44
Sesli İzleyiniz Sesli İzleyiniz

AĞLATAN TEVEKKÜL

  • Upload
    juro

  • View
    64

  • Download
    0

Embed Size (px)

DESCRIPTION

AĞLATAN TEVEKKÜL. Sesli İzleyiniz. Biz beş arkadaş bakanlık görevlisi idik. Bakanlığın alacağı on personeli seçmek için sınav yapacaktık. Önceden ayrılan bir misafirhaneye indik. Gelişimizden kimsenin haberinin olmasını istemiyorduk. - PowerPoint PPT Presentation

Citation preview

Page 1: AĞLATAN  TEVEKKÜL

Sesli İzleyinizSesli İzleyiniz

Page 2: AĞLATAN  TEVEKKÜL

Biz beş arkadaşBiz beş arkadaşbakanlık görevlisi idik.bakanlık görevlisi idik.

Page 3: AĞLATAN  TEVEKKÜL

Bakanlığın alacağı on personeli Bakanlığın alacağı on personeli seçmek için sınav yapacaktık.seçmek için sınav yapacaktık.

Page 4: AĞLATAN  TEVEKKÜL

Önceden ayrılan bir misafirhaneye Önceden ayrılan bir misafirhaneye indik. Gelişimizden kimseninindik. Gelişimizden kimsenin

haberinin olmasını istemiyorduk. haberinin olmasını istemiyorduk.

Page 5: AĞLATAN  TEVEKKÜL

Beşimizin de düşüncesi, hak edeniBeşimizin de düşüncesi, hak edenikazandırmak, siyasi ve diğer kazandırmak, siyasi ve diğer baskılara boyun eğmemekti.baskılara boyun eğmemekti.

Page 6: AĞLATAN  TEVEKKÜL

Biliyorduk ki, katılım yoğun olacak Biliyorduk ki, katılım yoğun olacak ve herkes bir referansla bizive herkes bir referansla bizi

rahatsız edecekti.rahatsız edecekti.

Page 7: AĞLATAN  TEVEKKÜL

Şehre akşam vakti vardık. Namazı Şehre akşam vakti vardık. Namazı kılmak için tarihi bir cami önünde kılmak için tarihi bir cami önünde

durduk. durduk.

Page 8: AĞLATAN  TEVEKKÜL

Beşimiz de şadırvana oturduk.Beşimiz de şadırvana oturduk.abdest almaya başlayacaktım ki, abdest almaya başlayacaktım ki,

ayaklarımın önüne bir takunya ayaklarımın önüne bir takunya kondu.kondu.

Page 9: AĞLATAN  TEVEKKÜL

Takunyaları önüme kim bıraktı diye Takunyaları önüme kim bıraktı diye başımı kaldırınca, yüzümebaşımı kaldırınca, yüzümetebessümle bakan, yirmibeş tebessümle bakan, yirmibeş

yaşlarında bir gençle karşılaştım.yaşlarında bir gençle karşılaştım.

Page 10: AĞLATAN  TEVEKKÜL

““Siz yabancıya benziyorsunuz; Siz yabancıya benziyorsunuz; namaz kılana hizmet, Allah’ın namaz kılana hizmet, Allah’ın rızasını kazanmaya vesiledir. rızasını kazanmaya vesiledir.

Allah kabul etsin!" dedi. Allah kabul etsin!" dedi.

Page 11: AĞLATAN  TEVEKKÜL

Gencin tebessümü, davranışı bizi çok Gencin tebessümü, davranışı bizi çok etkiledi. Sordum: etkiledi. Sordum:

"Sen kimsin? Adın nedir?""Sen kimsin? Adın nedir?"

Page 12: AĞLATAN  TEVEKKÜL

"Adım Bilâl. Bu mahallede "Adım Bilâl. Bu mahallede oturuyorum." oturuyorum."

Bir an abdest almayı bırakarak, Bir an abdest almayı bırakarak, gençle ilgilenmeye başladım.gençle ilgilenmeye başladım.

Page 13: AĞLATAN  TEVEKKÜL

"Ne işle meşgulsün Bilâl?""Ne işle meşgulsün Bilâl?""Şimdilik işim yok. Ama inşallah "Şimdilik işim yok. Ama inşallah

yakında işe gireceğim."yakında işe gireceğim."

Page 14: AĞLATAN  TEVEKKÜL

"Nasıl olacak o?" dedim."Nasıl olacak o?" dedim.

Yüzüne huzurun ve mutluluğunYüzüne huzurun ve mutluluğun

tebessümünü kuşanarak:…tebessümünü kuşanarak:…

Page 15: AĞLATAN  TEVEKKÜL

"Üç gün sonra bir müdürlüğe sınavla "Üç gün sonra bir müdürlüğe sınavla personel alınacak. Rabbim, oraya personel alınacak. Rabbim, oraya

girmeyi nasip edecek inşallah" girmeyi nasip edecek inşallah" dedi.dedi.

Page 16: AĞLATAN  TEVEKKÜL

Arkadaşlarım da abdesti Arkadaşlarım da abdesti bırakmışlar, Bilâl'le aramızda bırakmışlar, Bilâl'le aramızda

geçen bu diyaloğa kulak geçen bu diyaloğa kulak vermişlerdi.vermişlerdi.

Page 17: AĞLATAN  TEVEKKÜL

"Peki Bilâl, bu zamanda işe girmek "Peki Bilâl, bu zamanda işe girmek zor, senin torpilin var mı?zor, senin torpilin var mı?Referansın kim? İşe nasıl Referansın kim? İşe nasıl

gireceksin?"gireceksin?"

Page 18: AĞLATAN  TEVEKKÜL

Bilâl'in o mütevekkil halini hiç Bilâl'in o mütevekkil halini hiç unutamıyorum! Hepimizin unutamıyorum! Hepimizin

üzerinde bomba tesiri oluşturacak üzerinde bomba tesiri oluşturacak sözü söyleyiverdi: sözü söyleyiverdi:

Page 19: AĞLATAN  TEVEKKÜL

"Benim referansım Allah (cc)'tır; O "Benim referansım Allah (cc)'tır; O ne güzel vekildir. Dün gece O'nane güzel vekildir. Dün gece O'nadilekçemi sundum. Hiç kapısına dilekçemi sundum. Hiç kapısına

geleni boş çevirir mi O?"geleni boş çevirir mi O?"

Page 20: AĞLATAN  TEVEKKÜL

Yâ Rabbi! Bu ne işti! Ağlamamak Yâ Rabbi! Bu ne işti! Ağlamamak için kendimi zor tutuyordum. için kendimi zor tutuyordum. Gözlerimin buğulandığını ona Gözlerimin buğulandığını ona

göstermemeliydim.göstermemeliydim.

Page 21: AĞLATAN  TEVEKKÜL

"Bilâl, baban yok mu?""Bilâl, baban yok mu?""Yok, ben üç yaşındayken ölmüş. "Yok, ben üç yaşındayken ölmüş.

Anneciğim büyüttü beni."Anneciğim büyüttü beni."Temiz bir saflık üzerindeydi .Temiz bir saflık üzerindeydi .

Page 22: AĞLATAN  TEVEKKÜL

Bütün söylediklerini o kadar Bütün söylediklerini o kadar gönülden söylüyordu ki, kalbi adeta gönülden söylüyordu ki, kalbi adeta

yüzüne vurmuştu.yüzüne vurmuştu.

Page 23: AĞLATAN  TEVEKKÜL

"Evli misin Bilâl?" Bir anda gözleri "Evli misin Bilâl?" Bir anda gözleri yere eğildi. Yine o mütevekkilyere eğildi. Yine o mütevekkil

hâli bütün yüzünü kaplamıştı.hâli bütün yüzünü kaplamıştı.

Page 24: AĞLATAN  TEVEKKÜL

““Nişanlıyım. İnşallah, işe girer Nişanlıyım. İnşallah, işe girer girmez hemen düğünümü girmez hemen düğünümü

yapacağım!” yapacağım!”

Page 25: AĞLATAN  TEVEKKÜL

“ “Ama Bilâl, o kadar kesin Ama Bilâl, o kadar kesin konuşuyorsun ki; üç gün sonraki konuşuyorsun ki; üç gün sonraki

sınavı kazanacağından emin gibisin!”sınavı kazanacağından emin gibisin!”

Page 26: AĞLATAN  TEVEKKÜL

Gözlerini ufka dikti ve biraz sonra: Gözlerini ufka dikti ve biraz sonra: “Ben Rabbimi seviyorum, “Ben Rabbimi seviyorum,

inanıyorum ki O da beni seviyor. inanıyorum ki O da beni seviyor. Seven sevene yardım etmez mi?"Seven sevene yardım etmez mi?"

Page 27: AĞLATAN  TEVEKKÜL

Ona söyleyecek söz bulamıyordum. Ona söyleyecek söz bulamıyordum. Allah, biz kocaman kocaman Allah, biz kocaman kocaman

müdürleri, Bilâl kuluna hizmet müdürleri, Bilâl kuluna hizmet etmek için göndermişti, adeta.etmek için göndermişti, adeta.

Page 28: AĞLATAN  TEVEKKÜL

Bilâl dilekçesini büyük makama Bilâl dilekçesini büyük makama verince, melekler harekete verince, melekler harekete

geçmişler, müdürler ve her şey ona geçmişler, müdürler ve her şey ona koşmaya başlamışlardı.koşmaya başlamışlardı.

Page 29: AĞLATAN  TEVEKKÜL

Çünkü emir, büyük makamdandı. Çünkü emir, büyük makamdandı. Allah'a malik olan insanın Allah'a malik olan insanın

mahrumiyeti söz konusu mahrumiyeti söz konusu olabilir miydi?olabilir miydi?

Page 30: AĞLATAN  TEVEKKÜL

Sormaya devam ettim:Sormaya devam ettim:“Bilâl, nişanlıyım dedin. Bu “Bilâl, nişanlıyım dedin. Bu

zamanda işsize kim kız verir ki?"zamanda işsize kim kız verir ki?"

Page 31: AĞLATAN  TEVEKKÜL

Başını salladı ve "doğru" diyerek Başını salladı ve "doğru" diyerek ekledi: “Allah razı olsun, ekledi: “Allah razı olsun,

kayınpederimden, ‘Bu zamanda kayınpederimden, ‘Bu zamanda namazında niyazında bir damat,… namazında niyazında bir damat,…

Page 32: AĞLATAN  TEVEKKÜL

……nerde bulunur, hem rızkı veren nerde bulunur, hem rızkı veren Allah'tır’ dedi ve kızını bana verdi. Allah'tır’ dedi ve kızını bana verdi.

Rabbim rızkımızı verecekRabbim rızkımızı verecekinşallah.” inşallah.”

Page 33: AĞLATAN  TEVEKKÜL

Bilâl lise mezunuydu. Bilâl lise mezunuydu.

Üçyüz kişinin katıldığı yazılı sınavıÜçyüz kişinin katıldığı yazılı sınavı

başarıyla geçti. başarıyla geçti.

Page 34: AĞLATAN  TEVEKKÜL

Bilâl’le de mülakât gününe kadar hiç Bilâl’le de mülakât gününe kadar hiç karşılaşmadık. karşılaşmadık.

Page 35: AĞLATAN  TEVEKKÜL

Mülakât günü geldi. Mülakât günü geldi.

Bizler, önümüze sunulan tümBizler, önümüze sunulan tüm

referansları bir kenara attık. referansları bir kenara attık.

Page 36: AĞLATAN  TEVEKKÜL

Bilal’in mülakat sırası gelmişti ve Bilal’in mülakat sırası gelmişti ve işte karşımızdaydı. işte karşımızdaydı.

Bizi görünce şaşırdı, yüzü kızardıBizi görünce şaşırdı, yüzü kızardı

ve birden ağlamaya başladı: ve birden ağlamaya başladı:

Page 37: AĞLATAN  TEVEKKÜL

Çocuk gibi ağlıyordu. Çocuk gibi ağlıyordu.

İster istemez bizler de ona uyduk.İster istemez bizler de ona uyduk.

Hıçkırıklar boğazımızdaHıçkırıklar boğazımızda

düğümlenmişti. düğümlenmişti.

Page 38: AĞLATAN  TEVEKKÜL

Bilâl, ellerini kaldırdı ve dua etmeye Bilâl, ellerini kaldırdı ve dua etmeye başladı: "Ey Rabbim, ben niyazımı başladı: "Ey Rabbim, ben niyazımı

Sana sunmuştum. Sana sunmuştum.

Hâlimi Sana arzetmiştim. Hâlimi Sana arzetmiştim.

Page 39: AĞLATAN  TEVEKKÜL

Ey Allah'ım, ben Sen'denEy Allah'ım, ben Sen'denbaşkasından istememeyi istedim, başkasından istememeyi istedim, Sen'den, yine de sadece senden Sen'den, yine de sadece senden

isterim." isterim."

Page 40: AĞLATAN  TEVEKKÜL

Sessizlik odayı doldurmuştu. Sessizlik odayı doldurmuştu.

"Ne olur bana izin verin çıkayım“"Ne olur bana izin verin çıkayım“

dedi. dedi.

Page 41: AĞLATAN  TEVEKKÜL

"Peki Bilâl" dedik, "Peki Bilâl" dedik,

"Güle güle, Allah işini, aşını, eşini"Güle güle, Allah işini, aşını, eşini

mübârek kılsın!"mübârek kılsın!"

Page 42: AĞLATAN  TEVEKKÜL

Allah'tan isteyenler muratlarına Allah'tan isteyenler muratlarına erdiler de gayrısından isteyenlererdiler de gayrısından isteyenler

mahrum oldular.mahrum oldular.

Page 43: AĞLATAN  TEVEKKÜL

Allah dilerse bütün dünyayı Allah dilerse bütün dünyayı Bilâl’lere hizmetçi yapar.Bilâl’lere hizmetçi yapar.

Page 44: AĞLATAN  TEVEKKÜL

NE MUTLU BÖYLENE MUTLU BÖYLE

BİLÂL SAFLIĞINDABİLÂL SAFLIĞINDA

TEVEKKÜLETEVEKKÜLE

ULAŞABİLENLERE....ULAŞABİLENLERE....