51
“Âlem Kitsch olmuş, biz n’apalım?” Hasan Ünal Nalbantoğlu * Peki, ne yapalım? Ne gülelim ne de kaş çatalım.Yazımızda görüşlerine özellikle başvuracağımız Adorno 1 ölümünden sonra yayınlanan estetik notlarında yazımızın başlığına nerdeyse denk düşen bir noktanın altını şöyle çizer: “Bir zaman sanat olan sonradan kitsch’e dönüşebilir. Ama bu çöküş öyküsü belki de sanatın düzeltiliş tarihi, gerçek ilerlemesidir.” 2 * Prof. Dr., ODTÜ, Fen-Edebiyat Fakültesi, Sosyoloji Bölümü çalışanı. Okuyucunun eleştirel bakışına sunulan bu yazının erken bir zamanda istenmesine karşın, yazılması yaşamımın sağlık açısından zorlu bir dönemine rastgeldi. Yazım etkinliğinin bu dönemden görece yumuşak geçmemde büyük payı olduğunu burada söylemeliyim. Ama tek başıma değil, dostların da el uzatmasıyla. Bu vesileyle başka bağlamlardaki destekleri yanında, içerdiği olası hataların tek sorumlusu olduğum yazımın değişik versiyonlarını okuyarak fikirlerini esirgemedikleri için ve kaynak bulmadaki doğrudan yardımları nedeniyle, Tanıl Bora, Yiğit Aydın, Ali Ergur, H. Sinan Hoşadam, Sanem Güvenç-Salgırlı, Barış Mücen, Harun Abuşoğlu, Belkıs Ayhan-Tarhan, ve F. Umut Beşpınar başta gelmek üzere, tüm dostlara ‘Sağolun!’ diyorum. 1 ? Theodor W. Adorno, Gesammelte Schriften, Band 7: Ästhetische Theorie (Frankfurt am Main: Suhrkamp Verlag, 1970) [İng.: Aesthetic Theory, tr. by Robert Hullot-Kantor (London: The Athlone Press 1997)]. 2 »Was Kunst war, kann Kitsch werden. Vielleicht ist diese Verfallsgeschichte, eine der Berichtigung von Kunst, ihr wahrer Fortschritt.«: “Paralipomena,”A.g.e.,: 467 [İng.: 315.]. Kitschmensch (kitsch-insan) sözcüğünün mucidi Hermann Broch da sanatın gerçeklik hakkındaki içseziler sayesinde iyi, kötü, hatta özgün olabilen kitsch’e üstün gelmesine karşılık, kitsch’in bir öykünme sistemi de olması nedeniyle hemen her ayrıntıda kendini sanata benzetebildiğine dikkatimizi çeker. Hermann Broch, “Notes on the Problem of Kitsch,” in Kitsch: An anthology of bad taste, ed by Gillo Dorfles (London: Studio Vista, 1969 [1968]: 61, 63.

Âlem Kitsch Olmuş, Biz n'Apalım

Embed Size (px)

DESCRIPTION

kitsch

Citation preview

Ama tm bunlara karn burada asl zerinde durulmaya deer bir nokta var zellikle Adornonun modern mzik zerine kaleme ald felsefi gzlemlerindeki baz ayrntlara eilirsek

PAGE 3

lem Kitsch olmu, biz napalm?Hasan nal Nalbantolu*Peki, ne yapalm? Ne glelim ne de ka atalm.Yazmzda grlerine zellikle bavuracamz Adorno lmnden sonra yaynlanan estetik notlarnda yazmzn balna nerdeyse denk den bir noktann altn yle izer:

Bir zaman sanat olan sonradan kitsche dnebilir. Ama bu k yks belki de sanatn dzeltili tarihi, gerek ilerlemesidir.

Bilmecemsi, artc, henz ham ve ilenmeyi bekler izlenimi veren bir saptama bu. Yksek sanat dknleri iinse kerhen kitschle flrt ediyor bile olsalar (zorunlu nedenlerle!), gene de rktc. yle ya, bir de bakmz, o ok sevdiimiz Mozart ya da Beethoven eserlerinin batan sona icralarnn yerini, gnmzde srekli tketici profili koklayan mzik endstrisinin ayn eserlerden en geerake, en piyasa ezgileri seerek dar ve giderek de ksalan zaman aralklarna sktrp, kaset, cd gibi fizik ortamlara aktard versiyonlar alvermi. Bylece, szgelimi, zel aracyla byk kent trafiinde iine yetimeye alan ada kafal, zevk sahibi, klsik mzik tutkunu yksek-orta snf insannn ara kaset- ya da cd-alarnda dinlediinin elektronik kayt olmak yannda, hi zaman olmadndan hemen bir baka eye ynelmeye yatkn sabrsz kulana hitap eder biimde dzenlenen sekilerden oluturulmas, yksek sanat dininin hangi noktaya geldiinin de nemli bir gstergesi olsa gerek. Bir de, Heidegger gibilerinin teknolojinin byk olaslkla sanatn yerine getii ynnde deerlendirmesi var ki, ilgin bir biimde bu gelimenin kitschin yaygnlamasyla kout gittii de gzden kamyor. Ama Heidegger asl konumuzla ilgili ok ilgin bir tehisi 1936-41 dneminde kaleme ald ama ancak yakn gemite gn na kan notlarnda dile getirmektedir. Modernliin Tamamlan anda Sanat [Die Kunst im Zeitalter der Vollendung der Neuzeit] baln tayan ksmda ( 11) insann artk saldrgan egemenliine uygun dev apl rgtlenmelere bavurduu bir zamanda sanat almasnn yokoluuna tank olunduuna, buna karn sanatn yokolmayarak nitelik deitirip bu rgtlenilerin kendini tamamlay tarzna, kipine (eine Weise der Vollendung der Machenschaft) dntne dikkatleri eker. Bu durumda rnein doa imdi kendini ancak barajlar kurulan, dikilen, yerletirilen insan yaptlar yoluyla (Die Anlage) kendini ifade edebilirken, gzellik de (Die Schnheit) insann gcn okayp, houna giderek ayn gc pekitirip artran [bu mstahzarat gcnze g katar!] bir eyden ibarettir artk. Sanat alan ve trleri eriyip giderken varlklarn sadece kitaplarda okunan, derslerde anlatlan yaltk, ilerlikten yoksun alan (als abseitige, unwirkliche Beschftigungsbezirke) adlar olarak srdrmektedirler. O alanlar ki, Heideggerin ok yerinde bir sfatlandrmasyla, bir gelecei olmayan sonradan grme romantiklerin (spt gekommener, zukunftsloser Romantiker) arpaland yerlerdir [gnmzn iir, tiyatro, mzik, resim, yontu gibi sanatlarnn uzmanlar akla gelebilir bu noktada]. Deklarasyona dnm imdinin iir sanat yannda fotoraf ve sinema [ve imdilerde video] dnldnde gnmz sanatnn artk var-olanlarn rgtleni biimleri (Formen der Einrichtung des Seienden) olarak grlmesi gereken yerletirmeleri (Anlagen) kolaylatrc rol stlenmek zorunda kald grlmektedir.Kitschle ilgili olarak Heideggerin ne srd asl vurucu ifade ise bu arpc tehisin hemen ardndan gelmektedir:Sanatn taklidi olarak ortaya kp, ggsteriminin zorlamas altnda eskiden sanat almalarn [niteleyen] zgeliin yokolmasyla [tek] dayanan da yitiren Kitsch zerklik kazanr ve artk Kitsch olarak deneyimlenemez olur. Kitsch kt sanat deildir; tam tersine, temelden, zden olmayan bo eylere adanm en st dzey beceridir. Kendinin nemsenmesini temin amacyla da simgesel niteliinin apak propagandasn, reklmn yapmaktan [hi] geri kalmaz

Yukarda szn ettiimiz kitschin yaygnlamas ile teknolojinin giderek sanatn yerine geme sreci arasndaki koutlua en iyi rnek bo zaman gene bolukla doldurmaya (Adorno) indeksli ada yaam tarznn giderek hzlanan tempolu ve gittike ksalan zaman aralklarna zg ritme kendini uyduran mzik trleri olmal. Bir soruyla amaya alrsak, mziin kitschlemesi aslnda tm yaam tarznn ve o tarza bulanm insann kitschlemesiyle i ie gemi olabilir mi? Zaten kitschden esin bekleyecek denli darallardaki bir dnyada egemen bir gelenekten sz edilebilirse eer, bunun sadece ikiyzl bir cokudan teye gidemeyecei oktandr sylenmitir. Dahas, kitschin insan yaamn nasl sanat bozuntusu bir yapntya (artifice) evirdii sorulduunda da zorla getirilebilen yant, sahte emalara hapsolmu, gereklikle en ufak bir ilgisi olmayan bir gelenekten ibaret olduu, ille de burada bir sanat eserinden sz etmek gerekiyorsa bunun nevrotik bir sanat eseri olduudur.

Gemite, zellikle de 1930lar Almanyasnda baskn kitsch gerekliinin tarihsel kkenleri ve doas zerine kalem oynatan Norbert Elias gibi baka dnrler de vard hi kukusuz. Hermann Broch da 1933te yaynlanan bir yazsnda sradan toplumsal deerlerin retilememekle kalmayp, ke getii her tarihsel dnemi kitsch-dnem olarak niteliyordu. Sradan toplumsal deerlerin ykld bu dnemler ktlk ve ktlkten korkmaya dayand iin byle dnemleri ifade eden sanatn ktlkten bir biimde dem vurmamas nerdeyse imknszd.

Ama biz asl Adornonun Mart 1945de kaleme ald bir konumasnda [Erste Fassung: What National Socialism Has Done to the Arts, bkz. Yukarda, not 3] altn izdii bir noktay , Nazilerin ykseldii otuzlu yllarda Hitler ve etesinin sanat ve kltr alanlarnda iyice yerletirmeye alt kitsch eilimlerin zaten Alman toplumunda nceki yzyllardan kklenerek nceki onyllarda iyice yaygnlat gereini gzden karmamalyz. Ayn yazda Hitlerden nce de varolan bu eilimlerin Nazi iktidar ktkten sonra da sregideceini, hatta iyice yerleeceini ngrmesinde Amerikada srgnde yaarken Max Horkheimerla birlikte kltrel endstriler (sonradan kltr endstrisi) olarak adlandrdklar gelimeye birinci elden tank olmalarnn pay hi de az olmasa gerek. Soyluluk ve orta snflara zg doru drst bir kltrlenmeyi kendi tarihsel srecinde yaamam, buna karn piyasaya gdml hzl teknobilimsel gelimenin abucak tm yaam pratiklerine egemen amorf bir gereklie dnt (rn. kltr alannda) Amerikan kapitalist toplumsal formasyonunu bir yana braksak bile, yukarda sz edilen ve gnmzdeki ad kreselleme olan gelimede en byk pay olan gereklik, en azndan Almanyada ondokuzuncu yzyln sonlarndan itibaren hzl teknolojik ilerleme ve bu srece kout giden bir bakas, Alman orta snflarnn bir kltrszleme (decultivation) srecine girmi olmasyd. rneini bir kez daha mzik kltr ile snrlandran Adorno yle yazmtr ayn konuma metninde:Ondokuzuncu Yzyl boyunca meslekten mzisyen ya da sanat olmadklar halde mzik ve sanatlarla gerek bir iliki iinde olan, incelikli ve ayrtrc bir anlama iine girebilen belirli gruplar vard. Mzisyen olmadklar halde mzik alannda gerekten kltrl bylesine bir ekirdek varolmasayd, Schopenhauer, Kierkegaard ya da Nietzsche gibi yazarlarn tutumlar anlalamazd. Bu ekirdek ortadan silindi. Mzik bilgisi ve mzikten anlama uzmanlar ve meslekten olanlarn ayrcal haline geldi.

Adorno mzik kltrnn Hitlerden ok nce de mzelik bir ihra malna dnmesine rnekler getirir. Ona gre, Wagner zaten daha Naziler ykselie gemeden nce gen kuan zihninden silinmeye yz tutmutu. Bu kltrszleme ikliminde insann i ve d dnyasyla ba kopan mziin bana neler gelmekte olduunun en gzel rnei Richard Straussdu. Straussun Nietzschenin felsefi imgesi Zerdt mzie dntrme abasnn bizleri aldatmasna izin vermemek gerektii grnde olan Adornonun sahte-hedonist vurdumduymazlk ve s ovmenlikle sulad, buna karn uzak grl kurnaz bir iletmeci olarak niteledii, uluslararas ne sahip bu bestecinin felsefe temalaryla flrt hakkndaki yargs acmaszdr:

Straussun mziinde felsefe yannda dinin de, sanat sanat iindir (lart pour lart) sembolist retisinin de sata karldn sylemek daha doru olur[Straussun mziinde] her ey, seyredilecek, satn alnacak, zengin ama yorgun bir iadamnn sinirlerini uyarc bir kltr meta (cultural good) olmutur. Bu Straussun batan sona tm oeuvre iin sylenebilirkendilerini onun eserlerinin sunduu aynada sanki meru bir soylu snfm gibi grebilen Alman sanayici st-snfnn beenisine de ylesine uyar ki bu.

Buraya kadarki tartmadan karabileceimiz sonu u ki, tm bu kltrszleme srecinin salt bilgi ya da grg eksiklii ya da giderek eksilmesiyle snrlandrlmamas gerekir. Ayn sre sanat rnlerinin giderek toplumun pratik yaamnn uzana dmesi de deildir. Bu sreci hem genelde hem de sanatlar zelinde bir ntralizasyon, renksizleme, kaytszlk olarak nitelemek yanl olmaz. Bilim, zellikle de teknolojinin egemen konuma getii bir uygarlk emberinde sanat ile hakikat arasndaki ba kkten etkilendii, daha dorusu, koptuu iin, artk bilim ile sanatn ortak zemini de kalmamtr. Sonunda da kapitalist uygarln ileyiinde sanatn ve rettiklerinin olup olabilecei tek ey, teki tketim mallar arasnda kendi yerini almaktan ibarettir. Bu salt zaten tketim mallar gibi tasarlanp retilen gnmz kltrel endstri rnleri iin geerli olmayp, geleneksel eserler karsndaki tutumu da genelde etkiler. Onlar Faizmin ykseliinden ok nce de, imdi de bir bakma gzn izledii, belki hayranlk duyulan, belki keyfi karlan ve belki de duygular uyarc eyler olarak sergilenmekteydiler, ama [imdilerde] kendilerine zg, kanlamaz anlamlarndan yoksun braklarak, genelde tketici izleyici bilincinde yerlerini alyorlar diye srdrr Adorno tartmasn. Bu sergilenme deerine az aada aurayla ilgili olarak yeniden dneceiz. imdilik vurgulanmas gereken, sanat eserinin ierdii, tad, varoluumuzu dorudan ilgilendiren anlamn kanlmaz yaanaca gereinin artk sona ermi olmas; dolaysyla sanat rnlerinin de suni olarak yaratlan ve tketimi ayakta tutmak amacyla srekli kkrtlan elence almz olsa da olmasa da olurcasna ancak zaman zaman doyurabilen deneyim nesnesine indirgenmi olmalar. Sonunda da piyasay buyruklar altnda tutanlarn idnyasndaki karlarnn basit bir eklentisine dnr sanatn tketilii diye balar Adorno. Bu durumda, kltrszleme (decultivation) srecinden bir tek kitleleri sorumlu tutmann doru olmad ak. Sanat rnlerine duyulan ilgi ve bilgi yitiminin sonunda ciddi sanat retimi ile evrensel beeniler arasndaki ban tmyle barbarca [bir ekilde] koparlyla (Adornonun deyii) noktalan salt yozlama ya da kt niyet sonucu olmayp, bizzat teknolojik ilerlemeyle gelen sanatn hakikatle bann koparak zavall bir bezeme statsne indirgeniinin sonucu. Heidegger gibi dier dnrlerin teknolojinin byk olaslkla sanatn yerine gemekte olduu ynndeki deerlendirmesini bu noktada bir kez daha hatrlayabiliriz. Durum byle ise, tarihsel kkenleri ve gemiteki geliimi ne olursa olsun, hemen tm toplumsal pratiklerin hzla kitsche buland bir dnyada sanat bysnden sz etmek ne lde mmkn? Adornoya sorarsanz, bugnn sanat sadece Max Weberin dnyann sihirden arnmas olarak niteledii srecin momentlerinden biridir ve de artk ussallamayla (Die Rationalisierung) i ie gemi, bylece teknolojinin egemenliine kapy ardna kadar amken hl sanatn sihirli deneinden sz etmek anlamsz.

Tm bunlara karn, mzik ve sahne sanatlarnda canl performansn ya da mzelerde ve gezici-geici sergilerde eser orijinallerinin sergileniinin sregittii, hatta ivme bile kazand bir dnyada sanat eseriyle kar karya gelince gerekleebilen dorudan bir estetik deneyimin hl mmkn olduuna dikkat ekilerek, yukardaki yargnn haksz olduu sylenebilir. Popler sanat teorisiyle har neir olanlarn eveleye geveleye ii bo bir slogana dntrd u hle (Aura) szc de ie koulabilir bu noktada. Evet ama, aura szcn akla getiren, bir sanat eserinin orada, karmzda gerek boyutlaryla dikildiini grmek ya da biricik bir kompozisyonun yegne icrasna tanklk etme ayrcalna kavumak gibi ounlua pek de nasip olmayan tek tk deneyimler, u gerekte olmayan birey [tketici] zgrl ideolojisi arkasna gizlenen tmynetim toplumunda (Adornonun deyiiyle, totale Verwaltung; total administration) ok ey ifade etmiyor. Nitekim o da Walter Benjaminin fazla bir nostaljiyle betimledii sanat eserinin hlesini bugn yeniden ihdas etmeye girimenin sadece gln olmakla kalmayp kt sonu da verecei kansndadr. Eer kitsch olmayan ya da henz ona dnmemi gerek bir sanat yaptnn biricikliinin tek gstergesi imdi ve burada (hic et nunc) gereklemesi ve kendi rettii zamannda kalclysa, o zaman gerekten eserin hlesinden sz edebilirdik. Ama kapitalist retim ve dolam srelerinin egemenliindeki tketim toplumunda Benjaminin klt deer dediinin esamesi okunmad gibi, eserin sergileni deeri de mallarn deiim srecinin maskelenii (imago) olabilir ancak. Reel sosyalizmin egemenliinde de durum ok farkl olmayp, toplumcu gerekilik adna yaratlan almalar da sonunda kltr endstrisinin normlarna uyar sergileni deerleri tamann tesine gemezler. Gyrgy Lukcsn hakl olarak kaba kyl natralizminden baka bir ey olmadn akca belirttii resmi onayl toplumcu gereki ou rnei de kitschin bir baka versiyonu olarak dnebiliriz.yi ho, daldk hemen konuya da, nedir u kitsch dediklerinin asl astar, nedir tarihteki kaynaklar? diye sormadk. stelik Trkiyenin imdiki somut toplumsal balamnda yaam istila eden hangi nesneleri, meseleleri, edim ve icralar kitsch olarak niteleyeceiz; en bata da, sanatslk taslarken gndelik yaam fuzuli kalabalklatran onca nesneyi? diye sormak da gemedi aklmzdan. Sahi, rnein eski bir orta snf evinin minesi zerinde, tyle kapl al kaplan biblosu kitsch rnei midir? Acaba srekli tekrarlanan zek zrl msralaryla bir cins Trkeyi yeniden renmenin hzl yollarndan biri olarak da dnlebilecek Trk popu ya da dnyay sahtelikte bitirtip batrtan arabesk midir kitsche ve de onun srda bayala' (Vulgr) uygun rnek? Yoksa, slm inanc ve estetiiyle ilgisi olduka su gtrr, son zamanlarda postmodern versiyonlarna bile rastlanan cami mimarilerini ya da evresinde satlr incik boncuk tr nesneleri mi gstereceiz kitsche rnek diye? Ya ucuza getirilmi dier kitsch mimarlk rnekleri, Bodrum ev bahelerindeki al Afrodit heykelleri ve havuz bozuntular ya da uzanalm gene Almanyaya, oradaki tara ev bahelerindeki Pamuk Prenses ve Yedi Cceler? Peki, kat siyasetin ucuz romanna ya da akademik ve kltrel yaamda evreye salan gnn modas szcklerle bezeli - kitsch szc dahil ho ya da deil, ama kesin bo sylemlere ne demeli? Bir de Adornonun daha da tehlikeli bulduu, kls olma sevdasna soyunmu tr var ayn grngnn--ki ileride bu noktaya dneceiz.Kitschin aslnda ngilizcede yarm ve henz pimemi, taslak anlamnda kullanlan sketch szcnn Romantik ruhun da azmsanmayan katksyla Alman dilinde ikmet izni alp sonunda yurttalk stats edinince bugnk adna da kavutuu ne srlen savlar arasnda. Szcn Almanca berbat edilmi ya da sokaktan p toplamak anlamnda etwas verkitschen ve kitschen szcklerinden tredii de ne srlmekte. Bu arada neden Franszca ve talyanca da kitsche tam denk den bir szck bulunmad da kayda deer. Ama gene bir Latin dili olan spanyolcada gsteriilik, bayalk anlamlarn da veren yar argo cursilera szc ile ayn kkten curs (gsterii, aslnda baya ama szde ince kii) ve cursiln, cursilona (ar gsterii, gln kii) gibi sfatlar da aa be yukar Kitsche yakn dyor gibi. Bu konuda ondokuzuncu ve yirminci yzyl spanyol kltrndeki nostalji gesini, hepsinden de nemlisi, btn bunlarn spanyadaki snflar, zellikle egemen snflarla ilgisini ileyen almalarn benzerleri henz Trkiyenin snfsal balamna ilikin gerekletirilmi deil. imdilik ihtiyatla diyebiliriz ki, dilimizde rk, ucuz zevk ve benzeri szckler de anlamca Kitsch szcyle ksmen rtse de tam karlayamyor szcn Alman dilindeki anlam tayfn.Kitschin tarihsel bir tanma kafa tutmasnn, ona ille de tanm getirmenin hem olanaksz hem de gereksiz olmasnn bir nedeni de kitsch rneklerin ok yaygn olmasndan tr. Szcn gerekli gereksiz, uluorta kullanm da onun temsil ettii nesneler, grngler yelpazesini bulanklatrmakta. Bir tanma gelmemekle birlikte, kitschin inatla srdrd ok belirgin bir nitelii var ki, o da insandaki gerek duygu ve tutkular ntralize ederek, yerine hi birimizde bulunmayan, hi kimsenin olmayan sahte duygular yaymasdr. Bu durumun meta dolamnn renksiz (ya da sadece gri) deiim deerlerine bire bir uyduunu da eklemi olalm. Adorno bu nedenle estetik kurmaca ile kitschin duygular yamalay arasnda soyut snrlar ekmeye almann bo olduunu ne srmtr. Kitsch gnmzde tm sanatlara bulam olup, silinip atlmas bezdirici ve olduka umutsuz aba gerektiren bir zehirdir. stelik ona yardmc bir akrabas da vardr kitschin: bayalk (Die Vulgaritt). Satlabilir, takas edilebilir her tr mamul duygunun zorunlu bir zelliidir baya olan (Das Vulgre); bylelikle de kitschin de doal mttefikidir. Adornonun aklamasn batan alarak, estetik bir kurmacann (die Fiktion, fiction) etkisi ile kitschin insandaki duygusall talan edii arasnda yle kolay soyut snrlar ekilemeyii gereini hatrlayalm bir an iin. O zaman, nasl olur da bayayla asla ii olmayacan batan senfoni orkestrasyla iln eden yksek sanat, bir de bakmz bayayla savaaca yerde sarma dola, hatta kucanda bayann? Bunun esas nedeni, szmona yksek sanatn (sogenannte hohe Kunst) ve hele zellikle baz toplumsal snflardan kaynaklanarak toplumun teki kesimlerine bulaan sanat zppeliine zg ideolojinin, st toplumsal snflarn dlerini patlatan pleb geyle kendi arasna mesafe koymas ve aalamasnn dourduu ilgin sonutur. Sanat da bu yolla kolayca bayalaabilir; zellikle de kltr endstrisince pohpohlanrken gerekte aalanan kitlelerle kendisi arasnda tutmas gereken olmazsa olmaz uzakl koruyamadnda. Aslnda szde yksek sanat savunan ideoloji burnubyklk yapacana, pleb geden (der plebejische Moment; bu geyi ne lowbrow ne de middlebrow denilenle kartrmamak gerekir) esinlenmeye zenmi olsayd, o zaman baya olan (das Vulgre) karsnda gerekten arlk koyabilirdi. imdiki gerek bunun tam tersi, baya olann bu burnubyk tutumun yaratt boluktan oportuniste yararlanarak pleb olan temsil etmeye kendinde hak grmesi, stelik bunun kabul grmesi, bylece pleb unsurun hi de hak etmedii biimde nesnel bakmdan ifte aalamaya maruz kalmas. Hepsinden de ilginci, szde yksek sanat ideolojisinin pleb geyi aalamasnn bizzat sanata kard ar fatura, yani ayn tutum sonucu sanatn kendisinin bayalamas (zellikle de mizah ve sanatn reklmn hizmetine sunulmasyla). Uzun lafn ksas, her durumda Adornonun gznde aa [ad] sanat (niedrige Kunst) ve elence (die Unterhaltung) denilen etkinlii veri almak ve meru grmek sadece ideolojidir; bu da kitleler zerindeki baskya ak ek yazmakla birdir. Bylece bastrlann dn ve sesini duyurabilmesi salkl bir pleblik olarak deil de, toplumsal aalamann deimezliklerini diyalektikten uzak bir biimde taklit eden, tarihten yoksun estetik bayalk yoluyla gerekleir. Adorno Nietzschenin deyiini ironiyle kullanarak, duvarlara iziktirilen yazlar, resimleri bu dne rnek getiriyor [die Graffiti feiern ihre ewige Wiederkehr]. Sonuta da, baya olan sanatn tmne yayldnda (Ihre Expansion zum Totalen) nne bir zamanlar soylu ve yce (edel und sublim) olma iddiasnda ne karsa yer, yutar. Trajik olann silinip gitmesinin temel nedenlerinden biri de budur [einer der Grnde fr die Liquidation des Tragischen].

Dolaysyla, Adornonun yerinde gzlemiyle, kitsch yle basitce kltrllk savunucularnn (Bildungsglaube) sandklarnn tersine, gerek sanata dman cepheye teslim olmann dourduu, sanatn da kusup bnyesinden atverdii bir ey olmayp, daha fazlasdr. Bir baka deyile, sanatn barnda kulukada yatan ve dar frlayaca an sinsice kollayan, bu nedenle yle hafife alnamayacak bir olgudur kitsch. Ucuz ve pazarlanabilir duygulara teslim olma eilimi zaten ada insanda iyice yuvalandndan, o ann gelmesi de fazla gecikmez. zellikle yar-okumu bilince zg, romantizmden bozma Sevdim bu eseri! tarz giydirilmi-znel tketici beenisi srdkce kitsch denen kltr plnn deiik dzlem/dzeylerdeki (Niveau) sultas da srer gider.

Deinmeden gemeyelim, konu ister Adornonun ya da bakalarnn kitsch hakknda grlerinin bugn bizlere ne ifade ettii olsun ister bir bakas, bizimki gibi toplumlarn dnce haritasnda iine kolaylkla debileceimiz, yekdierini tamamlayan iki tr baka tehlike var.

Bir yanda, rnein Frankfurt okulunun katklarn doru drst okuyan herkesin zaten bildii meseleleri allandrp pullandrarak aktaran ve bu yolla toplumumuzun i elimelerini bir gzel teet geip cesaretsiz bir dnce tembelliine icazet karan hibir yerci teorik cambazlklar. ktisat yaznndan dn bir deyile, bir tr aynnn yeniden-retimi; gene ayn dili kullanrsak, en azndan geniletilmi yeniden retim bile deil.te yanda da, ilkine ksmen hakl nedenlerle ters den ama ar grecelik ykl bize zglk saplantsyla toplumumuzun tarihsel srelerinin baka toplumlarnkilerle temelde paylat zellikleri de bir rpda gzard eden, buna mukabil bir totalizmin ve onun yolda grnlerin bilerek grngler (phenomena) demiyoruz - betimleniiyle yetinmeyip, zgl toplum ve kltr srelerini gerekten amlayp anlamay salayacak dizginlenmi teorik mdahalelere ve bu arada bakalarnn gelitirdii teorik saptamalar da snamaya girimekten hep kaan, yerelciliin hakkn bile vermekten aciz dnce tembellii.

Ksacas, srekli mevzi deitirerek yeni kamuflajlar altnda birbirine kar soluu kesik mcadele veren her iki dn konumunun da mll olduu dnce tembelliini amak ynnde ufak bir dnce deneyine giriilebilir mi rnein elimiz altndaki konu vesile ittihaz edilerek? Hepimizin az ok bildii, fikir kabzlndan muztarib konumlar ortalkta at koturadursun, zerinde durulmaya deer bir nokta var asl. Frankfurtularn iinden ktklar toplumlara ilikin gzlem, grgl saptama ve teorik mdahalelerini somut olarak toplumumuzun gnmzdeki baz belirli srelerini ve deiim/dnmlerini anlamak ynnde seferber etmemiz pekl olas grnyor. zellikle de Adornonun modern mzik zerine felsefi gzlemlerindeki baz ayrntlar ileyerek, bu dnce deneyini toplumumuzdan benzer rneklerle zenginletirmemiz alabildiine mmkn.

Bu noktada gerek sanat denilince ne anlald bir yana, neden sanata gerek duyduumuz konusunu da biraz demekte yarar var. Adornonun bu gereksinimle ilgili u saptamas hi de yanl olmasa gerek:

Sanata duyulan gereksinimin kendisi arlkla ideolojiktir. Sanat olmakszn yaamak da mmkndr; hem sadece nesnel olarak deil, dntrlen ortamlara asgari diren gsteren bir izgi izleyecek biimde beenilerini kolaylkla deitiren tketicilerin psikolojik ekonomisi dnldnde de.

Bazlarmza sevimsiz gelebilecek bu tablonun nedenlerine gelindiinde de, ayn Adorno hemen unu eklemeyi ihmal etmez:

Erkeine de kadnna da kendi benleri tesinde dnme alkanln unutturarak, sadece bildik yaamlarn yeniden retmeleri ve talimle altrldklar baz eylersiz asla yapamayacaklar inancn alayan bir toplumda, onlardan [bu durumu] amalar ynnde herhangi bir ey beklemek gereksizdir.

nsanlarn baz eylersiz de mutlu yaayabilecekleri dncesine kaplmamalar iin elinden geleni ardna koymayan tmelynetimli kapitalist kitle tketim toplumunun sergiledii bu karamsar tabloda sanatn da kltrn de barnda beslenen kitschin arszca ne frlamasna amamak gerek.Az nce deinilen reel sosyalist ya da faist ynetimlerin gdmndeki toplumlardaki kitsch ise ayrca incelenmesi gereken bir konu.

Bu arada, tartmamz destekler nitelikte olmas nedeniyle, Hannah Arendtin kitle kltrne ilikin yerinde baz gzlemlerinin zerinde durmak gerekir.

Bir kere, Arendtin vurgulad nokta, asl nemli sorunun modern toplumun kitle toplumu (mass society) olmasnda ve kltrel nesnelerin toplumda pazar mekanizmas ya da baka yollarla kitle leinde datmnda (mass distribution) aranmamas gerektiidir. Kendi szckleriyle:Ne zaman ki kitle toplumu kltrel nesneleri penesine geirmeye balar, ite o zaman kitle kltr [dedikleri] ortaya kar. Buradaki tehlike tm dier biyolojik sreler gibi toplumun yaam srecinin de doymak bilmezcesine her eyi kendi metabolizma dngs iine ekmesi, bylece kltrel nesneleri szcn tam anlamyla tketmesi, yiyip bitirmesi, yok etmesindedirKitaplar ya da reprodksiyon resimler piyasaya ucuzca dklp ok iyi sat yaptklarnda, bu durum o nesnelerin doasn etkilemez. Ama ayn nesneler deitirilmeye balandnda, yani yeniden yazldnda, sktrlp zetlendiinde ve de reprodksiyonlarnda ya da film hazrl iin kitsche indirgendiklerinde doalar da etkilenir. Bunun anlam kltrn kitlelere yaylmas deil, [tersine] elenceye yer amak iin kltrn imhasdr.

Evet de, bu yolla insan cinsinin kadnyla erkeiyle ablon baz alkanlklar iine itilmesinin ve tekdze ada yaam tarzna zg boluun kitsch nesneler ve ucuz elence ile doldurulmasnn dourgular neler? Burada da gene ister istemez Adornonun u nl ifadesi geliyor akllara:

Szmona deneyim sanlan ey sadece sadaka gibi avuca tututurulan bir kltr bozuntusudur (Surrogat). Bu ikame hakknda bile kiinin kafasndaki kavramlar basitlemelerden ibarettir. Hayranlarnn hi birinin olamayaca lde s ve tekdze olan kltr endstrisi rnleri, ayn zamanda amaladklar zdelemeyi engelleyebilmektedirler. Kltr endstrisinin erkek ve kadnlara neler ektirdii sorusu belki de ok safdil bir soru. Soruyla beklenenden ok daha yaygn bir etkidir bu. Gene bolukla doldurulan bo zaman, sahte bilin bile retmedii gibi eyleri de olduklar gibi brakan bir zorlamadr sadece.

Kitsche ilikin bu gibi nokta ve sorular aklda tutulduunda, szmona kltr adna salt deiik mzik trlerinde deil, deien llerde epeydir yazn, resim, heykel, tiyatro ve performans sanatlar trnden sanat-kltr etkinliklerinin bir ksmnda kimi zaman akca, bazen de sinsice yaylan kitsch grng (phenomenon) hakknda Adornonun iki nemli saptamas var ki tartmamzn kalannda aklda tutmamzda yarar var:

1. Kitschin tm kurnazlyla duygular talan ederek (der Gefhlsplunder des Kitsches) bozuk para gibi harcad bir ortamda en azndan mzik alannda arada bir gerek sanat izlenimi yaratan bir cephe kaplamasyla ve sanki yksek beeniye hitap edermicesine ayn kitschin seviyeli (mit Niveau) bir grnle arz- endm eylediine, hatta hakiki sanat edasyla ortalkta uzun sre kasm kasm gezindiine de tank olunur. Gene zellikle mzikten rnek getirilirse, bylesi durumlarda kitsch bestecisini aan bir nesnellik bile arzedebilir. Bunu anlamak bir dereceye kadar mmkndr; ama eer besteci tarafndan kendi znel plannda sanat klf altnda kitsch besleniyorsa bu durum ok daha tehlikelidir. Her iki tehlikenin de farknda olan Adorno da yle yazmtr:

En kt kitsch ise batan hemen alglanamayan, kaliteli [grnmnde] ve beste olmak iddias tayan kitschdir.

2. te bu durumda sanat eseri edasyla [eklemi olalm ve de ivesiyle] ortada krtp gezinen kitschin deifre edilerek, gizledii ucuzluun gzler nne serilmesi gerekir. Bunun iin de, kanlmaz olarak o eserin (rnein mzik alannda) ierik analizi deil, biimsel-teknik bir analizinin yaplmas gereklidir.

xxxxx

Konumuz kitsch olduundan, tartmamz rnein u iddiayla srdrebiliriz:

Toplumun ayrcalkl snflarnn baz kesimleri ve belirli tuzu kuru toplumsal katmanlarda nerdeyse saplantya dnm yksek sanat beenisi unutmayalm, burada bile en azndan igdsel dzeyde yatrm frsatlarnn gzetildii de gzden kamaz ile ayn snf ve katmanlarn hegemonyas arasnda ba kurulabilecei gibi, kitsch beeniyle donanm alan ya da isiz kitlelerin smry bile bile ldes onaylayp boyun emesi arasnda da benzer bir ba kurmak pekl mmkndr. te yanda ise, yksek sanatseverlik ayn snfsal nedenlerle sanatn hemen her dalnda plebunsuru aalamay tercih ettii iin kendi koynundan kitschin hnzrca domasna neden olmu; bu yolla da gene farknda olmadan bizzat kendisinin kitschlemesine kap aralamtr. Adornonun yksek sanatseverlie hizmet gtren maestro figrne rnek getirdii bir zamann tannm orkestra efi Arturo Toscanininin orkestra zerinde kurduu despotik ynetimin tmynetime gemekte olan bir toplumun bir nevi mikrokozmosu olduunu dnmemize yol aan yazsnda da ayn kitschlemeye dikkatin ekildiini gryoruz. Adorno Arturo Toscanininin piyasay koklayan despotizmini mzie adanmln raslantya tahamml edemeyen bir mekaniklie kurban eden bir hayvan terbiyecisininkine benzetir. Toscanininin en ufak bir falsoya yer vermeyecek lde her ey ve herkes zerinde uygulad diktatrce tmdenetim mzik aygtna tapncak haline getirmekten baka bir ey de deildir aslnda. Bu denetimi bestenin gerektirdiklerine gre ayarlamak aklndan fazla gemiyor gibidir maestro hazretlerinin (sonunda Berlin filarmoninin canna tak edip de dehledii Herbert von Karajan da bir baka rnek olarak akla geliyor bu arada). Bir tarihi eilime mzikten rnek oluturan Toscanini hakknda Adornonun u cmlesi kitschleme ynnde bir ok eyi zetler niteliktedir: Toscanininin dikbak altnda (unter dem Blickstrahl Toscaninis) mzik eyleerek prefabrik rne dnmtr Tm znel tutarll ve zirvedeki tm ustalna karn Toscanininin abalar mzii saat gibi iledii iin etkileyici ama ite bombo bir gce dntrr. Peki ya hayran dinleyici kitlesi? Onlarn gznde maestro hem babu-kiiliinin hem de dinin (babu-dininin?) bir ikmesi (Ersatz fr Fhrerpersnlichkeit und Religion) hem de teknik ile ynetimin mzik zerindeki zaferinin ifadesidir. Kendileri de artk mzik ynetiminin nesneleri haline geldiklerinden, Toscanininin avucunda gvende hissederler kendilerini. nanrlarki, mzie duyduklar coku kendi incelmiliklerinin ispatdr. Byle bir toplumun da sergileyebilecei eitliki ve demokratik grnler ve salglad nller resmigeidi ardnda bile gizliden snf hegemonyasnn srdn bir kez daha hatrlamamzn yansra, bu snf ve katmanlarn beeni ve estetik deneyimlerinin teknobilimsel ilerlemelerle donanan ge kapitalizme zg kltr endstrisi koullarnda nasl biimlendirilip beslendiine daha yakndan bakmak gerekir. Adornonun nemli bulduum bir tehisine gre, highbrow (kalkkka,samurka, burnubyk) sanat beenisinin hi istemese de lowbrowlarn (dkka,ezikka, ezikbzk) ve middlebrowlarn (dzka, atkka, aradaderede) beenileriyle paylamak zorunda kald bir ortak payda oluur ge kapitalizme zg kltr endstrisi koullar yerletiinde. Adornonun 1950ler ortasndaki bir tespitine rnek getirdii farkl radyo programlar ablonu, snrl da olsa bugnn Trkiyesinde epeydir her toplumsal kesimin nabzna erbet vererek bir kltr hizmetini yerine getirdiini sanan devletin harbi ideolojik aygt bir at altndaki deiik radyo kanallar iin de geerliini koruyor kansndaym. Adornonun tespitine gre, kltrlln [Die Bildung] zlnn belirtileri arasnda nemi hi de azmsanamaz bir tanesi var ki, o da ne denli sorunlatrlmas gerekli olursa olsun, zerk yksek sanat ile ticari hafif[light desek mi efem?] sanat arasndaki pusula deerinde ayrmn (fragwrdige Unterschied von autonomer hoher und kommerzieller leichter Kunst) az aada bulanklamasdr - ki Macdonaldn tartmas zerinden zerk yksek sanatn nemine tekrar geleceiz. Asl ilginci, insanlarn bu durumun hi de farkna varmaylar. Cabas da, bir yanda hafif sanat zerk yksek sanat karsnda savunmaktan baka areleri olmayacak denli zavall, bir de bununla bir i becerdiklerini sanan entelektel taifesi ile te yanda kendilerini an ruhunun (Zeitgeist) nc mfrezesi diye lanse edecek denli yzsz ama varolan durumdan da abuk arpalanmay iyi beceren kltr endstrisinin snrl zek sahibi, mptezel borazancbalar (Adornonun szckleriyle: >die banausischen Champions der KulturindustrieKitsch< ist nich >schlechte> Kunst, sondern bestes Knnen, aber des Leeren und Unwesens, was dann, um sich noch eine Bedeutung zu sichern, die ffentliche Propaganda serines Symbolcharakters zu Hilfe ruft., Heidegger, A.g.e.: 31 [ng.: 24.]

Bu noktada ister istemez Arthur Schopenhauerin mziin metnini dnyann [Die Welt] oluturduu bir melodi olduu yargs akla geliyor. Bkz. Parerga and Paralipomena: Short Philosophical Essays, Vol. II, tr. by E. F. J. Payne (Oxford: Oxford Clarendon Press, 1974) Chp. XIX: On the Metaphysics of the Beautiful and Aesthetics Para. 219: 430. te yandan, Schopenhauerin kendi dneminin popler mziini eletiriyor olmas, bizlere gnmzdeki yaam tarz ile mzik arasnda kurulan ilikinin gemii hakknda da bir fikir vermektedir. Schopenhauer yle yazmaktadr: Mziimizin girdii yanl yol, yaln ve gerekli oranlar ksmen gizleyen ve bir lde sapknlatran ar bezeme ve sslemeyle tkabasa ge Roma imparatorlar dnemi mimarlnnkine benzer. [imdiki] mziimiz de bizlere fazla grlt, ok sayda enstrman, fazlasyla sanat sunmasna karn ok az ak seik, derin ve dokunakl fikir sunmaktadr. stelik, bulank, belirsiz, bulutsu, anlalmaz ve hatta anlamsz yaz tarzna tahamml edebilen zamanmz beenisine imdinin anlamdan ve melodiden yoksun s bestelerinde de rastlanmaktadr (s. 431).

Hermann Broch, Notes on the Problem of Kitsch, Kitsch: 63-64. [Brochun iki ksmdan oluan ngilizceye eviri yazsnn bu ilk ksm onun 1950-51 Knda Yale niversitesi Alman Dili ve Edebiyat blm rencilerine verdii bir derstir.]

Bir baka rnek vermek gerekirse, bkz. Norbert Elias, The kitsch style and the age of kitsch [Kitschstil und Kitschzeitalter, 1935], Early Writings, Vol. I, tr. By Edmund Jephcott (Dublin: University College Dublin Press, 2006): 85-96.

Hermann Broch, Notes on the Problem of Kitsch, in Kitsch: 76. [ngilizceye eviride iki ksmdan olumu yazda ikinci ksmn orijinalinin Sanatn Deerler Sisteminde Ktlk balkl yaznn beinci ksm olarak Neue Rundschau (Austos 1933)da kt belirtilmektedir.]

Heideggerin Amerikanismus diye yaftalad ama aslnda yalanan Avrupadan kaynaklandn da ekledii gerektir de bu ayn zamanda. Byle dnldnde, Amerikan teknolojik uygarlnn (sic.) da gnmz kresellemesinin de Avrupann giderek hzlandrlm versiyonlar olduunu dnmemiz ok mmkn.

Erste Fassung: What National Socialism Has Done to the Arts, A.g.e.: 415.

Richard Straussun besteledii Also Sprach Zarathustrann Herbert von Karajan efliinde Viyana Filarmoni Orkestrasnca gerekletirilen icrasndan en aklda kalaca hesap edildii kuku gtrmeyen giri temasnn sonradan Stanley Kubrickin ynetmenliindeki 2001: A Space Odyssey (1968) filminin mzikleri arasnda yer aldn da ayrca hatrlayalm.

Erste Fassung: What National Socialism Has Done to the Arts, A. g.e.: 419.

Horkheimerla ortak ya da kendi kaleme ald dier yazlarnda ngilizce culture industry nitelemesini kullanan Adorno nedense bu yazsnda cultural industry deyiini tercih etmektedir. Adornonun szkonusu ve teki yazlarnda, hazrkalplaryla (ready-made stereotypes) insanlar, szgelimi Almanlar Beethovenin halk olmaktan Hitlerin halkna dntren elence endstrisinin (amusement industry) sinsi tehlikelerine sk sk dikkatleri ektiine tank oluyoruz.

Bu noktada Adornonun yazdklarnn Heideggerin modern zamanlarda sanat deneyimi hakknda yazdklarna pek de uzak dmedii gzden kamyor.

Die Rede vom Zauber der Kunst ist Phrase, weil Kunst allergisch ist gegen den Rckfall in Magie. Sie bildet ein Moment in dem Proze der von Max Weber so genannten Entzauberung der Welt, der Rationalisierung verflochten; alle ihre Mittel und Produktionsverfahren stammen daher; die Technik, welche ihre Ideologie verketzert, inhriert ihr ebenso wie sie sie bedroht, weil ihr magisches Erbe in all ihren Verwandlungen zh sich erhalten hat., A.g.e.: 86) [ng.: 54.]

Benjaminin Aurasyla ilgili Clement Greenbergin gr Benjaminin daha batan ii yanl ele ald ynndedir. Kendisiyle grme gerekletiren Saul Ostrowun ilgili sorusuna cevaben unlar syler: O [Walter Benjamin] aslnda ne dediinin farknda deildi [herhalde]. Hle bu noktada geerli deil; ya da sadece grsel bakmdan cahil olanlar iin geerli. Michelangelo ya da Goyay hlesi var m diye deil, sanatn doas gerei ierdii iyilik (intrinsic goodness of art) iin seyre dalarsn. Hle senin sevmediini sevdiremez sana. Saul Ostrow, Avant-Garde and Kitsch, Fifty Years Later: A Conversation with Clement Greenberg, Arts Magazine, (December 1989): 56-57.

zetlediimiz husus Adornoda yle ifade bulur: Das von Benjamin mit sehnschtiger Negation beschriebene Phnomen der Aura ist zum Schlechten geworden, wo es sich setzt und dadurch fingiert; wo Erzeugnisse, die nach Produktion und Reproduktion dem hic et nunc widerstreiten, auf den Schein eines solchen angelegt sind wie der kommerzielle Film. Das freilich beschdigt auch das individuell Produzierte, sobald es Aura konserviert, das Besondere zubereitet und der Ideologie beispringt, die sich gtlich tut an dem gut Individuierten, das es in der verwalteten Welt noch gebe. Andererseits leiht sich die Theorie der Aura, undialektisch gehandhabt, zum Mibrauch. Mit ihr lt jene Entkunstung der Kunst zur Parole sich ummnzen, die im Zeitalter der technischen Reproduzierbarkeit des Kunstwerks sich anbahnt. Nicht nur das Jetzt und Hier des Kunstwerks ist, nach Benjamins These, dessen Aura, sondern was immer daran ber seine Gegebenheit hinausweist, sein Gehalt; man kann nicht ihn abschaffen und die Kunst wollen. Auch die entzauberten Werke sind mehr, als was an ihnen blo der Fall ist. Der 'Ausstellungswert', der da den auratischen 'Kultwert' ersetzen soll, ist eine imago des Tauschprozesses. Diesem ist Kunst, die dem Ausstellungswert nachhngt, zu Willen, hnlich wie die Kategorien des sozialistischen Realismus dem status quo der Kulturindustrie sich anbequemen. Gesammelte Schriften, Band 7: sthetische Theorie: 73. [ng.: 45.].

Adorno bu durumun mimarlk alannda ok belirgin olduunu aa yukar yle ifade etmektedir: Eer mimarlar zamann snamasyla ortaya km ilevsel biimleri ellerinin tersiyle iterek kendilerini dizginsiz bir imgeleme terkederlerse, bunun kestirmeden varaca yer kitschdir. Kendi szckleriyle: Schlagend ist das an der Architektur: wollte sie, aus berdru an den Zweckformen und ihrer totalen Angepatheit, der ungezgelten Phantasie sich anheimgeben, sie geriete sogleich in Kitsch. So wenig wie Theorie vermag Kunst Utopie zu konkretisieren; nicht einmal negativ. , Theodor W. Adorno, A.g.e.: 55. [ng.: 32.] Eklemi olalm: gnmz Trkiyesinde rnein postmodern mimariye zenti, ne duyarlk ne dnce ne de emek kokan berbat taklitlerin izleniyor olmas, bizleri kitsch-insan (Kitschmensch) olarak literatrde yer alan tipin bir rneiyle, kitsch-mimarla yzyze brakmaktadr. Kitschmensch szcn youn kullanan ve kitsch gerekliinin sradan deerler bile retemeyen XIX. Yzyldaki Romantizm akmnn ok belirgin bir rn olduunu savunan Hermann Brochun bu konudaki konumas iin tekrar bkz. Notes on the Problem of Kitsch, Kitsch; 49-67. Aada kitsch-insan konusuna dneceiz.

Romantik ruhun toplumsal yaamn kitschlemesinde oynad rol azmsanacak gibi deildir. zellikle Alman romantik yaznnda brutal toplumsal-siyasi gereklerle plebce yzlemek yerine kendi iine gerek sahte dler iinde yzmeyi, giderek bunu ig (innere Emigration) olarak vasflandrmay bir fazilet sanmaktan daha korkaka bir tavr olamaz. Adorno bir yazsnda balarda Hlderlin ve Novalis gibi Alman romantiklerinin ykselen idnyas kltr karsnda dnsz durmasna karn, romantizmin zamanla kaskat ve ii bo bir akma dntne, daha da vahimi, yozlaarak skkn bir yaamn bezemesine dnp varolan dzenin ayp kapatcl roln stlendiine dikkatimizi ekmektedir; bkz. Theodor W. Adorno, Toward a Reappraisal of Heine, Gesammelte Schriften, Band 20:Vermischte Schriften I/II: 444.. Bu akmn tarihsel kkenleri hakknda bkz. Carl Schmitt, Politische Romantik, Sechste Auflage (Berlin: Duncker & Humblot, 1998 [1919]) [ng.: Political Romanticism, tr. and Intro. by Guy Oakes (Cambridge, Mass.: The MIT Press, 1986)]. Bu durumda, romantik kaypakln ana zellii saylan durumauyarclk (Occasionalismus) gerei, zamann ak iinde akmn sonraki temsilcileri antiromantik rejim ve siyasetler karsnda direnmek yle dursun, tam tersine uaklna soyunmulardr. Bu nedenle, ayn yazsnda Adornonun her eye mesafeli bir d dnyasn yaatanlarn kamaya altklar gereklie teslim olmaya ok yatkn olmalarndan [those who maintain the dream world in its aloofness are liable to surrender to the very reality from which they try to get away] sz etmesi bouna deildir. A.g.e.: 445

Der triftigste Vorwurf gegen die franzsische Kunst, die alle neue genhrt hat, ist, da das Franzsische kein Wort fr Kitsch kennt, und eben das rhmt man in Deutschland., Paralipomena, Gesammelte Schriften, Band 7: sthetische Theorie: 465. [ng.: 314.]. Bir baka yazsnda da [u]nu da kendimize hatrlatmamz gerekir diye yazar Adorno, mzik beenisinin yksek ve alak diye ayrtrlmas zellikle Alman olup Latin halklarna yabancdr. Onlarda kitschi anlatan bir szck yoktur. [Nun ist der Geschmack von Interpreten, in den der Gedanke an die Wirkung leicht eingeht, oft unsicher, und man mag sich darauf berufen, der emphatische Unterschied der Niveaus, der hohen und der niederen Musik, sei spezifisch deutsch und den romanischen Lndern fremd. Dort gebe es ja auch kein Wort fr Kitsch.]. Theodor W. Adorno, Die Meisterschaft des Maestro, Gesammelte Schriften, Band 16: Musikalische Schriften I-III, Klangfiguren: 56. [ng.: The Mastery of the Maestro, Sound Figures: 44].

Bkz. Isabel Quigly, Nothing too naff or nostalgic, The Times Literary Supplement, No. 5241 (September 12, 2003): 7. Bu inceleme konumuzla yakndan ilgili u kitap hakkndadr: Nol Valis, The Culture of Cursilera: Bad Taste, kitsch, and class in modern Spain (Durham, NC: Duke University Press, 2005).

Kitsch ist ein idiosynkratischer Begriff, so verbindlich, wie er nicht sich definieren lt. Da Kunst heute sich zu reflektieren habe, besagt, da sie ihrer Idiosynkrasien sich bewut werde, sie artikuliere. In Konsequenz dessen nhert Kunst sich der Allergie gegen sich selbst; Inbegriff der bestimmten Negation, die sie bt, ist ihre eigene. Gesammelte Schriften, Band 7: sthetische Theorie: 60. [ng.: 36.]

Whrend Kitsch koboldhaft jeder Definition, auch der geschichtlichen, entschlpft, ist eines seiner hartnckigen Charakteristika die Fiktion und damit Neutralisierung nicht vorhandener Gefhle. Kitsch parodiert die Katharsis. Dieselbe Fiktion aber macht auch Kunst von Anspruch, und sie war ihr wesentlich: Dokumentation real vorhandener Gefhle, das Wieder-von-sich-Geben psychischen Rohstoffs ist ihr fremd. Vergebens, abstrakt die Grenzen ziehen zu wollen zwischen sthetischer Fiktion und dem Gefhlsplunder des Kitsches. Als Giftstoff ist er aller Kunst beigemischt; ihn aus sich auszuscheiden, ist eine ihrer verzweifelten Anstrengungen heute. Komplementr zum hergestellten und verschacherten Gefhl verhlt sich die Kategorie des Vulgren, die auch alles verkufliche Gefhl trifft., A.g.e.: 355). [ng.: 239.]

Adorno sanatn kitlelerle arasndaki mesafeyi korumasnn nemini yle ifade etmektedir: Vulgr ist Kunst, welche Menschen erniedrigt, indem sie die Distanz herabsetzt, den bereits erniedrigten Menschen zu Willen ist;., Theodor W. Adorno: A.g.e.: 466)]. [ng.: 314-315.]

Yukardaki zet ve alntnn kayna Adornonun u uzun pasajdr: Was an Kunstwerken vulgr sei, ist so schwer zu bestimmen, wie die von Erwin Ratz aufgeworfene Frage zu beantworten, wodurch Kunst, ihrem apriorischen Gestus nach Protest gegen Vulgaritt, dieser doch integriert werden knne. Nur verstmmelt reprsentiert das Vulgre das von der sogenannten hohen Kunst drauen gehaltene Plebejische. Wo jene von plebejischen Momenten ohne Augenzwinkern sich inspirieren lie, hat sie eine Schwere gewonnen, die das Gegenteil des Vulgren ist. Vulgr ward Kunst durch Herablassung: wo sie, zumal durch Humor, ans deformierte Bewutsein appelliert und es besttigt. Der Herrschaft pate es ins Konzept, wenn das, was sie aus den Massen gemacht hat und wozu sie die Massen drillt, aufs Schuldkontoder Massen verbucht wrde. Kunst achtet die Massen, indem sie ihnen gegenbertritt als dem, was sie sein knnten, anstatt ihnen in ihrer entwrdigten Gestalt sich anzupassen. Gesellschaftlich ist das Vulgre in der Kunst die subjektive Identifikation mit der objektiv reproduzierten Erniedrigung. Anstelle des den Massen Vorenthaltenen wird von ihnen reaktiv, aus Rancune genossen, was von Versagung bewirkt ist und die Stelle des Versagten usurpiert. Da niedrige Kunst, Unterhaltung selbstverstndlich und gesellschaftlich legitim sei, ist Ideologie; jene Selbstverstndlichkeit ist allein Ausdruck der Allgegenwart von Repression Dies Interesse zumindest wird vom Vulgren wahrgenommen. Weil sthetische Vulgaritt undialektisch die Invariante sozialer Erniedrigung nachmacht, hat sie keine Geschichte; die Graffiti feiern ihre ewige Wiederkehr. Kein Stoff drfte je als vulgr von der Kunst tabuiert werden; Vulgaritt ist ein Verhltnis zu den Stoffen und denen, an welche appelliert wird. Ihre Expansion zum Totalen hat mittlerweile verschluckt, was als edel und sublim sich geriert: einer der Grnde fr die Liquidation des Tragischen., Theodor W. Adorno: A.g.e.: 355-357)]. [ng.: 239.]

Kitsch ist nicht, wie der Bildungsglaube es mchte, bloes Abfallsprodukt der Kunst, entstanden durch treulose Akkommodation, sondern lauert in ihr auf die stets wiederkehrenden Gelegenheiten, aus der Kunst hervorzuspringen. Theodor W. Adorno, A.g.e.: 355)]. [ng.: 239.]

Adornonun deerlendirmesi yle: Das halbgebildete Bewutsein beharrt auf dem 'Mir gefllt es', zynisch-verlegen darber lchelnd, da der Kulturschund eigens fabriziert wird, um den Konsumenten hinters Licht zu fhren: Kunst soll als Freizeitbeschftigung bequem und unverbindlich sein; den Betrug nehmen sie in Kauf, weil sie insgeheim ahnen, da das Prinzip ihres eigenen gesunden Realismus der Betrug des Gleich um Gleich ist. In solchem falschen und zugleich kunstfeindlichen Bewutsein entfaltet sich das Fiktionsmoment der Kunst, ihr Scheincharakter in der brgerlichen Gesellschaft: mundus vult decipi lautet ihr kategorischer Imperativ fr den knstlerischen Konsum. Davon wird jegliche vorgeblich naive knstlerische Erfahrung mit Fulnis berzogen; insofern ist sie unnaiv. Theodor W. Adorno, A.g.e.: 349-350) [ng.: 235.]

Bu ikincinin bildik ama pek zerine konuulmayan rneklerinden biri olarak, szgelimi tarih disiplininde, hem alanda hem de teorik planda sabrla derinliine alma cesareti gsterecek yerde, snrl sayda ariv vesikas zerinden filanca ya da falanca konunun almas memleketimizde derinliine henz yaplmamtr yolundaki bo nakaratlarla bir ilke imza atm bulunduklarn ilan ederken, tarih bilgisindeki bir boluu gene bolukla dolduran, stelik gizli yetkecilikleriyle aba altndan sopay gstererek ayn konuyu almaya ciddi heveslenenlerin de nn tkayan kimilerinin zlen kylle ve taraya zg kurnazl akla gelebilir. Btn bunlarn karsnda bir Marc Blochun, bir Jean-Pierre Vernantn soylu abalar dnlsn. Tarihsel imgelem gcnn snrlar malumat silolamann tesine gemedii srece, saysz belge okunmu olsa ne farkeder ki ayrca? Belgeleri aa karmak elbette nemlidir; ama salt disipline zg baz teknikleri (eski dil ve yazlar, deiik kaligrafileri bilmek, vb.) srekli tekrarla renmenin salad avantajla, bulunduu iktidar konumunda eelemek tarih gibi nemli bir ura nereye kadar gtrebilir ki? Toplanan verilere disiplin getiren tarihsel, sosyolojik teoriler bilinmese bile imgelemden yoksunsanz eer, gemi ya da imdiye ait bir gereklii nereye dek tartabilirsiniz ki?

Das Bedrfnis nach Kunst selbst ist weithin Ideologie, es ginge auch ohne Kunst, nicht nur objektiv sondern auch im Seelenhaushalt der Konsumenten, die unter vernderten Bedingungen ihrer Existenz mhelos zum Wechsel ihres Geschmacks zu veranlassen sind, wofern er nur der Linie des geringsten Widerstands folgt., Theodor W. Adorno, A.g.e.: 361. [ng.: 243.]

In einer Gesellschaft, die den Menschen abgewhnt, ber sich hinaus zu denken, ist, was die Reproduktion ihres Lebens bersteigt und wovon ihnen eingeblut wird, da sie ohne es nicht auskmen, berflssig., Theodor W. Adorno, A.g.e.: 361. [ng.: 243.]

Hannah Arendt, The Crisis in Culture, Between Past and Future: Six Exercises in Political Thought (Cleveland and New York: The World Publishing Co., 1963): 207. Adornonun u yazdklar da Arendtin gzlem ve deerlendirmesini destekler yndedir: Kitle iletiim aralar ortamna (Massenmedien; mass media) zppece burun kvrmak geri zekllktr. Ancak bu ortamn ilevi deitirildiinde Kltr Endstrisinin zihinler zerindeki tekeli krlabilir; [yoksa byle kap da] toplumsal iktidarszla kendini mahkum ederek deil. [Vornehmtun gegen die Massenmedien ist lppisch; einzig indem man deren Funktion verndert, nicht durch den Rckzug in die gesellschaftliche Ohnmacht lt sich das geistige Monopol der Kulturindustrie brechen. ], Neue Musik, Interpretation, Publikum, Gesammelte Schriften, Band 16: Musikalische Schriften I-III, Klangfiguren: 49. [ng.: New Music, Interpretation, Audience, Sound Figures: 44].

[W]as frs Erlebnis gilt, ist kulturell angedrehtes Surrogat. Selbst von ihm macht man sich noch zu simple Vorstellungen. Die Produkte der Kulturindustrie, flacher und standardisierter als je einer ihrer Liebhaber sein kann, drften stets zugleich jene Identifikation verhindern, auf welche sie abzielen. Die Frage, was die Kulturindustrie den Menschen antue, ist wahrscheinlich allzu naiv, ihr Effekt weit unspezifischer, als die Form der Frage suggeriert. Die leere Zeit wird mit Leerem ausgefllt, nicht einmal falsches Bewutsein produziert, nur bereits vorhandenes mit Anstrengung so gelassen, wie es ist. Theodor W. Adorno, Gesammelte Schriften, Band 7: sthetische Theorie: 365) [ng.: 246]

Bir ksmnda diyorum, nk kltr sadece sanata indirgenip salt onunla snrlandrlamaz. Bu ince ayrm Hannah Arendtin titizlikle vurgulad grlr. Ona gre, kltr zerine her tartmann k noktas sanatdr; ama kltr nnde sonunda siyasetin alanyla buluur. A.g.e.: 207 vdd, zellikle 210.

Der rgste Kitsch ist der mit 'Niveau', der nicht von vornherein kenntlich ist, sondern kompositorischen Anspruch erhebt. Theodor W. Adorno, Kitsch, Gesammelte Schriften, Band 18: Musikalische Schriften V: 794) [ng.: Theodor W. Adorno, Kitsch, Essays on Music, selected, with Intro., Commentary, and Notes by Richard Lippert, New translations by Susan H. Gillespie (Berkeley: University of California Press, 2004): 504]. Yalnz Adorno deil, George Steiner de modern sanatn iinde ortalkta gezinen ou eserin zalim, sadist kitsch olduunu zellikle vurgulayarak yle srdrr: Lukcs bu [modern sanat olgusu] ile gezegenin Amerikanlatrl, sanayileme ve Kitscherei arasnda bir iliki grmekte ok haklyd. Bu Disneylandd ite; Lukcs da bu tehlikeyi erkenden apak grmt. Interview with George Steiner: 30 Dec. 1991, Churchill College, Cambridge, Lukcs after Communism, ed. by Eva L. Corredor (Durham and London: Duke Univ. Press, 1997): 68.

Ihn zu entlarven, gibt es als Mittel allein die technische Kritik: Kitschelemente in 'ernst' gemeinten Kompositionen berfhren sich stets durch technische Unstimmigkeiten. Freilich bieten die allein den Einsatz: technische Unstimmigkeit braucht nicht notwendig Kitsch zu sein. Theodor W. Adorno, Kitsch, Gesammelte Schriften, Band 18: Musikalische Schriften V: 794.[ng.: 504.]

Bkz. Theodor W. Adorno, Die Meisterschaft des Maestro, Gesammelte Schriften, Band 16: Musikalische Schriften I-III, Klangfiguren: 56. [ng.: The Mastery of the Maestro, Sound Figures: 44].

Musik wird unter dem Blickstrahl Toscaninis verdinglicht zum FertigfabrikatBei grter subjektiver Integritt, grtem handwerklichen Vermgen bereitet Toscaninis handwerklich beschrnkte Anstrengung Unheil. Sie verwandelt Musik in eine durchs bloe Am-Schnrchen-Gehen imponierende Macht, leer im Innerendie Hrer. Ihnen ist der Maestro beides, Ersatz fr Fhrerpersnlichkeit und Religion, und Ausdruck des Sieges von Technik und Verwaltung ber die Musik; bei ihm fhlen sie sich, als nun auch musikalisch Verwaltete, sicher und geborgen. Whrend sie glauben, durch ihre Begeisterung die eigene Kultiviertheit unter Beweis zu stellen,. Adorno, Die Meisterschaft des Maestro, A.g.e.: 57, 66. [ng.: 44, 52-53] [altn ben izdim.].

Adornonun metinlerinde bilerek brakt highbrow, middlebrow ve lowbrow szcklerini imdilik dilimizde szcklerin iaret ettii toplumsal gerekleri dilevuran mecazi sfatlandrmalar dzeyine (rnein, burnubykler aradaderedekiler ve ezikbzkler) trmanamam szcklerle (rnein, kalkkka, atkka, ve ezikka) geici karlayarak yetersiz de olsa yerliletirmeyi dnebiliriz. Bu szcn ya da en azndan 1903 civarnda kullanlmaya balanan tepedeki ve en alttakileri betimleyici sfatlandrmalarn etimolojisine de bir lde deinmek gerekir. Amerikada herkesin alan snftan ve eit olduu palavrasna en byk darbe her iki szcn de bataki nerdeyse rk tanmlarndan gelebilir; Highbrow szcnn etimolojisine bakarsak, ilk elde, zek ve incelie sahip birinin ka izgisinin daha yksek olduu ynnde bir izlenime yer at sylenebilir. Ayn ekilde, lowbrow szcne gelince, aa addedilen bir kiinin zek ve incelikten yoksunluuna iaret eden bir szckle kar karyayz.

Adornonun sert tespitine dilimizin ruhundan bir eyler kattmn iyi bilincindeyim. Hazretin tespitini veren pasaj aslnda aynen yledir: Unter den Symptomen des Zerfalls von Bildung ist nicht das letzte, da der wie sehr auch fragwrdige Unterschied von autonomer >hoher< und kommerzieller >leichter< Kunst zwar nicht kritisch durchschaut, dafr aber berhaupt nicht mehr wahrgenommen wird. Nachdem einige kulturdefaitistische Intellektuelle diese gegen jene ausspielten, haben die banausischen Champions der Kulturindustrie auch noch die stolze Zuversicht, an der Spitze des Zeitgeistes zu marschieren. Die mittlerweile selber nach dem Schema lowbrow, middlebrow und highbrow fr Hrer erster, zweiter und dritter Programme organisierte Scheidung von >Kulturniveaus< ist widerwrtig., Theodor W. Adorno, Zeitlose Mode. Zum Jazz, Gesammelte Schriften, Band 10: Kulturkritik und Gesellschaft I/II: Prismen:: 130-131. [ng.: Perennial Fashion-Jazz, Theodor Adorno, Prisms, tr. by Samuel and Shierry Weber (Cambridge, Mass.: The MIT Press, 1981): 121-132.]) [altn ben izdim]

Im Zeitalter totaler Verwaltung braucht Kultur gar nicht mehr primr die von ihr geschaffenen Barbaren zu erniedrigen; es gengt, da sie die Barbarei, die seit onen subjektiv sich sedimentierte, durch ihre Rituale bekrftigt., Theodor W. Adorno: Gesammelte Schriften, Band 7: sthetische Theorie: 356)]. [ng.: 240.]. Onsekizinci yzylda kltr (Kultur) ve kltrlenme (Bildung) denilince anlalandan gnmzde ne denli uzak dldne uta bir rnek getirelim ciddi yabanc TV kanallarnn dilinden: artk ngilizce haber metinlerinde yolsuzluk kltr (culture of corruption), daha da ilginci, grece yapt yanna kalma kltrnden (culture of relative impunity) bile dem vurulabilmektedir szgelimi Gney Koredeki saysz skandaldan biri haberlere kmsa.

Bu minvalde middlebrow kltrnden sz edeceksek, ncelikle unlarn altn izmek gerekiyor: Oxford English Dictionarye gre, middlebrow szc ilk kez 1925 ylnda Punch dergisinde gnn birinde arzu ve hayallerine kavumay mit edenleri anlatmak iin kullanlm. Szck ad stnde ne kalkkka (samurka) ne de dkka (ezikka) olmayp, tam da arada derede olduundan bu yzden Virginia Woolf onlarla betwixt and between (ne bu ne o) diye alay eder bu ara kategoriyi imdilik en iyimser bakla dzka olarak nitelemeyi ya da zellikle Trkiyede ucuzdan yetkecilie (dolaysyla totaliterlie) yatkn atkkallklar nedeniyle atkka diye adlandrmay yeleyebiliriz.

Woolfun bu yazdklarn bir de Robert Altmann filmi Gosford Park (2001) izledikten sonra yeniden dnsek; ne dersiniz?

Virginia Woolf, Essays (A Project Gutenberg of Australia eBook. Date first posted: October 2002) HYPERLINK "http://gutenberg.net.au/ebooks02/0200771.txt" http://gutenberg.net.au/ebooks02/0200771.txt [zgn basks: The Death of a Moth and Other Essays, ed. by Leonard Woolf (1942), Chapter 23]

Bkz. Avant-Garde and Kitsch, Partisan Review, 6 (Fall 1939): 34-49.

rnein bkz. Clement Greenberg, Modern and Postmodern, William Dobell Memorial Lecture, Sydney, Australia, Oct 31, 1979, Arts 54, No.6 (February 1980). Greenberg The Edmonton Contemporary Artists Society Newsletter, III/2 & IV/1de yaynlanan kendisiyle grmede de soyut davurumcu sanatlar (Abstract Expressionists) ve benzerlerinin Amerikan toplumunda ge kabul grmesinde middlebrow beenisinin ciddi pay olduunu dnmektedir. HYPERLINK "http://www.sharecom.ca/greenberg/interview.html" http://www.sharecom.ca/greenberg/interview.html

Dwight Macdonald, Masscult and Midcult, Part I and Part II, Partisan Review, XXVII/2 (Spring 1960): 203-233; XXVII/4 (Fall 1960): 589-631.

Macdonald, A.g.e., Part II: 614.

Macdonald, A.g.e., Part I: 226; Part II: 592, 627. Macdonald unu da eklemeden edemez: Kitleklt[r] (ve de onun pii Araklt[r]de) her ey $$$$ getirmek zere metaya dnr, [In Masscult (and its bastard, Midcult) everything becomes a commodity, to be mined for $$$$,]: 226. Kitschin hem kitleklt[r] hem de araklt[r] kapsad [kitsch - a term which includes both Masscult and Midcult - ] konusunda da bkz. s. 228. Macdonaldn u nemli bir saptamasn da belirtmeden gemeyelim: meknda kalabalk (crowd) dedikleri, tarihte kitle (mass) denilenle ayn eydir (Part I: 208). zellikle arakltn ileyiine yn veren kltr giriimcileriyle bu tr yarm yamalak zevkin yaratlp beslenmesinde rol oynayan dergi editrleri, vb.nin, zeklarn aalayarak hizmet sunduklar da bu amorf kitleyi oluturan bireylerdir. Bazen bu kr amal hizmetlerin geri tepip de, zellikle halkn beenisine uygun davrandklar ideolojisini stp stp nmze srenlerin elinde patlad da bir gerek.

In these more advanced times, the danger to High Culture is not so much from Masscult as from a peculiar hybrid bred from the latters unnatural intercourse with the former. A whole middle culture has come into existence and it threatens to absorb both its parents. This intermediate form - let us call it Midcult has the essential qualities of Masscult - the formula, the buily-in reaction, the lack of any standard except popularity but it decently covers them with a cultural figleaf. In Masscult the trick is plain to please the crowd by any means. But Midcult has it both ways: it pretends to respect the standards of High Culture while in fact it waters them and vulgarizes them.

The enemy outside the walls is easy to distinguish. It is its ambiguity that makes Midcult alarming. A.g.e., Part I: 592-593. Kanmca, Macdonaldn ayn yazsnda samimi kitsch (sincere bit of kitsch) dedii eyin hakiki sanat eserinden farkyla ilgili u yazdklar araklt iin de eit lde geerli: ..yarm hakikat, anlam ise arlkla yalan olduu [a half truth, which means it is mostly false] (s. 593)

Araklt avant-garden bir ok eyini bnyesine malettii iin Yksek Kltrn daha da tehlikeli bir kartdr. [Midcult is a more dangerous opponent of High Culture because it incorporates so much of the avant-garde.] A.g.e., Part II: 606.

Macdonaldn Ortega Y Gassetden dn uzmanlama barbarl (the barbarization of specialization) ifadesini kullanarak gereksiz uzmanlamaya yklendii, bu arada dilinin salvolarndan Amerikan sosyolojisinin anket sosyolojisinde uzmanlamasn savunan o zamanki temsilcilerinin de epey bir pay ald yazsnda u nemli gzlemde bulunmaktadr: kltrl biri bilimsel bir kategori deildir. Tm nemli kategorilerde olduu gibi. [a cultured man is not a scientific category. Like all the important categories.] A.g.e., Part II: 617. Harold Rosenberg de kitle-kltr analistlerinden (mass-culture analysts) dikkatle ayrd kitle-sanat uzmanlar (mass-art specialists) hakknda benzer bir gr sergilemektedir. Dahas, Bkz. Harold Rosenberg, The Tradition of the New (New York and Toronto: McGraw-Hill Book Co., 1965), Chapter 18: Pop Culture: Kitsch Criticism: 259.

Macdonald akademizmin avant-garde karsndaki yengi rneklerinin bazlarn mimarlk alanndan getirmektedir (Beaux Arts, Frank Lloyd Wright gibi). Buna karn, sonradan cam dzeyden tutun da aydanla kadar maskara araklt taklitlerinin her yerde boy att Bauhausu avant-garde olarak kabul eder. A.g.e., Part II: 606, Not 6.

A.g.e., Part II: 611-612.

Adornonun da 1950li yllarn ortalarnda caz mziinin besteci, icrac ve dinleyicileri zerinden giderek bu konuda yazdklar da Macdonaldn gzlemini destekler niteliktedir. Mzikte de standardn dnda grnmek de standartlamtr ve daha ortaya ktklar anda kural-d olular bitiverir. Kltr endstrisinin boyunduruundak dier her ey gibi, caz mzii de arzular tatmin eder grnd anda ayn arzular ve hevesi insann kursanda brakverir. yle ekler Adorno: Genelde mzik dinleyicisini temsil eden cazn-znesi (das Jazz-Subjekt) ne denli aykrl oynarsa oynasn, hakikatte gittike daha az kendileridirler. [Daher sind die Abweichungen ebenso standardisiert wie die Standards und nehmen sich im gleichen Augenblick zurck, in dem sie auftreten: der Jazz, wie alle Kulturindustrie, erfllt Wnsche nur, um sie zugleich zu versagen. So sehr das Jazz-Subjekt, der Stellvertreter des Hrers in der Musik, sich als Sonderling auffhrt, so wenig ist es doch es selber.] Adorno, Zeitlose Mode. Zum Jazz, Gesammelte Schriften, Band 10: Kulturkritik und Gesellschaft I/II: Prismen: 129. [ng.: 126]. Benlikle toplum arasndaki bildik atmalara (>typische Konflikte zwischen Ich und GesellschaftStumpfsinn des tolerierten Exzesses frs Reich der FreiheitDas Kunstwerk, schrieb vor vierzig Jahren der expressionistische Schnberg, ist ein Labyrinth, an dessen jedem Punkte der Kundige Ein- und Ausgang wei, ohne da ihn ein roter Faden leitet. Je engmaschiger und verschlungener die Adern, desto sicherer schwebt er ber jeden Weg zum Ziel. Irrwege, gbe es solche im Kunstwerk, sie wiesen ihn richtig, und jede abschweifendste Wegwendung setzt ihn in Beziehung zur Richtung des Wesensinhaltes.< Damit es aber im Labyrinth wohnlich werde, mte abermals der rote Faden beseitigt werden, an den der Feind sich hlt, whrend >der Kundige< bemerkt, >da das Labyrinth markiert istdie von den Wegweisern geleistete Klarheit als Notbehelf der Bauernschlauheit< entlarvt. >Nichts hat diese Krmerarithmetik mit dem Kunstwerk gemein als die Formeln ... Ruhig wendet der Kundige sich ab und sieht die Rache einer hheren Gerechtigkeit sich offenbaren: den Rechenfehler.< . Theodor W. Adorno, Schnberg und der Fortschritt, Gesammelte Schriften, Band 12: Philosophie der neuen Musik,: 109-110) [ng.: Theodor w. Adorno, Philosophy of Modern Music, tr. by Anne G. Mitchell and Wesley V. Blomster (New York: Continuum, 2002): 114.] Adornonun Schoenbergten yapt alntlar henz ulaamadmz u kaynaktandr: Arnold Schnberg, Aphorismen, Die Musik, 9/4 (Heft 21; erstes Augustheft). (1909/10): 159ff.

Hermann Broch bu konuda daha nce deindiimiz konferansnda (1950-51 K) yle yazyor: zellikle sanat hakknda deil, yaam karsnda sabitlemi bir davran biimi hakknda konuacam. Gerekte kitsch-insan, yani kitschsever varolmasayd, kitsch ne ortaya kabilir ne de serpilebilirdi. Bu insan tipi sanat reticisi sfatyla kitsch retirken, sanat tketicisi sfatyla da kitschi edinmeye ve bu uurda tuzlu bir miktar demeye hazrdr. Geni anlamda sanat her zaman ada insann imgesini yanstr ve kitsch de ok sk hakl olarak tanmland zre sahtelii temsil ediyorsa eer, bu sahtelik onu gereksiyen insana, ancak ok hassas bir aynada geri frlatlan kendi sahte imgesinde kendini tanyabilecek ve bir lde drst saylabilir bir cokuyla kendi yalanlarn itiraf edebilecek kiiye geri yansr., Notes on the Problem of Kitsch, Kitsch: iinde: 49.

Ludwig Giesz, Kitsch-man as tourist, Kitsch:..,iinde: 156-174; ek olarak da Gillo Dorfles, Tourism and Nature, A.g.e.: 153-155.

Kitsch zu nennen, ist ebenso eine gesellschaftliche wie eine sthetische Kategorie., Theodor W. Adorno, Gesammelte Schriften, Band 19: Musikalische Schriften VI: Reflexionen ber Musikkritik: 584).

Burada moda szcn hem literal anlamyla hem de mecazi anlamda kullanyorum. Adornonun moda sanatna ve burjuva sanat tapncaklyla ilikisine dair yazdklarn burada amamakla birlikte, baz ilgin tespitlerini aktarm olalm: Moda, sanatn hi de iddia ettii ey olmadn kalc olarak itiraf ediidir Burjuva sanat dininin arzusu tersine, moda kolayca sanattan ayrlamaz gibi. [Mode ist das permanente Eingestndnis der Kunst, da sie nicht ist, was sie zu sein vorgibt und was sie ihrer Idee nach sein mu. Als indiskreter Verrter ist sie ebenso verhat wie im Betrieb mchtig; ihr Doppelcharakter krasses Symptom ihrer Antinomik. Von der Kunst lt sie nicht derart suberlich sich abheben, wie es der brgerlichen Kunstreligion genehm wre.], vb. Bkz. Paralipomena, Gesammelte Schriften, Band 7: sthetische Theorie: 468. [ng.: .316-317]. te yandan, ayn Adorno yukarda atfta bulunduumuz bir baka yazsnda da caz mziinin srekli moda olmay srdryle ilgili yle bir yargda bulunmaktayd: Caz, onu retenlerin suunu azaltmakszn kendi kitle tabann yeniden ve yeniden retir durur. Modann ebedilii bir ksr dngden (circulus vitiosus) ibarettir. [Er reproduziert seine eigene Massenbasis, ohne da doch darum die weniger schuld wren, die ihn hervorbringen. Die Ewigkeit der Mode ist ein circulus vitiosus.] Zeitlose Mode. Zum Jazz, Gesammelte Schriften, Band 10: Kulturkritik und Gesellschaft I/II: Prismen: 130. [ng.: 127]

Akademik dnyada ne kan adlarn bir sre sonra kendilerinin fazlasyla gnll katksyla yldz muamelesi grmesinin olas sonular hakknda bkz. David R. Shumway, The Star System in Literary Studies, PMLA [Publications of the Modern Language Association of America], CXII/1 (1997): 85-100. Bu arada bilim dnyasnda hret ve Nobelin balarn dndrd kiiler bir zamanlar Adornonun kltr endstrisinin son rn olarak niteledii u asalak popler biyografilere konu olduklarnda [bkz. Wagner, Nietzsche, and Hitler, Gesammelte Schriften, Band 19: Musikalische Schriften VI.4: Buchrezensionen: 404], daha da kts kendi promosyonlarn yapmakdan da te, balar dnp irazeden karak bakalarna densiz ve arsz otobiyografiler (!) kaleme aldrdklarnda kitsch-bilimadamnn bayalana tipik rnek oluturmaktalar. Yakn gemiten byle bir rnei irdeleyen bir yaz iin bkz. Steven Shapin, Nobel Savage, London Review of Books, XXI/13 (1 July 1999). 17-18.

Harold Rosenberg bu eletirmen trnn giritii deerlendirmeleri kitschin kitsch eletirisi (kitsch criticism of kitsch) olarak nitelemekte hi tereddt etmez ve ayn eletirmenler hakknda unlar ekler: Kitschin kitsch eletirmenlerini incelemek kitschin kendisini incelemekten daha nemli olabilir; nk bu gibi sahte rnler hakknda ne srlen sahte argmanlar henz kitle manipulasyonunun hizmetine girmemi ya da girmediklerini sanan entellektellerin mayasyla dorudan ilgilidir Bkz., A.g.e.: 261-262.

Gnmzde modern mziin usuz bucaksz okyanusa ie iinde atlm gerek bir mesaj olduu (Sie ist die wahre Flaschenpost.) yolundaki gr iin bkz. Schnberg und der Fortschritt, Gesammelte Schriften, Band 12: Philosophie der neuen Musik: 126. [ng.: 133]

Arendt iin bkz. aada not 65; ayrca Clement Greenberg, Taste, [Transcript of a talk given by Clement Greenberg at Western Michigan University, January 18, 1983], HYPERLINK "http://www.sharecom.ca/greenberg/taste.html" http://www.sharecom.ca/greenberg/taste.html

Erste Fassung: What National Socialism Has Done to the Arts, A.g.e.: 427-428. Adornonun Ulusal Park (National Park) olarak niteledii tehlikenin artk sadece Avrupa deil, hatta Uzak Dou (rn. Singapur) iin Theme Parklar ve Disneyland ubeleri olarak gerekletiini, stne stlk Trkiye de de baz Bykehir belediyelerinin eliyle, alan kitlelerin olabilen bo zamanlarn Amerikan trevi/tarz boluklarla doldurmak zere, benzer kitsch bir grevin yerine getirildiini ne srmek yanl olmaz.

He [the artist]has to be both an exponent and a sworn enemy of the prevailing historical tendency. There is no recipe how to achieve this. The only thing to stick to are those inherent qualities of the work itself... An artist who still deserves the name should proclaim nothing, not even humanism. Erste Fassung: What National Socialism Has Done to the Arts, A.g.e.: 429. Burada felsefi bir konum olarak Althusserin anti-hmanizmas ile hmanizmay olaslkla Althusserin boy hedefi yapt felsefi konumdan farkl dnen Adornonun buradaki iddias arasnda ihtiyatl bir yaknlk kurulabilir, sanrm.

Bkz. Hannah Arendt, The Life of the Mind, Vol. I [Thinking] and II[Willing] (New York: Harcourt, 1978). Kitabnn nc cildi olarak planlad Yarglama [Judging]y kaleme almaya tam balayacakken dn dnyasnn Arendti yitirmesine karn, onun baka yaz ve derslerinde yarglama yetisi zerine yazdklar yazmzn konusu dnldnde yeterince aydnlatcdr. zellikle bkz. Hannah Arendt, Lectures on Kant's Political Philosophy (Chicago: The University of Chicago Press, 1982); ayrca ayn eser iinde Ronald Beiner, Hannah Arendt on Judging: 89-156 ve Hannah Arendt, Responsibility and Judgement, ed. and intro. by Jerome Kohn (New York: Schocken, 2005) iinde Thinking and Moral Considerations ve Some Questions of Moral Philosophy balkl yazlar.

Sonradan bir ok kiiyi dndrten bu ifade Friedrich Heinrich Jacobi (1743 - 1819) tarafndan da Spinozann felsefesi zerine Lessingle aralarnda geen syleisini aktard, HYPERLINK "http://www.philos-website.de/autoren/mendelssohn_g.htm" felsefeci Moses Mendelsohna hitaben 4 Kasm 1783te kaleme ald mektubunda verilmi ve anladm kadaryla gene Jacobi tarafndan Almancaya evrilmitir. Jacobi mektuplarnn sadece ilk basksnda bulunduu anlalan bir dipnotta Spinozann mektubundan ald pasaj ve evirisini verirken yle yazmaktadr: In seinem Briefe an Albert Burgh. Er fgt hinzu: Quomodo autem id sciam, si roges, respondebo, eodem modo, ac tu scis tres angulos Trianguli aequales esse duobus rectis, et hoc sufficere negabit nemo, cui sanum est cerebrum nec spiritus immundos somniat, qui nobis ideas falsas inspirant veris similes: est enim verum index sui et falsi. [Wenn du fragst, wie ich das wisse, so antworte ich: eben so wie du weit, da die drei Winkel eines Dreiecks zwei rechten gleich sind; niemand, der ein heiles Hirn hat und nicht trumt, ein unreiner Geist habe ihm falsche Ideen fr wahrscheinlich eingehaucht, wird leugnen, da das genge, denn das Wahre weist auf sich selbst und auf das Falsche hin.] - Spinoza machte einen groen Unterschied zwischen gewiss seyn und nicht zweifeln. [Anmerkung der ersten Ausgabe], Jacobi, ber die Lehre des Spinoza in Briefen an den Herrn Moses Mendelssohn, (Aus einem Gesprch mit Lessing ber die Philosophie des Spinoza),

HYPERLINK "http://www.philos-ebsite.de/index_g.htm?autoren/jacobi_heinrich_g.htm~main2" http://www.philos-ebsite.de/index_g.htm?autoren/jacobi_heinrich_g.htm~main2].

Yukardaki alnt tmyle yeniden evrilmitir. Bkz. Louis Althusser, lments dautocritique (Paris: Librairie Hachette, 1974: 46-7. [ng.: Essays in Self Criticism, tr. by Grahame Lock (London: New Left Books, 1976): 122.] Ayn pasajn bir baka evirisi iin bkz. zeletiri geleri, ev. Levent Targu (stanbul: Belge Yay., 1991): iinde 29.

lments dautocritique: 75. [ng.: 137; Trke: 45 eviri tarafmzca deitirilmitir.] Althusserin lmnden sonra yaynlanan, yaarken byk olaslkla okuduumuz haliyle yaynlamay da dnmedii ileri tarihli (1986) bir yazsnda da yle ifadelerle karlalr: Doru (Vrai): Hakikat deil (pas la Vrit)tutucu ideolojik kavram (concept idologique conservateur), ama doru ile eri: verum index sui et falsi (mais le vrai et le faux: verum index sui et falsi). Kendinin nedeni [olmay savunan] bir felsefede (une philosophie de la causa sui) doru olann (le vrai) kendini tek bana kendinin nedeni (comme causa sui), ortadan yitiinin sonucunu da eri (le faux) olarak gstermesi ok normal. ok sonralar Nietzschenin kendisi de yeterli felsefi kategoriler ve ideolojik olmayan nosyonlar olarak doru ve eri uruna (pour le vrai et le faux catgories philosophique adquates et non notions idologiques) Hakikat ve Sahtelik mitini (le mythe de la Vrit et du Mensonge) reddedecekti. Louis Althusser, Du matrialisme alatoire [11 Juillet 1986] , Multitudes, 21 (t 2005): 183.

Althusser, Makyavellinin kendinden ncekilerden btnyle farkl bir teorinin kurucusu olmasyla Spinozann nl deyii arasnda kurulabilecek ba hakknda da yle yazmaktadr: Aktr ki, Makyavelli daha nce rneine rastlanmayan bir teorinin kurucusu saymaktayd kendini ve o sralarda hkm sren hayali tarih ve siyaset temsilleri (les representations imaginaries de lhistoire et de la politique) ile kendisinin eyin etkin hakikatine ilikin edindii bilgi (sa connaissance de la < vrit effective de la chose >) arasnda bir uurum (une abme), katedilen bir mesafenin insan rktc boluu vard. Gerekten de kendi gr asndan hareketle, Spinozann sonradan sinde ifadesini bulacak olan, eyin etkin hakikati (la vrit effective de la chose) ile kadim a ve Hristiyanlktan miras kalan temsiliyetlerin hayali niteliini kefetmi bulunuyordu. Ktle ktlk dememek ktlktr diye yazyordu o. Egemenlere de halklara da zarar veren ktlk ite bu hayali temsiliyetlerdir. [ Il est clair que Machiavel se tient pour le fondateur dune thorie sans prcdent, et quentre les representations imaginaries de lhistoire et de la politique au pouvoir et sa connaissance de la < vrit effective de la chose >, il existe une abme, le vide dune distance prise, qui ne peut tre que saisissant. De son point de vue en effet, celui de la vrit effective de la chose, il dcouvre (comme le dira plus tard Spinoza < verum index sui et falsi >) la fois la vrit effective de la chose et le caractre imaginaire des representations hrites de lAntiquit et du Christianisme. ] Louis Althusser, Machiavel et nous, crit philosophiques et politiques, Tome 2, Textes reunis et presentes par Franois Matheron (ditions STOCK/IMEC, 1995): 48-49. [ng.: Machiavelli and Us, ed. by Franois Matheron, tr. and Intro. by Gregory Elliot (London: Verso, 1999): 8.]

Man mte wohl, damit jene Definition sinnvoll werde, den Ausdruck des Kunstwerks an sich als index veri et falsi betrachten; ber dessen Authentizitt jedoch zu befinden, fhrt zu derart endlosen Komplikationen - die geschichtliche Vernderung des Wahrheitsgehalts von Ausdrucksmitteln ist eine von ihnen -, da nur kasuistisch zu entscheiden wre und auch das nicht ohne allen Zweifel. Theodor W. Adorno, Gesammelte Schriften, Band 7: sthetische Theorie: 466-467 [ng.: 315].

Aristoteles, Nikhomakhosa Etik, 1140a17-18

te, dediimiz gibi, sanat yaratrken hakiki usyrtme alkanl; sanat-olmayan da [bunun tam] kart, yaratrken sahte usyrtme alkanldr (tkhne hxis tis met lgou lethos poietik stin, h d tekhna tonanton met lgou pseudos poietik hxis), A.g.e.: 1140a18-19. Binlerce yl gerisinden gelen bu alnty dnrken Heideggerin gelecekteki dnce ve sanat hakknda u sylediklerini de dnmeden edemiyoruz: Gelecekte, ilk planda hakikati yerletiren glerin, yani iir (ve sonuta da genelde sanat) ile dncenin ilikisi t ilk balangtakinden ok baka olacaktr. Bu geite ba eken iir deil, dnce olmak zorundadr. Ama gelecekte hakikatin ileyiini salayan, yani hakikatin olageliini zeminine yerletiren sanat olacaktr (yoksa koskoca bir hi olurdu sanat) [Anders als im ersten Anfang ist knftig das Verhltnis der Mchte, die zuerst die Wahrheit grnden, der Dichtung und somit der Kunst berhaupt und das Denkens. Nicht die Dichtung das erste, sondern Wegbereiter mu im bergang das Denken sein. Die Kunst aber ist knftig oder sie ist gar nicht mehr das Ins-Werk-setzen der Wahrheit eine wesentliche Grndung des Wesens der Wahrheit.]. Martin Heidegger, Grundfragen der Philosophie: Ausgewhlte Probleme der Logik, [Freiburger Vorlesung Wintersemester 1937/38] Gesamtausgabe, Band 45 (Frankfurt am Main: Vittorio Klostermann, 1984): 180. [ng.: Basic Questions of Philosophy: Selected Problems of Logic, tr. by R. Rojcewicz and A. Schuwer (Bloomington and Indianapolis: Indiana University Press, 1992): 164.] [altn ben izdim].