View
22
Download
0
Category
Preview:
Citation preview
1
BÖLÜM I PERSONEL GÜÇLENDİRME
1.1 Personel Güçlendirme Nedir ?
Uluslararası rekabet, küreselleşme, tüketici bilincinin artması ve müşteri beklentilerindeki
değişim gibi birçok gelişme, örgütler için insan kaynaklarının önemini giderek
artırmaktadır. Bilinçli tüketiciler örgütlerden daha fazla performans beklemekte,
personelin eğitim düzeyleri ve beklentileri artmaktadır. Örgütler, rekabet avantajı
kazanabilmek için personel güçlendirmeye ile personelin örgüt içi girişimcilik ve
yaratıcılığından yararlanmaya çalışmaktadır. Personel güçlendirme ile sorunlara daha hızlı
cevap verilebilmesi, sorun oluşmadan önce sorunu oluşturabilecek faktörlerin denetim
altına alınması ve böylece rekabet gücünün arttırılması hedeflenmektedir. Bu noktada
personel güçlendirme kavramı, modern yönetim ve örgüt uygulamaları arasında önemi
artan kavramlardan biri olarak görülmektedir. Artık, günümüz bilgi toplumunda insanı en
iyi şekilde yöneten ve geliştiren organizasyonlar başarıya ulaşacaktır. Burada en önemli
sorun ise, sürekli değişim ve artan rekabettir. Artan rekabet ve hızla değişen çevresel şartlar
örgütleri ve dolayısıyla da yöneticileri önemli fırsat ve tehditlerle karşı karşıya
bırakmaktadır. Örgütler ne kadar başarılı ve hazırlıklı olurlarsa olsunlar, yönetim
yaklaşımlarında ortaya çıkan beklenmeyen bir gelişme bütün dengeleri
değiştirebilmektedir. Aynı zamanda işletme yöneticileri daha önemli sorunlarla
uğraşırken, iş görenlerin görevleri basında karşılaştıkları sorunları ya da örgütü geliştirmek
adına üretebilecekleri yeni fikirleri ve değerlendirebilecekleri fırsatları takip
edememektedirler. Çünkü yöneticilerin buna ne zamanları ne de enerjileri yeterli
gelmektedir. Bunun için çalışanların ve yöneticilerin performanslarını artırmak ve sürekli
yüksek tutmak için çeşitli çalışmalar yapılmıştır. Bundan başka dünyada birçok örgüt artık
çalışanlarını güçlendirme gereğinin bilincine vararak bir takım çalışmalar yapmaya
başlamıştır. Son yıllarda personel güçlendirmeye yönelik ilgideki artışın sebebi, örgütlerin
hızla değişen piyasa koşullarında müşteri isteklerine en kısa sürede cevap vermek suretiyle
müşteri memnuniyetini kazanmak ve rekabet avantajı elde etmek istemesidir. Bu müşteri
memnuniyeti ise, işe ilişkin kararlar alma ve bu kararları uygulama görevinin müşteri ile
doğrudan temasta olan iş görenlere kaydırılmasıyla, yani personel güçlendirme ile
gerçekleşmektedir. Böylece çalışanların özgüvenleri artmakta, bu da bireysel performansa
yansımakta, dolayısıyla örgütsel performans artmaktadır.
2
1.2 Personel Güçlendirmenin Tarihsel Gelişimi
Küreselleşme olgusu ile yaşanan hızlı değişimler ve artan rekabet ortamı örgütlerde
merkezcil karar alma eğilimini giderek azaltmaktadır. Günümüzün örgütleri, sorunlara
çözümler üreten, kararlar alan, insiyatif kullanan ve sonuçların sorumluluğunu taşıyabilen
iş görenlere ihtiyaç duymaktadır. Bu nedenle, daha esnek, daha hızlı, daha cesur ve daha
etkili kararlar alabilmek için, doğrudan işin içinde olan kişilerin güçlendirilmesi bir bakıma
zorunluluk haline gelmiştir. 1920’lerde ortaya atılan ve F. W. Taylor’un öncüsü olduğu
bilimsel yönetim yaklaşımına göre düşünsel ve fiziksel işlerin birbirinden ayrılması
gerekiyordu. Bu yaklaşımın kullanıldığı sistemde işçiler kendi yaptıkları faaliyetler dışında
herhangi bir faaliyette bulunmuyorlar, işin düşünsel kısmı tamamen yönetim kademesine
bırakılıyordu. Taylor’un ortaya koyduğu sistemde iş görenler adeta birer makine gibi
görülüyordu, sistem özellikle işletme verimliliğinde olumlu sonuçlar elde edilmesini
sağlamasına karşın işgücü devri, işe yabancılaşma gibi olumsuz durumlara sebep olması
nedeniyle sonradan ağır eleştirilere uğramıştır. 1930’larda Taylorizm’i eleştiren Elton
Mayo ve arkadaşları, yönetime katılan iş görenlerin yakın denetim olmaksızın kendi
kendilerini motive ederek iş görebileceklerini savunmuşlardır. İş görenlerin katılımının
sağlanmasının hem manevi hem de maddi faydalar sağlayacağı gibi takım çalışmasının
teşvikiyle beraber bireysel ve örgütsel olarak ortak hedeflerin belirlenmesini de gerekli
kılacaktır. 1950‘li yıllar Taylor’un düşüncelerine daha sert tepki gösterilen ve insan
ilişkileri yaklaşımlarının yönetim bilimine hakim olmaya başladığı bir dönem olarak
nitelendirilebilir. Bu çerçevede oldukça fazla araştırma yapılmıştır. Bu dönemde Ohio
State ve Michigan liderlik çalışmaları yapılmış ve bu çalışmalarda güçlendirmeye yer
verilerek görev ve insan yönelimli olmak üzere iki tür liderlik davranışı ortaya konmuştur.
Görev yönelimli liderlik; planlamayı, programlamayı ve görevlerin koordinasyonunu
vurgularken, insan yönelimli liderlik tipi; iletişimi, resmi hiyerarşik yapının daha eşitlikçi
hale getirilmesini ve empatiyi ön plana çıkarmıştır. Mc Gregor’un 1960 yılında liderliği
insan doğasına farklı iki bakış açısı olarak kategorize ettiği akım ise X ve Y teorisi olarak
bilinir. Y teorisine eğilimli liderler astlarına yetki kullandırmakta ve onları kontrol
etmekten çok onların işi bildiği varsayımından hareket etmektedir. Bu çerçevede Y teorisi
insana yönelimli ve demokratik eğilimli bir teoriyi benimsediği için güçlendirme anlayışı
da Y teorisine vurgu yapmaktadır.
3
1970’li yıllarda iş görenlerin katılım hakları ve iş görenlerin isteklerinin yasal dayanağa
kavuşturulması isteğini temel alan ve Batı Avrupa’da yaygın bir anlayış haline gelen
Endüstriyel Demokrasi popüler bir yaklaşım olarak ortaya çıkmıştır. 1980’de ise kalite
çemberleri, takım brifingi ve karar paylaşımı gibi daha fazla katılım içeren kavramlar
ortaya çıkmıştır. 1980’li yıllar da güçlendirme kavramını ilk kullanan kişilerin 1983’te
Harrison ve Kanter, 1985’te Bennis ve Nanus, 1986’da Burke ve Nielsen, 1987’de Block
ve 1988’de House olduğu göze çarpmasına rağmen 1970’lerin sonu ve 1980’lerin başında,
“Kalite Çemberleri”, çalışma hayatının kalitesinin iyileştirilmesi ve “Toplam Kalite
Yönetimi” programlarının devreye sokulması ile güçlendirme kavramı önem kazanmaya
başlamıştır. 1980’lerin sonlarına doğru ise yeni yönetim yaklaşımları ortaya çıkmaya
başlamıştır, bunun en büyük nedeni artan rekabet, değişen ve çeşitlenen müşteri
beklentileri ve bu gelişmelere ayak uydurması gereken iş dünyasının arayışlarıdır. Bu
baskılar sonucu daha esnek ve piyasa koşullarına daha çabuk adapte olabilen daha az
bürokrasiye, daha az kademeye, hiyerarşiye ve emredici kurallara sahip işletme tarzları
ortaya çıkmıştır. İnsan gücünün önemi burada ortaya çıkmış ve iş görene önem
verilmesinin gerekliliği anlaşılmıştır. Güçlendirme kavramı, 1986 yılında Block’un
yazdığı “The Empowered Manager” adlı kitapla literatüre girmiştir. Conger ve Kanungo
1988’de güçlendirme kavramını, ilişkisel bir yapı olarak inceleyerek bu kavramı
açıklamada önemli bir adım atmışlardır. Personel güçlendirme sürecini üstün astı ile
gücünü paylaştığı bir süreç olarak düşünmüşlerdir. Bu nedenle, yönetim bilimiyle ilgili
çalışmaların birçoğu, güçlendirme ve katılımcı yönetim uygulamaları üzerine
yoğunlaşmıştır. Personel güçlendirmenin gelişim seyri, iş verenlerin iş görenlere tutumu
yıllara göre aşağıda tablo verilmiştir.
4
1.3 Personel Güçlendirme Kavramı
Bir yönetim kavramı olarak güçlendirme, yardımlaşma, paylaşma, yetiştirme ve ekip
çalışması yolu ile kişilerin karar verme haklarını (yetkilerini) artırma ve kişileri geliştirme
süreci olarak tanımlanabilir. Güçlendirme, çalışanların kendilerini motive olmuş
hissettikleri, bilgi ve uzmanlıklarına olan güvenlerinin arttığı, inisiyatif kullanarak harekete
geçmek arzusu duydukları, olayları kontrol edebileceklerine inandıkları ve organizasyonun
amaçları doğrultusunda uygun ve anlamlı buldukları isleri yapmalarını sağlayan
uygulamaları ve koşulları ifade eder. Güçlendirme, çalışanların faaliyet gösterdikleri alan
içinde kimseden onay almaksızın karar verebilme gücünü ifade eder. Daha geniş anlatımla,
çalışanların karar verme yetkilerini artırarak onları yaptıkları işin sahibi eder yani yetki
sınırları içinde faaliyet gösterebilmeleri için yardımlaşma, paylaşma, yetiştirme ve ekip
çalışmasını ön plana çıkartır. Güçlendirme tanımında kullanılan en önemli kavram kendi
kendine yetebilme kavramıdır. Bu kavram çalışanın herhangi bir işi yapabileceğine ilişkin
inancıdır. Bu kavram, çalışanın geçmiş performansı ve gelecekle alakalı performansını da
içine alan motivasyonla ilgili bir kavramdır. Bu sebeple yeterliliğin kazanılması ve
pekiştirilmesi zor bir süreçtir. Günümüzde başarılı yöneticiler, çalışanları güçlendirmenin
farklı yollarını araştırmaktadırlar. Onlar şunu bilmektedirler ki, bireyler kendilerini ne
zaman güçlü hissederlerse, daha istekli karar almaktadırlar ve işlerinin gereklerine doğru
hareket halinde olmaktadırlar. Günümüzde örgütsel basarı, gücün ne kadarının çalışanlara
aktarılabildiğine bağlıdır. Bu amaçla, karar verme yetkisinin en alt kademedeki çalışanlara
kadar aktarılması, hem bu amacı gerçekleştirecek, hem de örgütteki kademe sayısını
azaltarak örgütün daha esnek olmasını sağlayacaktır. Güçlendirme herkesin her istediğini
yapması olarak anlaşılmamalıdır. Güçlendirmede amaç, karara en yakın ve uygun bilgiye
sahip olan kişinin karar vermesidir. Buradaki anahtar şudur: Hiç kimse işin nasıl
geliştirileceğini, işi her gün fiilen yapan kişiden daha iyi bilemez. Modern yönetim teknikleri
içerisinde yer alan personel güçlendirme yaklaşımı personelin kendi yetki ve sorumluluk
alanı içerisinde, örgüt adına öncelik ve karar alabilen ve bunu uygulayabilen niteliklere sahip
personele olan gereksinimden ortaya çıkmıştır. Bir yönetim kavramı olarak güç; uzmanlık
gücü, pozisyon gücü, kişilik gücü ve kaynak gücü olmak üzere değişik şekillerde ele
alınmaktadır.
5
Seçim hakkı vermekle personelin pozisyon gücünün artırılması, eğitim ve geliştirme ile
personelin uzmanlığının sürekli geliştirilmesi, bilgi paylaşımı ve diğer kaynaklara ulaşma,
kullanma imkânının verilmesi ile kaynak gücünün artırılması ve son olarak kendine güven
ve motivasyonun artırılması ile personel güçlendirme sağlanacaktır. Destekleme, takdir
etme, güvenme ve inanma gibi “güçlendirme” davranışları personele, örgüt içinde neyin
değerli olduğunu ve yönetimin kendilerinden neler beklediğini de göstermektedir. Bu da
personelde rol çatışması ve rol karışıklığını azaltmaktadır. Personel güçlendirme kavramı
personelin, örgütün dört girdisini paylaşması olarak tanımlanmaktadır. Bunlar:
• Örgütün performansına ilişkin bilginin paylaşımı,
• Personelin, örgütün performansını anlamalarını ve katkıda bulunmalarını sağlayacak olan
bilginin paylaşımı,
• Örgüt performansı ile ilgili ödüllerin paylaşımı,
• Örgütün yön ve performansını etkileyecek karar alma yetkisinin paylaşımıdır.
Personel güçlendirme, personelin kendilerini motive edilmiş hissettikleri, bilgi ve uzmanlıklarına olan güvenlerin arttığı, inisiyatif kullanarak harekete geçme arzusu duydukları, olayları kontrol edebileceklerine inandıkları ve örgütün amaçları doğrultusunda uygun ve anlamlı buldukları işleri yapmalarını sağlayan koşullar şeklinde tanımlanmaktadır.
Literatürdeki değişik personel güçlendirme tanımları şöyle ifade edilebilir:
-Bilgi, enformasyon ve gücün astlarla paylaşılması,
-Karar verme gücünün, bu güce sahip olmayanları da kapsayacak şekilde yeniden dağıtılması,
-İş görenlere önemli kararlar verebilme yetkisinin verilmesi ve bu kararların sonuçlarının sorumluluğunu taşıma bilincine sahip kılınması
-İş görenlere işleriyle ilgili kararları vermelerini sağlayacak imkanların sunulması ya da onlara kendi faaliyetlerinin sorumluluğunu üstlenebilecekleri bir ortamın sağlanması
-Güçlendirme felsefesini benimseyen bir işletmede alt kademede görev yapanların sahip olacağı etkide önemli artışlar talep eden bir vizyon,
-Yöneticilerin astlarına güç, yetki, kontrol ve sorumluluk vermesi.
6
BÖLÜM II PERSONEL GÜÇLENDİRME İLE İLGİLİ TEMEL KAVRAMLAR
2.1 Temel Kavramlar
Personeli güçlendirme kavramı ayrıntılı bir şekilde ele alındığında, yetki devri, yönetime
katılma, motivasyon ve iş zenginleştirme kavramlarının bir uzantısı olduğu görülmektedir.
Personel güçlendirmenin farkı, anlam bakımından daha geniş ve kapsamlı oluşu ve
uygulamaya geçirilmesinin diğerleri kadar kolay olmamasıdır. Personel güçlendirmenin
diğer kavramlardan farkı aşağıda genel olarak ele alınmıştır.
2.2 Yetki Devri ve Personel Güçlendirme
Güçlendirme, yetki devrinin bir uzantısı olarak anlaşılabilir. Fakat güçlendirme yetki
devrinden daha geniş bir anlam ifade eder. Yetki devrinde lider işin sonucundan sorumlu
olarak, kendine ait olan hakkı, daha iyi sonuç alabileceği varsayımıyla veya gerekli
gördüğü için astlarına devreder. Güçlendirmede, ilgili kişi işi fiilen yapan çalışanın
uzmanlık bilgisini, fırsatları görmesini kullanmak, gerekli kararları vermesini
sağlayabilmek ve işe karşı tutumunu değiştirmek en kısa tabirle kişiyi işin sahibi haline
getirmek vardır. Güçlendirme ile yetki devri arasında olayın esası bakımından da fark
vardır. Yetki devrinde esas, yöneticinin, işin sonucundan sorumlu kimse olarak, gerekli
gördüğü için kendisine ait bir hakkı, daha iyi sonuç elde edeceği bekleyişi ile bir astına
geçici olarak devretmesidir. Güçlendirmenin esası ise, işi fiilen yapan kişinin uzmanlık
bilgisini, fırsatları görmesini, gerekli kararları vermesini ve işe karsı tutumunu
değiştirmek; kısacası işin sahibi haline getirmektir. Yani yetki zaten işi yapanındır. Çoğu
yönetici, yetki devri kavramına sıcak bakmaktadır. Fakat en başta yetki devredecek
yönetici bunun gerekliliğine ve yararlarına inanmalıdır. Bu, yetki devrinin başarısı
açısından önemlidir. Yönetici yetki devrettiğinde işin sorumluluğundan kurtulamaz. Oysa
güçlendirmede, yetki ve sorumluluk tek bir kişide toplanmıştır.
2.3 Yönetime Katılma ve Personel Güçlendirme
Günümüzde insanlar, hangi tip örgütte çalışırsa çalışsın, sıradan bir çalışan olmak yerine,
bulundukları örgütün yönetimine katılmak istemektedirler. İnsanlar kendilerini
ilgilendiren her türlü kararın alınmasında aktif olarak rol alıp, düşüncelerini dile getirmek,
dolayısıyla sonuçlarda etkili olmak istemektedirler. Kişilerin bu düşüncede olmalarının
birçok sebebi bulunmaktadır. Bunlardan en önemlisi, kültür düzeyi ve bilgi seviyesinin
gittikçe yükselmesidir.
7
Katılım, personelin problemlerin çözümünde ve kararların alınmasında etkinliğinin
arttırılması ve örgütte demokratik bir ortamın yaratılması gibi yönleriyle güçlendirmeye
benzemesine rağmen, imkân verildiği ölçüde süreçlere katılınması noktasında güçlendirme
kavramından ayrılmaktadır. Kararlara katılım, personelin karar verme sürecinde aktif rol
almalarını ifade eder. Katılım sayesinde personelin güdülenmesi, kararın kalitesinin
iyileştirilmesi, kişisel amaçlarla örgütsel amaçların dengelenmesi, verimliliğin artması,
personel devir hızının azalması, çatışma ve sürtüşmelerin önlenmesi sağlanır. Örgütler
açısından katılımcı yönetim, yönetim ile personel arasında daha iyi ve etkili ilişkilerin
kurulmasına ve personelin yönetime katılmasına olanak veren, böylelikle iş tatminini
arttıran ve personelin inisiyatiflerini geliştiren bir yönetim anlayışı olarak
değerlendirilmektedir. Personel güçlendirme, takım ve takım üyelerinin bir yöneticinin
onayını almaksızın ve kararlarının reddedilmesi söz konusu olmaksızın, karar verme
yetkisine sahip olmalarını öngörmektedir. Personel güçlendirme anlayışı, çalışanların
günlük çalışma süreçleri ve ilişkilerini geliştirmeyi istediklerini varsaymaktadır.
Çalışanların yönetime katılmaları ile hem verimlilik hem de performans artacaktır.
Güçlendirilmiş bir örgütte çalışanlar görevlerini kendileri tanımladıkları gibi, bu görevleri
yerine getirecek davranışları, performans hedeflerini ve bu hedeflerin önemini de kendileri
belirlemektedirler.
2.4 Motivasyon ve Personel Güçlendirme
Motivasyon “bir veya birden çok insanı, belirli bir yöne (amaca) doğru devamlı şekilde
harekete geçirmek için yapılan çabaların toplamıdır. Motivasyonun özünde personelin
performansını yükseltmek için uygun şart ve ortamların yaratılması yatar. Güçlendirme
kavramında kontrol personeldedir ve örgütün asıl amacı personelin kendini yetiştirmesi ve
sonucunda işinde başarılı olabilmesi için gerekli kararları almasıdır. Personeli motive
etmek için çeşitli özendirme araçlarına ihtiyaç duyulmaktadır. Gelir, güvenlik, terfi, daha
cazip iş, statü kazanma, kişisel güç ve otorite kazanma, kararlara katılma, adil olma ve
devamlı disiplin gibi özendirme araçları insanları motive edebilmektedir. Güçlendirme ise,
personeli motive etmekte kullanılan bir araçtır. Bu nedenle uygulanış ve kapsam itibariyle
motivasyondan farklıdır. Uygulanışı uzun bir süreci ve eğitimi gerektirdiği gibi, örgütün
yapılanmasından yönetim biçimine kadar bütün boyutlarıyla "güçlendirilmiş bir personeli
hazmedebilecek" duruma getirilmesi de gerekmektedir. Motivasyon ve güçlendirme
kavramları hareket noktaları bakımından da farklılık göstermektedirler.
8
Esas amacı, davranışı kontrol etmek ve yönlendirmek olan motivasyonun hareket noktası
"komuta ve kontrol" iken, cevap aradığı soru "personele ne vermeliyiz veya ne yapmalıyız
ki örgütün yararına olacak şekilde davransın" sorusudur. Oysa güçlendirmenin hareket
noktası personelin kendini yetiştirmesi ve geliştirmesi, cevap aradığı soru ise, işinde daha
başarılı olabilmesi ve işiyle ilgili kararları verebilmesi için örgütün neler yapması
gerektiğidir. Motivasyon teorileri, bireylerin davranışlarının nasıl kontrol edileceği ve
yönlendirileceği konusunda geliştirilen teknikler üzerinde dururken, personel güçlendirme
personelin kendisini yetiştirmesi, geliştirmesi, işinde başarılı olabilmesi ve işi ile ilgili
kararları verebilmesi için örgütün neler yapması gerektiğini ortaya koymaktadır.
2.5 İş Zenginleştirme ve Personel Güçlendirme
İş zenginleştirme, personelin işi üzerinde karar vermesi ve kontrolünün arttırılması
üzerine odaklanmıştır. Diğer bir ifade ile iş zenginleştirme, planlama ve kontrol etme
konularında personel sorumluluklarının artırılmasıdır. İş zenginleştirme ile personelin
sorumluluklarının artması, ilave yetkiler elde etmek için bulunduğu pozisyondan başka bir
pozisyona geçmesi ya da aynı pozisyonda değişik rol ve yetkiler edinmesi sağlanmaktadır.
Ayrıca personele belirli sınırlar içerisinde kendi çalışma hızlarını belirleme, yaptıkları
islerin kalitesinden sorumlu olma, hataları düzeltme, çalışma yöntemlerini, kullanacakları
malzeme, makine ve teçhizatı iş zenginleştirmede yapılan işle ilgili yetki- sorumluluğun
artırılmasıyla çalışanların kendilerini işe daha fazla vererek işin sıkıcı olmaktan kurtulması
amaçlanır. İş zenginleştirme birçok yönden güçlendirmeye benzemesine rağmen
güçlendirmeden farklıdır. İş zenginleştirme çalışanın yaptığı iş ile sınırlı, güçlendirme
çalışanın tüm hayatını kapsayacak şekildedir. İş zenginleştirme bazı yönleriyle
güçlendirmeye benzemesine rağmen, güçlendirmeden oldukça farklıdır. Güçlendirme
personelin sağlanan koşulları kişisel olarak algılama biçimlerine odaklanırken, iş
zenginleştirmede kişilerden ziyade işin kendisi ve özelliklerine odaklanılmaktadır.
Güçlendirmede personelin kendi işini ve çalışma koşullarını şekillendirme ve bu yolla
örgütsel faaliyetleri ve sonuçları etkileme gücü bulunmaktadır. Oysa iş zenginleştirmede
personel, belli ölçüde planlama ve karar alma yetkisi ile donatılmış olsalar da, bu durum
işlerini ya da çalışma koşullarını değiştirmeyi içermemektedir. Buna ilaveten, yaptıkları iş
örgütsel düzeyde zenginleştirilmemiş olsa dahi, personel kendilerini güçlendirilmiş
hissedebilmektedir.
9
BÖLÜM III PERSONEL GÜÇLENDİRMENİN TEMEL UNSURLARI
3.1 Temel Unsurlar
Bazı yazarlar, güçlendirmenin başarılı olması için bir arada bulunması gereken unsurları
şöyle sıralamaktadırlar: Bilgi paylaşımı, aşağıdan yukarıya doğru problem çözme, görev
bağımsızlığı, tutum geliştirme. Bir başka kaynakta da personel güçlendirmenin temel
unsurları şöyle sıralanmaktadır:
Personel güçlendirme için, her şeyden önce etkin bir liderlik sistemi kurulmalıdır. Güçlü
bir çift yönlü iletişim kurulması ve desteklenmesi gerekmektedir. Uygulama grupları
oluşturulmalıdır. Organizasyonun performans yönetimi ile ilgili bir ödüllendirme sistemi
kurulmalıdır. Güvenilir çalışanların desteği gereklidir. Çalışan ilişkilerinde liderlik
takımına ilişkin bir destek hizmeti kurulmalıdır. Diğer bir kaynakta, güçlendirme için pek
çok koşulun gerekli olduğuna değinilmekle birlikte, başlıca dört tanesi üzerinde
odaklanılmıştır. Bunlar; katılım, yenilik, bilgiye ulaşılabilirlik ve sorumluluktur.
3.2 Personelin Katılımı
Bilgi ve hizmet üretimine katılmanın yanında kararlara katılım personel için önemlidir.
Komuta ve kontrole dayalı bir örgüt yapısı yerine her zaman ve her düzeyde tüm personelin
katılımına olanak veren bir örgüt yapısı personel güçlendirmeyi kolaylaştıracaktır.
Katılımcı bir örgüt iklimi, personelde yaratıcılık, yenilikçilik ve girişimcilik gibi
özelliklerin ortaya çıkmasına yardımcı olacaktır. Bu özellikler sayesinde personel örgütün
etkinliğine ve verimliliğine katkıda bulunacak ve rekabetçi bir çalışma ortamında örgütün
ayakta kalmasına olanak verecektir.
3.3 Yenilikçilik Anlayışı
Yenilik kavramının boyutları; yaratıcılık, değişim, gelişme, risk alma, serbestlik, esneklik
ve girişimciliktir. Güçlendirme, yenilik yapmanın teşvik edildiği ortamlarda daha kolay bir
şekilde gerçekleştirilmektedir. Örgütlerde yeniliklerin büyük bir kısmının iş basındaki
personel tarafından yapıldığı görülmektedir.
3.4 Bilgiye Zamanında Erişim
Hiyerarşik örgüt yapılarında bilgi, üst kademelerin kontrolünde olup alt kademelere kadar
ulaşması üst kademelerin onayına bağlıdır.
10
Günümüz rekabet ortamında müşteri beklentilerinin hızlı bir şekilde karşılanması gereği
bilginin her kademede kolayca ulaşılabilir bir halde olmasını gerektirmektedir.
Personel güçlendirmenin başarılı olabilmesi için bilginin örgüt içerisinde üst kademe ve
güçlendirilecek personel arasında paylaşılması gerekmektedir.
Bu nedenle de personeli güçlendirme uygulamalarının başarısının ilk koşulu, bilgi
paylaşımına olanak sağlayan bir enformasyon sisteminin tasarımı ve yürürlüğe
konulmasıdır.
3.5 Performans Değerlendirme ve Ödüllendirme
Güçlendirilmiş personelle ilgili performans değerlendirmede, personelin performansı
hakkında kendisine geri bildirim yapılması ve etkin bir biçimde personelin hak ettiği ödülleri
sağlayan bir ödüllendirme sisteminin kurulması gerekmektedir.
3.6 Örgütsel Kaynakların Sağlanması
Güçlendirilmiş olan personelin işlerini etkin bir biçimde yapmalarına olanak verecek olan,
para, araç, gereç vb. her türlü örgütsel kaynağın personele gerektiği zaman ve yerde temin
edilmesi ve personelin kendini daha da gerçekleştirebilmesi için gerekli olan bir eğitim
ortamının oluşturulması da personel güçlendirme uygulamalarının başarısı için
gerekmektedir.
3.7 Yetki ve Sorumluluk Verilmesi
Her kademeye işleri yaparken yetki verilmesi, herkesin her istediğini istediği gibi yapması
anlamına gelmez. Personelde sorumluluk duygusunun arttırılması diğer personele karşı
sorumlu davranmak, olumlu bir yaklaşıma sahip olmak, istenilen sonuçları gerçekleştirmek,
kendi itibarını sürdürmek ve yapabileceğinin en iyisini yapmasını desteklemek çerçevesinde
düşünülebilir. Personele yetki ve sorumluluk vermenin asıl amacı personelin yönetim
süreçlerine katılımını sağlamaktır.
3.8 Personelin Bilgi ve Yeteneği
Yetki ve sorumluluğun dağıtılacağı personel onları kullanacak yeterli bilgi ya da beceriye
sahip değilse, yetki ve sorumluluğu yaymak çok iyi sonuç vermeyebilir. Bu sadece eski ya
da değişmeyen teknolojilerle çalışan işletmelerde karşılaşılan bir problem değildir. Aynı
zamanda, hızlı teknolojik değişimlerin olduğu bugünün dünyasında da kritik bir faktördür.
11
3.9 Personelin Kendine Saygı Duyması ve Güvenmesi
Kendine saygı ve güveni geliştirme, ilişkilerde eşitlik gerektirir. Bu durum, örgüt içindeki
pozisyona ya da bilgiye dayalı bir eşitlik demek değil; personelin yetiştirilmesine dayalı bir
eşitliktir.
Yetki ve sorumluluğu yayarken, kimin hangi alanda yetiştirileceğine karar verirken, gelişmiş
iletişim ağları sağlarken; gücün yayılmasının ötesinde cesaretlendirme, kendine saygı ve
güven duyma duygusunun oluşturulması gerekmektedir.
3.10 Üst Yönetimin Desteği
Personel güçlendirme uygulamasının başarısını etkileyen diğer bir koşul üst yönetimin
desteğidir. Yöneticiler, personeli etkileyen kararların çözümünde personelin kararlara
katılımını ve bunun sonucunda kararlara bağlılığını sağlamak yerine, kontrolü kaybetme
riski yüzünden personel ile birlikte karar vermekte tereddüt etmektedir. Personel
güçlendirme uygulamasının başarısı, üst yönetimin bu uygulamanın gerekliliğine
inanmasına ve bu personeli bu yönde desteklemesine bağlıdır.
BÖLÜM IV PERSONEL GÜÇLENDİRMENİN UNSURLARI
4.1 Unsurlar
Personel güçlendirme sürecinde aşağıda izah edilen unsurların hepsi aynı anda çalışanlara
uygulanabileceği gibi değişik önceliklerle uygulanabilirler. Ya da bir kısmının
uygulanması gerekmeyebilir. Personel güçlendirmenin temel unsurlarına olan ihtiyaçlar,
işletmenin misyonu ve vizyonu doğrultusunda tespit edilmelidir. Katılım ve Karar Verme
Yetkisi Yapılan araştırmalar göstermektedir ki, çalışanların büyük bir kısmının işletmenin
performansını ve kalitesini arttırma konusunda kişisel sorumluluk almak istemektedir. Bu
noktada işletmelerde bürokrasinin azaltılması ve çalışanlara inisiyatif verilmesi konusu
ortaya çıkmaktadır. Özellikle hizmet sektörün de bu durum çok daha önem arz eder.
İşletmelerde bu konuda sorunlar yaşansa da personel güçlendirme anlayışı günümüzde de
yeni yeni uygulanmaya başlanmış ve önemi gittikçe artmaktadır. Çalışanların yönetime
katılmaları ile hem verimlilik hem de performans artacaktır. Güçlendirilmiş takımlar ve bu
ekiplerin üyeleri şu konularda karar alma yetkisine sahiptirler;
- Yapılacak işin planlanması
-Takım üyelerinin gerçekleştireceği görevlerin programlanması,
- Yeni ekipmanın seçilmesi, düzenlenmesi, kurulması ve kullanılması.
12
- Ekipmanın ön koruyucu bakım tamirinin gerçekleştirilmesi
- Kendi materyal arz zincirinin organize edilmesi
- İşletme dışı tedarikçilerle doğrudan sözleşme yapılması veya girdilerin kaliteve
zamanlama şartlarının satın alma departmanıyla görüşülmesi.
- Müşterilerle düzenli geri beslemenin sağlanması ve karşılıklı etkileşim kanallarının
oluşturulması. - Kalite standartların öğrenilmesi ve yapılan çalışmaların denetlenmesi
- Kaliteye ilişkin bir problem görüldüğünde üretimin hemen kesilmesi.
- Yapılan çalışmalara yönelik süreç kurallarının belgelenmesi, takip edilmesi ve
iyileştirilmesi.
- Takım üyelerinin yapacakları işler konusunda eğitilmesi ve eğitimin sürekli hale
getirilmesi için diğer takımlara transferlerin sürdürülmesi.
- Devam standartlarının ve disiplin metotlarının tespit edilmesi.
- Gerekli takım toplantılarının sıklığının, zamanın ve yerinin tespit edilmesi
4.2 Sorumluluk
Personele yetki ve sorumluluk vermenin asıl amacı personelin yönetim süreçlerine
katılımını sağlamaktır. Çalışanlar örgüte kârlılık sağlayacağına inandıkları konularda karar
almada güçlendirilmekte ve sonuçlardan dolayı sorumluluk taşımaktadırlar.
Bu sorumluluğun amacı, onları cezalandırmak ya da onları kısa dönemde değerlendirmek
değildir. Bunun yerine amaç, onların birbirlerine karşı sorumlu davranmalarını, üzerinde
anlaştıkları amaçlara yönelik çalışmalarını ve yapabileceklerinin en iyisini yapmaları için
ortam oluşturmaktır. Çalışanlar sahip oldukları sorumlulukların bilincinde oldukları sürece,
yönetim onları güçlendirmeye devam etmektedir. Müşterilerle sürekli iletişim halinde olan
çalışanlara sorumluluk verilmediği takdirde yaşadığı bazı şikâyetleri vardır; “bu benim
hatam değil…” ya da herhangi bir iş konusunda öne sürülen yaygın mazerette “patronuma
sormalıyım “ dır. Bu da özellikle hizmete yönelik çalışan şirketlerde büyük sıkıntılar
yaratmaktadır. Müşterilere anında cevap ve hizmet verilmesinin göz önünde
bulundurulduğunda sorumluluk verilmesinin önemi ortaya çıkmaktadır.
4.3 Yenilik
Örgütlerde yeniliklerin büyük bir kısmının iş başındaki personel tarafından yapıldığı göz
önünde bulundurulduğunda personel güçlendirme anlayışı ile aynı zamanda yenilik
çalışmalarının da cesaretlendirdiği sonucuna varmak pek yanlış olmayacaktır.
13
Tamamen yeni şeyler yaratmak, farklı örgütsel düzenlemeler ve düşünce sistemlerini
zorunlu kılmaktadır. Günümüzde, piyasada sadece çok derin bir teknik yeteneğe sahip
olmanın yetmediği göz önüne alındığında, yeni düşünce ufuklarıyla birlikte hızla ve sürekli
yeni ürün ve hizmetler yaratmanın ne denli önemli olduğu ortaya çıkmaktadır.
Devamlılığın yenilik yapmaya ve çevre şartlarına uyum sağlamaya bağlı olduğu günümüz
şartlarında sınırları çok katı şekilde çizilmemiş daha esnek yapıda örgütler tasarlamak
gerekliliği açıktır. Örgütlerde yaratıcılığı güçlendiren unsurlar;
- Demokratik ve katılımcı bir yönetim anlayışı,
- Yöneticinin personele destekleyici ve cesaretlendirici yaklaşımı,
- Çalışma gruplarındaki üyelerin farklı yeteneklere sahip olmaları,
- Personele tanınan özgürlük ve bireysel sorumluluk
- Bireylerin ve takımların kendi işleri üzerindeki kontrol hakları,
- Katılım, ifade özgürlüğü, personele güven ve saygı,
- Personelin duygularına ve ihtiyaçlarına duyarlı olunması,
- Az kademeli yatay örgüt yapısı,
- Kaynakların elde edilebilirliği, bilgi paylaşımı,
- Yapıcı eleştiri,
- Yüksek iç ve dış motivasyon,
- Hatalara tolerans,
- Ödüllendirme,
- Değişime pozitif bakış,
- Personelin adil ve destekleyici tarzda değerlendirilmesi,
- Kişinin işi sevmesi,
- Müşteri öneri ve şikâyetlerinin dikkate alınması,
- Yeterli zaman, - Personelin birbirlerine güven duymaları ve aralarında iyi bir iletişimin
bulunması, - Ömür boyu istihdam politikası,
- Pozitif duygusallık,
- Kıyafet özgürlüğü,
- Eleştiriye açıklık,
- Esnek mesai saatleri
4.4 Ortak Hedeflere Yöneltme
Personel güçlendirmede çalışanlar ortak hedefe yöneltilmeli ve örgütün vizyonu, misyonu,
değerleri ve öncelikleri ile özdeşleştirilmelidir.
14
Çalışanlar bir bütün olarak enerjilerini ortak bir hedefe doğru harcamayı başaramadıkları
taktirde, personel güçlendirme uygulamalarının şirket açısından bakıldığında verimliliğin
ve hizmet kalitesinin artması yönünde yarar sağlaması beklenirken; tam tersi olarak şirket
içerisinde kaosun ortaya çıkmasına sebep olabilecek bir unsur haline dönüşebileceği de
unutulmamalıdır.
4.5 Bilgiye Ulaşılabilirlik ve Bilgilerin Paylaşılması
Güçlendirme uygulaması sürecinde, başarının koşullarından biri de şirket içi bazı bilgilerin
paylaşılmasıdır. Organizasyon içindeki olan olaylardan ve gelişmelerden şirketin misyon
ve vizyonundan habersiz çalışanların güçlendirilmesi mümkün değildir. Bu nedenle işletme
içerisinde bir bilgi sisteminin kurulması ve örgüte entegre edilmesi önemlidir.
Çalışanlara bilgi verilirse, onların güçlendirilmiş yetkilerini kullanma ve işbirliği istekleri
geliştirilmiş olur. Böyle bir anlayışa sahip olan örgütte, kendini yöneten iş gruplarına iş
yapmalarında ihtiyaç duydukları her türlü bilgi verilerek verimliliklerinin arttırılması
sağlanabilir. Bunun sonucunda da çalışanlar daha etkili olarak faaliyetlerini yerine
getirmekte ve kontrol edebilmektedirler.
Bununla birlikte yönetim tam bilgiyi çalışanlara aktardığında, çalışanlar daha fazla
sorumluluk alarak, yeni fikirler üretme konusunda kendilerini geliştireceklerdir.
4.6 Eğitim ve Geliştirme
Personel güçlendirme sürecinin en önemli unsurlarından biri de işgörenlerin eğitilmesidir.
Organizasyonlarda eğitim iş başında olabileceği gibi iş ortamı dışında da çalışanlara
verilebilir. Günümüzde mesleki ya da kişisel gelişimle ilgili eğitim veren birçok firma
bulunmaktadır. İşletmeler bu tür firmalarla anlaşma yaparak eğitim ihtiyaçlarını
karşılayabilirler. İşletmelerin çalışan eğitimi konusunda şu bilinçte olmaları çok önemlidir.
Çalışana yapılan yatırım örgütün başarısına yapılan en büyük yatırımlardan biridir. Otel
işletmelerinin çoğunda olmasa da yıldızı büyük çok eleman çalıştıran otellerde bu konuda
bilinçli işletme yöneticileri çalışanlarına mesleki eğitim vermeyi zorunluluk haline
getirmiştir. Güçlendirmenin başarılı olabilmesi için çalışanlara eğitim imkânları
sunulmalıdır. Çünkü kişinin işi yapabilecek bilgi ve beceriye sahip olması çalışanın işte
sonuç üretmesine katkı yapacağı gibi güvenin artmasını da sağlayacaktır.
15
4.7 Yeterlilik ve Yetenekleri Geliştirme
Güçlendirmenin temel unsurlarından bir diğeri ise yetenektir. Takımda yer alan tüm üyeler
görevlerini eksiksiz olarak yerine getirmekle birlikte, müşterilerin ihtiyaçlarını önceden
algılayabilecek davranış özellikleri sergileyebilmeli, sorumluluk üstlendikleri bu süreci
yönetebilme kabiliyetine sahip olduklarını gösterebilmelidir. Tabi olarak bütün bunlar
ancak takımda yer alan bireylerde sağlam iradenin yanı sıra yeteneğin de var olması ile
mümkün olabilir.
4.8 Açık Bir İletişim Ortamı
İletişim, iş ve sosyal ilişkilerde başarıya kaynaklık eder. İsteklerimizi çevremizdekilere
açıklamak için, fikir ve deneyimlerimizi paylaşmak için iletişim beceri ve stratejilerine
gereksinim duyarız. Örgütlerin yaşayabilmesi, ancak örgüt içersinde çalışan personelin
kendi arasında ve üst yönetimle örgütlerin amaçları doğrultusunda etkili bir iletişim
politikasının oluşturulabilmesine bağlıdır. Öte yandan etkin bir yönetim, iyi bir iletişim
sürecine dayanmaktadır.
4.9 Çalışanları Ödüllendirme
Etkin bir biçimde personelin hak ettiği ödülleri sağlayan bir ödüllendirme sisteminin
kurulması gerekmektedir. Bu, çalışanın motive edilmesindeki en iyi yollardan biridir.
Bununla birlikte sözlü ödüllendirmeye örnek olan övgü de, bireylerin kendilerine güvenini
arttıracaktır. Böylece çalışanlar, hata yapma konusunda şüphe duymak yerine, görevlerine
daha çok konsantre olacaklardır. Ayrıca çalışanlar aldıkları ödüllendirme sayesinde,
yöneticilerinden doğru yolda olduklarına dair işaret almış olduklarından, daha verimli
çalışacaklardır. Bu sayede, yönetici ve çalışan arasında güven esasına dayalı bir işbirliği de
oluşturulabilecektir.
4.10 Takım Çalışması
Örgütsel etkililiğini yüksek düzeye çıkaran örgütler, iş görenlerin motivasyonlarını
sağlayarak, birbirine bağlanmış üyelerden oluşan takımlar kurarak çalışmaktadırlar.
Takımlar uyumlu çalışmalı, herkes tek tek ne yapacağını bilmeli, işletme içindeki yerinin
gerektirdiği performansı göstermelidir. Bunu sağlayacak olan da, örgütü bir orkestra şefi
gibi yönlendirecek olan yöneticidir.
16
4.11 Çalışma Ortamında Esneklik
Personel güçlendirmenin varlığından söz edebilmek için, iş görenlerin belli görev kalıpları
içinde sıkışmış bir şekilde hareket etmesi düşüncesi ortadan kaldırılarak, işin yapılmasında
ve karar vermesinde kişiye bağımsızlık sağlanması gerekmektedir. Aksi takdirde personel
güçlendirme sürecinden söz etmemiz mümkün değildir. Başka şekilde açıklamak gerekirse
çalışma esnekliği, işi önceden belirlenen şekilde değil, başka yöntemler kullanarak ve
başkaları ile iletişim kurarak yapabilme yeteneği olarak ifade edilebilir.
4.12 Performansla İlgili Geri bildirim
Güçlendirmenin başarısını etkileyen bir diğer koşul da performans değerlendirmedir.
Personel güçlendirmede, güçlendirilmiş çalışanların performanslarını ölçmek için
standartlar geliştirilmelidir. Bunun yapılması ise güçlendirilmiş çalışanların, çaba ve
gayretlerini doğru yönde kullanmalarını sağlayacaktır. İş görenin performansı konusunda
zamanında etkin ve yararlı geri bildirim veren yönetici personel güçlendirmeyi olumlu
yönde etkiler.
Çalışanların kendi amaçlarını belirleyip bunları uygulayarak belirli sonuçlara ulaşanlara
şirketin misyon ve vizyonu göz önünde bulundurularak uygunluğu değerlendirilmeli ve
kendilerine geri besleme olarak geribildirim yapılmalıdır. Böyle bir geribildirim çalışanları
motive ederek, iş yapma arzu ve güvenlerini yükseltecektir.
17
4.13 Covey’in Tanımına Göre Yetkilendirmenin Altı Koşulu
Unsurlar AçıklamasıKişilik Kişiliğin ne olduğunu açıklar (kişisel
dürüstlük ve ahlakı tanımlar )
Önsezi ve gayret,
Akıl
Disiplin
Sorumluluk
Israr ve sabır
İnanç ve şefkat
Güvenilirlik ve Bağlılık Yetenek Kişinin ne yapabileceğini, ( kişisel
bilgisini ve işle ilgili faaliyetlerindeki yeterliliğini) açıklar.
Karşılıklı Kazanmaya Dayalı Anlaşma
Rehberlik (Politikalar ve prosedürler)
Kaynaklar ( İnsan makine ve finansal)
Oto kontrol Kendi kendini kontrol ile birlikte karşılıklı kazanmaya dayalı anlaşmayı ifade eder )
Yardımcı paylaşma Organizasyonel düzen ve fonksiyonel faaliyetleri ifade eder.
Ölçülebilirlik Ölçülebilirlik( Performans standartları ve değişim metotları )ve sonuçlar (örgütsel ve bireysel etkileri tarif eden anlaşma )
Bu model güvene dayalıdır. bu modelde kullanılır, bireylerin ne olduğunu ve kişinin
yeteneklerini nasıl gösterebileceğini sorar. Karşılıklı kazanmaya dayalı anlaşma koşulu en
karmaşık koşuldur. Bu anlaşmanın ilk defa kurulması ve ya yeniden faaliyete geçirilmesi
organizasyonun etkinliği ile sınırlıdır.
Oto kontrol koşulu yüksek düzeyde kişisel olgunluğa gereksinim göstermektedir. Altıncı
ve son koşul olan ölçülebilirlik, personelin sorumluluğunu artırmak için gereklidir.
Kısacası Covey biçimsel faaliyetleri, kaynakları, performans standartlarını, organizasyonel
ve kişisel sonuçları sosyal ya da psikolojik bir daralma olarak tanımlamıştır.
18
Bu nedenle sonuç olarak; kendisini güçlendirilmiş hisseden çalışanlar daha çok oto kontrol
ve otonomiyi kabul edeceklerdir.
Öz yönetimli takımlar kendi kararlarını verme konusunda yeteneklidirler ve ölçülebilir
sonuçlar ortaya koyarlar. Dolayısıyla yöneticiler takıma kısa zamanda çok sorumluluk
vermemelidirler ve bu takımın öz yönetimli takım olması için zaman tanımalıdırlar.
Takımlar öz yönetime ulaşmak için birçok aşamalar geçirirler. Bu aşamalar; takımın
birlikte nasıl çalışacağı ve karar vereceği, sorunların nasıl çözüleceği ve rollerin nasıl
dağıtılacağıdır. Yetkilendirme eski davranışlara göre oldukça radikal değişimler içerdiği
için yönetim takımları ve yöneticiler, yetkilendirmenin ilk aşamalarında takımın ne yapıp
yapmayacağına ilişkin sınırları açıkça belirlemelidirler. Bu gerçekleştirildiğinde
yetkilendirme süreci desteklenmiş olur. Böylece otonomi sağlanır. Sonuç olarak bilgi
paylaşımı, takımların özyönetimine izin verilmesi ve otonomi sağlanması organizasyonda
yetkilendirmenin başarısında anahtar unsurlardır.
Buradan yola çıkarak yetkilendirmede dikkat edilecek hususlar kısaca şöyledir:
1.Kumanda zinciri düzenlenmelidir.
2.Fonksiyonel müdürler seyirci kalmamalıdır.
3.Teknik yapıdan uzak durmalıdır.
4.Amacı kaybetmemelidir.
5.Takım ödüllendirilmelidir.
Yetkilendirmenin kurulabilmesi için gereken atamalar ise ;
1. Çalışanların değişim programına yönelik motivasyonlarının artırılması gerekir.
2. Bilgi sistemi kurulmalıdır. Bu sistem bütün müşterilerin isteklerini hızlı bir biçimde
cevap verebilecek nitelikte olmalıdır.
3. Tutum ve davranışların belirlenmesi (katılıma yönelik ) gerekir. Tutum açısından,
değişime yönelik motivasyon eğitimden elde edilen tatmin ve değişimden tatmin olma
dereceleri ölçülmelidir.
19
4.14 Personel Güçlendirme Neden Gereklidir?
Bilgi işleme teknolojisindeki gelişmeler: Bilgisayar kullanımı, bilgi teknolojisi ve MIS uygulamalarındaki gelişmeler organizasyonlarda orta kademeyi ortadan kaldırıcı yönde etkilemiştir ve bir yöneticinin deyimi ile “bölüm yöneticisi ile satış elemanı arasındaki tüm kademeler yerine bilgi teknolojisi geçmiştir.”
Artan rekabet ve bunun sonucu olarak müşteri taleplerine hızlı cevap verme
zorunluluğunun artması.
Eğitim düzeyi ile beraber bekleyişleri de yükselen personel yapısı.
Genel olarak toplumsal düzeyde, özel olarak organizasyonlarda demokratikleşme
eğilimlerinin artması.
Bilgi ve insan unsurunun, en önemli “rekabet avantajı” olarak belirmesi:
organizasyonların bilgi ağırlıklı işletmelere dönüşmesi ile, envantere bağlı stok yığınlarının
yerine, hafif yükle dolaşan farklı türde yeni bir işletme yapısı ortaya çıkmaya başlamıştır.
”Bilgi Şirketi” olarak adlandırılabilecek bu yeni birimlerin kilit varlıkları maddi olmayan
niteliktedir, yani çalışmalarının bilgi ve uzmanlığıdır. Bu bilgi ve uzmanlığın tamamı
işletmenin rekabet gücünü belirleyecek “entelektüel sermaye” olarak ele alınmaktadır. Bu
konuda Drucker’ın belirttiği modern organizasyonların bilgi uzmanlarından oluşması
nedeniyle astlık-üstlük yerine meslektaşlık ve takım ilişkilerinden oluşması durumu
,güçlendirme uygulamalarını kaçınılmaz hale getirmektedir denilebilir.
Organizasyonlarda hiyerarşiye dayanan komuta-kontrol felsefesinin zayıflaması.
Globalleşen ve sürekli değişen bir çevrenin oluşması.
20
4.15 Personel Güçlendirmenin Önemi
Günümüz dünyasındaki müşterilerin beklentileri ve rekabet şartları, hızlı ve esnek cevaplar
verilmesini gerektirmektedir. Personel, müşteriyi memnun edebilmek için anında karar
vermek ve harekete geçmek zorundadır. Ancak kendine güvenen, güvenilen, bilgili, yetki
verilmiş personel bunu başarabilir. Bu durum personeli güçlendirmenin önemini daha da
artırmaktadır. Güçlendirme yaklaşımı, çalışanları sadece belli bir alandaki görevleri yerine
getiren kişiler olarak görmek yerine, çok vasıflı problem çözücüler olarak değerlendirmekte
ve organizasyonlarda da bu yönde bir yapılanmayı önermektedir. Araştırma sonuçlarına göre
güçlendirme; işletmelerde verimliliği, iş tatminini ve müşteri memnuniyetini artıran,
yönetici ve çalışanların gücünden yararlanmayı sağlayan yeni yönetim stratejilerinden
biridir.
4.15.1 Güçlendirmenin İşletmeler ve Çalışanlar Açısından Önemi
Güçlendirme faaliyeti sonucu, doğal olarak çalışan işini sahiplenecek ve işindeki
sorumluluğunun bilinciyle olumlu sonuç için daha fazla çaba sarf edecektir. Organizasyonda
çalışanları önemli olarak hissedilir hale getirmenin, kalite artışını sağlayacağı ve
organizasyondaki toplam gücünü daha fazla açığa çıkmasında önemli bir unsur olacağını
belirten, güçlendirmenin katılımcı bir yönetim süreci oluşturmak bakımından da önemli
olduğunu vurgulamaktadır. Bowen ve Lawler’e göre, işgöreni güçlendirme sonucunda
güçlendirilmiş, daha fazla yetkiyle donatılmış olan çalışanlar, müşterilere daha hızlı bir
biçimde hizmet sunacak, yaptıkları işlerde de başarılı sonucu aldıklarında kendilerinden
daha hoşnut olacak ve kendi fikirlerinin yönetim tarafından dikkate alındığını hissedecek,
böylelikle müşterilerin tüm beklentilerinin karşılanması hususunda daha fazla çaba sarf
edeceklerdir.
Spreitzer (1996), güçlendirmenin örgüt ve çalışanlar açısından önemine yönelik yapmış
olduğu araştırmada, güçlendirilmiş çalışanların organizasyondaki rol belirsizliği daha az
yaşadıklarını ortaya koymuştur. Ugboro ve Obeng (2000) konuyla ilgili olarak, toplam kalite
yönetimi uygulayan organizasyonlarda üst yönetim, işgören güçlendirme, iş doyumu ve
müşteri tatminini belirlemeye yönelik yapmış oldukları araştırmalarında, tüm bu faktörler
arasında olumlu ilişkiler belirlemişlerdir.
21
Benzer şekilde Menon (1995), Erdil ve Keskin (2003); Pekdemir vd. (2006), iş gören
güçlendirme ile iş doyumu ve örgütsel bağlılık arasında anlamlı ve pozitif ilişkilerin
olduğunu gerçekleştirmiş oldukları araştırmalarla belirlemişlerdir.
İş görenlerin güçlendirilmesi özellikle hizmet işletmelerinde, müşteri ile birebir iletişimde
olan iş görenlerin (sınır birim çalışanları) yönetiminde ve etkili çalışmasında önemli bir
strateji olarak da önerilen bir uygulamadır. Hizmet işletmelerinin bu birimlerindeki iş
görenlerin performanslarının, işletme için rekabet üstünlüğü yaratmada kullanılacak bir
strateji olması durumu (Chebat ve Kollias, 2000; 66–81), güçlendirmenin söz konusu
işletmeler açısından ne kadar önemli olduğunu ortaya koymaktadır. Lashley (1996), hizmet
işletmelerinde güçlendirilen çalışanın, müşteri isteklerini karşılamada ve şikâyetlerinin
çözümünde daha aktif bir rol oynadığının üzerinde durmaktadır. Benzer şekilde, Corsun ve
Enz (1999) de hizmet sektöründe yapmış olduğu çalışmada, güçlendirmeyle müşteri
ihtiyaçlarının karşılanma hızı ve müşteri tatmini arasında olumlu ilişkilere vurgu
yapmaktadır.
BÖLÜM V PERSONEL GÜÇLENDİRMENİN GERÇEKLEŞTİRİLMESİ VE
UYGULANMA SÜRECİ
Personel güçlendirmenin gerçekleşme sürecinde üç unsur arsındaki uyum önem
kazanmaktadır. Bunlar yönetici, güçlendirilecek personel ve organizasyonun kendisidir.
Buna göre:
Organizasyon unsuru; organizasyonların yapı ve işleyiş tarzlarının, güçlendirme üzerinde
doğrudan etkiye sahip olması ile ilgilidir. Bu etkinin hangi şekiller de ortaya çıktığına
gelince:
-Organizasyon yapısının basık olması güçlendirmeyi kuvvetlendirir.
-İş tanımları ve işleyiş prosedürlerinin katılımcılığa imkân verecek tarzda tasarlanması,
güçlendirmeyi etkiler.
-Açık ve net bir misyon ve vizyon tarifi ve bunun paylaşılması güçlendirmeyi hızlandırır.
-Güçlendirilmiş davranışları destekleyen bir ödüllendirme sisteminin varlığı güçlendirmeyi
daha da kuvvetlendirir.
22
-Organizasyonlarda bilgi paylaşımını sağlayacak sistemin konulması güçlendirmeyi etkiler.
-Personelin sadece çalışma saatlerinin değil fakat tüm işçiliğini ele almak güçlendirmeyi
etkiler.
-Kaliteli personel bulma, temin ve muhafaza güçlendirme üzerinde etkilidir.
Güçlendirmenin personel ile bağlantısına gelince; güçlendirme organizasyonun alt
kademelerindeki personeli hedef almaktadır. Buralarda çalışanlar arzu ettikleri sürece ve
derecede güçlendirme gerçekleşebilir. Yöneticileri öyle arzuladı ve ya söyledi diye
personel birden kendilerini güçlendirilmiş hissetmeyecektir. Güçlendirmenin
gerçekleşebilmesi için personele ait en azından şu hususların dikkate alınması
gerekmektedir.
-Personelin kendini iyi tanıması(yani kimdir, istekleri ve kariyer hedefleri nelerdir,
kuvvetli-zayıf yönleri nelerdir?)güçlendirmeyi etkiler.
-Personelin sürekli kendini geliştirme arzusu olması güçlendirmeyi etkiler.
-Değişime açık olan ve değişimi kolay kabul eden çalışanları güçlendirmek daha kolaydır.
-Kendine güven derecesi yüksek olan personeli güçlendirmek nispeten daha kolaydır.
-Personelin dinlenme ve feedback alma yeteneği güçlendirmeyi etkiler.
-Aksiyona dönük olma güçlendirme üzerinde etkilidir.
Güçlendirme üzerindeki en önemli etki kuşkusuz yöneticilerin davranış ve yönetim
tarzlarıdır. Güçlendirmenin gerçekleştirilmesi üzerinde yöneticinin etkisi aşağıdaki
şekillerde ortaya çıkacaktır.
-Yöneticinin yaratacağı güven, bağlılık ve açık tartışma ortamı güçlendirmeyi etkiler.
-Katılımcı ve bilgi paylaşıcı bir tarzı olan yönetici güçlendirmeyi hızlandırır.
-Organizasyonda yaşanan her başarı ve başarısızlığı öğrenme fırsatına dönüştürebilen
yönetici güçlendirmeyi etkiler.
-Hata yapma korkusunu ortadan kaldıran, karar verip uygulama yapılmasını teşvik eden ve
motivasyon yaratan yönetici güçlendirmeyi etkiler.
-Personelinin performansı konusunda net, yararlı, zamanında ve etkin feedback veren
yönetici güçlendirmeyi etkiler.
23
-Misyon ve vizyonu tarif eden ve paylaşan yönetici güçlendirmeyi etkiler.
-Yöneticiliğin “emir-komuta ve kontrol” yerine “yol gösterme, geliştirme, önünü açma ve
koçluk yapma” olduğunu kabul eden yönetici güçlendirmeyi hızlandırır.
Modern iş ortamında artık geleneksel karar verme mekanizması sadece yöneticilerin
katıldığı bir organ olmaktan çıkmaktadır. Alt seviyelerdeki çalışanların da katılımıyla
homojen bir görünüme kavuşmuştur. Son yıllarda kendi kendini yöneten takımlar personel
güçlendirmenin merkez noktası haline gelmiştir. Bu tür takımlar bir sürecin tamamı ya da
bir ürünün bütünü üzerinde sorumludurlar. Kendi kendini yöneten takımların
performansını artırmak için rol oyunları, tartışma seansları ve takım çalışmaları yaygın
kullanılan yollardandır. Takım lideri yönetici işine bağlı ve işini çok seven biri olmalıdır.
İyi bir yöneticide olması gereken diğer özellikler hevesli olma, idare kabiliyeti, pozitif bir
karakter ve sorumluluk alma isteği olarak sırlanabilir.
Bu üç unsurun başarıyla görevlerini yerine getirmesi durumunda güçlendirmenin
gerçekleşme süreci hızlanacaktır.
Bandura’ya göre personel güçlendirme dört şekilde gerçekleşecektir.
o Stres ve endişe anlarında kişiye olumlu duygusal destek vermek,
o Olumlu yönde ikna edici ve cesaretlendirici sözler söylemek,
o Başkalarının etkinliklerini izlemeyi sağlamak ve
o Aktif olarak başarılı bir işle görevlendirmek.
Conger ve Kanungo’nun yaptıkları çalışma sonucunda,örgüt ortamında kişilerin,kendilerini
güçsüz hissettikleri faktörler de saptanmıştır:
5.1 Kişilere Güçsüzlük Hissi Veren Faktörler
Örgütsel Etmenler
Belirli örgütsel değişimler, transferler
Riskli değişimler
Aşırı rekabet baskıları
Bürokratik ortamlar
Düşük iletişim ve sınırlı network sistemleri
Aşırı merkezileştirilmiş şirket kaynakları
24
Yönetici Tarzı
Otoriter (Yüksek Kontrol)
Olumsuzluk (Hatalar üzerine odaklanma)
Davranış ve sonuçlar üzerine nedensiz davranışlar
Ödüllendirme Sistemleri
Düzensizlik (Keyfi ödüllendirmeler)
Rekabete dayalı ödüllerin düşüklüğü
Yenilikçiliğe dayalı ödüllerin düşüklüğü
İş Tasarımı
Rol belirsizliği
Teknik destek ve eğitim eksikliği
Gerçekçi olmayan hedefler
Uygun otorite eksikliği
Düşük iş çeşitliliği
İş performansı ile yakın ilişkisi olan kararlara, etkinliklere ve toplantılara düşük
katılım
Uygun/gerekli kaynakların eksikliği
Kural ve yönetmeliklerin fazlalığı
Rutin işlerin fazlalığı
İlerleme fırsatlarının düşüklüğü
Anlamsız hedefler/görevler
Üst yöneticisi ile sınırlı iletişim
Yukarıda saymış olduğumuz faktörlerin bir işletme içerisinde hangi yoğunlukta bulunduğu
bize o işletmenin personel güçlendirme sürecinin neresinde olduğunu kolaylıkla
anlatacaktır.
25
5.2 Örnek:
İki farklı organizasyon yapısının var olabileceği kuşkusuz ortadır.
Bir organizasyon yapısında personel güçlendirme çok kolay uygulanırken bir diğerinde ise
güçlüklerle karşılaşmakta hatta hiç uygulanamamaktadır ve işletmenin kar yerine zarar
etmesine yol açabilmektedir. Bir örnek vermek gerekirse;Peter Grazier isminde bir
entelektüel,iki farklı yere müşteri olarak gitmiş ve uygulamaların farklılıklarını makaleye
dökmüş:
5.2.1 Kurabiye
1997’nin ilkbaharında Pensilvanya Devon’da Fresh Filed adında bir bakkaliyeye gittim,
aslında bu dükkan evimden yarım saat uzaklıktaydı fakat taze yiyecekler sattıklarını
arkadaşlarımdan duymuştum, bu yüzden biraz ilgimi çekmiş ve beni 30 dakika öteden
buraya getirmişti.
Her neyse dükkana yavaş adımlarla girdim ve dolaşmaya başladım, gözlerim kurabiye
bölümünde dolaşıyordu ancak gerçekten bir şey almak istemiyordum. Ama denemek için
de taze ve sağlıklı görünenlerden bir tanesini deneyebilir miyim diye orada çalışan genç bir
adama sordum. Adam bana gayet nazikçe ve sabır göstererek serviste bulundu ki ben
gerçekten de bir şey almak istemediğimi hareketlerimle belli ediyordum. Bana istediğim
kurabiyelerden birkaç tane tadına bakmam için ikramda bulundu ve birden kurabiyelerin
arkasında bulunan güzel görünüşlü ve pahalı olduğu belli çikolatalardan önerdi ve çok
lezzetli olduklarını söyledi. Ben elbette ki reddettim. Ama o bir daha önerdi ve bir daha
önerdi, o çikolatalardan denemeyi ne kadar çok istediğimi bilemezsiniz. Her şeye rağmen
tatmış olduğum kurabiyeleri satın aldım ve içimde garip bir hisle dükkanı terk ettim ve
evime döndüm. Eve dönüp de kurabiyelerimin bulunduğu paketi açtığımda paketin içinden
iki tane de çikolata çıktı. Ne kadar şaşırdığımı anlatamam, genç adam ben fark etmeden
paketimin içine iki tane çikolata koymuştu. Ve ben artık bu gün Fresh Field’in düzenli
müşterilerinden biriyim. Fakat hemen fark ettiğim şey şuydu ki; Bu şirket bir personel
güçlendirme kültürünü benimsemiş ve uygulamaya koymuştu. Çalışanlarına bağımsızca
karar verme hakkını tanımış,ve müşterilerini memnun etmeyi sağlamışlardı.
26
5.2.2 Portakal
Evime yakın bir dükkan daha var. Fresh Field’ a gitmeye vaktim olmadığı zamanlarda alış
verişimi buradan yapıyorum.
Buranın ürünleri biraz daha gelenekçi ama genede servisleri güzel. Son birkaç aydır her
nedense bu dükkandan portakal almakta zorluk çekiyordum. Çoğu zaman portakal
sepetinin üzerindeki fiyat yanlış oluyordu genellikle de çok yüksek bir fiyat oluyordu. Bu
fiyat yanlışlığını düzeltmek bazen arkamda müşteriler olduğu için biraz utandırıcı bir hal
alıyordu.
Çalışanları uyarmama rağmen problem hala devam ediyordu. Birkaç gece önce oraya
gittiğimde gene aynı problemle karşılaştım ve çalışanları fiyat sorunu konusunda uyardım.
Beni gayet iyi karşıladılar ve problemi çözmek için beraber çalıştık. En sonunda problem
yöneticilerden birine geldi ve fiyat hakkında bir telefon konuşması yapıldı. Yönetici Başka
bir dükkanla telefon görüşmesi yaparken ben de çalışanlardan biriyle konuşuyordum.
Çalışan portakalın fiyatının çok yüksek olduğunu ve bu hata yüzünden de satılmadığını
söyledi.
Ben de ona acaba sen tek başına değiştirebilir misin diye sordum, bana olumsuz yanıt verdi
ve yapamayacağını söyledi. Ve aynı zamanda çalışan portakalların yanlış fiyatlandırma
sonucu satılamaması ile çürüyeceğini ve daha sonra kendisin onları çöpe atacağının da
farkındaydı. Böyle basit bir problemi bile düzeltememesi onun kendi departmanın
hüsranının delilinden başka bir şey değil.
Bu iki farklı hikayenin örnek verilme nedeni organizasyon içerisinde müşteri isteklerini
karşılama ve organizasyonun karlılığını sağlama açısından personel güçlendirmenin
öneminin anlaşılmasıdır. İki güzel dükkan fakat farklı iki yönetim biçimi sundum sizlerin
önüne.
Müşteriye iki adet pahalı çikolata verme kararı çok da anlamlı bir karar olmayabilir belki,
ancak bu karar işletme ile müşteri arasındaki ilişkiyi olumlu etkileyecek kadar da önemli
bir karardır.
Görüldüğü gibi iki farklı olaydan çıkarılan ders gerçekten manidardır. Dolayısı ile
anlaşılacağı üzere müşteri ilişkilerinde personel güçlendirme büyük önem taşımaktadır.
Müşteriyle doğrudan ilişkide bulunan personelin anlık kararlar verebilmesi için şirketin
27
misyonu ve hedefleri doğrultusunda belli bir otonomiye sahip olması gerekmektedir. Tabii
ki bu otonomi sonsuz olamaz, belli bir prosedür ve kurallar ile kısıtlanmalıdır.
Örneğin, müşteri beklentilerinin nereye kadar aşılabileceğiyle ilgili bir sınır konulabilir.
Ancak bu sınırlar açık ve tartışmasız olmalıdır, aksi takdirde çalışanın sınırları belirsizleşir,
ne yapacağını bilemez ve otonomi de yürümez. Çalışanlar, tek başlarına etkili karar
verebilme becerileri üzerine eğitilerek eğitim aracılığıyla da personel güçlendirmesi
gerçekleştirilebilir. Çok yönlü bir eğitim işe çalışanların hareketlerinden sorumlu oldukları
bir otonomi de sağlanabilir.
İşletme sahipleri ve yöneticiler işletmenin personel güçlendirme sürecinde, onun başarısını
geliştirme ve görme noktasındaki fırsatlara dikkat etmelidirler. Eğer işletme sahipleri ve
yöneticiler gerçekten personel güçlendirmeyi destekliyorsa takım üyeleri ve takımın
departman müdürlerini göz ardı edemezler. Bu yüzden yöneticilerin takımın tavsiyelerini
değerlendirmeleri gerekir.
Personel güçlendirme sürecinde yöneticilerin temel bazı noktaları anlamaları için şunları
takip etmeleri gerekmektedir.
1. Takımın hırçınlığını ve departmanın karşı koymasının nedenlerini anlamalıdırlar.
2. Personel güçlendirmeye giderken katı bir organizasyon yapısı haline gelinebilir ve bir
karşı koyuş ortamı yaratılabilir. Bu ortamda işletme çevresinin radikal bir şekilde
değiştirilebilmesi için çalışanların bilgi sahibi olduğu ve işlerini yaparken otorite kazandığı
bir ortam yaratılmalıdır.
3. Yöneticilerin personel güçlendirme sürecine katılması ve anlaması yeterli değildir.
Yönetici sürekli eğitim ve organizasyondaki iletişim kanalları aracılığıyla katılımı
sağlamalıdır.
4. Bütün organizasyon işletmenin personel güçlendirmeyi nasıl tanımladığı, takımların
nasıl çalıştığı, misyonların neler olduğunu belirlemeli ve bu misyonların genel işletme
stratejisi ile uyumunu sağlamalıdır.
5. Personel güçlendirme ölçülebilir olmalıdır. Takım üyelerinin ne yaptıklarına ilişkin
sorumlulukları onaylanmalıdır.
6. Takım tek bir departmanı bile etkileyebilecek önerileri tartışmalıdır.
28
7. Personel güçlendirme kademe kademe uygulanmalıdır ve aynı zamanda dış müşteri
anlayışının yanında iç müşteri anlayışı da dikkate alınmalıdır.
Dolayısıyla personel güçlendirme süreci, birlikte çalışma, paylaşma ve yardımlaşma
yoluyla gücün inşasını, geliştirilmesini ve artırılmasını içerir. Bu tür bir ilişkinin temel taşı
güvendir. Güven olmadığı sürece personel güçlendirme söz konusu olamaz. Güçlü bir
güven duygusu hemen kurulamaz, fakat organizasyonun geliştirilmesi yönünde basit bir
şekilde kurulabilir. Güven bir çıktı olarak ele alınmalıdır. “Yetkilendirildiniz, şu anda sen
bir yönlendiricisin, hepimiz sana güveniyoruz “ gibi sözler söylemek aslında hiçbir şeydir.
Çünkü güven bu tür sözlerle sağlanamaz. Güven, organizasyon çok iyi dizayn edildiğinde
ve işletmeye yayıldığında, işletmeyi tedricen geliştiren bir çıktıdır. Kısacası güven,
organizasyonda belirli bir süreç içinde sağlanır). Bu nedenle personel güçlendirme her
şeyden önce kendine güvenen liderleri ve güvenilir astları gerekli kılar. Personel
güçlendirmeye yönelik program, güçlü bir görevlendirme ve yoğun bir eğitimle
desteklenmelidir.
Bunun yanında aktif (etkili) bir ödüllendirme sistemi de personel güçlendirmeyi destekler.
Bu nedenle personel güçlendirmenin uygulama sürecinde dikkat edilmesi gereken hususlar
kısaca;
1. Müşteri gereksinimleri için iş görenler doğrudan müşterilerle ilgilenmelidir.
2. İş görenler sorumluluklarını ve ne yapabileceklerinin sınırlarını iyi bilmelidirler.
3. Açık iletişim kanalları oluşturulmalı ve organizasyonun tümünde çevredeki değişimler
dikkate alınarak yönetim kararları alınmalı, doğrudan ( yüz yüze ) ilişkiler için tüm
engeller ortadan kaldırılmalı ve iş görenler yöneticiler tarafından desteklenmelidir. Bu
bakış açısı personel güçlendirme sürecinin nasıl olacağı sorusunun cevabını verecektir.
4. İnşa edilen bu kişisel sürece işletmenin amaçları, risklerin karşılanması,işin mülkiyeti ve
müşteri ilişkileri ile ilgili sonuçlar iş görenler tarafından ölçülmelidir.
29
5.3 Personel Güçlendirmenin Sebepleri
Drucker (1992), modern örgüt içerisinde bilgi uzmanlıklarının oluşması nedeniyle hiyerarşik
düzeyler (ast-üst vb.) yerine meslektaşlık ve takım çalışmaları oluşmaya başladığını ve bu
durumun personeli güçlendirmeyi zorunlu hale getirdiğini belirtmektedir. Güçlendirmeyi
seçen örgüt üyelerinden oluşan bir ortamda zaman ve kişisel çabalar aynı amaca
odaklanacağı için örgütsel başarı ihtimali artacaktır. Güçlendirmenin amacı, örgütün
misyonu, vizyonu ve stratejileri çerçevesinde kişisel başarıyı sağlamaktır. Ayrıca örgüt
ortamı, hareketlerde serbestlik, sorumluluk (personelin kendi davranışlarının sonuçlarını
kişisel olarak kabul etmesi) ve işbirliği (diğerlerinin ve kendisinin başarı sürecine aynı
şekilde katılması) ile desteklenmelidir (Duvall, 1999). Coleman (1996:30) ise personel
güçlendirme ihtiyacını rekabet ve müşteri taleplerine duyarlılık, hızlı ve esnek olma ihtiyacı,
işletme süreçlerinde yatay yapılanma, her seviyede risk alma, katılım ve yaratıcılığın teşvik
edilmesi, yöneticilerin otoritelerini destekleyici olarak delege etmeleri, iletişim, işbirliği ve
kurumsal güvenin öneminin artması şeklinde ifade etmektedir.
Günümüzde işletmelerin özellikle personeli güçlendirme uygulamalarına yönelmelerinin
başlıca nedenleri şöyle sıralanabilir:
İş ortamının küresel hale gelmesi ve bunun getirdiği artan rekabet,
Sürekli ve hızlı biçimde değişen dış çevre,
Personelin eğitim düzeyinin artmasına paralel, beklentilerinin ve ihtiyaçlarının artması,
Küresel iş ortamının doğal bir sonucu olan artan rekabet nedeniyle, işletmelerin
müşterilerine daha hızlı, onların istediği şekilde istediği yerde ve zamanda cevap verme
zorunluluğunun artması,
Bilgi ve insan unsurunun işletmenin rekabetçi bir üstünlüğe sahip olmasını belirleyen
önemli faktörler arasında görülmesi,
Klasik örgütlerde hiyerarşiye dayanan komuta denetim anlayışının mevcut koşullara
cevap verememesi nedeniyle zayıflaması,
Enformasyon teknolojisindeki ilerlemeler.
30
5.4 Personel Güçlendirmenin Yararları
Başarılı bir güçlendirme, çalışanların verimliliğini artıracak, iş sonuçlarından sorumlu olan
astların yetki ve sorumluluklarını belirleyerek kendilerini geliştirmelerini sağlayacaktır.
Güçlendirme sayesinde örgütlerde verim artışı, maliyet düşüşü ve daha önemlisi karar verme
sürecinde meydana gelen kısalma sayesinde, hızla değişen dış çevre koşullarına daha kolay
uyum sağlayabilmek mümkün olur. Çağdaş yönetimde, geleneksel karar verme
mekanizması sadece yöneticilerin katıldığı bir faaliyet olmaktan çıkmış, alt seviyelerdeki
çalışanların da katılımıyla homojen bir görünüm almıştır. Son yıllarda kendi kendini yöneten
takımlar, personel güçlendirmenin merkez noktası haline gelmiştir.
Güçlendirme psikolojik yönden daha tatmin edici bir çevre yaratmada faydalı olmakta,
miktar ve kalite yönünden daha yüksek bir üretim düzeyi elde edilmektedir. Dolayısıyla
verimliliğin artmasını sağlamaktadır.
Personel güçlendirme sonucunda güçlendirilmiş, daha fazla yetkiyle donatılmış olan
personel, müşterilere daha hızlı bir biçimde hizmet sunacak, bir üst yönetime danışmadan
karar verebilecek, yaptığı işlerde başarılı sonuçlar aldığında kendisinden daha hoşnut olacak,
yeni yetenekler geliştirecek, yaratıcı fikirlerini kullanacak ve müşterilerle daha hevesli bir
biçimde ilgilenecektir.
Personel, örgütün kendisine değer verdiğini hissettiğinde, personel güçlendirme sürecine
daha olumlu yaklaşacaktır. Personel güçlendirmenin en önemli yararı, personelin örgüte
güveninin artmasıdır. Yönetici örgütsel gücü paylaştığında ve personeli güçlendirdiğinde,
gücünde azalma değil artma olacaktır. Çünkü örgütte çalışan herkes daha iyi iş yaptığında
yöneticinin başarısı da artacaktır.
Personel güçlendirme ile bir takım gibi birlikte çalışan yönetici ve personelin işbirliği artar,
iş arkadaşlarıyla kişisel ilişkilerinin gelişmesi, katılım ve önem duygularının artmasıyla
personelin tatmini de artar. İşiyle ilgili kararlar vermeyi öğrenen personel kişisel büyüme ve
gelişmeyi de öğrenecektir. Bunun yanında personelin işinde anlamlılık ve bağlılık, kendine
güven ve çalıştığı işyerine sahiplik-sadakat duyguları daha yüksek olacaktır.
Ön büro çalışanları güçlendirildikleri takdirde, örgütün diğer çalışanlarına örnek olacaklar
ve böylece tüm çalışanlar kendi inisiyatiflerini ortaya koyarak, örgütün kalite ve
verimliliğini artıracaklardır. Güçlendirilmediklerinden dolayı işlerini değiştirmek isteyen
çalışanlar olabilmektedir.
31
Güçlendirilmiş çalışanların daha üretken, daha pozitif, işlerine ve örgütlerine daha bağlı
olduklarını vurgulayan birçok örneğe rastlamak mümkündür.
Ayrıca güçlendirme ile karar verme yetkisi arttırılan çalışanların rol tanımıyla ilgili stres
kaygıları azalır, görevlerin paylaşımı ve güven ortamı sağlanır. Çalışanların kendi
kendilerini kontrol etmeleri mümkün olur. Çalışanların artan eğitim ve refah düzeyine
uygun bir çalışma ortamı yaratılır.
Personel güçlendirme, çalışanların kendilerini yetenekli inisiyatif sahibi, yerinde karar
alabilen ve kontrolü eline alabilen bireyler olarak hissettikleri bir ortam oluşturur. Bu
sayede güçlendirilmiş çalışanların motivasyonları artar. Güçlendirmenin çalışanlar
açısından diğer bir olumlu yönü, enerjilerini üstlendikleri hedefe harcadıklarından dolayı
aktif bir sorun çözücü haline gelmeleridir.
Güçlendirilmiş personel daha esnektir ve kilit anlarında alternatif yolları deneyerek
çözüme ulaşır; monotonlaşmış işlerin sıkıcılığını gidermek için çeşitli yöntemler geliştirir.
Yani yöneticinin yardımı olmadan birçok şey başarır.
Güçlendirmenin diğer bir belirgin yararı, yönetimin verimliliğinin artmasıdır. Çünkü
yöneticiler, oldukça nitelikli, becerikli, istekli çalışanlarla, güvenli ve şeffaf iletişimle
nitelendirilen bir çevrede, güçlendirilmiş çalışanlarına görevlerini devrettiklerinde, idari
ve yönetim görevlerine daha az zaman harcayarak, iş planlama ve çalışanları geliştirme
gibi katma değeri yüksek stratejik faaliyetleri için daha fazla zaman ayıracaklardır.
Personel güçlendirmenin örgütlere sağlayacağı yararlar şu şekilde sıralanabilir:
• İş veriminin artması,
• Çalışanların sorumluluklarını bizzat kendilerinin üstlenmesinden dolayı, işlerin belli bir
süre içinde daha kaliteli yapılması,
• Çalışanların daha fazla inisiyatif ve sorumluluk sahibi olması,
• Yüksek derecede işbirliği ve takım çalışması,
• İş tatmininin yüksek düzeye çıkması,
• Örgüt yöneticilerine, önemli işlerini yapabilmek için daha çok zaman bırakması • Maliyet
tasarrufu,
• Rekabet avantajı.
32
5.5 Çalışanların Yetkilendirilmesi Görseli
Employee Empowerment: Çalışanların Yetkilendirilmesi
Empower: Güçlendirin
Enhance: Arttırın
Enable: Etkinleştirin
Engage: Tutun
33
KAYNAKÇA
1. AKÇAKAYA, Murat Karadeniz Araştırmaları 2010,7(25):145-174 Dil/Language: Türkçe - Turkish, Veritabanı: ULAKBİM Ulusal Veri Tabanları (UVT) - ULAKBIM Turkish National Databases
2. DOĞAN, Selen; DEMİRAL, Özge Erciyes Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dergisi 2009:47-80 Dil/Language: Türkçe - Turkish, Veritabanı: ULAKBİM Ulusal Veri Tabanları (UVT) - ULAKBIM Turkish National Databases
3. YÖNETİM ve ORGANİZASYON/Doç.Dr.Tamer BOLAT ve Diğ./ Detay Ya.
4. http://e-arsiv.gumushane.edu.tr/xmlui/bitstream/handle/123456789/26/g%C3%B6zde_aras_%20personel%20g%C3%BC%C3%A7lendirme%20y%C3%B6netiminde%20g%C3%BC%C3%A7lendirici%20liderlik%20davran%C4%B1%C5%9Flar%C4%B1%20uygulamas%C4%B1%20kemer%20b%C3%B6lgesi%20be%C5%9F%20y%C4%B1ld%C4%B1zl%C4%B1%20ote~1.pdf?sequence=1
Recommended