67
Dr. Devrim Ulaş URUT HİPOTALAMUS LEZYONLARINDA MRG ÖZELLİKLERİ

Hipotalamus Lezyonlarinda Mrg öZellikleri

Embed Size (px)

Citation preview

Dr. Devrim Ulaş URUT

HİPOTALAMUS LEZYONLARINDA MRG

ÖZELLİKLERİ

Hipotalamus varyatif processeslere, gelişimsel anomalilere, SSS tümörlerine, vaskuler tumörlere, inflamatuar ve granulamatöz hastalıklara duyarlı bir bir yapıdır.

MRG anatomik özellikleri ve pataolojileri ortaya koymada önemli bir modalitedir. Lezyonun anatomik yeri ve sinyal değişiklikleri ile doku karakteristiği ile ileilgili olarak neredeyse hatasız bir bilgi elde edilir.

Ayrıca Diffüzyon AG ve MR spektroskopi de ayırıcı tanıda yardımcıdır.

MRG ile;Gelişimsel Anomaliler: Kraniofaringioma,

Hamartoma, Germinoma, Lipoma, Dermoid-Epidermoid Kistler, Ratke Kleft Kistleri,

Primer SSS tümörleri: Hipotalamik-Kizamatik Glioma, Ganglioglioma, Koristoma

Vaskuler Tümörler: Hemanjioblastoma, KavernomaSSS metastazlarıİnflamatuar ve Granülamatöz Hastalıklar: Langerhans

Hc’li Hystiositoz, lenfositik İnfindibulonörohipofizit, Sarkoidoz

GİRİŞ

Hipotalamusun anterior sınırı:Optik kiazma ve lamina terminalisten

anterior kommisura uzanan hat,Hipotalamusun posterior sınırı:

Mammillar cisimden posterior kommisura uzanan hat,(bu hat arkada mezensefalik tegementumun içine değin olduğundan kesin değildir)

Hipotalamusun lateral sınırı:Medial talamus ve hipotalamik sulkus

HİPOTALAMUS ANATOMİSİ

IS:Infundibular stalk, OC:Optik kiazma TC:Tuber cinerium MB:Mamillary body LT:Lamina terminalis AC:Anterior commusure PF:Postcommusural fornix MT:Mammillathalamik trakt PC:Posterior commusure

OC: Optik kiazma OT:Optik trakt SO: Supraoptik nukleus SC: Suprakiazmatik nukleus MP-LPO:Medial –Lateral preoptik nukleus VM:Ventromedail nukleus DM:Dorsomedial nukleus ME:Median eminense PV: Paraventrikuler nukleus F:Fornix

MB:Mammillary body MT: Mammilathalamik trakt L: Lateral nukleus P:Posterior nukleus

Hipotalamik nukleuslar buyuk bir oranda medialde yerleşmişlerdir.

Lateralde daha çok heterojen bir dağılım gösteren medial forebrain bundlelar yer alır.

Hipotalamusta iki tane ana beyaz madde tarktı bulunur; postkommissural fornix ve mammillatalamik trakt

Ana görevi; HomeostasisKan basıncıVucut sıcaklığıSıvı-elekrolit dengesi

Ayrıca, endokrin sekresyon (hipofiz bezinden), otonomik fonksiyon ve emosyonel etkileri de vardır.

HİPOTALAMUSUN FONKSİYONU

Sagittal ve koronal spin-eko T1 AS (<2-3 mm kalınlıkta kesitlerle, FOV:16-20 cm)

Aynı kesitlerle gadopentetat dimeglumin 0,2 mmol/kg verilerek alınılır,

Her 15 sn de bir (turbo spin-eko) ve 30 sn de bir (konvansiyonel spin-eko) ve 240 sn sonra kontrastlı seri görüntüler elde edilir.

Yağ baskılı kontrastlı görüntüler de hipotlamik bölgenin değerlendirilmesine yardımcı olabilir.

HİPOTALAMUSUN MRG İNCELEMESİ

Ayrıca 3 boyutlu incelemede (1-1,5 mm klanlıkta kesitlerle) mumkun olabilir.

T2 AS ve Diffüzyon Ağırlıklı görüntülemeler de hipotalamo-hipofizer aks için kullanılmaktadır.

Aksiyal, koronal ve sagittal FLAİR sekansı BOS ve sıvı intensitesindeki lezyonları (araknois kist, epidermoid kist gibi) değerlendirmede yaralıdır.

MR Angiografik inceleme; komşu dokudaki buyuk vaskuler hipotalamik lezyonları yada anevrizmaları değerlendirmede faydalıdır.

Hastalar genellikle hormonal yada nörolojik defisitlerle yada hipotalamus komsuluğundaki kitle lezyon etkileriyle veya her iki şekilde de basvurabilirler.

Hormonal bozukluklar;diensefalik sendrom, puberte prekoks yada hormonal defisitler olabilir.

Diensefalik sendrom anterior hipotalamus lezyonlarında karşımıza çıkar. Tuber cinerium lezyonları ise puberte prekoksa neden olur.Hormonal defisit sonucu ise buyume ve gelişmenin durması ve D.I. a neden olabilir.

HİPOTALAMİK LEZYONLARIN KLİNİK MANİFESTASYONLARI

Hipotalamik lezyonların baslangıç bulgusu epilepsi de olabilir.

Gelastik nöbet (katılma nöbeti) spesifik olarak hipoatalamus lezyonlarında karşımıza çıkar. Ayrıca tuber cinerium hamartomlarında da benzer tablo ile karşılaşılabilinir.

Klinik manifestasyonlar hidrosefalinin çevre dokularda neden olduğu basınç artışına sekonder gelişen vizual bozuklukları yada hiofizer defisiti içine alır.

HİPOTALAMİK LEZYONLARIN SINIFLANDIRMASI

HİPOTALAMİK LEZYONLARIN MRG ÖZELLİKLERİ

Kraniofaringioma,Germinoma,Hamartoma,Lipoma,Dermoid-Epidermoid Kistler,Ratke Kleft kisti,Kolloid kist,

GELİŞİMSEL ANOMALİLER

Kraniofaringeal kanal artığından gelişir.3. ventrikül tabanınındaki infindibular stalktan

hipofize kadar olan alanda uzanabilir.10-14 yaşları arasında prevalansı daha sıktır.

İkincil olarak 4. ve 6. dekkada pik yapar.Erkek>Kadın Semptomlar;

Vizual defektlerBaş ağrısıHormonal bozukluklar (Diabetes İnsipitus)

KRANİOFARİNGİOMA

2 histolojik tipi vardır;Adamantinomatöz (pediatrik)Papillar (yetişkin)

Pediatrik gruptakiler MRG de tipik olarak; multikistik suprasellar kitle şeklindedir.

T2 AS de hem kistik hem de solid kompenentler hiperintenstir.Post-kontrast incelemede solid kompenent heterojen kontrastlanırken, kist duvarlarında da hafif tutulum olabilir.

Kalsifiye alanlar gradyent eko sekanslarla tanınabilir.

KRANİOFARİNGİOMA

Bazen solid kompenet ağırlıklı izlenirler, bu durum genelde erişkin tip papillar kraniofaringiomada görülür.

Kalsifikasyon alanları da izlenmez. Solid kompenent post-kontrast heterojen

olarak izlenir.T1 AS’ ta;

Hiperintens kistler,büyük lobule lezyon=Adamantimatöz

Hipointens kistler, küçük ve halkasal solid kompenent ağırlıklı=Papillar

KRANİOFARİNGİOMA

KRANİOFARİNGİOMAÜst; T1 AS;

suprasellar multi kistik(hiperintens) lobule tümör (koronal –sagittal T1 AS)=Adamantimatöz tip

Alt: Heterojen kontrastlanan suprasellar solid kitle,(hipointens kistler*)

Genelde çocukluk ve genç erişkin çağlardaGerm Hc kaynaklıdır, sıklıkla pineal bölgeden

ve hipotalamik alandan da kaynaklanabilir.İntrakranial germ Hc. ‘li tümörlerin % 10 nuE=KD.I., kilo kaybı, puberte prekoks gibi

semptomlar MRG de tipik bulgular;

Homejen, iyi sınırlı,halkasal gri madde intensitesinde solid kitle

T1 Hipo- , T2 İzo-hiperintens

GERMİNOMA

Post-kontrast homojen tutulum Suprasellar germinomalar; homojen olması, kistik

ve kalsifik kompenentler izlenmemesi ile karakterizedir.

D.I. lu çocuk olgularda; sagital T1 AS larda hiperintens görünen hipofizin posterior lobunun, kitle etkisi nedeniyle gelişen infidibular bası sonucu izlenememesi tipiktir.

Hipotalamik germinomlar bazen küçük olması nedeniyle radyolojik olarak tanınamayabilirler.

D.I. olgularda ilk 3 yaşta her 3-6 ay da bir MRG ile kontrol edilmelilerdir.

GERMİNOMA

GERMİNOMA3 yaşında santral D.I.

lu olgu,Sagittal T1 AS;

iyi sınırlı, lobule konturlu homojen kontrastlanan, infindibular stalk ın proksimal kısmını içeren (uzun ok), hipotalamusun tabanına oturmuş (okbaşı) kitle lezyon.

Ayrıca görüntüye pineal gland germinomu da eşlik etmektedir (kurvilineer ok).

Hipotalamusun tuber cineriumundan kyanaklanan tümör benzeri gelişimsel malformasyonlardır.

1.-2. dekadda sık.E>KPatolojisi normal hipotalamik sinir hc leri ve glial hc lere

benzer.T1 AS’ ta tuber cineriumda pedinküllü yada sesile izo yada

hafif hipointens lezyonlardır,T2 AS’ ta da izo-hiperintens izlenir,Kontrast tutulumu yada kalsifikasyon izlenmez.Uzun dönem şekil boyut ve sinyal intensitesinde farklılık

olmaması hamartom lehinedir.Parahipotalamik ve İntrahipotalamik alt gruplar,

HAMARTOMA

HAMARTOMAPARAHİPOTALAMİKHipotalamus

tabanına dar alanda tutunan pedinküllü lezyonlar.

Gelastik nöbetli, puberte prekoks lu olgularda,

İNTRAHİPOTALAMİKHipotalamusa geniş

bir tutunma alanına sahip sesile lezyonlar

HAMARTOMAPuberte prekoks lu

çocuk olgu;Sag. ve Kor. T1 AS lar da;

Hipotalamus tabanına tutunan iyi sınırlı izointens pedinküllü kitle(Anteriorda infindibular stalk, posteriorda mammillar body uzanımlı karakteristik

lokalizasyonu)Parahipotalamik Hamartom

İntrakranial lipomlar çok nadir görülür,İnfindibulum gibi orta hat yapılarında ortaya çıkarİntrakranial osteolipom daha da nadir (30 vaka )Puberte prekoks gibi endokrinolojik ve nörolojik

semptomları olan bir olguda tuber cinerium da yerleşimli İ.osteolipoma ya rastlanmıştır. Çoğu olguda otopsi sırasında tesdüfen tespit edilmektedir.

MRG de İ. osteolipomlar infindibular stalk ın arkasında yerleşmiş bir yada daha fazla sayıda karakteristik sinyal intensitesinde ( T1 ve T2 AS larda hiperintens, yağ baskılı sekans) yağlı dokular şeklinde izlenir.

LİPOMA

LİPOMAGörme bozukluğu ve baş

ağrısı olan 43 yaşında E hasta;

Sagittla T1 AS ta tuber cineriumda iyi sınırlı hiperintens lezyon

Yağ baskılı aksiyel T2 AS ta lezyonun baskılandığı görülmektedir.Ayrıca lezyonun içerisinde lineer bir şekilde osseöz doku da izlenmektedir.

Parahipotalamik osteolipom

Nöral tüpün kapanması sırasında epitelyal inkluzyonlardan kaynaklanan, gelişimsel anomalinin neden olduğu benign lezyonlar.

Epidermal kompenenetlerden oluşan kist kapsulune , dermoid kistlerde ise dermal yapıların (yağ, sebasea bezleri, saç) izlendiği kapsule sahiptirler.

Suprasellar yerleşimli olanlar görme bozukluklarına ve endokrinolojik bozukluklara neden olabilir.

DERMOİD-EPİDERMOİD KİST

T1 ve T2 AS larda;dermoid ve epidermoid kistler, araknoid kistlerle karşılaştırıldığında daha hiperintens ve heterojen özelliktedir.

Kalsifikasyon ve kontrast tutulumu nadir olmakla beraber epidermoid kistler periferal kontrastlanma gösterebilirler

DERMOİD-EPİDERMOİD KİST

İntrakranial dermoid kistler supra sellar ve orta hat yerleşimli olanlardan daha sıktır,genelde infratentoryal alanda yer alır.

T1 ve T2 AS larda yağ ve lipoma benzer sinyal intensitesine sahiptir. Yalnız yağ baskılı sekanslarda lipomlar daha fazla oranda baskılanırlar.

Düşük miktar yağa sahip lezyonlar BOS intensitesine yakındır. FLAİR sekans ta dermoid kistler BOS a göre daha hiperintens izlenir.Araknoid kist ayırıcı tanısında önemli bir kriterdir.

DERMOİD KİST

Yerleşim yerleri dermoid kistlere göre daha çok varyasyon ve orta hattan çok sapma gösterir.

Parasellar bölge yerleşimli olanları sıklıkla serebellopontin sisterna basısı yapar.

FLAİR ve Diffüzyon AG lerde BOS a göre daha yüksek sinyal intensitesine sahiptir.

Bu özellikleri ile araknoid kistlerden ve genişlemiş BOS boşluklarından ayırt edilirler.

EPİDERMOİD KİST

DERMOİD-EPİDERMOİD KİSTBaş ağrısı olan 30

yaşında E olgu;Sagittal T1 AS ta

hipotalamus tabanında infindibular stalk posteriorunda iyi sınırlı hiper intens lezyon

Yağ baskılı koronal T1 AS incelemede; lezyonun baskılandığı görülmekte.

Hipotalamik Dermoid Kist

Ratke poşu kalıntısından kaynaklanan benign sellar kistlerdir. Epitelle sınırlıdır ve mukoid elemanlar içerir.Genelde asemptomatiktir, semptomlar genelde hiofiz bezi ve hipotalamus basısına sekonder gelişir.

50-60 yaş arasında sıkMRG’ de infindibular stalk ın anterioruna uzanan

intra-supra sellar, keskin sınırlı halkasal kitleler şeklinde izlenir.

T1 AS ta düşük sinyal, T2 AS ta yüksek sinyal özelliğinde olması nedeniyle BOS a benzer yada T1 AS de yüksek T2 AS de değişik sinyal özelliğinde olması yüksek mukupolisakkarid içeriğindendir.

RATKE KLEFT KİSTİ

RATKE KLEFT KİSTİ50 yaşında diploili K

olgu;İntra-suprasellar

yerleşimli T1 AS hipo-, T2 AS hiperintens lezyon

(mukopoliskkarid nedeniyle yüksek konsantrasyona sahip lezyon)

Nöroepiteliyal yada endoderm orjinli yavaş büyüyen lezyonlardır.

Genelde 3. ventrikülün anterosuperiorunda lokalze olup foramen monroyu oblitere eder.

5.-6. dekadda sık.Tek sıralı epitel hücreleri ile sınırlıdır, kan

elemanları, makrofaj, kolestrol kristalleri ve metallik iyonları içeren viskoz bir iç yapısı vardır.

MRG de T1 ve T2 AS larda değişken sinyal intensitesine sahiptir.Genlde T1 AS ta hiperintens, T2 AS ta izo-hipointens görülürler.

Kontrast tutulumu yada kalsifikasyon izlenmez.

KOLLOİD KİST

KOLLOİD KİSTSagittal T1 AS ta

homojen, iyi sınırlı hiperintens suprasellar kistik kitle (kurvilinee ok)

Yukarıda optik kiazma (lineer ok) , aşağıda ise hipofiz (ok başı) basısına neden olmaktadır.

Hipotalamik-Kiazmatik GliomaGangliogliomaKoristoma

PRİMER S.S.S. TÜMÖRLERİ

Gliomlar çocuk çağındaki supratentoryal tümörlerin % 10-15 ini oluşturur.

E=KHastalar 2-4 yaşlarında görme fonksiyonlarında

azalma ile saptanır. Ayrıca % 20 hasta büyümenin gerilemesi gibi endokrinolojik problemler görülür.

Von-Recklinghausen hastalığı (NF Tip I) aile hikayesi var ise % 20-50 oranında hipotalamik glioma saptanma oranı vardır.

NF Tip I li olgularda hipotalamik yada optik gliomların gidişatı çok yavaştır.

HİPOTALAMİK-KİAZMATİK GLİOMA

MRG tümörün intraorbital ve intrakanaliküler kompenentlerinin;

HipotalamusOptik kiazmaİnfindibulum

ile olan ilişkisini ortaya koymada başarılıdır.T1 AS larda hipointens, T2 AS larda ve FLAİR

sekansta hiperintens izlenir.Büyük boyutlu tümörler genelde heterojen, solid

ve kistik kompenente sahip, İVKM enjeksiyonu sonrası geç kontrastlanma gösteren kitle şeklinde izlenir.

HİPOTALAMİK-KİAZMATİK GLİOMA

HİPOTALAMİK-KİAZMATİK GLİOMA4 yaşında NF Tip I’li

olguSagittal T1 AS

(düşük hipointnes)ve Aksiyal T2 AS larda(hiperintens) sağ optik (ok başı) sinire uzanım gösteren optik kiazmayı içine alan hipotalamik heterojen kitle (lineer ok).

Relatif olarak benign, yavaş büyüyen, sinir ve glial hc. karışımda tümörlerdir.

Serebral tümörlerin % 0,4-1,3 Sıklıkla temporal lobda, nadiren hipotalamus

ve optik kiazmada( 11 vaka),20 yaş, E >KTüm vakalarda görme problemi, sadece 1

vakada hipofiz basısına sekonder hiperprolaktinemi,

GANGLİOGLİOMA

MRG bulguları;T1 AS: İzo-hipointensT2 AS: Hiperintens

Lezyonlar da % 60 oranında kistik kompenent,

Kistik kompenent içeriğindeki jelatinöz yapılar nedeniyle T2 AS’ta BOS a göre daha yüksek sinyal özelliğindedir.

Post-kontrast noduler halkasal yada solid kompenentin kontrastlanması şeklindedir.

GANGLİOGLİOMA

GANGLİOGLİOMA20 yaşında E olgu;

baş ağrısı ve görme bulanıklığı,

Kontastlı sagittal ve koronal T1 AS ve koronal T2 AS ta, solid-kistik hipotalamik kitle, solid kompenentte kontrast fiksasyonu, kistik kompenentte BOS a göre yüksek sinyal

Nörohipofiz ( hipofiz posterior lobu ve infindibular stalk) boyunca uzanım gösteren düşük gradeli glial tümörlerdir.

Pituisit( principal posterior hipofiz hc.si, astrositlerden köken alır) lerden kaynaklanır.

İnfindibuloma yada Granuler Hc. li tümör,4. ve 5. dekadda, K/E=2/1 , toplam 70 vakaSemptomatolojide;

Görme bozukluğuEndokrinolojik Bozukluklar

( panhipopituarizm yada D.I.)

KORİSTOMA

Yavaş büyüyen, rekurrens yada invazyon göstermeyen tümörler,

MRG de, iyi sınırlı, suprasellar sisternada, sellada yada her iki yerleşim yerinde,

Sinyal intensitesi kistik kompenentine bağlı değişken,

T1 AS ve T2 AS larda serebellar dokuya göye relatif izointens,

Kontrastlı incelemede heterojen karakterde boyanır,

KORİSTOMA

KORİSTOMA55 yaşında K olgu;Görmede azalma,Kontrastsız kornoal

T1 AS ta izo-hipointens suprasellar kitle,

Kontrastlı sagittal T1 AS ta nonhomjen kontrast tutulumu gösteriyor

HemangioblastomaKavernoma

VASKULER TÜMÖRLER

S.S.S. tümörlerinin % 2 sini oluşturan benigne vaskuler tümör

35-45 yaşları arasında sık,İzole olabileceği gibi Von Hippel-Lindau

hastalığıyla(kötü prognoz),herediter eğilimi olan olgu- larda ve viseral tümör varyasyonu ile ilişkili olabilir.

Sıklıkla serebellumda, daha sonra spinal kord ve beyin sapında,

Hipotalamik-hipofizer aksta çok nadir,varlığında VHL hastalığı düşünülmeli,

Kontrastlı MRG’de serebral hemangiobalstomlar, solid mural nodulu izlenen kistik kitle şeklinde izlenir.

HEMANGİOBLASTOMA

HEMANGİOBLASTOMA54 yaşında baş ağrısı

olan K olgu;Sagittal T1 AS ta

heterojen, hipointens kitle

Koronal kontrastlı T1 AS ta, çevresel kontrastlanan içerisinde heterojen boynan mural nodulu izlenen kistik kitle.

Kavernöz angiomlar (kavernom), vaskular malformasyon sonucu ortaya çıkan benigne tümör,

Sıklıkla yüzeyel ve hemsiferik yerleşimli, subaraknoid mesafeyle ve ventriküllerle ilişkisiz,

Hipotalamus yerleşimi çok nadir, ama çocuklarda yetişkinlere göre daha sık bu alanda,

Karakteristik MRG bulguları;-değişik derecede heterojen santral

hemoraji alanları,-hipointens periferal rim (hemosiderin halkası)-komşu parankimde ödem izlenmemesi,

KAVERNOMA

KAVERNOMA9 yaşında E olgu; görmede

azalma,Sagittal T1 AS’ta santrali

hiperintens hipotalamilk lezyon,

Aksiyal T2 AS’ta lezyon yerinde signal void (vaskuler yapı)

Kontrastlı koronal T1 AS’ ta sanral ven ile lezyondaki kontrastlanma ve tipik aberan transparankimal ilişki,

Kan-Beyin bariyerinin olmadığı,tuber cineriuminfindibular stalknörohipofiz gibi yapılar hematojen yolla

metastaz alabilir.Hipotalamo-hipofizer aksta sistemik kanserli

hastalarda yapılan otopsi sonucu % 1-25 oranında gösterilmiştir.

Bayanlarda en sık meme sonra akciğer, mide ve uterustan alırken,

Erkeklerde en sık akciğer sonra prostat, mesane,mide, pankreastan alır.

S.S.S. METASTAZLARI

MRG lerde infindibular metastazlar stalkta kalınlaşmaya neden olur. T1 AS ta genelde izointens ve post-konrast tutulum izlenebilir.

Hipotalamo-hipofizer aksta izlenen alışılmadık adenomlar , metastazlar kemik yapıda destrüksiyona ve sellar genişlemeye neden olabilir.

Meme kanserli 46 yaşında K olgu;

Sagittal T1 AS ta suprasellar bölgeyi invaze eden, sellada destürüksiyona neden olan büyük klivial kitle,

Post-kontrast görüntülerde büyük heterojen metastatik kitle ve eşlik eden küçük hipotalamik lezyon,

Ensefalit beyin parankiminin infeksiyoz yada non-enfeksiyoz inlamasyonudur.

Sıklıkla viral etkenler,Viral hipotalamik ensefalitte; ateş, D.İ.,

uygunsuz ADH salınımı sendromu,MRG; T2 AS ta ve FLAİR sekansa ödemli

beyin dokusu net olarak seçilir,Non enfeksiyöz nedenler

LCH(Langerhans Hc. li Hystiositoz)Lenfositik infindibulohipofizitSarkoidoz

İNFLAMATUAR VE GRANÜLAMATÖZ HASTALIKLAR

Langerhans hc. leri kemik iliğinde yapılan dentritik hc. lerden köken alır,

İmmün sistemin değişken bir cevabı, yaygın sistemik hastalık meydana gelir,

15 yaş altı çocuklarda 100.000 de 0,2-2 oranında, yetişkinlerde % 30 oranında,

Hipotalamik infiltrasyon da % 5-50 D.İ.,MRG’ de karşılaşılan en sık bulgu infindibular

stalkta kalınlaşma ( 3 mm).

LANGERHANS HC.’Lİ HYSTİOSİTOZ

İVKM enfüzyonu sonucu kontrast tutulumu,T1 AS görüntülerde posterior hipofiz

lobununun hiperintens görünümde (bright spot) kaybolma,

Parsiyel yada komplet empty sella görünümü,İnfundibulumda iplik benzeri daralma

(maks.< 1mm)LCH lı oguların % 4 ünde S.S.S. tutulumu da

bildirilmiştir.

LANGERHANS HC.’Lİ HYSTİOSİTOZ

•35 y E olgu, D.İ., T2 AS ta talamik ve hipotalamik alanda ödemHipotalamik Ensefalit

ENSEFALİT LCH

•D.İ. lu 8 y E olgu,Kontrastlı sagittal T1 AS ta, infidibular stalkta kalınlaşma (ok) ve posterior hipofiz deki hiperintesite kaybı

Hipofizin, infundibulum ve nörohipofizin lenfositler ve plazma hc. leri tarafında infilitre edilmesi sonu gelişen inflamatuar bir durum,

Sıklıkla erişkinlerde ve peripartum hipopituarizmli kadınlarda,

MRG de hipotalamus ve infundibulumda ve bazen hipofiz bezi boyutlarında artış ile uniform kontrast tutulumu,

Tanı spesifik olmamakla beraber histopatolojik olarak lenfosit infiltrasyonu gösterilmelidir.

LENFOSİTİK İNFUNDİBULOHİPOFİZİT

Sıklıkla genç erişkin, E=K, multi sistem granülamatöz bir hastalık,

En sık tutulan organlar; akciğer, deri ve lenf nodları,Hastalık esnasında % 10 oaranında S.S.S. tutulumu

(nörosarkoidoz).Nörosarkoidoz primer olarak leptomeninkslerden köken

alır, intaparankimal kitlelerden Virchow-Robin boşluklarına yayılır.

NS beyinin bazalini, hipotalamusun bir kısmını ve hipofiz bezini etkilemekle beraber, SSS de herhangi bir yeri tutma eğilimi de vardır.

Hipotalamo-hipofizer aks bozukluğu (Diabetes İnsipitus, anterior hipofiz yetmezliği) NS da sık görülen bir durumdur.

SARKOİDOZ

MRG de, plakların neden olduğu duramaterin granülamtöz infiltrasyonu, indfundibular stalkta ve optik kiazma da noduler kalınlık artışı izlenir.

T1 AS ta lezyon gri maddeye oranla relatif izointens ,T2 AS ta hiperintens Leptomeningeal granülomlar kontastsız imjalarda

vizualize olmazlar,Meningeal kontrastlanma sıklıkla bazal meninkslerde ve

sulkuslarda,Tipik olarak infundibulumda kalınlaşma ve kontrast

tutulumu,Granülomlar , 3. ventrikül tabanında ve optik kiazma

bölgesinde birleşerek kitle benzeri görünüm oluştururlar.

SARKOİDOZ

SARKOİDOZ32 yaşında D.İ. lu K olgu;Koronal T1 AS ta optik

kiazmada düzensiz kalınlık artışı ( leptomeningeal granülomlar izlenmemekte)

Kontrastlı koronal T1 AS imajlarda yaygın lepto -menengeal ve infundibular stalk kontrastlanması izlenmektedir.

Nörosarkoidoz

Büyük hipofiz adenomları suprasellar sisternaya ve hipotalamusa uzanabilir,

Ektopik suprasellar hipofiz adenomları ise oldukça nadir,

MRG büyük hipofiz adenomları nekrotik, kistik ve hemorajik olmaları nedeniyle değişken sinyal inten- sitesine sahip,

Sıvı- sıvı seviyelenmesi gösterebilir ( Kraniofarin- giomalardan ve Ratke Kleft kistlerinden daha sık )

EPP; posterior hipofizin sella dışında bir yerde bulunması. Sıklıkla infundibular stalkın yokluğu yada atenuasyonu ile ilişkilidir.

ÇEVRE YAPILARDAN KAYNAKLANAN LEZYONLAR

•T1 AS ta büyük kontrastlanan sellar-suprasellar solid kitle ve sıvı-sıvı seviyesiHemorajik hipofizer adenom

•Gelişme geriliği olan 8 yaşında çocuk olgu;Sagittal T1 AS nörohipofizin anormal yerleşimi. Anterior hipofiz boyutu azalmış ve stalk izlenmemekte.EPP

KAYNAKLesions of the Hypothalamus:MR

Imaging Diagnostic Features1 Sahar N. Saleem, MD, PhD ● Ahmed-Hesham M. Said,

MD, PhD

Donald H. Lee, MD

TEŞEKKÜRLER