Upload
anis-aribogan
View
220
Download
4
Embed Size (px)
DESCRIPTION
Yoğun bakim hastalarinda endokri̇n deği̇şi̇kli̇kler
Citation preview
Yoğun Bakım Hastalarında Endokrin Değişiklikler
Prof.Dr.Anış ArıboğanBaşkent Üniversitesi
Tıp FakültesiAnesteziyoloji ve Reanimasyon Anabilim Dalı
Yoğun Bakım Hastaları
%30 Hasta Uzamış faz
%20 hasta yüksek mortalite
Multipl Organ Yetmezliği Hipermetabolik statü
Enfeksiyon komplikasyonları
Koagülasyon anomalileri
Sistemik inflamatuar yanıtta artış
EN ÖNEMLİ NEDEN NöroEndokrin Yanıt Değişikliği
Hipotalamik-Ön Hipofizer-Periferik Hormon Eksen disregülasyonu Endokrin Değişimler???????
Endokrin Değişiklik=Hormonal Değişiklik
Otonom Sinir Sistemi Kontrolünde Hormonlar
Hipotalamik-Hipofizer Eksen Kontrolünde Hormonlar
Hedef organ etkileri
Metabolik-Metabolizma Hızı
-Hiperglisemi ve insülin direnci
-Proteolizis
-Dislipidemi
İmmun İnflamatuar YanıtSitokin-Hormon Etkileşimi
İmmun Fonksiyonlar-Hormon Etkileşimi
Apoptozis
Oksijen Radikalleri ve hücre hasarlanması
Akut Uzamış (>7 gün)
Ağrı
Emosyonel Değişiklikler
Sepsis ŞokAsid-Baz Denge bozukluğu
Cerrahi TravmaYanık
Hipotalamik-Hipofizer Eksen
•Somatotrofik Eksen
•Tiroid Ekseni
• Gonadal Eksen
• Adrenal Eksen
Metabolizma değişiklikleri
Akut Olgularda
•Hipermetabolizma (RES>%60)
•Glikolizis
•Glikoneogenez
•Hiperglisemi
•İnsülin Direnci
•Proteoliz
•Negatif Nitrojen dengesi (%14 kayıp/21 günde)
•Lipolizis (Kanda serbest yağ asidi düzeyi artar)
Uzamış Olgularda (>7 gün)
•Proteolizis şiddetle devam eder
•Organ yapısı ve fonksiyonu bozulur
(Öz. İskelet kasında)
•Mobilizasyon güçleşir
•Mekanik ventilasyon sonlandırılamaz
•Doku ve yara iyileşme süresi uzar
•İntestinal mukoza bütünlüğü bozulur
•İmmun denge bozulur
•Glutamin düzeyi şiddetle azalır
Kas kitlesi ve sentezi azalır
Morbidite ve mortalite artar
Somatotrofik Eksen •Büyüme hormonu-salan hormon (GHRH)-somatokrin
•Büyüme hormonu-inhibe eden hormon; Somatostatin (GHIH)
•Büyüme hormonu salgılattırıcılar;•GH sekretagog;
•Büyüme hormonu salan peptidler ve peptid olmayan analoglar (GHRPs)
•Ghrelin
•Büyüme hormonu (GH)
•Büyüme hormonu reseptörleri (GHR)
•İnsülin benzeri büyüme faktörü-I (Insulin like Growth Factor-I (IGH-I)
•İnsülin benzeri büyüme faktörü bağlanan protein Insulin like Growth Factor Binding Protein (IGFBP)(IGFBP-3 ve IGFBP-5) (IGFBP-1,2,4,6)
•Acid Labil Subunit (ALS)
Hiperglisemi(Doğrudan ve glikoneogenez ile)
Anti-insülin Etki
Anabolizan Etki
Lipolitik
Anti-natriüretik etki
Yoğun bakım Hastaları
Akut Evre
GH serum düzeyi hızla artar.Pulsasyon frekansı artarSalınım konsantrasyonu artar.
Plazma;IGF-I düzeyi azalırIGFBP-3 düzeyi azalırALS seviyesi azalır.IGF-1,2,4,6 düzeyi artar.
GH;
Pulsasyon frekansı artar
Amplitüd düşer.
İnterpulse seviyesi düşerPeriferik dokularda GH reseptör ekpresyonu veya postreseptör sinyal defekti oluşur.
Lipolitik ve Anti-insülin efekt güçlenir.Protein proteolizisi artar.Plazma serbest yağ asidi,glikoz, amino asid (glutamin) düzeyi yükselir.
Düşük, normal veya orta derecede artmış GH konsantrasyonu oluşur.
Uzamış Evre (>7 gün)
“GH; IGF-I; IGFBP Ekseni”
IGF-I üzerinden somatotropik etkisi dilue olur.Daha az hayati olan anabolizma etkisi geciktirilir.
GH, serum düzeyi hızla artar.Pulsasyon frekansı artarSalınım konsantrasyonu artar.
GH, Pulsasyon frekansı artar
Amplitüd düşer.
İnterpulse seviyesi düşer
Akut evre Uzamış evre
GH; IGF-I; IGFBP Ekseni
Clinical Endocrinol (Oxf)1991-35:47-54
Timmins A ve ark; Critical Care Medicine. 1996;24(9):1460-1466,.
Plazma;IGF-I düzeyi azalırIGFBP-3 düzeyi azalırALS seviyesi azalır.IGF-1,2,4,6 düzeyi artar.
Plazma;IGF-I düzeyi azalırIGFBP-3 düzeyi azalırALS seviyesi azalır.IGF-1,2,4,6 düzeyi artar.
Wojnar M ve ark: Am J Physiol 1995:268:970-77
Plazma;IGF-I düzeyi azalırIGFBP-3 düzeyi azalırALS seviyesi azalır.IGF-1,2,4,6 düzeyi artar
Baxter RC ve ark:Growth hormone and IGF Research 1998;458-463
Periferik dokularda GH reseptör ekpresyonu veya postreseptör sinyal defekti oluşur.
Hermanson M ve ark: J Clin Endocrinol Metab 1997 82(2) 421-8
Endotoksemi GHR, IGF-I ve gen ekspresyonunu azaltır.Postsinyal ileti defekti yapar
Defalque D ve ark: Am J Physiol Endocrinol Metab 1999: 276; 565-572.
Endotoksemi GHR, IGF-I ve gen ekspresyonunu azaltır.
Postsinyal ileti defekti yapar
Wang P ve ark:Acta Pharmacol Sin 2002;23(1)16-22
Sitokin mediyatörler GHR ve IGF-I gen ekspresyonunu azaltır
Ping Wang ve ark: World J Gastroenterol 2002: 8; 531-536
Sitokin mediyatörlerin inhisyonu
GHR ve IGF-I gen ekspresyonu etkisini değiştirmez
Colson A ve ark: Journal of Endocrinology 2003: 179; 101-109
Mesotten D ve ark:Crit Care Clin2006 (22):17-28
IGF-1,IGFBP-3 ve ALS üçlü kompleks oluşturur
Uzamış olgularda ikili kompleksler artar
GH pulsatil özelliğini yitirmesi ile ilgili olduğu düşünülmektedir….
Endokrin strateji: Hiposomatotropizm
-Rekombinant Büyüme Hormonu:rh-GH
(Anabolik etkive nitrojen dengesi açısından önerilse de organ yetmezliği ve septik sok ile mortalite artar…
Takala J ve ark:N Engl J Med 1999:341:785-92
Büyüme Hormonu cevapsızlığı??????
GH cevapsızlığı
İnsülin direnci
IGFBP-1 artışı -Hiperglisemi
İmmun sistem modülasyonu
Glutamin mobilizasyonunun önlenmesi
Asid-baz dengesi bozukluğu-lipolizis/keton cisimleri
Kolestazis
Uzamış yoğun bakım hastalarında mortalite sebepleridir
GH sekretagoglar;
GHRPeptid uygulaması GHRHormon uygulamasına göre serum büyüme hormonu düzeyini arttırır ve pulsatif özellik kazandırır
Problem acaba Ghrelin yetersizliği midir??
GHRH+GHRP Kombinasyonu
GH artış
IGF-1 artış
IGF_BP3 artış
ALS artış
Plazma;
Leptin düzeyinde yükselme
Osteokalsin düzeyinde artış
İnsülin düzeyinde azalma ile karakterizedir
Van den Bergen ve ark: Clin Endocrinol (Oxf)2002:56:655-69
Yoğun İnsülin Tedavisi
Hasta iyileşmesi üzerine anlamlı etkilerine rağmen somatotrofik ekseni suprese etmektedir
GH direnci ile birlikte IGF-I ekseninde supresyon olmaktadır
Mesotto D ve ark:J Clin Endocrinol Metab 2004 89(7)3105-13
IGF-I uygulaması
Teorik olarak anabolizmayı arttırır.
Lipoliz ve sodyum retansiyonu önlenir.
Kan şekerini düşürme özelliğine de sahiptir.
Glutamin zenginleştirilmiş parenteral ürünler, GH ile IGF-I kombinasyonu
Protein sentezi Proteolizisi önleme
Debroy MA ve ark:J Trauma 1999:47(5):904-10
Tiroid hormonları
Bazal metabolizma hızını düzenler
Enerji metabolizmasını düzenler.
Lokomotor ve otonomik regülasyonu düzenler
Katakolaminlere duyarlılığı arttırır.
GH ve IGF-I ile sinerjik etki gösterir.
Karbonhidrat metabolizması:
Glikozun hücre girişinde artış
Glikolizde artış
Glikoneogeneziste artış
Glikoz emiliminde artış
İnsülin salgısında artış
Protein sentezinde artış
Proteoliziste artış
Lipolizisi arttırır.
Plazma kolesterol, fosfolipid ve trigliserid düzeyi artar.
Tiroidal Eksen
Tiroid hormonu salan hormon(TRH)
Tiroid uyarıcı Hormon(TSH)
L 3,5,3’-Triiyodotironin (T3)
(Dolaşımda %7 oranında)
İodotironin deionidaz D1,D2,D3
Tiroksin
(L3,5,3,5 tetra iyodotironin(T4)
(Dolaşımda%93 oranında)
rT3 (reverse T3)
Tiroksin bağlayıcı protein
Trantirentin-Albumin
D1:Karaciğer, böbrek tiroid dokusunda bulunur.T4 T3
D2:Beyin, ön hipofiz, tiroid, iskelet kası, kalp kasında bulunur.T4 T3
D3:Beyin, cilt dokusu,plasenta, gebe uterusu, fetal dokularda bulunur.T4 rT3
Deiodinazlar;
Plazma T3 azalır
rT3 Yükselir
Plazma T4 azalır.Kötü prognoz gösterir.!!!
Başlangıçta TSH seviyesi yüksektir.Daha sonra normal değerlerinde kalır.Normal fizyolojik noktürnal salınımı bozulur.
T3 düzeyi ileri derecede düşer
T4 düzeyi düşüktür
TSH düzeyi düşüktür ve nokturnal özelliği yok olmuştur
TRH düzeyi akut safhaya göre daha düşüktür
Düşük T3-T4 SendromuÖtiroid Hasta Sendromu
Tiroidal olmayan Hastalık Sendromu
Uzamış evre
Yoğun Bakım Hipotiroidizmi
Akut/subakut evre:
Ötiroid Hasta Sendromu Neden gelişir…
•Akut stres yanıt sırasında tirotrofik aktivitenin sitokinler (IL-1, IL-6 ve TNF-alfa, interferon-gama) tarafından inhibe edilmesi
•Hipotalamik-hipofizer tiroid eksende geri beslenmenin bozulması:Hipotalamik TRH Ekspresyonunda azalmaSantral Deiodinaz aktivitesinde değişiklikNükleer T3 reseptör tutulmasında artışTransmembran transportunda değişiklik
•Glikokortikoidlerin TRH üzerine etkisi
•Hepatik 5’-deiodinasyonun inhibisyonu ile tiroid-dışı organlarda T4-T3 dönüşümünde azalma
Michalaki M ve ark: j Clin Endocrinol Metab 2001:86; 4198-205
Sitokinler (IL-6) ile serum T3 düzeyi arasında doğrudan ilişki ??
Sepsis modelinde serum IL- 6 ile T3 seviyesi arasındaki ilişki?
Boelen A ve ark: Endocrinology 1996:137:5250-54.
Boelen A ve ark: j Clin Endocrinol 1995:80(3):971-6
Solubl TNF-alfa ve IL-2 reseptörleri, IL-6, IL-1 reseptör antagonistleri ile T3 arasında negatif ilişki vardır.
Ötiroid hasta sendromu akut faz reaksiyonlarının bir parçasıdır??
1:1:
Baur A ve ark: J Endocrinol. 2000;167(3):505-15
Proinflamatuar sitokinlerin (IL-1beta,IL-6, TNF-alfa’nın D1 ve D2 üzerine etkisi)
Hipotalamik-hipofizer tiroid eksende geri beslenmenin bozulması:
Hipotalamik TRH Ekspresyonunda azalma
Fliers E ve ark: J Clin Endocrinol Metab 1997: 82(12):4032-6
Hipotalamik-hipofizer tiroid eksende geri beslenmenin bozulması:Santral Tip II deiyodinaz (D2) aktivitesinde değişiklik-Artış
Fekete C ve ark: Endocrinology 2004:145(4):1649-55
Hipotalamik-hipofizer tiroid eksende geri beslenmenin bozulması:Glikokortikoidler TRH sekresyonunu azaltırlar
Alkemade A ve ark: J Clin Endocrinol Metab:200590(7)4322-34
Michalaki M ve ark: j Clin Endocrinol Metab 2001:86; 4198-205
Hipotalamik-Hipofizer tiroid eksende geri beslenmenin bozulması:Nöropeptid Y ekspresyonu azalır
Fliers E ve ark: Peptides 2001:22(3):459-65
Legradi G ve ark: Endocrinology 1998:139(7) 1362-70
Hipotalamik-hipofizer tiroid eksende geri beslenmenin bozulması:Transmembran transportunda değişiklik:Monokarboksil transporter: (MCT 8) ekspresyonunda azalma
Visser E ve ark: Best Pract research Clinical Endocrinol Metab 21(2):223-36
Friesema C ve ark: J Biol Chemistry 2003:276:40128-135
Tiroidal Eksende Periferik metabolizmanın Etkileri
Dı, D2, D3 Deiodinazların periferik etkileri değişir
Fizyolojik Akut evre/Yoğun bakım
D1; Karaciğerde azalır D2..İskelet kasında saptanmazD3..Karaciğer ve iskelet kasında artar.
D1:Karaciğer, böbrek tiroid dokusunda bulunur.T4 T3
D2:Beyin, ön hipofiz, tiroid, iskelet kası, kalp kasında bulunur.T4 T3
D3:Beyin, cilt dokusu,plasenta, gebe uterusu, fetal dokularda bulunur.T3 rT3 T2
Peeter RP ve ark: J Clin Endocrinol Metab 2005:90(8):459-65
PeetersRP Crit Care Clin 2006 (22) :41-55
PeeterRP ve ark: J Clin Endocrinol Metab 2005:90(8):459-65
PeeterRP ve ark: J Clin Endocrinol Metab 2005:90(8):459-65
TRH nun GHRP veya GHRH ile kombinasyonları hipotalamik aktiviteyi düzenlemek ve anabolik statüye geçmek için en iyi seçim olabilir.
Endokrin Yaklaşım: Ötiroid hasta Sendromu
Gonadal steroidler
Yoğun bakım mortalitesinde cinsiyet bir faktör olabilmektedir
Schroder J ve ark.Arch Surg 1998:133:1200-5
Ovarium
Testisler
Adrenal gland
Beyin
Karaciğer
Pankreas
Adipoz doku
Cilt dokusu
İmmun hücreler
Gonadotrofik Eksen
Testesteron(LH)
Dihidroepiandrosteron(adr)
Androstenedion (adr)
Dihidrotestosteron (aktif)
Testosteron----Östradiol
Androstenedion----Östron
Östrodiol
Östriol
Östron
‘Immun NöroEndokrin’ Sistemler gonadal steroidlerin etkisi altındadır
Protein Sentezini İndüklerler
•Metabolik Etkiler
(Uzamış olgularda)
Hiperkatabolizma
Protein yıkımı
Yağ doku artışı
Vital organ yağ infiltrasyonı
•İmmun –inflamatuar sistem üzerine etkileri
•Organ fomksiyonlarına etkileri
Yoğun bakım hastalarında Hipotalamik Hipofizer-Gonadal Eksen
Nierman: Crit Care Med, Volume 27(11).November 1999.2418-2421
Erkek yoğun bakım hastalarındaHipotestesteronemia
Hipoandrogenizm
Uzamış evre
Testesteron hızla azalır.
Dihidroepiandrosteron (DHEA) düşer
Dihidroepiandrosteron sülfat (DHEAS)düşer
Androstenedion seviyeleri düşük
Gonadotropin serum düzeyi yüksektir.
Akut evre
Testesteron orta derecede düşer
HPG eksen baskılanır
“Hipotalamik Amenore”
Çoklu Sistem Etkileşimi ile ortaya çıkar
-Hipotalamik hipofizer adrenalin Eksen-HPA
-Hipotalamik hipofizer Gonadal Eksen-HPG
-Hipotalamik hipofizer Adrenal-Eksen;
Kortikotropin salan faktör –CRF
Yoğun bakım hastalarında Hipotalamik Hipofizer-Gonadal Eksen
Kadın yoğun Bakım Hastalarında
Steroid ligand aktivatörleri olarak
Östrojen ve androjenler, nonsteroid ligand
aktivatörleriproteinkinaz –A,IL-6 gibi sitokinler,
polipeptidler, keratinosit büyüme faktörü,
epidermal büyüme faktörü sayılabilir
Bu aktivatörler reseptörleri travma-şok gibi
durumlarda aktif kılar
Steroid hormon reseptörleri androjen reseptör (AR)
ve östrojen reseptörleri (ERalfa,ERbeta) dir
Androjenlerin-östrojen değil-travma ve hemorajide
seksüel dimorfik immun yanıtı oluşturur
Fonksiyonel polimorfizm AR/ER normal ve patolojik
yaşlanma fenomeni ile birliktedir
Bunlar koroner arter hastalığı, osteoporoz,
depresyon ve yoğun bakım hastalıkları için
potansiyel prognostik belirleyici olabilir
Mayala A ve ark: Steroids 2005; 70:397-406
Gonadol reseptörlerle ilgili diğer gerçek;
Gonadal steroidler sellüler inflamatuar yanıtı nükleer faktör–kappaB (NFkappaB) ve sellüler anti-inflamatuar etki ile etkileşim halindedir
-Androjenler glikokortikoidlerle oluşan antiinflamatuar etkiyi de modüle etmektedir
-Normal androjen sinyaller inflamatuar yanıtla azaltılabilmektedir
ER-alfa; NFkappaB p65 nükleer translokasyonu inhibe eder.Bu durum östrojenin yoğun bakım hastalarında immun ve kardiyovasküler fonksiyonları koruyucu etkisini açıklayabilir
Mckay LI ve ark Endocrine Rev 20(4):435-59
Mechanick JI ve ark:Crit Care Clin 2006:22:87-103
Dierk ER ve ark: Am J Physiol Heart Physiol 1997:273:2919-25
AR antagonisti flutamid travma –hemoraji modelinde vasküler endotel fonksiyonları ve bölgesel kan akımını iyileştirmektedir
Erkek farede flutamid aort modelinde dişi fareye göre önemli derecede vazodilatasyon sağlamaktadır
Yoğun bakımda androjen tedavisi;
5 alfa-dihidrotestesteron (DHT) makrofaj IL-1 ve IL-6 sekresyonunu önemli derecede deprese etmektedir
Kastrasyon yara iyileşmesini iyileştirmektedir
AR antagonisti flutamid travma –hemoraji modelinde vasküler endotel fonksiyonları ve bölgesel kan akımını iyileştirmektedir
Erkek selektif AR ekspresyonu ve AR’in yönettiği endotel hücrelerde vasküler hücre adezyon molekülü-1’in cinsiyet spesifik gonadal etkidir
Murin makrofajında testesteron indüklenebilir nitrik oksid sentetaz üzerinden trombosit agregasyonu ve trombus riskini arttırmaktadır
Testesteron vasküler endotel apoptozisini indükler
Klinik çalışmalarda
Testesteron aminoasid dengesini katabolizma riskini azalatabilir
Parenteral kullanımı katabolizmaya bağlı nitrojen retansiyonunu azaltır
Oral testesteron hepatik toksisite riski taşır
Kardiyovasküler ve sıvı retansiyonu etkileri nedeniyle kadın hastada yalnız katabolik statüde kullanılabilir
Ferrando AA ve ark: Crit Care Med 2001:29:1936-42
• Dehidroepiandrosteron ve dehidroepiandrosteronülfat güçlü adrenal
androjenlerdir. Etkilerini periferde androjen ve östrojene çevrilerek sağlar
• Stres halinde TNF-alfa,IL-1Beta, transforming growth faktör, sitokrom p450,
DHEA sulfotransferaz ekspresyonunu azaltır. Böylece DHEA ve DHEAS yapımı
azalır
• DHEA ve metaboliti olan androstenediol östrojen benzeri aktiviteye sahiptir.
• Kardiyovasküler ve hepatosellüler fonksiyonları iyileştirir
• Sitokin düzeyini düşük tutar
• DHEA glikokortikoid kaynaklı lenfosit ve timosit apoptozisi azaltır
• DHEA insülin duyarlığını fosfotidil inositol ve protein kinaz c üzerinden düzenler
• Sepsis başlangıcında DHEA seviyesi düşüktür; yaşam şansını azaltır
• İleri sepsiste DHEA düzeyi yükselen hastalarda yaşam şansı artar
Oksandrolon oral anabolizandır
•Vücut kas kitlesini arttırmak için ve kas gücü ve gerginliğini sağlar
• Ağır sepsis ve travmada aşırı kilo kaybı olan durumlarda kullanımına
izin verilmektedir
•Prostat kanseri, meme kanseri ve hiperkalsemi dekontrendikedir
•ARDS de fibrozis ve kollagen birikimini arttırır
•Östrojen Tedavisi
•E2 kardiyovasküler ve hepatosellüler fonksiyonlarda iyileşme sağlar
•E2 intestinal kan akımını arttırır
•Splenik organları nitrik oksid sentetini arttırarak, sitokinleri modüle ederek ve endotelin-1 gibi vazoaktif mediyatörleri bloke ederek, oksijen radikali ve nötrofil adezyonunu sınırlayarak teorik olarak bağırsakta bakteriyel dislokasyonu azaltır
•E2 indüklenen nitrik oksid sentetaz ekspresyonunu azaltır
•Böylece endotoksemi kaynaklı akciğer hasarlanması sınırlanır
•İndüklenebilir hemeoksijenaz-1 (heat shock protein 32) mRNA ekspresyonunu indükleyerek travma ve hemorajide organları korur
•Heat shock Protein 72 aktivasyonu ile postiskemi derlenmede sol ventrikülü korur
•Makrofaj IL-10 düzeyini yükselterek miyokardı korur
•E2 proinflamatuar sitokinleri suprese eder
•Monosit-makrofaj fonksiyonunu iyileştirir
•T-hücre kaynaklı sitokin modülasyonu sağlar
Yoğun bakımda Adrenal Yetmezlik Tanımlanması ve tedavi edilmesi gereken bir
problemdir
MineralokortikoidlerGlikokortikoidler
Kortizol
Kortizon
Zayıf androjen
Katakolamin(Epinefrin, norepinefrin
Anjiotensin II
Serotonin
Vazoaktif intestinal peptid
IL-1,IL-2,IL-6,TNF-alfa
ACTH:Adrenokortikotropik hormon
OpioidAdrenerjik agonistlerIL-1,IL-2,IL-6,TNF-alfa
CRH:Kortikotropin salan hormon
Hipotalamik-Hipofizer-Adrenal Eksen
Aktiv
atör
etk
i
Aktivatör e
tki
CGP(Kortizol bağlayan globulin)
Metabolik Etkiler
Glikolizis
Glikogenezis
Glikoneogenezis
İnsülin direncini indükler
Lipolizis
Protein sentezini inhibe eder.
Proteolizisi aktive eder.
İntestinal kalsiyum absorsiyonunu inhibe eder
Kalsiyum idrar sekresyonunu arttırır.
Kardiyovasküler Etkiler:
Vasküler tonus,endotel bütünlüğü vasküler permeabilite ve total vücut sıvısı dağılımına müdahale eder.
Katakolaminlerin vasküler vazokonstrüksiyon etkisini potansiyalize eder.
Nitrik oksidin vazodilatasyon etkisini azaltır.
Glikokortikoidler
Antiinflamatuar aktiviteyi güçlendirir:
•Proinflamatuar sitokinler;IL-1,IL-2, IL-3,IL-6, IFN-gama,TNF-alfa; kemokinler ökasanoidler, bradikinin, sentez ve aktivasyonlarını inhibe ederler.
•IL-1 reseptör antagonistleri, soluble TNF-alfa reseptörleri, IL-10 ve transforming büyüme faktörü gibi antiinflamatuarların sentezini stimule ederler.
•Siklooksijenaz ve indüklenebilir nitrik oksid sentetazı inhibe eder
•Lökotrien yapımını azaltırlar
•İnflamatuar sahadaki reaksiyonu sınırlanır:•Dolaşımdaki lenfosit hücreleri hızla azalır
•Granülositlerin dolaşımdaki sayısını sınırlar
•Makrofaj sekresyonları “makrofaj migrasyon inhibisyon faktor” yapımı ile sınırlanır.
•Eozinofil apoptozisini önlenir.
•Makrofajlardan IL-12 salınımı inhibe edilir. Th1-Th2 geçişi sınırlanır Hücresel immunite baskılanır
İmmunolojik Etki
Plazma CRH-ACTH artar/Diurnal ritmini kaybeder
Plazma Kortizol düzeyi artar
Kortizol-CBG bağı elastaz etkisi ile azalır/ Plazma serbest kortizol artar
Travma-Enfeksiyon-Cerrahi-Stres/Yoğun Bakım Akut Evre
Hiperkortizolizm
HPA Ekseni ile ilgili patolojiler
Primer;Adrenal glandda kanama-enfeksiyon-iskemi-fibrozis…
Sekonder;
-Hipotalamus-Hipofizde patoloji; Hipofizer tümor serebral infakt, ilerleyici fibrozis..enfeksiyon..
-İlaç etkisi ;
Kortizol uygulaması: Geri besleme yoluyla
Anestetikler.., Kortizol düzeyini etkileyerek..etomidat, opioidler, diazepam…
Kortizol metabolizmasına hızlandıranlar….etki; fenobarbital, siklosporin, ketanazol..
Periferik direnç:
Uygunsuz inflamasyon yanıt dokuda glikokortikoid direncine sebep olabilir
CBP azalması ile inflamatuar sahadaki kortizol düzeyinin azalması
CBP-Kortizol bağının bozulması ile (antielastaz aktivite ile)lokal kortizol sunumunun bozulması
IL-2, IL-4,IL-13 uyaranları ile 11-beta hidroksiseroid dehidrogenaz artışı ile kortizolün inaktif kortizona dönüşümünde artış
Plazma kortizol düzeyi normal saptanmasına rağmen fizyolojik cevapta duyarsızlık söz konusudur
Yoğun Bakımda Adrenal Yetmezlik
Vanhorebeek I ve ark: Crit Care Clin 2006: 22-1-15Prigent H ve ark: Crit Care Med 2004:8+):243-52Burchard K:J Trauma2001:51(4):800-14
Bazal Plazma Kortizol düzeyi düşük (<100nmol/l veya 3.6microg/dl)
Absolut Adrenal Yetmezlik
Bazal plazma Kortizol düzeyi normal ve yüksek (>550nmol/l veya 19.6microg/dl) olmasına rağmen strese yeterli fizyolojik cevap oluşturulamıyorsa
Rölatif Adrenal Yetmezlik
Yoğun Bakımda Adrenal Yetmezlik
Vanhorebeek I ve ark: Crit Care Clin 2006: 22-1-15
Cooper MS ve ark: N Engl Med 2003:348(8)727-34
•Ateş
•Bilinç Değişikliği
•Karın ağrısı
•Gastrointestinal değişimler
•Hiperglisemi/Hipoglisemi
•Hiponatremi
•Hiperkalemi
•Nötropeni
•Eozinofili
•Yüksek Kardiyak atım volümü
•Düşük sistemik vasküler direnç
•Katakolamin ile kontrol
edilemeyen hipotansiyon
•Dirençli hipoglisemi
Hipereozinofili
Adrenal yetmezlik???
Adrenal Yetmezlik
Klinik Tablo
“Sentetik ACTH 250 micgram”
Rölatif Adrenal Yetmezlik Tanısı
ACTH Stimülasyon Testi
Sepsiste Adrenal Yetmezlik Tedavi Yaklaşımı; ???????
•Adrenal kortikosteroidler ilk kez 50 yıl önce sunuldular
Enfeksiyon hızlı gerileme ve hemodinamik iyileşme oldu
Altta yatan patolojiye bağlı olarak kötüleşme endişe yarattı…..
•Ağır sepsisteki klinik çaresizlik ve yüksek mortalite klinisyenlerin kortikol kullanımına izin
verdi;
Yüksek doz kortikosteroid kullanımının yaşamı tehdit eden hastalıklarda uygulandı. İkincil
enfeksiyonlar ve kanama nedeniyle mortalite yüksek bulundu
•Sepsisin çeşitliliği ve standardizasyon problemleri sonuçları objektif kılamadı.
Sistemik enfeksiyonlarda gram doza çıkıldı yan etkiler kaçınılmaz oldu.
Artan mortalite bir kez daha sergilendi.
•Metaanalizlerde konunun büyüklüğü karşısında etkin olamadılar.
•Yaklaşım rölatif adrenal yetmezlik olarak kavram değiştirdi ve kortikosteroid dozu azaltıldı
•Günümüzde rölatif adrenal yetmezlik için bazal kortizol kriteri ve fonksiyonel hipoadrenalizm
için post-ACTH kortizol düzeyi kriterleri ile ilgili çelişkilerde yoğun bakım hastaları için devam
etmektedir.
Hormon Akut Evre Uzamış Evre
Somatotrofik EksenPulsatil GH salınımıGHBPIGF-IALSIGFBP-3Tiroid EkseniPulsatil TSH salınımıT4T3rT3Gonadal EksenPulsatil LH salınımı TestesteronAdrenal EksenACTHKortizol
ArtarAzalırAzalırAzalırAzalır
Artar=Artar=AzalırArtar
Artar=Azalır
ArtarÇok artar
AzalırArtarÇok azalırÇok azalırÇok azalır
AzalırÇok azalırÇok AzalırArtar=
AzalırÇok Azalır
AzalırArtar=Azalır
•Yoğun Bakım Hastalarında nöroendokrin yanıt iki fazda ortaya çıkmaktadır.
•Akut yanıt adaptif ve hayatta kalmaya yöneliktir.
•Periferik organ yanıtında duyarsızlık ve dirençle karşılaşmak mümkündür.
•Uzamış yanıt nöroendokrin eksenin baskılanması ile karakterizedir.
•Bu durum hedef organ fonksiyonlarını inaktif kılar
•Uzamış dönemde ortaya çıkan tablo hiperkatabolizma veya otokannnibalizm gibi düşünülebilir.
•Tedavi protokolleri her iki evre içinde özellik taşımakta olup henüz yararlılığı kesinlikle ortaya konmuş bir tedavi yaklaşımı yoktur
ÖZET