20
İstanbul Barosu Başkanı Ümit Ko- casakal, hükmün ilkesel bir karar olduğunu vurguladı ve herkes için uygulanması gerektiğini ifade etti. İşçi Partisi Genel Sekreteri Serhan Bolluk ile CHP’li Emine Ülker Tarhan, “Kapılar açılmalı ve Ergenekon tutsakları bırakılmalıdır” şeklinde konuştu. 10’da Ê İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi, Anayasa Mahkemesi’nin “tutuklulukta makul süre aşıldı” kararı gereği CHP’li vekil Mustafa Balbay için tahliye kararı verdi. Türkiye Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu, “Mil- letvekili olsun olmasın benzer ihlallere muhatap olanlar derhal bırakılmalıdır” dedi. Ê Y atağan işçisinin özelleştirme karşıtı mü- cadelesinden sonra, Zonguldak’taki iş- çiler de özelleştirmeye isyan bayrağı açtı. Çatalağzı Termik Santralı’nın özelleş- tirilmek istenmesi protesto edildi. 7’de Tayyip Erdoğan’ın “Açıklarsam yer yerin- den oynar” sözleri Türk siyasi hayatı için oldukça tanıdıktır. Tansu Çiller de en köşeye sı- kıştığı dönemde bu cümleye sarılmıştı. Sonrası malum: Çiller siyasetten çekilmek zorunda kaldı. Ê ISSN 2146-2356 Ne bağırıyorsun? N’oluyor? Derdin ne? Atatürk’ü aldın, ışığı aldın, sevgiyi aldın, vicdanı aldın... Özgürlüğü aldın. Yetmedi... 16 Kimse kusura bakmasın! İlhan İREM G üvenlik güçlerinin operasyon ira- desinin neredeyse sıfıra indiği bir bölgede, son yılların en rahat örgütlenme çalışmasını yü- rüten PKK, 4 askeri kaçırdı. Aslında askerleri kısa süre sonra serbest bırakarak inisiyatifin ele geçirildiği mesajını verdi. PKK’nın ‘inisiyatif’ mesajı Erdoğan’ın Trakya gezisi AKP açısından tam bir fiyaskoydu. Aslında AKP kurmayları da durumun farkında. Yüzde 39,4 çıtası bunun göstergesidir 10 O talimatı hangi hâkim verdi? Irk nedir Türk nedir? Tartışma sürüyor Tayyip’indüşüşünün7işareti Bakan Fatma Şahin, 24 Kasım’da Gazi- antepspor’un soyunma odasına girdi. Sonra da bizi yalanlamaya çalıştı. Ancak Şahin’in girdiği odanın ta- belasının fotoğrafı gerçeği gösterdi. Şimdi ya dava açın ya da özür di- leyin! Yoksa ben dava açacağım. Mustafa MUTLUʼnun yazısı 3ʼte Mustafa MUTLUʼnun yazısı 3ʼte Mustafa MUTLUʼnun yazısı 3ʼte Mustafa MUTLUʼnun yazısı 3ʼte Mustafa MUTLUʼnun yazısı 3ʼte Fatma Şahin, Gaziantepspor’un soyunma odasına girerken böyle görüntülendi. Mehmet Ali GÜLLER’in yazısı 9’da M. İlker Yücel Erdoğan’ın yazıcıbaşısı Abdülkadir Selvi dün Yeni Şafak’ta bir ağıt kaleme aldı. Nasıl da çaresizler, ibretlik bir yazı. Belli ki kavganın şiddeti, bütün rezillik- lerinin ortaya saçılacağı duruma gelmiş. Bir aracı bile bulamıyorlar. Kimseye güveneme- meleri doğal. Suçlular korkak olur, telaşla hata yaparlar. AKP ve Cemaat, birbirlerini yedikleri için yıkılmıyorlar. Cumhuriyeti yıktıkları, milleti etnik ve mezhepsel olarak bölmeye çalıştıkları için yıkılıyorlar. Şu sıralar, Ame- rikalarda, AKP’nin üstesinden gelemediği görevlere talip olanlara özellikle duyurulur. Kaset, büyüyen halk hareketinin titret- tiği, Ortadoğu’dan tekme tokat dayak yiye- rek kovulan sıcak para diktatörlüğünün gidiş sembolüdür. Kasetlerin çoğalması yı- kımın hızıyla doğru orantılıdır. Abdülkadir Selvi yazısında, Aydınlık ve Sözcü gazetesinde kasetler olduğu ve bu kasetler üzerinden tehditler yapıldığını be- lirtiyor. Kokuşmuş hayatlarını afişe eden kasetlerinin bizim için haber değeri taşıdı- ğını düşünüyorlar. Zavallılar. Gönderdiğiniz kasetleri kırıp attığımızı en iyi siz biliyorsunuz. Karnından konuşma Abdülkadir Selvi! Kasetler patronlarınızın ayak işlerini yapan tetikçilerinizde... Şirazeniz zaten bozuktu, şimdi herkesin malumu oluyor. Suçlarınızı biliyoruz, kasete gerek yok! [email protected] BAŞYAZI Sizi kasetler bile kurtaramaz! 10 ARALIK 2013 SALI - 75 KURUŞ KURULUŞ 1921 ‘Cezayı gururla öderiz’ ‘Cezayı gururla öderiz’ ‘Cezayı gururla öderiz’ ‘Cezayı gururla öderiz’ ‘Cezayı gururla öderiz’ ‘Cezayı gururla öderiz’ ‘Cezayı gururla öderiz’ ‘Cezayı gururla öderiz’ ‘Cezayı gururla öderiz’ ‘Cezayı gururla öderiz’ Erdoğan’ın Pınarhisar mitingi, 7 Aralık 2013. Ataşehir Güçbirliği Forumu’na Ümit Kocasakal, Nur Serter, Ufuk Söylemez, Cüneyt Akalın ve İlker Yücel konuşmacı olarak katıldı. İstanbul’un Bakırköy, Ataşehir ve Sarıyer ilçeleriyle Mersin ve Denizli’de “Güçbirliği Forumları” düzenlendi. CHP, MHP ve İşçi Partisi yöneticileri, belediye başkan aday adayları ve kitle örgütü temsil- cilerinin katıldığı forumlarda oybirliğiyle “yerel se- çimlerde güçbirliği” kararı alındı. 8’de Mehmet Faraç’ın yazısı 11’de 2 Abdullah Gürgün yazdı 5 merkezde ‘Güçbirliği’ iradesi Yalana ikinci belge Yalana ikinci belge Yalana ikinci belge Yalana ikinci belge Yalana ikinci belge Yalana ikinci belge Yalana ikinci belge Yalana ikinci belge Yalana ikinci belge GALATASARAY’IN TAMAM YA DA DEVAM MAÇI GALATASARAY’IN TAMAM YA DA DEVAM MAÇI Fenerbahçe maçına “Yüce Atatürk” tişörtleriyle çıkan ve Türkiye Futbol Federasyonu tarafından Disiplin Ku- rulu’na sevk edilen Fethiyespor’un Teknik Direktörü Engin İpekoğlu, “Atatürk’ü andığımız için para cezasına çarptırılacaksak, gururla öderiz” dedi. Fethiyespor’a diğer takım taraftarlarından da destek geldi. SPOR’da SPOR’da Özelleştirmeye isyan Özelleştirmeye isyan Özelleştirmeye isyan Özelleştirmeye isyan Özelleştirmeye isyan Özelleştirmeye isyan Özelleştirmeye isyan Özelleştirmeye isyan Özelleştirmeye isyan KARARI UYGULA SİLİVRİ’Yİ BOŞALT Mustafa Balbay’ın tahliyesini değerlendiren hukukçular, ‘AYM kararı bütün tutuklular için uygulanmalıdır’ dedi

egazete.aydinlik.com.tr...2013/12/10  · İstanbul Barosu Başkanı Ümit Ko-casakal, hükmün ilkesel bir karar olduğunu vurguladı ve herkes için uygulanması gerektiğini ifade

  • Upload
    others

  • View
    5

  • Download
    0

Embed Size (px)

Citation preview

Page 1: egazete.aydinlik.com.tr...2013/12/10  · İstanbul Barosu Başkanı Ümit Ko-casakal, hükmün ilkesel bir karar olduğunu vurguladı ve herkes için uygulanması gerektiğini ifade

İstanbul Barosu Başkanı Ümit Ko-casakal, hükmün ilkesel bir karar

olduğunu vurguladı ve herkes için uygulanmasıgerektiğini ifade etti. İşçi Partisi Genel SekreteriSerhan Bolluk ile CHP’li Emine Ülker Tarhan,“Kapılar açılmalı ve Ergenekon tutsaklarıbırakılmalıdır” şeklinde konuştu. 10’da

Êİstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi,Anayasa Mahkemesi’nin “tutuklulukta

makul süre aşıldı” kararı gereği CHP’li vekilMustafa Balbay için tahliye kararı verdi. TürkiyeBarolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu, “Mil-

letvekili olsun olmasın benzer ihlalleremuhatap olanlar derhal bırakılmalıdır” dedi.

ÊYatağan işçisinin özelleştirme karşıtı mü-

cadelesinden sonra, Zonguldak’taki iş-çiler de özelleştirmeye isyan bayrağı açtı.Çatalağzı Termik Santralı’nın özelleş-tirilmek istenmesi protesto edildi. 7’de

Tayyip Erdoğan’ın“Açıklarsam yer yerin-

den oynar” sözleri Türk siyasihayatı için oldukça tanıdıktır.Tansu Çiller de en köşeye sı-kıştığı dönemde bucümleye sarılmıştı.Sonrası malum: Çillersiyasetten çekilmekzorunda kaldı.

Ê

ISSN 2146-2356

Ne bağırıyorsun? N’oluyor? Derdin ne?Atatürk’ü aldın, ışığı aldın, sevgiyi aldın, vicdanı aldın...Özgürlüğü aldın. Yetmedi...

16

Kimse kusura bakmasın!

İlhan İREM

Güvenlik güçlerinin operasyon ira-desinin neredeyse sıfıra indiği birbölgede, son yılların en rahatörgütlenme çalışmasını yü-rüten PKK, 4 askeri kaçırdı.Aslında askerleri kısa süresonra serbest bırakarakinisiyatifin ele geçirildiğimesajını verdi.

PKK’nın ‘inisiyatif’ mesajı

Erdoğan’ın Trakya gezisi AKP açısından tam bir fiyaskoydu. Aslında AKPkurmayları da durumun farkında. Yüzde 39,4 çıtası bunun göstergesidir

10

O talimatıhangi hâkim

verdi?

Irk nedir Türk nedir? Tartışma sürüyor

Tayyip’indüşüşünün7işareti

Bakan Fatma Şahin, 24 Kasım’da Gazi-antepspor’un soyunma odasına girdi.Sonra da bizi yalanlamaya çalıştı.Ancak Şahin’in girdiği odanın ta-belasının fotoğrafı gerçeği gösterdi.Şimdi ya dava açın ya da özür di-leyin! Yoksa ben dava açacağım.

Mustafa MUTLUʼnun yazısı 3 t̓eMustafa MUTLUʼnun yazısı 3 t̓eMustafa MUTLUʼnun yazısı 3 t̓eMustafa MUTLUʼnun yazısı 3 t̓eMustafa MUTLUʼnun yazısı 3 t̓e

Fatma Şahin,Gaziantepspor’unsoyunma odasınagirerken böylegörüntülendi.

Mehmet Ali GÜLLER’in yazısı 9’da

M. İlker Yücel

Erdoğan’ın yazıcıbaşısı Abdülkadir Selvidün Yeni Şafak’ta bir ağıt kaleme aldı.

Nasıl da çaresizler, ibretlik bir yazı. Belli ki kavganın şiddeti, bütün rezillik-

lerinin ortaya saçılacağı duruma gelmiş. Biraracı bile bulamıyorlar. Kimseye güveneme-meleri doğal. Suçlular korkak olur, telaşlahata yaparlar.

AKP ve Cemaat, birbirlerini yedikleriiçin yıkılmıyorlar. Cumhuriyeti yıktıkları,milleti etnik ve mezhepsel olarak bölmeyeçalıştıkları için yıkılıyorlar. Şu sıralar, Ame-rikalarda, AKP’nin üstesinden gelemediğigörevlere talip olanlara özellikle duyurulur.

Kaset, büyüyen halk hareketinin titret-tiği, Ortadoğu’dan tekme tokat dayak yiye-rek kovulan sıcak para diktatörlüğününgidiş sembolüdür. Kasetlerin çoğalması yı-kımın hızıyla doğru orantılıdır.

Abdülkadir Selvi yazısında, Aydınlık veSözcü gazetesinde kasetler olduğu ve bukasetler üzerinden tehditler yapıldığını be-lirtiyor. Kokuşmuş hayatlarını afişe edenkasetlerinin bizim için haber değeri taşıdı-ğını düşünüyorlar. Zavallılar.

Gönderdiğiniz kasetleri kırıp attığımızıen iyi siz biliyorsunuz.

Karnından konuşma Abdülkadir Selvi!Kasetler patronlarınızın ayak işlerini yapantetikçilerinizde...

Şirazeniz zaten bozuktu, şimdi herkesinmalumu oluyor.

Suçlarınızı biliyoruz, kasete gerek yok!

[email protected]

BAŞYAZI

Sizi kasetler bile kurtaramaz!

10 ARALIK 2013 SALI - 75 KURUŞKURULUŞ 1921

‘Cezayı gururla öderiz’‘Cezayı gururla öderiz’‘Cezayı gururla öderiz’‘Cezayı gururla öderiz’‘Cezayı gururla öderiz’‘Cezayı gururla öderiz’‘Cezayı gururla öderiz’‘Cezayı gururla öderiz’‘Cezayı gururla öderiz’‘Cezayı gururla öderiz’

Erdoğan’ın Pınarhisar mitingi, 7 Aralık 2013.

Ataşehir Güçbirliği Forumu’naÜmit Kocasakal, Nur Serter, UfukSöylemez, Cüneyt Akalın ve İlkerYücel konuşmacı olarak katıldı.

İstanbul’un Bakırköy, Ataşehir ve Sarıyer ilçeleriyleMersin ve Denizli’de “Güçbirliği Forumları” düzenlendi. CHP, MHP ve İşçi Partisi yöneticileri,

belediye başkan aday adayları ve kitle örgütü temsil-cilerinin katıldığı forumlarda oybirliğiyle “yerel se-çimlerde güçbirliği” kararı alındı. 8’de

Mehmet Faraç’ın yazısı 11’de

2

Abdullah Gürgünyazdı

5 merkezde‘Güçbirliği’

iradesi

Yalana ikinci belgeYalana ikinci belgeYalana ikinci belgeYalana ikinci belgeYalana ikinci belgeYalana ikinci belgeYalana ikinci belgeYalana ikinci belgeYalana ikinci belge

GALATASARAY’IN TAMAM YA DA DEVAM MAÇIGALATASARAY’IN TAMAM YA DA DEVAM MAÇI

Fenerbahçe maçına “Yüce Atatürk” tişörtleriyle çıkanve Türkiye Futbol Federasyonu tarafından Disiplin Ku-rulu’na sevk edilen Fethiyespor’un Teknik Direktörü

Engin İpekoğlu, “Atatürk’ü andığımız için para cezasınaçarptırılacaksak, gururla öderiz” dedi. Fethiyespor’adiğer takım taraftarlarından da destek geldi. SPOR’da

SPOR’da

Özelleştirmeye isyanÖzelleştirmeye isyanÖzelleştirmeye isyanÖzelleştirmeye isyanÖzelleştirmeye isyanÖzelleştirmeye isyanÖzelleştirmeye isyanÖzelleştirmeye isyanÖzelleştirmeye isyan

KARARI UYGULA SİLİVRİ’Yİ BOŞALTMustafa Balbay’ın tahliyesinideğerlendiren hukukçular, ‘AYM kararı bütün tutuklular için uygulanmalıdır’ dedi

Page 2: egazete.aydinlik.com.tr...2013/12/10  · İstanbul Barosu Başkanı Ümit Ko-casakal, hükmün ilkesel bir karar olduğunu vurguladı ve herkes için uygulanması gerektiğini ifade

n ABDULLAH GÜRGÜN

Önce AKP’li eşbaşkan başladıDersim/Tunceli üzerindencumhuriyete, cumhuriyetin

kurucusuna saldırmaya. BDP’li eş-başkan fırsatı değerlendirdi: “Der-sim’ yetmez, Osmanlı zamanındavardı, ‘Kürdistan’ı da isteriz?”AKP’li eşbaşkan mesajı aldı ve Di-yarbakır’da ilan etti “Kürdistan”ı.Yetmedi, AKP Merkez Karar Yö-netim Kurulu Üyesi Prof. Dr. YasinAktay “Türk”ü de inkar etti. İn-karcılıkta Guiness Rekorlar Kita-bı’na girmeyi garantiledi. Bu dayetmeyecek... Soykırım eylemcileride şimdi “3 T” amaçlarını, “tanınma,tazminat ve toprak” isteklerini ulus-lararası alanda daha yüksek sesledillendirmeye başlayacaklar, hattabaşladılar.

İskandinav kim, Türk kim? Türk ve Türkiye düşmanları bir-

leşti. Tüm bu nedenlerle yurtse-verlerin de daha güçlü olarak ke-netlenmeleri ve saldırıları göğüsle-meleri gerekiyor.

Kaynak Yayınları’ndan çıkanİsveççenin Türkçe ile benzerliklerive İsveçlilerin Türk Kökenleri üze-rine isimli kitaplarda anlattık. Kısacabir kez daha anlatalım.

Eski İskandinav tarih kitapla-rında, İskandinavların atalarının,Odin ve yanındaki “Tyrkiar” ve“Asienmen” ya da “asar” deneninsanların “Tyrkia” ya da“Tyrkland”dan İskandinavya’ya gel-dikleri anlatılır.

As: AsAsar: AslarAsia: AsyaAsienmen: Asya adamlarıTyrk: TürkTyrkiar: TürklerTyrkia: TürkiyeTurkland: Türkiye (Deutschland

ile karşılaştıralım. Deutsch: Alman,Deutschland: Almanya (Alman ül-kesi)

Turk: Türk, Turkland: Türkiye(Türk ülkesi)

Almancadaki “der, die, das” ar-tikelleri gibi İsveççe’nin de iki artikelivardır: “En, ett”

O nedenle bugün, “Asia” >>Asi-en, Asien “Tyrkia” >> Turki-

et, Turkiet olmuş...

Turkland ya da Tyrkia neresi? Peki bu eski İskandinav belge-

lerinin tarif ettiği, Asyalıların veTürklerin geldikleri yer “Turkland”ya da “Tyrkia” neresiymiş?

Türklerin İskandinavya’ya gel-işleri İskandinav sagalarında (saga:sagu, tarih, destan) anlatılır. Öncesözlü anlatı olan sagalar önce İs-kandinavya tarihinin babası İzlandaKralı Are Frode (1067 - 1148) İz-landa Kitabı’nda (İslendingabok)870-1120 yılları arası tarihi ele alır.Bu kitapta ilk hanedan olan “Yngli-ge Hanedanı”nın Are Frode’ninkendisine dek olan 38 kralının adıanılmaktadır. İlk Kralın adı ne der-siniz? Sıkı durun “YNGVE TYRKA-

KONUNG”. Yani: TÜRK HAKANIYNGVE. Are Frode’den 38 kuşakgeri gittiğinizde MS 67-148 yıllarınaulaşırsınız.Yani o yıllarda İskandi-

navya’nın ilk kralının adı Türk Ha-kanı Yngve... Norveçli ünlü bilimadamı Profesör Thor Heyerdahl’egöre Odin ve yanındaki Türklerinve Asyalıların geliş tarihleri MÖ63 yılıdır. Bizim hesap Heyerdahl’idoğrulamaktadır.

Sagaların sesi Peki İskandinavya sagalarında

Türkland ya da Tyrkia denen ülkeneresi? İskandinav destanlarındanbirkaç örnek verelim:

EDDA sagasının giriş bölümü:“Dünya’nın ortasının yakınların

da Turkland (Türk Ülkesi) dedi-

ğimiz yere, en gösterişli yere, engösterişli yapı yapıldı ve yurt ku-ruldu. Buraya Troya (Truva) den-di”

Ynglinge Sagası2. BölümAsya’da Don Nehri’nin doğu-

sundaki ülkeye Asaland (As ülkesi)ya da Asahem (As Yurdu - Asya)denirdi. Buradaki ana kaleye de As-gård (As-Asyalı kalesi) deniyordu.Buraya bir önder egemendi. AdıOden’di.

5. bölümKuzeydoğu’dan güneybatıya doğru

uzanan ve Svityot’u (İsveç’i) diğerülkelerden ayıran büyük bir dağvardır. Bu dağın güney yamacı Turk-land’dan (Türk ülkesinden) uzakdeğildir. Burada Oden’in geniş mülk-

leri vardır.11. BölümSveigder ülkeyi babasından dev-

raldı. Tanrılar yurdunu ve ilk Oden’iziyaret etme sözü verdi. Kendisiylebirlikte oniki yoldaşı Dünya’yı dolaştı.Turkland’a (Türk ülkesi’ne) ve Svitjotdet stora’ya (Büyük İsveç’e) geldi.Orada pekçok akrabasını buldu. Buyolculuk beş yıl sürdü. Sonra İsveç’edöndü.

Hervararsagan 1. Eski KitaplardanEski kitaplarda yazılanlara ba-

kılırsa Gandvik’in kuzeyine Jotun-heim, güneyine Lundland denirdi.Türkler ve Asyalılar kuzey ülkelerinegelmeden önce buralarda devler veyarı devler yaşar, bu toprakları onlarişlerlerdi.

2. Cüce DemirciO sıralar Doğu’dan Asyalılar ve

Türkler geldiler ve buraya Kuzey’eyerleştiler. Önderlerinin ismi Odenidi. Oden idi.

İşte böyle sürüp gidiyor...

İsveç tarihinin babası: Biz Türküz

Bir de İsveç eleştirel tarihininbabası Profesör Sven Lagerbring’insözü var ki, şaşkınlıktan küçük değilbüyük dilini yutturu insana:

“Bizim Atalarımız Oden’in yol-daşları Türklerdir”

“Oden ve yanındakiler Türk-tüler”

(Prof. Sven Lagerbring, İsveç-çenin Türkçeyle Benzerlikleri, Kay-nak Yayınları, 2010)

İsveç tarihinin babası ProfesörSven Lagerbring İsveç’te ilk tarihprofesörüdür ve tarih enstitüsünükuran adamdır. Ölümünün 300. yı-lında etkinliklerle anılmış, “Eleştireltarihin babası” olarak tanıtılmıştır.İşte bu bilim adamı, tam da MartinLuter’in Türk ve Müslüman düş-manı öğretilerinin en katı şekildeİsveç halkına öğretildiği ve papaz-larca sınavdan geçirildiği bir za-manda, 1764 yılında İsveççe’ninTürkçe ile Benzerlikleri kitabını yaz-mıştır. Açık ve net bir şekilde “İs-veçliler Türktür” sonucuna var-mıştır.

Profesör Sven Lagerbring bin-

lerce sayfalık bir İsveçTarihi kitabı yazmıştır. O da kita-bında İsveç tarihinin ilk hanedanıolarak Türk Hakanı Yngve ile baş-layan Ynglingeätten- Ynglinge ha-nedanını göstermektedir.

Sözün özü: Sagalar olarak Ka-radeniz’in Kuzeyinden Ortadoğuiçlerine ve Hazar Denizinden EgeDenizi’ne dek olan bölgeyi Türkiyeolarak göstermektedir. İskandinav-ların atalarının da Türk ve Asyalıolduklarını söylemektedir.

İskandinav avcıları ve köylüleriTürkiye’den

İskandinavya’daki kaya resimlerive DNA çalışmaları da İskandi-navya’nın avcı ve köylülerinin “Tür-kiye”den geldiğini göstemiştir. Bukonudaki çalışmaları ve yazılarıyladikkat çeken İsveçli Doçent AndersGötherström,”Acaba bugünün İs-kandinavları ile bugünün Türkleriarasında akrabalık var mı?” şeklin-deki sorumu kısa ve net yanıtlamıştı:

“ Açıkçası şu ki, şu anda Türkiyeve tüm Avrupa’da yaşayan insanlaryakın akrabadırlar. İskandinav-ya’da olan şey tüm Avrupa’da daoldu. Tarım göçmenlerle birlikteTürkiye’den 8.000 - 10.000 yıl önceGüney Avrupa’ya geldi. 6.000 yılönce de yine göçmenlerle İskandi-navya’ya ulaştı”.

İskandinavlar Osmanlı devletine“Osmanska Riket” de demelerinekarşın özellikle şimdiki Türkiyecoğrafyasına hep “Turkia” isminivermeyi yeğlemişlerdir.

Binlerce kilometre uzakta ya-şayan İskandinavlarla yakın akrabaisek Anadolu da bunca yıl birlikteyaşamış olduklarımızla akraba ol-mamak mümkün mü?

Bu anlattıklarım Türk araştır-macılarının değil İskandinav bilim-cilerinin verdiği bilgilerdir.

Artık Sümerlerin Türklerin birkolu olduğunun, Anadolu uygar-lıklarının en eskileri olan Hititlerin,tüm Anadolu’da ama asıl Türki-ye’nin güneybatısında yaşamış olanLuvilerin dillerinde Türkçe sözcük-lerin bulunduğunun ortaya çıktığıbir çağda Türkiye ve Türk üzerineoyun oynamak en hafif deyimiyleabesle iştigal değilse ihanettir.

Hazırlayan: Cansu YİĞİT [email protected] 10 ARALIK 2013 SALI

İskandinavların Türk atalarıİskandinavların atalarının Türk ve Asyalı oldukları söylenmektedir. Norveçli ünlü bilim adamıProfesör Thor Heyerdahl’a göre Odin ve yanındaki Türklerin ve Asyalıların da Turkland (Türkülkesi) dediğimiz yere, en gösterişli yapı yapıldı ve yurt kuruldu. Buraya Troya (Truva) dendi

Çoçukluğumuzda masallar,“Develer tellal iken, pirelerberber iken, ben dedemin

beşiğini tıngır, mıngır sallarken çokama çok eskiden bir memleket varmış”diye başlar, “Az gittim uz gittim, deretepe düz gittim. Çayır çimen geçerek,lale sümbül biçerek, altı ayla bir güzgittim. Bir de arkama baktım bir arpaboyu yol gitmişim” sözleriyle devamederdi. Masal anlata anlata, gerçeklerlebağlantımızı kopardılar ya dakolayımıza geldi. Artık sorun çıktıkçamadde bağımlılığı gibi masal beklerhale geldik, aynı tekerlemeleridinlemekten usanmadık. Yoksauyandık mı?

Barış süreci/Demokratik süreç adıylanam, emperyalist patentli projeninTürkiye’yi temellerinden sarsacak birnoktaya getirmekte olduğunu görüyorve yaşıyoruz. ABD ve yerliişbirlikçilerinin bölgemizde yürürlüğekoydukları, BOP’un, ana nüvesini,belki de mevcut şartlardagerçekleşmesine imkanbulabileceklerini düşündükleri,“Büyük Kürdistan Projesi”ne gidecekkritik adımlar, çözüm süreci maskesiyleTürkiye’ye attırılmaktadır. Şimdiyekadar hiç bir ülke kendi iç sorunlarını,yabancı ülkelerin planlarına,projelerine ve tavsiyelerine dayanarak,milli güçlerini tasfiye ederekçözememiştir, ama kendisi çözülmüştür.

Millet kendi kaderine sahip çıkmalı

PKK ve Kürt sorunununbölgesel/küresel bir sorun halinegelmeden çözümü konusunda yazanlarvar. Amiyane tabirle bunlar ya sayı

saymasını bilmiyorlar ya da dayakyememişler. Sorun maalesefdangalaklığımız yüzünden uzunsüredir, bırakın bölgesel olmayı,küresel bir sorun haline gelmiş veemperyalistlerin bölgeyi, ülkeyidönüştürme planlarının temel vasıtasıolmuştur. Sorun daha karmaşık halegetirilmiş, ülke adeta el birliğiyle kaosa,bir iç çatışmaya itilmektedir. Neyapacağız, elimiz kolumuz bağlıbekleyecek miyiz, yabancıların bizebiçtiği kadere razı olup, mücadeledenvaz mı geçeceğiz? Yoksa Türk, Kürtdemeden bu ülkeye sahip çıkıp, acılaraacılar eklenmesini ve yeni tradejileriönleyip, atalarımızın kanı canı pahasınabize bıraktıkları bu vatanı taşıyla,toprağıyla ve üzerinde yaşayanlarıyla,bir huzur, refah adası haline migetireceğiz? Tercih bizim. Millet kendikaderine ve milli güçlerine sahipçıkmalı, artık masallarlauyutulamayacağını göstermelidir.

Çatışma olmuyor ama ne pahasına?

Söz konusu sürecin başarıylayürüdüğü anlatılırken, artıkçatışmaların olmadığı, şehitcenazelerinin gelmediği

söylenmektektedir. Görülen yüzüböyledir. Ya görmediğimiz yüzü?Çatışma olmuyor ama ne pahasına?KCK’nın örgütlemesi, var gücüyledevam ediyor. Siyasallaşma olancahızıyla sürüyor. Bölgede adeta devletinkorumasında, paralel bir devletörgütleniyor, PKK’nın kontrolünde özsavunma birlikleri tesis ediliyor.Şimdilik çatışma olmuyor, şehithaberleri gelmiyor, olaylar olsa dayeterince kamuoyuna yansıtılmıyor yada üzerinde fazla durulmuyor.

Ama devam eden faaliyetlerin ülkeyiadım adım ayrışmaya ve bir iç savaşagötürmekte olduğunun farkında mıyız?Bu arada, barış/demokratik süreç adıaltında yaratılan nispi sukünet/ateşkesortamında ülkenin bölünmesindenyana olmayan ve çoğunluğu teşkiledilen Kürt kökenli vatandaşlarımızın,PKK ve KCK tarafından devşirilmeyeçalışıldığının da bir vakıa olduğunubelirtelim.

Bir kıvılcım bekleniyor Mevcut durum hem PKK’nın

hedefleri, hem de iktidarın seçimhesapları açısından uygun bir vasatyaratmaktadır. PKK bölgede rahatlıkiçersinde, herhangi bir müdahale

olmadan faaliyetlerini yürütmektenmemnunluk duymaktadır. İktidar damevcut ortamın kendisine sağlayacağıoyların hesabıyla meşguldür. Kazançhesapları böyledir. Ya kaybettiklerimiz,kaybedeceklerimiz, milletin ödeyeceğibedel, kaosa ve iç savaşa doğrudöşenen taşlar, onları da düşünüyormuyuz?

Biz düşünmesek bile birilerihesabımıza yazıyor. Nasıl ödeyeceğiz,tarihte ve günümüzde örnekleri çok.Bunun, lokantada ödenemeyen yemekparası için bulaşık yıkamaya ya dakumar borcu yüzünden dayak yemeyeveya ayaklarından vurulmayabenzemediği açıktır. Mart 2009’dayapılan yerel seçimlerden önce deateşkes ve nispi sukünet ortamıyaratılmıştı.

Ama seçimleri müteakip, Nisan2009’un ilk haftasında emniyet, MİT’lesoruna da neden olan KCKoperasyonlarını başlatmıştı. Bu seçimdöneminde de benzer bir süreç işliyor.Verilen tavizlerin, seçim ittifakınabenzer uygulamaların ülkeyi getirdiğiyer, tam bir patlama noktasıdır. Sankiher şey hazır, bir kıvılcım bekleniyor.

Son kavşağa yaklaşırkenYüksekova’da başlayıp, Hakkari,

Diyarbakır ve diğer bölgelere yayılanolaylar, dört askerin kaçırılmasıgeldiğimiz noktanın işaretleridir.Öcalan’ın uzun süredir telaffuz ettiği,“Yasal düzenlemelerin yapılması,tarafların statülerin belirlenmesi, sürecikontrol edecek bir denetleme veyahakem heyetinin tesisi ve kendisinedaha etkin olabileceği şartlarınsağlanması” konularını dile getirmesi,Kandil’in talepleri, gerek ülke içinde

gerekse ülke dışında yapılan Kürtkonferanslarında ortaya konanistekler, tavsiyeler son kavşağayaklaşmakta olduğumuzu gösteriyor.Kavşağı döndüğümüzde bu ülkedeyaşayan herkes için hatta bölgemiz içinçok büyük bir felaketlekarşılaşacağımızı ve felaketin biranafor gibi herkesi içine çekeceğiniunutmayalım.

Türk Milleti yönetimi güvenli ellere teslim edecektir

İngiltere’de, okul komutanımız vehocalarımızla birlikte Cambride’idolaşırken, River Cam’de sandalgezintisi yapmak istedik ve sandallarıkiraladık. Sandallarda kürek yok,gondol gibi uzun bir sopa ile ittirilerekgidiyor ve yönlendiriliyor, çünkü nehrinakış hızı çok düşük. Benim idaremdekisandalda, okul komutanının eşi ve ikiküçük kızı da vardı. Sandalıgötürürken bir anda nehrin kenarındannehre doğru uzanmış uzun bir dal ilekarşılaştım, ayaktayım, elimde nehrebatırdığım uzun sopa ve manevraimkanım yok, sonuçta sandalayaklarımın altından kayıp gitti, bendalda asılı kaldım, sopa da nehirde.Ülke anlattığım sandal misalialtımızdan kayıyor, iktidar ise seçimhesapları içinde ve dalda asılı kalan bengibi şaşkın, telaşlı, kızgın, neyapacağını bilemez halde. Ama TürkMilleti, geçmişinden, bölgesel veküresel olaylardan aldığı dersler veyüksek idrakı ile ülkesinin elindenkaymasına müsaade etmeyecek,mücadelesini sürdürecek ve ülkeninyönetimini güvenli ellere teslimedecektir.

Malum sürecin ülkeyi getirdiği nokta

İsmail Hakkı PEKİN

YÖND

ER

Profesör SvenLagerbring: BizimAtalarımız Oden’inyoldaşlarıTürklerdir.

Irk nedir Türk nedir?n Irk nedir?n Irklar var mı?n Alman, Rus, Türk, Arap, Fars, Çinli diye ırklar var mı?n Türk Milleti bir ırk mı, ırk değilse nedir?

n Prof. Dr. Yasin Aktay’a neden bu kadaryoğun tepki oldu?

TARTIŞMAYA KATILMAK İÇİN: İstiklal Caddesi, Deva Çıkmazı 3/3, Beyoğlu / İSTANBULFaks: 0 212 251 55 [email protected]

Page 3: egazete.aydinlik.com.tr...2013/12/10  · İstanbul Barosu Başkanı Ümit Ko-casakal, hükmün ilkesel bir karar olduğunu vurguladı ve herkes için uygulanması gerektiğini ifade

n AYDINLIK / ANKARA

İktidar, yerel seçimler yaklaş-tıkça devletin bütün olanakla-rını kendi propagandası için

kullanmaya başladı. Bunun en so-mut örneklerinden biri de kamukurum ve kuruluşlarına ait resmiinternet siteleri.

Çarşamba günü Ankara ArenaKapalı Spor Salonu’nda yapılacakolan ve çoğu “çakma” diye tabiredilen birtakım tesisin açılış töreniiçin hazırlanan afiş ve internet rek-lamları, birçok kurumun resmi in-ternet sitesinin anasayfasına “ban-ner” olarak yerleştirildi.

Kurum sayfaları açılır açılmaz

vatandaşların karşısına Erdoğanreklamı çıkıyor.

İnternet sitelerinde Erdoğanreklamlarının yer aldığı kamu ku-rumlarından bazıları şunlar:

Bakanlık sitelerine reklamOrman ve Su İşleri Bakanlığı,

Meteoroloji Genel Müdürlüğü,

Orman Genel Müdürlüğü, Su Yö-netimi Genel Müdürlüğü. Aynıreklam AKP Genel Merkezi’ne aitinternet sitesine de “banner” olarakyerleştirildi.

Öte yandan Ankara’daki birçokilan ve reklam panosu da, devleteait internet sitelerindeki görsellerledonatıldı.

Başbakan Tayyip Erdoğan 3günlük Trakya gezisindenistediğini alamadı. Çorlu,

Pınarhisar ve Tekirdağ’da boş mey-dana konuşan Erdoğan için mi-tingler tam bir hezimet oldu.

Karadeniz turunda da bekledi-ğini bulamayan Erdoğan’ın Trabzon

mitingi de boş geçmişti.Anadolu Ajansı’nın fotoğraf hi-

leleri bile alanlardaki boşluklarıdoldurmaya yetmedi.

Erdoğan’ın Çorlu’daki mitin-ginde katılım sayısı yüzlerle ifadeedilirken, Pınarhisar’daki mitingeise bin kişi bile katılmadı.

Başbakan Tayyip Erdoğan’ı,Edirne ve Keşan mitinglerindeprotesto eden 15 Türkiye GençlikBirliği (TGB) üyesi genç serbestbırakıldı. 5 TGB’li, Başbakan Er-doğan’ın Edirne mitingi sırasındainşaat halindeki bir binaya “Butopraklarda Mustafa Kemalleryenilmez” ve “Tayyip kim ki!”afişleri asarak eylem yaptıkları

için, 10 TGB’li de Keşan’da mitingalanına girerken gözaltına alın-mıştı. Erdoğan’ın Selimiye Mey-danı’ndaki mitinginde genel afisteyen 2 kadın da gözaltına alı-narak alandan çıkarılmıştı. EdirneEmniyet Müdürlüğü ve Keşanİlçe Emniyet Müdürlüğü’nde ifa-deleri alınan 15 TGB üyesiyle 2kadın serbest bırakıldı.

Hazırlayan: Cansu YİĞİT [email protected] ARALIK 2013 SALI

MustafaMUTLU

[email protected]

Bu sütunlarda 27 Kasım2013 tarihindeyayımlanan yazımın

başlığı, “Başbakan Bu YazıyıOkursa Çıldıracak”tı.

Gaziantep’teki çok sayıdayerel gazetede yayımlanan birhaberi konu edinmiştim.Haberlere göre, Aile ve SosyalPolitikalar Bakanı FatmaŞahin, o hafta sonundaoynanan Gaziantepspor-Sanica Boru Elazığsporkarşılaşmasının devrearasında soyunma odasınadalmış ve futbolculara 500 binlira galibiyet primi vereceğinisöylemişti.

Yerel medyada çıkan buhaberleri yalanlamayan Aileve Sosyal PolitikalarBakanlığı, benim yazımınyaratacağı etkiden korkmuşolacak ki hemen bir açıklamayaparak beni yalanlandı.

Bakan Hanım’ın maçarasında soyunma odasınakesinlikle girmediğini vefutbolcular ile bir arayagelmediğini, dolayısıyla 500bin liralık prim sözü devermediğini belirtti.

Daha da ötesi, ismimivermeden beni “yalansöylemekle ve ahlaksızolmakla” suçladı.

HHHBen de bunun üzerine 29

Kasım 2013 tarihli Aydınlık’ınbirinci sayfasından ve busütunlardan, Bakan Hanım’ınsoyunma odasına girdiğinifotoğraflarla kanıtladım.

“İşte ‘yalanlama’yıyalanlayan fotoğraflar”başlıklı o yazımda, BakanŞahin’in, maçın devrearasında çim sahadan geçipGaziantepspor’un soyunmaodasına ulaştığını, bu kezfotoğraflarla belgeledim.

Koyduğum fotoğraflarda,soyunma odasınınkapısındaki tabela netokunmuyordu. Bakanlık bunagüvenerek, yine bir açıklamayaptı; ancak bu kez tırsmıştı:

“Söyleyeceğimizi söyledik,konu bizim içinkapanmıştır!”

İşin ilginci Başbakan aynıgün Fatma Şahin’inGaziantep BüyükşehirBelediye Başkanlığı’naadaylığını resmen açıkladı.

HHHHayır; Sayın Şahin...Bu konunun üzerini

örtmenize izin vermeyeceğim.Gaziantepli gazeteci

kardeşim Zahide Yalçın dabenim gibi bu olayın peşinibırakmadı ve Bakan Şahin’ingirdiği odanın kapısındakitabelanın fotoğrafını çekipgönderdi.

Zaten bu tabelanın birkısmı benim yayımladığım

fotoğrafta da görünüyordu.Yani, Bakanlığın yaptığı

“yalanlamanın yalan” olduğuartık yüzde 100 belgelendi.

HHHSiyasetçilerin başları her

sıkıştığında gazetecileriyalanlamalarına veahlaksızlıkla suçlamalarınaalışığız...

Ama siz, sert kayayaçarptınız Bakan Hanım...Beni tanıyan siyasetçiarkadaşlarınız iyi bilir ki;kendi ayıbınızı kapatmak içinbana ettiğiniz o sözlerinaltında kalmam!

İşte; fotoğraflar... Hadi;bunu da yalanlayın:

Hadi bana yine, “yalancı veahlaksız” deyin!

Ve gerçekten ahlaklı vedürüst bir siyasetçiyseniz;beni dava edin!

Edin ki; bana attığınız oçamurları, onlarca tanıkla,belgeyle ve fotoğraflaçürüteyim.

HHHKısacası... Bugünden

itibaren size iki gün süreFatma Şahin Hanım!

Ya dava açın ya da özürdileyin!

Bunların ikisini deyapmazsanız; hakkınızda bendava açacağım ve sizdenalacağım tazminatı daparasızlık yüzündenokuyamayan kız çocuklarınıokutması için GaziantepÇağdaş Yaşamı DesteklemeDerneği’ne bağışlayacağım!

Fatma Şahin; ya özürdile ya da dava aç...

Başbakan, Milli Güvenlik Kurulu belgesiniyayımlamanın vatana ihanet olduğunu söyledi. İsimvermeden Cemaat’i tehdit ederek, “Kampanyayıyürütenleri açıklarsak yer yerinden oynar” dedi. Sorumkendisine:

Böylesine tehditler savuracağınıza neden elinizdekibilgileri savcılarla paylaşmıyorsunuz?

GÜNÜN SORUSU

Mısır’daki iktidardeğişikliğinden buyana dört parmağını

göstererek “Rabia” işaretiyapan ve muhaliflere destekveren Başbakan, Trakya gezisisırasında ağız değiştirmiş...

Yaptığı işaretin aslında“tek vatan, tek millet, tekbayrak, tek devlet” anlamına

geldiğini savunmuş!Yandaşları da bu “kılıf”ı

pankart haline getirmiş!Kasımpaşalılar

“delikanlılıklarıyla”övünürler ya...

Bakalım, yaptığı işaretinbile arkasında duramayaneski komşuları için nediyecekler?

O artık özgürCHP İzmir Milletvekilive gazeteci Mustafa Bal-bay yıllar sonra nihayetözgür...

Annesine, babasına, ab-lasına, kardeşine ve...

Sevgilisi, canının ta içi,hayat arkadaşı Gülşah ileçocuklarına “Gözünüz ay-dın” diyorum!

Gözümüz aydın...Umarım aynı sevinci

yaşamak, en kısa zaman-da diğer uzun tutuklulukmağdurlarının yakınları-na da nasip olur.

Çağrım Meclis’e:Elinizde aylardır bekle-

yen ve “uzun tutuklulukmağduriyetini” giderme-yi amaçlayan şu yasa tek-lifini bir an önce Meclis’egetirin de; bu insanlık ayı-bının yaşanmasına artıkbir son verilsin...

Son söz, “ana-baba ay-rı öz kardeşim Balbay”a:

Gülşah’a söyle, çaylarıhazırlasın...

Geliyorum! :)

Rabia işaretinin anlamı!

Üreticilerin tarlada 25 kuruşa satamadığı bir kilomandalina marketlerde 5 liraya satılıyormuş... İsyanım, busoygun düzenine dur demeyen sözüm ona “iktidar”a:

Haziran Direnişi’nde “faiz lobisi”ni suçlamıştınız. Sırfbu yüzden Divan Oteli’ni yaralı direnişçilere açan KoçHolding’i hedefinize oturttunuz. Peki; hem üreticininhem de tüketicinin anasını ağlatan, bir kilomandalinadan 4 lira 75 kuruş kazanan “soygun lobisi”nineden görmezden geliyorsunuz? Yoksa bu komisyondanpay mı alıyorsunuz?

GÜNÜN İSYANI!

7 akille 4 gazeteciİmralı’ya gidecek

İstediği sonunda oldu

o”Beni, devlet ve BDP he-yetleri dışlındaki kesimlerlede görüştürün” diyen Öca-

lan’ın talebini kabul eden hü-kümetin, 11 kişiden oluşanbir heyeti İmralı’ya götürmeyehazırlandığı ortaya çıktı.

Hürriyet’in haberine göre,İmralı’ya götürülecek “7 akilinsan” ve “4 gazeteci” içinliste çalışmasında son aşamayagelindi. Listeye son şeklininErdoğan tarafından verileceğibelirtilirken, hükümetin Öca-lan için kritik bir hazırlık dahayaptığı öğrenildi. Buna göreİmralı’ya, Öcalan’ın sekretar-yası ve kurmay heyeti gibi ça-lışacak bir mahkûm grubu yer-leştirilecek. Hükümetin elinde“Devlet heyeti” aracılığıylakendisine ulaşan ve İmralı’yagitmesi istenen mahkûmlarınisminin yer aldığı “Öcalanonaylı” bir liste bulunduğubelirtildi. Öcalan’ın öncekigün yaptığı açıklamada yeralan “Çözüm için yasal zeminve hukuki çerçeve oluşturul-ması, müzakerede yer alacaktarafların ve statülerinin ta-nımlanması, bir hakem he-yetinin sürece dahil olması”şartlarına ilişkin de hükümetinçalışmalarını yoğunlaştırdığı,özellikle yerel seçimlerin ar-dından somut adımlar atmayıplanladığı bildirildi.

Kaçırılan askerler BDP’lilere teslim edildi

Devletin internet siteleri Tayyip’in reklam panosu

PINARHİSAR

ÇORLU

Erdoğan’a Trakya tokadı

Erdoğan’ı protesto eden 15 TGB’li serbest

Diyarbakır’ın Lice ilçesindekiFis Ovası’nda önceki akşamPKK tarafından kaçırılan 2’si

astsubay 4 asker BDP’lilere teslimedildi. BDP’liler de askerleri Liceİlçe Kaymakamı Tunahan Efendioğluve askeri yetkililere götürdü.

Genelkurmay Başkanlığı’nın in-ternet sitesinden yapılan açıklamada,şu ifadelere yer verildi: “Yolu kesenbölücü terör örgütü mensupları ta-rafından, dört askeri personel kaçı-rılmıştır. Olayın haber alınmasını mü-teakip; bölgeye Jandarma Özel Ha-rekat Birlikleri sevk edilerek genişçaplı operasyon başlatılmış ve ope-rasyona İnsanlı Keşif Uçağı ile ha-vadan destek sağlanmıştır. Unsurla-rımızın bu kararlı tutumu karşısında,kaçırılan dört askeri personel, 9 Aralık

2013’te saat 03.30’da Diyarbakır/LiceDuru Jandarma Karakol Komutan-lığına teslim edilmiştir.”

‘Operasyon engellendi’ iddiasıGenelkurmay açıklamasında ope-

rasyon yapıldığı belirtilirken, yerelkaynaklar operasyon olmadığını sa-vundu. Operasyon yapılmadığını söy-leyen kaynakların, “Bu süreçte ope-rasyon yapacak komutanı Silivri’yegönderirler” ifadesini kullanması dik-kat çekti.

Fiili özerklik adımlarıAydınlık’ın ulaştığı yerel kaynak-

lar, son günlerde Doğu ve GüneydoğuAnadolu Bölgesi’ndeki olayların art-masının nedeninin, Öcalan’ın tali-matını verdiği “Fiilen özerklik oluş-

turma” adımları olduğunu söyledi.Yapılan değerlendirmelere göre, PKKalıkoyduğu askerleri BDP’lilere teslimederek siyasi anlamda hâkimiyet me-sajı verdi. PKK’nın özellikle “açılım”sürecinden faydalanarak şehirlere yı-ğınak yaptığı yönündeki istihbaratbilgileri hatırlatılırken, örgütün kendikolluk gücünü oluşturma çabalarınada dikkat çekildi. Avrupa Parlamen-tosu’ndaki Kürt Konferansı’nda ko-nuşan AKP’nin “açılım”ının mimarıDavid Philips de, bölgede PKK’lı-lardan oluşan yerel kolluk güçleroluşturulması gerektiğini savunmuştu.

Bölge kaynakları, gerek Yükse-kova’daki olayların gerekse Diyar-bakır’da asker kaçırmanın BDP-HDPheyeti-Öcalan görüşmesine denk gel-diğine de dikkat çekti.

Abdullah Öcalan, İmra-lı’da gerçekleşen görüşme-lerin yasal dayanağı olma-dığını söyleyerek “suç işli-yoruz” dedi. BDP Grup Baş-kan Vekili İdris Baluken veHDP İstanbul MilletvekiliSırrı Süreyya Önder ile bir-likte İmralı’da Abdullah Öca-lan ile görüşen BDP Grup Başkan-vekili Pervin Buldan yaptıkları gö-rüşmenin ayrıntılarını Fırat HaberAjansı’na anlattı.

Öcalan’ın, hükümetten 3 mad-delik beklentisi olduğunu söyleyen

Buldan, şöyle konuştu:“Öcalan hukuki bir formü-lün ya da yasal bir temelinolması gerektiğini ifade etti.‘Burada yaptığımız toplantıbile korsan bir yöntemdeyapılıyor; çünkü ne kadrosu,ne belgesi var’ dedi. Bu top-lantıların kadro, belge ve

yasasının olmasını istedi; bunu da‘müzakerenin olmazsa olmazı’ diyenitelendirdi. ‘Şimdi siz de, biz desuç işliyoruz. Yasal zemine otur-tulması gerekiyor. Yasal zemininacilen yapılması gerekiyor’ dedi.”

Öcalan

Öcalan: Suç işliyoruz Aydar: Yabancı birdevlet hakem olsunTaraf gazetesine konuşan yasadışıKongra-Gel Başkanı Zübeyir Aydar,İmralı sürecinden farklı olarak Oslo

görüşmelerinde yabancı birdevletin hakemlik yaptığını

söyledi. Aydar, “Biz üçüncü bir tarafın, bir

devletin hakemliğini istiyoruz.Arada birilerinin aracı olması işi

kolaylaştırıyor” dedi.Aydar, yaklaşan seçimlere ilişkin

ise, “Derler ya, bunlar seçimesilahla girmek istiyorlar öyle bir

şey yok” ifadesini kullandı.

Page 4: egazete.aydinlik.com.tr...2013/12/10  · İstanbul Barosu Başkanı Ümit Ko-casakal, hükmün ilkesel bir karar olduğunu vurguladı ve herkes için uygulanması gerektiğini ifade

Şüpheli paketten bebek çıktı

oİstanbul Topkapı Kaleiçi’nde yer alanİstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne ait“1453 Topkapı Sos-

yal Tesisleri” girişinebırakılan paketten be-bek çıktı.

Önceki gece 23.30sıralarında şüpheli paketihbarı alan polis hareketegeçti. Bir ağaç altına bı-rakılan çantaya yaklaşanekipler, bebek sesi du-yunca çantayı açtı. Çan-tanın içinde kundağa sa-rılı halde, henüz göbekbağı kopmamış bir kızbebek bulundu. 112 ekip-leri tarafından hastaneyegötürülerek kontroldengeçirilen bebeğin sağlıkdurumunun iyi olduğunu öğrenildi. “Ayşe”adı verilen bebek Bahçelievler Çocuk EsirgemeKurumu’na götürüldü. n DHA

TLB Van’ı unutmadı

oTürkiye Liseliler Birliği (TLB) Ankara İlÖrgütü, Vanlı depremzedeleri unutmadı.Depremzedeler için bir yardım kampanyası

başlatan TLB Ankara İl Örgütü, yardımdabulunmak isteyen yurttaşları Ankara KonurSokak’taki genel merkezlerine davet etti. Dü-zenlenen kampanya hakkında Aydınlık’a bilgiveren TLB Ankara İl Başkanı Doğukan Ço-ban, Van’da, gıda, kıyafet, eğitim araç gereçleride dahil olmak üzere her türlü malzemeyeihtiyaç duyulduğunu ve kampanyalarınınbütün bunları kapsadığını belirtti. Çoban“AKP hükümeti depremzedelere konut vebirçok yardımda bulunacağı sözü verdiğihalde Van’daki yurttaşlar hala çadırlardakalıp elektrik sobası ile ısınmaktadır. Suri-ye’deki mültecilere konut ve erzak sağlanıp,aynı zamanda üniversitelerde sınavsız eğitimolanağı tanınırken kendi yurttaşlarının so-runlarına göz yuman bir politika sürdürül-mektedir” dedi. n AYDINLIK /ANKARA

Umuda yolculuk yarım kaldı: 4 ölü

oİzmir’in Çeşme AlaçatıAzmak koyu yakınlarındakaçakları taşıyan ve Yu-nanistan’ın Sakız adasınaulaşmaya çalıştığı belirtilentekne battı. Denizde canpazarı yaşanırken, SahilGüvenlik Komutanlığı tek-nede 36 kişi olduğu bilgisiverdi. Denizden çok sayıdakişi kurtarılıp, kıyıya çı-karılırken, biri çocuk 4 ki-şinin de cesedi denizdebulundu. 7 kişinin de kayıpolduğu belirtildi.

3.6 milyonluk kaçak cep telefonu

ANKARA İmsak 05.2 Güneş 06.53 Öğle 11.48 İkindi 14.09 Akşam 16.31 Yatsı 17.55 İSTANBUL İmsak 05.39 Güneş 07.12 Öğle 12.03 İkindi 14.21 Akşam 16.43 Yatsı 18.08 İZMİR İmsak 05.43 Güneş 07.12 Öğle 12.11 İkindi 14.36 Akşam 16.58 Yatsı 18.20

Ankara: -4/1 k İstanbul: 6/7 k İzmir: 9/13 e Antalya: 18/22 A Adana: 2/14 g Diyarbakır: -5/3 e Erzurum: -18/-9 e Sivas: -12/-2 k Tunceli: -12/-3 e Trabzon: 1/6 k Zonguldak: -1/5 k Bursa: -2/6 e Konya: -6/2 kHAVA DURUMU

Hazırlayan: Gökçen BEYAZ [email protected] ARALIK 2013 SALI

Beyoğlu’nda yangın

oİstanbul Beyoğlu Kaptanpaşa MahallesiPiyale Mektebi Sokak’ta bulunan iki katlıahşap binada çıkan yangından can pazarı

yaşandı. Dün sabah saat 08.30 sıralarındabaşlayan yangın sırasında, ikinci katta yalnızkalan Barış Topal, balkondan atlayarak yaralıkurtuldu.

Topal hastaneye kaldırıldı. Olay yerinegelen itfaiye ekipleri yol çalışması ve bir işmakinesinin sokak girişine park etmesi ne-deniyle sokağa girmekte zorlandı. Küçükitfaiye araçları yangının bulunduğu sokağagirmeyi başarırken, su tankları olay yerinegiremedi. İtfaiye, yangına metrelerce ötedençekilen hortumlarla müdahalede bulunabildi.Yangın 1 saatlik çalışmasının ardından ta-mamen söndürüldü. Eve giren itfaiye erleri,felçli olduğu ve yalnız yaşadığı öğrenilenYaşar Kambur’un cesedini buldu.

YUSUF YAVUZ

Edirne’de katıldığı toplu açılıştöreninde konuşan Başbakan Tay-yip Erdoğan’ın “Geziciler, birazda Ergene’nin kenarında dolaşsınlaryahu. Hesabını sorsunlar” sözlerineyanıt Ergene Platformu Sözcüsüavukat Bülent Kaçar’dan geldi.Kaçar, “Ergene’yi kirletenler vahşisermaye olduğu gibi, kirletenlerikoruyanlar da yıllardır bu ülkeyiyöneten siyasilerdir” dedi.

Yılardır sanayi atıklarıyla kir-letilen Ergene nehrinin korunmasıiçin mücadele yürüten ErgenePlatformu Sözcüsü avukat BülentKaçar, Erdoğan’ın sözlerini siyasi

demagoji olarak değerlendirdi.Kaçar, “Biz Ergene havzası venehrin kenarında yaşayanlar olarakErgene’yi kirletenlerin kimler ol-duğunu çok iyi biliyoruz. Ergene’yikirletenler vahşi sermaye olduğugibi, kirletenleri koruyanlar da yıl-lardır bu ülkeyi yönetensiyasilerdir” diye konuştu.

‘Etkin yaptırımlaristiyoruz’

Bölge insanının 20 yıl-dır kirletenlere karşı sa-mimiyetle mücadele et-tiklerini söyleyen Kaçarsözlerine şöyle devametti: “Bırakın çevreyi ko-

rumayı, Trakya’ya kömürle ça-lışan termik santraller kurulma-sının önünü açan siyasi iktidar‘çevreci’ sıfatını hak etmiyor.Trakya halkı siyasi açıklamalarve demagojilerden öte Erge-ne’deki kirliliğin önlenebilmesi

için ‘fabrika kapatmalar’da dahil, etkin idari ted-birler ve yaptırımlar bek-liyor.”

Başbakan Tayyip Erdo-ğan, Edirne’de yaptığı ko-nuşmada “Geziciler çevre-ciler biraz da Ergene’ninkenarında dolaşsınlar yahu.Hesabını sorsunlar. Çevre-ciyiz, yeşilciyiz dediler. On

tane ağaç sökülüp başka yere dö-külüyor, ki Türkiye’de milyarlarcaağaç diktik biz. Böyle bir iktidarayeşil düşmanı dediler. Türkiye’deyeşil deyince, orman deyince aklaAk Parti iktidarı gelir” demişti.

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı,

5 Haziran 2013 tarihinde 1/100bin ölçekli Trakya Alt Bölgesi Er-gene Havzası Revizyon Çevre Dü-zeni Planında yapılan değişikliğionayladı. Böylece AKP hükümeti,bölgede nükleer ve termik sant-rallerin kurulabilmesinin önü açtı.

2Bkapsamına giren ara-zileri için belirlenen ra-yiç bedellerin yüksek

düşürülmesini isteyen Kocae-li’nin Kandıra ilçesine bağlı Kar-ağaç köyü halkı eylem yaptı.Dün sabah saatlerinde PerşembePazarı alanında toplanan yaklaşık200 kişi, buradan ellerindeki,‘Köylüleri öldürmeyin, yaşasın’,‘Karaağaç köylüleri 2B mağduruoldu’ pankartları ile ‘Oy kaleniyıkma başbakan’ sloganı atarakSabri Yalım Parkı’na kadar yü-

rüdü. Köylüler adına açıklamayapan Karaağaç Köyü MuhtarıMehmet Elmacı, “Karaağaç Kö-yü’nde 4 bin 150 dönüm 2B ara-zisi var. Bizim köyümüzden dö-nüm başı 8 bin ile 15 bin lira is-teniyor. Ama çevremizdeki enyakın köylerden dönümüne ise800 lira ile 4 bin lira isteniyor.Biz eşitlik istiyoruz. Bizden niyebu kadar fazla para isteniyor.Bunu anlayamıyoruz. Kefkensahiline yaklaşık 7 kilometre ya-kın olduğumuz için mi isteniyor,

anlamış değiliz. Bizler bu paralarıödeyemeyiz” diye konuştu.

Köylüye sahip çıkınKöy sakinlerinden Mustafa Si-

bic ise, “Atadan ve dedelerimizdenkalan toprağımız var. Bu toprağınwdönümüne 8 bin lira istiyorlar.

Benim bu paraları ödeyebilmemmümkün değil Ne yapacağımızışaşırdık. Devletin köylülere sahipçıkmasını istiyoruz” dedi.

Kendisinden 168 bin lira is-tendiğini söyleyen Davut Ural da,“Ben çiftçilik yaparak geçimimisağlıyorum. 636 lira emekli maaşı

alıyorum. 16 dönüm için 168 binlira istiyorlar.

Köyü boşaltsınlar bizi de gön-dersinler daha iyi” diyerek yıllardırişledikleri arazilerin ellerindenalınmak istendiğini söyledi. Köy-lüler, hükümetin rayiç bedellerindüşürülmesini istedi.

Manisa’da ağaçlarla kaplı 21 dö-nümlük arsa, Belediye ile Valiliğinarasını açtı. Manisa’nın büyükşehirolmasıyla ilçe haline gelen YunusEmre ve Şehzadeler’de kamu bina-larına yer aranmaya başlandı. Yunus

Emre Kaymakamlık binasıiçin Manisa’nın kenar mahallelerindenHorozköy Semti Atatürk Mahalle-si’ndeki eski pazar yerinin düşünül-düğü ortaya çıktı. Ancak Milli Emlak’aait olan, yaklaşık 100 yıllık ağaçlarla

kaplı 21 dönümlük arsaya böyle birşeydüşünülmesi, Belediye Başkanı Cengiz

Ergün’ü kızdırdı.Eski pazar yerinin beledi-

yeye devredilmesi için MilliEmlak’la yazışmaların bir yıldırsürdürüldüğünü açıklayan Baş-kan Ergün, arsaya Horozköyhalkının vakit geçirmesi içinsosyal alan yapmak istediklerinivurguladı. Ergün, “Belediyeninyerlerini Milli Emlak ve MilliEğitim Müdürlüğü istiyor. An-

cak kendilerine ait olan yerleri bizevermiyorlar. Bir senedir Defterdarlığaait olan yeri istiyorduk. Yeşil alanıbize tahsis etmedikleri gibi Valilikbu alana kaymakamlık binası yapma

kararı almış. Güler misin, ağlar mı-sın? O çamlar yok edilerek kayma-kamlık binası yapılacakmış. Suç du-yurusunda bulunacağım” dedi.

Atatürk Mahallesi MuhtarıBedri Kılıç da ağaçlık olan arsadanpazaryerinin kalkmasıyla birliktebu alanı sosyal donatı alanı halinegetirmek için Belediye’ye ve MilliEmlak’a talepte bulunduklarınısöyledi. Kılıç, “Bizler buraya kay-makamlık binası yapılmasına karşıçıkmayız. Ancak ağaçlarımızın ke-silmesine de izin vermeyiz. Ağaçlarıkoruyarak veya kesilen ağaçlardandaha fazlasını dikerek kaymakamlıkbinası yapılmasını isteriz” diye ko-nuştu. n DHA

KOCAELİ’DE 2B MAĞDURLARI EYLEMDE:

Kocaeli’nin Kandıra ilçesine bağlı Karağaçköylüleri 2B rayiç bedellerine isyan etti.Arazileri için çok yüksek fiyat biçildiğini belirten yurttaşlar, hükümete seslendi

Köylüyü öldürmeyinKöylüyü öldürmeyinKöylüyü öldürmeyinKöylüyü öldürmeyinKöylüyü öldürmeyinKöylüyü öldürmeyinKöylüyü öldürmeyinKöylüyü öldürmeyinKöylüyü öldürmeyinKöylüyü öldürmeyinKöylüyü öldürmeyin

Kirletenleri koruyanlar sizlersiniz

Antalya Kemer’de 14 siviltoplum kuruluşunun bir arayagelerek oluşturduğu Kemer Si-vil Toplum Platformu, Kındıl-çeşme Kamp Alanı’nın tekrarhalkın kullanımına açılmasıamacıyla eylem düzenlendi.Cumhuriyet Meydanı’nda biraraya gelen yaklaşık 3 bin kişi,davul ve zurna eşliğinde Kın-dılçeşme Kamp Alanı’na yü-rüdü.

Atatürk Bulvarı’ndan yü-rüyüşe geçen vatandaşlar, ‘Kın-dılçeşme’den elinizi çekin’,‘Kındıl halkındır, halkın kala-

cak’ sloganları attı. EllerindekiTürk bayraklarıyla yürüyengruptakiler, ‘Yaş kesen baş ke-ser’ ve ‘Milli parklara dokun-mayın’ pankartları taşıdı.

Kındılçeşme Kamp Alanı’naulaşan gruba, Türk bayraklıbalonlar dağıtıldı. Daha sonrasahile inen grup, İstiklal Marşıokudu. Kemer Sivil ToplumPlatformu Sözcüsü AbdullahÇilengir, Danıştay 6’ncı Dai-resi’nin, alanın 29 yıllığına birfirmaya kiralanmasına olanaksağlayan Orman ve Su İşleriBakanlığı onaylı planları iptal

ettiğini hatırlattı. Yıkım kararını25 Kasım’da firmaya gönderenKemer Belediyesi’ne çağrıdabulunan Çilengir, yıkım işle-minin en geç Ocak ayı içeri-sinde gerçekleştirilmesini iste-diklerini kaydetti.

Eylem, vatandaşların Türkbayraklı balonları gökyüzünebırakmasıyla sona erdi.Yürü-yüşe, Kemer Belediye BaşkanıMustafa Gül, Göynük BelediyeBaşkanı CHP’li Necati Topa-loğlu, ve Tekirova BelediyeBaşkanı AKP Yusuf Üras dakatıldı. n DHA

‘Kındılçeşme halkın kalacak’

ERDOĞAN’A ERGENE PLATFORMU’NDAN YANIT:

Bülent Kaçar

Valilik: Ağaçlar sökülüp, bina yapılacakBelediye: Ağaçlar kalacak, halk oturacak

Cengiz Ergün

Yanan binaya bitişik binadan da dumanlar yükseldi.İtfaiye buradaki yangına da müdahale etti.

oEdirne Emniyet Müdürlüğüekipleri, bir istihbaratı de-ğerlendirerek, plakası açık-lanmayan bir kamyonetikente girişte durdurdu. Ya-pılan aramada 7 ayrı mar-kaya ait piyasa değeri 3 mil-yon 600 bin lira olan 3 bin769 akıllı telefon ve aparatı,5 bin lira değerinde olan102 adet kaçak içki ve MeriçNehri’ni geçmekte kullanı-lan tekne motoru ele geçi-rildi. Olayla ilgili 3 kişi göz-altına alındı.

Page 5: egazete.aydinlik.com.tr...2013/12/10  · İstanbul Barosu Başkanı Ümit Ko-casakal, hükmün ilkesel bir karar olduğunu vurguladı ve herkes için uygulanması gerektiğini ifade

ErenERDEM

EBUZE

R’CE

[email protected]

Geç kalan sözler...

Muktedir ile cemaat arasındakigerginlik esnasında ortaya çıkanveriler son derece düşündürücü.

Gezi eylemcilerinin camide içkiiçmediğini, içki kutularının sonradankoyulduğunu Zaman gazetesi istihbaratşefi tarafından paylaşıldı. 2004 yılındakiMGK kararlarında yapılan fişleme dedahil, bir çok veri aktarılıyor. Tam bunoktada merak edilen soru şu; eğer böylebir gerginlik olmasaydı, bu bilgilerpaylaşılmayacak mıydı? Elbette çok fazlaiyimser bir tavırla meseleyeyaklaşmıyorum. Yani idealize bir tonda,meseleyi “politik mahiyetindenkopartmak gibi bir niyetim yok.” Lakinsamimiyet ve ihlas telakki eden cemaatinve uzantılarının bu yaklaşımının halktarafından sorgulanması gerektiğinidüşünenlerdenim.

Bu soruyu cemaatten birinesorduğumda “iktidarın ehven’i şerolduğunu, bu yüzden ilgili çıkarımlaralüzum duyulmadığını, lakin bugünbunların ortaya çıkmasının cemaataçısından bir tutarsızlık olmadığını”söylediğine şahit oldum. Keza, tutarlılıkve tutarsızlık tanımlanırken dahi, öncülbir tanımlamaya ihtiyaç duyuluyor. AKPile cemaat kapışmadıkça, iktidar ehven’işer oluyor. Kapıştığı an, halkın zararına biriktidar oluveriyor. Sonrası malum, sosyalmedyaya hücum ediliyor. Twitter’dagünler boyunca cemaatin açtığı tag’lardünya gündemine giriyor.

H H H

Dershane işin maskesiKonu dershane değil. Konu MİT.AKP ile cemaat arasındaki kavganın

temelinde MİT var. Bugün AKP’ye karşıbir siyasal seçenek örgütlemeye çalışangüç odaklarının temel yaklaşımı, bukavganın merkezine göndermeler içeriyor.Cemaatin tek istediği “MİT içinde varolmak.” Bunun dışında bir isteği yok diyedüşünüyorum. Dershane işin maskesi.Kavganın muhatabı “Hakan Fidan...”

Hakan Fidan meselesi bir süre öncecanlanmıştı. Cemaat, her yerdehalihazırda örgütlü. Lakin MİT içindeetkin değil. Bu yüzden MİT içinde etkinunsur olmak istiyor. Esasen “Ergenekon,Balyoz ve KCK gibi davalarda ortaya çıkanucube sahneler, rezillikler” cemaatinistihbarat ağını “emniyet istihbarat ilesınırlı tutmasından ileri geliyor.” YaniMİT’in içinde varolamayışınındezavantajlarıyla karşılaşıyor. Bu noktada,kavganın çözümlenmesi şöyle dursun,daha da gerileceği çok açık. Hatta bukavga daha da derinleşirse, garip birtakım toplumsal olaylara tanık olabiliriz.

H H H

Sürpriz yapabilirYerel seçimler öncesi saflar belirlendi.

Cemaat ile iktidar arasındaki gerginlikbüyük ihtimalle bu seçimlerde de tecelliedecek. Tam bu noktada, Anadolu içindurumun değişmeyeceğini, lakinbüyükşehirlerden birinde ciddi birdeğişiklik olabileceğini düşünüyorum.Elbette bu ihtimale karşı blok çalışmalaryürütülüyor. Ama ne olur bilinmez...

Bilinen bir gerçek var ise, bu da;“AKP’nin İzmir’de sürpriz yapabilmeihtimalidir.” Gözden kaçan bir detaydırbu. İzmir halkının mevcut belediyereisinden son derece rahatsız olduğuyönünde bilgiler dolaşıyor etrafta. Ve sonseçimlerde AKP ile CHP arasında yüzde 1civarında bir fark vardı. Her an AKP,CHP’ye sürpriz yapabilir.

Açıkçası yerel seçim gündeminiokurken, çok net çözümleme yapmak zor.Görülen şudur ki, önümüzdeki döneminsiyaseti, yerel seçimlerle belirlenecek.Eğer sandıktan bir AKP zaferi çıkarsa,budurum bölge siyaseti de dahil her taşınyerini değiştirecektir. Eğer bir iktidaryenilgisi çıkarsa, yeni dönemde çok dahagarip biçimlerde yeni sitasi aktörlerinortaya çıkacağı açık ve nettir. Bu minvaldeTürkiye siyaseti bir dönemece daha girmişgörülüyor. Esasen, yerel seçimlerde“insanların belediyeciliği esas alarak reyvermesi gerekirken” ortada belediyeciliğedair hiçbir proje konuşulmuyor. Buduruma da ayrıca dikkat çekmek gerekir.

Hazırlayan: Gökçen BEYAZ [email protected] ARALIK 2013 SALI

Öğretmenlere zorunlu rotasyon

Meteoroloji, deniz-ci ve balıkçılar için Salıgünü başlayıp Perşem-be günü öğle saatlerinekadar sürecek fırtınauyarısı yaptı.

Denizci ve balık-çılar için yayınlananuyarıda, Bodrum-Anamur arasında ya-rın gece saatlerindekuzey yönlerden baş-layacak fırtınanın (6-8 kuvvetinde) Çar-şamba sabah saatle-rinden Perşembe öğlesaatlerine kadar tamfırtına (8- 10 kuvve-tinde) esmesininnbeklendiğine yer ve-rildi.

Fırtınanın perşem-be öğle saatlerindenitibaren etkisini yitire-ceği belirtilen uyarıda,beklenen olumsuzluk-lara karşı başta deniz-ciler olmak üzere va-tandaşların ve yetkili-lerin tedbirli olmalarıistendi.

Balıkçılarafırtına uyarısı

Doğalgaz kesintisi isyan ettirdiAnkara Etimesgut ilçesi Bağlıca

semtine gerekli tesis yapılmadığıiçin 10 gündür doğalgaz verilmiyor.Aydınlık’a açıklama yapan semtsakinlerinden Münevver Özgür,Bağlıca’da oturduğu semtte 7 gün-dür, semtin yukarı kesimlerindeise 10 gündür doğalgazın kesik ol-duğunu bildirdi. Özgür, yetkililerintelefonda “Sorun büyük, düzelirama ne zaman belli olmaz” de-diklerini aktardı.

Doğalgaz dağıtımındaki teknik

ekipte çalışan görevliler ise anahattın bölgeyi beslemediğini, yeniihale yapılması gerektiği görüşünümahalleliyle paylaştı. MünevverÖzgür, “Battaniyelerle ısınmayaçalışıyoruz” dedi. Yenimahalle’dentelefonla Aydınlık’ı arayan HülyaPekhas da, 3 gündür gaz kesintisiyaşadıklarını belirterek, “BatıkentDoğalgaz bize bilgi vermiyor, ters-leyip telefonu suratımıza kapatıyor”diyerek tepkisini dile getirdi.

n AYDINLIK / ANKARA

İzmir’in Yenişehir Semti’nde,19 yaşındaki F.Ü. tarafındanokul bahçesinde bıçaklanan

B.H.B ve B.B için arkadaşlarıdün dersleri boykot ederek otur-ma eylemi yaptı. Atatürk AnadoluSağlık Meslek Lisesi öğrencileri,“Biz ölmeye değil, öğrenmeyegeldik”, “Bir saldırgan iki canalacaktı”, “Bu sefer siz sınıftakaldınız” sloganları attı. Öğren-ciler, okul yönetimini güvenlikönlemi almamakla suçladı. Öğ-renciler adına açıklama yapanLeyla S., gerekli önlemlerin enkısa sürede alınmasını istediklerinidile getirdi. Öğrencilere destekiçin gelen Türk Eğitim Sen 3Nolu Şube Başkanı Adnan Sarı-sayım da, “Yetkililere sesleniyo-ruz. Okullara sahip çıkınız. Gü-

venliği sağlayacak tedbirleri biran önce alınız. Güvenlik elemanıkadrosunu bir an önce okullaraveriniz” diye konuştu.

Okul yönetimi, öğrenci ve velitemsilcileriyle görüşürken, özelgüvenlik görevlisinin işine sonverildiğini ve turnike sistemi ku-rulacağını açıkladı.

Geçen cuma günü yaşananolayda, kantinden su almak içinAtatürk Anadolu Sağlık MeslekLisesi’ne giren F.Ü., 15 yaşındakiB.H.B.’yi ve 17 yaşındaki B.B.’yibıçaklamıştı. Kız öğrencilerin has-tanedeki tedavileri sürerken, polistarafından yakalanan F.Ü. sor-gusunda, kız öğrencileri kendisineomuz attıklarını sanıp bıçakladı-ğını söyledi. Adliyeye sevk edilenF.Ü. tutuklandı. n TURAÇ TOP / DHA

Dersimiz: Güvenlik

n İLKAY AKKAYA / ANKARA

657 sayılı Devlet MemurlarıKanunu’nda yapılacak değişik-likle memurlara 3 yılda bir “ro-tasyon” getirmek için çalışanhükümet, ilk adımı öğretmenleriçin attı. Milli Eğitim Bakanlı-ğı’nın, öğretmenlere okullar vebölgeler arasında yer değiştire-ceği “zorunlu rotasyon” getirmekiçin çalıştığı öğrenildi. MEB’inçalışmasına göre, 20 yıl çalışmışöğretmenler okullar ve bölgelerarası yer değiştirecek. Doğu veGüneydoğu’ya giden öğretmen-lerin 3 yıl olan görev süresi de 4‘e çıkıyor. MEB’in bu düzenle-mesinin büyük tartışmalara ne-den olan dershaneler yasasınaeklenecek bir maddeyle yapıla-cağı belirtiliyor.

‘Önce atama yapılmalı’MEB’in bu çalışması öğret-

menler arasında tepkilere neden

oldu. Öğretmenler “ro-tasyon” ile ailelerin par-çalanacağını, ekonomikolarak sıkıntılar yaşa-yacaklarını belirtiyorlar.

Öğretmenlerin ör-gütlü olduğu Türk Eği-tim-Sen, rotasyona gi-dilmeden önce yeterikadar öğretmen alımı-nın yapılması gerekti-ğine işaret ediyor.MEB’in rotasyon çalışmasınıAydınlık’a değerlendiren TürkEğitim-Sen Gaenel Başkanı İs-mail Koncuk, öncelikli olarakrotasyon uygulamasının ama-cının ne olduğunun belirlenmesigerektiğini söyledi. Koncuk,“Öğretmenlere ve diğer me-murlara rotasyon konusu ucuzbir politika. Yeterli öğretmenihtiyacını karşılamayan iktidarınrotasyon uygulamasıyla neyi çö-zeceğine karar vermesi lazım”dedi. Hükümetin önce Türki-

ye’nin ihtiyacı kadaröğretmeni ataması ge-rektiğini eğer hala ih-tiyaç varsa ondan son-ra bu yolu değerlen-dirmesi gerektiğinidile getiren Koncuk,“İktidar, yeteri kadaröğretmen alımı yap-mıyor ondan sonra ro-tasyon uygulamasıylasorunu çözmeye kal-

kışıyor. Bundan vazgeçmeliler”diye konuştu.

Türkiye’nin eğitim öğretimproblemini çözecek bir uygu-lama olmayacağının altını çizenKoncuk, “Ekonomik olarak öğ-retmenler zaten zor durumda.Bu uygulamayla öğretmenleriniş verimi düşecektir, yeni par-çalanmış aileler meydana ge-lecektir. 750 bin öğretmenimizinbu hadsiz uygulamaya sessizkalması beklenemez. İktidarınbu sevdadan vazgeçmeli” dedi.

‘Aklınızdan bile geçirmeyin’Eğitim Sen Merkez Yürütme

Kurulu da konuya ilişkin yaptığıaçıklamada, eğitim emekçilerininisteği dışındaki rotasyon uygu-lamalarının “sürgün” anlamınageleceği belirtildi. Açıklamadaşu ifadelere yer verildi: “Eşlerifarklı işkollarında ya da özelsektörde çalışan on binlerce öğ-

retmen bulunuyor. Eğitimin bi-rikmiş sorunları ‘öğretmenlerinmesleki deneyiminden yararla-nacağız’ yalanıyla, hayata geçi-rilmek istenen yeni sürgün po-litikaları ile çözülemez. MEB,attığı her adımda öğretmenlerimağdur etme politikasından vaz-geçmeli, eğitimin acil çözümbekleyen sorunları ile ilgilenerekasıl işine odaklanmalıdır.”

Türkiye bugünden itibaren Balkanlarüzerinden gelecek yeni bir soğuk ve yağışlıhavanın etkisine girecek. Uzmanlar, önü-müzdeki 3 gün boyunca kuvvetli soğuk hava,kar yağışı, fırtına, kuvvetli buzlanma ve donolasılıklarına karşı tedbirli olunmasını istedi.

Bugün Marmara’nın doğusu ve Batı Ka-radeniz ile Ordu, Giresun ve Trabzon’unbatısında kar, Kıyı Ege, Hatay, Kilis, Gazi-antep ile sabah saatlerinde İstanbul’da yağ-mur yağışı bekleniyor. İstanbul’da sabahsaatlerinde yağmur şeklinde görülecek yağışzamanla karla karışık yağmur ve yükseklerdekar, akşam saatlerinden itibaren il genelindekara dönüşecek.

Orta ve Güney Ege ile Akdeniz’de kısasüreli fırtına bekleniyor.

Daha da çok üşüyeceğizDaha da çok üşüyeceğizDaha da çok üşüyeceğizDaha da çok üşüyeceğizDaha da çok üşüyeceğizDaha da çok üşüyeceğizDaha da çok üşüyeceğizDaha da çok üşüyeceğiz

FOTO

ĞRAF

: MUT

LU YU

CA / D

HA

Bolu’da çam ormanları arasında saklı Gölcük TabiatParkı’nda gece hava sıcaklığının eksi 10 dereceyedüşmesi nedeniyle göl yüzeyi dondu.

Karaya oturan gemikurtarılamadı

oZonguldak’ın Ereğli İlçesi’nde karaya otu-ran Tanzanya bandralı kuru yük gemisinikurtarma çalışmaları sonuç vermedi. İlçe-

deki Ereğli Demir ve Çelik Fabrikaları’na(Erdemir) yükünü boşaltan 2 bin 319 grostonluk120 metre uzunluğundaki ‘Croatia Zanzibar’adlı kuru yük gemisi, geçen Cumartesi gecesiRomanya’ya gitmek için hazırlık yaptığı sıradafırtına nedeniyle sürüklendi. Sahil bandınaçarparak karaya oturan gemiyi kurtarma ça-lışmaları dün de devam etti. Erdemir’e ait rö-morkör, 6 mürettebatı da içinde bulunangemiyi halatla çekmeye çalıştı. Ancak halatkoptu. Römorkörle yapılan çalışmalara rağmengemi kurtarılamadı. Kurtarma çalışmalarınınsonlandırıldığı gemi mürettebatına bildirildi.Ancak, mürettebat gemiyi terk etmedi. Bununüzerine ekipler geminin yanından ayrıldı.

İsmail Koncuk

Milli Eğitim Bakanlığı, Doğu ve Güneydoğu’ya giden öğretmenlerin 3 yıl olan görev süresini 4 yıla çıkarmahazırlığında. 20 yıllık öğretmenler de, okullar ve bölgeler arasında yer değiştirecek. Öğretmenler tepkili

Page 6: egazete.aydinlik.com.tr...2013/12/10  · İstanbul Barosu Başkanı Ümit Ko-casakal, hükmün ilkesel bir karar olduğunu vurguladı ve herkes için uygulanması gerektiğini ifade

ESAS NO: 2013/266 EsasDavacı SOLARKAN NAKLİYE İNŞAAT TEKSTİL A.Ş. tarafından İİK. 179.maddesi gereğince mahkememize açılan İflas (İflasın Açılması)

davası nedeniyle; Açılan bu davanın yargılaması 16/01/2014 günü saat 10:50’ye bırakılmıştır. İ.İ.K.’nun 178/2 maddesi uyarınca; alacaklılar iflas talebinin

ilanından itibaren on beş gün içinde davaya müdahale veya itiraz ederek, borçlunun iflas talebini, hakkındaki takipleri ertelemek ve borçlarınıödemeyi geciktirmek için yaptığını ileri sürerek mahkemeden talebin reddine isteyebilecekleri, bu süre içerisinde itiraz ve müdahale tale-binde bulunmayanların itiraz ve müdahalelerinin kabul edilmeyeceği hususu ilanen tebliğ olunur. 29/11/2013

BASIN: 75808 (www.bik.gov.tr)

T.C. KAYSERİ 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİNDEN İLAN

Resmi ilanlar www.ilan.gov.tr’de

H. Ufuk SÖYLEMEZ

UFK

A B

AK

[email protected]: 0312 467 78 93

EUROPazartesi 2.0286Cuma 2.0240

Pazartesi 2.7849Cuma 2.7699DOLAR Pazartesi 548

Cuma 553ALTIN Pazartesi % 9.14Cuma % 9.34FAİZ Pazartesi $ 110.13

Cuma $ 111.24Pazartesi 74.219

Cuma 73.316BORSA PETROL(Cumh.) (Brent)

*Serbest piyasa satış fiyatları

Ülkede ne zaman bir iktidar alternatifiarayışı başlasa, uluslararası sıcak paratacirleri, IMF ve dış odaklar

Türkiye’de kendi düzenlerini aynen devamettirecek isimleri hemen tedavüle sürerler.

Türk siyasetinin erdemli ve nezaket doluismi rahmetli Sn. Bülent Ecevit’in “siyasalyaşamımdaki en büyük pişmanlığım”dediği K. Derviş, bu sebeple yine çıkarcıholding medyası tarafından parlatılıp, bu kezCHP’ye yamanmaya çalışılıyor.

Türkiye’yi sıcak paraya mahkum eden,özel sektörün dış borçlarını Hazinegarantisi vererek millete ödeten, TürkBankacılık sistemini korumak rehabiliteetmek, yeniden yapılandırmak,birleştirmek ve sermaye desteklerisağlamak yerine IMF ile birlikte batıraraktasfiye etmek gibi “masum” politikalarınmimarı bir ismi, yine yeniden “sosyaldemokrat” olduğunu iddia eden bir partiyeiliştirmeye çalışıyorlar.

Halbuki emek yerine uluslararasısermayeyi, üretim yerine ithalatı ikame edenIMF politikalarının bir numaralı uygulayıcısıolan böyle isimlerin eşitlik - emek - üretim -ekonomik büyüme vb. gibi ülkesinin üretimdinamiklerini savunan hiçbir muhalefetpartisinde artık kolay kolay yer bulamamasıgerekiyor.

CHP içine sızmış, bazı “Derviş”müritlerinin DSP ve Sn. Ecevit’in başınaördükleri çorabı, şimdilerde CHP ve Sn.Kılıçdaroğlu’nun başına geçirme çabalarınıibretle ve hayretle izliyoruz.

Umuyor ve diliyoruz ki, Sn. Kılıçdaroğlu,çıkarcı holding medyası - IMF ve CHPiçindeki “Derviş müritlerinin” bu tuzağınadüşmez. İzleyip göreceğiz...

Kılavuzu K. Derviş olanınistikameti IMF olur!

Hazırlayan: Recep ERÇİN [email protected] ARALIK 2013 SALI

Sanayi üretimi yüzde 3.1 azaldıEkim ayı sanayi üretimi bir önceki yılın aynı ayına göre sadece yüzde 0.7 artarken, bir önceki ayagöre yüzde 3.1 geriledi. Sanayi üretim rakamları böylece 2013’teki istikrarsız seyrini sürdürdü n EKONOMİ SERVİSİ

Sanayi üretim endeksi Ey-lül’deki yükselişten sonraEkim ayında tekrar dibe vur-

du. Takvim etkisinden arındırılmışsanayi üretim endeksindeki değişimbir önceki yılın aynı ayına göre2013 Ekim ayında sadece yüzde0.7 arttı. Takvim ve mevsim etki-sinden arındırılmış sanayi üretimendeksi ise bir önceki aya göreyüzde 3.1 oranında azaldı.

Üç ayda bir dibe vurdu Türkiye İstatistik Kurumu’nun

(TÜİK) açıkladığı 2013 Ekim ayınailişkin sanayi üretim endeksi veri-lerini incelediğimizde sanayi üre-timindeki istikrarsız seyrin sürdüğügörüldü. Ocak ayında bir öncekiaya göre yüzde 2.2, Şubat’ta 1.4artan mevsim ve takvim etkisindenarındırılmış sanayi üretimi Mart’tayüzde 0.9 azaldı. Nisan’da tekraryüzde 1.4’lük artışla yükselişe geçenüretim Mayıs’ta tekrar yüzde 0.8azaldı. Haziran’da ise yüzde 1.5’likartış görüldü.

Temmuz’da yüzde 0.7 artanüretim Ağustos’ta yılın en sertaylık düşüşünü gösterdi ve yüzde3.8 azaldı. Eylül’de ise yüzde 5.8’likartışla sıçrama yapan sanayi üretimiEkim’de, yılın ikinci dip seviyesiolan, yüzde 3.1’lik düşüş gösterdi.

Geçen yıl ise bu rakam yüze 1.6oranında artmıştı. Sanayi üreti-mindeki bir önceki aya göre deği-şim oranları böyle oluşurken tak-vim etkisinden arındırılmış sanayiüretimi bir önceki yılın aynı ayınagöre; Ocak’ta yüzde 2, Şubat 4.4,Mart 1.4, Nisan 3.5, Mayıs 0.9,Haziran 4.2, Temmuz 4.6, Eylül6.5 ve Ekim’de 0.7’lik artış oldu.Ağustos ayında ise yüzde 0.1’likazalış kaydedildi. Ekim ayına ilişkinaçıklanan bir önceki yılın aynıayına göre sanayi üretimindekiartış oranı yılın son çeyreğine ilişkinbilgi vermesi bakımından önemarz ediyor.

Madencilik yüzde 7.4 geriledi Sanayinin alt sektörleri ince-

lendiğinde; 2013 yılı Ekim ayındabir önceki aya göre madencilik vetaşocakçılığı sektörü endeksi yüzde2.1, imalat sanayi sektörü endeksiyüzde 3.7 azalırken elektrik, gaz,buhar ve iklimlendirme üretimive dağıtımı sektörü endeksi yüzde0.5 arttı. Sanayinin alt sektörleri;2013 yılı Ekim ayında bir öncekiyılın aynı ayına göre de; madencilikve taşocakçılığı sektörü endeksiyüzde 7.4 azalırken imalat sanayisektörü endeksi yüzde 0.9 ve elek-trik, gaz, buhar ve iklimlendirmeüretimi ve dağıtımı sektörü endeksiise yüzde 3.7 arttı.

Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan,Ekim ayı sanayi üretim endekslerineilişkin dün yaptığı açıklamada şu gö-rüşü savundu: “Sanayi üretim endek-sinde yaşanan artışlar büyümemizibelirleyecektir. Ekim ayında 9 günlükKurban Bayramı tatili nedeniyle bugünaçıklanan Ekim sanayi üretiminde birazalma söz konusu. Öte yandan, açıkla-nan Ekim ayı takvim etkisinden arındı-rılmış sanayi üretim endeksinin 120.7 ol-duğunu görüyoruz. Eylül’de yüzde 6.4 ve 3.çeyrekte yüzde 3.8 artışın ardından Ekimayında daha zayıf olmakla birlikte artış devamediyor. Bu verilerle birlikte yılsonu büyümesininyüzde 4’e yaklaşacağını öngörüyoruz.’’

Çağlayan: Zayıf daolsa artış var

2014 Yılı bütçe maratonu,TBMM Plan ve Bütçe Ko-misyonu’nun ardından bu

kez Genel Kurul’da sürecek. Mec-lis, bütçe için hafta sonları dâhil11 gün süreyle mesai yapacak.

Genel Kurul, bugün saat14.00’te TBMM Başkanı CemilÇiçek’in başkanlığında toplanacak.Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in2014 Yılı Merkezi Yönetim BütçeKanunu Tasarısı ile 2012 YılıMerkezi Yönetim Kesinhesap Ka-nunu Tasarısı ile ilgili sunuşununardından AKP, CHP, MHP veBDP grupları adına birer saat sü-reyle konuşmalar yapılacak.

CHP’den 1.800 önerge AKP Grubu’ndan Karaman

Milletvekili Lütfi Elvan ile DenizliMilletvekili Nihat Zeybekçi, CHPGenel Başkanı Kemal Kılıçda-roğlu, MHP Genel Başkanı DevletBahçeli ile BDP Grubu’ndanGrup Başkanvekili ve Bingöl Mil-letvekili İdris Baluken ile ŞırnakMilletvekili Hasip Kaplan’ın ar-dından Hükümet adına BaşbakanTayyip Erdoğan söz alacak.

Erdoğan görüşmeler sırasında ya-pacağı konuşma için dün Başba-kanlık Konutu’nda kurmaylarıylabir toplantı gerçekleştirdi. KemalKılıçdaroğlu da bütçe çalışmasını,Kemal Derviş’in moderatörlü-

ğünde İstanbul’da gerçekleştirilençalıştay sırasında tamamladı. Bütçe görüşmeleri sırasında gözleriki muhalefet partisinde olacak.CHP, bütçenin hükümetçe Sayış-tay denetiminden kaçırılmasına

tepkili. Bu tepkisini komisyon sü-recinde ortaya koyan CHP, GenelKurul sürecinde de dile getirmeye,hazırlanan bin 800 önergeyle gö-rüşmeleri tıkamaya hazırlanıyor.

n AYDINLIK / ANKARA

TBMM’de bütçe maratonu bugün başlıyor Odebank’tan KOBİ’lere50 milyon dolar kredi

oOdeabank, Türk banka-cılık sektöründeki ilk yılınıgeride bırakırken DünyaBankası’nın özel sektörüdestekleyen iştiraki Ulus-lararası Finans Kurumu(IFC) ile toplamda 75milyon dolarlık kredi an-laşmasına imza attı. Kredi’nin 5 yıl vadeli, 50milyon doları KOBİ’lerinyatırım ihtiyaçlarına yö-nelik olacağını açıklayanOdeabank Genel MüdürüHüseyin Özkaya, 25 mil-yon dolarının ise GlobalDış Ticaret FinansmanProgramı kapsamındakullandırılacağını bildirdi. Söz konusu anlaşmayıIFC Avrupa ve Orta AsyaFinansal Piyasalar Direk-törü Ed Strawderman ilebirlikte gerçekleştirdiğibasın toplantısında duyu-ran Özkaya, KOBİ’lerinekonomide güçlenen ro-lünün altını çizdi. Özkaya,“Devlet ve özel sektör iş-birliği ile desteklenen busınıf sanayileşmede, üre-timde ve istihdamda Tür-kiye’nin sıçrama tahtasıolacak” dedi.

Kart düzenlemesindegeçiş dönemi olmalı Kredi kartına yönelik dü-zenlemelerin bankacılıksektörünü çok kısa vadedeçok uzun süreli etkileye-ceğini ifade eden Özkaya,“Birçok büyük yatırım ya-pıyoruz. Kredi kartları içinde yatırım yaptık. Bu alan-daki gelişmeleer bizi deolumsuz etkiliyor. Dola-yısıyla bir geçiş döneminyapılmalıdır. Yoksa olum-suzluklar yaşanabilir’’ diyekonuştu.

n EKONOMİ SERVİSİCHP’nin “Vatandaş ver-gisini veriyorsa hükümetde hesabını verecek”

“Başbakan’a Çağrı: Sayıştay ra-porlarını TBMM’den gizleme”afişleri, Strœr - Kentvizyon şir-ketinden “Başbakan’ı fazla eleş-tiriyorsunuz, yumuşatın” gerek-çesiyle geri döndü. Konuylailgili olarak Başbakan TayyipErdoğan’ın yanıtlaması için soruönergesi de veren CHP GenelBaşkan Yardımcısı Umut Oran,

“1994 yılında Refah Partisi İs-tanbul İl Yönetim Kurulu üye-leri ile birlikte İnterpan Rek-lamcılık firmasını kurar kurmaz,Belediye Başkanı olduğunuzİBB’den billboard işletme işinialan, 20 yıldan fazla süredir ta-nıdığınız, Strœr - Kentvizyonfirması CEO’su Murat İlbak’abu ilanların yayınlanmasınınengellenmesi yönünde yazılıveya sözlü bir talimatınız oldumu?’’ diye sordu.

CHP’nin Sayıştay’lıreklamlarına AKP sansürü

ÇEAŞ ve KEPEZ’e el konulması küçük yatırımcıyı mağdur etti

CHP Antalya Milletvekili Gür-kut Acar, ÇEAŞ ve KEPEZ şir-ketlerine el konulmasının ardından,ellerinde bu şirket hisseleri olanküçük yatırımcıların yaşadığı mağ-duriyetin boyutlarının araştırılma-sını istedi. Yaklaşık 50 bin kişininbundan etkilendiğini belirten Acar,“Denetim ve kontrol eksikliğininfaturasının, süreçten hiçbir bilgisive sorumluluğu olmayan küçükyatırımcıya ödettirilmesi adil vehukuki değildir” dedi. ÇEAŞ ve

KEPEZ ile ilgili araştırma öner-gesini dün TBMM Başkanlığı’naveren Acar, önergesinde, “Devletyurttaşının haklarını korumaklayükümlüdür. Bu nedenle ÇEAŞve KEPEZ’e el konulmasının kü-çük yatırımcılar açısından yarattığımağduriyetin boyutlarının ince-lenmesi, mağduriyetin giderilmesinisağlayacak önlemlerin belirlenmesiamacıyla bir Meclis Araştırmasıaçılması gerekli görülmektedir.”

n AYDINLIK / ANKARA

Araplar, fuarda villa satın aldıCNR EXPO Yeşilköy’de

05-08 Aralık 2013 tarihleriarasında gerçekleştirilen CNREmlak 2013 Fuarı, Suudi Ara-bistan başta olmak üzere çoksayıda yatırımcıyı ağırladı.

Fuarı 4 bin 513’ü yurt dı-şından olmak üzere toplamda

19.325 kişi ziyaret etti. Emlak2013 Fuarı’na gelen Arap ya-tırımcılar yatırım için daire,oturum için ise villalara ilgigösterdiler. Fuarda, Araplara,Sapanca, Bursa ve Yalova böl-gelerinden çok sayıda villaprojeleri satıldı.

26 aydan beri tam 200 il, ilçe, belde veköyde, 150 bini aşkın yurttaşımızıncoşkulu katılımıyla yapılan Milli Merkeztoplantıları, sadece bölücü ve gericileri,despot iktidarı ve yandaşlarını değil,bilimum gayrı milli ve Amerikancıpartileri ve medyayı da korkutuyor.Soros solcularını ve NatoMilliyetçilerini”muhalefet” diyerekmillete pazarlayan “sözde” muhalif birkısım medya, “Atatürk’te Birleştik”şiarıyla yola çıkan, binlerce yurttaşınkatıldığı, sağ - sol demeden tam birdemokratik kuvayı milliye hareketinedönüşen bu dip dalgasını, bu uyanışı,alenen görmezden geliyor ve fiilen“sansür” ediyor maalesef.

Geçen hafta sonu, yurt genelinde 5Milli Merkez toplantısı yapıldı.

Mersin’de, Denizli’de, İstanbulAtaşehir’de, İstanbul Sarıyer’de,İstanbul Bakırköy’de binlerce yurttaşbu toplantılara katıldı.

CHP - İP - MHP - DP - DSP gibipartilerin mevcut ve önceki Milletvekili,Bakan ve önde gelen yöneticileri, saygınbilim insanları, değerli gazeteci veyazarlar ile meslek, sendika ve siviltoplum örgütlerinin çok önemlibaşkanları bu toplantılarda, “aynımasada” oturdular, “Atatürk ‘teBirleştik” diyerek, yerel seçimlerdegüçbirliği çağrıları ve arayışlarına ışıktuttular.

Milletin vergileriyle tarafsız ve eşityayıncılık yapması gereken, AnadoluAjansı ve TRT gibi kamu yayıncıları dabu toplantılara aynı sansürü uygulayarakgörmezden geldiler.

Mersin’de ve İstanbul Ataşehir’dekikonuşmalarımda, TRT’nin bututumunu kınayarak şahsen ödediğimvergilerden TRT’ye düşen payı “helaletmediğimi” söyledim.

Katılan tüm yurtsever ve Atatürkçüyurttaşlarımız da bu sözlerime büyükdestek verdiler.

Daha önce de yazdım; laiklik karşıtıdespot iktidarı ile, bölücüsü vegericisiyle, Soros solcusu ve Natomilliyetçisi muhalefeti ile ve onlarınuşağı mütareke medyasıyla da gelseler,bizim ulus devlete, Cumhuriyet’inkurucu değerlerine, milli birliğimize,bağımsızlığımıza sadakatımızı, mücadeleazmimizi ve kararlılığımızıyokedemezler.

Milletin doğru, tarafsız ve Anayasalhaber alma hakkını gaspeden medyakarartmasını, bu zor günlerde 2 onurlu,yürekli, kararlı, yayın organımızlayırtıyor ve aşıyoruz. Aydınlık gazetesive Ulusal Kanal doğru, dürüst, cesurhabercilikleri ve yayın politikaları ilemilletimizin sesi, gözü - kulağı oluyor,onların umudu, cesareti, morali oluyor.

İyi ki varlar. Kuranlara, yaşatanlara,yönetenlere, çalışanlara, katkıverenlere, izleyen ve okuyanlara gönüldolusu şükranlarımı sunuyorum.

Türk milletinin uyanışını,şahlanışını,Milli hükümet için demokratik milliiktidar yürüyüşünü ve Milli Merkeztoplantılarını sansür etmeyi, saboteetmeyi ve görmezden gelmeyisürdürenlere şöyle sesleniyorum;“Körolasın demiyorum, kör olma dagör beni”

Milli Merkez’i sansüredenlere; “kör olasındemiyorum, kör olma dagör beni” diyorum

Page 7: egazete.aydinlik.com.tr...2013/12/10  · İstanbul Barosu Başkanı Ümit Ko-casakal, hükmün ilkesel bir karar olduğunu vurguladı ve herkes için uygulanması gerektiğini ifade

YıldırımKOÇ

SIN

IF G

ÖZL

ÜĞ

Ü

[email protected]

Halil Tunç şalteri indirmişti

Genel grev çok tartışılıyor. Ancakgenel grevin hayatı etkileyebil-mesi, hayatı durdurabilmesi,

enerji, telekomünikasyon ve bankacı-lık alanlarında çalışanların ve sendika-larının yeterli cesareti toplayıpçalışmayı durdurmalarına bağlıdır. Birotomobil fabrikasında ve hattafırınlarda bir gün çalışılmasa, hayatdurmaz. Hayatın durmasını enerji,telekomünikasyon ve bankacılıkçalışanları sağlar.

Son dönemlerde “şalter inecek”sloganları atılıyor.

Halil Tunç saldırılara şalterindirerek yanıt vermişti

Şalter indirmek öyle kolay bir işdeğildir. Ancak geçmişte yiğit birsendikacı şalter indirmişti.

Günümüzde ILO Sözleşmelerinindoğrudan uygulanırlığı sayesindegenel grev yasaldır ve meşrudur. 1975yılında genel grev yasaktı.

Türk-İş’in dünkü genel başkanıMustafa Kumlu da, şimdiki genelbaşkanı Ergün Atalay da, Türk-İş’ingenel sekreteri Pevrul Kavlak dabugün şalter indiremez; ancak 1960-1974 döneminde Türk-İş’in genelsekreteri ve 1974-1979 dönemindeTürk-İş’in genel başkanı olan HalilTunç, 16 Haziran 1975 günü şalteriindirmiş, İzmir bölgesinin elektriğinikesmişti.

1975 yılının şartları bugünkünüanımsatıyordu. Ancak o dönemdeTürk-İş yönetiminde Ergün Atalay,Pevrul Kavlak, Ramazan Ağar, NazmiIrgat ve Eyüp Alemdar yoktu; HalilTunç vardı. Sendikacılar hakkında dasavcılık soruşturması veya davasürmüyordu. Türk-İş döneminhükümetlerinin arka bahçesi değildi.

1975 yılında yoğun saldırılar yaşanıyordu

1975 yılında patronlar kıdemtazminatına bir tavan getirilmesini,tazminatın sigorta şirketlerinesigortalanabilmesini ve kıdemtazminatı fonunun oluşturulmasınıtalep ediyorlardı.

Memurlaştırma girişimleri deönemli bir tehditti. Türk-İş, 1973yılındaki 9. Genel Kurulu’nda,memurlaştırma girişimleri karşısındagenel greve başvuracağını ilan etmişti.

“Ekonomik ve sosyal ilke vehedeflerde bütünleşen Türk İşçiHareketi’nin siyasal alandabütünleşmesi yolları” 1975 yılındadüzenlenen işçi kurultaylarında tümyönleriyle tartışılıyordu.

İşverenlerin kurduğu Hür TeşebbüsKonseyi ve arkasından başlatılansaldırı lokavtları da önemli bir tehditoluşturuyordu. İzmir ve Turgutlu’da14.5.1975 günü 22 işyerinde ve31.5.1975 günü de 1 işyerinde lokavtbaşlatılmıştı.

Türk-İş, Genel Başkan Halil Tunçdöneminde işçi kurultaylarına başladı.1975 yılı Mart ayında Ankara’dadüzenlenen Birinci İşçi Kurultayı’ndansonra, 3-4 Mayıs 1975 günleriDiyarbakır’da, 10-11 Mayıs 1975günleri Samsun’da, 31 Mayıs-1 Haziran1975 günleri Sivas’ta ve 7-8 Haziran1975 günleri de Eskişehir’de İşçiKurultayları düzenledi.

Halil Tunç yaptığı açıklamada, “16Haziran 1975 Pazartesi günü saat 06 ile14:00 arasında işimizin başında oturup,çalışmayarak uyarı direnişindebulunacağız” dedi.

Türk-İş’in 16 Haziran 1975 Pazartesigünü İzmir’de gerçekleştirdiği bölgeselgenel grev veya “Emeğe SaygıDirenişi”, Türk-İş Genel Başkanı HalilTunç’un İzmir kentine elektrik verenESHOT’ta şalteri indirmesiyle başladı.

Türk-İş’e bağlı 24 mahalli sendikave şube bu eyleme katıldı. İzmir’deelektriğin kesilmesiyle birlikte kentsusuz ve elektriksiz kaldı. İzmirradyosu da yayınına ara verdi.Belediye otobüsleri, vapurlar vebanliyö trenleri durduğundan, kent-içiulaştırma dolmuş ve özel araçlarlasağlandı. TCDD’nin vagon velokomotifleri hangarlardançıkarılmadı. THY’nin İzmir-İstanbul veİzmir-Ankara seferleri de iptal edildi.Hastanelere acil olaylar dışında hastaalınmadı. Ancak hastalara yemek çıktıve bakımları yapıldı. Doktorlara iseyemek çıkarılmadı. Büyük EfesOteli’nde çalışanlar da 8 saatlikişbırakımına katıldılar. Bu nedenleTİSK Başkanvekili Refik Baydur’unbasın toplantısı bu otelde yapılamadı.Fabrikalarda üretim büyük ölçüdedurdu.

Halil Tunç’u ve arkadaşlarınısaygıyla anıyorum. Acaba onlar Türk-İş’in bugünkü yöneticilerine nasılbakıyorlardır?

Hazırlayan: Tarık TEKGÖZLİ [email protected] ARALIK 2013 SALI

BAŞSAĞLIĞIGüzelbahçe ilçe üyemiz

RIDVAN UZGEL

vefat etmiştir.

Ailesine ve yakınlarına

başsağlığı dileriz.

İşçi Partisi İzmir İl Başkanlığı

n TARIK TEKGÖZLİ

İstanbul’da özelleştirilen Bo-ğaziçi Elektrik DağıtımA.Ş.’de (BEDAŞ) çalışan 5

işçi, “performans düşüklüğü” ge-rekçe gösterilerek 11 Eylül’deişten çıkarıldı. DİSK’e bağlı Ener-ji-Sen üyesi işçiler, sendikalı ol-dukları için işten çıkarıldıklarınıiddia etti. 28 gündür direnişteolduklarını söyleyen işçiler, dünBEDAŞ Genel Müdürlüğüönünde direniş çadırı kurdu. 15aydır BEDAŞ’ta çalışan RecepTombul, performans listesindeen üst sıralarda yer aldığını söy-ledi. Tombul, 58 işyerinde elek-

trik kesme işlemi görevi verildi-ğini ancak 51 işyerinin kapalı ol-ması nedeniyle sadece 7’sindekesme işlemi yapabildiğini ifadeetti. İşverenin de elektriği kesilenişyeri sayısına göre performansdeğerlendirmesi yaptığını ve mev-cut performans değerlendirme-sinin dışına çıktığını söyledi.

13 yıldır BEDAŞ’ta çalışanAli Çakır da, performans liste-sinde ilk 5’te yer aldığını belir-terek, işten atılma gerekçelerininsendikal örgütlenme olduğunusöyledi. Çakır, 90’a yakın işçiyisendikaya üye yaptıktan üç günsonra işten çıkarıldıklarına dikkatçekti.

Zonguldak ’ ınEreğli ilçesinde kar vebuzlanma nedeniylekayan işçi servisi, parkhalindeki araçlara çar-parak durdu. Kaza,dün sabah meydanageldi. Ereğli Demir veÇelik Fabrikaları’naişçi taşıyan midibüs,yokuş çıkarken kar te-mizleme çalışmalarınedeniyle durunca karve buzlanma nedeniy-le geriye kaymaya baş-ladı. Yokuş aşağıyakayan midibüs, parkhalindeki araçlaraçarptı. Midibüsdeki iş-çiler kazadan yara al-madan kurtuldu.

n TOLGA TOY / ZONGULDAK

Yatağan işçisinin özelleştir-meye karşı mücadelesindensonra şimdi de Zongul-

dak’taki termik santralda çalışanişçiler ayağa kalktı. Özelleştirmeİdaresi Başkanlığı’nın Zongul-dak’taki Çatalağzı Termik Sant-ralı’nın özelleştirilmesine ilişkinihale tarihini açıklaması işçileriçinde huzursuzluk yaratmıştı.Türk-İş’e bağlı TES-İş SendikasıZonguldak Şubesi de, dün işçilerlebirlikte özelleştirme kararını pro-testo etti.

Çatalağzı Termik Santralı (ÇA-TES) önünde düzenlenen basınaçıklamasına, Genel Maden-İşSendikası (GMİS) Genel BaşkanıEyüp Alabaş, İşçi Partisi, TGB,ADD, Maden Mühendisleri Odasıve KESK temsilcileri katıldı. Ey-lemde, babası ÇATES’te işçi olanfiziksel engelli 22 yaşındaki MiraçBayram da tekerlekli sandalye ileyer aldı.

‘İzin vermeyeceğiz’TES-İş Zonguldak Şube Baş-

kanı Ahmet Hasanefendioğlu,AKP hükümetinin, emekçilere veişçilere karşı saldırılarına devamettiğini belirterek, “11 yıldır ‘de-mokrasi’ diye tek adamlığı dayatan,‘barış’ diye diye savaşı dayatan,‘kardeşlik’ diye diye ayrışmayı da-yatan, ‘zenginlik’ diye diye yok-sulluğu dayatan ve söylediği herşeyin tersini yapan AKP hükümeti,şimdi de ‘enerjide kendi kaynak-larımızı değerlendireceğiz’ diyerek

Zonguldak kömürünü değerlen-diren bu santralı ortadan kaldırmakistiyor. Biz ÇATES çalışanları ola-rak, madenciler olarak, bölge insanıolarak buna izin vermeyeceğiz”dedi.

‘ÇATES’i satmak ihanettir’ÇATES ve Türkiye Taşkömürü

Kurumu’nun (TTK) birbirindenayrılamaz iki kurum olduğunu be-lirten Hasanefendioğlu şunları söy-ledi: “Ekonomik ömrünün sonunayaklaşan ÇATES, özel sektör man-tığıyla, yani kâr önceliğiyle yenidenyapılandırılırsa bu kömürü kul-lanmayacaktır. Daha fazla kâr he-

sabı yapılacaktır. TTK’nın üreti-minin yaklaşık yüzde 60’ını, özelsektörün üretiminin yüzde 40’ınıtüketen ÇATES’i elden çıkarmak,sadece Zonguldak’a ve bölge eko-nomisine değil ülkemize ve mille-timize de ihanet etmektir.”

Mücadele çağrısı“Bölgemizde, enerji için ülkeler

parçalanıp, insanlar katledilirkenülkemizin enerjisini dışa bağımlıhale getirmek büyük bir sorum-suzluktur” diyen Hasanefendioğlubasın açıklamasını şu sözlerle bi-tirdi: “Devlet geleceği planlamak,işsizini düşünmek sosyal barışı ko-

rumakla görevlidir. Biz 1990’lı yıl-larda Zonguldak’ın ve ülkemizingeleceğini karartmak isteyenlereizin vermedik bugün de izin ver-meyeceğiz. Bölge insanları olarakhep birlikte ‘ÇATES özelleşmesin’davasında birleşelim.”

TES-İş Başkanı aynı zamandaYatağan’daki özelleştirme karşıtımücadeleye selam gönderdi. Bununüzerine işçiler, “Direnişe devam Ya-tağan’a bin selam” sloganını attı.

Eylem boyunca işçiler, “ÇATES’isatanı biz de satarız”, “ÇATES bizimonurumuzdur”, “ÇATES işçisi vatanbekçisi” ve “ÇATES bizimdir satı-lamaz” sloganlarını attı.

Yatağan işçisinden sonra Zonguldak da ayağa kalktıAKP hükümeti, termik santralların satışı için düğmeye bastı. Ancak işçiler özelleştirmeye karşımücadele için alanlara inmeye başladı. Yatağan’dan sonra ÇATES işçisi de ‘Özelleştirmeye hayır’ dedi

GMİS: Bu sese kulak verin!Basın açıklamasının ardından gaze-tecilerin sorularını cevaplandıran Ge-nel Maden-İş (GMİS) Genel BaşkanıEyüp Alabaş da ÇATES’in, 1948’debölgedeki düşük kalorili kömürlerinekonomiye kazandırılması amacıylakurulduğunu söyledi. Alabaş, “ÇA-TES’in özelleştirilmesi, başta TürkiyeTaşkömürü Kurumu’nun ve bölge-deki madencilik faaliyetlerinin zoragirmesi anlamını taşıyor. Sadeceelektrik veya maden işçilerinin değiltüm Zonguldak halkının, başta özelsektör maden ocaklarının ve kamuo-yunun bu konuya duyarlı olması ge-rekiyor. Biz özelleştirme kararınınbirkez daha gözden geçirilmesi ge-rektiğine ve buradaki sese kulak ve-rileceğine inanıyoruz” diye konuştu.

Enerji-Sen üyesi işçilerdireniş çadırı kurdu

İşçi servisi kardakayınca kaza yaptı

n BEHİYE YARAŞCI / YATAĞAN

Sodra Dağı’na çıkarak hükü-mete sesini duyurmaya ça-lışan ardından da Meclis’in

kapısı dayanan Yatağan işçisi,özelleştirmeye karşı açlık grevinedün başladı. Açlık grevi 10’arkişilik ekipler halinde 29 Ara-lık’ta Milas’ta yapılacak olan mi-tinge kadar sürecek. Maden-İşGenel Başkanı Nurettin Akçulve genel merkez yöneticileri,Türk-İş 3. Bölge Temsilcisi veTES-İş İzmir şubeleri destekiçin Yatağan’daydı. Açlık grevi,“Ölmek var dönmek yok” ve“Ankara yolumuz ölüm olsa so-numuz” sloganlarıyla başladı.

‘Vatan mücadelesi’Açıklama yapan Maden-İş

Genel Başkanı Nurettin Akçul,“Sizler ‘Her yer Yatağan her yerdireniş sloganını tüm emekçilerinbelleklerine yer ettiniz. Bugünkolayca satılmak istenen bu iş-letmeler kolay yapılmadı, az cefaçekilmedi. Bugün birileri buralarıalıp sizin emekleriniz bölge hal-kının cefası üzerinden sefasınısürmek istiyor. Buna izin ver-meyeceğiz. Bunu herkes duymalı.Özelleştirme İdaresi Başkanlığı,Türkiye’yi parsel parsel satmayıkendine görev edinmiş. Buradançıkan mesajı iyi anlamalı. Bu iş-letmeler zarar etmiyor. Bu iş-

letmelerin kâr ettiğini görmezdengelenlerin gözüne dizine dursun.İnancınız, kararlılığınız ve mü-cadelenizle haklı sesinizi kararalma noktasındakilere, hüküme-te duyurmaya çalışıyorsunuz. Bumücadele sadece iş ekmek mü-cadelesi değil vatan mücadele-sidir” diye konuştu.

‘Yatağan özelleştirmeninson bulduğu yer olacak’

Maden-İş Yatağan Şube Baş-kanı Süleyman Girgin de, “Bumücadele çığ gibi büyüyecek, Ya-tağan özelleştirmenin son bulduğuyer olacak” sözlerini kaydetti.TES-İş Yatağan Şube başkanı

Fatih Erçelik de 29 Aralık’ta ya-pılacak büyük miting için herkesibirlik olmaya çağırdı. Erçelik,“Özelleştirmeye karşı Emek veBağımsızlık Mitingi’ için buradantüm sendikalara sesleniyorum.Gelin birleşe birleşe kazanalım”diyerek çağrıda bulundu.

Açlık grevinin ilk ekibi deTES-İş Şube Başkanı Fatih Er-çelik ve Maden-İş Şube BaşkanıSüleyman Girgin’in de aralarındabulunduğu 10 kişilik grupla baş-ladı.

Açlık grevindeki işçiler, “Bizölmek var dönmek yok’ diyerekyola çıktık. O özelleştirme ger-çekleşmeyecek” dedi.

Yatağan’da açlık grevi başladı

İşçiler, işeiadelerini istedi.

ÇATES çalışanları, özelleştirmeye karşı mücadele eden Yatağan işçisine selam gönderdi.

Açlık grevi için kurulançadırda yer alan Türk

bayrakları dikkat çekti.

Page 8: egazete.aydinlik.com.tr...2013/12/10  · İstanbul Barosu Başkanı Ümit Ko-casakal, hükmün ilkesel bir karar olduğunu vurguladı ve herkes için uygulanması gerektiğini ifade

n EZGİ HOTALAK

Sarıyer’de Güçbirliği Forumu’na yaklaşıkbin kişi katıldı. Açıklanan sonuç bildirgesioybirliğiyle kabul edildi.

Kapalı Spor Salonu’nda yapılan forumdaeski Meclis Başkanı Hüsamettin Cindoruk,CHP Eskişehir Milletvekili Süheyl Batum,İşçi Partisi Genel Başkan Yardımcısı Av. Zey-nep Küçük, eski CHP Milletvekili Ali Topuzve İlahiyat Profesörü Zekeriya Beyaz konuşmayaptılar.

Ali Topuz, AKP’den kurtulmak için se-çimlerde güçbirliğinin önemine dikkat çekerek,“Şu anda yeni ve milli sayılabilecek bir parle-mento oluşturmak isteyen hiçbir muhalif par-tinin tek başına hareket etmeye hakkı yoktur”dedi. Topuz, “O nedenle kendilerini büyükgören partiler henüz büyük olmayan partilerinönünü açarak siyaset uygulamalıdır. Cumhu-riyeti kurtarmak için birlikte hareket etmeirademizden vazgeçmeyelim” diye konuştu.

Hüsamettin Cindoruk ve Zekeriya Beyaz’ınardından konuşan Av. Zeynep Küçük, Silivrikahramanlarından selam getirdiğini belirtereksöze başladı. Salonda sağ ve sol görüşlüler ol-duğuna dikkat çeken Küçük, şunları söyledi:“Hepimizin ortak paydası vatan. Önümüzdeüç seçim var. Karşımızda bölünmüş bir AKPve Cemaat ile Aslanlı Yol’da yürüyen bir ka-labalık var. Bu kalabalık memleketi onlarıneline bırakmayacak. Partilerimize ‘birleşin’diyelim. Atatürk için, Cumhuriyet için, tambağımsız Türkiye için birleşin!”

‘Karşıdevrime karşı güçbirliği’Prof. Dr. Süheyl Batum da Türkiye’de

karşıdevrim yaşandığını belirterek, “Karşı-devrimi güçbirliği ile tersine çevirebilirsek ço-cuklarımıza demokratik, laik bir hukuk devletibırakabileceğiz” dedi. Batum, güçbirliğininnasıl olacağını şöyle anlattı: “Bizi başarıyaulaştıracak olan şey, adaydan çok projedir.Köle olmayan, demokratik, laik, sosyal birhukuk devleti üzerine güçbirliği kurmalıyız.”

Çeşitli derneklerin destek verdiği toplantıyaSarıyer Belediye Başkanı Şükrü Genç, BaşkanYardımcısı Adnan Aybar ile CHP SarıyerBelediye Başkan aday adayları da katıldı.Birlik mesajları veren Şükrü Genç, forumaev sahipliği yapmaktan memnuniyet duyduğunusöyledi. Forumun sonunda açıklanan sonuçbildirgesi oybirliğiyle kabul edildi.

TSK, generallereorduevi yasağınısavundu

oBalyoz ve Ergenekon davaları üzerin-den, TSK’nın komuta kademesini eleş-tiren bazı emekli komutanların askeri

tesislerden yararlanmalarına yasak getirilmesikonusunda açıklama yapan Genelkurmay, yö-netmeliğin arkasına sığınarak yasağı savundu.Açıklamada şöyle denildi:

“Askeri sosyal tesislere giriş hakkının geçicisürelerle veya sürekli olarak yasaklanması iş-lemlerinin hukuki dayanağını TSK İç HizmetYönetmeliği oluşturmaktadır. Söz konusu te-sislerden yararlanma hakkının hangi durumlardakısıtlanabileceği,Yönetmel iğ in664/4’üncü mad-desinde düzenlen-miştir. Bu uygula-ma uzun yıllardanberi yapılmaktaolup tamamenTSK İç HizmetYönetmeliği hükümlerine göre icra edilmek-tedir.”

Açıklamada işaret edilen TSK İç HizmetYönetmeliği’nin ilgili maddesinde, muvazzafve emekli askerlerin orduevleri ve gazinolarda,siyaset ve propaganda yapamayacağı ifadesiyer alıyor. Genelkurmay Başkanlığı, Türk or-dusunu hedef alan tertiplerde, TSK’nın mevcutkomuta kademesinin silah arkadaşlarını sattığıeleştirilerinde bulunan emekli Oramiral NusretGüner, emekli Tümgeneral Osman Özbek veemekli Tümgeneral Naci Beştepe gibi isimlereorduevlerine ve sosyal askeri tesislere girişyasağı getirmişti. n AYDINLIK / ANKARA

[email protected]ırlayan: Emine DÖLEK10 ARALIK 2013 SALI

AKP ile Fethullahcemaati arasındakitepişmeyle ilgili olarak,

bir peçetenin üzerine“Haramilerin ganimetpaylaşım kavgası!” diyeyazmışım. Olanları, olmuşolanları şaşkınlık içindeizliyorum. Her gün birrezillik, rezalet, pişkinlik,yüzsüzlük daha...

Hele, en yeni sistemin ilkmerkezi ortak sınavındasorulan din kültürü ve ahlakbilgileri sorularını okuyunca,“Çıldırmış bunlar!” dedimkendi kendime, “Bunların,devletin altına imza attığısözleşmelerden, BirleşmişMilletler Çocuk HaklarıSözleşmesi’nden de mihaberleri yok? Hesabınıveremeyecekleri suçlarişliyorlar.”

HHHSınavda çocuklara “İhram

nedir?”, “Vakfe nedir?”, “Sa’ynedir?”, “Zekâtın farzlarınedir?”, “Zekât kimlereverilir?” gibi sorularsorulmuş ki aralarında AKPmilletvekilleri de olmak üzereyetişkin Müslümanların%99’u cevap veremez.

Başka zırtapoz sorular davar:

Soru 15: “Dinimizde hacfarz, umre sünnettir.”

Böyle bir ilişki aşağıdakihangi iki ibadetimizdevardır.

A) Zekât-Fidye; B) Zekât-Fitre; C) Zekât-Sadaka; D)Namaz-Oruç.

Soru 16: Aşağıdakiibadetlerden hangisi hemmal hem de bedenle yapılır?

A) Oruç; B) Zekât; C) Hac;D) Kurban.

Soru 19: Hac ibadetineaşağıdaki ifadelerdenhangisi uygun düşmez?

A) İhrama girmek; B)Kâbe’yi tavaf etmek; C)

Senenin her ayındayapabilmek; D) Arafat’tavakfeye durmak.

Vallahi çıldırmış bunlarİnsanı çileden çıkartır

bunlar! Bu ne yüzsüzlük, bune utanmazlık, insanhaklarına, çocuk haklarına bune saygısızlık!

Alevi Bektaşi KültürTanıtım Derneği BaşkanıMustafa Aslan, sınavda çıkandin kültürü ve ahlak bilgisisorularına tepki göstererek,“Bırakın Alevi inancını,diğer dinlerle ilgili soru dayok. Bunlar, ne ahlakla nedinlerle ilgili. Sadece Sünniinancını çocuklara empozeetmeye yönelik sorular”demiş. (Cumhuriyet,29.11.2013)

Laik bir ülkeninokullarında sadece Sünni yada Alevi inancıyla ilgilisorular değil, hiçbir din vemezheple ilgili sınav sorularısorulamaz. Çünkü dindemokratik ve laik birdevletin kurucu kurallarıarasında yer almaz.

Türkiye Cumhuriyeti’ningerçekten laik olduğudönemde Milli EğitimBakanlığı tarafından şöyle birgenelge yayımlanmıştı:

“Laik bir devlet olanCumhuriyetimizin öğretimmüesseselerinde hiçbir din

ve mezhebe ait bilgilerinmecburi olarak öğretilmesibahis konusu olamaz. Buitibarla din derslerininihtiyari olması esastır.Hiçbir öğrenci ve öğretmenbu dersleri okumak veokutmak konusundazorlanmayacaktır. Dinderslerinin sınıf geçme ilebir ilgisi olmayacaktır...”(Niçin Geri Kaldık? KaynakYayınları, s.195)

Fakat...1982 Anayasası’nın, hem

nalına hem mıhına vuran, dinve vicdan hürriyetiyle ilgili24. maddesini okuyalım:

MADDE 24.- Herkes,vicdan, dinî inanç ve kanaathürriyetine sahiptir.

14’üncü maddehükümlerine aykırı olmamakşartıyla ibadet, dinî âyin vetörenler serbesttir.

Din ve ahlâk eğitim veöğretimi Devletin gözetim vedenetimi altında yapılır. Dinkültürü ve ahlâk öğretimi ilkve orta-öğretim kurumlarındaokutulan zorunlu derslerarasında yer alır. Bunundışındaki din eğitim veöğretimi ancak, kişilerinkendi isteğine, küçüklerin dekanunî temsilcisinin talebinebağlıdır.

HHHAslına bakarsanız, 24

maddenin “Din ve ahlâkeğitim ve öğretimi Devletingözetim ve denetimi altındayapılır. Din kültürü ve ahlâköğretimi ilk ve orta-öğretimkurumlarında okutulanzorunlu dersler arasında yeralır” bölümü, Anayasa’nınBaşlangıç Bölümü ve“değiştirilemez” 2. maddesiile çelişmektedir. Öte yandanciddi bir anayasada hangiderslerin okutulacağı gibiayrıntıların yer almamasıgerekir.

Ancak, 1982 Anayasası’nın24. maddesi mi yoksaBaşlangıç Bölümü ile 2 ve 4.maddeleri mi öncelikli vedaha güçlü, buna anayasahukukçuları karar vermelidir.Kuşkusuz, Anayasa tekniğiüzerine sorduğum bu sorusorulabilir mi? Buna daanayasa hukukçuları kararverebilir. Dikkatli ve duyarlışair mantığım beni böylesorular sormaya zorluyor.

Bir de Birleşmiş MilletlerÇocuk Hakları Sözleşmesi’nebakalım:

Madde 14: 1. Taraf Devletler, çocuğun

düşünce, vicdan ve dinözgürlükleri hakkına saygıgösterirler.

2. Taraf Devletler, anne-babanın ve gerekiyorsa yasalvasilerin; çocuğunyeteneklerinin gelişmesiylebağdaşır biçimde haklarınınkullanılmasında çocuğa yolgösterme konusundaki hakve ödevlerine, saygıgösterirler.

Madde 18: 1. Taraf Devletler, çocuğun

yetiştirilmesinde vegelişmesinin sağlanmasındaanne-babanın birliktesorumluluk taşıdıklarıilkesinin tanınması için hertürlü çabayı gösterirler.Çocuğun yetiştirilmesi ve

geliştirilmesi sorumluluğu ilkönce anne-babaya ya dadurum gerektiriyorsa yasalvasilere düşer. Bu kişiler herşeyden önce çocuğun yüksekyararını göz önünde tutarakhareket ederler.

Ancak...Türkiye Cumhuriyeti laik

bir devlettir. Bu laiklikniteliği, devletin okullardadin eğitimi ve öğretimi ileherhangi bir sınav yapmasınaizin vermez.

Öte yandan TürkiyeCumhuriyeti’nin taraf olarakimzaladığı uluslararasısözleşmeler, kendianayasasının ve yasalarınınüzerindedir.

Bu memlekette canavargibi hukukçular ve avukatlarvar. Veliler, Okul-AileBirlikleri bu uzmanlarlaişbirliği yaparak şikâyetçioldukları rezalete sonverdirmek için ellerindengeleni mutlaka yapmalıdır.

Din eğitiminden geçerekrobotlaşmış beyinlerin veruhların ülkemizi içinesoktuğu ibretlik düşkündurum meydandadır.

Ey analar-babalar, eyveliler ve vasiler, korumakzorunda olduğunuzçocukların reşit olmasınıbeklemeyin. Önce siz reşitolun!

Din, kendini bile koru-maktan aciz olduğu için,madrabazların, dolandırıcı-ların, üçkâğıtçıların ve cahil-lerin eline düştü. Bu neden-le toplumsal kurtuluş içinderman olamadı, tam tersinenifak tohumları saçtı. Kanlıbir tarih yazdı. Çekildiği bi-reysel alanda ise afyon etkisiyarattı. Din olmasa bütünmadrabazlar, dolandırıcılar,üçkâğıtçılar ve cahiller işsizkalırdı.

Özdemir İNCE

TERSİ-D

ÜZÜ

[email protected]

Çıldırmış bunlar!

n SEDA AKYÜZ

İstanbul’un Bakırköy, Ataşehirve Sarıyer ilçelerinde öncekigün “yerel seçimlerde güçbirliği

forumları” düzenlendi. Üç mer-kezdeki forumlara CHP, İşçi Partisi,MHP yöneticileriyle üyeleri, bele-diye başkan aday adayları ve çoksayıda kitle örgütü temsilcisi katıldı.Forumların sonunda açıklanan veoybirliğiyle kabul edilen sonuç bil-dirgesiyle, katılımcılar yerel seçim-lerde Atatürk’te birleşen en güçlüadayı destekleme kararı aldıklarınıilan ettiler.

‘Sandıkta ittifak’Bakırköy’deki güçbirliği forumu,

Kurtuluş Savaşı yıllarında cepha-nelik olarak kullanılan Yunus EmreKültür Merkezi’nde 8 Aralık’ta ya-pıldı. 350 kişilik salon tamamendoldu, ayakta kalanlar oldu. HalukDural’ın yönettiği foruma İP GenelBaşkan Yardımcısı Ferit İlsever,eski CHP Milletvekili Şahin Mengüve Yeniçağ gazetesi yazarı ArslanBulut konuşmacı olarak katıldılar.

Yaklaşan seçimlerde güçbirliğiiçin toplandıklarını vurgulayan Ars-lan Bulut, “Güçbirliği yaparak, fi-kirler üreterek, sahte iman ve inanç-la insanları kaldıranların karşısındadurmalıyız. Atatürk’e ve Cumhu-

riyet’e yapılan saldırılar, coğrafya-mıza yöneliktir. Bu saldırılara karşıbiz seçmenler, sandıkta ittifak ha-linde olmalıyız” diye konuştu.

‘Tayyip-Gül diktasına karşı güçbirliği ‘

İşçi Partisi Genel Başkan Yar-dımcısı Ferit İlsever, CHP-MHP-İşçi Partisi güçbirliğiyle Tayyip-Güldiktasını yıkmayı hedeflediklerinianlattı: “Cumhuriyeti yeniden kur-mak, vatan ve milletin birliğini sağ-lamak için yola çıktık. Yatağan iş-çilerinden Fethiyespor’a kadar herkesimde halk hareketiyle kararlılı-

ğımızı ortaya koyuyoruz. Tayyip-Gül diktasını birleşe birleşe yıka-cağız. Seferberlik ilan ediyoruz.Egemenlik için ayağa kalkacağız.Hedefimiz, yerel seçimlerle Tay-yip-Gül diktasına darbe indirmekve sonunda yıkmak. Bunu CHP-MHP-İP’nin güçbirliğiyle yapaca-ğız.”

‘Birleşmeyi halk sağlıyor’Mücadeleyi kazanmak için kork-

madan sahaya inmek gerektiğinibelirten Şahin Mengü de, “Biz şunuöneriyoruz: CHP, MHP ya da İşçiPartisi diye değil; namuslu, güvenilir,

Türkiye Cumhuriyeti ve Atatürk’lesorunu olmayan bir adaya oy vere-lim. Toplumda birleşmeyi halk sağ-lamaktadır” diye konuştu.

Foruma Bakırköy Belediye Baş-kanı Ateş Ünal Erzen, CHP Ba-kırköy belediye başkan aday aday-ları, İşçi Partisi Bakırköy İlçe Baş-kanı Serdar Üsküplü, Eğitim-İş 1No.lu Şube temsilcileri ve Bakırköyİşadamları Derneği Yöneticisi SalimYılmaz da katıldı. Forumun so-nunda, hazırlanan sonuç bildirgesiokundu ve oybirliğiyle kabul edildi.Forum, Andımız’ın okunmasıylasona erdi.

İL VE İLÇELERDE YEREL SEÇİMLERDE GÜÇBİRLİĞİ İRADESİ YÜKSELİYOR

Kurtuluş Savaşı’nın cephaneliğindegüçbirliği kararı alındıİstanbul Bakırköy, Ataşehir ve Sarıyer’de düzenlenen güçbirliği forum-larında Atatürk’te birleşen en güçlü adayı destekleme kararı alındı

KAYIPNüfus kimliğimi kaybettim.

Hükümsüzdür.

Kıymet Ergör

Pazar günü dört merkezdeyapılan güçbirliği forumlarınınsonunda, binlerce katılımcınıntamamının oyuyla kabul edilensonuç bildirgesi şöyle:

“Yeniden Cumhuriyet veVatan için yerel seçimlerdegüçbirliği. Biz burada toplananCHP’liler, MHP’liler, İP’liler vediğer yurtsever parti ve kitleörgütleri ile halk tesilcileri,ülkemizde Tayyip-Gül diktasınıyenilgiye uğratmak içingücümüzü birleştiriyoruz. Buamaçla aramızda belirleyeceği-miz Atatürk’te birleşen en güçlüadaya destek vermeyikararlaştırdık. ÜlkemizinAKP’den kurtulması için CHP,MHP, İP’nin yanı sıra demokratikkitle örgütlerini, vakıf vedernekleri ve yurttaşlarımızıyerel seçimlerde güçbirliğineçağırıyoruz. Bu süreci yürütmeküzere bir yönetim kuruluoluşturduk ve halkımızla birliktemücadele azmimizi artırmayakarar verdik.”

Güçbirliği Forumlarının Sonuç Bildirgesi

nDERYA DERVİŞ

İstanbul Ataşehir’de düzenlenen“Yerel Yönetimlerden Hükü-mete Güçbirliği Forumu”na,

bini aşkın yurttaş katıldı. Doç. Dr.Cüneyt Akalın’ın yönettiği forumdaCHP Milletvekili Nur Serter, eskiDevlet Bakanı Ufuk Söylemez, Ay-dınlık Genel Yayın Yönetmeni İlkerYücel ve İstanbul Barosu BaşkanıÜmit Kocasakal konuştu. Bush’aayakkabı fırlatan Iraklı gazeteciMuntazam El Zeydi de forumunizleyicileri arasındaydı. Forumunsonunda oylanan sonuç bildirgesine,katılımcıların tamamı onay verdi.

Ufuk Söylemez, Atatürkçü, dü-rüst adaylarda birleşeceğiz, önceyerellerde sonra da Ankara’da ik-tidarı alacağız” diye konuştu.

“Y-CHP’yi tanımıyorum”Nur Serter de tek yolun Ata-

türk’te birleşmek olduğunu söyledi.Partisini de eleştiren Serter, “Sarıgülgibi birisinin, CHP gibi köklü birpartinin İstanbul aday adayı olmasıCHP’ye yakışmaz. Ayrıca bölücüve gerici odaklarla CHP’nin flörtetmesini içime sindiremiyorum. Y-CHP yi tanımıyorum” dedi.

Ümit Kocasakal, “Atatürk’tebirleşenler AKP iktidarını yerle bir

edecektir” derken, İlker Yücel güç-birliğinin meydanlarda oluştuğusaptamasında bulundu. Yücel, “Se-çimlerden önce iki yol var. Cemaatve PKK ile ittifak ki bu ABD’ninprojesidir veya CHP-MHP-İP itti-fakı. Bu da Arslanlı Yol projesidir.Kazanan, Arslanlı Yol’da yürüyenlerolacaktır” diye konuştu.

‘Güçbirliği meydanlarda sağlandı’

‘Muhaliflerin tekbaşına hareket etme hakkı yok’

Bush’a ayakkabı fırlatan Iraklı gazeteciEl Zeydi de eşiyle foruma katıldı.

BAKIRKÖY

ATAŞEHİR

SARIYER

KATILIMCILARCHP Yenisahra Temsilcisi Hıdır Dursun, CHPAtaşehir delegesi Hakan Yalpi, İP İstanbulİl Başkanı Osman Bilge Kuruca, İP Ataşehirİlçe Başkanı Kasım Yeşilkaya, DSP Ataşehirİlçe Başkanı Öznur Takuş, ADD Ataşehir İlçeBaşkanı Ulaş Kılıç, Ataşehir Atatürk MahallesiMuhtarı Leyla Saylan, Vardiya Bizde PlatformuSözcüsü Serap Kurusabun, Ataşehir PlatformuBaşkanı Seray Özçelikel, Nâzım Hikmet Fo-rumu yöneticisi Sevda Güğümcüoğlu, ÇYDDAtaşehir yöneticisi Emet Sarıhan.

Page 9: egazete.aydinlik.com.tr...2013/12/10  · İstanbul Barosu Başkanı Ümit Ko-casakal, hükmün ilkesel bir karar olduğunu vurguladı ve herkes için uygulanması gerektiğini ifade

Mehmet AliGÜLLER

UFU

K Ö

TESİ

[email protected]

Erdoğan’ın düşüşününyedi işareti

Başbakan Erdoğan, bir kartopugibi yamaçtan aşağı yuvarlan-maya başladı. Doğanın kanunu-

dur: Kartopu yuvarlanmaya başladıkçahızlanır ve en dibe inene kadarduramaz. En dipte ise paramparça olur.

Erdoğan’ın hızla yuvarlanmayabaşladığının işaretleri ise şunlardır:

Boş meydanların AKP’ye yanıtı1) Erdoğan’ın Trakya gezisi AKP

açısından tam bir fiyaskoydu. ErdoğanPınarhisar, Çorlu, Çerkezköy,Tekirdağ’da boş alanlara konuştu.Meydanlar, siyasetteki gidişatın enönemli göstergesidir.

Trakya sadece Erdoğan’a “siyasetenartık bittin” mesajı vermedi, aynızamanda yeni bir Türkiye’nin inşaedilmeye başladığının da işaretiniverdi. Çok önemli.

2) Aslında AKP kurmayları dadurumun farkında. Ellerinde medyaolanaklarıyla hemen her gün “çokgüçlüyüz” mesajı verseler de, her haftasipariş ettikleri “yüzde 52” anketleriylekamuoyu yaratmaya çalışsalar da,gerçeği artık gizleyemiyorlar.

Nitekim yerel seçimler için koymakzorunda kaldıkları yüzde 39,4 çıtasıbunun göstergesidir. Bu oyu bilealamayacaklarını ise lütfen not ediniz.

Erdoğan’ın arabulucu arayışı3) Erdoğan’ın “açıklarsam yer

yerinden oynar” sözleri Türk siyasihayatı için oldukça tanıdıktır. TansuÇiller de en köşeye sıkıştığı dönemdebu cümleye sarılmıştı. Sonrası malum:Çiller siyasetten çekilmek zorundakaldı.

“Açıklarsam yer yerinden oynar”demek zorunda kalan bir başbakan,aslında çaresizliğini ortayakoymaktadır ve iktidarı yitirmeyebaşladığını göstermektedir. Erdoğanadına Yeni Şafak’ta Cem Küçük ikigündür “açıklamaktadır” fakat yeryerinden oynamamaktadır. Küçük’egöre Emniyet ve Yargı’ya yuvalanmışbir çete Erdoğan’a darbe yapmayaçalışmaktadır.

Bu da bir acizlik ifadesidir. ZiraAKP devlettir, devletin tüm istihbaratkurumları emrindedir. Çeteyikulağından tutup ortayaçıkaramıyorsa, demek ki devletolmaktan çıkmaya başlamıştır!

4) Erdoğan’ın medyadaki sesiAbdülkadir Selvi, dün FethullahGülen’e “ülkeye dön” çağrısı yaptı.Anımsarsanız, AKP-Cemaatçarpışmasının su yüzüne çıktığısüreçte de, Erdoğan doğrudanFethullah Gülen’e seslenmiş ve “dön”demişti. Gülen’in ise “ortamı hâlâgüvensiz gördüğü” için dönmeyeceğiniaçıklaması, önemli mesajlarla doluydu.

Şimdi o çağrı işi Selvi’ye kalmıştır.Hatta Selvi, yazısında arabulucusorunu yaşadıklarını, belirlenenarabulucuların tasfiye edildiğini deitiraf etmiştir. Gülen’den aman dileyenSelvi’nin “Aydınlık ve Sözcü bizibirbirimize düşürdü, barışmazsakbiteriz” şeklindeki ucuz yöntemleresarılması ise AKP’nin çaresizliğinin birbaşka işaretidir.

Erdoğan sıcak para bulamıyor5) Erdoğan iktidarının serumu,

sıcak para ve kaynaklardır. AncakErdoğan bir süredir bu serumlardanda mahrumdur.

Erdoğan bu konuda iki girişimdebulundu: Birincisi Kuzey Irak petrol vedoğalgazına bel bağladı. FakatBağdat’ın kararlılığını aşamadı.İkincisi ise Erdoğan bizzat giderekKatar’dan sıcak para istedi. Katar’ınaltı ay önce iptal ettiği 12 milyardolarlık işlerin yeniden hayatageçirilmesini talep etti. Bildiğimiz,sadece 5 gemi dolusu sıvı gazalabildiğidir.

6) Erdoğan, sadece içeride değil,dışarıda da zor durumda. Suriye’deBeşar Esad’ı yıkamayan, Irak’ta Erbil’iBağdat’tan koparamayan, İran’ınBatı’yla anlaşmasında devre dışı kalan,Mısır’dan kovulan, MüslümanKardeşler politikası yüzünden SuudiArabistan’ı da kaybeden Erdoğanşimdi bölgeye “onurlu geri adımlaratmaya, tavizler vermeye hazırım”mesajları göndermekte fakatgörebildiğimiz kadarıylareddedilmektedir!

İnsiyatif Arslanlı Yol’da7) Erdoğan’ın Mayıs ayında

Washington’a yaptığı ziyaret veObama’yla görüşmesi, siyasette çıktığıtepe noktasıydı. O ziyaretten sonraErdoğan tepeden yuvarlanmaya başladı.Haziran Halk Hareketi’nin salladığıErdoğan, artık daha programlı veörgütlü bir güç olan Arslan Yol’unhedefindedir. Mayıs’tan bu yana geçenaltı aylık süreç, inisiyatifin artıkErdoğan’da değil, Arslanlı Yol’daolduğunu göstermektedir. Bu eğilim,sürecin nereye gideceğini gösteren enönemli işarettir.

Beyoğlu Emniyet’i boş binaya kira ödüyor

oİstanbul Beyoğlu Em-niyet Müdürlüğü’nün2013 Mart ayından bu

yana kiraladığı 5 katlı birbinayı kullanmadığı ortayaçıktı. İstiklal Caddesi’ndekiZambak Sokak’ta kirala-nan binanın aylık kirasınınise 20 bin lira olduğu öğ-renildi. Kiranın da BeyoğluKaymakamlığı tarafındanödendiği belirtildi.

Kiralama işlemleriyle il-gili Komiser YardımcısıT.Ö. ile polis memurlarıÇ.S., R.S.Y.’nın görevlen-dirildiği öğrenildi. İlçe Em-niyet Müdür Yardımcısı veİlçe Emniyet Müdürü ta-rafından imzalanan İhaleOnay Belgesi’nde yeni binakiralama gerekçesi olarak“İlçe Emniyet Müdürlüğü-müze ait hizmet binası yı-kılıp yeniden yapılacağın-dan yeni hizmet binası ki-ralama” ifadelerine yer ve-rildi. Ancak Mart 2013’tekiralanan yeni binanın 8aydır boş tutulması dikkatçekti. Binanın ne amaçlakiralandığı ve Mart ayındanbu yana Kaymakamlık ta-rafından 160 bin lira ödemeyapılmasına rağmen nedenboş tutulduğu merak ko-nusu oldu.n SEZİM ÖZADALI/SEDA AKYÜZ

Gülen okulu içinKongo’dan arsa istedi

oBaşbakan Yardımcısı Be-kir Bozdağ’ın 6 ay önceKongo’da, Gülen Ce-

maati’nin yeni okul binasıiçin arsa tahsis edilmesi içinülkenin Cumhurbaşkanınaricacı olduğu ortaya çıktı.Yeni Şafak gazetesinin ha-berine göre, Bozdağ, Haziran

a y ı n d aK a r m aEkonomikKomisyo-nu Top-lantısı içing i t t i ğ iK o n -g o ’ n u nbaşkentiBrazavil-la’da Fet-h u l l a h

Gülen cemaatine ait Türkokulunu ziyaret etti. Ziya-rette yöneticiler yeni bir okulbinası yapmak istedikleriniancak Kongo hükümetininarsa tahsis etmediğini aktar-dı. Bozdağ ise arsa sorununuKongo Cumhurbaşkanı De-nis Sassou N’Guesso’ya ak-tararak okul için uygun birarsa tahsis edilmesi ricasındabulundu. Kongo DışişleriBakanı Basile İkouebe deBozdağ’ı havaalanında uğur-larken arsa sorunun çözül-düğünü haber verdi.

[email protected] ARALIK 2013 SALI

CİNDORUK, ‘AÇIKLARSAM YER YERİNDEN OYNAR DİYEN BAŞBAKAN’A SESLENDİ:

Erdoğan’ın Cemaat ile ilgili açıklarsam yer yerinden oynar demesiüzerine bir çağrı da Cindoruk’tan geldi. Cindoruk, şantaj olamay-acağını Erdoğan’ın bu bilgileri açıklaması gerektiğini söyledi

Eski TBMM Başkanı ve Mil-li Merkez Yürütme KuruluBaşkanı Hüsamettin Cin-

doruk, Başbakan Tayyip Erdo-ğan’ın “Açıklarsam yer yerindenoynar” sözleri ile ilgili olarak,“Devlette şantaj olmaz. Başba-kan Erdoğan bildiklerini açık-lamak zorunda” dedi.

Cindoruk, Başbakan Erdo-ğan’ın cemaatle sürdürdüğü kav-gada kullandığı ve “Kampanyayürütenleri açıklarsak yer yerin-den oynar” tehdidi ile ilgili olarakAydınlık’a yaptığı değerlendir-mede, bir Başbakanın bu şekildekonuşamayacağını bildirdi. Dev-lette böyle bir sır olamayacağınıkaydeden Cindoruk, “Bugünekadar hiçbir Başbakandan böylebir şey duymadım. Yeri yerindenoynatacak bir bilgisi varsa buderhal açıklanmalıdır. Devletinkendisine sakladığı bilgiler ola-bilir. Bu bilgiler mutlaka arşiv-lerde yer alır. Zamanı geldiğinde

halkın bilgisine sunulur. Eğerülke çıkarı için gizleniyorsa bun-lar uluorta konuşulmaz. ‘Açık-larsam yer yerinden oynar’ diyeşantaj malzemesi olmaz. Böylebir açıklama yapıyorsa, o bilgilerikendine saklayamaz” diye ko-nuştu.

Devlet ciddiyetine uygun davranmalı

Başbakanın devlet ciddiyetineuygun davranması gerektiğiniifade eden Cindoruk, Başbaka-nın kendini kontrol edemediğinivurgulayarak, “Böyle bir konuortaya atılıp, ortada bırakılamaz.Mutlaka açıklanması lazım. Baş-bakan madem bunu dillendirdi,halkın Türkiye’yi yerinden oy-natacak bilgileri öğrenmesi ge-rekir. Başbakan bildiklerini açık-lamak zorunda” dedi.

Kendisinin iktidarda da, mu-halefette de bulunduğunu ha-tırlatan Cindoruk şunları söyle-

di:“Biz çok sert muhalefet de

yaptık. İktidar da olduk. Amahiçbir zaman başbakan gibi birüslup kullanmadık. ‘Ya’lı, ulanlı,... bir dil kullanmadık. Siyasetinbir zarafeti olması gerekir. Baş-bakan makamında oturan kişilero koltuğun sorumluluğu ile ha-reket etmelidir.”

Başbakan Erdoğan’ın “Vatanhainliği” suçlamasını da değer-lendiren Cindoruk şu görüşlerisavundu:

“Hukuku terimler siyaset-çiler tarafından bilinmeden kul-lanılınca garip durumlar ortayaçıkıyor. Bu işin bir tarafı. Diğertarafına gelince; 28 Şubat ka-rarları da açıklandı. Bunlar daaynı kapsamdaki kararlardı. Baş-bakan aynı tepkiyi onlara niyegöstermedi. Yine ortaya dökülençok sayıda karar var. Onlar niyeBaşbakanı rahatsız etmedi. De-mek ki dert başka.”

Santaj yapma, açıkla!Santaj yapma, açıkla!Santaj yapma, açıkla!Santaj yapma, açıkla!Santaj yapma, açıkla!Santaj yapma, açıkla!Santaj yapma, açıkla!Santaj yapma, açıkla!Santaj yapma, açıkla!

KİRLİ ÇAMAŞIRLAR BİR BİR DÖKÜLÜYOR

Dershaneleri kapatma kav-gasıyla başlayıp, “Gülenhareketini takip” kararı

alınan MGK toplantısı belgesi-nin servis edilmesiyle üst düzeyeçıkan Tayyip Erdoğan-FethullahGülen kavgasında kaset savaş-larına geçildi. Gülen,“Herkul.org”da yayınlanan‘Kara propaganda ve nefis mu-

hasebesi’ başlıklı söyleşisinde,bir kişiye kurulan kaset kom-plosunu telefonla arayarak

engellediğini iddia etti.

Kaset komplosunuengelledim

Buna benzeronlarca olay ya-

şandığını söyle-yen Gülen,

“Ben bu zamana kadar bu me-seleyi kimseye açmadım. Müminolarak bizim karakterimiz buy-du” ifadelerini kullandı. Ka-muoyunda kaset teripleri, izle-me ve dinlemelerin faili olarakbilinen Cemaatin liderinin şimdi“kaset komplosunu engelledim”demesi dikkat çekti. Gülen’inbu açıklamayı Tayyip Erdo-ğan’ın “Bize kampanya yürü-tenleri açıklarsak yer yerindenoynar” sözlerinin ardından yap-ması da soru işaretlerini artır-dı.

‘Akşam üstü telefon geldi...’Gülen, kaset komplosundan

nasıl haberdar olduğuna ilişkinise bir açıklamada bulunmadı.

Gülen şöyle konuştu: “Bana

akşamüstü bir telefon geldi.Burada akşamdı. Türkiye’degeceyarısıydı sanıyorum. De-diler ki nefsine uyarak bir yerdebir alüfte (Hayat Kadını) ilebuluşmaya gidiyor ve aynı za-manda birilerini de komplosusöz konusu olabilir. Türkiye’deonu tanıyan bir arkadaşa telefonettim. Kalk dedim, gece yarısıdeme evine koş git. Bu bir kom-plo meselesi ile şayet, günü-müzde geldiği konuma gele-mezdi. O mevzudaki telefonsabit. Benim kendisine o ricadabulunduğum o zat da hala ha-yatta. Ben bu zamana kadarbu meseleyi kimseye açmadım.Mümin olarak bizim karakte-rimiz buydu, Bu mevzuda belkion tane hadise sayabilirim.”

Kavga kaset tertipleriyle devam ediyor

MİT’e yakınlığıyla bilinenSonTv haber sitesinineditörlerinden Ömer

Adıyaman kendi twitter hesa-bından Deniz Baykal’a kurulankaset komplosuyla ilgili dikkatçekici iddialarda bulundu.

Emniyet İstihbarat’taki de-rin kanadın Vakit Gazetesi’ninAnkara Bürosuna operasyonyaptığını söyleyen Adıyaman,dönemin Vakit gazetesi İstih-barat Şefi Aslan Değirmen-ci’nin yapılan baskı sonucu is-tifa ettiğini belirtti. Adıyaman,Vakit gazetesinin Ankara bü-rosundaki Cemaat karşıtı eki-bin Dönmez’in gelmesiyle tas-fiye edildiğini söyledi.

Adıyaman twitter hesabın-dan “Yener Dönmez’i o dönemderin cemaatçi abileri (ParalelEmniyet İstihbarat) kullanı-yordu. Vakit’in Ankara Tem-silcisi yapıldı. Dönmez haberyazmasını bilmezken derin abi-leri tarafından verilen belgelerhaberleştirilip Vakit’te yayım-landı” dedi.

“O dönem matbaacı olanYener Dönmez Cemaat’in pa-ralel istihbarat elemanıydı”

diyen Ömer Adıyaman, Dön-mez’in yaptığı haberlerin Vakitgazetesinde çıktıktan sonra Ce-maat’in yayın organlarındamanşete çekildiğini söyledi.

Kaset komplosu ve CemaatÖmer Adıyaman, Deniz

Baykal kasetinin Habervak-tim’de yayınlanmasıyla ilgiliönemli iddialarda bulundu.Adıyaman twitterda şunlarısöyledi:

“Habervaktim’de çalışan ikimuhabir, kaset skandalının ar-dından istifa edip, kurduklarıbaşka sitede olayı deşifre et-meye kalkınca kimler baskıyaptı? Operasyonun IP ad-reslerine kadar vermelerinekarşın emniyet neden hare-kete geçmedi? Muhalif mu-habirlerin kurduğu site bas-kıya ne kadar süre dayana-bildi?”

Baykal’a komplodan da Cemaat çıktı

Şantaj yapma, açıkla!

Adalet Bakanı Sadullah Ergin,2004 yılı MGK belgeleriniAKP’nin ürünü olarak tak-

dim etmenin insafsızlık olduğunusöyledi. AKP’den Hatay BüyükşehirBelediye Başkan Adayı olan Ergin,Hatay Gazeteciler Cemiyeti’ndebasın mensuplarıyla bir araya geldi.“Fethullah Gülen grubunun faali-yetlerine karşı alınması gerekentedbirler” başlıklı 2004 yılı MGKbelgeleriyle ilgili görüşleri sorulanErgin, “Eski Türkiye’ye ait olan obelgeleri AKP’nin iradesinin ürünüolarak takdim etmek en hafifindeninsafsızlıktır” dedi

Ergin, şöyle devam etti: “MilliGüvenlik Kurulu belgelerindenhangilerinin yayınlanıp yayınlan-

mayacağını yine MGK’nın alacağıkararlarla yol açılabilir. O açıdankanuna göreMGK’nın çalışmalarıve içerde alınan ka-rarlar gizlidir. MGKsonrasında yapılanaçıklamalar yineMGK’nın onayıylayapılan kamuoyu bil-gilendirme açıkla-malarıdır. Onun öte-sinde halen mevcutmevzuatımıza görebu belgeler gizlidirve yayınlanamaz. Oaçıdan böyle bir tar-tışmayı çok doğrubulmam.”

Ergin: MGK belgeleri AKP’nin ürünü değil

Hüsamettin Cindoruk

Fethullah Gülen

Deniz Baykal

Ömer Adıyaman

Sadullah Ergin

Sadullah Ergin

Sadullah Ergin

Sadullah Ergin

Sadullah Ergin

Bekir Bozdağ

Page 10: egazete.aydinlik.com.tr...2013/12/10  · İstanbul Barosu Başkanı Ümit Ko-casakal, hükmün ilkesel bir karar olduğunu vurguladı ve herkes için uygulanması gerektiğini ifade

[email protected] ARALIK 2013 SALI

DoğuPERİNÇEK

[email protected]

Ülkücü arkadaştan mektup

Hazırlayan: Mustafa GÜRBÜZ

CHP yönetimi anlamadı, bizim İşçiPartimizde de Türkiye’nin içine girdiğisüreci kavramayan arkadaşlarımız var.

Türkiye’nin geleceğini belirleyecek olan,bağımsızlık ve vatan bütünlüğü için mücade-ledir. Millet, bunun farkında.

8 Aralık 2013 Pazar günü Mersin’deki MilliMerkez toplantısı da bu açıdan önümüze ışıktutuyor. Mersin’de 1000’in üzerinde öncübütün Türkiye’ye birlik mesajı verdi. UlusalKanal’da izledim. MHP Eski İl Başkanı veEmekli Müftü Kamil Hayati Aydın, “Türk-Kürt demeden, Sağ-Sol demeden” bütünvatanseverleri birleşmeye çağırdı.

Son zamanlarda Ülkücü kesimden çoksayıda mektup geliyor. Hepsi Sayın KamilHayati Aydın ile aynı konumdansesleniyorlar. Bunlardan 21 Kasım 2013 günüe-postayla gelen mektubu bu köşeye olduğugibi alıyoruz.

Haziran Direnişi silkelenmemizi sağladı

“Ben 32 yaşında, evli ve bir kız babasıÜniversite mezunu bir banka çalışanıyım.Anne-babadan öğretmen çocuğu olarakAnadolu’nun küçük bir kasabasında doğupbüyüdüm. Aileminde görüşleri etkisiyle siyasigörüşüm her daim milliyetçi-ülkücü çizgide,özünde ise vatansever-Atatürkçü çizgidenayrılmadı.

“Gündelik hayatın mücadeleleri vetoplumun dayatmacı-uyutucu akışı içerisindeuzun yıllardır siyasetten ve memleketmeselelerinden uzak kalmıştık ki, HaziranDirenişi silkelenmemizi sağladı. Birçok insangibi farkettim ki bize biçilen rollerde bizebiçilen hayatları yaşıyor ve daha acısı millideğerlerimizden ve Atatürk sevdamızdankoparılmaya çalışılıyormuşuz.

Hedeflerinizi ve hayallerinizipaylaşıyoruz

“O zamandan beri artık eşimle beraberUlusal Kanal’dan başka kanal izlemiyor,Aydınlık’tan başka gazete okumuyoruz,okuyamıyoruz; çünkü artık bu yalanlara vetezgâhlara katlanamıyoruz. Artık hafta sonuçarşı pazar gezmelerimizin yerini meydanlaraldı.

“Bu süreç bize İşçi Partisi’ni ve TGB’yitanıma anlama fırsatı verdi ki, ne mutlu bize.Hedeflerinizi ve hayallerinizi gayet iyi anlıyorve benimsiyoruz.

Atatürk’te birleşmek ve Güçbirliği“Şüphesiz, güzel ülkemizin ve güzel

insanlarımızın yegâne kurtuluş yoluAtatürk’te birleşmek ve ülkemiz üzerindeoyunlar oynayan şer odaklarını def etmektir.Fakat son gelişmeler gösterdi ki bu Güçbirliğine MHP ne CHP ile hiçbir noktayavaramayacaktı. Görünen o ki, maalesef bupartiler de AKP ve Amerika’nın piyonuolmuşlardır. Bu yazdıklarım neticesindevarmak istediğim nokta da şahsi fikrimce İşçiPartisi bu partilerle güçbirliği yapmak yerinebu partiler içinde halen var olan Türkiye veAtatürk sevdalısı politikacılarla yolaçıkmalıdır. Benim gözümde AKP’ye verilmişbir oyla MHP veya CHP’ye verilmiş bir oyarasında hiçbir fark yoktur. Kanımca hepsiaynı efendiye uşaklık etmektedir. Benimoyum İşçi Partisi’nedir. Varsın aşmasın barajı,benim gönlüm rahat. Bu sebeple sizden vediğer yurtsever idarecilerden beklentim, İşçiPartisi’nin güçlü adaylarla yerel seçimdemücadele etmesi ve varlığını tek başına amadimdik ortaya koymasıdır. Eminim ki arkasıgelecektir. Şu an esaret altında tutulan baştasiz olmak üzere tüm yurtseverleri saygıylaselamlarım. Artık inanıyorum, özgürlüğüngeleceği o günler yakın çok yakın...

“Saygılarımla,“Mustafa Kemal’in askeri”

Kağan Sezer

Mersin’den Nural Emiroğlu’nun uyarısı

Mersin’den M. Nural Emiroğlu’nun İşçiPartisi Mezitli İlçe Başkanlığı’na yazdığıistifa mektubunda ve Genel Merkezemektubunda çok önemli uyarılar var. İşçiPartisi’ndeki görevi bırakmak çok yanlış,ama uyarılar çok değerli.

Bugün 1970’li ve 1980’li yıllarınkamplaşmalarına saplanıp kalarak, AKPiktidarından kurtulma olanağı yoktur. Okamplaşmalar içinde sıkışmış kalarakTürkiye’nin hiçbir meselesi çözülemez.

Bugün Solcu-Ülkücü kavgasınısürdürmek, bir tek AKP iktidarına yarar.

Daha somut konuşalım: Milliyetçi-Ülkücü seçmen kitlesini AKP’ninkucağına itenler, istedikleri kadar Solcusöylemlerde bulunsunlar, AKP’niniktidarda kalmasına hizmet ediyorlar.Önümüzdeki seçimi vatansever oylarbelirleyecektir.

Daha önemlisi, Türkiye’nin geleceğinivatanseverlerin birleşmesi kurtaracaktır.

Ve Arslanlı Yol’da yürüyenleri iyitanıyalım. Orada Türkiye’nin bağımsızlıkve bütünlüğünü savunanlar omuz omuzayürüyorlar. Onları birbiriyle dövüştürmekiçin yapılan kışkırtmaların merkezi,Atlantik ötesidir.

İSTİHBARAT SERVİSİ

Ergenekon davası avukat-larından İşçi Partisi Genel Baş-kan Yardımcısı Zeynep Küçük,2004 MGK kararının dava dos-yasına girmesini engelleyen 13.Ağır Ceza Mahkemesi’ne “Ne-ler oldu da siz çok önemli ev-rakın dosyaya girmesine engeloldunuz? Hangi seviyede işbir-liği yapıldı? Kâtibe talimatı kimverdi?” sorularını yöneltti.

Aydınlık’a konuşan ZeynepKüçük, Ergenekon davasına ba-

kan 13. Ağır Ceza Mahkeme-si’nin içlerinde 2004 MGK ka-rarlarının da olduğu bazı bel-geleri ara kararla Genelkur-may’dan talep edip daha sonravazgeçmesini eleştirdi. Mahke-menin ara kararla istediği bel-gelerden yine ara kararla vaz-geçebileceğini belirten Küçük,“Ara kararın sehven alınmasıdiye bir şey olamaz. Değişmezbir kaidedir; bir hususta ara ka-rar aldıysanız bundan vazgeç-meniz yine bir ara kararla ger-çekleşebilir. Bunu da muhatap

kuruma bir müzekkere ile bil-dirmek gerekir” dedi.

‘Hepsi sorumludur’“İşin içinde dahil olan bütün

kamu görevlileri bu sorumsuz-luktan sorumludur” diyen Kü-çük şöyle devam etti: “13. AğırCeza Mahkemesi, Genelkur-may’ın cevabi yazısını kayıtlara‘Biz Genelkurmay’dan istedik.Ama Genelkurmay bize cevapvermedi’ anlamına gelecek şe-kilde geçirmiş. Yani Genelkur-may’ın cevabını tahrifat yapmaksuretiyle yansıtmış” diye konuş-tu.

Küçük, 13. Ağır Ceza Mah-kemesi’ne şu soruları yöneltti:

n Kâtibe bu talimatı kimverdi? Hangi hâkimle muhatapoldu?

n Hâkim bu kararı nasılaldı? Yazının dosyaya getiril-mesinden neden ve hangi ge-rekçeyle vazgeçti?

n Sizler 13. Ağır Ceza Mah-kemesi olarak ara kararla aldı-ğınız bir karardan, ancak birara kararla vazgeçebilirsiniz.Bu yaptığınız gayri hukuki işle-min gerekçesi nedir?

n Neler oldu da siz çok

önemli evrakın dosyaya girme-sine engel oldunuz? Hangi se-viyede işbirliği yapıldı?

Genelkurmay’ın da yanıtla-ması gereken sorular olduğunuvurgulayan Küçük, “Genelkur-may’ın da kalemle yaptığı gö-rüşme sonrası istenenleri gön-dermekten vazgeçmesi söz ko-nusu olamaz. Genelkurmay ‘Birara karar alarak delil toplamatalebinden vazgeçtiğini bize mü-zekkereyle bildirin’ demeliydi”şeklinde konuştu.

Anayasa Mahkemesi’nin“Uzun tutukluluk hak ih-lalidir” kararı üzerine, da-

vanın savcısı, CHP İzmir Millet-vekili Mustafa Balbay için tahliyetalebinin ardından Balbay tahliyeedildi.

CHP’liler İstanbul 13. AğırCeza Mahkemesi’nden çıkacakkararı beklemek üzere Balbay’ınkaldığı Ankara Sincan E Tipi Ka-palı Cezaevi önünde toplandı.

Mustafa Balbay’ı ziyaret edenAv. Şenal Sarıhan, karardan önceMustafa Balbay’ın da kendilerigibi, tahliye beklentisi içerisindeolduğunu dile getirdi ve Balbay’ın“Anayasa Mahkemesi benim tu-tukluluk süremin uzun ve haksızolduğuna karar vermiştir. Bu kararönem teşkil etmektedir. Benimleilgili ya da sadece milletvekilleriile ilgili bu yargılamaların adil ol-madığı yönündeki kararı yeterligörmüyorum. Bu süreçteki yargı-lamaların tümünde adaletsizlikvardır. Tümünün altı doldurulmuşdeğildir. Bu sebeple ben herkesinhak kazanabileceği kararları bek-liyorum” dediğini aktardı.

‘Karar herkes için geçerli’ Hukukçular, Anayasa Mah-

kemesi’nin Mustafa Balbay’la ilgiliverdiği “makul tutukluluk süresiaşılmasın” kararının herkesi kap-sadığını söyledi. Kararın millet-

vekilleriyle sınırlı tutulamayacağınıkaydeden hukukçular, makul sü-renin aşılmasının herkesi ilgilen-dirdiğini vurguladılar. Savunmanıngünümüzdeki önde gelen saygınisimleri, kararın uzun süredir Si-livri’deki tutuklular dahil bütüncezaevlerinde bulunan tutuklularıkapsadığını ifade etti. Türkiye Ba-rolar Birliği Başkanı Metin Fey-zioğlu, İstanbul Barosu BaşkanıÜmit Kocasakal, YARSAV eskiBaşkanı ve CHP Milletvekili Emi-ne Ülker Tarhan, bundan sonraatılması gereken adımları sıraladı.

TBB Başkanı MetinFeyzioğlu: Özgürlük sadecevekiller için değil

Anayasa Mahkemesi kararıeksik. Makul tutukluluk süresininaşılması sadece milletvekilleriniilgilendirmez. Milletin aslı da bukarardan yararlanmalıdır. AnayasaMahkemesi’nin bu durumu mil-letvekilleri ile sınırlı tutması kabuledilemez. Herkes için uygulan-

malıdır. Mil-letvekili olsunolmasın ben-zeri ihlallerem u h a t a polanlar derhalserbest bıra-k ı lmal ıd ı r.Yurttaşlar içindeğil sadece

vekili için özgürlük istemek doğruolmaz. Yapılan yanlışlara son ve-rilmeli ve Ergenekon, Balyoz gibidavalarda hukuka dönülmeli.

CHP Vekil E. Ülker Tarhan:Tüm ihlaller için bağlayıcı

Verilen karar sadece millet-vekilleri için değil bütün uzun tu-tuklular için de bağlayıcıdır. Ana-yasa Mahkemesi’nin son kararınıngerekçesinde uzun tutukluluk ihlaliyapıldığı kabul ediliyor. Verilenkararda seçilme hakkının ihlali,başka bir deyişle yasama faaliyetinitutukluluk nedeniyle yerine geti-rememekten ihlal kararı veril-miştir. Muhtemelen uzun tutuk-luluk kararı nedeniyle bir ara for-mül bulmuştur. Bu hukuki değildir.Kararın gerekçesinde uzun tutuk-luluğa vurgu yapılması bu konu-daki tüm ihlaller açısından mah-kemeler bağlayıcıdır. Bu nedenleÖzel Yetkili Mahkemeler dahilbütün yerel mahkemeler ellerin-deki dosyaları inceleyip uzun tu-

tukluluk ihlalisöz konusuolan tutuklu-ları serbest bı-rakmalıdır.Bu, Silivri’de-ki uzun tutuk-luluk ihlalleriiçin de, Ana-dolu’nun her-

hangi bir cezaevindeki uzun tu-tukluluk ihlali için de geçerlidir.

İstanbul Barosu BaşkanıÜmit Kocasakal: Sadecetazminat ödemekle olmaz

Uzun tutukluluk milletvekiliolunca farklı, milletvekili olma-yınca farklı olmaz. Herkesin öz-gürlüğü aynı ölçüde değerlidir.Herkes için geçerli olması gerekenbir karar. İlkesel karar olduğuiçin bütün mahkemelerin tüm sa-nıklar adına gözetmesi gerekiyor.Herkesin özgürlüğü aynı ölçüdekıymetlidir. Sadece Ergenekon,Balyoz gibi kamuoyuna mal olmuşdavalar için de değil, bütün mah-kemelerdeki yargılamalar bakı-mından geçerli olması gerekenilkesel bir karardır. Mahkemelerderhal bunun gereğini yapmalı.AYM’nin bu kararının gereğininyerine getirilmemesi cezai sorum-luluk doğurur. 5 bin TL tazminatöngörüldü. Özgürlüğün parasalbir karşılığı olamaz. Eğer bunun

gereği yapıl-mayıp sadecetazminatla ye-tinilirse, çokçirkin bir şeydoğacak. Ozaman ‘parasıneyse veririz’biçimini ala-cak.

‘Sanığı tanımıyorumama müdahil olmak istiyorum’OLCAY KABAKTEPE / ANKARA

oTurgut Özal’ın zehirlenereköldürüldüğü iddiasıyla hak-kında dava açılan emekliTuğgeneral Levent Ersöz’ünyargılanmasına Ankara 13.Ağır Ceza Mahkemesi’ndedevam edildi. Duruşmayasağlık sorunları nedeniyleLevent Ersöz katılmazken,Turgut Özal’ın oğlu AhmetÖzal tanık sıfatıyla dinlendi.Ahmet Özal, babasının ölü-münün, 1988’deki suikastlabirlikte değerlendirildiği za-man bir bütünlük oluşacağınıiddia etti. Babasının hasta-landığında, her zaman bu-lunan ambulansın olmama-sı, babasının GATA’ya gö-türülürken başka bir hasta-neye götürülmesinin neden-lerinin önem taşıdığını be-lirten Özal, “Babam öldüğügün yurt dışındaydım. An-kara’ya geldiğimde söyledi-ler. Sanığı tanımıyorum, da-vaya müdahil olmak istiyo-rum” diye konuştu. Ersöz’ünavukatı Hulusi Coşkun isedavanın 2 tane gizli tanıkbeyanlarıyla açıldığını ve butanıkların dinlenmesini talepedeceklerini vurguladı.

ZEYNEP KÜÇÜK, 13. AĞIR CEZA MAHKEMESİ’NE SORDU:

O talimatı hangi hâkim verdi?

Ergenekon davasına bakanİstanbul 13. Ağır CezaMahkemesi, 17 Eylül 2011’deverdiği ara kararla BaşbakanlıkMüsteşarlığı’na yazı gönderilme-sini ve MGK kararlarınınGenelkurmay’dan istenmesinikararlaştırdı. BaşbakanlıkMüsteşarlığı da mahkemeninyazısını GenelkurmayBaşkanlığı’na gönderdi.

Ancak mahkeme kalemin-den Zabıt Kâtibi Mahmut

Fidan, Genelkurmay BaşkanlığıAdli Müşavirliği’nden birgörevliyle görüşerek arakararın “sehven’ yazıldığını ve“işlemsiz iade edilmesi”gerektiğini bildirdi. Bugörüşmeyle istenmesindenvazgeçilen ve altında TayyipErdoğan, Abdullah Gül ile bazıhükümet yetkililerinin imzasıbulunan 2004 tarihli MGKkararı geçen günlerde Tarafgazetesinde yayımlandı.

‘Kararı sehven aldık’ demişlerdi

Zeynep KüçükZeynep Küçük

Ergenekon tertibi çökmüş,tertipçiler birbirlerinin suçlarınıortaya dökmeye başlamışlardır.Tertibin çöktüğünü AnayasaMahkemesi de kabul etti.Anayasa Mahkemesi’nin kararıkişiye özel değildir. Davanın vehükmün bütününü kapsamak-tadır. Şimdi öncelik, kapılarınaçılması ve istisnasız bütünErgenekon tutsaklarının serbest

bırakılmasıdır.Tertipçileretavsiyemizyasadışılıkta

direnmemelerive suçlarınayeni suç

eklememe-leridir.

İP Genel SekreteriSerhan Bolluk: AYM kararı kişiyeözel değildir

Serhan Bolluk

Metin Feyzioğlu Emine Ülker Tarhan Ümit Kocasakal

İstanbul 13’ncü Ağır Ceza Mah-kemesi, Anayasa Mahkeme-si’nin “seçilme haklarının ihlaledildiği” ve “tutukluluğununmakul süreyi aştığı” gerekçesiyleCHP İzmir Milletvekili ve Cum-huriyet yazarı Mustafa Balbay’ıtahliye etti. Tutukluluğu 4 yıl277 günü bulan Balbay, AnkaraSincan Cezaevi’nde yapılan sağ-lık kontrolünün ardından serbestbırakıldı. Balbay, tahliyenin ar-dından gazetecilere “Açın artınbu kapıları. Arkada kalanlarakapıları ben kapatmışım gibisorumluluk hissediyorum” diyekonuştu.

Cezaevi çıkışında eşi GülşahBalbay’a sarılan Balbay, cezaeviönünde kendisini bekleyen basınmensuplarına bir açıklama yaptı.Mustafa Balbay, “Hepinize mer-

haba, özgürlüğe merhaba. İçe-ride kalan onlarca, yüzlerce hakarayana, tutukluya karşı sankikapıyı onların üzerine kapatmışgibi hissediyorum. Yaşadıkları-mızın üstüne sünger çekilir di-yemem ama bu kin tutma za-manı da değildir. Ben cezaevin-de en cok gelecek biriktirdim!”dedi.

Sorumlu hissediyorumBalbay konuşmasında şun-

ları söyledi: “Bu sürecin taptazebir başlangıç olmasını yürektendiliyorum. Yarın öğleden sonrayemin edeceğim. Ben ilk yemi-nimi şimdi halka karşı etmekistiyorum. Sevgili meslektaşlarımaracılığı ile haksızlıklara hu-kuksuzluklara karşı bundan son-raki yaşamımda mücadele ede-

ceğim. İçinde geçtiğimiz süreçsünger çekip unutulacak bir sü-reç değil ama kin güdülecekbir süreç de değil. Atatürk cum-huriyeti değerlerine inanan her-kese ilk sözüm şudur: Gelin ta-nış olalım.”

İçeride kalanlara karşı ken-dini sorumlu hissettiğini be-lirten Balbay, “Açın artık şukapıları” çağrısı yaptı. TuncayÖzkan, Prof. Dr. Fatih Hilmi-oğlu ve Teğmen Mehmet AliÇelebi’nin tutukluluğuna isimvererek vurgu yapan Balbay,İşçi Partisi yöneticileriyle ilgilide “Siyasi parti yöneticileriyüz yüze insanlarla, seçmen-leriyle buluşmalıdır” ifadelerinikullandı.

Balbay daha sonra SincanCezaevi’nden ayrıldı.

Mustafa Balbay tahliye edildi

Kararı uygulayınKAPILARI AÇINHukukçular ve milletvekilleri, Mustafa Balbay’ın tahliye edilmesin-den sonra AYM kararının herkes için geçerli olduğunu vurguladı

CHP Genel Başkanı KemalKılıçdaroğlu, Ankara SincanCezaevi’nde tutuklu bulunanCHP Milletvekili Mustafa Bal-bay’ın tahliye edilmesine ilişkingörüşlerini SMS atarak açık-ladı. Kılıçdaroğlu, cep telefon-larına gönderdiği mesajda ‘Ara-mıza hoş geldin Mustafa Bal-bay, özlemiştik, seni çok sevi-yoruz’ dedi.

AKP’den ilk mesajlarBalbay’ın tahliyesinin ar-

dından AKP’den ilk mesajıBaşbakan Yardımcısı BülentArınç verdi. Arınç, “Hayırlıolsun. Tebrik ederim. Gözüaydın. Üç yıl önce söylediklerimşimdi gerçekleşti” şeklinde ko-nuştu.

Anayasa Mahkemesi’ninbireysel başvuru üzerine aldığıkararı anımsatan Gümrük ve

Ticaret Bakanı Hayati Yazıcıda, “Hak ve özgürlükler kadareşitlik kuralı da önemli. Benzerdurumda olanlar insanlar içinkanun kurallarının aynı şekildeuygulanıyor olması eşitlik kuralıgereğidir. Sanırım diğerleri ileilgili de alacak” dedi.

İçişleri Bakanı MuammerGüler de mahkemenin Ana-yasa Mahkemesi’nin kararınıuygulamış olduğunu söyledi.

Cemil Çiçek:Memnuniyet duydum

TBMM Başkanı Cemil Çi-çek de tahliyeyi, “Sayın Mus-tafa Balbay’ın tahliyesindenmemnuniyet duydum. Geç deolsa bunun gerçekleşmesinesevindim. Umut ederim, uzunsüreli tutuklu kalmış olanlarında mağduriyetleri giderilir”sözleriyle değerlendirdi.

Kemal Kılıçdaroğlu: Geçmiş olsun

Page 11: egazete.aydinlik.com.tr...2013/12/10  · İstanbul Barosu Başkanı Ümit Ko-casakal, hükmün ilkesel bir karar olduğunu vurguladı ve herkes için uygulanması gerektiğini ifade

AYDINLIK, ‘VASİYETİNİAÇIKLAYIN’ DEMİŞTİ!

n AYDINLIK / ANKARA

Gezi Parkı Tutuklusu AilelerPlatformu üyeleriyle bir-likte TBMM’de basın top-

lantısı düzenleyen CHP TunceliMilletvekili Hüseyin Aygün, Gezidirenişi nedeniyle tutuklanan vecezaevinde bulunan gençlerle ilgiliolarak altı aydan beri iddianame-lerin yazılmadığını ifade etti.

‘Eğitimleri aksadı’Gezi Parkı eylemlerinden do-

layı gözaltına alınan 5 bin 500 ki-şiden 94’ünün halen tutuklu ol-duğunu kaydeden Aygün, tutuklugençlerin aksayan eğitimlerine dedikkat çekti. Ailelerin her cumar-tesi günü Taksim’de bir arayagelip, çocuklarının durumunu ka-muoyuna hatırlattıklarını kaydedenAygün, “Türkiye’de yargının ya-rattığı mağduriyetler, CumartesiAnneleri gibi grupların yanı sıraGezi Parkı aileleri diye bir kategoriyarattı. Bakanlığın 3,5 milyon ki-şinin katıldığını rapor ettiği günden

bu yana gözaltına alınan 5 bin 500kişiden sadece 94 kişi tutuklu kaldı.Gezi Parkı Tutuklusu Aileler Plat-formu olarak her cumartesi günüTaksim’de toplanıyorlar” dedi.

‘Oğlumun suçu nedir?’Basın toplantısında tutukluların

aileleri de görüşlerini ifade etti.Oğlu Aziz Aydoğdu Kandıra FTipi Cezaevi’nde bulunan Elif Ay-doğdu, çocuğunu bir yaşından beri

tek başına büyüttüğünü belirterek,oğlunun masum olduğunu ve ser-best bırakılmasını istedi.

Elif Aydoğdu, “Hasta oldum,dayanamıyorum. Oğlumun suçunedir? Çocuklarımız altı aydır ce-zaevinde tutuluyor. Bu kadar ca-nımızı yakmasınlar, biz de anneyiz.Ciğerimiz yanıyor. Sen kendinebak, bizi düşün Erdoğan. Benimciğerim yandıysa, seninki de yan-sın” diye konuştu.

Başbakan talimatı verdi YÖK düğmeye bastı!

Hazırlayan: Mustafa GÜRBÜZ [email protected] ARALIK 2013 SALI

TSK: Atatürk’ünvasiyeti yok

oGenelkurmay Başkan-lığı, arşivinde Ata-türk’ün vasiyeti olarak

nitelendirilebilecek mahi-yette bir belgebulunmadığınıaçıkladı. Oysa 7.CumhurbaşkanıKenan Evren1988 yılında va-siyeti açmış ve“açıklanmasını sakıncalıgörüp” tekrar kilitlemişti.Konu 2004 yılında tekrargündeme gelince de Ay-dınlık, Atatürk’ün vasiye-tinin açıklanmasını istedi.

Evren 50 yıl sonra açtıAtatürk’ün bilinen va-

siyeti, el yazısıyla bizzatkaleme aldığı ve altı mad-deden oluşan 5 Eylül 1938tarihli olanıdır. Bir de 50yıl sonra açılmasını istediğiikinci vasiyetten bahsedilir.İşte bunun süresi 1988 yı-lında dolar. İddialara görezamanın CumhurbaşkanıKenan Evren açtırır ve“Açıklanmasını sakıncalıgörüp” gizli tutulmak üzereGenelkurmay’a geri gön-derir. Zaman zaman gün-deme gelen bu konu enson 2004 yılı 10 Kasım’ındada gündeme gelmiş ve Ay-dınlık konunun ayrıntılarınıokurlarına aktarmış ve birde sözlü siyasi vasiyeti ol-duğunu bildirmişti.

n ERCAN DOLAPÇI

Başbakan Erdoğan’ın ‘üniversitede 6-7 yıldan fazla kalan öğrenciler terör yaratıyor’ çıkışıüzerine YÖK Başkanı Prof. Dr. Gökhan Çetinsaya bu konuda çalışmalar yaptıklarını söyledinHABER MERKEZİ

YÖK Başkanı Prof. Dr.Gökhan Çetinsaya, Hü-kümetin harçların kaldı-

rılması kararından sonra öğren-cilik süreleri konusunda bir boşlukdoğduğunu, bu sorunun gideril-

mesi gerektiğini ifadeederek, “Birta-

kım çalışma-lar yapılmak-tadır amahenüz nihaibir aşamayagelinmemiş-tir, bir kararyoktur” dedi.

Çe-

tinsaya, TOBB’da düzenlenenTOBB Yükseköğretim MeclisiToplantısı’nın açılışında yaptığıkonuşmada, fen bilimleri ve sosyalbilimler enstitülerinde önemli so-runlar yaşandığını ifade ederekşöyle konuştu:

‘Eğitimin kalitesini etkiliyor’“Özellikle yüksek lisans ve

doktora eğitimlerinde öğrenciliğinbitmemesi, giderek öğretim üyelerive enstitüler üzerindeki tez yük-lerini artırıyor ve sağlıklı bir lisansüstü eğitim yapılması önünde bir-takım sorunlar oluşturabiliyor.Aynı şekilde birçok üniversite-mizde kağıt üzerinde 71 bin öğ-renci var ama o sene 51 bin öğrenciders seçiyor. Bu durum üniversi-

telerin, sınıf planlamalarındanders planlamalarına, öğretimüyesi planlamalarına kadar

çok boyutta sorunla karşı-laşmalarına sebep oluyor.

Aynı şekilde öğrenci motivasyo-nunun kaybolduğu, öğrencilerin‘nasıl olsa bir gün mezun olurum’motivasyonuyla veya gerekçesiyleöğrenciliklerini uzatma eğiliminegirdiği, bunun da sosyal ve top-lumsal birçok bakımdan sorunlarayol açabileceği konusunda bizlereulaşmış çeşitli öneriler ve taleplerbulunmakta.”

‘Yeni sınav sistemi tartışılıyor’Çetinsaya istatistiksel açıdan

da sıkıntılar yaşandığını söyledive “Uluslararası kuruluşlardaözellikle istatistiklerimiz tartışıl-maya başlandı, bu gerçek öğrencisayıları dolayısıyla. Çünkü özel-likle açıköğretim başta olmaküzere aktif ve pasif öğrencilerinanaliz edilmesinde uluslararasıve ulusal istatistiklerde yer al-malarında bir netliğe kavuşmamızgerekiyor” dedi.

YÖK Başkanı Çetinsaya, yeni

sınav sistemi tartışmalarına dadeğinerek, Bilim, Teknoloji veYüksek Kurulunda (BTYK) ge-çen yıl alınan “2014 yılı sonunakadar yükseköğretim giriş siste-minde yeni çalışmalar yapılması”kararını anımsattı. Çetinsaya, ka-rar doğrultusunda toplumdan,öğrencilerden veüniversite-lerden ge-len eleşti-riler ve çö-züm öne-rileri üze-rinde çalış-malar yapıldı-ğını ifadeetti.

Gezi tutsaklarının aileleri TBMM’de

AKP İKTİDARINDA POLİS DEVLETİ OLDUK!

AKP hükümeti, Türkiye’yitam bir “Polis Devleti”haline getirdi. Dünya ül-

keleri arasında her 100 bin kişiyedüşen polis sayısında Türkiyeikinci oldu. Her 100 bin kişiye474 polis düşüyor. Bu veriler,Bloomberg’in Birleşmiş MilletlerSuç ve Uyuşturucu Ofisi’nin(UNODC) verilerine dayanarakyaptığı araştırmada yer aldı.

Bloomberg, ülkelerdeki polissayılarını belirlerken, asıl görevikoruma, suç ve suçluların tespiti,tutuklanması olan polisleri araş-tırma kapsamına aldı. Destekgörevinde olan polisleri araştırmakapsamında tutan Bloomberg,her ülke için son üç yılın ortala-masını temel aldı.

İlk sırada Rusya varSözkonusu araştırmaya göre,

ilk sırayı Rusya Federasyonu aldı.Rusya’da her 100 bin kişiye 564,6

polis düşerken, ikincisi sıra iseTürkiye’nin oldu. Türkiye’de her100 bin kişiye 474.8 polis düştüğüsaptandı. Araştırmada, Kenya,Zimbabwe ve Uganda’nın bileTürkiye’den daha iyi konumdaolduğu ortaya çıktı. Fas, Filipinler,Şili gibi ülkelerde de 100 binkişiye düşen polis sayısı Türki-ye’deki rakamın çok gerisindeyer aldı. Sıralamada, Türkiye’yi,bir süre öncesine kadar “Erdo-ğan’ın İtalyan versiyonu” olarak

tanımlanan Berlusconi’nin yö-nettiği İtalya ve ekonomik krizinpençesindeki Portekiz izlerken,diğer ülkeler de Hong Kong, Ka-zakistan, Cezayir, Bulgaristan,Slovakya, Çek Cumhuriyeti, İs-panya, Ukrayna, Meksika, İsrail,Belçika, Bolivya, Yunanistan, Ko-lombiya, Sırbistan, El Salvador,Avusturya, Tayland, Fransa, Al-manya ve Peru sıralandı. Son ikisırada ise 88.6 kişiyle Macaristanve 52.4 kişiyle Gine yer aldı.

100 bin kişiye 474 polis düşüyor

n TUĞÇE YERDELEN / İZMİR

Ege Üniversitesi Ata-türkçü Düşünce Topluluğudün Gıda Cafe’nin önündekendi stantlarını kuraraköğrencilere ucuz gıda sağ-ladılar. Öğle yemeği saatin-de 12.00 ile 13.00 arası kendikafelerini kurarak, çay, kah-ve, bisküvi satan öğrencilere,

bir grup gelerek ‘ÖğrenciKafe’nin kaldırılmasını is-tedi. Yakın zamanlarda Ata-ol Behramoğlu etkinliğindede ADT ve TGB’ye saldıranaynı kişiler, bu kez “ÖğrenciKafe”nin kapanmasına yö-nelik sözler söyledi.

Saldırganlar, AydınlıkGazetesi ve Ulusal Kanal’ıngörüntü almasına engel ol-

maya çalıştı. Yaşanan geri-limi Ege Üniversitesi gü-venlik görevlileri fark edincearaya girerek saldırgan öğ-rencileri alandan uzaklaş-tırmaya çalıştı.

ADT’ye çirkin provokasyon

Gökhan Çetinsaya Tayyip

Erdoğan

Provokasyonmu

kontrolsüzşiddet mi?..

MehmetFARAÇ

MED

CEZ

İR

[email protected]/FARACYAZIYOR

Sakın ola PKK, Yükseko-va’daki mezarlık provokasyo-nunda 2 kişi ölünce hareketegeçti gibi sıradan birdüşünceye kapılmayın!..Üstelik PKK’nın, devletgüçlerinin kılını kıpırdatma-dığı dönemlerde de, kışkırtıcıeylemler yaptığını unutma-yın... Yol kesmek, kimlikkontrolü yapmak, belediyelerüzerinden militanlara sıcakyemek taşımak, “asayişbirimi” adı altında kentmerkezlerinde gösteriyapmak, taciz ateşi vs.

O halde Öcalan’ın da,Kandil’deki PKK yöneticileri-nin de “açılım”ı bir an öncesonuçlandırmak için hemAKP ile birlikte şiddetibuzdolabına koyduğu hem debirbirini sıkıştırdığı birdönemde, asker kaçırmaeylemlerinde inisiyatif kiminelinde acaba?..

Denilebilir ki, 4 askerinkaçırılması olayına “200-300militan” katılmış, o halde bubir örgüt kararı!.. PKKtarihinde, geçmiş yıllarda dakalabalık grupların sansasyo-nel eylemlere giriştiğidüşünülürse ve son eylem birörgüt kararına dayanıyorsa ohalde ya “açılım” tamamenkilitlendi ve PKK harekete

geçiyor ya da örgüt, inisiyati-fin tamamen kendi elinegeçirdiğini duyurmak içinçırpınıyor...

Peki, tüm bunların aksinidüşünenlerin aklına “kontrol-süz şiddet” mi geliyor?.. Hiçkuşkunuz olmasın kiihtimaldir... Hele BDP,belediye başkanları ve meclisüyelerini belirleme sürecin-deyken, farklı beklentiler,örgüt içindeki tartışmalarıkörüklüyor da olabilir!..

Gerekçesi ne olursa olsunaylar sonra yeniden askerkaçırma eylemine girişenPKK, Doğu ve Güneydoğu’dainisiyatifin ele geçirilmesikonusunda ne yazık kipsikolojik üstünlük sağla-mayı başardı...

Kontrollü ya da kontrol-süz; çıkış noktası ne olursaolsun örgüt, “açılım”sürecinde beklenmedik bireylemle devletin güvenlikzafiyetini gözler önüne serdi,kendi tabanına da yerel seçimöncesi “güçlüyüz, söz bizde”mesajını verdi...

Bakalım PKK, açılımındengelerini sarsacak bueylemin ardından duracakmı, yoksa dayatma-inisiyatif-kazanım kıskacında yenidenhareketlenecek mi?..

Eylemleri kim tetikliyor?..

İstanbul Büyükşehir BelediyeBaşkanlığı için HDP’den adayolan Sırrı Süreyya Öndermalvarlığını açıklarken hurdayaçıkmış otomobilinden sözetmişve “Ailemin üzerinde tek birtapu yok, herkes kiracı” demiş...

Önder, diğer belediye başkanadaylarını da en kısa süredemalvarlıklarını açıklamayadavet etmiş... Önder’in hede-finde belli ki bir eli Cemaat’tebir eli de federasyonculardaolan Şişli Belediye BaşkanıMustafa Sarıgül var... Çünküİstanbul’da malvarlığı üzerindeşaibe bulunanların başında ogeliyor...

Ancak CHP’den aday olmayaçalışan Sarıgül’ün malvarlığınıaçıklamasına hiç gerek yok!.. Çokvaktini alır, hiç zahmet edipyorulmasın!..

Çünkü Şişli’nin CHP’liBelediye Meclis üyesi DursunÇaltı, Sarıgül’ün dillere destanservetini aylar önce CHP’ye enyakın yayın organı olan Yurtgazetesine açıklamıştı...

Sarıgül de, 30 Mayıs 2013’teyayımlanan “Hangi köftecinin 1milyar doları var” başlıklı buhaberi ne ilginçtir ki yalanlama-mış ve kuşkuları doruğaçıkartmıştı!..

İşte Sarıgül’ü “40 yıldır”tanıdığını belirten Çaltı’nın, Yurtgazetesinde yayımlanan şokeedici servetle ilgili açıklamaları:

“Eskiden otoparkçıydı. Sonrada köftecilik yapıyordu. Şimdiise Türkiye’nin sayılı zenginle-rinden biri oldu. Sarıgül’ün 1milyar dolar serveti var. Yerden 1metre yüksekliğinde tapusu var.Şişli’de Cumhuriyet tarihinin enbüyük talanını yaptı.”

Dünyanın herhangi birülkesinde, bir ilçe belediyebaşkanına bu suçlamalaryöneltilse derhal harekete geçerve hesabı sorulur değil mi?..İstanbul’da kimse bu müthişservet için kılını bile kıpırdat-madı!.. Ne servetmiş be, herkesisusturmuş!..

CHP YÖNETİMİNE NOT: Buarada Kılıçdaroğlu ve CHP’yeyönetimine önemli bir not var...Şişli halkı mail’lerle çağrılaryapıyor; “Şişli’yi, yolsuzluklarlamücadele ederken kurşunlananDursun Çaltı gibi deneyimli birsiyasetçiye teslim edin... Bu,AKP’ye de bir mesajdır... Çünküsiyasete “dürüst ve namuslu”insanlar lazım... Çaltı gibileraday belirleme sırasındakesinlikle haksızlığa uğratılma-sın.”

İşte Sarıgül’ün müthiş serveti...

Yol kesmek, kimlikkontrolü yapmak,şantiyeleri ateşe vermek,

taciz ateşinde bulunmak, milisgüçleri oluşturmak, asayişbirimi kurmak...

PKK’nın; “açılım” nedeniyleşiddete son verdiğini açıklaması-nın ardından, örgüt üyelerininGüneydoğu kentlerindeki eylemhareketliliğinin merkezindeşimdilik bunlar var...

Ne kadar şaşırtıcı değil mi; biryandan “açılım” nedeniyleAKP’ye kafa tutan Kandil-İmralıhattı, diğer yandan PKK’nın,AKP eliyle elde ettiği tüm“kazanım”lara rağmen eylemantrenmanları yapan birimler!..

Yalnızca tezat değil, “kimprovokatör” sorusunu en anlamlıbiçimde sorgulayan acayip birsüreç!.. Çünkü BaşbakanErdoğan da BDP’liler de, dünküaçıklamalarında Yüksekovaolaylarını “provokasyon” diyenitelediler!..

Şimdi tüm bunlardan yolaçıkarak asıl soruyu sormanıntam zamanı; Yüksekova’dakimezarlık “provokasyon”usonrasında çıkan olaylarda ikikişinin ölmesinin ardından,PKK’lılar 4 askeri kaçırarakhangi mesajı vermek istediler...

Güvenlik güçlerininoperasyon iradesinin neredeysesıfıra indiği bir bölgede, sonyılların en rahat örgütlenmeçalışmasını yürüten PKK, aslındaaskerleri kısa süre sonra serbest

bırakarak inisiyatifin elegeçirildiği mesajını da verdi...

Yani artık devletin karşısında,hareket alanını giderek genişle-ten, eylem kabiliyetini özgürleş-tiren ve istediği zaman istediğieylemin “açılım”ını yapabilen birörgüt var...

Anlayacağınız, PKK, “devletartık burada yok” demekistiyor!.. Yani “özerklik”beklentisinin altyapısına vurguyapıyor!.. Baksanıza, teröristlerekarşı operasyonların neredeysetamamen durduğu Doğu veGüneydoğu’da, “özerlik” içinadımlar atmaya çalışan örgüt biryandan siyasallaşan PKK’nınaltyapısını milis gücünübüyüterek kurmaya çalışırken,diğer yandan da “açılım”çabalarını kendi kontrolündetutmak için eylemlere yönelmek-ten kaçınmıyor!.. Hem deörgütün 27 Kasım 1978’de,kuruluşunun gerçekleştiğiDiyarbakır’ın Lice ilçesindeki FisOvası’nda!..

PKK’nın eylem kararlılığıve serbestisi konusunda nekadar rahat davrandığınıgörmek için 4 askerin kaçırıl-ması olayıyla ilgili Genelkur-may’ın açıklamasındaki şusatırlara odaklanmak yetiyor:

“Yakın köylerden gelen 200-300 kişilik bir grup, olaybölgesinde toplanarak Diyarba-kır-Bingöl Karayolunu çifttaraflı olarak trafiğe kapatmış-tır...”

Page 12: egazete.aydinlik.com.tr...2013/12/10  · İstanbul Barosu Başkanı Ümit Ko-casakal, hükmün ilkesel bir karar olduğunu vurguladı ve herkes için uygulanması gerektiğini ifade

n AYDINLIK / ANKARA

BDP miletvekillerinin hazırla-yıp TBMM Başkanlığı’nasunduğu ve Doğu-Güneydo-

ğu Anadolu bölgelerini “Kürdistan”olarak tanımlayan muhalefet şer-hindeki ifadeler, parlamentodayumruklu kavga sonunda yapılanoylamayla rapordan çıkarıldı.

CHP’nin Dışişleri Bakanı Ah-met Davutoğlu hakkında verdiğigensoru önergesinin görüşmelerinin

başlamasından önce sözisteyen MHP Grup BaşkanvekiliOktay Vural, bütçe görüşmelerinebaşlanacağını hatırlatarak, BDP’ninBütçe Tasarısı’na koyduğu muha-lefet şerhinde geçen “Türkiye Kür-distanı” ifadesinin Anayasa ve İç-tüzüğe aykırı olduğunu, dolayısıylagörüşülemeyeceğini söyledi.

Kaplan: Bu faşizimdir, ırçılıktırBDP Grubu adına söz alan Şır-

nak Milletvekili Hasip Kaplan,“Bugünün gündemi belli.Gündemde olmayan birkonuyu burada görüşe-mezsiniz. Yarın bütçe var,istediğiniz gibi konuşur,

eleştirirsiniz” dedi. Kaplan yapı-lanın faşizm olduğunu öne sürdü.

BDP-MHP kavgasıHasip Kaplan’ın konuşması

devam ederken BDP Muş Mil-letvekili Sırrı Sakık’ın ayağa kal-karak MHP Milletvekili Özcan

Yeniçeri’ye yönelik, “Neel kol sallıyorsun, nedemek istiyorsun” şek-linde sözle sataşmasıüzerine iki partidenbazı milletvekilleri bir-

birlerinin üzerineyürüdü. İtiş ka-kışların yaşandığısırada BDP’li

bazı vekillerin “MHP’li bir mil-letvekili gözümüzün içine bakabaka küfür ediyor” diye bağır-dıkları duyuldu. Bu sırada Ba-luken Yeniçeri’ye iki kez yumruksalladı, ancak araya girenleryumruklara engel oldu.

‘Güneydoğu PKK terk edilmiştir’

Bu arada söz alan CHP TunceliMilletvekili Kamer Genç, söz ko-nusu ifadelerin anayasaya aykırıolduğunu belirtti. Anayasa aykırıifadelerin burada yer almasındanTBMM Başkanlığı’nın sorumlu ol-duğu belirten Genç, TBMM Baş-kanını istifa istemeye çağırdı.

Türkiye Cumhuriyeti’nin sa-vaş sonucunda kurulduğunu be-lirten Genç, “Savaş sonucundakurulan cumhuriyetin ancak Tür-kiye’nin savaşta yenilmesi halindebölünebileceğini” belirtti. Gü-neydoğu Bölgesi’nin PKK’ya terkedildiğini belirten Genç, “Bununsorumlusu Tayip Erdoğan’dırErdoğan bölücüdür” ifadesinikullandı.

BDP topluca salondan ayrıldıYapılan konuşmaların ardın-

dan Meclis Başkanvekili SadıkYakut, “Doğrudan ve açıkça Ana-yasa’nın 3. ve 14 maddelerine ay-kırı olan söz konusu muhalefetşerhinin 506 sıra sayısının birincicildinden çıkarılması, birinci cildintekrar bastırılıp dağıtılması, mu-halefet şerhinin Anayasa ve İçtü-zük hükümlerine göre düzeltile-rek, bütçe görüşmelerinin sonunakadar tekrar verilmesi halinde eksıra sayısı ile bastırılıp dağıtılma-sını” oyladı.

Oylama sırasında BDP’li mil-letvekilleri kürsünün önünde top-lanarak itiraz ederken, AKP’li ve-killer de yerlerinden kalktı ve ayaktabekledi.

Yapılan oylama sonunda AKP,CHP ve MHP’nin oylarıyla 2014Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Ka-nunu Tasarısı Raporu’ndan BDPmuhalefet şerhinin çıkarılması ka-bul edildi. Bunun üzerine BDP’lilerprotesto ederek topluca salondanayrıldı.

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, BDP’lilerinmuhalefet şerhinde “Kürdistan” ifadelerini kullanmasıyla,

resmi metinlere “Kürdistan” kelimesinin girmesiniprotesto etmek için 2014 Yılı Merkezi Yönetim BütçeKanun Tasarısı’nın TBMM Genel Kurulu’nda gö-rüşülmesi esnasında konuşma yapmama kararı aldı.

[email protected] ARALIK 2013 SALI

Güneydoğu yanıyor,“Kürdistan” adım adıminşa ediliyor.

Yüksekova’da başlayankalkışma Diyarbakır, Van,Bitlis ve Şırnak’a sıçradı kibunun adı isyan sürecinin fiiliolarak start almasıdır.

PKK’nın Lice’de 4 askeridağa kaldırıp bırakma olayısözde barış sürecinde sonagelindiğini gösteriyor.

Ama Öcalan son yaşananlara“provokasyon” diyor demeyin; obeyan, AKP’yi taahhütlerindezorlama ve ilişkiyi tamamenkoparmama adınadır. Öcalanserbest kalmak için yakaladığı

tarihi fırsatı harcamakistemiyor.

Hep yazdığımız gibi PKKartık vaat yerine seçim öncesisomut tahsilat talep ediyor.Bunun için yapılangörüşmelerinisimlendirilmesinden yani yenistatüye resmiyetkazandırılmasından Apo’ya afve “Özerk Kürdistan”a kadarMİT aracılığı ile kendilerinevaat edilenlerin seçim öncesiyerine getirilmesi bağlamındaisyan dahil bütünargümanların devreyesokulacağının işaretini veriyor.

Diyeceksiniz ki mevsimsel

şartlar PKK’nın teröryapmasına engel!

Karakol baskınları için belkiöyle ama şehirlerde yapılacakkitlesel kalkışmalar içinmevsimin engel olmadığıönceki günkü olaylarlakanıtlandı ki tahminimiz butür toplu olaylar AKP’yizorlama adına seçime kadarsürdürülecektir.

Tablo maalesef vahametiçağrıştırıyor zira başlatılansözde barış süreci ile PKK hemuluslararasılaştı hem dederlenip toparlandı. İlaveten“Büyük Kürdistan”ın iki ayağıolan Irak ile Suriye“Kürdistan”ı bizzat AKPiktidarı tarafından ihya edildi.Dolayısı ile bu meselede artıkdönüşü olmayan bir yoldayız.

Erdem Başçı’nıntuzağı!Sabahattin ÖNKİBAR

POLİT

İKA

GÜNL

ÜĞÜ

[email protected]

PKK’nın isyan takvimi!

Tesadüf mü, bilinçli tercih mi?Bizim bölge takıntımız

yok...Öyle ki defalarca yaz-

dım üniversite öğrenciliğiyıllarımda evimi Güney-doğulularla paylaştım.

Bugün sadece tespityapma adına Başbakan’ınçok önemli makamlara ata-dığı bazı Güneydoğu kö-kenlilere dikkat çekece-ğim.

Birinci isim, MİT Müs-teşarımız Hakan Fidan’dır.

İkinci isim, Genelkur-may Başkanımız Necdet

Özel.Üçüncü isim, İçişleri Ba-

kanımız Muammer Güler.Aynı şekilde Diyanet

teşkilatımız yine bir Gü-neydoğuluya teslim.

Keza Maliye ve SanayiBakanlıkları da öyle!

Listeyi uzatmak müm-kün; lakin sözde barış sü-reci ikliminde üç tepe gü-venlik kurumunun başın-da Güneydoğuluların ol-ması eğer tesadüf değilsedikkate şayan bir tercihdeğil mi?

Hocaefendi’den Çiller’e elçi!Mehmet Gölhan’ın cenazesine

katılmak için Ankara’ya gelen Tan-su Çiller ardında spekülasyonlarbıraktı.

Önceki gün arayan kır saçlıDYP’li eski bir bakan şu haberiverdi:

“Sayın Çiller kararını verdi. Ma-halli seçimlerin hemen ertesindeDemokrat Parti’nin başına geçi-yor.”

Araya girip “Bunca rezilliğe su-san ve AKP’ye tek bir eleştiri dahigetirmeyen Tansu Hanım’ın kafa-sına taş mı düştü, vahiy mi geldide şimdi birden böyle bir karar

aldı” diye sordum.Cevap netti:“Fethullah Hoca, Tansu Hanım’a

mutemet adamını göndererek dön-mesi için ısrarlı ricada bulundu.Tansu Hanım da bu talep üzerineönümüzdeki Nisan’ın başında An-kara’ya yerleşiyor.”

Haber ne kadar doğru, ne kadartemenni bilmiyorum; ama bildiğimşey, Tansu Çiller’in örneğin sadeceİstanbul Tepebaşı’nda sayısı üçübulan otelleri yani servetinin başınabir şey gelmesin ve faili meçhullerdosyası açılmasın diye riski zorüstlenir diye düşünenlerdenim.

1) Kılıçdaroğlu ile Bahçeli, yanikifayetsiz muhalefet liderleri.

2) AKP’den oy koparacakmerkez sağ bir partininolmaması.

3) AKP algısının din gibisunulması ve toplumun

afyonlanması.4) İşbirlikçi medya ve

sermaye!5) TSK ile yargının teslim

olması ile topluma korkununegemen olması.

6) Muhalefetin topluma somut

bir iktidar modeli sunamamasıile kaos olur endişesi.

7) ABD ve AB’nin Tayyip’ealternatif bir ismi halenbulamaması.

8) Tayyip Erdoğan’ın algıyönetiminde başarılı olması.

oDışişleri BakanıAhmet Davutoğlu,12 Aralık’ta yapı-

lacak KEİ zirvesini ge-rekçesiyle Erivan’a gi-diyor. Davutoğlu’nunErmeni mevkidaşına,sınır kapılarının açıl-ması için iki öneri gö-türeceği belirtiliyor. Er-menistan Dışişleri Ba-kan Yardımcısı Koçar-yan ise Davutoğlu’nun Ermenistan ziyaretisırasında “soykırım” anıtını ziyaret etmesiniistedi. AKP hükümeti, seçim öncesinde dışpolitikadaki dağınıklığını toplama çabasıiçine girdi. Davutoğlu, ABD ziyaretindealdığı “mesaj” sonrasında, Erivan ile ilişkilerin“normalleşmesi” için Ermenistan politika-sından geri adım atmaya hazırlanıyor.

Türkiye büyük taviz vermiş olacak12 Aralık’ta Erivan’a gidecek olan Da-

vutoğlu’nun, Ermeni mevkidaşı NalbandyanDevlet Başkanı Serj Sarkisyan ile görüşmesiplanlanıyor. Azerbaycan Cumhurbaşkanı İl-ham Aliyev ile Ermenistan Devlet BaşkanıSarkisyan arasında geçen ay Viyana’da yapılanzirveden olumlu mesajlar çıkmasını fırsatolarak gören Davutoğlu, alelacele iki önerihazırlayıp Erivan’a götürme kararı aldı. Ku-lislere yansıyan haberlere göre Davutoğlu,Ermenistan’dan 1993’te işgal ettiği “Ağdam,Kelbecer, Laçin, Cebrail, Fuzuli, Kubatlı veZengilan” olmak üzere 7 reyondan (bölge)en az 2’sinden çekilmesini isteyecek. Türkiyebunun karşılığında, Ermenistan ile karşılıklıolarak sınır kapısının açılması yönünde adımatmayı önerecek.

Oysa, Türkiye daha önce Ermenistan ileilişkilerin normalleşmesi için sadece iki re-yondan değil, işgal ettiği bütün Azeri top-raklarından çekilmesi koşulunu getirmişti.Ermenistan bu öneriyi kabul ederse, sınırkapısının açılmamı gibi kritik bir kazanımelde ederken, işgal ettiği Azeri topraklarınınbüyük bölümünü yine boşaltmamış olacak.

Türkiye ile Ermenistan arasında 10 Aralık2009 tarihinde imzalanan protokollerin ar-dından, Ermenistan Anayasa Mahkemesiprotokolü anayasaya aykırı bulmuş, bu ne-denle Ankara-Erivan hattında diplomasi tra-fiği başlatılamamıştı. Aradan geçen 4 yıllıksürede de herhangi bir gelişme yaşanma-mıştı.

Ermenistan’a can suyu...Kapının açılmasıyla, Ermenistan da nefes

almış olacak. Bu durumun Ermenistan’ın it-halat ve ihracatında hissedilir canlanmayıda beraberinde getirmesi söz konusu olacak.Ayrıca Avrupa’dan, Kafkasya ve bölgedekiülkelere yönelik, kara taşımacılığının Erme-nistan üzerinde yapılmasına da mümkünolacak.

Koşul getiriyorÖte yandan, Türkiye’nin attığı geri adımı

iyi değerlendiren Ermenistan’ın 12 AralıkErivan’a gidecek Dışişleri Bakanı AhmetDavutoğlu’nun karşısında belirli koşullar ilerisürmeye hazırlandığı belirtildi. APA TV’ninhaberine göre, Davutoğlu’nun sınırların açıl-ması Ermenistan Dışişleri Bakan YardımcısıŞavarş Koçaryan tepki gösterdi. Koçaryan,Türkiye ilişkilerin normalleşmesine hiçbirşart ileri sürmeden 2009’da imzalanan pro-tokolleri onaylanmasını teşvik etmesi gerek-tiğini söyledi. Koçaryan, “Erivan’ı ziyaretiöncesi bölgede pozitif ilerlemeye halel geti-recek sabotaj açıklamalar yapmak yerine,en iyisi ona verilen şanstan istifade etsin veErmeni soykırımı anıtını ziyaret etsin” dedi.

n ANKARA / AYDINLIK

Tayyip’i ayaktatutanlarınlistesi

Para ve döviz politikalarıbağlamında bu ülkede itibaredilecek ilk iki isimden biriBaşbakan, diğeri ise MerkezBankası Başkanıdır.

Soruyorum; böylesikonumda olan biri aylaröncesinden açıklamayapıp doların fiyatıAralık’ta 1.92 TL’yigeçmeyecek derse bununanlamı nedir?

Öyle ya MerkezBankası Başkanı’nınkonumunu ve sözünüciddiye alanlar dövizalmaktan vazgeçti ki busebepten ötürü ciddiölçekte zarar edenler var.Mesela bir işadamınınOcak 2014’te ödemesigereken yüklü dolar borcuvar ve Başçı’nınbeyanından hareketledolar almak için Aralıkayını bekledi ama sonuçortada doların fiyatı 2.030düzeyinde.

Başçı, ama ben dolarartmasın diye o sözü ettimdiyemez zira MerkezBankası Başkanıvatandaşına temenniyedayalı taahhütlerdebulunması hukukentuzaktır ve yasalmüeyyidesi vardır.

Gelinen noktada ErdemBaşçı behemehâl istifaetmeli; zira o artıkgüvenilir bir gruvanördeğil iktidarpropagandistidir.

TBMM’DE ‘KÜRDİSTAN’ TARTIŞMASINDA YUMRUKLAR KONUŞTU

Kamer Genç: GüneydoğuPKK’YA TERK EDİLDİ

Bahçeli, bütçede konuşmayacak

EZGİ HOTALAK

İstanbul Üniversitesi Ata-türkçü Düşünce Kulü-bü’nün (ADK) düzenlediği

“Emperyalizmin Boğulduğu Ba-taklık: Ortadoğu” panelindeöğrenciler, emperyalizme karşıayakkabı çıkardı.

ADK’nin düzenlediği veIrak’ın yakın tarihi, Suriye’dekiçatışma ve Büyük OrtadoğuProjesi’nin konuşulduğu panel,dün İstanbul Üniversitesi GüzelSanatlar Fakültesi’nde yapıldı.Panele Bush’a ayakkabı fırlat-masıyla ünlenen Iraklı gazeteciMuntazar El Zeydi, gazetemizyazarı Hasan Bögün ve OdaTV-Haber Müdürü Barış Terkoğlukonuşmacı olarak katıldı.

Hedef: Kürt koridoruSuriye’deki iç savaşın olu-

şum aşamasını anlatarak ko-nuşmasına başlayan Bögün,şöyle devam etti: “Suriye te-

rörün uğramadığı bir ülkeydi.Olanlar hepimizi şaşırttı.Kamplar kuruldu, insanlar eği-tildi, sonra içeri sızdırıldı. Bun-ların tamamı BOP dediğimizOrtadoğu’daki 24 ülkenin re-jimlerini ve sınırlarını değiş-tirmeyi planlayan Amerikanprojesinin sonucuydu. BOP’unbizim ülkemize yansıyan kısmıise 14 ilimizi Barzani devletiyle

birleştirip Kürt koridoru oluş-turarak petrol taşımaktır. Buikinci bir İsrail oluşturmak de-mektir.”

‘Irak hükümeti izni dışında anlaşma’

Konuşmasına, ikinci İsrailve Kürt sorunu üzerinden de-vam edeceğini belirten El Zeydi,“Bizler Kürtlerin kullanılma-

sıyla zayıf düşürülüyoruz. Bazıaçgözlü Kürt siyasetçiler hırslarıiçin Kürtleri yakmak pahasınaonları kullanarak ayrı bölgelerkurmak istiyor. Kendilerine öz-gürlükçü diyen bu unsurlar em-peryalizmin silahıdır” diye ko-nuştu.

‘AKP, Yeni Osmanlıcı ayağında’Terkoğlu da emperyalizm

100 yıl öncekiprojesini ger-çekleştirmeyeçalıştığını be-l i r t e r e k“ A m a ç l a r ıdoğrultusun-da Ortado-ğu’daki dev-letleri parça-lamak vekontrol edilir rejimler getirmekistiyorlar. Onların girdikleri ül-kelerde işbirliği yaptıkları dinigüçler. AKP bu vesayet savaşınıüzerine aldı. Ancak görülüyorki ABD bu vesayeti Türkiye’dekaybetti. Karıştırdığı ülkelerdeistediklerini gerçekleştiremedive gerici projeler bölge halkıtarafından kabul edilmedi” ifa-delerini kullandı.

‘Ayakkabı fırlatılacaklar lis-tesi” oluşturan öğrenciler panelsonunda emperyalizme olantepkilerini ayakkabılarını çıka-rarak gösterdiler.

BUSH’A AYAKKABI FIRLATAN IRAKLI GAZETECİ EL ZEYDİ, İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ’NDE KONUŞTU

DavutoğluErmenistan’a gidiyor

oSuriye resmi haber ajansı SANA, Suriye’deterör eylemleri gerçekleştiren El Kaideterör örgütü bağlantılı iki Türk’ün İdlib

yakınlarında Suriye askerleri tarafından öl-dürüldüğünü duyurdu.

Habere göre, Hüseyin Orhan ve Ali İz-zetoğlu adlı Türk vatandaşı iki El Kaideüyesi, İdlib yakınlarındaki Sarakıp, Kefr Halyave Sahl El Ruj bölgelerinde geçen cumartesigünü düzenlenen operasyonlar sırasındaSuriye birlikleri tarafından öldürüldü.

SANA, operasyonda Suudi Arabistanlıbir El Kaide komutanının da öldürüldüğünüduyurdu.

SANA: Suriye’de ElKaideci iki Türk öldürüldü

oKaradeniz Ekonomi İşbirliği toplantısınakatılmak üzere Erivan’a gideceğini açık-layan Davutoğlu’na, Ermenistan “Türkiye

Ermenistan’la medeni ilişkiler istiyorsa, soy-kırımı tanısın ve sınırını açsın” diye konuştu.

Ermenistan haber ajansı Armenpress’ekonuşan Ermeni Dışişleri Bakan YardımcısıShavarsh Koçaryan Davutoğlu’nun, 12 Ara-lık’ta Erivan’a yapacağı ziyaret öncesindekiaçıklamalarını, “provokatif” olarak nitelendirenKoçaryan, devamında şöyle konuştu: “TürkiyeDışişleri Bakanı, KEİ Dışişleri BakanlarıKonseyi toplantısına katılmak üzere Erivan’agelmeden önce, bölgede olası olumlu geliş-meleri önleyecek provokatif açıklamalar yap-mak yerine, bu seyahati Erivan’daki SoykırımMüzesini ziyaret etmek ve Soykırım kurban-larına bir dakikalık saygı duruşunda bulunmaküzere kullansa daha iyi olur.”

Erivan: Soykırımı tanı

Ahmet Davutoğlu

Kamer Genç

Oktay Vural

Öğrenciler emperyalizme karşı ayakkabı çıkardı

Muntazar El Zeydi

Page 13: egazete.aydinlik.com.tr...2013/12/10  · İstanbul Barosu Başkanı Ümit Ko-casakal, hükmün ilkesel bir karar olduğunu vurguladı ve herkes için uygulanması gerektiğini ifade

Yerel seçimlerin galibiChavez’in partisiFARC’tan ateşkeso

Sosyal Birlik Partisi 196 belediyeninbaşkanlığını kazanırken, Muhalifler53’te kaldı. Venezuela’da Pazar günü

gerçekleşen yerel seçimlerin sonuçlarıaçıklanmaya devam ederken, şimdiye ka-dar belediye başkanlıklarının yüzde 77’sikesinleşti. Buna göre Chavez’in partisiPSUV (Sosyalist Birlik Partisi) ülke ça-pında oyların yüzde 44,16’sını alırken,muhalif Demokratik Birlik İttifakı (MUD)yüzde 40.56’sını sahip. 257 belediye baş-kanlığının belirlendiği seçimlerde oylarınyüzde 97’si sayıldı.Buna göre iktidar-daki Sosyalist Bir-lik Partisi (PSUV)ve müteffikleri 257b e l e d i y e d e n196’sını kazanır-ken, muhalif De-mokratik Birlik İt-tifakı (MUD) 53,diğer partilerse 8belediyede birincioldu.

oGüney Amerika’da on bin-lerce kişinin hayatına malolan silahlı çatışmaya son

verilmesi yolunda önemli biradım atıldı. Kolombiya Dev-rimci Silahlı Güçleri (FARC)30 günlük ateşkes ilan ettik-lerini bildirdi.

Pazar günü yarı özerk Cau-ca bölgesinde bir karakola dü-zenlenen saldırıda 5 asker, 1polis ve 3 sivil hayatını kaybetti,23 kişi yaralandı. Sorumlulu-ğunu FARC’ın üstlediği saldı-rının ardından, grup 15 Ara-lık’tan itibaren 30 günlük tektaraflı ateşkes ilan ettikleriniduyurdu. FARC ve Kolombiyahükümeti arasında Küba’nınbaşkenti Havana’da bir yıldırbarış müzakereleri yürütülüyor.Kolombiya hükümeti nihai ba-rış antalşması imzalanmadanateşkese yanaşmıyor.

Batı Şeria’nın yüzde60’ını ilhak edelim

oİsrail Ekonomi Bakanı Naftali BennettBatı Şeria’daki ‘C’ bölgesinin ilhakedilmesi teklifinde bulundu. Fransız

haber ajansının bildirdiğine göre İsrailEkonomi Ba-kanı NaftaliBennett, işgalaltındaki BatıŞeria’daki ‘C’bölgesi olaraknitelenen yer-lerin İsrail top-raklarına katıl-masını istediği-ni söyledi.

Aşırı sağcı‘İsrail Evimiz’partisi üyesiNaftali Ben-nett, “400 binİsrailli yerle-şimcinin bunakarşılık 70 binArap’ın yaşa-dığı bir bölge-nin ilhak edilmesi daha iyi olacaktır”dedi.

Oslo anlaşmasıyla ortaya çıkan ‘C’bölgesi Batı Şeria topraklarının yüzde60’ını oluşturuyor ve tamamen İsrail’inaskeri işgali altında bulunuyor. Batı Şe-ria’daki doğal kaynakların da tamamı bubölgede bulunuyor.

Naftali Bennett, İsrail’in barış müza-kereleri yaptığı Filistin Özerk YönetimiBaşkanı Mahmud Abbas’ı da Gazze’deherhangi bir otoritesi olmadığı için “yarımortak” olarak niteledi ve “bütün bunlar(barış müzakereleri) bir şakadan ibaret.Olay şudur: biz bir araba satın almakiçin pazarlık yapıyoruz; ama arabaya sahipolan ortaklardan yalnızca yarısı var.” dedi.

oIrak Şam İslam Devleti adlı El Kaidebağlantılı grup, Suriye’nin kuzeyindeözerklik ilan eden PYD’ye karşı savaş

ilan ettiğini açıkladı. El Alem televizyo-nunun haberine göre, Irak Şam İslamDevleti (IŞİD) Suriye’nin Türkiye sınırıyakınlarındaki Menbec kasabası ve çev-resinde Kürt gruplara karşı temizlik ope-rasyonu başlattığını açıkladı. Halep’te birbildiri yayımlayan IŞİD, “Menbec bölge-sindeki operasyonlar, silahlı Kürt grup-larının Suriye’nin kuzeyinde laik bir devletkurmasına verilmiş bir cevaptır” dedi.Saldırılarının sadece silahlı Kürt gruplarınayönelik olduğunu belirten IŞİD, bildiri-sinde diğer Kürtleri kardeş olarak gör-düklerini, Kürt veya Arap ayrımı yapma-dıklarını ifade etti. Irak Şam İslam Devletidaha önce de Halep civarında ve Irak’ınkuzeyinde Kerkük bölgesideki yollardadurdurdukları Kürtlerden Kürt devletipasaportu isteyeceğini açıklamış ve 25Kürt sivili kaçırmıştı.

Hazırlayan: Şafak TERZİ [email protected] ARALIK 2013 SALI

n ANKARA /AYDINLIK

Şam’da 21 Ağustos’ta mey-dana gelen kimyasal saldı-rıya ilişkin kritik bir saptama

da Pulitzer ödülü araştırmacıgazeteci Seymour Hersh’ten gel-di. Hersh, kendisinin görüştüğüABD istihbarat görevlilerinin,saldırının El Nusra tarafındangerçekleştirildiğini söylediğiniyazdı. Adı açıklanmayan istih-barat yetkilileri, Obama yöneti-minin “bunu bildiği halde biraskeri operasyona gerekçe yap-mak için saldırıdan Suriye reji-mini sorumlu tuttuğu” suçlama-sında bulundu.

London Review of Booksdergisinde yayınlanan uzun ana-lizinde, “Eğer kimyasal saldırıyıEsad gerçekleştirmiş olsaydıNSA’in haberi olurdu” diye ya-zan Hersh, ABD istihbaratının,Suriye’de kimyasal silahları olantek tarafın rejim olmadığını aylaröncesinden bildiğini ileri sürdü.El Nusra terör örgütünün sal-dırıda kullanılan sarin gazınıüretebilecek donanıma sahip ol-duğunu belirtti.

El Nusra yaptıKimyasal saldırıdan sonra

uzun süre sessiz kalan Obamayönetimi, yaklaşık 10 gün sonraEsad rejimini sorumlu tutarakbir askeri harekat hazırlığına gi-rişince bölgede tansiyon yüksel-mişti. Ancak, Rusya’nın aracılı-ğıyla gerçekleşen görüşmelerdeSuriye’nin kimyasal silah stokunuimhayı kabul etmesi üzerine krizaskeri çatışmaya dönüşmedensoğumuştu. Hersh, kendisiningörüştüğü ABD istihbarat gö-revlilerinin, saldırının El Nusratarafından gerçekleştirildiğini söy-lediğini yazdı. Adı açıklanmayanistihbarat yetkilileri, Obama yö-netiminin “bunu bildiği halde biraskeri operasyona gerekçe yap-mak için saldırıdan Suriye rejimini

sorumlu tuttuğu’’ suçlamasındabulundu. Onlara göre bu olay,1964 yılında ABD’yi VietnamSavaşı’na sürükleyen Tonkin Kör-fezi olayına benziyor.

Esad rejiminin askerihareketleri takip altındaydı

Hersh’in konuştuğu istihbaratkaynakları, saldırının Suriye or-dusunca gerçekleştirilmediğininen büyük delili olarak, ABD’desaldırının hemen öncesinde Su-riye ordusunun bu yönde bir ha-zırlığına ilişkin hiç bir uyarınınyer almamasını gösteriyor. ABDistihbarat gruplarının, her sabah,bir kopyası da Ulusal GüvenlikDanışmanı’na gönderilmek üze-re Savunma Bakanı ve Genel-kurmay Başkanı’na dünyanınher yerindeki askeri hareketlik-lerle ilgili ‘Sabah Raporu’ sun-duklarına dikkat çeken bir İstih-barat yetkilisi, 20 - 23 Ağustostarihleri arasındaki raporların hiçbirinde Suriye’nin bulunmadığınıbelirtiyor. Konu 23 Ağustos ra-poruna YouTube’da onlarca vi-deosu yayınlandıktan sonra giriyor.Haberde ayrıca, 28 Ağustos’taWashington Post’ta yayınlananbir haberde NSA’in, Suriyeli ko-

mutanların kendi aralarındaki ile-tişimi dinleyebildiğinin kaydedil-diğine de dikkat çekiliyor.

Analizde, istihbarat kaynak-larının Mayıs ayında da Obamayönetimini, el Nusra’nın kimyasalsilah hazırlığı konusunda uyardığıiddiası da yer alıyor. Ayı uyarıbrifinginde Suriye’de aktif olanbir başka terör grubu olan elKaide Irak’ın da sarin gazı üret-me bilgi ve potansiyeline sahipolduğu da kaydediliyor.

Yaz ortasındaki istihbarat ra-porlarında ise El Nusra’nınŞam’ın Doğu Guta banliyösünde(kimyasal saldırının gerçekleştiğiyer) aktif olduğu bilgisi yer alıyor.Saddam’ın ordusunda kimysalsilah uzamanı olarak subaylıkyapan Ziyad Tarık Ahmed’in deDoğu Guta’ya geldiği de rapor-larda belirtiliyor. Seymour Hersh,CIA’nin analizinde yazacağı bil-giler hakkında yorum yapmayıreddettiğini de kaydetti.

Obama ne öğrendi de anidensavaştan caydı?

Hersh, kimyasal silah kulla-nılmasını kırmızı çizgi ihlali ola-cağını ilan eden Obama’nın, ilkbaşta saldırıdan Esad rejiminisorumlu tutarak askeri operasyonsinyali vermesine rağmen, anidenönce konuyu Kongre’ye taşıyaraksavaş yetkisi isteyerek zamanayayması ve ardında da Rusya’nınplanı ile soğutmasındaki ani dö-nüşün de, bu süreçte, kendisineilk verilen raporlarla çelişkili bazıbilgilere vakıf hale gelmesininrol oynadığı görüşünü aktarıyor.Obama’nın geri adımının üst dü-zey bazı askeri ve istihbarat çev-relerinde büyük bir rahatlamayaneden olduğunu yazıyor.

Hersh, Esad rejiminin an-laşma gereği kimyasal silah stok-larını imhaya başladığını akta-rarak şöyle bitiriyor:

“İronik olan şu ki, Esad’ınkimyasal silah stoku tamamenimha edildikten sonra Suriye’dekimyasal silaha sahip tek güçolarak El Nusra kalacak. Saringazı, savaş bölgesindeki diğerbir çok silahın aksine oldukçastratejik bir silah. Esad rejimin-den sonra yeni bir müzakere sü-reci daha olabilir’’

PULİTZER ÖDÜLÜ GAZETECİ HERSH:

Obama yönetimi saldırının El Nusra tarafından yapıldığını bilmesine rağmen,Suriye rejimini sorumlu tuttu ve bir askeri operasyona gerekçe yapmak istedi

İSRAİL EKONOMİ BAKANI:

Mısır’da Müslüman KardeşlerTeşkilatı (İhvan) RehberlikKonseyi Başkanı Muham-

med Bedii’nin de arasında bulun-duğu 39 İhvan lideri, “terör amaçlışiddet eylemlerine teşvik etmek veyol kesmek” suçlamasıyla mahke-meye sevk edildi. Yargı kaynakla-rından alınan bilgiye göre, MısırBaşsavcılığı, 22 ayrı suçlamayla so-ruşturması süren Bedi’nin, “30 Ha-ziran’da Kahire’nin El-Mukattamsemtindeki rehberlik bürosu önün-de ve Giza’daki El-Bahru’l AzamCaddesi’nde meydana gelen olay-larda göstericileri şiddete teşviketmek” suçundan ceza mahkeme-sine sevkine karar verdi.

Bedii dışında mahkemeye sevkedilenler arasında, Hürriyet ve AdaletPartisi (HAP) Genel Sekreteri Mu-hammed el-Biltaci, Darbeyi Ret ve

Meşruiyete Destek İçin Ulusal İttifakliderlerinden Safvet Hicazi ve eskiGençlik Bakanı Usame Yasin’in debulunduğu öğrenildi. Mısır’da Cum-hurbaşkanı Muhammed Mursi’nin3 Temmuz’da askeri darbeyle gör-evinden alınmasından bu yana gü-venlik güçleri “şiddete teşvik, öldürmeve kamu binalarına saldırma” suçla-masıyla çok sayıda İhvan üyesi ve li-derini gözaltına aldı.

Aydınlık, 8.2013

Kimyasal saldırıyı El Nusra yaptı

C Bölgesi, Koyu renkli yerlerdir

Nusra ve Suudi parmağını ortaya koymuştuk

IŞİD, PYD’ye karşısavaş ilan etti

Afganistan-İran güvenlik anlaşmasına vardın DIŞ HABER SERVİSİ

Afgan yetkililer, AfganistanCumhurbaşkanı HamidKarzai ile İran’ın işbirliği

anlaşması imzaladığını duyurdu.Karzai’nin sözcüsü Aimal Faizi,“Afganistan İran ile uzun sürelibir dostluk ve işbirliği konusundabir anlaşmaya vardı. Anlaşmauzun süreli siyasi, güvenlik, eko-nomik ve kültürel işbirliğini vebölgesel barışı ve güvenliği içeri-yor”. Sözcü, resmi anlaşmanınhazırlandığını ve yakında imza-lanacağını duyurdu. Geçtiğimizağustos ayında Afganistan ileİran asıl olarak güvenlik alanındabir stratejik işbirliği anlaşmasıimzalamıştı, ancak sözcü Faiziyeni anlaşmanın çok daha kap-samlı olduğunu belirtti.

Afgan Cumhurbaşkanı bir sü-redir müzakere halinde olanABD ile uzun süreli güvenlik an-laşmasına yanaşmıyordu. İran ileyapılan anlaşmanın bu döneme

denk gelmesi Afganistan’ınABD’ye sırtını döndüğü yorum-larına yol açtı. ABD, ordusunun2014 yılından sonra da Afganis-tan’da kalmasını sağlayacak biranlaşmaya varmak için yoğunbaskı yapıyordu.

Afganistan Afganlarabırakılmalı

ABD’nin Afganistan ile yap-mak istediği yeni güvenlik anlaş-masına göre, 2014 yılı itibariylesona erecek NATO operasyo-nundan sonra 10 yıl boyunca 8bin kişilik ABD askeri birliğininAfganistan’da kalmasını içeriyor.Ancak Karzai bu anlaşmaya, su-nulan mevcut koşullarla kabuletmemişti.

İran Cumhurbaşkanı HasanRuhani de Afganistan’daki NATOvarlığı konusunda Twitter üzerin-den, “Afganistan’ın güvenliği Af-gan milletine devredilmeli, bütünyabancı kuvvetler ülkeden çekil-meli” şeklinde bir açıklama yaptı.

Tayland Başbakanı Yin-gluck Şinavatra, giderekderinleşen siyasi krize

son verebilmek amacıyla par-lamentonun alt kanadını fes-hedeceğini ve erken seçimegideceğini açıkladı. Şinavatra,100 binden fazla hükümetkarşıtı göstericinin başkentBangkok sokaklarına dökül-mesinin ardından yaptığı açık-lamada, “Tüm tarafların gö-rüşlerini dinledikten sonraparlamentoyu feshetmek içinkraldan kararname çıkarma-sını talep etmeye karar verdim.Demokratik sisteme göre er-ken seçimler yapılacak.” dedi.Seçim Komisyonu’nun en kısasürede bir seçim tarihi belir-leyeceğini belirten Şinavatra,kendisinin de yeni başbakanseçilene kadar görevine devam

edeceğini söyledi.Tayland’daparlamentonun feshedilemesiiçin kralın onayı gerekiyor.Parlmentonun feshedilmesin-den sonra seçimlerin 60 güniçinde yapılması öngörülüyor.

Muhalefet partileri, buaçıklamayı tatmin edici bul-mazken, göstericiler Şinavatrave ailesi ülkeyi terk edene ka-dar gösterilere devam edece-ğini açıkladı.

Başbakandan ‘erken seçim’ dedi39 İhvan lideri mahkemeye sevk edildi

Seymour Hersh

Batı Şeria

Karzai

Bedii

Tayland Başbakanı Şinavatra

Maduro

Bennett

Ruhani

Page 14: egazete.aydinlik.com.tr...2013/12/10  · İstanbul Barosu Başkanı Ümit Ko-casakal, hükmün ilkesel bir karar olduğunu vurguladı ve herkes için uygulanması gerektiğini ifade

Sudoku 1 Sudoku 2

Sayısal

DÜNÜN ÇÖZÜMLERİDÜNÜN ÇÖZÜMLERİDÜNÜN ÇÖZÜMLERİ

Soldan sağa1 Tokmaklarla çalınan bir Afrika çalgısı7 Yumuşak karşıtı10 Bir İngiliz birası11 Gökler13 Estonya (kısa)14 Lak ile cilalanmış16 Kalitatif18 Betonarme inşaatlarda ana demirleribirleştirmeye yarayan ve böylece betonkatmanlarının birbirleri üzerinde kayma-sını önleyen metal armatür21 Halk ağzı (kısa)22 Göz24 Yavaşça26 Lutesyum’un simgesi27 Saint Helena (kısa)28 Çiftçi30 Bir sanatın, bir üslubun oluşum aşa-masını niteleyen sözcük33 Pedagoji (kısa)34 Arapça’da “ben”35 Ceset37 Bir kumaş türü39 Bir kimseyi, hatasını söyleyerek kötü-lükten koruma, doğru yola sokma41 Safra43 Nikel’in simgesi44 Şimdi, şu anda46 Gönül eri49 Ana motifin tekrarına dayanan canlıve hareketli beste51 İrlanda (kısa)52 Bir peygamber adı53 Hitit54 Gözün ön tarafındaki sert tabakanın

saydam kısmıYukarıdan aşağıya1 Eski Türklerde mezarların üzerine anıtolarak dikilen taşlar2 Karışık renkli3 Kar ayaklığı4 Demir’in simgesi5 Otsu bir bitki6 Hollanda (kısa)7 Kayak8 Gerçek9 Aşılama, aşı12 Şamandıralarda, rıhtımlarda halat bağ-lamaya yarayan, sağlam mapalara geçi-rilmiş demir halka15 Etyopya (kısa)17 Üçgenlerle ilgili bazı teoremleriyle tanınanYunanlı gökbilimci, filozof ve matematikçi19 Cismani karşıtı20 Bir ekmek türü23 Çin parası25 Şili parası (kısa)27 Slovakya (kısa)29 Yunan mitolojisinde güzelliğiyle meş-hur delikanlı31 Bir tür tatlı32 Geri verme34 Üç-dört yaşına kadar olan dişi manda36 Ziyafet38 Hafif bir terlik40 Andora (kısa)42 Bir geçmiş zaman eki45 Tutam47 Kavga, dalaş48 Diyapozitif (kısa)50 İlkel bir silah

Soldan sağa1. Bir peygamber adı - Doğrudiye benimsemek2. Onurlu, şerefli - Fikir, dü-şünce3. Mizaç, itiyat, tabiat - İçinealan, kaplayan, kapsayan - Vi-layet4. İvedi - Bit5. Gözlem - Tavuk için kuluçka6. Çöl - Helyum’un simgesi - “...Aruoba” (“Uzak”, “Sayıklama-lar”, “Ne ki Hiç” adlı eserlerinyazarı)7. Bir haber ajansı - Eş basınç -Tavlada “üç” sayısı8. Antiseptik ve dezenfektanözellikleri olan bir element -Ayak direme9. Konya’da bir baraj - Eğilimiolan - Bir tür takoz10. Bozuk, yırtık veya delik biryeri kapamaya yarayan parça -Hristiyanlar’ın Hz. İsa’nındoğum gününü kutladıklarıyortu -Lityum’un simgesi11. Küçük mağara - Lezzet - Birhizmetin gelecekte de yapıl-masıiçin belli şartlarla ve resmi biryolla ayrılarak, bir kimse tara-fından bırakılan mülk veyapara

12. Çok eşlilik - Bir Afrika ağacıYukarıdan aşağıya1. Türk musikisinde bir makam- Yadırganan, şaşmaya değer,garip, tuhaf2. Erdemleri bakımından çokbüyük - Cet - Üzerine not, ta-nıtma kağıtları, vb. tutturmakiçin hazırlanan levha3. Siyasetle ilgili, siyasal, politik- Şaman4. Aktinyum’un simgesi - Bilgi-siz - Gelecek5. Aralarında fark olmayanşeyler, müsavi - Argoda “çoksarhoş” - Gümüş’ün simgesi6. Kendisine inanılan kimse -Ev halkı7. Ad, ün - Dudak - Jüpiter’in biruydusu8. Argoda “hazır”,” tetikte” - Ai-leyle ilgili9. Yumurta verimi çok olanbeyaz tüylü bir tavuk ırkı - Lan-tan’ın simgesi10. Bir nota - Kızgın, yakıcı - Birkan grubu - Kiloamper (kısa)11. Doğru, adaletle iş gören -Maharet, beceri12. Tutukluların kaçmalarınıönlemek için bileklerine takılandemir halka - Kirli sulardangeçen ateşli ve tehlikeli birbağırsak hastalığı

[email protected] 10 ARALIK 2013 SALI

Kakuro 1 Kakuro 2

Kare

Haber Müdürü. Önder ÖztürkSorumlu Müdür. Mehmet Bozkurtİstihbarat Şefi. Ceyhun BozkurtEkonomi. Recep ErçinKültür Sanat. Hayati AsılyazıcıDünya. Hasan BögünEmek. Esin TurhanToplum. Özlem Konur UstaSpor. Anıl BudakAnkara. İsmet Özçelikİzmir. Hayati ÖzcanAvrupa. Ali MercanBilgi İşlem. Güven KarakurtDağıtım Müdürü. Cumali Karagöllü

Sahibi Anadolum Gazetecilik Bas. Yay. San. ve Tic. A.Ş.

Genel Müdür. Celal DemirelGenel Yayın Yönetmeni. Mustafa İlker Yücel

Yazıişleri Müdürü . Ergün Gedek

Yıl. 92Sayı. 2222

VATAN - EMEK - NAMUSKURULUŞ. 1921 ŞEFİK HÜSNÜ DEĞMER

Dağıtım. Turkuvaz Dağıtım Pazarlama A.Ş.

www.AydinlikGazete.comÖnerileriniz için. [email protected]

Adana Baskı. Arslan Güneydoğu Gazetecilik Mat. ve Kağıtçılık A.Ş.Tel. 0322 435 92 77İzmir Baskı. Arslan Güneydoğu Gazetecilik Mat. ve Kağıtçılık A.Ş.Tel. 0232 257 69 01

Ankara Baskı. Anadolum Gaze-tecilik Bas. Yay. San. ve Tic. A.Ş. 35. Cadde Matbaacılar Sitesi No.11 İvedik-Ankaraİstanbul Baskı. Anadolum Ga-zetecilik Bas. Yay. San. ve Tic. A.Ş. Oruçreis Cad. Remzi Özkaya Sok.No.16 Bahçelievler / İstanbulTel. 0212 655 44 34

Yayın Türü. Yaygın Süreli

Yönetim Yeri. İstiklal Cad. Deva Çıkmazı No.3/3 Beyoğlu - İstanbulTel. 0212 251 21 14 - 15 - 16 Faks. 251 55 06

Ankara Büro Tel. 0312 229 88 45 Faks. 0312 229 88 47İzmir Büro Tel ve Faks. 0232 489 16 15

Avrupa Tel: 0049 69 25 62 88 73E-Posta: [email protected]

Reklam Grup BaşkanıDuygu İlem

Genel Müdür Yardımcısı (Tüzel Kişi Temsilcisi).Metin Aktaş

Genel Müdür Yardımcısı (Personel ve İdari).İsmet Öğütücü

Genel Müdür Yardımcısı (Baskı ve Teknik).Melih Yıldırım

Aydınlık

Page 15: egazete.aydinlik.com.tr...2013/12/10  · İstanbul Barosu Başkanı Ümit Ko-casakal, hükmün ilkesel bir karar olduğunu vurguladı ve herkes için uygulanması gerektiğini ifade

HikmetÇİÇEK

SİLİ

VR

İ NO

TLA

RI

Silivri L Tipi 1 Numaralı Cezaevi F-7 Silivri, İstanbul

13.Ağır Ceza Mahkemesi, Ergenekonkararını verirken büyük bir suç

işledi. Mahkeme, MGK’nın 2004 kararı vebunun eki belgelere bakmadanmahkûmiyet kararı verdi. Elinin altındakidevletin resmi belgelerini görmezdengeldi, çeşitli devlet kurumlarından gelenyanıtları sakladı, bu belgeleri sanıklardanve kamuoyundan gizledi. En hafif deyimlegörevini kötüye kullandı.

Başbakan Erdoğan’ın “ıslak imzasının”bulunduğu 2004 MGK kararı ve bu kararadayanarak Genelkurmay’ın hazırladığı“İrticai Faaliyetlerle Mücadele Ek EylemPlanı” dava klasörlerinde bulunuyordu.Buna rağmen mahkeme, bu belgeleri “yokhükmünde” sayarak karar verdi. Bubelgelere ilişkin ayrıntılı bilgi DenizYıldırım’ın “Erdoğan’ın bittiği plan”(Aydınlık, 30 Kasım 2013) ve “İrticaiktidarda” (Aydınlık, 5 Aralık 2013) başlıklıyazılarında olduğu için tekrar etmiyoruz.

Ergenekon davasında karar 5 Ağustos2013 günü verildi. Veli Küçük ve MuzafferTekin’e ikişer kez olmak üzere 10 sanıkağırlaştırılmış müebbet, 9 sanık müebbethapis cezasına çarptırıldı. 275 sanıktansadece 21 kişi hakkında beraat kararıverildi. Ölen üç kişinin dosyası düştü,firardaki dört kişinin dosyası ayrıldı, 13kişi hakkında yakalama kararı çıkarıldı.Diğer sanıklar hakkında 1 yıl 4 ay ile 49 yılarasında hapis cezalarına hükmedildi.

MİT mensubunun dosyasıErgenekon sanıklarından MİT yöneticisi

(önce MİT İstanbul Bölge Başkan Yardımcısı,daha sonra İzmir Bölge Başkanı) ÖzelYılmaz’ın dosyası, mahkemenin kararındanönce davadan tefrik edilmişti. AKP’nin,Müsteşar Hakan Fidan’ı kurtarmak için MİTYasası’nda yaptığı değişiklik nedeniyleYılmaz’ın yargılanabilmesi için başbakanınizni gerekiyordu. Bir süre önce bu izin çıktı veYılmaz 13. Ağır Ceza Mahkemesi’ninkarşısına çıkarıldı. Mahkeme, savcıdanmütalaa istedi. Savcı Mehmet Ali Pekgüzel,Ergenekon’un gerekçeli kararından sonramütalaa vereceğini söyledi, duruşma 17Aralık’a ertelendi.

Özel Yılmaz ile ilgili bu gelişmedendolayı Ergenekon sanıkları ve avukatları,gerekçeli kararın 17 Aralık’tan önceçıkabileceği yorumunu yapıyorlardı.Karardan dört ay sonra gerekçeninyazılması olağan kabul ediliyordu.Balyoz’da da böyle olmuştu.

Durum öyle değil!Aydınlık’a, Silivri mahkemesi

çevrelerinden ulaşan bilgilere göre,gerekçeli kararın yazılmasına daha 4- 5 ayvar! Yani gerekçeli karar 2014’ün Nisanayından önce açıklanmayacak!

Eski Genelkurmay Başkanı İlkerBaşbuğ da MGK kararına ilişkin 3 Aralıkgünü Silivri’den yaptığı açıklamada,“Söylentiler, gerekçeli kararın çıkması içinbir dört ay daha geçeceğinigöstermektedir” dedi. Başbuğ’un avukatıİlkay Sezer de 4 Aralık akşamı CNN Türk“Tarafsız Bölge”de aynı görüşü tekrarladı.

Gerekçeli karar neden yazılamıyor?Kıdemli hukukçu Hüsamettin

Cindoruk’a önceki hafta Silivri’ye yaptığıziyaretinde bu gelişmeleri anlattığımızdaşunları söyledi:

“Yassıada mahkemesinin gerekçeli kararı,karardan bir ay sonra açıklandı. EğerErgenekon mahkemesi bu işi bu kadaruzatıyorsa, kararına yazacak gerekçe arıyor,bulmakta zorlanıyor demektir!”

Gerekçe bulmakta mı zorlanıyor, yoksabu gecikmenin nedeni şimdi açıklanan2004 MGK kararı ve diğer belgeler mi?

Ancak bildiğimiz bir şey var. Mahkemegerekçeli kararını yazamıyor!

Hazırlayan: Murat ŞİMŞEK [email protected] ARALIK 2013 SALI

Ergenekon’un ‘gerekçelikarar’ı neden yazılamıyor?

07.00 Kahvaltı Haberleri

10.00 Müge Anlı ile Tatlı Sert

13.00 Kızlar ve Anneleri

15.00 Alemin Kralı

16.00 Zahide ile Yetiş Hayata

19.00 atv ana Haber

20.00 Kaçak

23.00 Kapanmadan Kazan

07.30 Uyan Türkiye

10.00 Sağlıklı Yaşam

11.45 Yaşamın İçinden

13.00 Haber 13

14.00 Türk Filmi

16.45 İstekleriniz

18.30 Ana Haber

20.00 Açık Tribün

22.00 Türkülerin Dili

00.00 Ana Haber

10.00 Sarayın İncisi11.15 İyi Fikir12.40 İyi Şeyler13.00 Haber 13.30 6 Mantı 14.40 Aileler Yarışıyor 16.30 Böyle Bitmesin18.30 Habere Doğru19.00 Ana Haber 19.50 Seksenler 22.55 Gönül Hırsızı 00.55 Tam Zamanı

09.35 Spor Toto Süper FinalKarş. Özet11.35 Açık Büfe 12.35 Bin Kişiye Sorduk13.35 Gündem14.10 Türkiye Ajansı17.10 Dünya Turu18.30 Açık Büfe19.00 Spor Kritik 20.00 Ana Haber21.00 Doğadaki İnsan 22.40 Derin Analiz

09.00 Haber Masası10.40 Ekonomide Görünüm 12.00 Gün Ortası14.45 Spor 15.00 Güne Bakış 15.50 Spor Bülteni 16.00 Güne Bakış 17.05 Söz Sende 18.00 Akşam Raporu20.00 Türkiye’nin Nabzı 22.00 Haber Bülteni 22.15 Teke Tek

09.30 Gündem Özel 11.00 Nazım Usta ile MutfakKeyfi12.30 Parantez13.30 Film 16.00 Hayat ve Sağlık16.30 Ayhan Aşan ile SafaGeldiniz18.00 Kum Saati19.00 Sporaktif19.30 Ana Haber 20.15 Hong Gil Dong21.30 İrfan Vakti

08.45 Doktorum 10.30 Film: Şans Kapıyı Kırınca 12.30 Gün Arası 12.45 Bana Her Şey Yakışır14.30 Evim Şahane 16.30 Arka Sokaklar 18.50 Koca Kafalar 19.00 Haber 19.50 Spor 20.00 Çalıkuşu 23.15 Şans Kapıda

09.45 cnbc-e.com’da Bugün10.00 Piyasa Ekranı 12.00 Finans Kafe14.30 İş Dünyasından 15.00 Piyasaya Bakış 16.00 Kapanışa Doğru 17.00 Son Baskı17.30 Piyasaya Bakış18.00 Klon Savaşları 19.00 Law and Order 20.00 Mom21.00 Dallas 22.00 Film: İnadım İnat

09.00 Hayallerinin Peşinde 10.00 Arafköy11.00 Kanun ve Düzen 12.00 Ellen Show14.00 Merlin15.00 Devrim 17.00 Hayallerinin Peşinde 18.00 Arafköy19.00 Kanun ve Düzen21.00 Leverage22.00 The Toniht Show 23.00 The Wire

06.45 Çalar Saat10.00 Yer Gök Aşk12.30 Mucize Hayatlar 14.30 Unutma Beni 16.30 Esra Erol19.15 Deniz Yıldızı20.15 Çocuklar Duymasın21.30 Ana Haber22.15 Bir Aşk Hikayesi01.00 Çocuklar Duymasın

08.00 Aramızda Kalsın

12.00 Canım Doktor

14.00 Anlatacaklarım Var

16.30 Film: Ölüm Görevi

18.00 Flashpoint

19.00 Komedi Dükkanı

20.30 Film: Zorro Efsanesi

22.30 Film: Son Vuruş

07.00 Sultan 09.00 Öyle Bir Geçer ZamanKi11.15 Kuzey Güney13.20 Bir Çocuk Sevdim 15.30 Aşk-ı Memnu17.20 Ejder Avcıları18.00 Kızma Kazan “Yarışma”19.45 BKM Mutfak 21.30 Film: YenidenBaşlamak 23.45 The Killing

YAYIN AKIŞI... YAYIN AKIŞI... YAYIN AKIŞI... YAYIN AKIŞI... YAYIN AKIŞI...

06.30 Muhabbet

08.00 Televizyon Gazetesi

10.00 Ekopolitik

11.00 Bilim ve Toplum (T)

12.00 Sahne Sanatları

13.00 Haber Masası

15.00 Yaşama Dair

16.00 Haber Merkezi

18.00 Spor Ana Haber

18.30 Çizgi Film: Robin

Hood

19.00 Ana Haber

19.45 Can Ataklı ile Günün

Yorumu

20.00 Medyanın Halleri

22.00 Ankara Kulisi

24.00 Gece Raporu

00.45 Can Ataklı ile Günün

Yorumu (T)

09.00 Haber 09.20 Sormak Gerek10.00 Biz Bize11.30 Gündemin İçinden13.30 Söz İstanbul’da14.20 Haberci15:30 Dünyadan 16.00 Güncel17.30 Ekonomi 18.30 Günce20.00 Ana Haber 21.00 Belgesel23.30 Ellerin Türküsü

10.00 Haber 10.35 Paranın Gündemi12.00 Bugün14.00 Günlük 16.00 Dünya Hali 16.45 Afiş 17.40 Paranın İzi 18.00 Ana Haber 19.00 Akşam Haberleri19.30 5N1K20.45 Aykırı Sorular21.30 Dört Bir Taraf23.30 Burada Laf Çok

09.30 Ekonomi Notları 12.00 Haber 13.00 Öğle Bülteni 14.00 Günün İçinden14.20 Haber Aktüel 15.00 Günlük16.00 Dünya Hali 16.30 Paranın İzi18.15 Gece Gündüz20.00 Akşam Haberleri 20.40 Şampiyonlar Ligi Özel 21.45 Yakın Plan23.45 Gece Bülteni

08.00 Semra Topçu ile GüneBaşlarken10.00 Ezgi Değirmencioğlu ileHaber Saati14.00 Rahmi Aygün ile Haberler17.00 Lale Ozan Arslan ileAkşam Haberleri 19.00 Halk Haber 19.35 Hakan Aygün Analiz 20.00 TBMM Grup ToplantılarıÖzet 21.00 Şaban Sevinç ile BasınKoridoru

09.00 Beni Affet10.00 Melek 12.00 En Güzel Bölüm12.30 Aşkın Bedeli 14.15 Soframız 15.15 Geniş Aile16.45 Beni Affet 18.30 Star Haber 19.20 Büyük Risk 20.00 Dizi 21.45 Galatasaray-JuventusKarş.23.45 Aramızda Kalsın

08.30 Hayata DokunmakLazım 10.00 Her Şey Dahil12.00 Show Dünyası 12.30 Gülben 14.30 Rüzgarlı Sokak15.30 Film: Küçük Sevgilim 17.30 Kelime Oyunu19.00 Ana Haber 20.00 Benim İçin Üzülme 23.30 Güldür Güldür

n ALPAY TUĞLU

Aydınlık gazetesi yöneticilerive köşe yazarları İstanbul’dabir araya geldi. 7 Aralık Cu-

martesi günü Kadıköy Üvercinka’dayapılan kahvaltılı toplantıda biraraya gelen yazar ve yöneticilerimiz,Aydınlık’ı büyütmeye yönelik görüşve önerilerini bildirdiler. Sıcak birortamda gerçekle-şen kahvaltıda bü-tün katılımcılar sözalarak fikirlerini be-lirttiler. ToplantıyaAydınlık Genel Mü-dürü Celal Demirel,Genel Yayın Yönet-meni İlker Yücel,Genel Müdür Yar-dımcısı İsmet Öğü-tücü, Halkla İlişkilerMüdürü Selma Bo-lat’ın yanı sıra köşeyazarlarımız Mus-tafa Mutlu, Mehmet Faraç, MehmetAli Güller, Hasan Bögün, ZaferBilgin, Hayati Asılyazıcı, Tanju Cı-lızoğlu, Barbaros Şansal, Onur Bel-ge, Halit Deringör, Filiz Cemsu,

Kamil Erdem, Ekrem Ataer veEce Ataer katıldı.

Genel Yayın Yönetmeni M. İl-ker Yücel, Aydınlık gazetesiningeldiği durumu ayrıntılı bir raporlaözetledi. Yücel, habercilik refleks-lerini geliştiren, günceli yakalayanve aydınlatan, okuyucusuyla bü-tünleşen, güçlü servislere sahip birgazetenin hedeflerine köşe yazar-

larından bağımsızbir şekilde ulaşama-yacağını belirtti.Köşe yazarlarını ga-zetenin en önemliparçası haline ge-tirmek istediklerinisöyleyen Yücel,Türkiye’nin biriki-mini gazeteye dahafazla katabilmekiçin yayın kurulu ku-rulması önerisinitartışmaya açtı. Yü-cel ayrıca önümüz-

deki ay Ankara’da yaşayan köşeyazarlarıyla da toplantı yapılacağınıduyurdu.

Yayın kurulu kurulması kara-rının alındığı toplantıda dile geti-

rilen bazı görüşler şöyle: Mustafa Mutlu: İnanılmaz ça-

lışkan, inanılmaz temiz ve inançlıbir kadromuz var. Gazetecilik ko-kusunu alan refleksimizi artırmamızgerekir. Gazetede sayfa yapmak,mağazada vitrin yapmak gibidir.Doğru sergileme yapamazsanız satış

yapamazsınız. Bizim okurumuzkimdir? Bu konuda geniş bir araş-tırma yapıp ona göre sayfa düzeniyapmak gerekir. Kadın haberi, sporhaberi, sağlık haberi gazetenin bi-rinci sayfasında mutlaka gözükme-

lidir. Bu yetmez. En kısa za-manda genel yayın yönetmeniöncülüğündeki dar bir kadro,sayfa dağılımını yeniden göz-den geçirmelidir. Gerekiyorsayeni bir sayfa düzenlenmesiyapılmalıdır.

Mehmet Faraç: Aydınlıkgazetesi, kısa bir zaman içe-risinde başarı yakaladı. Ay-dınlık gazetesinde çalıştığımsüre içerisinde okurlarımdanaldığım tepkilerden, çabala-rımın karşılığını aldığımı gör-düm. Ga-zetecilikte-ki kaderimb u r a s ıimiş. Soyi s m i m i nanlamı dabiliyorsu-nuz Aydın-lık demek. İyi ki burası olmuş.Fikri takip, gazeteciliğin temelilkesidir. Çok önemli, güçlümanşetler atıyoruz. Fakat ba-zen manşetlerin devamını ge-tirmiyoruz. Haberlerde tek-rarlar var. Elimizden geldi-ğince tekrarlardan kaçınılma-

lıdır. Bize düşen görev, haberi yap-mak ve habere doğru yorum katarakokura önderlik etmemizdir.

Onur Belge: Aydınlık’ın tirajısürekli artıyor. Sporda güncel olanıyakaladığı için. Aydınlık gazetesindegörev yaptığın için toplum içindesevgi görüyorum. Kendimi kahra-man gibi hissediyorum. Gazetedeçalışma imkânları çok sınırlı. Yazıyazmaya gittiğim zaman gençlerayakta çalışmak zorunda kalıyor.Halit Ağabey gazetede kendisinebir köşe yapmalı. Etrafında haleyapıp, onun tecrübelerinden yarar-lanmalıyız. Gazete, dışarıdan ge-lenler için bir uğrak yeri olmalı.Haftada bir-iki gün okurlarla vedostlarla sohbet toplantısı yapma-lıyız.

Hayati Asılyazıcı: Gazetemizinmizanpajının güzelleşmesi gerekir.Mustafa Bilgin karikatürlerini dahabüyük yayımlamalayız.

Tanju Cılızoğlu: Röportajlaraönem vermeliyiz. Hafta sonları in-sana yönelik çarpıcı röportajlar ya-yımlamalıyız. Sanatçılara yönelikröportajlar da olmalı. Satışın art-masından hepimiz sorumluyuz.Köşe yazarları da satışa kafa yor-malı. Aydınlık sadece bilgi verme-meli; bilgiyi geliştirmeli, yorumla-malı. Haberlerimizin devamınaönem vermeliyiz. Eleştiriden çe-kinmeyelim. Eleştirilere darılmasın.Genel yayın yönetmeni ile köşeyazarları iç içe yaşamlarını birleş-tirmelidirler. Köşe yazarları vegenel yayın yönetmeninin diyaloğu,ertesi gün gazetenin manşetini be-lirler. Gazetenin iskeletini oluşturanekibe köşe yazarları da dahil ol-malıdır. Herkes gazetemizin tira-

jının yükselmesiiçin seferber olma-lı. Aydınlık’ın tirajıen kısa zamandayüz binin üzerineçıkmalı. Dikkatediyorum, İlkerYücel’in kapısıherkese açıktır. İs-

teyen hemen iletişime geçiyor. Abdiİpekçi’nin de odasına herkes çe-kinmeden girme imkânına sahipti.Bu gazetede çok sıcak bir aile or-tamı var. Gazetenin kapısındangirdiğim andan itibaren bunu his-sediyorum. Ben de bu sıcaklığı ya-şadığım için çok mutluyum. 60

yıllık çalışma hayatımda yaşadığımen sıcak gazete bu gazetedir.

Barbaros Şansal: Gazetemizoldukça iyi bir arşive sahip. Amaarşiv haberlerini yeterince göre-miyoruz. Hem görsel hem de edi-töryal bir kısım gazetede mutlakaolmalıdır. Ünlü fotoğraf muhabiriGökşin Sipahioğlu’nun 25.000 adetdiapozitifi, gazete arşivine hediyeediyorum. Gazetede magazin ek-sikliği var. Röportajlarla belirlizümrelere ulaşılabilir. Magazin ha-berlerini dikkatli yapmak gerekir.Popüler isimler olmalı ama sosyalkonularla ilgili olmalı.

Hasan Bögün: Gazete mutfağıçok genç ama emin olun şimdidenTürkiye çapında önemli işlere imzaatıyorlar. Göreceksiniz bu ekip ile-ride kendinden çok söz ettirecek.Habere daha halkın gözündenAyşe teyze gibi bakmalıyız. Anlıkdurumu kavrayıp haberleştirmemizgerekiyor. Mesela, dün Erdoğan’ınboş alana konuşma yapması bencemanşetlikti.

Ekrem Ataer: Gazete gelişiyor.Şöyle bir masaya baktım da efsaneisimleri bünyemizde topluyoruz.Bu birikim hiçbir gazetede yok.İnternet sitesinde görme engelliyurttaşlarımız için sesli Aydınlıkyapalım. Görev almaya hazırım.Pazar günü gazetesi yapmıyoruz.Pazar günleri daha sevimli bir ga-zete yapalım. Karikatür manşettenbile bazen önemli olur. Kadın ya-zarlarımız daha çok olmalı.

Ece Ataer: Bugünün genci ga-zetede yok. Kadın yazarlarımız ol-malı. Redaksiyon hatalarını azalttıkama hâlâ ciddi hatalarımız oluyor.Önlem alalım.

Mehmet Ali Güller: Çok verimlibir toplantı oldu. Danışma Kuruluveya adına Yayın Kurulu da diye-biliriz. Hemen oluşturalım.

Köşe yazarlarımız Aydınlık’ıdeğerlendirdiKöşe yazarlarımız Aydınlık’ıdeğerlendirdiKöşe yazarlarımız Aydınlık’ıdeğerlendirdiKöşe yazarlarımız Aydınlık’ıdeğerlendirdiKöşe yazarlarımız Aydınlık’ıdeğerlendirdiKöşe yazarlarımız Aydınlık’ıdeğerlendirdi

Kadıköy’de kahvaltıda bir araya

gelen gazetemizyöneticileri ve yazarları

Aydınlık’ı tartıştı

Aydınlık’a hoş geldin Ahmet YavuzEmekli Tümgeneral AhmetYavuz, dün yayımlanan“Aydınlık’a merhaba veuydurmalara cevap” başlıklı

yazısıyla gazetemizde köşeyazarlığına başladı. Yavuz,her hafta “Ay Işıltısı”köşesiyle Aydınlık

okurlarıyla buluşacak. Balyoztertibinde 18 yıl hapis cezasıalan Yavuz, Silivri 4 No.luCezaevi’nde bulunmakta.

Köşe yazarlarımız Aydınlık’ıdeğerlendirdi

Page 16: egazete.aydinlik.com.tr...2013/12/10  · İstanbul Barosu Başkanı Ümit Ko-casakal, hükmün ilkesel bir karar olduğunu vurguladı ve herkes için uygulanması gerektiğini ifade

Hazırlayan: Ece KIRBAŞ [email protected] 10 ARALIK 2013 SALI

2013/27 SATIŞMersin 2.Sulh Hukuk Mahkemesinin 18/04/2013 tarih ve 2011/87 Esas, 20/13/608 Sayılı ilamı ile Satılmasına karar verilen taşınmazıncinsi, niteliği, kıymeti, adedi, önemli özellikleri:1 NO’LU TAŞINMAZINÖzellikleri : Mersin Yenişehir İlçesi Menteş köyü 10495 Ada 3 Parsel 839,00.-m2. Yüzölçümlü arsa vasfındaki taşınmaz boşarsa vasfında olup, Menteş Mahallesi Akdeniz oyunları stadına ulaşım 26.caddenin batısında tek ara sok, dışında diğer ara sokaklarınaçık olmadığı şehir merkezine 5km. Mesafededir. Yapılaşma olarak en bariz yapı Hasan Akel Fen Lisesi bulunmaktadır. Şehrin konutolarak yoğun yapılaşmanın henüz başlamadığı belediyenin tüm alt hizmetlerinin var olduğu ulaşım sorununun bulunmadığı bir konum-dadır. Taşınmaz bu özellikleri ile satışa çıkartılmıştır.Adresi : Yenişehir ilçesi Menteş Mahallesinde şehir merkezine 5 km.mesafedeYüzölçümü : 839,00.-m2.imar Durumu : Menteş köyü 10495 ada 3 parsel imar planı içinde konut alanı olarak (E=0,60) imarlı olduğu bildirilmiştir.Kıymeti : 71.315,00 TLKDV Oranı : %18Kaydındaki Şerhler :1. Satış Günü : 15/01/2014 günü 09:30 - 09:45 arası2. Satış Günü : 10/02/2014 günü 09:30 - 09:45 arasıSatış Yeri : Mersin 2 Sulh Hukuk Mahkemesi Duruşma Salonu2 NO’LU TAŞINMAZINÖzellikleri : Mersin ili Yenişehir ilçesi Menteş köyü 10496 Ada 1 Parsel 7.983,55.-m2.Yüzölçümlü arsa vasfındaki taşınmazboş arsa vasfında olup, Menteş Mahallesi Akdeniz oyunları stadına ulaşım 26.caddenin batısında tek ara sok, dışında diğer ara sokaklarınaçık olmadığı şehir merkezine 5km. Mesafededir. Yapılaşma olarak en bariz yapı Hasan Akel Fen Lisesi bulunmaktadır. Şehrin konutolarak yoğun yapılaşmanın henüz başlamadığı belediyenin tüm alt hizmetlerinin var olduğu ulaşım sorununun bulunmadığı bir konum-dadır. Taşınmaz bu özellikleri ile satışa çıkartılmıştır.Adresi : Yenişehir ilçesi Menteş Mahallesinde şehir merkezine 5 km.mesafedeYüzölçümü : 7.983,55.-m2.imar Durumu : Menteş köyü 10496 ada 1 parsel imar planı içinde konut alanı olarak (E=0,60) imarlı olduğu bildirilmiştir.Kıymeti : 678.601,75 TLKDV Oranı : %18Kaydındaki Şerhler :1. Satış Günü : 15/01/2014 günü 10:15 - 10:30 arası2. Satış Günü : 10/02/2014 günü 10:15 - 10:30 arasıSatış Yeri : Mersin 2 Sulh Hukuk Mahkemesi Duruşma Salonu3 NO’LU TAŞINMAZINÖzellikleri : Mersin Yenişehir ilçesi Menteş köyü 10495 Ada 1 Parsel 3.427,94.-m2. Yüzölçümlü arsa vasfmdaki taşınmazbos arsa vasfında olup, Menteş Mahallesi Akdeniz oyunları stadına ulaşım 26.caddenin batısında tek ara sok, dışında diğer ara sokaklarınaçık olmadığı şehir merkezine 5km. Mesafededir. Yapılaşma olarak en bariz yapı Hasan Akel Fen Lisesi bulunmaktadır. Şehrin konutolarak yoğun yapılaşmanın henüz başlamadığı belediyenin tüm alt hizmetlerinin var olduğu ulaşım sorununun bulunmadığı bir konum-dadır. Taşınmaz bu özellikleri ile satışa çıkartılmıştır.Adresi : Yenişehir ilçesi Menteş Mahallesinde şehir merkezine 5 km.mesafedeYüzölçümü : 3.427,94.-m2.imar Durumu : Menteş köyü 10495 ada 1 parsel imar planı içinde konut alanı olarak (E=0,60) imarlı olduğu bildirilmiştir.Kıymeti : 291.374,90 TLKDV Oranı : %18

Kaydındaki Şerhler :1. Satış Günü : 15/01/2014 günü 11:00 - 11:15 arası2. Satış Günü : 10/02/2014 günü 11:00 - 11:15 arasıSatış Yeri : Mersin 2 Sulh Hukuk Mahkemesi Duruşma Salonu4 NO’LU TAŞINMAZINÖzellikleri : Mersin Yenişehir İlçesi Menteş köyü 10497 Ada 1 Parsel 3.509,60.-m2. Yüzölçümlü arsa vasfındaki taşınmazboş arsa vasfında olup, Menteş Mahallesi Akdeniz oyunları stadına ulaşım 26.caddenin batısında tek ara sok, dışında diğer ara sokaklarınaçık olmadığı şehir merkezine 5km. Mesafededir. Yapılaşma olarak en bariz yapı Hasan Akel Fen Lisesi bulunmaktadır. Şehrin konutolarak yoğun yapılaşmanın henüz başlamadığı belediyenin tüm alt hizmetlerinin var olduğu ulaşım sorununun bulunmadığı bir konum-dadır. Taşınmaz bu özellikleri ile satışa çıkartılmıştır.Adresi : Yenişehir ilçesi Menteş Mahallesinde şehir merkezine 5 km.mesafedeYüzölçümü : 3.509,60.-m2.imar Durumu : Menteş köyü 10497 ada 1 parsel imar planı içinde konut alanı olarak (E=0,60) imarlı olduğu bildirilmiştir.Kıymeti : 298.316,00 TLKDV Oranı : %18Kaydındaki Şerhler :1. Satış Günü : 15/01/2014 günü 11:45 - 12:00 arası2. Satış Günü : 10/02/2014 günü 11:45 - 12:00 arasıSatış Yeri : Mersin 2 Sulh Hukuk Mahkemesi Duruşma SalonuSatış şartları :

1- İhale açık artırma suretiyle yapılacaktır. Birinci artırmanın yirmi gün öncesinden, artırma tarihinden önceki gün sonuna kadaresatis.uyap.gov.tr adresinden elektronik ortamda teklif verilebilecektir. Bu artırmada tahmin edilen değerin %50 sini ve rüçhanlı ala-caklılar varsa alacakları toplamını ve satış giderlerini geçmek şartı ile ihale olunur. Birinci artırmada istekli bulunmadığı takdirde elektronikortamda birinci artırmadan sonraki beşinci günden, ikinci artırma gününden önceki gün sonuna kadar elektronik ortamda teklif verile-bilecektir. Bu artırmada da malın tahmin edilen değerin %50 sini, rüçhanlı alacaklılar varsa alacakları toplamını ve satış giderlerinigeçmesi şartıyla en çok artırana ihale olunur. Böyle fazla bedelle alıcı çıkmazsa satış talebi düşecektir.

2- Artırmaya iştirak edeceklerin, tahmin edilen değerin % 20’si oranında pey akçesi veya bu miktar kadar banka teminat mektubuvermeleri lazımdır. Satış peşin para iledir, alıcı isteğinde (10) günü geçmemek üzere süre verilebilir. Damga vergisi, KDV, 1/2 tapu harcıile teslim masrafları alıcıya aittir. Tellaliye resmi, taşınmazın aynından doğan vergiler satış bedelinden ödenir.

3- İpotek sahibi alacaklılarla diğer ilgilerin (*) bu gayrimenkul üzerindeki haklarını özellikle faiz ve giderlere dair olan iddialarını da-yanağı belgeler ile (15) gün içinde dairemize bildirmeleri lazımdır; aksi takdirde hakları tapu sicil ile sabit olmadıkça paylaşmadan hariçbırakılacaktır.

4- Satış bedeli hemen veya verilen mühlet içinde ödenmezse İcra ve İflas Kanununun 133 üncü maddesi gereğince ihale feshedilir.İhaleye katılıp daha sonra ihale bedelini yatırmamak sureti ile ihalenin feshine sebep olan tüm alıcılar ve kefilleri teklif ettikleri bedel ileson ihale bedeli arasındaki farktan ve diğer zararlardan ve ayrıca temerrüt faizinden müteselsilen mesul olacaklardır. İhale farkı ve te-merrüt faizi ayrıca hükme hacet kalmaksızın dairemizce tahsil olunacak, bu fark, varsa öncelikle teminat bedelinden alınacaktır.

5- Şartname, ilan tarihinden itibaren herkesin görebilmesi için dairede açık olup gideri verildiği takdirde isteyen alıcıya bir örneğigönderilebilir.

6- Satışa iştirak edenlerin şartnameyi görmüş ve münderecatını kabul etmiş sayılacakları, başkaca bilgi almak isteyenlerin 2013/27Satış sayılı dosya numarasıyla müdürlüğümüze başvurmaları ilan olunur. 26/11/2013(İİK m. 126)_(*) İlgililer tabirine irtifak hakkı sahipleri de dahildir.* : Bu örnek, bu Yönetmelikten önceki uygulamada kullanılan Örnek 64’e karşılık gelmektedir.

BASIN: 75816 (www.bik.gov.tr)

T.C. MERSİN 2. (SULH HUKUK MAH.) SATIŞ MEMURLUĞU TAŞINMAZIN AÇIK ARTIRMA İLANI

Resmi ilanlar www.ilan.gov.tr’de

Ne bağırıyorsun ? N’oluyor ?Sabah - akşam evimizin içindesenin bağırtılarını duymak

zorunda mıyız ?Ne istiyorsun ?Derdin ne ?

Atatürk’ü aldın, ışığı aldın, sevgiyialdın, vicdanı aldın...

Duyarlığı, estetiği, bilimi, sanatı,gülüşleri...

En başta özgürlüğü aldın.Yetmedi...Dağları, denizleri, ormanları,

madenleri...Kuzeyi, güneyi, doğuyu...Her yeri...Her şeyi aldın.Hayatlarımızı, mutluluğumuzu,

geleceğe dair umutlarımızı...Adaleti, haklarımızı, parklarımızı,

meydanları, sokakları, şehirleri,gençleri, kadınları, çocuklarımızı...

Öğrencileri, öğretmenleri,emekçileri...

Hakkını arayanları aldın.Yurtseverleri, orduları, askerleri esir

aldın.O askerlerin savaştığı şerefsizlerle

boy gösterip sahnelerde...Ülkenin çağdaş kıyılarını düşman

belleyerek yok saydın.

Bir dudak bükülmesinden öte izinkalmayacak tarihte...

Ama bugün, bütün zamanlar vebütün coğrafyalardaki en büyüktiransın.

Daha ne istiyorsun ?Ayın karanlık tarafında kim varsa,

çoluk çocuk hepsi peşinde...“Bir dediği bir dediğini tutmuyor bu

adamın...”“Bizi kandırıyor galiba” diye bir

saniyecik bile düşünmeden herkesinanıyor sana.

Sinirden kaskatı kesilmiş, yumruğusıkılmış bir kabalığın homurtusuhayatlarımızın üzerinde.

Ülkesini, çağı savunmaktan başkahiçbir suçu olmayan insanlar hapislerdeçürümeye terkedilmiş...

Biber gazıyla, polis copuylaöldürülmüş, kurşunlanmış gencecikçocukların kanları yerlerde...

Şehitler unutulmuş...Cumhuriyetin, Atatürk’ün ve bütün

kutsal değerlerin içi boşaltılmış...Devrimleri savunmak arkaik bir

değersizliğe dönüştürülmüş...Yurtseverlik yaftalanıp darbecilikle

eşdeğer olmuş.

“Atatürk” demeye dilin varmıyor birtürlü...

Gazi Mustafa Kemal’i bölücükle (!)suçlarken...

Bütün bölücü hainler için özgürlüktürküleri söylüyorsun.

Dağlardaki gerçek çapulcularıdüğün-dernek kucaklarken, sokaklaraçıktılar diye, ülkenin düşünengençlerine çapulcu diyorsun.

Olan bitenin arkasındaki gerçekniyeti aramaktan..

Senin her yaptığından şüpheetmekten yorulduk.

Ama sen bizi haklı çıkarmaktanyorulmuyorsun hiç.

Yaptıklarının tersini söylüyorsun...

Söylediklerinin tersini yapıyorsun.Başkaları olmayan deliller,

atmadıkları imzalar nedeniylehapislerde olabilir...

Rüzgar ters döndüğünde, sizinimzanız koro halinde “yokhükmünde”dir.

Özgürlükten, demokrasiden vebarıştan söz ederken, nifak sokmadığınhiçbir beraberlik kalmadı.

“Yüzde elli” diyerek çürümüş birelma gibi ikiye böldün ülkeyi...

Sonra ufalamaya başladın;Orduyu böldün...Okulları böldün...Sünnileri böldün...Alevileri böldün...Kürtleri böldün...Elinde bir hızarla daldın

kardeşliklerin ortasına...Sanal barış türküleri söyleyerek

memleketin kalbine doğru ilerliyorsunyara yara.

Ve bütün mantık ve felsefedoğrularını tepetaklak eden, bilim vesanat ötesi önermelerle her konuda fikirve söz sahibisin ayrıca...

Nasıl oturulacak, nasıl kalkılacak ?Ne içilecek, ne yasak ?Milli içkimiz ne olacak ?Kadınlarımız en az kaç çocuk

doğuracak ?Nasıl doğuracak ?Tinerci olmadan, nasıl inançlı olacak

gençler ?Çocuklar, okula, sınavlara nasıl

hazırlanacak ?Nerede, nasıl okuyacaklar ?Erkekler, kızlar nerede kalacaklar

ayrı ayrı...Bahçelerde, parklarda, adabımıza

uygun olarak birbirlerine hiçdokunmadan nasıl oturacaklar ?

Vapurlara, trenlere hangi kıyafetlerlebinecek, caddelerde nasıl gezecekkadınlar ?

Resimler, heykeller nasıl yapılacak ?Diziler nasıl çekilecek ?Ahlaklı tiyatro nasıl olacak ?Evler kaç odalı olacak ?Türbanla nerelere girilecek ?Dekolte nerelere giremeyecek ?Ne marka otomobillere binilecek...Hangi takımın taraftarı olmalı ?“Yüce Atatürk” yazılı formalardan

uzak durmalı.Köşe yazarları nasıl yazmalı ?Kırmızı halılar ne renk olacak ?Kırmızı Halı deyince...Sadece içerisi değil, dışarıya da çeki

düzen vermek lazım;Mısır’ı Mursi yönetsin, Esed çekip

gitsin Suriye’den.Nobelciler haddini bilsin...Nato kendine gelsin...

Kimse kusura bakmasın !

Ne dersen sineye çekiyor bu millet...Ne yapsan peşinde...Daha ne istiyorsun ?Daha ne verebiliriz sana, canımızdan

başka ?

Ne istiyorsan söyle haydi...Sen ne dersen o olur !Ne istersen vereceğiz...Ne istersen yapacağız...Yeter ki bağırma !!!

...

İlhanİREM

‘Kimsekusura

bakmasın!’

n AHMET ÇOBANOĞLU

Emre Kınay, Duru Tiyat-ro’nun yürütmeyi dur-durma davası sonucunu

beklemeden Kaymakamlıktangelen tebliğle çarşamba günü(ya-rın) boşaltmak zorunda olduk-larını twitter hesabı üzerindenduyurmuştu. Konunun ayrıntı-larını Aydınlık’a anlatan Kınay,“Duru Tiyatro asla kapanma-

yacak” dedi.Yıllardır oyun sahnelediğiniz

Picasso sahnenizi tahliye edi-yorsunuz. Duru Tiyatro kapa-tılıyor mu?

Duru Tiyatro hiçbir suretlekapanmayacak. Duru Tiyatro’nunsalonunu kapatabilirler, hepsini,bir kısmını... Basında şurada bu-rada yazıyor “Duru Tiyatro ka-patılacak” diye, böyle bir kapatmasöz konusu değil. Ama tiyatroyapmaktan çok, bürokrasiyle uğ-raşmak ağır geliyor. Halbuki, be-nim şu an provada olmam gere-kiyor ben vatandaşın seyredeceğioyunu geciktiriyorum. Yürütmeyidurdurma, kapatma, açma niyeki? Tahrik edip, taciz edip, ra-hatsız edip üretimi engellemek!Bununla ilgili bütün haklarımısaklı tutuyorum.

Bu engelleme uzun süredirdevam ediyor.

Ben resmi bir şey başlatıldımı, bilmiyorum ama bu dediko-

dular hep dö-ner. Hatta ön-ceki müdürünbu engelleme-lere çok müsaa-de etmediği içinde buradan alındığını söylerler.Çünkü çok moda olan bir şeyvar. Bunların hepsi bulduğun ara-ziye konuşlan, oradaki eski devletbinasını gönder, yerine TOKİyap mantığından kaynaklanıyor.

Boğaz gören evinin balkonunacam takamazken, boğazın orta-sına koca koca villalar dikerkenbu düşünce de hiç uzak ihtimalgelmiyor. Hepimiz neyin ne ol-duğunu biliyoruz da, söyleyeceğinzaman bütün işlemler tamam-lanmış oluyor.

Sanata yapılan müdahalelerAKP döneminde çok arttı. Bu-nun bir parçası olarak yorum-lanabilir mi?

Olabilir tabi, ama buradaDuru Tiyatro zarar görmez ki,kamu zararı vardır. Maddi ola-rak, manevi olarak zarar görür.Kamuyu zarara uğratanlarla ilgiliişlem yapılabilecek mi? Dahaçok yakın bir örnek; iki işçi ha-yatını kaybediyor, o ülke başba-kanı istifa etti. Demokrasi böylebir şey aslında. Bizde devlet malıdeniz! “Bal tutan parmağını ya-lar” deyiminin hangi dilde çevirisivar. Bana ne menfaatin var diyesoruyolar. Menfaat arayışı içinde

olsam, 20 liraya bilet satarakmı para toplamaya çalışırım?Ben gecelere kadar çalıştığımsetten kazandığımı bu tiyatroyayatırarak burayı ayakta tuttum.

Muhalif duruşunuz bu ka-rarın alınmasına sebep olabilirmi?

Tiyatro başlı başına bir mu-halefettir. Ben ne ırkçısına, nemuhafazakârına yaranabiliyo-rum, ne sosyalistine yaranabili-yorum, ne Kürtçüsüne yarana-biliyorum. Çünkü tiyatronunkendisi muhalif bir noktadadır.Demokrasi; kimseye yaranama-yanların hakkını koruma rejimideğil midir? Peki soruyorum,benim hakkımı kim koruyacak?

Duru Tiyatro bugüne nasılgeldi?

Bir delilikle oldu. Bu, akıllıbir adamın yapacağı bir şey değil.Normalde benim de dizi çekip,kazandığım parayla daire alıponun getirisiyle “Nasıl daha azçalışırım?” demek yerine 2007senesinde arkadaşlarımızla, ken-di istediğimiz hikâyeleri, ya çokönceden oynanmış, ya da hiçoynanmamış oyunlardan bir re-pertuar derleyerek bugüne kadargeldik. Bugünkü aklım olsa ha-kikaten yapmam. Hele bazenoynarken, o salonun yarısını boş

görünce, değer mi bunca eziyetediye düşünüyorum.

Salonun boş kalması hal-kın ilgisizliğinin göstergesi sa-

yılmaz mı?Bizim klavye başından kalk-

madığımız sürece çağdaş yaşamıdestekleme şansımız yok ki!Bir tiyatroyu klavye başındantweet atarak engelleyemezsinizki. Söz konusu bir heykelse oheykele giderek engellersiniz.Duru Tiyatro kapanmaz diyetwitter üzerinden bağırarak ça-ğırarak bir şey olmuyor. Seyirciolduğun zaman burası kapan-maz. O bürokratlar “buradaciddi bir kamuoyu var, burayıkapatıp bunca insanı karşımızaalamayız” derler ve böyle des-teklemiş olursun. Öbür türlü“boşver klavyeden yazıyorlar,iki günde mevzu kapanır, kapatburayı” diyerek kapatırlar. 40tiyatrolu bir Beyoğlu vardı ‘60senesinde. Bugün Muammer Ka-raca, Emek kapatıldı. Diğerlerinene oldu peki? İlgi göstereceksen,meydana çıkıp göster.

Destekleyen, ilgilenen in-sanlara süreçle ilgili çağrınıznedir?

Yarın sabah 10.30’da tahliyeişlemi tamamlanacak. Bizi des-tekleyenlerden talebimiz; klavyebaşından tweet atarak değil,buraya gelerek destek olmalarınıistiyoruz. Ancak böyle yapılanhaksızlığa karşı durabiliriz.

Tiyatro açılırken devletten bütün izinleralınmıştı. Bugün neden engelleniyor?

Hepsi açıldığı zaman imza attılar, destek verdiler. Şimdi ne oldudiyorum ben. Farkında olmadığım bir rant mı oluştu da benim ha-berim yok. Buradan hepsine soruyorum, benden ne istiyorsun ar-kadaş? Ben SSK emeklisi bir babanın, ev hanımı bir annenin, 5 kar-deşli bir ailenin çocuğuyum. Biz 55 metrekare daire aldığımızda ha-valara uçmuştuk. Ne rantından söz edilir bu durumda. Burayı güzel-leştirdiler, buranın arazisine konacaklar diyenler oldu. Biz burayı va-ha haline getirdik, şimdi kıymete bindi burası.

Engellemelere inat PERDE!

Aydınlık Gazetesien başından beri

yanımda oldu

Kadıköy anadolu lisesinin verdiği plaket kutuya konarken

Emre Kınay

Page 17: egazete.aydinlik.com.tr...2013/12/10  · İstanbul Barosu Başkanı Ümit Ko-casakal, hükmün ilkesel bir karar olduğunu vurguladı ve herkes için uygulanması gerektiğini ifade

Hazırlayan: Sema SEZEN [email protected] ARALIK 2013 SALI

n SEDA DEMİREL

2012 yılında Kırmızı KediYayınevi’nden çıkardığı “Is-sız”adlı ilk şiir kitabıyla

Metin Altıok Şiir Ödülü 2013ödülü alan şair, yazar Cenk Gün-doğdu, ayrıca sorgu yöntemiyle“Arkadaş Z. Özger İlk KitapÖdülü”nü de kazandı. Gündoğ-

du ile “Issız”ı, ödülleri, “Rad-yonun İçindekiler”i ve 12 yıldıreditörlüğünü sürdürdüğü “Üç

Nokta” dergisini konuştuk.-Uzun yıllardır şiir dergisi

editörlüğü yaptınız. Ayrıca şiirüstüne eleştiriler yazdınız. Bunakarşın ilk şiir kitabınızı çıkar-mak için neden bu kadar bek-lediniz?

Kendimi bir kitap yayımlamadüşüyle tartmadım hiçbir zaman.Bu yüzden okumayı yazmaktandaha çok önemsedim. Yazmak;yaşamaktır, her şiirle meydanokuduğumuz yeni bir hayatı.Sonra ölüp, bizi dünyaya çağıranbir sözcükle yeniden başlamayıgöze almaktır. Okumak ve yaz-makla yetindim hep. Şiirle de-rinden ilgilendikçe de bir dalgıçgibi yeryüzünde sözcüklere do-landım. Ve şiirin ne olmadığınıgördükçe kitapla değil, şiirleçarpıştım. Biraz da şiirle ilgiliyaptığım işlerin verdiği sorum-lulukla vardığım titizlenme, ki-tabı öteledi.

-Peki, ilk şiir kitabınızla Me-tin Altıok Şiir Ödülü’nü almaksize neler hissettirdi?

Ödüle, genel kanının dışında

me-safeli ve karşı duran biriyim.

Endüstriyel mekanizmaya hiz-met etmesi, ödüllerin altın günüsırayla dağıtılması, alan ve veri-nin arasında politik/poetik bağolmaması ve gitgide bu yönleriyledeğersizleşmesi ve çoğalması ileşiir incitmesi nedeniyle ödülekarşı çıktım.

Ödülsüz olmanın ödüllü ol-maktan daha kıymetli sayıldığıyerde başvurulmadan, katılma-dan, kapı çalmadan belirttiğimolumsuz bağlamlardan uzak ol-duğu ve kıymet verdikleri içinödülü teşekkür ile karşıladım.20 yıl evvel devlet eliyle katle-dilen, şiirimizin değerli bir şairiadına düzenlenen bu iyi niyetligirişimi, ilk dizesini okuduğum-

dan beri büyük bir şiirle karşıkarşıya olduğumu fark ettirenMetin Altıok’la beni yan yanagetirdiği için onur saydım, ayrıca.Metin Altıok bir katliamla ara-mızdan ayrılmasının dışında bü-yük bir şair. Onun adına yapılanbir çağrıya katılmamak kültü-rümde yok. Dolayısıyla bahset-tiğim bağlamlardan uzak oldu-ğundan memnuniyetle karşıla-dım. Altıok benim için ayrı birsorumluluk. Ödüller, törenlergeçer, şiir kalır. Tıpkı Metin Al-tıok şiiri gibi iyi olan kalır. İyişairle iyi bir biçimde yan yanagelmek de son derece kıymetlitabii...

-Kocaeli Üniversitesi SahneSanatları Bölümü Dramatik Ya-zarlık Ana Sanat Dalı’ndan me-zun oldunuz. Darülbedai’nin100. yılında sahnelenecek “Rad-yonun İçindekiler” adlı bir ti-

yatro oyununuzu ve AleksandrSergeyeviç Griboyedov’un “Akıl-dan Bela”sını Türkçe’de okurlabuluşturdunuz. Sizce tiyatroyadair bilginiz şiirlerinize nasılyansıyor?

Şiir bilgiyle yazılmıyor. Şiirbilgiye değil, hayata çarpıyor.Tüm bunlara karşın modernşiire oturmak için de dünya veTürk şiir antolojisine hâkim ol-mak gerekiyor. Çocukluğumdanberi duyduğum sesler, sözler,deyişler bendeki ilk şiirdi, aşktı.Farklı disiplerden okumalarımbu şiirle mayalandı. Sonra güzelsanatlarla olan yakınlığım ve ti-yatroya olan sevdam şiirde bellinoktalarda dışa vurdu. Tiyatrodada şiir kabartıyor kendini. Herdisiplinin kendisinin kurduğu,yıktığı kuralı, sınırları var veonun müsaadesi ölçüsünde yeraçılıyor, bir başkasına.

2013 Nardis Genç Caz Vokal Yarışması’nıbirincilikle kazanarak Estonya’da yarış-maya hak kazanan Deniz Taşar, müzisyen

arkadaşlarıyla kurduğu quartet ile 10 AralıkSalı akşamı ENKA’da sahne alacak. 2013İKSV Genç Caz Yarışması’nda seçilerek İs-tanbul Caz Festivali’nde yer almaya hak ka-zanan grup, repertuarlarındaki caz standartlarıve R&B parçalarının yeni düzenlemelerininyanı sıra kendilerine ait birkaç beste de ses-lendirecek.

ENKA Kültür Sa-nat’ın burslu sanatçıla-rından Gökhan Aybulusve eşi Şeniz Aybulus ise12 Aralık Perşembe günüEKNA İbrahim BetilOditoryumu’nda müzik-severlerle buluşuyor. Çay-kovski akademisindenmezun olan, yurtiçi veyurtdışında birlikte konserler veren ikili, özelyaşamlarındaki uyumu Faure-Debussy-Szyma-nowski yorumlarıyla sahneye taşıyacak.

Radyo Voyage’ın medya sponsorluğunuüstlendiği Aralık ayı boyunca devam edecekolan 25. Yıl ENKA Kültür Sanat Buluşmala-rı’yla sanatseverler, ENKA İbrahim BetilOditoryumu’nda ve ENKA Dr. Clinton Vic-kers Sanat Galerisi’nde birbirinden değerlikonser ve sergi etkinliklerinde bir araya ge-lecek.

ENKA’da caz ve klasikmüzik şöleni

‘Metin Altıok şiiri gibi iyi olan kalır’‘Metin Altıok şiiri gibi iyi olan kalır’‘Metin Altıok şiiri gibi iyi olan kalır’‘Metin Altıok şiiri gibi iyi olan kalır’‘Metin Altıok şiiri gibi iyi olan kalır’‘Metin Altıok şiiri gibi iyi olan kalır’

TRT’NİN ORGANİZE İŞLERİ (2)

TRT’deki yolsuzlukların üstü kapatıldıVEYSEL BOĞATEPE

TRT’ içindeki yolsuzluklar,rüşvet olayları kitap halindeyayınlanmasına ve ihbar

niteliğinde olmasına rağmen üstükapatıldı. TRT çalışanı MustafaAşçı tarafından “Türkiye RantTelevizyonu” adıyla yayınlanankitapta, yine TRT de çalışmış vedaha sonra istifa etmiş olan NecatiGöksel’in rüşvet olaylarına karış-mamış gibi görüş bildirmesiniMustafa Aşçı bilmiyor olabilirmi?

İşte yazımın bu bölümünde,söz konusu kitapta anlatılmayanveya farklı anlatılan rüşvet, ko-misyonculuk gibi kirli işlerin nasıldöndüğünü ve ne şekilde tedbirleralındığını izah edeceğim.

Rüşvetin çarkçı başlarıTRT içinde ki rüşvet çarkı-

nın, özellikle bölge müdürleri veyapım koordinatörleri üzerindendöndürülüyor. Rüşvet çarkının

en iyi işlediği, % 30 gibi açıktankomisyon veya rüşvetin alındığıbirimler ise genellikle eğlence /müzik gibi dış yapımlar. Müzik,eğlence gibi programlara yüzlerceseyirci toplayan ajans veya orga-nizasyon firmaları işi alabilmekiçin her hafta program başınaTRT koordinatörüne açıktan ücretödüyor. 2.000 ile 4.000 TL arasındadeğişen bu rakamlar aylık olarakhesaplandığında, 8.000 ile 12.000TL arasında ciddi bir rakama ula-şıyor. Açık vermeleri durumundaise taşeron firmalardan geri öden-mesi koşuluyla borç para biletalep edebiliyorlar. Borç alınanveya alacaklı firmaların paralarıkimi zaman “hesap hatası” ba-hanesiyle belirsiz bir süre ertele-niyor. Parasını istemekte ısrareden firmalar ise iş vermeme gibidolaylı yollardan tehdit edilereksusturuluyor.

Bankamatik müdürleriHukuk dışı yöntemlerle cüz-

danını, bankadaki hesabını şişi-renler, olası bir denetime takıl-mamak için görevinden istifa edi-yorlar ancak bu istifa, kurumdanayrılma anlamına gelmiyor. Gör-evinden istifa edenler çalışıyormuşgibi görünüyorlar ve her ay ku-rumdan maaşlarını almaya devamediyorlar.

Benzer organize işler, TRTİstanbul Radyosunda da yürütü-lüyor. Kurumdaki görevinden istifaeden onlarca müdürler, koordi-natör hiçbir iş yapmamasına rağ-men maaşlarını almaya devamediyorlar. Sabah kuruma gelerek

kartlı girişlerini yapıyor, tekrardışarı çıkarak şahsi işlerini takipediyorlar. Mesai bitimine yakıntekrar kuruma uğrayarak giriş ya-pıyorlar. Giriş, çıkışlar sistemlihale getirilerek kurumda çalışıyorgörüntüsü veriyorlar.

Taşeron komisyonculuğu

Çarkın içinde yer alan vedenetime takılmamak için gör-evinden istifa eden ancak halamaaş aldığı söylenen eski TRTMüzik yapım müdürlerinden Ne-cati Göksel’in ifadelerine söz ko-nusu kitapta yer verilmiş ancak,

Necati Göksel hakkındaki iddia-lara değinilmemiş. Necati Göksel,Müzik ve eğlence programlarınaseyirci organizasyonu yapan ajans-lardan bölüm başına açıktan enaz 2.000TL komisyonculukla kü-pünü dolduran ve istifa edenlerdensadece birisi. Necati Göksel’in buyöntemlerle iki daire ve araba al-dığını, banka hesaplarını şişirdiğibilinen bir gerçek ama kitaptaesemesi bile okunmuyor.

Necati Göksel gibi onlarcakişinin bu şekilde maaş aldığı he-saplandığında vurgunun boyutuortaya çıkmakla kalmıyor, vatan-daşın faturalarına yansıtılan TRTkatkı paylarının kimlerin cebineve ne şekilde girdiği gözler önüneseriliyor. Rüşvet çarkının başındaoldukları iddia edilen yapım ko-ordinatörleri ve bölge müdürle-rinin altı ayda bir değiştirilerekfarklı bölgelere atanması ise yol-suzluk ve hukuksuzluğu örtbasetmek için alınan bir nevi yöntemolarak uygulanıyor.

Deniz Taşar

CenkGündoğdu

Met

in A

ltıok

Şeb-i Arûs yaklaşırken?

Geçenlerde yolum Galata Mevleviha-nesi’ne düştü. Ne zamandır gitmi-yordum. 7-17 Aralık Mevlana’yı an-

ma haftasının etkisi oldu mu derseniz, evetoldu. Merak ettim, bu günler hâlâ “anma”mı yoksa “ anlama” haftası olarak mı idrakediliyor diye.

İstiklal Caddesi’nin insan kalabalıkları-nın, telaşlı ve hep acelesi olan sakinlerininarasından Mevlevihane’nin avlusuna girdi-ğimde kendimi inanılmaz bir dinginliğiniçinde buldum. Kapıdaki bilet kesme reza-letini aştığınızda sizi “hâmuşhâne” karşılı-yor, yani mevlevi dervişlerinin ve hizmetverenlerin mezarları. Hâmuşhâne, “sessiz-ler evi” demek. Mezarlık yerine ne kadarincelikli ve zarafet yüklü bir tanımlama.

Sırada bütün ihtişamı ile Nedim’densonraki dönemin en önemli şairlerindenŞeyh Galip’in türbesi, biraz ilerinizde İbra-him Müteferrika ve sayısı hiç de azımsan-mayacak kadar fazla olan kadın dervişlerin,hanımların, hatunların, “kadın”ların mezartaşları var. Dikkati çeken ise; özellikle ka-dın mezarlarının Antik Roma lahitlerini an-dıran, muhteşem mermer işçiliklerle be-zenmiş olması. Görkemli ama tevazu yüklübir tarz. Bırak süslemeyi, mezar taşının bi-le olup olmamasının tartışıldığı farklı İslamanlayışları arasından gürül gürül akan birestetik ve incelik şöleni. Kadının eşitliğin-de ve önderliğinde şüpheli ve hatta reddi-yeci olan inanç akımlarına karşı, onlarcakadın mezarı ile “sessizler evi”nden kadınıeksik etmeyen bir İslam anlayışı. Müziğin,müzik aletlerinin inanç içinde olmasına ta-hammül edemeyen karanlığa karşı, came-kânlar içinde sessizce duran neyler, tam-burlar, kudümler, nakkareler... İnanç ve iba-dete; özgün ve içrek anlamlar yükleyerek,tennuresini giyip ayağa kalkan ve bir eliniHakk’a diğerini halka uzatan bir anlayış.Bu ibadet ve bilimhaneyi aynı zamanda ge-leneksel sanatlarla kültür merkezi halinegetiren bir anlayış.

Mevlana senin, Hacıbektaş benim; PirSultan senin, Yunus benim; merhaba be-nim, selamünaleyküm senin sığlıklarınınyaşandığı günümüzde, bu mekânlar başkabir mesaj veriyor gibi sanki. Nasıl mı? Bün-yesinde bütün inanç yollarına bir nazarlabakmakla. Biraz dikkatli gezdiğinizde birkenarda Bektaşilerin teslim taşı, diğer ta-rafta Melamilerin keşkülü, bir yanda mü-cerret dervişlerin mengüşleri mekâna fark-lı anlamlar yüklüyor.

Tüm bu malzemeler sıkıştırıldıkları camdolaplardan, müze mantığı şemsiyesinin al-tından sessizce ve biraz da küskün bakıyor-lar hal-i perişanımıza. Onlarla birlikte camkutulara sıkıştırılan tevazu, zarafet, hoşgö-rü ve estetik de cabası.

Onun için bu işi pek sahiplenen ( ! ) veher sene salya sümük Konya’ya koşan takı-mın, yalnızca andığı ama aslında anlamakistemediği Mevlâna’yı da anlamak ve anlat-mak da bizim işimizdir. Bize düşen, döne-minde cehaletle ve yobazlıkla mücadeleeden inanç odaklarını, toplum örgütleyici-lerini anlamak, anlatmak ve sahiplenmek-tir. Dünyanın hayran olduğu bu zenginlik-lerin, Sultanahmet’te bir Türk kahvesi kar-şılığında rezil edilmesine ancak böyle engelolabiliriz. Onu da bir tek biz yaparız. Bu ül-kenin ilericileri, devrimcileri, Atatürkçüleri.Çünkü devrim; gerçekten inanan, gerçek-ten yaşayan, gerçekten savaşan ve kavgasıolanların bütünlüğüdür. O bütünlüğün dı-şında kalan her ne ise, yalnızca ayrıntıdır?!.

EkremATAER

SAZI

N T

ELİN

DEN

[email protected]

n AYDINLIK/ANKARA

CHP Ankara MilletvekiliEmine Ülker Tarhan,Meclis’te ünlü Orkestra

Şefi ve Devlet Sanatçısı GürerAykal ve sanatçılarla birlikte birbasın toplantısı düzenleyerekKültür ve Turizm Bakanlığı’ndasanat kurumların kapatılmasınayönelik düzenlenen yasa taslağınatepki gösterdi. TBMM’deki basıntoplantısı salonunda gerçekleş-tirilen basın toplantısında Or-kestra Şefi ve Devlet SanatçısıGürer Aykal ve beraberindekisanatçılar, Kültür ve Turizm Ba-kanlığı’nda sanat kurumları vekurullarına yönelik hazırlandığıbelirtilen yasa taslağını, Mozart’ıneserini seslendirerek protesto et-tiler. Ünlü şef Aykal, Cumhuri-yetin sanat alanındaki kazanım-larına dikkat çekerek şöyle ko-nuştu:

“İki bin sanatçı bugünlerdeendişe içerisinde. Geceleri rahatuyuyamıyorlar. Aileler mutlu de-ğil. Bakanlıkta bir yasa hazırlan-dığını duyuyorlar. Bilmiyorlarama duyuyorlar. Bir bilinmeziniçerisindeyiz. Çok sesli müzikdemokratik ülkelerde yeşeriyor.

Ülkemizin 40 ilinde senfoni or-kestrası kurulması hesabını ya-pıyorduk bir türlü olmuyor, ol-durulmuyor. Evet düzeltilecekyerler olabilir ama bunları dadüzeltirken gelin birlikte düzel-telim. Sanatçılar da katılsın buhazırlığa.” CHP Ankara Millet-

vekili Emine Ülker Tarhan daAKP iktidarının sanat politikasınışu sözlerle eleştirdi:

“Sanatın içine tükürmelerin-den, heykel yıktırmalarından,Gezi direnişine destek veren sa-natçılara yaptıkları baskılardanbiliyoruz. Dünyanın sayılı müzikadamlarından biri olan Fazıl Say’ılinç etmeye kalkışmalarından bi-liyoruz. Kendi dünya görüşlerinegöre sanatı biçimlendirmeye ça-lıştıklarını biliyoruz. Sanki bir

çamur deryası gibi tiyatrocuları,müzik adamlarını, itaati reddedenheykeltıraşları önlerine kattılar.Bununla kalmadılar topyekunşimdi sanat kurumları ve kurullarıüzerinde çalışmalar yaptıklarınıbiliyoruz. Onu hedeflerine ko-yuyorlar.”

Sanatın ancak özgürlükle ge-lişebileceğini belirten Tarhan,“Özgürlüklerin alabildiğine kı-sıtlandığı bu günlerde sanatınhayat damarları aslında kesilmiş,bayağı, iktidara diz çöken, gözsüzen bir sanat anlayışı her yerdekutsanıyor ne yazık ki. Sanat vesanatçı ideolojik olarak AKPdevletinin gerici politikalarınaboyun eğdirilmeye çalışılmakta”dedi.

Basın toplantısında, oda mü-ziği topluluğu da yasa taslağınatepki göstermek amacıyla Mo-zart’ın “Divertimento in F major”adlı bestesini seslendirdi.

GürerAykal

ŞakirÖzbek

İbrahimŞahin

NecatiGöksel

20 yıl önce Metin Altıok adınadüzenlenen bu ödülü almak benimiçin onurdur. Altıok bir katliamlaaramızdan ayrılmmasının dışındabüyük bir şairdir

Sanatçıdan iktidara Mozart’lı tepki

Page 18: egazete.aydinlik.com.tr...2013/12/10  · İstanbul Barosu Başkanı Ümit Ko-casakal, hükmün ilkesel bir karar olduğunu vurguladı ve herkes için uygulanması gerektiğini ifade

Beşiktaş’ın seyircisiz oynama de-zavantajına cezalı ve sakat oyun-cuların yoksunluğu da eklenince

bu sezon iyi futboluyla övgü alan ve ba-şarılı maçlar çıkaran Sivasspor karşısın-da maça handikapla başladı. Özelliklesavunmanın merkezinde Necip ve Es-cude gibi ağır oyuncularla oynamak zo-runda kalması da Bilic’i zor durumdabırakmış olmalı sanırım. Ancak, Carlosbunu görememiş olmalı ki, maça oyunakendi yarı alanında kabullenerek başla-dı. Beşiktaş gibi pas yapan ve merkez-den derin paslarla savunma arkasına sı-zan oyuncuları olan takıma karşı böyle

oynayınca, Bilic’in ekmeğine yağsürmüş oldu. Beşiktaş on da-

kikada maçı bitirebilirdi. Beşiktaş içinbelki de ligin en çok gol pozisyonuna gi-ren takımı desek yanlış söylemiş olma-yız. Ama en çok gol kaçıranı da o desekyeridir. Başına ne geliyorsa bundan ge-liyor. Şu ana kadar kaybettiği puanlarabakınca bunu görebiliyoruz. Kaçan gol-lere Abitoğlu’nun penaltı pozisyonunudeğerlendirememesi de maçın bu duru-ma gelmesine etki etti. Ne yazık ki Be-şiktaş ürettiği değerin karşılığını ala-madı. Beşiktaş’ın fiziksel durumundasıkıntı var. İlerleyen dakikalarda oyun-cularının büyük bir bölümü oyundandüşüyor. Özellikle Almeida, Olcay veFernandes’in sonlara doğru performan-sı azalıyor. Bu oyuncuların alternatifleri

de yerlerini doldurmuyor. Bir çok maçtabunu gördük özellikle Fenerbahçe ma-çında bariz ortaya çıktı. Teknik kadrobu sorunun çaresini bulmalıdır. Aratransfer iyi değerlendirilir ise şampi-yonluğun en büyük adayı olur. Ya da Bi-lic bazı alternatifleri kendi yaratmalıdır.Sanırım bu maçtan sonra Veli ısrarın-dan vazgeçer ve Mehmet Akgün’ü de-ğerlendirir. Mustafa Pektemek’i artıkdüşünmemesi gerekir. Fernandes’in ye-rine Muhammed’i yetiştirmeli, Kerim’eve daha fazla şans vermelidir. Bu genç-ler Beşiktaş’ın geleceğidir. Bir antrenö-rün asil görevlerinden biri de takımınaoyuncu kazandırmaktır. Gerçek trans-fer de bu şekilde yapılır.

Bu sezon kendi evinde ve AvrupaLigi’nde oynadığı maçlarda önemli

bir başarı grafiği yakalayan Trabzons-por, ligde ise deplasman kabusundankurtulamadı. Bu sezon ligde oynadığı 7deplasmanda sadece 1 galibiyet ve 1 be-raberlik alan, 5 maçında ise mağlup ol-maktan kurtulamayan Bordo-Mavili takı-mın teknik direktörü Mustafa Akçay, Avru-pa ile, Türkiye’de motivasyonlarının farklıolduğunu söyledi.

Trabzonspor’un ocak 2008’de 450 bin Av-ro bonservis bedeli ödeyerek Karşıya-

ka’dan kadrosuna kattığı kaleciOnur Recep Kıvrak, aradan geçen5 yılda bonservis bedelini yakla-

şık 19, kazandığı ücreti ise33 kat artırdı. Özellikle

son 2 yıldır sergilediğiperformansla dikkatiçeken kaleci Onur, Avrupa’da da bir çokkulübün transfer listesine girmeyi başa-rırken geçen günlerde yenilediği söz-leşmesiyle kulüp tarihinin en çok ka-zanan oyuncusu oldu. Onur’un yenisözleşmesine göre, bonservis fesihbedeli; 7.5 milyon Avro, kendisinin

alacağı ise, 75 bin Avro’dan, 2 mil-yon 500 bin Avro’ya çıktı.

Türkiye Kupası’nda alınan sürpriz sonuçlarınardından büyük takımların kupayı ciddiye al-madıkları görüşü gündeme geldi. 1. Lig ekibi

Fethiyespor’a elenen Fenerbahçe’de Teknik DirektörYanal ise, çok çarpıcı açıklamalarda bulundu.Kupayı tamamen bir külfet olarak gördüğünü be-lirten deneyimli çalıştırıcı, “Kupa dediğin nedir ki.Sadece teselli. Bizim için külfet. 13 maça çıkıyorsunama ne maddi ne de manevi getirisi yok. Üstelikhem oyuncuların sakatlanıyor hem de ligde sıkıntıyaşıyorsun. Dimyat’a pirince giderken eldeki bul-gurdan olabiliyorsun” ifadesini kullandı.

‘Cazibesi yok’Tecrübeli hoca, “Türkiye Kupası’nda gidebi-

leceğimiz yere kadar gitmek istedik. Ama Fethi-yespor bizden daha iyi oynadı. Kupanın cazibesiyok. Kupayı kazansak ne olacak ki? Bildiğim ka-darıyla Federasyon Türkiye Kupası’nı daha caziphale getirmek için bir çalışma yapıyormuş. BeşiktaşTrabzonspor ve biz elendik. Şimdi Galatasaray üçkulvarda gidiyor. Bu yüzden çok zorlanacaklar” ifa-delerini kullandı.

Galatasaray Teknik Direk-törü Roberto Mancini,Juventus maçı önce-sinde düzenlediğibasın toplantısında,“Bizim hedefimiz neolursa olsun turugeçmek. Biz futbolubir savaş gibi görü-yoruz. Ancak devametmemiz gerekenyer Avrupa Ligi olur-sa da bu tabii ki dün-yanın sonu değil. Yi-ne de en iyi sonucualarak daha yüksekhedefle devam et-memiz lazım” dedi.

Juventus’un tartışmasız en önemlioyuncularından biri olan Andrea Pirlo,

sakatlığı sebebiyle yaklaşık 2 haftadır for-masından uzak kalmıştı. Bu akşam oyna-

yıp oynamaycağı belirsiz olan tecrübelioyuncu takımıyla beraber İstanbul’a

geldi. İtalyan basını ise Pir-lo’nun kesin oynayacağı-

nı ve Galatasaray maçıiçin hafta sonunda

ligde riske edilmedi-ğini yazdı.

Hazırlayan: Fırat KORSAN

Korcan ***, Cicinho ***, Da Costa ***,Ümit **, Aydın **, Burhan * (Dk. 81 Hakan?), Kadir **, Aatif **, Utaka **, Taouil **(DK. 90 Eren ?), Djebbour **T. D.: Roberto Carlos

Goller: Dk. 5 Almeida (Beşiktaş), Dk. 71Da Costa (Sivasspor)Sarı kart: Cicinho (Sivasspor)Hakem: M.Kamil AbitoğluStat: R.T.E Stadı

Tolga ***, Escude **, Motta **, Serdar **, Necip**, Hutchinson **, M. Akgün **, Gökhan **(Dk. 52 Holosko *), Olcay ** (Dk. 78 M.Pekte-mek *), Fernandes ** (Dk. 58 Muhammet *),Almeida *** T. D.: Slaven Bilic

SİVASSPOR

BEŞİKTAŞ1

1

10 ARALIK 2013 [email protected]

Galatasaray böylemaçlara alışıktır.Gruptan çıkmak için

mutlak kazanmak zorundaolan ve taraftarının dabüyük desteğini alacakolan Galatasaray, bumaçın üstesindengelebilmeli. Burak, Selçuk,Drogba ve daha niceleri,Arena’yı dolduracak 52 bin kişiiçin oynayacak bu akşam.

Galibiyet imkansız değil.Galatasaray, İtalya’da 1 puanı

kaptığı bu takımı evindedevirebilecek güce sahip. Keşke demek çokanlamsız ama, Sarı-Kırmızılılar, Kopenhagmaçını kazanabilseydi, bu maça eli çok dahagüçlü çıkacaktı.

Galatasaray, özellikle evinde bu maçıkazanmaya yetecek hücum gücüne sahip.

Burak, Drogba, Selçuk gibi isimler,Juventus’un güçlü ve sert defansınarağmen etkili olabilir. Burada sorunyok. Asıl problem, geri dörtlüde.Her maç değişen savunma dörtlüsütakımda ciddi sorunlara yolaçarken, sakat olan Muslera’nınyeniden 11’e dönmesi Sarı-Kırmızılı

takım adına olumlu bir gelişme. Sonuçolarak, bu maçta kilit nokta savunmaolacaktır. Galatasaray’ın 90 dakika boyuncaaynı ciddiyetle oynaması ve konsantrasyonkaybı yaşamaması gerekiyor. Sarı-Kırmızılı temsilcimiz, Juventuskarşısında beklediği galibiyetialamaması durumunda iseReal Madrid’in Kopenhag’ımağlup etmesinibekleyecek. Bu durumdaGalatasaray yoluna UEFAAvrupa Ligi’nde devam edecek.

HAYDİ! GÖRELİM SİZİHAYDİ! GÖRELİM SİZİHAYDİ! GÖRELİM SİZİHAYDİ! GÖRELİM SİZİHAYDİ! GÖRELİM SİZİHAYDİ! GÖRELİM SİZİDön artık Wesley!Dön artık Wesley!Dön artık Wesley!Dön artık Wesley!Dön artık Wesley!Dön artık Wesley! Andrea Pirlo oynayacak mı?

Andrea Pirlo oynayacak mı?

Andrea Pirlo oynayacak mı?

Andrea Pirlo oynayacak mı?

Andrea Pirlo oynayacak mı?

Andrea Pirlo oynayacak mı?

Galatasaray, Şampiyonlar Ligi B Grubu’ndaki son maçında,evinde Juventus ile karşılaşıyor. Bu maç, ya tamam, ya

devam niteliği taşıyor. Galibiyet, üst turu getiriyor

Galatasaray, Şampiyonlar Ligi B Grubu’ndaki son maçında,evinde Juventus ile karşılaşıyor. Bu maç, ya tamam, ya

devam niteliği taşıyor. Galibiyet, üst turu getiriyor

Galatasaray, Şampiyonlar Ligi B Grubu’ndaki son maçında,evinde Juventus ile karşılaşıyor. Bu maç, ya tamam, ya

devam niteliği taşıyor. Galibiyet, üst turu getiriyor

Galatasaray, Şampiyonlar Ligi B Grubu’ndaki son maçında,evinde Juventus ile karşılaşıyor. Bu maç, ya tamam, ya

devam niteliği taşıyor. Galibiyet, üst turu getiriyor

Galatasaray, Şampiyonlar Ligi B Grubu’ndaki son maçında,evinde Juventus ile karşılaşıyor. Bu maç, ya tamam, ya

devam niteliği taşıyor. Galibiyet, üst turu getiriyor

Galatasaray, Şampiyonlar Ligi B Grubu’ndaki son maçında,evinde Juventus ile karşılaşıyor. Bu maç, ya tamam, ya

devam niteliği taşıyor. Galibiyet, üst turu getiriyor

1234

B GRUBU PUAN DURUMUO G B M Av. P

DİĞER MAÇ

21:45 Kopenhag - Real Madrid

Real Madrid 5 4 1 0 13 13

Juventus 5 1 3 1 1 6

GALATASARAY 5 1 1 3 -7 4

Kopenhag 5 1 1 3 -7 4

Şampiyonlar Ligi’nde

son haftaya girilirken, bugün

birbirinden zorlu maçlar oynanacak.

Özellikle A Grubu’nda oynanacak maçlar

bir üst tura çıkma konusunda büyük önem

taşıyor. Günün maçları şu şekilde; A Grubu:

Manchester United-Shaktar, Real Sociedad-Le-

verkusen. B Grubu: Benfica-PSG, Olympia-

kos-Anderlecht. D Grubu: Bayern Münih-

Manchester City, Viktoria Plzen-CSKA

Moskova. Bütün maçlar TSİ

21:45’te başlayacak.

Gruplar tamamlanıyor

Galatasaray’ın büyük umutlarla transfer ettiği Hollandalıyıldız oyuncusu Wesley Sneijder, uzun süren sakatlığınınardından Madrid deplasmanında sahalara dönmüş, ancaktekrar sakatlanmıştı. Taraftarlar ve Mancini, uzun bir süredirformasından uzak kalan Sneijder’in artık sorumluluk alıp,önemli işler yapmasını bekliyor. Bu akşam ilk 11’de görevalacak olan Hollandalı oyuncu, iyi oynaması halindetakımının en büyük kozu olacaktır.

ERSUN YANAL’DAN ÇARPICI TÜRKİYE KUPASI YORUMU:ERSUN YANAL’DAN ÇARPICI TÜRKİYE KUPASI YORUMU:ERSUN YANAL’DAN ÇARPICI TÜRKİYE KUPASI YORUMU:ERSUN YANAL’DAN ÇARPICI TÜRKİYE KUPASI YORUMU:ERSUN YANAL’DAN ÇARPICI TÜRKİYE KUPASI YORUMU:ERSUN YANAL’DAN ÇARPICI TÜRKİYE KUPASI YORUMU:

Hasan Ali’yedoğum günüFenerbahçe, Süper Lig’in 15.haftasında Akhisar Belediye ileoynayacağı maçın hazırlıklarınabaşladı. Sarı-Lacivertlilerde an-treman öncesi sürpriz doğumgünü kutlaması yapıldı. CanBartu Tesisleri’nde yapılan kut-lamada, yeni yaşına giren Ha-san Ali Kaldırım için doğum gü-nü pastası kesildi. Tebrikleri ka-bul eden milli oyuncu, bu jest-ten dolayı teknik heyete ve ta-kım arkadaşlarına teşekkür etti.

Motivasfon farkıMotivasfon farkıMotivasfon farkıMotivasfon farkıMotivasfon farkıMotivasfon farkı

Anıl

BUDA

K

Kobe deyetmediKobe deyetmediKobe deyetmediKobe deyetmediKobe deyetmediKobe deyetmedi

Jandarma’dan büyükhediyeJandarma’dan büyükhediyeJandarma’dan büyükhediyeJandarma’dan büyükhediyeJandarma’dan büyükhediyeJandarma’dan büyükhediye

Los Angeles Lakers’ın yıldız oyuncularından KobeBryant, uzun süren sakatlığının ardından, TorontoRaptors maçıyla parkelere döndü. Kobe, geçensezon play-off’tan bir hafta önce sakatlanmış ve busezonun başını kaçırmıştı. Ancak, Kobe’nin dönüşüde Lakers’a fayda etmedi. Los Angeles ekibi,Raptors karşısında 106-94’lük sonuçla mağlup oldu.Bryant, maçta 9 sayı, 8 ribaund ve 4 asistle oynadı.

Gaziantep’te derslerinde başarılı olan 11 öğrenci, İlJandarma Komutanlığı ekipleri tarafından evlerindenalınarak Gaziantepspor-Trabzonspor maçına götü-rüldü. Aralarında 5 Eylül 2012’de Afyon’daki pat-lamada şehit olan Bakım Onbaşı Hayri Kaya’nın 12yaşındaki erkek kardeşi Mehmet Sait’in de bulunduğu11 öğrenciyi evlerinden alan jandarmalar, önce İlJandarma Komutanlığı’nı gezdirdi, arından G.An-tep’in Trabzon’u 3-2 mağlup ettiği maçı izletti.

Elazığspor maçındaformasının altınagiydiği tişörtle Nel-son Mendela’yı

anan Dider Drogba,Disiplin Kurulu’na sevk

edilmişti. Fildişi Sahillioyuncu, dün kensine ait birsosyal paylaşım hesabındanMandela ile çekildiği birfotoğrafı paylaştı, “Yineolsa yine yaparım” mesajını

yayınladı.Mandela’yı anmaktan

pişman olmadığını dile ge-tiren yıldız futbolcu, “Sizinbu konudaki görüşlerinizimerak ediyorum. Üzgünümki, ben bu hareketi tekrartekrar yapacağım. Bu adambeni, bir ülkeyi, bir kıtayı,dünyayı etkiledi. Tekrar te-şekkürler Madiba” ifade-sini kullandı.

Hasan Ali’ye ilk dilimi kaptan Volkan verdi.

‘Dünyanın sonu değil’‘Dünyanın sonu değil’‘Dünyanın sonu değil’‘Dünyanın sonu değil’‘Dünyanın sonu değil’‘Dünyanın sonu değil’

‘Yine olsa yine yaparım’‘Yine olsa yine yaparım’‘Yine olsa yine yaparım’‘Yine olsa yine yaparım’‘Yine olsa yine yaparım’‘Yine olsa yine yaparım’

Drogba’nın paylaştığı fotoğraf.

Boşa giden emekler

KamilERDEM

‘Onur’uyla kazanıyor!‘Onur’uyla kazanıyor!‘Onur’uyla kazanıyor!‘Onur’uyla kazanıyor!‘Onur’uyla kazanıyor!‘Onur’uyla kazanıyor!Kazansak ne olacak ki?Kazansak ne olacak ki?Kazansak ne olacak ki?Kazansak ne olacak ki?Kazansak ne olacak ki?Kazansak ne olacak ki?

FENERBAHÇE 14 11 2 1 33 16 17 35

KASIMPAŞA 14 8 3 3 28 16 12 27

BEŞİKTAŞ 14 7 5 2 25 15 10 26

GALATASARAY 14 7 5 2 22 14 8 26

ESKİŞEHİRSPOR 14 7 2 5 18 10 8 23

SİVASSPOR 14 7 2 5 24 19 5 23

TRABZONSPOR 14 7 2 5 20 16 4 23

KARABÜKSPOR 14 5 5 4 11 11 0 20

AKHİSAR BLD. 14 5 4 5 15 14 1 19

BURSASPOR 14 5 4 5 14 16 -2 19

ANTALYASPOR 14 4 6 4 16 14 2 18

G.ANTEPSPOR 14 5 2 7 20 28 -8 17

KONYASPOR 14 5 1 8 16 22 -6 16

RİZESPOR 14 4 3 7 17 21 -4 15

G.BİRLİĞİ 14 4 2 8 13 17 -4 14

K.ERCİYESSPOR 14 3 3 8 9 20 -11 12

KAYSERİSPOR 14 2 4 8 11 22 -11 10

ELAZIĞSPOR 14 2 1 11 13 34 -21 7

123456789

101112131415161718

O G B M A Y A v. P

DİĞER SONUÇ

K.Erciyesspor 0-2 Eskişehirspor

1.LİG

Gaziantep BŞB 2-1 K.Maraşspor

Bucaspor 2-2 Mersin İ.Y

PUAN DURUMU

KARTAL TEKLEDİKARTAL TEKLEDİKARTAL TEKLEDİKARTAL TEKLEDİKARTAL TEKLEDİKARTAL TEKLEDİ

Fethiyespor’a bir destekde Beşiktaşlı kadın taraf-tarlardan geldi. Dün oyna-nan Beşiktaş-Sivasspormücadelesinde ‘Yüce Ata-türk’ yazısının bulunduğutişörtler giyen taraftarlar,‘Yüce Atatürk’ yazılı bir depankart açtı.

Kadınlardan Fethiye’ye destekKadınlardan Fethiye’ye destekKadınlardan Fethiye’ye destekKadınlardan Fethiye’ye destekKadınlardan Fethiye’ye destekKadınlardan Fethiye’ye destek

FOTOĞRAF:ERAY AKSOY

111111BEŞİKTAŞ

111111SİVASSPOR

Beşiktaş, maçın henüz 5. daki-kasında bulduğu golle maçaadeta önde başladı. Sol ka-

nattan gelişen Beşiktaş atağındaceza alanı içinde topla buluşanMotta’nın kale sahasına paralelgönderdiği topta Almeida, topuağlarla buluşturdu, ilk yarı böyletamamlandı: 1-0. İkinci yarıya Si-

vasspor daha iyi başlayan taraf ol-du. 71’de kullanılan serbest vuruş-ta ceza alanına yapılan ortada sa-vunma topu uzaklaştırdı. Atağındevamında ceza alanı dışında top-la buluşan Da Costa, uzak mesafe-den sert bir şut çekti ve topu sağköşeden ağlarla buluşturdu ve ma-çın skorunu belirledi: 1-1.

Rakiplerinin kazandığı haftayı boş geçmek iste-meyen Beşiktaş, Sivas’a takıldı, puan farkı 8’e çıktıRakiplerinin kazandığı haftayı boş geçmek iste-meyen Beşiktaş, Sivas’a takıldı, puan farkı 8’e çıktıRakiplerinin kazandığı haftayı boş geçmek iste-meyen Beşiktaş, Sivas’a takıldı, puan farkı 8’e çıktıRakiplerinin kazandığı haftayı boş geçmek iste-meyen Beşiktaş, Sivas’a takıldı, puan farkı 8’e çıktıRakiplerinin kazandığı haftayı boş geçmek iste-meyen Beşiktaş, Sivas’a takıldı, puan farkı 8’e çıktıRakiplerinin kazandığı haftayı boş geçmek iste-meyen Beşiktaş, Sivas’a takıldı, puan farkı 8’e çıktı

Oyuna iyi başlayan Galatasa-ray’a karşın, hücum vesavunmada etkisiz birFenerbahçe üst üste yediğisayılarla şok yaşadı. Savunma-daki iyi performansını hücumada yansıtan Galatasaray ise, ilkçeyreği 23-12 önde kapattı.İkinci çeyrekte farkı kapatmakisteyen Sarı-Lacivertliler,hücumda etkinliğini artırırken,sert savunması ile ilk çeyreğeoranla daha toplu bir oyunsergiledi. Farkı 4 sayıya indirenFenerbahçe’ye karşın,Galatasaray ise skor üstünlüğü-

nü kaybedi ve soyunma odasına35-31 önde girdi.

Karşılaşmanın ikinciyarısında iki takım da savunmasertliğini artırırken, takımlarhücumlardan eli boş döndü.Fenerbahçe skor üretmektezorlanırken, Ender Arslan’ın üstüste gelen basketleriyle arayıaçmaya devam eden Sarı-Kırmızılılar, son çeyreğe de 53-40 önde başladı. Son çeyrekteoyunu tamamen kontrolü altınaalan ev sahibi ekip, sahadan 72-62’lik skorla galip ayrıldı.

ASLAN KÜKREDİASLAN KÜKREDİASLAN KÜKREDİASLAN KÜKREDİASLAN KÜKREDİASLAN KÜKREDİ

Fethiyespor’a elenerek büyük bir şok yaşayan F.Bahçe’deTeknik Direkör Ersun Yanal ilginç ifadeler kullandı, “Kupa dediğin nedir ki? Sadece teselli. Bizim için külfet. Cazibesi yok. Kazansak ne olcacak ki?” dedi

726272627262726272627262

Page 19: egazete.aydinlik.com.tr...2013/12/10  · İstanbul Barosu Başkanı Ümit Ko-casakal, hükmün ilkesel bir karar olduğunu vurguladı ve herkes için uygulanması gerektiğini ifade

nHÜSEYİN KAYA

Fenerbahçe’yi kupada saf dışıbırakmalarının ardından,ligde de Denizlispor’u

deplasmanda 5-1’le ge-çen Fehiyespor’da En-gin İpekoğlu, Aydın-lık’a özel açıklama-larda bulundu. Fet-hiyespor’da göre-ve başlamasınınriskli bir karar ol-duğunu ancak, ta-kım savunması vetakım oyununugeliştirmeleri duru-munda sorunlarıaşacaklarını bildiğiniifade eden Engin İpe-koğlu, “Göreve gelme-den önce Fethiye maçla-rını canlı izleme fırsatı bula-madım. Bir tek Tavşanlı Linyits-por müsabakasını izleme fırsatımoldu. Takımda bireysel anlamda kali-teli futbolcular var. Ancak bu bireyselyetenekler takım oyununa uyum sağ-layamıyordu. Henüz 6 puana sahipolan bir takıma imza atmak riskliydi.Ancak bireysel kalitenin, takım oyu-nuna yansıtılması ve takım savunma-sının geliştirilmesiyle bu probleminçözüleceğine inancım tamdı” dedi.Takıma katıldıktan sonra ilk olaraksorun tespitleri yaptığını belirten İpe-

koğlu, “Güçlü vepotansiyeli

olan birtakı-

mız.T a k ı m

savunmasınıve oyununu geliştire-

rek daha iyi yerlere geleceğimize ina-niyorum” diye konuştu.

Engin İpekoğlu, transfer dönemininyaklaşması ve çalışmalarıyla ilgili birsoruya ise, dar bir kadroya sahip ol-duklarını bu sebeple takviyeler ola-bileceğini belirtti.

Başarılı teknik adam, Fethiyespor’unFenerbahçe maçında tamamında ‘YÜCEATATÜRK’ ifadelerini taşıyan harfler

yazılı tişörtlerle sahaya çıkma-sının ardından PFDK’ya sevkedilmesini değerlendirdi. Paracezası beklediklerini ifade edenİpekoğlu, “TFF Fethiyespor’uPFDK’ya sevketti ancak he-nüz bir karar çıkmadı.Ceza olarak maksi-mum para cezasıgelecektir. Ata-türk’ü andığı-mız gerekçesiy-le para cezası-na çarptırıla-caksak, onu dagururla öderiz.Gazi Mustafa

Kemal Atatürk’üsadece 29 Ekim’de,10 Kasım’da mı ana-cağız? Bu özel gün-ler dışında Ata-türk’ü anamaya-cak mıyız? Böylesaçmalık olurmu? Atatürk hiç-bir zaman siyasi mal-zeme haline gelme-meli. Bu sebeple,Türkiye Futbol Fe-d e r a s y o n u ,PFDK’ya sevki veverilecek cezayıhiçbir şekilde iza-hat edemez” ifa-delerini kullandı.

Tişört olayında beliren yeni stratejiyi destekleyen önemli ipuç-larından birisi de, “gazeteci” Fatih’in aldığı pozisyon. Usta-başı’nın önünde “secde bile ederim” diyecek kadar dilininpütürleri aşınmış bir “gazeteci” olan Fatih, tam da Us-tabaşı’nın jargonuyla, “Ulan” diye başlayıp sormuş,“Atatürk’ü sevmek suç mu!”

Sonra adeta kendini tanımlamış: “İcabıgereği, konjonktürel olarak ‘sevmiyor-muş’ gibi yapabilirsiniz” ve bağlamış,“Fenerbahçe ‘Atatürk’ ile çıksın, Fe-nerbahçeli olmazsam şerefsizim!” Buson kelimesine, samimi bulup, katıl-dığımı belirtmeliyim!

Eğer patronaj katıyla ilgili enerji-menerji hesaplarıyla yazmıyorsa ka-lemi, mutlaka siyaset katının emrin-dedir ki, birden peydahlanan “Ata-türk’ü seveceğiz lan!”ın gerekçesi or-taya çıkar.

Fatih de Atatürkçü oldu!

Hazırlayan: Hüseyin KAYA [email protected] ARALIK 2013 SALI

Çetin SUSAN

Ç T

İPİ

2013/1453 ESASAşağıda cins, miktar ve değerleri yazılı mallar satışa çıkarılmış olup:Birinci artırmanın aşağıda belirtilen gün, saat ve yerde yapılacağı ve o gün kıymetlerinin %50’sine istekli bulunmadığı taktirde, yine aşağıda belirtilen gün, saat ve aynı yerde 2. artırmanın yapılarak satılacağı; şu kadar ki, artırma bedelinin malın tahmin edilen değerinin

%50’sini bulmasının ve satış isteyenin alacağına rüçhanı olan alacakların toplamından fazla olmasının ve bundan başka paraya çevirme ve payların paylaştırma giderlerini geçmesinin şart olduğu; birinci artırmadan on gün önce başlamak üzere artırma tarihinden öncekigün sonuna kadar esatis.uyap.gov.tr adresinden elektronik ortamda teklif verilebileceği, birinci artırmada istekli bulunmadığı takdirde elektronik ortamda birinci artırmadan sonraki beşinci günden başlamak üzere ikinci artırma gününden önceki gün sonuna kadar elektronikortamda teklif verilebileceği, mahcuzun satış bedeli üzerinden aşağıda belirtilen oranda KDV.’nin alıcıya ait olacağı ve satış şartnamesinin icra dosyasından görülebileceği; gideri verildiği takdirde şartnamenin bir örneğinin isteyene gönderilebileceği; fazla bilgi almakisteyenlerin yukarıda yazılı dosya numarasıyla dairemize başvurmaları ilan olunur. 05/11/2013

1. İhale Tarihi : 06/01/2014 günü, saat 10:15 - 10:20 arası. 2. İhale Tarihi : 31/01/2014 günü, saat 10:15 - 10:20 arası. İhale Yeri : yeni merkez yedieminin otoparkıNo Takdir Edilen Değeri TL. Adedi KDV Cinsi (Mahiyeti ve Önemli Nitelikleri)1 60.000,00 1 %18 80GE992 Plakalı, 2012 Model, HYUNDAI Marka, hd75 Tipli, 80GE992 Plakalı araç beyaz renkli 2012 model Hyundai marka HD 75 tipi,

Kamyon olup çöp aracı olarak geçmektedir. Çöp konteyniri kısmı yoktur. Kullanılabilir durumdadır.

1. İhale Tarihi : 06/01/2014 günü, saat 10:25 - 10:30 arası.2. İhale Tarihi : 31/01/2014 günü, saat 10:25 - 10:30 arası.İhale Yeri : yeni merkez yediemin otoparkıNo Takdir Edilen Değeri TL. Adedi KDV Cinsi (Mahiyeti ve Önemli Nitelikleri)2 58.000,00 1 %18 80GE885 Plakalı, 2012 Model, HYUNDAI Marka, HD75 Tipli, 80GE885 Plakalı araç Beyaz renkli 2012 mode Hyundai marka HD 75 tipi Kamyon olup çöp aracı olarak geçmektedir.

Aracın yakıtı dizel olup çöp konteyniri kısmı yoktur. Araç kullanılabilir.

1. İhale Tarihi : 06/01/2014 günü, saat 10:35 - 10:40 arası. 2. İhale Tarihi : 31/01/2014 günü, saat 10:35 - 10:40 arası. İhale Yeri : yeni merkez yediemmin otoparkıNo Takdir Edilen Değeri TL. Adedi KDV Cinsi (Mahiyeti ve Önemli Nitelikleri)3 58.000,00 1 %18 80GD463 Plakalı, 2012 Model, HYUNDAI Marka, HD 75 Tipli, 80GD463 plakalı araç beyaz renkli 2012 model hyundai MARKA hd 75 Tipi kamyon olup çöp arabası niteliğindedir.

Çöp konteyniri kısmı yoktur. Araç kullanılabilir durumdadır.

1. İhale Tarihi : 06/01/2014 günü, saat 10:45 - 10:50 arası. 2. İhale Tarihi : 31/01/2014 günü, saat 10:45 - 10:50 arası. İhale Yeri : yeni merkez yediemmin otoparkıNo Takdir Edilen Değeri TL. Adedi KDV Cinsi (Mahiyeti ve Önemli Nitelikleri)4 25.000,00 1 %18 01UR462 Plakalı, 2008 Model, BMC Marka, FATİH-180-25SDT Tipli, 01UR462 Plakalı araç Sarı renkli 2008 model BMC marka Fatih 180-25SDT tipi,

kamyon olup Vidanjör cinsi ticari araç olup, aracın vidanjör kısmı yoktur. Araç üzerinde vidangör tankı sistemi olmadığından vidangör olarak kullanılabilir durumda değildir.

1. İhale Tarihi : 06/01/2014 günü, saat 10:55 - 11:00 arası.2. İhale Tarihi : 31/01/2014 günü, saat 10:55 - 11:00 arası.İhale Yeri : yeni merkez yediemin otoparkı osmaniyeNo Takdir Edilen Değeri TL. Adedi KDV Cinsi (Mahiyeti ve Önemli Nitelikleri)5 58.000,00 1 %18 80GD464 Plakalı, 2012 Model, HYUNDAI Marka, 80GD464 Plakalı araç beyaz renkli 2012 model Hyundai marka HD 75 tipi

Kamyon olup çöp arabası olarak geçmekte olup çöp konteyneri yoktur. Kullanılabilir durumdadır.

1. İhale Tarihi : 06/01/2014 günü, saat 11:05 - 11:10 arası.2. İhale Tarihi : 31/01/2014 günü, saat 11:05 - 11:10 arası.İhale Yeri : yeni merkez yediemin otoparkı osmaniyeNo Takdir Edilen Değeri TL. Adedi KDV Cinsi (Mahiyeti ve Önemli Nitelikleri)6 60.000,00 1 %18 80EC308 Plakalı, 2012 Model, HYUNDAI Marka, HD 75 Tipli, 80EC308 plakalı araç Beyaz renkli 2012 model Hyundai marka HD 75 tipi Kamyon çöp aracı niteliğinde olup,

çöy konteayniri kısmı yoktur. Kullanılabilir durumdadır.

(İİK m. 114/1,114/3) BASIN: 74805 (www.bik.gov.tr)

T.C. OSMANİYE 1. İCRA DAİRESİ TAŞINIRIN AÇIK ARTIRMA İLANI

Resmi ilanlar www.ilan.gov.tr’de

“Mustafa KemalAtatürk Türktoplumu için

müşterek ve çok büyük birdeğerdir. Atatürk gibi ortakbir değer, toplumun tama-mının saygı duyduğu birdevlet adamı konusundadaha özenli, daha dikkatli

adımların atılması, daha has-sas kararlar alınması gerekir

diye düşünüyorum. Atatürk adıbu toplum için çok önemlidir.

Ulu önderdir. Dolayısıyla Ata-türk adının hiçbir siyasi yada benzer polemiğe konuedilmesine rıza gösterme-yiz.”

Bu alıntı kimden yapıl-mış olabilir? “Kemal Kı-lıçdaroğlu” diyenler yanıl-dı. “Ümit Kocasakal” dadeğil, “Tansel Çölaşan”da. “Ertuğrul Günay” di-yenlerin şakalarıysa, hiçyaratıcı değil. Cevabı benvereyim; bu sözlerin sa-

hibi, “Kemalist mütefekkir”, “Ata-türk ilke ve inkılaplarının yılmazsavunucusu” Suat Kılıç; yani ülkegençliğinin “Suat Abi”si...

Peki, niye coşmuş böyle SuatAbi; Fethiyespor’un Fenerbahçemaçı öncesinde giydiği “Yüce Ata-türk” tişörtleri nedeniyle FutbolFederasyonu Disiplin Kurulu’nasevk edilmiş olmasından... “Her‘Atatürkçü’ gibi o da hazmedeme-miş olayı belli ki” diye düşünüle-bilir ki; ben de öyle düşündümönce.

Fakat yukarıdaki güzellemeninsonunu şöyle bağlamış karizmatikSuat Abi: “Futbol Federasyonu ta-rafından verilecek olan karar, top-lumda ayrışmaya sebep olabilecek-tir. Bu karar sanki siyaseten ülkeyiyönetenler tarafından alınmış birkarar ya da atılmış bir adım gibideğerlendirilecek ve başka mecra-lara çekilebilecektir. Türkiye bu ko-nuyu tartışmamalı, TFF de bu ko-nuyu gündeminden çıkarmalıdır.”

Biliyorsunuz, Suat Abi, lideri,partisi ve politikasıyla, her türlü

“ayrışmaya” şiddetle karşıdır! Onuvurgulamış önden, peşinden esasderdi ortaya dökülmüş. Kraldançok kralcı federasyon, tişörtlerde“Atatürk”ü görünce, doğal yandaşrefleksiyle, “Aha da, bulunmaz ya-ranma fırsatı!” diye konunun üstüneatladı. Ancak bu işler de amatör ol-duklarından ve siyasi konjonktürüiyi izleyemediklerinden, zamanlamahatası yaptılar. Yakın geçmişe kadariktidar sahipleri nezdinde büyükprim yapan “Atatürk karşıtı söylemve eylemler”, hem değişen yakıngelecek stratejisi, hem de yaklaşanseçimler nedeniyle önemini yitir-miş, hatta gereksiz hâle gelmişti.

Suat Abi’nin, safdiller tarafından“fevkalade birleştirici” bulunan pa-niğinin sebebi de buydu. “Sakınha!..” diyordu alenen, “Sonra bizdenbilirler” Noktayı da, “özerk” fede-rasyona tavsiye mahiyetindeki ta-limatıyla koyuyordu: “Derhal ko-nuyu kapatın!” İnce hesaplar pe-şinde oldukları ortada da, bilmembunları yiyecek saloz kaldı mı mem-lekette?..

İşte Atatürkçü bir bakan!2011 Süper LigŞampiyonluğu’nunkendilerine tescil-lenmesi için uğraşveren Trabzonspor,en son Futbol Fe-derasyonu’ndan retcevabı almıştı. Herfırsatta bu konuyu,kemiksiz bir dillegündeme getirenBaşkan Hacıosma-noğlu’nun, uzunsüredir gıkı çıkmı-yor.

Acaba, angajeolduğunu açıkçadile getirmektençekinmediği Baş-bakanı, seçim sathımailine girilen dö-nemde, “Kontroletmediğim kavgagürültü hesabımauymaz” diye kula-ğını çekip, kalbinikırmış, küstürmüşolabilir mi?

Hacıosmanoğlu’nunfrenine kim bastı?

FETHİYESPOR TEKNİK DİREKTÖRÜ ENGİN İPEKOĞLU, AYDINLIK’A YAPTIĞI AÇIKLAMADA, PFDK’YA SEVK EDİLMELERİNİ DEĞERLENDİRDİ:

F.Bahçemüsabakasına

‘YÜCE ATATÜRK’ tişörtleriylesahaya çıktıkmalarının ardından ,TFF

tarafından PFDK’ya sevk edilen Fethiye-spor’un Teknik Direktörü Engin İpekoğlu,

“Para cezası bekliyoruz. Sadece özelgünlerde mi Atatürk’ü anacağız.

Böyle saçmalık mı olur” diyekonuştu

Fethiyespor’da yüzler gülüyor. Sezona çok kötü bir başlangıç yaparakilk 3 maçı kaybeden 1.Lig ekibi, 4. haftada 4-0’lık Bucaspor maçı ileçıkışa geçmeyi planlıyordu. Ancak beklentilerin aksine kötü gidişat

devam etti. Üst üste 10 maçta kazanamayan Fethiyespor, Türkiye Ku-pası’nda Fenerbahçe ile eşleşirken, tekrar başkan seçilen İsmailÖztürk, teknik direktörlük görevine Engin İpekoğlu’nu getirdi.İpekoğlu ise ilk maçında Fenerbahçe’yi Türkiye Kupası’nda elerken,

1.Lig’deki ilk karşılaşmasında ise Denizlispor’u 5-1’le geçerek, 10maçlık galibiyet hasretini sonlandırdı.

10 maçlık galibiyet hasreti bitti

Fethiyespor’un PFDK sevk edilmesi Denizlispor-Fethiyespor maçındaprotesto edildi. PFDK’ya sevk edilme kararının ardından Fethiyespor’unoynadığı ilk maçta, rakip Denizlispor taraftarları da Fethiyespor’a destek

verdi. Denizli Atatürk Stadında oynanan maç öncesinde, her iki takımın ta-raftarları Andımız okuyarak TFF’ye tepki gösterdi. Ardından trübünlerden

‘Mustafa Kemal’in askerleriyiz’ sloganı yükseldi.

Andımızı okudular

CEZAYI GURURLA ÖDERİZ

PFDK toplanıyorTFF’nin Fethiyespor’u PFDK’yasevk etmesinin ardından, PFDK olağantoplantısını bugün gerçekleştirecek.18.00’da gerçekleştirilecek toplantıda, Fet-hiyespor da masaya yatırılacak. Kesin ka-rarın ise, Çarşamba veya Perşembegünü açıklanması bekleniyor.

Page 20: egazete.aydinlik.com.tr...2013/12/10  · İstanbul Barosu Başkanı Ümit Ko-casakal, hükmün ilkesel bir karar olduğunu vurguladı ve herkes için uygulanması gerektiğini ifade

10 ARALIK 2013 SALIKURULUŞ 1921

Hazırlayan: Füsun İKİKARDEŞ [email protected]

o2007 Mayısında, San Francisco körfe-zinden Pasifik’e çıkış yapmak üzereErden Seattle’dan bisikletle Tiburon’dakiCorinthian Yat Kulübüne gitti. Oradangelgit ve yel şartlarını göz önüne alarakçıkışı Bodega Bay limanına kaydırdı,arasını yine pedal basarak katetti. BodegaBay böylece Erden’in “kas gücüyle dev-rialem” yolculuğunun başlangıç noktasıoldu. İlk hedef ekvatoru geçip doğrudanAvustralya’ya gitmek idi. Denizdeykenoluşan La Nina iklim şartları nedeniylegüçlenen rüzgarlar, teknesini batıya sürdü.Pasifik Okyanusu’nu, California sahille-rinden Papua Yeni Gine sularına kadaryalnız başına kürekle geçerek, kuş uçuşu5.514 denizmili, toplam 9.684 denizmilimesafe katetti.

n Pasifik’te geçen 312 gün ile denizdeen uzun süre kalan yalnız kürekçiye dairGuinness Dünya Rekoru’nu devraldı.

n Daha sonra 20 gün daha BismarckDenizi’nde kürek çekerek tekneyi PapuaYeni Gine’de karaya ulaştırdı.

n Papua Yeni Gine’yi kıyı boyuncakanoyla ve sonra kuzeyden güneye yü-rüyerek aşıp, ardından Mercan Denizi’ni33 günde kürekle geçerek Avustralya’yaulaştı.

n Avustralya’da önce kano ve sonraCooktown ile Thredbo arasında 3.607km pedal basarak güneye ilerleyip, 10Nisan 2010 günü Altı Zirve Projesi’ninikinci zirvesi Kosciuszko çıkıldı.

n CAN TÜRKOĞLU

2005 yılında Orman Bakan-lığı tarafından koruma al-tına alınan Ballı Kayalar

Tabiat Parkı yok olma tehdidiile karşı karşıya.

Yapımının başlaması ile tar-tışmaları beraberinde getirenKuzey Marmara Otoyolu’nunbir bölümü, doğa sporcularınınve doğa severlerin 40 yıldır uğraknoktası olan, Ballı Kayalar’dangeçecek. İstanbul’da yapımı baş-layan 3. Köprü yolu, İzmit oto-yolu ve körfezi karşı kıyıya bağ-

layacak olan dünyanın 6. Büyükköprüsü olarak da tanıtılan köp-rünün kavşak noktası Tabiat Par-kının içinden geçiyor.

‘Sporcular Tepkili’Hafta sonu bölgede toplanan

sporcular ve doğasever-ler bir forum düzenle-diler. Aralarında YTÜ-DAK (Yıldız TeknikÜniversitesi DağcılıkKlubü), İDOSK (İstan-bul Üniversitesi Doğa

Sporları Klubü), Zirve DağcılıkKulubü ve ferdi sporcuların dabulunduğu onlarca doğa sever,yaptıkları açıklamada; kanyonuniki yakasında inşaatların tüm hı-zıyla sürdüğünü, şantiyelerinkimyasal atıklarının Ballı Kaya-

lar’ın içinden geçen dereye ak-tığını, son zamanlarda toplu balıkölümleri gözlemlediklerini, tep-kilerden çekinen yetkililerin ha-ritalama çalışmalarını gece yap-tıklarını belirttiler.

#direnballıkayalar ve “HerYer Ballı Kayalar, Her Yer Di-reniş” sloganlarıyla yola çıkangrup üyeleri, parkın sıradan birtoprak parçası olmadığını, Tür-kiye’deki bütün sivil toplum ku-ruluşları ve doğa sporu kulup-leriyle ile bağlantıya geçtiklerini,

sonuna kadar bölgeyi savuna-caklarını da sözlerine eklediler.

‘Rant kapısı’Geçtiğimiz yıllarda, Kocaeli

Belediyesi il sınırları içinde kalanTabiat Parkı’na gezi terasları vetahta köprüler yapılması plan-lamış, çalışmalar başlamış veparkın girişinde bulunan 600 yıl-lık değirmen yıkılarak üzeri be-ton ile kaplanmıştı. Sonunda ge-len sert tepkiler üzerine projerafa kaldırılmıştı.

Milli Park’tan otoyol geçecekMilli Park’tan otoyol geçecekMilli Park’tan otoyol geçecekMilli Park’tan otoyol geçecekMilli Park’tan otoyol geçecekMilli Park’tan otoyol geçecekMilli Park’tan otoyol geçecekMilli Park’tan otoyol geçecekMilli Park’tan otoyol geçecekMilli Park’tan otoyol geçecek

Ballı Kayalar SİT alanı, ama bütün araziler satılık! Otoyolinşaatında daha kuzeye gitmemelerinin sebebi, kuzeydenBotaş boru hattının geçmesi. Güney’de de otoyol oluncamaliyeti düşürmenin en ucuz yolu doğayı katletmek

Tüm Marmara Bölgesi’ni kapsayan, İzmir’e kadar ulaşanprojenin içinde küçük bir ayrıntı olarak gösterilen, bir çokendemik bitki türü ve canlıya ev sahipliği yapan BallıKayalar Tabiat Parkı aynı zamanda doğal SİT alanı.Gençler,sporcular, çevreciler “Diren Ballı Kayalar” diyor.

SİT alanı içinden geçmesi planlanan yolun google görüntüsü.

n FÜSUN İKİKARDEŞ

Kırdığı 8 ayrı rekoruyla dün-ya denizcilik tarihine giren,Guinnes Rekorlar Kita-

bı’nda kayıtlı Türk sporcu ErdenEruç, doğayı yaşam tarzı olarakseçmiş bir makine mühendisi. As-len güreşçi, dağcı, bisikletçi, kü-rekçi. İlk kez 11 yaşında babasıylaçıktığı Erciyes Dağı’na çıktı. Kü-rek, pedal, bisiklet ve yürüyüşedayalı “Kasla git” sloganıyla ok-yanuslarda 5 yıl içinde üç kıtanınen uç noktalarına ulaştı Devria-lemde cebinden yaklaşık 250 bindolar harcadı. O kadar rekor kırdı,ama “rekor kırmak önemli değil”diyor. Onun için daha da önemliolan dünya kürek yarışlarındaTürk sporcular görmek. Eruç, sonödülünü Türkiye Milli OlimpiyatKomitesi Fair Play Komisyonun-dan aldı. Dönüş yoluna çıkmadanönce, kendisini Atatürk Havali-manında yakaladık, ayaküstü abatadına doyulmaz bir sohbet yaptık.

Tarihte ilk olmak önemlin Nasıl bir keyfi var rekor

kırmanın?Dünyada ilk olmak var, ta-

rihte ilk olmak var, adını tariheyazdırmak var... Rekor kırmakönemli değil. Rekorlar kırılmakiçin vardır, aşina olduğumuz birolaydır. Ben bugün bu rekorasahipsem, yarın başkası gelecekve kıracak. Ben onu alkışlaya-cağım. Bu sportmenliğin gere-ğidir. Ama tarihte “ilk” olduğu-nuz zaman, dağlarda yeni birrota, denizlerde yeni bir rotaaçıldığı zaman, başkalarının git-mediği bir yerlere gidildiği za-

man, olay kaşifliğe dönüyor, ta-rihte ilk’lere dönüyor. Ben yap-tıktan sonra, bir kadın gider ya-par, en genç gider yapar, bendendaha hızlı yapar, ama o “ilk”kalır. Bu çok önemli. Gençleri-mize de işte bu “biz yaparız”ıaşılamak istiyorum. Hep yaban-cılardan gördük bu zamana ka-dar... Ben Jules Verne okudum,Jacques Cousteau izledim, amaTürklerden “biz yaparız”ı gös-teren naçizane bir örnek olmaya

çalıştım.

29 Ekim’de kurtardılarn Hangi alanda rekor kırdı-

nız?Oyanus içinde benim rekor-

larım... Benden önce aralıksız de-nizde kalan kişi, 304 gün kalmıştı.Ben 312 gün denizdeydim, onunrekorunu devraldım. 2009-2012ve 2014 Guinnes kitaplarına bakın,benim adımı ve fotoğraflarımı bu-lursunuz. 2014 de çeşitli rekorları

örnekliyorlar. 2014 kitabında, be-nim kas gücüyle devri alemi ta-mamlayan kişi olarak resmim var.

California’dan başladım, batıyadoğru ilerledim. Pasifik okyanu-sunu kürekle geçtim, Papua YeniGine’ye vardım. 312 gün denizdekaldım, bu bir rekor! Sonra, Mer-can Denizini geçtim, Avustral-ya’nın etrafını bisikletle dolandım,batısından tekrar denize açıldım,Hint Okyanusu’na. Oradan Ma-dagaskar’a, sonra Afrika’ya var-

dım. Böylece Hint Okyanusunu,yani Avustralya’dan Afrika’ya ka-dar iki ana kıta arasında geçenilk kişi oldum. Ben hiç durmadangeçmeyi planlıyordum, ama kor-sanlar beni planladığım rotadansaptırdı! Deniz kuvvetlerimizle,onların harekat merkeziyle te-mastaydım, Gaziantep firkatey-nimiz geldi, beni denizde buldu.2010 yılı 29 Ekim günüydü...

Kas gücüyle devriâlem rekoru kırdı

Zirve de yaptı Kas gücüyle devrialem yolculuğu

sırasında Eruç, yolu üzerindekikıtalarda Everest ve biri hariç en

yüksek zirvelere de tırmandı.Dünyada hayatta olan en

tecrübeli okyanus kürekçisi veyine dünyada üç ayrı okyanusu

küreklemiş ilk kişi olan Eruç, aynızamanda Pasifik’te geçirdiği 312gün ile, “en uzun süre denizde

kalan yalnız kürekçi”ye dairGuinness Dünya Rekoru’nun da

sahibidir. Daha önce 2006 yılınınilk yarısında Kanarya Adala-

rı’ndan Karayip Denizi’ne küreklegiderek kendi ilk okyanus

geçişini başaran Eruç, kürekleokyanus geçmiş ilk ve tek

Türktür.Eruç, birinci safhadaKuzey Amerika’nın en yükseknoktası McKinley zirvesine ve

ikinci safhada Avustralya’nın enyüksek noktası Kosciuszko’yaSeattle’dan kas gücüyle ulaştı

Üçüncü safhada Afrika’dakiKilimanjaro dağına yine kas

gücüyle gidilip 14 Haziran 2011sabahı zirveye çıkıldı.

Erden Erunç: Denizde Türk bayrağı dalgalandırdım,ama bana bir maliyeti var. Amerikalı neden gelsinbana sponsor olsun! “Türk bayragı dalgalandırı-yorsun, parayı git Türkiye’den bul” der bana.

Tam 312 gün denizde kaldı. Avustralya’dan Afrika’ya kadar kürek çekti. Farklı esen rüzgarlar, basınçlar, kasırgalar, denizkorsanlarına karşı tekneyi karartmalar... Hepsini yaşadı, sağ salim atlattı. Şimdi Guinnes Rekorlar Kitabı’nda adı yazılı

Ballı

Kay

alar

Tabi

at P

arkı

Ballı

Kay

alar

Tabi

at P

arkı

Bu kirli suyu bir zamanlar dağcılar içerdi.Bu kirli suyu bir zamanlar dağcılar içerdi.

Foto

ğraf

lar:

BÜLE

NT S

ELÇU

KFo

toğr

afla

r: BÜ

LENT

SEL

ÇUK

Okyanus Kürekçileri Derneği (OceanRowing Society) tarafından tutulan çe-teleye göre, 2 Mayıs 2006 tarihi itiba-riyle toplam 274 tekne okyanus geçmeküzere kürekle açılmış. Bunlardan 176’sıgeçişini başarıyla tamamlarken, 7 kü-

rekçi denizde kaybedilmiş. İngilizlerherhangi bir okyanus geçişini tamam-layan yüzün üzerinde tekneyle öndegidiyor. Erden Eruç’un 2006 başındakiAtlas Okyanusu geçişiyle, Türkiye deartık bu listeye dahil!

Okyanuslardaki Türk kürekçi

‘Motor gücü değil, rüzgardeğil... Kürek çekiyorum’