Upload
sakarya
View
1
Download
0
Embed Size (px)
Citation preview
MEDİKAL MOBİLİTE ARAÇLARINDA ENERJİ KAYNAKLARI
ENERGY SOURCES FOR MEDICAL MOBILITY EQUIPMENT
*Yavuz SOYDAN, *Akın Oğuz KAPTI, **Selman HIZAL
*Sakarya Üniversitesi, Mühendislik Fakültesi, Makine Mühendisliği Bölümü, 54187, Esentepe, Sakarya ***Tagem Kopisan Ltd.Şti. Proje Gurubu, Çıracılar Cad,8/D,54100, Sakarya
ÖZET Medikal mobilite araçlarının ve diğer küçük elektrikli araçlarının en temel ihtiyaçlarından birisi yenilenebilir ve taşınabilir enerji depolama sistemleridir. Günümüzdeki eğilim, kurşun-asit bataryaların olumlu özelliklerini de bünyesinde barındıran boyut ve ağırlığı azaltılmış, uzun ömürlü, kullanımı kolay ve çevrim sayısı artırılmış alternatif enerji kaynaklarının geliştirilmesi ve bunların sisteme uygulanmasıdır. Bu çalışmada medikal ekipmanlarda konvansiyonel bataryaların yerine kullanılabilecek alternatif batarya sistemlerinin (yakıt hücreleri, elektro-mekanik bataryalar vb.) uygulanabilirliği incelenmiştir. Anahtar Kelimeler: Biyomekanik ekipmanlar, Bataryalar, Mobil enerji kaynakları, Yakıt pili, Volan.
ABSTRACT
One of the most important requirements of the medical mobility equipment and the other small electric-powered vehicles is the renewable and movable energy storage systems. The present tendency is to develop an alternative power source by reducing the size and weight, long life, useful, and by extending the cycle life, while retaining the other attractive features of the lead-acid batteries. In this study, the applicability of the alternative battery systems, (i.e. fuel-cell batteries, flywheels and others) for medical mobility equipment is reviewed as a promising renewable power source, which can be utilized instead of the conventional batteries. Key words: Energy Source, Mobility, Battery, Fuel Cell, Flywheel,
1. GİRİŞ
Mobilite (hareketlilik), insanoğlunun fizyolojik, psikolojik, sosyal, kültürel ve bilimsel
gelişiminde en önemli faktörlerden birisidir. Bu önem, mobilite sınırlamaları olan engelli
insanlar ve yakınları tarafından daha iyi kavranmaktadır. Engelli insanların ve yaşlıların bu
mobilite ihtiyaçlarını karşılamak için günümüzde oldukça yoğun çalışmalar
yürütülmektedir. Elektrikli mobilite araçlarının en yaygın olanları tekerlekli sandalyeler,
protezler, ortezler ve diğer yürüme destek cihazları şeklinde sayılabilir. Bu cihazların en
güncel örneklerden birisi, robot ASIMO’nun teknolojisinden faydalanılarak, yaşlılar ve
ayak kaslarında zayıflama olan kişiler için Honda Motor tarafından geliştirilen Barrier Free
2008 isimli yürüme destek cihazıdır (Şekil 1.). Cihaz, 24 V ve 1 Ah’lik Lityum İyon bir
batarya kullanmaktadır. 3 farklı boyut için üretilmiştir ve toplam ağırlığı 2.8 Kg
civarındadır. Elektrikli tekerlekli sandalyeler ise (ETS), felçli hastalar, yürüme kabiliyetini
değişik nedenlerle geçici veya sürekli olarak kaybetmiş kişiler ve yaşlılar tarafından yaygın
olarak kullanılan araçlardır. Ülkemizde ve dünyada fiziksel özürlülerin sayısının oldukça
yüksek olması bu araçların önemini artırmaktadır. Yapılan bir çalışma, ülke nüfusunun %
1.25’inin fiziksel özürlü olduğunu ve bu grup içinde yardımcı cihaz kullanım oranının %
19.65 olduğunu göstermiştir [1]. ABD’de yapılan benzer çalışmalar, iki milyon insanın
yardımcı araç kullandığını [2], ve bunlar içinde ETS kullanıcılarının sayısının 100.000 den
fazla olduğunu göstermiştir [3]. ETS kullanıcılarıyla yapılan anket çalışmaları sonucunda,
bu kullanıcıların genel olarak araçlarının yeni şarj gerektirene kadar kat edebileceği
mesafenin artmasını, güç kaynağı boyutlarının ve ağırlığının azalmasını, şarj periyodunun
uzamasını, şarj süresinin kısalmasını ve güç kaynağının doluluk seviyesinin
görüntülenebilmesini istedikleri belirlenmiştir [4]. Bu isteklerin güç kaynağı özellikleriyle
yakından ilişkili olmaları dolayısıyla, batarya ünitesinin ETS performansı ve diğer
özellikleri üzerinde en etkili olan faktörlerden birisi olduğu söylenilebilir.
Şekil 1. Honda Motor Tarafından Geliştirilen Yürüme Destek Cihazı (Barrier Free 2008).
Boyut, ağırlık, emniyetli çalışma, ömür, uygunluk ve maliyet başlıca güç kaynağı
tasarım kriterleridir. Bataryanın, başlangıçta öngörülen şarj-deşarj çevrim adedini
sağlayabilmesi ve kullanımda olduğu sürenin şarj, tamir ve bakımda geçen süreye oranının
yüksekliği de önemli kriterlerdir. ETS uygulamaları söz konusu olduğunda, koltuk
altındaki kullanılabilir alanın sınırlı olması dolayısıyla, batarya ünitesinin boyut ve ağırlığı
daha da önem kazanmaktadır. ETS’lerde uygulanabilecek teknolojiler arasında enerji ve
güç yoğunlukları açısından karşılaştırmalı bir değerlendirme Şekil 2’de verilmiştir. Bu
şekil incelendiğinde, düşük enerji yoğunlukları nedeniyle ultrakapasitör ve akülerin
kullanılabilirliklerinin zayıf olduğu görülmektedir. Yakıt pillerinin yüksek enerji
yoğunluğu ve düşük güç yoğunluğu şeklinde karakteristik özellik gösterdiği, elektro-
kimyasal bataryaların ise buna zıt özellikte olduğu görülmektedir. Bu durum, yakıt pili ve
elektro-kimyasal bataryaların birlikte kullanılmalarıyla oluşturulacak hibrit güç kaynağı
sistemlerinin önemli kazanımlar sağlayabileceğini düşündürmektedir. ETS
uygulamalarında kullanılmaya aday olan ihtimallerin elektro-kimyasal bataryalar, yakıt
pilleri, volanlı enerji depolama sistemleri ve bunların bir araya getirilmesiyle oluşturulacak
hibrit sistemler olduğu söylenebilir.
Şekil 2. Farklı güç kaynaklarının performans özellikleri [4].
2. ETS KULLANICILARININ SÜRÜŞ KARAKTERİSTİKLERİ
ETS kullanıcılarının gerçek sürüş karakteristiklerine ilişkin bilgiler ETS ve batarya
sistemleri tasarımında oldukça önemlidir. Cooper ve ar. [5] tarafından, bu alandaki bilgileri
elde etmeye yönelik olarak yapılan bir çalışmanın Tablo 1’de verilen sonuçları batarya tasarım
ve seçimi için bazı önemli ip uçları sunmaktadır. Bu çalışmada, araçları sensörler ve data
kaydedicilerle donatılmış 17 ETS kullanıcısının 5 gün boyunca yaptıkları tüm aktiviteler
izlenmiş ve elde edilen hız, mesafe ve süre verileri üzerinde çalışılmıştır. Kullanılan ETS’lerin
maksimum hızlarının ortalaması 2.7 m/s olmasına karşın, gerçek hızların ortalaması 0.45 m/s
olarak belirlenmiştir. Çalışmanın yapıldığı 5 gün boyunca, günün her saati için kat edilmiş olan
maksimum mesafeler toplanarak, bir güne ait teorik maksimum mesafe 8 km olarak
belirlenmiştir. Buna karşılık günlük ortalama mesafenin 2.4 km olduğu görülmüştür. ETS’lerin
ortalama 5 yılda bir değiştirildikleri, bu süre sonunda faydalı ömürlerinin bittiği,
değiştirilmelerinin daha emniyetli ve daha ucuz olduğu rapor edilmiştir. Buna göre, bir ETS 5
yılın sonunda değiştirildiğinde ortalama 4380 km yol kat etmiş olmaktadır.
Bu çalışmada katılımcılara bataryalarını şarj alışkanlıklarıyla ilgili sorular da sorulmuştur.
Büyük çoğunluğun bataryalarını günlük olarak şarj ettikleri, şarj için akşam ve gece saatlerini
seçtikleri görülmüştür. Bu durum, çalışma sırasında akşam ve gece saatlerinde gözlemlenen
aktivite azalmasını da açıklamaktadır. Ayrıca, katılımcılara bir ETS’de aradıkları özelliklerin
neler olduğu sorulmuş ve genellikle güvenilirlik, dayanıklılık, uyumluluk, mali olarak güç
yetirebilirlik, montaj ve bakım kolaylığı, kullanıcı tarafından tamir edilebilirlik, verimlilik,
esneklik, öğrenilebilirlik, kullanım kolaylığı, portatiflik, emniyet ve konfor özelliklerinin
arandığı belirlenmiştir [5].
Tablo 1. ETS kullanıcılarının sürüş karakteristikleri [5]. Katılımcı ETS’lerinin maksimum hızlarının ortalaması
2,7 m/s
Ortalama hız 0.45 m/s Teorik maksimum mesafe 7970 m/gün Katedilen ortalama mesafe 2400 m/gün Menzil 24 - 58 km ETS yenileme periyotu 5 yıl (4380 km) Batarya türü Kurşun-asit Batarya şarj Katılımcıların büyük çoğunluğu bataryalarını günlük
olarak, akşam ve gece saatlerinde şarj ettiklerini ifade etmişlerdir.
3. ELEKTRO-KİMYASAL BATARYALAR
Klasik batarya sistemleri içinden kurşun asit, nikel-kadmiyum, nikel-metal hidrit,
lityum-demir disülfit ve lityum-iyon bataryalar ETS uygulamaları için
kullanılmaktadırlar. Bu bataryaların performans özellikleri Tablo 2’de verilmiştir.
Kurşun-asit bataryalar ETS uygulamaları için günümüzde yaygın olarak
kullanılmaktadırlar. Bu bataryaların enerji yoğunlukları 30-40 W-hr/kg ve çevrim
ömürleri, % 60 deşarj derinliğinde, 500-800 çevrimdir. Kapasitelerinin sonuna kadar deşarj
olabilen bataryalardır. Genellikle 12 V luk iki bataryadan oluşan setler halinde
kullanılırlar. Şarj süresinin uzunluğu, boyut ve ağırlığının büyüklüğü, ömrünün kısalığı,
kullanıcının ve ETS yüzeylerinin asidik elektrolitten zarar görme ihtimali gibi
dezavantajları vardır [4].
Nikel ve lityum esaslı bataryalar, kurşun-asit bataryalara uygun alternatifler
sunmaktadırlar. Nikel-kadmiyum ve nikel-metal hidrit bataryaların enerji yoğunlukları
kurşun-asit bataryaların iki katı kadardır. Çevrim ömürleri uzundur ve bu özellikleri
fiyatlarının fazla olmasını tolere etmektedir. Nikel-kadmiyum batarya hızlı şarj edilebilir
ve bir saatlik şarjla kapasitesinin % 50 sini verebilir. Lityum-demir disülfit ve lityum-iyon
bataryalar kurşun-asit bataryaya nazaran altı-sekiz kat daha fazla enerji yoğunluğuna
sahiptir. Özellikle lityum-iyon batarya, yüksek enerji ve güç yoğunluğu, yüksek voltaj,
uzun ömür, makul fiyat ve bakım gerektirmeme gibi olumlu özellikleri nedeniyle, tüm
elektro-kimyasal bataryalar içinde en dikkat çekici olanıdır [4, 6]. Nikel-demir, nikel-
çinko, çinko-brom, çinko-hava, sodyum-sülfür ve sodyum-nikel klorit bataryalar, emniyet,
bakım, çinkonun alkalin elektrolit içinde çözünerek batarya ömrünü kısaltması, zehirli
hidrojen sülfit gazı oluşumu gibi bir takım sebeplerden dolayı, ETS uygulamaları için uygun
çözümler sunamamaktadırlar [4].
Tablo 2. ETS’ler için uygun olan elektro-kimyasal bataryaların özellikleri [4, 6-8]. Batarya
Türü Voltaj
(V) Enerji
Yoğunluğu (Wh/kg)
Güç Yoğunluğu (W/kg)
Çalışma Sıcaklığı
(oC)
Çevrim Ömrü
Maliyet ($/kWh)
Kurşun-asit 2 30-40 150-300 -20…50 500-800 150 Ni-Cd 1.2 40-60 260 -40…60 2000 400-800
Ni-MH 1.2 30-80 180-220 -10…40 1500 250 Li/FeS2 1.7 160 250 400 1000 1200 Li-iyon 3.6 180 200-300 -20…45 1200 300
4. YAKIT PİLLERİ
Yakıt pilleri yüksek enerji yoğunluğu, düşük emisyon, yakıtın esnek kullanılabilmesi,
sessiz çalışma, hızlı şarj (yakıt tankı değişimi) gibi özellikleri nedeniyle gelecek için ümit
veren ve yoğun araştırmalara konu olan bir alanı oluşturmaktadır. Son on yıllık dönemde, bu
alanda ortaya konulan çabalar sonucunda ilk prototipler üretilmiş ve yakıt pilleri ticari
ürünler olarak markette yerini almıştır. Altı farklı yakıt pili tipine ait özellikler Tablo 3’ de
verilmiştir. Bunlar içinde küçük ölçekli elektrikli araçlar için en popüler olanı PEM (proton
exchange membrane) tipi yakıt pilleridir.
Yakıt pillerinin sağladığı en önemli avantaj enerji depolama ve güç üretme birimlerini
birbirinden ayırmış olmasıdır. Böylece düşük maliyetlerle yüksek enerji depolanabilmesi
mümkün olmaktadır. Yakıt pili elektrolizer ve jeneratör olarak işletilebilir. Elektrolizer
olarak, yakıttaki kimyasal enerjiyi doğrudan elektrik enerjisine dönüştüren bir elektro-
kimyasal cihaz gibi işlev görür. Bu anlamda elektrot ve elektrolitten oluşan bir çeşit batarya
gibi düşünülebilir. Jeneratör gibi kullanıldığında, kurşun-asit bataryalarda 10 saate kadar
uzun süreler alan şarj işlemi, yakıt pili için, hidrojen depolama tankının değiştirilmesi
şeklinde, çok hızlı olarak gerçekleştirilebilir. Hidrojen gazının basınçlı tanklarda (350-700
bar) depolanması en yaygın olarak kullanılan yöntemdir [6].
Tablo 3. Yakıt pili türleri [9]. Yakıt Pili Tipi Elektriksel
verim Çalışma sıcaklığı
Reaksiyon
PEMFC
Proton Geçirgen Membran Yakıt
Pili
50 %
20-80 oC
Anot: 2H2→4H++4e-
Katot: O2+4H++4e-→2H2O (2H2+O2→2H2O)
AFC
Alkalin Yakıt Pili
65 %
20-90 oC
Anot: 2H2+4OH-→4H2O+4e- Katot: O2+2H2O+4e-→4OH-
(2H2+O2→2H2O)
DMFC
Direk Metanol Yakıt Pili
25 %
20-130 oC
Anot: 2CH3OH+2H2O→2CO2+12H++12e-
Katot: 3O2+12H++12e-→6H2O (2CH3OH+3O2→2CO2+4H2O)
PAFC
Posforik Asit Yakıt Pili
55 %
160-220 oC
Anot: 2H2→4H++4e-
Katot: O2+4H++4e-→2H2O (2H2+O2→2H2O)
MCFC
Erimiş Karbonat Yakıt Pili
65 %
620-660 oC
Anot: 2H2+2CO32-→2H2O+2CO2+4e-
Katot: O2+2CO2+4e-→2CO32-
(2H2+O2→2H2O)
SOFC
Katı Oksit Yakıt Pili
65 %
800-1000 oC
Anot: 2H2+2O2-→2H2O+4e-
Katot: O2+4e-→2O2- (2H2+O2→2H2O)
Yakıt pilinin kendi kendine deşarj olma oranı kapalı olması durumunda sıfır, kapalı
olmaması durumunda ise yardımcı ekipmanların çalışmasından dolayı % 2-3
seviyelerindedir. Bu oran kurşun-asit bataryalar için ayda % 4-10 mertebesindedir. Yakıt
pilleri çoğunlukla prototip ürünler olduğundan ve ticari olarak yeterince yaygınlaşmamış
olmasından dolayı yakıt pilinin ömür değeri için net veriler bulunmamaktadır. Bununla
beraber, hareketli parça içermemesi açısından uzun ömürlü olmasının beklenebileceği
söylenebilir. Yakıt pilinin voltaj seviyesi teorik olarak 1.3 V dur. Bu voltaj seviyesi ideal
performansa ve kimyasal enerjinin elektrik enerjisine dönüşmesinde % 100 verime tekabül
eder. Yakıt pillerinin ideal verimi farklı tipler için % 83-95 seviyesindedir. Fakat, kimyasal
reaksiyonun yavaşlığı, elektrolit ve elektrotların elektron akışına karşı gösterdiği direnç,
çalışma sıcaklığı, akım şiddeti, iletim kayıpları gibi etkenlerden dolayı verimde dramatik
düşüşler ortaya çıkmaktadır. PEM tipi yakıt pilinin verimi % 32-40 olarak rapor
edilmektedir. Bu değer, kurşun-asit bataryaya nazaran daha düşük bir değerdir [6].
Yardımcı ekipmanlardaki güç tüketiminin yüksekliği ve veriminin düşüklüğünün yanı
sıra, yakıt pilleri hala oldukça pahalı elemanlardır. Devreye alma gecikmesi ve anlık güç
taleplerini karşılamadaki yetersizliği de yakıt pillerinin olumsuz yönleri arasında
sayılabilir. Ayrıca, hidrojen tankını beraberinde taşıma gereksinimi yakıt pili sistemini
hacimli ve kompleks hale getirmekte ve özellikle küçük ölçekli uygulamalarda enerji ve
güç yoğunluğu değerlerini azaltmaktadır. Minibüs, otobüs gibi büyük araçlarda, yakıt
pillerinin avantajlarından yararlanmak için boyut dezavantajı karşılanabilir. Ancak, hacimli
bir güç kaynağı sisteminin ETS kasası içine yerleştirilebilmesi pratik olmayacak ve yüksek
maliyet gerektirecektir [6].
Şekil 3. Yakıt pilli ETS’ler için bir örnekler
a) HYCHAIN projesi tarafından 0.5 kW yakıt pili kullanılarak prototip olarak üretilmiş ve Hannover 2006 fuarında sergilenmiştir.
b) SUZIKI tarafından prototip olarak üretilen yakıt hücreli Scooter 5. VOLANLI ENERJİ DEPOLAMA SİSTEMLERİ
Volanlı enerji depolama sistemi, enerjiyi dönen bir kütle üzerinde kinetik enerji
formunda depolar. Depolanan enerjinin miktarı rotor kütlesine, atalet momentine ve dönme
hızına bağlıdır. Şekil 4’de görüldüğü gibi, rotorun dönme hızına göre düşük ve yüksek hızlı
sistemler olarak iki ana grupta incelenebilirler. Düşük hızlı sistemler 6000 d/d nın altındaki
hızlarda çalışırlar. Çelik rotor ve klasik yataklama elemanları içerirler. 10-50 s boyunca güç
verebilirler. Yüksek hızlı sistemler ise 100.000 d/d gibi yüksek hızlara kadar çıkabilirler.
Kompozit rotor ve manyetik yataklama elemanı içerirler. Büyük miktarlarda enerji
depolayabilir ve bir sistemin güç gereksinimine saatler boyunca cevap verebilirler [6, 10-12].
Şekil 4. Düşük (a) ve yüksek hızlı volanlı enerji depolama sistemleri [6, 12].
Volanlı enerji depolama sisteminin temel prensibi; şarj modunda, bir motorla volanın
dönme hızının belirli bir değere kadar çıkarılması (elektrik enerjisinin mekanik enerjiye
dönüştürülmesi), ve deşarj modunda ise, aynı motor jeneratör olarak kullanılarak, depolanan
enerjiyle bir sistemin güç gereksiniminin karşılanması (mekanik enerjinin elektrik enerjisine
dönüştürülmesi) şeklindedir. Sistemin verimi % 90-96, ve enerji yoğunluğu 50-250 Wh/kg
seviyelerindedir [13]. Rüzgar ve sürtünme kayıplarını gidermek için volan ve motorun
tamamı vakum ortamında manyetik yataklarla yataklanır. Vakum ortamı oluşması için
kullanılan dış muhafazanın diğer işlevi ise, yüksek devir sayısından dolayı volanda ortaya
çıkması muhtemel parçalanmaya karşı bariyer vazifesi görmektir. Dış muhafaza kütlesi
dikkate alındığında enerji yoğunluğu düşmektedir. Volanlı enerji depolama sisteminin
özellikleri, kurşun-asit batarya ve yakıt piliyle karşılaştırmalı olarak Tablo 4’de
verilmektedir. Yüksek verimli bir sistemdir. Dönme hızı artırılarak depolanan enerji
artırılabildiğinden dolayı enerji yoğunluğu yüksektir. Ömrü 20 yıl olarak verilmektedir.
Sistem maliyeti yüksek olmakla beraber, ömrünün uzun olması çevrim başına maliyetini
makul seviyelere düşürmektedir. Devir sayısına bağlı olarak ne kadar enerji depolandığı
kesin olarak bilinebilir. Dış ortama kapalı ve bakım gereksinimi düşüktür. Performansı
sıcaklık değişimlerinden etkilenmez. Zararlı kimyasallar içermez ve herhangi bir zararlı gaz
üretmez. Enerji depolama kapasitesi elektro-kimyasal bataryalarda olduğu gibi zamanla
azalmaz [11-14]. Sahip olduğu olumlu özellikler bu sistemin ETS uygulamalarında
kullanılabileceğini göstermektedir.
Tablo 4. Kurşun-asit batarya, yakıt pili ve flywheel özelliklerinin karşılaştırılması [6, 11]. Karakteristik Kurşun-asit Yakıt Pili Flywheel
Enerji yoğunluğu (Wh/kg)
35-40 Yüksek enerji yoğunluğu mümkün
< 100
Güç yoğunluğu (W/kg)
< 400 300 (mW/cm2) < 1600
Güç < 10 MW < 100 kW < 100 kW Kapasite < 6000 Ah Tank hacmine bağlı Rotor kütlesine ve şekline
bağlı Verim (%) 81-94 30-60 80-96 Çevrim ömrü 100-1500 çevrim
3-15 yıl < 50 000 saat 100.000 çevrim
20 yıl Şarj özellikleri Elektriksel şarj
(8 saat) H2 tankı değişimi (bir kaç dakika)
Elektriksel şarj
Kendiliğinden deşarj (%/ay)
1-4 2-3 72
Maliyet ($/kWh) 65-200 5000-5500 1000-1500 Maliyet ($/kWh) (2010)
50-130 1000-1500 < 150
Teknoloji Basit Karmaşık Karmaşık Emniyet Düşük risk
(elektriksel, kimyasal) Düşük risk (H2 depolama)
Düşük risk (rotorun parçalanması tehlikesi)
Devreye alma gecikmesi
Gecikme yok Bir kaç dakika Gecikme yok
6. YAKIT PİLİ/BATARYA HİBRİT SİSTEMİ
Kurşun-asit batarya, yakıt pili ve volanlı enerji depolama sistemine ait özelliklerin
karşılaştırmalı olarak verildiği Tablo 4 incelendiğinde, yakıt pillerinin düşük verim, devreye
girme gecikmesi, yüksek fiyat gibi dezavantajlarının bulunduğu görülmektedir. Dolayısıyla,
bu alanda yapılmakta olan çalışmaların daha olumlu sonuçları ortaya çıkıncaya kadar, yakıt
pillerinin ETS uygulamalarında tek başlarına güç kaynağı olarak kullanılmaları çok uygun
gözükmemektedir. Bu nedenle, bu alandaki çalışmaların, mevcut batarya sistemleriyle yakıt
pillerinin bir arada kullanıldıkları hibrit sistemlere yönelmesi gerekmektedir. Hibrit
sistemler, yakıt pili ve bataryaların tek başlarına kullanıldıkları uygulamalara kıyasla önemli
avantajlar sağlama potansiyelini taşımaktadır. Gao ve ar. [16] bu alanda yaptıkları bir
çalışmada, 35 W yakıt pili ve sekiz adet lityum-iyon batarya kullanarak oluşturdukları hibrit
sistemle 135 W pik güç elde etmişlerdir. Bu sonuç, ağırlıktaki % 13 lük artışın, 3.4 katlık bir
güç artışına tekabül ettiğini göstermektedir.
Yakıt pili/batarya hibrit sistemi her iki teknolojinin avantajlarını birleştirme ve
dezavantajlarından korunma imkanı vermektedir. Genel olarak hibrit sistemin iki farklı
şekilde uygulanabileceği söylenebilir. Bunlardan birincisi, yüksek pik güç talebinin yanı sıra
daha düşük ortalama güç durumunda uygulanan yakıt pili tahrikli hibrit sistem dir. Yüksek
pik gücü karşılama yeteneği olan küçük bir batarya yakıt piliyle birlikte kullanılır. Bu
batarya aynı zamanda yakıt pilinin devreye alınma fazını da destekler. Güç gereksinimi
maksimum yakıt pili gücü kadar olduğunda yakıt pili sistemi tek başına destekler. Güç
gereksinimi maksimum yakıt pili gücünden fazla olduğunda batarya yakıt piline yardımcı
olur (batarya için deşarj modu). Güç gereksinimi maksimum yakıt pili gücünden az
olduğunda ise yakıt pili bataryayı şarj eder (batarya için şarj modu). Bu tip yakıt pili/batarya
hibrit sisteminde, yakıt pili uzun dönemde ortalama güç gereksinimini karşılayacak şekilde
kontrol edilirken, batarya aralıklarla ortaya çıkan yüksek ve kısa süreli güç gereksinimlerinin
karşılanmasını destekler. Bataryanın tamamen deşarj olmaması için yakıt pili gücü ortalama
güç ihtiyacına eşit veya daha büyük olacak şekilde seçilmelidir [6, 15-17]. Yakıt pili/batarya
hibrit sisteminin ikinci uygulanış şekli, orta ve yüksek güç talepleri olmakla beraber, uzun
süreli düşük güç gerektiren durumlarda uygulanan batarya tahrikli hibrit sistem dir. Bu tip
uygulamada yük batarya tarafından karşılanır ve yakıt pili ise sadece bataryayı şarj etmek
için kullanılır. Bataryanın periyodik olarak şarj edilmesi batarya ömrünü uzatır. Bataryanın
yakıt pili kullanılarak şarj edilmesinin verimi, batarya ve yakıt pili boyutuna, ve bekleme
modundaki yakıt pili kayıplarına bağlıdır. Genel olarak, yakıt pilinin batarya şarjı için iyi ve
verimli bir güç kaynağı olduğu söylenebilir [15].
Portatif elektronik cihazlar ve elektrikli araçlar gibi pek çok uygulamada benzer
yük profilinin olduğu gözlenmektedir. Bu uygulamalardaki ortak özellik pik gücün
ortalama güce oranının yüksek olmasıdır. Bu ortak karakteristik özelliğin, farklı sürüş
koşullarında farklı güç seviyeleri gerektiren ETS uygulamaları içinde geçerli olduğu
söylenebilir. Bir ETS’nin eğimsiz, engebesiz ve sert bir zemin üzerinde düşük hızlarla
seyretmesi düşük güç gerektirirken; seyir hızının artması, yokuş kat edilmesi ve zemin
şartlarının değişmesi (halı yüzeyi, kumlu veya toprak zemin gibi) güç gereksinimini
artıracaktır. Dolayısıyla, ETS uygulamalarında yakıt pili/batarya hibrit sisteminin
kullanılması, bu elemanların tek başlarına kullanıldıkları durumlara nazaran daha elverişli
olacaktır. ETS düşük güç gerektirdiğinde yakıt pili yükü karşılarken aynı zamanda
bataryayı da şarj edecek; yüksek güç talebi söz konusu olduğunda ise bu talebi karşılamak
için batarya gerekli olan oranda deşarj moduna geçerek yakıt pilini destekleyecektir.
Böyle bir sistemde; bataryanın aşırı şarj veya aşırı deşarj olmaması için batarya voltajı
ayarlanmalı, batarya şarj akım şiddeti emniyetli maksimum değerin altında olmalı, ve
yakıt pili akım şiddeti de yüke uygun gücü veya batarya şarjını sağlamak üzere
ayarlanmalıdır. Yakıt pili/batarya hibrit sisteminin şematik yapısı Şekil 4’de
verilmektedir. Sistem elemanları arasındaki enerji akışını kontrol etmek için enerji
yönetim sistemi gereklidir. Yakıt pili ve batarya arasındaki güç akışının aktif kontrolüyle
yüksek güç ve yüksek enerji yoğunluklarını elde etmek, batarya şarj prosesini kontrol
etmek ve daha stabil yakıt pili çıkış voltajı sağlamak için sisteme konvertör konulmalıdır.
Bu konfigürasyonda, yakıt pili çıkış akımı, batarya akımı ve batarya voltajı güç
konvertörüyle ayarlanmakta ve yakıt pili yük artışlarından izole edilmektedir [15-17].
Şekil 4. Yakıt pili/batarya hibrit sisteminin şematik yapısı [6, 15].
6. SONUÇLAR
ETS uygulamalarında yakıt pilinin tek başına güç kaynağı olarak kullanılması çok
uygun gözükmemektedir. Yaygın olarak kullanılmakta olan kurşun-asit bataryaların da
önemli dezavantajları bulunmaktadır. Bu iki sistemin özellikleri incelendiğinde birbirlerini
tamamladıkları görülmektedir. Dolayısıyla, ETS uygulamaları için ideal güç kaynağı
çalışmaları hibrit sistemlere yönelmelidir. Hibrit sistemler, bu elemanların tek başlarına
kullanıldıkları durumlara kıyasla önemli avantajlar sağlamaktadır. Hibrit sistemin
uygulanmasıyla her iki sistemin avantajlarının birleştirilmesi, yüksek güç ve yüksek enerji
yoğunluklarının elde edilmesi ve ETS gereksinimlerinin daha iyi karşılanabilmesi imkanı
doğmaktadır. Aktif hibrit sistem daha yüksek güç yoğunluğu sağlamasının yanı sıra, çıkış
voltajının daha esnek kılınması ve daha iyi ayarlanması, sistem hacminin ve ağırlığının
daha düşük olması, güç talebi değişimlerine daha hızlı cevap verilmesi gibi avantajlar da
sağlamaktadır. ETS uygulamalarında güç kaynağı olarak kullanılabilecek üçüncü bir
ihtimal olarak volanlı enerji depolama sistemlerinden de söz edilebilir.
7. TEŞEKKÜR
Bu çalışma, Avrupa Birliği destekli, «An Educational Platform for Physically Disabled
People in Designing/Manufacturing of Supporting Equipment, EPDP » başlıklı ve «LLP-
LdV-TOI-2007-TR-064» numaralı proje kapsamında gerçekleştirilmiştir. Katkı ve
desteklerinden dolayı T.C. Başbakanlık Devlet Planlama Müsteşarlığı, Avrupa Birliği
Eğitim ve Gençlik Programları Merkezi Başkanlığı’na (Ulusal Ajans) teşekkür ederiz.
(www.epdp.eu)
KAYNAKLAR [1] ÖZİDA, TÜBİTAK, DPT, “Türkiye Özürlüler Araştırması 2002 İkincil Analizi Son
Gelişme Raporu”, 2006. [2] JONES, M.L. and SANFORD, J.A., “People with Mobility Impairment in the United
States Today and in 2010”, Assistive Technology, Vol. 8, 1996. [3] BAYLES G.A., New power sources technologies for electric wheelchairs, RERC on
Wheelchair Technology 10, 51-60 (1994). [4] BAYLES G.A., New power sources technologies for electric wheelchairs, RERC on
Wheelchair Mobility, Technical Report, University of Pittsburgh, 1-21 (1994). [5] COOPER R.A., THORMAN T., COOPER R., DVORZNAK M.J., FITZGERALD
S.G., AMMER W., FENG G.S. and BONINGER M.L., Driving characteristics of electric-powered wheelchair users: how far, fast, and, often do people drive?, Arch. Phys. Med. Rehabil. 83, 250-255, 2002.
[6] IEA PVPS T3-18, International Energy Agency, Evaluation of energy storage devices in stand-alone photovoltaic power systems, Technical Report, 2004.
[7] http://www.mpoweruk.com/specifications/compa risons.pdf [8] LATHAM R., LINFORD R. and SCHLINDWEIN W., Biomedical applications of
batteries, Solid State Ionics 172, 7-11, 2004. [9] VOIGT C., HOELLER S. and KUETER U., Fuel cell technology, Books on Demand
GmbH, Norderstedt, 2005. [10] JENSEN, J. and SORENSEN, B., Fundamentals of Energy Storage, John Wiley &
Sons, NY, pp. 55-63, 1984. [11] BOYES J. D. and CLARK N., Flywheel Energy Storage and Super Conducting
Magnetic Energy Storage Systems, IEEE PES Sandia National Laboratories Seattle, Washington, July 19, 2000.
[12] ROJAS A., Flywheel Energy Matrix Systems-Today’s Technology, Tomorrow’s Energy Storage Solution, Applications Engineering Beacon Power Corp. Wilmington, MA 01887, 2002.
[13] 3. Proceedings of the Flywheel Energy Storage Technology Workshop, Oak Ridge TN., November 2-4, 1993.
[14] COOPER R. A., and TAİ T., Feasibility of Flywheel Batteries for Electric Powered Wheelchairs, Proceedings of the 20th Annual International Conference-IEEE/EMBS, Hong Kong, pp. 2261-2263, 1998.
[15] JOSSEN J., GARCHE H., DOERING M., GOETZ W., KNAUPP and JOERISSEN L., Hybrid system with lead-acid battery and proton-exchange membrane fuel cell, Journal of Power Source 144, 395-401, 2005.
[16] GAO L., JIANG Z. and DOUGAL R.A., An actively controlled fuel cell/battery hybrid to meet pulsed power demands, Journal of Power Source 130, 202-207, 2004.
[17] JIANG Z., GAO L., BLACKWELDER M.J. and DOUGAL R.A., Design and experimental tests of control strategies for active hybrid fuel cell/battery power sources, Journal of Power Source 130, 163-171, 2004.
[18] http://www.epdp.eu/images/edergi/dergi-sayi2.pdf, EPDP Magazin, sayı 1, 2008.