56
ADALETİ SAVUNANLAR STRATEJİK ARAŞTIRMA MERKEZİ “ASSAM” (10 EYLÜL 2011) STRATEJİ REHBERİ Ahmet TÜRKAN ASSAM Genel Sekreteri

Assam strateji rehberi

Embed Size (px)

DESCRIPTION

ASSAM TRATEJI REHBERI tarafımdan hazırlanmıştır.

Citation preview

Page 1: Assam strateji rehberi

ADALETİ SAVUNANLAR STRATEJİK ARAŞTIRMA MERKEZİ

“ASSAM”(10 EYLÜL 2011)

STRATEJİREHBERİ

Ahmet TÜRKANASSAM Genel Sekreteri

İstanbul – Eylül 2011ASDER - STRATEJİK ARAŞTIRMA MERKEZİ

Page 2: Assam strateji rehberi

ASSAM

İÇİNDEKİLER...................................................................................................1KISALTMALAR.................................................................................................3

ÖZET.....................................................................................................................4

GİRİŞ....................................................................................................................6

STRATEJİ REHBERİ

1. STRATEJİ NEDİR......................................................................................82. NEREDEYİZ? NEREYE ULAŞMAK İSTİYORUZ?...............................9

a. Neredeyiz?.......................................................................................9b. Nereye Ulaşmak İstiyoruz?..............................................................9c. Araştırma Merkezi Olarak ASSAM................................................10d. Tartışma Platformu Olarak ASSAM................................................11e. Yayınlar.............................................................................................11

3. Mevcut Durum Analizi Nasıl Yapılır?...........................................................114. Vizyon Nedir?...............................................................................................11

a. İyi Seçilmiş Bir Vizyon Ne Sağlar....................................................115. Çevre Analizi................................................................................................12

a. Genel Çevre Analizi..........................................................................12b. Politik Çevre Unsurları......................................................................12c. Yakın Çevre Unsurları.......................................................................12d. Ekonomik Çevre ve Unsurları...........................................................13e. Sosyo Kültürel Çevre ve Unsurları...................................................13f. Demografik Çevre ve Unsurları........................................................14g. Teknolojik Çevre ve Unsurları..........................................................14h. Dış Çevre Analizinde Yararlanılan Teknikler....................................14

i. Bilgi Toplamak......................................................................14ii. Varsayım Geliştirmek............................................................14

iii. Tahmin Teknikleri..................................................................141. Sayısal Olmayan (Kalitatif) Tahmin Teknikleri.........142. Sayısal (Kantitatif) Tahmin Teknikleri.......................143. Yaratıcı Tahmin Teknikleri.........................................14

6. Kurumsal Değerler.........................................................................................157. Misyon Nedir?...............................................................................................158. Stratejik İş Modeli.........................................................................................15

a. Faaliyet Alanları.................................................................................16b. Kritik Başarı Göstergeleri..................................................................16c. Stratejik Destekcilerin Belirlenmesi...................................................16

1

Page 3: Assam strateji rehberi

d. Bu faaliyet alanları, kritik başarı göstergeleri ve stratejik desteklerin gerçekleşmesinde destek olması için gerekli organizasyonel kültürün belirlenmesi :....................................................................................16

9. Stratejik Yönetimin Önemi...........................................................................1610. Askeri Stratejik Yönetim İlkeleri.................................................................16

a. Güçlü Olma İlkesi.............................................................................16b. Güçleri Kuvvetli Olunan Nokta Etrafında Birleştirerek Düşmanın Zayıf

Olduğu Yerden Çökertme İlkesi.......................................................17c. Amaç-Araç Uygunluğu İlkesi...........................................................17d. Esneklik Uysallık ve İhtiyat İlkesi....................................................17e. Güçlerin Ekonomisi veya Etkin Bir Şekilde Kullanılması İlkesi......17f. Ateş İle Hareketi Birleştirme İlkesi...................................................17g. Kayıp Vermeksizin Geri Çekilmeyi Bilme İlkesi..............................17

11. Stratejik Bir Hikaye......................................................................................1812. Stratejik Araştırma Konularımız...................................................................1913. ÇÖZÜM ÖNERİLERİ ve SONUÇ..............................................................2214. KAYNAKLAR.............................................................................................2315. EKLER.........................................................................................................24

2

Page 4: Assam strateji rehberi

KISALTMALAR

ASDER : Adaleti Savunanlar DerneğiASSAM : Asder Stratejik Araştırma MerkeziSADAT: Uluslararası Savunma Danışmanlık İnşaat Ticaret A.Ş.AB : Avrupa BirliğiABD : Amerika Birleşik DevletleriAr-Ge : Araştırma GeliştirmeNATO : (İngilizce: North Atlantic Treaty Organization, Türkçe: Kuzey Atlantik Antlaşması Örgütü )

3

Page 5: Assam strateji rehberi

ÖZET

Geçen yüzyılın başında imparatorluklar dağıldı. İmparatorlukların bünyesinde bulunan milletler Birinci Dünya Savaşının galipleri tarafından güdümlü devletçikler halinde teşkilatlandırıldı. Bağımlı devletler, özgür olduklarını zannettikleri halde, totaliter rejimlere mahkum edildi. Diktatörler, vasi devletler tarafından korundu ve desteklendi.İki dünya harbi arasında, batının gelişmiş devletleri daha ziyade faşist diktalarla, Sovyetler ve bağlıları da komünist diktalarla idare edildi.İkinci Dünya Savaşı sonrasında, batılı devletlerde, ABD ve İngiltere örnek alınarak, demokratik sistemler yerleşirken, Rusya ve bağımlılarında Komünizm yönetim sistemi olarak benimsendi.Batı, Komünizme karşı Amerika’nın önderliğinde NATO blokunu, Rusya’nın Liderliğindeki Sovyetler Birliği de, azgın kapitalizme karşı VARŞOVA Paktını oluşturdu.

Geçen yüz yıl, Silahlı Güç öne çıkarılarak, geliştirilerek ve teşvik edilerek, iki süper gücün ve temsil ettikleri ideolojilerin çatıştırılması sonucunda, tam bağımsızlıklarını kazanamamış ülkelerin sömürülmesi ile geçti. İkinci Dünya savaşından sonra, Milletler Cemiyeti (10 Ocak 1920: 18 Nisan 1946); Savaşın galipleri tarafından revize edilerek yeniden teşkilatlandırıldı ve 24 Ekim 1945 tarihinde Birleşmiş Milletler Teşkilatı kuruldu. Amacı "adalet ve güvenliği, ekonomik kalkınma ve sosyal eşitliği uluslararasında tüm ülkelere sağlamak” olarak gösterilmesine rağmen Batılı Devletler, Birleşmiş Milletler Teşkilatını kendi sömürü düzenlerini kurup sürdürmelerini sağlamak için bir araç olarak kullandılar. İkinci Dünya Savaşından sonra, 27. Haçlı Seferinin ileri karakolu olarak Filistin’e yerleştirilen İsrail, hançer gibi girdiği İslam Coğrafyasının kalbi mesabesindeki coğrafyada, Hristiyan Dünyasının gözü, kulağı ve yumruğu gibi desteklenirken ve BM dahil Batının Kontrolündeki bütün kuruluşlar tarafından himaye edilirken, yoğun psikolojik harekatla, Dünyanın yönetimi Siyonizmin kontrolundaymış gibi gösterilerek ve İslam Dünyasına göz dağı verilerek, Bu küçük Devletin Batının maşası olduğu unutturuldu.

Yüzyılın sonunda, Afganistan’ı işgali altında tutmaya çalışan Sovyetler Birliği dağıldı ve sosyalist ideoloji çöktü. Bu yüzyılın başında, rakipsiz kalan ABD ve NATO, dünya jandarmalığını üslendi. Arka arkaya ABD ve Müttefikleri özgürlük getirmek bahanesiyle, Afganistan'ı ve Irak'ı işgal etti. Bu iki askeri işgal, batıya pahalıya mal oldu. Ekonomilerini çökme aşamasına getirdi ve askeri işgallerle egemenliklerin sürdürülemeyeceği gerçeğine ulaştılar.

Sayısı altmışı bulan Birleşmiş Milletlere üye Müslüman Devletler, Dünya kara, deniz ve hava ulaşımının üzerinden geçtiği, üç kıtanın merkezine hakim önemli jeostratejik değere sahip coğrafyasına, zengin yeraltı-yerüstü kaynaklarına ve temsil ettiği yüce manevi değerlere rağmen, Batının güdümünden kurtulamadığı ve milli yönetimlerini iş başına getiremedikleri için, ittifak edip hak ettiği güce ulaşamamıştır.Dünyanın süper ve bölgesel güçlerinin (ABD, AB, Rusya, Japonya, Çin ve Hindistan) gözü İslam Coğrafyasındadır. Siyasi ve ekonomik çıkarlarını sağlamak için İslam

4

Page 6: Assam strateji rehberi

Ülkeleri üzerinde egemenlik kurmak için mücadele vermekte ve bu Ülkeleri karıştırmaktadırlar.

Türkiye, Cumhuriyetin kuruluşu ile beraber, gelişmiş devletler seviyesine ulaşmanın, sosyo-kültürel devrimlerle toplumu değişime uğratmadan mümkün olmadığı kabulü ile; İslâm Dinini, İslâmî değerleri ve temsil ettiği medeniyeti tehdit olarak gördü. Batı medeniyetini ulaşılacak nihai hedef olarak göstererek, yüzünü batıya çevirirken, İslam Devletlerine ve Müslüman Milletlere sırtını döndü ve İslam dünyasına yabancılaştı. Bir asırdır, Batı güdümünde hareket eden Ülkemiz, İslam Devletlerinden kuşku duydu ve bu devletlere hep tehdit algılaması ile baktı. Bu bakış, Devlette taban tabana zıt iki iradenin oluşmasına (bürokratik ve siyasi iradeler) ve bunların sürekli çatışma halinde olmasına, Devletin gücünü Milletin üzerinde heba etmesine sebep oldu. Siyasi iradeyi vesayetinde tutan ve bürokratik otoriteyi de kontrol eden Silahlı kuvvetler, irtica sendromu nedeniyle mütedeyyin insanları devlete küstürürken, birlik olmanın tutkalı durumundaki dini değerleri yok etmek istediği ve seküler kavmiyetçi tutumu nedeniyle de, Kürt Halkını, Devlete bağlılığını sorgular hale getirmiştir.

İslam Ülkelerinin birliği için Türkiye'nin Liderliğine, Türkiye'nin İslam Ülkelerine önderlik yapabilmesi için de Milli İradeyi Devletin bütün kurumlarına hakim kılmasına bağlıdır. Otoriter yönetimleri devirerek demokrasiyi seçme yolunda olan İslam Ülkelerinin önünde zorlu günler bulunmaktadır. Yolsuzluk, yoksulluk ve adalet ihtiyacı ile mücadele edecek genç demokrasilerin devasa sorunlarını çözebilmek için tekrar Batının kucağına itilmemeleri gerekmektedir. Dayanışmaya ve doğru yol göstericiye ihtiyaçları vardır. Ekonomik işbirliği ve desteğe, dış politikada yol göstericiliğe, sömürücülere karşı savunma işbirliğine, kendi ülkeleri ve üçüncü devletlerden kaynaklanan hak ihlallerine karşı alternatif adalet sistemlerine ihtiyaç vardır.

Türk ve Müslüman Milletlerin refahı, Dünyada barış ve adaletin tesisi, İslam Ülkelerinin bir süper güç olarak Dünya siyaset sahnesine çıkmasına bağlıdır.

Bu noktada, ASDER'e önemli görev düşmektedir. Milletinin manevi değerlerini özümsemiş, Türk Toplumunun her kesiminde Adaletin tesisi için mesai sarf eden, Devlet yönetiminde ve Askeri meselelerin hallinde tecrübe sahibi olan ASDER Mensupları; ulusal ve uluslararası meselelerde Türk ve dünya Toplumlarına doğru hal tarzları sunarak kamu oyu oluşturabilecek ve aynı zamanda siyasi iradeye çözümler üretebilecek birikime sahiptir.Geçtiğimiz tarihi süreçte üzerine düşen sorumlulukları müdrik olan ASDER, bir strateji Araştırma merkezi kurmaya karar vermiştir.

Bunun için Adaleti Savunanlar Derneği Strateji Araştırma Merkezi (ASSAM) 24 Eylül 2011 tarihinde çalışmalarına ASDER Genel Merkezinde başlamıştır.

5

Page 7: Assam strateji rehberi

GİRİŞ

Milli ve manevî değerlerin korunması, yaygınlaştırılması, bütün devlet kurumlarında etkin hale getirilmesi, ülkenin maddi ve manevi değerlerine yönelik tehditlerin tespit edilerek, güvenlik yöntemlerinin geliştirmesini sağlayacak fikir platformunun oluşturulması için, iç güvenlik meseleleri başta olmak üzere, komşu ülkelerin ve bölgemizle ilgili Küresel güçlerin stratejik istihbarat etüdünü yapmak, bu ülkelerin milli güç unsurlarının imkan ve kabiliyetlerini ve Ülkemize ve birbirlerine karşı etki ve tehditlerini değerlendirmek ve alınması gereken tedbirleri belirlemektir.

-Sıcak bölgeler öncelikli olmak üzere, Ülkemizin ilgi sahasındaki ülkeler, ehil ve yetişmiş elemanlar tarafından etüt edilecek, -Seçilen ülkelere ait Stratejik İstihbarat Dokümanı oluşturularak, ülkelere ait bilgiler depolanacak,-Gelişmeler, değerlendirilerek, tarafların imkan ve kabiliyetleri ile kabul edilebilen imkan ve kabiliyetleri tespit edilecek,-Tarafların Kabul edilebilen imkan ve kabiliyetlerinin, ülkemizin değerlerine, hak ve menfaatlerine etkileri ile uygulanması gereken hareket tarzları tespit edilecek,Bilgi ve değerlendirmeler periyodik toplantılarla olgunlaştırılacak ve sonuçta dernek görüşü olarak yayınlanacaktır.

Bu bağlamda hem Ulusal, hem de İslam Dünyası ile ilgili meselelerde, ASDER Mensuplarının gayretlerinin devam ettirilmesi gerekmektedir. Askeri tecrübelerini ve 15 yıllık birikimlerini yeni organizasyonlar içinde değerlendirebilmesi için Dernekten farklı yeni yapılanmalara ihtiyaç duyulmuş ve bu nedenle; ASDER Çalışmalarının fikri temelini oluşturmak üzere Adaleti Savunanlar Araştırmalar Merkezi “ASSAM” kurulmuştur.

Merkezimiz çalışmalarında; Türk ve Müslüman Milletlerin refahı, Dünyada barış ve adaletin tesisi, İslam Ülkelerinin bir süper güç olarak Dünya siyaset sahnesine çıkmasına bağlı olduğunu; İslam Ülkelerinin birliği için de Türkiye'nin Liderliğine, Türkiye'nin İslam Ülkelerine önderlik yapabilmesi için de Milli İradeyi Devletin bütün kurumlarına hakim kılması ile mümkün olduğunu, temel düşünce olarak kabul etmektedir.Yani akademik seviyede yapılacak çalışmalar; Dünyanın ilgi sahamızdaki Coğrafyasında ve Ülkelerinde cereyan eden her hangi bir olay incelenip değerlendirilirken; bu olay, günün gerçekleri göz önünde bulundurularak, Türkiye'nin Milli menfaatlerine ve İSLAM BİRLİĞİ tasavvuruna ve hedefine nasıl etki eder sorusunun cevabını verecek yöntemler kullanılarak yapılacaktır.

ASSAM 'ın, diğer Strateji Merkezlerinden farkı, çalışma alanımızda cereyan eden her olayı; İslam Birliği Hedefini dikkate alarak değerlendirme gayreti içinde olacak olmasıdır.

ASSAM 'ın Çalışma alanı, Türkiye Milli Güç Unsurları, İslam Coğrafyası ve bu coğrafyaya etkili olan güçler olarak tespit edilmiştir. Çalışma alanlarımız ve bu alanların

6

Page 8: Assam strateji rehberi

araştırmacı yazarları size takdim edilen dosyanın ekleri arasında bulunmaktadır.Merkezimizin seçtiği alanlarda bilgi alt yapısını oluşturduktan sonra, bu çalışma alanlarını enstitüye dönüştürerek ve kapısını akademisyenlere de açarak, bağımsız akademik bir merkeze dönüştürülmesi düşünülmektedir.

7

Page 9: Assam strateji rehberi

STRATEJİ REHBERİ

1. STRATEJİ NEDİR?

Strateji kelimesi Latince “stratum” kelimesinden türetilmiştir. Latince’de “stratum”; “yol, çizgi, nehir yatağı” anlamlarına gelmektedir.Strateji kelimesinin sözlük anlamı ise “bir amaca varmak için eylem birliği sağlama ve düzenleme sanatı” olarak ifade edilebilir.Strateji, özellikle askeri terminolojide çok sık kullanılan bir kavramdır.Savunma alanında strateji kelimesi, Eski Yunanlı General Strategos’un adına atıfla kullanılmakta ve bu generalin savunma alanındaki bilgi ve taktiklerini ifade etmektedir.Tarihimizde de  strateji karşılığı olarak kullanılan “Sevk-ül Ceyş”, “askeri birlikleri en uygun tarzda yerleştirme ve gerektiğinde hareket ettirme sanatı” olarak tanımlanmıştır.Stratejinin unsurları zaman, mekan ve güçtür. Stratejinin en kısa ve anlaşılabilr tanımı, gücü istenilen yerde, istenilen zamanda bulundurma sanatıdır. Biraz daha kapsamlı alınırsa, gücü geliştirme ve istenilen zamanda hedefte bulundurma sanatıdır diyebiliriz. Strateji kavramı askeri alanda geniş olarak kullanılan bir kavram olmakla birlikte zaman içerisinde yönetim alanında da kullanılmaya başlanmıştır.Yönetim biliminde strateji, “bir organizasyonun amacına ulaşmak için izleyeceği yollar” anlamında kullanılmaktadır. Yönetim biliminde özellikle firmaların ya da şirketlerin rakiplerine karşı izleyeceği stratejiler, önce Stratejik Planlama ve daha sonra da Stratejik Yönetim adı verilen bir disiplinin doğmasına neden olmuştur. Günümüzde Stratejik Yönetim, yönetim biliminde çok önemli araştırma alanlarından birini oluşturmaktadır.Globalleşme ve bunun sonucu olarak rekabetin yoğunlaşması, stratejik yönetimin her geçen gün daha fazla önem kazanması sonucunu doğurmaktadır. Strateji "belirlenen hedeflere ulaşmak için, temel amaçlar, gayeler veya hedefler ve önemli politikalar, planlar bütünüdür”. İşletme yönetiminde strateji, işletmenin çeşitli fonksiyonları arasında meydana gelen karışıklıkları açıklığa kavuşturan ve genel amaçları belirleyen özellikleri düzenleyen, ekonomik bir ortamda işletmenin optimuma ulaşması ile ilgili seçimsel kararlar bütünüdür.Strateji gelecekle ilgilidir.  Taktik ise stratejilerin tasarımını içeren ve stratejilerin gerçekleştirilmesinde etkili detaylı faaliyetlerdir.Stratejik yönetim süreci beş temel aşamadan oluşmaktadır. İlk aşamada örgüt işinin ne olduğunu tanımlamalıdır. Bu sorunun bir devamı olarak “İşim ne olmalıdır” sorusu da sorulmalıdır. İşte bu noktada karşımıza işletmenin vizyonu çıkmaktadır. Vizyon, örgütün kendisini gelecekte görmek istediği yerdir. Elbette örgütün mevcut durumunu ya da ne olduğunu bilmeden böyle bir öngörüde bulunulması doğru olmaz. İşte bu noktada örgüt ne olduğunu ve varlık sebebini misyon ifadesi ile ortaya koymalıdır. İkinci aşamada işletmenin misyon ve vizyonuna uygun olarak stratejik amaçlar belirlenmelidir. Sonraki aşamada bu amaçların gerçekleştirilmesine yönelik stratejiler

8

Page 10: Assam strateji rehberi

formüle edilmeli ve uygulamaya konulmalıdır. Tüm bu aşamaların sonunda örgütteki işleyiş stratejik amaçlar bazında değerlendirilmeli ve stratejik kontrol sağlanmalıdır. Elde edilen sonuçlar nezdinde gerektiğinde düzeltici faaliyetler yapılmalıdır.

2. NEREDEYİZ NEREYE ULAŞMAK İSTİYORUZ?

Stratejik  planlama modelinin ilk bölümünde “NEREDEYİZ? ” ve “NEREYE ULAŞMAK İSTİYORUZ?” un cevaplanmasını sağlayan; mevcut durum analizi gerçekleşmektedir.

a. NEREDEYİZAdaleti Savunanlar Stratejik Araştırma Merkezi (ASSAM), Ülkemizin içinde bulunduğu konjonktürel durum, uluslararası ilişkiler ve bölgesel konularda araştırmalarda bulunmak amacıyla ASDER Üyeleri tarafından kurulmuş olmakla birlikte ilerleyen zamanda SADAT (Uluslararası Savunma Danışmanlık İnşaat TicaretA.Ş.) ve Üsküdar Üniversitesi işbirliği ile bağımsız bir enstitü statüsüne kavuşturulması kararı alınmıştır. ASSAM, ekibi ile belirlediği ulusal ve uluslararası gelişmeleri ve çatışmaları incelemekte, çeşitli konularda akademik ve bilimsel değerlendirmelerde bulunmakta ve Türk Toplumu’nun geleceğine yönelik bir bakış açısı oluşturmayı hedef edinmiştir. ASSAM, farklı kaynaklardan elde edilen bulgular ile bağımsız ve tarafsız görüşleri önce kendi içinde değerlendirip daha sonra akademik raporlar haline getirerek topluma hizmet etmeği esas alan bir çalışma grubudur. ASDER çatısı altında kurulan çalışma masalarından oluşmuştur.ASSAM çalışmalarını, benzer alanlarda çalışan Türk ve yabancı üniversite, kurum ve uzmanlarla işbirliği içinde yürütmeği amaçlamaktadır. ASSAM, ilgili konuları geniş bir yelpazede değerlendirmekte ve bu amaçla siyasi, ekonomik, mali ve kültürel alanlarda çalışan uzmanların yanı sıra gerek iç politika gerekse de dış politika alanında uzman basın mensupları ile de danışmalarda bulunmaktadır.

b. NEREYE ULAŞMAK İSTİYORUZ

Dünya, ikinci Cihan Harbinin galipleri tarafında kurulan bir sistem ile yönetilmektedir.Bağımsız Ülkelerin temsilcilerinin yer aldığı Birleşmiş Milletler, Uluslar arası bir askeriorganizasyon olan NATO, Dünya Bankası ve Dünya Ticaret Örgütü gibi teşekküllerin yeraldığı İktisadi organizasyon, ABD ve müttefikleri tarafından, Dünyayı istedikleri gibi yönetip yönlendirmek için kurulmuş, hakimiyet sisteminin unsurlarıdır. Kurulan bu sistem vasıtası ile İslam Ülkeleri ABD ve müttefikleri tarafından kendilerine bağımlı hale getirilmişlerdir. Müslüman Milletlerin refahı ve İslam Ülkelerinin güvenliği, hem de Dünyanın selameti İslam Ülkelerinin bir güç olarak Dünya Siyaset sahnesindeki yerini alması ile mümkün olacaktır. İslam Ülkelerinin jeopolitik konumu bir güç olarak Dünyaya nizam vermesi için uygundur. Ancak, irade mevcut değildir.

İslam Ülkelerinin bir güç olabilmesi için;

9

Page 11: Assam strateji rehberi

Karar organı olarak görev yapacak “İslam Ülkeleri Parlamenterler Meclisine” Bu Meclisin içinde çıkarılacak ve müşterek meseleleri yönetebilecek bir “İcra

Kuruluna” İslam Ülkeleri arasındaki ve başka ülkelerle olan münasebetlerindeki meselelerin

adil çözümü için “İslam Ülkeleri Adalet Divanına” İslam Ülkelerinde adaletin tesisi için “İnsan Hakları Mahkemesi” ve “Ceza

Mahkemesinin” kurulup işletilmesine, İslam Ülkeleri arasında Savunma ve Savunma Sanayii İşbirliğinin Kurulmasına İslam Ülkelerinin birbirleri ile ve diğer ülkelerle aralarında oluşabilecek

meselelerde, İcra Kurulunun ve Adalet Divanının kararlarının uygulanmasında kullanılabilecek“Ani Müdahale Gücünün” teşkil edilmesine,

Teknolojik ve ekonomik gelişme ve işbirliğinin tesisi için “Ekonomik İşbirliği Teşkilatının” kurulmasına,

Dış meselelerde müşterek davranışın sağlanabilmesi için “İslam Ülkeleri Dışişleri Konseyinin” teşkiline, ihtiyaç bulunmaktadır.

ASSAM, İslam Birliği tesis edilmesi için fikri çalışmalarını bu kurumların oluşmasıistikametinde sürdürecek, düşüncelerini Türk ve Müslüman Kamu oyu ile paylaşacak, İslam Ülkelerinin yöneticilerine ışık tutacaktır.

Milli Meselelerin çözümünde, Temel insan hak ve özgürlüklerini koruyacak, İç barışı sağlayacak, Adaleti temin ve hukukun üstünlüğü ilkesini tesis edecek, Milli İradeyi hakim kılacak ve istikrarı muhafaza edecek, Çağdaş ve ileri bir yönetim sistemini oluşturabilecek,

Dış dünya ile yakın ve devamlı iletişim kurma imkanı verecek bir yönetim sistemi oluşturulmalıdır.

ASSAM, bu ilkeleri sağlayacak bir Anayasanın oluşması ve Ülkemizin bu ilkelere göreyönetilmesi için fikri çalışmalarını sürdürecektir.

c. Araştırma Merkezi Olarak ASSAM

ASSAM'ın amacı, konuların kapsamlı analizlerine dayanan yorumlayıcı sonuçlara ulaşmak ve topluma güvenilir veri, bağımsız görüş ve öneriler ile itibarlı araştırmalar sunmaktır. ASSAM, kendi bünyesindeki çalışmaların yanı sıra hazırlattığı akademik projeler yoluyla da tarafsız araştırmalar yürütülmesini amaçlamaktadır. Bu projelerin hazırlanmasında ASDER ile gönül bağı olan üyeleri ve akademik kurum ve uzmanlar ile işbirliği yaparak görüş alışverişinde bulunulmaktadır. ASSAM yakın gelecekte SADAT A.Ş. ve Üsküdar Üniversitesi işbirliği ile daha kurumsal bir yapı ortaya koyarak bağımsız bir enstitü yada şirket yapısı hedeflemektedir.

d. Tartışma Platformu Olarak ASSAM

10

Page 12: Assam strateji rehberi

Araştırma faaliyetlerine ek olarak ASSAM, belirlemiş olduğu konular ile ilgili alanlarında etkin Türk ve yabancı şahsiyetler için bir tartışma ve münazara forumu olarak faaliyet göstermektedir. Bu faaliyetler bu güne kadar ASDER olarak yürütülmekte idi. Bundan sonra ASDER ve ASSAM faaliyetleri, seminer, konferans ve paneller düzenlenmesi şeklinde yürütülmeye devam edecektir. Böylece, ASSAM bir düşünce kuruluşu işlevlerini üstlenmiş olmaktadır.

Çeşitli etkinliklerin düzenlenmesi, düşüncelerin özgürce ifade edilmesi ve tartışılması fırsatını sağlanacaktır. Böylece, fikir ve görüşler ile yapılan çalışmalar değerlendirilecek ve ardından halkımıza sunulacaktır.

e. Yayınlar

ASDER BÜLTEN üç ayda bir düzenli olarak yayımladığı dergisidir. Dergide ASDER’in ana hedefi olan adalet, hak ve hürriyetlere vurgu yapılmakta, ASDER yazarları, ve basında yer alan ilgili konular kaynak gösterilmek şartı ile bültende yayınlanmaktadır. Bundan sonra Bülten Dergi hüviyetine bürünerek basın piyasasında izlenebilen bir yayın olacaktır.ASDER üyelerinin kendi gayretleri ile yazdıkları 10’dan fazla kitap çalışmalarımızda bize gayret vermektedir.Dergiye ek olarak, ihtiyaç doğduğunda daha geniş çalışmalar için ASSAM Notları da yayımlanmaktadır. ASDER ve ASSAM sitelerine ilave olarak hazırlanan BLOG’lar ile de ASSAM faaliyetlerine geniş bir okuyucu kitlesi tarafından ulaşılması sağlanacaktır.

3. MEVCUT DURUM ANALİZİ NASIL YAPILIR?

Bu doğrultuda bir vizyonumuz oluşturulmuştur. Vizyon doğrultusunda kurumsal değerler göz önüne alınarak ve çevre analizi yapılarak ASSAM’ın misyonuna uygun çalışmalar bu misyonu gerçekleştirecek iş modelini ortaya koymaktır. Vizyon ve Misyon doğru anlaşılır ise ASSAM’ın hedeflerinin gerçekleşmesi de o denli isabetli ve hızlı olacaktır.

4. VİZYONUMUZ

Türkiye Cumhuriyeti’nin Liderliğinde İslam Birliği’nin tesis edilmesidir..

a. İyi Seçilmiş bir Vizyon Ne sağlar?

Üyelerimizin ASSAM’a bağlılığını artırır ve onları harekete geçirir.Üyelerimizin hayatına anlam katar.Mükemmellikle ilgili bir standart oluşturur.ASSAM’ın yapmakta olduğu işi niçin yaptığını, toplumdaki var oluş nedenini, topluma katkısını belirlemesini sağlar.

11

Page 13: Assam strateji rehberi

ASSAM bu değerler ışığında İSLAM BİRLİĞİNİN TESİSİ hedefinde çalışmalarına devam edecektir.

5. ÇEVRE ANALİZİ

Çevre analizi, modern stratejik planlama sürecinin sürekli bir adımıdır.Çevre analizinde dikkat edilmesi gereken en önemli unsur, bu analizin bir kereye mahsus ya da yılda bir kez yapılan bir iş değil, sürekli devam eden bir adım olmasıdır. Günümüzün rekabet koşullarında çevre analizi ile üretilen bilgilerin, günlük işlere ve stratejik planlama takımına sürekli destek sağlaması önemlidir. Böylelikle çevre değişimlerine zamanında tepki göstererek interaktif bir şekilde Vizyon hedefimizin planlamaları ve bu planlara uygun çalışmaları mümkün olabilir.

a. Genel Çevre Analizi

ASSAM’ın uzak çevresinde bulunan unsurlar; sektörel çevresinin bir üst sistemi içinde yer alırlar ve ASSAM ile doğrudan ilişki içinde bulunmamalarına rağmen ASSAM’ın faaliyetlerini etkilerler. ASSAM’ın dış çevresi olarak aşağıdaki unsurlar değerlendirilebilir:

-Politik Çevre ve Unsurları-Yasal Çevre ve Unsurları-Ekonomik Çevre ve Unsurları-Sosyo-kültürel Çevre ve Unsurları-Demografik Çevre ve Unsurları-Teknolojik Çevre ve Unsurları-Uluslararası Çevre ve Unsurları

b. Politik Çevre Unsurları

Politik Çevre,“ASSAM vizyonu göz önüne alındığında Ülkemizdeki, merkezi ve yerel resmi makamların ve bunlara bağlı kuruluşların siyasi otoritesini sağladığı ve kullandığı ortam” olarak tanımlanabilir.-Devletin hükümet şekli-Parlamenter rejim, seçim sonuçları-Politik istikrar, politik saygınlık-Devletin iş hayatına müdahale eğilimi, özelleştirme, devletleştirme anlaşılmalıdır.

c. Yasal Çevre Unsurları

Yasal Çevre “politik çevre unsurlarının somut kurallar haline dönüşmüş şekli” olarak tanımlanabilir.

-Yasalar, Yatırım Teşvikleri, Ticaret Kanunu, Yabancı Sermaye Kanunu, Kıymetli Evrak Kanunu vb.

12

Page 14: Assam strateji rehberi

-Yönetmelikler-Mahkeme Kararları, İçtihatlar ve uygulamaları vb.

d. Ekonomik Çevre Unsurları

Toplumun gereksinimlerini karşılayacak mal ve hizmetlerin eldeki sınırlı kaynaklarla üretildiği, tüketildiği, kaynakların, mal ve hizmetlerin ve gelirin bölüşüldüğü ortam.

-Para ve Maliye Politikaları-Ekonomik Konjonktür Devreleri-Enflasyon-Milli Gelir-Üretim Faktör Maliyetleri-Dış Ödemeler Bilançosu

e. Sosyo- Kültürel Çevre ve Unsurları

İnsanların değer yargılarını, tutumlarını,  davranış biçimlerini, kültürel alışkanlıklarını, olaylara bakış açılarını, yaşam biçimlerini oluşturan ve etkileyen unsurların bulunduğu çevredir.

-Toplumun Yaşam Biçimi-Tutumlar-Davranış Biçimleri-Kültürel Alışkanlıklar-Olaylara Bakış Açıları-Değer Yargıları

f. Demografik Çevre Unsurları

Demografik çevre, araştırılacak konu ile alakalı ülkelerin faaliyette bulunduğu çevredeki nüfusun yapısı, özellikleri  ve trendleri ile ilgili unsurları kapsamaktadır.

-Nüfusun sayısal büyüklüğü-Kadın-erkek oranları-Nüfus içindeki yaş grupları -Etnik yapı, eğitim durumu vb.

g. Teknolojik Çevre Unsurları

13

Page 15: Assam strateji rehberi

Teknolojik çevre, yeni bilgilerin oluşturulduğu ve her ortamda  uygulanarak ürün ve süreçlerde gelişmelere yol açan  faaliyetlerin oluşturulduğu bir platform olarak tanımlayabilir.-Yeni ürün ve süreç geliştirme, Araştırma Geliştirme (Ar-Ge) -Teknolojik yenilikler-İletişim teknolojisindeki gelişmeler-Bilgisayarlar, hızlı erişim ve bilgi işleme.

h. Uluslar arası Çevre Unsurları

Uluslararası çevre, Ülkemiz dışındaki yabancı ülkelerdeki politik, yasal, ekonomik ve sektörel  olayları ve oyuncuları (müşteriler, tedarikçiler, rakipler) kapsamaktadır.

-Serbest Ticaret Bölgeleri.-Gümrük Birliği Anlaşmaları.-Ekonomik İşbirlikleri vb.-Askeri alan işbirlikleri ve sonuçları. (Son gelişmeler sonucunda İsrail ile olan ilişkiler bu durumda ciddi bir değerlendirme ile araştırılmalıdır)

i. Dış Çevre Analizinde Yararlanılan Teknikler

i. Bilgi Toplamak: Çevresel faktörlerin analizi evresinde ilk yapılacak iş, konu hakkında bilgi toplamaktır.-Genel Çevre ile ilgili bilgi toplamak-Sektör/İş Çevresi ile ilgili bilgi toplamak-Rakipler hakkında bilgi toplamak

ii. Varsayım Geliştirmek: Varsayım, kişinin kontrolü dışında oluşacak,  gelecekle ilgili bir olay hakkında  fikir yürütülmesidir.

iii. Tahmin Teknikleri

1. Sayısal Olmayan (Kalitatif) Tahmin Teknikleri:-Uzman grup tahmini-Yönetici grup tahmini-Pazarlama sorumlularının tahminleri-Müşteri değerlemeleri.

2. Sayısal (Kantitatif) Tahmin Teknikleri-Zaman serisi analizi-Regresyon analizi -Ekonometrik modeller

3. Yaratıcı Tahmin Teknikleri-Delphi Tekniği-Senaryo geliştirme-Öncü ve artçı göstergelerin analizi.

14

Page 16: Assam strateji rehberi

6. Kurumsal Değerler

-Vizyonun temeli : Türkiye Liderliğinde bir İslam Birliği oluşturmak

-Ayırt edicilik ilkeleri : ASDER üyelerinin bilgi ve kültürel birikimlerini iyi gözlem metodları ile olgunlaştırarak anlaşılabilir veriler ortaya koymaktır. Bu ise ASSAM araştırmacı ve yazarlarının duygularını geliştiren ve özen gösterilen amaçlarıdır.

-Kurumsal değerler, ASSAM araştırmacı ve yazarlarının kararlar alırken ya da faaliyetler yürütürken nelerin doğru, nelerin yanlış olarak nitelendirileceğini belirlerler.

- ASSAM araştırmacı ve yazarlarının ortak değerleri olan kurumsal değerler zaman içinde oluşmuştur. Bu değerler inançlı askerler olmaktaki ortak paydamızdır.

-Kurumsal değerlere uygun olmayan bir “stratejik planın” başarıya ulaşması ihtimali çok düşüktür.

Bu nedenle, vizyon belirlendikten sonra ASSAM’ın kurumsal değerleri ortaya konup, daha sonraki adımlarda bu değerler göz önünde bulundurulmalıdır.

-Stratejik yönetim sürecinde “kurumsal değerler”den anlaşılan, ASSAM’ın gelecekte karar almada kullanacağı kurumsal değerlerdir.

7. MİSYONUMUZ

Belirlenen çalışma konuları içinden öncelikle Türkiye için acil konular seçilerek raporların hazırlanması ve sunulması, nihai hedefte belirlenen konuların tamamı üzerinde çalışmaları yürütmek.

8. STRATEJİK İŞ MODELİ

-Misyonda belirtilen konularda başarı ne alama geliyor, nasıl ölçülecek ve başarıya ulaşmak için ne yapılacak sorularının cevabı “Stratejik İş Modeli”nde verilmektedir.-Stratejik iş modeli, misyona giden yolların detaylı bir şekilde belirlenmesi, misyonun sayısallaştırılmasıdır. Stratejik iş modeli oluştururken misyonda belirtilen kavramların tamamı kapsanmalı ve kurumsal değerler de göz önünde bulundurulmalıdır.Stratejik iş modelinin bileşenlerini şu şekilde belirtebiliriz

a. Faaliyet alanlarının belirlenmesi : Çalışma konuları ve konular üzerinde çalışacak olan araştırmacı ve yazarlar belirlenmiştir.

b. Kritik başarı göstergelerinin belirlenmesi : Türkiye’nin Milli Menfaatlerine ve İslam Birliği tasavvuruna ve hedefine nasıl etki eder sorusunun cevabını verecek yöntemler kullanılacaktır.

15

Page 17: Assam strateji rehberi

c. Stratejik desteklerin belirlenmesi : İslam Birliği tasavvurunu esas alınarak yapılan çalışmalar kaynak olarak kullanılabilir.

d. Bu faaliyet alanları, kritik başarı göstergeleri ve stratejik desteklerin gerçekleşmesinde destek olması için gerekli organizasyonel kültürün belirlenmesi : Çalışma programı ve gruplarında görev alan araştırmacı ve yazarlar ortak bir fikir oluşturmak amacı ile grup liderleri belirleyecek ve çalışmalarını ekip kültürü içinde yürüteceklerdir.

9. STRATEJİK YÖNETİMİN ÖNEMİ

Günümüz yönetimi bütünüyle hızlı değişmelerin yönetimi demektir. Dünyanın yaşamakta olduğu hızlı ve sürekli değişim tüm iş alanlarını önemli ölçüde etkilemekte, mevcut amaç ve stratejileri, kısa zamanda geçersiz ve yetersiz kılmakta, yeni sorunlar yumağı oluşturarak örgütleri belirsizlik ortamına sürüklemekte ve varlığını tehdit etmektedir. Bilgi birikiminin teknolojiyi geliştirmesi, gelişen teknolojinin üretim ve tüketimi beslemesi değişimin hızını artırmaktadır.Böyle bir ortamda örgütlerin yaşamını devam ettirebilmesi; içinde bulunduğu çevrenin şartlarını bilmesine, gereğini yerine getirmesine, kendilerini rakiplerinden farklı kılabilmesine, daha esnek olabilmesine ve değişikliklere daha çabuk cevap vererek değişen şartlara kolay uyum sağlayabilmesine bağlıdır.Çevresel şartlar bilinip, ona göre davranılırsa, yani olumsuz etkilerden (tehditlerden) kaçınıp, olumlu etkilerden (fırsatlardan) zamanında yararlanılırsa, örgüt bu çevre içinde kalabilir ve çevreyi karşıt olarak etkileyebilir. Aksi halde çevre ile örgüt arasında açıklık meydana gelecek ve başarısızlık kaçınılmaz olacaktır.Stratejik yönetim bir anlamda çevresel karmaşayı/değişimi yönetebilmektir. Bu anlamda stratejik yönetim, geleceği beklemek yerine; geleceği karşılama, geleceğe yön verme ve geleceği yönetme anlamındadır. Bu ise, çok hızlı değişen şartlarda örgütlerin, doğaçlama olarak hareket edebilecek şekilde yönetilebilmelerini gerektirir.Stratejik yönetim açısından, değişimi doğaçlama olarak yönetmede pasif bir işlev olan geleceği tahmin yeterli olmayıp, aktif bir işlev olan geleceği şekillendirme/yönetme önemlidir ve istenen de budur.

10. ASKERİ STRATEJİK YÖNETİM İLKELERİ

a. Güçlü olma ilkesi; düşman karşısında bir ordu askeri güç araç ve gereç bakımından en güçlü olmalıdır. Bu ilke bize, işletmenin kaynaklar arasından zengin olması ve ürettiği ürünlerin pazarlarda üstün teknik özelliklere sahip olması gereğini hatırlatır.

b. Güçleri, kuvvetli olunan nokta etrafında birleştirerek düşmanı zayıf olduğu yerlerden çökertmek ilkesi; bu ilke ekonomide mukayeseli üstünlük olarak tanınır ve her devlet gibi bir örgütün de mümkün olduğu kadar üstünlüğü elinde bulundurduğu alanlarda uzmanlaşması gerektiğini belirler.

16

Page 18: Assam strateji rehberi

c. Amaç-araç uygunluğu ilkesi; bu ilkede elde bulundurulan, araçların savaşı kazanmak üzere en iyi bir şekilde kullanılmasını veya amaçları, elde bulunan araçların miktar ve kalite yönünden özelliklerini göz önünde bulundurarak saptamak gerektiğini ifade eder. Bu ilke bize, örgütlerin serüvenci girişimci olmak yerine, gerçekleri daima göz önünde bulundurmak zorunda olduğunu hatırlatır.

d. Esneklik; uysallık ve ihtiyat ilkesi; hal, koşul ve olanaklarda zaman içinde meydana gelebilecek değişiklikleri dikkate alarak yeni duruma kolayca uyabilme ve üstün durumu koruyucu tedbirler alabilme gereğidir. Bu ilke bize işletme yönetiminde alternatif seçimin önemini ve asgari ölçüde de olsa değişen koşullara uyabilmek için esnek ve ihtiyatlı olmak gerektiğini hatırlatır.

e. Güçlerin ekonomisi veya etkin bir şekilde kullanılması ilkesi; elde bulundurulan askeri güçleri en etkili olacakları bölgelere dağıtarak onlardan azami yarar sağlama; kayıplarını da asgari ölçüde tutabilme zorunluluğunu belirtir. Bu durum bize işletmelerde üretim faktörlerinin verimli biçimde kullanılacakları yerlere dağıtılmasını ve kıt, pahalı ve telafisi güç olan zamanın iyi değerlendirilmesi gereğini ifade eder.

f. Ateş ile hareketi birleştirmek ilkesi; askerlikte karşı tarafın askeri harekatını frenleyecek şekilde hareket edip dengeyi sağladıktan sonra hücuma geçmeli veya karşı harekatta bulunmalıdır. Bu ilkenin iş hayatındaki anlamı; rakiplerin güçlü ataklarını önleyici tedbirler almak denge sağlama ve onların zayıf ve yetersiz oldukları noktalardan gelişme hareketlerini düzenleme biçiminde belirtilmektedir.

g. ''Kayıp vermeksizin geri çekilmeyi bilme'' ilkesi; önemli bir askeri strateji ilkesidir. Askerlikte iyi bir generalin en üstün yeteneği geri çekilme planını uygulayabilmesinde görülür. İşletme yönetimine uygulanabilecek en önemli ilkelerden biri de budur. Yani ürün eğrisi analizlerine girişerek verimsiz hale gelen ürünlerin üretiminden vazgeçmek ve bir yenilik projesi hazırlayarak yeni ürün - pazar alternatiflerinden yararlanmak gereğini ifade eder.

11. STRATEJİ KONUSUNUN DAHA İYİ ANLAŞILMASI İÇİN ÖZGÜN BİR HİKAYE

ÇOK GEÇ DİYE BİR ZAMAN YOKTUROkulun ilk günü, ilk derste profesörümüz, önce kendini tanıttı, sonra "Bu yıl, yepyeni bir öğrencimiz var. Çok ilginç biri, bakalım bulabilecek misiniz? dedi... Ayağa kalkıp etrafa bakmaya başlamıştım ki yumuşak bir el omzuma dokundu.. Döndüm.. Yüzü

17

Page 19: Assam strateji rehberi

iyice kırışmış bir yaşlı hanımefendi bana gülümseyerek bakıyordu... "Ben Rose" dedi... "Benim adım Rose yakışıklı... 87 yaşındayım. Madem tanıştık seni kucaklayabilir miyim?." Güldüm.. "Tabii" dedim.. "Hadi sarıl bana.." Öyle sımsıkı sarıldı ki... "Bu kadar genç ve masum yaşta üniversiteye niye geldin?" diye şaka yaptım... Minik bir kahkaha ile yanıtladı: "Buraya zengin bir koca bulmaya geldim. Evlenip birkaç çocuk doğuracağım. Sonra emekli olup dünya turuna çıkacağım.." Dersten sonra kantine gidip, birer sütlü çikolata içtik. Hemen arkadaş olmuştuk. Ertesi gün ve ertesi üç ay sınıftan hep birlikte çıktık ve hep kantinde lafladık.. Öyle akıllı ve öyle deneyimliydi ki onu dinlemekle, derslerden daha çok şey öğrendiğimi hissediyordum. Sömestr boyunca Rose kampusun ilahesi oldu. Nereye gitse etrafı çevriliyor, çok çabuk arkadaş ediniyordu. İyi giyinmeyi seviyor, diğer öğrencilerin ilgisini çekmeye bayılıyordu. Rose hayatını yaşıyordu.. Hepimizden daha canlı, daha dolu yaşıyordu.. Sömestr sonunda, Futbol Balosu'na davet ettik Rose'u, konuşma yapması için... Orada bize verdiği dersi unutmama imkan yok... Konuşmasını önceden hazırlamış ve bir yığın karta kocaman kocaman yazmıştı. Elinde bu deste ile kürsüye yürürken, kartları elinden düşürdü. Konuşma darmadağın olmuştu. Şaşkın, biraz da utanmış mikrofona doğru eğildi... "Ne kadar beceriksizim, değil mi? Özür dilerim... Buraya gelmeden önce heyecanım yatışsın diye bir duble viski attırdım. Sonucu görüyorsunuz.. Şimdi bu kartları toplasam bile onları yeniden sıraya koymam mümkün değil... Onun için en iyisi ben size aklımda kalanları söyleyeyim, olur mu?" Biz kahkahalarla gülerken, o bardaktan bir yudum su aldı ve konuşmasına başladı: "Yaşlandığımız için, eğlenmekten, oynamaktan, yaşamaktan vazgeçmeyiz.. Eğlenmek, oynamak ve yaşamaktan vazgeçtiğimiz için yaşlanırız. Genç kalmanın, mutlu olmanın ve başarıya ulaşmanın sadece dört sırrı vardır: Her gün gülmek ve yaşama katacak mizah bulmak... Bir rüyanız olmalı mutlaka... Rüyalarınızı kaybettiniz mi, ölürsünüz. Etrafımızda dolaşan pek çok kişi aslında ölü ve bundan kendilerinin bile haberi yok... Yaşlanmakla, büyümek arasında çok büyük bir fark vardır… Eğer 19 yaşındaysanız ve bir yıl hiç bir şey yapmadan, hiç bir şey üretmeden bir yıl sırtüstü yatarsanız, sadece bir yaş yaşlanır, 20 olursunuz... Ben 87 yaşındayım ve ben de bir yıl hiç bir şey yapmadan, hiç bir şey üretmeden sırtüstü yatarsam, 88 yaşımda olurum. Herkes bir yılda bir yaş yaşlanır. Bunun için özel bir yetenek ya da bilgiye ihtiyaç yoktur. Oysa bir yaş daha büyümek için, mutlak bir şeyler yapmak, üretmek, kendini geliştirecek fırsatları bulmak ve kullanmak gerekir. Asla pişman olmayın... Biz yaşlılar, genelde yaptıklarımızdan değil, yapmadıklarımızdan pişman oluruz çünkü.. Ölümden korkan insanlar, pişman olanlardır... Pişman olmaktan korktukları için hiçbir şey yapmayanlardır..." Ders yılı sonunda Rose yıllarca önce başlayıp, yaşam mücadelesi içinde ara vermek zorunda kaldığı üniversiteyi derece ile bitirdi... Mezuniyet töreninden bir hafta sonra, uykusunda, huzur içinde öldü. Cenaze törenine iki binden fazla üniversite öğrencisi katıldı. "Yapabileceğimiz her şeyi yapmak için asla geç olmayacağını" hepimize, hem de nasıl öğreten bu muhteşem kadının anısına layık bir törendi bu... Rose'un öğretisi aslında dünyanın bütün üniversitelerinde zorunlu ders olmalıydı: "Çok geç diye bir zaman yoktur!.."

12. STRATEJİK ARAŞTIRMA KONULARIMIZ

KÜRESEL GÜÇLER VE TÜRKİYE'NİN MİLLİ HEDEFLERİNE ETKİLERİ:ABD İmkan ve Kabiliyetleri NATO “ “İngiltere “ “

18

Page 20: Assam strateji rehberi

Almanya “ “Fransa “ “AB “ “Rusya “ “Çin “ “Hindistan “ “

BALKAN ÜLKELERİ VE TÜRKİYE'NİN MİLLİ HEDEFLERİNE ETKİLERİ:Yunanistan İmkan ve KabiliyetleriBulgaristan “ “Romanya “ “Bosna “ “Arnavutluk “ “

ORTADOĞU ÜLKELERİ VE TÜRKİYE'NİN MİLLİ HEDEFLERİNE ETKİLERİ: İran İmkan ve KabiliyetleriIrak “ “Suriye “ “İsrail “ “Filistin “ “Lübnan “ “Kıbrıs “ “

KAFKAS ÜLKELERİ VE TÜRKİYE'NİN MİLLİ HEDEFLERİNE ETKİLERİÇeçenistan İmkan ve KabiliyetleriErmenistan “ “Gürcistan “ “Azarbeycan “ “

ORTA ASYA ÜLKELERİ VE TÜRKİYE'NİN MİLLİ HEDEFLERİNE ETKİLERİ: Afganistan İmkan ve Kabiliyetleri Pakistan “ “Kazakistan “ “Türkmenistan “ “Kırgızistan “ “Tacikistan “ “Özbekistan “ “Doğu Türkistan “ “

İSLAM ÜLKELERİ VE İSLAM BİRLİĞİ PRENSİPLERİ:İslam Konferansı Teşkilatıİslam Ülkeleri Dışişleri Bakanları Konferansıİslam Ülkeleri Adalet İşleri İşbirliği Teşkilatı İslam Ülkeleri Savunma İşbirliği İmkanları

19

Page 21: Assam strateji rehberi

Savunma İşbirliği İmkanlarıSavuma Sanayii İşbirliği İmkanları Askeri Eğitim İşbirliği İmkanları İslam Barış gücü ve Ani Müdahale Kuvveti Oluşturma İmkanlarıİslam Savunma Yardım Fonu Oluşturma İmkanları İslam Ülkeleri Federasyonu

ÜLKEMİZİN MİLLİ GÜÇ UNSURLARI, GELİŞTİRİLMESİ VE MİLLİ HEDEFLERİMİZİN TEMİNİNDE ROLÜ:ASKERİ GÜÇ Savunma Sanayiinin Geliştirilmesi ve Dışa Bağımlılıktan Kurtarılması, Dost Ülkelere Askeri Yardım Heyeti Oluşturulması,Silahlı Kuvvetlerin Yapısı ve ModernizasyonSilahlı kuvvetlerin güçlendirilmesi,Profesyonel askerlikSilahlı kuvvetlerin vazifesinin yeniden tanımlanması, siyasi otoritenin kabullenilmesi, Yüksek Askeri Şura (YAŞ) ve Milli Güvenlik Kurulu (MGK) yapısı, Silahlı kuvvetlerde disiplin,Askeri eğitim sistemi ve maneviyatın geliştirilmesi,Askeri yargı sistemi, yargının birliği Türkiye - NATO ilişkileriFüze savunma sistemi

EKONOMİK GÜÇSOSYO-KÜLTÜREL GÜÇPOLİTİK GÜÇYeni Anayasanın Hazırlanması Türkiye’nin bölgesel güç olabilmesi için dış politika seçenekleri İLMİ VE TEKNOLOJİK GÜÇCOĞRAFİ GÜÇBİYOGRAFİK GÜÇVESAYETTEN KURTULMA İÇ GÜVENLİKBölücülük ve mücadele yöntemleriKürtçülük ve bölücü terörUluslararası terörizm, destekçileri ve mücadele yöntemleriAzınlıklar, sorunları ve bölücü faaliyetleriİrticai akımlar ve mücadele yöntemleri Din karşıtlığı ve medeniyet çatışmasıDin ve mezhep çatışması Sünnî -Alevi çatışmasıHristiyan misyonerliğiİslamofobi

AŞIRI AKIMLAR VE MÜCADELE YÖNTEMLERİ

20

Page 22: Assam strateji rehberi

Kökü dışarda aşırı sol Aşırı sağ akımlar ve ırkçılık (seküler-din dışı milliyetçilik)TürkçülükKürtçülükErmenicilikRumculuk

ÇÖZÜM ÖNERİLERİ VE SONUÇ

ASSAM üzerine yüklendiği misyonunu çalışma disiplini ve tecrübeli ekibi ile sürdürecek ve hem kendi hem de Ülke vizyonuna olumlu katkılar sağlayacaktır.Strateji Rehberi ile üyelerimize pratik bir yol haritası hazırladık.

21

Page 23: Assam strateji rehberi

Bundan sonrası alınan görevleri ASSAM kurumsal zihin haritasında buluşturup doğru rotayı çizmek ve hedefe ulaşmaktır.Yapılan çalışmalar ASSAM genel kurulunda görüşülecek ve olumlu ve olumsuz tarafları incelendikten sonra eklemeler yada çıkarımlar yapılarak yayına hazır hale getirilecektir. Bu görüşmeler yapılan çalışmaların ortak akılda buluşması için önemli olacaktır.Çalışmalar özgün ve hedef belirleyici olmalıdır.Kaynaklar kurum kültürü ile uyuşmalıdır. Aksi fikirler de gösterilmek isteniyor ise kaynaklarına mutlaka yer verilmelidir.Yapılan çalışmalar tamamlandıktan sonra incelenmek üzere ASSAMMAİL GRUBUNDA paylaşılarak incelemeye hazır olarak sunulmalıdır.Çalışmaların akademik bir özen içinde hazırlanması, hedef kolay ulaşmak ve araştırılan konunun doğru anlaşılması ve daha sonra kaynak eser olarak kullanılması açısından önemlidir.Bilinmelidir ki yapılacak çalışmalar vizyonumuza hizmet edecek değerlerden yoksun olur ise amaca ulaşmak mümkün olmayacaktır.Tüm yazar ve araştırmacılarımızın bu bilince sahip olduğunu biliyor ve güveniyoruz.Ancak pratik bir rehber hazırlamak la zaman kaybını ve gereksiz bilgilerden arınarak kaliteli ve doğru bilgiye ulaşmanın ne kadar önemli olduğunu bir kez daha vurgulamak istiyoruz.

Çalışmalarınızda başarılar dileriz.

KAYNAKLAR

Hazırlanan Projelerde yer alan kaynaklar konu içinde (Bağlantı verilerek) ve bu bölümde harf sıralamasına göre belirtilecektir.

22

Page 24: Assam strateji rehberi

EKLER Durum değerlendirme FormatıEtüd Formu (Stratejik Etüd Formu)ASDER ve ASSAM tanıtımYazar ve Araştırma Ekibi

23

Page 25: Assam strateji rehberi

DURUM DEĞERLENDİRME FORMATI

Askerî harekât durum değerlendirmelerinde bir örnek form olarak kullanılan aşağıdaki formatın; milli politik ve stratejik seviyelerde başta olmak üzere, her seviyedeki faaliyetlerin değerlendirilmesinde; faaliyete uygun terim ve tabirler konularak, kullanılabileceği değerlendirildiğinden, dokümana dahil edilmiştir. Bu

24

Page 26: Assam strateji rehberi

format, planlı bir faaliyetin uygulama aşamasında, ihtiyaç duyulduğunda, planda değişiklik yapma gereği olup olmadığını ortaya çıkarmak ve gerekirse yeni bir karar vermeyi ve buna göre planda tadilat yapmayı sağlamak amacıyla kullanılmalıdır.

1.      VAZİFE:Kurum ve kuruluşun vazifesi ifade edilir.

2.      DURUMUN DEĞERLENDİRİLMESİ YAPILAN ANA KADAR GELİŞEN OLAYLARIN ÖZETİ VE HALİHAZIR DURUM:

3.      TEHDİT UNSURLARI VE KENDİ KUVVETLERİMİZ:a.      Tehdit Unsurlarının durumu:1)      Terkip ve terkibindeki değişmeler ile niyet ve maksadını ortaya koyan emareler2)      Hasar ve zayiat durumu3)      Kuvvetli ve zayıf taraflarındaki değişikliklerb.      Kendi Kuvvetlerimiz:1)      Terkip ve terkibimizdeki değişiklikler2)      Hasar ve zayiat durumumuz3)      Kendi kuvvetlerimiz ile personel ve lojistik bakımından meydana gelen değişmelerin faaliyetlerimize etkileri4)      Diğer dost harekâtın kendi harekâtımıza etkileri.

4.      TAHDİT EDİCİ FAKTÖRLER:Bu başlık altında, gerek planlama safhasında gerekse olayların gelişimine bağlı olarak ortaya çıkan ve vazifemize etkisi olabileceği değerlendirilen faktörler incelenerek alınacak tertip ve tedbirler belirtilir.a.      Arazi ve hava durumub.      Zamanc.       Komuta ve kontrolde tahdit edici faktörlerd.      Varsa diğer faktörler.

5.      SONUÇSonuç maddesinde, durumun neyi gerektirdiğinin ifadesi belirtilir. Gerekirse yeni bir karar ifade edilen planda değişiklikler yapılır.

ETÜD FORMU

STRATEJİK İSTİHBARAT ETÜT FORMU

I İNCİ BÖLÜM

25

Page 27: Assam strateji rehberi

ASKERİ COĞRAFYA İSTİHBARATI

COĞRAFİ MEVKİYÜZÖLÇÜMÜŞEKLİSINIRLARIHAVA VE İKLİMARAZİ ŞEKİLLERİ - BİTKİ ÖRTÜSÜ - SUNİ ARAZİ ARIZALARI

II NCİ BÖLÜM

ULAŞTIRMA VE TEKNİK İSTİHBARAT

DEMİRYOLU ULAŞTIRMASIKARAYOLU ULAŞTIRMASIBORU HATLARIDAHİLİ SU YOLLARI ULAŞTIRMASIDENİZ YOLU ULAŞTIRMASIHAVA YOLU ULAŞTIRMASITELEKOMİNİKASYON İSTİHBARATI

III ÜNCÜ BÖLÜM

SOSYOLOJİK İSTİHBARAT

NÜFUSHALKIN ÖZELLİKLERİDİNEĞİTİM VE ÖĞRETİMKAMUOYUİŞ GÜCÜBASIN YAYINTURİZM VE TANITMASAĞLIK VE KORUNMA

IV ÜNCÜ

STRATEJİK SİYASİ İSTİHBARAT

HÜKÜMETİN YAPISI VE FONKSİYONLARISİYASİ FAALİYETLERMİLLİ POLİTİKA

26

Page 28: Assam strateji rehberi

ASAYİŞ VE GÜVENLİKBOZGUNCU FAALİYETLER

V İNCİ BÖLÜM

EKONOMİK İSTİHBARAT

DEVLETİN GENEL EKONOMİK DURUMU VE POLİTİKASITTARIMSANAYİTİCARETMALİYEDIŞ EKONOMİK İLİŞKİLER

VI NCI BÖLÜM

İLMİ VE TEKNİK İSTİHBARAT

ARAŞTIRMA VE GELİŞTİRMETEMEL VE UYGULAMALI BİLİMLERELEKTRONİKMAKİNA VE GÜÇ KAYNAKLARIROKET VE GÜDÜMLÜ MERMİİSTİHKAM TEÇHİZAT VE MATERYALİGEMİ İNŞA VE GEMİ SİLAHLARIUÇAK VE HELİKOPTER MÜHENDİSLİKLERİUZAY TEKNOLOJİSİNÜKLEER TEKNOLOJİGENEL ASKERİ TEÇHİZATLAR

VII NCİ BÖLÜM

SİLAHLI KUVVETLER İSTİHBARATI

SİLAHLI KUVVETLERİN KONTROLU VE İKMALSİLAHLI KUVVETLERİN SAYISISİLAHLI KUVVETLERİN VURUŞ KUVVETİÖNDERLİK KABİLİYETİSİLAHLARIN VE ARAÇLARIN KALİTESİEĞİTİMMORAL

27

Page 29: Assam strateji rehberi

I İNCİ KISIM

KARA KUVVETLERİ İSTİHBARATI

TEŞKİLATI VE KURULUŞUTAKTİK DOKTRİNLER VE EĞİTİM DURUMUKARA HAREKATI VE MUHAREBELERİDAHİLİ KARIŞIKLIK VE ÇARPIŞMALARPERSONEL VE PERSONEL GÜCÜLOJİSTİK KONULARSAVUNMA TESİSLERİ,TAHKİMAT VE ASKERİ YAPILAREMİR KOMUTA VE KONUŞ DURUMUASKKERİ ANLAŞMA VE YARDIMLARSİLAH ARAÇ GEREÇ VE MÜHİMMAT

II NCİ KISIM

DENİZ KUVVETLERİ İSTİHBARATI

TEŞKİLATI, KURULUŞU VE KONUŞUHAREKÂT ESASLARI VE EĞİTİM DURUMUDENİZ HAREKÂTI VE MUHAREBELERDENİZ SAHA VE BÖLGELERİ, ÜSLER VE TESİSLERPERSONEL VE PERSONEL GÜCÜİHTİYAT VE SEFERBERLİK SİSTEMLERİGEMİLER, TEÇHİZAT VE SİLAHLARDENİZ LOJİSTİĞİTERSHANELER VE TEKNİK ARAŞTIRMA

III ÜNCÜ KISIM

HAVA KUVVETLERİ İSTİHBARATI

HAVA KUVVETLERİ TEŞKİLATI, KURULUŞ VE KONUŞUHAREKÂT DOKTRİNİ VE EĞİTİM DURUMUHAVA HAREKÂTI VE MUHAREBELERHAVA TRAFİK KONTROLÜ VE MUHABERE SİSTEMLERİPERSONEL VE PERSONEL GÜCÜHAVA LOJİSTİĞİHAVA MEYDANLARI VE DİĞER TESİSLERUÇAKLAR, TEÇHİZAT VE SİLAHLARASKERİ ANLAŞMA VE YARDIMLAR

28

Page 30: Assam strateji rehberi

VII İNCİ BÖLÜM

BİYOĞRAFİK İSTİHBARAT

BÜTÜN ŞAHISLAR İÇİN GENEL BİLGİLERMESLEK VE DİĞER ÖZELLİKLERE AİT BİLGİLERDEVLET BÜYÜKLERİ ,Ç,NİLİM VE FEN ADAMLARI İÇİNEKONOMİK KONULARDA ÇALIŞMALAR İÇİNSİLAHLI KUVVETLER MENSUPLARI İÇİNDİĞER ÖNEMLİ ŞAHISLAR İÇİN

ASDER VE ASSAM TANITIMI

ADALETİN ÇÖKÜŞÜ VE TOPLUMToplumsal barış ve düzen, insan hak ve özgürlükleri büyük ölçüde kuvvet ile adalet arasındaki ilişkilerin biçimine bağlıdır. Gerçek barış ve düzen, kuvvetin adalete

29

Page 31: Assam strateji rehberi

hükmettiği yerde değil, ancak ve yalnız adaletin emrinde tutulduğu toplumlarda var olur ve öyle tutulabildiği müddetçe devam edebilir.Toplumlar tabiatı icabı sürekli bir “değişim süreci” içindedir. Doğma,büyüme, olgunlaşma,  eskime,bozulma,çürüme ve canlılığını yitirmeye doğru bir değişim süreci içinde bulunan madde aleminde olduğu gibi, değerler alemi de kural olarak aynı doğrultuda bir değişim süreci geçirir. Toplum düzenini belirleyen kurallar, bu değişim sürecinde oluşturulur.İşte, toplumların en büyük çıkmazı, bu kuralları “adil” olanların  değil, “güçlü ve nüfuzlu” olanların belirlemesidir. Bu da, toplumsal düzene şekil veren kuralların “adalet değerine” göre belirlenmesinin en büyük engelini teşkil etmektedir.  Çünkü, toplumda belirleyici olan güçlü ve nüfuzluların er ya da geç, değişim sürecini kendi çıkarları doğrultusunda yönlendirmeleri, zaman içinde, kendi değerlerini ve düzenleyici kurallarını geçerli kılan bir hukuk düzeni oluşturmaları kaçınılmazdır. Hatta,bu güçler, “adalet değerine” göre şekillenmiş kurum ve kurallara da nüfuz ederek zamanla  kendi çıkarları ile bağdaşır bir nitelik kazandırmak için var güçleri ile çalışırlar. Kısaca, bütün toplumsal kurum ve kurallar, bunlara kendi kısa ve uzun vadedeki çıkarlarına yataklık eden bir mahiyet kazandırmak isteyen güçlerin istismarı ve tehdidi altındadır.Günümüz dünyasında maalesef gerek toplumlararası ilişkilerde ve gerekse her toplumun kendi öz ilişkilerinde “hak ve adalet”  ilkesinden çok “gücün” belirleyici olduğu bir yapı ortaya çıkmış bulunmaktadır. Bu yapılarda kuralları koyanlar güçlülerdir. Bu sebeple tüm kurallar, güçlülerin çıkarlarını koruyan ve geleceğin kurallarını da güçlülerin belirleme yetkisini güvence altına alan bir nitelikte olduğu ve her alanda adalet ile bağdaşmayan uygulamalara yol açtığı ortadadır.Toplumların evriminde “adaletsizlik” faktörünün giderek baskın hale gelmesi, mevki ve makamları bir saltanat ve imtiyaza dönüştürmüştür. Böylece çoğu toplumlarda çıkar odaklarının devlet, kanun ve hukuk adına dayattığı kurallar hükmetmeye başlamış, tamamen fesada uğramış bir otorite ortaya çıkmıştır. Bu otoritenin “adaleti” temsil etmesi mümkün değildir. Aksine, toplumda, baskı, menfaat, korku ve güvensizlik hakim olmuştur.Üst düzeyde böyle adaletsiz bir yönetim  anlayışının yerleşmesi, daha aşağı kademelerdeki bütün suiistimallere  de siper ve kalkan olacak ve toplumun her kademesinde  bir yolsuzluk rekabetine yol açacaktır. Böylece, devlet adına, cumhuriyet, demokrasi ve hukuk adına  dayatılan; yolsuzluğu, adaletsizliği ve bir avuç çıkar çevresinin menfaatlerini himaye eden bir fiili durum ortaya çıkacaktır.Bugün, ülkemizde de bu yozlaşma artık en yıkıcı boyutlara ulaşmış, “düzenleyici kurallar” ve “uygulamalar” genel toplum yararını temsil etmekten tamamen uzaklaşmıştır. Bu yozlaşmanın yol açtığı durum, ancak  “adaletsizlik” kavramı ile ifade edilebilir.Servetin iktisabında, gelir dağılımında, temel hak ve özgürlüklerin tanınması ve sınırlandırılmasında, dolayısıyla da devletin niteliklerinin pratiğe yansımasında bugün bireyler ile bireyler arasında ve bireyler ile devlet arasında tam bir “adalet problemi” yaşanmaktadır. 

ADALETSİZLİK VE DEVLET

30

Page 32: Assam strateji rehberi

Günümüz toplumlarında adalet veya adaletsizliğin kaynağı devlet olarak algılanmaktadır. Günlük yaşamında ve hayatı boyunca bir dizi adaletsizliklerle karşı karşıya kalan birey ve toplulukların,er geç bundan devleti sorumlu tutması kaçınılmazdır. Devlet-vatandaş münasebetlerinde karşılıklı saygı ve bağlılık duygularının erozyona uğramaya başlaması  bu münasebetlerde “adalet” kavramının tecelli etmemesi ile alakalıdır. “Önce adalet yıkılır; sonra devlet!…”  öz deyişi bunu ifade etmektedir.Adaletsizlikler zaten soyut bir kavram olan devletin, önce kalplerde,gönüllerde ve kafalarda yıkılmasına neden olur.  Bireylerin kalplerinde, gönüllerinde ve kafalarında yıkılmış olan bir devlet, artık devlet olmaktan çıkmış, dış ve iç güçlerin çıkarlarını hukuk kılıfına sokarak topluma dayatan bir kaba kuvvet mekanizmasına dönüşmüş olacaktır.  Böyle bir durum, “adaletsizliğin” en büyük kaynağı olduğu gibi, aynı zamanda kitlelerin devlete yabancılaşmasına ve  toplum-devlet  arasında “meşruiyet krizine” de yol açan en önemli sebeptir.Toplumu tek bir zihniyet kalıbına dökme çabaları, bütünleştirici değil,ayrıştırıcıdır ve insan tabiatını aykırıdır. Böyle bir yaklaşımın toplum mühendisliği ile uzaktan yakından alakası yoktur. Etnik,dinsel,sosyal ve kültürel farklılıkları vatandaşlık zemininde bir arada yaşatabilmenin ve bu farklılıkları zenginliğe dönüştürebilmenin yegane yolu, toplum düzenine şekil veren kuralların ve yönetim anlayışının “adalet”  ilkesine  dayandırılması ile mümkündür. Kurallar ve uygulamalar, hiç bir siyasal ve toplumsal görüş ve düşünceyi dışlayıcı olmamalıdır. Çünkü, bu taktirde demokratik yoldan da olsa, yönetimin el değiştirmesi, hiçbir çözüm getirmeyecek, sadece dışlayan ve dışlanan kesimlerin el değiştirmesine, dolayısıyla adaletsizliğin sürekliliğine hizmet edecektir.Toplum açısından olduğu kadar, devlet açısından da “adaleti ve insan haklarını koruyan” bir yapılanma zaruridir.  Çünkü, adalet ve genel hürriyet ilkelerinin halka yayıldığı oranda toplumda her şey nizamına girecektir. Böyle bir yapılanma, her toplum kesiminin hak ve hukukunu güvence altına alacağından, devleti de “herkesin devleti” haline getirecektir.Toplumların doğasında var olan kaçınılmaz farklılıklara saygı duyan, aynı zamanda bu farklılıkları  tanıyan, farklı çevrelerin birbirlerine saygı duymalarını da özendiren ve bu yolda toplumu eğiterek uzlaşmacılığı geliştiren; bu farklılıklara eşit mesafede yaklaşan ve hakem konumunda bulunan bir devlet ve yönetim anlayışı, tüm toplumu adalet ve hukuk ile kuşatacak ve her toplum kesimince benimsenen, korunan “meşru bir varlık” konumu kazanacaktır. 

SOMUT ÖRNEKLERAnayasa ve kanunlar, “vatandaşın hak ve sorumluluklarını” olduğu kadar, “devletin  yetki ve sorumluluklarını” da düzenleyen kurallardır. Bu sebeple, bu kuralları vatandaşın ihlal etmesi ne kadar mümkün ise, devletin ihlal etmesi de o kadar mümkündür. Anayasa ve yasaları ihlal eden vatandaşlar hakkında “cezai yaptırımlar” olduğu kadar, devlet adına yaptığı bir işlem veya eylem ile anayasa ve yasaları ihlal eden kimseler hakkında da “cezai yaptırımlar” bulunmalıdır. Üstelik, bu açıdan kamu gücünü elinde bulunduran devlete karşı güvenceye muhtaç olan da vatandaştır.Halbuki, günümüzde, “adalet ve insan hakları” nın devlet güvenliği ile bağdaşmazlığı anlayışını yansıtan hukuki düzenlemeler ve uygulamalar tüm toplumu kuşatmış bulunmaktadır. Hukuku birey haklarının güvencesi olmaktan çok, devleti koruma

31

Page 33: Assam strateji rehberi

mekanizması olarak algılayan yaklaşım başta yargı kurumları olmak üzere tüm kurumlarda hakim olmuştur.Bireylerin temel haklarını  devlet görevlilerine karşı güvenceye alan kanun maddelerinde  öngörülen cezalar caydırıcı olmayıp,teşvik edici olduğu gibi, memurların yargılama süreci de hakkını aramakta ve telafi etmekte bireyler aleyhinedir. Oysa, bireylerin devlete karşı işlediği suçların cezaları son derece ağır, adeta vatandaşın her hareketini suç olarak yorumlamaya açık bir nitelik taşımaktadır.Bu nedenle, devletin güvenliği adına yapılan hukuk dışı uygulamalar dahi meşru gösterilmektedir. Böylece, devletin güvenliği adına yasalar olabildiğince vatandaş aleyhine yorumlanıp, uygulanırken, yine aynı gerekçe ile devlet tarafından yapılan hukuk dışı uygulamalar yaptırımsız kalmaktadır.Bu da, daha başlangıçta devlet-vatandaş ilişkilerini düzenleyen kuralları bir adaletsizlik kaynağı haline getirmektedir.Devlet kudretinin hukukla sınırlanmasını ve hürriyetlerin korunmasını gerçekten etkili kılacak başlıca teminat müesseselerinden birisi “yargı denetimi” dir. Toplumda adalet değerini tahrip eden sebeplerden birisi de, bağımsız yargı tarafından işlem ve eylemlerinin hukuka uygun olup olmadığı denetlenemeyen, böylece peşinen hukuka aykırı karar verme yetkisi tanınan mekanizmaların mevcudiyetidir.T.C. Anayasasının 125 nci maddesinde “İdarenin her türlü işlem ve eylemine karşı yargı yolu açıktır”  hükmüne yer verilmesine rağmen, bu anayasal kurala,   125/2 maddesi ile “Cumhurbaşkanının tek başına yapacağı işlemler ile  Yüksek Askeri Şuranın kararları yargı denetimi dışındadır.” ; 105/2 nci maddesi maddesi ile “Cumhurbaşkanının resen imzaladığı kararlar ve emirler aleyhine Anayasa Mahkemesi dahil, yargı mercilerine başvurulamaz” ; 160/1 nci maddesi “Sayıştay`ın kesin hükümleri aleyhine idari yargı yoluna başvurulamaz” ve 159 ncu maddesi ile “Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu karalarına karşı yargı mercilerine başvurulamaz” hükümleri ile istisnalar getirilmiştir.Örneğin, Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulunun yargı denetimi dışında tutulan kararları, adli ve idare yargı hakim ve savcılarını mesleğe kabul etme, atama ve nakletme, geçici yetki verme, yükselme ve birinci sınıfa ayırma, kadro dağıtma ve meslekte kalmaları uygun görülmeyenler hakkında karar verme, disiplin cezası verme görevden uzaklaştırma gibi tamamen “hukuka uygun” olarak yapılması gereken işlemler ile ilgili kararlardır.İşte bu kararların hukuka uygun olup olmadığının denetlenememesi, kurula,  hukuka uygun olmayan kararlar da verebilmeye açık bir yetki tanıma anlamına gelmektedir. Aynı durum, Yüksek Askeri Şura, Cumhurbaşkanı ve Sayıştay açısından da geçerli bulunmaktadır. 

ÇÖZÜM: ADALET İÇİN MÜCADELE…Günümüz toplumlarında, hak ve hukuk ihlalleri ile adaletsizliklerin gittikçe yaygınlaşması, genel bir hoşnutsuzluğu beslemektedir. Toplumda adalet arayan kitlelerin çoğalması, bir taraftan  toplum bireylerini ve kesimlerini, insan ve toplum yapısının doğasından kaynaklanan farklılıklarına rağmen, ortak bir noktada buluştururken, öte yandan da güç ve çıkar odaklarının istismarlarına ve bu doğrultudaki düzenleme ve yönlendirmelerine karşı kesin tavır koyabilecek bir toplumsal yetkinliği de beraberinde getirecektir.

32

Page 34: Assam strateji rehberi

Bu toplumsal yetkinliğin fonksiyonel olması, toplumun bu ortak problem etrafında bir dayanışma içine girmesine, en doğal farklılıklarını malzeme olarak kullananların oyununa gelmemesine bağlıdır. Aksi taktirde, kendi içinde ırk,din,mezhep, düşünce hatta cinsiyet gibi farklılıklar etrafında  çatışmacı bir süreç içine sürüklenecek ve  hak ve hukuk tanımaz bir avuç azınlığın çıkar ve imtiyazlarının devamını sağlayan sosyal bir yapıyı beslemeye devam edecektir. Hatta, maalesef böyle bir yapıyı temsil etmektedir ve hızla adalet ilkesi etrafında paydasını eşitleyerek bu çatışma sürecini bilinçli olarak yok etmelidir. Artık herkes, bu farklılıkların bir ayrışma ve çatışmanın  “kaynağı” değil, “aracı” olduğunu anlamalı ve bu aracı kullananların oyununu bozmalıdır. Aksi taktirde, iç ve dış çıkar odaklarının toplumlarının istismarından kurtulamayacaktır.Ortamı bunalım gösteren bir toplumun temel sorunu, kurallar ve uygulamalarda  “adalet değerini” devre dışı  bırakan bir anlayışın belirleyici konumda bulunmasıdır. Toplumun bu anlayışı bertaraf etmesi, kamu gücünü bu anlayışın elinden kurtararak “adalet değerini” her şeyin üstünde tutan bir anlayışın emrine vermek yolunda ortak bir refleks geliştirmesi ile mümkündür. Çağdaş toplumlar artık birbirinden  kopuk  bireylerden çok, dayanışma içine giren insan topluluklarından  oluşmaktadır.Eğer bugün karşı karşıya  bulunduğumuz ortak sorun “adaletsizlik” ise, bu sorunun çözümü de “adalet” değeri için yapılacak ortak mücadeleye bağlı olacaktır. Toplumsal barışın kurulması ve sürdürülmesi, yaşanan bir gerçek olan adaletsizlikler dizisinin ortadan kaldırılmasına bağlıdır.Adalet, evrensel bir değerdir. İnsanların farklı kimliklerine, statülerine, aidiyetlerine göre değişmez. Hiç kimseye, şu veya bu kimlik ve statüye  mensup olduğu için siyasi, ekonomik, sosyal ve hukuki bir ayrıcalık veya ayrımcılık yapılmamalıdır.Ülkemizde “adalet problemi” nin köklü bir şekilde çözümü,öncelikle hangi kimlik ve statüde olursa olsun, insanımızın hak ve özgürlüklerinin bilincinde olması ve onları korumak için örgütlü bir mücadele  geliştirmesinden geçmektedir.Toplumumuzda hak arama ve adalet bilinci oldukça düşük olmakla birlikte, artık, toplumda bu bilinçsizliğin faturası olan adaletsizliklerin boyutu “katlanılabilir olmak” hududunu aşmıştır. Bu durumun öncelikle bu konudaki bilinç sorununu daha kolay çözümlenebilir kılacağı, toplumda adalet arama bilincini körükleyeceği ve toplumu bu konuda bir irade birliğine ve inisiyatif geliştirmeye zorlayacağı da bir gerçektir.        Toplumda bu anlamda büyük bir enerji birikiminin var olduğu kanaatindeyiz. Bütün sorun, bu birikimi istismar etmeden, art niyetsiz ve samimi bir yaklaşımla organize etmek ve toplumu meşru bir zeminde adalet talep eden bir dayanışma sürecine sokmaktır. Böyle bir dayanışma ortaya konulmadıkça, bireyleri ve toplulukları kendi çıkarları doğrultusunda istismar eden güçlerin hukuk ve adalet çizgisine  çekilmesi mümkün olmayacaktır.

ADALETİ SAVUNANLAR DERNEĞİGünümüzde,toplum olarak bir adalet arayışı içinde olduğumuz tartışılmaz bir gerçektir. Devletten, siyasal parti ve kesimlerden bağımsız, hiçbir kimlik farklılığına bakılmaksızın, olumlu veya olumsuz hiçbir ayrıcalık gözetmeksizin, toplumda “adalet” ilkesinin hayata

33

Page 35: Assam strateji rehberi

geçirilmesi yolunda siyaset üstü bir işbirliği ve dayanışmaya öncülük edecek bir sivil toplum kuruluşuna ihtiyaç vardır.İşte Adaleti Savunanlar Derneği,toplumun bu adalet arayışına cevap verecek hizmetler ortaya koymak üzere 07.04.2000 tarihinde kurulmuş ve Geçici Yönetim Kurulunu oluşturarak çalışmalarına başlamıştır.Adaleti Savunanlar Derneği gerek iç hukukta ve gerekse Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinde güvence altına alınmış en tabi hakları ihlal edilmiş bir grup insanın kararlı bir şekilde bir araya gelerek, sivil toplumun bu yolda dayanışmasına öncülük etmek üzere kurulmuştur.

ADALETİ SAVUNANLAR DERNEĞİ`NİN AMAÇ VE FAALİYETLERİ Adaleti Savunanlar Derneği;  hak ve özgürlükleri ihlal edilenler ile her alanda “adaletin” ve “hukukun üstünlüğü  ilkesinin” hayata geçirilmesi idealine hizmet etmek isteyenlerin hukuki mücadele platformudur.Adaleti Savunanlar Derneği, idarenin tüm işlem ve eylemlerinin hukuka  uygunluğunun yargı yolu ile denetlenmesi, her konuda adaletin tam ve çabuk gerçekleştirilmesi, “mevzuat ve uygulamalardaki” evrensel insan haklarına aykırılıkların izlenmesi ve düzeltilmesi, ihlallerin son bulması için ulusal ve uluslararası platformlarda girişimlerde bulunulması, hak ve özgürlükleri ihlal edilen kişilere hukuki, sosyal ve ekonomik yardımda bulunulması, toplumda insan haklarına saygının geliştirilmesi ve toplum barışının sağlamlaştırılması için çalışmak amacı ile kurulmuştur.Dernek, amaçlarının gerçekleştirilmesi için aşağıdaki faaliyetlerde bulunur:         * Adalet, hukukun üstünlüğü, insan hak ve özgürlükleri konusunda fert ve toplum bilincinin geliştirilmesi için her türlü basın ve yayın faaliyetinde bulunur.* Amaç doğrultusunda üyelerini ve kamuoyunu bilgilendirmek için seminer, konferans, panel, açık oturum, sempozyum ,yarışma ve gezi düzenler; sergi, film,video, tiyatro ve benzeri sosyal ve kültürel etkinlikleri organize eder.* Ülkemizde ve dünyada insan hak ve özgürlükleri ile ilgili  iyi ve kötü uygulamaları ve uygulayıcıları kamuoyunun bilgi ve dikkatine sunar,* Hukukun genel ilkelerine aykırı ve toplumsal barışı bozan, mevzuat hükümlerinin ve  uygulamaların düzeltilmesi için gerekli çalışmaları  yapar.* Amaçlar doğrultusunda bilimsel araştırma ve çalışmalar yapacak  bir enstitü kurar. Bu konudaki bilimsel çalışmaları destekler. Başarılı bulduğu çalışmaları ödüllendirir.        * Konusunda ihtisas sahibi olan kişilere her türlü ilmi, dini, tarihi, sosyal, kültürel, ekonomik sahalarda araştırmalar, anketler, kamuoyu yoklamaları yaptırır ve bunların sonuçlarını kamuoyuna açıklar, ilgili kişi ve kuruluşlara bildirir, gerekli tedbirlerin alınması için girişimlerde bulunur ve  izler.* Kütüphane ve arşiv kurar.* Benzer amaçlar doğrultusunda faaliyet gösteren özel ve tüzel kişi ve  kuruluşlar ile işbirliği yapar ve destekler.         * Hak ve özgürlükleri çiğnenerek mağdur edilmiş olan kişileri kamuoyu önünde temsil eder ve ettirir. Bu gibi kişilere karşılık beklemeden her türlü maddi, manevi ve hukuki yardımda bulunur, bu amaçla yardım kampanyaları düzenler.

34

Page 36: Assam strateji rehberi

* Yardım Toplama Kanunu ve ilgili mevzuat hükümlerine uygun olarak yardım ve bağış toplar,alır ve verir,şartlı ve şartsız vasiyetleri kabul eder.* İhtiyaç duyduğu gelirleri temin maksadıyla iktisadi,ticari ve sanayi işletmeler,ortaklıklar,vakıflar ve yardımlaşma sandıkları kurabilir.* Eğitsel, tıbbi, istişari ve sosyal birimleri kurar ve işletir. Bu faaliyetler için gerekli olan uzman ve personeli istihdam eder ve yetiştirir.* Dernekler Kanunu hükümleri saklı kalmak üzere merkezinin ve şubelerinin faaliyetlerini yürütmek için her türlü taşınır ve taşınmaz malı edinir, kiralar ve işletir.         * Dernekler Kanununun 89 ncu maddesi gereğince sandık kurar. ADALETİ SAVUNANLAR DERNEĞİ VE SİZ Adaleti Savunanlar Derneğinin ilkelerini benimsiyor ve her alanda “adalet”değerini temel alan kural ve uygulamaların gerçekleştirilmesi için mücadele çalışmalarına katılmanın gereğine inanıyorsanız; * Derneğimize üye olarak her türlü çalışmalara bizzat katılabilirsiniz !* Bağış yaparak mücadelemize maddi katkıda bulunabilirsiniz !* Düşünce,dilek ve önerilerinizi bildirebilirsiniz !

ASSAM KURUCULAR KURULU

Adnan TANRIVERDİ - Başkan 35

Page 37: Assam strateji rehberi

Gürcan ONAT – KoordinatörAhmet TÜRKAN – Genel SekreterHaluk YILDIRIM – Sanal KoordinatörMustafa HACIMUSTAFAOĞULLARI – Kurucu ÜyeReşat FİDAN – Kurucu ÜyeAli COŞAR – Kurucu ÜyeBülent DEMİR – Hukuk Komisyonu BaşkanıDr. M. Naci EFE – Kurucu ÜyeHalil MERT – Kurucu ÜyeVehbi KARA – Kurucu ÜyeM. Abdullah KAPLAN - Kurucu ÜyeVarol YÜKSEL – Kurucu ÜyeNurettin YAVUZ – Kurucu ÜyeMehmet TEK – Kurucu Üyeİbrahim TÖRE – Kurucu ÜyeYusuf ÇAĞLAYAN – Kurucu Üye

YAZAR VE ARAŞTIRMA EKİBİ TANITIMI

Em.Tuğgeneral Adnan TANRIVERDİ - ASSAM BAŞKANI

36

Page 38: Assam strateji rehberi

Em.Kd.Albay.Prof.Dr.Nevzat TARHANEm. Kur. Alb. Fethi KIRANEm. Kur. Alb. Mahmut SANCAKEm.Hv.Kd.Albay Mustaf HACIMUSTAFAOĞULLARIEm.Kd.Bnb. Yakup EVİRGENEm.Askeri Hakim Yusuf ÇAĞLAYANEm. Kur. Yb. Mehmet TEKEm.Hv. Kur. Yb. Hayati ATALAYEm. Dz. Kur. Bnb Ömer Fuat ÖZÇELEBİEm. J.Kur. Bnb. Kemal ŞAHİNEm.Hv.Bnb.Gürcan ONAT - KOORDİNATÖREm. J.Yzb. İrfan ÇALIŞKANEm.Dz.Astsb. Kd. Bçvş. Ahmet TÜRKAN- Genel SekreterEm.Hv.Plt. Kd.Albay Haluk YILDIRIMEm.Dz.Sat.Kd.Bçvş. Dr.Mehmet Naci EFEEm.Dz.Kd.Albay Vehbi HORASANLIEm.Tnk.Albay Ali COŞAREm.Kd.Bçvş. Reşat FİDANEm. Kd.Bçvş. Mehmet Şükrü BATUREm.Kd.Bçvş. Osman KAÇMAZ

ASSAM SANAL ARAŞTIRMACI YZARLARIİsmail KAPLANErol GÜLGÖNÜLYavuz SULUMEŞEAhmet RASİMİbrahim KELEŞAli İÇLİARDIÇM. Talha KUMCUCemal ERDOĞANHikmet ÇINARYakup BAYKANBayram YÜĞRÜKRecep AKBUDAKMustafa UÇTUDr. Erol DEMİR. – Antiterör ( Biyolojik ve kimyasal), Kitle İmha Silahları, Güvenlik konularıFatih AHMETÇetin KURTOĞLU – TİKA, Yurtdışı Türkler

37