38
Mustafa Süreyya SEZGİN Mustafa Süreyya SEZGİN

AGARTA

Embed Size (px)

DESCRIPTION

AGARTA. Mustafa Süreyya SEZGİN. Evren, enerjinin değişik görüntülerle bize yansıdığı bir hologramdır. Bir eylemin başlaması için bir kuvvet gereklidir. Kuvveti, somut olduğu gibi soyut olarak da düşünebiliriz. - PowerPoint PPT Presentation

Citation preview

Page 1: AGARTA

Mustafa Süreyya SEZGİNMustafa Süreyya SEZGİNMustafa Süreyya SEZGİNMustafa Süreyya SEZGİN

Page 2: AGARTA

Evren, enerjinin değişik görüntülerle bize yansıdığı bir hologramdır. Bir eylemin başlaması için bir kuvvet gereklidir. Kuvveti, somut olduğu gibi soyut olarak da

düşünebiliriz.

Page 3: AGARTA

Evrenimizi şekillendiren ve potansiyel gücü, kinetik güce çeviren, birbirini etkileyen bir yığın güç çeşidi sayılabilir. Kısaca bir kaçını sıralarsak ; fiziki güç, manyetik güç,

manevi güç, Para gücü, akıl gücü, askeri güç, mevki gücü ve sosyal güç ve bunun gibi etkileyici, tetikleyici etmenlerden söz etmemiz mümkündür.

Page 4: AGARTA

Güç iyi amaçlı kullanıldığı gibi kötü amaçlı olarak da kullanılabilir. Gücün iyi amaçlı kullanılabilmesi için, hareket yönünde akıl ve hikmetle birlikte güzelliğin de bulunması

gerekir.Burada belirtmek isterim ki, tüm güçlerin dayandığı kaynak, bilgidir. Bilgi bir heykeli

ortaya çıkaran keski aleti gibidir. Nerede , nasıl kullanıldığı çok önemlidir.

Page 5: AGARTA

Bilgiyi atom bombası yapmak içinde kullanabilirsiniz, aynı bilgiyi bir hastanede kanser tedavisi için de kullanabilirsiniz. Dolayısıyla, dünya kurulduğundan bu yana bilginin ehil

ellerde ve güzellik için kullanılması iyiliği, kötü amaçlar tarafından kullanılması ise kötülüğü oluşturur.

Page 6: AGARTA

Bu nedenle iyi-kötü arsasında sürekli bir savaş vardır. Kötünün güzellik ayağı eksik olduğu için, hata yapar ve sonunda yenilir. Bu nedenle her savaşı eninde sonunda

iyilik kazanır ve kötülük bu sonucu kabul etmediği için savaş yeniden başlar.

Page 7: AGARTA

Dünyamızı yönetmeye soyunanlar, yani mevki sahipleri, akıl-hikmet, güzellik ve kuvveti bir arada uyguladıkları sürece iyiliğin yanında insanlığa hizmet ederler. Bir sehpanın en

az üç ayak üstünde ayakta durabilmesi gibi, bu ayaklardan biri kırıldığında kötülüğe hizmet edilmiş olunur.

Page 8: AGARTA

Düşünün; akıllısınız, güzel şeyler düşünüyorsunuz ancak uygulayacak güce sahip değilsiniz.

Veya uygulayacak gücünüz var, güzel bir düşünceye sahipsiniz ama bu düşünce akla uygun değil ve bu nedenle saçmalıyorsunuz.

Page 9: AGARTA

Dünya kurulduğundan bu yana üzerinde bir güçler savaşı, paylaşım savaşı, hayatta kalabilme savaşı var ve kimi zaman bu savaş açıkça, kimi zamanda sinsice

sürdürülmektedir. Gerçek olan ise, iyilikle kötülüğün, aydınlıkla karanlığın savaşıdır. Bu savaş binlerce yıldır değişik fazlarda süregelmektedir.

Page 10: AGARTA

İyilikle kötülüğün bu savaşına zaman zaman yeraltındaki bazı uygarlıklarında dahil olduğunu değişik mitolojilerde ve dinlerde görmekteyiz. Bilim-Kurgu edebiyatının öncü yazarlarından Jules Verne de, “ Arzın Merkezine Seyahat” isimli bir kitap yazmıştır. Bu yazarın diğer eserlerinde öngördüğü bütün olayların çağımızda yaşanmış ve olanak dahiline girmiş olduğunu düşününce ister istemez insanın hayal gücü de zorlanmaya

başlıyor.

Page 11: AGARTA

Ülkemizde Kapadokya bölgesi dahil dünyamızın bir çok yerinde yer altı tünelleri ve şehirleri bulunduğu bir gerçek. Yalnızca Anadolu’da 40.00 civarında mağara olduğu biliniyor ve bu mağaralarla ilgili birçok efsanelerde var. “Yedi Uyurlar” efsanesini

hatırlayabilirsiniz. Bir mağaraya sığınan yedi kişi ve köpekleri uykuya dalar ve asırlar sonra uyanırlar.

Page 12: AGARTA

İran edebiyatının önde gelen isimlerinden Firdevsi, 974-999 yıllarında kaleme aldığı “Şehname” adlı eserinde, esrarengiz bir yer altı ülkesinden söz eder.

Page 13: AGARTA

Arkelog Harold Wilkins de Hindistan’ın kuzeyindeki gizli bir ülkeden söz eder. Wilkins şöyle diyor: “ Moğol efsanelerinden birisine göre bu tüneller, Afganistan içlerinde bir yerde, ya da Hindu Kuş yöresinde bulunan ve tufan öncesi neslinden gelen yer altı

dünyasına uzanırlar. Burasının adı da “Agarta” dır.

Page 14: AGARTA

Batıda Agarta adından ilk kez söz eden kişi, Marki Saint-Yves d’Alveydre oldu. Öğrendiği bilgileri “Hint Misyonu” adlı bir kitapta topladı. Sonra pişmanlık duyarak bu kitabı yok

ettiyse de kitabın bir kopyası asıl adı Gerard Encausse olan Papus adında bir gizemcinin eline geçti.

Page 15: AGARTA

Böylece 1910 yılında kitabın ikinci baskısı yapıldı. Daha sonra bu gizemli yer altı ülkesinden teozofinin kurucusu Helena Petrovna Blavatsky “Gizli Öğreti” ve

“Açıklanmamış İsis” adlı kitaplarında söz etti.

Page 16: AGARTA

Bu konuda en güvenilir kaynak Olarak Polonyalı bilim adamı Ferdinand Ossendowski gösteriliyor. Topladığı bilgileri “Hayvanlar, İnsanlar ve Tanrılar” adlı kitabında toplayan

bu kişinin anlattığına göre, binlerce yıl önce, kutsal bir kişi tüm kabilesiyle birlikte, uçsuz bucaksız bir mağaraya girerek orada bir yer altı krallığı kurdu. Agarta adı verilen

bu krallık kaybolmuş tüm eski çağ bilgilerine sahipti.

Page 17: AGARTA

Bu krallığın başındaki bilge kişi, tüm doğa güçlerini biliyor, tüm insanların ruhlarını ve geleceklerini görebiliyordu. Dünyanın Kralı’nın tahtı insan bedenine enkarne olmuş iki

milyon üstün ruh ile çevrilidir. Bunlara “ermiş panditalar“ denir..

Page 18: AGARTA

Agarta sözcüğünün, Sanskritçede “ ele geçirilmez”, ya da “ ulaşılamaz, anarşiden uzak ” anlamına geldiği biliniyor. Bir kısım gizemciler “argha” ( uzun gemi) sözcüğünden

türetilen, bu isime “geminin yer altı gövdesi” gibi bir anlam yüklüyorlar.

Page 19: AGARTA

Agarta’nın dünya üzerinde bilinen altı giriş yeri olduğu söyleniyor. Himalaya Dağları’nda, Gobi Çölü’nde, Fransa’nın kuzeyindeki Mont St. Michel’de, Fransanın

Bretagne yöresindeki Broceliande Ormanı’nda, İngiltere’deki Stonehenge megalitlerinde ve Gize’deki Sfenks’in ayakları arasında.

Page 20: AGARTA

Bir başka kaynağa göre ise Agarta’nın yeryüzüne açılan 14 kapısı bulunmaktadır. Bu kapıların yerleri ise şöyledir:

1. Oilbirds Mağaraları, Ekvador2. Gobi Çölü, Moğolistan3. Keops Piramidi, Mısır4. Iguasu Şelaleleri, Arjantin5. Kunlun Dağları, Çin6. Mammoth Mağarası, Amerika7. Manaus, Brezilya8. Mato Grosso, Brezilya9. Epomeo Dağı, İtalya10. Shasta Dağı, Amerika11. Rama, Hindistan12. Benares, Hindistan13. Kuzey Kutbu14. Güney Kutbu

Bir kısım araştırmacılara göre ( Hun, Göktürk ve Uygur devletleri gibi ) bazı Orta Asya

Türk toplulukları da Agarta ülkesi ile ilişki içerisindeydi.

Page 21: AGARTA

Büyük Tufan öncesi çok gelişmiş “Mu” medeniyetinin insanlığın bugün geldiği teknolojik düzeyin üzerinde bir bilgiye ulaştığı iddia edilmektedir. Öyle ki ruhsal

enerjinin çözümlendiği ve günlük yaşama dahil edildiği madde-ruh ilişkilerinin ortaya konduğu ve bugün metafizik dediğimiz olayların bilim alanına dahil edildiği anlatılır.

Page 22: AGARTA

Büyük Tufan’ın belirtileri başlayınca en seçkin bilge yöneticiler Moğolistan’da daha önce tespit edilmiş doğal mağaraları kendi gereksinimlerine cevap verebilecek

düzenlemelerle yerleşim alanlarına cevirdiler. 20 milyon kadar bir nüfus bu mağaralara nakledildi. Bugün de Amerika Devleti’nin kendisi için böyle bir önlem aldığı

bilinmektedir.

Page 23: AGARTA

Saint-Yves D’Alveydre, “Hint Misyonu” adlı eserinde Agarta’nın yönetim ve hiyerarşi yapısından şöyle söz ediyor; “ Agarta’nın merkezi organizasyonunda, aşağıdan yukarıya doğru ‘ Dwijalar’ (iki defa doğanlar) ve ‘ yogiler ’ ( Tanrı’da birleşmiş olanlar) yer alır.

Page 24: AGARTA

Bunların üzerinde 5000 Pandita ( bilginler) yer alır. Hiyerarşinin altından üstüne doğru her dairesinde yönetici sayısı azalır. Böylece Dünya’nın Güneş çevresindeki dönüş sürecine karşılık gelen 365 Bagwanda’nın (Yüce Meclis), oluşturduğu daire gelir.

Page 25: AGARTA

Sonraki daire Agarta’nın merkezine en yakın olan dairedir. Burası “Yüksek İnisiyasyonu” temsil eden 12 üyeden oluşur. Bunlarında üzerinde Mahinga, Mahitma ve Brahitma yer alır. Mahinga evrenin tüm maddi 3 boyutlu fizik alemin organizasyonunu

temsil eder. Mahitma, evrensel can temsilcisidir. 4. Boyut ile 3. Boyut arasında separatör ve medyatördür. Spatyom (Ahret) işlevini yapar. Agarta’nın en yüksek lideri

olan Brahitma ise, 4. Boyutta Tanrı zihninde ruhların dayanağıdır.

Page 26: AGARTA

Agarta, dünya insanlığının tekamülünde sorumluluk sahibidir. İlahi Hiyerarşi'ye hizmet eder. Dünyanın Efendisi ve "Kutup" olarak ifade edilen ve "Brahatma" veya "Brahitma"

adıyla belirtilen Agarta'nın lideri, Dünya'yı sevk ve idare eden İlahi Hiyerarşi'nin fizik alemdeki temsilcisidir.

Page 27: AGARTA

Agarta’nın başkenti "Shambhala" (Şambala), "Dünyanın Kalbi", "Yüce Ülke", "Bilgeler Ülkesi" gibi çeşitli adlarla belirtilir. Agarta, teozofik ve ezoterik kaynaklara göre, önceki

devrenin sonlarına doğru Mu ve Atlantis'ten göç eden bilim-rahipleri tarafından kurulmuş bir organizasyondur.

Page 28: AGARTA

Agarta'nın hakimi, “Dünyanın Kralı” rütbesini taşır ve iki yardımcısı vardır. Bunlara da “Rahip Kral” adı verilir. Sembollerinden biri bugün günümüzde hala Hint ve Tibet

tapınaklarını süsleyen gamalı haçtır. Bu sembol “Mu” 'dan kaynaklanana ve Güneşi ifade eden kadim bir sembol. Dünyanın en eski sembollerinden biri sayılıyor. Bu haç,

yaradılışın dört kuvvetini ve dört büyük enerjiyi sembolize eder. Zamanla “yönü çevrilerek” II. Dünya savaşında Nazilerin kullandıkları gamalı haç haline gelecektir.

Page 29: AGARTA

Agarta inanışı 2. Dünya Savaşı yıllarında Adolf Hitler tarafından da ilgi görmüş ve araştırılmıştı. Hitler’in de Agarta’ya inandığı ve dünyaya hakim olabilmek için Thule adında bir tarikat vasıtasıyla pek çok araştırma yaptırdığı ileri sürülür. İddiaya göre savaşın sonuna doğru Nazi karargahı yıkıntıları arasında 12 Tibetli rahip cesedinin

bulunması da Hitler’in Agarta ile bağlantısını güçlendirmiştir.

Page 30: AGARTA

Roket sisteminin ve bir çok teknolojik gelişmenin 2. Dünya savaşı ve Hitler döneminde geliştirildiğini unutmayalım. Uçan dairelerinde bu dönemde çok sık görülmesi, bu

araçların Agarta uygarlığına ait olabileceği düşüncesini getirmiştir. Bu çevreler Hitler’in ABD Başkanı Roosvelt’in 1945’de öleceğini ve geleceği bilme yeteneğini buna

bağlanmaktadır

Page 31: AGARTA

M.S. 300'lü yıllarda ölen Çinli general Çou Çou'nun mezarında 1956 yılında bulunan kemerin tokası, yüzde 85 oranında alüminyumdan yapılmış. Ama doğada sadece bileşik

olarak bulunan alimünyumun diğer maddelerden ayrıştırılarak tek bir madde olarak kullanılabilmesi ilk kez 19. yüzyılda mümkün olmuştur.

Page 32: AGARTA

Alman arkeolog Wilhelm Konig tarafından 1938'de Irak‘ın başkenti Bağdat‘ın yakınlarında bulunan 2 bin yıllık pil, bilim adamlarını şaşkına çevirdi. Konig, 13

santimetre boyundaki toprak bir kabın içine monte edilmiş bir bakır silindir, onun etrafındaki demir çubuk ve testinin ağzını kapatan asfalttan oluşan bu nesneyi

"dünyanın en eski pili" olarak tanımladı. Pilin 2 volt enerji üretebileceği saptanırken, 1800'lü yıllarda modern pili icat eden Alessandro Volta adlı İtalyan kontunun da

şöhretine gölge düşmüş oldu.

Page 33: AGARTA

Agarta kendini niçin gizliyor ? Çünkü onların akıl almaz bilimleri, kötülüğe, Tanrı tanımazlığa ve anarşinin genel yönetimine karşı uzak durmaya çalışıyor.

Page 34: AGARTA

İnsanlık oldum olası varolduğundan kuşkulandığı bir gizem peşindedir. Bunun için gizli dernekler ve tarikatlar oluşmuştur. Herkes bir gizemin peşindedir ve onu bulmayı umut

eder. Bu bazen Batı kültüründe olduğu gibi yer altı dünyası Hades’tir, bazen Avalon Ülkesi’dir. Ve bazen de Temple Şövalyelerinin sırrı veya onların kaybolan altınlarıdır.

Page 35: AGARTA

Geçmişini tam olarak bilemediğimiz eski medeniyetler, hayal gücümüzü besledikçe bizler varolmaya ve yaratmaya devam edeceğiz ve “Gizli Düzgün Taşı Bulmak İçin

Yeraltını Araştıracağız.” Ancak teknolojileri hakkında hiçbir fikre sahip olmadığımız bir uygarlığın, bizim teknolojimizi yakından takip ediyor olmasını düşünmek bile insanı

ürpertiyor.Bu sunumu Yunus Emre’nin bir şiiriyle bitirmek istiyorum.

Page 36: AGARTA

BİR DAĞ İÇİNDE

Adım adım izleri

Bu alemden içeri

On sekiz bin alemi

Gördüm bir dağ içinde

Yetmiş bin hicap geçtim

Gizli perdeler açtım

Ben dost ile birleştim

Buldum bir dağ içinde

Gökler gibi gürledim

Yerler gibi inledim

Çaylar gibi çağladım

Aktım bir dağ içinde

Page 37: AGARTA

Bir döşek döşemişler

Nur ile bezemişler

Dedim bu kimin ola

Sordum bir dağ içinde

Deprenmedim yerimden

Ayrılmadım pirimden

Aşktan bir kadeh aldım

İçtim bir dağ içinde

Yunus eydür gezerim

Dost iledir bazarım

Ol Allah’ın didarın

Gördüm bir dağ içinde

Yunus EMRE

Page 38: AGARTA

[email protected]@gmail.com [email protected]@gmail.com