28
EKİM 2019 | SAYI 1 TED'Lİ FARKLI OKUR YAZAR İ 29 EKİ M ÖZEL SAYISI YEN İ SEPTEMBER 2015 | $15.98

YENİ · 2020-02-10 · Deneme/Mektup Deneme/Mektup Deneme/Mektup Öykü Şiir Araştırma Araştırma Deneme Araştırma Şiir Deneme/Öykü Katkı Sağlayanlar 0 )HY]LdDNPDN 6N

  • Upload
    others

  • View
    39

  • Download
    0

Embed Size (px)

Citation preview

Page 1: YENİ · 2020-02-10 · Deneme/Mektup Deneme/Mektup Deneme/Mektup Öykü Şiir Araştırma Araştırma Deneme Araştırma Şiir Deneme/Öykü Katkı Sağlayanlar 0 )HY]LdDNPDN 6N

EKİM 2019 | SAYI 1

TED'Lİ FARKLI OKUR YAZARTEDEBİYAT

29 EKİM ÖZEL SAYISI

YENİ

SEPTEMBER 2015 | $15.98

Page 2: YENİ · 2020-02-10 · Deneme/Mektup Deneme/Mektup Deneme/Mektup Öykü Şiir Araştırma Araştırma Deneme Araştırma Şiir Deneme/Öykü Katkı Sağlayanlar 0 )HY]LdDNPDN 6N

. Gülben KOCABIÇAKRana İrem SALTIKHicri Emir ARINERTarhan ÖĞÜTCÜDoruk ÜSTÜNDAĞSelen ÇETİNElif Simin İZGÖRENOrhan ÇOLAKA.S.Başar BALDeniz DAĞDELENRıza Toprak KAHYAVerda ÖZELDoruk ÜSTÜNDAĞKardelen ÖZKANDeniz Sofia ULUTAŞAlara Melanie CAREYRıza Toprak KAHYAKardelen KIRKESERDemir TİMUÇİNSu HACALOĞLUZeynep SOMERYaşar KARAKAŞUlaş YÜKSELDeniz İzzet DİPBURUNAda ÇİMENDeniz ŞENİMDuru ÜNSALCandan MADİOĞLUAhmet AKGÖZBurak KESKİN

EditörDeneme/Haber Yazısı

RöportajÖğrencimizi Tanıyalım

Deneme/MektupDeneme/MektupDeneme/Mektup

ÖyküŞiir

AraştırmaAraştırma

DenemeAraştırma

ŞiirDeneme/Öykü

Katkı Sağlayanlar

M. Fevzi Çakmak, 4088. Sk. No:2, 35430 Urla/İzmir

444 6 833  https://www.tedizmir.k12.tr/

[email protected]

A D R E S

Sayı: 1TEDebiyat

aylık çıkan okul dergisiEkim 2019

TED İzmir Koleji adına lise öğrencileri tarafından çıkarılmıştır.

İL E T İŞ İM

YENİ

Page 3: YENİ · 2020-02-10 · Deneme/Mektup Deneme/Mektup Deneme/Mektup Öykü Şiir Araştırma Araştırma Deneme Araştırma Şiir Deneme/Öykü Katkı Sağlayanlar 0 )HY]LdDNPDN 6N

EKİM

20

19 |

SAY

I: 0

1

İÇİNDEKİLER

ÖĞRENCIMIZITANIYALIM

OKUL MECLISBAŞKANI

İlk sayımızın konuğu 11.sınıf öğrencimiz TarhanÖğütcü. Atatürk'ün "Bensporcunun zeki, çevik; aynızamanda ahlaklısınıseverim." sözünü ilkeedinmiş genç sporcumuzutanıyoruz.

Okul Meclis Başkanı HicriEmir Arıner'i daha yakındantanımak için kendisiyle birröportaj gerçekleştirdik.

29 EKİM CUMHURİYETBAYRAMI KUTLU OLSUN!

12

CUMHURİYET BENİM İÇİN...Okulumuzun öğrencileri kendilerine görecumhuriyeti tanımladılar. Özgürlük, demokrasi,Atatürk, sanat, çağdaşlık, medeniyet... Birkavram içerisinde kaç anlam barındırabilir?

83-4

İÇSEL DIŞAVURUM910

ÖYKÜ:

13141516

ATATÜRK HAFTASI

ÖZEL DOSYA: BÜYÜK ATATÜRK'TENKÜÇÜK ÖYKÜLER

17 14 KASIM- DÜNYA DİYABET GÜNÜ

1920

ULUSLARARASIERKEKLER GÜNÜ

Yüz yaşına kadar yaşadınız ve torununuz sizeneler yaşadığınızı soruyor. Ona ne anlatırdınız?

567

AYIN KONUSU

TEDEBİYAT

O11

ŞİİR:

12 BELİRLİ GÜN VE HAFTALAR

18 DÜNYA FELSEFE GÜNÜ

21 KADINA KARŞI ŞİDDETE KARŞIMÜCADELE VE ULUSLARARASIDAYANIŞMA GÜNÜ

22 ŞİİR: İSTANBUL'DA UYANIYORUM

2324

DENEME/ÖYKÜ: ÜÇÜZMÜŞÜZ!

25 ÇÖZ-KAZAN!SUDOKU

Page 4: YENİ · 2020-02-10 · Deneme/Mektup Deneme/Mektup Deneme/Mektup Öykü Şiir Araştırma Araştırma Deneme Araştırma Şiir Deneme/Öykü Katkı Sağlayanlar 0 )HY]LdDNPDN 6N

Deniz Sofia ULUTAŞ: ...özgür bir şekilde istediğim

kıyafeti giyebilmek.

Alara Melanie CAREY: ... ülkemin bağımsız olması.

Rıza Toprak Kahya: ... yanlış bir sistem.

Kardelen KIRKESER: ... milletin kurtuluşu. Demir TİMUÇİN: ... özgürlük.Su HACALOĞLU: ... herkesin ortak fikriyle birlikte yaşama

biçimi.

Zeynep SOMER: ... istediğim kişiyi seçebilme

özgürlüğü.

Yaşar KARAKAŞ: ...daha iyi bir yaşam.

Ulaş YÜKSEL : ... özgür düşünme, istediğimiz kişiyi

seçme hakkı.

Deniz İzzet DİPBURUN: ... bir ülkenin karanlıktan

aydınlığa yol almasını sağlayan yönetimsel sistem.

Ada ÇİMEN: ... yaşamaya değer bir hayat.Deniz ŞENİM: ... insanların haklarına kavuşması.

Duru ÜNSAL: ...halk arasında ayrımcılığın

kalkması ve özgürleşmek.

Candan MADİOĞLU : ...bağımsızca kendi kendimizi

yönetebilmemiz.

Ahmet AKGÖZ: ... insanların eşitçe yaşaması.

Burak KESKİN: ...daha özgür, bağımsız bir yaşam.

Efendiler! Size şunu söyleyeyim ki,

devrimci Türkiye Cumhuriyeti’ni benim

kişiliğimde var zannedenler çok

aldanıyorlar. Türkiye Cumhuriyeti, her

anlamı ile, büyük Türk milletinin öz ve

aziz malıdır. Değerli evlâtlarının elinde

daima yükselecek, sonsuza dek

yaşayacaktır.

(Hasan Rıza Soyak, Fotoğraflarla Atatürk

ve Atatürk’ün Hususiyetleri, 1965)

CUMHURİYETB E N İM İÇ İN . . .

1926 İzmir suikast girişiminden sonra

milletin binlerce telgrafla bu iğrençgirişimi lanetlemesi ve üzüntülerini

bildirmesi nedeniyle Anadolu Ajansı’na

verilen demeçten:

1

Page 5: YENİ · 2020-02-10 · Deneme/Mektup Deneme/Mektup Deneme/Mektup Öykü Şiir Araştırma Araştırma Deneme Araştırma Şiir Deneme/Öykü Katkı Sağlayanlar 0 )HY]LdDNPDN 6N

Cumhuriyet fikirserbestliğitaraftarıdır.Samimi ve meşruolmak şartıyla herfikre saygıduyarız.

Cumhuriyetimizin 100. yılına doğru

içimizdeki coşku her geçen gün

katlanarak artıyor. Bu coşkuyu

yaşatmak için ülkemizde çeşitli

etkinlikler düzenlenmekte ve tüm

halkımız bu etkinliklerde cumhuriyet

coşkusunu yaşamaktadır.

İşte bu etkinliklerden biri, TED İzmir

Koleji önderliğinde yapılıyor. Ne

mutlu bize ki, bizler de bu etkinliğin

birer parçasıyız. İzmirlilerin katılımına

açık olarak düzenlenmesi ayrı bir

önem taşıyor, çünkü bizler TED İzmir

Koleji olarak bir ekip ruhuyla hareket

edebiliyoruz. Bu ruha herkesin eşlik

edebilmesi oldukça anlamlı ve

önemlidir. Her yıl geleneksel olarak

düzenlenen TED Cumhuriyet

Koşusu’nun daha nice yıllar devam

ettirilmesi gereklidir. Bu yüzden

öncelikle bu etkinliğin

düzenlenmesine vesile olan

öğretmenlerimize çok teşekkür

ediyorum.

Bugünlerde haberlerde sıkça

duyduğumuz  gelişmelerle birlikte

ortaya çıkan birlik, beraberlik, direnişruhu 96 yıl önce cumhuriyeti ilân

eden atalarımızdan bize yadigârdır.

Geçmişin ruhunu geleceğe taşıyan

bizlerin, başta Mustafa Kemal

Atatürk ve silah arkadaşları olmak

üzere, tüm gâzi ve şehitlere borcu

var. Milletimiz yüz sene önce olduğu

gibi aynı azim ve kararlılıkla duruşsergilemekte ve geleceğe dair

umutlarımızı artırmaktadır. Bizler bu

duygularla hareket edip ülkemize

sahip çıkmalıyız. Bu yüzden, ulusal

bayram kutlamaları çerçevesinde

düzenlenen törenler geçmişi yâd

ederek geleceğe, geçmişten

aldığımız güçle devam etmemiz için

fırsattır.

Bu organizasyon için uzun zaman

hazırlık yapan çok değerli hocalarımız,

idarecilerimiz Urla’nın tanıtılmasına

da katkı sağlamaktadırlar. Bin kişiyi

bir araya getiren Cumhuriyet

Koşusu’na, önümüzdeki yıllarda

katılan sporcuların artarak devam

etmesini diliyorum.

2

RANA IREM SALTIK -9/C

Page 6: YENİ · 2020-02-10 · Deneme/Mektup Deneme/Mektup Deneme/Mektup Öykü Şiir Araştırma Araştırma Deneme Araştırma Şiir Deneme/Öykü Katkı Sağlayanlar 0 )HY]LdDNPDN 6N

HİCRİ EMİR ARINEROKUL MECLİS BAŞKANI

Türkiye Cumhuriyeti; insan haklarına saygılı, demokratik, laik ve sosyal bir hukukdevletidir. Bizler de cumhuriyetimizin bize armağanlarından biri olan demokrasikültürünün aydınlığında yetişen bireyler olarak seçimlerimizi yapıyoruz. Vatandaşlıkhakkımız olan oy kullanma konusunda farkındalık kazandırmak ve okulumuzdademokrasiyi en iyi şekilde işletmek amacıyla TED İzmir Koleji öğrencileri okul öğrencimeclisini seçimle belirlediler. 10 Ekim 2019 Perşembe günü yapılan seçimde 11-Dsınıfından Hicri Emir Arıner, 2019-2020 eğitim-öğretim yılı "Okul Öğrenci Meclisi"başkanı seçildi. TEDebiyat olarak, kendisini daha yakından tanımak için röportajgerçekleştirdik.

3

Page 7: YENİ · 2020-02-10 · Deneme/Mektup Deneme/Mektup Deneme/Mektup Öykü Şiir Araştırma Araştırma Deneme Araştırma Şiir Deneme/Öykü Katkı Sağlayanlar 0 )HY]LdDNPDN 6N

Benim başkan olabileceğime inanan herkese teşekkür

ederim. Yapmak istediklerimi ve yapacaklarımı herkesin

tamı tamına öğrenmesini isterim. Bunun içinde her hafta

cuma günü benimle röportaj yapması için Burak Çaygara

ve Başar İlhan’la buluşmayı teklif ediyorum. Ayrıca merak

edenler de, her hafta perşembe günü yapılacak

toplantılara seyirci olarak katılıp olanları dinleyebilirler.

Öncelikle görevin hayırlı olsun Hicri. Öğrencilerimiz seni ve okul

meclisi çalışmalarını merak ediyorlar. Bize kendinden bahseder

misin?

RÖPORTAJ

İlk başta, yorucu ve stresli bir iş idi. Lakin ben

abartıyormuşum. Aslında abartmakta da haklıyım.

Çünkü yapılacak çok iş, atılacak çok adım var. Hepsinin

bu eğitim öğretim dönemi içinde olması beni yoracak

ama ben üstesinden geleceğimi biliyor, görevimi

layıkıyla yapacağıma inanıyorum.

Almış olduğun sorumluluk nasıl bir duygu?

Seçimin açıklanacağı törende aşırı gergin ve stresliydim,

hâlâ daha öyleyim. Başkan seçildikten sonra tabii ki

beğenmeyenler ve yediremeyenler oldu, çok

takılmadım.

Başkan seçilmek nasıl bir duygu, başkan seçildiğin zaman nasıltepkiler aldın?

Seçimlerde sahneye çıkıp konuşan herkesi tekrardan

tebrik eder; konuştuklarının sahnede unutulmamasını,

onlara hatırlatır, yapılabilecek ve düzgün fikirleri

tekrardan mecliste dile getirmeleri için onları

desteklerim. Ben ortada büyük bir fark görmüyorum,

sadece yirmi beş oy civarı fark var. Vaatlerimden biri;

okula bütçe sağlayıp o parayla da herkesin istediği ve

seveceği partiler düzenlemekti. Bunun için, gelecek yıl

yapılacak ulusal forum için ayrılan bütçeden belli bir

paranın artakalmasını sağlayacağımı planlıyorum. Tabii

ki kazandıktan sonra verdiğim vaatleri unutmadım,

unutmayacağım. Arkadaşlarımın, her şeyin öncelikli bir

sırası olduğunu unutmamaları gerekiyor. Seçildiğim

günden bugüne neler yaptığıma gelirsek… İlk yaptığım

değişiklik, okuldaki meclislerin bütünlüğünü sağlamak

oldu. Lise meclisine ortaokulun ve ilkokulun istekleri ve

Tüm adayların başkanlık yolunda gösterdikleri çabalara şahit

olduk. Büyük bir farkla birinci oldun. Vaatlerin nelerdi? Okulumuz

için yaptığın planlarından bize bahseder misin?

talepleri de gelecek ve böylece tüm okul ortak paydada

buluşabilecek. Bu bütünlüğün çok önemli olduğunu

düşünüyorum. Daha yapılacak olanları düşüneceğimiz,

plânlayacağımız uzun bir dönem var. Bu sürede bana

yardımcı olacak olan arkadaşlarım ve öğretmenlerimle

her haftayı planlı bir şekilde işleyeceğim.

Ben makam aracımla gitmiyorum derslere. Beni

koridorda gören herkes bana taleplerini iletebilir. Onun

dışında geçtiğimiz hafta anahtarını eski okul başkanı

Ekin Yalçın’dan aldığım dilek ve öneri kutusundan

bana isteklerinizi yazılı bir şekilde ulaştırabilirsiniz.

Gördüğüm anda okuyup yanıtlayacağım. Ayrıca içine

bozuk paraların atılmamasını rica ederim.

Öğrencilerimiz sorunlarını sana nasıl iletiyorlar? Bizim şu

sorunumuz var mı diyorlar? Seninle nasıl iletişime geçebilecekler?

Benim kendime ve meclise inancım tamdır. Birlikte

harikulade bir sene geçireceğimize inanıyorum.

Sonunda da, herkesin mutlu olacağının garantisini

veririm.

Bir yılın sonunda sence okulumuz tasarladığın şeklini alabilecek

mi? Buna inanıyor musun?

Gazetenizde bana yer verdiğiniz için ben teşekkür

ederim. Bu başarı hepimizin başarısıdır. Okuldaki her

şeyi güzel yapacak olan gene bizleriz.

Röportajımızın sonuna geldik. Vakit ayırdığın için sana çok

teşekkür ediyor, başarılarının devamını diliyoruz. Son olarak

neler söylemek istersin?

4

"Ben makam aracımla gitmiyorum derslere. Benikoridorda gören herkes bana taleplerini iletebilir."

Page 8: YENİ · 2020-02-10 · Deneme/Mektup Deneme/Mektup Deneme/Mektup Öykü Şiir Araştırma Araştırma Deneme Araştırma Şiir Deneme/Öykü Katkı Sağlayanlar 0 )HY]LdDNPDN 6N

YÜZ YAŞINA KADARYAŞADINIZ VE

TORUNUNUZ SİZENELER

YAŞADIĞINIZISORUYOR. ONA NE

ANLATIRDINIZ?

TEDEBİYAT

AYIN KONUSU:

EKİM

20

19 |

SAY

I: 0

1

5

1919'DA DOĞMUŞ BİRİYLE TANIŞSAYDINIZ ONA İLK NE SORMAKİSTERDİNİZ?  ATATÜRK, CUMHURİYET, SAVAŞ, EĞİTİM, SAĞLIK,SİYASET... SORULACAK O KADAR ÇOK ŞEY VAR Kİ... BİR ASIR DİLEKOLAY... BİR ZAMAN SONRA İÇİNDE YAŞADIĞIMIZ ZAMAN DA UZAKGEÇMİŞ OLACAK. BİZDEN SONRAKİLER BİZİ MERAK EDECEKLER.BİR DÜŞÜNÜN, BU KADAR UZUN BİR ÖMRE NELER SIĞDIRMIŞOLABİLİRSİNİZ? İHTİYACINIZ OLAN TEK ŞEY HAYAL GÜCÜNÜZ... BU SAYIMIZDA, YÜZ YAŞINDAKİ YARATICI YAZARLARIMIZ SİZE2105 YILINDAN SESLENİYOR.

Page 9: YENİ · 2020-02-10 · Deneme/Mektup Deneme/Mektup Deneme/Mektup Öykü Şiir Araştırma Araştırma Deneme Araştırma Şiir Deneme/Öykü Katkı Sağlayanlar 0 )HY]LdDNPDN 6N

MERHABA OĞLUM, Bu dünyayı öğrenmen için önünde yıllarvar. Sana kuru nasihatler bırakmayacağımyanlışların için. Sana hataları, iyilikleriyaşaman için uzun bir yol bırakacağım.Metanetli olman gereken bu uzun gül gibigüzel ama bir o kadar da dikenli yolu kendigözümden anlatacağım. Çok hata yaptım, sen de yapacaksın. Fakatbenim hikâyemden çıkarabilirsen buhataları belki de bazılarını yapmadan devamedebilirsin. Her insan zorluklarla karşılaşır.Önemli olan bu zorluklara karşı dimdikdurmak. Ve sana son olarak kendi yolumuanlatmadan önce birkaç dize bırakacağımyaşamak ile alakalı.

Yaşam gülün dikeni gibi acıEngel çok, yolun uzun

Sen bu yolu yürüyeceksinYorulmadan binlerce adım

Fakat anlayacaksın bu olaylarınsonunda ki

Ben yaşadım,Yaşadım diyeceksin.

Sana çocukluğumu anlatarak başlayayım.Ben senin de doğduğun şehir olan İzmir’dedünyaya geldim. Çocukluğum oyunoynayarak ve haylazlık yaparak geçti. Birazbetimleyeyim: Küçük bir bahçesi olan birapartmanda büyüdüm. En sevdiğim mevsimilkbahardı. Hâlâ komşumuzun diktiğigüllerin arasında koşarken bağırışlarımı,güllerin kokularını ve beni eve çağıranmelek annemin sesini asla unutmam.Dediğim gibi çok haylaz bir çocuktum.Fakat saygısız değildim asla. En çokkarıştırılan iki şeydir evladım. Buna çokdikkat et. Haylaz ol, oyun başından ayrılma,istediğini yap; fakat, karşındaki sanasaygısızlık yapsa bile sen yapma. Çünküsaygı, bu hayatta sahip olabileceğin enbüyük erdemdir.

Ne yaşadığını ve yaşayacağını tahmin edemedendavrandığın bir döneme gireceksin. Seveceksin.Onlarca, yüzlerce arkadaş edineceksin.Gerçekten sevgiyi bulmak için bekle, bu sıradadost edin. En önemlisi ileride yaşamak istiyorsanders çalış. Ben artık yüz yaşındayım, ama hiçbirşey öğrenmemiş gibiyim. Her zaman okuyarak,öğrenerek kendimi geliştirdim. Bilgi asladoyurulmayacak bir açlık gibidir. İstersen milyontane kitap oku, doyuramazsın. Asla ben bildim,öğrendim ve en iyisiyim deme. Her zaman dahaiyisi vardır. Artık yavaş yavaş gençlik bitiyor, hayatderdi yavaş yavaş etrafını saracak. O kadarçalışmanın yanında her zaman altın bileziğinolsun. Müzik, sanat, spor… Herhangi bir şeyolabilir. Mutlu olduğun ve hayatını devamettirebileceğin bir iş bulma konusunda sanayardımcı olacaktır. Sonunda bütün çalışmalarınsonucunu alacaksın.Hayatın boyunca aldığın ve elinde tuttuğun bütünerdemler, olgunluğunla birleşip seni geliştirecek.Nihayet önünde sonunda aşkı bulacaksın. Belki birkadın, belki bir erkek… Sevecek, özengöstereceksin; ondan öğrenecek, ona öğreteceksin.Karşına bütün hayatın boyunca engeller çıkacak.Sen bu engellerin karşısında durdukçagüçleneceksin. Ve anlayacaksın bu anlattığımınmahiyetini. Çocuğun olacak ya da evlatedineceksin. Belki de hiç çocuk işinegirmeyeceksin. Eğer çocuk işine girersenzorlanacaksın; fakat, onun o güzel kokusunu içineçektiğinde mutlu olacaksın. O büyüyecek, onunçocukları olacak; sen onun çocuklarına hayatınıanlatacaksın. Hayatında her şeyi bir dengeyeoturttuğun anda anlayacaksın ki artık yaşlanmışsın.Bilgili olmanın ve bütün erdemlerin en uçnoktasına yetiştiysen ne âlâ, senden mutlusuyoktur! Öğrenmeye devam edeceksin. Zorluklarkarşına çıkacak. Ta ki ölüm denen kara trenebinene kadar… Anlayacaksın o zamananlattıklarımı. Peki ben nasıl mı geldim buralara?Bu dediklerimi yaşayarak…Ve artık gerçekten yaşadığımı biliyorum. Uzaktanbir trenin düdük sesini duyarak bunları sanabırakıyorum. Görüşürüz oğlum.

6

Doruk Ü

STÜN

DAĞ

- 9/A

Page 10: YENİ · 2020-02-10 · Deneme/Mektup Deneme/Mektup Deneme/Mektup Öykü Şiir Araştırma Araştırma Deneme Araştırma Şiir Deneme/Öykü Katkı Sağlayanlar 0 )HY]LdDNPDN 6N

Bugün sizlere hayatımın kısa bir özetinianlatacağım; fakat, bunu kimseyesöylememelisiniz yoksa beni öldürürler.

Ben de sizler gibi bir öğrenciydim.Derslerime çalışır, sınavlarıma girerdim.Ama bir türlü büyüyünce ne olacağımakarar veremezdim. Bir gün anneannemdenyardım istedim. Uzun bir beyin fırtınasınınardından “gen mühendisi” olmaya kararverdim. Çalıştım, çabaladım; güzel birokuldan mezun oldum ve iş hayatımabaşladım. İş hayatımdaki en garip gündü. Ozamanlarki cumhurbaşkanımız yeni ölmüştüve otopsisinde çıkan bir anormalliknedeniyle cesedi bana gönderilmişti. İşimiyapıp vücudunu açtım ve inceledim. Bir dene göreyim! Adamın organları mordu.Hemen bir örnek alıp ölüm döşeğindekidomuzumda denedim. O an bir şey olmadı. Aylar geçti ama domuzum ölmedi. Hastalığıdevam ettiyse de ölmedi. Ben de durumdanşüphelenip örneği başka hastalıklıhayvanlarımda denedim. Onlar da uzunsüre ölmedi. O an fark ettim. Hayatıuzatmanın yolunu bulmuştum. Evetçocuklar hemen üstümde denedim ve sonuçgözlerinizin önünde. Çocuklarım bu bir sırdır ve böyle de kalmalı.Bunu sizinle paylaştım çünkü çok uzun birsüre daha yaşayacağım ve bunun nedeninibilmeye hakkınız var. Sizden tek istediğimbunu kimseye anlatmamanız. Ayrıca evet,köpeğim Tarçın'da da bunu denedim. O dabu yüzden 94 yaşında.

Canlarım, Bundan tam 86 yıl önce, sizin şuanda olduğunuz gibi, 14 yaşındaydım.O zamanlar ismini hiç duymadığınızbir sürü şey vardı, bazı şeyler ozaman çok modaydı. O zamanlarinsan nüfusu şu an olduğunun yarısıkadardı; doğal kaynaklar bolcaydı veinsanlar bu kaynakların hiçtükenmeyeceğini sanıp gereksizyere harcadı. O zamanlar ulaşımvardı,  evet şimdi bana ulaşım nedirdiye soracaksınız. Ulaşım, bir yerdenbir yere gitmek için kullanılanaraçlara denir. Şu an o araçlarolmadığı için trafik de yok. BizAnkara’dan İzmir’e gitmek içinarabada 8 saat yolculuk yapardık.Uçak ile 50 dakika sürüyordu şimdiise sizin gitmeniz en fazla üçsaniyenizi alıyor.Bir de, yılın sekizayını kapsayan sabah 8.50’denakşamüstü 16.20’ye kadar sürenokul diye bir şey vardı.Herkesokuldan nefret ederdi. Eve gelmem17.30 oluyordu ve bir sürü ödevverdikleri için çok geç yatmakzorunda kalıyordum. Haa, bir de ozamanlar üniversite sınavı diye birşey vardı ve bizi bu sınava dört yılöncesinden hazırlamayabaşlıyorlardı , neyse anladığınız gibiokul dönemlerim çok eğlenceligeçmedi.

Elif Simin İZGÖREN- 9/C

Sevgili çocuklar,

Selen ÇETİN 9/A

7

Page 11: YENİ · 2020-02-10 · Deneme/Mektup Deneme/Mektup Deneme/Mektup Öykü Şiir Araştırma Araştırma Deneme Araştırma Şiir Deneme/Öykü Katkı Sağlayanlar 0 )HY]LdDNPDN 6N

Öğrencimizi Tanıyalım

11. sınıf öğrencimiz Tarhan Öğütcü uzun yıllardan beriyelken sporu yapıyor. Pek çok yarışmaya katılmış ve

derece elde etmiş olan öğrencimizi tanıyalım.

Derece aldığım son yarış, 27-

29 Eylül 2019 tarihlerindeİzmir’de düzenlenen İzmirArkas Körfez Yarışı’ydı. KörfezKupası’nda madalyakazanmak tabii ki heyecanverici ama eskisi gibihissettirmiyor.

Kolay yanı ne yazık ki yok,

zorlukları saymaya başlarsamda bitmez... Size birkaçtanesini söyleyeyim: Bir doğasporu olduğu için insanlarındışarı bile çıkmayacağıhavalarda siz denizeçıkıyorsunuz, hava ne kadarsoğuk olursa olsun siz o suyagiriyorsunuz… Fizikselzorluklar bir yana bu spor sizibir noktada hayattankoparıyor. Hatta hayatınızhaline geliyor…

Benden önce kulübümü veşehirimi temsil eden abilerimve ablalarım, hattaarkadaşlarım bana birer ilhamve motivasyon kaynağıoluyor;onlara yetişmek, onlarıgeçmek beni daha iyi olmayaitiyor.

Bu spor için yeterincefedakârlık yaptığımıdüşünüyorum. Başka birdeyişle, bu sporun bendenhayatımı yeterince çaldığınıdüşünüyorum. Önümde hâlâbir sezon var. Bu sezonuelimden geldiğince iyi birşekilde geçireceğim.

Ardından yollarımı ayırmayıdüşünüyorum. İleride neyapacağım sorusuna gelirsek,

bu boşluğu sanatsalfaaliyetlerle dolduracağım.

Annem gibi bir sanatçı olmakistiyorum, bunun içinuğraşacağım.

Derece aldığın sonmüsabaka hakkında bilgiverir misin?

Yelken oldukça zor bir branş.Bu sporla seni kim tanıştırdı?Kaç yıldır bu sporuyapıyorsun?Yaklaşık 11 yıldır, babam beni1. sınıfınyazında Ilıca’da busporla tanıştırdı.

Bu sporun zor ve kolayyönleri nelerdir ve buzorlukları nasıl aştın?

Yarışlarda kendini nasıl motiveedersin?

Bu spora devam edecek misin,ileride neler yapmayıplânlıyorsun?

Bu da adapte olması çok zorbir şey. Son olarakekipmanlar çok pahalı; buyüzden, ailenize çok yükbiniyor eğer kulübünüz ya dabaşka bir sponsor sizidesteklemiyorsa…

TEDEBİYAT

8

Page 12: YENİ · 2020-02-10 · Deneme/Mektup Deneme/Mektup Deneme/Mektup Öykü Şiir Araştırma Araştırma Deneme Araştırma Şiir Deneme/Öykü Katkı Sağlayanlar 0 )HY]LdDNPDN 6N

İÇSELDIŞAVURUM

Dikiş dikiyorum.Kirpiklerimin arasından yavaşça süzülen ancak her dokunuşunda kendimi meyus hissettirengün ışığı, göz bebeğimin üzerine sisli perdeler çekiyor ansızın. Gri, yoğun ve bir o kadar da uzun bir sis

bulutu içerisinde kaybolduğumu hissediyorum; bedenim gölgelere karışıyor, ruhum hiçliğe. Bedenimin içinehapsolmuş bu hissiyata ince ince dokuyorum, bir tutam acıdan, bir tutam huzursuzluktan.

Nakış kolay iş değildir, hele hislere işlemek daha da yorucudur.Parmaklarımın arasında görünmez bir iğne var, soğuk metalinderime nüfuz ettiğini anlamak zor değil. Bu görünmez iğneyianılarıma batırıyorum, duygularıma, tüm düşüncelerime.Üzerinde açtığım her bir delik anılarımı paramparça ediyor,duygularımın renklerini tek seferde çekip alıyor,düşüncelerimi sicim ağlarına hapsediyor. Yine de batırıyorum oiğneyi, daha da ne olabilir ki dercesine, dikişimi biraz dahasıkılaştırıyorum.Hemen üzerinde oturduğum tahta, eskimiş divan, kafamınüzerinde geçmişimin izbe parçalarını taşıyan nostaljik çerçeveler.Sol yanımda açık olan pencerenin de etkisiyle uçuşan tülperdelerim var. Yere sürtüyor sarı, güveli dantelleri. Rüzgarlaberaber zeminde birikmiş olan tozları ve külleri alıp götürüyor.Bana hiç göremediğim annemi hatırlatıyorlar, gözümden birdamla yaş akarak kayıplara karışıyor. Tüm bir yaşamın onuözleyerek geçmemiş miydi zaten? Ettiğim sayısız dua onurüyalarımda görebilmek için değil miydi? Odamın en köşesindeduran eski şöminem, onun kırmızı tuğlaları, önünde biriktirdiğisiyaha çalan közleri, yakmaya kıyamadığım fotoğraflarım veannemin duvağı duruyor. İstemsizce iç çekiyorum, boğazımdanaşağı kayan şey hava değil sanki; katı bir cisim. Yutkunamıyorum,odamdaki en ufak bir ayrıntı bile bana eski, sade günlerihatırlatıyor. Yaşadığımı hissettiğim zamanları, sahte cennetimekapanmadığım, özgür olduğum anları anıyorum kapalı ağzımda.

Bir keresinde babam elimden tutmuş ve omuzlarına kaldırmıştıbeni. Sürekli üzerime düşerdi, anneme olan zaafımı bilir, onu

unutmam için her türlü yolu denerdi. İşte bu seferde de beniuçuracağına dair söz vermişti, kuş olacaksın demişti bana. Ama

bilmiyordu bana söylediği o minik, beyaz yalan bütün yaşamımıcam kırıklarına ayıracaktı. Etime her daim batan, kanatan veçıkaramadığım küçük cam kırıkları. Üzerimde taşıyacağıma

yemin etmişcesine bırakamadım onları, bana her zaman gerçeğihatırlatsın diye. Böylece güçlü biri olacaktım ben, ayakta

durabilecektim. Yanılmışım.Babamın geniş omuzlarında hatırladığım en eşsiz şey, rüzgârın

ne kadar nazik ve tutkulu olduğuydu benim için. Saçlarımınarasına karışmıştı rüzgâr, göz kapaklarıma, dudaklarıma,

içimdeki o yaramaz kıza. Dokunduğu noktalarda garip bir hisbırakıyordu, sanki vücudumdaki her bir zerre havalanıyor, birerkuş olup gökyüzündeki evine gidiyordu. Bulutların arasına, her

daim aydınlık olduğunu sandığım ülkeye. Kollarımıkaldırmıştım havaya doğru, uçarım diye umut etmiştim aslında,

az biraz da çığlık atmıştım. Hadi, dedim kuşlara bakarak. Benide alın yanınıza, ben de uçayım sizinle, lütfen!

Almadılar.

Öykü

Orhan ÇOLAK11/B 

9

Page 13: YENİ · 2020-02-10 · Deneme/Mektup Deneme/Mektup Deneme/Mektup Öykü Şiir Araştırma Araştırma Deneme Araştırma Şiir Deneme/Öykü Katkı Sağlayanlar 0 )HY]LdDNPDN 6N

O günden sonra ufak bir umutsuzluk alevi düşmüştü içime, tamgöğüs kafesimin duvarlarına. Bu alevin o zamanlar küçükkaldığını, yılların eski tadıyla güçleneceğini hiç düşünememiştim.Bir kere daha bağırdım kuşlara, ardından bir kere daha. Onlarsadece beyaz kanatlarını sertçe çırparak gökyüzüne yükseliyordu,bir kere bile bana bakmadan. Evlerine gidiyorlardı, cennetlerine.Küçük bir kızdım o zamanlar, fazlasıyla saftım, bir o kadar damünzevi. Zihnimin çıkmazlarında verdiğim savaşlardan sonra tekistediğim onların bana bir hediye bırakmasıydı artık, o küçükağızlarıyla getirdikleri bir dal olurdu mesela, ya da beni terketmeden hemen önce düşürdükleri tüy parçalarından biri.Ellerimi önümde kavuşturup yukarı bakardım. Gökyüzündendaima bir işaret bekledim, ona dair. Kuşlara son kez yalvardım, busefer dizlerimin üzerinde, başım aşağıya eğik. Beni de alacaksınızdeğil mi, diye sordum onlara.Almadılar.O gün tüm hevesimi o bayırda bıraktım, o şehirde, o görünmezülkede. İnsanlar gülüp geçiyordu bana, yüzümü asıyor, onlarabakamıyordum. Babam benimle ilgilenmez olmuştu, kuşlarımgeriye hiç gelmiyordu artık. Gökyüzüne gidemeyeceğimianladım, bir kuş olamayacağımı, asla özgürlüğün nahoş tadınıalamayacağımı. Ben de vazgeçtim ikilemlerimden, sevincimden,tüm ruhumu kapatan canlı renklerimden. Bir sel gibi akıttımonları, daima aşağıya, daima karanlığa doğru. Koyu lacivertdalgaların arasında yolculuğa çıkan bir kâğıt gemiden farkımyoktu artık, daha başlamadan yenileceğimi öğrenmiştim.İşte böylece dikişe verdim kendimi, acıyı dikmeyi öğrendim. Bueski divanın üstünde, gözlerimde koyu bir sisle. Hüznü, ıstırabı vekorkuyu işlemeyi bir rutin haline getirdim, parmaklarımınucundaki yaralar kanamayı bırakalı çok oldu. Hatırlamanın nekadar korkunç bir travma olduğunu fark ettim, aklımın birköşesinde her zaman bekleyen, hani o hiç tanışamadığım kadın,bana hep el sallıyordu. Rengini bile bilmediğim saçlarının hemenüstünden sırtına kadar uzanan bembeyaz bir duvak ve burukgülümsemesiyle. Omzunun iki yanında duran kuşlarıyla birlikte.Annem daima bana uzaktan bakacağına söz vermişti bir kere.Ben de iğnelerimi saplamaya devam ettim. Daima derime, daima kendime.

TEDEBİYAT

10

Page 14: YENİ · 2020-02-10 · Deneme/Mektup Deneme/Mektup Deneme/Mektup Öykü Şiir Araştırma Araştırma Deneme Araştırma Şiir Deneme/Öykü Katkı Sağlayanlar 0 )HY]LdDNPDN 6N

OA.S.

Onun bana bakışını sevdim,Gözlerimin gözlerinde hapsolmasını sevdim.Onu görünce kalbimin dikişleri kopar ama,Onun için akar içimdeki yaralı kan. 

Kalbimin ıssız sokaklarından geçer onun gölgesi,Bir bıçak gibi saplanır bana onun beni sevmediği.Odur hep beni kendime düşman eden,Odur hep beni kalbimin karanlığında bırakıp giden. 

11

Page 15: YENİ · 2020-02-10 · Deneme/Mektup Deneme/Mektup Deneme/Mektup Öykü Şiir Araştırma Araştırma Deneme Araştırma Şiir Deneme/Öykü Katkı Sağlayanlar 0 )HY]LdDNPDN 6N

Kasım ayıbelirli gün ve

haftalar

1-7 KASIM- TÜRK HARF DEVRİMİ HAFTASI 2-8 KASIM- LÖSEMİLİ ÇOCUKLAR HAFTASI 3-9 KASIM ORGAN BAĞIŞI VE NAKLİ HAFTASI 8 KASIM- DÜNYA ŞEHİRCİLİK GÜNÜ 9 KASIM- DÜNYA ÖZGÜRLÜK GÜNÜ 10 KASIM- ATATÜRK’ÜN ÖLÜM GÜNÜ 10-16 KASIM ATATÜRK HAFTASI 11-17 KASIM- DÜNYA ÇOCUK KİTAPLARI HAFTASI 14 KASIM- DÜNYA DİYABET GÜNÜ 16 KASIM- DÜNYA HOŞGÖRÜ GÜNÜ 16 KASIM- UNESCO’NUN KURULUŞ GÜNÜ 17-23 KASIM- AĞIZ VE DİŞ SAĞLIĞI HAFTASI 19 KASIM- DÜNYA ERKEKLER GÜNÜ 19 KASIM- DÜNYA TUVALET GÜNÜ 20 KASIM- DÜNYA ÇOCUK HAKLARI GÜNÜ 21 KASIM- DÜNYA FELSEFE GÜNÜ 21 KASIM- DÜNYA TELEVİZYON GÜNÜ 24 KASIM- ÖĞRETMENLER GÜNÜ (TÜRKİYE) 25 KASIM- ULUSLARARASI KADINA KARŞI ŞİDDETİN ÖNLENMESİ GÜNÜ

12

Page 16: YENİ · 2020-02-10 · Deneme/Mektup Deneme/Mektup Deneme/Mektup Öykü Şiir Araştırma Araştırma Deneme Araştırma Şiir Deneme/Öykü Katkı Sağlayanlar 0 )HY]LdDNPDN 6N

ATATÜRK HAFTASI*Ö

zel D

osya

: Sül

eym

an B

ULU

T'un

kit

abın

dan

BÜYÜK ATATÜRK'TENKÜÇÜK ÖYKÜLER*

ÖZEL DOSYA

13

Page 17: YENİ · 2020-02-10 · Deneme/Mektup Deneme/Mektup Deneme/Mektup Öykü Şiir Araştırma Araştırma Deneme Araştırma Şiir Deneme/Öykü Katkı Sağlayanlar 0 )HY]LdDNPDN 6N

BENİM İNSAN TARAFIMI ÖVÜYORLAR!

Yıl 1937… 4 Kasım!Amerikalı ünlü yazar Mark Twain’in adını taşıyan Mark TwainDerneği Ödülü, o yıl Atatürk’e verildi. Dernek, gönderdiğimektupta, ödülün neden verildiğini şöyle açıklıyordu:“Türk ulusuna neşe içinde yaşama yolunu açtığı ve rehberlikettiği için Mark Twain Ödülü kendisine verilmiştir.”Mektubu dikkatle okuyan Atatürk’ün yüzüne bir gülümsemeyayıldı. Neşeli bir sesle, yanındakilere:“Bu haberi ajansa verin, duyurulsun,” dedi.Çevresinde bulunanlar şaşırdı: “Haberi ajansa verin,” demesi,Atatürk’ün ödülü kabul ettiği anlamına geliyordu. Oysakendisine dahaönce İngiltere’nin en yüksek ödüllerinden Dizbağı Nişanıönerilmiş, Atatürk çeşitli sebepler ileri sürerek bunu kabuletmemişti.Oradakilerden birisi, bu durumu anımsatınca, Atatürk, ödülüniçin kabul ettiğini şöyle açıkladı:“Hayatımda işittiğim en büyük iltifat bu… Benim insantarafımı övüyorlar çünkü!”

Münir Hayri Egeli, Atatürk’ten bilinmeyen Hatıralar,Ahmet Halit Yaşaroğlu Yayınevi, İstanbul, 1959, s.59.

Mustafa Kemal, Latife Hanım’la 29Ocak 1923’te İzmir’de evlendi.Çok geçmeden de birlikte yurt içi geziyeçıktılar. Uğranılan her şehirde ve her yerdeAtatürk, Latife Hanım’la birliktegörünmeye özellikle önem veriyordu.2 Mart 1923’te Ankara’dan kalkan treninilk durağı Adana oldu.Eşi Latife Hanım, peçesiz olarak ilk kezhalkın karşısına çıkıyordu.Adana’da büyük bir coşkuylakarşılandılar. İlk selamlaşmadan sonraAdana ileri gelenlerinin eşlerinden birgrup kadın, Latife Hanım’ı ayrı olarakbir odaya alma isteğinde bulundular.Atatürk, hemen itiraz ederek,“Benim bulunamayacağım yerde karımda bulunamaz” dedi.

İsmail Habib Sevük, Atatürk İçin,

Cumhuriyet Matbaası, İstanbul 1939, s.26.

BENİMBULUNAMAYACAĞIMYERDE

14

Page 18: YENİ · 2020-02-10 · Deneme/Mektup Deneme/Mektup Deneme/Mektup Öykü Şiir Araştırma Araştırma Deneme Araştırma Şiir Deneme/Öykü Katkı Sağlayanlar 0 )HY]LdDNPDN 6N

bizden biri:mücadeleinsanının

insan yanı

D İ K T A T Ö R1930 yılında Ankara Halkevi’nde yapılan 1. TürkTarih Kongresi’nin sonunda bir çay partisiverildi.Partinin samimi havası içinde öğretmenlerdenReşat Bey (Ord. Prof. Dr. Reşat Kaynar)Atatürk’e,“Paşam, Fransa’da biri, bir eser yazmış sizindiktatör olduğunuza dair… İzin verir misiniz,biz de ona bir cevap verelim” dedi.Atatürk,“Okudum, cevap vermeye lüzum yok” dedi veekledi:“Diktatör olsaydım, siz bu soruyu banasoramazdınız.”

Prof. Dr. Uthan Kocatürk, Atatürk ÇizgisindeGeçmişten Geleceğe, Atatürk AraştırmaMerkezi Yayınları, Ankara, 2005, s.206.

Yeşili ve ağaçları çok seven Atatürk, çorak veağaçsız bir Anadolu şehri olan Ankara’yıyeşillendirmek için çok çaba harcadı. Ankara’yakendi adını taşıyan Orman Çiftliği’ni armağanetti. Beş ay yattığı hasta yatağının tam karşısındaküçük, büyük çeşitli ağaçların göründüğü,yeşilliğin hâkim olduğu bir tablo duruyordu…Son günlerinde, manevi kızı Prof. Dr. Afetİnan'a şöyle dedi: " Afet, bana memleketimizin ormanlık güzelyerlerinden tanıdıklarını anlat, onlara gidelim,ağaçlar altında dolaşabileyim, basit bir hayatakavuşalım, son arzum yeşillik ve ağaçlık, fakat,yaz kış yeşil duran ağaçlar arasında olmaktır. "

Prof. Dr. Afet İnan, Atatürk Hakkında

Hatıralar ve Belgeler, Türkiye İş BankasıKültür Yayınları, Ankara 1984, s.25-26.

S O N A R Z U

15

Page 19: YENİ · 2020-02-10 · Deneme/Mektup Deneme/Mektup Deneme/Mektup Öykü Şiir Araştırma Araştırma Deneme Araştırma Şiir Deneme/Öykü Katkı Sağlayanlar 0 )HY]LdDNPDN 6N

Beni Hatırlayınız...1933 yılı…Cumhuriyet’in kuruluşunun onuncu yıldönümü yaklaşıyordu… Atatürk, bu yıldönümüne büyük önem veriyordu. Ekimortalarında Genel Sekreter Hikmet Bayur’a:“Onuncu yıl dönümünde ne söyleyeceğiz?Düşünüp bir şeyler hazırlayalım” dedi.Bunu söylemesinin üstünden iki güngeçmişti ki, yaveri, Atatürk’ün uyandığınıhaber verince, gündelik işleri konuşmak içinher zamanki gibi Atatürk’ün çalışma odasınagitti. Özel Kalem Müdürü Hasan RızaSoyak da oradaydı. Bayur, günlük raporunusunmaya hazırlanırken Atatürk:“Bu gece çalıştım, nutku yazdım!” dedi.Bayur için sürpriz değildi bu. Atatürk, çoğuzaman bir konuda hazırlık yapılmasını ister,ama gece misafirlerini uğurladıktan sonraoturup o konuda, kendi bir çalışmahazırlardı.Atatürk, el yazısıyla yazılmış sayfalarıBayur’a uzattı. Bayur, düşündükleriniçekinmeden söyleyen, içtenliğiyle Atatürk’üngüvenini kazanmış bir genel sekreterdi.Taslağı okuyan Bayur son cümleyetakılmıştı. Atatürk, o son cümlede şöylediyordu:“Bu söylediklerim hakikat olduğu günsenden ve medeni beşeriyetten dileğimşudur: Beni hatırlayınız…” Hikmet Bayur, bir veda duygusu uyandıranbu cümleye çok üzülmüştü. “Paşam, bütün millet o güne sizinle berabererişmeyi ister. Bu cümle herkesi üzüntüyesevk edecektir, kaldırılmasını rica ederim”dedi.Sonra da bütün içtenliğiyle, ama biraznezaket sınırlarını da zorlayarak şöyle birtavsiyede bulundu:

“Hem zaten bunları gerçekleştirmeksizin içingüç ve uzun zaman ihtiyaç gösteren bir şey değilki… Milli Mücadele zamanındaki gibiçalışırsanız bunu da az zamanda başaracağınızaşüphe yoktur;fakat, şimdiki gibi sofradan yatağa,yataktan sofraya giderseniz, tabiidir ki geç vegüç olur.”Onu sakince dinleyen Atatürk,HikmetBayur’un biraz az işittiğini bildiği için, ÖzelKalem Müdürü Hasan Rıza Soyak’a yavaş birsesle,“Adamın samimiyetini bilmesekdarılacağız,” dedi.Sonra Bayur’a döndü:“Pekala,ver bakayım…”Kendisine uzatılan sayfadaki ocümleye yeniden baktı, yuvarlak içinealdı.Taslağı daha sonra yakın çevresinden birkaçkişiye daha okudu. Onlar da aynı duyguyuyaşadıklarını ifade edip, o cümleninkaldırılmasını rica edince Atatürk, “Benihatırlayınız…”cümlesinin üstünü kesin olarakçizdi ve onuncu yıl nutkundan çıkardı.

Hasan Rıza Soyak, Atatürk’tenHatıralar,YKY, İstanbul, 2004, s.46-47.

16

Page 20: YENİ · 2020-02-10 · Deneme/Mektup Deneme/Mektup Deneme/Mektup Öykü Şiir Araştırma Araştırma Deneme Araştırma Şiir Deneme/Öykü Katkı Sağlayanlar 0 )HY]LdDNPDN 6N

14 KASIMDÜNYA DİYABETGÜNÜ

Son yapılan çalışmalarda 20 yaş veüzerindeki her 7-8 kişiden biridiyabetlidir. Diyabet sıklığı yaşlanma ileartmaktadır. Altmış yaş üzerindekibireylerin yaklaşık olarak üçte biri (%35’i)diyabetlidir. Açlık kan şekeri ve OGTTdeğerlendirmelerine göre, ülkemizdekidiyabet oranı 1998 yılında %7.2 olaraksaptanmışken, 2010 yılında bu oranınyaklaşık iki kat artarak %13.7’yeyükselmiştir.

Dünya Sağlık Örgütü (WHO) ile Dünya DiyabetFederasyonu (IDF) tarafından, 1921 yılında insülinibularak diyabet hastası milyonlarca hastanıntedavisini mümkün kılan Fredrick Bantig‘ in doğumyıl dönümü anısına 14 Kasım tarihinin Dünya DiyabetGünü olarak kutlanmasına karar verilmiştir.Birleşmiş Milletler Genel Kurulu da 2007’denitibaren 14 Kasım gününü resmi olarak “DünyaDiyabet Günü” olarak tanımıştır.

BAŞAR BAL- HAZIRLIK

2

4

Bu sonuçlar ile diyabetli insan sayısınınher yıl ciddi miktarda arttığınıanlayabiliyoruz. Diyabetes Mellitushastalığı, bir yandan kalıtsal faktörler ilegelecek kuşaklara aktarılırken bir yandanda günümüz endüstriyel gıdaları ve yanlışbeslenme alışkanlıkları ile gelişeninsülin direncine bağlı olarak bu artışasebep olmaktadır.

Diyabet tedavisi ömür boyu süren veuzun vadede ciddi organ hasarına yolaçabilen bir hastalıktır. Dolayısıylahastalığı erken teşhis etmek ve düzenlitedavi kullanmak bu organ hasarlarınıönleyebilecek en önemli iki şeydir.Sağlıklı yaşam için gerekli düzenlemeleriyapmak da önemlidir.

1

3

Diyabeti engellemede ya da hızınıazaltmada doğru beslenmenin veegzersizin insan için çok yararlı olduğunuve insanların hayatını sonuna kadardeğiştirebileceğini unutmamalıyız.Gelişen tıptan en büyük beklentimiz birgün bu hastalığa kesin ve kalıcı tedavininbulunmasıdır.

17

Page 21: YENİ · 2020-02-10 · Deneme/Mektup Deneme/Mektup Deneme/Mektup Öykü Şiir Araştırma Araştırma Deneme Araştırma Şiir Deneme/Öykü Katkı Sağlayanlar 0 )HY]LdDNPDN 6N

Düşünün bir, bir arkadaşınız yeni bir eve

taşınmış… Onu ziyarete gidiyorsunuz, hediye

almışsınız ve arabanıza binip navigasyonu

açmışsınız. Arkadaşınızın yaşadığı mahalleye

varınca telefonunuzun şarjı bitiyor, ancak

gideceğiniz evin “Meltem Bakkal”ın yanında

olduğunu biliyorsunuz. Birine soruyorsunuz

Meltem Bakkal’ın nerede olduğunu. Alacağınız

cevap genelde şöyle olur: “Buradan dümdüz

gidin, kime sorsanız gösterir.” İnsanlar (Bu

sadece Türkiye’nin mi tüm dünyanın mı sorunu

bilemiyorum.) nedense bilmedikleri şeyleri de

bildiklerini düşünürler.

Mesela, çoktan seçmeli bir sınavda, boşbırakmanın yanlış yapmaktan daha iyi bir

seçenek olduğu bilinse de öğrenciler

bilmedikleri soruları sallarlar. Bir sorunumuz

var bilmemekle ilgili. Neyden korkar insan?

Karanlıktan diyebilirsiniz veya ölümden… Ama

ikisinin ortak noktası bilinmezliktir. İnsan

bilinmezden korkar. Gölgenin içinde zararsız bir

tavşan da olabilir, bir yılan da… Ölünce yok

olmak da olabilir; yeni bir hayat başlıyor da…

İnsan bir şeyi bilmemekten korkar, genetiktir

bu. Yoksa gölgede ne olduğunu bilseydi ona

göre davranır, ölünce ne olduğunu bilseydi ona

göre yaşardı. Bilmemek korkutur insanı. İnsan

hep bilmek ister.

Bir keşiftir felsefe, bir serüvendir;kendinizin çevreyi nasılanladığını, algıladığını bulmakadına, kendi zihninizin içine…Diğer serüvenler gibi de, denizdenkorkan okyanusa açılamaz.

D Ü N Y A F E L S E F E G Ü N Ü

Sokrates iyi bir felsefecidir derler. Kişisel

görüş içerebilir ama herkes şuna hemfikirdir

ki o korkusuz bir adamdı. Pek bir şey

bilmediğini söyler, bilmezde, ama

bilmemesine karşılık korkmaz. Kendini bilge

zannedip korkudan kaçan insanların hiçbir

şey bilmediğini kanıtlar ve ölüm cezasına

çarptırıldığında ölünce ne olacağını bilemez;

ama, yine de kaçmaz. Felsefe, korkuyu

yenmektir; aslında, özünde bu vardır.

Bilmediğini kabul edip korkulardan kaçmadan

doğruyu aramak, sorgulamaktır felsefe.

Korkusuna yenik düşen kimse doğruyu ya da

kendisinin doğrusunu bulamaz, kendisini

keşfedemez.Bir keşiftir felsefe, bir

serüvendir; kendinizin çevreyi nasıl

anladığını, algıladığını bulmak adına, kendi

zihninizin içine… Diğer serüvenler gibi de,

denizden korkan okyanusa açılamaz.

R I Z A T O P R A K K A H Y A - 9 / A

18

Page 22: YENİ · 2020-02-10 · Deneme/Mektup Deneme/Mektup Deneme/Mektup Öykü Şiir Araştırma Araştırma Deneme Araştırma Şiir Deneme/Öykü Katkı Sağlayanlar 0 )HY]LdDNPDN 6N

ERKEKLER GÜNÜ

ULUSLARARASI

Küçük yaşlardan başlayarak okulda, evde, sokakta, iş yerinde;

kısacası, akla gelecek her mekânda kadın erkekten, erkek kadından kalıplaşmış

sözlerle ayrıştırıldı. Yetmedi, kadın ve erkek gereksiz birçok rol üstlendi.

Kadınları küçülten “Er kocadıkça koç olur, kadın kocadıkça hiç olur”, “Saçı

uzun aklı kısa”, “Kızını dövmeyen dizini döver”, “Oğlan doğuran övünsün, kız

doğuran dövünsün” gibi kadın düşmanı atasözleri toplumda yer bulmuşken;

erkekler için de “Erkek adam ağlamaz”, “Erkek evin direğidir”, “Erkek

getirmeyi, kadın yetirmeyi bilmeli”, “Erkek adam ekmeğini taştan çıkartır” gibi

cinsiyetçi sözlerle onların çok çalışmaları, çok kazanmaları, duygularını

göstermemeleri ve sert olmaları, yani “erkek” olmaları için cinsiyetçi sözler

söylendi.

Ne üzücüdür ki, bu kalıplaşmış yargılar ve kadınla erkeğe yüklenen toplumsal

cinsiyet roller yıllardır kuşaktan kuşağa aktarılıyor. Kadınları ve erkekleri

duygusal anlamda yetersiz kılmaya yönelten bu cinsiyete bağlı yapılandırmalara

karşı sessiz durmakla kalmamalı, her anlamda cinsiyet eşitliğini

desteklemeliyiz. 8 Mart, 19 Kasım gibi tarihler aslında bizlere kadın ya da erkek

fark etmeksizin; insanca kendimizi özel hissetmemizi sağlayan yapay günlere

ihtiyaç duyduğumuzu gösteriyor. Böyle özel anlam yüklenen günlere ihtiyaç

duymadığımız, insanca yaşayabildiğimiz günler görmek dileğiyle!

19

Page 23: YENİ · 2020-02-10 · Deneme/Mektup Deneme/Mektup Deneme/Mektup Öykü Şiir Araştırma Araştırma Deneme Araştırma Şiir Deneme/Öykü Katkı Sağlayanlar 0 )HY]LdDNPDN 6N

Uluslararası Erkekler Günü (InternationalMen's Day-IMD) her yıl 19 Kasım'dakutlanan ve Birleşmiş Milletler tarafından da desteklenen uluslararası bir gündür.Dünya Erkekler Günü diye debilinmektedir. İlk olarak, Prof. Dr. ThomasOaster tarafından 7 Şubat 1992tarihinde dile getirilmiş bir projedir. Resmiolarak kabul edilmesi ve kutlanması ise ilkdefa 1999 yılında Trinidad-Tobago'dagerçekleşmiştir.  Uluslararası Erkekler Günü, ve yıllariçerisinde farklı ülkelere yayılarakuluslararası bir gün halini almıştır. Bugünün temel amaçları: şöyle sıralanabilir:Pozitif erkek rol modelleri önermek,cinsiyetler arası ilişkileri güçlendirmek,yetişkin erkeklerin ve erkek çocuklarınınfiziksel ve psikolojik iyilik hallerine dikkatçekmek, erkeklere karşı yapılan ayrımcılığıve eşitsizliği vurgulamak.

DE

NİZ

DA

ĞD

EL

EN

- H

AZ

IIR

LIK

2016 yılı itibarıyla aşağıdaki ülkeler "DünyaErkekler Günü"nü resmi olarak kabul

etmiştir. Bu listeye Türkiye dahil değildir.Amerika Birleşik Devletleri, Antigua ve

Barbuda, Avustralya, Avusturya, BosnaHersek, Botsvana, Burundi, Çin, Danimarka,

Fransa, Gana, Güney Afrika, Grenada,Hırvatistan, Hindistan, İrlanda, İtalya,

Jamaika, Kanada, Cayman Adaları, Küba,Man Adası, Macaristan, Malta, Nijerya,

Norveç, Pakistan, Romanya, Saint Kitts veNevis, Saint Lucia, Singapur, Şeyseller,Tanzanya, Trinidad-Tobago, Ukrayna,

İngiltere, Zimbabve.Kaynakçahttps://tr.wikipedia.org/wiki/Uluslararas%C4%B1_Erkekler_G%C3%BCn%C3%BChttps://www.bbc.com/turkce/haberler/2015/11/151119_erkekler_gunuhttps://pdram.emu.edu.tr/Documents/B%C3%BClten-TR/Guz2016%20TR%207.pdfhttps://www.internethaber.com/dunya-erkekler-gunu-ne-zaman-2018-anlami-ne-1853386h.htm

‘’Neden 'Erkekler Günü' yok?’’ diye arama yapan binlerce kişiaslında Erkekler Günü'nün de olduğunu öğrendi. Dünyada 64

ülke tarafından kabul gören ve kutlanan bu günün tarihi 19Kasım. Peki ama Erkekler Günü neden kutlanıyor?

20

Page 24: YENİ · 2020-02-10 · Deneme/Mektup Deneme/Mektup Deneme/Mektup Öykü Şiir Araştırma Araştırma Deneme Araştırma Şiir Deneme/Öykü Katkı Sağlayanlar 0 )HY]LdDNPDN 6N

KadınaYönelikŞiddeteKarşı

Mücadeleve

Uluslararası Dayanışma

GünüVERDA ÖZEL - HAZIRLIK

bir canlıya şiddetin hiçbiraçıklaması olamaz. Bir bahanesunulamaz da. Ülkemizde son 10yılda 2237 kadın şiddet görerekhayatını kaybetmiştir. Bunun enbüyük sebeplerinden biri dediğimgibi eğitimsizliktir. Bueğitimsizliğin açtığı en büyük üçşiddet türü; cinsel istismar, kabakuvvet içeren şiddet ve psikolojikşiddettir. Kadına şiddet uygulayaninsan ya şiddet bulunan birortamda büyümüştür ya da başkaeksiklikleri ve problemleri vardır ki,kendini  ancak şiddetuyguladığında güçlü hissedebilir(komplekslidir). Güncel bir konuolan cinsel ve kaba kuvvet odaklıistismarlar ve çok karşılaşıp

farkında olamadığımız

“mobing” olarak adlandırılanpsikolojik şiddet her yanımızısarmış durumda.Okuldaarkadaşının ya da öğretmeninsözlü sataşmalarına maruzkalan sayısız öğrenci, çalıştığıyerde üstünün hatta astınınçeşitli şekillerde şiddetinemaruz kalan sayısız çalışan yada sosyal medya aracılığıylaaşağılanan veya reklam edilenyine sayısız insan her anyanımızda. Dediğim gibi,bu sorunları çözebilecek enbüyük etkenlerden biriannelerin çocuklarına evdeverdiği eğitimdir. Eğer kadınaşiddetin önüne geçebilmekistiyorsak artık harekete geçipbir farkındalık yaratmalıyız.

Ülkemizde ve dünyamızda dakadına şiddet gün geçtikçeartmaktadır. Ne yazık ki bunaTürkiye olarak karşı çıkamıyoruz.

Kadına şiddet uygulayan insanlarıncezalarını da çekmedikleri âşikâr...Peki, neden bir insan kadına şiddetuygular? Bunun temel nedenieğitimsizliktir. Fakat bahsettiğimeğitimsizlik; diplomaalmamış,üniversiteye gitmemiş gibibir eğitimsizlik değildir. Benimburada bahsettiğim eğitim; aileortamında, çocuğa verilemeyendavranış eğitimidir. Bu işin en büyükilacı ise insanlara ilk eğitimleriniveren annelerin çocuklarına iyi,saygılı ve sevgi dolu bir insan olmayıöğretebilmeleridir. Ama elbette kikadına şiddetin veya herhangi

21

Page 25: YENİ · 2020-02-10 · Deneme/Mektup Deneme/Mektup Deneme/Mektup Öykü Şiir Araştırma Araştırma Deneme Araştırma Şiir Deneme/Öykü Katkı Sağlayanlar 0 )HY]LdDNPDN 6N

Bir çocuk görüyorum

Üşümüş

Annesi, babası yanında değil

Kaybolmuş,

aynı benim gibi

 

Kalabalığın ve koşuşturmanın

tam ortasında

Herkesin nefretinde

İstanbul’ un soğuğunda

Sabahın ilk ışığında

 

Uyanıyorum yine

Kalkıyorum, gidiyorum

Yine bir haber yok

Yine özlüyorum seni

 

Uyan İstanbul

Uyanma vakti geldi

Savaş o karanlık ile

Yen o kara kışı.

İstanbul’ da uyanıyorum bir kış sabahı

Soğuk, tatsız, nefret dolu

Yaşam geçiyor yavaşça

Çalkalanıyor sanki deniz

 

Doklardan gelen çekiç sesleri sarıyor etrafı

O soğukta gazete satan o adamın sesi

Dalgalar çarpıyor kıyıya

Sanki bizden nefret eder gibi

 

İstanbul’ da yine dinginlik var

Sanki artık alışıyor kalabalığa

Koca şehir sanki artık konuşmuyor

Adeta nefreti ile susuyordu

 

İçimdeki sevgi gibiydi bu hal

Aniden nefrete dönüşen bu sevgi

Yalnızlığım, dalgaları gibiydi İstanbul’ un

Çalkantılıydım her saniye

İstanbul’ da uyanıyorum bir kış sabahı

Soğuk, acı, aşk dolu bir sabaha

Yalnızlık beni boğuyor adeta denize düşen biri gibi

Kalabalığın arasında kayboluyorum

D O R U K Ü S T Ü N D A Ğ - 9 / A

İstanbul'da Uyanıyorum

22

Page 26: YENİ · 2020-02-10 · Deneme/Mektup Deneme/Mektup Deneme/Mektup Öykü Şiir Araştırma Araştırma Deneme Araştırma Şiir Deneme/Öykü Katkı Sağlayanlar 0 )HY]LdDNPDN 6N

Kardelen Özkan-9/A

Benim iki kardeşim daha mı var yani? Kardeşmi, onlar kardeşim mi? Üçüzmüşüz, bana benziyorlar yani; kaşları,gözleri, saçları…Benden iki tane daha nasılolabilir ki? Peki ya düşünceleri; akılları,kalpleri onlar da benziyor mudur bana? Benim kalbimi hızla çarptıran şeyler onlarınkalplerini de çarptırıyor mudur? Gözleri banabenziyor evet ama gözlerinden düşen yaşlarınsebepleri benim de gözlerimden yaşlardüşmesine sebep olmuş mudur?Nasılgülerlerdi peki? Hiç gülerler miydi?Güldüklerinde onların da gözleri çekikleşirmiydi? Yaşanmışlıklarımız aynı değildi ki…Kim bilir birbirimizden ne kadar farklıhayatlar yaşadık. Her insanın önüne zorluklarçıkar, acaba onların hayatlarında ne gibizorluklar oldu? Bu zorlukları nasıl yendiler?Onların yaşadığı hayatı yaşamış olsaydım,onların karşılaştıkları zorluklarlakarşılaşsaydım ben nasıl davranırdım? Şimdikihalimden farklı olur muydum? Düşüncelerimde değişir miydi hayatım değişseydi? Değişirditabi ama ne kadar ve ne için değişirdibilmiyorum; onların düşünceleri, yaşadıkları,kalpleri benimkilerden ne kadar farklı onu dabilmiyorum ama şimdi bir ortak noktamızolduğunu biliyorum.

Üçüzmüsüz!.Yıllar sonra öğreniyorsunuz ki aslında üçüzmüşsünüz.

Diğer iki kardeşinizle az sonra tanışacaksınız...

23

Page 27: YENİ · 2020-02-10 · Deneme/Mektup Deneme/Mektup Deneme/Mektup Öykü Şiir Araştırma Araştırma Deneme Araştırma Şiir Deneme/Öykü Katkı Sağlayanlar 0 )HY]LdDNPDN 6N

Sahi biz neden daha öncetanışmadık ki? Annemle babamneden daha önce bunusöylemediler? Acabakardeşlerim benden daha önceüçüz olduğumuzu biliptanışmak istemediler mi?Bütün bu düşünceler beyniminiçinde dolaşırken kalbime birağrı saplandı . Göğüs kafesimidelecek bir şiddette atıyordukalbim . Ama kendimisorgulamaktanalıkoyamıyorum . Onlar burayabaskıyla mı geliyorlar? Öyleysebu baskıyı onların da kalplerimi yapıyor? Galiba tüm busoruların cevaplarını alamadanöleceğim . Olmaz ! Onlarıgöremeden ölürsem kendimieksik hissederim .Eksik mihissederim? Onlarla henüztanışmadım bile ama onlarıkendimden bir parça olarakhissediyorum şimdi . Doğrusubu muydu yani böylehissetmem normal mi?

Aman bunun dışında her şeynormal mi sanki? En kötü neolabilir ki? Alt tarafı birbuluşma .Bu buluşmadan sonraeski hayatıma geri dönmeyecekmiyim?Döneceğim ama dedimya eksik hissedeceğim . Hattaşimdiden kendimi eksikhissetmeye başladım . Bir anönce bu eksik parçalarımıbulmam gerek . Neredenbulacağım ki? Bu aranıpbulunan bir şey mi? Derkenonları gördüm . Ne giydiklerine ,

saçlarına , başlarına hiçbakmadım . Onları gözlerindentanıdım .Gözümüzün yapısı belkibenzemiyordu birbirlerine amaiçindeki duygular bana hiçyabancı değildi . Burayagelmeden aynaya baktığımdakendi gözlerimde degörmüştüm bu duyguları . Fakatduygularımın belli olmamasınıistediğimden sanki bir şeyideğiştirebilecekmiş gibigözlerimi ovaladım , açıpkapadım .

Aklımı başka şeylerle meşguletmeye çalıştım . Ama şimdikarşımda onları da böylegörünce anladım ki yaşananlarortak olmasa da hissedilenlerortaktı . ‘Kardeş ’in ne demekolduğunu o zaman anladım .

Aynı anadan babadan doğmuşolan kişilere kardeş diyorlardı .Biz birbirimize çok benzesek dehiç benzemesek de bu bizimkardeş olduğumuz gerçeğinideğiştiremezdi . Kan , canortağıydık bir kere .Annemizinkarnında çoktan tanışmadık mızaten? Doğumumuzdan itibarenaynı ortamda büyütülmüşolsaydık da bizi birbirimizdenayıran farklılıklarımız olacaktı ki .İşte kardeş sevgisi bu demekti .Birbirimizden ne kadar farklıolursak olalım birbirimizianlamalı ve saygıgöstermeliydik . Sevgipaylaşmaksa bizim şimdipaylaşacak çok şeyimiz var vefarklılıklarımız da bunlarıniçinde .&

Bir kan bağı var aramızda.

Belki daha sonra başka

ortak noktalarımız da çıkar

ve kan bağından daha

kuvvetli bağlarla bağlanırız

birbirimize sevgi gibi. Beni

severler mi ki?

Birbirimizden çok farklı

olsak da severler mi?

Sevmek için uzun bir

zaman gerekir mi? Belki

daha önce tanışsaydık

daha çok severlerdi beni.

24

Page 28: YENİ · 2020-02-10 · Deneme/Mektup Deneme/Mektup Deneme/Mektup Öykü Şiir Araştırma Araştırma Deneme Araştırma Şiir Deneme/Öykü Katkı Sağlayanlar 0 )HY]LdDNPDN 6N

YARIŞMAYI DÜZENLEYEN:

TED ANKARA KOLEJİ VAKFI ÖZEL LİSESİ

YARIŞMANIN KONUSU: SERBEST

YARIŞMANIN AMACI: KURUMUMUZDAN

MEZUN OLAN OĞUZ ATAY'IN

GENÇLER TARAFINDAN TANINMASINI,

OKUNMASINI SAĞLAMAK

TÜRÜ: ÖYKÜ YAZMA YARIŞMASI

HEDEF KİTLE: TED OKULLARI LİSE

ÖĞRENCİLERİ ( 9— 10- 11-12.

Sınıflar Düzeyinde)

ÖYKÜLERİN SON TESLİM TARİHİ:

3 ARALIK 2019

çöz-kazan

Sudokunun çözümünü ilk

gönderen kişiye kitap hediye

ediyoruz. Bunun için yapmanız

gereken çözdüğünüz sudokunun

fotoğrafını

[email protected]

adresine göndermeniz. İlk

gönderen siz olmak için acele

edin!

(Çözümü olmadan gönderilen

elektronik mektuplar dikkate

alınmayacaktır.) 

SUDOKU

Duyuru

25