Yıl: 2 Sayı: 18 - Ocak 2017 - Süreli Yayın | www.gaunhastaneleri.com/bulten 444 9858 HABER BÜLTENİ

Sağlık Çalışanı Şiddete Maruz Kaldığında Ne Yapmalıdır?Bu ayki sayımızda hassas bir konu olan “Sağlık Çalışanı Şiddete Maruz Kaldığında Ne Yapmalıdır?” konusunu inceleyip, merak edilen tüm noktalara değineceğiz. >> 2’de

>> 3’te

DÜNDEN BUGÜNE GAÜN DİŞ HEKİMLİĞİ FAKÜLTESİ

Coğrafi ve stratejik konumuyla böl-gemizde önemli

bir yere sahip olan Ga-ziantep Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi 2006 yılında kurulmuş olup, 2008 yılında tıp fakültesi bünyesinde klinik hiz-met vermeye başlamıştır. Bünyesinde 8 klinik, 1 entegre kliniği, merke-zi sterilizasyon ünitesi, araştırma laboratuvarı, preklinik ve fantom la-boratuvarı bulunduran Diş Hekimliği Fakültesi bilimsellik ve kalite il-kesinden vazgeçmeden işleyişini sürdürüyor.Gaziantep Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi

Dekan Vekili Prof. Dr. Kamile ERCİYAS ile Diş Hekimliği Fakültesi’nin verdiği hizmeti, geldiği noktayı kapsayan dop-dolu bir röportaj gerçek-leştirdik.Hizmet anlayışlarının, fakülteyi bulunduğu bölgede öne çıkardığını, coğrafyasında iyi hizmet veren bir kurum haline getirdiğini ifade eden ERCİYAS, “Kendini sağ-lığa ve eğitime adayan akademik personelimi-zin amacı etik değerlerin özünü oluşturan sıcaklık, şefkat, dürüstlük ve kali-te ilkesinden vazgeçme-den hasta ve yakınlarına hizmet vermektir” dedi.

Kulağınız Bizde Olsun:Kulak Burun Boğaz Anabilim DalıKulak Burun Boğaz (KBB) Anabilim Dalı olarak 2 profesör, 1 doçent, 2 yardım-cı doçent, 6 asistanla eğitim-öğretim ve hasta bakım hizmetlerini yürütmekteyiz. Polikliniğimizde günde yaklaşık olarak 100 hasta muayene edilirken, 100 hastanın ise sonuçları değerlendirilmektedir. >> 4’te

Prof. Dr. Kamile ERCİYAS

EDİTÖRDEN

Doç. Dr. Murat Taner GÜLŞENŞahinbey Araştırma ve Uygulama

Hastanesi Başhekimi

Sağlık Çalışanı Şiddete Maruz Kaldığında Ne Yapmalıdır?

Gaziantep Üniversitesi Hukuk Müşavirliği’nin bir avukatı olarak bu ve bundan sonraki her sayıda sizlerle birlikte olup, merak edilen tüm hukuki soru ve sorunları mercek altına alacağız. Bu ayki sa-

yımızda hassas bir konu olan “Sağlık Çalışanı Şiddete Maruz Kaldığında Ne Yapmalıdır?” konusunu inceleyip, merak edilen tüm noktalara deği-neceğiz.

Şiddete maruz kaldığınızda ne yapmalısınız? Şöyle ki; öncelikli olarak hastane güvenliğinin 1111’i tuşlanarak çağrılması gerekmektedir. Mevcut olan bu beyaz kod uygulamasıyla hastane içerisindeki en uzak noktaya güvenlik birimi tarafından maksimum bir buçuk dakika içerisinde müda-hale gerçekleşmektedir. Hemen arkasından tutanak tutulmalı ve hastane idaresi konuyla alakalı bilgilendirilmelidir. Sonrasında ise şiddete maruz kalan sağlık personeline sağlık raporu alınmalıdır. Hazırlanacak ifade tu-tanağında ifadenin detaylı verilmesi, tanık isimlerinin belirtilmesi ve ta-nıkların ifadelerinin tutanağa geçirilmesi sağlanmalıdır.

Darp edilen kişinin vücudunda darp, cebir izi mevcut ise fotoğrafının çe-kilmesi uygun olacaktır. Fotoğrafların dava dosyasına konulması; maruz kalınan şiddetin boyutlarını göstermek açısından önemli katkı sağlaya-caktır. Şayet psikolojik travma yaşanmış ise psikiyatri uzmanına başvura-rak rapor alınmalıdır.

Sağlık çalışanı yalnızca tehdit ve hakarete maruz kalmış ise yani fiili bir müdahale söz konusu değilse, durum bir tutanak ile kayıt altına alınmalı-dır. Tanık durumundaki hastanın, hasta yakınının, sağlık çalışanının veya meslektaşların isimleri ve telefonları da tutanağa geçirilmelidir. Hemen arkasından bizzat ilgili yer olan Cumhuriyet Başsavcılığı’na gidilerek şikâ-yette bulunulmalıdır. Savcılık tarafından tanıkların dinlenmesinin aka-binde şikâyet edilen kişi hakkında dava açılacaktır. İspat açısından sorun yaşanmaması için olay mahallinde bulunan tanıkların tutanağa imza at-ması önem arz etmektedir.

Kendisine hakaret edilen, şiddete maruz kalan ve tehdit edilen sağlık çalı-şanı uğradığı eylemler nedeniyle maddi ve manevi zararlar için tazminat talep edebilecektir. Ancak bunun için tazminat davasının aktif olarak ta-kip edilmesi ve tanıkların mahkeme salonunda dinletilmesinin sağlanma-sı gerekmektedir. Aksi takdirde dava düşecektir.Sonuç itibariyle sağlık çalışanı darp, cebir, şiddet, hakaret veya tehdide maruz kaldığında durumu mutlaka ilgili kurumlara bildirmelidir. Şikâ-yetinin arkasında durmalı, kişisel olarak ya da avukatı aracılığıyla süreci takip etmesi gerekmektedir.

Aralık, 2016 sayımızdaki yazının devamı..

…Bir sanat eserine bakarken, sa-natçının geleceğe açılmış antenleri sayesinde gördüğü kadar keskin ve hususi bir bakış açısına sahip ol-masa da, herkes kendi fikir ve kül-türüyle bir kıymet hükmü ortaya koyacaktır. Bunu insan, akılla an-lamanın çok ötesinde olan ve kağ-nı yavaşlığındaki akla göre şimşek hızında sayılabilecek sezişle (entu-visyon) kavrar. Olmak veya kıvam diyebileceğimiz bu anlayış ile eşya-ya “estetik” isnat edilir ve ortak bir kabul ile mühürlenir. İşte bu ortak kabulün altında yatan sebeplerden biri de matematiksel bir orandır. Eşyadaki unsurların kendi içinde-ki mütenasip haline “Altın oran” diyoruz. Leonardo da Vinci’nin Mona Lisa adlı tablosuyla, ayçiçeği veya salyangoz arasında ortak bir özellik aransa, hepsinde de “Altın oranın” olduğu görülecektir. İtal-yan matematikçi Fibonacci’nin bulduğu ve kendi adıyla anılan sa-yılar dizini bu oranın bulunmasını sağlamıştır. Fibonacci Sayıları;0, 1, 1, 2, 3, 5, 8, 13, 21, 34, 55, 89, 144, 233, 377, 610, 987, 1597…Bu rakamsal ifadelerin özelliği, dizideki sayılardan her birinin, kendisinden önce gelen iki sayının toplamından oluşması ve bulunan sonucun bir önceki sayıya bölüne-rek birbirine çok yakın sayılar elde edilmesinden ibarettir. Serideki 13. sırada yer alan sayıdan sonra bu sayı sabitlenerek hep “altın ora-nı” yani 1, 618’i vermektedir. Dış görünüş itibariyle herhangi bir şey, uygulama veya işlev unsurları açı-sından hoşa gidiyor veya son dere-ce mütenasip bulunuyorsa orada “Altın oranın” varlığı aranmalıdır. Altın Oran, bir varsayım değil, estetik denge yasalarına ilişkin, matematiksel bir prensibin ürü-

nüdür. Her sanatkârın şüphesiz hak vereceği gibi, insan serapa bir sanat eseridir. Her uzvun mütena-sip yerleşimi bu gün, matematiksel olarak işte bu “Altın oran” kavra-mıyla da ispatlanabilir durumda-dır. Yüzün boyu ile yüzün geniş-liği; dudak-kaşların birleşim yeri arası ile burun boyu; yüzün boyu ile çene ucu-kaşların birleşim yeri arası; göz bebekleri arası ile kaş-lar arası; parmak ucu-dirsek arası ile el bileği-dirsek arası; göbek diz arası ile diz-ayak ucu arası ölçüle-ri hep aynı oranı göstermektedir. Sanatçılar ve tasarımcılar, çalış-malarını çoğu kez, altın orana göre belirlenmiş insan bedenini ölçü olarak yapmaktadırlar. Leonardo da Vinci ve Corbusier tasarım-larını yaparken altın orana göre belirlemiş insan vücudunu ölçü almışlardır. Leonardo da Vinci, St. Pietro Katedralinin kubbesini, kafatası yapısını model alarak inşa etmiştir. Günümüz mimarlarının en önemli başvuru kitaplarından biri olan Neufert’te de altın orana göre belirlenmiş insan vücudu te-mel alınmaktadır. Vücuttaki azalar arasında işte bu altın oran mevcut olduğundan, insan suret olarak göze hoş görünmekte ve sadece plastikası açısından bile olsa bir sanat eseri olma makamını temsil etmektedir. Bu nedenle de doktor-luk mesleği, en azından bir sanat eserini inceleme işidir denebilir. Konusu insan olan ve içinde her sanatın nüvesini barındıran tıp, sanat ruhlu insanları kendine çe-kerek etrafında öbekleyedursun, sanatlar tıpa hizmet ederken, tıp mesleği de sanatkâr yetiştirmeye devam etmekte ve böylece,tıpta sanatkâr sayısı da her geçen gün daha da artmakta.. Doktorlar ise neden sanatkarlığı değil de tıp mesleğini seçtikleri sorusuyla bir ömür boğuşmaya mahkûm..

Sanatve

TıpAv. Emine Sevil DOĞRU0342 360 6060 (Dahili: 76777)

AYIN İNCİSİ

“Rüyaları gerçekleştirmenin en kısa yolu uyanmaktır.”

Ralph Waldo Emerson

HALK SAĞLIĞI MESAJI

Meyve ve sebzeler dışında açıkta satılan besinler alınmamalıdır.

FIKRA Temel bir gün doktora gitmiş. Doktor teşhisi koymuş. ”Karnın su topluyor, adelelerinde kireçlenme var, böbreklerinde de taş var”

demiş. Bu durumu duyan Temel ise “Uyy desene toktor beton cibiyum daaa”

Dünden Bugüne GAÜN Diş Hekimliği Fakültesi

Röportajımızın geri kalanıyla sizlerleyiz…

Öncelikle kısaca kendinizden bahseder misi-niz?Dergi okurlarına, merhaba diyerek söze baş-

lamak istiyorum. Aslen Konyalıyım. Atatürk Üniver-sitesi Diş Hekimliği Fakültesi mezunuyum. Perio-dontoloji doktoramı 2001 yılında tamamladım. 2008 yılında Gaziantep Üniversitesi Diş Hekimliği Fakül-tesi’nde öğretim üyesi olarak göreve başladım. 2012 yılından 2016 yılına kadar dekan yardımcısı olarak görev yaptım. Ağustos 2016 tarihinden bu yana de-kan vekili olarak görevime devam etmekteyim. Peri-odontoloji Uzmanı olduğum ve kariyerimi bu yönde geliştirdiğim için Periodontal Hastalıklar ve Tedavisi, İmplant Uygulamaları ve Lazer Destekli Periodontal Tedavi-Sistemik Hastalıklar başlıca ilgi alanlarımdır. Evli ve 1 çocuk annesiyim. İşten arta kalan zamanlar-da ailemle vakit geçirmeyi tercih ederim. Bunun yanı sıra sinemaya gitmeyi ve seyahat etmeyi çok severim.

Gaziantep Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi hakkında bilgi verebilir misiniz? Kaç yılında kurul-du? Yeni binaya ne zaman geçildi?Ülkemizin ve bölgemizin coğrafi-stratejik konumunda önemli bir yere sahip olan Gaziantep Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi, 31 Ekim 2006 tarihinde kurul-muş olup, 2008 yılında tıp fakültesi bünyesinde klinik hizmetler vermeye başlamıştır. 2009-2010 eğitim-öğ-retim yılında ilk öğrencilerini alarak eğitim faaliyetle-rine başlayan fakültemiz, 2014 yılında ilk mezunlarını vermiş ve kurumsallaşma yolunda önemli bir adım atmıştır. Üç blok olarak tasarlanan diş hekimliği fa-kültesi binası, 2012 yılı sonunda tamamlanarak yeni binasına taşınmıştır. Fakültemiz eğitim-öğretim, araş-tırma ve klinik hizmetlerini bu binalarda sürdürmekte olup, fiziki olarak 20.000 metrekare kapalı kullanım alanına sahiptir.

Diş hekimliği Fakültesi bünyesinde kaç anabilim dalı bulunuyor? Öğretim üyesi sayısı kaç?Fakülte binamızda idari, eğitim ve bilimsel araştırma-ların yanı sıra klinik hizmetler de yürütülmektedir. Toplamda 8 anabilim dalımız bulunuyor. Bu anabilim dalları Ağız-Diş ve Çene Cerrahisi, Ağız-Diş ve Çene Radyolojisi, Protetik Diş Tedavisi, Endodonti, Orto-donti, Periodontoloji, Restoratif Diş Tedavisi ve Pe-dodonti olarak ayrılmıştır. İlimizden ve civar illerden

gelen hastalara; 19’ u öğretim üyesi, 30’u araştırma gö-revlisi olmak üzere toplam 49 öğretim elemanıyla ve 26 idari personelle hizmet veriyoruz. Kurulduğu gün-den bu yana 88 diş hekimi, 31 doktora öğrencisi me-zun vermiş olan fakültemiz 2016-2017 eğitim-öğretim yılında 399 öğrenci ile eğitimine devam etmektedir.

Diş Hekimliği Fakültesi Hastanesi olarak günde ortalama kaç hastaya muayene ve tedavi hizmeti veriliyor?Eğitim-öğretim dışında toplumumuza ağız ve diş sağ-lığı konusunda büyük hizmetler sunan fakültemiz, yılda 80 bin civarında hastaya klinik ve ameliyathane hizmeti vermektedir.

Verilen hizmetler ile alakalı bilgi verebilir misiniz? Sizin hastanenizi diş hekimliği hizmeti veren diğer merkezlerden farklı kılan nedir? Bahseder misiniz?Fakültemiz modern binasıyla, dünyanın en gelişmiş ülkelerinde kullanılan teknolojik donanım, yöntem ve malzemeleriyle ağız, diş, çene sağlığı ve hastalıklarına yönelik hizmet vermek üzere tasarlanmıştır. İmplanto-loji, estetik, koruyucu ve önleyici diş hekimliği, ame-liyathane şartlarında tedavi gerektiren modern diş he-kimliğinin güncel uygulamaları, diş beyazlatma, çene eklemi hastalıkları ve tedavisi, ortodonti ve çocuk diş hekimliği klinik hizmetlerimiz arasında yer almakta-dır. Hastanemiz kliniklerinde, dünya diş hekimliğinde bile çok az sayıda bulunan dijital tomografi cihazı ve hastanın daha az radyasyon almasını sağlayan diğer modern dijital ekipmanlar ile hizmet vermektedir. Bununla birlikte dijital diş hekimliği olgusu içerisinde yer alan ve giderek artan Lazer, CAD-CAM bilgisayar destekli tasarım ve üretim üniteleri de mevcuttur.Kendini sağlığa ve eğitime adayan akademik persone-limizin amacı etik değerlerin özünü oluşturan sıcak-lık, şefkat, dürüstlük ve kalite ilkesinden vazgeçmeden hasta ve yakınlarına hizmet vermektir. Hizmet anla-yışımız, fakültemizi bulunduğu bölgede öne çıkarmış olup, coğrafyasında iyi hizmet veren bir kurum haline getirmiştir.

Diş Hekimliğinde birçok yeniliğe ve değişikliğe imza atıldı. Bize bunlardan bahseder misiniz?Yeni ürün ve hizmetlerin, teşhis-tedavi olanaklarının gelişimi, sağlık sektöründeki verimliliği arttırmakta-dır. Daha geniş bir yelpazeden baktığımızda, sağlık alanında elde edilen tüm kazanımlar; ülkelerin geliş-

mesi, toplumların refah ve huzurunun artması üzeri-ne etkili rol oynamaktadır. Sağlık sektörü içerisinde teknolojik gelişmelerin en fazla yansıdığı alanlardan birisi de diş hekimliğidir. Hastalar ve ulusal sağlık politikaları için diş hekimliği hizmetlerinin hayati önceliklerinden biri, gerekli tedavilerin kısa sürede ve etkin olarak yapılabilmesidir. Bu çerçevede Gazian-tep Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi’nde mevcut olan, gelişmiş lazer cihazları uzun zaman alan tedavi-leri daha kısa sürede ağrısız ve anesteziye gereksinim duyulmadan gerçekleştirme fırsatı vermektedir. Has-taların hareketli protez kullanma ihtiyacını ortadan kaldıran, eksik dişleri komşu dişlere zarar vermeden koruyucu yaklaşımlarla telafi eden diş implantları diş hekimliğinde inovasyonun ilgi odağı haline gelen başka bir alandır. Diş implantlarının başarısı ve çene kemiği ile entegrasyonunu sağlayan faktörler üzerin-deki araştırmaları da unutmamak gerekir. Estetik kay-gıların ve problemlerin ortadan kaldırılması amacıyla yapılan diş beyazlatma (bleaching), protetik restoras-yonlar (zirkon empres porselen), restoratif materyal-lerin (kompozit dolgular) sınırları ve başarısı gün geçtikçe arttırılmaktadır. Dijital ortamda hastalıkların teşhisinde, tedavi planlamasında, tedavi sonuçlarının değerlendirilmesinde kullanılan görüntüleme yön-temleri ve sonuçların pratiğe entegrasyonu (RVG, Pa-noramik Filmler, BT) hızlı bir gelişim göstermektedir. Rejeneratif tedaviler, biyomalzemeler ve kozmetik diş hekimliği alanındaki gelişmeler daha estetik, kalıcı tedavi yöntemlerinin üretilmesine olanak sağlamıştır. Son yılların güncel araştırma konularından olan gene-tik ve kök hücre çalışmalarının etkilerinin de, yakın gelecekte diş hekimliğinde ses getireceği muhakkaktır.

İleriye dönük hedefleriniz nelerdir?Gaziantep Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi olarak sahip olduğumuz geniş imkânlar sayesinde eğitimde ve sağlık hizmetlerinde gelmiş olduğumuz düzey; ge-leceğe dönük hedeflerimize de ışık tutmaktadır. Bu bağlamda hedeflerimiz; Ulusal ve Uluslar arası dü-zeyde lisans ve lisans üstü eğitimde tercih edilen bir fakülte olmaktır. AB üyesi ülkeler ile diploma denkliği sağlayarak, akademik yayın ve tedavi hizmetleri ve-rimliliğinde lider fakülte olmak, hasta memnuniyeti oranını yüksek tutmak, AR-GE laboratuvarları kur-mak, engelliler ünitesi kurmaktır.

Gaziantep Üniversitesi Şahinbey Araştırma ve Uygulama Hastanesi Adına

Sahibi Doç. Dr. Murat Taner GÜLŞEN

Başhekim

Editör Doç. Dr. Murat Taner GÜLŞEN

Yayın KuruluDoç. Dr. Murat Taner GÜLŞEN

Yılmaz Murat ÇAYCI

Basın Yayın SorumlusuElif EMİROĞLU

Sayfa Tasarımları ve Web SayfasıMuzaffer KARATAŞ

FotoğrafMesut DEĞERElif EMİROĞLU

Baskı

Gaziantep Üniversitesi Matbaası

AdresGaziantep Üniversitesi Şahinbey Araştırma ve Uygulama Hastanesi

Üniversite Bulvarı 27310 Şahinbey / Gaziantep

İletişimTelefon: 0342 360 6060 -76023 Faks: 0342 360 57 46

gaunhastaneleri hdergi@gantep.edu.tr gaunhastanesi

Kulağınız Bizde Olsun:Kulak Burun Boğaz Anabilim Dalı

Teknisyenlik; verilen bir hizmette teknik desteği sağlayan kişi olarak bilinmektedir. Sağlık teknisyenle-

ri; hekimler uygulamalı tedavi yaparken onlara teknik desteği veren, tıbbi bilgiyle teknik bilgi arasında köprü görevi gören kişilerdir. Bu yönüyle teknisyenlik haya-ti önem arz eden bir meslektir denebilir. Hekimin tıbbi bilgisini uygulama aşama-sında, sağlık teknisyeninden kaynakla-nan bir olumsuzluk oluştuğu takdirde, bu hata doktora mal olabilir. Bu nedenle sağlık teknisyenin başarısı da kabahati de gizlidir. Hastanemizde sağlık teknisyenleri labo-ratuvar hizmetleri (Biyokimya, Mikrobi-yoloji, Patoloji, Kan Bankası vb.), görün-tüleme hizmetleri ( Radyoloji, Nükleer Tıp, Endoskopi, Anjiyo, v.b.) acil, ameli-yathane, EKG, EEG, aferez gibi birçok bi-rimde görev almaktadır. Yapılacak işlem öncesinde, işlem sırasında ve sonrasında; hasta, hekim ve diğer hastane çalışanları arasında 7/24 hizmet vermektedir.

Sağlık teknisyenleri, sağlık hizmetlerinde gerekli sarf malzemeleri zamanında te-min eder, tüm tıbbi cihaz ve ekipmanları kullanıma hazır hale getirir ve bunların gerek dokümantasyonunu gerekse gü-venliğini kayıt altında tutar.

Hastanenin teknik kadrosunda yer alan bu çalışanlar, bugün Şahinbey Araştırma ve Uygulama Hastanesi’nin övgüye layık, prestijli yerde kalmasını sağlayan gizli kahramanlarıdır.

Kulak Burun Boğaz (KBB) Anabilim Dalı olarak 2 profesör, 1 doçent, 2 yardımcı doçent, 6 asistanla eğitim-öğretim ve

hasta bakım hizmetlerini yürütmekteyiz. Po-likliniğimizde günde yaklaşık olarak 100 hasta muayene edilirken, 100 hastanın ise sonuçları değerlendirilmektedir. Toplamda ise yaklaşık olarak 200 hasta değerlendirilmektedir. Ayrıca yatan hasta kliniğimizde 25 hasta takip edilmek-tedir. KBB bölümü olarak hastanemizin diğer bölümleri gibi Gaziantep’ten ve çevre illerden gelen geniş bir bölgeye ve yoğun bir nüfusa hiz-met veren referans hastanesi kliniği olarak ça-lışmaktayız.

Bölümümüzde KBB’ın hemen hemen her ala-nında yapılan güncel tedaviler yapılmaktadır. Bunlardan kısaca bahsedecek olursak; kulak cerrahisi alanında koklear implantasyon, otosk-leroz cerrahisi, kronik otit cerrahisi, endoskopik kulak ameliyatları, fasial sinir cerrahisi ve kafa kaidesi cerrahisi yapılmaktadır. Kliniğimiz, son yıllarda geliştirilmiş olan koklear implantasyon cerrahisinde deneyim olarak Türkiye’de sayılı klinikler arasında yer almaktadır.

Kliniğimiz baş-boyun kanserlerinde de referans merkezi olarak çalışmaktadır. Bilindiği üzere, kanser hastalıklarına müdahale hayati önem arz etmektedir ve kliniğimizde kanser hastalarına vakit geçirmeden en etkili, erken müdahaleler yapılmaktadır. Baş boyun kanserlerine yönelik cerrahiler en ileri yöntemlerle uygulanmaktadır. Kliniğimizde lazer cerrahisi, koblasyon, harmo-nic scapel de kullanılmaktadır. Tiroid bezi cer-rahisi ve tükürük bezi cerrahileri, endoskopik

tükürük bezi ameliyatları yapılmaktadır. Yine kliniğimizde rinoloji alanında tüm ame-liyatlar yapılmaktadır. Endoskopik sinüs cer-rahisi, endoskopik tümör ameliyatları, OSAS cerrahisi, burun estetiği, maksillofasyal travma cerrahisi, orbita dekompresyonu ve orbital ala-na müdahale, endoskopik DSR, endoskopik BOS fistülü onarımı ameliyatları en ileri yön-temlerle uygulanmaktadır.

Aynı zamanda hava yolu cerrahisi ve pediatrik KBB hastalıklarına yönelik cerrahiler gerçekleş-tirilmektedir. Geniz eti ve bademcik ameliyatla-rı en ileri tekniklerle yapılmaktadır. Kulağa tüp tatbiki ve yarık dudak yarık damak ameliyatla-rı, kepçe kulak ameliyatları uygulanmaktadır. Özellikle larinks ve trakea problemleri günü-müzde çok sık karşılaşılan ve tedavisinde güç-lükler yaşanan hastalık grubunu oluşturmakta-dır. Kliniğimizde endolaringeal lazer cerrahisi, ses cerrahileri, trakea rezeksiyonu, laringotrake-al rekonstrüksiyon ameliyatları, trake, larinkste ve özofagusta yabancı cisimlere müdahaleler yapılmaktadır.

Odyoloji bölümümüzde işitme testleri, denge testleri, BERA, OAE testleri, işitme cihazı test-leri ve koklear implantasyon sonrası testleri odyolog ve odyometristlerimizce gerçekleştiril-mektedir.

KBB ve Baş-Boyun Cerrahisi Anabilim Dalı ola-rak hastalarımızla ikili ilişkilerimizi, özveri ve sorumluluk duygusuyla sürdürmekteyiz. KBB ailesi olarak bir ekip ruhu oluşturmaktan ve ça-lışmaktan kıvanç duymaktayız.

Gizli Kahramanlar: Sağlık Teknisyenleri

Mahmut Ataş