Upload
utkay-doenmez
View
137
Download
0
Embed Size (px)
Citation preview
1. GİRİŞ
Dünya tekstil sanayinde önceleri çok önemli yer tutan doğal lifler gün geçtikçe yerlerini
sentetik liflere bırakmışlardır. Fakat kullanım alanları genişledikçe sentetik liflerin yetersizliği
ortaya çıkmıştır. Gelişen teknoloji ile daha önceleri pek gereksinim duyulmayan kumaşlara,
giysilere, kaplamalara ihtiyaç duyulmuştur ve bu boşluk teknik liflerin üretilmesiyle kapatılmaya
çalışılmıştır. Bugün teknik tekstil sanayinde oldukça geniş kullanım alanı bulunan teknik lifler
veya endüstriyel liflerin üretim hızları artmaktadır. Bu lifler yüksek performanslı liflerdir.
"Yüksek performanslı lifler" terimi açıkça tanımlanamamıştır. Bazen, çok sınırlı bir tanımlama
ile kompozitler, özel halat ve şeritler için kullanılan yüksek mukavemetli, yüksek modüllü lif
tipleriyle eşit tutulmuş, bazen özellikle aşırı koşullara örneğin aleve, yüksek sıcaklığa ve
kimyasallara dayanıklılık gibi özelliklere uygun olarak dizayn edilmiş lifleri kapsamaktadır.
Bazen de, tıbbi uygulamaları da kapsayan endüstriyel kullanımlar için dizayn edilmiş özel lifleri
ifade etmek amacıyla tanımlanmıştır [1].
Teknik tekstiller, özellikle düşmana ait çevrelerde hareket etmesi, yaşaması, hayatta
kalması ve savaşması gereken askeri kuvvetler için önemli özellikler sunmaktadır. Askeri
kuvvetler, konforları ve hayatta kalabilmeleri için gerekli tüm malzemeleri taşımalı veya
giymelidir ve bu nedenle en hafif, kopmayan, sağlam ve yüksek performanslı özel üniforma ve
ekipmana ihtiyaçları vardır. Bireyleri çevreden ve savaştaki tehlikelerden korumak için hayati
önem taşıyan gereksinimler, dünyanın önde gelen uluslarının askeri kullanımı için en gelişmiş
teknik tekstilleri geliştirmek ve sağlamak için önemli ölçüde kaynak harcamalarını
sağlamıştır[1]. Uzay araştırmaları içinde yüksek performanslı tekstiller kullanılmaktadır.
Paraşütler için en önemli kriterler hafiflik, stabilite ve kumasın hava geçirgenlik özellikleridir.
Stabiliteyi artırması acısından dokuma ripstop kumaşlar tercih edilmektedir. Paraşütlerde
genellikle PET (Dacron), UHMWPE (Spectra), aramid lifleri (Kevlar) ve aromatik polyester
(Vectran) lifleri kullanılmaktadır. Uzay paraşütlerinde genellikle polyester ve naylon dayanıklı
baz kumaş olarak kullanılırken, paraşütün ipleri için Kevlar kullanılmaktadır. Uzay
paraşütlerinde en önemli kriterlerden birisi de uzun süren paketleme sonrasında özelliklerin
bozulmaması ve strelizasyon sonunda özelliklerinin değişmemesidir. Bir paraşütün verimliliği,
bulunduğu atmosferin yoğunluğuna, rüzgârın hızına, uyguladığı kuvvete, paraşütün boyutuna ve
taşıdığı yüke bağlıdır[2].
Kendileri için koruyucu giysilerin ve diğer ürünlerin yapıldığı, literatürde özel olarak
belirtilen iş ve faaliyet tipleri şunlardır: polis, güvenlik görevlileri, dağcılık, mağaracılık,
tırmanma, kayak, uçak personeli (askeri ve sivil), askerler, denizciler, denizaltıcılar, dökümhane
1
ve cam isçileri, itfaiyeciler, su sporları, kış sporları, ticari balıkçılık ve dağcılık, deniz dibi petrol
ve benzin ekipmanı isçileri, sağlık bakımı, yarış sürücüleri, astronotlar, kömür madenciliği ve
sağlık depo işçileri [3].
Teknik tekstil üreticileri ile tüketici arasındaki iletişim ancak malzemeden beklenen
özelliklerin belirlenmesi ile sağlanabilir. Tüketici ihtiyacı olan özelliği belirtir, üretici ise bu
özelliği sağlayacak malzeme ve üretim teknolojisini tespit ederek malzemeyi üretir. Teknik
tekstillerden istenebilecek özellikler ve kullanım alanları [4];
1) Mekaniksel özellikler [5],
Mukavemet; Emniyet kemeri, hava yastığı, balistik yelek gibi ürünlerde kullanılan
teknik tekstillerin yüksek mukavemetli olması gerekmektedir.
Takviyelendirme; Helikopter pervaneleri, kayak, uçak kanadı gibi malzemelerde
teknik tekstillerin kuvvetlendirme işlevi görmesi beklenir.
Elastikiyet; Otomotiv sanayinden paketleme sanayine kadar geniş bir yelpazede
kullanım alanı bulunmasını elastikiyet (esneklik) sağlar.
2) Değiştirme özellikleri [5]
Teknik tekstiller gözenekli malzemeler olmaları, ısı ve elektrik iletim ve yalıtımı gibi
özellikleri sayesinde bir malzemenin durumunda değişiklik yapabilme özelliğine sahiptirler.
Değiştirme özellikleri şu başlıklar altında toplanabilir:
Filtrasyon; Katı-gaz, sıvı-sıvı ve katı-sıvı ayrımında kullanılan filtrelerde teknik
tekstil kullanımı yaygındır.
İzolasyon ve iletkenlik; Uygun lif ve doku yapısı ile elektrik iletimi ve yalıtımı, ısı
ve ses yalıtımı teknik tekstiller ile sağlanabilir.
Drenaj; Yoğun ve yüksek gözenekli tekstil yüzeyleri ile filtrasyon ve erozyon
kontrolü yapılabilir.
Su geçirmezlik; Spor malzemeler, ayakkabılar için gerekli su geçirmezlik özelliği
teknik tekstiller ile sağlanabilir.
Emicilik; Hijyen, tıp ve ambalaj sektörlerinde gereken bir özelliktir.
3) İnsan sağlığı ile ilgili özellikler [5]
Mikro organizmalara karşı koruma
Anti-bakteriyel özellik
Vücuda uyumlu ve biyolojik olarak bozunabilme
Ateşe karşı koruma
4) Koruma özelliği [5]
2
Teknik tekstiller sayesinde ısıl, mekaniksel, kimyasal, elektriksel ve radyasyon gibi
etkilerden korunmak mümkün olabiliyor.
Mekanik koruma (bıçak kesmesi, metal eriyik sıçramaları gibi tehlikelere karşı
vücudun korunması)
Kimyasallara karşı koruma (mikro gözenekli kaplamalar ile koruma)
Kirlenmeme (partikül tutmama özelliği)
Elektrik yalıtımı
UV koruması
Nükleer, biyolojik, kimyasal koruma
Elektro-manyetik alanlardan koruma
Yüksek performanslı lif tanımı ile yüksek gerilme mukavemeti, yüksek ısı direncine
sahip, yüksek modüllü, iyi boyanma özelliğine sahip, yüksek kimyasal dirençli ustun mekanik
özelliklere sahip lifler anlaşılır. Sıradan liflerle karşılaştırdığımızda oldukça pahalı olan bu
liflerin üretimi ve tüketimi Avrupa, Amerika ve Japonya gibi ülkelerde sınırlı kalmıştır [5].
3
2. YÜKSEK PERFORMANSLI LİFLER
Teknik tekstiller; estetik ve görünüş özelliklerinden daha çok, öncelikli olarak
fonksiyonel özellikleri ve teknik performansları için üretilen tekstil malzemeleri ve ürünleri
anlaşılmaktadır. Teknik tekstiller pahalı, katma değeri yani getirisi oldukça yüksek ürünlerdir.
Kimyasallara, olumsuz hava şartlarına, mikroorganizmalara dayanıklı, yüksek mukavemet ve
yanmazlık gibi üstün fiziksel ve performans özelliklerine sahip ürünlerdir. Teknik tekstillerin
üretiminde polyester, polipropilen, naylon, viskoz, pamuk, cam ve aramid gibi sentetik ve doğal
lifler kullanılmaktadır. Teknik tekstiller, geniş ve dar dokuma, atkılı ve çözgülü örme, dokusuz
yüzey, halat ve eğrilmemiş lifler olarak değişik formlarda bulunabilirler. Bu formlardan en çok
dokusuz yüzey (non-woven)’lar büyük geliüme göstermektedir.
Teknik tekstiller; mukavemetin gerekli olduğu emniyet kemeri, hava yastığı, balistik
yelek gibi ürünlerde, takviyelendirmenin gerektirdiği helikopter pervaneleri, kayak, uçak kanadı
gibi malzemelerde, katı-gaz, sıvı-sıvı ve katı-sıvı ayrımında kullanılan filtrelerde
kullanılmaktadır. Ayrıca yoğun ve yüksek gözenekli yapısı sayesinde filtrasyon ve erozyon
kontrolünde yani drenajda, ısıl, mekaniksel, kimyasal, elektriksel, radyasyon ve elektro-manyetik
alanlar gibi etkilerden korunma amacıyla, insan sağlığı açısından son derece önemli olan
ameliyat ipliklerinden, yapay kemik ve vücuda uyumlu yapay kan damarlarında kadar birçok
alanda da kullanılmaktadır[8].
Isı, alev, erimiş metal sıçramaları, aşırı soğuk ve donma, radyasyon kaynakları ve
benzerinden korunma hem sivil hem de askeri koruma uygulamaları için başlıca taleptir. Güneşin
zararlı UV ışınlardan korunmanın bir yolu da güneşten koruyan giysilerdir. Birçok kumaş
güneşin UV ışınlarını engellese de tüm kumaşlar güneşten koruyan giysiler sınıfına dâhil
edilemezler. Güneşten koruyan giysiler, klasik yazlık kumaşlardan ayrılmaktadır. UV ışınlarına
karşı koruma sağlayan giysilerin giyilmesi cilt kanseri riskinin gelişmesini azaltmak için bilinen
en sağlıklı ve en yaygın metottur. Cildin rengine göre ve çevrenin yansıma oranlarına göre
koruyucu giysilerin özelliklerinin saptanması, insanların koruyucu giysileri daha bilinçli
kullanmasına yönlendirecektir[1].
Yüksek performanslı lifler olarak isimlendirilen lifler 1980'li yılların başında ortaya
çıkmışlar ve teknik tekstillerin gelişimine önemli ve çarpıcı katkılar yapmışlardır. Yüksek
performanslı liflerin ortaya çıkışı tekstilde yeni pazarlar açılmasına sebep olmuştur. Sıradan
liflerle karşılaştırıldığında çok pahalı olan bu lifler genelde kullanıldıkları yerlerde ikame
malzemelere göre daha yüksek performans, hafiflik v.s. gibi özelliklere sahip oldukları için
tercih edilirler. Normal lifler ile karşılaştırıldıklarında bu lifler oldukça pahalı ve kar payı yüksek
4
lifler olarak tanımlanırlar. Japonya’daki üretim ve gelişmeler diğer ülkelere nazaran daha
hızlıdır. Bu sektörün gelişimi de muhtemelen bugüne kadar olan durumdan çok daha hızlı
olacaktır. En büyük gelişmelerin seramik ve ultra yüksek mukavemetli ve modüllü polietilen
liflerinde olması beklenmektedir. Ayrıca koruyucu elbiseler endüstrisi ve fiber optik kablo
uygulamalarında p-aramidlerin pazar payını artıracağı düşünülmektedir
Yüksek performanslı liflerin metal ve ağır malzemelere nazaran avantajları vardır. Bunlar
yüksek mukavemet, yüksek modül, hafiflik, ısıya ve kimyasallara karşı dayanım gibi
özelliklerdir. Yüksek performanslı liflerin diğer önemli kullanım alanları da koruyucu elbiseler,
gemi halatları ve endüstriyel kumaşlar gibi alanlardır. Yüksek performanslı liflerin üretimindeki
gelişmeler ve ilerlemelerin sonucunda tekstil ve hazır giyim sektörleri ile birlikte diğer kullanım
alanlarındaki uygulamalarda yakın zamanda önemli gelişmeler söz konusudur. Bulunduğumuz
çağın karmaşık ürünlerinin üretiminde beklenen performans ve işlevlerin sağlanabilmesi için
yüksek performanslı elyafların kullanılması gerekmektedir. Bu nedenle yüksek teknolojiyle
üretilen bu tür elyafların pazarının önemli oranda büyüyeceği tahmin edilmektedir. 2023 ve
sonrasında AB, ABD ve Japonya’nın dünya sentetik elyaf üretimindeki payı miktar olarak %10
civarına düşerken, değer olarak bununla kıyaslanamayacak kadar yüksek bir oranda olacaktır.
Çünkü bu ülkelerin ucuz standart polyester, polipropilen gibi elyaf ve ipliklerin üretimini büyük
ölçüde terk ederek, tamamen yeni nesil yüksek performanslı, büyük olasılıkla selülozik bazlı,
özel elyaf geliştirmeye yönelecekleri ve bunu başaracakları öngörülmektedir. Bu grup altında
yağ işçileri için güç tutuşur; iç çamaşırlar ve aramid/ Goreteks giysiler et işletmelerinde ve
kamyon üretiminde çalışan insanlar için Kevlar eldivenler bulunmaktadır. Bu eğilim daha yoğun
kısıtlamalar ve işverenler için uyarılar çerçevesinde daha da artacağı tahmin edilmektedir.
Pestisidlerin kullanılması sırasında sıcaklık, nem, hız ve rüzgarın yönü gibi parametreler
önemlidir. Pestisid aplikasyonlarında; deri teması solunum temasından daha fazladır. Yapılan
çalışmalar giysilerin deri yoluyla bulaşmasını engellediğini göstermektedir. Burada lif cinsi,
kumaş yapısı, metrekare ağırlığı ve uygulanan terbiye işlemleri önemlidir. Sentetik lifler
pestisidlere karşı doğal liflerden daha fazla direnç göstermektedir, ayrıca kaplanmış kumaşlar da
dokuma kumaşlara göre deri temasında daha iyi koruma sağlamaktadır.
ABD'nin Boston şehrinde 2000 yılında hayata geçirilen MIT Askeri Nanoteknoloji
Enstitüsü, 15 yıl içerisinde askeri üniformaları nanoteknoloji sayesinde akıllı hale getirmeyi
planlamaktadır. Kimyasal ve biyolojik alanları tespit edebilecek bu akıllı elbise, aynı zamanda
kalbi duran askeri masaj yaparak hayata geri döndürebilecek. Savaş meydanında yaralanan
askere ait bütün bilgileri kablosuz hatla merkeze bildirebilecek, gerektiğinde kısa süre içerisinde
gerekli müdahalenin yapılmasına olanak sağlayacak. Üniforma, gerektiğinde çok sert bir zırha
5
dönüşebileceği gibi, askerin gereksinim duyacağı enerjiyi güneşten sağlayacak. Bazılarını hayal
bile edemediğimiz bu araştırmalar, nanoteknoloji sayesinde gerçek olmuş ve savaş
meydanlarında askerin hayatını kolaylaştırmaya başlamış bulunuyor[Demirel, 2007].
Nanotekstillerin gelişmesi ile yüksek performanslı tekstilleri uygulama ve kullanım alanlarının
artacağı ön görülmektedir.
Avrupa’da olduğu gibi dokusuz yüzeyler için dokuma ve örme kumaştan daha hızlı bir
gelişim beklenmektedir. Hızlı ortadan kaldırma ve geri kazanmanın tercih edildiği yerler olan
kirli ve tehlikeli aktiviteler için tek kullanımlık veya yaşam süresi kısıtlı giysilere talep arttığı
için, dokusuz yüzeylerde %14’ ten daha fazla (miktar olarak) bir gelişim payı tahmin
edilmektedir. Ayrıca yine bu ülkelerdeki askeri alanda batıdan daha fazla bir potansiyel de
bulunmaktadır.
Teknik tekstillerin artık insan yaşamında çok önemli ve vazgeçilmez bir yeri vardır.
Teknik tekstiller, teknolojinin de gelişimine paralel olarak gelişmeye devam edecektir ve
kendisine yeni çalışma alanları bulacaktır. Yeni fonksiyonel özelliklerin ve üstün teknik
performansların elde edilebilmesi, tekstil biliminin yanında kompozit materyaller ve malzeme
bilimi, polimer bilimi, elektronik, bilgisayar, inşaat, ziraat, makine ve birçok bilim dallarını da
kapsayan bir çalışmayı gerektirmektedir. Ar-Ge ve K now-How’a dayalı olan teknik tekstiller bu
sayede katma değeri oldukça yüksek ürünler haline dönüşmekte ve tekstil piyasasına hızla hâkim
olmaktadır[8].
Günümüzde yapılan çalışmaların çoğu balistik amaçlı koruyucu tekstiller, mekanik
etkilerden koruyucu tekstiller, temiz oda giysileri, nükleer-biyolojik, kimyasal zararlılardan
koruyucu tekstiller, statik elektriklenmeden koruyucu tekstiller, elektromanyetik alandan
koruyucu tekstiller, yüksek ısı ve alevden koruyucu tekstiller, solunum sistemini koruyucu
sistemler, Radyasyondan koruyucu tekstiller üzerinde yoğunlaşmaktadır.
2.1. Yüksek Isı ve Alevden Koruyucu Tekstiller
Burada kullanılan liflerin yüksek sıcaklıklarda bile fiziksel özelliklerini korumaları
gerekmektedir. Bu lifler kullanılacak bölgeye göre dokuma (2/2 dimi, saten orgu) ve dokusuz
yüzey kumaşlar olarak kullanılmaktadır. Bu kumaşlar birkaç katlı olarak kullanılabilmektedir.
Temel olarak bu giysilerde termal konfor öne çıkmaktadır. Dış kısımda yüksek nem ve ısı
olduğundan, giysiyi giyen kişinin konforunu arttırmak gerekmektedir. Bu tip tekstiller en çok
itfaiyeciler tarafından kullanılmaktadır [7].
Isıya, aleve, eriyen metallerin sıçramalarına, radyasyona ve aşırı soğuğa karşı koruma
sağlayan elbiselerdir. Termal koruyucu elbiseler, aleve ve ısıya maruz kalmaya karşı koyan ya da
6
aşırı çevre koşullarında ısı transferine karşı yalıtım sağlayan geniş bir yelpazedeki ürünleri
kapsar. Bu tip elbiseler, petrokimya ve elektrik işçilerince giyilen üniformalardan, dökümhaneler
ve yüksek ısılarda çalışan diğer tesislerde giyilen elbiselere kadar değişen bir yelpazeye sahiptir.
Elbiseler tek veya çok katlı olabilir [4].
Termal koruma giysilerinin sahip olması gerekli özellikler sırasıyla su şekildedir;
1-Aleve karşı dayanıklılık: Surekli yanmamalı ve tehlike oluşturmamalıdır.
2-Bütünlük: Yapı deforme olmamalıdır. Çekmemeli, eriyip büzüşmemeli veya gevrek
kömür oluşturmamalıdır.
3-İzolasyon: Giysi kişinin kaçarak kurtulması için ısı transferini geciktirecek zaman
sağlamalıdır. Yanma suresince katran veya iletken çözeltileri üzerinde tutmamalıdır.
4-Sıvı iticilik: Yağların, çözücülerin, su ve diğer sıvıların nüfuzunu engellemelidir.
Şekil 2.1. Yüksek ısıya dayanıklı tekstil yapıları; Dış kısım meta aramid elyafından
üretilmiş iç kısım polyester-pamuk karışımından oluşmaktadır [7].
Koruyucu giysilerin insan sağlığını ve güvenliğini koruma işlevini yerine getirmesinde
elbisenin konforu da önemlidir. Yeterli konfor sağlamayan bir elbise yüklenilen görevi yerine
getirmede verimliliği azaltır. Çünkü birinci amacı yüksek koruyuculuk özelliği sağlamak olduğu
için bu kıyafetler kişiye ağır gelebilmekte, hareket etme olanaklarını kısıtlayabilmekte, yeterli ısı
ve nem transferinin yapılamadığı durumlarda kişinin iş verimliliğini düşürebilmektedir[9].
Yanmaya dirençli kumaş üretebilmek için çeşitli yöntemler söz konusudur. Bunlar[10];
1.Yapısı itibariyle güç tutuşur liflerin kullanılması
Karbon, asbest, cam, polibenzimidazol (PBI), fenolik, kyrol, polifenilensulfur (PPS),
aramid ve basofil lifleri gibi..
2.Güç tutuşur lif eldesi
i. Liflerin kopolimerizasyon ve kimyasal modifikasyon ile yapılarının değiştirilmesi;
Kimyasal modifikasyon, polimerin bazı kimyasallarla reaksiyona girerek güç tutuşan ürüne
dönüşmesi olarak tarif edilebilir. Kopolimerizasyon işleminde, klor gibi güç tutuşma sağlayıcı
7
elementlerden birini içeren bir monomer, ikinci bir monomer ile
polimerleşerek kopolimer oluşturur. Böylece, güç tutuşma sağlayan element,
polimerin zincir yapısında yer alır ve polimer, yapısı itibariyle güç tutuşur
hale gelir. Bu yönteme örnek olarak güç tutuşur akrilik/modakrilik, FR viskoz,
FR PES, FR Nylon, FR yün, Durvil ve Karvin lifleri verilir.
ii. Sentetik polimere lif çekimi esnasında güç tutuşurluk sağlayan kimyasalların ilave
edilmesi; Sentetik polimerlere güç tutuşur özellik kazandırmak için lif çekiminden önce güç
tutuşurluk sağlayan kimyasallar ilave edilir. Bu kimyasallar, organik fosfor bileşiklerini ve
antimon oksit ile birlikte organik halojen bileşiklerini içermektedirler. İnorganik güç tutuşurluk
sağlayıcılar ise hidratlı alüminyum, magnezyum hidroksit ve borik asittir. Etkin bir güç
tutuşurluk elde edebilmek için kullanılan güç tutuşur maddenin bozunma sıcaklığının, polimerin
bozunma sıcaklığına yakın olması gerekir. Bu tip işlemden geçen sentetiklere örnek olarak
akrilik, poliamid ve polyester lifleri verilebilir.
3.Kumaşın güç tutuşurluk sağlayan kimyasallar ile işlem görmesi
Başarılı bir güç tutuşurluk bitim işleminin açık en kumaşlara uygulanmasında dört farklı
işlem adımı Şekil 2.2’de gösterilmektedir.
Şekil 2.2. Güç Tutuşurluk Bitim İşlemlerinin Açık En Kumaşlara Uygulama Aşamaları
1. Metot çoğu dayanıksız ve amonyum fosfat gibi suda çözünebilen kimyasal maddelerle
uygulanan basit bir emdirme-kurutma tekniğidir.
2. Metot kırışmaya karşı direnç ya da diğer ısıyla iyileştirme yapılan tekstil terbiye işlemleri
için uygulanan bir tekniktir. Güç tutuşurluk eldesinde kullanılan Pyrovatex, Afflamit ve
Antiblaze TFR1 gibi fosfonamit sistemlerinin uygulanması için çok uygun bir metottur.
3. Metot terbiye maddesinin lifle polimerizasyonunun sağlanması için amonyak gazı ile
iyileştirme işleminin yapılmasını gerektiren THPC (Tetrakis(hydroksimetil)fosfonyum
klorit) esaslı Proban işlemi için en uygun işlem akışıdır. Terbiye işleminin dayanıklılığını
8
ve stabilitesini arttırmak için son yıkama ve kurutma işlemlerinden önce oksitleyici fikse
işlemi uygulanmalıdır.
4. Metotta kaplama işlemi uygulanarak, güç tutuşurluk maddesi bir bağlanma patı ile
kumaşın arka yüzeyine aktarılır. Bu şekilde kumaşın ön yüzünün estetik görünümü
korunmuş olur. Bu metot genellikle döşemelik kumaşların terbiye işlemi için tercih
edilmektedir.
2.2. Soğuk İklim Giysileri
Soğuk ve sıcak iklim giysileri, ağır hava şartları altında çalışanlar için dizayn edilmiş
çeşitli iş giysileri, yağmurlukları kapsayan, nefes alabilen (vücut terini dışarıya atabilen) ancak
içine su geçirmeyen özel kumaşlardan mamul ürünleri içermektedir. Askeri amaçlı
kullanılabildikleri gibi spor ve çalışma alanlarında da kullanılırlar. Aşırı soğuk, aşırı sıcak ve
yağışlı ortamda kullanılacak olan iklim giyeceklerinin ısı izolasyonu sağlaması, yağmur ve kar
suyunu dışarıdan iç kısmına geçirmemesi ve içte oluşan teri dışarıya atması yani hava
sirkülasyonu sağlaması beklenmektedir. Bu amaçla dış kısımda kumaş, ortada membran ve iç
kısımda ince triko astardan mamul üç katlı nefes alabilir kumaşlar geliştirilmiştir. Üç katlı
kumaşların asıl fonksiyonel katmanı orta kısımdaki nefes alabilen membrandır (9). Şekil 2.3’de
membranlı kumaşların yapısı; dışta su geçirmeyen yapı, orta kısımda nefes alabilen membran bir
yapı, iç kısımda da ince örme bir astar bulunacak şekilde verilmiştir [9].
Şekil 2.3. Soğuk iklim tekstil materyallerinin katmanlı yapısı[9]
2.3. Temiz Oda Giysileri
Bu isimle adlandırılan giysiler çevreyi insandan kaynaklanan kirliliklerden koruyan
giysilerdir. İnsan vücudunun her gün 1 milyar deri hücresi döktüğü ve insan vücudu ve giysilerin
bir miktar toz, sac, iyonlar, kozmetikler, parfüm, tutun içerdiği göz önüne alındığında kirliliği
önleyen bu tip giysilerin optik, uzay araçları, yiyecek ve ilaç sanayi ve otomotiv sanayinde ne
9
kadar önemli bir yeri olduğu inkâr edilemez. Temiz oda giysilerinde özellikle kaplanmış ya da
kaplanmamış malzeme seklinde Tyvek® elyafı sıkça kullanılmaktadır[4].
Şekil 2.4. Tyvek® lif yapısının görünüşü ve Tyvek®’den üretilmiş temiz oda giysisi[7]
2.4. UV Isınlardan Koruyan Tekstiller
Son yıllarda yeryüzüne gelen güneş ısınlarının bir bölümünü oluşturan ultraviyole ışın
yoğunluğunda artışlar gözlemlenmesi bu alanda koruyucu tekstil ihtiyacının gündeme gelmesine
neden olmuştur. Özellikle cilt ve göz hastalıklarından kişiyi koruyabilme amacıyla üretilmiş
koruyucu kumaşların UV geçirgenlikleri; lif cinsi, iplik cinsi, yüzey yapısı, nem içeriği,
mamulün gördüğü terbiye ve bitim işlemi gibi pek çok faktörden etkilenmektedir[7].
Kumaş gözenekliliği, UV geçirgenliğini belirleyen en önemli özelliktir. Hava geçirgenliği
az ve sık yapılı dokuma ve trikoların UV geçirgenliği daha az dolayısıyla koruma faktörleri
yüksek olmaktadır. Genel olarak giysilerdeki nem oranı arttıkça UV geçirgenliği artmaktadır.
Tekstil materyallerinin ıslak halde iken lif kesitinin şişmesine bağlı olarak doku yapısı kuru
haldekine kıyasla daha sıkı hale gelebilir ve gözenekliliği azalır. Bu durumda da yine tekstil
materyalinin kuru ve yaş haldeki UV geçirgenlikleri birbirinden farklı değer göstermektedir.
Rölatif nem değeri tüm kumaşlarda UV koruma faktörünü etkilemektedir. Viskon liflerinin
bilinen en iyi özelliği nem alma yeteneğinin iyi olması, şişme değerinin yüksek olmasıdır. Bu
nedenle relatif nem değerinin UV koruma faktörü üzerine olan en büyük etkisi viskon liflerinde
ortaya çıkmaktadır. Doğal liflerden yün, UV ışınlarına karşı en iyi korumayı sağlamaktadır.
Yünü, sırası ile ipek, keten ve pamuk izlemektedir. Sentetik liflerde ise en yüksek korumayı,
içerdikleri titanyum dioksit nedeniyle polyester lifleri göstermektedir. Koyu renkli giysiler, açık
renkli giysilere kıyasla daha yüksek koruma sağlarlar [7].
Ultraviyole, infrared, laser, mikrodalga, radyofrekans, ultrasound, elektrik ve manyetik
alanlar olarak sayılan ve çeşitli kaynaklardan olusun İyonlastırıcı Olmayan Radyasyonun (NIR-
10
Non İonizing Radiation) insan ve çevre sağlığı üzerindeki etkileri ve riskleri ile ilgili çok çeşitli
bilgiler mevcuttur. Günlük hayatımızda modern hayatın gerekleri olarak sürekli karşılaştığımız
bu radyasyonun kaynakları arasında radyo, televizyon, telefon, telsiz, radar ve uydu istasyonları,
vericileri, aktarıcıları, tesisleri, antenleri, baz istasyonları, terminalleri, link istasyonları, anten
çiftlikleri ve benzerleri ile yüksek ve orta gerilim hatları, trafo istasyonları, çeşitli alet, cihaz,
ekipman ve sistemler, evlerde kullanılan alet ve cihazlar, tıbbi tanı ve tedavide kullanılan alet,
cihaz, ekipman ve sistemler yer almaktadır. Bu kaynaklardan yayılarak atmosferde bulunan bu
dalgalar frekansları, boy ve şiddetleri, maruziyet miktar ve sürelerine bağlı olarak, önemli oranda
olumsuz etkilere neden olmaktadırlar.
Tekstil sektörü olarak elektromanyetik kirliliğin olumsuz etkilerinin azaltılması amacı ile
fonksiyonel tekstil yapılarının kullanımının son derece pratik, basit ve düşük maliyetli çözümler
sunabileceği görülmektedir. Elektromanyetik dalgaların karakteristikleri, kalkanlama teorisi,
elektriksel iletkenlik gibi geleneksel tekstil bilgi altyapısına uzak bir konu olan tekstil yapılarının
elektromanyetik kalkanlama amaçlı kullanım konusu fonksiyonel tekstiller alanında yeni ve önü
açık uygulama alanları arasındadır [11]. Ultraviyole koruma faktörü ASTM E 2456:2006
standardına göre 14 ve daha düşük değerler negatif (koruma sağlamaz), 15-24 arası iyi, 25-39
arası çok iyi, 39 daha fazla ise çok çok iyi (mükemmel) dereceleri bulunmaktadır [50].
Radyasyona karşı koruyucu giysiler, x-ışını ile çalışanlar, kanser tedavi merkezlerinde
çalışanlar ve iyonlaştırılan radyasyona maruz kalan diğer ortamlarda çalışan işçiler için
gereklidir. Bunun için eldivenler, hafif koruyucu giysiler yeterli olmaktadır. Ancak gama ışınları
elbisenin içine nüfuz edebilir. Bu durumda PES/CO, PA/PES karışımı giysiler nükleer korumada
önem kazanmışlardır [3]. Çinkooksit (ZnO) ile nano tanecikler fiyatı, beyazlığı UV bloklama
özellikleriyle diğer nano taneciklerden daha iyi sonuç vermiştir. Artan yüzey alanı ve yoğun
absorpsiyon özelliğiyle nanoformdaki ZnO taneciklerinin UV koruma özellikleri artış
göstermiştir [12].
Güneş ışınlarının ultraviyole olan bölümü insan sağlığı için gerekli D vitamininin
oluşmasına yardımcı olması bakımından yararlıdır. Buna karşın UV-B olarak bilinen 280-320
nm dalga uzunluğundaki ultraviyole ışınlar ise insan cildine zarar vermektedir. İnsanın bu yolla
almış olduğu radyasyonlar zamanla birikerek kanser oluşumuna zemin hazırlamaktadır. Kanser
olayları örneğin Avustralya’da 1930 yılından bu yana her on yılda bir iki katına çıkmaktadır.
Buna benzer durumlar başka ülkeler için de geçerlidir. Bu etkileme ve tehlike, ozon tabakasının
incelmesiyle daha da artmıştır. Bu incelme ultraviyole radyasyon ışınlarının uzun ve yoğun
etkisinden korunmayı kaçınılmaz hale getirmiştir. Muhtelif sağlık örgütlerinin korunma
kampanyaları, bu etkinin ne kadar büyük bir önem taşıdığını göstermektedir [3].
11
2.5. Balistik Koruma Amaçlı Koruyucu Tekstiller
Balistik koruma ile amaçlanan yüksek hızdaki çarpma etkisinden oluşan darbeyi en aza
indirmek ve merminin vücuda temasını önlemektir. Darbenin en aza inmesiyle birlikte vücutta
gerçekleşecek çöküntü değerini minimumda tutabilme ve vücut dokularının zarara uğramasının
engellenmesi hedeflenmektedir. Çöküntü miktarının minimumda tutulabilmesi ise darbe
esnasında oluşacak enerjiyi geniş bir alana yaymak ile sağlanmaktadır. Kumaşta meydana gelen
darbe olayını analiz edebilmek amacıyla tek bir lifte gerçekleşen darbe olayı incelenmiş ve
merminin life çarpması ile birlikte enine ve boyuna dalga olmak üzere iki tip dalganın darbe
noktasından yayıldığı görülmüştür. Balistik darbe dirençli koruyucu tekstil araştırmalarının temel
amacı, düşük maliyetli, hafif, konforlu giysi sisteminin oluşturabilmektir. Bu amaç
doğrultusunda yüksek mukavemet, yüksek modül ve düşük elastikiyete sahip olan yüksek
performanslı lifler balistik korumada yaygın bir kullanım alanı bulmuşlardır.
Poliamid lifleri düşük hızlı mermi ve fragmanlara karşı koruma amacıyla çok katlı olarak
balistik koruma amacıyla kullanılan ilk liflerdir. Ancak bu liflerin 60 °C’nin üzerindeki
sıcaklıklarda sürekli hava ile temas durumunda yüzey rengi bozulması ve darbe mukavemetinin
düşmesi, yüksek performanslı liflere göre çok düşük mukavemet ve modül değerlerine sahip
olmaları nedeniyle günümüzde bu liflerin yerini Aramid esaslı Kevlar, Twaron, Technora lifleri,
yüksek molekül ağırlıkla Polietilen, Dyneema, PBO (Zylon), Karbon nanotüpler, örümcek ipeği
gibi yeni yüksek performanslı lifler almıştır [7].
Yüksek mukavemetli kumaşlar, vücut zırhları, uçak ve taşıtların iç yapıları gibi balistik
darbelere karşı koruma ile ilgili bir çok alanda uygulanmaktadırlar. Yüksek mukavemetli liflerin
üretilmesi ile birlikte, yüksek mukavemetli kumaş zırh sistemlerinde büyük gelişmeler
sağlanmıştır. Özellikle çarpışma enerjisini absorbe eden materyallerin geliştirilmesi ve
tanımlanması konusu büyük önem kazanmıştır. Darbe enerjisini absorbe edebilen materyaller
olarak kumaşlar ve esnek lif takviyeli kompozitler, kurşun geçirmez yeleklerde ve diğer vücut
zırhlarında yaygın olarak kullanılmaktadırlar. Bu materyallerin kişisel koruma amaçlı olarak
uygulanması için ise bu materyallerin ve bunların bileşenlerinin mekaniksel tepkilerinin
anlaşılmasına yönelik daha ileri bilimsel yaklaşımların oluşturulması gerekmektedir [13]
2.6. Nükleer-Biyolojik-Kimyasal Zararlılardan Koruyucu Tekstiller
Çoğunlukla askeri kullanım amaçlıdırlar. Bunlar çoğu zaman sentetik veya doğal elyaftan
dokunmuş ayrıca karbon elyaf ve köpükten oluşan çok katlı yapılardır. İnsana zarar veren
kimyasallara karşı koruma sağlayan elbiselerdir. Dünyada çok farklı toksak özelliklere sahip 100
binden fazla kimyasal madde kullanılmaktadır. Zehirli kimyasallardan kaynaklanan riskler
12
ortaya çıktıkça kimyasallara karşı koruyucu görev gören giysi ve ekipmanın kullanımı artmıştır.
Bu durum belirli ölçüde de kimyasallara karşı koruyucu giysilerin ve ekipmanın kullanılmasını
öngören düzenleme ve standartlardan kaynaklanmaktadır [4].
Bu giysiler için 4 tip korunma tanımlanmıştır. 1.tipte temas ve solunum yoluyla etki eden
kimyasal zararlara karsı en yüksek koruma sağlanır. 2. tipte ise yalnızca sıvılara karsı koruma
sağlanır, gaz ve buhar penatrasyonunu engelleyemeyebilir. 3. tip ise aynı 2. tip gibidir. Fakat
gazlara karsı bir miktar korunma sağlanmıştır. 4.tip ise normal is giysileridir. Kirler ve yağlara
karsı koruma sağlar. Kimyasal koruyucu giysilerde, Butil/naylon, butil kauçuk, klorlanmış PE,
florlanmıs etilen propilen (teflon), polikarbonat, kaplanmış PE gibi çeşitli materyaller eldiven,
elbise vs üretiminde hammadde olarak kullanılır [3].
Özellikle son yıllarda zirai mücadeleye yönelik kullanılan ilaçların vücuda temasını
önlemek amaçlı koruyucu giysilerle ilgili çalışmalar yapılmaktadır. İnsan yasamı ve zirai ürünler
için zararlı olan canlıları öldürmek için kullanılan bileşikler olarak ifade edilen pestisidlerin
deriye temasını önleyecek bariyer özellikte koruyucu giysiler üretilmektedir. Yapılan
çalışmalardan, kumaşlardan pestisid penetrasyonu kumaş geometrisinin, lif ve iplik
özelliklerinin, kumaş ağırlığının, incelik ve dokuma konstrüksiyonunun etkili olduğu
bulunmuştur. Ayrıca kumaş geometrisinin, pestisid penetrasyonunun dayanımı üzerinde de etkili
olduğu gözlenmiştir. Uygulanan bitim işlemlerinin pestisid penetrasyonuna etkisi incelenmiş,
buruşmazlık bitim işlemi görmüş kumaşların işlem görmemişlere kıyasla, sentetik liflerin de
doğal liflere kıyasla, pestisid kimyasallarına karşı daha dayanıklı olduğu gözlenmiştir [7].
Sentetik ve rejenere lifler antimikrobiyal ve antibakteriyel amaçlı üretilebilmektedir.
Antimikrobiyal ve antibakteriyel lifler genel olarak tıp alanında kullanılmaktadır. Hastaneler
bakteri ve mikropların en çok bulunduğu ve hijyenin önemli olduğu yerlerdir. Cerrahlıkta ve
tıpta tekstil materyallerinin uygulamaları, ameliyat ipliğinden kemik yerine geçen karmaşık
bileşiklere, temizlik bezlerinden geliştirilmiş engelleyici kumaşlara kadar çok sayıda ve değişik
türdedir. Bu alanlarda kullanılacak liflerin toksik, alerjik ve kanserojenik olmaması gereklidir.
Ayrıca, fiziksel ve kimyasal özelliklerinde herhangi bir değişim olmaksızın sterilize edilmelidir.
Tekstil ürünleri yapıları ve kullanıldıkları yerler açısından mikro organizmaların
yaşaması ve çoğalması için uygun sıcaklık, nem ve besin maddesi sağlayan ortamlardır. Tekstil
yapılarının aralarına yerleşen mikro organizmalar tekstil ürünün kendisine ve kullanıcıya zarar
verebilmektedir. Bu ürün gurupları mikro organizmaların enfekte olmalarının önüne geçilmesi,
enfeksiyonların kontrol altında tutulması, mikro organizmalardan kaynaklanan koku ve
lekelenme ve renk değişiminin önüne geçilmesi ve kalite kaybının engellenmesi amacı ile
kullanılmaktadır[51].
13
3. TEKNİK TEKSTİLLERİN SINIFLANDIRILMASI
Teknik tekstillerin tanımı konusunda en fazla kabul gören tanımlama “The Textile
Institute” tarafından yapılan tanımlamadır. “The Textile Institute” tarafından yayınlanan “Textile
Terms and Definitions” adlı yayında teknik tekstiller, estetik veya dekoratif özelliklerinden
ziyade, esasen sahip oldukları teknik ve performans özellikleri için imal edilen tekstil
malzemeleri ve ürünleri olarak tanımlanmaktadır.[14]
Teknik tekstillerin ve bunlarla ilgili pazarların kapsamı ve uygulama alanları çok kesin
sınırlar içinde belirlenememektedir. Ancak teknik tekstiller ilk olarak uluslararası teknik
tekstiller fuarı, Techtextil Frankfurt’u düzenleyen Messe Frankfurt tarafından, uygulama alanına
göre 12 sınıf altında toplanmıştır. Fakat bu sınıflandırmada bazı ürünler, kulanım amacına göre
birden fazla alanda yer alabilmekte, kesin sınırlar çizilememektedir. Genel olarak bu
sınıflandırmaların kısaca açıklamaları aşağıdaki gibi yapılabilir [15,14];
Teknik Tekstillerin Son Kullanım Alanlarına Göre Sınıflandırılması
1) Medtech: Tıbbi ve hijyenik tekstiller
2) Mobiltech: Her türlü kara, deniz, hava taşıtları ile uzay sanayinde kullanılan tekstiller
3) Protech: Bireysel ve toplu koruma amacıyla kullanılan tekstiller
4) Buildtech: İnşaat ve yapı tekstilleri
5) Indutech: Filtrasyon, taşıma ve diğer endüstriyel amaçlı tekstiller
6) Geotech: Toprakaltı inşaat mühendisliği ve peyzaj mimarlığında kullanılan tekstiller
7) Agrotech: Ziraat, su ürünleri, bahçecilik ve ormancılıkta kullanılan tekstiller
8) Sportech: Spor ve serbest zaman tekstilleri
9) Hometech: Mobilya, ev tekstilleri ve yer döşemelerinin teknik bileşenleri
10) Clothtech: Ayakkabı ve giysilerin teknik bileşenleri
11) Packtech: Ambalaj tekstilleri
12) Oekotech: Ekolojik ve çevre amaçlı tekstiller
Teknik tekstiller, endüstride, uzay sanayinde, askeri alanda, denizcilikte, tıpta, inşaatta,
jeotekstillerde, ulaştırmada ve yüksek teknoloji uygulamalarında kullanılan fonksiyonellik
gerektiren tekstil ürünleridir. Özel olarak tasarlanan herhangi bir üründe veya üretim yöntemi
içinde veya yalnız başına belli bir özelliği yerine getirmek amacıyla üretilen malzemelere teknik
tekstiller denilmektedir. Teknik tekstiller bu terimlerden başka; endüstriyel tekstiller, yüksek
performanslı tekstiller, yüksek teknik testiler, geleneksel olmayan tekstiller, mühendislik
tekstilleri diye de adlandırılmaktadır[16].
14
Hem kimyasal hem de doğal ‘klasik’ lifler halen teknik tekstillerde kullanılan tüm
organik liflerin %95inden fazlasını kapsamaktadır(cam, mineral ve metal lifleri haricinde).
Bunların birçoğu karışım ve çok bileşenli ürünler olarak birleştirilerek mukavemetlerinin,
uzunluklarının, inceliklerinin, yüzey özelliklerinin, terbiye maddelerinin ayarlanması ile oldukça
özel kullanım alanlarına uygun hale getirilmiş ve uyarlanmışlardır. Ancak yüksek performanslı
lifler olarak adlandırılan liflerin 1980li yılların başında ortaya çıkmışlar ve teknik tekstillerin
gelişimine önemli ve çarpıcı katkılar yapmışlardır. Yüksek performanslı liflerin ortaya çıkışı
tekstilde yeni pazarlar açılmasına yol açmıştır. Sıradan lifler ile karşılaştırıldığında çok pahalı
olan bu lifler genelde kullanıldıkları yerlerde ikame malzemelere göre daha yüksek performansa
sahip oldukları için tercih edilmektedirler.
Teknik/akıllı tekstillerin sınıflandırılmasında kullanılan bir diğer yöntemde fonksiyonu
gerçekleştirmek için kullanılan üretim biçimlerine göre sınıflandırmadır[16];
I- Elyafın özelliği ile oluşan tekstiller
a. Kullanıcıya konfor sağlayan lifler
i. Nanolifler
ii. Mikrolifler
iii. Hollow (içi oyuk lifler)
b. Antimikrobiyal ve Antibakteriyel lifler
c. Güç tutuşur lifler
d. Yüksek performanslı lifler
e. Elektrik akımını ileten lifler
II- Bitim işlemleri ile elde edilen tekstiller
a. Antimikrobiyal tekstiller
b. Su ve kir itici tekstiller
c. Güç tutuşur tekstiller
d. Güzel koku yayan tekstiller
III- Elektronik aksamların eklenmesiyle elde edilen tekstiller
a. Isıtma fonksiyonlu giysiler
b. Kamuflaj giysileri
c. İnsan sağlığında kullanılan giysiler
d. Müzik çalarlı giysiler
Poliester, poliamid, poliakrilonitril gibi pek çok yapay liflerin elde edilmesinde kullanılan
polimerler, petrol ve petrol türevlerinden elde edilir. Bu polimerlerin (makromoleküllerin)
sentezleri, işletmeler de insanlar tarafından yapılmaktadır. Bu nedenle bu lifler “Sentetik Lifler”
15
olarak adlandırılmaktadır. Ancak, gerek lifleri oluşturan polimer madde gerekse de liflerin
oluşturulması yapay olarak insanlar tarafından yapıldığından bu liflere “Tam Yapay Lifler”
denilmesi uygundur.
Çizelge 3.1. Sentetik Liflerin Sınıflandırılması
Sentetik Lifler
Poliamid Lifleri Naylon 6.6.
Naylon 6.
Naylon 11.
Naylon 6.10.
Aromatik poliamid lifleri
Diğerleri
Poliester Lifleri Polietilen Teraftalat (PET)
Poli 1.4 Siklohegzilen Dimetil Teraftalat (PCDT)
Polivinil Türevi Lifler Poliakrilonitril Lifleri
(PAN)
Akrilik
Modakrilik
Polivinilklorit (PVC)
Polivinildenklorit
Polivinildendinitril
Polivinilalkol
Polistren
Diğerleri
Poliolefin Lifleri Polietilen (PE)
Polipropilen (PP)
Politetraflouroetilen (PTFE)
Poliüretan Lifleri
Diğer Sentetik Lifler Poliürea
Polibenzinidozel
16