber olması kuvvetle muhtemel olan, hikmet veilim sahibi mübarek bir şahıstır. (Doğrusunu Allah

bilir.) Hadislerde yer alan bilgilere, İslam alim-lerinin çeşitli açıklamalarına ve İslam ta-

rihi kaynaklarına göre, Hz. Hızır (a.s.)dönem dönem peygamberlere ve

Allah'ın salih kullarına yardımcı ve des-tekçi olmaktadır. Bu filmde Hz. Musa (a.s.) ve

Hz. Hızır (a.s.) kıssası ele alınmakta ve Müslüman-ların bu kıssadan alabileceği dersler üzerinde durul-

maktadır. Ücretsiz olarak izlemek için: www.harunyahya.tv sitesinden

“Ahir Zaman ve Kıyamet Alametleri” bölümünü ziyaret edebilirsiniz.

Fatır Suresi,Kuran’ı Kerim’in

35. suresidir. Mek-ke’de indirilmiştir ve 45

ayetten oluşmaktadır. Sure,adını ilk ayette geçen yaratan(Fatır) kelimesinden almıştır.

Allah’ın isimlerinden olan Fatır ke-limesinin anlamı; yaratan, icad

eden demektir. Fatır Suresi, Allah’a hamd ile baş-

layan surelerdendir. Bu surede şöylebildirilmektedir:

“Hamd, gökleri ve yeri yaratan,ikişer, üçer ve dörder kanatlı me-lekleri elçiler kılan Allah'ındır; O,

yaratmada dilediğini arttırır. Şüphe-siz Allah, herşeye güç yetirendir.”

(Fatır Suresi, 1)Ayette de bildirildiği üzere çevre-

mizde gördüğümüz veya göremediği-miz tüm detaylarda Yaratılış’ın apaçık

izleri vardır. Kuşkusuz bunların tü-münün varlığı her şeyin Yaratıcısı

olan Allah'a aittir. Kainattaki var-lıklara ait olan en ufak bir de-

tayda dahi Rabbimiz'inkusursuz sanatını gör-

mek mümkündür. Bu

surede bu ko-nular detaylarıylavurgulanmaktadır.

Surenin deva-mında ise;

• Allah’ın varlığına ve birli-ğine işaret eden kainat olayları,hikmet ve kudretine işaret edençeşitli deliller,

• Allah’ın va’dinin hak olduğu,

• Herşeyin Allah Katında bir kitaptayazılı olduğu,

• Öldükten sonra dirilme,

• Allah’ın çeşitli nimetleri,

• Müminle kafir arasındaki fark konuedilmektedir.

www.Kuraninbazisirlari.com

53

Haziran 2011, İlm

i Mercek

www.ilmimercek.net

Y aklaşık 30 yıl boyunca devameden bilimsel araştırmalar yunus-ların çok zeki hayvanlar olduğunu

ortaya koymuştur. Yunusların sergiledikleribu zeki davranışların kaynağı sonsuzhüküm ve ilim sahibi olan Rabbimiz’in bucanlılara olan ilhamı ve onlara bahşettiğiözelliklerdir.

Beyin Ağırlıkları Fazladır:İngilizlerin şişe burunlu olarak adlandır-

dığı, iri burunlu yunusların beyinleri orta-lama 1300 gr olan insan beynindenyaklaşık 300 gram daha büyüktür. Elbettebeyin ağırlığı zekayı belirleyen tek faktördeğildir. Ancak ağırlığı fazla olan bir beyninzeka açısından daha üstün bir niteliğe

İlmimercek

İMAN HAKİKATLERİ

İlm

i Mer

cek,

Haz

iran

201

1

54

-Yunusların gösterdiği zeka örnekleri nelerdir?

-Yunuslar bu zeki davranışları nasıl ve kimden öğrenmişlerdir?

sahip olduğu da bilimsel olarak kanıtlan-mıştır. Bu bilimsel gerçek, yunusların zekihayvanlar olduklarının bir kanıtıdır. Ancakyunusların sahip olduğu zekanın tek kay-nağı beyin ağırlıklarının fazla olması değil-dir. Beynin yapısı da etkendir.

Beynin Yapısı ve Sinir HücreleriZeki Olmalarında Etkendir: Yunusların beyni çok kompleks neokor-

teks tabakasına sahiptir. Neokorteks bey-nin problem çözme, farkındalıkyardımlaşma gibi zekâ belirtileri ile ilgili birbirimidir. Dolayısıyla bu bölgenin kompleksolması yunusların zeki canlılar olduklarınınbir kanıtıdır. Ayrıca araştırmacılar yunus-larda Von Economo sinir hücreleri adı veri-len hücreler bulmuşlardır. İnsanda vemaymunlarda bulunan bu hücreler duygu-lar ve sosyal algılamalar ile bağlantısı ol-duğu bilinen hücre gruplarıdır. Yunuslardabu hücrelerin varlığı bu canlıların zeki can-lılar olmalarındaki bir diğer etkendir.

Beynin bu özellikleri Yüce Allah’ın yu-nusların zeki olmaları için bahşettiği fizikselsebeplerdir. Ancak bu canlıların zeki dav-ranışlar sergilemeleri, öğrenmeleri ve pek

çok işi yapabil-melerinin asıl se-

bebi Yüce Allah’ınilhamıdır. Rabbimiz

Kuran’da balarısını

örnek vererek, canlıların gösterdiği akılcıdavranışları Kendisi’nin ilham ettiğini bildir-mektedir. Yani evrimcilerin “içgüdü” dedik-leri veya “hayvanlar bunu yapmak içinprogramlanmışlardır” diyerek açıklamayaçalıştıkları, aslında Yüce Allah’ın ilhamıdır.Bu gerçek Kuran’da şöyle bildirilir:

“Rabbin bal arısına vahyetti: Dağ-larda, ağaçlarda ve onların kurduklarıçardaklarda kendine evler edin. Sonrameyvelerin tümünden ye, böyleceRabbinin sana kolaylaştırdığı yollardayürü-uçuver. Onların karınlarındantürlü renklerde şerbetler çıkar, ondainsanlar için bir şifa vardır. Şüphesizdüşünen bir topluluk için gerçektenbunda bir ayet vardır.” (Nahl Suresi,68-69)

Yunusların Zeka GerektirenDavranışlarına ÖrneklerYunuslar, ilginç ve çok etkileyici özelik-

lere sahip canlılar arasında yer alırlar. Bucanlılar sahip oldukları pek çok özellik ya-nında bilim adamlarını şaşırtacak derecedeetkileyici ve şaşırtıcı davranışlar sergileye-bilecek bir zekaya da sahiptirler. Eğlenceparklarında yaptıkları gösteriler ve askerialanda verdikleri hizmetler yunusların sahipolduğu zeka örnekleri arasındadır. Yunus-ların öğrenmeye ve öğrendiğini uygula-maya yönelik zekalarının yanı sıra sosyal

55

Haziran 2011, İlm

i Mercek

www.ilmimercek.net

www.evrimmasali.com

zekaları da çok gelişmiş-tir. Adeta kişilik sahibi ol-

maları, birbirlerine zordurumlarında yardım etme-

leri ve avlanma esnasındakiakılcı planları sosyal zeka örnek-

leri arasında sayılabilir.

Sonar Sistemlerini Avlanma EsnasındaKullanmaları:Yunusların kafatasının altında bulunan

mükemmel yaratılmış sonar sistemi, onlarahassas tanımlamalar yapma imkanı tanır.Böylece yunuslar, karanlık sularda bile cisim-lerin şekli, büyüklüğü, hızı ve yapıları hak-kında çok detaylı bilgiler edinebilirler.

Bir yunusun bu sonar sistemini kullanmayıöğrenmesi zaman alabilir. Tecrübeli bir yunusiçin yolladığı birkaç “sinyal” sonuç almasınayeterken, genç yunusların cisimleri tanımla-mak için yıllarca deneme yapmaları gerekebi-lir. Yunuslar sonarlarını sadece çevrelerihakkında bilgi edinmek için kullanmazlar.Bazen 3-4 tane yunus, bir balık sürüsünün et-rafında yüzerler. Bu esnada hepsi birden yük-sek ses dalgaları yayarlar. Bu dalgalarbalıkları sersemletecek kadar şiddetlidir. Yu-nusların bundan sonra yapacakları tek iş, ser-semleyen balıkları rahatlıkla avlamaktır.

Avlanma Esnasındaki Organizasyon: Şişe burunlu yunuslar, avlamak istedikleri

balıkları yakalamak için bir strateji uygular.Müthiş bir zeka ve organizasyon gerektiren bu

İlmimercek

İMAN HAKİKATLERİ

İlm

i Mer

cek,

Haz

iran

201

1

56

Yüce Allah, yarattığı tüm

canlıları bulundukları ortama

en iyi uyum sağlayabilecekleri

özelliklerle donatmış ve onlara

akılcı davranışlar ilham etmiştir.

Yunuslar da Yüce Allah’ın yarat-

tığı özelliklerle zeki davranışlar

sergileyen canlılardandır.

Canlılığın tesadüfler üzerine

ortaya çıktığını savunan

evrimcilerin açmaza düştüğü

konulardan bir tanesi de

canlılardaki bu akılcı

davranışlardır. Yunusların

sergiledikleri bu zeki davranışları

onlara anneleri veya ataları

öğretmemiştir. Hepsi, Yüce

Allah’ın dilemesiyle yaratıldıkları

ilk günden itibaren bunları

bilerek dünyaya gelmişlerdir.

avlanma yönteminde yunuslar avlarını elegeçirebilmek için önce kuyruklarıyla sığ sularda bir daireoluştururlar. Sonra o daireyi gittikçe daraltıp, balıkların sı-kışmasını sağlarlar. Ne yapacağını şaşıran balıklar havayasıçradıklarında yunuslar bunları kolaylıkla avlarlar. Yunus-ların bu avlanma tekniği sırasında sergiledikleri organizas-yon tüm canlıların hakimi olan Yüce Allah’ın gücü vedenetimi altında gerçekleşir. Allah Kuran’da bu gerçeğişöyle bildirmiştir

“Sizin yaratılışınızda ve türetip-yaydığı canlılardakesin bilgiyle inanan bir kavim için ayetler vardır.”(Casiye Suresi, 4)

Burunlarına TaktıklarıSüngerlerle Avlanmaları:

Avustralyalı balıkçılar,Shark Bay’deki Bottlenose(şişeburunlu) cinsi yunusla-rın ilginç bir alışkanlıklarınınolduğunu fark etmişlerdir. Yu-nuslar burunlarının üzerindedenizden topladıkları sün-

www.harunyahya.org

57

Haziran 2011, İlm

i Mercek

www.ilmimercek.net

gerleri taşıyorlardı. Bu sıradışıdavranışı inceleyen bilim adam-larının vardıkları sonuç yunusla-rın zekice bir avlanma tekniğigeliştirdiklerini ortaya koymuş-tur. Zürih Üniversitesi Antropo-

loji Enstitüsü’nden MichaelKrützen yunusların bu dav-ranışlarıyla ilgili şu açıkla-mayı yapmıştır:“Yunusların, süngerleri deniz

tabanında balık avlarkenkullandıklarına inanıyoruz.Süngerler büyük ihtimallekoruyucu bir eldiven gör-

evi görerek yunusları,taşbalıklarının tehlikeli

dikenlerinden koru-yor. Sünger aynızamanda deniz ta-banında saklananbalıkları da rahat-

sız ederek harekete geçirir.Böylece yunuslar saklanan bubalıkları da daha kolay avlaya-bilirler.”(http://news.bbc.co.uk/2/hi/science/na-

ture/4613709.stm)

Yunusların bu olağanüstüdavranışları bize Allah’ın tümcanlılarda tecelli eden üstün ak-lını bir kez daha göstermektedir.Bir ayette şöyle buyrulmaktadır:

“Andolsun onlara; “Gök-leri ve yeri kim yarattı?” diyesoracak olsan, tartışmasız;“Allah” diyecekler. De ki;“Hamd Allah’ındır.” Hayır,onların çoğu bilmezler.”(Lokman Suresi, 25)

Sosyal Yardımlaşma: Yunuslar çok büyük gruplarhalinde yaşar. Bu grup

içinde yaralanan veyahasta olan yunuslaraiyileşinceye veya ölün-ceye kadar gruptakidiğer yunuslar refakat

İlmimercek

İMAN HAKİKATLERİ

İlm

i Mer

cek,

Haz

iran

201

1

58

ederler. Güvenli bir koruma dişiler ve yav-rular için de geçerlidir. Bu güçlü dayanışmabağı, yeni bir yavru gruba katıldığı ilk gün-den itibaren başlar. Doğum anında dişi yu-nusların yanında başka iki dişi yunus dahabulunur. Bu yardımcılar anne yunusun ikiyanında yüzerler. Görevleri doğum anındasavunmasız kalan anne yunusu ve yavruyukorumaktır. Doğum sırasında akan kanınkokusuna gelebilecek köpek balıklarınakarşı anneyi ve yavruyu bu yardımcı yu-nuslar korur. Yavru doğduktan sonra daanne ve yavru grubun ortasında yer alır.Yardımcı yunusların anne ve yavruyu koru-mak için köpekbalıkları ile mücadele et-meyi canları pahasına göze almaları veyayaralı ya da hasta yunusları terk etmeyipyanlarında beklemeleri bu canlıların yar-dımlaşma ve dayanışma duygularınınönemli birer örneğidir. Yunusların bu dav-ranış şekli evrimcilerin zayıf olanların yokedilmesine dayalı görüşünün tam tersi biryaklaşım içinde olduklarını gösterir. Bir akla

veya şuura sahip olmayan bu canlıların,yavrulara veya hasta hemcinslerine şefkatgöstermelerinin, onları koruyup beslemele-rinin bir tek açıklaması vardır: Bu canlılarAllah’ın Rauf (şefkat eden) ve Erhamurra-himin (Merhamet edenlerin en merhamet-lisi) isminin tecellisi olarak hareketetmektedirler.

Diplomasi Dili Kullanarak İletişimKurma: Yunusların birbirleri ile ses dalgalarını

kullanarak haberleştikleri bilinmektedir. Ni-tekim İtalya’da bulunan Şişe BurunluYunus Araştırma Enstitüsü (BDRI) araştır-macılarının yaptığı bir calışma, bu muhte-şem canlıların bilinenin çok daha ötesindekompleks bir iletişim mekanizmasına sahipolduğunu ve insanlar gibi zaman zamandiplomasi dili kullandıklarını ortaya koy-muştur.

www.evrimteorisi.com

59

Haziran 2011, İlm

i Mercek

www.ilmimercek.net

Hiçbir akla ve bilince sahip olmayan yunus-

ların gerçekleştirdikleri mükemmel taktik ve planlamalar

bizlere, tüm varlıkların durumlarını ve davranışlarını mutlak

iradesiyle takdir eden, Müheymin (gözetici ve koruyucu) olan

Allah’ın büyüklüğünü bir kez daha hatırlatmaktadır.

Bir ayette şöyle buyrulmaktadır:

“Kendinden (bir nimet olarak) göklerde ve yerde olanlarıntümüne sizin için boyun eğdirdi. Şüphesiz bunda, düşünebilen bir

kavim için gerçekten ayetler vardır.” (Casiye Suresi, 13)

Bilindiği gibi yunuslar iletişimiçin ıslık şeklinde bir ses kullan-maktadırlar. Ancak son yıllardayapılan araştırmalar yunuslarınönemli olaylarda patlama dar-beli sesler kullandıklarını dagöstermiştir. Yunuslar diğerseslere nazaran kulağa dahamelodik gelen makamsal ıslık-

ları, aile ve grup üyeleri arasındatemas halinde kalmak ve avlanmastratejilerini koordine etmek ama-cıyla kullanmaktadır. Patlama dar-beli sesler ise sosyalleşmek vegerilimli durumlar için geçerlidir.Avlanma sırasındaki bir fizikselçatışmayı önlemek veya grupiçinde kendi konumlarını korumakamacıyla patlama darbeli sesleri

çıkartırlar. Ma-kamsal ıslık sesle-

rine göre daha kompleksolan patlama darbeli sesler

aynı yiyecek için yarışılan durum-lar gibi yüksek heyecan gerektirenortamlarda fiziksel saldırganlığıönlemek için kullanılır. Örneğinortamda aynı yiyecek için hare-kete geçen başka bir yunusvarsa, bu sesler çıkarılır ve diğeryunus bu mesajın kendisine yöne-lik olduğunu algılar. Bir süre sonradaha çekingen olan yunus, fizik-sel bir çatışmaya girmeden ortam-dan uzaklaşır. Yunuslarınkullandıkları bu dil adeta savaşıönlemek için yürütülen diplomatikgörüşmelere benzetilebilir. İşin il-ginç yanı ortamda yiyecek arama-yan başka yunuslar varsa, onlarbu tehditkar mesajın kendileri içinolmadığını bilirler.

Açıktır ki, yunuslar birbirleri ileiletişim kuracak dili kendileri bul-mamış bu özelliğe sahip olarak“yaratılmış”lardır. Herşeyi en inceayrıntısına kadar mükemmel ya-

ratan Yüce Allah, yunusların ile-tişim kurma davranışlarını dayaratmıştır. Yüce Allah bir Kuranayetinde bu gerçeği şöyle bildir-mektedir:

“Gökten yere her işi Oevirip düzene koyar...”(Secde Suresi, 5)

İlmimercek

İMAN HAKİKATLERİ

İlm

i Mer

cek,

Haz

iran

201

1

60

Yunuslardaki Diğer Zeka Örnekleri➔ Yunuslar aynada kendilerini tanıyabi-

lirler. Bu, birçok hayvanın başarılı olama-dığı bir özelliktir.

➔ İnsanların sergilediği karmaşık mi-miksel anlatımları anlayabilirler.

➔ Karmaşık 5 kelimelik cümlelere doğruşekilde yanıt verebilirler.

➔ Özel su altı klavyesindeki tuşlara ba-sarak oyuncak istemeyi öğrenebilirler.

Yunuslarla ilgili araştırmalar yapan bilimadamları yunusların öğrenme biçimleriniküçük çocuklarda gördüğümüz öğrenmeşekline çok benzetmektedir.

www.bilimdunyasi.net

61

Haziran 2011, İlm

i Mercek

www.ilmimercek.net

YUNUSLARIN ÜSTÜN DAVRANIŞLARI YÜCE ALLAH’IN İLHAMIDIR

Kesinlikle bilinci ve aklı olmayan canlılar olan yunusların ince farkları ayırt edebilme,olaylar arasında bağlantı kurabilme, doğru kararlar verebilme, plan yapabilme, birkaçaşama sonrasını hesaplayabilme, koruma, mesaj verme gibi akıl ve bilinç gerektiren dav-ranışlar sergilemeleri kendilerinden kaynaklanmaz. Bu canlıların davranışlarının sebebininart arda gelen tesadüflerin eseri olamayacağı da açıkça görülebilir. Yunusların sahip ol-dukları davranışların gerçek sahibi, her canlıyı yoktan var eden, denetleyen, her an gözle-yen ve her canlıya davranışını emreden, yerlerin, göklerin ve ikisi arasındakilerin Rabbiolan Allah’tır. Kuran’da bu gerçek şöyle haber verilmektedir:

“Ben gerçekten, benim de Rabbim, sizin de Rabbiniz olanAllah’a tevekkül ettim. O’nun, alnından yakalayıp-denetleme-diği hiçbir canlı yoktur. Muhakkak benim Rabbim, dosdoğrubir yol üzerinedir (dosdoğru yolda olanı korumaktadır.)”(Hud Suresi, 56)

ADNAN OKTAR: Şeytandan Allah’a sı-ğınırım. Taha Suresi, 130. ayet; Cenab-ıAllah diyor ki; “Şu halde onların söyledik-lerine karşı sabırlı ol.” Demek ki abuk-sabuk konuşacaklar. Münafıklar abuksabuk konuşacak; müşrikler, cahil cühela,yobaz takımı abuk sabuk konuşacak. Ne-rede konuşacak? Facebook’ta konuşur, in-ternette konuşur, telefonda konuşur,televizyonda konuşur, zırvalar. Ayette nediyor Cenab-ı Allah? “Şu halde onlarınsöylediklerine karşı sabırlı ol.” “Sakin ol,sabırlı ol” diyor Allah. “Güneşin doğuşun-dan ve batışından önce Rabbini hamdile tesbih et (yücelt).” Elhamdülillah. Yani“gün içinde Allah’ı hamd ile tesbih et” diyor.“Gecenin bir bölümünde ve gündüzünuçlarında da tesbihte bulun ki hoşnutolabilesin.” Aynı zamanda beş vakit na-maza da bakan bir ayet. Yani “sürekliAllah’ı tesbih edin” diyor. “Onlardan bazıgruplara, kendilerini denemek için ya-rarlandırdığımız dünya hayatının sü-süne gözünü dikme.” Adamın arabalarıvar, evi var, fabrikası var, tesisleri var; Allah“ona gözünü dikme” diyor, “oturup hayıf-lanma” diyor. “Senin Rabbinin rızkı daha

hayırlı ve daha süreklidir.” Allah rızık ve-riyor, adam diyor ki; “bu adam ne kadarzengin, havyar alıp yiyor, tereyağlı omletyapıp yiyor, ben yiyemiyorum” diyor, değilmi? “Ne güzel, üzerine manda kayma-ğını da ayrıca yiyor, ekmeğin üzerinesürüyor” diyor. Ama diyor ki Allah; “SeninRabbinin rızkı daha hayırlı ve daha sü-reklidir.” Şimdi, Allah onu ona nasip etme-diyse onda bir hayır var. Çünkü rızkınsağlık vermesi önemlidir. Yersin, öldürürseni; komaya girersin, kalp enfarktüsü ge-çirirsin, beyin kanaması geçirirsin. Aslındahep gıdadandır ölümler. Ölümlerin büyükbir nedeni yiyeceklerden kaynaklanır; ko-lesterol, kolesterole bağlı yüksek tansiyon,hipertansiyon. Onun için, “Senin Rabbi-nin rızkı daha hayırlıdır” diyor Allah. “Vedaha süreklidir.” Yani “dünyada da, ahi-rette de sürekli devam ettiririm” diyor Allahve “rızkı veren Benim” diyor. Mühim olanrızkın hayırlı olması; rızık hayırlı oldu mu,o insana şifa verir. Gençlik, dinçlik ve sağ-lık verir. “Ehline (ümmetine) namazıemret ve onda kararlı davran.” Yani “beşvakit namazı ehline emret” diyor. “Ve ondakararlı davran.” Yani “kılıyım mı, kılmaya-

İlm

i Mer

cek,

Haz

iran

201

1

62

www.Kurandaebcedtarihleri.com

63

Haziran 2011, İlm

i Mercek

www.ilmimercek.net

yım mı,” “yetişemiyorum,” “sabah erkenuyanamadım,” “yorgundum,” “işim var” ve-yahut “çekleri, senetleri yazmam gereki-yordu, sıkışık durumdayız,” “imtihanım var,”öyle değil. Bak, Allah ne diyor? “Onda ka-rarlı davran.” Bir hayır var kararlı davran-masında. “Biz senden rızık istemiyoruz”diyor Allah. Diyorlar ya, “ben rızık kazan-mak için namaz kılmak istemiyorum” diyor.Allah da diyor ki; “Biz senden rızık istemi-yoruz, Biz sana rızık veriyoruz” diyor.“Ben zaten vereceğim sana rızkını. Namazkılamama gerekçesi olarak para kazan-mayı gösterme” diyor Allah. Yani “işi, gücügösterme, bu bahane değil” anlamında söy-lüyor Allah. Bir işareti odur. “Güzel sonuçtakvanındır.” “Eğer takva olursanız, ruhende bedenen de çok sağlıklı olursunuz” diyorAllah. Dolayısıyla “Allah’ın dinine sıkı sı-kıya sarılın” diyor Allah. “Dediler ki: ‘Bizekendi Rabbinden bir ayet (mucize) getir-mesi gerekmez miydi?” Onlara önceki ki-taplarda açık belgeler gelmedi mi?” diyorAllah. “Daha önce de öyle mucizeler gördü-ler” diyor. Yani, inanmayacak adam, inan-maz. Mesela bazı şahıslar diyor ki; “Hz.Mehdi (a.s.)’ın başında bulut olsun,orada bir melek olsun.” Şimdi beni ko-nuşturmayın, öyle bir şey görsen, “beni hip-noz etti” dersin, “büyü yaptı, gözüme öylegöründü” dersin. Sen o adama itibar edermisin, bağlanır mısın? “Havadaki kuşa işa-

ret etsin, düşsün eline, göreyim; o zamanHz. Mehdi (a.s.) olduğunu anlarım” diyor.Yine inanmazsın, kararlısın sen çünkü, az-metmişsin, öyle bir şey yapmazsın. Hakika-ten öyle bir şey olsa, yüzde yüz diyeceğişey “bana büyü yaptılar, hipnoz yaptılar, gö-züme göründü” diyecektir. İnanmaz. “Deki: “Herkes gözetlemektedir; siz de göz-leyip durun. Sonunda, dümdüz (dos-doğru) yolun sahipleri kimlermiş vedoğru yola ulaşan kimlermiş, pek ya-kında öğreneceksiniz.”” 2023 tarihini ve-riyor. Bak, ne diyor Cenab-ı Allah? “De ki:“Herkes gözetlemektedir.”” Biz de gözet-liyoruz, değil mi? İslam hakimiyetini, İttihad-ı İslam’ı herkes gözetliyor. “Siz degözleyip durun” diyor Cenab-ı Allah, yani“siz de bekleyin; olacak mı, olmayacak mıbekleyin” diyor. “Sonunda, dosdoğruyolun sahipleri kimlermiş,” çünkü diyor kikomünistler; “dosdoğru yolun sahibi biziz.”Darwinistler; “en akıllı biziz” diyor. Allah dadiyor ki; “dümdüz (dosdoğru) yolun sahip-leri kimlermiş,” yani “doğru yola ulaşan,doğru hareket eden, doğru düşünen, doğrudeliller veren, isabetli hareket eden kimler-miş pek yanında öğreneceksiniz” diyorAllah ve ebcedi de tam 2023.

(Sayın Adnan Oktar’ın 30 Nisan 2011A9 TV, Kahramanmaraş Aksu – GaziantepOlay TV Röportajından)

Ayette sonsuz şefkat ve merhamet sa-hibi olan Allah’ın, Allah rızası için yaşayanve çaba gösteren müminler arasında birsevgi ve dostluk bağı oluşturacağı haberverilmektedir.

Sevgi, Allah'ın insanlara verdiği enbüyük nimetlerden biridir. Allah, insan fıtra-tını sevmekten ve sevilmekten zevk alacak,dostluktan ve yakınlıktan hoşlanacak şe-kilde yaratmıştır. Kuran ahlakını yaşayaninsanlarla bir arada olmak, onlarla dostluğuve sevgiyi yaşamak ise, iman eden bir in-sana birçok nimetten çok daha fazla zevkverir. Kuran'ın birçok ayetinde müminlerinbirbirlerine olan sevgilerinden, bağlılıkların-dan, merhametlerinden ve düşkünlüklerin-den bahsedilmektedir.

İman edenlerin birbirlerine olan sevgile-rinin kaynağı Allah'a olan derin sevgileridir.İman edenler, Allah'a olan güçlü sevgileri

ve samimi bağlılıkları nedeniyle, Allah'ınyarattığı varlıkları da çok sever, bunlarınher birinde Allah'ın sıfatlarının tecellilerinigörürler. İman edenler Allah'ın rızasını ka-zanmak için çaba gösteren tüm salih mü-minlere yakınlık duyar, onları kendilerineyakın birer dost ve veli edinirler. Her ko-şulda onlarla birlikte olmaktan büyük zevkalırlar. Bütün Müslümanlara büyük bir vefave sadakat ile bağlıdırlar. Allah'ın razı oldu-ğunu umdukları kişiden müminler de razı-dır; Allah yolunda olan salih müminler,Allah'ın en sevdiği kullarındandırlar. Bu ne-denle müminler de birbirlerini çok severlerve birbirlerine çok düşkündürler. Müminle-rin kalplerine bu sevgiyi yerleştiren Allah’tır.Müminlerin bu sevgi anlayışı ise ancakimanın ve Kuran ahlakının yaşanması ilekazanılabilmektedir.

www.Kuraninmucizeleri.com

64

Haziran 2011, İlm

i Mercek

www.ilmimercek.net