Upload
alialiyan
View
217
Download
0
Embed Size (px)
DESCRIPTION
Elmalili sure sure tefsiri
Citation preview
Sh:»3856
SECDE
RS›¢ì‰�ñ¢aÛ£�v¤†�ñ¡
Bu Secde sûresi de mekkîdir. Ba'zıları « a�Ï�à�å¤×�bæ�ߢ쪤ߡä¦b » den üç âyetin medenî oldu�unu
da rivayet etmi�lerdir. Kur'anda Secde sûresi namiyle iki Sûre vardır. Birisi bu, di�eri de «
yá̈¬Ï¢–£¡Ü�o¤ » dir. Aralarını fark için buna «Lokman secdesi», ona da Hamîm secdesi denilir. Bir de
buna «Madâcı' sûresi» ona da «Fussılet sûresi» namı verilir.
Âyetleri - Basrî ta'dadında yirmi dokuz, di�erlerinde otuzdur.
Kelimeleri - Üç yüz seksendir.
Harfleri - Bin be� yüz on sekizdir.
Fasılası - âPæP4 harfleridir.
Sûrei Lokmanda tevhid zikrolunup mead ile hıtam verilmi� oldu�u gibi bu Sûre de usuli iymandan
nübüvvet ile ba�lıyacaktır.
2¡¤ggggggggggggá¡aÛÜ£é̈¡aÛŠ£�y¤àå̈¡aÛŠ£�y©îggggggggggggá¡Q›a۬ᬮR›m�䤌©í3¢aۤءn�bl¡�ü‰�í¤k�Ï©îé¡ß¡å¤‰�l£¡aÛ¤È�bÛ�à©îå�6
S›a�â¤í�Ô¢ìÛ¢ìæ�aϤn�Ší̈é¢72�3¤ç¢ì�aÛ¤z�Õ£¢ß¡å¤‰�2£¡Ù�Û¡n¢ä¤̂¡‰�Ó�ì¤ß¦bß�b¬a�mî̈è¢á¤ß¡å¤ã�̂©íŠ§ß¡å¤Ó�j¤Ü¡Ù�Û�È�Ü£�è¢á¤í�è¤n�†¢ëæ�›
Sh:»3857
T›a�ÛÜ£é̈¢aÛ£�̂©ô�Ü�Õ�aÛ£�àì̈�ap¡ë�a¤ü�‰¤�ë�ß�b2�î¤ä�è¢à�bÏ©ó¡n£�ò¡a�í£�bâ§q¢á£�a¤n�ìô̈Ç�Ü�óaÛ¤È�Š¤”¡6ß�bÛ�Ø¢á¤ß¡å¤ …¢ëã¡é©ß¡å¤ ë�Û¡ó£§ë��ü‘�1©îɧ6a�Ï��5m�n�̂�×£�Š¢ëæ�U›í¢†�2£¡Š¢a¤ü�ߤŠ�ß¡å�aÛ£�à�b¬õ¡a¡Û�óa¤ü�‰¤¡
q¢á£�í�ȤŠ¢x¢a¡Û�î¤é¡Ï©óí�ì¤â§×�bæ�ß¡Ô¤†�a‰¢ê¢¬a�Û¤Ñ��ä�ò§ß¡à£�bm�È¢†£¢ëæ�
V›‡¨Û¡Ù�Ç�bۡᢠaÛ¤Ì�î¤k¡ë�aÛ’£�è�b…�ñ¡aÛ¤È�Œ©íŒ¢aÛŠ£�y©îá¢=W›aÛ£�̂©¬ôa�y¤�å�×¢3£�‘�ó¤õ§�Ü�Ô�é¢ë�2�†�a��ܤÕ�a¤ü¡ã¤�bæ¡ß¡å¤ Ÿ©îå§7X›q¢á£�u�È�3�ã�¤Ü�é¢ß¡å¤¢�5Û�ò§ß¡å¤ß�b¬õ§ß�è©îå§7Y›q¢á£��ì£í̈é¢ë�ã�1�ƒ�Ï©îé¡ß¡å¤‰¢ëy¡é©ë�u�È�3�Û�Ø¢á¢aÛ£�à¤É�ë�a¤ü�2¤–�b‰�ë�a¤ü�Ϥd¡,†�ñ�6Ó�Ü©î¦5ß�bm�’¤Ø¢Š¢ëæ�PQ›ë�Ó�bÛ¢ì¬aõ�a¡‡�a™�Ü�ܤä�bÏ¡óa¤ü�‰¤¡õ�a¡ã£�bÛ�1©ó�ܤէu�†©í†§62�3¤ç¢á¤2¡Ü¡Ô�b¬õ¡‰�2£¡è¡á¤ ×�bÏ¡Š¢ëæ�QQ›Ó¢3¤í�n�ì�Ï£î̈Ø¢á¤
ß�Ü�Ù¢aÛ¤à�ì¤p¡aÛ£�̂©ôë¢×£¡3�2¡Ø¢á¤q¢á£�a¡Ûó̈‰�2£¡Ø¢á¤m¢Š¤u�È¢ìæ�;›
Meali �erifi
a۬ᬠ1 �ndirili�i bu kitabın, �übhe yok bunda, rabbül'âlemîndendir 2 Yoksa onu uydurdu mu diyorlar?
Hayır, haktır o,
Sh:»3858
rabbındandır: kendilerine senden önce kocundurucu Peygamber gelmemi� olan bir kavmi kocundurasın
diye gerek ki hidayeti kabul edeler 3 Allah, o ki Gökleri ve Yeri altı günde yaratmı�, sonra Ar� üzerine istivâ
buyurmu�tur, sizin için ondan ba�ka ne bir veliy vardır, ne bir �efi', artık dü�ünmez misiniz? 4 Semâdan
Zemine (yukarıdan a�a�ıya) emri tebdir eder, sonra da o ona urûc eyler: bir günde ki mikdarı sizin
sayınızdan bin sene eder 5 Odur i�te gaybi de �ehadeti de bilen, azîz rahîm 6 O ki yarattı�ı her �ey'i güzel
yarattı ve insanı yaratma�a bir çamurdan ba�ladı 7 Sonra da bir sülâleden, bir hakıyr sudan neslini yaptı 8
Sonra onu tesviye edib içine ruhundan nefh buyurdu ve sizin için o i�itmeyi, o görmeleri ve gönülleri yaptı,
siz pek az �ükrediyorsunuz 9 Bir de: â! Arzda gaib oldu�umuzda mı? Cidden biz mi muhakkak yeni bir
hılkatte olaca�ız? dediler, fakat onlar rablarının likasını (huzuruna varacaklarını) inkâr eden kâfirlerdir 10
De ki size müvekkel kılınmı� olan melekül'mevt canınızı alacak, sonra döndürülüb rabbınıza
götürüleceksiniz 11
3. Û¡n¢ä¤̂¡‰�Ó�ì¤ß¦bß�b¬a�mî̈è¢á¤ß¡å¤ã�̂©íŠ§ß¡å¤Ó�j¤Ü¡Ù�› kendilerine senden
önce bir nezîr gelmemi� olan bir kavmi inzar etmek için - «
ë�a¡æ¤ß¡å¤ a¢ß£�ò§a¡£�ü��5Ï©îè�bã�̂©íŠ¥ » buyuruldu�u üzere içlerinde bir nezîr geçmemi�
hiç bir kavim yoktur. �u halde burada « ß�b¬a�mî̈è¢á¤ß¡å¤ ã�̂©íŠ§ » denilmesi «
í�b¬a�ç¤3�aۤءn�bl¡Ó�†¤u�b¬õ�עᤉ�¢ìÛ¢ä�bí¢j�å¢Û�Ø¢á¤Ç�Üó̈Ï�n¤Š�ñ§ß¡å�
aÛŠ£¢¢3¡ » mantukunca fetret zamanına i�aret olmu� olur.
4. Ï©ó¡n£�ò¡a�í£�bâ§q¢á£�a¤n�ìô̈Ç�Ü�óaÛ¤È�Š¤”¡6› - Sûrei «A'raf» a bak 5.
í¢†�2£¡Š¢ a¤ü�ߤŠ�ß¡å�aÛ£�à�b¬õ¡a¡Û�óa¤ü�‰¤¡› Semâdan Arza: Gökten Yere,
yukarıdan a�a�ıya emri tedbir eder - ya'ni onun Ar�te istivası, Tevrattan zannedildi�i gibi dinlenmek
ma'nasına de�il, emri tedbir ile icrayı ahkâm ve saltanat ma'nasınadır.
Sh:»3859
TEDB�R, bir i�in arkasını görerek ona göre gere�ini ta'yin etmektir. Allah tealânın tedbiri ise hikmetine
göre irade buyurmasıdır. �u halde burada emir, umurun müfredi olarak �ein ma'nâsınadır. Ya'ni Dünyanın
i�ini Melâike gibi Semavî esbab ve kuvâ ile yukarıdan a�a�ı indirmek suretiyle tedbir ve idare eder.
q¢á£�í�ȤŠ¢x¢a¡Û�î¤é¡› sonra da emir ona çıkar - bu suretle bir emir, bir �ein ba�ladı�ı noktaya rücu'
eden bir devr ile hıtam bulup kalkar, yalnız ılmi ilâhîde sâbit kalır Ï©óí�ì¤â§› bir günde ki ba'zıları
bunu yalnız uruca tealluk ettirmi�lerse de muhtar olan hem «yüdebbir» hem «ya'ruc» fiıllerinin ikisine
birden tenazu' tarikıle teallukudur. Ya'ni o emrin inmesi ve çıkması öyle bir günde, o kadar bir zamanda olur
ki ×�bæ�ß¡Ô¤†�a‰¢ê¢¬a�Û¤Ñ��ä�ò§ß¡à£�bm�È¢†£¢ëæ�› mıkdarı sizin saydıklarınızdan bin
sene eder - demek bir iradei ilâhiyyenin hukmü olan bir emir, bir �ein, bir hadîse ba'zan böyle bin senelik
bir devr ile biter. Onun bir günü böyle büyük bir devir te�kil eder. Onun için Gökleri ve Yeri altı günde yarattı
denildi�i zaman o günleri alel'âde günler zannetmemelidir. Sûrei «Mı'rac» da gelece�i üzere bunun elli bin
sene edeni de vardır. Demek ki bin sene denilmesi misal tarikıledir. Yâhud ba'zımüfessirînin dedikleri
vechile bin ta'biri uzun bir devirden kinayedir. Binaenaleyh daha az ve daha çok olmasına mani' de�ildir.
7. a�y¤�å�×¢3£�‘�ó¤õ§�Ü�Ô�颛 Yarattı�ı her �eyi güzel yaratmı� - burada husün,
güzellik, hikmet ve maslahata uygunluktur. Gül güzel oldu�u gibi dikeni de güzeldir. ilh... 8.
ߡ夢�5Û�ò§› « Ó�†¤a�ϤÜ�|� » sûresinin ba� tarafına bak ß¡å¤ß�b¬õ§ß�è©îå§7›sülâleden bedeldir. Maamafih sıfat olması da melhuzdur.
Sh:»3860
RQ›ë�Û�ì¤m�Š¨¬ôa¡‡¡aÛ¤à¢v¤Š¡ß¢ìæ�ã�bס¢ìa‰¢ëª¢@¡è¡á¤ ǡ䤆�‰�2£¡è¡á¤6
‰�2£�ä�b¬a�2¤–�Š¤ã�bë��à¡È¤ä�bÏ�b‰¤u¡È¤ä�bã�Ȥà�3¤•�bÛ¡z¦ba¡ã£�bߢìÓ¡ä¢ìæ�SQ›ë�Û�중¡÷¤ä�b�üm̈�î¤ä�b×¢3£�ã�1¤§ç¢†í̈è�bë�Û¨Ø¡å¤ y�Õ£�aÛ¤Ô�ì¤4¢ß¡ä£©ó�ü�ߤÜ�d�å£�u�è�ä£�á�ß¡å�aÛ¤v¡ä£�ò¡ë�aÛä£�b¡a�u¤à�È©îå�TQ›Ï�̂¢ëÓ¢ìa2¡à�bã�©,în¢á¤Û¡Ô�b¬õ�í�ì¤ß¡Ø¢á¤ç¨̂�7aa¡ã£�bã�©,îä�b×¢á¤ë�‡¢ëÓ¢ìaÇ�̂�al�aÛ¤‚¢Ü¤†¡2¡à�b×¢ä¤n¢á¤m�Ȥà�Ü¢ìæ�UQ›a¡ã£�à�bí¢ìª¤ß¡å¢2¡bí̈�bm¡ä�baÛ£�̂©íå�a¡‡�a‡¢×£¡Š¢ëa2¡è�b�Š£¢ëa¢v£�†¦aë��j£�z¢ìa2¡z�आ¡‰�2£¡è¡á¤ë�ç¢á¤�üí�¤n�ؤj¡Š¢ëæ�%›VQ›m�n�v�bÏó̈u¢ä¢ì2¢è¢á¤Ç�å¡aÛ¤à�š�bu¡É¡í�†¤Ç¢ìæ�‰�2£�è¢á¤�ì¤Ï¦bë�Ÿ�à�Ȧ9bë�ß¡à£�b‰�‹�Ó¤ä�bç¢á¤í¢ä¤1¡Ô¢ìæ�WQ›Ï��5m�ȤÜ�á¢ã�1¤¥ß�b¬a¢¤1¡ó�Û�è¢á¤ß¡å¤Ó¢Š£�ñ¡a�Ǥî¢å§7u�Œ�a¬õ¦2¡à�b×�bã¢ìaí�Ȥà�Ü¢ìæ�XQ›a�Ï�à�å¤×�bæ�ߢ쪤ߡä¦b×�à�å¤×�bæ�Ï�b¡Ô¦6b�üí�¤n�ì¢@æ�YQ›a�ߣ�baÛ£�̂©íå�aß̈�ä¢ìaë�Ç�à¡Ü¢ìaaÛ–£�bÛ¡z�bp¡Ï�Ü�è¢á¤u�ä£�bp¢
aÛ¤à�b¤ëô̈9㢌¢¦ü2¡à�b×�bã¢ìaí�Ȥà�Ü¢ìæ�›
Sh:»3861
PR›ë�a�ߣ�baÛ£�̂©íå�Ï��Ô¢ìaÏ�à�b¤ëí̈è¢á¢aÛä£�b‰¢6עܣ�à�b¬a�‰�a…¢ë¬aa�æ¤
í�‚¤Š¢u¢ìaß¡ä¤è�b¬a¢Ç©î†¢ëaÏ©îè�bë�Ó©î3�Û�è¢á¤‡¢ëÓ¢ìaÇ�̂�al�aÛä£�b‰¡aÛ£�̂©ô×¢ä¤n¢á¤2¡é©m¢Ø�̂£¡2¢ìæ�QR›ë�Û�ä¢̂©íÔ�ä£�è¢á¤ß¡å�aÛ¤È�̂�al¡a¤ü�…¤ãó̈…¢ëæ�aÛ¤È�̂�al¡a¤ü�פj�Š¡Û�È�Ü£�è¢á¤í�Š¤u¡È¢ìæ�RR›ë�ß�å¤a�äÜ�á¢ß¡à£�备¢×£¡Š�2¡bí̈�bp¡‰�2£¡é©q¢á£�a�ǤŠ��Ç�ä¤è�6ba¡ã£�bß¡å�aÛ¤à¢v¤Š¡ß©îå�
ߢä¤n�Ô¡à¢ìæ�;›
Meali �erifi
Görsen o vakıt ki mücrimler rablarının huzurunda ba�larını e�mi�ler: rabbenâ! Gördük, dinledik �imdi
bizi geri çevir salih bir amel i�liyelim, zira yakîn hasıl ettik derlerken * E�er dilemi� olsa idik her nefse
hidayetini verirdik ve lâkin benden �u kavil hakk oldu: elbette ve elbette Cehennemi dulduraca�ım bütün
Cinlerle �nsanlardan 13 O halde tadın unuttu�unuz için bu gününüzün çatmasını, i�te biz de sizi unuttuk ve
tadın huld azâbını yapıb durdu�umuz i�ler yüzünden 14 Bizim âyetlerimize öyle kimseler iyman ederler ki
onlarla kendilerine nasıhat verildi�i vakıt secdelere kapanırlar ve rablarına hamd ile tesbih ederler de
kibirlenmezler 15 Yanları yataklardan arala�ır korku ve ümid içinde rablarına duâ ederler ve kendilerine
verdi�imiz rızıklardan onlar hayra masraf yaparlar 16 �imdi kimse bilemez onlar için gizlenmi� olan gözler
sürurunu yaptıkları amellere mükâfat
Sh:»3862
için 17 Öyle ya, mü'min olan fasık olan gibi olur mu? Onlar müsavi olmazlar 18 Evet, iyman edib o salih
amelleri i�liyen kimselerin amellerine mukabil konukluk olarak kendilerine me'vâ cennetleri vardır 19
Amma fasıklık etmi� olanların me'vâları ate�tir. Ondan her çıkmak istedikçe onlar içine iade olunurlar da
kendilerine haydi tadin o ate�in tekzib edib durdu�unuz azâbını denilir 20 �u da muhakkak ki onlara o en
büyük azâbdan beride o yakın azabdan da tattıraca�ız, gerek ki rücu' edeler 21 Rabbının âyetleriyle
nasıhat edilib de sonra onlardan yüz çeviren kimseden daha zalim de kim olabilir, muhakkak ki
mücrimlerden biz intikam alırız 22
14. a¡ã£�bã�©,îä�bעᤛ Çünkü biz sizi unuttuk - ya'ni unutmu� gibi Cehennemde bıraktık. 16.
m�n�v�bÏó̈u¢ä¢ì2¢è¢á¤Ç�å¡aÛ¤à�š�bu¡É¡› Yanları yataklardan uzakla�ır
í�†¤Ç¢ìæ�‰�2£�è¢á¤�ì¤Ï¦bë�Ÿ�à�Ȧ9b› hem korku hem umudla rablarına duâ ederler - gece
kalkar teheccüd kılarlar. Bir çoklarıMuaz ibni Cebel radıyallahü anhten sahihan rivayet etmi�lerdir ki �öyle
demi�tir: bir seferinde Peygamber sallallahü aleyhi vesellem ile beraberdim, bir gün yakınında sabah
etmi�tim, yürüyor idik, ya nebiyyallah, dedim: bana bir amel haber ver ki beni Cennete koysun
Cehennemden uzakla�tırsın: buyurdu ki; büyük bir �ey sordun, maamafih o, Allah tealânın müyesser kıldı�ı
kimseye kolaydır, Allaha ıbadet edersin, ona hiç �erik ko�mazsın namazı kılarsın, zekâtı verirsin, Ramazan
orucunu tutarsın, Beyte haccedersin, sonra buyurdu ki sana hayır kapılarını göstereyim mi? Oruc kalkandır,
sadaka hatieyi söndürür, gecenin göbe�inde adamın namazı dedi, sonra «
m�n�v�bÏó̈u¢ä¢ì2¢è¢á¤Ç�å¡aÛ¤à�š�bu¡É¡PPPí�Ȥà�Ü¢ìæ� » a kadar kıraet buyurdu.
17. Ï��5m�ȤÜ�á¢ã�1¤¥› �imdi hiç bir nefis bilmez - ne bir Meleki
Sh:»3863
mukarreb ne de bir nebiyyi mürsel
ß�b¬a¢¤1¡ó�Û�è¢á¤ß¡å¤Ó¢Š£�ñ¡a�Ǥî¢å§7u�Œ�a¬õ¦2¡à�b×�bã¢ìaí�Ȥà�Ü¢ìæ�›onların yaptıkları amellere mükâfat olarak kendileri için gözler sürurundan neler gizlemekte!.. Buharî ve
sâirede Resuli ekrem sallallahü aleyhi vesellemden �u hadîsi kudsî rivayet olunmaktadır: Allah tealâ
buyuruyor ki: Ben salih kullarıma öyle �eyler hazırlamı�ımdır ki hiç bir göz görmemi�, kulaklar i�itmemi�, bir
be�erin hatırından da geçmemi�tir.
21. ß¡å�aÛ¤È�̂�al¡a¤ü�…¤ãó̈…¢ëæ�aÛ¤È�̂�al¡a¤ü�פj�Š¡› - Azâbı ednâ, yakın
azâb, Dünya azâbı, azâbı ekber de Âhıret azâbıdır.
SR›ë�Û�Ô�†¤am̈�î¤ä�bߢì�óaۤءn�bl�Ï��5m�Ø¢å¤Ï©óß¡Š¤í�ò§ß¡å¤Û¡Ô�b¬ö¡é©ë�u�È�ܤä�bê¢ç¢†¦ôÛ¡j�ä©ó¬ a¡¤Š�a¬ö©c3�7TR›ë�u�È�ܤä�bß¡ä¤è¢á¤a�ö¡à£�ò¦í�褆¢ëæ�2¡b�ߤŠ¡ã�bÛ�à£�b•�j�Š¢ëa6ë�×�bã¢ìa2¡bí̈�bm¡ä�bí¢ìÓ¡ä¢ìæ�UR›a¡æ£�
‰�2£�Ù�ç¢ì�í�1¤–¡3¢2�î¤ä�è¢á¤í�ì¤â�aÛ¤Ô¡îà̈�ò¡Ï©îà�b×�bã¢ìaÏ©îé¡í�‚¤n�Ü¡1¢ìæ�VR›a�ë�Û�á¤í�褆¡Û�è¢á¤×�á¤a�ç¤Ü�ؤä�bß¡å¤ Ó�j¤Ü¡è¡á¤ß¡å�aÛ¤Ô¢Š¢ëæ¡í�ऒ¢ìæ�Ï©óß��bסä¡è¡á¤6a¡æ£�Ï©ó‡¨Û¡Ù��üí̈�bp§6a�Ï��5í�¤à�È¢ìæ�WR›a�ë�Û�á¤í�Š�ë¤aa�ã£�bã�¢ìÖ¢aÛ¤à�b¬õ�a¡Û�óa¤ü�‰¤¡aÛ¤v¢Š¢‹¡Ï�䢂¤Š¡x¢2¡é©
‹�‰¤Ç¦bm�b¤×¢3¢ß¡ä¤é¢a�ã¤È�bߢè¢á¤ë�a�ã¤1¢¢è¢á¤6a�Ï��5í¢j¤–¡Š¢ëæ�›
Sh:»3864
XR›ë�í�Ô¢ìÛ¢ìæ�ß�nó̈ç¨̂�aaÛ¤1�n¤|¢a¡æ¤×¢ä¤n¢á¤•�b…¡Ó©îå�YR›Ó¢3¤í�ì¤â�aÛ¤1�n¤|¡�üí�ä¤1�É¢aÛ£�̂©íå�×�1�Š¢ë¬aa©íà�bã¢è¢á¤ë��üç¢á¤í¢ä¤Ä�Š¢ëæ
PS›Ï�b�ǤŠ¡¤Ç�ä¤è¢á¤ë�aã¤n�Ä¡Š¤a¡ã£�è¢á¤ß¢ä¤n�Ä¡Š¢ëæ�›
Meali �erifi
�anım hakkı için muhakkak ki vaktiyle Musâya kitab vermi�tik, �imdi de sen onun likasından �übheye
dü�me, ve onu Beni �sraîl için bir hidayet rehberi kılmı�tık 23 Ve içlerinden öncül imamlar yeti�tirmi�tik ki
sabrettiklerinde emrimizle hidayet ediyorlardı ve âyetlerimize yakîn ile sarılmı�lardı 24 �imdi ihtilâf edib
durdukları �eylerde hiç �übhesiz ki rabbın Kıyamet günü beyinlerini fasledecektir 25 Daha ir�ad etmedi mi
onları ki kendilerinden evvel nice karınlar helâk etmi�iz, meskenlerinde geziyorlar, elbette bunda �übhesiz
âyetler var, halâ kulak vermiyecekler mi? 26 Ya hiç görmediler de mi? Biz kır yere suyu salıveriyoruz de
onunla bir ekin çıkarıyoruz, ondan hayvanları da yıyor, kendileri de, hâlâ gözlerini açmıyacaklar mı? 27 Bir
de ne vakıt o fetih e�er do�ru iseniz? Diyor ve onlara göz açtırılmaz 29 �imdi onlardan yüz çevir de gözet,
çünkü onlar gözetiyorlar 30
23. Ï��5m�Ø¢å¤Ï©óß¡Š¤í�ò§ß¡å¤Û¡Ô�b¬ö¡é©› �imdi sen onun likasından �übhe de olma -
ya'ni vaktıyle Mûsâya verdi�imiz gibi �imdi de Sûrenin ba�ında beyan olundu�u üzere sana kitab
veriyoruz. Bunda zerrece �übheye dü�me.