Ağustos 2013

Yıl: 2 Sayı: 7 Ağustos 2013 www.dogununmarkalari.comFiyatı: 5

Aylık Bölgesel Ekonomi Gazetesi “Markaların Buluşma Noktası”

EKONOMİ

04Ekonomi 08Ekonomi 10Röportaj 12Röportaj

Tanıtım Paketleri

Profesyonel Etkili Hesaplı

Belediye BaşkanAday Adayları

Aday Adayları

Meclis Üyesi Aday Adayları

Adaylık Tanıtım Paketinizi

Gelin Biz Hazırlayalım

GRUPSMZ Cumhuriyet Cad. Değer

İş Mrk. Kat: 4 VANTel: 0 432 214 84 83

Belediyelerde adaylık yarışı başladıADAY ADAYLARI GÖRÜCÜYE ÇIKIYOR ANKETTEN ÇIKMAYAN ADAY OLAMAZ

Ev ve ofis mobilyasındaKaliteli ve hesaplı çözüm

KALE‘Hürriyet Koleji’ Van’ın gururuBölge halkına büyük bir ışık tutacak, kültürü, geleneği, dini ve dünyası ile barışık bir okul. Röportaj 20’de

Röportaj 6’da

Röportaj 11’de

Mart 2014’de yapılacak olan belediye başkanlı-ğı ve belediye meclis üyeliği seçimlerinde aday olabilmek için aday adaylarının seçim savaşları başladı.

Mart 2014 de yapılacak olan belediye başkanlığı ve mahalli idareler seçimleri için partilerde adaylık yarışı başladı.

Mart 2014 ‘de yapılacak seçimlere Büyükşehir olarak girecek olan Van’da aday adayları artık geleneksel yöntemleri terk ediyor. Parti-sinin adayı olmak isteyenler, planlı ve disiplinli bir adaylık kampanyası yürüterek ve etkili tanıtım faaliyetleri ile adaylık ipini göğüslemeye çalışacak.

BAŞARININ ANAHTARI DİSİPLİNLİ VE

PLANLI ÇALIŞMAK

Aday adayları için aday ola-mamak hayatın sonu değil, fakat hayallerin bir başka se-çimlere ertelenmesi demek. Ancak disiplinli, planlı çalı-şarak vizyon ve misyonunu seçmenlere medya aracılığı ile etkin bir şekilde duyu-rabilmek aday adaylarının adaylık koltuğuna oturma ihtimallerini arttıracak.

GAZETE EN ETKİLİ TANITIM ARACI

İl genelindeki seçmenlere ve parti genel merkezlerindeki yöneticilere gazete yolu ile

yapılan tanıtımın etkisinin büyük olduğu herkes tarafın-dan biliniyor. Ayrıca yapılan anket çalışmalarında aday adayının isminin öne çıkması basın yayın yolu ile yapı-lacak tanıtıma bağlı. SMZ GRUP tarafından çıkarılan, Van merkez ve ilçelerinde de dağıtılan, il genelinde yayın yapan, parti genel merkezle-rinde görevli başkanlık divanı üyelerine, grup yönetimleri-ne ve bölge milletvekillerine de ulaşan 10 bin tirajlı Do-ğunun Markaları Gazetesi, seçmenlere tanıtımda aday adaylarının tehcih ettiği en yaygın ve etkili yayın organı durumunda.

Adayın partili üyeler kadar parti dışındaki seç-menler tarafından da tanınıp benimsenmesi çok önemli. Bu nedenle anket çalışmalarında ismi öne çıkmayanların aday olması imkânsızZiya Türk’ün Haberi

Devamı 18’de

Dr.

Bila

l Aca

rVan’da sağlık hizmetlerinde dev adımlar

Van’ın veBölgenin

LideriVangölü Turizm

Herkesin Önceliği

Van’ın OrtakÇıkarları Olsun

Adilcvevaz’daDuyguluFestival

‘Çözüm Süreci;Helalleşme ve

Kardeşlik Projesidir’

BölgeselKalkınmanınYolu Çizildi

02Editör

Van İl Sağlık Müdürü Dr. Bilal Acar, “Sağlık alanında yaptığımız dev yatırım ve hizmetlerle Van’ı bölgenin sağlık üssü haline getiriyoruz” dedi.

Ağustos 20132 Editör

ww

w.dogununm

arkalari.com

“Markaların Buluşma Noktası”

www.dogununmarkalari.com www.smzgrup.comAylık Bölgesel Ekonomi Gazetesi

Yıl: 2 Sayı: 7 Haziran - Temmuz - Ağustos 2013

TEK ADRESİ...BÖLGEDEKİ

MARKALAŞMANIN Basın Yayın Eğt. Tur. İnş. İth. İhr. San ve Tic. Ltd. Şti.Cumhuriyet Caddesi Değer İş Merkezi No : 8 VANTel: 0 432 214 84 83 e-mail: smzgrup@gmail.com S

MZ

GR

UP

Tanıtım Reklam Hiz.

Marka GeliştirmePromosyon GrafikTasarım

KurumsalDanışmanlık

MedyaPlanlama

Amacımız; ZAMANI, KAYNAĞI, EMEĞİ

Kazanca Dönüştürmek

SMZ GRUP

SMZ GRUPÇ ö z ü m O r t a ğ ı n ı z

Matbaa & Promosyon Hizmetlerinde Van’da ve Doğu’da Lider FirmaMatbaa & Promosyon Hizmetlerinde Van’da ve Doğu’da Lider Firma

Basın Meslek İlkeleri’ne BağlıdırBasım Tarihi: 20.08.2013

Baskı: Feza Gazetecilik A.Ş. İstanbul Baskı Tesisleri.

Adres: Cumhuriyet Cad. Değer İş MrkKat: 4 No: 8 VAN

Tel: 0 432 214 84 83 - 215 15 06e-mail: dogununmarkalari@gmail.com

SMZ GRUP Basın Yayın Eğt. Tur. İnş. İth.

İhr. San. ve Tic. Ltd. Şti. Adına İmtiyaz Sahibi

Sema GÖRGÜLÜ

Yazı İşleri MüdürüZiya TÜRK

dogurehberi@gmail.com

Grafik Tasarım SMZ GRUP

İbrahim YEŞİLGÜL

23 Ekim 2011 tarihinde yaşa-nan 7.2’lik deprem ile birlikte Van’da zorunlu bir değişim başladı. Deprem ile birçok insanın hayatı ve gündemi değişti. Deprem öncesinin zenginleri depremden sonra fakirlerle birlikte aynı kuy-rukta yemek ve çadır aldılar. Fakirlerin yoklukları enkaz altında kalırken, zenginlerin ise varlıkları kaldı. Ancak en önemlisi ise Türkiye’de kardeş kavgası çıkarmak isteyenler, ülkemin her köşesinde Van’a sahip çıkma adımlarını ve kardeşlik köprülerini görünce kardeşli-ğimizi bozamayacaklarını bir kez daha anladılar. Bu yönüyle ciddi bir abdest aldılar.

2011’de deprem ile birlikte zo-runlu olarak başlayan değişim 2013 yılında da hızlı bir şekil-de devam ediyor.

Van için değişim ve dönü-şüm adımları Van Ticaret Borsası’nın başına Selman Toprak, Van Ticaret ve Sa-nayi Odası’nın başına Necdet Takva’nın gelmesi ile farklı bir boyut kazandı. Van Or-ganize Sanayi Bölgesi’nin başına Necmettin Çok’un gelmesi ile devam eden de-ğişim süreci kervanına Bursa Valisi olarak atanan Van Vali-si Münir Karaloğlu’da katıldı. Karaloğlu’ndan boşalan Van Valiliği koltuğuna ise Kon-ya Valisi Aydın Nezih Doğan atandı.

Değişim adımları 2014

yılında yapılacak olan be-lediye başkanlığı ve ma-halli idareler seçimleri ile devam edecek… Büyükşehir olan Van’a büyükşehir beledi-ye başkanı ve 13 alt kademe ilçe belediye başkanı seçile-cek. Belediye meclis üyeleri, muhtarlar ve azaları da hesa-ba kattığımızda ciddi bir kadro yenilenmesi olacak.

Seçimlerden sonra bir ara-ya gelen VATSO VATBO ve ETSO yönetimleri Türkiye Odalar Borsalar Birliği Genel Kurulu’nda birlikte hareket ederek güçlü bir duruş sergile-di… Birlikte hareket edebilme kültürü açısından önemli bir adım atıldığını düşünüyorum.

VATBO Başkanı Selman Top-rak ve VATSO Başkanı Necdet Takva ile ayrı ayrı yaptığım görüşmede her ikisinin de “Hep birlikte daha iyi hiz-met edebilmenin gayreti-ni göstereceğiz. Kimseyi ötekileştirmeden, şahsi tercih ve görüşlerimizi bir kenara bırakıp Van’ın ortak çıkarları için Meslek Odala-rı, Sivil Toplum Örgütleri, Kurumlar ve siyasi aktörler ile birlikte çözüm odaklı geniş ufuklu bir çalışma sürdürmek istiyoruz. So-rumluluk yüklenen vizyon sahibi bir meslek örgütü olarak üzerimize düşen gö-revleri yerine getirmek için tüm gayretimizle çalışaca-ğız” şeklinde beyanları oldu.

Kocaeli gibi büyük bir şehrin üst düzey yöneticiliğinden ge-

len Eski Van Valisi Münir Kara-loğlu ile kaymakamların valilik tecrübesi kazandığı kışla il olmaktan çıkan ve deneyimle-rin paylaşıldığı il haline gelen Van, Tekirdağ ve Konya Valiliği de yapmış olan Aydın Nezih Doğan’ın vali olarak atanması ile tecrübelerin hizmetle bu-luşmasına tanıklık edecek.

Büyükşehir belediye sınırları-nın il sınırı olması nedeniyle büyükşehir belediye başkanı-nın yönetim kabiliyetinin çok iyi olması gerekiyor. Basit konular ve tepkilerle ilde gerginlik oluşturabilecek militan yapılı ve sert mi-zaçta kişilerin büyükşehir ve alt kademe ilçe bele-diye başkanlığı adaylığını düşünmemeleri gerekiyor. Çünkü valilik, 13 ilçe kayma-kamlığı ve belediyeler ile çok ciddi bir koordinasyon ve diya-log kurulması gerekiyor.

Diyaloğun olmadığı yerde eşgüdümlü yatırım ve hizmet-lerin halkla buluşması çok zor görünüyor.

VATSO ve VATBO başkan-ları Sayın Takva ve Topra-ğın da belirttiği gibi Van’ın ortak çıkarları için şahsi tercih ve görüşleri bir ke-nara bırakıp milletvekilleri, vali, kaymakamlar, bele-diye başkanları sivil top-lum örgütleri ve kurumlar adeta bir orkestra ahengi içerisinde çalışmalı ki çıkan sonuçlar Van’ın ve Vanlının yararına olsun.

Bir de değişimlerle birlikte yaşanan personel kıyımına dikkat çekmek istiyorum… Onun adamı, bunun ada-mı, kan davası, kin davası, ayak izleri temizliği gibi gereksiz ve çapsız işlerle vakit ve enerji kaybetmek, karşıda bir düşman cephesi oluşturmak, kendi kendi-ni küçültmek ve ayak bağı vurmak demektir.

Her yönetici kendi temposu-na ve hizmet üretme algısına uygun ekip oluşturup çalışma hakkına elbette sahiptir. Bu nedenle görevlilerin görev alanlarında kaydırmalar de-ğişiklikler yapılabilir ve bunu herkes anlayışla karşılar. An-cak hiçbir yönetimin per-sonel kıyımı yapma hakkı yoktur.

Görünüşte yapılan sadece per-sonel kıyımı gibi görünse de aslında kurumsal deneyim ve kabiliyetin de yok edilmesi de-mektir. Bu da sadece işinden olana değil kurumdan hizmet alanlara da kötülük etmek demektir.

Hiç kimse sahip olduğu makamda kalıcı değil. Bu-güne kadar olduğu gibi bu-günden sonra da nöbet de-ğişimi olacak. Herkes görevi sona erdikten sonra arkasında güzel hizmetler ve anılar bıra-kıp iyi olarak anılmak ister.O halde yenilenen kent yöneticilerinden herke-si kuşatan ve her kesime yansıyan olumlu adımlar ve hizmetler bekliyoruz.

Herkesin önceliği Van’ın ortak çıkarları olsun

Ağustos 2013 3Ekonomi

Van ve bölgede üretim ve satış yapan Kale Ev ve Ofis Mobilya-ları sahibi Yusuf İlter gazete-mize yaptığı açıklamada, “Böl-gesel Kale markamız ile üretim yapıyoruz. Amacımız piyasaya sunduğumuz kaliteli uygun fiyatlı ve kişiye özel tasarımlar ile konforlu ev ve ofisler oluş-turmak” dedi.

YARIM ASRA YAKLAŞAN TECRÜBE

31 yıl önce Yeni Sanayi Sitesi’nde mobilya imalatına

başladıklarını söyleyen Yusuf İlter, “Firmamız 1992 yılında İlter Mobilya adı altında Yeni Sanayi Sitesi’nde 450 M2 alan-da mobilya üretimine başladı. 1996 yılından itibaren de Kale Büro Mobilya olarak üretim yapmaya devam ettik. Şu anda şehir merkezinde 1200 M2’lik teşhir salonunda kaliteli ve he-saplı ürünleri müşterilerimizin hizmetine sunuyoruz.” dedi.

EV VE OFİS MOBİLYASINDA KALİTELİ VE UYGUN FİYATLI HİZMET

Vizyon ve misyon sahibi bir firma olduklarına vurgu ya-pan Yusuf İlter, “Ürünlerimizi üretirken yenilikçi ve modern dünyamıza uygun bir şekil-de tasarlıyoruz. Vizyonumuz kullanıcıya rahat bir ofis ve ev ortamı sunmak. İsteni-len miktarda ürünü kaliteli ve zamanında üreterek müşteri-lerimizin beklentilerini uygun

maliyetlerle karşılamak gibi bir misyonu da yerine getiriyoruz” dedi.

BÖLGE MARKASI OLARAK BÖLGEYE HİTAP EDİYORUZ

Piyasaya kaliteli, kullanışlı ve uygun fiyatlarla ürün sunmayı amaç edindiklerini belirten Yu-suf İlter, “Farkı yaratan insan-dır. Doğru insan ve doğru anla-yış ile güvenli bir iş ortamında ürettiğimiz ürünlerimize en az 3 yıl garanti sağlıyoruz. Firma-mızın temel prensiplerinden birisi kendi bölgemizde piya-saya kaliteli, kullanışlı,uygun fiyatlı ve bol çeşit içeren ürün sunabilmek. Kurumlarımız ve halkımız kaliteyi çok uzaklar-da aramamalı. Bölgesel mar-kaların gelişmesi ve yaşanan istidam sorunun çözülebilmesi için markalaşma çabalarımıza destek olmalı” dedi

ÜRETİMİ YAPILAN ÜRÜNLER

Ofis Masaları, Çalışma Masa-ları, Dosya Dolapları, Toplantı Masaları, Kitaplıklar, Mutfak Dolapları, Gardırop, Mutfak Masası, TV Sehpaları Ofisinize uygun zevkinize özel tasarım ve çizimler ile konforlu bir ofis dizaynı yapılır.

HAZIR ÜRÜNLER

Makam Koltukları, Bilgisayar Koltukları, Bar Tabureleri, Mi-safir Bekleme Koltukları, Deri Gruplar, Toplantı Sandalyeleri, Askı Sistemleri, Bambu Takım-ları, Büro ve Evde kullanılabi-lecek tüm ürünler…

Ev ve ofis mobilyasındaKaliteli ve hesaplı çözümKALE

EV & OFİS MOBİLYALARI

Kazım Karabekir Cad. Eski Cezaevi Sokak No: 17 VANTel: 0 432 214 41 04 - Fax: 0 432 214 80 75

www.kaleevofismobilya.come-mail: kaleevofismobilya@hotmail.com

Bol Çeşit Kaliteli Ürün Uygun Fiyatlar

Ağustos 2013

DOĞU ANADOLU’NUN EN ÇOK ARAÇ FİLOSUNA SAHİP LİDER FİRMASI

* Vangölü Turizm ne zaman kuruldu?Vangölü Turizm 1972 yılında Necip Kartal tarafından merkezi Van’da olmak üzere Necip Kartal tarafından küçük bir taşıma firması olarak kuruldu. Daha sonra hizmet alanını Türkiye ge-nelinde genişleterek birçok ilde şube açıldı. Şu anda Türkiye ve yurtdışında şubelerimiz faaliyet gösteriyor.

* Doğu Anadolu Bölgesi’nde-ki seyahat firmaları içerisin-

de sizi öne çıkaran özelliğiniz nedir?Kurulduğu günden bu yana aile şirketi olma özelliğini koruyarak 41 yıldır taşımacılık sektöründe hizmet vermeye devam etmek-teyiz. Vangölü Turizm taşımacılık sektöründe bölgemizde Doğu Anadolu Merkezli firmalar içeri-sinde en büyük filoya sahip bir firmadır.

41 yıl önce Van’da küçük öl-çekte kurulan bu firma şimdi Türkiye’de tanınmış bir ulusal markadır. Filomuzu her ge-çen gün büyüterek ve müşteri memnuniyetini amaç edinerek çıktığımız bu yolda, kaliteden ödün vermeden hizmet etmeye devam ediyoruz.

YATIRIM, HİZMET VE İSTİH-DAMDA ÖNCÜLÜK

* Turizm sektörü dışındaki yatırımlarınızdan söz edebilir misiniz? Sadece Turizm sektörü olarak değil, bölgeye başka alanlarda da hizmet veriyoruz.Bunlardan biri de Mercedes – Benz Yetkili Servisi olarak yıllardır bölgeye bu konuda ciddi hizmet vermekteyiz.

Ayrıca bölgede tarafımıza ait olan ve şehir merkezinde bulu-nan araziler üzerine yaptığımız katlı otopark ve dükkanlar gibi hizmet sektörüne yönelik gay-

rimenkul yatırımlarımız bulu-nuyor. Yatırımlarımız ile hem bölgeye hizmet veriyoruz hem de istihdam sağlıyoruz.

* Otobüs ile yolcu taşıma-cılığının turizm sektörü içindeki durumunu değerlen-direbilir misiniz?Yolcu taşımacılığı ülkemizin en büyük ve önemli sektörlerinden biridir. Türkiye’de yolcu taşı-macılığı ağırlıkla karayolu ve otobüslerle yapılmaktadır. Bu olgu, otobüsçülüğü ülkemizin en büyük ve en önemli sektörü haline getirmektedir. Etkide bu-lunduğu akaryakıt, konaklama, büyük araç satışları ve servis hizmetleri gibi sektörler yanında istihdama olan katkısı yüksek. Bu nedenle otobüs taşımacılığı sektörünün ülkemizdeki önemi her kesim tarafından tartışmasız bir şekilde kabul edilmektedir. Ayrıca karayolu yolcu taşımacılı-ğı tüm zamanların en uygun ve en ekonomik ulaşım seçeneği olma özelliğini de sürdürmekte-dir.

KALİTE YÖNETİM STAN-DARTLARINA UYGUN HİZMET ÜRETİMİ

* Çalışma politikanız hakkın-da bilgi verebilir misiniz?Firmamız üst yönetimi, kuru-luşun amacına uygun, kalite hedeflerinin oluşturulması ve gözden geçirilmesi için bölüm

sorumlularına ve çalışanlarımı-za bir çerçeve oluşturan, kalite yönetim sisteminin şartlarına uyma ve kalite yönetim sistemi-nin etkililiğinin süreksel olarak iyileştirilmesi taahhüdünü ve tüm çalışanlarının ve müşteri-lerinin firmadan beklentilerini içeren kalite politikasını oluştur-muş ve dokümante etmiştir.

* Hedeflerinizden söz edebi-lir misiniz?Sektörlerimizde ve piyasalardaki gelişmeleri takip ederek, altya-pımızı günün gelişen koşullarına göre güncelleyerek bir yandan hizmet kalitemizi sürdürmek diğer yandan da ürün yelpa-zemize yeni ürünler ekleyerek yolumuza devam ediyoruz. Bu çerçevede faaliyetlerimizde uygulanmak üzere belirlediğimiz kriterlerimizi söyle sıralanabilir; • Şirket prensiplerine ve ku-rumsal kimliğine bağlı hareket ederek, • Müşteri istekleri doğrultu-sunda mevcut ürün yelpazesine kaliteden ödün vermeden, yeni ürünler ekleyerek, • Ürün ve Hizmet kalitesini arttırıp müşteri memnuniyetini sağlayarak, • Sektörümüzdeki yenilik ve

RÖPORTAJ Ziya TÜRKdogurehberi@gmail.com

Van’ın ve bölgenin lideriVANGÖLÜ TURİZM

Nec

ip K

AR

TAL

Van

göl

ü T

uri

zm K

uru

cusu

Cumhuriyet Cad. VAN Tel: 0 432 216 12 97

VİTALİRİLİSELENVİTALİRİLİSELEN

VİTALİRİLİSELEN VİTALİRİLİSELENVİTALİRİLİSELEN

Van’ın ve Doğu Anadolu Böl-gesinin lider kuruluşların-dan olan Vangölü Turizm Firması Yönetim Kurulu Üye-si Roza Kartal ile firmanın kuruluşunu, hedeflerini ve başarı hikâyesini konuştuk.

4 Röportaj

Ağustos 2013

gelişmeleri takip ederek, • Bütün çalışanların aktif ka-tılımı ile tüm kaynakların en verimli şekilde kullanılmasını sağlayarak, • Kalite yönetim sisteminin şartlarına uyma ve etkinliğin sürekli iyileştirilmesini amaç edindi.

* Otomotiv ve taşımacılık sektörlerinde sürdürdüğü-nüz faaliyetlerinizde uzman kadronun önemi ve kadro oluşumunda hangi kriterleri uyguluyorsunuz? Van hem dışarıya fazla göç ve-ren ve aynı zamanda fazla göç alan nadir kentlerden biridir. Bu sebeple kalifiye personel bul-makta zorlanıyoruz. Gerek oto-motiv gerekse de turizm sektö-ründe olsun deneyim ve hizmet kalitesi yüksek personel kadrosu kurmak zorundayız.

Eğitime verilen önemin art-masıyla daha önceki yıllarda eğitim düzeyi düşük olan doğu bölgesinin şu an yüksek lisans eğitim oranı ciddi ölçüde arttı. Firmamızın muhasebe biriminde çalışan personelimizin çoğunlu-ğu üniversite mezunudur. Bunun yanı sıra otobüs firmasındaki hem yer hem de ulaşım hizmet-lerinde çalışan personellerimi-ze uzmanlar tarafından belirli

periyotlarda halkla ilişkiler ve müşteri memnuniyeti konusun-da eğitim veriliyor. Otomotivde çalışan servis personelimiz de teknolojik gelişime uygun olarak mesleki eğitimlere gönderiliyor.

KARAYOLU YOLCU TAŞIMA-CILIĞI ÖTV MUAFİYETİ İLE DESTEKLENMELİ

* Karayolu taşımacılığının önemi ve etkilediği sektörler nelerdir?Yolcu taşıma sektörü ülkemizin en önemli sektörlerinden biridir. Bu sektörün etkide bulunduğu akaryakıt, konaklama, büyük araç satışları gibi etkilediği sek-törler yanında, istihdama olan yüksek katkısıyla da karayolu yolcu taşımacılığı sektörünün ül-kemizdeki önemi her geçen gün artmaktadır.

* Karayolu yolcu taşımacılı-ğı sektörünün önündeki en önemli sorun nedir?Yüksek KDV ve ÖTV oranları-nın akaryakıttan alınıyor olması sektörümüzün en önemli sı-kıntılarından biri olarak ortaya çıkmaktadır. Biz elbette çağdaş bir taşımacılık olan hava yo-lundaki olumlu gelişmelerden memnunuz. Ancak akaryakıtta havayolu taşımacılığına tanınan ÖTV muafiyetini maliyetlerimizi

aşağı çekecek şekilde bizlere de hak olarak tanınması en büyük arzumuzdur.

Karayolu yolcu taşımacılığı sektörü, havayolu taşımacılığı-na verilen destekten dolayı hızlı büyümesinin etkilerini üzerinde fazlaca hissetmektedir. Çünkü havayolu taşımacılığına sağla-nan akaryakıtta ÖTV muafiyeti uzun mesafeli hatlarda otobüs yolculuğunu da cazip olmaktan çıkarıyor. Sektördeki işletmecile-rin işlerini kapatanlar, çalışanla-rın da işsizler kervanına katılma-sı ve bunun oluşturacağı sosyal sıkıntılara bir kez daha dikkat çekmek istiyorum.

SİVİL TOPLUM KURULUŞLA-RINA DESTEK OLMAK SOS-YAL SORUMLULUK

* İş kadını kimliğiniz dışın-da Van’da sosyal ve mesleki faaliyetleriniz de var mı?Van’daki iş hayatım dışındaki zamanlarımı gerek sektörleri-mizle ilgili meslek kuruluşları-na, gerekse sosyal sorumluluk çerçevesinde faaliyet gösteren sivil toplum kuruluşlarına des-tek vererek değerlendiriyorum. Bu çerçevede çeşitli sivil toplum kuruluşlarına ve derneklere üye oldum. Bunlardan ilki Van Tica-ret Ve Sanayi Odası’nda Yönetim

Kurulu Üyeliği yaptım. Bunun dışında Türkiye Yardımseverler Derneği’nin de üyesiyim. Bize zaman ayırdığınız için te-şekkür ederiz.

Öncelikle firmam ve şahsım adına ben de size çok teşekkür ediyorum. Okuyucularınıza son olarak şunu söylemek istiyorum. Biz Vangölü Turizm olarak kali-teli ve yenilikçi hizmetlerimiz ile koşulsuz müşteri memnuniye-tini sağlayarak, kaliteden ödün vermeden, hizmet verdiğimiz sektörün öncüsü olmak için bu yola çıktık ve bu yolda dur du-rak bilmeden çalışmaya devam ediyoruz.

ROZA KARTAL KİMDİR?1976 yılında Van’da doğ-du. İlk, orta ve lise öğre-nimini İstanbul’da aldı. Doğu Akdeniz Üniversi-tesi Uluslararası İlişki-ler Bölümü’nden mezun olduktan sonra çeşitli

sektörlerde faaliyet gös-teren birçok firmada iş deneyimleri oldu. 2005

yılında tekrar Van’a döndü ve Necip Kartal’ın kurmuş olduğu aile şirketinde iş hayatına devam ediyor.

Röportaj 5

Ağustos 2013

Bir sosyal medya kullanıcısı olarak en çok okuduğum şeylerden biri mesafelerle

ilgili yazılar. Kimileri mesafele-rin uzaklığından ve özlemden şikayetçi, kimileri aynı gökkub-be altında mesafelerin önemi olmadığından bahsediyor. Bence mesafeler çok önemli. Neden böyle düşünüyorum? Google Yürütme Kurulu Baş-kanı Eric Schmidt ve Goog-le Fikirler Bölümü direktörü Jared Cohen tarafından ya-zılmış “Yeni Dijital Çağ” isimli kitaptan kısaca söz ederek başlamak istiyorum. Kitapta anlatılan şeyin özü tüm dün-yanın Internet aracılığıyla nasıl birbirine bağlandığı. Doğal ola-rak dünya insanlarının birbirle-rine hergün daha hızlı ve daha çok bağlanmaları amaçlanıyor. Halihazırda 2 milyar kişinin Internet baglantısı olduğu,

yakın bir gelecekte bunun 7 milyara çıkacağı belirtiliyor. Bir anlamda hergün daha çok mo-bil kullanmamız, hergün daha uzun süre kompütür başında kalmamız öngörülüyor. Hergün biraz daha robotlaşmaya ne dersiniz?

Doğunun Markaları gazete-sinin Yazı İşleri Müdürü Ziya Türk şöyle diyor: Internet ateş gibidir; uzaklaşırsan üşürsün, yaklaşırsan yanarsın. Bu söze katılmamak mümkün değil zira günümüzde Internet’ten uzak durmak özellikle işletmeler, kurumlar, eğitim ve araştırma ortamları için bir dezavantaj. Halktan insanların Internet kullanımı araştırma ve haber almaya yönelik olabilir ama çoğu kez sosyal medya bağ-lantılarıyla zaman geçirmeye odaklı.

İletişim değişik şekillerde

yapılabilir bunlardan biri konuşmaktır. Oysa günü-müzde konuşmaktan çok eli-mizdeki mobil aygıtlarla ya da önümüzdeki bilgisayar ekranı-na bakarak iletişim kuruyoruz. Elektronik cihazlar aracılığıy-la iletişim kurmaya çalışırken insan ruhunun, sevgi ve mu-habbetin gerçek manasından hergün biraz daha uzaklaştığı-nı gören sadece ben olamam! Artık günlük yaşamda mecbu-ren biraz konuşuyoruz, bol bol yazıyoruz ve zoraki dinliyoruz. Teknolojinin çağ aşmasıyla bir-likte iletişim günbegün zevk-sizleşiyor.Eskiden bir araya gelmek soh-bet demekti, günümüzde: “bir arada olalım ama mobil tele-fonlarımıza her iki saniyede bir bakalım”! En çok da çocukları-mızı bekleyen sessiz ortamlara üzülüyorum. Daha şimdiden çocuklar biraraya geldiğinde mesajlaşarak anlaşıyor ya

da sessizce video oyunu oy-nuyorlar. Birbirinin yüzüne bakmadıkları için duyguları anlamakta güçlük çekiyorlar. Konuşmayı bilmeyen nesiller yetiştiriyoruz. Tüm dünyada giderek büyüyen bir iletişim problemi olduğunu düşünen yalnızca ben olamam!

Sohbet içerikli gerçek iletişim konuşmakla ve dinlemekle olur. Cam ekranların arkasında kurduğumuz iletişim, iş amaçlı değilse, ille de duygusal ma-nada güdüktür ve yanlış me-sajlar verir. Konuşurken ve dinlerken sa-dece sözcükleri değil duyguları da algılarız çünkü duygular sözcüklere sarılmıştır. Karşı-lıklı konuşmanın en güzel yanı beden dilini de görebilmektir. Teknolojiyle birlikte yaşa-mımıza giren chat, ekranda uzayıp giden sözcükler dizi-ninden başka nedir? Karşıda-

6 Yorum

Mesafeler önemli mi?

Ağustos 2013Yorum 7kini göremeden, duygularını hissedemeden, beden dilini çözemeden ekranda okunanlar, öğretmenin karatahtada yaz-dıklarından farklı olabilir mi? Video chatler ise başka birşey! Orada beden dilini görmek mümkündür ama yine me-saflerin azizliğine uğruyoruz. Orada da duygu alışverişi yok!

Fiziksel olarak aynı ortamda bulunarak yapılan karşılıklı konuşmalara paha bicçilemez çünkü o anda tüm varlığımızla oradayızdır. Yüreğimiz de ora-dadır. Duygular da bizimledir. Dokunmak istersek dokunur, sarılmak istersek sarılırız. Bü-tün bunları aynı ortamda kar-şılıklı konuşurken yapabiliriz çünkü yüreğimiz, yüreğimizin bilgeliği ve tüm şefkatimizle oradayızdır! Sonuç olarak or-tamın ritmine ayak uydururuz. Karşımızdakinin nasıl davran-dığını, neler hissettiğini görebi-liriz. Hisleri duyumsadığımız için aynı yürek ve beyin ritminde birleşiriz. “Bugün iyi görünmüyorsun, neyin var?” dediğimizde “birşey yok” diyorsa gerçekten birşey olup olmadığını daha kolay anla-yabiliriz. Ya chat ortamında?

“Mesafelerin ne önemi var? Chat ya da sosyal medyada birlikteyiz ya!” dediğimizde aslında karşılıklı konuşmak gibi bir lüksten mahrum olduğumuzun ama chat dı-şında yalnızlığı gidermenin yolu olmadığının bilincinde-yizdir.

Son zamanlarda fiziksel ortam-larda buluşmak için uğraşan insanların geliştirdiği bir akım olduğunu biliyor musunuz? Mümkün olduğunca bulunduk-ları yerel ortamdan bağlantılar kurmak için çaba sarfedenlerin gittikçe büyüdüğünü biliyor musunuz? Yoğunlukla kullan-dığımız sosyal medya daha şimdiden duygu heşleyen bir mekanizma haline geldi. Teknoloji karşıtı, eski kafalı biri değilim. Bilakis yürekten inanıyorum ki bu çağda on-line bağlantılarımızdan uzak kalmamalıyız. Ama kendimizi çok da kaptırmamalıyız yoksa hepimiz duyguları körelmiş, kalp ağrısından muzdarip, aklı sosyal medyada meşgul, günlük işlerine odaklanamayan sanal alem malülleri olacağız!

Öyleyse:

Fiziksel olarak biraraya gelme-nin yollarını aramaya,Birbirimizi can kulağıyla dinle-meye,Dinlediğimizi göstermek için sorular sormaya,Kendi fikrimizi dile getirmek için yorumlar yapmaya,Bunları yaparkan tüm benliği-mizle orada bulunmaya, Bu süreçte mobil aygıtlara bakmaktan kaçınmaya ne der-siniz?

Mesafeler yüzünden özlem çeken, ızdırap yaşayan nice insanın varlığından haber-dar olan sadece ben ola-mam! Mesafeler önemli, hem de çok önemli! Chat ortamında yazılanlar, video chat ortamın-da konuşulanlar, yaşananlar, paylaşılanlar ve sosyal medya-da kurulan iletişim bizi o anlık yalnızlıktan uzaklaştırsa da gerçek fiziksel dokunuşlar yok, hiçbir zaman da olmayacak! O nedenle kendimizi kandırma-yalım: Mesafelerin çok öne-mi var ve fırsatlar dahilinde yerel ilişkiler başlatalım.

Aşk arıyorsanız, birliktelik düşünüyorsanız, romantik ilişkilerin peşindeyseniz,

sevgi ile sarılmayı özle-diyseniz çözüm teknoloji olamaz! Çözüm, yaşadığı-nız ortamdan gerçek insan baglantıları kurmaktır. İlle de uzak mesafeli bağlantılar istiyorsanız o zaman iletişim-de açık olun. Karşı taraftan beklentiniz sadece yalnızlık gidermekse ötesine geçmeyin ve bunu açıkça belli edin ki kimsenin duyguları heşlenme-sin. Teknolojiyle mesafeleri kısalttık, ve birbirimize her zamankinden daha da ya-kınız sanıyoruz ama fersah fersah uzaklaştık. Mesafeler önemsiz teranesinin arkasında artık ne duyguları anlıyoruz ne anladığımızın ayırdına varabi-liyoruz, ne de gerçek manada iletişim kurabiliyoruz. Monitör-lerin ardında ruhsuzlaştık!

Mesafeler önemsizdir sözü yalnızlığımızı gidermek adına ortaya atılmış bir kandırmaca-dır. Belki yerel bağlantılar akımına uymanın zamanı gelmiştir!

Fatoş ŞimşekBir freelance yazar olan Fatoş Şimşek ABD’de yaşamaktadır.

Ağustos 2013

Cuma günü saat 14:00 da Plaj futbolu eleme maçlarıyla başlayan festival çeşitli et-kinliklerle devam etti. Pazar günü Plaj Futbolu Yarı Final ve Final karşılaşması ilgiyle izlendi. Gece verilen kon-serdeki coşku görülmeye değerdi. Binlerce Vatandaşın yoğun ilgi gösterdiği festival-de Yusuf Harputlu İzdihamı yaşanırken Adilcevaz Beledi-ye Başkanı Adnan Göksoy’un duygulu konuşması büyük alkış aldı.

BAŞKAN GÖKSOY VEDA ETTİ

Final Gecesinde Konuşan Adilcevaz Belediye Başka-nı Adnan Göksoy ; “Bugün burada gördüğüm kalabalık beni ziyadesiyle memnun

etti. Bu kalabalığı görmüşken birkaç şey de sizinle paylaş-mak istiyorum. Daha önce ailemle yaptığım toplantı-

da Bundan sonra Adilcevaz Belediye Başkanlığına aday olmayacağımı açıklamıştım. Bu kararımı şimdi de sizin-le paylaşıyorum. Ben aday değilim ama sandıklar açı-lıncaya kadar size ilk günkü heyecanımla hizmet etmeye devam edeceğim. Sizin be-lirleyeceğiniz adaya sonuna kadar destek vereceğim. 15 yıllık belediye başkanlığım boyunca isteyerek ya da is-temeyerek birinizi kırdıysam hakkınızı helal edin. Yapmış olduğumuz hizmetler ortada-dır onları anlatmayacağım. Burada bulunan kalabalık zaten her şeyin farkındadır. Bu kadar hizmeti tabi tek

Çeşitli etkinliklerle kutlanan Adilcevaz Kültür Etkinlikleri ve Ceviz Reçeli Festivali’nde Belediye Başkanı Adnan Göksoy’un tekrar belediye başkan adayı olmayacağını açıklaması duygulu anlar yaşanmasına neden oldu.

Adilcevaz’da duygulu festival8 Ekonomi

Ağustos 2013

başımıza yapmadık. Bu ekip işidir bu hizmetlerde bizim-le beraber olan Belediye Meclis üyelerime, İl Genel Meclisi Üyelerine ve Tertip Komitesi’ne huzurlarınızda teşekkür ediyor kendilerine plaket takdim etmek istiyo-rum” dedi. Belediye Başkanı Adnan

Göksoy’un konuşmasının ardından sahneye Yusuf Harputlu çıktı. Yusuf Harputlu söylediği türkülerle Adilce-vazlılara unutulmaz bir gece yaşatırken, konserin sonu-na doğru izdiham yaşandı. Sahne alanına girmek isteyen vatandaşları zabıta ekipleri zor önledi. Harputlu Konser sonunda yaptığı açıklamada

“Adilcevaz’a 6 yıl önce gel-miştim Allah nasip etti gene sizlerle buluştum. Beni siz-lerle bir araya getiren Beledi-ye Başkanı Adnan Göksoy’a teşekkür ediyorum” dedi.

DERECEYE GİRENLERE ÖDÜL VERİLDİ

Yusuf Harputlu konserinden sonra sahneye Özlem Özdil Çıktı. Özdil söylediği tür-külerle dinleyicilerini mest etti. Program sonunda Özdil ve Harputluya plaket veril-di. Programda Ceviz Fidanı, Ceviz Reçeli ve Ceviz Bahçesi dallarında dereceye girenlere

ödül verildi. Songül Korkmaz’ın sunuculu-ğunu yaptığı Adilcevaz Be-lediye Başkanlığı tarafından 4. sü düzenlenen Adilcevaz Ceviz Reçeli ve Kültür Etkin-likleri Festivali, Yusuf Harput-lu ve Özlem Özdil’in verdiği müthiş konserle sona erdi.

Adilcevaz Belediye Başkanı Adnan Göksoy belediye meclis ve il genel meclis üyeleri ile festival tertip komitesine plaket verdi

Ekonomi 9

Ağustos 2013

Çözüm süreci ile silahların bırakılması sonucunda demok-ratik hakların meşru zeminler-de aranması noktasına gelindi. Böylece insanımız ve çocukla-rımız kirli oyunların ve men-faatlerin malzemesi olmaktan kurtulmuş olacak. Sürecin sağ-lıklı ve insan hakları ekseninde ilerleyebilmesi; siyasilerin, sivil toplum örgütlerinin ve halkın sürece sahip çıkması ile doğru orantılıdır.

Bu sayımızdaki konuğum Aile-İlişki-Evlilik Terapisti ve Yazar Psikolog Serhat Yabancı.

Yabancı; “Çözüm süreciyle, ülkemizin geleceği olan ço-cukların artık gelecek ile ilgili daha umutlu olması, ‘hayatta nasıl kalırım’ kaygısı yerine, ‘hayatı en güzel nasıl yaşarım’ ı düşünmesinin zamanı çok geç de olsa gelmiştir. Sosyolojik olarak baktığımızda; terörün bitmesi ile batıdaki öğrenci, doğudaki üniversiteleri tercih-lerine yazacak, batı ile doğu arasındaki kız alma-verme konusundaki kanıtsız kaygılar giderilecektir. Bu durum ise bir genç için ülkenin tüm kaynak-larından faydalanma fırsatı sağlayacaktır” diyor.

Van’da düzenlenen Kitap Fuarı’na da katılan Serhat Yabancı’nın ilk çıkardığı kitabı “ Unutmak mı Affetmek mi” raflardaki yerini aldı. Ülkemiz-

de son zamanlarda yaşanan çözüm sürecini ve gezi parkı olaylarını bir psikolog gözü ile değerlendirmek için Serhat Yabancı ile konuştuk.

* Çözüm süreci öncesini ve sonrasını genel toplum psikolojisindeki etkisi açı-sından bir psikolog olarak nasıl değerlendiriyorsunuz?

İnsanın en temel ikincil ihtiyacı güvenliktir. Güvenlik sağlan-madan, ekonomik güç, kon-forlu yaşam, eğitim düzeyi gibi şartlar daha sonraki aşamada kalmaktadır. Maslow’ un temel ihtiyaçlar hiyerarşisinde güven-lik ihtiyacı, mutlu olmak, ken-dini gerçekleştirmek, saygı ve sevgiden önce gelmektedir. Bu açıdan bakıldığında, ,insanoğlu için temel ihtiyaçların başında kendini güvende hissetmek yatar. İşte bu aşamada ülke-mizde başlayan çözüm süreci ile halkın kendini güvende his-setmesi, artık yaşamsal kaygı-larında hayatta kalmak yerine, daha iyi bir gelecek kaygısı ön plana çıkmaya başladı.

Ne yazık ki; biz yıllarca ha-yatımızı daha mutlu, huzurlu, konforlu, farkındalığı yüksek hedeflere ulaştırmak yerine “önce bir ölmeyelim” hedefine odakladık. Oysa gelişmiş me-deniyetlerde esas olan yaşamı yaşamaktır.

* Çözüm süreci sizce siyasi bir hamle midir?

Tabi ki; sadece siyasi bir hamle değildir. Bu topraklarda yaşayan herkesin can gü-venliği kaygısının olmaması, bireylerin amaçlarına ulaşması doğrultusunda çözüm sürecini iyi değerlendirmek gerekiyor. Çözüm sürecini sadece siyasi bir hamle olarak değerlendir-memek de gerekir. Kimin yap-tığına bakmadan ne yapıldığına odaklanırsak, daha objektif ve ana konuya odaklanmış oluruz. Diye düşünüyorum.

* Ülkede herkes tarafın-dan konuşulur hale gelen çözüm sürecini yönetim, halk ve güvenlik kuvvetleri psikolojisi açısından değer-lendirebilir misiniz?

Psikolojik açıdan da bakıldığın-da ise çözüm süreci, toplumda yaşayan her kategorideki insan için bir güven duygusu oluştur-du. Bunun yanında, toplumda terör konusunda “öğrenilmiş çaresizliğe” karşı ilk umut verici hamle oldu. Terör ve kardeşlik vurgusunun söylem-sel boyutunun artık işe yara-madığı dönemde reel adımlar ile halkın hem yönetime hem de kardeşlik kavramına olan güvenini arttırmıştır.Psikolojik açıdan bir diğer kav-ram olan “tükenmişlik sendro-mu” da çözüm süreci ile aşıl-maya çalışılmaktadır. 30 yıla yakın verilen emekler, çözümlere rağmen istenilen aşamaya ulaşılamaması ne-deniyle bu alanda çabalayan, yönetim, halk ve kolluk kuv-vetlerinin tükenmişliğine taze kan pompalamıştır.

* Çözüm süreci aileler ve gençler için ne ifade edi-yor?

Anneler ve babalar çocukları-nın 20’ li yaşlarından kaygılan-mayacaklardır.

Ülkemizin geleceği olan ço-cukların artık gelecek ile ilgili daha umutlu olması, “hayatta nasıl kalırım” kaygısı yerine, “hayatı en güzel nasıl yaşarım” ı düşünmesi zamanı çok geç de olsa gelmiştir.

Sosyolojik olarak baktığımız-da; terörün bitmesi ile batıdaki öğrenci, doğudaki üniversitele-ri tercihlerine yazacak, batı ile doğu arasındaki kız alma-ver-me konusundaki kanıtsız kay-gılar giderilecektir. Bu durum ise bir genç için ülkenin tüm kaynaklarından faydalanma fırsatı sağlayacaktır.

* Gezi Parkı’nda yeşili ko-ruma gerekçesi ile başlayan olayların seyri ve elde edil-mek istenen sonuç nedir?

Gezi olaylarını sağlıklı değer-lendirmek için neden-sonuç ilişkisi kurmak lazım.. Olayın protesto boyutunu da kabul et-mek, ama mala ve cana zarar veren her eylemin nedeni ne olursa olsun kabul edilmeyece-ği gerçeğini de görmek lazım.

Gezi parkı olaylarında şiddete dayanmayan ve haklı başlayan süreç, provokatör ve devlet düşmanı örgütlerin kışkırtması ile devlete ve yönetime karşı harekete dönüştürülmeye çalı-şılmıştır.

* Gezi Parkı ve benzeri olaylar karşısında hükümet

‘Çözüm süreci; Helalleşme ve kardeşlik projesidir’İnkâr ve asimilasyonların yaşandığı, tek tip insan yetiştirme çabalarının hedefi olduğumuz günlerin artık geride kaldığını söyleyen Psikolog Serhat Yabancı, “Gelişen bireysel özgürlükler, artan demokratik haklar, inkar ve asimilasyonun son bulmasını sağladı. Geride bırakılan hatalar nedeniyle bir helalleşme ve kardeşliğin yeniden pekiştirilmesi dönemi başlamış oldu” dedi.

RÖPORTAJ Sema GÖRGÜLÜsemagorgulu@hotmail.com

Ser

hat

YABAN

CI

10 Röportaj

Ağustos 2013

ve medyanın tutumunu de-ğerlendirebilir misiniz?

Erk sahibi kişilerin toplumun kışkırtılma riskini görmeleri ve kışkırtmak isteyenlere fırsat vermemek için daha yumuşak beyanlar vermeleri gerekir. Aksi takdirde hükümet medya-da halkına rest çeken, demir yumruk bir görüntü ile lanse edilmekte ve devlet düşma-nı örgütler bu durumu kendi lehine delil olarak kullanmak-tadırlar.

* Gezi Parkı olayları genç-ler ile ilgili yeni bir bakış açısı kazandırdı mı? Genç-ler ve çocuklar bu gibi olay-ların neresinde olmalı?

Gezi olayları, çocuk ve genç-lerin, hangi siyasi yelpazede olursa olsun, apolitik olmadık-larını bize gösterdi. Sahip çı-kanlar kadar, eleştiren gençle-rin de aslında ülkemizdeki tüm gelişmelerden haberdar olduk-larını gördük. Fakat ne olursa olsun, öğrencinin, gencin hiç bir siyasi eyleme, şiddet içeren protestolara bulaştırılmaması gerekir.

Her zaman olduğu gibi bu-gün de herkes gençleri safına çekmek istiyor. Çünkü ergenlik dönenimde bireyi etkilemek, yönlendirmek kolaydır. Ona tabiri caizse gaz vermek ve motive etmek kolaydır. Bu ne-denle olaylarda her anne-baba hangi siyasi yelpaze olursa ol-sun çocuklarını uzak tutmalıdır. * Gençlere ve çocuklara yansıyan yönleri açısından Gezi Parkı benzeri olaylar-da siyaset, medya, aile ve okul nelere dikkat etmeli?

Öncelikle unutulmaması gere-ken şey; Adı ne olursa olsun, 18 yaşını geçmemiş herkes çocuktur. Buna istinaden ye-tişkinlerin kontrolü altındaki çocukları kendi bakış açısına göre yönlendirmeleri hem suç hem de istismardır.

İster siyaset, ister menfaat elde etmek olsun, farkındalığı gelişmemiş birini kendi isteği doğrultusunda yönlendirmek insan haklarına aykırıdır.

Çocukları devlet ile karşı karşıya getirip, sonrasında ise onların zarar gördüğünü

iddia edip sözde onlara sahip çıkıyor görüntüsü sergileyen kişilere karşı aileler, devlet ve sivil toplum kuruluşları birlikte hareket etmelidir.

* Gezi Parkı olaylarındaki duruşu ile medyayı değer-lendirecek olursak, başarılı bir sınav mı verdi mi, yoksa sınıfta mı kaldı? Gezi Parkı olaylarına medyanın duruşu açısından baktığımızda, taraflı ve tek gözlü yayınlardan vazgeçmelidir. Medya, traj ve reyting kaygısı, yönetim ile ters düşme kaygısı ile hareket etmemelidir. İnsanları provoke etmek, sadece olayın bir tara-fını göstermek, hem etik hem de vicdani anlamda tarafsızlığı da zedelemektedir. Bu olay-larda, tarafı ne olursa olsun medya sınavdan geçememiştir.

Bu ve buna benzer durumlar, toplumda genel bir güvensizlik ve paranoya havası oluştur-maktadır. Halk, en temel hakkı olan haber alma hakkının bile çarpıtmadan ibaret olmasından dolayı kırgınlığa ve güvensizli-ğe mahkûm edilmiştir.

* Aile ve İlişki Terapis-ti olarak ilk kitabınız olan “Unutmak mı Affetmek mi” 10 Mayıstan itibaren kitap-çılardaki yerini aldı. Bize kitabınızdan söz edebilir misiniz?

Kitabım genel olarak bir iliş-ki veya evlilikte yaşanan her sorunun cevabını ve pratik çözümlerini okuyucularına sunmaktadır. Kitapta ayrıca, tercih ettiğimiz kişilerin, bizim kişiliğimizle ilişkisi, ayrılmanın şekilleri ve tedavileri, doğru eş seçiminin yöntemleri gibi bir-çok konuda aydınlatıcı bilgiler

yer almaktadır.

Örneğin; - Biz, söylediği yalanı değil, bizi küçümseyip inandırmaya çalışmasını affedemeyiz. - Ya haklı olmayı seçin ya da mutlu olmayı. Pozitif bakarsan mutlu, gerçekçi bakarsan güç-lü olursun. - Bazı şeyleri hak ettiğimiz için değil, çözüm bulamadığımız için yaşarız. - Eski sevgilisi ile arkadaş ol-makta ısrar eden kişi ya yara-lıdır ya da yalnızdır. - Sağlıklı ilişki istiyorsak şuna karar vermeliyiz. Ya güvenli ama orta düzey bir duygu-sallık, ya da heyecanlı ama güvensiz bir ilişki. - İstediğiniz olmadığında, yaptıklarınız aklınıza geliyor-sa, yaptıklarınız istedikleriniz içindir. Doğru insanı seçmek, doğru hayatı seçmek gibidir. Aksi takdirde başkasının haya-tını yaşamak zorunda kalırsın.- Erkek üzüldüğünde acıtır, kadın üzüldüğünde acındırır. - Affeden kişi affedip edeme-

yeceği konusunda kendisine şans verir. - Sahip olmak mutlu etmez, ait olmak mutlu eder. - Yanlış Bir İlişkinin Başlama Nedeni İle Bitiş Nedeni Aynıdır. - Eğer çocuk sahibi olmak için evleniyorsanız, ilerde o çocu-ğun psikolojisini korumak için boşanırsınız. - Eğer para için evlendiyse-niz, doyum sağladığınız ya da doyum alamadığınız için boşa-nırsınız.

Kısaca, hangi amaç sizi ilişki-de evlenmeye sürüklüyorsa, o amaç sizin ilişkinizin gele-ceğini belirler. O halde amaç yanlış ise, ileri ki süreçte kısmi de olsa evliliğin ya da ilişkinin geleceği hakkında bilgi sahibi olabiliriz.

Mesela, para ve konforlu bir yaşam için eşini seçen biri, buna ulaştıktan sonra eşinin kişilik yapısı ve davranışlarıyla nasıl baş edecek, nasıl sür-dürecek? İçindeki duygusal eksiklikle nasıl baş edecek? O halde, ilişkinin evliliğe dö-nüşmesi sürecinde amaç, kısa süreli bir hedef ise, bunun üzerinde kurulacak evlilik de kısa süreli olacaktır. Yani ev-lilik, süreç değil sonuç odaklı olacaktır, diyorum.

*Serhat Bey bize zaman ayırdığınız için teşekkür ederim.

Bende “Doğunun Markaları Ekonomi Gazetesi” okuyucu-larıyla buluşturduğunuz için teşekkür ederim. Tüm gazete çalışanlarına başarılar diliyo-rum.

Röportaj 11

Ağustos 2013

Doğu Anadolu Kalkınma Ajansı (DAKA) tarafından

uzun soluklu ve yoğun bir çalışma dönemi sonunda Van, Hakkari, Bitlis ve Muş’u da içine alan TRB2 bölgesi 2014-2023 Bölge Planı hazırlandı. Planın hazırlık çalışmalarını yürüten Planlama, Programlama ve Koordinasyon Birimi Başkanı Mehmet Emin Çakay ile konuştuk. Çakay, Bölge Planı’nın hazırlanma amacı, içerik, analiz çalışmaları, ekseni ve katılımcılarla ilgili önemli bilgiler verdi. Sözü fazla uzatmadan sizleri röportaj ile baş başa bırakıyorum.

* Bölge Planı nedir hangi amaçla hazırlanır?

TRB2 Bölgesi 2014-2023

Bölge Planı, 5449 sayılı Kalkınma Ajanslarının Kuruluşu, Koordinasyonu ve Görevleri Hakkında Kanunu’nun gerektirdiği üzere T.C. Kalkınma Bakanlığı koordinasyonunda Doğu Anadolu Kalkınma Ajansı tarafından TRB2 Bölgesi’nin mukayeseli üstün olduğu alanların, gelişme eksenlerinin, hedeflerin saptanıp; bu alan, eksen ve hedeflere hangi stratejilerle müdahale edilmesi gerektiğinin belirlenmesi amacıyla hazırlanmış temel politika belgesidir.

* Mevcut durum analizinin hazırlanma sürecinde ne gibi çalışmalar yürüttünüz?

Bölge Planı’na dayanak oluşturan Mevcut Durum Analizinin (MDA) hazırlanması sürecinde saha çalışmalarına, Ajans tarafından derlenen ve başta TÜİK olmak üzere kamu kurumlarından elde edilen verilere dayanarak yapılan analizlere, Bölge aktörlerinin fikir ve önerilerine, odak grup çalışmalarına, Bölge üniversiteleri ile toplantılara başvuruldu.

* Bölge Planı, bölgenin planı olması için hangi eksende hazırlandı

TRB2 Bölgesi 2014-2023 Bölge Planı, özgün ve bütüncül bir yaklaşımla hazırlanmış ve hazırlık sürecinde yerel aktörlerin Plan’ın tamamında söz sahibi olmaları sağlandı. Bugünün toplumunun ihtiyaç ları karşılanırken gelecek nesillerin de kendi ihtiyaçlarını karşılayabilme haklarından ödün verilmemesi adına kalkınmanın bütün boyutlarının -sosyal, ekonomik ve çevresel- eşzamanlı gelişiminin sağlanması gerektiğinden yola çıkılarak Bölge Planı’nda üç önemli gelişme ekseni -Güçlü Toplum, Ekonomik Dönüşüm ve Büyüme, Yaşanabilir Mekanlar- oluşturuldu. Plan’da sosyal sorumluluk, eko-verimlilik, sürdürülebilir üretim ve tüketim, sağlık ve güvenlik, çevresel sürdürülebilirlik kavramlarının sistematik bir yaklaşım çerçevesinde hayata geçirilmelerinin insani bir yaşam için gerekliliği vurgulanarak sürdürülebilirlik politikası ana eksen haline getirilmiş; istikrarlılık, kapsayıcılık ve yol göstericilik unsurları Plan’ın tamamına hakim oldu.

* Bölge Planı hazırlığında kaç çalışma grubu yer aldı ve kaç sektör incelemesi yapıldı?

7 Çalışma grubu tarafından

16 alt sektör incelendi. Bölge Planı’nın bütün bu unsurları içinde barındırması ve uzun vadeli bir bakış açısıyla hazırlanabilmesi için Bölge’nin mevcut durumunun ayrıntılı bir şekilde incelenmesi gerektiği belirtilerek, Mevcut Durum Analizi’nin mümkün olduğunca farklı sektörleri kapsayacak şekilde hazırlanması gerektiğine karar verildi. Alınan bu kararla birlikte

Planlama, Programlama ve Koordinasyon Birimi’nde çalışan uzmanların eğitim ve deneyimlerine göre çalışma grupları (sosyal yapı, enerji ve tabii kaynaklar, kentleşme, çevre, sanayi, dış ticaret, istihdam, AR-GE, tarım ve turizm) ve alt komisyonlar oluşturularak TRB2 Bölgesi 2014-2023 Bölge Planı hazırlık sürecine başlandı.

BÖLGESEL KALKINMANIN YOLU ÇİZİLDİ2008 yılından beri Bitlis, Hakkari, Muş ve Van illerini kapsayacak şekilde faaliyet gösteren Doğu Anadolu Kalkınma Ajansı, 2010-2013 dönemini kapsayan bölge planının sona ermesinin ardından 2014-2023 dönemini kapsayan Bölge Planı’nı 2023 hedefleri ve katılımcılık ilkesi çerçevesinde hazırladı.

M. Emin ÇAKAY

RÖPORTAJZiya TÜRK

dogurehberi@gmail.com

12 Röportaj

Ağustos 2013

Çalışma grupları, Plan’ın kurumsal düzeyde üst ölçekli planlarla uyumlu olabilmesi amacıyla ilgili kurumların stratejik planları, yatırım programları, sektör raporları ve mevzuatları incelenerek sektör bazında Mevcut Durum Analizi çerçevesi oluşturuldu.

Bölge’nin ekonomik, sosyal ve çevresel ihtiyaçlarının daha iyi irdelenmesi ve Bölge halkına hitap edecek bir Plan oluşturulması için süreç boyunca katkıda bulunacak paydaşlar tespit edildi.

Tespit edilen paydaşlarla İl merkezlerinde yapılan geniş katılımlı çalıştaylar ve ilçelerde kurum ziyaretleri aracılığıyla görüşülerek Plan’ın katılımcılık ilkesi çerçevesinde hazırlanabilmesinin ön adımı atıldı.

* Planlama sürecine toplumun her kesiminin katkı sunabilmesi için yapılan çalışmaları anlatabilir misiniz?

Planlama sürecinde “Sen de söz sahibi ol!” sloganı ile yeni nesil iletişim teknolojileri

kullanıldı. Toplumun her kesiminden insanın Plan’a katkıda bulunabilmesi amacıyla anket çalışmaları yapılmasına karar verildi. Dört ilde saha anket çalışmalarına ek olarak 16 Şubat 2013 tarihinde “Sen de söz sahibi ol” sloganıyla www.sozsahibiol.org internet sitesi oluşturulup hazırlanan sektörel anketler siteye yüklenerek Ajans’ın, valiliklerin ve yerel gazetelerin sitelerinde duyurusu yapıldı. Çalıştaylar ve anket sonuçları, kurum ve kuruluşlardan talep edilen veriler, üst ölçekli planlar ve paydaş görüşleri bütünleştirilerek Mevcut Durum Analizi yapıldı. Mevcut Durum Analizi’yle birlikte ortaya çıkan kolektif sonuçlar

Bölge’nin potansiyellerini ve bu potansiyellerin hayata geçirilebilmesi için öncelik verilmesi gereken alanların tespit edilmesi sağlandı. Sonuç olarak Bölge’nin kalkınma öncelikleri doğrultusunda hedefler belirlenerek gelişme eksenlerinin altında toplandı. Bu hedeflere ulaşılabilmesi için gereken stratejiler tutarlı, üst ölçekli planlarla ilişkili ve birbirini tamamlayıcı bir şekilde oluşturuldu ve bu stratejik amaçların sağlanabilmesi amacıyla imkân ve kaynaklar bakımından hayata geçirilebilme olanakları yüksek olan projeler belirlendi. Son aşamada konsolidasyon çalışmaları yapılarak Bölge Planı oluşturuldu.

TRB2 BÖLGESİ 2014-2023 BÖLGE PLANI ÇALIŞTAYLARI

Çalıştay Adı Tarih Yer Katılımcı kurumlar Çalıştay Çıktısı

TRB2 BÖLGESİ 2014-2023 BÖLGE

PLANI İL ÇALIŞTAYLARI

31.01.201314.02.201321.02.201327.02.2013

VANBİTLİSMUŞ

HAKKARİ

Dört ilin kamu kurum ve

kuruluşları, yerel yönetimler, akademisyenler,

sivil toplum kuruluşları ve

özel sektör çalışanları

Sektörel GZFT analizleri, anketler

BİLGİ TOPLUMU ÇALIŞTAYI

26.03.2013 VAN

Dört ilin Milli Eğitim, Kültür

ve Telekom Müdürlükleri,

özel sektör çalışanları

TRB2 Bölgesi Bilgi toplumu ve telekomünikasyon

sorunlarının belirlenmesi ve çözümü

TRB2 BÖLGESİ KREDİ

MODELLERİ GELİŞTİRME ÇALIŞTAYI

11.05.2013 VAN Banka Genel Müdürlükleri

TRB2 Bölgesi için oluşturulacak ortak ve üst

bir platformda, denetleyici, düzenleyici kuruluşlar, kanun

koyucular, banka genel müdürleri gibi asıl aktörlerin katılımıyla krediye ulaşma sorununun araştırılması ve bu hususta hem arz hem

de talep yönü araştırılarak yapılabilecek yenilik ve

iyileştirmelerin belirlenmesi

KALKINMAYA ÇOCUK

GÖZÜYLE BAKIŞ

ÇALIŞTAYI

29.04.201330.04.2013 06.06.201313.06.2013

HAKKARİ MERKEZ

YÜKSEKOVA BİTLİS MERKEZ

TATVAN MUŞ MERKEZ MALAZGİRT

VAN MERKEZ ERCİŞ

İlköğretim 4. Sınıf Öğrencileri

Mevcut Durum, Sorun ve Çözüm Önerileri içeren

rapor ve anketler

Yüz Yüze Görüşme sayısı 934

Telefonla görüşme sayısı 1032

Paydaşlara Gönderilen Yazı Sayısı 378

Paydaşlardan Gelen Yazı Sayısı 312

Paydaşlara iletilen e-posta sayısı 233

Yapılan Anket sayısı 2019

SAYILARLA BÖLGE PLANI KATILIMCILIK TABLOSU

Tablo 1: TRB2 Bölgesi 2014-2023 Bölge Planı Kapsamında Düzenlenen Çalıştaylar

Röportaj 13

Ağustos 2013

‘Hürriyet Koleji’ Van’ın gururu

2011 yılında yaşanan yıkıcı depremler sonrası 2012 -2013 eğitim

öğretim döneminde faaliyete giren Van’ın eğitimine bir can suyu veren Hürriyet Koleji’ni Hürriyet Eğitim Kurumları Genel Müdürü Fuat Ayanoğlu ile konuştuk. Van’da eğitim ve öğretimde ilk yılını başarı ile tamamlayan Hürriyet Kolejinin kuruluşu, eğitimde geçirdiği ilk yılı, eğitime bakış açısı, eğitimdeki vizyon ve amaçlarını konuştuk.

* Hürriyet Eğitim Kurumları’nın kuruluş çalışmaları nasıl başladı, nasıl bir süreç yaşadınız ve eğitimde birinci yılını dolduran okulunuz ile ilgili bilgi verebilir misiniz?

Okulumuzun temeli 1992 yılında atıldı. 28 Şubat sürecinde vakıfların birçoğunun kapatılmasından dolayı buraya da Zehra Vakfı’nın olması nedeniyle devlet tarafından el

konuldu.

Biz burayı devletten yap işlet devret modeliyle kiraya aldık. 65 dönüm arazi üzerine 1200 öğrenci kapasiteli okul yaptık.150 öğrenci kapasiteli bir yurdumuz var. Açık spor alanları tenis kortları basketbol futbol hentbol sahalarımız faaliyette. Kapalı spor salonu, konferans salonu, yüzme havuzu, buz patenti, botanik parkımız ve hayvanat bahçesini de önümüzdeki yıl faaliyete geçecek şekilde yapmayı düşünüyoruz. Fen lisesi, Anadolu Lisesi ve Sağlık Meslek Lisesi, Ana Sınıfı, İlkokul ve ortaokul olmak üzere 6 tane okuldan oluşan eğitim kompleksimiz, Türkiye’de böyle geniş bir alan üzerine kurulan az sayıda okuldan bir tanesi.

* Okulunuza Hürriyet ismini koymanızda hangi düşünce ve bakış açısı etkili oldu?

Okulumuz Van’ın gururu olacak, bölge halkına büyük bir ışık tutacak, Türkiye’nin

önündeki karmaşayı çözebilecek bir okul olarak devlet tarafından model alınacağını düşünüyoruz. Kültürü, geleneği, dini ve dünyası ile barışık bir okul. Burada herkes kendisini çok rahat ifade edebiliyor. Okulumuzun ismi de HÜRRİYET. İnsanlar hürriyetleri ile büyüyüp kabiliyetleri ile gelişir. İnşallah böyle bir davada açılan böyle bir okulun başarılı olması için gayret sarf ediyoruz. Eskişehir’den Ankara’dan destek veren insanların dualarıyla başarıya ulaştığımızı düşünüyoruz.

* Okulunuzun gelişme ve büyüme hedeflerini konusunda neler söylemek istersiniz?

Doğubayazıt’ta Ahmed-i Hani’nin memleketine ikinci şubemizi açtık. Bundan sonraki süreçte Diyarbakır Erzurum bölgelerinde şubelerimizi açacağız. Ankara İstanbul başta olmak üzere batı bölgelerinde de HÜRRİYET’i armağan edeceğiz. Hürriyet’in eğitim politikasının Türkiye’nin eğitim konusunda birçok sorununa çözüm olabilecek bir yapıda olduğuna inanıyoruz.

* Eğitimdeki hedefinizi ve yetiştirmek istediğiniz öğrenci profilini anlatır mısınız?

Temel hedefimiz, okulumuzu

Bediüzzaman’ın Medretüzzehra diye böyle okulların açılmasına vurgu yaparak hükümetlerden isteyip mücadele ettiği profilde bir okul yapmak.

Fen ilimlerinde Robert Koleji gibi başarılı, dini ilimlerde de medreselerde âlimlerin öğrenci yetiştirdiği okul gibi olmak. Hem akla ve hem kalbe hitap ederek, “aklın ışığı kalbin nuru” diyerek kalp ile aklı dengeli bir şekilde büyütmeye çalışacağız.

Fen ilimlerini özel öğretim kurumları profesyonelce vermeye çalışıyor. Biz fen ve din ilmini birlikte vererek sürekli sorgulayan bir öğrenci yetiştirmek istiyoruz.

Öğrencilerin fen ve din ilimlerinde ikna metoduyla yetiştirilebileceğine inanıyoruz. Dini eğitim konusunda Peygamber Efendimizin hayatı, Kur’an-ı Kerim, temel dini bilgiler, Kur’anın tefsiri olan Risale-i nur ile öğrencilerimizin temel bilgilerini tamamlamaya çalışıyoruz.

Öğretmenlerimizi bu çerçevede

Hem akla, hem de kalbe hitap ettiklerini bu nedenle Hürriyet Koleji’nin Van’ın gururu ve Türkiye’ye örnek olacağını söyleyen Hürriyet Eğitim Kurumları Genel Müdürü Fuat Ayanoğlu, “Okulumuz bölge halkına büyük bir ışık tutacak, kültürü, geleneği, dini ve dünyası ile barışık bir okul. Burada herkes kendisini çok rahat ifade edebiliyor. İnsanlar hürriyetleri ile büyüyüp kabiliyetleri ile gelişir. Bu nedenle okulumuzun ismi de Hürriyet” dedi.

Fuat

AY

AN

OĞ

LU

RÖPORTAJZiya TÜRK

dogurehberi@gmail.com

14 Röportaj

Ağustos 2013

seçmeye çalıştık. İzmir’den Kars’a kadar öğretmen seçtik, derslerini dinleyerek aldık, yetiştirmek istediğimiz öğrenciler için model olabilecek fen ve din ilimlerini yaşantılarında yaşayan örnek olabilecek öğretmenler seçtik.

* Eğitim kalitesinin sürdürülebilir olması için ne gibi çalışmalar yapıyorsunuz?

Öğretmenlerimize sürekli eğitimler, seminerler yapıyoruz. Eğitimin öğretmenden geçtiğini biliyoruz. Binanın eğitim ve öğretime elverişli olabilmesi için güneş, ışık, yükseklik ve genişlik açısından standartların üzerinde bir bina yaptık.

Sınıflarda akıllı tahta ve internet, bilgisayar sınıfları, dijital kütüphane gibi imkânlar ile teknolojiyi öğretmen ve öğrencilerimizin hizmetine sunduk. Geçmişi unutmadık sınıflara tebeşirli tahtayı da koyduk, tebeşirin yerini hiçbir şeyin dolduramayacağına inanıyoruz.

Cep sineması ve İngilizce, müzik, resim, fen, fizik, kimya, biyoloji, sağlık meslek lisesi laboratuarlarını, teknolojik tasarım, görsel tasarımlar laboratuarların hepsini uygulamalı derslerle ile aktif olarak kullanıyoruz.

* Temizlik ve beslenme politikalarınızın öğrenci sağlığı ve alışkanlıklarına ne gibi yansımaları oluyor?

Bölgede ciddi olarak temizlik konusunda sıkıntı var. Okulda her teneffüste tuvaletler lavabolar koridorların temizlenmesi ve bunun bir kültür olarak topluma yerleşmesi gerekiyor. Bu nedenle yemekhaneden en alt birime kadar temizliğe dikkat ediyoruz. Çünkü öğrenci temizliği görünce temizliği öğreniyor, kirli yerleri fark

ediyor.

Yemeklerimizi kendimiz çıkarıyoruz, sağlıklı bir ortamda ekmek de dâhil her şey buradan çıkarılıyor. Hazır yoğurt da dâhil alınmıyor, tam buğday ekmeği kullanıyoruz.

Öğrencilerimizin organik beslenmelerini sağlamak için önem veriyoruz. Yemek ve beslenme kültürüne de dikkat çekmeye çalışıyoruz.

* Öğrencinin başarısında etkin olan okul, aile ve öğrenci ilişkisinde nasıl bir yöntem uyguluyorsunuz?

Eğitim ve öğretimde takip sistemi koyuyoruz. Öğrenciyi bire bir markaja alıp ders çalışıp çalışmadığı, programlı olup olmadığı, kitap okuyup okumadığını takip ediyoruz. Ders çalışmasını biliyor mu? Eksik olan konuların tespit edilmesi, bu konuda çalışma yapılması. Aile ile sürekli iletişim halinde olup aileyi de 15 günde bir bilgilendirme yaparak eğitimin merkezine alan. Ailenin çok büyük rolü olduğu için aile içi seminerlerle öğretmenin aile ile birebir görüşmesine önem veriyoruz.

* Öğrencilerin başarı durumunu ölçmek için nasıl bir metot uyguluyorsunuz?

Ayda bir tarama sınavları yapıyoruz, verilen konular öğretilmiş mi öğretilmemiş mi belirliyoruz. Öğretilmemişse nedenini araştırıyoruz, öğretilmişse öğretmen başarılıdır. Yazılı sınavları öğretmenin insafından çıkarıp komisyonlar tarafından hazırlanan sorular ile yapıp objektif hale getiriyoruz. Sınıf geçmesi için özel okula öğrenci getiren velilere bu konuda tolerans tanımayacağımızı belirttik.

* Eğitim politikasını ve kriterlerinizi belirlemek için ne gibi çalışmalar yaptınız?

Araştırma ve geliştirme grubu oluşturduk. Önde giden 20 civarında okulda araştırma yaptık, nasıl eğitim veriyorlar, eğitim sistemleri nedir, okulumuz Türkiye’de örnek olsun istiyoruz. Birçok veri topladık, özel okul ve genel okullardaki eğitim durumlarını araştırdık, bu araştırma bizim ufkumuzu açtı. Yurt dışında da yapacağımız araştırmalar ile eğitim politikasını belirleyecek temel prensipler oluşacak. Başarılı okulların deneyiminden istifade etmek için kardeş okul olduk bilgi alışverişinde bulunuyoruz.

* Kültürel etkinlikler düzenleyip, sportif ve kültürel müsabakalara katılıyor musunuz?

Van’da ilk yılımız olmasına rağmen basketbolda 2’inci Atletizmde 1’inci olduk. Ferdi sporlarda karete ve boksta ise Türkiye şampiyonluğuna doğru gidiyoruz. Birçok resim sergisi yaptık, Van içinde ve Van dışında geziler yaptık, öğrencilerimizi Türkiye’nin birçok iline götürüp gezi gözlem yapmalarını sağladık.

İngilizcede bir sınavda Türkiye birincisi olduk, diğerlerinde de Ankara dışında 3 bölgede tüm dereceler bizdeydi. Oxford tarafından yapılan sınavlarda dereceleri 7 öğrencimiz paylaşıyordu.

* Anadilde eğitim konusunda bir hazırlık ve altyapınız var mı?

İlk ve ortaokuldaki tüm sınıflarda öğrencilerimiz Kürtçe ders de görüyorlar. Ana dilde Kürtçe eğitime geçilirse ilk olarak biz olacağız. Tüm öğretmenlerimiz akademik olarak Kürtçe eğitim görüyorlar.

* Okulunuzun ilk yılında hedeflediğiniz öğrenci potansiyeline ve başarı grafiğine ulaşabildiniz mi?

Öğrencilerimize sınavlar ile ilgili YGS, LYS e SBS kampları yaptık, öğrencilerimizi 40 gün kampa alarak çalışma yaptık. YGS sınavında başarımız yüzde 98’ bir öğrencimiz hariç tüm öğrencilerimiz yüksek puanlar aldı. Diğer sınavlar ile ilgili çalışmalarımız da başarı almak üzere sürüyor.

Okulumuzu açarken hedefimiz 200 civarında öğrenci bekliyorduk. 4 katına yakın öğrenci aldık. Üstad Bediüzzaman’ın bu konuda ne kadar doğru tespit yaptığını ve bölgenin okula sahip çıktığını gördük.

* Okulunuzun eğitime bakış açısı ve hizmet felsefesi hakkında bilgi verebilir misiniz?

Şahsi olarak iddiam Türkiye’de ahlaki anlamda gençlik bunalım içerisinde kalıyor. Bu anlamda ahlaki gelişim konusunda eğitim verilmeli, aileler bu konuda yeterli gelmiyor. Şu anda kapitalizmin tüketim ve sefahat yapılanmasının elinde olan gençliği eğitim ile kurtarabiliriz. Okulumuz bu perspektifte hizmet verecek. Van ve Doğu Anadolu, Güneydoğu Anadolu ve Türkiye’ye okulumuz hayırlı uğurlu olsun. İnşallah eğitim konusundaki sorunların çözümünde öncü oluruz. Hedefimiz budur.

* Bize zaman ayırdığınız için teşekkür ederim.

Biz de kendimizi ifade etme fırsatı verdiğiniz için teşekkür ederiz.

Röportaj 15

Ağustos 201316 Tanıtım

Ağustos 2013Yorum 17

Son On Yıldır Türkiye’de Sıkça Gündeme Gelen Küçük Esnaf İçin KDV Muafiyeti Tartışmalarına

Çarşamba Günü Aldığı Kararla Çin Hükûmeti Cesur Bir Adım Attı.

Ekonomide yaşanan yavaşlama-ya karşı alınacak önlemleri gö-rüşmek üzere 24 Temmuz Çar-şamba günü Pekin’de, toplanan Çin Devlet Konseyi başka diğer tedbirlerin yanında 1 Ağustos 2013 den itibaren acilen yü-rürlüğe girecek Mikro ve Küçül İşletmeleri kapsayan Katma Değer Vergisi (KDV) muafiyeti getiren kararı da onayladı. Başbakan Li Keqiang tarafın-dan yapılan kısa açıklamada; 1 Ağustos 2013 tarihinden itiba-ren acilen yürürlüğe girecek bu karar ile aylık satışları 20.000 Yuan (RMB) ve altında olan (ay-lık 2500€, yıllık 30 bin €, 75 bin TL) Mikro ve Küçük İşletmeler KDV ve İşletme Vergilerinden

ve Beyanname verme yüküm-lülüklerinden muaf olacaklar. Bu vergi muafiyeti teşvikinden 6 milyon Mikro ve Küçük iş-letme doğrudan yararlanırken on milyonlarca kişinin de iş imkânlarını kolaylaştıracağı ve gelirlerini arttırıcı etkide buluna-cağı tahmin edilmektedir.

Çeşitli Meslek odaları ve zaman zaman ilgili bakanlıklar tarafın-dan da hem Türkiye’de hem de AB ülkelerinde sıkça gündeme gelen hazırlık çalışmaları yapılan anacak bir türlü vazgeçileme-yen, devlet için de çok fazla bir getrisi olmayan ve küçük esna-fın sırtında bıktırıcı ve caydırıcı kambura dönüşen bu KDV yü-künden kurtuluş anlamına gelen önemli ve cesur bir adım Çin hükümeti tarafından gecikme-ye meydan vermeyecek şekilde karara bağlandı.

Küresel olarak birçok hükümet ve kuruluşa da örnek teşkil

edecek bu karar bir yandan çok küçük miktarlardaki KDV he-saplamalarını, özellikle ihracata yönelik üretim yapan KOBİ’lerde ihracatta vergi iadesi ve deneti-mi işlemlerini ve verimsiz bü-

rokrasi maliyetlerini azaltacağı gibi hem iç hem de dış ticareti teşvik ederek rekabet gücünü arttırıcı etki yapacağı beklen-mektedir.

6 Milyon Küçük ve Mikro İşletmeye

Yrd. Doç. Dr. Osman Sirkeci / Avrasya Üniversitesi / osmansirkeci@gmail.com

TÜRKİYE’YE ÖRNEK OLMALIKDV ve İşletme Vergisi Muafiyeti!

Ağustos 2013

* D Smart

* Lig TV* Bay Kuaför

* Wireless* Türk Hamamı

* Fitness,

Sauna

* Buhar O

dası

* Bali M

asajı

*** VAN’DAKİ SEÇİMİNİZ ***TÜRK HAMAMI, FITNESS,SAUNA, TOPLANTI SALONLARI RESTAURANT DÜĞÜN SALONU ODALARIMIZ

OTELİMİZ, ŞEHİR MERKEZİNDEDİR. HAVALİMANINA 6 KM. UZAKLIKTADIR.

Kazım Karabekir Caddesi No:22 VAN - T: 0432 214 99 23 (6 HAT) - F: 0432 212 08 68 - M: 0533 590 20 64

Oyun Salonu ve

Pastanemiz Keyf ve Lezzet Mekanı

Öğle ve Akşam Yemekleriyle

Nezih RestaurantımızHizmetinizde

A.O. HİZMETLERİMİZ

* Konfor * Modern Odalar * Kişiye Özel Kaliteli Hizmet Ocakbaşı Keyfi Sizi Bekliyor

Belediyelerde adaylık yarışı başladıMart 2014 de yapılacak olan belediye başkanlığı ve mahalli idareler seçimleri için partilerde adaylık yarışı başladı.

Baş tarafı sayfa 1’de Mart 2014 ‘de yapılacak seçim-lere Büyükşehir olarak girecek olan Van’da aday adayları artık geleneksel yöntemleri terk ediyor. Partisinin adayı olmak isteyenler, planlı ve disiplinli

bir adaylık kampanyası yürüte-rek ve etkili tanıtım faaliyetleri ile adaylık ipini göğüslemeye çalışacak.

ANKETTEN ÇIKMAYAN ADAY OLAMAZ

Partiler adaylarını ön seçim, temayül yoklaması, merkez yoklaması, seçim bölgelerinde anketörler veya telefonlarla yapılan anket çalışmaları gibi birçok yöntem ile belirliyor. Anket çalışmaları sırasın-da ismi öne çıkmayan aday adaylarının adaylık koltuğuna oturması neredeyse imkânsız. Adayın partili üyeler kadar parti dışındaki seçmenler ta-rafından da tanınıp benimsen-mesi çok önemli. Bu nedenle

parti kulislerinin yanı sıra etkili bir tanıtım ile kamuoyu bilinirliliğini arttırmayan aday adayları hayallerini bir başka seçime ertelemek zorunda kalacak.

EKİP BAŞARININ OLMAZSA OLMAZI

Aday adaylığında ipi göğüs-leyip partisinin adayı olarak seçim yarışına katılabilmenin olmazsa olmazı; çalışmaların başladığı ilk günden itibaren işini ve sorumluluğunu bilen başarılı bir ekibin kurulması.

Kurulacak ‘Kampanya Strateji ve Organizasyon Merkezi’nde bulunması gereken görevliler ve yapılması gereken çalışma-

lar şu şekilde sıralanabilir; • Seçmenin eğilimlerini ve isteklerini, hangi öneriler ve sloganlarla en etkin şekilde karşılanabileceğini belirleyecek bir ‘Kampanya yöneticisi’• Kampanya mesajlarını kit-lelere iletilmesini organize edecek bir ‘Haberleşme ve Propaganda sorumlusu’ • Kampanya organizasyonun mali ihtiyaçlarını belirleyip karşılayacak, kampanya için ayrılan mali kaynağı optimum fayda ilkesi doğrultusunda planlayacak bir ‘Mali sorumlu-su‘ • Kampanya boyunca çıkabi-lecek hukuksal problemlerin çözümü ve resmi işlemlerin ta-kip edilebilmesi için bir ‘Hukuk Danışmanı’

18 Politika

Ağustos 2013Tanıtım 19

Ağustos 2013

SAĞLIK PERSONEL SAYISI 10 YIL ÖNCESİNE GÖRE4-5 KAT ARTTI

*Van’daki sağlık hizmetleri genel olarak değerlendirildiğinde geçmi-şe oranla bugün hangi durumda?Van genelinde sağlık alanında personel sayısı olarak çok ciddi gelişmeler yaşandı. Son dönemlerde özellikle uzman hekim sayısı başta olmak üzere tüm sağlık personeli sayısı bundan 10 yıl öncesine göre il geneli toplamında 4-5 kat arttı. Bu-radan yaptığımız talep ve ihtiyaçla-rımızı Sayın Başbakanımızın, Sayın Bakanımızın gayretleri ile karşılanı-yor ve daha kaliteli hizmet sunma

imkanımız oluyor.

*Hekim ve sağlık çalışanları sa-yısındaki artışlar hakkında bilgi verebilir misiniz?İl genelinde sağlık hizmeti veren sağlık personeli ile ilgili olarak bazı rakamları sizlerle paylaşmak istiyo-rum.

UZMAN HEKİMLER: Sağlık bakanlı-ğı olarak bizim il genelinde 356 tane uzman hekimimiz var. Üniversiteler ve özel hastaneleri de hesaba kattı-ğımızda 584 tane uzman hekimimiz ilimize hizmet veriyor.

PRATİSYEN HEKİMLER: Pratisyen hekim sayısında da ciddi oranda ar-tış sağlandı. Sağlık bakanlığı olarak bizim 439 adet pratisyen hekimimiz var, il genelinde ise toplam 453 pra-tisyen hekim var.

DİŞ HEKİMİ: Sağlık bakanlığı olarak 52 adet diş hekimimiz mevcut. HİZMET ALIMI İLE ÇALIŞANLAR: Diğer sağlık çalışanlarımızda da çok ciddi oranlarda artışlar oldu. Bunun

yanında hizmet alımı ile çalışan per-sonelimiz de bulunmaktadır. Hizmet alım yoluyla işe alınanlar bölgemiz-deki istidah açısından çok yarar sağlıyor. İşe ihtiyacı olan gençleri bu yolla işe alabiliyoruz. Bu yolla yaklaşık 2000 civarı çalıştırdığımız personel var, bu da sağlık alanın-da hizmet kalitesinin de artmasını sağlıyor. Gerek yatırımların artması gerekse sağlık çalışanı insan gü-cünün artması ile hizmet kalitesini en üst düzeylere getirme hedefimizi gerçekleştirmek için çalışmalarımızı özverili bir şekilde sürdürüyoruz.

HİZMET KALİTESİ ARTTIKÇA HASTALARIN BEKLENTİSİ DE ARTIYOR

*Hastaların ve sağlıktan hizmet alanların sağlığa bakış açların ve hizmet beklentileri değişti mi?Bundan 10 yıl önce sağlığa bakış açısı ile şimdiki bakış açısı kıyasla-namaz derecede değişti ve gelişti. Sağlıkta hizmet kalitesinin artmasıyla doğru orantılı olarak hizmet alan in-sanların da beklentileri doğal olarak arttı.

*Karşınıza aynı konular mı sorun olarak çıkıyor, yoksa sorunlar ve sorun algısı da değişiyor mu?Eskiden çok normal karşılanan ve sorun olarak algılanmayan konular şimdi sorun olarak karşımıza çıkabili-yor. Çünkü insanımız aldığı hizmetin

hep daha iyisini istiyor. Biz de tüm gayretimiz ile insan odaklı olarak daha üst düzeyde hizmet sağlamaya çalışıyoruz.

ACİL SAĞLIK HİZMETİNDE 32 KAT ARTIŞ YAŞANDI

*112 acil sağlık hizmetleri Van’da hangi düzeyde?112 acil sağlık hizmetlerinde de çok ciddi çalışmalarımız oldu. 10 yıl öncesine kıyasla bugün geldiğimiz aşama çok önemli bir düzeyde. 10 yıl önce Van’da bir tane acil sağ-lık hizmetleri istasyonu varken, şu anda 32 tane acil sağlık hizmetleri istasyonumuz var. Sağlık istasyonla-rımızın sayısını arttırma çalışmaları kapsamından bugün itibariyle Sağlık Bakanlığımız’dan 4 hasta taşıyabi-len modern lüks bir ambulansı yine ilimize kazandırıyoruz. Böylece acil sağlık istasyonu sayımız da 33’e çıkmış olacak.

*112 acil sağlık hizmetlerinde faali-yet gösteren ekipmanlar hakkında bilgi verebilir misiniz?Acil müdahale ambulanslarımızda da ciddi bir artış söz konusu oldu. 39 adet acil müdahale ambulansı, kar paletli ambulanslar, kar süpürücü ambulanslar, helikopter ve uçak am-bulanslarımız var. Bunların dışında motorize ekiplerimiz var. Onlar da özellikle sahil kenarında boğulma ve diğer sağlık sorunları ile ilgili olarak

hizmetlerindeSon 10 yılda yatırım ve hizmet-lerini 4-5 kat arttırdıklarını söy-leyen Van İl Sağlık Müdürü Dr. Bilal Acar, “23 Ekim 2013 tari-hinde yaşanan depremden son-ra sağlık alanındaki yatırım ve hizmetlerde dev adımlar atmaya devam ediyoruz. Yaptığımız ya-tırımlar ile Van’ı bölgenin sağ-lık üssü haline getiriyoruz” dedi.

RÖPORTAJZiya TÜRK

dogurehberi@gmail.com

Van’da sağlık

dev adımlar

Ünvan 2013

Uzman Hekim (SB / Toplam) 356/584Pratisyen Hekim (SB / Toplam)

( SB Pratisyen Hekim Sayılarına Aile Hekimleri de dâhil edilecek)

439/453

Diş Hekimi (SB / Toplam) 52/83

Hemşire – Ebe (SB / Toplam) 1562/1950

Sağlık Memuru ve Diğer SHS(SB / Toplam) 1893/2135Sağlık Hizmetleri Dışı Sağlık Sektöründe Çalışan Personel Sayısı (GİH, Teknik Hizmetler, Yardımcı Hizmetler, İşçi vs.)(SB / Toplam)

472/878

Hizmet Alımı (SB) 1899

GENEL TOPLAM 4774/7982

İlde toplam sağlık insan gücü sayısı 1.116’dan (2002) 7.982’ye (2012) yükselmiştir. (Sağlık Bakanlığı , Özel Hastaneler,

Üniversite ve hizmet alımı toplamı)İlde toplam sağlık insan gücü oranı % 715 oranında artmıştır.

Dr.

Bila

l Aca

r

Hastanelerde yaşanan doktor ran-devusu ve ilaç kuyruklarından nü-fus cüzdanı ile tedavi olabilme im-kanlarına, ambulans bulunamadığı günlerden uçak ambulans ile ilgili uygun merkezlere hasta nakillerinin yapıldığı bu günlere gelen sağlık hizmetlerine mercek tutmak istedik. Van’daki sağlık yatırımları ve hiz-metleri hakkında Van İl Sağlık Mü-dürü Dr. Bilal Acar ile konuştuk.

Van Sağlık İl Müdürü Dr. Bilal Acarhastane inşaatlarını denetledi

20 Röportaj

Ağustos 2013

ilk müdahaleyi olay yerinde acil olarak yapmak için sürekli devriye geziyor. Van Gölü’nde 112 ambulans botu hizmete girecek. Zodyak bot şeklinde olacak olan ambulans bot sözünü Sağlık Bakanlığımızdan al-dık. İnşallah onu da yakın zamanda faaliyete geçireceğiz.

*112 acil sağlık hizmeti ekiplerinin vakalara ulaşım süreleri ve oranla-rı hangi düzeyde?112 acil sağlık hizmetlerinde önem-li olan bir başka husus da vaka mümkün olan en kısa sürede hızlı bir şekilde ulaşmak. Vakalara ulaşım süreleri kentsel ve kırsal olmak üze-re iki ayrılıyor.

KENT MERKEZİNDE VAKAYA ULAŞIM SÜRESİ: 10 yıl önce kent merkezlerinde kentin her hangi bir yerinde ilk 10 dakika içinde vakaya ulaşım yüzde 60’lardaydı, şimdi ise yüzde 97’ye çıkmış durumda. Bu hem çalışan arkadaşlarımızın özverili ciddi gayretleri ile, hem de Sağlık Bakanlığımızın Van’a yaptığı gerekli ekipman desteği ile bu başa-rıyı sağladık.

KIRSAL BÖLGELERDE VAKAYA ULAŞIM SÜRESİ: Kırsal bölge dedi-ğimiz köylerimizde ise ilk yarım saat içinde vakaya ulaşma oranı yüzde 94. Bundan 10 yıl önce ise çok va-him bir durumdaydı, çünkü vakalara 4-5 saatte zor ulaşılıyordu. Kış ile birlikte zorlaşan şartlarda güçlükler çekmemize rağmen vakalara yine ulaşıyoruz. Çünkü sağlıktaki imkan-lar artık eskisi gibi değil, ambulans helikopterimiz havaalanında hazır bekliyor, gerekli gördüğümüzde jandarma birliklerinin helikopterle-rinden de yararlanıyoruz. Ayrıca kar paletli ambulanslarımızla da vakalara ulaşıyoruz.

*Zorlu kış şartlarını da göz önünde bulundurduğumuzda 112 acil sağ-lık hizmetlerinin hiç ulaşamadğı vaka oldu mu?Özetle şunu söyleyebilirim, en zorlu kış şartlarında dahi her hangi bir vakaya ulaşamadığımız ve alama-dığımız hastamız olmadı. İnşallah bundan sonra da olmaz.

*112 acil sağlık hizmetlerindeki hizmet anlayışı ve vakalara bakış açısı hakkında ne söylemek ister-siniz?İnsan sağlığı gibi sahlık hizmetleri de statik değil, aksine çok dinamik bir

şey. 112 acil sağlık hizmetlerinden 2+2 hiçbir zaman 4 etmez, 2 x 2 de 4 etmez. Her vaka kendisine has özellik ve sıkıntıyı içinde barındırı-yor. Arkadaşlarımız da bu dinamik yapı içerisinde samimiyet ve özveri ile görev bilinci içerisinde görevlerini profesyonelce ifa ediyor.

* 112 acil sağlık hizmetleri iklim ve coğrafi şartlara bakmaksızın bildi-rilen her vakaya ulaşıyor mu?Eskiden herkesin bildiği gibi hastalar kızakla, sırtta, çuval içinde, mer-kep ile taşıma gibi usullerle ağır kış şartları altında saatlerce taşınırdı. Bu vakalar sık sık da haberlere konu olurdu. 112 acil sağlık hizmetleri açı-sından geldiğimiz noktada bu şekil-deki haberlere artık tanık olmuyoruz. Halkımız, her nerede ve hangi şartta olursa olsun her hangi bir vaka için 112 acil sağlık hizmetleri ile irtibata geçilmesi durumunda biz en kısa sürede ulaşıp gerekli müdahaleyi yapabiliyoruz.

*Helikopter ve uçak ambulanslar ile uygun merkezlere ne kadar hasta nakledildi?Şu ana kadar Sağlık Bakanlığımızın uçak ambulansları ile ilimizden 116 vaka, helikopter ambulans ile de 135 vaka uygun merkezlere nakledildi. Van’ın ve bölgenin ihtiyacını karşı-layan helikopter ambulans Van Ferit Melen Havaalanı’nda herhangi bir ihtiyaç anında göreve hazır halde bekliyor.

*Depremde hasar gören 112 acil sağlık hizmetleri komuta kontrol merkezi hakkında bilgi verebilir misiniz?Komuta kontrol merkezi olarak faa-liyet gösteren merkezimiz deprem-de hasar görmesi nedeniyle zaten kullanılamıyordu. Bu nedenle komuta kontrol merkezimiz İstanbul İl Sağlık Müdürlüğü tarafından ilimize gönde-rilen bir tır dorsesi içerisinde hizmet veriyordu. Yeni hizmete açtığımız komuta kontrol merkezimiz ile artık çağrıları daha modern şartlarda ve profesyonelce alan çağrı karşılayıcısı arkadaşlar gerekli ambulans görev-lendirmesini yapıyor.

*112 acil sağlık hizmetlerinden hiz-met alınması konusunda halkımıza vermek istediğiniz bir mesaj var mı?Vatandaşlarımıza söylemek istedi-ğim çok önemli bir konu var. Vatan-daşlar 112 acil çağrı hattını ararken lütfen gerçek vakalar için arasınlar. Dalga geçmek için ya da farklı amaç-larla 112 acil sağlık hattını meşgul etmesinler. Çünkü ona ihtiyacı olan herhangi bir vatandaş ise yarın biz de olabiliriz. Gereksiz arayıp meşgul eden vatandaşın da bir gün 112 acil sağlık hattına ihtiyacı olabilir. Çün-

kü bu hat günde ortalama 150-200 civarında kişinin hayatının kurtulma-sına vesile oluyor. Bu nedenle 112 acil çağrı hattının boş yere meşgul edilmesini istemiyoruz.

ULUSAL MEDİKAL KURTARMA EKİPLERİ (UMKE) TÜRKİYE’NİN GURURU OLDU

*Van depreminde aktif hizmet veren UMKE ekiplerinin yapısı hakkında bilgi verebilir misiniz?Şu anda ilimizde özel eğitimli ve içinde doktorların da bulunduğu 61 adet UMKE personeli bulunuyor. Tamamen sağlık konusunda hizmet veren ve nöbet sistemi ile her an hazır durumda olan UMKE ekipleri, enkaz altında kalınması, sele bas-kınları, çığ düşmeleri ve diğer olağan dışı durumlarda vakaya direk hareket ediyor.

*Van UMKE ekiplerinin Türkiye ge-nelindeki performansı ve konumu hangi aşamada?UMKE ekiplerimizin bilindiği gibi en çok rağbet gördüğü yer Van depremi oldu. Van depremi ile ulusal medikal kurtarma ekiplerinin ne kadar faydalı ve gerekli olduğu Türkiye genelinde kabul gördü. Ulusal medikal kurtar-ma ekiplerinin performansı ve başa-

rısı sadece Türkiye sınırlarında kal-mayıp tüm dünya haberdar oldu. Van depremindeki başarılı performansı ile Türkiye genelinde bir marka olan Van ve UMKE ekipleri depremin olumsuzluklarını hızla geride bıra-kan Van’ın gözbebeği durumunda. Hatta Türkiye’de bir numara dersem Van UMKE’nin başarısını tam olarak ifade etmiş olurum.

*UMKE ekipleri ücretli mi, yoksa gönüllülük esasına göre mi çalışı-yor?UMKE’de görev alan arkadaşlar herhangi bir ücret veya karşılık almadan sadece gönüllülük esasına göre hizmet veriyorlar. Amatör bir ruh ile ve son derece profesyonel görev anlayışı ile gönüllülük esasına göre çalışan UMKE açısından Van, Türkiye’nin en iyi hizmet veren böl-gelerinden bir tanesi.

SAĞLIKTA YATIRIMLARIN ARTMASI İLE BİRLİKTE BRANŞ SAYISI VE HİZMET KALİTESİ ARTTI

*Van’da yapılan sağlık yatırımları hizmet kalitesinin artmasını etkile-di mi?İkinci ve üçüncü basamak sağlık hizmeti verdiğimiz hastanelerimiz ile

Röportaj 21

Ağustos 2013

ilgili önemli yatırımlar gerçekleştirdik. Van’da Yüzüncü Yıl Üniversitesi Tıp Fakültesi Araştırma Hastanesi’nin ve Van Bölge Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nin olması sağlık perso-nelinin hizmet kalitesini doğal olarak arttırıyor.

KANSER ERKEN TEŞHİS MERKEZİ (KATEM): Kanser erken teşhis merkezimizde kanser vakaları erken teşhis edilerek tedavi süreci başlatılıyor. Özellikle kadınlarda meme ve rahim kanserleri ile ilgili çok ciddi taramalar yapılıyor. Diğer kanser türlerinde de erken teşhis için kullanılabilen bir merkezimiz var.

EVDE SAĞLIK HİZMETLERİ: Evde sağlık hizmetleri de ilimizde faaliyet gösterdiğimiz alanlardan bir tanesi. Evde yatalak, sağlık hizmeti almak için hastaneye gidemeyen, kendi kendine bakımını sağlayamayan hastaların evine hastanelerden veya aile sağlığı merkezlerimizden ekip göndererek tedavisini sağlamaya çalışıyoruz.

UYKU LABORATUARI: Uyku labo-ratuarı ile uyku sırasında hastanın hayati tehlike yaşamasına neden olan nefessiz kalma rahatsızlığı ile ilgili takibi sağlanıyor. Elde edilen bulgular doğrultusunda hastaların hayati risk almadan uygun tedavi-

leri yapılarak sağlığına kavuşmaları sağlanıyor.

YANIK ÜNİTESİ: İçinde yanık hasta-larına özel olarak tasarlanmış yanık yataklarının da bulunduğu yanık tedavi ünitemiz yanık vakalarında etkin hizmet veriyor.

*Sağlıkta hangi branşlar ve üni-telerhizmet vermeye başlayan branşlar ve üniteler neler verili-yor?Taş kırma cihazları devreye girdi, EMG dediğimiz radyoloji ünitemiz hizmet vermeye başladı. Özellikle katarakt rahatsızlıklarında kulla-nılan FAKO cerrahisi adı verilen göz cerrahisi yapılabiliyor. Kalbin damarlarında yapılabilen anjiyo girişimi faaliyete geçti. Kardiyovas-küler Cerrahi operasyonları, yeni doğan yoğun bakım hizmetleri, MR gibi manyetik rezonans görüntüleme merkezimiz hizmette. Eskiden 3-5 ay gün veriliyordu, 10 yıl önce böyle bir cihaz dahi yoktu. Ama şu an en fazla verilen bir hafta. Onu da inşallah daha kısa süreye çekeceğiz.

Endokrinoloji, Çocuk Cerrahisi, Tıbbi Onkoloji, Çocuk psikiatrisi, Nefroloji, Nükleer tıp, Neonatoloji branşlarında faaliyetlerimiz başladı. Bu branşlar ile ilgili yapılacak yatırımlarla birlikte artık Ankara ve İstanbul gibi merkez-

lere hasta göndermeyeceğiz, tam aksine biz oralardan hasta almaya başlayacağız.

*Sağlık yatırımlarının tamamlan-masından sonra Van’ın sağlık alt yapısı yeterli hale gelecek mi?Van sağlık alanında bölgenin bir sağ-lık üssü olarak görünüyor. Biz İran ve Irak’tan da hasta alıyoruz. İran ve Irak’tan sağlık yöneticileri ve hekim arkadaşlarımız bizi arayarak bu halimizle dahi hasta yönlendiriyorlar. Yatırımlarımız tamamlandıktan sonra biz inşallah Ankara ve İstanbul’dan da hasta almaya başlarız.

VAN BÖLGENİN SAĞLIK ÜSSÜ HALİNE GELİYOR

*Depremde de faaliyetini sürdüren Van Bölge Eğitim ve Araştırma Hastanesi hakkında bilgi verebilir misiniz?İlimizde çok ciddi sağlık yatırımları oldu, özellikle yaşanan depremden sonra bu yatırımlar kat ve kat art-maya başladı. Çünkü deprem birçok yapımıza zarar verdi. Deprem öncesi ciddi yatırımlarımızdan bir tanesi 400 yataklı Van Bölge Eğitim Araştırma Hastanesi. Depremden önce yapılıp tamamlandı, açılışı yapıldıktan bir ay sonra deprem meydana geldi. Deprem sırasında verdiğimiz sağ-lık hizmetleri açısından Van Bölge Eğitim ve Araştırma Hastanesi bizi kurtaran hastane oldu. Çünkü yapı sağlam bir yapıydı ve hizmete orada devam ettik. Sadece deprem anla-rında çalışanlar ve halk panikleyerek binadan dışarıya çıktı, onun dışında hizmetlerimiz kesintisiz bir şekilde devam etti. Hatta depremde Yü-züncü Yıl Üniversitesi Tıp Fakültesi Araştırma Hastanesi’nin binalarının hasar görmesi üzerine Sağlık Baka-nımızın çabaları ile tüm kadrosu Van Bölge Eğitim Araştırma Hastanesi’ne nakledilerek hocalarımız da burada görev yaptı.

Van ve İlçelerinde yapılan sağ-lık yatırımlarından bahsedebilir misiniz?Şu anda hemen hemen bütün ilçele-rimizde sağlık yatırımlarımız mevcut. Bir iki tane küçük ve diğer ilçelere yakın olan ilçeler dışında tüm ilçeleri-mizde hastane yapıyoruz.

ÖZALP’E 75 YATAKLI HASTANE: Özalp’teki hastaneyi 75 Yataklı Özalp Devlet Hastanesi olarak yeniliyoruz. Şu anda yatırım devam ediyor, 2014 yılına kadar has-tanenin açılışını yapmış olacağız.

BAŞKALE’YE 75 YATAKLI HASTANE: Başkale ilçemizde 75 yataklı devlet hastanesi için arsa temin aşamasındayız. Süreci hızlan-dırmak için Kaymakamlık ve ilçe idari

yöneticileri ile görüşüyoruz. Önü-müzdeki yıl tamamlanacak şekilde çalışmaları başlatıyoruz. ÇATAK’A 20 YATAKLI HASTANE: Çatak’ta 20 yataklı devlet hastanesi yapımı ihalesi tamamlandı. Şu anda müteahhit firma işine başlamak üzere.

BAHÇESARAY’A HASTANE: Bahçesaray’da ise arsa temin aşa-masındayız. Burada planlanan devlet hastanesi inşaatı inşallah gelecek yıl bitecek şekilde tamamlanacak.

GEVAŞ’A HASTANE: Gevaş’a da sağlık yatırımı yapacağız. Yatırım yapılması konusunu kabullendirdik. Sonuç olarak yeni modern lüks bir devlet hastanesi kazandırmak için proje aşamasındayız.

MURADİYE’YE 75 YATAKLI HASTANE: Muradiye’de şu anda yapımı devam eden 75 yataklı devlet hastanesi inşaatımız var. İnşaat ta-mamlanıp önümüzdeki yaz faaliyete geçecek.

ÇALDIRAN’A 75 YATAKLI HASTANE: Çaldıran’da arsa temin aşamasındayız. İlçenin idari yetkilileri ile süreci hızlandırmak için görüşme-lerimiz devam ediyor. Yer temininden sonra ihalesi yapılacak olan Çaldıran Devlet Hastanesi 75 yataklı olacak.

ERCİŞ’E 200 YATAKLI HASTANE: Erciş’te 150+50 olmak üzere toplam 200 yataklı Erciş Devlet Hastanesi inşaatı devam ediyor. Depremden önce yapımına başlanan ancak daha sonra müteahhit firmadan kaynaklı bazı sıkıntılar nedeniyle duran inşaat TOKİ tarafından yeniden ihale edildi. Böylece Erciş Devlet Hastanesi inşaatı seneye kadar tamamlanmış olacak.

EDREMİT’TE BÖLGE SAĞLIK KAMPÜSÜ: Edremit ilçesi sınırla-rı içerisinde Sağlık Kampüsümüz bulunuyor. Sağlık Kampüsü içeri-sinde Van Bölge Eğitim Araştırma Hastanesi yer alıyor. Onun yanına 550 yataklı Kadın Doğum Çocuk ve Kardiyovasküler Cerrahi Hastanesi inşaatı devam ediyor.

*Hastane inşaatlarında depremlere karşı hangi teknolojik tedbirler alınyor?

Van Sağlık İl Müdürü Dr. Bilal Acarbağlı sağlık kuruluşlarının hizmetlerini denetledi

22 Röportaj

Ağustos 2013

550 yataklı Kadın Doğum Çocuk ve Kardiyovasküler Cerrahi Hastanesi inşaatında sismik izalotörlerin kulla-nıldığı özellikli bir inşaat. Bu Van’a ve Vanlıya verilen değeri gösteren müthiş teknolojik bir özellik. Japon teknoloji olan bu özellik Japonya’daki gökdelenlerin koordineli bir şekilde sallanmasını sağlıyor. Yeni yapılan hastanemiz de aynı şekilde koordi-neli bir şekilde sallanarak deprem-den dolayı oluşabilecek olan etki-leri en aza indirgeyecek bir izaletör teknoloji kullanılıyor.

*Yeni yapılan hastane binasında verilecek hizmetler ve üniteler hakkında bilgi verebilir misiniz?Yeni yapılan hastane devasa bir tesis. Hastanenin merkezi bir acili, kadın doğum servisleri ve ameliyat-hanesi, çocuk servisleri e ameliyat-hanesi, Kardiyoloji servisleri, anjiyog-rafi üniteleri, kardiyo vasküler cerrahi ünitesi servisleri ve ameliyathaneleri son derece modern bir şekilde 2015 yılı itibariyle tamlanarak teslim alına-cak ve hizmet vermeye başlayacak.

*Sağlık kampüsü içerisinde plan-lanan yeni hastane yatırımları var mı, varsa neler?Evet sağlık kampüsü içerisinde yapı-mı planlanan yeni hastane inşaatları-mız var. Onlar hakkında özet olarak şu bilgileri verebilirim.

ONKOLOJİ HASTANESİ: Edremit İlçesi sınırları içerisindeki Sağlık Kampüsü içerisinde yer alacak olan onkoloji hastanesini şu anda İHH Konteynır Kent’in bulunduğu alanda inaşa edeceğiz. Böylece ilimizde teş-his konmuş kanser hastalarının diğer merkezlerde maddi ve manevi sıkıntı

çekerek tedavi olmalarının önüne geçmiş olacağız.

FİZİK TEDAVİ HASTANESİ: bu hastane de çok değerli bir yatırım. Çünkü büyük bir trafik kazası ge-çirmiş, felç olmuş, sıkıntı yaşıyan yatalak hastalar fizik tedavi almak için İstanbul, Ankara ve Diyarbakır gibi merkezlere gidiyor. Hem refakat-çi problemi yaşıyorlar hem de maddi ve manevi sıkıntılar çekerek tedavi-lerini sürdürmek zorunda kalıyorlar. Fizik tedavi hastanemiz ile bu sorun da çözülmüş olacak. Bu yatırımın inşaatı yakın dönemde başlayacak ve ilimize kazandırmış olacağız.

PSİKİYATRİ HASTANESİ: İlimizde teşhis konmuş olan psikiyatri hasta-ları uzun süreli tedavilerinde Elazığ ve İstanbul gibi merkezlere gitmek zorunda kalıyor. Bu da hem maddi hem de manevi sıkıntı çekmelerine neden oluyor. Hem yüksek güvenlikli psikiyatri hastanesi, hem de adli psi-kiyatri hastanesi olarak iki adet has-tane yapıyoruz. Bu hastanelerimizde hem madde bağımlılarına, hem de psikiyatri hastalarına hizmet verecek. Böylece bir takım sevk sıkıntıları da önlenerek hastaların ilimizde tedavi olmalarını sağlamış olacağız.

SAĞLIK; RUHİ VE FİZİKİ TAM İYİLİK HALİDİR

*Sağlık ne demektir, tanımını ya-pabilirmisiniz?Dünya sağlık örgütü tarafından kabul edilen sağlığın tanımı,”Ruhi ve fiziki olarak tam bir iyilik halidir” şeklinde yapılyor.

*Sağlıkta hastalığa göre mi hasta-

ya göre mi tedavi uygulanır?

Sağlık çok hareketli ve dinamik bir alan. Aynı teşhis konulan iki hastaya aynı tedavi uygulanmaz, bu yüzden sağlıkta hastalık yok hasta vardır deriz.

*Bir insanın ruhi ve fiziki iyilik hali-ne kavuşması ne demektir?

FİZİKİ İYİLİK HALİ: İlaç ve ameliyat gibi tedavi yöntemleri ile yapılan rahatlamaya fiziki iyilik hali diyoruz. Bunun önemli bir kısmını sağlıkçılar olarak çözebiliyoruz, ancak tedavisi henüz bulunamamış rahatsızlıklar da var.

RUHİ İYİLİK HALİ: Ruhi problemi çok ilerlemiş vakaları zaten psikiyatri hastası olarak değerlendiriyoruz. Ruhen tam bir iyilik halinin oluşması sağlık açısından önemli. Bunu da tam anlamıyla yapmak mümkün de-ğil. Çünkü insanların siyasi görüşleri, çalıştığı işler, karısı ve çocuklarıyla olan problemleri, anne ve babasıyla yaşadığı sıkıntılarının hepsi bu alana giriyor. Bu nedenle bizim müdahil olabilme gücümüz yetmiyor. Çok büyük bir alan olduğu için ancak toplumun müdahale edebileceği bir özelliğe sahip. Biraz daha toplumsal gelişmelerle alakalı olan bu alanlara biz çok fazla giremiyoruz. Topluma ruhsal desteği daha çok kanaat önderleri, siyasiler, düşünürler, ya-zarlar, öğretmenler ve din görevlileri veriyor. Çünkü toplum üzerinde etki-leri daha çok, onların bu çalışmaları bizi memnun ediyor. Toplumun bu alandaki ihtiyaç ve sıkıntılarını gider-mek bizim ruhsal sağlık alanımıza yardımcı olmak demek.

VAN’A DÜNYA SAĞLIK ÖRGÜTÜ’NDEN ÖDÜL

*Depremdeki çalışmalar nedeniyle Türkiye’de markalaşan ve dünya-ya sesini duyuran Van sağlık çalı-şanları hak ettiği takdiri ve değeri gördü mü?

Depremde çok ciddi hizmetlerimiz oldu. Biz sağlık alanında dünyaya örnek olduk. Van’da çalışan deprem yaşamış ve depremde çalışan sağlık çalışanları dünyaya örnek oldu. Dünya sağlık örgütü gelerek bize te-şekkür etti… “Bunu nasıl başardınız bilmiyoruz, ama çok büyük bir şey başardınız. Çünkü dünyanın hiçbir yerinde depremlerde bu şekilde bir sağlık müdahalesi görmedik. İlk defa bu şekilde sağlık müdahalesini Van’da gördük” dediler.

*Depremde yaptığınız ve dünyaya örnek gösterilen çalışmalarınız ödüllendirildi mi?Öncelikle burada görev alan sağlık çalışanı arkadaşlarıma, hem de ülkenin dört bir tarafından gelip bize destek olan sağlık çalışanı arkadaş-larıma teşekkürlerimi sunuyorum. Çünkü burada çok ciddi gayretlerde bulundular ve Dünya Sağlık Örgütü bizi ve bizim şahsımızda sağlık çalı-şanlarımızı ödüllendirip onurlandırdı. Ödülümüzü de sayın Cumhurbaşka-nımızdan aldık...

*Ödülümüzü de aldık artık gel-memiz gereken düzeye geldik mi diyorsunuz, yoksa aynı tempo ile çalışmalara devam mı ediyorsu-nuz?Sağlık, sürekli değişken ve hareketli olunması gereken, gelişmelere göre anlık kararlar verilebilen bir süreç. Bu nedenle geldiğimiz noktayı yeterli bulmuyoruz, ayrıca sağlık alanında eksiklerimiz hatalarımız da olabilir. Ancak hatalarımızı en aza indirerek, en kaliteli sağlık hizmetini zamanın-da vermek için tüm gayretimiz ve samimiyetimizle özverili bir şekilde çalışmaya devam ediyoruz.

*Bize zaman ayırıp sağlık alanın-daki yatırım ve hizmetler hakkın-daki bilgilerinizi paylaştığınız için teşekkür ederim. Ben de yatırım ve hizmetlerimiz hakkındaki bilgilerimizi kamuoyu ile paylaşma fırsatı verdiğiniz için teşek-kür ederim.

Yatırım - Donanım Harcaması ( Milyon TL, Eskale) 2003 - 2012

Yatırım - İnşaat - Orman 208.251Tıbbi - Donanım - Demirbaş 88.209Hizmet AlımıTOPLAM 296.460

YATırıM VE DONANıM HArcAMALArı

Van Sağlık İl Müdürü

Dr. Bilal Acar550 Yataklı

Kadın Doğum Çocuk ve

KardiyovaskülerCerrahi

Hastanesi inşaatında

incelemelerde bulundu.

Van Sağlık İl Müdürü Dr. Bilal AcarHastane yetkililerinden çalışma hakkında bilgi alıyor

Röportaj 23

Ağustos 2013