91
1 ŞÜKRÜ SARAÇ YARGITAY ONURSAL DAİRE BAŞKANI 7101 SAYILI KANUN ÇERÇEVESİNDE KONKORDATO ANKARA 2019

7101 SAYILI KANUN ÇERÇEVESİNDE KONKORDATOweb2.e-baro.web.tr/uploads/41/032018/15.03.2019 - YENİ... · 2019. 4. 12. · İte, iflâsın tasfiyesi devam ederken teklif edilen 5

  • Upload
    others

  • View
    11

  • Download
    0

Embed Size (px)

Citation preview

  • 1

    ŞÜKRÜ SARAÇ

    YARGITAY ONURSAL DAİRE BAŞKANI

    7101 SAYILI KANUN ÇERÇEVESİNDE

    KONKORDATO

    ANKARA 2019

  • 2

    KONKORDATO

    I) KONKORDATONUN TANIMI

    Konkordato öğretide değişik şekillerde tanımlanmıştır. Bu

    tanımlamalardan birine göre konkordato, dürüst bir borçlunun talebinin,

    kanunda öngörülen nitelikli çoğunlukla alacaklılar tarafından kabul

    edilmesi ve yetkili makamca tasdik edilmesi sonucunda oluşan ve borçluya

    süre verilmesini ya da kararlaştırılan oranda bütün adi borçlarında indirim

    yapılmasını ön gören hukuki bir kurumdur.1

    7101 sayılı Kanun ile değişik 2004 sayılı İİK'nun 285/1 maddesinden

    hareketle konkordatonun şu şekilde tanımı yapılabilir: Konkordato,

    borçlarını, vadesi geldiği halde ödeyemeyen veya vadesinde ödeyememe

    tehlikesi altında bulunan herhangi bir borçlunun, vade verilmek veya

    tenzilat yapılmak suretiyle borçlarını ödeyebilmek veya muhtemel bir

    iflâstan kurtulmak için başvurabileceği hukuki bir çaredir.

    Nitekim bu husus İİK'nun değişik 285/1. maddesinde; "Borçlarını,

    vadesi geldiği hâlde ödeyemeyen veya vadesinde ödeyememe tehlikesi

    altında bulunan herhangi bir borçlu, vade verilmek veya tenzilat yapılmak

    suretiyle borçlarını ödeyebilmek veya muhtemel bir iflâstan kurtulmak için

    konkordato talep edebilir." şeklinde hükme bağlanmıştır.

    II)KONKORDATONUN TÜRLERİ

    A) MAHKEME DIŞI - MAHKEME İÇİ KONKORDATO

    AYRIMI

    1) Mahkeme Dışı Konkordato

    Mahkeme dışı konkordato, konkordato prosedürü içerisinde görev

    yapan herhangi bir resmi makamın katılımı olmaksızın, borçlunun,

    doğrudan doğruya alacaklıları ile ayrı ayrı anlaşmak suretiyle

    gerçekleştirdiği konkordatodur. Bu tür konkordato, sadece kabul eden

    alacaklılar için bağlayıcılık taşır. Diğer alacaklılar açısından bağlayıcı

    değildir. Bunun sonucu olarak mahkeme dışı konkordatoya muvafakat

    etmeyen alacaklılar, bu tür konkordatonun takipleri durdurucu bir etkiye

    sahip olmaması nedeniyle, yeni takipler yaparak ya da daha önceden

    başlattıkları takipleri devam ettirerek ondan beklenen amacın

    1 TANRIVER Süha- DEYNEKLİ Adnan; Konkordatonun Tasdiki Ankara 1996 Sh. 29-30

  • 3

    gerçekleşmesini engelleyebilirler. Bu nedenle mahkeme dışı

    konkordatonun başarılı olabilmesi ve kendisinden beklenen amacı

    gerçekleştirebilmesi için, borçlunun, bütün alacaklıları ile anlaşmak

    suretiyle bu konkordatonun oluşumunu sağlaması gerekir. Zira, bu tür bir

    konkordato ancak bütün alacaklılar ile anlaşma sağlanması halinde

    bağlayıcı olacak ve icra takiplerinin önüne geçilip borçlunun mal varlığında

    bir iyileştirme sağlamaya yönelik olarak faaliyetlerde bulunabilmesine

    imkân verecektir.2

    Mahkeme dışı konkordato, niteliği itibariyle bir özel hukuk (Borçlar

    Hukuku) sözleşmesidir; bunun doğal sonucu olarak da meydana gelmesi,

    geçerliliği, içeriğinin belirlenmesi ve hükümleri bakımından Borçlar

    Kanununun kurallarına tabidir.3

    2) Mahkeme İçi Konkordato

    a) Genel Olarak

    İİK'nun 285.vd. maddelerinde öngörülen usul çerçevesinde borçlu ve

    alacaklıların yanında resmi makamların da (asliye ticaret mahkemesi)

    katılımı ile gerçekleştirilen konkordato türüne, mahkeme içi konkordato

    denir. Mahkeme içi konkordato, meydana gelmesi, geçerliliği ve hükümleri

    bakımından İcra ve İflas Kanunu normlarına tabidir. Bunun doğal sonucu

    olarak, mahkeme içi konkordato, muvafakat vermeyen alacaklılar içinde

    bağlayıcılık taşımaktadır. Mahkeme içi konkordatoda, konkordato komiseri

    görev alırken, mahkeme dışı konkordatoda, İİK'nun ön gördüğü anlamda

    bir konkordato komiserinin görev alması mümkün değildir. Ancak,

    mahkeme dışı konkordatoda, taraflar sözleşme özgürlüğü çerçevesinde,

    konkordatoyu denetlemek üzere adeta hakem gibi işlev görecek bir kimseyi

    görevlendirebilirler.4

    b) Mahkeme İçi Konkordatonun Türleri

    aa) İçeriğine göre

    aaa) Vade Konkordatosu

    Dürüst bir borçlu ile kanunda öngörülen alacak ve alacaklı

    çoğunluğu arasında yapılan, yetkili makamın tasdiki ile hüküm ifade eden

    ve borçluya, borçlarını tam olarak ödemesi için, uzun veya kısa bir ödeme

    süresi verilmesini ya da mevcut borçlarının yine tam olarak ödenmesi

    2 TANRIVER-DEYNEKLİ; age sh.35

    3 TANRIVER-DEYNEKLİ; age sh.36

    4 TANRIVER-DEYNEKLİ; age sh.38-39

  • 4

    kaydıyla takside bağlanmasını öngören konkordato türüne vade

    konkordatosu denir.5

    İİK'nun değişik 285/1. maddesindeki "... vade verilmek... suretiyle ...

    "ifadesinden borçlunun vade konkordatosu talep edebileceği açıkça

    anlaşılmaktadır. Bu tür konkordatoya mühlet konkordatosu da denmektedir.

    bbb) Tenzilat Konkordatosu

    Borçlunun alacaklılarına, alacaklarının belli bir oranında ödemede

    bulunmayı garanti ettiği, buna karşılık alacaklıların da teklif edilen oranda

    alacaklarının bir kısmından feragat ettiği şeklindeki bir anlaşmayı kapsayan

    konkordatoya tenzilat konkordatosu denir. Iskonto konkordatosu olarak da

    adlandırılan tenzilat konkordatosu, dürüst bir borçlunun alacaklılarının sayı

    ve miktar itibariyle kanunda öngörülen çoğunluğu ile yaptığı ve asliye

    ticaret mahkemesinin tasdiki ile hüküm ifade eden; alacaklıların

    alacaklarının belirli bir yüzdesinden feragat etmelerini ve borçlunun da

    belirlenen oranda ödemelerde bulunmak suretiyle tüm borçlarından

    kurtulmasını öngören cebri bir anlaşma şeklinde de tanımlanabilir.6

    ccc) Karma Konkordato

    Adından da anlaşılacağı üzere hem vade hem de tenzilat talebini

    içeren ve böylece hem alacaklıların alacaklarının belli bir kesiminden

    feragat ettiği, hem de ödenecek alacak kesiminin belli bir vadeye

    bağlandığı konkordatoya karma konkordato denir.

    bb) Yapıldığı Zamana Göre

    aaa) İflas Dışı Konkordato

    İflasa tabi olmayan borçlularla iflâsa tabi olup da henüz iflâs

    etmemiş olan borçluların teklif ettiği konkordato iflas dışı konkordato

    olarak adlandırılır. Burada borçlu iflâsa tabi kişilerdense, konkordato

    talebinin kabulü ve tasdiki ile birlikte iflâstan kurtulur.7

    bb) İflas İçi Konkordato

    İflas etmiş olan bir borçlu da (müflis de) iflâsın etkilerinden,

    özellikle iflâsın Kamu Hukuku bakımından sonuçlarından kurtulmak için

    konkordato teklif edebilir. İşte, iflâsın tasfiyesi devam ederken teklif edilen

    5 TANRIVER-DEYNEKLİ; age sh.39

    6 TANRIVER-DEYNEKLİ; age sh.40

    7 TANRIVER-DEYNEKLİ; age sh.42

  • 5

    bu konkordato, iflas içi konkordato olarak adlandırılır. İcra ve İflas

    Kanunu, düzenlemesinde iflas dışı konkordatoyu esas almış, iflas içi

    konkordato bakımından ise, iflâs dışı konkordatodan farklılaşan yönlerini

    dikkate almak suretiyle hükümler sevk etmiştir.8

    B) ADİ (ALELADE) KONKORDATO - MEVCUDUN TERKİ

    SURETİ KONKORDATO AYRIMI

    1) Adi (alelade) Konkordato

    Adi (alelade) konkordato, mahkeme dışı konkordato ile mevcudun

    terki suretiyle konkordato dışında kalan ve hakkında pozitif düzenleme

    bulunan konkordato türlerini ifade etmek için kullanılan bir kavramdır. İcra

    ve İflas Kanunumuzda adi (alelade) konkordato ayrıntılı olarak

    düzenlenmiştir. Bu tür konkordato, vade veya tenzilat konkordatosu

    biçiminde yapılabileceği gibi bunların her ikisinin de bir arada bulunduğu

    karma konkordato şeklinde de ortaya çıkabilir. Yine, söz konusu

    konkordato, zaman itibariyle iflâstan önce olabileceği gibi iflâstan sonra da

    olabilir.9

    2) Mal Varlığının Terki Suretiyle Konkordato

    Türk Hukuk sistemine 4949 sayılı Kanunla dahil olan bu konkordato

    türünde, borçlunun mali durumunun iyileşmesi ve işletmenin faaliyetine

    devam etmesi amaçlanmaz. Mal varlığının terki suretiyle konkordatonun

    iki şekilde yapılacağı kabul edilmektedir. Bunlardan ilki, borçlunun mal

    varlığı üzerindeki tasarruf yetkisini alacaklılara bırakması ve alacaklıların

    da borçlunun mal varlığını satarak ele geçen paradan alacaklarını tahsil

    etmeleridir. Mal varlığının terki suretiyle konkordatonun diğer görünüm

    biçimi ise, belirli vadelerde alacaklılara ödeme yapması kaydıyla, mal

    varlığının tamamının veya bir kısmının üçüncü kişiye devredilmesidir. Bu

    ihtimalde, alacaklılar alacaklarını borçlunun mal varlığının üçüncü kişiye

    devrinden elde edilen parayla tahsil etmektedirler. Görüldüğü üzere mal

    varlığının terki suretiyle konkordatoda borçlu borçlarını belli şartlar

    dahilinde ödemeyi değil, mal varlığının aktifi üzerindeki tasarruf yetkisini

    alacaklılara (veya üçüncü kişiye) devretmeyi teklif etmektedir. O yüzden,

    mal varlığının terki suretiyle konkordatonun bir iyileştirme tedbiri

    olduğundan söz etmek mümkün değildir. Alacaklılar, borçlunun aktifinin

    paraya çevrilmesi ve ele geçen paranın dağıtılması için tasfiye memurları

    ve alacaklılar kurulu olmak üzere iki ayrı organdan yararlanırlar. Mal

    8 TANRIVER-DEYNEKLİ; age sh.43

    9 TANRIVER-DEYNEKLİ; age sh.44

  • 6

    varlığının terki suretiyle konkordatoya niteliğine aykırı düşmedikçe adi

    konkordatonun hükümleri uygulanır.10

    III)KONKORDATONUN TÜRK HUKUKUNDAKİ TARİHİ

    GELİŞİMİ

    Konkordato, ülkemizde ilk defa 1929 kabul tarihli 1424 sayılı İcra ve

    İflas Kanununda düzenlenmiştir. Bu kanun, genel olarak uygulamada ciddi

    sorunlara ve yakınmalara yol açmış olduğundan 1932 kabul tarihli 2004

    sayılı yeni bir İcra ve İflas Kanunu düzenlenerek yürürlüğe konulmuş ve bu

    kanunda da konkordatoya ilişkin hükümlere yer verilmiştir. Zaman

    içerisinde birçok değişikliğe uğramış olan 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu

    halen yürürlüktedir. Konkordato kurumu bundan sonra da çeşitli kanunlarla

    değişikliklere maruz kalmıştır. Bu değişiklikler, 1940 kabul tarihli 3890

    sayılı Kanun, 1956 kabul tarihli Türk Ticaret Kanununun Mer'iyet ve

    Tatbik Şekli Hakkında Kanun, 1965 kabul tarihli 538 sayılı Kanun, 1985

    kabul tarihli 3222 sayılı Kanun, 1988 kabul tarihli 3494 sayılı Kanun ile

    yapılmış ancak konkordatoda asıl önemli değişiklik 2003 kabul tarihli 4949

    sayılı İcra ve İflas Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun ile

    gerçekleştirilmiştir. 2004 kabul tarihli 5092 ve 2005 kabul tarihli 5311

    sayılı ve 2016 kabul tarihli 6728 sayılı kanunlarla kısa değişiklikler

    yapılmış olmasına rağmen 4949 sayılı Kanundan sonra konkordatoda 7101

    sayılı Kanunun kabulüne kadar önemli bir değişiklik yapılmamıştır.

    Nihayet, son olarak 2018 kabul tarihli ve 7101 sayılı Kanun ile, İcra ve

    İflas Kanununun konkordatoya ilişkin bütün hükümleri, madde

    numaralarına ve madde başlıklarına varıncaya kadar köklü bir değişikliğe

    uğramıştır. Bu değişiklik yapılırken, "konkordato ile sermaye şirketleri ve

    kooperatiflerin uzlaşma yoluyla yeniden yapılandırılması" başlığını taşıyan

    12. Bab'ının 1. bölümünün "Adi konkordato" şeklindeki üst başlığı

    muhafaza edilmiş, bu 1. bölümden sonra gelmek üzere "Rehinli

    Alacaklılarla Müzakere Ve Borçların Yapılandırılması" başlığıyla 2. bölüm

    ilave edilmiş ve kanunda mevcut diğer bölümler buna göre teselsül

    ettirilerek "İflâstan Sonra konkordato" "Mal Varlığının Terki Suretiyle

    konkordato" ve "Sermaye Şirketleri Ve Kooperatiflerin Uzlaşma Yoluyla

    Yeniden Yapılandırılması" şeklinde numaralandırılmışlardır.11

    10

    PEKCANITEZ- ERDÖNMEZ age sh.6-7 11

    ÖZTEK Selçuk-BUDAK Ali Cem- TUNÇ YÜCEL Müjgan- KALE Serdar- YEŞİLOVA Bilgehan;

    Yeni Konkordato Hukuku Ankara 2018 sh. 31-60

  • 7

    IV)KONKORDATO TALEP EDEBİLECEK KİŞİLER

    A) BORÇLU

    Konkordato talep edebilecek kişiler, İİK'nun değişik 285/1.

    maddesinde; "herhangi bir borçlu" denilmek suretiyle hüküm altına

    alınmıştır. Buna göre her şeyden önce borçlu konkordato talep edebilir.

    Konkordato talep edebilecek borçlunun iflâsa tabi olup olmaması yönünden

    bir ayrım yapılmamıştır. Yine borçlunun gerçek ya da tüzel kişi olup

    olmaması da konkordato talebinde bulunabilmesi için önem arz

    etmemektedir.

    Bu itibarla iflâsa tabi olsun olmasın herhangi bir borçlu konkordato

    talep edebilir. Yine konkordato talep edecek borçlu gerçek ya da tüzel kişi

    olabilir.

    Borçlunun konkordato talep edebilmesi için alacaklı sayısının birden

    fazla olması gerekmektedir. Tüzel kişinin yapacağı konkordato talebinin,

    onu idare ve temsille görevlendirilmiş kişiler tarafından imzalanmış olması

    gerekir. Kişi (şahıs) ortaklıklarında ortaklık borçlarından sınırsız olarak

    sorumlu olan ortakların her biri yönetim hakkına sahip olsun veya olmasın,

    konkordato talebini imzalamalıdır. Çünkü konkordato talep etmeye karar

    vermek, olağanüstü işlemlerdendir ve bu tür işlemler, yönetici olsun

    olmasın bütün ortakların oy birliğiyle verilmelidir. Ve bu sonuç hem

    kollektif ortaklık hem de komandit ortaklık için geçerlidir. Sermaye

    ortaklıklarında konkordato istenmesine anonim ortaklıklarda yönetim

    kurulu, limited ortaklıklarda müdür veya müdürler kurulunun karar vermesi

    lazımdır.(TTK md. 377 ve md. 634)

    Kooperatiflerde konkordato istemeye yetkili organ, yönetim

    kuruludur. Adi ortaklık, ticaret şirketlerinin aksine tüzel kişiliği

    bulunmadığı için, konkordatodan yararlanamaz; bu imkâna, şartların

    mevcut olması halinde adi ortaklığı oluşturan ortaklar sahip olup her birinin

    münferiden başvurması gerekir. TTK md. 195 kapsamında bir hakim şirket

    ve bağlı şirketlerden oluşan şirketler topluluğu da bu sıfatıyla yani hepsinin

    mal varlığı tek bir mal varlığıymış gibi mütalaa edilerek konkordato

    talebinde bulunamaz. Şirketler topluluğuna dahil olan bağlı şirketlerin her

    birinin ayrı ayrı konkordato talebinde bulunması gerekir.12

    12

    ÖZTEK age sh. 113-115

  • 8

    B) ALACAKLI

    İflas talebinde bulunabilecek her alacaklı da, gerekçeli bir dilekçeyle

    borçlu hakkında konkordato işlemlerinin başlatılmasını isteyebilir.

    Alacaklının borçlu hakkında yapacağı konkordato teklifi gerekçeli

    olmalıdır ki, bu da, alacaklının borçlunun mali ve finansal durumu

    hakkında en azından kısmen bilgi sahibi olmasını ve borçlunun

    konkordatosunun hiç olmazsa mümkün ya da muhtemel olduğu izlenimini

    yaratan değerlendirme unsurlarına sahip bulunmasını gerektirir.13

    Görüldüğü gibi kanunda, alacaklının gerekçeli bir dilekçe vermesi

    şartına yer verilmiş olmasına rağmen borçlu bakımından böyle bir şart

    konulmamıştır.

    V) KONKORDATO TALEBİNE OLANAK VEREN HALLER

    Konkordato, mali durumu bozulan borçluları haciz ve iflâs yoluyla

    takiplerden korumakta ve borçluların mali durumlarını iyileştirerek

    ekonomik varlıklarını devam ettirmelerine imkân sağlamaktadır. 7101

    sayılı kanunun getirdiği hüküm, hem borca batıklık hem de aciz halini

    kapsar niteliktedir. İİK'nun değişik 285/1 maddesinde yer alan; "borçlarını,

    vadesi geldiği halde ödeyemeyen veya vadesinde ödeyememe tehlikesi

    altında bulunan herhangi bir borçlu" ifadesi borçlunun aciz haline işaret

    etmektedir. O halde, muaccel borçlarını ödeme güçlüğü sebebiyle

    ödeyemeyen (yani aciz halinde olan) her gerçek ve tüzel kişi borçlu,

    konkordato talebinde bulunabilecektir. Ancak, kanunun ifadesi sadece aciz

    halini değil, borca batıklık halini de kapsamaktadır. Başka bir anlatımla,

    aciz halinde bulunan borçlular konkordato talebinde bulunabileceği gibi

    borca batık haldeki borçluların da konkordatoya başvurabilmeleri

    mümkündür. Borçlunun konkordato talebinde bulunurken aciz halinde

    olduğunu veya borca batık bulunduğunu yaklaşık olarak ispat etmesi

    yeterlidir.14

    Bunun yanında, borçlunun borca batıklık veya borç ödemeden aciz

    haline düşme tehlikesi altında bulunması nedeniyle yakın tarihte muaccel

    olacak borçlarını ödeyememesinin kuvvetle muhtemel olması da,

    konkordato talebinde bulunulmasına imkân veren hallerden biridir. Zira İİK

    285/1. maddesindeki; "vadesinde ödeyememe tehlikesi altında bulunan"

    ifadesi bunu göstermektedir.15

    13

    ÖZTEK; age sh. 117-119 14

    PEKCANITEZ Hakan- ERDÖNMEZ Güray; 7101 sayılı kanun çerçevesinde Konkordato İstanbul

    2018 Sh. 9 15

    ÖZTEK; age sh. 121-122

  • 9

    Ancak, aciz halinde olan bir borçlu mevcut olan borçlarını

    karşılıyorsa ancak vade konkordatosu isteyebilmelidir. Bu cümleden

    olarak, İİK'nun değişik 285/1. maddesi hükmü dikkatle yorumlanmalı ve

    borç ödemeden aciz halinde bulunmakla birlikte borca batık olmayan bir

    borçlunun tenzilat konkordatosu istemesi mümkün olmamalıdır. Mevcudu

    borçlarının tamamını ödeyebilecek durumda olan böyle bir borçlunun

    ancak borçlarının tamamını ödeme taahhüdünde bulunarak alacaklılarından

    kendisine bir süre verilmesini isteyebilmesine, yani vade konkordatosu

    talep edebilmesine izin verilmelidir. O halde, borçlarını vadesi geldiği

    halde ödeyemeyen veya bu şekilde borç ödemeden aciz halinde olmamakla

    birlikte mali göstergelerin seyri itibariyle yakın bir gelecekte ve kaçınılmaz

    olarak borçlarını vadesi gelince ödeyememe tehlikesi altında bulunan bir

    borçlu, mevcudu borçlarını karşılıyorsa, ancak vade konkordatosu teklif

    edebilecektir.16

    VI) KONKORDATODA GÖREVLİ VE YETKİLİ MAHKEME

    Konkordato taleplerinde görevli mahkeme asliye ticaret mahkemesi

    olarak kabul edilmiştir (İİK md. 285/3). Bu açıdan, 7101 sayılı Kanun

    görevli mahkemeyle ilgili olarak önemli bir değişiklik getirmiştir. Çünkü

    bu kanunla yapılan değişiklikten önce konkordato prosedüründe icra hukuk

    mahkemesi ve asliye ticaret mahkemesinin görevlerine ilişkin yasal

    düzenlemeler mevcut iken kanun değişikliği ile birlikte artık başvurunun

    yapıldığı tarihten itibaren konkordatonun tasdikine kadar olan tüm süreçte

    asliye ticaret mahkemesinin görevli kılındığı görülmektedir.17

    Bu bağlamda, İcra ve İflas Kanuna eklenen geçici 14.madde;

    "Hakimler ve Savcılar kurulu, 26.09.2014 tarihli ve 5235 sayılı Adli Yargı

    İlk Derece Mahkemeleri ile Bölge Adliye Mahkemelerinin Kuruluş, Görev

    ve Yetkileri Hakkında Kanunun 5.maddesinin 5.fıkrasındaki belirleme

    yetkisi kapsamında iflas ve konkordato konusunda uzman asliye ticaret

    mahkemesini, bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren iki hafta

    içinde belirler." hükmünü içermektedir. Hakimler ve Savcılar Kurulu

    1.Dairesi, bu hükümden aldığı yetkiyle, iflas ve konkordato konusunda

    uzman asliye ticaret mahkemelerini 3 Nisan 2018 tarihinde ve 538 sayılı

    kararıyla18

    belirlemiştir. Buna göre; Üç ve daha az asliye ticaret mahkemesi

    bulunan yerlerde 1 numaralı asliye ticaret mahkemesi, üçten fazla asliye

    ticaret mahkemesi bulunan yerlerde ise, 1,2 ve 3 numaralı asliye ticaret

    mahkemeleri iflas ve konkordato davalarına bakmak üzere ihtisas

    mahkemesi olarak belirlenmiştir

    16

    ÖZTEK; age sh. 124-125 17

    PEKCANITEZ-ERDÖNMEZ age sh. 13-14 18

    05.04.2018 tarihli ve 30382 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanmıştır.

  • 10

    Konkordato talebini incelemeye yetkili mahkeme konusunda,

    borçlunun iflâsa tabi olup olmamasına göre ikili bir ayrım yapılmıştır.

    İflasa tabi borçlular bakımından İcra ve İflas Kanunu’nun 154. maddesinin

    1. ve 2. fıkraları gereğince borçlunun muamele merkezinin bulunduğu

    mahkeme yetkili kabul edilmiştir. İflasa tabi olmayan borçluların

    konkordato başvuruları bakımından ise yerleşim yeri mahkemesi yetkili

    kılınmıştır (İİK md.285/3). Kanunda belirtilen yetki kamu düzenine

    ilişkin19

    olup kesin yetki niteliğindedir. Hakim yetkiyi re'sen gözetmek

    zorundadır. konkordato talepleri yönünden yetki sözleşmesi yapılamaz.

    Borçlunun muamele merkezinin (veya iflâsa tabi olmayan borçlunun

    yerleşim yerinin) bulunduğu yerde asliye ticaret mahkemesi yoksa, o

    yerdeki asliye hukuk mahkemesi, asliye ticaret mahkemesi sıfatıyla,

    konkordato yargılaması yapacaktır. Konkordato talebinin yapılmasından

    sonra borçlunun muamele merkezini değiştirmesi mahkemenin yetkisini

    etkilemez, yani konkordato dosyasının borçlunun yeni muamele

    merkezindeki asliye ticaret mahkemesine gönderilmesi istenemez.20

    Konkordato talebinin hakem huzurunda görülmesine ilişkin bir

    sözleşme de geçerli değildir; böyle bir sözleşme yapılmışsa, konkordato

    talebinin hakemde değil, asliye ticaret mahkemesinde görülmesi gerekir.21

    VII) KONKORDATO TALEBİ

    Konkordato talebi, 7101 sayılı Kanun ile değişik 2004 sayılı İİK'nun

    285. maddesinde aşağıdaki şekilde düzenlenmiştir:

    “Borçlarını, vadesi geldiği hâlde ödeyemeyen veya vadesinde

    ödeyememe tehlikesi altında bulunan herhangi bir borçlu, vade verilmek

    veya tenzilat yapılmak suretiyle borçlarını ödeyebilmek veya muhtemel bir

    iflâstan kurtulmak için konkordato talep edebilir.

    İflâs talebinde bulunabilecek her alacaklı, gerekçeli bir dilekçeyle,

    borçlu hakkında konkordato işlemlerinin başlatılmasını isteyebilir.

    Yetkili ve görevli mahkeme; iflâsa tabi olan borçlu için 154 üncü

    maddenin birinci veya ikinci fıkralarında yazılı yerdeki, iflâsa tabi olmayan

    borçlu için yerleşim yerindeki asliye ticaret mahkemesidir.

    Konkordato talebinde bulunan, Adalet Bakanlığı tarafından

    yürürlüğe konulan tarifede belirtilen konkordato gider avansını yatırmaya

    19

    PEKCANITEZ-ERDÖNMEZ age sh 14 20

    ÖZTEK age sh. 129 21

    ÖZTEK age sh. 129

  • 11

    mecburdur. Bu durumda 12/01/2011 tarihli ve 6100 sayılı Hukuk

    Muhakemeleri Kanununun 114 üncü ve 115 inci maddeleri kıyasen

    uygulanır."

    Yukarıda 285. maddenin 1. 2. ve 3. fıkralarıyla ilgili açıklamalarda

    bulunulmuştur. Anılan maddenin 4. fıkrasında ise gider avansı düzenlenmiş

    bulunmaktadır. Konkordato talepleri yönünden yatırılması gereken gider

    avansı Adalet Bakanlığı tarafından yürürlüğe konulan tarifede belirtilmiştir.

    Konkordato talep eden kişi, bu tarife uyarınca yatırması gereken gider

    avansını yatırmazsa veya eksik yatırmışsa kendisine 6100 sayılı HMK'nun

    115. maddesi uyarınca kesin süre verilir bu süre içinde de avansın

    yatırılmaması halinde, gider avansı HMK'nun 114. maddesinde dava

    şartları arasında sayılmış olduğundan mahkemece talebin dava şartı

    yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilmesi gerekir. Çünkü İİK'nun

    285/4. maddesinde; "bu durumda 12.01.2011 tarihli ve 6100 sayılı Hukuk

    Muhakemeleri Kanununun 114. ve 115. maddeleri kıyasen uygulanır."

    hükmüne yer verilmiştir.

    VIII) KONKORDATO TALEBİNE EKLENECEK

    BELGELER:

    A) KONKORDATO ÖN PROJESİ

    Borçlu, konkordato talebine İİK'nun değişik 286. maddesinde sayılan

    belgeleri eklemek zorundadır. Bunların başında konkordato ön projesi

    gelmektedir.

    İİK'nun 286/1-a maddesine göre; "Borçlunun borçlarını hangi oranda

    veya vadede ödeyeceğini, bu kapsamda alacaklıların alacaklarından hangi

    oranda vazgeçmiş olacaklarını, ödemelerin yapılması için borçlunun

    mevcut mallarını satıp satmayacağını, borçlunun faaliyetine devam

    edebilmesi ve alacaklılara ödemelerini yapabilmesi için gerekli malî

    kaynağın sermaye artırımı veya kredi temini yoluyla yahut başka bir

    yöntem kullanılarak sağlanacağını gösteren konkordato ön projesi."

    borçlunun konkordato talebine eklemek zorunda olduğu belgelerin başında

    gelmektedir.

    Bu zorunluluk hem adi (tacir olmayan) borçlu ve hem de defter

    tutmaya mecbur olan borçlu için geçerli bir zorunluluktur.

    Ön projede borçlunun borçlarını hangi oranda veya vadede

    ödeyeceği, bu kapsamda alacaklıların alacaklarından hangi oranda

    vazgeçmiş olacaklarının belirtilmesi gerektiği gibi, ödemelerin yapılması

  • 12

    için borçlunun mevcut mallarını satıp satmayacağı, borçlunun faaliyetine

    devam edebilmesi ve alacaklılara ödemelerini yapabilmesi için gerekli mali

    kaynağın nasıl sağlanacağı, bu çerçevede sermaye artırımı veya kredi

    temini yahut başka bir dış finansman yöntemine başvurulup

    başvurulmayacağı net bir şekilde açıklanmalıdır.22

    Ön proje, adından da anlaşılacağı üzere, borçlunun konkordato

    sürecinin başında verdiği geçici bir projedir. Borçlu konkordato prosedürü

    devam ederken re'sen veya alacaklının talebi üzerine ön projede değişiklik

    yapabilir. Ön projenin en önemli işlevi, borçlunun geçici mühlet kararı

    alabilmesine olanak sağlamasıdır.23

    B) BORÇLUNUN MAL VARLIĞI VE MALİ DURUMUNU

    GÖSTERİR BELGELER

    Konkordato talebine eklenecek belgelerden biri de borçlunun mal

    varlığının durumunu gösterir belgelerdir. İİK'nun değişik 286. maddesinin

    1. fıkrasının (b) bendi uyarınca; "borçlu defter tutmaya mecbur kişilerden

    ise Türk Ticaret Kanununa göre hazırlanan son bilanço, gelir tablosu, nakit

    akım tablosu, hem işletmenin devamlılığı esasına göre hem de aktiflerin

    muhtemel satış fiyatları üzerinden hazırlanan ara bilançolar, ticari

    defterlerin açılış ve kapanış tasdikleri ile elektronik ortamda oluşturulan

    defterlere ilişkin e-defter berat bilgileri, borçlunun malî durumunu

    açıklayıcı diğer bilgi ve belgeler, maddi ve maddi olmayan duran varlıklara

    ait olup defter değerlerini içeren listeler, tüm alacak ve borçları vadeleri ile

    birlikte gösteren liste ve belgeler"in konkordato talebine eklenmesi

    zorunludur.

    Konkordato talep eden borçlu tacir değilse mal varlığı durumunu

    sunacağı belgelerle tevsik etmelidir; mücerret beyanda bulunması yeterli

    değildir. Bankalardan alınan borçlu ve alacaklı hesap özetleri, borçlu ve

    alacaklılardan alınan mutabakat yazıları, çek/senet fotokopileri, tapular,

    ruhsatlar, sigorta poliçeleri vb belgeler borçlunun mal varlığını gösteren

    belgelerdir. Mal varlığı durumu açıklığa kavuşturulurken borçlu, kefalet

    borçlarını ve verdiği rehinleri de bildirmelidir. Adi borçlu (tacir olmayan)

    ayrıca alacaklılarının bir listesini vermeli ve bu alacaklıların kimliği ile

    alacaklarının miktarını ve vadelerini belirtmeli, başlatılmış icra takipleri

    varsa bunların dökümünü yapmalı, bu icra takiplerinin hangi icra

    dairesinde, hangi miktar üzerinden ve ne zaman başlatıldığını açıklığa

    kavuşturmalıdır. Ayrıca adi borçlu, kendisinin üçüncü kişilerden olan

    alacaklarını da delilleri ile birlikte ortaya koymalıdır.24

    22

    ÖZTEK age sh. 134-135 23

    PEKCANITEZ-ERDÖNMEZ age sh. 14-15 24

    ÖZTEK; age sh 136-137

  • 13

    Konkordato talep eden borçlu defter tutmaya mecbur kişilerden ise,

    Türk Ticaret Kanununa göre hazırlanan son bilançosunu, gelir tablosunu,

    nakit akım tablosunu, hem işletmenin devamlılığı esasına göre hem de

    aktiflerin muhtemel satış fiyatları üzerinden hazırlanan ara bilançolarını,

    ticari defterlerinin açılış ve kapanış tasdikleri ile elektronik ortamda

    oluşturulan defterlere ilişkin e-defter berat bilgilerini, maddi ve maddi

    olmayan duran varlıklara ait olup defter değerlerini içeren listeleri, tüm

    alacak ve borçları vadeleri ile birlikte gösteren liste ve belgeleri konkordato

    talebiyle birlikte mahkemeye sunmak zorundadır. Sunulacak bilançonun

    konkordatoya başvuru tarihinden en fazla 45 gün önceki tarihi taşıması

    gerekmektedir.

    Bu belgelerden birinin eksik olması geçici mühlet kararının

    verilmesine engel olacaktır. Ancak, böyle bir durumda mahkemece talep

    hemen reddedilmemeli, eksikliğin tamamlanması için talep edene kesin

    süre verilerek bu süre içinde eksiklik tamamlanmadığı takdirde geçici

    mühlet talebi reddedilmelidir. 25

    C) ALACAKLILARI, ALACAK MİKTARLARINI Ve

    ALACAKLILARIN İMTİYAZ DURUMUNU GÖSTEREN

    LİSTE

    Borçlunun konkordato talebine eklemesi gereken belgelerden biri de,

    alacaklıların kimler olduğunu, alacaklıların toplam alacak miktarını ve

    imtiyaz durumunu gösteren tablodur. Borçlu, bu tabloda bir taraftan

    alacaklıları liste halinde gösterirken diğer taraftan alacaklılardan

    hangilerinin İcra ve İflas Kanununun 206. maddesine göre imtiyazlı

    olduğunu bildirecektir. Borçlu, talebine ekleyeceği bu tabloda, konkordato

    projesine göre, kime, ne kadar ve hangi sırada ödeme yapılacağını

    gösterecektir. Ancak, konkordato prosedürü sırasında yeni alacak

    bildirimleri yapılabileceği ve bu alacak bildirimlerini kabul

    edebileceğinden borçlunun mahkemeye başvuru sırasında verdiği bu

    tablonun içeriği süreç içinde değişikliğe uğrayabilir.26

    D) KARŞILAŞTIRMALI TABLO

    "Konkordato ön projesinde yer alan teklife göre alacaklıların eline

    geçmesi öngörülen miktar ile borçlunun iflâsı hâlinde alacaklıların eline

    geçebilecek muhtemel miktarı karşılaştırmalı olarak gösteren tablo" da

    konkordato talebine eklenecek belgelerden biridir. Bu tabloda, borçlunun

    konkordato ön projesindeki teklifi kabul edildiğinde alacaklılara düşecek

    25

    ÖZTEK age sh 136-137 26

    PEKCANITEZ- ERDÖNMEZ age sh. 17

  • 14

    pay ile borçlunun konkordato talebi kabul edilmeyip iflâs karar verilmesi

    halinde düşecek payın karşılaştırmalı olarak gösterilmesi beklenmektedir.

    Böylece alacaklılar, iflâs ile konkordato hallerinden hangisinin

    menfaatlerini en iyi şekilde gerçekleştirebilen çözüm olduğu konusunda

    fikir sahibi olabilecekler ve buna göre oy kullanabileceklerdir.27

    E)BAĞIMSIZ DENETİM KURULUŞU TARAFINDAN

    DÜZENLENECEK DENETİM RAPORU İLE DAYANAKLARI

    "Kamu Gözetimi, Muhasebe ve Denetim Standartları Kurumunca

    yetkilendirilen bağımsız denetim kuruluşu tarafından Türkiye Denetim

    Standartlarına göre yapılacak denetim kapsamında hazırlanan ve

    konkordato ön projesinde yer alan teklifin gerçekleşeceği hususunda makul

    güvence veren denetim raporu ile dayanakları."(7155 sayılı Kanunun 13.

    maddesiyle değişik İİK. md. 286/e) da konkordato talebine eklenmesi

    gereken zorunlu belgeler arasında sayılmıştır.28

    İİK'nun 286/e fıkrası hükmü, 7155 sayılı Kanunla değiştirilmeden

    önce şu şekilde idi: "Borçlunun konkordato talebine eklemesi gereken

    belgelerden bir diğeri ise bağımsız denetim kuruluşları tarafından

    hazırlanan ve ön projede yapılan teklifin gerçekleşmesinin kuvvetle

    muhtemel olduğunu gösteren finansal analiz raporları ile dayanaklarıdır."

    Ayrıca, kanun koyucu, İİK'nun 286/1-e maddesindeki hükmün son

    cümlesinde küçük işletmeler bakımından bir istisna getirmiş idi. Buna

    göre; "finansal analiz raporları ve dayanakları ile ilgili olarak getirilen

    şart 03/06/2011 tarihli ve 635 sayılı Bilim, Sanayi ve Teknoloji

    Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde

    Kararnamenin 28 inci maddesi kapsamında küçük işletmeler bakımından

    uygulanmaz. " hükmü değişiklikten önceki yasa maddesinde yer almakta

    idi.

    27

    PEKCANITEZ-ERDÖNMEZ age sh. 17; ÖZTEK age sh 141 28

    İİK'nun 286/e fıkrası hükmü 19.12.2018 tarih 30630 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 7155 sayılı

    Kanunun 13. maddesiyle değiştirilmiş, 286. maddenin "bu madde uyarınca sunulan mali tabloların

    tarihi, başvuru tarihinden en fazla kırk beş gün önce olabilir." şeklindeki ikinci fıkrası yürürlükten

    kaldırılmış ve anılan maddeye aşağıdaki fıkralar eklenmiştir.

    “Birinci fıkranın (e) bendi kapsamında düzenlenecek raporlar ve bu raporlara dayanak olacak

    denetimlerde, denetim kuruluşlarının faaliyetleri, hak ve yükümlülükleri, raporların inceleme ve

    denetimleri, bu raporlar sebebiyle doğacak idari ve hukuki sorumluluk ile diğer hususlar hakkında

    26/9/2011 tarihli ve 660 sayılı Kamu Gözetimi, Muhasebe ve Denetim Standartları Kurumunun Teşkilat

    ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname hükümleri uygulanır.

    Bu maddenin uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar Adalet Bakanlığınca yürürlüğe konulan yönetmelikle

    belirlenir.”

  • 15

    7155 sayılı Kanunun 13. maddesiyle İİK'nun 286. maddesinde

    yapılan değişiklikle, talebe eklenmesi gereken belgeler arasında sayılan

    denetim raporunun kamu gözetimi, muhasebe ve denetim standartları

    kurumunca yetkilendirilen bağımsız denetim kuruluş tarafından

    hazırlanacağı öngörüldüğü gibi hazırlanacak bu raporda konkordato ön

    projesinde yer alan teklifin gerçekleşeceği hususunda makul güvence

    verilmesi de hükme bağlanmıştır. Oysa değişiklikten önceki hükümde

    projenin gerçekleşmesinin kuvvetle muhtemel olduğu yolunda bir görüş

    bildirilmesi yeterli bulunmaktaydı. Öte yandan, değişiklikten önce küçük

    işletmeler bakımından finansal analiz raporu yönünden istisna getirilmiş

    iken yeni düzenlemeyle bu şekilde bir istisnaya da yer verilmediği

    görülmektedir. Bu durumda, 7155 sayılı Kanunun yürürlüğe girdikten

    sonraki konkordato taleplerinin yasa değişikliğinden önceki uygulamalar

    gözetildiğinde daha ciddi bir denetim raporuna bağlanacağı

    düşünülmektedir.

    F) İSTENEBİLECEK DİĞER BELGE VE KAYITLAR

    İİK'nun 286. maddesinde sayılan ve konkordato talebine eklenmesi

    gerektiği belirtilen belgeler tahdidi nitelikte değildir. Konkordato talep

    eden borçlu, konkordato süreci içinde mahkeme veya komiser tarafından

    istenebilecek diğer belge ve kayıtları da ibraz etmek zorundadır. (İİK md.

    286/son) Mahkeme veya komiserin isteyeceği belgelerin sunulmaması,

    mühletin kaldırılması sonucunu doğurabilecektir.

    IX) GEÇİCİ MÜHLET KARARININ VERİLMESİ

    A) BORÇLUNUN TALEBİ ÜZERİNE GEÇİCİ MÜHLET

    VERİLMESİ

    Konkordato talebi üzerine mahkeme, 286. maddede belirtilen

    belgelerin eksiksiz olarak mevcut olduğunu tespit ettiğinde derhâl geçici

    mühlet kararı verir ve 297. maddenin ikinci fıkrasındaki hâller de dahil

    olmak üzere, borçlunun malvarlığının muhafazası için gerekli gördüğü

    bütün tedbirleri alır. (İİK md. 287/1)

    Kanunun lafzı esas alındığında ilk bakışta, mahkemenin yapacağı

    incelemenin kanunda sayılan belgelerin sunulup sunulmadığını şeklen

    incelemekle sınırlı olduğu; mahkemenin geçici mühlet kararı vermeden

    önce konkordatonun başarıya ulaşma veya borçlunun mali durumunu

    iyileştirme ihtimali bulunup bulunmadığını inceleyemeyeceği sonucuna

    varılabilir. Nitekim uygulamada, konkordato davalarına bakmakla görevli

    asliye ticaret mahkemeleri, belgelerin mevcudiyeti dışında bir incelemeye

  • 16

    girişmeksizin, yani sadece şekli bir incelemeden sonra geçici mühlet

    kararları vermektedirler.29

    Öğretide bizim de katıldığımız görüşe göre; İİK'nun 287. maddesinin

    gerekçesi de dikkate alındığında, mahkemenin geçici mühlet kararı

    vermeden önce sadece şekli bir denetimle yetinmemesi gerektiği sonucuna

    ulaşılabilir. Zira, 287. maddenin gerekçesinde; "konkordatonun başarıya

    ulaşması ile kastedilen husus, konkordato talebinde bulunanın mali

    durumunun düzelmesinin mümkün olup olmadığı veya konkordato

    teklifinin tasdiki şartlarının yerine gelip gelmeyeceğidir" denilmektedir. Bu

    açıklamalar karşısında, borçlunun sunduğu belgeler hiçbir aktif değerin

    kalmadığını gösteriyorsa; borçlunun teklifi tamamen afaki ise ve iflâs

    halinden daha iyi para elde edileceğine dair en ufak olumlu öngörüde

    bulunulamıyorsa, İİK.md.285/1.gereğince konkordato talebinde bulunan bir

    borçluya salt kanunda sayılan belgeleri topladığı gerekçesiyle geçici mühlet

    verilmesi, alacaklılar ile borçlu arasındaki menfaat dengesinin tamamen

    borçlu lehine bozulmasına neden olur. Bu sonuç, gerçekte konkordato

    mühletini hak etmeyen borçluların 5 ay süre ile takiplerden kurtulmasını

    sağlar ve neticede, ekonomik hayatta sistemli bir riske yol açabilir.30

    Asliye ticaret mahkemesi kanunda öngörülen koşulların varlığı

    halinde, 3 ay geçici mühlet verecektir. Bu süre borçlunun veya komiserin

    talebiyle 2 ay daha uzatılabilir. (İİK md.287/4)

    Konkordato talebinde bulunan bütün borçlulara her hâl ve şart

    altında toplam 5 ay geçici mühlet kullandırılması düşünülemez. Borçlunun

    aktifi gerek mali durumunu iyileştirmeye, gerekse konkordatonun tasdikine

    yeterli olmadığı hallerde, salt kanunda sayılan belgelerin toplandığı gerekçe

    gösterilerek, geçici mühletin sonuna kadar kullanılmasına izin

    verilmemelidir. O yüzden, geçici komiser her ne kadar hazırlayacağı raporu

    kesin mühlet kararı verilmeden önce mahkemeye sunmak zorunda ise de

    (İİK md.289/1), komiser, anılan raporu vermek için geçici mühlet süresinin

    bitmesini beklememelidir. Komiser, kendisine tevdi edilen ön projeyi

    incelediğinde, konkordato teklifinin hiçbir şekilde tasdik edilmeyeceğini

    öngörüyor ve iyileştirme projesinin de tamamen afaki olduğunu tespit

    ediyorsa, derhal mahkemeye bir ara rapor sunarak geçici mühletin

    kaldırılmasını istemelidir. Tatbikatta bir tereddüt yaşanmaması için,

    mahkemenin geçici komiser atama kararında bu hususu açıkça

    belirtmesinde fayda vardır.Aksi takdirde, konkordato talebinde bulunan

    borçluların kanundaki belgeleri topladıktan sonra hiçbir temeli ve

    29

    PEKCANITEZ-ERDÖNMEZ age sh 23; ÖZTEK; age sh 148 30

    PEKCANITEZ-ERDÖNMEZ age sh 24-25

  • 17

    inandırıcılığı bulunmayan bir başvuruyla 5 ay boyunca geçici mühletin

    sonuçlarından yararlanmalarının önü açılmış olur.31

    Geçici mühlet koşullarının bulunmadığını tespit eden mahkeme,

    borçlunun konkordato başvurusunun reddine karar vermekle yetinecektir.

    Başvurunun reddi dışında başka bir yaptırım kanunda öngörülmemiştir.

    Başka bir anlatımla, mahkeme borçlunun ön projesini incelediğinde, ticari

    işletmenin iyileşme ümidinin bulunmadığını görse bile iflâs kararı

    veremeyecektir.32

    Konkordato talebinde bulunan borçlunun bu talebinin incelenmesi ve

    geçici mühlet kararı verilebilmesi için duruşma yapma zorunluluğu

    bulunmamaktadır. Mahkeme, dosya üzerinden de karar verebilir. Zira

    konkordato mühleti verilmesi çekişmesiz yargı işidir. (HMK 382/2-f/6)

    Çekişmesiz yargı işlerinde basit yargılama usulünün uygulanacağı genel

    kural haline getirilmiştir. Hal böyle olunca mahkeme HMK'nun 320/1

    uyarınca tarafları duruşmaya davet etmeden de geçici mühlet hakkında

    karar verebilecektir. Ancak mahkeme geçici mühlet talebi hakkında karar

    verebilmek için borçluyu veya alacaklıları dinlemeyi gerekli görür ise bu

    takdirde duruşma yapıp ilgilileri dinledikten sonra da karar vermesinde

    hukuken bir engel bulunmamaktadır.33

    B) ALACAKLININ TALEBİ ÜZERİNE GEÇİCİ MÜHLET

    VERİLMESİ

    Konkordato işlemlerinin başlatılması alacaklılardan biri tarafından

    talep edilmişse, borçlunun 286. maddede belirtilen belgeleri ve kayıtları

    mahkemenin vereceği makul süre içinde ve eksiksiz olarak sunması hâlinde

    geçici mühlet kararı verilir. Bu durumda anılan belge ve kayıtların

    hazırlanması için gerekli masraf alacaklı tarafından karşılanır. Belge ve

    kayıtların süresinde ve eksiksiz olarak sunulmaması hâlinde geçici mühlet

    kararı verilmez. Böyle bir durumda, alacaklının konkordato talebinin

    reddine karar verilir. (İİK md. 287/2)

    Anılan yasa hükmüne göre, alacaklılardan birinin talebi üzerine

    geçici mühlete karar verilebilmesi, borçlunun 286. maddede belirtilen

    belgeleri ve kayıtları mahkemenin vereceği makul süre içinde ve eksiksiz

    olarak sunması halinde mümkündür. Maddede, süre için bir kesinlik

    öngörülmemiş, borçlu tarafından belgelerin hazırlanıp mahkemeye

    sunulabilmesi için mahkeme tarafından “makul” bir süre tayin edilmesi

    gerektiği ifade edilmiştir. Hal böyle olunca HMK'nun 90/2 maddesi 31

    PEKCANITEZ-ERDÖNMEZ age sh 26 32

    PEKCANITEZ-ERDÖNMEZ age sh 26 33

    PEKCANITEZ-ERDÖNMEZ age sh 22

  • 18

    uyarınca hakim belirleyeceği süreyi gerekli gördüğü takdirde

    arttırabilecektir. konkordato talep eden alacaklı başvurma harcını ve ayrıca

    konkordato gider avansı tarifesinde34

    öngörülen gider avansını yatırmalıdır.

    Bu husus HMK'nun 114. maddesinde sayılan dava şartlarından olduğundan

    gider avansının yatırılmaması veya eksik yatırılması halinde mahkemece

    HMK'nun 115. maddesi uyarınca alacaklıya kesin süre verilmeli ve bu süre

    içinde de yatırılmazsa talebin usulden reddine karar verilmelidir.35

    C) GEÇİCİ KOMİSER ATANMASI VE KOMİSERİN

    GÖREVLERİ

    İİK’nun 286. maddesindeki belgelerin tamam olduğunu gören ve

    geçici mühlet kararı veren mahkeme, geçici mühlet kararıyla birlikte

    konkordatonun başarıya ulaşmasının mümkün olup olmadığının yakından

    incelenmesi amacıyla bir geçici konkordato komiseri görevlendirir.

    Alacaklı sayısı ve alacak miktarı dikkate alınarak gerektiğinde üç komiser

    de görevlendirilebilir.36

    290. madde bu konuda kıyasen uygulanır.37

    Kanunda prensip olarak bir komiser atanacağı kabul edilmekle

    birlikte, alacak ve alacaklı sayısı dikkate alınarak gerektiğinde üç komiser

    de atanabileceği kabul edilmiştir. (İİK md.287/3). Alacağın ve özellikle

    alacaklı sayısının artması konkordato prosedürü süresince çözüme

    kavuşturulması gereken problemleri fazlalaştıracağı gibi, muhtemelen

    konkordatoyu da daha kompleks hale getireceğinden, birden fazla komiser

    atanmasını zorunlu kılacaktır. Kanunda konkordato komiserinin

    niteliklerinin yönetmelikle belirleneceği ifade edilmiştir. (İİK md. 290/6).

    34

    04.06.2018 tarih ve 30.439 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanmıştır. 35

    ÖZTEK age sh 153 36

    06.12.2018 kabul tarihli 19.12.2018 tarih ve 30630 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 7155 sayılı

    Kanunun 14. maddesiyle 2004 sayılı kanunun 287. maddesinin 3. fıkrasına 2. cümlesinden sonra gelmek

    üzere aşağıdaki cümle eklenmiştir.

    “Üç komiser görevlendirilmesi durumunda komiserlerden biri, mahkemenin bulunduğu ilde faaliyet

    göstermek şartıyla Kamu Gözetimi, Muhasebe ve Denetim Standartları Kurumu tarafından

    yetkilendirilmiş bağımsız denetçiler arasından seçilir.” 37

    06.12.2018 kabul tarihli 19.12.2018 tarih ve 30630 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 7155 sayılı

    Kanunun 15. maddesiyle 2004 sayılı Kanunun 290. maddesinin 5. ve 6. fıkraları aşağıdaki şekilde

    değiştirilmiştir.

    “Komiserler, bilirkişilik bölge kurulları tarafından oluşturulan komiser listesinden seçilir. Listeye kayıt

    için Adalet Bakanlığı tarafından izin verilen kurumlardan alınacak eğitimin tamamlanmış olması

    zorunludur. Ayrıca, Kamu Gözetimi, Muhasebe ve Denetim Standartları Kurumu, komiser olarak

    görevlendirilebilecek, yetkilendirilmiş bağımsız denetçileri liste hâlinde bilirkişilik bölge kurullarına

    bildirir. Listede görevlendirilecek komiser bulunmaması hâlinde liste dışından görevlendirme yapılır ve

    bu durum bölge kuruluna bildirilir. Bir kişi eş zamanlı olarak beşten fazla dosyada geçici komiser ve

    komiser olarak görev yapamaz. Komiserin sorumlulukları hakkında 227 nci maddenin dördüncü ve

    beşinci fıkrası hükümleri uygulanır.

    Konkordato komiserinin nitelikleri, eğitimi, eğitim verecek kurumlar ve eğitimden muaf tutulacaklar ile

    komiserliğe ilişkin diğer hususlar Adalet Bakanlığınca yürürlüğe konulan yönetmelikle belirlenir.”

  • 19

    30 Ocak 2019 tarih ve 30671 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan

    "Konkordato Komiserliği ve Alacaklılar Kuruluna Dair Yönetmelik"in

    4.maddesinde komiser olarak atanabilmek için aranan şartlar sayılmış,

    5/2.maddesinde ise, “Üç komiser görevlendirilmesi durumunda;

    komiserlerden biri, mahkemenin bulunduğu ilde faaliyet göstermek şartıyla

    bağımsız denetçiler arasından seçilir. Seçilecek komiserlerden bir diğerinin

    ise hukukçu olması tercih edilir.” hükmüne yer verilmiştir. Hakim, komiser

    atanabilmek için gereken şartları taşıyan kişi veya kişileri kendisi serbestçe

    belirleyip geçici komiser olarak atayabilecektir. Geçici komiser atanmasına

    dair karara karşı kanun yolu kapalıdır.38

    Geçici komiserin temel görevi, konkordatonun başarı şansını ve ön

    projenin makul ve hayata geçirilebilir olup olmadığını belirlemektir.

    Komiser borçlunun mal varlığı durumunu ve geçici mühlet içinde mal

    varlığında meydana gelebilecek olası gelişmeleri tespit edecektir.

    Komiserin bir diğer önemli görevi ise, borçlunun geçici mühlet içindeki

    faaliyetini ve işlemlerini denetlemektir. Komisere böyle bir görev

    verilmesinin temelinde alacaklıların menfaatlerinin korunması

    bulunmaktadır. Bu bağlamda komiser, konkordato başvurusunun kabul

    edilme ihtimalinin bulunup bulunmadığını ve böyle bir ihtimal varsa ortaya

    çıkabilecek risklerin neler olduğunu değerlendirecektir. Geçici komiserin

    mühlet içinde karara bağlaması gereken önemli ve güç sorunlardan birisi de

    işletmelerin faaliyetine devam edip etmeyeceği ve edecekse bunun

    maliyetinin ne olacağıdır. Komiserin üzerine düşen zor ve fakat bir o kadar

    da önemli görevlerden birisi ise, borçlunun mal varlığının eksilmesine

    engel olmak, diğer bir deyişle alacaklıların alacaklarının ödenmesine

    yarayacak mal varlığının azalmasını önlemektir. Bunun için geçici komiser,

    görevin kendisine tevdi edildiğinin tebliği ile birlikte gecikmeksizin

    konkordato talep eden borçlunun muamele merkezine giderek mal

    varlığının envanterini çıkarıp derhal mahkemeye sunmalıdır.39

    Geçici komiser, kesin mühlet koşullarının hiçbir şekilde

    oluşmayacağı kanaatine varmışsa, üç aylık (uzatılmışsa beş aylık) sürenin

    bitmesini beklemeden raporunu mahkemeye vermeli ve mühletin

    kaldırılmasını talep etmelidir. Buna karşılık, komiser mühlet bitmeden

    kesin mühlet verilmesinin koşullarının oluştuğu kanaatine varırsa bu defa

    mühletin bitmesini beklemeden raporunu tevdi ederek borçluya kesin

    mühlet verilmesini istemelidir.40

    38

    PEKCANITEZ-ERDÖNMEZ age sh 36-38 39

    PEKCANITEZ- ERDÖNMEZ age sh 39 40

    PEKCANITEZ- ERDÖNMEZ age sh 40

  • 20

    Geçici komiserin temel görevi borçlunun faaliyetlerine nezaret

    etmesi olmakla birlikte, uygulamada mahkemeler genellikle borçlunun

    tasarruf yetkisini kısıtlayıcı kararlar vermekte ve komiserin onayı olmadan

    borçlu tarafından yapılan işlemlerin geçersiz sayılacağını kararlarında

    belirtmektedirler.

    D) GEÇİCİ MÜHLET

    Geçici mühlet üç aydır. Mahkeme bu üç aylık süre dolmadan

    borçlunun veya geçici komiserin yapacağı talep üzerine geçici mühleti en

    fazla iki ay daha uzatabilir, uzatmayı borçlu talep etmişse geçici komiserin

    de görüşü alınır. Geçici mühletin toplam süresi beş ayı geçemez. (İİK md.

    287/4).

    Kanunda geçici mühlet kural olarak üç ay şeklinde kabul edilmiştir.

    Ancak gerek konkordato komiseri, gerekse borçlunun mühletin

    uzatılmasını talep edebileceği öngörülmüştür. Konkordatoyu alacaklı talep

    etmiş olsa bile, alacaklıya geçici mühletin uzatılması talep hakkı

    tanınmamıştır. Mühletin uzatılmasını borçlunun talep ettiği hallerde de

    geçici konkordato komiserinin olumlu görüşünün mahkemeye sunulması

    gerekir. Mühletin uzatılmasına karar verip vermemek mahkemenin

    takdirindedir. Örneğin; üç ayın dolmak üzere olmasına rağmen,

    konkordatonun başarıya ulaşma ihtimali görülmüyorsa, mahkeme geçici

    mühleti uzatmama yönünde karar verebilecektir. Geçici mühlet en fazla beş

    ay olarak öngörülmüş olduğundan, bu süreyi aşmamak kaydıyla, birden

    fazla uzatma talep edilebilmesinin önünde hukuki bir engel bulunmamakla

    birlikte uygulamada mahkemeler genellikle iki aylık süreyle uzatma kararı

    vermektedirler.41

    E) GEÇİCİ MÜHLET HAKKINDA KIYASEN

    UYGULANACAK HÜKÜMLER

    İİK'nun 287/5 maddesinde, kesin mühlete ilişkin 291 ve 292.

    maddelerin geçici mühlet bakımından da kıyasen uygulanacağı

    öngörülmüştür. Buna göre; geçici mühlet içinde de borçlunun mali durumu

    düzelir, yani iyileşme sağlanırsa, kesin mühlet verilmesine ve

    konkordatonun tasdikine gerek kalmayacağından, geçici mühlet

    mahkemece kaldırılır. Aynı şekilde, iyileşme ümidinin olmaması ve

    konkordatonun tasdiki ihtimalinin görülmemesi nedeniyle geçici mühlet

    içinde konkordato talebi reddedilirse, konkordato (geçici mühlet) talebinin,

    bu talebin ilk yapıldığı aşamada reddi halinden farklı olarak mahkeme

    41

    ÖZTEK age sh. 155

  • 21

    geçici mühleti kaldıracak ve borçlu iflâsa tabi şahıslardan ise ve 292.

    maddedeki şartlardan biri gerçekleşmişse re'sen iflâsına karar verecektir.42

    F) KANUN YOLU

    Geçici mühlet talebinin kabulü, geçici komiser görevlendirilmesi,

    geçici mühletin uzatılması ve tedbirlere ilişkin kararlara karşı kanun yoluna

    başvurulamaz. (İİK md. 287/ son)

    Kanunda sadece geçici mühlet talebinin kabulü kararlarına karşı

    kanun yolu kapatılmıştır. Geçici mühlet talebinin reddi halinde borçlu

    istinaf yoluna başvurabilir. Çünkü mahkemenin verdiği nihai kararlara

    karşı, aksine özel bir yasal düzenleme yoksa kanun yolu prensip olarak

    açıktır. Benzer şekilde geçici mühletin uzatılmasına ilişkin talebin

    reddedilmesi halinde de, konkordato talebinde bulunan borçlu(veya

    alacaklı) istinaf yoluna başvurabilecektir.43

    G) GEÇİCİ MÜHLETİN SONUÇLARI

    Geçici mühlet, kesin mühletin sonuçlarını doğurur. (İİK md. 288/1 )

    Buna göre, kesin mühletin alacaklılar bakımından sonuçlarını düzenleyen

    İİK md. 294, kesin mühletin rehinli alacaklılar bakımından sonuçlarını

    düzenleyen İİK md. 295, kesin mühletin sözleşmeler bakımından

    sonuçlarını düzenleyen İİK md. 296 ve kesin mühletin borçlu bakımından

    sonuçlarını düzenleyen İİK md. 297. hükümleri, geçici mühlet bakımından

    da uygulanacaktır. Öte yandan geçici mühlet de sonuçlarını, kesin mühlet

    gibi kararın verildiği tarihten itibaren doğurmaya başlar. Bu nedenle,

    mahkemenin geçici mühletin verildiği günü ve saati kararında açıkça

    belirtmesi, yanlış anlamaların önüne geçilebilmesi için gereklidir.

    H) GEÇİCİ MÜHLET KARARININ İLANI VE İLGİLİ

    KURUMLARA BİLDİRİLMESİ

    Mahkemece geçici mühlet kararı, ticaret sicili gazetesinde ve Basın -

    İlan Kurumunun resmî ilân portalında ilân olunur ve derhâl tapu

    müdürlüğüne, ticaret sicili müdürlüğüne, vergi dairesine, gümrük ve posta

    idarelerine, Türkiye Bankalar Birliğine, Türkiye Katılım Bankaları

    Birliğine, mahallî ticaret odalarına, sanayi odalarına, taşınır kıymet

    borsalarına, Sermaye Piyasası Kuruluna ve diğer lazım gelen yerlere

    bildirilir. İlanda ayrıca alacaklıların, ilândan itibaren yedi günlük kesin süre

    içinde dilekçeyle itiraz ederek konkordato mühleti verilmesini gerektiren

    42

    ÖZTEK age sh 156 43

    PEKCANITEZ-ERDÖNMEZ age sh 29

  • 22

    bir hâl bulunmadığını delilleriyle birlikte ileri sürebilecekleri ve bu

    çerçevede mahkemeden konkordato talebinin reddini isteyebilecekleri

    belirtilir. (İİK md 288/2)

    Geçici mühlet kararının ilan edilmesi alacaklıların konkordato

    başvurusundan haberdar olmalarını sağlayacaktır. İlan ve bildirimler

    alacaklıların asliye ticaret mahkemesine itirazlarını bildirebilmeleri

    bakımından da önemlidir. İcra ve İflas Kanununda Ulusal Gazete yerine,

    Ticaret Sicil Gazetesinde ve Basın İlan Kurumunun resmi ilan portalında

    ilan yapılacağının benimsenmesi ise konkordato masraflarını azaltacaktır.

    İtiraz etmek isteyen alacaklıların ilandan itibaren 7 günlük süre içinde

    mahkemeye başvurmaları ve konkordato mühleti verilmesini gerektiren bir

    hal bulunmadığını ya da konkordato talebinin reddedilmesi gerektiğine

    ilişkin delillerini mahkemeye sunmaları gerekmektedir. İİK md.288 de

    ilanın yapılmasından imtina edilecek hallere ilişkin bir düzenleme

    bulunmadığından ilan zorunludur.44

    İİK'nun 288/ son maddesinde geçici mühletin uzatılmasına ve geçici

    mühletin kaldırılarak konkordato talebinin reddine ilişkin kararların da 2.

    fıkra uyarınca ilan olunacağı ve ilgili yerlere bildirileceği öngörülmüştür.

    X) KESİN MÜHLET

    A) KESİN MÜHLET BAKIMINDAN UYGULANACAK

    YARGILAMA USULÜ

    Mahkeme, kesin mühlet hakkındaki kararını geçici mühlet içinde

    verir. (İİK md.289/1) Mahkemenin basit yargılama usulüne göre yapacağı

    kesin mühlet yargılamasında re'sen araştırma ilkesi uygulanır. (HMK 382/f-

    2) Hakimin kesin mühlet verebilmesi için tarafların veya konkordato

    komiserinin talepte bulunmasına gerek yoktur. Hakim bu konudaki kararını

    re'sen vermek zorundadır. Kesin mühlet kararını vermeye görevli ve yetkili

    mahkeme, geçici mühlet kararını veren mahkemedir. Mahkeme, kesin

    mühlet hakkındaki kararını vermeden önce borçluyu ve varsa konkordato

    talep eden alacaklıyı dinleyecektir. Kanunda komiserin duruşmadan önce

    yazılı raporunu sunacağı belirtilmekle birlikte, duruşmada hazır bulunması

    hakimin takdirine bırakılmıştır. (İİK md. 289/1) Kanunda mahkemenin

    duruşmaya alacaklıları davet edip etmeyeceği konusunda bir açıklık yoktur.

    Ancak hakimin, en azından menfaatleri kesin mühlet kararından önemli

    ölçüde etkilenecek alacaklıları çağırıp dinlemesinde fayda vardır.45

    44

    PEKCANITEZ- ERDÖNMEZ age sh. 29; ÖZTEK age sh 159-160 45

    PEKCANITEZ- ERDÖNMEZ age sh. 43-45

  • 23

    Mahkemenin kesin mühlet hakkındaki kararı, geçici mühlette olduğu

    gibi şeklen yapılacak incelemeye bağlı değildir. Kesin mühlette mahkeme,

    esas bakımından bir inceleme yapacak ve kesin mühlet kararı verip

    vermeyeceğine bu ayrıntılı inceleme sonucunda karar verecektir.

    Mahkeme, kesin mühlet hakkında karar verebilmek için bir duruşma günü

    tayin eder ve ilgilileri duruşmaya davet eder. Duruşmadan önce geçici

    komiserin raporunu sunmuş olması gerekir. Mahkeme geçici komiserin de

    duruşmada dinlenmesi gerektiğine karar verirse, geçici komiser, beyanı

    alınmak üzere duruşmada hazır bulunur. konkordato mühleti kararı için

    mahkeme, mühlet verilmesine itiraz eden alacaklıların yazılı itiraz

    sebeplerini de değerlendirmelidir. Kanun konkordatonun tasdiki

    yargılamasının aksine, duruşma gününün ilanını öngörmemiştir. Ancak,

    hakimin duruşma gününü ilan etme yönünde karar vermesinin mümkün

    olduğu kabul edilmektedir.46

    B) KESİN MÜHLET VERİLMESİNİN ŞARTLARI

    Türk Hukukunda kesin mühlet verilebilmesi için konkordatonun

    başarıya ulaşmasının mümkün olup olmadığına bakılmaktadır. (İİK md.

    289/3) Mahkeme bu hususu değerlendirirken komiserin verdiği raporu ve

    alacaklıların itirazlarını dikkate alacaktır. (İİK md. 289/2) Komiser geçici

    mühlet içinde yaptığı inceleme neticesinde, kesin mühlet verilebilmesi için

    aranan koşulların bulunmadığına dair bir rapor sunar ve mahkeme de aynı

    yönde görüş bildirirse borçluya kesin mühlet verilmeyecektir. Alacaklıların

    kendilerine sunulan teklifi kabul etmeyecekleri ve kanunda öngörülen

    çoğunluğa ulaşılamayacağı önceden belliyse mahkeme kesin mühlet

    talebini reddetmelidir. Komiserin mahkemeye sunacağı rapor en azından

    borçlunun mal varlığı durumunu aydınlatmalı ve mali durumunu

    iyileştirmesinin mümkün olup olmadığı hususunda bir değerlendirme

    içermelidir. Raporda borçlunun kesin mühlet prosedürünü ve borcun

    tasfiyesini finanse edebilecek durumda olup olmadığı konusunda mahkeme

    aydınlatılmalıdır. "Konkordatonun başarıya ulaşması ile kastedilen husus,

    konkordato talebinde bulunanın mali durumunun düzelmesinin mümkün

    olup olmadığı veya konkordato teklifinin tasdiki şartlarının yerine gelip

    gelemeyeceğidir."47

    Konkordatonun başarıya ulaşabileceği konusunda

    mahkemede kanaat oluşması halinde kesin mühlet verilecektir.48

    C) MAHKEMECE KESİN MÜHLET VERİLMESİ

    Konkordatonun başarıya ulaşmasının mümkün olduğunun

    anlaşılması hâlinde borçluya bir yıllık kesin mühlet verilir. Bu kararla 46

    ÖZTEK age sh. 166-167 47

    7101 Sayılı kanunla değişik İİK md.287 hükmünün gerekçesi 48

    PEKCANITEZ- ERDÖNMEZ age sh 47-49

  • 24

    birlikte mahkeme, yeni bir görevlendirme yapılmasını gerektiren bir durum

    olmadığı takdirde geçici komiser veya komiserlerin görevine devam

    etmesine karar verir ve dosyayı komisere tevdi eder. (İİK md.289/3)49

    Mahkemenin bu kararında objektif kriterler dikkate alınır ve kesin

    mühlet kararı verilmesinde geçici komiser raporunun ayrı bir önemi

    bulunmaktadır. Mahkeme kesin mühlet yargılamasında konkordatodan

    amaçlanan iyileşmenin geçici mühlet içinde sağlandığını tespit ederse

    mühletin kaldırılmasına da karar verebilir. ( İİK md. 291, kıyasen) Kesin

    mühlet kararıyla birlikte bir veya birkaç konkordato komiseri

    görevlendirilir. Bu bağlamda, geçici komiserlerin görevine devam etmesine

    karar verilebileceği gibi geçici komiserlerin görevine son verilerek yeni

    komiserler atanması da mümkündür. Geçici mühlette bir komiser atanmış

    ancak, kesin mühlette üç komiser atanması uygun görülmüşse, geçici

    mühletteki komiserin üç kişilik kurulda yer alması veya yerine başka bir

    komiserin görevlendirilmesi mümkündür. Mahkeme bu görevlendirme ile

    birlikte komiser veya komiserlere ödenecek ücreti de belirler. Komiserin

    görevlendirilmesiyle birlikte dosya derhal komisere tevdi edilir. Kesin

    mühletin süresi 1 yıldır.50

    D) ALACAKLILAR KURULU

    1) Genel Olarak

    Mahkemece, kesin mühlet kararıyla beraber veya kesin mühlet içinde

    uygun görülecek bir zamanda yedi alacaklıyı geçmemek, herhangi bir ücret

    takdir edilmemek ve tek sayıda olmak kaydıyla ayrıca bir alacaklılar kurulu

    oluşturulabilir. Bu durumda alacakları, hukuki nitelik itibarıyla birbirinden

    farklı olan alacaklı sınıfları ve varsa rehinli alacaklılar, alacaklılar

    kurulunda hakkaniyete uygun şekilde temsil edilir. Alacaklılar kurulu

    oluşturulurken komiserin de görüşü alınır. Alacaklılar kurulu her ay en az

    bir kere toplanır ve hazır bulunanların oy çokluğuyla karar alır. Komiser bu

    toplantıda hazır bulunarak alınan kararları toplantıya katılanların imzasını

    almak suretiyle tutanağa bağlar. Alacaklı sayısı, alacak miktarı ve

    alacakların çeşitliliği dikkate alınarak alacaklılar kurulunun zorunlu olarak

    49

    06.12.2018 kabul tarihli 19.12.2018 tarih 30630 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 7155 sayılı

    Kanunun 17. maddesi uyarınca 2004 sayılı Kanuna aşağıdaki geçici madde eklenmiştir.

    “GEÇİCİ MADDE 15- Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihte görülmekte olan konkordato talepleri

    hakkında talep tarihinde yürürlükte bulunan hükümlerin uygulanmasına devam olunur.

    290 ıncı maddenin beşinci fıkrası uyarınca komiser listesi oluşturuluncaya kadar listeden görevlendirme

    usulü dikkate alınmaksızın komiser görevlendirilir. Bir kişinin eş zamanlı olarak beşten fazla dosyada

    komiser olarak görev alma yasağının takibi amacıyla, görevlendirilen geçici komiser ve komiserler

    mahkemenin bağlı bulunduğu bölge adliye mahkemesi bilirkişilik bölge kuruluna bildirilir.” 50

    ÖZTEK; age sh 167-168

  • 25

    oluşturulacağı hâller ile alacaklılar kuruluna ilişkin diğer hususlar Adalet

    Bakanlığınca yürürlüğe konulan yönetmelikte gösterilir. (İİK md. 289/4)

    Kurulun toplantı yeter sayısı bulunmamaktadır. Toplantı tutanağını

    hazırlama görevi komiserdedir. Komiser, toplantıya katılanların imzasını

    almak suretiyle alınan kararları toplantı tutanağına geçirir. Alacaklılar

    kurulunda farklı alacaklı sınıflarının ve rehinli alacaklıların temsil edileceği

    ve bu temsil olanağının da hakkaniyete uygun yani orantılı olması gerektiği

    ifade edilmiştir. Alacaklılar kurulunun oluşturulması, kural olarak,

    mahkemenin takdirindedir. Ancak "Konkordato Komiserliği ve Alacaklılar

    Kuruluna Dair Yönetmelik51

    "in 22.maddesinin 2. fıkrasına göre; "En az üç

    alacaklı sınıfı bulunması kaydıyla, alacaklı sayısının iki yüz elliyi veya

    alacak miktarının yüz yirmi beş milyon Türk Lirasını aşması hâlinde

    alacaklılar kurulunun oluşturulması zorunludur.” Alacaklılar kurulu ancak

    kesin mühlet içinde oluşturulabilir. Geçici mühlet içinde alacaklılar kurulu

    oluşturulamaz.52

    Bu kurulda kimin hangi oranda temsil edileceği tamamen

    mahkemenin takdirine bırakılmıştır. Fakat kurul üyelerinin sayısı yediyi

    geçemeyecektir. Bu şekilde oluşturulan alacaklılar kurulu, komiseri

    denetleyebileceği gibi komisere tavsiyelerde de bulunabilir. Komiser

    gerekirse alacaklılar kurulunun tavsiyelerinden farklı kararlar da verebilir.

    Alacaklılar kurulunun komiseri görevden alma yetkisi yoktur. Ancak,

    komiserin faaliyetlerini yeterli görmediği takdirde, gerekçeli bir raporla

    mahkemeden komiserin değiştirilmesini isteyebilir; mahkeme alacaklılar

    kurulunun bu talebi hakkında borçluyu ve komiseri dinledikten sonra kesin

    olarak karar verir. (İİK md. 290/son) 53

    2) Alacaklılar Kurulunun Oluşturulması

    Yönetmeliğin 21.maddesine göre;

    “(1) Mahkeme tarafından kesin mühlet kararıyla birlikte veya en geç

    Kanunun 299 uncu maddesi gereğince alacaklıların alacaklarını bildirmesi

    ve Kanunun 300 üncü maddesi gereğince borçlunun alacaklılar hakkındaki

    beyanı alındıktan sonra, yedi alacaklıyı geçmemek, herhangi bir ücret

    takdir edilmemek ve tek sayıda olmak kaydıyla komiserin de görüşü

    alınarak alacaklılar kurulu oluşturulabilir.

    (2) Bu durumda alacakları, hukuki nitelik itibarıyla birbirinden farklı

    olan alacaklı sınıfları ve varsa rehinli alacaklılar, alacaklılar kurulunda

    hakkaniyete uygun şekilde temsil edilir.”

    51

    30 Ocak 2019 tarih ve 30671 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanmıştır. 52

    ÖZTEK age sh 169-171 53

    ÖZTEK age sh 171

  • 26

    3) Alacaklılar Kurulunun Zorunlu Olarak Oluşturulacağı Haller

    Yönetmeliğin 22.maddesine göre;

    “(1) Hukuki nitelikleri büyük ölçüde birbirine benzer alacaklar, aynı

    alacaklı sınıfında yer alır. Rehinli alacaklılar, rehnin kıymetini karşılayan

    miktardaki alacakları bakımından ayrı bir sınıf olarak kabul edilir.

    (2) En az üç alacaklı sınıfı bulunması kaydıyla, alacaklı sayısının iki

    yüz elliyi veya alacak miktarının yüz yirmi beş milyon Türk Lirasını aşması

    hâlinde alacaklılar kurulunun oluşturulması zorunludur.”

    4) Alacaklılar Kurulunun Görevi

    Yönetmeliğin 23.maddesine göre;

    “ (1) Alacaklılar kurulu, komiserin faaliyetlerine nezaret eder;

    komisere tavsiyelerde bulunabilir ve Kanunun öngördüğü hâllerde

    mahkemeye görüş bildirir.

    (2) Alacaklılar kurulu komiserin faaliyetlerini yeterli bulmazsa,

    mahkemeden komiserin değiştirilmesini gerekçeli bir raporla isteyebilir.

    Mahkeme bu talep hakkında borçluyu ve komiseri dinledikten sonra kesin

    olarak karar verir.”

    5) Alacaklılar Kurulunun Çalışma Usul ve Esasları

    Yönetmeliğin 24.maddesine göre;

    “(1) Alacaklılar kurulu her ay en az bir kere toplanır. Alacaklılar

    kurulunun aylık olağan toplantıları komiser tarafından belirlenerek

    bildirilen gün ve yerde yapılır.

    (2) Alacaklılar kurulu ayrıca üyelerinin salt çoğunluğunun talebi

    üzerine her zaman toplanabilir. Bu hâlde, yapılacak toplantıların komisere

    bildirilmesi zorunludur.

    (3) Alacaklılar kurulu toplantıda hazır bulunanların oy çokluğuyla

    karar alır. Komiser toplantılarda hazır bulunarak alınan kararları

    toplantıya katılanların imzasını almak suretiyle tutanağa bağlar.”

    E) KESİN MÜHLETİN UZATILMASI

    Güçlük arz eden özel durumlarda kesin mühlet, komiserin bu durumu

    açıklayan gerekçeli raporu ve talebi üzerine mahkemece altı aya kadar

    uzatılabilir. Borçlu da bu fıkra uyarınca uzatma talebinde bulunabilir; bu

    takdirde komiserin de görüşü alınır. Her iki hâlde de uzatma talebi kesin

    mühletin sonra ermesinden önce yapılır ve uzatma kararı vermeden önce,

    varsa alacaklılar kurulunun da görüşü alınır. (İİK md. 289/5)

  • 27

    Kesin mühlet kural olarak bir yıldır. Ancak mahkeme yukarıdaki

    yasa hükmünde de belirtildiği gibi bazı hallerde kesin mühletin

    uzatılmasına karar verebilecektir. Mühletin uzatılması için talep şarttır. Bu

    talep, komiserden veya borçludan gelebilir. Komiser, talebiyle birlikte,

    mühletin uzatılması talebinin gerekçelerini de mahkemeye bir raporla

    bildirecektir. Borçlunun talebi halinde ise mahkeme komiserin de görüşünü

    alarak karar verecektir. Kesin mühlet en fazla altı ay uzatılabilir. Buna göre

    uzatmayla birlikte kesin mühletin süresi en fazla on sekiz ay olarak

    öngörülmüştür. Verilebilecek azami geçici mühlet süresi de beş ay

    olduğuna göre geçici ve kesin mühlet sürelerinin uzatmalarla birlikte

    toplam en fazla yirmi üç ay olabileceği görülmektedir. Fakat

    konkordatonun tasdiki usulünü düzenleyen İİK'nun 304. maddesinin 2.

    fıkrasına göre konkordatonun tasdiki hakkında yapılan yargılamada kesin

    mühlet içinde bir karar verilemeyeceği anlaşılırsa; mahkeme, komiserden

    gerekçeli bir rapor da alarak altı aydan fazla olmamak üzere karar

    verilinceye kadar mühlet hükümlerinin devamına karar verebilir. "Güçlük

    arz eden özel durumlar" ibaresinden anlaşılması gereken, konkordato

    kapsamında yabancılık unsuru içeren hukuki ilişkilerin dikkate alınması

    gereği kapsamlı sözleşmelerin varlığı ve alacaklı sayısının tasdike giden

    süreci zorlaştırması gibi hallerdir. konkordato mühletinin uzatılması

    talebinin mutlaka kesin mühlet içinde yapılması gerekir. Mühlet sona

    erdikten sonra yapılacak talepler dikkate alınmayacaktır. Mahkeme,

    mühletin uzatılmasına karar vermek zorunda değildir. Mahkeme, uzatma

    hakkında karar verirken varsa alacaklılar kurulunun da görüşünü alır, ancak

    bu görüşle bağlı değildir.54

    F) KESİN MÜHLET İLE İLGİLİ KARARLARIN İLANI VE

    İLGİLİ YERLERE BİLDİRİLMESİ

    Kesin mühlet verilmesine, kesin mühletin uzatılmasına ve kesin

    mühletin kaldırılarak konkordato talebinin reddine ilişkin kararlar, 288 inci

    madde uyarınca ilân edilir ve ilgili yerlere bildirilir. (İİK md. 289/son)

    İİK’nun 289/ son maddesinde, 288. maddeye atıf yapıldığına göre;

    mahkemece, kesin mühlet verilmesine, kesin mühletin uzatılmasına ve

    kesin mühletin kaldırılarak konkordato talebinin reddine ilişkin kararlar,

    Ticaret Sicili Gazetesinde ve Basın-İlan Kurumunun resmî ilân portalında

    ilân olunur ve derhâl tapu müdürlüğüne, ticaret sicili müdürlüğüne, vergi

    dairesine, gümrük ve posta idarelerine, Türkiye Bankalar Birliğine, Türkiye

    Katılım Bankaları Birliğine, mahallî ticaret odalarına, sanayi odalarına,

    taşınır kıymet borsalarına, Sermaye Piyasası Kuruluna ve diğer lazım gelen

    54

    ÖZTEK age sh 173-174

  • 28

    yerlere bildirilir. İlanda ayrıca alacaklıların, ilândan itibaren yedi günlük

    kesin süre içinde dilekçeyle itiraz ederek konkordato kesin mühlet

    verilmesini gerektiren bir hâl bulunmadığını delilleriyle birlikte ileri

    sürebilecekleri ve bu çerçevede mahkemeden konkordato talebinin reddini

    isteyebilecekleri belirtilir.

    XI) KONKORDATO KOMİSERİ VE GÖREVLERİ

    A) GENEL OLARAK

    Mahkemece kesin mühlet kararı üzerine bir veya üç komiser

    görevlendirilir. Görevlendirmeden sonra dosya hemen komisere tevdi

    edilir. Sadece gerçek kişiler komiser atanabilir. Komiserin eylem ve

    işlemlerine karşı İİK'nun 16. maddesine göre şikâyet yoluna başvurulabilir.

    Ancak genel hükümlerden farklı olarak, komiserin konkordatoya ilişkin

    işlemleri ile ilgili şikâyetler asliye ticaret mahkemesi tarafından karara

    bağlanır. (İİK md. 290/4) Zira konkordatoya ilişkin tüm işlemlerde görevli

    merci, konkordato mahkemesi olarak belirlenmiş olan asliye ticaret

    mahkemesidir. Komiser tarafından yapılacak tebligatlar, icra tebligatı

    olarak yapılacaktır. Yani, komiserin tebligatları Tebligat Kanununa göre

    yapılacaktır. Komiser, yaptığı işlemden dolayı her daire ve makam ile

    doğrudan doğruya yazışmaya girişebilir. (İİK md. 359) Komiser

    kusurundan ileri gelen zarardan sorumludur. (İİK md. 227/3) Bu davalara

    Adliye mahkemelerinde bakılır. Komiser, Türk Ceza Kanunu

    uygulamasında memur sayılacaktır. (İİK md. 227/4) 55

    “Komiserler, bilirkişilik bölge kurulları tarafından oluşturulan

    komiser listesinden seçilir. Listeye kayıt için Adalet Bakanlığı tarafından

    izin verilen kurumlardan alınacak eğitimin tamamlanmış olması

    zorunludur. Ayrıca, Kamu Gözetimi, Muhasebe ve Denetim Standartları

    Kurumu, komiser olarak görevlendirilebilecek, yetkilendirilmiş bağımsız

    denetçileri liste hâlinde bilirkişilik bölge kurullarına bildirir. Listede

    görevlendirilecek komiser bulunmaması hâlinde liste dışından

    görevlendirme yapılır ve bu durum bölge kuruluna bildirilir. Bir kişi eş

    zamanlı olarak beşten fazla dosyada geçici komiser ve komiser olarak

    görev yapamaz. Komiserin sorumlulukları hakkında 227 nci maddenin

    dördüncü ve beşinci fıkrası hükümleri uygulanır."56

    55

    ÖZTEK age sh. 179/180 56

    06.12.2018 kabul tarihli 19.12.2018 tarih ve 30630 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 7155 sayılı

    Kanunun 15. maddesiyle 2004 sayılı Kanunun 290. maddesinin 5. fıkrasının değiştirilmiş şeklidir.

  • 29

    "Konkordato komiserinin nitelikleri, eğitimi, eğitim verecek

    kurumlar ve eğitimden muaf tutulacaklar ile komiserliğe ilişkin diğer

    hususlar Adalet Bakanlığınca yürürlüğe konulan yönetmelikle belirlenir.”57

    Konkordato komiserinin görevleri İİK'nın 290/2. maddesinde şu

    şekilde belirtilmiştir;

    "a) Konkordato projesinin tamamlanmasına katkıda bulunmak.

    b) Borçlunun faaliyetlerine nezaret etmek.

    c) Bu kanunda verilen görevleri yapmak.

    d) Mahkemenin istediği konularda ve uygun göreceği sürelerde ara

    raporlar sunmak.

    e) Alacaklılar kurulunu konkordatonun seyri hakkında düzenli

    aralıklarla bilgilendirmek.

    f) Talepte bulunan diğer alacaklılara konkordatonun seyri ve

    borçlunun güncel malî durumu hakkında bilgi vermek.

    g) Mahkeme tarafından verilen diğer görevleri yerine getirmek."

    Konkordato komiserinin nitelikleri ve komiser ile ilgili diğer

    hususlar Adalet Bakanlığı’nca çıkarılan Yönetmelik ile belirlenmiştir.58

    B) DEFTER TUTULMASI VE REHİNLİ MALLARIN

    KIYMETİNİN TAKDİRİ

    Komiser görevlendirilir görevlendirilmez borçlunun bütün mal

    varlığının envanterini çıkartır ve bu malların kıymetini takdir eder.

    Borçlunun başka yerlerde malları varsa bu muamele o yer icra dairesi

    marifetiyle yaptırılabilir.(İİK md.298/1) Komiserin yapacağı kıymet

    takdirinde rehinli mallar ayrı bir önem arz eder. Komiser rehinli malların

    da kıymetini takdir eder ve bu takdir ettiği bedeli alacaklılar toplantısından

    önce rehinli alacaklılara ve borçluya yazılı olarak bildirir. (İİK md. 298/2)

    Her ilgili yedi gün içinde ve masrafları önceden karşılamak kaydıyla

    mahkemeden rehinli malların kıymetinin yeniden takdir edilmesini talep

    edebilir. Eğer yeni kıymet takdiri bir alacaklı tarafından istenmiş ve takdir

    edilen kıymet, kayda değer bir şekilde değişmişse, alacaklı borçludan

    masraflarının ödenmesini talep edebilir. (İİK md. 298/3) Rehinli taşınmaz

    malların bu madde kapsamındaki kıymet takdiri, 06.12.2012 tarihli ve 6363

    sayılı Sermaye Piyasası Kanunu uyarınca gayrimenkul değerleme

    57

    06.12.2018 kabul tarihli 19.12.2018 tarih ve 30630 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 7155 sayılı

    Kanunun 15. maddesiyle 2004 sayılı Kanunun 290. maddesinin 6. fıkrasının değiştirilmiş şeklidir. 58

    Konkordato Komiserliği ve Alacaklılar Kuruluna Dair Yönetmelik; 30 Ocak 2019 tarih ve 30671 sayılı

    Resmi Gazete’de yayımlanmıştır.

  • 30

    uzmanlığı lisansı ile yetkilendirilen kişilere yaptırılabilir. (İİK md.

    298/son)59

    C) KOMİSERİN DAVET İLE İLGİLİ GÖREVLERİ

    1) Alacaklıları alacaklarını bildirmeye davet

    Komiser, alacaklıları alacaklarını bildirmesi için davet eder.

    Alacaklılar, komiser tarafından 288 inci madde uyarınca yapılacak ilânla,

    ilân tarihinden itibaren on beş gün içinde alacaklarını bildirmeye davet

    olunur. Ayrıca, ilânın birer sureti adresi belli olan alacaklılara posta ile

    gönderilir. İlânda, alacaklarını bildirmeyen alacaklıların bilançoda kayıtlı

    olmadıkça konkordato projesinin müzakerelerine kabul edilmeyecekleri

    ihtarı da yazılır. (İİK md. 299)

    İİK'nun 299.maddesi uyarınca yapılan ilandan itibaren onbeş günlük

    süre içinde alacağını bildirmeyen alacaklının,alacağı sükut etmez.Süresi

    içinde alacağın bildirilmemesinin sonucu,alacağın bilançoda da kayıtlı

    olmaması halinde,konkordato projesi hakkında oy kullanamamak ve

    konkordato nisabının hesaplanmasında dikkate alınmamaktır.Süresi içinde

    alacak kaydı yaptırmayan alacaklı,konkordato tasdik edildiği takdirde

    konkordato koşulları çerçevesinde alacağını talep edebilecek,hatta İİK'nun

    308/e maddesi uyarınca fesih hakkını da kullanabilecektir.

    2) Alacaklar hakkında borçlunun beyana daveti

    Borçlunun, alacaklar hakkında beyanda bulunması önemlidir. Ve bu

    sebeple komiser borçluyu da alacaklar hakkında beyanda bulunması için

    davet eder. Komiser, alacakların varit olup olmadığı hakkında borçlunun

    defterleri ve belgeleri üzerinde gerekli incelemelerde bulunarak bunların

    neticesini 302. madde gereğince vereceği raporda belirtir. (İİK md. 300)

    3) Alacaklılar toplantısına davet

    Konkordato projesinin hazırlanması, alacakların bildirilmesi ve

    tahkiki tamamlandıktan sonra komiser, 288. madde uyarınca yapacağı yeni

    bir ilanla alacaklıları, konkordato projesini müzakere etmek için toplantıya

    çağırır. Toplantı günü ilandan en az on beş gün sonra olmak zorundadır.

    İlanda alacaklıların, toplantıdan önceki yedi gün içinde belgeleri

    inceleyebilecekleri de bildirilir. Ayrıca, ilanın birer sureti adresi belli olan

    alacaklılara posta ile gönderilir.(İİK md. 301) Alacaklılar toplanmasının

    59

    ÖZTEK age sh.180-181

  • 31

    tamamlanmasından sonra komiser, konkordatonun kabulü veya reddine

    ilişkin görüşünü de içeren raporunu mahkemeye sunacaktır. (İİK md.302/1)

    D) KONKORDATO KOMİSERLİĞİ İLE İLGİLİ

    YÖNETMELİK HÜKÜMLERİ60

    1) Konkordato Komiserinin Nitelikleri

    Yönetmeliğin 4.maddesine göre;

    “(1) Komiserde aşağıdaki nitelikler aranır:

    a) Türk vatandaşı olmak.

    b) Tam ehliyetli olmak.

    c) En az dört yıllık lisans eğitimi veren fakültelerden veya bunlara

    denkliği Yükseköğretim Kurulu tarafından kabul edilen yurtiçindeki veya

    yurtdışındaki öğretim kurumlarından mezun olmak ve beş yıldan az

    olmamak üzere mesleki tecrübeye sahip bulunmak.

    ç) İflas etmemiş olmak.

    d) Son üç yıl içinde görevin gerektirdiği özen yükümlülüğüne

    uymadığından dolayı komiserlik görevine son verilmemiş olmak.

    e) Disiplin yönünden meslekten veya memuriyetten çıkarılmamış

    olmak, sanat icrasından veya mesleki faaliyetten yasaklı bulunmamak.

    f) Kamu hizmetinden yasaklı olmamak.

    g) Fiilen yürütmekte olduğu mesleğinin ilgili mevzuatında, komiserliği

    yürütmesine engel bir hüküm bulunmamak.

    ğ) 26/9/2004 tarihli ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 53 üncü

    maddesinde belirtilen süreler geçmiş olsa bile; kasten işlenen bir suçtan

    dolayı bir yıldan fazla süreyle hapis cezasına ya da affa uğramış olsa bile

    devletin güvenliğine karşı suçlar, Anayasal düzene ve bu düzenin işleyişine

    karşı suçlar ile zimmet, irtikâp, rüşvet, hırsızlık, dolandırıcılık, sahtecilik,

    güveni kötüye kullanma, hileli iflas, ihaleye fesat karıştırma, edimin ifasına

    fesat karıştırma, suçtan kaynaklanan malvarlığı değerlerini aklama veya

    kaçakçılık, gerçeğe aykırı bilirkişilik veya tercümanlık yapma, yalan

    tanıklık ve yalan yere yemin suçlarından mahkûm olmamak.

    h) Terör örgütleriyle iltisaklı veya irtibatlı olmamak.

    ı) Bu Yönetmeliğin 13 üncü maddesi hükmü saklı kalmak kaydıyla

    komiserlik eğitimini tamamlamış olmak.”

    60

    Konkordato Komiserliği ve Alacaklılar Kuruluna Dair Yönetmelik; 30 Ocak 2019 tarih ve 30671 sayılı

    Resmi Gazete’de yayımlanmıştır. Yönetmeliğin 25.maddesi uyarınca; “2/6/2018 tarihli ve 30439 sayılı

    Resmî Gazete’de yayımlanan Konkordato Komiserinin Niteliklerine ve Alacaklılar Kurulunun Zorunlu

    Olarak Oluşturulmasına Dair Yönetmelik yürürlükten kaldırılmıştır.”

  • 32

    a) Komiserlik Eğitimi

    aa) Temel Eğitim61

    Yönetmeliğin 10.maddesine göre;

    “(1) Temel eğitim, komiserlik görevinin yürütülmesi için gerekli teorik

    ve pratik bilgileri içerir.

    (2) Temel eğitim, en az otuz altı ders saatinden oluşur. Eğitim

    kuruluşları, Başkanlığın uygun görüşü ile eğitim ders saatini arttırabilirler.

    (3) Temel eğitim medeni usul ve icra iflas hukuku, medeni hukuk,

    ticaret hukuku ile işletme, iktisat, maliye ve muhasebe alanında profesör,

    doçent veya doktor unvanına sahip olanlar tarafından verilir.

    (4) Temel eğitim; icra ve iflas hukukunun genel

    ilkeleri, konkordato mevzuatı, komiserin taşıması gereken nitelikler,

    komiserin görevi, yetkisi, yükümlülükleri ile hukuki ve cezai sorumluluğu,

    konkordato projesi, alacaklılar kurulu ve görevleri, işletme yönetimi,

    finansal raporların analizi, işletmelerde kriz yönetimi, rapor yazım usul ve

    tekniği ile Başkanlık tarafından gerekli görülen diğer konuları kapsar.

    (5) Temel eğitime katılmak zorunludur. Eğitim kuruluşlarınca,

    katılımcıların derslere devam durumunu gösteren çizelge düzenlenir ve

    derslerin 1/12’sine devam etmeyenlerin eğitim programıyla ilişiği kesilir.

    (6) Temel eğitimin içeriği, yöntemi ile usul ve esasları bu alanlardaki

    ihtiyaca göre Başkanlık tarafından güncellenebilir.

    (7) Temel eğitime ilişkin usul ve esaslar genelgeyle belirlenir.”

    bb) Yenileme Eğitimi

    Yönetmeliğin 11.maddesine göre;

    “(1) Komiserlere, eğitim izni verilen kuruluşlarca, toplam on iki

    saatten az olmamak üzere üç yılda bir defa yenileme eğitimi verilir.

    Komiser, yenileme eğitimine listeye kaydedildiği tarihten itibaren üçüncü

    yılın içinde katılmak zorundadır. Yenileme eğitimi almayan komiser listeye

    tekrar kaydedilmez.

    (2) Yenileme eğitimi hakkında 10 uncu madde hükmü kıyasen

    uygulanır.”

    61

    Yönetmeliğin Geçici 1. Maddesinin 1.fıkrası gereğince; “Bu Yönetmeliğin yürürlüğe girdiği tarihten

    önce alınan komiserlik eğitimleri, listeye kayıt için yapılacak başvuruda dikkate alınmaz.”

  • 33

    cc) Katılım Belgesi

    Yönetmeliğin 12.maddesine göre; “(1) Eğitim kuruluşları, temel ve

    yenileme eğitimlerini tamamlayan katılımcılara en geç on beş gün içinde

    eğitimi tamamladıklarına dair bir belge verir.”

    dd) Komiserlik Eğitimind