_2007_2

Embed Size (px)

Citation preview

bilimnamednce platformusay: XIII, 2007/2

ilhyat bilimleri aratrma vakf (BAV) adna sahibiefaettin Severcan brahim Grener nver Gnay, M. Zeki Duman, Ali Toksar, Celal Krca, Harun Gngr, H.Yunus Apaydn, Turan Ko, efaettin Severcan, Erdoan Pazarba, Celal Trer, A. Kamil Cihan, brahim Grener, Ali Kat, Sleyman Akyrek, Seyfullah Sevim, Muharrem Akolu

say editr

yayn kurulu

yaz ileri mdrErdoan Pazarba Ali avuolu

redaksiyon ve son okumaMenderes Grkan Habil Nazlgl, Abdullah Benli, Yavuz Frat Ahmet Uyar, Davut lta Mustafa akmaklolu, H. Hseyin Ezer brahim Grener Kalpaklolu mah. Ahmet Yesevi Bulvar, No: 4, Kat: 1 Melikgazi, Kayseri Tel: 0352 4372819 PK: 95 KAYSER web: www.bilimname.com email: [email protected] bilimname hakemli bir dergidir. Alt ayda bir yaynlanr. bilimnameye gnderilen yazlar nce dergi yazm ilkelerine uygunluk asndan yayn kurulunca incelenir ve uygun bulunanlar o alandaki almalaryla tannm iki hakeme gnderilir. ki hakemden sadece birinin olumsuz rapor vermesi durumunda yaz nc bir hakeme gnderilir. Yazlarn yaynlanmasna yayn kurulu karar verir. bilimnamede yaynlanan yazlarn bilimsel ve hukuk sorumluluu yazarlarna aittir.

iletme

tantm

abonelik

mizanpaj irtibat

fiyat: 7 YTL abone bedeli (2007) normal: 12 YTL indirimli*: 10 YTL yurtd: 16 veya 20 $ *retmen, retim eleman ve renciKayseri 2008 Temsilcilik: Dergimize temsilci olmak isteyenler [email protected] e-posta veya PK: 95 Kayseri adresine bavurabilirler.

NDEKLEREDTRDEN 5

Do. Dr. brahim GRENER

OSMANLI KOZMOPOLTANZM N TAB HUKUK TEORS: SAVA PAA 7Do. Dr. Bedri GENCER

TEODSENN SOSYOLOJS 37Do. Dr. Celaleddin ELK

ZENCNNN TAHRCL-FR ALEL-USL SML ESER ZERNE BR DEERLENDRME 67Dr. Davut LTA Dr. Salim ZER

FUKAHA VE USULCLERN HAKKAT VE MECAZ ANLAYII 111 KAVALALI MEHMET AL PAANIN (1770-1849) SOSYAL POLTKALARI; MISIR VE DER OSMANLI EYALETLERNDEK ETKS 131Prof. Dr. Sebahattin SAMUR Oktm. Ayhan KUCULUO

JAPONYADA HIRSTYAN MSYONER HAREKETLER (1542-1587) 139 KUFE NAHV EKOLNN KURUCUSU EL-KS VE NAHVLE LGL GRLER (I) 153Dr. Kadir KINAR

RADYOKARBON (CARBON14) TARHLEME YNTEM VE KURN YAZMALARI 175M. Saifullah, Ghali Adi, Abdullah David / ev: Dr. Mehmet DA Yrd. Do. Dr. A. Vehbi ECER

KTAP TANITIMI 193

Dergimizin bu saysnn basm ARA Tem. n. Oto. Gda San. Ltd. ti.Ynetim Kurulu Bakan katklaryla gerekletirilmitir.

smet ITAKn

EDTRDEN2002 ylnda aratrma ve planlamann ardndan 2003te yayna balayan Bilimname dergisi elinizdeki 13nc ve basks hazr olan 14nc saylar ile, yayn sreci iindeki ufak aksamalar nedeniyle kaybettii zaman tekrar kazanm bulunuyor. Bilimname, 2007 sonu itibaryle be yl tamamlam bir dergi olarak gelecee daha gvenle bakmakta; deerli bilim adamlarmzn dergiye yazlaryla katk salarken dikkate aldklar be yllk dergi statsn de kazanm bulunmaktadr. Bilimname, deerli yazarlarmza, hakemlerimize, makalelerin dergiye ilk geliinden baskya ve oradan da okurlara ulamasna kadar uzanan izgide emei geenlere ve abone olarak desteklerini srdren okurlarmza byk minnet borludur. izgisini hi deitirmeden yayn hayatna devam eden bilimnamenin bu baarsnda en byk katk hi phesiz bilimsel deneyimlerini aktardklar yazlaryla yazarlar olmutur. Dergiye olan tevecchn devamnn, derginin kalitesinin artmasna ve hayatiyetinin srmesine katk salayaca muhakkaktr. Bilimname, sosyal konulu bir dergidir ve kendisini sosyal bilimler iinde belirli bir alanla kstlamamtr. Bu bakmdan imdiye kadar dergide yaynlanan yazlara baktmzda ilahiyat arlkl olmak zere iktisat, edebiyat, felsefe, dil ve tarih alanlarnda da makalelerin olduunu grrz. Bu sayda da benzer bir eitlilik karmza kmaktadr. Bilimnamenin bu says karma konulardan olumaktadr: Do. Dr. Bedri Gencer tarafndan kaleme alnan ilk makalede 19. asrda ngiliz smrgecilii ve Osmanl aleyhtar propagandalar karsnda Sava Paa tarafndan ortaya atlan ve Franszca olarak yazlan tabii hukuk teorisi incelenmektedir. kinci

6

yaz Do. Dr. Celalettin elike aittir. Bu makalede o, teolojik ve felsef dnce sistemlerinin tartt ilah adalet veya teknik ifadesiyle teodise konusuna sosyolojik bir adan bakmaktadr. Bu konunun farkl toplumlarda deiik boyutta ele alnmas dinlerin farkl Tanr anlaylarna balanmakta, antropoljik boyutun da teodise konusunda ihmal edilmemesi gerektii vurgulanmaktadr. Dr. Davut ltan ele ald konu ise bir eser deerlendirmesidir. Fkh literatrnde hilafiyat bal altnda incelenen eserlerden Zencnnin Tahrcul-Fr adl eseri, izledii yntem asndan dikkat ekmektedir. Eseri deerlendirme yntemi olarak yazar, Zencnnin bu eseri ile Debsnin Tessun-Nazar adl eseri karlatrlmaktadr. Drdnc yazda Dr. Salim zer, hakikat ve mecaz kavramlarnn fkh uslndeki kullanmlarn ayrntl olarak ele almaktadr. Beinci makale olarak, Prof. Dr. Sebahattin Samur, 18-19. yzyllara ait bir kesiti bizlere sunmakta, Kavalal Mehmet Ali Paann Sosyal politikalar, Msr evresinde elde ettii baarlar zetli bir ekilde anlatlmaktadr. Bir sonraki yaz, Okutman Ayhan Kuuluonun, 16nc yzyl Japonyasndaki misyoner almalar ve oradaki Hristiyanlatrma hareketlerinin ticaretle ilikisini ele alan almasdr. Yedinci makalede Dr. Kadir Knarn Kisa ve grlerini ele ald kapsaml bir yazdr. Yaz hacmi sebebiyle ikiye blnmtr. Sekizinci yaz bir eviri makaledir. Bir ekip almas olan ve Dr. Mehmet Dan evirdii bu makalede eski nsha yazlarn tarihinin bilimsel tespit yntemlerinden bahsedilmekte ve Kuran yazmalarna bu gzle baklmaktadr. Son alma ise bir kitap tantmdr. Dr. Hasan Yavuzerin ada Din Hizmetleri ve Diyanet leri Bakanl isimli eseri, Yrd. Do. Dr. A. Vehbi Ecer tarafndan tantlmaktadr. Daha nice saylarmzda bulumak dileiyle...Do. Dr. brahim GRENER

bilimname XIII, 2007/2, 7-36

OSMANLI KOZMOPOLTANZM N TAB HUKUK TEORS: SAVA PAABedri GENCER Do. Dr., Kocaeli . ktisadi ve dari Bil. F. [email protected]

Ykselen Batnn lmcl bir Bat/Dou medeniyetleri kutuplamana yol at XIX. Asrda Osmanl mparatorluu, bir taraftan Batnn diplomatik ve kltrel hcumuna kar koymaya, dier taraftan da zlmeye balayan mparatorluk halklarn bir arada tutacak kimlikler gelitirmeye alyordu. Bu asrda zellikle smrgecilik ampiyonu olarak beliren ngiltere, Osmanl ve slama kar ok ynl bir kltr sava at. Sava, balca hukuksuzluk anlamnda despotizm, ilerleme kartl anlamnda barbarlk ile slamn trevsellii ithamlar etrafnda yapld. Sava Paa, bir dnem Dileri Bakan (18791880) olduu Sultan II. Abdlhamidin tevikiyle Franszca yazd fkh teorisine ilikin eseriyle ngiliz kltr savann bu ithamlarna cevap vermeye alt. Paa, eseriyle dar anlamda ittihd- ansr denen Osmanlcln, geni anlamda kozmopolitanizmin ideolojik temelini oluturacak bir tabi hukuk teorisi ortaya koymay amalad.

Sultan II. Abdlhamid (18761909)in Dileri Bakanlarndan (18791880) Sava Paa (18321905) , rivayete gre Sultann tevikiyle yazd ve 1891de Pariste yaynlad Franszca eseriyle, modern dnyada eksik olarak slam hukuku denen fkhn teorisi edebiyatna nemli bir katk yapt. Ancak her eserin bir ontolojik boyutu vard; entelektel deeri bir tarafa, vcut bulduu XIX. Asrda Osmanlslam dnyasnn iinde bulunduu kritik konjonktr, Sava Paann eserini, slam tarihinde yazlan benzer eserlerden ayryordu. Bu yzden eserin entelektel deeri, siyas ve kltrel arka pln aydnlatlmadan tam anlalmazd. Bu yazdaki amacmz

8

Bedri Gencer

eserin, siyas-kltrel anlamyla birlikte entelektel deerini tespittir.

ark MeselesiSava Paann eserinin entelektel deeri, ancak siyas arka pln aydnlatlarak tam anlalabilir. Zira eser, siyas ve kltrel boyutlaryla, Osmanl mparatorluunu konu alan XIX. Asrdaki ark Meselesinin rnyd. Bu bakmdan eserin, kltrel ve defansif ile siyas ve ofansif olarak iki temel amac olduu sylenebilirdi. ark Meselesinin kltrel ynnn siyas yn kadar iyi bilindii sylenemez. Hlbuki 1820lerde Yunan Bamszlk Sava ile balatlabilecek bu srete asker ve diplomatik sava ile balca Trk slamn hedef alan kltrel sava el-ele yrmtr. Maalesef ne tarih perspektiften Trk slam yorumunun karakteri ne de bunun XIX. Asrda Bat tarafndan tekiletirilmesi tarz hakknda doyurucu incelemelere sahibiz. Bu konuda zannediyoruz en geni aklama bizim kacak eserimizde (Gencer 2008a) yer almaktadr. Coraf konumundan dolay geleneksel olarak Ktasal gler dengesinde dengenin dengeleyicisi roln oynayan XIX. Asr Batl smrgecilik ampiyonu ngiltere, Douda statkonun korunmasna ynelik reelpolitik-temelli bir diplomasi izliyordu. Rusyann Panslavizm dorultusunda yaylma emellerine kar Osmanlnn desteklenmesi politikasn Kk Kaynarcadan sonra 1791 ylnda William Pitt balatmt (Sonyel 1993: 156). ngiltere, XIX. Asrn balarnda Napoleonun Msr igalinin etkisiyle geleneksel g dengelerinin bozulmaya balad Ortadou ve dolaysyla Hindistan ve Akdenizdeki karlarnn selameti iin Osmanl lehine bir reelpolitik izledi. Ancak nl Katolik rahip John Henry Newman, Krm Savandan nce 1853te Liverpool Katolik Enstitsnde verdii, daha sonra The History of Turks and their Relation to Europe adyla kitaplaacak derslerinde, hkmetin, Hristiyan bir lke olan Rusyaya kar kanlmaz bir ke doru giden barbar Trkiyeyi destekleme siyasasnn hata olduunu savundu (Demiraj 2001). 1875 Bosna ve 1876 Bulgar syan olaylar ise, ngiliz aydnlar tarafndan Trklk ve slama kar acmasz bir kltr savann almasna yol at. Trk ve slam kart bu kltr savann balca temas vard. Birincisi, hukuksuzluk anlamnda kullanlan despotizmdi. Eski Yunandan beri kullanld ekliyle Avrupal aydnn dilinde medeniyet (civilization) , hukuk bir terim olarak meden kanunun, vahi bir topluma zg asker kanunun yerini ald toplum tipini belirtiyordu. Liberal Parti lideri ve babakan William E. Gladstone

Osmanl Kozmopolitanizmi iin Tabi Hukuk Teorisi: Sava Paa

9

(180998) , Bulgar olaylar zerine Eyll 1876da kard The Bulgarian Horrors and the Question of the East adl risalede Trklere hakaretler ederek babakan Disraeli ve hkmetin Osmanl lehindeki politikasn iddetle eletirdi. Gladstone (1876: 123)e gre Trkler barbar olduu kadar despottu; onlar, her yerde hukuka dayal ynetim yerine zora dayal ynetimi temsil etti. Karmak yaplarnn incelikle dzenlenmesi ihtiyacndan dolay imparatorluklar denen byk lkeler, gelimi, mdevven hukuk ile temayz ederler. Justinian, Sleyman, Napoleonun hepsi hukuk kodlaryla nam salmt; Batya hukuku armaan eden Roma idi. Maverannehirde yetien en byk fkhlar Trk kkenli olduu gibi, Osmanl limlerinin en orijinal katkda bulunduu slam ilim de fkht (Kavak 1976, Cici 2001). Buna karlk Avrupada daha nce Aydnlanma anda Montesquieu, Trkleri despotizmle itham ettii hlde Voltaire, Osmanl mparatorluunun kanuna dayanmakszn, keyf, despot bir ekilde ynetildii tezini eletirmiti (Timur 1986: 14248). Ne yazk ki Voltairein fazlaca etkili olmayan bu insafl yaklamn baz XIX. Asr Avrupa aydnlarnda da grmek mmknd. rnein Gladstoneun Osmanlya ynelik despotizm sulamalar zerine milletvekili Butler Johnstone, 8 ubat 1876da Avam Kamarasnda yapt konumada 1856 Krm Savandan sonra Avrupal lkelerin basksyla l Paann lkenin geleneksel anayasal rejimi yerine keyf bir ynetime getiini, keyf idareye almam Trkler bunu kaldramayacaklar iin eski er dzene dnmekten baka are olmadn savunur. Bunun zerine yazd yorumda David Urquhart da Krm Savann ardndan Batnn dayatt reformlar yznden eski dzenini kaybeden Trklerin kanunsuzluun strabn ektiini syler (elik 1994: 126, 5801). XIX. Asrda Trk ve slam kart ngiliz kltr savann ikinci temas, barbarlkt. Aslnda belirttiimiz gibi eski Yunana geri giden orijinal anlamyla barbarlk ile kastedilen, meden kanunun geerli olduu toplum tipini belirten medeniyetin zdd olarak hukuksuzluk anlamnda despotizm idi. Ancak Aydnlanma sonras Avrupada medeniyet, yeni bir hayat ve dnce tarzn belirten bir norm olarak dinin yerini almt (Gencer 2007, 2008b). Bu yeni anlamyla medeniyetin zdd olarak barbarlk da Almancada feindbild denen Maniheik tekiletirmeye yarayan bir etiket olarak yeni, zsel bir anlam kazanmt. Evet, Trkler gibi topluluklarn da bir kanunu olabilirdi; ama bu kanun, ierik olarak seklerleen Batl hukuk normuna ne derece uygundu? Seklerleen Batl hukuk, insann Tanr, Kral ve

10

Bedri Gencer

nsan ile olduu gibi, kadn-erkek ilikilerini de byk lde deitirirken fkh gibi Doulu hukuklar bu deiime ayak uyduramamt. Balca Maverannehir blgesinde temel slam ilimleri tedvin eden ve daha sonra Seluklu ve Osmanlda bunlar gelitiren eserlerini Arapa yazan Trkler, yksek slamn temsilcisi olmutu. Ali Savinin de dikkat ektii gibi Arapa, Avrupadaki Latince gibi sadece Araplarn deil, slam mmetinin entelektel-kltrel diliydi. Dolaysyla Trklerin eserlerini Arapa yazmas, temsil ettikleri bir din olarak yksek slamn Arap slam olduu anlamna gelmiyordu (Kaplan 1974: II/515). Bylece Trkler, stanbulun fethinden sonra din ile devleti, yani slam dini ile Trk imparatorluunu zdeletirmilerdi. Tam aksine artk Hristiyan dini yerine Avrupa medeniyeti ile imparatorluunu zdeletiren ngiltere bunu kabullenemezdi. XIX. Asrda seklerleen Bat tarafndan mahkm edilen, ok-elilik, zinaya talama, hrszla el kesme gibi emir ve yasaklardan oluan, klelie cevaz veren, kadn haklarn bastran erat=hukuka dayal bir din olarak Trk slam idi. Buna karlk makbul grlen, balca Fransz oryantalizmi tarafndan tasvir edilen bilim, felsefe ve sanat alanndaki performansyla Akdeniz medeniyetinin tedavlnde tarih araclk eden medeniyet olarak Arap slamyd; Hegelin yaklamnda da grld gibi (Hentsch 1992: 144). Bu zihniyete gre Trklerin eseri fkh ile zdeletirilen slam dini, ilerlemeye engel (mni-i terakki) , buna karlk Araplarn eseri bilim, felsefe ve sanat ile karakterize slam medeniyeti, ilerlemeye elverili (kbil-i terakki) dir.XIX. Asrda Alman asll ngiliz filolog Friedrich Max Mller (18231900) ve Fransz filolog Ernest Renan (18231892) tarafndan gelitirilen lengistik rk teorileriyle barbar Trklerin Turanl onlarn , eseri legalistik slam dininin Sami olarak stereotipletirilmesi de, Trklkle zde slamn tekiletirilmesi srecinin uzantsyd. XIX. Asrda Trk ve slam kart Avrupal kltr savann nc yn, slamn ve fkhn trevselletirilmesiydi. slamn tekiletirilmesi sreci, Smletirmenin (semitization) ardndan gelen trevselletirme (derivativization) ile tamamlanacakt. Aal bilimsel olarak temellendirilen iki rk, Sm ve Turanl Arap ve Trklerin elinde slamn ilerleme kartl tescillenmiti. Ancak bu yeterli deildi; zira bu, slamn kendisine deil de, ona bal uluslarn karakterine bal arz bir kusur olarak dnlebilirdi. Bu yzden bizzat slamn trevsel olduunun kantlanmas gerekiyordu. Bir taraftan Yahudilik ve Hristiyanlk, dier taraftan

Osmanl Kozmopolitanizmi iin Tabi Hukuk Teorisi: Sava Paa

11

Hristiyanlk iindeki blnmeden dolay tarih boyunca yaplan teolojik mcadelede genelde slam stn kmt. Bu yzden slamn bizzat kkeninin, temellerinin sorgulanmasna imkn verecek daha farkl bir metodun, Hristiyanln kkenine uygulanan yksek eletirinin uygulanmas gerekiyordu; ama, tarih saya karlk tarih Muhammedi ortaya karmakt. Bu balamda Yahudilik/Hristiyanlk arasndaki Avrupa-ii ekime de rol oynad.XIX. Asrda Renann temsil ettii r rk paradigmasnn rn antisemitizm ile seklerleen Avrupa, aslnda Yahudilik, Hristiyanlk ve slam dahil btn brahim dinleri semitik olarak tekiletirmiti. Buna kar ise Abraham Geiger gibi Yahudi teologlar bir taraftan dorudan Yahudilii savunma, dier taraftan da slam trevselletirme yoluyla mcadele yoluna gittiler. Geni olarak bakldnda Katoliklik gibi slam tekiletiren de, Hristiyan Avrupann solunu ve artk seklerleen Avrupann san temsil eden Protestan-Cizvit-Yahudi cephesiydi. William Muir ve Henri Lammens gibi az sayda Protestan ve Cizvit oryantalist yannda, Abraham Geiger bata olmak zere David Samuel Margoliouth, Samuel Marinus Zwemer, Julius Wellhausen, Gustav Flgel, Theodor Nldeke, Ignaz Goldziher, Leone Caetani, Snouck Hurgronje, Joseph Schacht gibi ou Alman ve Yahudi oryantalist, slamn, uydurma hadislere dayal, Yahudi-Hristiyan dininin yoz bir kopyas, insanla sunacak orijinal bir kurtulu mesaj olmayan bir din olduunu gstermek iin seferber oldular. Bunlardan Geiger gibi Yahudi teologlar, hem Hristiyanlk hem slamn, aslnda Yahudiliin, dier taraftan William Muir (18191905) ve Clair Tisdall (18591928) gibi Hristiyan din adamlar ise Hristiyanln orijinalitesi iddiasyla slamn Yahudi-Hristiyan dininin yoz bir trevi olduunu ispatlamaya giritiler. Erken oryantalist kuak, arlkl olarak ana kaynaklar Kurn ve hadis yoluyla slam trevselletirmeyi hedeflemiti. Buna karlk Ignaz Goldziher, ana kaynaklar kadar fkh trevselletirmeye alrken Joseph Schacht gibi sonraki oryantalistler ise arlkl olarak fkh trevselletirmeye yneldiler. Sava Paann eseri, ngiliz kltr savann rn bu tr ithama da dorudan cevapt. amzda Enver Ziya Karaln at rda Kemal H. Karpat, erf Mardin, lber Ortayl, Selim Deringil, M. kr Haniolu, Orhan Kololu, Cezmi Eraslan, Tufan Buzpnar, Gkhan etinsaya gibi aratrmaclarn almalar, Sultan II. Abdlhamidin kadersel ark Meselesi srecinde imparatorluun toprak btnln ve Mslman kimlii korumak iin hem diplomatik hem de kltrel plnda nasl yaman bir mcadele verdiini ortaya koydu. Bu srete Sultann,

12

Bedri Gencer

imparatorluun Dileri Bakanl ile talanan bir siyas vizyonla Doulu ve Batl kltrn birletii ender bir formasyona sahip Sava Paay Batya kar byle bir eserle kltrel cihada tevik etmesi doald. imdilik bu konudaki tek ipucunu srpriz bir isimde buluruz: Cemaleddin Afgn. Afgn (1987: 12931) , Londrada bulunduu 1892 ylnda kitap hakknda bir deini yazar. Sava Paann gerekten slamn tm gzelliklerini toplayan bir kitap telif ettiini syleyen Afgn, bu zamanlarda bu tr bir esere olan ihtiyac vurgularken Kuku yok ki, o, asrn hlifesinin en byk iyiliklerinden biridir. diyerek Sava Paay eserini yazmaya tevik edenin II. Abdlhamid olduunu ima eder. O sralarda Afgn ile Sultan arasndaki flrtn ipucunu veren bu kayt, baka bir kaynakta tesadf edilmeyen bir bilgi verdiinden nemlidir. Dier taraftan Sava Paann eserinin szde Panislamizm asndan nemi, mparatorluun zlme srecindeki karmak kolektif kimlik arayna bakarak tam anlalr. Kimliin, birincisi, toplum, ikincisi devletle zdelemeye ynelik yatay/sosyal ve dikey/siyasal olarak iki boyutu vardr. Kimliin din ballk tarafndan belirlendii btn geleneksel dnyada olduu gibi Osmanlda da kltrel-sosyal ile siyasal kimlik, millet sistemi denen din, hiyerarik bir rgtlenmeyle kazanlyordu. Ancak kimliin belirleyicisi olarak dinin yerini ulus ve medeniyetin ald modern ada bu sistemin srdrlmesi imknsz hle gelmiti. Fransz Devrimi ile gelen milliyetilik dalgas, Osmanl ve Avusturya-Macaristan gibi ok-uluslu imparatorluklar, heterojen tebaalarn bir arada tutacak yeni kimlikler bulmaya zorluyordu. Osmanl barnn temel unsuru Yunanllarn 1832da mparatorluktan kopmas, yeni kimlie ihtiyacn aciliyetini gsterdi. R. Davison (1990: 1169)un devrin nde gelen drt paas, Reid, l, Fud ve Midhat rneinde tespit ettii gibi, bil tefrk-i cins mezheb (etnik ve din ayrm yapmakszn) tm tebaann hukuk eitlii ilkesine dayal bir Osmanl vatanseverlii olarak Osmanllk, yeni bir kimlik arayndaki Tanzimat ve I. Merutiyet ynetimleri tarafndan resmi ideoloji alnd. Yeni Osmanllar ise 1860 ve 70lerde Osmanll ideolojik olarak temellendirerek ittihd- ansr olarak ifade edilen Osmanlcla dntrmeye altlar. Geleneksel olarak nce din cemaate mensubiyetle sosyal-kltrel kimlik (Ortodoks, Ermeni, Yahudi vs.) daha sonra da cemaatlerin fkh millet ve zimmet kategorisiyle Osmanl hkmranlna tabiyeti sayesinde siyasal kimlik (mill ve zimm) kazanlyordu. Ali Savinin de belirttii gibi geleneksel olarak slam-Osmanl dnyasnda millet, din topluluu, mmet veya cemaat ise siyas topluluu belirti-

Osmanl Kozmopolitanizmi iin Tabi Hukuk Teorisi: Sava Paa

13

yordu (Kaplan 1974: II/525, 529). Bu bakmdan gayrimslimler, slam milletinden deil, ehl-i zimmet olarak Osmanl mmetinden idiler (elik 1994: 616). 1839 Glhane Hatt- Hmayunu, aslnda hakkaniyet kavramnca, srdrlen geleneksel, fkh, hiyerarik mill/zimm vatandalk statleri arasnda ngrlen manev eitlik ilkesinin sadece modern bir tarzda yeniden ifadesini ieriyordu. Btn geleneksel dnyada olduu gibi Osmanlda da siyasal toplum, yazsz anayasa ve szsz szlemeye dayanyordu. Glhane Hatt, bunun yerine devlet ile tebaa, ynetenler ile ynetilenler arasnda modern dnyaya zg yazl anayasaya dayal ak szleme ile yeni bir kimlik tanmlanmas srecini balatyordu. Bu, Fransz Devriminin rn soyut bir insan haklar kavramnca mslim ve gayrimslim tm tebaa arasnda devrimsel, mutlak bir eitlik isteyen Bat gleri tatmin etmediinden 1856 Islahat Ferman iln edildi. Bu fermanda kltrel balln oda olarak dinin yerine vatan geirilerek geleneksel dindaln yerini vatandaln (patriotism) almas hedeflenmiti. Bylece Ortodoks, Ermeni, Yahudi vs.yerine Ottoman patriot anlamnda Osmanl yeni kltrel kimlik, zimm yerine Ottoman citizen anlamnda seklerleen mill de yeni siyas kimlik hline getirildi.1 Osmanllk, ulusal-st bir emperyal milliyeti kimlik, Osmanl vatanseverlii (Ottoman patriotism) olarak tasarlanmt. Ancak ulus-devletlerine doru hzlanan tarih ak, bu ideolojiye de hayat hakk tanmad. Avrupada olduu gibi sinoesizm denen modernleme, politik ile sosyal kreleri giderek birbirinden ayryor ve bu yzden ynetilenler arasndaki geleneksel yatay/ sosyal ve evre/ynetilenler ile merkez/ynetenler arasndaki dikey/siyasal balar andryordu. Ulus-devletleri dneminde bu yatay ve dikey zdeleme, vatandalk ve ulusal kltr ile salanacakt. Bu yatay ve dikey zdelemeyi salayan balarn zlmeye yz tutan ok-uluslu bir imparatorlukta nasl dntrlecei, Sultan II. Abdlhamid gibi liderlerin ana kaygsn oluturdu. Giderek ykselen Slav milliyetilii dalgasyla Balkanlardaki Osmanl varlna bilkuvve son veren Rusya ile 93 (187778) harbini izleyen 1878 Berlin Antlamasndan sonra Osmanlclk fiilen km, mparatorlukta Arapa konuan nfus oran artmt. Nitekim Yeni Osmanllara karlk Tunuslu (1986: 144) Hayreddin Paa, 1868 ylnda yaynlad Akveml-Meslik adl eserinde Osmanllk projesinin1.

Bunlar (citizen, patriot) ngilizce asllaryla vermemizin sebebi, Trkede yanltc bir ekilde her ikisinin de vatanda olarak karlanmasdr.

14

Bedri Gencer

ciddi risklerine dikkat ekmiti. imdi ana kayg, mparatorluun toprak btnlnn korunmasyd. Bunun zerine 1880lerde Namk Kemal gibi Yeni Osmanllar, daha gereki bir tutumla Sultan Abdlhamid ile birlikte mparatorluun Mslman nfusu arasnda birlii ngren Osmanlc-slamcla, ittihd- ansrdan ittihd- slama kaydlar. Artk hedef, heterojen bir Osmanl siyas kimlii yerine homojen bir Mslman siyas kimlik geirmekti. Osmanl aydnlarnn ittihd- slam Batllarn Panislamizm dedii bu emperyal slamclk, aslnda geleneksel , Mslman siyas kimlik millnin yeniden ifadesinden baka bir ey deildi. Modern slama ilikin bir makalesinde Panislamizmi bir Batl icat olarak eletiren nl oryantalist Louis Massignon (1922: 9) da slamn zaten a priori olarak uluslararas-evrensel bir din olduunu belirtir. Pancermenizm veya Panslavizm gibi pan hareketleri, deyim yerindeyse dikey bir evrensellik ngren ideolojik hareketlerdir. Hlbuki slam, yatay bir evrensellik ngrr. Fkha gre dnyann neresinde olursa olsun ehl-i millet saylan bir Mslman, mill denen ortak bir siyas kimlik, snr-tesi bir vatandalk stats tar. Bu geleneksel Mslman siyas kimlik, Osmanlda olduu Mslman emperyal sistemlerde gayrimslimlerin zimm vatandalk stats, siyas kimliiyle tamamlanyordu.1856 Islahat Ferman, modern anayasal eitlik ilkesiyle bu geleneksel mill/zimm dalizmini kaldrm, szde millet sistemiyle bir anlamda mslim/gayrimslim tm Osmanl tebaasn mill saymt. Ancak tarihin gidiat, bu kimliin tutmasnn imknszln gstermiti. u hlde emperyal slamclk, onu tekrar Mslmanlara hasrederek mill kimliini asl anlamna irca etmekten ibaretti. Bylece geleneksel mill/zimm dalizmi gibi monizmi de kaldrld; mill, Mslman bir mparatorluun vatanda anlamnda tekrar Mslmanlara has bir kimlik hline geldi. Batllarn iddia ettii gibi bunun Panislamizmle alkas yoktu. Sosyal bilimsel, objektif olarak bakldnda Panislamizm, Weberyen anlamda bir ideal tip, bulusal bir kavram olarak grlebilirdi. Ancak siyas bakmdan bu etiketin, Batl, zellikle ngiliz emperyalizminin rn olduu aka grlebilirdi. Nitekim dier -pan ideoloji ve hareketleri iinde Panislamizmin sui generis niteliini belirten Landau (1994) da bu kavramn, daha ziyade bir tipoloji veya tipolojiler kmesi olarak Mslmanlarn siyas deneyim ve projelerini aklamaya yaradn syler. Bu konudaki nc incelemelere atf yapan Rosenthal (1965: 65)

Osmanl Kozmopolitanizmi iin Tabi Hukuk Teorisi: Sava Paa

15

ise Panislamizmi bir organizasyondan ok bir eilim olarak tanmlar. Massignon (1922) gibi nc isimlerin eletirilerinin ardndan bugn zellikle Deringil (1999) ve Karpat (2001) gibi Trk aratrmaclar tarafndan yaplan almalar, Bat-mal Panislamizm efsanesini ykmtr.2 Modern, total politik ideolojiler, modernizm denen yeni bir dnya kurma projesinin programlar olarak grlebilirdi. Bu yzden modern Bat, dini-vari ideolojilere peygamber-vari ideologlar aramaya almtr. rnein Batl literatr, Edmund Burkeyi muhafazakrln, Fichteyi ise milliyetiliin babas olarak tanmlad gibi, slam dnyasnda n-milliyetilik olarak grlen Panislamizm ve Panarabizm gibi ideolojilere de Cemaleddin Afgn ve Abdurrahman Kevkib gibi babalar buldu. Panislamizm anlatsnda Afgn teorisyen, II. Abdlhamid ise uygulayc lider olarak konumlandrld (Keddie 1966). Massignon (1922: 9)a gre ise Osmanl hlifesinin slam dnyasndaki ruhan otoritesi fikrine dayal Panislamizm, Ermeni Mouradgea dOhsson (1788) ve Rum Sava Paa (1898) gibi Osmanl Hristiyanlarn eseridir. Hlbuki bu iki ismin balca ilevi, Osmanl tarafndan yorumland ekliyle slam Batya tantmakt. mparatorluun Mslman tebaas arasnda orijinal mill siyas kimliine dayal bir birlik araynda Sultan II. Abdlhamid tarafndan halife unvannn canlandrlmasnn amac, ilerleyen Bat karsnda slam dnyasnda beliren zlme duygusuna kar hilafetin sembolik etkisiyle dayanma salamakt.1258 ylnda Badatn Moollara dmesinden sonra tek hlife-tek mmet idealinin rafa kaldrlmas sonucu meru slam siyasetin kipi olarak hilafetin yerini, Osmanllarn tarih sahnesine kyla mmetin silahl korunmasn hedefleyen gaz almtr (nalck 1986). Osmanl sultanlar halife yerine artk gazi unvanyla anlr olmutur. Bu bakmdan Sultann hlife olarak slamn klsik anda bile grlmeyen papa gibi bir evrensel ruhan otorite iddiasnda bulunmas dnlemezdi. Onun 1897de Yunanistan ile yaplan sava esnasndaki dnda asla slam dnyasna cihat ars yapmamas, bunun en somut gstergesiydi. Massignonun iddiasnn aksine Osmanl-kart, hlifenin ruhan otoritesi, Mslman Papalk fikrine dayal Panislam projesi, iki ngiliz oryantalistin rnyd: William Muir (18191905) ve Wilfrid Scawen Blunt (18401922). 1861de2.

Bu konuda baz Trk aratrmaclarn eletirileri iin, Karpat (1987) , Kololu (1990) , Yavuz (1991). Bu eletirilere kar cevap olarak Landau (1990).

16

Bedri Gencer

kard The Life of Mahomet isimli kitabndan sonra 1891de ngiliz emperyal siyaseti dorultusunda hilafetin k temasn ele alan kitabn karan Muir (1891)in esas amac Osmanl hilafetinin meruiyetini sarsmakt. Buna karlk Osmanl liderlii, dorudan Osmanl hilafetinin meruiyetini ispatlama abasna asla girmedi. Muirin Osmanl hilafetinin meruiyetini sarsmaya ynelik eserinin ardndan Blunt (2002) ise hem teorik hem pratik, siyas faaliyetle Osmanly ykacak Arap hilafeti projesini gerekletirmeye alt. Blunt ve Lawrence gibi dier ngilizler, siyas-dnyev yetkiden arndrlm, slam dnyas zerinde ruhan otorite kullanacak bir Arap hlife fikriyle Muhammed Abduh, Abdurrahman Kevkib gibi aydnlarn ardndan Mekke erfi Hseyini kandrarak sonunda Osmanl mparatorluunun ykln saladlar. u hlde Massignon (1922: 9)un iddiasnn aksine dOhsson ve Sava Paa gibi Osmanl Hristiyan aydnlar, mparatorluun zlme srecindeki birlik araynda Panislam bir siyas kimlik deil, fakat Mslman kltrel kimlik tanmnda rol oynamlard. Bunu daha iyi anlamak iin nce tabi hukuk ile fkh usul ilikisini akla kavuturmak gerekir.

Tabi Hukuk ve Fkh UsulOrganizma simlasyonunca din, insanlar dnya ve ahiret hayatnda mutlulua gtrecek beden, balca emir ve yasaklar eklindeki hkmlerden oluan hukukyasa ise bu bedenin iskeleti anlamna gelir. Bu iskelet, Yahudilik, slam gibi semav dinlerde halakha ve erat, tabi dinlerde ise tabi hukuk (nomos) adn alr. W. C. Smith (1991: 98102)in kavramsal aratrmasnn gsterdii gibi, dinin iskeletini oluturduu iin hukuk, geleneksel dnyada neredeyse din ile zde saylmtr; birbirlerinin yerine kullanlan slam erat ve slam dini tabirlerinin gsterdii gibi. En eski devirlerden beri yrrlkteki pozitif hukukun stnde yer alan, adaleti tecessm ettirecek ideal bir hukuk, yasa-yapclara ilham kayna olarak alnmtr. Tabi hukuk tabiatta yatt varsaylan dzenliliklere tekabl eden hukuk dstur, lardan oluur; o, tabiata uygun iyi hayatn bir rnts kadar doruyla yanln niha lt olarak tasavvur edilmitir. Beer hayata yn verecek amaz dstur olarak tabi hukuk, dEntrves (1972: 13, 19)in de ifade ettii gibi, tarih boyunca hukuk ve siyaset felsefesinin ana konusunu oluturur. Bu bakmdan insanlk tarihi boyunca gerek semav dinlerden uzak, gerekse de Avrupa gibi zamanla seklerlemeyle semav dinlerinin aslndan uzaklam toplu-

Osmanl Kozmopolitanizmi iin Tabi Hukuk Teorisi: Sava Paa

17

luklar, tabi hukuk arayndan hibir zaman kesilmemitir. Avrupada seklerleme srecinde dnyann paralanmasyla hem tabiat hem de kanun kavramlarnn anlam deimitir. Geleneksel olarak hem organik hem inorganik varlk dnyasn, insan ve evreni kapsayan btncl anlamnn paralanmasyla tabiat (nature) kavram, inorganik varlk alanna indirgenmi, bylece doal ve sosyal bilim ayrmas ortaya kmtr. kincisi, deneysel, doal bilimlerin gelimesiyle law kavram da normatiften deskriptif bir anlama, Trke hukuktan kanuna indirgenmitir (Zilsel 1942). Bylece bir taraftan doal ile sosyal yasa (lar) kavramlar, dier taraftan tzel bir kii olarak devletin zuhuruyla tabi ile pozitif hukuk arasnda ayrma ortaya kmtr. Batda seklerlemenin zirveye kt XIX. Asr pozitivizm anda hukuk, tzel kiilie sahip devletin koyduu mevzuata, pozitif hukuka indirgenirken, tabi hukuk, doal bilimlerin baard gibi beer alanda geerli kesin yasalar bulacak sosyolojiye (sosyal bilime) dnmtr. Bununla birlikte klsik anlamda tabi hukuk meselesi, asla gndemden tamamyla dmemitir. Kaderin cilvesidir ki seklerlemenin zirveye kt XIX. Asr Avrupasnda tabi hukuk, pozitif hukuk ve sosyolojinin ykseliiyle gndemden derken akltrasyon sonucu din/bilim atmas gibi yabanc bir problem olarak slam dnyasna aktarlmtr. Zira tabi hukuk ad stnde tabi din. denen , pagan dinlere zgdr; bu yzden Yahudilik, Hristiyanlk ve slam gibi iskeletini oluturan bir ana-yasa ile gnderilmi vahy edilmi dinlerde bu kavramn yeri yoktur.3 rnein slam filozoflar Batda zamanla tabi hukuk anlamn kazanan Yunanca nomosun Arapalatrlm versiyonu nmsu Allahn koyduu er olarak tanmlar (Crcn 2003: 328). lah yasasn koruyan slama karlk ksmen Yahudiliin ve zellikle Hristiyanln niin tabi hukuk problemiyle yzlemek zorunda kald, ayr bir meseledir. Anlalaca gibi tabi hukuk kavram, nedensellik ve determinizm kavramyla dorudan balantldr; dolaysyla slam dnyasnda tabi hukuk, dorudan veya dolayl olarak alternatif meruiyet araynda olan Kind, Farab ve bni Sina gibi filozoflar tarafndan ancak gndeme getirilecektir. Farab ile bni Sinann tabi hukuk anlaylar arasnda grlen fark, aslnda Platon ve Aristoya giden toplum vizyonlar arasndaki farktan kaynaklanyordu. Farab, Platondan mlhem faziletli ehir vizyonunca Paulda olduu gibi idealistik denebilecek bir tabi hukuk ngrmt. Hlbuki bni Sina, Aristodan mlhem adil ehir vizyonunca nedensellie3.

Dorudan slam ve tabi hukuk baln tayan almalar olarak Khalifa Abdul Hkim (1951) , Kerr (1957) ve Ezzati (2002)ye baklabilir.

18

Bedri Gencer

dayal, natralistik bir tabi hukuk ngrmt (Khadduri 2002: 78105, Mahdi 2001: 158). Gazl, bu filozoflarn savunduklar nedensellik kavramn rtmek suretiyle tabi kanun ve hukuk fikrine de darbe vurmutu. Bu mesele, asrlar sonra ancak XIX. Asrda tekrar Mslman aydnlarn gndemine gelecekti. Pagan topluluklarda Aristo gibi filozoflarn amac, tabi hukuku kefetmek iken, Aquinas, Montesquieu, Burke gibi filozoflarda grld gibi Hristiyan ve Mslman dnyadaki bilginlerin amac, Paul gibi ilh ile tabi hukukun denkliini gstermeye almak olmutur; Aquinasn Augustineden ald ebed yasa deyiminin de gsterdii gibi (Zilsel 1942: 256). XIX. Asrda Osmanl ve Msr dnrlerinin tabi hukuk konusundaki tavrlar, bu denklii gsterme tarzlarna gre deiti. Msrl Rifa Rfi Tahtv, ilh ile tabi hukuk arasnda denklik tezini savunan Msr modernistlerinin ncln yapt. O, kendi ifadesine gre Paristeki tahsili srasnda svireli filozof Jean-Jacques Burlamaqui (16941748)nin4 eserini tercme etmi ve kavramt. Ona gre tabi hukuk disiplini, maruf ve mnker saylan eylerin akla uygun aklamasn ierir (Newman 2004: 292). Tabi hukuk kurallar, er hkmlere takaddm etse de ou onlarla ihtilaf hlinde deildir. Pariste iken tabiat kanunlarnn ebediyeti grn reddinden dolay Renann eletirisine urayan Tahtvnin zaman iinde dncesindeki seklerleme burada grlebiliyordu. Onun bu, eratn evrensellii ile deiime dayal tabiat kanunu arasndaki denklik gr, bni Bdiste de grld gibi, ada slam dnyasnda standart bir tez hline gelmitir (Al-Azmeh 1996: 4089). Bu ekilde modern ada tabi hukuk meselesinin tekrar Mslman aydnlarn gndemine gelii, erat/fkh ile fkh usul/fkh fru ilikisinin revizyonunu gerektirdi. Kabaca birinciler, tabi hukuk ikinciler ise pozitif hukuk olarak grle, bilirdi. Tabi hukuk ile erat ve fkh ilikisi, kanaatimizce Edmund Burke ile Ahmed Cevdet rneklerinde l emperyal hukuk tasnifiyle daha iyi anlalacaktr. Hristiyan ve Mslman bilginler gibi Ahmed Cevdet (1309: IV/254) de ilh yasa erat, tabi hukukun karl olarak alr. Burken yapt tabi/mterek hukuk ayrm, kanaatimizce slamdaki erat/fkh ayrmna tekabl eder. Osmanl hukuku, Burke gibi Cevdet (1986: IV/263; 1309: I/217, IV/294)in de ifade ettii, Romal emperyal gelenee zg l ayrma dayanyordu (Pollock 1901: 15). Birincisi, tm varlk dnyasnda adaleti salayacak, slamda erat denen tabi veya ilh4.

Bu eserin yaknlarda yeni ngilizce yayn yaplmtr: Jean-Jacques Burlamaqui, The Principles of Natural and Politic Law, Petter Korkman (ed.) (Indianapolis: Liberty Fund, 2006).

Osmanl Kozmopolitanizmi iin Tabi Hukuk Teorisi: Sava Paa

19

hukuk (ius naturale, natural law) , ikincisi, insanlar arasnda hakkaniyeti (equity) gerekletirecek, slamda fkh denen mterek hukuk (ius gentium, common law) , ncs belli bir lkede dzeni salayacak, Osmanlda kanun veya nizam denen pozitif hukuk (ius civile, civil law) : Tedbir-i mlk ve emr-i idre hakknda mevzu olan kavid ve erit-i slmiyeye nazar- imn ile baklr ise grlr ki bu kavid erite tamamyla tevfik-i hareket eyleyen devlet bir taraftan adalet hakkaniyete en muvafk vechile hrriyet esaslarn mtemil ve dier taraftan hkmet-i mutlakaya mahsus olan inzibat ve iktidar salar. ematik olarak gsterilirse: Hukuk Tr ius naturale (tabi hukuk erat) ius gentium (mterek hukuk, fkh) ius civile (pozitif hukuk, kanun) Konusu Adalet Hakkaniyet Nizam

Lfzen eratn anlalmas anlamna gelen fkh, esas slam dncesi, fr- fkh, fkhn pratii veya mevzuat, usl-i fkh ise fkhn teorisi veya metodolojisi demekti. slam dnyasnda XIX.yzylda balayan modernleme, fr- fkh denen fkhn pratiinin modern dnyaya yeterliini sorgulamaya amt. Buna verilecek belli bal drt alternatif karlk vard. Birincisi, modernliin dorudan reddiyle fkhn olduu gibi yeterli olduunun mdafaasyla kendini gsteren pasif muhafazakr karlkt. kinci karlk, Namk Kemal gibi aydnlarn yapt gibi kar atakla fkhn yeterliinden kukuya yol aan modernlii bizzat eletiri yoluyla fkhn mdafaas tutumuydu. nc karlk, Ahmed Cevdet ve Sava Paa gibi aydnlarn yapt zere, fkhn teori ve pratiinin yeni bir tarzda sunulmas giriimiydi. Drdnc karlk, Msr modernistlerinde olduu gibi itihat kapsnn almasyla fkhn teori ve pratiinin kkten yeniden yorumlanarak modern dnyaya uydurulmas giriimiydi. Fkhn pratiine bak belirleyen teorisiydi; bu yzden fkh hkmlerinin modern dnyada yeterli olup olmadnn tam karar, ancak usulnn gzden geirilmesinden sonra verilebilirdi. Fkh mezheplerin doduu dinin evrensellemesi srecinde tecdit, fr- fkh alannda teknik anlamda itihada dayanyordu. Bu anlamda mezhep imamlarnn hepsi en byk mcedditleri temsil ediyordu. Mezheplerin ekillendii klsik fkh dneminden sonra ise tecdidin teorik yolu olarak itihat, fr- fkh yerine usl-i fkh alanna yneldi. Zira fkh ve dolaysyla din, kemaline ermiti; bundan sonra bizzat fkhta, dinde deil, ancak onun tedeyyn denen beer alglanmasnda ve yaanmasnda, entelektel ve ahlk bir kusur grlebilirdi. Bu yzden ama, devrimsel bir ekilde fkh yeniden kurmaktan ok, hikmet-i teriiye (eratn hikmeti) denen slam dnya grn de ieren fkh usuln tecdit ile

20

Bedri Gencer

ihya (snnetleri diriltmek) ve slah (bidatleri gidermek) idi. slamda teorik anlamda sadece tecdit ile megul olanlar, genelde lim olarak adlandrlrken, peygamber, tasavvuf izgide tecdit, ihya ve slah misyonlarnn n de bnyesinde toplayan Gazl-sonras mcedditler, eyh adn almtr. slam dncesi, asleyn (iki asl) denen iki disipline dayanr: Usuld-din (dinin temelleri, akaid ve kelam) ile usll-fkh.5 Birincisine nispetle ikincisinin nemi amzda tam anlalmamtr. Fkh mezheplerinin imamlar dorudan fr- fkh ile megul olduklar iin, hkm karmada dayandklar metodolojik ilkeleri ayrca usl-i fkh olarak ifade etmeye gerek duymamlardr. Usl-i fkh alanndaki ilk giriimi afi mezhebinin kurucusu mam afi (767819) yapmt. afinin usl-i fkh hakknda ilk deneme saylan er-Risle adl eserinde, beer muhakemenin dzenli uygulamasnn sentezi ve vahyin hukukun temeli olarak tamamyla zmsenmesi gibi, bulunduu devrin artlarna gre naiv bir felsef yaklam bulmak mmkndr (Hallaq 2002: 349). Ancak ondan sonra gelen usulcler, hukukun metinsel bir yap iinde olutuu gereinden hareketle disiplinin alann, bir tr dil felsefesine, kesinlik ve ihtimal gibi kategorilerin arlk tad geleneksel epistemolojiye kaydrmlardr. XI. Asrda gelen Gazl ise bir taraftan usl-i fkh metodolojik olarak mantksal temellere oturtmu, dier taraftan ilk kez maksdu-era denen slam hukuk felsefesini formle etmitir.6 nk metodik usl-i fkh, geleneksel fkh birikiminden daha dinamik olarak yararlanmalar iin mftlere hitap ederken, felsef usl-i fkh, pozitif hukuk anlamnda fkh ile tabi hukuk anlamnda erat arasnda grlebilecek bir aktan dolay er topyadan kukuya den, eratn ama ve aralar, ara ve niha hedefleri arasndaki ilikiyi kavramak isteyen herkese hitap ediyordu.XIII.yzyl fkh ve tarih limlerinden Eb me (.1267)nin tasnifinden aktaran Makdisi 1991: II/37; ayrca Ktib elebi 1994: I/143. lgintir ki X.asr limlerinden Ebu Htim Rzi, usll-fkhtan usll-ilm yani bizzat epistemoloji olarak bahseder (Hallaq 2002: 34). 6. Hallaq 2002: 40, 88. mam afinin er-Risle adl eseri hakknda derinlikli bir inceleme yapan George Makdisi (1991: II/547) ise nispeten farkl bir yorum yapar. Ona gre afi sadece pozitif hukuk alannda kalarak fkhn metodolojik esaslarn ortaya koyan saf bir usul gelitirmi, ancak zellikle XI.asrdan sonra gelen usulcler, onun yolundan saparak esasen kelamn alanna giren hukuk felsefesine kaymlardr. Oysa Makdisinin kendisinin de belirttii gibi, ehl-i hadis ile ehl-i reyi uzlatran afi zamannda fkh, saf hlde olduu iin felsef bir perspektife ihtiya olmamt. Hallaq (2002: 305) ise ehl-i hadis ile ehl-i reyin gerek uzlatrcs olmayan afiye sistematik usl-i fkhn kurucusu unvannn sonradan gelenlerce atfedildiini belirtir. Makdisinin teknik fkh usulnden sapma olarak grd kelamn alanna giren hukuk felsefesine kayma eilimi ise, Gazlden iktibas ettii gibi, aslnda bir gei dnemi araynn sonucudur.5.

Osmanl Kozmopolitanizmi iin Tabi Hukuk Teorisi: Sava Paa

21

Bu yzden neredeyse btn mcedditler, usl-i fkh ilmini gzden geiren eserler vermilerdi. rnein Gazl, hem slam ilimler iin btncl bir metodoloji hem de hukuk felsefesini veren el-Mustasf adl eseriyle bu alana da damgasn vurmu, bni Teymiye de el-Msvedde adl eseriyle yeni bir usl denemesine girimiti (Makdisi 1991: 14, 17, 335, 46). Malik fkh Ebu shak brahim tbi (.1388) el-Muvfakt adl nemli eserinde metodik ve felsef boyutlarn birletirdii fkh usuln bir tr slam ilimler metodolojisine dntrm, Hindistanl mceddit ah Veliyullah Dihlev (16991783) (1992) ise Huccetullhil-Blia adl eseriyle bu alann en byk yazar kabul edilmi, ondan sonra hikmet-i teriiye veya meksd- era adn alan slam hukuk felsefesi, metodolojik usulden ayrlarak bamsz bir gelime gstermitir.7

Osmanl Kozmopolitanizmi in Tabi Hukuk TeorisiBu teorik arka plndan sonra usl-i fkhla ilgili eserini ele alacamz Sava Paay tanmaya alalm. Maalesef unutulmaya yz tutan Paann hayat hakknda bilgi veren snrl kaynaklardan biri Osman Nuri Ergindir.8 Yanyal Doktor Sava Efendinin olu olan Yunan asll Sava Paa (18321905) , Sadrazam Fuat Paa gibi tp okuduu hlde doktorluk yerine devlet adamln semiti. Salnamelerdeki ilk kaytlarna gre nce Girit Mutasarrf olarak atand (1870). Hoca Tahsinin nazr olarak atand ilk Osmanl Darlfnununun (18 ubat 18701872) Cemaleddin Afgnnin konumas yznden kapanmas zerine Saffet Paann Maarif Nazrl srasnda Sava Paaya yeni bir Darlfnun kurma grevi verildi. Mekteb-i Sultan (Galatasaray) Mdrl yaparak (18751878) Mekteb-i Hukuku kuran Paa, bu arada 8 Ekim 1976da kurulan kanun- Ess hazrlk komisyonunda da Namk Kemal ile birlikte grev ald (Davison 1963: 370). Kariyeri Sultan Abdlhamid dneminde parlayan Sava Efendi, vezaret rtbesiyle Paa oldu (1878). Cezayir-i Bahr-i Sefid Valisi (1879) , Hariciye MstEar ve sonra Hariciye Nazr (18791880) , Nfia Komisyonu Azas (1885) ve en son Girit Valisi (1887) olarak grev yapt. slam mensuplarna byk sayg ve sevgi duyan Paa, Girit valilii yapt srada her akam slam limlerini davet eder, onlarla sohAnlan iki eser de Trkeye evrilmi bulunmaktadr: e-atbi, el-Muvafakat: slam limler Metodolojisi, ev. Mehmet Erdoan (stanbul: z, 1990) , I-IV; ah Veliyyullah ed-Dihlevi, Hccetullahil-Balia, ev. Mehmet Erdoan (stanbul: z, 1994) , I-II. 8. Ergin 1977: I/6979. Aslnda Ergin de Paa hakkndaki bilgileri, Abdurrahman Adil Erenin Hadisat- Hukukiyye ve Tarihiyye adl eserinden almaktadr. Gr (1975)n yazs ise sadece Paann eseri zerine yaplm bir kitap eletirisi mahiyetindedir. Yeni bir inceleme iin, Koca, 2005.7.

22

Bedri Gencer

betten byk zevk alrd. Ramazanolu Hseyin Rza (18381904) Paann Adliye Nazrl (Mays 1890-Kasm 1895) srasnda, kiliseler meselesinde devlete darlarak muhtemelen 1890 ylnda Parise gt. Hi evlenmemi olan Paa, Pariste Neuilly yaknlarnda bir ev kiralayarak stanbuldaki zengin ktphanesini getirtti ve fkh ve hukukla ilgili almalarna younlat, 1905 ylnda vefat etti. Sultan II. Abdlhamid dneminde mparatorluun Mslman tebaasn bir arada tutacak geleneksel Mslman siyas kimlik mill tahkim edilmiti. Bunun kltrel kimlik olarak Mslmann tahkimiyle tamamlanmas gerekiyordu. Bu tahkim, iki yolla yapld. Birincisi, ehl-i snnet inancnn tahkimi, ikincisi, Araplarn yksek, evrensel slamn sembol hline getirilmesi.klsik ada ntr olan slam, geleneksel Mslman kimlii tehdit eden mtehakkim modernliin etkisiyle Osmanl devleti iin resm bir ideoloji hline getirilmeye baland. Bu ideolojileme, cemaatin pratiinde yaayan geleneksel ehl-i snnet vel-cemaat inancnn yeniden tanmlanarak vurgulanmas eklinde kendini gsterdi (Karpat 2001: 187, Deringil 1993: 27). mparatorluk sekinleri, ulus-devletleri dneminde ulusal kltr ile salanan yatay zdelemeyi, slam dnyasnda bu ekilde gerekletirmeye alt. Gazlden Nablusye slamn anadamar, snn yorumunun klsiklerinin bu dnemde Arapa asllar veya Trke tercmeleriyle yaynlanmas tesadf deildi. Yakndan bakldnda Sultan II. Abdlhamid dneminde yaynlanan bu eserlerin klsik akait kitaplarndan farkll grlecekti. zellikle Nablusye ait Esrru-era (eratn Srlar) balkl kitaptan anlalaca gibi bunlar, fkh usulnn alt-dal hikmet-i teriiye (eratn felsefesi) asndan slam dnya grn iliyordu. Massignon (1922)un Panislamizmin ncs olarak gsterdii dOhsson, Tableau General de lEmpire Ottoman (Paris, 178488) adl eserinde fkh ve akait alanlarnda Osmanl slam anlaynn dayand, Saadeddn Taftaznnin erhul-Akid ile brahim Halebnin Mltekal-Ebhur adl iki temel eseri zetleyerek Franszcaya evirmi, bylece ilk kez Osmanl slam anlaynn kaynaklarn Batya tantmt (Beydilli 198384: 294, Timur 1986: 46, 63). Bu eserler, Osmanl despotizmine, hukuksuzluuna ilikin Batl n yarglar ksmen gidermeye katkda bulunmutu. Ancak XIX.yzylda ngilizlerin ban ektii kltr sava, Osmanl despotizmine ilikin geleneksel Batl itham, fkhla karakterize Trk slamnn barbarl itham ve slamn trevsellii iddiasyla katlamt. Dolaysyla imdi Batl dilde bir eserle Batya Trk slam yorumunun karakteristii fkhn teorik ve evrensel boyutunu, bunun aslnda Batllarn asrlardr arad tabi hukuk olduunu

Osmanl Kozmopolitanizmi iin Tabi Hukuk Teorisi: Sava Paa

23

gstermek gerekiyordu. ngiliz kltr savana kar Snn fkh usuln Bat dnyasna tantmada ilk adm Yeni Osmanllar grubunun lim yesi Ali Savi atmt. Savi, bni Nceymin el-Ebh ven-Nezir adl fkh eserinin Mecellenin de bana ald 99 evrensel kaidesini Osmanlcaya tercme etmi ve 1868de Londrada Muhbir matbaasnda baslan eserin Arab bare Usll-Fkh Tercmesi Trke balnn altna ngilizce The Principles of Jurisprudence baln koymutu. O, eserin mukaddimesinde baz Avrupal oryantalistlerin kasten Mutezile ve mamiye gibi Snn akideye aykr inan mezheplerinin fkh usul kitaplarn Bat dillerine tercme ettikleri iin Batllarn gerek slam renme imknndan mahrum kaldklarn belirtir (elik 1994: 513). Ancak Savininki sadece bir heves olarak kald. Bu konuda asl bir Batl dilde, Fanszca bir eseri yaynlamak, Ortodoks Hristiyan olan Sava Paaya ksmet oldu. O, slam tecdit gelenei iinde dnlebilecek usl-i fkhla ilgili Franszca eserinin birinci cildini 1891de Pariste yaynlad.9 Banda kendisini eserini yazmaya iten sebepleri aklayan Paa (1955: I/17)nn fkh usul alanna ynelmesine Mektebi Hukuku kurma teebbs vesile olmutu. Usl-i fkh alannda bilhassa Avrupa kamuoyuna hitap edecek bir eser vermeye niyetlenen Sava Paa, nceleri kendisini bu alana hkim zannederken hocas Ktahyal Nuri Efendi ile karlatktan sonra eksikliini anladn belirtir. O, hocasnn nezareti altnda Molla Hsrevin Mirtul-Usl kitabn sene altktan sonra bu alanda sz syleyebilecek duruma gelmitir. Okuyucular kitapta, Hsrev ile Hdimnin eserlerinin bir zetini bulacaklardr Paa (1955: I/1920)ya gre. Ona gre fkhn usl denen teorik ksm, cebrin matematikte tad yere benzetilebilir. Bu bakmdan disiplinin Arapa ismi usul- fkhn baka dillere tercmesi zel bir dikkat gerektirir. Paa, fkh usul disiplinini ele alan kitabn nce hukukun temeli veya kayna daha sonra da hukuk felsefesi olarak adlandrmay dnse de bundan vazgemitir; nk bunlarn ikisi de Arapa usl kavramnn sadece bir boyutunu anlatr. Fkh usl, nce hukukun kaynaklarnn ierdii er delilleri, sonra da bu kaynaklardan hkm karma metodunu konu9.

Eserin tam knyesi, Etude sur la Thorie du Droit Musulman, par Savvas Pacha (Ancien Gouverneur et Gouverneur General, Ancien Ministre des Travaux Publics et des Affaires Etrangeres de Turquie, Membre Honoraire et Correspondant de Plusieurs Societes Savantes) (Paris: Marchal et Billard, 1891). Kitabn ikinci cildi ise tam yedi yl sonra 1898de kmtr.

24

Bedri Gencer

alr, ksaca, yasamann hem tekniini hem felsefesini kapsar. Bu yzden Paa (1955: I/22) , byk mtehitlerin usl ile kastettikleri orijinal anlama uygun dtnden kitabn bal iin teori kavramn seerek fr- fkha, hukuk pratii, usl-i fkha da hukuk teorisi karln verir. Modern dnyada Sava Paa (1955: I/12, 128)nn eseri, hem geleneksel hem modern olmakla temayz eder. Eser, Osmanl ve Hanef perspektifinden yazld iin znde tamamyla gelenekseldi. Ancak apolojetik bir maksatla ve Franszca ve nispeten modern bir metot ve slupla yazld iin moderndi. Eseri, znde geleneksel kadar ekilde modern klan husus, yle zetlenebilirdi: Eserde tabi hukuka e slam dnya gr olarak sunulan, teorik ve boyutlaryla fkhn Hanef ve Trk yorumu idi. rnein Paa, Roma hukukuna kar slam hukukunu savunurken mam- Azamn derledii hukuk szyle fkh fiilen onun mezhebiyle zdeletirir. Dahas, fkhn metafiziini bile hocas Ktahyal Nuri Efendinin notlar sayesinde slam mtehitlerinin en ulularndan biri olarak tanmlad mam- Azama dayandrr. Bu noktada Osmanl slam yorumuna dair nemli bir tespit yaplabilir. Osmanl gibi emperyal rejimler, tek tanr-tek hakikat-tek dnya formlne dayal kozmopolitanizm uyarnca beden hiyerari tarznda bir din yorumu gelitirirler. Bunu aarsak beer oulluk gereince din, zamanla hiyerarik ekilde farkl yorumlara kavuurken tekrar bir bedenin ba gibi standart bir yoruma dnmeye ynelir. Bu bakmdan zamanla Snn ve i olarak iki ana kola ayrlsa da slam, fiilen Snnilikle zdelemitir. Mutlak olarak kullanldnda slam ile kastedilen Snn slamdr; br trl ya iilik veya i slam olarak tasrih edilmitir. Keza Osmanl gibi Mslman imparatorluklarda Snn slam, inan bakmndan Earlik, fkh bakmndan da Haneflik ile zdeletirilmitir. Geleneksel olarak Trklerde fkhta Haneflik, akaitte Matridilikle eletirilmise de bu, popler slama zg saylabilirdi. Yksek slam asndan bakldnda btn slam dnyasnda olduu gibi Osmanl ilim geleneinde de baskn ekol, rasyonalistik slam inan mezhebi Mutezileye muhalefetten doarak zamanla Snn kelamla zde hale gelen Earilikti. lk Osmanl eyhlislam Molla Fenar, byk Ear kelam limi Seyyid erf Crcnnin talebesi olarak Osmanl medrese mfretatn da Ear ekole dayandrd (nalck 1997: 175). Bu bakmdan Paa, atb ve Dihlevninkiler gibi dier Arapa klsik eserlerden ziyade klsik Osmanl usul eserlerini kaynak alr. ktaya yaylm slam medeniyeti,

Osmanl Kozmopolitanizmi iin Tabi Hukuk Teorisi: Sava Paa

25

mevzuatn bu teorik ksmna hukuk tahsilinin anahtar olarak hayat nem vermiti. Fkhn hem pratii hem teorisinde parlak eserler veren Molla Hsrevde grld gibi Osmanllar fkhn bu ksmnda da glerini gstermilerdir. Ancak bir asrdan bu yana Osmanl medreselerinde hukuk usul ihmale uramtr. Sava Paa (1955: I/19, 20)nn da yararland ana kaynaklardan olan Ebu Said Muhammed Hdim (17011762)nin Mecmiul-Hakik adl eseri, bildiimiz kadaryla Osmanl usl-i fkh literatrnn son byk eserini oluturuyordu. Paa (1955: I/14, 119)ya gre Osmanlda pratik hukuka, kanun maddelerine odaklanan fkh eitimi, yetersiz olmann tesinde zararlyd, zira teorik bir perspektif vermeden pratiine bomak, talebeyi fkha yabanclatracakt. Fkhn teorisini bu ihmalin daha da byk sakncas, yabanclarda fkh hakknda n yarglara yol amasdr. Avrupa hukukularnn fkh hakknda n yarglar beslemelerinin suunu asl kendimizde aramalyz. Zira iki asrdan beri yabanc bilginlere slam hukukunu teorik ve felsef boyutlarndan tamamyla soyutlayarak kuru kuruya ahkmn aktarp durmaktayz. Bu yzden Avrupada fkh denince, ok-elilik ve klelii onaylayan, hrszl el kesmeyle cezalandran, kadn haklarn bastran Trk slam akla geliyordu. Hlbuki bizlere ve onlara slam hukuku mabedinin kapsn aacak anahtar, fkh usldr. Sava Paa, takdir etmekle birlikte gerek burada zmnen ve baka yerde aka dOhssonu eletirir. Zira dOhsson, aslnda fkhn alt kanonik eserinin derlenmesini belirten brahim Halebnin eserinin bal Mltekal-Ebhur (Denizlerin Birletii Yer) , konuyu bilmediinden hukuk bir eklektisizmi iham eden bir ekilde evirmitir. Paa tarafndan fkhn teorik-evrensel boyutunu ortaya koyma giriiminin arkasnda, partizan deil, kozmopolitan bir kayg yatyordu. Paa (1955: I/13) , slam hukukunun gerek anlam ve deerini ortaya koyacak byle bir almada kendisinden, bir dinin dierine stnln ispatlama gibi partizan bir tutumun beklenmemesini ister. Byle bir beklenti, kendisine kar bir hakszlk anlamna gelecei gibi objektif incelemesine de glge drecektir. O, bir Hristiyandr, fakat yle bir Hristiyan ki, btn insanlar seven ve herkese kar adil olmak isteyen bir Hristiyan. () Bizce btn dinler hrmete lyktr ve biz, hem-nevimizi, itikad ve dinleri ne olursa olsun, ayn ekilde severiz. Bunu, btn hayatmz, isbata kfi bulunmakla iftihar duymaktayz. Bylece Paa, eserinin esas maksadn ifade eder. Sultan II. Abdlhamid devrinde yaynlanan Nablusninki gibi Snn dnya grn formle eden eserler, zlme srecindeki Mslman kltrel kimliini

26

Bedri Gencer

tahkimi amalyordu. Sava Paa ise bu eseriyle dar anlamda ittihd- ansr denen Osmanlc, geni anlamda kozmopolitan bir barn ideolojik temelini oluturacak bir tabi hukuk teorisi ortaya koymay amalar. Burada o, zellikle brahim dinlerin yeryznde adaleti gerekletirmeye ynelik temel, ahlk zn kavram, samimi, idealist bir insan olarak karmza kar. Osmanl padiah ve limlerinden, Hz. Peygamber ve slam dininden tam bir saygyla bahseden, zellikle mezhep imamlar arasnda Hanef mezhebinin kurucusu mam- Azam ycelten10 Sava Paa, zarif slubuyla da tam bir Osmanl elebisi portresi ortaya koyar. O, kkl Osmanl-slam kltrnn kriz annda kard bir istisna olarak grlebilirdi. Gerek slam tarihinde, gerekse modern dnemde oryantalistler gibi slam kltrne ciddi katklar yapan birok gayrimslim bilgin kmsa da, bylesine empatik bir ekilde slam dnya grnn dayand bir disiplini modern aa tercme edebilen Sava Paa gibi bir figr bildiimiz kadaryla kmamtr. Batl/Doulu dinlerin karlamasnn zirveye kyla Osmanl mparatorluunun ke getii bir zamanda Ortodoks Hristiyan bir Osmanl paasnn Franszca yazd usl-i fkh eseri, doal olarak entelektel deerinin tesinde zel bir siyasal anlam da tayacakt. Nitekim Sava Paa kitabnda ismine eski Osmanl Dileri Bakan gibi unvanlarn da ekler. Bu, o zaman iin Avrupa entelektel dnyasna nispeten yabanc bir isim olan Paann eserine dikkatleri ekmeye yarar. Ayn zamanda farkl bir din arka plndan gl bir entelektel, bilge bir devlet adam olarak Paa, deien hakimiyet pozisyonlaryla birlikte yaamak zorunda olan slam ve Hristiyan dnyas arasndaki din kutuplamann, uzun vadede herkes iin lmcl, ykc sonular vereceinin, bu yzden ortak bir hukuk ve medeniyet anlaynda bulumann zorunlu olduunun uuruna varmt. Roma mparatorluunda Zeno gibi Stoac filozoflar, kozmopolis projesini, logos kavramnda temellenen bir tabi hukuk fikrine dayandrmlard. Sava Paa da gerek slam, gerekse de Hristiyan hakimiyeti altnda yaayan mill ve zimm, mslim ve gayrimslim tebaay birbirine balayacak bir tabi hukuk teorisi olarak fkh usuln yeniden sundu. O sralar Fransz kamuoyunda smrgeletirdikleri Mslman Cezayirde izlenecek siyasa konusunda hararetli tartmalar cereyan ediyordu.1830da igal10.

rnein mam- Azam hakkndaki u szleri arpc bir itenlik yanstr: (...) htirasa boyun ememi seciyeler hakikaten enderdir.Bahis mevzuumuz bulunan tarihede byle bir seciyeye sahip olarak yalnz mam Azam grmekteyiz ki, marunileyhin mezar tana Hayatn hakikate vakfetmi (vitam impendere vero) ibaresi yazlsa yeridir. I/12, 112.

Osmanl Kozmopolitanizmi iin Tabi Hukuk Teorisi: Sava Paa

27

ettii Cezayirde yaklak 60 yl boyunca youn direnile karlaan Fransa, 1890da lkede tam kontrol ele geirmiti. Srf zora dayal bir tutumla smrgeleri elde tutamayacan anlayan Fransa, Mslman Cezayir halknn az-ok rzasna dayal, istikrarl bir smrge ynetimi iin slam tanmak gerektii sonucuna varmt. Sava Paaya gre bugn Fransann mukadderatn belirleyenler eserine bavurduklar takdirde Mslman halklarn idaresinin srrn veren iki temel hakikati reneceklerdir. Buna gre Mslmanlarn herhangi bir emir veya kanunu kabul ve riayeti, ancak onun slam olarak temellendirilmesiyle mmkndr. Bu konuda Batl ynetici ve bilginlere bir rehber olarak eserini yazan Sava Paa (1955: II/3, 5, 15, 372) , tebaalar arasnda birok Mslmann bulunduu Avrupal devlet adamlarnn, eserinde slam siyas felsefesinin temellerini bulacaklarn belirtir. Bir Batl bilgin, eserdeki fkh metodolojik ilkeler sayesinde Mslman tebaann da benimseyebilecei bir tarzda lke kanunlarn dzenleyebilecektir. Ona gre yetkililer bu suretle Asya ve Amerikann muazzam bir kitlesini tekil eden slam camiasna kayda deer bir hizmet ifasyla kalmayacak, ayn zamanda ayn toprakta yaayan eitli din ve mezhepten vatan ocuklar arasnda uyum kurmak suretiyle durmadan yryen medeniyetin toplumsal istikrarn salayacaktr. Geleneksel dnya grne gre hukuk, ethos da denen toplumsal kltrn temelini oluturur. Bu yzden Paa, eserinde ortaya koyulan slam hukuk ilkelerle mslim ile gayrimslimler arasnda hukuk yaknlamann tesinde kltrel bir yaknlama salamay da hedeflediini ifade eder. Ona gre gerek bamsz, gerekse de smrge Mslman lkelerin gelecei, hukuk bata olmak zere modern bilim ve medeniyeti slam esaslar ile badatrmaya baldr. Mslman, dinle elimedii salam slam delillerle ispatland takdirde Batdan gelen bilim ve medeniyetin btn rnlerini kabule hazr hale gelecektir. Paa, fkhn felsef, evrensel boyutunu ortaya koymak suretiyle, Avrupallarca iddia edildii gibi slamn ilerleme kart olmadn gstermeyi hedefliyordu. Sava Paa (1955: I/8, 12, 13, 63) , eserinde Avrupallarn Trkler ve slama ynelttikleri despotizm ve barbarlk ithamlarnn uzants slamn trevsellii iddiasn da rtmeyi hedefledi. O, uzun sre birok Avrupal bilgin gibi kendisinin de bilgisizlikten dolay slam hukukunun, Roma hukukunun byk oranda kopyas olduunu zannettiini belirtir. Bu yanl tasavvurun sebebi, iki hukukun ierdii hkmlerin ounun birbirine benzerlii ve grnte tarihin de bunu dorulamasyd. Hlbuki yaplan tahkik, fkhn orijinalitesini ortaya koyuyordu.

28

Bedri Gencer

Ona gre Hz. Peygamberin getirdii din, tamamyla vahye dayal ve bizzat dinle kaynam mkemmel bir pozitif hukuk ieriyordu. Hkmleri belki benzese de iki hukuk, tamamyla farkl kaynaklara dayanyordu. Justinien hukuku, temelinde Hristiyan ahlknn yatt beer akla, mam- Azamn derledii hukuk ise sadece Allahn kelamna ve Hz. Peygamberin snnetine dayanmaktadr.

TepkilerPaann znde geleneksel eseri, doal olarak modernleen Batnn hkmettii bir dnyada itirazlara urayacakt. rnein nl Yahudi oryantalist Ignaz Goldziher, eser ktktan sonra Sava Paann slam hukukunun orijinalitesini savunan kitabn eletiren bir yaz yazd.11 lgintir ki M. Fuat Kprl (1983: 15, 258) de Sava Paay eletiren Goldziheri destekler. Ona gre Hurgronje ve Goldziher gibi oryantalistler slam hukukunun kaynaklarn eski, salam belgelere dayandrdklar hlde Sava Paa, XI-XV. Asrlarda ekillenmi geleneklere bal kalmtr; Batl tarih, mukayeseli metottan uzak Sava Paann eseri, dogmatik, ortodoks, skolastik zihniyeti yanstmaktadr. Oysa Sava Paa (1955: I/12, 16, 20, 23, 5968) , geleneksel literatrden farkl olarak eserinin birinci cildinde tarih ve felsef bir arka pln verirken, ikinci cildini esas, geleneksel usle ayrmt. Hatta o, saygl bir dille Renan gibi oryantalistlerin, erken Abbas dnemindeki slam messeselerin ran, r dehasnn rn olduu yolundaki tezini de nispeten ayrntl bir aklamayla eletirir. Ernest Renan ve daha sonra Leon Gauthierin stereotipletirmesine gre Sm zihni, sadece birbirleriyle balantsz tikel paralar kavrayarak kopyalama kabiliyetine sahiptir. Dier taraftan onlara gre Sm zihni, din, r zihni, medeniyet alannda yaratcdr. Oysa Sava Paaya gre tevhid dnya grne dayal slamda din, hukuk ve medeniyet iie olduundan bunlar birbirlerinden ayrmak imknszdr. Dardan ald medeniyet unsurlarn zgn bir ekilde sentezleyerek kendilerine mal edebilen Sm rkndan Araplarn zellikle sosyal hayatn temelini oluturan hukuk alannda pratikten teoriye intikal ederek evrensel kaideler karmada gsterdikleri entelektel kabiliyetin kefi, tarih felsefecilerinin himmetini beklemektedir ona gre.11.

Sava Paa, Goldziherin eletirisine kar Byzantinische Zeitschrift dergisinde cevap vermitir. Le Droit Musulman Expliqu: Rponse un Article de M. Ignace Goldziher, Byzantinische Zeitschrift II/2 (1893) : 317325.Daha sonra da bunu 1896da kitaplatrmtr: Savvas Pacha, Le Droit Musulman Expliqu. Paris: Marchal et Billard, 1896.

Oryantalistler ve Kprlnn iddia ettikleri Sava Paadaki metodolojik

Osmanl Kozmopolitanizmi iin Tabi Hukuk Teorisi: Sava Paa

29

eksiklik, aslnda din telakki tarzndan kaynaklanyordu. Cevdet ve Sava Paa gibi Osmanl aydnlarnn fkh ve usulne ilikin almalar, ancak metodik, slupsal bir yenilie ynelik bir apolojetik kaygdan vcut bulmutu. ki Paa, sunumunda yaptklar yeniliin tesinde fkh zsel olarak savunma gereini asla duymamlard. Onlar, dnyaya ebediyen yeterliini gsterdikten sonra fkh uygulayp uygulamama kararn insanlarn iradesine brakyorlard. Oysa Namk Kemal gibi Yeni Osmanllar, ideolojik-apolojetik bir ekilde modernistlere kar slam hukukunu, hsn kubh gibi kavramlar etrafnda savunuyordu. znde din telakki tarzlar ve amalar ayn olsa da bu iki grubun slam sunma tarzlar arasndaki fark, tecdit ile (diskrsif) modernizm arasndaki fark gsteriyordu. Paann eserinin 1891 ylnda Pariste knn ardndan Trkiyede bir makale yazan Abdurrahman Adil (Eren) , eserin Fransz bilimsel kamuoyu tarafndan byk bir ilgi ile karlandn, geni inceleme ve yorumlara konu olduunu belirtir ki bu ilginin tespiti, ayr, kapsaml almalar gerektirir. Bildiimiz kadaryla nl Fransz sosyolog Gabriel Tarde (18431904) , Sava Paann eseri 1891de kar kmaz Les Transformations du Droit: tude Sociologique (1891) ve tudes Pnales et Sociales (1892) gibi eserlerinde atf yapmtr. Dier taraftan eserin Avrupada grd ilgiye ilgin bir tanmz vardr: Cemaleddin Afgn. Afgn, Londrada bulunduu 1892 ylnda haberdar olduu kitab yazd heyecanl bir deiniyle Arapa-konuan dnyaya tantmaya alr. O, Nasruddin aha kar yrtlen protesto hareketindeki inisiyatifi sebebiyle randan srldkten sonra 1891 ylnda getii Londrada ngilizler nezdinde kamuoyu oluturarak rejim-kart muhalefeti glendirmek iin Melkum Han ile birlikte propaganda faaliyetine balamt. Afgn, bu amala 1892 ylnda Londrada Zyl-Hfikayn (ki Yarmkrenin I) adl Arapa bir gazete karmaya balad. Makalelerinin ounun Afgnnin grleriyle uyumad bu ksa mrl gazetenin fazla bir etkisi olmamtr (Keddie 1972: 370). Afgn (1987: 12931)nin bu gazetede ran rejimi aleyhine siyas yazlar dnda yazd nadir yazlardan biri Sava Paann eseri hakkndadr. slam Hukuku balkl makalesinde Afgn, Avrupal oryantalistlerin fkh hakkndaki n yarglarn eletirir. O, Arap dilini ve fkh stlahlarn bilmedikleri iin onlarn ksmen mazur saylabileceklerini, ancak imdi kendi dillerinde kan bu eser ile mazeretleri kalmadn, slam hukukunun gerek deerini renme frsatn bulduklarn belirtir. slam hukukunun felsefe ve metodolojisini vukufla ele alan Sava Paa, onun, tamamyla orijinal ve her an ihtiyalarn karlayabilecek dinamik

30

Bedri Gencer

karakterini baaryla gstermitir. Tabi burada Afgn, eseri kendi perspektifine uygun tantr. rnein, hsn ve kubhun drt delilden kyasla belirlendii, slam hukukunun dinamik niteliini vurgulayan Sava Paann, itihat kapsnn kapanmasna hayflandn sylemesi gibi. Oysa Sava Paa, tam aksini savunmaktadr. Son olarak Afgn, baz tarih maddelerinin tashihinden sonra Paann kitabn slam okullarda okutmak istediini belirtir. slam gibi vahy edilmi dinler aleyhine hzla deien bir dnyada Sava Paann eseri, maalesef ne yurtta, ne dnyada hakkyla deerlendirilmi, hatta hatrlanmtr. lmnden (1888) sene sonra yaynlanan eseri grd takdirde Namk Kemalin dnce dnyasnda yeni bir ufkun alaca muhakkakt. Ahmed Cevdet Paann eserlerinde de, lmnden (1895) drt sene nce kan eser hakknda herhangi bir kayda rastlanmaz. Paa, muhtemelen Franszca bilmediinden eserden yararlanma imkn bulamamtr. Dier taraftan Sava Paann eserini Osmanl ve Arap dnyasnda takdir eden nadir isimlerden ikisi, ekib Arslan (18691946) ile son Osmanl eyhlislamlarndan Mustafa Sabri (18691954)dir. Franszcaya vakf ekib Arslan, Gaudefroy Demombynes adl Fransz msterikin slam hukuku hakkndaki n yarglarna cevap verirken Sava Paann eserini tank gsterir. Onun bu konuya nasl yneldiinin aklamasn kendi eserinden aktaran Arslan (1971: I/1713) , onun, sonuta oryantalistlerin slam hukukunun Roma hukukunu kopya ettii yolundaki tezlerini rttn belirtir. Arslana gre Sava Paannki, o zamana kadar bu konuda Bat dillerinde kan kitaplarn en gzelidir. Onu benzer eserlerden ayran, hkmlerini, tarih belge ve gerekler, delillerle temellendirebilmesidir. Hlbuki dier Batl eserler, ounlukla n yarg, zan ve varsaymlara dayandklarndan incelemeden ziyade bir tahmin mesabesinde kalmaktadrlar. eyhlislam Mustafa Sabri (1981: I/4824) ise Franszca bilmediinden, arkada ekib Arslann zetleyerek yapt tercme sayesinde eseri deerlendirir. Onun, Paann slam hukukunun gerek kymetini ortaya koyan eserinden ibret almasn istedii asl kesim, Avrupallardan ok Bat karsnda aalk kompleksiyle slam hukukunun yetersizliinden sorumlu tutarak gemi limlere hakszlk eden Msrl modernistlerdir. Modernistlerin balca eletirilerinden biri, gemi mtehitlerin kiisel grlerine dayanan fkh birikimin, Mslmanlar ile Kitab ve Snnet arasna girdii, onlar bu ana kaynaklardan uzaklatrddr. Oysa Mustafa Sabri, tam aksine fkhn, herkesin kolayca ulaamayaca bu asl kaynaklar ile Mslmanlar arasnda engel yerine kpr oluturduunu vurgular. Gemi fkh limleri, ortaya

Osmanl Kozmopolitanizmi iin Tabi Hukuk Teorisi: Sava Paa

31

koyduklar hkmlerin, akla deil, iki kaynaa dayandn gstermek zere byk bir titizlikle fkh usl ilmini gelitirmilerdir. te Sava Paa, baz modernistlerin de slogan hline getirdii, slam hukukunun muamelat ksmnn Roma hukukundan alnd iddiasn rtmek zere Franszca bir kitap kaleme almtr. Daha sonra Sava Paann slam hukukunun gerek kaynak ve mahiyetini beyan eden aklamalarn iktibas ederek yle der: te bu, slam hukukunun, ehli bir yana, ehlinden olmayan bir tann ehadetiyle sbut bulan kymetidir. O ki son sznde, Ben dinime inanm bir Hristiyanm; fakat tm insanlara hakka gre davranan gerek bir Hristiyan. Bunun iin slam eratn aratryor ve tamamyla tarafsz bir ekilde hakkyla deerlendiriyor ve onu bu sebeple en yksek hrmete lyk buluyorum demektedir. (...) Ancak ulemadan geinen modernistler, fkh kitaplarn yalnzca meselelerin derlenmesine zg grerek, bu meselelerin Kitap ve Snnet kaynakl delillerle dolu olan ana kitaplarn grmezlikten geldiler ve selef-i salihinin eserlerini bu Hristiyan Paas kadar bile incelemediler. Bu Hristiyan Paann dikkati ektii bir srada fkh ve usul ilminden bir rpda vazgetiler. Sanki Paa, slama yabanc olup kmseyenler kadar, fkh ilmini ve fakihlerin slam eratna olan hizmetlerini kmseyerek nankrlk eden szde Msrl ulemann dikkatini ekmektedir. Mustafa Sabri (1981: IV/296300) , ayn eserinin baka bir yerinde de u deerlendirmelerde bulunur:Sava Paann kitab, gren gzler iin kymetli bir ehadet, byk bir ders ve slam fkh ve usul ilimleri hakknda ihtisas olmadan bu konularda ileri geri konuanlara indirilmi lmcl bir darbedir. Ne gariptir ki Avrupay taklit ederek bu konularda yazanlar, ne fkh, ne de usl-i fkh, bu Hristiyan Osmanl Paas kadar okumulardr. Peki, Paa, Mslman olmadan nasl kendini byle fkha vakfedebilmiti? Sabri, Sultan Abdlhamid zamannda Medrese-i Hukukta mderrislik yapan Ermeni Hristiyan Ali ahbaz Efendi, fkh incelemesi sonucunda Mslman olmutu. Belki de Sava Paann dininde kalmas, Allaha kar slam erat hakkndaki yce ehadetinin deerini korumak iindi. Bununla beraber o, Roma kanunundan alnm olduu ihtimaliyle bu hukuka kar pheler douran Avrupallarn izinden giden birok Mslmandan ok daha slama yaknd. Elbette Allah, iyilik sahiplerinin ecrini zayi etmez. diyerek Sava Paann Allah nezdinde Mslman olmas ihtimaline de dikkat eker. Trkiyede Cumhuriyet dneminde Sava Paay hatrlayan nadir isimlerden

32

Bedri Gencer

biri de A. Cerraholu (Kerim Sadi)dur. O, farkl bir balamda Paaya atf yapar. Trkiyede sosyalist dnce ve hareketin tarihini inceledii kitabna yazar, Osmanl brokrasisinin yksek kademelerinde bulunmu bir Hristiyan Paasnn ilgili grlerini de almay uygun bulmutur. Cerraholu (1994: 1137) , tm monoteist dinlere saygl idealizminden rnek verdikten sonra onun sosyalizm ve slamda zekt prensibinin sosyal tazammunlarna ilikin grlerini aktarr. Yazar, Paann, slamn kurmay hedefledii evrensel topluma ilikin aklamalarn aktardktan sonra okuyucularn, onun, sosyalizmin ideallerinin zaten slamda ierilmi olduu yolundaki tespiti zerinde dnmeye davet eder. Sava Paann eserinin Trkiyede Cumhuriyet dneminde nisyana terk edilmesini basite seklerleme sonucu slam gelenekle balarn kopmasna atfedebiliriz. Paa ve eserinin, dnyada, Batl literatrde unutulmasnn ise drt balk altnda toplayabileceimiz farkl sebepleri vardr. Birincisi, XIX. Asrda Bat tarafndan din olarak Trk slamna kar medeniyet olarak Arap slamnn karlmas. slam Araplarn eseri olarak gsteren oryantalizm, Osmanl-slam ilim geleneinde yazlm bu eseri kasden veya sehven ihmal etmitir. kincisi, usl-i fkhn oryantalizm tarafndan neminin kavranamamas. Yahudi ve Hristiyan arka plndan XIX.ve XX.yzyl ba oryantalistleri, slam doal olarak kendi dinleri bakmndan algladlar. slama ya kendi dinlerini karakterize eden teoloji (kelam) veya medeniyet perspektifinden bakmlar veya trevsel olduunu gsterme amacyla Kurn, Hadis ve Fkh incelemeye ynelmilerdir. Muhtemelen bir Bat dilinde yazlan ilk kapsaml snn fkh usul kitab olan Sava Paann eseri ise, slam dncesinde disiplinin merkeziliini gsterdi.XX.yzylda Louis Massignon, Henri Laoust, Louis Gardet ve George Makdisi (1997: XVI) gibi Franszca-konuan oryantalistlerin usl-i fkhn nemini kefetmesinde Sava Paann Franszca eserinin etkisi olmutur denebilir. Gnmzde Baber Johansen, Wael B. Hallaq, Bernard Weiss, Norman Calder, Kevin A. Reinhart, Brannon M. Wheeler, Sherman Jackson, Christopher Melchert ve Joseph E. Lowry gibi daha gen oryantalistler kua onlarn izinde usl-i fkh aratrmalarn ilerletmektedirler. ncs, btn dnyada ykselen ngilizce karsnda Franszca okuyanlarn azalmas.

Osmanl Kozmopolitanizmi iin Tabi Hukuk Teorisi: Sava Paa

33

Drdncs, hi evlenmediinden ocuu olmayan Sava Paann mirasn srdrecek ne zelde bir yakn ne de genelde bir rencisi olmas da isminin ve eserinin tedricen unutulmasna yol amtr.

Kaynakael-Afgn, Cemaleddin (1987) Silsiletl-Amlil-Mechle. Ali ele (yay.) , London: Riad Al-Rayyes. Ahmed Cevdet Paa (1309) Trh-i Cevdet, Tertib-i Cedid, IXII. Dersaadet: Matbaa-i Osmaniye. (1986) Tezkir, IIV. Cavid Baysun (yay.) , Ankara: Trk Tarih Kurumu. Al-Azmeh, Aziz (1996) Muslim Modernism and the Text of the Past. Islam and The Challenge of Modernity: Historical and Contemporary Contexts, Sharifah Shifa Al-Attas (ed.) , 391428, Kuala Lumpur: ISTAC. Beydilli, Kemal (198384) Ignatius Mouradgea dOhsson (Muradcan Tosunyan) , stanbul niversitesi Edebiyat Fakltesi Tarih Dergisi 34: 247314. Blunt, Wilfrid Scawen (2002) The Future of Islam. Riad Nourallah (ed.) , London: RoutledgeCurzon. Cerraholu, Ahmet (1994) Trkiyede Sosyalizmin Tarihine Katk. stanbul: letiim. Cici, Recep (2001) Osmanl Dnemi slam Hukuku almalar: Kurulutan Fatih Devri Sonuna Kadar. Bursa: Arasta. elik, Hseyin (1994) Ali Suavi ve Dnemi. stanbul: letiim. Davison, Roderic H. (1963) Reform in the Ottoman Empire 1856-1876. Princeton: Princeton UP. (1990) Essays in Ottoman and Turkish History 1774-1923: The Impact of the West. USA: Saqi.

Demiraj, Voltisa (2001) Newman and the Ottoman Turks (Master thesis, Bilkent University).

dEntrves, Alexander Passerin (1972) Natural Law: An Introduction to Legal Philosophy. London: Hutchinson. Deringil, Selim (1991) Legitimacy Structures in the Ottoman State: The Reign of Abdlhamid II, International Journal of Middle East Studies 23/3 (August) : 345359. (1993) The Invention of Tradition as Public Image in the Late Ottoman Empire, 18081908, Comparative Studies in Society and History 35/1 (January)

34

Bedri Gencer

: 329. (1999) Well-protected Domains: Ideology and the Legitimation of Power in the Ottoman Empire, 1876-1909. London: I. B. Tauris. Ergin, Osman Nuri (1977) Trk Maarif Tarihi, IV. stanbul: Eser. Ezzati, Ali (2002) Islam and Natural Law. London: I. B. Tauris. Gencer, Bedri (1986) Tercme Teknii, lim ve Sanat 5 (Ocakubat) : 9597. (2007) Dinden Medeniyete Batdan Douya, Ay Vakti Medeniyet zel Says 7/828384 (Ocak) : 5368. (2008a) slamda Modernleme, 18391939. stanbul: letiim. (2008b) The Transformation of Western Cosmopolitanism from Evangelizing to Civilizing, History of Political Thought (forthcoming) Gladstone, William E. (1876) The Bulgarian Horrors and the Question of the East. London: John Murray. Gr, A. Refik (1975) slam Hukuku zerine Dnceler ve Sava Paa, slam Tetkikleri Enstits Dergisi 6/12: 136. Hallaq, Wael Bahjat (2002) A History of Islamic Legal Theories: An Introduction to Sunn Usl Al-Fiqh. Cambridge: Cambridge UP. (1984) Was the Gate of Ijtihad Closed? International Journal of Middle East Studies 16/1 (March) : 341. Hentsch, Thierry (1992) Imagining the Middle East. Fred A. Red (trs.) , Montreal: Black Rose. nalck, hlil (1986) Arab-Turkish Relations in Historical Perspective (12601914) , Studies on Arab-Turkish Relations 1: 148157. (1997) The Ottoman Empire The Classical Age 1300-1600. London: Phoenix. Kaplan, Mehmet v. D. (yay.) (19741979) Yeni Trk Edebiyat Antolojisi, IIII. stanbul: . . Edebiyat Fakltesi. Karal, Enver Ziya (1988) Osmanl Tarihi: Birinci Merutiyet ve stibdat Devirleri (1876-1907) , VIII. Ankara: Trk Tarih Kurumu.

Karpat, Kemal Haim (1987) Pan-slamizm ve kinci Abdlhamid: Yanl Bir Grn Dzeltilmesi, Trk Dnyas Aratrmalar 48 (Haziran) : 1337.

(2001) The Politicization of Islam: Reconstructing Identity State Faith and Community in the Late Ottoman State. Oxford: Oxford UP. Ktib elebi (1994) Kefuz-Zunn an Esmiyil-Ktbi vel-Fnn, IVI. M. erafeddin Yaltkaya (yay.) , Beyrt: Drul-Fikr. Kavak, Yusuf Ziya (1976) XI.ve XII. Asrlarda Karahanllar Devrinde Mverun-Nehr slam Hukukular. Ankara: Atatrk niversitesi. Keddie, Nikki R. (1969) Pan-Islam as Proto-Nationalism, The Journal of Modern

Osmanl Kozmopolitanizmi iin Tabi Hukuk Teorisi: Sava Paa

35

History 41/1 (March) : 1728. (1966) The Pan-Islamic Appeal: Afghani and Abdlhamid II, 3/1 Middle Eastern Studies (October) : 46- 67. Kerr, Malcolm H. (1957) Islam and Natural Law, Middle East Forum 32/8 (Summer) : 2243. Khadduri, Majid (2002) The Islamic Conception of Justice. Baltimore: Johns Hopkins UP. Khalifa Abdul Hakim (1951) The Natural Law in the Muslim Tradition, University of Notre Dame Natural Law Institute Proceedings V, Edward F. Barrett (ed.) , 2965, Notre Dame: University of Notre Dame Press. Koca, Ferhat (2005) Osmanllar Dneminde Gayr-i Mslim Bir slam Hukukusu: Sava Paa (.1901) Hayat, Eserleri ve slam Hukukuna Dair Grleri, slam Hukuku Aratrmalar Dergisi 6: 93114. Kololu, Orhan (1990) Dnya Siyaseti ve slam Birlii Tarih ve Toplum 83 (Kasm) : 268273. Landau, Jacob M. (1990) Some Comments on the Organization of Pan-Islam in the Late Ottoman Empire, V. Milletleraras Trkiye Sosyal ve ktisat Tarihi Kongresi, Marmara niversitesi Trkiyat Aratrma ve Uygulama Merkezi (dz.) , 27580, Ankara: TTK. (1994) The Politics of Pan-Islam: Ideology and Organization. Oxford: Clarendon. Mahdi, Muhsin S. (2001) Alfarabi and the Foundation of Islamic Political Philosophy. Chicago: University of Chicago Press. Makdisi, George (1991) Religion Law and Learning in Classical Islam. Hampshire: Variorum. (1997) Ibn Aqil: Religion and Culture in Classical Islam. Edinburgh: Edinburgh UP. Massignon, Louis (1922) What Moslems Expect. An Introductory Study of Moslem Demands, The Muslim World 12/1 (January) : 724. Muir, William (1891) The Caliphate: Its Rise, Decline and Fall from Original Sources. London: The Religious Tract Society. Mustafa Sabri (1981) Mevqful-Aql vel-Ilm vel-lim min Rabbil-lemn ve Ibdihil-Mrseln, IIV. Beyrt: Dru hyit-Trsil-Arab. Rosenthal, Erwin Isak Jakob (1958) Political Thought in Medieval Islam: An Introductory Outline. Cambridge: Cambridge UP. (1965) Islam in the Modern National State. Cambridge: Cambridge UP. Sava Paa (19551956) slam Hukuku Nazariyat Hakknda Bir Etd, III. Baha Arkan (trc.) , Ankara: Diyanet leri Bakanl. Smith, Wilfred Cantwell (1991) The Meaning and End of Religion. Minneapolis: Fortress. Sonyel, Salahi R. (1993) Minorities and the Destruction of the Ottoman Empire. Ankara:

36 Trk Tarih Kurumu. Timur, Taner (1986) Osmanl Kimlii. stanbul: Hil.

Bedri Gencer

Yavuz, M. Hakan (1991) Pan slamizmin Yanl Yorumlanmas -Bir Deerlendirme Yazs-, Trkiye Gnl 17 (K) : 6492.

Zilsel, Edgar (1942) The Genesis of the Concept of Physical Law, The Philosophical Review 51/3 (May) : 245279.

bilimname XIII, 2007/2, 37-66

TEODSENN SOSYOLOJS: Toplumsal Srelerle likisi inde Teodise Konusuna Sosyolojik Bir YaklamCelaleddin ELK Do. Dr., Erciyes . lahiyat F. [email protected] Bu makale, teolojik ve felsef dnce sistemlerinde tartlan ilh adalet konusuna sosyolojik bir bak as getirmeye almaktadr. Temelde dinlerin Tanr anlayna bal olarak ekillenen ilh adalet problemi, bu makalede toplumsal yap ve srelerle ilikisi bakmndan ele alnmtr. Bu balamda Weber ve Bergerin tipolojik yaklamlar deerlendirilmi, Trk toplum yapsnn kendine zg geliim srelerinin teodiseye nasl etki edebilecei zerinde durulmutur. zellikle modernleme ve seklerleme srelerinin teolojide olduu gibi teodise anlaylarnda da kkl deiimler meydana getirdii vurgulanmtr.

Giri: lahi Adalet Dncesinin Sosyokltrel BalamBu makale dnce tarihinde daha ok felsef ve teolojik boyutlarda tartlan teodise konusunu toplumsal srelerle ilikisi iinde incelemeyi amalamaktadr. Esasen ilh adalet problemi ya da teknik adyla teodise balangta din sosyoloji, sinin kurucu isimlerinden Weberin de ilgisini ekmi olup, o bu konuda kendi bak asna uygun bir teodise tipolojisi de gelitirmitir. Ancak teodiselerin sosyokltrel srelerle ilikisinin aklna ramen, dine dayal sosyal davranlar ve din yaan1 tlar inceleme konusu yapan din sosyolojisi iinde gereken ilgiye mazhar olduunu sylemek zor grnmektedir. Oysaki teolojik arka pln iinde teodiselerin belli tarihsel ve sosyal durumlara tekabl eden olgular ve sosyolojik gereklii anlama imkn sunduu aktr. zellikle bilgi sosyolojisinin vurgulad inanlar, dnceler ve bilme biimleri ile toplumsal sreler ve gler arasndaki iliki, teodiseleri srf1.

KEHRER 1998, 17.

38

Celaleddin elik

bu bakmdan din sosyolojisinin zel bir konusu hline getirmektedir. te yandan din sosyolojisinin yntem ve yaklamlar da kuramsal ve metodolojik gelimelere paralel olarak deimi, bu erevede zellikle bir kltrel sembol ve anlam sistemi olarak din ile sosyal yaantlar arasndaki etkileim btn boyutlaryla ilgi ve aratrma alanna girmitir. Din sosyolojisinin toplumsal etkileimde rol oynayan dnce, iliki ve srelere ynelik bu ilgisi, teodisenin de gerek teolojik yorumlarn gerekse sosyo-tarihsel arka plnn anlamay mmkn klan bir strateji iinde ele alnmasn gerektirmektedir. Bu erevede makalenin temel problemi, geleneksel teodiselerin modern dnya ve toplum sorunlaryla birlikte nasl bir etkileim ve dnme maruz kald/kalaca sorular etrafnda ekillenecektir. Ktlk olgusu karsnda Tanrnn adaletini ve haklln savunmak (teodise) iin, tarih boyunca dinler ve felsef sistemler tarafndan eitli aklamalar ve zmler retilmitir. Bu anlamda genellikle Ktlk nereden geliyor? veya Tanr ktle neden izin veriyor? gibi sorular yantlamaya dnk giriimler hep bir teodise ortaya koymutur.2 Dinsel sistemlerde gelien teodiseler ise genellikle Tanr anlaylarna gre farkllamtr. Buna gre bir inan sisteminde talihsizlikler ve felaketleri aklayan muhteva, Tanrnn her eyi bilen, mutlak iyilik ve kudret sahibi olarak kabul edilip edilmemesine bal olarak deiebilmektedir. rnein her eyi bilen, mutlak iyi ve kudret sahibi olduuna inanlan Tanrnn, neden kullarnn ihtiya duyduu bilgi, g ve servet gibi baz eyleri onlardan esirgediini veya insann eziyet ekmesine sebep olan musibetleri engellemediini3 sorgulama eilimi, byk lde benimsenen Tanr anlay ve onun eylemleri arasndaki bantnn sonucu olarak ortaya kar. Ancak teodiseler hangi biimde geliirse gelisin, grnen ktlklere ve ekilen aclara ramen her eye kadir ve mutlak iyi Tanr dncesiyle dine ykledikleri muhafazakr rol balamnda4 sosyolojik deerlendirmelere konu olur. Tanr-evren ilikisini aklamada farkllaan eilimler, teodiselerin de eitlenmesindeki temel teorik nedeni tekil eder. Bu erevede Tanrsal olan aknlatran Platon ve Aristoya karlk, Tanry dnyann cevheri ile bir kabul eden Stoac filozoflar bir kartlk olutururlar. Stoaclara gre Tanr, her eyi kuatan tabiattan baka bir ey olmayp, bu anlamda ilh yasa, evrenin btn boyutlarn kapsar ve kader diye adlandrlan sebepleri ortaya karr. lahi takdirin bu tarz yorumu, btnYARAN 1997, 79-80. YASA 2003, 20, 22. 4. MARSHALL 1999, 726.2. 3.

Teodisenin Sosyolojisi

39

yaratklarn iyilii iin onlara gz kulak olmasn ve onlar kusursuzlua sevk etmesini gerektirmektedir. Bir baka deyile btncl alglamadaki eksikliklere atfedilen ktlk, gerekte iyilii tamamlayan bir unsur, yani kartlklarn birlikteliinin bir gerei olarak aklanr.5 Orta a dnrlerini oka megul eden ilh adalet ve ktlk problemi, gerekte ktln olmad konusunda varlan bir uzlamayla almaya allr. Bir baka deyile ktlkler daha ok yoklua eksiklie ve belirsizlie ilikin bir , 6 durum olarak tanmlanr. Nitekim teodise tartmalarnda zel bir yere sahip olduu anlalan Leibniz bu dnyann muhtemel dnyalarn en iyisi olduunu vurgulayan ana yaklamnda, btn madd ktlklerin insann gnahndan kaynaklanan ahlk ktle tbi olduunu, ahlk ktln de metafizik ktle bal olduunu temellendirmeye alr. Buna gre varlklarn hayatnda iyinin bir n art olduu iin ktle izin verilmektedir.7 Leibniz, her trl ktle ramen ilh adaletin bu lemde tecelli ettiini savunan olumlu bir yaklama sahiptir.8 On yedinci yzyl felsefesinin nemli rasyonalistlerinden Spinoza ise mutlak iyimserlik anlayndan hareketle ktln yokluunu savunarak, kt olan bir eyin gerekte alglamamzdaki yanlglardan kaynaklandn belirtir.9 Bu olumlu yaklamlarn karsnda ise Schopenhauerin Hint felsefesine ve dinine dayal dnya hayatnn temelini ac olarak gren ktmser eilim yer alr. Ktmser aklama biimine gre, dnya hayatnn temelini oluturan irade ve arzu gds, insan aslnda gerek olmayan ve gelip geici bir hayalden ibaret olan yaama balamaktadr. Oysa yaamn bizatihi kendisi bir felaket ve dnya ise mmkn olan dnyalarn en ktsdr. nsan, hayata ynelik iradesinin zincirlerinden kendisini kurtararak ruhunu zgrletirebilir ve arzu gdsnden vazgeerek acdan kurtulabilir.10 Felsef yaklamlar ktl genellikle metafiziksel, fiziksel ve ahlk olmak zere balk altnda aklamaktadrlar.11 nsan iradesinden bamsz, doa yasalarna gre gerekleen deprem, frtna, sel, ktlk vb. Durumlar metafizik, madd ve ruhsal aclar fizik ktlkleri, daha ok insan iradesinde gerekleen ahlkBkz. WERNER 2000, 14-15. YASA 2003, 13. 7. WERNER 2000, 35. 8. AYDIN 1992, 150. 9. ARICAN 2004, 131. 10. Bkz. WERNER 2000, 45-49. 11. Bu konuda bni Sinann yapm olduu l ayrm (ahlk, fiziksel ve metafiziksel) iin bkz. ALBAYRAK 2001, 112.5. 6.

40

Celaleddin elik

kurallarna aykr davranlar ve gnahlar ise ahlk ktlkleri ifade etmektedir. Burada metafiziksel ve fiziksel ktlkler, bilimin ilerlemesiyle belli lde sebepleri aklanabilir ve hatta stesinden gelinebilir olgular olarak teodise yorum alanndan uzaklarken, ahlk ktlklerin zm ise insan iradesine bal olmas nedeniyle12 seklerlemenin etkilerine ak grnmektedir. lahi adalet ve ktlk meselesinin iyimserlik ya da ktmserlik perspektifinde alamayacan savunan dualistik retiler ise, iyi ve kty temelde birbirinden ayr ve atan iki farkl ilke olarak yorumlarlar. Zerdtln dalizminde iyiyi, temsil eden ve dnyay yaratan Hrmz, ktl ve karanl temsil eden Ehrimene kar srekli bir mcadele iindedir. Dualizmin Yunan felsefesindeki temsilcisi ise Platon olmutur. Platon Tanry btn varlklarn deil sadece iyi eylerin sebebi olarak grr. Zorunlu olarak iyinin bir kart olan ktln kayna, lml olan dnya hayatndadr.13 Aydnlanmac tabulara tepkilerin doduu onsekizinci yzylda Jean-Jacques Rousseau reformistlerin etkisiyle ktln insann suu yznden dnyaya indii dncesini benimser. Bilimin insana iyilii ve mutluluu getirecei idesi ile mcadele eden Rousseauya gre, aslnda akln ve uygarln ilerlemesiyle insann tabiat ktye dnmtr. nsan iyi ve zgr yaratlm, ancak kstah bilgi sayesinde zgrln ktye kullanmtr. Kant ise ktln kaynan insann iindeki ktye eilimde grr. Ona gre insan iradesi hareket gcn akl ve duyularn ynlendirdii bencillikten alr. Normalde akln yasasna duyularn eiliminden daha fazla arlk izafe edilir, ancak bu denge bozulurda bencillik akln yasas zerine egemen olursa ktlk ortaya kar.14 Hristiyan mitinden etkilenen Kant, insann doasna ait evrensel bir zellik olarak grd ktl, gnah, ac ve adaletsizlik olarak grupta toplar.15 slam filozoflar ise ktlk problemini genellikle eksiklik, kusur ve yokluklarla aklama eiliminde olmulardr. rnein Farabi ve bn Miskeveyh ktl, kemalin yokluu olarak grmlerdir. Buna gre btn aclar, hastalklar ve benzeri zulmlerin temelde bir kk ve varl yoktur. Yine hastalklar insann doal mizacnn dengesini kaybetmesi, zulm adaletin yokluunu, lm ise ruhun bedendekiBkz. MOHAPATRA 2003, 103-110. WERNER 2000, 61-65. 14. WERNER 2000, 92-93. 15. EMROLU-AYDIN 2003, 795.12. 13.

Teodisenin Sosyolojisi

4116

fonksiyonunun yitirilmesi olarak aklanmtr.

Genel olarak slam teodiseler adalet ve ktlk probleminin zmnde Tanr kavramn temel alrlar. Augustineci Hristiyan teodiseleri ise Tanr dndaki varlklar devreye sokarak meseleyi halletmeye alrlar. Augustinea gre ktln Tanryla ilikisi yoktur, ahlk ktlk temelde eytana ve eytann dne neden olan insana aittir. Ondokuzuncu yzyldan sonra yaygnlamaya balayan Ireneauscu teodise ise ktln nihai kaynan Tanrsal hikmette arar.17 Esasen kitapl dinlerin hepsinde de acnn ve ktln bir anlam tamas ortaktr. Ktln varlna bir aklama getirmemekle birlikte, onlar btn tensel, tinsel aclar ve ktln her biiminin zamann sonunda kesin olarak ortadan kalkaca umudunu verirler.18 Kitab Mukaddeste yer alan Eyp Kitabnn ana temas, Tanrnn kullarnn bana btn felaketleri baz bilgelerin sand gibi gnahlarn cezalandrmak iin deil, inancn ve sadakatini snamak iin gnderdii zerine rldr. Bu anlamda Hristiyan teolojisi gnah ile hastalk, ykm vb. Cezalar arasnda ba kurulmasn onaylamamaktadr.19 Ancak Hristiyanlkta, kurtuluun bir koulu olarak ac zerinde srarla durulmasnn, temelde ileci, ar zveriye ve mazoizme dayal, bizatihi acnn kendisine deer veren bir din grntsne yol at ifade edilmektedir.20 yilik ve ktl insan ilikilerinin pratik bir ifadesi olarak gren ateistler ise bedensel, duygusal ve entelektel gereksinimlerimize ket vuran tm gleri kt olarak deerlendirdiimizi savunarak, din ve felsef dnce sistemlerinin ilh adalet konusundaki aklamalarna katkda bulunmuturlar.21 Felsef dnce sistemlerinin ilh adalet ve ktlk konusunu anlamlandrma abalar dinsel ve teolojik dnce ile etkileim iinde olmutur. Ancak dinin teodise balamnda icra ettii ilevler sosyolojik dzeyde genellikle bir merulatrma konusu olarak ele alnmtr. Bu anlamda dinsel merulatrmann salad kutsallatrmann kapsam btn dnce, davran ve eylemlere kadar uzanr. Bireysel dzeydeBkz. ALTINTA 1998. YARAN 1997, 181. 18. DELMEAU 2001, 71. 19. Bu konuda Delimeauyla yaplan bir konumada AIDSin ilh bir ceza gibi grlmesinin kktenci bir sapma olarak iaret edilmesi dikkat ekicidir.Bkz.DELMEAU 2001, 73. 20. sann lmn takip eden ilk yllardan itibaren Hristiyan ilecilii, gnahlardan arnmak iin ekilecek ilenin hi bir zaman yeterli olamayaca dncesine sahipti.Bu eilim temelde iddetli bir gnah duygusundan kaynaklanmaktayd.Bkz.DELMEAU 2001, 74-75. 21. EMROLU-AYDIN 2003, 795.16. 17.

42

Celaleddin elik

inan ve pratikleri merulatran din, toplumsal dzeyde sosyal iliki, tabakalama ve sreleri, iine yerletirdii kutsal formlarla anlaml ve makul yaplar hline dntrr. Mevcut durum, yaananlar veya baa gelenleri merulatrma ou kez bu tr doktrinlere kaynaklk eden din organizasyonlar vastasyla gerekletirilir.22 Dinin ilh adalet ve teodise konusunda icra ettii ilevi sadece mevcut durumu bir merulatrmayla snrlamak doru olmaz. Bunun tesinde din, inanlan yce bir yaratcnn varlna ramen dnya hayatnda yaanan ktlkleri, talihsizlik ve adaletsizlikleri bir anlam sistemine kavuturmakta, fertler iin dnyay ekilebilir hale getirmektedir. Teodiseler de bu dnyada tecrbe edilen ve anlam tehdit eden ktlkleri ilh adalet asndan anlaml ve makul hale getirerek merulatrrlar. Anlam atfetme, yaanan tecrbelerin ilh dzenin bir gerei veya paras olarak yorumlanmas suretiyle gerekletirilir. Zira inanan iin olaylarn arkasnda bir dzenin var olduunu bilmek, dzenin ne olduunu bilmekten daha nemli ve hayat dir, yani bir teodise insann bana gelen lm, yaralanma, sel, deprem gibi talihsizlik olarak alglanan tecrbelerin anlamn ortaya koymaldr.23 Yine bu erevede artan karmakla bal olarak karar verme durumunu zorlatran olumsallkla ba edebilme konusunda da dinin zel bir ilev tadn belirtmeliyiz. Akas din sadece aclar ve felaketleri makulletirmekle kalmyor, ayn zamanda gelecekte olmas beklenen durumlar ya da mevcut oulluk iinde seimi zorlatran meselelerde de karmakl indirgeme ilevi tayor.24 Ancak dinin teodiseye ilikin ilevlerinin zellikle toplumsal nitelikli olaylarda deiebilen bir karakter tad gz nnde tutulmaldr. Doal felaket ve ansszlklarn yaratt endieler bilimsel ve teknolojik gelimenin salad ksm gvenle belli lde azaltlabilir ya da kontrol altnda tutulabilirken, toplumsal sistemlerde artan belirsizlik, adaletsizlik ve karmakln yaratt gvensizlikler ise zincirleme etkileimlerle sosyal katmanlarn her birinde farkl etkileimlere yol aar. Sosyal refahn ve piramidin st ksmlarna kolaylkla kan ve mekansal siyasal statsn pekitiren katmanlar, durumlarna uygun bir mutluluk teodisesine daha yakn dururken, sosyoekonomik ve kltrel merkezin kenarnda kalp, sosyal iletiimin hukuki ve siyasi kodlarn kullanamayan tabakalar ise, kurtulma vaadini duruma gre ya ahirete ya da gelecekte bir zamana brakan ac teodisesine sarlrlar. Her durumda bu teodiselerin sosyolojik srelerle ne kadarBu konuda McGURE 1987, 20den akt. OKUMU 2003, 53-54. McGURE 1987, 29dan akt. OKUMU 2003, 55. 24. Dinin karmakl indirgeme fonksiyonu konusunda zellikle Niklas Luhmannn aklamalar iin bkz.DAHM 1975, 273-274.22. 23.

Teodisenin Sosyolojisi

43

derin bir etkileimde bulunduunu gryoruz.

Teolojiden Sosyolojiye Teodiselerin Farkllamasslam teolojisinde ilh adalet ve ktlk problemi, Mutezile ve Ehl-i Snnet kelamclar arasnda byk tartmalarn konusu olmutur. Buna gre Tanrnn ktl dileyip dilememesi, yaratp yaratmamas, kendi adna bir zulm olup olmamas gibi bir dizi tartmal konular, ktlk probleminin ana balklarn oluturur. slam dncesinde metafizik ve doal ktlk iki farkl bak asndan ele alnmtr. Birincisi var olan her eyin ilh hikmet ve adalete uygunluunu delilleriyle gsterme zorunluluunu hisseden Mutezil bak as, dieri ise tevekkle ve teslimiyete arlk veren Ehli Snnetin yaklamdr. Mutezilenin yapmaya alt ey aslnda tam bir teodise abas olarak yorumlanmtr. Zira Mutezile bu konuda btn enerjisini, lahi adaletin Tanrnn tm ktlklerden uzak kalmasn gerektirdiini, mevcut ktlklere ramen Onun adaletinin hibir zaman zarar grmediini ortaya koymak iin harcamtr.25 Mutezile temelde Allah dil ve hkimdir, Ondan irkin i sadr olmaz, Onun btn fiilleri gzeldir. anlayyla Tanrnn zulm ilemeyeceini ve zulmn esasen insann eseri olduunu savunarak, insanlarn ktlklerini Tanrya atfedemeyeceklerini vurgular. Ktln sorumluluunu ilh irade dnda arayan bu bak as, salt teorik bir tartmann taraflarndan biri olmasnn tesinde, Mutezilenin sosyal temellerine ve dnemin so