15
"- - ,:; TOMAS iNCiLi Prof. O·r. Ekrem SARIKÇIOGlU Günümüz -kiliselerince sahih incillerden biri' de Tomas incili'dir. ·kadar bu incil'in ismi bilinmekle birlikte mahiyeti ve konusunda bilgimiz yoktu. Nihayet 1945 çiftçiler takriben yüz kilometre Nag-Hammadi pek uzak olmayan bir yerde beti el deri ciltli onüç papirüs kitap buldular. Bu du- Koptça el ciltlerin çevresinde daha da hareketlendirdj, Kitaplardan biri Amerika üzerinden Avrupaya ve bu arada ·bir bölümü lüks bir .. HAKiKAT iNCiLi" oniki ci lt Eski Kahire Kopt müzesinde sunuldu. Daha" önceleri bu sadece isimleri kilise eserle- . rinden biliniyor, fakat bilinmiyardu. ilim ise, bu ya- kendi gözleriyle görmek ve okumak ilk zamanlar bu Ne "zaman ki, Kral Faruk devrildi ve Gene- ral Necib'in yerine geçti: yeni idare de kendi tarihi ve bilimsel' bir mahzur görmedi. Kahire Kopt Müzesi Müdürü Labib ve 1956 hnda vefateden kütüphan-ecl Yassa Abd al Masih'in 159 tab- letten bir cildin ve pek çok Koptça Bunlardan aO-90 levhalar ii Tomas incili"ni' ihtiva ediyordu. ilk olarak 1959 Johannes Leipoldt, Labib'in göre tüm Tomas incili'ni tercüme etti.. O zamandal1 beri malar süratle .düzene.girdi ve tercümeler . Bunlardan Jean Dorosse, Soren Giversen, Robert M. Grant, H.-Ch Puech, R. Schippers ve W. van

TOMAS iNCiLi Prof. O·r. Ekrem SARIKÇIOGlU ... - DergiPark

Embed Size (px)

Citation preview

D00095s4y1990.pdf 19.01.2010 12:54:58 Page 8 (1, 2)

~, (

"- - ,:;

TOMAS iNCiLi

Prof. O·r. Ekrem SARIKÇIOGlU

Günümüz Hıristiyan -kiliselerince sahih sayılmayan incillerden biri' deTomas incili'dir. YüzylJımızın ortalarına ·kadar bu incil'in ismi bilinmeklebirlikte mahiyeti ve içeriği konusunda bilgimiz yoktu. Nihayet 1945 yılında

'Mısırlı" çiftçiler el-Uksu~ şehrinin takriben yüz kilometre ·kuzeybatısında,

Nag-Hammadi şehrinden pek uzak olmayan bir yerde binbeşyüz yıldan betiel değmeden kalmış deri ciltli onüç papirüs kitap buldular. Bu olayın du­yulması Koptça el yazması ciltlerin çevresinde dolaşan m.eraklıları dahada hareketlendirdj, Kitaplardan biri Amerika üzerinden Avrupaya ulaştı.

ve bu arada ·bir bölümü lüks bir baskıyla, .. HAKiKAT iNCiLi" adı altında'

yayınlandı. Diğer oniki ci lt Eski Kahire Kopt müzesinde teşhire sunuldu.Daha" önceleri bu -kitapların sadece isimleri bazı kilise babalarının eserle- .rinden biliniyor, fakat muhtevaları bilinmiyardu. ilim adamları ise, bu ya­zıları kendi gözleriyle görmek ve okumak istiyorlardı. ilk zamanlar bu fır­

satı bulamadılar. Ne "zaman ki, Kral Faruk devrildi ve Başkan Nasır, Gene­ral Necib'in yerine geçti: yeni idare de kendi tarihi yazılarının yabancı

alımler tarafından yayınlanmasında ve bilimsel' çalışmaya bırakılma.sında

bir mahzur görmedi. Kahire Kopt Müzesi Müdürü Piılior Labib ve 1956 yı-'

hnda vefateden kütüphan-ecl Yassa Abd al Masih'in yardımlarıyla 159 tab­letten oluşan bir cildin ve pek çok Koptça elyazması sayfaların fotoğrafik

nüshaları yayınlandı. Bunlardan aO-90 numaralı levhalar ii Tomas incili"ni'ihtiva ediyordu. ilk olarak 1959 yılında Johannes Leipoldt, Labib'in fotoğ­

raf/arına göre tüm Tomas incili'ni tercüme etti.. O zamandal1 beri araştır­

malar süratle .düzene.girdi ve açıklamalı tercümeler neşredllrneğe başlandı. .Bunlardan bazıları Jean Dorosse, Soren Giversen, Robert M. Grant, H.-ChPuech, R. Schippers ve W. van Unnik'in~ çalışmalarıdır.

D00095s4y1990.pdf 19.01.2010 12:54:58 Page 9 (1, 1)

i

, ,i'ii

i·1i

Lablb'ln bize ulaştırdığı tomas iiicililnin Koptça -metni. takriben 400yılltırında yazılmış ve ·muht'i:ımelen eski bır Koptça metinden kopya edilmiş '\.ollT!fJlıdır. Dili Mısır'ın güney bölgelerinde yaygın Sahideeldk. Fakat ba· 'zen, biraz daha kuzeyde konuşulan ..Subahmin~ diliyle de kanşan ifade-lere rastlanır. Tomas Ineıli'nin muhtevasından bu Kopİça metnin 2. yüzyılortalarında yazılmış Yunanca blr temele dayanabileceği ihtlmali de ortayaçıkmaktadır.

Sunduğumuz tercümede. Ernst;Haenchen'ln .Die Botselıaft des ThomasEvangellumsı> Berlin 1961 ve Wilhelm Schneemelcher.in .Neutestament­Iiche Apokryphen .. 5.Auflage Tübingen 1989. isimli eserlerindeki Almanca.Tomas incili. metinleri esas alınmıştır. Metnin daha Iyi anlaşılabilmesi

için kendimizden Ilave ettiğimiz sözleri parantez içinde göstermek sure­tiyle Almanca metne sadık kalmaya çalıştık.

TOMAS iNCIL!(Metin)

Bu can:1ı (iken), isa~nın söylediği gizli sözlerdir ve onu Oidumus YudasTomas yazdı. (kaydettI).

(1) Ve o dedi: Kim bu sözlerin anlamını bulursa, ölümü tatmayacak-tır.

(2) Isa dedi: Arayan ,kimse, aradığını buluncaya kadar, aramaktanvazgeçmesin ve ne zaman bulursa, (o zaman) şaşkına dönecek ve hayretedüşecek ve ,kainata hakim o!acaktır.

(3) Isa dedi: Onlar size yanıldığınızı söylerse: Bakınız hükümranlık

göktedir. O zaman göğOn kuşları sizin önOnüze gelecektir. Size derlerse:O denizdedir. O .zamap b~lıklar sizin önOnüze gelecektir. Fakat hükümran­Iık- sizin içini.zde ve sizin dışınızdadır. Siz kendinizi ~nırsanız o zaman siz(de) bilirsiniz ve siz onu.. tanırsınız, Hayy olan .ba~.aIJın ·oı:ıııllarl-:Q!ı..ı:rs.unuz.)

Fakat :,iz kendinizi tanımazsanız., fakirlik içinde kalırsınız ve serrr olursu·nuz.

(4) Isa dedi: Kişi Ihtiyarlık günı'erinde, (henüz) yedi günlük küçük ,bır.çocuğa hayat yerini sorıniaktan. çekinmeyecek ve o yaşayacak, çOnkü.ııerl

gelenlerden pek Ç9ğU sonuncu olacak ve yapayalnız ·kala,caklar.

(5) Isa dedi: Göz ·önündekinJ ve sana açılacak. senden gizli şeyi tanı;

çünkü açıklanmamış hiçbir gizil kalmayacaktır.

14

fı" <'-'. , .'r'_" . .., .....__ • __

i 1

D00095s4y1990.pdf 19.01.2010 12:54:58 Page 9 (1, 2)

",' (~)) Şşklrtleriona sordular ve dediler; bizim. oruç tutmamızı -tnı isti·y,ors~n? Ve biz nasıl dua edelim? Sadaka vereli'.ffi IT'!i? Ve yiyeceklerdehangi hükümlere ıriayet edelim? isa de~i: Yalan söylemeyiniz ve sevmedi­ğiniz h.içbir şeyden nefret etmeyiniz. Çünkügök önün~e herşeyaçıktır..Çünkü açıklanmayacak hiçbir gizlilik ve örtüsü açılmadan kalacak hiçbirkapalı yoktur. ~ ,

(7) isa dedi: Aslanı yiyen insan azizdir ve aslan' insan olur. Ve as·lana yeİp olan insan nefr'ete layıktır ve {insanaslan Qlur}.

.(8) Ve dedi: tnsan, ağını denize atan akıllı bir balıkçıya ,benzer. Onuküçak balıklarla dolu olarak -denizden çeker. Onların arasında büyük -iyi b,r':balık b.ulur. Akıllı balıkçı bütün 'küçük balıkları denize atar; .büYük balığızahmet~i~ce seçer. Kimin dinlemek Için kulağı varsa, ·dlnlesin.

(9) isa dedi: Bakın, ekinci dışarı çıktı, elini (tohumla) doldurdu,serpti. Birkaç,;(dane) yola dliştü~ Kuşlar geldi ve onlan gagaladı. Diğerlerikaya üzerine düştü. Tohumu (yabani otlar) boğdu ve -kurtla'r yedi. Ve di­ğerleri iyi toprağa düştüler ve iyi mahsül verdiler. Bazısı altmış (misli) vebazısı yüz (misli).

(10) Isa dedi: Bakınız, dünyaya bir ateş attım ve tutuşuncaya kadar.onu korurum..

(11) Isa dedi: Bu gök sona erecek. Ve üzerindekiler de sona erecek;ve .öıüler cal1lı değildili ve canlılar Ise, ölmeyecekler. Yemek yediğiniz

günlerde yediğiniz. ölü şeyleri, canlı şeyler yaptınız. Siz IŞI-k olursanız, neyapacaksı.nız? Tek olduğunuz günde iki olunca, ne yapacaksın.ız?

(12) Şaklrtlerl ısa'ya dediler: Senin bizden ayrılacağliıl biliyoruz. Biz-'den daha üstün olacak şahıs .kImdir? isa onlara dedi: Siz geldiğiniz yere,,kendisi Için gök ve yerin var edildiği, adaletli Yakub'a gideceksiniz. ,

(13) Isa şakirtlerine dedi: Bana bir ~ıyaslama yapınız ve kime ben­zedlğimi söyleyiniz. Simon Petrus dedi: S.en adil bir meleğe benziyorsun.Hatta dedi.: Sen anlayışlı bir filozofa, akıllı bir Insana benziyorsun. Tomasdedi:' Ostad, senin kime benzediğini söylemeye dilimin gücü yetmez. lsa'dedi: aen senin üstadın- değilim, (ancak) sen benim sunduğum, kaynayanbu kaynaktan lçtln ve sarhoş oldun. Onu tuttu ve geri çekti (ve) üç sözsöyledi. Tomas arkadaşlarının yanına dönünce, Tomas'a sordular: Is~ sa~

na ne- dedi? Tomas onlara dedi: Ben size O'nun bana söyledikleri sözler'­den birini söylersem, taşlar alır bana fırfatırsınız ve taşlardan çıkac'ak

ateş (de) sızı yakar.

, ir

iI, 15

';~L,. _::.:.==:-~~~' --~\ -=---- c .'

r

D00095s4y1990.pdf 19.01.2010 12:54:58 Page 10 (1, 1)

\1

-, '(14) isa onlara dedi: Oruç tutarsanız. günaha girersiniz ve dua eder-senIz, mahküm olursunuz ve sadaka verirseniz, ruhunuıu 'zedelersiniz: Ve ,.herhangi:ülkeye giderseniz ve hangi diyarda dolaşırsanız've kabul edilirse~'

niı. ·önünüze ne -koyarlarsa yeyiniz. Aralarında hasta o'lanlarl tedavi ediniz.Çünkü ağzınıza girecek şeyler, sizi kirletmeyecektir; fakat ağzınızdan çıkan

şeyler sizi kirıetecektir.

(15) isa dedi: Kadından doğmayanı görürseniz. yüiünüz-üzerine secdeedin (ve) O'na dua edin. O sizin babanııdır. . .

(16) isa dedi: Belki insanlar, benim dünyaya -barışı getjrme~ (çin -gel·dlğlml.düşünürler ve [halbuki) benim dünyaya tefrlka (tohuml~rı), ateş, ·kı­

Iıç.ye savaşı attığımı bilmezler. Çünkü bir evdeki beş kişiden: üçü ikisine've ıkisi üçüne; baba oğula ve oğul babaya karşı olacak ve·(her biri ken4

'

dini) yapayalnız hissedecek.

(17) Isa dedi: Size, gözün görmediği ve kulağın Işltmediği' ve elin t\dokunmadığı ve insanın gönlüne gelmediği şeyleri vereceğim.

(18) Şakirtleri ısa'ya dediler: Söyle bi'ze: Bizim sonumuz nasıl' ola­cak? lsa dedi: Size başlangıç (eweliyat) açıklanmadı mi .ki, (de) siz onudüşün'üyorsunuz? Çünkü başlangıcın olduğu yerde. son da olacaktır. Baş­

langıçta duracak ·kimse, azizdir ve sonu da tanıyacak ve ölümü tatmaya­caktır. !

(19) isa dedi: Olmadan önce olan kimse, azizdir. Sizler benim şakirt-'

lerim olur (ve) sözlerimi dinlerseniz, bu taşlar size hizmet edecek Çünküsiz cennette. yazda- ve kışta sallanmayan ve yaprakarını· dökmeyen beş

ağaqa. şahipsiniz, Onları tanıyan kimse, ölümü tatmay~caktır~

(20) Şakirtleri ısa'ya dediler: Göğ saltanatı neye benzer, bize anlatiıOnlara. dedi:' Bütün tohumlardan daha küçük olan 'bir hardal danesine ben-ozer, Sürülmüş bir toprağa düşerse, büyük bir sürgün verir (ve) göğün kuş­

larına sığınak olur.

(21). Mariham ısa'ya dedi: Şakirtlerin ·kime benziyor? .(isa) dedi: Ken':'":dileri.ne ait olmayan bir tarlaya oturmuş, -küçük çocuklara benziyor. Tarlasahipleri' gelince, tarlamızı bize bırakınız. derler. Tarlayı kendilerine bı-'

rakmaları için önlerine çırılçıplak çıkarlar. Bunun için diyorum_;" Hırsızın

geleceğini ev sahibi bilirse. o gelmeden önce uyanık olur (ve) eşyalarını'

götürmemesi için. hükümranlık evine onu sokmaz. Fakat siz dünyaya kar-.şi" uyanık olun! Bel-lnlze kuşağınızı sıkıca sarınız kı •. hırsızlar size "gelmeye·.-yol bularnasın. Hesap ettiğiniz mükafatı bulacaksınız. Keşke- aranızda hlk-.met sahibi bir kimse bulunsa! Mahsülolgunlaşınca, orağı elinde bemengelmeli (ve) onları biçmeli. Dinlerneğe kulağı olan dinlesin!

ı,

~- ~--..

D00095s4y1990.pdf 19.01.2010 12:54:58 Page 10 (1, 2)

•(22) isa küçüğün emzif'i1diğini gördp ve:şakirtlerine dedi: Bu 'emzi­

rilen küçükler, hükümranlık alanına giren kimselere.. bşnziYQr.:_Onaı dedi..;,:ler: O halde çocuk olsak, hükümranlığa girebilecek miyiz? isa onlaradedi: Eğer siz ikiyi bir yaparsanız ve içinizi dışınız gibi ve dışınızı Içinizgibi, üst tarafı alt tarafı gibi yaparsanız; aişiyi ve erkeği --tiir_ t.ek kişi

yaparsınız ki, bu dişi, dişi olmasın, erkek de e~kek (olmasın); ·eğ.e~ bir gqzyerine göz ve bır el yerine el ve ayak yerine ayak ve bir ·yuz· ye'rine: yüz·yaparsanız, ozaman (·hükümranlığa) girersiniz.

(23) isa dedi: Ben sizi seçeceğim, -bIri binclen ve lkiyi on biriden veonlar orada blriclk, bır tek olarak bulunurlar.

(24) Şekirtleri dediler: Bulunduğun yel' hakkında bizi aydınlat: ·çünkü·onu aramamız için lüzumJu. Onlal"a dedi: Kulağı" olan dinlesin. O bir nu­rani Insan·ın içindeki ışıktir ve bütün dünyayı aydınlatır. Eğer o aydınlat­

mazsa, karanlıktır.

(25) İsa dedi: Kardeşini ·kendi ruhun gibi sev: kendi gözbebeğin gib!korul

(26) isa dedi: Sen kardeşin gözündeki kıymığı görürsün, fakat kendigözCındeki merteği görmezsin. J:ğer kendı gözünden merteği çıkarırsş;n,

kardeşin gözündeki kıymığı çtka~mak için (yeterince) göreceksin:

(27) isa dedi: Eğer siz dünyaya karşı oruç tutmazsanız, (nefseni eği­

limlerinize hakim olmiitzsanız) saltanatı bulamayacaksınız, Baba1yı göre­meyeceksiniz.

(48) isa dedi: Dünyanın ortasında dur'dum ve onlara et (ve kemi~)

içinde göründüm. Herkezi sarhoş buldum, aralarında susuz .kimseyi bulfi­madım ve ruhum Insanoğulları hakkında hüzün duydu: Çünkü kalpleri kör­dü ve dünyaya boş geldiklerini ve dünyadan da boş ayrılmaya çalıştıkla­

rını, görmüyorlardı. Fakat şimdi sarhoşla ... Şaraplarını serplp· dökerler.se.~

pişman o!acaklar, (tövbe edecekler).

(29) lsa dedi: Ruhtan dolayı et(ve kemik) varlık bulduysa, bu bir mu-o:, .- clzedir. Fakat ruh, vücuttan dolayı (varlık bulduysa) bu mutizelerin bir

mucizesidir. Fakat ben, bu büyük zenginliğin bu fakirlikte nasıl oturduğuna

şaşıyorum.

(30) Isa dedi: Nerede üç tanrı varsa, orada tanrılar vardır: nerede ıkI

veya bir varsa"; ben onunla ,olacağım .

. (31) -Isa de&: Hiçbi~ peygambe.. kendi ·köyünde kabul görmez. ·Hiçbirhekim kendi~i tanıyanlara şifa vermez.

'/'---'----.:.:.:....:===-::-=-...:.::'.::.~~_:::.-:::'.-=.:::..:::.:- -."-, -- • . -_.-_''.<.ci"O-. ~__.- '-

D00095s4y1990.pdf 19.01.2010 12:54:58 Page 11 (1, 1)

"

114) isa onlara dedi: Oruç "tutarsanıı: günaha girersiniz ve dua eder-seniz, mahkO"m olursunuz ve sadaka verirseniz, ruhunuzu 'zedelersinfz: Ve \;.het"hangı.ülkeye giderseniz ve hangi diyarda dolaşırsanız've kabul edilirse~'

niz. ·önünüze ne koyarlarsa yeyiniz. ~raıarmda hasta olanları tedavi ediniz.Çünku ağzımıa girecek şeyler. sizi kirletmeyecektir; fakat ağzınızdan çıkan

şeyler sizi klrıetecektil'.

(15) isa dedi: Kadından doğmayanı görürseniz. YOzünüz üzerine secdeedin (ve) O'na dua edin. O sizin babanızdır. ' -

(16) Isa dedi: Belki insanlar. benim dünyaya barışı getirme~ ı'Çin -gel·diğimi .düşünurfer ve (halbuki) benim dünyaya tefrika (tohumı~rı). ateş, -kı-'

Iıç-ve savaşı attığımı bilmezler. Çünkü bır evdeki beş kişiden: üçü ikisine·ve Ikisi üçüne; baba oğula ve oğul babaya karşı olacak ve· (her biri kan··dinI) yapayalnız hissedecek.

(17) Isa dedi: Size, gözün görmediği ve kulağın işltmediği v·e elln "dokunmadığı ve insanın gönlüne gelmediği şeyleri ve·receğim.

(18) Şakirtleri ısa'ya dediler: Söyle bize: Bizim sonumuz na~ı1 . ola­cak? isa dedi: Size başlangıç (eweliyat) açıklanmadı mı .ki, (de) siz onudüşünüyorsunuz? Çünkü başlangıcın olduğu yerde, son da olacaktır. Baş­

langıçta duracak ·kimse, azizdir ve sonu da tanıyacak ve ölümü tatmaya­caktır. i !

(19) isa dedi: Olmadan önce olan kimse, azizdir. Sizler benim şakırt-·

lerlm olur (ve) sözlerimi dinlerseniz, bu taşlar size hizmet edecek Çünküsiz cennette, yazda' ve kışta sallanmayan ve yaprakarını· dökmeyen beş

ağaca. sahipsiniz. Onları tanıyan kimse, ölümü tatmay~caktır.

.. (20) Şaktrtleri ısa'ya dediler: Göğ saltanatı neye benzer, bize anıatiıOnlara dedi: Bütün tohumlardan daha küçük olan ·bir hardal danesine ben-ozer. Sürülmüş bır toprağa düşerse, büyük bir sürgün verir (ve) göğün kuş­

larına sığınak olur.

(21). Mariham ısa'ya dedi.: Şakirtlerin -kime benziyor? .(Isa) dedi: Ken-:dileri.ne ait olmayan bır tarlaya oturmuş, küçük çocuklara benziyor. Tar1a ~

sahipleri gelince, tarlamızı bize bırakınız, derler. Tarlayı kendilerine bı-·

rakmaları için önlerine çırılçıplak çıkarlar. Bunun için diyorum.: Hırsızın

geleceğini ev sahibi bilirse, o gelmeden önce uyanık olur (ve) eşyalarını.'

götürmemesl için, hükümranlık evine onu sokmaz. Fakat siz dünyaya kar-_şi" uyanık olun! Bellnlze kuşağınızı sı~ıca sarınız ki, .hırsızlar size "gelmeye·!yol bularnasın. Hesap ettiğiniz mükafatı bulacaksınız. Keşke- aranızda hlk-.met sahibi bır kimse bulunsa! Mahsülolgunlaşınca, orağı elinde J--ıemen

gelmeli (ve) onları blçrnelL Dinlerneğe kulağı olan dinles!n!

, . . ' -:o--_v---.

D00095s4y1990.pdf 19.01.2010 12:54:58 Page 11 (1, 2)

(22) isa küçüğün emıinldiğini görd9 ve' şakirtlerine dedi: Bu' emzi­rilen küçükler, hükümranlık alanına giren. kimseıe.re .. bçnziYQr.:"Qnaı dedi",~

ler: O halde çocuk olsak, hükümranlığa girebilecek miyiz? isa onlaradedi; Eğer siz iklyi bır yaparsanız ve Içinizi dışınız gibı ve dışınızı Içinizgibi, üst tamfı alt tarafı gjbi yaparsanız; djşiyi ve erkeği .bır t.ek kişi

yaparsınız ki, bu dişi, dişi olmasın, erkek de erkek (olmasın); "ağ,eı: bır gi?zyerine göz ve ,bır el yer.ine el ve ayak yerine ayak ve bir 'yui: ye'rine- yiiz'yaparsanız, o ı,aman (hükümranlığa) gjrersiniz.

(23) isa dedi: Ben sizi seçeceğim, .blri binden ve Ikiyi on biriden veonlar orada bificik, bir tek olarak bulunurlar.

(24) Şakirtleri dediler: Bulunduğun yer hakkında bizi aydınlat; 'çünkO'onu aramamız için lüzumJu. Onlam dedj: Kulağı olan djnlesin. O bir nu­ranT insan'ın içindekI" ışıktir ve bütün dünyayı aydınlatır. Eğer o aydınlat­

mazsa, karanlıktır. '.'

(25) lsa dedi; Kardeşini ·kendi ruhun gibi sev; kendi gözbebeğjn gibikoru!

(26) isa dedi: Sen kardeşin gözündeki kıymığı görür'Sün. fakat ken.~i

gözündeki merteği görmezsin. Fğer :kendi gözünden merteği çıkarırs~n.·

kardeşin gözündekj kıymığı çtkarmak için (yeterince) göreceksin:

(27) Isa dedj: Eğer siz dünyaya karşı oruç tutmazsanız, (nefslinj aği­

limlerinlze hakim olmşzsanız) saltanatı bulamayacaksınız. Baba'yı göre­meyeceksiniz.

(48) Isa dedi: Dünyanın ortasında durtlum ve onlara et (ve kemik)ıçınde göründüm. Herkezj sarhoş buldum, aralarında susuz ,kimseyi bulıı~

madım ve ruhum ins,anoğuııarı hakkında hüzün duydu. Çünkü kalpleri kör-'dü ve dünyaya boş geldiklerini ve dünyadan da boş ayrılmaya çalıştıkla­

rını, görmüyorlardı. Fakat şimdi sarhoşlar. Şaraplarını serpfp dökerler.se.~

pişman olacaklar, (tövbe edecekler).

(29) isa dedi: Ruhtan dolayı et(v:e kemik) varlık bulduysa, bu bir ·mu-·:cizedir. Fakat ruh, vücuttan dolayı (varlık bulduysa) bu mueizelerln birmucizesidir. Fakat ben. bu büyük zengjnlığın bu fakjrlikte nasıl oturduğuna

şaşıyorum.

(30) isa dedi: Nerede üç tanrı varsa, orada tanrılar vardır; nerede iKfveya bır varsa: ben onunla .olacağım:

-(31) ·lsa dedi·; Hıçbl~ peygamber kendi köyünde .kabul görmez. ·Hiçbirhekim kendini tanıyanlara şifa vermez.

. _--"'-.-

D00095s4y1990.pdf 19.01.2010 12:54:58 Page 12 (1, 1)

ıi

·1 'i

i

i",

:i

{:'32} isa dedi: Vüksek.bir dağın tepesine kurtdan ve tahkim edilen bir'şehir•..ne,(~üşman-eline) düşer ve ne de gizli kalabilir.

(33) isa dedi: Kendi kulağınla (ve) başkasının kı,ılağıyla işittiğin şey;

çatılarınızm üzerınde ilan edWr. Çünkü hiçbir kimse bir kabrn altına (veya)gizli bir yere koymak için lambayı yakmaz. içeri giren- ve dışarı çıkan her­kes· onun lşığ1r'!1 görsün diye onu lambalığa kor.

(34) lsa dedi: Kör bır adam. kör bır adamı yönetirse, Ikisi birlikte ay­nı çukura d.9~e~~er .

. (35). lsa dedi: Birinin, guçlü (bir kişinin) evine girmesi ve zorla sahipolması. mümkün değildir; çünkü ev sahibinin) ellerini bağlayıp, sonra daevi talan etmesi "(gerekj-r).

(36) isa dedi: Sabahtan akşama ve akşam.dan sabaha ne giyeceğlni-,

zin endişesini taşımayınız.

(37) Şakirtleri dediler: Bize ne zaman görüneceksin, ve seni ne za­man göreceğiz? Isa dedi: Utanma duygularını bıraktığımz ve küçücük ço­cuklar gibi elbiselerinizi ayaklarınızm altma koyup, üzerine çıktığınız za­man, hayat sahibinin oğlunu (göreceksiniz) ve ·korkmayacaksınız •.

(38) isa dedi: Benim ·slze söylediğim bu sözleri işitmeyi pek çqk de­falar arzu ettiniz, ondan başkasını lşitebilecek değilsiniz. Beni arayacağı­

n.ız günler gelecek, (fakat) bulamay.acaksınız.

(39) lsa dedi: Farizalılar ve Yahudi] Fakihleri ilim hazinesinin anah­tarını aldılar; (ve) onli sakladılar. Ne kendileri içine girdiler ve ne de içi­ne· grirnek isteyenleri bıraktılar. Fakat siz yılanlar gibi akıllı ve güvercin­I~r gibi temiz olunuz!

(40) Isa dedi: Bir asma, anaçtan ayrı sürgün verirse, henüz kuwet­lenmeden kökf,inden sökülür (ve) imha edilir.

(41) Isa dedi: Elinde olan kimseye (daha çok) verilecektir; ve olma­yan .kimseden elindeki az da alınacaktır.

(42) Isa dedi: Geçici olunuz!

(43) Talebe.ler ona dediler: Sen kimsin, bize bunları söylersin? (fsadedi:) Söylediklerimden, siz benim kım olduğumu anlamıyorsunuz. SizYahudiler gibi oldunuz. Çünkü onlar ağacı severler (fakat) meyvesine kın

duyarlar ve (ya) meyvesini severler, ağacına kin duyarlar.

• (44) Isa dedi: Kım Baba'ya küfrederse, affedillr ve kim. oğula. küfre­derse affedilir. Fakat Kutsal Ruha kOfreden- ı<:lmse, ne yerde ne de gökte,aff~dilmez.

18,

. --- ...._-- ~--

D00095s4y1990.pdf 19.01.2010 12:54:58 Page 12 (1, 2)

, , (45) isa dedi :. çalıdan üzüm toplanmaz, deve dikeninden Incir kopa­rıtmai, bunlar meyve vermezler, taşımazlar. Iyi bir insan kendi' hazine"SirVden iyi şeyler ortaya koyar. Kötü bir insan (da) kalbindeki kötü hazinesin­den kötü şeyler ortaya koyar ve kötü şeyler söyler, çünk"ü kal~inden kötüşeyler taşar.

(46) isa dedi: Adem'den Vaftizci Yahya'ya kadar kadınlardan dOğan­

lar arasında (makamca) Vaftizci Yahya'yı geçen kimse yoktur, çünkü onungözleri kırılmaz (?) Fakat ben derim (·ki): Aranızda küçük olaçak kimse.,hükümranlığı tanıyacak ve Yahya'dan daha yüksek olacak.

(47) isa dedi: Bir insanın aynı anda iki yayı germesi JTU1mkfln de­ğJldir ve bir hizmetçinin iki efendiye hizmet etmesi mü~kün değildir. Çün·kü birine karşı hürmetkar,' diğerine karşı saygısız olacaktır. Eski şarabı

kimse içmez ve hemEm yeni şarabı içmeyi arzu eder. Ve hiç kimse yenı

şarabı bl~ tulum içine dökmezkl, onu parçalamasın; ve eski şarabı da yenı"

bir tuluma koymaz ki, o da onu parçalamasın. Eski bir yamayı yeni bir ei·bisenin üzerine dikmezler, çünkü bir yırtık ortaya çıkar.

(48) lsa dedi: iki (kişi). bir evde aralarında sulh eder (ve) dağa söy·lerlerse, yerini değiştir! Ve o yerini değiştirir.

(49) isa dedi: Münzeviler ve seçkinler azizdir. Çünkü hükümranlığı

bulacaksınız, çünkü· siz ondan geldiniz ve ona döneceksiniz.

(50) Isa dedi: Size nereden geldiniz, derlerse onlara deki: Biz ışık­

tan, ışığın kendi içinden doğduğu yerden geldik. O (durdu),· ve lCe~~! sure-·!tinde göründü. Size, siz (kim) siniz, derlerse, de ki: .Biz onun: o.ğ.u.lla.rı:y!zı

ve canlı babanın seçtik/eriyiz. Size soru/ursa: Babanın sizdeki işareti .ne·..dir? Onlara de :ki: Hareket ve sükünet.

(51) Şakirtleri ona dediler: Ölülerin sükünet günü ne zaman ve yenidünya ne zaman gelecek? Onlara dedi: Sizin beklediğiniz geldi; fakat sizonu bilmiyorsunuz.

(52) Şakırtleri dediler: israil'de yirmidört peygamber konuştu ve·hep-.:':il ,1 sı senden haber verdiler. Onlara dedi: SIz g.özü.n9zün :~f!qn~!3ki: ',ça.r:ılıy!!

bıraktınız (ve) ölülerden konuştunuz. - .

(53) Şakirtleri dediler: Sünnet faydalı mı, değil mi?' onlara dedi :..'Faydalı olsaydı, o zaman babalarınız annelerinizden sünnetli doğar~iı. Am.aruhtakl sünnet tamamen faydalıdır.

(54) isa dedi: Fakirler azizdir. Çünkü Semavi Devlet onlarındır.. '. . ..'

., -~ .

-.

D00095s4y1990.pdf 19.01.2010 12:54:58 Page 13 (1, 1)

, ii

L.,,:1

ii

(SS) Babasın~ ve annesine· nefret duym~yan ,kimse., bal1a ;şakirt ala­m·az.. Ve erkek ve kız kardeşine nefret duym.ayan kjnise. (ve)' bEmJın g,I.~,i:çarmıhını taşımayan kimse ,bana layık olmaz.' .. o., • '". "

"(56J lsa dedi: Kim dünyayı tanıdıysa; -bir ceset bulmuştur. Ve ·kim

bır ceset bulduysa, ona göre dünyanın değeri yoktur.

(57) isa dedi: -Babanın devleti (ıyı) tohum sahibi bir adam gibidir.Düşmanı geceleyin geldi. iyi tohumlar arasina yabani 'ot serPti. Adam: ya~:hani otların yolunmasına Izin vermez. (Hızmetçilerin tarlaya) ,gitme/erini.(ve) otla buğdayın birlikte yolunmasını anlamak için onlara derki: Hasa't:ıamanında yabani otlar açıkça görünür, yolunur ve ~akıılr.

(SS) isa dedi: lzdırap çeken ins~n azizdir."O h'ayati'" -buldu. .._.' '. :.

(59) isa dedi; Yaşadıgınız müddetçe canlı'ya bakınız ki. ·siz,.ölmeye-:slniz ve onu görmeden, görmeyi ~ray~n..:. .:.:'. .." .:".':.._~ '.:::.ı ~:-:,=;:;:."./j ıL·:~:,

(60] Yahuda'ya giden ve bir ,kuzu taşıyan ·bj.r-Sömlri -(gördüler). 'Ş'ö­

kirtlerine dedi: Kuzuyu (ne yaapeak)? Ona dediler: Kesmek ve yemek için'(taşıyor]. Onlara dedi: Yaşadığı müddetçe onu yemeyecek, ke~~igi ve ce­set olduğu zaman. Dediler: Onu başka tü~lü yapamaz. Onlara _dedJ: Siz.de Mr sükünet yeri arayın ki, ceset olmayasınız ve yenmeyesiniz,

. -.' .(61) isa dedi: Ikisi bir y.atak 9ze~i~de i~t!rah.a~ :~~.ç.~~;., ~i.r:k3?I!J~!J.~~

diğeri yaşayacak. Salome dedi: Sen kimsin- Ey insan? Kimin-oğlusun? Be.­oLm yatağımm üzerine çıktm ve soframda yedin. 'Isa ona dedi: O'ndangeienim (ve onun) aynısıyım; bana babamın şeyıerı·v,erıiai. ;(Sai6ıh~·:de~i~)~Ben senin' talebenim. ,(isa ona dedI): Bunun için' söylüyorum':' Ö" 'aynıysa;­

. o tamamen ışıktır; fakat o bölüriürse, tamamen karanlık olacaktır.

(62) Isa dedi: Sır!arımı, benim sirlarıma layık olanlar~ söylüyorum.Sağ .elin ne yaptığını.' sol elin bUmemelidir., ~.' •., " ';"..

(63) isa dedi: Çok malları olan zengin bir ada~'; var~.;·:· riedi_7'Ek~~k~ve biçrnek. yetlştinnek ve hasat etmek için. alJlbarlarımı mahsüıı.s doldur­mak Için, hiçbir şeyin ekSik olmaması için, servetimi kullanşcağım, Gön­lünda düşündükleri böyle idi. Ve o gece öldft" Kulağı 'olan dinıeSin! .' ~ '-,

(64) lsa dedi: Bır adamın- mlsafil'leri vardı. Ve ziY~fet hazırlığı yap"tıktan sonra, misafirleri davet etmeğe, hizmetçisini yolladı. Birinciye. gittive dedı": Efendim seni davet ediyor. O dedi: Bazı'tüccarıarda param·var.'Bu akşam bana geliyorlar. Onlarla antlaşrrıB 'yapmağa gfdeeeğim. ZiyafetIçin özür 'dilerlm, (Hizmetçi) diğer bIrine' gitti (ve) dedi: Efendim ~eni

diivet etti. Bu ona (hizmetçiye) dedi: Bır ev satın aldım ve bir günHlğüne

ihtiyaç var. Zamanım olmayacak. Diğer bIrine gitti ve Efendim seni davet

.... -.-- -,-..

D00095s4y1990.pdf 19.01.2010 12:54:58 Page 13 (1, 2)

r•

L ii

t .#

".

. ,. . '.: ~ .,- ..... "'.' - . ..ediyor, "dedi: Arkad;:ışım evlenecek ve' bır yemek vereceğim. Gelemeye­ceğim. Ziyafet için özür dilerim. Bir diğerine gitti .Ona dedi: Efendimseni davet ediyor. Ona dedi: Bır çiftlik evi aldı'm; -ki'ra toplamaya gide­ceğim. gelemeyeceğim"Özür··dilerı~. Hizmetçi geri geldi (ve) Efendisineçfedi: Yemeğe davetiettiklerin' kims"eler•. özür. "dil"ediler:.Hendi" hizrrietçi.-~

sine dedi: Yola çık.- kimi bulursan getir ·ki. yemek yesinler. Satıcılar veT~ccarla.r .babamın yerine ~irm~{ye)ceklel':

: (SS) O 'dedl: ıyı blr'lnsanin bir bağı ·vardl."Ona- bakması ve ondaıı

mahsül alması Için bagı işçilerine verdi. Ba"ğın'mahsulünden vermesi için"hizmetçişini bağcılara gönderdi: (Bağcılar) hlzmetçiyi yakaladı ve dövdü­ler. -Qldüfeya~~ılar. Hizmetçi efendisine geldi; (ve olanları) anlattı: Efendisidedi: Herhalde onları tanımadı? Diğer. bır hizmetçisini gönderdi. Bağ iş­çiler(onu da ·dövdüıer. ·Bunun üzerıne Efendi oğlunu gönderdi; Dedi: ·Beikide oğluma saygı gösterirler! Bağcılar onun bağın varisı olduğunu anladı"

I"r. ·tuttular ve 'öldürdüler: Kulağı olan. dinlesin!

.. (66) lsa dedi: inşaatç;la~ın attıkları tşşi~rı bana gösterin! Oköşe ta-şıdir. .. .

(67) isa dedi: Kim herşeyi bilir. (fakat) kendini kaybederse. herşey'

d ,· ikaybe er. !

(68) isa dedi: Nefret edilirseniz ve takibata uğrarsanız ve tAkip et­ti~Jerl· y'~rde. hiçbir yer bulamazsını.z. aziz olursunuz•.

(69) lsa dedi: Kendi kalbince takibata uğrayanlar azizdir. O kimselerbabayı gerçekten .tanıyanlardır. Açlar szlzdir. Çünkü karınıarı arzu ettikle­riyle dolac·aktır.· . i

(70) lsa dedi: Eğer .bunu .kendi içinizde kazanırsanız, sahip olduğunuz

ş~y siiı k1:frtimr.·Siı.jn lçlnl~de yoksa: içinde çılmayan şey, sizi öldürür..

(71) lsa dedi: Ben bu evi yıkacağım ve hiçbir kimse onu (tekrar) binaedemiyecek.

... (72)Ona (bir adam ·dedi): Kardeşlerime söyle ,babamın mallarını be·nimle bölüşsünler! Ona dedi: Eyadam. beni kım paylaştırıcı yaptı? Şa­

ki~lerlne döndü (ve) onlara dedi: Ben .blr paylaştırıcıyım mı?

. _ "(73) Isa dedi: Şüphesiz mahsÜı büyük, fakat işçiler' az. Mahsüle işçi

yoııaması için Efendi'ye rica edinl

..- (74) Dedi: Efendi, kaynağın çevresinde pek çok kimse var, fakat hiç­biri ·kaynak da değiL.

:h:,,

. .

D00095s4y1990.pdf 19.01.2010 12:54:58 Page 14 (1, 1)

.,

,

(75.) lsa dedi ;. Kapının önünde .pek çok kişi duruyor, fakat gerdek oda-sına yalnızlar .girecek. . "

(76) isa dedi: Babanın hükümranlığı, dükkanında malları olan ve birjnd bulan tüccar gjbidir. Bu tüccar hizm.et sahibi idi. Maııarını sattı vekendine;'sadece inciyi alıkoydu. Kendinize bitmeyen ve devamlı olan (öylebir) hazine arayın ki, içine bir güve girmesin ve hiçbir kurt yemesin.

(77) isa dedi: Ben herşeyin üzerindeki ışığım. Ben het' şeyjm. Herşey benden neşet etti ve her şey ·bana ulaşır. (Hangi) odunu bölersenjzberi oradayım. Hangi taşı kaldırırsanız, beni orada bulursunuz.

(78) isa dedi: Tarlaya niçin çıktınız? Rüzgarda sallanan bir kamışı

görmek için mi? Ve zarif elbisesi olan bir insanı görmek için mi? Kralı­

nıza ve ileri gelenlerinize (bakınız)! Bunların zarif elbiseleri var ve (fakat]onlar hakikatı tanımayacaklar.

(79) Kalabalıktan bir kadın ona dedi: Seni (karnında) taşıyan vücut ~

ve seni besleyen göğüsler bahtiyardır. Ona dedi: Babanın sözünü duyan-lal' ve onu hakikatta saklayanlar, bahtiyardır. Çünkü öyle günler gelecekki, size, .. hamile kalmayan vücutl~r ve süt vermeyen göğüsler bahtjyar-dır .. denilecek.

(80) Isa dedi: Kim bu dünyayı tanıdıysa, vücudu buldu. Fakat kim vü­C?udu biJlduysa! onun (vücudu) dünyaya layık değildir.

(81) isa dedi: Kim zengin olduysa, sahip olmalıdır, ve kjm güç sahi­biyse, onu ·bırakmalıdır.

(82) isa dedi: Kim. bana yakınsa, ateşe yakındır ve kim benden uzak­sa, hükümranlıktan (da) uzaktır.

(83) isa dedi: S!Jretler insana açıklandı ve içlerindeki ışık. babanın

ışık suretinde gizlendi. O kendini vahy edecek ve onun resmi nur:,-mda giz­lenecelctjr.

(84) isa dedi: Eğer siz ezeli suretlerinizi götürseniz, sevjnirsiniz. Fa-kat önünüzde var olan, ölmeyen, görünmeyen ·kendi suretlerinizi görürse~ çniz, sonra nası! tahammül edeceksiniz.

: ' (85) isa dedi; Adem büyük bir kuwetten ve büyük bir' saltanattanortaya çıktı ve o size layık olmadı. Çünkü o layık olsaydı, ölümü (tat­mazdı).

i ~. ,

,i"i

i

(86) isa dedi: (Tilkilerin) inleri ve kuşların yuvaları vardır. Fakat in­sanoğlunun başını sokacağı ve rahat edeceğj hiçbir yeri yoktur.

22

t ....,....;~~ ..

D00095s4y1990.pdf 19.01.2010 12:54:58 Page 14 (1, 2)

,.

, .0

.(87) Isa dedi: Bir 'vücuda" bağımlı vücut safflCıir ve' bu Ikisine ba'ğımllruhdasCıiWi~ . . '. .

(88) Isa dedi: Melekler ve peygamberler size geıeç~krer ve. size sizinolanı verecekler. Ve siz de kendi elinizde olanı onlara verin. (ve) kendikendinize söyleyin: Onların olan şeyi almaya n~ zaman geJecekler? .

• •• • " •• o" • •. _.' ..(B9) Isa dedi: Içki kasasının dış tarafını niçin yıkıyorsunuz? Iç tara~

fını yapanın dış tarafını da yaptığını. aniamıyormusunuz?

(90) isa dedi: Bana gelinız, çünkü benim boyunduruğum -yumuşak ve:benim hakimiyetim ıhlctır ve ',kendiniz Için huzur bulacaksınız.

(91) Ona dediler: Kim olduğunu bize söyle de. sana inansırm! Onlaradedi: Siz gök ve yerin yüzünü tanımaya çalışıyorsunuz da, kendi önanüz~

dekinVta.nımıyorsumiz ve bu anı öğr-enmeyi b.lJmiYQrsLJ.nuz: .. '. .. -(92) lsa dedi: Arayınız ve bulacaksınız. Fakat bugün bana sorduğu­

nuz ve benim size söylediğim şeyle~i ,şimdi söylemek i~tiyorum ve (fakat)siz s~rmuyorsunuz.

(93) (lsa dedi:) Kutsalolan şeyleri köpeklere vermeyin ki, onu IJe:casetin içine atmasınıar. Domuzlara inci atmayın ki, onları. .. yapmasınıar.

(94) (isa dedi): Aray~n bulur' ve kim (k.apıyı) çalarsa, ona _Içerisı

açılır. ...... ~

(95) (Isa dedi) : Paranız varsa, faize vermeyin, bilakis kendisinden gerialamayacağınız (kimseye) verin.

(96) Isa (dedi): Babanın hükümranlığı (bır) kadına benzer. O birazmaya alır; onu hamurun içine (koyar), (ve)· ondan büyük 'ekm:ekh:ır yapar:Kulağı dlan duysun!

(97) Isa dedi: (Babanın) hükümranlığı un dolu bir' testi taşıyan kadına·

benzer. Uzun (bir) yolda yürür. Testinin sapı kınlır; arkasında un yola dö'"külür. (Fakat) o bilmez; felaketi hissetmez. Evine gelince, testiyi yere· ko­yar (ve) onu boş bulur.

(98) Isa dedi: Babanın hükümıanlığı, güçlü birini öldürmek isteyenadama benzer. Evinde kılıcını çeker. Elinin (yeterince) kuvvetli olup-olma­dığını ölçmek için, duvan deler. Sonra ° güçlOyü öldürür.

(99) Şakirtreri ona dedırer: Kardeşlerin ve annen dışardalar. Onlara.dedi: Burada, babamın isteklerıni yapan ,kimseler benim kardeşlerim veannemdir. Onlar babamın hükümranlığına girecekler'dlr.

23

. ---.- ~ .. _.-

D00095s4y1990.pdf 19.01.2010 12:54:58 Page 15 (1, 1)

,.,i'I'

ı!i,.

, ,

ii...l

i i

,i,,.,

ı· '.

. '" (laQ) ısa'ya bir .a\tm- parçası ..gösterdiler ·ve dediler-: Imparatorun. adamları bizden vergi Istiyorlar. Onlara dedi: imparator'a ait 9lam lmpara·

tora verin. Taorıya ait olanı Taorıya verin ve bana ait olanı (da), banaverin!

. ." :".• -' -',:" ~ 1,,;" :/ '-~.,;.: ~.: ::-::;'.~"'.'(101) (Isa dedi) Babasına ve annesine kin._ duymay~~!ar~ ~an~,(şaNry>,olamazlar ve (babasını ve) annesini benim gibi 's'ev'meyenler, 'barıa (şakirtlolamazlar. Çünkü annem.... fakat (benim) gerçek (annem) bana hayat verdi.. .

(102) Isa dedi: Farizalılara yazıklar olsun. çünkü onlar sığwların yem­Iiğinde yatan köpeğe benzerler: Ne ,k'endisi yer, ne de sı§ırlara yedirir.

(103) isa dedi: Hı;sızın (~e'~e~i~' ~an~i) k;~~ı~~-~ ~~Jec~ğini bilen vekalkan insan azizdir,... toplar v..e onlar gelmeden önce belini sarar.

(104) (Ona) dediler: Gel, bugün dua edelim ve_ oruç.tutalım·!.!sa,dedi:.Benim işlediğim günah nedır veya neyde yenıldim. Fa~at daı:riai·geiıri·.-od·s-sından çıkmış alacaksa, oruç tutsunlar ve dua etsinler. q

(105) isa dedi: Anne ve babayı tanıyan kimse, bir -Fahişenin çocuğu-olarak adlandırılacaktır.

(106) Isa dedi: Siz Iklyl bJ.r yaparsanız, insanoğulları olacaksınız; vederseniz: (ey) dağ ileri git, o da ileri gidecektir. . .. .

(107) Hükümranlık yüz koyunu olan bir çobana benzer. Onlardan enbüyO~ü olan biri kaybolur. O doksandokuzu bırakır (ve) bu birIni buluncavakadar arar. O kadar çok zahmet çektikten sonra koyLina' der: Semi" dok­sandokuzundan daha çok seviyorum.

(108) isa dedi: Kim benim 'ağzımdan içer'se, benim gibi olacaktır; veben onun gibi olacağım ve' gizli şeyler ona açıklanacak.

(109) lsa dedi: Hükümranlık, tarlasında bir hazine bulunduğunu bil·meyen adama benzer. Ve ölümünden (s'onra) hazineyi '(oğluna) ·bırakır.Oğlanin (ondan) haberi yoktur. Bu tarlayı alrr ve satar. Ve -. onu aı"an kimse'gelir (ve] sürerken hazineyi' [bulur]. Isteclikler'ine faizl~ 'para -vermeğe'başlar.

(100) isa dedi: Dünyayı bulan ve z~ngln olan kim~e, dünyadan vaz­geçriıelid~r.

(111) lsa dedi; Gökler dürülecek ve aynı şekilde içinde bulunduğu·nuz' dünya' da; ve canlıdan o(rtaya çikan) canlı- ne ölümü ne de (korkuyu)görecek. 'Çünkü lsa dedi: Kim kendini" bulursa;' ona göre CIünya de'ğersiz~di~ .' • '.'

24.

D00095s4y1990.pdf 19.01.2010 12:54:58 Page 15 (1, 2)

r•

ı _

(112}-jsa dedi: Ruha bağımlı ete (bedene) yazıklar olsun! Ete (be­de",~) bağıml~ ruha 'yazıklar olsun!

(113) Şakirtleri ona dediler: Hükümranlık ne zaman gelecek? (Isadedi:) O beklenmekle gelmeyecek: bakınız, işte burada veya bakınız, 'Işte

orada, denemez. Buna mukabil babanın hükümranlığı dünya üzerine yayıl­

mıştır ve insanlar onu görmüyorlar.

(114) Simon Petrus onlara dedi: Marlham aramızdan gitsin! Çünkükadınlar hayata layık değildirler. isa dedi: Bak, ona yol göstereceğim, onuerkek yapacağım, o da siz erkekler gibi canlı bır .ruh olacak. Çünkü ken­dini erkek yapan her kadın. gök hükümr-anlığına girecektir.

(Tomas'a göre ineil)

25

.. ' ---_.-.-.--•,

-,~""'~\

r .'