Upload
suleyman-hld
View
264
Download
10
Embed Size (px)
Citation preview
8/13/2019 ingilizce phrasal
1/179
abide by itaat etmek
account for izah etmek, aklamak (explain) (2) sebep olmak
act on (bir tavsiye/t vb) -- zerine harekete gemek, -- e gre davranmak
act up (1) abuk sabuk davranmak (2) adam akll almamak
air out oday havalandrmak
ask for rica etmek
ask out birine kma teklifinde bulunmak
back down geri adm atmak (withdraw)back out of pull out of -- den ekilmek
back up (1) desteklemek, arka kmak (support) (2) yedeklemek
bargain for take into account, take into consideration hesaba katmak, gz nnde bulundurmak
become of bana gelmek
blow out fleyerek sndrmek
blow up iirmek, patlatmak
break down (1) (makinenin) bozulmak (2) alamak (3) kklerine ayrmak
break in (1) almak (2) soymak
break into soymak, zorla girmek
break off son vermek, bitirmek
break out patlak vermek
break out of firar etmek
break up ayrlmak, boanmak
bring down (1) (fiyat)indirmek (2) (hkmet vb) devirmek (overthrow)
bring off zorluklara ramen baarmak
bring out (1) yaymlamak (publish) (2) piyasaya yeni bir mal srmek
bring round ayltmak
bring up yetitirmek/kusmak/ortaya konu atmak
brush up (on) eski bilgisini tazelemek, tozunu almak (mecazi anlamda)
bump into run into (1) karlamak (2) arpmak
burn down (1) (yangnda) yanp kl olmak (2) yakp kl etmekbuy off pay off rvet yedirmek
buy out bir iyerini birinden satn almak
call down put down tell off azarlamak (admonish)
call for gerektirmek, istemek (demand)
call in haber etmek/ziyaret etmek
call off iptal etmek
call up (1) telefon etmek (2) askere armak (recruit)
calm down (1) sakinlemek (2) sakinletirmek
carry on devam ettirmek
carry out uygulamaya koymak/yrtmek (deney vb)
catch on poplarite kazanmak, beenilmek, halk tarafndan tutulmak
catch up with keep up with ayn seviyeye ulamak, yetimek
check in (otelde vb) yer ayrtmak, kayt yaptrmak
check out bir yerden ayrlrken hesab kapatmak
cheer up neelenmek, neelendirmek
clear off temizlemek (orman, leke vb)
close down iflas etmek
close up dkkan gn sonunda kapatmak
8/13/2019 ingilizce phrasal
2/179
come across tesadfen karlamak (run across)
come by come into mirasa konmak (inherit)
come out (1) ortaya kmak (2) filizlenmek
come over stesinden gelmek (deal with)
come round (1) aylmak (come to) (2) ziyaret etmek
come round come over ziyaret etmek
come to come round aylmak
come up agains yz yze gelmekcome up with ortaya bir dnce atmak, retmek
cope with ba etmek, stesinden gelmek
cope without do without -- sz idare etmek
count on rely on depend on bel balamak, gvenmek, dayanmak
count out leave out karmak,hesaba katmak
cross out stn izmek, silmek
cut across go across kestirme yoldan gitmek
cut down (on) cut back (on) azaltmak, ksmak (sigara, alkol vb)
cut in szn kesmek, araya girmek, iine engel olmak (interrupt)
cut out (bir yerden bir resim/tablo vb) kesip karmak
cut up dilimlemek
die down yatmak, dinmek (grlt, ses vb)
do away with ykmak (abolish)
do over start over sil batan yapmak
do up (1) kemer balamak (2) restore etmek
do without cope without -- sz idare etmek
doze off fall asleep uyuya kalmak
draw up taslak hazrlamak, plan izmek
dress up resmi kyafet giyinmek, k giyinmek
drop by stop by ziyaret etmek, (evine vb) damlamak
drop off yolcu indirmekdrop out of (okulu vb) terketmek, brakmak
fall down yere dmek
fall out (with) kavga etmek
figure out make out anlamak (understand)
fill out form doldurmak
fill up benzin deposunu doldurmak
fill up with ile dolu olmak, dolmak
find out renmek, kefetmek (discover, learn)
flood in flock to bir yere akn etmek
get along with get on with iyi geinmek
get at ima etmek, demek istemek
get away (with) run off kamak, svmak
get back kaybettiin bir eye kavumak
get by geinmek, hayatta kalmak (survive)
get down moral bozulmak
get into (taksiye, asansre vb) binmek
get off aratan inmek (toplu tattan)
get on binmek (toplu tatlara)
8/13/2019 ingilizce phrasal
3/179
get on with get along with biri ile iyi geinmek, iyi arkada olmak
get out of (arabadan, asansrden vb) inmek (2) -- den uzak durmak
get over (1) stesinden gelmek, zmek (sort out work out) (2) (hastalk iin) iyilemek (pick up
get rid of (1) -- den kurtulmak (2) bandan savmak
get up uyanmak
give in pes etmek, mcadeleye teslim olmak (surrender)
give up vazgemek, brakmak (abandon)
go down with come down with hastalanmak, yataklara dmekgo in for yazlya/yarmaya girmek
go off (1) patlamak (explode) (2) kurulu bir aletin almas (zil, alar saat vb) (3) (yemek vb) e
go on devam etmek (continue)
go out yanan bir eyin snmesi (2) cereyanlarn kesilmesi
go over (1) gz atmak (go through) (2) ziyaret etmek
go through go over bir eye gz atmak, incelemek, gz gezdirmek
go with uygun olmak, yakmak (match)
go without dayanmak, idare etmek (su, yemek vb olmadan )
grow into (elbisenin) tam oturmas, yakmas
grow out of elbisenin kk gelmesi
grow up yetikin olmak, bymek
hand in elden teslim etmek (submit)
hand out elden datmak (distribute)
hang down telefonu suratna kapatmak
hold on hang on (telefonda vb) beklemek
hold up gecikmek/soymak (banka),soygun yapmak
iron out uzlamak, sorunu halletmek
join in katlmak (participate in take part in)
jot down take down copy down write down not almak, kaydetmek
keep away (fro uzak durmak
keep in touch get in touch with irtibata gemek, balant kurmakkeep on carry on yapmaya devam etmek, yapadurmak (continue)
keep out -- den uzak durmak, girmemek
keep to stick to sadk kalmak, bal kalmak (diyete, sze vb)
keep up with catch up with hzna/seviyesine yetimek
kick out kovmak, kna tekmeyi basmak
knock out (1) darbe indirip bayltmak (2) k elemek
knock somebod birine arpp devirmek
knock somethin (1) ykmak (demolish) (2) devirmek
laugh about bir olay aklna geldike glmek
laugh off glp gemek
lay down kural koymak
lay off iten karmak (dismiss)
leave out count out hari tutmak, dahil etmemek
let down yzst brakmak, hayal krklna uratmak
let in (1) ieri buyur etmek (2) emmek, sourmak (absorb)
let in on haberdar etmek, bilgilendirmek
let out serbest brakmak (realease)
let up yamurun dinmesi (cease)
8/13/2019 ingilizce phrasal
4/179
listen in konuulanlara kulak kabartmak (overhear)
live off srtndan geinmek
live on feed on ile beslenmek, ile geinmek
look after ilgilenmek, bakmn stlenmek
look down on aalamak
look forward to drt gzle beklemek
look into aratrmak
look out (for) watch out (for) dikkatle baknmak, aramaklook up aramak (szlkten, ansiklopediden kelime, bilgi vb)
look up to sayg duymak
make for leave for head for -- e doru gitmek
make out (1) anlamak (figure out) (2) gzleriyle seebilmek
make up (1) uydurmak (fabricate) (2) oluturmak (form, constitute)
make up for telafi etmek (compensate)
make up to yalakalk yapmak (flatter)
miss out (on) unutmak, gzden karmak, dahil etmeyi unutmak
open up (to) birine almak
part with -- den ayrlmak
pass away lmek (die)
pass out baylmak (faint)
pay off (1) rvet vermek/yedirmek (buy off) (2) hara vermek (3) borcunu kapatmak, tm bor
pick out semek (select)
pick up (1) anlamak, kavramak (2) birini/bir eyi bir yerden almak (3) iyilemek, ifa bulmak (
play down kmsemek, alay etmek, hafife almak
point out call attention to draw attention to vurgulamak, dikkati ekmek
pour down saanak ya
pull through ifa bulmak, iyilemek (pick up)
put aside cast aside save up para biriktirmek, kenara para koymak
put away dzenlemek, derlemek, toplamakput down tell off rezil etmek/fralamak
put forward put forth ne srmek, sz konusu yapmak
put off ertelemek/midesini bulandrmak/konsantresini bozmak
put on giyinmek/kilo almak
put out sndrmek
put through telefona balanmak
put up arlamak/ba stne koymak/monte etmek/fiyat artrmak
put up with hogrl olmak/ katlanmak
quiet down sessiz olmak, sesini kesmek
rip off kazklamak (overcharge)
rule out gz ard etme, saymama, dahil etmeme (exclude, eliminate)
run across come across tesadfen rastlamak
run into (1) tesadfen karlamak (come across) (2) bir yere veya bir eye arpmak (bump into
run off fotokopi ile oaltmak (duplicate)
run out tkenmek (expire)
run over arabayla ezmek
rush in alel acele ieri girmek
rush out alel ecele dar kmak
8/13/2019 ingilizce phrasal
5/179
see off wave off uurlamak
see through (1) birinin i yzn/niyetini anlamak (2) durumun/olayn i yzne vakf olmak, olup bit
sell out satp tketmek (2) ok satp tkenmek (kaset, kitap vb)
send for (doktor, musluku vb) artmak
set off (1) yola kmak (set out) (2) balatmak (launch)
set out (on) set off yola kmak, yolculua kmak
set up kurmak
settle down hzl bir hayat tarzndan elini eteini ekmek, durulmaksettle in yerlemek
show around etraf gezdirmek
show off hava atmak
show up turn up kagelmek, varmak (partiye, derse vb)
shy away (from ekinmek, -- den utanmak
slow down yavalamak
sort out problem zmek/snflandrmak
speak for -- nn adna konumak
speak out itiraf etmek (confess)
speak up konuurken sesini ykseltmek
spell out (TBMM, AIDS, UFO gibi ksaltmalar) almn yazmak
stand for temsil etmek, anlamna gelmek (UFO stands for Unidentified Flying Object
stand out kabak gibi srtmak, gze arpmak
step down istifa etmek (resign)
stick to keep to sadk kalmak, bal kalmak (diyete, sze vb)
switch/turn on altrmak, amak (elektrik vb)
take after look like benzemek (resemble)
take down jot down copy down write down not almak, kaydetmek
take in (1) elbise daraltmak (2) anlamak (3) birini kandrmak
take off kyafet karmak/uak-havalanmak/kilo vermek/taklit etmek/maln piyasadan kalkmas
take on stlenmek (sorumluluk) (assume)take out pull out di ekmek/p dar atmak
take over take charge of devralmak
take to istemek, arzulamak
take up (with) hobi edinmek,yer zaman kaplamak
talk into ikna etmek (persuade)
tear down pull down knock down ykmak, yerle bir etmek
tear out defterden sayfa koparp karmak
tear up yrtmak, para pinik etmek
think over derin derin dnmek
think up think out dream up yeni bir eyler dnmek, akl etmek
throw away pe atmak
tip off bilgilendirmek (inform)
touch on point out deinmek, vurgulamak (emphasize)
try on zerinde denemek (elbise, ayakkab vb)
try out (metod, teknik, yol yordam vb) denemek
turn down (1) (televizyon, radyo vb) sesini ksmak (2) geri evirmek, reddetmek
turn off kapatmak (alan bir makineyi/ vb)
turn up ses amak/varmak, ulamak
8/13/2019 ingilizce phrasal
6/179
use up kullanp tketmek
wait on birilerine hizmet etmek, servis yapmak
wake up uyanmak, uyandrmak
walk out bir eyi/birisini protesto ederek bulunduu yeri terk etmek
wave off see off uurlamak
wear away anmak, ypranmak
wear off (topra vb) andrmak
wear somebody yormak, ypratmak (tire out)wear something eskitmek, ypratmak
wipe down wipe off (bezle, frayla vb) bir zemini temizlemek
work out (1) zor bir durumun stesinden gelmek (2) problem zmek (3) hesaplamak
8/13/2019 ingilizce phrasal
7/179
8/13/2019 ingilizce phrasal
8/179
8/13/2019 ingilizce phrasal
9/179
kimek, bozulmak
8/13/2019 ingilizce phrasal
10/179
unu demek
) (dolmua, oto vb) yolcu almak
8/13/2019 ingilizce phrasal
11/179
ni iyi anlamak
8/13/2019 ingilizce phrasal
12/179
back out of pull out of -- den ekilmek
break out of firar etmek
brush up (on) eski bilgisini tazelemek, tozunu almak (mecazi anlamda)
call attention to draw attention to vurgulamak, dikkati ekmek
catch up with keep up with ayn seviyeye ulamak, yetimek
come down with hastalanmak, yataklara dmekcome up against yz yze gelmek
come up with ortaya bir dnce atmak, retmek
cut down (on) cut back (on) azaltmak, ksmak(sigara, alkol)
do away with ykmak (abolish)
drop out of (okulu vb) terketmek, brakmak
fall out (with) kavga etmek
fill up with ile dolu olmak, dolmak
get along with get on with iyi geinmek
get away (with) run off kamak, svmak
get on with get along with biri ile iyi geinmek, iyi arkada olmak
get out of (arabadan, asansrden vb) inmek (2) -- den uzak durmak
get rid of (1) -- den kurtulmak (2) bandan savmak, defetmek
go down with come down with hastalanmak, yataklara dmek
go in for yazlya/yarmaya girmek
grow out of elbisenin kk gelmesi
join in katlmak (participate in take part in)
keep away (from) uzak durmak
keep in touch with get in touch with irtibata gemk, balant kurmk
keep up with catch up with hzna/seviyesine yetimek
knock somebody down birine arpp devirmek
knock something down (1) ykmak (demolish) (2) devirmeklook forward to drt gzle beklemek
look out (for) watch out (for) dikkatle baknmak, aramak
look up to sayg duymak
lose count of saysn armak
make contact with kontak kurmak
make room for yer amak
make sense of anlamak
make up for telafi etmek (compensate)
make up to yalakalk yapmak (flatter)
miss out (on) unutmak, gzden karmak, dahil etmeyi unutmak
open up (to) birine almak
pay a compliment on iltifatta bulunmak
play a trick on kafaya almak, alay ederek tuzaa drmek
put up with hogrl olmak/ katlanmak
set out (on) set off yola kmak, yolculua kmak
take over take charge of devralmak
8/13/2019 ingilizce phrasal
13/179
take up (with) hobi edinmek,yer zaman kaplamak
wear somebody out yormak, ypratmak (tire out)
wear something out eskitmek, ypratmak
8/13/2019 ingilizce phrasal
14/179
abrupt ani, sert
abruptly aniden, birden bire
absolutely kesinlikle
absorbing srkleyici (roman vb)
absorptive emici
abstract soyutabsurd gln, sama ( ridiculous)
abundant bol, bereketli
abusive bozuk
acceptable makul, Kabul edilebilir
accessible to eriilebilir, ulalabilir
accidental rastlant olarak, kazaile
accurate yanlsz , eksiksiz
addicted tiryaki, baml
addictive bamllk yapan
additional ilave
adequate yeterli (sayda/miktarda)
adhesive yaptrc, tutkal
adventurous maceral, srkleyici
adverse ters, zt, kt
affectionate (1) efkatli (2) sevecen (kedi vb)
affluent zengin
aggressive saldrgan
alert uyank, dikkatli, tetikte
alert uyank, tetikte
altruistic fedakar
amazing artc, muhteemambitious (1) hrsl (2) iddial
ample bol, bereketli
ancestor ata, cet
annoying sinir bozucu
anxious endieli
apparent bariz, belli
appropriate for uygun, elverili
approximate yaklak, takribi
capricious kaprisli
arable verimli (toprak)
arid kurak, orak
arrogant kibirli
artificial suni, yapay
assassin katil
attractive ekici, cazip
aware of bilincinde, farknda
8/13/2019 ingilizce phrasal
15/179
awful korkun, berbat
awkward (1) tuhaf, garip (2) sakar
bare plak, yaln
barren kurak, orak ( arid)
baseless temelsiz, aslsz
belligerent savabeneficial to karl, faydal
bewildering afallatc, artc
biased against n yargl
bitter ac
blind kr
blunt 1. kr ( bak vb ) 2. kaba , dobra ( insan)
blurry bulank (grnt)
boastful vngen, kendini beenmi
bold cesur
boring skc
braggart ukala, kendini beenmi
brave cesur
brief ksa, z
bright parlak
brilliant harika, mkemmel
brittle (1) nazik, krlgan (2) gevrek
broad geni
brutal zalim, acmasz
bulky hantal, ok yer kaplayan
bumpy engebeli arazi
busy megul, youncalm sakin
candid ak szl ( outspoken)
capable of yetenekli , kapasiteli
captivating byleyici, nefes kesici
carefree vurdumduymaz
caring duyarl, umursayan
casual (1) sradan (2)havadan sudan
catastrophic felaket, korkun
cautious dikkatli, uyank
celebrity nl
certain kesin
charitable hayrsever, yardmsever
charming byleyici, muhteem
cheerful neeli
chilly souk
clever zeki
8/13/2019 ingilizce phrasal
16/179
clumsy sakar
coarse kaba, przl
coherent uyumlu, ahenkli
coincidental tesadfi
comfortable konforlu, rahat
common (1) ortak (2) sradan, yaygncomplicated karmak
composed souk kanl ( cool)
comprehensive kapsaml, detayl
compulsory zorunlu
conceited kibirli, burnu havada
concerned about endieli
concerned with ilgili, merakl
conclusive kesin, net ( decisive)
concrete somut
confident kendinden emin
confined to snrl
confused kafas karm
congested (1) kalabalk (2) tkanm
conscious of bilincinde, farknda
considerable nemli/byk lde
considerate dncel, nazik
consistent with tutarl
constant srekli, devaml
contagious bulac (hastalk)
contestant yarmac
controversial tartmalconvincing ikna edici
cool (1) serin (2) souk kanl
correct doru, yanlsz
corrupt rveti, ahlaksz
cost-effective masrafna, zahmetine deen, ucuza gelen
costly pahal, maliyeti ok
counterfeit sahte
courageous cesur ( brave)
cowardly korkak
credulous saf, kolay kanan
criminal sulu
crowded with kalabalk
crucial to ok nemli ( vital)
cruel zalim
cunning kurnaz ( crafty)
curable tedavisi mmkn (hastalk)
8/13/2019 ingilizce phrasal
17/179
curative ifal
curious (1) merakl (2) ilgin
curly kvrck
cute irin, sevimli
cynical about pheci, inanmayan
dazzling gz kamatrcdeaf sar
decent uygun, mnasip
decisive kesin, net ( conclusive)
dedicated to kendini adam
deep derin
defective kusurlu, defolu
deficient (in) yetersiz
definite kesin
deliberate kastl ( intentional)
delicate hassas, nazik
delicious lezzetli ( tasty)
delightful zevkli, ho
demanding zor zahmetli i
dense youn
deprived of yoksun, mahrum
descendant torun
desirable arzu edilir, istendik
desperate umutsuz
deteriorating gittike ktye giden
determined karal
devoid of yoksun, mahrumdevoted to kendini adam
diligent titiz, hassas
dim lo (k)
diplomatic kurnaz, akll
disabled skat, zrl
disagreeable geimsiz/huysuz kii
disappointed hayal krkla uram
disastrous korkun, felaket
discouraging cesaret krc
discriminated against ayrmcla uram
disdainful hor gren, kmseyen
disgusting iren, tiksindirici
disposable tek kullanml (jilet vb)
disruptive (1) huzur bozan (2) ders kaynatan (renci)
distinct farkl, belirgin
disturbing rahatsz edici
8/13/2019 ingilizce phrasal
18/179
diverse farkl, eitli
dizzy ba dnen
docile uysal, evcil
domesticated evcil hayvan
dormant (1) snm (volkan) (2) k uykusuna yatm (hayvan)
doubtful phelidreadful korkun
dreary kasvetli, skc
drunk sarho
dull (1) kasvetli (2) geri zekal
durable dayankl
dutiful itaatkar ( obedient)
eager for hevesli ( keen on)
eccentric tuhaf
economic ekonomik
edible yenilebilir yemek
effective etkili
elaborate ayrntl, detayl
embarrassed yerin dibine girmi, utanm
emphatic vurgulu
empty bo
endemic to yreye has
enigmatic bilmecemsi
enormous kocaman
enthusiastic about hevesli
entire tm, btn
epidemic salgn (hastalk vb)essential temel, esas, ok nemli
eternal sonsuz, ebedi, lmsz
even przsz, eit
exactly tam olarak
exaggerated abartl X (plain)
excellent in/at mkemmel
exceptional sra d, olaanst
excessive ar derecede
exciting heyecanlandrc
exclusive zel
exhausted ok yorgun, bitkin
expensive pahal
extensive kapsaml, detayl
external harici, d
extra fazla
extraordinary sra d, olaanst
8/13/2019 ingilizce phrasal
19/179
extravagant msrif , israf
extreme ar, u noktada
extrovert cana yakn , giriken
fabulous muhteem
fair (1) adil, eit (2) ak tenli
faithful to sadakatli, vefalfake sahte
fallacious aldatc, sanal
famous for nl
fascinating byleyici
fastidious nazl
fatal lmcl (yara vb)
fatigued yorgun ( exhausted)
faulty hatal, kusurlu
favourable olumlu, iyi
feasible yaplabilir
fertile (1) verimli (toprak) (2) dourgan (kadn)
fierce (1) azgn (2) cetin (rekabet)
firm sert/sk bir ekilde
fizzy asitli (soda vb)
flat dz
flawless kusursuz
flimsy dayanksz
fond of dkn, tutkulu
foolish aptal
forgetful unutkan
fortunate talihli, ansl ( lucky)fragile krlgan, hassas, narin
frank drst, samimi
fruitful verimli
fruitless verimsiz
frustrated hayal krklna uram
fundamental temel, esas
furious kzgn, fkeli
futile bouna, bo yere
fuzzy tyl
generous cmert
genius dahi, stn zekal
genuine (1) hakiki (2) samimi, iten
gigantic devasa
glad memnun, honut
gloomy lo, az kl
gossip dedikoducu
8/13/2019 ingilizce phrasal
20/179
graceful zarif
gradual dereceli olarak, yava
grateful minnettar ( thankful)
greedy a gzl
guilty of sulu
gullible saf insan ( credulous)handsome yakkl
handy kullanl, yararl
haphazard rasgele, tesadfi
happy mutlu
hard working alkan
hard sert, kat
harmful zararl
harmless zararsz
harsh sert
hasty telal
hazardous tehlikeli ( dangerous)
healthy salkl
healthy salkl
heavy ar
helpless aresiz
hesitant about tereddtl
homegeneous ayn tr, homojen
honest drst, namuslu
hopeless umutsuz
horrified korkmu
hospitable konukseverhostile to dman
huge kocaman, byk
humble mtevaz ( modest)
humorous komik
identical ayn, tpk
ignorant (of) cahil, bilgisiz
illiterate okur yazar olmayan
imaginary hayal rn
imaginative hayal gc geni kii
immature ocuk tabiatl, olgun olmayan insan
immense kocaman
impatient sabrsz
impolite kaba
impressive etkili, byleyici
impulsive dnmeden karar veren,
inadequate yetersiz
8/13/2019 ingilizce phrasal
21/179
incessant srekli
inclusive kapsayan
incompetent beceriksiz, kabiliyetsiz
incredible inanlmaz
indifferent to kaytsz, ilgisiz
indispensable to vazgeilmezinestimable paha biilmez
infamous for kt ( notorious)
infectious bulac, mikroplu
infinite sonsuz, bitmez tkenmez
inflammatory iltihapl
ingenious dahi
ingenuous ak, saf
injured incinmi
innocent of masum
insidious sinsi
insistent srarc
intelligent zeki
intense youn
intensive youn
intentional kastl
internal i, dahili
introvert iine kapank
invalid (1) geersiz (2) ktrm, sakat
invaluable paha biilmez
invisible grnmez
irrelevant to ilgisiz, alakaszirresistible kar konulmaz, dayanlmaz derecede cazip
irreversible geri dnmsz, kurtarlamaz (hasar, zarar vb)
irritating sinir bozucu
jealous of kskan
juicy sulu
keen on dkn, hevesli
knowledgeable bilgili
lax with esnek, yumuak (kii)
lazy tembel
legible okunakl yaz
lethal ldrc (silah, gaz vb)
lethargic enerjik olmayan, bitkin
light hafif
likely to meyilli, yatkn
listless yorgun, bitkin
literal hakiki, gerek (anlam)
8/13/2019 ingilizce phrasal
22/179
lively neeli, hayat dolu
logical mantkl
longing zlem duyan, hasret eken
loose gevek
lovely sevimli, ho
loyal to sadk, vefalludicrous sama, komik
luxurious lks
magnified bytlm
massive kocaman
mature olgun (insan iin)
mean cimri
merciless acmasz
messy dank
metaphorical mecazi (anlam)
meticulous titiz, iini zene bezene yapan, kl krk yaran
mischievous yaramaz (unruly)
miserable zgn , neesiz
miserly cimri
modest alakgnll, mtevaz ( humble)
modest mtevaz ( humble)
momentous hareketli
moody morali bozuk, keyifsiz
mortal lml, fani
motionless hareketsiz
mouldy kfl
muddy amurlumutual karlkl, ortaklaa
nave saf insan ( trusty)
narrow dar
nasty ba belas, kl
native to yerli, yerel, yreye has
naughty yaramaz ( mischevious)
neat temiz, derli toplu (oda vb)
necessary gerekli
needless gereksiz
neglectful ihmalkar
negligible az, nemsiz
nervous gergin
noble asil
nonsense sama
notorious (for) kt nl (infamous)
nourishing besleyici
8/13/2019 ingilizce phrasal
23/179
nutritious besleyici
obedient itaatkar
obnoxious sevimsiz, itici
obscure anlalmas zor, gizli, belirsiz
obscure gizli, belirsiz
obsolete modas gemiobstinate inat
obvious ak, bariz
occasional sradan, her zamanki
odourless kokusuz
offensive (1) krc, gcendirici (2) mstehcen (3) saldrgan
optimistic iyimser
optional semeli
ordinary sradan
ordinary sradan
orphan yetim
outspoken ak szl
painstaking ok titiz, zenle yaplan
paralysed felli
partial ksmen
passionate tutkulu, ihtirasl
passive pasif
patient sabrl
peaceful (1) huzurlu, sakin (2) barsever
peculiar olaand
pedentic gereksiz ilerle uraan
perfect kusursuzperilous tehlikeli
perishable abuk bozulan (yiyecek)
permanent kalc, srekli
persuasive ikna edici
pervasive istilaedici
pessimistic ktmser
pitiless acmasz
plain yaln, sade
pleasant ho, gzel (ey)
pleased memnun, honut
plentiful ok
pointless sama, manasz
poisonous zehirli
polite kibar , nazik
polluted kirli
portable portatif, tanabilir
8/13/2019 ingilizce phrasal
24/179
portionate orantl
practical mantkl, pratik
precise eksiksiz, yanlsz, tam
predictable tahminedilebilir
prejudiced (against) n yargl
previous ncekipriceless paha biilmez
primitive ilkel
principal balca
private zel, hususi
probable muhtemel
profitable karl, kar getiren
prompt ani, abuk
proper adam akll, doru dzgn
proud of gurur duyan
publicly alenen, herkesin iinde
pure saf, berrak (su vb)
purposeful amal, kastl
quiet sessiz, sakin
racist rk
random rasgele, tesadfi
rare ender
reasonable makul, mantkl
reckless dikkatsiz/pervasz
redundant artk ie yaramayan
refugee mlteci
related to (1) akraba (2) ilgilirelative greceli, nispeten
relentless hummal, aralksz
reliable gvenilir
relieved ii rahatlam
reluctant about ekingen , isteksiz
remarkable kayda deer, nemli
remarkable kaydadeer, nemli
repulsive iren
resourceful maharetli, kabiliyetli
respectful saygl
respective srayla
responsible sorumlu
restless huzursuz
restricted (to) snrl
rigid sert, kaskat
rigorous (1) gayretli (2) zahmetli
8/13/2019 ingilizce phrasal
25/179
ripe olgun (meyve)
ritual trensel
romantic romantik
roomy ferah, geni (oda)
rotten rk
rough kaba, przlrude kaba
rude kaba
rugged engebeli
rusty pasl
ruthless acmasz
safe emin
sanitary hijyenik, temiz
satisfactory memnuniyetverici
satisfying (1) tatmin edici (2) doyurucu (yemek)
scared korkmu
scary korkun, korkutucu
scornful hor gren, kmseyen
scruffy pasakl, derbeder klkl
secret gizli
secretive az sk kii
secure gvenli
sedative yattrc
selfish bencil
sensible mantkl
sensitive hassas, duygusal
sentimental duygusalserious ciddi
shabby klksz, pasakl
shallow s, derin olmayan
shallow s , derin olmayan
shameful utan verici
shameless utanmaz
sharp keskin
shiny parlak
shy utanga
significant (1) nemli (2) anlaml
silly aptal
sincere samimi, iten, candan
skilful becerikli , yetenekli
slightly azck, hafiften
slippery kaygan (yol)
smart (1) k (2) zeki
8/13/2019 ingilizce phrasal
26/179
smooth dz, przsz
smooth przsz
sociable sosyal , cana yakn
soft yumuak
solid kat
sorrowful znt vericisour (1) eki (yemek) (2) acyan, aryan (boaz, ayak vb)
spacious ferah, geni ( roomy)
sparse seyrek
spectacular grkemli
spiritual (1) ruhsal (2) manevi
spiteful kinci, kin gden
splendid grkemli, muhteem
spongy sngerimsi
stable (1) dayankl (zemin) (2) istikrarl, iyi giden (ekonomi)
stagnant (1) durgun, ilerlemeyen (ekonomi) (2) pislikten olay akmayan, d
stale bayat
steady istikrarl, devaml
stiff sert, kat
stimulating uyarc
stingy cimri
straight dz
strange tuhaf, garip, acayip
strenuous yorucu ( tiring)
strict with sert/kat tutumlu kii
stubborn inat
stupid aptalsturdy dayankl
submissive itaatkar ( obedient)
successful baarl
successive art arda
sudden hemen, ani
sufficient yeterli ( adequate)
superficial yzeysel
susceptible to kolay etkilenen, hassas ( vulnerable to)
suspicious of pheli
sweet tatl, ho
swift abuk, acele
tactful dnceli, nazik
tactless patavatsz, dncesiz
talented yetenekli , maharetli
talkative konukan, geveze
tamed evcil hayvan
8/13/2019 ingilizce phrasal
27/179
tasteful zevkine dkn
tasteless tatsz, zevksiz
tasty lezzetli
tedious skc ( boring)
temporary geici
tenant kiractender hassas, yumuak
tender yumuak
tenderly yumuak kalpli ( merciful)
tense gergin
terrible korkun
terrific harikulade, muhteem
terrific muhteem
terrified korkmu
thick kaln
thin ince
thirsty susam
thorough kapsaml, detayl
thoughtful dnceli, nazik
tidy tertipli , dzenli
timid korkak, ekingen
tiny kck, mini
tough (1) sert (2) zor (i)
tranquil sakin, huzurlu, sessiz
treatable tedavisi mmkn
tremendous (1) muhteem (2) kocaman
twin ikizugly irkin
ultimate en son
unavailable mevcut olmayan
unbearable dayanlmaz
unbending eilmez
uncultivated ilenmemi
uneven dz olmayan
unhealty salazararl
unimaginative hayalgcdar
unique esiz, yegane
unnatural garip
unnecessary gereksiz
unusual grnmedik, srad
unusual sra d
unwilling isteksiz
unwise ahmak, aptal
8/13/2019 ingilizce phrasal
28/179
upset zgn
useful faydal, yararl
usual herzamanki
utter tamam, bsbtn
vacant bo
vague belirsiz, net olmayanvain kendini beenmi
valid geerli
valuable deerli
valueless deersiz
varied eitli
vengeful intikamc
versatile ok ynl, maharetli
vigilant uyank, gz ak
vigorous gayretle, canla bala
violent iddetli
visible grlebilir
vivid canl, aklda kalc, net
volatile uucu (alkol)
voluntary gnll
vulnerable to kolay incinir, hassas
wasteful msrif, israf
wealthy zengin
weird tuhaf, garip, acayip
well-behaved terbiyeli
well-built iri yapl
wide-awake uyanm, akgzwidespread yaygn
widow erkek dul
widower kadn dul
willing gnll , hevesli
winding virajl yol
windy rzgarl
wise akll, mantkl
witty nkteli, hazr cevap
worried zgn
worthless deersiz
8/13/2019 ingilizce phrasal
29/179
8/13/2019 ingilizce phrasal
30/179
8/13/2019 ingilizce phrasal
31/179
8/13/2019 ingilizce phrasal
32/179
8/13/2019 ingilizce phrasal
33/179
8/13/2019 ingilizce phrasal
34/179
8/13/2019 ingilizce phrasal
35/179
8/13/2019 ingilizce phrasal
36/179
8/13/2019 ingilizce phrasal
37/179
8/13/2019 ingilizce phrasal
38/179
8/13/2019 ingilizce phrasal
39/179
8/13/2019 ingilizce phrasal
40/179
8/13/2019 ingilizce phrasal
41/179
urgun (nehir/gl suyu gibi)
8/13/2019 ingilizce phrasal
42/179
abruptly birdenbire hastily
absolutely tamamen, kesinlikle utterly
absurdly sama bir ekilde ridiculously
abundantly bol bol profusely
accidentally kazara onpurpose (ant.)
accordingly buna gre, bu balamda correspondinglyaccurately tam doru bir ekilde precisely
actually gerekte essentially
acutely ciddi ekilde slightly (ant.)
adamantly inat bir ekilde obstinately
adequately yeterince sufficiently
admittedly itiraf etmek gerekirse totellthetruth
adventurously macera vari bir ekilde daringly
affectingly dokunakl bir ekilde
agreeably kabul edilir bir ekilde pleasantly
amazingly artc bir ekilde miraculously
ambitiously hrsla
amusingly ho bir ekilde humorously
anxiously endie ile nervously
apparently grne baklrsa evidently
appropriately uygun bir ekilde suitably
approximately yaklak olarak roughly
aptly uygun bir ekilde pertinently
ardently gayretle, istekle fervently
artfully ustaca craftily
artificially yapay, suni olarak synthetically
attentively dikkatle conscientiouslyattractively etkileyici bir ekilde charmingly
automatically otomatikman bydesign
awfully fena halde, korkun bir ekilde dreadfully
awkwardly acemice gawkily
badly fena halde desperately
barely ancak, gbela scarcely
baselessly aslszca erroneously
beautifully gzel bir ekilde delightfully
becomingly uygun bir ekilde fittingly
beneficially faydal bir ekilde helpfully
biennially iki ylda bir inalternateyears
bitterly feci bir ekilde inconsolably
blatantly utan verici ekilde, aka, ekinmeden unashamedly
blissfully neeyle delightfully
bluntly kesin bir dille straightforwardly
bravely cesaretle courageously
8/13/2019 ingilizce phrasal
43/179
briefly ksaca permanently (ant.)
brightly parlak bir ekilde, zekice dazzlingly
carelessly dikkatsizce incautiously
casually gayri resmi olarak unceremoniously
cautiously dikkatli bir ekilde recklessly (ant.)
cavalierly cesaretlecertainly kesinlikle, elbette unquestionably
cheerfully neeyle, keyifle grudgingly (ant.)
charily ihtiyatla, istemeyerek vigilantly
chiefly esas olarak essentially
clearly aka evidently
clumsily beceriksizce, acemice gracefully (ant.)
coherently uyumlu bir ekilde consistently
comfortably rahata contentedly
comparatively nispeten, epeyce relatively
competently ustaca proficiently
completely tamamen totally
conceivably belki possibly
conclusively kesin olarak categorically
consciously bilinli olarak deliberately
consecutively arka arkaya successively
consequently netice olarak accordingly
considerably olduka, epeyce significantly
conjointly mtereken, birlikte
considerately dnceli bir ekilde thoughtfully
consistently tutarl bir ekilde dependably
constantly srekli olarak incessantlyconveniently elverili ekilde expediently
convincingly iknaedicibir ekilde persuasively
cordially samimiyetle warmly
crudely kabaca vulgarly
curiously merakl bir ekilde inquisitively
currently halen, uanda formerly (ant.)
daringly cesurca audaciously
deadly ldrc bir ekilde, kesinlikle
decidedly kesinlikle definitely
decisively kararllkla determinedly
deeply derinden, ok profoundly
defectively kusurlu olarak unsatisfactorily
deficiently yetersizce faultily
definitely kesinlikle unquestionably
deliberately kasten, bilebile intentionally
delicately narin, hassas bir ekilde gracefully
8/13/2019 ingilizce phrasal
44/179
densely youn bir ekilde heavily
dependently eli kolu bal olarak powerlessly
depressingly zerek grimly
desirably arzu edilir bir ekilde
desperately mitsizce, ar bir ekilde greatly
differently farkl bir ekilde inadifferentwaydiminishingly eksilerek
disgustingly iren bir ekilde repulsively
dishonestly namussuzca deceitfully
distastefully tatsz ekilde, naho bir biimde unpleasantly
diversely farkl bir ekilde
doubtfully kukulu bir ekilde confidently (ant.)
dramatically arpc olarak, nemli lde noticeably
drowsily uykulu bir ekilde sleepily
dubiously pheyle suspiciously
eagerly evkle, istekle keenly
earnestly ciddi, samimi bir ekilde sincerely
effectively etkili olarak efficiently
effortlessly kolayca easily
elaborately ayrntl olarak ornately
elegantly nezaketle gracefully
embarrassingly utan verici bir ekilde pathetically
endearingly sevimlice sweetly
enormously ar derecede extremely
enthusiastically gayretli, hevesli bir ekilde excitedly
entirely tamamen wholly
equally eit olarak evenlyessentially esasen basically
eternally srekli everlastingly
eventually nihayetinde, en sonunda induecourse
evidently belli ki obviously
exactly tam olarak precisely
exceedingly ar bir ekilde remarkably
excellently mkemmel bir ekilde outstandingly
exceptionally olaan st bir ekilde outstandingly
excessively ar derecede extremely
exclusively zellikle, sadece solely
exhaustedly tkenmi, yorgun bir ekilde
exhaustively etraflca, kapsaml bir ekilde comprehensively
experimentally deneysel olarak
explicitly aka unequivocally
extensively kapsaml bir ekilde expansively
extraordinarily olaanst bir ekilde astonishingly
8/13/2019 ingilizce phrasal
45/179
extravagantly msrife profligately
extremely ar derecede tremendously
faithfully sadakatle loyally
familiarly dosta intimately
fantastically ar derecede incredibly
fatally ldrc biimde, ciddi bir biimde terminallyfaultlessly kusursuz bir ekilde flawlessly
favourably destekleyerek, olumlu grerek
feverishly heyecanl, ateli bir ekilde vehemently
fiercely kzgn, acmasz bir ekilde ferociously
flatly dpedz, aka categorically
fluently akc bir biimde fluently
formally resmi olarak officially
fortunately neyse ki, ok kr, iyi ki luckily
frankly drst olmak gerekirse honestly
frequently sk sk recurrently
frightfully korkun bir ekilde dreadfully
fully tamamen completely
fundamentally esasen, esasl bir ekilde primarily
generously cmerte charitably
gently nazike, yavaa, tatllkla tenderly
gradually giderek, git gide artarak progressively
greatly olduka, fazlaca, epeyce significantly
half-heartedly isteksizce lackadaisically
hardly hemen hemen hi, zar zor byahair'sbreadth
harshly serte, kaba bir ekilde austerely
hastily aceleci bir ekilde hurriedlyheavily ar, youn bir ekilde profoundly
hesitantly tereddtl bir ekilde uncertainly
highly hayli decidedly
hopefully mitle despairingly (ant.)
hospitably misafirperverlikle warmly
humorously espirilibir ekilde hilariously
immensely fazlasyla, gayet immeasurably
immorally ahlakszca wickedly
impeccably hatasz olarak perfectly
impressively etkileyici bir ekilde notably
incautiously dikkatsizce impetuously
incessantly srekli olarak sporadically (ant.)
incompetently beceriksizce, acemice ineptly
inconsiderately dncesizce thoughtlessly
incorrectly yanl olarak erroneously
increasingly giderek, gitgideartarak progressivelymore
8/13/2019 ingilizce phrasal
46/179
indecently edepsizce, ahlakszca offensively
indecisively kesin olmayarak irresolutely
indefinitely sresiz olarak adinfinitum
independently bamsz olarak autonomously
indifferently ilgisizce uncaringly
indisputably tartmasz bir ekilde unquestionablyindividually ayr ayr separately
inevitably kanlmaz biimde unavoidably
infectiously bulac olarak
inferentially imal bir ekilde
inherently doal olarak innately
initially balangta originally
intelligently akllca cleverly
intelligibly anlalr biimde comprehensibly
intensely youn bir ekilde strongly
intentionally bilebile, kastl olarak deliberately
invariably srekli olarak, hi amadan perpetually
inwardly ieride secretly
joyfully neeyle merrily
lately son zamanlarda, yaknlarda newly
literally harfi harfine accurately
lively (adj.) canl, neeli energetic
luckily ansl ekilde fortunately
mainly ounlukla primarily
masterly ustaca
mercilessly acmaszca ruthlessly
merely sadece onlymeticulously kl krk yararak painstakingly
mildly lml bir ekilde gently
miraculously mucize eseri astoundingly
moderately lml bir ekilde reasonably
mournfully kederli bir ekilde somberly
mourningly kederlice
mutually karlkl olarak reciprocally
naturally doal olarak obviously
nearly neredeyse practically
nervously sinirli olarak apprehensively
notably zellikle remarkably
obscurely anlalmayacak ekilde vaguely
outwardly da dnk bir ekilde externally
painfully strap vererek agonizingly
partially ksmen partly
particularly zellikle chiefly
8/13/2019 ingilizce phrasal
47/179
patiently sabrla good-naturedly
peacefully huzurlu bir ekilde serenely
peculiarly acayip ekilde strangely
perfectly mkemmel bir ekilde absolutely
perpetually daima everlastingly
persistently inatla indefatigablyplacidly nazike gently
plainly aka straightforwardly
pleadingly yalvararak
pleasantly ho bir ekilde agreeably
potentially imkan dahilinde
practically hemen hemen virtually
precisely tam olarak exactly
preferably tercihen ifpossible
presumably muhtemelen mostprobably
previously nceden beforehand
privately zel olarak confidentially
profoundly derinden, ok intensely
progressively aamal olarak increasingly
prominently egemen, baskn bir ekilde outstandingly
properly uygun ekilde correctly
proportionally orantl olarak
publicly alenen openly
purely sadece, yalnz merely
quickly abuk, acele bir ekilde swiftly
randomly rast gele haphazardly
rapidly hzlca hurriedlyreadily hemence, isteyerek eagerly
reasonably olduka sensibly
recklessly dikkatsizce, pervaszca heedlessly
regularly dzenli olarak recurrently
relatively nispeten somewhat
relentlessly merhametsizce unremittingly
reliably gvenilir ekilde dependably
reluctantly gnlszce grudgingly
remarkably dikkate deer biimde extraordinarily
resolutely azimle determinedly
respectively sras ile correspondingly
restrictedly snrl bir ekilde
roughly kabaca approximately
safely gvenli bir ekilde safeandsound
satisfactorily tatmin edici biimde acceptably
securely gvenle, kesin olarak firmly
8/13/2019 ingilizce phrasal
48/179
sensibly makul bir ekilde prudently
sensitively duyarlca sympathetically
sentimentally duygulu bir ekilde
seriously ciddi bir ekilde gravely
severely sert, ciddi bir sekilde sternly
shortly yaknda, ksaca soonshyly rkeke timidly
simply sadece purely
simultaneously ezamanl concurrently
skillfully becerikli bir biimde proficiently
slightly hafife considerably (ant.)
slowly yavaa leisurely
slyly sinsice furtively
smoothly sorunsuz olarak effortlessly
solely sadece exclusively
sorrowfully hazinbir ekilde regretfully
sparsely seyrek olarak thinly
spontaneously kendiliinden onimpulse
steadily dzenli bir ekilde progressively
stupidly ahmaka unwisely
substantially nemli lde considerably
successively arka arkaya consecutively
succinctly ksaca concisely
sufficiently yeterlibir ekilde amply
suitably uygun ekilde duly
superficially yzeysel olarak seemingly
surely muhakkak certainlytactlessly patavatszca crassly
tenderly efkatle affectionately
terribly korkun, mthi bir ekilde appallingly
thoroughly tamamen completely
thoughtlessly dncesizce tactlessly
tightly skca firmly
timidly rkeke apprehensively
tolerantly toleransl bir ekilde impatiently (ant.)
tremendously ar bir ekilde enormously
truly gerekten truthfully
ultimately sonunda eventually
unconsciously bilinsizce instinctively
undeniably inkar edilmez bir ekilde indisputably
undoubtedly phesiz unquestionably
unexpectedly anszn unpredictably
unpleasantly naho bir ekilde distastefully
8/13/2019 ingilizce phrasal
49/179
unusually nadiren uncommonly
urgently acilen straightaway
utterly tamamen totally
vaguely belirsizce indistinctly
variably kararsz steadily (ant.)
vehemently iddetle ferventlyvigorously gayretli, yorucu bir ekilde robustly
virtually neredeyse, hemen hemen practically
vitally hayati olarak essentially
voluntarily gnll bir ekilde willingly
wastefully savurgan bir ekilde lavishly
widely yaygn olarak broadly
willingly isteyerek enthusiastically
wisely akllca astutely
8/13/2019 ingilizce phrasal
50/179
(a pair of) shoes pabular
(to wear) make-up makyaj yapmak
a bottle of water bir ie su
a bowl of cereal bir kase tahl
abdomen gbekliabout hakknda
about yaklak
accent aksan
acceptable kabul edilebilir
accident kaza
accidently kazayla
according to buna gre
across kardan karya
actually aslnda
address adres
advertisement reklam
aeroplane uak
after den sonra
age a
all over the world btn dnyada
alone yalnz
along boyunca
also de, dahi
altogether hep beraber
amazed arm
ancient eski
angry kzgn
another bir baka
answer yant
ant karnca
anxious endieli
any hi
any longer artk (olumsuz durumlar)
anymore artk (olumsuz durumlar)
appear grnmek
apple elma
approximate yaklak
architecture mimari
arctic kutup
argue (with) tartmak
armchair koltuk
army ordu
around etrafnda
arrive varmak
arrive at bir yere varmak
art gallery sanat galerisi
article makale
artist ressam
as pale as possible
as well as kadar
attractive cazip, ekici
average ortalama
back arka
bald kelbalcony balkon
WORDS
8/13/2019 ingilizce phrasal
51/179
banana muz
bar sabun kalb
bark havlamak
bat yarasa
bath banyo
beach plajbeard sakal
beauty gzellik
beautiful gzel
because of yznden
before den nce
believe inanmak
bellman otel kapcs
bicycle bisiklet
big byk
bike bisiklet
billion milyar
bird ku
birth doum
birthday doum gn
biscuits biskvi
black siyah
blood kan
blow a whistle ddk almak
blue mavi
boat tekne
boat cruise tekne gezintisi
bored sklm
boring skc
both her ikisi de
bottle ie
bowl kase
bread ekmek
break ara
breakfast kahvalt
breed eit
bride gelin
bridge kpr
brillant ok parlak, ok zeki
brother erkek karde
brother-in-law ein erkek kardei
brown kahverengi
building bina
bus otobs
bush allk
business i
busy megul
butter tereya
button dme
by hand elle
cake kek
call a taxi taksi armak
calory kaloricamel deve
8/13/2019 ingilizce phrasal
52/179
camera fotoraf makinas
car araba-otomobil
car crash araba arpmas
carpenter marangoz
carrot havu
carry tamakcastle kale
cat kedi
catch cold souk algnl
center merkez
centimetre santimetre
century yztl, asr
cereal tahl
certainly kesinlikle
change deitirmek
chapel kk kilise, apel
cheap ucuz
cheerful neeli
cheese peynir
chicken tavuk
childhood ocukluk
chimpanze empanze
chocolate ikolata
cigarette sigara
clean temiz
clerk memur
clever akll, zeki, becerikli
clock saat
close kapatmak
clothes giysi
cloud bulut
cloudy bulutlu
club kulp
coat palto, manto
cockroach karafatma
coffee kahve
coffee kahve
cold souk
colleague meslekta
color renk
comb tarak
come from .l olmak
comfortable konforlu,rahat
common ortak
common language ortak dil
compare karlatrmak
compate yarmak, rekabet etmek
complain ikayet etmek
complexion cilt
dance dans etmek
dangerous tehlikeli
dark koyu, esmer
dark-complexion buday (esmer)
date of birth doduu tarihday dream hayal kurmak
8/13/2019 ingilizce phrasal
53/179
days gnler
decide karar vermek
decide karar vermek
decision karar
deep geyik
delicious lezzetlidelivery teslim etmek
demostrate gsteri yapmak
depart kalkmak (Uak)
department store byk market
depends on bal
describe tanmlamak, anlatmak
desision of point karar verme noktas
dessert tatl
diamond elmas
diary gnce
dictionary szlk
die lmek
difference fark
different farkl
difficult zor
dinner-supper akamyemei
director ynetici, direktr
disappear ortadan kaybolmak
disappointed hayal krklna uram
discover kefetmek
dishwasher bulak makinas
distance mesafe
divorced boanm
dog kpek
doing housework ev ii yapmak
dolphin yunus
doughter kz ocuk
down aa doru
downstairs alt kat
dress elbise
driving licence ehliyet
drug uyuturucu
during boyunca,esnasnda
depression depresyon
despite/in spite of ramen
discreet gizli
to drop out of terk etmek
to do research into sth aratrma yapmak
to devote time to sb/st zamann birine/
bireye ayrmak
earrings kpe
earthquake deprem
easly kolayca
east dou
easy kolay
education eitim
egg yumurtaelse baka
8/13/2019 ingilizce phrasal
54/179
embarrased utanm
employ
employed ii olan
employee alan
employer iveren
employment iengine makine
engineer mhendis
enjojable ho, zevkli
enough yeterli
enourmous
entrance giri
envelope zarf
environment evre
escape kamak
even hatta
event olay
everythink herey
exact time kesin saat
exam snav
examine incelemek,muayene etmek
excellent mkemmel
excited heyecanl
exciting heyecan vermek
exhibition sergi
exist var olmak
existence varlk
existentializm varoluuluk
exit k
expect bir eye niyet etmek
expensive pahal
experience deneyim
expert uzman
explain aklamak
explanation aklama
era dnem
to engender olumasna neden olmak
embarrasment utan
award dl
awful-terrible berbat
fat ya
fail an exam snavda kalmak
faint baylmak
fair-blonde sar sa
fair-complexion sar benizli
fall autumn
fall in love ak olmak
family aile
famous nl
fantastic inanlmaz ho, gzelfarm iftlik
8/13/2019 ingilizce phrasal
55/179
farmer ifti
fast hzl
fat iman
father baba
father-in-love kaynpeder
fault hatafavorite en beenilen
feeling his
finger parmak
finish bitirmek
fit sk, salkl
fix tamir etmek
flat kat-daire
flower iek
flu nezle
fluent akc
fog sis
food ayak
for example rnein
foreign language yabanc dil
forename ilk ad
fortunately
foster doughter manevi kz
foster son manevi oul
freckles iller
french fries kzarm parmak patates
friend arkada
friendly dosta, gleryzl
frightened korkmu
fringe kahkl
from now on artk (olumlu durumlar)
fruit meyve
fruit juice meyve suyu
fun elence
forever daima, sonsuza kadar
foreign investor yabanc yatrmc
game oyun
garden bahe
geography corafya
get married evlenmek
get on binmek
get stuck
glad memnun, happy
global kresel
go for a running hafif kouya kmak
go on a diet diyette olmak
go running kouya gitmekgo shopping alverie gitmek
8/13/2019 ingilizce phrasal
56/179
go swimming yzmeye gitmek
go walking yrye gitmek
golf course golf sahas
good iyi
good idea iyi fikir
good-looking gzelgrade derece, snf
graduate mezun
graduate (from) mezun olmak
grammer gramer
grand father bykbaba
grand mother bykanne
grapes zm
grass im
green yeil
grilled zgara
grilled fish zgara balk
grilled meat ball zgara kfte
grilled steak zgara biftek
grom damat
guest misafir, otel mterisi
guy adam
guilt su
good-fun elenceli
garment giysi
to give a lift to sb. birini arabaya almak,
arabayla bir yere brak-
mak
to give thought to birisi veya bir konu
someone/something hakknda dnmek
hostility dmanlk
habit alkanlkhair sa
hall konferans,balo salonu
hamburger hamburger
hand out
handsome yakkl
hang asmak, sarktmak
happen olmak, meydana gelmek
hard working ok alan
hat apka
hazel fndk
head kafa
headache baarshealth salk
8/13/2019 ingilizce phrasal
57/179
healthy salkl
heavy ar
height uzunluk
height ykseklik
help to blind krlere yardm etmek
herb ifal ot-bitkihero kahraman
hiccups hkrk
hide-and-seek saklamba
hijact uak karmak (korsann)
hill tepe
hire kiralamak
historic tarihi
history tarih
holiday tatil
home ev,yuva
hometown doduu kent
horrible korkun
horror film korku filmi
hot scak
how many ne kadar (saylanlar)
how much ne kadar (saylamayanlar)
huge very big
human insan
human being insanolu
hungry a
hunt avlanmak
husband erkek e
hardship zorluk
healthcare salk hizmeti
jacket ceket
jam reel
jewellery mcevher
join katlmak
journey gezi,yolculuk
jumper kazak
jungle tropik orman
I'am broke paraszm,meteliksizim)
ice-cream dondurma
idea fikir
if eer
important nemli
impossible mmkn deil
impression izlenim
improve gelimek gelitirmek
improve kymetlendirmek
in fact aslnda
incredible inanlmaz
information bilgi
information technology bilgi teknolojisi
intelligent anlayl, akll
intend niyet etmekintention niyet
8/13/2019 ingilizce phrasal
58/179
interested ilgili
international uluslar aras
into iine
introduce tantmak, tantrmak
invent icat etmek
invention icatinventor mucit
iron t
irresponsible sorumsuz
to indulge (in) kendine hayatn kk
zevklerini ikram etmek
in comparison to karlatrldnda
in moderation makul llerde
key anahtar
keywords anahtar szck
kill ldrmek
kilometre kilometre
kind eit
kitten-puppy kpek yavrusu
knife bak
knock vurmak, arpmak
lake gl
lamb kuzu
land uan inmesi
landlord
language dil, lisan
large byk, geni
law kanun
lawn bahe, avlu
lazy tembel
lead klavuz, liderlik etme
leaky
legend efsane
letter mektup
library ktphane
life hayat
lift-elevator asansr
like holanmaklike holanmak
8/13/2019 ingilizce phrasal
59/179
link balant
live canl
live yaamak
lively hayat dolu
loan dn verme
logical mantkllong uzun
look grnmek
look after ilgilenmek
look excited heyecanl grnmek
look happy mutlu grnmek
look pale solgun grnmek
look unhappy mutsuz grnmek
look worried endieli grnmek
love ak
love ak olmak
lovely ho, sevimli
lunch le yemei
lottery piyango
machine makine
made in .de yaplm
make a living hayat idame ettirmek
manager ynetici
manly erkeke
marital status medeni durum
mark iaretmarriage evlenme
married evli
marry evlenmek
maybe belki
meal n
meat et
medicine ila
medium length ortaboy
mend tamir etmek
mention anma, zikir
mess karmaa
meter metremice fareler
8/13/2019 ingilizce phrasal
60/179
middle orta
military service askerlik
milk st
mime-artist pandomim sanats
miserable sefil, berbat
mobile hareketlimonths aylar
moonlight ay
most of all en nemlisi
mostly ounlukla
mother anne
mother-in-love kaynvalide
motorbike motorsiklet
mouse fare
move hareket etmek
mow bimek
museum mze
mustache byk
materialistic maddeci
name isim
national lottary piyango, lottary
natural medicine doal ila
near yaknnda
nearby yaknnda
nearly yaklak
necessary gerekli
neighbour komu
nervous sinirli, tedirgin
network a
new yeni
newspaper gazete
next bir sonraki, ertesi
nice ho
north kuzey
northwest kuzeybat
notice farketmek
noticed farketmek
novel roman
nowadays imdilerde
nuts kuruyemino longer artk (olumsuz)
8/13/2019 ingilizce phrasal
61/179
award dl
awful-terrible berbat
adult yetikin
to advice t, tavsiye vermek
annoyed rahatsz
accurate TRUEathletic atletik
ambition hrs, ok yapmak istediiniz ey
to arrange hazrlamak, dzenlemek
area alan,blge
approximately yaklak olarak
air conditioning klima
as well as kadar, yan sra
appearance grn
average ortalama
appropriate uygun
to admit kabullenmek
to arrest tutuklamak
addiction tiryakilik, bamllk
advertising reklamclk
advert reklam
ashtray kl tablas
to associate with ilikilendirmek
to apply for bavurmak
alien life dnya d yaam
appealing cazip
admirable hayranlk uyandran
agression saldrganlk
anxiety endie
to alleviate azaltmak
annoyance tedirginlik
occur meydana gelmek
ocean okyanus
of medium height orta boy
old yal
on business inedeniyle
on crutches koltuk denekleri
on food yryerek
on holiday tatilde
on top stne,stnde
open ak
open ak szlopen amak
orange turuncu
orange portakal
ordinary sradan
original orijinal, ilk,balang
originally balangta
other dieri
out of dar
outdoor dars
over zerinde
own sahip olmak
outrageous ahlakszoppressive baskc
8/13/2019 ingilizce phrasal
62/179
outlook gr , grn
out-of-control kontrol d
on contract basis szlemeli
qualification diploma, vasf
qualified diplomal, vasfl
quite oldukaput on to wear elbise giymek
pointless anlamsz
to be parched with kurumak (susuzluktan)
purse para kesesi
profit kar
painting resim
pair of jeans kot pantolon
pale-complexion beyaz tenli
palm tree palmiye aac
paper-clip ata
parents anne-baba ebeveyn
park park etmek
parrot papaan
pasta hamur ileri
pastry shop pastane
pat drtmek
path yaya yolu, patika
peaceful huzurlu
pedestrian yaya
people insanlar
perfect mkemmel
perhaps belki
permit izin vermek
pet ev hayvan
petrol benzin
picture resim
pill hap,ila
pink pembe
plane uak
plant plan yapmakplump balketi
8/13/2019 ingilizce phrasal
63/179
pocketknife ak
poem iir
poet air
poison zehir
poisonous zehirli
polite nazik, kibarpolitician politikac
pony tail at kuyruu
poor fakir
popular popler
population nfus
portrait portre
possible mmkn
potatoes patates
prediction tahmin
prefer tercih etmek
pregnant hamile
prepare hazrlamak
president cumhurbakan, bakan)
press basmak
price fiyat
probably muhtemelen
produce retmek
professional profesyonel
public halk
pullover kazak
purple mor
to reveal aa vurmak, ortaya karmak
race yarmak
racket raket
railway station demiryolu istasyonu
rain yamur
rain yamur yamas
rain heavily iddetli yamur yamas
real gerek
really gerekten
reception resepsiyon
red krmz
reformer reformcu
relaxing rahatlatc
religious dini, dindar
remote control uzaktan kumanda
rent kira
rent kiralamak
repair tamir etmek
replace bir eyin yerini almak
reply to answer
return geri dnmek
rich zengin
river nehir
rob hrszlk yapmak
rock kaya
rose gl
rubber lastik silgirubbish p
8/13/2019 ingilizce phrasal
64/179
rush in ieriye hzla dalmak
rush out dar frlamak
brave cesur, yrekli
to book a holiday tatil iin yer ayrtmak
bellman/belboy komi
beverages ikilerbagel kk, tatl ekmek
blank bo
to border with snr olmak
board game satran gibi tahta zerinde oynanan oyun
basic temel, esas
basic equipment temel, ara, gere
to burn oneself bir yerini yakmak
to bump into tesadfen karlamak
be/become addicted to tiryakisi olmak, bamls olmak
to break into bir yere habersiz girmek
a bit biraz
babysitter ocuk bakcs
to babysit ocuk bakmak
bad at bir eyde kt
to borrow money from dn para almak
bravery cesaret
blanket battaniye
brotherhood kardelik
blood-pressure tansiyon
beneficial yararl
budget bte
safely gvenli bir biimde
salad salata
salary maa
salesman erkek satc
sandwich sandvi
sausage sosis
scar yara izi
scooter skuter
screen manzara
seaside deniz kenar
seasons mevsimler
seat koltuk (otobs, sinema)
secondary (school) ortaokul
send gndermek
sensation yank uyandran yldz
sentence cmle, tmceshake hand tokalamak
shampoo ampuan
sharp keskin
shaved tral
shirt gmlek
shopping center alveri merkezi
short ksa
shorter-length omuz hizasnda
shout barmak
show gstermek
sign language iaret dili
silent sessizsilently sessizce
8/13/2019 ingilizce phrasal
65/179
silver gm rengi
simetimes bazen
single bekar
sister kz karde
sister-in-love ein kz kardei
skinny sska, deri kemikslice dilim, para
slow yava
small kk
smart k, zeki
smell koku
smoke duman
smoke sigara imek
snake ylan
snore horlamak
snow kar
soap sabun
soldier asker
solve zmek, halletmek
some biraz
sometimes bazen
son erkekocuk
soup orba
sour eki (limon iin)
start balamak
statue heykel
stay in bed yatakta kalmak
step basamak
step doughter vey kz
step father vey baba
step mother vey anne
step son vey oul
store saklamak
story yk
stove soba
straigh dz
strange garip, tuhaf
strangely
street musician sokak arkcs
stressful stresli
strike vurmak, almak
student renci
study almaksuccessful baarl
sugar eker
suit takm elbise
suitable uygun
sun gne
sunglasses gne gzl
sunny gneli
suppose farzetmek,beklemek
sure emin, gvenli
surname soyad
surprise srpriz
surprising artcsweep sprmek
8/13/2019 ingilizce phrasal
66/179
sweet eker
swimming yzme
swimming kostume mayo
secure gvenli
self-esteem zdeer
to startle artmakstartlingly artc bir biimde
significant nemli
typewriter daktilo
tedious skc
transaction ilem
tv series TV dizisi
take a nap uyuklamak
take of elbise karmak
take off uan kalkmas
take ticket ceza
tall uzun
tanned
tap musluk
taxi driver taksi fr
teacher retmen
team takm
tear gzya
telephone number telefon mumaras
tent adr
term dnem
terrified berbat
the most en ok
there are var (oul,saylan)
there is var(tekil, saylamayan)
thin zayf, ince
thin-slim ince
thirsty susam
ticket bilet
tidying ev toplamak
tie kravat
tights klotlu orap
time zaman
tiny minicik, ufack
tip bahi
tired yorgun
tiring yorucu
title balk, unvan
toast kzarm ekmektogether birlikte
8/13/2019 ingilizce phrasal
67/179
tonight bugece
toothpaste di macunu
touch dokunmak
tourist turist
town kasaba
tradition gelenek, grenektraditional rug gleneksel hal
traditionally
traffic jam trafik skkl
trainer antrenr
trainers spor ayakkab
tram troleybs
translate dilden dile evirmek
travel seyehate gitmek
tribe kabile
tropikal fruit tropikal meyve
trousers pantolon
turn off kapatmak
turn on amak
ugly irkin
underground metro
underground train metro treni
unemployed ii olmayan
unemployment isizlik
unfortunately maalesef
unhappy mutsuz
university niversite
unusual srad
upstairs st kat
unrest huzursuzluk
useful yararl, kullanl
undervalued deersiz
underdog katbetmeye mahkum
8/13/2019 ingilizce phrasal
68/179
yellow sar
yoghurt yourt
young gen
violent iddetli
vital yaamsal/hayati
vacation tatil
valley vadi, dere
valuable deerli
vampire vampir
vegetable sebze
very much ok fazla
via zerinden, yoluyla
village ky
vinyard ba
visitor ziyareti
wage cret
wait for bir ey iin beklemek
waiter erkek garson
waitress kadn garson
walking yrmek
wavy dalgal
way of life yaam biimi
wear glasses gzlk takmak
weather hava
wedding anniversary evlenme yldnm
weight arlk
weight arl olmak
well-built yapl
west batwet slak
wet yamurlu
whale balina
when ne zaman
when ..d zaman
while iken
whistle slk almak
white beyaz
widowed dul
wife hanm e
wind rzgar
windy rzgarlwine arap
8/13/2019 ingilizce phrasal
69/179
wing kanat, kol
wish niyet, dilek
witness ahit
wolf kurt
worried endieli
wrinkles krklkwriter-author yazar
waistline bel ls
to vanish btnyle yok olmak
composition kompozisyon
confused kafas karm
consist of ..den meydana gelmek
contain iermek
convertible st alr araba
cook piirmek
cooker ocak
cooking yemek yapma
country lke
country krsal alan
country of birth doduu lke
court mahkeme
cream kaymak, krema
cross kardan karya gemek
crowd kalabalk
crowded kalabalk
curly kvrck
customer mteri
confide in somebody birine gvenmek (trust)
confidence gven
conventional geleneksel
to cuddle up to somebody birine sarlmak
companionship eitlik, birliktelik
complicated
to come to nothing sonu vermemek,boa kmak
currently (now) imdi
8/13/2019 ingilizce phrasal
70/179
WORDS
8/13/2019 ingilizce phrasal
71/179
(a pair of) shoes pabular award dl
(to wear) make-up makyaj yapmak awful-terrible berbat
a bottle of water bir ie su adult yetikin
a bowl of cereal bir kase tahl to advice t, tavsiye vermekabdomen gbekli annoyed rahatsz
about hakknda accurate TRUE
about yaklak athletic atletik
accent aksan ambition hrs, ok yapmak istediiniz ey
acceptable kabul edilebilir to arrange hazrlamak, dzenlemek
accident kaza area alan,blge
accidently kazayla approximately yaklak olarak
according to buna gre air conditioning klima
across kardan karya as well as kadar, yan sra
actually aslnda appearance grn
address adres average ortalama
advertisement reklam appropriate uygun
aeroplane uak to admit kabullenmek
after den sonra to arrest tutuklamak
age a addiction tiryakilik, bamllk
all over the world btn dnyada advertising reklamclk
alone yalnz advert reklam
along boyunca ashtray kl tablas
also de, dahi to associate with ilikilendirmek
altogether hep beraber to apply for bavurmak
amazed arm alien life dnya d yaam
ancient eski appealing cazip
angry kzgn admirable hayranlk uyandran
another bir baka agression saldrganlk
answer yant anxiety endie
ant karnca to alleviate azaltmak
anxious endieli annoyance tedirginlik
any hi
any longer artk (olumsuz durumlar)
anymore artk (olumsuz durumlar)
appear grnmek
apple elma
approximate yaklak
architecture mimari
arctic kutup
argue (with) tartmak
armchair koltuk
army ordu
around etrafnda
arrive varmak
arrive at bir yere varmak
art gallery sanat galerisi
article makale
artist ressam
as pale as possible
as well as kadar
attractive cazip, ekici
average ortalama
back arka brave cesur, yreklibald kel to book a holiday tatil iin yer ayrtmak
WORDS WORDS
8/13/2019 ingilizce phrasal
72/179
balcony balkon bellman/belboy komi
banana muz beverages ikiler
bar sabun kalb bagel kk, tatl ekmek
bark havlamak blank bo
bat yarasa to border with snr olmak
bath banyo board game satran gibi tahta zerinde oynanan oyunbeach plaj basic temel, esas
beard sakal basic equipment temel, ara, gere
beauty gzellik to burn oneself bir yerini yakmak
beautiful gzel to bump into tesadfen karlamak
because of yznden be/become addicted to tiryakisi olmak, bamls olmak
before den nce to break into bir yere habersiz girmek
believe inanmak a bit biraz
bellman otel kapcs babysitter ocuk bakcs
bicycle bisiklet to babysit ocuk bakmak
big byk bad at bir eyde kt
bike bisiklet to borrow money from dn para almak
billion milyar bravery cesaret
bird ku blanket battaniye
birth doum brotherhood kardelik
birthday doum gn blood-pressure tansiyon
biscuits biskvi beneficial yararl
black siyah budget bte
blood kan
blow a whistle ddk almak
blue mavi
boat tekne
boat cruise tekne gezintisi
bored sklm
boring skc
both her ikisi de
bottle ie
bowl kase
bread ekmek
break ara
breakfast kahvalt
breed eit
bride gelin
bridge kpr
brillant ok parlak, ok zeki
brother erkek karde
brother-in-law ein erkek kardei
brown kahverengi
building bina
bus otobs
bush allk
business i
busy megul
butter tereya
button dme
by hand elle
cake kek composition kompozisyon
call a taxi taksi armak confused kafas karmcalory kalori consist of ..den meydana gelmek
8/13/2019 ingilizce phrasal
73/179
camel deve contain iermek
camera fotoraf makinas convertible st alr araba
car araba-otomobil cook piirmek
car crash araba arpmas cooker ocak
carpenter marangoz cooking yemek yapma
carrot havu country lkecarry tamak country krsal alan
castle kale country of birth doduu lke
cat kedi court mahkeme
catch cold souk algnl cream kaymak, krema
center merkez cross kardan karya gemek
centimetre santimetre crowd kalabalk
century yztl, asr crowded kalabalk
cereal tahl curly kvrck
certainly kesinlikle customer mteri
change deitirmek confide in somebody birine gvenmek (trust)
chapel kk kilise, apel confidence gven
cheap ucuz conventional geleneksel
cheerful neeli to cuddle up to somebody birine sarlmak
cheese peynir companionship eitlik, birliktelik
chicken tavuk complicated
childhood ocukluk to come to nothing sonu vermemek,boa kmak
chimpanze empanze currently (now) imdi
chocolate ikolata
cigarette sigara
clean temiz
clerk memur
clever akll, zeki, becerikli
clock saat
close kapatmak
clothes giysi
cloud bulut
cloudy bulutlu
club kulp
coat palto, manto
cockroach karafatma
coffee kahve
coffee kahve
cold souk
colleague meslekta
color renk
comb tarak
come from .l olmakcomfortable konforlu,rahat
common ortak
common language ortak dil
compare karlatrmak
compate yarmak, rekabet etmek
complain ikayet etmek
complexion cilt
dance dans etmek
dangerous tehlikeli
dark koyu, esmer
dark-complexion buday (esmer)date of birth doduu tarih
8/13/2019 ingilizce phrasal
74/179
day dream hayal kurmak
days gnler
decide karar vermek
decide karar vermek
decision karar
deep geyikdelicious lezzetli
delivery teslim etmek
demostrate gsteri yapmak
depart kalkmak (Uak)
department store byk market
depends on bal
describe tanmlamak, anlatmak
desision of point karar verme noktas
dessert tatl
diamond elmas
diary gnce
dictionary szlk
die lmek
difference fark
different farkl
difficult zor
dinner-supper akamyemei
director ynetici, direktr
disappear ortadan kaybolmak
disappointed hayal krklna uram
discover kefetmek
dishwasher bulak makinas
distance mesafe
divorced boanm
dog kpek
doing housework ev ii yapmak
dolphin yunus
doughter kz ocuk
down aa doru
downstairs alt kat
dress elbise
driving licence ehliyet
drug uyuturucu
during boyunca,esnasnda
depression depresyon
despite/in spite of ramen
discreet gizli
to drop out of terk etmek
to do research into sth aratrma yapmak
to devote time to sb/st zamann birine/
bireye ayrmak
earrings kpe
earthquake deprem
easly kolayca
east dou
easy kolay
education eitimegg yumurta
8/13/2019 ingilizce phrasal
75/179
else baka
embarrased utanm
employ
employed ii olan
employee alan
employer iverenemployment i
engine makine
engineer mhendis
enjojable ho, zevkli
enough yeterli
enourmous
entrance giri
envelope zarf
environment evre
escape kamak
even hatta
event olay
everythink herey
exact time kesin saat
exam snav
examine incelemek,muayene etmek
excellent mkemmel
excited heyecanl
exciting heyecan vermek
exhibition sergi
exist var olmak
existence varlk
existentializm varoluuluk
exit k
expect bir eye niyet etmek
expensive pahal
experience deneyim
expert uzman
explain aklamak
explanation aklama
era dnem
to engender olumasna neden olmak
embarrasment utan
fat ya
fail an exam snavda kalmak
faint baylmak
fair-blonde sar sa
fair-complexion sar benizli
fall autumn
fall in love ak olmak
family aile
famous nlfantastic inanlmaz ho, gzel
8/13/2019 ingilizce phrasal
76/179
farm iftlik
farmer ifti
fast hzl
fat iman
father baba
father-in-love kaynpederfault hata
favorite en beenilen
feeling his
finger parmak
finish bitirmek
fit sk, salkl
fix tamir etmek
flat kat-daire
flower iek
flu nezle
fluent akc
fog sis
food ayak
for example rnein
foreign language yabanc dil
forename ilk ad
fortunately
foster doughter manevi kz
foster son manevi oul
freckles iller
french fries kzarm parmak patates
friend arkada
friendly dosta, gleryzl
frightened korkmu
fringe kahkl
from now on artk (olumlu durumlar)
fruit meyve
fruit juice meyve suyu
fun elence
forever daima, sonsuza kadar
foreign investor yabanc yatrmc
game oyun
garden bahe
geography corafya
get married evlenmek
get on binmek
get stuck
glad memnun, happy
global kresel
go for a running hafif kouya kmak
go on a diet diyette olmakgo running kouya gitmek
8/13/2019 ingilizce phrasal
77/179
go shopping alverie gitmek
go swimming yzmeye gitmek
go walking yrye gitmek
golf course golf sahas
good iyi
good idea iyi fikirgood-looking gzel
grade derece, snf
graduate mezun
graduate (from) mezun olmak
grammer gramer
grand father bykbaba
grand mother bykanne
grapes zm
grass im
green yeil
grilled zgara
grilled fish zgara balk
grilled meat ball zgara kfte
grilled steak zgara biftek
grom damat
guest misafir, otel mterisi
guy adam
guilt su
good-fun elenceli
garment giysi
to give a lift to sb. birini arabaya almak,
arabayla bir yere brak-
mak
to give thought to birisi veya bir konu
someone/something hakknda dnmek
hostility dmanlkhabit alkanlk
hair sa
hall konferans,balo salonu
hamburger hamburger
hand out
handsome yakkl
hang asmak, sarktmak
happen olmak, meydana gelmek
hard working ok alan
hat apka
hazel fndk
head kafaheadache baars
8/13/2019 ingilizce phrasal
78/179
health salk
healthy salkl
heavy ar
height uzunluk
height ykseklik
help to blind krlere yardm etmekherb ifal ot-bitki
hero kahraman
hiccups hkrk
hide-and-seek saklamba
hijact uak karmak (korsann)
hill tepe
hire kiralamak
historic tarihi
history tarih
holiday tatil
home ev,yuva
hometown doduu kent
horrible korkun
horror film korku filmi
hot scak
how many ne kadar (saylanlar)
how much ne kadar (saylamayanlar)
huge very big
human insan
human being insanolu
hungry a
hunt avlanmak
husband erkek e
hardship zorluk
healthcare salk hizmeti
I'am broke paraszm,meteliksizim)
ice-cream dondurma jacket ceket
idea fikir jam reel
if eer jewellery mcevher
important nemli join katlmak
impossible mmkn deil journey gezi,yolculuk
impression izlenim jumper kazak
improve gelimek gelitirmek jungle tropik orman
improve kymetlendirmek
in fact aslnda
incredible inanlmaz
information bilgi
information technology bilgi teknolojisi
intelligent anlayl, akllintend niyet etmek
8/13/2019 ingilizce phrasal
79/179
intention niyet
interested ilgili
international uluslar aras
into iine key anahtar
introduce tantmak, tantrmak keywords anahtar szck
invent icat etmek kill ldrmekinvention icat kilometre kilometre
inventor mucit kind eit
iron t kitten-puppy kpek yavrusu
irresponsible sorumsuz knife bak
to indulge (in) kendine hayatn kk knock vurmak, arpmak
zevklerini ikram etmek
in comparison to karlatrldnda
in moderation makul llerde
lake gl
lamb kuzu
land uan inmesi
landlord
language dil, lisan
large byk, geni
law kanun
lawn bahe, avlu
lazy tembel
lead klavuz, liderlik etme
leaky
legend efsane
letter mektup
library ktphane
life hayat
lift-elevator asansrlike holanmak
8/13/2019 ingilizce phrasal
80/179
like holanmak
link balant
live canl
live yaamak
lively hayat dolu
loan dn vermelogical mantkl
long uzun
look grnmek
look after ilgilenmek
look excited heyecanl grnmek
look happy mutlu grnmek
look pale solgun grnmek
look unhappy mutsuz grnmek
look worried endieli grnmek
love ak
love ak olmak
lovely ho, sevimli
lunch le yemei
lottery piyango
machine makine
made in .de yaplm
make a living hayat idame ettirmek
manager ynetici
manly erkeke
marital status medeni durum
mark iaret
marriage evlenme
married evli
marry evlenmek
maybe belki
meal n
meat et
medicine ila
medium length ortaboy
mend tamir etmek
mention anma, zikir
mess karmaameter metre
8/13/2019 ingilizce phrasal
81/179
mice fareler
middle orta
military service askerlik
milk st
mime-artist pandomim sanats
miserable sefil, berbatmobile hareketli
months aylar
moonlight ay
most of all en nemlisi
mostly ounlukla
mother anne
mother-in-love kaynvalide
motorbike motorsiklet
mouse fare
move hareket etmek
mow bimek
museum mze
mustache byk
materialistic maddeci
name isim
national lottary piyango, lottary
natural medicine doal ila
near yaknnda
nearby yaknnda
nearly yaklak
necessary gerekli
neighbour komunervous sinirli, tedirgin
network a
new yeni
newspaper gazete
next bir sonraki, ertesi
nice ho
north kuzey
northwest kuzeybat
notice farketmek
noticed farketmek
novel roman
nowadays imdilerdenuts kuruyemi
8/13/2019 ingilizce phrasal
82/179
no longer artk (olumsuz)
occur meydana gelmek
ocean okyanus
of medium height orta boy
old yal
on business inedeniyle
on crutches koltuk denekleri
on food yryerek
on holiday tatilde
on top stne,stnde
open akopen ak szl
open amak
orange turuncu
orange portakal
ordinary sradan
original orijinal, ilk,balang
originally balangta
other dieri
out of dar
outdoor dars
over zerinde
own sahip olmak
outrageous ahlaksz
8/13/2019 ingilizce phrasal
83/179
oppressive baskc
outlook gr , grn
out-of-control kontrol d
on contract basis szlemeli
painting resim qualification diploma, vasf
pair of jeans kot pantolon qualified diplomal, vasfl
pale-complexion beyaz tenli quite olduka
palm tree palmiye aac put on to wear elbise giymek
paper-clip ata pointless anlamsz
parents anne-baba ebeveyn to be parched with kurumak (susuzluktan)
park park etmek purse para kesesi
parrot papaan profit kar
pasta hamur ileri
pastry shop pastane
pat drtmek
path yaya yolu, patika
peaceful huzurlu
pedestrian yaya
people insanlar
perfect mkemmel
perhaps belki
permit izin vermek
pet ev hayvan
petrol benzin
picture resim
pill hap,ila
pink pembe
plane uakplant plan yapmak
8/13/2019 ingilizce phrasal
84/179
plump balketi
pocketknife ak
poem iir
poet air
poison zehir
poisonous zehirlipolite nazik, kibar
politician politikac
pony tail at kuyruu
poor fakir
popular popler
population nfus
portrait portre
possible mmkn
potatoes patates
prediction tahmin
prefer tercih etmek
pregnant hamile
prepare hazrlamak
president cumhurbakan, bakan)
press basmak
price fiyat
probably muhtemelen
produce retmek
professional profesyonel
public halk
pullover kazak
purple mor
to reveal aa vurmak, ortaya karmak
race yarmak
racket raket
railway station demiryolu istasyonu
rain yamur
rain yamur yamas
rain heavily iddetli yamur yamas
real gerek
really gerekten
reception resepsiyon
red krmz
reformer reformcu
relaxing rahatlatc
religious dini, dindar
remote control uzaktan kumanda
rent kira
rent kiralamak
repair tamir etmek
replace bir eyin yerini almak
reply to answer
return geri dnmek
rich zengin
river nehir
rob hrszlk yapmak
rock kaya
rose glrubber lastik silgi
8/13/2019 ingilizce phrasal
85/179
rubbish p
rush in ieriye hzla dalmak
rush out dar frlamak
sad zgn
safely gvenli bir biimde
salad salata
salary maa
salesman erkek satc
sandwich sandvi
sausage sosis
scar yara izi
scooter skuter
screen manzara
seaside deniz kenar
seasons mevsimler
seat koltuk (otobs, sinema)
secondary (school) ortaokul
send gndermek