13
tasavvuf ve Akademik Dergisi Ankara, 2001

05 ASR SURESİ'NDE İNSANLIĞIN KURTULUŞ İLKELERİ ...isamveri.org/pdfdrg/D02193/2001_II_5/2001_II_5...c) Asn "Salatu'l-Vusta" yani İkindi Namazı olarak kabul edecek olursak: \'Cı

  • Upload
    others

  • View
    3

  • Download
    0

Embed Size (px)

Citation preview

Page 1: 05 ASR SURESİ'NDE İNSANLIĞIN KURTULUŞ İLKELERİ ...isamveri.org/pdfdrg/D02193/2001_II_5/2001_II_5...c) Asn "Salatu'l-Vusta" yani İkindi Namazı olarak kabul edecek olursak: \'Cı

tasavvuf İlnll ve Akademik Araştırma Dergisi

Ankara, 2001

Page 2: 05 ASR SURESİ'NDE İNSANLIĞIN KURTULUŞ İLKELERİ ...isamveri.org/pdfdrg/D02193/2001_II_5/2001_II_5...c) Asn "Salatu'l-Vusta" yani İkindi Namazı olarak kabul edecek olursak: \'Cı

Asr Suresi'nde İnsanlığın Kurtuluş İlkeleri

H. Mehmet SOYSALDI

Doç. Dr, fırat ü. Halıiyat Fakültesi

Kur'an-ı Keıiın, insanlığın h.idayeli, refahı ve mutluluğu için Allah (c. c.) tarafından

Cebı<J:il (a.s.) vasıtasıyla Hz. Muhammed (s.a.v. )'e gönderilen en son ih11ıJ kitapw·.

Kur'an'ın insanlan ciafaletten hidayete, znlınetten nura çıkarmak için gönde~ rilen bir ilaili kitap olduğu çeşitli ayetlerde ifade edilmiştir. ' Ayıu zamanda

Kur'an, insanlar için bir şifa ve nur kaynağıdır. " · ',,'.,

İşte Asr Suresi de yükse~ bir fesahat ve belagat içinde.~ insanlığın kurtuluş reçe­

tesini çok kısa ve öz olarak sunan önemli sürelerden biridir. Bundan dolayı bu ına­

kalemizde Asr Süresi ışığında insanlığın kuıtuluş ilkelerini açıklamaya çalışacağız. ·'ı.:

A. Asr Süre.;i'nin Önemi

Asr Süresi'nde, her asırdaki insanlığın buluandan kurtı.ıluşu, dünyevi ve uh­

revi murluluğa kavuşmasının yolu çok kısa ve özlü olarak, adeta formüle edilmiş

bir şeki lde anlatılmaktadır. Bunun içindir lö, İmam Şafi'l "Allah bundan. baş!Ja bir süre indinn.eseydi, bu. süre, insanlara yine de yeıen;:li '" buyurmuşnır. Başka

bir rivayette de, "İnsanlar Asr Süresi'nin manasını iyice düşünselerdi. onlara

fazlastyla yeterdi';> demiştir . Hadis imamlarımızclan Beyhaki de, Hz. Peygamber

(s.a.v. l'in ashabından iki kişinin buluştukları zaman, birinin diğerine Asr Süre­

si'ni okuınadan. sonra da selam verıneden ayrılmaclıkJarını rivayet etmektediı-."

1 Bkl- . Bakanı , 2/ 257; Miiide, 5/16: İbrahim. 14/1 ; lsr-a , 17/ 9

2 Bl<l. .. Yunus. iıJ/57; İsrii , 17/82; Fussilet, 41/44. 3 Fesahat, beyan. açık olma. sözün düzgün ve kapalılıktan salim olması; belagat ise giizel beyan

ve kuvvetli eıkileıııe- de-mektir. Fesahat ve belaga tııı me':inl ilmindeki izahları için bb:., Ali Lı . Ali Te­hanevi, Keşşi1jitfsi11Cibôli 'I·Fılııii.n, İsr. 1984. c. 1, ss. 138-139; c. 1, ss 1 J05,Jl06.

4 es-Siibüni. Mulıanıınecl Ali, Sciflletlt't-Te.fiisfr, Beynıt 1981. c. lll. s. 6oO.

S Muhammed Savvaf, FatibaHi'I-Kıırlin, Cidde 1985, s. 474.

6 e~-Şevkani, Mııhamnıed b. Al i b. Mııhaınıııed , Fetbıt'I-Kadir, Mısır 1964, c. V, s. 491: es-S:"ıbfı ­

ni. n R· e, c rii. s. 601.

Page 3: 05 ASR SURESİ'NDE İNSANLIĞIN KURTULUŞ İLKELERİ ...isamveri.org/pdfdrg/D02193/2001_II_5/2001_II_5...c) Asn "Salatu'l-Vusta" yani İkindi Namazı olarak kabul edecek olursak: \'Cı

64 lfJSa.t'/l tlj'

Nitekim ınerluım şiiirimiz Meluned Akif bunu şu beyiderinde veciz bir şeki l-

de ifade etmektedir: Halik'ın namiitendhi adı var. en başı: ·'Hak",

Ne büyük şey kul için hakkın elinden tutmak/

Hani. Ashab-ı Kiram. ayrılalım der/erken,

Mutlaka ''SÜre-i ve 'l-Asr"ı okuımuş, hu neden:­

Ç'ünkü meknıJ.n o hüyük surede asar-ı fe/ah;

Başta iman-ı bakfkf. geliyor, sonra sa/ah,

Sonra bak, sonra sehat. İşte kuzum insanlık.

Dnı-dı.i hirleşti mi yoktur sana hiisı-ı'i.n artıA!.

Yüce Allah 1xı sürede, insanların büsranda olduklaruu, ancak dört hasJet ile vasıtlananların büsrandan ve buhrandan hırtulacaklarını söylemektedir: Sözü edilen bu hasJetler şunlardır:

a. iman etmek, b. Salih amel işlemek, c. Jlakkı ravsiye etmek, d. Sabrı tavsiye etınel.;tir. Dikkar edilirse bu esaslar, insamn her zaman ve mekanda mulıtaç olduğu

dünyevl ve uluevi kurtuluşunun anahtarlandH. Yi.ne dikkat edilirse görülecektir ki, bu esaslarda Allah hakkı ile hı! hakkı cem edilmiştir. Çünkü kişinin nefsini kemale erdirmesi iman ve sallil amelle olur ki, bu da Allah hakkına taalluk eder. insanın baŞkalanna hakkı ve sabrı tavsiye etmekle nasihat ve irşad görevini ye­rine gerirınesi ,'kul hakkına taalluk ederH İnsanın gerçek ınanada mutluluğa ve kurtuluşa erınesi ise, bu iki hakkı yerine getirmesine bağlıdır.

B. insanın Zaman Konusunda Büsranı

Asr'a yemin ile başladığı için bu adı alan süre, üç ayetten meydana gelmiştir.

Süre, İbn Abbas, İbn Zübeyr ve ınüfessirlerin çoğunluğuna göre Mekkidir. Hal­

ta Mekke'de inen ilk sCırelerdend.ir diyenlerele vardır. Mücahid, Katade ve Muka­til bu sürenin Medine'de indiğini söyleınişlerdir.9 Sürede kunuluş ve mutluluğun ancak inanma k, güzel, yararlı işler yapmak, hakkı ve sabrı tavsiye etmekle müm­kün olacağı vurgulanmakta ve böylece üç ayetli bu kısacık sürede, İslam 'ın be­şer hayatı için f. · tirdiği mükemmel sistem ifade edilmektedir.

"Rabrnan ve Rahirn Olan Allah 'ın adıyla . 1- Asra andolsun ki, 2 - İnsan :d­

yandadır. 3- Ancak inanıp iyi işler yapanlar, birbirlerine hakkı tavs~ye eden­ler ve birbirlerine sabrı. tavsiye edenk>r· ziyanda de,~ildir. "

7 Ersoy. Mehmet Aldf, Safabal, istanbul trz., c. H. s 828. 8 es-Sabun!, SajiNıtfl't-Tctfiisir, c. m, s. 601. 9 Alüsl. Ebu'l-Fadl Şitıabu'd-Din es-Seyyid Mahmud, Ruhu '1-Meônf fl Tej.sfri '1-Kurlin.i '/-,ızfın

Pe's-..'>'ehi 'f-Mesan~ Beyrut trs. c. XV, s. 291.

Page 4: 05 ASR SURESİ'NDE İNSANLIĞIN KURTULUŞ İLKELERİ ...isamveri.org/pdfdrg/D02193/2001_II_5/2001_II_5...c) Asn "Salatu'l-Vusta" yani İkindi Namazı olarak kabul edecek olursak: \'Cı

ası· sılresi'nde inscmlığın km·tıılıtş ilkeleti 65

Görüldüğü gibi bu ayetlerde, bürün insanların ziyanda oldukları, yalnız ina­nıp yararlı işler yapan, birbirlerine hakkı ve sabrı öğütleyenierin ziyanda olrna­dıklan, Asra yemin edilerek vurgulanmaktadır.

Surenin ayet ayet açıklaması ve yortımu şöyledir:

1- ·• Ve'l-asr":

Süre, Yüce Allah'ın asra yemin etmesiyle başlamaktadır. Burada, Allah 'ın ni­çin asra yemin ettiği şeklinde bir soru hemen hatıra gelmektedir. Bu soruya as­rın anlamını açıklayarak cevap vermek istiyoruz.

Asr: GündüLlin uçlarından biri, özellikle ikindi vaktinden güneşin batması­na kadar olan zaman, çağ denilen seksen veya yüz yıllık zaman ve ikindi vakti anlamlarına gelmektedir.'"

a) Zeyd b. Eslenı'in, İbn Abbas'dan yaptığı bir nakJe göre, eğer asrı mutlak manada zaman, veya her hangi bir zaman şeklinde ele alacak olursak, onda akıl sahipleri için Allah'ın varlığına ve birliğine deJalet eden ibretler vardır. "

Fahnıddin-i Razi de, Allah'ın zamana yenlin etmesinin sebebini, onda bulunan acayipliklere bağlamaktadır. Çünkü genişlik, darlık, sıhhar, hast:ılık, zenginlik ve fakir­lik, zamanın içinde bulurunaktadır. Bu kadar hususiyeti bünyesinde bultınduran za­manin özelliğine işaret etmek üzere, ona yernin etmek tabii bir şeydir. Eğer insan, örn­

ründen bin sene gibi uzun bir zamaru faydasız işlerle geçirse ve son anda da hidaye­te kavuşsa , ebeci' cenneei kazanır. Öyleyse kişi için en kıymetli şey, zamandır. Bir an­lık zaman, bu bakundan çok kıymetlidir. Demek ki zaman, nimetierin aslındandır. İş­te Yüce Allah bu yüzden, asıl niınet olan zamana yemin etmektedir. Yine asra yemi­nin bir sebebi de, zamarun mekandan şerefli olmasıdır. Zaman halis bir nimettir, on­da kusur ve hüsran yoktur. Büsran ve kusur, zaman içinde yaşayan insanlarda dır. Ni­

tekim bu husustdmam-ı Şafı.'i şu beyitleıin~e çok güzel bir şekilde ifade etmektedir:

Büft'in ayıplar hizde . . zamanı suçluyoruz,

Bizden başka nesi uar, o, hizim zamanımızdır,

Hic11ed~voruz zamanı, /.?albuki yok günahı, . Bir de o dile [?else, dinlerdik hirı bir ahı

Dindarlığımız hile hep gösteriş, hep riya.

Bize bakanları hep kandırmz hunu.nla. Bir kurt bile yemezken, diğer kurdun leşini insanım ız çiğ çiğ yer diğerinin etini Her birimiz kurt bizim, koyun postuna girmiŞ,

Koyun _çanıp f?elenin, bilmiş ol işi hitmişu

10 er-Ragıb e i-Jsfehanl, Mı'ifredatl/. E!(azı '1-Km·'iin, Beynır 1992, s. 569

11 Ş. Süleyman Cemel. Cemel Haş~vesi (Celaleyn Tefsiri'nin l, İst trs, c. fV, s . 582.

12 eş-ŞafU. Muhammed b. ldris, Dfuiinı1 'ş-Şa.fif, Derleyen: Muhammed Afıf ez-Zu'bi, Beynıt, 1971 ,

s. 82. Bazı tasamıflarcla bulunarak şiiri, lii.fıen tercüme etmek yer.ine, anlanunı da yansıtmak üzere yine

şiir halinde tercüme etmeye çalıştık. Bununla edebi uslubun bozulmadan yansıulnıasmı amaçladık.

Page 5: 05 ASR SURESİ'NDE İNSANLIĞIN KURTULUŞ İLKELERİ ...isamveri.org/pdfdrg/D02193/2001_II_5/2001_II_5...c) Asn "Salatu'l-Vusta" yani İkindi Namazı olarak kabul edecek olursak: \'Cı

66 tasawıı(

O halde, yemin edilecekse, kusursuz ve şeret1i bir şeye yenlin edilme lidir ki.

o da zanıandır. '3

bl Eğer asn, güneşin tam tepeye yükselmesinden batınasına kadarki z<ıman

olarak kabul edersek şöyle düşünülebilir: Yüce Allah bu vakte, büsrandaki insan

lıakkında yemin etıniştiJ. Çünkü yeminin cevabı "A1uhakkak ki irısan hüsran­

detdır" ayetidir. İnsan öınıii ile bu vakit arasll)da bir il işki vardır. Güneşin w pe­

den inip, barınaya yüz wtrnası gibi, insan ömrü de devamlı geçmekte, sanki bat­

ınaya yüz n.ıtmakta , bu durumu ile hüsranı ifade etmektedir. Nitekim Allah, du­

ha vaktine, ticaret yapana ve kar eden insana da yernin etmiştir. Çünl<ü o zaman

da, çarşı pazann yoğun olduğu, karın fazlasıyla e lde edildiği bir zamandır. işte

Yüce Allalı burada. güneşin tepeye yükselişi ile bauşı arasındaki zamana ycınin

edereJ, sanki, bu zaman ile insan ömrü arasındaki ilişkiye işaret etmekte. insanın

ömründen az bir zaman kalsa -güneş batınaya yüz tlıtsa- bile henüz vaktin geç­

mediğini , kalan vakitte tövbe ile Allah'a dönmek için fırsatın bulunduğunu hatır­

latınaktadH. Allah 'ın bu ınanadaki asra yemin etmesinin bir sebebi de budur.

c ) Asn "Salatu'l-Vusta" yani İkindi Namazı olarak kabul edecek o lursak: \'Cı ­

ce Allah , ikindi namazının faziletinden, üstünlüğünden dolayı asra ye min etnıiş­

lir, demek gerekir. İ.kindi namazı "orta namaz''du·. Allah Kur'an'da;

"Numazl.am ve -bilhassa- 011a namaza deuam edin d ·• buyurarak. onun adı ­

nı koymuş ve bu arada namaziara devam etmemizi ermermiş ve orra namazı özd ­

likle zikrederek önemine işaret etmiştir. Güneş ısısının hafil1ediği bu vakitte nılı~:>­

lümanlar, namazdan sonra Peygamber (s.a.v.)'in çevresinde halkalaşır. O'nun

öğüt ve buynıl\{~rını dinlerlerdi. Günlük işlerini de biriımiş oldukları için bu va­

kit, onlar için toplarup öğfıt dinlemeye en elverişli bir vakit idi. İşte bu bakımdan

ikindi namazı çok önemlidir." İkindi namazı, aynı zamanda güneliize air faoJan n

amel olarak sonuncusudur. Al<şam ile beraber gece ibadetleri başlayacaktı r. İ ş te

Yüce Allalı "ve 'l-Asr·· sözüyle, böylesine önemli bir namaza yemin erınei<Lecl ir .

cO Bunlardan başka , asrın, Hz. Peygamber (s.a.v. ) ve ümınetinin , içinele bu­lundukları zaman olduğu da söylenmiştir. Bu mkdirde "ve'I-Asr" sözünün ımına­

sı şöyle olmakL<.~Iu·: "Ve 'l-Asr ellezl ente fibi" (Senin içinde bulunduğun zaımınrı

yemin olsun.) Nitekim Yi.ice Allah, aynı şekilde 'Bu şehre yemin olsw,ı "''' ayeliy­

le, H z. Peygamber (s.a.v.)'in ıneldnına, "Ömrüne yernin ederim ki. onlar sar­

boşluk içinde bocalıyortar"17 ayeriyle de Hz. Peygamber (s.a . V. )'in ömrline, ya­

ni kendisi için -tayin edilen zamana yemin etme ktedir. Bu ayetlerle Alla h, 1 Iz .

H er-Riizl, Fahrudd iıı , cu-Tef<im '/-K<:>hinMefitilıtı 'I·Gayb), Mısır us . c . XXXTL s. 84.

14 Bakara. 2/ 238.

15 Aıeş, Süleynı:ııı, Yı'ice KurCin 'ın Çağdaş Tef.;iri, İst. 1991, c. Xl, s. 80. 16 Beled, 90/ J

17 H icr. 15/72.

Page 6: 05 ASR SURESİ'NDE İNSANLIĞIN KURTULUŞ İLKELERİ ...isamveri.org/pdfdrg/D02193/2001_II_5/2001_II_5...c) Asn "Salatu'l-Vusta" yani İkindi Namazı olarak kabul edecek olursak: \'Cı

asr snm~rndo insmılıRm lmrııılt~.ş ilkderi ()7

Peygamber'e (s.a.v.) sanki, ''Senin zamanına, mekanına ve ömrüneyemin olsun'·

demel<te ve bunu derken de i.iç hususun, zaman, meldin ve ömrün insan lar için

öne mini belinmiş bulunmaktadı r. Bu üç hususa w'zim. saygı ve hürmet vacip

o lunca da, onların ait olduğu zara, yani Hz. Peygamber (s.a. v. )'e de hürmetin ön­

celild e vacip olacağı açıkur. ·~ Demek ki Allah 'ın, diğer ilyetlerde, Hz. Peygamber

(s.a.v. )'in meldnına ve ömrüneyemin etmesi yanında, burada da asnna. zama­nJna kascm etnıcsinin sebebi, aynı zamanda O'na la'zi ın, hürmet, saygı ve mu­

habbet beslemenin gereğini vutgulamak içindir.

2- '~Huhakkak ki insan hüsrandadır-":

Husr-lıüsran; noksanlık, alışverişte aldanınak, helak o lmak, sapııma k, eksi i' yapmak, zayi' etmek, heHik etmelı: ınanalarma gelmektedir. ''' Huna göre ins;ının

lıüsranda olmasını Ahfeş, lıelak; Fena ukubet ve ceza; Zeyd b. Ali de; ~er ve kö­

tülük içinde bulunma olarak izah etmektedirler."'' Aslında bütün bu mamılar bir­

birine çok yakın ve neredeyse birbirinin aynıdır.

"el-İnsan'' kelimesinin başındaki cıif H\nı takısı da cins nıanasındadır. !' Yani

bununla bir insan değil , insan cinsi kastedilme kte ve bütün insanların hi.'ısranda

olduklan anlatılmaktadır. Bunun manası da şudur: İnsan büsran hülinden hiç ay­

nlınaına.ktadır. Halbuki insanın sermayesi örnıi'ıdür, ömür ise her nefes, her saat

l ıarcanıp giderel< tükenmel~te ve lıer an geçtikçe o nime\Jerin sonu ve hesabı

yaklaşmaktad ı r . Eğer o nefeslcr, insanın dilediği gibi istediği zamanda l ıarcaya­

cağı şekilde kerı.di yaptığı ve yaranığı şey olsaydı, o ömür tükenınez, insan da

onu dilediği gibi harcamaktan dolayı hiçbir zarara uğramazdı. Fakat o nefesler.

insanın kendi icadı değildir. Onu yaratan Allah'Ltr. Allah. o ömrü insana , kendi

nzası dahilinde, sınırlı ve hesaplı bir şekilde kullanınası için emanet olarak ver­

mişti r. İnsanın kurtuluşu , zaman sermayesini kullanmalmın dolayı lıası l olacak

kara bağlıdır. Onun için Yüce Allah;

·insana çalışma.sından başka bir şey yoktur"" ve "Herkes kendi ka.zcmcma

baftlıdır'"-1 buyunnaktadır. Bu şekilde insan, sermayeyi sahibine ödedikte n soma,

hesap günü kendisine kalacak o lan kara göre kendini kunaracak ve o o rancia ni­

ınetlenmiş olacak veya verdiği açığa göre sorumJu tutularalç, zarara uğramış, i.tbs

etmiş sayılıp. azaba uğratüacakıır. İnsan ömJ·ünden geçen her an, harcanan her ne­

fes, ya bir iş içinçlir, ya da boşa girmiştir. Boşa geçtiyse elbetı:e ki bu, bir zarardır.

18 e r-Ra;::i, e~-T<:/..Çim 'l-1\ebiı·, c. XXli.'JI , s 86.

19 ei-M11 cenıu '/- v,·ı .w, Tahran trs , c 1, s . 233.

20 Kıınubi. Ebu Abdiilah Muhanııı ıed b. Alımed el-Ensari, el-<.'ihnfli ;ıb1•1imi1-A'm· 'tin, [·kynıt

t9&5. <' XX. s. 180; <:'Ş·Şevldni. Ferbu 'I-Kadfı; <:.V. s. 491.

21 er-Rizi, a. & e , c. :\'XXII, s. 86.

22 Necııı. 53/39.

23 Tiir. 52/ 21

Page 7: 05 ASR SURESİ'NDE İNSANLIĞIN KURTULUŞ İLKELERİ ...isamveri.org/pdfdrg/D02193/2001_II_5/2001_II_5...c) Asn "Salatu'l-Vusta" yani İkindi Namazı olarak kabul edecek olursak: \'Cı

68 tasaurruf

Bir işe harcandıysa, o iş, ya hayır ve güzel olan bir iştir veya şer ve kötü olan bir günahtır. Veyahut da ikisi arasında mubah olan bir IHldk Yapılan iş mubah ise, bir

fayda sağlamadığı için zaman boşuna geçmiş gibidir. İnsan zamanı t.aat içerisinde

geçirmiş olsa bile, belki elden kaçırdığı daha faziletli bir taat söz konusu olabilir. İşte bu daha faziletli olanı elden kaçııması da, insanın kenclisi için bir ziyan sayılır.

Bu itibarla insan her an belli bir ziyanın içindedir. Bütün bu zikrertiklerimizle bir­likte, zaman içerisinde insanı her yönden etkilemekte ve baskı yapmakta olan di­

ğer olaylan da katarak düşünecek olursak, insanın nasıl bir tehlike ve ziyan içinde bulunduğu açıkça anlaşılır. İnsan, sürekli nimet ve refah içinde bulunduğunu ka­

bul etse bile, her dem ömrünün ölüme doğrı.ı akıp gitmekte olduğunu ve bu suret­

le daim! bir ziyan içinde bulunduğunu inidir edemez. Gerçekten de, her harcanan nefes bir ölümdür."' Bundan dolayıdır ki, Razi; "İnsan muhakkak ki hüsrandadır:·

ayetini, insanda zarar, ziyan ve sıkıntının asıl olduğuna açık bir delil saymaktadır."

C. İnsaıwı Zaman Konusunda Kurtuluşu

"Ancak inananlar ve sfilib arnel işleyenler. hakkı ve sabrı tavsiye edenler hariç''

Yüce Allah ikinci ayerıe insanların ziyanda olch ığunu yemin ile ifade ettii<Lcn sonra, iman edenlerin, salih amel işleyenlerin, hakkı ve sabrı tavsiye edenlerin

bu ziyandan kurtulacağını beyan etmektedir. Yani büsrandan kurtulmak için bu dört vasıf ile vasıtlanmak şarttır. Bu vasıtların birincisi imandır.

a. İman Etmek: İman, Arapça lügatte mutlak olarak "tasdik etmek" anlamı­

na gelir. '(' Istılah! olarak ise, "Hz. Muhammed (s.a.v.)'in Allah'tan getirip haber verdiği şeylerin hepsinin doğru olduğunu kabul ve itiraf etmek" demektir.,. Bun­

ların doğruluğunu l<alben kabul eden mümindir. Yüce Allah, bu sürede insanın

büsrandan kumılup , hırtuluş ve mutluluğa erebilmesi için her şeyden önce inanması gerektiğini vurgulamaktadır. ibadet ve amel ise ancak sağlam bir iman­

la yapılırsa kabul görür. 'ti Aksi takdirde, imansız amel tek başına kişiyi hırtuluşa

götürmez. Bunun için Kur'an iman temeline dayanmayan, iınan mihverine bağ­

lanmayan ve bu n.izamdan neşet etmeyen bütün hareketlerin değerini yok sayar. Kur'an 'ın bu mevzudaki görüşü bütün çıplaklığıyla ortada ve açı ktır. Nitekim bu hususta Yüce Allah şöyle buyurur:

24 Elın:ıl ılı , Muhammed Haıııdi Yazır, Hak Dini Kur'lln Dili, İst. u z., c. lX, s . 430.431.

25 er- Rii;~i. et-T(.!f.~lm '1-Kebiı; c. XXXII, s. 88.

26 Soysald ı , H. Melımeı. Kur'an Semcmtifji Açısuıdan inaııçla İlgili Temel Kcu•ramlar; l zıııir

1997, s . 20.

27 El nıalılı, a. 8· e., c. I, s. 177.

28 Furkan, 25/ 23.

Page 8: 05 ASR SURESİ'NDE İNSANLIĞIN KURTULUŞ İLKELERİ ...isamveri.org/pdfdrg/D02193/2001_II_5/2001_II_5...c) Asn "Salatu'l-Vusta" yani İkindi Namazı olarak kabul edecek olursak: \'Cı

asr st?resi'nde insanlıli,ın kı11·tıiluş ilkeleri 69

·'Rab/erini inkar edenlerin işleri, fırtınalı bir günde, nızgarın şiddetle sa­vurduğu küfe benzer; yaptıklarından hiçbir şey elde edemezler. İşte bu uzak sa­

pıklıktır. "'9

'İnkar edenlerin i.şleri engin çöldeki serap gibidir. Susayan kimse onu su zanneder, fakat oraya geldiğinde hiçbir şey bulamaz. Orada Allah 'ı bulur w

O da hesabını görü1·. Allah hesabı çabuk görendir. ""' Yüce Allah Asr Süresi 3. ayette iman vasfından hemen sonra salihameli zik­

rederek, iman ve amel arasındaki sıkı ilişkiyi bize hatırlatmaktadır. b. saını Amel Yapmak: Salih arnelin çok çeşitli tarifleri yapılnuştır. Bu tarif­

lerden bazılan genel, bazıları ise özel taıitlerdir. İbn Abbas'tan bu hususta iki ta­rif nakl edilmiştir. Bunlardan birincisinde; o, sa.lih am eli genel anlamda "farzlardır"

şeklinde tarif ederken" diğerinde de, "namaz kılmak, onıç n.ıtmaktır" diye rarif et­mektedir:'~ Hz. Ali (ö 40/ 66l)'nin, salih ameli, "vaktinde, tadili erkan ve bey'eri­ne riayet edilerek kılınan namazdır" şeklindeki tarifi de, tahsisli bir tanundır.'·' Sa­

Wl amelin tanımı ile ilgili olarak Katade'den de iki tarif nakledilmekte olup, bun­lardan birinde, o, salih ameli, ''hayır işlemektir" şeklinde açıklarken" diğerinde

de, Allah'ın kabul edeceği amellerin, imana dahil olan şeyler olduğunu vurgula­ınaktadır. ;' Katade'den nakledilen her iki tarif de umumilik arz etmektedir.

Müfessirler, daha ziyade, umüml tarifler üzerinde durmaktadırlar. Nitekim, salih amelin, Allah ve Resulünü tasdik etmek, emrettiklerini yapıp , nehyenikle­ıinden kaçmak;"' Allah'a itaat etmek, nehyettiklerinden kaçmak17 şeklinde tanım­

ları yapıldığı gibi, üzerine sevap terettüp eden tüm doğnı ameller;-"' Allah'ın rıza­sı istenilen her şey/9 akıl, kitap ve sünnetteki delillerle yapılan her doğnı iş;'''' Al­lah'ın emretriği taatleri işlemek' ' şeklinde de tarif edilmektedir.

29 ibrahinı , 14/ 18.

30 Nur, 24// 39 31 eı-Taberf, EbCi Cafer Muhammed İbn Cerir, (.'amiıı 'i-Beyan an Te'ı.ıili Ayi'L-Ku.ı·'tin, Mısır

1954, c. lll, s. 294. 32 Aym eser; c. Xl!, s. 1.

33 Eb(i Hay-yan. Ebu Abdiilah Muhammed İbn Yusuf e l·Edelüsf, el-Bahrıı 'l-Mıthft, Riyad ıss. c. l , s. lll.

34 et·Taberi, cı. g . e., c. XXIV, s. 67.

35 Aynı eser, c. XVI, s. 218.

36 Aynı eser, c. XXIV, s . 93.

37 Aynı e.çet; c. Xl , s. 88; c . XV. s . 242; c. XVIII, s. 182; c. :XX'V, s . 145.

38 el·Kasııııl, Muhammed Cenıaluddin , Mehasinı'i't-Te 'vil, ıbk. Fuad Abdi.ilbakf, Mısır ı 957, c. ll ,·

s . 81.

39 Ebü Hayyiin. a. R· e., c. I, s. ı ll.

40 ez- Ze.ıııahşeri, Ebu'I-Kasını Mahmud İbn Ömer, ei-Keşşaf an Hakaiki't-Tenzil ııe f.ivımi'I-Eiu'i­

ı'il.fl Vucılhi't-Te'ı•it, Beynıt trs, c. J, s. 51.

41 Bkz., et-Tabresl, Ebü Ali ei·Fadl lbn el-Hasan, Mecman '1-Beyiirı .fi Tef'çirf 'I·Kur'tin, Tahran

1395, c. ı. s. ı 27

Page 9: 05 ASR SURESİ'NDE İNSANLIĞIN KURTULUŞ İLKELERİ ...isamveri.org/pdfdrg/D02193/2001_II_5/2001_II_5...c) Asn "Salatu'l-Vusta" yani İkindi Namazı olarak kabul edecek olursak: \'Cı

70 ıasaı•r•uf

Salihamelin tarifini daha geniş bir şekilde ele alan Abdulı, bu ayene gec;;·en "s8-

lihat"ı şöyle açıl<laınaktadır: "Zevk-i selim ve tabiat-ı miistakimenin kabulüne mü­

S<li t olmakla beraber, maslahata ımıvatik, tHnum ve l ıususa faydalı ve hayır oldu­

ğu lıerkesçe kabul edilen amellerdir."'~ Ahmed Hameli Akseki (ö. 1951) de: "Salih

arnele gelince, o da, akl-ı selim (sağ duyu) in, insan türatı ve tabiatının reddctı11e­

diği bir takıın hayu·lı am ellerdir ki, insanın kendi nefsine, ailesine, milletine ve bü­

nin insanlara, hülasa hangi sınıftan olursa olsun, her insanın menfaatine olan şey­

lerle bağdaşan iyi ve güzel işlerle davranışlardır'' ' ' şeklinde tarif etmektedir.

Görüldüğü gibi, sfılih amelin dar manada tarit1eri yapılmasına karşılık , olduk­

ça geniş tarifleri de yapılmıştır. Yapılan bütün taritlerde zahiren veya zımnen

imanın şart koşulduğu göıiilınektedir. Zira ister salih aınelin, sadece "farzlardır"

diye, isterse namaz oruç gibi talısisJi tarifi yapılsın, lınan etmek şarttı r ve zaten

bu aınellerin ele iman olmadan yapılması ve kabul edilmesi düşCınülemez. İman

ve salih amel ifadesi, Kur'an-ı Kerim'de 52 defa beraberce zikredilmcktcdir. l;e­nellilde ayetlerde " ... inanan ve salih aıneJ işleyenler·· şeklinde geçen "iman" ve

"sülih amel'' lafızlan, bazı ayetlerde "Kim inanarak sftlih anıellerden işlerse . . . .•. ,

veya "Erkelı ve-ya kadınlardan ber !dm inanarak sc?.lib amelleıden işlerse .. . "''

şeklinde şartlı geçmektedir. Bütün bu ayetler bize bir amelin, salih olabilnıesi

için, imana bağlı yapılması gerektiğini anJa[Jnaktadır.

c. Hakkı Tavsiye Etmek: 'Bü'birine halıkı ve sabrı. LctlJS~ye edenler z~vcındc1

değildir": Yüce Allalı btı ayette kurtuluşa ve saadete erecek insanların üç;LincCı ve

dördüncü vasıt1annı belirtmektedir. Yani iman edenler ve salih aınel işleyenler.

birbiJ·Jerine hakkı ve sabrı tavsiye etmelidirler. "Gerçek, doğnı" aniamma gelen

hak, batıhn zıddıdır ve genellikle iki anlarnda kullanılır; birincisi, isler ;.ıkide ve dü­

şünce, ister di.in)·evi sorunlarla ilgili olsun, ad<ılete, insafa ve hakkaniyete uygun

bir şey söylemek veya yapmak. İkincisi , Allah'a, kullara veya kendi netsine veril­

ınesi gereken hak. O hiUde, başkalanna hakkı tavsiye etmenin anlamı şudur: Siililı

toplumda herkes hak ve hukukun anlamını ve değerini bilmeli ve buna göre ha­

reket etmelidir. Salih topluında haklar çiğnenrneıneli, gerçekler unumlmaımılı , l>a­ul başını kaldıınıamah, kimse haksızlığa karşı sessiz, seyirci kalmaınahdır. Bu top­

luında herkesin vicdanı rahat ve canlı olma!ıdJJ·. Her fert kendi sorumluluğunu bil­

nıeli ve anlamalıdır. Nerede haklar çiğnerriyor ve baul başııu kaldınyorsa, orada

her birey kendisine düşen görevi yapmalı ve hak için mücadele etmeye hazır ol­

malıdır. Fertler sadece kendileri hakka tapınakla, hak yolunda olmakla, lıak sözl'ı

söylemekle ve lıakça hareket etmekle yetinınemelidir; aksine başkalanıun cla lıak

'12 Abdulı, Muhanııııed, "Süretü 'l-Asr", Mecel/ett'i'I-Menaı; c. V\, s. 577.

43 Akseki, Alımed Haındi, Ahl!.ik Ilmi rıe l~lôm Abliikı, Sad: Ali Aslan Aydın Ankar~ ı rs, s. 18.

44 Taha, 20/112: Enbiy:ı. 21/94

45 Nisa, 4/124.

Page 10: 05 ASR SURESİ'NDE İNSANLIĞIN KURTULUŞ İLKELERİ ...isamveri.org/pdfdrg/D02193/2001_II_5/2001_II_5...c) Asn "Salatu'l-Vusta" yani İkindi Namazı olarak kabul edecek olursak: \'Cı

af;r st?rl?si'nde fnsanlıiJ.m kurllliliŞ ilkeleri 7 ]

ve hukukun bütün icaplarını yerine getirmeleri için canla başla çalışmalıdır. İşte bu

bilinç ve bu clavr;:ıruş bir toplumun ahHlkl çöküntüelen ve felaketten kurtulmasının

güvencesidir. Böyle bir rulı, o topluımı meydana getiren fertlerde yoksa, o insan­

lar hlisran veya zarardan kurtulamazlar. Bir topluımı meydana getiren ferrler, ken­

dileri hak yolunda olmalarına rağmen, içinde yaşad1klan toplumda hakların çiğ­

ncrunesine sessiz ve seyirci kalırlarsa en1nde sonunda aym haksızlığa kendileri de

uğrayacaklardır. Bu husus Enfal Süresi'nde dile getirilmiş ve şöyle buyunılmı..ıştur:

"Aranızdan yalnız zalim/ere et·işmekle kalmaycteak fi.tneden saktnın, Al­lah'ın azabının şiddetli olduğunu. bilin. ,,g; Aynı husus Maide Süresi'nde de şöy­

le dile getirilmektedir:

"İsrail oğullarından inkar edenle1~ Davut'un ue Meı~yem oğlu İ>a'nm dilf:y­

le Lanetlenmi.şlerdi. Bu, baş kaldırmalan ve aşm gitmeler·indendi. Birbirlerinin yapttklan fenal,klara mcmi olmuyor/ardı. Yapmakta oldukları ne kötü ic/i'm­

Nitekim İslam ümmetinin en hayırlı ünunet olmasının sebeplerinden biri de

iyiliği emretmeleri kötülükten sakındırmalan olduğunu Yüce Allah şu şekilde açıklama ktadır:

·'Siz, insanlar için ortaya çıkarılan, doğruluğu emrede·n, fenalıktan alıko­yan, Allah 'a irUınan hayırlı bir üm.metsiniz. Kitap ehti inanmış olsalardı ken­dileri için daha hayırlı olurdu; içlerinde inananlar olmakla beraber, çoğu .vol­dan çıkmıştır."'·'

d. Sabrı Tavsiye Etm ek: Bu sürede zikredilen dördüncü özellik ise sabrı

tavsiye etmektir. Sabır olaylara dayarunak ve onlar karşısında umutsuzilığa düş­

meyip tahaınıni.H etmektir. İşte inanıp güzel işler yapanlar, birbirlerine hakkı,

doğruyu, gerçepi, hak dini, başkalarının hakkına saygıyı, doğruluktan aynlma­

ımıyı, olaylar karşısında yılmamayı, umutsuzh.ığa düşmeıneyi, azim ve irade ile

Allab'a tevekki.il ederek hak uğnında sabretıneyi tavsiye ederler.

Bilindiği üzere sabır, nefsin bir iş yapmak veya fenalıldardan kaçınmak için

güçli.iğe, zorluğa, acıya dayanma gücüdür. Sabır, başlıca iki çeşittir.

1) Acı ve zorfuğa sabırdır ki bununla ibadet ve ınücaheclenin ve güzel arnelie­rin zorluklanna dayanılarak yüce hiınmer sahiplerinin eıiştikleri başanlara erişilir.

2) Lezzet ve arzulara karşı sabırdır ki bununla haraniclan, y:ısaklardan ve hoş

görünüp de somı kötü olan aldatıcı, tehlikeli, maddeten veya nıanen zararlı şey­

lerin zararlan ndan sakınılır ve konınulur."' ··cen.ner cazip şeylerle, cehennem çe­

tin ~eyJefle ÇCVri)nıiştir"-;.ı mealincieki hadis-i şerifte, iki Sabr<t da işaret V<trdır.

46 Eııfiı l, 7/ 25.

47 /Vlaide. 5/78.79.

48 Al-i İınran. 3/ 110.

19 Elıııalılı, Hak Dini K11r'!Jn Dili, c. IX, s. 433; At~. l'tıce. Km· !In 'ııı. Çağdaş Tl!f.~iri, c Xl. s. 81.

)0 Mlislinı, Scrbih, Cennet, 1; Eb(ı Diivtıd. Sı/.nen, Sünnet, 22; Tirınizl, Sı'inen, Cennet. 21; Nes~i.

Siincm, Eynıan, 3: İbn H.aııbel, Mılsned, c. lll, s. 153.

Page 11: 05 ASR SURESİ'NDE İNSANLIĞIN KURTULUŞ İLKELERİ ...isamveri.org/pdfdrg/D02193/2001_II_5/2001_II_5...c) Asn "Salatu'l-Vusta" yani İkindi Namazı olarak kabul edecek olursak: \'Cı

72 rasawuf

Sabrın derec-~si hususunda fıtıi kabiliyetin bir etkisi bulunduğu inkar edilme­mekle beraber eğitimin, alışkanlığın ve buna bağh olarak aziın ve iradenin ve onun için de imanın önemi çok büyüktür. Bundan dolayı sabır, seçimli fiillerden

olarak ef'al-i mükellefin arasında tavsiye olunduğu gibi: "Ey inanan/ar, sabre­din, direnip üstün gelin, cihada hazırlıklı, U0Janık bulunun ve Allah 'tan kor­

kun ki ba.şcmya eresiniz"5' diye emrolunmuştur. Çünkü "Allah sabredenlerle he­

mberdir", $l "Sahredenlerin sevabı hesapstz verilir. "5·' Onun için hadislerde de:

· ·sabır açı!ışın, geııişliğe çıkmanın anahtcmclır", 14 'Sab1·eden zafere ulaşır";;

buynılduğu gibi dilimizde de; "sabrın sonu seH'imettir" sözü bir mesel olınuşmr.

Bu izahanan ve sözün gelişinden anlaşılıyor ki, burada ve başka yerlerde öğürlenen sabır, iman ve salih amel ile hak ve hayır yolundaki göst.erilen sabır­

dır. Bu ise, yiğitlik, mertlik ve doğruluk şiandtr. Yoksa her kötülüğe karlanmak,

her zillete boyun eğmek, pislikler içine düşüp de her ne pahasuıa olmsa olsun

ondan kurtLtimaya çalışmaınak, batılda , fenalıina kalmak ve şerre rıza demek olan atalet, zillet ve meskenet ile aşağı düşmel<ten ibaret olan duygusuzluk de­ğildir. Çünh."ü '1:{zet, Allah 'cı, Elçisine ve mü miniere mahsustur"'6 buyrulmuştur.

Şerre rıza şer, küfre rıza küfürdür. Nitekim bir sahih hadiste; ·Sizden biriniz bir kötü iş görürse onu eliyle değiştirsin. Bunu yaptımazsa diliyle onu değiştirrne­ğe çalışsın. Bunu da yapmazsa kalbiyle ondan ilırab etsin; bu da imanın en

zayıfıdır'67 buyrulmuştur.

Sonuç

İnsanlığın kurnıluşunu gaye edinen Kur'an-ı Kerim, insanların mutluluk ve saadet içerisinde yaşayıp, ahirette de mutlu sona erebilmeleri için çeşitli prensip­

ler koymuştur. İşte açıklamasııu ve yonımumı yapmaya çalıştığımız bu sürede, insanlığın kurtuhışu, dünyevi ve ul1revl mutluluğa kavuşmasının yolu kısa ve öz­

Hi olarak, adeta formüle edilmiş bir şekilde , anlatılınaktadır.

Yüce Allah, üç ayetten meydana gelen bu kısa sürede; bütün insanlarm zı ­

yanda olduklarını, yalıuz inanıp yaı·arlı işler yapan, birbirlerine hakkı ve sabrı

S ı Al-i inıran, 3/200.

52 Sakara, 2/153.

53 Züıner, 39/10.

54 Deylenıl seneclsiz, Kuda'l, İbn Abbas'tıın ınerfü' o la rak, İbn Ebi'd-Dünya da İbn Ömer'den ri-vayet eııııişür: Keşjit '1-Hafa, c. Il , s. 21

55 Bu hadisin kaynağın ı bulanıadım

56 Müniifıkfın, 63/8

57 Müsliın, Si:ıbib, lınan, 78; Tirmizi, Sı/.nen, Fiten, ll; Nesa'!, Sı'imm, iman, 17; Ebü DavCıd . Sii­

nen, Salat, 242; Melahiııı, 17;'İbn Mace. sıınen. ikii ıııet , 155.1, iten, 20; İbn Hanbel, Jlifilsnd, c. lll. ss

10, 20, 49, 52.

Page 12: 05 ASR SURESİ'NDE İNSANLIĞIN KURTULUŞ İLKELERİ ...isamveri.org/pdfdrg/D02193/2001_II_5/2001_II_5...c) Asn "Salatu'l-Vusta" yani İkindi Namazı olarak kabul edecek olursak: \'Cı

asr sılmsi 'nde insanlığın k11rtulnş ilkelf!ri 73

öğütleyenierin ziyanda olmadıklarını asra yemin ederek vı.ı rgu)amaktadır.

Kur'an:..ı Kerim'e göre, kökünde iman olmayan, Allah ve Resullinün verdiği

talimata göre yapılmayan bir iş , "salih amel" değildir. Bu nedenle, Kur'an'ın

muhtelif yerlerinde salih am elden önce imandan söz edilmiş ve bu sürede de sa­lih amel imanın hemen arkasından zikredilmişti r.

Kur'an'ın hiçbir yerinde imansız bir aınele "salih" denilmecüği gibi, imansız

bir amel içinde herhangi bir ecir veya mükafat vadedilmemiştir. Salih aınelsiz bir iman, sadece bir iddiadır ki bir insan buna rağmen, Allah ve Resulünün göster­

diği yoldan ayrı yürümekle bu iddiasını bizzat yalanlamış olmaktadır. Tohum

toprağa elölmedikçe ağaç olamaz. Ancak, tohum toprakta olmasına . rağmen

ağaç çıkınıyors:ı, demek ki tohum toprağın altında çürümüş ve yok olımıştur.

Bundan dolayıdır ki, Kur'an-ı Kerim'de vaadedilen mükafarlar ve belirtilen müj­

deler, ancak iman edip, salih aınel işleyenler içindir.

Kur'an, Asr Slıresi ile insanlığın kumıluş reçetesini dört esasta toplamıştır. Ta­

rih boyunca büyük tllozofların ve bilim adamlannın üzerinde fikir yüıi'ıttük.leıi ve

lespit elmeye çalıştıklan kurtuluş esaslarını Kur'an'ın üç ayet ve dörtmadde ile tes­

piti, şüphesiz onun ilahi bir mucize olduğunu açık bir şekilde göstennelnecür.

İnsanoğlunun hi.israndan kumılması , diinya ve ahirette huzurlu ve mutlu ol­

ması için Kur'an'daki ve özellikle de Asr Suresi'ndeki esaslara uymaktan başka

çaresi yoktur.

BİBLİYOGRAFYA

ABDUH, Mul1aınıned, "SCıretü'l-Asr", Mecellerü '1-Menar, Kalı ire. AKSEKi, Ahmed Hamdi, Ahlak İ/mi ve İ~liim Ahltikı, Sad. Ali Aslan Aydın, Ankara trs.

ALÜSİ, Ebu' l-f adl Şihabu'd-Din es-Seyyid Mahmud, Rubu '1-Metmı ji T~(,fri'I-Kur'ani'I-Azfm ve:ç-Seh'i 'l-Mesani, Beyrut trs.

ATEŞ. Süleyman, Yüce Kur'an 'ın çağdaş Tef<;iri, isıanbLıll99J .

CEMEL, Ş. Süleyman, Cemel Haşiyesi (Cela!eyn Tefsiri'nin ı, İsranbul rrs. ei-ENDELÜSI, Ebu Hayyan Ebü Abdiilah Mu hammed İbn Yusuf, el-Bahru '1-Muhfl. Ri-

yad trs.

ei -ISFEHANİ. er-Ragıb, Jl!Iü.freda!u Elfazı '1-Kttr'an, Beyrut 1992.

ERSOY, Mehmet Akif, Sa(abar, İstanbuL

el- KAS.tMf, MUHAMMED Cem<ıluddin, Mehasinü 't-Te'ofl, d1k. M. Fuad Abd ü lbakl.

Mısır 1957.

el-KURTUBİ, Ebu Abdiilah Muhammed b. Ahnı..ed el-Ensari, el-Camf li Abkami'l-

Kur'an, Beyn.ıt 1985. . ... et-Mu 'cemu '/-Vasfl, Tahran Lrs.

Page 13: 05 ASR SURESİ'NDE İNSANLIĞIN KURTULUŞ İLKELERİ ...isamveri.org/pdfdrg/D02193/2001_II_5/2001_II_5...c) Asn "Salatu'l-Vusta" yani İkindi Namazı olarak kabul edecek olursak: \'Cı

er-RAZİ. Fahruddin. et-Te;fMm 'l-Kehir <.MeiJtl:lıu'I-Ga yb ), Mısır ırs .

es-SABUN!, M. Ali , Safuert'i 't-Te(iisfr, Beyrut l981

SAVVAF Muhanuııed, Fatihctfü'I-KIIr'fin. Cidde 1985.

SO YSAilli H. Melııııet, K11 r'tin Sema nt iifi Açısından İtıançla ilgili Temel Kcu •mm/or.

'izınir 1997. eş-Ş1\ rtl, Mu luınıııed b. idris, Dfı·lin11 ;~-Şaj!~ Derleyen: Muhammed Atif ez-Zld>i.

Reyıı.ı ı 1971.

eş-ŞEVKANİ, Mulı<ınııııed b. Ali b . Muhammed, Fetl:ıu 'l-Kadi'r, Mısır 1964.

et-TABERl, Eblı CMer Muhammed İbn Cerir, Cfimiu '1-Bcyc/.n an Te 'i.'ili Ayi 'I-Km·'fın .

Mısı r 19'5·i, et-TABRESI, Ebü Ali ei-Fadl İbn el-Hasan, Mecmm1 '/-Beyan /f Te(siri'I-Kıır 'an, Tah-

ran ];'\9'>.

TEHANEVİ. Ali b. Al i, Keşşa(ıt L~tılabati'/-Fümln, İst 1984.

YAZlR, Elınalılı M.uhmnmed H<ımdi, Hak Dini Kur 'an Dili, İstanbul.

ez-ZEMAHŞERİ, Ebu'J-K<ısıııı Malınıud İbn Ömer, e/-K('şşrıf an Hakaikf't-Tenzil i'<!

/ lvuni 'I-BY7ııflf/ Vucılhi't-Te 'i!i'l, Beyrut trs.