17
ATATÜRK KÜLTÜR, VE YÜKSEK KURUMU TÜRK KURUMU YAYINLARI VIII. 14 ERMENi AYAKLANMALARI (1894-1909) ' SEMPOZYUMU 23 Ocak2014, ANKARA . YÜRÜTME KURULU Prof. Dr. Ahmet CiHAN Prof. Dr. Ahmet KANKAL Prof. Dr. Ethem ATNUR Gör. Can Uzm. Yrd. Akif ARSLAN Uzm. Yrd. Birkan SOYKAN Uzm. Yrd. Yasin ARIK KURULU Prof. Dr. M. Metin HÜLAGÜ Prof. Dr. Mehmet Ali BEYHAN Prof. Dr. Justin MCCARTHY Prof. Dr. Ethem ATNUR Prof. Dr. Musa Prof. Dr. Yusuf SARINAY Prof. Dr. Haluk SELvi Prof. Dr. Enis Prof. Dr. Taha Niyazi KARACA Prof. Dr. Mustafa ÇOLAK Recep KARACAKAYA ANKARA, 2015

(1894-1909) SEMPOZYUMUisamveri.org/pdfdrg/D236070/2015/2015_EMRAHOVZ.pdf · bu olgu Balkan uluslarının harekete geçmeleri için uğurlu bir seçim idi. Nitekim önce B allcan uluslan

  • Upload
    others

  • View
    4

  • Download
    0

Embed Size (px)

Citation preview

Page 1: (1894-1909) SEMPOZYUMUisamveri.org/pdfdrg/D236070/2015/2015_EMRAHOVZ.pdf · bu olgu Balkan uluslarının harekete geçmeleri için uğurlu bir seçim idi. Nitekim önce B allcan uluslan

ATATÜRK KÜLTÜR, DİL VE TARİH YÜKSEK KURUMU TÜRK TARİH KURUMU YAYINLARI

VIII. Dizi-Sayı: 14

ERMENi AYAKLANMALARI (1894-1909) '

SEMPOZYUMU 23 Ocak2014, ANKARA

. BiLDİRİLERi

YÜRÜTME KURULU

Prof. Dr. Ahmet CiHAN Prof. Dr. Ahmet KANKAL Prof. Dr. İbrahim Ethem ATNUR Arş. Gör. Can DEVECİ Uzm. Yrd. Akif ARSLAN Uzm. Yrd. Birkan SOYKAN Uzm. Yrd. Yasin ARIK

BİLİM KURULU Prof. Dr. M. Metin HÜLAGÜ Prof. Dr. Mehmet Ali BEYHAN Prof. Dr. Justin MCCARTHY Prof. Dr. İbrahim Ethem ATNUR Prof. Dr. Musa ŞAŞMAZ Prof. Dr. Yusuf SARINAY Prof. Dr. Haluk SELvi Prof. Dr. Enis ŞAHİN Prof. Dr. Taha Niyazi KARACA Prof. Dr. Mustafa ÇOLAK ~.pr. Recep KARACAKAYA

ANKARA, 2015

Page 2: (1894-1909) SEMPOZYUMUisamveri.org/pdfdrg/D236070/2015/2015_EMRAHOVZ.pdf · bu olgu Balkan uluslarının harekete geçmeleri için uğurlu bir seçim idi. Nitekim önce B allcan uluslan

RUSTARİHYAZIMINDA ERMENiMESELESi VE SORUNUN OLUŞUMUNDA ÇAR

RUSYASI'NIN ROLÜ

ZİYAD EMRAHOV

Giriş

XIX yüzyılın ikinci yarısında büyük devletlerin dış politika ön­celiğine dönüşen emperyalist amaçlar Osmanlı D evleti'ni kapsama alanı dışında bırakmadı. Bu dönemin emperyalist mihralcları açısın­dan Osmanlı D evleti, paylaşılması gereken bi; devlet konumundaydı. Bu projede büyük devletlerin her birisinin kendi çıkarı vardı. Pastadan pay almak isteyen devletlerin başın"da Çar Rusyası gelmekteydi. Ama­cını biran önce gerçekleştirmek isteyen emperyalist Rusya "Ermeni faktörü" üzerinde özellilde durmal<.taydı. Bu bağlamda 1804-1813 ve 1826-1828 tarihli Rus-İran savaşları esnasında Ermeni din adamla­rıyla yakın ilişkiler tesis edilmiş ve savaşın Rusya lehine sonuçlanması için "Ermeni faktörü" nden yeteri kadar istifade edilmişti. 1 Bu etkenin farlanda olan Çar yönetimi, Kafkasya'yı ele geçirdikten sonra benzer . yöntemi Osmanlı Devleti'ne karşı kullanmaya başladı.

Ermeni tarihçi V. A. Parsamyan'nın tespitlerine göre, Rusya'da XIX. yüzyılın ikinci yarısında gelişim kaydeden kapitalist münasebetler; Rus burjuvazisinin hem iç hem de dış politikada etkin görevler alma­sına neden oldu. Ttirlderin denetiminde bulunan Boğazlan ele geçirme teşebbüsleri ve yeni pazararayışları bu sürecin en önemli aşamaları ara­sındaydı.2 Bu kayıtlar; söz konusu dönemde Rusya'nın Osmanlı Devle­ti'ne karşı açık işgalci siyaset güttüğünü göstermektedir.

• Doç.Dr., Bakü Devlet Üniversitesi, Tarih Fakültesi Kaynak Tetkiki ve Mctodoloji Anabilim Öğretmeni, zamrahov@gm:ıil.com

1 RGİA (Rossiyskiy Gosud:ırstvenniy İstoriçeskiy Arhiv), F. 821, Dok. 175, Op. 7, L. 55; GARF (Gosudarstvenniy Arhiv Rossiyskoy Fed;ır;ıtsii), F. 730, Dok. 687, Op. l,L. 12.

2 V. A. P:ırsamyan, İstoriya Armyaıırkogo Naroda, 1801-1900 gg., Yerevan, İzdatelst­vo Ayastan, 1972, s. 267.

Page 3: (1894-1909) SEMPOZYUMUisamveri.org/pdfdrg/D236070/2015/2015_EMRAHOVZ.pdf · bu olgu Balkan uluslarının harekete geçmeleri için uğurlu bir seçim idi. Nitekim önce B allcan uluslan

90 ZİYAD EMRAHOV

Belirtilen dönemin siyasi olaylarının açıklığa kavuşturulmasında Ankara'da yayımlanan "Uluslararası Suçlar ve Tarih" adlı derginin özel önemi vardır.3 2006'da ilk sayısı yayımlanan ve 255 sayfadan oluşan dergide sorun, daha ziyade Rusya'nın tasarımı olan Panslavizm poli­til<asının bir parçası olarak karakterize edilmektedir. Makale müellifı. Süleyman Erkan'ın konuyla ilgili düşünceleri şöyledir:

"Rusyanın Ttirkiye ile Kırım Savaşı'na girip yenilgiye uğ­raması Panslavizm'e münasebette önemli değişiklikler meyda­na getirdi. Kırım Savaşı, kuşkusuz, Rusya'nı temel hedefinden bir süreliğine uzaklaştırdı. İngiltere ve Fransa gibi Batı Avru­pa devlerlerinin Osmanlı Devleti'ne verdikleri destek Rusya'nı yenilgiye uğrattığı gibi uluslararası alemden tecrit etti. Bu du­rum Rusya'nın Panslavizm silalıma sarılmasına neden oldu. ilerleyen tarihte sistematik bir projeye dönüşen bu akım; Batı medeniyeri karşısında Slav kültürü ve Ortodoksiuğu yeğleme amacı gütmeye başladı."4

Makale müellifıne göre, Balkan Savaşlarındaki yenilgiler Os­manlı'da Panturanizm akımını güçlendirdiği gibi, Kırım Savaşı'ndaki yenilgi Rusya'da Panslavizm akımını güçlendirdi. Mihail Çernyayev, K. Kasakov ve R. A. Fadayev gibi aydınlar bu akımın ateşli savunucu­ları arasında yer aldılar. Adı geçen aydınlar tarafindan geliştirilen bu akım, I. Nikola'dan sonra Rusya tahtına oturan II. Aleksandr' ın elinde neredeyse çocuk oyuncağına dönüştü.5 MÜellifı.n kanısınca, Rusya'nın emperyalist hedefieri kısa sürede Panslavizm'i siyasal bir akıma dö­nüştürdü.

Azerbaycan tarihinin yakın çağının araştırmacılardan Prof. Dr. Cemil Hesenli "SSRİ -Türkiye: Soyuq Müharibenin Sınaq Meydanı" adlı kitabında İkinci Cihan Savaşı yıllarından itibaren Sovyeder Birli­ği'nin Ermeni meselesini Türkiye aleyhine bir politik malzeme olarak kullandığını arşiv belgeleriyle kanıdamaktadır. Cemil Hesenli'nin ko­nuyla ilgili değerlendirmeleri şöyledir:

"Ermeni meselesi Ttirkiye'ye yöneille toprale taleplerini temeliendiemeği ve baskıları güçlendirmeği amaçlayan Sov-

3 Süleyman Erkan, "Çarlık Rusyası ve Sovyetler Birliği Döneminde Etnik Sürgün­ler", Uluslararası Suçlar ve Tarih, Sy. 1 (Ankara, Yaz 2006), s. 155-173.

4 a.g.m., s. 160. 5 a .. g.m., s. 160.

Page 4: (1894-1909) SEMPOZYUMUisamveri.org/pdfdrg/D236070/2015/2015_EMRAHOVZ.pdf · bu olgu Balkan uluslarının harekete geçmeleri için uğurlu bir seçim idi. Nitekim önce B allcan uluslan

RUS TARİH YAZIMINDA ERMENi MESELESi VE SORUNUN 91 OLUŞUMUNDA ÇAR RUSYASI'NIN ROLÜ

yerler Birliği'ne ek olanaklar sunmalctaydı. Bilhassa 1945'in ilkbaharında Sovyet etki alanında bulunan bölgelerde SSCB diplomadarı ile özel servis elemanları Ermeni cemaati ve Taşnaldarın faaliyederi hakkında bilgi ve belgeler toplamaya başladılar .. .

19 Nisan 1945'te İ. Stalin tüm Ermenilerin patrik yar­dımcısı Papaz Georg Georogçiyan'ı kabul etti. Bu görüşme­nin Ermeni patrik seçimiyle ilgili olduğu söylenmekteydi. Gerçekte ise Ermenilerin Tiirlğ.ye aleyhindeki propaganda ve faaliyederine rota çizme amaçlı idi. Ermeni patrik yardımcısı; Eçmiadzin lGiisesi'nin yeniden hizmete açılması, yeni bir dini akademi kurulması, geçmiş dini akademi kütüphanesinin Eç­miadzin'e devredilmesi, Eçmiadzin'de dini kitapları hasılınası için matbaa kurulması ve bazı Ermeni din adamlarının Erme­nistan'a gelmesine izin verilmesi gibi talepleri 3 Nisan 1945'te İ. V. Stalin'e iletti."6

Cem il Hesenli'nin tespitlerine göre, İ. V. Stalin ile patrik yardım- . cısının görüşmesinden sonra, ABD Ermeni Milli Şurası, Birleşmiş Milletierin San-Fransisko Konferansı'na katılan temsilcilere "Ermeni Meselesi" adlı memorandum takdim etti. Söz konusu memorandu­mun birinci kısmında; Ermeni Milli Ş urası ABD'deki Ermeni cemaa­tinin gerçek temsilcisi olarak tanıtılmaktadır. Memorandumun ilcinci kısmı "Ermeni Meselesinin Tarihsel Perspektifleri" adını taşımaktadır.

Bu kısımda Ermeni sorununun I{ökenlerinin esicilerde olduğu kayde­dilmektedir. Ayrıyeten, Mezopotamya uygarlığından beri vuku bulan olaylar sıralanmakta ve Asya'dan gelen istilacılar karşısında Ermenile­rio adeta fethedilemez bir kale gibi dayandıldarı belirtilmektedir. Me­morandumun üçüncü kısmı Tı.irlderin tarifi sahnesine çıkışları ve Ya­kındoğu, Balkanlar ve Ort~ Avrupa'ya getirdilderi felaketlerle ilgilidir. Lozan antiaşması ile Anadolu'nun Türklere bırakılması nedeniyle bir buçuk milyon Ermenin muhacerette yaşamak zorunda kaldığını be­lirten Ermeni Milli Ş urası durumdan hoşnutsuz gibi gözükmektedir:

"Halkımızın iftiharı ve şerefi sayılan, arzu ve ümitlerinin kabarık sembolü olan Ararat dağı Türlderin egemenliği altın­da kalmaktadır."

6 C. Hcsenli, SSRİ-Türkiye: Soyuq Mıiharibenin Smaq Meydnm, Bakı, Adiloğlu, 2005, s. 153-154.

Page 5: (1894-1909) SEMPOZYUMUisamveri.org/pdfdrg/D236070/2015/2015_EMRAHOVZ.pdf · bu olgu Balkan uluslarının harekete geçmeleri için uğurlu bir seçim idi. Nitekim önce B allcan uluslan

92 ZİYAD EMRAHOV

Bağımsız ve özgür Sovyet Ermenistan'ından ayrı kalan Türki­ye'deki "Ermeni vilayetleri"nin Ermenistan ile birleşmesi ve yurtdı­şındaki ·'ErmenUerin kendi "mesut kardeşleri" ile kavuşması Ermeni halkının sosyal düzeninin yeniden kuruLnasına, yaşamının canlanma­sına ve Sovyetler egemenliğinde mutlu günlere ulaşmasına neden ola­bilir.'Memorandumun son kısmında ise G. Gladstone'un, "Ermenileri kurtarmak tüm uygarlığı kurtarmak anlamına gelmektedir" cümlesi üzerine vurgu yapılmaktadır.7 Birleşmiş Milletlerio San-Fransisko Konferansı'na takdim edilen bu memorandumun içeriği, metnin Sov­yet diplomatlarınca hazırlandığını göstermektedir.

Türk bilim adamlarından Ramazan Çalık, Rusya'nın Kafkasya ve Balkaniara açıldığı günlerde uyguladığı politikanın temel parametre­lerini şöyle açıklamaktadır:

"Korkunç İvan ve I. Petro dönemlerinde büyüme kayde­den, Batı bilim ve tekniği ile tanışan Rusya, siyasi amaçlarına

ulaşabilmek için psiko-sosyal ve manevi değerleri ihmal et­medi. Ortodoksluğa öncelik verdi, bilhassa Osmanlı toprakla­rında yaşamını sürdüren Ortodokslada iletişim kurdu. Bizzat

bu olgu Balkan uluslarının harekete geçmeleri için uğurlu bir seçim idi. Nitekim önce B allcan uluslan ayalclandılar, ardından Rusya Osmanlı D evleti'ne savaş açtı."8

Müellif, bu amacı gerçekleştirebilmek için Rusya'nın 7 defa sava­

şa girdiğini belirtmektedir:

"Osmanlı Devleti'ne savaş açılması, Rusya'ya Ortodoks ve Slav uluslarını himaye amacıyla gereldi idi. Örneğin, do­muz güden Kara Yorgiler'in 1804'te başlattıkları Sırp İs­yanı, 1806'da Osmanlı-Rus Savaşı'nın başlamasına neden oldu. 1821-1826 yılları arasında meydana gelen Mora İsya­nı, 1828'de başlayan Osmanlı-Rus Savaşı'nı doğurdu. Bos­na-Hersek'teki isyan ise 93 Harbi'nin başlaması için ender bulunur bir bahane oldu. Rus Çarı "Ortodoks Dünyası'nın tartışmasız lideri" olmaya karar vermişti. Liderliğin yolu ise Osmanlı'yı devre dışı bırakıp Boğazlan ele geçirmek ve sı­cak denizlere inmekten geçiyordu. Sıcak denizlere ulaşmanın ikinci yolu Erzurum-İskenderun rotasıydı. Nihai adımlar ise

7 Hesenli, n.g.e., s. 155. 8 Ç. Ramazan,Aimmı Knynnklnrmn Göre IL Abdıilhnmid Döneminde Ermmi O/aylan,

Ankara, Kültür Bakanlığı Yayınları, 2000, s. 39.

Page 6: (1894-1909) SEMPOZYUMUisamveri.org/pdfdrg/D236070/2015/2015_EMRAHOVZ.pdf · bu olgu Balkan uluslarının harekete geçmeleri için uğurlu bir seçim idi. Nitekim önce B allcan uluslan

RUS TARİH YAZIMINDA ERMENi MESELESi VE SORUNUN 93

OLUŞUMUNDA ÇAR RUSYASı'NIN ROLÜ

Kafkas-Basra ve Türkistan üzeünden Hint Okyanusu'na çıkış elde etmek şeklinde belirlenmişti. "9

İçinde birçok objektif yaklaşımlar bUlunmalda birlikte, V P. Po­tyomkin tarafindan 1945'te Moskova'da 'yayımlanan "İstoriya Diplo­matii" adlı kitabın 1872-1919 yıllarının olaylarını içeren 2. cildind~

• Sırbistan'da Osmanlı aleyhine meydana gelen ayaklanmalar güney Slavlarının birleşme süreci olarak değerlendirilmektedir:

"1875'in yaz döneminde Bosna-Hersek'in Hıristiyan

ahalisi Türkiye aleyhine ayakİ~ndı. Güney Slavlarının ulusal birleşimini hedef olara!' belirleyen isyancıların eylemleri Sır­histan'da rağbetle karşılandı. "10

Gurko-Kryajin'in "Ermeni Meselesi" adlı eseri Rusya'nın bölge­de yürüttüğü siyasete açıldık getirecek mahiyettedir. Eserde sorunun ortaya çıkışı hususunda Çar Rusyası ile Ermeni buıjuvazisinin oyna­dığı rol şöyle özetlenmektedir:

"Ermeni meselesi "Şark Meselesi" denilen siyasetin bir parçasıdır. Bu mesele 2 açrdan ele alınabilir: 1. Dış politika malzemesi olara!,, büyük devletler Türkiye'yi sömürgeye dö­nüştürmek için ayrılıkçı eğilimleri güçlendirmeye ve böyle­ce ülkeni tamamen zaytflatmaya çalışıyorlardı. 2. İç politika konusu olarak, Ermeni burjuvazisi ülkedeki ErmenUerin mukadderatlarını bağımsız tayin etme eğilimlerini tetikliyor ve böylece burjuvazinin gelişimi açısından uygun sosyo-eko­nomik koşulların oluşması için mücadele yapıyorlardı. Dola­yısıyla başlangıçta sırf ekonomik kaygılarla ortaya çıkan Er­meni meselesi Rusya ve İngiltere'nin müdahaleleri sonucunda kompleks hal aldı ve politik malzemeyç, dönüştü. Rus ticari ve sanayi kapitalinin Kara deniz'den İstanbul .ve Çanald,ale Bo­ğazları aracılığıyla uluslararası çılona girişimleri "Hıristiyan­

ları Müslüman Türkiye'ninı zulmünden kurtarmak uğrunda mücadele" sloganı ile perdelendi. Ermeni milletinin mukad­deratını bağımsız tayin edeceğini zanneden Ermeni burjuva­zisi ise Rusya yanında yer almakla birlikte Türkiye Ermenileri arasında propagandalar yapmaya başladı. "11

9 n.g.e., s. 40.

10 lstoriyn Diplomntii, ed. V. P. Potemkina, Moskva, OGİZ, 1945, c. 2, s. 22. ll V. ~rko-Kryajin, Ermeni Meselesi, Bakı, Kommunist Ncşriyyatı,l990, s. 7-9.

Page 7: (1894-1909) SEMPOZYUMUisamveri.org/pdfdrg/D236070/2015/2015_EMRAHOVZ.pdf · bu olgu Balkan uluslarının harekete geçmeleri için uğurlu bir seçim idi. Nitekim önce B allcan uluslan

94 ZİYAD EMRAHOV

Avrupa'da Almanya-Avusturya-Macaristan ve İtalya Bloğu ile Rusya-Fransa ittifakı'nın kurulması Asya ve Mrika dahil tüm dünya­nın kaderini etki.ledi. "Vostoçnıy Vopros vo Vneşney Politike Rossii: Konets XVIII-Naçalo XX V eka" adlı eserde bu yeni konjonktür şöyle ifade edilmektedir:

"Rusya-Fransa ittifakı, adı geçen devletlerin Almanya ve İngiltere ile mücadele yapabilmek için birlikte çalışmalarını temin etti. Diğer taraftan ise ortaçağlardan beri bilhassa Orta Doğu hususunda Rusya ve Fransa arasında yaşanan gerilimin yumuşamasına neden oldu. Buna ek olarak, XIX. yüzyılın 90'lı yıllarında Asya ve Mrika kıtalarında süreidi genişleme kayde­den bir Alman ekspedisyonu söz konusuydu. Bu gelişme ise Alman-İngiliz çatışmasına neden oldu."12

3 bölüm xe 434 sayfadan oluşan bu kitapta, Ermeni meselesine özel bir alt başlık tahsis edilmiştir. Şöyle ki; ilcinci bölüm ün dördüncü alt başlığı "XIX. yüzyılın 90'lı Yıllarında Yakındoğu Buhranı, Erme­ni Meselesi ve Büyük Devleder" adını taşımaktadır. Belirtilen eserde

XIX. yüzyılın 90'lı yıllarında Yakındoğu'da vuku bulan olaylar şöyle yorurnlanmaktadır:

"90'lı yıllarda büyük devletlerin Uzak Doğu'daki müca­

delesine paralel olarak Yakındoğu'da Sultan hükümetinin yü­

rüttüğü siyaset nedeniyle bölgede yeni sorunlar baş gösterdi.

Balkanlar'ın büyük bir kısmında egemenliğini kaybeden Il.

Abdülhamid'in diletatör yönetimi Osmanlı egemenliğinde

bulunan ulusları mengeneye sıkıştırmaktaydı. Sultanın despo­

tilc politikası Hıristiyan tebaanın yanı sıra Müslüman teba­

anın itirazlarına neden olmaktaydı. Örneğin, bu sıral.ar Os­

manlı'nın Avrupa kısmında seferde olan bir Fransız konsolos,

Müslüman ve Hıristiyanlardan oluşan aha1i arasında çok sa­

yıda müflis ve dilenci konumunda bulunan kişinin olduğu­

nu kaydetmektedir. Konsolosun karusınca, ahalinin bizzat bu

kesimi yönetimin değişmesinden yana tavır benimsemişti."13

12 Vostoçnıy Vopros vo Vneşney Politike Rossii: Konets XVIII-Naçalo XX Veka, Pod. Red. N.S.Kinyapina,Moskva, Nauk, 1978, s. 259.

13 n.g.e., s. 259.

Page 8: (1894-1909) SEMPOZYUMUisamveri.org/pdfdrg/D236070/2015/2015_EMRAHOVZ.pdf · bu olgu Balkan uluslarının harekete geçmeleri için uğurlu bir seçim idi. Nitekim önce B allcan uluslan

RUS TARİH YAZIMINDA ERMENİ MESELESİ VE SORUNUN 95

OLUŞUMUNDA ÇAR RUSYASı'NIN ROLÜ

Rus müellifler tarafından yazılan yukarıdaki satırlarda olumlu

değerlendirmeler bulmak söz konusu değildir. Dolayısıyla makale müellifl.erinin bölgedeki Rus genişlemeci p'olitikasına hak kazandırma girişiminde olduldarı görülmektedir. İlginç olay olmakla birlikte bu tür çalışmalarda; Osmanlı-Rus savaşları sırasında Ermenile.ı:in metbu 'bulundukları devlete ihanetierini açık şekilde gösterilmektedir. Aşağı­daki pasajda verilen satırlar böyle duruma somut örnek olabilir:

"Berlin Kongresi'nde mutaJ:>akata varılan ısiahatlar yapıl­

madı. Makedonya ve Girit ahalisi sabırsızlıkla yaşamlarının

iyileştirilmesini beklemektedir. Sömürge rejimi, bilhassa Türk

olmayan ahali üzerindeki sultan yönetiminin temel ahlak kri­

teri olarak belirlenmişti. Ttirkiye Ermenileri ağır şartlar altın­

da yaşamaktaydılar. 1877-1878 Osmalı-Rus Savaşı sırasında

Ermeni birlllder Rusya safında savaşa katıldılar ve bu nedenle

sonraki tarihlerde Osmanlı'daki Ermeniler haskılara maruz

kaldılar. Rusya ise Ermenilerin durumunun düzeltilmesi ama­

cıyla San-Stefano mukavelesinin 16. maddesine Ttirkiye Er­menistan' ında acil reformlar yapılmasını ön gören bir koşul koydurabilmişti. "14

Kitapta yer alan makalelerin müellifl.eri olaylara taraflı ve süb­jektif yaklaşmaktadırlar. Söz konusu sübjektivizm bilhassa Osmanlı Devleti'yle ilgili hususların değerlendirilmesinde belirivermektedir. Böyle değerlendirmelerin birisini örnek olarak göstermekte yarar var­dır:

"1891'de Küçük Asya'da Kürtler ve Çerkezlerden oluşan ve bizzat sultanın denetiminde bulunan süvari birlllder yani

Hamidiye alayları kuruldu. Onların görevi; eyalerlerde hükü­

met temsilcilerinin 'zorbalığına karşı ayaklanan ahaliyi yatış­tırmaktan ibaretti. Hamidiye alayları görevlerini icra ettikleri sırada bilhassa Ermenilere karşı gaddar davranmaktaydılar."15

II. Abdülharnid Han yönetiminin Ermeni.lere karşı izlediği poli­tikayla ilgili Rus müellifl.er şöyle değerlendirmelerde bulunmaktadır­lar:

14 a.g.e., s. 259.

15 a.g.e., s. 160.

Page 9: (1894-1909) SEMPOZYUMUisamveri.org/pdfdrg/D236070/2015/2015_EMRAHOVZ.pdf · bu olgu Balkan uluslarının harekete geçmeleri için uğurlu bir seçim idi. Nitekim önce B allcan uluslan

96 ZİYAD EMRAHOV

" ... Osmanlı Ermenilerinin dini konular ile iç meseleler­

deki sınırlı özgürlüklerini tamamen kısıtlamaya çalışmaktaydı. Batı Ermenistan'daki kazaların sınırlarını yeniden düzenleyen sultan yönetimi, herhangi bir kazada Ermeni nüfusun çoğun­luk konumda olmamasına özel ihtimam sarf etmekteydi. Bu

. nedenle Ermeniler Batı Avrupa devletleri nezdinde destek arayışına girdiler."16

Acaba yukarıdaki satırların müellifleri tarihi sahteleş tirdilcierinin farkındadırlar mı? Oysaki benzer durumlara Rusya tarihinde çok te­sadüf edilmektedir. Makale müellifleri Fransız arşiv belgelerine istinat ederek Çar Rusyası'nın Ermeni meselesine yaklaşımını şöyle açılda­maktadırlar:

"Rusya Hükümeti'nin Ermeni sorununa yaklaşımı karma­şık içeriğe sahipti. Fransız belgelerinde, Rusya "ince ve ihtiyat­lı" davrana'n devlet olarak gözükmektedir. 90'lı yıllarda Şark meselesi bağlammda Rusya Hıristiyan ulusları himaye etmeği amaçlayan politikanı devam ettirdi ve Sultan'dan San-Stefano

ve Berlin antlaşmalarında belirlenen reformlan yapmayı talep etti."17

Doğu'da yeni savaş odağının oluşmasını istemeyen Fransa ile Rusya'nın politikasının örtüşmesinden makale müellifleri kıvanç duy­maktadırlar. Makale müelliflerinin, "Ermenilerin ağır ekonomik du­rumu ve Avrupa devletleri arasındaki fikir ayrılığından istifade eden II. Abdulhamid Ermenilerin katledilmelerine revaç tanıdı" türünden değerlendirmelerin bilimsel değeri yoktur. Çünkü söz konusu dö­nemde Anadolu'daki Ermeni çeteleri masum ahalinin katledilmesi­nin temel aktörleri gibi hareket etmekteydiler. İngiltere'nin Erzurum Konsolosu'nun 25 Haziran 1880 tarihli raporunda bu husus şöyle öze denmektedir:

"Yurtdışından gönderilen askeri araç ve gereçler Ermeni çetelerinin ayaklanmasını kolaylaştırdı. Bölgedeki Ermeni ev­leri birer silah deposu olarak faaliyet göstermektedir."18

16 n.g.e., s. 160.

17 n.g.e.,s.162. 18 William Langer, 1he Dip/omney oflmperinlism, New-York, 1956, p. 157.

Page 10: (1894-1909) SEMPOZYUMUisamveri.org/pdfdrg/D236070/2015/2015_EMRAHOVZ.pdf · bu olgu Balkan uluslarının harekete geçmeleri için uğurlu bir seçim idi. Nitekim önce B allcan uluslan

RUS TARİH YAZIMINDA ERMENİ MESELESi VE SORUNUN 97 OLUŞUMUNDA ÇAR RUSYASI'NIN ROLÜ

1895'in 30 Eylül-2 Ekim tarihleri arasında Ermeniterin Anado­lu'da yaptıkları katliam ve terör eylemleri, makale müellifierince, "sivil gösteri" olarak değerlendirilmektedir. Dolayısıyla burada "bilimsel ta­rafgirliğin" söz konusu olduğu açıktır. Buna ek olarak, Ermeni mese­lesi konusunda Rusya'nın politikası tahrif edilmekte ve Çar yönetimi­nin Yakındoğu'daki genişlemeci ve sömürgeci politikası "Erinenilerin himayesi" olgusu ile perdelenmektedir.

Çağdaş Azerbaycan tarih yazımında konuyu "Rus bakış açısı" ile ele alan birçok çalışma vardır. Örneğin, Azerbaycanlı bilim insanla­rmdan A. Hacıyeva "Beynel11alk Münasebetler Tarihi" adlı eserinde mevzubahis politika ile ilgili şunları kaydetmektedir:

"Rusyanın Yakındoğu politikasında Boğazlar meselesinin özel yeri varcL.. Güneyde Rusya sınırlannın güvenliği açısın­dan İstanbul ve Çanakkale Boğazları stratejik öneme sahip­ti. Bir taraftan Rusya'nın güney ticaret rotası bu boğazlardan geçmekteydi. Diğer taraftan i]e anılan boğazlardan geçen yabancı devlet gemileri bir anda kendilerini Rusya'nın güney sınırlarında bulabilirlerdi. Nitekim Kırım Savaşı'nda böyle bir deneyim yaşanmıştı. Bu tehlike iki şekilde hertaraf edilebi­lirdi: 1. Boğazlara sahiplenmek gerekir. 2. Güvenliği sağla­yabilmek için Osmanlı Devleti ile diplomatik ilişkileri sıcak tutmak gerekir."19

Müellifin değerlendirmelerinde taaccüp doğuracak bir yaklaşım söz konusu değildir. Çünkü müellif bu eseri telif eder iken, "İstoriya Diplomatii" adlı yukarıda bahsi geçen eseri derin ilmi tenlcide tabi tutmadan istifade etmiştir. Hacıyeva; Balkanlar'ın Rusya açısından önemini şöyle değerlendirmektedir: "

"Balkanlar'da nüfuz sahibi olmak Avrupa sınırlarında

stratejik açından etİôn konumda bulunmak ve Türk Boğaz­larını kontrolde bulundurmak anlamına gelmektedir. Bu ne­denle Avusturya-Macaristan ile Almanya'nın Balkanlar'da genişleyen faaliyetleri Rusya'nın stratejik merakları ile örtüş­memektedir."20

19 A. Hacıyeva, Beytıelxnlq MıinasibetlerTarixi, Bakı, Bakı Univcrsitetinin Neşriyyatı,

2001, s.51. 20 a.g.e., s. 51.

Page 11: (1894-1909) SEMPOZYUMUisamveri.org/pdfdrg/D236070/2015/2015_EMRAHOVZ.pdf · bu olgu Balkan uluslarının harekete geçmeleri için uğurlu bir seçim idi. Nitekim önce B allcan uluslan

98 ZİYAD EMRAHOV

XIX. yüzyılın son çeyreği ile XX. yüzyılın başlarında Kafkasya'da yaşayan ünlü Rus gazeteci ve tarihçisi Vasil Lvoviç Veliçko, bölgenin tarihine ·özel ilgi duymuştur. Tülis'te yayımlanan "Kafkas" gazetesi­nin editörü olduğu günlerde Maveri-yı Kafkasya'nın her tarafını do­laşmış, yerel halkın gelenek-göreneklerini ve yaşam tarzını derinden öğren.rniş, edindikleri izlenimleri makale ve kitaplarına aktarmıştır. Veliçlco "Kafkas: Rus İşi ve Kabileler Arası Meseleler" adlı eserinde Ermenilerle ilgili şöyle bir değerlendirmede bulunmaktadır:

"Ermenilerin Rus Hükümeti ile ilişkileri çetrefıllidir. Ya­kındoğu'daki Rus misyonunun önemini kavrayan I. Petro, kuşkusuz, Hıristiyanları Müslüman ağalarına karşı yeğledi, Ortodoks ve Slav meselelerinin düşmaniarına karşı itiraz sesini yükseltti. Bu nedenle dolandırmacı İsrail Ori'ye kendi düşüncelerini ifade etme hakkı · tanıdı, fakat onun yalanları­nı uygul~aya koymadı. Büyük İmparator, Ermeni elçilerine "şimdi İsveç savaşıyla meşguldür"yanıtının verilmesini emret­ti. Dolayısıyla yalana dayanan bir politikaya malzeme olmadı. İsrail Ori'nin İsveç savaşı sırasında Rus ordusunda bulunma talebini ise reddetti."21

Veliçko'nun kayıtlarına göre, Il. Ekaterina döneminde Erme­ni-Rus ilişkilerinde yakınlaşma yaşanmıştır. Yazar bu durumu şöyle ifade etmektedir:

"ll. Ekaterina'nın sarayında sapık ve mutantan yaşam sü­ren Ermenilere çok iltifat gösterilmekteydi. Saray aristokrasİ­sinin Ermeni tüccardan peşkeşler alması adi hale dönüşmüştü. Tavrida'nın süslü püslü knezi, kuşkusuz, şımarık birisiydi ve Ermenistan yaylasında Hıristiyan bir krallığın kurulması fikri onu sürekli meşgul etmekteydi."22

Ermeni Patrildiği ile Rus Hükümeti arasındaki ilişkiler konu­sunda Veliçko şöyle içecildi bilgiler vermektedir:

"XVIII. yüzyılın sonlarında; Eçmiadzin'de halk oylama­sı ile patrik seçme teamüllerine zıt .olarak, din adamları ta­rafından Patrik Luka adlı birisini kilisenin başına getirdiler. Konstantinopol Ermeni Patriği Zaharya bu uygulamayı şid-

21 V. L. Veliçko, Qafqaz: Rus 1,; ve Tayfa/ararası Meseleler, Bakı, Azerbaycan Neşri­yyatı, 1995, s. 57.

22 a.g.e., s. 58.

Page 12: (1894-1909) SEMPOZYUMUisamveri.org/pdfdrg/D236070/2015/2015_EMRAHOVZ.pdf · bu olgu Balkan uluslarının harekete geçmeleri için uğurlu bir seçim idi. Nitekim önce B allcan uluslan

RUS TARİH YAZIMINDA ERMENİ MESELESi VE SORUNUN 99

OLUŞUMUNDA ÇAR RUSYASI'NIN ROLÜ

detle protesto etti. Patrik Luka ise içtenlllde davranıp ona

mektuplar yazdı ve ısrarından vazgeçmesini talep etti. Buna paralel olarak, Konstantinopol Ermeni Cemaati Zaharya'nın görevden alınması konusunda Osmanlı Sultanı'na başvuruda bulundu."23

"Ermeniler kudretli Rusya sınırlarına girdikten sonra musibet­lerden kurtulup zenginleştiler" şeklinde bir tez ileri süren müellifın fikirleri tartışmaya açıktır. Çünkü 1839'da ilan edilen Tanzimat Fer­manı, diğer gayri milletler gibi, Ermenilere birçok yeni anayasal ve ekonomik haklar tanımıştır. Bu nedenle Veliçko'nun kanısının kendi devleti lehine yapılan savunmacı bir yaldaşım olduğu söylenmelidir. Müellifın adı geçen eserinde bazı ilginç itiraflar bulunmaktadır. On­lardan birisini örnek olarak vermekte yarar vardır:

"ErmenUerin ekonomik gücünün artmasına ve aralarında­ki ilieel rekabetin izalesine Kafkasya Umumi Valiliği çok yar­

dım etmiştir. Örneğin, Kafkas ~uluslarını Avrupalılaştırmayı kendine amaç edinen Genel Vali Knez Vorontsov, arz ve talebi artırma, dinamik toplum oluşturma yoluna başvurmuştu. Bu politikanın doğal bir sonucu olarak, ekonomik gücü zayıf olan insanlar iflas ettiler, bunun yerine 'açıkgözlü kişiler, bilhassa Ermeni burjuvazisinin temsilcileri çok zenginleştiler."24

Veliçko'nın kayıtlarına göre, 12 Haziran 1898'de yayımlanan Çar fermanı, Ermeni Gregoryan Kilisesi'nin mülklerini koruma amacı gütmekteydi:

"Bu önlernin siyasal ve dinsel açından önemi büyüktü. Böy­le bir önlem kilise paralarının lcilise dışı amaçlar için harcan­ması olgusunu ortadan kaldırmalcta, Ermeni teokrasisini siyasal

amaçlarını sınırlarnaleta ve onları manevi açıdan Ermenilere zarar veren birçok hülyadan uzaklaştırmalctadır. Aslında bu fer­

man geç kalmış bir adımdır. Ermeni iş adamları uzun süreden beri Kafkas'ın ve başkentin önemli kururnlarında önemli görev­de bulunan birçok memuru ayarlarnışlardır."25

23 a.g.e., s. 59.

24 a.g.e., s. 64.

25 a.g.e., s. lOS.

Page 13: (1894-1909) SEMPOZYUMUisamveri.org/pdfdrg/D236070/2015/2015_EMRAHOVZ.pdf · bu olgu Balkan uluslarının harekete geçmeleri için uğurlu bir seçim idi. Nitekim önce B allcan uluslan

100 ZİYAD EMRAHOV

Ermeni meselesine Rusya'nın yaklaşımını konu edinen çalışma­lardan diğer birinin müellifı S. N. Glinka'dır. Çalışmasında Rusya'nın YalandoğU ve Kafkasya'da yaptığı girişimleri haklı bulan müellif, be­lirlenen hedeflere ulaşabilmek için Ermeni politikasından istifade edilmesini makul bulmaktadır. Glinka'nın Ermenilerle ilgili değer­lendirmesi şöyledir:

"Ermeniler eskiden beri Rusya'ya sadıktırlar. Fakat bu sadakat daha ziyade I. Petro dönemindeki Rus-İran savaşları sırasında net olarak ortaya çıktı. Rusya tüm milletlere, beşer ailesinin tüm kardeşlerine kendi aguşunu açtı ve milletierin birleşmesine örnek oldu. Doğu'da ticari faaliyetleri genişletme azminde olan I. Petro, bu süreçte Ermenileri saf dışı bıraka­mazdı. Bu nedenle I. Petro Rusya'nın ve Ermenilerin çıkarla­rına olan böylesine bir politikayı yürürlüğe koydu. Ariyeten, Büyük Islahatçı; Ermenileri n Rusya'ya sadakatini pekiştirrnek amacıyla İran'la çatışmalarda yiğitlik ve kahramanlık gösteren bazı Ermenilere madalya, nişan ve imtiyazlar tahsis etti."26

"Rusya tüm ulusların birleşmesine örnek oldu" ifadesiyle Çar Rusyası'nın Kafkasya'dalti sömürgeci siyasetine kılıf bulan müellifın somut olarale neleri kastettiği açık değildir. Diğer taraftan I. Petro'nun "Büyük Islal1atçı" olarak takdim edilmesi Rusya'nm Kafkasya ve Ya­kındoğu'daki sömürgeci politikasını kamufle etmektir. Müellifın ka­yıdanna göre, I. Petro faydalı vatandaşlar oldukları için Ermenileri ülkeye davet etmiş, onların korunup himaye edilmesini tavsiye etmiş­tir. Yeni vatanlarında edindikleri konumlar onlarm Rus yönetim çev­relerinde itibar kazanmalarına neden oldu. Niteltim söz konusu du­rumun somut örnelcierinden birisi Lazarevler ailesidir. Bu aile Rusya Hükümeti'nin eski Ermenistan evladarına gösterdiği kaygının somut örneğidir.27 Glinka'ya göre, I. Petro dönemindeki gelişmeler Erme­nilerin Rusya'ya katılmalannın ilk merhalesiydi. I. Petro'nun poli­tikalarını Çar I. Nikola devam ettirdi. Nil<.ola'nm bayraldarı, İrevan hisariarını teslim aldı. Şehir savaşsız teslim oldu, çünkü Ermenilerin yürekleri şehrin kale duvarlarını Rusların yürelderine, yüzyılların eslti arkadaşlarına açtı. Uluslar arasındalti sevgi ve dayanışma ulusları ko-

26 S. N. Q!inlca,Azerbaycmı Ermenileriııiıı Rmiya Hıidudlarma Köpirıilmesiniıı Tesvi­ri, Bakı, Azerbaycan Ncşriyyatı, 1995, s:ıh.8.

27 a.g.e., s. 9.

Page 14: (1894-1909) SEMPOZYUMUisamveri.org/pdfdrg/D236070/2015/2015_EMRAHOVZ.pdf · bu olgu Balkan uluslarının harekete geçmeleri için uğurlu bir seçim idi. Nitekim önce B allcan uluslan

RUS TARİH YAZIMINDA ERMENi MESELESi VE SORUNUN 101 OLUŞUMUNDA ÇAR RUSYASı'NIN ROLÜ

rumaktadır, kale duvarları bu etken karşısında düşüverdi.28 Görüldüğü

üzere, Glinka, bu konuda muhayyel tasarım oluşturmaktadır. Galiba 1827'nin yaz ve sonbahar mevsimlerinde İrevan havallsinde vuku bu­lan çatışmaları, İrevan Hanı Hasan Han ile Rus General Paskeviç arasındaki atışmaları kaleme almak müellifın işine gelmemektedir.

Rus araştırmacılarından N. N. Suhotin'in 1828-1829 tarih­li Osmanlı-Rus savaşını konu edinen çalışmasında, savaşın seyrinin yanı sıra Kafkasya'nın genel durumu ele alınmaktadır. Suhotin, her şeyden önce savaşın nedenlerinden bahsetmektedir. Ardından Tuna ve Kafkasya cephelerindeki çatışmaların geniş tasviri yapılmaktadır. Kafkasya cephesindeki çatışmaları ayrıntılı olarak tasvir eden müel­lif, savaş sırasında Anadolu'daki Ermenilerin Rus ordusuna yaptık­ları yardımı özellikle vurgulamaktadır. Savaşın sonucunu belirleyen Edirne barışı Rusya'nın Kafkasya'da Ahalsih ve Alıılkelele gibi yeni topraklar edinmesine neden oldu.29 Ancak olay bununla sınırlı kalma­dı. Çar Rusyası, Ermeniler aracılığ1yla Osmanlı Devleti'ndeki etnik meseleleri körüklemeye başladı. Rus tarih yazımı ise olayı farldı şe­kilde açıklamaktadır. 30 Şark meselesinin çözülmesinde özel çaba sarf eden Rus yetkilisi Gorçakov, Berlin Kongresi'ne sunduğu projede Slav vilayetleri için özerklik talep ederek, Hıristiyan tebaanın durumunun iyileştirilmesi için Osmanlı merciierine baskı uygulamaktaydı.3ı Bura­dan anlaşılacağı üzere, ayaklanan Balkan uluslarına yardım yapılması Rusya'nın temel dış politika malzemesine dönüşmüştü. Ancak Çar Rusyası bu hususla ilgili Avusturya-Macaristan ile çatışmaya girmek istemiyordu. "İstoriya Diplomatii" adlı eserin "Şark Meselesi (1875-1877)" adlı ilcinci bölümünde bu mesele şöyle ele alınmaktadır:

"Bir taraftan Slavlar arasında Rusya'nın nüfuzunu yay­mak, diğer taraftan .fı.yusturya-Macaristan ile ilişkileri kont-

28 a.g.e., s. 9.

29 N. N. Suhotin, Periodı Voyn, ne Voşedşih v 1, 2 i 3 çasti Obzora Voyn Rossii ot Petra Velikogo do Naşih Dney, Kovno,1897.

30 Bu tür çalışmalara örnek olarak bkz. A. N. Dulina, Tanzimat i Mmtafo Re; id Paşa,

Moskva, İzdatelstvo Nauka, 1984; A. N. Dulina, Osmnmkaya İmperiyn i Mejdu­

narodnıb Otne;erıiyah (30-40 gg. XIX v.), Moskva, İzdatclstvo Nauka, 1980; P. A. Çihaçev, Velikie Deıjavı i Vostopıoy Vopros, Moskva, İzdatelstvo Nauka,1970.

31 Russko-Germanskogo Otnoşeniya, 1873-1914 gg .• Moskva, Tsentrarhiv, 1922, s. 48.

Page 15: (1894-1909) SEMPOZYUMUisamveri.org/pdfdrg/D236070/2015/2015_EMRAHOVZ.pdf · bu olgu Balkan uluslarının harekete geçmeleri için uğurlu bir seçim idi. Nitekim önce B allcan uluslan

102 ZİYAD EMRAHOV

rolde tutmak isteyen Gorçakov, Avusturya-Macaristan ile te­sis edilen sıcak ilişkilere dayanarak Balican sorununu çözmeye çalışmaktaydı. 1875'in Ağustos ayında Viyana'da görüşmeler yapan Gorçakov, Slavların durumunun iyileştirilmesi için Avusturya-Macaristan'a işbirliği önerisinde bulundu. Gorça­·kov'un önerisi, Romanya örneğinde olduğu gibi, diğer Balkan uluslarına özerklik verilmesi şeklindeydi."32

Rusya'nın Panslavizm politikasının Osmanlı Ermenileri üzerin­de uyandırdığı etkiyi Türk bilim adamlarından S. Koçaş şöyle tasvir etmektedir:

"Ermenilerin muhtariyet ve istilclal istemlerinde istinat ettikleri ve ileri sürdükleri en önemli talep, Avrupa ve Rus­ya'nın Balkan uluslarına yaptıkları yardım ve desteğin benze­rinin kendilerine verilmesinden ibaretti. Bu tarihten itibaren Ermeniler çeşitli adlar altında çeşitli dernekler kurmaya baş­ladılar. "33

Koçaş; Rusya'nın Ermeni politikasındaki gizli maka.mlarla ilgili açıklamaları ilgi uyandırmaktadır. Koçaş'a göre, "Rusya hudutların­da Ermenileri olmayan Ermenistan" projesi, Çar Rusyası'nın Ermeni meselesine yaldaşırnı açıldayan en doğru ifadedir.34

Sonuç

Zira Rusya ve Azerbaycan'da yapılan akademik araştırmaların bi­limsel tahlili dikkatli okuru bu sonuca götürmektedir. Tüm bu akade­mik çalışmalar, sırf ekonomik zeminde start alan Ermeni meselesinin Rusya'nın müdahalesi sonucunda kompleks hal aldığını ve İstanbul ve Çanakkale Boğazları ile İskenderun Körfezi'ni zapt etmeği tasarlayan Rusya'nın Hıristiyanları Müslüman Türkiye'nin zulmünden kurtarma projesi ile perdelendiğini göstermektedir.

32 lstoriya Diplomatii, c. 2, s. 22. 33 S. Koçaş, Tarih Bqyunca Ermeniler ve Tıirk-Ernuni İlqkileri, Ankara, Altın ok Mat­

baası, 1967, s. 73. 34 a.g.e.,s. 79.

Page 16: (1894-1909) SEMPOZYUMUisamveri.org/pdfdrg/D236070/2015/2015_EMRAHOVZ.pdf · bu olgu Balkan uluslarının harekete geçmeleri için uğurlu bir seçim idi. Nitekim önce B allcan uluslan

RUS TARİH YAZIMINDA ERMENi MESELESi VE SORUNUN 103

OLUŞUMUNDA ÇAR RUSYASI'NIN ROLÜ

KAYNAKÇA

Arşiv Belgeleri

RGİA (Rossiyskiy Gosudarstvenniy İstoriçeskiy Arhiv), F 82ı, Dol<. 175, Op. 7, L. 55.

• GARF (Gosudarstvenniy Arhiv Rossiyskoy Fedaratsii), F.. 730, Dok. 687, Op. ı, L. ı2.

Kitap ve Makaleler

Çihaçev, P. A., Velikie Derjavı i Vostoçnoy Vopros, Moskva, İzdatelstvo Nauka, ı970.

Dulina, A. N ., Osmanskaya İmp~ya i Mejdımarodnıh Otneşeniyah (30-40 gg. XIX v.), Moskva, Izdatelstvo Nauka, 1980.

Dulina, A. N., Tanzimat i Mustafa Re;id Pa;a, Moskva, İzdatelstvo Nauka, 1984.

Erkan, Süleyman, "Çarlık Rusyasi ve Sovyetler Birliği Döneminde· Etnik Sürgünler", Uluslaramsı Suçlar ve Tarih, Sy. ı (Ankara, Yaz 2006), s. ı55-173.

Hacıyeva, A., Beynelxalq Münasibetler Tarixi, Bala, Bakı Universiteti­nin Neşriyyatı, 2001.

Hesenli, Cemil, SSRİ-Türkiye: Soyuq Müharibenin Smaq Meydanı, Bala, Adiloğlu, 2005.

İstoriya Diplomatii, ed. V. P. Potemkina, Moskva, OGİZ, 1945.

Koçaş, S., Tarılı Boyunca Et·menilet· ve Türk-Enneni İlişkileri, Ankara, AltınokMatbaası, ı967.

Langer, William, The Diplomacy oflmperirılism, New-York, 1956.

Parsamya~, V. A., İstoriyqArmyanskogo Naroda, 1801-1900 gg., Yere­van, Izdatelstvo Ayastan, 1972.

Q!inka, S. N.,Azet·baycan E1·menilerinin Rusiya Hüdudlamıa Köçüriil­mesinin Tesviri, Bala, Azerbaycan Neşriyyatı, 1995.

Qyrko-Kryajin, V., Ermeni Meselesi, Bala, Kommunist Neşriyyatı, 1990.

Ramazan, Ç., Alman Kaynak.larma Göre IL Abdülhamid Döneminde Enneni Olayları, Ankara, Kültür Bakanlığı Yayınları, 2000.

Russko-Germanskogo Otnoşeniya, 1873-1914 gg., Moskva, Tsent­rarhiv, ı922.

Page 17: (1894-1909) SEMPOZYUMUisamveri.org/pdfdrg/D236070/2015/2015_EMRAHOVZ.pdf · bu olgu Balkan uluslarının harekete geçmeleri için uğurlu bir seçim idi. Nitekim önce B allcan uluslan

104 ZİYAD EMRAHOV

Suhotin, N. N., Periodı Voyn, ne Voşedşih v 1, 2 i 3 çasti Obzor.a Voyn Rossii ot Petra Velikogo do Naşih Dney, Kovno, 1897.

Veliçko, V. L., Qafqaz: Rus İşi ve Tayfo/ararası Meseleler, Bala, Azer­baycan Neşriyyatı, 1995.

Vosto~nıy Vopros vo Vneşney Politike Rossii: Konets XVIII-Naçalo XX Veka, Pod. Red. N.S. Kinyapina, Moskva, Nauk, 1978.