36
ORMAN YANGINLARI İLE MÜCADELEDE ÖNLEYİCİ TEDBİRLER Yangın çıkmasını önleyecek üç temel unsur vardır. · Eğitim · Yangın silvikültürü · Çıkarılacak kanuni düzenleme 1 EĞİTİM 1.1 EĞİTİM BİLİNÇLENDİRME FALİYETLERİ Orman yangınları ile mücadele politikasının başarısı halkın bilinçlendirilmesi ve aktif katılımının sağlanması ile doğrudan ilişkilidir. Yangının çıkmasına mani olmak en önemli unsurdur. Ülkemiz ormanlarının yangına hassas yöreleri en fazla nüfusun yaşadığı, en fazla göçün olduğu, arazinin kıymetli olduğu, arazi kadastro sorunlarının en fazla yaşandığı, yangına hassas dönem olan yaz aylarında yerli ve yabancı turizm hareketlerinin en yoğun yaşandığı alanlardır. Orman yangınlarının çıkış nedenleri incelendiğinde; yüzde 91’i insan (ihmal, dikkatsizlik, kaza, kasıt), % 9’u ise doğal (yıldırım) kaynaklıdır.(Grafik-1) Ülkemizde çıkan orman yangınlarının yüzde 91’i insan kaynaklı olduğuna göre bütün önleme çalışmalarının temeli insanımızın, yani hedef kitlenin eğitiminden geçmektedir. Grafik-1: Son 10 yıllık yangın çıkış nedenleri grafiği Bunun için sürekli orman halk ilişkileri ve ilgili bütün tarafları içine alan yoğun eğitim çalışmalarının ilgili bütün kurum ve

Orman yanginlari i̇le mücadelede önleyi̇ci̇ tedbi̇rler

Embed Size (px)

Citation preview

Page 1: Orman yanginlari i̇le mücadelede önleyi̇ci̇ tedbi̇rler

ORMAN YANGINLARI İLE MÜCADELEDE ÖNLEYİCİ TEDBİRLER

 Yangın çıkmasını önleyecek üç temel unsur vardır.

·         Eğitim

·         Yangın silvikültürü

·         Çıkarılacak kanuni düzenleme

1 EĞİTİM

1.1 EĞİTİM BİLİNÇLENDİRME FALİYETLERİ

            Orman yangınları ile mücadele politikasının başarısı halkın bilinçlendirilmesi ve aktif katılımının sağlanması ile doğrudan ilişkilidir. Yangının çıkmasına mani olmak en önemli unsurdur. Ülkemiz ormanlarının yangına hassas yöreleri en fazla nüfusun yaşadığı, en fazla göçün olduğu, arazinin kıymetli olduğu, arazi kadastro sorunlarının en fazla yaşandığı, yangına hassas dönem olan yaz aylarında yerli ve yabancı turizm hareketlerinin en yoğun yaşandığı alanlardır.

            Orman yangınlarının çıkış nedenleri incelendiğinde;  yüzde 91’i insan (ihmal, dikkatsizlik, kaza, kasıt), % 9’u ise doğal (yıldırım) kaynaklıdır.(Grafik-1)

Ülkemizde çıkan orman yangınlarının yüzde 91’i insan kaynaklı olduğuna göre bütün önleme çalışmalarının temeli insanımızın, yani hedef kitlenin eğitiminden geçmektedir.  

 

Grafik-1: Son 10 yıllık yangın çıkış nedenleri grafiği 

             Bunun için sürekli orman halk ilişkileri ve ilgili bütün tarafları içine alan yoğun eğitim çalışmalarının ilgili bütün kurum ve kuruluşlar, sivil toplum örgütleri, üniversiteler, yazılı ve görsel basın birlikte insanımızı bilinçlendirme çalışmalarını sürdürmelidir. Kısacası toplumsal katılım sağlanmalıdır.

            Halkın eğitimi için üniversiteler, liseler, ilköğretim okulları, köyler, şehir halkı,  askeri birlikler, turizmciler, kamp sakinleri, yazlık tatil siteleri ve köylerinde gerekli bilinçlendirme çalışmaları yapılmalıdır. (Resim-1,2)

Page 2: Orman yanginlari i̇le mücadelede önleyi̇ci̇ tedbi̇rler

 

Şu anda yürütülen eğitim çalışmaları yetersizdir. Eğitimde en başarılı dönem, çocukların ilk yılları ilk ve ortaokul dönemidir. Bu eğitim çalışmalarını Milli Eğitim Bakanlığı ile iş birliği yapılarak her okulda iki eğitici seçilerek gönüllülük esasına göre gerekli eğitim argümanları ile doğanın içinde eğitim birimleri oluşturularak canlı öğelere dayalı eğitim çalışmaları yürütülmelidir. Çocuklar ve gençlere olaylar ve sonuçları gösterilmelidir. Bu çalışmalar eğitimcilere bırakılmalı ortak projeler yürütülmelidir. Ayrıca hedef kitleleri eğitecek eğitim merkezi ve birimler oluşturulmalıdır. Çoban eğitimine ağırlık verilmelidir.  

1.2 HALK ORMAN İLİŞKİLERİNİ DÜZENLEMEK  

Özellikle yaz aylarında orman halk ilişkileri en üst düzeyde tutulmalıdır. Köylere ziyaretler yapılmalı, sorunlar mahallinde dinlenmeli, çözüm yolları aranmalı ve ortak yapılabilecek işbirliği araştırılmalıdır.

Ormanların korunmasında köy tüzel kişiliği ile işbirliği yapılmalıdır. Yangınlar dahil ormana yönelecek tehditlerde hemen müdahale şartı getirilmelidir. Bu geliştirildiğinde kritik günlerde köyden ekip oluşturması, gerekli gereç ile donatılması, ateş yakılmasının önlenmesi ayrıca köyleri tehdit eden yangınların önlenmesi için gerekli planlama birlikte yapılmalıdır. Bu çalışmaların karşılığında ücret ödenmelidir.

Burada yapılması gerekenler, yangın çıkış nedenleri incelenmeli, bu nedenleri ortadan kaldıracak çalışmalar yapılmalı ve yangınları en aza indirmek için gereken eğitim, yanıcı madde düzenlemesi ve gerekli kanuni sorumluluklar verilmelidir.  

1.3 KAMU KURUM KURULUŞLARIN GÖREVLERİ YAPILACAK YARDIMLAŞMA VE İŞBİRLİĞİ ÇALIŞMALARI

 

            Köy yangınları kapalı alan yangınlarıdır. Ormancı çalışanlar olarak, kapalı alan yangınları ile mücadele konusunda eğitimimiz ve bilgi deneyimimiz söz konusu değildir. Meslek olarak da kapalı

Page 3: Orman yanginlari i̇le mücadelede önleyi̇ci̇ tedbi̇rler

alan yangınları konusunda okullarda eğitim alınmamaktadır. Dolayısıyla bu görev tamamen itfaiye teşkilatının görevidir. (Resim-1,2)

Ayrıca kırsal alanda görev yapan kaymakamlık, belediyeler, jandarma, köy muhtarlığı, Tarım Köy İşleri Bakanlığı kuruluşları, sivil savunma teşkilatı, köy birlikleri, ziraat odaları, sulama birlikleri, diyanet mensupları, öğretim görevlileri kısacası kırsal kesimde teşkilatı olan kamu ve özel sektörün bu alandaki kuruluşları valiliklere bağlıdır. Hem kırsal alan yangınının çıkmasını önlemek hem de söndürmek açısından valilikler büyük güce sahiptir. Bu görev valilik ve kaymakamlıklara verilmelidir ve bu tip yangınlarda bağ, bahçe, anız, zeytinlik gibi yangınların söndürülmesini teşkilatımızca köy yangınları belediye veya valilik ve kaymakamlıklarda kurulacak ekipleri tarafından söndürmelidir.

            Tarım Bakanlığı yetkilileri yangın mevsiminden önce köylerde eğitim çalışmaları yapmalıdır. Rüzgarın yüksek, rutubetin düşük olduğu orman yangınları açısından kritik zamanlarda gezici araçlı ekipler jandarma ile birlikte köyleri gezerek ateş yakmamaları konusunda uyarmalıdır.

            Bu gezici ekipler yanında köy muhtarlığı, cami imamı ve köyde oluşturulacak gönüllülerden sabit ekip kurulmalı sivil savunma ekipleri, birlikler de sabit ekiplere destek olmalıdır. Önemli olan yangının çıkmasını engellemektir. Üzerinde durulması gereken en önemli konu budur.

            Her yıl yangın mevsimi öncesinde; yangın riski yüksek kritik alanlarda bağ-bahçe temizliği ve her ne suretle olursa olsun ateş yakılmaması konusunda, idarece gerekli görülen yerlerde vatandaşlar yazılı olarak uyarılmalıdır. Demiryolu kenarların temiz tutulması için gerekli tedbirler alınmalı, enerji nakil hatlarının özellikle trafolardan köy, beldeye elektrik götürmek üzere oluşturulan hatların standardı düşük olup yangın mevsiminden önce hat ve hat altı bakımları mutlaka yaptırılmalıdır. Bu çalışmalar ve denetimlerin nasıl yapılacağı her yıl yapılan “İl ve İlçe Orman Yangınlarıyla Mücadele Komisyonu” toplantılarında karara bağlanmalıdır.

            Piknik alanları gibi özel yangın tehlikesi oluşturan alanların etrafında gerekli tedbirlerin alınması için ilgili birimlere yazılı ikazlar yapılmalıdır. Yangına hassas tehlikeli alanlarda; ziraat arazisi ile ormanlık alan, çalılık ve makilik vasfındaki ormanlık alan ile koru ormanı arasında yangın emniyet bandı oluşturulmalıdır.

2. YANGIN SİLVİKÜLTÜRÜ 

            Arazi yapısı ve hava halleri üzerinde değişiklik yapma imkanımız olmadığına göre yanıcı madde üzerinde gerekli çalışmalar yaparak yangına müdahaleyi kolaylaştırmak yangının başlangıcından itibaren müdahale edecek ekiplere zaman kazandırmasını sağlayacak çalışmaların tümüne yangın silvikültürü denmektedir. 

Orman yangınları için en riskli bölge olan 0-400 rakımdaki kızılçam ormanlarının yer aldığı kuşak maki formasyonunun klimaks olarak yaşadığı alanıdır. Akdeniz iklim kuşağında yaşayan ülkelerden Yunanistan, İtalya, Fransa, İspanya, Portekiz gibi ülkelerde maki klimaks olarak kabul edilmiş, maki bitkilerinden zeytin, harnup öncelikli olarak bu zonda tercih edilmiştir. Ülkemizde ise maki klimaks olarak kabul edilmeyip ağaçlandırmak amacı ile dozerle örtü temizliği yapılarak sahadan uzaklaştırılmıştır. (Resim-1,2)

 

Page 4: Orman yanginlari i̇le mücadelede önleyi̇ci̇ tedbi̇rler

Resim-1                                                              Resim-2                                              

                Bu alanlar kızılçam ağaçlandırmaları ile saf meşcereler haline dönüştürülmüştür.

                Kızılçam gençleştirme çalışmalarındaki teknik çalışmayı ülkemize kazandıran tatbikatçı meslektaşımız Mehmet YAKA, gençleştirmedeki sorunları çözmüş olması nedeniyle büyük alanlarda kızılçam tensil sahalarına girilmesi eklenince devasa genç kızılçam sahalar oluşmuştur.(Resim-3)

            Ağaçlandırma çalışmalarına öncülük eden tatbikatçının yanında yer alan üniversite hocalarımız maki klimaks değil sekonderdir. Bu nedenle bu kuşakta asli ağaç türü olan kızılçam olmalıdır. Yaş sınıfları doğrultusunda yapılan planlarda aynı yaşlı saf kızılçam meşcereleri elde etmek olunca,  bu anlayış doğrultusunda başarılı ağaçlandırma ve gençleştirme sahaları oluşturulmuştur. Biyolojik çeşitlilik göz ardı edilmiştir.

            Ancak bu çalışmalar yapılmamış olsaydı bu günkü yeşil dokuyu bulmak mümkün olmayabilirdi, çünkü halkımız fidan dikilmeyen özellikle makilik alanı açmayı mubah görmektedir. Bu alanlar açma yapılarak tamamen ortadan kaldırılabilirdi.

Resim-3 

           1994 yılında Antalya’nın amenajman planları yenileme çalışmaları sırasında, Gazipaşa İşletme Müdürlüğü yaparken gelen denetçiler ile uygulamacılar arasında tartışmalar yaşanmış, yapraklı türleri keserek sahadan uzaklaştırılması konusunda emir verilmesine karşın kesilmemiştir. Alanya İşletmesi de Gazipaşa’yı örnek göstererek, verilen emri uygulamamıştır.

Antalya amenajman heyetleri daimi olarak geldiğinde heyet başkanlarından Akın MIZRAKLI, Emin GÜZENGE ile birlikte sorunlar yerinde değerlendirilerek ilk defa fonksiyonel plan ve yapraklılılar konusunda uygulayıcılar ile birlikte hareket edilmiştir.

Sahada mevcut maki elemanlarını uzaklaştırmak için yıllarca yoğun emek ve para harcanmıştır. Ayrıca bu alanlarda odun kömürü yapımı adı altında yapraklı türler yıllarca hoyratça kesilmiştir. Bu oluşturduğumuz saf kızılçam meşcereleri potansiyel yangın alanları haline gelmiştir. Bu

Page 5: Orman yanginlari i̇le mücadelede önleyi̇ci̇ tedbi̇rler

sahalar belirli periyotlarla tekrarlanan kuraklık yıllarında yanmaktadır. (Antalya-Karabük, Antalya-Akbaş, Mersin-Gülnar, Çanakkale-İntepe, Muğla-Fethiye, Muğla-Kemer, Muğla-Marmaris, Muğla-Milas, Antalya-Düzlerçamı’nda olduğu gibi) Yangının sık aralıklarla tekrarlanması yangın ekosisteminde değişikliklere sebep olmaktadır.

            Bu alanlarda kızılçam ormanları kurulurken amaç en yüksek odun hasılası elde etmektir. Çünkü bu rakımda kaliteli ağaç yetişmesi mümkün değildir. Özellikle Mersin Taşucu Kağıt Fabrikası,  Dalaman Kağıt Fabrikasının kapanması sonucunda Kahramanmaraş,  Adana, Mersin, Antalya, Denizli, Muğla, İzmir sahil şeridinde yer alan genç kızılçam ormanlarından elde edilen lif yonga, kağıtlık odun maliyetinin yüksek ve tüketim merkezlerine uzak olması, üretimin tensile ayrılan alanlardan karşılanma kolaylığı ile ekonomik olmadığı gerekçesiyle meşçere bakımları yapılamamaktadır. 

            Yapılan bakımlar ise yetersiz kalmış olup yanıcı madde miktarı her geçen yıl artmıştır. Son 5 yılda çıkan büyük orman yangınlarının söndürme çalışmalarını yerinde incelemek için giden üst yöneticiler yangının büyüme sebebinin bakımsızlık olduğunu gözlemlemişlerdir. (Resim-4)

Kısacası bütün büyük yangınlar bakımsız ormanlık alanlarda gerçekleşmiştir.

Resim-4 

Bu durum dikkate alınarak bakım çalışmalarına ağırlık verilmeye başlanmıştır. Bakım çalışmaları zamanında yapılamadığında yanıcı madde miktarı daha da artacaktır. 

Avrupa Ormanlarının Korunması Varşova Bakanlar Konferansı ( 5-7 Mayıs 2007 ) alınan 1 nolu kararın 27. paragrafında yüksek yangın riskine haiz ormanlardaki bio kitlenin üretim yoluyla çıkartılarak yangın hassasiyetinin azaltılmasına ülkemizde imza atmıştır. Bakım çalışmaları sürdürülmelidir.

            Ülkemizde sunta ve lif yonga sektörünün en parlak dönemini yaşadığı bu süreçde bakım çalışmaları yapılamadığı takdirde gelecekte bu sektörde doğacak olan kriz, işçilik maliyetlerinin yüksekliği nedeniyle yapılamama veya kesilen envalin ormana terki söz konusu olacaktır. Bu da yanıcı

Page 6: Orman yanginlari i̇le mücadelede önleyi̇ci̇ tedbi̇rler

madde miktarını azaltmayacaktır. Yangınla mücadele hizmetlerinde çalışan işçiler daimi işçi kadrosuna geçtiklerine göre yangın mevsimi dışında bu sahalarda performans yükseltme ve yangın önleme, yanıcı madde azaltma çalışmaları adı altında bakım çalışmaları etkili şekilde sürdürülmelidir. Gerekirse tüketim merkezine yakın olan yangına az hassas genç sahalarda üretim azaltılmalı yangına hassas sahalara öncelik verilmelidir. 

Çalışmalar                                YILLAR                                   1000 m32000 2001 2002 2003 2004 2005 2006 2007

Tensil 4.300 4.200 3.900 3.500 3.250 3.100 3.000 3.200Bakım 3.500 4.000 4.500 5.000 5.500 6.000 7.000 9.370

 

            Son yıllarda yapılan bakım çalışmaları, tensil çalışmalarından elde edilen orman emvalinin üç katını geçmiş olmasına rağmen halen yetersizdir.(Tablo-1)

            Yangına hassas yörelerde bakım çalışmaları mutlaka kış aylarında yapılmalı üzerine yağmur yağmalıdır. İbreler ve ince yanıcı maddeler yangın mevsimine kadar sıcakla birlikte erimeli, oturmalı sıkı istiflenmelidir.(Resim-5)

Resim-5

Page 7: Orman yanginlari i̇le mücadelede önleyi̇ci̇ tedbi̇rler

  Resim-6                                                            Resim-7 

Mayıs ayından sonra yapılan bakım çalışmaları yangın riskini arttırır, söndürmeyi zorlaştırır. (Resim-6,7)  

Yine ekonomik olmadığı gerekçesiyle yeterince yol yapılamaması da eklenince potansiyel yangın riski yüksek, alanlar oluşmuştur. Kütahya, Bolu, Adapazarı, Zonguldak, Kastamonu, Sinop, Amasya karaçam ormanlarında da yeterince bakım yapılamadığı için artan kuraklıkla birlikte riskli alanlar haline gelmiştir. Yanıcı madde miktarının artması ile birlikte çıkan yangınların kontrol  

altına alınması zorlaşmakta çıkan yangınlar büyüme eğilimine girmektedir.(Resim-8) 

            Yapılan çalışmalarda makilik alanların ve alt rejyonda mevcut yapraklıların korunması, amenejman planlarının foksiyonel olarak biyolojik çeşitliliği önde tutan anlayış içinde yeniden yapılması yangın silvikültürü göz önünde tutulularak yeniden planlanması gerekmektedir.

Resim-8 

Page 8: Orman yanginlari i̇le mücadelede önleyi̇ci̇ tedbi̇rler

            Yangına dayanıklı orman kurma çalışmaları yangın silvikültürünün temellerinden biridir. 0- 400 rakımdaki kızılçam meşcerelerinde yöresel ve coğrafi şartlara bağlı yangına dayanıklı türler doğal ortamında bulunmaktadır.

            Yıllardır karışık meşcerelerin orman yangınlarına dayanıklı olduğu konuşulmasına karşın bu konuda ağaçlandırma ve gençleştirme sahalarının kenarına bir iki sıra servi dikmekten öteye geçilememiştir. (Resim-9) 

Servi bantları oluşturulması yararlı olmaktadır. ancak yangına karşı dayanıklı mezarlık servilerinde o kadar gen kirlenmesi geçirmiştir ki fidanlıkta üretilen serviler bu amaca hizmet etmemektedir. Ayrıca amaca göre dikim yöntemi çok önemlidir. Yangın önlemek için dikilen serviler çok sıkı olmalı ve rüzgarı ve ibre kabuk atmalarını engellemelidir. Aralıklı dikilen servilerde dayanışma olmadığı için dal ayrılması olmakta ve amaca hizmet etmemektedir.(Resim-10)

Resim-9                    iki resimdeki fark ortadadır            Resim-10 

            Orman yangınları ülkemiz gündemine girerek öne çıkmadan önce uygulayıcı birimler, bu sorunu yaşadıkları için çözüm arayışı içine girerek bazı çalışmalar yapmış ise de, bir disiplin oluşturulamamıştır. (Resim-11) 

1997 Düzlerçamı yangınından sonra yapraklı türler ve servi öne çıkarılarak çalışmalar yürütülmüştür. Ayrıca yapılan silvikültür çalışmalarında mevcut palamut meşelerini sahada bırakarak,

Page 9: Orman yanginlari i̇le mücadelede önleyi̇ci̇ tedbi̇rler

Resim-11

meşeler arasına hektarda 600 adet kızılçam, yol kenarlarına ise 7 sıra kara servi dikilmiştir. (Resim-12)

 

Resim-12                                                             Resim-13

            Korunan palamut meşelerinin altında, ince yanıcı materyal olan ot bitmediği için bu durum adeta yangın söndürme çalışmalarında istasyon görevi yapmaktadır. (Resim-13)  

            Meşelerin altında, yangına karşı en dayanıklı bitki olan, dezentere çok fazla yetişmektedir. Zaten palamut meşesi geç tutuşan ancak yandığında büyük enerji ortaya çıkaran, yanarken ilerleme konisi oluşturmayan yukarı doğru yanarken söndürülme çalışmalarında kolaylık sağlamaktadır. Bu çalışmaların sürdürülmesi gerekmektedir. (Resim-14)

Page 10: Orman yanginlari i̇le mücadelede önleyi̇ci̇ tedbi̇rler

Resim-14

 

Resim-15                                                             Resim-16

Bırakılan meşelerin kuş ve sincap popülasyonunu artırdığı gözlenmektedir. (Resim-15)

Kızılçam hızlı büyüyen iyi bonitette yılda 5 defa sürgün verebilen kuraklığa dayanabilen ülkemiz için bulunmaz bir ağaç türüdür. Bu nedenle üretim ormanı kurulabilecek her yerde kurulmalıdır (Resim-16).

Yanan ormanlık alanlarda üretim ormanı kurulamayacaksa bu alanlarda yangına dayanıklı, o bölgenin doğal türleriyle ağaçlandırma çalışmaları yapılmalı ve yangına dayanıklı sistemler kurulmalıdır.

Page 11: Orman yanginlari i̇le mücadelede önleyi̇ci̇ tedbi̇rler

Resim-17                                                                     Resim-18 

Yanan orman alanları kendi haline bırakılsa bile maki bitkileri kök sistemleri zarar görmedikleri için hemen harekete geçerek sahayı kaplamaktadır. (Resim-17,18,19,20,21,22)

Resim-19                                                               Resim-20

 

Resim-21                                                               Resim-22 

Burada kullanılacak ağaç türleri mevcut maki elamanlarından yangına dayanıklı olanlara öncelik verilmelidir.  Bu konuda Prof. Dr. Tuncay NEYİŞÇİ’nin yangına dayanıklı türler ile ilgili araştırma çalışmalarını içeren “Yangına Dayanıklı Orman Kurma” kitabı dikkate alınmalıdır. Servi bantları oluşturulması yararlı olmaktadır. (Resim-23)

Page 12: Orman yanginlari i̇le mücadelede önleyi̇ci̇ tedbi̇rler

     

     Resim-23

Resim-24                                                           Resim-25

           Orman yangınlarının söndürme çalışmalarında yıllardır edindiğimiz tecrübeler dikkate alındığında;2000 yılı Manavgat büyük yangınında olduğu gibi,orman yangını tepe yangını şeklinde yaşlı meşcerede 4 kilometrelik sırt boyunca devam ederken, bu hat boyunca 1994 yılında yanan ağaçlandırılmış sahaya geldiğinde o kadar kritik şartlara rağmen yangın 4 kilometrelik hat boyu yangın hızını keserek tepe yangını özelliğini kaybettiği gibi ağaçlandırma sahasında aynı hızla devam etmemiştir. Sadece atmalarla birlikte gruplar halinde yanmalar olmuştur. (Resim-24)

Bunun nedeni açıktır. Yanıcı maddenin devamlılığı yoktur ve boyu kısalmıştır (Resim-25). Bu dikkate alındığında sırtlara doğru yanıcı madde miktarı azalacak ayrıca yanıcı

Page 13: Orman yanginlari i̇le mücadelede önleyi̇ci̇ tedbi̇rler

maddenin boyunun da kısalması gerekmektedir. Daha sonra olan yangınları gözlediğimizde aynı şekilde sonuçlar verdiği görülmüştür.

Bunun ispatı için açık alanda oluşturulan sistem defalarca yakılmış doğal yangının verdiği sonuçları vermiştir. Yanıcı maddenin azalması ile birlikte alev ucunda ayrılma olmuştur. (Resim-26, 27, 28, 29, 30, 31)

            Resim-26                                                               Resim-27

           

            Resim-28                                                               Resim-29

      Yangın emniyet yol ve şeritleri yolların kenarına boysuz yangına dayanıklı melengiç kullanılması söndürme çalışmalarına büyük oranda yardımcı olacaktır. Buna bir de yangına dayanıklı maki elamanları ile yapılacak ağaçlandırma çalışmaları eklendiğinde sistem daha da verimli olacaktır. (Resim-32)  

Page 14: Orman yanginlari i̇le mücadelede önleyi̇ci̇ tedbi̇rler

            

            Resim-30                                                              Resim-31

           

            Resim-32                                                             Resim-33

           Ayrıca genç meşcere blokları ile büyük tensil blokları arasında yaşlı meşçereden oluşan ormanlık alan bırakılmalıdır. (Resim-33)   

Page 15: Orman yanginlari i̇le mücadelede önleyi̇ci̇ tedbi̇rler

        

         Resim-34

 Sıklık bakımı çalışmaları sırasında yapılan bakım patikaları yangın esnasında dozerlerle kolayca yol veya şerite dönüştürülecek yerlerde yapılmalıdır.

            Bakım çalışmalarında ve tensillerde mevcut yapraklı ve dere vejetasyonunda yetişen kızılağaç, çınar, zakkum gibi diğer yapraklı türler bırakılmalıdır. Saha yanmasına karşın dere vejetasyonu zarar görmemektedir. 1997 Düzlerçamı yangınında ateş içinde kalan üç meslektaşımız dere vejetasyonu içine kaçarak kurtulmuşlardır. (Resim-34)                                                  

Ülkemizde orman yangınları ile mücadele çalışmaları çerçevesinde yangın emniyet yol ve şeritleri oluşturulmuştur.

Yangın emniyet şeritleri meyilli arazide büyük bakım masrafları gerektirdiği gibi bakım zorlukları taşımaktadır ayrıca yağan şiddetli sağanak yağışlarında erozyon olukları oluşturarak büyük toprak kayıplarına sebep olmaktadır. Her yıl bakımları mutlaka yapılmalıdır. (Resim-35)

Bu güne kadar yangın önlemede pek de etkili olmadığı bütün yangınlarda görülmüştür. Mevcut sistemde yangın bütün yangın emniyet şeritlerini istisnasız geçmiştir (Şekil-1). Çünkü yangın emniyet şerit ve yollarının sürekli bakımları yapıldığında mevcut üstteki verimli toprak yanlara yığılmakta bol ışıkla birlikte yangın emniyet yol ve şeritlerinin kenarlarında yüksek boylu ve bol dallı yanıcı madde oluşmaktadır. Yangın geldiğinde bu alanlarda yangına müdahale imkanı dahi kalmamakta gelen yangın karşı tarafa geçmektedir (Resim-36)

Page 16: Orman yanginlari i̇le mücadelede önleyi̇ci̇ tedbi̇rler

            Resim-35                                                              Resim-36                                

Bunun için yangın emniyet yol ve şeritlerinin yeniden yapılandırması gerekliliği ortaya çıkmıştır. Yangınlara müdahale esnasında edindiğimiz bu tecrübeler doğrultusunda oluşturmamız gereken sistem yangınların doğal seyrinin taklidi şeklinde olmalıdır. 

            Sistem söndürme çalışmalarında kullanılmak amacıyla, sırtlarda (Şekil-2) ve düz ormanlık alanlarda uygulanmak üzere ayrı ayrı planlanmalıdır. Kurulacak yapılandırma, yangın söndürme çalışmalarına yardımcı olmalı ve kolaylık sağlayacak şekilde planlanmalıdır. Teorik görüşler yerine doğal yangın pratiğindeki seyir ile gözlemler esas alınmalıdır. özellikle ince ve dar sırtlarda yangın emniyet şerit ve yolu yapılamayan yerlerde sırtın iki tarafına kesinlikle yangına dayanıklı servi veya yapraklı türlerle bantlar oluşturulmalıdır.

         

        Şekil-1

Page 17: Orman yanginlari i̇le mücadelede önleyi̇ci̇ tedbi̇rler

        

         Şekil-2

        

 

         Şekil-3

 Düz alanlarda ise yola yaklaştıkça boyları ve sayıları azalmalıdır.(Şekil-3)

Page 18: Orman yanginlari i̇le mücadelede önleyi̇ci̇ tedbi̇rler

           Yangın silvikültürünün en önemli argümanı bakım çalışmalarıdır. Kızılçam biyolojisi gereği hızlı gelişen türdür. Boniteti yüksek sahalarda yılda 3-5 sürgün verdiği bilinmektedir. Yapılacak bakım müdahaleleri bonitetin yüksek olduğu alanlarda hızla kapalılığı tesis etmekte, zayıf bonitetlerde ise müdahale sonrası kırılan kapalılık sağlanamamaktadır. Müdahalenin dikkatli yapılması gerekmektedir. Yaptığımız saf kızılçam ağaçlandırmaları ve tensil çalışmaları potansiyel yangın alanları oluşturmuştur. Bu alanlarda ekonomik olmadığı gerekçesiyle yeterli miktarda yol yapılmadığından bakım da yapılamamıştır. Bu sahalarda çıkan orman yangınları kısa sürede büyüyerek afet halini almaktadır.

Bu sahalardaki yangın söndürme çalışmalarında en deneyimli yangın uzmanlarına ve yeterli miktarda yer ve hava gücü organizasyonuna sahip olsanız bile yangını yönlendirme imkanı olmadığı gibi söndürme çalışmaları da o kadar zor olacaktır. (Resim-37) 

Genç meşçerelerden (a, ab, b, bc) oluşan blok ibreli ormanlık alanların birçoğunda yeterince yol ve yangın emniyet yolu bulunmamaktadır.  Bazılarında ise yangın emniyet yolları olsa bile,  bu yangın emniyet yollarının birçoğundan araç geçememektedir.

            Yangına Birinci Derece Hassas Orman Bölge Müdürlüklerinde blok ibreli genç meşçereler ile yangına İkinci Derecede Hassas ancak orman yangını açısından büyük risk oluşturan genç kızılçam ve karaçam meşçerelerinin (Resim38, 39, 40, 41)  blok olarak yer aldığı büyük vadilerde koruma bandı ve yangın müdahale cephesi oluşturulması ile ilgili tüm giderler,’’Karşılanması için gerekli düzenlemeler 2007 yılında yapılarak başlatılmış olup 2008 yılında 20 milyon YTL harcanmıştır. 

Page 19: Orman yanginlari i̇le mücadelede önleyi̇ci̇ tedbi̇rler

       

        Resim-38                                                      Resim-39

               

               Resim-40                      

Page 20: Orman yanginlari i̇le mücadelede önleyi̇ci̇ tedbi̇rler

                        

                 Resim-41

Ülkemizde çıkan orman yangınlarının büyümesinin ana nedeni de budur.   0 -400 rakımdaki kızılçam ormanlarındaki genç meşçerelerin bakımının mutlaka yapılması zorunludur. Bu yangın silvikültürünün bir gereğidir. Artan kuraklıkla birlikte karaçam meşçereleri de aynı riski taşımaktadır.  Basra alçak basıncının etkili olduğu temmuz, ağustos aylarında kuzey bölgeleri ve Marmara Bölgesi’ndeki derin vadilerde bulunan karaçam ormanlarında yangınların büyümesinin en önemli nedenlerinden birisi de silvikültür bakımı olmaması ve söndürme çalışmalarında yeterince iyi örgütlenilememesidir. (Resim-42,43)

 

       

 

        Resim-42                                                               Resim-43

Page 21: Orman yanginlari i̇le mücadelede önleyi̇ci̇ tedbi̇rler

         Örneğin, hektarda 22 000 ferdin olduğu bir karaçam meşceresinde yangını yönetmek ve söndürmek kolay değildir. Bir de mevcut yolların kenarında yeterli bakım yapılamadığı için yangın anında bu yollara arazöz sokulup müdahale etme imkanı bile yoktur. (Resim-44,45)

       

        Resim-44                                                              Resim-45

           Elimizde ileri teknoloji ürünü arazözler olmasına rağmen asfalt yol kenarında bile yangını önleme mümkün olamamaktadır.(Resim-46,47,48,49)

       

        Resim-46                                                                Resim-47

 

        

Page 22: Orman yanginlari i̇le mücadelede önleyi̇ci̇ tedbi̇rler

        Resim-48                                                               Resim-49 

Bir sıra ağaç kesildiğinde müdahale imkanı artmaktadır.(Resim-49)

      

        Resim-50                                                             Resim-51

        Kara unsurlarının kullandığı arazözlerin müdahalesine imkan tanımadığı gibi mevcut yollarda yangını önleme cephesi olarak kullanmaya da imkan vermemektedir. (Resim-50,51)

Greyderle yapılan bakımlar sonucu üst verimli toprak sürekli kenarlara yığılmaktadır. Bol ışıkla birlikte yol kenarlarındaki fertlerin daha hızlı büyümesine neden olmaktadır. Buralarda yapılacak şiddetli bakımla genç ve blok meşcerelerde yangın söndürme çalışmaları kolaylaşacaktır.

            Resim-52                                                                Resim-53

            Resimde görüleceği üzere yolun her iki tarafında iki-üç sıra ağaç kesilmelidir. Tek sıra ağaç kesiminden sonra yangına müdahale edecek arazöz ekiplerine kolaylıkla müdahale imkanı sağladığı görülmektedir. İki sıra ağaç kesildikten sonra meşcere boyunun düştüğü kara ekipleri ile arazözlerin çıkacak yangınlarına müdahalede kolaylık sağlayacağı görülmektedir. (Resim-52, 53)

Yol kenarında müdahale çalışmalarında ölçü yolun genişliğinin 2,5 katı kenarında ağaç olmamalı ancak yangına dayanıklı boysuz yapraklı olabilir. Kesmesine kıyamadığımız

Page 23: Orman yanginlari i̇le mücadelede önleyi̇ci̇ tedbi̇rler

yol kenarı ağaçları yangın müdahale cephelerini kolayca aşmaktadır. (Resim-54, 55, 56, 57, 58, 59, 60, 61)

       

        Resim-54                                               Resim-55

       

        Resim-56                                                             Resim-57

      

       Resim-58                                                                    Resim-59

Page 24: Orman yanginlari i̇le mücadelede önleyi̇ci̇ tedbi̇rler

      

       Resim-60                                                              Resim-61

Bu blok genç meşcerelerde gerekli bakım yapılmadığı için yollarda ağaç yetişmiştir. (Resim-62)

Yolun iki kenarındaki ağaçların dalları birbirine girmiş durumdadır. Yangın esnasında bu yollardan araç geçemediği gibi, yangına müdahale eden kara birlikleri yangının içinde kalabilmektedir. (Resim-63)

      

       Resim-62                                                            Resim-63

Yangına birinci derece hassas genç yaşlı kızılçam ve karaçam meşcerelerindeki yol, yangın emniyet yol ve şeritleri kenarlarında kuru dal budanması ve çalı temizliği 30 metrelik şerit halinde yolun iki tarafında yapılmalı ayrıca bakım çalışmaları mutlaka yapılmalıdır. Bunu sağlamak için yoğun çaba harcanmaktadır.

Bu amaçla Adana, Kahramanmaraş, Mersin, Muğla, Antalya, Denizli, Kütahya, Kastamonu, Sinop, Zonguldak, Bolu, Ankara Orman Bölge Müdürlüklerinde yol kenarı çalışma uygulamaları sürdürülmektedir. (Resim-64, 65, 66, 67, 68, 69, 70, 71, 72, 73, 74, 75, 76, 77, 78, 79, 80, 81)

Page 25: Orman yanginlari i̇le mücadelede önleyi̇ci̇ tedbi̇rler

      

       Resim-64                                                              Resim-65

      

       Resim-66                                                             Resim-67

     

       Resim-68                                                              Resim-69

Page 26: Orman yanginlari i̇le mücadelede önleyi̇ci̇ tedbi̇rler

      

      Resim-70                                                              Resim-71

      

      Resim-72                                                              Resim-73

      

       Resim-74                                                          Resim-75

Page 27: Orman yanginlari i̇le mücadelede önleyi̇ci̇ tedbi̇rler

      

       Resim-76                                                            Resim-77

      

       Resim-78                                                               Resim-79

Page 28: Orman yanginlari i̇le mücadelede önleyi̇ci̇ tedbi̇rler

                                      

                                      Resim-80

    Yanıcı madde miktarını azaltmak amacıyla yol kenarlarından başlamak üzere bakımdan sonra üretim artıklarını yonga haline getiren çalı doğrayıcılar kullanılması düşünülmelidir.(Resim-80)

       Ayrıca kış aylarında yağmurdan sonraki üç gün içinde yol kenarlarında kontrollü yakma yapılarak yanıcı madde miktarının azaltılması gerekmektedir. Bu sadece yangına hassas yol kenarlarında yapılmalıdır. Kontrollü yakma işi yapılırken yanıcı madde ve alttaki diri örtü büyük yığınlar halinde yakılmamalıdır. Üst toprağın zayıf olduğu rendiza ve serpantin ana kayasında yol kenarında kontrollü yakma işi yol içinde yakılmalıdır. Zira meşçere altında yakıldığında kurumalar olmaktadır.

Page 29: Orman yanginlari i̇le mücadelede önleyi̇ci̇ tedbi̇rler

            

             Resim-81

      

Page 30: Orman yanginlari i̇le mücadelede önleyi̇ci̇ tedbi̇rler

        Resim-82

            Yakılma işleminin çalı köklerinin üzerinde yapılması gerekir. Bu şekilde tüm meşçerenin altının temizlenmesi ve yakılması söz konusu değildir. Özellikle yangın başlangıcında yeterli ince yanıcı madde olmamasıdır. Yeterli yanıcı madde olmadığında yangının yayılma ve büyüme hızını düşürmekte müdahale etme ve yönlendirme, söndürme çalışmalarını kolaylaştırmaktadır. Orman yangınlarının çıkma sebebinin yüzde 91’ının ihmal ve dikkatsizlikten çıktığı dikkate alındığında bu çalışmaların ne kadar yerinde olduğu anlaşılacaktır. (Resim-81,82)

3. YASAL ÖNLEMLER

            Belediyeler ve diğer kuruluşlarca çöp döküm alanlarının etrafında yangın emniyet bantları oluşturularak, bu husus İl ve İlçe Yangınla Mücadele Komisyonu kararlarına geçirilerek sorumluluklar verilmelidir.  

   

         Resim-22                                                             Resim-23

             Turistik alanlar, oteller, tatil siteleri, tatil köyleri, kamp yerleri, ormana bitişik meskun mahaller, her türlü tesislerle orman arasına yangın tehlikesine karşı belirli mesafe bırakmalı, yangına dirençli bitkiler kullanılmalı, binalar ve çatılarının yangına dayanıklı malzemelerden yapılmalı, yangın için gerekli araç ve gereçlerle donatılmalı, işletme ruhsatı verilirken bu şartlar aranmalıdır. (Resim-22,23)