View
7
Download
0
Category
Preview:
Citation preview
ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ
FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ
YÜKSEK LİSANS TEZİ
Hacı Murat KILIÇ BILDIRCINLARDA BÜYÜTME DÖNEMİ SINIRLI YEMLEME UYGULAMASININ YUMURTLAMA DÖNEMİ VERİM ÖZELLİKLERİNE ETKİLERİ
ZOOTEKNİ ANABİLİM DALI ADANA, 2005
ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ
FENBİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ
BILDIRCINLARDA BÜYÜTME DÖNEMİ SINIRLI YEMLEME
UYGULAMASININ YUMURTLAMA DÖNEMİ VERİM ÖZELLİKLERİNE ETKİLERİ
Hacı Murat KILIÇ
YÜKSEK LİSANS TEZİ
ZOOTEKNİ ANABİLİM DALI
Bu Tez 5 / 10 /2005 Tarihinde Aşağıdaki Jüri Üyeleri Tarafından Oybirliği İle Kabul Edilmiştir.
İmza :………….……………… İmza :….………………. İmza:…………………………. Prof. Dr. A. Nazım ULUOCAK Prof. Dr. Ahmet TESTİK Prof. Dr. Abdurrahman POLAT DANIŞMAN ÜYE ÜYE Bu Tez Enstitümüz Zootekni Anabilim Dalında Hazırlanmıştır. Kod No :
Prof. Dr. Aziz ERTUNÇ Enstitü Müdürü İmza ve Mühür
Bu çalışma Çukurova Üniversitesi Bilimsel Araştırma Projeleri Birimi Tarafından Desteklenmiştir. Proje No: ZF2004YL/38 *Not: Bu tezde kullanılan özgün ve başka kaynaktan yapılan bildirişlerin, çizelge, şekil ve fotoğrafların kaynak gösterilmeden kullanımı, 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunundaki hükümlere tabidir.
ÖZ
YÜKSEK LİSANS TEZİ
BILDIRCINLARDA BÜYÜTME DÖNEMİ SINIRLI YEMLEME UYGULAMASININ YUMURTLAMA DÖNEMİ VERİM ÖZELLİKLERİNE
ETKİLERİ
Hacı Murat KILIÇ
ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ ZOOTEKNİ ANABİLİM DALI
Danışman : Prof. Dr. A. Nazım ULUOCAK
Yıl : 2005, Sayfa: 69 Jüri : Prof. Dr. A. Nazım ULUOCAK
Prof. Dr. Ahmet TESTİK Prof. Dr. Abdurrahman POLAT Çalışmada Japon bıldırcınlarında (Coturnix coturnix japonica) büyütme
dönemi sınırlı yemleme uygulamalarının, yumurtlama dönemi verim özellikleri üzerine olan etkileri incelenmiştir.
Büyütme döneminde, 105 adet dişi ve 106 adet erkek olmak üzere toplam 211 adet bıldırcın kullanılmıştır. İlk 3 hafta bıldırcınlar bir arada besiye alınmışlar 21. günden sonra, bıldırcınlar 7 gruba ayrılmıştır; Birinci gruba 21- 28 günleri arası günaşırı yem (G.A.Y), ikinci gruba 21- 28 günleri arasında seyreltilmiş yem (S.Y) (% 5 meşe talaşı + % 95 etlik civciv yemi), üçüncü gruba 21- 35 günleri arası GAY, dördüncü gruba 21- 35 günleri arası SY, beşinci gruba 28- 35 günleri arası G.A.Y, altıncı gruba ise 28- 35 günleri arasında S.Y, yedinci grup kontrol grubu olarak belirlenmiş ve serbest yemleme uygulanmıştır. Besi sonunda, bireysel yumurtlama kafeslerine aktarılan bıldırcınlarda, cinsel olgunluk yaşı ve ağırlığı, yumurta verim özellikleri, döllülük oranları saptanmış ve bu özelliklere sınırlı yemleme uygulamalarının etki düzeyleri belirlenmiştir. Canlı ağırlık (C.A) bakımından 10. haftada gruplar arası fark önemli bulunmuş (P<0.05); en yüksek canlı ağırlık değeri 334.72 ± 8.32 g ile altıncı grupta, en düşük değer ise 293.83 ± 5.52 g ile ikinci grupta saptanmıştır. Yumurta verimi bakımından gruplar arasındaki farklılık önemli bulunmuş (P<0.01); en yüksek değer dördüncü grupta (% 72.43 ± 4.01), en düşük değer ise (% 62.15 ± 4.60) altıncı grupta belirlenmiştir. Ortalama yumurta ağırlıkları karşılaştırıldığında sınırlı yemlemenin etkisi önemsiz çıkmıştır (P>0.05). Gruplar arasında yumurtaya göre belirlenen yemden yararlanma oranı, farklılık göstermemiştir (P>0.05). Cinsel olgunluk yaşı ve ağırlığı bakımından gruplar arasında önemli farklılıklar saptanmıştır (P<0.05). Sınırlı yemleme uygulamasının döllülükte etkisi istatistiki olarak önemsiz olmuştur. Anahtar Kelimeler: Bıldırcın, Sınırlı yemleme, Yumurta verimi, Döllülük.
I
ABSTRACT
MSc THESIS
THE EFFECT OF LAYING PERFORMANCES AND RESTRICTED FEEDING DURING GROWING PERIODS OF QUAILS
Hacı Murat KILIÇ
DEPARTMENT OF ANIMAL SCIENCE
INSTITUE OF NATURAL AND APPLIED SCIENCES UNIVERSITY OF ÇUKUROVA
Supervisor : Prof. Dr. A. Nazım ULUOCAK
Year : 2005, Sayfa: 69 Jury : Prof. Dr. A. Nazım ULUOCAK
Prof. Dr. Ahmet TESTİK Prof. Dr. Abdurrahman POLAT
In this study, the effects of restricted feding applications in growing period on
the egg performances during laying period were studred. In growing period 211 quails (105 female + 106 male) were used as animal material. Quails were fed together in first 3 weeks. After 21 days, they were divided into 7 groups. The first group was fed every other day. Between 21th- 28th days; the second group was fed with diluted feed between 21st - 28th days (5 quercus hay % + 95 broiler feed %), the third group between 21th- 28th days was fed every other day, 4th group was fed with diluted feed between 28th- 35th days, 5th group was fed every other day between 28th- 35th days, 6th group was fed with diluted feed between 28- 35 days while 7th group was fed ad-libitum as control group. At the end of the trial, quails were transferred into individual laying cages; Maturity ages and weights, laying performance traits, ratio of fertility; Effect of restricted feeding were examined. Differences between live weights of quails at 10th week were found significant (P<0.05); 6th group had higher performance (334.72 ± 8.32 g) while 2nd group had worst (293.83 ± 5.52 g) between all trial groups. Differences between (%) egg yield of groups were found significant (P<0.01); The highest egg yield were found in 4th group, (72.43 ± 4.01 %) while group 6 had lovest yield (62.15 ± 4.60 %). Restricted feeding did not effect average egg weight significantly (P>0.05). Feed efficiency of egg yield was not affected significantly. Sexual maturity and weight among groups were found statistically significant (P<0.05). Restricted feeding application for fertility was not found in significant. Key Words: Quail, Restricted feeding, Egg yield, Fertility.
II
TEŞEKKÜR
Tez konusunun belirlenmesi ve bu araştırmanın gerçekleştirilmesinde büyük
yardımlarını ve yakın ilgisini gördüğüm danışman hocam, Sayın Prof. Dr. A. Nazım
ULUOCAK’ a, araştırma verilerinin değerlendirilmesinde yardımcı olan Sayın Arş.
Gör. Soner ÇANKAYA’ ya, tartımların yapılmasında yardımda bulunan kardeşim
Ahmet KILIÇ’ a, kuluçkalık yumurtaların temininde yardımcı olan Öğrt. Gör. Mikail
BAYLAN’ a, her zaman maddi ve manevi yardımlarını esirgemeyen Annem ve
Babam’ a, bu araştırmada emeği geçen öğrenci arkadaşlarıma ve araştırmamın
yürütülmesinde desteklerinden dolayı Çukurova Üniversitesi Bilimsel Araştırma
Projeleri Birimi’ ne teşekkürü bir borç bilirim.
III
İÇİNDEKİLER SAYFA
ÖZ…………………………………………………………………………………….I
ABSTRACT………………………………………………………………………....II
TEŞEKKÜR……………………………………………………………….……….III
ŞEKİLLER DİZİNİ………………………………………………………..………IV
ÇİZELGELER DİZİNİ………………………………………………………...…..V
SİMGE ve KISALTMALAR DİZİNİ…………………………………………….VI
1. GİRİŞ……………………………………………………………………….......…1
2. ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR…………………………………………………....…..6
3. MATERYAL ve METOD………………………………………..……….…….23
3.1. Materyal……………………………………………………………….…….23
3.1.1. Hayvan Materyali……………………………………………........……….23
3.1.2. Yem Materyali……………………………………………….………...….24
3.1.3. Deneme Odaları ve Kafesleri…………………………………...…………25
3.1.3.1. Kuluçka Odası…………………………………………….…...….25
3.1.3.2. Ana Makinesi ve Odası………………………………………...…27
3.1.3.3. Besi Kafesi ve Odası…………………………………...…………28
3.1.3.4. Bireysel Kafesler……………………………………………...…..29
3.1.3.5. Yumurta Bekletme Odası…………………………...………...…..30
3.2. Metod……………………………………………………….…………...…..30
3.2.1. Deneme Planı……………………………………………….……...…30
3.2.2. Canlı Ağırlık Kazancının Belirlenmesi………………….……………34
3.2.3. Yem Tüketiminin Belirlenmesi………………………….……………34
3.2.4. Yemden Yararlanma Oranının Bulunması……………………………34
3.2.5. Yumurta Verim Dönemine Ait Bazı Verim Özelliklerinin
Bulunması……………………………………………………………35
3.2.5.1. % 50 Pik Döneminin Belirlenmesi………………………… 35
3.2.5.2. Pik Döneminin Gün Olarak Belirlenmesi……………………35
3.2.5.3. Pik Günü Yumurta Sayısı……………………………………35
3.2.5.4. Pik Günü Yüzde Veriminin Belirlenmesi……………………35
IV
3.2.5.5. Pik Verim Haftası……………………………………………36
3.2.6. 10; 14; 18. ve 24. Haftalara Göre Yumurta Verimi ve
Ağırlık Ortalamalarının Bulunması………………………..………....36
3.2.7. Kuluçkalık Yumurtaların Döllülük Kontrollerine Ait
Verilerin Bulunması……………………………………………….….36
3.2.8. İstatistiki Analizler……………………………………………………37
4. BULGULAR ve TARTIŞMA……………………………………….……….…38
4.1. Canlı Ağırlık…………………………………………………………..……..38
4.2. Yem Tüketimi……………………………………………………………..…41
4.3. Yemden Yararlanma………………………………………………………....43
4.4. Yumurta Verim Döneminde Bazı Verim Özellikleri…………………..…….47
4.4.1. Yumurta Ağırlık Ortalamaları………………………………………....47
4.4.2. % 50 Verim Dönemi, Pik Dönemi, Pik Günü Yumurta Sayısı, Pik
Günü Yüzde Verim ve Pik Haftası Yüzde Verim…………………...…49
4.4.3. Yumurta Verimi…………………………………………………...…..50
4.5. Cinsel Olgunluk Yaşı, Cinsel Olgunluk Ağırlığı ve İlk On
Yumurta Ağırlığı…………………………………………………………….52
4.6. Kuluçka Çalışması………………………………………………………..….53
5. SONUÇ ve ÖNERİLER………………………………………………..…....….55
KAYNAKLAR……………………………………………………………..……....59
ÖZGEÇMİŞ………………………………………………………………….…….69
V
ŞEKİLLER DİZİNİ SAYFA Şekil 3.1. Japon bıldırcını (Coturnix coturnix japonica)……………………….……23
Şekil 3.2. Kuluçka makinesi ön gelişim kısmı………………………………………26
Şekil 3.3. Kuluçka makinesi çıkış kısmı…………………………………….………26
Şekil 3.4. Ana makinesi……………………………………………………..………27
Şekil 3.5. Besi kafesi ve odası………………………………………………………28
Şekil 3.6. Bireysel kafesler………………………………………………….………29
VI
ÇİZELGELER DİZİNİ SAYFA
Çizelge 3.1. Deneme planı ve yemleme şekline ait çizelge……………..……..…31
Çizelge 4.1. Araştırma gruplarının 10; 14; 18. ve 24. gruplar arası
canlı ağırlık ortalamaları ve önem kontrolleri……………………….......................38
Çizelge 4.2. 21, 28, 35 günlük yaştaki hayvanların adedi, canlı ağırlıkları ve
hayvan başına canlı ağırlıkları……………………………………………….….…..41
Çizelge 4.3. İlk 5 haftalık yem tüketimi değerleri………………………...……….42
Çizelge 4.4. 0- 21, 0- 28, 0- 35 günlük yaştaki hayvanların yemden
yararlanma oranları………………………………………………………………….44
Çizelge 4.5. 10; 14; 18. ve 24. haftalardaki yumurta verimine göre
yemden yararlanmaya ait değerler………………………………………..…………45
Çizelge 4.6. Yumurta ağırlık ortalamaları (g) ve önem kontrolleri………………47
Çizelge 4.7. % 50 verim dönemi yaşı, pik dönemi yaşı, pik günü yumurta
sayısı, pik günü % verimi ve pik haftası % verim ile ilgili çizelge…………...……49
Çizelge 4.8. Deneme gruplarında ortalama tavuk- kümes yumurta
verimleri (% ve adet) ve önem kontrolleri……………………………………..……50
Çizelge 4.9. Cinsel olgunluk yaşı, cinsel olgunluk ağırlığı ve
ilk on yumurta ağırlığına ait önem kontrolleri………………………………………52
Çizelge 4.10. Kuluçka döllülük oranı ve buna ait önem testi çizelgesi..…..……..53
VII
SİMGE ve KISALTMALAR DİZİNİ
G.A.Y. : Günaşırı yemleme.
SEY.Y. : Seyreltilmiş Yemleme (% 5 ince meşe talaşı + % 95 etlik civciv yemi)
SER.Y. : Serbest yemleme.
E.C.Y. : Etlik civciv yemi.
C.O.Y. : Cinsel olgunluk yaşı.
C.O.A. : Cinsel olgunluk ağırlığı.
İ.O.Y.A. : İlk on yumurta ağırlığı.
VIII
1. GİRİŞ Hacı Murat KILIÇ
1.GİRİŞ
İnsanların sağlıklı yaşamalarının yolu, sağlıklı beslenmeden geçmektedir.
Beslenme fiziksel olarak doyumun yanı sıra yaşam için gerekli olan besin
maddelerinin dengeli tüketilmesini kapsar. Bu çerçevede dünya genelinde nicel
açlıktan söz edilmezse de hayvansal protein yönünden açlık sorunu vardır. Hızlı
nüfus artışı, nüfusun tarımdan sanayiye akışı endüstrinin yoğunlaşması, şehirleşme
ve sosyal yaşantıda değişme meydana getirmiştir. Bütün bu değişmeler hayvansal
protein, özellikle et açığının giderek artmasına neden olmuştur (Erensayın, 2001).
Hayvansal protein ihtiyacının karşılanmasında, hayvansal üretim dalları içinde
kanatlı üretimi önemli bir yer tutmaktadır. Bu olgu, kanatlı yetiştiriciliği ve kanatlı
ürünlerinin özelliklerinden kaynaklanmaktadır.
Ülkemizde protein üretimi konusunda uzun vadeli hedefler üretilememektedir.
Protein açığının ülkesel düzeyde kapatılması bir devlet politikası olarak
benimsenmekle birlikte, protein tüketimimizin düzeyi konusunda net bir istatistikler
bulunmamaktadır. Türkiye’ de kanatlı eti üretimini piliç, hindi, ördek, kaz, bıldırcın,
ve devekuşu etleri oluşturmaktadır (Akbay ve ark. 2005). Özellikle bıldırcın
yetiştiriciliği bu nedenle önem kazanmaktadır.
Doğada yaşayan bir av hayvanı olarak bıldırcının yetiştirilmesindeki önemli
avantajları dolayısıyla gerek et, gerekse yumurta üretiminde kullanımı gün geçtikçe
yaygınlaşmaktadır. Buna paralel olarak ülkemizde de her geçen gün artan sayı ve
kapasitede bıldırcın işletmeleri ortaya çıkmaktadır. Her ne kadar ülkemizde
tavukçulukta olduğu gibi damızlık ve diğer bazı hizmetleri veren kuruluşlar bu
kanatlı üretim dalında yeterli düzeyde gelişmemişse de, etlik piliç üretiminin
gelişmesindeki başlangıç yıllarına göre bu sektör daha avantajlıdır. Bu avantajların
en önemlisi, tavukçuluk yapılan ve bugün ekonomik olmayan küçük işletmelerin bu
kanatlı türü için büyük işletme özelliği kazanarak üretime açılabilmesidir (Sarıca,
1996). Yani dar alanda büyük yatırım gerektirmeden ve kısa sürede yüksek verim
elde edilmesinden dolayı yetiştiriciliği giderek yaygınlaşmaktadır (İpek ve ark.
2005). Aynı zamanda, sektörde meydana gelen yapısal değişim kuluçka
makinelerinin kapasitelerinin artırılmasını da neredeyse zorunlu kılmıştır (Elibol ve
ark. 2005).
1
1. GİRİŞ Hacı Murat KILIÇ
Bıldırcın yetiştiricileri kuluçka ve inkubasyon için satın aldıkları makinelerde
döllü yumurtalar ile kendi civcivlerini üretebilirler. Böylece istedikleri zaman
istedikleri sayıda civciv elde edebilirler, damızlık satışı yapan firmalara bağımlı
kalmazlar. Yumurta boyutlarının küçük olması nedeni ile küçük bir kuluçka makinesi
500 ile 5000 yumurta alabilir. 2- 4 dişi bıldırcına bir erkek düşecek şekilde damızlık
sürüler oluşturularak döllü yumurta elde edilebilir. Tavuklara göre daha az yem
tüketmelerine karşı vücut ağırlıklarına oranla daha büyük yumurta yumurtlarlar.
Yumurta verimine kısa sürede başlarlar ve yumurtlamaya başladıktan bir ay sonra
pik verimine ulaşırlar. Diğer kanatlı etlerine göre karkasta kemik ve deri oranı daha
az, et oranı daha fazladır. Tavuk yumurtası ile karşılaştırıldığında protein miktarının
daha fazla, mineral maddelerce daha zengin olduğu, kalori miktarı eşit olmasına karşı
karbonhidratlarca daha zengin olduğu bilinmektedir (Yıldız, 2003).
Bir laboratuar hayvanı olarak Japon bıldırcınlarının avantajları; 17- 18 günlük
kuluçka süresi. Erken seksüel olgunluk, yaklaşık 42 günde yumurta üretimine
başlaması, bir yılda 4 veya daha fazla generasyon elde edilebilmesi yüksek yumurta
verimi ve doğal dayanıklılığıdır. Birim alandan daha fazla ürün alınabilmesi, aile tipi
üretime elverişliliği, işletme döner sermayesinin kısa sürede geri dönmesi gibi
özellikleri nedeniylede tercih edilmektedir (Akıncı ve ark. 2005; Erener, 2005; URL
7, 2005).
Japon bıldırcınları odalarda veya laboratuar hayvanları için kullanılan
kutularda kolayca tutulabilirler ve temin edilmeleri de oldukça ucuzdur (URL 10,
2005; Şeker, 2003). Japon bıldırcınlarının yumurta ağırlığı canlı ağırlığının % 7- 8’ i
kadar olurken, tavuklarda % 3 ve hindilerde % 1 ile karşılaştırıldığında yumurta
ağırlığı bakımından oldukça yüksektir. Erkekler 36, dişiler ise 42 günde eşeysel
olgunluğa erişirler. Bıldırcınlar gerek et gerekse yumurta üretiminin yanında evcil
kanatlılar için yapılan denemelerde ideal bir model olması nedeni ile üzerinde yoğun
olarak araştırmalar yürütülmüş bir türdür (Poyraz ve ark. 2002).
Bıldırcınlarda yapılan araştırma çalışmalarının bir kısmı, ekonomik önemi olan
özelliklerin iyileştirilmesi yetiştiricilikte faydalanılabilecek bilgilerin elde edilmesine
yönelik olmasına rağmen, önemli bir bölümü de diğer evcil kanatlılar için de geçerli
olacak temel konuları algılanmasına yönelik olmuştur. Bugün bıldırcın bir deneme
2
1. GİRİŞ Hacı Murat KILIÇ
hayvanı olmaktan daha çok eti ve yumurtası için yetiştirilen bir çiftlik hayvanıdır
(Yıldırım ve Yetişir, 1998).
Yumurta verimini artırmaya yönelik çalışmalarda bir yandan yumurta sayısı
artırılırken, diğer yandan yumurta iç ve dış kalitesi de etkilenmektedir (Poyraz ve
ark. 2002). Bu tavuk yetiştiriciliğinde olduğu kadar bıldırcın yetiştiriciliğinde de
önemli bir husustur. Özellikle kuluçkacı işletmelerde iç ve dış kalite daha fazla önem
kazanmaktadır.
Yumurta; insan, özellikle çocuk beslenmesinde içerdiği besin maddeleri
açısından önemli bir yere sahiptir (URL 3, 2001). Günlük diyetlerimizde yer alan ve
bir çok yemek, çörek, börek ve tatlıların bileşimine giren yumurta sevilerek yenilen
ve besleyici değeri çok yüksek olan bir gıdadır. Biyolojik değeri yüksek protein
içermesi ve lezzeti dolayısıyla dünya pazarında önemli bir yeri vardır. Protein
metabolizması artığı olarak oluşan üre ve azotlu maddelerin az miktarda oluşması
istenilen, karaciğer ve böbrek hastalarının diyetlerinde; yumurtanın protein kaynağı
olarak kullanılması yararlı olmaktadır (Hasipek ve Aktaş, 1997).
Bıldırcın eti ve yumurtası lezzet bakımından halk arasında artan bir popülarite
kazanmakta olup, özellikle hayvansal protein kaynaklı gıdaların aranmasında iyi bir
alternatif olmaktadır (URL 12, 2005).
Kanatlılarda uzun yıllar gelişme hızı ve canlı ağırlık artışı yönünde yapılan
genetik çalışmalar sonucu et verimi en üst düzeye çıkarılmıştır. Ancak hızlı
büyümenin fizyolojik baskısı olarak yaşama gücünün düştüğü, dolaşım sistemi asites
ve ani ölüm sendromu ve iskelet sistemi bozukluklarının, özellikle bacak
problemlerinin arttığı karkas kalitesinde gerilemeler karın yağında artış olduğu
görülmektedir son yıllarda söz konusu sorunların çözümüne yönelik olarak erken
yaşlarda büyüme hızının yavaşlatılması amacı ile sınırlı yemleme programları
denenmektedir.
Kanatlılarda büyüme ve gelişme döneminde verilen yemin yapısının ve şeklinin
yumurtlama dönemindeki bir çok verim özelliğine etki ettiği tüm araştırıcıların ortak
bir bulgusudur (Okan ve ark, 1992).
Kanatlı üretiminde en büyük payın yem masraflarına ait olması nedeni ile
üzerinde durulması gereken en önemli noktalardan biride yem maliyetidir. Yem
3
1. GİRİŞ Hacı Murat KILIÇ
maliyetlerinin düşürülmesi oranında kanatlı ürünleri maliyeti de o oranda düşecek ve
tüketim artışı dolayısıyla üretimde de artışlar daha hızlı olacaktır. Türkiye kanatlı
yem maliyeti en yüksek ülkelerin başında gelmektedir (Akbay ve ark. 2005). Bu
nedenle kanatlı üretiminde sınırlı yemleme uygulaması büyük önem taşımaktadır.
Yem masrafının kanatlı üretimi içerisinde yüksek olması diğer ülkelere kanatlı
ürünleri ihracatını da sınırlandıran bir etken olarak karşımıza çıkmaktadır.
Kanatlıların beslenmesinde genel olarak iki çeşit yemleme yöntemi
kullanılmaktadır.
1. Serbest (Ad-Libitum) yemleme yöntemi 2. Sınırlı (Restricted Feeding) yemleme yöntemi
Serbest yemleme, hayvanların gereksinim duydukları miktarda yem
tüketmelerine imkan sağlayan yemleme yöntemidir. Burada hayvan istediği enerji
ihtiyacı ölçüsünde yem tüketmektedir. Bu yemleme yönteminde her hayvanın
ihtiyacı ölçüsünde yem tüketeceği göz önüne alınmaktadır (Özkan ve Bulgurlu,
1998). Serbest yemleme yapıldığında, her hat belirli bir hızda gelişme ve belirli yaşta
belirli bir canlı ağırlıkta cinsel olgunluğa ulaşmada kalıtsal bir kabiliyete sahiptir.
Ancak bu kalıtsal performans, optimum olmayabilir. Bu nedenle büyütme döneminde
kontrollü yemleme programları ile uygun bir yaşta cinsel olgunluk ağırlığına
ulaşabilecektir (Erensayın, 1992). Bunun yanında hayvanların verim dönemleri de
göz önüne alınmalıdır. Çünkü yumurtacılarda, yumurta verimi hayvanlar yumurtaya
geçtikten hemen sonra hızla yükselir ve daha sonra yavaş yavaş düşer (Coşkun,
2005).
Sınırlı yemlemede hayvanlar, besin madde içeriği, enerji içeriği veya belirli
zaman aralıklarında yemlemeye tabi tutulurlar. Özellikle damızlıkçı hayvanlarda
sınırlı yemleme uygulaması önem kazanmaktadır. Bu nedenle damızlık sürülerde
aşırı yağlanmaya ve dolayısıyla üreme verimini düşüreceği için istenmemektedir
(Tilki ve İnal, 1999). Hayvanlarda fazla miktarda mısır verilmesinin de yağlanmaya
bağlı olarak döl verimi ve yumurta verimini düşürmektedir (Parkhurst ve ark, 1987).
Yüksek gelişme hızı ve canlı ağırlık yönünden yapılan genetik çalışmalar sonucu
karkasta aşırı yağlanmalar meydana geldiği görülmüştür (Öztürk ve Işık, 1999).
4
1. GİRİŞ Hacı Murat KILIÇ
Etçi damızlıklardan kuluçkalık yumurta üretim döneminde yeterli performansın
elde edilebilmesi önemli düzeyde piliç büyütme döneminde yapılan bakım ve
besleme ile ilişkilidir (Bozkurt ve ark, 1999; Altan ve ark. 1998).
Hayvanların beslenmesinde özelliklede damızlıkçı sürüler konusunda bazı
damızlık firmalarının ürettikleri kendi ticari hibritleri için hazırladıkları rehberlerde
serbest yemleme (ad-libitum) yada sınırlı yemleme (restricted feeding) programları
uygulanmaktadır.
Özellikle broiler yetiştiriciliğinde genellikle yemliklerde tüm üretim döneminde
yemin bulunduğu hayvanların her an serbestçe yiyebildikleri serbest yemleme
sistemi hakimdir. Ancak yetiştiricilerin bir kısmı öğünler halinde yemleme ile daha
iyi performans elde etmişlerdir.
Bu çalışmalarda, büyütme döneminde yem tüketimi sınırlandırılarak gelişmenin
geciktirilmesi, yemden yararlanmanın iyileştirilmesi, verimin yükseltilmesi ve üreme
kabiliyetlerinin de artırılması amaçlanmaktadır.
5
2. ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Hacı Murat KILIÇ
2. ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR
Ayhan (1990), yumurta tavuklarında farklı dönemlerde ve sürelerde iki günde
bir aç bırakma (skip-a-day) şeklinde uygulanan sınırlı yemleme uygulamalarının,
yumurta verimi ve kabuk kalitesine etkisini incelemek amacıyla yapılmıştır.
Araştırmada uygulanan sınırlı yemlemenin, cinsi olgunluk yaşına, yaşam gücüne,
yem tüketimi ve yemden yararlanmaya etkisi de incelenmiştir. Denemede, hayvan
materyali olarak 600 adet yerli (Ankara Otosex) ve 600 adet yabancı (Bobcock)
genotip olmak üzere toplam 1200 adet hayvan kullanılmıştır. Farklı denemelerde ve
sürelerde uygulanan sınırlı yemlemenin cinsi olgunluk yaşını değişen sürelerde
geciktirdiği, sınırlama dönemi ve süresine bağlı olarak yumurta verimi ve kabuk
kalitesine, yem tüketimi ve yemden yararlanmaya olumlu etki yaptığı, yaşama
gücünü değiştirmediği görülmüştür.
Kaymak (1991), Japon bıldırcınlarında yaşın ve erkek dişi oranının döl verim
özelliklerine olan etkisini saptamak amacıyla yaptıkları çalışmalarda 1 erkek: 1 dişi
ile 1 erkek: 2 dişi grupları arasında döllük oranı bakımından istatistiki olarak önemli
bir fark bulunmadığı, 1 erkek: 3 dişi grubunda döllüğün diğer iki gruba göre düşük
olduğu saptanmıştır. Ayrıca 13.- 16. haftalar arasında döllüğün en yüksek olduğu
saptanmıştır.
ATAE (1992), Ankara Tavukçuluk Araştırma Enstitüsünde geliştirilen
kahverengi yumurtacı hibritlerde, farklı düzeylerde sınırlı yemlemenin çeşitli
verimlere etkisi incelenmiştir. Çalışmada kontrol grubuna göre % 10, % 20, % 25 ve
% 30 düzeyinde azaltılarak yem verilmiştir. Deneme 3 tekerrürlü olarak
düzenlenmiştir. Araştırma sonucuna göre, sınırlı yemleme ile önemli yem tasarrufu
sağlanırken, yumurta ağırlığı, yumurta verimi ve yem değerlendirme özellikleri
bakımından, kontrol grubundan daha iyi sonuç verdiği saptanmıştır.
Ödünçsav (1992), yumurta tavukları üzerinde yapılan bu araştırma ile serbest
yemlendiğinde aşırı yağlanma eğiliminde olan ırklarda meydana gelen olumsuz
etkilerin ortadan kaldırılması hedeflenmiştir. Bu amaçla kahverengi, yarı ağır
tavuklarda verim döneminde yapılan nicel kısıtlamanın yumurta randımanı, yumurta
ağırlığı, yemden yaralanma ve canlı ağırlığa etkileri incelenmiştir. Bunun içinde 30
6
2. ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Hacı Murat KILIÇ
haftalık tavuklar her birinde 100 hayvan bulunan üç grupta rasgele dağıtılmıştır.
Gruplardan birincisi serbest yemlenirken, diğer iki gruba kısıtlama uygulanmıştır. Bu
amaçla ikinci gruptaki tavuklar haftada 2 gün aç bırakılıp diğer günler serbest
yemlenmiştir. Deneme 28' er günlük 3 dönem halinde sürdürülmüştür. Deneme
sonunda % 20 kısıtlı yemlenen grubun yumurta randımanı ve yumurta ağırlığı en
yüksek olmuştur. En iyi yemden yaralanma değeri ile en yüksek net gelir yine bu
gruptan elde edilmiştir. Buna karşılık haftada iki gün yem verilmeyen grup ile serbest
yemlenen grubun yumurta randımanı ve yumurta ağırlığı düşük bulunmuştur. Sonuç
olarak gerek verim özellikleri bakımından gerekse birim üretim için yapılan tasarruf
açısından % 20 kısıtlı yemlenen grup diğer iki gruptan üstün bulunmuştur.
İnal ve ark. (1996), Japon bıldırcınlarında 5. hafta canlı ağırlığa göre hafif ve
ağır yönde 5 generasyon boyunca seleksiyon uygulanan bu çalışmada elde edilen
civciv çıkış ağırlıkları generasyonlara göre 7.37 ile 8.21 g arasında değişmiştir.
Generasyonlara göre 1, 2, 3, 4 ve 5 haftalık yaşlardaki canlı ağırlıklar sırasıyla,
15.57- 29.34 g, 33.04-70.04 g, 57.37-114.40 g, 86.86- 154.46 g ve 112.06-183.23 g
arasında değişmiştir. Yaşlara göre belirlenen 0, 1, 2, 3, 4 ve 5. hafta genel canlı
ağırlık ortalamaları ise sırasıyla kontrol grubunda 7.75, 24.24, 55.37, 91.32, 125.12
ve 156.51 g, hafif hatta 7.43, 22.89, 51.25, 83.45, 114.06 ve 145.18 g, ağır hatta 8.34,
25.68, 57.89, 97.66, 133.26 ve 171.40 g' dır. Bu çalışmada elde edilen 5. generasyon
bıldırcınlara ait kontrol, hafif ve ağır hatlara ait 5 haftalık canlı ağırlık artışları
sırasıyla 4.78, 4.14 ve 5.54 g/gün, yem tüketimi 16.02, 14.49 ve 18.98 g/gün ve 1 kg
canlı ağırlık artışı için tüketilen yem miktarları 3.35, 3.50 ve 3.43 kg olarak
hesaplanmıştır.
Coşkun ve ark. (1997), etlik piliçlerde iki farklı kısıtlı yemleme
uygulamasının besi performansı, karkasta yağlanma ve yaşama gücü üzerine
etkilerini inceledikleri çalışmada her grupta 107 adet olmak üzere toplam 321 avian
etlik civciv kullanılmıştır. Kontrol grubuna ad-libitum yemleme uygulanırken diğer
iki gruptan birine 7- 8, 11- 12, 15- 16 ile 19- 20. günlerde % 40 kepek ve % 20 yulaf
ile seyreltilen yem ad-libitum olarak verildi, diğer gruba ise aynı günlerde 3.1kj/g
CA0.67 miktarında olmak üzere kısıtlı miktarda yem verildi. Kısıtlama programlarının
canlı ağırlık artışı üzerine etkisi olumsuz yönde olmuş ve kısıtlamanın bitirildiği 21.
7
2. ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Hacı Murat KILIÇ
günden sonra ortak yemleme programı uygulanmış olmasına rağmen düşük canlı
ağırlık artışı telafi edilememiş ve denemeye son verilen 45. günde gruplardaki canlı
ağırlıklar ortalama 2335, 2178 ve 1970 g olmak üzere önemli ölçüde farklı
bulunmuştur (P<0.01). Buna karşılık bir kg canlı ağırlık artışı için tüketilen yem
miktarları kontrol grubunda 1.78 kg kısıtlama uygulanan gruplarda ise 1.84 ve 1.77
kg olarak gerçekleşmiştir. Yaşama gücü kısıtlı miktarda yem verilen grupta % 100
olarak bulunurken bu değer kontrol grubunda % 92.52, seyreltilmiş yem verilen
grupta % 94.39 olarak bulunmuştur. Kısıtlama uygulamalarının abdominal yağ
ağırlığı ve karkastaki yağ oranı üzerine önemli bir etkisi gözlenmemiştir.
Akşit ve ark. (1998), etlik piliçlerde 0- 6 hafta yaş arasında farklı dönemlerde
yapılan sınırlı yemlemenin etkilerini saptamışlardır. Araştırmada 210 adet Arbor
Acres günlük etlik civciv kullanılmıştır. Hayvanlar her grupta 30 civciv olmak üzere
7 gruba ayrılmıştır. Kontrol grubu (1. grup) serbest yemlenirken, 2. grup 7- 14, 3.
grup 7- 21, 4. grup 14- 21, 5. grup 14- 28, 6. grup 21- 28 ve 7. grup 21- 35 günler
arasında sınırlı yemlenmiştir. Sınırlı yemlenen grupların yem miktarları Epy=1.5 x
W 0.75 formülü ile hesaplanmıştır. Gruplar arasında 6. hafta canlı ağırlığı, karkas
randımanı ve incik uzunlukları arasında istatistiksel fark bulunamazken, abdominal
yağ miktarı, göğüs uzunluğu, genişliği ve derinliği, üst but uzunluğu ve genişliği ile
alt but uzunluğu ve genişliği arasındaki farklar önemli bulunmuştur.
Altan ve ark. (1998), iki farklı genotipe sahip etlik piliçlerde, gelişmeyi
geciktirmek amacıyla uygulanan değişik sınırlı yemleme programlarının gelişme ve
karkas özelliklerine etkilerini araştırmışlardır. Erken yaşlarda sınırlı yemleme
programlarıyla sağlanan gelişme geriliğinin kesim yasına kadar telafi edilebilirliği ve
yem tüketimi ile karkas özellikleri üzerine etkileri araştırılmıştır. Bu amaçla civcivler
rastgele 3 gruba ayrılmıştır. 1. grup serbest yemlenerek kontrol grubu olarak
değerlendirilmiştir. 2. gruba 7- 14 günler arası, 3. gruba 14- 21 günler arasında
yaşama payı enerji gereksinimlerini karşılayarak yem sınırlaması uygulanmıştır.
Yemin sınırlandığı gruplarda görülen gelişme geriliğinin 6. haftada telafi edildiği
gözlenmiştir. Altıncı haftada yemden yararlanma bakımından yemleme grupları
arasında önemli bir fark olmadığı, 7. haftada sınırlı yemleme uygulanan gruplarda
8
2. ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Hacı Murat KILIÇ
kontrol grubuna göre toplam yem tüketiminin daha düşük, yemden yararlanmanın
daha yüksek olduğu saptanmıştır. Çalışmada, yem sınırlamasının karkas verimi,
karın yağı, but ve göğüs oranlarına etkisi olmamıştır. Sonuç olarak sınırlı yemleme
yöntemleriyle sağlanan gelişme geriliğinin 6. haftada telafi edildiği görülmüştür. 7.
haftada en yüksek canlı ağırlık 7- 14. günlerde sınırlama yapılan 2. grupta
saptanmıştır. Genotipe bağlı olarak sonuçlarda önemli bir değişim saptanmamıştır.
Okan ve ark. (1998), bıldırcınlarda yumurta öncesi büyütme döneminde (ilk 5
hafta), farklı düzeylerde ham protein (% 22 ve % 20) ve metabolik enerji (3000,
2800, 2600 kcal/kg) içeren karma yemle beslemenin yumurta verim özelliklerine
etkilerini araştırmıştır. İncelenen kriterlerden cinsi olgunluk yaşı ve ağırlığı, ilk 10
yumurta ağırlığı ve bunlara ait şekil indeksi bakımından gruplar arsında farklılık
bulunmamıştır. Ancak 11 haftalık yumurta verim dönemi dikkate alındığında en
düşük yumurta verimi, yapısında % 22 ham protein 3000 kcal/kg ME içeren karma
yemi alan 1. grup ile (% 71.22 ± 1.22), % 20 ham protein 2600 kcal/kg ME içeren
karma yemi alan 6. gruptan (% 73.44 ± 1.36) elde edilmiş ve diğer gruplardan
istatistiki olarak farklılık göstermiştir. Ortalama yumurta ağırlığı bakımından en
düşük değer % 22 ham protein 2600 kcal/kg ME ile 3. grup (12.44 ± 0.06) ve % 20
ham protein 2600 kcal/kg ME ile 6. grupta (12.46 ± 0.06) olmuş ve diğer gruplarda
ortalamalar (12.56- 13.09 g) birbirine benzer bulunmuştur. Benzer bulgular yem
tüketimi ve yemden yararlanma değerlerinden de elde edilmiştir.
Açıkgöz (1999), bu araştırmada, etlik piliçlerde genotip, kısıtlı yemleme ve
karma yem protein düzeyinin, performansa (canlı ağırlık, canlı ağırlık artışı, yem
tüketimi, yemden yararlanma ve yaşama gücü) ve karkas bileşimine (karkas yağı,
karkas proteinin ve karın boşluğu yağı) etkilerini belirlemek amacıyla iki deneme
yürütülmüştür. Birinci denemede, dört farklı genotipten toplam 960 adet civciv
kullanılmıştır. Etlik civcivler yedi haftalık deneme süresince ticari karma yemlerle
beslenmişlerdir. Denemenin sonunda canlı ağırlık, canlı ağırlık artışı ve yaşama
gücünün genotipe bağlı olarak değiştiği saptanmıştır. Ancak, yem tüketimi, yemde
yararlanma, karkas randımanı, göğüs randımanı, but randımanı, karın boşluğu yağ
oranı, karkas protein oranı ve karkas yağ oranı genotipler arasında önemli derecede
farklılık göstermemiştir. İkinci denemede, birinci deneme sonuçlarına göre en iyi
9
2. ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Hacı Murat KILIÇ
performansla birlikte en yüksek karkas yağına sahip G2 genotipine ait 990 adet etlik
civciv kullanılmıştır. Bu denemede 3' er tekerrürlü altı deneme grubu
oluşturulmuştur. Birinci deneme grubu, kontrol grubu olarak kabul edilmiş ve
standart karma yemlerle serbest yemleme yapılmıştır. İkinci deneme grubunda 7- 14
günler arasında, üçüncü deneme grubunda 35- 42. günler arasında yem tüketimi
kısıtlanmıştır. Dördüncü, beşinci ve altıncı deneme gruplarındaki piliçler ise farklı
bileşime sahip karma yemlerle (yüksek proteinli, üre veya methionine ilaveli)
beslenmişleridir. İkinci denemenin sonuçları, kısıtlı yemlemenin ve karma yeme %
0.05 methionine ilavesinin performansı ve yağlanmayı etkilemediği göstermiştir.
Ancak, karma yemde protein düzeyini yükseltmek veya üre ilave etmek canlı ağırlığı
ve yağlanmayı azaltmıştır. Ayrıca karın boşluğunda biriken yağın ve serum trigliserit
düzeyinin yağlanma hakkında güvenilir bilgiler verdiği belirlenmiştir.
Bozkurt ve ark. (1999), bu çalışma etlik damızlıklarda büyütme döneminde
uygulanan nitel ve nicel yem sınırlama yöntemlerinin, verim dönemi performansına
etkilerini incelemek amacıyla yürütülmüştür. Bu amaçla normal ve düşük besin
madde yoğunluğuna sahip etçi damızlık piliç yemleri 3 değişik nicel sınırlama
yöntemi (her gün, gün aşırı, haftada 5 gün) ile 4- 21 haftalar arasında piliçlere
verilmiştir. Deneme avian AK- 34 genotipinden 864 adet etçi damızlık tavuk ile 4-
72 haftalık yaş döneminde sürdürülmüştür. Büyütme döneminde uygulanan nitel
nicel yem sınırlama yöntemlerinin yumurta verimi, civciv ağırlığı, damızlık yumurta
oranı, yumurta sarı ve beyaz ağırlığı, yumurta özgül ağırlığı, damızlık dışı yumurta,
tavukların canlı ağırlığı ve kuluçka sonuçları üzerine önemli bir etkisi bulunmamıştır.
Yem besin madde yoğunluğunun artması damızlık yumurta ağırlığını artırmıştır
(P<0.01). Nitel ve nicel sınırlama yöntemleri damızlık yumurta ağırlığını önemli
ölçüde etkilemiş (P<0.01), haftada 5 gün yemlenen piliçlerin yumurta kabuk ağırlığı
diğer gruplardan daha düşük bulunmuştur. Tavukların yaşama gücü nicel sınırlama
yönteminden etkilenirken (P<0.01), nitel sınırlama yönteminden etkilenmemiştir. 30.
hafta yumurtalarından çıkan civcivlerin performans testinde gruplar arasındaki besi
sonu canlı ağırlık farklılığı önemli bulunurken (P<0.01), 60. haftada yapılan testte
önemsiz bulunmuştur (P>0.05), yavruların yemden yararlanma değeri üzerine
10
2. ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Hacı Murat KILIÇ
büyütme döneminde piliçlere uygulanan nicel sınırlama yönteminin etkisi önemli
olmuştur (P<0.01).
Öztürk ve Işık, (1999), bu çalışmada, büyütme döneminde uygulanan sınırlı
yemlemenin hindi palazlarında canlı ağırlık artışı, yem tüketimi ve yemden
yararlanma üzerine etkileri araştırılmıştır. Denemenin hayvan materyalini Bigadiç
hindi üretme istasyonundan sağlanan 90 adet Amerikan Bronz hindi palazı
oluşturmuştur. Denemedeki bütün hayvanlar denemenin ilk dört haftasında birlikte
büyütülmüşler, aynı bakım ve beslemeye tabi tutulmuşlardır. Daha sonra denemenin
sınırlı yemleme aşamasını oluşturmak için palazlar canlı ağırlıkları dikkate alınarak
30’ arlık 3 gruba ayrılmış ve 1.5x2m = 3 m² lik büyütme bölmelerine tesadüfi olarak
yerleştirilmişlerdir. Bu gruplardan birincisi kontrol grubunu oluşturmuş, yani 8 hafta
sınırsız, ikinci grup 4 hafta sınırlı, üçüncü grupta 2 hafta sınırlı yemlenmiştir.
Deneme tesadüf parselleri deneme deseninde dizayn edilmiş olup, gruplar;
I. Grup (Kontrol): 8 hafta sınırsız yemleme
II. Grup : 4 hafta sınırsız – 4 hafta sınırlı yemleme (2/3 x ad-
libitum)
III. : 6. hafta sınırsız – 2 hafta sınırlı 7 yemleme (2/3 x ad-
libitum) şeklinde oluşturulmuşlardır.
Bütün gruplar % 27.37 ham proteinli ve 2800 kcal/kg ME içeren hindi civciv
yemi ile beslenmişlerdir. Sınırlı yemleme, serbest yemlenen (ad-libitum) grubun yem
tüketiminin 2/3’ ü diğer gün muamele gruplarına verilmiştir. Deneme boyunca canlı
ağırlıklar her hafta sonunda yapılan bireysel tartımlarla, yem tüketimleri ise grup
düzeyinde günlük olarak yapılan tartımlarla belirlenmiştir. Araştırma sonuçlarına
göre sınırlı yemleme canlı ağırlık artışını olumsuz etkilemiş, 2 hafta sınırlı yemleme
4 hafta sınırlı yemlemeye göre daha az canlı ağırlık kaybına neden olmuştur. En
düşük canlı ağırlık en uzun süre (4 hafta) ile sınırlı yemlenen II. gruptan elde
edilmiştir. Buna göre 8 haftalık büyütme dönemi sonundaki canlı ağırlıklar birinci
grupta (kontrol) 1342.4 g, 2. grupta 1043.4 g ve 3. grupta 1119.5 g olarak
bulunmuştur. 5- 8’ inci haftadaki canlı ağırlık artışları ise 1, 2 ve 3. gruplarda sırası
ile 959.7 g, 645.7 g ve 748.7 g olarak saptanmıştır. 8 haftalık büyütme dönemi
sonunda 4 hafta sınırlı yemlenen 2. ve 2 hafta sınırlı yemlenen 3. grup sırası ile
11
2. ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Hacı Murat KILIÇ
kontrol grubuna göre % 33 ve % 22 daha az yem tüketmiştir. Yem tüketimi ve
yemden yararlanma katsayısı (YYK) incelendiğinde; en fazla yem tüketimi ad-
libitum yemlenen 1. grupta bulunmuş bunu 3. ve 2. gruplar izlemiştir. Deneme
boyunca gruptaki yem tüketimi 1, 2 ve 3. gruplarda sırası ile 2193.6 g, 1578.8 g,
1710.0 g olarak saptanmıştır.
Taşdöner (1999), erken yaşta (9- 18 gün) farklı düzeylerdeki yem
sınırlamasının hindilerin gelişme performansı ve karkas özelliklerine etkileri
araştırılmıştır. Kontrol (K) grubu deneme boyunca serbest yemlenmiştir. Sınırlama
grupları, 9- 18 gün arasında 8. gün serbest yemlenmiştir. Sınırlama % 80 (S1) ve %
70 (S2)' i ile yemlenmiştir. Sınırlamaya alınan hindiler 18. günde kontrol grubu ile
karşılaştırıldıklarında canlı ağırlık ve canlı ağırlık artışlarının geri kaldığı, yemden
yararlanmalarının da kötüleştiği görülmüştür. Sınırlamadan sonraki dönemde
sınırlama grupları, ağırlık kazancını arttırmış ve bu dönemde hızlandırılmış gelişme
ile 136. günde kontrol grubunun canlı ağırlığı yakalanmıştır. Sınırlanmış hindiler
sınırlamadan sonraki dönemde aşırı bir yem tüketimi göstermemişlerdir. Toplam
yem tüketimi sınırlama gruplarında kontrol grubuna göre önemli derecede düşüktür
(P<0.05). Sınırlama gruplarında yemden yararlanma sınırlamadan sonraki dönemde
iyileşmiştir ve yem sınırlamasının toplam yemden yararlanma üzerine etkisi
önemlidir (P=0.056). Bacak kusurları oranı bakımından 30 ve 59. gününde deneme
grupları arasında farklılık yoktur, fakat yem sınırlamasının 82 ve 113. günde S1
grubunda bacak kusuru oranı kontrol ve S2 grubu ile karşılaştırıldığında düşürdüğü
görülmüştür. S2 ve kontrol grupları ise bacak kusurları bakımından benzer
bulunmuştur. Yem sınırlamasıyla boyun oranı ve ağırlığı önemli derecede artarken,
toplam but ve alt but ağırlıkları azalmıştır (P<0.05). Göğüs ve but eti oranları, göğüs
ağırlığı ve diğer karkas parçaları yem sınırlamasından etkilenmemiştir. Ölüm oranı
da sınırlamadan etkilenmemiştir.
Türkmut ve ark.(1999), Japon bıldırcınlarında (Coturnix coturnix japonica) 2
ayrı yönde iki ayrı seleksiyon yoğunluğunda 4. hafta canlı ağırlığına göre yapılan
seleksiyonun dişi bıldırcınların döl verimi ve bazı yumurta kalite özelliklerine etkisi
incelenmiştir. Her kuşakta 4. hafta canlı ağırlığı bakımından, 10 Y hattında en ağır
erkeklerin % 10’ u, dişilerin % 30’ u 10 D hattında en hafif erkeğin % 10’ u dişilerin
12
2. ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Hacı Murat KILIÇ
% 30’ u, 20 Y hattında en ağır erkeklerin % 20’ si dişilerin % 60’ ı, 20 D hattında en
hafif erkeklerin % 20’ si dişilerin % 60’ ı seçilmiştir. Araştırmada eşeysel olgunluk
yaşı hatlara ve kuşaklara bağlı olarak değişmemiştir. Ortalama eşeysel olgunluk yaşı
46 gün olarak saptanmıştır. Döllülük oranı, çıkış gücü ve kuluçka randımanı
bakımından hatlar arasında farklılık saptanmamıştır. Seleksiyon kuşaklarının
ilerlemesi ile döllülük oranı artmış, çıkış gücü ve kuluçka randımanı değişmemiştir.
Kuşaklar üzerinden ortalama döllülük, çıkış gücü ve kuluçka randımanı değeri sırası
ile % 79.82, % 54.46 ve % 43.39 olarak saptanmıştır. Embriyonik ölüm oranları
hatlara bağlı olarak değişmemiştir. Erken dönem embriyonik ölümler, ilerleyen
seleksiyon kuşaklarıyla önemli ölçüde azalırken, orta ve geç emriyonik ölümler,
kuşaklar boyunca değişmemiştir. 10 Y ve 20 Y hatları da ortalama erken, orta, geç
dönem emriyonik ölümler sırasıyla, % 7.99, % 13.47, % 15.93; 10 D ve 20 D
hatlarında ise % 7.25, % 10.36, % 20.49 olarak saptanmıştır. Birim yüzey kabuk
ağırlığı dışındaki yumurta kalite özellikleri seleksiyon kuşakları boyunca değişmiştir.
Seleksiyon hatları, şekil indeksi, ak indeksi, yumurta ağırlığını önemli düzeyde
etkilemiştir. Seleksiyon kuşakları boyunca yumurta ağırlığı 10.24 g’ dan 11.45 g’ a,
ak indeksi 11.56’ dan 14.03’ e, sarı indeksi 45.37’ den 48.86’ ya yükselmiştir, sarı
oranı % 33.83’ den % 32.22’ ye, şekil endeksi 82.23’ ten 79.74’ e azalmış, haugh
birimi orantısı 95.21, birim yüzey kabuk ağırlığı oranı 49.39 mg/cm² olmuştur.
Arslan ve İnal (2000), kazlarda farklı kaba yem kaynaklarının (yonca unu,
çayır kuru otu, şeker pancarı posası) sindirilme derecelerini ve büyüme performansı
üzerine etkilerini belirlemek amacıyla iki deneme yürütmüşlerdir. Deneme I’ de; 15
adet, 1 yaşında, yerli erkek kaz kullanılmıştır. Kaba yemlerin besin madde
sindirilebilirliği zorla yedirme tekniğiyle belirlenmiştir. Yonca unu, çayır kuru otu ve
şeker pancarı posasında organik madde, ham selüloz, NDF, ADF sindirilebilirlikleri
sırasıyla % 47.86, 41.16 ve 47.56; 43.81, 27.87 ve 25.53 (P<0.0000); 22.80, 29.26 ve
45.72 (P<0.0001); 6.94, 16.15 ve 19.76 olarak tespit edilmiştir. Deneme II’ de; 51
adet günlük kaz civcivi kullanılmıştır. İlk 2 hafta ortak besleme yapılmıştır. Üçüncü
haftanın başında kazlar üç gruba ayrılmışlardır. 3- 10. haftalarda farklı kaba yemler
(yonca unu, çayır kuru otu, şeker pancarı posası) ve konsantre yem ayrı ayrı
13
2. ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Hacı Murat KILIÇ
yemliklerde verilmiştir. Konsantre yem miktarı; üçüncü haftada kaz başına 100 g/gün
olarak başlamış, her hafta 50 g artırılmış, altıncı haftadan itibaren konsantre yem
artırılmamıştır. Onbirinci hafta her kaba yem grubu kendi içinde ikiye ayrılmıştır.
Birinci grup; kuru madde esasına göre rasyonun % 25’ ini kaba yem + % 75’ ini
konsantre yem oluşturacak şekilde ve yemler homojen karıştırılarak ad-libitum
verilmiştir. İkinci gruba; kaz başına 185 g/gün konsantre yem + ad-libitum kaba yem
olacak şekilde, kaba ve konsantre yemler ayrı ayrı yemliklerde verilmiştir. Kaba yem
rasyonun % 25’ ini oluşturacak şekilde konsantre yemle karıştırılarak verildiğinde;
bitiş canlı ağırlığı, yonca unu, çayır kuru otu ve şeker pancarı posası gruplarında
4059.83, 4172.81 ve 2976.93 g olarak bulunmuştur (P<0.0000). Ad-libitum kaba
yem verilen gruplarda ise aynı sıraya göre canlı ağırlık; 4001.20, 4332.30 ve 4056.05
g olarak bulunmuş; gruplar arasında farklılık oluşmamıştır (P>0.05). Kaba ve
konsantre yemler ayrı ayrı verildiği zaman, kazların kaba yemleri oldukça az
tükettikleri tespit edilmiştir. Deneme II sonunda; her gruptaki kazların en hafif ve en
ağırları ayrılarak her gruptan 6’ şar tane kaz kesilerek karkas özellikleri
incelenmiştir. Kuru madde bazında % 25 kaba yem tüketen yonca unu, çayır kuru otu
ve şeker pancarı posası gruplarında karkas ağırlıkları; 2832.07, 2869.23 ve 1928.22 g
(P<0.0000), karkas randımanı % 69.40, 67.73 ve 64.15 olarak (P<0.0002)
bulunmuştur. Ad-libitum kaba yem tüketen gruplarda ise; karkas ağırlıkları aynı
sıraya göre 2832.27, 2804.00 ve 2830.93 g (P>0.05), karkas randımanı % 70.98,
66.02 ve 69.20 olarak (P<0.001) bulunmuştur.
Ayaşan ve ark. (2000), Japon bıldırcınları üzerinde yürütülen bu çalışmada,
erken yaşta günün belli saatlerinde aç bırakma ve nicel kısıntılı yemleme
uygulamalarının besi ve karkas üzerine olan etkileri incelenmiştir. Bu amaçla 75
bıldırcın, üç gruba ayrılmış her grup 3 tekerrürde (her tekerrürde 7- 8 hayvan olacak
şekilde) tekrarlanmış, her gruba toplam 25 bıldırcın konulmuştur. Her 3 gruba da
yapısında % 22 ham protein, 3100 kcal/kg metabolik enerji bulunan etlik piliç yemi
verilmiştir. Deneme boyunca serbest yemleme, kontrol grubunu, günde 4 saat (saat:
8.00- 12.00 arası) kısıntılı yemleme, 2. grubu ve kontrol grubuna verilen yeme göre
günlük % 50 kısıtlama ise 3. grubu oluşturmuştur. Araştırmada Japon bıldırcınlarının
14
2. ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Hacı Murat KILIÇ
besi süresince haftalık yem tüketimleri, canlı ağırlıkları, canlı ağırlık kazançları ve
yemden yararlanma oranları ile 5. haftanın sonunda grupların canlı ağırlık
ortalamalarına yakın olmak üzere her gruptan 6 adet bıldırcın kesilerek karkas
özellikleri saptanmıştır.
Araştırmada besi sonunda yem tüketimi ve yemden yararlanma oranının
yemleme uygulamalarından önemli düzeyde etkilendiği (P<0.05), canlı ağırlık
kazancının etkilenmediği (P>0.05) belirlenmiştir. Kontrol grubuna göre diğer 2
grubun toplam yem tüketiminin daha düşük; yemden yararlanma oranının daha iyi
olduğu bulunmuştur. Yemleme uygulamalarının karkas üzerine etkisi önemsiz
bulunmuştur.
Bozkurt ve ark. (2000), iki değişik nicel sınırlama yönteminin (erken yaşta
sınırlı yemleme ve bitiş döneminde 7 saat süre ile aç bırakma) ve soğutulmuş su
tüketiminin sıcak iklim koşullarında yetiştirilen etlik piliçlerin besi performansı ve
bazı kesim özellikleri üzerine etkileri araştırılmıştır. Deneme toplam 1020 adet Avian
genotipinde etlik piliç ile Haziran ayında yürütülmüştür. Denemeye alınan 21 günlük
yaştaki etlik piliçler her biri 3 tekerrürlü 4 gruba eşit olarak rastgele dağıtılmışlardır.
Deneme sonu canlı ağırlığı üzerine muamelelerin etkisi önemli olmazken (P>0.05),
cinsiyetin etkisi önemli bulunmuştur. Erkek etlik piliçler dişilerden daha yüksek canlı
ağırlığa ulaşmışlardır (P<0.01). Piliç başına en fazla yem tüketimi ve en fazla
yemden yararlanma değeri soğuk su tüketen grupta belirlenmiş, sınırlı yemlenen
gruplardan diğerlerine kıyasla daha düşük yemden yararlanma değeri elde edilmiştir.
Üç haftalık deneme süresince belirlenen yaşama gücü değerleri sayısal olarak
birbirine benzerdir. Kesim randımanı, abdominal yağ ağırlığı ve oranı (%) ile göğüs
ağırlığı oranı (%) üzerine muamelelerin etkisi önemli bulunmazken yem
sınırlamasının göğüs ağırlığını azalttığı belirlenmiştir (P<0.05). Sonuç itibarıyla
sınırlı yemleme yöntemlerinin ve soğuk su tüketiminin ad-libitum yemlenen gruba
kıyasla performansı iyileştirmediği belirlenmiştir.
Deniz ve ark. (2000), 15- 28. günler arasında uygulanan sınırlı beslemenin etlik
piliçlerde canlı ağırlık artışı, yem tüketimi, yemden yararlanma ve karkas özellikleri
üzerine etkisi araştırılmıştır. Araştırmanın hayvan materyalini Cobb- 500 günlük
15
2. ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Hacı Murat KILIÇ
erkek civcivler oluşturmuş, çalışma tesadüf parselleri deneme desenine göre 6
muamele grubu ve 3 tekerrür olarak planlanmıştır. Muamele grupları;
I. Grup; tüm besi süresince serbest (ad-libutum) besleme (Kontrol Grubu),
II. Grup; 15- 28. günler arası ad-libutum yem tüketiminin % 90’ ı; diğer
günlerde ise ad-libutum,
III. Grup; 15- 28. günler arası ad-libutum yem tüketiminin % 80’ i; diğer
günlerde ise ad-libutum,
IV. Grup; 15- 28. günler arası ad-libutum yem tüketiminin % 70’ i; diğer
günlerde ise ad-libutum,
V. Grup; 15- 28. günlerde haftanın 3. günü aç bırakılmış, diğer günler ad-
libutum,
VI.Grup; 15- 28. günlerde haftanın 3. ve 6. günü aç bırakılmış, diğer günler
ad-libutum, şeklinde oluşturulmuştur.
Altı haftalık besi süresince tüm gruplar 0- 14. günlerde % 22.75 Ham Protein
(HP) ve 3060 kcal/kg metabolik Enerji (ME) içeren yemi, 15- 28. günlerde % 21.50
HP ve 3180 kcal/kg ME içeren yemi, 29- 35. ve 36- 42. günlerde % 21 HP ve 3226
kcal/kg ME içeren yemi tüketmişlerdir (36- 42. günlerde kullanılan yemde
antikoksidiyal madde çıkarılmıştır). Grupların canlı ağırlık artışları haftalık olarak
grup düzeyinde saptanırken yem tüketimleri 15- 28. günlerde günlük, diğer zaman
aralıklarında ise haftalık olarak tespit edilmiştir. Besi süresi sonunda (42. gün) I.
grubunun canlı ağırlık artışı 2187.53 g olarak bulunurken, bu grubu sırasıyla 2128.23
g ile II. grup, 2099.33 g ile V. grup, 2070.60 g ile III. grup, 2065.97 g ile VI. grup ve
2034.90 g ile IV. grup izlemiştir. Grupların besi süresi sonu canlı ağırlık artışları
istatistiki bakımdan farksız olmuştur (P>0.01). Grupların 6. hafta yem değerlendirme
katsayıları incelendiğinde, en yüksek düzeyde VI. grupta (2.64) saptanmış, bu grubu
sırasıyla II. grup (2.53), I. grup (2.47), V. grup (2.36), III. grup (2.22) ve IV. grup
(2.16) izlemiştir. Grupların 6. hafta yem değerlendirme katsayıları arasında gözlenen
farklılıklar istatistiki olarak önemsiz bulunmuştur (P>0.01).
Işık ve Öztürk,(2000), palaz döneminde değişik oranlarda sınırlı yemlemenin
hindilerde gelişme ve besi performansı ile karkas özelliklerine etkilerini
araştırmışlar. Tesadüf parselleri deneme deseninde faktöriyel olarak planlanan
16
2. ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Hacı Murat KILIÇ
araştırmada toplam 150 adet Amerikan Bronz ırkı günlük hindi palazı kullanılmıştır.
21 hafta süren denemede ilk dört hafta palazlar birlikte büyütülmüş ve aynı karma
yemle beslenmişlerdir. 5. haftadan 12. haftaya kadar ( 2 ay süreyle) sınırlı yemleme
dönemine geçilmiştir. Bu dönemde erkek ve dişi karışık olarak her grupta 30’ ar
palaz olmak üzere 5 gruba ayrılan palazlardan I. grup ad-libitum (sınırsız), II. grup
ad-libitum x % 85, III. grup ad-libitum x % 75, IV. grup 3 gün ad-libitum + 1 gün ara
ve V. grup 5 gün ad-libitum + 1 gün ara şeklinde beslenmişlerdir. Bu dönemi ise tüm
grupların ad-libitum düzeyde beslendiği ve toplam 9 hafta süren besi dönemi
izlemiştir. Sınırlı yemleme döneminde yem tüketimleri günlük olarak saptanmış ve
ad-libitum düzeyde yem tüketen kontrol grubunun yem tüketiminin % 85 ve % 75’ i
hesaplanarak bir gün sonra diğer gruba verilecek yem miktarı saptanmıştır. Bu
dönemde canlı ağırlıklar haftalık olarak belirlenmiştir. 21. haftada her gruptan grup
ortalaması canlı ağırlığına yakın 6 hindi kesilerek karkas değerlendirmesi yapılmıştır.
Araştırma sonuçlarına göre sınırlı yemleme döneminde (12. Hafta sonunda) en
yüksek düzeyde canlı ağırlık ve toplam canlı ağırlık artışı ad-libitum yemlenen
grupta elde edilmiştir (P<0.05). En fazla yem tüketimi ise yine ad-libitum yemlenen
grupta belirlenmiştir. YYK’ lar bakımından sınırlı yemleme dönemi sonunda en iyi
YYK ad-libitum x % 75 sınırlı yemlenen gruptan saptanmıştır. Deneme sonunda (21.
hafta) kesilen hayvanlarda en yüksek karkas, göğüs, sırt, but, kalp, taşlık, ön mide
ağırlığı ve en fazla barsak uzunluğu ad-libitum yemlenen grupta belirlenirken, en
yüksek kanat, boyun, abdominal yağ, kursak ve pankreas ağırlığı ad-libitum x % 85
sınırlı yemlenen gruptan, en yüksek karaciğer ağırlığı ise ad-libitum x % 75
sınırlı yemlenen gruptan elde edilmiştir (P<0.05).
Konca ve ark. (2000), sıcak şartlarda kısıtlı yemleme yaşı ve süresinin etlik
piliçlerde performans ve abdominal yaşlanmaya etkisi incelenmiştir. Araştırmada, 1.
muamele grubunda bulunan etlik piliçler sürekli yemlenirken 2., 3. ve 4. muamele
grupları 8. günden itibaren; 5., 6. ve 7. muamele grupları 12. günden itibaren; ve 8.,
9. ve 10. muamele grupları 16. günden itibaren sırasıyla; 5, 7 ve 9’ ar gün boyunca
günde 8 saat aç bırakılmışlardır. Araştırma 7- 42 günlük dönemde tesadüf parselleri
deneme planında ve 3 tekerrürlü olarak yürütülmüş olup her bir tekerrürde 8 piliç
kullanılmıştır. Araştırma sonuçlarına göre, muamelelerin 21. gündeki canlı ağırlık ve
17
2. ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Hacı Murat KILIÇ
7- 21 günlük dönemdeki günlük canlı ağırlık artışı değerlerini önemli olarak
etkilemiştir (P<0.05). Kısıtlı yemleme yaşı ve süresinin etlik piliçlerde yem tüketimi,
yem değerlendirme katsayısı ve abdominal yağlanmaya etkisi önemsiz bulunmuştur
(P>0.05)
Serbester ve Deniz, (2000), 6 grupta 27 adet etlik civcivden oluşan 162 adet
Ross PM3 hibrid civcivler kullanılmıştır. Tesadüf parselleri deneme deseninde
faktöriyel olarak planlanan araştırmada, erkek ve dişi etlik piliçlerin başlatma
döneminde izokalorik (3200 kcal/kg ME) ve % 19, % 22 ve % 25 ham protein içeren,
bitirme öneminde ise izokalorik (3300 kcal/kg ME) ve % 16, % 19 ve % 22 ham
protein içeren rasyonlarla beslenmesi sonunda besi performansları ve karkas
özellikleri saptanmıştır. Araştırma sonuçlarına göre başlatma döneminde, en yüksek
düzeyde canlı ağırlık ve canlı ağırlık artışı erkek ve dişi etlik civcivlerde % 19 ham
protein, bitirme döneminde ise % 22 ham protein içeren gruplarda saptanmıştır. En
yüksek yem tüketimi başlatma döneminde erkek ve dişilerde % 19 ham protein
içeren rasyonu tüketen grupta, bitirme döneminde ise erkek etlik piliçlerde % 22 ham
protein içeren rasyonu tüketen grupta, dişilerde ise % 16 ham protein içeren rasyonu
tüketen grupta bulunmuştur. YDK’ ları bakımından bir kıyaslama yapıldığında gerek
erkek ve gerekse dişilerde başlatma dönemi sonunda % 25 ham protein içeren grup;
bitirme dönemi sonunda ise her iki cinsiyette de % 19 ham protein içeren rasyonu
tüketen gruplar en iyi YDK’ na sahip olmuşlardır. Deneme sonunda karkas
özellikleri araştırılmak üzere kesilen hayvanlarda en yüksek sıcak ve soğuk karkas
ağırlıkları gerek erkek ve gerekse dişi etlik piliçlerde % 16 ham protein içeren
rasyonu tüketen grupta saptanmıştır. Abdominal yağ miktarları ise en yüksek
düzeyde erkeklerde % 16, dişilerde ise % 22 ham protein içeren rasyonları tüketen
gruplarda gözlenmiştir.
Ersan ve Özkan, (2001), sınırlı aydınlatma ve sınırlı yemleme programları
uygulanarak; etlik piliçlerde gelişmenin geciktirilmesinin performans ve stresle
ilişkili kan parametrelerine etkileri incelenmiştir. Bu amaçla 360 adet Cobb
genotipinden erkek etlik civciv kullanılmıştır. Sınırlı aydınlatma grubunda 0- 3
günler arasında sürekli aydınlatma yapılmış, 3- 7 günler arasında aydınlık süre
kademeli azaltılarak 14A: 10K programa ulaşılmış ve bu program 7- 28 günler
18
2. ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Hacı Murat KILIÇ
arasında sürdürülmüştür. Yirmi sekizinci günden itibaren tekrar 23A: 1K programa
dönülmüştür. Her bir aydınlatma grubundaki civcivlere serbest ve sınırlı olmak üzere
iki farklı yemleme uygulanmıştır. Sınırlı yemleme grubunda civcivler 0- 6 günler
arası serbest yemlenmiş, 7- 28 günler arasında yem tüketimi günde 8 saat olarak
sınırlandırılmış, 28- 45 günler arası ise tekrar serbest yemleme yapılmıştır. Deneme
sonunda, aydınlatma sınırlamasına bağlı oluşan gelişme geriliği telafi edilirken yem
sınırlaması gruplarında canlı ağırlıklar serbest yemleme grubuna göre önemli
düzeyde daha düşük bulunmuştur (P<0.05). Genel olarak, aydınlatma ve yem
sınırlamaları heterofil sayısı ve H/L oranını artırmıştır. Lenfosit sayısı azalırken
monositin değişmediği saptanmıştır. Uygulanan gelişme sınırlaması yöntemlerinin
etlik piliçler üzerinde benzer düzeyde ılımlı bir stres oluşturduğu sonucuna
varılmıştır.
Ertaş ve Şahin, (2002), sıcaklık stresine maruz kalan yumurta tavuklarında,
farklı yoğunluktaki rasyonlar (% 15 HP 2700 kcal/kg ME, rasyon N; % 18 HP, 3025
kcal/kg ME, rasyon Y) ile farklı yemleme yöntemlerinin verim, yumurta kalitesi, kan
asit baz dengesi, serum metabolitleri ve ham besin maddelerinin sindirilme derecesi
üzerine etkileri incelenmiştir. Araştırma, 3x2 faktöriyel deneme düzeninde her
birinde 30 adet, 16 haftalık Ross Brown yumurta tipi kahverengi melez tavuk
bulunan altı grupta yürütülmüştür. Buna göre geleneksel yöntemle her iki rasyon
verilen grup kontrol N ve Y; günün en sıcak olduğu saatlerde yemliklerin çekilip,
karartmanın uygulanmadığı grup yem çekme N ve Y; günün en sıcak olduğu 14ºº-
18 ºº saatleri arsında yemliklerin çekilmeyip, kümesinin siyah perdeler ile karartıldığı
grup ise karartma N ve Y grubunu oluşturmuştur. Araştırma boyunca yem tüketimi
bakımından yemleme metodları ve rasyonlar arasında önemli bir fark tespit edilmiştir
(P<0.01). Gruplarda en yüksek ortalama canlı ağırlık, yumurta verimi, yumurta
kabuk kalınlığı, kabuk ağırlığı, yumurta özgül ağırlığı karartma grubunda elde
edilirken, bunu sırasıyla, yem çekme ve kontrol grupları izlemiştir (P<0.01).
Yemleme metodları yumurta şekil ve sarı indeksi değerleri ile Haugh birimi, kan pH’
sı, pCO2, pHCO¯3 konsantrasyonu (P<0.01), pO2, (P<0.05) ile hematokrit
değerlerini, olumlu yönde etkilerken (P<0.01), rasyonların bu parametreleri
etkilemediği belirlenmiştir (P>0.05). Ayrıca, serum metabolitleri pozitif yönde
19
2. ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Hacı Murat KILIÇ
etkilenmiştir. Ham besin maddelerinin sindirilme dereceleri karartma grubunda diğer
gruplara göre daha yüksek tespit edilirken, bunu da yem çekme ve kontrol grubu
izlemiştir (P<0.01). Sonuç olarak, günün en sıcak olduğu 14°°-18°° saatlerinde
kümesin karartılması, yumurta tavuklarında verime, yumurta kalitesini ve ham besin
maddelerinin sindirilme derecesini artırmıştır.
Özdoğan (2002), yemleme süresini sınırlayarak ya da dönüşümlü yemleme
uygulayarak yapılan erken dönem yem kısıtlamasının broyler verim özellikleri
üzerine etkilerini araştırmak amacıyla yapılmıştır. Araştırmanın canlı materyalini
1500 adet günlük broyler erkek civciv oluşturmaktadır. Araştırmada bir kontrol (G1),
23- 27 günlük yaşlarda yemleme süresi 8 saat kısıtlanan (G2) ve 23- 27 günlük
yaşlarda dönüşümlü yemleme yapılan (G3) olmak üzere toplam 3 grup
bulunmaktadır. Canlı ağılıklarda gruplar arasında 4., 5. ve 6. haftalarda önemli
(P<0.01, P<0.01 ve P<0.05) farklılıklar bulunmuştur. G1, G2 ve G3 ün 6. hafta canlı
ağılıkları sırası ile 2109.5 g; 2116.8 g ve 2032.3 g bulunmuştur. Piliç başına toplam
yem tüketimi G1, G2 ve G3’ te sırasıyla 4123.13 g; 4062.26 g ve 3923.28 g
bulunmuş ve yemden yararlanma oranları 1.95, 1.91 ve 1.93 olarak hesaplanmıştır.
Toplam yaşama gücü değerleri G1, G2 ve G3’ te 6 hafta sonunda sırasıyla % 94.02,
% 95.20 ve % 96.00 olarak hesaplanmış, guruplar arası farklar istatistiki olarak
önemsiz bulunmuştur. Broyler verim indeks değerleri G1, G2 ve G3’ te sırası ile
249.16, 251.20 ve 240.68 olarak belirlemiştir. Bu çalışmadaki sonuçlara göre G2’ de
canlı ağırlığı etkileyici düzeyde yem kısıtlaması meydana gelmemiş, dönüşümlü
yemleme ertesi yemden yararlanma gücü gelişmiş olan G3’ ün 2 haftalık süredeki
telafi büyümesi kontrol grubunun canlı ağırlığını yakalamaya yetmemiştir.
Çalışlar ve ark. (2003), bu çalışma, 29- 42. günlerde sınırlı yemlenen broyler
piliçlerin bazı verim ve karkas özelliklerine etkisini araştırmak amacıyla
Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi Ziraat Fakültesi Araştırma Uygulama
Çiftliği’nde yürütülmüştür. Araştırmada günlük, Cobb- 500 hibrit erkek civcivler
kullanılmıştır. Tesadüf parselleri deneme desenine göre 3 tekerrürlü olarak
düzenlenen çalışmada, 4 farklı yemleme düzeyi (kontrol grubu, kontrol x % 90,
kontrol x % 80, kontrol x % 70’ i kadar yem) kullanılmıştır. Her tekerrürde 20 adet
olmak üzere (12 adet /m2), 4 grupta toplam 240 adet civciv kullanılmıştır. Yerde
20
2. ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Hacı Murat KILIÇ
barındırılan deneme hayvanlarına, 0- 14. günler arasında etlik civciv başlatma yemi,
15- 28 günler arasında etlik civciv büyütme yemi, 29- 35. günlerde etlik piliç
geliştirme yemi ve 36- 42. günler de ise antikoksidiyal eklenmemiş olan kesim
öncesi etlik piliç bitirme yemi verilmiştir. 24 saat süreyle ışıklandırma yapılmıştır.
Piliçlerin canlı ağırlık artışları, yem tüketimleri ve yemden yararlanma oranları
haftalık olarak yapılan tartımlar ile gruplar düzeyinde belirlenmiştir. Deneme
sonunda (42. gün) kesilen piliçlerin tamamında canlı ağırlık kazancı, yem tüketimi,
yemden yararlanma oranı ve soğuk karkas ağırlığı; her gruptan ise ortalamaya en
yakın seçilen 6 adet piliçte ise but, kanat, göğüs, boyun, karaciğer, taşlık ve
abdominal yağ ağırlıkları gibi karkas değerleri saptanmıştır. Serbest yemleme
(kontrol) ve serbest yemlenen grubun % 90’ ı, % 80’ i ve % 70’ i kadar yemleme
yapılan gruplarda deneme sonu canlı ağırlıkları sırayla; 2270.0, 2283.3, 2218.3 ve
2122.0 g, toplam canlı ağırlık artışları; 2055.6, 2067.3, 2006.5 ve 1908.9 g, yem
tüketimleri; 3736, 3492, 3337 ve 3151 g, yemden yararlanma oranları ise; 1.82, 1.69,
1.66 ve 1.65 olarak bulunmuştur. 0- 42. gün itibariyle canlı ağırlık, canlı ağırlık
artışı, yem tüketimi ve yemden yararlanma bakımından gruplar arasındaki farklılık
çok önemli (P<0.01) çıkmıştır. Ancak denemenin yürütüldüğü 29- 42. günler
zarfında ise sınırlı yemlemenin yem tüketimi ve yemden yararlanmaya etkisi çok
önemli (P<0.01), canlı ağırlık kazancına etkisi önemsiz (P>0.05) olmuştur. Sınırlı
yemlemenin soğuk karkas randımanına, göğüs ve taşlık oranına etkisi önemsiz
(P>0.05), sırt, kanat, boyun, karaciğer ve abdominal yağ oranlarına etkisi önemli
(P<0.05), but oranına etkisi ise çok önemli (P<0.01) bulunmuştur.
Akıncı (2005), araştırmada aynı yaşlı ve aynı koşullarda yetiştirilen 82 adet
dişi bıldırcın kullanılmıştır. Bireysel yumurta verimleri 140 günlük yaşa kadar her
gün kaydedilmiş ve ilk yumurtlama yaşlarına göre oluşturulan ≤ 55 gün, 56- 62 gün,
63- 69 gün, ≥ 70 gün) dört grupta yumurta verimleri, kg yumurta, yumurta ağırlığı ve
şekil indeksi özellikleri incelenmiştir. İlk yumurtlama yaşı gruplarında hayvan başına
yumurta sayıları ve yumurta verimleri sırasıyla 55, 50, 46, 38 adet ve 630.94, 581.29,
550.64 ve 452.80g bulunmuştur. Grup 1’ de ilk yumurtlanan ve ilk 10 yumurta hafif
bulunurken, şekil indeksi yönünden gruplar arası farklar önemsiz bulunmuştur.
21
2. ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Hacı Murat KILIÇ
Araştırmada diğer tüm dönemlerde yumurta ağırlığı ve şekil indeksi değerleri
yönünden gruplar arasında fark olmadığı belirlenmiştir.
22
3. MATERYAL ve METOD Hacı Murat KILIÇ
3. MATERYAL ve METOD
3.1. Materyal
3.1.1. Hayvan Materyali
Araştırmada Japon bıldırcınları (Coturnix coturnix japonica) denemenin
hayvan materyalini oluşturmaktadır. Hayvanlar Hatay Mustafa Kemal Üniversitesi
Samandağı Meslek Yüksek Okulundan kuluçkalık yumurta olarak temin edilmiştir.
Yumurtalar biriktirilmek ve kaliteli çıkış sağlamak amacı ile 19- 20 °C’ de ve % 70
nemli ortamda bir hafta bekletilmiştir. Bunun nedeni; bekletme koşulları ne kadar
uygun olursa olsun, bir haftadan sonra gerçekleştirilen çıkışlarda, çıkış gücü
düşmektedir (Elibol ve ark. 2000). Buradan alınan yumurtalar, Çukurova
Üniversitesi Ziraat Fakültesi Zootekni Bölümü deneme laboratuarında ki kuluçka
makinelerine yerleştirilmiştir. Yumurtalar burada 16 gün ön gelişme kısmında son iki
günde çıkış kısmında toplam 18 gün kuluçka süresi içerisinde çıkarılmıştır. Kuluçka
çalışmaları sonucunda toplam 264 adet civciv elde edilmiştir.
Denemede kullanılan hayvan materyali şekil 3.1.1.1’ de verilmiştir
Şekil 3.1.1.1. Japon bıldırcını (Coturnix Coturnix Japonica).
23
3. MATERYAL ve METOD Hacı Murat KILIÇ
3.1.2. Yem Materyali
Denemede yem materyali bölgedeki bir yem fabrikasından temin edilmiş ve
2 farklı yem kullanılmıştır.
Birincisi ilk 3 hafta ve 2 haftalık besi süresince verilen % 24 ham proteinli
3240 kcal/kg ME li civciv yemi kullanılmıştır. Bunun nedeni hızlı bir büyüme
dönemi olan civciv döneminde, büyüme için yeterli besin maddelerinin
sağlanmasıdır (URL 17, 2005). İkinci olarak 19 hafta boyunca verilen % 17 ham
protein 2750 kcal/kg ME li yumurtacı tavuk yemi kullanılmıştır. Etlik civciv yemine
% 5 oranında meşe talaşı karıştırılarak seyreltilmiş, bu yemde 4. ve 5. haftalarda 2, 4
ve 6. gruplarda kullanılmıştır.
Denemedeki % 95 etlik civciv yemi ile % 5 ince meşe talaşı karıştırılarak
seyreltilmiş yem hazırlanmıştır. Burada meşe talaşının kullanılma nedeni, reçinesiz
bir ağaç olması ve hayvanların yem tüketimlerini engellemeyeceği düşünülmesidir.
Gün aşırı yemleme ise etlik civciv yeminin bir gün ara ile bıldırcınlara verilmesi ile
yapılmıştır. Buna göre bıldırcınların bir gün boyunca etlik civciv yemi önlerinde
bulundurulmuş diğer gün kaldırılmış ve tekrar ondan sonraki gün konmuştur bu
uygulama bu şekilde devam ettirilmiştir.
Denemede hayvanlar ilk önce 4 gruba erkek dişi karışık olarak ayrılmıştır.
Ana makinesinde 3 hafta süre ile etlik civciv yemi verilmiştir. 4 haftalık yaşa kadar
erkek ve dişiler karıştırıldığında daha az gagalama olması nedeniyle en avantajlı
uygulama olarak kabul edilmektedir (Erensayın, 2000). Bu nedenle daha sonra, erkek
ve dişiler aynı grup içerisinde ayrılarak, kontrol grubu dahil 7 grup oluşturulmuştur.
Hayvanlar besi kafeslerinde 2 hafta süre ile tutulduktan sonra, sadece dişi hayvanlar
5. haftanın sonundan itibaren bireysel kafeslere alınmışlardır. Hayvanlar 5 hafta etlik
civciv yemi 19 haftada yumurtacı tavuk yemi ile toplam 24 hafta beslenmiştir.
Denemenin 10’ cu haftasından sonra bireysel kafeslere dişilerin yanına her
grubun kendi erkeği kuluçka çalışmaları ve döllülük kontrolü amacı ile konulmuştur.
Erkekler bireysel kafeslere konulmadan önce gagaları 1/3 oranında gaga kesme
makinesi ile kesilmiştir.
24
3. MATERYAL ve METOD Hacı Murat KILIÇ
3.1.3. Deneme Odaları ve Kafesleri
3.1.3.1. Kuluçka Odası
Kuluçka odasında, kuluçka çalışması 2 makinede yapılmaktadır. Birincisi
5000 yumurta kapasiteli ön gelişim kısmı, ikincisi ise 2000 yumurta kapasiteli çıkış
kısmından oluşmaktadır.
Yumurtaların düşey eksen ile 45º lik açı yapacak şekilde önce bir tarafa ve
bir müddet sonrada diğer tarafa çevrilmesi ile embriyonun yumurta kabuğuna
yapışmasını önlenmek amacı ile yumurtalar kuluçka makinesi içerisinde 2 saatte bir
45º lik açı yapacak şekilde çevrilmiştir.
Kuluçka odasında termometre, uygun ölçüm yapılabilecek bir yere
konulmuştur. Kuluçkalık yumurtalar, kuluçka makinesine konmadan önce, kuluçka
odası ve kuluçka makineleri ayrı ayrı dezenfekte edilmiştir. Dezenfektasyon
işleminde formalin (formaldehit) ve potasyum permanganat bileşiminin reaksiyonu
kullanılmıştır. Odalar 2 gün havalandırmaya bırakılmıştır (URL 19, 2005; Aksoy,
1991; Elibol, 2005).
Kuluçka odasında 466.71 cc formalin ve 272.25 gr potasyum permanganat
kullanılmıştır. Kuluçka makinesinin gelişme kısmında 13.17 cc formalin ve 7.68 gr
potasyum permanganat kullanılmıştır. Kuluçka makinesinin ikinci kısmı olan çıkış
(inficar) kısmında ise 7.60 cc formalin, 4.43 gr potasyum permanganat kullanılmıştır.
Dezenfeksiyon için ön görülen maddelerin kullanım dozları 2.8 m³ için 30 cc
formalin ve 17.5 gr potasyum permanganat maddeye göre oranlanarak hesaplanmıştır
(Erensayın, 1991).
Denemede kullanılan kuluçka makineleri şekil 3.1.3.1.1’ de ve şekil 3.1.3.1.2’ de verilmiştir.
25
3. MATERYAL ve METOD Hacı Murat KILIÇ
Şekil 3.1.3.1.1. Kuluçka makinesi ön gelişim kısmı.
Şekil 3.1.3.1.2. Kuluçka makinesi çıkış kısmı.
26
3. MATERYAL ve METOD Hacı Murat KILIÇ
3.1.3.2. Ana Makinesi ve Odası
Deneme odası içerisindeki ana makinesinin her bir kafes bölmesi
100x85x20 cm boyutlarındadır. Raf şeklinde 4 kattan oluşmaktadır. Kafes içerisinde
100 watt’ lık 4 adet ampul bulunmakta bir hafta sonra bu ampuller 60 watt’ a
indirilmektedir. Ana makinesinin ısıtma ve nem ölçümleri Data Logger isminde bir
cihazla saatlik olarak nem ve sıcaklık ölçülmüştür. Kafes bölmeleri içerisinde 2 şer
adet 2.5 cm derinliğinde 36 cm çaplı yuvarlak civciv yemliği kullanılmıştır. Yine
kafes içerisinde 120 cm uzunluğunda, 1.5 cm yarı çaplı oluk şeklinde suluk
bulunmaktadır. Civcivler çıkış bölümünden alınmadan önce ana makinesi gerekli
kontrolü yapılarak hazır duruma getirilmiştir. Bu şekilde 150 bıldırcın civcivi 3 hafta
% 10 kadar düşük bir ölüm oranıyla yetiştirildiği araştırıcılar tarafından da
bildirilmiştir (URL 20, 2005).
Denemede kullanılan anamakinesi şekil 3.1.3.2.1’ de verilmiştir.
Şekil 3.1.3.2.1. Ana Makinesi
27
3. MATERYAL ve METOD Hacı Murat KILIÇ
3.1.3.3. Besi Kafesi ve Odası Ana makinesinde 3 hafta süre ile tutulan hayvanlar. Besi odasındaki besi
kafeslerine 2 hafta tutulmak kaydıyla alınmıştır. Kafes buyutları 100x50x17 cm
boyutlarında olup 5 katlı 3 bloktan oluşmaktadır. Her blok 5 kattan oluşmaktadır.
Kafeslerin tabanı sık örme elekten ve yan tarafları hayvanların geçemeyeceği sıklıkta
yapılan demir çubuklardan oluşmaktadır. Kafeslerin ön kısımlarında galvanizli
sactan yapılmış 100 cm uzunluğunda 7 cm eninde yemlikler bulunmaktadır.
Kafeslerin arka kısmında ise 10 cm eninde 120 cm boyunda plastik borunun ikiye
bölünmesinden oluşmuş bir suluk bulunmaktadır. Altlarına 100 cm boyunda 60 cm
eninde galvaniz sacdan yapılmış gübrelikler konulmuştur.
Bıldırcınların kirli sularda verim özelliklerinin düştüğü görülmüştür (İnal,
2005). Bu nedenle temiz içme suyu önlerine konuldu. Günlük olarak sular eksikleri
tamamlandı ve 3 günde bir genel suluk temizliği yapıldı.
Denemede kullanılan besi kafesleri şekil 3.1.3.3.1’de verilmiştir.
Şekil 3.1.3.3.1. Besi kafesi ve odası.
28
3. MATERYAL ve METOD Hacı Murat KILIÇ
3.1.3.4. Bireysel Kafesler Bireysel kafesler 155x104x25 cm boyutlarındadır. Her hayvan için 16 cm
enlilikte ve 25 cm genişlikte alan bırakılmıştır. Kafesin enine 6 kafes bölmesi
bulunmaktadır. Kafes toplam 4 kattan oluşmaktadır. Her kafes bölmesinin önünde
bireysel olarak 25 cm uzunluğunda 7 cm eninde yemlikler bulunmaktadır. Kafes
bloğunun arkasında ise 10 cm eninde 120 cm boyunda plastik borunun ikiye
bölünmesinden oluşmuş bir suluk bulunmaktadır. Suluğun uç kısımları yarım ay
şeklinde bir tahta ile kapatılıp silikon ile sızdırması önlenmiştir. Kafeste bireysel
bölmelerin yine suluk gibi ortak kullanılan 32 cm ye 98 cm’ lik galvanizli sacdan
yapılmış gübrelikler bulunmaktadır.
Deneme odasındaki bireysel kafesler şekil 3.1.3.4.1’ de verilmiştir.
Şekil 3.1.3.4.1. Bireysel kafesler.
29
3. MATERYAL ve METOD Hacı Murat KILIÇ
3.1.3.5. Yumurta Bekletme Odası
Yumurtalarda başarılı bir çıkış için depolama önemlidir. Bu yönde şu şartlara
uyulmuştur (Şenköylü, 2001; Altan, 1995).
a) Yumurtadan buharlaşma yolu ile su kaybı minimum düzeye indirilmiştir.
b) Bozuk, kırık, çatlak ve yapısı normalin dışında şekil bozukluğu olan
yumurtalar elimine edilmiştir.
c) Yumurtaların bulunduğu odanın sıcaklık ve nem düzeyi ölçülmüştür. Bu
ölçümler standartlar ve daha önceki araştırmalar göz önüne alınarak yapılmıştır.
d) Kuluçkalık yumurtalar direk hava akımının bulunduğu yerden
uzaklaştırılmıştır.
Kuluçkalık yumurtaların kuluçka makinesine konulmadan önce bekletildiği
yerdir. Yumurtalar burada 19- 20 °C’ de ve % 70 nemli ortamda bir hafta
bekletildikten sonra kuluçka makinesine konulmuştur.
Bekletme ile kuluçka süresi kesin olarak uzar. Bu uzama 7 gün ve daha fazla
süren muhafaza süreleri için çok kesindir. Kuluçka süresi normali aştıkça (504 saat)
sonuçlar da kötüleşmeye başlar (Akman ve Yıldırım, 1995; Aktaş, 2004). Yine
depolama süresi ile ilgili yapılan bir çalışmada, depolama süresi uzadıkça döllülük
oranı, çıkış gücü ve kuluçka randımanının düştüğü bildirilmiştir (Saylam, 1999).
Bundan dolayı yumurtalar 1 hafta süre ile bekletilmişlerdir.
3.2. Metod
3.2.1. Deneme Planı Özel bir yem fabrikasından yem materyali temin edinilmiş ve büyütme
döneminde etlik civciv başlangıç yemi 5 hafta süre ile kullanılmıştır. Hayvanlara 6.
haftanın başlangıcından itibaren yumurtacı tavuk yemi 19 hafta boyunca verilmiştir.
Hayvanlara etlik civciv yemi 3 hafta süre ile ana makinesinde verilmiştir. Sonra besi
kafeslerinde 2 hafta süre ile devam edilmiştir. Bıldırcınlar besi kafeslerine alındıkları
30
3. MATERYAL ve METOD Hacı Murat KILIÇ
hafta kontrol grubu dahil 7 gruba ayrılmıştır. Sırası ile hayvanlara besi kafesindeki 2
hafta süresince şu yemler uygulanmıştır.
Deneme planına ait bilgiler çizelge 3.2.1.1’ de verilmiştir.
Sınırlı Yemleme Uygulama Günleri Yemleme Programı 21-28 günleri arası ......................................................Günaşırı Yemleme
21-28 günleri arası …………………………………..Seyreltilmiş Yemleme
21-35 günleri arası ………………………………… .Günaşırı Yemleme
21-35 günleri arası …………………………………..Seyreltilmiş Yemleme
28-35 günleri arası …………………………………..Günaşırı Yemleme
28-35 günleri arası …………………………………..Seyreltilmiş Yemleme
Kontrol Grubu………………………………………..Serbest Yemleme
Çizelge 3.2.1.1. Deneme planı ve yemleme şekline ait çizelge.
E.C.Y: Etlik civciv yemi
Denemede Kullanılan Yemleme Modeli
GÜN 0- 21
GÜNLER ARASI
21- 28 GÜNLER
ARASI
28- 35 GÜNLER
ARASI
21- 35 GÜNLER
ARASI
35- 168 GÜNLER
ARASI
Kontrol Grubu
Ser.Y. (E.C.Y.) Ser.Y. Ser.Y. Ser.Y. Ser.Y.
1. Grup Ser.Y. (E.C.Y.) G.A.Y. Ser.Y. Ser.Y. Ser.Y.
2. Grup Ser.Y. (E.C.Y.) Sey.Y. Ser.Y. Ser.Y. Ser.Y.
3. Grup Ser.Y. (E.C.Y.) Ser.Y. Ser.Y. G.A.Y. Ser.Y.
4. Grup Ser.Y. (E.C.Y.) Ser.Y. Ser.Y. Sey.Y. Ser.Y.
5. Grup Ser.Y. (E.C.Y.) Ser.Y. G.A.Y. Ser.Y. Ser.Y.
6. Grup Ser.Y. (E.C.Y.) Ser.Y. Sey.Y. Ser.Y. Ser.Y.
Sey.Y: Seyreltilmiş yemleme (% ince meşe talaşı+% 95 etlik civciv yemi)
Ser.Y: Serbest yemleme
G.A.Y: Gün aşırı yemleme
31
3. MATERYAL ve METOD Hacı Murat KILIÇ
Denemede büyütme dönemi sınırlı yemleme uygulamasının yumurtlama
dönemi verim ilişkileri, cinsel olgunluk yaşı, cinsel olgunluk ağırlığı, günlük
yumurta verimi, ilk 10 yumurta ağırlığı, % 50 verim yaşları, pik dönemi yaşı, pik
dönemi yumurta sayısı, kuluçka randımanı, döllülük oranı, anaç başına döl verimi, 10
hafta, 14 hafta, 18 hafta ve 24 hafta yaşlardaki yumurta, yumurta ağırlığı, canlı
ağırlık, yemden yararlanma oranı değerleri araştırılmıştır.
Deneme süresi 24 haftalık olarak planlanmıştır. Denemede 105 dişi 106 erkek
kullanılmıştır. Deneme bireysel kafeslerde 92 dişi ve besi kafeslerinde 103 erkek ile
devam edilmiştir. Deneme 5 aşamada gerçekleştirilmiştir.
Denemenin 1. aşamasında yumurtalar kuluçkaya konmuştur burada 18 gün
sonra çıkış alınmıştır. Ana makinesin de yem, su, ışık, ısıtma, dezenfektasyon, altlık
gibi tüm hazırlıklar, civcivler çıkmadan önce hazırlanmıştır (URL 22, 2005).
Civcivler ana makinesine konulmuştur.
Denemenin 2. aşamasında hayvanlar 4 gruba ayrılarak ana makinesine
alınmış ve erkekler ayrılarak kontrol grubu da dahil 7 gruba ayrılmıştır.
Denemenin 3. aşamasın da 6. haftanın başında erkek ve dişi olarak
ayrılmıştır. Her grubun erkeği sabit kalacak şekilde kafeslerde bırakılmış dişiler ise
bireysel kafeslere grup ve kanat numarasına göre tesadüfi olarak dağıtılmıştır.
Hayvanlar burada 19 hafta boyunca kalmışlardır. Erkek damızlıkların ayrı
yemlenmesi, erkeklerin döl verimlerini artırmaktadır (Onbaşılar ve Aksoy, 2005).
Denemenin 4. safhasında dişilerin kafeslerine her hayvanın kendi grubundaki
erkek bireysel kafesler içerisine yerleştirilmiştir. Normal çiftleşme bir erkeğe 3 dişi
olmasına rağmen bilimsel çalışmalarda bir erkeğe iki dişi bıldırcın verilmektedir
(URL 20 2005). 20 ile 24 arasında bıldırcının yer aldığı sürülerde cinsiyet oranını
1:1’ den 1:6’ ya kadar uygulamışlar, en yüksek fertilitenin 1:1 ve 1:2 oranlarında
görüldüğünü bildirmişlerdir (Woodard ve ark. 2005) bildirdiğine göre, (URL 20
2005; URL 24 2005). Bu çalışmada ise döllülüğü yüksek tutmak amacı ile 1 dişiye 1
erkek düşecek şekilde kafeslere yerleştirilmiştir. Hafta başında erkekler konulmuş 9.
hafta başında kuluçkalık döllü yumurtalar elde edilmiştir. 10. haftada ise kuluçkalık
yumurtalar kuluçka makinesine yerleştirilmiştir.
32
3. MATERYAL ve METOD Hacı Murat KILIÇ
Denemenin 5. safhasında ise kuluçka makinesine yumurtalar yerleştirilmiştir.
Burada ki yumurtalara döllülük kontrolü yapılmıştır. Araştırmanın 5. safhası olan
kuluçka çalışması 6 çıkıştan oluşmaktadır. Bu çıkışların her birine grup olarak
döllülük kontrolü yapılmıştır. Bu kontrol her çıkıştan sonra yapılmıştır.
Araştırmada çıkış gücüde gözlenmek istenmiştir. Fakat kuluçka makinesinin
arıza yapması nedeniyle çıkış gücü incelenememiştir.
Büyütme ve üretim kümeslerinde aydınlatma programı birbiri ile uyum
halinde olmalıdır. Kanatlı hayvanlarda et ve yumurta verimi üzerine etki eden en
önemli faktörlerden birisi aydınlatmadır. Aydınlatma süresi yumurta kalitesi ve
yumurta büyüklüğünün düzenlenmesinde önem taşımaktadır. Bıldırcınlarda
uygulanan aydınlatma programları hazırlanırken genel olarak tavuklardan alınan
sonuçlardan yararlanılmaktadır (Cedden, 2005; Sarıca, 1998; URL 25, 2005). Bu
neden ile araştırmada 16 saat aydınlatma uygulanmıştır. Yine yumurta tavukları
üzerinde yapılan bir çalışmada yumurta tavuklarındaki, gelişme dönemi ve sonrası,
ışıklandırma süresin 12 aylık dönem içerisinde her hangi bir olumsuzluğa neden
olmaması ve yumurtlama dönemi içerisinde az da olsa bir artışa neden olduğu
gözlenmiştir (Kaan ve ark. 2005).
Bıldırcınlarda farklı aydınlatma sürelerinin (8, 16 ve 23.5 saat) büyüme,
yaşam gücü, yem tüketimi, yemden yararlanma oranı ve bazı kesim ve karkas
özelliklerine etkilerini ortaya koymuşlardır. 6. ve 7. haftalarda canlı ağırlık 8
saat/gün aydınlatma grubunda 164.5 ve 166.8 g; 16 saat/gün aydınlatma grubunda
174.8 ve 177.4 g., 23.5 saat/gün aydınlatma grubunda ise 182.3 ve 177.5 g; yaşama
güçlerini ise % 88.6, % 90.6 ve % 84.0 olarak belirtmişlerdir. En uygun aydınlatma
süresi olarak 16 saat/gün önerilmiştir (Özcan ve Akçapınar, 1993).
Kuluçkada başarı, yumurtanın fiziksel yapısı, çevre koşullarının yumurta
üzerine etkileri ve uygulanan kuluçka faktörlerinin en ideal koşullarda sağlanmasıyla
elde edilebilir (Şahan ve İpek, 2005). Bu nedenle araştırmada havalandırma, sıcaklık
ve nem faktörlerine dikkat edilmiştir.
33
3. MATERYAL ve METOD Hacı Murat KILIÇ
3.2.2. Canlı Ağırlık Kazancının Belirlenmesi
Denemede kuluçka makinesinden alınan civcivler ilk üç hafta
tartılmamışlardır. 3. haftadan 5. haftada dahil erkekler ve dişilerin ağırlıkları 0.1
gram hassasiyetindeki terazi ile tartılmıştır. 3. hafta başında erkekler hariç dişilere
kanat numarası verilmiştir. 5. haftadan sonra ise sadece dişiler haftalık olarak
tartılmışlardır. Deneme süresince hayvanlar haftanın aynı günü ve saatleri arasında
tartılmışlardır. Kayıt edilen veriler, deneme sonunda derlenmiştir. Canlı ağırlık
kazancı, 3- 5 haftalar arasında da bireysel olarak tartılmıştır. Hafta başı canlı
ağırlığın hafta sonu canlı ağırlığından çıkarılması ile hesaplanmıştır.
10; 14; 18. ve 24. haftalardaki hayvanların canlı ağırlıklarının toplamının
gruplardaki hayvan sayısına bölümü ile ortalamaları bulunmuştur.
3.2.3. Yem Tüketiminin Belirlenmesi Denemenin 3. ve 5. haftasında hayvanlar grup olarak değerlendirilmiştir. 6.
ve 24. haftalar arası ise erkek hayvanlar hariç bireysel ve grup olarak
değerlendirilmişlerdir. Hayvanların yem tüketimleri her hafta aynı gün ve saatler
arasında yapılmıştır. Her hayvanın kalan yeminin haftalık verilen yemden çıkarılması
ile birey başına tüketilen yem miktarı bulunmuştur.
3.2.4. Yemden Yararlanma Oranının Bulunması Hayvanlara yem, günlük olarak ve hayvanların tüketimleri doğrultusunda
verilmiştir. Haftalık yem tüketimleri bireysel ve grup olarak belirlenmiştir. Verilen
yemin tartılması 0.1 g hassasiyetli laboratuar terazisinde yapılmıştır.
10; 14; 18. ve 24. haftalardaki yemden yararlanma oranı gruptaki hayvanların
yemden yararlanma oranının toplamının gruptaki hayvan sayısına bölünmesi ile
bulunmuştur. Bulunan değerler 1 kg yumurta üretimi için hesaplanan değerlerdir.
34
3. MATERYAL ve METOD Hacı Murat KILIÇ
Haftalık Eklemeli Yem Tüketimi (g)
Haftalık Y.Y.O =
Haftalık Canlı Ağırlık (g)
Y.Y.O: Yemden yararlanma oranı
3.2.5. Yumurta Verim Dönemine Ait Bazı Verim Özelliklerinin Bulunması
3.2.5.1. % 50 Pik Döneminin Belirlenmesi Hayvanlar bireysel kafeslere 6. haftanın başında alınmışlardır. Bu haftadan
itibaren 19 hafta boyunca yumurtalar günlük olarak toplanmıştır. Toplanan
yumurtalar grup olarak değerlendirilmiştir. Buna göre her grubun en yüksek verim
haftası içindeki yumurta adedine göre hangi güne denk geldiği esasına göre
yapılmıştır.
3.2.5.2. Pik Döneminin Gün Olarak Belirlenmesi Pik haftası içerisindeki gün esas alınarak yani deneme başından o güne
kadarki gün sayısı olarak belirlenmiştir.
3.2.5.3. Pik Günü Yumurta Sayısı Pik haftasındaki, pik günü içerisinde o gün kaç yumurta verilmiş ise bu
yumurtaların toplamına göre pik günü yumurta sayısı hesaplanmıştır.
3.2.5.4. Pik Günü Yüzde Veriminin Belirlenmesi Grup içerisindeki hayvan sayısının pik günü içerisindeki hayvan sayısının pik
günü içerisindeki yumurta adedine göre oranlanması ile elde edilmiştir.
35
3. MATERYAL ve METOD Hacı Murat KILIÇ
3.2.5.5. Pik Verim Haftası Grup içerisindeki hayvanların, pik haftasındaki haftalık toplam yumurta
adedine göre hesaplanmıştır.
3.2.6. 10; 14; 18. ve 24. Haftalara Göre Yumurta Verimi ve Ağırlık Ortalamalarının Bulunması 10, 14; 18. ve 24. haftalardaki ortalama yumurta verimleri 10; 14; 18. ve 24.
haftalara kadar ki yumurtaların toplanıp hafta sayısına bölünmesi ile elde edilmiştir.
10; 14; 18. ve 24. haftalardaki yüzde verimler tavuk-kümes formülüne göre
hesaplanmıştır.
Toplam Yumurta Sayısı
T.K = x 100
Kümese Konan Hayvan Sayısı x Hafta x 7
T.K: Tavuk-Kümes
10; 14; 18. ve 24. haftalardaki yumurta ağırlık ortalamaları 6- 10, 10- 14, 15-
18 ve 19- 24 haftalar arasındaki yumurta ağırlıkları toplamının yine aynı haftalar
arsındaki toplam yumurta adedine bölünmesi ile elde edilmiştir.
Toplam Yumurta Ağırlığı
Y.A.O =
Toplam Yumurta Adedi
Y.A.O: Yumurta ağırlık ortalaması
3.2.7. Kuluçkalık Yumurtaların Döllülük Kontrollerine Ait Verilerin Bulunması Yumurtalar her hafta sonu aynı gün ve saatte toplanıp 1 hafta bekletildikten
sonra kuluçka makinesine konulmuştur. 16 gün ön kısımda 2 gün ise çıkış kısmında
36
3. MATERYAL ve METOD Hacı Murat KILIÇ
bekleyen yumurtalar. Döllü olup olmamasına göre grup olarak teker teker kontrol
edilip konulan yumurta sayısının döllü yumurta sayısına oranlanması ile döllülük
yüzdeleri hesaplanmıştır. Döllülük yüzdelerinin bulunması için yapılan kuluçka
çalışması 6 çıkış boyunca sürdürülmüştür. Elde edilen veriler haftalık ve gruplar
arası karşılaştırılmıştır.
3.2.8. İstatistiki Analizler Deneme sonunda elde edilen veriler belirli dönemler (10. 14. 18. ve 24. hafta)
için ayrı ayrı tesadüf parselleri deneme planına göre değerlendirilmiştir.
Varyans analizi neticesinde etkisi önemli bulunan faktörlere ait ortalamaların
karşılaştırılmasında duncan çoklu karşılaştırma testi kullanılmıştır.
Deneme sonunda elde edilen verilerin istatistiki analizleri SPSS paket
programı kullanılarak yapılmıştır.
Denemenin matematik modeli;
Yij = µ+αij+eij
Yij = incelenen hafta için, i’ inci gruptaki j’ inci bıldırcına ait gözlem değeri
(canlı ağırlık, yemden yararlanma oranı, yumurta ağırlığı, yumurta verimi, cinsel
olgunluk ağırlığı, cinsel olgunluk yaşı, ilk on yumurta ağırlığı).
µ = Popülasyon ortalaması.
αi = i’ inci gruba etkisi (kontrol grubu, 1. grup, 2. grup, 3. grup, 4. grup, 5.
grup, 6. grup).
eij = deneme hatası
37
4. BULGULAR ve TARTIŞMA Hacı Murat KILIÇ
4. BULGULAR ve TARTIŞMA Bu çalışma Japon bıldırcınları üzerinde yapılan sınırlı yemleme
uygulamasının bıldırcınların canlı ağırlık, yem tüketimi, yemden yararlanma oranı,
yumurta ağırlık ortalamaları, % 50 pik yaşı, pik dönemi yaşı, pik günü yumurta
sayısı, pik günü yüzde verim, pik haftası yüzde verim, yumurta verimi, cinsel
olgunluk yaşı, cinsel olgunluk ağırlığı, ilk on yumurta ağırlığı ve kuluçka
çalışmalarıyla döllülük oranlarının tespiti gibi performans özellikleri üzerine
etkilerinin belirlenmesi amaçlanmıştır. Bu denemede elde edilen bulgular aşağıda
verilmiştir.
4.1. Canlı Ağırlık Denemede elde edilen bulgular ve deneme gruplarının 10; 14; 18 ve 24.
haftadaki canlı ağırlık ortalamaları çizelge 4.1.1’de verilmiştir.
Çizelge 4.1.1. Araştırma gruplarının 10; 14; 18. ve 24. gruplar arası canlı ağırlık ortalamaları
ve önem kontrolleri.
Canlı Ağırlık Ortalamaları 10.Hafta 14. Hafta 18. Hafta 24. Hafta
Kontrol Grubu 321.66 ± 7.58 ab 334.33 ± 8.83 333.41 ± 13.76 316.33 ± 10.55
1. Grubu 325.81 ± 8.40 a 343.36 ± 9.54 335.72 ± 9.03 317.63 ± 9.58
2. Grubu 293.83 ± 5.52 b 314.66 ± 7.33 315.00 ± 7.58 290.36 ± 7.62
3. Grubu 309.41 ± 9.08 ab 320.75 ± 11.85 327.25 ± 8.66 307.90 ± 9.36
4. Grubu 308.20 ± 9.38 ab 327.06 ± 11.88 325.86 ± 10.72 305.92 ± 10.82
5. Grubu 307.00 ± 12.25 ab 317.41 ± 10.80 319.41 ± 10.05 292.08 ± 9.33
6. Grubu 334.72 ± 8.32 a 347.54 ± 8.81 338.00 ± 6.32 309.18 ± 9.97
Önem Seviyesi P<0.05 P>0.05 P>0.05 P>0.05
*: Aynı sütunda ayrı harflerle gösterilen değerler arası fark önemli.
Denemenin 10. haftasında en yüksek canlı ağırlık 334.72 ± 8.32 g ile 6.
grupta görülmüştür. Bunu 325.81 ± 8.40 g ile 1. grup izlemiş ve en düşük canlı
ağırlık 293.83 ± 5.52 g ile 2. grupta görülmüştür.
38
4. BULGULAR ve TARTIŞMA Hacı Murat KILIÇ
Denemenin 14. haftasında en yüksek canlı ağırlık 347.54 ± 8.81 g ile 6.
grupta görülmüştür. Bunu 343.36 ± 9.54 g ile 1. grup izlemiş ve en düşük canlı
ağırlık 314.66 ± 7.33 g ile 2. grupta görülmüştür.
Denemenin 18. haftasında en yüksek canlı ağırlık 338.00 ± 6.32 g ile 6.
grupta görülmüştür. Bunu 335.72 ± 9.03 g ile 1. grup izlemiş ve en düşük canlı
ağırlık 315.00 ± 7.58 g ile 2. grupta görülmüştür.
Denemenin 24. haftasında en yüksek canlı ağırlık 317.63 ± 9.58 g ile 1.
grupta görülmüştür. Bunu 316.33 ± 10.55 g ile kontrol grubu izlemiş ve en düşük
canlı ağırlık 290.36 ± 7.62 g ile 2. grupta görülmüştür.
Araştırma sonunda elde edilen bulgularda 10; 14; 18 ve 24 hafta genelinde en
yüksek canlı ağırlık 28- 35 günleri arasında seyreltilmiş yem ile beslenen 6. grup
oluşturmaktadır. Bunu 21- 28 günleri arasında günaşırı yem ile beslenen 1. grup
oluşturmaktadır. En düşük canlı ağırlık artışı ise 21- 28 günleri arasında seyreltilmiş
yemleme uygulanan grupta gerçekleştirilmiştir.
Deneme gruplarında canlı ağırlık bakımından 10; 14; 18 ve 24. haftalarda
yapılan duncan testi sonucu sadece 10. haftada önemli bulunmuştur (P<0.05). 10; 14;
18 ve 24. haftalarda önemli bir fark görülmemiştir (P>0.05).
Baylan ve ark. (2000), Bıldırcınlarda eşeye ve yaşa göre karkas
özelliklerindeki değişime ilişkin araştırma bulguları da bunu destekler niteliktedir.
En yüksek canlı ağırlık ortalaması 260.26 ± 7.28 g ile 2. grupta bulunurken, bunu
sırasıyla 259.74 ± 6.17 g ile 3. grup, 249.49 ± 6.72 g ile kontrol grubu ve 247.50 ±
7.60 g ile 1. grup izlemiştir.
Okan ve Uluocak, (1993), 6. hafta sonu canlı ağırlıklar yem gruplarında,
erkeklerde sırası ile 135 ± 3.59 g, 157.3 ± 2.56 g, 150.5 ± 3.18 g, 156.6 ± 3.31 g,
150.2 ± 3.42 g, dişilerde ise 176.7 ± 3.60 g, 185.5 ± 6.83 g, 189,7 ± 5.99 g, 196.0 ±
3.80 g ve 177 ± 6.20 g olarak bulunmuştur. Çalışmanın sonuçları, bu araştırmanın
sonuçlarını desteklemektedir.
Okan ve Uluocak, (1991), 6. hafta sonu canlı ağırlıkları dişi ve erkeklerde
sırası ile 198.2 ± 3.42 g, 160.8 ± 3.76 g,; 3. grupta 200.5 ± 40.4 g, 164.1 ± 3.46; 4.
grupta 193.4 ± 4.37 ve 154.9 ± 2.98 g olarak bulunmuştur.
39
4. BULGULAR ve TARTIŞMA Hacı Murat KILIÇ
Ayaşan ve ark. (1998), Bıldırcınlarda dişilerin 5. ve 6. hafta yaşlarında
erkeklerden daha iyi geliştikleri ve bu hafta yaşlardaki canlı ağırlıklarının yüksek
olduğunu, yem tüketimi ve yemden yararlanmada da daha iyi sonuçlar verdiğini
vurgulayan çalışmalar bulunmaktadır.
Bayram ve Akıncı, (2005), Araştırmada iki haftalık yaşta toplam 120 adet
Japon bıldırcın civcivi (Coturnix coturnix japonica) kullanılmıştır. Her birinde 30
civciv bulunan bir kontrol ve 3 deneme grubu düzenlenmiştir. Araştırma sonunda
gruplar arasında canlı ağırlık yönünden fark tespit edilememiştir. Dört haftalık
araştırma süresince kontrol grubu ile 1, 2 ve 3. deneme gruplarında ortalama canlı
ağırlık artışı sırası ile 131.24, 139.44, 135.71 ve 139.02 g olarak bulunmuştur. Erkek
ve dişi bıldırcınların canlı ağırlıkları ile karkas randımanları bakımından gruplar
arasında farklılık tespit edilememiştir.
Seyreltilmiş yemleme uygulanan 2. ve 4. gruplarda canlı ağırlık ortalamasının
düşük olmasının nedeni % 5 meşe talaşının sindirilebilirlik derecesinin düşük
olmasından kaynaklanabileceğini düşünmekteyim. Kazlar üzerinde yapılan bir
araştırmada, kaba yem ile karıştırılmış karma yemle beslenen kazların diğer gruplara
göre canlı ağırlığının daha düşük olduğu görülmüştür (Arslan ve ark. 2000).
Denemede elde edilen bulgular doğrultusunda 3. 4. ve 5. haftalardaki canlı
ağırlık artışları çizelge 4.1.2’de verilmiştir.
40
4. BULGULAR ve TARTIŞMA Hacı Murat KILIÇ
Çizelge 4.1.2. 21, 28, 35 günlük yaştaki hayvanların adedi, canlı ağırlıkları ve hayvan başına canlı ağırlıkları.
Besi Kafeslerinde Grupsal Canlı Ağırlıkları 3. HAFTA 4. HAFTA 5. HAFTA
Gruplar Hay. Sayısı (adet)
21. GünC.A.(g)
Hay. BaşınaC.A.(g)
Hay.Sayısı (adet)
28. GünC.A.(g)
Hay. BaşınaC.A.(g)
Hay. Sayısı (adet)
35. Gün C.A.(g)
Hay. BaşınaC.A.(g)
D No 1 15 2041 136.1 14 2893 206.6 13 3362 258.6 K.G.
E No 2 16 2135 133.4 14 2935 209.6 14 3690 263.5
D No 3 15 1802 120.1 14 2445 174.6 13 3195 245.8 1.G
E No 4 15 1953 130.2 15 2521 168.1 15 3229 215.3
D No 5 15 1757 117.1 14 2615 186.8 14 3351 239.4 2.G
E No 6 15 1902 126.8 15 2091 139.4 15 3414 227.6
D No 7 15 1728 115.2 13 2326 178.9 13 2689 206.8 3.G
E No 8 15 1687 112.5 14 2190 156.4 14 2610 286.4
D No 9 15 1886 125.7 15 3048 203.2 15 3792 252.8 4.G
E No 10 15 1815 121.0 15 2746 183.1 15 3330 222.0
D No 11 15 1666 111.1 13 2495 191.9 13 2683 206.4 5.G
E No 12 15 1874 124.9 15 2800 186.7 15 3285 219.0
D No 13 15 1574 104.9 13 2194 168.8 11 2644 240.4 6.G
E No 14 15 1857 123.8 15 2751 183.4 15 3208 213.8
4.2. Yem Tüketimi Denemede elde edilen bulgular ve deneme gruplarının ilk 3 hafta, 21- 28
günleri arası ve 28- 35 günleri arasındaki yem tüketimleri çizelge 4.2.1’ de
verilmiştir.
41
4. BULGULAR ve TARTIŞMA Hacı Murat KILIÇ
Çizelge 4.2.1. ilk 5 haftalık yem tüketimi değerleri.
21- 28 Günleri Arası 28- 35 Günleri Arası Toplam
Gruplar N Eşey N Yem Tüketimi Haftalık Toplam
Birey Başına Yem
Tüketimi
N Yem Tüketimi Haftalık Toplam
Birey Başına Yem
Tüketimi
Birey Başına
15 Dişi 14 2296 164,0 13 3008 231,4 699,5 Kontrol Grubu 16 Erkek 14 2435 173,9 14 2641 188,6 666,6
15 Dişi 14 1756 125,4 13 2799 215,3 644,8 1. Grup 15 Erkek 15 1792 119,5 15 2796 186,4 610,0 15 Dişi 14 2501 178,6 14 2517 179,8 662,5 2. Grup 15 Erkek 15 2647 176,5 15 2485 165,7 646,3 15 Dişi 13 1760 135,4 13 2032 156,3 595,8 3. Grup 15 Erkek 14 1629 116,4 14 1711 122,2 542,7 15 Dişi 15 2416 161,1 15 3015 201 666,2 4. Grup 15 Erkek 15 2331 155,4 15 2644 176,3 635,8 15 Dişi 13 2634 202,6 13 1758 135,2 641,9 5. Grup 15 Erkek 15 2484 165,6 15 1653 110,2 579,9 15 Dişi 13 2010 154,6 11 2685 244,1 702,8 6. Grup 15 Erkek 15 1882 134,4 15 2647 176,5 615,0
Denemenin ilk 3 haftasında gruplar arasında bir fark gözlenmemiştir. Birey
başına 3 haftalık yem tüketimi 304.1 g olarak bulunmuştur. İlk 3 hafta grup düzenine
göre 4561.5 g olarak bulunmuştur.
Denemenin 21- 28 günleri arasında dişilerde en yüksek yem tüketimi 2634 g
ile 5. grupta görülmüştür. Bunu 2501 g ile 2. grup izlemiş ve en düşük yem tüketimi
ise 1756 g ile 1. grupta görülmüştür. 21- 28 günleri arasında erkeklerde en yüksek
yem tüketimi 2647 g ile 2. grupta görülmüştür. Bunu 2484 g ile 5. grup izlemiş ve en
düşük yem tüketimi ise 1629 g ile 3. grupta görülmüştür.
Birey başına 21- 28 günleri arasındaki dişilerdeki en yüksek yem tüketimi ise
202.6 g ile 5. grupta görülmüştür. Bunu 178.6 g ile 2. grup izlemiş ve en düşük yem
tüketimi 125.4 g ile 1. grupta görülmüştür.
21- 28 günleri arasında birey başına erkeklerdeki en yüksek yem tüketimi ise
176.5 g ile 2. grupta görülmüştür. Bunu 173.9 g ile kontrol grubu izlemiş ve en düşük
yem tüketimi 116.4 g ile 3. grupta görülmüştür.
42
4. BULGULAR ve TARTIŞMA Hacı Murat KILIÇ
Denemenin 28- 35 günleri arasında dişilerde en yüksek yem tüketimi 3015 g
ile 4. grupta görülmüştür. Bunu 3008 g ile kontrol grubu izlemiş ve en düşük yem
tüketimi ise 1758 g ile 5. grupta görülmüştür. 28- 35 günleri arasında erkeklerde en
yüksek yem tüketimi 2796 g ile 1. grupta görülmüştür. Bunu 2647 g ile 6. grup
izlemiş ve en düşük yem tüketimi ise 1653 g ile 5. grupta görülmüştür.
Birey başına 28- 35 günleri arasında dişilerdeki en yüksek yem tüketimi ise
244.1 g ile 6. grupta görülmüştür. Bunu 231.4 g ile kontrol grubu izlemiş ve en düşük
yem tüketimi 135.2 g ile 5. grupta görülmüştür. 28- 35 günleri arasında birey başına
erkeklerdeki en yüksek yem tüketimi ise 188.6 g ile kontrol grubunda görülmüştür.
Bunu 186.4 g ile 1. grup izlemiş ve en düşük yem tüketimi 122.2 g ile 3. grupta
görülmüştür.
21- 35 günleri arasında en fazla yem tüketimi seyreltilmiş yemleme
uygulanan 10406 g ile 4. grupta gözlenmiştir. Bunu 10380 g ile 21- 35 günleri
arasında serbest yemleme uygulaması yapılan kontrol grubu izlemiştir. En az yem
tüketimi ise 21- 35 günleri arasında 7132 g ile günaşırı yemleme uygulanan 3. grupta
görülmüştür.
4.3. Yemden Yararlanma
Denemede elde edilen bulguları ve 0- 21, 0- 28, 0- 35 günlük yaştaki
hayvanların yemden yararlanma oranları çizelge 4.3.1’de verilmiştir.
43
4. BULGULAR ve TARTIŞMA Hacı Murat KILIÇ
Çizelge 4.3.1. 0- 21, 0- 28, 0- 35 günlük yaştaki hayvanların yemden yararlanma
oranları.
Yemden Yararlanma Oranı
Gruplar Eşey 0- 21 günlük İlk Üç Hafta
0- 28 Günlük
0- 35 Günlük
Dişi 2.2 2,4 2.9 Kontrol G.
Erkek 2.3 2,5 2.7
Dişi 2.5 2,6 2,9 1.Grup
Erkek 2.3 2.5 2,8
Dişi 2.6 2,7 2,8 2.Grup
Erkek 2.4 3.4 2.8
Dişi 2.6 2,7 3,1 3.Grup
Erkek 2.7 2,8 3,0
Dişi 2.4 2,3 2,6 4.Grup
Erkek 2.5 2,5 2,9
Dişi 2.7 2.8 3.3 5.Grup
Erkek 2.4 2.5 2.6
Dişi 2.9 3.0 3.5 6.Grup
Erkek 2.4 2.3 2.8
Denemenin 0- 21 günleri arasında dişilerde en yüksek yemden yararlanma
oranı 2.9 ile 6. grupta görülmüştür. Bunu 2.7 ile 5. grup izlemiş ve en düşük yemden
yararlanma oranı ise 2.2 ile kontrol grubunda görülmüştür. Erkeklerde ise en yüksek
yemden yararlanma oranı 2.7 ile 3. grupta görülmüştür. Bunu 2.5 ile 4. grup izlemiş
ve en düşük yemden yararlanma oranı ise 2.3 ile kontrol grubu ve 1. grupta
görülmüştür.
Denemenin 0- 28 günleri arasında dişilerde en yüksek yemden yararlanma
oranı 3.0 ile 6. grupta görülmüştür bunu 2.8 ile 5. grup izlemiş ve en düşük yemden
yararlanma oranı ise 2.3 ile 4. grupta görülmüştür. Erkeklerde ise en yüksek yemden
44
4. BULGULAR ve TARTIŞMA Hacı Murat KILIÇ
yararlanma oranı 3.4 ile 2. grupta görülmüştür. Bunu 2.8 ile 3. grup izlemiş ve en
düşük yemden yararlanma oranı ise 2.3 ile 6. grupta görülmüştür.
Denemenin 0- 35 günleri arasında en yüksek yemden yararlanma oranı 3.5 ile
6. grupta görülmüştür. Bunu 3.3 ile 5. grup izlemiş ve en düşük yemden yararlanma
oranı ise 2.6 ile 4. grupta görülmüştür. Erkeklerde ise en yüksek yemden yararlanma
oranı 3.0 ile 3. grupta görülmüştür. Bunu 2.9 ile 4. grup izlemiş ve en düşük yemden
yararlanma oranı ise 2.6 ile 5. grup olmuştur.
0- 21, 0- 28, 0- 35 günlerindeki yemden yararlanma oranının ortalamaları
alındığında yemden yararlanma oranı dişilerde en yüksek grup 3.1 ile 6. grup
olmuştur. Bunu 2.9 ile 5. grup izlemiş ve en düşük yemden yararlanma oranına sahip
olan grup ise 2.4 ile 4. grup görülmüştür. Erkeklerde ise en yüksek yemden
yararlanma oranı 2.9 ile 2. grupta görülmüştür. Bunu 2.8 ile 3. grup izlerken en
düşük yemden yararlanma oranı ise 2.5 ile kontrol grubu, 1. grup, 5. grup ve 6.
grupta görülmüştür.
Denemede 11. haftadan sonraki haftalarda, bireysel kafesler içerisine döllü
yumurta eldesi amacı ile erkek hayvanlar konulmuştur. 11. hafta yem tüketimleri
aynen alınmış daha sonraki haftalarda ise dişi hayvan yumurta veriminden dolayı
daha fazla yem tüketeceği için hesaplamalarda hayvanların tükettiği yemin % 60’ ı
dişinin yediği yem % 40’ ı erkeğin yediği yem olarak hesaplanmıştır.
Denemeye ait yemden yararlanma oranları çizelge 4.3.2’ de verilmiştir. Çizelge 4.3.2. 10; 14; 18. ve 24. haftalardaki yumurta verimine göre yemden yararlanmaya
ait değerler.*
Yemden Yararlanma Oranı 10.Hafta 14. Hafta 18. Hafta 24. Hafta
Kontrol Grubu 4.90 ± 0.39 b 4.03 ± 0.17 3.83 ± 0.14 3.61 ± 0.16
1. Grup 6.10 ± 0.60 b 4.79 ± 0.17 4.27 ± 0.38 4.24 ± 0.64
2. Grup 6.68 ± 0.64 b 4.81 ± 0.24 4.43.± 0.31 4.30 ± 0.58
3. Grup 8.60 ± 1.30 a 5.37 ± 0.61 4.93 ± 0.66 4.10 ± 0.42
4. Grup 5.16 ± 0.31 b 4.17 ± 0.18 3.85 ± 0.14 3.56 ± 0.21
5. Grup 5.45 ± 0.32 b 4.65 ± 0.31 4.61 ± 0.57 4.50 ± 0.95
6. Grup 5.97 ± 0.53 b 4.43 ± 0.23 3.90 ± 0.18 3.40 ± 0.10 Önem
Seviyeleri (P<0.05) (P>0.05) (P>0.05) (P>0.05)
45
4. BULGULAR ve TARTIŞMA Hacı Murat KILIÇ
Denemede 10. haftada gruplar arasında en yüksek yemden yararlanma oranı
8.60 ± 1.30 ile 3. grup görülmüştür. Bunu 6.68 ± 0.64 ile 2. grup izlerken en düşük
yemden yararlanma oranı ise 4.90 ± 0.39 ile kontrol grubunda görülmüştür.
Denemenin 14. haftasında elde edilen verilerde ise en yüksek yemden
yararlanma oranı 5.37 ± 0.61 ile 3. grup olarak görülmüştür. Bunu 4.81 ± 0.24 ile 2.
grup izlemiştir. En düşük yemden yararlanma oranı ise 4.03 ± 0.17 ile kontrol grubu
olmuştur.
Denemenin 18. haftasında yemden yararlanmanın en yüksek olduğu grup
4.93 ± 0.66 ile 3. grup olarak belirlenmiştir bunu 4.61 ± 0.57 ile 5. grup izlerken en
düşük yemden yararlanmanın görüldüğü grup ise 3.83 ± 0.14 ile kontrol grubu
görülmüştür.
Denemede 24. haftaya gelindiğinde ise en yüksek yemden yararlanma
oranının 4.50 ± 0.95 ile 5. grupta gözlenmiştir. Bunu 4.30 ± 0.58 ile 2. grup izlerken
en düşük yemden yararlanma oranı ise 3.40 ± 0.10 ile 6. grupta gözlenmiştir.
10; 14; 18. ve 24. haftalardaki gruplar karşılaştırıldığında yemden yararlanma
oranındaki veriler analiz yapıldığında önem seviyesi bakımından sadece 10. haftada
önemli çıkmıştır (P<0.05). 14; 18. ve 24. haftalarda önemsiz çıkmıştır (P>0.05).
Erensayın ve ark (2002), araştırmalarında bıldırcınların yaşı ilerledikçe,
incelemeye alınan yaş dönemlerinde yem tüketimi bakımından gruplar arasında
istatistiki olarak önemli düzeyde farklılık meydana geldiği belirlenmiş (P<0.01).
Buna göre yem tüketiminin ilerleyen yaşla birlikte artış gösterdiği gözlenmiştir. Bu
çalışmadaki elde edilen araştırma sonuçları, bıldırcınlar üzerindeki elde ettiğimiz
verileri destekler niteliktedir. Buna göre yem tüketiminin ilerleyen yaşla birlikte artış
gösterdiği gözlenmiştir. En düşük yem tüketimi 744.52 g ve 747.17 g ile sırayla 5- 8
ve 9- 12 haftalar arasında gözlenmiştir. En yüksek yem tüketimi ise 863.17 g 25- 28
haftalar arasında gerçekleşmiştir. Yemden yararlanma oranı bakımından grup
ortalamaları arasındaki fark istatistiki olarak önemsiz bulunmuştur (P>0.05). En
yüksek yem değerlendirme oranı 3.031 ile 5- 8 haftalar arasında, 2.529 ile 25- 26
haftalar arasında gerçekleşmiştir.
46
4. BULGULAR ve TARTIŞMA Hacı Murat KILIÇ
4.4. Yumurta Verim Döneminde Bazı Verim Özellikleri
4.4.1. Yumurta Ağırlık Ortalamaları
Denemede 10; 14; 18. ve 24. hafta yumurta ağırlık ortalamaları ve önem
kontrolleri çizelge 4.4.1.1’ de verilmiştir.
Çizelge 4.4.1.1. Yumurta ağırlık ortalamaları (g) ve önem kontrolleri.*
Yumurta Ağırlık Ortalamaları (g) ve Önem Kontrolleri
10. Hafta 14. Hafta 18. Hafta 24. Hafta
Kontrol Grubu 11.06±1.29 11.86±0.10 10.22±1.27 11.80±1.00
1. Grup 10.52±0.19 11.80±0.13 11.15±0.96 11.60±1.85
2. Grup 10.61±0.21 11.84±0.18 10.86±0.92 11.78±1.00
3. Grup 10.22±0.43 11.74±0.32 12.10±0.39 12.61±0.21
4. Grup 10.77±0.20 12.11±0.17 12.05±0.24 12.84±0.22
5. Grup 10.34±0.89 11.97±0.11 10.50±1.24 11.70±0.98
6. Grup 10.01±1.03 12.16±0.28 10.83±1.13 11.66±1.18
Önem Seviyesi P>0.05 P>0.05 P>0.05 P>0.05
Denemenin 10. haftasında en yüksek yumurta ağırlığı ortalaması 11.06 ± 1.29
g ile kontrol grubuna aittir. Kontrol grubunu 10.77 ± 0.20 g ile 4.grup izlemektedir.
En düşük yumurta ağırlığı ortalaması ise 10.01 ± 1.03 g ile 6. gruba aittir.
Denemenin 14. haftasındaki en yüksek yumurta ağırlığı ortalaması 12.16 ±
0.28 g ile 6. grupta görülmüştür. Bunu 12.11 ± 0.17 g ile 4. grup izlerken en düşük
yumurta ağırlığı ortalaması 11.74 ± 0.32 g ile 3. grupta görülmüştür.
Denemede 18. haftadaki en yüksek yumurta ağırlığı ortalaması 12.10 ± 0.39
g ile 3. gruba aittir. Bunu 12.05 ± 0.24 g ile 4. grup izlemiştir. En düşük yumurta
ağırlığı ortalaması ise 10.22 ± 1.27 g ile kontrol grubunda görülmüştür.
Denemenin 24. haftasında ise en yüksek yumurta ağırlığı ortalaması 12.84 ±
0.22 g ile 4. grupta görülürken. Bu sonucu 12.61 ± 0.21 g ile 3. grup takip etmiş ve
en düşük yumurta ağırlığı ise 11.60 ± 1.85 g ile 1. grupta görülmüştür.
47
4. BULGULAR ve TARTIŞMA Hacı Murat KILIÇ
Denemede 24. hafta boyunca elde edinilen yumurta ağırlığına ait verilere
uygulanan çoklu karşılaştırma testleri sonucu 10- 14- 18 ve 24. haftalarda önemli
sayılabilecek değerler elde edilememiştir.
Gruplar 10; 14; 18. ve 24. haftalar bakımından karşılaştırıldıklarında, önem
kontrolleri önemsiz çıkmıştır (P>0.05).
Nacar ve ark. (1995), Japon bıldırcınlarında yumurta ağırlığının ilerleyen
yaşla birlikte az da olsa artış gösterdiğini, anaç yaşının çıkış ağılığı üzerinde önemli
bir etki kaynağı olduğunu, ayrıca anaç yaşının civcivlerde dördüncü haftaya kadar
belirlenen canlı ağırlıklar üzerinde etkisinin sürdüğünü ve bu dönemden sonra
gözlenen farklılığın istatiksel olarak önemli düzeyde olmadığını, anaç yaşının
yemden yararlanma oranı üzerinde bir etkisi olmadığını bildirmişlerdir.
Altan ve ark. (1998), Bıldırcınlar 10- 14- 18. haftalarda bireysel olarak
tartılmıştır ve bu haftalarda toplanan yumurtalarda yumurta özellikleri saptanmıştır.
Deneme sonuçları canlı ağırlık yönünde seçilmiş bıldırcınlarda yumurta ağırlığının
arttığını göstermiştir. Yumurta ağırlığı bakımından hatlar arasındaki bu fark, sarı ve
ak ağırlığındaki artıştan kaynaklanmıştır. Seleksiyon ve kontrol hattı bıldırcınlarında
ak, sarı ve kabuk oranları bakımından önemli bir fark olmadığı görülmüştür.
Dönemler üzerinde yumurta verimi incelendiğinde hatlar arasında önemli bir farklılık
olmadığı saptanmıştır. Sürü yaşlanırken yumurta ağırlığının arttığı görülmüştür. Bu
çalışmanın sonuçları da yapmış olduğum araştırmayı destekler niteliktedir.
Bıldırcınlarda grup yemlemesi uygulanan bir çalışmada ise 3 gruba ayrılan
bıldırcınlarda şu yumurta ağırlıkları elde edilmiştir. Gruplar sırası ile 12.64 g, 12.55
g, 12.65 g. bulunmuştur. Sonuç olarak yumurta ağırlığının yem tüketimine etkisi ise
önemsiz bulunmuştur (Nazlıgül ve ark. 2005). Bu sonuçlara göre yapmış olduğum
çalışmada yumurta ağırlıkları olumlu sayılabilecek bir ağırlık düzeyindedir. Özellikle
14. hafta 4. grup ve 6. grup, 18. hafta 3. grup ve 4. grup, 24. hafta 3. grup ve 4. grup
azda olsa önemli sayılabilecek bir yumurta ağırlığına sahiptirler.
48
4. BULGULAR ve TARTIŞMA Hacı Murat KILIÇ
4.4.2. % 50 Verim Dönemi Yaşı, Pik Dönemi Yaşı, Pik Günü Yumurta Sayısı, Pik Günü Yüzde Verim ve Pik Haftası Yüzde Verim Denemedeki % 50 verim dönemi, pik dönemi, pik günü yumurta sayısı, pik
günü yüzde verim ve pik haftası yüzdesi ile ilgili veriler çizelge 4.4.2.1’de
verilmiştir.
Çizelge 4.4.2.1. % 50 verim yaşı, pik dönemi yaşı, pik günü yumurta sayısı, pik günü %
verimi ve pik haftası % verimi.
% 50 Verim Yaşı, Pik Dönemi Yaşı, Pik Günü Yumurta Sayısı, Pik Günü % Verim, Pik Haftası % Verim
% 50 Verim Yaşı (gün)
Pik Yaşı (gün)
Pik Günü Yumurta Sayısı
Pik Günü % Verim
Pik Haftası
% Verim Kontrol Grubu 44 66 12 92.31 83.52
1. Grup 48 60 13 100.00 85.71 2. Grup 51 76 13 100.00 85.51 3. Grup 50 69 13 100.00 73.63 4. Grup 49 66 15 100.00 83.81 5. Grup 50 53 11 84.62 72.53 6. Grup 50 86 11 100.00 84.42
Denemede % 50 verim dönemi yaşına ilk ulaşan grup 44. gün ile kontrol
grubu olmuştur. Bunu 48. gün ile 1. grup izlerken, % 50 verim dönemi yaşına en geç
ulaşan gruplar ise 50 gün ile 3. 5. ve 6. gruplar olarak gözlemiştir.
Denemede pik dönemi yaşına en erken ulaşan grup 53 gün ile 5. gruptur.
Bunu 60 gün ile 1. grup izlemekte ve en fazla günde pik dönemi yaşına gelme ise 86
gün ile 6. grupta görülmüştür.
Pik günü yumurta sayısı en yüksek olan grup 15 adet ile 4. gruptur. Bunu 13
adet ile 1. 2. 3. grup izlerken en düşük pik günü yumurta sayısı 5. ve 6. gruplarda
görülmüştür.
Pik günündeki yüzde verimin en yüksek olduğu gruplar % 100 ile 1. 2. 3. 4.
ve 6. gruplar olmuştur. Bunu % 92.31 ile kontrol grubu izlemiş ve pik günündeki en
düşük yüzde verimi ise % 84.62 ile 5. grupta görülmüştür.
Pik haftasındaki yüzde verimin en yüksek olduğu grup ise % 85.71 ile 1. grup
görülmüştür. Bunu 85.51 ile 2. grup izlemiştir. Pik haftasındaki en düşük yüzde
verimi ise 72.53 ile 5. grup görülmüştür.
49
4. BULGULAR ve TARTIŞMA Hacı Murat KILIÇ
4.4.3. Yumurta Verimi
Denemede yumurta verimine ait veriler 10 hafta, 14 hafta, 18 hafta ve 24
hafta olarak hem adet hem de yüzde verim değeri hesaplanarak gruplar kendi
aralarında ve 10; 14; 18 ve 24 haftalara göre haftalık olarak ta karşılaştırılmışlardır.
Bu değerler çizelge 4.4.3.1’de verilmiştir. Çizelge 4.4.3.1. Deneme gruplarında ortalama tavuk- kümes yumurta verimleri (% ve adet)
ve önem kontrolleri.* Yumurta Verimi (Tavuk- Kümes)
Gruplar 10.hafta 14.hafta 18.hafta 24.hafta
Adet % Adet % Adet % Adet %
% Değerlerin
Genel Ort.
Kontrol Grubu 21.15±1.84 60.4 42.07±3.61 66.8 61.76±6.38 68.1 88.92±9.58 66.9 65.55±1.74
b
1. Grup 20.46±1.56 58.2 42.61±2.62 67.3 63.69±4.51 69.8 92.53±8.43 69.4 66.18±2.72 b
2. Grup 18.15±1.61 52.1 40.15±2.01 64.6 62.15±3.28 68.8 94.38±5.97 71.1 64.15±4.24 b
3. Grup 16.66±1.90 47.6 39.58±2.62 62.6 61.00±4.05 66.9 96.75±5.46 72.7 62.45±2.37 ab
4. Grup 21.73±1.52 61.7 45.66±1.99 72.8 69.46±2.24 76.5 105.2±3.90 79.3 72.43±4.01 c
5. Grup 17.07±2.31 49.9 37.07±4.09 59.3 56.76±5.85 62.7 89.15±9.24 67.3 59.80±3.69 a
6. Grup 17.36±1.73 49.6 38.45±3.36 61.6 60.09±5.53 66.5 94.63±8.23 70.9 62.15±4.60 ab
% Değerleri
Genel Ort.
54.13±2.12 a
65.00±1.69 b
68.47±1.59 c
71.09±1.58 c **
* : a, b, c aynı sütunda ayrı harflerle gösterilen değerler arası farklılık önemlidir (P<0.01). a, b, c aynı satırda ayrı harflerle verilen haftalar arası farklılık önemlidir (P<0.01).
Denemenin 10. haftasında yumurta veriminin en yüksek olduğu grup 21.73 ±
1.52 adet ile 4. grupta görülmüştür bunu 21.15 ± 1.84 adet ile kontrol grubu takip
etmekte ve en düşük yumurta verimi ise 16.66 ± 1.90 adet ile 3. grupta görülmüştür.
50
4. BULGULAR ve TARTIŞMA Hacı Murat KILIÇ
Denemenin 14. haftasında yumurta veriminin en yüksek olduğu grup 45.66 ±
1.99 adet ile 4. grup olarak görülmüştür. Bunu 42.61 ± 2.62 adet ile 1. grup izlerken
en düşük yumurta verimi ise 37.07 ± 4.09 adet ile 5. grupta görülmüştür.
Denemenin 18. haftasında yumurta verimi en yüksek olan grup 69.46 ± 2.24
adet ile 4. grup görülmüştür. Bunu 63.69 ± 4.51 adet ile 1. grup izlemiştir. En düşük
yumurta verimi ise 56.76 ± 5.85 adet ile 5. grupta görülmüştür.
Denemede 24. haftaya gelindiğinde en yüksek yumurta verimi 105.2 ± 3.90
adet ile 4. grupta görülmüştür. İkinci olarak en yüksek yumurta verimi 96.75 ± 5.46
adet ile 3. grupta görülmüştür. En düşük yumurta verimi ise 88.92 ± 9.58 ile kontrol
grubunda görülüştür.
Gruplar kendi aralarında yüzde yumurta verim ortalamaları
karşılaştırıldığında en yüksek yumurta verimi yüzdesi ortalaması 72.43 ± 4.01 ile 4
grupta görülmüştür. Bunu 66.18 ± 2.72 ile 1. grup izlemiştir. En düşük yumurta
verimi yüzdeleri ortalaması ise 59.80 ± 3.69 ile 5. grupta görülmüştür.
Haftalara göre yüzde yumurta verim ortalamaları karşılaştırıldığında en
yüksek yumurta verimi yüzdesi 71.09 ± 1.58 ile 24. hafta olmuştur. Bunu sırasıyla
68.47 ± 1.59 ile 18. hafta, 65.00 ± 1.69 ile 14. hafta ve 54.13 ± 2.12 ile 10. hafta
izlemiştir.
Buna göre yüzde yumurta verimleri bakımından haftalar arasında ve gruplar
arasında önemli bir farklılık vardır (P<0.01).
Haftalar ve gruplar arasındaki % yumurta verimi bakımından farklılığı
belirleyebilmek amacıyla yapılan duncan çoklu karşılaştırma testine göre yumurta
veriminin en fazla olduğu haftalar 18. ve 24. haftalar, yine en fazla görüldüğü grup
ise 4. gruptur (72.43 ± 34.01) . % yumurta veriminin en düşük olduğu hafta 10. hafta,
yine en düşük olduğu grup ise 5. gruptur (59.80 ± 3.69).
Akıncı (2005), Bıldırcınlarda ilk yumurtlama yaşının yumurta verimine etkisi
incelenmiştir. Buna göre 55 gün, 56- 62 gün, 63- 69 gün, >70 gün olarak dört grup
incelemeye alınmıştır. Gruplara göre şu değerler bulunmuştur. 55, 50, 46, 38, adet
yumurta bulunmuştur. Araştırmaya göre gruplar arasındaki farklar önemsiz çıkmıştır.
51
4. BULGULAR ve TARTIŞMA Hacı Murat KILIÇ
4.5. Cinsel Olgunluk Yaşı, Cinsel Olgunluk Ağırlığı ve İlk On Yumurta Ağırlığı
Cinsel olgunluk yaşı, cinsel olgunluk ağırlığı ve ilk on yumurta ağırlığına ait
verilerin istatistiksel analiz sonuçları çizelge 4.5.1’ de verilmiştir. Çizelge 4.5.1. Cinsel olgunluk yaşı, cinsel olgunluk ağırlığı ve ilk on yumurta ağırlığına ait
önem kontrolleri.
* : P<0.05
C.O.Y C.O.A İ.O.Y.A
Kontrol G. 44.61 ± 0.56 bc 315.15 ± 6.72 abc 10.34 ± 0.21 bc
1. Grup 46.07 ± 1.37 abc 318.93 ± 8.87 ab 10.62 ± 0.26 abc
2. Grup 48.53 ± 1.56 abc 291.00 ± 6.61 c 10.77 ± 0.20 abc
3. Grup 49.25 ± 1.50 ab 303.25 ± 7.61 bc 10.14 ± 0.36 c
4. Grup 43.60 ± 0.99 c 301.46 ± 8.71 bc 10.45 ± 0.27 bc
5. Grup 50.00 ± 3.01 a 300.76 ± 9.85 bc 11.38 ± 0.34 a
6. Grup 47.45 ± 1.07 abc 328.81 ± 7.72 a 11.15 ± 0.33 ab
Önem Seviyesi P<0.05 P<0.05 P<0.05
Denemede cinsel olgunluk yaşı en yüksek olduğu grup 50.00 ± 3.01 gün ile 5.
grup görülmüştür. Bunu 49.25 ± 1.50 gün ile 3. grup izlerken en erken cinsel
olgunluk yaşı ise 43.60 ± 0.99 gün ile 4. grupta görülmüştür. Gruplar arasında önemli
bir fark bulunmuştur (P<0.05).
Ancak 28- 35 günleri arasında günaşırı yemleme uygulanan ve cinsel
olgunluk yaşı 50.00 ± 3.01 gün olan 5. grup, ilk on yumurta ağırlığında da 11.38 ±
0.34 ile önemli sayılabilecek bir ilerleme göstermiştir.
Denemede cinsel olgunluğa eriştiğindeki ağırlığı en yüksek olan grup 328.81
± 7.72 g ile 6. grup olmuştur. Bunu 318.93 ± 8.87 g ile 1. grup izlerken en düşük
cinsel olgunluk ağırlığı ise 291.00 ± 6.61 g ile 2. grupta görülmüştür. Gruplar
arasında önemli bir fark bulunmuştur (P<0.05).
52
4. BULGULAR ve TARTIŞMA Hacı Murat KILIÇ
İlk on yumurta ağırlığında en yüksek yumurta ağırlığı 11.38 ± 0.34 g ile 5.
grup olmuştur. Bunu 11.15 ± 0.33 g ile 6. grup izlerken ilk on yumurta ağırlığı en
düşük olan grup ise 10.14 ± 0.36 g ile 3. grup olarak görülmüştür. Gruplar arasında
önemli bir fark bulunmuştur (P<0.05).
4.6. Kuluçka Çalışması Kuluçka çalışmasına ait veriler yani 6 çıkış sonucundaki değerler. Haftalar
arasında ve gruplar arasında karşılaştırılmıştır. Denemeye ait sonuçlar çizelge
4.6.1’de verilmiştir.
Bıldırcın yumurtalarında döllülük konusunda çalışan araştırmacılar erkeklerin
dişilerden ayrılmasından 11 gün sonra fertil yumurta elde edilebildiğini, ortalama
fertilite süresinin 6 gün olduğunu ve ilk çiftleşmeden ortalama 3- 5 gün sonra fertil
yumurta alınabildiğini bildirmişlerdir. Bu nedenle döllülüğü artırmak amacı ile
erkekler sürekli olarak dişilerin yanında aynı kafes içinde bulundurulmuştur.
Denemeye ait döllülük oranı çizelge 4.6.1’ de verilmiştir. Çizelge 4.6.1. Kuluçka döllülük oranı ve buna ait önem önem kontrolü.*
Kuluçka Çalışması Döllülük Oranları Döllülük Oranı
Gruplar 1. Hafta 2. Hafta 3. Hafta 4. Hafta 5. Hafta 6. Hafta Ortalama
Kontrol Grubu 87.71 91.37 90.62 93.54 100.00 100.00 93.87±2.08
ab
1. Grup 83.58 88.88 93.50 95.94 100.00 89.18 91.85±2.38 ab
2. Grup 75.47 92.18 89.77 96.47 100.00 100.00 92.32±3.77 ab
3. Grup 80.85 83.92 93.05 94.52 97.36 95.45 90.86±2.77 a
4. Grup 98.52 94.11 96.80 94.50 94.28 100.00 96.37±1.02 b
5. Grup 94.44 88.88 98.59 95.58 96.82 97.67 95.33±1.42 ab
6. Grup 82.22 88.00 91.80 96.49 96.66 93.02 91.37±2.25 ab
Ortalama 86.11±3.04 a
89.62±1.25ab
93.45±1.22abc
95.29±0.43bcd
97.87±0.84d
96.47±1.60 cd *
*: a, b, c aynı sütunda ayrı harflerle gösterilen değerler arsındaki fark önemlidir (P<0.05). a, b, c aynı satırda ayrı harflerle gösterilen değerler arsı fark önemlidir (P<0.05).
53
4. BULGULAR ve TARTIŞMA Hacı Murat KILIÇ
Kuluçka çalışmasında döllülük haftalar arasında karşılaştırıldığında en yüksek
döllülük oranı 97.87 ± 0.84 ile 5. çıkışta görülmüştür. Bunu ikinci olarak 96.47 ±
1.60 ile 6. hafta izlemiştir. En düşük döllülük yüzdesi ise 86.11 ± 3.04 ile 1. haftada
görülmüştür.
Türkoğlu ve Elibol, (1995), dölsüzlüğün oluşmasında en büyük nedenin erkek
hayvandan ileri geldiği bilinmektedir. Ancak yapılan bir çalışmada suni tohumlama
uygulaması halinde dölsüzlüğün % 65’ nin kaynaklandığı bildirilmektedir.
Elibol, (2002), döllülük oranında yaşanan sorunların büyük bir kısmı
horozlardan kaynaklanmaktadır. Bu nedenle civciv döneminden itibaren bütün hayat
süreçleri boyunca horozların özellikle büyütme döneminin son yarısı ile üretim
döneminin ilk 15 haftasında , bakım ve idaresi ile ilgili uygulamalara özen
gösterilmesi ve döllülük oranında % 1’ lik bir değişimin bile kapasiteleri giderek
artan işletmelerde önemli olabileceği vurgulanmıştır.
Uluocak ve Nacar, (1995), yumurta ağırlığının 7. haftadan başlayarak yaşla
birlikte artış gözlenmiş ve yumurta ağırlığının anaç yaşına paralel olarak döllülükte
de artış olduğunu bildirmişlerdir. Çalışmada elde edilen bulgular bu araştırıcıların
bulgularını destekler niteliktedir.
Elibol, (2000), canlı ağırlık ile döl verimi arasında negatif genetik korelasyon
bulunması nedeniyle canlı ağırlığı artırmak için yapılan seleksiyon, yumurta verimi,
döllülük oranı ve kuluçka randımanın da azalmaya neden olduğunu bildirmiştir.
Denemede gruplar döllülük yüzdeleri bakımından karşılaştırıldığında en
yüksek döllülük yüzdesi 96.37 ± 1.82 ile 4. grup olarak görülmüştür. Bunu 95.33 ±
1.42 ile 5. grupta izlenmiştir. En düşük döllülük yüzdesi 90.86 ± 2.77 ile 3. grupta
görülmüştür.
Genel olarak döllülük yüzdeleri üzerine haftaların etkisi önemli bulunurken,
grupların etkisi önemsiz bulunmuştur. Yapılan duncan çoklu karşılaştırma testine
göre döllülük yüzde oranının en yüksek bulunduğu hafta 5. hafta ve 4. gruptur.
Döllülük yüzde oranının en düşük görüldüğü hafta 1. hafta ve 3. gruptur.
54
5. SONUÇ ve ÖNERİLER Hacı Murat KILIÇ
5. SONUÇ ve ÖNERİLER
Bıldırcınlarda büyütme dönemi sınırlı yemleme uygulamasının yumurtlama
dönemi verim ilişkileri, canlı ağırlık kazancı, yem tüketimi, yemden yararlanma
oranı, % 50 pik yumurta verimi dönemi, pik günü yumurta sayısı, pik günü yüzde
verim, pik haftası, haftalara göre yumurta verimi, haftalara göre yumurta ağırlık
ortalamaları, kuluçkalık yumurtaların döllülük kontrolleri gibi yumurta verimi ile
ilgili kriterleri incelemek ve bıldırcınların besi döneminde seyreltilmiş yemleme (%
5 meşe talaşı + % 95 etlik civciv yemi), gün aşırı yemleme ve serbest yemleme
uygulamasına karşı vermiş oldukları verim gözlenmeye çalışılmıştır. Çalışma
sonunda elde edilen bulgular bugüne kadar yapılmış olan bu tip araştırmalardan ve
benzerlerinden elde edilen bulgular ve sonuçlar ile karşılaştırılarak farklılık ve
benzerlikleri göz önüne alınarak incelenmiştir.
Araştırmanın amacı doğrultusunda elde edilen sonuçlar aşağıdaki gibi
sıralanmıştır.
1. Japon bıldırcınlarında (Coturnix coturnix japonica) yürütülen araştırma
sonuçlarına göre 28- 35 günleri arasında seyreltilmiş yemleme uygulanan 6. gruptaki
hayvanlarda canlı ağırlık artışı 10. hafta itibari ile istatistiki olarak önemli (P<0.05)
bulunmuştur. Ancak 14 ve 18. haftalarda da 6. grubun canlı ağırlığı yüksek olmasına
karşı, diğer gruplara göre önemli düzeyde bir canlı ağırlık artışı gözlenmemiş ve
canlı ağırlık farkı 10. haftadan sonra kaybolmuştur.
2. Yem tüketimi ile ilgili elde edilen bulguların sonuçlarına göre grup
düzeyinde 21- 28, 28- 35, 21- 35 günleri arasında en yüksek yem tüketimi serbest
yemleme yapılan kontrol grubunda gözlenirken, en düşük yem tüketimi 21- 35
günleri arasında gün aşırı yemleme yapılan 3. grupta gözlenmiştir. Ancak 3. grubun
yemden yararlanma oranı 10; 14; 18. haftalarda yüksek bulunmuştur. Büyütme
dönemi içerisinde günaşırı yemleme uygulanmasının yem tüketimini düşürmesine
karşın yemden yararlanma oranını yükselttiği görülmüştür.
55
5. SONUÇ ve ÖNERİLER Hacı Murat KILIÇ
3. Büyütme dönemi içerisinde yemden yararlanma oranına bakıldığında 28-
35 günleri arasında seyreltilmiş yemleme uygulanan 6. grup ilk 5 hafta en iyi yemden
yararlanma oranına sahip olmuştur. En yüksek canlı ağırlık ve cinsel olgunluk
ağırlığının da bu grupta olması, büyütme dönemi içerisinde canlı ağırlığı yüksek olan
hayvanların, hem cinsel olgunluk ağırlığının fazla hem de yemden yararlanma
oranının yüksek olduğunu göstermiştir.
Ayrıca cinsel olgunluk ağırlığının yüksek olduğu hayvanların, cüssesiyle
doğru orantılı olarak ilk on yumurta ağırlığının da yüksek olduğunu göstermiştir.
4. 21, 28 ve 35 günleri arasında kontrol grubundaki yemden yararlanma
oranının düşük olmasının nedenini sıcak stresinin ve yemdeki enerji düzeyinin
metabolizma üzerindeki fizyolojik baskısının etkilerinden kaynaklanabileceği
üzerinde durmaktayım.
10; 14; 18. ve 24. haftalardaki gruplar karşılaştırıldığında yemlerin
yararlanma oranındaki veriler analiz yapıldığında önem seviyesi bakımından sadece
10. haftada önemli bulunmuştur (P<0.05).
5. 5. haftadan itibaren 19 hafta boyunca günlük olarak toplanan yumurtaların
tartılması ve bu sonuçların istatistiksel analizleri doğrultusunda elde edilen veriler
grup bazında 10; 14; 18, ve 24. haftalarda karşılaştırılmıştır. İstatistiki kontrolleri
önem sonuçlarına göre 10; 14; 18. ve 24. haftalarda önemsiz çıkmıştır (P>0.05).
6. En erken % 50 verim dönemi yaşına ulaşan grup sırası ile 44 gün ile
kontrol grubu olmuştur. Bunun diğer gruplara uygulanan yem sınırlamasının bu
gruba uygulanmamasından kaynaklandığı görülmektedir. Bu da yem sınırlamasının
hayvanların % 50 verim dönemi yaşı üzerinde geciktirici bir etkisi olduğunu
göstermektedir.
% 50 verim dönemi yaşına erken ulaşmada serbest yemlemenin kontrol grubu
üzerine etkisi olmuştur. Bunun yanında 21- 28 günleri arasında gün aşırı yemleme
uygulanan 1. grupta 48 günde % 50 yumurta verimi dönemi yaşına girmesi besi
kafeslerinde geçen 21- 35 günleri arasındaki sürenin 21- 28 günlerdeki dönemine
56
5. SONUÇ ve ÖNERİLER Hacı Murat KILIÇ
rastlanması ve yumurtlamadan önce metabolizmanın yumurtlama döneminden önce
bu uygulamayı telafi edebildiği sonucuna varılmıştır.
7. Büyütme dönemi içerisinde günaşırı yemlemenin hayvanların pik
dönemlerine erken ulaşmalarında etkili olduğu saptanmıştır. Özellikle erken dönem
içerisindeki gün aşırı yem uygulamasının pik dönemi yaşı üzerinde etkili olduğu
gözlenmiştir.
8. Pik günü yumurta sayısına seyreltilmiş yemleme ve gün aşırı yemleme
uygulamasının etkisi görülmemiştir.
9. Yemleme çeşidinin pik günü yüzde yumurta veriminde etkili olduğu
söylenemez.
10. Serbest yemleme, günaşırı yemleme ve seyreltilmiş yemlemenin Pik
haftası yüzde verimi üzerinde önemli bir etkisi olmadığı gözlenmiştir.
11. 10; 14; 18. ve 24. haftalardaki gruplar arasındaki yüzde yumurta verimleri
gruplar arasında ve haftalar arasında karşılaştırıldığında önemli bir farklılık vardır
(P<0.01).
21- 35 günleri arasında yapılan seyreltilmiş yemleme uygulaması,
yumurta verimini artırmıştır. Özellikle damızlıkçı işletmelerde bu dönem içerisinde
yem sınırlamasının yumurta verimini artıracağı sonucuna varılmıştır.
12. Seyreltilmiş yemleme uygulamasının döllülük oranını artırdığı ve canlı
ağırlık artışını dengelediği görülmüştür. Damızlıkçı sürülerde, bu yemleme tekniği
kesinlikle uygulanmalıdır.
13. Cinsel olgunluk yaşı bakımında gruplar arsında önemli bir fark
bulunmuştur (P<0.05).
57
5. SONUÇ ve ÖNERİLER Hacı Murat KILIÇ
Seyreltilmiş yemleme ve günaşırı yemleme uygulaması cinsel olgunluk
yaşını geciktirmiştir.
Yem sınırlaması yumurta verim döneminin uzamasına neden olmuştur.
14. Denemede cinsel olgunluk ağırlığı bakımından yapılan istatistiksel
analizlerde yapılmış ve gruplar arasında karşılaştırılmış, gruplar arasındaki farkın
önemli olduğu bulunmuştur (P<0.05).
15. İlk on yumurta ağırlığı bakımından gruplar karşılaştırıldığında önemli bir
fark bulunmuştur (P<0.05).
Ancak günaşırı yemleme uygulamasının ve seyreltilmiş yemleme
uygulamasının uygulandığı gruplarda azda olsa ilk on yumurta ağırlığının yüksek
olduğu görülmüştür.
16. Döllülük yüzdeleri bakımından haftalar ve gruplar karşılaştırıldığında,
genel olarak döllülük yüzdeleri üzerine haftaların etkisi önemli bulunurken, grupların
etkisi önemsiz bulunmuştur.
Denemede 1. haftadaki döllülük yüzdesinin düşük olmasını dişilerin erkek
hayvanlarla kavga etmeleri ve erkeklerdeki gaga kesimlerinin etkisi olduğu
söylenebilir.
17. Seyreltilmiş yemleme uygulamasının döllülük oranını artırdığı
saptanmıştır.
Sonuç olarak sınırlı yemleme (günaşırı ve seyreltilmiş yemleme), damızlıkçı
işletmelerde döl verimini artırmaktadır. Ayrıca, işletme için büyük bir harcama olan
yem giderlerini düşürmekte ve bir yemleme tekniği olarak tercihen uygulanması
gereken bir yöntemdir.
58
KAYNAKLAR
AÇIKGÖZ, Z., 1999. Etlik Piliçlerde Performans ve Yağlanma Üzerine Genotip,
Kısıtlı Yemleme ve Protein Düzeyine Etkileri. Ege Üniversitesi Merkez
Kütüphane Tezler Bölümü Doktora Tezi. İzmir. 128 s.
AKBAY, R., YALÇIN, S., CEYLAN, N., ORHAN, E., 2005. Türkiye
Tavukçuluğunda Gelişmeler ve Hedefler (URL 1Adresi:
http://www.zmo.org.tr/etkinlikler/5tk02/31. pdf. Erişim Tarihi: 09/06/2005.
Erişim Saati: 18:40).
AKMAN, M. K., YILDIRIM, Z., 1995. Kuluçkalık Yumurtaların Saklanması ve
Bunun Kuluçka Sonuçlarına Etkisi. VI. Hayvancılık ve Beslenme
Sempozyumu "95 Tavuk Yetiştiriciliği ve Hastalıkları. 1995. İzmir, 27- 31 s.
AKINCI, Z., 2005. Japon Bıldırcınlarında İlk Yumurtlama Yaşının Yumurta
Verimine Etkisi (URL 15 Adresi: http://tae.com.tr/page.php?lD=11. Erişim
Tarihi: 12/06/2005. Erişim Saati: 21:22).
AKINCI, Z., KOÇAK, S., TEKERLİ, M., AKÇAN, A., 2005. Bıldırcın
Yumurtalarında Kuluçka Sırasında Ağırlık Kaybı Hızının Embriyonik
Gelişimle İlişkisi (URL 9 Adresi: http://www.tae.gov.tr/page.php?11. Erişim
Tarihi: 18/06/2005. Erişim Saati: 15:00).
AKSOY, T., 1991. Tavuk Yetiştiriciliği. Ankara Üniversitesi Veteriner Fakültesi,
Ankara, 251 s.
AKŞİT, M., KIRKPINAR, F., ÖZDOĞAN, M., 1998. Farklı Dönemlerde Uygulanan
Sınırlı Yemlemenin Etlik Piliçlerde Performans Üzerine Etkileri. Ege Bölgesi
1. Tarım Kongresi. 7- 11 Eylül. Aydın. 631- 639 s.
AKTAŞ, A., 2004. Etlik Damızlık Yumurtalarda Depolama Süresinin ve Depolama
Öncesi Isıtmanın Kuluçka Performansını ve Civcivlerde Serum Glukoz
Düzeyine Etkisi. Ege Üniversitesi. 40 s.
ALTAN, Ö., 1995. Kuluçkalık Yumurta Özelliklerinin Kuluçka Sonuçları ve Civciv
Gelişimi Üzerine Etkileri. VI. Hayvancılık ve Beslenme Sempozyumu "95
Tavuk Yetiştiriciliği ve Hastalıkları. 1995, İzmir, 33- 40 s.
59
ALTAN, Ö., OĞUZ, İ., AKBAŞ, Y., 1998. Japon Bıldırcınlarında (Coturnix coturnix
japonica) Canlı Ağırlık Yönünde Yapılan Seleksiyonun ve Yaşının Yumurta
Özelliklerine Etkisi. Tr. J. of Veterinary and Animal Sciences. 22 (1998).
467- 473 s.
ALTAN, Ö., ÖZKAN, S., YALÇIN, S., 1998. Değişik Sınırlı Yemleme
Programlarının Etlik Piliç Performansı ve Karkas Özelliklerine Etkileri.
TÜBİTAK. Tr. J. Of Veterinary and Animal Sciencess. 22 (1998): 231- 236
s.
ANONİM, 2001. Ticari Yumurta Tavukçuluğu (URL 3 Adresi: http://www.tb_yayin.
gov.tr/basili/2001/hayvan_yetistiriciligi_III_orta.htm. Erişim Tarihi:
09/06/2005. Erişim Saati: 19:00)
ANONİM, 2005. Bıldırcın Yetiştiriciliği (URL 20 Adresi: http://64.233.183.104/
search?q=cache=YX3JQ4eXZWOJ=www.tarim.gov.tr/uretim/hayvancılık/ye
tistiricileri_bilgiler/bildircin/bildircin.htm+b%C4%Blld%C4%Blrc%C4%Blu
larda+ilk+on+yumurta+a%C4%9F%C4Blrl%C4%Bl%C4%9F5C4%Blilehl=
tr&lr=lang_tr. Erişim Tarihi: 05/06/2005. Erişim Saati: 19:20).
ANONİM, 2005. Bıldırcın Yetiştiriciliği (URL 12 adresi: http:64.233.183.104/
search?q=cache:Hnd_N4GG81MJ:www.bahce.biz/hayvan/bildircin.htmtb%C
4%Bll%C4%Blrc%C4%Blrl%C4%Bl%C4%9F%C4%Bl&hl=tr&lr=lang_tr.
Erişim Tarihi:10/6/2005. Erişim Saati:16:50).
ANONİM, 2005. Kümes Hayvancılığı Tarım Takvimi (URL 22 Adresi: http://www.
bartintarim.gov.tr/haytak.html. Erişim Tarihi: 08/06/2005. Erişim Saati:
14:12).
ANONİM, 2005. Kafes Tavukçuluğu (URL 17 Adresi: http://www.tae.gov.tr/page
.php?lD= 26. Erişim Tarihi 07/06/2005. Erişim Saati: 22:21).
ANONİM, 2005. Tavuk Yetiştiriciliği (URL 19 Adresi: http://www.behce.biz/
hayvan/tavuk.htm. Erişim Tarihi: 12/06/2005. Erişim Saati: 15:22).
ANONİM, (2005)’ in WOODARD ve APLANALP (2005)’ ten Bildirdiğine Göre.
Çiftleşme (URL 8 Adresi: http://64.233.183.104/search?q=cache:Y5uwo4lQ
TZIJ;web.ttnet.net.tr/nebat7271/vethek/bilyetistirme.htm+b%C4%Blld%C4
%Blrc%C4%Blnlarda+ilk+on+yumurta+a%C4%9F%C4%Blrl%C4%Bl%C4
60
%9F%C4%Bl&hl=tr&lr_lang_tr. Erişim Tarihi: 09/06/2005. Erişim Saati:
12:17).
ANONİM, 2005. Yetiştirme (URL 24 Adresi: http://web.ttnet.net.tr/nebat7271/
vethek/ bilgiyetistirme.htm. Erişim Tarihi: 18/06/2005. Erişim Saati: 09:00).
ANONİM, 2005. Yumurtlama Öncesi Yönetim (URL 25 Adresi: http://www.
rossanadolu.com/kitap/208_ps/b02.php. Erişim Tarihi: 16/06/2005. Erişim
Saati: 00:13).
ANONİM, 2005. Yetiştirme (URL 7 Adresi: http://64.233.183.104/search?q=cache=
Y5uwo4lQZIJ=web.ttnet.net.tr/nebat7271/vethek/biryetistirme.htm+b%C4%
Blld%C4%Blrc%C4%Blnlarda+ilk+on+yumurta+a%C4%9F%C4%Blrl%C4
%Bl%C4%9F%C4%Bl&hl=tr&lr=lang_tr. Erişim Tarihi:07/06/2005. Erişim
Saati:11:16).
ANONİM, 2005. Yumurta Verimi (URL 2 Adresi: http://64.233.183.104/search?q=
cache:IT603RwvBAj:web.ttnet.net.tr/nebat7271/vethek/bilverim.htm+b%C4
%Blld%C4%Blrc%C4%Blnlarda+ilk+on+yumurta+a%C4%9F%C4%Blrl%
C4%Bl%C4%9F%C4%Bl&hl=tr&lr=lang_tr. Erişim Tarihi: 18/6/2005.
Erişim Saati: 22:30).
ANONİM, 2005. Yumurta Verimi (URL 10 Adresi: http://web.ttnet.net.tr
/nebat7271/vethek/ bilverim.htm. Erişim Tarihi: 13/06/2005. Erişim Saati:
00:20).
ARSLAN, C., İNAL, F., 2000. Kazlarda Farklı Kaba Yem Kaynaklarının
Sindirilebilirliklerinin Tespiti ve Büyüme Performansı Üzerine Etkisi.
Uluslararası Hayvancılık Besleme Kongresi, 4- 6 Eylül, Isparta.
ATAE, 1992. Kahverengi Yumurtacı Hibritlerde Sınırlı Yemlemenin Çeşitli Verim
Özelliklerine Etkileri. Ankara Tavukçuluk Araştırma Enstitüsü. 1991 Yılı
Faaliyet Raporu. Ankara.
AYAŞAN, T., BAYLAN, M., ULUOCAK, A. N., KARASU, Ö., 1998. Etlik
Bıldırcınlarda Eşey Farklılıklarına Göre Değişik Sıklıklarda Barındırılmanın
Besi Özelliklerine Etkisi. Tavukçuluk Araştırma Enstitüsü Dergisi.1 (1): 10-
14 s.
61
AYAŞAN, T., OKAN, F., ULUOCAK, A. N., BAYLAN, M., 2000. Japon
Bıldırcınlarında (Coturnix copturnix japonica) Kısıntılı Yemleme
Uygulamalarının Besi ve Karkas Özelliklerine Etkileri. Çukurova
Üniversitesi Ziraat Fakültesi Dergisi, 2000, 15 (2): 89- 94 s.
AYHAN, V., 1990. Yumurta Tavuklarında Farklı Tip Yemlemenin Yumurta Verimi
ve Kabuk Kalitesine Etkisi. Ege Üniversitesi. İzmir, 79 s.
BAYLAN, M., ULUOCAK, A. N., AYAŞAN, T., ŞENTUT, T., 2000. Bıldırcınlarda
Eşeye ve Yaşa Göre Karkas Özelliklerindeki Değişim. Çukurova Üniversitesi
Ziraat Fakültesi Dergisi. 15 (1): 107- 110 s.
BAYRAM, İ., AKINCI, Z., 2005. Bıldırcın Rasyonlarına Katılan Yer Fıstığı
Küspesinin Besi Performansı Üzerine Etkisi (URL 30 Adresi: http://www.tae
.gov.tr/page.php.?lD=21. Erişim Tarihi: 12/06/2005. Erişim Saati: 20:21).
BOZKURT, M., AYHAN, V., KIRKPINAR, F., 1999. Büyütme Döneminde
Uygulanan Farklı Nitel ve Nicel Yem Sınırlama Yöntemlerinin Etçi Damızlık
Tavukların Verim Dönemi Performansı Üzerine Etkileri. TÜBİTAK, Türk J.
Vet. Anim. Sci. 25 (2001) 463- 472 s.
BOZKURT, M., AYHAN, V., KIRKPINAR, F., YAKUPOĞLU, Ç., 1999. Farklı
Nitel ve Nicel Yem Sınırlama Yöntemlerinin Etçi Damızlık Piliçlerin
Büyütme Dönemi Performansı Üzerine Etkileri VVI Poultry YUTAV’ 99.
Uluslar arası Tavukçuluk Fuarı ve Konferansı 3- 4- 5- 6. İstanbul, 250- 257 s.
BOZKURT, M., YILMAZER, A., AYHAN, V., KIRKPINAR, F., 2000. Farklı Nicel
Yem Sınırlama Yöntemleri ve Soğuk Su Tüketiminin Sıcak İklim
Koşullarında Yetiştirilen Etlik Piliçlerin Besi Performansı Üzerine Etkileri.
Lalahan Hayvancılık Araştırma Enstitüsü Dergisi. 40 (2): 75- 84 s.
CEDDEN, F., 2005. Kanatlılarda Döllenme ve Ovulasyon (URL 26 Adresi:
http://www.tae. gov.tr/page.php?lD=11. Erişim Tarihi: 12/06/2005. Erişim
Saati: 15:23).
COŞKUN, B., AZMAN, M. A. İŞCAN, K. M., 1997. Farklı Kısıtlı Yemleme
Programlarının Broylerlerde performans ve Karkasta Yağlanma Üzerine
Etkisi. (URL 32 Adresi: http://tagem.gov.tr/yeni%20 web/proleler/
62
uygulamaya%20aktarilan/projeler97/HAY/hay12.html. Erişim Tarihi:
3/7/2005. Erişim Saati: 18:32).
COŞKUN, B., 2005. Yumurtacı Tavukların Verim Döneminde Beslenmesi (URL 13
Adresi: http://veteriner.selcuk.edu.tr/veteriner/HBES/bilgiyum.htm. Erişim
Tarihi: 16/6/2005. Erişim Saati: 22:08).
ÇALIŞLAR, S., ÖZTÜRK, D., ÇİÇEK, T., DENİZ, O., 2003. Etlik Piliçlerde
Bitirme Döneminde Uygulanan Sınırlı Yemlemenin Bazı Performans ve
Karkas Özelliklerine Etkisi. Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi Fen ve
Mühendislik Dergisi. 6 (1) 149- 159 s.
DENİZ, O., SERBESTER, U., ÇALIŞLAR, S., ÖZTÜRK, D., 2000. Etlk piliçlerde
Erken Dönemde Sınırlı Beslenmenin Performansa Etkileri. Kahramanmaraş
Sütçü İmam Üniversitesi Ziraat Fakültesi Zootekni Bölümü. Kahramanmaraş.
1- 9 s.
ELİBOL, O., UYSAL, A., TÜRKOĞLU, M., KOÇANOĞLU, S., 2005. Uzun Süre
Depolanan Kuluçkalık Yumurtaların İnkubasyon Öncesi Isıtılmasının
Kuluçka Özelliklerine Etkisi (URL 16 Adresi: http://www.tae.gov.tr/page.
php?lD=20. Erişim Tarihi: 05/06/2005. Erişim Saati: 16:20).
ELİBOL, O., TÜRKOĞLU, M., EROL, H., 2000. Bir Broiler Damızlık Sürüsünden
Farklı Yaşlarda Üretilen Yumurtalarda Yumurta Ağırlığı ve Kuluçka
Yerleşim Düzeninin Kuluçka Sonuçlarına Etkisi. Tavukçuluk Araştırma
Dergisi (journal of Poultry Research). 2 (1): 17-25 s.
ELİBOL, O., 2000. Üretim Sürülerinde Horoz ve Tavukları Ayrı Yemlemenin
Yarattığı Sorunlar ve Çözüm Yolları. Lalahan Hayvan Araştırma Enstitüsü
Dergisi. 2000, 40 (2): 93-101 s.
ELİBOL, O., 2000. Kuluçka Hanelerde Mevsimsel Değişmelerden
Kaynaklanabilecek Sorunlar. Ankara Tavukçuluk Araştırma Dergisi (journal
of Poultry Research). Ankara Üniversitesi Zootekni Bölümü. 2 (1): 55- 57 s.
ERENER, G., 2005. Bıldırcın Büyütme Karma Yemlerinde Tritikalenin
Kullanılabilme Olanakları (URL 11 adresi: http:www.tae.gov.tr/page.php?
ID=20/. Erişim Tarihi: 10/06/2005. Erişim Saati:15:20).
63
ERENSAYIN, C., AKÇADAĞ, H. İ., ÖZSOY, A. N., KOŞKAN, Ö., AKTAN, S.,
2002. Japon Bıldırcınlarında (Coturnix coturnix japonica) Ebeveyn Yaşının
Verim Özelliklerine Etkisi. Süleyman Demirel Üniversitesi Fen Bilimleri
Enstitüsü Dergisi. 6. (2): 34- 40 s.
ERENSAYIN, C., 2000. Bilimsel- Teknik- Pratik Tavukçuluk. Cilt 1, Teksir-Dizgi-
Fotokopi-Ofset Tesisleri, Ankara, 434 s.
ERENSAYIN, C., 1991. Bilimsel-Teknik-Pratik Tavukçuluk. Cilt 2, TDFO, Tokat,
579 s.
ERENSAYIN, C., 1992. Bilimsel- Teknik- Pratik Tavukçuluk. Teksir- Dizgi-
Fotokopi- Ofset Tesisleri. Ankara, 534 s.
ERENSAYIN, C., 2001. Yeni Tavukçuluk Bilimi. Süleyman Demirel Üniversitesi
Ziraat Fakültesi Basım Evi. Isparta, 324 s
ERSAN, Y., ÖZKAN, S., 2001. Etlik Piliçlerde Gelişmenin Geciktirilmesinin
Performans ve Kan Parametrelerine Etkileri. Ege Üniversitesi Bilimsel
Araştırma Projesi Tez Özeti. İzmir. 120- 129 s.
ERTAŞ, O. N, ŞAHİN, K., 2002. Yumurta Tavuklarında Sıcaklık Stresinin Farklı
Yemleme Yöntemleriyle Önlenmesi. TÜBİTAK. Turk Journal Veterinary
Animal Sciences. 26 (2002), 453- 462 s.
HASİPEK, S., AKTAŞ, N., 1997. Türkiye’deki Tavuk Ürünlerinin İnsan
Beslenmesindeki Yeri ve Önemi. YUTAV. Uluslararası Tavukçuluk Fuarı ve
Konferansı. Bildiriler. İstanbul. 15- 21 s.
İNAL, Ş., TEKEŞ, M. A., İNAL, F., DERE, S., 1996. Japon Bıldırcınlarında
(Coturnix coturnix japonica) Canlı Ağırlığa Göre Yapılan Seleksiyonun
Canlı Ağırlık, Canlı Ağırlık Artışı, Yem Tüketimi ve Yemden Yararlanma
Üzerine Etkileri. Veteriner Bilimleri Dergisi. (12), 1, 5- 14 s.
IŞIK, S. Ş., ÖZTÜRK, D., 2000. Palaz Döneminde Değişik Oranlarda Sınırlı
Yemlemenin Hindilerde Gelişme ve Besi Performansı ile Karkas
Özelliklerine Etkileri. Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi Fen
Bilimleri Enstitüsü. Kahramanmaraş. 89 s.
İNAL,Ş.,2005.Bıldırcın Yetiştirme Bilgisi (URL 21 Adresi: http://64.233.183.104/
search?q=cache:eqelfs4sP4gj:veteriner.selcuk.edu.tr/veteriner/notsoru/bldr.ht
64
m+b%C4%Blld%C4%Blrc%C4%Blnlarda+cinsel+olgunluk+yag%C5%9F%
C4%Bl&hl=tr&lr=lang_tr. Erişim Tarihi: 09/06/2005. Erişim Saati: 19:10)
İPEK, A., ŞAHAN. Ü., YILMAZ, B., 2005. Japon Bıldırcınlarında (Coturnix
coturnix japonica) Yetiştirme Sistemleri ve Yerleşim Sıklığının Gelişme
Performansları Üzerine Etkisi (URL 5 Adresi: http:www.tae.gov.tr/page.
php?ID=23. Erişim Tarihi: 7/6/2005. Erişim Saati: 16:22).
KAYMAK, Ü., 1991. Japon Bıldırcınlarında Yaşın ve Dişi- Erkek Oranının Döl
Verim Özelliklerine Etkileri. Ege Üniversitesi. İzmir, 32 s.
KAAN, M., İŞCAN, I., İNAL, Ş., APAYDIN, S., 2005. Yumurtacı Tavuklarda
Erken Işık Uyarımının Yumurta Performansına Etkisi (URL 27 Adresi:
http://64.233.183.104/search?q=cache:9F4XIRHJIW8J:veteriner.selcuk.edu.t
r/veteriner/2000INDEX2AB.htm+b%C4%BIId%C4%BIrc%C4%Blnlarda+c
insel+olgunluk+ya%C5%9F%C4%Bl&hI=tr&lr=long_tr. Erişim Tarihi:
9/6/2005. Erişim Saati: 16:10).
KONCA, Y., YAZGAN, O., BAHTİYARCA, Y., ŞENGÜL, T., 2000. Sıcak
Şartlarda Kısıtlı Yemleme Yaşı ve Süresinin Broyler Piliçlerde Performans ve
Abdominal Yağlanmaya Etkisi. "International Animal Nutrition Congrees
2000", 4- 6 Eylül 2000, Isparta, Bildiriler Kitabı, 215- 221 s.
NACAR, H., ULUOCAK, A. N., 1995. Etlik Bıldırcın Üretiminde Anaç Yaşının
Etkileri. YUTAV’ 95 Uluslar arası Tavukçuluk Fuarı ve Konferansı, 24- 27
Mayıs. İstanbul.
NAZLIGÜL, A., BARDAKÇIOĞLU, H. E., TÜRKYILMAZ, K., CENAN, N.,
ORAL, D., 2005. Japon Bıldırcınlarından (Coturnix coturnix japonica)
Yerleşim Sıklığının Yumurta Verimi, Yumurta Ağırlığı ve Yem Tüketimine
Etkisi (URL 31 Adresi: http:/4.233.183.104/search?q=cache=FblhlhPrfe8j=
www.adu.edu.tr/etkinlik/akademikhafta/2000/sunim.html+b%C4%Blld%C4
%Blrc%C4%Blnlarda+ilk+on+yumurta+a%C4%9F%C4%Blrl%C4%Bl%C4
%9F%C4%Bl&hl=tr&lr=lang_tr. Erişim Tarihi: 17/06/2005. Erişim Saati:
21:23).
65
OKAN, F., ULUOCAK, A. N., 1991. Bıldırcınlarda Değişik Düzeylerde Ham
Protein İçeren Karma Yemlerin Gelişmeye ve karkas Özelliklerine Etkileri.
Doğa-Tr.j. of Veterinary and Animal Sciences. 16 (1992), 557- 568 s.
OKAN, F., ULUOCAK, A. N., 1993. Karma Yemlerdeki Değişik Enerji-Protein
Oranlarının Bıldırcınların Besi Özelliklerine Etkileri. Çukurova Üniversitesi
Ziraat Fakültesi Dergisi. 1993, 8 (3): 183- 196 s.
OKAN, F., ULUOCAK, A. N., CANOĞULLARI, S., AYAŞAN, T., 1998. Büyütme
Döneminde Değişik Düzeylerde Ham Protein ve Enerji İçeren Karma
Yemlerle Beslenmenin Bıldırcınların Yumurta Verim Özelliklerine Etkileri.
Çukurova Üniversitesi Ziraat Fakültesi Dergisi, 13 (2); 57- 66 s.
OKAN, F., ULUOCAK, A. N., 1992. Bıldırcınlarda Yumurta Verim Özelliklerine,
Yumurtlama Öncesi Karma Yem Ham Protein Düzeyinin Etkileri. Trakya
Bölgesi 1. Hayvancılık Sempozyumu. 8- 9 Ocak. Tekirdağ, 205- 211 s.
ONBAŞILAR, E. E., AKSOY, F. T., 2005. Kuluçkada Sorun Belirleme Yöntemleri
ve Taze Yumurta Kırma Denemesi (URL 23 Adresi: http://www.tae.gov.tr
/page.php?lD=21. Erişim Tarihi: 03/06/2005. Erişim Saati: 18:20).
ÖDÜNÇSAV, S., 1992. Yumurta Tavuklarının Verim Özelliklerine Nicel
Kısıtlamanın Etkileri. Ege Üniversitesi. İzmir, 54 s.
ÖZCAN, I., AKÇAPINAR, H., 1993. Bıldırcınlarda (Coturnix coturnix japonica)
Süresinin Büyüme ve Karkas Özelliklerine Etkisi. Lalahan Hayvancılık
Araştırma Enstitüsü Dergisi. 33 (1- 2); 65- 84 s.
ÖZDOĞAN, N., 2002. Broyler Üretiminde Farklı Yem Kısıtlaması Uygulamalarının
Verim Özellikleri Üzerine Etkileri. Lalahan Hayvan Araştırma Enstitüsü
Dergisi. 42 (1): 35- 41 s.
ÖZKAN, K., BULGURLU, Ş., 1998. Kümes Hayvanlarının Beslenmesi. Ege
Üniversitesi Ziraat Fakültesi, Ders Kitabı, 264. İzmir, 129 s.
ÖZTÜRK, D., IŞIK, Ş. S., 1999. Hindi Palazlarında Sınırlı Yemlemenin Büyütme
Dönemindeki Performansa Etkileri. Uluslararası Hayvancılık " 99 Kongresi
21- 24 Eylül, İzmir, 503- 506 s.
66
PARKHURST, C. R., and MOUNTNEY, G. J., 1987. Pultry Meat and Egg
Production. Van Nostrand Reinhold Publishing, 115 Fifth Avenue, New
York, USA.
POYRAZ, Ö., AKINCI, Z., ERDOĞAN, M., GÜLER, Ş., 2002. Bıldırcınlarda
Cinsel Olgunluk Mevsiminin Bazı Yumurta Kalite Özelliklerine Etkisi.
Lalahan Hayvan Araştırma Enstitüsü Dergisi. 42 (1); 45- 58 s.
SARICA, M., 1996. Işık Rengi ve Aydınlatma Şeklinin Bıldırcınların Büyüme ve
Karkas Özelliklerine Etkileri. Tr. J. of Veterinary and Animal Sciences, 22:
103- 110 s.
SAYLAM, S., K., 1999. Japon Bıldırcınlarında Yumurta Ağırlığının ve Depolama
Süresinin Yumurta Ağırlık Kaybına ve Kuluçka Özelliklerine Etkisi.
TÜBİTAK. Tr. J. of Veterinary and Animal Sciences. 23 (1999), 367- 372 s.
ŞAHAN, Ü., İPEK, A., 2005. Anaç Yaşı ve Kuluçka Nemi Arasındaki İlişkinin Et
Tipi Damızlıklarda Kuluçka Özelliklerine Etkileri (URL 28 Adresi:
http://www.tae.gov.tr/ page.php?lD=20. Erişim Tarihi: 21/06/2005. Erişim
Saati: 12:10).
ŞEKER, İ., 2003. Bıldırcınlarda Kuluçkalık Yumurtaların Döllülük Oranına ve
Kuluçka Sonuçlarına Bazı Faktörlerin Etkisi. Y.Y.Ü. Veteriner Fakültesi
Dergisi. 14 (2): 42- 46 s.
ŞENKÖYLÜ, N., 2001. Modern Tavukçuluk Üretimi. Tekirdağ Ziraat Fakültesi
Matbaası, Tekirdağ, 490 s.
SERBESTER, U., DENİZ, O., 2000. Etlik Piliçlerin Beslenmesinde Farklı Enerji ve
Protein İçerikli Rasyonların Performans ve Karkas Özelliklerine Etkisi.
Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü.
Kahramanmaraş. 43 s.
TAŞDÖNER, T., 1999. Hindilerde erken Yaştaki Sınırlı Yemlemenin Besi ve
Karkas Özelliklerine Etkileri. Ege Üniversitesi. 63 s.
TİLKİ, M., İNAL, Ş., 1999. Kazlarda Döl Verimi ve Kuluçka Randımanı (URL 14
Adresi: http://veteriner.selcuk.edu.tr/veteriner/notsoru/kazkuluc.htm#Toc307
17395. Erişim Tarihi: 09/01/2005. Erişim Saati: 11:20).
67
TÜRKMUT, L., ALTAN, Ö., OĞUZ, İ., YALÇIN, S., 1999. Japon Bıldırcınlarında
Canlı Ağırlık İçin Yapılan Seleksiyonun Üreme Performansı Üzerine etkileri.
Tr. J. of Veterinary and Animal Sciences. İzmir, 23, 223- 234 s.
TÜRKOĞLU, M., ELİBOL, O., 1995. Kuluçka Problemleri ve Çözüm Yolları. VI.
Hayvancılık ve Beslenme Sempozyum "95 Tavuk Yetiştiriciliği ve
Hastalıkları. 65- 74 s.
ULUOCAK, A. N., NACAR, H., 1996. Bıldırcınlarda Anaç Yaşının Kuluçka
Sonuçlarına ve Döllerin Çıkış Ağırlıklarına Etkisi. Çukurova Üniversitesi
Ziraat Fakültesi Dergisi. 11 (1): 83- 92 s.
YILDIRIM, İ., YETİŞİR, R., 1998. Japon Bıldırcınlarında (Coturnix coturnix
japonica) Kuluçkalık Yumurta Ağırlığı ve Ebeveyn Yaşının Civciv Çıkış
Ağırlığı ve 6. Hafta Canlı Ağırlığı Üzerine Etkileri. TÜBİTAK. Tr. J. of
Veterinary and Animal Sciences. 22 (1998), 315- 319 s.
YILDIZ, A., 2003. Bıldırcın Yetiştiriciliği (URL 4 adresi: http:www.aksa.com.tr
/arsiv/aksam/2003/07/24/ozgurplatform/ozgurplatform3.html. Erişim Tarihi:
10/06/2005. Erişim Saati:19:40).
68
ÖZGEÇMİŞ
11.11.1975 Adana’ nın Ceyhan ilçesinde doğdum. İlkokul, ortaokul ve liseyi
Ceyhan’ da tamamladım. 2003 yılında Çukurova Üniversitesi Ziraat Fakültesi
Zootekni Bölümünü bitirdim. 2003 senesinde Fen Bilimleri Enstitüsünde yüksek
lisans eğitimine başladım.
69
ÖZGEÇMİŞ
11.11.1975 Adana’ nın Ceyhan ilçesinde doğdum. İlkokul, ortaokul ve liseyi
Ceyhan’ da tamamladım. 2003 yılında Çukurova Üniversitesi Ziraat Fakültesi
Zootekni Bölümünü bitirdim. Aynı yıl Çukurova Üniversitesi Fen Bilimleri
Enstitüsünde yüksek lisans eğitimine başladım.
Recommended