AKAÞA (Akasha) NEDÝR?SEVGÝ ve ÞÝDDETÝN KAYNAÐIBOYUTLULUK

Mart 2019 Sayý: 603

Aylýk Kültürel ve Siyasi Dergi

Cilt: 51 Sayý: 603 Mart 2019

Onur Baþkaný:Dr. Refet Kayserilioðlu

Sahibi ve Genel Yayýn Müdürü:Ayþegül Kayserilioðlu

Yazý Ýþleri Müdürü:Güngör Özyiðit

Yayýn Kurulu:Güngör ÖzyiðitNelda BayraktarHale Ürkmezgil

Haberleþme ve Okur/Abone Ýliþkileri:

0535 4554223 - 0549 7220248

Yönetim Yeri:Hayri Eðmezoðlu Sk. Ýkizler Ap.

No: 8 D: 32 Erenköy/Ýst.

Genç Kardeþler ................................... 2Dr. Refet Kayserilioðlu

Peygamber’den Sonra ........................ 8Ahmet Kayserilioðlu

Sevgi ve Þiddetin Kaynaðý ..............................................15Güngör Özyiðit

“John of God” ve Çaðatay’ýn Þifa Yolu ......................... 20Fatih Keçelioðlu (Derki’den)

Plotinos ............................................. 27Seyhun Güleçyüz

Akaþa (Akasha) Nedir? ..................... 31Þule Kayserilioðlu

Çocuklarýn Gizli Spiritüel Dünyalarý Rahatlama ve Rehberlik Sunma ....... 35Çev: Nelda Ýnan

Boyutluluk 1 ...................................... 40(Canlý Kryon Celsesi)

Boyutluluk 2 ...................................... 44(Canlý Kryon Celsesi)

Dergimizin internet sitesini www.sevgidunyasidergisi.com, www.dostluk.org

adreslerinden ziyaret edebilirsiniz

ÝÇÝNDEKÝLER

1

Sevgili DostlarSevginin inceliðine, sakin neþesine, sessizliðine ne kadar yer

veriyoruz hayatýmýzda? Sevgi çok gerekmedikçe hemen ilk fýrsattakendini öne atmaya pek gönüllü deðildir; hep bir adým geridedirama her zaman hazýrdýr þefkat yaymaya. Bu usulluðu ve saygýlýduruþu pýsýrýklýk, özgüven yoksunluðu gibi nitelendiren çoðunluðuniçinde yaþýyoruz maalesef. Ýçimizdeki ilkel, vahþi yanýn her türlüdenetlemeden uzak bir þekilde açýða çýkmasýný türlü yollardan teþvikeden etkilere de maruz kalýyoruz diðer yandan. Baðýrarak konuþan,birbirini dinlemeyen, hemen kavgaya hazýr ve her türlü mücadeleyine pahasýna olursa olsun kazanmak isteyen insan kardeþlerimizçoðunlukta. Kendimizi ezdirmemek, saygýnlýðýmýzý kaybetmemekadýna biz de onlar gibi mi davranmalýyýz dersiniz? Elbet ki hayýr...Birileri bizim kendimizi kolayca etki altýnda kalan, yarý insan yarýdeðil, deðersiz varlýklar gibi hissetmemizi, buna inanmamýzý istiyordiye onlarý memnun edecek deðiliz elbette. Ayrýca her türlügüzellikler ve bereket, dengemizi bulup onu korumaya çalýþtýkça,kendi kontrolümüzü elimizde tuttuðumuzda bizi bulurlar, daha bolakarlar. Ama sadelik, sükûnet ve ölçülülük, içimizdeki içte BiziSevgisinden Varedeni bulmak, sessizlikte kendi sesimizi duyabilmekiçin gereklidir asýl. Bizim Yaratýcýmýza, O’ndan hayýr dilemeye,beklemeye ihtiyacýmýz vardýr. Kendini kimseden ayrý ve soyutlanmýþgörmeden, kimsenin de önüne geçmeden sevgiyle yardýma ve vermeyehazýr beklemek ... Asýl Yüce Olan’ý bildiði için büyüklenmemek...Yumuþatýcý ve hoþgörücü olmak... Kendinden önce yanýbaþýndakinidüþünmek... Ýçimizdeki sevgi gerçekse bizi bunlara zorlar. Her þeyiO’nun sevgisinden varettiði her þeyi ayýrt etmeksizin sevmeye gönüllüisek sevginin inceliklerini yaþamýmýzýn vazgeçilmezi olarak günlükyaþamýmýzdaki her düþünce ve faaliyetin içine yerleþtirebiliriz. Belkio zaman varmak istediðimiz gerçeðe, özlediðimiz güzel düzenekavuþabiliriz.

SEVGÝ DÜNYASI

En Derin SevgilerimizleSEVGÝ DÜNYASI

SEVGÝ DÜNYASI2

Genç Kardeþler

Dr. Refet Kayserilioðlu

Sizin yolunuz, barýþ yolu vesevgi yolu olmalýdýr. Enüstün, en deðerli ve bugün en gerekli, hizmet yolu barýþyolu ve sevgi yoludur. Saðdan ve soldan "bize katýl"diyenlere diyeceksiniz ki:"Bizim yolumuz barýþ yolu ve sevgi yoludur. Biz herkeslebarýþýðýz ve herkesi seviyoruz. Sizleri de barýþtýrmak ve birbirinizesevdirmek istiyoruz." Ýçtenliðinizle, gerçekten heriki tarafý da ayýrt etmeden,ayný derecede sevdiðinizeinandýrýrsanýz, kýsa zamandaiki tarafýn da saygýsýnýkazanýrsýnýz. Size katýlanlar,Barýþ yolunu, sevgi yolunuseçenler hýzla artar. Gittikçesaygýdeðer, etkin bir güçolursunuz.

3SEVGÝ DÜNYASI

irçoklarý üneulaþmayý,meþhur olmayýhayatýn gayesi

olarak görürler. Bununiçin çýrpýnýrlar, bununiçin bütün olanaklarýnýseferber ederler. Buuðurda, neleri varsa ver-meye, fedâ etmeye hazýrolanlarý da vardýr.Namus, þeref, haysiyetgibi kavramlar, ünlüolmaktan sonra gelir,böyleleri için. Ama onlarher an ünlerini kaybet-mekten, bir gün unutul-maktan korkar dururlar.Ve bir gün þüphesizünlerini kaybederler,korkup durduklarýbaþlarýna gelir. Böyle biryaþamý da size salýk ver-mem, tavsiye etmem.Üne ulaþmak, yaptýðýnýziþlerden ve hizmetlerdendolayý oluyorsa ve ünsizi kendine esir etmiyor-sa, þýmartmýyorsa, elbetteyararlý olabilir. Amaününüzü gururlanmakiçin, insan kardeþlerinizebüyüklük taslamak için,kullanmayacaksýnýz.Aksine ününüzden yarar-lanarak daha çok kiþiyehizmet etmeye, doðrularýgöstermeye, gönülleresevgi tohumlarý ekmeye

çalýþmalýsýnýz. Büyü-dükçe küçülmesini debilirseniz, ününüzü kay-betmeniz sizi etkilemez.Yalnýzca ününüzü sizekazandýran "Hizmetle-rimde bir azalma mývar?" diye kendinizesorabilirsiniz. "Ben ünpeþinde deðilim," diyerekgayretsizliðinize, tembel-liðinize ve hizmettenkaçýþýnýza bir bahane, birmazeret arýyorsanýz, buda sizi mutlu ve huzurluetmez. Çünkü insan ken-dini sürekli olarak aldata-maz. Bir yerde onun içsesi, yani vicdaný, doðru-larý onun yüzüne vuru-verir.

Örnek olarak size gös-terilenlerin bazýlarý da birmevkiye geçmek isteyen-lerdir. Müdür, umummüdür, parti lideri,bakan, baþbakan,cumhurbaþkaný vs. olmakisterler. Bunlarý istemekelbette suç deðildir amaonlarý hak ederek eldeetmeye çalýþmak gerekir.Bilgisini, tecrübesini,insanlara hizmet aþkýnýarttýrarak deðiþik mevki-ler hak edilebilir. Omevkilere ulaþýnca da,hakkýyla doldurulabilir,

oralarda en iyi hizmetlergörülebilir.

Kendini yetiþtirmeyi veyükseltmeyi býrakýp da,çeþitli hileli yollardanyürüyerek, birçok kiþininayaðýný kaydýrarak, çokkiþiye zulmederek birmevkiye gelmiþseniz, omevki size hayýr etmeye-cek, huzur ve mutlulukvermeyecektir.Mevkinizi kaybetmekkorkusu sizi daha büyükkötülüklere itecektir.Görünüþte büyürgibiyken, aslýnda devam-lý küçüleceksiniz.Ülkemizde böyle küçükadamlarýn örneðini heryerde, her an göre-bilirsiniz. Size böyle ismive yeri büyük, kendiküçük kiþilerden olmayýasla salýk veremem. Busize kötülük etmek olur.

Hayatta gayesi, bolsekse ulaþmak olan,Kazanova olmak isteyenerkekler, kadýnsaherkesin gözdesi,dünyanýn âþýk olduðukadýn olmak isteyen kiþi-leri de görebilirsiniz."Bu, hayatta yegâne gayeolabilir mi?" demeyiniz.Böylelerini çok göre-

B

ceksiniz. Bir hiç uðrunayaþamlarýný boþa harcar-lar. Ellerine çok þeygeçer sanýrken, hiçbirþeyin geçmediðini,gönüllerinin devamlý birsusuzlukla kavrulduðunugörürler. Çünkü seks,insan için bir araçtýr,amaç deðil. Yaþlarýilerledikçe de cinsel güç-lerinin elden gideceði,kadýnsalar çirkinleþip,kimsenin yüzlerine bak-mayacaðý endiþesi, içleri-ni kemirir durur. Cinselyaþamýnýz elbette olacak-týr. Ama bu, sevdiðinizve her yöndenanlaþtýðýnýz birisiyleolursa, size her yöndengüç, destek ve mutlulukkatacaktýr. Sevgide haklýolmak, sevdiðinizdenaldýðýnýz kadar vermekleolur.

Gayesi eðlenmek verahat bir yaþama ulaþmakolanlar da vardýr. Zenginbir adamla evlenmeyi, yada zengin bir aileninkýzýný almayý, öyle birzenginliðe, lükse kon-mayý amaç edinenlervardýr. Böyle bir gaye,bir insaný gerçektenküçültür ve asla mutluetmez. Ýnsanlýk onuruna

da yakýþmaz. Hele birerkek için çok küçültücüdurumlar hâsýl olabilir.Gayesi zengin biriyleevlenmek olan bir kiþi,bu gayesine ulaþtýktansonra, hayattan isteye-ceði ne kalmýþtýr? Ýsteye-ceði bir þey kalmayýncada bazý þaþkýnca iþleryapacak, sonra birboþluða düþecek, sýkýn-týlar, bunalýmlar, hýrçýn-lýklar sökün edecektir.Ama zengin birisiyle hiçmi evlenilmeyecektir?Eðer sevebiliyorsanýz,anlaþabiliyorsanýzgerçekten, aldýðýnýzkadar da verebilecek-seniz, elbette evle-neceksiniz. Kavuþ-tuðunuz yeni olanaklarsizi þýmartmayacaksa,aksine daha çok hizmete,vermeye yönelteceksehayýrlýdýr. Ama böyle birþey bir insanýn hayatgayesi olabilir mi? Buesas amaç için bir araçolabilir ancak.

Amacý yalnýzca üniver-site mezunu olmak olandelikanlýlar ve gençkýzlar vardýr. Sýrf birunvan için, bir etiketiçin, yüksek tahsillidesinler diye, üniversi-

teye girerler. Girdikleriyüksek okullarýn veyafakültelerin bilgilerinekarþý hiçbir sempatilerive ilgileri yoktur. Yasaksavma tarzýnda, sýrf sýnýfgeçecek kadar çalýþýrlar,kör topal sýnýflarý dageçerler. Mezun olurlarbir gün ama bilgisiz vekültürsüzdürler. Nice lisemezunlarý, onlardankültürlü ve bilgilidirler."Ne biçim üniversitemezunu bu?" deyip,dudak bükerler böyleleriiçin. Ama onlar saðdasolda kasýlmak, havabasmak için o etiketlerinibol bol kullanýrlar.Bazýlarý da öyle bir ukalâolur, öyle bir bilgiçliktaslarlar ki, tahammüledilemez. Böylelerindenolmayý da istemezsinizelbette. Üniversiteyegirecekseniz bilgi edin-mek, kültürünüzü artýr-mak ve görüþ açýnýzýgeniþletmek için gire-ceksiniz. Derslerinizibilgi edinmek için çalýþa-caksýnýz. Kültürünüzüartýracak yan konulardakitaplar ve dergiler oku-yacaksýnýz. Toplumlarýve insanlarý tanýyacak-sýnýz. Toplumsal ve ruh-sal yapýlarý gözönüne

SEVGÝ DÜNYASI4

seren olaylarlailgilenecek, edindiðinizbilgilerle karþýlaþtýðýnýzolaylarýn incelemesini veçözümlemesini yapacak-sýnýz. Böylece kendidüþünce ve tecrü-belerinizin sonucu olanöz bilgileri elde ede-ceksiniz. Bir gün gerçek-leri gören, varoluþun,dünyada yaþayýþýngayesini anlayan, insanýüstün ve eksik yönleriyletanýyan gerçek bilge birkiþi olacaksýnýz. Bilgilikiþi her yerde sözü dinle-nen, saygý duyulankiþidir. Reislik, baþkanlýkbilgidedir.

Bir de sencil amaçlaryolunda yürüyenlervardýr. Milliyetçidüþüncelerin yayýlmasýnýisteyenler, dinselinançlarýn yayýlmasýnýisteyenler, sosyalist vekomünist fikirlerin yayýl-masýný isteyenler vardýr.Bu çeþit kimselerindoðru diye sarýldýklarýfikirlerini, daha çokkiþiye faydalý olacakdedikleri görüþlerinibenimsetmeye çalýþ-malarý en doðal hak-larýdýr. Ama bir fikribenimseyenin, baþka bir

fikri benimseyenehoþgörü ile sabýrla vetahammülle davranmasýgerekir. Fikirler uygarca,kardeþçe tartýþýlýr,doðru sentezlere ulaþýl-maya çalýþýlýr.Savunduklarý fikirleri,kendi kiþilikleri ile bir-leþtirmiþ olanlar ise,fikirlerine aykýrý sözsöyleyeni, kendilerinehakaret ediyormuþgibi görmeye baþlý-yorlar. Öyle olunca,fikir tartýþmasý hemenkavgaya dönüþüyor.Kavga giderek silâhlý,býçaklý vuruþmaya vedüþman kamplara bölün-melere varýyor. Bugünülkemizdeki tablo budurumdadýr, biliyor-sunuz. Okullarda, iþyerlerinde, iþçilerarasýnda, hattâ polislerarasýnda böyle ayrýl-malar, üzüntü ve eseflerbelirtelim ki, olmuþtur.Bu durumda sizlere, bukamplardan ya sað-dakine, ya da soldakinegirin demeyeceðim.Çünkü siz de, milletinveya akranlarýnýzýn biryarýsýna dost olurken, biryarýsýna düþman olmayýpeþinen kabullenmiþolursunuz.

BARIÞ YOLU, SEVGÝ YOLU

Sizin yolunuz, barýþyolu ve sevgi yoluolmalýdýr. En üstün, endeðerli ve bugün engerekli, hizmet yolu barýþyolu ve sevgi yoludur.Saðdan ve soldan "bizekatýl" diyenlere diye-ceksiniz ki: "Bizim yolu-muz barýþ yolu ve sevgiyoludur. Biz herkeslebarýþýðýz ve herkesiseviyoruz. Sizleri debarýþtýrmak ve birbirinizesevdirmek istiyoruz."Ýçtenliðinizle, gerçektenher iki tarafý da ayýrtetmeden, ayný derecedesevdiðinize inandýrýr-sanýz, kýsa zamanda ikitarafýn da saygýsýnýkazanýrsýnýz. Sizekatýlanlar, Barýþ yolunu,sevgi yolunu seçenlerhýzla artar. Gittikçesaygýdeðer, etkin bir güçolursunuz. Sizinsilâhýnýz, býçaðýnýz, yum-ruðunuz yoktur ama tatlýdiliniz, seven gönlünüz,sevgiyle bakan gözlerinizve vermeye hazýrelleriniz vardýr. Bilirsinizki, sizin silâhlarýnýz hergönle kolayca girer. Enkötü, en yoldan çýkmýþ

5SEVGÝ DÜNYASI

dediðiniz kiþinin bilebir kalp taþýdýðýný,sevilmeye, deðerli bulun-maya ihtiyacý olduðunuunutmayýnýz. Sizsevdikçe, deðer verdikçe,onlardaki iyi yönleriaraþtýrýp buldukça, onlarasaygý duydukça, sözüdinlenenlerden vesevilenlerden olacak-sýnýz. Bir gün sizebarýþçýlar, iyiler, hayýr-lýlar diyecekler. Böyledendiðini duyduðunuzda,bunu gerçekten hakettiðinize sevininiz.Çünkü en zor iþi baþar-maya baþladýnýz,hýrslarýnýza ve hislerinizegem vurabildiðiniziispatladýnýz demektir.Göreceksiniz, o zamansize katýlanlar hýzla arta-cak ve ülkedeki kavgayýsiz durduracaksýnýz.Ülkemize en büyükhizmeti siz yapmýþ ola-caksýnýz. Karþýt kutuplaraayrýlmýþ kütleler, partilerveya kiþiler bu büyükgörevi yapamazlar.Çünkü onlar devamlý bir-birlerini karalamak,kötülemek ve gözünüçýkartmak yarýþý içinde-ler. Onlara birbirlerinisevmeyi sizler öðrete-bilirsiniz ancak.

HAYATTAAMACINIZ NE OLMALIDIR?

Yukarýda bahsettiðimamaç sizin okulunuzda,arkadaþlarýnýzýn arasýndagerçekleþtireceðiniz ilkamacýnýzdýr. Bununyanýnda, yaþam boyuncapeþinden koþacaðýnýz birana amacýnýz, birmesleðiniz, bir iþiniz ola-cak. Geçiminizi saðlaya-caðýnýz bir kazancýnýzolacak. Hayatýnýzýndevamýnda huzurlu biryaþama ulaþmak içinsevdiðiniz karþý cinstenbirisiyle evleneceksiniz.Sonra sosyal, toplumsaliliþkileriniz olacak. Birkýsmýnýz mesleðinizinyanýnda politikayla dauðraþacaksýnýz. Ýnsankardeþlerinize o yöndende hizmet edeceksiniz.Bütün bunlarýn arasýndasiz nasýl bir insan olmayýistiyorsunuz? Yaþamdanbekledikleriniz neler ola-cak? Dünyadan, yaþa-dýðýnýz sürece kazana-caklarýnýz nelerdir?Ýnsanlara neler vermeyi,onlardan neler almayýistiyorsunuz? Bu soru-larýn cevabýný da birliktearaþtýralým.

Görüyorsunuz ki,düzenli bir kâinatýn için-deki, düzenli bir dünyadayaþýyorsunuz. Evren'in,Güneþimiz'in veDünyamýzýn bütünharekeleri, saniyelerin enküçük kesirlerine kadarönceden belirlendiðiþekilde, düzenle iþliyor.Ýnsanlar bir annedendoðuyor, yaþýyor, ölüyor.Her gün dünyaya birgrup insan geliyor, birgrup insan gidiyor. Bugeliþleri ve gidiþleridüzenleyen bir yerinolduðu þüphesizdir.Evrenin, Güneþ'in veDünya'nýn hareketlerinidüzenleyen olduðu gibi.O büyük Düzenleyici,Bizleri Sevgisinden vare-den Yaradan, bize herþeyi sevgiyle veren, bizikoruyan, baðýþlayanYüce Güç, Yüce Zekâ,insandan acaba ne bek-liyor? Bu geliþ gidiþlerarasýnda bir þeyler kazan-mamýzý, bir yerlere ulaþ-mamýzý, istemiyor mu?Hiçbir þey sebepsiz veamaçsýz deðildir, evreniçinde. O'nun bekledik-lerini, O, elçileriaracýlýðýyla bildirmese,belki bunlarý bulmamýzzor olacaktý. Ama

SEVGÝ DÜNYASI6

bildirilmiþ asýrlardan berive þimdi de deðiþikkanallardan ayný bilgilergeliyor. Ýyi insanolmamýz isteniyor.Olgunlaþmamýz,yücelmemiz bekleniyor.Kötülüklerden arýn-mamýz, eksiklikleritamamlamamýz isteniyor.Bunu en kolay saðla-manýn yolu, daima insan-lara hizmet yolundaolmamýzla ve yüksel-menin beþ basamaðýnýbenimseyip yaþamýmýzdauygulamakla mümkünolacaktýr. Yani iyilikeden, iyi insan olacak-sýnýz. Hakka saygýlý olan,doðru insan olacaksýnýz.

Düzenle çalýþan, çalýþkaninsan olacaksýnýz.Bilgisini devamlý artýran,bilgiye son olmadýðýnýbilen, bilgiye âþýk, bilgilibir insan olacaksýnýz.Gönlündeki sevgiyiartýrdýkça, mutluluðu vesevinci artan, heryaratýlaný ve Yaradan'ýseven, insanlarý gittikçeartan bir hoþgörü vesabýrla karþýlayan olacak-sýnýz. Bu esaslarý tambenimsemiþ, tam uygula-mayý amaç edinmiþseniz,hangi mesleði seçmiþolursanýz olunuz, omesleðinizde insanlaraen çok hizmet eden olur-sunuz. Mesleðinizde bil-

ginizi artýrdýkçahizmetinizin artacaðýnýbilirsiniz. Çok çalýþýr,çok kazanýrsanýz,kazancýnýzýn fazlalarýnýsýkýntý ve ihtiyaç içindeolan kardeþlerinizeverirsiniz. Zaten sizingibiler çoðalýnca,sýkýntý ve ihtiyaç içindeolan kiþi kalmaz budünyada. Barýþ yolunun,sevgi yolunun, hizmetyolunun, çok yönlü yük-selme yolunun yolcularýolarak, her zamanhuzurlu her zamanneþeli, her zaman mutluve her zaman sevilenler-den ve korunanlardanolursunuz.

7SEVGÝ DÜNYASI

SEVGÝ DÜNYASI8

Gülyüzlülerden Ýbretler: 64

Peygamber'den Sonra…Ahmet Kayserilioðlu, Psikolog

MÝRAS KURALLARI ve 4 KADINLA EVLÝLÝK

Yýllar önce ÝTÜ Ýnþaat Fakültesindenbir sýnýf arkadaþýmla sohbet ederken,"Kuraný Kerim'in Türkçesini hiçokudun mu?" diye sormuþtum. Cevabýçok þaþýrtýcýydý: "Birkaç defa… Ve herdefasýnda imaným zayýfladý." "Baksevgili arkadaþým" dedim "her þeyi yap-manýn bir usûlü var. Çorba içmeninbile." "Ne gibi?" dedi. "Küçük saplýkaþýkla büyüðü ile de içmeye kalkarsanetrafa döker saçarsýn. Belli bir ölçüdeolmasý lâzým. Kuran gibi bir kitabý, hiçpeygamberin hayatýný, o devrin þart-

larýný, insanlarýn tutum ve davranýþlarýnýiyice bilmeden okumaya kalkýþýrsankuþkusuz ki þaþar kalýrsýn. Çünkü olay-larý günümüzün þartlarýna göre deðer-lendirmektesin."

Ve ona iki örnek verdim. Mirastakadýnlara erkeklerin yarýsý kadar hakverildiðini Kuran'dan okuyunca, bunubugünün düþüncesine göre bir ayrým-cýlýk olarak görmen doðal. Çünkü þimdikadýnlar her alanda eðitimde, iþ hayatýn-da, sanatta erkeklerle yarýþ halindeler. Ozamanlar hayat öyle mi idi?Ekonomide, savaþta, her alanda erkekgücü egemendi. Ve Kuran'dan önce o

9SEVGÝ DÜNYASI

zamanlar kadýnlara miras hakký biletanýnmamýþtý. Kuran'da yarým hissetavsiyesi geldiðinde, bu bile erkeklereçok aðýr geldi. Peygamber'e:

"Kadýnlar baþýmýza çýkacaklar" diyesýzlandýlar bile.

4 evliliðe gelince… Sanmayalým ki,evvelce bir idi de Kuran bunu dördeçýkardý. Tam tersine. Kadýnlarla sýnýrsýzsayýda evliliði dörde indirdi. Ve bununiçin öyle þartlar ileri sürdü ki, uygulan-masý hemen hemen imkânsýz. Kuran'dabu da belirtilerek "Sizin için bir kadýnlaevlenmek daha hayýrlýdýr" denerek sonnokta konmuþ oldu.

HZ. EBUBEKÝR'ÝN HALÝFELÝÐÝ

Hz. Muhammed gibi yüce birpeygamberin ölümünden sonra,neredeyse son 5 yýlda Müslümanlýðakazandýrýlmýþ, dört Türkiye büyük-lüðündeki Arabistan yarýmadasýnda çokçeþitli yaþam þekilleri olan sayýsýzkabileleri, çözülmeden, daðýlmadanbirarada tutabilmek nasýl mümkün ola-caktý? Birçoðu Ýslâm'ý öðrenip hazmet-memiþ, iman gönüllere inmemiþti.Peygamber'in öldüðünü öðrenir öðren-mez, isyanlar, ayrýlýklar baþ göstermek-te gecikmedi. Bazýlarý, "zekât vermekolmasýn da diðerlerini yapalým" diyedilekte bulunuyorlardý ki, bu en hafifolanýydý. Üstelik herhalde peygamber-liði çocuk oyuncaðý sanmýþlardý ki,deðiþik kabilelerde yeni yeni peygam-berler ortaya çýkýverdi. Hattâ bir kadýnbile peygamberliðini ilan etti.Neredeyse erkek peygamberin ordusuy-

la savaþacaklardý. Akýllýlýk edipevlenerek güçlerini iki katýna çýkardýlar.

Ýþte Ebubekir'in halifeliðinin ilkaylarýnda ortalýk böyle karmakarýþýktý.Bu halim selim kýsýk sesli halifenin nekadar güçlü olduðunu herkes çabucakgördü. Önce bütün Kureyþ ulularýnýsýmsýký bir birlik haline getirdi. Çünküyarýmadada en çok sözü dinlenenKureyþlilerdi. Medine'ye kötü niyetleyaklaþan topluluklar bu birlik sayesindepüskürtüldü. Ordu, Peygamber'inölümünden önce tayin ettiði Zeyd'inoðlu, gençlik çaðlarýndaki siyahîUsame'nin komutanlýðýnda Þam yol-larýndaydý. Ýsyancýlar Bizans'a hâlâ kafatutulduðunu görünce biraz afalladýlar.Ýslâm ordusu Bizans uyruðundaki Arapkabilelerini yenerek 50-60 gün sonrabol ganimetlerle Medine'ye dönünce,isyancýlar pabucun pahalý olduðunu,Müslümanlar'ýn ayný Peygamber'inzamanýndaki gibi yenilmez bir imanasahip olduklarýný bu zaferden anladýlarama yine de isyanlarýna devam ettiler.

Ebubekir orduyu iyice dinlendirdiktenve daha da güçlendirdikten sonra, 11ayrý komutanýn idaresinde isyancýlarýnve sahte peygamberlerin üzerine gön-derdi. Hepsi de zaferle döndüler.Böylece bir yýlýn sonunda yarýmadadaÝslâm bayraðý dalgalanýyordu eskisigibi. Þimdi sýra Peygamber'in býraktýðýyerden baþlayarak Suriye ve Irak böl-gelerinde Ýslâm dininin insanlara tebliðedilmesi için sýnýrlarýn geniþletilmesinegelmiþti. Ama sakýn yanlýþ anlaþýlmasýnamaç, ganimet ve toprak kazanmak

SEVGÝ DÜNYASI10

deðildi asla. Savaþa kalkýþmadanönce karþý tarafla konuþarak, dinintebliðine izin verirlerse bundan hemenvazgeçecekleri açýkça söyleniyordu.Bunu yazýmda sonra detaylý açýklaya-caðým.

Birliðin saðlandýðý ilk yýldan sonraIrak'ýn güneyine kadar olan Bizanstopraklarý tamamen alýndý. Ebubekirvefat ettiðinde Halid Bin Velid komu-tasýndaki ordular Þam kalelerini zorla-maktaydý.

Savaþlarda hafýzlarýn ölüp sayýlarýnýnazalmasý üzerine, Hz. Ömer Kuran'ýntek kitap halinde derlenmesi içinEbubekir'i ikna etti. Çok deðerli birvahiy kâtibi ve hafýzýn baþkanlýðýndaderlenen tek bir kitap, Ömer'in kýzý,Peygamberin karýsý Hafsa'ya emanetolarak býrakýldý.

Ebubekir 2 yýl 7 ay süren çok önem-li sorunlarla dolu hilâfetini yüza-kýyla tamamlayýp o çok sevdiðiPeygamberi'ne gönül huzuruylakavuþtu.

HZ. ÖMER'ÝN HALÝFELÝÐÝ

Ýþte gecesini gündüzüne katmýþ, azuyuyan, az yiyen, saniyesini gün gibideðerlendiren, hiddetini dizginlemesinibilen, eþi az bulunur bir ulu idareci.Ebubekir son demlerinde güvenilirsaygýn kiþilerle görüþerek, yazýlý birifadeyle kendisinden sonra Ömer'iseçtiðini bildirerek, Ýslâm'a son büyükhizmetini yapmýþtý.

Onun ilk icraatý Ýslâm'ýn kýlýcý HalidBin Velid'i baþkomutanlýktan erlikdüzeyine indirdiði mektubuydu. Yerine,gerçek bir Müslüman olan EbuUbeyde'yi tayin ediyordu. GeçmiþteHalid'in iki Müslüman için haksýz yereölüm kararý verdiðini görmüþ,Ebubekir'e bunu þikâyet etmiþti. Ayrýcainsanlarýn onu aþýrý büyütüp, gücünAllah'tan geldiðini unutmalarýný daistemiyordu. Halid, rütbesindeki bubüyük indirimden gocunmadan, erolarak ayný hizmeti alçakgönüllülüklesürdürdü.

Ebubekir son günlerini yaþarken,Bizans Ýmparatoru Hirakl, Ýslâm ordu-larýnýn Þam sýnýrlarýna dayanmasýndanürkerek 240.000 kiþilik çok büyükorduyu, Müslümanlar'ý ezip yok etmekiçin Yermuk denilen bir bölgedetoplamýþtý. Müslümanlar ancak 46.000askere sahipti. Onlarla baþ edebilecekancak Halid olduðundan, ileri gelenleronu oybirliði ile baþkumandanseçmiþlerdi. Ýþte Ömer'in mektubu tambu sýrada Ebu Ubeyde'ye ulaþmýþ o daÖmer'in emrini savaþýn sonuna kadarsaklayarak, galibiyette büyük pay sahibiolmuþtu. Bu zaferle Ýslâm ordusunaÞam yollarý tamamen açýlmýþtý.

Bu Yemame Savaþý öncesinde çokibret alýnacak bir olay yaþanmýþtý. Öylebir olay ki, akýl ve idrakleri açýkgerçekçi insanlarýn, her bir þart içindebile doðru yolu seçebileceklerinin açýkbir örneði idi bu. Henüz savaþ baþla-madan ünlü Bizans komutaný Yorgi,Ýslâm komutaný Halid'i baþ baþa özel bir

11SEVGÝ DÜNYASI

görüþmeye çaðýrmýþ, ondan Ýslâmdininin esaslarý hakkýnda geniþ bilgileralmýþtý. Zaten daha önce de Ýslâm'ýepeyce soruþturmuþtu. Þimdi ise taminanca kavuþup, o büyük ordudakikomutanlýðýný býrakmýþ, zayýf Ýslâmordusunun bir neferi olmaktan gocun-mamýþ ve savaþta þehit mertebesineeriþmiþti.

10 yýl kadar süren Ömer'in halife-liðinde Þam alýnmýþ, daha yukarýlardaKürt bölgelerine ulaþýlmýþ, GüneydoðuAnadolu'da bazý bölgeler bilefethedilmiþti. Ýran'ýn deðiþik savaþlarsonrasý büyük bir kýsmý Müslümanlarýnolmuþtu. Ayrýca Mýsýr da fethedilmiþti.Ama bütün bu savaþlar öncesinde mut-laka önceden barýþ görüþmeleri yapýlý-yordu. Þah'a, Ýmparator'a elçiler gönde-riliyor, Ýslâm'ýn oralarda serbestçeöðretilebilmesi için ya da yine kendidüzenleri içinde kalarak ancak korun-malarý karþýlýðýnda vergi vererekÝslâm'ýn öðretilmesine izin vermelerigibi þartlar konuþulmadan savaþa giril-miyordu. Bunun bir örneði Kudüs idi.Onlar savaþsýz teslim olmuþ ve kendidinlerini serbestçe uygulamýþlardý.

Savaþa girmeden önce barýþgörüþmeleri yapýlmasý ilk iki halifeninsürekli uyguladýklarý bir âdetti. Bununbir örneði Prof. Dr. Ýhsan SüreyyaSýrma'nýn 4 halifeyle ilgili kitabýndauzunca anlatýlýr. Ýslâm elçisi Ýran Þah'ýRüstem'e Ýslâm'ý uzunca anlattýktansonra Þah sorar: "Þayet sizin dininizegirersek buralarý terk edip geri dönermisiniz?"

Elçinin cevabý net: "Vallahi evet.Hem çeker gideriz hem de ticaretdýþýnda hiçbir maksatla ülkenizegelmeyiz."

Ömer komutanlarla sürekli mek-tuplaþarak savaþlarý gün gün izliyor,adalet dýþýndaki davranýþlara asla izinvermiyordu. Aslýnda Ömer'in Ýslâm'agerçek hizmeti fethettiði yerlerden dahafazla alçakgönüllülüðü, adaletten kýlboyu þaþmayýþý ve halkýn huzuru içinsürekli gayret içinde olmasýydý. Þam'ýziyaret ettiðinde deveye binmekhizmetçisinin sýrasý olduðundan Ömeryürüyerek þehre girmiþ, kimse onutanýyamamýþtý.

Parasal olaylarda son derece titizdi.Valilerin tayininde ve sonrasýnda onlarýmal beyanýna zorlardý. Kendisinin deorta halli bir yaþamý vardý. Son derecesade giyinir, tanýmayan biri onunmüminlerin Emiri olduðunu aslaanlayamazdý. Geceleri Medine'yi kon-trol gezilerine çýkar, elindeki kamçý ilesuçlularý yola getirirdi. Oðlu bile olsacezasýný vermekten asla gocunmazdý.Nitekim içkiliyken bir kadýna tecavüzedip bebek sahibi olan oðlu, suçunukabullenip tövbe ettikten sonra, onuherkesin tanýklýðýnda 100 sopa ile ceza-landýrmýþtý.

Onun dillerden düþmeyen en ünlüsözü nasýl bir sorumluluk duygusuyaþadýðýný açýkça ortaya koyar: "Yeminolsun ki, bir deve Fýrat kýyýsýnda kay-bolup ölse Allah'ýn bana bunun hesabýnýsoracaðýndan korkarým."

SEVGÝ DÜNYASI12

Yukarýda ismi geçen kitapta yazarProf. Dr. Ýhsan Süreyya Sýrma, Ömer'inbu emsalsiz davranýþlarýný sýralarkenMüslümanlarýn bugünkü tutumlarý ilekarþýlaþtýrýr ve büyük üzüntüsünü þöyledile getirir:

"Günümüz Müslümanlarý ise hep bun-dan kaybediyorlar. Yani dünya malýna okadar önem verdiler ki, asýl görevlerionun için yaþamak oldu. GünümüzMüslümaný Allah rýzasýný nasýlkazanacaðýný araþtýrmak yerine, dünyapara piyasalarýný konuþuyor, kendisineonu dert ediniyor. Onu dert edindiði içinde dertlerden kurtulamýyor."

Onun bu hayýflanmalarýný okurken,yýllar önceki bir konferansta söylenenlerhatýrýma geliyordu. Geçmiþte bundandergimizde de söz etmiþtim þimdioradan aktarýyorum:

"1968 yýlý Kasým ayýnda Ýslâmî konu-larla uðraþan "Ýlim Yayma Derneði"ndebir konferansta bulunmuþtum. Gerçekbir Müslüman olduðunu duyduðumFelsefe doçenti Nurettin Topçu "ÝslâmAhlâký" üzerinde konuþacaktý. Doðrusu,çoðunluðunu Ýmam Hatip Okulu veYüksek Ýslâm Enstitüsü öðrencilerininve tek tük yaþlý hoca efendilerin teþkilettiði bu toplulukta, geçmiþinövgüsünün ötesinde günümüz gerçek-lerine deðinen fazla bir söz ummuyor-dum. Kuþkusuz aslýnda pek çoðutertemiz gönüllere sahip bu gençliðegerçek Ýslâm'ý, gerçek Allah yolunuanlatacak birileri bulunmalýydý. Yoktuiþte, ben öyle sanýyordum.

Nurettin beyin kürsüye gelmesiylekonuþmaya baþlamasý ayný anda oldu,sanki alkýþa izin vermemiþti. Kendisiniilk defa görüyordum. Sýhhatli bir yüz,geniþ bir alýn... Görünen sadece buydu.Dinleyicilere bakmadan kýsýk bir seslesüratle elindeki metni okuyordu.Konferans tekniðine taban tabana zýt birtutum. Belliydi ki, çok sýkýlacaktým.Fakat o ne?... Bu kýsýk ses, üstelik böylebir yerde neler söylüyordu:

"...Ýslâm ahlâkýnýn merhamet prensibi,Ýslâm dünyasýnda bugün bir ucubegibidir. Yirminci asýr 'hayatýnýn buncasefaletleri karþýsýnda namazýný kýlýp, hacvazifesini yapmakla Müslüman olduk-larýna vehmederek akýbetlerinin selâme-tine güvenenler, buz gibi duygusuz veelemsiz yaþayabiliyorlar..."

Sýkýlmak ne kelime, pürdikkatkesilmiþtim:

"... Kuraný Kerim basýlýyor, dinadamlarý el uzatýyor; hac seferleri tertip-leniyor, din adamlarý iþe sarýlýyor, dinîneþriyat adý ile kitapçýlýk ve gazetecilikbol para getiriyor, din adamlarý davacýmaskesiyle sahaya atýlýyorlar. Bunlarhizmet ehli din adamý deðildir, bunlarmenfaatçi, bezirgân dünya muhteris-leridir Yüzlerindeki maskeye bakýp daMüslüman sanmayýn onlarý. BizzatÝslâm içinde ahlâk ayaklar altýna alýn-mýþ, onun yerine otomatik bazýhareketlerle sefil nefisler için cennetyolu aranmaktadýr. Hattâ Ýslâm'ý yük-selttiði, Ýslâm dâvasýný deðerlendirdiðiiçin, ahlâk düþmaný olanlarýn ruhsefaletleri bile hoþ görülüyor. Müslü-

13SEVGÝ DÜNYASI

manlarý övmesi ve yabancýlara sövmesiyetiyor onlarýn. Hele parlak kelimelerleyermesini biliyorlarsa!... Zavallý kitle vezavallý Müslüman gençleri düþünmü-yorlar ki, Ýslâm güneþinin doðduðudevirde hangi ahlâksýzýn eliyle bu dinyükseltildi? Veya Peygamber hangi ah-lâksýzý övmüþtü. Bu sual karþýsýnda te-reddütsüz isyan tabiidir. Ama Ýslâm ce-maatinin bugün beynini, vicdanýný bir-likte kaybetmiþ olduðuda muhakkaktýr."

Nurettin Bey, bu tarzda, gerçeklerikimseden çekinmeden söyleye söyleyesürdürdü konuþmasýný. Sözünü bitirincesürâtle ayrýldý kürsüden. Alkýþlar yinegeç kalmýþtý.

Hemen kürsüye koþtum konferansýnmetnini almak istiyordum. Topçu'nunöðrencileri beni rahatlattý. Gelecek ayýnHareket Mecmuasýnda bunlarý okuya-bileceðimi söylediler.

Bu mertliðe, bu açýk sözlülüðehayran olmuþtum. Sayýn Topçu, yýllarcabaþyazarlýðýný yaptýðý Hareket Mec-muasýnda sözlerini iki cümledeözetleyivermiþti:

“Ýslâm dünyasýnda ahlâk adýna sadececinsî hayata baðlý bir disiplinle, ahlâkýnkelimelerini kullanan bir reklâmcýlýðabaþvurulmaktadýr. Ahlâkî bir yaþayýþ veideal görülmüyor."

BÝZÝM CELSELERÝMÝZDE HZ. ÖMER

* Gece Medine’yi dolaþýrken:

Bir zamanlar, hakký koruyan ulu bir idareci vardý. Halk arasýndagezer, kötüleri bulur, onlarý cezalandýrýr, kötülüklerini herkese ilânederdi. Bir gün üç beþ kötü bir kenarda kötü iþler yapýyorlardý... Onlarýbuldu, dýþarýdan gözetledi, duvardan atlayarak yanlarýna girdi, onlarýsuçüstü yakaladý... O bile bunda hakka tecavüz olduðunu bilemedi.Dýþarýdan gözetlemekle onlarýn gizliliklerine, duvarý atlayýp yanlarýnagitmekle onlarýn hususiyetlerine tecavüz etti. Üstelik kötülüklerini ilânetmeyi düþündü ki, ona kabahatleri örtücü olunuz denmiþti. Onu,oradaki kötülerden biri uyandýrdý, gafletten. O zaman anladý ki hak herþeyin üstünedir. Bir daha öyle kötü þeyler yapmamalarýný tembih ederekonlarý affetti."

Hz. Ömer ile ilgili ayný olay Elmalýlý Hamdi Yazýr'ýn Kuran tefsirinin 4473.Sayfasýnda daha ayrýntýlý olarak anlatýlmaktadýr.

* Korku Yok, Tedbir Var:

"Hani bir zaman, hayýr için yola çýkmýþ bir insan, yanýndaki kardeþleriile, hani bir kapýya geldi, bir þehrin, girmedi ya içeriye... Ýþte ona o günyanýndakiler, onun gibi kendini satmýþ erler sordular, dediler ki: "Niçingirmiyorsun þimdi içeri? Hani bu kapý, O Yüce'nin bize varetmiþ olduðu,bizim için belli ettiði yerin giriþiydi ya..."

O zaman hayra çýkmýþ insan dedi ki: "Þimdi siz bilir misiniz, içeridehayrýnýza olmayan bir belâ vardýr ve bir önüne geçilmez hastalýk?"Yanýndakiler ona döndüler þöyle dediler: "Sen O'nun yolunda, belâdankaçan mýsýn?" O dedi ki: "Ben þimdi, O'nun bana açtýðý ve sizin veherkesin hayrýna olan baþka bir kapýnýn yoluna varacaðým. Siz de öyleyapýnýz." Öyle yaptýlar, gerçekten öyle hayra vardýlar."

* Aklý Hep Savaþtaki Askerlerde:

"Hani bir yorgun adam, bir yerde bekliyordu bir zaman... Hani yanýn-dakilerini göndermiþti ya, bir hayýr için, bir çukur yere, etrafý yüksek olan.O, beklediði yerden onlarýn yanlýþta olduðunu gördü de, gözünün önündeher þeyi ile birden. Bir ses yükseldi birden içinden ve döküldü dudaklarýn-dan "Gitsinler daha yukarýya doðru, çýksýnlar daha üste!" diye...Yanýndaki üç kiþi, henüz bilmiyordu ki iþi, anlamadýlar. O anda çukurdaolanlarýn baþýndaki, kulaðýnýn içinde duydu çýnlayan sesi: "Gitsinleryukarýya, daha üste çýksýnlar!" Öyle yaptý. Çýktýlar, çýktýlar, öylece kurtul-dular, hayrý buldular."

SEVGÝ DÜNYASI14

Ahmet Cevdet Paþa'nýn tarih kitabýn-da Halife Ömer, Müslümanlar tarafýn-dan ele geçirilmiþ olan Þam'ý ziyaretetmek için yola çýkar. Þehre yaklaþtýðýn-

da Þam'da veba hastalýðý olduðunuöðrenince þehre girmez Medine'ye geridöner. Ayný yýl hastalýðýn geçtiðiniöðrenince orayý ziyaret eder.

Hicretin 23. yýlýnda Ýslam ordusuSariye'nin komutasýnda ÝranlýlarlaAnadolu sýnýrlarýna yakýn bir ovadasavaþtalar. Düþman onlarý çepeçevrekuþatmýþ neredeyse onlarý yok edecek-ler. Tam bu sýrada Ömer Medine'dedurugörü ile (klervuayan) bu feci duru-

mu aynen görür ve haykýrýr: " El cebel,el cebel (daða, daða)" Komutan Sariye,Ömer'in bu hitabýný aynen duyar veordusunu yukarý doðru çýkararak kuþat-madan kurtulur, zaferi kazanýr.Medine'ye döndüklerinde Sariye olayýaynen böyle anlatýlýr.

SEVGÝ DÜNYASI15

evgi ve Þiddetin Kaynaðý"Erich Fromm'un en çokpsikoloji kokan kitaplarýn-dan biridir. "Sevme

Sanatý"nda sevgiye aðýrlýk veren yazar,bu kere þiddetin ve kötülüðün kökeniniirdelemeye giriþir. Ve ilkin normaldenanormale doðru þiddet türlerini sýralar.En doðalý, oyunda ortaya çýkan þiddetbiçimidir. Burada oyunun arkasýnagizlenmiþ, bilinçsiz bir saldýrganlýk ve

yýkýcýlýk gözlenebilir. Ne var ki, bu tipsportif gösterilerde amaç yok etmedeðil, fakat hüner ve becerinin göste-rilmesidir. Þiddetin yüceltilmiþ vetopluma uydurulmuþ bir görüntüsüsayabiliriz bunu

TEPKÝSEL ÞÝDDET

Günlük yaþamda daha çok görüleniise, tepkisel þiddettir. Bununla insanýn

Sevgi ve Þiddetin KaynaðýGüngör Özyiðit, Psikolog

Þiddet ne cesarettir ne de kuvvet!...

Sizi yalnýz götürecek olan

sevgidir.

(Bizim Celselerimiz)

“S

SEVGÝ DÜNYASI16

canýný, malýný, özgürlüðünü ve onurunukorumak için gösterdiði þiddeti kaste-diyoruz. Korkudan doðan bu þiddet,savunmaya yöneliktir.

Tepkisel þiddetin bir baþka þekli deisteklerimiz engellendiðinde, bundandoðan gerginliðin ortaya çýkardýðý þid-dettir. Keza, haset ve kýskançlýk dayine engellenmeden kaynaklanansaldýrganlýða baðlý, bir baþka düþmancatepki türüdür. A'nýn istediði bir þeye,B'nin sahip olmasý ya da A'nýn sevgisi-ni umduðu birinin B'yi sevmesi, A'daB'ye karþý haset ve kýskançlýkuyandýrýr. Bu ise düþmancadavranýþlara yol açar. Kabil'inHabil'i öldürmesi, Yusuf'a kardeþ-lerinin ettikleri bunun klasik örnek-leridir.

Hastalýða daha yakýn olan diðer birþiddet türü de, öç alýcý þiddettir. Zarargörerek yýkýlanlarýn, yani güçsüzlerin,kendilerine saygýlarýný korumak için,baþvuracaklarý tek yol vardýr önlerinde:"Göze göz, diþe diþ" kuralýna göre öçalmak. Görüldüðü gibi güçsüzlereuygun düþen ve onlarý kollayarakadaleti terazileyen bir yoldur bu.Güçlülere gelince, onlar ya zararýngelmesini önleyerek, ya da zarargörseler bile, ruh güçleriyle zararvereni baðýþlayarak, öç alma duygusu-nun üstüne yükselerek, tanrýca bireylemde bulunabilirler.

Ýnsanýn baðlandýðý, güvendiði kiþiveya kurumlara olan inancýnýn yýkýl-

masý da yýkýcýlýðýn kaynaklarýndanbiridir. Anatanýn (anne-babanýn) öðüt-ledikleri ile yaptýklarýnýn birbirini tut-mamasý, okulda öðretilen deðerlerle,hayatta uygulananlarýn baþka olmasý,dinin özü ile günlük yaþamdaki görün-tüsü arasýndaki açýklýk, kiþilerde birinanç yýkýmýna yol açar; insanda ogüne dek kandýrýlmýþ olma ve enayiyerine konulma duygusu uyandýrýr. Vebu duygunun verdiði kýzgýnlýkla kiþi,daha önce inandýðý deðerlere karþýsaldýrganca bir tavýr takýnýr. Böyle biri,inandýðý, baðlandýðý deðerlerdeuðradýðý umut kýrýklýðýný, dünyasalbaþarýlara ulaþarak, para, mevki,güçlülük ve ün peþinde koþarak gider-meye çalýþýr.

Bütün bu þiddet türleri geneldeyaþamýn hizmetinde ve kiþininkendini savunmasý biçimindesürdürülür.

Güçsüzlüðün hastalýklý bir yollaödünlenmeye (telafi edilmeye) çalýþýl-masý ise, ödünleyici þiddet türüne girer.

GÜÇLÜLÜK DEYÝNCE

Güçlülük insanýn üretici, yaratýcý veyapýcý güçlerini dünyayý deðiþtirecek,daha iyiye doðru dönüþtürecek bir þe-kilde kullanabilme yetisidir. Olaylarýnrüzgârýyla savrulan bir yaprak olmak-tan kurtulup, olaylara yön verebilecekbir etkinliðe ulaþmaktýr. Ancak, yaþamyaratmak ve etkin olmak, güçsüz kiþidebulunmayan bir takým nitelikleri zorun-

SEVGÝ DÜNYASI17

lu kýlar. Yaþamý yok etmekse, yalnýz birtek þeyi, þiddete baþvurmayý gerektirir.Güçsüz kiþi, yaratamadýðý yaþamý elin-deki tabanca ve býçaðý ile yok ederek,onu olumsuz bir þekilde aþmaya çalýþýr.Yapamadýðý için yýkar, yaratamadýðýiçin, yok eder. Zira bir insaný eðitmekbilgi, beceri, sabýr ve zaman ister.Öldürmek içinse bir kurþun yeter. Onedenle, yýkmak herkesin iþi olabilir.Yapmak ise aklý ve gücü olanlarýn har-cýdýr ancak.

Güçsüz kiþi yaratamadýðý yaþamdansanki öldürerek öç almak ister. Çünküinsan güçsüz de olsa, insan olduðu için,sadece bir yaratýk olarak kalmaya kat-lanamaz. Dünyaya ses vermek "Heyburaya bakýn, ben de varým!" demekister. Nitekim okullarda, çalýþarakkendilerini gösteremeyen öðrencileryaramazlýk yaparak dikkatleriüzerlerine çekerler. Çocukluðundadama çýkarak bacalara paçavralartakmak, yemeklere avuç avuç tuzatmak, saatlerin içine kum doldurmakgibi muzýrlýklarý deneyen MaksimGorki, büyüdükten sonra sanatçýsezgisiyle bunun nedenini þöyleaçýklar: "Yaþayan bir varlýk olmaklabirlikte, kendimi ve baþkalarýný bugerçeðe inandýracak baþka bir yolbulamýyordum."

Kötülüðün asýl özü olarak üçdeðiþik eðilimi de alýp incelerErich Fromm. Bunlar ölüm sevgisi,narsisizm ve anneyle ortak yaþamasaplantýsýdýr.

ÖLÜM SEVGÝSÝ YAÞAM SEVGÝSÝ

Ölümsever tipler geçmiþi yaþarlar.Soðuk, herkesten uzak, yasaya vedüzene tutkun tiplerdir. Þidde veölüme götürdüðünden, þiddetonlar için bir yaþama biçimidir.Yaþamseverin içindeki erkek-diþikutuplaþmasý, ölümseverlerdegüçlüler-güçsüzler, öldürenlerle,ölenler þeklini alýr. Öldürme isteði,þiddete tapma, ölümü çekici bulma,sadizm, düzen uðruna organik nesneleriinorganik nesnelere dönüþtürme isteðiölümsever tipin karakteristik çizgi-leridir.

Ýçinde ölümseverlik eðilimleri olaninsan, yaþamayan, ölü olan her þeye,cesetlere, çürümüþ þeylere, dýþkýya vepisliðe büyük bir ilgiyle çekilen vekendisini kaptýran kiþidir. Ölümseverlerhastalýktan, cenazelerden, ölümden sözetmekten çok hoþlanýrlar. Yalnýzcaölümden söz ederken canlanýrlar.Ölümsever tipe en iyi örnek Hitler'dir.Ýkinci Dünya Savaþý'ndan kalan birraporda askerin biri, Hitler'in çürümüþbir cesedin baþýnda dikilip, kendindengeçmiþ bir durumda öylecekalakaldýðýný ve oradan ayrýlmakistemediðini söylemiþtir.

Yaþamseverler ise yaþamaktan sevinçduyan, üretici, yapýcý kiþilerdir.Yaþamseverlerin sözlüðünde yaþamahizmet eden her þey iyi, ölüme götürenþey ise kötüdür.

SEVGÝ DÜNYASI18

Ýyilik yaþamý zenginleþtirmeye,yeniliðe geliþmeye duyulan etkinilgidir. Yaþamsever kederi içindenkovar, coþkuyla yaþar.

Ýnsanýn içinde yaþam sevgisininçiçeklenebilmesi için, öncelikle insanonuruna yaraþýr güvenli bir yaþam,sonra hiç kimsenin baþka birininamaçlarý için araç olarak kullanýlma-masýný saðlayan âdil bir düzen. Vesonunda insana, etkin bir üyesi olmaolanaðýnýn saðlandýðý özgür bir ortamgereklidir.

BÝREYSEL veTOPLUMSAL NARSÝSÝZM

Narsisizmi iki üç örneðe bakarakdaha iyi anlayabiliriz: Biri bebek,diðeri akýl hastasý.

Bebek için var olan tek gerçekkendisidir. Yani kendi bedeni,üþümesi, ýsýnmasý, uyku gereksinimive baþka bir bedenin yakýnlýðý gibifiziksel duyumlarý…

Bir akýl hastasýnýn tavrý da temeldebebeðe benzer. Ne var ki bebektedýþ dünya daha gerçek olarak ortayaçýkmamýþken, akýl hastasýnda dýþdünya, gerçekliðini yitirmiþtir. Dahadoðrusu dýþ dünya hasta tarafýndantümüyle inkâr edilmiþtir. Demek kinarsisizm bir yerde insanýn sadecekendini görmesi kendi benliðininve bencilliðinin içine iyice gömül-mesidir.

Daha hafif þekliyle günlük yaþamdahemen herkeste narsist eðilimlergözlenebilir. Hani yazarýn biri, yoldabir dostuna rastlar. Uzun süre kendin-den söz ettikten sonra, þöyle der; "Hepkendimden konuþtum. Þimdi biraz dasenden söz edelim. Son kitabýmý nasýlbuldun bakalým?" Narsist kiþi aklýnýkendisiyle bozmuþtur. Baþkalarýylailgisi yine kendisi için ve kendineyöneliktir. Böyleleri hep konuþur, hiçdinlemez. Çünkü kendinden baþka birþeye ilgi duymaz.

Gerçi insan yaþamýný sürdürmek içinbir ölçüde bencil olmak, kendinidüþünmek zorundadýr. Ama iþte ölçüyüiyi ayarlamak, narsisizmi en uygun(optimal) düzeyde tutmak gerekir.

Ýnsanýn kendinden kurtulmasýnýn biryolu da, bireysel narsisizmin topluluknarsisizmine dönüþtürülmesidir. Budurumda narsist tutkunun nesneleriaile, ulus, din, ýrk, parti, fanatikçe tut-tuðu takým olmuþtur. Artýk kendisininyanýnda, kendi ulusu, ýrký, dini… endeðerlidir. Bunun dýþýndaki her þeydeðersizdir. Burada bencillik saltkiþisel olmaktan çýkmýþ, toplumsal birkarakter kazanmýþtýr. Böylesi toplumsalbir narsisizmden kurtulmak için deinsan, sevgisini ve ilgisini yalnýz kendibaðlý bulunduðu veya sahip olduðuþeylere deðil, tüm insanlýða, varlýðýnbütününe yöneltmesi gerekir. Öyle ki,ben ve diðerleri, biz ve ötekiler olma-sýn. Evrensel bir sevgi her þeyi kuþatsýnda, dýþarýda düþman býrakmasýn.

SEVGÝ DÜNYASI19

Kendinden taþýp herkesi ve her þeyisevebilmek, ayný zamanda baðýmsýz birkiþiliðe eriþmeyi, özgür olmayý gerek-tirir. Ve tabii anne saplantýsýndan kur-tulmayý da.

ANNE SAPLANTISI

Ýnsan doðunca annesi ile olangöbek baðý biyolojik olarak kesilir.Ama çoðu kez psikolojik olarak bugöbek baðý ömür boyu sürer gider.O yüzden psikolojik olarak dagöbek baðýný koparamayan insan,tam doðmuþ ve kiþiliðini bulmuþsayýlamaz. O, annesinin kuzusudurhenüz.

Ana kucaðýndan kurtulamamanýntemelinde çok yoðun duygular yatmak-tadýr. Ýnsanýn korunma, kendinehayranlýðýný doyurma isteði, sorumlu-luk, özgürlük ve bilinçliliðintehlikelerinden kaçýnma arzusu, hiçbirçaba göstermeksizin annedengördüðümüz koþulsuz sevgi bunlararasýndadýr. Genel olarak bebek, buduygular ve özlemler içindedir.Sözkonusu gereksinimleri karþýlayankiþi de annedir. Böyle olmasa zatenbebek kendi olanaklarýyla yaþamýnýsürdüremez. Çünkü çaresizdir. Amaçaresizlik içinde olan tek kiþi bebekdeðildir. Yetiþkinler de çoðu zamanbirçok bakýmlardan çaresizdirler.Üstesinden gelemedikleri zor durum-larda, onlarda kendilerine kesin birgüvenlik ve sevgi verecek bir gücü,anneyi ararlar. O yüzden insan doð-

duðu andan itibaren iki zýt eðilimarasýnda gidip gelir. Biri aydýnlýða, günýþýðýna çýkmak, öteki anne rahminedönmektir. Biri tehlikelerle dolu birserüvene yönelmek, diðeri kesinlik verahatlýðý yeðlemektir. Biri baðýmsýzlýkiçin tehlikeyi göze almak, öteki korun-ma ve baðýmlýlýk aramaktýr. Oysainsan, anne saplantýsýndan sýyrýldýðýzaman gerçekten doðar ve kendinigerçekleþtirir.

Anneye ya da onun yerini alan aile,kan, ýrk ve ulusa baðlý kalma eðilimiherkesin içinde doðuþtan vardýr. Bueðilim, ona karþý olan doðmak,geliþmek ve büyümek eðilimi ile çatýþ-ma içindedir. Doðal geliþme durumun-da büyüme eðilimi aðýr basar.

Ýnsanýn yaþamaktan sevinç duymasý,benliðinin ve bencilliðinin üstüne yük-selerek, doðayý ve herkesi sevmesi,anne saplantýsýndan kurtularak baðým-sýz ve özgür bir kiþiliðe kavuþmasý,onun ilerlediðini gösteren bir geliþmebelirtisidir.

Ölüme sevgi duymasý, kendi ben-liðinin hapishanesinden bir türlü çýka-mamasý ve anne baðlantýsýndan kopa-mamasý ise, kiþinin gerilediðinigösteren çürüme belirtisidir.

Güçlülük yaþamdan ve geliþmedenyana olmaktýr. Öyleyse güçsüzlüktenkaynaklanan þiddet, ne cesarettir ne dekuvvet. Varoluþ düðümünün gerçek vetek çözüm yolu sevgidir ancak.

.

SEVGÝ DÜNYASI20

ýllar önce Brezilyalý þifacý diyeduyduðumda bu kiþinin olsaolsa amazon þamanlarýndanbiri olacaðýný ve bir takým

büyülerle insanlarý iyileþtirdiðini san-mýþtým ve o zaman ki bakýþ açýmdandolayý çok önemsememiþtim. Dahasonra izlediðim videolarda onun bam-baþka bir yöntemi olduðunu gördüm.Ýnsanlarýn deðiþik bölgelerini keserektümörleri çekip alýyor, burundan içerisoktuðu bir makasla kanlý operasyonlaryapýyordu. Söylenen, enerji ileanestezi yaptýðý yönündeydi. Ýnsanlar

acý çekmiyordu, ama yine de görün-tüler korkutucu gelmiþti.

Bahsettiðim kiþi, bugün, dünyanýnen ünlü medyum þifacýsý olarak bilinenJohn of God (João de Deus). Kendisibir þifacý medyum ve asýl yöntemi ruh-sal þifa. Onu ilk kez ziyarete gittiðimdevideolarýný izlediðim operasyonlarýhatýrladýkça korkmamak elde deðildibenim için. Yoga ve meditasyondünyasýnda pek çok farklý ve zorlusürece katýlmýþtým, fakat ayaktaykenvücudumun kesilmesine hazýr mýydým,

“John Of God” ve Çaðatay'ýn Þifa YoluFatih Keçelioðlu Derki'den alýnmýþtýr

Bahsettiðim kiþi, bugün,dünyanýn en ünlü medyumþifacýsý olarak bilinen John ofGod (João de Deus). Kendisi birþifacý medyum ve asýl yöntemiruhsal þifa. Onu ilk kez ziyaretegittiðimde videolarýný izlediðimoperasyonlarý hatýrladýkça kork-mamak elde deðildi benim için.Yoga ve meditasyon dünyasýndapek çok farklý ve zorlu sürecekatýlmýþtým, fakat ayaktaykenvücudumun kesilmesine hazýr mýy-dým, emin deðilim

Y

SEVGÝ DÜNYASI21

emin deðilim. Ancak yaptýðým üçziyaret sonrasý diyebilirim ki, ona geleninsanlarýn en fazla %1'i bu tür birkanlý operasyona maruz kalýyorduaslýnda maruz kalmak ta deðildi kendiistekleri olmadan asla bunu deneyim-lemiyorlardý. Belki binde biri… Dahaçok uygulanan yöntemin adý ise psiþikmüdahele ya da psiþik þifa. Bunun içinbir odaya girdik.. Hepimiz gözlerimizikapattýk. 10 dakikalýk bu süredehayatýmda deneyimlemediðim kadaryoðun bir enerji tüm vücudumu elegeçirmiþti. Sonrasýnda inanýlmazyorgun hissettim kendimi. Zatenönerilen þey en az 24 saat yataktançýkmadan dinlenmek. Psiþik ameliyatýnetkileri ise kendisini 1 ile 6 ay arasýndaki sürede maksimum gösteriyor. Pekikimdir John of God?

João Teixeira de Faria, ya da dünyadabilinen ismiyle John of God veya Joãode Deus, belki de bugün yaþayan engüçlü medyumdur. John of God ismionun þifasýndan fayda gören binlerceinsanýn ona taktýðý bir lakap. João çokmütevazý bir insan ve bir konuda çoknet: "Ben kimseyi iyileþtirmiyorum.Ýyileþtiren Allah'týr ve sýnýrsýz iyiliðin-den ötürü varlýklara verdiði izin ilekardeþlerim þifa ve teselli bulmaktadýr-lar. Ben sadece Allah'ýn ilâhi ellerindebir aracým" der.

Eðer Abadenya sokaklarýndayürürken John ile karþýlaþýrsanýz nekadar mütevazi ve sevimli bir insanolduðunu görürsünüz. Sýradan birvatandaþ gibi hayatýný yaþamaktadýr ve

insanlarýn ona duyduðu derin saygý vesevginin onu sýra dýþý biriymiþ gibigöstermesine müsamaha etmez.

Þifacý medyum Joao Teixeira'nýn her-hangi bir týp eðitimi yoktur. Bunun yer-ine bilincini ruhani varlýklara teslimeder. Bu varlýklar konuþmalar yapar,bekleyen kitleleri incelerler ve görünenve görünmeyen ameliyatlar yaparlar.Tahminlere göre son 40 yýlda, direkveya dolaylý olarak 15 milyon insanadestek olmuþtur.

Þimdi ise sözü John of God'ýnTürkiye'de, oðlu ile yaþadýðý deneyimletanýnmasýný saðlayan Saba DenizUzun'a býrakmak istiyorum.

Merhaba Deniz, seninle nasýl tanýþtýkönce biraz konuþalým istersen. Ben2013 yazýnda sizin Ayþe Arman'daçýkan röportajýnýzý okudum. Ýlginç bul-duðum için Facebook duvarýmda pay-laþtýðýmý hatýrlýyorum. Özellikle eþinÝsmail'in çocuk doktoru olmasýna rað-men þifacý John of God'u ziyaretiniz veoðlun Çaðatay'ýn bu sayede ciddigeliþme göstermesi hikâyenin etkileyiciparçalarý idi. Peki sen beni nasýl duy-dun ilk ve neden benimle temasageçmeye karar verdin?

Merhaba Fatih, bizim ilk John of Godziyaretimizden sonra, Çaðatay'ýn göz-lerinin görmeye baþlamasýyla çýkangazete haberleriyle birlikte, yeniarkadaþlarýmýz oldu bizle birlikte yol-culuk yapmak isteyen, bir süre gruplar-la kendi aramýzda toplanýp gittik. Daha

SEVGÝ DÜNYASI22

sonra grubumuza yabancý dili geliþmiþolan ve ruhani yönü güçlü ve bir gönüladamý gerektiðini fark ettim. Normalrehberlik hizmetiyle gidilebilecek biryer deðildi benim için. Ziyarete gideninsanlar farklý bir yere gidiyorlardý,ruhsal yönden onlara destek sunabile-cek birine ihtiyaç vardý ve eðer kiþi-lerin rahatsýzlýklarý varsa takdir edersinki çok daha hassas oluyorlar ve onlaragönlünü açabilecek birine ihtiyaç vardý.Dostum ve kardeþim Tuna Tüner senitavsiye etti. Önce endiþe duydum sonraseni araþtýrdým, senin de bilmediðinburada ilk defa açýkladýðým 2 rehberrüya geldi senle ilgili ve bu teklifi sanasundum. Davetime icabet ettiðin içinçok teþekkür ederim.. Beni bu konudahiç yanýltmadýn. Bu görevi layýkýylayerine getirdiðini düþünüyorum. Bununda en büyük kanýtý John of God'ýn sanaresmi Casa Rehberliði vermesi oldusanýrým.

Biraz geçmiþinden bahseder misin?Aile dizimi, Hoopono'pono, Somatikdeneyimleme gibi çok iyi bulduðumterapilerin eðitimlerini alýyorsun. Baþkane gibi donanýmlarýn var?

Fatih bu soruyu belki "hangi eðitimialmadýn?" diye sorabilirdin. Sanýrýmalmadýðým eðitim kalmadý 13 yýldýr.Yýllarca oradan oraya , eðitim eðitimdolaþtým. Sanýrým yetersizlik duygu-sundandý arayýþlarým ve insanýn çoközel bir varlýk olduðunu düþünmem-dendi, ayrýca her insana giden yolayrýdýr ve bu anahtarý bulmak gerekliy-di benim için.. Þimdi artýk bulunduðum

noktada benim en iyi kullanabildiðimyöntemlerin aile dizimi, somatikdeneyimleme ve Hoopono'ponoolduðunu görüyorum ve onlar üzerineçalýþmalar sunuyorum..

Çaðatay öncesinde de spiritüel geli-þim ve terapilerle ilgileniyor muydun?

Evet ilgileniyordum. Ýlk baþlangýcým19 yaþýnda spiritüel bir kitabý okumak-la oldu..Memleketim olan Edirne'de 9yýldýr devam eden eðitim ve danýþman-lýk firmam var. Burada spiritüel geliþimve terapi hizmetleri aðýrlýklý olaraksunuluyor.

John of God gerçekten çok etkili birþifacý. Onun yeteneklerinden veyadürüstlüðünden hiç þüpheye düþtüðünoldu mu?

Gariptir belki inanmayacaksýn amasen sorunca içimi yokladým hiçolmamýþ.. Onu rastlantýsal olarak duy-duðum günden belki 1 yýl önce onunlave orasýyla ilgili rüya görmüþtüm.Onunla tanýþtýktan sonra rüyamdakiparçalarý birleþtirebildim ancak.

Onun en sevdiðin yönleri nelerdir?Unutamadýðýn anýlar neler John of Godile yaþadýðýn?

Çok zor sorular soruyorsun. Birdüþüneyim.. Ben ciddi þekilde güçlübir büyükbaba þefkati alýyorum ondan.Karþýlýksýz yapýlan iyiliði, karþýlýksýzverilen enerjiyi çok seviyorum. Yýllarameydan okuyan insana hizmet aþkýný

SEVGÝ DÜNYASI

seviyorum, doðallýðýný ve çalýþmadýðýzamanlarda ki ulaþýlabilir oluþunu.Gönülden bað kurabildiðim en güçlüeril enerji sanýrým. En kýymetlisi debenim için onun yanýnda onu izlerkenbana Yaratýcýnýn varlýðýný tüm açýklýðýile gösterdiðini hissedebilmem.Unutamadýðým anýyla dolu John ofGod (Joao de Deus ) yolculuklarým.Ama ilk gittiðimiz Ýsviçre Basel buluþ-mamýz bambaþka. 8 ay boyunca onuhiç tanýmadan oðlumun gözlerinedokunacaðý ve o anda gözlerinin açýla-caðýný düzenli olarak hayal ettim,bunun üzerine meditasyonlar dualaruyguladým. O gün gelip çatmýþtý 3 günorada olacaktýk. Ýlk 2 gün saniyelikgeçtik önünden öyle acýyla doluydumki Ýsviçre mi beni gördü ben miÝsviçre'yi bilemiyordum. Son geceherkes uyudu ben sabaha kadaraðladým, isyan ettim Allah'ým beni gör-müyorsun, dinlemiyorsun olmadý iþteartýk geri dönüyoruz dedim. Son günben, Çaðatay ve kuzenim sýrada bek-lerken onun yardýmcýlarýndan þimdi iyiarkadaþým olan o gün yeni tanýþtýðýmýzSonya, Çaðatay'ý çok sevdi ona ricaettik bari John of God'un resmini çeke-lim diye en azýndan bir hatýra kalýrümidiyle. O bize sýra size gelince kork-madan kucaðýna atýn oðlunuzu dedi.Sýra bize geldi Sonya çýkýp geldi veonun kulaðýna bir þeyler söyledi,sanýrým kalbim duracak gibi olmuþtu.Oðlumu kucaðýna aldý gözüne 2 saniyeelini sürdü, oðlumla ilgili hiçbir þeysöylememiþtik, o yardýmcýlarýna söy-leyin annesine gözleri görmüyordu ,gözlerini açtým ve artýk görecek dedi..

Ondan sonrasý kopuk bendebayýlmýþým, birileri çocuðu onun yanýn-dan almýþ, kuzenim aðlýyor. Bir anneiçin daha nasýl bir aný olur bilemiyo-rum, bazen daha fazlasýný mý hayaletseydim, bu kadarýný mý kendimizelayýk gördüm diye sorgularken buluyo-rum kendimi. Sadece onunla özel anýmdeðil yaþamýmda ki en önemli hatýramsanýrým.

Bu Aralýk ayýnda John of God'u (Joaode Deus) beþinci kez ziyaret edeceksin.Þu ana kadar ki ziyaretlerin sende neyideðiþtirdi? Bu sefer için farklý beklenti-lerin var mý?

Bu soru benim için neyi deðiþtirmediolmalýydý.. Benim ve tüm ailemin, iþarkadaþlarýmýn John of God'dan (Joaode Deus) önceki ve sonraki yaþam-larýmýz var. Önce çocuðumun saðlýksürecini, yaþamla olan iletiþimimi,inanç sistemimi, iþ hayatýmdaki iler-leme hýzýmý, bolluðumu deðiþtirdi.Belki bir çok insana afâki gelebilir.Dönem dönem bana da geliyor amabenim hayatýmda ki gerçek bu.Herkesin bir kilidi vardýr ya belki debenim ve ailemin kilidinin anahtarýJohn of God'ýnki ile çok uyumlu, tamsebebini çözemedim sanýrým çözmek teistemiyorum, neyse ne? Bu defa ilkdefa önceliði kendime vererek gitmeyiseçtim, kendimi onun aracýlýðý ilesanýrým Yaradan'a teslim edeceðimnasýl olsa onlar benden daha iyisinibilirler. Belki orada bir farkýndalýðýmoluþur, þu anda teslimiyete gidiyorumtüm bildiðim bu.

23

SEVGÝ DÜNYASI

Bu geziye gelmek isteyenlere netavsiye ediyorsun?

Bana göre ölmeden önce görüleceklerlistesinin baþýnda bulunuyor John ofGod (Joao de Deus). Her konudasürekli bir þey yapmalýyým, ben çabala-malýyým, dirençle savaþla ilerlemeli-yim, kýsýtlýyým, yaþamla boðuþmahalindeyim diyenlerin ve bu þekildeyaþamak zorunda hissedenlerindüþüncelerini býrakýp doðal akýþýylaakabilen bir enerjiden yararlanmakisteyen herkesin gidip görmesinive o süreci deneyimlemesini tavsiyeederim.. Ayrýca spiritüel konulardailerlemek isteyenler içinde yaþanýlasýbir deneyim içeriyor bu yolculuk. Eðersizi layýk görürlerse oradan onlarýnkanalýna baðlanarak meditasyon yapa-bilme yetkisi bile alabilirsiniz.

Oðlun Çaðatay'ýn kimlik ismi farklý.Ona neden bu isimle hitap ediyoruz,hikâyesini paylaþmak ister misin?

Evet kimlik ismi Ýsmail Toprak oðlu-mun.. Kaynaðýný tam hatýrlamýyorumama Amerika'da bulunan kabalistik birsiteden sayfalarca oðlum için isimanalizi çýkartmýþtým. Oradaki ilk cümlebaþýndan darbe alabilir, beyinle ilgilisorunlar olabilirdi. Bu analiz beni uzundüþüncelere sevk etti. Latincede"Nomen est omen" sözü vardýr. Ýsminkaderin olur. Ayrýca yýllardýr spiritüelcamianýn içindeyim enerji konularýndaTürkiye'de bir aileye (Cenk Sertdemirve eþine) dünyada da John of God'agüvenirim. Asu ve Cenk 'in Çaðatay'la

ilk buluþmalarýnda ruhsal olarak onlar-la baðlanmasý ve söyleyin annemlebabama iki ismimi de istemiyorumdemesiyle oðlumuza saygý duyduk.Cenk ona uygun olan Çaðatay isminikoydu. Çaðatay Çað atlayan taydemektir. Tanrý ona çað atlamayý nasipetsin inþallah.. Ayrýca Çaðatay Han,Cengiz Han'ýn oðludur Cengiz eskiTürkçe'de Dengiz yani Deniz'in oðluanlamýna gelir biz de belki bunda dabir mânâ vardýr diye düþündük..

Çaðatay'ýn hikâyesi sayesinde onunpek çok takipçisi olmaya baþladý. Sen-ce onun bir misyonu mu bu? Bu tür so-runlar yaþayan çocuklar için öncü mü?

Tekrarlýyorum zor sorular soruyor-sun.. Bilmiyorum bunun cevabý Allahbilir… Ama çocuk doktoru olan bilimadamý bir babayla, ruhsal çalýþmaalanýndan gelen bir anneye doðmasýtesadüf olmamalý. "Tanrý zar atmaz"der Einstein. Öncülük edebiliyorsa veýþýk olabiliyorsa ne mutlu bize. Çokþanslý bir aileyiz. Bazen bazý ebeveyn-ler arýyor beni, yavrumun ölümcülhastalýðýný duydum ve sizin Çaðatay'ýnÞifa Yolu blogunda yazdýklarýnýz þuanda beni hayatta tutan tek kaynakdiyorlar. Sonra kendi kendime bundandaha kýymetli ne olabilir yaþamdaödüllerin en güzeli budur diyedüþünüyorum.

Çaðatay ile ilgili veya kendinle ilgilibilinen þeyler var. Peki insanlarýn þuana kadar duymadýðý bir þey paylaþmakister misin?

24

SEVGÝ DÜNYASI

Belki þifayý hep dýþarýda, dünyanýnher yerinde deðiþik, daha çok bilinme-yen veya hiç bilinmeyen yöntemlerdearadýðýmýzý düþündü insanlar ama bizen çok kendimizle çalýþýyoruz. Çaða-tay'ýn iyileþmesi için. Ýç dünyamýzýsürekli gözlemliyoruz. Onun dýþarýdanbedensel engel olarak yaþadýklarýnýn,bizde ki zihinsel, duygusal engellerlebaðlantýlý olduðunu gözlemliyoruz.Hoopono'pono suçluluk duymadanyüzde yüz sorumluluk alma bilgeliði-dir. Biz deðiþtikçe oðlumuz geliþecekprensibiyle kendimizle ve geldiðimizköklerle çalýþýyoruz. Biz zihnimizinkapýsýný, evinin içini temizliyoruz vesonucu Tanrý ile oðlumuzun arasýndakibaðlantýya býrakýyoruz.. Gittiðimiz heryerde ki þifanýn bizimle paralel doðrul-tuda ilerlediði inancýndayýz. Yani kýsa-ca uygulanan metotlarýn sonuç almaþekilleri bizimle birebir baðlantýlý..Ayrýca ben sadece Çaðatay'ýn oradanoraya oðlu için koþturan annesi deði-lim. Kendime ait hayatým var ve ona dayer ayýrýyorum. Ben kendimi sevmeyiÇaðatay ile öðrendim; kafama taktýk-larýmýn ne kadar boþ olduðunu, ölüm-den öte köy olmadýðýný ve aný yaþa-mam gerektiðini… Yavruma yaþattýðýtüm farkýndalýklar için minnettarým….

Geçtiðimiz Eylül ayýnda Hindistan'daDr. Oswal'ý ziyaret ettik. Dr. Oswalkýsaca nasýl bir metot uyguluyor vekimlere uyguluyor ? Onun haberi sananasýl geldi?

Türkiye'de bilinen bir gerçek var.Ben de serebral palsi'li (beyin hasarlý)

ve engelli ebeveyni olduktan sonraöðrendim. Birçok þeyi kendin araþtýrýpbulmak zorundasýn. Ýðne ile kuyu kaz-mak gibi bizim serüvenimiz ve engelliyakýnlarýndan çok þey öðrendim. Johnof God (Joao de Deus) gezisinde çokbenzer kaderi döngüleri paylaþtýðýmdostum Filiz'den öðrendim ilk olaraksanýrým. Bir de bu konularda duy-duðum her þeyin üstüne gidiyorum,ýsrarlý bir þekilde, korkmadan, herkesidinliyorum iç sesimin kararý ile yolalýyorum. Ýlk nereden duyduðum kesinolmasa da iç sesim güçlü bir þekilde "aloðlunu git" dedi ve Çaðatay, ben ve senyola çýktýk iþte..Dr. Oswal "G Terapi"adýný verdiði bir metot uyguluyor.Dünya'da kendisi ve ekibi tek uygu-layýcýlarý. Tamamen doðal olan home-opatik ve ayurvedik ilaçlarý kiþiye özeluyguluyorlar. Beyinle ilgili tümhastalýklar için uygulanabiliyor. Baþarýoraný yüzde yetmiþ. Oysa dünyadabeyni geliþtirecek, ölü hücreleri can-landýracak bir yöntem olmadýðý iddiaedilmekte sýklýkla. Homeopatide maddesuyla karýþtýðýnda yok oluyor, dolaylýolarak suda enerjisi kalýyor. Yani enerjisanýrým her þeyin baþlangýcý.

Dr. Oswal'ýn terapisine baþlayalý biray oldu. Çaðatay'da nasýl geliþmelergözleyebiliyorsun?

Baþýný bariz bir þekilde dik tutuyor,göz temasý geliþti ve bu gece fark ettimki kollarýný iyi kullanýyor eskiyenazaran. Bir ayda bizim için inanýlmazbir geliþme. Yalnýz burada önemli birþey eklemek istiyorum. Hiçbir yöntem

25

SEVGÝ DÜNYASI

tek baþýna yeterli deðildir. Özellikleenerjinizin çok ciddi önemi var.Enerjiniz ne kadar güçlenmiþse metot-lar o kadar hýzlý tesir eder. Ben John ofGod tarzý bir enerjinin, diðer yöntem-leri kesinlikle öncelikli desteklediðinidüþünüyorum.

Seninle Elma adýný verdiðimiz birkamp yaparak güçlerimizi birleþtirdik.Burada katýlýmcýlarýn engelli olupolmamasýna bakmadan ortak bir grupenerjisi yaratýyoruz. Bu benim için çokgönül açýcý bir deneyim oldu. Sen dehislerini ve düþüncelerini paylaþýrmýsýn?

Fatih yaklaþýk 2 yýl önce Çaðatay'ýnÞifa Yolu adlý bir seminer hazýrladým..Ýçeriði herkese açýktý.. Kiþilerin kendiyolculuklarýnda spiritüel ve konvansi-yonel yöntemleri birarada sunmaktýamacým. Birçok kiþisel geliþimmerkezine bu konuyu açtým amaneredeyse hepsi uzak durdular. Benamacýmýz hizmetse hizmetin her kit-leye sevgiyle sunulabilmesi tarafýn-dayým. Gün bu günmüþ seninöncülüðünle ELMA çalýþmalarýnýbaþlattýk. ELMA þimdilik üç günlük birderinleþme süreci içeriyor, bu süreçlerzaman içinde uzayacak.. Dýþarýdaniçeriye yolculuk.. Gruplarýmýz karmagruplar, saðlýklý bireyler, engelli yakýn-larý ve engelliler beraber katýlabiliyor.Belki de ilk defa Türkiye'de biz baþlat-týk bu uygulamayý.. Son kampýmýzbana göre harika geçti. Saðlýklý veengelsiz bireylerin diðer arkadaþlarýnýtamamen normal olarak görmesi ve

onlarda gördüklerinin kendidünyalarýndaki içsel engellerin yansý-masý olduðunu fark etmeleri benim içinhayallerimin ötesinde bir deneyimdi.Bizim ülkemizin buna ve bu gerçeðigörüp bu gerçekle yaþamayý öðren-meye ihtiyacý var kanaatindeyim..Sonuçta danýþanlarýmýz çok güzelfarkýndalýklar yaþadýlar ve birliktelikduygusuyla iyileþme yolunda adýmatmayý deneyimlediler..ELMA'da ayrý-ca bir dip not saklý John of God'aBrezilya ziyaretine gitme imkâný ol-mayan kiþilere senin aldýðýn meditas-yon yetkisiyle ve benim uyguladýðýmHo'oponopono baðlantý yardýmý yap-mamýz. Bu da farklý bir açýlým getiriyordiye düþünüyorum çalýþmaya..

Gelecekle ilgili vizyonun nedir?Kendini geliþtirdiðin konular veÇaðatay sayesinde keþfettiðin þifacýlar,doktorlar nasýl bir çatý altýnda birarayagelecek?

Bu da sürpriz olsun birazcýk ne der-sin ? ELMA'yý geliþtirip içine dene-yimli ve fark yaratan Türkiye'deulaþýlamaz gözüken bazý deðerli kiþileride katarýz bakarsýn, güzel olmaz mýsence de? Hayal bu ya, her þey hayallebaþlamýyor mu zaten?

Hoopono'pono Yöntemi: Bu yöntem; karþýmýzdaki insanýn

yaþadýðý duyduðumuz öðrendiðimizanda bizim sorunumuz olarak algýlayýpkendi içimizde bundan arýnarakkarþýmýzdakini de arýndýrma yolunuöðretiyor.

26

SEVGÝ DÜNYASI27

atematik denklemler, bizeýþýk hýzýna eriþmenin imkân-sýz olduðunu ispatlýyor.Einstein'ýn ünlü teoremi bazý

fizikçileri memnun ediyorsa da, kimileriýþýktan da hýzlý hareket eden takyon adýnýverdikleri parçacýklarýn varlýðýný kabulediyorlar. Bu durumda; hýz, kütle, boyut,zaman ve enerji gibi temel kavramlarýnyeniden düzenlenmesi gerekecek gibigözüküyor. Bunlarýn içinde ZAMANkavramý, þu anda uzman ve usta fizikçi-

lerin en fazla üzerinde durduklarý çokönemli bir konu.

Zamanýn, daima geçmiþten geleceðedoðru "boyut" özelliði gösterdiði bizlereöðretildi. Bu boyut bize zamanýn farklýhýzlarda akabileceðinin yanýnda, zamanýnbir baþlangýcý olduðunu da ispatladý. Bu-nun yanýsýra, bilimsel olarak zamaný bir4. boyut olarak görmemizi de saðlýyor.Zamaný, evrenle beraber uzayýn ayrýlmazparçasý olarak görüp, "uzay zaman"

Plotinos (MS 203 - 270)Seyhun Güleçyüz

M

Bilgi bir okyanus iseþimdi insanýn tümünün bildiði bir damladan küçüktür.

SEVGÝ DÜNYASI28

deyimini kullanýyoruz, bir damlacýkbilgimizle. Hattâ parçacýk fiziðinin veastronominin deðerli bilim adamlarý tümteknikleriyle bize efsaneler kadar güzel,esrarlý olaylarýn perdelerini yavaþ yavaþaralýyorlar. Bizler de evreni perdelerinaçýlmýþ aralýðýndan izliyoruz. Evreningeçmiþ durumunu, bu halini ve geleceði-ni de, anlatýlan matematik denklemleringösterdiði metot ve tekniklerle yorumlu-yoruz.

Uzayýn tüm güzelliði, haþmeti, esrarýkarþýmýzda duruyor. Uzayýn geniþlediðiniellerindeki âletlerle ve teknoloji ile bulanve uzayý en geniþ ufuklara kadargözleyen uzmanlar sayesinde, uzaydagarip bir ýþýma keþfediliyor. Yapýlanölçümler, teknik incelemeler neticesindebunun kozmik radyasyon olduðunuöðreniyoruz. Bitmedi, bu geniþleyen uzayteorisiyle kozmik radyasyonun deneyselsonuçlarýný birleþtiren bilim insanlarýnýnyoðun çabasý sonucu, artýk kuþkusuz,tartýþmasýz bir yargýya eriþiyoruz,EVREN YARATILMIÞTIR. Evet, ispat-lanan bu yaratýlma, evrenimizin 15-20milyar yýl önce "yoktan" "var" oluþudur.Yani, muazzam bir enerji ve maddebirikimi halinde kendini göstermiþtir.

21. yüzyýlda geliþmiþ teknolojiye sahipolan bizler, çevremize bakýyor ve biliminsanlarý gibi evrendeki bu harika düzeni,aklýmýzýn alamadýðý, bilinçli yapýyý anla-maya çalýþýyoruz. Bir yandan dagördüðümüz büyüleyici güzelliklerehayranlýðýmýz, her geçen gün idrakimizlebirlikte artýyor. Evren niye yaratýldý?Biz niye varýz? gibi sorularýn cevabýný

arýyoruz durmadan, araþtýrarak. Ýnsan-lýðýn çok önem verdiði bir diðer soru daþu: Evren ve biz nasýl olduk?

Diðer taraftan, tarihte Ýsa'nýn doðumuöncesi ve o dönemlerde teknolojinin çokaz geliþtiði zaman süreci içindeki filo-zoflarýn fikirleri hepimizi çok etkiliyor.Evren hakkýndaki teoremleri, hiçbirteknolojiye sahip olmadan, sadeceinceleyerek, bakarak, düþünerek bulduk-larý oluyor ki, bu fikirlerin bugünkü bi-limin temellerini oluþturmasý beni çoketkiliyor, þaþýrtýyor.

Bir bilge, "Düþünerek O'na gidip, gelir-siniz" derken, buna benzer þeyleri anlat-mak istiyordu herhalde çünkü "Düþüneneyardýmcý çoktur " da demiþti ayný bilge…

M.S. 203-270 yýllarýnda yaþamýþ,Mýsýr'da doðup, Ýtalya'da hayatýna devametmiþ, öðrenmiþ, öðretmiþ böyle büyükbir filozoftan bahsedeceðim. Plotinosadýndaki bu bilge, Ýran ve Hint bilgeliðiniyerinde öðrenmiþ. Bilgilerini Roma'daölünceye kadar ders vererek öðretmiþtir.Kendisine baðlýlýðý dini bir saygý derece-sine vardýran öðrencileri, Roma'da sözügeçen dostlarý ve koruyucularý olmuþ.Fikirleri, Rönesans ve Yeniçað filozofla-rýný bile etkilemiþtir. Felsefenin temeltaþlarýndan biri olan Plotinos, Yeni Pla-tonculuðun da kurucularýndandýr. Batý veDoðu mistisizmlerinin baþlýca kaynaðýdýr.

Roma Ýmparatoru Gallienus ve çevresionun fikirlerinden çok etkilenmiþ vePlaton'un ve onun ardýlý olan Plotinos'undüþündüðü örnek bir devlet kurmasý için,

SEVGÝ DÜNYASI29

ona bir yer vermeyi bile istemiþlerse de,daha sonra vazgeçmiþlerdir. Plotinosevreni, yaradýlýþý, güzelliði (estetiði) veölümü, ruhu ve insaný incelemiþtir.Düþüncelerini, öðrencileri 9 bölümdenoluþan altý kitap haline getirip "Dokuz-luklar" adýyla insanlýða sunmuþlardýr.Kendisi ise tarihte fikirleriyle bilimin,dinlerin ve felsefenin temel taþý unvanýnýalmýþtýr. Plotinos'un öðretisinin baþlýcaözelliði, her türlü materyalizme tam birkesinlik ve tutarlýlýkla karþý çýkmasýdýr.Bu felsefeye göre asýl gerçek cisimseldeðildir, tinsel niteliktedir. Yani cisimlerdünyasý, o görülmeyen tinsel (ruhsal)dünyadan, üzerine bir pýrýltý vurursaancak o zaman deðer ve güzellik kazanýr.

Plotinos'un özgün bir baþarýsý olanestetiðin çýkýþ noktasý bu anlayýþtýr.Madde, ona giren (onunla birleþen) ruh-sal varlýk sayesinde biçimlenir, ruhmaddeyi canlý ve güzel yapar. Böyleceinsan için bir þeyi güzel yapan, ruhu ilegüzelliði görebilmesi ve onunla kendisiarasýndaki yakýnlýðý, uyumu hissetmesive buna baðlý olarak yaþamayý vegüzelleþmeyi istemesidir.

Demek ki objeyi güzel yapan ruhu ileiçten bir yakýnlýðýn olduðunu sezmesidir.Ruh çirkin de olabilir. Bunun sebebi ise,ruhun kendisini aþýrý maddeye kaptýrmasýve ona aþýrý baðlanmasýdýr. Ruhugüzelleþtiren ve güzel yapan, maddedenuzaklaþýp aklýyla özüne dönebilmesi veerdemli olmayý seçmesidir. Akýl ve ruhbiraradadýr Plotinos'a göre. Ve erdemruhun temizliðe, iyiliðe çekilmesiyleoluþur ve ruh güzelleþir.

Plotinos'un felsefe anlayýþýnda ruh çokönemli bir yer tutar. Ýnsan, ruh ve beden-den oluþmuþtur. Ruh bedeni bir araç gibikullanýr. Ruh bölünmez, bütündür ve birbirliktir. Kendi kendiyle özdeþtir. Ruhunözü Tanrý'dandýr. Kendi kendisiyle bir veayný kalýr. Ruhta, akýl da vardýr ve onunhafýzasý vardýr, bu yüzden hatýrlar. Oysabeden, yani cisim deðiþme halindedir vebirleþik bir nesnedir. "Ruh ölümsüzdür vebedenle birleþmeden önce de vardýr" derPlotinos. Ruh bedeni yönetir, örgütleryani ruh olmasaydý cisim yani bedenhareket edemezdi, var olamazdý çözülüpdaðýlýrdý. Demek ki, her türlü cisim var-lýðýný ve dirimini kendi dýþýndan yaniruhtan edinmektedir. Ruhun özünde yaþa-mak ve ölümsüzlük vardýr. Görüyoruz ki,ruh cisimden daha üstün bir varlýk aþa-masýdýr. Plotinos'a göre tek tek ruhlaryanýnda bir de onlarý yaratan bir EvrenRuhu (Kosmos) vardýr ve hepsi aslýndabölünmez bir bütündür. Ruhla arasýndakibütünlük, özde ayný olmalarýndan kay-naklanmaktadýr.

Evren Ruhunun da üstünde, tümyaratýlmýþlarýn ince ince projelerini hazýr-layan, plânlayan bir NOUS idealarý (yanigerçek bilgilerin, temellerin kaynaðý)düþünen bir varlýk; bize göre bir organi-zatör vardýr. Plotinos'a göre bir de saltTEKLÝK, yalýn BÝR vardýr. Ona ÝLKdenir ki; O tüm iyiliðin, doðruluðun,yaratýcýlýðýn kendi olan Vareden'dir,TANRI'DIR. O kendi kendine yeter, herþeyde vardýr ve kendisinden türemiþ olan-larla karýþmamýþtýr. Yaratmakla eksilmez.O, ne algý ne de düþünceyle tam olarakkavranýr. O kendisiyle özdeþtir. O her

SEVGÝ DÜNYASI30

þeyin kendisinden türemiþ olduðu yaratýcýilkedir. Salt ÝYÝDÝR. En yüksek olanÝYÝDÝR. Ýnsanýn da iyiyi istemesi, iyiyiaramasý kýsaca maddeye olan baðlarýndansýyrýlýp, Tanrý'yý özlemesinin sonucudur.

Plotinos. BÝR'den (ilk nedenden) ötekivarlýk çeþitlerinin çýkmasýnýn, nedengerekli olduðunu þöyle açýklýyor: Varlýðýnözünde bir þey yapma, etkin olma eðilimivardýr. Var olan her þeyde kendinin dýþýnataþýp, akmak, kendini ortaya yaymakeðilimi bulunmaktadýr. Ruhta da, cismicanlandýrma, Nous'da idealarý oluþturmave düþünme, BÝR'de bütün varlýklarýyaratma eðilimi ve etkinlikleri vardýr.Ancak BÝR (Tanrý) ile yarattýklarý aynýþeyler deðildir. Bunlar BÝR'in yansýmalarýve görünümleridir. BÝR'in etkileþiminianlatmak için Plotinos, BÝR'i sýcaklýk veýþýk yayan Güneþ'e benzetiyor. Ona göreevren, bir aþamalar dizisi gibi oluþmuþtur.Bu aþamalarýn, her birinin kendine özgüyapýsý vardýr ve her biri kendi baþýna birdünyadýr. Ve bu aþamalar birbirinin sonu-cu olarak ardý ardýna dizilirler.Dolayýsýyla birinin yasasý ve yapýsýötekinden kavranabilir. Bu ardý ardýnadizili basamaklarýn en altlarýnda maddebulunur. Maddenin (hyle) cisim olmasýiçin yani niteliðinin olabilmesi için ruhaihtiyaç vardýr. Aksi halde YOKLUKolarak kabul edilir. Ruhun ise maddeyebaðlanmasý onun hapishanesidir. Dün-yadaki ruh için yaþam cezadýr. ÇünküTanrýsal ýþýktan uzaklaþma, yabancýlaþ-madýr. "Duyularla ve akýlla algýlanandünya, insan iyide oldukça güzelliðinigösterir" der Plotinos. O dönemde Hýris-tiyanlýk insanlara bu dünya yaþamýndan

kaçmayý, çileyi önerirken Plotinos;insanýn dünya hayatýnýn zorluk ve üzün-tülerini yaþamakla, ancak öbür dünyayýdaha iyi deðerlendireceðini anlatýyordu.

Plotinos'a göre ruh bir yönüyle dünyahayatýnda maddeye gömülür ve maddihayatý baskýn yaþayabilir o zamanda yük-selme basamaklarýnda yukarý çýkamaz veolduðu basamakta kalabilir. Ýlâhi kaynaðýartýk kavrayamaz, oraya doðru çekilemez,erdemlerden uzaklaþýr. Ölümsüz olaninsan ruhu, ruh göçleri boyunca çeþitlibedenlere bürünür. Ruhun kaderi, birönceki yaþamýndaki tutumuna baðlýdýr.Kendini dünya maddesine çokça kaptýr-mýþsa, bir sonraki dünya hayatýnda hay-van kalýbýnda gelebilir. Ýnsan cezasýnýböyle çeker. Ýnsan ruhu bedene baðlan-maktan, yaptýðý iyiliklerle ve doðru,ahlâklý yaþamýyla kurtulup, yükselmeimkânýna sahip olur. Bu yüzden insan,"Bilgi, göz çamurunu yýkayan tek ilaçtýr"sözünü unutmamalý, iki bin yýl sonra bile.Plotinos "Ýnsan ruhunun bu dünyayaþamýndaki, enkarnasyonlarýyla ulaþa-bileceði en son yükseklik Tanrý (BÝR) ilemistik yoldan buluþmasýdýr" der.

Plotinos'un ölümünden sonra öðrenci-leri, onun öðretisini anlatmaya, temel-lendirmeye çalýþmýþtýr. Bu spekülatif(kurgusal) teoloji Hristiyanlýk'tan baþkabütün antik dinleri sistemik bir bütündetoplamayý hedef edinmiþtir. BöyleceOrtaçað'dan itibaren asýrlarca birçok filo-zofu etkilemiþtir.

Kaynakça: Prof. Macit Gökberk Felsefe Tarihi

SEVGÝ DÜNYASI31

vrensel kayýt sistemi þek-linde de belirtilebilecek olan"Akaþa" kavramý, ruhsal yada fiziksel düzeyde olan tüm

olaylarýn kaydedildiði ve saklandýðýdoðal bir mekanizmanýn ifadesidir. Bukayýt iþlemi, mikro ve makrodüzeylerdeki tüm varoluþ için sözkonusudur. Ruhsal bilgilere göre bu

mekanizma, üst boyuttaki mekânlardaoluþur ve fizik düzeydeki tüm süreç-lerin o boyuttaki yansýmalarýnýnkaydedilmesi þeklinde iþler.

Akaþa, kâinatta meydana gelen tümdüþünce ve olaylarýn frekans dalgalarýþeklinde kaydolduðu dev bir bilgisayarbelleði, arþivi gibidir. Kâinatýn var

AKAÞA (Akasha) Nedir?Þule Kayserilioðlu

Sanskritçe bir kelime olup "eter", "atmosfer" veya "ilk cevher" anlamlarýna gelir. Evrenin akýþkan cevheridir. Mevcut olan her þeyin ilki ve cevheri olarak biliniyor.

E

SEVGÝ DÜNYASI32

oluþundan bu yana meydana gelenhareketlerin, düþüncelerin, seslerin hiçkaybolmadan frekans dalgalarý olarakkaydolduðu bir oluþumdur. Her varlýðýnbir akaþasý varsa, bunlarýn toplamý da"akaþik arþivi" oluþturmaktadýr.

Ruhçuluða göre Akaþik kayýt sistemi:Dünyanýn geçmiþ-gelecek tüm mace-rasý burada kayýtlýdýr. Bütün bilgilerorada bulunur."Akaþik Kayýtlar"evren-deki her þeye nüfuz etmiþ, oluþumun-dan beri, yeryüzündeki bütün olaylarýnyansýmalarýnýn izlerinin kayýtlý olduðuyerdir.

Yoga felsefesinde AKASHA, Pranave Yaratýcý zihin üç evrensel prensiptirki, majik ve psiþik güçlerin kaynaðý,evrenin her yerinde mevcut bu üçlüdür.

BATI TEOZOFÝSÝNDE AKAÞA

Batý teozofisine göre AKAÞA ya daAKAÞÝK KAYITLAR her eylemin, herdüþüncenin, her ýþýðýn, her sesinvibrasyonlarýnýn kaydolduðu, kýsacafizik âlemden yansýyan bütün tesirlerinseri ve dakik bir þekilde yoðunluklarýnagöre sýnýflanarak kaydolduðu ebedi birarþivdir. Gezegene ait Akaþik kayýtlara"Gezegensel Akaþik kayýtlar" hervarlýðýn kendi enkarnasyonlarýnýilgilendiren akaþik kayýtlara ise"Bireysel Akaþik Kayýtlar" adý verilir.

Akaþik kayýtlar varlýk sisteminin tümolaylarýnýn kayýtlandýðý bir neviarþivleme sistemidir, bu arþivleme sis-

temi geçmiþ ya da geleceði dosyala-maz, her þey "þimdi" de olmakta vebütün kayýt "þimdi'nin" kaydýdýr.Sýradan bir akýl-zihin bakýþýyla bunuilk anda kavramamýz beklenemezancak bir takým benzetmelerle þuþekilde bir izah belki anlamamýzýkolaylaþtýrabilir;

Ýçinde yaþadýðýmýz zaman aslýnda"þimdi" ne oluyorsa ondan ibarettir, þuan yaþadýklarýmýz "dün" olarak yaþan-mýþ "insan aklýyla belirlenmiþ" zamançizgisinin devamýdýr ve yarýn devamedende… Gerçekte devam eden þimdiçizgisinin bir parçasýdýr. Bizim gelecekolarak gördüðümüz zamanlar aslýndadevam eden þimdilerde sürekli olarakyaratýmdadýrlar. Bu yaratým mekaniz-masý karmik faktörlerin, yüksek ilâhiyasalarýn, insan düþünce ve eylemleriile ortaklaþa iþlemekte olan büyük birsisteminden oluþur.

Geleceði oluþturan þimdide, bumekanizmadaki faktörleri 7 renk ve 7ses olarak ele alalým. 7 renk ve 7 sesbirleþir ve ilâhi prizmadan geçerekhologram olan yarýný oluþturur. Herrenk ve her ses bu sistemin ayrý birparçasýdýr ama bileþende tek bir holo-gramdýrlar. Hologramýn içindeki þekil-lerin netliði ve seslerin güzelliði o anprizmaya vuran renklerin ve seslerin oandaki karýþým deðiþimiyle süreklideðiþmektedir. Bu þekli oluþturan herrengin ve sesin anlýk durumu süreklikaydedilmekte ve bu da Akaþik kayýt-larý oluþturmaktadýr.

SEVGÝ DÜNYASI33

Akaþa, her yerde bulunan en inceyapýdaki ortamdýr. O içinde bulunduðu-muz bir canlý ve sihirli enerji denizidir.Eter, ruh ya da bilinmeyen maddeolarak da isimlendirilir. Sadece bilgideðil, her türlü iletiþim, oluþum, intikalve keþfedilmemiþ nice potansiyelesahiptir. Çok çalýþma ve hak ediþ sonu-cunda onu kullanmaya baþlayanlar içinbüyük bir güç oluþturur. Olanaksýz olanmümkün olur. Bilinmeyen bilinir,görülmeyen görülür.

Akaþik kayýt tüm evrensel bilgileriiçerir; evren hafýzasý, bilginin kayýtlýolduðu yer. DNA da bir Akaþik kayýttýr.Aslýnda buna herkesin, her þeyinsicilinin kayýt edildiði yer veya bir nevikâinatýn dengesini oluþturan, iþleyenbir mekanizma da diyebiliriz. Bizimyaptýklarýmýzýn, bir baþka yerde birbaþkasýnýn yaptýðý birçok þeyin sentez-lenerek dengeye getirildiði bir yerolarak da görebiliriz Akaþik kayýtlarý.

Ruhsal yaþamýmýz içerisindekarþýmýza çýkan, çýkacak olan her nekonu varsa burada, Akaþa'da sentez-leniyor. Aslýnda biraz önce dedeðindiðimiz gibi bu iþleyen birmekanizma. "Ne ekersen onu biçersin"gibi, birçok bileþeni var. O yüzden dekonuyu genel bir bütün üzerindengörmekte fayda var."Karma" dediðimizþeyde aslýnda buradaki tesirlermekanizmasýndan kaynaklanmaktadýr.Yaptýklarýmýz üzerinden farklý birkanala sokarýz kendimizi ve bu kanalüzerinde kâinatýn bütün bileþenleriyle,

yarýnlarýmýzý oluþtururuz. Burada bizedüþen, sistem bilincine ulaþabilmemi-zin gereðidir. Eðer sistemin iþleyiþinikavrayabilirsek, ne yapmamýz, nasýldavranmamýzýn gereklerine de vakýfolarak, yarýnlarýmýzý ve diðerlerininyarýnlarýný da bilinçli olarak þekil-lendirmiþ oluruz.

Geçmiþte yaþanan hiçbir düþünce, ha-reket ve olayýn kaybolmadýðýný aslýna(enerji dalgalarýna) dönüþerek holog-rafik veri, data (dijital yazýlým) olarakevrende kaydedildiðini, bu frekans dal-galarýný deþifre edip, dönüþtürebilecekgeliþmiþlikte cihazlar (radyo, televizy-on, vb.) yapýlabildiði taktirde de bütüngeçmiþi yaþýyormuþçasýna seyredip,izlemenin mümkün olabileceðinigöstermektedir. Tabi ki böyle bir âletbulunduðunda tarihi olaylarý yenidenyazmak gerekecektir.

AKAÞÝK KAYITLAR NASIL OKUNUR?

Lobsang Rampa Akaþik Kayýtlarýþöyle tanýmlýyor: Akaþik kayýtdediðimiz þey vibrasyon formudur,tahrip olmayan, bozulmayan vibrasyon-lar. Bunlarýn içinde Dünyadan yayýlanbeþer bilgisinin tümü vardýr. Dünyadaolup bitmiþ her þeyin vibrasyonu herzaman için evrende mevcuttur. Bunlardevamlý olarak yayýlýrlar. Akaþik kayýtdediðimiz bu vibrasyon bandý astralhalde iken okunabilir, bütün olaylarsinema perdesinde imiþ gibi seyre-dilebilir. Bu Dünyada öldüðümüz

SEVGÝ DÜNYASI34

zaman baþka bir varlýk âlemine geçmiþoluyoruz. Burada herkes tek tek kendigeçmiþindeki eylemlerini görür. Akaþikkayýt içinde bütün geçmiþ hayatýnýdüþünce hýzýyla seyreder. Bu þekildehatalý ve noksan taraflarýmýzý görerek,bitirdiðimizi sandýðýmýz Dünya okulu-na, yeniden bedenlenmek üzere planyaparýz."Görücü" dediðimiz kimselerinbir kýsmý, AKAÞA' ya özgü "dalgaboyu"nuyakalayabilirse, Akaþik kayýt-larý inceleme imkâný bulabilir.

Bu ortamla kurulacak bir irtibatancak çok hassas, medyumsal nitelik-lere sahip kiþilerce mümkündür.

Tarihin çeþitli dönemlerinde bu türkiþiler Akaþik kayýtlarla irtibatageçerek, Dünyanýn geçmiþine dairbirçok bilgiler verebilmiþlerdir. Aynýþekilde kiþilerin Akaþik kayýtlarýný daokuyup o kiþinin geçmiþ yaþamlarýnýsöyleyebilmiþlerdir. Tarihin çeþitlidönemlerinde bu tür kiþiler, Akaþikkayýtlarla irtibata geçerek Dünya'nýngeçmiþine iliþkin birçok bilgiler vere-bilmiþlerdir. Ayný þekilde kiþilerinAkaþik kayýtlarýný da okuyup, o kiþiningeçmiþ yaþamlarýný söyleyebilmiþlerdir.Bu medyumlardan biri de çaðýmýzdayaþamýþ ünlü þifacý medyum EdgarCayce'dir.

KURANI KERÝM'DE AKAÞA

Kuraný Kerim'de Akaþa'yý ifade eden çok sayýda âyet bulunmaktadýr. En baþtabu kavram insanýn iki yanýnda bulunan melekler olarak sembolize edilmiþtir. Bumelekler o kiþinin günah ve sevaplarýný kaydetmektedir. Bu kayýtlar Ýslâmi termi-nolojide "Levhi Mahfuz" (saklý levha), bireysel kayýt sistemi "Hafeze" ve"Kirâmen Kâtibin" melekleri ile sembolize edilmiþtir.

** Ve andolsun ki insaný biz yarattýk, onlarýn hatýrýna gelen vesveseyi de biliriz.Biz ona þah damarýndan daha yakýnýz. O zaman, saðýnda ve solunda oturan ikimelek amellerini kaydederler. Hiçbir söz söylenmez ki, yanýnda hazýr bulunupkayýt için gözeten bulunmasýn. (50/16-18)

** Onlarýn yapmýþ olduklarý her þey defterlerdedir. Küçük, büyük hepsi satýrsatýr yazýlmýþtýr. (54/52-53)

** Yoksa onlar sýrlarýný, gizli konuþmalarýný duymadýðýmýzý mý sanýyorlar?Hayýr, öyle deðil; elçilerimiz yanlarýnda hepsini yazýp duruyorlar. (43/80)

** Kýyamet günü herkesin kendisine, karþýlaþacaðý bir kitap çýkaracaðýz. Okukitabýný! Bugün hesap sorucu olarak sana nefsin yeter. (17/13-14)

** Üzerinizde muhakkak bekçiler, yazýcýlar vardýr. Onlar yapmakta olduk-larýnýzý bilirler. (82/10-12)

SEVGÝ DÜNYASI35

Çocuklarýn Gizli Spiritüel Dünyalarý

Yazan: Tobin Hart, Ph.D., Çeviren: Nelda Ýnan

Rahatlama ve Rehberlik Sunma

Deðerli okuyucularýmýz çocuklarýn gizli spiritüel dünyalarýnýn kapýlarýný aralamayaçalýþan yazý dizimizde yazarýmýz Tobin Hart, geçen ay, "Akan Irmak" baþlýðý altýnda pekçok geleneðin, insanýn iki ana yönünü Büyük Benlik ve Küçük Benlik olarak tarif ettiðinianlatmýþtý. Hart'a göre Küçük Benlik Batý Psikolojisinde Ego olarak anlaþýlýyor,Budizm'de ise buna "Az Benlik" deniliyordu. Bunun hepimizde olduðu ve zaman içindegeliþtiðini de anlatmýþtý. Dolayýsýyla biz insanlar, bu benliðin kendine has iniþ ve çýkýþlarýtarafýndan (örneðin kaygýlar, üzüntüler gibi) ele geçirilmektense bu benliði kullanmayýöðrenmeliydik. 19. yüzyýlýn sonlarýna doðru Amerikalý Psikolog ve Filozof William James,insan bilincini akan bir ýrmaða benzetmiþti. Büyük Benlik kanalýyla, çocuklar bazý anlar-da bu ýrmaðýn daha derin akýntýlarýna girebiliyor, bu alanlardan önemli içgörüler vesezgisel ilhamlar yakalayabiliyorlardý. Ancak bilinçaltýnýn gerçekliði sadece bireyseldeðildi ve bunun bir de hepimizin olan bir tarafý da vardýr. Böylece ýrmak diðer nehirlerlebuluþuyor, karýþýyordu. Bireysel bilinçaltý akýmlarý birbirlerine karýþýyor ve bilinçaltýnýnortak paylaþým alanýný oluþturuyordu. Bu nehrin daha da derinlerine daldýðýmýzdakarþýmýza süper bilinç çýkýyordu. Farkýndalýðýmýz bu seviyeye açýldýðýnda, ilhamlarý veevrensel içgörüyü deneyimleyebiliyor veya bütünlük ve birlik kavramýný hissedebiliyorduk.Tobin Hart geçen ayki yazýmýzýn ikinci bölümünde bizlere bilgeliði anlatmýþ ve onu þöyletanýmlamýþtý: "Bilgelik, akýl ile gönlün apaçýk birleþme halidir. Bilgelik sadece bildiðimizþeylerle de ilgili deðildir. Bilgelik nasýl yaþadýðýmýzla, bilgiyi nasýl ele aldýðýmýzla, þefkative iyiliði yaþamlarýmýzda nasýl uyguladýðýmýzla da ilgilidir." Konuyla ilgili kýzý Haley'denbaþlamak üzere çeþitli çocuklarýn gizli spiritüel dünyalarýndan bizlere çeþitli örneklersunmuþtu. Bu ay konumuza devam ediyoruz.

ekâ, genellikle tanýmlamayapma veya karmaþýk düþüncekalýplarýný ifade edebilmeyeteneði ile iliþkilendirilirken;

bilgelik, bir þeyi en incelikle ve en basitþekilde ifade edebilmektir. Bu her þeyiçok bilmemenin getirdiði bir basitlik deðilfakat yaþamýn içindeki gereklere uyumlan-mýþ bir sadeliktir. Böylece bilgelik, kar-

maþýklýk bulutunun içinden kolaycageçerken onu anlaþýlýr kýlabilmektir de.Çocuklar sýkça bir konunun kalbineveya özüne inerler. Acýyý, adaletsizliðive sahteciliði kolayca fark ederler.Bilgelik, neyin önemli olduðunu incehesaplar yaparak veya kurnazlýklabulmak deðildir. Bilgelik doðrudan, enderindeki içgörülerle, en hakiki esinlerle

Z

SEVGÝ DÜNYASI36

ve þifa veren vizyonlarla ilhamlar yoluylagelir.

Jane ile yaþadýðýmýz olaydan aylarsonra, Alissa'nýn annesi, Kiwa isimliyunus balýðýnýn kýzýnýn hayatýndaki öne-miyle alâkalý þüphe götürmez bir kanýtladaha karþýlaþtý. Alissa annesiyle birliktebir konferansa gitmiþti, neredeyseevlerinden binlerce mil uzaktaydýlar.Konferansý verecek olan kiþi, daha öncehiç tanýþmamýþ olduklarý Katherine idi.Annesiyle birlikte konferans salonundaotururken, Alissa mutlaka Katherine ilekonuþmasý gerektiðini söyleyerek, ýsrarcýoldu.

"Alissa'yý kucaðýmda tutuyordum.Konferans boyunca kulaðýma fýsýldayarak:"Onunla konuþmam lâzým anne. Onunlamutlaka konuþmam gerek. Çünkü Kiwaonunla konuþmak istiyor" dedi. Katherineo sýrada salondaki dinleyicilere hitap edi-yordu ve Alissa ise gözlerini ona dikmiþbakýyor ve bekliyordu.

Sonunda Katherine konuþmasýný biti-rince, onun yanýna gittik. Ona sadece:"Kýzým Alissa, Kiwa'nýn sizinle konuþmasýgerektiðini söyledi. Kiwa, kýzýmýn yunusbalýðý" dedim".

Alissa ilk olarak Katherine ile doðrudankonuþmadý, bunun yerine annesini kendiadýna konuþturdu. Doðrudan Katherine'ingözlerinin içine baktý ve annesine sessizcemesajýn ne olduðunu iletti. Mesaj þuydu:"Katherine'e söyle, babasýyla oynasýn.Babasý okyanusta yüzüyor ve onlar oynu-yorlar. Annesi ve babasý onu çok seviyor-lar ve onlar arýlarla oynuyorlar."

"Bunu Katherine'e ilettikten sonra,Alissa'ya dönerek, neden arýlarla oynadýk-larýný sordum. Bu kez kýzým Alissa doðru-dan Katherine'e hitap ederek: "Çünkü balaihtiyaçlarý var. Bal tatlý… Seni çok sevi-yorlar. Babanýn kalbine girmesine izin ver-melisin." Katherine'e babasýyla ilgili birþey daha söyledi ama onun ne olduðunuþimdi hatýrlayamadým. Söyleyecekleribitince, kendini kucaðýmdan aþaðýya attýve artýk oyun oynamaya hazýrdý.

"Katherine ve ben birbirimize bir anlýðý-na baktýk. Sonra Katherine kendini topar-ladý ve bana þunlarý söyledi: "Biliyorum,bunlarýn hiç birisi sizin için bir þey ifadeetmedi ama kýzýnýz babamla aramda beþyýldýr devam eden bir sorunun altýný çize-rek onu nasýl ortadan kaldýrabileceðimleilgili kuvvet verdi bana. Bu sorunbabasýnýn kendisini nasýl sevdiðini bile-meyen bir kýzla yani benimle ilgili. Arýlarave bala gelince, kýzýnýz bu simgeyi,babamla iliþkimizi daha tatlý, daha saf vedaha þifalý kýlabilmem için kullandý."

"Katherine ile kýsa bir zaman sonrayeniden konuþtuðumda, Alissa'nýn onanasýl bir derin içgörü kazandýrdýðýný vebabasýyla olan iliþkisini nasýl þifa-landýrdýðýný anlattý. Ýki yaþýndaki bir kýz-dan aldýðý bilgi, yaþamýndaki çok özel vederinlerde saklý olan bir problemini çöze-bilmesine yardýmcý olmuþtu. Alissa dahaönce Katherine'i hiç görmemiþ olmasýnaraðmen, Katherine'in anlayabileceði birfotoðraf sunmayý baþarmýþtý."

Kim bilir çocuklardan gelen bu tarziçgörüleri bilmeden nasýl gözden kaçýrýyo-ruz? Bu içgörü ister bir yunus balýðýndan,

SEVGÝ DÜNYASI37

ister bir melekten, isterse de sadece"bilmekten" gelsin, bu tarz bir bilgelikçocuklarýn, þifa veren ve yardým eden birgeniþletilmiþ bilince olan aleniyetlerinitemsil etmektedir. Bunu nasýl bilebildik-lerini size tam anlamýyla ve mantýkenaçýklayamasalar bile, mesajlarý, týpkýAlissa'nýnki gibi, kristal netliðinde olabilir.

Diana'yý rahatlatan ve ona danýþmanlýkyapan kaynak ise onun çok yakýnýndaydý.Þunlarý anlattý bana Diana: "On iki yaþýn-dayken babam aniden vefat etti. Onunölümünü takiben, ailemin bana þaþkýngözlerle bakmasýna raðmen, babamýn var-lýðýný alenen odamda hissettiðimi, bede-ninin dünyayý terk etmiþ olmasýna raðmenonun ruhunun hâlâ burada olduðunusöylüyordum. Gerçekten de babamlakonuþuyordum. Onu görme özlemiyleyanýp tutuþuyordum ama onun varlýðýna veonunla konuþabileceðime dair içimdebeliren hissiyat öylesine kuvvetliydi ki,bunu gerçekleþtirdim. Onunla konuþurkenbirisinin odaya aniden girmesi durumundane yapabileceðimle ilgili soru sordum.Çünkü herkes benim histerik bir tipolduðumu düþünebilirdi. O da bana anne-min odasýna gidebileceðimi söylemiþti.

"Annem, babamýn ölümünün ardýndançok hastalanmýþtý ve babam bu süreçboyunca bana çok yardým etti. Bu yýllardaher þeyi günlüðüme yazdým. Adeta babamda benimle birlikte yazýyordu. Babamadeta cümleleri kuracaðým sözcüklerikendi elleriyle veriyordu. Gerçekten debabam yanýbaþýmdaydý.

"Onunla öylesine bir olmuþtuk ki, neyinasýl söyleyeceðimi, yapacaðýmý veya

yazacaðýmý anýnda biliyordum. Bu güvenduygusuna, o yanýmda olduðunda ulaþý-yordum.12 veya 13 yaþlarýmda, yazma ileilgili tecrübeler yaparken, yazýlarýmýnyeteneðimin de ötesinde olduðunuhissediyordum. Bunda hem babamýnhem de benim gücüm etkili oluyordu.Onun yetenekleri bir þekilde benimkiylebirleþiyor ve bütünleþiyordu ve benbaþlamýþ olan bir þeyi babamla daha daileriye taþýyordum.

"Onunla doðrudan iletiþimde olduðum-da, cevaplar hemen zihnime gelirdi. Onuncümlesi benim sorumdan önce baþlardý.Bu adeta, çok yakýn iki arkadaþýn ya dadostun birbirlerinin cümlelerini tamamla-malarý gibi bir þeydi. Böylesine bir kali-teye sahipti iliþkimiz. "

Liseden sonra Diana eðitimine Duke veRadcliff Üniversitelerinde devam etti.Artýk 24 yaþýnda genç bir hanýmdý.

Diana bana: "Yirmili yaþlarýmýn orta-larýnda babamýn bana ergen yaþlarýmdaolduðu kadar yakýn olmadýðýný hissettim"diye itiraf etti. "Ona bunu sorduðumdaþöyle cevap verdi: "Yapacak baþka iþlerimvardý. Biraz uzaklara gitmem gerekiyor vesenin de kendi baþýna bir þeyler yapmavaktin geldi." Yani babam yine deçevremde bir yerlerde olacaktý ama eskisikadar yakýnýmda olmayacaktý. Bu o kadaraçýk ve netti ki, beni biraz rahatsýz etmiþti.Bu þu anlama da geliyordu: "Artýk her beþdakikada bir babana koþmaya ihtiyacýnyok. Bazý þeyleri kendin de yapabilirsin."

Bir gün gördüðüm beyaz bir ipekböceðikozasý, babamýn bana ne demek istediðini

SEVGÝ DÜNYASI38

çok daha net anlattýðýnda, epeyce aðladým.Sanki beyaz koza acý çekiyordu. Bununnasýl bir his olduðunu þu an açýklamamçok zor. Engin ve derin kutsal bir aþkýnmerkezindeydim sanki. Öyle bir aþk ki,eðer o an durup deðiþmez isem, koza iþiniyapamaz bir halde, servis dýþý kalacaktý.Babamýn durduðu yerdeki kutsal sevgiyihissettiðimde, tüm kýzgýnlýklarýn (benimle,eþimle ve annemle alâkalý) aslýnda nekadar gereksiz þeyler olduklarýný, bu âlem-le öteki âlem arasýndaki duvarýn ne kadarince olduðunu, ruhlarýmýzýn aslýnda nekadar büyük ve engin olduklarýný anladým.

Týpký Diana gibi, büyük yazarlarýnbirçoðu, eserlerini meydana getirirken,kendilerinin dýþýnda bulunan bir kaynaktanyardým aldýklarýný söylemiþlerdir. Ýngilizþairlerinden John Keats de böyle birisidir.Öyle ki þiirlerinin adeta bir baþka kiþinineseri olduðunu ifade etmiþtir. Bingen'liHildegard ise kendine Kutsal Hayaletinyardým ettiðini söyleyerek, þunlarýdemiþtir: "Yazdýðým þeyleri bedeniminkulaklarýyla veya zihnimin düþünceleriyledeðil, tümüyle ruhumla duyarak yazdým."Çocukluðunda melekleri gördüðünüsöyleyen William Blake ise Kudüs isimliþiiri için: "Bu þiir adeta bana yazdýrýldý.Yazarlarý ebediyettedir. Ben sadecesekreterliklerini yaptým" demiþtir.

Ýþler zora girdiðinde, spiritüelliðin sun-duðu rahatlatma ve rehberlik görevi iþlevi-ni yapmaya baþlar. Kýzým Haley,meleðiyle birlikte geçirdiði zamanýn onahem rehberlik hem de rahatlamasaðladýðýný ve böylece de çok sevildiðinihissettiðini söylüyor. Bunun, doðrudan,kiþisel olarak ve de derinliðinin gerçekliði

hissedilerek alýnan bir yardým olduðunusöyleyen bir baþka kiþi de Martin LutherKing Jr. idi.

Montgomery otobüsü boykotunda Kinginanýlmaz bir tepkiyle ve hattâ ölümtehditleriyle karþý karþýya kalmýþtý.Bunlarýn hepsine cesaretle karþý koymuþtu.Ama tüm bu kargaþanýn ortasýnda içindekisesin onu eðittiðinden bahis ederek þunlarýsöylemiþti: "Tanrýnýn varlýðýný somutbiçimde içimde duyuyorum son zamanlar-da. Tehlikenin tam ortasýndayken bile,içimde bana hâkim olan bir sükûnet var.Yalnýzlýk çektiðim günlerde, ürkütücü vekâbus dolu gecelerde, içimden bir sesbana: "Hep seninle olacaðým" diyor."

Bu derin kaynak veya pýnar, King'deolduðu gibi, bir çocuðun yaþam çizgisindeona en büyük desteði saðlayabilir. Bir günkýrklý yaþlarýnýn ortalarýnda bulunan eskibir haným dostumla bir telefon görüþmesiyapýyordum. Meg, iþ hayatýnda baþarýlý birinsandýr. Bana o günlerde ne üstündeçalýþtýðýmý sordu. Ben de ona çocuklarýngizli spiritüel dünyalarý hakkýnda araþtýr-malar yaptýðýmý söyledim. Ona bu konudabirkaç örnek sundum. Arkadaþým birkaçsaniye sessizleþti sonra þunlarý anlattýbana: "Beþ yaþýma henüz basmýþtým. Gigiadýnda bir arkadaþým vardý. Yatak odamdahep yataðýmýn ucuna otururdu. Onu gayetnet hatýrlýyorum. Týpký benim oyuncak-larýmla ilgilendiðim gibi, o da benimleyakinen ve dostça ilgilenen bir ruhsal var-lýktý. Onun tam anlamýyla gerçek olduðun-dan emindim çünkü onunla olanarkadaþlýðým ve etkileþimim, benim oyun-caklarýmla aramda olduðu gibi, kesinliklehayali deðildi. Bir çocuk olarak isminin

SEVGÝ DÜNYASI39

nereden geldiðini merak ediyordum,çünkü bu, ailemde veya çevremde duy-duðum isimlerden farklýydý. Altýncý sýnýfageçip de, okulda Fransýzca derslerinebaþladýðýmda Gigi isminin bir þekildeFransýz kökenli olabileceðini fark ettim.Onu oyuncaklarým gibi hiç görmedim. Oodamda olduðunda varlýðýný kesin olarakhissediyordum. Aramýzda çok özel bir baðvardý. Birkaç yýl sonra hayatým deðiþti.Oldukça zor günlerden geçtim. Evdeistismara uðruyordum ve kendimi dehþetderecede kötü hissediyordum. Bu karanlýkgünlerde Gigi benimle konuþuyor ve benirahatlatýyordu. Oyuncaklarýmla onlardanyardým veya korunma dilemek amacýylahiç konuþmadým ama Gigi ile konuþabile-ceðimi ve onu dinleyebileceðimi veböylece kendimi daha iyi hissedebileceði-mi biliyordum. Gigi, bana hayatta kalmayýöðretti. Daha sonra Katolik eðitimi verenbir dil okuluna yazdýrýldýðýmda, bize aziz-lerin hayatlarýný anlattýklarýnda, Gigi'ninde böyle bir aziz olabileceðini hissettim.

"Kendimi güvende tutabilmem için hiçkimseye Gigi hakkýnda herhangi bir þeysöylemem gerektiðini içsel olarak biliyor-dum. On yaþýma girdiðimde Gigi yavaþyavaþ kendini çekmeye, eskisi gibi görün-memeye baþladý."

Meg'e bu olayý hiç baþkalarýyla o gün-den sonra paylaþýp paylaþmadýðýný sor-duðumda, bana þunlarý söyledi: "Ýnan kisen bu konuyu açana kadar hiç kimseylepaylaþmak aklýma gelmemiþti doðrusu."

Meg'in hikâyesi beni çok etkilemiþti vebunu nasýl olup da baþkalarýyla paylaþ-mamýþ olduðuna þaþýrmýþtým açýkçasý.

Ancak çalýþmalarým ilerledikçe bu tarzyaþanmýþlýklarýn aslýnda birer sýr olaraksaklandýklarýna daha çok tanýk olacaktým.

Büyük azizler, Fransýzca isimler ve içselrehberler, kendi içindeki pýnarý keþfedenbaþka bir genç kýzýn hayatýný akla getiri-yor. Jeanne parlak bir ýþýk görmüþtü vedediðine göre ýþýða dokunabiliyor, kok-layabiliyor ve çeþitli azizlerin konuþ-malarýný dinleyebiliyordu. Ýlk karþýlaþmasýbabasýnýn bahçesinde olmuþtu. Jeanne budurumu þöyle tarif etti: "Tanrý bana birrehber olarak göründü. Ýlk baþta çok kork-tum." Ama zaman içinde bu rehberliðegüvendi ve tam anlamýyla kendini ona tes-lim etti. 17 yaþýna geldiðinde içindeki sesona evinden çýkmasýný, orduya katýlmasýnýsöyledi. Gerçekten de orduya yazýldý veFransýz birliklerinin Ýngiltere'yi iþgalindegörev aldý. Biz onu daha çok Jeanne d'Arcolarak biliyoruz.

Bu içsel sese bazen Gigi' denilir, obazen bir meleðin yüzüdür, bazen de birhayvan olarak görünebilir. Týpký yunusbalýðý Kiwa veya Adam gibi. Bazen degözle görünen açýk bir elçi yoktur. Bununyerine doðrudan bilme, yani sezgi veilhamlar vardýr. Bir kez daha söylemekgerekirse, en önemli hedef gelenin ismideðil, içgörü ve ilhamýn kaynaðýdýr.Spiritüel dünya çok geniþ, engin ve gizem-lidir. Bu nedenle de içgörülerin kalitesinigözetmek bizler için daha da önem kazan-maktadýr. Bunu da hayatlarýmýzý nasýlolumlu ve doðru biçimde etkilediðinebakarak anlayabiliriz.

Gelecek Ay: Konumuza "Derin DüþünenGözler" baþlýðýyla devam edeceðiz.

SEVGÝ DÜNYASI40

elâmlar sevgili dostlar, benManyetik Hizmet'ten Kryon. Pekçok insan ayný sualleri soruyor.Bu enerjinin deðiþtiði bir zaman-

dýr ve enerji deðiþtikçe gerçekliðin ken-disi sorgulanmaya baþlýyor. Tüm hayat-larý boyunca belli þekilde yaþamýþ olaninsanlar kendilerine bakýyor ve farklýhissin ne olduðunu anlamaya çalýþýyorlar.

Bundan önce birçok kez deðiþim, yenibilinç ve gezegende deðiþimi kimingerçekleþtireceði hakkýnda konuþtuk.Farký yaratacak olan insanlar, þu anda busözleri dinliyorlar. Hiç beklenmeyen birdeðiþim gelmek üzere. Korkutucuolmayabilir ama en azýndan beklenmeyenbir deðiþimden söz ediyoruz. Bu husushakkýnda bundan önce hiç bu þekildekonuþmamýþtýk. Boyutsal deðiþimden sözediyoruz. Bu konuyu anlayabilmeniz içinen baþtan baþlamam gerekiyor.

Boyutlarla ilgili olarak konuþacaðým.Bu konunun pek o kadar ruhsal olmadý-

ðýný öne sürebilirsiniz ama durumun neolduðu daha sonra daha iyi görülecektir.Eðer tek boyutlu bir varlýk olsaydýnýz,çizgi olarak, yalnýz uzunluðu olan birvarlýk olarak yaþardýnýz. Geniþlikten veyükseklikten haberiniz olmazdý ve sadeceuzunluðu algýlayabilirdiniz. Eðer tek bo-yutlu deðil de, iki boyutlu bir varlýk ol-saydýnýz, yüksekliði deðil ama uzunluðuve geniþliði algýlayan bir varlýk olurdu-nuz. Bu durumda biri sizinle konuþurkenyukarý ve aþaðý kavramlarýný kullansa, al-gýlama tablonuzda böyle bir þey olmadýðýiçin hiç anlayamaz ve belki de gülerdiniz.

Üç boyutlu bir varlýk olmanýz duru-munda ise iki boyutlu bir zemin (meselâbir tabaka kâðýt) üzerinde olmak yerineaniden bir küre veya küp üzerinde olur-dunuz. Böylece üç ayrý istikamette (en,boy ve yükseklik) hareket edebilir vedaha özgür olurdunuz. Þimdi bu üç boyu-ta bir boyut daha (zaman) eklerseniz,iþler daha da ezoterik (içrek) hâle gelir.Dördüncü boyut sayesinde zaman

S

Boyutluluk - 1Medyum: Lee Carroll,

24.11.2018 Perth. AvustralyaSes Kaydýndan Çözümleme ve Çeviri: Necati Tarýman

SEVGÝ DÜNYASI41

kavramý iþin içine girince, zamaný ölçe-bilir ve neyi, ne zaman yapmanýz gerek-tiðini bilirsiniz. Ýþte sizler bugün itibarýy-la bu noktadasýnýz ama iþin kötü tarafý isebu noktada sýkýþýp kalmýþ durumdasýnýz.

Ýnsanlar dört boyut içine doðarlar vedolayýsýyla onlar için bu hayatýn doðalakýþýdýr. Bununla birlikte, bazý insanlardaha yüksek boyutun veya çok boyutlu-luðun ne olduðunu sorabiliyorlar.Buradaki sorun buraya aklýnýzla, entelek-tüel olarak gidemiyor olmanýzdýr. Bunuyapabileceðinizi düþünüyor olabilirsinizama nasýl tek boyutlu bir varlýk bir küreyihayal edemezse, sizler de beþ, altý, yediveya sekizinci boyutu hayal edemezsinizçünkü bunun ne olduðu konusunda enufak bir fikriniz bile yoktur.

Þimdi belki de Tanrý'nýn kaç boyuttaolduðunu merak ediyorsunuzdur. Tanrýtüm boyutlardadýr. Bilim insanlarý 20 yýlýaþkýn bir süreden beri etrafýnýzdaki bellibazý þeylerin çok boyutlu olduðunu bili-yorlar. Atomun yapýsý üzerinde inceleme-ler yapýlýrken tek bir atomda bile birçokboyut olduðunun farkýna vardýlar. Bununanlamý atomun yapýsýnýn çok boyutluolduðudur. Bu çerçevede 11 veya 12boyut belirlenebildi. Ama aslýnda bununanlamý gezegendeki her bir atomda son-suz sayýda boyut olduðudur. Sizler nedenyapýldýnýz? Sizler çok boyutlu atomlardanoluþuyorsunuz. Tanrý ise her bir atomdakitüm boyutlarýn her birisinin içinde yeralmaktadýr.

Boyutsal farkýndalýðý belirleyen nedir?Daha yüksek boyutta olmak ne anlama

gelir? Sizler doðrusallýk kavramýndankaçamazsýnýz. Ýnsanlar doðrusaldýr amaçok boyutlu þeyler doðrusal deðildir. Sizebunu göstermek için basit bir yol seçe-ceðim. Bir ipin yahut ipliðin uzunluðu nekadardýr? Ýpi veya ipliði ölçerek bu soru-nun cevabýný bulabilirsiniz.

Doðrusallýk kavramýnýn temelinde,yaþam dâhil olmak üzere, her þeyin birbaþlangýcýnýn ve sonunun olmasý yatmak-tadýr. Doðrusallýðýn olmazsa olmaz sonu-cu budur ve siz þimdi bunun gerçekolduðunu söylerseniz, ben de size bunundoðru olmadýðýný söylemek zorundakalýrým. Bunun yerine söylemem gerekenþey dört boyutta bunun (her þeyin birbaþýnýn ve sonunun olmasý) sizin gerçek-liðiniz olduðudur. Sizin gerçekliðinizdeher þeyin baþý ve sonu olmalýdýr.

Þimdi biraz da ruhunuzla ilgili sorularsoralým. Dünyada yaþayan insanlararasýnda genel olarak tek Tanrý, tüminsanlarýn ruhu olduðu ve ruhun insanýnölümünden sonra bir þekilde devam ettiðiile ilgili bir fikir birliði olmasý ilginç birdurum deðil mi? Böylece ruhun dörtboyutun dýþýnda olduðu zýmnen de olsakabul edilmiþ olmaktadýr. Ruh ebedi gibigörünmektedir ama hiç kimse insanýnDünyaya gelmesinden önce ne olduðunusorgulamamaktadýr.

Ruhunuz kaç yaþýndadýr? Eðer doðrusalbir dünyada yaþýyorsanýz, onun da birbaþý ve sonu olmalýdýr. Þimdi istersenizyeniden iplik veya ip parçasýna geridönelim ve ipliðin iki ucunu birleþtirerekbir ilmek veya bir daire haline getirelim.

SEVGÝ DÜNYASI42

Þimdi bu iplik parçasýnýn uzunluðu nekadardýr? Ýplik daire halinde olduðu içinuzunluðunu ölçemezsiniz. Aslýnda ölçe-bilirsiniz ama uzunluðu sonsuz olaraknitelendirmeniz gerekir. Eðer bunuruhunuz dâhil olmak üzere baþka þeylerede tatbik ederseniz, eðilip bükülme ileberaber aklýnýz karýþmaya baþlar.Bununla birlikte, iþler bu þekildeyürümektedir. Ruhunuz ebedidir.

Bedeninizin içinde olan ruhunuz herzaman var olmuþ olan ve her zaman varolacak olan atomik yapýnýn parçasýdýr(ezeli ve ebedi). Buna raðmen çok tuhafbir durum olduðu için siz olayý bu þekildegörmekte çok zorlanýrsýnýz. Ruhunuzbedenin içinde mi yoksa dýþýnda mý?Büyüklüðü ne kadar? Bunlar doðrusalsorulardýr ve çok boyutlu durumdadoðrusal cevap yoktur.

Sizin hoþunuza gidebilecek veya git-meyebilecek baþka bir örnek vermekistiyorum. Diyelim ki, istediðiniz zamanmakasla kesebileceðiniz esnek maddedenyapýlmýþ bir bant var. Þimdi bu bantüzerinde bir karýncanýn yürüdüðünü farzedelim. Karýnca bandýn iç veya dýþkýsmýnda yürüyor olabilir ve ona sor-duðunuzda dýþ tarafýnda veya iç tarafýndayürüdüðünü söyler. Her halükârda karýn-ca ayný anda hem dýþ tarafta, hem de içtarafta yürüyor olamaz. Þimdi bu bandýmakasla kesin ve daha sonra büküp ikiucu yeniden birleþtirin. Buna "MobiusÞeridi" denmektedir ve bunun üzerindeyürüyünce karýnca ayný anda hem dýþtarafta, hem iç tarafta olmaktadýr. Çokboyutluluk durumunun anlaþýlmasýnýn

ne kadar zor olduðunu anlatmanýn enbasit yolu belki de budur.

Size þimdi ikinci adýmý söyleyeceðim.Sizin hangi boyutta olduðunuzubelirleyen þey nedir? Hiç bu soruyu sor-mak aklýnýza gelmiþ miydi? Atomikyapýnýz çok boyutlu olduðuna göre sizibilgilendiren nedir? Dünyada en fazlabilinen peygamberlerden birisi SevgiÜstadýdýr. 2000 yýl önce dünyada yaþayanSevgi Üstadý farklýydý çünkü çok boyut-luydu. Dolaþýrken hasta insanlarlakarþýlaþtýðýnda onlara dokunup þifa verirve iyileþtirirdi. Hayvanlarýn onu takipettikleri ve ayaklarýnýn altýnda çimenlerinbüyüdüðü anlatýlýrdý. Fizik üzerinde kon-trol sahibi olduðu birçok ayrý kiþi tarafýn-dan anlatýlmýþ ve kayýtlara geçmiþti.Yoktan var edebilir ve bir þeyi baþka birþeye dönüþtürebilirdi. Onunla karþýlaþandört boyutlu insanlarýn çoðunun normalreaksiyonu korku oluyordu. Onlar için busihirdi ve iþin sonunda nereye vardýðýnýbiliyorsunuz.

Belki de üzerinde pek fazla durmadýðý-mýz þifa olayý sizi daha fazla ilgilendir-mektedir. Dünyada yaþayan baþka canlý-lar da varlýklarýný farklý boyutlarda sürdü-rüyor olabilir mi? Bu tuhaf bir soru ola-bilir ama böyle durumlar gerçekten desöz konusudur. Bir virüs de canlýdýr.Peki, bir virüsün boyut algýsý ne olabilir?Evet, virüs aslýnda üç boyutlu bir varlýk-týr ve zaman nosyonu yoktur. Bu açýdanbakýldýðýnda virüsü aptal olarak nitelen-dirmek doðru olacaktýr. Virüs içinde gir-diði canlýyý enfekte eder ama bu çerçeve-de belli bir süre sonra o canlýnýn ölümüne

SEVGÝ DÜNYASI43

neden olduðunda ayný zamanda kendiölümüne de yol açacaðýný hiç bilemez.

Çok boyutlu bir insan çýkýp, birhastalýktan muzdarip olan bir insandadört boyutun üstünde bir etki yarattýðýn-da, anýlan hastalýk artýk o insanda var-lýðýný sürdüremez hâle gelir. Pek çokinsan belirli nedenlerle bir anlýðýna bileolsa dört boyutlu örüntünün dýþýna çýkýpöfori (vecd, huþu) halindeyken veyakorkunun pençesinde kývranýrken dörtboyutun ötesine geçtiðinde, tüm bedenzamanýn geçerli olmadýðý çok boyutlulukdurumuna geçer ve hastalýk çok boyutluyerde varlýðýný sürdüremediði için param-parça olur. Sevgili dostlar, insanlýðýn dörtboyutun ötesine geçebildiði bir dönemgelecektir ve o zaman üç boyutlu bir var-lýk olduðu için hastalýk olmayacaktýr.

Dört boyutu da, ötesini de belirleyenbilinçtir. Ýnsanlarda boyutluluðu motiveeden, boyutlara hükmeden bilinçtir. Dahaönce pek çok kez þefkatli bir insanolmaya baþladýðýnýzda, Tanrý'nýnsevgisinin derinliðini anlamayabaþladýðýnýzda dört boyutun ötesinegeçmeye baþlayacaðýnýzý söyledim. Dörtboyutun ötesine geçtiðinizde artýk boyut-larý saymak mümkün deðildir. O durum-da sebebini bilmeseniz de deðiþtiðinizihissedersiniz. Sonuç olarak yaþlanmanýzdurur veya çok yavaþlar çünkü zamanboyutu artýk farklýdýr.

Dördüncü boyutun (zaman) deðiþkenolduðunu hangi bilim insaný söylemiþti?Bunu Einstein söylemiþti. Zamanýnolmadýðý veya farklý olduðu bir boyuta

geçtiðinizde ne olur? Bedeniniz artýkyaþlanmaz. Hazreti Ýbrahim hemTanrý'yla hem de birçok meleklekonuþuyordu, onlardan talimatlar alýyor-du ve 900 yýl yaþadý. Buna duyan insan-lar Ýncil'de bir yazým hatasý olduðunahükmedebilirler. Hayýr, yazým hatasý filanyok. Hazreti Ýbrahim yaptýklarýný yapa-bilmek ve olduðu kiþi olabilmek için çokboyutlu olmalýydý.

Baþlangýçta durum farklýydý. Ýçinizdekiboyutlarý deðiþtiren sizin bilincinizdir.Sevgi Üstadý bilinci çok yüksek düzeydeolan çok boyutlu bir insandý ve fiziði bilekontrol edebiliyordu. Ýþte þefkat bunlarakadirdir. Daha önce hiç söylemediðim birþeyi söylemek istiyorum. Þu anda bugezegende çok özel yerlerde yüksek bi-linç sayesinde elleriyle yoktan var ede-bilen insanlar yaþamaktadýr. Bazý insanlaryerçekimine meydan okuyarak havadadurabiliyorlar. Bu nasýl mümkün olabili-yor ve bu insanlar bunu nasýl yapabili-yorlar? Burada mesele içinde olduðunuzbilinç algýsýdýr.

Ýnsan tabiatý çok güzel bir paradigmayönünde gitmektedir ama bu iþ baþlangýçaþamasýnýn baþlangýcýndadýr. Daha sonra-ki evrede ortaya çýkacak olan sonsuzsevgi ve sonsuz þefkat yaþlanmayýyavaþlatacaðý için siz zaman konusundaendiþelenmek zorunda kalmayacaksýnýz.Boyut algýnýz yükseldikçe ruha olanyakýnlýðýnýz o kadar artacak, o kadardaha uzun yaþayacak ve hastalýklara okadar az duçar olacaksýnýz ki. Ýnsanlarsize baktýklarýnda denge ve sevgi göre-cekler.

SEVGÝ DÜNYASI

elâmlar sevgili dostlar, benManyetik Hizmetten Kryon.Partnerim benim sizlere onundaha önce duymadýðý ve sizlerin

bilmeyi hak ettiðiniz þeyleri ve kavramlarýsöyleyebilmem için her zamanki gibikenara çekiliyor. Bu celse sabah yapýlancelsenin bir devamý olacaktýr. Boyutlarla ileilgili tartýþmayý sürdürmek istiyoruz. Bukez biraz daha ayrýntýlara girecek ve bazýbilgiler vereceðiz.

Bazýlarýnýz dört boyutlu insanlarolarak çok boyutlu bir dünyadayaþadýklarýný anlamýþ olabilirler. Busabah konuþurken atomik yapýnýn çokboyutlu olmasýna raðmen insanýn boyutlar-la ilgili algýsýnýn dört boyutla sýnýrlýolduðunu tespit etmiþtik. Bu çerçevedetarih boyunca ve hattâ içinde olduðunuzbu dönemde bile, çok boyutlu algýyasahip olan insanlarýn yaþadýðýný dabelirtmiþtik.

44

Yeni insan budur. Baþka boyutlara git-tiðinizin farkýnda olun. Bu baðlamda beþveya altý þeklinde sayýlardan söz etmeye-ceðim çünkü dört boyutun ötesinegeçildiðinde doðrusallýk biter. O zaman"Bu ipliðin boyu ne kadar?" veya "Buþeyin büyüklüðü nedir?" gibi sorular sor-maktan vazgeçersiniz. Eðer Tanrý'nýn birparçasýysanýz, ne kadar büyük olursunuz?Ruhunuz Tanrý kadar büyüktür. Evrendesizi bilen baþka varlýklarýn olduðunubiliyor muydunuz? Ne kadar büyükolduðunuzu bilseniz, bu havsalanýzasýðmayacaðý için darmadaðýn olurdunuz.Asýl mesele bedenin ne kadar büyük

olduðu deðil, ebedi olan bilincin ne kadarbüyük olduðudur.

30 yýldan beri gezegendeyim. Þimdiyekadar yaptýðým tüm celselerde belirlimesajlar verdim. Eðer biri size muhteþemolduðunuzu söyleyemiyorsa veyamuhteþemden daha aþaðý bir nitelemeyapýyorsa veya birisi size günahkârolarak doðduðunuzu söylüyorsa, ona aslainanmayýn ve sözlerine önem vermeyin.Çünkü Tanrý'nýn gözünde siz öyledeðilsiniz. Bunlarý bilmeniz gerekiyor.Bu konuya akþamki celsede devam ede-ceðim. Ve öyledir.

Boyutluluk - 2Medyum: Lee Carroll,

24.11.2018 Perth. AvustralyaSes Kaydýndan Çözümleme ve Çeviri: Necati Tarýman

S

SEVGÝ DÜNYASI45

Bu baðlamda boyutsal algýya hükme-denin bilinç olduðunu, bilincin bunu kon-trol ettiðini de söylemiþtik. Ýnsanýn bilincine kadar yüksek olursa, boyut bakýmýndanfarkýndalýk o kadar fazla olacaktýr. Böyleceinsanýn neden bu kadar uzun süre, bu kadardüþük insan tabiatý katsayýsýna sahipolduðu, insanlýðýn neden geçmiþte birik-tirdiði hikmeti ve irfaný hatýrlamadýðý vesavaþmaya devam ettiði açýklanabilmekte-dir. Bunun nedeni, insanýn etrafýnýzda bulu-nan bu kadar çok boyut arasýnda, sadecedört boyut içine sýkýþýp kalmýþ olmasýdýr.

Bilmeniz gereken ve hattâ söylendiðindetanýyabileceðiniz bazý þeyler var. ÝstersenizGaia ile baþlayalým. Yeryüzünün kendisininboyut açýsýndan sizlere göre daha fazlafarkýndalýða sahip olmasý mümkün müdür?Bu mümkündür ve durum zaten böyledirde. Çevrenizde çok boyutlu enerjiler var vebunlardan birisi de hem benim favorim,hem de çok boyutlu olan, manyetik güçtür.Bilim bunu görebiliyor, ölçebiliyor, neolduðunu ve hattâ neden oluþtuðunu biliyorama bir türlü anlayamýyor. Zaten eðeranlayabilseydiniz, sonsuza kadar bedavaelektrik enerjisi üretebilirdiniz.

Yerçekimi çok boyutludur ve kütle ileyoðunluðun bileþimidir. Siz bunu görebili-yorsunuz, ölçebiliyorsunuz ve hattâ bunun-la ilgili kurallarý bile belirlediniz. Aranýzdakaç kiþi kütleyi ve yoðunluðu deðiþtirmeçabasýna girdi? Hemen hemen hiç kimsebuna teþebbüs etmedi. Siz yerçekiminiölçüyor ve statik olduðunu söylüyorsunuzama deðiþtirilebilir olduðunu anlayamýyor-sunuz. Aslýnda yerçekimini dizayn edebilir-siniz ve bunu yakýnda keþfedeceksiniz.Yüksek bilinç sayesinde gelecekte çok bo-yutluluk vasýtasýyla birçok keþif olacaktýr.

Iþýk da çok boyutludur. Ýsterseniz birfizikçiye ýþýðýn ayný anda iki ayrý yerdeolup olamayacaðýný sorun. Cevaben bununmümkün olduðunu söyleyecektir. Dünyaçok çeþitli boyutsal þeyler üretmektedirama bunlar sizin algý alanýnýzýn dýþýndakalmaktadýr. Yoksa kalmayabilir mi?

Bundan önce birçok kez sözünü ettiðimizgibi, Dünyada bazý yerlerde boyutsallýktuhaf özellikler göstermektedir ve bu yüz-den çevrenizde olan her þeyde bazýtuhaflýklar ortaya çýkmaktadýr. Ýnsanlarbunu algýlayabilmektedir. Bu durum Gaiaaðýnýn, bilinç aðýnýn ve manyetik aðýn bir-birleri ile tuhaf þekilde çakýþtýðý yerlerdeâletlerle de algýlanabilir. Böyle bir durumdaçok boyutlu bir 'yama' yaratýlmaktadýr vebu bölge Dünyanýn diðer bölgelerine görefarklýlýklar arz etmektedir.

Bu alanlarýn nerelerde olduðunusöylemiþtik ve zaten bu yerler çok meþhur-dur. Bunlardan birisi Bermuda ÞeytanÜçgeni, diðeri ise Ýrlanda olmaktadýr.Yüzlerce yýldan beri Ýrlanda'nýn perileri veküçük insanlarý ile tanýnýyor olmasý size detuhaf gelmiyor mu? Hattâ orada hükümetbile bunu kabul etmektedir, çünkü bunlarsýk sýk görülmekte ve kayda geçirilmekte-dir. Bunun sadece mitoloji veya gelenekolmasý mümkün deðildir. Çünkü çok sayýdainsan bunlarý görmüþ ve onlarla konuþmuþ-tur. Ýrlanda'da aðlar çakýþmaktadýr ve bu daçok boyutlu bir etki yaratmaktadýr. Hattâyapýlacak bir keþif sayesinde Ýrlanda'dabitkilerin daha iyi ve çabuk büyümesininsaðlanacaðýný da anlatmýþtýk. Þu anda bilebununla ilgili deneyler yapýlmaktadýr.

Dünya sizinkine göre çok daha büyükolan çok boyutluluk yaratmaktadýr. Bir

SEVGÝ DÜNYASI46

aðaç kucaklayýcýsýna Gaia'nýn ona nelersöylediðini sorun. Toprak ile binlerce yýl-dan beri çok sýký baðlantý içinde olan biryerli halk mensubuna, topraðýn onlarlanasýl iletiþim kurduðunu sorun. Dört boyut-ta onlarýn size vereceði cevabý ne anlaya-bilirsiniz, ne de bu cevabý beklersiniz.

Gaia'nýn kendisi çok boyutludur. Ancak,bilinç sizi þimdiye dek hep dört boyutiçinde tutmuþtur. Çok boyutlu durumdoðrusal olmadýðý için 4 sayýsýndan sonra 5sayýsý gelmez. Sayma eylemi doðrusal biriþlemdir. Çok az bile olsa dört boyut dýþýnaçýkabildiðinizde, bir sonraki boyuta bir sayýizafe edemezsiniz. Bunu bazýlarýnýz anlaya-biliyor, bazýlarýnýz anlayamýyor.

Þimdi baþka bir noktaya deðinmek istiyo-rum. Partnerim yarýn Tasmanya'ya gidiyor.Cradle Mountain'da onun bazý þeylerigörmesine izin vermiþtik. Yeþilin aynenÝrlanda'da olduðu gibi parladýðý çok sýk biryaðmur ormanýnda dolaþýyordu. Gaia'nýnhükmettiði, Gaia'nýn serbest býrakýldýðýböyle sihirli yerlerde her zaman görülecekþeyler vardýr. Birçok insan bunlarý gör-müþtür. Partnerim Deborah da görüyor.Pratik nedenlerden dolayý bunlarýPartnerimden saklamýþtýk ve böylece izahedemeyeceði þeylerle uðraþmak zorundakalmasýný önlemek istemiþtik.

Partnerim Tasmanya'da bir þey gördü.Yalnýz baþýnaydý ve ormandan çýkmasýistenmiþti ama göz ucu ile bazý hareketlerve ýþýklar gördüðü için kalmak istiyordu.Iþýklarýn olduðu yöne her bakýþýnda sankibir þeyler gülüp kenara çekiliyor gibi birgörüntü ortaya çýkýyordu. Bunlarýn canlýolduðunu biliyordu. Bazýlarý bunlarýn Gaiatarafýndan orada olmalarýna izin verilmiþ

olan çok boyutlu orman divalarý olduðunusöyleyecektir. Gaia'nýn zekâsý vardýr vesizin ortaðýnýzdýr. Arasýra Gaia kendisinigösterir ve orada olduðunu söyler.Partnerim bu yüzden oraya gidiyor. Orasýpartnerimle konuþtu, gezegende onunlaböyle konuþan pek fazla yer yoktur.Gaia'nýn kendisi çok boyutlu bir güçtür.

Daha önce hiç sözünü etmediðim bir þeyhakkýnda konuþmak istiyorum. Çok boyut-lu durum ne zaman dört boyuta dönüþür?Ýnsanlar doðduktan sonra bu durum gerçek-leþir. Dört boyutun ötesindeki çok boyutludurumu algýlamak için zekâya ve aklagerek var mýdýr? Aslýnda bunlar olmazsadaha iyi olur çünkü o zaman iþ daha çabukve kolay olur.

Entelektüel bir insan hep aklýný kullan-mak istediði için olayý engeller çünkü man-týklý bir izahat bulamaz ve bu baský yüzün-den baþkalarý tarafýndan görülebilen bazýþeyleri göremeyebilir. Entelektüel bir insankendisini istediði kadar yüksek düzeydedüþünebileceðine inandýrmýþtýr oysainsanýn düþünme yeteneðinin, kýrýlmasýneredeyse imkânsýz olan, tavaný vardýr. Buyüzden entelektüel bir insan çok boyutluduruma geçebilecek son insanlardan olurçünkü dört boyutlu önyargýlar içindekalarak açýklama ister.

Bir bebek doðduktan sonraki ilk altý ayboyunca çok boyutlu görüþe sahiptir.Bir bebeðin anne ve babasýnýn bilincinibenimsemesi ortalama olarak altý ay sürer.Bebeklerin hücreleri çevrede olup biten herþeyi kaydeder ve ilk altý ay boyuncahücrelerin kapýlarý ve pencereleri sonunakadar açýktýr. Þimdi annelere soruyorum.Bebeðinizi kaç kez sizin hiçbir þeygöremediðiniz bir köþeye dikkatle

SEVGÝ DÜNYASI47

bakarken yakaladýnýz? Anne veya babaaslýnda bebeklere ilginç gelebilecek par-layan veya ses çýkaran bir oyuncak almýþtýrama bebek hiç ilgilenmez çünkü aslýndahiçbir þey görülmeyen tavana dikkatle bak-maktadýr. Bebek çok boyutlu þeylerinfarkýndadýr çünkü bilinç onu henüz dörtboyut içine sýkýþtýrma fýrsatýný bula-mamýþtýr.

Daha fazlasý da var. Eðer hayvanlarâlemine bakarsanýz, bazý hayvanlarýn sizinçok boyutlu Merkabah'ýnýzý görebildiðinianlarsýnýz. Herhangi bir insan bir hayvanayaklaþtýðýnda, bazen hayvan sanki eski birdost gibi o insanýn yanýna gelmesine izinverir. Oysa baþka bir insan ona yaklaþtýðýn-da, ayný hayvan hoþnutsuzluðunu açýkçabelli eder. Neden bazý insanlar kabuledilirken diðerlerine diþler ve týrnaklar gös-terilmektedir?

Küçük veya büyük olsun, bazý hayvanlarinsanýn her zaman yanýnda taþýdýðý örün-tünün, çok boyutlu aracý olan, çok boyutluMerkabahýnýn farkýndadýr. Merkabah(*)sekiz metre geniþliðindedir ve baþka insan-lar tarafýndan bile hissedilebilir. Hiç yalnýzbaþýnýza bir sinemaya gidip herhangibirinin yanýndaki boþ koltuða oturduktankýsa süre sonra, ne olduðunu tam olarakbilemeseniz de, bir çeþit dengesizlik veyarahatsýzlýk hissettiðiniz için yerinizideðiþtirdiðiniz oldu mu? Bu bir örnektir.

Bunun görülüp görülmediði veya sadecehissedilip hissedilmediði þimdilik cevap-landýrýlamayan çok boyutlu bir soru iþare-tidir. Bununla birlikte, hayvanlarýn þefkatliinsanlarýn örüntüsünün farkýnda olduðunusöyleyebiliriz. Bazýlarýnýz hayvanlarýnbilinci ile iþbirliði yapabilen ve hayvan

fýsýldayýcýsý olarak anýlan insanlarýn var-lýðýndan haberdarsýnýz. Hayvanlar böyleinsanlarýn ayaklarýna kadar gelirler, çünküonlarýn özel olduklarýný bilirler. Söylemekistediðim husus hayvanlarýn daha fazlaboyut görebildikleridir. Belki de artýkinsanlarýn da daha fazla boyutu görmesininzamaný gelmiþtir.

Bu gezegende var olan boyutlarýnbazýlarý tarafýndan görülüp, bazýlarý tarafýn-dan görülmemesi hakkýnda söyleyebile-ceðim baþka þeyler de var. Ancak, budurum deðiþecektir çünkü bilincinizinhayatýnýza rehberlik edeceðini anlamayabaþlayacaksýnýz. Bu süre içinde çok boyut-lu þekillere baktýðýnýzda bunun farkýndabile olmayabilirsiniz. Bazý çok boyutlu þey-leri deneyimliyor olmanýza raðmen bununfarkýnda bile olmayabilirsiniz ama yine debir þekilde kendinizi rahatlamýþ hisseder-siniz. Belki de eskisi gibi yaþlanmadýðýnýzýveya kendinizi daha saðlýklý hissettiðinizifark edersiniz.

Bir noktadan itibaren çok boyutlu engeliaþmaya baþlayacaksýnýz. Entelektüel birinsanýn bu bakýmdan sýkýntýlarý olacaktýrama þefkatli olan ve fazla soru sormayanbir insanýn sýkýntýsý olmayacak veya enazýndan daha az olacaktýr. Tanrý söz konusuolduðunda, Tanrý'nýn ayný anda her yerdeolmasý ile veya milyarlarca insaný aynýanda dinliyor ve onlara ayný anda cevapveriyor olmasý, sizin açýnýzdan hiç problemteþkil etmiyor. Çünkü Tanrý çok boyutludur.Ancak ayný durumu kendinize uygulamayakalktýðýnýzda sýkýntýlar ortaya çýkýyor,çünkü siz dört boyutta yaþýyorsunuz.

Bu durumu ruhunuza kadar götüre-bilirsiniz. Ruhunuz evren kadar büyüktür,

SEVGÝ DÜNYASI48

ismi ýþýkla terennüm edilir ve bu þarkýduyabilenler tarafýndan dinlenir. Sizlergeçici bir süre ile ismi olan bir bedenle buDünyadasýnýz ama siz aslýnda bu deðilsiniz.Artýk gerçek sizle, özünüzle daha yakýn biriliþki kurmaya baþladýnýz. Bu yüksek ben-liðinizdir ve o da, eli hep size doðru uza-týlmýþ olan çok boyutlu ruhunuzdur.

Size bundan önce birçok kez inanç kutu-nuzun çok kýsýtlý olduðunu ve çoðunuzunbu sýnýrlarý aþmaktan kaçýndýðýný, çünkübunu size inançlarýnýzý öðreten, nasýldüþüneceðinizi gösteren insanlara ihanetgibi algýladýðýnýzý söyledik. Aranýzdankaçýnýz yalnýz baþýna bir yerde otururkenölümden sonra varlýðýnýzýn devam edeceði-ni söylediniz? Bu aslýnda apaçýktýr çünküruhunuz size bunu söylemektedir.

Bu gezegene geldikten sonra maðduriyetbilincini benimsemek için ne kadar zamangerekiyor? Bu olduðunda, günahkâr olarakdoðduðunuza ve yanlýþ yapmanýz halindebelki de sonsuza kadar cezalandýrýla-caðýnýza inanýyor olursunuz. Bu düþünce veinanç, sevgisi bu kadar derin ve geniþ olanbir Tanrý ile baðdaþýyor mu? Bazýlarýkendilerine böyle söylendiði için bunainanýrlar ama içten içe bunun pek anlamlýolmadýðýný da bilirler.

Dünyada her þey deðiþmeye baþladý. SizTanrý'nýn çocuðusunuz ve Tanrý sizi hayaledemeyeceðiniz kadar çok sever. Sizlerhiçbir þeyi yanlýþ yapmýyorsunuz ve bunedenle de ceza yoktur. Sizler karanlýklasavaþýyor ve ýþýk yaratýyorsunuz. Iþýkkazanmaya ve karanlýk kaybetmeyebaþladý. Sizler kendi inançlarýnýz ve kor-kularýnýz dýþýnda hiçbir þeyin kurbanýdeðilsiniz. Siz kahramansýnýz.

Iþýk açýldýðý için insan çok boyutlu hâlegelmeye baþladý ve bu yüzden bilinçdeðiþiyor. Pek çok insan, insanlarýn çoðusaatlerce böyle bir odada oturup konuþu-lanlarý ve anlatýlanlarý dinlemeyecektir amaonlar bile, hiç farkýnda olmadan ucundandeðiþmeye baþladýlar. Çok boyutluluk hiçgörmediðiniz ve hayal bile edemediðinizsistemleri yaratacaktýr. Az da olsa çokboyutlu duruma geçip hafiften dört boyu-tun dýþýna çýkmaya baþladýðýnýzda, hükü-metler baðlamýnda, saðlýk ile ve temizçevreyle ilgili yenilikler ve ilerlemeleryapacak hikmete sahip olacaksýnýz. Herþeyi tetikleyecek olan yüksek bilinçtir.Yeni bilince hoþ geldiniz.

Sevgili dostlar, bu iþler olacaktýr amayavaþ olacaktýr, tedricen olacaktýr. Belki debunalýmýn ve sýkýntýlarýn yükünü taþýmakzorunda kalan insanlar için çok yavaþ ola-caktýr ama herkesin zamanýnýn olduðunusöylüyorum. Zaman içinde herkes olayaiþtirak edecektir. Açýða çýkarýlmasý gerekendürüstlük sorunlarý var ama ýþýk karanlýkyerleri aydýnlatmaya baþlayýnca farkýndabile olmadýðýnýz þeyler açýða çýkacaktýr.

Ýnsanlýk artýk ýþýk istiyor ama düþük bi-linç döneminde bu her zaman böyle deðil-di. Artýk bir köþe dönülüyor ve sizler bunugörebiliyorsunuz. Anahtar unsur yaþlý ruh-lardýr. Yaþlý ruhun sezgisel bilgisine göredeðiþim gerçekleþtirilecektir çünkü sizdegeçmiþin hikmeti var ve bunlarýn hepsinizaten daha önce de görmüþtünüz.

Ve öyledir.

(*) Merkabah: Ruhsal ýþýk beden