ingilizce phrasal

Embed Size (px)

Citation preview

  • 8/13/2019 ingilizce phrasal

    1/179

    abide by itaat etmek

    account for izah etmek, aklamak (explain) (2) sebep olmak

    act on (bir tavsiye/t vb) -- zerine harekete gemek, -- e gre davranmak

    act up (1) abuk sabuk davranmak (2) adam akll almamak

    air out oday havalandrmak

    ask for rica etmek

    ask out birine kma teklifinde bulunmak

    back down geri adm atmak (withdraw)back out of pull out of -- den ekilmek

    back up (1) desteklemek, arka kmak (support) (2) yedeklemek

    bargain for take into account, take into consideration hesaba katmak, gz nnde bulundurmak

    become of bana gelmek

    blow out fleyerek sndrmek

    blow up iirmek, patlatmak

    break down (1) (makinenin) bozulmak (2) alamak (3) kklerine ayrmak

    break in (1) almak (2) soymak

    break into soymak, zorla girmek

    break off son vermek, bitirmek

    break out patlak vermek

    break out of firar etmek

    break up ayrlmak, boanmak

    bring down (1) (fiyat)indirmek (2) (hkmet vb) devirmek (overthrow)

    bring off zorluklara ramen baarmak

    bring out (1) yaymlamak (publish) (2) piyasaya yeni bir mal srmek

    bring round ayltmak

    bring up yetitirmek/kusmak/ortaya konu atmak

    brush up (on) eski bilgisini tazelemek, tozunu almak (mecazi anlamda)

    bump into run into (1) karlamak (2) arpmak

    burn down (1) (yangnda) yanp kl olmak (2) yakp kl etmekbuy off pay off rvet yedirmek

    buy out bir iyerini birinden satn almak

    call down put down tell off azarlamak (admonish)

    call for gerektirmek, istemek (demand)

    call in haber etmek/ziyaret etmek

    call off iptal etmek

    call up (1) telefon etmek (2) askere armak (recruit)

    calm down (1) sakinlemek (2) sakinletirmek

    carry on devam ettirmek

    carry out uygulamaya koymak/yrtmek (deney vb)

    catch on poplarite kazanmak, beenilmek, halk tarafndan tutulmak

    catch up with keep up with ayn seviyeye ulamak, yetimek

    check in (otelde vb) yer ayrtmak, kayt yaptrmak

    check out bir yerden ayrlrken hesab kapatmak

    cheer up neelenmek, neelendirmek

    clear off temizlemek (orman, leke vb)

    close down iflas etmek

    close up dkkan gn sonunda kapatmak

  • 8/13/2019 ingilizce phrasal

    2/179

    come across tesadfen karlamak (run across)

    come by come into mirasa konmak (inherit)

    come out (1) ortaya kmak (2) filizlenmek

    come over stesinden gelmek (deal with)

    come round (1) aylmak (come to) (2) ziyaret etmek

    come round come over ziyaret etmek

    come to come round aylmak

    come up agains yz yze gelmekcome up with ortaya bir dnce atmak, retmek

    cope with ba etmek, stesinden gelmek

    cope without do without -- sz idare etmek

    count on rely on depend on bel balamak, gvenmek, dayanmak

    count out leave out karmak,hesaba katmak

    cross out stn izmek, silmek

    cut across go across kestirme yoldan gitmek

    cut down (on) cut back (on) azaltmak, ksmak (sigara, alkol vb)

    cut in szn kesmek, araya girmek, iine engel olmak (interrupt)

    cut out (bir yerden bir resim/tablo vb) kesip karmak

    cut up dilimlemek

    die down yatmak, dinmek (grlt, ses vb)

    do away with ykmak (abolish)

    do over start over sil batan yapmak

    do up (1) kemer balamak (2) restore etmek

    do without cope without -- sz idare etmek

    doze off fall asleep uyuya kalmak

    draw up taslak hazrlamak, plan izmek

    dress up resmi kyafet giyinmek, k giyinmek

    drop by stop by ziyaret etmek, (evine vb) damlamak

    drop off yolcu indirmekdrop out of (okulu vb) terketmek, brakmak

    fall down yere dmek

    fall out (with) kavga etmek

    figure out make out anlamak (understand)

    fill out form doldurmak

    fill up benzin deposunu doldurmak

    fill up with ile dolu olmak, dolmak

    find out renmek, kefetmek (discover, learn)

    flood in flock to bir yere akn etmek

    get along with get on with iyi geinmek

    get at ima etmek, demek istemek

    get away (with) run off kamak, svmak

    get back kaybettiin bir eye kavumak

    get by geinmek, hayatta kalmak (survive)

    get down moral bozulmak

    get into (taksiye, asansre vb) binmek

    get off aratan inmek (toplu tattan)

    get on binmek (toplu tatlara)

  • 8/13/2019 ingilizce phrasal

    3/179

    get on with get along with biri ile iyi geinmek, iyi arkada olmak

    get out of (arabadan, asansrden vb) inmek (2) -- den uzak durmak

    get over (1) stesinden gelmek, zmek (sort out work out) (2) (hastalk iin) iyilemek (pick up

    get rid of (1) -- den kurtulmak (2) bandan savmak

    get up uyanmak

    give in pes etmek, mcadeleye teslim olmak (surrender)

    give up vazgemek, brakmak (abandon)

    go down with come down with hastalanmak, yataklara dmekgo in for yazlya/yarmaya girmek

    go off (1) patlamak (explode) (2) kurulu bir aletin almas (zil, alar saat vb) (3) (yemek vb) e

    go on devam etmek (continue)

    go out yanan bir eyin snmesi (2) cereyanlarn kesilmesi

    go over (1) gz atmak (go through) (2) ziyaret etmek

    go through go over bir eye gz atmak, incelemek, gz gezdirmek

    go with uygun olmak, yakmak (match)

    go without dayanmak, idare etmek (su, yemek vb olmadan )

    grow into (elbisenin) tam oturmas, yakmas

    grow out of elbisenin kk gelmesi

    grow up yetikin olmak, bymek

    hand in elden teslim etmek (submit)

    hand out elden datmak (distribute)

    hang down telefonu suratna kapatmak

    hold on hang on (telefonda vb) beklemek

    hold up gecikmek/soymak (banka),soygun yapmak

    iron out uzlamak, sorunu halletmek

    join in katlmak (participate in take part in)

    jot down take down copy down write down not almak, kaydetmek

    keep away (fro uzak durmak

    keep in touch get in touch with irtibata gemek, balant kurmakkeep on carry on yapmaya devam etmek, yapadurmak (continue)

    keep out -- den uzak durmak, girmemek

    keep to stick to sadk kalmak, bal kalmak (diyete, sze vb)

    keep up with catch up with hzna/seviyesine yetimek

    kick out kovmak, kna tekmeyi basmak

    knock out (1) darbe indirip bayltmak (2) k elemek

    knock somebod birine arpp devirmek

    knock somethin (1) ykmak (demolish) (2) devirmek

    laugh about bir olay aklna geldike glmek

    laugh off glp gemek

    lay down kural koymak

    lay off iten karmak (dismiss)

    leave out count out hari tutmak, dahil etmemek

    let down yzst brakmak, hayal krklna uratmak

    let in (1) ieri buyur etmek (2) emmek, sourmak (absorb)

    let in on haberdar etmek, bilgilendirmek

    let out serbest brakmak (realease)

    let up yamurun dinmesi (cease)

  • 8/13/2019 ingilizce phrasal

    4/179

    listen in konuulanlara kulak kabartmak (overhear)

    live off srtndan geinmek

    live on feed on ile beslenmek, ile geinmek

    look after ilgilenmek, bakmn stlenmek

    look down on aalamak

    look forward to drt gzle beklemek

    look into aratrmak

    look out (for) watch out (for) dikkatle baknmak, aramaklook up aramak (szlkten, ansiklopediden kelime, bilgi vb)

    look up to sayg duymak

    make for leave for head for -- e doru gitmek

    make out (1) anlamak (figure out) (2) gzleriyle seebilmek

    make up (1) uydurmak (fabricate) (2) oluturmak (form, constitute)

    make up for telafi etmek (compensate)

    make up to yalakalk yapmak (flatter)

    miss out (on) unutmak, gzden karmak, dahil etmeyi unutmak

    open up (to) birine almak

    part with -- den ayrlmak

    pass away lmek (die)

    pass out baylmak (faint)

    pay off (1) rvet vermek/yedirmek (buy off) (2) hara vermek (3) borcunu kapatmak, tm bor

    pick out semek (select)

    pick up (1) anlamak, kavramak (2) birini/bir eyi bir yerden almak (3) iyilemek, ifa bulmak (

    play down kmsemek, alay etmek, hafife almak

    point out call attention to draw attention to vurgulamak, dikkati ekmek

    pour down saanak ya

    pull through ifa bulmak, iyilemek (pick up)

    put aside cast aside save up para biriktirmek, kenara para koymak

    put away dzenlemek, derlemek, toplamakput down tell off rezil etmek/fralamak

    put forward put forth ne srmek, sz konusu yapmak

    put off ertelemek/midesini bulandrmak/konsantresini bozmak

    put on giyinmek/kilo almak

    put out sndrmek

    put through telefona balanmak

    put up arlamak/ba stne koymak/monte etmek/fiyat artrmak

    put up with hogrl olmak/ katlanmak

    quiet down sessiz olmak, sesini kesmek

    rip off kazklamak (overcharge)

    rule out gz ard etme, saymama, dahil etmeme (exclude, eliminate)

    run across come across tesadfen rastlamak

    run into (1) tesadfen karlamak (come across) (2) bir yere veya bir eye arpmak (bump into

    run off fotokopi ile oaltmak (duplicate)

    run out tkenmek (expire)

    run over arabayla ezmek

    rush in alel acele ieri girmek

    rush out alel ecele dar kmak

  • 8/13/2019 ingilizce phrasal

    5/179

    see off wave off uurlamak

    see through (1) birinin i yzn/niyetini anlamak (2) durumun/olayn i yzne vakf olmak, olup bit

    sell out satp tketmek (2) ok satp tkenmek (kaset, kitap vb)

    send for (doktor, musluku vb) artmak

    set off (1) yola kmak (set out) (2) balatmak (launch)

    set out (on) set off yola kmak, yolculua kmak

    set up kurmak

    settle down hzl bir hayat tarzndan elini eteini ekmek, durulmaksettle in yerlemek

    show around etraf gezdirmek

    show off hava atmak

    show up turn up kagelmek, varmak (partiye, derse vb)

    shy away (from ekinmek, -- den utanmak

    slow down yavalamak

    sort out problem zmek/snflandrmak

    speak for -- nn adna konumak

    speak out itiraf etmek (confess)

    speak up konuurken sesini ykseltmek

    spell out (TBMM, AIDS, UFO gibi ksaltmalar) almn yazmak

    stand for temsil etmek, anlamna gelmek (UFO stands for Unidentified Flying Object

    stand out kabak gibi srtmak, gze arpmak

    step down istifa etmek (resign)

    stick to keep to sadk kalmak, bal kalmak (diyete, sze vb)

    switch/turn on altrmak, amak (elektrik vb)

    take after look like benzemek (resemble)

    take down jot down copy down write down not almak, kaydetmek

    take in (1) elbise daraltmak (2) anlamak (3) birini kandrmak

    take off kyafet karmak/uak-havalanmak/kilo vermek/taklit etmek/maln piyasadan kalkmas

    take on stlenmek (sorumluluk) (assume)take out pull out di ekmek/p dar atmak

    take over take charge of devralmak

    take to istemek, arzulamak

    take up (with) hobi edinmek,yer zaman kaplamak

    talk into ikna etmek (persuade)

    tear down pull down knock down ykmak, yerle bir etmek

    tear out defterden sayfa koparp karmak

    tear up yrtmak, para pinik etmek

    think over derin derin dnmek

    think up think out dream up yeni bir eyler dnmek, akl etmek

    throw away pe atmak

    tip off bilgilendirmek (inform)

    touch on point out deinmek, vurgulamak (emphasize)

    try on zerinde denemek (elbise, ayakkab vb)

    try out (metod, teknik, yol yordam vb) denemek

    turn down (1) (televizyon, radyo vb) sesini ksmak (2) geri evirmek, reddetmek

    turn off kapatmak (alan bir makineyi/ vb)

    turn up ses amak/varmak, ulamak

  • 8/13/2019 ingilizce phrasal

    6/179

    use up kullanp tketmek

    wait on birilerine hizmet etmek, servis yapmak

    wake up uyanmak, uyandrmak

    walk out bir eyi/birisini protesto ederek bulunduu yeri terk etmek

    wave off see off uurlamak

    wear away anmak, ypranmak

    wear off (topra vb) andrmak

    wear somebody yormak, ypratmak (tire out)wear something eskitmek, ypratmak

    wipe down wipe off (bezle, frayla vb) bir zemini temizlemek

    work out (1) zor bir durumun stesinden gelmek (2) problem zmek (3) hesaplamak

  • 8/13/2019 ingilizce phrasal

    7/179

  • 8/13/2019 ingilizce phrasal

    8/179

  • 8/13/2019 ingilizce phrasal

    9/179

    kimek, bozulmak

  • 8/13/2019 ingilizce phrasal

    10/179

    unu demek

    ) (dolmua, oto vb) yolcu almak

  • 8/13/2019 ingilizce phrasal

    11/179

    ni iyi anlamak

  • 8/13/2019 ingilizce phrasal

    12/179

    back out of pull out of -- den ekilmek

    break out of firar etmek

    brush up (on) eski bilgisini tazelemek, tozunu almak (mecazi anlamda)

    call attention to draw attention to vurgulamak, dikkati ekmek

    catch up with keep up with ayn seviyeye ulamak, yetimek

    come down with hastalanmak, yataklara dmekcome up against yz yze gelmek

    come up with ortaya bir dnce atmak, retmek

    cut down (on) cut back (on) azaltmak, ksmak(sigara, alkol)

    do away with ykmak (abolish)

    drop out of (okulu vb) terketmek, brakmak

    fall out (with) kavga etmek

    fill up with ile dolu olmak, dolmak

    get along with get on with iyi geinmek

    get away (with) run off kamak, svmak

    get on with get along with biri ile iyi geinmek, iyi arkada olmak

    get out of (arabadan, asansrden vb) inmek (2) -- den uzak durmak

    get rid of (1) -- den kurtulmak (2) bandan savmak, defetmek

    go down with come down with hastalanmak, yataklara dmek

    go in for yazlya/yarmaya girmek

    grow out of elbisenin kk gelmesi

    join in katlmak (participate in take part in)

    keep away (from) uzak durmak

    keep in touch with get in touch with irtibata gemk, balant kurmk

    keep up with catch up with hzna/seviyesine yetimek

    knock somebody down birine arpp devirmek

    knock something down (1) ykmak (demolish) (2) devirmeklook forward to drt gzle beklemek

    look out (for) watch out (for) dikkatle baknmak, aramak

    look up to sayg duymak

    lose count of saysn armak

    make contact with kontak kurmak

    make room for yer amak

    make sense of anlamak

    make up for telafi etmek (compensate)

    make up to yalakalk yapmak (flatter)

    miss out (on) unutmak, gzden karmak, dahil etmeyi unutmak

    open up (to) birine almak

    pay a compliment on iltifatta bulunmak

    play a trick on kafaya almak, alay ederek tuzaa drmek

    put up with hogrl olmak/ katlanmak

    set out (on) set off yola kmak, yolculua kmak

    take over take charge of devralmak

  • 8/13/2019 ingilizce phrasal

    13/179

    take up (with) hobi edinmek,yer zaman kaplamak

    wear somebody out yormak, ypratmak (tire out)

    wear something out eskitmek, ypratmak

  • 8/13/2019 ingilizce phrasal

    14/179

    abrupt ani, sert

    abruptly aniden, birden bire

    absolutely kesinlikle

    absorbing srkleyici (roman vb)

    absorptive emici

    abstract soyutabsurd gln, sama ( ridiculous)

    abundant bol, bereketli

    abusive bozuk

    acceptable makul, Kabul edilebilir

    accessible to eriilebilir, ulalabilir

    accidental rastlant olarak, kazaile

    accurate yanlsz , eksiksiz

    addicted tiryaki, baml

    addictive bamllk yapan

    additional ilave

    adequate yeterli (sayda/miktarda)

    adhesive yaptrc, tutkal

    adventurous maceral, srkleyici

    adverse ters, zt, kt

    affectionate (1) efkatli (2) sevecen (kedi vb)

    affluent zengin

    aggressive saldrgan

    alert uyank, dikkatli, tetikte

    alert uyank, tetikte

    altruistic fedakar

    amazing artc, muhteemambitious (1) hrsl (2) iddial

    ample bol, bereketli

    ancestor ata, cet

    annoying sinir bozucu

    anxious endieli

    apparent bariz, belli

    appropriate for uygun, elverili

    approximate yaklak, takribi

    capricious kaprisli

    arable verimli (toprak)

    arid kurak, orak

    arrogant kibirli

    artificial suni, yapay

    assassin katil

    attractive ekici, cazip

    aware of bilincinde, farknda

  • 8/13/2019 ingilizce phrasal

    15/179

    awful korkun, berbat

    awkward (1) tuhaf, garip (2) sakar

    bare plak, yaln

    barren kurak, orak ( arid)

    baseless temelsiz, aslsz

    belligerent savabeneficial to karl, faydal

    bewildering afallatc, artc

    biased against n yargl

    bitter ac

    blind kr

    blunt 1. kr ( bak vb ) 2. kaba , dobra ( insan)

    blurry bulank (grnt)

    boastful vngen, kendini beenmi

    bold cesur

    boring skc

    braggart ukala, kendini beenmi

    brave cesur

    brief ksa, z

    bright parlak

    brilliant harika, mkemmel

    brittle (1) nazik, krlgan (2) gevrek

    broad geni

    brutal zalim, acmasz

    bulky hantal, ok yer kaplayan

    bumpy engebeli arazi

    busy megul, youncalm sakin

    candid ak szl ( outspoken)

    capable of yetenekli , kapasiteli

    captivating byleyici, nefes kesici

    carefree vurdumduymaz

    caring duyarl, umursayan

    casual (1) sradan (2)havadan sudan

    catastrophic felaket, korkun

    cautious dikkatli, uyank

    celebrity nl

    certain kesin

    charitable hayrsever, yardmsever

    charming byleyici, muhteem

    cheerful neeli

    chilly souk

    clever zeki

  • 8/13/2019 ingilizce phrasal

    16/179

    clumsy sakar

    coarse kaba, przl

    coherent uyumlu, ahenkli

    coincidental tesadfi

    comfortable konforlu, rahat

    common (1) ortak (2) sradan, yaygncomplicated karmak

    composed souk kanl ( cool)

    comprehensive kapsaml, detayl

    compulsory zorunlu

    conceited kibirli, burnu havada

    concerned about endieli

    concerned with ilgili, merakl

    conclusive kesin, net ( decisive)

    concrete somut

    confident kendinden emin

    confined to snrl

    confused kafas karm

    congested (1) kalabalk (2) tkanm

    conscious of bilincinde, farknda

    considerable nemli/byk lde

    considerate dncel, nazik

    consistent with tutarl

    constant srekli, devaml

    contagious bulac (hastalk)

    contestant yarmac

    controversial tartmalconvincing ikna edici

    cool (1) serin (2) souk kanl

    correct doru, yanlsz

    corrupt rveti, ahlaksz

    cost-effective masrafna, zahmetine deen, ucuza gelen

    costly pahal, maliyeti ok

    counterfeit sahte

    courageous cesur ( brave)

    cowardly korkak

    credulous saf, kolay kanan

    criminal sulu

    crowded with kalabalk

    crucial to ok nemli ( vital)

    cruel zalim

    cunning kurnaz ( crafty)

    curable tedavisi mmkn (hastalk)

  • 8/13/2019 ingilizce phrasal

    17/179

    curative ifal

    curious (1) merakl (2) ilgin

    curly kvrck

    cute irin, sevimli

    cynical about pheci, inanmayan

    dazzling gz kamatrcdeaf sar

    decent uygun, mnasip

    decisive kesin, net ( conclusive)

    dedicated to kendini adam

    deep derin

    defective kusurlu, defolu

    deficient (in) yetersiz

    definite kesin

    deliberate kastl ( intentional)

    delicate hassas, nazik

    delicious lezzetli ( tasty)

    delightful zevkli, ho

    demanding zor zahmetli i

    dense youn

    deprived of yoksun, mahrum

    descendant torun

    desirable arzu edilir, istendik

    desperate umutsuz

    deteriorating gittike ktye giden

    determined karal

    devoid of yoksun, mahrumdevoted to kendini adam

    diligent titiz, hassas

    dim lo (k)

    diplomatic kurnaz, akll

    disabled skat, zrl

    disagreeable geimsiz/huysuz kii

    disappointed hayal krkla uram

    disastrous korkun, felaket

    discouraging cesaret krc

    discriminated against ayrmcla uram

    disdainful hor gren, kmseyen

    disgusting iren, tiksindirici

    disposable tek kullanml (jilet vb)

    disruptive (1) huzur bozan (2) ders kaynatan (renci)

    distinct farkl, belirgin

    disturbing rahatsz edici

  • 8/13/2019 ingilizce phrasal

    18/179

    diverse farkl, eitli

    dizzy ba dnen

    docile uysal, evcil

    domesticated evcil hayvan

    dormant (1) snm (volkan) (2) k uykusuna yatm (hayvan)

    doubtful phelidreadful korkun

    dreary kasvetli, skc

    drunk sarho

    dull (1) kasvetli (2) geri zekal

    durable dayankl

    dutiful itaatkar ( obedient)

    eager for hevesli ( keen on)

    eccentric tuhaf

    economic ekonomik

    edible yenilebilir yemek

    effective etkili

    elaborate ayrntl, detayl

    embarrassed yerin dibine girmi, utanm

    emphatic vurgulu

    empty bo

    endemic to yreye has

    enigmatic bilmecemsi

    enormous kocaman

    enthusiastic about hevesli

    entire tm, btn

    epidemic salgn (hastalk vb)essential temel, esas, ok nemli

    eternal sonsuz, ebedi, lmsz

    even przsz, eit

    exactly tam olarak

    exaggerated abartl X (plain)

    excellent in/at mkemmel

    exceptional sra d, olaanst

    excessive ar derecede

    exciting heyecanlandrc

    exclusive zel

    exhausted ok yorgun, bitkin

    expensive pahal

    extensive kapsaml, detayl

    external harici, d

    extra fazla

    extraordinary sra d, olaanst

  • 8/13/2019 ingilizce phrasal

    19/179

    extravagant msrif , israf

    extreme ar, u noktada

    extrovert cana yakn , giriken

    fabulous muhteem

    fair (1) adil, eit (2) ak tenli

    faithful to sadakatli, vefalfake sahte

    fallacious aldatc, sanal

    famous for nl

    fascinating byleyici

    fastidious nazl

    fatal lmcl (yara vb)

    fatigued yorgun ( exhausted)

    faulty hatal, kusurlu

    favourable olumlu, iyi

    feasible yaplabilir

    fertile (1) verimli (toprak) (2) dourgan (kadn)

    fierce (1) azgn (2) cetin (rekabet)

    firm sert/sk bir ekilde

    fizzy asitli (soda vb)

    flat dz

    flawless kusursuz

    flimsy dayanksz

    fond of dkn, tutkulu

    foolish aptal

    forgetful unutkan

    fortunate talihli, ansl ( lucky)fragile krlgan, hassas, narin

    frank drst, samimi

    fruitful verimli

    fruitless verimsiz

    frustrated hayal krklna uram

    fundamental temel, esas

    furious kzgn, fkeli

    futile bouna, bo yere

    fuzzy tyl

    generous cmert

    genius dahi, stn zekal

    genuine (1) hakiki (2) samimi, iten

    gigantic devasa

    glad memnun, honut

    gloomy lo, az kl

    gossip dedikoducu

  • 8/13/2019 ingilizce phrasal

    20/179

    graceful zarif

    gradual dereceli olarak, yava

    grateful minnettar ( thankful)

    greedy a gzl

    guilty of sulu

    gullible saf insan ( credulous)handsome yakkl

    handy kullanl, yararl

    haphazard rasgele, tesadfi

    happy mutlu

    hard working alkan

    hard sert, kat

    harmful zararl

    harmless zararsz

    harsh sert

    hasty telal

    hazardous tehlikeli ( dangerous)

    healthy salkl

    healthy salkl

    heavy ar

    helpless aresiz

    hesitant about tereddtl

    homegeneous ayn tr, homojen

    honest drst, namuslu

    hopeless umutsuz

    horrified korkmu

    hospitable konukseverhostile to dman

    huge kocaman, byk

    humble mtevaz ( modest)

    humorous komik

    identical ayn, tpk

    ignorant (of) cahil, bilgisiz

    illiterate okur yazar olmayan

    imaginary hayal rn

    imaginative hayal gc geni kii

    immature ocuk tabiatl, olgun olmayan insan

    immense kocaman

    impatient sabrsz

    impolite kaba

    impressive etkili, byleyici

    impulsive dnmeden karar veren,

    inadequate yetersiz

  • 8/13/2019 ingilizce phrasal

    21/179

    incessant srekli

    inclusive kapsayan

    incompetent beceriksiz, kabiliyetsiz

    incredible inanlmaz

    indifferent to kaytsz, ilgisiz

    indispensable to vazgeilmezinestimable paha biilmez

    infamous for kt ( notorious)

    infectious bulac, mikroplu

    infinite sonsuz, bitmez tkenmez

    inflammatory iltihapl

    ingenious dahi

    ingenuous ak, saf

    injured incinmi

    innocent of masum

    insidious sinsi

    insistent srarc

    intelligent zeki

    intense youn

    intensive youn

    intentional kastl

    internal i, dahili

    introvert iine kapank

    invalid (1) geersiz (2) ktrm, sakat

    invaluable paha biilmez

    invisible grnmez

    irrelevant to ilgisiz, alakaszirresistible kar konulmaz, dayanlmaz derecede cazip

    irreversible geri dnmsz, kurtarlamaz (hasar, zarar vb)

    irritating sinir bozucu

    jealous of kskan

    juicy sulu

    keen on dkn, hevesli

    knowledgeable bilgili

    lax with esnek, yumuak (kii)

    lazy tembel

    legible okunakl yaz

    lethal ldrc (silah, gaz vb)

    lethargic enerjik olmayan, bitkin

    light hafif

    likely to meyilli, yatkn

    listless yorgun, bitkin

    literal hakiki, gerek (anlam)

  • 8/13/2019 ingilizce phrasal

    22/179

    lively neeli, hayat dolu

    logical mantkl

    longing zlem duyan, hasret eken

    loose gevek

    lovely sevimli, ho

    loyal to sadk, vefalludicrous sama, komik

    luxurious lks

    magnified bytlm

    massive kocaman

    mature olgun (insan iin)

    mean cimri

    merciless acmasz

    messy dank

    metaphorical mecazi (anlam)

    meticulous titiz, iini zene bezene yapan, kl krk yaran

    mischievous yaramaz (unruly)

    miserable zgn , neesiz

    miserly cimri

    modest alakgnll, mtevaz ( humble)

    modest mtevaz ( humble)

    momentous hareketli

    moody morali bozuk, keyifsiz

    mortal lml, fani

    motionless hareketsiz

    mouldy kfl

    muddy amurlumutual karlkl, ortaklaa

    nave saf insan ( trusty)

    narrow dar

    nasty ba belas, kl

    native to yerli, yerel, yreye has

    naughty yaramaz ( mischevious)

    neat temiz, derli toplu (oda vb)

    necessary gerekli

    needless gereksiz

    neglectful ihmalkar

    negligible az, nemsiz

    nervous gergin

    noble asil

    nonsense sama

    notorious (for) kt nl (infamous)

    nourishing besleyici

  • 8/13/2019 ingilizce phrasal

    23/179

    nutritious besleyici

    obedient itaatkar

    obnoxious sevimsiz, itici

    obscure anlalmas zor, gizli, belirsiz

    obscure gizli, belirsiz

    obsolete modas gemiobstinate inat

    obvious ak, bariz

    occasional sradan, her zamanki

    odourless kokusuz

    offensive (1) krc, gcendirici (2) mstehcen (3) saldrgan

    optimistic iyimser

    optional semeli

    ordinary sradan

    ordinary sradan

    orphan yetim

    outspoken ak szl

    painstaking ok titiz, zenle yaplan

    paralysed felli

    partial ksmen

    passionate tutkulu, ihtirasl

    passive pasif

    patient sabrl

    peaceful (1) huzurlu, sakin (2) barsever

    peculiar olaand

    pedentic gereksiz ilerle uraan

    perfect kusursuzperilous tehlikeli

    perishable abuk bozulan (yiyecek)

    permanent kalc, srekli

    persuasive ikna edici

    pervasive istilaedici

    pessimistic ktmser

    pitiless acmasz

    plain yaln, sade

    pleasant ho, gzel (ey)

    pleased memnun, honut

    plentiful ok

    pointless sama, manasz

    poisonous zehirli

    polite kibar , nazik

    polluted kirli

    portable portatif, tanabilir

  • 8/13/2019 ingilizce phrasal

    24/179

    portionate orantl

    practical mantkl, pratik

    precise eksiksiz, yanlsz, tam

    predictable tahminedilebilir

    prejudiced (against) n yargl

    previous ncekipriceless paha biilmez

    primitive ilkel

    principal balca

    private zel, hususi

    probable muhtemel

    profitable karl, kar getiren

    prompt ani, abuk

    proper adam akll, doru dzgn

    proud of gurur duyan

    publicly alenen, herkesin iinde

    pure saf, berrak (su vb)

    purposeful amal, kastl

    quiet sessiz, sakin

    racist rk

    random rasgele, tesadfi

    rare ender

    reasonable makul, mantkl

    reckless dikkatsiz/pervasz

    redundant artk ie yaramayan

    refugee mlteci

    related to (1) akraba (2) ilgilirelative greceli, nispeten

    relentless hummal, aralksz

    reliable gvenilir

    relieved ii rahatlam

    reluctant about ekingen , isteksiz

    remarkable kayda deer, nemli

    remarkable kaydadeer, nemli

    repulsive iren

    resourceful maharetli, kabiliyetli

    respectful saygl

    respective srayla

    responsible sorumlu

    restless huzursuz

    restricted (to) snrl

    rigid sert, kaskat

    rigorous (1) gayretli (2) zahmetli

  • 8/13/2019 ingilizce phrasal

    25/179

    ripe olgun (meyve)

    ritual trensel

    romantic romantik

    roomy ferah, geni (oda)

    rotten rk

    rough kaba, przlrude kaba

    rude kaba

    rugged engebeli

    rusty pasl

    ruthless acmasz

    safe emin

    sanitary hijyenik, temiz

    satisfactory memnuniyetverici

    satisfying (1) tatmin edici (2) doyurucu (yemek)

    scared korkmu

    scary korkun, korkutucu

    scornful hor gren, kmseyen

    scruffy pasakl, derbeder klkl

    secret gizli

    secretive az sk kii

    secure gvenli

    sedative yattrc

    selfish bencil

    sensible mantkl

    sensitive hassas, duygusal

    sentimental duygusalserious ciddi

    shabby klksz, pasakl

    shallow s, derin olmayan

    shallow s , derin olmayan

    shameful utan verici

    shameless utanmaz

    sharp keskin

    shiny parlak

    shy utanga

    significant (1) nemli (2) anlaml

    silly aptal

    sincere samimi, iten, candan

    skilful becerikli , yetenekli

    slightly azck, hafiften

    slippery kaygan (yol)

    smart (1) k (2) zeki

  • 8/13/2019 ingilizce phrasal

    26/179

    smooth dz, przsz

    smooth przsz

    sociable sosyal , cana yakn

    soft yumuak

    solid kat

    sorrowful znt vericisour (1) eki (yemek) (2) acyan, aryan (boaz, ayak vb)

    spacious ferah, geni ( roomy)

    sparse seyrek

    spectacular grkemli

    spiritual (1) ruhsal (2) manevi

    spiteful kinci, kin gden

    splendid grkemli, muhteem

    spongy sngerimsi

    stable (1) dayankl (zemin) (2) istikrarl, iyi giden (ekonomi)

    stagnant (1) durgun, ilerlemeyen (ekonomi) (2) pislikten olay akmayan, d

    stale bayat

    steady istikrarl, devaml

    stiff sert, kat

    stimulating uyarc

    stingy cimri

    straight dz

    strange tuhaf, garip, acayip

    strenuous yorucu ( tiring)

    strict with sert/kat tutumlu kii

    stubborn inat

    stupid aptalsturdy dayankl

    submissive itaatkar ( obedient)

    successful baarl

    successive art arda

    sudden hemen, ani

    sufficient yeterli ( adequate)

    superficial yzeysel

    susceptible to kolay etkilenen, hassas ( vulnerable to)

    suspicious of pheli

    sweet tatl, ho

    swift abuk, acele

    tactful dnceli, nazik

    tactless patavatsz, dncesiz

    talented yetenekli , maharetli

    talkative konukan, geveze

    tamed evcil hayvan

  • 8/13/2019 ingilizce phrasal

    27/179

    tasteful zevkine dkn

    tasteless tatsz, zevksiz

    tasty lezzetli

    tedious skc ( boring)

    temporary geici

    tenant kiractender hassas, yumuak

    tender yumuak

    tenderly yumuak kalpli ( merciful)

    tense gergin

    terrible korkun

    terrific harikulade, muhteem

    terrific muhteem

    terrified korkmu

    thick kaln

    thin ince

    thirsty susam

    thorough kapsaml, detayl

    thoughtful dnceli, nazik

    tidy tertipli , dzenli

    timid korkak, ekingen

    tiny kck, mini

    tough (1) sert (2) zor (i)

    tranquil sakin, huzurlu, sessiz

    treatable tedavisi mmkn

    tremendous (1) muhteem (2) kocaman

    twin ikizugly irkin

    ultimate en son

    unavailable mevcut olmayan

    unbearable dayanlmaz

    unbending eilmez

    uncultivated ilenmemi

    uneven dz olmayan

    unhealty salazararl

    unimaginative hayalgcdar

    unique esiz, yegane

    unnatural garip

    unnecessary gereksiz

    unusual grnmedik, srad

    unusual sra d

    unwilling isteksiz

    unwise ahmak, aptal

  • 8/13/2019 ingilizce phrasal

    28/179

    upset zgn

    useful faydal, yararl

    usual herzamanki

    utter tamam, bsbtn

    vacant bo

    vague belirsiz, net olmayanvain kendini beenmi

    valid geerli

    valuable deerli

    valueless deersiz

    varied eitli

    vengeful intikamc

    versatile ok ynl, maharetli

    vigilant uyank, gz ak

    vigorous gayretle, canla bala

    violent iddetli

    visible grlebilir

    vivid canl, aklda kalc, net

    volatile uucu (alkol)

    voluntary gnll

    vulnerable to kolay incinir, hassas

    wasteful msrif, israf

    wealthy zengin

    weird tuhaf, garip, acayip

    well-behaved terbiyeli

    well-built iri yapl

    wide-awake uyanm, akgzwidespread yaygn

    widow erkek dul

    widower kadn dul

    willing gnll , hevesli

    winding virajl yol

    windy rzgarl

    wise akll, mantkl

    witty nkteli, hazr cevap

    worried zgn

    worthless deersiz

  • 8/13/2019 ingilizce phrasal

    29/179

  • 8/13/2019 ingilizce phrasal

    30/179

  • 8/13/2019 ingilizce phrasal

    31/179

  • 8/13/2019 ingilizce phrasal

    32/179

  • 8/13/2019 ingilizce phrasal

    33/179

  • 8/13/2019 ingilizce phrasal

    34/179

  • 8/13/2019 ingilizce phrasal

    35/179

  • 8/13/2019 ingilizce phrasal

    36/179

  • 8/13/2019 ingilizce phrasal

    37/179

  • 8/13/2019 ingilizce phrasal

    38/179

  • 8/13/2019 ingilizce phrasal

    39/179

  • 8/13/2019 ingilizce phrasal

    40/179

  • 8/13/2019 ingilizce phrasal

    41/179

    urgun (nehir/gl suyu gibi)

  • 8/13/2019 ingilizce phrasal

    42/179

    abruptly birdenbire hastily

    absolutely tamamen, kesinlikle utterly

    absurdly sama bir ekilde ridiculously

    abundantly bol bol profusely

    accidentally kazara onpurpose (ant.)

    accordingly buna gre, bu balamda correspondinglyaccurately tam doru bir ekilde precisely

    actually gerekte essentially

    acutely ciddi ekilde slightly (ant.)

    adamantly inat bir ekilde obstinately

    adequately yeterince sufficiently

    admittedly itiraf etmek gerekirse totellthetruth

    adventurously macera vari bir ekilde daringly

    affectingly dokunakl bir ekilde

    agreeably kabul edilir bir ekilde pleasantly

    amazingly artc bir ekilde miraculously

    ambitiously hrsla

    amusingly ho bir ekilde humorously

    anxiously endie ile nervously

    apparently grne baklrsa evidently

    appropriately uygun bir ekilde suitably

    approximately yaklak olarak roughly

    aptly uygun bir ekilde pertinently

    ardently gayretle, istekle fervently

    artfully ustaca craftily

    artificially yapay, suni olarak synthetically

    attentively dikkatle conscientiouslyattractively etkileyici bir ekilde charmingly

    automatically otomatikman bydesign

    awfully fena halde, korkun bir ekilde dreadfully

    awkwardly acemice gawkily

    badly fena halde desperately

    barely ancak, gbela scarcely

    baselessly aslszca erroneously

    beautifully gzel bir ekilde delightfully

    becomingly uygun bir ekilde fittingly

    beneficially faydal bir ekilde helpfully

    biennially iki ylda bir inalternateyears

    bitterly feci bir ekilde inconsolably

    blatantly utan verici ekilde, aka, ekinmeden unashamedly

    blissfully neeyle delightfully

    bluntly kesin bir dille straightforwardly

    bravely cesaretle courageously

  • 8/13/2019 ingilizce phrasal

    43/179

    briefly ksaca permanently (ant.)

    brightly parlak bir ekilde, zekice dazzlingly

    carelessly dikkatsizce incautiously

    casually gayri resmi olarak unceremoniously

    cautiously dikkatli bir ekilde recklessly (ant.)

    cavalierly cesaretlecertainly kesinlikle, elbette unquestionably

    cheerfully neeyle, keyifle grudgingly (ant.)

    charily ihtiyatla, istemeyerek vigilantly

    chiefly esas olarak essentially

    clearly aka evidently

    clumsily beceriksizce, acemice gracefully (ant.)

    coherently uyumlu bir ekilde consistently

    comfortably rahata contentedly

    comparatively nispeten, epeyce relatively

    competently ustaca proficiently

    completely tamamen totally

    conceivably belki possibly

    conclusively kesin olarak categorically

    consciously bilinli olarak deliberately

    consecutively arka arkaya successively

    consequently netice olarak accordingly

    considerably olduka, epeyce significantly

    conjointly mtereken, birlikte

    considerately dnceli bir ekilde thoughtfully

    consistently tutarl bir ekilde dependably

    constantly srekli olarak incessantlyconveniently elverili ekilde expediently

    convincingly iknaedicibir ekilde persuasively

    cordially samimiyetle warmly

    crudely kabaca vulgarly

    curiously merakl bir ekilde inquisitively

    currently halen, uanda formerly (ant.)

    daringly cesurca audaciously

    deadly ldrc bir ekilde, kesinlikle

    decidedly kesinlikle definitely

    decisively kararllkla determinedly

    deeply derinden, ok profoundly

    defectively kusurlu olarak unsatisfactorily

    deficiently yetersizce faultily

    definitely kesinlikle unquestionably

    deliberately kasten, bilebile intentionally

    delicately narin, hassas bir ekilde gracefully

  • 8/13/2019 ingilizce phrasal

    44/179

    densely youn bir ekilde heavily

    dependently eli kolu bal olarak powerlessly

    depressingly zerek grimly

    desirably arzu edilir bir ekilde

    desperately mitsizce, ar bir ekilde greatly

    differently farkl bir ekilde inadifferentwaydiminishingly eksilerek

    disgustingly iren bir ekilde repulsively

    dishonestly namussuzca deceitfully

    distastefully tatsz ekilde, naho bir biimde unpleasantly

    diversely farkl bir ekilde

    doubtfully kukulu bir ekilde confidently (ant.)

    dramatically arpc olarak, nemli lde noticeably

    drowsily uykulu bir ekilde sleepily

    dubiously pheyle suspiciously

    eagerly evkle, istekle keenly

    earnestly ciddi, samimi bir ekilde sincerely

    effectively etkili olarak efficiently

    effortlessly kolayca easily

    elaborately ayrntl olarak ornately

    elegantly nezaketle gracefully

    embarrassingly utan verici bir ekilde pathetically

    endearingly sevimlice sweetly

    enormously ar derecede extremely

    enthusiastically gayretli, hevesli bir ekilde excitedly

    entirely tamamen wholly

    equally eit olarak evenlyessentially esasen basically

    eternally srekli everlastingly

    eventually nihayetinde, en sonunda induecourse

    evidently belli ki obviously

    exactly tam olarak precisely

    exceedingly ar bir ekilde remarkably

    excellently mkemmel bir ekilde outstandingly

    exceptionally olaan st bir ekilde outstandingly

    excessively ar derecede extremely

    exclusively zellikle, sadece solely

    exhaustedly tkenmi, yorgun bir ekilde

    exhaustively etraflca, kapsaml bir ekilde comprehensively

    experimentally deneysel olarak

    explicitly aka unequivocally

    extensively kapsaml bir ekilde expansively

    extraordinarily olaanst bir ekilde astonishingly

  • 8/13/2019 ingilizce phrasal

    45/179

    extravagantly msrife profligately

    extremely ar derecede tremendously

    faithfully sadakatle loyally

    familiarly dosta intimately

    fantastically ar derecede incredibly

    fatally ldrc biimde, ciddi bir biimde terminallyfaultlessly kusursuz bir ekilde flawlessly

    favourably destekleyerek, olumlu grerek

    feverishly heyecanl, ateli bir ekilde vehemently

    fiercely kzgn, acmasz bir ekilde ferociously

    flatly dpedz, aka categorically

    fluently akc bir biimde fluently

    formally resmi olarak officially

    fortunately neyse ki, ok kr, iyi ki luckily

    frankly drst olmak gerekirse honestly

    frequently sk sk recurrently

    frightfully korkun bir ekilde dreadfully

    fully tamamen completely

    fundamentally esasen, esasl bir ekilde primarily

    generously cmerte charitably

    gently nazike, yavaa, tatllkla tenderly

    gradually giderek, git gide artarak progressively

    greatly olduka, fazlaca, epeyce significantly

    half-heartedly isteksizce lackadaisically

    hardly hemen hemen hi, zar zor byahair'sbreadth

    harshly serte, kaba bir ekilde austerely

    hastily aceleci bir ekilde hurriedlyheavily ar, youn bir ekilde profoundly

    hesitantly tereddtl bir ekilde uncertainly

    highly hayli decidedly

    hopefully mitle despairingly (ant.)

    hospitably misafirperverlikle warmly

    humorously espirilibir ekilde hilariously

    immensely fazlasyla, gayet immeasurably

    immorally ahlakszca wickedly

    impeccably hatasz olarak perfectly

    impressively etkileyici bir ekilde notably

    incautiously dikkatsizce impetuously

    incessantly srekli olarak sporadically (ant.)

    incompetently beceriksizce, acemice ineptly

    inconsiderately dncesizce thoughtlessly

    incorrectly yanl olarak erroneously

    increasingly giderek, gitgideartarak progressivelymore

  • 8/13/2019 ingilizce phrasal

    46/179

    indecently edepsizce, ahlakszca offensively

    indecisively kesin olmayarak irresolutely

    indefinitely sresiz olarak adinfinitum

    independently bamsz olarak autonomously

    indifferently ilgisizce uncaringly

    indisputably tartmasz bir ekilde unquestionablyindividually ayr ayr separately

    inevitably kanlmaz biimde unavoidably

    infectiously bulac olarak

    inferentially imal bir ekilde

    inherently doal olarak innately

    initially balangta originally

    intelligently akllca cleverly

    intelligibly anlalr biimde comprehensibly

    intensely youn bir ekilde strongly

    intentionally bilebile, kastl olarak deliberately

    invariably srekli olarak, hi amadan perpetually

    inwardly ieride secretly

    joyfully neeyle merrily

    lately son zamanlarda, yaknlarda newly

    literally harfi harfine accurately

    lively (adj.) canl, neeli energetic

    luckily ansl ekilde fortunately

    mainly ounlukla primarily

    masterly ustaca

    mercilessly acmaszca ruthlessly

    merely sadece onlymeticulously kl krk yararak painstakingly

    mildly lml bir ekilde gently

    miraculously mucize eseri astoundingly

    moderately lml bir ekilde reasonably

    mournfully kederli bir ekilde somberly

    mourningly kederlice

    mutually karlkl olarak reciprocally

    naturally doal olarak obviously

    nearly neredeyse practically

    nervously sinirli olarak apprehensively

    notably zellikle remarkably

    obscurely anlalmayacak ekilde vaguely

    outwardly da dnk bir ekilde externally

    painfully strap vererek agonizingly

    partially ksmen partly

    particularly zellikle chiefly

  • 8/13/2019 ingilizce phrasal

    47/179

    patiently sabrla good-naturedly

    peacefully huzurlu bir ekilde serenely

    peculiarly acayip ekilde strangely

    perfectly mkemmel bir ekilde absolutely

    perpetually daima everlastingly

    persistently inatla indefatigablyplacidly nazike gently

    plainly aka straightforwardly

    pleadingly yalvararak

    pleasantly ho bir ekilde agreeably

    potentially imkan dahilinde

    practically hemen hemen virtually

    precisely tam olarak exactly

    preferably tercihen ifpossible

    presumably muhtemelen mostprobably

    previously nceden beforehand

    privately zel olarak confidentially

    profoundly derinden, ok intensely

    progressively aamal olarak increasingly

    prominently egemen, baskn bir ekilde outstandingly

    properly uygun ekilde correctly

    proportionally orantl olarak

    publicly alenen openly

    purely sadece, yalnz merely

    quickly abuk, acele bir ekilde swiftly

    randomly rast gele haphazardly

    rapidly hzlca hurriedlyreadily hemence, isteyerek eagerly

    reasonably olduka sensibly

    recklessly dikkatsizce, pervaszca heedlessly

    regularly dzenli olarak recurrently

    relatively nispeten somewhat

    relentlessly merhametsizce unremittingly

    reliably gvenilir ekilde dependably

    reluctantly gnlszce grudgingly

    remarkably dikkate deer biimde extraordinarily

    resolutely azimle determinedly

    respectively sras ile correspondingly

    restrictedly snrl bir ekilde

    roughly kabaca approximately

    safely gvenli bir ekilde safeandsound

    satisfactorily tatmin edici biimde acceptably

    securely gvenle, kesin olarak firmly

  • 8/13/2019 ingilizce phrasal

    48/179

    sensibly makul bir ekilde prudently

    sensitively duyarlca sympathetically

    sentimentally duygulu bir ekilde

    seriously ciddi bir ekilde gravely

    severely sert, ciddi bir sekilde sternly

    shortly yaknda, ksaca soonshyly rkeke timidly

    simply sadece purely

    simultaneously ezamanl concurrently

    skillfully becerikli bir biimde proficiently

    slightly hafife considerably (ant.)

    slowly yavaa leisurely

    slyly sinsice furtively

    smoothly sorunsuz olarak effortlessly

    solely sadece exclusively

    sorrowfully hazinbir ekilde regretfully

    sparsely seyrek olarak thinly

    spontaneously kendiliinden onimpulse

    steadily dzenli bir ekilde progressively

    stupidly ahmaka unwisely

    substantially nemli lde considerably

    successively arka arkaya consecutively

    succinctly ksaca concisely

    sufficiently yeterlibir ekilde amply

    suitably uygun ekilde duly

    superficially yzeysel olarak seemingly

    surely muhakkak certainlytactlessly patavatszca crassly

    tenderly efkatle affectionately

    terribly korkun, mthi bir ekilde appallingly

    thoroughly tamamen completely

    thoughtlessly dncesizce tactlessly

    tightly skca firmly

    timidly rkeke apprehensively

    tolerantly toleransl bir ekilde impatiently (ant.)

    tremendously ar bir ekilde enormously

    truly gerekten truthfully

    ultimately sonunda eventually

    unconsciously bilinsizce instinctively

    undeniably inkar edilmez bir ekilde indisputably

    undoubtedly phesiz unquestionably

    unexpectedly anszn unpredictably

    unpleasantly naho bir ekilde distastefully

  • 8/13/2019 ingilizce phrasal

    49/179

    unusually nadiren uncommonly

    urgently acilen straightaway

    utterly tamamen totally

    vaguely belirsizce indistinctly

    variably kararsz steadily (ant.)

    vehemently iddetle ferventlyvigorously gayretli, yorucu bir ekilde robustly

    virtually neredeyse, hemen hemen practically

    vitally hayati olarak essentially

    voluntarily gnll bir ekilde willingly

    wastefully savurgan bir ekilde lavishly

    widely yaygn olarak broadly

    willingly isteyerek enthusiastically

    wisely akllca astutely

  • 8/13/2019 ingilizce phrasal

    50/179

    (a pair of) shoes pabular

    (to wear) make-up makyaj yapmak

    a bottle of water bir ie su

    a bowl of cereal bir kase tahl

    abdomen gbekliabout hakknda

    about yaklak

    accent aksan

    acceptable kabul edilebilir

    accident kaza

    accidently kazayla

    according to buna gre

    across kardan karya

    actually aslnda

    address adres

    advertisement reklam

    aeroplane uak

    after den sonra

    age a

    all over the world btn dnyada

    alone yalnz

    along boyunca

    also de, dahi

    altogether hep beraber

    amazed arm

    ancient eski

    angry kzgn

    another bir baka

    answer yant

    ant karnca

    anxious endieli

    any hi

    any longer artk (olumsuz durumlar)

    anymore artk (olumsuz durumlar)

    appear grnmek

    apple elma

    approximate yaklak

    architecture mimari

    arctic kutup

    argue (with) tartmak

    armchair koltuk

    army ordu

    around etrafnda

    arrive varmak

    arrive at bir yere varmak

    art gallery sanat galerisi

    article makale

    artist ressam

    as pale as possible

    as well as kadar

    attractive cazip, ekici

    average ortalama

    back arka

    bald kelbalcony balkon

    WORDS

  • 8/13/2019 ingilizce phrasal

    51/179

    banana muz

    bar sabun kalb

    bark havlamak

    bat yarasa

    bath banyo

    beach plajbeard sakal

    beauty gzellik

    beautiful gzel

    because of yznden

    before den nce

    believe inanmak

    bellman otel kapcs

    bicycle bisiklet

    big byk

    bike bisiklet

    billion milyar

    bird ku

    birth doum

    birthday doum gn

    biscuits biskvi

    black siyah

    blood kan

    blow a whistle ddk almak

    blue mavi

    boat tekne

    boat cruise tekne gezintisi

    bored sklm

    boring skc

    both her ikisi de

    bottle ie

    bowl kase

    bread ekmek

    break ara

    breakfast kahvalt

    breed eit

    bride gelin

    bridge kpr

    brillant ok parlak, ok zeki

    brother erkek karde

    brother-in-law ein erkek kardei

    brown kahverengi

    building bina

    bus otobs

    bush allk

    business i

    busy megul

    butter tereya

    button dme

    by hand elle

    cake kek

    call a taxi taksi armak

    calory kaloricamel deve

  • 8/13/2019 ingilizce phrasal

    52/179

    camera fotoraf makinas

    car araba-otomobil

    car crash araba arpmas

    carpenter marangoz

    carrot havu

    carry tamakcastle kale

    cat kedi

    catch cold souk algnl

    center merkez

    centimetre santimetre

    century yztl, asr

    cereal tahl

    certainly kesinlikle

    change deitirmek

    chapel kk kilise, apel

    cheap ucuz

    cheerful neeli

    cheese peynir

    chicken tavuk

    childhood ocukluk

    chimpanze empanze

    chocolate ikolata

    cigarette sigara

    clean temiz

    clerk memur

    clever akll, zeki, becerikli

    clock saat

    close kapatmak

    clothes giysi

    cloud bulut

    cloudy bulutlu

    club kulp

    coat palto, manto

    cockroach karafatma

    coffee kahve

    coffee kahve

    cold souk

    colleague meslekta

    color renk

    comb tarak

    come from .l olmak

    comfortable konforlu,rahat

    common ortak

    common language ortak dil

    compare karlatrmak

    compate yarmak, rekabet etmek

    complain ikayet etmek

    complexion cilt

    dance dans etmek

    dangerous tehlikeli

    dark koyu, esmer

    dark-complexion buday (esmer)

    date of birth doduu tarihday dream hayal kurmak

  • 8/13/2019 ingilizce phrasal

    53/179

    days gnler

    decide karar vermek

    decide karar vermek

    decision karar

    deep geyik

    delicious lezzetlidelivery teslim etmek

    demostrate gsteri yapmak

    depart kalkmak (Uak)

    department store byk market

    depends on bal

    describe tanmlamak, anlatmak

    desision of point karar verme noktas

    dessert tatl

    diamond elmas

    diary gnce

    dictionary szlk

    die lmek

    difference fark

    different farkl

    difficult zor

    dinner-supper akamyemei

    director ynetici, direktr

    disappear ortadan kaybolmak

    disappointed hayal krklna uram

    discover kefetmek

    dishwasher bulak makinas

    distance mesafe

    divorced boanm

    dog kpek

    doing housework ev ii yapmak

    dolphin yunus

    doughter kz ocuk

    down aa doru

    downstairs alt kat

    dress elbise

    driving licence ehliyet

    drug uyuturucu

    during boyunca,esnasnda

    depression depresyon

    despite/in spite of ramen

    discreet gizli

    to drop out of terk etmek

    to do research into sth aratrma yapmak

    to devote time to sb/st zamann birine/

    bireye ayrmak

    earrings kpe

    earthquake deprem

    easly kolayca

    east dou

    easy kolay

    education eitim

    egg yumurtaelse baka

  • 8/13/2019 ingilizce phrasal

    54/179

    embarrased utanm

    employ

    employed ii olan

    employee alan

    employer iveren

    employment iengine makine

    engineer mhendis

    enjojable ho, zevkli

    enough yeterli

    enourmous

    entrance giri

    envelope zarf

    environment evre

    escape kamak

    even hatta

    event olay

    everythink herey

    exact time kesin saat

    exam snav

    examine incelemek,muayene etmek

    excellent mkemmel

    excited heyecanl

    exciting heyecan vermek

    exhibition sergi

    exist var olmak

    existence varlk

    existentializm varoluuluk

    exit k

    expect bir eye niyet etmek

    expensive pahal

    experience deneyim

    expert uzman

    explain aklamak

    explanation aklama

    era dnem

    to engender olumasna neden olmak

    embarrasment utan

    award dl

    awful-terrible berbat

    fat ya

    fail an exam snavda kalmak

    faint baylmak

    fair-blonde sar sa

    fair-complexion sar benizli

    fall autumn

    fall in love ak olmak

    family aile

    famous nl

    fantastic inanlmaz ho, gzelfarm iftlik

  • 8/13/2019 ingilizce phrasal

    55/179

    farmer ifti

    fast hzl

    fat iman

    father baba

    father-in-love kaynpeder

    fault hatafavorite en beenilen

    feeling his

    finger parmak

    finish bitirmek

    fit sk, salkl

    fix tamir etmek

    flat kat-daire

    flower iek

    flu nezle

    fluent akc

    fog sis

    food ayak

    for example rnein

    foreign language yabanc dil

    forename ilk ad

    fortunately

    foster doughter manevi kz

    foster son manevi oul

    freckles iller

    french fries kzarm parmak patates

    friend arkada

    friendly dosta, gleryzl

    frightened korkmu

    fringe kahkl

    from now on artk (olumlu durumlar)

    fruit meyve

    fruit juice meyve suyu

    fun elence

    forever daima, sonsuza kadar

    foreign investor yabanc yatrmc

    game oyun

    garden bahe

    geography corafya

    get married evlenmek

    get on binmek

    get stuck

    glad memnun, happy

    global kresel

    go for a running hafif kouya kmak

    go on a diet diyette olmak

    go running kouya gitmekgo shopping alverie gitmek

  • 8/13/2019 ingilizce phrasal

    56/179

    go swimming yzmeye gitmek

    go walking yrye gitmek

    golf course golf sahas

    good iyi

    good idea iyi fikir

    good-looking gzelgrade derece, snf

    graduate mezun

    graduate (from) mezun olmak

    grammer gramer

    grand father bykbaba

    grand mother bykanne

    grapes zm

    grass im

    green yeil

    grilled zgara

    grilled fish zgara balk

    grilled meat ball zgara kfte

    grilled steak zgara biftek

    grom damat

    guest misafir, otel mterisi

    guy adam

    guilt su

    good-fun elenceli

    garment giysi

    to give a lift to sb. birini arabaya almak,

    arabayla bir yere brak-

    mak

    to give thought to birisi veya bir konu

    someone/something hakknda dnmek

    hostility dmanlk

    habit alkanlkhair sa

    hall konferans,balo salonu

    hamburger hamburger

    hand out

    handsome yakkl

    hang asmak, sarktmak

    happen olmak, meydana gelmek

    hard working ok alan

    hat apka

    hazel fndk

    head kafa

    headache baarshealth salk

  • 8/13/2019 ingilizce phrasal

    57/179

    healthy salkl

    heavy ar

    height uzunluk

    height ykseklik

    help to blind krlere yardm etmek

    herb ifal ot-bitkihero kahraman

    hiccups hkrk

    hide-and-seek saklamba

    hijact uak karmak (korsann)

    hill tepe

    hire kiralamak

    historic tarihi

    history tarih

    holiday tatil

    home ev,yuva

    hometown doduu kent

    horrible korkun

    horror film korku filmi

    hot scak

    how many ne kadar (saylanlar)

    how much ne kadar (saylamayanlar)

    huge very big

    human insan

    human being insanolu

    hungry a

    hunt avlanmak

    husband erkek e

    hardship zorluk

    healthcare salk hizmeti

    jacket ceket

    jam reel

    jewellery mcevher

    join katlmak

    journey gezi,yolculuk

    jumper kazak

    jungle tropik orman

    I'am broke paraszm,meteliksizim)

    ice-cream dondurma

    idea fikir

    if eer

    important nemli

    impossible mmkn deil

    impression izlenim

    improve gelimek gelitirmek

    improve kymetlendirmek

    in fact aslnda

    incredible inanlmaz

    information bilgi

    information technology bilgi teknolojisi

    intelligent anlayl, akll

    intend niyet etmekintention niyet

  • 8/13/2019 ingilizce phrasal

    58/179

    interested ilgili

    international uluslar aras

    into iine

    introduce tantmak, tantrmak

    invent icat etmek

    invention icatinventor mucit

    iron t

    irresponsible sorumsuz

    to indulge (in) kendine hayatn kk

    zevklerini ikram etmek

    in comparison to karlatrldnda

    in moderation makul llerde

    key anahtar

    keywords anahtar szck

    kill ldrmek

    kilometre kilometre

    kind eit

    kitten-puppy kpek yavrusu

    knife bak

    knock vurmak, arpmak

    lake gl

    lamb kuzu

    land uan inmesi

    landlord

    language dil, lisan

    large byk, geni

    law kanun

    lawn bahe, avlu

    lazy tembel

    lead klavuz, liderlik etme

    leaky

    legend efsane

    letter mektup

    library ktphane

    life hayat

    lift-elevator asansr

    like holanmaklike holanmak

  • 8/13/2019 ingilizce phrasal

    59/179

    link balant

    live canl

    live yaamak

    lively hayat dolu

    loan dn verme

    logical mantkllong uzun

    look grnmek

    look after ilgilenmek

    look excited heyecanl grnmek

    look happy mutlu grnmek

    look pale solgun grnmek

    look unhappy mutsuz grnmek

    look worried endieli grnmek

    love ak

    love ak olmak

    lovely ho, sevimli

    lunch le yemei

    lottery piyango

    machine makine

    made in .de yaplm

    make a living hayat idame ettirmek

    manager ynetici

    manly erkeke

    marital status medeni durum

    mark iaretmarriage evlenme

    married evli

    marry evlenmek

    maybe belki

    meal n

    meat et

    medicine ila

    medium length ortaboy

    mend tamir etmek

    mention anma, zikir

    mess karmaa

    meter metremice fareler

  • 8/13/2019 ingilizce phrasal

    60/179

    middle orta

    military service askerlik

    milk st

    mime-artist pandomim sanats

    miserable sefil, berbat

    mobile hareketlimonths aylar

    moonlight ay

    most of all en nemlisi

    mostly ounlukla

    mother anne

    mother-in-love kaynvalide

    motorbike motorsiklet

    mouse fare

    move hareket etmek

    mow bimek

    museum mze

    mustache byk

    materialistic maddeci

    name isim

    national lottary piyango, lottary

    natural medicine doal ila

    near yaknnda

    nearby yaknnda

    nearly yaklak

    necessary gerekli

    neighbour komu

    nervous sinirli, tedirgin

    network a

    new yeni

    newspaper gazete

    next bir sonraki, ertesi

    nice ho

    north kuzey

    northwest kuzeybat

    notice farketmek

    noticed farketmek

    novel roman

    nowadays imdilerde

    nuts kuruyemino longer artk (olumsuz)

  • 8/13/2019 ingilizce phrasal

    61/179

    award dl

    awful-terrible berbat

    adult yetikin

    to advice t, tavsiye vermek

    annoyed rahatsz

    accurate TRUEathletic atletik

    ambition hrs, ok yapmak istediiniz ey

    to arrange hazrlamak, dzenlemek

    area alan,blge

    approximately yaklak olarak

    air conditioning klima

    as well as kadar, yan sra

    appearance grn

    average ortalama

    appropriate uygun

    to admit kabullenmek

    to arrest tutuklamak

    addiction tiryakilik, bamllk

    advertising reklamclk

    advert reklam

    ashtray kl tablas

    to associate with ilikilendirmek

    to apply for bavurmak

    alien life dnya d yaam

    appealing cazip

    admirable hayranlk uyandran

    agression saldrganlk

    anxiety endie

    to alleviate azaltmak

    annoyance tedirginlik

    occur meydana gelmek

    ocean okyanus

    of medium height orta boy

    old yal

    on business inedeniyle

    on crutches koltuk denekleri

    on food yryerek

    on holiday tatilde

    on top stne,stnde

    open ak

    open ak szlopen amak

    orange turuncu

    orange portakal

    ordinary sradan

    original orijinal, ilk,balang

    originally balangta

    other dieri

    out of dar

    outdoor dars

    over zerinde

    own sahip olmak

    outrageous ahlakszoppressive baskc

  • 8/13/2019 ingilizce phrasal

    62/179

    outlook gr , grn

    out-of-control kontrol d

    on contract basis szlemeli

    qualification diploma, vasf

    qualified diplomal, vasfl

    quite oldukaput on to wear elbise giymek

    pointless anlamsz

    to be parched with kurumak (susuzluktan)

    purse para kesesi

    profit kar

    painting resim

    pair of jeans kot pantolon

    pale-complexion beyaz tenli

    palm tree palmiye aac

    paper-clip ata

    parents anne-baba ebeveyn

    park park etmek

    parrot papaan

    pasta hamur ileri

    pastry shop pastane

    pat drtmek

    path yaya yolu, patika

    peaceful huzurlu

    pedestrian yaya

    people insanlar

    perfect mkemmel

    perhaps belki

    permit izin vermek

    pet ev hayvan

    petrol benzin

    picture resim

    pill hap,ila

    pink pembe

    plane uak

    plant plan yapmakplump balketi

  • 8/13/2019 ingilizce phrasal

    63/179

    pocketknife ak

    poem iir

    poet air

    poison zehir

    poisonous zehirli

    polite nazik, kibarpolitician politikac

    pony tail at kuyruu

    poor fakir

    popular popler

    population nfus

    portrait portre

    possible mmkn

    potatoes patates

    prediction tahmin

    prefer tercih etmek

    pregnant hamile

    prepare hazrlamak

    president cumhurbakan, bakan)

    press basmak

    price fiyat

    probably muhtemelen

    produce retmek

    professional profesyonel

    public halk

    pullover kazak

    purple mor

    to reveal aa vurmak, ortaya karmak

    race yarmak

    racket raket

    railway station demiryolu istasyonu

    rain yamur

    rain yamur yamas

    rain heavily iddetli yamur yamas

    real gerek

    really gerekten

    reception resepsiyon

    red krmz

    reformer reformcu

    relaxing rahatlatc

    religious dini, dindar

    remote control uzaktan kumanda

    rent kira

    rent kiralamak

    repair tamir etmek

    replace bir eyin yerini almak

    reply to answer

    return geri dnmek

    rich zengin

    river nehir

    rob hrszlk yapmak

    rock kaya

    rose gl

    rubber lastik silgirubbish p

  • 8/13/2019 ingilizce phrasal

    64/179

    rush in ieriye hzla dalmak

    rush out dar frlamak

    brave cesur, yrekli

    to book a holiday tatil iin yer ayrtmak

    bellman/belboy komi

    beverages ikilerbagel kk, tatl ekmek

    blank bo

    to border with snr olmak

    board game satran gibi tahta zerinde oynanan oyun

    basic temel, esas

    basic equipment temel, ara, gere

    to burn oneself bir yerini yakmak

    to bump into tesadfen karlamak

    be/become addicted to tiryakisi olmak, bamls olmak

    to break into bir yere habersiz girmek

    a bit biraz

    babysitter ocuk bakcs

    to babysit ocuk bakmak

    bad at bir eyde kt

    to borrow money from dn para almak

    bravery cesaret

    blanket battaniye

    brotherhood kardelik

    blood-pressure tansiyon

    beneficial yararl

    budget bte

    safely gvenli bir biimde

    salad salata

    salary maa

    salesman erkek satc

    sandwich sandvi

    sausage sosis

    scar yara izi

    scooter skuter

    screen manzara

    seaside deniz kenar

    seasons mevsimler

    seat koltuk (otobs, sinema)

    secondary (school) ortaokul

    send gndermek

    sensation yank uyandran yldz

    sentence cmle, tmceshake hand tokalamak

    shampoo ampuan

    sharp keskin

    shaved tral

    shirt gmlek

    shopping center alveri merkezi

    short ksa

    shorter-length omuz hizasnda

    shout barmak

    show gstermek

    sign language iaret dili

    silent sessizsilently sessizce

  • 8/13/2019 ingilizce phrasal

    65/179

    silver gm rengi

    simetimes bazen

    single bekar

    sister kz karde

    sister-in-love ein kz kardei

    skinny sska, deri kemikslice dilim, para

    slow yava

    small kk

    smart k, zeki

    smell koku

    smoke duman

    smoke sigara imek

    snake ylan

    snore horlamak

    snow kar

    soap sabun

    soldier asker

    solve zmek, halletmek

    some biraz

    sometimes bazen

    son erkekocuk

    soup orba

    sour eki (limon iin)

    start balamak

    statue heykel

    stay in bed yatakta kalmak

    step basamak

    step doughter vey kz

    step father vey baba

    step mother vey anne

    step son vey oul

    store saklamak

    story yk

    stove soba

    straigh dz

    strange garip, tuhaf

    strangely

    street musician sokak arkcs

    stressful stresli

    strike vurmak, almak

    student renci

    study almaksuccessful baarl

    sugar eker

    suit takm elbise

    suitable uygun

    sun gne

    sunglasses gne gzl

    sunny gneli

    suppose farzetmek,beklemek

    sure emin, gvenli

    surname soyad

    surprise srpriz

    surprising artcsweep sprmek

  • 8/13/2019 ingilizce phrasal

    66/179

    sweet eker

    swimming yzme

    swimming kostume mayo

    secure gvenli

    self-esteem zdeer

    to startle artmakstartlingly artc bir biimde

    significant nemli

    typewriter daktilo

    tedious skc

    transaction ilem

    tv series TV dizisi

    take a nap uyuklamak

    take of elbise karmak

    take off uan kalkmas

    take ticket ceza

    tall uzun

    tanned

    tap musluk

    taxi driver taksi fr

    teacher retmen

    team takm

    tear gzya

    telephone number telefon mumaras

    tent adr

    term dnem

    terrified berbat

    the most en ok

    there are var (oul,saylan)

    there is var(tekil, saylamayan)

    thin zayf, ince

    thin-slim ince

    thirsty susam

    ticket bilet

    tidying ev toplamak

    tie kravat

    tights klotlu orap

    time zaman

    tiny minicik, ufack

    tip bahi

    tired yorgun

    tiring yorucu

    title balk, unvan

    toast kzarm ekmektogether birlikte

  • 8/13/2019 ingilizce phrasal

    67/179

    tonight bugece

    toothpaste di macunu

    touch dokunmak

    tourist turist

    town kasaba

    tradition gelenek, grenektraditional rug gleneksel hal

    traditionally

    traffic jam trafik skkl

    trainer antrenr

    trainers spor ayakkab

    tram troleybs

    translate dilden dile evirmek

    travel seyehate gitmek

    tribe kabile

    tropikal fruit tropikal meyve

    trousers pantolon

    turn off kapatmak

    turn on amak

    ugly irkin

    underground metro

    underground train metro treni

    unemployed ii olmayan

    unemployment isizlik

    unfortunately maalesef

    unhappy mutsuz

    university niversite

    unusual srad

    upstairs st kat

    unrest huzursuzluk

    useful yararl, kullanl

    undervalued deersiz

    underdog katbetmeye mahkum

  • 8/13/2019 ingilizce phrasal

    68/179

    yellow sar

    yoghurt yourt

    young gen

    violent iddetli

    vital yaamsal/hayati

    vacation tatil

    valley vadi, dere

    valuable deerli

    vampire vampir

    vegetable sebze

    very much ok fazla

    via zerinden, yoluyla

    village ky

    vinyard ba

    visitor ziyareti

    wage cret

    wait for bir ey iin beklemek

    waiter erkek garson

    waitress kadn garson

    walking yrmek

    wavy dalgal

    way of life yaam biimi

    wear glasses gzlk takmak

    weather hava

    wedding anniversary evlenme yldnm

    weight arlk

    weight arl olmak

    well-built yapl

    west batwet slak

    wet yamurlu

    whale balina

    when ne zaman

    when ..d zaman

    while iken

    whistle slk almak

    white beyaz

    widowed dul

    wife hanm e

    wind rzgar

    windy rzgarlwine arap

  • 8/13/2019 ingilizce phrasal

    69/179

    wing kanat, kol

    wish niyet, dilek

    witness ahit

    wolf kurt

    worried endieli

    wrinkles krklkwriter-author yazar

    waistline bel ls

    to vanish btnyle yok olmak

    composition kompozisyon

    confused kafas karm

    consist of ..den meydana gelmek

    contain iermek

    convertible st alr araba

    cook piirmek

    cooker ocak

    cooking yemek yapma

    country lke

    country krsal alan

    country of birth doduu lke

    court mahkeme

    cream kaymak, krema

    cross kardan karya gemek

    crowd kalabalk

    crowded kalabalk

    curly kvrck

    customer mteri

    confide in somebody birine gvenmek (trust)

    confidence gven

    conventional geleneksel

    to cuddle up to somebody birine sarlmak

    companionship eitlik, birliktelik

    complicated

    to come to nothing sonu vermemek,boa kmak

    currently (now) imdi

  • 8/13/2019 ingilizce phrasal

    70/179

    WORDS

  • 8/13/2019 ingilizce phrasal

    71/179

    (a pair of) shoes pabular award dl

    (to wear) make-up makyaj yapmak awful-terrible berbat

    a bottle of water bir ie su adult yetikin

    a bowl of cereal bir kase tahl to advice t, tavsiye vermekabdomen gbekli annoyed rahatsz

    about hakknda accurate TRUE

    about yaklak athletic atletik

    accent aksan ambition hrs, ok yapmak istediiniz ey

    acceptable kabul edilebilir to arrange hazrlamak, dzenlemek

    accident kaza area alan,blge

    accidently kazayla approximately yaklak olarak

    according to buna gre air conditioning klima

    across kardan karya as well as kadar, yan sra

    actually aslnda appearance grn

    address adres average ortalama

    advertisement reklam appropriate uygun

    aeroplane uak to admit kabullenmek

    after den sonra to arrest tutuklamak

    age a addiction tiryakilik, bamllk

    all over the world btn dnyada advertising reklamclk

    alone yalnz advert reklam

    along boyunca ashtray kl tablas

    also de, dahi to associate with ilikilendirmek

    altogether hep beraber to apply for bavurmak

    amazed arm alien life dnya d yaam

    ancient eski appealing cazip

    angry kzgn admirable hayranlk uyandran

    another bir baka agression saldrganlk

    answer yant anxiety endie

    ant karnca to alleviate azaltmak

    anxious endieli annoyance tedirginlik

    any hi

    any longer artk (olumsuz durumlar)

    anymore artk (olumsuz durumlar)

    appear grnmek

    apple elma

    approximate yaklak

    architecture mimari

    arctic kutup

    argue (with) tartmak

    armchair koltuk

    army ordu

    around etrafnda

    arrive varmak

    arrive at bir yere varmak

    art gallery sanat galerisi

    article makale

    artist ressam

    as pale as possible

    as well as kadar

    attractive cazip, ekici

    average ortalama

    back arka brave cesur, yreklibald kel to book a holiday tatil iin yer ayrtmak

    WORDS WORDS

  • 8/13/2019 ingilizce phrasal

    72/179

    balcony balkon bellman/belboy komi

    banana muz beverages ikiler

    bar sabun kalb bagel kk, tatl ekmek

    bark havlamak blank bo

    bat yarasa to border with snr olmak

    bath banyo board game satran gibi tahta zerinde oynanan oyunbeach plaj basic temel, esas

    beard sakal basic equipment temel, ara, gere

    beauty gzellik to burn oneself bir yerini yakmak

    beautiful gzel to bump into tesadfen karlamak

    because of yznden be/become addicted to tiryakisi olmak, bamls olmak

    before den nce to break into bir yere habersiz girmek

    believe inanmak a bit biraz

    bellman otel kapcs babysitter ocuk bakcs

    bicycle bisiklet to babysit ocuk bakmak

    big byk bad at bir eyde kt

    bike bisiklet to borrow money from dn para almak

    billion milyar bravery cesaret

    bird ku blanket battaniye

    birth doum brotherhood kardelik

    birthday doum gn blood-pressure tansiyon

    biscuits biskvi beneficial yararl

    black siyah budget bte

    blood kan

    blow a whistle ddk almak

    blue mavi

    boat tekne

    boat cruise tekne gezintisi

    bored sklm

    boring skc

    both her ikisi de

    bottle ie

    bowl kase

    bread ekmek

    break ara

    breakfast kahvalt

    breed eit

    bride gelin

    bridge kpr

    brillant ok parlak, ok zeki

    brother erkek karde

    brother-in-law ein erkek kardei

    brown kahverengi

    building bina

    bus otobs

    bush allk

    business i

    busy megul

    butter tereya

    button dme

    by hand elle

    cake kek composition kompozisyon

    call a taxi taksi armak confused kafas karmcalory kalori consist of ..den meydana gelmek

  • 8/13/2019 ingilizce phrasal

    73/179

    camel deve contain iermek

    camera fotoraf makinas convertible st alr araba

    car araba-otomobil cook piirmek

    car crash araba arpmas cooker ocak

    carpenter marangoz cooking yemek yapma

    carrot havu country lkecarry tamak country krsal alan

    castle kale country of birth doduu lke

    cat kedi court mahkeme

    catch cold souk algnl cream kaymak, krema

    center merkez cross kardan karya gemek

    centimetre santimetre crowd kalabalk

    century yztl, asr crowded kalabalk

    cereal tahl curly kvrck

    certainly kesinlikle customer mteri

    change deitirmek confide in somebody birine gvenmek (trust)

    chapel kk kilise, apel confidence gven

    cheap ucuz conventional geleneksel

    cheerful neeli to cuddle up to somebody birine sarlmak

    cheese peynir companionship eitlik, birliktelik

    chicken tavuk complicated

    childhood ocukluk to come to nothing sonu vermemek,boa kmak

    chimpanze empanze currently (now) imdi

    chocolate ikolata

    cigarette sigara

    clean temiz

    clerk memur

    clever akll, zeki, becerikli

    clock saat

    close kapatmak

    clothes giysi

    cloud bulut

    cloudy bulutlu

    club kulp

    coat palto, manto

    cockroach karafatma

    coffee kahve

    coffee kahve

    cold souk

    colleague meslekta

    color renk

    comb tarak

    come from .l olmakcomfortable konforlu,rahat

    common ortak

    common language ortak dil

    compare karlatrmak

    compate yarmak, rekabet etmek

    complain ikayet etmek

    complexion cilt

    dance dans etmek

    dangerous tehlikeli

    dark koyu, esmer

    dark-complexion buday (esmer)date of birth doduu tarih

  • 8/13/2019 ingilizce phrasal

    74/179

    day dream hayal kurmak

    days gnler

    decide karar vermek

    decide karar vermek

    decision karar

    deep geyikdelicious lezzetli

    delivery teslim etmek

    demostrate gsteri yapmak

    depart kalkmak (Uak)

    department store byk market

    depends on bal

    describe tanmlamak, anlatmak

    desision of point karar verme noktas

    dessert tatl

    diamond elmas

    diary gnce

    dictionary szlk

    die lmek

    difference fark

    different farkl

    difficult zor

    dinner-supper akamyemei

    director ynetici, direktr

    disappear ortadan kaybolmak

    disappointed hayal krklna uram

    discover kefetmek

    dishwasher bulak makinas

    distance mesafe

    divorced boanm

    dog kpek

    doing housework ev ii yapmak

    dolphin yunus

    doughter kz ocuk

    down aa doru

    downstairs alt kat

    dress elbise

    driving licence ehliyet

    drug uyuturucu

    during boyunca,esnasnda

    depression depresyon

    despite/in spite of ramen

    discreet gizli

    to drop out of terk etmek

    to do research into sth aratrma yapmak

    to devote time to sb/st zamann birine/

    bireye ayrmak

    earrings kpe

    earthquake deprem

    easly kolayca

    east dou

    easy kolay

    education eitimegg yumurta

  • 8/13/2019 ingilizce phrasal

    75/179

    else baka

    embarrased utanm

    employ

    employed ii olan

    employee alan

    employer iverenemployment i

    engine makine

    engineer mhendis

    enjojable ho, zevkli

    enough yeterli

    enourmous

    entrance giri

    envelope zarf

    environment evre

    escape kamak

    even hatta

    event olay

    everythink herey

    exact time kesin saat

    exam snav

    examine incelemek,muayene etmek

    excellent mkemmel

    excited heyecanl

    exciting heyecan vermek

    exhibition sergi

    exist var olmak

    existence varlk

    existentializm varoluuluk

    exit k

    expect bir eye niyet etmek

    expensive pahal

    experience deneyim

    expert uzman

    explain aklamak

    explanation aklama

    era dnem

    to engender olumasna neden olmak

    embarrasment utan

    fat ya

    fail an exam snavda kalmak

    faint baylmak

    fair-blonde sar sa

    fair-complexion sar benizli

    fall autumn

    fall in love ak olmak

    family aile

    famous nlfantastic inanlmaz ho, gzel

  • 8/13/2019 ingilizce phrasal

    76/179

    farm iftlik

    farmer ifti

    fast hzl

    fat iman

    father baba

    father-in-love kaynpederfault hata

    favorite en beenilen

    feeling his

    finger parmak

    finish bitirmek

    fit sk, salkl

    fix tamir etmek

    flat kat-daire

    flower iek

    flu nezle

    fluent akc

    fog sis

    food ayak

    for example rnein

    foreign language yabanc dil

    forename ilk ad

    fortunately

    foster doughter manevi kz

    foster son manevi oul

    freckles iller

    french fries kzarm parmak patates

    friend arkada

    friendly dosta, gleryzl

    frightened korkmu

    fringe kahkl

    from now on artk (olumlu durumlar)

    fruit meyve

    fruit juice meyve suyu

    fun elence

    forever daima, sonsuza kadar

    foreign investor yabanc yatrmc

    game oyun

    garden bahe

    geography corafya

    get married evlenmek

    get on binmek

    get stuck

    glad memnun, happy

    global kresel

    go for a running hafif kouya kmak

    go on a diet diyette olmakgo running kouya gitmek

  • 8/13/2019 ingilizce phrasal

    77/179

    go shopping alverie gitmek

    go swimming yzmeye gitmek

    go walking yrye gitmek

    golf course golf sahas

    good iyi

    good idea iyi fikirgood-looking gzel

    grade derece, snf

    graduate mezun

    graduate (from) mezun olmak

    grammer gramer

    grand father bykbaba

    grand mother bykanne

    grapes zm

    grass im

    green yeil

    grilled zgara

    grilled fish zgara balk

    grilled meat ball zgara kfte

    grilled steak zgara biftek

    grom damat

    guest misafir, otel mterisi

    guy adam

    guilt su

    good-fun elenceli

    garment giysi

    to give a lift to sb. birini arabaya almak,

    arabayla bir yere brak-

    mak

    to give thought to birisi veya bir konu

    someone/something hakknda dnmek

    hostility dmanlkhabit alkanlk

    hair sa

    hall konferans,balo salonu

    hamburger hamburger

    hand out

    handsome yakkl

    hang asmak, sarktmak

    happen olmak, meydana gelmek

    hard working ok alan

    hat apka

    hazel fndk

    head kafaheadache baars

  • 8/13/2019 ingilizce phrasal

    78/179

    health salk

    healthy salkl

    heavy ar

    height uzunluk

    height ykseklik

    help to blind krlere yardm etmekherb ifal ot-bitki

    hero kahraman

    hiccups hkrk

    hide-and-seek saklamba

    hijact uak karmak (korsann)

    hill tepe

    hire kiralamak

    historic tarihi

    history tarih

    holiday tatil

    home ev,yuva

    hometown doduu kent

    horrible korkun

    horror film korku filmi

    hot scak

    how many ne kadar (saylanlar)

    how much ne kadar (saylamayanlar)

    huge very big

    human insan

    human being insanolu

    hungry a

    hunt avlanmak

    husband erkek e

    hardship zorluk

    healthcare salk hizmeti

    I'am broke paraszm,meteliksizim)

    ice-cream dondurma jacket ceket

    idea fikir jam reel

    if eer jewellery mcevher

    important nemli join katlmak

    impossible mmkn deil journey gezi,yolculuk

    impression izlenim jumper kazak

    improve gelimek gelitirmek jungle tropik orman

    improve kymetlendirmek

    in fact aslnda

    incredible inanlmaz

    information bilgi

    information technology bilgi teknolojisi

    intelligent anlayl, akllintend niyet etmek

  • 8/13/2019 ingilizce phrasal

    79/179

    intention niyet

    interested ilgili

    international uluslar aras

    into iine key anahtar

    introduce tantmak, tantrmak keywords anahtar szck

    invent icat etmek kill ldrmekinvention icat kilometre kilometre

    inventor mucit kind eit

    iron t kitten-puppy kpek yavrusu

    irresponsible sorumsuz knife bak

    to indulge (in) kendine hayatn kk knock vurmak, arpmak

    zevklerini ikram etmek

    in comparison to karlatrldnda

    in moderation makul llerde

    lake gl

    lamb kuzu

    land uan inmesi

    landlord

    language dil, lisan

    large byk, geni

    law kanun

    lawn bahe, avlu

    lazy tembel

    lead klavuz, liderlik etme

    leaky

    legend efsane

    letter mektup

    library ktphane

    life hayat

    lift-elevator asansrlike holanmak

  • 8/13/2019 ingilizce phrasal

    80/179

    like holanmak

    link balant

    live canl

    live yaamak

    lively hayat dolu

    loan dn vermelogical mantkl

    long uzun

    look grnmek

    look after ilgilenmek

    look excited heyecanl grnmek

    look happy mutlu grnmek

    look pale solgun grnmek

    look unhappy mutsuz grnmek

    look worried endieli grnmek

    love ak

    love ak olmak

    lovely ho, sevimli

    lunch le yemei

    lottery piyango

    machine makine

    made in .de yaplm

    make a living hayat idame ettirmek

    manager ynetici

    manly erkeke

    marital status medeni durum

    mark iaret

    marriage evlenme

    married evli

    marry evlenmek

    maybe belki

    meal n

    meat et

    medicine ila

    medium length ortaboy

    mend tamir etmek

    mention anma, zikir

    mess karmaameter metre

  • 8/13/2019 ingilizce phrasal

    81/179

    mice fareler

    middle orta

    military service askerlik

    milk st

    mime-artist pandomim sanats

    miserable sefil, berbatmobile hareketli

    months aylar

    moonlight ay

    most of all en nemlisi

    mostly ounlukla

    mother anne

    mother-in-love kaynvalide

    motorbike motorsiklet

    mouse fare

    move hareket etmek

    mow bimek

    museum mze

    mustache byk

    materialistic maddeci

    name isim

    national lottary piyango, lottary

    natural medicine doal ila

    near yaknnda

    nearby yaknnda

    nearly yaklak

    necessary gerekli

    neighbour komunervous sinirli, tedirgin

    network a

    new yeni

    newspaper gazete

    next bir sonraki, ertesi

    nice ho

    north kuzey

    northwest kuzeybat

    notice farketmek

    noticed farketmek

    novel roman

    nowadays imdilerdenuts kuruyemi

  • 8/13/2019 ingilizce phrasal

    82/179

    no longer artk (olumsuz)

    occur meydana gelmek

    ocean okyanus

    of medium height orta boy

    old yal

    on business inedeniyle

    on crutches koltuk denekleri

    on food yryerek

    on holiday tatilde

    on top stne,stnde

    open akopen ak szl

    open amak

    orange turuncu

    orange portakal

    ordinary sradan

    original orijinal, ilk,balang

    originally balangta

    other dieri

    out of dar

    outdoor dars

    over zerinde

    own sahip olmak

    outrageous ahlaksz

  • 8/13/2019 ingilizce phrasal

    83/179

    oppressive baskc

    outlook gr , grn

    out-of-control kontrol d

    on contract basis szlemeli

    painting resim qualification diploma, vasf

    pair of jeans kot pantolon qualified diplomal, vasfl

    pale-complexion beyaz tenli quite olduka

    palm tree palmiye aac put on to wear elbise giymek

    paper-clip ata pointless anlamsz

    parents anne-baba ebeveyn to be parched with kurumak (susuzluktan)

    park park etmek purse para kesesi

    parrot papaan profit kar

    pasta hamur ileri

    pastry shop pastane

    pat drtmek

    path yaya yolu, patika

    peaceful huzurlu

    pedestrian yaya

    people insanlar

    perfect mkemmel

    perhaps belki

    permit izin vermek

    pet ev hayvan

    petrol benzin

    picture resim

    pill hap,ila

    pink pembe

    plane uakplant plan yapmak

  • 8/13/2019 ingilizce phrasal

    84/179

    plump balketi

    pocketknife ak

    poem iir

    poet air

    poison zehir

    poisonous zehirlipolite nazik, kibar

    politician politikac

    pony tail at kuyruu

    poor fakir

    popular popler

    population nfus

    portrait portre

    possible mmkn

    potatoes patates

    prediction tahmin

    prefer tercih etmek

    pregnant hamile

    prepare hazrlamak

    president cumhurbakan, bakan)

    press basmak

    price fiyat

    probably muhtemelen

    produce retmek

    professional profesyonel

    public halk

    pullover kazak

    purple mor

    to reveal aa vurmak, ortaya karmak

    race yarmak

    racket raket

    railway station demiryolu istasyonu

    rain yamur

    rain yamur yamas

    rain heavily iddetli yamur yamas

    real gerek

    really gerekten

    reception resepsiyon

    red krmz

    reformer reformcu

    relaxing rahatlatc

    religious dini, dindar

    remote control uzaktan kumanda

    rent kira

    rent kiralamak

    repair tamir etmek

    replace bir eyin yerini almak

    reply to answer

    return geri dnmek

    rich zengin

    river nehir

    rob hrszlk yapmak

    rock kaya

    rose glrubber lastik silgi

  • 8/13/2019 ingilizce phrasal

    85/179

    rubbish p

    rush in ieriye hzla dalmak

    rush out dar frlamak

    sad zgn

    safely gvenli bir biimde

    salad salata

    salary maa

    salesman erkek satc

    sandwich sandvi

    sausage sosis

    scar yara izi

    scooter skuter

    screen manzara

    seaside deniz kenar

    seasons mevsimler

    seat koltuk (otobs, sinema)

    secondary (school) ortaokul

    send gndermek