"Yaratici Yikim": Inovasyon ve Bilgi Yonetimi-Ozgur Uckan

  • View
    3.756

  • Download
    0

  • Category

    Business

Preview:

DESCRIPTION

“ÜNAK 09, Bilgi Çağında Varoluş: Fırsatlar ve Tehditler” yıllık toplantısı kapsamında Yeditepe Üniversitesi'nde 1 Ekim 2009'da saat 10:00 - 12:00 arasında düzenlenen "YENİ BİR DİSİPLİNİN DOĞUŞU BİLGİ VE İNOVASYON YÖNETİMİ” panelinde yapılan sunum

Citation preview

“YARATICI YIKIM”: İNOVASYON VE BİLGİ

POLİTİKALARIDr. Özgür Uçkanİstanbul Bilgi Üniversitesi

30 Eylül 2009 Çarşamba

“yaratıcı yıkım”

30 Eylül 2009 Çarşamba

“yaratıcı yıkım”

“Kapitalizm, doğası gereği bir ekonomik değişim biçimi ya da yöntemidir... Asla, ama asla durağan olamaz. Yaratıcı Yıkım süreci kapitalizmin asli olgusudur.”

Joseph Schumpeter (“Kapitalizm, Sosyalizm ve Demokrasi”, 1950)

30 Eylül 2009 Çarşamba

“yaratıcı yıkım”

30 Eylül 2009 Çarşamba

“yaratıcı yıkım”

"ABD çelik endüstrisinin yaşadığı, yeni pazarların açılması ve zanaatkar atölyesinden fabrikaya uzanan organizasyonel gelişme gibi olgular, ekonomik yapıyı sürekli olarak içerden devrime uğratan, eskisini yıkarken hep yeni bir yapı yaratan endüstriyel mutasyonu gösteriyor... [Bu süreç] anlamını yaratıcı yıkımın hiç dinmeyen fırtınasında bulur; süreğen bir huzur dönemi hipoteziyle anlaşılamaz."

Joseph A. Schumpeter ( "The Process of Creative Destruction", 1942)

30 Eylül 2009 Çarşamba

“yaratıcı yıkım” ve inovasyon

30 Eylül 2009 Çarşamba

“yaratıcı yıkım” ve inovasyon

Scumpeter’in yaklaşımı, doğrudan ürün ve süreç inovasyonu mekanizmalarıyla ilgili. Sürecin temeline teknolojik değişimi yerleştiren bir görüş bu.

30 Eylül 2009 Çarşamba

“yaratıcı yıkım” ve inovasyon

Scumpeter’in yaklaşımı, doğrudan ürün ve süreç inovasyonu mekanizmalarıyla ilgili. Sürecin temeline teknolojik değişimi yerleştiren bir görüş bu.

Yeni ürün ve süreçler eskilerinin yerini alır, yeniden yapılanma süreci tüm ekonomik akışlara nüfuz eder ve sistemik bir çöküşü tetikleyerek yapısal bir dönüşüme neden olur. Çünkü kesintisiz inovasyon, paradigma dönüşümünün derin taşıyıcısıdır.

30 Eylül 2009 Çarşamba

kriz

30 Eylül 2009 Çarşamba

kriz

30 Eylül 2009 Çarşamba

kriz

(2006 üçüncü çeyrek – 2010……)

30 Eylül 2009 Çarşamba

kriz

(2006 üçüncü çeyrek – 2010……)

• (Subprime) Mortgage Krizi

30 Eylül 2009 Çarşamba

kriz

(2006 üçüncü çeyrek – 2010……)

• (Subprime) Mortgage Krizi

• Kredi Krizi

30 Eylül 2009 Çarşamba

kriz

(2006 üçüncü çeyrek – 2010……)

• (Subprime) Mortgage Krizi

• Kredi Krizi

• Finansal Kriz

30 Eylül 2009 Çarşamba

kriz

(2006 üçüncü çeyrek – 2010……)

• (Subprime) Mortgage Krizi

• Kredi Krizi

• Finansal Kriz

• Küresel Kriz

30 Eylül 2009 Çarşamba

batıyor muyuz?

30 Eylül 2009 Çarşamba

batıyor muyuz?

30 Eylül 2009 Çarşamba

hayır, eski paradigma batıyor

30 Eylül 2009 Çarşamba

hayır, eski paradigma batıyor

30 Eylül 2009 Çarşamba

yeni bir paradigma geliyor

30 Eylül 2009 Çarşamba

yeni bir paradigma geliyor

30 Eylül 2009 Çarşamba

kriz mi, paradigma dönüşümü mü?

30 Eylül 2009 Çarşamba

kriz mi, paradigma dönüşümü mü?

Bu kriz bir "kriz" değil de, bir "paradigma dönüşümü"nün işareti.

30 Eylül 2009 Çarşamba

kriz mi, paradigma dönüşümü mü?

Bu kriz bir "kriz" değil de, bir "paradigma dönüşümü"nün işareti.

Oyunun kuralları değişiyor.

30 Eylül 2009 Çarşamba

kriz mi, paradigma dönüşümü mü?

Bu kriz bir "kriz" değil de, bir "paradigma dönüşümü"nün işareti.

Oyunun kuralları değişiyor.

“Yaratıcı yıkım” iş başında.

30 Eylül 2009 Çarşamba

kriz mi, paradigma dönüşümü mü?

Bu kriz bir "kriz" değil de, bir "paradigma dönüşümü"nün işareti.

Oyunun kuralları değişiyor.

“Yaratıcı yıkım” iş başında.

Kriz "merkez"de patladı ve oradan küreye yayılıyor. Dolayısıyla "sistemik“…

30 Eylül 2009 Çarşamba

kriz mi, paradigma dönüşümü mü?

Bu kriz bir "kriz" değil de, bir "paradigma dönüşümü"nün işareti.

Oyunun kuralları değişiyor.

“Yaratıcı yıkım” iş başında.

Kriz "merkez"de patladı ve oradan küreye yayılıyor. Dolayısıyla "sistemik“…

Paradigma dönüşümü başladı ve durdurulamaz.

30 Eylül 2009 Çarşamba

paradigma dönüşümü

30 Eylül 2009 Çarşamba

paradigma dönüşümü

1929 "Büyük Buhran"ına hiç benzemiyor bu kriz.

30 Eylül 2009 Çarşamba

paradigma dönüşümü

1929 "Büyük Buhran"ına hiç benzemiyor bu kriz.

Birer "değişim işareti" olan 1855 veya 1973 krizlerini andırıyor. İlki III. Napolyon döneminin sonunu getirip 3. Cumhuriyet'in kuruluşuyla sonuçlanmıştı; ikincisi ise ölçek ekonomilerinin çöküşünü başlatıp bir yanda finans piyasalarını küreselleştirmiş, diğer yanda da BİT’nin ekonomik yükselişini tetiklemişti.

30 Eylül 2009 Çarşamba

paradigma dönüşümü

1929 "Büyük Buhran"ına hiç benzemiyor bu kriz.

Birer "değişim işareti" olan 1855 veya 1973 krizlerini andırıyor. İlki III. Napolyon döneminin sonunu getirip 3. Cumhuriyet'in kuruluşuyla sonuçlanmıştı; ikincisi ise ölçek ekonomilerinin çöküşünü başlatıp bir yanda finans piyasalarını küreselleştirmiş, diğer yanda da BİT’nin ekonomik yükselişini tetiklemişti.

Yalnızca ekonomik değil, sosyal, siyasi, hukuki, kurumsal birer dönüşüm anıydılar.

30 Eylül 2009 Çarşamba

paradigma dönüşümü

30 Eylül 2009 Çarşamba

paradigma dönüşümü

Bu dönüşümü 1970'lerde başlayan ve 1988 kriziyle olgunlaşan (yönetişim ilkeleri) bir sürecin zirve noktası olarak görmek mümkün.

30 Eylül 2009 Çarşamba

paradigma dönüşümü

Bu dönüşümü 1970'lerde başlayan ve 1988 kriziyle olgunlaşan (yönetişim ilkeleri) bir sürecin zirve noktası olarak görmek mümkün.

1973 krizi sonrası verimliliği düşen ve kârlılığı azalan "eski" ekonomiyi bugüne taşıyan yeni küresel finansal sistem olmuştu. Şimdi bu operasyonu gerçekleştirirken zehirlenmesinin bedelini ödüyor.

30 Eylül 2009 Çarşamba

paradigma dönüşümü

Bu dönüşümü 1970'lerde başlayan ve 1988 kriziyle olgunlaşan (yönetişim ilkeleri) bir sürecin zirve noktası olarak görmek mümkün.

1973 krizi sonrası verimliliği düşen ve kârlılığı azalan "eski" ekonomiyi bugüne taşıyan yeni küresel finansal sistem olmuştu. Şimdi bu operasyonu gerçekleştirirken zehirlenmesinin bedelini ödüyor.

Reel sektörde 1990'larda bilgi ekonomisi paradigmasına doğru yaşanan dönüşümün bir benzeri bugün finansal sistemde yaşanmaya başlıyor.

30 Eylül 2009 Çarşamba

paradigma dönüşümü

30 Eylül 2009 Çarşamba

paradigma dönüşümü

Bu, ölçek ekonomilerinin çöküşü, esnek ve geçişken kapsam ekonomilerinin yükselişi, temel ekonomik girdinin ham maddeden bilgiye dönüşmesi sürecidir.

30 Eylül 2009 Çarşamba

paradigma dönüşümü

Bu, ölçek ekonomilerinin çöküşü, esnek ve geçişken kapsam ekonomilerinin yükselişi, temel ekonomik girdinin ham maddeden bilgiye dönüşmesi sürecidir.

Ekonomik ilişkilerin doğası gereği sürecin dönüştürücü etkisi önce reel sektörde görülmeye başlandı, şimdi de sıra finansta.

30 Eylül 2009 Çarşamba

paradigma dönüşümü

30 Eylül 2009 Çarşamba

paradigma dönüşümü

Oyunun, yani ekonominin kuralları işleyecek!

30 Eylül 2009 Çarşamba

paradigma dönüşümü

Oyunun, yani ekonominin kuralları işleyecek!

Nasıl 1988 krizinden sonra 1995-2007 arasında ABD ekonomisinde ileri teknoloji ürünlerinin temsil ettiği katma değer imalat sektörü toplam katma değerinin %13,3'ünden %55'ine fırladıysa, nasıl bilgi ekonomisi ölçek ekonomisini yutarak büyümeyi sürdürdüyse, şimdi de finans sektöründe benzeri bir gelişme yaşanacak.

30 Eylül 2009 Çarşamba

paradigma dönüşümü

Oyunun, yani ekonominin kuralları işleyecek!

Nasıl 1988 krizinden sonra 1995-2007 arasında ABD ekonomisinde ileri teknoloji ürünlerinin temsil ettiği katma değer imalat sektörü toplam katma değerinin %13,3'ünden %55'ine fırladıysa, nasıl bilgi ekonomisi ölçek ekonomisini yutarak büyümeyi sürdürdüyse, şimdi de finans sektöründe benzeri bir gelişme yaşanacak.

Finans sektörü bu kez gerçekten inovasyona ve reel ekonomiye yönelecek.

30 Eylül 2009 Çarşamba

paradigma dönüşümü

Oyunun, yani ekonominin kuralları işleyecek!

Nasıl 1988 krizinden sonra 1995-2007 arasında ABD ekonomisinde ileri teknoloji ürünlerinin temsil ettiği katma değer imalat sektörü toplam katma değerinin %13,3'ünden %55'ine fırladıysa, nasıl bilgi ekonomisi ölçek ekonomisini yutarak büyümeyi sürdürdüyse, şimdi de finans sektöründe benzeri bir gelişme yaşanacak.

Finans sektörü bu kez gerçekten inovasyona ve reel ekonomiye yönelecek.

30 Eylül 2009 Çarşamba

paradigma dönüşümü

30 Eylül 2009 Çarşamba

paradigma dönüşümü

Spekülatif hareketlerle kredi bollaşması yaratan "finansal mimariler" ve risk gizleyen "finansal mühendislik" çöküyor.

30 Eylül 2009 Çarşamba

paradigma dönüşümü

Spekülatif hareketlerle kredi bollaşması yaratan "finansal mimariler" ve risk gizleyen "finansal mühendislik" çöküyor.

Askeri-endüstriyel kompleksler için yapıldığı gibi (karşılıksız para/silahlanma döngüsü), şimdilik dev finans kuruluşları da vergi mükelleflerinin hesabına devlet fonlarıyla payandalanıyor (karşılıksız para/spekülatif kârlılık döngüsü).

30 Eylül 2009 Çarşamba

paradigma dönüşümü

Spekülatif hareketlerle kredi bollaşması yaratan "finansal mimariler" ve risk gizleyen "finansal mühendislik" çöküyor.

Askeri-endüstriyel kompleksler için yapıldığı gibi (karşılıksız para/silahlanma döngüsü), şimdilik dev finans kuruluşları da vergi mükelleflerinin hesabına devlet fonlarıyla payandalanıyor (karşılıksız para/spekülatif kârlılık döngüsü).

Kimileri bunun yeni bir “devlet kapitalizmi” olmasını umuyor…

30 Eylül 2009 Çarşamba

paradigma dönüşümü

30 Eylül 2009 Çarşamba

paradigma dönüşümü

Bağımsız otoritelerin bağımsızlığının tartışılacağı ve "finansal sıkıyönetim" taleplerinin yükseleceği yeni bir döneme giriyoruz.

30 Eylül 2009 Çarşamba

paradigma dönüşümü

Bağımsız otoritelerin bağımsızlığının tartışılacağı ve "finansal sıkıyönetim" taleplerinin yükseleceği yeni bir döneme giriyoruz.

Bu, liberalizmin yaralarını sarıp yeniden ivme kazanacağı bir "ara dönem" mi, yoksa yeni bir "devlet kapitalizmi"nin doğuşu mu?

30 Eylül 2009 Çarşamba

paradigma dönüşümü

Bağımsız otoritelerin bağımsızlığının tartışılacağı ve "finansal sıkıyönetim" taleplerinin yükseleceği yeni bir döneme giriyoruz.

Bu, liberalizmin yaralarını sarıp yeniden ivme kazanacağı bir "ara dönem" mi, yoksa yeni bir "devlet kapitalizmi"nin doğuşu mu?

Ama küresel finansal sistem, bilgiye dayalı emek, gayri-maddi sermaye ve yeni teknolojilerin ağ etkisi kapitalizmi öyle büyüttü ki, ticaret ve sermayenin serbest dolaşımından, yani liberalizmden vazgeçmesi düşünülemez. Devlet müdahalesinin borç çevrimini artırarak krizi öteleyip derinleştirmekten başka işe yaramadığı ise görüldü.

30 Eylül 2009 Çarşamba

paradigma dönüşümü

Bağımsız otoritelerin bağımsızlığının tartışılacağı ve "finansal sıkıyönetim" taleplerinin yükseleceği yeni bir döneme giriyoruz.

Bu, liberalizmin yaralarını sarıp yeniden ivme kazanacağı bir "ara dönem" mi, yoksa yeni bir "devlet kapitalizmi"nin doğuşu mu?

Ama küresel finansal sistem, bilgiye dayalı emek, gayri-maddi sermaye ve yeni teknolojilerin ağ etkisi kapitalizmi öyle büyüttü ki, ticaret ve sermayenin serbest dolaşımından, yani liberalizmden vazgeçmesi düşünülemez. Devlet müdahalesinin borç çevrimini artırarak krizi öteleyip derinleştirmekten başka işe yaramadığı ise görüldü.

"Devlet kapitalizmi"nin şansı yok.

30 Eylül 2009 Çarşamba

yeni paradigma

30 Eylül 2009 Çarşamba

yeni paradigma

Küreselden ulusala doğru bir kurumsal değişim yaşanacak (IFC, IMF, WB, WTO, OECD, OPEC, APEC, NAFTA, hatta bir “network devlet” olarak EU).

30 Eylül 2009 Çarşamba

yeni paradigma

Küreselden ulusala doğru bir kurumsal değişim yaşanacak (IFC, IMF, WB, WTO, OECD, OPEC, APEC, NAFTA, hatta bir “network devlet” olarak EU).

Yönetişim derinleşecek.

30 Eylül 2009 Çarşamba

yeni paradigma

Küreselden ulusala doğru bir kurumsal değişim yaşanacak (IFC, IMF, WB, WTO, OECD, OPEC, APEC, NAFTA, hatta bir “network devlet” olarak EU).

Yönetişim derinleşecek.

Küresel finansal sistem yeniden yapılanarak yüzünü "yeni" reel sektörlere dönecek; geleneksel sanayi de ancak yeni teknolojilerle kurduğu ilişki ve yeni "realite"ye dönüşme gücü sayesinde ayakta kalabilecek.

30 Eylül 2009 Çarşamba

yeni paradigma

Küreselden ulusala doğru bir kurumsal değişim yaşanacak (IFC, IMF, WB, WTO, OECD, OPEC, APEC, NAFTA, hatta bir “network devlet” olarak EU).

Yönetişim derinleşecek.

Küresel finansal sistem yeniden yapılanarak yüzünü "yeni" reel sektörlere dönecek; geleneksel sanayi de ancak yeni teknolojilerle kurduğu ilişki ve yeni "realite"ye dönüşme gücü sayesinde ayakta kalabilecek.

Askeri-endüstriyel komplekslerin ve oligopollerin devri kapandı.

30 Eylül 2009 Çarşamba

yeni paradigma

30 Eylül 2009 Çarşamba

yeni paradigma

Dünyayı teknolojik inovasyon, enerji ve gıda yönlendirecek.

30 Eylül 2009 Çarşamba

yeni paradigma

Dünyayı teknolojik inovasyon, enerji ve gıda yönlendirecek.

Küresel “denge oyunu” değişiyor. Oyunun kuralları değişiyor.

30 Eylül 2009 Çarşamba

yeni paradigma

Dünyayı teknolojik inovasyon, enerji ve gıda yönlendirecek.

Küresel “denge oyunu” değişiyor. Oyunun kuralları değişiyor.

Tek taraflı dünya düzeni, ABD’nin ekonomik hegemonyası artık mümkün değil. ABD inovatif ve teknolojik gücünü de kaybediyor.

30 Eylül 2009 Çarşamba

yeni paradigma

Dünyayı teknolojik inovasyon, enerji ve gıda yönlendirecek.

Küresel “denge oyunu” değişiyor. Oyunun kuralları değişiyor.

Tek taraflı dünya düzeni, ABD’nin ekonomik hegemonyası artık mümkün değil. ABD inovatif ve teknolojik gücünü de kaybediyor.

Tüm taraflar iktidarlarını paylaşmak zorunda.

30 Eylül 2009 Çarşamba

yeni paradigma

Dünyayı teknolojik inovasyon, enerji ve gıda yönlendirecek.

Küresel “denge oyunu” değişiyor. Oyunun kuralları değişiyor.

Tek taraflı dünya düzeni, ABD’nin ekonomik hegemonyası artık mümkün değil. ABD inovatif ve teknolojik gücünü de kaybediyor.

Tüm taraflar iktidarlarını paylaşmak zorunda.

Önce hammadde devleri eridi, sonra askeri-endüstriyel kompleksler, şimdi de sıra eski ekonominin son kalesi finansta. Bunu yeni bir sistemik yapılanma izleyecek.

30 Eylül 2009 Çarşamba

yeni paradigma

Dünyayı teknolojik inovasyon, enerji ve gıda yönlendirecek.

Küresel “denge oyunu” değişiyor. Oyunun kuralları değişiyor.

Tek taraflı dünya düzeni, ABD’nin ekonomik hegemonyası artık mümkün değil. ABD inovatif ve teknolojik gücünü de kaybediyor.

Tüm taraflar iktidarlarını paylaşmak zorunda.

Önce hammadde devleri eridi, sonra askeri-endüstriyel kompleksler, şimdi de sıra eski ekonominin son kalesi finansta. Bunu yeni bir sistemik yapılanma izleyecek.

İlk darbenin tetiklediği BİT’nin ekonomik yükselişi doruğuna ulaşacak. Temel ekonomik girdinin hammaddeden bilgiye dönüşümü süreci tamamlanacak. BİT ve ileri teknolojiler ekonomik ve sosyal hayatın bütününe “gömülü” hale gelecek.

30 Eylül 2009 Çarşamba

küresel ağ kapitalizmi

30 Eylül 2009 Çarşamba

küresel ağ kapitalizmi

Yıkılan kapitalizm değil, bir üretim tarzı.

30 Eylül 2009 Çarşamba

küresel ağ kapitalizmi

Yıkılan kapitalizm değil, bir üretim tarzı.

Neo-liberal paradigma bitti, emperyal ulus-devlet kapitalizminin sonu geldi.

30 Eylül 2009 Çarşamba

küresel ağ kapitalizmi

Yıkılan kapitalizm değil, bir üretim tarzı.

Neo-liberal paradigma bitti, emperyal ulus-devlet kapitalizminin sonu geldi.

Yaratıcı yıkım işbaşında…

30 Eylül 2009 Çarşamba

küresel ağ kapitalizmi

Yıkılan kapitalizm değil, bir üretim tarzı.

Neo-liberal paradigma bitti, emperyal ulus-devlet kapitalizminin sonu geldi.

Yaratıcı yıkım işbaşında…

Küresel ağ kapitalizmi geliyor!

30 Eylül 2009 Çarşamba

küresel ağ kapitalizmi

30 Eylül 2009 Çarşamba

küresel ağ kapitalizmi• Küresel yönetişim: yeni kurumlar

30 Eylül 2009 Çarşamba

küresel ağ kapitalizmi• Küresel yönetişim: yeni kurumlar

• Teknoloji (BİT, nanoteknoloji, biyoteknoloji, genetik, enerji, çevre teknolojileri, vb.)

30 Eylül 2009 Çarşamba

küresel ağ kapitalizmi• Küresel yönetişim: yeni kurumlar

• Teknoloji (BİT, nanoteknoloji, biyoteknoloji, genetik, enerji, çevre teknolojileri, vb.)

• Doğrudan piyasa iletişimi / networking

30 Eylül 2009 Çarşamba

küresel ağ kapitalizmi• Küresel yönetişim: yeni kurumlar

• Teknoloji (BİT, nanoteknoloji, biyoteknoloji, genetik, enerji, çevre teknolojileri, vb.)

• Doğrudan piyasa iletişimi / networking

• İşbirliği ağları

30 Eylül 2009 Çarşamba

küresel ağ kapitalizmi• Küresel yönetişim: yeni kurumlar

• Teknoloji (BİT, nanoteknoloji, biyoteknoloji, genetik, enerji, çevre teknolojileri, vb.)

• Doğrudan piyasa iletişimi / networking

• İşbirliği ağları

• İnovasyon hubları: yeni “şehir devletleri” mi?

30 Eylül 2009 Çarşamba

küresel ağ kapitalizmi• Küresel yönetişim: yeni kurumlar

• Teknoloji (BİT, nanoteknoloji, biyoteknoloji, genetik, enerji, çevre teknolojileri, vb.)

• Doğrudan piyasa iletişimi / networking

• İşbirliği ağları

• İnovasyon hubları: yeni “şehir devletleri” mi?

• Ağırlıklı sektörler: BİT, gıda, enerji, çevre

30 Eylül 2009 Çarşamba

küresel ağ kapitalizmi• Küresel yönetişim: yeni kurumlar

• Teknoloji (BİT, nanoteknoloji, biyoteknoloji, genetik, enerji, çevre teknolojileri, vb.)

• Doğrudan piyasa iletişimi / networking

• İşbirliği ağları

• İnovasyon hubları: yeni “şehir devletleri” mi?

• Ağırlıklı sektörler: BİT, gıda, enerji, çevre

• Finans – ağ yönetişimi

30 Eylül 2009 Çarşamba

küresel ağ kapitalizmi• Küresel yönetişim: yeni kurumlar

• Teknoloji (BİT, nanoteknoloji, biyoteknoloji, genetik, enerji, çevre teknolojileri, vb.)

• Doğrudan piyasa iletişimi / networking

• İşbirliği ağları

• İnovasyon hubları: yeni “şehir devletleri” mi?

• Ağırlıklı sektörler: BİT, gıda, enerji, çevre

• Finans – ağ yönetişimi

• Dolara alternatif küresel para birimi

30 Eylül 2009 Çarşamba

küresel ağ kapitalizmi• Küresel yönetişim: yeni kurumlar

• Teknoloji (BİT, nanoteknoloji, biyoteknoloji, genetik, enerji, çevre teknolojileri, vb.)

• Doğrudan piyasa iletişimi / networking

• İşbirliği ağları

• İnovasyon hubları: yeni “şehir devletleri” mi?

• Ağırlıklı sektörler: BİT, gıda, enerji, çevre

• Finans – ağ yönetişimi

• Dolara alternatif küresel para birimi

• Yeni küresel/yerel dengeler

30 Eylül 2009 Çarşamba

küresel ağ kapitalizmi• Küresel yönetişim: yeni kurumlar

• Teknoloji (BİT, nanoteknoloji, biyoteknoloji, genetik, enerji, çevre teknolojileri, vb.)

• Doğrudan piyasa iletişimi / networking

• İşbirliği ağları

• İnovasyon hubları: yeni “şehir devletleri” mi?

• Ağırlıklı sektörler: BİT, gıda, enerji, çevre

• Finans – ağ yönetişimi

• Dolara alternatif küresel para birimi

• Yeni küresel/yerel dengeler

• “Ekonomik Havzalar”: yeni bölgesel kalkınma modelleri

30 Eylül 2009 Çarşamba

küresel ağ kapitalizmi• Küresel yönetişim: yeni kurumlar

• Teknoloji (BİT, nanoteknoloji, biyoteknoloji, genetik, enerji, çevre teknolojileri, vb.)

• Doğrudan piyasa iletişimi / networking

• İşbirliği ağları

• İnovasyon hubları: yeni “şehir devletleri” mi?

• Ağırlıklı sektörler: BİT, gıda, enerji, çevre

• Finans – ağ yönetişimi

• Dolara alternatif küresel para birimi

• Yeni küresel/yerel dengeler

• “Ekonomik Havzalar”: yeni bölgesel kalkınma modelleri

• Kümelenmeler…

30 Eylül 2009 Çarşamba

inovasyon ve bilgi yönetimi

30 Eylül 2009 Çarşamba

inovasyon ve bilgi yönetimi

• İnovasyon ve bilgi yönetimi, “küresel ağ kapitalizmi”nin yeni yapılanmasının temeline yerleşiyor.

30 Eylül 2009 Çarşamba

inovasyon ve bilgi yönetimi

• İnovasyon ve bilgi yönetimi, “küresel ağ kapitalizmi”nin yeni yapılanmasının temeline yerleşiyor.

• İnovasyon da paradigma dönüşümünden nasibini aldı.

30 Eylül 2009 Çarşamba

inovasyon ve bilgi yönetimi

• İnovasyon ve bilgi yönetimi, “küresel ağ kapitalizmi”nin yeni yapılanmasının temeline yerleşiyor.

• İnovasyon da paradigma dönüşümünden nasibini aldı.

• Bilgi yönetimi hiç olmadığı kadar ağ yapılanmalarına bağlı. Bilgi, ağ dolaşımı içinde, hareket halinde ve ağ yönetişimi temelinde yönetilebiliyor. “Offline” bilgi yönetimi artık mümkün değil.

30 Eylül 2009 Çarşamba

inovasyon paradigması

30 Eylül 2009 Çarşamba

inovasyon paradigması

Gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerde inovasyonu belirleyen tekno-ekonomik paradigma köklü bir biçimde dönüşüyor.

30 Eylül 2009 Çarşamba

inovasyon paradigması

Gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerde inovasyonu belirleyen tekno-ekonomik paradigma köklü bir biçimde dönüşüyor.

Bu değişimden önce inovasyon daha çok kitlesel üretim, ölçek ekonomileri ve ağırlıklı olarak kurumsal Ar-Ge kavramları etrafında biçimleniyordu.

30 Eylül 2009 Çarşamba

inovasyon paradigması

Gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerde inovasyonu belirleyen tekno-ekonomik paradigma köklü bir biçimde dönüşüyor.

Bu değişimden önce inovasyon daha çok kitlesel üretim, ölçek ekonomileri ve ağırlıklı olarak kurumsal Ar-Ge kavramları etrafında biçimleniyordu.

20. Yüzyılın son otuz yılında bu durumun yerini, geniş ölçüde kapsam ekonomileri, bağlı olmanın yarattığı fayda, esnek üretim sistemleri ve Ar-Ge’nin gayri-merkezileşmesi aldı. Esneklik, bağlı olmak ve işbirliği, araştırma çeşitliliğini ve işbirliğine dayalı disiplinler arası yaklaşımları kolaylaştıran BİT üzerinde temelleniyor.

30 Eylül 2009 Çarşamba

inovasyon paradigması

30 Eylül 2009 Çarşamba

inovasyon paradigması

Ulusal "bilim-teknoloji politikaları" ve öngördükleri "ulusal inovasyon sistemleri" hızla dönüşen pazar koşulları tarafından aşıldı. İnovasyon mikro düzeylere nüfuz edip, firma, küme, bölge gibi ölçeklerde geliştirilerek sektörel sinerji adaları yaratmaya başladı.

30 Eylül 2009 Çarşamba

inovasyon paradigması

Ulusal "bilim-teknoloji politikaları" ve öngördükleri "ulusal inovasyon sistemleri" hızla dönüşen pazar koşulları tarafından aşıldı. İnovasyon mikro düzeylere nüfuz edip, firma, küme, bölge gibi ölçeklerde geliştirilerek sektörel sinerji adaları yaratmaya başladı.

Sektörler özelinde, üniversite-iş dünyası-devlet işbirlikleri ve yerel dinamiklerle mikro düzeyde geliştirilen hızlı, esnek ve kolay ölçeklenebilir gayri merkezi sistemlerin kurulması öncelik kazandı.

30 Eylül 2009 Çarşamba

inovasyon paradigması

Ulusal "bilim-teknoloji politikaları" ve öngördükleri "ulusal inovasyon sistemleri" hızla dönüşen pazar koşulları tarafından aşıldı. İnovasyon mikro düzeylere nüfuz edip, firma, küme, bölge gibi ölçeklerde geliştirilerek sektörel sinerji adaları yaratmaya başladı.

Sektörler özelinde, üniversite-iş dünyası-devlet işbirlikleri ve yerel dinamiklerle mikro düzeyde geliştirilen hızlı, esnek ve kolay ölçeklenebilir gayri merkezi sistemlerin kurulması öncelik kazandı.

İnovasyon ve rekabetçilik arasındaki ilişkilerin kümelenme ve yönetişim modelleri çerçevesinde mikro düzeyde geliştirilmesi ve "hub"lar halinde küresel ağa entegre edilerek değerlendirilmesi inovasyon alanında yeni bir sistemik mekanizmanın doğmakta olduğunu gösteriyor.

30 Eylül 2009 Çarşamba

inovasyon paradigması

Ulusal "bilim-teknoloji politikaları" ve öngördükleri "ulusal inovasyon sistemleri" hızla dönüşen pazar koşulları tarafından aşıldı. İnovasyon mikro düzeylere nüfuz edip, firma, küme, bölge gibi ölçeklerde geliştirilerek sektörel sinerji adaları yaratmaya başladı.

Sektörler özelinde, üniversite-iş dünyası-devlet işbirlikleri ve yerel dinamiklerle mikro düzeyde geliştirilen hızlı, esnek ve kolay ölçeklenebilir gayri merkezi sistemlerin kurulması öncelik kazandı.

İnovasyon ve rekabetçilik arasındaki ilişkilerin kümelenme ve yönetişim modelleri çerçevesinde mikro düzeyde geliştirilmesi ve "hub"lar halinde küresel ağa entegre edilerek değerlendirilmesi inovasyon alanında yeni bir sistemik mekanizmanın doğmakta olduğunu gösteriyor.

30 Eylül 2009 Çarşamba

inovasyon paradigması

30 Eylül 2009 Çarşamba

inovasyon paradigması

Giderek güçlenen ‘’açık kaynak’’ eğilimini özellikle geliştiriciler arasında bir paylaşım ekonomisi yaratacak bir tarzda entegre eden ‘’açık inovasyon’’ yapıları Avrupa başta olmak üzere ön plana çıkıyor. Bilgi, üretim ve hizmetlerin, firmaları ve özellikle de tüketicileri kapsayan online topluluklar arasında paylaşımı inovasyonun geleceğini belirleyecek.

30 Eylül 2009 Çarşamba

inovasyon paradigması

Giderek güçlenen ‘’açık kaynak’’ eğilimini özellikle geliştiriciler arasında bir paylaşım ekonomisi yaratacak bir tarzda entegre eden ‘’açık inovasyon’’ yapıları Avrupa başta olmak üzere ön plana çıkıyor. Bilgi, üretim ve hizmetlerin, firmaları ve özellikle de tüketicileri kapsayan online topluluklar arasında paylaşımı inovasyonun geleceğini belirleyecek.

Bir başka önemli trend de inovasyonun küreselleşmesi. 1990’ların başından itibaren çokuluslu şirketler, Ar-Ge alanındaki sınır-ötesi yatırımlarını gelişen ülkelerde konumlanmış Ar-Ge merkezlerini de içerecek bir biçimde arttırdı. Yerel, bölgesel ve giderek küresel pazarlar için birer teknoloji geliştirme odağına dönüşen bu araştırma merkezleri arasında hızla gelişen entegrasyon, küresel inovasyon ağlarının doğuşuna tanıklık ediyor.

30 Eylül 2009 Çarşamba

inovasyon paradigması

Giderek güçlenen ‘’açık kaynak’’ eğilimini özellikle geliştiriciler arasında bir paylaşım ekonomisi yaratacak bir tarzda entegre eden ‘’açık inovasyon’’ yapıları Avrupa başta olmak üzere ön plana çıkıyor. Bilgi, üretim ve hizmetlerin, firmaları ve özellikle de tüketicileri kapsayan online topluluklar arasında paylaşımı inovasyonun geleceğini belirleyecek.

Bir başka önemli trend de inovasyonun küreselleşmesi. 1990’ların başından itibaren çokuluslu şirketler, Ar-Ge alanındaki sınır-ötesi yatırımlarını gelişen ülkelerde konumlanmış Ar-Ge merkezlerini de içerecek bir biçimde arttırdı. Yerel, bölgesel ve giderek küresel pazarlar için birer teknoloji geliştirme odağına dönüşen bu araştırma merkezleri arasında hızla gelişen entegrasyon, küresel inovasyon ağlarının doğuşuna tanıklık ediyor.

30 Eylül 2009 Çarşamba

inovasyonun bilgi yönetimi

30 Eylül 2009 Çarşamba

inovasyonun bilgi yönetimiAçık inovasyon eğiliminin yanı sıra ve bununla birlikte, “açık bilim” eğilimi de bilim insanları ve araştırmacılar arasında hızla yayılıyor. Benzeri ve/veya ilişkili alanlarda çalışan bu kişiler, internetin, özellikle de “web 2.0”ın ve “wiki” tür bilgi paylaşım ortamlarının sağladığı olanaklarla, daha önce hiç olmadığı kadar entegre bir biçimde çalışıyor ve online topluluklar oluşturuyorlar. Bu açık ağ yapılarıyla, bu insanların çalıştıkları kurumlar, başta üniversiteler olmak üzere çeşitli araştırma kurum ve kuruluşları arasındaki bilgi paylaşımı ve teknoloji transferi de daha kapsamlı ve derinlikli bir boyut kazanıyor.

30 Eylül 2009 Çarşamba

inovasyonun bilgi yönetimiAçık inovasyon eğiliminin yanı sıra ve bununla birlikte, “açık bilim” eğilimi de bilim insanları ve araştırmacılar arasında hızla yayılıyor. Benzeri ve/veya ilişkili alanlarda çalışan bu kişiler, internetin, özellikle de “web 2.0”ın ve “wiki” tür bilgi paylaşım ortamlarının sağladığı olanaklarla, daha önce hiç olmadığı kadar entegre bir biçimde çalışıyor ve online topluluklar oluşturuyorlar. Bu açık ağ yapılarıyla, bu insanların çalıştıkları kurumlar, başta üniversiteler olmak üzere çeşitli araştırma kurum ve kuruluşları arasındaki bilgi paylaşımı ve teknoloji transferi de daha kapsamlı ve derinlikli bir boyut kazanıyor.

İnovasyon, bilim ve teknolojideki bu gelişmeler, üniversiteler, teknoloji geliştirme bölgeleri, bilim ve teknoloji parkları, araştırma parkları ve teknoparkların konumunu da etkiliyor. Bu yapılar sadece üniversite-sanayi işbirliğinin arayüzü olmakla kalmıyor, farklı disiplinlerden ve farklı platformlardan (üniversite, özel sektör, kamu vb.) bilim insanları ve araştırmacıların yakın bilgi, teknoloji, araç ve kaynak paylaşım ortamı haline geliyor. Söz konusu yapılanmalar bu nitelikleriyle birer açık bilim ve açık inovasyon ortamı kimliği kazanıyor. Bu yapıda açık ağ yönetişime bağlı bilgi yönetimi bir koşul haline geliyor...

30 Eylül 2009 Çarşamba

inovasyonun bilgi yönetimiAçık inovasyon eğiliminin yanı sıra ve bununla birlikte, “açık bilim” eğilimi de bilim insanları ve araştırmacılar arasında hızla yayılıyor. Benzeri ve/veya ilişkili alanlarda çalışan bu kişiler, internetin, özellikle de “web 2.0”ın ve “wiki” tür bilgi paylaşım ortamlarının sağladığı olanaklarla, daha önce hiç olmadığı kadar entegre bir biçimde çalışıyor ve online topluluklar oluşturuyorlar. Bu açık ağ yapılarıyla, bu insanların çalıştıkları kurumlar, başta üniversiteler olmak üzere çeşitli araştırma kurum ve kuruluşları arasındaki bilgi paylaşımı ve teknoloji transferi de daha kapsamlı ve derinlikli bir boyut kazanıyor.

İnovasyon, bilim ve teknolojideki bu gelişmeler, üniversiteler, teknoloji geliştirme bölgeleri, bilim ve teknoloji parkları, araştırma parkları ve teknoparkların konumunu da etkiliyor. Bu yapılar sadece üniversite-sanayi işbirliğinin arayüzü olmakla kalmıyor, farklı disiplinlerden ve farklı platformlardan (üniversite, özel sektör, kamu vb.) bilim insanları ve araştırmacıların yakın bilgi, teknoloji, araç ve kaynak paylaşım ortamı haline geliyor. Söz konusu yapılanmalar bu nitelikleriyle birer açık bilim ve açık inovasyon ortamı kimliği kazanıyor. Bu yapıda açık ağ yönetişime bağlı bilgi yönetimi bir koşul haline geliyor...

30 Eylül 2009 Çarşamba

politika şart!

30 Eylül 2009 Çarşamba

politika şart!

Ulus-devletler ölçeğinde bu süreçten zarar görmeden, başı dik çıkmanın tek yolu, gelişen bilim-teknoloji ve inovasyon temelli “bilgi ekonomisi” alanında bir "ulusal rekabet avantajı" yaratmak. Rekebet edebilirliğin temel kaynağının verimlilik ve inovasyon olduğu, bunların da ancak BİT, bilim, teknoloji ve eğitim performansını artırarak geliştirilebileceği ise ortada.

30 Eylül 2009 Çarşamba

politika şart!

Ulus-devletler ölçeğinde bu süreçten zarar görmeden, başı dik çıkmanın tek yolu, gelişen bilim-teknoloji ve inovasyon temelli “bilgi ekonomisi” alanında bir "ulusal rekabet avantajı" yaratmak. Rekebet edebilirliğin temel kaynağının verimlilik ve inovasyon olduğu, bunların da ancak BİT, bilim, teknoloji ve eğitim performansını artırarak geliştirilebileceği ise ortada.

Bunun tek yolu bu süreci tetikleyebilecek, “bilim-teknoloji politikaları”, “inovasyon politikaları”, “bilgi toplumu politikaları” ve ekonomik, sosyal ve kültürel alandaki makro politikalar arasında bir tür “politika yakınsaması” yaratabilecek bir “ulusal bilgi politikası” geliştirmek....

30 Eylül 2009 Çarşamba

Türkiye ve rekabet

30 Eylül 2009 Çarşamba

Türkiye ve rekabet

IMD’nin (Uluslararası Kalkınma Yönetimi Enstitüsü) 2009 Dünya Rekabet Gücü Yıllığı 20 Mayıs’ta açıklandı. Yıllık, ülkelerin rekabet gücünü 329 kriter temelinde karşılaştırıyor. Raporun Türkiye bölümü IMD’nin ülke ortağı olan TÜSİAD tarafından hazırlanıyor.

30 Eylül 2009 Çarşamba

Türkiye ve rekabet

IMD’nin (Uluslararası Kalkınma Yönetimi Enstitüsü) 2009 Dünya Rekabet Gücü Yıllığı 20 Mayıs’ta açıklandı. Yıllık, ülkelerin rekabet gücünü 329 kriter temelinde karşılaştırıyor. Raporun Türkiye bölümü IMD’nin ülke ortağı olan TÜSİAD tarafından hazırlanıyor.

İlk beş sırada ABD, Hong Kong, Singapur, İsviçre ve Danimarka var. Türkiye geçen yıla göre bir basamak ilerleyerek, 57 ülke içinde 47. sıraya yerleşmiş. Geçen yıl Türkiye’nin gerisinde olan Endonezya 10 basamak yükselerek 42. sıraya ve Meksika ise 4 basamak yükselip 46. sıraya oturmuş. Önceki yıl önümüzde olan Rusya 2, İtalya 4, Romanya 9 ve Yunanistan 10 basamak gerileyerek arkamıza geçmişler.

30 Eylül 2009 Çarşamba

Türkiye ve rekabet

30 Eylül 2009 Çarşamba

Türkiye ve rekabet

Altyapı verimliliği ile ilgili sonuçlar bizi özellikle ilgilendiriyor. Teknolojik altyapıda 46., bilimsel altyapıda 47., eğitimde 52. sıradayız. Bu değerler ortalamanın çok altında. TÜSİAD da, “ihracatta yüksek teknolojik ürünlerin oranı ile ortaöğrenim ve üniversite performansının düşüklüğü”nün en önemli altyapı sorunları olduğunu vurguluyor. BİT, bilim-teknoloji ve eğitim politikalarımızın durumu ile ilgili son üç yılda global değerlendirmeler hep aynı sonucu veriyor: geriliyoruz!

30 Eylül 2009 Çarşamba

Türkiye ve rekabet

Altyapı verimliliği ile ilgili sonuçlar bizi özellikle ilgilendiriyor. Teknolojik altyapıda 46., bilimsel altyapıda 47., eğitimde 52. sıradayız. Bu değerler ortalamanın çok altında. TÜSİAD da, “ihracatta yüksek teknolojik ürünlerin oranı ile ortaöğrenim ve üniversite performansının düşüklüğü”nün en önemli altyapı sorunları olduğunu vurguluyor. BİT, bilim-teknoloji ve eğitim politikalarımızın durumu ile ilgili son üç yılda global değerlendirmeler hep aynı sonucu veriyor: geriliyoruz!

Türkiye’nin küresel rekabet avantajı yaratması gerekiyor. Rekabet edebilirliğin temel kaynağının verimlilik ve inovasyon olduğu, bunların da ancak BİT, bilim, teknoloji ve eğitim performansını artırarak geliştirilebileceği ortada.

30 Eylül 2009 Çarşamba

Türkiye ve inovasyon

30 Eylül 2009 Çarşamba

Türkiye ve inovasyon

R&D Magazin’in 2008 Küresel Ar-Ge raporuna göre, Türkiye Ar-Ge’nin GYSİH’ya oranı bakımından ülkeler sıralamasında 25. sırada yer alıyor. Bu oran 2006 yılı itibarıyla binde 7 düzeyindeydi. Yıllık Ar-Ge yatırımı 4.8 milyar dolar olan Türkiye'nin 10 sıra atlayarak ilk 15'e girebilmesi için bu tutarı 13 milyar dolara çıkarması, yani 4 kat artırması gerekiyor.

30 Eylül 2009 Çarşamba

Türkiye ve inovasyon

R&D Magazin’in 2008 Küresel Ar-Ge raporuna göre, Türkiye Ar-Ge’nin GYSİH’ya oranı bakımından ülkeler sıralamasında 25. sırada yer alıyor. Bu oran 2006 yılı itibarıyla binde 7 düzeyindeydi. Yıllık Ar-Ge yatırımı 4.8 milyar dolar olan Türkiye'nin 10 sıra atlayarak ilk 15'e girebilmesi için bu tutarı 13 milyar dolara çıkarması, yani 4 kat artırması gerekiyor.

Ar-Ge harcamalarını gerçekleştiren kesimlerin dağılımına baktığımızda ise üniversitelerin ağırlıklı olduğunu, onu özel sektörün izlediğini ve kamunun harcama payının nispeten düşük kaldığını görüyoruz. Ar-Ge faaliyetlerinin ağırlıklı olarak üniversitelerde gerçekleşiyor olması, Ar-Ge’nin ticarileştirilmesi bakımından sorunlar olduğunun bir göstergesi...

30 Eylül 2009 Çarşamba

Türkiye ve inovasyon

R&D Magazin’in 2008 Küresel Ar-Ge raporuna göre, Türkiye Ar-Ge’nin GYSİH’ya oranı bakımından ülkeler sıralamasında 25. sırada yer alıyor. Bu oran 2006 yılı itibarıyla binde 7 düzeyindeydi. Yıllık Ar-Ge yatırımı 4.8 milyar dolar olan Türkiye'nin 10 sıra atlayarak ilk 15'e girebilmesi için bu tutarı 13 milyar dolara çıkarması, yani 4 kat artırması gerekiyor.

Ar-Ge harcamalarını gerçekleştiren kesimlerin dağılımına baktığımızda ise üniversitelerin ağırlıklı olduğunu, onu özel sektörün izlediğini ve kamunun harcama payının nispeten düşük kaldığını görüyoruz. Ar-Ge faaliyetlerinin ağırlıklı olarak üniversitelerde gerçekleşiyor olması, Ar-Ge’nin ticarileştirilmesi bakımından sorunlar olduğunun bir göstergesi...

Pro Inno Europe’un 2008 Avrupa İnovasyon İlerleme Raporu’nda, Türkiye’nin sonuncu sırada olması şaşırtıcı değil. Raporun bu durumu Ar-Ge ve inovasyonla ilgili politika zafiyetlerine bağlaması ise uyarıcı.

30 Eylül 2009 Çarşamba

Türkiye’nin fotoğrafı

30 Eylül 2009 Çarşamba

Türkiye’nin fotoğrafı

• UNCTAD, bilişim yaygınlığı bakımından Türkiye’yi 171 ülke arasında 72. sırada gösteriyor.

30 Eylül 2009 Çarşamba

Türkiye’nin fotoğrafı

• UNCTAD, bilişim yaygınlığı bakımından Türkiye’yi 171 ülke arasında 72. sırada gösteriyor.

• Dünya Ekonomik Forumu’nun ağa hazırlık sıralamasında ülkemiz 127 ülke arasında 55. sırada.

30 Eylül 2009 Çarşamba

Türkiye’nin fotoğrafı

• UNCTAD, bilişim yaygınlığı bakımından Türkiye’yi 171 ülke arasında 72. sırada gösteriyor.

• Dünya Ekonomik Forumu’nun ağa hazırlık sıralamasında ülkemiz 127 ülke arasında 55. sırada.

• Bilişim harcamaları GSYH’nın yalnızca %3.6’sını oluşturuyor. Bu oran AB aday ülkelerinde ortalama %59.

30 Eylül 2009 Çarşamba

Türkiye’nin fotoğrafı

• UNCTAD, bilişim yaygınlığı bakımından Türkiye’yi 171 ülke arasında 72. sırada gösteriyor.

• Dünya Ekonomik Forumu’nun ağa hazırlık sıralamasında ülkemiz 127 ülke arasında 55. sırada.

• Bilişim harcamaları GSYH’nın yalnızca %3.6’sını oluşturuyor. Bu oran AB aday ülkelerinde ortalama %59.

• Türkiye tüm Ar-Ge göstergelerinde AB’ye göre çok geride.

30 Eylül 2009 Çarşamba

Türkiye’nin fotoğrafı

• UNCTAD, bilişim yaygınlığı bakımından Türkiye’yi 171 ülke arasında 72. sırada gösteriyor.

• Dünya Ekonomik Forumu’nun ağa hazırlık sıralamasında ülkemiz 127 ülke arasında 55. sırada.

• Bilişim harcamaları GSYH’nın yalnızca %3.6’sını oluşturuyor. Bu oran AB aday ülkelerinde ortalama %59.

• Türkiye tüm Ar-Ge göstergelerinde AB’ye göre çok geride.

• 2007 Dünya İnsani Kalkınma Endeksi'nde 84. sıraya geriledik. Önümüzde Ermenistan, arkamızda Surinam yer alıyor. Raporun OECD ülkeleri bölümünde bu skorla sonuncuyuz ve tek "orta halli kalkınma" performansına sahip ülkeyiz. Meksika da bizi sollayıp yüksek kalkınma performansı grubuna geçmiş.

30 Eylül 2009 Çarşamba

Türkiye’nin fotoğrafı

• UNCTAD, bilişim yaygınlığı bakımından Türkiye’yi 171 ülke arasında 72. sırada gösteriyor.

• Dünya Ekonomik Forumu’nun ağa hazırlık sıralamasında ülkemiz 127 ülke arasında 55. sırada.

• Bilişim harcamaları GSYH’nın yalnızca %3.6’sını oluşturuyor. Bu oran AB aday ülkelerinde ortalama %59.

• Türkiye tüm Ar-Ge göstergelerinde AB’ye göre çok geride.

• 2007 Dünya İnsani Kalkınma Endeksi'nde 84. sıraya geriledik. Önümüzde Ermenistan, arkamızda Surinam yer alıyor. Raporun OECD ülkeleri bölümünde bu skorla sonuncuyuz ve tek "orta halli kalkınma" performansına sahip ülkeyiz. Meksika da bizi sollayıp yüksek kalkınma performansı grubuna geçmiş.

• OECD'nin 2007 Ekonomik Politika Reformları raporuna göre, işgücü maliyetini düşürme ve istihdamın korunması ile ilgili hukuki mevzuat konularında tek bir adım atmamışız. İlk ve orta öğrenim reformu konusunda duraklama içindeyiz.

30 Eylül 2009 Çarşamba

ne yapmalı?..

30 Eylül 2009 Çarşamba

ne yapmalı?..

Türkiye’nin, yeni kapitalizm, inovasyon ve bilgi paradigmalarına uygun

30 Eylül 2009 Çarşamba

ne yapmalı?..

Türkiye’nin, yeni kapitalizm, inovasyon ve bilgi paradigmalarına uygun

“bilim-teknoloji politikaları”,

30 Eylül 2009 Çarşamba

ne yapmalı?..

Türkiye’nin, yeni kapitalizm, inovasyon ve bilgi paradigmalarına uygun

“bilim-teknoloji politikaları”,

“inovasyon politikaları”,

30 Eylül 2009 Çarşamba

ne yapmalı?..

Türkiye’nin, yeni kapitalizm, inovasyon ve bilgi paradigmalarına uygun

“bilim-teknoloji politikaları”,

“inovasyon politikaları”,

“bilgi toplumu politikaları” ,

30 Eylül 2009 Çarşamba

ne yapmalı?..

Türkiye’nin, yeni kapitalizm, inovasyon ve bilgi paradigmalarına uygun

“bilim-teknoloji politikaları”,

“inovasyon politikaları”,

“bilgi toplumu politikaları” ,

“eğitim ve istihdam politikaları”

30 Eylül 2009 Çarşamba

ne yapmalı?..

Türkiye’nin, yeni kapitalizm, inovasyon ve bilgi paradigmalarına uygun

“bilim-teknoloji politikaları”,

“inovasyon politikaları”,

“bilgi toplumu politikaları” ,

“eğitim ve istihdam politikaları”

ve ekonomik, sosyal ve kültürel alandaki bu makro politikalar arasında bir tür “politika yakınsaması” yaratabilecek

30 Eylül 2009 Çarşamba

ne yapmalı?..

Türkiye’nin, yeni kapitalizm, inovasyon ve bilgi paradigmalarına uygun

“bilim-teknoloji politikaları”,

“inovasyon politikaları”,

“bilgi toplumu politikaları” ,

“eğitim ve istihdam politikaları”

ve ekonomik, sosyal ve kültürel alandaki bu makro politikalar arasında bir tür “politika yakınsaması” yaratabilecek

bir “bilgi politikası” geliştirmesi gerekiyor...

30 Eylül 2009 Çarşamba

ne yapmalı?..

Türkiye’nin, yeni kapitalizm, inovasyon ve bilgi paradigmalarına uygun

“bilim-teknoloji politikaları”,

“inovasyon politikaları”,

“bilgi toplumu politikaları” ,

“eğitim ve istihdam politikaları”

ve ekonomik, sosyal ve kültürel alandaki bu makro politikalar arasında bir tür “politika yakınsaması” yaratabilecek

bir “bilgi politikası” geliştirmesi gerekiyor...

Ve bunun “ilgili tüm tarafların” katılımıyla, yönetişim temelinde yapması gerekiyor, ki uygulanabilsin...

30 Eylül 2009 Çarşamba

30 Eylül 2009 Çarşamba

Recommended