Upload
oguzhan-ay
View
2.528
Download
12
Embed Size (px)
DESCRIPTION
Gastrointestinal semiyoloji ve karın ağrısı ile gelen hastaya yaklaşım
Citation preview
KARıN AĞRıSı ILE GELEN HASTAYA
YAKLAġıM
Stj.Dr.Oğuzhan Fatih Ay
ABD’de 2002’de tüm acil servis baĢvurularının %6.5’i karın
ağrısıdır.Türkiye Ġstatisk Kurumu 2004 verilerine göre karın
ağrısı Ģikayetiyle gelen hastaların tanılarında önemli yer tutan
peptik ülser,gastrit,duedonit,apandisit,intestinal obs. Ve herni
nedeniyle hastaneye toplam 304.432 hasta yatırılmıĢ.(Tüm
hospitalizasyon ları %5.73 ‘ünü ifade eder.) Karın ağrısı
vakalarının yaklaĢık % 30’una ise tanı konulamamaktadır.
KARıN AĞRıSı OLUġUMU
BaĢlıca iki tip afferent lif tarafından ağrı beyine
sunulmaktadır.Tip A Delta lifleri talamusta sonlanır.Bu
nedenle beyin ağrının lokalizasyonunu daha kesin
algılayabilir.Paryatel peritonda bu sinir lifleri bulunur.
Tip C lifleri beyin sapında sonlanır. Bu liflerle iletilen ağrı daha
derin, daha yavaĢ ve hasta tarafından karakter ve
lokalizasyonu tam tarif edilemeyen bir ağrıdır.
1) VISSERAL AĞRı
A) Gerilim Tipi;Kolik ağrı olarak da bilinir ve tipik olarak artmıĢ
güçlü peristaltik dalga nedeniyle oluĢur.Bu ağrı çeĢidinde
sıklıkla barsak,irritan bir maddeyi atmayı denerken
oluĢur.Barsak parsiyel veya lokal obstrüksiyon,adezyon hatta
konstipasyon durumlarında da kuvvetli kontraksiyon sonucu
gerilim tipi ağrı ortaya çıkar.
Bir organ kapsülünün akut yırtılması da bu tip ağrıya yol
açar.FM’ de gerilim tipi ağrı tipik olarak belirsiz ,lokalizasyonu
tam olarak anlaĢılamayan bir ağrıdır.Hastalar rahat bir
pozisyon için sürekli bir çaba içindedir.
1) VISSERAL AĞRı
B) Ġnflamatuar Ağrı;Gerilim tipi ağrı gibi derin ve lokalizasyonu
belirsiz olarak baĢlar.Farklı olarak kaynağı visseral peritondaki
inflmasyondur.
Klasik örneği apandisittir.
BaĢlangıçta hasta ağrıyı visseral perion etkilendiği için
idabdominal veya periumbilkuler olarak tarif eder.Saatler
sonra inflmasyon paryatal peritona ulaĢınca,hasta ağrıyı daha
kesin olarak sağ alt kadranda lokalize eder.Gerilime bağlı
visseral ağrıdan farklı olarak,inflamatuar ağrılı hasta
hareketsiz kalmayı tercih eder.
1)VISSERAL AĞRı
C) Ġskemik Ağrı;En ciddisi ,en az görüleni
Karakteri,ani baĢlangıçlı,yoğun devamlı ilerleyici;Analjeziklere
yanıt vermez
1) VISSERAL AĞRı
Visseral ağrının 5 klinik özelliği vardır;
Her zaman doku harabiyeti ile birlikte değildir.
Her organdan kaynaklanmaz
Yaygındır,kolaylıkla lokalize edilemez
Motor ve otonom reflekslerle birlikte seyreder
Visseral ağrı,en çok epigastirumda,göbek çevresinde yada
karın alt bölümlerinde hissedilir.Ağrı yaygındır,ağrının yüksek
eĢik değeri vardır.Bunun nedeni,organdaki sinir uçlarının
seyrek dağılması ve çoğu organ innervasyonun
multisegmenttal olmasıdır.
2)PARIYETAL AĞRı
Tipik olarak keskin ve iyi lokalizedir.Peritonun direkt
irritasyonundan kaynaklanır, ve bu inervasyon tek taraflı
olduğundan ağrının lateralizasyonu yapılabilir. Tip a delta
liflerle iletilir
3) YANSıYAN AĞRı
Afferent sinirlerin, merkezi yolları paylaĢması sonucu hasta organ ağrılarının değiĢik ve uzak yerlerde hissedilmesidir; gerçekte pariyetal veya visseral ağrıdır. Hem visseral ağrının hem de pariyetalağrının özelliklerini taĢır.
Yansıyan visseral ağrı; ağrılı uyaranın çok Ģiddetli olması veya uzun bir süre devam etmesi sonucu meydana gelir. Ağrılı uyaran çok Ģiddetli olduğu için splanknik liflerle taĢınır. Bu lifler spinal korddacildin somatik sinirleri ile sinaps yaptığı için yansıyan visseral ağrı; embriyoda köken aldığı dermatom segmentinde veya hastalıklı organla aynı nöral segmentten innerve olan dokuların daha derin kısımlarında hissedilebilir. Yansıyan visseral ağrı gerçek visseralağrıdan daha iyi lokalize edilir . Barsakta hava veya sıvı ile distansiyon oluĢturulması bu tip ağrıya neden olur. Safra kesesi ve yolları ile ilgili hastalıklarda sırt, sağ omuz ve skapulada; akut ve kronik pankreatitte belde hissedilen ağrı yansıyan ağrıdır
Yansıyan pariyetal ağrıda ise ağrı etkilenen organdan uzak bir bölgede hissedilir
FIZIK MUAYENE
Anamnez alınıĢ yöntemi;
1. ġimdiki Yakınma;
2. Hastalıkla Ġlgili Soruların Sorulması
3. ÖzgeçmiĢi
4. SoygeçmiĢi
5. Beden Fonksiyonları
6. Sosyal Durumu ve AlıĢkanlıkları
7. Ġlaçlarla Ġlgili Sorular
FM
Bu bölgeler anatomik olmaktan çok klinik değer
taĢırlar.Bölgleri oluĢturan çizgiler,
Midklaviküler çizgiler
10.kostanın en alt yerinden horizontal çizgi
SĠAS’ları birleĢtiren horizontal çizgi
FM/ĠNSPEKSIYON Karın Derisi;
Multiparlarda,hele doğumlardan hemen sonra karın derisi pörsüktür.Büyük
kilo kayıplarında ve karın boĢluğunda büyük miktarda sıvı boĢaltıldığında da
aynı görünüm bulunur.Beyazımtrak renkte çizgilenmeler-striae derialtındaki
çatlamalar sonucu oluĢur.Cushing hastalığında da hem karında hem de
uylukta ve kalçalarda çizgiler bulunur.
Deride ekzantemleripeteĢiler,anjiomlar görüldüğünde not edilmeli.Tifonun ilk
haftasının sonunda karnın üst yarısında ,sayılar az pembe renkli küçük
maküller bulunur
Renk değiĢimi önemli bir bulgudur.Periton boĢluğunda kanama olduğu
zaman –ektopik gebelik rüüptürü-göbek çevresinde morumtrak bir renk
görünür.(Cullen)Akut pankreatitte ise bu bölge sarımtrak
renktedir.(jonston)Geblerde göbek ve pubis arası siyahlaĢır.
Zona hastalığında sinir segmenti ile ilgili olarak karnın belirli kısımların da çok
sayıda veziküller görülebilir.
FM/ĠNSPEKSIYON
Karın derisi
Sistemik bir bulgunun bir parçası olarak karın derisinde genel renk değiĢikliği görülebilir. Yaygın esmer pigmentasyonaddison,hemokromatozis ve primer bilier sirozda;lokal renksiz alanlar vitiliogda ve konjentinal pigmentasyon bozukluklarında dikkati çekebilir.
Hepatobilier hastalığın önemli bir bulgusu olan ikter,karın cildinde de görülebilir.KaĢıntı sözkonusu ise kaĢıntı izlerine rastalanılabilir.
Diastasis rekti;Linea alba da yarık olabilir.Çok doğrurmuĢkadınlarda,kas tonusu azalması sonucu görülebilir.
Göbek over kistinde yukarıya,peritonda serbest asit biriktiği zaman aĢağıya doğru yer değiĢtirir.
FM/ĠNSPEKSIYON
Karın duvarında görülen urlar ve ödem;
Karın duvarında gözle görülen bir kabarıklık intraperitoneal bir
büyüme olabileceği gibi karın duvarına ait lokalize bir ĢiĢde
olabilir.Ayrım;Carnett testi;sırt üstü yatan hasta her iki alt
ekstremitesini dizleri bükmeden yukarıya kaldırır.Bu sırada
karın kasları kasılır ve intra peritoneal kitle kaybolur.
FM/ĠNSPEKSIYON
Venler;
VCI tıkandığı hallerde karında geniĢ bir kollateral ağ
görülür.Karın alt yarısından üst yarısına doğru uzanan
kollateraller,alt tarafın kanını epigastrik venler aracılığıyla VCI
a aktarır.Kollateral venler parmakla sıvazlanıp
boĢaltıldıklarında alttan yukarı doldukları görülür.
Portal vende basınç artmasına yol açan KC sirozunda ve
portal ven trombozunda ,portal sistem kanının VCI-S a
aktarılması yine karın kolateraleri yardımı ile olur.Kollateraller
göbekten etrafa yayılır.Üsttekiler epigastrik venlere,alttakiler
iliak venlere akar=>Caput medusa
FM/ĠNSPEKSIYON
Solunuma eĢlik;
Peritonitler karın solunuma eĢlik etmez.Lokalize peritonitlerde
sadece o kısım solunuma eĢlik etmez.Ağrıdan ötürü karın
solunumu durmuĢtur.Lakin,abdominal solunumun durması
enfeksiyonun daha da yayılmasını önler.
FM/ĠNSPEKSIYON
Karında pülzasyon
Normal kimsede ,epigastriumda abdominal aortanın
pülzasyonu fark edilebilir.Özellikle zayıf ve mide ptozlu
kimselerde daha kolay palpe edilir hatta görülebilir.
Abdominal aorta anevrizmasında pülzasyonlar daha
kuvvetlidir ve her sistolde geniĢleme gösterir.Abdominal
aortun önünde bulunan bir tümör aortadan gelen pülzasyonu
karın duvarın aktarır.
FM/ĠNSPEKSIYON
Karın ġekli;
Dehidtatasyonda,kaĢekside karın çöküktür.
Duedonum ve mide ülseri perforasyonlarında ileri derecede kontraktürden ve
solunumla Ģekil değiĢtirilememesinden ötürü karın çökük görünür.
Gebelik,büyük over kisti karının alt yarısınd abombelik oluĢtururlar.
Nörojen yada obstrüktif nedenlerle boĢalamamıĢ mesaneyi tümör sanma
tehlikesinden uzaklaĢmak için Ģüpheli hallerde mesane kateterizasyonu
yapılmalıdır.
FM/ĠNSPEKSIYON
Peristaltik Dalga
Pilor stenozunun kompanse döneminde epigastriumda,solda
n sağa peristaltik dalgalar görülebilir.Transvers kolonun
önünde bir engel varsa yine eigastriumda peristaltik dalagalar
görülür.,fakat yönü sağdan sola doğrudur.
Eski bir ülserin oluĢturduğu fibröz doku darlığa neden
olur.Bazende ülserin alevlendiği dönemde,ülser çevresindeki
ödem,akut stenoz tablosu oluĢturur.Konjentinal pilor
stenozunda hipertrofik pilor,epigastirumda bir tümor gibi
palpe edilebilir.
Ġleoçekla valv kapalı bulunduğu sürece ĠB geniĢleme ve
peristaltizm bulunmaz
FM/OSKÜLTASYON Normal barsak seslerinin kaybı; normalde 5 10 saniyede bir barsak
gürültüleri duyulur.Akut pertionitlerde ,karın cerrrahi giriĢimleriden
sonra,ileusların geç döneminde,perforasyonlar,akut pankreatitte ve diğer
nedenlerle paralitik ileus oluĢunca karın sesleri tamamen kaybolur.
Barsak seslerinin artması;Ġshallerde,GĠS kanamalarında,barsakların herhangi
yerinde darlık bulunduğunda ,barsak sesleri sıklaĢır ve Ģiddetlenir..Ġleus
da, geniĢlemiĢ bir anstan diğerine sııvı ve havanın geçiĢi nargile sesini taklit
eden bir gürültüye neden olur.
FM/OSKÜLTASYON
Vasküler sesler; Abdominal aortanın trombotik daralmalarında
,anevrizmalarında,dissekan anevrizmasında abdominal sistolik üfürm
duyulur
Üst mezenterik veya çöliak pleksus arter daralmalarında epigastriumda
sistolik üfürüm vardır.
Portal venlerle sistemik venler arasında geniĢ kollaterallerin bulunduğu
hallerdegöbek çevresindeki venlerde hafif,yumuĢak ve sürekli ses alınır.
FM/PALPASYON Karın palpasyonu, subjektif bir his olan ağrının, objektif bir bulgu
olan hassasiyet olarak kendini göstermesi bakımından önemlidir
Zorunluluk bulunmamakla beraber Ģu sıraya uyarak karın bölgeleri ve organları palpe edilir;
Önce sol iliak bölgeden baĢlanır,saatĢn aksi yonünde giderek bütün bölgelerden geçilir ve hipogastrik bölgeye kadar gelinir.Önce yüzeyelsonra derin palpasyon yapılmalıdır.Patolojik bir bulgu saptanırsa o bölgeye sonradan tekrar gelinir.
Dalak,KC,her iki böbrek ,abdominal aorta,mesane,kasık ganglionlarıayrı ayrı palpe edilir.
Palpasyonda ,ağrının bulunduğu yerden değil uzağından baĢlanılmalı,ağrılı bölgeye yavaĢ yavaĢ gelinmelidir.
FM/PALPASYON
Amfizemlilerde ve kronik bronĢitlilerde ekspiryumgüçlenmiĢtir.Ekspiryuma yardımcı olmak için karın duvarı kaslarıda kasılır.,karın içi basınç artar,diyafragma yükselir.Bunun sonucu olarak rektuslarda hipertrofi oluĢur. YaĢlı bir kimsdeebeklenenden daha hipertrofik rektus kasları bulunduğunda amfizem düĢünülmeli.
Akut peritonitler karın serttir,genel bir kasılma vardır.Ağır vakalarda karın bir tahta kadar serttir. Karın solunuma eĢlik etmez.
Karında genel veya lokalize defans olup olmadığı mutlaka evalüeedilmelidir. Defans, karın duvarı üzerine elin yavaĢ olarak bastırılmasıyla araĢtırılır. Derin palpasyon esnasında hastanın dikkati baĢka yere çekilerek el karından aniden çekilir. Bu esnada basıdan kurtulan karın organları pandüler olarak hızla yer değiĢtirirler. ĠĢte bu sırada inflamasyonu olan organın serozalyüzeyleri ile pariyetal periton arasında düzensiz bir temas olur. Organ bölgesinde ağrı oluĢur. Bu belirti çok kıymetlidir ve ‘REBOUND TENDERNESS POZĠTĠF’ olarak isimlendirilir.
FM/PALPASYON
Çalkantı belirtisi/Klepotaj
Garguyman;;çekum bölgesine bastırmakla bazen garguyman
denen nargile sesi bulunur.Çekumda sınvı bulunduğunu
gösterir.Ġleuslar,barsakta bol sıvı ve hava bulunduğu zaman
garguyman alınabilir.
FM/PALPASYON
Buz belirtisi;
Periton boĢluğunda büyük miktarda sıvı bulunduğunda karın
ĢiĢ ve gergindir-palpasyon olanağı ortadan kalkar.
Organın veya kitlenin bulunduğu sanılan yerde
parmaklarla,birden vuruĢ yapılır.Allta bulunan organ ve tümör
biraz sonra gelip hekimin eline çarpar.
FM/PALPASYON
KC Palpasyonu;
KC büyüklüğüğ midklaviküler çizgi üzerinde ölçülür.Midklaviküler çizgi üstünde 1 parmığı geçen KC,büyümüĢ olarak kabul edilir.Ancak amfizemli hastada aĢağıya itilmiĢ olduğunda nbüyümüĢ sanılabilir.Normalde4 veya 5. interkostal aralıkta baĢlayan matite,amfizemlilerde daha aĢağıdan baĢlar.Büyüme olarak alınmamalıdır.
Bazı normal kiĢilerde midklaviküler çizgi üstünde geniĢleme göstermeyen KC kenarı,biraz daha dıĢta birden dik olarak aĢağıya iner
Bütün alt kenar sağdan sola palpe edilmelidir.Kenarın keskin veya künt oluĢuna KC kıvamına ,kenarın ve yüzeyin düz veya pürtüklü oluĢuna ,tümoral kabarıklıklar bulunup bulunmadığına ,duyarlılık derecesine bakılmalı efem
FM/PALPASYON Normalde KC kenarı haif künttür,keskin değildir.Orta
sertliktedir,ağrısızdır.
KC fibrozunda kenar sert ve keskindir.
Staz KC’inde ve KC yağlanmasında KC büyük fakat kenarı
künttür.Alt yüzü palpe edilemez.Staza bağlı olan hepatomegalilerde
palpasyon ağrılıdır.
Aynı zamanda hepatojuguler reflü de pozitiftir.
KC normalde esnekliği olan sertliktedir.Kanserde,sirozda ve infiltratif
hastalıklarda sertliği artar.Hepatitlerde,akut infeksiyonlarda
yumuĢaktır.Kalp yetersizliğinde ,akut veya kronik perikarditlerde
görülen staz KC’i normalden daha serttir.
FM/PALPASYON
Safra Kesesi palpasyonu,
TaĢlı kesede infeksiyon yoksa veya safra yolları tıkanmamıĢsa semptom vermeyebilir.TaĢla birlikte kolesistitvarsa ,palpasyonla birlite safra kesesi bölgesinde ağrı duyulur..MURPHY belirtisi,parmaklar safra kesesi bölgesine konduktan sonra hastanın soluk almasının yarıda kesmesine denir.
Sistik kanalın tıkandığı durumda kese ĢiĢmiĢtir, fakat sarılık yoktur.Buna karĢılık koledok kanalının tıkandığı hallerde sarılık vardır.TaĢa bağlı koledok tıkanmalarındavgenelliklesafra kesesi ĢiĢ değildir.Kronik kolesistitten ötürü büzülmüĢyütr.
Koledokun son kısmını tıkayan pankreas baĢı kanserinde kese ĢiĢ olarak elde edilir.
FM/PALPASYON
Dalak palpasyonu;Normal büyüklüğünün iki mislini geçmeyen
dalak palpe edilemez.Soluk alıp verme ile inip yükselmeyen
bir kitle dalak olamaz.
Çok büyümüĢ ve sert dalak bazen sol böbrek
sanılabilir.Median kenarde çentik bulunuĢu,solunumda inip
çıkması,üst kutuba varılamaması dalak olduğunu gösterir.
Adrenalin testi uygulanabilir; Deri altına 0.5 mg adrenalin
zer edilince dalak küçülür,böbrek küçülmez.BüyümüĢ dalak
sol kolon köĢesini aĢağıya doğru iterken;büyümüĢ böbrek
kolon sol köĢesini yukarıya iter ve kendisi kolon yayının içinde
kalır.
FM/PALPASYON
Karın içi Tümör ve ġiĢkinliklerin Muayenesi
Fertil çağdaki kadında pubis ütünde bir kitlede önce gebelik düĢünülmeli
Komadaki hasta muayene edilirken dolu mesane aranmalı
Over kistleri içi sıvı doludur,periton boĢluğundaki serbest sıvı aksine
dalgalanma duyusu vermez. Matite üst sınırı,açıklığı aĢağıya bakan
bir yay çizer.
Transvers kolon tümörü, solunumla yer değiĢtirir. Çekum,çıkan kolon
ve sigmoid kolon tümörleri solunumla mobil değildirler.
Mezenterik ganglionların ileri derecede büyümesi, derin palpasyonda
güçlükle palpe edilen tümörler oluĢturur.Tbc’de,Hodgkinde,mezenterik
adenemegali bulanabilir.
Abdominal aorta anevrizması pülzatil bir tümör gibi palpe edilir.8 cm
de daha geniĢ anevrizmaların prognostiği karanlıktır, her an patlayabilir.
FM Karın çeĢitli bölgelerinde ağrılı noktalar;
Sağ Hipokondirum;KC,safra kesesi,sağ kolon köĢesi bu bölgededir.Sağ kalp yetersizliğide ve akut perikarditte ,akut hepatite ,KC absesinde infekte hidatik kistte,KC kanserinde büyük ve ağrılıdır.
Epigastrium;Ksifoid hemen altındaki ağrı genellikle KC sol lobuna aittir.Göbekle ksifoidin arası çizginin üst 1/3’ünde mide noktası bulunur.Bunun ağrılı olmasının semiolojik bir değeri yoktur. Duedonum noktası göbeği safra kesesi noktasıyla birleĢtiren çizginin tam ortasıdır.Duedonum ülseri ağrılıdır.
Umblikus bölgesi;ĠB,transvers kolon,derinde pankreas,solerplekssu,abdominal aort,sap ve sol kenarına yakın orta üreternoktaları,sağda apendiks;
Paraumblikal noktalar-üreter üst noktları;üreter üst darlık taĢlarında bu nokta ağrılıdır.
Göbeğin üzerinde ve biraz sağın da pankreatik nokta bulunur,akut pankretit derin palpasyon dabu nokta ağrılıdır.
FM Karnın çeĢitli bölgelerinde ağrılı noktalar
Appendikse ait olan Mc Burney noktası aslında sağ fossa iliaca’da
değil,umblikal bölgededir.
Sağ fossa iliak bölge;ileum,çekum,appendiks,kadında sağ over ve
salpinks bulunur..Palpasyonda çekum üstünde nargile sesi alınması
her zaman patolojik değildir.Kolon kanserlerinde çekum geniĢlemiĢtir
ve garguyman alınır
Sol fossa iliak bölge;sigmoid kolon,sol over ve salpinks
bulunur.Sigmoiiditlerde,divertikülitlerde,spastik kolonda daha
ağrılıdır.
Hipogastrium bölgesi;mesane iltihaplarında ,kanserinde ,taĢında
,buraya basmakla ağrı uyanır
Lomber bölge;Lomber vertebralar teker teker vurmalı ve duyarlılık
bulunup bulunmadığı aranmalıdır.Pott hastalığınd a,kanser
metastazında ,infeksiyoz spondilitler de vurmakla ağrı vardır.
SPESĠFĠK ORGAN AĞRILARI
Karın içi organlarının oluĢturduğu ağrılar klinik ve lokalizasyonlarına göre farklılıklar
göstermektedir.
Özefagus
Özefagus lezyonlarında ağrı genellikle substernal rahatsızlık hissi Ģeklindedir
Boyunda ve ksifoid civarında ağrı hissedilebilir. Daha Ģiddetli olanlar sırta vurabilir
Mide-Duodenum
Mide ve duodenumda oluĢan visseral ağrılar epigastrik bölgede; duodenum ve bulbus
hastalıklarında oluĢan ağrı karnın sağ üst tarafında hissedilir. Duodenumdan daha
aĢağıdaki bölgelerde oluĢan ağrılar epigastriumun altında algılanır. Ağrılar sırta
yayılabilir. Peptik ülser ağrısı genellikle yavaĢ baĢlangıçlıdır ve ağrı hafif
derecededir, perforasyonda ise ani başlangıçlı ve şiddetli ağrı vardır. Beraberinde
kusma, mide bulantısı olabilir ve antiasitler ağrıyı hafifletirler .
Ġnce barsaklar
Jejunumdan distal ileuma kadar olan ağrılar karında orta hat bölgesinde, yani göbek
etrafında duyulur. Ağrı Ģiddetli ise veya kiĢinin ağrı eĢiği düĢük ise sırta yayılabilir.
Crohn hastalığında ağrı periumblikal bölgede ya da sağ hipokondriak bölgede
hissedilir, Ģiddeti ve baĢlangıcı değiĢkendir. Ağrıya
kramp, ĢiĢkinlik, meteorizm, ishal, bulantı, kusma ve ateĢ eĢlik edebilir
SPESĠFĠK ORGAN AĞRILARI
Kolon
Kolon ağrıları genellikle alt orta bölgede lokalize olur. Rektumun
stimülasyonu sakrumun kaba adalelerinde hissedilen ağrıya neden
olabilir. Ülseratif kolitteki ağrı Ģiddeti değiĢken veya tedrici
olarak artan karakterdedir. Kanlı ve/veya mükopürülan
ishal, ateĢ, halsizlik ve taĢikardi ağrıya eĢlik edebilir. Divertükülitteki
ağrı en çok sol hipokondriak bölgede hissedilir ve baĢlangıç ani veya
tedrici olabilir. Hastanın özgeçmiĢinde kabızlık, meteorizm; hastalığın
akut evrelerinde ishal, bazen bulantı, kusma ve ateĢ olabilir. Barsak
enfarktüsünde yaygın ve Ģiddetli kolik tarzda ağrı vardır, barsaklar
geniĢledikçe ağrı sürekli bir hal alır. Sıklıkla kusma dehidratasyon ve
hatta Ģok vardır. BaĢta hiperaktif olan barsak sesleri zamanla azalır
ya da yok olur. Barsak perforasyonu ve peritonitte Ģiddetli ve ani
baĢlayan ateĢ, kusma ve Ģokun eĢlik ettiği hareketle artan bir ağrı
hakimdir, barsaklar sessiz ve gergindir
SPESĠFĠK ORGAN AĞRILARI
Safra kesesi ve yolları
Safra kesesi ve safra yollarının hastalıkları orta epigastrium, sağ üst kadranda ağrı oluĢturabilir. Sırtta ve sağ skapula altında yansıyan ağrı Ģeklinde hissedilebilir. Biliersistemden lifler T9 ve T10’a taĢınmakla birlikte çoğunluğu T9 dermatomunda yoğunlaĢır. Ġnnervasyon bilateral olmasına rağmen, liflerin çoğu sağ splenik sinirler içinden korda ulaĢır. Akut kolesistitte sağ epigastriuma lokalize olan ağrı akut baĢlar, kolik tarzdadır ve baraberinde yağlı besinlere tahammülsüzlük, kusma, bulantı bazen ateĢ vardır ve Murphybelirtisi pozitiftir. Akut kolanjitte sağ epigastriumdaki ağrı akut baĢlar, sarılık, kaĢıntı, bulantı, kusma, titreme, ateĢ, kilo kaybı ve hepatomegali eĢlik edebilir .
Pankreas
Pankreas ağrıları epigastriumun sol tarafında veya ortasında hissedilebilir. Sinirler T9 ve T10 segmentlerinde yükselir. Pankreatitte ağrı sırtın ortasında ve sol omuz içinde de hissedilebilir. Bu durum pankreas kuyruk lezyonlarının inflamasyon yoluyla komĢu sol diyafragmatik ağrı liflerini aktive etmesiyle oluĢur. Akut pankreatitte ani baĢlayan sürekli delici ağrıya ateĢ, Ģok, halsizlik, bazen ileus ve sarılık eĢlik edebilir
Pelvik organlar
Uterus ağrıları hipogastrik pleksustan geçerek S2-S4 segmentlerine doğru yayılırlar. Uterus motilitesine bağlı ağrılar, diğer solid organların aksine daha az cevap oluĢturur. Çünkü uterusun kapsülü yoktur. Overlerin inflamasyonu, tümör ve kistleri rüptür veya torsiyona neden olmadıkça ağrı oluĢturmazlar. Over kisti torsiyonunda ağrı yaygın ya da hipogastrik, kolik veya sürekli olabilir. Mittelschmerz de ağrı hipogastrik, tek taraflı olabilir, hastanın özgeçmiĢinde adet siklusu ortasında benzer ağrılar görülmektedir, ağrı değiĢkendir ve bazen bulantı, kusma eĢlik eder. Ektopik gebelikte ağrı hipogastrik ve ilgili taraftadır, Ģiddetlidir, akut baĢlar, bulantı, kusma, hipotansiyon, taĢikardi, baygınlık, adet gecikmesi ve muayenede adnekste kitle bulunabilir
FM/HERNILER
Fıtık kesesi içinde barsak ansı,omentum veya sadece
ekstraperitoneal yağ bulunur.Muayene sırasında karın içi basınç
artırılmalıdır.
Epigastirum fıtkı;line alba daki defektten ekstraperitoneel yağ fıtkı
oluĢabilir.
Rektus diyastazı;
Ġngunial herni;en sık görülen;indirekt ingunial herni kanalın iç
halkasında geçer.Ġngunial kanal boyunca ilerleyerek skrotuma
girer/Direkt ingunial herni,lig.inguniale üstünde;duvarın zayıf noktası
Hasselbach üçgeninde oluĢur.
Femoral fıtık;Lig.inguniale altında,femoral üçgenin üst kısmında
pubis tüberkülünün dıĢ altındadır.Femoral fıtık safen ven varisi ile
karıĢabilir.Ayırmak için öksürtebilirsiniz,varis ise öksürmekle
ayrılmaz
FM/KASıK GANGLIONLARı
Kasıkta iki grup lenf düğümü bulunr;lig.ingunialeye paralel olanlar ve
femoral arter doğrultusunda
olanlar.Bacakların,genitalanın,kalçaların,karın alt duvarının ve
anüsün lenf damarları kasıktaki lenf düğümlerine boĢalırlar.Kasıkta
büyümüĢ ve ağrılı lenf düğümü bulunduğu zaman bu
bölgelerde bir enfeksiyon odağı aranmalıdır.
FM/PERKÜSYON
Bir sarılık sırasında KC matite alanının gittikçe küçülmesi kötü prognostikiĢarettir,
Mide ve barsak perforasyonunda periton boĢluğuna giren havadan ötürü KC matite alanı küçülür
Dalak matitesi küçük bir alanı kaplamaktadır.Sol orta aksiller çizgi üstünde 9. ve 11. kaburgalar arası oval bir matite bulunur.BüyümüĢ dalak traubebölgesinde matite alınmasına neden olur.
Normal karında sindirim kanlındaki havadan ötürü sonorite ile timpanizmarası ses alınır.Kolonlardaki gaz miktarı ĠB dan fazla olduğu için karın yanlarında perküsyon sesi daha timpaniktir.
Karın perküsyonuna ksifoiide baĢlanılmalı ve çeĢitli doğrultularda yukarıdan aĢağı inmelidir.
Meteorizmalar(sindirim kanalı içindeki havanın artması);perküsyonda davul gümbürtüsünü andıran timpanizma bulunur.Bu durumda KC matitesine bakılmalıdır.Kc matitesi kaybolmuşsa hava periton boşluğundadır(perforasyon) .Paralitik ileus lardakarın ne kadar ĢiĢerse ĢiĢsin KC matitesi kaybomaz.
FM/PERKÜSYON
Serbest asit varlığında matite yer değiĢtirir.Büyük over kistinde matite yer
değiĢtirmez.Over kisti durumlarında matite,açıklığı aĢağıya bakan eğri çizer
Karın ağrısı nedenleri
Karın içi
ParyatelPeriton Ġnf
Yaygın peritonit
Lokalize peritonit
Mezenteringerilmesi
Mekanik tıkanma
Ġnce veya kalın barsak tıkanmaları
Safra yolunda tıkanma
Üreter tıkanmaları
Solidorganların kapsülünü gerilmesi
KC Kapsülü
Dalak kapsülü
Böbrek kapsülü
Akut iskemi
Mezenterik tromboembolizm
Spleniktromboembolizm
Hepatik infarktüs
Safrakesesi infarktı
Orak Hücreli Anemi
Karın dıĢı
Göğüs içi
Nörolojik
MetabolikPsikoje
nik
Tablo III: Karın Kadranlarına göre Akut Karın Nedenleri
SAĞ ÜST KADRAN
Hepatit
Kolesistit
Kolanji
Pankreatit
Budd-Chiar Snd
Pnömoni, ampiyem, plörezi
Subdiyafragmatik abse
SOL ÜST KADRAN
Splenik abse
Splenik infark
Gastrit
Gastrik ülser
Pankreatit
SAĞ ALT KADRAN
o Apandisit
o Salpanjit
o Ektopik gebelik
o Ġngüinal herni
o Ġnflamatuvar barsak hst
o Mezenterik lenfadenit(yersina)
SOL ALT KADRAN
Divertikülit
Salpanjit
Ektopik gebelik
Ġngüinal herni
Ġnf. Barsak Hst.
Ġrritabl kolon
EPĠGASTRĠK BÖLGE
Peptik ülser
Gastro-özefagiyal reflü
Gastrit
Pankreatit
MI
Perikardit
Aort anevrizma rüptürü
KARINA DĠFFUZ YAYILAN
Gastroenterit
Mezenter iskemisi
Metabolik (DM, PORFĠRĠA)
Malarya
FMF
Barsak obstrüksiyonu
Peritonit
GÖBEK ÇEVRESĠ
Gastroenterit
Erken apandisit bulgusu
Ġleus
Anevrizma rüptürü
KARIN AĞRISININ KLĠNĠK DEĞERLENDĠRĠLMESĠ
Ağrının baĢlama Ģekli
Ağrının lokalizasyonu
Ağrının Ģiddeti ve karakteri
AKUT KARıN Akut karın aslında cerrahi acil durumdur ve cerrahları ilgilendirmektedir.
Akut karın=> travmaya bağlı olmayan ,ani baĢlayan, cerrahi giriĢim
gerektiren
Bu tablo için kullanılan akut tabiri MI’da olduğu gibi dakikalar değil, akut
apandisitte 6 – 48 saat,akut kolesistit de 4-5 gün,akut pankreatittte 6-7 gün
kadardır.
Akut karın ağrıları ağrı karakterine göre beĢ gruba ayrılır.
1. Ġnflamatuar ağrı: Akut karın tablosu oluĢturan hastalıkların % 80'i inflamatuar ağrı
modeliyle ortaya çıkar. Ağrı baĢlar, yavaĢ yavaĢ Ģiddetlenir ve sonra sürekli devam
eder. En önemli özelliği sürekli oluĢudur. Ağrı kendiliğinden geçmez, eğer geçerse
inflamasyonlu organın perforasyonuna bağlıdır. Örnek olarak apandisitte inflamasyon
ilerleyince apandiks zayıf noktasından perfore olur. Ağrı distansiyon azaldığı için
azalır, fakat daha sonra inflamasyonun pariyetal peritonu daha fazla etkilemesiyle
hastanın ağrısı tekrar artar ve sürekli bir hal alır.
2. Kolik ağrı: Genellikle içi boĢ organların herhangi bir nedenle tıkanması sonucu
oluĢan düz kas spazmıdır. Ağrı baĢlar, Ģiddetlenir ve sonra kendiliğinden geçer. Ana
özelliği aralıklı olmasıdır. Gastroenterit ve gıda zehirlenmelerinde de ağrı bu tiptir.
Kolik ağrı ile seyreden ve gerçek akut karın nedeni olan tek hastalık mekanik
intestinal obstrüksiyondur (9,11).
3. Ġskemik ağrı: En Ģiddetli karın ağrısı tipidir. Visseral bir ağrı olduğu halde tüm sinir
uçlarını uyardığı için ağrı geniĢ bir alanda çok Ģiddetli olarak hissedilir. Ani, Ģiddetli
baĢlar ve süreklidir. Akut mezenterik iskemide tanı hızlı konmalı, 7-8 saat içinde de
müdahale edilmelidir (9,11).
4. Perforan ağrı: Peptik ülser perforasyonuna özgü bir ağrı modelidir. Serozanın
delinmesi ile peritona sızan safralı ve asitli sıvı pariyetal peritonda kimyasal peritonite
neden olur ve ani bıçak saplanır gibi tarif edilen ağrıyı oluĢur. Ağrının baĢlangıcı
iskemik ağrıya benzer fakat perforasyon olunca ağrının Ģiddeti azalır. Devam eden
kimyasal irritasyon ağrıyı tekrar arttırır, sürekli bir hal alır. Ağrının inflamatuar
modeli tabloya hakim olur (5,9).
5. BirleĢik ağrı: Mekanik barsak obstrüksiyonuna özgü bir ağrı modelidir.
Obstrüksiyon baĢlangıcında kolik ağrı baĢlar. Tıkanıklık devam ettikçe geliĢen ödem
nedeniyle mezenterik damarlarda iskemi olur. Tabloya iskemik ağrı eklenir (9).
AKUT KARıNDA AĞRı YAYıLıM YERLERI
LAB Laboratuvar testleri öykü ve fizik muayene ıĢığında muhtemel tanıları
doğrulamak veya ayırıcı tanıları dıĢlamak için kullanılmalıdır. En sık
kullanılanlar hemogram, karaciğer fonksiyon testleri (KCFT), pankreas
enzimleri, serum elektrolitleri, serum kreatin (Cr) ve üre nitrojeni (BUN)
ve idrar analizidir. Doğurgan yaĢtaki her hastadan idrarda gebelik testi
(ßhCG) istenmelidir . Eğer hastada veya ailesinde kardiyak hastalık
öyküsü varsa, EKG ve kardiyak enzimler de istenmelidir
GÖRÜNTÜLEME YÖNTEMLERI
DKG; viseral perforasyon, obstüksiyon veya yabancı cisim yutma durumlarında DKG ilk istenecek görüntüleme metodudur. DKG ince barsak obstrüksiyonu Ģüpheli hastaların yaklaĢık % 60’ında tanısaldır.
DKG; Ġntraluminal havanın lokalizasyonu, hacmi ve dağılımı, hava-sıvı seviyelerinin varlığı ve dağılımı ile luminal çap; parsiyel veya tam ince veya kalın barsak obstrüksiyonu, ileus, pseudoobstrüksiyon gibi obstrüktifbir durumla obstrüktif olmayan durumları ayırt etmede yardımcı olur.Perfore barsakta olduğu gibi büyük hacimdeki havanın ortaya çıktığı durumlar için DKG’nin sensitivitesi % 100 kadar yüksek rapor edilmiĢtir.
BT: BT akut karın ağrısının tanısında en tercih edilen görüntüleme yöntemi haline gelmiĢtir. Örneğin, akut apandisit tanısında BT’ninsensitivite ve spesifitesi sırasıyla % 98 ve % 97’dir.
USG: USG safra kanalı hastalığı Ģüphesi olanlar için (sağ üst kadran ağrısı) ve jinekolojik nedenli karın ağrısı düĢünülenler için ilk istenecek görüntüleme yöntemi olmalıdır. Safra kesesi taĢları için sensitivite ve spesifitesi sırasıyla % 84 ve % 99’dur.
GÖRÜNTELEME YÖNTEMLERI
Koledokolitiazis için daha az sensitif olup bu durumda
manyetik rezonans (MR)
kolanjiyopankreatografi, endoskopik retrograd
kolanjiyopankreatografi (ERCP) veya endoskopik
ultrasonografi gibi daha ileri tetkikler kullanılabilir.
SONUÇ
Akut karın ağrısının pek çok nedeni olduğundan, sistematik
bir yaklaĢım ayırıcı tanıları daraltmak için gereklidir.
Klinisyeni ağrının oluĢum mekanizmasını anlaması ve karın
ağrısın sebep olan sık karĢılaĢılan hastalıkların özelliklerini
bilmesi çok önemlidir. Öykü, fizik muayene, görüntüleme
yöntemleri ve labaratuvar bulgularındaki alarm iĢaretlerini
tanımak; hangi hastaların altta yatan hastalığının ciddi
olduğunu anlama ve bu hastalara daha ciddi tetkik ve tedavi
yaklaĢımında bulunmayı temin edeceğinden gereklidir.
KAYNAKLAR;
1)TeĢhiste Temel Bilgi
2)Ġç hastalıkları semiyoloji
3) Mücahit Emet1, Murat Eroğlu2, ġahin Aslan1, Gürkan Öztürk3-Karın Ağrısı Olan Hastaya YaklaĢım
4) ACĠL CERRAHĠ POLĠKLĠNĠĞĠNE KARIN AĞRISI ĠLE BAġVURAN HASTALARIN ÇOK YÖNLÜ PROSPEKTĠF DEĞERLENDĠRĠLMESĠ-Dr. AyĢe COġKUN
5) AKUT KARINA YAKLAġIM DOÇ.DR.KORAY ÖCAL