MÜZİK ÖĞRETMENİ ADAYLARININ TOPLUMSAL CİNSİYET ROLLERİNE İLİŞKİN TUTUMLARI

Preview:

Citation preview

 

AKADEMİK BAKIŞ DERGİSİ Sayı: 54 Mart - Nisan 2016 Uluslararası Hakemli Sosyal Bilimler E-Dergisi

ISSN:1694-528X İktisat ve Girişimcilik Üniversitesi, Türk Dünyası Kırgız – Türk Sosyal Bilimler Enstitüsü, Celalabat – KIRGIZİSTAN

http://www.akademikbakis.org      

  833  

MÜZİK ÖĞRETMENİ ADAYLARININ TOPLUMSAL CİNSİYET ROLLERİNE İLİŞKİN TUTUMLARI

Tarkan YAZICI* Öz İlişkisel tarama modelinin kullanıldığı bu çalışmada, müzik öğretmeni adaylarının toplumsal cinsiyet rollerine ilişkin tutumları belirlenmiş, tutumlarının çeşitli değişkenler açısından farklılık gösterip göstermediği incelenmiştir. Araştırmada, veri toplama aracı olarak Zeyneloğlu ve Terzioğlu (2011) tarafından geliştirilen “Toplumsal Cinsiyet Rolleri Tutum Ölçeği” kullanılmıştır. Araştırma; 2014-2015 eğitim-öğretim yılında Türkiye’nin farklı coğrafi bölgelerinde bulunan ve tesadüfi örnekleme yoluyla seçilen Balıkesir, Gazi, Gaziosmanpaşa ve Erzincan üniversitelerinin müzik eğitimi anabilim dallarında öğrenim görmekte olan 323 lisans öğrencisi ile gerçekleştirilmiştir. Çalışmanın sonucunda; öğrencilerin en yüksek düzeyde olumlu tutum sergiledikleri alt boyutların “evlilikte cinsiyet rolü” ve “eşitlikçi cinsiyet rolü” olduğu, tüm alt boyutlarda ve ölçek genelinde “eşitlikçi tutuma” sahip oldukları; cinsiyet, yaş grubu, yaşamın çoğunun geçirildiği yer, yaşanılan coğrafi bölge, anne-baba öğrenim durumu, anne-baba birliktelik durumu değişkenlerinin katılımcıların toplumsal cinsiyet rollerine ilişkin tutumlarında etkili olduğu bulgusu elde edilmiştir. Anahtar Kelimeler: Müzik, müzik öğretmeni, toplumsal cinsiyet, tutum

THE ATTITUDE OF MUSIC TEACHER CANDIDATES TO SOCIAL GENDER ROLES Abstract In this study where relational screening model has been used, the attitudes of music teacher candidates to social gender roles have been determined, and also it has been discussed if their attitudes differ in terms of different variables. Data collection tool in the research is "Attitude Scale of Social Gender Roles" which was developed by Zeyneloğlu and Terzioğlu (2011). The research includes 323 undergraduate students having education in the department of music education during 2014-2015 Education Period, those students have been selected by random sampling from universities from different geographical regions of Turkey such as Balıkesir, Gazi, Gaziosmanpaşa and Erzincan. At the end of the research, it is concluded that students have positive attitudes; sub-dimensions are "gender role in marriage" and "egalitarian gender role"; they have an "egalitarian attitude" in all sub-dimensions and scale; the variables such as gender, age group, living spaces, geographical region, educational status of mothers and fathers, marital status of mothers and fathers have a great influence on attitudes of students to social gender roles. Key Words: Music, music teacher, social gender role, attitude 1. GİRİŞ Biyolojik olarak kadın-erkek ayrımını ifade eden cinsiyet; bireylerin davranışlarını, tutumlarını ve yaşam biçimlerini etkileyen bir kavram ve bir değişkendir. Temelde kadın/erkeğin bir diğeriyle rekabet edemeyeceği ölçüde tarafsız olan cinsiyet kavramı, kendisine yüklenen anlamlarla bu özelliğini kaybetmiş ve toplumsal bir içerik kazanmıştır (Arıcı, 2011). Sancar ve diğerlerine (2006) göre ekonomik-siyasi-kültürel alanlardaki toplumsal ilişkileri düzenleyen ve toplumsal hiyerarşilerin kurulmasını belirleyen “cinsiyet” sözcüğü İngilizce’de “gender-sex” kavramlarıyla ifade edilmektedir. Feminist kuramcılara göre gender; toplumsal-tarihsel, sex ise daha çok biyolojik olarak anlamlandırılmıştır. Cinsiyetler arası ayrımcılığın sonucunda cinsiyet; kadın ve erkek arasındaki biyolojik                                                                                                                          * Yrd. Doç. Dr. Mersin Üniversitesi Eğitim Fakültesi, GSEB, Müzik Eğitimi ABD, Mersin, yazicitarkan@gmail.com

 

AKADEMİK BAKIŞ DERGİSİ Sayı: 54 Mart - Nisan 2016 Uluslararası Hakemli Sosyal Bilimler E-Dergisi

ISSN:1694-528X İktisat ve Girişimcilik Üniversitesi, Türk Dünyası Kırgız – Türk Sosyal Bilimler Enstitüsü, Celalabat – KIRGIZİSTAN

http://www.akademikbakis.org      

  834  

farklılık, toplumsal cinsiyet ise kadınlık ve erkeklik rolleri arasındaki ayrım olarak anlam bulmuştur (Butler, 2008). Kadın ve erkekliğin öğrenilmesinden itibaren, ataerkil toplum normları aracılığıyla kadın-erkeğin kendini sunum biçim-rolleri, davranış kalıpları, tavırları, giyim şekilleri birbirlerinden ayrılmış, bireyden sıyrılan cinsiyet kavramı farklılaşmış ve toplumsal bir anlam kazanmış; hemen hemen her ataerkil toplumda kadının aile ve toplum içindeki rolü her zaman çocuk bakımı-doğurganlık ile bağlantılı olarak ele alınmış; toplum tarafından kadının biyolojik özelliklerinden dolayı erkek ile eşit olamayacağı fikri kabul görmüştür (Aydın, 2010; Doğramacı, 1982; Ozankaya, 1994). Bhasin’e (2003) göre her toplum, erkeği/kadını farklı nitelikleri, davranış modelleri, rolleri, sorumlulukları, hakları ve beklentileri olan bir erkeğe/kadına dönüştürmekte, biyolojik olan cinsiyetten faklı olarak erkeklerin ve kadınların toplumsal cinsiyet kimliklerini psikolojik ve sosyolojik olarak belirlemektedir. Oakley de (1985) toplumsal cinsiyetin bir kültür sorunu olduğunu, erkek ve kadınların “eril-dişil” olarak sosyal biçimde sınıflandırıldığını ve bu sınıflandırmanın kültürel olduğunu, yere ve zamana göre değişiklik gösterdiğini belirtmektedir. Bireyler farkında olsun/olmasın, kendi bireysel özelliklerine ve farklılıklarına rağmen toplumun değer yargılarından ve toplumsal rollerin etkisinden kurtulamamaktadırlar. Çünkü toplumsal cinsiyet kavramının temelinde ataerkil toplum sisteminin oluşturduğu kadın-erkek arasındaki roller, davranışlar, zihinsel ve duygusal ayrıştırmalar bulunmaktadır (Demez, 2005). Pek çok toplumda kadın ve erkek farklı yaratıklar olarak görülmekte ve her birinin kendine ait olanakları, rolleri ve sorumlulukları olduğu kabul edilmektedir. Bunun en açık göstergesi kamusal alanda çalışma ve politika erkek; ev işleri ve aile ile ilgili özel alanlar kadın işidir görüşünün birçok toplum tarafından benimseniyor ve uygulanıyor olmasıdır. Toplumsal cinsiyet ayrımları, hem kadınların hem de erkeklerin yaşamlarını şekillendirmektedir. Literatürde toplumsal cinsiyet rolleri üzerine yapılmış birçok araştırma, toplumun kadına ve erkeğe yüklediği sorumluluklardan dolayı kadın ve erkeğin depresyon, kaygı, düşük benlik saygısı gibi olumsuzluklar yaşadıklarını, çeşitli ekonomik-sosyal-kültürel değişimler ve gelişmeler sonucunda özellikle kadınların, erkeklere oranla daha fazla hastalık ve stres yaşadıklarını ortaya çıkarmıştır (Akın ve Demirel, 2003). Kadının emeğini-cinselliğini-bedenini-doğurganlığını denetleyen ve erkek çıkarlarını koruyan bir toplumsal sistem olan ataerkillik sistemin yol açtığı toplumsal statü eşitsizliklerden dolayı, kadınlar her alanda insan haklarından, erkeklerle eşit ölçüde yararlanamamaktadırlar. Bu nedenle kadınlar ve erkekler arasındaki eşitsizliklerin önlenmesi gerekmektedir. Bu açıdan üniversite öğrencilerinin toplumsal cinsiyet rollerine ilişkin tutumlarının belirlenmesi, üniversite eğitiminin içeriğine toplumsal cinsiyet rollerine ilişkin eşitlikçi bakış açısı bilincinin entegre edilmesine katkı sağlayacaktır (Berktay, 1996; Zeyneloğlu ve Terzioğlu, 2011). Toplumsal cinsiyet ayrımcılığı; çalışma yaşamında, sağlık hizmetlerine erişebilmede, sosyal-siyasal yaşamda temel hakların kullanımında kadına yönelik eşitsizlikler olarak karşımıza çıkmaktadır. Kadınlar cinsiyetlerinden dolayı doğum öncesinden başlayarak yaşamlarının her döneminde gittikçe artan dozlarda ayırımcılığa; kamusal alana katılma olanakları olan eğitim ve iş yaşamında olduğu gibi özel yaşamlarında da her türlü engelleme, kısıtlama, ayırımcılık ve hatta cezalandırmalara; sosyal, ekonomik, politik bir konuda duygu, düşünce ve davranışlarının değiştirilmesi gibi sosyal etkilerle karşılaşabilmektedirler (Gürsoy,

 

AKADEMİK BAKIŞ DERGİSİ Sayı: 54 Mart - Nisan 2016 Uluslararası Hakemli Sosyal Bilimler E-Dergisi

ISSN:1694-528X İktisat ve Girişimcilik Üniversitesi, Türk Dünyası Kırgız – Türk Sosyal Bilimler Enstitüsü, Celalabat – KIRGIZİSTAN

http://www.akademikbakis.org      

  835  

2009; Sakallı, 2001). Arkonaç’a (2005) göre sosyal etkiler toplum içerisinde bir bireyin başka bireylerin sosyal yargı, tutum ve fikirlerinden etkilenerek kendi tutum, fikir ve yargılarını değiştirmesi sonucu oluştuğu için, kadınlar bu tür sosyal etkilere her zaman maruz kalmışlardır. Bu tür sosyal etkilere, müzik tarihi literatüründe de rastlanmaktadır. Çünkü önemli müzik icracılığı, bestecilik ve müzikal yaratıcılık daha çok erkeklerle ilişkilendirilen bir alan olarak karşımıza çıkmaktadır. Sosyal, kültürel ve ekonomik birçok faktörün, kadınların bu alanlarda daha az yer almalarına neden olmasına rağmen en önemli rol toplumsal cinsiyet ve cinsiyete dayalı yargılar olmuştur (Özkişi, 2013). Oysa sanatsal yaratıcılık; insana özgüdür ve insana, diğer var olanlar arasında özel yerini ya da değerini sağlamaktadır (Kuçuradi, 1988). Toplumsal cinsiyet kaynaklı eşitsizlikler ile farklı zamanlarda farklı yerlerde karşılaşılmakta; kadınlar kamusal alanlardan dışlanmaya/erkek egemenliğine bağımlı olmaya itilmektedir (Yazıcı ve İzgi Topalak, 2014). Araştırma konusu müzik öğretmeni adayları ile hiç çalışılmamıştır. Oysa çalışma grubu, “sanatçı-eğitimci” bireyler olarak toplum yapısının değişmesinde-olgunlaşmasında etkin görevlere sahip olacaktır. Birey olarak insan, yaşamının belirli dönemlerinde az/çok, bazı eksiklik, yetersizlik gibi olumsuzluklar içinde bulunabilmektedir. Birey, durum-konum-işlev yönünden tüm devingenlik, karışıklık, belirsizlik ve karmaşıklığına karşın, müzik eğitimi aracılığıyla hem bedensel, devinişsel, bilişsel, duyuşsal, cinsel, toplumsal, törel, kültürel ve kişilik gelişimini sağlamakta hem de önceki dönemden kaynaklanan olumsuzlukları gidermektedir (Uçan, 2005). İnsan; ne yalnız tin ne de yalnız tendir. İnsan psiko-fizik bir bütün olmakla birlikte, toplumun tinsel ve tensel koşullarıyla biçimlenmektedir. Ülkemizin temel sorunu, bireylerin değişmesidir. Çünkü birey, toplumun ekonomik-kültürel koşullarının biçimlendiği şekilde değişmektedir. Bu değişimlerin gelişebilmesi için de tinsel-tensel koşullar ile bir amaca yönelik örgütlenme ve amaca varmayı sağlayacak düzen gerekmektedir. Bu koşulların sağlanmaması sonucunda ise birey ümitsizliğe itilmekte, karamsarlaşmakta, kendi kaderini değiştirmek için gerekli koşullardan biri olan tinsel gücü kendinde bulamamaktadır. Bunun sonucunda da aydınlanmış/aydınlanmamış pek çok bireyin olumsuz tutumlar sergilemesi, sosyal etkileşimdeki problemleri ortaya çıkarmaktadır. Dolayısıyla müzik; insanın iç-oluşumunu fizyolojik ve psikolojik yönlerden etkilemesiyle, davranışlarında değişiklik yaratabilir; insanımıza diğer sorunların çözümünde gerekli olan öğelerden birini, tinsel gücü verebilir (Sun, 1969). Birey için zihinsel bir etkinlik olduğu kadar, hem birey hem de toplum için kendilerini ifade edebilecekleri doğal bir gereksinim ve estetik bir araç olan müzik-müzik eğitimi sayesinde toplum duyarlı, düşünen, sosyal, eleştiren, empati kuran bireylere sahip olmaktadır (İzgi Topalak ve Yazıcı, 2014). Dolayısıyla müzik öğretmeni adaylarının toplumsal cinsiyet rollerine ilişkin bakış açılarının, mesleksel yaşamlarında uygulayacakları öğretimlerini etkileyebileceği düşünüldüğünde, araştırma konusunun cinsiyetçi yaklaşımlar açısından çözümleyici bir bakış açısıyla değerlendirilmesi önem kazanmaktadır. 2. YÖNTEM Bu bölümde araştırmanın modeli, araştırmanın çalışma gurubu, araştırmada kullanılan veri toplama aracı ve veri analizleri ile ilgili bilgiler yer almaktadır.

 

AKADEMİK BAKIŞ DERGİSİ Sayı: 54 Mart - Nisan 2016 Uluslararası Hakemli Sosyal Bilimler E-Dergisi

ISSN:1694-528X İktisat ve Girişimcilik Üniversitesi, Türk Dünyası Kırgız – Türk Sosyal Bilimler Enstitüsü, Celalabat – KIRGIZİSTAN

http://www.akademikbakis.org      

  836  

2. 1. Araştırmanın Modeli Bu çalışmada, iki ve daha çok sayıdaki değişken arasında birlikte değişim varlığını ve/veya derecesini belirlemeyi amaçlayan ilişkisel tarama modeli uygulanmıştır (Karasar, 2012). Araştırmacı, elde edilen nicel verilerin istatiksel çözümlemeleri doğrultusunda araştırma konusunun genel bir görünümünü elde edebilmek için anket yöntemi ile örneklemine ulaşmıştır. 2. 2. Çalışma Grubu Çalışma, 2014-2015 eğitim-öğretim yılında Türkiye’nin farklı coğrafi bölgelerinde bulunan ve tesadüfi örnekleme yoluyla seçilen Balıkesir, Gazi, Gaziosmanpaşa ve Erzincan üniversitelerinin müzik eğitimi anabilim dallarında öğrenim görmekte olan 323 lisans öğrencisi ile gerçekleştirilmiştir. Bu tür örneklem seçiminde popülasyon içindeki her bir bireyin örneklem gruplarına seçilme şansı eşittir ve bireylerin tamamı benzer özelliklere sahiptir (Çepni, 2009). Katılımcıların demografik özelliklerine göre dağılımı Tablo 1’de verilmiştir.

Tablo 1. Katılımcıların Demografik Özelliklerine Göre Dağılımı (N=323) Demografik Özellik Gruplar n %

Cinsiyet Kadın 197 61,0 Erkek 126 39,0

Yaş

20 yaşından küçük 101 31,3 20-22 yaş 149 46,1 23-24 yaş 31 9,6 25 yaş ve üzeri 42 13,0

Yaşamın çoğunun geçirildiği yer

Köy-kasaba 22 6,8 İlçe 60 18,6 Şehir 153 47,4 Büyükşehir 88 27,2

Yaşanılan bölge

Marmara 46 14,2 İç Anadolu 78 24,1 Ege 33 10,2 Doğu Anadolu 51 15,8 Güneydoğu Anadolu 14 4,3 Karadeniz 57 17,6 Akdeniz 44 13,6

Ailenin ekonomik düzeyi Alt 18 5,6 Orta 290 89,8 Üst 15 4,6

Anne öğrenim durumu

Okul bitirmedi 25 7,7 İlkokul 88 27,2 Ortaokul 46 14,2 Lise 105 32,5 Üniversite 59 18,3

Baba öğrenim durumu

Okul bitirmedi 7 2,2 İlkokul 57 17,6 Ortaokul 46 13,9 Lise 119 36,8 Üniversite 95 29,4

Anne-baba birliktelik durumu Anne-baba sağ ve birlikte 273 84,5

 

AKADEMİK BAKIŞ DERGİSİ Sayı: 54 Mart - Nisan 2016 Uluslararası Hakemli Sosyal Bilimler E-Dergisi

ISSN:1694-528X İktisat ve Girişimcilik Üniversitesi, Türk Dünyası Kırgız – Türk Sosyal Bilimler Enstitüsü, Celalabat – KIRGIZİSTAN

http://www.akademikbakis.org      

  837  

Baba hayatta değil 14 4,3 Anne-baba sağ ve boşanmış 28 8,7 Anne hayatta değil 8 2,5

Aile biçimi Çekirdek aile 261 80,8 Geniş aile 62 19,2

Aile tutumu Baskıcı 28 8,7 Demokratik 217 67,2 Serbest 78 24,1

Medeni durum Bekâr 309 95,7 Evli 10 3,1 Birlikte yaşıyor 4 1,2

Mezun olunan lise türü

Güzel sanatlar lisesi 213 65,9 Devlet lisesi 61 18,9 Anadolu lisesi 19 5,9 Özel lise 10 3,1 Meslek lisesi 20 6,2

2. 3. Veri Toplama Aracı Araştırmada müzik öğretmeni adaylarının toplumsal cinsiyet rollerine ilişkin tutumlarının belirlenebilmesi ve değerlendirilebilmesi için amacıyla “Toplumsal Cinsiyet Rolleri Tutum Ölçeği” kullanılmıştır. Aşağıda araştırmada kullanılan ölçme aracı ile ilgili bilgilere yer verilmiştir. Toplumsal Cinsiyet Rolleri Tutum Ölçeği: Zeyneloğlu ve Terzioğlu (2011) tarafından geliştirilen ölçek, 38 madde ve 5 alt boyuttan oluşan, 1-5 arasında puanlanan Likert tipi bir ölçektir. Ölçeğin “eşitlikçi cinsiyet rolü”, “kadın cinsiyet rolü”, “evlilikte cinsiyet rolü” ve “geleneksel cinsiyet rolü” alt boyutları sekiz, “erkek cinsiyet rolü” alt boyutu ise altı maddeden oluşmaktadır. Ölçeğin faktör yükü 0.35-0.79 arasında değişmektedir ve faktör yükü 0.30’un altında olan dokuz madde ölçekten çıkarılmıştır. Faktör analizi sonuçları, ölçeğin birden fazla boyuttan oluştuğunu göstermektedir. Bu boyutlar, öğrencilerin toplumsal cinsiyet rollerine ilişkin tutumlarında etkili olan faktörlerin çeşitliliğini ortaya koymaktadır. Ölçeğin Cronbach Alfa değeri yüksek bulunmuştur (0.92). Çalışmada ölçeğin alt boyutlarının Cronbach Alfa güvenirlik katsayısı 0.80-0.72 arasında değişmektedir. Her bir alt boyut iç tutarlılık analizleri açısından değerlendirildiğinde; “kadın cinsiyet rolü” alt boyutunun Cronbach Alfa güvenirlik katsayısı 0.80 olarak bulunmuştur. “Eşitlikçi cinsiyet rolü”, “evlilikte cinsiyet rolü” ve “geleneksel cinsiyet rolü” alt boyutlarının Cronbach Alfa güvenirlik katsayısı 0.78 olarak saptanmıştır. “Erkek cinsiyet rolü” alt boyutunun ise, Cronbach Alfa güvenirlik katsayısı 0.72’dir. Ölçeğin Cronbach Alfa güvenirlik katsayılarının yüksek olması ölçeğin iç tutarlılığının yüksek olduğunu göstermektedir. Bu sonuç, ölçeğin ve alt boyutlarının güvenilir olduğunu ortaya koymaktadır. Ölçeği oluşturan maddelerin kendi aralarında ve ölçek ile olan korelasyonlarının yüksek olması, maddelerin aynı boyutta ölçme yaptığını göstermektedir. Ölçeğin alt faktörlerinin birbirleriyle olan korelasyonlarının 0.65-0.35 arasında olduğu bulunmuştur. Bu sonuç, ölçeğin üniversite öğrencilerinin toplumsal cinsiyet rollerine ilişkin tutumlarının aynı boyutta ölçebildiğini göstermektedir. Toplumsal cinsiyet rollerine ilişkin tutumların inceleneceği çalışmalarda bu ölçeğin kullanılması son derece önemlidir. Ülkemizde bu konuya ilişkin geçerliği ve güvenirliği kanıtlanmış ölçme aracı bulunmamaktadır. Elde edilen bulgular, ölçeğin üniversite öğrencilerinin toplumsal cinsiyet rollerine ilişkin tutumlarını belirlemede geçerli ve güvenilir bir ölçme aracı olduğunu

 

AKADEMİK BAKIŞ DERGİSİ Sayı: 54 Mart - Nisan 2016 Uluslararası Hakemli Sosyal Bilimler E-Dergisi

ISSN:1694-528X İktisat ve Girişimcilik Üniversitesi, Türk Dünyası Kırgız – Türk Sosyal Bilimler Enstitüsü, Celalabat – KIRGIZİSTAN

http://www.akademikbakis.org      

  838  

ve bu konuda yapılacak çalışmalarda kullanılabileceğini göstermektedir. Bu çalışma birkaç sınırlılığa sahiptir. Bu ölçeğin geçerlilik ve güvenirlik çalışması, sadece üniversitede öğrenim gören genç yaş grubunu içermektedir. Bu nedenle ölçme aracının, farklı yaş ve eğitim gruplarındaki bireylere yönelik farklı çalışmalarda kullanılarak test edilmesi önerilmektedir (Zeyneloğlu ve Terzioğlu, 2011). 2. 4. Verilerin Analizi Veriler değerlendirilirken tanımlayıcı istatistiksel metotları (sayı, yüzde, ortalama, standart sapma) kullanılmıştır. Alt boyut ve ölçek genel puanlarının ortalama, standart sapma ve katılım düzeyleri betimsel istatistik tablosu şeklinde sunulmuştur. Anketin birinci bölümünde cinsiyet, yaş, yaşam yeri, yaşanılan bölge, ailenin ekonomik düzeyi, anne öğrenim durumu, baba öğrenim durumu, anne-babanın medeni durumu, aile tipi, medeni hal ve evlenme şekline ilişkin 12 demografik soru yer almaktadır. Anketin ikinci bölümünde toplam 38 maddeden oluşan “Toplumsal Cinsiyet Rolleri Tutum Ölçeği” 0-5 arası puanlanmaktadır. Ölçek, öğrenciler toplumsal cinsiyet rollerine ilişkin eşitlikçi tutum cümlelerine; tamamen katılıyorsa “5” puan, katılıyorsa “4” puan, kararsızsa “3” puan, katılmıyorsa “2” puan, kesinlikle katılmıyorsa “1” puan alacak şekilde puanlandırılmıştır. Toplumsal cinsiyet rollerine ilişkin geleneksel tutum cümleleri ise; yukarıda belirtilen puanlamanın tam tersi olarak, öğrenciler tamamen katılıyorsa “1” puan, katılıyorsa”2” puan, kararsızsa “3” puan, katılmıyorsa “4” puan, kesinlikle katılmıyorsa “5” puan alacak şekilde puanlandırılmıştır. Bu puanlama şekli ile ölçekten alınabilecek en yüksek puan 190; en düşük puan ise 38 olarak hesaplanmıştır. Ölçekten alınan en yüksek değer öğrencinin toplumsal cinsiyet rollerine ilişkin eşitlikçi tutuma sahip olduğunu, en düşük değer ise öğrencinin toplumsal cinsiyet rollerine ilişkin geleneksel tutuma sahip olduğunu göstermektedir. “Toplumsal Cinsiyet Rolleri Tutum Ölçeği”nin Cronbach Alfa Güvenirlik Katsayısı 38 madde için “0.92” olarak bulunmuştur. Bu sonuç, ölçek maddelerinin birbiriyle yüksek iç tutarlılığa ve yüksek güvenirliğe sahip olduğunu göstermektedir (Zeyneloğlu ve Terzioğlu, 2011). Alt boyutlar ve ölçek genel puanlarının iki alt gruptan oluşan demografik değişkenlere göre karşılaştırılmasında t testi; ikiden fazla alt gruptan oluşan demografik değişkenlere göre karşılaştırılmasında Tek Yönlü Varyans Analizi kullanılmıştır. Tek Yönlü Varyans Analizinde anlamlı farklılık görüldüğünde farkın hangi iki grup arasında olduğunu belirlemek amacıyla Bonferroni düzeltmeli LSD testinden yararlanılmıştır. Analizlerde güven aralığı %95 (anlamlılık düzeyi 0,05 p<0,05) olarak belirlenmiştir. 3. BULGULAR VE YORUM Bu bölümde, araştırma probleminin çözümü için çalışma grubundan ölçekler yoluyla toplanan verilerin analizi sonucunda elde edilen bulgular yer almaktadır. Elde edilen bulgulara dayalı olarak açıklama ve yorumlar yapılmıştır.

 

AKADEMİK BAKIŞ DERGİSİ Sayı: 54 Mart - Nisan 2016 Uluslararası Hakemli Sosyal Bilimler E-Dergisi

ISSN:1694-528X İktisat ve Girişimcilik Üniversitesi, Türk Dünyası Kırgız – Türk Sosyal Bilimler Enstitüsü, Celalabat – KIRGIZİSTAN

http://www.akademikbakis.org      

  839  

Tablo 2. Eşitlikçi Cinsiyet Rolü Alt Boyutu Puanlarına İlişkin Betimsel Bulgular

İfadeler

Kes

inlik

le

katıl

mıy

orum

Kat

ılmıy

orum

Kar

arsı

zım

Kat

ılıyo

rum

Tam

amen

ka

tılıy

orum

SS

f % f % f % f % f % 4. Evlilikte çocuk sahibi olma kararını eşler birlikte vermelidir. 17 5,3 7 2,2 5 1,5 85 26,3 209 64,7 4,43 1,02

8. Ailede ev işleri, eşler arasında eşit paylaşılmalıdır. 18 5,6 20 6,2 29 9,0 100 31,0 156 48,3 4,10 1,15

12. Ailenin maddi olanaklarından kız ve erkek çocuk eşit yararlanmalıdır.

18 5,6 9 2,8 13 4,0 90 27,9 193 59,8 4,33 1,06

13. Çalışma yaşamında kadınlara ve erkeklere eşit ücret ödenmelidir.

22 6,8 16 5,0 25 7,7 88 27,2 172 53,3 4,15 1,18

18. Dul kadın yalnız başına yaşayabilmelidir. 23 7,1 19 5,9 38 11,8 123 38,1 120 37,2 3,92 1,17

20. Ailede kararları eşler birlikte almalıdır. 13 4,0 4 1,2 7 2,2 111 34,4 188 58,2 4,41 0,92

22. Eşler boşandığında mallar eşit paylaşılmalıdır. 10 3,1 14 4,3 33 10,2 125 38,7 141 43,7 4,15 0,98

27. Mesleki gelişme fırsatlarında kadınlara ve erkeklere eşit haklar tanınmalıdır.

19 5,9 8 2,5 11 3,4 109 33,7 176 54,5 4,28 1,06

Tablo 2’de katılımcıların “eşitlikçi cinsiyet rolü” alt boyutunda en yüksek düzeyde “evlilikte çocuk sahibi olma kararını eşlerin birlikte vermesi gerektiği” (X=4,43) ve “ailede kararları eşlerin birlikte alması gerektiği” (X=4,41) görüşlerine katıldıkları ve diğer olumlu görüşlerin “katılıyorum ve tamamen katılıyorum” düzeyinde olduğu bulgusu elde edilmiştir. “Dul kadının yalnız başına yaşayabilmesi gerektiği” (X=3,92) görüşüne katılım düzeyinin “katılıyorum” düzeyinde olduğu tespit edilmiştir. Bu bulgular, çalışma grubunun kadın sosyal haklarına yönelik olumlu tutumlar sergilediğini göstermektedir.

Χ

 

AKADEMİK BAKIŞ DERGİSİ Sayı: 54 Mart - Nisan 2016 Uluslararası Hakemli Sosyal Bilimler E-Dergisi

ISSN:1694-528X İktisat ve Girişimcilik Üniversitesi, Türk Dünyası Kırgız – Türk Sosyal Bilimler Enstitüsü, Celalabat – KIRGIZİSTAN

http://www.akademikbakis.org      

  840  

Tablo 3. Kadın Cinsiyet Rolü Alt Boyutu Puanlarına İlişkin Betimsel Bulgular

İfadeler K

esin

likle

ka

tılm

ıyor

um

Kat

ılmıy

orum

Kar

arsı

zım

Kat

ılıyo

rum

Tam

amen

ka

tılıy

orum

SS

f % f % f % f % f % 1. Kızlar, ekonomik bağımsızlıklarını kazandıklarında ailelerinden ayrı yaşayabilmelidir.

19 5,9 34 10,5 56 17,3 123 38,1 91 28,2 3,72 1,15

5. Bir genç kızın evleneceği kişiyi seçmesinde son sözü baba söylemelidir.

113 35,0 102 31,6 53 16,4 35 10,8 20 6,2 2,22 1,21

16. Kadının temel görevi anneliktir. 111 34,4 77 23,8 50 15,5 53 16,4 32 9,9 2,44 1,36

19. Bir genç kızın, flört etmesine ailesi izin vermelidir.

28 8,7 21 6,5 63 19,5 139 43,0 72 22,3 3,63 1,15

21. Bir kadın akşamları tek başına sokağa çıkabilmelidir.

27 8,4 32 9,9 56 17,3 104 32,2 104 32,2 3,70 1,24

29. Bir kadın cinsel ilişkiyi evlendikten sonra yaşamalıdır.

54 16,7 35 10,8 50 15,5 91 28,2 93 28,8 3,41 1,42

31. Erkeğin evleneceği kadın bakire olmalıdır.

80 24,8 51 15,8 66 20,4 60 18,6 66 20,4 2,94 1,47

37. Bir kadın hastaneye gittiğinde kadın doktora muayene olmalıdır.

161 49,8 78 24,1 31 9,6 29 9,0 24 7,4 2,00 1,28

Tablo 3’de öğrencilerin “kadın cinsiyet rolü” alt boyutunda en yüksek düzeyde “kızların ekonomik bağımsızlıklarını kazandıklarında ailelerinden ayrı yaşayabilmeleri” (X=3,72) ve “bir genç kızın, flört etmesine ailesinin izin vermesi gerektiği” (X=3,63) görüşlerine katıldıkları bulgusu elde edilmiştir. “Bir kadın hastaneye gittiğinde kadın doktora muayene olması gerektiği” (X=2,00) ve “bir genç kızın evleneceği kişiyi seçmesinde son sözü babanın söylemesi gerektiği” (X=2,22) görüşlerine katılım düzeyinin “katılmıyorum” düzeyinde olduğu tespit edilmiştir. Katılımcılara göre bireysel-toplumsal haklara sahip olan kadının toplumdaki yeri ev ile sınırlı değildir ve bireysel-toplumsal yaşamında söz sahibidir.

Χ

 

AKADEMİK BAKIŞ DERGİSİ Sayı: 54 Mart - Nisan 2016 Uluslararası Hakemli Sosyal Bilimler E-Dergisi

ISSN:1694-528X İktisat ve Girişimcilik Üniversitesi, Türk Dünyası Kırgız – Türk Sosyal Bilimler Enstitüsü, Celalabat – KIRGIZİSTAN

http://www.akademikbakis.org      

  841  

Tablo 4. Evlilikte Cinsiyet Rolü Alt Boyutu Puanlarına İlişkin Betimsel Bulgular

İfadeler K

esin

likle

ka

tılm

ıyor

um

Kat

ılmıy

orum

Kar

arsı

zım

Kat

ılıyo

rum

Tam

amen

ka

tılıy

orum

SS

f % f % f % f % f % 2. Erkeğin evde her dediği yapılmalıdır. 137 42,4 132 40,9 18 5,6 20 6,2 16 5,0 1,90 1,08

6. Kadının erkek çocuk doğurması onun değerini artırır.

208 64,4 71 22,0 16 5,0 11 3,4 17 5,3 1,63 1,08

9. Kadının yaşamıyla ilgili kararları kocası vermelidir.

161 49,8 96 29,7 35 10,8 19 5,9 12 3,7 1,84 1,07

10. Kadınlar kocalarıyla anlaşamadıkları konularda tartışmak yerine susmayı tercih etmelidir.

139 43,0 90 27,9 42 13,0 30 9,3 22 6,8 2,09 1,24

14. Bir erkeğin karısını aldatması normal karşılanmalıdır.

248 76,8 45 13,9 12 3,7 8 2,5 10 3,1 1,41 0,92

15. Kadının çocuğu olmuyorsa erkek tekrar evlenmelidir.

235 72,8 49 15,2 23 7,1 8 2,5 8 2,5 1,47 0,92

26. Evlilikte kadın istemediği zaman cinsel ilişkiyi reddetmelidir.

22 6,8 25 7,7 44 13,6 110 34,1 122 37,8 3,88 1,19

36. Evlilikte gebelikten korunmak sadece kadının sorumluluğudur.

188 58,2 84 26,0 26 8,0 14 4,3 11 3,4 1,69 1,02

Tablo 4 “evlilikte cinsiyet rolü” alt boyutunda en yüksek katılımın “evlilikte kadın istemediği zaman cinsel ilişkiyi reddetmeli” (X=3,88) görüşü yönünde olduğunu göstermektedir. “Bir erkeğin karısını aldatması normal karşılanması gerektiği” (X=1,41), “kadının çocuğu olmuyorsa erkeğin tekrar evlenebilmesi” (X=1,47), “kadının erkek çocuk doğurmasının onun değerini arttırdığı” (X=1,63), “evlilikte gebelikten korunmanın sadece kadının sorumluluğunda olduğu” (X=1,69) görüşlerine katılım düzeyinin ise “kesinlikle katılmıyorum” düzeyinde, diğer ifadelerin ise “katılmıyorum” düzeyinde olduğu tespit edilmiştir. Bu bulgular evliliklerin temelinde en kalın çizgilerle kendisini gösteren toplumsal cinsiyet ayrımcılığına rağmen, katılımcıların kadına, evlilikte eşitlikçi bir cinsiyet rolü yüklediğini göstermektedir.

Χ

 

AKADEMİK BAKIŞ DERGİSİ Sayı: 54 Mart - Nisan 2016 Uluslararası Hakemli Sosyal Bilimler E-Dergisi

ISSN:1694-528X İktisat ve Girişimcilik Üniversitesi, Türk Dünyası Kırgız – Türk Sosyal Bilimler Enstitüsü, Celalabat – KIRGIZİSTAN

http://www.akademikbakis.org      

  842  

Tablo 5. Geleneksel Cinsiyet Rolü Alt Boyutu Puanlarına İlişkin Betimsel Bulgular

İfadeler K

esin

likle

ka

tılm

ıyor

um

Kat

ılmıy

orum

Kar

arsı

zım

Kat

ılıyo

rum

Tam

amen

ka

tılıy

orum

SS

f % f % f % f % f % 3. Kadının yapacağı meslekler ile erkeğin yapacağı meslekler ayrı olmalıdır.

80 24,8 101 31,3 70 21,7 55 17,0 17 5,3 2,46 1,18

7. Kadının doğurganlık özelliği nedeniyle, iş başvurularında erkekler tercih edilmelidir.

190 58,8 81 25,1 23 7,1 18 5,6 11 3,4 1,69 1,04

11. Bir genç kız, evlenene kadar babasının sözünü dinlemelidir.

53 16,4 59 18,3 73 22,6 88 27,2 50 15,5 3,07 1,32

17. Evin reisi erkektir. 126 39,0 69 21,4 44 13,6 47 14,6 37 11,5 2,38 1,41 23. Kız bebeğe pembe, erkek bebeğe mavi renkli giysiler giydirilmelidir.

74 22,9 94 29,1 50 15,5 66 20,4 39 12,1 2,70 1,34

24. Erkeğin en önemli görevi evini geçindirmektir.

35 10,8 65 20,1 50 15,5 115 35,6 58 18,0 3,30 1,27

25. Erkeğin maddi gücü yeterliyse kadın çalışmamalıdır.

118 36,5 104 32,2 39 12,1 34 10,5 228 8,7 2,22 1,28

32. Alışveriş yapma, fatura ödeme gibi ev dışı işlerle erkek uğraşmalıdır.

68 21,1 96 29,7 57 17,6 60 18,6 42 13,0 2,72 1,33

Tablo 5’e göre çalışma grubu “geleneksel cinsiyet rolü” alt boyutunda en yüksek düzeyde “erkeğin en önemli görevinin evini geçindirmek olduğu” (X=3,30) ve “bir genç kızın, evlenene kadar babasının sözünü dinlemesi gerektiği” (X=3,07) görüşlerine katılmaktadırlar. “Kadının doğurganlık özelliği nedeniyle, iş başvurularında erkeklerin tercih edilmesi gerektiği” (X=1,69) görüşüne katılım düzeyinin “kesinlikle katılmıyorum” düzeyinde en düşük katılım düzeyinde olduğu tespit edilmiştir. Bu bulgular günümüzde aile reisinin erkek olduğu ve kadınların evlenene kadar babalarına itaat etmeleri gerektiği görüşünün hala geçerliğini koruduğunu ortaya çıkarmaktadır.

Χ

 

AKADEMİK BAKIŞ DERGİSİ Sayı: 54 Mart - Nisan 2016 Uluslararası Hakemli Sosyal Bilimler E-Dergisi

ISSN:1694-528X İktisat ve Girişimcilik Üniversitesi, Türk Dünyası Kırgız – Türk Sosyal Bilimler Enstitüsü, Celalabat – KIRGIZİSTAN

http://www.akademikbakis.org      

  843  

Tablo 6. Erkek Cinsiyet Rolü Alt Boyutu Puanlarına İlişkin Betimsel Bulgular

İfadeler

Kes

inlik

le

katıl

mıy

orum

Kat

ılmıy

orum

Kar

arsı

zım

Kat

ılıyo

rum

Tam

amen

ka

tılıy

orum

SS

f % f % f % f % f % 28. Evlilikte erkeğin öğrenim düzeyi kadından yüksek olmalıdır.

113 35,0 107 33,1 46 14,2 37 11,5 20 6,2 2,20 1,21

30. Ailede erkek çocuğun öğrenim görmesine öncelik tanınmalıdır.

164 50,8 97 30,0 22 6,8 21 6,5 19 5,9 1,87 1,16

33. Erkekler statüsü yüksek olan mesleklerde çalışmalıdır.

80 24,8 94 29,1 53 16,4 74 22,9 22 6,8 2,58 1,26

34. Ailede kazancın nasıl kullanacağına erkek karar vermelidir.

129 39,9 105 32,5 39 12,1 30 9,3 20 6,2 2,09 1,20

35. Bir erkek gerektiğinde karısını dövmelidir. 250 77,4 43 13,3 9 2,8 13 4,0 8 2,5 1,40 0,91

38. Evlilikte erkeğin yaşı kadından büyük olmalıdır. 96 29,7 63 19,5 54 16,7 65 20,1 45 13,9 2,69 1,43

Tablo 6 “erkek cinsiyet rolü” alt boyutunda en yüksek düzeyde “evlilikte erkeğin yaşının kadından büyük olması gerektiği” (X=2,69) ve “erkeklerin statüsü yüksek olan mesleklerde çalışması gerektiği” (X=2,58) görüşlerine katılımın olduğunu ancak en yüksek katılım düzeyinin “kararsızım” düzeyinde olduğu bulgusunu tespit etmiştir. “Bir erkeğin gerektiğinde karısını dövebileceği” (X=1,40) görüşüne katılım düzeyinin “kesinlikle katılmıyorum” en düşük katılım düzeyinde olduğu tespit edilmiştir. Tablo 6’daki bulgular katılımcıların, erkeğin cinsiyet rolüne yönelik gelenekselci bir yaklaşım sergilediklerini ortaya çıkarmaktadır.

Tablo 7: Toplumsal Cinsiyet Rolleri Tutum Ölçeği ve Alt Boyut Puanlarına İlişkin Bulgular

Alt Boyut Min. Max. SS Tutum Düzeyi Eşitlikçi Cinsiyet Rolü 8 40 33,79 6,19 Eşitlikçi Kadın Cinsiyet Rolü 10 40 28,04 6,39 Eşitlikçi Evlilikte Cinsiyet Rolü 10 40 33,85 5,48 Eşitlikçi Geleneksel Cinsiyet Rolü 8 40 27,43 6,21 Eşitlikçi Erkek Cinsiyet Rolü 6 30 23,15 4,65 Eşitlikçi Toplumsal Cinsiyet Rolleri Tutum Ölçeği 70 190 146,28 23,10 Eşitlikçi Tablo 7’de öğrencilerin en yüksek düzeyde olumlu tutum sergiledikleri alt boyutların “evlilikte cinsiyet rolü” (X=33,85) ve “eşitlikçi cinsiyet rolü” (X=33,79) olduğu; tüm alt boyutlarda ve ölçek genelinde “eşitlikçi tutuma” sahip oldukları bulgusu elde edilmiştir. Bu bulgular müzik öğretmeni adaylarının çalışma-toplumsal-evlilik-aile yaşamı ile ilgili toplumsal cinsiyet rollerine ilişkin eşitlikçi bakış açısına sahip olduklarını göstermektedir.

Χ

Χ

 

AKADEMİK BAKIŞ DERGİSİ Sayı: 54 Mart - Nisan 2016 Uluslararası Hakemli Sosyal Bilimler E-Dergisi

ISSN:1694-528X İktisat ve Girişimcilik Üniversitesi, Türk Dünyası Kırgız – Türk Sosyal Bilimler Enstitüsü, Celalabat – KIRGIZİSTAN

http://www.akademikbakis.org      

  844  

Tablo 8. Toplumsal Cinsiyet Rolleri Tutum Ölçeği ve Alt Boyut Puanlarının Cinsiyete Göre Mann t Testi Bulguları

Alt Boyut Cinsiyet N SS t p

Eşitlikçi Cinsiyet Rolü Kadın 197 35,03 5,54 4,624 0,000 Erkek 126 31,87 6,66

Kadın Cinsiyet Rolü Kadın 197 29,85 5,31 6,758 0,000 Erkek 126 25,23 6,94

Evlilikte Cinsiyet Rolü Kadın 197 35,73 4,25 8,511 0,000 Erkek 126 30,91 5,91

Geleneksel Cinsiyet Rolü Kadın 197 29,38 5,08 7,612 0,000 Erkek 126 24,40 6,61

Erkek Cinsiyet Rolü Kadın 197 24,04 4,01 4,374 0,000 Erkek 126 21,78 5,23

Toplumsal Cinsiyet Rolleri Tutum Ölçeği

Kadın 197 154,03 18,80 8,278 0,000 Erkek 126 134,19 24,06

Tablo 8’de “toplumsal cinsiyet rolleri tutum” ölçeği ve tüm alt boyut puanlarının cinsiyet değişkenine göre anlamlı düzeyde farklılık gösterdiği tespit edilmiştir (p<0,05). Kadın öğrencilerin eşitlikçi cinsiyet, kadın cinsiyet rolü, evlilikte cinsiyet rolü, geleneksel cinsiyet rolü, erkek cinsiyet rolü ve toplumsal cinsiyet rollerine ilişkin tutumları erkek öğrencilerin tutumlarından anlamlı düzeyde daha olumludur. Bu bulgu kadın katılımcıların toplum içindeki statülerini ve buna uygun rollerini kendilerinin belirlemek istediklerini göstermektedir.

Tablo 9. Toplumsal Cinsiyet Rolleri Tutum Ölçeği ve Alt Boyut Puanlarının Yaş Gruplarına Göre Tek Yönlü Varyans Analizi Bulguları

Alt Boyut Yaş N SS F p Farkın Kaynağı

Eşitlikçi Cinsiyet Rolü

A-20 yaşından küçük 101 34,43 6,96 0,702 0,551

B-20-22 yaş 149 33,73 5,34 C-23-24 yaş 31 33,10 4,16 D-25 yaş ve üzeri 42 33,02 8,06

Kadın Cinsiyet Rolü

A-20 yaşından küçük 101 28,04 6,52 1,126 0,339

B-20-22 yaş 149 28,38 5,97 C-23-24 yaş 31 26,10 7,67 D-25 yaş ve üzeri 42 28,33 6,55

Evlilikte Cinsiyet Rolü

A-20 yaşından küçük 101 34,99 5,17 2,799 0,040 A>C

B-20-22 yaş 149 33,68 5,44 C-23-24 yaş 31 32,42 5,21 D-25 yaş ve üzeri 42 32,76 6,21

Geleneksel Cinsiyet Rolü

A-20 yaşından küçük 101 28,61 6,05 2,381 0,070

B-20-22 yaş 149 27,23 5,77 C-23-24 yaş 31 25,65 6,36 D-25 yaş ve 42 26,64 7,56

Χ

Χ

 

AKADEMİK BAKIŞ DERGİSİ Sayı: 54 Mart - Nisan 2016 Uluslararası Hakemli Sosyal Bilimler E-Dergisi

ISSN:1694-528X İktisat ve Girişimcilik Üniversitesi, Türk Dünyası Kırgız – Türk Sosyal Bilimler Enstitüsü, Celalabat – KIRGIZİSTAN

http://www.akademikbakis.org      

  845  

üzeri

Erkek Cinsiyet Rolü

A-20 yaşından küçük 101 24,28 4,06 2,988 0,031 A>C

B-20-22 yaş 149 22,54 4,80 C-23-24 yaş 31 22,74 4,34 D-25 yaş ve üzeri 42 22,93 5,31

Toplumsal Cinsiyet Rolleri Tutum Ölçeği

A-20 yaşından küçük 101 150,35 21,46 2,048 0,107

B-20-22 yaş 149 145,58 22,88 C-23-24 yaş 31 140,00 23,41 D-25 yaş ve üzeri 42 143,69 26,43

Tablo 9’da “evlilikte cinsiyet rolü” (F=2,799; p<0,05) ve “erkek cinsiyet rolü” (F=2,988; p<0,05) alt boyut puanlarının anlamlı düzeyde farklılık gösterdiği tespit edilmiştir. 20 yaşından küçük öğrencilerin evlilikte cinsiyet rolü puanları 23-24 yaş grubundaki öğrencilerin puanlarından anlamlı düzeyde daha olumludur. Tablo 10. Toplumsal Cinsiyet Rolleri Tutum Ölçeği ve Alt Boyut Puanlarının Yaşamın

Çoğunun Geçirildiği Yere Göre Tek Yönlü Varyans Analizi Testi Bulguları

Alt Boyut Yaşamın Çoğunun Geçirildiği Yer

N SS F p Farkın Kaynağı

Eşitlikçi Cinsiyet Rolü

A-Köy-kasaba 22 30,95 9,58 3,974 0,008 D>A B-İlçe 60 32,52 6,95 C-Şehir 153 33,92 5,81 D-Büyükşehir 88 35,17 4,76

Kadın Cinsiyet Rolü

A-Köy-kasaba 22 25,18 5,97 4,133 0,007 D>A B-İlçe 60 29,15 5,92 C-Şehir 153 27,28 6,28 D-Büyükşehir 88 29,35 6,67

Evlilikte Cinsiyet Rolü

A-Köy-kasaba 22 33,55 6,86 0,149 0,930 B-İlçe 60 34,13 5,20 C-Şehir 153 33,69 4,97 D-Büyükşehir 88 34,02 6,20

Geleneksel Cinsiyet Rolü

A-Köy-kasaba 22 27,59 6,54 1,116 0,343 B-İlçe 60 28,42 6,31 C-Şehir 153 26,82 6,07 D-Büyükşehir 88 27,81 6,30

Erkek Cinsiyet Rolü

A-Köy-kasaba 22 22,77 5,36 0,435 0,728 B-İlçe 60 23,20 4,47 C-Şehir 153 22,93 4,49 D-Büyükşehir 88 23,60 4,90

Toplumsal Cinsiyet Rolleri Tutum Ölçeği

A-Köy-kasaba 22 140,05 26,06 1,592 0,191 B-İlçe 60 147,42 23,96 C-Şehir 153 144,63 22,01 D-Büyükşehir 88 149,95 23,38

Tablo 10’a göre “eşitlikçi cinsiyet rolü” (F=3,974; p<0,05) ve “kadın cinsiyet rolü” (F=4,133; p<0,05) alt boyut puanları anlamlı düzeyde farklılık göstermektedir. Yaşamının çoğunu

Χ

 

AKADEMİK BAKIŞ DERGİSİ Sayı: 54 Mart - Nisan 2016 Uluslararası Hakemli Sosyal Bilimler E-Dergisi

ISSN:1694-528X İktisat ve Girişimcilik Üniversitesi, Türk Dünyası Kırgız – Türk Sosyal Bilimler Enstitüsü, Celalabat – KIRGIZİSTAN

http://www.akademikbakis.org      

  846  

büyükşehirde geçiren öğrencilerin eşitlikçi cinsiyet rolü puanları yaşamının çoğunu köy-kasabada geçiren öğrencilerin puanlarından anlamlı düzeyde daha olumludur. Bu bulgular toplumsal cinsiyet rollerinin, kırsal kesimlerde erkek egemenliğinde şekillendiğini ortaya çıkarmaktadır.

Tablo 11. Toplumsal Cinsiyet Rolleri Tutum Ölçeği ve Alt Boyut Puanlarının

Öğrencinin Yaşadığı Coğrafi Bölgeye Göre Tek Yönlü Varyans Analizi Testi Bulguları Alt Boyut Yaşanılan

Coğrafi Bölge N SS F p Farkın Kaynağı

Eşitlikçi Cinsiyet Rolü

A-Marmara 46 33,22 5,82 0,632 0,705 B-İç Anadolu 78 33,83 6,22 C-Ege 33 34,45 7,22 D-Doğu Anadolu 51 32,86 6,90 E-Güneydoğu Anadolu 14 35,50 4,90

F-Karadeniz 57 33,61 5,75 G-Akdeniz 44 34,61 5,84

Kadın Cinsiyet Rolü

A-Marmara 46 28,61 5,92 3,275 0,004 A>D B-İç Anadolu 78 27,99 6,98 B>D C-Ege 33 29,30 5,89 C>D D-Doğu Anadolu 51 25,18 6,18 E>D E-Güneydoğu Anadolu 14 29,50 7,12 G>D

F-Karadeniz 57 27,40 5,44 G>B G-Akdeniz 44 30,34 6,38

Evlilikte Cinsiyet Rolü

A-Marmara 46 34,13 4,79 3,215 0,004 A>D B-İç Anadolu 78 33,46 6,16 C>D C-Ege 33 35,58 4,64 E>D D-Doğu Anadolu 51 31,61 6,45 G>D E-Güneydoğu Anadolu 14 35,86 4,77 G>B

F-Karadeniz 57 33,40 5,03 G-Akdeniz 44 35,50 4,04

Geleneksel Cinsiyet Rolü

A-Marmara 46 28,24 5,55 4,326 0,000 A>D B-İç Anadolu 78 27,32 6,55 C>D C-Ege 33 29,67 4,43 E>D D-Doğu Anadolu 51 23,94 6,74 G>D E-Güneydoğu Anadolu 14 26,86 6,94

F-Karadeniz 57 27,67 5,65 G-Akdeniz 44 29,07 5,84

Erkek Cinsiyet Rolü

A-Marmara 46 23,20 4,51 2,213 0,042 A>D B-İç Anadolu 78 22,95 4,63 C>D C-Ege 33 23,79 4,30 E>D D-Doğu Anadolu 51 21,27 5,52 G>D E-Güneydoğu Anadolu 14 23,29 5,22

F-Karadeniz 57 23,77 4,20 G-Akdeniz 44 24,34 3,91

Toplumsal Cinsiyet Rolleri Tutum Ölçeği

A-Marmara 46 147,39 21,42 3,600 0,002 A>D B-İç Anadolu 78 145,55 25,48 B>D C-Ege 33 152,79 21,38 C>D

Χ

 

AKADEMİK BAKIŞ DERGİSİ Sayı: 54 Mart - Nisan 2016 Uluslararası Hakemli Sosyal Bilimler E-Dergisi

ISSN:1694-528X İktisat ve Girişimcilik Üniversitesi, Türk Dünyası Kırgız – Türk Sosyal Bilimler Enstitüsü, Celalabat – KIRGIZİSTAN

http://www.akademikbakis.org      

  847  

D-Doğu Anadolu 51 134,86 24,04 E>D E-Güneydoğu Anadolu 14 151,00 23,61 G>D

F-Karadeniz 57 145,86 19,09 G-Akdeniz 44 153,86 21,05

Tablo 11’de “kadın cinsiyet rolü” (F=3,275; p<0,05), “evlilikte cinsiyet rolü” (F=3,215; p<0,05), “geleneksel cinsiyet rolü” (F=4,326; p<0,05, “erkek cinsiyet rolü” (F=2,213; p<0,05) alt boyut puanlarının ve “toplumsal cinsiyet rolleri tutum ölçeği” (F=3,600; p<0,05) puanlarının anlamlı düzeyde farklılık gösterdiği tespit edilmiştir. Marmara, İç Anadolu, Ege, Güneydoğu Anadolu ve Akdeniz bölgesinde yaşayan öğrencilerin puanları Doğu Anadolu Bölgesinde yaşayan öğrencilerin puanlarından daha olumludur. Akdeniz Bölgesinde yaşayan öğrencilerin “kadın cinsiyet rolü” puanları İç Anadolu Bölgesinde yaşayan öğrencilerin puanlarından; Akdeniz Bölgesinde yaşayan öğrencilerin “evlilikte cinsiyet rolü puanları” ise İç Anadolu Bölgesinde yaşayan öğrencilerin puanlarından anlamlı düzeyde daha olumludur. Bu bulgular ataerkil yapının egemenliğini koruduğu bölgelerde, sosyal-ekonomik- kültürel yapıya uygun olarak şekillenen kültürün, toplumsal cinsiyet düzeninde etkisini sürdürdüğünü göstermektedir.

Tablo 12. Toplumsal Cinsiyet Rolleri Tutum Ölçeği ve Alt Boyut Puanlarının Anne Öğrenim Durumuna Göre Tek Yönlü Varyans Analizi Testi Bulguları

Alt Boyut Anne Öğrenim Durumu N SS F p Farkın

Kaynağı

Eşitlikçi Cinsiyet Rolü

A-Okul bitirmedi 25 31,64 7,60 2,887 0,023 E>A B-İlkokul 88 33,94 5,52 C-Ortaokul 46 33,07 6,96 D-Lise 105 33,31 6,62 E- Üniversite 59 35,92 4,40

Kadın Cinsiyet Rolü

A-Okul bitirmedi 25 27,04 6,41 3,818 0,005 E>A B-İlkokul 88 26,78 5,83 E>B C-Ortaokul 46 27,13 5,91 E>C D-Lise 105 28,30 6,77 E- Üniversite 59 30,63 6,31

Evlilikte Cinsiyet Rolü

A-Okul bitirmedi 25 31,52 7,19 3,969 0,004 E>A B-İlkokul 88 33,48 5,03 E>B C-Ortaokul 46 34,02 5,78 D-Lise 105 33,40 5,48 E- Üniversite 59 36,07 4,47

Geleneksel Cinsiyet Rolü

A-Okul bitirmedi 25 25,56 6,80 3,367 0,010 E>A B-İlkokul 88 26,40 6,07 E>B C-Ortaokul 46 26,74 5,42 E>C D-Lise 105 27,83 6,65 E- Üniversite 59 29,63 5,38

Erkek Cinsiyet Rolü

A-Okul bitirmedi 25 21,88 5,35 3,769 0,005 E>A B-İlkokul 88 22,61 4,08 E>B C-Ortaokul 46 22,48 5,29 E>C D-Lise 105 23,10 4,67 E- Üniversite 59 25,12 4,12

Toplumsal Cinsiyet Rolleri Tutum

A-Okul bitirmedi 25 137,64 25,43 5,075 0,001 E>A B-İlkokul 88 143,22 20,87 E>B

Χ

 

AKADEMİK BAKIŞ DERGİSİ Sayı: 54 Mart - Nisan 2016 Uluslararası Hakemli Sosyal Bilimler E-Dergisi

ISSN:1694-528X İktisat ve Girişimcilik Üniversitesi, Türk Dünyası Kırgız – Türk Sosyal Bilimler Enstitüsü, Celalabat – KIRGIZİSTAN

http://www.akademikbakis.org      

  848  

Ölçeği C-Ortaokul 46 143,43 21,11 E>C D-Lise 105 145,95 25,02 E- Üniversite 59 157,36 19,91

Tablo 12 “eşitlikçi cinsiyet rolü” (F=2,887; p<0,05), “kadın cinsiyet rolü” (F=3,818; p<0,05), “evlilikte cinsiyet rolü” (F=3,969; p<0,05), “geleneksel cinsiyet rolü” (F=3,367; p<0,05), “erkek cinsiyet rolü” (F=3,769; p<0,05) alt boyut puanlarının ve “toplumsal cinsiyet rolleri tutum ölçeği” puanlarının (F=5,075; p<0,05) anne öğrenim durumuna göre anlamlı düzeyde farklılık gösterdiğini ortaya çıkarmaktadır. Annesi üniversite düzeyinde öğrenim gören öğrencilerin puanları annesi okul okumayan öğrencilerin puanlarından anlamlı düzeyde daha olumludur. Bulgulara göre anne öğrenim durumu, kadın ve erkeğin toplumsal statüsüne yönelik eşit olmayan bir tutum ve davranış sergilenmesinde etkili olmaktadır.

Tablo 13. Toplumsal Cinsiyet Rolleri Tutum Ölçeği ve Alt Boyut Puanlarının Baba Öğrenim Durumuna Göre Tek Yönlü Varyans Analizi Testi Bulguları

Alt Boyut Baba Öğrenim Durumu N SS F p Farkın

Kaynağı

Eşitlikçi Cinsiyet Rolü

A-Okul bitirmedi 7 29,29 10,42 3,177 0,014 E>A B-İlkokul 57 34,23 5,28 C-Ortaokul 45 32,07 7,58 D-Lise 119 33,44 6,43 E- Üniversite 95 35,14 4,88

Kadın Cinsiyet Rolü

A-Okul bitirmedi 7 23,00 6,32 1,981 0,097 B-İlkokul 57 27,39 6,06 C-Ortaokul 45 27,18 5,98 D-Lise 119 28,28 6,49 E- Üniversite 95 28,95 6,53

Evlilikte Cinsiyet Rolü

A-Okul bitirmedi 7 28,57 7,85 3,101 0,016 B>A B-İlkokul 57 34,65 3,91 D>A C-Ortaokul 45 32,67 5,84 E>A D-Lise 119 33,59 5,75 E- Üniversite 95 34,65 5,36

Geleneksel Cinsiyet Rolü

A-Okul bitirmedi 7 20,71 7,39 2,840 0,024 B>A B-İlkokul 57 27,19 5,96 C>A C-Ortaokul 45 26,53 6,18 D>A D-Lise 119 27,61 6,49 E>A E- Üniversite 95 28,28 5,67

Erkek Cinsiyet Rolü

A-Okul bitirmedi 7 15,86 4,88 6,346 0,000 B>A B-İlkokul 57 23,86 3,63 C>A C-Ortaokul 45 22,16 5,41 D>A D-Lise 119 22,97 4,69 E>A E- Üniversite 95 23,98 4,24

Toplumsal Cinsiyet Rolleri Tutum Ölçeği

A-Okul bitirmedi 7 117,43 18,07 4,638 0,001 B>A B-İlkokul 57 147,32 18,74 C>A C-Ortaokul 45 140,60 24,39 D>A D-Lise 119 145,88 24,34 E>A E- Üniversite 95 151,00 21,80

Tablo 13’e göre “eşitlikçi cinsiyet rolü” (F=3,177; p<0,05), “evlilikte cinsiyet rolü” (F=3,101; p<0,05), “geleneksel cinsiyet rolü” (F=2,840; p<0,05), “erkek cinsiyet rolü”

Χ

 

AKADEMİK BAKIŞ DERGİSİ Sayı: 54 Mart - Nisan 2016 Uluslararası Hakemli Sosyal Bilimler E-Dergisi

ISSN:1694-528X İktisat ve Girişimcilik Üniversitesi, Türk Dünyası Kırgız – Türk Sosyal Bilimler Enstitüsü, Celalabat – KIRGIZİSTAN

http://www.akademikbakis.org      

  849  

(F=6,346; p<0,05) alt boyut puanları ve “toplumsal cinsiyet rolleri tutum ölçeği” (F=4,638; p<0,05) puanları baba öğrenim durumuna göre anlamlı düzeyde farklılık göstermektedir. Babası üniversite düzeyinde öğrenim gören öğrencilerin puanları babası okul okumayan öğrencilerin puanlarından anlamlı düzeyde daha olumludur. Dolayısıyla baba öğrenim durumunun, katılımcıların toplumsal cinsiyet yaklaşımlarında etkili olduğu görülmektedir.

Tablo 14. Toplumsal Cinsiyet Rolleri Tutum Ölçeği ve Alt Boyut Puanlarının Anne-Baba Birliktelik Durumuna Göre Tek Yönlü Varyans Analizi Testi Bulguları

Alt Boyut Anne-Baba Birliktelik Durumu

N SS F p Farkın Kaynağı

Eşitlikçi Cinsiyet Rolü

A-Sağ-birlikte 273 33,51 6,34 1,874 0,134 B-Baba yok 14 33,86 4,35 C-Sağ ve boşanmış 28 35,50 5,73

D-Anne yok 8 37,50 2,78

Kadın Cinsiyet Rolü

A-Sağ-birlikte 273 27,71 6,35 4,151 0,007 D>A B-Baba yok 14 26,21 6,22 C-Sağ ve boşanmış 28 30,86 6,50

D-Anne yok 8 33,00 3,38

Evlilikte Cinsiyet Rolü

A-Sağ-birlikte 273 33,50 5,65 2,632 0,050 B-Baba yok 14 34,79 2,64 C-Sağ ve boşanmış 28 36,11 4,63

D-Anne yok 8 36,25 3,65

Geleneksel Cinsiyet Rolü

A-Sağ-birlikte 273 27,10 6,11 2,084 0,102 B-Baba yok 14 28,00 5,08 C-Sağ ve boşanmış 28 29,75 7,42

D-Anne yok 8 30,00 5,45

Erkek Cinsiyet Rolü

A-Sağ-birlikte 273 22,85 4,64 3,694 0,012 C>A B-Baba yok 14 23,00 4,95 D>A C-Sağ ve boşanmış 28 25,32 4,30

D-Anne yok 8 26,25 2,82

Toplumsal Cinsiyet Rolleri Tutum Ölçeği

A-Sağ-birlikte 273 144,67 23,10 4,177 0,006 C>A B-Baba yok 14 145,86 17,77 D>A C-Sağ ve boşanmış 28 157,54 23,17

D-Anne yok 8 163,00 15,52 Tablo 14’de “kadın cinsiyet rolü” (F=4,151; p<0,05) ve “erkek cinsiyet rolü” (F=3,694; p<0,05) alt boyut puanlarının anne-baba birliktelik durumuna göre anlamlı düzeyde farklılık gösterdiği tespit edilmiştir. Annesi ölmüş öğrencilerin puanları anne babası sağ ve birlikte olana öğrencilerin puanlarından anlamlı düzeyde daha olumludur. Ayrıca “toplumsal cinsiyet rolleri tutum ölçeği” (F=4,177; p<0,05) puanlarının anne-baba birliktelik durumuna göre anlamlı düzeyde farklılık gösterdiği de tespit edilmiştir. Annesi ölmüş öğrencilerin ve anne-babası sağ ve boşanmış öğrencilerin toplumsal cinsiyet rollerine ilişkin tutum puanları anne-babası sağ ve birlikte olan öğrencilerin puanlarından anlamlı düzeyde daha olumludur. Bu

Χ

 

AKADEMİK BAKIŞ DERGİSİ Sayı: 54 Mart - Nisan 2016 Uluslararası Hakemli Sosyal Bilimler E-Dergisi

ISSN:1694-528X İktisat ve Girişimcilik Üniversitesi, Türk Dünyası Kırgız – Türk Sosyal Bilimler Enstitüsü, Celalabat – KIRGIZİSTAN

http://www.akademikbakis.org      

  850  

tablodaki en çarpıcı bulgu; annesi ölmüş ve anne/babası sağ/boşanmış öğrencilerin daha pozitif toplumsal cinsiyet algısına sahip olduklarıdır. 4. SONUÇ, TARTIŞMA VE ÖNERİLER Savcı’ya (1999) göre toplumsal cinsiyet; kültürel inançları, kişilik-kimlikleri, davranış biçimlerini içererek genellikle sosyal farklılaşmaya temel oluşturmaktadır. Bu nedenle üniversitelerin toplumların gelişimi ve dönüşümüne öncülük eden temel kurumlar olduğu düşünüldüğünde araştırma sonuçları önem taşımaktadır. Yaşamlarının çoğunu şehirde geçirmiş, orta ekonomik düzeye sahip demokratik çekirdek aile ortamında yetişmiş olan çalışma grubuna göre evlilikte çocuk sahibi olma kararını eşler birlikte vermeli; ailede kararları eşler birlikte almalı; boşanmış/eşi ölmüş bir kadın yalnız başına yaşayabilmelidir. Özellikle feminist akım, 1970’lerden itibaren kadın-erkeğin biyolojik farklılığının bir kader olmadığını ileri sürmüş ve kadına-erkeğe dayatılan geleneksel cinsiyet rollerinin, sosyalleşme sürecinde kadına yönelik cinsiyet ayrımcılığına ve şiddete yol açmasını bir problem olarak ele almıştır (Sullivan, 2003). Araştırmaya göre kızlar ekonomik bağımsızlıklarını kazandıklarında ailelerinden ayrı yaşayabilmeli, bir genç kızın flört etmesine ailesi izin vermeli, bir kadın hastaneye gittiğinde kadın doktora muayene olmak zorunda kalmamalı ve bir genç kız evleneceği kişiyi seçmede söz sahibi olmalıdır. Çünkü toplumsal cinsiyet kategorisi olarak toplumsal konum; haklar, sorumluklar, davranış tarzı ile özellikle kadınlar açısından çok ciddi sorunlara neden olmaktadır. Toplumsal cinsiyet eşitsizliği ataerkil sistemin kullandığı tüm araçlar yoluyla kadının maruz kaldığı olumsuz uygulamaları özel alandan kamusal alana da taşımaktadır (Kahraman, Kahraman, Ozansoy, Akıllı, Kekillioğlu, ve Özcan, 2014). Katılımcılara göre evlilikte kadın istemediği zaman cinsel ilişkiyi reddedebilmeli, bir erkeğin karısını aldatması normal karşılanmamalı, kadının erkek çocuk doğurması onun değerini artırmamalı, evlilikte gebelikten korunma sadece kadının sorumluluğunda olmamalı, kadının doğurganlık özelliği nedeniyle iş başvurularında erkekler tercih edilmemeli, bir erkeğin gerektiğinde karısını dövebileceği gibi bir yargı olmamalı ve kadının çocuğunun olmaması erkeğin tekrar evlenmesine neden olmamalıdır. Unutulmamalıdır ki; bireyler toplumda sahip oldukları rollerini yerine getirirken aslında toplumsal yapının onlara yüklediği rollere göre davranış sergilemektedirler (Marshall, 1999). Dolayısıyla kadınlar cinsiyete dayalı olarak konumlandırıldıkları özel alandan çıkarak üretim sürecine dâhil olma, çalışma hayatına girme ve bunu sürdürme sürecinde farklı bedeller ödemek zorunda kalmaktadırlar (Şimşek, 2008). Araştırmada da çalışma grubu erkeğin en önemli görevinin evini geçindirmek olduğu ve bir genç kızın evlenene kadar babasının sözünü dinlemesi gerektiği görüşlerine yönelik kararsız bir tutum sergilemişlerdir. Oysa kadınlar, üretim/işgücü, doğurganlık, cinsellik, etkinlik, mülkiyet ve diğer ekonomik kaynaklar, toplumsal, kültürel ve siyasal kurumlar alanlarında zaten ataerkil denetim altındadır (Bhasin, 1993). Toplumsal cinsiyet rolünün biyolojik kökeni yoktur, cinsiyet ile toplumsal cinsiyet arasındaki bağlantılar gerçekte hiç doğal değildir (Ann, 1985). Marmara, İç Anadolu, Ege, Güneydoğu Anadolu ve Akdeniz bölgesinde yaşayan müzik öğretmeni adayları toplumsal cinsiyet rollerine yönelik, Doğu Anadolu Bölgesinde yaşayan katılımcılara göre daha olumlu bir tutuma sahiptirler. Katılımcıların toplumsal cinsiyet

 

AKADEMİK BAKIŞ DERGİSİ Sayı: 54 Mart - Nisan 2016 Uluslararası Hakemli Sosyal Bilimler E-Dergisi

ISSN:1694-528X İktisat ve Girişimcilik Üniversitesi, Türk Dünyası Kırgız – Türk Sosyal Bilimler Enstitüsü, Celalabat – KIRGIZİSTAN

http://www.akademikbakis.org      

  851  

yaklaşımlarında anne ve babalarının öğrenim durumlarının etkili olduğu da saptanmıştır. Araştırmada elde edilen diğer bir sonuç da annesi ölmüş ve anne/babası sağ/boşanmış öğrencilerin daha pozitif toplumsal cinsiyet algısına sahip olduklarıdır. Tüm bu sonuçlar doğrultusunda; müzik öğretmeni adaylarının toplumsal cinsiyet rolleri ile ilgili olumsuz/gelenekselci yaklaşımlarının farkına varabilmeleri için konu ile ilgili sempozyum/paneller düzenlenmeli, klüp/öğrenci toplulukları kurulmalı, “toplumsal cinsiyet” adı altında bir ders, müfredat programında yer almalıdır. Anne ve babaların önemli bir değişken olarak çalışma grubunun toplumsal cinsiyet rollerine ilişkin yargılarındaki etkilerinden dolayı anne ve babaların da toplumsal cinsiyet rolleri hakkındaki tutum-davranışları incelenmelidir. KAYNAKLAR Akın, A., & Demirel, S. (2003). Toplumsal cinsiyet kavramı ve sağlığa etkileri, C. Ü. Tıp

Fakültesi Dergisi, 25 (4), 73-82. Oakley, A. (1985). Sex, gender and society. England: Gower Publishing Company. Arıcı, F. (2011). Üniversite öğrencilerinde toplumsal cinsiyet rollerine ilişkin algılar ve

psikolojik iyi oluş. Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi, Ankara: Hacettepe Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü.

Arkonaç, A. S. (2005). Sosyal psikoloji. İstanbul: Alfa Yayınları. Aydın, E. (2010). Üniversite öğrencilerinin toplumsal cinsiyet algısı: Hacettepe üniversitesi

mühendislik ve edebiyat fakültesi örneği. Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi, Hacettepe Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü.

Berktay, F. (1996). Tek tanrılı dinler karşısında kadın: Hristiyanlık’ta ve İslamiyet’te kadının

statüsü üzerine karşılaştırmalı bir yaklaşım. İstanbul: Metis Yayıncılık. Bhasın, K. (2003). Toplumsal cinsiyet /bize yüklenen roller. İstanbul: Kadav Yayınları. Butler, J. (2008). Cinsiyet Belası: feminizm ve kimliğin altüst edilmesi. İstanbul: Metis

Yayınları. Çepni, S. (2009). Araştırma ve proje çalışmalarına giriş. Trabzon: Kişisel Yayınlar. Demez, G. (2005). Kabadayıdan sanal delikanlıya değişen erkek imgesi. İstanbul: Babil

Yayınları. Doğramacı, E. (1982). Türkiye’de kadının dünü ve bugünü. Ankara: Türkiye İş Bankası

Kültür Yayınları.

 

AKADEMİK BAKIŞ DERGİSİ Sayı: 54 Mart - Nisan 2016 Uluslararası Hakemli Sosyal Bilimler E-Dergisi

ISSN:1694-528X İktisat ve Girişimcilik Üniversitesi, Türk Dünyası Kırgız – Türk Sosyal Bilimler Enstitüsü, Celalabat – KIRGIZİSTAN

http://www.akademikbakis.org      

  852  

Gürsoy, E. (2009). Üniversite son sınıf öğrencilerinin kadına ilişkin “namus” anlayışı ile ilgili tutumları (Ankara örneklemi). Yayınlanmamış Doktora Tezi, Marmara Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü.

İzgi Topalak, Ş., & Yazıcı, T. (2014). Müzik ve resim öğretmeni adaylarının namus adına

kadınlara uygulanan şiddete yönelik tutumları (KTÜ örneği), UHBAB, 3 (8), 17-29. Kahraman, L., Kahraman, A. B., Ozansoy, N., Akıllı, H., Kekillioğlu, A., & Özcan, A.

(2014). Nevşehir Hacı Bektaş Veli üniversitesi toplumsal cinsiyet algısı araştırması. Turkish Studies, 9 (2), 811-831.

Karasar, N. (2012). Bilimsel araştırma yöntemi. Ankara: Nobel Yayıncılık. Kuçuradi, I. (1988). Etik. Ankara: Meteksan Yayınları. Marshall, G. (1999). Sosyoloji sözlüğü. Ankara: Bilim ve Sanat. Ozankaya, Ö. (1994). Toplumbilim. İstanbul: Cem Yayınevi. Özkişi, Z. G. (2013). Kadın besteci sorunu: cinsiyet rollerine ve kadınların yaratıcılıklarına

ilişkin yargılar. Turkish Studies, 8 (3), 449-470. Sakallı, N. (2001). Sosyal etkiler. Ankara: İmge Kitabevi. Sancar, S., Acuner, S., Üstün, İ., Bora, A., & Romaniuc, L. (2006). Bir de buradan bak:

cinsiyet eşitsizliği bir kadın sorunu değil toplumun sorunudur. Ankara: KA-DER Yayınları.

Savcı, İ. (1999). Toplumsal cinsiyet ve teknoloji. Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler

Fakültesi Dergisi, 54 (1), 123-142. Sullivan, T. J. (2012). Introduction to social problems. Boston, MA: Allyn & Bacon. Sun, M. (1969). Türkiye’nin kültür-müzik-tiyatro sorunları. Ankara: Kültür Yayınları. Şimşek, M. (2008). Küreselleşen dünyada kadının ekonomik konumu. Bursa: Ekin Kitabevi

Yayınları. Uçan, A. (2005). İnsan ve müzik insan ve sanat eğitimi. Ankara: Evrensel Müzikevi. Yazıcı, T., & İzgi Topalak, Ş. (2014). Batı müzik tarihinde kadın bestecinin adı yok, UHBAB,

3 (7), 45-56. Zeyneloğlu, S., & Terzioğlu, F. (2011). Toplumsal cinsiyet rolleri tutum ölçeğinin

geliştirilmesi ve psikometrik özellikleri. Hacettepe Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dergisi, 40, 409-420.

Recommended