Upload
others
View
11
Download
0
Embed Size (px)
Citation preview
1
ŞÜKRÜ SARAÇ
YARGITAY ONURSAL DAİRE BAŞKANI
7101 SAYILI KANUN ÇERÇEVESİNDE
KONKORDATO
ANKARA 2019
2
KONKORDATO
I) KONKORDATONUN TANIMI
Konkordato öğretide değişik şekillerde tanımlanmıştır. Bu
tanımlamalardan birine göre konkordato, dürüst bir borçlunun talebinin,
kanunda öngörülen nitelikli çoğunlukla alacaklılar tarafından kabul
edilmesi ve yetkili makamca tasdik edilmesi sonucunda oluşan ve borçluya
süre verilmesini ya da kararlaştırılan oranda bütün adi borçlarında indirim
yapılmasını ön gören hukuki bir kurumdur.1
7101 sayılı Kanun ile değişik 2004 sayılı İİK'nun 285/1 maddesinden
hareketle konkordatonun şu şekilde tanımı yapılabilir: Konkordato,
borçlarını, vadesi geldiği halde ödeyemeyen veya vadesinde ödeyememe
tehlikesi altında bulunan herhangi bir borçlunun, vade verilmek veya
tenzilat yapılmak suretiyle borçlarını ödeyebilmek veya muhtemel bir
iflâstan kurtulmak için başvurabileceği hukuki bir çaredir.
Nitekim bu husus İİK'nun değişik 285/1. maddesinde; "Borçlarını,
vadesi geldiği hâlde ödeyemeyen veya vadesinde ödeyememe tehlikesi
altında bulunan herhangi bir borçlu, vade verilmek veya tenzilat yapılmak
suretiyle borçlarını ödeyebilmek veya muhtemel bir iflâstan kurtulmak için
konkordato talep edebilir." şeklinde hükme bağlanmıştır.
II)KONKORDATONUN TÜRLERİ
A) MAHKEME DIŞI - MAHKEME İÇİ KONKORDATO
AYRIMI
1) Mahkeme Dışı Konkordato
Mahkeme dışı konkordato, konkordato prosedürü içerisinde görev
yapan herhangi bir resmi makamın katılımı olmaksızın, borçlunun,
doğrudan doğruya alacaklıları ile ayrı ayrı anlaşmak suretiyle
gerçekleştirdiği konkordatodur. Bu tür konkordato, sadece kabul eden
alacaklılar için bağlayıcılık taşır. Diğer alacaklılar açısından bağlayıcı
değildir. Bunun sonucu olarak mahkeme dışı konkordatoya muvafakat
etmeyen alacaklılar, bu tür konkordatonun takipleri durdurucu bir etkiye
sahip olmaması nedeniyle, yeni takipler yaparak ya da daha önceden
başlattıkları takipleri devam ettirerek ondan beklenen amacın
1 TANRIVER Süha- DEYNEKLİ Adnan; Konkordatonun Tasdiki Ankara 1996 Sh. 29-30
3
gerçekleşmesini engelleyebilirler. Bu nedenle mahkeme dışı
konkordatonun başarılı olabilmesi ve kendisinden beklenen amacı
gerçekleştirebilmesi için, borçlunun, bütün alacaklıları ile anlaşmak
suretiyle bu konkordatonun oluşumunu sağlaması gerekir. Zira, bu tür bir
konkordato ancak bütün alacaklılar ile anlaşma sağlanması halinde
bağlayıcı olacak ve icra takiplerinin önüne geçilip borçlunun mal varlığında
bir iyileştirme sağlamaya yönelik olarak faaliyetlerde bulunabilmesine
imkân verecektir.2
Mahkeme dışı konkordato, niteliği itibariyle bir özel hukuk (Borçlar
Hukuku) sözleşmesidir; bunun doğal sonucu olarak da meydana gelmesi,
geçerliliği, içeriğinin belirlenmesi ve hükümleri bakımından Borçlar
Kanununun kurallarına tabidir.3
2) Mahkeme İçi Konkordato
a) Genel Olarak
İİK'nun 285.vd. maddelerinde öngörülen usul çerçevesinde borçlu ve
alacaklıların yanında resmi makamların da (asliye ticaret mahkemesi)
katılımı ile gerçekleştirilen konkordato türüne, mahkeme içi konkordato
denir. Mahkeme içi konkordato, meydana gelmesi, geçerliliği ve hükümleri
bakımından İcra ve İflas Kanunu normlarına tabidir. Bunun doğal sonucu
olarak, mahkeme içi konkordato, muvafakat vermeyen alacaklılar içinde
bağlayıcılık taşımaktadır. Mahkeme içi konkordatoda, konkordato komiseri
görev alırken, mahkeme dışı konkordatoda, İİK'nun ön gördüğü anlamda
bir konkordato komiserinin görev alması mümkün değildir. Ancak,
mahkeme dışı konkordatoda, taraflar sözleşme özgürlüğü çerçevesinde,
konkordatoyu denetlemek üzere adeta hakem gibi işlev görecek bir kimseyi
görevlendirebilirler.4
b) Mahkeme İçi Konkordatonun Türleri
aa) İçeriğine göre
aaa) Vade Konkordatosu
Dürüst bir borçlu ile kanunda öngörülen alacak ve alacaklı
çoğunluğu arasında yapılan, yetkili makamın tasdiki ile hüküm ifade eden
ve borçluya, borçlarını tam olarak ödemesi için, uzun veya kısa bir ödeme
süresi verilmesini ya da mevcut borçlarının yine tam olarak ödenmesi
2 TANRIVER-DEYNEKLİ; age sh.35
3 TANRIVER-DEYNEKLİ; age sh.36
4 TANRIVER-DEYNEKLİ; age sh.38-39
4
kaydıyla takside bağlanmasını öngören konkordato türüne vade
konkordatosu denir.5
İİK'nun değişik 285/1. maddesindeki "... vade verilmek... suretiyle ...
"ifadesinden borçlunun vade konkordatosu talep edebileceği açıkça
anlaşılmaktadır. Bu tür konkordatoya mühlet konkordatosu da denmektedir.
bbb) Tenzilat Konkordatosu
Borçlunun alacaklılarına, alacaklarının belli bir oranında ödemede
bulunmayı garanti ettiği, buna karşılık alacaklıların da teklif edilen oranda
alacaklarının bir kısmından feragat ettiği şeklindeki bir anlaşmayı kapsayan
konkordatoya tenzilat konkordatosu denir. Iskonto konkordatosu olarak da
adlandırılan tenzilat konkordatosu, dürüst bir borçlunun alacaklılarının sayı
ve miktar itibariyle kanunda öngörülen çoğunluğu ile yaptığı ve asliye
ticaret mahkemesinin tasdiki ile hüküm ifade eden; alacaklıların
alacaklarının belirli bir yüzdesinden feragat etmelerini ve borçlunun da
belirlenen oranda ödemelerde bulunmak suretiyle tüm borçlarından
kurtulmasını öngören cebri bir anlaşma şeklinde de tanımlanabilir.6
ccc) Karma Konkordato
Adından da anlaşılacağı üzere hem vade hem de tenzilat talebini
içeren ve böylece hem alacaklıların alacaklarının belli bir kesiminden
feragat ettiği, hem de ödenecek alacak kesiminin belli bir vadeye
bağlandığı konkordatoya karma konkordato denir.
bb) Yapıldığı Zamana Göre
aaa) İflas Dışı Konkordato
İflasa tabi olmayan borçlularla iflâsa tabi olup da henüz iflâs
etmemiş olan borçluların teklif ettiği konkordato iflas dışı konkordato
olarak adlandırılır. Burada borçlu iflâsa tabi kişilerdense, konkordato
talebinin kabulü ve tasdiki ile birlikte iflâstan kurtulur.7
bb) İflas İçi Konkordato
İflas etmiş olan bir borçlu da (müflis de) iflâsın etkilerinden,
özellikle iflâsın Kamu Hukuku bakımından sonuçlarından kurtulmak için
konkordato teklif edebilir. İşte, iflâsın tasfiyesi devam ederken teklif edilen
5 TANRIVER-DEYNEKLİ; age sh.39
6 TANRIVER-DEYNEKLİ; age sh.40
7 TANRIVER-DEYNEKLİ; age sh.42
5
bu konkordato, iflas içi konkordato olarak adlandırılır. İcra ve İflas
Kanunu, düzenlemesinde iflas dışı konkordatoyu esas almış, iflas içi
konkordato bakımından ise, iflâs dışı konkordatodan farklılaşan yönlerini
dikkate almak suretiyle hükümler sevk etmiştir.8
B) ADİ (ALELADE) KONKORDATO - MEVCUDUN TERKİ
SURETİ KONKORDATO AYRIMI
1) Adi (alelade) Konkordato
Adi (alelade) konkordato, mahkeme dışı konkordato ile mevcudun
terki suretiyle konkordato dışında kalan ve hakkında pozitif düzenleme
bulunan konkordato türlerini ifade etmek için kullanılan bir kavramdır. İcra
ve İflas Kanunumuzda adi (alelade) konkordato ayrıntılı olarak
düzenlenmiştir. Bu tür konkordato, vade veya tenzilat konkordatosu
biçiminde yapılabileceği gibi bunların her ikisinin de bir arada bulunduğu
karma konkordato şeklinde de ortaya çıkabilir. Yine, söz konusu
konkordato, zaman itibariyle iflâstan önce olabileceği gibi iflâstan sonra da
olabilir.9
2) Mal Varlığının Terki Suretiyle Konkordato
Türk Hukuk sistemine 4949 sayılı Kanunla dahil olan bu konkordato
türünde, borçlunun mali durumunun iyileşmesi ve işletmenin faaliyetine
devam etmesi amaçlanmaz. Mal varlığının terki suretiyle konkordatonun
iki şekilde yapılacağı kabul edilmektedir. Bunlardan ilki, borçlunun mal
varlığı üzerindeki tasarruf yetkisini alacaklılara bırakması ve alacaklıların
da borçlunun mal varlığını satarak ele geçen paradan alacaklarını tahsil
etmeleridir. Mal varlığının terki suretiyle konkordatonun diğer görünüm
biçimi ise, belirli vadelerde alacaklılara ödeme yapması kaydıyla, mal
varlığının tamamının veya bir kısmının üçüncü kişiye devredilmesidir. Bu
ihtimalde, alacaklılar alacaklarını borçlunun mal varlığının üçüncü kişiye
devrinden elde edilen parayla tahsil etmektedirler. Görüldüğü üzere mal
varlığının terki suretiyle konkordatoda borçlu borçlarını belli şartlar
dahilinde ödemeyi değil, mal varlığının aktifi üzerindeki tasarruf yetkisini
alacaklılara (veya üçüncü kişiye) devretmeyi teklif etmektedir. O yüzden,
mal varlığının terki suretiyle konkordatonun bir iyileştirme tedbiri
olduğundan söz etmek mümkün değildir. Alacaklılar, borçlunun aktifinin
paraya çevrilmesi ve ele geçen paranın dağıtılması için tasfiye memurları
ve alacaklılar kurulu olmak üzere iki ayrı organdan yararlanırlar. Mal
8 TANRIVER-DEYNEKLİ; age sh.43
9 TANRIVER-DEYNEKLİ; age sh.44
6
varlığının terki suretiyle konkordatoya niteliğine aykırı düşmedikçe adi
konkordatonun hükümleri uygulanır.10
III)KONKORDATONUN TÜRK HUKUKUNDAKİ TARİHİ
GELİŞİMİ
Konkordato, ülkemizde ilk defa 1929 kabul tarihli 1424 sayılı İcra ve
İflas Kanununda düzenlenmiştir. Bu kanun, genel olarak uygulamada ciddi
sorunlara ve yakınmalara yol açmış olduğundan 1932 kabul tarihli 2004
sayılı yeni bir İcra ve İflas Kanunu düzenlenerek yürürlüğe konulmuş ve bu
kanunda da konkordatoya ilişkin hükümlere yer verilmiştir. Zaman
içerisinde birçok değişikliğe uğramış olan 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu
halen yürürlüktedir. Konkordato kurumu bundan sonra da çeşitli kanunlarla
değişikliklere maruz kalmıştır. Bu değişiklikler, 1940 kabul tarihli 3890
sayılı Kanun, 1956 kabul tarihli Türk Ticaret Kanununun Mer'iyet ve
Tatbik Şekli Hakkında Kanun, 1965 kabul tarihli 538 sayılı Kanun, 1985
kabul tarihli 3222 sayılı Kanun, 1988 kabul tarihli 3494 sayılı Kanun ile
yapılmış ancak konkordatoda asıl önemli değişiklik 2003 kabul tarihli 4949
sayılı İcra ve İflas Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun ile
gerçekleştirilmiştir. 2004 kabul tarihli 5092 ve 2005 kabul tarihli 5311
sayılı ve 2016 kabul tarihli 6728 sayılı kanunlarla kısa değişiklikler
yapılmış olmasına rağmen 4949 sayılı Kanundan sonra konkordatoda 7101
sayılı Kanunun kabulüne kadar önemli bir değişiklik yapılmamıştır.
Nihayet, son olarak 2018 kabul tarihli ve 7101 sayılı Kanun ile, İcra ve
İflas Kanununun konkordatoya ilişkin bütün hükümleri, madde
numaralarına ve madde başlıklarına varıncaya kadar köklü bir değişikliğe
uğramıştır. Bu değişiklik yapılırken, "konkordato ile sermaye şirketleri ve
kooperatiflerin uzlaşma yoluyla yeniden yapılandırılması" başlığını taşıyan
12. Bab'ının 1. bölümünün "Adi konkordato" şeklindeki üst başlığı
muhafaza edilmiş, bu 1. bölümden sonra gelmek üzere "Rehinli
Alacaklılarla Müzakere Ve Borçların Yapılandırılması" başlığıyla 2. bölüm
ilave edilmiş ve kanunda mevcut diğer bölümler buna göre teselsül
ettirilerek "İflâstan Sonra konkordato" "Mal Varlığının Terki Suretiyle
konkordato" ve "Sermaye Şirketleri Ve Kooperatiflerin Uzlaşma Yoluyla
Yeniden Yapılandırılması" şeklinde numaralandırılmışlardır.11
10
PEKCANITEZ- ERDÖNMEZ age sh.6-7 11
ÖZTEK Selçuk-BUDAK Ali Cem- TUNÇ YÜCEL Müjgan- KALE Serdar- YEŞİLOVA Bilgehan;
Yeni Konkordato Hukuku Ankara 2018 sh. 31-60
7
IV)KONKORDATO TALEP EDEBİLECEK KİŞİLER
A) BORÇLU
Konkordato talep edebilecek kişiler, İİK'nun değişik 285/1.
maddesinde; "herhangi bir borçlu" denilmek suretiyle hüküm altına
alınmıştır. Buna göre her şeyden önce borçlu konkordato talep edebilir.
Konkordato talep edebilecek borçlunun iflâsa tabi olup olmaması yönünden
bir ayrım yapılmamıştır. Yine borçlunun gerçek ya da tüzel kişi olup
olmaması da konkordato talebinde bulunabilmesi için önem arz
etmemektedir.
Bu itibarla iflâsa tabi olsun olmasın herhangi bir borçlu konkordato
talep edebilir. Yine konkordato talep edecek borçlu gerçek ya da tüzel kişi
olabilir.
Borçlunun konkordato talep edebilmesi için alacaklı sayısının birden
fazla olması gerekmektedir. Tüzel kişinin yapacağı konkordato talebinin,
onu idare ve temsille görevlendirilmiş kişiler tarafından imzalanmış olması
gerekir. Kişi (şahıs) ortaklıklarında ortaklık borçlarından sınırsız olarak
sorumlu olan ortakların her biri yönetim hakkına sahip olsun veya olmasın,
konkordato talebini imzalamalıdır. Çünkü konkordato talep etmeye karar
vermek, olağanüstü işlemlerdendir ve bu tür işlemler, yönetici olsun
olmasın bütün ortakların oy birliğiyle verilmelidir. Ve bu sonuç hem
kollektif ortaklık hem de komandit ortaklık için geçerlidir. Sermaye
ortaklıklarında konkordato istenmesine anonim ortaklıklarda yönetim
kurulu, limited ortaklıklarda müdür veya müdürler kurulunun karar vermesi
lazımdır.(TTK md. 377 ve md. 634)
Kooperatiflerde konkordato istemeye yetkili organ, yönetim
kuruludur. Adi ortaklık, ticaret şirketlerinin aksine tüzel kişiliği
bulunmadığı için, konkordatodan yararlanamaz; bu imkâna, şartların
mevcut olması halinde adi ortaklığı oluşturan ortaklar sahip olup her birinin
münferiden başvurması gerekir. TTK md. 195 kapsamında bir hakim şirket
ve bağlı şirketlerden oluşan şirketler topluluğu da bu sıfatıyla yani hepsinin
mal varlığı tek bir mal varlığıymış gibi mütalaa edilerek konkordato
talebinde bulunamaz. Şirketler topluluğuna dahil olan bağlı şirketlerin her
birinin ayrı ayrı konkordato talebinde bulunması gerekir.12
12
ÖZTEK age sh. 113-115
8
B) ALACAKLI
İflas talebinde bulunabilecek her alacaklı da, gerekçeli bir dilekçeyle
borçlu hakkında konkordato işlemlerinin başlatılmasını isteyebilir.
Alacaklının borçlu hakkında yapacağı konkordato teklifi gerekçeli
olmalıdır ki, bu da, alacaklının borçlunun mali ve finansal durumu
hakkında en azından kısmen bilgi sahibi olmasını ve borçlunun
konkordatosunun hiç olmazsa mümkün ya da muhtemel olduğu izlenimini
yaratan değerlendirme unsurlarına sahip bulunmasını gerektirir.13
Görüldüğü gibi kanunda, alacaklının gerekçeli bir dilekçe vermesi
şartına yer verilmiş olmasına rağmen borçlu bakımından böyle bir şart
konulmamıştır.
V) KONKORDATO TALEBİNE OLANAK VEREN HALLER
Konkordato, mali durumu bozulan borçluları haciz ve iflâs yoluyla
takiplerden korumakta ve borçluların mali durumlarını iyileştirerek
ekonomik varlıklarını devam ettirmelerine imkân sağlamaktadır. 7101
sayılı kanunun getirdiği hüküm, hem borca batıklık hem de aciz halini
kapsar niteliktedir. İİK'nun değişik 285/1 maddesinde yer alan; "borçlarını,
vadesi geldiği halde ödeyemeyen veya vadesinde ödeyememe tehlikesi
altında bulunan herhangi bir borçlu" ifadesi borçlunun aciz haline işaret
etmektedir. O halde, muaccel borçlarını ödeme güçlüğü sebebiyle
ödeyemeyen (yani aciz halinde olan) her gerçek ve tüzel kişi borçlu,
konkordato talebinde bulunabilecektir. Ancak, kanunun ifadesi sadece aciz
halini değil, borca batıklık halini de kapsamaktadır. Başka bir anlatımla,
aciz halinde bulunan borçlular konkordato talebinde bulunabileceği gibi
borca batık haldeki borçluların da konkordatoya başvurabilmeleri
mümkündür. Borçlunun konkordato talebinde bulunurken aciz halinde
olduğunu veya borca batık bulunduğunu yaklaşık olarak ispat etmesi
yeterlidir.14
Bunun yanında, borçlunun borca batıklık veya borç ödemeden aciz
haline düşme tehlikesi altında bulunması nedeniyle yakın tarihte muaccel
olacak borçlarını ödeyememesinin kuvvetle muhtemel olması da,
konkordato talebinde bulunulmasına imkân veren hallerden biridir. Zira İİK
285/1. maddesindeki; "vadesinde ödeyememe tehlikesi altında bulunan"
ifadesi bunu göstermektedir.15
13
ÖZTEK; age sh. 117-119 14
PEKCANITEZ Hakan- ERDÖNMEZ Güray; 7101 sayılı kanun çerçevesinde Konkordato İstanbul
2018 Sh. 9 15
ÖZTEK; age sh. 121-122
9
Ancak, aciz halinde olan bir borçlu mevcut olan borçlarını
karşılıyorsa ancak vade konkordatosu isteyebilmelidir. Bu cümleden
olarak, İİK'nun değişik 285/1. maddesi hükmü dikkatle yorumlanmalı ve
borç ödemeden aciz halinde bulunmakla birlikte borca batık olmayan bir
borçlunun tenzilat konkordatosu istemesi mümkün olmamalıdır. Mevcudu
borçlarının tamamını ödeyebilecek durumda olan böyle bir borçlunun
ancak borçlarının tamamını ödeme taahhüdünde bulunarak alacaklılarından
kendisine bir süre verilmesini isteyebilmesine, yani vade konkordatosu
talep edebilmesine izin verilmelidir. O halde, borçlarını vadesi geldiği
halde ödeyemeyen veya bu şekilde borç ödemeden aciz halinde olmamakla
birlikte mali göstergelerin seyri itibariyle yakın bir gelecekte ve kaçınılmaz
olarak borçlarını vadesi gelince ödeyememe tehlikesi altında bulunan bir
borçlu, mevcudu borçlarını karşılıyorsa, ancak vade konkordatosu teklif
edebilecektir.16
VI) KONKORDATODA GÖREVLİ VE YETKİLİ MAHKEME
Konkordato taleplerinde görevli mahkeme asliye ticaret mahkemesi
olarak kabul edilmiştir (İİK md. 285/3). Bu açıdan, 7101 sayılı Kanun
görevli mahkemeyle ilgili olarak önemli bir değişiklik getirmiştir. Çünkü
bu kanunla yapılan değişiklikten önce konkordato prosedüründe icra hukuk
mahkemesi ve asliye ticaret mahkemesinin görevlerine ilişkin yasal
düzenlemeler mevcut iken kanun değişikliği ile birlikte artık başvurunun
yapıldığı tarihten itibaren konkordatonun tasdikine kadar olan tüm süreçte
asliye ticaret mahkemesinin görevli kılındığı görülmektedir.17
Bu bağlamda, İcra ve İflas Kanuna eklenen geçici 14.madde;
"Hakimler ve Savcılar kurulu, 26.09.2014 tarihli ve 5235 sayılı Adli Yargı
İlk Derece Mahkemeleri ile Bölge Adliye Mahkemelerinin Kuruluş, Görev
ve Yetkileri Hakkında Kanunun 5.maddesinin 5.fıkrasındaki belirleme
yetkisi kapsamında iflas ve konkordato konusunda uzman asliye ticaret
mahkemesini, bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren iki hafta
içinde belirler." hükmünü içermektedir. Hakimler ve Savcılar Kurulu
1.Dairesi, bu hükümden aldığı yetkiyle, iflas ve konkordato konusunda
uzman asliye ticaret mahkemelerini 3 Nisan 2018 tarihinde ve 538 sayılı
kararıyla18
belirlemiştir. Buna göre; Üç ve daha az asliye ticaret mahkemesi
bulunan yerlerde 1 numaralı asliye ticaret mahkemesi, üçten fazla asliye
ticaret mahkemesi bulunan yerlerde ise, 1,2 ve 3 numaralı asliye ticaret
mahkemeleri iflas ve konkordato davalarına bakmak üzere ihtisas
mahkemesi olarak belirlenmiştir
16
ÖZTEK; age sh. 124-125 17
PEKCANITEZ-ERDÖNMEZ age sh. 13-14 18
05.04.2018 tarihli ve 30382 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanmıştır.
10
Konkordato talebini incelemeye yetkili mahkeme konusunda,
borçlunun iflâsa tabi olup olmamasına göre ikili bir ayrım yapılmıştır.
İflasa tabi borçlular bakımından İcra ve İflas Kanunu’nun 154. maddesinin
1. ve 2. fıkraları gereğince borçlunun muamele merkezinin bulunduğu
mahkeme yetkili kabul edilmiştir. İflasa tabi olmayan borçluların
konkordato başvuruları bakımından ise yerleşim yeri mahkemesi yetkili
kılınmıştır (İİK md.285/3). Kanunda belirtilen yetki kamu düzenine
ilişkin19
olup kesin yetki niteliğindedir. Hakim yetkiyi re'sen gözetmek
zorundadır. konkordato talepleri yönünden yetki sözleşmesi yapılamaz.
Borçlunun muamele merkezinin (veya iflâsa tabi olmayan borçlunun
yerleşim yerinin) bulunduğu yerde asliye ticaret mahkemesi yoksa, o
yerdeki asliye hukuk mahkemesi, asliye ticaret mahkemesi sıfatıyla,
konkordato yargılaması yapacaktır. Konkordato talebinin yapılmasından
sonra borçlunun muamele merkezini değiştirmesi mahkemenin yetkisini
etkilemez, yani konkordato dosyasının borçlunun yeni muamele
merkezindeki asliye ticaret mahkemesine gönderilmesi istenemez.20
Konkordato talebinin hakem huzurunda görülmesine ilişkin bir
sözleşme de geçerli değildir; böyle bir sözleşme yapılmışsa, konkordato
talebinin hakemde değil, asliye ticaret mahkemesinde görülmesi gerekir.21
VII) KONKORDATO TALEBİ
Konkordato talebi, 7101 sayılı Kanun ile değişik 2004 sayılı İİK'nun
285. maddesinde aşağıdaki şekilde düzenlenmiştir:
“Borçlarını, vadesi geldiği hâlde ödeyemeyen veya vadesinde
ödeyememe tehlikesi altında bulunan herhangi bir borçlu, vade verilmek
veya tenzilat yapılmak suretiyle borçlarını ödeyebilmek veya muhtemel bir
iflâstan kurtulmak için konkordato talep edebilir.
İflâs talebinde bulunabilecek her alacaklı, gerekçeli bir dilekçeyle,
borçlu hakkında konkordato işlemlerinin başlatılmasını isteyebilir.
Yetkili ve görevli mahkeme; iflâsa tabi olan borçlu için 154 üncü
maddenin birinci veya ikinci fıkralarında yazılı yerdeki, iflâsa tabi olmayan
borçlu için yerleşim yerindeki asliye ticaret mahkemesidir.
Konkordato talebinde bulunan, Adalet Bakanlığı tarafından
yürürlüğe konulan tarifede belirtilen konkordato gider avansını yatırmaya
19
PEKCANITEZ-ERDÖNMEZ age sh 14 20
ÖZTEK age sh. 129 21
ÖZTEK age sh. 129
11
mecburdur. Bu durumda 12/01/2011 tarihli ve 6100 sayılı Hukuk
Muhakemeleri Kanununun 114 üncü ve 115 inci maddeleri kıyasen
uygulanır."
Yukarıda 285. maddenin 1. 2. ve 3. fıkralarıyla ilgili açıklamalarda
bulunulmuştur. Anılan maddenin 4. fıkrasında ise gider avansı düzenlenmiş
bulunmaktadır. Konkordato talepleri yönünden yatırılması gereken gider
avansı Adalet Bakanlığı tarafından yürürlüğe konulan tarifede belirtilmiştir.
Konkordato talep eden kişi, bu tarife uyarınca yatırması gereken gider
avansını yatırmazsa veya eksik yatırmışsa kendisine 6100 sayılı HMK'nun
115. maddesi uyarınca kesin süre verilir bu süre içinde de avansın
yatırılmaması halinde, gider avansı HMK'nun 114. maddesinde dava
şartları arasında sayılmış olduğundan mahkemece talebin dava şartı
yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilmesi gerekir. Çünkü İİK'nun
285/4. maddesinde; "bu durumda 12.01.2011 tarihli ve 6100 sayılı Hukuk
Muhakemeleri Kanununun 114. ve 115. maddeleri kıyasen uygulanır."
hükmüne yer verilmiştir.
VIII) KONKORDATO TALEBİNE EKLENECEK
BELGELER:
A) KONKORDATO ÖN PROJESİ
Borçlu, konkordato talebine İİK'nun değişik 286. maddesinde sayılan
belgeleri eklemek zorundadır. Bunların başında konkordato ön projesi
gelmektedir.
İİK'nun 286/1-a maddesine göre; "Borçlunun borçlarını hangi oranda
veya vadede ödeyeceğini, bu kapsamda alacaklıların alacaklarından hangi
oranda vazgeçmiş olacaklarını, ödemelerin yapılması için borçlunun
mevcut mallarını satıp satmayacağını, borçlunun faaliyetine devam
edebilmesi ve alacaklılara ödemelerini yapabilmesi için gerekli malî
kaynağın sermaye artırımı veya kredi temini yoluyla yahut başka bir
yöntem kullanılarak sağlanacağını gösteren konkordato ön projesi."
borçlunun konkordato talebine eklemek zorunda olduğu belgelerin başında
gelmektedir.
Bu zorunluluk hem adi (tacir olmayan) borçlu ve hem de defter
tutmaya mecbur olan borçlu için geçerli bir zorunluluktur.
Ön projede borçlunun borçlarını hangi oranda veya vadede
ödeyeceği, bu kapsamda alacaklıların alacaklarından hangi oranda
vazgeçmiş olacaklarının belirtilmesi gerektiği gibi, ödemelerin yapılması
12
için borçlunun mevcut mallarını satıp satmayacağı, borçlunun faaliyetine
devam edebilmesi ve alacaklılara ödemelerini yapabilmesi için gerekli mali
kaynağın nasıl sağlanacağı, bu çerçevede sermaye artırımı veya kredi
temini yahut başka bir dış finansman yöntemine başvurulup
başvurulmayacağı net bir şekilde açıklanmalıdır.22
Ön proje, adından da anlaşılacağı üzere, borçlunun konkordato
sürecinin başında verdiği geçici bir projedir. Borçlu konkordato prosedürü
devam ederken re'sen veya alacaklının talebi üzerine ön projede değişiklik
yapabilir. Ön projenin en önemli işlevi, borçlunun geçici mühlet kararı
alabilmesine olanak sağlamasıdır.23
B) BORÇLUNUN MAL VARLIĞI VE MALİ DURUMUNU
GÖSTERİR BELGELER
Konkordato talebine eklenecek belgelerden biri de borçlunun mal
varlığının durumunu gösterir belgelerdir. İİK'nun değişik 286. maddesinin
1. fıkrasının (b) bendi uyarınca; "borçlu defter tutmaya mecbur kişilerden
ise Türk Ticaret Kanununa göre hazırlanan son bilanço, gelir tablosu, nakit
akım tablosu, hem işletmenin devamlılığı esasına göre hem de aktiflerin
muhtemel satış fiyatları üzerinden hazırlanan ara bilançolar, ticari
defterlerin açılış ve kapanış tasdikleri ile elektronik ortamda oluşturulan
defterlere ilişkin e-defter berat bilgileri, borçlunun malî durumunu
açıklayıcı diğer bilgi ve belgeler, maddi ve maddi olmayan duran varlıklara
ait olup defter değerlerini içeren listeler, tüm alacak ve borçları vadeleri ile
birlikte gösteren liste ve belgeler"in konkordato talebine eklenmesi
zorunludur.
Konkordato talep eden borçlu tacir değilse mal varlığı durumunu
sunacağı belgelerle tevsik etmelidir; mücerret beyanda bulunması yeterli
değildir. Bankalardan alınan borçlu ve alacaklı hesap özetleri, borçlu ve
alacaklılardan alınan mutabakat yazıları, çek/senet fotokopileri, tapular,
ruhsatlar, sigorta poliçeleri vb belgeler borçlunun mal varlığını gösteren
belgelerdir. Mal varlığı durumu açıklığa kavuşturulurken borçlu, kefalet
borçlarını ve verdiği rehinleri de bildirmelidir. Adi borçlu (tacir olmayan)
ayrıca alacaklılarının bir listesini vermeli ve bu alacaklıların kimliği ile
alacaklarının miktarını ve vadelerini belirtmeli, başlatılmış icra takipleri
varsa bunların dökümünü yapmalı, bu icra takiplerinin hangi icra
dairesinde, hangi miktar üzerinden ve ne zaman başlatıldığını açıklığa
kavuşturmalıdır. Ayrıca adi borçlu, kendisinin üçüncü kişilerden olan
alacaklarını da delilleri ile birlikte ortaya koymalıdır.24
22
ÖZTEK age sh. 134-135 23
PEKCANITEZ-ERDÖNMEZ age sh. 14-15 24
ÖZTEK; age sh 136-137
13
Konkordato talep eden borçlu defter tutmaya mecbur kişilerden ise,
Türk Ticaret Kanununa göre hazırlanan son bilançosunu, gelir tablosunu,
nakit akım tablosunu, hem işletmenin devamlılığı esasına göre hem de
aktiflerin muhtemel satış fiyatları üzerinden hazırlanan ara bilançolarını,
ticari defterlerinin açılış ve kapanış tasdikleri ile elektronik ortamda
oluşturulan defterlere ilişkin e-defter berat bilgilerini, maddi ve maddi
olmayan duran varlıklara ait olup defter değerlerini içeren listeleri, tüm
alacak ve borçları vadeleri ile birlikte gösteren liste ve belgeleri konkordato
talebiyle birlikte mahkemeye sunmak zorundadır. Sunulacak bilançonun
konkordatoya başvuru tarihinden en fazla 45 gün önceki tarihi taşıması
gerekmektedir.
Bu belgelerden birinin eksik olması geçici mühlet kararının
verilmesine engel olacaktır. Ancak, böyle bir durumda mahkemece talep
hemen reddedilmemeli, eksikliğin tamamlanması için talep edene kesin
süre verilerek bu süre içinde eksiklik tamamlanmadığı takdirde geçici
mühlet talebi reddedilmelidir. 25
C) ALACAKLILARI, ALACAK MİKTARLARINI Ve
ALACAKLILARIN İMTİYAZ DURUMUNU GÖSTEREN
LİSTE
Borçlunun konkordato talebine eklemesi gereken belgelerden biri de,
alacaklıların kimler olduğunu, alacaklıların toplam alacak miktarını ve
imtiyaz durumunu gösteren tablodur. Borçlu, bu tabloda bir taraftan
alacaklıları liste halinde gösterirken diğer taraftan alacaklılardan
hangilerinin İcra ve İflas Kanununun 206. maddesine göre imtiyazlı
olduğunu bildirecektir. Borçlu, talebine ekleyeceği bu tabloda, konkordato
projesine göre, kime, ne kadar ve hangi sırada ödeme yapılacağını
gösterecektir. Ancak, konkordato prosedürü sırasında yeni alacak
bildirimleri yapılabileceği ve bu alacak bildirimlerini kabul
edebileceğinden borçlunun mahkemeye başvuru sırasında verdiği bu
tablonun içeriği süreç içinde değişikliğe uğrayabilir.26
D) KARŞILAŞTIRMALI TABLO
"Konkordato ön projesinde yer alan teklife göre alacaklıların eline
geçmesi öngörülen miktar ile borçlunun iflâsı hâlinde alacaklıların eline
geçebilecek muhtemel miktarı karşılaştırmalı olarak gösteren tablo" da
konkordato talebine eklenecek belgelerden biridir. Bu tabloda, borçlunun
konkordato ön projesindeki teklifi kabul edildiğinde alacaklılara düşecek
25
ÖZTEK age sh 136-137 26
PEKCANITEZ- ERDÖNMEZ age sh. 17
14
pay ile borçlunun konkordato talebi kabul edilmeyip iflâs karar verilmesi
halinde düşecek payın karşılaştırmalı olarak gösterilmesi beklenmektedir.
Böylece alacaklılar, iflâs ile konkordato hallerinden hangisinin
menfaatlerini en iyi şekilde gerçekleştirebilen çözüm olduğu konusunda
fikir sahibi olabilecekler ve buna göre oy kullanabileceklerdir.27
E)BAĞIMSIZ DENETİM KURULUŞU TARAFINDAN
DÜZENLENECEK DENETİM RAPORU İLE DAYANAKLARI
"Kamu Gözetimi, Muhasebe ve Denetim Standartları Kurumunca
yetkilendirilen bağımsız denetim kuruluşu tarafından Türkiye Denetim
Standartlarına göre yapılacak denetim kapsamında hazırlanan ve
konkordato ön projesinde yer alan teklifin gerçekleşeceği hususunda makul
güvence veren denetim raporu ile dayanakları."(7155 sayılı Kanunun 13.
maddesiyle değişik İİK. md. 286/e) da konkordato talebine eklenmesi
gereken zorunlu belgeler arasında sayılmıştır.28
İİK'nun 286/e fıkrası hükmü, 7155 sayılı Kanunla değiştirilmeden
önce şu şekilde idi: "Borçlunun konkordato talebine eklemesi gereken
belgelerden bir diğeri ise bağımsız denetim kuruluşları tarafından
hazırlanan ve ön projede yapılan teklifin gerçekleşmesinin kuvvetle
muhtemel olduğunu gösteren finansal analiz raporları ile dayanaklarıdır."
Ayrıca, kanun koyucu, İİK'nun 286/1-e maddesindeki hükmün son
cümlesinde küçük işletmeler bakımından bir istisna getirmiş idi. Buna
göre; "finansal analiz raporları ve dayanakları ile ilgili olarak getirilen
şart 03/06/2011 tarihli ve 635 sayılı Bilim, Sanayi ve Teknoloji
Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde
Kararnamenin 28 inci maddesi kapsamında küçük işletmeler bakımından
uygulanmaz. " hükmü değişiklikten önceki yasa maddesinde yer almakta
idi.
27
PEKCANITEZ-ERDÖNMEZ age sh. 17; ÖZTEK age sh 141 28
İİK'nun 286/e fıkrası hükmü 19.12.2018 tarih 30630 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 7155 sayılı
Kanunun 13. maddesiyle değiştirilmiş, 286. maddenin "bu madde uyarınca sunulan mali tabloların
tarihi, başvuru tarihinden en fazla kırk beş gün önce olabilir." şeklindeki ikinci fıkrası yürürlükten
kaldırılmış ve anılan maddeye aşağıdaki fıkralar eklenmiştir.
“Birinci fıkranın (e) bendi kapsamında düzenlenecek raporlar ve bu raporlara dayanak olacak
denetimlerde, denetim kuruluşlarının faaliyetleri, hak ve yükümlülükleri, raporların inceleme ve
denetimleri, bu raporlar sebebiyle doğacak idari ve hukuki sorumluluk ile diğer hususlar hakkında
26/9/2011 tarihli ve 660 sayılı Kamu Gözetimi, Muhasebe ve Denetim Standartları Kurumunun Teşkilat
ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname hükümleri uygulanır.
Bu maddenin uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar Adalet Bakanlığınca yürürlüğe konulan yönetmelikle
belirlenir.”
15
7155 sayılı Kanunun 13. maddesiyle İİK'nun 286. maddesinde
yapılan değişiklikle, talebe eklenmesi gereken belgeler arasında sayılan
denetim raporunun kamu gözetimi, muhasebe ve denetim standartları
kurumunca yetkilendirilen bağımsız denetim kuruluş tarafından
hazırlanacağı öngörüldüğü gibi hazırlanacak bu raporda konkordato ön
projesinde yer alan teklifin gerçekleşeceği hususunda makul güvence
verilmesi de hükme bağlanmıştır. Oysa değişiklikten önceki hükümde
projenin gerçekleşmesinin kuvvetle muhtemel olduğu yolunda bir görüş
bildirilmesi yeterli bulunmaktaydı. Öte yandan, değişiklikten önce küçük
işletmeler bakımından finansal analiz raporu yönünden istisna getirilmiş
iken yeni düzenlemeyle bu şekilde bir istisnaya da yer verilmediği
görülmektedir. Bu durumda, 7155 sayılı Kanunun yürürlüğe girdikten
sonraki konkordato taleplerinin yasa değişikliğinden önceki uygulamalar
gözetildiğinde daha ciddi bir denetim raporuna bağlanacağı
düşünülmektedir.
F) İSTENEBİLECEK DİĞER BELGE VE KAYITLAR
İİK'nun 286. maddesinde sayılan ve konkordato talebine eklenmesi
gerektiği belirtilen belgeler tahdidi nitelikte değildir. Konkordato talep
eden borçlu, konkordato süreci içinde mahkeme veya komiser tarafından
istenebilecek diğer belge ve kayıtları da ibraz etmek zorundadır. (İİK md.
286/son) Mahkeme veya komiserin isteyeceği belgelerin sunulmaması,
mühletin kaldırılması sonucunu doğurabilecektir.
IX) GEÇİCİ MÜHLET KARARININ VERİLMESİ
A) BORÇLUNUN TALEBİ ÜZERİNE GEÇİCİ MÜHLET
VERİLMESİ
Konkordato talebi üzerine mahkeme, 286. maddede belirtilen
belgelerin eksiksiz olarak mevcut olduğunu tespit ettiğinde derhâl geçici
mühlet kararı verir ve 297. maddenin ikinci fıkrasındaki hâller de dahil
olmak üzere, borçlunun malvarlığının muhafazası için gerekli gördüğü
bütün tedbirleri alır. (İİK md. 287/1)
Kanunun lafzı esas alındığında ilk bakışta, mahkemenin yapacağı
incelemenin kanunda sayılan belgelerin sunulup sunulmadığını şeklen
incelemekle sınırlı olduğu; mahkemenin geçici mühlet kararı vermeden
önce konkordatonun başarıya ulaşma veya borçlunun mali durumunu
iyileştirme ihtimali bulunup bulunmadığını inceleyemeyeceği sonucuna
varılabilir. Nitekim uygulamada, konkordato davalarına bakmakla görevli
asliye ticaret mahkemeleri, belgelerin mevcudiyeti dışında bir incelemeye
16
girişmeksizin, yani sadece şekli bir incelemeden sonra geçici mühlet
kararları vermektedirler.29
Öğretide bizim de katıldığımız görüşe göre; İİK'nun 287. maddesinin
gerekçesi de dikkate alındığında, mahkemenin geçici mühlet kararı
vermeden önce sadece şekli bir denetimle yetinmemesi gerektiği sonucuna
ulaşılabilir. Zira, 287. maddenin gerekçesinde; "konkordatonun başarıya
ulaşması ile kastedilen husus, konkordato talebinde bulunanın mali
durumunun düzelmesinin mümkün olup olmadığı veya konkordato
teklifinin tasdiki şartlarının yerine gelip gelmeyeceğidir" denilmektedir. Bu
açıklamalar karşısında, borçlunun sunduğu belgeler hiçbir aktif değerin
kalmadığını gösteriyorsa; borçlunun teklifi tamamen afaki ise ve iflâs
halinden daha iyi para elde edileceğine dair en ufak olumlu öngörüde
bulunulamıyorsa, İİK.md.285/1.gereğince konkordato talebinde bulunan bir
borçluya salt kanunda sayılan belgeleri topladığı gerekçesiyle geçici mühlet
verilmesi, alacaklılar ile borçlu arasındaki menfaat dengesinin tamamen
borçlu lehine bozulmasına neden olur. Bu sonuç, gerçekte konkordato
mühletini hak etmeyen borçluların 5 ay süre ile takiplerden kurtulmasını
sağlar ve neticede, ekonomik hayatta sistemli bir riske yol açabilir.30
Asliye ticaret mahkemesi kanunda öngörülen koşulların varlığı
halinde, 3 ay geçici mühlet verecektir. Bu süre borçlunun veya komiserin
talebiyle 2 ay daha uzatılabilir. (İİK md.287/4)
Konkordato talebinde bulunan bütün borçlulara her hâl ve şart
altında toplam 5 ay geçici mühlet kullandırılması düşünülemez. Borçlunun
aktifi gerek mali durumunu iyileştirmeye, gerekse konkordatonun tasdikine
yeterli olmadığı hallerde, salt kanunda sayılan belgelerin toplandığı gerekçe
gösterilerek, geçici mühletin sonuna kadar kullanılmasına izin
verilmemelidir. O yüzden, geçici komiser her ne kadar hazırlayacağı raporu
kesin mühlet kararı verilmeden önce mahkemeye sunmak zorunda ise de
(İİK md.289/1), komiser, anılan raporu vermek için geçici mühlet süresinin
bitmesini beklememelidir. Komiser, kendisine tevdi edilen ön projeyi
incelediğinde, konkordato teklifinin hiçbir şekilde tasdik edilmeyeceğini
öngörüyor ve iyileştirme projesinin de tamamen afaki olduğunu tespit
ediyorsa, derhal mahkemeye bir ara rapor sunarak geçici mühletin
kaldırılmasını istemelidir. Tatbikatta bir tereddüt yaşanmaması için,
mahkemenin geçici komiser atama kararında bu hususu açıkça
belirtmesinde fayda vardır.Aksi takdirde, konkordato talebinde bulunan
borçluların kanundaki belgeleri topladıktan sonra hiçbir temeli ve
29
PEKCANITEZ-ERDÖNMEZ age sh 23; ÖZTEK; age sh 148 30
PEKCANITEZ-ERDÖNMEZ age sh 24-25
17
inandırıcılığı bulunmayan bir başvuruyla 5 ay boyunca geçici mühletin
sonuçlarından yararlanmalarının önü açılmış olur.31
Geçici mühlet koşullarının bulunmadığını tespit eden mahkeme,
borçlunun konkordato başvurusunun reddine karar vermekle yetinecektir.
Başvurunun reddi dışında başka bir yaptırım kanunda öngörülmemiştir.
Başka bir anlatımla, mahkeme borçlunun ön projesini incelediğinde, ticari
işletmenin iyileşme ümidinin bulunmadığını görse bile iflâs kararı
veremeyecektir.32
Konkordato talebinde bulunan borçlunun bu talebinin incelenmesi ve
geçici mühlet kararı verilebilmesi için duruşma yapma zorunluluğu
bulunmamaktadır. Mahkeme, dosya üzerinden de karar verebilir. Zira
konkordato mühleti verilmesi çekişmesiz yargı işidir. (HMK 382/2-f/6)
Çekişmesiz yargı işlerinde basit yargılama usulünün uygulanacağı genel
kural haline getirilmiştir. Hal böyle olunca mahkeme HMK'nun 320/1
uyarınca tarafları duruşmaya davet etmeden de geçici mühlet hakkında
karar verebilecektir. Ancak mahkeme geçici mühlet talebi hakkında karar
verebilmek için borçluyu veya alacaklıları dinlemeyi gerekli görür ise bu
takdirde duruşma yapıp ilgilileri dinledikten sonra da karar vermesinde
hukuken bir engel bulunmamaktadır.33
B) ALACAKLININ TALEBİ ÜZERİNE GEÇİCİ MÜHLET
VERİLMESİ
Konkordato işlemlerinin başlatılması alacaklılardan biri tarafından
talep edilmişse, borçlunun 286. maddede belirtilen belgeleri ve kayıtları
mahkemenin vereceği makul süre içinde ve eksiksiz olarak sunması hâlinde
geçici mühlet kararı verilir. Bu durumda anılan belge ve kayıtların
hazırlanması için gerekli masraf alacaklı tarafından karşılanır. Belge ve
kayıtların süresinde ve eksiksiz olarak sunulmaması hâlinde geçici mühlet
kararı verilmez. Böyle bir durumda, alacaklının konkordato talebinin
reddine karar verilir. (İİK md. 287/2)
Anılan yasa hükmüne göre, alacaklılardan birinin talebi üzerine
geçici mühlete karar verilebilmesi, borçlunun 286. maddede belirtilen
belgeleri ve kayıtları mahkemenin vereceği makul süre içinde ve eksiksiz
olarak sunması halinde mümkündür. Maddede, süre için bir kesinlik
öngörülmemiş, borçlu tarafından belgelerin hazırlanıp mahkemeye
sunulabilmesi için mahkeme tarafından “makul” bir süre tayin edilmesi
gerektiği ifade edilmiştir. Hal böyle olunca HMK'nun 90/2 maddesi 31
PEKCANITEZ-ERDÖNMEZ age sh 26 32
PEKCANITEZ-ERDÖNMEZ age sh 26 33
PEKCANITEZ-ERDÖNMEZ age sh 22
18
uyarınca hakim belirleyeceği süreyi gerekli gördüğü takdirde
arttırabilecektir. konkordato talep eden alacaklı başvurma harcını ve ayrıca
konkordato gider avansı tarifesinde34
öngörülen gider avansını yatırmalıdır.
Bu husus HMK'nun 114. maddesinde sayılan dava şartlarından olduğundan
gider avansının yatırılmaması veya eksik yatırılması halinde mahkemece
HMK'nun 115. maddesi uyarınca alacaklıya kesin süre verilmeli ve bu süre
içinde de yatırılmazsa talebin usulden reddine karar verilmelidir.35
C) GEÇİCİ KOMİSER ATANMASI VE KOMİSERİN
GÖREVLERİ
İİK’nun 286. maddesindeki belgelerin tamam olduğunu gören ve
geçici mühlet kararı veren mahkeme, geçici mühlet kararıyla birlikte
konkordatonun başarıya ulaşmasının mümkün olup olmadığının yakından
incelenmesi amacıyla bir geçici konkordato komiseri görevlendirir.
Alacaklı sayısı ve alacak miktarı dikkate alınarak gerektiğinde üç komiser
de görevlendirilebilir.36
290. madde bu konuda kıyasen uygulanır.37
Kanunda prensip olarak bir komiser atanacağı kabul edilmekle
birlikte, alacak ve alacaklı sayısı dikkate alınarak gerektiğinde üç komiser
de atanabileceği kabul edilmiştir. (İİK md.287/3). Alacağın ve özellikle
alacaklı sayısının artması konkordato prosedürü süresince çözüme
kavuşturulması gereken problemleri fazlalaştıracağı gibi, muhtemelen
konkordatoyu da daha kompleks hale getireceğinden, birden fazla komiser
atanmasını zorunlu kılacaktır. Kanunda konkordato komiserinin
niteliklerinin yönetmelikle belirleneceği ifade edilmiştir. (İİK md. 290/6).
34
04.06.2018 tarih ve 30.439 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanmıştır. 35
ÖZTEK age sh 153 36
06.12.2018 kabul tarihli 19.12.2018 tarih ve 30630 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 7155 sayılı
Kanunun 14. maddesiyle 2004 sayılı kanunun 287. maddesinin 3. fıkrasına 2. cümlesinden sonra gelmek
üzere aşağıdaki cümle eklenmiştir.
“Üç komiser görevlendirilmesi durumunda komiserlerden biri, mahkemenin bulunduğu ilde faaliyet
göstermek şartıyla Kamu Gözetimi, Muhasebe ve Denetim Standartları Kurumu tarafından
yetkilendirilmiş bağımsız denetçiler arasından seçilir.” 37
06.12.2018 kabul tarihli 19.12.2018 tarih ve 30630 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 7155 sayılı
Kanunun 15. maddesiyle 2004 sayılı Kanunun 290. maddesinin 5. ve 6. fıkraları aşağıdaki şekilde
değiştirilmiştir.
“Komiserler, bilirkişilik bölge kurulları tarafından oluşturulan komiser listesinden seçilir. Listeye kayıt
için Adalet Bakanlığı tarafından izin verilen kurumlardan alınacak eğitimin tamamlanmış olması
zorunludur. Ayrıca, Kamu Gözetimi, Muhasebe ve Denetim Standartları Kurumu, komiser olarak
görevlendirilebilecek, yetkilendirilmiş bağımsız denetçileri liste hâlinde bilirkişilik bölge kurullarına
bildirir. Listede görevlendirilecek komiser bulunmaması hâlinde liste dışından görevlendirme yapılır ve
bu durum bölge kuruluna bildirilir. Bir kişi eş zamanlı olarak beşten fazla dosyada geçici komiser ve
komiser olarak görev yapamaz. Komiserin sorumlulukları hakkında 227 nci maddenin dördüncü ve
beşinci fıkrası hükümleri uygulanır.
Konkordato komiserinin nitelikleri, eğitimi, eğitim verecek kurumlar ve eğitimden muaf tutulacaklar ile
komiserliğe ilişkin diğer hususlar Adalet Bakanlığınca yürürlüğe konulan yönetmelikle belirlenir.”
19
30 Ocak 2019 tarih ve 30671 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan
"Konkordato Komiserliği ve Alacaklılar Kuruluna Dair Yönetmelik"in
4.maddesinde komiser olarak atanabilmek için aranan şartlar sayılmış,
5/2.maddesinde ise, “Üç komiser görevlendirilmesi durumunda;
komiserlerden biri, mahkemenin bulunduğu ilde faaliyet göstermek şartıyla
bağımsız denetçiler arasından seçilir. Seçilecek komiserlerden bir diğerinin
ise hukukçu olması tercih edilir.” hükmüne yer verilmiştir. Hakim, komiser
atanabilmek için gereken şartları taşıyan kişi veya kişileri kendisi serbestçe
belirleyip geçici komiser olarak atayabilecektir. Geçici komiser atanmasına
dair karara karşı kanun yolu kapalıdır.38
Geçici komiserin temel görevi, konkordatonun başarı şansını ve ön
projenin makul ve hayata geçirilebilir olup olmadığını belirlemektir.
Komiser borçlunun mal varlığı durumunu ve geçici mühlet içinde mal
varlığında meydana gelebilecek olası gelişmeleri tespit edecektir.
Komiserin bir diğer önemli görevi ise, borçlunun geçici mühlet içindeki
faaliyetini ve işlemlerini denetlemektir. Komisere böyle bir görev
verilmesinin temelinde alacaklıların menfaatlerinin korunması
bulunmaktadır. Bu bağlamda komiser, konkordato başvurusunun kabul
edilme ihtimalinin bulunup bulunmadığını ve böyle bir ihtimal varsa ortaya
çıkabilecek risklerin neler olduğunu değerlendirecektir. Geçici komiserin
mühlet içinde karara bağlaması gereken önemli ve güç sorunlardan birisi de
işletmelerin faaliyetine devam edip etmeyeceği ve edecekse bunun
maliyetinin ne olacağıdır. Komiserin üzerine düşen zor ve fakat bir o kadar
da önemli görevlerden birisi ise, borçlunun mal varlığının eksilmesine
engel olmak, diğer bir deyişle alacaklıların alacaklarının ödenmesine
yarayacak mal varlığının azalmasını önlemektir. Bunun için geçici komiser,
görevin kendisine tevdi edildiğinin tebliği ile birlikte gecikmeksizin
konkordato talep eden borçlunun muamele merkezine giderek mal
varlığının envanterini çıkarıp derhal mahkemeye sunmalıdır.39
Geçici komiser, kesin mühlet koşullarının hiçbir şekilde
oluşmayacağı kanaatine varmışsa, üç aylık (uzatılmışsa beş aylık) sürenin
bitmesini beklemeden raporunu mahkemeye vermeli ve mühletin
kaldırılmasını talep etmelidir. Buna karşılık, komiser mühlet bitmeden
kesin mühlet verilmesinin koşullarının oluştuğu kanaatine varırsa bu defa
mühletin bitmesini beklemeden raporunu tevdi ederek borçluya kesin
mühlet verilmesini istemelidir.40
38
PEKCANITEZ-ERDÖNMEZ age sh 36-38 39
PEKCANITEZ- ERDÖNMEZ age sh 39 40
PEKCANITEZ- ERDÖNMEZ age sh 40
20
Geçici komiserin temel görevi borçlunun faaliyetlerine nezaret
etmesi olmakla birlikte, uygulamada mahkemeler genellikle borçlunun
tasarruf yetkisini kısıtlayıcı kararlar vermekte ve komiserin onayı olmadan
borçlu tarafından yapılan işlemlerin geçersiz sayılacağını kararlarında
belirtmektedirler.
D) GEÇİCİ MÜHLET
Geçici mühlet üç aydır. Mahkeme bu üç aylık süre dolmadan
borçlunun veya geçici komiserin yapacağı talep üzerine geçici mühleti en
fazla iki ay daha uzatabilir, uzatmayı borçlu talep etmişse geçici komiserin
de görüşü alınır. Geçici mühletin toplam süresi beş ayı geçemez. (İİK md.
287/4).
Kanunda geçici mühlet kural olarak üç ay şeklinde kabul edilmiştir.
Ancak gerek konkordato komiseri, gerekse borçlunun mühletin
uzatılmasını talep edebileceği öngörülmüştür. Konkordatoyu alacaklı talep
etmiş olsa bile, alacaklıya geçici mühletin uzatılması talep hakkı
tanınmamıştır. Mühletin uzatılmasını borçlunun talep ettiği hallerde de
geçici konkordato komiserinin olumlu görüşünün mahkemeye sunulması
gerekir. Mühletin uzatılmasına karar verip vermemek mahkemenin
takdirindedir. Örneğin; üç ayın dolmak üzere olmasına rağmen,
konkordatonun başarıya ulaşma ihtimali görülmüyorsa, mahkeme geçici
mühleti uzatmama yönünde karar verebilecektir. Geçici mühlet en fazla beş
ay olarak öngörülmüş olduğundan, bu süreyi aşmamak kaydıyla, birden
fazla uzatma talep edilebilmesinin önünde hukuki bir engel bulunmamakla
birlikte uygulamada mahkemeler genellikle iki aylık süreyle uzatma kararı
vermektedirler.41
E) GEÇİCİ MÜHLET HAKKINDA KIYASEN
UYGULANACAK HÜKÜMLER
İİK'nun 287/5 maddesinde, kesin mühlete ilişkin 291 ve 292.
maddelerin geçici mühlet bakımından da kıyasen uygulanacağı
öngörülmüştür. Buna göre; geçici mühlet içinde de borçlunun mali durumu
düzelir, yani iyileşme sağlanırsa, kesin mühlet verilmesine ve
konkordatonun tasdikine gerek kalmayacağından, geçici mühlet
mahkemece kaldırılır. Aynı şekilde, iyileşme ümidinin olmaması ve
konkordatonun tasdiki ihtimalinin görülmemesi nedeniyle geçici mühlet
içinde konkordato talebi reddedilirse, konkordato (geçici mühlet) talebinin,
bu talebin ilk yapıldığı aşamada reddi halinden farklı olarak mahkeme
41
ÖZTEK age sh. 155
21
geçici mühleti kaldıracak ve borçlu iflâsa tabi şahıslardan ise ve 292.
maddedeki şartlardan biri gerçekleşmişse re'sen iflâsına karar verecektir.42
F) KANUN YOLU
Geçici mühlet talebinin kabulü, geçici komiser görevlendirilmesi,
geçici mühletin uzatılması ve tedbirlere ilişkin kararlara karşı kanun yoluna
başvurulamaz. (İİK md. 287/ son)
Kanunda sadece geçici mühlet talebinin kabulü kararlarına karşı
kanun yolu kapatılmıştır. Geçici mühlet talebinin reddi halinde borçlu
istinaf yoluna başvurabilir. Çünkü mahkemenin verdiği nihai kararlara
karşı, aksine özel bir yasal düzenleme yoksa kanun yolu prensip olarak
açıktır. Benzer şekilde geçici mühletin uzatılmasına ilişkin talebin
reddedilmesi halinde de, konkordato talebinde bulunan borçlu(veya
alacaklı) istinaf yoluna başvurabilecektir.43
G) GEÇİCİ MÜHLETİN SONUÇLARI
Geçici mühlet, kesin mühletin sonuçlarını doğurur. (İİK md. 288/1 )
Buna göre, kesin mühletin alacaklılar bakımından sonuçlarını düzenleyen
İİK md. 294, kesin mühletin rehinli alacaklılar bakımından sonuçlarını
düzenleyen İİK md. 295, kesin mühletin sözleşmeler bakımından
sonuçlarını düzenleyen İİK md. 296 ve kesin mühletin borçlu bakımından
sonuçlarını düzenleyen İİK md. 297. hükümleri, geçici mühlet bakımından
da uygulanacaktır. Öte yandan geçici mühlet de sonuçlarını, kesin mühlet
gibi kararın verildiği tarihten itibaren doğurmaya başlar. Bu nedenle,
mahkemenin geçici mühletin verildiği günü ve saati kararında açıkça
belirtmesi, yanlış anlamaların önüne geçilebilmesi için gereklidir.
H) GEÇİCİ MÜHLET KARARININ İLANI VE İLGİLİ
KURUMLARA BİLDİRİLMESİ
Mahkemece geçici mühlet kararı, ticaret sicili gazetesinde ve Basın -
İlan Kurumunun resmî ilân portalında ilân olunur ve derhâl tapu
müdürlüğüne, ticaret sicili müdürlüğüne, vergi dairesine, gümrük ve posta
idarelerine, Türkiye Bankalar Birliğine, Türkiye Katılım Bankaları
Birliğine, mahallî ticaret odalarına, sanayi odalarına, taşınır kıymet
borsalarına, Sermaye Piyasası Kuruluna ve diğer lazım gelen yerlere
bildirilir. İlanda ayrıca alacaklıların, ilândan itibaren yedi günlük kesin süre
içinde dilekçeyle itiraz ederek konkordato mühleti verilmesini gerektiren
42
ÖZTEK age sh 156 43
PEKCANITEZ-ERDÖNMEZ age sh 29
22
bir hâl bulunmadığını delilleriyle birlikte ileri sürebilecekleri ve bu
çerçevede mahkemeden konkordato talebinin reddini isteyebilecekleri
belirtilir. (İİK md 288/2)
Geçici mühlet kararının ilan edilmesi alacaklıların konkordato
başvurusundan haberdar olmalarını sağlayacaktır. İlan ve bildirimler
alacaklıların asliye ticaret mahkemesine itirazlarını bildirebilmeleri
bakımından da önemlidir. İcra ve İflas Kanununda Ulusal Gazete yerine,
Ticaret Sicil Gazetesinde ve Basın İlan Kurumunun resmi ilan portalında
ilan yapılacağının benimsenmesi ise konkordato masraflarını azaltacaktır.
İtiraz etmek isteyen alacaklıların ilandan itibaren 7 günlük süre içinde
mahkemeye başvurmaları ve konkordato mühleti verilmesini gerektiren bir
hal bulunmadığını ya da konkordato talebinin reddedilmesi gerektiğine
ilişkin delillerini mahkemeye sunmaları gerekmektedir. İİK md.288 de
ilanın yapılmasından imtina edilecek hallere ilişkin bir düzenleme
bulunmadığından ilan zorunludur.44
İİK'nun 288/ son maddesinde geçici mühletin uzatılmasına ve geçici
mühletin kaldırılarak konkordato talebinin reddine ilişkin kararların da 2.
fıkra uyarınca ilan olunacağı ve ilgili yerlere bildirileceği öngörülmüştür.
X) KESİN MÜHLET
A) KESİN MÜHLET BAKIMINDAN UYGULANACAK
YARGILAMA USULÜ
Mahkeme, kesin mühlet hakkındaki kararını geçici mühlet içinde
verir. (İİK md.289/1) Mahkemenin basit yargılama usulüne göre yapacağı
kesin mühlet yargılamasında re'sen araştırma ilkesi uygulanır. (HMK 382/f-
2) Hakimin kesin mühlet verebilmesi için tarafların veya konkordato
komiserinin talepte bulunmasına gerek yoktur. Hakim bu konudaki kararını
re'sen vermek zorundadır. Kesin mühlet kararını vermeye görevli ve yetkili
mahkeme, geçici mühlet kararını veren mahkemedir. Mahkeme, kesin
mühlet hakkındaki kararını vermeden önce borçluyu ve varsa konkordato
talep eden alacaklıyı dinleyecektir. Kanunda komiserin duruşmadan önce
yazılı raporunu sunacağı belirtilmekle birlikte, duruşmada hazır bulunması
hakimin takdirine bırakılmıştır. (İİK md. 289/1) Kanunda mahkemenin
duruşmaya alacaklıları davet edip etmeyeceği konusunda bir açıklık yoktur.
Ancak hakimin, en azından menfaatleri kesin mühlet kararından önemli
ölçüde etkilenecek alacaklıları çağırıp dinlemesinde fayda vardır.45
44
PEKCANITEZ- ERDÖNMEZ age sh. 29; ÖZTEK age sh 159-160 45
PEKCANITEZ- ERDÖNMEZ age sh. 43-45
23
Mahkemenin kesin mühlet hakkındaki kararı, geçici mühlette olduğu
gibi şeklen yapılacak incelemeye bağlı değildir. Kesin mühlette mahkeme,
esas bakımından bir inceleme yapacak ve kesin mühlet kararı verip
vermeyeceğine bu ayrıntılı inceleme sonucunda karar verecektir.
Mahkeme, kesin mühlet hakkında karar verebilmek için bir duruşma günü
tayin eder ve ilgilileri duruşmaya davet eder. Duruşmadan önce geçici
komiserin raporunu sunmuş olması gerekir. Mahkeme geçici komiserin de
duruşmada dinlenmesi gerektiğine karar verirse, geçici komiser, beyanı
alınmak üzere duruşmada hazır bulunur. konkordato mühleti kararı için
mahkeme, mühlet verilmesine itiraz eden alacaklıların yazılı itiraz
sebeplerini de değerlendirmelidir. Kanun konkordatonun tasdiki
yargılamasının aksine, duruşma gününün ilanını öngörmemiştir. Ancak,
hakimin duruşma gününü ilan etme yönünde karar vermesinin mümkün
olduğu kabul edilmektedir.46
B) KESİN MÜHLET VERİLMESİNİN ŞARTLARI
Türk Hukukunda kesin mühlet verilebilmesi için konkordatonun
başarıya ulaşmasının mümkün olup olmadığına bakılmaktadır. (İİK md.
289/3) Mahkeme bu hususu değerlendirirken komiserin verdiği raporu ve
alacaklıların itirazlarını dikkate alacaktır. (İİK md. 289/2) Komiser geçici
mühlet içinde yaptığı inceleme neticesinde, kesin mühlet verilebilmesi için
aranan koşulların bulunmadığına dair bir rapor sunar ve mahkeme de aynı
yönde görüş bildirirse borçluya kesin mühlet verilmeyecektir. Alacaklıların
kendilerine sunulan teklifi kabul etmeyecekleri ve kanunda öngörülen
çoğunluğa ulaşılamayacağı önceden belliyse mahkeme kesin mühlet
talebini reddetmelidir. Komiserin mahkemeye sunacağı rapor en azından
borçlunun mal varlığı durumunu aydınlatmalı ve mali durumunu
iyileştirmesinin mümkün olup olmadığı hususunda bir değerlendirme
içermelidir. Raporda borçlunun kesin mühlet prosedürünü ve borcun
tasfiyesini finanse edebilecek durumda olup olmadığı konusunda mahkeme
aydınlatılmalıdır. "Konkordatonun başarıya ulaşması ile kastedilen husus,
konkordato talebinde bulunanın mali durumunun düzelmesinin mümkün
olup olmadığı veya konkordato teklifinin tasdiki şartlarının yerine gelip
gelemeyeceğidir."47
Konkordatonun başarıya ulaşabileceği konusunda
mahkemede kanaat oluşması halinde kesin mühlet verilecektir.48
C) MAHKEMECE KESİN MÜHLET VERİLMESİ
Konkordatonun başarıya ulaşmasının mümkün olduğunun
anlaşılması hâlinde borçluya bir yıllık kesin mühlet verilir. Bu kararla 46
ÖZTEK age sh. 166-167 47
7101 Sayılı kanunla değişik İİK md.287 hükmünün gerekçesi 48
PEKCANITEZ- ERDÖNMEZ age sh 47-49
24
birlikte mahkeme, yeni bir görevlendirme yapılmasını gerektiren bir durum
olmadığı takdirde geçici komiser veya komiserlerin görevine devam
etmesine karar verir ve dosyayı komisere tevdi eder. (İİK md.289/3)49
Mahkemenin bu kararında objektif kriterler dikkate alınır ve kesin
mühlet kararı verilmesinde geçici komiser raporunun ayrı bir önemi
bulunmaktadır. Mahkeme kesin mühlet yargılamasında konkordatodan
amaçlanan iyileşmenin geçici mühlet içinde sağlandığını tespit ederse
mühletin kaldırılmasına da karar verebilir. ( İİK md. 291, kıyasen) Kesin
mühlet kararıyla birlikte bir veya birkaç konkordato komiseri
görevlendirilir. Bu bağlamda, geçici komiserlerin görevine devam etmesine
karar verilebileceği gibi geçici komiserlerin görevine son verilerek yeni
komiserler atanması da mümkündür. Geçici mühlette bir komiser atanmış
ancak, kesin mühlette üç komiser atanması uygun görülmüşse, geçici
mühletteki komiserin üç kişilik kurulda yer alması veya yerine başka bir
komiserin görevlendirilmesi mümkündür. Mahkeme bu görevlendirme ile
birlikte komiser veya komiserlere ödenecek ücreti de belirler. Komiserin
görevlendirilmesiyle birlikte dosya derhal komisere tevdi edilir. Kesin
mühletin süresi 1 yıldır.50
D) ALACAKLILAR KURULU
1) Genel Olarak
Mahkemece, kesin mühlet kararıyla beraber veya kesin mühlet içinde
uygun görülecek bir zamanda yedi alacaklıyı geçmemek, herhangi bir ücret
takdir edilmemek ve tek sayıda olmak kaydıyla ayrıca bir alacaklılar kurulu
oluşturulabilir. Bu durumda alacakları, hukuki nitelik itibarıyla birbirinden
farklı olan alacaklı sınıfları ve varsa rehinli alacaklılar, alacaklılar
kurulunda hakkaniyete uygun şekilde temsil edilir. Alacaklılar kurulu
oluşturulurken komiserin de görüşü alınır. Alacaklılar kurulu her ay en az
bir kere toplanır ve hazır bulunanların oy çokluğuyla karar alır. Komiser bu
toplantıda hazır bulunarak alınan kararları toplantıya katılanların imzasını
almak suretiyle tutanağa bağlar. Alacaklı sayısı, alacak miktarı ve
alacakların çeşitliliği dikkate alınarak alacaklılar kurulunun zorunlu olarak
49
06.12.2018 kabul tarihli 19.12.2018 tarih 30630 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 7155 sayılı
Kanunun 17. maddesi uyarınca 2004 sayılı Kanuna aşağıdaki geçici madde eklenmiştir.
“GEÇİCİ MADDE 15- Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihte görülmekte olan konkordato talepleri
hakkında talep tarihinde yürürlükte bulunan hükümlerin uygulanmasına devam olunur.
290 ıncı maddenin beşinci fıkrası uyarınca komiser listesi oluşturuluncaya kadar listeden görevlendirme
usulü dikkate alınmaksızın komiser görevlendirilir. Bir kişinin eş zamanlı olarak beşten fazla dosyada
komiser olarak görev alma yasağının takibi amacıyla, görevlendirilen geçici komiser ve komiserler
mahkemenin bağlı bulunduğu bölge adliye mahkemesi bilirkişilik bölge kuruluna bildirilir.” 50
ÖZTEK; age sh 167-168
25
oluşturulacağı hâller ile alacaklılar kuruluna ilişkin diğer hususlar Adalet
Bakanlığınca yürürlüğe konulan yönetmelikte gösterilir. (İİK md. 289/4)
Kurulun toplantı yeter sayısı bulunmamaktadır. Toplantı tutanağını
hazırlama görevi komiserdedir. Komiser, toplantıya katılanların imzasını
almak suretiyle alınan kararları toplantı tutanağına geçirir. Alacaklılar
kurulunda farklı alacaklı sınıflarının ve rehinli alacaklıların temsil edileceği
ve bu temsil olanağının da hakkaniyete uygun yani orantılı olması gerektiği
ifade edilmiştir. Alacaklılar kurulunun oluşturulması, kural olarak,
mahkemenin takdirindedir. Ancak "Konkordato Komiserliği ve Alacaklılar
Kuruluna Dair Yönetmelik51
"in 22.maddesinin 2. fıkrasına göre; "En az üç
alacaklı sınıfı bulunması kaydıyla, alacaklı sayısının iki yüz elliyi veya
alacak miktarının yüz yirmi beş milyon Türk Lirasını aşması hâlinde
alacaklılar kurulunun oluşturulması zorunludur.” Alacaklılar kurulu ancak
kesin mühlet içinde oluşturulabilir. Geçici mühlet içinde alacaklılar kurulu
oluşturulamaz.52
Bu kurulda kimin hangi oranda temsil edileceği tamamen
mahkemenin takdirine bırakılmıştır. Fakat kurul üyelerinin sayısı yediyi
geçemeyecektir. Bu şekilde oluşturulan alacaklılar kurulu, komiseri
denetleyebileceği gibi komisere tavsiyelerde de bulunabilir. Komiser
gerekirse alacaklılar kurulunun tavsiyelerinden farklı kararlar da verebilir.
Alacaklılar kurulunun komiseri görevden alma yetkisi yoktur. Ancak,
komiserin faaliyetlerini yeterli görmediği takdirde, gerekçeli bir raporla
mahkemeden komiserin değiştirilmesini isteyebilir; mahkeme alacaklılar
kurulunun bu talebi hakkında borçluyu ve komiseri dinledikten sonra kesin
olarak karar verir. (İİK md. 290/son) 53
2) Alacaklılar Kurulunun Oluşturulması
Yönetmeliğin 21.maddesine göre;
“(1) Mahkeme tarafından kesin mühlet kararıyla birlikte veya en geç
Kanunun 299 uncu maddesi gereğince alacaklıların alacaklarını bildirmesi
ve Kanunun 300 üncü maddesi gereğince borçlunun alacaklılar hakkındaki
beyanı alındıktan sonra, yedi alacaklıyı geçmemek, herhangi bir ücret
takdir edilmemek ve tek sayıda olmak kaydıyla komiserin de görüşü
alınarak alacaklılar kurulu oluşturulabilir.
(2) Bu durumda alacakları, hukuki nitelik itibarıyla birbirinden farklı
olan alacaklı sınıfları ve varsa rehinli alacaklılar, alacaklılar kurulunda
hakkaniyete uygun şekilde temsil edilir.”
51
30 Ocak 2019 tarih ve 30671 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanmıştır. 52
ÖZTEK age sh 169-171 53
ÖZTEK age sh 171
26
3) Alacaklılar Kurulunun Zorunlu Olarak Oluşturulacağı Haller
Yönetmeliğin 22.maddesine göre;
“(1) Hukuki nitelikleri büyük ölçüde birbirine benzer alacaklar, aynı
alacaklı sınıfında yer alır. Rehinli alacaklılar, rehnin kıymetini karşılayan
miktardaki alacakları bakımından ayrı bir sınıf olarak kabul edilir.
(2) En az üç alacaklı sınıfı bulunması kaydıyla, alacaklı sayısının iki
yüz elliyi veya alacak miktarının yüz yirmi beş milyon Türk Lirasını aşması
hâlinde alacaklılar kurulunun oluşturulması zorunludur.”
4) Alacaklılar Kurulunun Görevi
Yönetmeliğin 23.maddesine göre;
“ (1) Alacaklılar kurulu, komiserin faaliyetlerine nezaret eder;
komisere tavsiyelerde bulunabilir ve Kanunun öngördüğü hâllerde
mahkemeye görüş bildirir.
(2) Alacaklılar kurulu komiserin faaliyetlerini yeterli bulmazsa,
mahkemeden komiserin değiştirilmesini gerekçeli bir raporla isteyebilir.
Mahkeme bu talep hakkında borçluyu ve komiseri dinledikten sonra kesin
olarak karar verir.”
5) Alacaklılar Kurulunun Çalışma Usul ve Esasları
Yönetmeliğin 24.maddesine göre;
“(1) Alacaklılar kurulu her ay en az bir kere toplanır. Alacaklılar
kurulunun aylık olağan toplantıları komiser tarafından belirlenerek
bildirilen gün ve yerde yapılır.
(2) Alacaklılar kurulu ayrıca üyelerinin salt çoğunluğunun talebi
üzerine her zaman toplanabilir. Bu hâlde, yapılacak toplantıların komisere
bildirilmesi zorunludur.
(3) Alacaklılar kurulu toplantıda hazır bulunanların oy çokluğuyla
karar alır. Komiser toplantılarda hazır bulunarak alınan kararları
toplantıya katılanların imzasını almak suretiyle tutanağa bağlar.”
E) KESİN MÜHLETİN UZATILMASI
Güçlük arz eden özel durumlarda kesin mühlet, komiserin bu durumu
açıklayan gerekçeli raporu ve talebi üzerine mahkemece altı aya kadar
uzatılabilir. Borçlu da bu fıkra uyarınca uzatma talebinde bulunabilir; bu
takdirde komiserin de görüşü alınır. Her iki hâlde de uzatma talebi kesin
mühletin sonra ermesinden önce yapılır ve uzatma kararı vermeden önce,
varsa alacaklılar kurulunun da görüşü alınır. (İİK md. 289/5)
27
Kesin mühlet kural olarak bir yıldır. Ancak mahkeme yukarıdaki
yasa hükmünde de belirtildiği gibi bazı hallerde kesin mühletin
uzatılmasına karar verebilecektir. Mühletin uzatılması için talep şarttır. Bu
talep, komiserden veya borçludan gelebilir. Komiser, talebiyle birlikte,
mühletin uzatılması talebinin gerekçelerini de mahkemeye bir raporla
bildirecektir. Borçlunun talebi halinde ise mahkeme komiserin de görüşünü
alarak karar verecektir. Kesin mühlet en fazla altı ay uzatılabilir. Buna göre
uzatmayla birlikte kesin mühletin süresi en fazla on sekiz ay olarak
öngörülmüştür. Verilebilecek azami geçici mühlet süresi de beş ay
olduğuna göre geçici ve kesin mühlet sürelerinin uzatmalarla birlikte
toplam en fazla yirmi üç ay olabileceği görülmektedir. Fakat
konkordatonun tasdiki usulünü düzenleyen İİK'nun 304. maddesinin 2.
fıkrasına göre konkordatonun tasdiki hakkında yapılan yargılamada kesin
mühlet içinde bir karar verilemeyeceği anlaşılırsa; mahkeme, komiserden
gerekçeli bir rapor da alarak altı aydan fazla olmamak üzere karar
verilinceye kadar mühlet hükümlerinin devamına karar verebilir. "Güçlük
arz eden özel durumlar" ibaresinden anlaşılması gereken, konkordato
kapsamında yabancılık unsuru içeren hukuki ilişkilerin dikkate alınması
gereği kapsamlı sözleşmelerin varlığı ve alacaklı sayısının tasdike giden
süreci zorlaştırması gibi hallerdir. konkordato mühletinin uzatılması
talebinin mutlaka kesin mühlet içinde yapılması gerekir. Mühlet sona
erdikten sonra yapılacak talepler dikkate alınmayacaktır. Mahkeme,
mühletin uzatılmasına karar vermek zorunda değildir. Mahkeme, uzatma
hakkında karar verirken varsa alacaklılar kurulunun da görüşünü alır, ancak
bu görüşle bağlı değildir.54
F) KESİN MÜHLET İLE İLGİLİ KARARLARIN İLANI VE
İLGİLİ YERLERE BİLDİRİLMESİ
Kesin mühlet verilmesine, kesin mühletin uzatılmasına ve kesin
mühletin kaldırılarak konkordato talebinin reddine ilişkin kararlar, 288 inci
madde uyarınca ilân edilir ve ilgili yerlere bildirilir. (İİK md. 289/son)
İİK’nun 289/ son maddesinde, 288. maddeye atıf yapıldığına göre;
mahkemece, kesin mühlet verilmesine, kesin mühletin uzatılmasına ve
kesin mühletin kaldırılarak konkordato talebinin reddine ilişkin kararlar,
Ticaret Sicili Gazetesinde ve Basın-İlan Kurumunun resmî ilân portalında
ilân olunur ve derhâl tapu müdürlüğüne, ticaret sicili müdürlüğüne, vergi
dairesine, gümrük ve posta idarelerine, Türkiye Bankalar Birliğine, Türkiye
Katılım Bankaları Birliğine, mahallî ticaret odalarına, sanayi odalarına,
taşınır kıymet borsalarına, Sermaye Piyasası Kuruluna ve diğer lazım gelen
54
ÖZTEK age sh 173-174
28
yerlere bildirilir. İlanda ayrıca alacaklıların, ilândan itibaren yedi günlük
kesin süre içinde dilekçeyle itiraz ederek konkordato kesin mühlet
verilmesini gerektiren bir hâl bulunmadığını delilleriyle birlikte ileri
sürebilecekleri ve bu çerçevede mahkemeden konkordato talebinin reddini
isteyebilecekleri belirtilir.
XI) KONKORDATO KOMİSERİ VE GÖREVLERİ
A) GENEL OLARAK
Mahkemece kesin mühlet kararı üzerine bir veya üç komiser
görevlendirilir. Görevlendirmeden sonra dosya hemen komisere tevdi
edilir. Sadece gerçek kişiler komiser atanabilir. Komiserin eylem ve
işlemlerine karşı İİK'nun 16. maddesine göre şikâyet yoluna başvurulabilir.
Ancak genel hükümlerden farklı olarak, komiserin konkordatoya ilişkin
işlemleri ile ilgili şikâyetler asliye ticaret mahkemesi tarafından karara
bağlanır. (İİK md. 290/4) Zira konkordatoya ilişkin tüm işlemlerde görevli
merci, konkordato mahkemesi olarak belirlenmiş olan asliye ticaret
mahkemesidir. Komiser tarafından yapılacak tebligatlar, icra tebligatı
olarak yapılacaktır. Yani, komiserin tebligatları Tebligat Kanununa göre
yapılacaktır. Komiser, yaptığı işlemden dolayı her daire ve makam ile
doğrudan doğruya yazışmaya girişebilir. (İİK md. 359) Komiser
kusurundan ileri gelen zarardan sorumludur. (İİK md. 227/3) Bu davalara
Adliye mahkemelerinde bakılır. Komiser, Türk Ceza Kanunu
uygulamasında memur sayılacaktır. (İİK md. 227/4) 55
“Komiserler, bilirkişilik bölge kurulları tarafından oluşturulan
komiser listesinden seçilir. Listeye kayıt için Adalet Bakanlığı tarafından
izin verilen kurumlardan alınacak eğitimin tamamlanmış olması
zorunludur. Ayrıca, Kamu Gözetimi, Muhasebe ve Denetim Standartları
Kurumu, komiser olarak görevlendirilebilecek, yetkilendirilmiş bağımsız
denetçileri liste hâlinde bilirkişilik bölge kurullarına bildirir. Listede
görevlendirilecek komiser bulunmaması hâlinde liste dışından
görevlendirme yapılır ve bu durum bölge kuruluna bildirilir. Bir kişi eş
zamanlı olarak beşten fazla dosyada geçici komiser ve komiser olarak
görev yapamaz. Komiserin sorumlulukları hakkında 227 nci maddenin
dördüncü ve beşinci fıkrası hükümleri uygulanır."56
55
ÖZTEK age sh. 179/180 56
06.12.2018 kabul tarihli 19.12.2018 tarih ve 30630 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 7155 sayılı
Kanunun 15. maddesiyle 2004 sayılı Kanunun 290. maddesinin 5. fıkrasının değiştirilmiş şeklidir.
29
"Konkordato komiserinin nitelikleri, eğitimi, eğitim verecek
kurumlar ve eğitimden muaf tutulacaklar ile komiserliğe ilişkin diğer
hususlar Adalet Bakanlığınca yürürlüğe konulan yönetmelikle belirlenir.”57
Konkordato komiserinin görevleri İİK'nın 290/2. maddesinde şu
şekilde belirtilmiştir;
"a) Konkordato projesinin tamamlanmasına katkıda bulunmak.
b) Borçlunun faaliyetlerine nezaret etmek.
c) Bu kanunda verilen görevleri yapmak.
d) Mahkemenin istediği konularda ve uygun göreceği sürelerde ara
raporlar sunmak.
e) Alacaklılar kurulunu konkordatonun seyri hakkında düzenli
aralıklarla bilgilendirmek.
f) Talepte bulunan diğer alacaklılara konkordatonun seyri ve
borçlunun güncel malî durumu hakkında bilgi vermek.
g) Mahkeme tarafından verilen diğer görevleri yerine getirmek."
Konkordato komiserinin nitelikleri ve komiser ile ilgili diğer
hususlar Adalet Bakanlığı’nca çıkarılan Yönetmelik ile belirlenmiştir.58
B) DEFTER TUTULMASI VE REHİNLİ MALLARIN
KIYMETİNİN TAKDİRİ
Komiser görevlendirilir görevlendirilmez borçlunun bütün mal
varlığının envanterini çıkartır ve bu malların kıymetini takdir eder.
Borçlunun başka yerlerde malları varsa bu muamele o yer icra dairesi
marifetiyle yaptırılabilir.(İİK md.298/1) Komiserin yapacağı kıymet
takdirinde rehinli mallar ayrı bir önem arz eder. Komiser rehinli malların
da kıymetini takdir eder ve bu takdir ettiği bedeli alacaklılar toplantısından
önce rehinli alacaklılara ve borçluya yazılı olarak bildirir. (İİK md. 298/2)
Her ilgili yedi gün içinde ve masrafları önceden karşılamak kaydıyla
mahkemeden rehinli malların kıymetinin yeniden takdir edilmesini talep
edebilir. Eğer yeni kıymet takdiri bir alacaklı tarafından istenmiş ve takdir
edilen kıymet, kayda değer bir şekilde değişmişse, alacaklı borçludan
masraflarının ödenmesini talep edebilir. (İİK md. 298/3) Rehinli taşınmaz
malların bu madde kapsamındaki kıymet takdiri, 06.12.2012 tarihli ve 6363
sayılı Sermaye Piyasası Kanunu uyarınca gayrimenkul değerleme
57
06.12.2018 kabul tarihli 19.12.2018 tarih ve 30630 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 7155 sayılı
Kanunun 15. maddesiyle 2004 sayılı Kanunun 290. maddesinin 6. fıkrasının değiştirilmiş şeklidir. 58
Konkordato Komiserliği ve Alacaklılar Kuruluna Dair Yönetmelik; 30 Ocak 2019 tarih ve 30671 sayılı
Resmi Gazete’de yayımlanmıştır.
30
uzmanlığı lisansı ile yetkilendirilen kişilere yaptırılabilir. (İİK md.
298/son)59
C) KOMİSERİN DAVET İLE İLGİLİ GÖREVLERİ
1) Alacaklıları alacaklarını bildirmeye davet
Komiser, alacaklıları alacaklarını bildirmesi için davet eder.
Alacaklılar, komiser tarafından 288 inci madde uyarınca yapılacak ilânla,
ilân tarihinden itibaren on beş gün içinde alacaklarını bildirmeye davet
olunur. Ayrıca, ilânın birer sureti adresi belli olan alacaklılara posta ile
gönderilir. İlânda, alacaklarını bildirmeyen alacaklıların bilançoda kayıtlı
olmadıkça konkordato projesinin müzakerelerine kabul edilmeyecekleri
ihtarı da yazılır. (İİK md. 299)
İİK'nun 299.maddesi uyarınca yapılan ilandan itibaren onbeş günlük
süre içinde alacağını bildirmeyen alacaklının,alacağı sükut etmez.Süresi
içinde alacağın bildirilmemesinin sonucu,alacağın bilançoda da kayıtlı
olmaması halinde,konkordato projesi hakkında oy kullanamamak ve
konkordato nisabının hesaplanmasında dikkate alınmamaktır.Süresi içinde
alacak kaydı yaptırmayan alacaklı,konkordato tasdik edildiği takdirde
konkordato koşulları çerçevesinde alacağını talep edebilecek,hatta İİK'nun
308/e maddesi uyarınca fesih hakkını da kullanabilecektir.
2) Alacaklar hakkında borçlunun beyana daveti
Borçlunun, alacaklar hakkında beyanda bulunması önemlidir. Ve bu
sebeple komiser borçluyu da alacaklar hakkında beyanda bulunması için
davet eder. Komiser, alacakların varit olup olmadığı hakkında borçlunun
defterleri ve belgeleri üzerinde gerekli incelemelerde bulunarak bunların
neticesini 302. madde gereğince vereceği raporda belirtir. (İİK md. 300)
3) Alacaklılar toplantısına davet
Konkordato projesinin hazırlanması, alacakların bildirilmesi ve
tahkiki tamamlandıktan sonra komiser, 288. madde uyarınca yapacağı yeni
bir ilanla alacaklıları, konkordato projesini müzakere etmek için toplantıya
çağırır. Toplantı günü ilandan en az on beş gün sonra olmak zorundadır.
İlanda alacaklıların, toplantıdan önceki yedi gün içinde belgeleri
inceleyebilecekleri de bildirilir. Ayrıca, ilanın birer sureti adresi belli olan
alacaklılara posta ile gönderilir.(İİK md. 301) Alacaklılar toplanmasının
59
ÖZTEK age sh.180-181
31
tamamlanmasından sonra komiser, konkordatonun kabulü veya reddine
ilişkin görüşünü de içeren raporunu mahkemeye sunacaktır. (İİK md.302/1)
D) KONKORDATO KOMİSERLİĞİ İLE İLGİLİ
YÖNETMELİK HÜKÜMLERİ60
1) Konkordato Komiserinin Nitelikleri
Yönetmeliğin 4.maddesine göre;
“(1) Komiserde aşağıdaki nitelikler aranır:
a) Türk vatandaşı olmak.
b) Tam ehliyetli olmak.
c) En az dört yıllık lisans eğitimi veren fakültelerden veya bunlara
denkliği Yükseköğretim Kurulu tarafından kabul edilen yurtiçindeki veya
yurtdışındaki öğretim kurumlarından mezun olmak ve beş yıldan az
olmamak üzere mesleki tecrübeye sahip bulunmak.
ç) İflas etmemiş olmak.
d) Son üç yıl içinde görevin gerektirdiği özen yükümlülüğüne
uymadığından dolayı komiserlik görevine son verilmemiş olmak.
e) Disiplin yönünden meslekten veya memuriyetten çıkarılmamış
olmak, sanat icrasından veya mesleki faaliyetten yasaklı bulunmamak.
f) Kamu hizmetinden yasaklı olmamak.
g) Fiilen yürütmekte olduğu mesleğinin ilgili mevzuatında, komiserliği
yürütmesine engel bir hüküm bulunmamak.
ğ) 26/9/2004 tarihli ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 53 üncü
maddesinde belirtilen süreler geçmiş olsa bile; kasten işlenen bir suçtan
dolayı bir yıldan fazla süreyle hapis cezasına ya da affa uğramış olsa bile
devletin güvenliğine karşı suçlar, Anayasal düzene ve bu düzenin işleyişine
karşı suçlar ile zimmet, irtikâp, rüşvet, hırsızlık, dolandırıcılık, sahtecilik,
güveni kötüye kullanma, hileli iflas, ihaleye fesat karıştırma, edimin ifasına
fesat karıştırma, suçtan kaynaklanan malvarlığı değerlerini aklama veya
kaçakçılık, gerçeğe aykırı bilirkişilik veya tercümanlık yapma, yalan
tanıklık ve yalan yere yemin suçlarından mahkûm olmamak.
h) Terör örgütleriyle iltisaklı veya irtibatlı olmamak.
ı) Bu Yönetmeliğin 13 üncü maddesi hükmü saklı kalmak kaydıyla
komiserlik eğitimini tamamlamış olmak.”
60
Konkordato Komiserliği ve Alacaklılar Kuruluna Dair Yönetmelik; 30 Ocak 2019 tarih ve 30671 sayılı
Resmi Gazete’de yayımlanmıştır. Yönetmeliğin 25.maddesi uyarınca; “2/6/2018 tarihli ve 30439 sayılı
Resmî Gazete’de yayımlanan Konkordato Komiserinin Niteliklerine ve Alacaklılar Kurulunun Zorunlu
Olarak Oluşturulmasına Dair Yönetmelik yürürlükten kaldırılmıştır.”
32
a) Komiserlik Eğitimi
aa) Temel Eğitim61
Yönetmeliğin 10.maddesine göre;
“(1) Temel eğitim, komiserlik görevinin yürütülmesi için gerekli teorik
ve pratik bilgileri içerir.
(2) Temel eğitim, en az otuz altı ders saatinden oluşur. Eğitim
kuruluşları, Başkanlığın uygun görüşü ile eğitim ders saatini arttırabilirler.
(3) Temel eğitim medeni usul ve icra iflas hukuku, medeni hukuk,
ticaret hukuku ile işletme, iktisat, maliye ve muhasebe alanında profesör,
doçent veya doktor unvanına sahip olanlar tarafından verilir.
(4) Temel eğitim; icra ve iflas hukukunun genel
ilkeleri, konkordato mevzuatı, komiserin taşıması gereken nitelikler,
komiserin görevi, yetkisi, yükümlülükleri ile hukuki ve cezai sorumluluğu,
konkordato projesi, alacaklılar kurulu ve görevleri, işletme yönetimi,
finansal raporların analizi, işletmelerde kriz yönetimi, rapor yazım usul ve
tekniği ile Başkanlık tarafından gerekli görülen diğer konuları kapsar.
(5) Temel eğitime katılmak zorunludur. Eğitim kuruluşlarınca,
katılımcıların derslere devam durumunu gösteren çizelge düzenlenir ve
derslerin 1/12’sine devam etmeyenlerin eğitim programıyla ilişiği kesilir.
(6) Temel eğitimin içeriği, yöntemi ile usul ve esasları bu alanlardaki
ihtiyaca göre Başkanlık tarafından güncellenebilir.
(7) Temel eğitime ilişkin usul ve esaslar genelgeyle belirlenir.”
bb) Yenileme Eğitimi
Yönetmeliğin 11.maddesine göre;
“(1) Komiserlere, eğitim izni verilen kuruluşlarca, toplam on iki
saatten az olmamak üzere üç yılda bir defa yenileme eğitimi verilir.
Komiser, yenileme eğitimine listeye kaydedildiği tarihten itibaren üçüncü
yılın içinde katılmak zorundadır. Yenileme eğitimi almayan komiser listeye
tekrar kaydedilmez.
(2) Yenileme eğitimi hakkında 10 uncu madde hükmü kıyasen
uygulanır.”
61
Yönetmeliğin Geçici 1. Maddesinin 1.fıkrası gereğince; “Bu Yönetmeliğin yürürlüğe girdiği tarihten
önce alınan komiserlik eğitimleri, listeye kayıt için yapılacak başvuruda dikkate alınmaz.”
33
cc) Katılım Belgesi
Yönetmeliğin 12.maddesine göre; “(1) Eğitim kuruluşları, temel ve
yenileme eğitimlerini tamamlayan katılımcılara en geç on beş gün içinde
eğitimi tamamladıklarına dair bir belge verir.”
dd) Komiserlik Eğitimind