45
YENİDEN YAPILANAN ORTADOĞU’DA TÜRKİYE-İRAN EKONOMİK İLİŞKİLERİ Dr. Özüm S. Uzun 2000’li yıllar Türkiye-İran ilişkilerinde, ikili ilişkilerdeki yakınlaşma ve uzaklaşma döngüsünün devam ettiği bir dönem olmuştur. 1 2003-2011 yılları arasında siyasi, ekonomik ve hatta bir anlamda askeri alanlarda yakınlaşma yaşayan Türkiye-İran ilişkileri, Ortadoğu ve Kuzey Afrika’daki halk ayaklanmalarına karşı farklı tutumları nedeniyle soğumaya başlamış, ikili ilişkilerdeki bölgesel rekabet daha fazla görünür hale gelmiştir. Ekonomik ilişkiler de bu döngü içerisinde etkilenmiş, siyasi yakınlaşmanın yaşandığı dönemlerde dahi Türkiye ve İran tam bir ekonomik işbirliği geliştirememiş ve birbirlerinin ekonomik potansiyellerinden tam anlamıyla yararlanamamışlardır. Öncelikle Türkiye ve İran, siyasi, ekonomik ve askeri açıdan önemli bölgesel güçlerdir. Dolayısıyla, her iki ülkenin kendi bünyesinde ve bölge ülkelerinde etkileri hissedilmektedir. Diğer taraftan, 2003 Irak Savaşıyla başlayıp “Arap Baharı” süreciyle devam eden bölgenin yeniden yapılanma sürecinde ikili ilişkiler bir kat daha önem kazanmakta, ekonomik ilişkiler de bu bağlamda iki ülkenin siyasi nüfuz alanını etkileyebilecek bir faktör olarak karşımıza çıkmaktadır. İran’ın İslam Devriminden sonra Batıyla ilişkilerinde gerginlik yaşaması ve nükleer programından dolayı ABD (Amerika Birleşik Devleri) ve BM (Birleşmiş Milletler) ekonomik yaptırımlarıyla karşı karşıya kalması, Türkiye-İran ekonomik ilişkilerini bölge dışı aktörler açısından da önemli kılmıştır. 2013 yılının Kasım ayında P5+1 (ABD, Rusya, Fransa, İngiltere, Çin ve Almanya) ve İran arasında yapılan geçici nükleer anlaşma sonucunda İran’a uygulanan ekonomik yaptırımlar yumuşatılmaya başlanmıştır. Bu sürecin de Türkiye-İran ekonomik ilişkilerini etkilemesi kaçınılmazdır. Yrd. Doç. Dr., Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümü, İstanbul Aydın Üniversitesi. 1 Özüm S. Uzun, “Turkish-Iranian Relations in the 2000s: Rapprochement or Beyond?” (Yayınlanmamış Doktora Tezi, Orta Doğu Teknik Üniversitesi, Şubat 2012) 1

Yeniden Yapılanan Orta Doğu'da Türkiye-İran Ekonomik İlişkileri

  • Upload
    aydin

  • View
    1

  • Download
    0

Embed Size (px)

Citation preview

YENİDEN YAPILANAN ORTADOĞU’DA TÜRKİYE-İRAN EKONOMİKİLİŞKİLERİ

Dr. Özüm S. Uzun

2000’li yıllar Türkiye-İran ilişkilerinde, ikiliilişkilerdeki yakınlaşma ve uzaklaşma döngüsünün devamettiği bir dönem olmuştur.1 2003-2011 yılları arasındasiyasi, ekonomik ve hatta bir anlamda askeri alanlardayakınlaşma yaşayan Türkiye-İran ilişkileri, Ortadoğu veKuzey Afrika’daki halk ayaklanmalarına karşı farklıtutumları nedeniyle soğumaya başlamış, ikiliilişkilerdeki bölgesel rekabet daha fazla görünür halegelmiştir. Ekonomik ilişkiler de bu döngü içerisindeetkilenmiş, siyasi yakınlaşmanın yaşandığı dönemlerdedahi Türkiye ve İran tam bir ekonomik işbirliğigeliştirememiş ve birbirlerinin ekonomikpotansiyellerinden tam anlamıyla yararlanamamışlardır.

Öncelikle Türkiye ve İran, siyasi, ekonomik ve askeriaçıdan önemli bölgesel güçlerdir. Dolayısıyla, her ikiülkenin kendi bünyesinde ve bölge ülkelerinde etkilerihissedilmektedir. Diğer taraftan, 2003 Irak Savaşıylabaşlayıp “Arap Baharı” süreciyle devam eden bölgeninyeniden yapılanma sürecinde ikili ilişkiler bir kat dahaönem kazanmakta, ekonomik ilişkiler de bu bağlamda ikiülkenin siyasi nüfuz alanını etkileyebilecek bir faktörolarak karşımıza çıkmaktadır. İran’ın İslam Devrimindensonra Batıyla ilişkilerinde gerginlik yaşaması ve nükleerprogramından dolayı ABD (Amerika Birleşik Devleri) ve BM(Birleşmiş Milletler) ekonomik yaptırımlarıyla karşıkarşıya kalması, Türkiye-İran ekonomik ilişkilerini bölgedışı aktörler açısından da önemli kılmıştır. 2013 yılınınKasım ayında P5+1 (ABD, Rusya, Fransa, İngiltere, Çin veAlmanya) ve İran arasında yapılan geçici nükleer anlaşmasonucunda İran’a uygulanan ekonomik yaptırımlaryumuşatılmaya başlanmıştır. Bu sürecin de Türkiye-İranekonomik ilişkilerini etkilemesi kaçınılmazdır. Yrd. Doç. Dr., Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümü, İstanbul Aydın Üniversitesi.1 Özüm S. Uzun, “Turkish-Iranian Relations in the 2000s: Rapprochement or Beyond?” (Yayınlanmamış Doktora Tezi, Orta Doğu Teknik Üniversitesi, Şubat 2012)

1

2003 Irak savaşıyla başlayıp, “Arap Baharı”yla devam edenbölgenin yeniden yapılanma sürecinde Türkiye-İranekonomik ilişkileri, her iki ülkenin siyasal nüfuzalanını etkileyebilecek önemli bir faktördür. 2000’liyıllarda Türkiye-İran ekonomik ilişkilerinin ele alındığıbu bölümde ilk önce ikili ekonomik ilişkilerin tarihselgelişimi anlatılacak, daha sonra ekonomik ilişkilerdekiyakınlaşma sürecini olumlu ve olumsuz yöndeetkileyebilecek faktörler üzerinde durularak bölgeseldeğişimin ikili ilişkilere etkisi değerlendirilecektir.

İKİLİ EKONOMİK İLİŞKİLERİN TARİHSEL ARKA PLANI

Türkiye Cumhuriyeti ve Pehlevi Hanedanlığı kurulduktansonra güvenlikle ilgili sorunlar ikili ilişkilerde büyükbir farklılık yaşanmamış, sınırdaki güvenlik sorunlarıdevam etmiştir. 22 Nisan 1926’da Türkiye ve İran,sınırlarında sorun yaratan aşiretlere karşı ortak birpolitika izlemek için Dostluk ve Güvenlik Anlaşmasıimzalamıştır. Ancak sorunlar çözülememiş, iki ülkeninçözüm arayışları devam etmiştir. Bu amaçla 15 Haziran1928’de 1926 Anlaşmasına ek bir Protokol imzalanmıştır.2

Bu protokol, ilk defa ikili ilişkilerde ekonomikilişkilerin gelişimini öngörmüştür.3 Bu yeni anlaşmadansonra Başbakan İsmet İnönü,

“Komşumuz İran’la imzaladığımız protokoller ikimemleket münasebetlerinde esasen hüküm sürendostluğun ve iki komşu arasında iktisadi inkişaf veişbirliği arzularının samimiyetine delildir. İkimemleketin temasları ve ulaştırma vasıtalarıarttıkça iyi geçinme ve birbirine emniyet etmeesaslarının her iki taraf için hayırlı semereleridaha iyi toplanacaktır.”4şeklinde bir açıklamayapmıştır.

2 Melek Fırat, “İran İslam Devrimi ve Türk-İran İlişkileri: 1979-1987” (Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi, Ankara Üniversitesi), 49.3 “22.04.1926 Tarihli Türkiye-İran Muahedenet ve Emniyet Muahedenamesine Merbut Protokol,” T.C. Dışişleri Bakanlığı, erişim tarihi 5 Ağustos 2011 http://ua.mfa.gov.tr/detay.aspx?826 4 Mehmet Saray, Türk-İran İlişkileri, (Ankara: Atatürk Araştırma Merkezi, 1999): 114-115.

2

Bu anlaşmalara rağmen devam eden sorunlar, 1932 yılındaDostluk Anlaşması ile Güvenlik, Tarafsızlık, Saldırmazlıkve Ekonomik İşbirliği Anlaşmasıyla, çözüme kavuşmuş,Türkiye-İran ilişkileri de dostane bir mahiyetkazanmıştır. 1935 yılında yürürlüğe giren bu anlaşmayagöre, her iki ülke bir diğerini en çok gözetilen ulus konumunagetirmeyi kabul etmiştir.5 Ancak ikili ekonomik ilişkiler,1920’li yıllardan İkinci Dünya Savaşı sonuna kadaroldukça sınırlı devam etmiştir. 1920’lerin ikinciyarısından sonra artan Türkiye-İran ticaret hacmi, aşağıdoğru giden genel eğilimi değiştirmemiştir. Ticarethacminin beklendiği kadar yüksek olmamasına ek olarak,ikili ticari ilişkilerde dengesizlik de yaşanmıştır.Örneğin, İran’ın Türk ihracatındaki payı %0.03 ikenİran’ın Türk ithalatındaki payı %0.34 idi.6 İkinci DünyaSavaşıyla birlikte, Türkiye-İran ekonomik ilişkileridurma noktasına gelmiştir.

Soğuk Savaş yılları boyunca, Türkiye ve İran’ın komünizmtehdidi algısıyla Sovyetler Birliği karşısında aynıkampta yer almasına rağmen, ekonomik ilişkileri istenilenseviyeye ulaşamamıştır. Bu dönemde, her iki ülke Batı’dandestek almaya odaklanmış, ekonomik ilişkilerinigeliştirmeye yeterince önem vermemiştir. 1960’lıyıllarda, ikili ticari ilişkiler dalgalı bir süreçyaşamıştır. Örneğin, Türkiye’nin İran’a ihracatı 1960yılında 4 milyon dolardan 1961 yılında 5 milyon dolarayükselmiş, ancak 1962 ve 1963 yıllarında neredeyse durmanoktasına gelmiştir. Aynı dönemde, Türkiye’nin İran’danithalatı 1963 yılında 15,2 milyon dolar ile zirve yapmış,ancak 1965 ve 1968 yılları arasında da ithalat neredeysedurma noktasına gelmiştir.7 1960’lı yıllarda uygulananithal ikameci politikalar sonucunda, Türkiye’nin enerjitüketimi ve arzı artmaya başlamıştır. 1970’lerdeki petrolkrizleri, Türk ekonomisini ciddi bir şekilde zorlamıştır.

5 Baskın Oran (ed), Türk Dış Politikası: Kurtuluş Savaşından Bugüne Olgular, Belgeler,Yorumlar, Cilt I, (İstanbul: İletişim Yayınları, 2001): 363.6 Esra Eruysal, “Economic Relations between Turkey and Iran from 1990to 2010: A Turkish Perspective” (Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi, Orta Doğu Teknik Üniversitesi, Aralık 2011).7 a.g.e.

3

Diğer taraftan İran ekonomisi ise artan petrolfiyatlarından olumlu etkilenmiştir.

Artan petrol fiyatları Türkiye ve İran ekonomilerini tersyönde etkilerken, ikili ilişkileri hem siyasi hem deekonomik açılardan etkilemiştir. Siyasi açıdan İranŞahı’nın petrol gelirlerini silahlanma için kullanması,güç dengesini İran lehine değiştirmeye başlamış, bu daAnkara’yı endişeye sevk etmiştir. Ekonomik açıdan iseikili ilişkiler Ankara’nın ucuz petrol istemesi veTahran’ın da bu istekleri karşılamadığı bir zeminde kısırdöngüye girmiştir. Bu dönemde iki ülke arasındaki ticarethacmi de sınırlı kalmıştır. İran’ın Türkiye ihracatındakioranı 1970 yılında %1’den 1977 yılında en üst seviyesine%3’e yükselmiş, ancak Devrimle birlikte 1979 yılında%0,5’e düşmüştür. Diğer taraftan, İran’ın Türkiyeithalatındaki oranı 1970’li yılların ikinci yarısında%1’den %10’a yükselmiş olmasına rağmen, Devrimle birlikte%3’e düşmüştür.8

İslam Devriminin ikili ekonomik ilişkilere ani ve olumsuzetkisine rağmen, yerel ve sistemik faktörler Türkiye veİran’ın ikili ekonomik ilişkilerini devam ettirmesinisağlamıştır. Öyle ki, Türkiye ABD’nin rehine krizindendolayı İran’a uyguladığı ekonomik yaptırımlara uymayıreddetmiştir. Türkiye açısından yerel faktörlerden endikkat çekeni ekonomi politikalarındaki değişim olmuştur.Türkiye, 1980 yılında 24 Ocak kararlarıyla ithal ikamecipolitikalardan ihracata dayalı büyüme politikalarınageçiş yapmıştır. Ekonomi politikalarındaki bu değişim,Türkiye’yi yeni pazarlar bulma arayışına itmiş, bununsonucunda da 1980’li yıllarda Türkiye’nin Orta Doğu veKuzey Afrika’ya ihracatı hızlı bir şekilde artmıştır.İran-Irak Savaşı da Türkiye’ye ihracatını artırmada veihracata dayalı büyüme hedeflerine erişmede bir fırsatyaratmıştır. Aynı zamanda, İran-Irak Savaşından dolayıpetrol tedarikinin kesilme riski Türkiye’yi ciddi anlamdaendişeye sevk etmiş, Ankara’nın ekonomik meselelerle dahafazla meşgul olmasına neden olmuştur. Ekonomikilişkilerin siyasi sorunlara çözüm olabileceğine inananÖzal liderliğinde bu yıllar, ekonomi odaklı dış8 a.g.e.

4

politikanın başlangıcı olmuş,9 iş çevrelerinden yeni birseçkin kesimin dış politika yapım sürecindeki etkisihissedilmeye başlanmıştır. Ekonomi odaklı dış politikaylabirlikte, Türkiye, İran dâhil komşularıyla ekonomikilişkilerin geliştirilmesine vurgu yapmaya başlamış,1980’lerde ikili resmi ziyaretleri artırmaya gayretetmiştir. 1982 yılında, Özal ilk defa kendisine eşlikeden yaklaşık 100 işadamıyla birlikte İran’a bir ziyaretgerçekleştirmiştir. Bu ziyaretin temel amacı, ekonomikişbirliğini artırmaktı. Dolayısıyla görüşmelerde, ikiliticaret hacmini artırma, Ahvaz-İskenderun petrol boruhattının hayata geçirilmesi, İran’dan doğalgaz alımı veİran doğalgazının Türkiye üzerinden Avrupa’ya satılmasıgündeme gelmiştir. Bu görüşmede, yaklaşık 600 milyondolarlık ihracat anlaşması imzalanmıştır.10

1982 yılında anlaşmaya varılan Türkiye-İran Ortak EkonomiKomisyonu’nun kurulması da iki ülke arasında ticarethacmini artırmaya yönelik önemli mekanizmalardan biriolmuştur. Bu Komisyonun toplantıları vasıtasıyla 1980’lerboyunca her yıl bir araya gelen Türk ve İranlı yetkililerticaret, bankacılık, yatırım, ulaşım, sanayii ve tarımdaişbirliği fırsatlarını değerlendirmişlerdir. Ancak tüm butoplantılara ve birçok mutabakat belgesine rağmen,ekonomik ilişkilerde hedeflenen seviyeye ulaşılamamıştır.

Türk dış politikasında olduğu gibi, 1980’lerde İran dışpolitikasında da ekonomik etkenler etkili olmayabaşlamıştır.11 Korany tarafından “dış politikanınekonomikleştirilmesi” (economization of foreignpolicy)12olarak adlandırılan bu süreç, İran’ın dışpolitikada daha uzlaşmacı bir yaklaşım benimsemesine yolaçmıştır. Bu politika çerçevesinde İran, Türkiye ile

9Atila Eralp, “Facing the Challenge: Post-Revolutionary Relations with Iran,” in Reluctant Neighbor: Turkey’s Role in the Middle East, ed. Henry J. Barkey (Washington D.C.: US Institute of Peace Press, 1996), 98.10 Milliyet, 11 Mart 1982.11 R.K. Ramazani, “Ideology and Pragmatism in Iran’s Foreign Policy,” Middle East Journal 58. No. 4 (Autumn 2004).12 Bahgat Korany, “From Revolution to Domestication: The Foreign Policy of Algeria,” in The Foreign Policies of Arab States: The Challenge of Change, ed. Bahgat Korany and Ali E. Hilal Dessouki, 2nd edition (Boulder, CO:Westview Press, 1991), 103-155.

5

İslam Devrimi sonrasında fikri sebeplerden dolayı sorunyaşamasına rağmen ikili ekonomik ilişkilerini korumayagayret etmiştir. İran açısından, ABD’yle yaşanan rehinekrizinde Türkiye’nin tarafsızlığını devam ettirmesi çokönemliydi. Bu amaçla, İran ucuz petrol dahi önermişti.Örneğin, 11 Haziran 1980 tarihinde İran Dışişleri Bakanıİran’ın Türkiye’ye kredi limitini artıracağınıaçıklamıştır. Birkaç ay sonra da Türk basınında Türkiyeve İran’ın petrol için buğday anlaşması yaptığı haberleriyer almıştır.

İran’ın Türkiye’yle ekonomik ilişkilerini korumakistemesindeki bir diğer neden 1980’de başlayan İran-Iraksavaşı olmuştur. Savaş yılları boyunca, İranihtiyaçlarını karşılayabilmek için Türk mallarına bağımlıkalmış, bunun sonucunda da 1985 yılı ikili ticariilişkilerin zirve yaptığı yıl olarak tarihe geçmiştir.Aynı zamanda, Türkiye ve İran Ocak 1985’de Kalkınma İçinBölgesel İşbirliği örgütünü gözden geçirmiş, bu örgütünismi Ekonomik İşbirliği Teşkilatı’na dönüşmüştür. Ancak1985 yılında petrol gelirlerinin düşmesi Orta Doğu’yuolumsuz etkilemiş, Türkiye’nin bölgeye yönelik ihracatı%20 oranında düşmüştür. Hatta İran-Irak savaşının sonaermesi Türkiye-İran ekonomik ilişkilerine olumsuzyansımış ve İran’ın geleneksel ticaret yollarını gözdengeçirmesiyle iki ülke arasındaki ticaret hacmiazalmıştır.

Türkiye-İran ekonomik ilişkilerine etki eden yerel vebölgesel faktörlerin yanı sıra, sistemden kaynaklıetkiler de olmuştur. Sovyetler Birliği’nin dağılmasındansonra Orta Asya ve Kafkasya’daki ülkelerin bağımsızlığınıkazanması, Türkiye-İran ekonomik ilişkileri açısındanfırsat oluşturmuştur. Her ne kadar Türkiye ve İran Sovyetsonrası coğrafyada siyasi bir rekabet içerisine girmişolsa da ekonomik alanda işbirliği fırsatlarınıdeğerlendirmiştir. Efegil ve Stone’a göre, hem Türkiyehem de İran bölgede kendi nüfuz alanlarını yaratmadasiyasi ve ekonomik güçlerinin kısıtlı olduğunubildiklerinden 1993 yılının ilk aylarında ekonomik

6

ilişkilerini geliştirmek için somut adımlar atmıştır.13

1993 yılının Şubat ayında Türkiye ve İran Ticaret Odalarıticari mübadeleyi artırma kararı almıştır. Sonuç olaraksınır ticareti 1994 senesinde 50 milyon dolarayükselmiştir. 1995 yılının Kasım ayında, İran EkonomiBakanı Türkiye’ye bir ziyaret gerçekleştirmiş, ikiliekonomik ilişkilerin artması için İran-Türkiye Ekonomikİşbirliği Teşkilatının kurulması konusunda anlaşmayavarılmıştır. En önemlisi ise 1996 yılında ABD’ninitirazlarına rağmen Türkiye ve İran’ın doğalgaz anlaşmasıimzalaması olmuştur.

Körfez Savaşı’nın başlaması da Türkiye-İran ekonomikilişkilerini etkilemiştir. Savaşla birlikte, en büyükenerji tedarikçilerinden biri ve ihracat pazarı olanIrak’ı kaybetmesiyle Türkiye ciddi ekonomik sorunlarlakarşılaşmıştır. Aynı zamanda BM’nin Irak’a uyguladığıambargoların olumsuz etkileri, ekonomisi Irak’la sınırticaretine oldukça bağımlı olan güneydoğu bölgelerindeşiddetle hissedilmiştir. Bu dönemde Türkiye, Kerkük-Yumurtalık boru hattından gelen geliri de kaybetmiş,Iraklı mültecilerden kaynaklanan ekonomik zorlukları dahafazla hisseder olmuştur. Böyle bir ortamda yüksek faizoranları, aşırı değerlenmiş para ve kısa vadeli sermayeakışı temelli borçlanma Türk ekonomisini daha fazlakırılganlaştırmış ve 1994 yılında ekonomik krizinyaşanmasına neden olmuştur. Bu yıllarda Türk-İranekonomik ilişkilerindeki temel belirleyicinin ekonomikolmaktan ziyade siyasi olduğu görülmektedir.14

Dolayısıyla, ekonomik işbirliğini artırmaya yönelikkarşılıklı çabalar, özellikle Kürt meselesinden dolayıiki ülke arasında artan siyasi sorunlar nedeniyleyavaşlamıştır. Ancak 1990’lı yıllar boyunca petrol vedoğalgaz ticareti ve boru hattı konuları, ikili ekonomikilişkilerin gündeminden hiç düşmemiştir.

13 Ertan Efegil and Leonard A. Stone, “Iran and Turkey in CentralAsia: Opportunities for Rapprochement in the Post-Cold War Era,”Journal of Third World Studies XX, No. 1 (Spring 2003): 58.14 Mustafa Aydın ve Damla Aras, “Ortadoğu’da Ekonomik İlişkilerin Siyasi Çerçevesi: Türkiye’nin İran, Irak ve Suriye ile Bağlantıları,”Uluslararası İlişkiler 1, No. 2 (Yaz 2004): 103-106.

7

Kürt meselesinin, 1998 yılında Abdullah Öcalan’ınyakalanmasıyla komşu ülkelerle ilişkilerdeki çatışmacıözelliğini bir nebze olsun dindirdiği bir gerçektir.Diğer bir deyişle, 1990’ların sonu Türkiye-İranilişkilerinde yeni bir dönemin başlangıcı olmuştur. Ancakbu başlangıç sanıldığı kadar çabuk gerçekleşmemiş,2000’li yılların başında dahi ikili ilişkilerdeki siyasimeseleler devam etmiştir. Aydın ve Aras’a göre,1990’ların sonunda ikili siyasi ilişkilerde görülmeyebaşlanan olumlu atmosfer, 2000’li yıllarda iki ülkeninekonomik ilişkilerini artırma çabalarına zeminhazırlamıştır.15 Ancak unutmamak gerekir ki, 2000’liyılların başı Türkiye-İran ilişkilerinde hala sorunlarındevam ettiği bir dönem olmuştur. 1998 yılında Öcalan’ınyakalanmasından sonra bile, Ankara İran’ın PKK terörörgütünü desteklemeye devam ettiğini dile getirmiştir.Aynı zamanda Türk Hizbullah’ı ve İran arasındaki ilişkive Türk entelektüellerine karşı gerçekleştirilen suikasteylemleri, ikili ilişkilerde ciddi sıkıntıya nedenolmuştur. Dolayısıyla, 2000’li yılların başında ikiliilişkilerde tam anlamıyla olumlu bir siyasi atmosferdenbahsetmek pek mümkün gözükmemektedir.

2000’li yılların başında ikili ilişkilerdeki siyasisorunlara rağmen, Türkiye-İran ekonomik ilişkilerindedevamlılıktan söz edilebilir. İkili ilişkilerde siyasisorunların tavan yaptığı dönemlerde dahi ekonomikilişkiler hiç kesilmemiş, yavaşlasa da devam etmiştir.Bunun en önemli nedenlerinden bir tanesi, Türkiye veİran’ın ekonomik olarak birbirlerine karşılıklı bağımlıolmalarıdır. Bir taraftan Türkiye, İran’ın enerjikaynaklarına ve ürünleri için İran pazarına ihtiyaçduymaktadır. Diğer taraftan İran da, petrol ve doğalgazkaynaklarını Türk ve Avrupa pazarlarına ulaştırmak içinTürkiye’ye ihtiyaç duymaktadır.

Siyasi meselelerin devam etmesine rağmen, komşu ülkelerleekonomik ilişkileri geliştirme çabası içerisinde olan

15Mustafa Aydın ve Damla Aras, “Political Conditionality of EconomicRelations between Paternalist States: Turkey’s Interaction with Iran,Iraq and Syria,” Arab Studies Quarterly 27, Number 1&2 (Winter/Spring2005).

8

Türkiye’nin siyasetine, dönemin Dış Ticaret MüsteşarıKürşad Tüzmen beyanatıyla açıklık getirmiştir. Tüzmen“komşularla ticaretimizi bundan böyle siyasi olaylaretkilemeyecek, ticaret siyasete yön verecek” demiştir.16

Bu yaklaşım doğrultusunda, ticareti geliştirme maksadıylaTürkiye ve İran Ortak Ekonomi Komisyonu’nuntoplantılarına devam edilmiştir.17 2000 yılının Ocakayında da, Ortak Ekonomi Komisyonu’nun 15. toplantısındavar olan ekonomik ilişkileri geliştirme yönünde iki ülkeprotokol anlaşması imzalamıştır.18 İlerleyen aylarda,Türk ve İranlı yetkililerle iş adamlarının karşılıklıziyaretleri artmıştır. Örneğin, her iki ülkenin EkonomiBakanları, 2000 yılının Mart ayında Tahran’da yapılmışolan Ekonomik İşbirliği Teşkilatı’nın ilk toplantısınakatılmış ve İran Dışişleri Bakanı Kemal Harrazi’nindaveti üzerine uzun vadeli yatırım imkânlarınıdeğerlendirmek için Türk iş adamları İran’ı ziyaretetmiştir. Bir sene sonra da dönemin Dışişleri Bakanıİsmail Cem Tahran’a gitmiştir. Cem’in İran ziyaretinde,Türkiye ve İran ikili ilişkileri geliştirmek adınabirtakım somut adımlar atmıştır. 2001-2003 yıllarıarasında kültürel değişim programını hayata geçirenkültürel işbirliği anlaşması imzalamışlardır. Türkİçişleri Bakanı Saadettin Tantan’ın Tahran ziyareti vehemen akabinde gerçekleşen İran Ticaret Bakanı MuhammetŞeriatmedari’nin Türkiye ziyareti ikili ekonomikilişkilerin gelişimine hız kazandırmıştır.19 Aynı zamanda,Türk ve İranlı iş adamları İran Ticaret Odasında biraraya gelerek karşılıklı ekonomik işbirliğini artırmanınyollarını değerlendirmişlerdir. Bu toplantıda da Türk-İran İşadamları Konseyi kurulmuştur.

2003’ten beri, Türkiye ve İran ortak ekonomi komisyonlarıkurma ve sınır ticaretini kolaylaştırma dâhil, ekonomikilişkileri geliştirme maksadıyla çeşitli yollara

16 “Official Urges More Trade with Neighbors,” Hürriyet Daily News, 14 Haziran 200017 John Calabrese, “Turkey and Iran: Limits of a Stable Relationship,”British Journal of Middle Eastern Studies 25, No. 1 (May 1998).18 “Turkey and Iran signed KEK Protocol Agreement,” Hürriyet Daily News, 29 Ocak 2000.19 “Iranian Trade Minister Visits Turkey,” Hürriyet Daily News, 11 Haziran2001.

9

başvurmuştur. Bu çerçevede iki ülke Bazergan, Hoy, Serove Maku’da sınır ticaret istasyonlarının açılmasıkonusunda mutabakat anlaşması imzalamış,20sınırlarındaortak sanayi şehirlerinin kurulması konusunda daanlaşmıştır.21 Aynı zamanda İran, Türkiye de dâhil olmaküzere 12 ülkeyle tercihli ticaret anlaşması yapmıştır.22

Sonuç olarak bu karşılıklı çabalar, Tablo 1’de degörüleceği gibi iki ülke arasındaki ticaret hacminiartırmıştır. 2000’den 2010’a Türkiye-İran arasındakiticaret 1 milyar dolardan 10 milyar dolara çıkarak 10 katartmıştır. İran-Türkiye Ortak Ticaret Konseyi GenelSekreteri Rıza Kami, “Türkiye ve İran Başbakanlarınınanlaşmasına dayanarak bu senenin [2011] ilk 6 ayında 30milyar dolara yükselmesi beklenen iki ülke arasındakiticaret hacminin 10 milyar doları gerçekleşmiştir”şeklinde bir beyanat vermiştir.23 Aynı zamanda 2000’liyılların başında 1500 Türk firması İran’la ticaretyaparken, bu sayı 2010 yılında 7000’e ulaşmıştır.24

20 “Tehran, Ankara Sign Customs Co-op MOU,” Mehr Haber Ajansı, 21 Şubat2010.21 “Iran, Turkey Discuss Joint Industrial Estate,” Mehr Haber Ajansı, 28Şubat 2010.22 “Iran Inks 12 Trade Agreements,” Turkish Weekly, 23 Şubat 2010.23 “Iran-Turkey Keen to Increase Trade Exchanges,” Fars Haber Ajansı, 28Eylül 2011.24 Esra Eruysal, “Economic Relations between Turkey and Iran from 1990to 2010: A Turkish Perspective,” (Yayımlanmamış Yüksek Lisans Tezi, Orta Doğu Teknik Üniversitesi, Aralık 2011), 155.

10

Tablo 1: Türkiye-İran Arasındaki Ticaret Hacmi (milyar$)

Yıl İhracat İthalat Hacim Denge2000 235.784 815.730 1.051.515 -

579.9452001 360.535 839.800 1.200.336 -

479.2642002 333.962 920.971 1.254.934 -

587.0092003 533.786 1.860.682 2.394.469 -

1.326.896

2004 813.031 1.962.058 2.775.090 -1.149.027

2005 912.940 3.469.706 4.382.646 -2.556.766

2006 1.066.901 5.626.610 6.693.512 -4.559.708

2007 1.441.190 6.615.394 8.056.584 -5.174.204

2008 2.029.759 8.199.689 10.229.448 -6.169.929

2009 2.024.863 3.405.985 5.430.849 -1.381.122

2010 3.042.957 7.644.782 10.687.739 -4.601.825

2011 3.590.410 12.461.359

16.051.769 -8.870.949

2012 9.992.688 11.964.61 21.957.301 -

11

3 1.972.000

Kaynak: T.C. Dışişleri Bakanlığı25

2000’li yıllarda gelişen ekonomik ilişkilerle birlikteturizm sektörü de olumlu etkilenmiştir. 2010 yılındaTürkiye’nin Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay,Türkiye ve İran’ın ortak din, tarih ve kültürel mirasasahip olduğuna vurgu yaparak bunların iki ülke arasındakiturizme katkı sağladığını ifade etmiştir.26 2012 yılındabölgesel gelişmelerden dolayı Türkiye’ye gelen İranlıturist sayısında bir düşüş yaşanmış olsa da her geçen yılİranlı turistlerin Türkiye’ye olan ilgilerinin arttığısöylenebilir. İranlı yetkililer Kerbela’ya Hac ziyaretiiçin Türkiye üzerinden de bir güzergâh belirlemeyidüşündüklerini açıklamışlardır.27 Bu projenin hayatageçirilmesi durumunda Türkiye’ye gelen İranlı turistsayısının daha da artması beklenebilir.

İran’ın nükleer programından dolayı BM kararlarıylauygulanan ekonomik yaptırımların İranlı turistler üzerinede olumsuz etkileri olmuştur. Ekonomik yaptırımlardandolayı İran parasını devalüe etmiş ve yurtdışıçıkışlarında İranlı vatandaşların yanlarındagötürecekleri döviz miktarına sınırlamalar getirmişti.2013 yılında Hasan Ruhani’nin Cumhurbaşkanı seçilmesindensonra İran’ın dış politikasında başta Batılı ülkelerleikili ilişkileri normalleştirme ve İran’ınyalnızlaşmasını önleme politikalarına önem verilmeyebaşlandı. 2013 yılının Kasım ayında İran’la P5+1 (ABD,Rusya, Fransa, İngiltere, Çin ve Almanya) ile yaptığıgeçici nükleer anlaşma çerçevesinde İran’a uygulananekonomik yaptırımların yumuşatılmaya başlaması turizmi deolumlu etkilemeye başlamıştır.

25 Ümit Yardım, “Türkiye-İran İkili İlişkiler,” T.C. Dışişleri Bakanlığı, 16 Haziran 2013, erişim tarihi 22 Temmuz 2013, http://tahran.be.mfa.gov.tr/ShowInfoNotes.aspx?ID=187473 26 Press TV, 07 Şubat 2010.27 “İran Ülke Bülteni”, Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu, (Ocak 2011): 21.

12

13

Tablo 2: Türkiye’ye Gelen İranlı Turist Sayısı

Yıllar İranlı Turist Sayısı

2000 380 8662001 327 1462002 432 2822003 494 8092004 628 7262005 956 9782006 865 9262007 1 058 2782008 1 134 9652009 1 383 2612010 1 885 0972011 1 879 209 ()2012 1 186 343 ()

Kaynak: Türkiye Seyahat Acentaları Birliği’nin Şubat 2010tarihli İran Turizm Pazar Raporu ve T.C. DışişleriBakanlığı’ndan elde edilen verilerden yararlanılarakdüzenlenmiştir.28 ()Bazı kaynaklara göre 2011 yılında Türkiye’ye gelenİranlı turist sayısı 1,5 milyona, 2012 yılında da 980bine gerilemiştir. 2013 yılında İranlı turist sayısınınartarak 1 milyon seviyesine çıktığı, 2014 yılında 1,5milyon hedefinin tekrar yakalanacağı beklenmektedir.29

İkili ekonomik ilişkileri geliştirmeye yönelik tümçabalara rağmen, Türkiye-İran ekonomik ilişkileridengesizdir. Başbakan Erdoğan, bu dengesizliğin ikiliekonomik ilişkileri olumsuz etkileyeceğine işaret ederek,Türkiye’nin rahatsızlığını dile getirmiştir.30

28 “İran Turizm Pazar Raporu,” Türkiye Seyahat Acentaları Birliği, (Şubat 2010); “Turkey-Iran Economic and Trade Relations,” T.C. Dışişleri Bakanlığı,erişim tarihi 5 Ağustos 2011, http://www.mfa.gov.tr/turkey_s-commercial-and-economic-relations-with-iran.en.mfa ; Ümit Yardım, “Türkiye-İran İkili İlişkiler,” T.C. Dışişleri Bakanlığı, 16 Haziran 2013, erişim tarihi 22 Temmuz 2013, http://tahran.be.mfa.gov.tr/ShowInfoNotes.aspx?ID=187473 29 “Turizmde İran Bayramı,” Milliyet, 4 Nisan 2014.30 “İran’la Ticarette ‘Gaz Dengesizliği,’” Hürriyet, 26 Nisan 2003.

14

Dengesizliğin arkasındaki en önemli neden, Türkiye’ninİran enerjisine olan bağımlılığıdır. Türkiye, İran’amakine, motorlu araç, demir-çelik ürünleri, elektrikliaraçlar ve tütün ürünleri ihraç etmektedir. Türkiye’ninİran’a ihracatının %83’ünü sanayii, %13’ünü tarım ve%2’sini maden ürünleri oluştururken31 İran’ın Türkiye’yeihracatının %90’ını ham petrol ve doğal gazoluşturmaktadır.32 Bu oranın yaklaşık %60’lık kısmınıpetrol, %40’lık kısmını da doğal gaz teşkil etmektedir.Dolayısıyla ticaret dengesi İran lehine gelişmektedir.Tüzmen de İran’ın Türkiye’ye ihracatının 900 milyon dolariken Türkiye’nin İran’a ihracatının sadece 100 milyondolar olduğuna vurgu yapmıştır.33 Aynı zamanda Tüzmen,Türkiye’nin uyguladığı vergilerin yaklaşık %4’ten azolmasına rağmen, İran’ın Türk sanayii ürünlerine %40’tan%100’e kadar değişen yüksek vergi oranları uyguladığınadikkat çekmiş ve İranlı mevkidaşlarına “İran’la ticaretbizim için çok önemlidir. Sizden [İran’dan] sanayiiürünlerine uygulanan vergilerin %4 civarına indirmenizibekliyoruz.” diyerek Türkiye’nin beklentisini dilegetirmiştir.34 Bunun üzerine İran Dışişleri Bakanı da“Türkiye ve İran arasında çözülemeyecek hiçbir meseleyoktur. İlişkilerimizi geliştirmeye ve genişletmeyekararlıyız” şeklinde yanıt vermiştir.”35 Sonuç olarak,Türkiye’nin İran’a ihracatı son yıllarda artmış olsa da,bu ihracat hacmi Tablo 3’te de görüldüğü gibi halaİran’dan yapılan ithalatın gerisindedir. Tablo 3’tekiverilere ek olarak 2008-2013 yılları arasında Türkiye’ninİran’dan ithalatı 47 milyar $’a ulaşmıştır.36

31 “Turkey to Send Trade Mission to Iran,” Hürriyet Daily News, 14 Eylül 2002.32 “Turkey-Iran Economic and Trade Relations,” T.C. Dışişleri Bakanlığı, erişim tarihi 5 Ağustos 2011 http://www.mfa.gov.tr/turkey_s-commercial-and-economic-relations-with-iran.en.mfa 33 “İran’la Ticarette ‘Gaz Dengesizliği,’” Hürriyet, 26 Nisan 2003.34 “Turkey Urges Iran to Cut Tariffs to Balance Trade,” Hürriyet Daily News, 21 Şubat 2007.35 a.g.e.36 “İran İle Ticarette Ne Oldu da İşler Tersine Döndü,” Haber 7, 7 Ocak 2014 http://ekonomi.haber7.com/finans/haber/1113771-iran-ile-ticarette-ne-oldu-da-isler-tersine-dondu (Erişim tarihi 17 Nisan 2014)

15

Tablo 3: İran’la Ticari İlişkiler: İhracat-İthalat Miktarı (Bin dolar) ve Toplam İhracat-İthalattaki Payı (%)

Yıllar İran’aİhracat(Bin $)

Toplamİhracattaki Payı (%)

İran’danİthalat(Bin $)

Toplamİthalattaki Payı (%)

1995 268 434 1,2 689 476 1,91996 297 521 1,3 806 335 1,31997 307 007 1,2 646 402 1,31998 194 696 0,7 433 026 0,91999 157 815 0,6 635 928 1,62000 235 785 0,8 815 730 1,52001 360 536 1,2 839 800 2,02002 333 962 0,9 920 972 1,82003 533 786 1,1 1 860 683 2,72004 813 031 1,3 1 962 059 2,02005 912 940 1,2 3 469 706 3,02006 1 066 902 1,2 5 626 610 4,02007 1 441 190 1,3 6 615 394 3,92008 2 029 760 1,5 8 199 789 4,12009 2 024 546 2,0 3 405 986 2,42010 3 044 177 2,7 7 645 008 4,12011 3 589 635 2,7 12 461 532 5,2

2012 ()

9 921 602

6,5

11 964 779

5,0

2013()

4 192 647

2,7

10 383 143

4,1

2014() Ocak-Şubat

469 287

1,8

1 646 025

4,3

Kaynak: Türkiye İstatistik Kurumu tarafından yayınlanan “İstatistik Göstergeler: 1923-2011” adlı rapordaki verilerden yararlanılarak düzenlenmiştir.37

() Türkiye İstatistik Kurumu tarafından yayınlanan Dış Ticaret İstatistiklerinden yararlanılarak düzenlenmiştir.38

37 “İstatistik Göstergeler: 1923-2011,” Türkiye İstatistik Kurumu, erişimtarihi 22 Temmuz 2013 www.tuik.gov.tr 38 Türkiye İstatistik Kurumu, Dış Ticaret İstatistikleri, http://www.tuik.gov.tr/PreTablo.do?alt_id=1046 (Erişim tarihi 17 Nisan 2014)

16

Tablo 4’te Türkiye’ye gelen ithal ürünlerin hangi ülkedengeldiği ve Tablo 5’te Türk ürünlerinin ihraç edildiğiülkeler incelendiğinde de Türkiye-İran arasındaki ticaretdengesizliği görülecektir. İran, Türkiye’nin mallarınıihraç ettiği başlıca ülkeler arasında olmamasına rağmen,Türkiye’nin ithal ettiği başlıca ülkeler listesinde yeralmaktadır. Görüldüğü gibi İran’ın toplam ithalattakioranı 2001 yılında %2 iken, 2012 yılında %5.1’eyükselmiştir. Tablo 4’te de görüldüğü gibi ekonomikkrizin etkisiyle 2009 yılı hariç, 2001 yılından itibarenİran’ın Türkiye ekonomisindeki payı tedricen artmıştır.

17

Tablo 4: Türkiye’nin İthalatındaki Başlıca Ülkelerin Toplam İthalattaki Payları (%)

Rusya Almanya Fransa İtalya İran Çin2001 8,3 12,9 5,5 8,4 2 2,22002 7,5 13,7 5,9 8,1 1,8 2,72003 7,9 13,6 6 7,9 2,7 3,82004 9,3 12,8 6,4 7 2 4,62005 11,1 11,7 5 6,5 3 5,92006 12,8 10,6 5,2 6,2 4 6,92007 13,8 10,3 4,6 5,9 3,9 7,82008 15,5 9,3 4,5 5,5 4,1 7,82009 14 10 5 5,4 2,4 92010 11,6 9,5 4,4 5,5 4,1 9,32011 9,9 9,5 3,8 5,6 5,2 92012 11,3 9 3,6 5,6 5,1 92013 10 9,6 3,2 5,1 4,1 9,8Kaynak: Uluslararası Ticaret Merkezi’nin (InternationalTrade Centre) Ticaret İstatistikleri verilerindendüzenlenmiştir.39

Tablo 5: Türk Mallarının İhraç Edildiği Başlıca ÜlkelerinToplam İhracattaki Payları (%)

Rusya Almanya Fransa İtalya İran Çin2001 2,9 17,1 6 7,5 1,2 0,62002 3,3 16,3 5,9 6,6 0,9 0,72003 2,9 15,8 6 6,8 1,1 1,12004 2,9 13,9 5,8 7,4 1,3 0,62005 3,2 12,9 5,2 7,6 1,2 0,72006 3,8 11,3 5,4 7,9 1,2 0,82007 4,4 11,2 5,6 7 1,3 12008 4,9 9,8 5 5,9 1,5 1,12009 3,1 9,6 6,1 5,8 2 1,62010 4,1 10,1 5,3 5,7 2,7 22011 4,4 10,3 5 5,8 2,7 1,82012 4,4 8,6 4,1 4,2 6,5 1,92013 4,6 9,0 4,2 4,4 2,8 2,4

39 International Trade Centre, erişim tarihi 22 Temmuz 2013 www.trademap.org/tm_light/Country_SelProductCountry_TS.aspx

18

Kaynak: Uluslararası Ticaret Merkezi’nin (InternationalTrade Centre) Ticaret İstatistikleri verilerindendüzenlenmiştir.40

İran’ın ithal ve ihraç ettiği başlıca ülkeleri gösterenGrafik 1 ve 2’de de Türkiye’nin İran’la ekonomikilişkilerindeki ticaret açığı görülmektedir. Son yıllardaİran’ın Türkiye’ye ihracatı artarken, Türkiye halaİran’ın ithal ettiği başlıca ülkeler listesinde değildir.

40 a.g.e.

19

Grafik 1: 2001-2012 Yılları Arasında İran Ürünlerininİhraç Edildiği Başlıca Ülkeler (Milyon Dolar)

2001 2005 2010 2012$- $2 $4 $6 $8 $10 $12 $14 $16 $18 $20 $22 $24 $26

Column1TürkiyeG. KoreJaponyaFransaAlmanya

Kaynak: Uluslararası Ticaret Merkezi’nin (InternationalTrade Centre) Ticaret İstatistikleri verilerdenyararlanılarak düzenlenmiştir.41

Grafik 2: 2001-2011 Yılları Arasında İran’a Gelen İthal Ürünlerin Kökeni (Milyon Dolar)

41 a.g.e.

20

2001 2005 2010 2011$ 0

$ 2

$ 4

$ 6

$ 8

$ 10

$ 12

$ 14

$ 16

$ 18

$ 20

ÇinTürkiyeG. KoreJaponyaFransaAlmanyaBirleşik Arap Emirlikleri

Kaynak: Uluslararası Ticaret Merkezi’nin (InternationalTrade Centre) Ticaret İstatistikleri verilerdenyararlanılarak düzenlenmiştir.42

EKONOMİK İLİŞKİLERİN GELİŞİMİNE KATKIDA BULUNAN FAKTÖRLER

2000’li yıllarda Türkiye ve İran’ın gündemindeki ekonomikkaygılar, ikili ekonomik ilişkilerin yakınlaşmasına katkısağlamıştır. Dönemin Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM)Dış İlişkiler Komisyon Başkanı Murat Mercan, Türkiye-İranekonomilerinin birbirlerini birçok açıdan tamamladığınıifade etmiştir. Öncelikle, Türkiye, İran mallarınınBatı’ya ulaşımında geçiş ülkesidir, İran ise Türkmallarının Doğu’ya ulaşmasında önemli bir kapıdır. Birbaşka açıdan ise Türkiye, İran’ın enerji sattığı önemliülkelerdendir.43

Ekonomik ilişkilerin yakınlaşmasına etki eden diğerfaktörler arasında Türkiye’nin 1980’li yıllarda başlayanekonomik eksenli dış politikasının, 1990’lı yıllardakesintiye uğramasına rağmen, 2000’li yıllarda yenidenuygulanmaya başlaması olmuştur. İran açısından ise BMGüvenlik Konseyi ve ABD’nin uyguladığı ekonomikyaptırımların İran ekonomisinde yarattığı zorluklar,

42 a.g.e.43 Murat Mercan, “Turkish Foreign Policy and Iran,” Turkish Policy Quarterly8, No. 4 (Winter 2009/2010), 17.

21

Türkiye ile ekonomik ilişkilerine olumlu katkısağlamıştır. Bu nedenle, yaptırımlardan kaynaklananzorlukları en aza indirgemek, İran dış politikasınınönceliklerinden biri haline gelmiş, 2000’li yıllarınbaşında ekonomik reformlarla özellikle koşu ülkelerleolan ekonomik ilişkileri geliştirme gayreti içerisinegirmiştir.

Türkiye’nin “Ticaret Devlet” Politikaları

1980’li yıllarda Türk ekonomisinin liberalleşmeyebaşlamasıyla ekonominin, dış politikadaki önemiartmıştır. Bu süreç, Anadolu Kaplanları adıyla anılanAnadolu’da ihracat odaklı küçük ölçekli aileşirketlerinin kurulması ve artmasıyla gelişmiştir. Buşirketler, iş dünyasında İslami değerlere yer vermiş,Doğu pazarlarına ulaşmak için stratejiler geliştirmiştir.MÜSİAD da (Müstakil Sanayii ve İşadamları Derneği)bunlardan biridir. Türkiye, Körfez Savaşı’ndan sonrakibölgesel gelişmelerden dolayı 1990’larda ekonomi odaklıdış politikasının yerine güvenlik odaklı dış politikauygulamış olsa da, 2000’li yıllar ekonomi odaklı dışpolitikanın tekrar yükselişe geçtiği yıllar olmuştur.2001 ekonomik krizi, Türk ekonomisini etkilediği kadardış politikasını da etkilemiştir. Aynı yıl, Türkiye pazarekonomisini ve minimum müdahaleyi öncelikli hale getirenistikrar programını uygulamaya koymuştur. Aynı zamandaKutlay’ın da belirttiği gibi, daha önce devletmekanizmasından dışlanan Anadolu Kaplanları, bu dönemdeyurtdışında yatırım yapmaya teşvik edilmeye başlamıştır.44

AKP’nin iş başına gelmesiyle ekonomi odaklı dış politikadaha bir sağlamlaşmıştır. AKP döneminde, denizaşırıticaret müşavirlikleri kadrosu ikiye katlanarak 250’ye,yabancı heyetlerin sayısı da 100’e ulaşmıştır.45 Dışticaretten sorumlu Devlet Bakanı Zafer Çağlayan daticaret müşavirlerinin özel sektörün eli, kolu, gözü gibi44 Mustafa Kutlay, “Economy as the Practical Hand of “New Turkish Foreign Policy”: A Political Economy Explanation,” Insight Turkey 13, No.1 (2011).45 Esra Eruysal, “Economic Relations between Turkey and Iran from 1990to 2010: A Turkish Perspective,” (Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi, Orta Doğu Teknik Üniversitesi, Aralık 2011): 123.

22

olacağını vurgulamıştır.46 Bu yaklaşım, iş çevresiyledevletin artan etkileşimini göstermektedir. Gümüşçü veSert’e göre, AKP makro-ekonomik istikrarı, ekonomikbüyümeyi ve özel yatırımı teşvik eden iş dünyasınınpartisidir.47 Daha önceki iktidarlara oranla AKP’nin özelsektöre çok daha hoşnut davranması, TİM (Türkiyeİhracatçılar Meclisi), TOBB (Türkiye Odalar ve BorsalarBirliği), DEİK (Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu), MÜSİAD(Müstakil Sanayiciler ve İş Adamları Derneği), TUSKON(Türkiye İş Adamları ve Sanayiciler Konfederasyonu) veASKON (Anadolu Aslanları İş Adamları Derneği) gibi ulusalölçekteki derneklerin çatısı altında toplanan küçük veorta ölçekli iş çevrelerinin sempatisini kazanmasınazemin hazırlamıştır. Bu dernekler de, İran dâhil olmaküzere Türkiye’nin komşu ülkeleriyle olan ilişkilerindekiyakınlaşma sürecine katkı sağlamıştır.48 Bu kurumlar, AKPdış politikasıyla uyumlu olan Türkiye’nin Orta Doğucoğrafyasında istikrarı karşılıklı ekonomik bağımlılıkaracılığıyla sağlama girişimine ve yeni pazarlara ulaşmakamacıyla geliştirilen “sıfır sorun, komşularla engelsizticaret” politikasını da desteklemiştir. Kutlay, “Türk işçevresi seçkinlerinin komşu ülkelerdeki ekonomik vefinansal fırsatları değerlendirmeye başladıklarını vekendi çıkarları uğruna hükümetin bölgeyi istikrarlaştırmaçabalarına destek verdiğini” savunmaktadır.49 Bu bağlamda,yukarıda bahsedilen kurumlar, Türk dış politikasındaönemli aktörler haline gelmiş ve Türkiye-İran ekonomikilişkilerinin gelişmesine de katkı sağlamıştır. Örneğin,2011 yılının Haziran ayında, farklı sektörlerden 60MÜSİAD üyesi İran’da yatırım fırsatlarını değerlendirmekiçin İran’ı ziyaret etmiştir.50 TÜSİAD Başkan Yardımcısı46 “Ticaret Müşavirleri Özel Sektörün Eli Kolu Olacak,” Dünya Gazetesi, 25 Nisan 2011.47 Şebnem Gümüşçü ve Deniz Sert, “The Power of the Devout Bourgeoisie:The Case of the Justice and Development Party in Turkey,” Middle EasternStudies 45, No. 6 (November 2009), 965.48 Devlet Bakanı Zafer Çağlayan, AKP döneminde komşularla ticaretimizin 7 kat arttığını söylemiştir. Sefa Özkaya, “Protokolde Sıradışı Anlar,” Milliyet, 17 Eylül 2010.49 Mustafa Kutlay, “Economy as the Practical Hand of ‘New Turkish Foreign Policy’: A Political Economy Explanation,” Insight Turkey 13, No. 1 (2011), 71.50 “MÜSAİD’S [sic] Visit to Iran”, MÜSİAD, erişim tarihi 9 Ağustos2011, http://www.musiad.org.tr/en/detayHaber.aspx?id=985

23

Haluk Dinçer de ABD’nin Türkiye-İran ekonomikilişkilerinin gelişimine dair eleştirilerine yanıt olarakİran’ın Türkiye’nin doğal ticaret ortağı olduğunuvurgulamıştır.51

AKP ile iş çevrelerinin ilişkisini ve AKP’nin ekonomiodaklı dış politikasını göz önünde tutarak, KirişçiTürkiye’yi Rosecrance’ın terimiyle “ticaret devleti”olarak nitelendirmiştir.52 Rosecrance’a göre, dünya siyasive askeri bir sistemden karşılıklı ekonomik bağımlılığınyaşandığı “ticaret dünyasına” doğru evrilmektedir.53 Busistem de askeri yeterliliklerini vurgulayan ve güç içinmücadele eden ülkeler yerine, işbirliği yapan ülkelerlehinedir. Dolayısıyla bu sistem, komşularla sorunlarıticaret ve yatırımı teşvik ederek çözümlemeyi tercihedilir kılmaktadır.54 Rosecrance’ın bu görüşüne dayanarak,Kirişçi Türkiye’nin “ticaret devleti”ne dönüştüğünüsavunmaktadır. 2002 yılında Milli Güvenlik Konseyi’ninTürkiye’nin komşularıyla ekonomik ilişkilerinigeliştirmesini desteklediğini duyurması da, bu sürecinbaşlangıcına denk gelmektedir.55 AKP’nin “sıfır sorun”politikası ve karşılıklı ekonomik bağımlılığa yaptığıgöndermeler ticaret devletinin dış politikasıyla uyumluolup, İran dâhil Türkiye’nin komşularıyla ekonomikilişkilerine olumlu katkı sağlamıştır.

Karşılıklı Türkiye-İran ziyaretlerine iş adamlarınınkatılımı da ikili ekonomik ilişkilere olumlu katkısağlamıştır. Kirişçi’nin de belirttiği gibi, günümüzdeTürk Dışişleri Bakanlığı kurumsal olarak çok daha fazlaiş dünyasıyla işbirliği yapmakta, bu da iş çevrelerinindış politika yapım sürecindeki etkisini artırmaktadır.51Murat Sabuncu, “Iran, Doğal Ticari Partnerimiz,” Patronlar Dünyası (23Eylül 2010), erişim tarihi 9 Ağustos 2011,http://www.patronlardunyasi.com/haber/TUSIAD-%E2%80%98Iran-dogal-ticari-partnerimiz-/91370 52 Kemal Kirişçi, “The Transformation of Turkish Foreign Policy: TheRise of the Trading State,” New Perspectives on Turkey No. 49 (2009), 39.53 Richard Rosecrance, The Rise of the Trading State: Commerce and Conquest in theModern World (New York: Basic Books, 1986): 40.54 Richard Rosecrance, The Rise of the Virtual State: Wealth and Power in the ComingState (New York, Basic Books, 1999).55 “MGK: Komşularla Barışı Ticaretle Geliştirelim,” Hürriyet, 1 Şubat2002

24

Dolayısıyla 2000’li yıllarda iş adamlarının Türkdiplomasisinin gerçekten eli, kolu olduğunu söylemekyanlış olmayacaktır. 56 2000’li yıllarda Türk işadamlarının İran’a yapılan resmi ziyaretlerin neredeysehepsine katıldıkları görülmektedir. Bu ziyaretlerde ikiliekonomik ilişkileri geliştirici adımlar atılmıştır.Örneğin, dönemin Dış Ticaret Müsteşarı Kürşad Tüzmen’lebirlikte İran’ı ziyaret eden 120 iş adamı İranlımeslektaşlarıyla, Türk-İran İş Konseyi’nin kurulmasıkonusunda mutabakata varmıştır. Aynı yıl, Dış Ekonomikİlişkiler Kurulu (DEİK) ile İran Ticaret, Sanayi ve MadenOdası, iki ülke arasında işbirliği olanağı yaratmakamacıyla iş konseyi kurmaya karar vermiştir.57 Bir senesonra da dönemin Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer’in İranziyaretinde, bu konsey ilk toplantısını gerçekleştirmiş,daha sonraki yıllarda da Ortak Ekonomi Komisyonutoplantıları ekonomik anlaşmaların müzakere sürecinezemin hazırlamıştır.

İran’a Ekonomik Yaptırımlar

BM Güvenlik Konseyi ve ABD tarafından İran’a uygulananekonomik yaptırımlar İran’ı yeni ticaret ortakları bulmaarayışına sokmuştur.58 Böylesi bir ortamda, yaptırımlarakarşı olduğunu bildiren Türkiye, İran açısından daha dagüvenilir bir ekonomik ortak olarak gözükmüştür. TürkiyeBM’nin almış olduğu kararlara uymasına rağmen, ABD’nintek taraflı yaptırımlarına karşı çıkmıştır. Maliye BakanıMehmet Şimşek, Türkiye’nin BM kararlarına uyacağını,ancak ülkelerin bireysel olarak daha fazla yaptırımtaleplerine uyma zorunluluğu olmadığını belirtmiştir.59

56 Mustafa Kutlay, “Economy as the Practical Hand of ‘New Turkish Foreign Policy’: A Political Economy Explanation,” Insight Turkey 13, No. 1 (2011).57 Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu, erişim tarihi 12 Nisan 2011,http://www.deik.org.tr/pages/TR/IK_AnaSayfa.aspx?IKID=80 58 ABD’nin İran’a yaptırımları 1980 yılında rehine krizinden sonra başlamış, 1996 yılında İran-Libya Yaptırımlar Kararı ile devam etmiş,2001 yılında da İran Yaptırımlar Kararı adı altında genişletilerek devam etmiştir. BM Güvenlik Konseyi de 2006 yılından itibaren 1696, 1737, 1747, 1803 ve 1929 nolu kararlar ile İran’a ekonomik yaptırımlar kararı almıştır. 59 Roula Khalaf and Delphine Strauss, “Turkey Throws Sanctions Lifeline to Iran,” Financial Times, 25 Temmuz 2010.

25

TBMM Dışişleri Komisyonu Başkanı Volkan Bozkır da ABD’ninpolitikalarını eleştirerek ülkelerin Ankara’yı uyarırkendikkatli olması gerektiğini vurgulamış, Türkiye’ninsadece BM kararlarına uyma zorunluluğu olduğunuhatırlatmıştır.60 Dolayısıyla, tek taraflı ekonomikyaptırımları reddeden Türkiye, İran için güvenilir birortak olarak görülmüştür.

ABD, Türkiye’nin İran’la ekonomik ilişkileriningelişmesine eleştirel yaklaşmakta, bu eleştirisini 2006yılından bu yana İran’la iş yapan Türk bankalarınayönelik yaptırımların olabileceğine dair uyarıları dakapsayacak şekilde artırmıştır.61 Nitekim 2008 yılınınOcak ayının sonunda, ABD Maliye Bakanlığı, İran Havacılıkve Uzay Sanayii Kurumuna mal ve hizmet sağladığıgerekçesiyle iki Türk vatandaşı ve üç Türk firmasıylayapılan işlemleri bloke etmiştir. Türk bankalarıylailgili ABD’den gelen uyarılara cevaben ise BaşbakanYardımcısı ve Devlet Bakanı Ali Babacan, Türk şirketlerive bankalarının İran şirketleriyle ticaret yapmaktaserbest olduğunu ifade etmiştir.62 Ticaret Bakanı ZaferÇağlayan da ABD’nin almış olduğu kararların sadecekendisini bağladığını ifade ederek dünya ticaretinin%23’ünün komşu ülkeler arasında yapıldığına dikkat çekmişve sınır komşusu olan ve iyi komşuluk ilişkileri olanTürkiye ve İran arasındaki ticaretin kaçınılmaz olduğunavurgu yapmıştır.63 ABD’nin Türkiye’yi İran’la ticariilişkilerini devam ettirerek BM ekonomik yaptırımlarınıihlal ettiği şeklindeki suçlamasını da reddeden Çağlayan,2009 yılında Türkiye’nin İran’a toplam ihracatının sadece3 milyar dolar iken, İran’ın toplam ithalat değerinin 68milyar dolar olduğunu, kalan miktarın büyük bir bölümününise Amerikalı ve Avrupalı şirketlere ait olduğunu

60 “Turkey’s Growing Ties with Iran Angers Washington,” Fars Haber Ajansı,28 Eylül 2011.61 “ABD’den Türkiye’deki Bankalara ‘İran ile Çalışmayın’ Baskısı,” Hürriyet, 22 Mayıs 2006.62 “Turkey Defies Unilateral Sanctions Against Iran,” Fars Haber Ajansı,30 Eylül 2010.63 “Turkish Minister Rules out Measures against Blacklisted Firms,”Hurriyet Daily News, 8 Şubat 2011.

26

belirtmiştir. Dolayısıyla Türkiye’nin BM’nin İran’a karşıekonomik yaptırımlarını ihlal etmediğini savunmuştur.64

Sonuç olarak, ekonomik yaptırımları İran’ı uluslararasıarenada yalnızlaştırma politikasının önemli bir aracıolarak gören ABD için, Türkiye’nin İran’la gelişenekonomik ilişkileri sorun teşkil etmektedir. Türkiye’ninekonomik yaptırımlara karşı geliştirdiği bağımsız dışpolitikasının ise Türkiye-İran ekonomik ilişkilerineolumlu yansıdığı ortadadır.

İran’da Ekonomik Reformlar

Son yıllarda ekonomik büyümeyi desteklemek için doğrudanyabancı yatırımı teşvik etmeye çalışan İran, ekonomikdüzenlemeler yapmaya başlamıştır. İran’da, YabancıYatırımı Teşvik ve Koruma Kanunu 1950 yılından beriyürürlükte olmasına rağmen yabancı yatırıma yönelikhukuki ve töresel engeller devam etmiştir. İranAnayasasının 81. Maddesi, ticaret, sanayii, tarım,madencilik ve hizmet sektörlerinde yabancı şirket vekurumların kurulmasını yasaklamıştır. Aynı zamanda İran,yabancı yatırımlara genellikle şüpheyle yaklaşmıştır.Hatemi yönetimi, yabancı yatırımların önündeki bu hukukiengelleri kaldırmak için çalışmalar başlatmıştır. Ancakbu hukuki mücadele, Anayasa Koruyucular Konseyi’ninmüdahaleleriyle arzu edilen ölçüde başarıyaulaşamamıştır. Yine de gözden geçirilmiş olan YabancıYatırımı Teşvik ve Koruma yasası 2002 yılında yürürlüğegirmiştir.65 Söz konusu hukuki sorunlara rağmen, İran’dakiyabancı yatırım 2007 yılında 700 milyon dolardan 2009yılında 3 trilyon dolara yükselmiştir.66 2010 yılında İranYatırımlar, Ekonomik ve Teknik Yardımlar Kurumu BaşkanıBehruz Alişiri’nin de belirttiği gibi önceki yıllara

64 “US, EU Grab Big Share in Iran Trade, not Turkey: Minister,” DünyaTimes, 22 September 2010, erişim tarihi 16 Temmuz 2011,http://www.dunyatimes.com/en/?p=5263 65 “İran Ülke Bülteni,” Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu, (Ocak 2011) erişimtarihi 12 Nisan 2011; Reza Molavi, Oil and Gas Privatisation in Iran (UK:Ithaca Press, 2009):145.66 Yusuf Türkoğlu, “2011 Yılı Hedef Ülke İran: Pazar Fırsatları,Potansiyel İşbirliği Alanları,” Ortadoğu Analiz 2, Sayı 24 (Aralık2010), 75.

27

oranla İran, yabancı yatırımı cezbetme oranının en yüksekseviyesine ulaşmıştır.67

İran’ın yabancı yatırımları artırma girişimleri, Türkiyetarafından da dikkatle takip edilmiştir. 27 Ocak 2003tarihinde Gümrük ve Dış Ticaret Bakanı Kürşad Tüzmenekonomik ilişkilere katkı sağlayacak yeni fırsatlarıdeğerlendirmek için Tahran’ı ziyaret etmiştir. Birkaç aysonra da, dönemin Dışişleri Bakanı Abdullah Gül, bölgeselistikrarı iyileştirmek için İran’la daha iyi ekonomik vesiyasi ilişkiler kurulması gerektiğinivurgulamıştır.682003 yılının Ekim ayında Devlet BakanıKürşad Tüzmen’in yaklaşık 300 işadamıyla birlikte İran’agerçekleştirdiği ziyaret sonucunda 200 milyon $ değerindekontratlara imza atılmıştır.69 MÜSİAD Başkan YardımcısıÖmer Bolat da Türk firmalarının 45 milyon dolar değerindeİran’da yatırım yaptıklarını ve gelecek yatırımlar içinİran’dan teşvik beklediklerini açıklamıştır.70 2004senesinde Türkiye, İran’da doğrudan yatırım yapan ülkelerarasında üçüncü sıraya yükselmiştir.71 Ancak Türkiye’ninİran’daki yatırımlarında hala sorunlar yaşanmaktadır.Örneğin 2004 yılında İran parlamentosu, iki ülkenin 1996yılında yatırım anlaşması imzalamasına rağmen,Turkcell’in GSM operatörü kurma ve TAV (Tepe-Akfen-Vie)şirketinin İmam Humeyni Havaalanı’nı inşa etme ve işletmeihalelerini kazanmalarına rağmen, girişimleri reddederekengellemiştir.

Yatırımlar konusunda Türkiye ve İran’ı cezbeden bir diğeralan da enerji sektörü olmuştur. Ancak bu alanda dayatırım imkânları pek kolay olmamış, iki ülkeningörünürde olumlu yaklaşımları tam başarıylasonuçlanmamıştır. ABD’nin İran enerji sektöründekiyatırımlara karşı olmasına rağmen,72 dönemin Enerji BakanıHilmi Güler, 2007 yılında İran Petrol Bakanı Veziri

67 “Iran Foreign Investment Hits Record,” Press TV, 12 Haziran 2011.68 “Suriye ve İran’la İşbirliği Yapacağız,” NTV, 26 Nisan 200369“Tüzmen: İran Gezisinde 200 milyon Dolarlık Yeni Kontrat İmzalandı,”Milliyet, 3 Ekim 200370 “Türk Ürünleri İran’da Aranan Marka Oldu,” Yeni Şafak, 23 Ekim 200371 Hürriyet, 29 Temmuz 200472 “US Offers Caspian Gas to Turkey in Place of Iran’s Alternative,” Today’s Zaman, 24 Eylül 2007

28

Hamaney ile mutabakat anlaşması imzalamıştır. Buanlaşmayla, Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı’nınİran’ın Güney Pars bölgesinde doğalgaz üretmesine kararverilmiştir.73 Türkiye’nin İran’a Güney Pars bölgesindekiüretimi geliştirmede yardım etmesi karşılığındadoğalgazın bir miktarının Türkiye’de kullanılması, diğerkalanının da Türkiye üzerinden Avrupa’ya gönderilmesinekarar verilmiş, hatta İran-Türkiye arasında doğalgaz boruhattı inşaatı için anlaşma imzalanmıştır.74 Ancak buanlaşmalar hayata geçirilememiş, Türkiye’nin Güney Parsbölgesindeki yatırım projeleri sonuçsuz kalmıştır.

Tüm zorluklara ve başarısızlıklara rağmen, Türkiye veİran’ın karşılıklı yatırım fırsatlarını değerlendirmekonusundaki hevesleri devam etmiştir. 2010 yılının Mayısayında Tarım Bakanı Mehdi Eker, Türk tarımgirişimcilerinin İran’da 680 milyon $ değerinde yatırımyaptığını açıklamıştır.75 İran Ticaret Merkezi de Türkiyeüzerine bir kitapçık hazırladıklarını duyurarak İranfirmalarını Türkiye’de yatırım yapmaya teşvik etmeyiamaçladıklarını belirtmiştir.76 Türk-İran Stratejikİşbirliği Merkezi Başkanı Macid Gasemi de İran’ın Türkyatırımcılarına ucuz enerji temin edeceğini ve 15 yıllıkyatırımlar için vergi uygulamayacağını duyurmuştur.77

Akabinde MÜSİAD, üyelerini İran’da yatırım yapmaya teşviketmiştir.78

Sonuç olarak İran’da doğrudan yatırım yapmak isteyenTürkiye’nin engellerle karşılaşmasına rağmen, iki ülke

73 “Iran, Turkey to Discuss Gas Project,” Turkish Daily News, 5 Mayıs 200874 “Iran Sets Turkish Pipeline Project,” The Wall Street Journal, 24 Temmuz 201075 “Türkiye’den İran’a 680 Milyon Dolarlık Yatırım,” Patronlar Dünyası (15Mayıs 2010) erişim tarihi 5 Eylül 2011 http://www.patronlardunyasi.com/haber/Turkiye-den-Iran-a-680-Milyon-Dolarlik-yatirim/83917 76 “İran’dan Türkiye İhracat Özel Kitabi,” Hürriyet, 15 Eylül 2011.77 “İran’a Yatırıma 15 Yıl Vergi Yok,” Hürriyet, 11 Temmuz 201178 “The Interest of Turkish MUSIAD Association to Increase Investment in Iran,” Iran Chamber of Commerce, Industries and Mines (3 Ağustos 2011) erişim tarihi 5 Eylül 2011 http://en.iccim.ir/index.php?option=com_content&view=article&id=4168:the-interest-of-turkish-musiad-association-to-increase-investment-in-iran&catid=13:iran-chamber&Itemid=53

29

doğrudan yatırımı desteklemeye devam etmiş, bupolitikalar da 2000’li yıllarda ikili ekonomik ilişkilereolumlu yansımıştır.

Türkiye’nin Enerjiye, İran’ın Pazara İhtiyacı Var

Türkiye-İran ekonomik ilişkilerinde enerjinin rolüoldukça büyüktür. Daha önce bahsedildiği gibi,Türkiye’nin enerji bağımlılığından dolayı iki ülkearasındaki ticaret dengesizliğinin ana sebeplerinden biriolan enerji, İran’ın enerji kaynaklarına ulaşımgereksiniminden dolayı ikili ekonomik ilişkileripekiştiren bir unsur olarak da rol oynamaktadır. İran,Rusya’dan sonra dünyanın ikinci doğalgaz rezervine, SuudiArabistan ve Kanada’dan sonra da dünyanın en büyük üçüncüpetrol rezervine sahiptir. Dolayısıyla, enerji yoksunuTürkiye için, ki doğalgaz ihtiyacının %98’ini ve petrolihtiyacının yaklaşık %90’ını ithal ettiği gerçeği dikkatealınacak olursa,79 İran’la ekonomik ilişkilerinin önemioldukça anlaşılır bir durumdur.80

Grafik 3’te de görüldüğü gibi Türkiye’de doğal gazihtiyacı giderek artmakta, bu artış ithalatayansımaktadır. Türkiye’nin enerjide tek kaynağabağımlılığı kırmak ve enerji kaynaklarını çeşitlendirmekarzusu, bu alanda İran’la korumak istediği istikrarlıilişkiyi anlaşılır kılmaktadır. Grafik 4’te görüldüğügibi Türkiye’nin İran’dan doğalgaz ithalatı son yıllardaartmıştır. 2004-2010 yılları arasında 5 kat artarak 2,5milyar $ seviyesine ulaşmıştır. Sonuç olarak Türkiye’nintoplam doğalgaz ithalatında İran’ın payı 2004 yılında%12’den 2010 yılında %18’e, 2011 yılında da %19’ayükselmiştir.81

79 “Doğalgaz Piyasası 2011 Yılı Sektör Raporu,” Doğal Gaz Piyasası Dairesi Başkanlığı, Enerji Piyasası Denetleme Kurulu, (Ankara 2012).80 a.g.e.81 Esra Eruysal, “Economic Relations between Turkey and Iran from 1990to 2010: A Turkish Perspective,” (Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi, Orta Doğu Teknik Üniversitesi, Aralık 2011): 135; “Doğalgaz Piyasası 2011 Yılı Sektör Raporu,” Doğal Gaz Piyasası Dairesi Başkanlığı, Enerji Piyasası Denetleme Kurulu, (Ankara 2012).

30

31

Grafik 3: 1995-2011 Yılları Arasında Doğalgaz Tüketimi (Milyar sm3)

1995 2000 2005 2010 20120

5

10

15

20

25

30

35

40

45

50

Doğalgaz Tüketimi (m3)

Kaynak: Doğalgaz Piyasası Sektör Raporu’ndaki verilerdenyararlanılarak düzenlenmiştir.82

Grafik 4: Tedarikçilere Göre, Doğalgaz İthalat Miktarları(%)

2005 2006 2007 2008 2009 2010 2011 20120

3

6

9

12

15

18

21

24

27

RusyaİranAzerbaycanCezayirNijeryaSpot

82 “Doğalgaz Piyasası Sektör Raporu,” Doğal Gaz Piyasası Dairesi Başkanlığı, Enerji Piyasası Denetleme Kurulu, (Ankara 2013).

32

Kaynak: Doğalgaz Piyasası Sektör Raporu’ndaki verilerdenyararlanılarak düzenlenmiştir.83

Doğalgaz kadar, petrolün de Türkiye-İran ekonomikilişkilerinde önemli bir yeri vardır. Türkiye, petrolihtiyacının neredeyse %90’ını ithal etmektedir. Örneğin,dönemin Dışişleri Bakanlığı Müsteşarı Onur Öymen,Türkiye’nin petrol ithalatına olan bağımlılığı yüzündenİran’la iyi ilişkiler kurmasının gerekli olduğunu ifadeetmiştir. 84 Grafik 5’te de görüldüğü gibi, İran sonyıllarda Türkiye’nin petrol tedarik ettiği ülkelerinbaşında gelmektedir. 2011 yılında ise İran, Türkiye’ningeleneksel olarak petrol ithalatında birinci sırada yeralan Rusya’nın yerini almıştır.

Grafik 5: İlk Yedi Tedarikçisinden Türkiye’nin İthal Ettiği Petrol Miktarı (%)

2005 2006 2007 2008 2009 2010 2011 20120

10

20

30

40

50

60

RusyaİranSuudi ArabistanIrakKazakistanSuriye

Kaynak: Enerji Piyasası Denetleme Kurulu’nun 2005-2012Yılları arasında yayınlanmış olan yıllık Petrol Piyasası

83Enerji Piyasası Denetleme Kurumu, erişim tarihi 23 Temmuz 2013,http://www.epdk.gov.tr/index.php/epdk-yayinrapor/ppd-yayinrapor-alias?id=860 84 Robert Olson, The Kurdish Question and Turkish-Iranian Relations:From World War I to 1998 (USA: Mazda Publishers, 1998): 58.

33

Sektör Raporlarındaki verilerden yararlanılarakdüzenlenmiştir.85

İstatistiki verilerden de anlaşıldığı üzere, Türkiye’ninartan enerji ihtiyacı ve İran’ın sahip olduğu enerjizenginliği iki ülke arasındaki ekonomik işbirliği içinzemin hazırlamaktadır.

Türkiye’nin İran’dan ithal ettiği enerji kaynaklarınınartmasına rağmen, iki ülke arasındaki enerji alışverişisorunsuz değildir. Özellikle doğalgazın miktarı ve ücretikonusunda anlaşmazlıklar hep var olmuştur. 2002, 2003 ve2004 yıllarında ücret konusundaki anlaşmazlıklardan, 2005yılında teknik problemlerden, 2006 yılında soğuk havaşartlarından, 2007 yılında PKK ve PJAK’ın saldırılarınedeniyle sınırın her iki tarafında gerçekleşenpatlamalardan ve 2008 yılında Türkmenistan’dan İran’a gazkesintisinden dolayı İran’dan Türkiye’ye doğalgaz akışıkesintilere uğramıştır. 86

Türkiye-İran arasındaki enerji odaklı ekonomik ilişkiyesadece Türkiye’nin İran kaynağı için iyi bir pazar olduğupenceresinden de bakmamak gerekir. Aynı zamanda Türkiye,İran için Avrupa pazarına ulaşımda avantajlı birgüzergâhtır. Bu bağlamda TBMM Sanayi, Ticaret, Enerji,Tabii Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji Komisyonu BaşkanıMahmut Mücahit Fındıklı, İran’ın enerji politikamızdakiönemini görmezden gelmenin ya da reddetmenin haklı birgerekçesi olmadığını ifade ederek İran’a sadeceTürkiye’nin enerji güvenliği için değil, Avrupa’nınenerji güvenliği için de ihtiyaç duyulduğunu ifade

85 Enerji Piyasası Denetleme Kurumu, erişim tarihi 23 Temmuz 2013,http://www.epdk.gov.tr/index.php/petrol-piyasas/yayinlar-raporlar?id=860 86 Elin Kinnander, “The Turkish-Iranian Gas Relationship: Politically Successful, Commercially Problematic,” Oxford Institute for Energy Studies No.38 (Ocak 2010), 9-11; Yelda Ataç “İran Gazı Sorunu Çözülemiyor, 18 Şirketin Gazı Kesildi,” Hürriyet 2006; Gülçin Üstün “İran Gazı Kesti, BOTAŞ Rus Gazına Güveniyor,” Milliyet, 4 Ocak 2007; “İran Doğalgazı Kesti,” Hürriyet, 7 Ocak 2008; Servet Yanatma, “İran Gazı Yine Kesti, Sıkıntı Bekleniyor,” Zaman, 9 Şubat 2008

34

etmiştir.87 Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldızda İranlı büyükelçilerle yaptığı görüşmede Türkiye’ninİran doğal gazının Avrupa’ya taşınmasına destek verdiğiniyinelemiştir.88 Türkiye, doğunun kaynaklarını batıyaulaştıran transit bir ülke olma arzusuyla bölgesindeenerji üssü olma yolunda ilerlemektedir. Dolayısıyla,İran açısından da Türkiye, Avrupa pazarlarına ulaşımındaönemli bir güzergâhtır. Nitekim 14 Temmuz 2007 tarihindeTürkiye ve İran, İran gazını Avrupa’ya taşıma amacıyladoğalgaz boru hattı inşası konusunda mutabakat anlaşmasıimzalamıştır.89

EKONOMİK İLİŞKİLERİN GELİŞİMİNDEKİ ENGELLER

İkili ekonomik ilişkilerin tarihsel arka planındagörüldüğü gibi, ekonomik ilişkiler hiçbir zaman tamamenkesilmemiş, istenilen seviyede olmasa da devam etmiştir.2000’li yıllarda Türkiye-İran ilişkilerindeki yakınlaşmasüreci ekonomik ilişkilere de olumlu yansımış, hatta ikiülkenin yetkilileri potansiyel siyasi sorunları ekonomikişbirliği ile aşma yönünde temennide bulunmuştur. Ancaktüm bu olumlu tabloya rağmen, Türkiye ve İran tam birekonomik işbirliği geliştirememiş ve birbirlerininekonomik potansiyellerinden tam anlamıylayararlanamamışlardır.90 Öncelikli neden, daha öncebelirtilen iki ülke arasındaki ticaret dengesizliğidir.Bir diğer neden ise daha yapısal bir sorun olan iki ülkearasında devam eden bölgesel rekabettir. Bu rekabet, 2003Irak Savaşıyla başlayan ve “Arap Baharı” süreciyle devameden bölgesel yeniden yapılanma sürecinde daha fazlagözle görülür bir hal almıştır.

87 “Turkish MP Stresses Significance of Iran-Turkey Energy Ties,” FarsHaber Ajansı, 23 Ağustos 2011.88 “Turkey Renews Support for Iran-Europe Gas Pipeline,” Fars NewsAgency, 28 September 2011.89 “Iran, Turkey near $5.5 billion Gas Deal,” Press TV, 24 Mart 2010.90 Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu tarafından hazırlanan “İran Ekonomisi: Algılar, Koşullar ve İmkanlar” adlı raporda Almanya ve Fransa’nın ekonomik büyüklükleri ve ticaret hacimleriyle kıyaslandığında Türkiye-İran arasındaki ticaret hacminin 31 milyar dolara ulaşmış olması gerektiğine dikkat çekilmiştir.

35

Türkiye-İran arasındaki bölgesel rekabet, her iki ülkeninenerji koridoru olma arzusundan dolayı enerji güzergâhınıkontrol etme konusunda da yaşanmaktadır. Moradi’nin desavunduğu gibi boru hatları, hem ekonomik olmalı, hem desiyasi çıkarları karşılamalıdır. Petrol şirketleripazarlara ulaşan en ucuz yolları tercih ederken, diğeraktörler kendi çıkarları doğrultusunda tercih ettiklerialternatifleri hayata geçirmek istemektedir.91Dolayısıyla,aslında temel sorun devletlerin jeo-stratejikçıkarlarından kaynaklanmaktadır, çünkü transit ülkesadece para girişiyle maddi bir kazanç sağlamayacak, aynızamanda transit ülke olma sebebiyle bölgesel gücünü deartıracaktır. Dolayısıyla boru hatları konusu, sadecebölge ülkelerinin değil, ABD başta olmak üzere bölge dışıülkelerin de çıkarlarını doğrudan etkilediğindenuluslararası bir mesele haline gelmiştir.

Orta Asya ve Kafkasya doğal kaynaklarının Avrupa’yataşınması konusunda Rusya ve ABD’nin karşı bloklarda yeraldığı bir gerçektir. Rusya, doğal kaynakların kenditoprakları üzerinden Avrupa pazarlarına ulaştırılmasınıdesteklerken, ABD ise güzergah yollarını kontrolündetutmak ve İran’ı boru hattı projelerinden uzak tutmakistemektedir.92 Bu açıdan, Türkiye ve İran bölgenin enerjikaynaklarının güzergâhı konusunda jeopolitik bir rekabetiçerisindedir.93 Türkiye enerji koridoru olmayaçabalarken, İran açısından Türkiye’nin bu çabası İrançıkarlarına aykırıdır.94

91 Manouchehr Moradi, “Caspian Pipeline Politics and Iran-EU Relations,” UNISCI Discussion Papers, No. 10, (January 2006), 176.92 “Daley: ‘Iran Cannot be Part of the Caspian Oil Equation,’” Hürriyet Daily News, 20 Ocak 1998.ی93 ق� م م�ت� راه�ی هر م�حم��دی، اب���� وچ�� �ل“ (Manoucher Mohammadi and Ibrahim Mottaki) م�ن��� عام��� ی%ن# ت�� ت�ر دک����ور ی ک�ش��, ارج� �ت� خ��� اس��� ده در س�ی �ن� �ار ,(Constructive Doctrine in Iranian Foreign Policy) ”س���اس امه راهت�ردی ن� �صلی �ماره ,(Strategic Journal of Yas) ف� 1385 4ش�, (2006, No. 4).ه“94 رک�ی ی ه�مکاری اب�ران# و ب�� Oاست�راب��ر” (Strategic Cooperation between Iran and Turkey),لامی ورای اس��������� لس ش����������, های م�ج� وه�ش��������, ب%�ر, �The) مرک�ز Report of the Research Commission ofIranian Parliament),

ماره م�سلس���ل: اه 10635ش����, همن# م���� وع�ی : 1389ب�� �د م�وض���� اس���ی ،ک���� ت�ر: م�طال�ع���ات� س�ی �260، دف��� (Şubat 2010), 48,erişim tarihi 31 Mayıs 2011,

36

İran’ın Türkiye üzerinden geçecek boru hattı projelerinekarşı çıkmasının temelinde iki görüş vardır. BirincisiTahran, Türkiye toprakları üzerinde inşa edilen veyaedilecek olan hatların ekonomik açıdan uygun olmadığınıiddia etmekte,95 Orta Asya ve Kafkasya kaynaklarının dünyapazarlarına ulaşımında en kısa ve en güvenli yolun İranüzerinden olduğunu savunmaktadır.96 İkincisi, ABD’ninTürkiye’nin dahil olduğu boru hattı projelerine destekvermesinin “eşitsiz” bir rekabet ortamı yarattığınainanmaktadır.97 İran bakış açısına göre, özel şirketlerİran yolunun daha ucuz olduğunu bilmelerine rağmen ABDyaptırımlarından dolayı sorun yaratabilecek bir konudarisk almak istememektedir.98Sonuç olarak Tahran’da,Türkiye’nin ABD tarafından desteklendiği ve bu durumunİran’ın bölgesel çıkarlarıyla uyumlu olmadığı yönündekialgı yayılmakta ve güçlenmektedir.

2012 yılında İran’a yaptırımların genişletilmesiyle İrangazının Avrupa pazarlarına satışı durmuştur. Bugelişmeler ışığında İran üzerinden geçecek boru hattıprojelerinin hayata geçirilme olasılığı oldukça düşükolsa da İran’ın enerji üssü olma gayreti devametmektedir. İran’ın politikalarında Türkiye’yiilgilendiren iki önemli unsur vardır. Birincisi İran’ınboru hatları konusunda Türkiye’yle işbirliği yapmahttp://rc.majlis.ir/fa/report/show/785826 95“Iranian Deputy Oil Minister: Baku-Ceyhan is not Feasible,” HürriyetDaily News, 4 August 2000; Asia Times, 23 May 2002, erişim tarihi 21Ağustos 2011 http://www.atimes.com/c-asia/DE23Ag04.html; Fiona Hill,“Caspian Conundrum: Pipelines and Energy Networks,” in The Future ofTurkish Foreign Policy, ed. Lenore G. Martin and Dimitris Keridis (Cambridgeand London: The MIT Press, 2004): 232.96 Enayatollah Yazdani, “Competition over the Caspian Oil Routes:Oilers and Gamers Perspective,” Alternatives: Turkish Journal of InternationalRelations 5, Number 1&2 (Spring & Summer 2006), 53.ه“97 رک�ی ی ه�مکاری اب�ران# و ب�� Oاست�راب��ر” (Strategic Cooperation between Iran and Turkey),لامی ورای اس����� لس ش�����, های م�ج� وه�ش����, ب%�ر, �The Report of the Research Commission of the) مرک�زIranian Parliament),

ماره م�سلسل: همن# م�اه 10635ش�, وع�ی : 1389ب�� �د م�وض�� اسی ،ک�� ت�ر: م�طال�عات� س�ی �260، دف (February 2010): 51,erişim tarihi 31 Mayıs 2011 http://rc.majlis.ir/fa/report/show/78582698 Manouchehr Moradi, “Caspian Pipeline Politics and Iran-EURelations,” UNISCI Discussion Papers, No. 10, (Ocak 2006), 182-183.

37

arzusudur. İkinci ise Türkiye’yi saf dışı bırakıpkendisinin başat rol oynadığı projeleri hayata geçirmeçabasıdır. Bu bağlamda İran, Rusya ve Çin’le işbirliğiarayışında olup, Ukrayna üzerinden Avrupa’ya ulaşacakdoğal gaz boru hattı üzerinde çalışmalar yapmaktadır.Aynı zamanda İran, Avrupa’ya Ülkelerarası Petrol ve GazTaşınması Programı (Interstate Oil and Gas Transport toEurope – INOGATE) çerçevesinde de geçici çalışma gruplarıvasıtasıyla güven tesis etmeye çalışmakta ve boru hatlarıpolitikasını kendi lehine etkilemeye çalışmaktadır.99

Sonuç olarak, dünyanın artan petrol ve doğal gazihtiyacıyla Türkiye ve İran’ın enerji üssü olma arzularıdikkate alındığında iki ülkenin enerji güzergâhlarıkonusunda karşı karşıya gelmesi kaçınılmaz gibigözükmektedir. Ancak bu durumun, ABD başta olmak üzerebölge dışı aktörlerin Türkiye ve İran’la ilişkilerinebağlı olduğu da unutulmamalıdır.

SONUÇ

2000’li yıllarda ekonomik ilişkiler, Türkiye-İranyakınlaşmasının yaşandığı önemli bir alan olmuştur. İkiülke arasındaki ticaret hacmi artmış ve karşılıklıyatırım fırsatları artırılmaya çalışılmıştır. Buçerçevede, Türk-İran İş Konseyi kurulmuştur. Türkiye’ninve İran’ın ekonomik öncelikleri, ekonomik ilişkileringelişmesine olumlu katkı sağlamıştır. Türkiye’nin 1980’liyıllarda liberal ekonomiye geçişiyle ekonominin dışpolitikadaki yeri ve önemi artmıştır. Bu süreç, AKPdöneminde de devam etmiştir. Kemal Kirişçi’nin deyimiyleTürkiye’nin “ticaret devleti”ne dönüşmesi, işçevrelerinin dış politikadaki etkinliğinin artmasınaneden olmuş, bu da İran dâhil komşu ülkelerle Türkiye’ninekonomik ilişkilerinin gelişmesine katkı sağlamıştır.Nitekim AKP döneminde “komşularla sıfır sorun, sınırsızticaret” söylemi, Türk dış politikasının önemliprensiplerinden biri haline gelmiştir. 2000’li yıllardaTürkiye-İran arasında gerçekleşen üst düzey resmi

99 INOGATE’in amacı, bölgenin petrol ve doğalgaz kaynaklarını Avrupave Batı pazarlarına taşınmasında farklı seçeneklerideğerlendirmektir.

38

ziyaretlere iş çevrelerinden de geniş katılımının olması,işadamlarının Türk dış politika yapım sürecindeki öneminive etkinliğini göstermektedir. Bu dönemde, ekonomikyaptırımlardan etkilenen İran da Türkiye ile ekonomikilişkilerini geliştirme gayreti içerisine girmiştir.Türkiye’nin Amerika’nın tek taraflı olarak uyguladığıekonomik yaptırımlara karşı çıkması, BM tarafındanuygulanacak olan ek yaptırımlara da karşı olduğunuaçıklaması, Türkiye’yi İran için önemli ve yeni birticaret ortağı haline getirmiştir. İran’da başlatılmışolan ekonomik reformlar da ikili ilişkilere olumlu katkısağlamıştır. Türkiye, İran’ın dış yatırımları artırmakamacıyla yapmış olduğu bu reformları dikkatle takipetmiş, 2004 yılında bu ülkeye en çok yatırım yapan üçüncüülke olmuştur. Aynı yıl İran Meclisi, TAV ve Turkcellkontratlarını onaylamayarak karşılıklı yatırımlarıartırma çabalarını kesintiye uğratsa da son yıllarda heriki ülke yatırım teşvik politikaları uygulamaktadır. Buçerçevede İranlı yetkililer, İran’da yatırım yapacak Türkişadamlarına ucuz enerji sağlayacaklarını ve vergiindirimi uygulayacaklarını açıklamışlardır. Son olarak,enerji bağlamında Türkiye ve İran ekonomilerininkarşılıklı bağımlılığı, ikili ekonomik ilişkileringelişmesine katkı sağlamaktadır.

Diğer konularda olduğu gibi, ekonomik ilişkilere katkısağlayan faktörlerin yanı sıra iyi ekonomik ilişkilerintam bir işbirliğine doğru evrilmesini sınırlayan unsurlarda vardır. Türkiye ve İran’ın enerji güzergâhlarıkonusundaki rekabeti, söz konusu yakınlaşma sürecininönünde önemli bir engel oluşturabilir. Türkiye veİran’ın, özellikle Hazar bölgesi enerji kaynaklarınındünya pazarlarına ulaştırmada enerji geçiş ve terminalülke olma çabaları, iki ülke arasındaki rekabetikızıştırmaktadır. Türkiye’nin içinde yer aldığı doğu-batıenerji hattı projeleri ve İran’ın savunduğu kuzey-güneyenerji güzergâhı arasındaki çatışmanın, gelecek yıllardaikili ekonomik ilişkilerdeki rekabeti de kızıştırmaolasılığı vardır. Mevcut durumda ikili ekonomikilişkilerin işbirliğine dönüşmemesindeki temel neden,bölgenin yeniden yapılandığı “Arap Baharı” sürecindeTürkiye ve İran’ın farklı siyasi tutumları ve artan

39

bölgesel rekabetleridir. Orta vadede ise İran’ın Batıdünyasıyla ilişkilerinin normalleşme olasılığı İran’akarşı uygulanan ekonomik yaptırımları hafifleteceğindenya da tamamen ortadan kaldıracağından İran-Türkiyeekonomik ilişkilerine olumlu katkı sağlayabilir.

KAYNAKÇA

“ABD’den Türkiye’deki Bankalara ‘İran ile Çalışmayın’ Baskısı,” Hürriyet, 22 Mayıs 2006.

Ataç, Yelda. “İran Gazı Sorunu Çözülemiyor, 18 Şirketin Gazı Kesildi,” Hürriyet 2006.

Aydın, Mustafa ve Aras, Damla. “Ortadoğu’da Ekonomik İlişkilerin Siyasi Çerçevesi: Türkiye’nin İran, Irak ve Suriye ile Bağlantıları,”Uluslararası İlişkiler 1, No. 2 (Yaz 2004), 103-106.

Aydın, Mustafa ve Aras, Damla. “Political Conditionality of EconomicRelations between Paternalist States: Turkey’s Interaction with Iran,Iraq and Syria,” Arab Studies Quarterly 27, Number 1&2 (Winter/Spring2005).

Calabrese, John. “Turkey and Iran: Limits of a Stable Relationship,”British Journal of Middle Eastern Studies 25, No. 1 (May 1998).

“Daley: ‘Iran Cannot be Part of the Caspian Oil Equation,’” HürriyetDaily News, 20 Ocak 1998.

Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu, erişim tarihi 12 Nisan 2011,http://www.deik.org.tr/pages/TR/IK_AnaSayfa.aspx?IKID=80

“Doğalgaz Piyasası 2011 Yılı Sektör Raporu,” Doğal Gaz Piyasası Dairesi Başkanlığı, Enerji Piyasası Denetleme Kurulu, (Ankara 2012).

Efegil, Ertan and Stone, Leonard A. “Iran and Turkey in Central Asia:Opportunities for Rapprochement in the Post-Cold War Era,” Journal ofThird World Studies XX, No. 1 (Spring 2003), 58.

Enerji Piyasası Denetleme Kurumu, erişim tarihi 23 Temmuz 2013,http://www.epdk.gov.tr/index.php/epdk-yayinrapor/ppd-yayinrapor-alias?id=860

Eralp, Atila. “Facing the Challenge: Post-Revolutionary Relations with Iran,” in Reluctant Neighbor: Turkey’s Role in the Middle East ed Henry J. Barkey (Washington D.C.: US Institute of Peace Press, 1996): 98.

40

Eruysal, Esra. “Economic Relations between Turkey and Iran from 1990 to 2010: A Turkish Perspective,” (Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi, Orta Doğu Teknik Üniversitesi, Aralık 2011).

Fırat, Melek. “İran İslam Devrimi ve Türk-İran İlişkileri: 1979-1987,” (Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi, Ankara Üniversitesi): 49.

Gümüşçü, Şebnem ve Sert, Deniz. “The Power of the Devout Bourgeoisie:The Case of the Justice and Development Party in Turkey,” Middle EasternStudies 45, No. 6 (November 2009), 965.

Hill, Fiona. “Caspian Conundrum: Pipelines and Energy Networks,” inThe Future of Turkish Foreign Policy, ed. Lenore G. Martin and Dimitris Keridis(Cambridge and London: The MIT Press, 2004): 232.

International Trade Centre, erişim tarihi 22 Temmuz 2013 www.trademap.org/tm_light/Country_SelProductCountry_TS.aspx

“Iran Foreign Investment Hits Record,” Press TV, 12 Haziran 2011.

“Iran Inks 12 Trade Agreements,” Turkish Weekly, 23 Şubat 2010.

“Iran Sets Turkish Pipeline Project,” The Wall Street Journal, 24 Temmuz2010

“Iranian Trade Minister Visits Turkey,” Hürriyet Daily News, 11 Haziran 2001

“İran Turizm Pazar Raporu,” Türkiye Seyahat Acentaları Birliği, Şubat 2010.

“Iran, Turkey to Discuss Gas Project,” Turkish Daily News, 5 Mayıs 2008

“Iran, Turkey Discuss Joint Industrial Estate,” Mehr Haber Ajansı, 28Şubat 2010.

“Iran-Turkey Keen to Increase Trade Exchanges,” Fars Haber Ajansı, 28 Eylül 2011

“Iran, Turkey Near $5.5 billion Gas Deal,” Press TV, 24 Mart 2010.

“Iranian Deputy Oil Minister: Baku-Ceyhan is not Feasible,” HürriyetDaily News, 4 August 2000; Asia Times, 23 May 2002, erişim tarihi 21Ağustos 2011 http://www.atimes.com/c-asia/DE23Ag04.html

“İran Doğalgazı Kesti,” Hürriyet, 7 Ocak 2008

“İran Ülke Bülteni”, Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu, (Ocak 2011): 21.

“İran’a Yatırıma 15 Yıl Vergi Yok,” Hürriyet, 11 Temmuz 2011.

“İran’dan Türkiye İhracat Özel Kitabi,” Hürriyet, 15 Eylül 2011.

41

“İran’la Ticarette ‘Gaz Dengesizliği,’” Hürriyet, 26 Nisan 2003.

“İstatistik Göstergeler: 1923-2011,” Türkiye İstatistik Kurumu, erişim tarihi 22 Temmuz 2013 www.tuik.gov.tr

Khalaf, Roula. and Strauss, Delphine. “Turkey Throws Sanctions Lifeline to Iran,” Financial Times, 25 Temmuz 2010.

Kinnander, Elin. “The Turkish-Iranian Gas Relationship: Politically Successful, Commercially Problematic,” Oxford Institute for Energy Studies No.38 (Ocak 2010), 9-11.

Kirişçi, Kemal. “The Transformation of Turkish Foreign Policy: TheRise of the Trading State,” New Perspectives on Turkey No. 49 (2009), 39.

Korany, Bahgat. “From Revolution to Domestication: The Foreign Policyof Algeria,” in The Foreign Policies of Arab States: The Challenge of Change ed Bahgat Korany and Ali E. Hilal Dessouki, 2nd edition (Boulder, CO: Westview Press, 1991): 103-155.

Kutlay, Mustafa. “Economy as the Practical Hand of “New Turkish Foreign Policy”: A Political Economy Explanation,” Insight Turkey 13, No.1 (2011).

Mercan, Murat. “Turkish Foreign Policy and Iran,” Turkish Policy Quarterly8, No. 4 (Winter 2009/2010), 17.

“MGK: Komşularla Barışı Ticaretle Geliştirelim,” Hürriyet, 1 Şubat2002.

ی ق� م م�ت� راه�ی هر م�حم����دی، اب������ وچ�� �ل“ (Manoucher Mohammadi and Ibrahim Mottaki) م�ن���� عام����� ن# ت�� ی% ت�ر دک�����ور ی ک�ش��, ارج� �ت� خ��� اس��� ده در س�ی �ن� �ار ,(Constructive Doctrine in Iranian Foreign Policy) ”س���اس امه راهت�ردی ن� �صلی �ماره ,(Strategic Journal of Yas) ف� 1385 4ش�, (2006, No. 4).Moradi, Manouchehr. “Caspian Pipeline Politics and Iran-EU Relations,” UNISCI Discussion Papers, No. 10, (January 2006), 176.

“MÜSAİD’S [sic] Visit to Iran”, MÜSİAD, erişim tarihi 9 Ağustos 2011,http://www.musiad.org.tr/en/detayHaber.aspx?id=985

“Official Urges More Trade with Neighbors,” Hürriyet Daily News, 14 Haziran 2000.

Olson, Robert. The Kurdish Question and Turkish-Iranian Relations:From World War I to 1998 (USA: Mazda Publishers, 1998): 58.

42

Oran, Baskın. ed. Türk Dış Politikası: Kurtuluş Savaşından Bugüne Olgular, Belgeler,Yorumlar Cilt I, (İstanbul: İletişim Yayınları, 2001): 363.

Özkaya, Sefa. “Protokolde Sıradışı Anlar,” Milliyet, 17 Eylül 2010.

Press TV, 07 Şubat 2010.

Ramazani, R. K. “Ideology and Pragmatism in Iran’s Foreign Policy,” Middle East Journal 58. No. 4 (Autumn 2004).

Rosecrance, Richard. The Rise of the Trading State: Commerce and Conquest in theModern World (New York: Basic Books, 1986): 40.

Rosecrance, Richard. The Rise of the Virtual State: Wealth and Power in the ComingState (New York, Basic Books, 1999).

Sabuncu, Murat.“Iran, Doğal Ticari Partnerimiz,” Patronlar Dünyası (23Eylül 2010), erişim tarihi 9 Ağustos 2011,http://www.patronlardunyasi.com/haber/TUSIAD-%E2%80%98Iran-dogal-ticari-partnerimiz-/91370

Saray, Mehmet. Türk-İran İlişkileri, (Ankara: Atatürk Araştırma Merkezi, 1999): 114-115.

ه“ رک�ی ی ه�مکاری اب�ران# و ب�� Oاست�راب��ر” (Strategic Cooperation between Iran and Turkey), لامی ورای اس����� لس ش�����, های م�ج� وه�ش����, ب%�ر, �The Report of the Research Commission of the) مرک�زIranian Parliament),

ماره م�سلس���ل: اه 10635ش����, همن# م���� وع�ی : 1389ب�� �د م�وض���� اس���ی ،ک���� ت�ر: م�طال�ع���ات� س�ی �260، دف��� (Şubat 2010): 51,erişim tarihi 31 Mayıs 2011 http://rc.majlis.ir/fa/report/show/785826

“Suriye ve İran’la İşbirliği Yapacağız,” NTV, 26 Nisan 2003.

“Tehran, Ankara Sign Customs Co-op MOU,” Mehr Haber Ajansı, 21 Şubat 2010

“The Interest of Turkish MUSIAD Association to Increase Investment inIran,” Iran Chamber of Commerce, Industries and Mines (3 Ağustos 2011) erişim tarihi 5 Eylül 2011 http://en.iccim.ir/index.php?option=com_content&view=article&id=4168:the-interest-of-turkish-musiad-association-to-increase-investment-in-iran&catid=13:iran-chamber&Itemid=53

“Ticaret Müşavirleri Özel Sektörün Eli Kolu Olacak,” Dünya Gazetesi, 25Nisan 2011.

“Turkey-Iran Economic and Trade Relations,” T.C. Dışişleri Bakanlığı, erişimtarihi 5 Ağustos 2011 http://www.mfa.gov.tr/turkey_s-commercial-and-economic-relations-with-iran.en.mfa

43

“Turkey and Iran signed KEK Protocol Agreement,” Hürriyet Daily News, 29 Ocak 2000.

“Turkey Defies Unilateral Sanctions Against Iran,” Fars Haber Ajansı, 30Eylül 2010

“Turkey Renews Support for Iran-Europe Gas Pipeline,” Fars News Agency,28 September 2011.

“Turkey to Send Trade Mission to Iran,” Hürriyet Daily News, 14 Eylül 2002.

“Turkey Urges Iran to Cut Tariffs to Balance Trade,” Hürriyet Daily News, 21 Şubat 2007.

“Turkey’s Growing Ties with Iran Angers Washington,” Fars Haber Ajansı, 28 Eylül 2011.

“Turkish Minister Rules out Measures against Blacklisted Firms,”Hurriyet Daily News, 8 Şubat 2011.

“Turkish MP Stresses Significance of Iran-Turkey Energy Ties,” FarsHaber Ajansı, 23 Ağustos 2011.

Türkoğlu, Yusuf. “2011 Yılı Hedef Ülke İran: Pazar Fırsatları,Potansiyel İşbirliği Alanları,” Ortadoğu Analiz 2, Sayı 24 (Aralık2010), 75.

“Türk Ürünleri İran’da Aranan Marka Oldu,” Yeni Şafak, 23 Ekim 2003.

“Türkiye’den İran’a 680 Milyon Dolarlık Yatırım,” Patronlar Dünyası (15 Mayıs 2010) erişim tarihi 5 Eylül 2011 http://www.patronlardunyasi.com/haber/Turkiye-den-Iran-a-680-Milyon-Dolarlik-yatirim/83917

“Tüzmen: İran Gezisinde 200 milyon Dolarlık Yeni Kontrat İmzalandı,”Milliyet, 3 Ekim 2003.

“US, EU Grab Big Share in Iran Trade, not Turkey: Minister,” DünyaTimes, 22 September 2010, erişim tarihi 16 Temmuz 2011,http://www.dunyatimes.com/en/?p=5263

“US Offers Caspian Gas to Turkey in Place of Iran’s Alternative,” Today’s Zaman, 24 Eylül 2007

Uzun, Özüm S. “Turkish-Iranian Relations in the 2000s: Rapprochement or Beyond?,” (Yayınlanmamış Doktora Tezi, Orta Doğu Teknik Üniversitesi, Şubat 2012)

44

Üstün, Gülçin. “İran Gazı Kesti, BOTAŞ Rus Gazına Güveniyor,” Milliyet,4 Ocak 2007.

Yanatma, Servet. “İran Gazı Yine Kesti, Sıkıntı Bekleniyor,” Zaman, 9Şubat 2008.

Yardım, Ümit. “Türkiye-İran İkili İlişkiler,” T.C. Dışişleri Bakanlığı, 16 Haziran 2013, erişim tarihi 22 Temmuz 2013 http://tahran.be.mfa.gov.tr/ShowInfoNotes.aspx?ID=187473

Yazdani, Enayatollah. “Competition over the Caspian Oil Routes:Oilers and Gamers Perspective,” Alternatives: Turkish Journal of InternationalRelations 5, Number 1&2 (Spring & Summer 2006), 53.

“22.04.1926 Tarihli Türkiye-İran Muahedenet ve Emniyet Muahedenamesine Merbut Protokol,” T.C. Dışişleri Bakanlığı, erişim tarihi 5 Ağustos 2011 http://ua.mfa.gov.tr/detay.aspx?826

45