Citation preview
"Allah'n hatalar silmeye ve dereceleri yükseltmeye vesile kld
eyleri size söylemiyeyim mi?''
"Evet ey Allah'n Resülü, söyleyin!'' dediler. Bunun üzerine
sayd:
"Zahmetine ramen abdesti tam almak. Mescide çok adm atmak. (Bir
namazdan sonra dier) Namaz beklemek. te bu ribâttr, ite bu ribâttr.
te bu ribâttr."
Müslim, Tahâret 41, (251); Muvatta, Sefer 55, (1,161); Tirmizi,
Tahâret 39, (52); Nesâi, Tahâret 106.
3552 - Ukbe bnu Âmir radyallahu anh anlatyor: "Üzerimizde develeri
gütme ii vard, (bunu srayla yapyorduk.) (Bir gün) gütme nöbeti bana
gelmiti. Günün sonunda develeri kra ben çkaryordum. (Birgün,
nöbetimden dönüte) Resülullah aleyhissalâtu vesselâm'a geldim,
ayakta halka hitabediyordu. Söylediklerinden u sözlere
yetitim:
"Güzelce abdest alp, sonra iki rek'at namaz klan ve namaza bütün
ruhu ve benlii ile yönelen hiç kimse yoktur ki kendisine cennet
vâcib olmasn!"
(Bunlar iitince kendimi tutamayp:) "Bu ne güzel!'' dedim. (Bu sözüm
üzerine) önümde duran birisi:
"Az önce söyledii daha da güzeldi!'' dedi. (Bu da kim? diye) baktm.
Meer Ömer bnu'I- Hattâb'm. O, sözüne devam etti:
"Seni gördüm, daha yeni geldin. Sen gelmezden önce öyle
demiti:
"Sizden kim abdestini alr ve bunu en güzel ekilde yapar, sonra da:
"Ehedü en lâ ilâhe illallah ve ehedü enne Muhammeden abduhû ve
Resûlühü. (ehâdet ederim ki Allah'tan baka ilah yoktur ve yine
ehadet ederim ki Muhammed Allah'n kulu ve Resûlüdür)" derse,
kendisine cennetin sekiz kaps da açlr; hangisinden isterse oradan
cennete girer."
Ebu Davud'un rivayetinde "...abdesti güzel yaparsa..."
denmitir.
Tirmizi'nin rivayetinde "....resûlühü (Allah'n ...Resûlü)"
kelimesinden sonra "Allah'm, beni tevbe edenlerden kl,
temizlenenlerden kl" duas da vardr.
Ebu Davud, Taharet 65, (169); Tirmizi, Taharet, 41, (55).
3553 - Hz. Ebu Hüreyre radyallahu anh anlatyor: "Resûlullah
aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki: "Mü'min -veya müslüman- bir
kul abdest ald m yüzünü ykaynca, gözüyle bakarak iledii bütün
günahlar su ile -veya suyun son damlasyla- yüzünden dökülür iner,
ellerini ykaynca elleriyle iledii hatalar su ile birlikte -veya
suyun son damlasyla- ellerinden dökülür iner. Ayaklarn ykaynca da
ayaklaryla giderek iledii bütün günahlar
su ile -veya suyun son damlasyla- dökülür iner. (Öyle ki abdest
tamamlannca) günahlarndan arnm olarak tertemiz çkar."
Müslim, Tahâret 32, (244); Muvatta, Tahâret 31, (1, 32); Tirmizi,
Tahâret 2, (2).
3554 - Hz. Osman radyallahu anh anlatyor: "Resülullah aleyhissalâtu
vesselâm buyurdular ki: "Kim abdest alr ve abdestini güzel yaparsa
hatalar vücudundan trnak diplerine varncaya kadar çkar
dökülür.''
3555 - Bir baka rivâyette öyle gelmitir: "Hz. Osman radyallahu anh
abdest ald ve dedi ki:
"Ben Resülullah aleyhissalâtu vesselâm'n u benim abdestim gibi
abdest aldn, sonra da öyle söylediini gördüm: "Kim bu ekilde abdest
alrsa geçmi günahlar affedilir, namaz ve mescide kadar yürümesi de
nafile (ibadet) olur."
Buhari, Vudü 25; Müslim, Tahâret 8, (229).
3556 - Amr bnu Abese es-Sülemi radyallahu anh anlatyor: "Resülullah
aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki:
"Sizden kim abdest suyunu hazrlar, mazmaza ve istinakta bulunur
(azna ve burnuna su çeker) ve sümkürürse, mutlaka yüzünden, azndan,
burnundan hatalar dökülür. Sonra Allah'n emrettii ekilde yüzünü
ykarsa, sakaln(n bittii mahallin) etrafndan su ile birlikte yüzü
ile iledii günahlar dökülür. Sonra dirseklere kadar kollarn
ykaynca, ellerinin günahlar su ile birlikte parmak uçlarndan
dökülür gider. Sonra ban meshedince, bann günahlar saçn etrafndan
su ile birlikte akar gider. Sonra topuklarna kadar ayaklarn
ykaynca, ayaklarnn günahlar, parmak uçlarndan su ile birlikte akar
gider. Sonra kalkp namaz klar, Allah'a hamd ve senâda bulunur, O'na
layk ekilde tazimini gösterir ve kalbinden Allah'tan bakasn(n korku
ve muhabbetini) çkarrsa, annesinden doduu gündeki gibi bütün
günahlarndan arnr."
Müslim, Müsâfirin 294, (832).
3557 - Abdullah es-Sunâbihi radyallahu anh anlatyor: "Resülullah
aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki: "Mü'min kul abdest aldkça
mazmaza yapt m (azn ykad m) günahlar azndan çkar. (Burnunu sümkürdü
mü) günahlar burnundan çkar, yüzünü ykad m günahlar göz kapaklarnn
altna varncaya kadar yüzünden çkar. Ellerini ykad m günahlar trnak
diplerine varncaya kadar ellerinden çkar. Ban meshetti mi, günahlar
kulaklarna varncaya kadar bandan çkar. Ayaklarn ykad m, günahlar
ayak trnaklarnn altna varncaya kadar ayaklarndan çkar. Sonra
mescide kadar yürümesi ve klaca namaz nafile (bir ibâdet)
olur.''
Muvatta, Tahâret 3 0, (1, 31); Nesâi, Tahâret 3 5, (1, 74); bnu
Mâe, Tahâret 6, (283).
3558 - Ebu Ümâme el-Bâhili radyallahu anh anlatyor: "Amr bnu Abese
radyallahu anh' dinledim, diyordu ki: "Resülullah aleyhissalâtu
vesselâm'a: "Abdest nasl alnr?'' diye sordum. öyle açklad:
"Abdest mi? Abdest alnca öyle yaparsn: Önce iki avucunu tertemiz
ykarsn. Sonra yüzünü ve dirseklerine kadar ellerini ykarsn. Ban
meshedersin, sonra da topuklarna kadar ayaklarn ykarsn. (Bunlar
tamamladn m) bütün günahlarndan arnm olursun. Bir de
yüzünü Aziz ve Celil olan Allah için (secdeye) koyarsan, anandan
doduun gün gibi, hatalarndan çkm olursun.''
Ebu Ümâme der ki: "Ey Amr bnu Abese dedim, ne söylediine dikkat et!
Bu söylediklerinin hepsi bir defasnda veriliyor mu?
"Vallahi dedi, bilesin ki artk yam ilerledi, ecelim yaklat,
(Allah'tan ölümden çok korkar bir haldeyim), ne ihtiyacm var ki,
Allah Resülü hakknda yalan söyleyeyim! Andolsun söylediklerim,
Resülullah aleyhissalâtu vesselâm'dan kulaklarmn iitip, hafzamn da
zabtettiklerinden bakas deildir."
Müslim, Müsâfrin 294, (832); Nesâi, Tahâret 108, (1, 91, 92).
Bu hadis, Nesâi'nin metninden alnmadr. Amr bnu Abese radyallahu
anh'n müslüman oluunu anlatan uzunca bir hadisin son ksmdr.
3559 - bnu Ömer radyallahu anhümâ anlatyor: "Resûlullah
aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki: "Kim abdestli olduu halde
abdest tazelerse, AIlah bu sebeple kendisine on (misli) sevab
yazar.''
Tirmizi, Taharet 44, (59).
3560 - Ebu Said radyallahu anh anlatyor: "Resülullah aleyhissalâtu
vesselâm buyurdular ki: "Kim abdest alp: "Sübhâneke Allahümme ve
bihamdike estafiruke ve etübu ileyke. (Rabbim seni tenzih ederim,
Allah'm hamdim sanadr, senden balanmak isterim, tevbem de sanadr)"
derse, bu bir kâda yazlr, sonra bir mühür üzerine nakedilir, sonra
da Ar'n altna kaldrlr ve Kyamete kadar (mühür) krlmaz.''
Rezin tahric etmitir.
ABDESTN SIFATI
3561 - Humrân Mevlâ Osman anlatyor: "Hz. Osman radyallahu anh su
istemiti. (Getirdim. Ald ve) üç kere ellerine dökerek ykad. Sonra
sa elini kaba sokup mazmaza ve istinakta bulundu (azna ve burnuna
su alp ykad). Sonra üç kere yüzünü, arkasndan da dirseklerine kadar
üç kere ellerini ykad. Sonra bana meshetti, sonra da topuklarna
kadar ayaklarn üçer sefer ykad ve:
"Ben Resülullah aleyhissalâtu vesselâm', u abdestim gibi abdest
alrken gördüm. Abdesti bitince de öyle demiti:
"Kim u abdestim gibi abdest alr, arkasndan iki rek'at namaz klar ve
namazda kendi kendine (dünyevi bir ey) konumazsa geçmi günahlar
affedilir."
Buhari, Vudü 24, 28, Savm 27; Müslim, Taharet 3, 4, (226); Ebu
Dâvud, Tahâret 50, (106); Nesâi, Tahâret 27, 2 8, 93, (1).
3562 - Ebu Davud'un bnu Müleyke'den kaydettii bir baka rivâyette
öyle gelmitir: "Hz. Osman radyallahu anh'tan abdest hakknda (nasl
alnaca) sorulmutu. Hemen su istedi ve derhal bir abdest kab
getirildi. Kaptan önce sa eli üzerine su döktü (ve onu ykad), sonra
sa elini kaba batrd, üç kere mazmaza, üç kere istinakta bulundu.
(önceki hadiste geçtii
üzere zikretti. Hadisdte u ziyade var): "Sonra elini daldrp su ald
ve bana, kulaklarna meshetti, kulaklarn iç ve dlarn birer kere
meshetti.''
Ebu Dâvud, Tahâret 50, (108).
3563 - Yine Ebu Dâvud'un bir dier rivâyetinde öyle gelmitir: "Sa
eliyle sol eli üzerine su döktü, sonra her ikisini de bileklere
kadar ykad."
Ebu Dâvud, Taharet 50, (109).
Yine Ebu Dâvud 'un bir dier rivâyetinde "Ban üç kere meshetti ''
den mitir.
Ebu Dâvud, Tahâret 50, (110).
3564 - Abdu Hayr anlatyor: "Hz. AIi radyallahu anh bize geldi ve
namaz kld. (Namazdan sonra abdest) suyu istedi.
"Suyu ne yapacak, namaz kld ya! Herhalde bize öretmek istiyor!"
dedik. çinde su olan bir kapla bir leen getirildi. Kaptan sa eline
su döktü: Üç defa ellerini ykad. Sonra üç kere mazmaza ve istinakta
bulundu. Mazmaza ve istinak su ald eliyle yapt. Sonra üç kere
yüzünü ykad, sa elini üç kere ykad, üç kere sol elini ykad. Sonra
elini kaba batrd, bir kere ban meshetti. Sonra üç kere sa ayan
ykad, üç kere sol ayan ykad. Sonra: "Resülullah aleyhissalâtu
vesselâm'n abdestini bilmek kimin houna giderse, ite o böyledir!"
dedi."
Ebu Dâvud, Tahâret 50, (111); Tirmizi, Tahâret 37, (48); Nesâi,
Tahâret 75, (1, 68).
3565 - Nesâi'nin bir dier rivâyeti öyledir: ".. Ban meshetti.''
-û'be, bir defasnda alnndan bann gerisine kadar (eliyle) iâret
etti- sonra dedi ki:
"Ellerini tekrar geri getirip getirmediini bilmiyorum.''
Nesâi, Tahâret 76, (1, 68-69).
3566 - Ebu Dâvud'da, bnu Abbâs'tan yaplan bir dier rivâyet öyledir:
"Ali radyallahu anh yanma girdi. Su dökmü (küçük abdest bozmu) idi.
Abdest suyu istedi. çinde su olan bir kap getirdik. Bana:
"Ey bnu Abbâs! Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm'n nasl abdest aldn
sana göstereyim mi?" dedi. Ben de: "Evet göster!" dedim. Bunun
üzerine su kabn elleri üzerine edi ve ellerini ykad. Sonra sa elini
kaba soktu, onunla dieri üzerine su döktü, sonra iki avucunu ykad.
Sonra mazmaza ve istinakta bulundu. Sonra iki elini birden kaba
soktu. kisiyle birlikte su avuçlayp yüzüne çarpt. Sonra
baparmaklarn kulaklarnn ön ksmna soktu. Sonra ikinci, üçüncü sefer
ayn eyleri tekrar etti. Sonra sa eliyle bir avuç su ald ve bunu
alnna döktü ve yüzü üzerine akmaya brakt. Sonra dirseklerine kadar
kollarn üçer kere ykad. Ban ve kulaklarnn arkasn meshetti. Sonra
tekrar her iki elini beraberce kaba soktu. Bir avuç su alp onu
pabuç içinde olan (sa) ayana vurdu ve o su ile ayan ykad. Sonra ayn
muameleyi dier ayana, (sola) yapt.''
(Abdulla el-Havlani) der ki: "(bnu Abbâs'a) sordum: "Ayaklar
ayakkab içinde olduu halde mi?''.
"Evet dedi, ayakkab içinde olduu halde.'' Ben tekrar sordum:
"Ayakkab içinde mi?''
"Evet! dedi, ayakkab içinde!" Ben tekrar sordum: "Ayakkab içinde
mi?''
"Evet! dedi, Ayakkab içinde."
Ebu Dâvud, Tahâret 50, (117).
Nesâi'nin bir dier rivâyetinde öyle denmitir. "...Sonra bir avuç su
ile üçer defa mazmaza ve istinakta bulundu."
Nesâi, Tahâret 76, (1, 68).
3567 - Abdullah bnu Zeyd bni Asm bni'l-Ensâri radyaIlahu anh'n
anlattna göre, kendisine:
"Bizim için, Resülullah aleyhissalâtu vesselâm'n abdestiyle bir
abdest al (da görelim)!" diye talepte bulunuldu. O, hemen bir kap
(su) isteyip, önceki hadiste anlatlan ekilde abdest ald. Abdest aln
anlatan rivâyette u farkl açklama var:
"Ban meshettikte ellerini (saçlar üstünde) ileri ve geri doru
yürüttü. (öyle ki: Mesh ameliyesine ban ön ksmndan balad ellerini
enseye doru götürdü. Sonra, balad yere kadar geri getirdi. Sonra
ayaklarn ykad.''
Buhari, Vudü 38; Müslim, Tahâret 18, 19, (235, 236); Muvatta,
Tahret 1, (1, 18); Ebu Dâvud, Tahâret 50, (118,119,120); Tirmizi,
Tahâret 27, 36, (35, 47); Nesai, Tahâret 80, 81, 82, (1, 71,
72).
Müslim'in bir rivâyetinde öyle denmitir: "Ban üç kere
meshetti.''
3568 - Buhari rahimehullah'n bir rivâyetinde öyle denmitir:
"Resulullah aleyhissalâtu vesselâm (abdest uzuvlarn) ikier kere
ykayarak abdest ald.''
Buhâri, Vudü 23.
"Sonra ban, içiyle ve dyla iki kulan meshetti."
Ebu Dâvud, Tahâret 50, (121).
Yine Ebu Dâvud'un bir baka rivâyetinde öyle denmitir: "Kulaklarn
içleriyle dlaryla meshetti, parmaklarn kulaklarnn deliklerine
soktu.''
Ebü Dâvud, Tahâret 123.
3569 - Abdullah bnu Amr bni'l-As radyallahu anhümâ anlatyor:
"Resülullah aleyhissalâtu vesselâm'a bir bedevi gelerek, abdestten
sordu. Resülullah ona uzuvlarn üçer kere ykanmasn gösterdi. Sonra
da:
"Abdest ite böyle alnr! Kim buna bir ziyâdede bulunursa, fena bir i
yapm olur, haddi aar ve zulmeder" buyurdu."
Ebu Davud, Tahâret 51, (135); Nesâi, Tahâret 105, (1, 88). Bu metin
Nesâi'ye aittir.
3570 - Ebu Dâvud'un bir rivâyetinde öyle gelmitir: " ..Sonra ban
meshetti. ehadet parmaklarn kulaklarna soktu. Baparmaklaryla
kulaklarnn dlarn meshetti. ehadet parmaklaryla kulaklarn içini
meshetti..." Rivâyetin sonunda u ifâde var:
"Abdest ite böyledir. Kim buna ziyadede bulunur veya bundan
eksiltme yaparsa kötü bir i yapm ve zulmetmi olur -yahut zulmetmi
ve kötü bir i yapm olur-."
Ebü Dâvud, Tahâret 51, (135).
Nesâi'nin rivâyetinde özetle öyle denmitir: ".. Resülullah
aleyhissalâtu vesselâm'a bir bedevi geldi ve ondan abdest hakknda
sordu. Resülullah aleyhissalâtu vesselâm abdestin alnn, uzuvlar
üçer sefer ykayarak gösterdi, sonra öyle söyledi: "Abdest ite
böyledir. Kim buna ziyâdede bulunursa kötü bir i yapm, haddi am ve
de zulmetmi olur. ''
Nesâi, Tahâret 105, (1, 88).
3571 - bnu Abbâs radyallahu anhümâ anlatyor: "Resülullah
aleyhissalâtu vesselâm uzuvlarn birer kere ykayarak abdest
ald.''
Buhari, Vudü 22; Ebu Dâvud, Tahâret 53, (1, 38); Nesai, Tahâret 84,
85, (1, 73, 74).
3572 - Ebu Dâvud'un bir rivâyetinde bnu Abbâs radyallahu anhümâ
öyle der: "Resülullah aleyhissalâtu vesselâm'n nasl abdest aldn
size göstermemi ister misiniz?"
çinde su olan bir kab istedi, sa eliyle bir avuç su aId, mazmaza ve
istinak yapt, sonra bir avuç daha ald, bununla iki elini birletirip
(iki eliyle) yüzünü ykad. Sonra bir avuç daha ald bununla sa elini
ykad. Sonra bir avuç da ald, bununla sol elini ykad. Sonra bir avuç
su daha ald, sonra elini çrpt, sonra ban ve kulaklarn meshetti.
Sonra bir kabza su daha aId sa ayann üzerine serpti, ayanda naln
olduu halde, sonra onu iki eliyle meshetti, elin biri ayan üstünde,
dieri de nalnn aItnda. Sonra ayn eyi sol ayaa yapt.''
Buhari, Vudü 7; Ebu Dâvud, Tahâret 52, (137); Nesâi, Tahâret 84,
85, (1, 73, 74).
3573 - Ebu Dâvud veTirmizi'nin bir baka rivâyetinde Rübeyyi' Bintu
Muavvz bni Afrân radyallahu anhâ der ki: ". .avuçlarn üç kere ykad,
yüzünü üç kere ykad, bir kere mazmaza ve istinak yapt. Ellerini
üçer üçer ykad. Ban iki kere meshetti. Bann gerisinden balad, sonra
önünden. ki kulan da (meshetti) içlerini de, dlarn da. Ayaklarn da
üçer üçer ykad.''
Ebu Dâvud, Tahâret 50, (126); Tirmizi, Tahâret 25, (33).
3574 - Bir dier rivayette: "Ban tamamn meshetti. Bunu, ban
tepesinden balayp saçn döküldüü her tarafa ulaacak ekilde saçn
eklini bozmadan icra etti" denmitir.
Ebu Dâvud, Tahâret, 50 (128).
3575 - Bir dier rivâyette öyle gelmitir: "...Ban meshetti, ban öne
gelen ksmn da, arkaya gelen ksmn da, akaklarn da, kulaklarn da
birer birer meshetti.''
Ebu Dâvud, Tahâret 50, (129).
Bir dier rivâyette: "Elinde arta kalan su ile ban meshetti ''
denmitir.
Ebu Dâvud, Tahâret 50, (130).
3576 - Ebu Ümame radyallahu anh anlatyor: "Resülullah aleyhissalâtu
vesselam abdest ald ve bunu, yüzünü üç, ellerini üç sefer ykayarak,
"Kulaklar batandr '' deyip ban da üç sefer meshederek yapt.''
Hammâd der ki: "Bu rivâyette geçen "Kulaklar batandr'' ibaresi, Ebu
Ümme'nin sözü mü yoksa Resülullah'n sözü mü bilemiyorum."
Tirmizi, Taharet 29, (37); Ebu Davud, Taharet 50, (134).
Bu metin Tirmizi'nindir. Ebu Dâvud'da u ifade de yer alr:
"Gözpnarlarn da meshederdi.'' O rivayette: "Kulaklar batandr'' da
demitir.
3577 - Hz. Câbir radyallahu anh anlatyor: "Hz. Ömer radyallahu anh
bana unu söyledi: "Bir adam Resülullah aleyhissalâtu vesselâm'a
gelmiti. Bunun abdest alm fakat ayaklarnn üzerinde trnak kadar bir
yeri ykamadan brakm olduunu gördü. ResüluIlah aleyhissalâtu
vesselâm, adama derhal müdâhaIe etti:
"Git abdestini güzel kl!" Adam gidip yeniden abdest ald, sonra
namazn kld."
Müslim, Tahâret 31, (243); Ebu Dâvud, Tahâret 67, (171).
3578 - Ebu Dâvud'un bir dier rivâyetinde Resülullah'n ashabndan
biri öyle anlatr: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm, ayann srtnda
dirhem büyüklüünde bir ksma su dememi olduu halde namaz klmakta
olduunu görmütü, derhal abdesti ve namaz iade etmesini
emretti."
Ebu Dâvud, Tahret 173.
3579 - bnu Amr bni'l-As radyallahu anhümâ anlatyor: "Beraber
olduumuz bir sefer srasnda, bir ara Resûlullah aleyhissalâtu
vesselâm bizden geride kald sonra tekrar kavutu. Bu srada namaz
vakti girmiti. Bizler de abdest alyor, ayaklarmza meshediyorduk.
(Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm) yüksek sesle nida etti:
"Ökçelerin atete vay hâline!" Bunu iki veya üç kere
tekrarlad."
Buhari, lm 3, 30, Vudü 27, 29; Müslim, Taharet 25-28, (240-242);
Muvatta, Taharet 5, (1, 19); Ebu Dâvud, Tahâret 46, (97); Nesâi,
Tahâret 89, (1, 77, 78); Muvatta.
3580 - Müslim'in bir dier rivayetinde öyle denir: "Halk ikindi
namaz srasnda acele etti ve bir ksm alelacele abdest ald. Biz
onlara ulatk. Ökçelerine su dememi, parlyordu. Bunun üzerine
Aleyhissalâtu vesselâm:
"Öçelerin atete vay hâline! Abdesti tam aln!'' buyurdular.''
Müslim, Tahâret 26, (241).
"Ökçe ve ayak çukurlarnn atete vay haline."
Tirmizi, Tahâret 31, (41).
3582 - Hz. Câbir radyallahu anh'tan anlatldna göre, kendisine sark
üzerine meshetmekten sorulmutu. u cevab verdi:
"Hayr, olmaz, su ile saça deilmelidir!''
Muvatta, Tahâret 38, (1, 35)
3583 - Hz. Sevbân radyallahu anh anlatyor: "Resülullah
aleyhissalâtu vesselâm bir seriyye göndermiti. Askerler soukla
karlap üüdüler. Resülullah aleyhissalâtu vesselâm'a döndükleri
zaman, onlara sarklarnn ve mestlerinin üzerine meshetmelerini
emretti."
3584 - Hz. Enes radyallahu anh anlatyor: "Resülullah aleyhissalâtu
vesselâm' abdest alrken gördüm. Üzerinde çizgili krmz bir sark
vard. Elini sarn altna soktu, bann ön ksmn meshetti, sarn
çözmedi."
Ebu Dâvud, Tahâret 57, (147).
3585 - Sâbit bnu Ebi Safiyye anlatyor: "Ebu Cafer'e -ki Muhammed
el-Bâkr'dr- dedim ki: "Hz. Câbir radyallahu anh, sana Resülullah
aleyhissalâtu vesselâm'n uzuvlarn birer birer, ikier ikier ve üçer
üçer ykayarak abdest aldn söyledi mi?"
Bu soruma: "Evet!" diye cevap verdi."
Bir rivâyette de: "Birer birer ykayarak abdest ald m?" diye sordum;
"evet!'' diye cevap verdi'' eklinde gelmitir..
Tirmizi, Tahâret 35 (45, 46)
3586 - Abdullah bnu Zeyd radyallahu anh anlatyor: "Resülullah
aleyhissalâtu vesselâm ikier ikier ykayarak abdest ald ve: "Bu, nur
üzerine nurdur" buyurdu.''
3587 - Hz. Osman radyallahu anh anlatyor: "Resûlullah
aleyhissalâtu
vesselam, uzuvlarn üçer üçer ykayarak abdest ald ve öyle
buyurdu:
"Bu benim ve benden önceki dier peygamberlerin ve brahim
aleyhissalam'n abdestidir."
Rezin tahric etmitir.
3588 - Ebu Hüreyre radyallahu anh anlatyor: "Resülullah
aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki: "Eer ümmetim üzerine zahmet
vermeyecek olsaydm, her namazda misvak kullanmalarn
emrederdim."
Buhari, Cum'a 8, Temenni 9; Müslim, Tahâret 42, (252); Muvatta,
Tahâret 115, (1, 66); Ebu Dvud, Tahâret 115, (46); Tirmizi, Tahâret
18, (22); Nesâi, Tahâret 7, ( 1,12). Bu metin Sahiheyn'in
metnidir.
Muvatta'nn rivâyetinde: ". . her abdestte. . .'' denmitir.
3589 - Ebu Dâvud ve Tirmizi'nin Zeyd bnu Hâlil el-Cüheni radyallahu
anh'tan kaydettikleri rivâyet öyledir:
"Resülullah aleyhissalâtu vesselâm'n öyle söylediini iittim:
"Ümmetime zahmet vermeyecek olsam, her namazda misvak kullanmalarn
emrederdim ve yats namazn da gecenin üçte birine kadar te'hir
ederdim.
Ebu Dâvud, Tahâret 25, (47); Tirmizi, Tahâret 18, (23).
3590 - Tirmizi u ziyâdede bulundu: "Zeyd bnu Hâlid, namaza geldii
zaman misva kulann üstünde olurdu, tpk kâtibin, kula üstündeki
kalemi gibi. Misvaklanmadan namaza durmazd. Misvaklandktan sonra
yine yerine koyard."
Tirmizi, Tahâret 18, (23).
3591 - Hz. Huzeyfe radyallahu anh anlatyor: "Resülullah
aleyhissalatu vesselam gece (namaza) kalkt vakit azn misvakla
ovalard.''
Buhari, Cum'a 8, (2, 212), Vudü 73, Teheccüd 9; Müslim, Tahâret 45,
(254); Ebu Dâvud, Tahâret 30, (55); Nesâi, Tahâret 2, (1, 8) Bu
metin Sahiheyn'e aittir.
3592 - Hz. Aie radyallahu anhâ anlatyor: "Resûlullah aleyhissalâtu
vesselam 'n abdest suyu ve misvâk (akamdan hazrlanp yanna)
konulurdu. Gece kalknca abdest bozar, sonra misvaklanrd.''
3593 - Bir dier rivâyette öyle gelmitir: "(Resülullah aleyhissalâtu
vesselâm) gece veya gündüz yattnda ve kalktnda mutlaka abdest
almazdan önce misvaklanrd."
Ebu Dâvud, Tahâret 27, 30, (51, 56, 57); Müslim; Tahâret 45, (253);
Nesai, Tahâret 8, (1, 13), Metin Ebu Dâvud'a ait.
3594 - Yine Hz. Aie radyallahu anhâ anlatyor: "Resûlullah
aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki: "Misvak az için temizlik
vastasdr. Rab Teâla için de rza vesilesidir.''
Nesâi, Tahâret 5, (1, 10).
3595 - Hz. Ebu Musa radyallahu anh anlatyor: "Resûlullah
aleyhissalatu vesselam'a uramtm. Elindeki bir misvakla dilerini
misvaklyordu ve ü, ü diye bir ses çkaryordu, misvak azndayd, sanki
kusuyor gibiydi."
Buhari, Vudü 73; Müslim, Tahâret 46, (255); Ebu Dâvud, Tahâret 26,
(49); Nesâi, Tahâret 3, (1, 9).
3596 - bnu Ömer radyallahu anhüm anlatyor: "Resülullah
aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki: "Rüyamda gördüm ki, bir
misvakla dilerimi misvaklyorum. ki kii yanma
geldi, biri dierinden büyüktü. Elimdeki misvak onlardan küçük olana
uzattm. Bana: "(Büyüü) büyükle!'' dendi. Bunun üzerine misva büyük
olana verdim.''
Buhari, Vudü 74; Müslim, Rü'ya 19, (2271).
Hadisi, Buhari muallak (senetsiz) olarak kaydetmitir, Müslim ise
senetli olarak kaydetmitir.
3597 - Hz. Aie radyallahu anhâ anlatyor: "Resülullah aleyhissalâtu
vesselâm bana misvan ykamam için verirdi. (Teberrük için,
ykamazdan) önce kendim kullanrdm, sonra ykayp ona verirdim."
Ebu Davud, Taharet 28, (52).
ELLERN YIKANMASI
3598 - Hz. Ebü Hüreyre radyallahu anh anlatyor: "Resülullah
aleyhissalatu vesselâm buyurdular ki: "Uykudan uyannca, sizden hiç
kimse, üç sefer ykamadkça ellerini kaba banmasn. Çünkü o, ellerinin
geceyi (vücudunun neresinde geçirdiini bilemez."
Buhari, Vudü 26; Müslim, Tahâret 87, (278); Muvatta, Tahâret 9, (1,
21); Ebu Dâvud, Thâret 49, (103, 104, 105); Tirmizi, Tahâret 19,
(24); Nesâi, Tahâret 1, (1, 6, 7).
STNSAR, STNAK VE MAZMAZA
3599 - Hz. Ebu Hüreyre radyallahu anh anlatyor: "Resülullah
aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki: "Kim abdest alrsa istinsarda
bulunsun (sümkürsün), kim tala istinca yaparsa teklesin."
Buhari, Vudü 25; Müslim, Tahâret 20, 22, (237); Muvatta, Tahâret 2,
3, (1,19); Ebu Dâvud, Tahâret 55, (140); Nesâi, Tahâret 70, 72, (1,
66, 67).
3600 - Müslim'in bir rivâyetinde öyle gelmitir: "Sizden biri abdest
alnca burnuna su çeksin, sonra sümkürsün."
Müslim, Tahâret 20, (237).
Müslim, Tahâret 21, (237).
3601 - Ebu Hüreyre radyallahu anh anlatyor: "Resülullah
aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki: "Biriniz uykudan uyand zaman
üç kere sümkürsün. Zirâ eytan, burnunun içinde geceler.''
Buhari, Bed'ül-Halk 11, (6, 243); Müslim, Tahâret 23, (238); Nesâi,
Tahâret 73, (1, 67).
3602 - Abdullah bnu Zeyd radyallahu anh anlatyor: "Resülullah
aleyhissalatu vesselâm' bir avuç su ile hem mazmaza hem de istinak
yaparken gördüm, bunu üç kere yapmt.''
Tirmizi, Tahâret 22, (28).
3603 - Talha bnu Musarrf an ebihi an ceddihi radyallahu anh
anlatyor: "Resülullah aleyhissalâtu vesselâm'n yanna girdim, abdest
alyordu. Su yüzünden ve sakalndan gösüne akyordu. Mazmaza ve
istinakn arasn da ayrmt."
Ebu Dâvud, Tahâret 54, (139).
3604 - Hz. Ali radyallahu anh 'tan anlatldna göre, su istemi ve
mazmaza ve istinak yapm, sol eliyle sümkürmü sonra da:
"Resülullah aleyhissalâtu vesselâm'n temizlii böyleydi ''
demitir.
Nesâi, Tahâret 74, (1, 67).
SAKAL VE PARMAKLARI HLALLEMEK
Tirmizi, Tahâret 23, (31).
3606 - Hz. Enes radyallahu anh anlatyor: "Resülullah aleyhissalatu
vesselâm abdest alnca bir avuç su alr, onu çenesinin altna tutup
onunla sakaln hilâller ve: "Aziz ve Celil olan Rabbim böyle
emretti" derdi."
Ebu Davud, Tahâret 56, (145).
3607 - Müstevrid bnu 'eddâd radyallahu anh anlatyor: "Resulullah
aleyhissalâtu vesselâm' gördüm. Abdest ald zaman ayaklarnn
parmaklarn serçe parma ile hilâlliyordu."
Tirmizi, Tahâret 30, (40); Ebu Dâvud, Tahâret 58, (148).
3608 - Lakit bnu Sabra radyallahu anh anlatyor: "Dedim ki: "Ey
Allah'n Resülü! Bana abdestten haber ver!'' Aleyhissalâtu
vesselâm:
"Abdesti tam al, parmaklar arasn hilâlle, istinak'da mübâlaa yap,
oruçlu olursan mübalâa yapma'' buyurdu.''
Ebu Dâvud, Tahâret 55, (142, 143, 144); Tirmizi, Tahâret 30, (3 8);
Nesâi, Tahâret 71, 92, (1, 66, 79).
KULAKLARI MESHETMEK
Ebu Dâvud, Tahâret 50, (131).
3610 - Nâfi merhum anlatyor: "bnu Ömer, kulaklar için suyu parmayla
alrd."
Muvatta, Tahâret 37, (1, 34).
ABDEST TAM ALMAK
3611 - Ebu Hüreyre radyallahu anh anlatyor: "Resülullah
aleyhissalâtu vesselam buyurdular ki: "Ümmetim, Kyamet günü
çarldklar vakit abdestin izi olarak (nurdan) bir parlaklklar olduu
halde gelirler. Öyleyse kimin imkan varsa parlakln artrsn."
3612 - Bir dier rivâyette öyle gelmitir: "Ebu Hüreyre radyallahu
anh abdest ald, yüzünü ykad, ellerini ykad, ellerini ykarken
nerdeyse omuza kadar ykyordu. Sonra ayaklarn ykad ve nerdeyse
bacaklarna kadar yükseldi. Sonra dedi ki: "Ben Resulullah
aleyhissalâtu veselâm'n, "Ümmetim Kyamet günü (abdest uzuvlarndaki)
parlaklkla gelir..." Gerisi yukardaki gibi devam ediyor.
3613 - Müslim'in dier bir rivâyetinde öyle denmitir: "Resülullah
aleyhissalâtu vesselâm'n "...Mü'minin zineti, abdestin yükseldii
yere kadar yükselir..."
Buhar'i, Vudü 3; Müslim, Taharet 34, 35, 40, (246, 250); Nesai,
Tahâret 110, (1, 94, 95).
SUYUN MKTARI
3614 - Hz. Enes radyallahu anh anlatyor: "Resûlullah aleyhissalâtu
vesselâm (miktarca) bir sâ'dan be müdd 'e kadar olan su ile ykanr,
bir müdd su ile de abdest alrd.''
Bir baka rivâyette: "... be mekkûk ile ykanr, bir mekkûk iIe de
abdest alrd" denmitir.
Bir dier rivâyette: " . . be. . '' denmitir.
Tirmizi'nin rivâyetinde "Resülullah aleyhissalâtu vesselâm
buyurdular ki: "Abdest için iki rtl su kafidir.''
Ebu Dâvud'un rivâyetinde: "...Resülullah aleyhissalâtu vesselâm iki
rtl ihtivâ eden kapla abdest alr, bir sâ' ile guslederdi ''
denmitir.
Buhari, Vudü 47; Müslim, Hayz 51, (325); Ebu Dâvud, Tahâret 44,
(95); Tirmizi, Salât 425, (609); Nesâi, Tahâret 59, (1, 57,
58).
3615 - Sefine radyallahu anh anlatyor: "Resülullah aleyhissalâtu
vesselâm' bir sa' miktarndaki su cenâbetten ykar, bir müdd su da
abdestine yeterdi."
Müslim, Hayz 52, (326); Tirmizi, Tahâret 42, (56).
3616 - Ümmü Ammâre radyallahu anhâ anlatyor: "Resülullah
aleyhissalâtu vesselâm abdest ald. Bu maksadla kendisine içerisinde
üçte iki müdd miktarnda su bulunan bir kab getirilmiti.''
Ebu Dâvud, Tahâret 44, (94); Nesâi, Tahâret 59, (1, 58).
Nesâi unu ilâve etmitir: "u'be der ki: "Ben, Aleyhissalâtu
vesselâm'n kollarn ykadn ve onlar ovduunu, kulaklarnn iç ksmn
meshettiini örendim. Ancak kulaklarn dn da meshettiini
bilmiyorum."
3617 - Abdullah bnu Zeyd radyallahu anh anlatyor: "Bize Resülullah
aleyhissalâtu vesselâm gelmiti. Kendisine bakr kapta su getirdik,
onunla abdest ald."
Ebu Dâvud, Tahâret 47, (100).
3618 - Ubey bnu Ka'b radyallahu anh anlatyor: "ResüIullah
aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki: "Abdest (srasn)da vesvese
veren bir eytan vardr. Ad da el-Velehân'dr. Öyleyse suyun
vesvesesinden kaçnn."
Tirmizi, Tahâret 43, (57).
Tirmizi, Tahâret 40, (53).
Tirmizi, Tahâret 40, (54).
Ebu Dâvud, Tahâret 48, (101).
3622 - Rabâh bnu Abdirrahmân bni Ebi Süfyân bnu Huveytip an ceddihâ
an ebihâ 'dan rivâyete göre demitir ki:
"Ben Resülullah aleyhissalâtu vesselâm' iittim. Diyordu ki:
"Üzerine Allah'n ismini zikretmeyen kiinin abdesti yoktur."
Tirmizi, Tahâret 20, (25).
3623 - Ebu Hüreyre radyallahu anh anlatyor: "Resülullah
aleyhissalatu vesselâm' iittim. Diyordu ki: "Kim abdestinin banda
Allah' zikrederse bedeninin tamam temizlenir. Eer Allah'n ismini
zikretmezse bu kimsenin sadece abdest uzuvlar temizlenir."
Rezin tahric etmitir. Feyzu'I-Kadir, 6, 128).
3624 - Ebu Musa radyallahu anh anlatyor: "Resülullah aleyhissalâtu
vesselâm'a geldim, abdest alyordu. u duay okuduunu iittim:
"Allahümma'firli zenbi ve vassi'li fi dâri ve bârik li fi rzki
(Allah'm günahm mafret et, evimi bana genilet, rzkm bana mubârek
kl."
Rezin tahric etmitir. bnu's-Sünni Amelü'I-yevm ve'I-Leyl, 5,
10.
YEL
3625 - Hz. Ebu Hüreyre radyallahu anh anlatyor: "Resülullah
aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki: "Ses ve koku olmadkça abdest
alnmaz.''
Bir rivâyette öyle gelmitir: "Biriniz mescidde iken, kabalar
arasnda bir yel hissetse ses iitmedikçe veya koku duymadkca dar
çkmasn.''
3626 - "Sizden biri, karnnda bir eyler hissetse ve fiilen çkp çkmad
hususunda tereddüd içinde kalsa, bir ses iitmedikçe veya bir koku
duymadkça mescidden çkmasn."
3627 - Ebu Dâvud'da öyle gelmitir: "Biriniz namazda iken, dübüründe
bir hareket hissetse ve abdestinin bozulup bozulmad hususunda
tereddüde düse, bir ses iitmedikçe veya bir koku duymadkça mescidi
terketmesin."
Müslim, Hayz 99, (362); Tirmizi, Tahâret,56, (74, 75); Ebu Dâvud,
Taharet 68, (177).
3628 - Abdullan bnu Zeyd radyallahu anh anlatyor: "Resülullah
aleyhissalâtu veselâm'a, namazda iken hayaline abdesti bozuldu gibi
gelen bir adamdan bahsedilmiti. öyle ferman buyurdular:
"Sesi iitip kokuyu duymadkça namaz sakn terketmesin.''
3629 - Ebu Dâvud bir rivâyette u ziyadede bulunmutur: "Biriniz
mescide girince, kabalar arasnda bir ey hissedecek olsa, çkann
sesini iitmedikçe sakn mescidden dar çkmasn.''
Buhari, Vudü 4, 34, Büyü 5; Müslim, Hayz 98, (361); Ebu Dâvud,
Tahâret 68, (176); Nesâi, Tahâret 116, (1, 99).
3630 - Ali bnu Talk (radyallahu anh) anlatyor: "Resulullah
aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki: "Biriniz namazda yellenirse
derhal namazdan çksn, abdest alsn ve namaz iade etsin."
Ebu Dvud, SaIât 193, (1005).
3631 - Bu hadisin Tirmizi'deki lâfz öyle: "Bir bedevi gelerek: "Ey
Allah'n Resulü! bizden bir kimse çölde bulunsa, azck bir yel
kaçrsa, suyu da az ise ne yapmaldr)?" diye sordu. Aleyhissalâtu
vesselam:
"Sizden biri yellenecek olursa abdest alsn. Kadnlara da arkalarndan
temas etmeyiniz. Bilesiniz ki Allah hakk(n sorulmas ve açklanmasyla
ilgili hususlarda sizden) utanma talebinde bulunmaz."
Tirmizi, Radâ 12, (1164-1166).
3632 - Muhammed bnu Hanefiye anlatyor: "Hz Ali radyallahu anh dedi
ki: "Ben mezisi akan bir kimseydim. Bunun hükmü hususunda -kz hanmm
olmas sebebiyle- Resulullah aleyhissalâtu vesselâm'a soramamtm.
Mikdâd bnu'l-Esved radyallahu anh'a söyledim, o sordu. u cevab
almtk:
"(Mezisi gelen kimse) zekerini ykar ve abdest alr."
3633 - Muvatta ve Ebu Dâvud'un rivayetIerinde Mikdâd öyle demitir:
"Hz. Ali radyallahu anh, bana, kendisi için Resûlullah'tan: "Kadnna
yaknlanca mezisi akan kimseye ne
gerektii hususunda sormam söyledi. Ali ilâveten dedi ki: "Zira
yanmda Resülullah aleyhissalâtu vesselâm'n kz var, bu sebeple
bizzat sormaktan utanyorum."
Mikdâd der ki: Ben bu mesele hakknda Resülullah aleyhissalâtu
vesselâm'a sordum. u cevab verdi:
"Biriniz buna rastlarsa fercini su ile ykasn. Namaz abdesti ile
abdest alsn."
Ebu Dâvud bir baka rivâyette u ziyadeyi kaydeder: "...zekerini ve
iki husyesini ykasn."
Buhari, Gusl 13, lm 51, Vudü 34; Müslim, Hayz 17, (303); Muvatta,
Tahâret 53, (140); Tirmizi, Tahâret 83, (114); Nesâi, Taharet 112,
(1, 96, 97) Gusl 28, (1, 213); Ebu Dâvud, Tahâret 93, (206, 207,
208, 209).
3634 - Yine Ebu Dâvud'un bir dier rivâyeti öyledir: "Hz. Ali
radyallahu anh dedi ki: "Ben mezisi akan bir kimseydim, ykanmaya
baladm. (Sonunda) srtm çatlayacak hale geldim. Durumu Resulullah
aleyhissalâtu vesselâm'a zikrettim -veya ona zikredildi-. Bunun
üzerine Aleyhissalâtu vesselâm:
Öyle yapma, (her seferinde ykanma)! Meziyi gördün mü, zekerini yka,
sonra da namaz abdestiyle abdest al. Ancak meni atacak olursan o
zaman ykan!" buyurdular."
Ebu Dâvud, Tahâret 93, (203).
3635 - Sehl bnu Hüneyf radyallahu anh anlatyor: "Ben mezi akntsndan
epey bir skntda idim. Bu yüzden sk sk gusül yapyordum. Sonunda
Resulullah aleyhissalâtu vesselâm'a bu husustan sordum. Bana:
"Meziden dolay sana abdest kâfidir!" buyurdular.
"Ey Allah'n Resülü! elbiseye deen meziden ne yapmalym?''
dedim.
"Bir avuç su alp, bunu, mezinin dediini zannettiin yerlere serpmen
sana yeterlidir!" cevabn verdi.''
Ebu Dâvud, Tahâret 83, (210); Tirmizi, Tahâret 84, (115); bnu Mâce,
Tahâret 70, (506).
3636 - Abdullah bnu Sa'd el-Ensâri radyallahu anh anlatyor:
"Resulullah aleyhissalâtu vesselâm'dan guslü gerektiren eyler
nelerdir, sudan sonra olan sudan sordum. u cevab verdi:
"Bu mezidir. Her erkek mezi ifrâz eder. Mezi aknca fercini ve
husyelerini ykarsn, ve namaz abdestiyle de abdest alrsn."
Ebu Dâvud, Tahâret 83, (211).
3637 - Hz. Ömer radyallahu anh anlatyor: "Ben de (meziyi),
kendimden ipek iplii gibi iner görürdüm. Öyleyse bunu sizden biri
görünce (telalanmayp) zekerini ykasn ve namaz abdestiyle abdest
alsn." Burada meziyi kastetmitir.- "
Muvatta, Tahâret 54, (1, 41).
KUSMUK
3638 - Ebu'd-Derdâ radyallahu anh anlatyor: "Resulullah
aleyhissalâtu vesselâm (bir keresinde) kustu ve abdest ald.''
Ma'dân der ki: "Resulullah aleyhissalâtu vesselâm'n âzadls Sevban
radyallahu anh'a am câmiinde rastladm. Bu meseleyi ona hatrlattm ve
ondan (mahiyetini) sordum. u cevab verdi:
Doru söylemi, o zaman abdest suyunu da Resulullah (aleyhissalatu
vesselam)'n kendilerine ben dökmütüm."
Ebu Dâvud, Savm 32, (2381); Tirmizi, Tahâret 63, (87).
KAN
3639 - Misver bnu Mahreme'nin anlattna göre: "Ömer bnu'I-Hattab
radyallahu anh'n hançerlendii gece huzuruna girdi ve Ömer'i sabah
namaz için uyandrd. Ömer radyallahu anh:
"Namaz terkedenin slam'dan nasibi yoktur!'' buyurdu. Sonra Ömer,
yarasndan kan akt halde namaz kld.''
Muvatta, Tahâret 51, (1, 3 9-40).
3640 - Hz Cabir (radyallahu anh) anlatyor "Resulullah aleyhissalâtu
vesselam'la birlikte Zâtu'r-Rikâ' gazvesine çktk. (Askerlerden) bir
kii, müriklerden birinin hanmna temasta bulundu. Kocas da:
"Muhammed'in Ashabndan kan dökmeden geri dönmeyeceim'' diye yemin
etti. Evinden çkp Resulullah aleyhissalâtu vesselâm' tâkibe
koyuldu. Resulullah aleyhissalâtu vesselâm bir verde mola verdi
ve:
"Kim bizi (nöbet tutup) koruyacak?'' diye sordu. Muhacir ve
Ensâr'dan birer adam vazifeyi üzerlerine aldlar. ResuIullah
aleyhissalâtu vesselâm, bunlara:
"u geçidin giriini tutun (orada bekleyin)!'' diye ferman
buyurdu.
Bu iki zat, geçidin azna gelince Muhacirden olan, yatt. Ensâri de
namaz klmaya balad.
Derken tâkipçi adam da oraya geldi. (Namazdaki nöbetçinin)
silüetini görünce anlad ki, bu, askerlerin koruyucusudur, derhal
bir ok att ve ok, eliyle koymucasna hedefini buldu. Ensari oku
çkarp (namazna devam etti). Mürik (isabet ettiremedim düüncesiyle
atmaya devam etti.) Öyleki üçüncü okunu da att. Ensâri de (yaraya
aldrmadan) ayn ekilde namazna devam etti. Bir müddet sonra arkada
uyand. (Mürik bunlarn iki kii olduunu görünce) yerinin farkna
vardklarn anlad ve kaçt.
Muhâcirden olan zât, Ensari arkadandaki kan görünce:
"Sübhânallah! Sana ilk oku atnca beni niye uyandrmadn?" diye sordu.
Arkada:
"Öyle bir sure okuyordum ki, kesmek istemedim '' diye
cevaplad.''
Ebu Dâvud, Tahâret 79, (198).
KADINA DEME
3641 - Hz. Aie (radyallahu anhâ) anlatyor: "Resulullah
(aleyhissalâtu vesselâm) kadnlarndan birini öptü, sonra dönüp
namaza gitti, abdest tazelemedi.
Urve rahimehullah der ki: "Kendisine: "Bu, sizden baka bir hanm
olmamal!" dedim, Hz. Aie gülmekle cevap verdi.''
Ebu Dâvud, Tahâret 69, ( 178, 179,180); Tirmizi, Tahâret 63, (86);
Nesâi, Tahâret 121, (1,104); bnu Mâce, Tahet 69, (502).
3642 - bnu Ömer (radyallahu anhümâ)'in öyle dedii rivayet
edilmitir: "Erkein hanmn öpmesi ve ona eliyle dokunmas hep mülamese
(deme) saylr. Öyleyse kim hanmn öperse veya eliyle dokunursa abdest
almas gerekir." Bu rivayetin bir benzeri bnu Mes'ud'dan
gelmitir.
Muvatta, Tahâret 64, (1, 43).
3643 - Übeyy bnu Ka'b (radyallahu anh) anlatyor: "Ey Allah'n
Resulü, dedim, bir kimse hanmyla cima yapsa fakat inzal olmasa
ykanmas gerekir mi?"
"Kadna deen ksmn ykar, sonra abdest alr ve namaz klar!"
buyurdular."
Buhari, Gusl 29, Müslim, Hayz 85, (346).
FERCE DEMEK
3644 - Talk bnu Ali (radyallahu anh) anlatyor: "Resulullah
(aleyhissalâtu vesselâm)'n yanna geldik. (Biz huzurlarnda iken) bir
adam geldi. Sanki o bir bedevi idi.
"Ey Allah'n Resulü! dedi, kii abdest aldktan sonra zekerine deerse
ne gerekir (abdesti bozulur mu, bozulmaz m?) '' Resulullah
(aleyhissalâtu vesselâm) u cevab verdi:
"O, kendisinden bir parça deil midir?"
Ebu Dâvud, Tahâret 71, (182, 183); Tirmizi, Tahâret 62, (85);
Nesâi, Tahâret 120, (1,101). Bu metin Tirmizi'nindir.
3645 - Büsre Bintü Saffan (radyallahu anhâ) anlatyor: "ResululIah
(aleyhissalâtu vesselâm) buyurdular ki: "Zekerine deen abdest
almadkça namaz klmasn.''
Tirmizi, Tahâret 61, (82, 83, 84); Muvatta, Tahâret 58, (1; 42);
Ebu Dâvud, Tahâret 70, (181); Nesâi, Taharet 118, (1, 100).
3646 - Mus'ab bnu Sa'd bni Ebi Vakkâs (radyallahu anh)
anlatyor:
"Ben, Sa'd bni Ebi Vakkâs (radyallahu anh)'a Kur'an tutuyordum. Bir
ara kandm. Sa'd:
"Her halde zekerine dedin?'' dedi. Ben "evet!" deyince:
"Kalk, abdest al!'' emretti. Ben de gidip abdest alp geri
döndüm."
Muvatta, Tahâret 59, (1,42).
3647 - Nafi rahimehullah anlatyor: "Ben, bir sefer srasnda bnu Ömer
(radyallahu anh)'le beraberdim. Güne doduktan sonra onun abdest alp
namaz kldn gördüm. Kendisine: "Bu, imdiye kadar kldnz hiç görmediim
bir namaz!'' dedim. u açklamay yapt:
"Sabah namaz klmak üzere abdest aldm sonra fercime dokundum. Sonra
da abdest almay unuttum (ve namaz kldm. imdi bu durumu hatrlaynca)
yeniden abdest alp namazm iade ettim.''
Muvatta, Tahâret 60, (1, 42, 43).
UYKU, BAYILMA; KENDNDEN GEÇME
3648 - Hz. Enes (radyallahu anh) anlatyor: "Resulullah'n ashab
uyurlar, sonra abdest almadan namaz klarlard:
(Enes'ten bunu rivayet eden) Katade'ye:
"Bu sözü Enes'ten bizzat iittin mi?" diye sorulmutu:
"Vallahi evet!" diye te'yid etti."
Müslim, Hayz 125, (376); Ebu Dâvud, Tahâret 80, (200); Tirmizi,
Tahâret 58, (78).
3649 - bnu Ömer (radyallahu anhümâ)'den anlatldna göre, oturarak
uyur, sonra kalkar, abdest almadan namaz klard."
Muvatta
3650 - Hz. Ali (radyallahu ahh) anlatyor: "Gözler, halkann badr,
öyleyse uyuyan abdest alsn."
Ebu Dâvud, Tahâret 80, (203).
3651 - bnu Abbas (radyallahu anhümâ)'n anlattna göre, Resulullah
(aleyhissalâtu vesselâm) ' secde halinde uyurken görmü ve hatta
Resulullah (aleyhissalâtu vesselâm) horlayp solumu, sonra kalkp
(abdest almadan) namaz klmtr.
bnu Abbas der ki:
"Ey Allah'n Resulü dedim, siz uyudunuz, (abdestiniz bozulmu olmal
deil mi)?" Bana u açklamay yapt: "Abdest, yatarak uyuyana gerekir.
Zira yatarak uyuyunca mafsallar rahâvet basar.''
Tirmizi, Taharet 57, (77); Ebu Dâvud, Tahâret 80, (202); Nesâi,
Ezân 41, (2, 30).
3652 - Ubeydullah bnu Abdillah bni Utbe anlatyor: "Hz. Aie
(radyallahu anhâ)'nin yanna girip, kendisine:
"Bana Resulullah (aleyhissalâtu vesselâm)'n hastalndan bahsetmez
misiniz?'' dedim.
"Elbette '' dedi ve anlatt: "Resulullah (aleyhissalâtu vesselâm) 'n
hastal arlamt. Bir ara:
"Halk namaz kld m?'' diye sordu.
"Hayr ey Allah'n Resülü, sizi bekliyorlar '' dedik.
"Benim için leene su koyun!" emrettiler. Dediini yaptk. Ykandlar.
Sonra kalkmaya çalt. Ancak üzerine baygnlk geldi. Az sonra açld.
Tekrar: "Halk namaz kld m?" diye sordu.
"Hayr, ey Allah'n Resulü, sizi bekliyorlar!'' dedik. Halk oturmu,
yatsy klmak üzere Resulullah (aleyhissalâtu vesselâm)'
bekliyordu."
Buhari, Ezân 51, 39, 46, 47, 67, 68, 70, Vudü 45, Hibe 14,
Farzu'1-Hums 4, Enbiya 19, Megazi 83, Tbb 21, ti'sâm 5; Müslim,
Salât 90, (418); Nesâi, mamet 40, (2,101, 102).
Bu rivâyet Buhari ve Müslim tarafndan tahric edilen uzunca bir
rivayetten bir parçadr.
3653 - Esma Bintu Ebi Bekr (radyallahu anhümâ), küsuf namazyla
ilgili rivayetinde der ki: "..Ben de (Resulullah'a uyarak) namaza
durdum. (Namaz öylesine uzatt ki) üzerime baygnlk geldi. Bamn
üzerine su dökmeye baladm."
Urve rahimehullah der ki: "Abdest almad. ''
Buhari, Vudü 37 lm 24, Küsuf , 10, 11, Sehv 9, Itk 3, 'tisam 2;
Müslim, Küsuf 11, (905).
ABDEST GEREKTREN
3654 - Ebu Hüreyre radyallahu anh)'den nakledildiine göre, Ebu
Hüreyre mescidde abdest alrken yanna Abdullah bnu Kârz gelir. Ona,
Ebu Hüreyre u açklamay yapar: "Bir ke (kurumu çökelek) parças
yedim, bu sebeple abdest alyorum. Çünkü ben Resulallah
aleyhissalâtu vesselâm'n "Atete pien eyler yiyince abdes aln"
dediini iittim."
Müslim, Hayz 90, (352); Nesâi, Taharet 122, (1,105,106); Tirmizi,
Tahâret 58, (79); Ebu Dâvud, Tahâret 76, (194). Bu, Müslim'in
lafzdr. Müslim'de Hz. Aie'den de buna benzer bir rivâyet
mevcuttur.
ABDESTN TERK
3655 - bnu Abbâs (radyallahu anhümâ) anlatyor: "Resulullah
(aleyhissalâtu vesselâm) koyun budu yedi ve namaz kld, abdest
almad.''
Buhari, Vudü 50, Et'ime 18; Müslim, Hayz 91, (354); Muvatta,
Tahâret 91, (1, 25); Ebu Dâvud, Tahâret 75, (187); Nesai, Tahâret
123, (1, 108).
Buhari'nin bir baka rivayetinde: "Tencereden eliyle etli kemik
ald'' denmitir. Müslim'in bir rivayetinde: "Budu kemirdi, sonra
namaz kld, abdest tazelemedi'' denmitir.
3656 - Amr bnu Ümeyye ed-Damri (radyallahu anh) anlatyor:
"Resulullah (aleyhissalâtu vesselâm)' gördüm, elindeki koyun
budundan parça kesiyordu, ezan okundu. Hemen et dildii bça brakp
namaza kotu, abdest almad."
Buhari, Vudü 50, Ezan 43, Cihad 92, Et'ime 20, 26; Müslim, Tahâret
92, (355); Tirmizi, Et'ime 33, (1837).
3657 - Hz. Câbir (radyallahu anh) anlatyor: "Resulullah
(aleyhissalâtu vesselâm) çkt, beraberinde ben de vardm. Ensârdan
bir kadna urad. Kadn ona bir koyun kesti. Bir tabak tâze hurma
getirdi, ondan yeyip sonra öle için abdest ald ve namaz kld. Sonra
(namazdan) ayrld. Kadn ona koyundah arta kalan bir eyler getirdi.
Resulullah (aleyhissalâtu vesselam) onu da yiyip ikindiyi kld, bu
srada abdest almad."
Muvatta, Tahâret 25, (1, 27); Tirmizi, Tahâret 59, (80); Ebu Dâvud,
Tahâret 75, (191,192); Nesâi, Tahâret 23, (1,108). Bu Tirmizi'nin
lafzdr.
Ebu Dâvud ve Nesai'nin rivayetinde: "Resulullah'n son iki
icraatndan biri atein deitirdiinden abdest almay terketmekti''
denmitir.
3658 - Ubeyd bnu Sümâme el-Murâdi anlatyor: "Abdullah bnu'I-Hâris
bni Cez' (radyallahu anh), Msr'a yanmza geldi. Kendisi Resulullah
(aleyhissalatu vesselâm)'n ashabndan idi. Msr Camii'nde u hadisi
anlatrken iittim: "Ben, öyle hatrlyorum ki, Resulullah
(aleyhissalâtu vesselam)'la bir adamn evinde oturan yedi kiiden
yedincisi veya altdan altncsydm. Derken Bilâl (radyallahu anh)
geçti ve ezan okudu. Biz de çktk. Giderken bir adama uradk
tenceresi ate üstündeydi. Resulullah (aleyhissalâtu vesselâm) ona:
"Tenceren yeterince piti mi?'' diye sordu. Adam:
"Evet, annem babam sana feda olsun!" dedi. Resulullah bunun üzerine
bir parça ald. Çinemesi devam ederken namaz için iftitah tekbiri
ald. Ben bu srada ona bakyordum."
Ebu Dâvud, Tahâret 75, (193).
3659 - Süveyd bnu'n-Nu'mân (radyallahu anh) anlatyor: "Hayber
Seferine Resulullah (aleyhissalâtu vesselâm) ile birlikte çktk.
Hayber yaknlarnda olan Sahbâ'ya vardmz zaman Resulullah
aleyhissalâtu vesselâm ikindi namazn kld. Namaz bitince yiyecek
getirilmesini ferman buyurdu. Sadece kavut getirilmiti. Bunun su
ile slatlmasn emir buyurdu.
Resulullah (aleyhissalâtu vesselâm)da, biz de ondan yedik. Sonra
akam namazna kalkt. Azn mazmaza etti. Biz de azlarmz mazmaza ettik.
Fakat abdest almad."
Buhari, Vudü 51, 54, Cihâd 123, Megazi 35, 38, Et'ime 7, 9, 51;
Muvatta, Tahâret 20, (1, 26); Nesâi, Tahâret 124, (1, 108,
109).
3660 - Hz. Enes (radyallahu anh) anlatyor: "Resulullah
aleyhissalâtu vesselâm süt içti. Ne mazmaza yapt, ne abdest ald;
namazn kld."
DEVE ETLER
3661 - Câbir bnu Semure (radyallahu anh) anlatyor: "Bir adam
Resulullah (aleyhissalâtu vesselâm)'a gelerek:
"Koyun eti sebebiyle abdest alaym m?'' diye sordu.
"Dilersen abdest al, dilemezsen alma!" diye cevap verdi. Adam bunun
üzerine:
"Deve eti sebebiyle abdest alaym m?'' diye sordu. Resulullah
(aleyhissalâtu vesselâm) bu sefer:
"Evet, deve eti sebebiyle abdest al!" cevabn verdi. Adam
tekrar:
"Koyun allarnda namaz klaym m?'' diye bir baka sual sordu:
"Evet!'' cevabn ald. Tekrar sordu:
"Pekala, deve allarnda namaz klaym m?''
"Hayr!'' buyurdu Aleyhissalâtu vesselam."
Müslim, Hayz 97, (360).
3662 - Ebu Dâvud ve Tirmizi'de Berâ (radyallahu anh)'nn
rivayetlerine göre Resulullah (aleyhissalâtu vesselâm) öyle
demitir:
"Deve allarnda namaz klmayn, çünkü onlar eytandandr."
Koyun allarndan soruldu:
Ebu Dâvud, Tahâret 72, (184); Tirmizi, Tahâret 60, (81).
MÜTEFERRK HADSLER
3663 - bnu Mes'ud (radyallahu anh) anlatyor: "Biz, yollarda ayaa
bulaan pislik sebebiyle abdest tazelemezdik."
Ebu Dâvud, Tahâret 81, (204); bnu Mâce, kamet 67, (1041).
3664 - Ebu Hüreyre (radyallahu anh) anlatyor: "Bir adam izarn sarm
olarak namaz klarken, Resulullah (aleyhissalatu vesselâm)
ona:
"Git, abdest al!" ferman buyurdu. Adam gitti abdest ald, sonra elip
(tekrar namaza durdu. Resulûllah (aleyhissalâtu vesselâm)
tekrar):
"Git abdest al!" emretti. Adam gitti, abdest ald, geri geldi. Bir
adam:
"Ey Allah'n Resulü, ona niye abdest almasn emir buyurdunuz?'' diye
sordu.
"O, dedi, izârn sarktm olarak namaz klyordu. Allah, izarn sarktan
erkein namazn kabul buyurmaz!''
Ebu Dâvud, Libas 28, (4086).
MEST ÜZERNE MESHETMEK
3665 - Muire bnu u'be (radyallahu anh) anlatyor: "Ben Resulullah
(aleyhissalâtu vesselâm)'la beraberdim. Bana:
"Ey Muire, su kabn al!'' emretti. Ben de onu aldm. Resulullah
(aleyhissalâtu vesselâm) (la tenhaya gittik. O) benim gözümden
kayboldu, kaza-y hâcet yapt, (geri döndü). Üzerinde âmi bir cübbe
vard. (Abdest almak için hazrlk yapt. Cübbesinin yenlerini
çemreyip) kollarn çkarmaya çalt. Ancak (yenler) dard. Ellerini
(yenlerin uç ksmndan geri çkarp cübbeyi srtna koyup kollarn) alttan
çkard. Ben su döktüm, namaz için abdest ald. Mestleri üzerine
meshetti, sonra namaz kld."
3666 - Bir dier rivâyette: "Mestlerini çkarmada yardmc olmak için
eildim. Bana:
"Brak onlar, zirâ ben, abdestli olarak mestlerimi giyindim" buyurdu
ve üzerlerine meshetti.''
Bu Sahiheyn'in lâfzdr.
"Ey Allah'n Resulü! yoksa unuttunuz mu?'' dedim.
"Bilakis, dedi, belki sana unutturuldu. Aziz ve celil olan Rabbim,
bana böyle emretti.''
Buhari, Vudü 48, 3 5, 49, Salât 7, 25, Cihâd 90, Megâzi 80, Libâs
10, 11; MüsIim, Taharet 77, 79, 81, 82, (274); Muvatta, Tahâret 42,
(1, 36); Ebu Dâvut, Tahâret 59; (149, 150; 151); Tirmizi, Tahâret
72, (97, 98, 99, 100); Nesâi, Tahâret 96, 97, 100, 87, (1, 82, 83,
84, 76).
3669 - Hz. Bilal (radyallahu anh) anlatyor: "Resulullah
(aleyhissalâtu vesselâm) mestleri ve örtüsü üzerine
meshetti."
3670 - Ebu Dâvud'un rivayetinde öyle denmitir: "Resulullah
(aleyhissalâtu vesselâm) ihtiyac için (araziye) çkard. Ben de O'na
su tardm. (Kaza-y hâcet yapnca) abdest alrd. Bu srada sar ve "bot''
lar üzerine meshederdi."
Müslim, Tahâret 84, (275); Ebu Dâvud, Tahâret 59, (153); Tirmizi,
Tahâret 75, (101); Nesâi, Tahâret 86, 96 (1, 75, 81).
3671 - Ebu Übeyde bnu Muhammed bni Ammâr bni Yâsir anlatyor:
"Câbir bnu Abdillah (radyallahu anh)'a mest üzerine meshetme
hususunda sordum. "Ey kardeimin olu, bu sünnettir '' buyurdu. Bunun
üzerine sark üzerine meshetme hakknda sordum:
"Saça meshet!'' diye cevap verdi.''
Tirmizi, Tahâret 75, (102).
3672 - Cerir bnu Abdillah el-Beceli (radyallahu anh)'nin anlattna
göre, Cerir, abdest alp mestleri üzerine meshedince,
kendisine:
"Mest üzerine mesh mi yapyorsun'' diye sormulardr. O da:
"Evet demitir, ben Resulullah (aleyhissalâtu vesselâm)' gördüm.
Bevletti sonra abdest ald. (Sra ayaklarna gelince, ykamayp)
mestlerinin üzerine meshetti '' dedi.
Buhari, Salât 25; Müslim, Tahâret 73, (272); Tirmizi, Tahâret 70,
(93); Nesâi, Tahâret 96, (1, 81).
A'me der ki: "brahim Nehâ'i dedi ki: "Bu hadis, Abdullah bnu Mes'ud
(radyallahu anh)'un ashabn taaccübe (hayrete) sevkediyordu, çünkü
Cerir (radyallahu anh)'in müslüman oluu Mâide süresinin nüzülünden
sonra idi."
3673 - Ebu Davud'un rivayetinde Cerrr öyle demitir: "Meshetmekten
beni ne alkoyacak? Zira ben Resulullah (aleyhissalâtu vesselâm)'
meshederken gördüm!''
Bu sözü üzerine Cerir'e: "Bu, Mâide suresinin nüzûlünden önceydi''
dendi de u cevab verdi: "Hayr! Ben kesinlikle Maide suresinin
nüzûlünden sonra müslüman oldum."
Ebu Dâvud, Tahâret 59, (154).
3674 - Hz. Büreyde (radyallahu anh) anlatyor: "Resulullah
(aleyhissalâtu vesselâm), Mekke'nin fethedildii gün, be vakit
namazn hepsini tek bir abdestle kld ve mestlerine meshetti. Hz.
Ömer (radyallahu anh):
"Bugün, hiç yapmadn bir eyi yaptn!'' dedi. Resulullah
(aleyhissalâtu vesselâm):
"Âmmden (bilerek) yaptm ey Ömer" cevabn verdi.''
Müslim, Taharet 86, (277); Ebu Dâvud, Tahâret 66, (172); Tirmizi,
Tahâret 45, (61); Nesai, Tahâret 101, (1, 86). Tirmizi ve Nesai'nin
rivâyetinde mesh'in zikri geçmez.)
3675 - Hz. Mugire (radyallahu anh) anlatyor: "Resulullah
(aleyhissalâtu vesselâm) abdest ald ve çoraplarnn ve ayakkablarnn
üzerine meshetti.
Ebu Dâvud, Tahâret 61, (159); Tirmizi, Tahâret 74, (99).
Ebu Dâvud der ki: "bnu Mehdi, bu hadisi rivâyet etmezdi. Çünkü
Muire (radyallahu anh)'den bilinene göre Aleyhissalâtu vesselam
mestlerine meshediyordu."
Yine Ebu Dâvud der ki: "Bu hadis Ebu Musa el-E'ari (radyallahu
anh)
tarafndan da rivâyet edilmitir: "Aleyhissalatu vesselam çoraplar
üzerine meshetti." Ancak bu rivâyet muttasl ve kuvvetli deildir,
(zayftr).
Ebu Dâvud der ki: "Çorap üzerine Ali bnu Ebi Tâlib, bnu Mes'üd,
Bera bnu Azib, Enes bnu Mâlik, Ebu Ümame, Sehl bnu Sa'd ve Amr bnu
Hureys (radyallahu anhüm ecmain) ecmain de meshetmitir. Bu tatbikat
Ömer bnu'I-Hattâb ve bnu Abbâs (radyallahu anhüm)'dan da rivayet
edilmitir.
3676 - Evs bnu Evs es-Sakafi (radyallahu anh) anlatyor: "Ben,
Resulullah (aleyhissalâtu vesselâm)' bir kavmin kuyusuna gelmi,
abdest alrken gördüm. Abdestini ald, ayakkablarna ve ayaklarna
meshetti."
Ebu Dâvud, Tahâret 62, (160).
3677 - Muire (radyallahu anh) anlatyor: "Resulullah aleyhissalâtu
vesselâm mestin üst ve aa ksmlarn meshederdi."
3678 - Ebu Dâvud'un rivayetinde öyle gelmitir: "Resulullah
aleyhissalâtu vesselam mestlerinin srtlarna meshederdi."
Tirmizi'nin bir baka rivâyetinde de böyle denmitir.
Tirmizi 72, 73, (97, 98); Ebu Davud, Tahâret 63, (161, 165); Nesâi,
Tahâret 63, (1, 62).
3679 - Hz. AIi (radyallahu anh) buyurdular ki: "Eer din insann
fikrine göre olsayd, mestin altn meshetmek, üstünü meshetmekten
evlâ olurdu. Ancak ben Resulullah (aleyhissalâtu vesselâm)'n mestin
üstünü meshettiini gördüm."
Ebu Dâvud, Tahâret 62, (162).
3680 - Bir baka rivâyette öyle gelmitir: "Hz. Ali (radyallahu
anh)'yi abdest alrken gördüm, ayann srtn meshetti ve dedi ki: "Eer
ben Resulullah (aleyhissalâtu vesselâm)' böyle yapar görmeseydim
(ayan altn meshetmeye daha Iayk düünürdüm) dedi."
3681 - Bir dier rivayette de öyle gelmitir: "Ben, Resulullah
(aleyhissalâtu vesselâm)'n ayan üstünü meshettiini görünceye kadar,
dâima, altn meshetmenin evlâ olduunu düünürdüm."'
Ebu Dâvud, Tahâret (63, 162,163, 164).
3682 - üreyh bnu Hâni anlatyor: "Hz. Aie (radyallahu anhâ)'ya mest
üzerine meshetmekten sormaya geldim. Bana: "Sana Ebu Talib'in olu
(Hz. Ali) (radyallahu anh)'yi tavsiye ederim, git ona sor. Zira o,
Resulullah (aleyhissalâtu vesselâm) ile birlikte seyahatlerde
bulunmutur!" dedi. Bunnun üzerine gidip ona sordum. u cevab
verdi:
"Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm), (mesh müddetini) yolcu için
üç gün üç gece tuttu, mukim için de bir gün bir gece tuttu.''
Müslim, Tahâret 85, (276); Nesâi, Tahâret 99, (1, 84); bnu Mâce,
Tahâret 86, (552).
3683 - Saffan bnu Assâl (radyallahu anh) anlatyor: "Resulullah
(aleyhissalâtu vesselâm) yolcu olduumuz zaman, bize mestlerimizi üç
gün üç gece, cenâbet hali dnda küçük ve büyük abdest bozma, ve uyku
sebebiyle çkarmamamz emrederdi."
Tirmizi, Tahâret 71, (96), Da'avât 102, (3529, 3530); Nesâi,
Tahâret 98, (1, 83, 84); bnu Mâce, Tahâret 86, (554).
3684 - Ubey bnu mâre (radyallahu anh) -ki bu Sahâbi, Resulullah
(aleyhissalâtu vesselâm) ile birlikte her iki kbleye namaz klan
ilklerdendir- anlatyor: "Bir gün Resulullah (aleyhissalâtu
vesselâm)'a gelerek sordum:
"Ey Allah'n Resulü! Mestlerimin üzerine meshedeyim mi? ''
"Evet!'' buyurdular. Ben tekrar:
"Bir gün mü?'' dedim.
"ki gün (olsa)?'' dedim.
"Üç gün (olsa)?'' dedim.
"Evet! dilediin kadar!'' buyurdular.''
3685 - Bir rivayette de "..Hatta yediye kadar ulat. Resulullah
(aleyhissalâtu vesselâm), sonunda:
"Evet! Sana uygun geldii kadar!" buyurdular."
Ebu Dâvud, Tahâret 10, (158).
3686 - Huzeyme bnu Sâbit (radyallahu anh) anlatyor: "Resulullah
(aleyhissalâtu vesselâm) buyurdular ki:
"Mest üzerine meshetmenin müddeti yolcu için üç gündür. Mukim için
bir gün bir gecedir!" (Bir baka rivayette u ziyade gelmitir):
"Biz bu müddetin uzatlmasn taleb etseydik, bize mutlaka
uzatrd.''
Ebu Dâvud, Tahâret 60, (157); Tirmizi, Tahâret 71, (95); bnu Mâce,
Tahâret 86, (553).
ABDEST VE GUSÜLDE KULLANILACAK SU MKTARI
6037 - Abdullah bnu Muhammed, babas tarikiyle dedesi Akil'den
naklediyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm: "Abdeste bir müdd,
gusle de bir sa' su yeterlidir" buyurmutu" dedi. Bunun üzerine
orada bulunan bir zât Akil'e: "Bu kadar su bize yetmez" diye itiraz
etti. Akil de: "Bu kadar su, senden daha hayrl, saç da senden daha
çok olan zata yetti" diye cevap verdi. Burada kastettii kimse
Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm idi."
ABDESTSZ NAMAZ MAKBUL DEL
6038 - Hz. Enes radyallahu anh anlatyor: "Resulullah aleyhissalatu
vesselâm' öyle derken iittim: "Allah, temizlik olmadan namaz,
çalnan maldan da sadakay kabul etmez."
ABDEST MUHAFAZA
6039 - Hz. Sevbân radyallahu anh anlatyor: "Resûlullah
aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki: "Her hususta dosdoru
istikamet üzere olun; meyletmeyin. Ama buna güç yetiremezsiniz.
Öyleyse bilin ki, en hayrl ameliniz namazdr. Kâmil mü'minden bakas
abdesti (hakk ile) muhafaza edemez."
6040 - Ebu Ümame radyallahu anh, Resûlullah'tan naklen anlatmtr:
"stikamet üzere olun! stikamet üzere olsanz, bu ne iyidir!
Amellerinizin en hayrls namazdr. Abdesti ancak kâmil mü'minler
(hakkyla) muhafaza ederler."
TEMZLN SEVABI
6041 - Abdullah bnu Mes'ud radyallahu anh anlatyor: "Ey Allah'n
Resulü denildi. Ümmetinden, görmediin kimseleri (Kyamet günü) nasl
tanyacaksn?" u cevab verdi: "Ümmetim, abdest sebebiyle alnlarnda
nur, kollarnda nur, ayaklarnda nur tayacaklar (bu nurla onlar
tanyacam)."
6042 - Humrân Mevla Osman bni Affan radyallahu anhümâ anlatyor:
"Osman bnu Affan' oturma yerlerine otururken gördüm. Abdest suyu
istedi ve abdest ald. Sonra da: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm'
oturduum u yerde oturmu, benim u abdestim gibi abdest aldn gördüm.
Abdestten sonra öyle demiti: "Kim u abdestim gibi abdest alrsa,
geçmi (küçük) günahlar affedilir."
Resûlullah sonra unu ilave etti: "Sakn gurura dümeyiniz."
MSVAK
6043 - Ebu Ümame radyallahu anh anlatyor: "Resûlullah aleyhissalâtu
vesselâm buyurdular ki: "Dilerinizi misvaklayn. Çünkü misvak az
için temizlik sebebidir, Allah'n rzasna vesiledir. Cibril her
geliinde bana misvak tavsiye etti; öyle ki bana ve ümmetime farz
klacandan korktum. Ümmetime zorluk veririm diye endie etmeseydim
bunu onlara farz klardm. Ben öyle (ciddi) misvak kullanrm ki,
öndeki dilerimin (veya di etlerimin) diplerinden kaznaca endiesine
kaplrm."
6044 - Hz. Ali radyallahu anh buyurmutur ki: "Muhakkak ki azlarnz
Kur'ân'n yollardr, onlar misvakla temizleyin."
AF VE MAFRET
4111 - Ebu Eyyub radyallahu anh anlatyor: "Resûlullah aleyhissalâtu
vesselâm buyurdular ki: "Eer siz hiç günah ilemeseydiniz, Allah
Teâla hazretleri sizi helak eder ve yerinize, günah ileyecek (fakat
tevbeleri sebebiyle) mafiret edecei kimseler yaratrd."
Müslim, Tevbe, 9, (2748); Tirmizi, Da'avat 105, (3533).
4112 - Müslim'de Ebu Hüreyre'nin bir rivayeti öyledir: "Resûlullah
aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki: "Nefsim kudret elinde olan
Zât'a yemin ederim ki, eer siz hiç günah ilemeseniz, Allah sizi
toptan helak eder; günah ileyen, arkadan da istifar eden bir kavim
yaratr ve onlar mafiret ederdi."
Müslim, Tevbe 9, (2748).
Rezin u ziyadede bulundu: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm
buyurdu ki: "Nefsim elinde bulunan Zat- Zülcelâl'e yemin olsun ki,
günah ilemediiniz takdirde ondan daha büyük olan ucb'e düeceinizden
korkarm."
Bu rivayet, Münziri'nin et-Terib ve't-Terhib'inde kaydedilmitir (4,
20).
4113 - Hz. Ebu Hüreyre radyallahu anh anlatyor: "Resûlullah
aleyhissalâtu vesselâm (bir hadis-i kudsi'de) Rabbinden naklen
buyururlar ki: "Bir kul günah iledi ve: "Ya Rabbi günahm affet!"
dedi.
Hak Teâla da: "Kulum bir günah iledi; arkadan bildi ki günahlar
affeden veya günah sebebiyle cezalandran bir Rabbi vardr."
Sonra kul dönüp tekrar günah iler ve: "Ey Rabbim günahm affet!"
der.
Alllah Teâla Hazretleri de:
"Kulum bir günah iledi ve bildi ki, günah affeden veya günah
sebebiyle cezalandran bir Rabbi vardr."
Sonra kul dönüp tekrar günah iler ve: "Ey Rabbim beni affeyle!"
der. Allah Teâla da:
"Kulum günah iledi ve bildi ki, günah affeden veya günah sebebiyle
muâhaze eden bir Rabbi olduunu bildi. Dilediini yap, ben seni
affettim!" buyurdu."
Buhari, Tevhid 35; Müslim, Tevbe 29, (2758).
4114 - Hz. Enes radyallahu anh anlatyor: "Resûlullah aleyhissalâtu
vesselâm buyurdular ki: "Allah Teâla Hazretleri diyor ki: "Ey
Ademolu! Sen bana dua edip, (affm) ümid ettikçe ben senden her ne
sâdr olsa, aldrmam, ben seni affederim. Ey Ademolu! Senin günahn
semann bulutlar kadar bile olsa, sonra bana dönüp istifar etsen,
çok oluuna bakmam, seni affederim. Ey ademolu! Bana arz dolusu hata
ile gelsen, sonunda hiç bir irk komakszn bana kavuursan, seni arz
dolusu mafiretimle karlarm."
Tirmizi, Da'avat 106, (3534).
4115 - Cündeb radyallahu anh anlatyor: "Resûlullah aleyhissalâtu
vesselâm buyurdular ki: "Bir adam: "Vallahi Allah falancay mafiret
etmiyecek!" diye kesip att. Allah Teâla Hazretleri de: "Falancaya
mafiret etmiyeceim hususunda yemin eden de kim? Ben ona mafiret
ettim, senin amelini de iptal ettim!" buyurdu."
Müslim, Birr 137, (2621).
4116 - Hz. Ebu Hüreyre radyallahu anh anlatyor: "Resûlullah
aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki: "Beni srail'de birbirine zd
maksad güden iki kii vard: Biri günahkard, dieri de ibadette gayret
gösteriyordu. Abid olan dierine günah ilerken rastlard da:
"Vazgeç!" derdi. Bir gün, yine onu günah üzerinde yakalad. Yine,
"vazgeç" dedi. Öbürü:
"Beni Allah'la babaa brak. Sen benim bama müfetti misin?" dedi.
Öbürü: "Vallahi Allah seni mafiret etmez. Veya: "Allah seni
cennetine koymaz!" dedi. Bunun üzerine Allah ikisinin de ruhlarn
kabzetti. Bunlar Rabülâleminin huzurunda bir araya geldiler. Allah
Teâla Hazretleri ibadette gayret edene: "Sen benim elimdekine kadir
misin?" dedi. Günahkara da
dönerek: "Git, rahmetimle cennete gir!" buyurdu. Dieri için de:
"Bunu atee götürün!" emretti."
Ebu Hüreyre radyallahu anh der ki: "(Adamcaz Allah'n gadabna
dokunan münasebetsiz) bir kelime konutu, bu kelime dünyasn da,
ahiretini de heba etti."
Ebu Davud, Edeb 51, (4901).
4117 - Yine Ebu Hüreyre radyallahu anh anlatyor: "Resûlullah
aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki: "Bir adam vard, (günah
ileyerek nefsine zulmetmekte) çok ileri idi. Ölüm gelip çatnca
oullarna dedi ki: "Ben ölünce, cesedimi yakn, külümü iyice ezin ve
rüzgarn önünde saçn. Allah'a yemin olsun, eer Rabbim beni bir
yakalarsa hiç kimseye vermedii azab verir!"
Ölünce, bu söyledii ona yapld. Allah da arz'a emrederek:
"Sende ondan ne varsa bana toplayver!" dedi. Arz da toplad. Adam
ayakta duruyordu. "Sen böyle bir vasiyeti niye yaptn?" diye Rabb
Teâla sordu.
"Senden korktuum için ey Rabbim!" cevabn verdi. Allah Teâla
Hazretleri bu cevap üzerine onu affetti."
Buhari, Tevhid 35, Enbiya 50; Müslim, Tevbe 25, (2756); Muvatta,
Cenaiz 51, (1, 240); Nesai, Cenaiz 117, (4, 113).
4118 - Ümmü'd-Derdâ radyallahu anha anlatyor: "Ebu'd-derda
radyallahu anh' iittim. Demiti ki: "Resûlullah aleyhissalâtu
vesselâm' iittim, öyle buyurdu: "Mürik olarak ölenle, bir müslüman
haksz yere öldüren hariç, Allah bütün günahlar affedebilir."
Ebu Davud, Fiten 6, (4270).
ALÇAK GÖNÜLLÜ OLMA
7234 - bnu Abbâs radyallahu anhüma anlatyor: "Resülullah
aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Allah Teâla hazretleri
buyurdular ki: "Büyüklük benim ridamdr, azamet de benim izarmdr.
Kim, bunlardan birinde benimle iddialamaya kalkarsa, onu cehenneme
atarm."
7235 - Ebu Sa'îdi'l-Hudri radyallahu anh anlatyor: "Resülullah
aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki: "Kim Allah Teâla
hazretlerinin rzas için bir derece tevazu izhar eder (alçak
gönüllü) olursa, Allah, onu bu sebeple, bir derece yükseltir. Kim
de Allah'a bir derece kibirde bulunursa, Allah da onu bu sebeple
bir derece alçaltr, böylece onu esfel-i safilîne (aalarn aasna)
atar."
7236 - Hz. Enes radyallahu anh anlatyor: "Medine ehlinden bir
cariye bile Resülullah aleyhissalatu vesselâm'n elinden tutard ve
Aleyhissalatu vesselâm elini onun elinden çekmezdi de, cariye
ihtiyac için, O'nu Medine'nin istedii semtine çeker götürürdü.
(Resülullah tevazu gösterir, itiraz etmezdi)."
ÂLEMN YARATILII BÖLÜMÜ
1656 - mran bnu Husayn (radyallâhu anhümâ) anlatyor: "Mescidde,
Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm)'n huzuruna girmitim. (O srada)
Benî Temim kabilesinden bir grup insan geldi. Onlara:
"Ey Benî Temim, size müjde olsun!" diyerek söze balamt. Onlar
hemen:
"Bize müjde verdin. Öyle ise (beytü'l-mâlden) iki kere ba yap!"
diye talepde bulundular. Onlarn bu cevab karsnda Resûlullah
(aleyhissalâtu vesselâm)'n yüzünden rengi att. Hz. Peygamber
(aleyhissalâtu vesselâm)'n huzuruna (Hayber'in fethi srasnda) Yemen
halkndan bir grup (E'ârî) girmiti. Onlara:
"Ey Yemenliler! Benî Temim'in kabul etmedii müjdeyi siz bari kabul
edin!" dedi. Onlar:
"Kabul ettik ey Allah'n Resûlü!" dediler ve arkadan ilâve
ettiler:
"Biz dinimizi örenmeye ve bu (yaratl) iinin ba ne idi, onu senden
sormaya geldik!" dediler. Bunun üzerine Resûlullah (aleyhissalâtu
vesselâm), mahlükatn ve Ar'n balangcn anlatmaya balad:
"Bidayette Allah vard, O'ndan önce baka bir ey yoktu. O'nun Ar'
suyun üzerinde bulunuyordu. Sonra gökleri ve yeri yaratt. Sonra
zikr (denen kader defterinde ebede kadar cereyan edecek) her eyi
yazd."
Buhârî, Megâzî, 67, 74, Bed'u'l-Halk 1, Tevhid 22; Tirmizî, Menâkb,
3946.
1657 - Ebu Rezîn el-Ukeylî (radyallâhu anh) anlatyor: "Ey Allah'n
Resûlü, dedim, mahlukatn yaratmazdan önce Rabbimiz nerede idi?"
Bana u cevab verdi:
"el-Amâ'da idi. Ne altnda hava, ne de üstünde hava vard. Arn su
üzerinde yaratt." Ahmed bnu Hanbel dedi ki: "Yezid unu söyledi:
el-Amâ, yani "Allah'la birlikte baka bir ey yoktu" demektir."
irmizî, Tefsir, Hud (3108).
1658 - Târk bnu ihâb (radyallâhu anh) anlatyor: "Ömer bnu'l-Hattâb
dedi ki: "(Birgün) Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) aramzdan
dorularak mahlükatn ilk yaratlndan balayarak (geçmi olan gelecek
olan bütün safalar) cennet ehlinin cennete, cehennem ehlinin
cehenneme girmesine kadar anlatt. Bunu bir ksm örendi, bir ksm
unuttu."
Buharî, Bed'ul-Halk 1.
1659 - bnu Mes'üd (radyallâhu anh.) anlatyor: "Resûlullah
(aleyhissalâtu vesselâm) buyurdular ki: "Allah Teâlâ hazretleri akl
yaratt zaman ona: "Gel!" dedi, o da geldi. Sonra "Geri dön!" diye
emretti. O da geri döndü. Bunun üzerine akla unu söyledi: "Ben,
kendime senden daha sevgili olan baka bir ey yaratmadm. Seni,
nezdimde mahlükâtn en sevgilisi olana bindireceim."
Rezin ilavesi.
1660 - Hz. Câbir (radyallâhu anh) anlatyor: "Resûlullah
(aleyhissalâtu vesselâm) bana: "Allah'n meleklerinden olan Ar'n
tayclarndan bir melek hakknda rivâyette bulunmam için bana izin
verildi" dedi ve ilâve etti: "Onun kulak yumua. ile ensesi
arasndaki uzaklk yedi yüz senelik mesâfedir"
Ebu Dâvud, Sünnet 19, (4727).
1661 - Hz.Abbas bnu Abdilmuttalib (radyallâhu anh) anlatyor: "Bathâ
nâm mevkide, aralarnda Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm)'n da
bulunduu bir grup insanla oturuyordum. Derken bir bulut geçti.
Herkes ona bakt. Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm):
"Bunun ismi nedir bileniniz var m?" diye sordu.
"Evet bu buluttur!" dediler. Resûlullah (aleyhissalâtu
vesselâm):
"Buna müzn de denir" dedi. Oradakiler:
"Evet müzn de denir" dediler. Bunun üzerine Resülullah
(aleyhissalâtu vesselâm) :
"Anân da denir" buyurdu. Ashab da:
"Evet anân da denir" dediler. Sonra Hz. Peygamber (aleyhissalâtu
vesselâm):
"Biliyor musunuz, sema ile arz arasndaki uzaklk ne kadardr?" diye
sordu.
"Hayr, vallahi bilmiyoruz!" diye cevapladlar.
"Öyleyse bilin, ikisi arasndaki uzaklk ya yetmi bir, ya yetmi iki
veya yetmi üç senedir. Onun üstündeki sema(nn uzakl da)
böyledir."
Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) yedi semay sayarak her biri
arasnda bu ekilde uzaklk bulunduunu söyledi. Sonra ilâve
etti:
"Yedinci semânn ötesinde bir deniz var. Bunun üst sath ile dibi
arasnda iki sema arasndaki mesafe kadar mesafe var. Bunun da
gerisinde sekiz adet yabâni keçi (süretinde melek) var. Bunlarn
snnaklar ile dizleri arasnda iki semâ arasndaki mesafe gibi uzaklk
var, sonra bunlarn srtlarnn gerisirde Ar var, Ar'n da alt ksm ile
üst ksm arasnda iki sema arasndaki uzaklk kadar mesafe var. Allah,
bütün bunlarn fevkindedir."
Tirmizî, Tefsir, Hâkka, (3317); Ebû Dâvud, Sünnet 19, (4723); bnu
Mâve, Mukaddime 13, (193).
Bir rivâyette u açklama yer alr: "Bu hadisi Câmiu'1-Usül sâhibi,
Kütüb-i Sitte'ye dâhil kitaplardan hiçbirine nisbet
etmemitir."
Katâde ve Abdullah'dan yaplan bir rivayet öyle: "Resûlullah
(aleyhissalâtu vesselâm) ashalbyla birlikte otururken bir ksm
bulutlar geçmiti:
"Bunun ne olduunu biliyor musunuz? Bu, el-anân (denen buluttur), bu
arzmzn sakasdr. Allah Teâlâ bunu kendisine hiç ibâdet etmeyen bir
kavme göndererek (su ihtiyaçlarn görür)" dedi. Bir müddet sonra
devamla:
"Bu sema nedir biliyor musunuz? Dürülmü bir dalga, korunmu bir
tavandr. Bunun üstünde dier bir sema vardr" dedi ve böylece üst
üste yedi semann olduunu söyledi. Sonra konumasna devamla:
"kisi arasnda ne (kadar uzaklk) var biliyor musuzuz?" diye
sorduktan sonra "Be yüz yl!" dedi. Sonra tekrar:
"Bunun gerisinde ne olduunu biliyor musunuz? Bunun gerisinde su
var. Suyun gerisinde Ar var. Allah, Ar'n fevkindedir. Ademolunun
ef'âlinden hiçbiri O'na gizli kalmaz" buyurdu. Sonra tekrar:
"Bu arz nedir, biliyor musunuz? Bunun altnda bir dier arz var,
ikisi arasnda be yüz yl var. Böylece yedi arzn varln birer birer
sayd" hadisi zikretti."
1662 - Abdullah bnu Mes'ud (radyallâhu anh)'dan yaplan rivayette,
Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm)öyle buyurmutur: "Allah yedi
semay yaratt. Her birinin kalnl be yüz yl yürüme mesafesidir.
"
Derim ki: "Tirmizî'nin Câmi'inde yer alan Katâde hadisi, baz takdim
ve te'hirler, ziyâde ve noksanlarla Hasan Basri an Ebî Hüreyre
tarikinden merfu olarak gelmitir.
Allahu a'lem.
1663 - Cübeyr bnu Mut'im (radyallâhu anh) anlatyor. "Resûlullah
(aleyhissalâtu vesselâm)'a bir bedevî gelerek:
"Ey Allah'n Resûlü, (kuraklktan) insanlar meakkate dütüler. Aile
efrad zayiata urad. Hayvanlarmz da helâk oldular. Bizim için
Allah'a dua et, su göndersin. Zîra biz Allah'a kar senin efaatini,
sana kar da Allah'n efaatini taleb ediyoruz!" dedi. Resûlullah
(aleyhissalâtu vesselâm) adama u mukabelede bulundu:
"Yazk sana, söylediin eyin idrakinde misin ? Sübhanallah!"
Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) sübhanallahlar o kadar tekrar
etti ki bunun tesiri Ashab'n yüzünden okunmaya balad. Sonra
Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) sözüne öyle devam etti:
"Yazk sana, mahlukatndan hiç kimseye kar Allah efaatçi klnmaz.
Allah'n ân böyle bir ey yapmaktan çok yücedir. Bak hele! Sen
Allah'n (azametinin) ne olduunu biliyor musun? O'nun Ar',
semavatnn' öyle üzerindedir.-Parmaklaryla iaret ederek- tpk
üzerinde bir kubbe gibi. Ar Zat- Zülcelâl sebebiyle inleyip ses
çkarr, tpk süvarisi sebebiyle atn ses çkarmas gibi. "
Ebu Dâvud, Sünnet 19, (4726).
1664 - Hz. Ebu Hüreyre (radyallâhu anh) anlatyor: "Resûlullah
(aleyhissalâtu vesselâm) bir gün elimden tuttu ve u açklamay
yapt:
"Allah topra cumartesi günü yaratt. Ondaki dalar pazar günü yaratt;
aaçlar pazartesi günü yaratt. Mekruhlar sal günü yaratt. Nuru
çaramba günü yaratt ve onda hayvanlar perembe günü yayd. Hz.Adem
(aleyhisselam)'i cuma günü ikindi vaktinden sonra, ikindi ile gece
arasndaki gündüz vaktinin en son saatinde en son mahluk olarak
yaratt."
Müslim, Sfatu'1-Kyâme 27, (2789).
1665 - Hz. Ebu Zerr (radyallâhu anh) anlatyor: "Güne batarken
Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) ile birlikte mescidde idim.
Bana:
"Ey Ebu Zerr, biliyor musun bu Güne nereye gidiyor?" diye sordu.
Ben:
"Allah ve Resûlü daha iyi bilirler!" dedim.
"Ar'n altna secde yapmaya gider, bu maksadla izin ister, kendisine
izin verilir. Secde edi