18
Abdulkadir Çevik Küçük Beyden Seçmeler 1 KÜÇÜK BEY’DEN s e ç m e l e r Abdulkadir Çevik m a s a l

Masal - Abdulkadir Çevik

Embed Size (px)

DESCRIPTION

Küçük Bey'den Seçmeler :)

Citation preview

Page 1: Masal - Abdulkadir Çevik

Abdulkadir Çevik Küçük Beyden Seçmeler

1

KÜÇÜK BEY’DEN

s e ç m e l e r

Abdulkadir Çevik

m a

s a

l

Page 2: Masal - Abdulkadir Çevik

Abdulkadir Çevik Küçük Beyden Seçmeler

2

ONUR İLE EFE

Evvel zaman içinde kalbur saman içinde bir çocuk varmış. Bu çocuğun adı

Onur’muş. Onur çok kötü bir çocukmuş. Herkes ondan gıcık alırmış. Onur

herkesin oyununu bozarmış. Arkadaşları ona hep “Kötü Onur” dermiş. Bir

çocuk daha varmış. O çocuğun adı ise Efe’ymiş. Efe Onur’un tam tersiymiş. Çok

akıllı, hiç kimsenin oyununu bozmaz, herkesle iyi arkadaşlık yaparmış. Herkes

Efe’yi çok severmiş. Onur ise herkes Efe’yi sevdiği için onu kıskanırmış.

Bir gün Efe arkadaşlarının yanına oyun oynamaya giderken, Onur onu görmüş.

Efe’yi sıkıştırıp ona demiş ki;

“Sen benim arkadaşlarımı çaldın. Onlar benim arkadaşlarım!”

Efe cevap vermiş;

“Ben senin arkadaşlarını çalmadım. Sadece onlarla oyun oynuyorum. Sen de

benim arkadaşımsın ama sen kötü kalplisin!”

Efe oradan ayrılarak doğrudan eve gitmiş.

Annesi;

- Sana kim karıştı oğlum, diye sormuş.

Page 3: Masal - Abdulkadir Çevik

Abdulkadir Çevik Küçük Beyden Seçmeler

3

Efe;

- Anne, bizim komşu Ayfer ablanın oğlu Onur bana karıştı.” demiş.

Annesi, “tamam oğlum, ben annesiyle konuşurum, bir daha sana karışamaz”

demiş.

- Tamam benim canım annem.

Efe, arkadaşlarıyla oynamaya dönmüş. Annesi komşuları Ayfer Hanıma gitmiş.

- Merhaba Ayfer. Senin oğlun Onur, Efe’ye karışmış. Lütfen bir daha karışmasın.

Onur’un annesi;

- Öyle mi! Tamam, söylerim karışmaz bir daha. Ben onun adına özür dilerim.

Efe’nin annesi, “tamam, teşekkürler Ayfer. İşin yoksa biraz sonra gel çay

içelim” demiş.

- Tamam, birazdan gelirim, demiş Onur’un annesi ve ayrılmışlar.

***

Onur eve gelmiş. Annesi ona çok kızmış. Onur bir daha ne Efe’ye ne de başka

birilerine karışmamış. İyi kalpli bir çocuk olmuş. Artık Efe ve diğer arkadaşlarıyla

oyunlar oynamaya başlamış ve oyunlarını hiç bozmamış.

Page 4: Masal - Abdulkadir Çevik

Abdulkadir Çevik Küçük Beyden Seçmeler

4

ATATÜRK

GÖSTERİSİ

Evvel zaman içinde kalbul saman içinde, cinler cirit oynarken bir okul varmış.

Bu okulun adı Sezai Karakoç Ortaokulu imiş ve bu okulda 19 Mayıs 1919’da bir

gösteri düzenlenmiş. Bu gösteriye sadece bu okuldaki öğrencilerin velileri

davetliymiş. Davetiye hazırlamak için herkes çalışmış.

Davetiyelerin içinde şöyle yazılıymış:

Sayın Velilerimiz, Okulumuzda düzenlediğimiz Atatürk’ü Anma törenine siz de davetlisiniz.

Yüksel Zorlu Sezai Karakoç Ortaokulu Müdürü

Page 5: Masal - Abdulkadir Çevik

Abdulkadir Çevik Küçük Beyden Seçmeler

5

Böylece veliler davet edilmiş.

Bütün veliler törene gelmişler. Herkes oturup gösteriyi ilgiyle izlemiş.

Öğrenciler çok heyecanlılarmış.

Atatürk’ün bizim için savaştığı bu gösteride anlatılmış.

Gösterinin sonunda veliler çocuklarıyla gurur duyuyormuş.

Page 6: Masal - Abdulkadir Çevik

Abdulkadir Çevik Küçük Beyden Seçmeler

6

KEDİ İLE KÖPEK

Bir varmış, bir yokmuş. Bir gün bir tane kedi bir tane de köpek varmış. Bu kedi

ile köpek birbirleriyle çok iyi dostlarmış. Sahiplerinden izinsiz bir gün evden

çıkmışlar. Sahipleri onları çok merak etmiş. Çıkıp onları aramaya başlamışlar.

Kedi ile köpek eve döndüklerinde evde hiç kimse yokmuş. Bu yüzden eve

girememişler. Bir ağacın üzerine çıkıp burada uyumuşlar. Sahipleri akşama

kadar aramış ama bir türlü kedisi ile köpeğini bulamamış. Eli boş eve geri

dönmüş.

Sabah olduğunda kedi ile köpek dışarıda ayakkabıları gördüklerinde hemen

sahipleri onları içeri almış. Kedi ile köpeği görünce çok sevinmiş. Ve onlara

tasma takmış, bir daha dışarıya çıkıp kaybolmasınlar diye.

Page 7: Masal - Abdulkadir Çevik

Abdulkadir Çevik Küçük Beyden Seçmeler

7

ÖCÜK İLE BÖCÜK

Öcük ile Böcük bir evin mutfağında yaşarlarmış. Bir tane de Margarit adında

kötü kalpli bir böcek varmış. Margarit Öcük ile Böcük’ün düşmanıymış. Ne

zaman Öcük ile Böcük bir yiyecek bulsa, hemen onların elinden alır, kendisi

yermiş.

Öcük ile Böcük bir gün Margarit’e bir tuzak kurmuşlar. Margarit gelip yiyeceği

aldığında ipe takılmış ve onu pencereden dışarıya atmışlar.

Böylece Margarit’ten kurtulmuşlar. Oradaki yiyecekler sadece Öcük ile

Böcük’ün olmuş.

Page 8: Masal - Abdulkadir Çevik

Abdulkadir Çevik Küçük Beyden Seçmeler

8

KELOĞLAN

Uzun uzun zaman önce Keloğlan adında bir çocuk varmış. Keloğlan’ın babası

yokmuş. Annesiyle yaşarmış.

Annesi bir gün Keloğlan’a,

“Git bahçeye bak, sebzeler zarar görmüş mü?” demiş.

Keloğlan bahçeye gitmemiş. Arkadaşlarıyla gezmiş, tozmuş ama sebzeler aklının

ucundan bile geçmemiş. Akşam olmuş, Keloğlan eve gelmiş. Annesi onu

görünce sormuş;

- Oğlum, sebzelere baktın mı?

Keloğlan,

- Yok, anne. Hiçbir zarar yok.

Keloğlan böylece annesine yalan söylemiş ama aslında sebzelerin hepsi

çalınmış.

Sabah olmuş, annesi kalkmış, bahçeye bakmış. Bir de ne görsün! Tarlada hiçbir

sebze yok!

Page 9: Masal - Abdulkadir Çevik

Abdulkadir Çevik Küçük Beyden Seçmeler

9

Hemen Keloğlan’a bağırmış;

- Keloğlannnnnnn!

Keloğlan, hemen yatağından fırlamış. Kendi kendisine;

- Eyvah! Annem bahçeye gitmiş olmalı. Kesin sebzelere bir şey oldu. Şimdi

bittim ben, diye söylenmiş.

Annesi Keloğlan’a kızmış ve bir görev vermiş. Buna göre, Keloğlan bahçeye

giderek bütün sebzeleri yeniden ekecekmiş. Keloğlan annesinin söylediğini

yerine getirmiş ve “bir daha böyle bir ihmalde bulunmayacağına” söz vermiş.

Annesi;

- Bir daha olursa affetmem, diyerek oğluna tembihlemiş.

Keloğlan;

- Tamam, annecim. Bir daha olmaz. Özür dilerim, demiş .

Ve hemen gitmiş arkadaşlarıyla oynamaya. Bir daha da böyle bir hata

yapmamış ve hep sözünde durmuş.

Page 10: Masal - Abdulkadir Çevik

Abdulkadir Çevik Küçük Beyden Seçmeler

10

ZENGİN İLE

FAKİR

Geçmiş devirlerde iki çocuk varmış.

Birisinin ailesi fakir, ötekinin ailesi ise çok zenginmiş.

Bu zengin ile fakir çocuk çok iyi arkadaşlarmış.

Fakir’in babasının işi yokmuş. Sadece küçük bir tarlaları varmış. Tarlalarında bir

şeyler ekip, geçimlerini böyle sağlarlarmış.

Bir gün Fakir’in babası ona “git, tarlayı sür” demiş.

Fakir tarlayı sürmeyi unutmuş. Aklına gelince de, “amaaan, boşver, bugün

tarlayı sürmezsem ne olur sanki” demiş.

Sabah olmuş. Kalkmış babasını uyandırmaya gitmiş. Babasına ne yaparsa

yapsın, babası uyanmamış. Korkmuş ve babasının telefonunu alarak bir doktoru

aramış. Doktor gelmiş, demiş ki;

- Nasıl söyleyeceğimi bilmiyorum ama çok üzgünüm, babanız vefat etmiş!

Çocuk hıçkıra hıçkıra ağlamış. Zengin olan çocuğun yanına gitmiş.

- Senin paran çok ama benim param yok. Benim babam öldü. Bana biraz para

verebilir misin?

Page 11: Masal - Abdulkadir Çevik

Abdulkadir Çevik Küçük Beyden Seçmeler

11

Fakir çocuğun bir amcası varmış. Amcası ona hiç yardım etmezmiş. Zengin

çocuk, “al sana bir lira” diyerek parayı uzatmış.

Fakir çocuk parayı almış ama bu parayı harcamamış. Bir süre geçmiş. Bir de ne

görsün! Zengin çocuğun annesi ve babası ölmüş. Zengin çocuğun kalacak bir

yeri yokmuş. Fakir çocuğun yanında kalmaya başkamış ve böylece kardeş gibi

olmuşlar. Zengin çocuğun paraları ile geçinip, mutlu mesut yaşamışlar.

Page 12: Masal - Abdulkadir Çevik

Abdulkadir Çevik Küçük Beyden Seçmeler

12

ÇORAP

Bir varmış bir yokmuş. Bir baba, bir de oğul varmış.

Bu çocuğun sadece babası varmış, annesi ve kardeşleri yokmuş. Çok

fakirlermiş. Babasının da kendisinin de yalnızca üzerlerindeki elbiseleri ve birer

tane de çorapları varmış.

Bir gün babası oğluna demiş ki;

- Oğlum! Eğer ben ölürsem benim mezarıma çorabımı da gömün.

Oğlu ağlayarak, “tamam babacım, sana söz veriyorum. Dediğini yapacağım.”

demiş.

Yalnızca bir gün sonra babasının kalbi durmuş ve hayatını kaybetmiş.

Çocuk, çok ağlamış, imamla beraber babasını gömerken, imama demiş ki;

- İmam amca! Benim babama bir sözüm vardı, babam eğer ölürse, yıllarca

kullandığı bu çorabını mezarına koymamı istemişti.

İmam;

Page 13: Masal - Abdulkadir Çevik

Abdulkadir Çevik Küçük Beyden Seçmeler

13

- Oğlum, günah, hiç çorap koyulur mu mezara! Sakın a! Duymamış olayım,

demiş.

Çocuk beklemiş. İmam gittikten sonra çorabı gömmeye karar vermiş.

İşi bitince, imam çocuğa seslenmiş, “gel haydi gidelim” demiş.

Çocuk, “ben biraz burada kalmak istiyorum” deyince, imam “peki evladım,

başın sağ olsun” demiş ve oradan ayrılmış.

Çocuk, imam gittikten sonra çorabı mezara gömmüş ve orada saatlerce

ağlamış.

Bir zaman sonra halası oraya gelmiş. Çocuğu alıp evine götürmüş ve o günden

sonra ona halası bakmış.

Çocuk ise, ne babasını, ne de babasının son isteğini hiç unutmamış.

Page 14: Masal - Abdulkadir Çevik

Abdulkadir Çevik Küçük Beyden Seçmeler

14

BERKAY’IN 23

NİSAN SEVİNCİ

Berkay okula yeni başlayan bir çocukmuş. Ana sınıfına gidiyormuş. İlk kez 23

Nisan kutlayacakmış. Bu yüzden çok sevinçliymiş.

Sabah saat 6’da kalkmış, üstünü giymiş ve annesini kaldırmış. Sonra, annesi

Berkay’ın saşlarını taramış. Berkay anneannesini ve dayısını da uyandırmış.

Kahvaltıyı annesi zar zor yaptırmış.

Komşularının Kadir isminde bir çocukları varmış ve Berkay onu çok severmiş.

Kadir abisini de çağırmış ve birlikte kutlamaya gitmişler.

Çünkü Berkay mutluluğun paylaştıkça artacağını düşünürmüş. Bu yüzden en

sevdiği arkadaşı ile ilk kez 23 Nisan kutlamasına gitmiş ve o günü hiç

unutmamış.

Page 15: Masal - Abdulkadir Çevik

Abdulkadir Çevik Küçük Beyden Seçmeler

15

CESARET

Bir varmış, bir yokmuş. Evvel zaman içinde kalbur saman içinde, Ayşe diye bir

kız varmış. Ayşe bir köyde yaşarmış. Köyden dedesinin yanına giderken 3 tane

kocaman köpek karşısına çıkmış. Ayşe köpekleri görünce çok korkmuş. Etrafına

bakmış hiç kimse yokmuş ve bağırmaya başlamış.

O anda aklına babasının söylediği bir söz gelmiş;

- Ayşe kızım! Eğer bir hayvan karşına çıkarsa korkma. Kaçma! Eğer kaçarsan

daha çok cesaretlenip seni kovalarlar. Üzerlerine doğru yürürsen sana zarar

vermezler. Yerde eğer bir taş varsa, o hayvana doğru at, korkup kaçar. Ama

dikkat et de taş hayvana zarar vermesin, demiş.

Ayşe cesaretlenip yerden bir taş almış ve köpeklere doğru atmış. Köpekler

korkup kaçmışlar.

Arkasına döndüğünde, Ali’nin ona doğru bağırarak geldiğini görmüş.

Ali;

- Ablacım, ne oldu sana, demiş.

Ayşe;

Page 16: Masal - Abdulkadir Çevik

Abdulkadir Çevik Küçük Beyden Seçmeler

16

- 3 tane kocaman köpek karşıma çıktı. Korktum ama babamın dedikleri geldi

aklıma. Onlara bir taş attım ve korkup kaçtılar.

- Helal sana ablacım! Sen hayvanlardan çok korkardın, bu sefer nasıl

korkmadın, hayret!

Böyle konuşa konuşa dedelerinin yanına gitmişler. Olup biteni anlatmışlar.

Dedesi;

- Aferin Ayşe! Bundan sonra hayvanlardan korkma. Ne hayvanlara zarar ver, ne

de onlardan kork, demiş.

Böylece Ayşe o günden sonra hayvanlardan korkmamış. Köpekler ona zarar

vermek isterse ne yapacağını öğrenmiş. Hayvanlardan korkmak yerine onları

sevmeye karar vermiş.

Page 17: Masal - Abdulkadir Çevik

Abdulkadir Çevik Küçük Beyden Seçmeler

17

İKİ DELİ

Bir deli hastanesi varmış. Bu hastanede bir sürü deli varmış. Ama iki deli varmış

ki, bu ikisi öteki delilerden daha akıllıymış. Bu ikisi hep beraber gezerlermiş.

Bir günü bu iki deli, hastaneden kaçmak için bir plan hazırlamışlar. Pencereyi

kırıp kaçmaya çalışmışlar ama pencerelerin önündeki demir şişler kaçmalarına

izin vermemiş. Vazçgeçmemişler. Penerenin kenarında kazma ile kürek

bulmuşlar. Orayı kazmaya başlamışlar ve dışarı çıkmayı başarmışlar.

Tam çıkarken, bir doktor bunları görmüş. Delilerden biri duvardan bir evin

bahçesine atlamış. Öteki ise bir direğe çıkmış. Doktor, direğe çıkanı görmüş ve

ne yapmışsa indirememiş. Deli, direğin tam tepesine çıkmış. Direği sallamışlar,

deli, bir doktorun kafasına düşmüş. Deliye bir şey olmamış ama doktorun beli

kırılmış. Doktorlar bu deliyi hastaneye geri götürmüşler. Diğer deli tam

bahçeden çıkıp kaçacakken, bir köpek onu görmüş. Havlayarak üstüne doğru

gelmiş. Deli taşa takılıp düşmüş. Köpek bu delinin kolunu ve bacağını ısırmış.

Doktorlar gelip bu köpeği uyuşturucu iğne vurarak uyutmuşlar. Deliyi ise

götürüp kolunu bacağını tedavi etmişler.

İki deli, hastaneden kaçmanın tam bir delilik olduğunu düşünerek bir daha

böyle bir işe kalkışmamışlar.

Page 18: Masal - Abdulkadir Çevik

Abdulkadir Çevik Küçük Beyden Seçmeler

18

Benim adım Kadir. Ben 12 yaşındayım. 6. sınıfta okuyorum. Bu kitabı kendi

düşüncelerimle yazdım. Evet yaşım küçük olabilir ama herkes yazabilir, bunun

ayrımı yoktur.

Ben asıl kitap yazma hevesimi öğretmenim Cihat Albayrak’tan öğrendim. O

Hayal Bilgisi adlı kitabı yazmıştır.

Ben böyleyim.

Ben, Van’ın Erciş ilçesinde yaşıyorum. Ama babamın işi olmadığı için buradan

taşınıp Denizli’ye gideceğiz. Bu kitabı bütün öğretmenlerimin ve arkadaşlarımın

sevgiyle okumasını dilerim.

Küçük Bey’den Seçmeler

Abdulkadir Çevik

Sezai Karakoç Ortaokulu

Yayınları