45
Peygamberlerin Dereceleri Ve Onlara Tabı Olmak Bakımından İnsanların Durumları.............................................................4 Belagat:..............................................................4 Kelime ve İbareler:...................................................4 Ayetler Arası İlişki..................................................4 Açıklaması............................................................4 Ayetten Çıkan Hüküm Ve Hikmetler......................................5 Hayır Yolda İnfak Emri................................................6 Belagat:..............................................................6 Kelime ve İbareler:...................................................6 Ayetler Arası İlişki..................................................7 Açıklaması............................................................7 Ayetten Çıkan Hüküm Ve Hikmetler......................................7 Ayete'l-Kürsi.........................................................7 Belagat:..............................................................8 Kelime ve İbareler:...................................................8 Ayetü’l-Kürsi’nin Fazileti............................................8 Ayetler Arası İlişki..................................................9 Açıklaması............................................................9 Ayetten Çıkan Hüküm Ve Hikmetler.....................................10 Dinde Zorlaca Yoktur, İmana İleten Allah'tır.........................10 İ'râb:...............................................................10 Belagat:.............................................................10 Kelime ve İbareler:..................................................10 Nüzul Sebepleri......................................................11 Ayetler Arası İlişki.................................................11 Açıklaması...........................................................11 Ayetten Çıkan Hüküm Ve Hikmetler.....................................12 Hz. İbrahim Ve Nemrut................................................13 İ'râb:...............................................................13 Belagat:.............................................................14 Kelime ve İbareler:..................................................14 Ayetler Arası İlişki.................................................14 Açıklaması...........................................................14 Ayetten Çıkan Hüküm Ve Hikmetler.....................................15 Hz. Üzeyr Ve Eşeğinin Kıssası........................................16 Belagat:.............................................................16 Kelime ve İbareler:..................................................16 Ayetler Arası İlişki.................................................17 Açıklaması...........................................................17 Ayetten Çıkan Hüküm Ve Hikmetler.....................................18 İbrahim (A.S)'In Gözleriyle Görme Arzusu.............................18 İ'râb:...............................................................18 Kelime ve İbareler:..................................................18 Açıklaması...........................................................19 Ayetten Çıkan Hüküm Ve Hikmetler.....................................19 Allah Yolunda İnfakın Sevabı Ve Adabı................................20 Belagat:.............................................................20 Kelime ve İbareler:..................................................20 Nüzul Sebebi.........................................................21 Ayetler Arası İlişki.................................................21

Tefsirül-Münir Sure Sure (6)

  • Upload
    seoe-

  • View
    241

  • Download
    1

Embed Size (px)

Citation preview

4Peygamberlerin Dereceleri Ve Onlara Tab Olmak Bakmndan nsanlarn Durumlar

4Belagat:

4Kelime ve bareler:

4Ayetler Aras liki

4Aklamas

5Ayetten kan Hkm Ve Hikmetler

6Hayr Yolda nfak Emri

6Belagat:

6Kelime ve bareler:

7Ayetler Aras liki

7Aklamas

7Ayetten kan Hkm Ve Hikmetler

7Ayete'l-Krsi

8Belagat:

8Kelime ve bareler:

8Ayetl-Krsinin Fazileti

9Ayetler Aras liki

9Aklamas

10Ayetten kan Hkm Ve Hikmetler

10Dinde Zorlaca Yoktur, mana leten Allah'tr

10'rb:

10Belagat:

10Kelime ve bareler:

11Nzul Sebepleri

11Ayetler Aras liki

11Aklamas

12Ayetten kan Hkm Ve Hikmetler

13Hz. brahim Ve Nemrut

13'rb:

14Belagat:

14Kelime ve bareler:

14Ayetler Aras liki

14Aklamas

15Ayetten kan Hkm Ve Hikmetler

16Hz. zeyr Ve Eeinin Kssas

16Belagat:

16Kelime ve bareler:

17Ayetler Aras liki

17Aklamas

18Ayetten kan Hkm Ve Hikmetler

18brahim (A.S)'In Gzleriyle Grme Arzusu

18'rb:

18Kelime ve bareler:

19Aklamas

19Ayetten kan Hkm Ve Hikmetler

20Allah Yolunda nfakn Sevab Ve Adab

20Belagat:

20Kelime ve bareler:

21Nzul Sebebi

21Ayetler Aras liki

21Aklamas

22Ayetlerden kan Hkm Ve Hikmetler

24Allah Rzas in Veya Baka Bir Maksatla nfak

24Belagat:

25Kelime ve bareler:

25Aklamas

26Ayetlerden kan Hkm Ve Hikmetler

27Maln Ktsnden Deil yisinden nfak Etmek

27Belagat:

27Kelime ve bareler:

27Nzul Sebebi

28Ayetler Aras liki

28Aklamas

28Ayetlerden kan Hkm Ve Hikmetler

29eytann Fakirlikle Korkutmas Ve Kur'an-I Kerimin Salkl Bir ekilde Anlalmas

29Belagat:

29Kelime ve bareler:

30Aklamas

31Ayetlerden kan Hkm Ve Hikmetler

31Gizli Ve Aktan Verilen Sadakalar

31'rb:

31Belagat:

31Kelime ve bareler:

31Nzul Sebebi

32Ayetler Aras liki

32Aklamas

32Ayetlerden kan Hkm Ve Hikmetler

33Sadaka Almay Hak Edenler

34'rb:

34Belagat:

34Kelime ve bareler:

34Nzul Sebebi

35Ayetler Aras liki

35Aklamas

37Ayetlerden kan Hkm Ve Hikmetler

38Faiz, Fert Ve Topluma Zararlar

38Belagat:

38Kelime ve bareler:

39Nzul Sebebi

39Ayetler Aras liki

40Aklamas

42Faizin Haram Klnma Aamalar:

43Ayetlerden kan Hkm Ve Hikmetler

45Faizin Haram Klnma Sebebi:

47Vadeli Borcun Yazarak Yahut ahitlikle Veya Rehin le Belgelendirilmesi (Tevsiki)

47'rb:

47Belagat:

47Kelime ve bareler:

48Ayetler Aras liki

49Aklamas

50ahitlii Kabul ve Reddedilenler:

53Ayetlerden kan Hkm Ve Hikmetler

56Deyn (Bor) Ayeti le lgili Genel zlenimler:

57Gklerin Ve Yerin Hakimiyeti Allah'ndr, O'nun Bilgisi Her eyi Kuatmtr, O Kullarn Davranlar Ve Niyetlerinden Dolay Hesaba ekecektir.

57Belagat:

57Kelime ve bareler:

57Ayetler Aras liki

58Aklamas

58Ayetten kan Hkm Ve Hikmetler

59Peygamberlerin Risaletlerine man Ve Tarata Gre Mkellefiyet

59I'rb:

59Belagat:

59Kelime ve bareler:

60Nzul Sebebi

60Ayetler Aras liki

60Bu ki Ayet-i Kerimenin Fazileti:

60Aklamas

62Ayetlerden kan Hkm Ve Hikmetler

63Bakara Suresinde Yer Alan Hkmlerin zeti:

Peygamberlerin Dereceleri Ve Onlara Tab Olmak Bakmndan nsanlarn Durumlar253- te biz bu peygamberlerin bazsn bazsna stn kldk. Allah onlardan kimisiyle sylemi, kimisini de derecelerle ykseltmitir. Meryem olu sa'ya da ak deliller verdik ve onu Ruhu'l-Kuds ile destekledik. Eer Allah dileseydi onlardan sonra gelenler kendilerine apak deliller geldikten sonra birbirlerini ldrmezlerdi. Fakat anlamazla dtler de onlardan kimi iman etti, kimi de kfir oldu. Eer Allah dileseydi birbirlerini ldrmezlerdi. Fakat Allah dilediini yapar.

AklamasBundan nceki ayet-i kerimede, "Muhakkak sen gnderilmi peygamberlerdensin." diye kendilerine iaret edilen peygamberler, kemal bakmndan ayr ayr mertebededirler. Allah onlarn bazsn bakasnda olmayan bir takm stnlkler, zellikler ve vnlecek stn konumlar dolaysyla dier bir ksmna stn klmtr. Bununla birlikte ilh risaleti tebli ve insanlar dnya ve ahiret mutluluuna iletmek amacyla seilmi olmak bakmndan hepsi birbirine eittir.

Bu ekilde bir ksmnn dier bir ksmna stn klnmalar bir baka ayet-i kerimede de sz konusu edilmitir ki, bu ayet-i kerime yledir: "Andolsun ki biz peygamberlerin bazsn bazsna stn klmzdr. Davud'a da Zebur'u verdik." (sra, 17/5). Burada da yle buyurulmaktadr: "te biz bu peygamberlerin bazsn bazsna stn kldk. Allah onlardan kimisi ile sylemi..."

Bu peygamberlerden kimisiyle Allah aracsz olarak dorudan doruya konumutur. Bu da Hz. Musa'dr: "Allah Musa ile konumutur." (Nisa, 4/164); '"Musa tayin ettiimiz vakitte gelip Rabbi de onunla konuunca..." (A'raf, 7/143) Bu bakmdan Hz. Musa'ya (Allah ile konuan anlamnda) Kelmullah ad verilmitir.

Peygamberlerden kimisini Yce Allah eref ve mertebeleriyle bakalarn-dan stn klmtr. Burada kast Taber'nin Mcahid'den rivayetine gre Mu-hammed (s.a.)'dir. Ayetlerin ak da bunu desteklemektedir.

Hz. Peygamberin szn ettiimiz bir takm vasflan olduu gibi, baka bir takm stn ynleri daha vardr. Bunlardan birisi sra ve Mira gecesinde peygamberleri semavatta Allah katndaki farkl konumlarna uygun olarak grmesidir. Yce Allah'n, "Muhakkak sen ok byk bir ahlk zeresin." (Kalem, 68/4) buyruunda olduu gibi stn ve yce bir ahlka sahip olmas, yine Yce Allah'n, "Muhakkak Zikri (Kur'an') bizler indirdik ve phesiz onu koruyacak olanlar da bizleriz." (Hicr, 15/9) buyruunda olduu gibi kyamet gnne kadar ebed Kur'an- Kerim ile desteklenmesi de bunlar arasndadr. Nitekim u ayet Kur'an- Kerim'in fazileti hakkndadr: "Gerekten bu Kur"an en doru olana hidayet eder..." (sra, 17/9) mmetinin dier mmetlerden stn klnmas da bunlardandr: "Siz insanlar iin karlm en hayrl bir mmetsiniz. yilii emreder, ktlkten vazgeirirsiniz ve siz Allah'a da iman edersiniz." (Al-i mran, 3/110).

mmetinin sair mmetler arasnda vasat, adaletli ve dier mmetlere kar ahitlik edecek mmet haline getirilmi olmas da bunlardandr: "Bylece sizi vasat bir mmet kldk. Btn mmetlere kar ahitler olasnz diye..." (Bakara, 2/143). Eer Hz. Peygambere mucize ve zellik olarak yalnzca Kur'an- Kerim verilmi olsayd, sair peygamberlere kar stnlk olarak bu dahi yeterdi. nk Kur'an- Kerim alar boyunca ebediyyen kalacak olan bir mucizedir. Buhar Hz. Peygamberin yle buyurduunu rivayet etmektedir: "Benzerini grerek insanln imana gelecekleri bir takm mucizeler verilmemi hi bir peygamber yoktur. Bana verilen ise Allah'n bana vahyettii bir vahiydir. Bu bakmdan kyamet gn peygamberler arasnda uyanlar en ok olan kii olacam mit ederim."

Mslim ve Tirmiz de Ebu Hureyre (r.a.)'den yle dediini rivayet etmektedirler: "Sair peygamberlerden alt zellik bakmndan stn klndm: Bana zl szler verildi. (Dmann kalbine salnan) korku ile yardma mazhar oldum. Bana ganimetler hell klnd. Yer de benim iin hem temizlenme arac hem de mescit klnd. Btn insanlara peygamber olarak gnderildim ve ben peygamberlerin sonuncusu klndm."

Yce Allah Meryem olu sa (a.s.)'ya da apak deliller vermi bulunmaktadr. Bunlar ise hak ile batl birbirinden ayrd eden apak ayetler (mucizelerdir: Beikte iken konumas, lleri diriltmesi, anadan doma olan kr ve alacaly Allah'n izni ve iradesi ile diriltmesi, Ruhu'l-Kuds ile desteklenmesi gibi. Bunlar ise onun peygamberliini inkr eden, onu tenkit eden Yahudileri zillete drmek, eziyetlerine kar peygamberini korumak ve Allah tarafndan apak ayetlerle desteklenen bir beer olduunu, Hristiyanlarn iddia ettikleri gibi bir ilh olmadn aklayp Hz. sa'nn gerek kimliinin belirtilmesi iindir. nk Hz. sa hakknda insanlarn kimisi arya kam, kimisi de olduka kusurlu bir tutum taknmt.

ayet Allah dilemi olsayd, peygamberlerden sonra gelenler, kendilerine

peygamberler apak delillerle, onlara tabi olmay gerektiren hakka dellet eden mucizelerle geldikten sonra, birbirleriyle savamazlard. Allah savamamalar iin onlar peygamberlere tabi olmak ve Rablerinden gelen hakk kabul etmek hususunda ittifak etmelerini istemitir. Yce Allah kendilerine ihsan etmi olduu akl ile onlarn dnmelerini, tetkik ve idrak zgrlne sahip klarak da kendi istekleriyle hayr ve mutluluk yolunu semelerini dilemitir. Fakat onlar salkl bir ekilde dnmediler. Dini kabul hususunda apak ve byk bir anlamazla dtler. Kimileri rasullerin getirdiklerine iman etti, kimileri de peygamberliklerini inkr edip kfir oldu. Yahudiler dinlerinde anlamazla dtler, birbirlerini ldrdler. Hristiyanlar da ayn ekilde anlamazla dp eitli frkalara ayrldlar. Hem Yahudilikte hem de Hristiyan-lkta pek ok frkalar ortaya kt. Her bir kesim dierini dinin dna kmakla itham etti. Ayn anlamazlklar Mslmanlar arasnda da meydana geldi. He-va ve heves frtnalarna kapldklar, menfaatler yznden tefrikaya dtkleri zamanlar grld ve ok gemeden aralarnda iddetli arpmalar ba gsterdi.

Eilimlerinin, maslahat ve nevalarnn farkl olmasna ramen, ayet Allah dilemi olsayd aralarndaki anlamazlklara ramen yine savamazlard. Fakat Allah dilediini yapar, diledii hkm koyar. Btn bunlar, Allah'n kaza ve kaderi gerei cereyan eder. O bakmdan gsterilen tepkiler farkl farkl olmutur. Ya szle kusurlarn sayp dkerek, tenkitle sayp sverek dmanlk gsterilmitir yahut da sonunda klcn hakemliine ba vurulmu, kanlar dklmtr. an Yce Allah, "Eer Allah dileseydi... birbirlerini ldrmezlerdi." buyruunu tekit iin tekrarlam bulunmaktadr.

Allah her eye kadir olandr. Eer baz kullarna muvaffakiyet vermek dilerse O'na iman eder, O'na itaat ederler. Dier bir ksmm da yardmsz brakmak isterse onlar da inkr eder ve Allah'a kar gelirler. Buna gre yardmsz brakmak ve korumak Allah'n fiil ve iradesindendir.

Hayr Yolda nfak Emri254- Ey iman edenler! Alveriin, dostluk ve efaatin de olmayaca bir gn gelmezden nce size verdiimiz rzklardan infak edin. Kfirler ise zalimlerin ta kendileridir.

AklamasAllah, gerek iman niteliine sahip olan mminlere Allah yolunda infak etmeleri emrini vermektedir. Bu ise -bni Creyc ve Said b. Cbeyr'in grne gre- farz olan zekt da nafile veya mstahap olan infak da kapsamaktadr. bni Atyye der ki: Bu dorudur. Fakat bundan nce geen ayet-i kerimeler savatan, Allah'n mminler vastasyla kfirleri bertaraf ettiinden sz etmesi dolaysyla bu tevikin Allah yolunda infak iin olduu grne arlk kazandrmaktadr. Bunu ise ayetin sonunda yer alan, "Kfirler ise zalimlerin ta kendileridir." buyruu pekitirmektedir. Yani siz kfirlerle, cannzla savaarak, mallarnz da o yolda infak ederek mcadele ediniz.

Yce Allah'n, "size verdiimiz rzktan" buyruu infaka teviki daha da pekitirmektedir. nk bu, Allah'n kullarna verdii rzkn bir ksmndan bakasn istemediinin delilidir.

Yine buradaki emir u hususla da pekitirilmektedir: yle bir gn gelecektir ki bu gnde insan piman olacak, fakat pimanlnn faydasn grmeyecektir. O gn amellerinin karln grme, hesaba ekilme, sevap ve ceza gndr. O gnde herhangi bir bedel veya fidyenin, dostluk ya da sevginin, efaat yahut soy sopun hi bir faydas yoktur. O gn yle bir gndr ki ahiretteki llerin dnya llerinden farkl olduu ortaya kacaktr. Bir dier ayet-i kerime de bunun benzeri bir gerei dile getirmektedir: "Bir de yle bir gnden korkun ki, kimse kimseye hi bir fayda veremez. Ondan herhangi bir efaat da kabul olunmaz. Ondan bir fidye de alnmaz ve onlara yardm da edilmez." (Bakara, 2/48).

Kfirler ise -ki bunlar ya Allah' inkr eden herkes ya da zekt terk eden kimselerdir- bizzat kendilerine zulmeden kimselerdir. Yani bunlara kar canla, malla savalr. Bunlar (zekt vermeyenler) mal gerekenden baka yerlerde harcarlar. Allah'n onlar "kfirler" diye adlandrmas bir tehdit ve iledikleri suun arln ifade etmek iindir. Nitekim Yce Allah yle buyurmaktadr: "... kim de kfir olursa muhakkak Allah lemlere muhta olmayandr." (l-i mran, 3/97). Ayrca zekt terk etmenin kfirlerin niteliklerinden olduu intiban da vermektedir. Nitekim Yce Allah yle buyurmaktadr: "Zekt vermeyen o mriklerin vay haline!" (Fussilet, 41/6-7). At b. Dinar yukarda da geen ifadesinde yle demitir: "Kfirler ise zalimlerin ta kendileridir" diye buyurup da "Zalimler kfirlerin ta kendileridir" buyurmayan Allah'a hamdolsun."

Ayete'l-Krsi255- Allah (ibadete lyk olan yalnz O'dur). O'ndan baka ilh yoktur. Hayy'dr, Kayym'dur. O'nu ne bir uyuklama alr ne de bir uyku. Gklerde ve yerde ne varsa hepsi yalnz O'nundur. O'nun izni ile olmakszn nezdinde kim efaat edebilir? O nle-rindekini de arkalarmdakini de bilir. O'nun ilminden kendisinin dilediinden baka bi bir eyi kavrayamazlar. O'nun Krsisi gkleri ve yeri kucaklamtr. Onlar korumas O'na ar gelmez. O Aliyy'dir, Azm'dir.

AklamasBtn mahlkatn biricik ilh Allah'tr. Varlk aleminde hak ile ibadete lyk, O'ndan baka mabud yoktur. O, Vhiddir, Ehaddr. Samed'dir, Vacibl-Vcud'dur. Mlkn ve melektun sahibidir. Asla lmeyen Hayy, Bak ve D-im'dir. Bizatihi O, mahlkatn ilerini ekip evirendir. Yce Allah'n, "Gn ve yerin O'nun emri ile ayakta durmas da O'nun ayetlerindendir." (Rm, 30/25) buyruunda olduu gibi. Zatnda olsun sfatlarnda olsun, fiillerinde olsun yarattklarndan hi bir kimse O'na benzemez. Nitekim Yce Alah, "O'nun gibi hi bir ey yoktur. O her eyi iitendir, her eyi grendir." (ra, 42/11) diye buyurmaktadr.

"Ne uyku O'nu brr, ne de uyuklama" sz konusudur. nk O gece ve gndz vakitlerinde yarattklarnn ilerini ynetmekte, ekip evirmektedir. Bu cmle ondan nceki cmleleri tekit etmektedir. Eksiksiz, tam anlamyla hayat ve daimilik manasn vurgulamaktadr. Sahih hadiste Ebu Musa'nn yle dedii rivayet edilmektedir: Resulullah (s.a.) aramzda hutbe irad etmek zere kalkt ve drt cmle syleyerek dedi ki: "Muhakkak Allah uyumaz. O'nun uyu-m t At da gerekmez. Adalet terazisini alaltr, ykseltir. Gndzn ameli gecenin amelinden nce, gecenin ameli de gndzn amelinden nce O'na ykseltilir. O'nun hicab nur veya nardr. Eer o hicabn aacak olsa, O'nun zatnn parltlar mahlkatndan gznn dedii her eyi yakard."

Gklerde ve yerde bulunan her ey O'nun yaratklardr, O'nun mlknde-dir. O'nun meietine boyun eer, O'nun kahr ve saltanatnn egemenlii altndadr. Yce Allah'n u buyruunda dile getirildii gibi: "Gklerle yerde olanlarn hepsi Rahman'a ancak kul olarak gelirler. Andolsun ki hepsini kuatm, onlar tek tek saymtr. Hepsi kyamet gnnde O'na yalnz gelirler." (Meryem, 19/93-95). Bu cmle de onun kayymiyetini ve ulhiyyette tekliini tekit etmektedir.

Yce Allah'n azamet, cell ve kibriyasnn bir yn de efaat hususunda kendisine izin verilmedike hi bir kimsenin onun nezdinde efaat etme cesaretini gsteremeyeceidir. u buyruklarda dile getirildii gibi: "Gklerde nice melek vardr ki Allah'n dileyip raz olduu kimseye izin vermeden evvel efaatleri hi bir eye yaramaz." (Necm, 53/26); "Ancak O'nun raz olaca kimselere efaat edebilirler." (Enbiya, 21/28); "O gn gelince Allah'n izni olmakszn hi bir kimse sz syleyemez." (Hud, 11/105). efaat ile ilgili hadis-i erifte de Hz. Peygamber yle buyurmaktadr: "Arn altna gelir secdeye kapanrm. Allah beni bu halimde diledii kadar brakr. Sonra, "Ban kaldr" denilir. "Syle, szn dinlenir, efaat et efaatin kabul olunur." (Hz. Peygamber) buyurdu ki: Benim iin bir snr tespit edilir ve ben o kimseleri cennete sokarm." Bu, mlk ve egemenlikte Allah'n tek bana olduunun delilidir.

Allah ilmiyle btn kinat, gemiiyle, hali hazrdaki durumuyla ve gelecei ile kuatcdr. Dnyann da ahiretin de her trl iini bilendir. Nitekim meleklerden haber verirken yle buyurmaktadr: "Biz ancak senin Rabbinin emriyle ineriz. nmzde, arkamzda ve bunun arasnda ne varsa hepsi yalnz O'nundur. Rabbin unutkan deildir." (Meryem, 19/64). Ku gagasn denize daldrnca Hzr (a.s.) Musa (a.s.)'ya yle demiti: "Benim de ilmim senin de ilmin Allah'n ilminden ancak u kuun bu denizden eksilttii kadarn eksiltir (yani hi eksiltmez)".

Aziz ve Celil olan Allah'n bildirmesi, X>'nun muttali klmas dnda hi bir kimse Allah'n ilminden bir ey bilemez. Bunlardan bir tanesi de efaattir. efaat Yce Allah'n iznine baldr. O'nun izin vermesi ise ancak O'nun tarafndan gelecek vahiy iledir.

Yce Allah'n mlk ve kudreti geni ve kuatcdr. Yer kyamet gnnde btnyle O'nun avucu iinde olacaktr. Gkler de sanda durulmu olacaktr. O'nun mi gklerde ve yerde bulunan her eyi kuatr. Kk olsun byk olsun, nemli olsun azametli olsun her eyi bilir. Bir eyi iitmesi baka bir eyi iitmekten ve bir ile uramas baka bir ile uramaktan O'nu alkoymaz. Hi bir i O'na g ve ar gelmez.

Zemaher Yce Allah'n, "Onun Krsisi gkleri ve yeri kuatmtr." buyruu ile ilgili drt aklama kaydeder.

1- O'nun Krsisi, genilii ve yaylml dolaysyla gklerden ve yerden daha dar deildir. Bu ancak Krsi'nin azametini ifade etmek ve bunun azametini zihinlerde canlandrmak iin izilen bir tablodur. Ortada aslnda Krsi de yoktur, oturmak da yoktur, oturan da yoktur. Yce Allah'n u buyruunda olduu gibi: "Onlar Allah' hakkyla takdir edemediler. Halbuki arz btnyle kyamet gnnde O'nun kabzasdr. Gkler ise onun sa eliyle durulmutur." (Z-mer, 39/67). Bu buyrukta da herhangi bir ekilde bir kabza, katlama, sa el diye bir tasavvur sz konusu olamaz. Bu olsa olsa azametini canlandrmak ve madd bir temsil olsun diyedir. Nitekim Yce Allah, "Onlar Allah' hakkyla takdir edemediler" buyurmuyor mu?

2- lminin geniliine iarettir. lme "Krsi" ad, ilmin meknnn ad olmas dolaysyla verilmitir.

3- Mlknn geniliine iarettir. Bu ise, hkmdarn krsisi (taht) olan meknn ad olmas dolaysyla verilmitir.

4- Gelen rivayetlere gre yce Allah Ar'n nnde bir Krsi yaratmtr. Onun da nnde gkler ve arz vardr. Krsi'nin Ar'a oram en kk bir ey gibidir.

Durum her ne olursa olsun Kur'an- Kerim'de varit olduu gibi Ar'n ve Krsi'nin varlna iman etmenin vacip olduu grndeyim. Her ikisinin de varln inkr etmek caiz deildir. nk her ey Allah'n kudreti ierisindedir. Gkleri ve yeri, aralarnda bulunan korumak Allah'a ar gelmez. Aksine btn bunlar O'nun iin pek kolaydr.

Benzerden, eten yce ve mnezzehtir; her eyden daha byktr; akllar, idrakler O'nu kuatamaz. Zat Yce Allah'tan baka kimse onun hakikatini bilemez. Tpk Yce Allah'n, "O byktr, her eyden ycedir." (Ra'd, 13/9) buyruuna benzemektedir. Ycelikten kast, kadrin ve makamn yceliidir, mekn ycelii deildir. nk Yce Allah bir meknda yer tutmaktan mnezzehtir. Bazlar da el-Aliyy'i eyaya galip ve gc her eyin zerinde diye tefsir etmilerdir.

Dinde Zorlaca Yoktur, mana leten Allah'tr256-257- Dinde zorlama yoktur. Doruluk ile sapklk gerekten apak meydana yapm olur. Allah SemFdir, Alim'dir. Allah iman edenlerin velisidir. Onlar karanlklardan nura karr. nkr edenlerin velileri ise tttur. Onlar nurdan karanlklara karrlar. te onlar ateliklerdir. Onlar orada ebed kahcdrlar.

Nzul Sebepleri256. ayetin nzul sebebi ile ilgili olarak bni Cerr et-Taber, bni Ab-bas'tan yle dediini nakletmektedir: Yce Allah'n, "Dinde zorlama yoktur." buyruu Ensar'dan Salim oullarna mensup el-Husayn adnda bir kii hakknda nazil olmutur. Bunun Hristiyan olmu iki olu vard. Kendisi de Msl-mand. Resulullah (s.a.)'a, "Ben bunlar slm'a girmek zere zorlayaym m? nk bunlar Hristiyanlktan baka bir dine balanmay kabul etmiyorlar" demiti. Yce Allah da bunun zerine bu ayet-i kerimeyi indirdi. Bir dier rivayete gre bunlar slm'a girmeye zorlam, Resulullah (s.a.)'n huzuruna gelip davalamlard. Babalar, "Ey Allah'n Rasul, benim bir param olan (ocuklarn) ben gre gre cehenneme mi girsin?" demi ve bu ayet-i kerime nazil olunca onlar serbest brakmtr.

Ebu Davud, Nesa ve bni Hibbn'n rivayetlerine gre bni Abbas yle demitir: Ensarn kadnlarndan ocuu yaamayanlar eer bir ocuu yaarsa onu Yahudi yapacana dair sz verirdi. Nadiroullan Medine'den srlnce aralarnda Ensaroullanndan kimseler de vard. Ensar'n, "Biz oullarmz brakmayz" demeleri zerine Yce Allah, "Dinde zorlama yoktur" ayetini indirdi.

257. ayetin nzul sebebi ile ilgili olarak da bni Cerr et-Taber, Abde b. Ebi Lbbe'den Yce Allah'n, "Allah iman edenlerin velisidir." buyruu hakknda yle dediini rivayet etmektedir: Bunlar sa'ya iman eden kimselerdir. Muhammed (s.a.) onlara peygamber olarak gelince ona iman ettiler. te bu ayet-i kerime de onlar hakknda nazil olmutur.

AklamasKimseyi slm'a girmek zere zorlamayn. nk slm'n doruluuna dair deliller ortada olduktan sonra zorlamaya gerek kalmamaktadr. Ve nk iman ikna olmak, delil ve belge ortaya koymak esaslar zerinde kurulur. man iin zorlamann, basknn ve mecbur etmenin bir faydas yoktur. Nitekim Yce Allah yle buyurmaktadr: "Byle iken sen iman etsinler diye insanlar zorlayacak msn?" (Yunus, 10/99).

Hak yol, batldan apak bir ekilde ayrlmtr. Doruluk ve kurtulu yolu bilinmekte, sapklk ve yanllk ortaya km bulunmaktadr. slm'n doru yol, bakasnn ise sapklk yolu olduu da ak seik ortaya kmtr. O bakmdan dileyen slm'a iman etsin, dileyen de inkr e,dip kfir olsun.

Bu ayet-i kerime slm'n klla yayld iddiasnn yanllna en ak bir delildir. Mslmanlar hicretten nce kfirlere kar koymaya veya onlar zorlamaya g yetiremediler. Medine'de glendikten sonra ve gemi btn asrlar boyunca, Hristiyanlar gibi sair dinlere mensup olanlarn yapt ekilde kimseyi slm'a girmeye zorlamamlardr. Bu ayet-i kerime Mslmanlarn gl, kuvvetli olduklar bir dnem olan hicretin drdnc ylnn balarnda nazil olmutur.

Mslmanlar ancak saldrganlklar bertaraf etmek, dine balanma hrriyetini yerletirmek, zalim egemen otoritelerin Mslmanlarn Allah'a davet haklarn kullanmalarn nleyen basklarn ortadan kaldrmak, yeryzne slm'n yaylmasn engelleyen g odaklarna mani olmak iin savaa veya cihada ba vurmulardr. Bunun delili ise dman cizye demek iin antlama ve bar yapmay kabul etmekle, savan sonularna katlanmak arasnda serbest brakm olmalardr. Allah'n slam'a iletip kalbine genilik vererek basiretini aydnlatt kimse, apak delile dayanarak slm'a girmitir. Buna karlk dnme ve salkl bilgi edinme aralarn kullanmadndan dolay Allah'n kalbini kreltip kulana ve gzne mhr vurduu kimselere gelince, bunlarn bask ve zorlama altnda dine girmekten yararlanmalar sz konusu deildir.

Bu bakmdan her kim Allah'a koulan ortaklan, putlar, eytann kendisine davet ettii Allah'tan bakasna ibadeti bir kenara iter, insanlardan, cinlerden, eytanlardan, yldzlardan, put ve heykellerden herhangi bir yarata ibadeti red ve inkr edip yalnzca Allah'a ibadet ederse, hakka smsk sarlm, hidayet zere sebat gstermi, dosdoru yol zerinde mstakim bir ekilde yrm olur. Byle bir kimse tapmayacandan emin olduu son derece salam bir ipe, bir kulpa yapm kimseye benzer. Yani Yce Allah dine smsk yapan kimseyi asla kopmayan, bu bakmdan da gl ve muhkem bir ipe yapm kimseye benzetmektedir. (Ayet-i kerimede geen) el-Urvetul-vusk ayn anlam karlayan deiik ifadelerle aklanmtr ki, bunlar iman, slm veya lilhe illallah'tr.

Allah insanlarn szlerini, fiillerini, tasavvur ve dncelerini btn incelikleriyle grp gzetmektedir. O tautu inkr edip Allah'a iman etmek iddiasnda bulunann szlerini ok iyi iittii gibi, onun kalbinde saklad tasdik veya yalanlamay da ok iyi bilir. nk iman dil ile sylenen ve kalpte kendisine inanlan eydir. Allah ise zahir ve batn olan her eyi iiten ve bilendir. Eyann, szlerin, inanlarn ve fiillerin hakikatini bilir. Kurtub der ki: Tautu inkr ve Allah'a iman, dil ile sylenen ve kalpten inanlan eyler olduklarndan dolay dil ile sylemek bakmndan "her eyi iiten (Sem sfatnn, inan bakmndan da "her eyi ok iyi bilen (Alm)" sfatnn zikredilmesi son derece gzel gelmitir.

Gzetmek, inayet ve en doru yola iletmek suretiyle mminlerin ilerini stlenen Yce Allah'tr. Duyularnn, akln ve dinin hidayetiyle phe ve teredddn karanlklarndan; bilgisizliin, sapkln, kfr ve sapmann karanlklarndan ilmin, marifetin, sahih imann nuruna mminleri kartan O'dur. Nitekim Yce Allah yle buyurmaktadr: "Muhakkak takva sahibi olanlara eytandan bir vesvese dokunduu zaman phesiz iyice dnrler. Bakarsn ki onlar grp bilmilerdir." (A'raf, 7/201). Mcahid ve Abde b. Ebi Lbbe der ki: Bu ayet-i kerime Hz. sa'ya iman etmi bir topluluk hakknda nazil olmutur. Muhammed (s.a.) gelince onu inkr ettiler. te onlarn nurdan karanlklara kartlmalar bu demektir.

Allah' ve Rasuln inkr eden kfirlere gelince: Bunlar zerinde egemen g ancak onlar batla gtren aslsz mabudlandr. Onlar haklan ve imann nurunu gremediklerinden mabudlan olan eytan ve telkin ettii vesveseler bu nuru sndrmeye alr, kfirleri phe ve teredddn karanlklarnda, kfr ve isyann yahut mnafkln karanlklarnda brakmaya gayret ederler.

te bu gibilerini bekleyen hak ceza, cehennemde ebediyyen kalmak ve oradan asla ayrlmamaktr. Buna sebep ise hidayetten uzak durmalar, sapklkta kalmaya devam etmeleri, hakkn nuru ile kalplerinin aydnlanmaydr.

Hak bir ve tek olduundan dolay Allah "nur" lafzn tekil kullanm, karanlklar (zulumt) ise oul gelmitir. nk kfrn bir ok eitleri vardr ve hepsi batldr. Nitekim Yce Allah yle buyurmaktadr: "phesiz ki bu benim dosdoru yolumdur. O halde ona uyun. Baka yollara uymayn; sonra onlar sizi O'nun yolundan ayrr. te bunlar Allah'n size tavsiye ettikleridir; takva sahibi olasnz diye." (En'am, 6/153); "Karanlklar ve aydnl var eden..." (En'am, 6/1). Bu ve buna benzer hakkn bir ve tek olduunu, batln ise yaygn ve pek ok kollara ayrldn lafizlanyla hissettiren daha baka ayet-i kerimelerde de gryoruz.

Hz. brahim Ve Nemrut258" Allah kendisine mlk verdi diye Rabbi hakknda brahim ile mcadele edni grmedin mi? Hani brahim, Benim Rabbim dirilten ve ldrendik deyince o, "Ben de diriltir ve ldrrm" demiti. brahim, Muhakkak Allah gnei doudan getiriyor, haydi sen de onu batdan getir" deyince o kfir arp kalmt. Allah zalimler topluluuna hidayet vermez.

AklamasZorbalk taslayan, mabudluk iddiasnda bulunan Nmrz (Nemrut) b. Ku b. Ken'n b. Sm b. Nh adnda zamann hkmdarnn kssasn ve bunun Allah'n rububiyeti hakknda Hz. brahim'e kar k kssasn bilmedin mi?

Onu bu ekilde tartmaya iten uydu: O Babil hkmdaryd. Buna bal olarak byklenmi, azm ve gurura kaplmt. Zamannn btn dnyaya hakim olmu hkmdar olduu da sylenmitir. Mcahid der ki: Doudan batya btn dnyaya drt kii hakim olmutur. kisi mmin ikisi kfirdir. Mminler Davud olu Sleyman ve Zlkarneyn, kfirler ise Nemrut ve Buhtun-nassar'dr Gerek hkmdar olan Allah'n nimetine kretmedi, aksine bu nimetler onu azdrd ve tuyana itti. Halbuki nimet kre gtrr. O, itaata sebep olan isyana sebep kld.

Bu, bni Abbas, Mcahid ve bir dier grubun grne gre Hz. brahim'i atee atan, sivrisinek ile helak edilen kimsedir. Hz. brahim'i yakmak zere atei yaktran da odur. Yce Allah ile savamaya kalknca an Yce Allah ona kar sivrisineklerin t bir kap at ve bu sivrisinekleri askerlerine gnderdi. Etlerini yediler, kanlarn itiler. Bu sineklerden bir tanesi de onun dimana (beynine) girdi. Sinek, beynini bir fare kadar oluncaya dek yedi. Artk bundan sonra Nemrut iin en deerli kimse bu i iin hazrlanm tokmak ile kafasna vuran kimse idi. Ona verilen bel krk gn devam etti.

Bu hkmdarn kavmi tannlanyla birlikte hkmdarlarna tapnyorlard. Hkmdar, Hz. brahim'i, kavminin tuttuu dine uymayan yeni dininden dndrmek, kendisine ve sair tanrlara ibadet etmeye zorlamak istemiti.

Bu mcadelenin kssas yledir:

brahim (a.s.) Allah'tan baka tapnlan putlar krp bunlara tapnanlarm aklszlklarn ortaya koyunca, Nemrut ona kendisine ibadet etmeye ard rabbi hakknda soru sordu, O da u cevab verdi: Benim Rabbim hayat veren ve ldrendir. Hayatn kayna O'ndandr, lmn sebebi O'dur. Yani hayat ve lm O yaratr. Ancak ilk zorbalk taslayan azgn taut olan o hkmdar bunu kabul etmeyip yle dedi: Ben hakknda idam hkm verilmi bir takm kimseleri affederek kimi insanlar diriltirim. Dier bir ksmn da ldrmekle ve hakknda verilen hkm infaz etmekle de ldrrm. Bunlar syledikten sonra iki kiiyi getirtip birisini balad, dierini ldrd. Drt kiiyi yakalad ve onlar bir eve koydu; yiyeceksiz ve ieceksiz brakt. Arkasndan bunlardan ikisine yemek yedirdi, canlandlar; dier ikisini a brakt onlar da sonunda ldler.

te Nemrut'un ileri srd delildeki ilk sakatlk ve zayflk buydu. nk Hz. brahim'in szlerinden kast (bir taraftan) hayat yokluktan var edip meydana getirmektir. Dier taraftan bitki, hayvan ve dier btn canllarn mevcut hayatlarn ortadan kaldrmaktadr. Yoksa, haklarnda idam hkm verilmi bir grup insann idam edilmesi ya da hayatin devamna sadece sebep olunmas deildir. Nemrut'un cevab ise hayatta kalmak ya da lmek iin sebep anlamn tar.

Hz. brahim bu tautun mugalatasn, hayat vermenin ve ldrmenin ne maksatla kullanldn bilmezlikten geldiini grnce, hakk bile bile inkra veya mugalataya yer vermeyen bir baka delil ortaya koyarak yle dedi: Mutlak kudret ve iradesiyle hayat balayp alan benim Rabbim, ayn zamanda gnei doudan dodurmaktadr. ayet sen rububiyet iddiasnda bulunuyor isen, haydi gnein ynn deitir, onun bat tarafndan domasn sala.

Bu istek karsnda, byklenmesini, kibrini kendisine dost edinen o taut verecek cevap bulamad, dehete dt, ard, bu delil karsnda aciz kald. Hz. brahim onu mat etti, yenik drp susturdu. Gnein doudan domasn salayan benim deme imknn bulamad, nk olaylar kendisini yalanlyordu.

an yce Allah, hidayetini kabulden yz eviren, kendilerine zulmeden zalimleri ebediyyen hayr ve kurtulu yoluna iletmez. Aksine Allah onlarn kalp ve basiretlerini mhrler. En zorlu zamanlarda ve en skntl hallerde insan kitleleri nnde onlarn iyzlerini aa kartr, rezil eder. te bu da hidayet etmeyiin itaat edenler hakknda deil, zalimler hakknda olduunu gstermektedir. Bundan kast ise zel bir hidayettir veya bu hidayete iletilmeme zellii zalimlere hastr.

es-Sdd'nin naklettiine gre bu tartma ateten kmasndan sonra Hz. brahim ile Nemrut arasnda gereklemiti. Hz. brahim o gne kadar hkmdar ile bir araya gelmi deildi. Aralarnda bu tartma oldu. Bu ise Hali-lullah Hz. brahim iin zafer stne zaferdi. te Allah kendi velilerinin, sekin kullarnn zafere ulamasn bu ekilde zerine alr, Allah'n dmanlarnn bozguna uramalar ise pepee gelir. Akln kullanp dnen herkes de onlarn bu bozguna uramalarn aka grr. Nitekim Yce Allah yle buyurmaktadr: "Aksine biz hakk batl zerine brakrz da onun beynini paralar, o da can ekimeye koyulur." (Enbiya, 21/18).

Hz. zeyr Ve Eeinin Kssas259- Yahut duvarlar atlar stne km bir kasabaya urayan o kimse gibisini (grmedin mi)? "Allah burasn lmden sonra acaba nasl diriltecek?" demiti. Allah da onu yz yl ldrm, sonra dirilterek, "Ne kadar kaldn?" demiti. O da, "Bir gn yahut bir gnn bir ksm" demiti. "Hayr, yz yl kaldn. te yiyeceine ve ieceine bak, bi de bozulmamlar. Bir de merkebine bak. Biz seni insanlara bir almet klmak iin byle yaptk. Kemiklerine de bak, onlar nasl birletirip yerli yerine koyuyoruz, sonra da onlara et giydiriyoruz?" diye buyurdu. Kendisine durum apak belli olunca, "Biliyorum ki Allah phesiz her eye kadirdir" demiti.

AklamasDuvarlar, atlar stne yklm bir kasabadan geen o kimse gibisini grdn m? Bu buyruk bir nceki ayette geen, "Allah kendisine mlk verdi diye Rabbi hakknda brahim ile mcadele edeni grmedin mi?" buyruuna atfe-dilmitir. Bu ayetin anlam udur: Sen Rabbi hakknda, brahim ile tartan birisini grdn m ve bu kasabann mahiyeti neydi? Oradan geen kimdir? Denildiine gre kasaba Beytlmakdis'ti. Oradan geen ise erhiy olu zeyr idi. Mehur olan gr budur. Bir dier gre gre sz geen kasaba Dicle kysndaki Deyr Hrakl'dr. Oradan geen ise Harun (a.s.) soyundan gelen Ermi-ydr. Bunun Hzr (a.s.) olduu, bir baka gre gre Bevar olu Hazkiel olduu da zikredilmitir. Mcahid de, "Bu kii srail oullarndan bir kiidir" demitir.

Bu kii yle demiti: Harap olduktan sonra bu kasabay Yce Allah nasl imar eder? Bundan kast ise yaplar ve sakinleriyle burann tekrar enlenmesinin -tahrip olmasndan ve ahalisinin dalmasndan sonra- uzak grlmesi-dir. Bunun yannda, ar derecede tahrip olduunu grdnden dolay Yce Allah'n kudretinin azametini de ifade eder. O'nun sz, diriltme yolunu bilmedeki acizlii itiraf etmek, hayat verenin kudretinin de azametini kabul etmek anlamndadr.

Allah, hayatta kalmakla birlikte yz yl sre ile duyu ve hareket kabiliyetlerini ortadan kaldrd. Daha sonra ona hareket verdi, adeta uykudaym da uyanrmasna hzlca ve kolaylkla onu diriltiverdi. O, kasabann, vefatndan yetmi yl sonra imar edilmi olduunu, sakinlerinin tamamlandn, srail oullarnn oraya geri dndn grd. Melek aracl ile ona "Ne kadar sre kaldn?" denildi. Ona bu sorunun sorulu sebebi, Yce Allah'n ilerini kavramaktaki acizliinin ortaya kmasdr. Mfessirlerin ounluunun grne gre bu ldrme, ruhun cesetten karlmas eklinde olmutur. Bu kiiye seslenen ses ise melekten ya da semadan kimin syledii bilinmeyen bir ses olmayp, bunu syleyenin Yce Allah olduu anlalmaktadr.

Bunun zerin dedi ki: Ben, tahminime gre bir gn yahut bir gnn bir ksm kadar uyudum. nk sabah vakti lm, daha sonra da gnn sonlarna doru Allah onu diriltmiti. Gnein henz batmadn grnce ayn gnn gnei olduunu sanmt. Onun byle demesi kendi kanaat ve zannna gredir. O bakmdan verdii bu haberde yalan sylemi deildi. Ashab- Kehfin, "Bir gn ya da bir gnn bir ksm kaldk, dediler." (Kehf, 18/19) eklindeki szleri de bunun gibidir. Halbuki onlar 309 yl uyumulard.

Ona yle cevap verildi: Hayr, sen yz yl uykuda kaldn. imdi bizim kudretimizin delillerini grmen iin bu sre boyunca beraberinde kalm olan yiyeceine ve ieceine bir bak. Deimemi, bozulmam; halbuki azck bir sre gemekle benzeri eylerin bozulmas bir kanundur.

Yine bizim kudretimizin delilini grmek zere eeine bir bak! Onun kemikleri nasl rm, eklemleri birbirinden ayrlm. Bylelikle onun ve senin zerinden hareketsiz yahut uykuda iken uzun bir zaman getiini aka gr. Bizler btn bunlar sana gereklemesi uzak ihtimal olarak grdn eyi gzlerinle gresin, hayrete dtn eye katiyetle inanasn diye gsterdik ve ldkten sonra dirilmeye seni bir ayet (belge) klalm, kyamet gn dirilie tam kadir olduumuzu gsteren bir belge klalm diye yaptk. Yce Allah'n u buyruklarnda olduu gibi: "Sizin yaratlmanz ve diriltilmeniz ancak tek bir nefis gibidir." (Lokman, 31/28). Buna gre Yce Allah'n, "Seni insanlara bir almet klalm" buyruu ldkten sonra dirilie bir delildir.

Eeinin saa ola dalm kemiklerini nasl kaldrdmza bir bak. Bu kemikler birbirlerinin stnde yl duruyorlar. Biz bu kemikleri cesedindeki asl yerlerine geri yerletiriyoruz. Sonra bu kemiklere et, sinir, damar ve deri giydiriyoruz. Tpk elbisenin cesedi rtmesi gibi. Daha sonra Yce Allah bir melek gnderdi ve bu cesede ruh fledi. Aziz ve Celil olan Allah'n izniyle eek anrmaya balad. Btn bunlar ise zeyrin gzleri nnde oldu. te yz yl lmden sonra bu ekilde diriltmeye kadir olan binlerce yl sonra diriltmeye de kadirdir. nk ilh fiiller birbirine benzer.

Btn bunlar ak seik grnce, "Ben bunu artk biliyorum" dedi. nk gzlerimle grm bulunuyorum. Katiyetle biliyorum ki Allah, her eye kadirdir. Hi bir ey O'na zor deildir.

brahim (A.S)'In Gzleriyle Grme Arzusu260- Hani brahim, "Rabbim, lleri ns1 dirilttiini bana gster" demiti. nanmadn m yoksa" diye buyurdu. O da, "nandm, fakat kalbimin mutmain olmas iin" demiti. Buyurdu ki: Drt ku al, onlar kendine altr, sonra onlarn her bir parasn bir dan zerine brak, sonra da onlar ar, koarak sana gelirler. Bil ki Allah Azz'dir, Hakm'dir."

Aklamasbrahim (a.s.) verilen emri yerine getirdi. Yce Allah drt kuun hangi trden olduklarn tayin etmemektedir. bni Abbas'tan nakledildiine gre Hz. brahim, tavus, kartal, karga ve horoz alm ve sz geen ii yapmt. Balarn yannda alkoyup onlar armt. Paralar birbirlerine tamamlanncaya kadar uuup eklenmiler, daha sonra da balarna doru gelmilerdir.

Mcahid dedi ki: Sz geen drt ku tavus, karga, gvercin ve horoz idi. Hz. brahim bu drt kuu kesti, sonra da onlara yapacaklarn yapt. Ardndan onlan ard, abucak ona geldiler. te Yce Allah mcerret ilh emir ile lleri bylece diriltir: "O bir eyi dilerse onun emri ona sadece 'Ol!' demesidir, o da oluverir." (Yasin, 32/82); "Ona ve yere, "isteyerek veya istemeyerek gelin" dedi, ikisi de, "isteyerek geldik, dediler." (Fussilet, 41/11).

Bu kssann zeti udur: brahim (a.s.) her ie btnyle muttali olmay seven birisiydi. Yce Allah ona iyilik yapana iyilikle, ktlk yapana da ktlkle karlk vermek zere lleri kyamet gnnde hasredeceini vahyedince Hz. brahim, lm ve dirilmi birisini grmek istediinden Allah'tan kalbi mutmain olsun diye byle bir dilekte bulundu. Yce Allah da ona drt ku alp bunlar kesmesini ve paralarn dalara datmasn, arkasndan kendisine gelmeleri iin armasn emretti. te o vakit lenin nasl dirileceini grecekti. Hz. brahim denileni yapt ve kular kendisine gelsinler diye ard. Kular hi lmemi gibi sapasalam geri dndler.

Allah Yolunda nfakn Sevab Ve Adab261- Allah yolunda mallarn infak edenlerin hali yedi baak bitiren ve her baanda yz tane bulunan tek bir tohum gibidir. Allah dilediine kat kat verir. Allah Vsi'dir, Alm'dir.

262- Allah yolunda mallarn infak edip de sonra harcadklarnn arkasndan baa kakmayan ve bir eziyet katmayanlarn Rablar yannda mkfatlar vardr. Onlar iin hi bir korku yoktur ve onlar zlmezler de.

263- Maruf bir sz ve balama, arkasndan eziyet gelen bir sadakadan hayrldr. Allah Gani'dir, Halm'dir.

264- Ey iman edenler! Sadakalarnz baa kakmak ve eziyet etmekle boa karmayn. Maln insanlara gsteri olsun diye infak eden, Allah'a ve ahiret gnne inanmayan bir kimse gibi (olmayn). Onun hali, zerindeki azck topra sanak halinde yaan bir yamurla syrlp da dmdz bir ta kesilen kaypak bir kayaya benzer. Onlar kazandklar hi bir eyi de ele geiremezler. Allah kfirler topluluuna hidayet vermez.

Nzul Sebebiel-Kelb yle der: 261. ayet Osman b. Affan ve Abdurrahman b. Avf hakknda nazil olmutur. Abdurrahman b. Avf Resulullah (s.a.)'a sadaka olarak drt bin dirhem getirip verdi ve dedi ki: Sekiz bin dirhemim vard. Kendim ve ailem iin drt bin dirhem alkoydum ve drt bin dirhemi de Rabbime bor veriyorum. Resulullah (s.a.) ona, "Alkoyduuna da verdiine de Allah bereket ihsan etsin" dedi.

Hz. Osman ise yle demiti: Tebk gazvesinde tehizat bulunmayan te-hizatlandrmay zerime alyorum. Daha sonra ullan ve semerleri ile bin deve vererek Mslmanlar tehizatlandrd. Kendisinin olan Rme kuyusunu Mslmanlara tasadduk etti. te bu ayet-i kerime ikisi hakknda nazil oldu.

Ebu Said el-Hudr dedi ki: Resulullah (s.a.)' ellerini kaldrp Osman'a, "Rabbim gerekten ben Osman b. Affan'dan raz oldum, sen de ondan raz ol" diye dua ettiini grdm. Tan yeri aanncaya kadar ellerini bu ekilde ap durdu. Yce Allah da, "Allah yolunda mallarn infak edenlerin hali..." ayetini indirdi.

AklamasBu Yce Allah'n, yolunda ve kendi rzasn arayarak infakta bulunanlarn sevabnn kat kat olacana ve iyiliin (hasenenin) on katndan yedi yz katna kadar mkfat greceine dair verdii bir misaldir. Yce Allah bu buyruklarda Allah'a itaat urunda, O'nun rzasn aramak ve gzel sevabn ummak kasdy-la ilmi yaymak, cihad, silah tedariki, slm vatann ve ailesini korumak gibi yollarda mallarn infak edenlerin bu infaklannn niteliini aklamaktadr. Bu tr infaklar verimli bir araziye ekilip de her birisinde yz tane bulunan yedi baak bitiren bir tohuma benzer. Ziraat uzmanlarnca tespit edildiine gre mesel bir buday, pirin veya dar tanesi tek bir baak deil, bir ka baak bitirir. Bazen bu krk, elli alt veya yetmie kadar kabilir. Bazen tek bir baak yzden fazla tane tayabilir. Fiilen yz yedi tane tayan baaklar dahi tespit edilmitir. Bu infak edenin sevabnn kat kat artrlacana dair bir ifadedir.

"Allah dilediine kat kat verir." Yani amelindeki ihlsna gre bundan daha fazlasn da verebilir. Allah'n ltfunun snr yoktur. O'nun bann snr olmaz. Ltf mahlkatndan oktur, genitir, boldur. Bu ekilde kat kat ecir almaya kimin lyk olduunu, kimin olmadn ok iyi bilir.

Bu misal, dorudan yedi yz kat sz konusu etmekten ruhla* daha bir etkileyicidir. nk snrlandrma ve say verme yine de bir eksiklii ifade eder. Herhangi bir snr koymamak ise oalma, bereketlenme ve artma ihtimaline iaret eder. Ayrca Yce Allah'n salih amelleri sahipleri lehine artrp oaltacana iaret vardr. Tpk verimli bir araziye tohum atan kimsenin ekinini artrp oaltmas gibi. Snnet-i seniyyede bir hasenenin yedi yz katna kadar artrlacana dair hadisler varit olmutur.

bni Mace, Ali ve Ebu'd-Derd'dan bni Eb Hatim de mrn b. Hu-sayn'dan Resulullah (s.a.)'n yle buyurduunu rivayet etmektedirler: "Kim Allah yolunda (cihad iin) bir nafaka gnderir ve kendisi evinde kalrsa onun iin kyamet gnnde her bir dirhem karlnda yedi yz dirhem vardr. Her kim Allah yolunda bizzat gaza ederek bu uurda da infakta bulunursa, onun iin her bir dirhem karlnda yedi yz dirhem vardr." Daha sonra u, "Allah dilediine kat kat verir" ayetini okudu.

mam Ahmed de Ebu Ubeyde'den yle dediini rivayet etmektedir: "Resulullah (s.a.)' yle buyururken dinledim: "Allah yolunda bir infakta bulunann infak yedi yz kat ile, kendisi ve ailesine infakta bulunur yahut bir hastay ziyaret eder veya rahatsz edici bir eyi ortadan kaldrrsa iyilik on misli ile karlk grr. Oru ise onu bozmadka bir kalkandr. Yce Allah her kime cesedinde bir bel vererek snarsa, bu da onun gnahlarnn affna bir sebeptir." Bu hadisin bir blmn Nesa "Oru" blmnde rivayet etmektedir.

Ahirette bu sevab hak etmek iin infakn art ve adabnn bir ksm unlardr: Fakire infak ettikleri yahut verdikleri eyler ardndan, onu verdiine karlk hesaba ekmemesi, ona ltufta bulunduunu izhar etmek suretiyle baa kakmamas, ardndan ona hakszlk etmek yahut yapt iin karln istemek gibi herhangi bir eziyet ve bir zarar vermemesi gerekir. Yaptklar iyiliklerini baa kakmayan ve onlara eziyet vermeyen kimseler iin miktar deer-lendirilemeyecek kadar ok deerli ecir vardr. nsanlarn korkacaklar vakitte onlar iin korku yoktur. Allah yolunda hi bir ey infak etmeyen cimri insanlar zlp bundan dolay da piman olacaklar vakitte bunlar zlmezler. Yce Allah yle buyurmaktadr: "Herhangi birinize lm gelip de, "Rabbim beni yakn bir zamana kadar geciktirseydin de sadaka verseydim ve salihlerden olsaydm" diyecei gn gelmeden nce bizim size verdiimiz rzktan infak edin." (Mnfi-kn, 63/10).

Dilenciye gzel sz sylemek, gzel bir ekilde onu geri evirmek ve sadaka vermemek, dilencinin srar ederek alacandan ve ardndan eziyet ve zararn gelecei bir sadakadan dilenci iin de, kendisinden dilenilen kimse iin de daha hayrldr. nk sadaka zayfn elinden tutmak, zenginlere kar duyulan kskanlk ve kini hafifletmek, zenginin maln, hrszlk, talan ve yok olmaya kar korumak iin meru klnmtr. Baa kakmak ve eziyet ise sadakay, kendisi sebebiyle meru klnan bu stn gayenin dna kartr. Esasen Allah kullarnn sadakasna muhta olmayan Gan'dir. Herkesi rzklandrabilir. Ktlk ileyene -sadakasn baa kakan yahut eziyet veren kimse gibilerine-abucak ceza vermeyen Halm'dir. Fakat cimri nefsine kar mcahade edip onu Allah yolunda cmerte infka, gnl holuu ile ilh mkellefiyetleri yerine getirmeye zorlayan kimseleri tanmakla ilgili sonsuz ilh hikmet dolaysyla sadaka meru klnmtr. Yce Allah sadakay dostluun kazanlmas, sevginin elde edilmesi, karlkl herkesin birbirine balanp birbiriyle dayanmas, birbirine sevgi beslemesi iin meru klmtr.

nsanlarn ruhlarndaki baa kakma ve eziyet etme tabiatn kkten skmek iin an yce Allah, byk sevaba hak kazananlarn niteliklerine dair verdii haberleri daha bir pekitirmektedir. Bu ise verdikleri sadakalarn ardndan onlar baa kakmayan ve eziyette bulunmayan kimselerin davrandr. Eziyet ecri ve sevab yok eden, sadakann aibelerindendir. Allah ilh emre balanmay gerektiren iman niteliini zikrederek, mminlere hitab pekitirerek baa kakmay ve eziyet vermeyi onlara yasaklad ve haram kld. nk sadakann dier aibelerden arndrlarak yalnzca Allah iin halisane verilmesi, Allah tarafndan daha bir kabul edilmesini ve sevabna hak kazanlmasn salar.

nk sadakasnn ardndan baa kakan veya eziyet veren kimsenin durumu, Allah'n rzas ve slm mmetinin ycelmesi iin deil, insanlar kendisini vsn, ondan cmert ve eli ak diye sz edilsin ve buna benzer fani dnya maksatlarndan herhangi birisi iin, riyakrlk ve desinler diye maln infak edenin haline benzer. Byle bir riyakr ise gerekte sahih bir ekilde Allah'a ve ahiret gnne iman eden bir kimse deildir ki, herhangi bir sevap umsun veya herhangi bir cezadan korksun. te dilenciye eziyet verip yaptn baa kakan kimsenin hali de bunun gibidir.

Riyakrlk yapan ve baa kakp eziyet veren kimsenin durumu, dmdz bir ta zerindeki topraa benzer. Buna iddetli bir yamur isabet edince toprak ekilir ve ta plak kalverir. Yani byle birisinin amelinin herhangi bir meyvesi, bir kalcl yoktur. Aksine karlalan olaylar sebebiyle eriyip gider, darmadan olur ve geriye amelinin herhangi bir etkisi olmakszn bombo kalverir. Dnyada olsun, ahirette olsun yaptklarndan hi bir fayda salayamaz. Dnyada fayda salayamaz, nk baa kakan, insanlar tarafndan sevilmez. Riyakr bir kimse herkes tarafndan dlanr, yerilir. Ahirette ise phesiz Allah ancak kendisi iin ihlsla ve kendi rzas aranarak yaplan amelleri kabul eder. Riya ve onunla ayn durumda olan baa kakma ve eziyet ise ihlsa aykrdr ve bu bir eit Allah'a irk komaktr. nk riyakrlk gizli irktir. Byle yapan kimse bu ameli Allah'tan bakasn gzeterek yapar.

Allah kfirler topluluuna kfrleri zere kaldklar srece, kendileri iin hayrl olana ve doruya iletmez. Yahut da onlar kfr zere kaldklar srece onlara hidayet vermez. Sahibini ihlsa, hayra ve Allah'n rzasna, Yce Allah'n iman ehlini edeplendirdii infak edebiyle edeplenmeye ileten imandr. te bu, riyakrln, baa kakmann mminlerin deil, kfirlerin niteliklerinden olduuna iarettir.

Allah Rzas in Veya Baka Bir Maksatla nfak265- Allah'n, rzasn arayarak ve nefislerinden bir sebat ile mallarn infak edenlerin hali de yksek bir tepenin stnde bulunan gzel bir baheye benzer. Ona bol bol yamur isabet etmi de meyvelerini iki kat vermitir. Ona bol yamur isabet etmese de bir isinti (bulunurda yine rn verir). Allah yaptklarnz ok iyi grendir.

266- Sizden herhangi biriniz ister mi ki hurma ve zm aalarndan bir bahesi olsun, altndan rmaklar aksn, orada her trden meyveleri bulunsun ve (fakat) kendisine ihtiyarlk gelip atsn. Gsz ocuklar da olsun. Derken ona (o baheye) iinde ate olan bir kasrga isabet etsin ve yanversin. te Allah size dnrsnz diye ayetlerini bylece apak bildirir.

AklamasAllah'n buna karlk en ileri derecede kendilerine mkfat vereceinden katiyetle emin olan yahut da nefislerine iman ve yakn zere sebat vermek iin cann yongas olan mal infak etmek zere kendilerini altranlarn nefse dier ibadetlerden ve imandan daha da ar gelen bir ey olan mal infak etme fiiliyle Allah'n rzasn ve mafiretini isteyenlerin bu infaklarnn misali -ister az olsun ister ok olsun- topra olduka verimli sk aal, bitkisi olduka bol, gne ve havadan gerei gibi yararlanabilen, bol yamur alan ve verimini iki kat veren ykseke bir yerde bulunan baheye benzer. Bu baheye azck bir yamur yasa dahi, toprann verimlilii, yerinin iyi olmas, konumunun gzellii dolaysyla yine mahsln verir.

Bahenin "ykseke" diye nitelendirilmesi ykseke bir yerde bulunan aalarn daha gzel, meyvelerinin daha iyi olmasndan dolaydr. "Nefislerinden bir sebat ile" buyruu ise dardan gelen herhangi bir etkiyle deil kendiliinden yaptn, bu kimsenin sahip olduu yaknden dolay yapt bu iin faydal olduuna kani olduundan nefsin cimriliine kar mcahedesini ifade etmektedir. Nitekim Yce Allah bir baka yerde, "Allah yolunda mallaryla, canlaryla cihad edenler..." (Enfal, 8/72) buyurmaktadr.

Bu benzetmenin anlam udur: Allah iin ve O'nun yolunda infak edip de mal infak hususunda nefsine sebat vermeyi ve hayr ilemeyi kasteden yahut sevap elde edeceinden emin olarak elverdiince cmertlik eden bir kimse, eer oka hayr elde ederse ok infak eder, az infak ederse gcne gre hayr elde eder. Onun iyilii daimidir, kesilmez. Her iki durumda da iyilik yapar ve her durumda da bu infaknn meyvesini bulur. O -ister az yamur alsn, ister ok yamur alsn- mutlak olarak meyve veren, gzel mahsul getiren, her zaman iin verimi bol topra gzel bir arazi gibidir.

Kullarnn amellerinden hi bir ey Allah'a gizli kalmaz. O ihlsl olana da riyakra da lyk olduu karl verir.

Bu birinci misal, Rahman olan Allah iin, O'nun rzasn arayarak maln infak eden kimseye aittir. kinci misal ise, bunun tam aksine eytann ve nevasnn yolunda yahut Allah'tan bakas iin infak edenin misalidir. Bu misal inkr (konum reddedilerek) ve nefiy ile balamaktadr. nk ihls sahibi bir mminin byle bir maksada sahip olmamas gerekmektedir. Yani bu misal Allah'n rzasn aramakszn gzel iler ileyene dairdir. Kyamet gn geldi mi bu kimse bu ilerinin boa ktn, darmadan olduunu grr. O vakit byle kii, her trl meyvesi bulunan gzel bir baheye sahip kimsenin gsz, takatsiz ocuklar varken yalanp geimleri de hayatlar da bu baheye bal olduu halde frtnalarla bu bahesi telef olmu kimsenin duyduu acar duyacaktr.Buhar bu ayet-i kerimenin tefsiri hakknda yle demektedir: Bir gn mer b. el-Hattab Peygamber (s.a.)'in ashabna, "Size gre u "Sizden herhangi biriniz ister mi ki..." ayeti kimin hakknda nazil olmutur?" dedi. Onlar, "Allah daha iyi bilir" dediler. Hz. mer kzd ve dedi ki: "Biliyoruz veya bilmiyoruz deyiniz." Bunun zerine bni Abbas (r.anhuma) dedi ki: "Benim iimde buna dair bir kanaat var ey mminlerin emiri." Hz. mer, "Ey kardeimin olu, syle ve kendini kk grme" dedi. bni Abbas dedi ki: "Bu belli bir amele verilmi bir misaldir." Hz. mer, "Hangi amele?" diye sordu. bni Abbas dedi ki: "Allah'a itaat ederek amel eden zengin bir kimsenin ameline. Sonra Allah ona eytan gnderir, masiyetlerle amel eder ve nihayet o btn amellerini batrr, gider."

Hasan- Basr de der ki: Bu, Allah'a yemin ederim ki insanlar arasndan pek az kimsenin akledip anlad bir misaldir: Yal bir ihtiyar, bedeni zayf, kk ocuklar pek ok. Baheye son derece ihtiyac var. te bu srada gelen frtna onu kasp kavurdu. Allah'a yemin ederim, sizden herhangi bir kimsenin ameline en ok ihtiyac olduu vakit, dnyadan ilikisi kesildii vakittir.

Verilen bu misalin aklanmasna gelince: Ey Allah'tan bakas iin infak eden kii, ister misin ki iinde hurma, zm ve trl meyve aalaryla dolu bir bahen olsun. Bu baheyi iinden akan rmaklar sulasn. Btn emellerini ona balamsn. Kk ocuklarnla birlikte ondan faydalanmay ummaktasn. Dier taraftan sen kazan salayamayacak kadar yalanmsn, onlar da kk olduklar iin hi bir kazan salayamaz durumdadrlar. Sen onlar gibi, onlar da senin gibi; bu baheden baka gelir kaynanz yok. Daha sonra ya ar scayla veya kavurucu souu ile esen sam rzgar bu baheyi yaksn ve meyvelerini yok etsin.

te riyakrlk olsun diye yahut baa kararak ve eziyetle maln infak ettiin takdirde durumun byle olacaktr. Kyamet gnnde bunun herhangi bir faydasn gremeyeceksin. Ac ve pimanlktan baka amelinin bir neticesini elde edemeyeceksin. Sen halbuki o korkun gnde amelinin verecei sonulara ve yaptn infaklarn sevabna son derece muhta olacaksn. nk riyakrln frtnas ile baa kakmak ve eziyet zahiren hayr, fakat gerekte ve btnda ise ktdr ve btn amellerini yok etmitir.

te Allah, bu ak seik ayetlerini, eriatnn belgelerini, srlarn, amalarn ve faydalarn size aklamaktadr. Bunlar zerinde dnesiniz, ihtiva ettii misaller, anlamlar ve ibretlerden t alasnz; bunlardan gzetilen maksada uygun hareket edesiniz, yaptnz infaklarn yalnzca Allah rzas iin halis olma maksadn gzetesiniz; infakmza herhangi bir riyakrlk, baa kakma ve eziyet katmayasnz diye. Nitekim Yce Allah yle buyurmaktadr: "te biz bu misalleri insanlara veriyoruz. Onlara ancak alimler akl erdirir." (Ankebut, 29/53).

Yce Allah'n, "Dnrsnz diye" buyruu, akbetler hakknda dnp de ihlsl bir ekilde, Allah'n rzasna uygun infakta bulunup srf hayr yapmak zere nefsinize sebat vermek kasdyla infak edesiniz, diye demektir.

Maln Ktsnden Deil yisinden nfak Etmek267- Ey iman edenler! JCngnuHlrlnnTi. zn en gzellerinden ve sizin iin yerden kardmz eylerden ^fab edin Arasndan gz yummakszn alcs olamayacanz adi eyleri vermeye yel-tenmeyin. Bilin ki Allah Gan'dir, Ha-md'dir.

Nzul SebebiHkim, Tirmiz, bni Mace ve bakalarnn rivayetine gre el-Ber b. Azb yle demitir: Bu ayet-i kerime biz Ensar topluluu hakknda nazil oldu. Bizim hurmalarmz vard. Mminler hurma aalarndan okluk veya azlk miktarna gre bir eyler getirirdi. Hayr yapmay arzulamayan insanlar ise henz olgunlamam hurma salkmlarn yahut krlm salkmlar getirir ve bunlar (mescidin bir yerine) asard. Bunun zerine Yce Allah, Ey iman edenler, kazandklarnzn en gzellerinden... infak edin. "buyruunu indirdi.

Ebu Davud, Nesa ve Hakim'de Sehl b. Huneyften yle dediini rivayet etmektedir: Baz insanlar mahsullerinden en ktlerini seiyor ve bunlar sadaka diye veriyorlard. Bunun zerine, "Arasndan... alcs olmayacanz adi eyleri vermeye yellenmeyin" ayeti nazil oldu.

Yine Hakim, Cabir'den yle dediini rivayet etmektedir: Resulullah (s.a.) ftr sadakas olarak bir s' hurma verilmesini emretti. Adamn birisi adi bir hurma getirdi. Bunun zerine Kur'an- Kerim'den, "Ey iman edenler, kazandklarnzn en gzellerinden... infak edin" ayeti nazil oldu.

bni Eb Hatim de bni Abbas'tan yle dediini rivayet etmektedir: Resulullah (s.a.)'n ashab ucuz yiyecekleri satn alyor, bunlar sadaka olarak veriyorlard. Bunun zerine de Yce Allah bu ayet-i kerimeyi indirdi.

AklamasEy iman vasfna sahip olanlar! Ben sizlere mallarn temiz ve kaliteli olann infak etmenizi emrediyorum. ster nakit, ister davar, ister tahl, ister ekin, ister ticar mal ve madenler, hazineler ve (cahiliye devrinde gmlm olan) ri-kazlar gibi bakalar olsun. Bu Yce Allah'n u buyruunu andrmaktadr: "Siz sevdiiniz eylerden infak etmedike iyilie (birre) kavuamazsnz." (l-i mran, 3/92). Mallarnzn adi ve kalitesiz olann seip infak etmenizi de yasaklyorum. nk muhakkak Allah ho ve temizdir. Ancak ho ve temiz olan kabul eder. Sizin holanmayacanz eyleri kabul etmez. Ayet-i kerimede geen "ad (el-habs)" kelimesi iki anlamda kullanlr: Birincisi Buhar ile Mslim tarafndan rivayet edilen hadis-i erifte getii gibi, faydasz demektir: "Tpk krn demirin faydasz kirlerini (hubs) giderdii gibi." kincisi ise insan nefsinin kabul etmedii ey. te, "Adi eyleri vermeye yeltenmeyin" ayetinde kastedilen de budur.

Adi ve baya olan eyleri sadaka olarak vermek nasl hounuza gider? Halbuki sizler herhangi bir eyi grmezlikten gelmek kasdyla gzn yumup da ondaki kusuru grmeyen kiinin gsterecei kabilden bir kolaylk ve bir

hogr ile olmadka kendiniz iin yle bir eye raz olmazsnz. Alacanz olan bir kimse hakknzdan daha aasn getirecek olsa, bunu hakknzdan daha aasna raz olmadka, tam hakknz verilmi hesabyla almazsnz. Peki, kendiniz iin raz olmadnz bir eye benim iin nasl raz olursunuz? Benim zerinizdeki hakkm, mallarnzn en temiz ve en nefis olanlarmdandr.

Bilin ki muhakkak Allah -her ne kadar size ho ve temiz olan ve sadaka vermeyi emretti ise de- buna ihtiyac yoktur. nfaknza muhta deildir. O, btn yaratklarna ihtiyac olmayandr. O'nun size bu emri vermesi sizin menfaatinizedir; zengin ile fakir arasnda eitlii gerekletirmek, infak ettiiniz eylerde sizi snamak iindir. O bakmdan adi olanlar vermekle O'na yaklamaya kalkmayn. Ayn ekilde O, btn fiilleri, buyruklar, eriat, kaderi ve nimetleri dolaysyla hamde ve kre lyk olandr. Allah'n nimet olarak ihsan ettii eylerin ho ve temiz olanlarn infak etmek ise, O'nun celline yakan hamdin bir parasdr.

eytann Fakirlikle Korkutmas Ve Kur'an-I Kerimin Salkl Bir ekilde Anlalmas268- eytan sizi fakirlikle korkutur ve size ^h&'y (cimrilii) emreder. Allah ise size kendi katndan bir mafiret ve bif ltuf vaad edivor-Allah Vsi'dir.

269- Hikmeti dilediine verir. Kime hikmet verilirse gerekten ona pek ok hayr ve zl ak1 sahiplerinden bakas da iyice dnemez.

Aklamaseytan eskiden beri insann dmandr. "zzetin hakk iin hepsini muhakkak azdracam. Ancak aralarndan ihlsa erdirilmi kullarn mstesna." (Sd, 38/82-83) diye yemin eden bizzat odur. eytan insanlara vesvese verir ve sadaka verdikleri takdirde yahut da Allah yolunda infak ettiklerinde onlar fakirlikle korkutur. Onlara, "nfaknzn akabinde siz fakir deceksiniz" der ve cimrilie, eli skla tevikte bulunur.

Araplarda cimriye "el-fhi" denilir. O bakmdan ayet-i kerimedeki el-fah- cimrilik anlamndadr. Vaad kelimesi ise hayr hakknda da ktlk hakknda da kullanlr. Nitekim Yce Allah yle buyurmaktadr: "Ate, onu Allah kfirlere vaad etmitir." (Hac, 22/72). te bu korkutmaya vaad (ayet-i kerimede eytann fakirlikle korkutmas) denilmesi, bunun gerekleeceinin haber verilmesinin mbalaa yoluyla ifade edilmesi dolaysyladr. Adeta bu fakirliin gereklemesi eytann iradesi ile olacakm gibi ifade edilmektedir. Bununla birlikte unu belirtelim ki vaad, haber verilen tarafndan yaplacak eylerin haber verilmesidir. eytan ise ben sizi fakir dreceim dememektedir. Ancak, fakir dersiniz diye korkutmaktadr.

Bu korkutmay bni Eb Htim'in Abdullah b. Mes'ud'dan yapt u rivayet aklamaktadr: Abdullah b. Mes'ud dedi ki: Resulullah (s.a.) yle buyurdu: "phesiz eytann da melein de Adem oluna bir telkini vardr. eytann telkini er ile korkutmaktr, hakk yalanlamaktr. Melein telkini ise hayr vaad etmektir, hakk tasdik etmektir. Her kim bunu iinde hissederse bilsin ki o Allah'tandr. Bundan dolay Allah'a hamdetsin. Her kim de br trlsn bulursa eytandan Allah'a snsn." Daha sonra Yce Allah'n, "eytan sizi fakirlikle korkutur ve size fahy (cimrilii) emreder. Allah ise size kendi katndan bir mafiret ve bir bolluk vaad ediyor." buyruunu okudu.

Yce Allah ise eytann aldatmalar, vesveseleri ve fahy (cimrilii) emretmesine karlk, peygamberimiz aracl ile infak etmemiz dolaysyla gnahlarmzn balanacan ve dnya hayatnda infak ettiimizin yerine bakasn vereceini vaad etmektedir. Bolluk (el-fadl), mal ve hayrdr. Allah ise rahmeti ve ltf pek ok olandr. O bakmdan size vaad ettiini gerekletirir. O ne infak ettiinizi ok iyi bilendir. O bakmdan yaptklarnz en gzel ekliyle mkfatlandracaktr. Nitekim Yce Allah yle buyurmaktadr: "Her ne

harcarsanz O, bunun yerine bakasn verir. O, rzk verenlerin en hayrlsdr." (Sebe' 34/39). Buhar ve Mslim de Resulullah (s.a.)'n yle buyurduunu rivayet etmektedirler: "Kullarn sabah ettii her gn mutlaka iki melek (dnya semasna) iner, onlardan birisi, "Allah'm infak edene infak ettiinin yerini tutacak olan ver" der. teki de, "Allahm cimrilik edenin maln da telef et" der." Yani birincisine Allah rzk edinmenin sebeplerini kolaylatrarak infakmn yerine verir, tekinin ise maln giderir.

Allah hikmeti kullarndan dilediine verir. Hikmet sahih olan gre gre peygamberlik deildir. Cumhurun dedii gibi hikmet ilim, fkh ve Kur"an'dr. O bakmdan hikmet, zel olarak peygamberlik anlamna gelmez, peygamberlikten daha genel kapsamldr. Hikmetin en st derecesi nbvvettir. Risalet ondan da zeldir. Hikmet gerekleri vehimlerden ayrt etme yolunu, vesveselerle ilham birbirine kartrmamay gsterir. Hikmetin arac akldr. Kur*an- Ke-rim'de yer alan hkmleri, srlan bilip selim akl ile mmete salad hayrla-ryla, infak edene salad pek ok sevaplaryla infakn faydalarn idrak eden bir kimse, eytann vesveselerinden etkilenmez, Allah yolunda harcamakta ve infak etmekte tereddt gstermez. bni Mes'ud'dan yle dedii rivayet edilmektedir: Resulullah (s.a.)' yle buyururken dinledim: "ki ey dnda hi bir eyde kskanlk yoktur. Bu iki eyden (birisi) Allah'n birisine bir mal vermesi ve bu mal hak yolda tketecek gc vermi olmas, (ikincisi de) birisine Allah'n hikmet vermesi ve o kiinin bu hikmet gereince hkm vermesi ve onu bakasna retmesidir."

Allah kime ilim, zellikle de Kur'an- Kerim'i ve dini kavrayabilme meziyetini ihsan etmi ve akim gsterdii yola iletmi ise, o kimse dnya ve ahirette hayra iletilmi, ileri gerek ekilleriyle idrak etmi olur.

er* hitab ve ilh buyruun anlamn kavrayan salkl akl sahibi kimseler dndakiler ilimden t ve ibret almazlar. tten etkilenmez ve verilen tten yararlanmazlar.

Gizli Ve Aktan Verilen Sadakalar270- Nafaka trnden neyi infak etseniz yahut adaktan her ne adarsanz muhakkak Allah onu bilir. Zalimlerin hi bir yardmclar yoktur.

271- Sadakalarnz aktan verirseniz o ne gzeldir. ayet onlar gizler de fakirlere verirseniz ite bu sizin iin daha hayrldr ve gnahlarnzdan bir ksmn balar. Allah yapmakta olduunuzdan haberdardr.

Nzul Sebebibni Ebi Hatim, Yce Allah'n, "Sadakalarnz aktan verirseniz o ne gzeldir..." ayetinin Ebu Bekir ve mer (r.anhum) hakknda nazil olduunu sylemistir. Hz. mer malnn yarsn getirdi ve Resulullah (s.a.)'a verdi, Resulullah (s.a.) ona, "Geriye ailene ne braktn ey mer?" diye sorunca o, "Malmn yarsn braktm" dedi. Hz. Ebu Bekir ise malnn tmn adeta kendinden dahi gizlercesine getirdi, Resulullah (s.a.)'a verdi. Resulullah (s.a.) ona, "Geriye ailene ne braktn ey Ebu Bekir?" deyince o, "Allah'n ve Rasulnn va-ad ettiini braktm" dedi. Hz. mer alad ve dedi ki: Anam babam sana feda olsun ey Ebu Bekir! Allah'a yemin ederim, seninle hangi hayrda yartysak mutlaka sen beni geride brakmsmdr . el-Kelb de der ki: Yce Allah'n, "Nafaka trnden neyi infak etseniz" ayeti nazil olunca, "Ey Allah'n Rasul, gizlice verilen sadaka m faziletlidir, aktan verilen sadaka m?" dediler. Yce Allah da bu ayet-i kerimeyi indirdi

Aklamasster Allah iin olsun ister riyakrlk iin olsun, ister baa kakmak veya eziyet iin, isterse de bunlardan herhangi birisi iin olmasn, her neyi infak ederseniz muhakkak Allah bunu bilir. Ya da Allah'a itaat urunda bir adakta (nezru't-teberr) yahut masiyet urunda bir adakta (nezrul-lecc veya nezrul-gadab) bulunursanz bunun karln verecektir: Hayr ise hayr, er ise er. Bu buyruk hayra bir tevik, serden de bir korkutmadr. Mallarn vermeyip cimrilik etmek ve tasadduk etmemek suretiyle kendilerine zulmeden zalimlerin kyamet gnnde yardmclar yoktur. u buyrukta olduu gibi: "Zalimler iin ne efkatli bir dost, ne de efaati kabul edilir bir efaati vardr." (Mmin, 40/18). nsanlar da sadaka versinler diye nafile sadakalarnz aktan verirseniz yaptnz i gzel bir itir. Onlar gizliden verip kimseyi haberdar etmeyerek fakirlere verirseniz bu da riyakrlktan ve bakalarnn iitmesinden daha uzak olmak hasebiyle sizin iin daha hayrldr. Sadaka dolaysyla da baz gnahlarnz siler. nk sadaka, btn byk veya kk gnahlar rtmez.

Allah yaptnz btn amellerden haberdardr. Onlar grr. ok nemsiz ve kk ileri de, gizliyi de bilir, ondan daha gizli olan da. O balomdan amellerinize uygun karlk verir. Riyakrlktan ve Allah'tan bakas iin infak etmekten saknnz. Sadakalarnz aktan verirken de gizlerken de niyetlerinizin ne olduu Allah'a gizli kalmaz.

Sadaka Almay Hak Edenler272- Onlarn hidayete ermesi senin zerine bor deildir; fakat Allah diledii kimseye hidayet verir. Her ne hayr infak ederseniz kendi faydamzadir. Zaten siz ancak Allah'n rzas iin infak edersiniz. Hayrdan neyi infak ederseniz size denir ve size asla zulmedilmez. '

273- (Sadakalar) Allah yolunda kendilerini vakfetmi fakirler iindir ki onlarn yeryznde dolamaya gc yetmez; bilmeyenler, kendilerini, iffetlerinden dolay zenginlerden sanr; sen ise onlar simalarndan tanrsn. nk onlar yzszlk ederek insanlardan bir ey istemeyen fakirlerdir. phesiz hayrdan neyi harcarsanz Allah onu hakkyla bilir.

274- Mallarn gece gndz, gizli ak infak edenlerin Rableri nezdinde mkfatlar vardr. Onlar iin korku yoktur, onlar zlmezler de.

Nzul Sebebi272. ayetin nzul sebebi: Bu ayetin nzul sebebi ile ilgili olarak muhtevas bir olan birka rivayet varit olmutur. Bunlardan birisini Nesa, Hakim, el-Bezzar ve bakalar bni Abbas'tan rivayet etmektedirler. bni Abbas dedi ki: Ashap mriklerden olan akrabalarna azck bir eyler vermekten holanmyorlard. Bu durumu soruca bu konuda onlara ruhsat verildi ve bunun zerine, "Onlarn hidayete ermesi senin zerine bor deildir..." ayeti nazil oldu.

Yine rivayet edildiine gre baz Mslmanlarn Yahudiler arasnda sihri ve st emmek dolaysyla akrabalar vard. slm'dan nce bunlara infakta bulunuyorlard. slm'a girince bu kimselere infak srdrmekten holanmadlar.

Yine denildiine gre Hz. Ebu Bekir'in kz Esma hacca gitmiti. Annesi gelip ondan bir eyler istedi. Annesi o srada mrikti. Kz ona bir ey vermek istemeyince bu ayet-i kerime nazil oldu.

bni Eb Htim'in de bni Abbas'tan rivayetine gre Resulullah (s.a.), Mslman olanlardan bakalarna sadaka verilmemesini emrediyordu. Bunun zerine, "Onlarn hidayete ermesi senin zerine bor deildir" ayet-i kerimesi nazil oldu ve hangi dinden olursa olsun, dilencilikte bulunan herkese sadaka verilmesini emretti.

Sahid b. Cbeyr mrsel olarak Peygamber (s.a.)'den bu ayet-i kerimenin nzul sebebi hakknda unu nakletmektedir: Mslmanlar zimmet ehlinden fakirlere sadaka veriyorlard. Mslman fakirler oalp Resulullah (s.a.), "Dininize mensup olanlardan bakasna sadaka vermeyiniz" diye buyuranca bu ayet-i kerime Mslman olmayanlara da sadaka vermeyi mubah klmak zere nazil oldu.

Taber, Resulullah (s.a.)'n Mslman olmayanlara sadaka verilmesini engellemekten maksadnn bu kimselerin Mslman olmalar ve dine girmeleri olduunu nakletmektedir. Bunun zerine Yce Allah, "Onlarn hidayete ermesi senin zerine bor deildir" ayetini indirdi.

Ksaca bu ayetin nzul sebebinin hikmeti udur: slm'a giren kimse mrik akrabasna veya mriklere sadaka vermekten holanmyordu ya da Resulullah (s.a.) bunlara sadaka verilmesini ashaba yasaklamt. Bunun zerine bu ayet-i kerime nazil oldu.

273. ayetin nzul sebebi: Bu ayet-i kerime Ashab- Suffa hakknda nazil olmutur Bunlarn says muhacirlerden drt yz kii idi. Bunlar Kur"an- Kerim renmek ve seriyyelerle kmak zere alkonulmulard.

274. ayetin nzul sebebi: Taberan ve bni Eb Hatim, Yezid b. Abdullah b. Garb'den, o babasndan, o dedesinden rivayet ettiine gre Peygamber (s.a.) yle buyurmutur: u, "Mallarn gece gndz gizli ak infak edenlerin Rab-leri nezdinde mkfatlar vardr" ayeti at sahipleri hakknda nazil olmutur. Bunlar ise Allah yolunda at besleyen kimselerdi. Gece gndz gizli ve ak atlarna harcamalarda bulunurlard. Yani bu ayet-i kerime byklenmek ve iftihar etmek kasdyla at beslemeyen kimseler hakknda nazil olmutur.

bni Abbas'tan rivayet edildiine gre ise "Mallarn gece gndz... infak edenler" ayet-i kerimesi atlarn beslenmesi hakknda nazil olmutur. Bunun shhatine Yezid kz Esma'nn rivayet ettii u hadis-i erif dellet etmektedir: Esma dedi ki: Resulullah (s.a.) yle buyurdu: "Kim Allah yolunda bir at balayp besler de ecrini umarak o ata harcamada bulunursa, o atn tokluu da al da, suya kanmas da susuzluu da, sidii de tersi de kyamet gnnde o kiinin terazisine konacaktr."

AklamasEy Muhammedi stemedikleri halde insanlar slm'a, hidayete gtrmek senin grevin deildir. Byle bir ii yapmak sana dmez. Sana den yalnzca tebli etmek, dine davet etmektir. taat edeni cennetle mjdelersin, isyan edeni de cehennemle uyarr, korkutursun. Hayra, mutlulua yol bulma baarsna nail olma anlamnda hidayet vermek ancak Allah'a aittir. nk insanlara akl vermi, onlara hak dine kendilerini iletecek yol ve delilleri aklamtr. O bakmdan ya Muhammed, hangi dinde olursa olsun her dilencilik edene sadaka vermeyi emret.

Sadakann ve Allah yolunda mal infak etmenin sevab bizzat size aittir. Dnyada da ahirette de bu sevaptan sizden bakas yararlanmaz. Dnya hayatnda sadaka mal korur. Serveti salam koruma altna alr. Sizleri fakirlerin talanndan, hrszlndan ve yamalama eziyetinden himaye eder. nk a olan bir kimse kendisine her eyi mubah grr. Sadaka ve infakn ahiretteki sevab da sizindir. Bu sevapla cennete girersiniz, baz kk ve byk gnahlarnz balanr.

Siz dnyev bir menfaat yahut eytan raz etmek iin deil, ancak Allah'n rzasn aramak iin infak edersiniz. Buna gre dini ne olursa olsun, u fakir ile bu fakir arasnda bir fark yoktur. Ayrca baa kakmaya, eziyet etmeye yahut riya ve gsterie de gerek yoktur. nk sen infaknla yalnzca Yce Allah'n rzasn gzetirsin. Herhangi bir vg yahut dnyada insanlarn verecei karl beklemeksizin, katksz hayr ilemeyi gzetirsin. Hz. Peygamberin sahih hadiste Sa'd b. Vakkas'a yle dedii nakledilmektedir: "Yce Allah'n rzasn arayarak yaptn her bir infak dolaysyla mutlaka ecir kazanrsn. Hatta hanmnn azna koyduun (lokma) dahi."

Daha sonra Yce Allah, "Her ne hayr infak ederseniz kendi faydanzadr* eklindeki ayet-i kerimeyi iki ayr emirle pekitirmektedir:

Bunlarn birincisi, "Hayrdan neyi infak ederseniz size denir." Yani sevab ahirette eksiksiz olarak tam tamna size ular, buyruudur.

kincisi ise, "Ve size asla zulmedilmez" yani amelinizden lehinize olan herhangi bir ey kaybolmaz, onun ecrinden bir ey eksiltilmez, anlamndaki ayettir. nk o takdirde bir eksiltme zulm anlamndadr. Yce Allah'n u buyruunda olduu gibi: "Hi bir nefse hi bir eyle zulmolunmaz. (Hakk) bir hardal danesi arlnca olsa bile biz onu getiririz. Hesaba ekenler olarak biz yeteriz." (Enbiya, 22/47).

Btn bunlar infakn Mslman olsun olmasn genel olarak btn fakirlere yaplacan gstermektedir. Bu da Yce Allah'n, "Ona olan sevgilerine ramen fakire, yetime ve esire yemek yedirirler. Biz size ancak Allah'n rzas iin yediriyoruz. Sizden ne bir teekkr, ne bir karlk isteriz.'" (nsan, 76/8-9). Esir ise Darl-slm'da deten ancak mrik olur. Yce Allah'n u buyruu da buna benzemektedir: "Sizinle din hususunda savamam, sizi yurtlarnzdan karmam olanlara iyilik yapmanz ve onlara adaletle davranmanz Allah size yasaklamaz." (Mumtahine, 60/8).

Buhar ve Mslim'de Ebu Hureyre'den rivayet edilen u hadis-i erif de bunu desteklemektedir: "Resulullah (s.a.) buyurdu ki: "Adamn birisi dedi ki: bu gece bir sadaka vereceim. Sadakasn alp kt ve onu zaniye bir kadna verdi. Sabah olunca insanlar "Zaniye bir kadna sadaka verildi" diye sz etmeye baladlar. O kii "Allahm zaniye birisine verdiim sadaka dolaysyla sana hamdederim" dedi. Yine "Bu gece bir sadaka vereceim" dedi ve onu zengin birisine verdi. Sabah olunca insanlar "Bu gece bir zengine sadaka verildi" diye sz etmeye baladlar. Adam, "Allahm bir zengine verdiim sadakadan dolay sana hamdederim" dedi. Bu gece yine bir sadaka vereceim dedi, onu da bir hrsza verdi. Sabah olunca insanlar, "Bu gece hrsz birisine sadaka verildi" diye sz etmeye baladlar. Adam yine, "Allahm zina eden bir kadna, bir zengine ve bir hrsza verdiim sadakadan dolay sana hamdederim" dedi. Ona yle denildi: Verdiin sadaka kabul edildi. Zaniye kadn olur ki sadaka sayesinde iffetini korur, zinadan vazgeer. Zengin de belki ibret alr, Allah'n ona verdiinden infak eder. Hrsz da muhtemeldir ki ona verdiin sadaka sayesinde iffetini koruyup hrszlktan uzak durur."

Daha sonra Yce Allah insanlar arasnda sadakaya en lyk olanlar beyan etmektedir. Bunlar ise aadaki be nitelie sahip olan fakirlerdir:

1- Allah yolunda kendilerini vakfetmek: Yani cihad veya ilim tahsili gibi Allah'n rzas urunda almak zere kendilerini vakfetmi kimseler. nk bunlar bakalar gibi kazan elde etmek iin uraacak olurlarsa kamu maslahatlar ilemez olur. Bunlar mmetin fedaileri, koruyuculardrlar. Bar ve sava vakitlerinde, zorlu, bunalml veya mihnetli zamanlarda, bolluk, mutluluk yahut yokluk zamanlarnda mmetin yn verici kumandanlar durumundadrlar. Bu ayet-i kerimenin Suffe Ehli hakknda nazil olduunu renmi bulunuyoruz. Suffe Ehli yaklak drt yz kii civarnda muhacirlerin fakirlerinden olumaktayd. Bunlar Mescidin sofasnda murabt kimselerdi. Geceleyin Kur'an renir, gndzn cihad ederlerdi. bni Abbas'tan rivayet edildiine gre Resulullah (s.a.) bir gn Ashab- Suffan'n banda durdu. Onlarn fakirliklerini, skntlarn ve buna ramen kalplerinin holuunu grnce dedi ki: "Mjdeler olsun sizlere ey Suffa ashab, benim mmetimden her kim sizin sahip olduunuz bu niteliklere sahip kalmaya devam eder ve iinde bulunduu durumdan raz olursa, o benim yol arkadalarmdandr."

2- Kazanmaktan aciz olmak: "Yeryznde dolamaya gc yetmeyen" yani lkede yolculuk yapp dolama imknn bulamayan kimseler. Yeryznde dolamak, yolculuk yapmak demektir. Bundan aciz kalmann birka sebebi vardr. Bunlar yallk, hastalk, dman korkusu ve buna benzer dier baz hususlardr.

3- ffetlilik: Bu, bakalarnn elinde bulunana gz dikmeye tenezzl etmemek ve iffetlilik gstermektir. O kadar ki onlarn durumlarn bilmeyen kimse onlar zengin sanr. Buna sebep ise elbiselerinde, hallerinde ve szlerinde iffetleri, sabrlar ve kanaatkrlklardr. Bu anlamda olmak zere Buhar ile Mslim tarafndan Ebu Hureyre'nin yle dedii rivayet edilmektedir: Resulullah (s.a.) buyurdu ki: "Yoksul kimse u bir yahut iki hurmadan, bir yahut iki lokmadan, bir ya da iki lokma yemekten mahrum ve dolap duran kimse deildir. Asl yoksul kendisini ihtiyatan kurtaracak bir varl olmayan, farkna varl-mayp kendisine tasaddukta bulunulmayan ve insanlardan bir ey istemeyen kimsedir."

4- Onlar dierlerinden ayran belirtiler: "Senin ise onlar simalarndan tandn" yani almetlerinden tandn. Onlar tanmak mminin ferasetli olmasn . deneyenin tecrbesini, basiret ve akl sahiplerinin zeksn, onlar tanyan komu ve akrabalardan sorup aratrmay gerektirir. Kimi zaman zayflk, elimsizlik, gszlk, stnn bann eski psk olmas gibi d grnmler de buna almet olabilir. Bazan bu ikna edici delil de olmayabilir. nk kimileri kendilerine fakir ssn verebilirler. Bazlar da izzet-i nefis sahibi olduundan dolay uygun elbise giyerler. Halbuki aslnda o muhtatr, bakas ise fakirlik izhar ederken yalanclk etmektedir.

5- Hi bir ekilde dilenmemek, dilenirken de srar etmemek: "Yzszlk ederek insanlardan bir ey istemeyenler." Mfessirlerin cumhurunun grne gre anlam udur: Bunlar tam anlamyla dilencilikten uzak dururlar. Bu ekildeki bir iffetlilik onlarn deimez niteliidir. Yani srar ederek olsun, etmeyerek olsun asla insanlardan bir ey istemezler. Kimisi de yle demitir: Burada kast srarla istemenin nefyedilmesidir. Yani onlar insanlardan srar etmeksizin isterler. lk anda akla gelen ve anlalan budur. Yani onlar srar etmeksizin isterler, istedikleri vakit srar etmezler. nsanlara ihtiyalar olmayan eyleri yklemezler. Kendisini dilenmek ihtiyacnda brakmayacak kadar bir eyleri olduu halde dilenen bir kimse srarla istemi olur. Bu buyrukta insanlardan srarla dilenenlerin durumunun ktlne dikkat ekilmektedir. Gnmzdeki dilencilerin ounlukla grdmz hali budur. Lafz Mslim'e ait olmak zere hadis imamlar Muaviye b. Eb Sfyan'dan yle dediini rivayet etmektedirler: Resulullah (s.a.) buyurdu ki: "Dilenmekte srar etmeyiniz. Allah'a yemin ederim sizden herhangi bir kimse benden bir ey ister de onun bu istemesi sonucu benden bir ey karsa ve ben bunu istemeyerek ona vermisem, benim ona verdiimden asla ona bereket ihsan olunmaz."

Daha sonra ayet-i kerime kk olsun byk olsun, yaplan btn infakla-r mutlaka Allah'n bildiini belirttikten sonra o infaka gtren sebebin veya niyetin Allah iin gizli olmad hatrlatlarak ayet sona ermektedir. Eziyet vermeksizin, iyi bir niyet ve ihlsla yaplan infak verilecek olan mkfat gzel-letirir. Kt niyet ise karln kt olmas sonucunu verir. Bu ise iyi ve gzel infaka tevik, kt infaktan da bir sakndrmadn

Daha sonra Yce Allah btn durum ve vakitlerde infak edenlerin sevab ile infakm mkfatn aklamaktadr. Gece gndz, gizli ve ak yollarla ta-sadduk edip ihtiya duyulduu vakit herhangi bir infaktan geri durmayanlarn -ki az nce grdmz Hz. Sa'd (r.a.)'a Resulullah (s.a.)'n sylediklerinin getii hadis-i erifin de gsterdii gibi aile halkna harcama da bu cins infaktan-dr. Rableri nezdinde eksiksiz ecri vardr. Bunlarn sevabn vermek yalnzca Allah'a aittir. Bylesi iin ahirette korku yoktur. Ebediyyen znt ile de karlamaz. Yani kyamet gnnn dehetli hallerinden kar karya kalaca haller iin ona korku yoktur. Geriye brakaca oluk ocuk ve dnya hayatndan ve gzelliklerinden geride braktklar iin zlmez. nk artk o btn bunlardan daha hayrl olan eylere doru yol almtr.

Gecenin gndzden, gizlinin aktan nce sz konusu edilmesi, gizlice verilen sadakann aktan verilen sadakadan daha faziletli grldne iaret etmek iindir.

Faiz, Fert Ve Topluma Zararlar275- Riba yiyenler (kabirlerinden) ancak, arpmaktan dolay eytann kendilerini sar'aya drd kimse gibi kalkarlar. Bu onlarn, "Alveri de ancak riba gibidir" demelerindendir. Halbuki Allah alverii hell, ribay haram klmtr. Her kime Rabbinden bir t gelir de vazgeerse geen onundur, ii de Allah't kalmtr. Kim de tekrar dnerse onlar da ateliklerdir. Orada ebed kakdrlar.

276- Allah ribay yok eder. Sadakalar ise arttrr. Allah ok nankr ve gnahkr hi bir kimseyi sevmez.

277- phesiz iman edip de salih amel ileyen, namaz dosdoru klan, bir de zekt veren kimselerin Rableri katnda ecirleri vardr. Onlar iin hi bir korku da yoktur, onlar zlecek de deillerdir.

278- Ey iman edenler! Allah'tan korkun, faizden kalan da brakn, eer mminler iseniz.

279- ayet yapmaz iseniz, Allah'tan ve Rasul tarafndan size kar sava aldn bilin. Eer tevbe ederseniz sermayeleriniz sizindir. Ne zulmediniz,ne de zulme uraynz. 280- Eer darlk iinde ise geni bir zamana lmH^r ona mhlet verin. Sadaka olarak ha^lnmuna! ise sizin iin daha hayrldr, eer bilirseniz.

281- Allah'a dndrleceiniz bir gnden korkun. Sonra herkese kazand eksiksiz verilecek ve onlara zulmedilmeyecektir.

Nzul Sebebi278. ve 279. ayetlerin nzul sebebi ile ilgili olarak Ebu Yala Msned'iade ve bni Mende bni Abbas'tan yle dediini rivayet etmektedirler: Bize bu ayet-i kerimenin Sakiflilerden Amr b. Avf oullar ile Mahzumoullarmdan Mureoullan hakknda nazil olduu haberi ulamtr. Mureoullan Sakif-lilere faiz veriyorlard. Allah, Rasulne Mekke'yi fethetmeyi nasip edince o gn btn faizi kaldrd. Bu sefer Amroullar ile Muireoullar Attb b. Esid'e geldi. Esid, o srada Mekke valisi idi. Muireoullar "Biz insanlar arasnda faiz nedeniyle en fakir olduk"; Amroullar ise Takat biz faizimizi alacaz diye anlam idik" dediler. Bunun zerine Attab bu hususta Resulullah (s.a.)'a mektup yazd. Bu sebepten dolay bu ayet ve ondan sonraki ayet nazil oldu.

bni Cerir et-Taber krime'den yle dediini nakletmektedir: Bu ayet-i kerime Sakifliler hakknda nazil olmutur. Amroullar ve Umeyroullanndan olan aralarnda Mes'ud, Hubeyb ve Rabia'nn da bulunduu Sakifliler hakknda nazil olmutur.

Sakifliler, "Biz Allah'a ve Rasulne kar savaacak gce sahip deiliz" diyerek tevbe ettiler ve yalnzca ana paralarn aldlar.

280. ayetin nzul ile ilgili olarak el-Kelbi der ki, Avf b. Umeyroullar Muireoullanna yle dediler: Ana mallarmz veriniz, faizi size brakyoruz.

Muireoullar, "Bugn deyebilecek imkna sahip deiliz, o bakmdan meyveler olgunlamcaya kadar bize sre tanynz" dediler. u kadar var ki Amr b. Umeyyoullan borlarn ertelemeyi kabul etmediler. Bunun zerine Yce Allah, "Eer o darlk iinde ise..." ayetini indirdi.

AklamasFaiz alp mala olan sevgileri ve hevalaryla amelleri sebebiyle faizi hell grenlerin, insanlarn mallarn batl yolla, emek ve gayret olmakszn yiyenlerin zdrap, huzursuzluk, vicdan azab, almaya ve dnyaya dalp gitme asndan misalleri, eytann kendilerini sar*aya drd, cinlerin arpt, sar"a ile telef ettii kimselerin durumuna benzer. Bunlar ayrca ahirette kabirlerinden dirili ve amellerinin grlmesi iin kalkacaklar vakit, hareketleri itibariyle daha ok dengesiz ve daha ok dzensiz ve ar olacaklardr. Buna sebep ise faiz yoluyla yedikleri haram maln kendilerine verecei arlktr. Bu, ayaa kalkp dorulmak istedikleri her seferinde tkezleyip dmek suretiyle dier insanlardan ayr bir zellikte olmalarna sebep olacaktr. Bu manzara son derece ackl ve rktcdr. ada dnyada kapitalist faizci dzenin sebep olduu sarsnt, huzursuzluk, alkant, sinirsel ve ruhsal hastalklarn da delilidir.

Mfessirlerin ounluu Yce Allah'n, "Riba yiyenler... kalkarlar" buyru-undaki "kalkmann" kyamet gnnde kabirlerinden dirilmek ve amellerinin karln grmek iin kalkmak olduu kanaatindedirler. Bu gibi kimselerin belirgin zellii kabirlerinden ancak eytann bir kimseyi sar'aya drp davranlarnn dzenini bozduu haldeyken bu halin kalkmas gibi kalkmaktr. bni Abbas -bni Ebi Hatim'in rivayetine gre- yle demitir: "Faiz yiyen kimse kyamet gnnde boulan bir deli olarak diriltilecektir."

Bazlar da (bni Abbas, krime, Said b. Cbeyr, Hasan- Basr, Katade ve Mukatil b. Hayyn) "Bunlar kyamet gnnde... kalkarlar" demekle yetinmilerdir. "Kalkma* kelimesinin kullanlmas bir iin yaplmasnda almann en belirgin almetlerinden oluundan dolaydr.

Bunun sebebi ise, yanl dnp batl tasarylaryla faizi alveri gibi anlamalardr. Yani borcun vadesi geldii vakit vade sonunda alman faiz fazla-la, akdin bandaki bizzat ana bedel gibidir, derlerdi. nk Araplar ancak bu faiz trn biliyorlard. Alacaklarnn vakti geldi mi borluya, "ya borcunu de, yahut da faiz ver" yani borcun miktarn artr derlerdi. Yce Allah bunu kendilerine haram kld. Dier bir ifade ile, bir mal satmak caiz olduu gibi, ihtiya zamannda "Ne diye bir dirhem alp kolaylkla deyebilecein vakit iki dirhem demen uygun olmasn? Her ikisinde de fazlalk sebebi birdir, bu da vadedir" diyorlard.

Yce Allah, "Allah alverii hell, ribay haram klmtr" eklindeki hak buyruu ile onlarn grlerini reddetti, kyaslarnn fasit bir kyas olduunu aklad. Yani alveri ancak ihtiya iin yaplr. Alveri karlkl bir deiimdir, onda bir aldatma yoktur. Faiz ise ihtiya ierisinde bulunann ihtiyacn mutlak bir smrdr. Faizin karlnda bir bedel veya bir ivaz yoktur Bu bakmdan onlarn kyaslan tutarszdr. Yiyecek bir ey satn alp hemen onun bedelini deyen kimse, o satn ald eye yemek, tohumluk, hayat ve bedenini korumak maksadyla bir ekilde faydalanma yoluyla yararlanmak iin ihtiya duyar. Faiz alan kimse ise karlkl bir bedel akdi yapmamaktadr. O herhangi bir karlk olmakszn deme vadesi gelince borcun ana parasndan ayr bir fazlalk da almaktadr. Hatta bugnk bankalar ilemleriyle st ste ylan veya mrekkep faizleri toplamakla cahiliye dnemi uygulamalarna benzer uygulamalarda bulunmaktadr. Onlar faiz aldklar gibi yllar getike faizin de faizini alrlar. O bakmdan banka hisselerine sahip olan kimseler kat kat faiz yer oldular. Bu fazlal ve ona bal olan dier fazlalklar almak ise ok byk bir gnah gerektiriri zulmdr.

Faizin haram olduu hkm kendisine ulap da daha nce yaptklarndan vazgeenlerin cahiliye dneminde bu yasaktan nce alm olduklar gemi faizleri kendilerinindir. Affedilmesi yahut hakknda adaletle hkmedilmesi, kyamet gnnde sorumluluunun kaldrlmas Allah'a kalm bir itir. Her kim haram klmndan sonra faiz almaya geri dnerse artk o, cezay ve cehennem ateinde ebed kalmay hak etmitir. Burada "ebed kal"tan kast ise, bunu yapan kii mmin ise onun bunu yapt iin uzun sre orada kalacan bildirmektir. Yapt iin ne kadar byk olduunun ifade edilmesi iin bu tabir kullanlmtr.

Daha sonra Yce Allah faizin zararlarna ve faizin etkisini yok ettiine dikkat ekmektedir. Allah faizin bereketini giderir. Gerekte ve vakada onu arttrmaz, onu oaltmaz. Zahiren faiz sebebiyle mal art gsterse bile sonunda o kaybolup yok olmaya gitmektedir. Sadakaya gelince, Allah onu artrr, bereketlendirir, sevabn kat kat verir. Dnyada sadaka hi bir zaman bir mal eksiltmez. Allah sadaka veren kimseye al veri yahut arazisinin, malnn veya eyasnn bedelinin ykselmesiyle onun yerine daha hayrlsn verir. Ahi-rette ise sadaka veren kii amelinin sevabn kat kat alr. Sadakadaki manev oalmann grlr hallerinden birisi de, sadaka veren kiinin Allah nezdinde de insanlar tarafndan da sevilen bir kisme olmasdr. Byle bir kimse kskanlmaz, ona buzedilmez, mal alnmaz ve ona eziyet edilmez. Faizin bereketinin giderildiinin grlr hallerinden birisi ise, faizcinin Allah nezdinde de insanlar tarafndan da buzedilen, sevilmeyen bir kimse olmasdr. Herkes onu kskanr. Eer holanlmayacak bir durumla karlarsa herkes buna sevinir. Herkes onun uursuz ve kt akbetini bekler. Bu faizcilerde gzlemlenen bir husustur. Bunlar ellerindeki mallar abucak yok ederler. Salk ve servetlerin-deki akbetleri ise son derece kt olur. Belli bir sre zengin gibi grnseler dahi, sonunda fakirlik ou zaman onlar perian eder. Buhar ve Mslim Ebu Hureyre'den yle dediini rivayet etmektedirler: Resulullah (s.a.) yle buyurdu: "Her kim hell bir kazantan bir hurma kadar bir ey sadaka verirse -ki yce Allah ancak hell ve temiz olan kabul eder- Allah onu sa eliyle kabul eder. Sonra o sadakay sizden herhangi bir kimsenin tayn besleyip bytmesi gibi besleyip bytr, ta ki bir da kadar olana dek."

Sadakann art byledir. Faize gelince: Ayet-i kerime onun bereketinin giderilmesinden baka Allah'n faiz alan cezalandracan ve ona buzedece-ini, haramlar ileyip onlar hell kabul etmekte srar eden hi bir kimseden raz olmayacan, olduka nankr yani Allah'n kendisine ihsan etmi olduu nimetleri inkrda ar giden ve bunu srdren, Allah yolunda o malndan in-fak etmeyen kimseye buzedeceini de beyan etmektedir. Ayrca Yce Allah gnah ya da masiyetleri ilemeye dalp giden ve zor durumda olanlarn ihtiyalarn frsat bilip smren her gnahkra da buzeder. te bu, faizin ne kadar byk bir crm olduunu ve faizin esasen Mslmanlarn deil, kfirlerin bir ii olduunu iln edip haber vermektedir.

Daha sonra Yce Allah -Kur"an- Kerim'de det olduu zere- gnahkr kfirlerin ilerini salih mminlerin ileri ile karlatrmaktadr. Bylelikle iki kesim arasndaki fark aka ortaya ksn ve bu inkarcnn bu iten vazgemesini, bu emre riayet etmesini daha bir hissettirsin. Bu maksatla Yce Allah yle buyurmaktadr: Allah', Rasuln, kendilerine gelen emir ve yasaklar tasdik ederek ihtiya sahiplerini gzetip zor durumda olanlara mhlet vermek suretiyle ruhlarn slah ederek salih amel ileyen mmine rabbini hatrlatp namaz dosdoru klan, fakirliin yknn hafifletilmesinde ve bir takm insanlarn sevgisini kazanmakta katks bulunan farz zektlarn veren kimseler iin, ilerini grp gzetmekle onlar himaye eden Rableri katnda hazrlanm eksiksiz sevaplar vardr. Onlar gelecekten korkmazlar ve geride braktklarna da zlmezler.

Yce Allah'n salih amellerin kapsamna girmekle birlikte zellikle namaz ve zekt zikretmesi onlarn nemini gstermektedir. nk bunlar amel ibadetlerin en byk rknlerindendirler.

Faiz yiyenler ile salih amel ileyen mminlerin grecekleri karlklar arasnda, bu karlatrmadan sonra faizini terk etmeye ve onun eitli etkenlerinden kurtulmaya dair ak emirler gelmektedir. Bu emrin muhtevas udur: Ey her trl harama aykr olan imana sahip olanlar! Emirlerini terk, yasaklarn ilemek karlnda Rabbinizin verdii cezadan kendinizi uzak tutunuz. Halen insanlardan almanz gereken arta kalan faizi braknz. Eer gerekten mmin kimselerden iseniz, sakn ha faizli ilikilere girmeyiniz, aksi takdirde kmil imana sahip mminler olamazsnz. nk iman itaat ve emirlere ballktr. syan ile birlikte iman olmaz. man bir bar, bir rahmet, bir sevgi, bir grp gzetmedir. Faiz alp verme ile iman olmaz; nk faiz tamahtr, zulmdr, smrdr, insan kardelie aykrdr. Daha sonra Yce Allah bu emre aykr hareket etmeye dair tehdidinden sz ederek yle buyurmaktadr:

Eer faizi ve faizden arta kalan terk etmeyecek olursanz phesiz o vakit Allah'a ve Rasulne kar sava am olursunuz. Yani sizler O'nun eriat dna km dmanlarnn durumuna dersiniz. te "bilin" buyruunun anlam budur. Allah'n sava, faizcilere Allah'n gazab ve onlardan alaca intikamdr. Dnyada onlar zarara sokar, ahirette de cehennemde azaba mahkm eder. Resulullah (s.a.)'n sava ise ona dmanlk etmektir. Allah'a ve Rasulne sava aan bir kimse, Allah'n eriat ve hkmlerini inedii iin kendisiyle savamay hak eder.

ayet Allah'n emrine uyarak faizden vazgeerseniz, o takdirde yalnzca ana mallarnz alma hakkn kazanrsnz. Ne fazla ne eksik. Faiz almakla kimseye zulmetmeyiniz, mallarnzdan eksiini almakla da zulme uramay-mz.

Daha sonra Yce Allah borcunu deme gcn bulamayan, zor durumda kalan kimseye mhlet vermeyi emrederek unlar vurgulamaktadr:

Eer deme zorluu eken bir fakir ile muamelede bulunup bu kimse belirlenen srede borcunu deme imknn bulamazsa, ona rahatlkla deyebilecei vakte ve bolluk zamanna kadar mhlet verin, sre tanyn. Ta ki borcunu deme imknn bulabilsin. Nitekim Resulullah (s.a.), Mslim ve bakalarnn Ebu Hureyre'den naklettikleri bir hadis-i erifte yle buyurmaktadr: "Bir mminin skntsn aan kimsenin Allah da kyamet gnndeki skntlarndan bir skntsn giderir. Zorluk ierisinde olan kimseye kolaylk salayan kimseye Allah dnyada da ahirette de kolaylk verir." Burada geen zorluktan kast, mal bulamamaktan dolay ekilen darlktr.

ayet deme zorluu eken kimseye veya borluya borcun tmnden yahut bir ksmndan onu ibra etmek suretiyle tasaddukta bulunursanz, bu sizin mhlet vermenizden, vadeyi ertelemenizden daha hayrldr. Allah katnda daha ok sevab gerektirir; eer sizler bunun hayrl olduunu bilirseniz. Bir eyi bilen bir kimse ise gereince amel eder. Bu buyruk deme zorluu eken borluya kar hogrl olmaya tevik mahiyetindedir. nk byle davranmak bir dayanma, destekleme ve karlkl merhametin ifadesidir. Nitekim Hz. Peygamber, Buhar, Mslim ve Nesa'nin Ebu Musa'dan gelen rivayetlerinde yle buyurmaktadr: "Mminin mmine kar durumu bir yap gibidir. Biri tekinin gcne g katar." Yine Hz. Peygamber Tahav'nin el-Hasb'den rivayetine gre yle buyurmutur: "deme zorluu eken bir kimseye mhlet tanyann tand her bir gn karlnda bir sadakas olur." Daha sonra yle dedi: Her gn iin o borcun misli sadaka vermi gibi olur. Resulullah (s.a.) devamla buyurdu ki: Bor vadesi gelinceye kadar her bir gn iin bir sadaka, eer vade geldikten sonra yine ona mhlet verilirse her bir gn iin o borcun misli bir sadaka vermi kadar ecri vardr."

mam Ahmed de bni mer'den yle dediini rivayet etmektedir: " Buyurdu ki: "Duasnn kabul edilmesini, skntlarnn giderilmesini isteyen bir kimse darlk iinde olan bir kimsenin skntsn gidersin." Mslim, Ebu Mes'ud'dan yle dediini rivayet etmektedir: "Sizden ncekilerden bir adam hesaba ekildi. Hayrna bir ey bulunmad, ancak onun insanlarla beraber oturup kalkt biliniyordu ve zengin bir kimse idi. ocuklarna (veya klelerine) deme zorluu ekenleri balamalarn emrederdi. Yce Allah dedi ki: Byle bir davran gstermek ondan ok bize yakr. Haydi onu affediniz." Ebul-Yesr (Ka'b b. Amr)'n rivayet ettii uzunca bir hadiste -Ahmed ve Mslim'in rivayetine gre-Resulullah (s.a.)' yle buyururken dinlemi: "demekte zorluk ekene mhlet tanyan yahut onun borcunu indiren kimseyi Allah kendi glgesinde barndrr." deme zorluu eken kimseye sre tanmak, kolaylkla deyebilecei bir zamana kadar borcunu ertelemektir. Borcunu drmek ise, zimmetindeki alacan kaldrmaktr.

Daha sonra Yce Allah genel olarak takval olmay emretmekte, kullarnn kyamet gnnde kendilerini hesaba ekeceine dikkatlerini ekmekte, takva sahiplerinin akbetini belirterek, dnya ve dnyadaki mallarn zeval bulacan hatrlatmaktadr. Bunun muhtevas da yledir: Yce Allah'n huzuruna dndrleceiniz ok byk bir gnden korkunuz, saknnz. O gnde ilediklerinizden dolay sizi hesaba ekecek, hayr ya da er olsun kazandklarnzn karln verecek. Hayra karlk size sevap verecei gibi, erre karlk da cezalandracak. Herkese hayr ya da er olsun kazandnn karln verecektir. O gnde size zulmedilmez, sevabnz eksiltilmez, cezanz arttrlmaz. Yce Allah'n u buyruunda olduu gibi: "Kyamet gnne ait adalet terazilerini koyarz. Hi bir kimseye hi bir eyle zulmolunmdz. Bir hardal danesi arlnca bile olsa biz onu getiririz. Hesap grcler olarak biz yeteriz." (Enbiya, 21/47).

bni Creyc dedi ki: "... bir gnden korkun" ayeti, Resulullah (s.a.)'n vefatndan dokuz gn nce nazil oldu. Bundan sonra ise herhangi bir ey nazil olmad. bni Cbeyr ve Mukatil ise, yedi gn nce derler. gn yahut saat (ksa sre) nce indii de rivayet edilmitir. Hz. Peygamber de, "Bu ayeti faiz