80
Sebahittin Korkmaz TSE Başkanı Değerli okuyucular Dünyamız sonsuz bir zenginlik kaynağına sahip olsa da, insanoğlunun yıllar içinde doğada oluşturduğu tahribat, bilinçsiz üretim ve tüketim gibi nedenlerle gıdaya eri- şimde giderek büyüyen sorunlar yaşanmaktadır. Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Sayın Faruk Çelik’in de altını çizdiği üzere: “İklim değişikliği, kuraklık, nüfus artışı, tarım alanlarının azalması ve bozulması, su kıtlığı, biyoçeşitliliğin azalması ve fiyat dalgalan- maları gibi sebeplerden dolayı özellikle gelecekte gıdaya erişimle ilgili ciddi sıkıntılar- la karşı karşıya kalacağımız öngörülüyor...” Elbette insanoğlu sorunlarla baş edebilme yetisini kullanıp, bu hayati sorunu da ber- taraf edecektir. Bunun için topyekûn bir bilinçlendirme çalışmasına vakit kaybetme- den başlanmalı ve uygulamaya konulmalıdır. Gıdaya erişim hususunda umut vaat eden ve geliştirilen yöntemlerden biri İyi Tarım Uygulamalarıdır. Kısaca insan ve hayvan sağlığına zarar vermeyen, doğal kaynakları korumayı hedefleyen, gıda güvenliğini ve yaşanabilir çevreyi amaçlayan bir üretim ve tüketim süreci olan bu yöntem ile tarladan sofraya izlenebilirlik sağlanmaktadır. Ülkemizde 2015 yılında 61 ilde 3 milyon 465 bin 695 dekar alanda 39 bin 740 üretici sayısına ulaşan İyi Tarım Uygulamaları ile ilgili Enstitümüz de eğitim ve personel bel- gelendirme hizmetleri vermektedir. “İyi Tarım Uygulamaları Hakkında Yönetmelik” esasları çerçevesinde Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı ile yapılan protokol ile Bitkisel ve Hayvansal Üretimde İyi Tarım Uygulamaları İç Kontrolörü eğitim ve belgelendirme hizmetleri veriyoruz. Bu kap- samda 2016’nın ilk altı ayı itibariyle 372 kişi belgelendirilmiştir. İyi tarım uygulamalarını en yetkili ağızlardan röportajlarla bütün yönleriyle ele aldığı- mız bu sayımızın, ülkemizde konuya ilişkin duyarlılığı artıracağına inanıyoruz

Sebahittin Korkmaz TSE BaşkanıDünya genelinde, geçen yıl imza atılan 205 yeni enerji projesi ara-sında güneş ve rüzgâr enerjisi projeleri ilk sırayı paylaştı. Geçen

  • Upload
    others

  • View
    6

  • Download
    0

Embed Size (px)

Citation preview

Page 1: Sebahittin Korkmaz TSE BaşkanıDünya genelinde, geçen yıl imza atılan 205 yeni enerji projesi ara-sında güneş ve rüzgâr enerjisi projeleri ilk sırayı paylaştı. Geçen

Sebahittin Korkmaz► TSE Başkanı

Değerli okuyucular

Dünyamız sonsuz bir zenginlik kaynağına sahip olsa da, insanoğlunun yıllar içinde doğada oluşturduğu tahribat, bilinçsiz üretim ve tüketim gibi nedenlerle gıdaya eri-şimde giderek büyüyen sorunlar yaşanmaktadır. Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Sayın Faruk Çelik’in de altını çizdiği üzere: “İklim değişikliği, kuraklık, nüfus artışı, tarım alanlarının azalması ve bozulması, su kıtlığı, biyoçeşitliliğin azalması ve fiyat dalgalan-maları gibi sebeplerden dolayı özellikle gelecekte gıdaya erişimle ilgili ciddi sıkıntılar-la karşı karşıya kalacağımız öngörülüyor...”

Elbette insanoğlu sorunlarla baş edebilme yetisini kullanıp, bu hayati sorunu da ber-taraf edecektir. Bunun için topyekûn bir bilinçlendirme çalışmasına vakit kaybetme-den başlanmalı ve uygulamaya konulmalıdır.

Gıdaya erişim hususunda umut vaat eden ve geliştirilen yöntemlerden biri İyi Tarım Uygulamalarıdır. Kısaca insan ve hayvan sağlığına zarar vermeyen, doğal kaynakları korumayı hedefleyen, gıda güvenliğini ve yaşanabilir çevreyi amaçlayan bir üretim ve tüketim süreci olan bu yöntem ile tarladan sofraya izlenebilirlik sağlanmaktadır.

Ülkemizde 2015 yılında 61 ilde 3 milyon 465 bin 695 dekar alanda 39 bin 740 üretici sayısına ulaşan İyi Tarım Uygulamaları ile ilgili Enstitümüz de eğitim ve personel bel-gelendirme hizmetleri vermektedir.

“İyi Tarım Uygulamaları Hakkında Yönetmelik” esasları çerçevesinde Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı ile yapılan protokol ile Bitkisel ve Hayvansal Üretimde İyi Tarım Uygulamaları İç Kontrolörü eğitim ve belgelendirme hizmetleri veriyoruz. Bu kap-samda 2016’nın ilk altı ayı itibariyle 372 kişi belgelendirilmiştir.

İyi tarım uygulamalarını en yetkili ağızlardan röportajlarla bütün yönleriyle ele aldığı-mız bu sayımızın, ülkemizde konuya ilişkin duyarlılığı artıracağına inanıyoruz…

Page 2: Sebahittin Korkmaz TSE BaşkanıDünya genelinde, geçen yıl imza atılan 205 yeni enerji projesi ara-sında güneş ve rüzgâr enerjisi projeleri ilk sırayı paylaştı. Geçen

76 Çağdaş Müze, Müze Eğitimi ve Türkiye'de Müzecilik

52 AB Tarım ve Kırsal Kalkınma Faslı

72 İSG Alet Çantası

Page 3: Sebahittin Korkmaz TSE BaşkanıDünya genelinde, geçen yıl imza atılan 205 yeni enerji projesi ara-sında güneş ve rüzgâr enerjisi projeleri ilk sırayı paylaştı. Geçen

standard ▪ haziran 2016 3

Ekonomik ve Teknik DergiStandard14 OECD: Küresel Ekonomi Düşük Büyüme

Tuzağına Düşüyor

20 Röportaj: Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı Faruk Çelik

26 İyi Tarım Uygulamaları

32 Ülkemizde Uygulanan Tarımsal Belgelendirme Programlarında İyi Tarım Uygulamaları ve Organik Tarım İçin Belgelendirme ve Akreditasyon Süreçleri

62 Hamiguitan

42 İyi Tarım Uygulamaları

68Coğrafi İşaretler

Page 4: Sebahittin Korkmaz TSE BaşkanıDünya genelinde, geçen yıl imza atılan 205 yeni enerji projesi ara-sında güneş ve rüzgâr enerjisi projeleri ilk sırayı paylaştı. Geçen

standard ▪ haziran 20164

■ haberler

Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’nda devir teslim töreniBaşbakan Binali Yıldırım’ın açıkladığı 65’inci hükümette Bi-lim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı görevine getirilen Faruk Özlü, görevi yeni hükümette Milli Savunma Bakanlığı göre-vine getirilen Fikri Işık’tan devraldı.Işık, çalışma arkadaşlarına özverilerinden dolayı teşekkür edip helallik isteyerek, “Ülkemize, milletimize hizmet etme-nin huzuru ve mutluluğunu yaşadık. İnanıyorum ki Sayın Bakanımız aldığı bu çıtayı çok daha üstlere çıkaracaktır. Bü-rokrasi deneyimi dolayısıyla sizinle benden çok daha iyi ile-tişim kuracağına inanıyorum. İşini çok iyi bilen, işin ehli bir arkadaşımızın bakanlık görevine getirilmiş olması benim için büyük bahtiyarlık. Görevimi Sayın Bakanımıza gönül rahatlığıyla devrediyorum” ifadelerini kullandı.Işık ile sürekli istişare içerisinde olup bilgi alacağının altını çizen Özlü ise, “Aynı kabinede, aynı hükümette beraber çalışacağız. Ben bunu bir ayrılık olarak görmüyorum, müş-tereken birlikte çalışacağız. Devraldığım görevin öneminin bilincindeyim” şeklinde konuştu.Konuşmalardan sonra Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı ola-rak 25 Aralık 2013’ten beri görev yapan Işık, Özlü’ye görevi teslim etti.

Ar-Ge’ye geçen yıl 6,2 milyar lira harcandı Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), Merkezi Yönetim Bütçesinden Araştırma Geliş-tirme Faaliyetleri İçin Ayrılan Ödenek ve Harcamalar 2016 verilerini yayımladı. Merkezi yönetim bütçesi üzerinden ger-çekleştirilen hesaplamalara göre, Ar-Ge için geçen yıl bir önceki yıla göre yüzde 10 artışla 6 milyar 173 milyon lira harca-ma yapıldı. Bu sonuca göre, 2015 mer-kezi yönetim bütçesinden Ar-Ge faali-yetleri için gerçekleştirilen harcamaların Gayrisafi Yurtiçi Hasıla (GSYH) içerisin-deki oranı yüzde 0,32, merkezi yönetim bütçe harcamaları içerisindeki payı ise yüzde 1,08 oldu. Bu oranlar, 2014 yılında sırasıyla yüzde 0,32 ve yüzde 1,12 idi.Bütçe başlangıç ödenekleri esas alınarak yapılan tahmini sonuçlara göre de 2016 yılı merkezi yönetim bütçesinden Ar-Ge için tahsis edilen başlangıç ödeneği 7 milyar 461 milyon lira oldu.Ar-Ge faaliyetlerine yönelik vergi indirim ve istisnalarının toplamı ise geçen yıl 1 milyar 722 milyon lira olarak gerçekleş-ti. Dolaylı Ar-Ge desteği, bu yıl için ise 1 milyar 914 milyon lira olarak tahmin edildi.Merkezi yönetim bütçesinden Ar-Ge için ayrılan başlangıç ödenekleri sosyo-e-konomik hedeflere göre sınıflandırıldı-ğında, 2016 yılı için en fazla ödeneğin yüzde 31,9 ile genel bilgi gelişimi (genel üniversite fonlarından finanse edilen) için tahsis edildiği görüldü. Bunu yüzde 29,1 ile savunma, yüzde 13,8 ile endüst-riyel üretim ve teknoloji, yüzde 4,3 ile eğitim ve yüzde 4,3 ile tarım takip etti.

Page 5: Sebahittin Korkmaz TSE BaşkanıDünya genelinde, geçen yıl imza atılan 205 yeni enerji projesi ara-sında güneş ve rüzgâr enerjisi projeleri ilk sırayı paylaştı. Geçen

standard ▪ haziran 2016 5

Türk Standardları Enstitüsü (TSE) Başkanı Sebahittin Korkmaz, Dünya Çevre Günü dolayısıyla yayımla-dığı mesajında, çevrenin korunması ve bu konuda farkındalık oluşturulması amacıyla 1972 yılında Sto-ckholm’de yapılan Birleşmiş Milletler Çevre Kon-feransı’nda 5 Haziran’ın Dünya Çevre Günü olması kararlaştırıldığını, Türkiye’de de 1978 yılından bu yana 5-11 Haziran tarihlerinin Çevre Koruma Haftası olarak kabul edildiğini hatırlattı.Sanayileşme ve kentlerdeki nüfus yoğunluğu ile ta-biata karşı sorumsuz davranışların çevre sorunları-nın artmasına sebep olduğuna işaret eden Korkmaz, küresel bir sorun haline gelen çevre kirliliğinin insan sağlığını tehdit eder boyutlara ulaştığını belirtti.Sanayi atıkları, kimyasallar, yakıtlarla ortaya çıkan dumanlar, petrol ve ilaç atıkları, plastik ürünler, suni gübreler ve çöplerin, çevre kirlenmesine sebep olan en önemli etkenler olduğuna dikkati çeken Kork-maz, çevrenin korunması konusunda bireysel olarak yapılacak mücadelenin yanı sıra kurumların ve ülke-lerin yerine getirmesi gereken zorunluluklar bulun-duğunu ifade etti.Korkmaz, TSE’nin de çevreyi koruma ve küresel ısın-mayla mücadele konularında mevzuattan kaynakla-nan yükümlülüklerini ve sosyal sorumluluklarını ek-siksiz olarak yerine getirmek gayretinde olduğunu vurguladı.

TSE’nin sera gazı salınımlarıyla ilgili 2013 yılından bu yana tarafsız doğrulayıcı kuruluş olarak hizmet ver-diğini anımsatan Korkmaz, protokoller ile Türkiye’de faaliyet gösteren havaalanı ve liman işletmelerinin çevreye ve iş sağlığına olan duyarlılıklarının en üst düzeye çıkarılması ve çalışmaların standart hale ge-tirilmesinin amaçlandığını ifade etti.Yeşil Havaalanı ve Liman Belgelendirmesi kapsa-mında da belgeyi talep eden kuruluşun tehlikeli atık planı, madeni yağ atıkları, eski araç lastikleri, tıbbi atıkların toplanması ve bertarafı, sıvı atıklar, baca gazı emisyonu, karbon emisyonlarının azaltıl-ması, çevresel gürültünün yönetimi gibi konularda denetlendiğine işaret eden Korkmaz, Güvenli Yeşil Bina Belgelendirmesi ile de enerji tasarrufu ve ge-rek bina yapımında kullanılan malzemelerin yaymış olduğu radyoaktif kirlilik, gerekse binanın kullanımı esnasındaki karbon salınımlarının en aza indirmiş ol-duğunun belgelendirildiğini kaydetti.TSE olarak yaptıkları bir diğer önemli çalışma alanı-nın, 2014’te faaliyete geçen Güneş Enerji Sistemleri Laboratuvarı’nda verilen hizmetler olduğunu be-lirten Korkmaz, “TSE olarak çocuklarımıza temiz bir dünya bırakmak için attığımız bu adımları kararlıkla sürdüreceğiz. Herkes için yaşanabilir ve temiz çevre temennisiyle Dünya Çevre Günü ve Çevre Koruma Haftasını kutluyorum” ifadelerine yer verdi.

5 Haziran Dünya Çevre Günü

Page 6: Sebahittin Korkmaz TSE BaşkanıDünya genelinde, geçen yıl imza atılan 205 yeni enerji projesi ara-sında güneş ve rüzgâr enerjisi projeleri ilk sırayı paylaştı. Geçen

standard ▪ haziran 20166

Kırgızistan’ın başkenti Bişkek’te Türk Standardları Enstitüsünün kurucusu olduğu, 1991 yılından bu yana başkanlık ve sekretaryasını yürüttüğü Bölge-lerarası Standardizasyon Birliğinin (BASB) 25. Genel Kurul Toplantısı düzenlendi.Kırgızistan Ekonomi Bakanlığı Standardizasyon ve Metroloji Merkezinin ev sahipliğinde düzenlenen BASB toplantısına üye ülkelerden Belarus, Gürcistan, Kırgızistan, Moğolistan, Moldova, Özbekistan, Taci-kistan ve Türkiye ile gözlemci üye ülkelerden KKTC katıldı.BASB’ın 25. Genel Kurulu’nun açılışında konuşan Türk Standardları Enstitüsü (TSE) Başkanı Sebahittin Korkmaz, BASB’a üye ülkelerin bilimsel, teknolojik ve ekonomik işbirliğinin geliştirilmesi, mal ve hizmet alışverişinin kolaylaştırılması, standardizasyon, uy-gunluk değerlendirmesi, metroloji, kalibrasyon ve akreditasyon konularında işbirliği yapılması yönün-de önemli mesafeler kat ettiğini söyledi.BASB’ın yarattığı sinerji ile küreselleşen dünyada bir zorunluluk haline gelen bölgesel işbirliğinin önemli

örneklerinden biri olduğunu vurgulayan Korkmaz, Türk Standardları Enstitüsünün her yıl standardizas-yon, laboratuvar hizmetleri, ürün ve hizmet perso-nel belgelendirmesi ve yönetim sistemleri gibi ko-nularda BASB üye teşkilatlarının uzmanlarına teknik eğitim verdiğini hatırlattı. Genel Kurul Toplantısının açılışının ardından AA muhabirine açıklamada bulunan Korkmaz, “Geçen 25 yılda çok önemli mesafeler kat ettik. Üye ülkele-rin personelini eğittik. Bu yıl altyapı çalışmaları bitti. Şimdi ise mal ve hizmetleri daha hızlı, daha kolay ve daha geniş kapsamlı olarak hareket ettirmeye çalışa-cağız” diye konuştu.Kırgızistan Ekonomi Bakanlığı Standardizasyon ve Metroloji Merkezi Müdürü Berdimamat Adanbayev ise Bölgelerarası Standardizasyon Birliği 25. Genel Kurul Toplantısında bölge ülkelerinde teknik engel-lerin kaldırılması üzerinde çalışmalarda bulundukla-rını bildirdi. Adanbayev, Türk Standardları Enstitüsü tarafından Kırgız uzmanlarına verilen uluslararası standartlardaki eğitimi çok önemsediklerini belirtti.

BASB 25. Genel Kurul Toplantısı

■ haberler

Page 7: Sebahittin Korkmaz TSE BaşkanıDünya genelinde, geçen yıl imza atılan 205 yeni enerji projesi ara-sında güneş ve rüzgâr enerjisi projeleri ilk sırayı paylaştı. Geçen

standard ▪ haziran 2016 7

Binalara gürültü önlemi ‘Binaların Gürültüye Karşı Korun-ması ve Ses Yalıtımı Yönetmeliği Taslağı’ ile ilgili kamu kurumları, malzeme üreticileri, meslek oda-ları ve akademisyenlerin görüş-leri alınarak, süreç son aşamaya getirildi.Çevre ve Şehircilik Bakanlığınca, şehir hayatının en önemli sorun-larından ‘gürültü kirliliğine’ karşı binalara yeni zorunluluklar getiri-liyor. Vatandaşların hayatını olum-suz etkileyen cadde ve komşu gü-rültüsü gibi etkenlerin en aza in-dirilmesini amaçlayan yönetmelik taslağıyla binalardaki tesisat, du-var, döşeme, pencere gibi alan-larda kullanılan tüm malzeme-lerde ‘ses yalıtım’ özelliği dikkate alınacak. Belirlenecek standartlar, yönetmelik yayımlandıktan sonra inşa edilecek binaların tamamın-da zorunlu olacak. Yönetmelik taslağında, bina-lardaki tesisat, duvar, döşeme, pencere gibi alanlardaki tüm malzemelerin ses yalıtım özelli-ği dikkate alınarak kullanılması, böylelikle gürültü ve titreşimlerin konut sahiplerini rahatsız etme-mesi hedefleniyor. Yeni düzenlemelerle, binalarda ses yalıtımının sağlanabilmesi için artık bölgesel gürültü harita-ları ve binanın bulunduğu çevre de dikkate alınacak, kullanılacak malzemeler mekanın fonksiyo-nuna uygun seçilecek. Yönetmelikte yer alacak stan-dartlar, yeni yapılacak binaların tamamında zorunlu olacak. Mev-cut yapılarda ise bu standartlar isteğe bağlı uygulanabilecek.

Diplomalı inşaat ustaları geliyorÇevre ve Şehircilik Bakanlığın-ca hazırlanan inşaat ustalarının eğitilmesi programı kapsamında Türkiye’deki 384 bin inşaat ustası eğitimden geçecek, başarılı olan-lar Mesleki Yeterlilik Belgesi'ne ka-vuşacak. Belgeyi alamayan inşaat ustaları ise 1 Ocak 2017’den itiba-ren inşaatlarda çalıştırılmayacak.İnşaat sektöründe Mesleki Ye-terlilik Belgesi şartı getirilenlerin eğitim ve belgelendirilmesi için Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, Ça-lışma ve Sosyal Güvenlik Bakan-lığı ve Milli Eğitim Bakanlığı ara-sında “Yapı Sektöründe Çalışan Meslek Erbaplarının Mesleki Ni-teliklerinin Geliştirilmesi İşbirliği Protokolü” imzalandığını belirten Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Mes-leki Hizmetler Genel Müdür Ve-kili Selami Merdin, bu kapsamda kendilerine 10 bin ustanın eğitim için başvurduğunu aktardı.Merdin, projenin 81 ilde uygu-lanmaya başlandığını dile geti-rerek, “Daha önce aldıkları geçici ustalık yetki belgesi ile çalışan 384 bin yapı ustamızı ilgilendiren bir eğitim ve ardından belgelen-dirme süreci olacak" dedi.Merdin, eğitimlerin bir hafta süre-ceğini, iş sağlığı ve güvenliği, işçi hakları, proje okuma gibi derslerin yanı sıra her mesleğin kendi kriter-lerinin de ele alınacağını belirtti.

Küresel enerji yatırımlarında yenilenebilir damgasıDünya genelinde, geçen yıl imza atılan 205 yeni enerji projesi ara-sında güneş ve rüzgâr enerjisi projeleri ilk sırayı paylaştı. Geçen yıl yapılan enerji yatırımları içinde rüzgâr ve güneş enerjisine 9,4’er milyardan olmak üzere toplam 18,8 milyar dolar kaynak aktarıldı. Güneş enerjisi yatırımları 2015’te son 5 yıl ortalamasına göre yüz-de 72 artış gösterdi. Güneş ve rüzgârı takiben, hid-rolik kaynaklara 2,9 milyar dolar, jeotermal enerjiye ise 1,3 milyar dolar yatırım gerçekleştirildi. Enerjiye geçen yıl en fazla yatırım 12,2 milyar dolar ile Doğu Asya ve Pasifik bölgesinde yapıldı ve bura-da 60 yeni proje hayata geçirildi. Küresel enerji yatırımlarının yüz-de 63’ünü oluşturan yenilenebi-lir kaynaklar dışında en popüler alan kömür oldu. Toplam yatırı-mın yüzde 19’unu oluşturan kö-mür projelerinden en büyüğüne 2,6 milyar dolar ile Malezya’da imza atıldı. Diğer büyük kömür yatırımı da 1,2 milyar dolar ile Fili-pinler’de yapıldı.Türkiye’de ise geçen yıl enerji sek-törüne bir jeotermal, bir rüzgar ve bir de doğalgaz kombine çevrim santraline olmak üzere toplam 1,6 milyar dolar kaynak aktarıldı.

Page 8: Sebahittin Korkmaz TSE BaşkanıDünya genelinde, geçen yıl imza atılan 205 yeni enerji projesi ara-sında güneş ve rüzgâr enerjisi projeleri ilk sırayı paylaştı. Geçen

standard ▪ haziran 20168

“Türkiye’nin 500 Büyük Sanayi Kuruluşu” 2015 yılı araştırma-sının sonuçları İstanbul Sanayi Odası (İSO) Yönetim Kurulu Baş-kanı Erdal Bahçıvan tarafından açıklandı.TÜPRAŞ üretimden satışlarda 35 milyar 437 milyon lira ile birinci olurken, listede 14 milyar 732 milyon lira ile Ford Otomotiv ikinci, 9 milyar 998 milyon lira ile Arçelik üçüncü sırada yer aldı.İSO 500 Büyük Sanayi Kuruluşu listesine 2015 yılında 49 yeni fir-ma girdi. Bunlardan 38’i geçen yıl İSO İkinci 500 Büyük Sanayi Kuruluşu sıralamasında yer aldı. 11 firma ise geçen yılki İSO 1000 dışından doğrudan 2015 yılı ilk 500 sıralamasına girdi.TÜPRAŞ ile onu izleyen kuruluş arasında üretimden satışlar bü-yüklüğü itibarıyla önemli fark bu yıl da sürdü. TÜPRAŞ 2015 yılında ilk 500 kuruluşu toplam üretimden satışlarının yüzde 7,9’unu gerçekleştirdi.2015 yılında üretimden satış-lara göre ilk 10 büyük kuruluş içinde 2014 yılına göre bir firma değişikliği oldu. Oyak-Renault Otomobil Fabrikaları AŞ üçüncü sıradan dördüncü sıraya inerken, Arçelik AŞ dördüncü sıradan üçüncü sıraya yükseldi.TOFAŞ Türk Otomobil Fabrikası AŞ dokuzuncu sıradan beşinci sıraya çıktı.EÜAŞ Elektrik Üretim AŞ Genel Müdürlüğü beşinci sıradan al-tıncı sıraya indi. Ereğli Demir ve Çelik Fabrikaları TAŞ sekizinci sı-radan yedinci sıraya yükseldi.

Hyundai Assan Otomotiv Sanayi ve Ticaret AŞ geçen sene 13. sıra-dayken, bu sene ilk 10’a sekizinci sıradan girdi ve ilk 10 içindeki tek yeni kuruluş oldu.İskenderun Demir Çelik AŞ ye-dinci sıradan dokuzuncu sıraya indi.İçdaş Çelik Enerji Tersane ve Ulaşım Sanayi AŞ altıncı sıradan onuncu sıraya geriledi. Geçen yıl ilk 10 içinde onuncu sırada yer alan Aygaz AŞ ise 13. sırada yer aldı.Üretimden satışlara göre en bü-yük ilk 10 kuruluş içine son 3 yıl-dır olduğu gibi 2015 yılında da kamudan bir tek kuruluş olan ve sıralaması altıncılığa gerileyen EÜAŞ Elektrik Üretim AŞ Genel Müdürlüğü girdi.Geçen yıl üretici fiyatları ile en yüksek katma değer yaratan kuruluş 2013 ve 2014 yıllarında olduğu gibi TÜPRAŞ oldu. İkinci sıradaki firma ise isminin açıklan-masını istemedi.En yüksek katma değer yaratan üçüncü firma ise JTI Tütün Ürün-leri Sanayi AŞ oldu.TÜPRAŞ tek başına ilk 500 ku-ruluşun yarattığı toplam kat-ma değerin 2014 yılında yüzde 15,3’ünü gerçekleştirirken, 2015 yılında bu oran yüzde 19,6’ya yükseldi.En fazla kâr eden kuruluş geçen yıl TÜPRAŞ olurken, ikinci sırada Eti Maden İşletmeleri Genel Mü-dürlüğü, üçüncü sırada Ereğli Demir ve Çelik Fabrikaları TAŞ, dördüncü sırada ise İskenderun Demir ve Çelik AŞ yer aldı.

En fazla kâr elde eden beşinci fir-ma Türkiye Petrolleri Anonim Or-taklığı, altıncı firma ise Mercedes Benz Türk AŞ oldu.Geçen yıl en fazla kâr eden ilk iki şirket değişti. İlk iki sırada yer alan Ereğli Demir ve Çelik Fabri-kaları TAŞ ve İskenderun Demir ve Çelik AŞ yerlerini TÜPRAŞ ve Eti Maden İşletmeleri Genel Mü-dürlüğüne bıraktı.2015 yılında en fazla kâr eden ilk 10 kuruluş içinde 2014 yılında da en fazla kar eden ilk 10 içinde yer alan sadece 7 kuruluş kaldı.En fazla kâr eden ilk 10 kuruluş içinde 3 kamu, 7 özel sektör ku-ruluşu bulunuyor. Kamu kuruluş-ları en fazla kâr eden ikinci, be-şinci ve yedinci kuruluşlar oldu.En fazla ihracat yapan ilk üç ku-ruluş 2015 yılında Ford Otomotiv Sanayi AŞ, TÜPRAŞ ve Oyak-Rena-ult Otomobil Fabrikaları AŞ oldu.Bu üç firma 2013 ve 2014 yılların-da da en çok ihracat yapan ilk üç firma oldu ancak 2015 yılında ilk sıraya TÜPRAŞ yerine Ford Oto-motiv geçti.Geçen yıl en fazla ihracat yapan ilk 10 kuruluşun tamamı özel sektör kuruluşu oldu. En çok ih-racat yapan ilk 10 kuruluş için-den dokuzu 2014 yılında da ilk 10 kuruluş içinde yer aldı. 2015 yılında ilk 10’a bir yeni kuruluş katılırken, bir firma ilk 10 içinden çıktı.En fazla ihracat yapan ilk 10 ku-ruluşun toplam ihracat tutarı 19 milyar dolar, ilk 500 kuruluşun gerçekleştirdiği toplam ihracat ise 53,4 milyar dolar oldu.

Türkiye’nin 500 Büyük Sanayi Kuruluşu■ haberler

Page 9: Sebahittin Korkmaz TSE BaşkanıDünya genelinde, geçen yıl imza atılan 205 yeni enerji projesi ara-sında güneş ve rüzgâr enerjisi projeleri ilk sırayı paylaştı. Geçen

standard ▪ haziran 2016 9

İlk 10 kuruluşun ilk 500 içindeki ihracat payı yüzde 35,6, Türkiye’nin toplam ihracatı içindeki payı ise yüzde 13,2

olarak gerçekleşti.

Kaynak: AA

Page 10: Sebahittin Korkmaz TSE BaşkanıDünya genelinde, geçen yıl imza atılan 205 yeni enerji projesi ara-sında güneş ve rüzgâr enerjisi projeleri ilk sırayı paylaştı. Geçen

standard ▪ haziran 201610

■ haberler

Avrupa Birliği (AB) Türkiye Delegasyonu Ticaret, Ekono-mi, Tarım ve Enerji Bölüm Başkanı Balazs Gargya, AB ve Türkiye’nin enerji konusunda olumlu görüşmeler ger-çekleştirdiğini söyledi. AB olarak Türkiye’nin yenilenebilir enerji alanındaki geli-şimini yakından takip ettiklerini dile getiren Gargya, Tür-kiye’nin enerjide 2023 hedeflerine doğru emin adımlarla ilerlediğini belirtti. Türkiye’nin enerji merkezi olma hedefinin Avrupa için önemli olduğunu vurgulayan Gargya, “Türkiye ve Avru-pa piyasaları arasında doğrudan bir bağlantı kurulması ve Türkiye’nin enerji merkezine dönüşmesi, Avrupa’nın enerji arz güvenliği açısından faydalı olur” ifadesini kul-landı.Gargya, Türkiye’nin enerjide merkez olmasının bölgede ülkeler arasındaki doğalgaz ticaretini canlandıracağını ve bu durumun ülke üzerinden geçecek doğalgazın fi-yatlandırılmasına da olumlu yansımaları olacağına işaret etti.Türkiye’nin enerji merkezine dönüşmesinde iki şartın önemine dikkati çeken Gargya, “İlk olarak piyasa faaliyet-lerinin AB mevzuatında öngörüldüğü gibi ayrıştırılması gerekiyor yani iletim şebekesi işletiminin tedarik faali-yetlerinden tam olarak ayrıştırılmasının garanti edilmesi gerekiyor. İkinci olarak da ülke içindeki doğalgaz iletim şebekesine, LNG ve depolama tesislerine üçüncü şahısla-rın erişiminin eşit ve şeffaf olarak sağlanması çok önemli” diye konuştu.Gargya, Trans Anadolu Doğalgaz Boru Hattı’nı (TANAP), Güney Gaz Koridoru’nun önemli bir parçası olarak gör-düklerini ve bu koridorun hayata geçirilmesinin enerji çeşitliği açısından büyük önem taşıdığını belirtti.“AB, Güney Gaz Koridoru’nun inşa edilmesini ortak fayda sağlayacak bir proje olarak değerlendiriyor” diyen Garg-ya, projenin hayata geçirilmesiyle Türkiye ve AB arasın-daki stratejik ortaklığın da pekişeceğini söyledi.Gargya, Avrupa’da 6 ülkenin doğalgazını sadece Rus-ya’dan tedarik ettiğini ve Güney Gaz Koridoru projesi sa-yesinde başka tedarikçilerin de TANAP Projesi üzerinden AB’ye doğalgaz gönderebileceğini sözlerine ekledi.

Türkiye enerjide AB için stratejik ortak

Page 11: Sebahittin Korkmaz TSE BaşkanıDünya genelinde, geçen yıl imza atılan 205 yeni enerji projesi ara-sında güneş ve rüzgâr enerjisi projeleri ilk sırayı paylaştı. Geçen

standard ▪ haziran 2016 11

Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı Başkanlığı (TİKA) ile Türk Standardları Enstitüsü (TSE), Moğolistan’daki uzmanlar için “Helal Kesim Standartları” konulu seminer düzenledi.TİKA’nın organize ettiği ve TSE uzmanlarının katıldığı seminer, Moğolistan Gıda ve Köy İşleri Bakanlığının talebi üzerine gerçekleştirildi.Başkent Ulan Bator’da düzenlenen seminere et ve et ürünü sektöründe çalışan 40’tan faz-la uzman katıldı. Seminerde, helal kesim standartlarının oluşturulması konusunda bilgiler verildi, Türkiye’nin deneyimleri paylaşıldı.Eğitim programının sonunda, katılımcılar için sertifika töreni düzenlendi. Törene Moğo-listan Gıda ve Köy İşleri Bakanı Burmaa Radnaa, TİKA Başkan Yardımcısı Mehmet Süreyya Er, TİKA Ulan Bator Program Koordinatörü Veysel Çiftçi, büyükelçilik çalışanları ile sektör temsilcileri katıldı.Moğolistan Gıda ve Köy İşleri Bakanı Radnaa, hayvancılık sektörünün geliştirilmesi, et ve et ürünlerinin Arap ve İslam ülkelerine ihraç edilmesinin Moğolistan için önemli olduğu-nu vurgulayarak, TİKA ile yapılan işbirliğinin hayvancılık sektöründeki potansiyeli hareke-te geçireceğini söyledi.TİKA Başkan Yardımcısı Er de Helal Gıda Sertifikasıyla, et ve et ürünleri ihracatının önünün açılmasını ve Moğolistan ekonomisine katkıda bulunmayı amaçladıklarını ifade etti.Er, “Moğol kardeşlerimiz için TİKA olarak tarım ve hayvancılık sektörünün kapasitesinin geliştirilmesine yönelik çeşitli projelere devam edeceğiz” dedi.

Türkiye, Moğolistan’da helal kesim eğitim semineri düzenledi

Page 12: Sebahittin Korkmaz TSE BaşkanıDünya genelinde, geçen yıl imza atılan 205 yeni enerji projesi ara-sında güneş ve rüzgâr enerjisi projeleri ilk sırayı paylaştı. Geçen

standard ▪ haziran 201612

Mehmet Akif Ersoy Sanat Mer-kezi’nde düzenlenen törende konuşan TSE Başkanı Sebahattin Korkmaz, Pendik Belediyesi’nin kaliteyle ilgili çalışmalarının tüm belediyelere örnek teşkil edecek nitelikte olduğunu söyledi. Kork-maz; “Yönetim sistemleri, beledi-ye hizmetlerinin ölçülebilir bir ala-na çekilmesi ve bunların içselleş-tirilebilmesi açısından çok büyük önem taşımaktadır. Burada esas alınması gereken husus, hizmet alanları memnun etmektir. Pen-dik Belediyesi bu anlamda hem iç müşterilerini yani çalışanlarını hem de dış müşterilerini yani hiz-met alanları memnun ederek bu belgeyi almaya hak kazandı” diye konuştu. Korkmaz konuşmasında TSE’nin çalışmaları hakkında bilgi de verdi: “Türk Standardları Ens-

titüsü milli bir kuruluşumuz, tek standart kuruluşumuzdur. Aynı zamanda standartlara uygun hiz-met ve ürün üretilmesi konusun-da da uygunluk değerlendirmesi yapan ülkemizin en önemli ku-ruluşudur. Bu alanda tek değiliz. Ama bilinçli olan kamu çalışan-larımızın kamu yöneticilerimizin, özel sektör çalışanlarımızın Türk Standardları Enstitüsü’nü seçme-sinin ana nedeni bu anlamda işini titizlikle yapmaya çalışmasıdır.”Pendik Belediye Başkanı Dr. Ke-nan Şahin ise konuşmasında TSE’den daha önce TS EN ISO 9001:2008 Kalite Yönetim Sis-tem Belgesi aldıklarını hatırlattı. Müşteri Memnuniyeti Yönetim Sistem Belgesi ile hizmetlerinin kalitesinin tescillendiğini söyledi. Vatandaş memnuniyetini artır-

mak için odaklandıkları konulara dikkat çeken Şahin şöyle konuştu: “Vatandaşların ihtiyacını doğru tespit etmek ve doğru bilgilendir-mek, hem güveni hem de mem-nuniyeti artırıyor. İşini seven ve konularına hâkim çalışanlar da memnuniyeti etkileyen en önem-li faktörlerden biri. Bir diğer un-sur ise teknolojinin kullanımıdır. Belediye olarak 2011 yılından bu yana süreçlerimizi dijital ortama taşıdık. Ölçülebilir bir belediyeyiz, her şeyi gerçek anlamda ölçebi-liyoruz. Böylece vatandaş bize yansıtmadan önce eksiklerimizi öğrenip gideriyoruz. Bütün bu bileşenler bir araya geldiğinde şehre ve şehir halkına hizmet etme noktasında arzu ettiğimiz başarıyı yakalıyoruz.”

Pendik Belediyesi, TSE’den Müşteri Memnuniyeti Yönetim Sistemi Belgesi aldı

■ haberler

Page 13: Sebahittin Korkmaz TSE BaşkanıDünya genelinde, geçen yıl imza atılan 205 yeni enerji projesi ara-sında güneş ve rüzgâr enerjisi projeleri ilk sırayı paylaştı. Geçen

standard ▪ haziran 2016 13

TSE, Sudan'a ihracatta ilk uygunluk değerlendirme belgesini verdiTürk Standardları Enstitüsü (TSE), Sudan Standart-lar ve Metroloji Teşkilatı (SSMO) adına Yükleme Öncesi Gözetim (PSI) alanındaki ilk uygunluk de-ğerlendirme belgesini yem katkı maddesi ürünleri konusunda Farmavet İlaç Sanayi ve Ticaret AŞ’ye verdi.Gebze Kalite Kampüsü’nde gerçekleştirilen belge töreninde TSE Marmara Bölge Koordinatörü Hüse-yin Taşan tarafından, Farmavet İlaç Sanayi ve Tica-ret AŞ yetkilisi Ercan Petekkaya’ya belgesi takdim edildi.TSE, 24 Mayıs 2016 tarihinde imzalanarak uygu-lamaya konulan Yükleme Öncesi Gözetim (PSI) anlaşmasıyla, Türkiye’den veya üçüncü ülkelerden Sudan’a ihraç edilecek zorunlu incelemeye tâbi gıda ürünleri, kimyasal ürünler, yapı malzemeleri, otomotiv aksesuarları, tekstil ürünleri, oyuncaklar, elektrik ve elektronik ürünler ve hayvan yemleri kapsamındaki ürünlerde SSMO adına uygunluk değerlendirme belgesi vermek üzere yetkilendi-rilmişti.Ayrıca anlaşma ile birlikte TSE, tarım makineleri ve teçhizatı kapsamında da Sudan’ın yaptığı ithalatta tek yetkili kuruluş olmuştu.

TSE'den Japonya'da helal belgelendirme faaliyetleri için ilk adımJaponya Diyanet Vakfı ile yapılan görüşmeler sonucunda, bu ülkedeki Müslüman nüfusun helal gıda ihtiyaçlarıyla ilgili değerlendirmeler-de bulunmak ve TSE’nin bu alanda yapabile-ceklerini analiz etmek üzere TSE Helal Belge-lendirme Müdürlüğünden bir uzman Tokyo’ya gitti.Tokyo Büyükelçiliği Ticaret Başmüşaviri Musa Demir, Japonya Diyanet Vakfı Başkanı Muham-med Raşit Alas ve diğer ilgililerin katılımıyla “Ja-ponya’daki helal belgelendirme faaliyetleri ve TSE’nin bu alanda yapabilecekleri” konulu bir toplantı düzenlendi.Toplantıda, TSE Helal Belgelendirme Müdür-lüğü Uzmanı Tahsin Öngöz, TSE’nin İslam Ül-keleri Metroloji ve Standartlar Enstitüsü’nün (SMIIC) belirlediği standartlar çerçevesinde belgelendirme yaptığını anlattı. Enstitünün SMIIC, Ekonomi Bakanlığı ve DİB ile birlikte, he-lal belgelendirme faaliyetlerini en doğru şekil-de yürütme gayreti içinde olduğunu belirten Öngöz, SMIIC’e akreditasyon başvurusunun yapıldığının da altını çizdi. Toplantıda Japonya’nın ihtiyaç duyduğu helal belgelendirme faaliyetlerinin Ekonomi Bakanlı-ğı, Diyanet İşleri Başkanlığı ve Türk işadamları-nın destekleri ile TSE tarafından yürütülebilece-ği vurgulandı. Bu çerçevede ilk etapta TSE’nin helal belgelendirme faaliyetleri ile ilgili olarak Japonya’da bir panel ya da eğitim programı düzenlemesinin yerinde olacağı belirtildi.Helal sertifikası alacak firmalara sertifika des-teği vermeye başlayan Japonya, 2020 yılında yapılacak ve yaklaşık 40 milyon turistin gelmesi beklenen olimpiyatlar nedeniyle ülkesindeki helal pazarının büyüyeceğini öngörüyor. Japon hükümeti bu nedenle İslam ülkelerine helal ürün ihracatıyla çok yakından ilgileniyor, helal belgelendirme anlamında yapılacak yatırımla-rın önemli getirilerinin olacağını hesaplıyor.

Page 14: Sebahittin Korkmaz TSE BaşkanıDünya genelinde, geçen yıl imza atılan 205 yeni enerji projesi ara-sında güneş ve rüzgâr enerjisi projeleri ilk sırayı paylaştı. Geçen

standard ▪ haziran 201614

OECD: Küresel ekonomi düşük büyüme tuzağına düşüyor

Page 15: Sebahittin Korkmaz TSE BaşkanıDünya genelinde, geçen yıl imza atılan 205 yeni enerji projesi ara-sında güneş ve rüzgâr enerjisi projeleri ilk sırayı paylaştı. Geçen

standard ▪ haziran 2016 15

Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Örgütü’nün (OECD), haziran ayı başında ya-yınladığı Global Ekonomik Görünüm Raporu’na göre, küresel büyümedeki uzun süreli düşük performans, kendi kendini besleyen düşük büyüme tuza-ğını hızlandırıyor. Rapora göre; 2008 küresel krizinden sonra özellikle geliş-miş ülkelerde hükümetler, talebi artıramayınca, ekonomiyi canlandırmada başarısız oldular. Ülke ekonomilerini canlandırmak, büyüme rakamlarını ar-tırmak için merkez bankalarına aşırı derecede misyon yüklendiği, piyasalara para pompalamanın da verimi azalttığına dikkat çekiliyor. Düşük büyüme, artan işsizlik oranları, gelir eşitsizliği ülkeleri içe dönük politikalara itiyor. Bu bağlamda ekonomik büyümenin; verimliliği artırması, işgücü piyasasını olumlu etkilemesi ve katma değer oluşturacak biçimde gerçekleşmesinin önemi ortaya çıkıyor. Bu sayede, son dönemlerde artarak yaşanan mülteci krizi ve terör için daha verimli, sürdürülebilir çözümler üretilebilir.

2016 yılının ikinci yarısına girerken küresel büyüme beklentilerini sınırlandı-ran konular; ABD’de yapılacak başkanlık seçimleri ve Amerikan Merkez Ban-kası’nın (FED) faiz artırımları, İngiltere’nin yaptığı referandum sonucu Avru-pa Birliği’nden (AB) çıkış kararı (Brexit), gelişmekte olan ülkelerde sermaye çıkışlarındaki artışlar, politik alandaki belirsizlikler ve özellikle Ortadoğu’da olmak üzere dünyada artan terör, jeopolitik riskler ve mülteci krizi olarak sıralanabilir.

OECD Raporu’na göre Türkiye 2016 yılında, Avrupa Komisyonu’nun tahmin-lerinden yani yüzde 3,5’ten daha fazla büyüyecek ve yüzde 3,9’luk bir bü-yüme rakamıyla yılı tamamlayacak. Türkiye’yi zorlayacak konulardan birisi Alman Federal Meclisi’nin 1915 olaylarına dair Ermeni iddialarını tanıyan karar tasarısını oy çokluğuyla kabul etmesi oldu. Bu durum her iki ülkenin iş dünyasını olumsuz etkileyebilir. Buna karşılık Rusya ve İsrail ile normalleşme sürecine girilmesi turizm, teknoloji ve tarım başta olmak üzere birçok alanda olumlu gelişmeleri beraberinde getirebilir.

2016 ilk yarısı biterken bölgesel ekonomik gelişmelerKüresel ekonomide; siyasi risklerin artmış olması, FED’in faiz artırımlarının özellikle gelişmekte olan ülkelere yapılan sermaye girişlerini yavaşlatması ve petrol fiyatlarındaki yükselişin sürmesi, ülkelerin büyüme performansını olumsuz etkilemeye devam ediyor. 1960’lardan beri yüzde 4’ler seviyesinde büyüyen küresel ekonominin geçen yıl yüzde 2,4 civarında büyümesi kü-resel ticaret hacmini de azalttı. Ancak sevindirici haber emtia piyasasından geldi. 25 yılın en düşük seviyelerinden toparlanıp yukarı yönde artış göste-ren emtialardan özellikle; petrol, altın, soya fasulyesi, şeker, gümüş ve çinko fiyatlarındaki artış, karamsar tabloyu iyileştiriyor. Dünyanın en büyük ham madde alıcısı Çin’in ekonomisindeki yavaşlama, emtia piyasalarında 2015 yılına kadar 5 yıldır düşüşe neden olmuştu. Çin’de görülen toparlanma sin-yalleri yavaş da olsa, talebin toparlanmasına, arzın daralmasına ve güvende-ki artışla büyük fotoğrafta emtia fiyatlarında düzelmenin yaşanacağını gös-teriyor. Emtiaya yatırım yapanların kârının 2016 yılında yüzde 11’i aşması, 2008 krizinden beri en iyi yeni yıl başlangıcı olarak değerlendiriliyor.

Peyman Yüksel ►Ekonomist

Page 16: Sebahittin Korkmaz TSE BaşkanıDünya genelinde, geçen yıl imza atılan 205 yeni enerji projesi ara-sında güneş ve rüzgâr enerjisi projeleri ilk sırayı paylaştı. Geçen

standard ▪ haziran 201616

Ülkelerin merkez bankaları son dö-nemlerde “negatif faiz” uygulama-sına başladı. Merkez bankaları bu uygulama ile “Bana yatırdığın para için faiz vermem, üste para alırım. Bu parayı bana yatıracağına, kre-di ver” diyerek piyasaları canlan-dırmaya çalışıyor. Avrupa Merkez Bankası (AMB) da bu uygulamayı yapanlar arasında bulunuyor. Ne-gatif faizden etkilenen ülkelerin başında ise Almanya ve Japonya geliyor. Bankaların nakitlerini mer-kez bankalarında tutmaları sonucu hem bankalar ceza gibi para ödü-yor hem de borsada değerlerinde düşüş yaşanıyor. 2015 yılında ne-gatif faizin Alman bankalarına ma-liyetinin 248 milyon dolar olduğu tahmin ediliyor. Negatif faizin alter-natifi ise bankaların yüklü miktarda nakdi kasalarında tutması olarak görülüyor. Finansal olarak uygu-lamada sorun yaşatacak olan bu yöntem veya negatif faize mahkûm olmak, şu anda banka yönetici-lerinin vermesi gereken kararlar arasında yerini alıyor. Bir bankanın mevduatlarının ne kadarını nakitte tutabileceği konusunda yasal bir sınırlandırma bulunmuyor. Ancak finans kuruluşlarının milyarlarca euroyu fiziksel olarak saklaması da çok önemli bir zorluk yaratıyor.

AB’nin haziran ayında belki de en önemli gündem maddesi hiç şüp-hesiz Birleşik Krallık’ta yapılan AB referandumunun sonuçlarıydı. Re-ferandum öncesi birçok tartışma, fikir ayrılıkları yaşanırken sonucun genel beklentilerin dışında ger-çekleşerek İngiliz halkının yüzde 52’sinin AB’den çıkılması yönünde oy kullanması olunca, piyasalarda ve siyaset alanında deprem etkisi yaşandı. İngiltere Başbakanı David Cameron istifasını açıklarken İngil-

AB ekonomisi; 2015 rakamlarıyla 16,2 trilyon dolar büyüklüğünde, kişi başına düşen geliri 31 bin 900 dolar

iken, Birleşik Krallık’ın, AB’den ayrılması sonucu gelecekte, 13,4 trilyon dolara

ve kişi başına düşen gelirin 30 bin dolara indiği bir ekonomi haline geliyor.

Page 17: Sebahittin Korkmaz TSE BaşkanıDünya genelinde, geçen yıl imza atılan 205 yeni enerji projesi ara-sında güneş ve rüzgâr enerjisi projeleri ilk sırayı paylaştı. Geçen

standard ▪ haziran 2016 17

tere yeni başbakanın bir kadın olması -Theresa May- kuvvetle muhtemel görünüyor. Brexit’in olumsuz sonuçlar yaratacağı görüşünde olan kuruluşlardan ABD merkezli kredi derece-lendirme kurumu JP Morgan, İngiltere’nin Birlik’ten çıkması durumunda İngiltere’de çalışan 19 bin çalışanından 4 bininin işine son vermek zorunda kalacağını belirtiyor. İngiltere’nin AB’den ayrılması; gümrük ücretleri, kişi, mal ve hizmetlerin serbest dolaşımı gibi konularda uzun ve zorlu bir müzakere döneminin başlaması anlamına geliyor. İngilizler, serbest do-laşım neticesinde oldukça fazla sayıda göçmenin ülkelerine gelmesinden rahatsız olsalar da, kendileri de AB ülkelerine vizesiz seyahat ediyorlardı. AB ekonomisi; 2015 rakamlarıyla 16,2 trilyon dolar büyüklüğünde, kişi başına düşen geliri 31 bin 900 dolar iken, Birleşik Krallık’ın, AB’den ayrılması sonucu gelecekte, 13,4 trilyon dolara ve kişi başına düşen gelirin 30 bin dolara indiği bir ekonomi haline geliyor. AB’yi en çok dü-şündüren ise artçı etkilerin olması ve başka üye ülkelerde de benzer referandumların yapılması.

ABD’de 8 Kasım’da yapılacak başkanlık seçimleri yaklaşırken Demokratların muhtemel adayı eski Dışişleri Bakanı Hillary Clinton’ın, ülke genelinde yapılan en güncel iki ankette de Cumhuriyetçilerin muhtemel adayı iş adamı Donald Trump’ın önünde olduğu açıklandı. Her iki partinin de kesin başkan adayı temmuz ayında yapılacak parti kurultaylarında belli olacak. ABD’den gelen ekonomik sinyallerin karışık olması, FED’in faiz artışını sürekli ötelemesi belirsizliği de beraberin-de getiriyor. İngiltere’nin Brexit kararından sonra FED’in faiz artışını yakın bir zamanda yapmayacağı tartışılıyor.

Petrol İhraç Eden Ülkeler Örgütünün (OPEC) haziran başında gerçekleştirdiği toplantıda, petrol üretimini dondurmayaca-ğı yönünde bir karar çıktı. Petrol fiyatlarında 2015 yılında ya-şanan düşüş, petrol sektöründe yatırımları azaltmıştı. Petrol yatırımlarının üst üste 2 yıl düşük seyretmesi, bu alandaki da-ralmayı da beraberinde getiriyor. Petrol fiyatları her ne kadar son 6 ayda 25 dolar artsa da genel olarak bir süre varil başına 45-55 dolar bandında seyretmesi bekleniyor.

AB’yi en çok düşündüren başka üye ülkelerde de benzer referandumların yapılması.

Page 18: Sebahittin Korkmaz TSE BaşkanıDünya genelinde, geçen yıl imza atılan 205 yeni enerji projesi ara-sında güneş ve rüzgâr enerjisi projeleri ilk sırayı paylaştı. Geçen

standard ▪ haziran 201618

Türkiye ekonomisi beklentilerdendaha fazla büyüdüTürkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), 2016 yılının Ocak-Mart dönemine ilişkin Gayrisafi Yurtiçi Hasıla (GSYH) verilerini 10 Haziran’da açıkladı. Türkiye ekonomisi, ekonomistlerin 2016 yılı birinci çeyreğine ilişkin büyüme beklentileri olan yüzde 4,4’ten daha fazla büyüyerek yüzde 4,8 oranında büyüdü. Orta Vadeli Program’da büyümenin 2016’da 4,5; 2017 ve 2018’de yüzde 5 olması öngörülüyor. Bu perfor-mansı ile Türkiye büyümede, AB ve OECD ülkeleri arasın-da en hızlı büyüyen ekonomilerin başında geliyor. 2016 yılının ilk çeyreğinde, bölgemizdeki jeopolitik gerginlik-ler, ticaret ortaklarımızla yaşanan sorunlar ve küresel eko-nomideki zayıf seyir neticesinde dış talep yüzde 1,5 puan negatif katkı ile büyümeyi sınırlandırmıştır. Türkiye’de; yapısal reformların ilerlemesi, inovatif girişimciliğin teşvik edilmesi, siyasi ve jeopolitik koşulların yumuşaması halin-de büyüme rakamlarının çok daha fazla olması bekleni-yor. Yurt içi tasarrufların artırılmasını sağlamak ve mülteci akını ile mücadele, Türkiye’nin hedefleri arasında yerini koruyor.

Alman Federal Meclisi’nde kabul edilen Ermeni Soykırımı kararı, 1. Dünya Savaşı’ndan beri ilişkileri olan iki NATO üyesi ülkenin diplomatik ve ticari ilişkilerine de yansıyor. Almanya, Türkiye’nin yaptığı ihracatta 13,4 milyar dolarla birinci, ithalatta ise 21,3 milyar dolarla Çin’den sonra ikin-ci sırada yer alıyor. Türkiye’de özellikle turizm sektöründe bu yıl yaşanan daralma, bu sektörün tedarikçilerini de etkileyerek belirsizliğe neden oluyor. Almanya’dan Tür-kiye’ye yılda ortalama 5 milyon turist geliyor. Türkiye’nin Almanya’da alınan bu karara ekonomik yaptırımlarla değil diplomatik düzeyde karşılık vermesi bekleniyor. Buna kar-şın, Rusya ile normalleşme sürecine girilmesi ve Ramazan Bayramı tatilinin 9 güne çıkarılması, turizmcilerin kaybını telafi edici yönde olumlu bir adım olarak karşılandı. İsra-il’le 6 yıldır süren gerginliğin Roma’da yapılan anlaşmayla sona ermesi de iki devlet arasındaki buzların erimesini, savunma, turizm, teknoloji ve güvenlik yazılımı sektörleri-nin canlanmasına yarayacak bir gelişme olarak değerlen-diriliyor.

İthalatın ihracattan daha fazla azalması, düşen petrol fi-yatlarının enerji faturasına olumlu yansıması, dış ticaret açığında ve dolayısıyla da cari açıkta düşüşe neden oldu. Mayıs ayında ihracatta, sanayi sektöründe otomotiv ge-çen yılın aynı dönemine göre yüzde 34 oranında, tarım sektöründe ise tütün yüzde 46 oranında artış gösterdi.

Page 19: Sebahittin Korkmaz TSE BaşkanıDünya genelinde, geçen yıl imza atılan 205 yeni enerji projesi ara-sında güneş ve rüzgâr enerjisi projeleri ilk sırayı paylaştı. Geçen

standard ▪ haziran 2016 19

Geçen yılın mayıs verileri ile karşılaştırıldığında ihracat toplamı sadece yüzde 0,1 düzeyinde artışla 10 milyar 794 milyon dolar olarak gerçekleşti. Orta Doğu’ya ve Irak gibi ülkelere yapılan ihracat rakamları azalırken AB ülkelerine, Kuzey Amerika’ya yapılan ihracatta artış gözlemleniyor. Buna karşılık yeni alınan siparişlerin azalması, girdi fiyat-larındaki artış imalat sektöründeki faaliyetlerde azalmaya sebep olurken birikmiş işlerin tamamlanması neticesinde imalat sektörü istihdamında artış meydana geldi. İngilte-re’nin AB’den çıkması Türkiye’yi ihracat konusunda bir mik-tar sıkıntıya sokabilir ancak ithalatta yüzde 2’lik payı oldu-ğundan ve çıkma kararı zamana yayılacağından ilk etapta önemli bir etkisi olmayacaktır. 2015 yılında ihracatımızın yüzde 44,5’ini AB ülkelerine yaparken, İngiltere 10,6 milyar dolar ile Irak’ı geride bırakarak en çok ihracat yaptığımız ikinci ülke olmuştu.

Perakende sektöründe ise; Birleşmiş Markalar Derneği’nin (BMD) yıllık faaliyet raporlarındaki verilere göre, 2014-2015 karşılaştırması yapıldığında, Türkiye’de 2014 itibariyle 450 bin olan mağaza sayısının neredeyse 50 bin azalarak 400 binlere gerilemesi dikkat çekiyor. Mağazaların metrekare-sinde de düşüş olması özellikle AVM yatırımlarında doy-gunluk seviyelerine gelindiğine işaret ediyor. Buna karşılık perakende sektöründe 2015 yılı için cirolarda yüzde 11’lik bir büyüme yaşanması, şirketlerin e-ticarete yöneldiğini gösteriyor. Ülkemizde e-ticaret sektörünün 2015 yılında yüzde 31’lik bir artış yaşayarak 24,7 milyar lira büyüklüğe ulaşması dikkat çekiyor. Düşük metrekareli mağazalarda, mağaza içi kiosklar, dokunmatik ekranlarla siparişler, met-rekare verimliliğini artırmaya yönelik çalışmalar olarak öne çıkacak gibi görünüyor. Yaşanan terör olayları sonucunda AVM’lerde düşen alışveriş oranlarında son haftalarda artış yaşansa da e-ticaret hem daha güvenli oluyor hem de kayıt dışılığı azaltıyor. Çünkü e-ticarette ödemelerin tamamına yakını bankacılık hizmetleriyle yapılıyor. Yeni istihdam alan-ları açan sektör aynı zamanda ciddi donanım gerektiriyor. Şimdilik toplam ticaretin yüzde 2’sini oluşturan e-ticaret işlem hacminin, dünyada olduğu gibi önümüzdeki dönem-lerde ülkemizde de artması ve online alımların daha çok tercih edilmesi bekleniyor.■

Page 20: Sebahittin Korkmaz TSE BaşkanıDünya genelinde, geçen yıl imza atılan 205 yeni enerji projesi ara-sında güneş ve rüzgâr enerjisi projeleri ilk sırayı paylaştı. Geçen

standard ▪ haziran 201620

Sayın Bakanım, geçtiğimiz günlerde katıldığınız bir toplantıda dünyada 800 milyon aç insan olduğunu dile getirdiniz. 2050 yılında dünya nüfu-sunun yaklaşık 10 milyar olması bek-lenirken buna mukabil tarım alanında yapılan projeksiyonları nasıl değer-lendiriyorsunuz?

21. yüzyılda üç stratejik alan var: Su, ener-ji ve gıda/tarım. İklim değişikliği, kuraklık, nüfus artışı, tarım alanlarının azalması ve bozulması, su kıtlığı, biyoçeşitliliğin azal-ması ve fiyat dalgalanmaları gibi sebep-lerden dolayı özellikle gelecekte gıdaya erişimle ilgili ciddi sıkıntılarla karşı karşıya kalacağımız öngörülüyor maalesef. Bu durum aynı zamanda gıda ve tarımı daha stratejik hale getirmekte.

Öngörülen bu sıkıntıları asgari seviyeye indirmek amacıyla tarım ve gıda politi-kalarında sürdürülebilirliği sağlamak zo-rundayız. Bu sürdürülebilirliği sağlamak için; toprak ve su gibi doğal kaynakların korunması ve geliştirilmesi, üretimde ka-lite ve verimliliğin artırılması, üreticinin ve tüketicinin bilinçlendirilmesi, kırsal kalkınmanın sağlanması, küçük işletme-lerin desteklenmesi, gen kaynaklarının korunması, gıda kayıplarının azaltılması ve israfla mücadele gibi konular büyük önem taşıyor.

Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı

FARUK ÇELİK

Türkiye olarak tarımda sürdürülebilirliği sağlamak amacıyla

son yıllarda ciddi çalışmalar yürütüyoruz.

■ röportaj

Page 21: Sebahittin Korkmaz TSE BaşkanıDünya genelinde, geçen yıl imza atılan 205 yeni enerji projesi ara-sında güneş ve rüzgâr enerjisi projeleri ilk sırayı paylaştı. Geçen

standard ▪ haziran 2016 21

FAO gibi bazı uluslararası kuruluşlar, önümüzdeki dö-nemde ortaya çıkabilecek bu olumsuz tablonun ya-şanmaması için birtakım çalışmalar yürütmekte ve tedbirler almaya çalışmaktalar. Birçok ülkenin yaptığı gibi Türkiye olarak biz de tarımda sürdürülebilirliği sağ-lamak amacıyla son yıllarda ciddi çalışmalar yürütüyo-ruz. Ancak dünya ölçeğinde tarımda sürdürülebilirliği sağlamak ve gıdaya erişimdeki zorlukları kaldırmak için ülkeler arasında şu an yürütülen çalışmalar geliştirilme-li, diyalog kanalları artırılmalı ve bu yönde sonuç alıcı ortak politikalar oluşturulmalıdır. Tüm bunlarla beraber kaynakların adil bir şekilde dağıtılması ve imkânların gelişmemiş ülkelerin kalkınması için seferber edilmesi de yaşayacağımız olumsuz tabloyu gidermede önemli katkılar sağlayacaktır.

Bakanlığınızla ilgili gündemde olan bir konu; et it-halatı. Bu konu hakkındaki çalışmalarınız nelerdir?

Hayvan varlığı ve et fiyatları, göreve geldiğimizden bu yana üzerinde hassasiyetle durduğumuz konulardan biri. Ette arz ve talep arasındaki farktan dolayı fiyatlarda bir sıkıntı yaşanıyor. Et fiyatlarındaki artışı engellemek amacıyla ilk etapta sektör temsilcileriyle bir araya ge-lerek vatandaşımızın en çok tükettiği kıyma ve kuşbaşı et için, hem üretici hem de tüketiciye uygun fiyatlar be-lirledik.

Bunun yanı sıra piyasadaki et ihtiyacının giderilmesini sağlamak amacıyla ithalat uygulamasını devreye sok-tuk. Avrupa Birliği ve Bosna Hersek’ten zaten yetkileri alınmış bir ithalat durumu vardı. Son olarak Et ve Süt Kurumu’na 400 bin baş besilik ve TİGEM’e 150 bin baş damızlık hayvan ithalatı yetkisi verdik. Bu çerçevede ih-tiyaca göre kısım kısım bu ithalatları gerçekleştiriyoruz. Bu uygulamalarımız, et fiyatlarının makul seviyeye in-mesinde etkili oldu.

Hayvancılıktaki stratejimiz, üretimi geliştirmek ve bil-hassa kırmızı et arzını artırarak kendine yeterli hale ge-lebilmek. Aynı zamanda üretici, besici ve sanayici zinci-rini sağlıklı kurmak.

Et üretimimiz artıyor ama diğer taraftan talep de hız-la artıyor. Bunun için hayvan sayısını artırmak ve aynı zamanda et verimi yüksek vasıflı sığır yetiştiriciliğini teşvik etmek zorundayız. Bu da bir süreç gerektiriyor. Bununla ilgili birçok tedbir geliştirdik. Ancak kısa vade-de arz açığı olan etin ikame edilmesi gerekiyordu. Aksi halde fiyatlarda dalgalanma olacağını biliyorduk. Bu

düşünceyle ithalat gerçekleştiriyoruz. Bunu yaparken üreticinin maliyetini de dikkate alıyoruz. İthalat, tercih ettiğimiz bir politika değil. Sadece üretici ve tüketiciyi dikkate alarak kısa vadeli, geçici bir tedbir olarak görü-yoruz.

Hayvan varlığımızın artırılması hususunda başlattığı-mız ve başlatacağımız ciddi çalışmalarımız var. Buzağı-ların teşvik kapsamına alınması, besiye uygun ırk özel-liği olan buzağı üretimi ile sütçü anaçlardan et verimi yüksek olanların teşvik edilmesi, genç çiftçi projesinin yüzde 70’lik kısmının hayvancılığa tahsis edilmesi, bu kapsamda bu yılın sonuna kadar 51 bin baş düvenin dağıtılması, hayvancılığın bölgesel potansiyele göre teşvik edilmesi, altyapı yatırımları için proje hibe des-teğinin verilmesi, hayvancılık yatırımlarının harçlardan muaf tutulması, Ziraat Bankası aracılığıyla uygun kredi kullandırılması, ESK aracılığıyla piyasanın regüle edil-mesi, küçükbaş hayvancılığın çeşitli destek, teşvik ve uygulamalarla geliştirilmesi, sözleşmeli besiciliğin des-teklenmesi gibi uygulamalarımız söz konusu.

Hayvancılıkta ayrıca kaliteyi ve verimi esas alan destek modeline geçeceğiz. Tüm bunların yanında en önemlisi hayvan sayısının artmasını kalıcı hale getirmek amacıy-la TİGEM’i, hem büyükbaş hem de küçükbaş damızlık hayvancılığın yoğun şekilde yapıldığı bir kurum haline getireceğiz.

Son zamanlarda özellikle gıda denetimleri medya-da oldukça yoğun bir şekilde yer alıyor. Birer tüketi-ci olarak bir ürünü satın alırken kuşkusuz ki hepimi-zin bilinçli olması gerekiyor. Sizce bu iki unsur, yani gıda denetimleri ile bilinçli tüketici yaklaşımı zararlı ürünleri alt etmek için yeterli mi?

Halkımızın sağlıklı ve güvenilir gıda tüketmeleri için il-gili birimlerimiz tarafından ülke genelinde kesintisiz bir şekilde denetimlerimizi sürdürüyoruz. 2016 yılı Haziran ayı sonu itibariyle, gıda üretim, satış ve toplu tüketim yerlerine yaklaşık 435 bin denetim yapıldı. Gıda mev-zuatına uygun faaliyet göstermeyen gıda işletmelerine 6.174 adet idari para cezası uygulandı, 61 işyeri için sav-cılığa suç duyurusunda bulunuldu.

Ayrıca gıdada taklit ve tağşiş yapanları kamuoyuna teş-hir ediyoruz. Önümüzdeki dönemde, caydırıcılığı sağ-lamak bakımından bu tür uygulamaları yapanlara karşı cezaları artırıcı düzenlemeyi hayata geçireceğiz.

Page 22: Sebahittin Korkmaz TSE BaşkanıDünya genelinde, geçen yıl imza atılan 205 yeni enerji projesi ara-sında güneş ve rüzgâr enerjisi projeleri ilk sırayı paylaştı. Geçen

standard ▪ haziran 201622

İnsan sağlığı ile beslenme ve gıdala-rın mutlak ilişkisi bulunuyor. Yeterli ve dengeli beslenebilmemiz için sağlığa uygun, hijyenik ve güvenilir gıdaların günlük enerji ihtiyacımızı karşılaması önemli. Bunun yanında sağlığa uygun olmayan ve taşıması gereken asgari kalite ve hijyen kriterlerini içermeyen gıdaların tüketilmesi; kısa vadede gıda zehirlenme vakalarına, orta veya uzun vadede vücutta istenmeyen birikimlere ve hastalıklara yol açabiliyor.

Bu nedenle; tüketicilerimizin gıda alımı sırasında bazı hususlara dikkat etme-leri, gıda işletmecilerinin ise mevzuata uygun gıda üretimi, satışı ve dağıtımı yapmaları gerekiyor. Üretim, satış ve tüketim süreçlerini ne kadar sağlıklı ger-çekleştirebilir isek halkımızın sağlığını da o denli sağlam bir şekilde sağlamış oluruz. Bu bakımdan tüketicilerin bilinç-lenmesi ile denetim uygulamalarımızı, birbirinden ayrılmaz bir bütün olarak görüyoruz. Bir taraftan tüketicilerimizi bilinçlendireceğiz, diğer taraftan dene-tim ve cezalandırma uygulamalarıyla caydırıcılığı sağlayacağız.

Taklit ve tağşiş ürünlere yönelik yap-tırımların yeniden belirlenmesine yö-nelik yasal düzenleme hazırlığından bahsettiniz? Bu çalışma ne gibi yeni-likler getiriyor?

5996 sayılı Kanun’un 24’üncü maddesin-de gıdalarda taklit ve tağşiş yapılamaya-cağı hükmü yer alıyor. Ancak Bakanlığı-mızca yapılan kontrollerde farklı ürün gruplarında çeşitli şekillerde taklit ve tağşişin yapıldığını tespit ettik. Tüketici-leri bilgilendirmek adına bu kapsamdaki uygunsuzlukları yapan firmaları ve ürün-lerini kamuoyuna açıklamaktayız. 2012 yılından bu güne toplamda 818 ürün ve 418 firmayı kamuoyuyla paylaştık.

Bu teşhire rağmen taklit ve tağşişi ya-pan firmaların bir kısmının bu kabahati yapmaya devam ettiklerini tespit ettik

Page 23: Sebahittin Korkmaz TSE BaşkanıDünya genelinde, geçen yıl imza atılan 205 yeni enerji projesi ara-sında güneş ve rüzgâr enerjisi projeleri ilk sırayı paylaştı. Geçen

standard ▪ haziran 2016 23

ve idari yaptırımların ağırlaştırılmasıyla ilgili Kanun değişikliği çalışmalarını yaparak bu ko-nuda hazırlanan taslağı Başbakanlığa sunduk. Kanun değişikliği ile; taklit ve tağşiş yapan-lara verilen idare para cezasının 20 bin TL’ye çıkarılması, taklit ve tağşiş edilmiş ürünlere el konularak ve mülkiyetinin kamuya geçirilmesi, 1 yıl içerisinde aynı üründe ya da başka bir üründe fiilin tekrarlanması durumunda idari para cezasının 5 kat olarak uygulanması ve işyerinin faaliyetinin 3 ay süreyle durdurulması, 1 yıl içerisinde gıda veya yem işletmeci-sinin aynı üründe ya da başka bir üründe fiili üçüncü defa tekrarlaması halinde, idari para cezasının 10 kat olarak uygulanması ve işyerinin 6 ay süreyle faaliyetten men edilmesi söz konusu olacak.

2016 yılı ilk 6 ayında ülkemizin tarım ekonomisini kısaca değerlendirebilir misiniz?

Uyguladığımız etkin politikalar ve yerinde müdahaleler ile tarım, stratejik ve iktisadi bir sektör yapısına kavuştu.

2015 yılı, tarım sektörü için büyüme, hâsıla ve üretim bakımından iyi ve verimli bir yıl oldu. 2015 yılında tarım, %7,6 büyüyerek toplam büyümeye önemli bir katkı sağladı. Elde edilen 148 milyar TL tarımsal hâsıla ile GSYH’da %7,6 paya sahip olundu. Bitkisel ve hayvansal üretimde rekor üretimler gerçekleştirildi. Tarımda 5,6 milyar dolar dış ticaret fazlası verildi. Tarımsal ihracatımız da 16,8 milyar dolar seviyesinde gerçekleşmiş olup, ülkemiz bugün tarım ve gıda ürünleri dış ticaretinde net ihracatçı bir ülke konumuna gelmiş durumda.

2016 yılında da tarım sektöründe büyüme ve üretimde artış bekliyoruz. 2016 yılı birinci çeyrekte tarım sektörü %2,7 büyüme gösterdi. İlk çeyrek önemli tarımsal üretiminin yapıl-madığı bir dönem olmasına rağmen %2,7 iyi bir büyümedir. Yılsonunda bu rakamın üze-rinde bir büyüme bekliyoruz.

Bitkisel üretimde 2016 yılında hububatta bazı bölgelerde yaşanan kuraklıktan dolayı bir miktar düşüş olsa da, diğer tarla ürünleri, sebze ve meyve üretiminde bir önceki yıla göre artışlar yaşandı.

Hayvansal üretimde de artışlar görüyoruz. Başta kırmızı et olmak üzere, sütte ve beyaz ette bir önceki yıla göre artış bekliyoruz.

Sayın Bakanım, dergimizin bu ayki sayısında dosya konumuz olarak ‘iyi tarım’ı ele alıyoruz. İyi tarım uygulamalarının ülkemizdeki mevcut durumu nedir? Demin bah-settiğimiz dünya tarımının geleceğindeki etkisi ne olur?

İyi tarım uygulamaları, çevre, insan ve hayvan sağlığına zarar vermeyen bir tarımsal üretim. Bu uygulama ile; doğal kaynakların korunması, tarımda izlenebilirlik ve sürdürülebilirlik ile gıda güvenliğinin sağlanması amaçlanıyor. Ülkemizde iyi tarım uygulamalarıyla ilgili üre-tim faaliyetleri, üreticilerin bu sisteme gönüllülük esasına dayanarak girmesi ile yürütülü-yor.

İyi tarım uygulamaları faaliyetleri ülkemizde 8 Eylül 2004 tarihli Resmi Gazete’de yayımla-nan Yönetmelik çerçevesinde yürütülüyor. Bu kapsamdaki sertifikalı üretime ise ilk olarak 2007 yılında başlandı.

İyi tarım uygulamaları kapsamında üretilen ürünler, Bakanlığımız tarafından yetkilendiril-miş Kontrol ve Sertifikasyona Kuruluşları (KSK) tarafından, yayınlanmış mevzuatlara göre kontrol ediliyor ve sertifikalandırılıyor. Bakanlığımızca yetkilendirilmiş 26 kuruluş bulunu-yor. Bu kuruluşların iletişim bilgilerine Bakanlığımızın resmi sitesinden ulaşılabilir.

Page 24: Sebahittin Korkmaz TSE BaşkanıDünya genelinde, geçen yıl imza atılan 205 yeni enerji projesi ara-sında güneş ve rüzgâr enerjisi projeleri ilk sırayı paylaştı. Geçen

standard ▪ haziran 201624

“Sürdürülebilir Bitkisel Üretim Teknik-lerinin Yaygınlaştırılması ve Kontrolü Projesi” altında “İyi Tarım Uygulama-larının Yaygınlaştırılması ve Kontrolü Projesi” 2012 Yatırım Programında yer aldı. 2012 yılında 11 ilde başlayan proje 2016 yılında 28 İl Müdürlüğünde yürü-tülüyor.

İyi tarım uygulamalarının dünya ta-rımının geleceğinde etkisi ne olur?

Her şeyden önce dünyanın sağlıklı ve güvenli ürün elde etme talebi karşı-lanmış olacak. Tüketicilerin bu yönde artan talepleri, ulusal ve uluslararası tarımsal ticareti de etkilemekte ve tüm ülkelerin satın alacakları ürünlere karşı güvenini artıracak teknik tedbirlerin alınma zorunluluğunu ortaya çıkarıyor. Bu da gıda güvenliliği sorununu çöz-mede önem taşıyor.

Diğer taraftan dünya nüfusu içerisin-de azımsanamayacak oranda yaşanan gıda güvencesi sorunu var. Alınacak teknik tedbirler, çevre, insan ve hayvan sağlığına zarar vermeyen bir tarımsal üretim yapılması, doğal kaynakların korunması, bu gıda güvencesi sorunu-nun çözümüne katkı sağlayacağı gibi tarımda izlenebilirlik ve sürdürülebilir-liği de beraberinde getirecektir.

İyi Tarım Uygulamaları kapsamında 2008-2015 yılları arasında toplam 32.776 çiftçiye, 124,5 milyon TL tutarında destekleme ödemesi yaptık.

Page 25: Sebahittin Korkmaz TSE BaşkanıDünya genelinde, geçen yıl imza atılan 205 yeni enerji projesi ara-sında güneş ve rüzgâr enerjisi projeleri ilk sırayı paylaştı. Geçen

standard ▪ haziran 2016 25

İyi tarımın genel olarak Türkiye ekonomisine, özel ola-rak da üretici ve tüketiciye ne gibi etkileri olduğunu söyleyebilirsiniz?

2015 yılı itibari ile iyi tarım uygulamaları üretim alanının, toplam tarımsal alan içerisindeki payı %1’e ulaşmış durum-da. Bu alanları her yıl %20 artırmayı, böylelikle uygulamayı tüm tarımsal alanlarımıza yaygınlaştırmayı hedefliyoruz.

İyi Tarım Uygulamaları Yaygınlaştırılması ve Kontrolü Pro-jesi ile; Bakanlığımız İl Müdürlükleri tarafından üreticilerin ve tüketicilerin bu konudaki bilincinin artırılması amacıyla eğitim, yayım ve demonstrasyon çalışmaları yapılıyor.

Yaygınlaşmayı sağlamak amacıyla iyi tarım uygulamaları kapsamındaki üretim faaliyetlerine destek veriyoruz. 2015 üretim yılı için; meyve-sebzeye 50 TL/da, örtü altına 150 TL/da ve süs bitkileri, tıbbi aromatik bitkilere ise 100 TL/da des-tek ödemesi söz konusu. 2016 yılında da aynı oranda des-teklemeye devam edilecek.

2008-2015 yılları arasında toplam 32.776 çiftçiye, 124,5 mil-yon TL tutarında destekleme ödemesi yaptık.

İyi tarım uygulamaları yapan üreticiler Çevre Amaçlı Tarım Arazilerinin Korunması (ÇATAK) kapsamında da desteklen-mekte olup 135 TL/da destek alabilmekteler.

Ayrıca iyi tarım uygulaması yapan üreticilere Ziraat Bankası veya Tarım Kredi Kooperatiflerinden kullanacakları tarımsal kredilerde, cari faiz oranında %50 indirimli işletme ve ya-tırım kredisi desteği veriliyor. 2007-2015 yılları arasında iyi tarım uygulamaları yapan 9 bin 476 üreticiye 2.173 milyon TL kredi kullandırıldı.

İyi tarım uygulamaları kapsamında sertifikalandırılan ürün-lerden hal rüsumu alınmıyor. Bu durum üretici açısından bir avantajdır.

Tüm bu uygulamalarımız neticesinde üreticide çevre koru-ma bilinci artmakta, kayıt tutma alışkınlıkları oluşmaktadır.

İyi tarım uygulamaları derken; çevreye duyarlı, insan ve hayvan sağlığına zarar vermeyen, doğal kaynakları koru-mayı hedefleyen, izlenebilirliği olan, gıda güvenliğini ve yaşanabilir çevreyi sağlamayı amaçlayan bir üretim ve tüke-tim sürecinden bahsediyoruz. Entegre ürün yönetimi, kalite yönetim sistemi ve işletmeden sofraya izlenebilirliğin tesis edilmesi bakımlarından geleneksel tarımdan farklıdır.

Yani iyi tarım uygulamaları, üreticinin yanı sıra tüketici açı-sından da güvenli ve sağlıklı gıdaya erişim bakımından çok büyük önem taşıyor.■

2007

2015

18

61

İL SAYISI

2007

2015

ÜRETİCİ SAYISI

651 39.740

2007

2015

ÜRETİM ALANI (da)

53.607

3.465.695

Ülkemizde İyi Tarım Uygulamalarında 2007-2015 yılları arasındaki değişim

Page 26: Sebahittin Korkmaz TSE BaşkanıDünya genelinde, geçen yıl imza atılan 205 yeni enerji projesi ara-sında güneş ve rüzgâr enerjisi projeleri ilk sırayı paylaştı. Geçen

standard ▪ haziran 201626

Dünya nüfusundaki hızlı artışla birlikte gıda maddelerine duyulan ihtiyaç da yoğun bir şekilde artmıştır. Gıda maddelerine olan tale-bin karşılanabilmesi amacıyla; birim alandan daha fazla ürün alabilmek için tarımsal alan-larda kimyasal girdilerin kullanıldığı konvan-siyonel üretime başlanmıştır. Konvansiyonel üretimde kimyasal mücadele yapılması, kim-yevi gübrelerin bilinçsiz ve aşırı kullanılması sonucunda ekolojik dengede bozulmalar meydana gelmiş, çevre ve insan sağlığı üze-rinde olumsuz etkiler ortaya çıkmaya başla-mıştır.

Konvansiyonel üretimde yaşanan bu gibi sorunlar nedeniyle özellikle gelir ve eğitim seviyesi yüksek olan gelişmiş ülkeler, çevre, hayvan ve insan sağlığına zarar vermeyen bir üretim modeli arayışı içerisine girmiştir. Bu arayış sonucunda iyi tarım uygulamaları faa-liyeti ortaya çıkmıştır.

İyi tarım uygulamaları ile çevre, hayvan ve insan sağlığına zarar vermeyen tarımsal üreti-min yapılması, doğal kaynakların korunması, tarımda izlenebilirlik, sürdürülebilirlik ile gıda güvenilirliğinin sağlanması amaçlanmaktadır. İyi tarım uygulamaları bugün dünya ticareti-nin de gündeminde yer almaktadır. Nitekim büyük perakendeciler de üreticilerden kaliteli ve güvenilir ürün talep etmeye başlamışlardır.

İYİ

TARI

M

UYGULAMALARI

Şemsi Bayraktar► Türkiye Ziraat Odaları Birliği

Genel Başkanı

■ dosya

Page 27: Sebahittin Korkmaz TSE BaşkanıDünya genelinde, geçen yıl imza atılan 205 yeni enerji projesi ara-sında güneş ve rüzgâr enerjisi projeleri ilk sırayı paylaştı. Geçen

standard ▪ haziran 2016 27

Üretim miktarınınbölgeler bazında dağılımı

% 61

% 2,2

% 0,1

% 1,5

% 4,6

% 27,8

% 2,8

Yaşanan bu gelişmeler doğrultusunda ülkemizde de İyi Tarım Uygulamaları Yönetmeliği yayımlanmış ve bu Yönetmelik hü-kümleri doğrultusunda üretimler gerçekleştirilmeye başlan-mıştır Tarladan sofraya gıda güvenliği politikası doğrultusunda ülkemizde iyi tarım uygulamaları giderek gelişmekte ve yay-gınlaşmaktadır. Güvenilir ürünlerin elde edilmesine yönelik çalışmalara baktığımızda, Örtü Altı Üretimin Kayıt Altına Alın-ması Hakkında Yönetmelik hükümlerinin yerine getirilmesinin yanı sıra, Bitkisel Üretimde Kullanılan Bitki Koruma Ürünlerinin Kayıtlarının Tutulması ve İzlenmesi Hakkında Yönetmelik hü-kümlerinin uygulanmaya başlanması ile üreticilere kayıt defteri tutma zorunluluğu getirilmiştir. Ayrıca kalıntıyı önlemek, ruh-satlı ilaç kullanımını artırmak, daha az ilaç kullanımını sağlamak amacıyla getirilen yasal düzenlemelerle zirai mücadele ilaçları-nın reçeteli satışına başlanmıştır.

Türkiye’de yetiştirilen kültür bitkilerindeki hastalık, zararlı ve yabancı otların mücadelesinde ekonomi, insan sağlığı, çevre, biyolojik çeşitliliğin korunması esas alınarak, sürdürülebilir ta-rım amaçlarına uygun mücadele yapmak, üreticiye bitki yetiş-tirme tekniği ve bunun bitki sağılığı ile olan ilişkisini ve Enteg-re Zirai Mücadelenin önemini benimsetmek, üreticinin kendi tarlası, bağı ve bahçesindeki mücadele faaliyetlerini yönetecek hale getirmek, doğal dengenin korunması ve pestisit kalıntısı bulunmayan temiz ve kaliteli ürün elde etmek amacıyla Enteg-re ve Kontrollü Ürün Yönetimi Projesi başlatılmıştır.

Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı tarafından 2012 yılında bağ, bahçe ve tarlada hasat öncesi dönemde pestisit denetim faaliyetine başlanmış, yapılan denetimler ile yanlış ve bilinçsiz pestisit kullanımının önüne geçilerek sorunun yerinde çözüm-lenmesi amaçlanmıştır.

2016 yılında iyi tarım uygulamaları yapan meyve sebze üreticilerine dekar başına 50 lira, örtü altında iyi tarım uygulamalarını yapan üreticilere 150 lira ödenmesi kararlaştırılmıştır.

Page 28: Sebahittin Korkmaz TSE BaşkanıDünya genelinde, geçen yıl imza atılan 205 yeni enerji projesi ara-sında güneş ve rüzgâr enerjisi projeleri ilk sırayı paylaştı. Geçen

standard ▪ haziran 201628

İyi tarım uygulamaları

sertifikası sayesinde tüketici,

gıda ürününün üretiminin her

aşamasının ulusal ve

uluslararası bütün gıda güvenliği

standartlarına ve düzenlemelerine

uyduğundan emin olabilmektedir.

Page 29: Sebahittin Korkmaz TSE BaşkanıDünya genelinde, geçen yıl imza atılan 205 yeni enerji projesi ara-sında güneş ve rüzgâr enerjisi projeleri ilk sırayı paylaştı. Geçen

standard ▪ haziran 2016 29

Bütün bu gelişmelerin yanı sıra bitkisel üretimde kimyasal mücadele yerine alternatif mücadele tekniklerinin kulla-nılmasını teşvik etmek için biyolojik ve biyoteknik müca-delenin desteklenmesi de önemli bir gelişme olmuştur.

Başta Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı tarafından yü-rütülen İyi Tarımın Yaygınlaştırılması ve Kontrolü Projesi olmak üzere bu alanda yürütülen projeler ve sektöre sağ-lanan desteklerle birlikte iyi tarım uygulaması yapan üre-tici sayımız da yıllar itibarıyla artış göstermiştir.

Bugün gelinen noktada 2007 yılında 18 ilde 651 üretici tarafından 53 bin 607 dekar alanda iyi tarım uygulamaları yapılan il sayısı 53’e, üretici sayısı 21 bin 332’ye, üretim ya-pılan alan ise 2 milyon 147 bin 705 dekara ulaşmıştır. 2014 yılı itibarıyla iyi tarım uygulamaları ile toplamda 4 milyon 151 bin 661 ton üretim yapılmıştır.

İyi tarım uygulamalarının yaygınlaşmasında üreticilerimi-zin konu ile ilgili olarak yapılan toplantılara, seminerlere katılımlarının yanı sıra, İl Gıda Tarım Hayvancılık Müdür-lükleri ile Ziraat Odalarımız tarafından birlikte yürütülen eğitim faaliyetleri önemli katkı sağlamıştır.

Üretim miktarının bölgeler bazında dağılımına baktığım-da toplam üretimin yüzde 61’i Akdeniz, yüzde 27,8‘i Ege, yüzde 4,6’sı İç Anadolu, yüzde 2,8’i Marmara, yüzde 2,2’si Güneydoğu Anadolu, yüzde 1,5’i Karadeniz, yüzde 0,1’i de Doğu Anadolu’da gerçekleştirilmiştir. Mısır, pamuk, çeltik, buğday, arpa, tıbbi ve aromatik bitkilerde iyi tarım uygu-lamaları yapılsa da yaş sebze ve meyve ana ürün grubunu oluşturmaktadır.

Geçmiş yıllara nazaran iyi tarım uygulamaları ile yapılan üretimde büyük artışlar yaşansa da hâlihazırda 2014 yılın-da gerçekleştirilen toplam 105 milyon 109 bin 813 tonluk bitkisel üretimin yaklaşık yüzde 4’ü iyi tarım uygulamaları kapsamında üretilmiştir.

İyi Tarım Uygulamaları yapan üreticiler Gıda, Tarım ve Hay-vancılık Bakanlığı tarafından desteklenmektedir. 2016 yılın-da iyi tarım uygulamaları yapan meyve sebze üreticilerine dekar başına 50 lira, örtü altında iyi tarım uygulamalarını yapan üreticilere 150 lira ödenmesi kararlaştırılmıştır. 2015 yılında süs bitkileri ve tıbbi ve aromatik bitkiler de destek-leme kapsamına alınmıştır. Bu alanda iyi tarım yapan üre-ticilere 2016 yılında dekar başına 100 lira ödenmesi karar-laştırılmıştır. Verilen destekler sektörün gelişmesi, binbir emekle bu üretimi yapmaya çalışan üreticilerimiz açısından oldukça sevindiricidir.

Çevre bilincinin giderek arttığı bir ortamda iyi tarım uygulamaları ile sürdürülebilir bir üretim yapma imkânı doğacağından, gelecek nesillere daha sağlıklı, yaşanabilir bir ortam bırakmak mümkün olabilecektir.

Page 30: Sebahittin Korkmaz TSE BaşkanıDünya genelinde, geçen yıl imza atılan 205 yeni enerji projesi ara-sında güneş ve rüzgâr enerjisi projeleri ilk sırayı paylaştı. Geçen

standard ▪ haziran 201630

İyi tarım uygulamaları, belirli kriterler çerçevesinde yürütülen bir tarımsal faali-yet olup elde edilen ürün de sertifikalandırılmaktadır. Sertifikasyon masrafları için ödenen ücretler önemli bir maliyet unsuru olmaktadır. Her ne kadar masraflı bir üretim modeli olsa da iyi tarım uygulamaları ile üreticilerimize daha sürdü-rülebilir bir tarım benimsetilirken, insanımıza güvenilir tarımsal ürünler sunul-maktadır. Ayrıca yaşanabilir bir doğa ve kirlenmemiş doğal kaynaklar en büyük toplumsal kazanım olmaktadır.

Günümüzde gıdalardaki kalite ve standartlar, gelişmiş ülkeler tarafından uygula-nan tarife dışı düzenlemelerin temel dayanağı olmaktadır. Dünyada önde gelen gıda perakendecilerinin üreticilerden minimum üretim standardı istemesi nede-niyle ihracatçının pazara girişi kolaylaşmakta, iyi tarım uygulamaları sertifikasına sahip ihracatçının pazarda pozisyonu güçlenmektedir.

Ayrıca tüketiciler, gıdaların güvenli bir şekilde çevre dostu olarak, insan ve hay-van sağlığına zarar vermeyecek şekilde üretildiğinden emin olmak istemektedir-ler. İyi tarım uygulamaları sertifikası sayesinde de tüketici, gıda ürününün üreti-minin her aşamasının ulusal ve uluslararası bütün gıda güvenliği standartlarına ve düzenlemelerine uyduğundan emin olabilmektedir.

Ülkemizde de giderek artan tüketici bilinci ile iyi tarım uygulamaları ile üretilen ürünlere olan talep artmakta, üreticilerimiz tarafından üretilen iyi tarım sertifika-sına sahip ürünler büyük marketlerin meyve sebze reyonlarında yerini almakta-dır. Market raflarında sertifikalı ürünlere yer verilmeye başlanmış olması, sistemin yaygınlaşması ve sürdürülebilirliği açısından oldukça sevindirici gelişmelerdir. Üretim ve pazarlama bir bütün olarak ele alındığında sistemin yaygınlaşması da kaçınılmaz olmaktadır. Sistemin devamlılığının sağlanması bakımından, üretici-den tüketiciye tüm taraflar İyi Tarım Uygulamaları konusunda bilgilendirilmeli, konunun önemi üzerinde durulan seminerler düzenlenmeye devam edilmelidir.

Çevre bilincinin giderek arttığı bir ortamda iyi tarım uygulamaları ile sürdürü-lebilir bir üretim yapma imkânı doğacağından gelecek nesillere daha sağlıklı, yaşanabilir bir ortam bırakmak mümkün olabilecektir. Bu nedenle; konu ile ilgili gerek kamu gerekse özel sektör gereken hassasiyeti göstermeli, İyi Tarım Uygu-lamaları kapsamında yapılan üretim modelleri daha da artırılmalıdır.■

Market raflarında sertifikalı ürünlere yer verilmeye başlanmış olması, sistemin yaygınlaşması ve sürdürülebilirliği açısından oldukça sevindirici gelişmelerdir.

Page 31: Sebahittin Korkmaz TSE BaşkanıDünya genelinde, geçen yıl imza atılan 205 yeni enerji projesi ara-sında güneş ve rüzgâr enerjisi projeleri ilk sırayı paylaştı. Geçen

standard ▪ haziran 2016 31

Risk Yönetimi Eğitimi ve Sınavı22-26 Ağustos 2016

ISO 31000

twitter.com/TSEKurumsal

www.tse.org.tr

Page 32: Sebahittin Korkmaz TSE BaşkanıDünya genelinde, geçen yıl imza atılan 205 yeni enerji projesi ara-sında güneş ve rüzgâr enerjisi projeleri ilk sırayı paylaştı. Geçen

standard ▪ haziran 201632

Reşit UZUNÇAM ► TÜRKAKFüsun Zehra ÖZKAN ► Başkent Üniversitesi Kalite MühendisliğiMehmet HASDEMİR ► Bitkisel Üretim Genel MüdürlüğüGürsel DELLAL ► Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi

Ülkemizde Uygulanan Tarımsal Belgelendirme Programlarında İyi Tarım Uygulamaları ve Organik Tarım İçin Belgelendirme ve Akreditasyon Süreçleri

Page 33: Sebahittin Korkmaz TSE BaşkanıDünya genelinde, geçen yıl imza atılan 205 yeni enerji projesi ara-sında güneş ve rüzgâr enerjisi projeleri ilk sırayı paylaştı. Geçen

standard ▪ haziran 2016 33

1. GirişTüketim alışkanlıklarının hızla değiştiği günümüzde gıdanın sistematik bir biçimde güvenilirliğinin sağ-lanması ve bunun sürdürülebilir olması büyük önem kazanmıştır. İnsanların tüketim alışkanlıklarının değiş-mesi, tüketimin giderek artıyor olması ve gıda madde-lerine olan hızlı ulaşım talepleri güvenli gıdanın ilgili taraflara ulaşmasını olumsuz olarak etkilemekle birlikte insana ve çevreye yönelik pek çok riske de yol açmak-tadır. Bu durum canlılara ve doğaya yönelik risklerin belirlenmesi, azaltılması veya ortadan kaldırılması için

gıda güvenliğinin tarafsızlık gözetilerek etkin olarak izlenmesini ve denetlenmesini zorunlu

kılmaktadır.

Bu gelişmeler dikkate alındığında işlenmiş gıda ve tarımsal ürünleri talep eden bi-linçli kesimler, insana ve doğaya zarar verme riski bulunmayan üretim sistem-lerinden çıkmış güvenli gıdaları ter-

cih etmekte ve bu üretim sistemlerinin ürünlerin yaşam döngüsü dikkate alınarak tarafsız kuruluşlarca denetlenmesini ve do-layısıyla ilgili kesimlere güvence sağlamak üzere belgelendirilmesini talep etmekte-dirler.

İlgili tarafların güvence arayışları karşısında, uy-gunluk değerlendirmesi kavramı ortaya çık-mış ve bu kavram; belgelendirme faaliyetleri, muayene faaliyetleri ve test hizmetleri olmak üzere üç ana başlık altında değerlendirilmiştir. Uygunluk değerlendirme, ISO/IEC 17000:2004

Uygunluk değerlendirmesi - Terimler, tarifler ve genel prensipler standardı kapsamında ilgili ürün,

hizmet, proses, sistem, kuruluş veya kişi-nin ilgili ulusal/uluslararası standart şartları veya yönetmeliklere göre uygunluk seviye-sini göstermek üzere bir araç olarak tanım-

lanabilir [1].

Uygunluk değerlendirme faaliyetleri içinde belgelendirme faaliyeti incelen-diğinde ise yine üç ana faaliyet başlığı görülmektedir. Bunlar; ürün/proses/hizmet belgelendirme, yönetim sis-temlerinin belgelendirilmesi ve perso-nel belgelendirme faaliyetleri olarak

özetlenebilir. Uygunluk değerlendirmesinin diğer ana alanları ise muayene ve test faaliyetleridir.

Belgelendirme faaliyeti içinde yer alan ürün belgelen-dirme, genel olarak tüketiciler için istenen şartlara uy-gun ürüne ulaşımı amaçlarken, üreticiler için de yasal şartlar dahil tüm ilgili tarafların şartlarını karşılayan üre-tim sisteminin oluşturulması ve uygulanması bilincinin yerleşmesini amaçlamaktadır. Bu kapsamda belgelen-dirmenin temel amacı tüm ilgili taraflara, bir ürünün belirtilen şartları yerine getirdiğine ilişkin güven ver-mektir [2]. İlgili standartlar kapsamında belgelendirme için esas alınan şartların üreticiler ve tüketiciler dahil olmak üzere tüm ilgili taraflara katma değer sağlayacak ve çevreye olan zararları minimize edecek kriterler içer-mesi amaçlanmaktadır.

Türk Akreditasyon Kurumu (TÜRKAK) akreditasyonu; “uygunluk değerlendirme kuruluşlarınca gerçekleştirilen çalışmaların ve dolayısıyla bu çalışmalar sonucunda dü-zenledikleri uygunluk teyit belgelerinin (deney ve mua-yene raporları, kalibrasyon sertifikaları, yönetim sistemi belgeleri, ürün belgeleri, personel belgeleri vb.) güveni-lirliğini ve geçerliliğini desteklemek amacıyla oluşturul-muş bir kalite altyapısı” şeklinde tanımlamaktadır [3].

Uluslararası kabul edilmiş ortak ölçütlere göre yapılan-dırılan ve çalıştırılan akreditasyon sistemleri ile uygun-luk değerlendirmesi hizmetlerinin farklı ülkelerde farklı niteliklerde yürütülmesinin engellenmesi belgelendir-me konusunun ticarette teknik engel haline gelmesine yol açacak bir zemin oluşturma halinin önüne geçilme-si gayesiyle, son 10 yıl içinde gelişen bir çözüm vasıtası olarak devreye girmiştir [4].

Belgelendirme ve akreditasyon süreçleri temelde gö-nüllülük esasına göre sürdürülmektedir. Ancak Dünya Ticaret Örgütü’nün (DTÖ) yanı sıra, Avrupa Birliği, APEC ve NAFTA ekonomik blokları; uygunluk değerlendirme-si olarak nitelendirilen deney, muayene ve belgelendir-me çalışmalarının uluslararası kriterlere göre uyarlan-mış biçimde yapılmasını temin etmek amacıyla bir dizi tedbir alınmış ve akreditasyonun zorunlu olduğu alan-lar oluşturulmuştur. Örnek olarak Dünya Ticaret Örgütü tarafından gerçekleştirilen “Ticarette Teknik Engeller” (TBT) Anlaşması kapsamında uygunluk değerlendirme-si hizmeti veren kuruluşların, uluslararası ilgili kriterlere göre faaliyet göstermelerini sağlamak için; anlaşmayı imzalayan ülkelere, akreditasyon sistemlerini kurma şartı getirilmektedir [5].

dosya ■

Page 34: Sebahittin Korkmaz TSE BaşkanıDünya genelinde, geçen yıl imza atılan 205 yeni enerji projesi ara-sında güneş ve rüzgâr enerjisi projeleri ilk sırayı paylaştı. Geçen

standard ▪ haziran 201634

Benzer şekilde tarım ürünlerine yönelik belgelendirme faaliyetleri ince-lendiğinde, İyi Tarım Uygulamaları, Organik Tarım ve GLOBALGAP vb. tarım ürünleri belgelendirme programları kapsamında yapılan bu belgelendir-meler uygunluk değerlendirme faaliyetleri çatısında ürün belgelendirme kapsamında gerçekleştirilmekte olup belgelendirme programlarını tanım-layan ilgili yönetmelikler gereği belgelendirme kuruluşları için akreditasyon sistemlerini kurma şartı getirilmiştir.

2. Belgelendirme Programları Türkiye’de tarımsal ürünlerin belgelendirmesine ilişkin olarak akreditasyon gerekliliği bulunan iki önemli program bulunmaktadır. Bu programlar; İyi Tarım Uygulamaları (İTU) ve organik tarım belgelendirme programları olup Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı tarafından yürütülmektedir.

Tüketici talepleri doğrultusunda Türkiye’de uygulanan diğer tarım ürünleri belgelendirme programları içerisinde, GLOBALGAP, Avrupa Birliği Organik Tarım Mevzuatı, Amerikan Ulusal Organik Programı (NOP) ve Japon Tarım Standardı (JAS) öne çıkmaktadır. Bu programlar dışında GOTS (Organik Tekstil), GFSI (Global Gıda Güvenliği Girişimi) ile daha çok çay ve fındık için bir sosyal ve çevresel standart olan UTZ belgelendirme programına göre belgelendirmeleri yapılabilmektedir [6].

2.1. İyi Tarım Uygulamaları Belgelendirmesi

Türkiye’de İTU belgelendirmesi, ilk olarak EUREPGAP Protokolü ile başla-mıştır. Özellikle Avrupa ülkelerine yönelik ihracat yapan yaş meyve sebze sektöründe, iyi tarım uygulamaları yapan üreticiler 2003 yılından itibaren EUREPGAP kapsamında belgelendirilmekte olup bu durum ülke içerisinde iyi tarım uygulamalarının yaygınlaşmasına ve yasal düzenlemelerin yapıl-masına neden olmuştur. Sektörde yaşanan bu gelişmeler doğrultusunda 08.09.2004 tarihinde İyi Tarım Uygulamalarına İlişkin Yönetmelik 25577 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir [7]. Daha sonra 07.12.2010 tarihli ve 27778 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan İyi Tarım Uy-gulamaları Hakkında Yönetmelik ile 2004 yılında yayımlanan ilk Yönetmelik yürürlükten kaldırılmıştır. İTU kapsamında yapılan belgelendirmeler halen 2010 yılında yayımlanan Yönetmeliğe göre yürütülmektedir.

İyi Tarım Uygulamaları Hakkında Yönetmeliğe göre İTU; “tarımsal üretim sistemini sosyal açıdan yaşanabilir, ekonomik açıdan kârlı ve verimli, insan sağlığını koruyan, hayvan sağlığı ve refahı ile çevreye önem veren bir hale getirmek için uygulanması gereken işlemleri” olarak tanımlanmıştır.

İyi Tarım Uygulamaları Hakkında Yönetmelik hükümlerine göre İTU belge-lendirmesine yönelik kontrol ve sertifikasyon işlemleri, Gıda Tarım ve Hay-vancılık Bakanlığı’nın yetkilendirdiği kontrol ve sertifikasyon kuruluşlarınca yapılmaktadır. Kontrol ve sertifikasyon kuruluşları, yeterli ve tecrübeli per-sonel ile teknik altyapıya sahip olmalı, en az bir kontrolör ve bir sertifiker istihdam etmeli ve en az bir kontrolör ve bir sertifikeri tam zamanlı çalıştır-malıdır.

İyi Tarım Uygulamaları

Hakkında Yönetmeliğe göre

İTU; “tarımsal üretim sistemini sosyal

açıdan yaşanabilir, ekonomik açıdan

kârlı ve verimli, insan sağlığını koruyan, hayvan sağlığı ve refahı ile çevreye

önem veren bir hale getirmek

için uygulanması gereken

işlemleri” olarak tanımlanmıştır.

Page 35: Sebahittin Korkmaz TSE BaşkanıDünya genelinde, geçen yıl imza atılan 205 yeni enerji projesi ara-sında güneş ve rüzgâr enerjisi projeleri ilk sırayı paylaştı. Geçen

standard ▪ haziran 2016 35

Kontrol ve sertifikasyon kuruluşlarının, Bakanlıkça yetki-lendirildiği tarihten itibaren en fazla 2 yıl içerisinde, TS EN 45011 veya TS EN ISO/IEC /IEC 17065 veya eşdeğeri uluslararası standartlarda TÜRKAK veya Avrupa Akre-ditasyon Birliği veya IAF karşılıklı tanınma anlaşmasına göre geçerliliği mevcut uluslararası akreditasyon ku-rumlarından akredite olmaları gerekmektedir. ISO/IEC 17065:2012 Uygunluk Değerlendirmesi-Ürün/Proses/Hizmet Belgelendirmesi Yapan Kuruluşlar İçin Şartlar Standardı, Eylül 2012’de yayınlanarak ISO/IEC Guide 65 Kılavuzu veya EN 45011:1998 Standardı yerine geçmiş-tir. Bu nedenle Ağustos 2015’ten itibaren sadece ISO/IEC 17065 Standardına göre akreditasyon söz konusudur.

İyi Tarım Uygulamaları Hakkında Yönetmeliğine göre kontrol ve sertifikasyon faaliyetinde bulunmak üzere yetkilendirilen kuruluşların akredite oluncaya kadar yayımlayacakları belge sayısına sınırlama getirilmiştir. Akredite olmayan kontrol ve sertifikasyon kuruluşları, her kapsam için toplam en fazla 10 üretici için sertifika düzenleyebilmektedir. Ancak TS EN ISO/IEC /IEC 17065 Standardına göre akredite olmakla birlikte, akreditas-yon kapsamında İTU olmayan kontrol ve sertifikasyon kuruluşları her kapsamda toplam en fazla 20 üretici için sertifika düzenleyebilmektedirler

İTU belgelendirme süreci kontrol ve sertifikasyon aşa-malarından oluşmaktadır. İyi Tarım Uygulamaları Hak-kında Yönetmeliğin 6. Maddesi kontrol ve sertifikasyon işlemlerini açıklamaktadır. Buna göre tarımsal ürünlerin kontrol ve sertifikasyonu, bireysel sertifikasyon ve grup sertifikasyonu olmak üzere iki şekilde yapılabilmektedir.

Gerçek veya tüzel kişilerin malik veya kiracılık sıfatıyla ta-sarrufu altında bulunan alanlarda üretim yapmaları ha-linde, bireysel sertifikasyon yapılmaktadır. Bireysel serti-fikasyonda, sertifikasyon kapsamındaki ürünün üretimi-nin yapıldığı tüm alanlar, yılda en az bir kez kontrol ve sertifikasyon kuruluşları tarafından kontrol edilmektedir.

Üretici örgütü veya müteşebbis çatısı altında sözleşmey-le bir araya gelen üreticilerin malik veya kiracılık sıfatıyla tasarrufu altında bulunan alanlarda üretim yapması ha-linde, grup sertifikasyonu yapılmaktadır. Grup sertifika-sının kullanım hakkı, üretici örgütüne veya müteşebbise aittir. Sertifikasyon kapsamındaki üreticiler, üretici ör-gütü veya müteşebbisin izni dışında sertifikayı kullana-mamaktadır. Üretici örgütleri ve müteşebbisler, iyi tarım uygulamalarına ilişkin bir kalite yönetim sistemi kurmak ve yürütmekle yükümlüdür. Üretici örgütleri veya mü-teşebbisler yılda en az bir kez kontrol ve sertifikasyon kuruluşları tarafından kontrol edilmektedir. Bu kontrol-

lerde, kalite yönetim sistemi ile gruba dahil üreticilerden örnekleme yöntemi ile seçilenlerin tüm üretim alanları kontrol edilmektedir. Örnekleme yöntemi ile kontrol edi-lecek üretici sayısı; her alt kapsam için üretim sistemle-ri dikkate alınarak, gruba dahil üretici sayısının ayrı ayrı kareköklerinin toplamının alınması ile belirlenmektedir.

Kontrol faaliyeti, Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’n-ca yetkilendirilen kontrolörler tarafından, üreticinin de onayladığı bir plan dahilinde hasat ve kesim gibi üreti-min tüm aşamalarının kontrolüne izin verecek dönem-lerde gerçekleştirilmelidir. Yılda en az bir kez yapılan kontrole ilaveten, kontrol ve sertifikasyon kuruluşunun sözleşme yaptığı üreticilerin en az %10’u habersiz olarak kontrol edilmektedir. Habersiz kontrollerde; kontrolden en fazla 48 saat öncesinde bildirimde bulunulmaktadır.

Kontrol ve sertifikasyon kuruluşları, uygun olmayan üretim teknikleri veya girdilerin kullanıldığından şüp-he duyduğu durumlarda, analiz amaçlı numune alarak analiz yaptırabilmektedir. Bununla birlikte Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı da gıda güvenilirliği açısın-dan riskli gördüğü ürünlerde, numune alınarak analiz yaptırılmasını talep edebilmektedir. Ürünlerin analiz-lerinde TS EN ISO/IEC 17025 veya eşdeğeri uluslararası standartlarda TÜRKAK veya Avrupa Akreditasyon Birliği karşılıklı tanıma anlaşmasına göre geçerliliği mevcut uluslararası akreditasyon kurumlarından akredite olan laboratuvarların kullanılması gerekmektedir.

Kontrol faaliyetleri sonucunda, İyi Tarım Uygulamaları Hakkındaki Yönetmeliğe uygunluğu belirlenen tarım-sal ürün, üretici veya üretici grubu adına ürün sertifi-kası düzenlenmektedir. Kontrol ve sertifikasyonunca düzenlenen sertifikanın geçerlilik süresi, düzenlendiği tarihten itibaren en fazla 12 aydır. Sertifikanın onaylan-ması yetkisi, Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı tara-fından ilgili kontrol ve sertifikasyon kuruluşu adına yet-kilendirilmiş sertifikere aittir.

Bir üretici veya üretici grubu adına sertifika düzenlene-bilmesi için Bakanlıkça belirlenen birinci derece kontrol noktalarının tamamına, ikinci derece kontrol noktaları-nın en az %95’ine ve taraflar arasında yapılan sözleşme esaslarına uyulması gerekmektedir. Yapılan kontroller-de, birinci derece kontrol noktalarının herhangi birine veya ikinci derece kontrol noktalarının yüzde beşinden fazlasına uymayanlara düzeltici faaliyet talebinde bulu-narak sırasıyla uyarı ve askıya alma yaptırımları uygu-lanır. Buna rağmen uygunsuzlukların kapatılmaması durumunda, sertifika iptal edilerek üretici 12 ay süre ile sistem dışına çıkarılır.

Page 36: Sebahittin Korkmaz TSE BaşkanıDünya genelinde, geçen yıl imza atılan 205 yeni enerji projesi ara-sında güneş ve rüzgâr enerjisi projeleri ilk sırayı paylaştı. Geçen

standard ▪ haziran 201636

2.2 Organik Tarım Belgelendirmesi

Organik tarım, geçmişte insanlığın yaptığı yanlış uygu-lamalar sonucunda bozulan doğal dengenin yeniden tesisini öngören ve bu amaçla bitki, hayvan ve insan ile birlikte toprak, su ve diğer faktörleri bütünsel bir yakla-şımla ele alarak planlayan, doğal girdileri kullanan bir üretim sistemidir. Bu sistem sadece organik ürünlerin üretimi ve tüketiciye ulaştırılmasından ibaret değildir. Günümüzde organik tarım sistemi, sürdürülebilir bir ekosistem, tüm canlılar için hakkaniyet, sosyal adalet ve beşeri ilişkiler anlayışı ile birlikte organik yaşam olarak algılanmaktadır. Dünyada yaşanan bu gelişim ve deği-şimler, ülkemizi de büyük ölçüde etkilemektedir. Türki-ye’de organik ürünlerin üretimi ve tüketiminde önemli değişimler yaşanmaktadır [8].

Günümüzde pek çok ülkede organik tarım için mevzu-atlar oluşturularak uygulanmaktadır. Türkiye’de orga-nik tarım faaliyetleri 1980 yılında başlamış olup, 1991 yılından itibaren 2092/91 sayılı Avrupa Birliği Organik Tarım Yönetmeliği esas alınarak gerçekleştirilmiştir. Bu

kapsamda ülkemizde organik tarım mevzuatı ile ilgili tarihsel gelişmelere bakıldığında;

▪ 1994 yılında, Tarım ve Köyişleri Bakanlığı tarafından “Bitkisel ve Hayvansal Ürünlerin Ekolojik Metotlarla Üretilmesine İlişkin Yönetmelik” 18.12.1994 tarihli ve 22145 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe girmiştir.

▪ 2002 yılında, “Organik Tarımın Esasları ve Uygulan-masına İlişkin Yönetmelik” 11 Temmuz 2002 tarihli ve 24812 sayılı ile Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlü-ğe girmiştir.

▪ 2004 yılında, 5262 Sayılı “Organik Tarım Kanunu” 03.12.2004 tarihli ve 25659 sayılı Resmi Gazete’de ya-yımlanarak yürürlüğe girmiştir.

▪ 2005 yılında, Organik Tarım Kanun'un uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar ise 5262 sayılı Kanun'a dayanıla-rak, 10.06.2005 tarihli ve 25841 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Organik Tarımın Esasları ve Uygulanmasına İlişkin Yönetmelikle belirlenmiştir.

Page 37: Sebahittin Korkmaz TSE BaşkanıDünya genelinde, geçen yıl imza atılan 205 yeni enerji projesi ara-sında güneş ve rüzgâr enerjisi projeleri ilk sırayı paylaştı. Geçen

standard ▪ haziran 2016 37

▪ 2010 yılında, 18.08.2010 tarihli ve 27676 sayılı Resmi Gazete’de yayımla-nan “Organik Tarımın Esasları ve Uygulanmasına İlişkin Yönetmelik” ile 2005 tarihli Yönetmelik yürürlükten kaldırılmıştır.

Türkiye’de organik ürünlerin belgelendirilmesi, halen yürürlükte olan 18.08.2010 tarihli ve 27676 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan “Organik Ta-rımın Esasları ve Uygulanmasına İlişkin Yönetmelik” çerçevesinde yürütül-mektedir. Bununla birlikte bu Yönetmelik'te 2011, 2012,2013, 2014 ve 2015 yıllarında beş ayrı değişiklik yapılmıştır.

Organik Tarımın Esasları ve Uygulanmasına İlişkin Yönetmeliğin amacı; eko-lojik dengenin korunması, organik tarımsal faaliyetlerin yürütülmesi, orga-nik tarımsal üretimin ve pazarlamanın düzenlenmesi, geliştirilmesi, yaygın-laştırılmasına ilişkin usul ve esasları belirlemektir. Yönetmeliğe göre organik tarım faaliyeti yapan gerçek veya tüzel kişi müteşebbis olarak tanımlanmak-ta olup müteşebbis, organik tarım faaliyetini bireysel olarak yapabildiği gibi üretici grubu ile de yapabilmektedir. Organik tarım faaliyetleri, müteşebbis ile yetkilendirilmiş kuruluş arasında imzalanan sözleşmeye dayalı olarak yü-rütülmektedir.

Organik Tarım Yönetmeliği yetkilendirilmiş kuruluşu; kontrol ve sertifikas-yon kuruluşu, kontrol kuruluşu veya sertifikasyon kuruluşu olarak Bakanlık tarafından yetki verilmiş gerçek veya tüzel kişiler olarak tanımlamaktadır. Bu çerçevede organik tarım belgelendirilmesi de İTU belgelendirmesinde olduğu gibi Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığınca yetkilendirilmiş kuru-luşlar tarafından gerçekleştirilmektedir.

İlgili Yönetmelik hükümlerine göre yetkilendirilmiş kuruluşlar teknik ve idari bakımdan görevini yerine getirebilecek imkânlara sahip olmalıdır. Yet-kilendirilmiş kuruluşun yetki kapsamı sertifikasyon ise en az bir sertifiker, kontrol ise en az bir kontrolör, kontrol ve sertifikasyon ise en az bir kontrolör ve sertifiker istihdam edilmelidir.

Kontrol kuruluşu, TS EN ISO/IEC 17020:2012 Standardına göre, sertifikasyon kuruluşu ile kontrol ve sertifikasyon kuruluşları ise TS EN ISO/IEC 17065  stan-dartlarına göre TÜRKAK veya Avrupa Akreditasyon Birliği karşılıklı tanıma an-laşmasına göre geçerliliği mevcut uluslararası akreditasyon kurumlarından akredite edilmelidir. Akreditasyonun Bakanlıktan çalışma izni alındığı tarihten itibaren 30 ay içerisinde tamamlanması gerekmektedir. Bu sürenin sonunda akreditasyonun tamamlanamaması halinde çalışma izni iptal edilmektedir. Bununla birlikte, yetkilendirilmiş kuruluşlar akredite oluncaya kadar, her bir kapsam için grup içerisinde yer alan üreticiler de dahil olmak üzere en fazla 10 müteşebbis ile sözleşme yapabilmektedir.

Organik tarım belgelendirmesi kontrol ve sertifikasyon süreci olmak üzere iki aşamadan oluşmaktadır. Kontrol süreci Yönetmeliğin 36. Maddesinde tanımlanmıştır. Organik Tarım Yönetmeliği'ne göre yetkilendirilmiş kuru-luşlar, organik tarım faaliyetinin risk analizine göre bulunan kritik kontrol noktalarını dikkate alarak bir kontrol planı hazırlamalı, risk analizi sonucu haberli veya habersiz yıllık kontrol ve ziyaretlerin yoğunluğunu belirleme-lidir. Buna doğrultuda, tüm müteşebbislere yılda en az bir defa kontrol zi-

Türkiye’de organik

tarım faaliyetleri 1980

yılında başlamış

olup, 1991 yılından

itibaren 2092/91 sayılı

Avrupa Birliği Organik

Tarım Yönetmeliği

esas alınarak

gerçekleştirilmiştir.

Page 38: Sebahittin Korkmaz TSE BaşkanıDünya genelinde, geçen yıl imza atılan 205 yeni enerji projesi ara-sında güneş ve rüzgâr enerjisi projeleri ilk sırayı paylaştı. Geçen

standard ▪ haziran 201638

yareti yapılmaktadır. Kontrol ziyaretlerinin en az %10’u habersiz yapılmalı, ayrıca risk kategorisi ile uyumlu şekilde sözleşme altındaki tüm müteşebbislerin en az %10’una, önceden haber vermeksizin önceki kontrol-lerin sonuçlarını, ilgili ürünlerin miktarları ve ürünlerin değiştirilmesi riskini de hesaba katarak organik üretim kurallarına karşı uygunsuzlukların bulunma riskini ölç-meyi temel alan ek rastgele kontrol ziyaretleri düzen-lenmelidir. Ayrıca çift kabuklu yumuşakça üretiminde yılda en az iki defa çiftlik kontrolü gerçekleştirilir.

Organik üretim için izin verilmeyen ürünlerin kullanımı-nın tespiti, organik üretim kuralları ile uygun olmayan üretim tekniklerinin tespiti, organik üretim için izin veril-meyen ürünlerle muhtemel bulaşmanın tespiti için ana-liz amaçlı örnek alınabilmektedir. Analiz amaçlı alınan yıllık örnek sayısı, yetkilendirilmiş kuruluşun kontrolü altındaki müteşebbislerin sayısının en az %5’ini karşıla-malıdır. Ürün örnekleri TS EN ISO/IEC 17025 Standardına göre akredite olan laboratuvarlarda analiz ettirilmelidir.

Organik ürünlerin sertifikasyonuna ilişkin kurallar, Or-ganik Tarım Yönetmeliği'nin 37. Maddesinde düzen-lenmiştir. Buna göre sertifikasyon; bütün kontrol yön-temlerinin uygulanması sonucu işletmenin, ürünün ve girdinin geldiği aşamanın belgelendirilmesidir. Sözleş-me yapılan müteşebbise yetkilendirilmiş kuruluş tara-fından yapılacak ilk kontrole müteakip uygun görülme-si halinde yetkilendirilmiş kuruluş tarafından organik tarım müteşebbis sertifikası düzenlenmektedir. Daha sonra Yönetmelik hükümlerine uygun olarak üretilen ürünlere, ürün sertifikası verilmektedir. Sertifika onay-lama yetkisi, İTU’da olduğu gibi Gıda Tarım ve Hayvancı-lık Bakanlığı tarafından yetkilendirilmiş sertifikere aittir.

Organik tarım belgelendirmesinde İTU’dan farklı olarak ilk yıl her ürüne organik sertifikası düzenlenememekte-dir. Organik tarım yapılan alanlar, hayvanlar, arılar ve su ürünleri geçiş sürecine alınmaktadır. Bitkisel üretimde organik tarıma başlanmasından 12 ay sonra elde edilen ürünler geçiş süreci ürünü olarak değerlendirilmekte-dir. Geçiş süreci ürünü, “organik tarım geçiş süreci ürü-nüdür” etiketiyle pazarlanabilmektedir. Ancak, geçiş sürecinde bulunan hayvanlardan elde edilen ürünler geçiş süreci ürünü olarak pazarlanamamakta, reklam ve etiketlerinde organik tarımı çağrıştıran ifadeler kul-lanılamamaktadır.

Üretim aşamasında Organik Tarım Yönetmeliği hüküm-lerine aykırı uygulamaların saptanması halinde; orga-

nik tarım faaliyeti yapılan alanlar, hayvanlar, arılar ve su ürünleri geçiş sürecinde ise yetkilendirilmiş kuruluş tarafından süre uzatılmakta, tamamlamışsa tekrar geçiş sürecine geçirilmektedir. Uzatılan süre sonunda aykırı uygulamaları tekrarladığı tespit edilen müteşebbisle-rin, sözleşmesi feshedilerek Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’na bildirilmektedir. İtiraz veya şikâyet  halinde Bakanlık konu ile ilgili inceleme başlatmakta, inceleme neticesinde müteşebbisin aykırı uygulamaların kasıtlı olarak devam ettiğinin tespit edilmesi durumunda; Ba-kanlık müteşebbisi organik üretim yapma faaliyetinden 5 yıl süre ile men etmektedir.

3.Belgelendirme Kuruluşlarının Akreditasyonu

3.1 Ürün Belgelendirme Kuruluşları İçin Akreditasyon Standardı

ISO/IEC 17065:2012 Uygunluk Değerlendirmesi-Ürün/Proses/Hizmet Belgelendirmesi Yapan Kuruluşlar İçin Şartlar Standardı kapsamında belgelendirme faaliyeti yapan ve Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı tarafın-dan yetkilendirilen, kuruluşlar Türk Akreditasyon Kuru-mu (TÜRKAK) tarafından akredite edilmektedir. Her bir belgelendirme programı kapsamında akreditasyon ön şart olmakla birlikte, her programın ilgili yönetmeliği kapsamında yetkilendirilen kuruluşların akreditasyon süreci için koşullar tanımlanmaktadır.

Akreditasyon sürecinde esas alınan temel kriterler ise ISO/IEC 17065:2012 Standardı şartları ve ilgili belgelen-dirme programı için oluşturan yönetmeliklerdir. Ayrıca TÜRKAK tarafından yayınlanmış olan R50.07 ‘TÜRKAK’ın Tanık Olacağı İyi Tarım Uygulamaları, Organik Tarım ve GLOBALG.A.P. Sertifikasyonu Denetimlerine İlişkin Ku-rallar Rehberi’ dokümanına göre ürün belgelendirme kuruluşlarının faaliyet gösterdikleri alanlardaki kap-samları dikkate alınarak akreditasyon gerçekleştiril-mektedir [9].

ISO/IEC 17065:2012 Uygunluk Değerlendirmesi-Ürün/Proses/Hizmet Belgelendirmesi Yapan Kuruluşlar İçin Şartlar Standardı kapsamında belgelendirme üçün-cü taraf uygunluk değerlendirme faaliyeti olarak ta-nımlanarak ’belirtilmiş olan şartların karşılandığının, tarafsızlık ve yeterliliği olan üçüncü bir tarafça göste-rilmesine duyulan güven ve inancın derecesi’ olarak açıklanmakta ve çeşitli belgelendirme programlarını işleten kuruluşlar için genel kriterleri belirlemektedir [2]. Akreditasyon faaliyetleri gönüllülük esasına da-

Page 39: Sebahittin Korkmaz TSE BaşkanıDünya genelinde, geçen yıl imza atılan 205 yeni enerji projesi ara-sında güneş ve rüzgâr enerjisi projeleri ilk sırayı paylaştı. Geçen

standard ▪ haziran 2016 39

yansa da iyi tarım uygulamaları ve organik tarım gibi tarım ürünleri belgelendirme programlarını düzenle-yen mevzuatlar kapsamında akreditasyon ön şart ola-rak yer almaktadır.

Belgelendirme, ürün, proses veya hizmetlerin standart-larında veya diğer normatif dokümanlarda belirtilen şartlara uygunluğunun sağlandığına dair bir araçtır. ISO/IEC 17065:2012 Standardı kapsamında ürün/pro-ses/hizmet belgelendirme faaliyetlerinin nihai amacı “tüm ilgili taraflara; bir ürün, proses veya hizmetin belir-tilen şartları yerine getirdiğine dair güvence sağlamak” olarak tanımlanmaktadır. Belgelendirmeden fayda sağ-layan taraflar ise, belgelendirme kuruluşlarının müşteri-leri, ürünleri, prosesleri veya hizmetleri belgelendirilen kuruluşların müşterileri, resmi makamlar, sivil toplum kuruluşları ve tüketiciler ile kamu kesimi mensupları olarak belirlenmiştir. “ISO 17065 Standardı resmi ma-kamlar, belgelendirme programı sahipleri ve diğerleri tarafından gerçekleştirilen akreditasyon, emsal değer-lendirme ve yetkilendirme işlemleri için bir kriter dokü-man olarak kullanılabilmektedir” [2].

ISO/IEC 17065:2012 Standardı sadece ürün belgelen-dirme faaliyetine odaklanmamakta, aynı zamanda proses ve hizmetlerin belgelendirilmesi için de şartları kapsamaktadır. ISO/IEC 17065:2012 Standardı kapsa-mında, belgelendirmenin değeri; belirtilmiş olan şart-ların karşılandığının, tarafsızlık ve yeterliliği olan üçün-cü bir tarafça gösterilmesine duyulan güven ve inancın derecesi olarak belirtilmiştir. İlgili standart kapsamında belgelendirme kuruluşu, belgelendirme programlarını işleten üçüncü taraf uygunluk değerlendirme kuruluşu olarak tanımlanmıştır [2].

ISO 17065:2012 Standardı, belgelendirme faaliyetinin tarafsız olarak yürütülmesi, tarafsızlık ve gizliliğin tüm kesimler için korunmasına yönelik sistem şartlarını ta-nımlamakta olup standart ayrıca uygulayıcı belgelen-dirme kuruluşları için genel şartların yanı sıra yapısal şartları, kaynak/proses/yönetim sistemi şartlarını ta-nımlamaktadır.

ISO/IEC 17065:2012 Standardı kapsamında ‘Genel Şart-lar’ incelendiğinde; belgelendirme kuruluşlarının yapısal statüsü ile belgelendirme faaliyetine yönelik olarak müş-teriler ve belgelendirme kuruluşu arasında imzalanan ve belgelendirme faaliyetlerinin sağlaması için yasal geçer-liliği olan sözleşme şartlarının tanımlandığı görülmekte-dir. Genel şartlar ayrıca belgelendirme kuruluşu tarafın-

dan kullanılan lisanslar, belgeler, uygunluk işaretlerinin sahipliği, kullanımı ve gösterimi kapsamında oluşturulan kontrol mekanizmasını dikkate almaktadır. Genel şartlar ile tarafsızlık ve gizlilik ilkeleri kapsamında sistemin yö-netilmesi için güçlü bir yapı oluşturulmuştur.

‘Yapısal şartlar’ maddesi ile belgelendirme kuruluşunun organizasyon yapısı, bu organizasyon yapısı altında ça-lışan kurullar vb. ilgili organlar için gerekli şartlar tanım-lanmaktadır.

‘Kaynak şartları’ maddesi ile belgelendirme kuruluşu personeli, personelin ilgili standart ve yönetmeliklere göre yetkinliği, yetkinliğin değerlendirilmesi ve izlen-mesi ile kuruluş tarafından kullanılması planlanan iç ve dış kaynakların yönetimi için şartlar belirlenmiştir.

‘Proses Şartları’ maddesi ile İyi Tarım Uygulamaları, Or-ganik Tarım gibi belgelendirme programlarına yönelik olarak başvurunun alınmasından itibaren bağımsız denetim faaliyetleri, ilgili taraflara yönelik olarak belge-lerin hazırlanması, ilgili belgelendirme programı şartla-rına göre izleme ve kontrollerin yapılması, bu sistem-de üretilmiş çıktılara yönelik olarak direkt veya dolaylı kullanıcıların itiraz ve şikâyetlerinin ele alınması, gerekli kayıtların tutulması gibi tüm kesimler için güven sağla-maya yönelik faaliyetler tanımlanmaktadır.

Son olarak ‘ Yönetim Sistemi’ maddesi ile bu standardı uygulayan belgelendirme kuruluşları tarafından ISO/IEC 17065:2012 Standardının ve ilgili belgelendirme programının yerine getirilmesi için politikaların ve he-deflerin oluşturulması, dokümante edilmesi ve uygu-lanması için şartlar belirlenmiştir.

3.2. Tarımsal Ürün Belgelendirme Kuruluşları Akreditasyon Süreci

Ürün Belgelendirme alanında akredite olmak iste-yen kuruluşlar, TÜRKAK’a başvuruda bulunarak ak-reditasyon talebinde bulunabilmektedir. Türkiye’de İTU, organik tarım gibi tarım ürünleri belgelendirme programlarının akreditasyonu, TÜRKAK tarafından ISO 17065:2012 Uygunluk Değerlendirmesi-Ürün/Proses/Hizmet Belgelendirmesi Yapan Kuruluşlar İçin Şartlar Standardı kapsamında gerçekleştirilmektedir. Akredi-tasyon faaliyetleri gönüllülük esasına dayansa da İTU ve organik tarım gibi tarım ürünleri belgelendirme prog-ramını düzenleyen mevzuatlar kapsamında akreditas-yon zorunlu hale gelebilmektedir.

Page 40: Sebahittin Korkmaz TSE BaşkanıDünya genelinde, geçen yıl imza atılan 205 yeni enerji projesi ara-sında güneş ve rüzgâr enerjisi projeleri ilk sırayı paylaştı. Geçen

standard ▪ haziran 201640

TÜRKAK tarafından yayınlanmış olan R50.07 TÜRKAK’ın Tanık Olacağı İyi Ta-rım Uygulamaları, Organik Tarım ve GLOBALGAP Sertifikasyonu Denetimle-rine İlişkin Kurallar Rehberi dokümanı-na göre; İTU’da toplam 3 kapsamda ve 9 alt kapsamda, ulusal mevzuata göre organik tarımda ise 4 kapsamda ürün belgelendirme kuruluşları akredite edil-mektedir.

Başvuru ve akreditasyon adımları aşağı-daki şekilde devam etmektedir.

▪ TÜRKAK web sitesinde (www.turkak.org.tr) akreditasyon başvuruları başlı-ğı altında yayınlanan F701-006 Ürün Belgelendirme Kuruluşları için Başvuru Formu ve eklerinin doldurularak Türk Akreditasyon Kurumu’na gönderilebil-mektedir.

▪ Başvuru; Ürün Hizmet ve Muayene Akreditasyon Başkanlığı tarafından be-lirlenen bir teknik sorumluya iletilmek-tedir.

▪ Başvuru, teknik sorumlu tarafından uy-gun olarak değerlendirilip kaydedildik-ten sonra ürün belgelendirme kurulu-şunun TÜRKAK Kurumsal Hizmet Porta-lına (e-türkak) dokümanlarını yüklemesi sağlanmaktadır.

▪ İyi Tarım Uygulamaları ve Organik Tarım Belgelendirme faaliyetleri Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığının yet-kilendirmesine tabi olduğundan bu faaliyetlere ilişkin olarak yapılan akredi-tasyon başvurularında kontrol ve serti-fikasyon kuruluşunun (belgelendirme kuruluşu) Bakanlıktan almış olduğu yet-ki yazısını TÜRKAK’a başvuru sırasında sunması gerekmektedir.

▪ Kontrol ve sertifikasyon kuruluşu ta-rafından TÜRKAK Kurumsal Hizmet Portalı’na yüklenen dokümanların ta-mamlanması sonrasında ilgili kapsama uygun denetim ekibi oluşturulur.

Page 41: Sebahittin Korkmaz TSE BaşkanıDünya genelinde, geçen yıl imza atılan 205 yeni enerji projesi ara-sında güneş ve rüzgâr enerjisi projeleri ilk sırayı paylaştı. Geçen

standard ▪ haziran 2016 41

▪ Kuruluşun dokümantasyonu, Ürün Belgelendirme Kuru-luşlarının Akreditasyonuna konu standart olan TS EN ISO/IEC 17065:2012 ve başvuru kapsamına konu olan diğer standart veya zorunlu dokümanlar (İTU Yönetmeliği, OT Yö-netmeliği vb.) açısından e-türkak üzerinden denetim ekibi tarafından incelenir ve yeterli bulunduğu durumda teknik sorumlu tarafından ilk akreditasyon denetimi planlanır.

İyi Tarım Uygulamaları ve Organik Tarım Belgelendirme fa-aliyetlerine ilişkin olarak yapılan denetim planlamalarında TÜRKAK R50.07 Rehber dokümanı esas alınmaktadır.

Denetim sonucunda uygunsuzluk tespit edilmesi duru-munda denetim ekibince bulgular kuruluşa bildirilmek-tedir. Kuruluş uygunsuzluklara ilişkin düzeltici faaliyetleri denetim ekibine sunmakta ve denetim ekibi tarafından yapılan değerlendirmenin ardından tüm uygunsuzlukların başarılı bir şekilde kapatması durumunda denetim ekibinin önerisi ve TÜRKAK Karar Kurulunun kararı ile ürün belge-lendirme kuruluşu akreditasyon hüviyetini elde etmekte-dir. Bir akreditasyon çevrimi 4 yıldır. Akreditasyon kararının alınmasından sonra her yıl düzenli olarak gözetim denetim-leri gerçekleştirilmektedir.

4. Sonuç ve Öneriler İyi Tarım Uygulamaları ve Organik Tarım Belgelendirme sis-temlerinin izlenebilirliğinin ve güvenilirliğinin garanti altı-na alınması için, kamu prensipleri ile birlikte akreditasyon büyük önem teşkil etmekte olup, bu sistemlerin ulusal ve uluslararası tanınırlığı akredite belgelendirme kuruluşları ile sağlanabilmektedir.

Bu sistemler sayesinde aynı prensiplere göre üretilmiş olan ürünleri belgelendiren kuruluşlar, çok taraflı tanınma anlaşmasına (MLA) imza atmış olan akreditasyon kuru-luşlarınca TS EN ISO/IEC 17065 Standardına göre akredite edilmektedir. Bu sayede ürünlerin gerek ithalatı gerekte ihracatı sırasında güvenilirliği artmakta ve buna bağlı ola-rak ticari faaliyetler sırasında teknik engeller de ortadan kalkmaktadır.

Uygulanan bu sistemlerin ticari çıkar veya başka bir amaç ile bilinçli olarak bozulması durumunda tüm bu güven zinciri ortadan kaybolacaktır ve bu durumların olması bu işi özveriyle yapan üreticileri de etkileyecektir. Bu nedenle ülkemizde bu sistemlerin düzenleyici yasal otoritesi olan, Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı sertifikalı ürünleri daha planlı bir şekilde piyasa gözetimi ile kontrol altına almalı ve gerekli yaptırımları uygulamalıdır.■

KAYNAKLAR[1] ISO/IEC 17000:2004- Uygunluk Değerlendirmesi - Terimler, Tarifler ve Genel Prensipler [2] TS EN ISO/IEC 17065:2012 Uygunluk Değerlendirmesi-Ürün, Proses ve Hizmet Belgelendirmesi Yapan Kuruluşlar Için Şartlar [3] TÜRKAK, 2016. Akreditasyon Nedir? http://www.turkak.org.tr. Son erişim tarihi 27.03.2016[4] http://www.eurocons.com.tr. Son erişim tarihi 27.03.2016[5] http://www.asbcert.com.tr/turkakturkakreditasyonkurumu.html[6] Hasdemir, M. ve Özkan, F.Z. 2015. Tarım Ürünleri Belgelendir-mesi Yapan Kuruluşların Akreditasyon Standartlarında Yaşanan Değişimin Sektörel Etkileri. Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Ziraat Fakültesi Dergisi (COMU J. Agric. Fac.) 2015: 3 (1): 133–142[7] Hasdemir, M. 2009. Dünya’da ve Türkiye’de İyi Tarım Uygu-lamaları. Standard Ekonomik ve Teknik Dergi, Yıl:48, Sayı: 565, Ankara. [8] Hasdemir, M. ve Bayaner, A., 2009. Dünya’da ve Türkiye’de Or-ganik Tarıma Bakış. Standard Ekonomik ve Teknik Dergi, Yıl 48, Sayı 567, Ankara [9] Özkan, F.Z., Hasdemir, M., Uzunçam, R. 2015. Türkiye’de Tarım Ürünlerinin Belgelendirmesi ve Akreditasyonu. Tarımsal Ekono-mi ve Politika Geliştirme Enstitüsü. Tarımsal Ekonomisi Araştır-ma Dergisi. Cilt 1, Sayı 1 (2015).

Page 42: Sebahittin Korkmaz TSE BaşkanıDünya genelinde, geçen yıl imza atılan 205 yeni enerji projesi ara-sında güneş ve rüzgâr enerjisi projeleri ilk sırayı paylaştı. Geçen

standard ▪ haziran 201642

Derya İlkay AbdikoğluHarun Hurma► Namık Kemal Üniversitesi Ziraat Fakültesi

■ dosya

Page 43: Sebahittin Korkmaz TSE BaşkanıDünya genelinde, geçen yıl imza atılan 205 yeni enerji projesi ara-sında güneş ve rüzgâr enerjisi projeleri ilk sırayı paylaştı. Geçen

standard ▪ haziran 2016 43

İyi TarımUygulamaları

İyi tarım uygulamaları, tarımsal üretimin çevre, insan ve hayvan sağlığına zarar vermeyecek şekilde kontrollü olarak yapıldığı, bu üretimin sonucunda elde edilen ürünün sertifikalandırılarak tüketiciye ulaştırıldığı işlemler zinciri olarak tanımlanmaktadır.

Page 44: Sebahittin Korkmaz TSE BaşkanıDünya genelinde, geçen yıl imza atılan 205 yeni enerji projesi ara-sında güneş ve rüzgâr enerjisi projeleri ilk sırayı paylaştı. Geçen

standard ▪ haziran 201644

1. Girişİnsanların yaşamsal faaliyetlerini yerine getirebilmeleri için sağ-lıklı bir çevreye ihtiyaçları vardır. Artan nüfusun gıda gereksinim-lerinin artması nedeniyle tarımsal üretimde de artış meydana gelmiştir. Tarımsal üretim sürecinde tarımsal sistemlerin sürdü-rülebilirliği, ürün kalitesi ve insan sağlığı daha da önemli hale gelmiştir.

Tüketicilerin tempolu yaşamları, artan gelir ve eğitim seviyeleri güvenli gıda tüketiminin önemini artırmıştır (Gawron ve Theuv-sen 2008). Tüketiciler satın aldıkları tüm gıda ürünlerinin güven-liği hakkında bilgi sahibi olmak istemektedirler. Bu nedenle hem tarım ürünlerinin hem de işlenmiş gıdaların güvenle üretildiği-nin garantisini tüketicilere sunabilmek için birtakım sistemler ve standartların oluşturulması ihtiyacı doğmuştur.

Günümüzde üretimden tüketiciye ulaşana kadar olan süreçte uygulanan kalite kontrol sistemi yerini toplam kalite yönetimi, GMP (İyi Üretim Uygulamaları), GHP (İyi Hijyen Uygulamaları), GAP (İyi Tarım Uygulamaları), GVP (İyi Veteriner Uygulamaları) ile HACCP gibi temel prensipleri tehlike olasılıklarının belirlenerek, gerekli tedbirlerin sürecin başında alınması olan kalite güvence ve gıda güvenliği yönetim sistemlerine bırakmıştır (Şahin ve ark. 2010).

İyi tarım uygulamaları, tarımsal üretimin çevre, insan ve hayvan sağlığına zarar vermeyecek şekilde kontrollü olarak yapıldığı, bu üretimin sonucunda elde edilen ürünün sertifikalandırılarak tüketiciye ulaştırıldığı işlemler zinciri olarak tanımlanmaktadır. Ürünün sertifikalandırılmasıyla kim tarafından nerede üretildiği bulunabilmektedir (Hurma ve ark., 2010).

Son yıllarda Türkiye’de ve dünyada tarımsal faaliyetin iyi tarım uygulamaları kapsamında yapılmasının sağlanması ve bunun yaygınlaştırılması önem kazanmıştır. Doğru bilginin, doğru za-manda ve doğru şekilde uygulanmasına yönelik önlemlerin alınması ve üreticiler tarafından iyi tarım uygulamalarının be-nimsenmesi sağlıklı ürün üretimi için temel koşuldur (Özçatal-baş, 2010).

Page 45: Sebahittin Korkmaz TSE BaşkanıDünya genelinde, geçen yıl imza atılan 205 yeni enerji projesi ara-sında güneş ve rüzgâr enerjisi projeleri ilk sırayı paylaştı. Geçen

standard ▪ haziran 2016 45

2. İyi Tarım Uygulamalarıİyi tarım uygulamaları (İTU); tarımsal üretimin planlanması, geliştirilmesi, pazarlanması, kayıt altına alınarak gıda güvenlik zinciri içerisinde güven-li ürünlerin tüketiciye ulaştırılması ile ilgili tüm iş ve işlemler olarak tarif edilebileceği gibi çevreye duyarlı, asgari hijyen standartlarını karşılayan, kimlik-kayıt sistemi olan ve yaygın kabul gören tarım biçimi olarak da ta-nımlanabilir (İçel, 2007).

Kıtlığı azaltmak ve gıda güvenliğini teşvik etmek için kararlaştırılan ulus-lararası hedefler kapsamında, iyi tarım uygulamalarının 4 ilkesi aşağıdaki şekilde tanımlanmıştır (Anonim, 2003).

a) Yeterli, güvenli ve besleyici gıdayı ekonomik ve etkili bir şekilde üret-mek,

b) Doğal kaynak temelini sağlamak ve sürdürmek,

c) Uygun tarım işletmelerini faaliyetleri korumak ve sürdürülebilir geçime katkıda bulunmak,

d) Toplumun kültürel ve sosyal taleplerini karşılamak.

İyi tarım uygulamalarının çevreyi koruması, kaliteli ürün oluşturması ve tarım çalışanlarına sosyal refah sağlamasından dolayı bir takım standart ve kavramlarla ilişkili olduğu görülmektedir. Bu kavramları; gıda güvenli-ği, çevre koruma, çalışanların sağlık, güvenlik ve refahı, hayvan refahı ola-rak belirtmek mümkündür.

Bu uygulama ile sürdürülebilir tarımsal üretim desteklenmekte, tüketici sağlığı korunmakta, ürünün güvenilirliği ve kalitesi artmaktadır. Ayrıca re-kabet gücünü ve pazarlama imkânlarını geliştirerek üreticinin daha fazla kazanç elde etmesine yardımcı olmaktadır (Hurma ve ark., 2010). Ayrıca bu sektörde çalışan işçilerin sosyal haklarında da iyileşme sağlanabilecektir.

İTU, kimyasal girdilerin hiç kullanılmaması anlamına gelmemektedir. Söz konusu kimyasal girdiler entegre ürün ve girdi yönetimi şartlarına uygun olarak kullanılmaktadır. Bu sayede gıda güvenliği ve doğal kaynakların korunması sağlanabilmektedir.

İyi tarım uygulamaları, ürünlerin üretimi sırasında yapılan tüm işlemlerin kayıt altına alınmasını gerektirmektedir. Çevre koruma tedbirlerinin de dikkate alındığı bu üretim biçiminde, kontrollü gübre ve ilaç kullanımı öngörülmektedir. Bu amaçla üreticiler yılda bir defa toprak ve yaprak ana-lizleri yaptırmaktadır. Ayrıca ürünlerde kalıntı analizleri de yapılarak tü-keticilere sağlıklı ürünler ulaştırılması hedeflenmektedir. Kalıntı limitleri-nin aşılması durumunda acil eylem planları da bulunmak durumundadır. Üretimin her aşamasında toprak ve su kaynaklarını koruyacak tedbirler alınması gerekmektedir. Bunların başında aşırı su kullanımının önüne ge-çebilecek sulama sistemlerinin kurulması, entegre mücadele kapsamında alınacak tedbirler gelmektedir. Bu sayede tarımsal üretimle ortaya çıkabi-lecek risklerin azaltılması hedeflenmektedir.

Çevre koruma tedbirlerinin de

dikkate alındığı bu üretim biçiminde,

kontrollü gübre ve ilaç kullanımı

öngörülmektedir. Bu amaçla üreticiler yılda bir defa toprak ve yaprak analizleri

yaptırmaktadır.

Page 46: Sebahittin Korkmaz TSE BaşkanıDünya genelinde, geçen yıl imza atılan 205 yeni enerji projesi ara-sında güneş ve rüzgâr enerjisi projeleri ilk sırayı paylaştı. Geçen

standard ▪ haziran 201646

İTU, 1990’lı yılların sonlarında Amerika Birleşik Devletleri Tarım Bakanlığı ve Gıda ve İlaç Dairesi tarafından taze olarak tüketilen yaş meyve seb-zelerde gıda güvenliğinin sağlanması amacıyla başlatılmıştır. Aynı dö-nemlerde Dünya Gıda Teşkilatı da İTU’nun prensipleri üzerine çalışmalar başlatmıştır (Özçatalbaş, 2010).

1999 yılında AB üyesi ülkelerde faaliyet gösteren 14 perakendeci firma-nın bir araya gelerek oluşturduğu Avrupa Perakendeciler Ürün Çalışma Grubu, tarım ürünlerinde aranacak standartları, “İyi Tarım Uygulamaları” protokolü şeklinde yayımlamıştır. 2001 yılında kurulan EUREPGAP (Euro Retailer Producer Group Good Agriculture Practices) Teknik ve Stan-dartlar Komitesi, GAP sertifikalandırma işlemlerine başlamıştır. (Özbek ve Fidan, 2010).

Avrupa ülkelerinde başlatılan bu uygulama, ChileGAP, ChinaGAP, Ken-yaGAP, MexicoGAP, JGAP (Japon) ve en son ThaiGAP’ın oluşması ile dün-ya geneline yayılmıştır (Anonim, 2010).

EUREPGAP, 2007 yılında Bangkok’taki 8. Global Konferans’ta ismini ve logosunu GLOBALGAP olarak değiştirmiştir. GLOBALGAP sertifikası 100’ün üzerinde ülkede bağımsız ve yetkili sertifikasyon kuruluşları ta-rafından uygulanmaktadır (Anonim, 2016-a).

Türkiye’de İTU’nun yasal altyapısını oluşturan “İyi Tarım Uygulamalarına İlişkin Yönetmelik”, 8 Eylül 2004 tarihinde yayınlanmıştır. Yönetmelik, iyi tarım uygulamalarına uyulması için il müdürlüklerinin, üreticilerin, üre-tici birliklerinin, müteşebbisler ile yetkilendirilmiş kuruluşların görev ve sorumlulukları ile denetim esaslarını kapsamakta olup, çevre, insan ve hayvan sağlığına zarar vermeyen bir tarımsal üretimin yapılması, doğal kaynakların korunması, tarımda izlenebilirlik ve sürdürülebilirlik ile gıda güvenliğinin sağlanması amacıyla hazırlanmıştır. Dolayısıyla Yönetme-lik, “uzman bilginin” tarımsal üretime hakim olmasını sağlayacak şekilde önlemleri, kontrol ve denetim süreçlerini ele almaktadır. (Özçatalbaş, 2010).

Türkiye’de iyi tarım uygulamalarına ait sertifikalandırmalar, EUREPGAP Protokolü ile başlamıştır. 2003 yılından itibaren, Avrupa ülkelerine yö-nelik ihracat yapan yaş meyve sebze sektöründe, EUREPGAP kriterlerine göre iyi tarım uygulamaları yapılmaktadır. 2004 yılı itibariyle Türkiye’de EUREPGAP sertifikalı alan 2905 ha, sertifikalı üretici sayısı ise 102’dir. Yıl-lar itibariyle iyi tarım uygulaması yapan üretici sayısında önemli oranda artış yaşanmış ve 2006 yılı itibariyle EUREPGAP sertifikasına sahip üre-tici sayısı 3.222’ye, 2007 yılı sonu itibariyle 6.905 üreticiye ulaşmıştır. Bu gelişmeler ile 2004 yılına kadar EUREPGAP kapsamında belgelendirme yapılan 41 ülke arasında 31. sırada yer alan Türkiye, 2007 yılı sonu itiba-riyle 85 ülke arasında 4.sıraya yükselmiştir (Anonim, 2010).

Türkiye’de iyi tarım uygulamalarına ilişkin göstergeler Çizelge 1’de veril-miştir. 2007 yılında 18 ilde 53.607 da alanda 651 üretici ile başlayan iyi tarım uygulamaları faaliyetleri, 2014 yılında 53 ilde 2.147.705 da alanda 21.332 üreticiye ulaşmıştır.

Page 47: Sebahittin Korkmaz TSE BaşkanıDünya genelinde, geçen yıl imza atılan 205 yeni enerji projesi ara-sında güneş ve rüzgâr enerjisi projeleri ilk sırayı paylaştı. Geçen

standard ▪ haziran 2016 47

Çizelge 1. Türkiye’de İyi Tarım Uygulamaları Göstergeleri

2014

2013

2012

2011

2010

2009

2008

200718

651

53.607

19

822

60.231

42

6.020

1.702.804

48

4.540

781.741

49

3.042

499.632

47

3.676

837.171

56

8.170

985.099

53

21.332

2.147.705

İl Sayısı

Üretici Sayısı

Üretim Alanı (da) Kaynak: (Anonim, 2016-b)

Page 48: Sebahittin Korkmaz TSE BaşkanıDünya genelinde, geçen yıl imza atılan 205 yeni enerji projesi ara-sında güneş ve rüzgâr enerjisi projeleri ilk sırayı paylaştı. Geçen

standard ▪ haziran 201648

İyi Tarım Uygulamaları 2007-2014 yılları arasındaki değişim oranları Çizelge 2’de verilmiştir. 2007 yılına göre, 2014 yı-lında iyi tarım uygulaması yapılan il sayısı %194, üretici sa-yısı %3.177, üretim alanı %3.906, üretim miktarı ise %2.673 artış göstermiştir.

2014 yılında Türkiye’de iyi tarım uygulamaları ile en fazla üretimi yapılan ürünler limon, mandalina, portakal, üzüm ve elma olurken, en az üretilen ürünler ise karabuğday, ka-pari, bakla, dereotu ve kabak olmuştur.

İyi tarım uygulamaları yapan üreticiler, devletin tarım po-litikaları içerisinde de yerini almış, tarımsal desteklerden yararlanmaya başlamışlardır. Bu kapsamda iyi tarım uy-gulamaları yapan üreticilere yıllara bağlı olarak farklı kate-gorilerde destek verilmektedir. 2015 yılı itibariyle iyi tarım uygulamaları yapan üreticilere verilen destek miktarları meyve ve sebze 50 TL/da, örtüaltı üretim için 150 TL/da, süs bitkileri ve tıbbi aromatik bitkiler için 100 TL/da olarak belirlenmiştir (Çizelge 3).

Çizelge 3’ten de görüleceği üzere iyi tarım uygulama-ları için 2010 yılında 796 üreticiye toplam 1.803.519 TL destek sağlanırken, 2015 yılında 18.765 üreticiye toplam 81.145.435 TL destek ödenmiştir.

Çizelge 2. İyi Tarım Uygulamaları 2007-2014 Yılları Değişim Oranları

2014

2007

% değişim

194

3.177

3.906

2.673

18

651

53.607

149.693

53

21.332

2.147.705

4.151.661

İl Sayısı

Üretici Sayısı

Üretim Alanı (da)

Üretim Miktarı (ton) Kaynak: (Anonim, 2016-b)

Çizelge 3. İyi Tarım Uygulamaları 2010 – 2015 yılları destekleme miktarları

Yıllar Üretici Sayısı

Desteklenan Alan (da)

Destek Tutarı (TL/da)Destekleme Miktarı

(TL)Meyve/sebze Örtüaltı

2010 796 112.418 15 75 1.803.5192011 2069 250.789 20 80 5.339.0002012 2011 293.787 20 80 6.368.1142013 2847 392.030 25 100 10.793.3662014 6135 689.282 25 100 18.801.6812015 18.765 1.558.210 50 150 81.145.435

Kaynak: Anonim, 2016-b

Page 49: Sebahittin Korkmaz TSE BaşkanıDünya genelinde, geçen yıl imza atılan 205 yeni enerji projesi ara-sında güneş ve rüzgâr enerjisi projeleri ilk sırayı paylaştı. Geçen

standard ▪ haziran 2016 49

İTU’ya geçmek isteyen üreticilerin öncelikli olarak süreç değerlendirmesi yapması gerekmektedir. Bu değerlen-dirme; üretim alanı civarındaki olası kirlilik durumu, su kaynaklarının kalitesi, yakın arazilerdeki üretim şartlarını kapsamaktadır. Sonraki aşamada, üreticinin bireysel veya grup olarak, Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı tarafın-dan İTU kontrol ve sertifikasyon yetkisi almış bir kuruluşa başvurması gerekmektedir (Anonim, 2013).

Bireysel sertifikasyon, gerçek veya tüzel kişilerin kendi tasarrufu altındaki alanlarda ürettikleri ürünlerin, kendi adlarına sertifikalandırılması, grup sertifikasyonu ise üre-tici örgütü veya müteşebbis çatısı altında sözleşmeyle bir araya gelen üreticilerin ürettiği ürünlerin, üretici örgütü veya müteşebbis adına sertifikalandırılmasıdır. Sertifikas-yon kapsamında ürünün üretiminin yapıldığı tüm alanlar, yılda en az bir kez KSK (kontrol ve sertifikasyon kuruluşu) tarafından kontrol edilmektedir. Grup sertifikasyonu için iyi tarım uygulamaları faaliyetine başlayacak olan üretici-ler, üretici örgütünün idari organı veya müteşebbis ile ayrı ayrı sözleşme yapmaktadır. Grup sertifikasının kullanım hakkı, üretici örgütüne veya müteşebbise aittir. Sertifikas-yon kapsamındaki üreticiler, üretici örgütü veya müteşeb-bisin izni dışında sertifikayı kullanamaz. Ancak iyi tarım uygulamaları yapanlara yönelik destek ve hizmetlerden bireysel olarak yararlanabilir.

Günümüzde Bakanlık tarafından yetkilendirilmiş 27 ku-ruluş belirtilmiştir (Anonim, 2016-c). Bu kuruluşlar, TS EN 45011 veya eşdeğeri uluslararası standartlara göre kont-rol ve sertifikasyon faaliyetinde bulunmaktadır (Anonim, 2016-b). Kontrol ve sertifikasyon kuruluşu üretici, üre-tim alanı ve ürün sayısı gibi bilgileri toplayarak üreticiye sunmak üzere fiyat teklifi hazırlamaktadır. Teklifin kabul edilmesiyle denetim süreci başlamakta, bu süreçte üre-ticinin kullandığı tüm girdiler reçeteli veya sertifikalı olarak tedarik edilmektedir. Ayrıca ürünün üretilmesi esnasında yapılan tüm uygulamalara ilişkin kayıtlar da tutulmaktadır.

İyi tarım uygulamaları sistemi, ürünün çiftlikten sofraya kadar izlenebilir olmasına dayanmaktadır. Bu nedenle üreticiler yapmış olduğu tüm uygulamaları kayıt altına al-malı ve ürünün tüketilinceye kadar izlenebilmesi sağlan-malıdır. İyi tarım uygulamalarında her yıl iç denetim yapı-lacağından çiftçilerin, üretimin her aşamasında yaptıkları işleri kayıt altına alarak bu kayıtları saklamaları gerekmek-tedir. Yeni müracaatlarda ise, inceleme tarihinden önceki yıllara ait tüm bilgiler kayıtlı olmalıdır (Aydın vd., 2015).

İyi tarım uygulamaları sistemi, ürünün

çiftlikten sofraya kadar izlenebilir olmasına dayanmaktadır. Bu nedenle üreticiler

yapmış olduğu tüm uygulamaları kayıt

altına almalı ve ürünün tüketilinceye

kadar izlenebilmesi sağlanmalıdır.

Page 50: Sebahittin Korkmaz TSE BaşkanıDünya genelinde, geçen yıl imza atılan 205 yeni enerji projesi ara-sında güneş ve rüzgâr enerjisi projeleri ilk sırayı paylaştı. Geçen

standard ▪ haziran 201650

Kontrol ve sertifikasyon kuruluşu (KSK), sözleş-me yapıldıktan sonra İTU Yönetmeliği'ne uygun olarak hazırlanan kontrol planına göre, hasat ve kesim gibi üretimin tüm aşamalarının kontrolü-ne izin verecek dönemlerde kontrol faaliyetin-de bulunmaktadır.

KSK, kontrolün yapıldığı veya düzeltici faali-yetlerin tamamlandığı tarihten itibaren en geç 14 gün içerisinde sertifikasyona ilişkin kararını verir. Kontrol faaliyetleri sonucu İTU Yönetme-liğine uygunluğu belirlenen tarımsal ürün, üre-tici veya üretici grubu adına sertifikalandırılır. Bitkisel üretim, hayvansal üretim ve su ürünleri yetiştiriciliği kapsamlarının herhangi birinde yer alan birden fazla ürün aynı sertifikada yer alabilir. Ancak farklı kapsamlarda olan ürünler için ayrı ayrı sertifika düzenlenir. Sertifikanın geçerlilik süresi, düzenlendiği tarihten itibaren en fazla 12 aydır.

Son aşamada iyi tarım uygulamaları kriterlerine uygun olarak üretildiği anlaşılan ürüne/ürünle-re yetkili kuruluşlarca “İyi Tarım Sertifikası” veril-mektedir (Anonim, 2016-c).

2015 yılında 18.765 üreticiye toplam

81.145.435 TL destek ödenmiştir.

Page 51: Sebahittin Korkmaz TSE BaşkanıDünya genelinde, geçen yıl imza atılan 205 yeni enerji projesi ara-sında güneş ve rüzgâr enerjisi projeleri ilk sırayı paylaştı. Geçen

standard ▪ haziran 2016 51

Kaynaklar▪ ANONİM, (2003). Development of a Framework for Good Agricultural Practices. Committee on Agriculture, Seventeenth Session, 31 March-4 April 2003 Rome▪ ANONİM, (2010). http://www.ito.org.tr/itoyayin/0024264.pdf (Erişim tarihi, 20.06.2016)▪ ANONİM (2013). İyi Tarım Uygulamaları El Kitabı, WWF-Türkiye (Doğal Hayatı Koruma Vakfı), İstan-bul, Türkiye, Nisan 2013 http://awsassets.wwftr.panda.org/downloads/itu_web_son.pdf (Erişim tarihi, 20.06.2016)▪ ANONİM, (2016-a). http://www.globalgap.org/uk_en/ (Erişim tarihi, 21.06.2016)▪ ANONİM, (2016-b). www.tarim.gov.tr/Konular/Bitkisel-Uretim/Iyi-Tarim-Uygulamalari/ Istatistikler (Erişim tarihi, 20.06.2016).▪ ANONİM,(2016-c).http://www.tarim.gov.tr/Konular/Bitkisel-Uretim/Iyi-Tarim-Uygulamalari/Yetki-li-Kuruluslar-KSK (Erişim tarihi, 20.06.2016).▪ Aydın, B., Özkan, E., Aktürk D., Kiracı, M.A., Hurma, H., 2015, Kırklareli, Edirne, Tekirdağ Ve Çanak-kale İllerinde Üreticilerin İyi Tarım Uygulamalarına Yaklaşımı Ve Uygulamaların Ekonomik Analizi, TAGEM/TEAD/12/A15/P02/001▪ Gawron, Jana Christina, and Ludwig Theuvsen. “Certification Schemes İn The European Agrifood Sector: Overview And Opportunities For Central And Eastern Europe.” IAMO Fo¬rum 2008.▪ Hurma, H., Yılmaz, F., Demirkol, C. İyi Tarım Uygulamalarının Tüketiciye Yansımaları, Tekirdağ İli Örneği, Türkiye IX. Tarım Ekonomisi Kongresi, Şanlıurfa, 2010.▪ İçel, Can Devin. Avrupa Birliği Ülkelerinde İyi Tarım Uygulamaları ve Türkiye ile Karşılaştırılması. Ankara: Tarım ve Köyişleri Bakanlığı, 2007.▪ Özbek, Fethi Şaban, and Halil Fidan. “Türkiye Ve Avrupa Birliği’nde Gıda Standartları.” Selçuk Tarım ve Gıda Bilimleri Dergisi, 2010: 93.▪ Özçatalbaş, Orhan. Mayıs 31, 2010. http://www.tarimsalhaber.com/-iyi-tarim-uygulamalari-nin-yayginlastirilmasi---makale,64.html.▪ Şahin, Oya Irmak, Aytül Aka, Arzu Akpınar Bayizit, and Ebru Baltaş Minas. “Sofralık Zeytin Üretim Tesislerinde Gıda Güvenliği Yönetim Sisteminin Uygulanması.” Uludağ Üniversitesi Ziraat Fakültesi Dergisi, 2010: 12.

3. Değerlendirme

2004 yılında yürürlüğe giren iyi tarım uygulamaları 2006 yılından itibaren yetkilendirilmeye başlayan özel kontrol ve sertifikasyon kuruluşları ile uy-gulamaya geçirilmiştir.

İyi tarım uygulamalarıyla birlikte çevreye verilen zararın azaltılması, tüket-tikleri gıdalar konusunda bilinçlenen tüketicilerin istedikleri bilgilere gü-venli şekilde ulaşması ve üretilen ürünlerde kalitenin artması amaçlanmak-tadır. İyi tarım uygulamaları ile üretilen ürünlere dış pazardaki tüketicilerin de güveni vardır. Günümüzde AB ülkeleri başta olmak üzere birçok ülke özellikle gıda ürünlerinde ürünlerin sertifikalı olmasına önem vermektedir. Türkiye’nin AB pazarına yakın olması ve iklimsel özelliklere bağlı ürün çeşit-liliği özellikleri iyi tarım uygulamaları ile birleştirildiğinde ihracat miktarının artması beklenmektedir.

Türkiye’de iyi tarım uygulamaları ile üretilen ürünlerin, geleneksel yollarla üretilen ürünlere göre yüksek fiyatlı olduğu bilinmektedir. İyi tarım uygula-malarının yaygınlaşması ve iyi tarım ürünlerini tüketiciye ulaştıran kanalla-rın artmasıyla fiyatların düşeceği beklenmektedir.

İyi tarım uygulamaları sıklıkla organik tarım ile karıştırılmaktadır. Bilgilendir-me ve reklamlarla iyi tarımın ile organik tarım arasındaki farkların tüketici-lere anlatılması ve iyi tarımın tüketiciler arasında yaygınlaşması gerekmek-tedir.■

Page 52: Sebahittin Korkmaz TSE BaşkanıDünya genelinde, geçen yıl imza atılan 205 yeni enerji projesi ara-sında güneş ve rüzgâr enerjisi projeleri ilk sırayı paylaştı. Geçen

standard ▪ haziran 201652

Türkiye’nin AB’ye Katılım Müzakerelerinde 11 No’lu Tarım ve Kırsal Kalkınma Faslı Kapsamında Kaydedilen İlerlemeler ve Atılması Gereken Adımlar

Gökhan Aralan► AB Bakanlığı Tarım ve Balıkçılık Başkanlığı

■ dosya

Page 53: Sebahittin Korkmaz TSE BaşkanıDünya genelinde, geçen yıl imza atılan 205 yeni enerji projesi ara-sında güneş ve rüzgâr enerjisi projeleri ilk sırayı paylaştı. Geçen

standard ▪ haziran 2016 53

Page 54: Sebahittin Korkmaz TSE BaşkanıDünya genelinde, geçen yıl imza atılan 205 yeni enerji projesi ara-sında güneş ve rüzgâr enerjisi projeleri ilk sırayı paylaştı. Geçen

standard ▪ haziran 201654

12 Eylül 1963 tarihinde Türkiye ile Avrupa Ekonomik Topluluğu (AET) arasın-da imzalanan Ankara Anlaşması ile taraflar arasında üç aşamaya – hazırlık, geçiş ve son dönem – dayanan bir ortaklık ilişkisi tesis edilmiş ve nihayetin-de Türkiye’nin Topluluğa tam üyeliği öngörülmüştür. 5 Mart 1995 tarihin-de taraflar arasında gerçekleştirilen Ortaklık Konseyi toplantısında alınan 1/95 sayılı Ortaklık Konseyi Kararı (OKK) neticesinde Türkiye ile AET arasında Gümrük Birliği tesis edilmiş, böylelikle Ankara Anlaşması’nda öngörülen or-taklık ilişkisinin son dönemi başlamıştır. Türkiye’nin Kopenhag siyasi kriter-lerini karşılamasıyla beraber 3 Ekim 2005 tarihinde Lüksemburg’da yapılan Hükümetlerarası Konferans (HAK) ile Türkiye resmen AB’ye katılım müzake-relerine başlamıştır. Türkiye’nin katılım müzakerelerinde tarım ve kırsal kal-kınmaya dair konular 11 No’lu Tarım ve Kırsal Kalkınma Faslı çerçevesinde ele alınmaktadır. İçerik bakımından fasıl, AB müktesebatının önemli bir bö-lümünü oluşturan konuları barındırmaktadır. Bu makalede faslın içeriği, fasıl müzakerelerinde gelinen aşama, faslın açılış kriterleri kapsamında yürütü-len çalışmalar ve projelere dair güncel gelişmeler ile ülkemizin AB ile uyum kapsamında atması gereken adımlara yer verilmektedir.

I. Faslın İçeriğiTarım ve Kırsal Kalkınma Faslı, AB Ortak Tarım Politikası (OTP) ile AB Kırsal Kalkınma Politikası’nın esasları ve uygulama kurallarının yer aldığı ilgili AB müktesebatını kapsamaktadır. OTP altında tarımsal destekler, destekleme uygulamalarının yönetimi ve kontrolü için kullanılan sistemler, sektöre yö-nelik devlet yardımları, ortak piyasa düzenine tabi ürünler için piyasa tedbir-leri, bu ürünlere ilişkin pazarlama standartları ve ticaret düzenlemeleri, kriz durumunda uygulanacak koruma tedbirleri, tarımsal üretimde karşılanması zorunlu asgari koşullar, kalite politikası, organik tarım, tarımsal ürünlerin ta-nıtımı, tarım ve kırsal kalkınma istatistikleri konu başlıklarında ayrıntılı dü-zenlemeler yer almaktadır.

Tarımla uğraşan ve/veya gelir düzeyi düşük olan kırsal kesimin ihtiyaçları-nı karşılamaya ve gelir kaynaklarını çeşitlendirmeye yönelik tedbirlerin ele alındığı AB Kırsal Kalkınma Politikası da bu fasıl altında yer almaktadır.

OTP harcamaları, AB genel bütçesi altındaki iki fondan finanse edilmektedir. Bu fonlar, çiftçilere yapılan doğrudan ödemeler ile piyasa tedbirlerinin finan-se edildiği “Avrupa Tarımsal Garanti Fonu” ile üye devletlerin kırsal kalkınma programlarını finanse eden “Kırsal Kalkınma İçin Avrupa Tarımsal Fonu”dur.

Katılım öncesi dönemde, AB mevzuatına uyum sağlanması ve uyumlaştırı-lan mevzuatın uygulaması için gerekli idari ve kurumsal altyapının oluştu-rulması gerekmektedir. Bu yapıların başında, çiftçilere verilen yardımların doğruluğunu kontrol ve tescil eden “Entegre İdare ve Kontrol Sistemi”, çiftçi-lerin gelirlerine yönelik mikroekonomik verilerin toplandığı ve değerlendi-rildiği “Çiftlik Muhasebe Veri Ağı” ve sektöre yönelik yardımların ödemesini yapan “Ödeme Kuruluşları” gelmektedir. Bunun yanında, tarım ve kırsal kal-kınmaya ilişkin “güvenilir istatistiki verilerin” temini için gerekli mekanizma-ların kurulması ve etkin bir biçimde kullanımı da yine bu fasıl çerçevesinde yapılması gereken çalışmalardır.

Page 55: Sebahittin Korkmaz TSE BaşkanıDünya genelinde, geçen yıl imza atılan 205 yeni enerji projesi ara-sında güneş ve rüzgâr enerjisi projeleri ilk sırayı paylaştı. Geçen

standard ▪ haziran 2016 55

Tarımla uğraşan ve/veya gelir düzeyi düşük olan kırsal kesimin ihtiyaçlarını karşılamaya ve gelir kaynaklarını çeşitlendirmeye yönelik tedbirlerin ele alındığı AB Kırsal Kalkınma Politikası da bu fasıl altında yer almaktadır.

Page 56: Sebahittin Korkmaz TSE BaşkanıDünya genelinde, geçen yıl imza atılan 205 yeni enerji projesi ara-sında güneş ve rüzgâr enerjisi projeleri ilk sırayı paylaştı. Geçen

standard ▪ haziran 201656

II. Faslın Müzakerelerinde Gelinen Aşama11 No’lu Tarım ve Kırsal Kalkınma Faslı’nın Tarama Sonu Raporu, Almanya Dönem Başkanlığı’nın 24 Ocak 2007 tarihli mektubu ile tarafımıza resmen iletilmiştir. Ankara Antlaşması Ek Protokolü’nün ayırım yapılmaksızın uygulanmasına ilişkin 1. kri-ter haricinde, faslın müzakerelere açılması için 5 adet kriter belirlenmiştir:

1. Türkiye, AB gereklerine uygun olarak akredite edilmiş bir IPARD (Katılım Öncesi Yardım Aracı - Kırsal Kalkınma Bileşeni) Ajansı kurmalıdır.

2. Türkiye, Ortak Tarım Politikası’nın mevcut eği-limine uygun biçimde üretimle ilişkili olmayan doğrudan destekler lehine, üretimle ilişkili doğru-dan destek ödemeleri ve fiyat destek tedbirlerinin son yıllarda tarım bütçesindeki öneminin artma eğilimini tersine çevirmeye yönelik bir stratejiyi Komisyon'a sunmalıdır. Bu strateji, kamu iktisadi teşekküllerine verilen kamu desteğinin AB devlet yardımları kurallarına uyumlu hale getirilmesine ve bu teşekküllerin AB’nin şeffaflık kurallarına uyu-muna yönelik adımları da içermelidir.

3. Türkiye, müzakerelerin başlatılması için yeterli bir düzeye erişilmesi amacıyla hububat, şeker, süt, canlı hayvan, meyve ve sebze gibi hassas ürünleri de kapsayan ve tarım ve kırsal kalkınma alanında doğru ve güvenilir istatistiki bilginin teminine yö-nelik (hedefler, nihai tarihler, sorumlu makam ve maliyet tahminlerini dâhil) detaylı bir stratejiyi Ko-misyon’a sunmalıdır.

4. Türkiye, tarımsal arazilere ilişkin kontrollere ha-zırlık amacıyla, arazi tanımlama sistemi ile Ulusal Çiftçi Kayıt Sistemini daha fazla nasıl geliştireceği-ne ilişkin bir stratejiyi Komisyon'a sunmalıdır.

5. Türkiye sığır eti, büyükbaş hayvan (sığır-manda) ve türev ürünlerin ticaretinde uygulanan sınırla-maları kaldırmalıdır.

Page 57: Sebahittin Korkmaz TSE BaşkanıDünya genelinde, geçen yıl imza atılan 205 yeni enerji projesi ara-sında güneş ve rüzgâr enerjisi projeleri ilk sırayı paylaştı. Geçen

standard ▪ haziran 2016 57

Page 58: Sebahittin Korkmaz TSE BaşkanıDünya genelinde, geçen yıl imza atılan 205 yeni enerji projesi ara-sında güneş ve rüzgâr enerjisi projeleri ilk sırayı paylaştı. Geçen

standard ▪ haziran 201658

Açılış kriterleri kapsamında yapılan çalışmalar:

Fasıl, Ankara Antlaşması Ek Protokolü’nün tam olarak uygulanması şartının açılış kriteri olarak belirlendiği 8 fasıldan biridir. Diğer açılış kriterleri ile ilgili çalışmaların gelmiş olduğu aşama aşağıda özetlenmektedir:

▪ 4 Mayıs 2007 tarihli ve 5648 sayılı Tarım ve Kırsal Kal-kınmayı Destekleme Kurumu Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanun ile IPARD Ajansı olarak faaliyette bu-lunmak üzere, Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığının (GTHB) ilgili kuruluşu olarak faaliyet gösterecek “Tarım ve Kırsal Kalkınmayı Destekleme Kurumu (TKDK)” ku-rulmuştur. IPARD kapsamında ülkemize tahsis edilen fonların, ülkemizde 2007-2013 döneminde hangi kırsal alanlarda ve hangi tedbirler için kullanılacağına dair ilk IPARD programı hazırlanmış ve AB tarafından onaylan-mıştır. Ülkemize tahsis edilen fonun kullanılabilmesi için Avrupa Komisyonu denetçileri tarafından ülkemize gerçekleştirilen bir dizi ziyaret neticesinde alınan Ko-misyon Uygulama Kararları uyarınca, GTHB ve TKDK’nin merkezi birimleri, 42 İl Koordinatörlüğü ve 3 tedbir kap-samında IPARD fonlarının yönetim yetkileri devri ger-çekleştirilmiştir. Böylece, 11. Fasıl için belirlenen ikinci açılış kriteri yerine getirilmiştir. Bu durum, Avrupa Ko-misyonunun 9 Temmuz 2013 tarihli mektubuyla resmi olarak teyit edilmiştir.

▪ Tarım sektöründeki desteklerin, AB destekleme siste-mine yakınlaştırılması ve kamu iktisadi teşekküllerine verilen kamu desteğinin AB devlet yardımları kural-larına uyumlu hale getirilmesine ilişkin bir strateji ha-zırlanmasına yönelik çalışmalar devam etmektedir. Bu alandaki çalışmalara AB fonlarıyla destek sağlanması amacıyla, AB ESEI (Genişletilmiş Avrupa Birliği’ne En-tegrasyon Sürecini Destekleme Faaliyetleri) mekaniz-ması kapsamında bir proje teklifi geliştirilmiştir. Halen değerlendirme aşamasında olan proje teklifi ile söz ko-nusu stratejinin önemli bir ayağını oluşturacak olan etki analizine yönelik olarak GTHB’nin kurumsal kapasitesi-nin güçlendirilmesi öngörülmektedir.

▪ Tarım istatistiklerinin iyileştirilmesine yönelik açılış kriterinin karşılanması amacıyla, “Türkiye’de Tarım İs-tatistikleri Sisteminin İyileştirilmesine Yönelik Strateji Belgesi” üzerindeki çalışmalar, Avrupa Birliği Bakanlığı koordinasyonundaki “Tarım İstatistikleri Çalışma Gru-bu” tarafından yürütülmektedir. Söz konusu Strateji Belgesinin 2016 yılı içerisinde Avrupa Komisyonu’na sunulması öngörülmektedir.

▪ 11. Faslın 5. açılış kriterinin karşılanması amacıyla GTHB tarafından hazırlanan “Tarım Arazilerinin Tanım-lanmasına ve Ulusal Çiftçi Kayıt Sisteminin Geliştirilme-sine Yönelik Strateji Belgesi”, 2010 yılının mart ayında Avrupa Komisyonu’na sunulmuştur. Belge, Avrupa Ko-misyonu tarafından yeterli bulunmuş ve faslın 5. açılış kriteri yerine getirilmiştir.

▪ Sığır ve sığır eti ile türev mamullere uygulanan ticari sınırlamaların tamamıyla kaldırılmasına ilişkin açılış kri-teri, 1/98 sayılı OKK ile ülkemiz tarafından AB’ye tanınan ancak 1996 yılından 2010 yılına kadar sığırların sünge-rimsi beyin hastalığı (BSE) riski dolayısıyla yerine geti-rilmeyen tavizler nedeniyle getirilmiştir. Dünya Hayvan Sağlığı Teşkilatının (OIE) BSE hastalığı riski bakımından yaptığı sınıflandırmaya göre “ihmal edilebilir” ve “kont-rol edilebilir” risk kategorilerinde yer alan tüm AB ül-kelerinden (Güney Kıbrıs Rum Yönetimi hariç) hâliha-zırda sığır eti ithalatı gerçekleştirilebilmektedir. Ancak, AB üye ülkelerinin mavi dil hastalığı ve schmallenberg hastalığı gibi diğer bazı hayvan hastalıkları bakımından farklı statüde olabilmeleri nedeniyle çeşitli hayvan has-talıklarına ilişkin gerekliliklerin belirlendiği veteriner sağlık sertifikaları, Türkiye’ye hayvan ve hayvansal ürün ihracatı yapmak isteyen üye devlet ile gerçekleştirilen ikili görüşmeler neticesinde nihai halini almaktadır. Bu nedenle, canlı büyükbaş hayvan ithalatı daha sınırlı sa-yıda AB üyesi ülkeden gerçekleştirilebilmektedir. Faslın ilgili açılış kriterini karşılamak için sığır ve sığır eti dışın-da türev ürünlere ilişkin kısıtlamaların da kaldırılması ve tüm AB üye ülkelerinden ayrımsız olarak ithalat gerçek-leştirilmesi beklenmektedir.

Kriterlerin karşılanması için yapılması gerekenler:

11. Fasıl kapsamındaki en önemli hususlardan biri ülke-miz tarım desteklerinin, AB’deki destekleme sistemi ile yakınlaştırılmasıdır. OTP kapsamında verilen destekle-rin üretimden bağımsız, doğrudan destekleri içermesi nedeniyle, ülkemiz tarım sektörünün bu yönde bir de-ğişimin olası etkilerine karşı hazırlıklı olması gerekmek-te ve olası etkilerin sistematik olarak ortaya konacağı bir etki analizi çalışması yapılması önem arz etmektedir. Söz konusu çalışmanın sonuçlarına da yer verilecek bir “Tarımsal Destekleme Strateji Belgesi”nin önümüzdeki süreçte hazırlanması gerekecektir. Bu kapsamda, ilk ça-lışmalar GTHB bünyesinde başlatılmış, Bakanlığın “etki analizi” kapasitesinin geliştirilmesine yönelik bir proje teklifi hazırlanmıştır. Bununla birlikte, her genişleme sü-

Page 59: Sebahittin Korkmaz TSE BaşkanıDünya genelinde, geçen yıl imza atılan 205 yeni enerji projesi ara-sında güneş ve rüzgâr enerjisi projeleri ilk sırayı paylaştı. Geçen

standard ▪ haziran 2016 59

recinde olduğu gibi tarım desteklerinin yapısal dönüşümüne ilişkin karar, konu-nun mahiyeti nedeniyle siyasi karar alıcıların takdiriyle şekillenmektedir.

Tarım istatistiklerinin iyileştirilmesine yönelik strateji belgesinin hazırlıkları sür-mekte olup, taslak strateji belgesinde öngörülen ilerlemelerin kaydedilebilmesi için öncelikli olarak GTHB’nin istatistik kapasitesinin güçlendirilmesi, Bakanlığın taşra teşkilatında yalnızca istatistiki verilerden sorumlu uzman personel istih-dam edilmesi ve istatistik verilerin üretiminde kullanılan idari kayıtların güncel-liğinin ve güvenilirliğinin temin edilmesi gerekmektedir. GTHB ile Türkiye İstatis-tik Kurumu arasındaki mevcut işbirliğinin artarak devam etmesi gerekmektedir.

Sığır ve sığır eti ile türev mamullere uygulanan ticari sınırlamaların kaldırılması konusunda daha ileri adımların atılması AB tarafından beklenmektedir.

III. Fasıl Kapsamında Gerçekleştirilen ve Devam Eden Projeler11. Tarım ve Kırsal Kalkınma Faslı kapsamında Katılım Öncesi Mali Yardım Aracı (IPA) programlaması çerçevesinde, hâlihazırda bütçesi 70.233.418 euro olan 12 proje bulunmaktadır. Bunlardan bir kısmı tamamlanmış ve bir kısmı halen uygu-lanmakta olup, diğer bir kısmının ise uygulaması henüz başlamamıştır.

Uygulaması tamamlanan projeler

2004 yılı programlamasında yer alan ve 1,260,000 euro bütçeli “Organik Tarımın Geliştirilmesi ve Organik Tarım Alanında AB ile Mevzuat Uyumunun Sağlanması Projesi” kapsamında gerçekleştirilen faaliyetler şu şekilde sıralanabilir;

▪ Türk ve AB Organik Tarım Mevzuatı karşılaştırılarak mevzuat uyumu için tavsi-yeler oluşturulması,

▪ AB’ye organik ürün ihracatı için, üçüncü ülkeler listesine girmek üzere başvuru hazırlıkları,

▪ Türkiye Organik Tarım ve Gıda Eylem Planının hazırlanması,

▪ 5 ilde (İzmir, Düzce, Adana, Erzurum ve Kütahya) farklı ürünler için projelerin uygulanması,

▪ IPARD programının organik tarım faaliyetleri için tavsiyelerin geliştirilmesi,

▪ Organik tarım mevzuatının uygulanması için gerekli idari yapı konusunda tav-siyeler oluşturulması,

▪ GTHB personelinin organik tarım politikası konusunda eğitilmesi, eğiticiler için rehberlerin hazırlanması, bilgi ve iletişim ihtiyaçları analizi.

2004 yılı programlamasında yer alan ve 2,075,000 euro bütçeli “Avrupa Birliği Ortak Tarım Politikasının Uygulanmasına Hazırlık Projesi” kapsamında gerçekleş-tirilen faaliyetler şu şekilde sıralanabilir;

▪ İki pilot ilde LPIS’in kurulmasında esas alınacak referans parselin ve altyapı ya-tırımlarının belirlenmesi,

▪ Çiftçiler tarafından kolayca kullanılabilecek bir IACS’ın çerçevesinin oluşturul-ması,

Page 60: Sebahittin Korkmaz TSE BaşkanıDünya genelinde, geçen yıl imza atılan 205 yeni enerji projesi ara-sında güneş ve rüzgâr enerjisi projeleri ilk sırayı paylaştı. Geçen

standard ▪ haziran 201660

▪ İşleyen bir IACS’ın kurulması için yasal, kurumsal ve teknik altyapı gerekliliklerinin tanım-lanması,

▪ Sistemlerin kurulması ve işletilmesi için eylem planı ve proje önerilerinin ortaya konması.

Aynı projenin “Kırsal Kalkınma Planının Etkin Uygulanması için İdari Kapasitenin Güçlendi-rilmesi” bileşeni kapsamında ise aşağıdaki faaliyetler gerçekleştirilmiştir;

▪ IPA Kırsal Kalkınma Planının hazırlanmasından sorumlu olan Yönetim Otoritesi ile Planın uygulanmasından sorumlu IPARD Ajansının yapısının tanımlanması ve Ajansın kurulması-na yönelik Kanun Taslağının hazırlanması,

▪ Kurumsal kapasitenin oluşturulması adına düzenlenen eğitim faaliyetleri ile birlikte, GTHB’nin, ilgili diğer Bakanlıklar ve Sivil Toplum Kuruluşları personelinin IPARD Programı ve tedbirlerine yönelik temel bilgi ve becerilerinin geliştirilmesi,

▪ Gelecekte kullanılmak üzere bir “İletişim Stratejisi” hazırlanması, toplumsal farkındalığın artırılmasına yönelik kampanyalarda kullanılmak üzere bir internet sitesi kurulması,

▪ IPA Kırsal Kalkınma Planı ve plan tedbirlerinin uygulanmasına ilişkin rehberler hazırlan-ması.

2005 yılı programlamasında yer alan ve 5,199,000 euro bütçeli “Katılım Öncesi Yardım Ara-cı (IPA) Kırsal Kalkınma Ödeme Ajansının Kurulması Projesi” kapsamında; IPARD Ajansının kurulmasına ilişkin teknik destek sağlanmıştır. Merkez ve il koordinatörlüklerindeki birim-lerinin görev tanımlarının belirlenmesinden, IPARD programında yer alan her bir tedbir için başvuru formlarının oluşturulması ve personelin eğitilmesine kadar bir dizi faaliyet gerçekleştirilmiştir.

2006 yılı programlamasında yer alan ve 1,240,000 euro bütçeli “Pilot Türk Çiftlik Muhasebe Veri Ağının Kurulması Projesi” kapsamında; Türkiye’de Çiftlik Muhasebe Veri Ağının (FADN) uygulanması için gerekli mevzuat ve idari yapının çerçevesi oluşturulmuş, FADN uygulan-ması için 9 pilot ilde seçilen çiftliklerden veri toplanmış, değerlendirilmiş ve test edilmesi için Avrupa Komisyonu’na iletilmiştir.

2007 yılı programlamasında yer alan ve 1,150,150 euro bütçeli “Tarımsal İstatistik Kalitesi-nin İyileştirilmesi Projesi” kapsamında; GTHB personelinin AB metotları ile uyumlu anket tasarım ve güvenilir veri toplama konusunda eğitimi gerçekleştirilmiş, temel donanım ve yazılım tedarik edilmiş, pilot illerde (Adana, Konya) mısır ve buğdayda erken rekolte tahmi-ni konusunda yeni metodolojilerin kullanılması sağlanmıştır.

2008 yılı programlamasında yer alan ve 1,140,000 euro bütçeli “IPARD Kapsamında Çevre ve Kırsal Tedbirlerinin Uygulanmasına Hazırlık Projesi” altında; IPARD tarım-çevre tedbir-lerinin uygulanmasına yönelik olarak, Yönetim Otoritesi ve TKDK’nin kurumsal kapasitesi güçlendirilmiş, taslak tedbir fişi nihai hale getirilmiş ve Avrupa Komisyonu’na görüşe su-nulmuştur. Tarım-çevre tedbirlerinin hazırlanması ve uygulanması konusunda ilgili kurum-ların ve kamuoyunun bilinci artırılmıştır.

2009 yılı programlamasında yer alan ve 1,450,000 euro bütçeli “Pilot Çiftçi Muhasebe Veri Ağı (FADN) Projesinin Kapsamının Genişletilmesi ve Sürdürülebilirliğinin Sağlanması Projesi” kapsamında; 9 pilot ilde başlatılan FADN uygulamasının 12 bölgeyi içine alacak biçimde ge-nişletilmesi için kurumsal yapı gözden geçirilmiş, kurumsal kapasitenin geliştirilmesi için eği-tim verilmiş ve FADN uygulamalarının geliştirilmesine yönelik tanıtım çalışmaları yapılmıştır.

Page 61: Sebahittin Korkmaz TSE BaşkanıDünya genelinde, geçen yıl imza atılan 205 yeni enerji projesi ara-sında güneş ve rüzgâr enerjisi projeleri ilk sırayı paylaştı. Geçen

standard ▪ haziran 2016 61

Uygulaması devam eden projeler

2010 yılı programlamasında yer alan ve 46,200,000 euro bütçeli “Arazi Parseli Tanımlama Sisteminin Dijital-leştirilmesi Projesi” kapsamında; Türkiye’nin tamamına yönelik ham görüntünün satın alınarak orto-fotoların oluşturulması, bu verilerin kalite kontrollerinin yapıl-ması ve orto-fotolar kullanılarak oluşturulacak dijital referans parsellerden LPIS veri tabanının kurulması ön-görülmektedir.

Uygulamasına önümüzdeki dönemde başlanacak olan projeler

2011 yılı programlamasında yer alan “Entegre İdare ve Kontrol Sistemi Kapasitesinin Oluşturulması Projesi” GTHB’de Entegre İdare kontrol Sistemi’ne ilişkin idari kapasitenin geliştirilmesi öngörülmekte olup, projenin tahmin edilen bütçesi 1,484,628 euro tutarındadır.

2013 yılı programlamasında yer alan “Risk Değerlen-dirmesi, IACS Yazılımı ve Yerinde Kontroller Konusunda İdari Kapasitenin Geliştirilmesi Projesi” ile GTHB’nin bu alandaki idari kapasitenin geliştirilmesi amaçlanmak-tadır. Söz konusu projeye 6,400,000 euro bütçe tahsis edilmiştir.

2013 yılı programlamasında yer alan ve 930,000 euro bütçeli “Çapraz Uyum Kurallarının Uyumlaştırılması Projesi” ile GTHB’nin bu alandaki idari kapasitenin geliş-tirilmesi amaçlanmaktadır.

2013 yılı programlamasında yer alan “Türk Tarım Siste-minin Avrupa Yeşil Tarım Kurallarıyla Uyumlaştırılması Konusunda İdari Kapasitenin Geliştirilmesi ve Avrupa Birliği Nitrat Direktifi’nin Uygulamasının Geliştirilmesi Projesi” ile GTHB’nin bu alandaki idari kapasitenin ge-liştirilmesi amaçlanmaktadır. Projeye 1,704,640 euro tutarında fon aktarılması planlanmaktadır.

IV. SonuçYukarıdaki bilgilerden de anlaşılacağı üzere, 11 No’lu Tarım ve Kırsal Kalkınma Faslı ülkemiz için önemi yük-sek konuları içermekte ve bu konularda Türkiye’nin AB ile uyum sağlaması adına ciddi çalışmalar gerektirmek-tedir. Faslın müzakerelere açılması “Ankara Antlaşması Ek Protokolünün ayırım yapılmaksızın uygulanması” koşuluna bağlanmış olmasına rağmen, AB tarafından bu fasıl için belirlenen açılış kriterlerinden henüz yeri-ne getirilmemiş olanların karşılanması ve ülkemiz tarım ve kırsal kalkınma politikalarının AB ile yakınsanmasına ilişkin teknik çalışmalar sürdürülmektedir. Bu bağlam-da, Avrupa Birliği Bakanlığı olarak, mevzuatta tanımla-nan görev ve sorumluluklarımız çerçevesinde fasıl kap-samında yürütülen çalışmaların koordinasyonunu ve takibini sürdürmekteyiz. Bunun yanı sıra Bakanlığımız, GTHB bünyesinde yürütülen AB ile uyum çalışmaları kapsamında mevzuat ve strateji belgelerinin hazırlıkla-rına yönelik gerekli teknik desteği sağlamaktadır. Önü-müzdeki dönemde, bu yöndeki çalışmalarımız, bugüne kadar olduğu gibi GTHB ve ilgili diğer kamu kurum ve kuruluşları ile işbirliği içerisinde devam edecektir.■

Page 62: Sebahittin Korkmaz TSE BaşkanıDünya genelinde, geçen yıl imza atılan 205 yeni enerji projesi ara-sında güneş ve rüzgâr enerjisi projeleri ilk sırayı paylaştı. Geçen

standard ▪ haziran 201662

Hamiguitan

Nihal Ege ►Dünya Mirası Gezginleri Derneği

Page 63: Sebahittin Korkmaz TSE BaşkanıDünya genelinde, geçen yıl imza atılan 205 yeni enerji projesi ara-sında güneş ve rüzgâr enerjisi projeleri ilk sırayı paylaştı. Geçen

standard ▪ haziran 2016 63

Sevgili Dostlar,

Bu kez bir maç anlatır gibi başladım yazıma. Gerçekte size anlatacağım bir maç değil elbette ama maça benzer bir öykü. Bir tarafta donanımı yetersiz, olanakları kısıtlı ama inançlı mahalle takımı ve onun inatçı koçu, diğer taraf-ta parası bol, malzemesi kaliteli, hırslı profesyoneller takımı. Ayrıca hakemi de onlar seçtiriyor gibi. Taraftara gelince ağırlık mahalle takımından yana sanki. Mahalle takımının arkasında kenetlenmiş taraftar sağlam ama karşı takımın göz kamaştıran olanaklarından biraz şaşkın. Maç kıran kırana geçe-cek gibi. Çünkü zengin takımının galibiyet primi pek yüksek. Ayrıca tekme, hile, şike üçlüsü de ara ara takıma dahil olabilir sanki. Durum böyle iken, biz biraz daha gerilere doğru gidelim. Zengin takımın geçmişi malum. Güçlü bağlantılar, zengin babalar, her türlü olanak ve profesyonel bir çalıştırıcı. Mahalle takımının öyküsü ise, inatçı koçunun gençlik yıllarından başlıyor. Maç da öykünün geçtiği yerde yapılıyor zaten. Filipinlerin Mindanao ada-sında ve Oriantal Davao bölgesinin San İsidro kasabasında.

İşin diğer bir ilginç yanı, öykünün kahramanı, inançlı ve inatçı koçumuz bir kadın. San İsidrolu bir delikanlıya gönlünü kaptırmış, onunla evlenmiş ve beş gün sonra büyük şehirden bu kasabaya gelin gelmiş. Delikanlının belediye başkanı olan babası, kasabada sevilen biriymiş. Asıl adı Justina olan ama dostlarının kısaca Tina diye çağırdığı gelin hanım, doğayı ve de-nizi çok seviyormuş. Bulduğu her fırsatta deniz kenarında yürüyüşler yapar, gördüğü, beğendiği dal parçası, deniz kabuğu ne bulursa toplarmış. Onlar-da gizli güzellikler keşfeder, evinin dekorasyonunda kullanırmış. Hatta eşi onun bu merakına hayret eder ve çoğu kişinin çöp olarak gördüğü şeyleri kullanışlı ve benzersiz birer eşyaya dönüştürdüğünü gururla çevresindeki-lere anlatırmış.

Tina’nın gelin gelip pek sevdiği San İsidro toprakları, 1637 metre yüksek-liğe kadar uzanan Hamiguitan Dağı’nın eteklerine kurulmuş bir kasaba. Hamiguitan ise Filipinlerin Mindonao adasında Oriantal Davao bölgesin-de, üzerinde yaşayanlardan başka kimsenin de pek ilgilenmediği bir dağ. Dağda yaşayan kabileler, ormanda yetişen bitkiler, meyveler ve avcılıkla geçiniyorlarmış. Hatta Tina’nın kayınvalidesi de bu dağ kabilelerinden Mandalyan etnik grubundan gelmeymiş. San İsidrolular da avlanmak için dağa çıkar, birkaç gün sonra avları ile birlikte geri dönerlermiş. Yaşam böy-le sürerken, günlerden bir pazar günü ayin sonrası, Tina’nın yanına Man-dalyan kabilesinden Vidayan diliyle konuşan, kayınvalidesinin akrabası yaşlı bir adam yaklaşmış. Tina’ya, “Sen denizin gizemlerini biliyor ve sevi-yorsun, dağdaki gizemli denizi de görmelisin” demiş. Tina, dağı biliyormuş ama orada bir deniz olduğundan haberi yokmuş. Zaman birbirine benzer günlerle akıp geçerken, her pazar ayininden sonra yaşlı adam Tina’ya yak-laşıp, dağdaki gizemli denizden söz eder olmuş. Tinagundada diyormuş adına, yani Saklı Okyanus: “Hani denizde gel-git oluyor ya, dağdaki deniz-de de gel-git oluyor” demiş bir seferinde. “Hani denizde mercanlar, deniz kabukluları var ya, dağdaki gizemli denizde de var. Görmelisin!” demiş bir başka seferinde. “Belediye Başkanı olan kayınpederine söylemelisin, adam göndersin” diyormuş her seferinde. Tina kayınpederine ne zaman dağdan

25 Haziran 2014 tarihinde

UNESCO’nun yıllık toplantısı

Doha’da yapılmıştı. Toplantı sonunda

Hamiguitan, oy birliği ile

Hamiguitan Range Wildlife Sanctuary

adı ile UNESCO tarafından Dünya

Mirası Listesine ve koruma altına

alınmış.

Page 64: Sebahittin Korkmaz TSE BaşkanıDünya genelinde, geçen yıl imza atılan 205 yeni enerji projesi ara-sında güneş ve rüzgâr enerjisi projeleri ilk sırayı paylaştı. Geçen

standard ▪ haziran 201664

ve saklı denizden söz etse, “Şu anda çok işim var, dağ önceliklerimden biri değil” veya buna benzer bir ce-vap alıyormuş. Yaşlı adam da bıkmadan her pazar Tina ile Saklı Okyanusun sohbetini yapıyor, onu dağa davet ediyormuş. Tina’nın evliliğinden önce başlayıp toplam 14 yıl süren belediye başkanlığı bitmiş kayınpederi-nin. Kayınvalidesi de bir dönem belediye başkanlığı yapmış ve sıra eşine gelmiş. Eşinin belediye başkan-lığı döneminde de Tina, Hamiguitan için ısrarlarını sürdürmüş. Ama eşi de babası gibi çok meşgulmüş ve bir türlü dağ ile ilgilenmeye sıra gelmiyormuş. Tina her gün yatak odasından dağı seyreder olmuş. Ama bu arada yaşam devam ediyormuş tabi. Tina mutlu bir eşmiş, mutlu bir anne olmuş. Hem de dört kez. Üç kızı bir oğlu olmuş. Büyümeye başlamışlar, okula gitmiş-ler. Yaşlı adamsa Tina’ya, “Dağı yazmalısın, insanlar öğ-renmeli, ilgilenmeli” demeye başlamış. Çünkü Tina’nın günlük bir gazeteye zaman zaman yazılar yazdığını bi-liyormuş. Ama Tina yazı yazamamış, aylar yıllar birbiri-ni kovalamış. Bu durum 1992 yılına yani Tina, San İsid-ro Belediye Başkanı oluncaya kadar sürmüş. Belediye Başkanlığının ilk ayında Tina, 15 kişilik bir ekip kurmuş

ve Hamiguitan’a göndermiş. Dağa gidenler uzun süre aşağı inememişler. Çünkü yaşlı adamın söylediği deni-zi bulmuşlar ve daha pek çok şey görmüşler.

Saklı, gizemli deniz aslında bir gölmüş dağın yüksekle-rinde, hem de 5 hektar büyüklüğünde. Ama bildiğimiz göllere benzemiyormuş. Bir kere suyu tuzlu imiş. Sonra yaşlı adamın dediği gibi aşağıda denizde gel-git olur-ken dağdaki denizde de gel-git oluyormuş. Mercan ka-yalıkları da varmış. Kelebekler, böcek yiyen bitkiler cins cins, eğrelti otları, yabani orkideler en güzelinden. Da-ğın eteklerinden itibaren zirvesine kadar beş ayrı cins orman varmış, Bu ormanlar yüksekliğe göre kat kat sı-ralanmışlar. 75 metreden 1637 metreye kadar yükselen bu orman cinslerinin bilimsel adları şöyle imiş sırasıyla. Dipterocarp Forest, Bushland makilik alanları, Monta-ne Forest, Mossy Forest ve en yüksekteki orman Mossy Pygmy Forest yani pigme ormanmış. Pigme orman ala-nı 2000 hektar kadarmış.

Dağı inceleyip geri gelenler hayretler içinde imişler, dağdaki canlıların farklılığından, çeşitliliğinden. O ta-rihlerde dağ ile ilgilenen birkaç bilim adamı da var-

Page 65: Sebahittin Korkmaz TSE BaşkanıDünya genelinde, geçen yıl imza atılan 205 yeni enerji projesi ara-sında güneş ve rüzgâr enerjisi projeleri ilk sırayı paylaştı. Geçen

standard ▪ haziran 2016 65

mış. Bunlardan biri dağdaki biyolojik çeşitliliği sayılara dökmüş. Örneğin bir türü endemik yani sadece buraya özgü olan tam 242 tür kelebek saymış. Endemik olan kelebek türü ormanda bulunan sadece bir tür ağaç üzerinde toplanıyormuş. Böcek kapan (Pitcher Plant) bitkilerin dünyada bilinen 11 türü de Hamiguitan’da varmış. Hatta hiçbir yerde bugüne kadar rastlanmamış olan bir türünü daha bulmuş burada ve ona Justina’nın adını vermiş. Çok özel yemyeşil bir yılan da varmış sa-dece buraya özgü olan. Sadece buraya özgü, su bitki ve hayvanları da evrimleşmiş Hamiguitan’da. İkonik Filipin Kartalının, Filipin Cockatoo denilen güzel bir kuşun, Tarsier adındaki Dünyanın en küçük primatının da ya-şam alanı olmuş Hamiguitan aynı zamanda. Sabrina Lu-cas adlı devetabanı türünden bir bitki, kırmızı damarlı eğrelti otları, Leydi Slipper (Bayan Terliği) isimli orkide-ye benzeyen harikulade bir böcekkapan bu güzel dağı yurt tutmuş, pek çok özgün canlı türü gibi.

Hamiguitan’ın özgün canlılar dünyası ve güzellikleri karşısında heyecanlanan Tina, ormanları ve canlıları korumak için ekipler görevlendirmiş. Diğer taraftan da başka neler yapabileceğini araştırmaya başlamış.

Tina bu işlerle haşır neşirken, San İsidro’yu ayağa kaldı-ran bir olay olmuş. Bir helikopter ilkokulun bahçesine büyük bir gürültü ile ve ortalığı toza dumana katarak inivermiş. Çünkü ağaçlık San İsidro’da sadece ilkokulun bahçesi bir helikopterin inmesine uygunmuş. Ancak San İsidro’nun afacanları o güne kadar hiç helikopter görmemişler. Büyük bir panik yaşanmış, çocuklar okul-dan kaçmışlar, veliler telaşlanmışlar.

Gelenler, takım elbiseli kravatlı madencilermiş me-ğer. Tina’yı ziyaret etmişler ve Hamiguitan hakkında Tina’nın hiç bilmediği başka şeyler anlatmışlar. Hami-guitan’ın toprak üstü kadar toprak altı da şaşırtıcı imiş. Nikel, bakır, magnezyum, kobalt, kromit başta olmak üzere pek çok maden bulunmakta imiş. Toplam maden rezervinin 300 milyon ton olduğunu tahmin ediyor ve bunları çıkartmak istiyorlarmış. Filipinler’de bu iş için yerel yönetimin izni gerekliymiş. Tina’dan bu izni ver-mesini istemeye gelmişler. Tina duyduklarından şaşkın dağın kazılmasına izin veremeyeceğini söylemiş. Takım elbiseli, kravatlı madenciler helikopterlerine binip git-mişler.

1992-1994 yılları arası Tina, bilim insanları, Tina’nın ko-ruma ekipleri, San İsidrolular ve Hamiguitan mutlu me-sut bir birlikteliği yaşama fırsatı bulurlar. Böyle değerli

bir dağa sahip olmaktan mutlu ve gururludur konu ile yakından uzaktan ilgili herkes.

1994 yılında, Tina’nın deyişi ile Dünyanın ikinci büyük maden şirketler grubunun adamları, siyah takım elbi-seli ve kravatlı madenciler gelirler San İsidro’ya. Tina’yı biraz araştırmış olmalılar ki, maden izni karşılığında çok sevdiği San İsidro’yu kalkındırmayı, okullar, evler, yollar, hastane, sosyal tesisler yapmayı önermişler. Hatta San İsidro’ya McDonalds getirmeyi teklif etmişler. İnançlı ve inatçı Tina “HAYIR” demiş en kocamanından.

Ertesi yıl gelenler yanlarında ağzı iyi laf yapan Filipinli bir avukat da getirmişler. Toplum, sosyal, halk kavram-larını atlayıp Tina’yı hedef almışlar bu kez. Maden şirke-tine ortak olup kârdan pay almasını teklif etmişler izin karşılığı. “Seni milyoner yapalım demişler”, Tina gülmüş “Ben zaten milyonerim” demiş.

Bir süre gelen giden olmamış. Tina’nın belediye başkanlı-ğının süresi dolmuş. Şehir meclisi üyeliği görevini üstlen-miş. Bu arada San İsidro’nun başka bir belediye başkanı olmuş. Ama Tina’nın gözü kulağı San İsidro ve Hamigui-tan’da imiş. Belediye başkanlığı bir kez daha el değiştir-diğinde, takım elbiseli, kravatlıların geliş gidişleri artmış San İsidro’ya. Tina, seçim döneminde kolları sıvamış ve tekrar San İsidro Belediye Başkanı olmuş. O tarihte, ço-cukları evli, önemli görevlerde olan 70 yaşında bir anne ve büyükanne imiş. Başkan olur olmaz üst düzey devlet yetkilileri ile görüşmüş ve çalışmalara başlamış. Ondan sonraki birkaç yıl yoğun bir çaba ile geçmiş. Hamigui-tan’ın dosyası hazırlanarak UNESCO’ya gönderilmiş.

Page 66: Sebahittin Korkmaz TSE BaşkanıDünya genelinde, geçen yıl imza atılan 205 yeni enerji projesi ara-sında güneş ve rüzgâr enerjisi projeleri ilk sırayı paylaştı. Geçen

standard ▪ haziran 201666

25 Haziran 2014 tarihinde UNESCO’nun yıllık toplantısı Doha’da yapılmıştı. Toplantıya Tina ve ekibi heyecanla katılmışlar, tüm sevgileriyle Hamiguitan’ı ve önemini dile getirmişlerdi. Toplantı sonunda Hamiguitan, oy birliği ile Hamiguitan Range Wildlife Sanctuary adı ile UNESCO ta-rafından Dünya Mirası Listesine ve koruma altına alınmış. Dosyasının hazırlanması ve UNESCO listesine alınması süreci, zamana ve uluslararası üstün güçlere karşı verilen amansız bir mücadele olmuş bir bakıma.

Uğrunda bunca çaba harcanıp, ter dökülen, belki sayı-sız uykusuz geceler geçirilen güzeller güzeli Hamigui-tan, birlikte yaşadığı kabileler ve kendisini tanıyıp seven birkaç bilim adamı ile kendi gizemli dünyasında sessiz sedasız yaşayıp gidiyormuş o güne kadar. O tarihi gün, sayısı 193 olan Dünya devletlerinin 191’inin dahil olduğu UNESCO Dünya Mirasları Birliğinin kanatları altına aldığı, Dünyaya ait eşsiz bir değer olarak onur listesine dahil ol-muş. Hamiguitan’ın Dünya Mirası Sertifikasını da Dünya Miraslarının korunması konusunda haklı bir ün kazanmış olan UNESCO Genel Direktörü İrina Bucova imzalamış.

İster savaş deyin adına bu mücadelenin, isterseniz maç olsun, bu öyküde uğrunda mücadele verilen, jeolojik tarihi, eşsiz canlıları, sahip olduğu değerler ve yaşamı paylaştığı kabileleri ile birlikte Hamiguitan Dağı’dır.

Diğer tarafta öykünün kahramanları, Mandalyan kabi-lesinin duyarlı ve sabırlı yaşlısı, inançlı ve inatçı beledi-

ye başkanımız Justina Yu kısaca Tina, Tina’nın ekibinde onunla aynı heyecanı paylaşan takım arkadaşları, Ma-halle Takımının vefalı taraftarları, San İsidrolular. Şükür-ler olsun ki alışılmışın tersine bu kez kaybeden Zengin Profesyoneller Takımı olmuştu.

Başarının doyurucu mutluluğu, kutlamalar, tebrikler hepsi yaşanmış doya doya. Ama Tina biliyormuş, çok çalışılması gereken başka bir zaman dilimine girildiğini San İsidro tarihinde. Şimdi turistler gelecekmiş Dünya-nın dört bir yanından. Üç beş yabancı dışında turist ne-dir, ne yer, ne içer, nerede yatar pek bilmezmiş San İsid-rolular. Bazı açıkgözler hemen otel yapmaya sıvanmışlar 5 kat 10 kat. Tina, “Olmaz” demiş. Biz pansiyonculuk yapacağız. Odaların nasıl olması gerektiğini belirlemiş. 56 aileye evlerine birer oda ilave etmeleri için gereken bilgileri verdirmiş. Para yardımı da yapılmış. San İsid-ro, 56 odalı bir pansiyonlar kasabası olmuş. Zaten çok geçmeden başta Japonlar olmak üzere turistlerimiz de gelmeye başlamışlar. Dünyanın dört bir yanındaki üniversitelerin ilgili kürsülerinden bilim adamlarının ilgileri çoğalmış Hamiguitan’a. Bir taraftan hızla dağda düzenlemeler yapılıyormuş. Ziyaretçilerin doğaya za-rar vermeden ve kendileri de zarar görmeden bitkileri, hayvanları görebilecekleri, dağın doğası hakkında fikir sahibi olabilecekleri yürüyüş yolları yapılıyor, profesyo-nel ekiplerin yardım ve yol gösterilerinin ışığı altında güvenlik ve koruma sistemleri kuruluyormuş. Modern bir müze de gerekli tabi. Çocukların, öğrencilerin, yetiş-kinlerin, yaşlı ve engellilerin bilgilenip eğlenebileceği, benzersiz dağ havasında yemek yiyebilecekleri hatta Hamiguitan’ı yanlarında götürmek üzere, anı eşyaları satın alabilecekleri alışveriş noktaları. Her şey düşünül-müş planlanmış. Avrupalı bazı ülkelerin para ve bilgi katkıları ile Hamiguitan’ın güzel yamaçlarından birine müze kompleksi kurulmuş. Hatta gelip araştırmalar ya-pacak bilim insanları için yurt ve kamp alanları bile unu-tulmamış. Çevre düzenlemesinde bazı endemik bitkiler kullanılmış. Pitcher Plantları, kırmızı damarlı eğreltileri, rengârenk orkidelerin arasında görmek mümkün. Dün-ya Mirası Amblemli tabelalar, bilgilendirme tabelaları, işaretler tamamlanmış.

2015 yılında Hamiguitan’ı ziyaret eden eşim Atila Ege, San İsidro Belediye Başkanı sevgili Tina ile tanıştığında, Hamiguitan Müzesinin inşaatının devam ettiği bilgisini almış. Bu kez 2016 yılı Haziran ayının ilk haftasında bir-likte ziyaret ettiğimizde müzeyi tamamlanmış, ziyaret-çilerini bekler bulduk.

Page 67: Sebahittin Korkmaz TSE BaşkanıDünya genelinde, geçen yıl imza atılan 205 yeni enerji projesi ara-sında güneş ve rüzgâr enerjisi projeleri ilk sırayı paylaştı. Geçen

standard ▪ haziran 2016 67

Ziyaretçiler gruplar halinde gelmeye başlayınca konaklama sisteminin ye-tersiz kaldığını gören Tina, San İsidro Kültür Merkezinin yapımına başlamış. Bizi gezdirdiği, bazı bölümleri tamamlanmış olan Kültür Merkezinde, halkın da çeşitli aktiviteler için kullanabildiği bir salon, lokal yiyeceklerin ve el sa-natlarının satıldığı stantlar bölümü, 20 odalı tek katlı bir konaklama tesisi, etnik gösteriler ve festivallerin yapılacağı açık alanlar bulunmakta.

Tina bu çalışmaları yaparken San İsidro’nun isimsiz kahramanları olarak iki yakın çalışanı, gece gündüz yanında bulunuyor. Güler yüzlü Anton Lopez turizm etkinliklerinden sorumlu, bir çocuk annesi Mary Jane Yap tatlı te-bessümü, tükenmez gibi görünen enerjisi ile Tina’nın ilgilendiği her şeyden sorumlu sanki. Ve elbette ki onların altında çok elemanlı ekipler çalışmakta.

Yetmişli yaşların ortalarındaki Tina, şık giysileri, gülen yüzü ile her yerde ve her konuya el atmış durmadan çalışıyor. San İsidro kadınlarının inanılmaz güzellikte desenlerle Pandan bitkisinin yaprak liflerinden ördüğü yerel eş-yaları, modern şehir insanlarının kullanabileceği şık çanta, sandalet, table mate, biblo, yapma çiçek vb. gibi sanat eserlerine dönüştürüp, kurulan koo-peratif aracılığı ile satılmalarını sağlamış. Kooperatifin satış standını gezdik. Kooperatifin başkanı çok güzel bir çantayı bana hediye etti. Bazı el emeği göz nuru eserleri de biz satın aldık.

Tüm uzak doğuda yetişen ama anavatanının Mindanao adası olduğu bili-nen ve yörede çok üretilen lezzetli ama bize kokusu kötü gelen, ünlü meyve Duryan ve ondan üretilen ürünlerin tanıtımı ve satışı da Tina’nın planlarında sıraya girmiş durumda. Filipinlerde çok yetişen şeker kamışından elde edi-len lokal Rom’a ürün olarak öncelik vermiyor. San İsidro erkeklerini Romdan uzak tutmaya çalışıyor olabilir diye yorumladık bunu.

Tina çok akıllı bir yönetici. Ulaşım ve iletişim teknolojileri geliştikçe ve Dün-ya küçüldükçe tüm ülkelerde global olarak tanıtımı yapılan yiyeceklerin tü-ketildiğini, lokal lezzetlerin zaman içinde kaybolma tehlikesi ile karşı karşıya kaldığını anlatıyor bize gezimiz sırasında. Bu nedenle ev kadınlarına lokal yiyecekleri nasıl pişirip, nasıl sunmaları gerektiği konusunda workshoplar düzenletiyor. Bu etkinliklerden biri, bizim orada bulunduğumuz günlerden birine denk geldi, biz de katıldık bu güzel etkinliğe.

Harika kekler, tatlılar pişiriyorlar. Bizi büyük bir içtenlik ve mutlulukla karşı-ladılar. İkramda ve pişirdiklerini tattırmada yarıştılar.

Gezimizin bu bölümü sonuna geldiğinde, Tina ile vedalaşmak güç geldi bize. Çok özel olan öyküsünü yazmak ve olabildiğince çok insana duyur-mak istediğimi söyledim. Memnuniyetle karşıladı. Türkiye’ye, evimize davet ettim, kendisini ağırlamaktan onur duyacağımızı belirttim. Geleceğine söz verdi. Yaşamıma ilk kez yaşayan bir efsane giriyordu. Çok şanslı olduğumu düşünerek Hamiguitan’a ve San İsidrolu dostlarıma veda ettim.

Kim bilir Dünyanın neresinde ve nasıl bir öyküde buluşabileceğiz tekrar siz-lerle?

Tekrar buluşuncaya kadar hoşçakalın sevgili Dostlar.■

İkonik Filipin Kartalının, Filipin Cockatoo denilen güzel bir kuşun, Tarsier adındaki

Dünyanın en küçük primatının

da yaşam alanı olmuş Hamiguitan

aynı zamanda. Sabrina Lucas

adlı devetabanı türünden bir bitki,

kırmızı damarlı eğrelti otları, Leydi

Slipper (Bayan Terliği) isimli

orkideye benzeyen harikulade bir böcekkapan bu güzel dağı yurt

tutmuş, pek çok özgün canlı türü

gibi.

Page 68: Sebahittin Korkmaz TSE BaşkanıDünya genelinde, geçen yıl imza atılan 205 yeni enerji projesi ara-sında güneş ve rüzgâr enerjisi projeleri ilk sırayı paylaştı. Geçen

standard ▪ haziran 201668

Coğrafi İşaretleme nedir? Ülkemizde bu uygulama ne zaman başladı?Belirli bir bölgeden kaynaklanan bir ürünün, sadece o bölgede bulunabilecek karakteristik özellikler taşıdığını ifade eden ad ve işaretlere coğrafi işaret denir. Coğrafi işaretler menşe adı ve mahreç işareti olmak üzere ikiye ayrılır.

Belirli bir bölgeden kaynaklanan ve bu bölgeye ait karakteristik özellikler taşıyan ürünün, söz konusu karakteristik özellikleri veren tüm aşa-maları o bölgede gerçekleşmek zorunda ise, bu durumda bulunan coğrafi işaretlere “menşe adı” denir. Menşe adına örnek olarak “Giresun Tombul Fındığı” verilebilir.

Ürüne karakteristik özellikler veren aşama-lardan en az biri söz konusu bölgede gerçek-leşmek kaydıyla, başka yerlerde üretim yapıl-dığında da aynı karakteristik özellikler elde edilebiliyorsa, bu durumdaki coğrafi işaretlere ise “mahreç işareti” denir. Mahreç işaretine ör-nek olarak “Antakya Künefesi” verilebilir.

Ürünlerin öz adı olmuş, yani jenerik hale gelmiş adlar ve işaretler coğrafi işaret olarak tescil edi-lemezler. Ürünün gerçek kaynağı konusunda halkı yanıltabilecek olan bitki türleri, hayvan soyları veya benzeri adların, kamu düzeni ve genel ahlaka aykırı işaretlerin de tescili müm-kün değildir.

Coğrafi İşaret uygulaması 24 Haziran 1995 ta-rihinde yürürlüğe giren Coğrafi İşaretlerin Ko-runması Hakkındaki Kanun Hükmünde Karar-name ile başlamıştır.

© oğrafi İşaretler

Page 69: Sebahittin Korkmaz TSE BaşkanıDünya genelinde, geçen yıl imza atılan 205 yeni enerji projesi ara-sında güneş ve rüzgâr enerjisi projeleri ilk sırayı paylaştı. Geçen

standard ▪ haziran 2016 69

Coğrafi İşaret tescili nasıl alınır?Coğrafi işaret tescil başvurusu yapma hakkına sahip olanlar; tescile konu ürünün üreticisi olan gerçek veya tüzel kişiler, tüketici dernekleri, konu ve coğrafi yöre ile ilgili kamu kuruluşlarıdır. Bu noktada bu kişilere yöresel değerlerin korunması anlamında önemli bir sorumluluk düşüyor.

Yapılan başvurular, başvuru kriterlerine uygunluk açısından değerlendirmeye alınır. Tescil için uy-gun kriterleri taşımayan başvurular reddedilir. Ayrıca başvuru sırasında verilmesi zorunlu bulunan bilgi ve belgeleri içermeyen başvurulardan, 3 ay içinde eksikliklerini tamamlamaları istenir. Bu süre içinde tamamlanmayan eksiklikler olursa başvuru reddedilir.

Coğrafi işaret korumasının, yani tescilin temel amacı; belirli bir coğrafyadan kaynaklanarak belirgin nitelikleriyle ün kazanmış ürünlerin “gerçek üreticileri” adına kayıt altına alınmasıdır. Coğrafi işaretler yöresel değerlerin koruma altına alınması, bölgesel ya da ulusal kalkınmanın desteklenmesi, ürünlerin niteliklerini kaybetmeden sürdürülebilirliğinin sağlanması, ürünlerin tanıtımının yapılması, ürünün beraberinde getirdiği şöhretten üreticilerinin ekonomik anlam-da faydalanması, tüketici bazında beklenen ve istenen kalitenin garanti edilmesi açısından önem taşıyor.

Başvuruların değerlendirilmesinde özel olarak dikkate alınan iki husus vardır. Bunlardan ilki, tes-cile konu ürünün “ayırt edici” niteliğinin olup olmadığıdır. Diğer bir deyişle, aynı ürünün başka coğrafi bölgelerde üretilen ürünlerden bir farkı var mı, varsa bu farkını bölgenin iklim ve toprak gibi doğal ve ayrıca beşeri unsurlarından mı alıyor sorularının, özellikle bilimsel açıdan ispatlana-bilir olması önemlidir. İkinci husus ise, tescile konu ürünün “ayırt edici” özellik taşıyıp taşımadığını gerek tüm üretim aşamalarında, gerekse üretimden sonra denetleyebilecek tarafsız bir kontrol mekanizmasının bulunup bulunmadığıdır.

Coğrafi İşaretleme neden önemli?Ülkemizde sınai mülkiyet haklarının tescil işlemlerini yürüten kamu kuruluşu olarak Türk Patent Enstitüsü, yöresel ve geleneksel ürünlerimizin korunması ve hak ettikleri değerleri elde etmesi açısından önem taşıyan ve bir markalama çeşidi olan coğrafi işaret tescilinde de yetkili olan tek kamu kuruluşudur.

Coğrafi işaretler üretildiği bölge açısından, yöresel ürünlerimizin kimlik belgesi olarak görü-lebilir. Coğrafi işaret tesciliyle, coğrafi ürünlerin “gerçek üreticileri” tarafından kullanımına izin verilmektedir.

Tüketiciler açısından ise coğrafi işaret korumasının, yöresel ürünlerle ilgili gerekli standartların ve dolayısıyla beklenen kalitenin sağlanması ve bu kalitenin sürdürülebilirliğinin garanti altına alınması işlevi bulunmaktadır.

Yani coğrafi işaretin, üreticiye bakan bir yönü olduğu gibi, tüketiciyi de son derece yakından ilgilendiren bir boyutu var. O bakımdan üreticilerin olduğu kadar tüketicilerin, yani geniş halk kitlelerinin de coğrafi işaretler konusunda bilinçlendirilmesi çok büyük önem arz ediyor.

Coğrafi işaretler yerel manada kaynaklandıkları yörelerin, ulusal manada ülkelerin markalaş-masında ve ekonomik değer ifade eden katma değer yaratılmasında oldukça etkili olabilirler.

Türk Patent Enstitüsü, işlemleri devam eden başvurularla ilgili gerekli desteği sağladığı gibi uluslararası tescil konusunda da başvuru sahiplerine her türlü teknik desteği sağlamaya çalış-maktadır.

Page 70: Sebahittin Korkmaz TSE BaşkanıDünya genelinde, geçen yıl imza atılan 205 yeni enerji projesi ara-sında güneş ve rüzgâr enerjisi projeleri ilk sırayı paylaştı. Geçen

standard ▪ haziran 201670

Coğrafi İşaret tescilinin sağladığı haklar nelerdir?Coğrafi işaret tescili ile elde edilen hak marka tescilindeki gibi bir tekel hakkı, tek bir kişiye ait olan bir hak değildir. Burada söz konusu olan, belirli bir coğrafi alandaki toprak, hava, su ve beşeri unsurlarla birlikte şekillenen ve “ayırt edici özellik” kazanan “anonim” özelliklerin korunmasını sağlayan “anonim hak”tır. Coğrafi işaret, ürünün gelenek-sel özelliklerinin korunarak gelecek nesillere aktarılma-sına önemli ölçüde katkı sağlar. Tekelci hak yaratmayan tescil, aynı coğrafi işaret için birden fazla kişinin başvur-masını da anlamsız kılıyor. Ayrıca bu durum yasal açıdan da mümkün değildir. İsteyen her üretici, tescil ile kayıt altına alınan özelliklere bağlı kalarak ve üretimini, yine tescilde belirtilen denetim sistemine tabi tutarak, tescilli coğrafi işaretin kullanım hakkına sahiptir.

Bu sistem yurt dışında var mı?Coğrafi işaretleme, diğer ülkelerde de ülkesellik ilkesi doğrultusunda ulusal mevzuatlar çerçevesinde uygula-nan bir sınai mülkiyet korumasıdır.

AB nezdinde coğrafi işaret koruması elde etmek isteyen-lerin öncelikle Türk Patent Enstitüsü’ne başvuruda bulun-maları gerekir. Ancak ulusal tescil ile sonuçlanan ürünler için, Enstitüden sağlanacak, ürünün ulusal tescilini göste-ren belge ile AB Komisyonu'na başvuruda bulunulabilir.

Coğrafi işaretlemede ülkemizde mevcut durum nedir?Ülkemizde mevcut durumda 188 adet tescilli coğrafi işa-ret bulunuyor. Bu sayı her geçen gün artıyor. Benzer şekil-de 244 civarında coğrafi işaret başvurusuyla ilgili işlemler devam ediyor.

Tescilli coğrafi işaretlere örnekler: GEMLİK ZEYTİNİ, KA-LECİK KARASI ÜZÜMÜ, OLTU TAŞI, RİZE BEZİ (FERETİKO), ANTEP FISTIĞI, DEVREK BASTONU, DENİZLİ LEBLEBİSİ vb.

AB nezdinde tescilli coğrafi işaretlerimiz ‘Antep Baklavası’ ve Aydın İnciri’dir.

AB nezdinde incelemesi süren başvurularımız, Aydın Kes-tanesi, İnegöl Köfte, Malatya Kayısısı, Afyon Sucuğu, Af-yon Pastırması’dır.■

Page 71: Sebahittin Korkmaz TSE BaşkanıDünya genelinde, geçen yıl imza atılan 205 yeni enerji projesi ara-sında güneş ve rüzgâr enerjisi projeleri ilk sırayı paylaştı. Geçen

standard ▪ haziran 2016 71

Page 72: Sebahittin Korkmaz TSE BaşkanıDünya genelinde, geçen yıl imza atılan 205 yeni enerji projesi ara-sında güneş ve rüzgâr enerjisi projeleri ilk sırayı paylaştı. Geçen

standard ▪ haziran 201672

İSG Alet ÇantasıTaş UstalığıMermer ve muhtelif iş dallarında çalışan taş ustalarının maruz kaldığı çok sayıda risk unsuru bulunmaktadır. Bu yazıda, başlıca üç tanesini göz önünde bulundurarak hem çalışanlara hem de işverenlere bazı tavsiyelerde bulunacağım. Bu maddeler “Solunabilir Tozlar”, “El-Kol Titreşimi” ve “Ses” olarak sıralanabilir.

Dağhan Ekmekcioğlu► A Sınıfı İş Güvenliği Uzmanı

Page 73: Sebahittin Korkmaz TSE BaşkanıDünya genelinde, geçen yıl imza atılan 205 yeni enerji projesi ara-sında güneş ve rüzgâr enerjisi projeleri ilk sırayı paylaştı. Geçen

standard ▪ haziran 2016 73

Solunabilir TozlarTaş kesimiyle uğraşan kişiler, solunabilir ve kristal yapıda silika maddesi sebe-biyle ciddi hastalıklara yakalanabilirler. Bu hastalıklar arasında silikosis, akciğer kanseri ve kronik akciğer hastalıkları sayılabilir. Ne kadar toza maruz kalındığı birkaç faktöre dayalıdır:

▪ Hangi tipte taş ile çalıştığınıza (hem doğal taş, hem de yapay taş ayrı hastalık-lara yol açabilir),

▪ Kesmek için hangi tipte malzeme kullandığınıza (elektrikle çalışan testere veya tamamen kas gücüyle çalışan bir malzeme farklı sonuçlar doğurabilir),

▪ Cihazla ne kadar uzun süreli çalışma yaptığınıza,

▪ Ne kadar etkili bir vantilasyon sistemi kullandığınıza (lokal egzos sistemi),

▪ Ne kadar etkili bir maske kullandığınıza (toz maskesi)

Ülkemizde de en sık kullanılan kireçtaşı ve mermer silika maddesi içerir. Genel-likle kireçtaşında kristal yapıdaki silika maddesi toplamın %2’sinden az olsa da, mermerde %5 ve %30 arasındadır. Kristal yapıda silika içeren bir taş kesime girdi-ğinde solunabilir nitelikte kristal yapıda silika ortam havasına karışır. Bu madde solunduğu zaman oldukça tehlikelidir, dolayısıyla havaya karışması konusunda mutlaka sınırlayıcı önlemler alınmalıdır.

Page 74: Sebahittin Korkmaz TSE BaşkanıDünya genelinde, geçen yıl imza atılan 205 yeni enerji projesi ara-sında güneş ve rüzgâr enerjisi projeleri ilk sırayı paylaştı. Geçen

standard ▪ haziran 201674

El-Kol TitreşimiEl ve Kol Titreşim Sendromu ve titreşimden kaynaklı Karpal Tünel Sendromu isimli hastalıklar oldukça acı vericidir ve kişinin nesneleri kavrama ve tutmalarını zorlaştırdığı ve engellediği gibi, kan dolaşımı-nı da olumsuz yönde etkilerler.

Eğer kullanılan cihazlardan ötürü sürekli bir maruziyet varsa bu send-romlara yakalanma olasılığı ciddi şekilde artarken, kısa süreli ve de-vamsız çalışmalarda bu olasılık daha düşüktür.

Çoğu taş ustası, çalışma esnasında geniş bir çeşit skalasında el aleti kullanırlar. Bu kişiler bu sendromlara yakalanma konusunda oldukça açık risk altındadır. Örneğin, taş kesme ve parlatma amaçlı kullanı-lan kesici aletler, çekiç kullanımı, genellikle maruziyet yasal sınırlarını dikkat edilmemesi ve doğru planlama yapılmaması halinde fazlasıyla aşar. Bu durum kişileri titreşimden etkilenmek konusunda ciddi risk altına sokar.

İşverenler taş ustalarının titreşime maruziyeti hususunu mutlaka risk analiz raporunda değerlendirmeye almalı, gerekli kontrol önlem-lerini sürekli olarak gündemde tutmalıdırlar. Bu konu ile ilgili yasal sınırlar, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının “ÇALIŞANLARIN TİT-REŞİMLE  İLGİLİ  RİSKLERDEN KORUNMALARINA DAİR YÖNETMELİK” tarafından düzenlenmiştir.

Titreşimle ilgili risklerin değerlendirilmesinde, işverenler zarar verme olasılığı olan makineleri, cihazları ve süreçleri tespit etmeli, özellikle birkaç dakika kullanım veya maruziyet sonucunda kişide karınca-lanma ve uyuşma hissi verenleri öncelikli olarak değerlendirmelidir. Bunu yaparken aşağıdaki maddelere dikkat edilmelidir.

▪ Mümkün olduğunca işlemleri kişilerden soyutlayıp otomasyona bağlamak esas işlem olmalıdır.

▪ Bu nitelikte el cihazlarının kullanılması gereken işlemlerde, düşük titreşimli aletler tercih edilmelidir.

▪ Mümkün olduğunca işin yapılış şekli daha hafif kavrama ve taşa dü-şük basınç yapmayı gerektirecek şekilde dizayn edilmelidir.

▪ Kişilerin yaptıkları iş için doğru cihazı edinmelerinden emin olun-malı, o cihazın kullanımı ile ilgili eğitim alması sağlanmalıdır. Ayrıca cihazın kılavuzu en ince detayına kadar gözden geçirilmeli ve öneri-lenin üstünde bir basınç uygulanarak kullanılmadığından emin olun-malıdır.

▪ Cihazlar, üreticinin önerdiği şekilde korunmalı ve söylenen zaman dilimlerinde bakımı yapılmalıdır.

▪ Titreşime maruziyeti fazla olan ve risk altında bulunan işçilere rutin sağlık kontrolleri sağlanmalıdır.

Page 75: Sebahittin Korkmaz TSE BaşkanıDünya genelinde, geçen yıl imza atılan 205 yeni enerji projesi ara-sında güneş ve rüzgâr enerjisi projeleri ilk sırayı paylaştı. Geçen

standard ▪ haziran 2016 75

Sesİşyerinde yüksek ses duymayı olumsuz yönde etkileyebilir. İşverenler işçilerini korumak adına hem ekonomik hem de verimli bazı önlemler ala-bilirler. Örneğin;

▪ İlk yapılması gereken sesin kaynağı olan madde-yi ortadan kaldırmak olmalıdır.

▪ Olmuyorsa, ikamesi olabilecek daha sessiz baş-ka bir ekipman veya süreç sağlanmalıdır.

▪ Bu da olmuyorsa, kaynakta bazı teknik çözümler alınıp alınamayacağına bakılmalıdır.

▪ Olmuyorsa, ses bariyeri veya ses yapan cihazın etrafının kapatılması gündeme gelebilir.

▪ Bütün bunların yanı sıra, kişilerin sesli noktalar-da geçirdiği zaman kısıtlanacak şekilde yönetim-sel önlemler alınmalı, düzenlemeler yapılmalıdır.

Kulaklıkla korunma önlemi öncelikli ve tek başına bir önlem olarak düşünülemez. Var olması önemli olmakla birlikte, ancak yardımcı bir önlem olarak gündeme alınabilir.

Ayrıca bu konu ile ilgili risk altında olan çalışanlar da duyma bozuklukları konusunda rutin sağlık denetimine tabi tutulmalıdır.

Ülkemiz taş piyasası açısından lider konumda bir ülke olmakla birlikte, bu işlerde çalışan çok sayı-da vatandaşımız bulunmaktadır. Bu sebeple bu konuda doğacak meslek hastalıklarının önüne geçmek üzere tüm çalışanlar ve işverenler bilinç-lendirilmeli, insanların önlenebilir hastalıklar se-bebiyle yaşam kalitesinin düşmemesi ve can ka-yıplarına uğramamak için gerekli tüm önlemlerin alınması teşvik edilmelidir.

Sağlık ve esenlik dolu günler dilerim.■

Page 76: Sebahittin Korkmaz TSE BaşkanıDünya genelinde, geçen yıl imza atılan 205 yeni enerji projesi ara-sında güneş ve rüzgâr enerjisi projeleri ilk sırayı paylaştı. Geçen

standard ▪ haziran 201676

Çağdaş Müze,Müze Eğitimi veTürkiye'de Müzecilik

Page 77: Sebahittin Korkmaz TSE BaşkanıDünya genelinde, geçen yıl imza atılan 205 yeni enerji projesi ara-sında güneş ve rüzgâr enerjisi projeleri ilk sırayı paylaştı. Geçen

standard ▪ haziran 2016 77

Çağdaş müze ve müze eğitimiUluslararası Müzeler Komisyonu (ICOM), müze-nin en yaygın ve kabul görmüş tanımını yapar-ken müzenin toplumun ve toplumsal gelişimin hizmetinde, halka açık, insana ve yaşadığı çev-reye tanıklık eden materyaller üzerinde araştır-malar yapan, toplayan, koruyan, bilgiyi payla-şan, inceleyen ve bu materyali eğitim amacı ile topluma estetik zevkler kazandırmak için sergi-leyen, kâr düşüncesinden bağımsız, sürekliliği olan bir kuruluş olduğunu vurgulamıştır. Müze tanımı ICOM tarafından şekillendirilirken artan müze sayısı ve müze türlerinin çeşitlenmesi çağ-daş müzeye ilişkin tanım çeşitliliğini de berabe-rinde getirmiştir.

Çağdaş müze, bireyin gelişimini temel alan, duyular aracılığı ile öğrenmeye ve yaşamaya öncelik tanıyan, çocukların ve gençlerin yaşa-dıkları çevreye ve dünyaya tanıklık etmelerini sağlayan, sadece çocukların ve gençlerin değil, yetişkinlerin de yaşam boyu eğitimini gözeten, dezavantajlı grupların toplumla bütünleşmesini kolaylaştıran, ilgi gruplarının kültürel birikimle-ri kullanıp yansıtabilecekleri ve araştırmacıların akademik çalışmalarını sürdürebilecekleri bir buluşma platformu ya da dünyayı kavrama tek-nolojisi olarak tanımlanmaktadır (Black, 2005; Preziosi ve Farago, 2014) . Bu platformda etkili sosyalleşme, aktif vatandaşlık, demokratik de-ğerlerin paylaşımı, kuşaklararası anlayış ve etki-leşim, akademik işbirliği ve doğaya karşı duyar-lılık geliştirilmektedir. Dolayısıyla her müzenin bir “halka yöneliş” stratejisi bulunduğunu ya da bulunması gerektiğini söylemek mümkündür.

Dr. Ceren Karadeniz► Ankara Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi

Page 78: Sebahittin Korkmaz TSE BaşkanıDünya genelinde, geçen yıl imza atılan 205 yeni enerji projesi ara-sında güneş ve rüzgâr enerjisi projeleri ilk sırayı paylaştı. Geçen

standard ▪ haziran 201678

Müzeyi toplumun her kesiminden insa-nın buluşacağı bir “halka yöneliş” ortamı haline getiren temel müze işlevlerinden biri “eğitim”dir (Talboys, 2011). Müze eğitiminin, bu işlevi yerine getirmek için kullanılan genel bir yaklaşım ola-rak özellikle 1990’dan itibaren dünyada ve Türkiye‘de etkili olduğu söylenebilir. Genel olarak müze (koleksiyonlar) ile müze ziyaretçisi arasında kurulan eği-timsel bağ olarak tanımlanan müze eği-timinde bu bağın nasıl ve hangi içerikte gerçekleştirilmesi gerektiğine ilişkin çok sayıda uygulama bulunmaktadır.

Türkiye’de Kültür ve Turizm Bakanlığı’na bağlı 192 müze bulunmaktadır. Özel müze sayısı ise 194’e ulaşmıştır.

Page 79: Sebahittin Korkmaz TSE BaşkanıDünya genelinde, geçen yıl imza atılan 205 yeni enerji projesi ara-sında güneş ve rüzgâr enerjisi projeleri ilk sırayı paylaştı. Geçen

standard ▪ haziran 2016 79

Müze eğitim çalışmaları rehberli müze turları, tema-tik atölye çalışmaları, kurslar, dinletiler, seminerler, konferanslar, sanatçılarla buluşma etkinlikleri, müze ve okul işbirliğiyle yürütülen etkinlikler vb. başlıkları altında toplanabilir. Müzeler ve okullar arasında ha-zırlanan ve yıl boyunca devam eden protokoller ge-reği öğrenciler müzede ders işleme, müze atölyeleri-ni kullanma, müzede sergi açma, müzede hazırlanan kurs ve etkinliklere katılma olanakları bulmakta, öğ-retim programları doğrultusunda okul dışı öğretim ortamlarından aktif biçimde yararlanmaktadır. Türki-ye’de 1868’de Galatasaray Lisesi'nde ilk okul müzesi-nin açılması ve 1923’te ülkede farklı okul müzelerin kurulmasının öngörülmesi, 1958’de öğretmenler için bir müze el kitabı çıkarılması, 1982’de eğitim şurasın-da müze eğitiminin vurgulanması ilk müze eğitimi çalışmaları olarak değerlendirilebilir. 1990’da Antal-ya Arkeoloji Müzesi’nde bir çocuk bölümünün kurul-ması müzelerde eğitsel etkinliklerin hızlanmasının önünü açmıştır.

1995’te Milli Eğitim Bakanlığının hazırladığı İlköğre-tim Okulu Programında ilköğretimin amaçları içeri-sinde müze eğitimi yer almıştır. 2006’da hazırlanan lider yetiştirme programlarında ise öğretmen aday-larının seçmeli müze eğitimi dersi alarak okul dışı öğ-retim ortamlarını tanımaları amaçlanmıştır. 1989’da Yıldız Teknik Üniversitesi’nde müzecilik, 1997’da An-kara Üniversitesi’nde müze eğitimi lisansüstü prog-ramlarının açılması ise müzebilim alanında akade-mik çalışmaların yaygınlaşmasını sağlamıştır.

Türkiye’de Kültür ve Turizm Bakanlığı’na bağlı 192 müze bulunmaktadır. Özel müze sayısı ise 194’e ulaş-mıştır ve artmaya devam etmektedir. Türkiye müze-leri kültürel ve sanatsal etkinliklerin düzenlendiği ve sergilendiği önemli kültür yönelimleri haline gel-mektedir. Çağdaş müzecilik kapsamında taşınır ve taşınmaz kültür varlıklarının bakım, onarım veya iş-letilmesinin yanı sıra kültür varlıkları ile somut olma-yan kültürel mirasın araştırılması, derlenmesi, bel-gelendirilmesi, arşivlenmesi, yayınlanması, eğitimi, öğretimi ve tanıtılması gibi etkinliklere önem veril-mesi Bakanlığa bağlı çok sayıda müzenin yenilenme-sini ve yeni çağdaş müzelerin açılmasını sağlamıştır. Türkiye’de Bakanlığa, yerel idarelere ve kurumlara bağlı olarak açılan özel müzeler ise, konu itibarıyla sanata, yerel tarihe, mutfak kültürüne, kadına, çocuk kültürüne, tarım ve hayvancılığa, siyasete, göç olgu-

Page 80: Sebahittin Korkmaz TSE BaşkanıDünya genelinde, geçen yıl imza atılan 205 yeni enerji projesi ara-sında güneş ve rüzgâr enerjisi projeleri ilk sırayı paylaştı. Geçen

standard ▪ haziran 201680

suna, bölgesel özelliklere, mutfak sanatlarına, satranca, medyaya ve bilim-teknolojiye odaklanacak çeşitlilik gös-termektedir.

İstanbul Arkeoloji Müzesi, Anadolu Medeniyetleri Müzesi, Çorum Arkeoloji Müzesi, Mardin Arkeoloji Müzesi, Kocaeli Müzesi, Kırşehir Kaman Arkeoloji Müzesi, Sivas Arkeoloji Müzesi, Batman Müzesi (daha adını sayamadığımız çok sayıda müzede eğitim etkinlikleri gerçekleştirilmektedir) gibi müzeler ile Rahmi Koç Sanayi Müzesi, Pera Müzesi, İs-tanbul Modern, Sabancı Müzesi gibi özel müzeler eğitim etkinlikleriyle öne çıkmışlardır. Üniversitelere, yerel idare-lere ve kurumlara bağlı müzelerde de eğitim çalışmaları başlamıştır. Öte yandan yeni yapılan ya da yenilenen mü-zelere çocuk eğitim birimleri eklenmektedir. Adana Yeni Arkeoloji Müzesi, Denizli Yeni Arkeoloji Müzesi, Hatay Yeni Arkeoloji Müzesi, Kayseri Yeni Arkeoloji Müzesi, Konya Yeni Arkeoloji ve Etnografya Müzesi, Manisa Yeni Arkeo-loji ve Etnografya Müzesi, Fethiye Yeni Arkeoloji Müzesi, Uşak Yeni Arkeoloji Müzesi gibi örneklerin sayısı artmak-tadır. Baksı Müzesi (Bayburt), Şanlıurfa Müzesi ve Zeugma Mozaik Müzesi (Gaziantep) gibi çağdaş mimari ve zengin koleksiyon içeriğiyle Türkiye’nin kültürel mirasını sergile-yen yeni nesil müzelerin sayısında da artış yaşanmaktadır.

Müzenin eğitime, bölgesel kalkınmaya, toplumsal barışa ve kültürün sürdürülebilirliğine katkısı tartışılmaz. Türki-ye’de farklı içeriklerde yeni müzelerin açılması, toplumun her kesimine ulaşacak konu ve etkinlik çeşitliliğini de be-raberinde getirecek, ülkenin kültürel birikiminin kuşak-lararası etkileşim bağlamında paylaşılmasını sağlayarak istendik düzeyde halka yöneliş sağlayacaktır.■

Kaynaklar▪ Black, G. (2005). The engaging museum: Developing for visitor involvement. Londra: Routledge.▪ İlhan, Ç. A. (2008). Educational Studies in Turkish Museums Procedia. Social and Behavioral Sciences.(1)1,pp.342-346.▪ Preziosi, D., & Farago, C. (2004). Grasping the world. The idea of the museum. Aldershot: Ashgate Publishing. ▪ Talboys, K., G. (2011). Museum educator’s handbook. (3rd ed.). United Kingdom: Ashgate Publishing.