21
TÜRKİYE CUMHURİYETİ ANAYASA MAHKEMESİ GENEL KURUL KARAR ERGÜN POYRAZ BAŞVURUSU (2) (BaĢvuru Numarası: 2013/8503) Karar Tarihi: 27/10/2015

ANAYASA MAHKEMESİ53. sayfasında “Yalçın Küçük, Gül'ün ei için, „ibrani‟ dediğinde elektriğe tutulmu bir Toy gibi çırpınıyor, hemen kağıda kaleme sarılıp mektup

  • Upload
    others

  • View
    6

  • Download
    0

Embed Size (px)

Citation preview

Page 1: ANAYASA MAHKEMESİ53. sayfasında “Yalçın Küçük, Gül'ün ei için, „ibrani‟ dediğinde elektriğe tutulmu bir Toy gibi çırpınıyor, hemen kağıda kaleme sarılıp mektup

TUumlRKİYE CUMHURİYETİ

ANAYASA MAHKEMESİ

GENEL KURUL

KARAR

ERGUumlN POYRAZ BAŞVURUSU (2)

(BaĢvuru Numarası 20138503)

Karar Tarihi 27102015

BaĢvuru Numarası 20138503

Karar Tarihi 27102015

1

GENEL KURUL

KARAR

Başkan Zuumlhtuuml ARSLAN

Başkanvekili Burhan UumlSTUumlN

Başkanvekili Engin YILDIRIM

Uumlyeler Serdar OumlZGUumlLDUumlR

Serruh KALELĠ

Osman Alifeyyaz PAKSUumlT

Recep KOumlMUumlRCUuml

Nuri NECĠPOĞLU

Hicabi DURSUN

Celal Muumlmtaz AKINCI

Erdal TERCAN

Muammer TOPAL

Hasan Tahsin GOumlKCAN

Kadir OumlZKAYA

Rıdvan GUumlLECcedil

Raportoumlr Yunus HEPER

Başvurucu Erguumln POYRAZ

Vekili Av Levent TUumlRKOĞLU

I BAŞVURUNUN KONUSU

1 BaĢvuru yazmıĢ olduğu kitap nedeniyle baĢvurucunun tazminat oumldemeye

mahkucircm edilmesinin ifade ve basın oumlzguumlrluumlğuumlnuuml ihlal ettiği iddiasına iliĢkindir

II BAŞVURU SUumlRECİ

2 BaĢvuru 22112013 tarihinde Anayasa Mahkemesine doğrudan yapılmıĢtır

Dilekccedile ve eklerinin idari youmlnden yapılan oumln incelemesi neticesinde baĢvurunun belirlenen

eksiklikleri tamamlatılmıĢ ve Komisyona sunulmasına engel teĢkil edecek bir eksikliğinin

bulunmadığı tespit edilmiĢtir

BaĢvuru Numarası 20138503

Karar Tarihi 27102015

2

3 Ġkinci Boumlluumlm Birinci Komisyonunca 1842014 tarihinde kabul edilebilirlik

incelemesinin Boumlluumlm tarafından yapılmasına karar verilmiĢtir

4 Boumlluumlm BaĢkanı 3092014 tarihinde kabul edilebilirlik ve esas incelemesinin

birlikte yapılmasına karar vermiĢtir

5 Adalet Bakanlığına (Bakanlık) baĢvuru konusu olay ve olgular bildirilmiĢ

baĢvuru belgelerinin bir oumlrneği goumlruumlĢ iccedilin goumlnderilmiĢtir Bakanlığın 27102014 tarihli goumlruumlĢ

yazısı 31102014 tarihinde baĢvurucuya tebliğ edilmiĢ baĢvurucu goumlruumlĢuumlnuuml suumlresi iccedilinde

7112014 tarihinde Anayasa Mahkemesine sunmuĢtur

6 Ġkinci Boumlluumlmuumln 15102015 tarihinde yaptığı toplantıda baĢvurunun niteliği

itibarıyla Genel Kurul tarafından karara bağlanması gerekli goumlruumllduumlğuumlnden Anayasa

Mahkemesi Ġccediltuumlzuumlğuumlnuumln 28 maddesinin (3) numaralı fıkrası uyarınca Genel Kurula sevkine

karar verilmiĢtir

III OLAY VE OLGULAR

A Olaylar

7 BaĢvuru formu ve eklerinde ifade edildiği Ģekliyle ilgili olaylar oumlzetle Ģoumlyledir

8 BaĢvurucu siyasi partiler siyasi faaliyette bulunan dinicirc cemaatler ve bunların

aralarındaki iliĢkiler konularında kitapları olan bir yazardır BaĢvurucu Ergenekon

soruĢturması olarak bilinen soruĢturmalar kapsamında tutuklanarak yargılanmıĢ ve toplam 29

yıl 7 ay huumlrriyeti bağlayıcı ceza ile cezalandırılmıĢtır BaĢvurucu 6 yıl 9 ay tutuklu

kalmasının ardından 1132014 tarihinde tahliye edilmiĢtir BaĢvurucu hakkındaki ceza davası

henuumlz Yargıtay aĢamasında olup kesinleĢmemiĢtir

9 BaĢvuruya konu ldquoMusanın Guumlluumlrdquo isimli kitap 2007 yılı Mayıs ayında

yayımlanmıĢtır Soumlz konusu kitapta kitabın yayımlandığı tarihte cumhurbaĢkanlığına aday

olan Abdullah Guumll hakkında bazı değerlendirmelere yer verilmiĢtir

10 Davacı Abdullah Guumll tarafından kitapta yer alan bazı ifadelerin doğru olmadığı

Ģeref ve itibarına zarar verdiği iddiasıyla baĢvurucu hakkında 1172007 tarihinde manevi

tazminat davası accedilılmıĢtır Davacı

i Kitapta yer alan ifadelerin gerccedilek dıĢı ve iftira niteliğinde olduğunu kiĢisel ve

ailevi değerlerine Ģeref ve haysiyetine saldırı teĢkil ettiğini 1997 yılında devlet bakanlığı

2003 yılında baĢbakanlık dava tarihinde baĢbakan yardımcılığı ve dıĢiĢleri bakanlığı yaptığını

ve devlet goumlrevi gereği yaptığı goumlruumlĢmelerin ve yaĢam Ģeklinin ccedilarpıtılarak ifade edildiğini ve

sanki Tuumlrk Devleti aleyhine faaliyetler gibi sunulmaya ccedilalıĢıldığını

ii BaĢvurucunun yalnızca kendisinin toplumsal itibarını zedelemek amacıyla hareket

ettiğini davaya konu kitabın tasarımının kullanılan renklerin kapak tasarımının oumln soumlzuumln

arka kapağın iccedileriğinin kitapta yer alan baĢlıkların ifadelerin kullanım tarzının kamuoyunu

youmlnlendirmek tahrik etmek kendisinin siyasi ve kiĢisel itibarını zedelemek kiĢilik hakkına

saldırıda bulunmak amacına youmlnelik olduğunu

iii Kitabın tasarımının kullanılan renklerin ve kapak tasarımının bir buumltuumlnluumlk arz

ettiğini ve siyonist yıldız iccedilerisinde resminin kullanıldığını kendisinin ldquoajanrdquo ldquovatan hainirdquo

ve Tuumlrkiye aleyhine faaliyette bulunan bir Ģahıs olarak nitelendirildiğini

BaĢvuru Numarası 20138503

Karar Tarihi 27102015

3

iv Tuumlrkluumlğe karĢı bir tutum iccedilerisinde olduğu ldquoİngiliz Amerikan ve Yahudiler iccedilin

ccedilalıştığırdquo ldquoAmerikan vatandaşı olduğurdquo ldquoİngiliz istihbarat servisleri iccedilin ccedilalışacak kişilerden

biri olduğu ve o şekilde yetiştirildiğirdquo gibi ifadelere yer verildiğini

v Kitabın 9 sayfasında ldquoYıllarca Kayserili olduğunu soumlyleyen Guumll ailesi aslında

Kayseriye 1915 yılında Siirtten goumlccedilmuumlştuuml Aile ccedilevreye kendini Arap olarak tanıtmıştı Oysa

Araplıkla hiccedilbir ilgileri yokturdquo denildiğini ve devamında Recep Tayyip Erdoğan ile

kendisinin -Musa Peygamber ve kardeĢi Harun Peygambere benzetilerek- ldquoyalancırdquo ve

ldquoYahudirdquo olarak nitelendirildiğini kendisinin Siirtrsquoten goumlccedil ettiği ve Yahudi olduğu youmlnuumlndeki

iddianın doğru olmadığını davaya konu kitapta bu konuyla ilgili tek bir kanıt bulunmadığını

vi Kitabın 14 sayfasında ldquoAbdullah Guumll Siirt goumlccedilmeni olduğu yanında yıllarca

iccedilinde taşıdığı Yahudi ve Amerikan aşkını dahi gizledirdquo 16 sayfasında ldquoAtatuumlrk‟uumln bu

duumlşuumlncelerine inat olarak Kayseri Lisesinden Atatuumlrk duumlşmanı bazı isimlerin yetiştirilmesine

başlandı Laik demokratik cumhuriyetin temellerine dinamit koymak iccedilin birbirleriyle yarışan

bazı isimler de buradan mezun oldurdquo denilmek suretiyle kendisinin Atatuumlrk ve laik

demokratik cumhuriyet duumlĢmanı olarak nitelendirildiğini

vii Yine aynı sayfada ldquoAbi Macit Guumll aldığı ihaleler sonrası Kayseride fabrika

sahibi oldurdquo denilerek ihalelerin kendisi tarafından kardeĢine verilmiĢ gibi bir algı

oluĢturulduğunu soumlz konusu iĢ yerinin 1970li yıllarda Kayseri Tayyare Fabrikasından emekli

olan babası Ahmet Hamdi Guumll tarafından kurulduğunu bu nedenle belirtilen hususun gerccedilek

dıĢı olduğunu

viii Kitabın 18 sayfasında ldquoMTTBnin etkin isimleri arasında yer alan Guumll ve

arkadaşları uumllkuumlcuumller ile solcuların arasındaki kavgalardan azami oumllccediluumlde yararlanıyor ve

olayları bıyık altından guumllerek seyrediyorlardırdquo denilerek kendisinin ldquoprovokatoumlrrdquo rdquouumllkeyi

kargaşaya suumlruumlkleyen bir kişirdquo olarak goumlsterildiğini

ix Kitabın 23 sayfasında ldquoBu durum her halde birisi kiliseden ccedilıkarken

goumlrduumlğuumlnde bdquoburada ne arıyorsun‟ sorusunun peşin verilmiş cevabıydırdquo diye iddia edildiğini

bu sayfanın baĢlığının ldquoKilisede namaz kılmışrdquo olarak belirtildiğini kendisinin Hristiyan

olduğunun iddia edildiğini

x Kitabın 24 sayfasında ldquoİngiliz istihbarat servislerinin yurt dışı goumlrevlere

goumlnderilecek ajanlarının oumlnemli bir boumlluumlmuuml Exeter Uumlniversitesinde eğitim goumlruumlr Dışişleri

Bakanı Abdullah Guumll Exeter Uumlniversitesinde 2 yıl eğitim oumlğretim goumlrmuumlştuumlrrdquo 25 sayfasında

ldquoABDnin en sevdiği islamcı ( ) tiplemesi iccedilinde yer alan Guumll ABD İsrail İngiltere

Fethullah Guumllen ve Tayyip Erdoğandan destek alarak Fazilet Partisi Genel Başkanlığına

adaylığını koydurdquo 26 sayfasında ldquoBu isimler memleketin hizmetinde kullanılıyorlardı Tabi ki

o memleket ABD İngiltere ve İsraildirdquo 28 sayfasında ldquoTuumlrkiye Cumhuriyetinin

Cumhurbaşkanı adayı olan Abdullah Guumll goumlruumllduumlğuuml gibi oumlzellikle ABD ve İngilterenin derin

devleti ile yakın ilişkiler iccedilinde olan bir kişidirrdquo 30 sayfasında ldquoOğullarının işi ABD‟denrdquo

denildiğini

xi Kitabın 32 sayfasında ldquoGuumlluumln Bakanı olduğu dışişleri davaya Mason Avukat

Muumlnci Oumlzmeni goumlndermiş ve karar tuumlrban aleyhine ccedilıkmıştırdquo denilerek masonlar ile

bağlantısı olan bir kiĢi olarak goumlsterildiğini

xii Kitabın 34 sayfasında ldquoTuumlrkiyede Cumhuriyetccedili doumlnemin sonu geldi Kesinlikle

laik sistemi değiştirmek istiyoruzrdquo ifadesinin muumlvekkili tarafından kullanıldığının iddia

BaĢvuru Numarası 20138503

Karar Tarihi 27102015

4

edildiğini bu ifadelerle ilgili olarak yayın yapan Cumhuriyet gazetesinin 2942007 ve

152007 tarihli nuumlshaları hakkında muumlvekkili tarafından dava accedilıldığını Ankara 25 Asliye

Hukuk Mahkemesinin 2007381 Esas sayılı dosyasında 552007 tarihinde soumlz konusu

gazetedeki haberlerle ilgili ihtiyati tedbir kararı verildiğini ve bu Ģekilde yayın yapılmasının

yasaklandığını davaya konu kitapta bu Mahkeme kararına aykırı hareket edildiğini

xiii Kitabın 34 sayfasında ldquoCumhuriyetle kavgalı bir Cumhurbaşkanı adayı olduğunu

net bir şekilde ortaya koyuyorrdquo ldquoGuumlluumln temsil ettiği ccedilevrelerin attığı tohumların nasıl

yeşerdiği ise Ankarada acı tecruumlbelerle yaşanmış ancak Danıştay baskınından da ders

ccedilıkarılmamıştırdquo 37 sayfasında ldquoDoumlrt doumlnem Kayseri Milletvekili seccedililen Guumll İsrail ABD ve

İngiliz başkonsolosluklarının denetiminde Recep Tayyip Erdoğan ile birlikte AKPyi kurdurdquo

44 sayfasında ldquoKayıp Trilyon Sanığırdquo baĢlığı kullanılarak bu baĢlık altında ldquoGuumlluumln

Cumhurbaşkanı olması durumunda kayıp trilyon davasından yararlanıp yararlanmayacağı

gelecek guumlnlerde netleşecekrdquo denildiğini oysa aynı konuda Ankara 6 Asliye Hukuk

Mahkemesi tarafından kendisi aleyhine accedilılan davanın reddine karar verildiğini davalının tek

amacının gerccedilek dıĢı beyanlar ile kendisine zarar vermek olduğunu

xiv Kitabın 48 sayfasında ldquoFoxman ve ekibi Ankarada Abdullah Guumll ve Fehim

Adakla goumlruumlşuumlyor doğrudan Amerikan youmlnetiminin oumlnemli ve stratejik mesajlarını

iletiyorlardı Yahudilerin ve ABDlilerin guumlvenini kazanıyordurdquo 53 sayfasında ldquoYalccedilın

Kuumlccediluumlk Guumlluumln eşi iccedilin bdquoibrani‟ dediğinde elektriğe tutulmuş bir Toy gibi ccedilırpınıyor hemen

kağıda kaleme sarılıp mektup yazıyordurdquo denilerek kendisinin toygillerden boumlcek ve tane ile

beslenen eti iccedilin avlanan kızıl tuumlyluuml bir kuĢ olarak goumlsterildiğini kitabın aynı sayfasında

ldquoGelin Yalccedilın Kuumlccediluumlke hakvermeyin Ahmet Erteguumlnuumln tam ismi Ahmet Muumlnir Erteguumlnduuml

Guumlluumln oğlunun ismi ise Ahmet Muumlnirdi Ahmet Erteguumlnuumln annesinin adı Hayrunnisa iken

Guumlluumln eşinin adı da Hayrunnisaydı Tesaduumlftuumlr tesaduumlf ( ) Ahmet Erteguumlnuumln eşinin

adı Mica idi ve kendisi Hristiyandı Ahmet Erteguumln ABD vatandaşı ve ABD derin devletinin

en oumlnemli isimlerindendirdquo denilmek suretiyle isim benzerliklerini kullanarak imada

bulunulduğunu

xv Kitabın 57 sayfasında ldquoGuumll gizli duumlnya devletinderdquo baĢlığı kullanılarak imada

bulunulduğunu 60 sayfasında ldquoGuumll ve Derin Amerikardquo 64 sayfasında ldquoAbdullah Guumlluumln

Gizli İşlerirdquo baĢlıkları atıldığını ve 64 sayfada ldquoAbdullah Guumll denince insanın aklına hemen

İngiltere İsrail ve ABDlilerle gizli goumlruumlşmeler yapan bir isim geliyordurdquo denildiğini

xvi Kitabın 66 sayfasında kendisinin ABD DıĢiĢleri Bakanı ile gizli bir anlaĢma

yaptığını ve Tuumlrkiye Cumhuriyeti Devleti aleyhine hareket ettiğinin iddia edildiğini 77

sayfasında ldquoİşte size uzak goumlruumlşluuml ve gerccedilekccedili bir devlet adamının soumlzlerirdquo ifadelerine yer

verilerek kinaye yapıldığını dar goumlruumlĢluuml ve yalancı olduğunun ima edildiğini

xvii Kitabın 89 sayfasında ldquo 30-35 yıldır bir arada olan insanların birlikteliğinde

Yağma-Talan-Soygun ve Vurgun had safhaya ulaştırdquo denildiğini 90 sayfasında ldquoBiz bu

uumllkenin WASPlarıyızrdquo soumlzuumlnuumln kendisine atfedildiğini WASPların CIA denetiminde

faaliyet goumlsterdiğinin belirtildiğini 92 sayfasında ldquoAbdullah Guumllde Tuumlrkluumlkten Rahatsızrdquo

baĢlığı atıldığını

xviii Kitabın 94 ve 95 sayfalarında ldquoNe Mutlu Tuumlrkuumlm Diyenerdquo soumlzuumlnden rahatsızlık

duyduğunun iddia edildiğini bu Ģekilde kendisinin Tuumlrk duumlĢmanı olarak goumlsterilmeye

ccedilalıĢıldığını 97 sayfasında ldquoBir devlet adamı () ve cumhurbaşkanlığı adayı () duumlşuumlnuumln ki

Atatuumlrkuumln bdquoNe Mutlu Tuumlrkuumlm Diyene‟ oumlzdeyişi ile alay ediyor aşağılıyor karşı ccedilıkıyorrdquo

BaĢvuru Numarası 20138503

Karar Tarihi 27102015

5

denildiğini kendisinin bu soumlzlerle alay etmediğini aĢağılamada bulunmadığını ve karĢı ccedilıkma

amacı iccedilinde olmadığını

xix Kitabın 95 sayfasında ldquoNe yazık ki mert duumlruumlst ve yuumlrekli olamıyor Soumlzlerinin

arkasında bile duramıyorrdquo denilmek suretiyle muumlvekkilinin namert yalancı ve korkak olarak

nitelendirildiğini 106 sayfasında ldquoHarf Devrimine De Karşılar Mırdquo 107 sayfasında

ldquoKemalizm Moral Bozuyor veya Guumlluumln Roumlntgenirdquo 110 sayfasında ldquoAtatuumlrkuumln İlkeleri

Rahatsız Etmişrdquo 112 sayfasında ldquoNe Mutlu Tuumlrkuumlm Diyene Soumlzuumlne Duyulan Kinrdquo 118

sayfasında ldquoKemalizmi Yaşatanları mı Vuracaksınızrdquo baĢlıklarının kullanıldığını son baĢlığın

altında ldquoo kuklaların arkasındaki kuklacıkları vurmamız gerekir ve onları tespit etmemiz

gerekirrdquo denildiğini ve beyanlarının ccedilarpıtıldığını

xx Kitabın 125 sayfasında ldquoAlman Vakıfları Leyla Zana ve Guumllrdquo baĢlığı altında

ldquoAbdullah Guumll Başbakanlığı zamanında Avrupalılara Leyla Zana ve arkadaşlarının

durumlarını en kısa zamanda duumlzeltme soumlzuuml veriyor PKKlılara bayram yaptırıyor ccedilok

geccedilmeden Zana ve arkadaşları tahliye ediliyordurdquo denilmek suretiyle teroumlr grubu ve

temsilcileri ile ccedilalıĢtığının iddia edildiğini bu iddiaların gerccedileklikten uzak olduğunu

xxi Kitabın 142 sayfasında Abdullah Oumlcalanın kendisine mektup yazdığından

mektupta idam cezasının kaldırılmasını istediğinden ve 1472004 tarihinde idam cezasının

kaldırılarak sanki bu mektup uumlzerine idam cezası kaldırılmıĢ ve Abdullah Oumlcalanın isteğini

yerine getirmeye ccedilalıĢmıĢ gibi goumlsterildiğini bu soumlzlerin kendisine zarar vermek amacıyla sarf

edildiğini Oumlcalanrsquoın sayısız kiĢiye sayısız mektup yazdığını mektup sahibi ile herhangi bir

iliĢkisinin konuĢmasının goumlruumlĢmesinin ve fikir birliğinin mevcut olmadığını

xxii Kitabın 150 sayfasında belirtilen hususu kuvvetlendirmek amacıyla ldquoAPOdan

mektuplar alan ve Aponun dileklerinin ccediloumlzuumlmuuml iccedilin uğraşan Başbakan Guumll kendilerine oy

veren insanlara gideceği yerde oumlnce PKK ile bağlantılarının kanıtlandığı Apodan aldıkları

talimatlarla hareket ettikleri kesinleşen Leyla Zana ve arkadaşlarının hapisten kurtulması iccedilin

muumlcadele veriyor onların yeniden yargılanmalarını sağlıyordurdquo denildiğini ve kendisinin

PKK yanlısı ve Abdullah Oumlcalan ile yandaĢlarına hizmet eden bir kiĢi olduğu hususunda

insanların inandırılmaya ccedilalıĢıldığını

xxiii Kitabın 169 sayfasında ldquoGuumlluumln ABD Vatandaşlığırdquo baĢlığı altında ldquoGuumll

Amerikan vatandaşı olduğunu neden gizliyorrdquo Ģeklinde ifadeye yer verildiğini ancak ABD

vatandaĢı olduğuna dair herhangi bir kanıt ve belge sunulamadığını

xxiv BaĢvuruya konu kitapta haber verme sınırlarının aĢılarak kendisine hukuka aykırı

olarak saldırıda bulunulduğunu eleĢtiri ve nezaket sınırlarının aĢıldığını haksız Ģekilde

succedillanarak manevi varlığının zedelendiğini basına tanınan ayrıcalığın sınırsız olmadığını

kiĢilik haklarına saygı goumlsterilmesi gerektiğini yayının salt toplum yararı goumlzetilerek

yapılması gerektiğini bu ilke ve kurallar goumlzetilmeden yapılan yayının hukuka aykırı ve

kiĢilik haklarına saldırı oluĢturduğunu iddia ederek manevi tazminat talebinde bulunmuĢtur

11 BaĢvurucu Ġlk Derece Mahkemesindeki savunmasında davacının iddialarına

cevap vermek fırsatı bulmuĢtur BaĢvurucu

i BaĢvuruya konu kitapta kaynaklara dayalı olarak alıntılar yapıldığını kitabın

objektif bilgiler iccedilerdiğini belgelere dayalı gerccedilek ve guumlncel olduğunu gerccedilek dıĢı hiccedilbir

bilgi olmadığını oumlz ve biccedilim dengesinin korunduğunu konu ile ifade arasındaki bağlılığın

sağlandığını kitapta yer alan bilgilerin kamu yararına youmlnelik ve toplumsal ilgiyi taĢıdığını

BaĢvuru Numarası 20138503

Karar Tarihi 27102015

6

ii Davacının kurumsallaĢmıĢ bir Ģahsiyet olduğunu ve sert eleĢtirilere muhatap

olacağını bilerek siyasi faaliyette bulunduğunu sadece kitabın oumln kapağındaki resimden

hareketle ldquoajan vatan haini veveya Tuumlrkiye Cumhuriyeti aleyhine faaliyetlerde bulunanrdquo kiĢi

olduğuna iliĢkin ccedilıkarımın davacı tarafa ait olduğunu

iii Kitapta yer alan ve davacıya atfedilen soumlzlerin tamamen davacının kendisine ait

olduğunu kitapta ilgili kaynakların goumlsterildiğini daha oumlnce yayımlanan haber veya

yazılardan alıntı yapılmasının davacının kiĢilik haklarını ihlal etmeyeceğini

iv Davacının isminin yer aldığı haberlere kitaplara ve yazılara karĢı dava

accedilmayarak ve tekzip etmeyerek yazılanların gerccedilekliğini kabul ettiğini ancak bu yazıların yer

aldığı kitaptaki hususların kiĢilik haklarını ihlal ettiğini ileri suumlrduumlğuumlnuuml

v Davacının kendi accedilıklamalarının okurlara aktarıldığını kitap bir buumltuumln olarak

değerlendirildiğinde hacirclen iktidarda olan bir partideki geliĢmelerin aktarıldığını okurların

bilgilendirildiğini uumllkeyi youmlnetenlerin siyasi bakıĢlarının kamuoyuna duyurulduğunu kamu

yararının oumln planda tutulduğunu uumllkenin youmlnetimini elinde tutanlar hakkında kamuoyunun

bilgi sahibi olmasının sağlandığını

vi Kitapta davacının ismi geccedilen yerlerde Ģahsiyet haklarına herhangi bir tecavuumlzuumln

soumlz konusu olmadığını oumlzle biccedilim dengesinin bozulmadığını belirterek davanın reddine karar

verilmesini talep etmiĢtir

12 Ankara 6 Asliye Hukuk Mahkemesi 2172009 tarihli kararı ile davanın reddine

karar vermiĢtir Kararın gerekccedilesi Ģoumlyledir

ldquoDavacının Cumhurbaşkanı olmazdan oumlnce siyasi bir kimliği olup aynı zamanda

Bakanlık Başbakan Yardımcılığı ve Başbakanlık goumlrevlerinde bulunmuştur Yapmış olduğu

bazı temaslar kamuoyunu ilgilendirdiğinden davaya konu kitaptan oumlnce de bazı yayın

organlarında haber konusu yapılmış ve eleştirilmiştir Davacı vekili yapılan yayınlar ile ilgili

olarak yukarıda belirtilen dışında başka bir dava accedilıldığını ileri suumlrmemiştir Uumllkeleri youmlneten

kişilerin yapmış olduğu bazı temasların ve almış oldukları bazı kararların olduğu gibi

kamuoyuna aktarılması soumlz konusu değilse de alınan bazı kararların ve yapılan bazı

temasların kamuoyunu bilgilendirme amacıyla sunulmaması durumunda kamuoyunda

tartışılmakta ve basında eleştirilmektedir Basının hak ve goumlrevleri arasında kamuoyunu

bilgilendirmek eleştirilerde bulunmak kamuoyu oluşturmak boumlylece demokrasinin daha iyi

işlemesini sağlamak gibi bir işlevi soumlz konusu olduğundan siyasete giren kişilerin ise siyasete

girerken haklarında bir takım yayınlar yapılabileceğini bu yayınların bazen sert eleştiri

mahiyetinde olabileceğini kabul ederek bu tercihi yaptıklarından yapılan sert eleştirilere

katlanmak durumundadırlar bazen bu eleştiriler kişilik haklarına saldırı da oluşturabilir

Eğer yapılan yayının yapılmasında kamu yararı bulunuyorsa kişilik hakları yerine kamu

yararına uumlstuumlnluumlk tanımak soumlz konusu olabilir Davaya konu kitap iccedilinde yazılanların gerek

gerccedileklik unsurunu taşıması gerek guumlncel olması gerekse kamuoyunun bilgilendirilmesi

amacıyla kamu yararının soumlz konusu olması nedeniyle davacının kişilik hakları yerine kamu

yararına uumlstuumlnluumlk tanınmıştır Oumlzle biccedilim arasındaki dengenin korunduğu kanaatine

varılmıştır Bu nedenle davaya konu kitaptaki yazılanların hukuka uygun olduğu sonucuna

varılmış davalı tarafın sunmuş olduğu deliller karşısında davanın reddine karar vermek

gerekmiştirrdquo

13 Kararın temyizi uumlzerine Yargıtay 4 Hukuk Dairesi 1522011 tarihli ilamı ile Ġlk

Derece Mahkemesinin kararını delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik goumlruumllmediği

gerekccedilesi ile onamıĢtır

BaĢvuru Numarası 20138503

Karar Tarihi 27102015

7

14 Davacı tarafından yapılan karar duumlzeltme talebi uumlzerine aynı Daire 8122011

tarihli ilamı ile karar duumlzeltme talebinin kabuluumlne ve Ġlk Derece Mahkemesinin kararının

bozulmasına karar vermiĢtir Yargıtayın gerekccedilesi Ģoumlyledir

ldquoDavacı yayın tarihinde Dışişleri Bakanı ve Cumhurbaşkanı adayıdır Davalı yazar

tarafından yazılan bdquoMusanın Guumlluuml‟ adlı kitabın kapak tasarımında kırmızı renk tercih

edilerek bdquoDavutun Yıldızı-Siyonist Yıldız‟ kullanıldığı bu yıldızın iccedilerisine davacının

akademisyen sıfatıyla giydiği cuumlbbeli ve kepli resmin yerleştirildiği bununla davacının -İsrail

ve Yahudilik- ile bağlantısının varlığına dair okuyucu uumlzerinde şuumlphe yaratılmasının

amaccedillandığı yine kitap iccedilerisinde ve arka sayfadaki oumlzet boumlluumlmuumlnde kullanılan ifadelerle

davacının yalancı Yahudi ve Amerika aşığı olduğu Hıristiyan olup kamuoyuna ABD

İngiltere ve İsrailin hizmetinde bir kişi olarak sunulduğu yayının ilk basım tarihi olan Mayıs

2007de uumllke guumlndeminde olan Cumhurbaşkanlığı seccedilimleri nedeniyle aday olan davacının

eleştirilmesinden ziyade kullanılan uumlslupla kuumlccediluumlk duumlşuumlruumllerek kişilik haklarına saldırıda

bulunulduğu anlaşılmaktadır Şu durumda uygun bir miktar manevi tazminat huumlkuumlm altına

alınmalıdır Mahkemenin bu youmlnuuml goumlzetmeden istemin reddine dair verdiği karar usul ve

yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir ise de karar dairece onanmış bulunduğundan

davacının karar duumlzeltme istemi HUMKnun 440-442 maddeleri uyarınca kabul edilmeli

onama ilamı kaldırılmalı ve karar bozulmalıdırrdquo

15 Bozma uumlzerine yargılamaya devam eden Ankara 6 Asliye Hukuk Mahkemesi

572012 tarihli kararı ile ldquohuumlkmuumlne uyulan bozma ilamında belirtilen gerekccedilelerlerdquo davanın

kabuluumlne ve baĢvurucunun davacıya 15000 TL oumldemesine karar vermiĢtir Karara goumlre

baĢvurucunun 2007 yılından itibaren iĢleyecek yasal faizi de davacıya oumldemesi

gerekmektedir

16 Kararın temyizi uumlzerine Yargıtay 4 Hukuk Dairesi 2312013 tarihli ilamı ile

yerel Mahkemenin kararını onamıĢtır Daire baĢvurucunun karar duumlzeltme talebini 1292013

tarihli ilamı ile reddetmiĢtir Karar baĢvurucuya 23102013 tarihinde tebliğ edilmiĢtir

17 Anayasa Mahkemesine bireysel baĢvuru 22112013 tarihinde yapılmıĢtır

B Başvuruya Konu Kitap

18 BaĢvuruya konu ldquoMusa‟nın Guumll‟uumlrdquo isimli kitap baĢvurucu Erguumln Poyraz

tarafından kaleme alınmıĢtır BaĢvuru dilekccedilesi ile birlikte verilen nuumlsha kitabın 2007 yılı

Ağustos ayında yayımlanan 8 baskısı olmakla birlikte oumln soumlzuumln 2942007 tarihinde yazıldığı

ve kitabın 2007 yılı Mayıs ayında basılarak dağıtımının yapıldığı anlaĢılmaktadır Ġstanbulrsquoda

188 sayfa olarak basılan kitap bir oumln soumlz ve 67 alt baĢlıktan oluĢmaktadır

19 Kitapta kitabın yayımlandığı tarihte dıĢiĢleri bakanı ve cumhurbaĢkanı adayı olan

davacı Abdullah Guumlluumln yaĢam oumlykuumlsuuml eğitimi evliliği ve siyasi yaĢamına iliĢkin bazı

detaylara yer verilmekte ve bazı iddialar ortaya atılmaktadır Soumlz konusu kitabın yazarı olan

baĢvurucu kitap boyunca baĢka kitaplardan gazete haber ve yazıları ile dergi makalelerinden

uzun alıntılar yapmıĢtır BaĢvurucunun sıklıkla alıntı yaptığı bir baĢka kaynak ise Yargıtay

Cumhuriyet BaĢsavcılığının bazı yazıĢmaları ile Abdullah Oumlcalanrsquoın bir mektubudur Soumlz

konusu kaynakların buumlyuumlk ccediloğunluğunun herkesin ulaĢabileceği yazı ve haberler olduğunu

bu yazıların ccediloğunlukla davacının siyasi goumlruumlĢlerine muhalif kiĢilerin yazıları olduğunu

belirtmek gerekir

20 BaĢvurucu davacının Ġsrail Amerikan ve Ġngiliz devletinin ccedilıkarlarına hizmet

ettiğini ima etmektedir BaĢvurucu iddiaların dayanağı olarak davacının Ġngilterersquode okuduğu

BaĢvuru Numarası 20138503

Karar Tarihi 27102015

8

okula buumlyuumlk oumlnem vermekte siyasi kariyeri boyunca gerek siyasetccedili gerekse devlet adamı

sıfatıyla bazı yabancı devlet adamları politikacılar ve sivil toplum oumlrguumltleri ile yaptığı

goumlruumlĢmelere değinmektedir BaĢvurucu bu goumlruumlĢmelerde ele alınan konuları yabancıların

davacı hakkındaki olumlu goumlruumlĢlerini aktarmakta ve kendi bakıĢ accedilısından bazı

değerlendirmelerde bulunmaktadır BaĢvurucu davacının goumlruumlĢtuumlğuuml baĢta bazı Yahudi

kuruluĢları olmak uumlzere Amerika Ġngiltere Ġsrail Almanya ve diğer bazı yabancı uumllkelerle

bağlantısı bulunan kiĢi ve kuruluĢların duumlnya sistemi iccedilindeki rollerine iliĢkin bazı

değerlendirmelerde bulunmakta ve davacının iliĢkilerine Ģuumlpheyle yaklaĢmaktadır

21 BaĢvurucuya goumlre Abdullah Guumll eğitimi ccedilalıĢma hayatı ve siyasi yaĢamı boyunca

daima Ģuumlpheli iliĢkiler iccedilerisinde bulunmuĢ Necip Fazıl Kısakuumlrek ve Necmettin Erbakan

ldquosiyasi ccedilizgisinderdquo goumlruumlnmesine rağmen kendisinin oumlzel bir ldquoajandasırdquo olmuĢtur BaĢvurucu

bu kanaatini davacının oumlğrencilik yıllarından itibaren ve bilhassa siyasi kariyeri boyunca

ccedileĢitli meseleler hakkında değiĢen goumlruumlĢlerine dayandırmaktadır BaĢvurucuya goumlre davacının

siyasi goumlruumlĢlerindeki tutarsızlıkların sebebi onun yabancı guumlccedillerin menfaatlerine ccedilalıĢan bir

kiĢi olmasıdır BaĢvurucu bir buumltuumln olarak davacı ve onun siyasi ccedilizgisinin Mustafa Kemal

Atatuumlrkrsquouumln goumlruumlĢlerine aykırı olduğunu iddia etmekte ve bu siyasi ccedilizginin ldquouumllkeyi felakete

suumlruumlklediğinerdquo inanmaktadır

22 BaĢvurucu soumlz konusu kitapta teroumlr oumlrguumltuuml PKK ve onun lideri olan Abdullah

Oumlcalanrsquoı sert ifadelerle eleĢtirmektedir Kitabın oumlnemli bir kısmında bazı yabancı siyasetccedili

devlet adamı ve kuruluĢların PKK ve Abdullah Oumlcalanrsquoa iliĢkin politikalarına ve bazı

accedilıklamalarına değinilmekte daha sonra aynı kiĢi ve kuruluĢların davacı hakkındaki

goumlruumlĢlerine de yer verilmektedir BaĢvurucu kitapta davacının Kuumlrt meselesi hakkındaki bazı

accedilıklamalarına da yer vermek suretiyle soumlz ve eylemlerinin uumllke menfaatine uygun

duumlĢmediğini kendi bakıĢ accedilısından goumlstermeye ccedilalıĢmaktadır

C İlgili Hukuk

23 1112011 tarihli ve 6098 sayılı Tuumlrk Borccedillar Kanunursquonun 49 maddesi Ģoumlyledir

ldquoKusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren bu zararı gidermekle

yuumlkuumlmluumlduumlr

Zarar verici fiili yasaklayan bir hukuk kuralı bulunmasa bile ahlaka aykırı bir fiille

başkasına kasten zarar veren de bu zararı gidermekle yuumlkuumlmluumlduumlrrdquo

24 6098 sayılı Kanunrsquoun 50 maddesi Ģoumlyledir

ldquoZarar goumlren zararını ve zarar verenin kusurunu ispat yuumlkuuml altındadır

Uğranılan zararın miktarı tam olarak ispat edilemiyorsa hacirckim olayların olağan akışını

ve zarar goumlrenin aldığı oumlnlemleri goumlz oumlnuumlnde tutarak zararın miktarını hakkaniyete uygun

olarak belirlerrdquo

IV İNCELEME VE GEREKCcedilE

25 Mahkemenin 27102015 tarihinde yapmıĢ olduğu toplantıda baĢvurucunun

22112013 tarihli ve 20138503 numaralı bireysel baĢvurusu incelenip gereği duumlĢuumlnuumllduuml

BaĢvuru Numarası 20138503

Karar Tarihi 27102015

9

A Başvurucunun İddiaları

26 BaĢvurucu baĢvuruya konu kitapta yer alan ifadelerin goumlruumlnuumlr gerccedilekliğe uygun

olduğunu ve davacının siyasi konumu gereği sert eleĢtirilere accedilık olması gerekmesine rağmen

ifade ettiği duumlĢuumlncelerinden dolayı cezalandırıldığını ileri suumlrmuumlĢtuumlr BaĢvurucu baĢvuruya

konu tazminat davasının accedilılmasından 16 guumln sonra Ergenekon soruĢturması olarak bilinen

soruĢturma kapsamında tutuklanarak yargılandığını ve goumlruumlĢleri dolayısıyla 29 yıl 7 ay

huumlrriyeti bağlayıcı ceza ile cezalandırıldığını belirtmiĢtir BaĢvurucu Ġlk Derece

Mahkemesinin accedilılan tazminat davasını reddetmesinin ardından Yargıtay 4 Hukuk Dairesinin

1522011 tarihli ilamı ile Ġlk Derece Mahkemesinin kararının onandığını bu tarihten sonra

uumlyeleri davacı tarafından seccedililen HSYK tarafından Yargıtay 4 Hukuk Dairesine yeni uumlyeler

atanarak uumlye yapısının değiĢtirildiğini ve davacının karar duumlzeltme talebinin aynı Daire

tarafından ve farklı uumlye yapısı ile 8122011 tarihinde kabul edilerek Ġlk Derece

Mahkemesinin kararının bozulduğunu ileri suumlrmuumlĢtuumlr BaĢvurucuya goumlre Yargıtay 4 Hukuk

Dairesine yapılan yeni atamalardan sonra Ġlk Derece Mahkemesinin kararı bozulabilmiĢtir

BaĢvurucu Yargıtayın tarafsız hareket etmediğini ileri suumlrmuumlĢ Anayasarsquonın 2 9 25 26

28 29 36 37 ve 40 maddelerinin ihlal edildiğinin tespiti ile maddi ve manevi tazminat

haklarının saklı tutulması talebinde bulunmuĢtur

B Değerlendirme

1 Kabul Edilebilirlik Youmlnuumlnden

27 Anayasa Mahkemesi olayların baĢvurucu tarafından yapılan hukuki

nitelendirmesi ile bağlı olmayıp olay ve olguların hukuki tavsifini kendisi takdir eder (Tahir

Canan B No 2012969 1892013 sect 16)

28 Her ne kadar baĢvurucu Yargıtay 4 Hukuk Dairesinin taraflı davrandığını ve bu

sebeple Anayasarsquonın 36 maddesinde koruma altına alınan adil yargılanma hakkının ihlal

edildiğini ileri suumlrmuumlĢ ise de bu Ģikacircyet yazmıĢ olduğu kitap nedeniyle baĢvurucunun

tazminat oumldemesine karar verilmesine youmlneliktir ve bu sebeple soumlz konusu Ģikacircyetin

Anayasarsquonın 26 maddesinde tanımlanan ifade oumlzguumlrluumlğuuml bağlamında incelenmesi uygun

goumlruumllmuumlĢtuumlr

29 BaĢvurucunun yazdığı bir kitaptan dolayı aleyhine manevi tazminat oumldemeye

huumlkmedilmesinin ifade oumlzguumlrluumlğuumlnuuml ihlal ettiğine iliĢkin Ģikacircyetleri accedilıkccedila dayanaktan yoksun

değildir Ayrıca baĢka bir kabul edilemezlik nedeni de bulunmadığı iccedilin baĢvurunun kabul

edilebilir olduğuna karar verilmesi gerekir

2 Esas Youmlnuumlnden

30 BaĢvurucu yazdığı bir kitap nedeniyle davacıya tazminat oumldemesinin

Anayasarsquonın 26 maddesinde yer alan ifade oumlzguumlrluumlğuumlnuuml ihlal ettiğini ileri suumlrmuumlĢtuumlr

BaĢvurucunun iddialarına karĢı Bakanlık goumlruumlĢuumlnde baĢvurucunun Ģikacircyetlerinin

Anayasarsquonın 26 maddesinde yer alan ifade oumlzguumlrluumlğuuml ccedilerccedilevesinde incelenmesi gerektiği

belirtilmiĢtir BaĢvurucu baĢvurunun esası hakkındaki Bakanlık goumlruumlĢuumlne karĢı baĢvuru

dilekccedilesindeki beyanlarını tekrar etmiĢtir

31 Anayasarsquonın ldquoTemel hak ve huumlrriyetlerin sınırlanmasırdquo kenar baĢlıklı 13 maddesi

Ģoumlyledir

ldquoTemel hak ve huumlrriyetler oumlzlerine dokunulmaksızın yalnızca Anayasanın ilgili

maddelerinde belirtilen sebeplere bağlı olarak ve ancak kanunla sınırlanabilir Bu

sınırlamalar Anayasanın soumlzuumlne ve ruhuna demokratik toplum duumlzeninin ve lacircik

Cumhuriyetin gereklerine ve oumllccediluumlluumlluumlk ilkesine aykırı olamazrdquo

BaĢvuru Numarası 20138503

Karar Tarihi 27102015

10

32 Anayasarsquonın ldquoDuumlşuumlnceyi accedilıklama ve yayma huumlrriyetirdquo kenar baĢlıklı 26 maddesi

Ģoumlyledir

ldquoHerkes duumlşuumlnce ve kanaatlerini soumlz yazı resim veya başka yollarla tek başına veya

toplu olarak accedilıklama ve yayma hakkına sahiptir Bu huumlrriyet resmi makamların muumldahalesi

olmaksızın haber veya fikir almak ya da vermek serbestliğini de kapsar Bu fıkra huumlkmuuml

radyo televizyon sinema veya benzeri yollarla yapılan yayımların izin sistemine

bağlanmasına engel değildir

Bu huumlrriyetlerin kullanılması millicirc guumlvenlik kamu duumlzeni kamu guumlvenliği Cumhuriyetin

temel nitelikleri ve Devletin uumllkesi ve milleti ile boumlluumlnmez buumltuumlnluumlğuumlnuumln korunması succedilların

oumlnlenmesi succedilluların cezalandırılması Devlet sırrı olarak usuluumlnce belirtilmiş bilgilerin

accedilıklanmaması başkalarının şoumlhret veya haklarının oumlzel ve aile hayatlarının yahut kanunun

oumlngoumlrduumlğuuml meslek sırlarının korunması veya yargılama goumlrevinin gereğine uygun olarak

yerine getirilmesi amaccedillarıyla sınırlanabilir

hellip

Duumlşuumlnceyi accedilıklama ve yayma huumlrriyetinin kullanılmasında uygulanacak şekil şart ve

usuller kanunla duumlzenlenirrdquo

33 Anayasarsquonın 26 maddesinde ifade oumlzguumlrluumlğuumlnuumln kullanımında baĢvurulabilecek

araccedillar ldquosoumlz yazı resim veya başka yollarrdquo olarak ifade edilmiĢ ve ldquobaşka yollarrdquo ifadesiyle

her tuumlrluuml ifade aracının anayasal koruma altında olduğu goumlsterilmiĢtir (Emin Aydın [GK] B

No 20132602 2312014 sect 43) Ġfade oumlzguumlrluumlğuuml Anayasarsquoda yer alan diğer hak ve

oumlzguumlrluumlklerin oumlnemli bir kısmını doğrudan etkiler Gazete dergi veya kitap biccediliminde basın

yayın yoluyla duumlĢuumlncenin yayılmasının baĢlıca aracı olan basın da ifade oumlzguumlrluumlğuumlnuumln

kullanılma biccedilimlerinden biridir (Fatih Taş [GK] B No 20131461 12112014 sect 64)

34 Anayasarsquonın 26 maddesinin birinci fıkrasında vurgulandığı uumlzere ifade

oumlzguumlrluumlğuuml herkesin soumlz yazı resim veya baĢka yollarla duumlĢuumlnce ve kanaatlerini accedilıklama ve

yayma hakkını buna bağlı olarak haber veya goumlruumlĢ alma ve verme oumlzguumlrluumlklerini

kapsamaktadır Bu ccedilerccedilevede ifade oumlzguumlrluumlğuuml kiĢinin haber ve bilgilere baĢkalarının

fikirlerine serbestccedile ulaĢabilmesi duumlĢuumlnce ve kanaatlerinden dolayı kınanamaması ve bunları

tek baĢına veya baĢkalarıyla birlikte ccedileĢitli yollarla serbestccedile ifade edebilmesi anlatabilmesi

savunabilmesi baĢkalarına aktarabilmesi ve yayabilmesi anlamına gelir

35 Basın oumlzguumlrluumlğuumlnuuml kapsayan ifade oumlzguumlrluumlğuuml gazete dergi kitap gibi araccedillar ile

duumlĢuumlnce ve kanaatleri accedilıklama yorumlama bilgi haber ve eleĢtirilerin yayın ve dağıtım

haklarını kapsar Ġfade oumlzguumlrluumlğuuml duumlĢuumlncenin iletilmesini ve dolaĢımını gerccedilekleĢtirerek

bireyin ve toplumun bilgilenmesini sağlar Ccediloğunluğa muhalif olanlar da dacirchil olmak uumlzere

duumlĢuumlncelerin her tuumlrluuml araccedilla accedilıklanması accedilıklanan duumlĢuumlnceye paydaĢ sağlanması duumlĢuumlnceyi

gerccedilekleĢtirme ve bu konuda baĢkalarını ikna etme ccedilabaları ccediloğulcu demokratik duumlzenin

gereklerindendir Bu itibarla duumlĢuumlnceyi accedilıklama ve yayma oumlzguumlrluumlğuuml ile basın oumlzguumlrluumlğuuml

demokrasinin iĢleyiĢi iccedilin yaĢamsal oumlnemdedir (Fatih Taş sect 65)

36 Bu bağlamda toplumsal ve siyasal ccediloğulculuğu sağlamak her tuumlrluuml duumlĢuumlncenin

barıĢccedilıl bir Ģekilde ve serbestccedile ifadesine bağlıdır Aynı Ģekilde birey oumlzguumln kiĢiliğini

duumlĢuumlncelerini serbestccedile ifade edebildiği ve tartıĢabildiği bir ortamda ortaya koyabilir Ġfade

oumlzguumlrluumlğuuml kendimizi ve baĢkalarını tanımlamada anlamada ve algılamada bu ccedilerccedilevede

baĢkalarıyla iliĢkilerimizi belirlemede ihtiyaccedil duyduğumuz bir değerdir (Emin Aydın sect 41)

BaĢvuru Numarası 20138503

Karar Tarihi 27102015

11

37 Anayasarsquonın 26 maddesinin birinci fıkrası ifade oumlzguumlrluumlğuumlne iccedilerik bakımından

bir sınırlama getirmemiĢtir BaĢka bir deyiĢle hem gerccedilek hem de tuumlzel kiĢiler iccedilin geccedilerli olan

ifade oumlzguumlrluumlğuuml siyasi sanatsal akademik veya ticari duumlĢuumlnce ve kanaat accedilıklamaları gibi her

tuumlrluuml ifadeyi kapsamına almaktadır Accedilıklanan ve yayılan bir duumlĢuumlncenin iccedileriğinden

hareketle kiĢiler ve toplum accedilısından ldquodeğerli-değersizrdquo veya ldquoyararlı-yararsızrdquo biccediliminde

ayrıĢtırılması subjektif unsurlar ihtiva eder Bu değerlendirmelerden hareketle ifade

oumlzguumlrluumlğuumlnuumln alanının belirlenmeye ccedilalıĢılması bu oumlzguumlrluumlğuumln keyficirc biccedilimde sınırlandırılması

sonucunu doğurabilecektir Ġfade oumlzguumlrluumlğuuml baĢkaları accedilısından ldquodeğersizrdquo veya ldquoyararsızrdquo

goumlruumllen duumlĢuumlncelerin accedilıklanması ve yayılması oumlzguumlrluumlğuumlnuuml de iccedilermektedir

38 Bununla birlikte ifade oumlzguumlrluumlğuuml Anayasarsquoda yer alan temel hak ve oumlzguumlrluumlklerin

sınırlama rejimine tabidir Ġfade oumlzguumlrluumlğuumlne iliĢkin 26 maddenin ikinci fıkrasında sınırlama

sebeplerine yer verilmiĢtir Mevcut baĢvuruya benzer baĢvurularda Anayasarsquonın 26

maddesinin ikinci fıkrasında yer alan sınırlama sebepleri dikkate alınmalıdır

39 Bununla birlikte ifade oumlzguumlrluumlğuumlne youmlnelik sınırlamaların da bir sınırının olması

gerektiği accedilıktır Temel hak ve oumlzguumlrluumlklerin sınırlandırılmasında Anayasarsquonın 13

maddesindeki oumllccediluumltler goumlz oumlnuumlne alınmak zorundadır Bu sebeple ifade oumlzguumlrluumlğuumlne getirilen

sınırlandırmaların denetiminin Anayasarsquonın 13 maddesinde yer alan oumllccediluumltler ccedilerccedilevesinde ve

Anayasarsquonın 26 maddesi kapsamında yapılması gerekmektedir

40 BaĢvuru baĢvurucu tarafından kaleme alınan bir kitapta bahsedilen doumlnemlerde

dıĢiĢleri bakanlığı ile baĢbakan yardımcılığı goumlrevlerinde bulunan ve cumhurbaĢkanı adayı

olan davacı Abdullah Guumllrsquouumln Ģeref ve itibarına zarar verildiği kabul edilerek baĢvurucunun

tazminat oumldemeye mahkucircm edilmesi nedeniyle yapılmıĢtır

41 Somut olayda ccediloumlzuumlmlenmesi gereken ilk mesele baĢvurucu aleyhine tazminata

huumlkmedilmesinin ifade oumlzguumlrluumlğuumlne youmlnelik bir muumldahale oluĢturup oluĢturmadığını

belirlemektir Sonraki aĢamalarda varlığı kabul edilen muumldahaleye dayanak olarak goumlsterilen

amacın meĢru olup olmadığının soumlz konusu hakkın oumlzuumlnuuml zedeleyecek oumllccediluumlde kısıtlanıp

kısıtlanmadığının kısıtlamanın demokratik toplumda gerekli olup olmadığının ve kullanılan

araccedilların orantılı olup olmadığının tespit edilmesi gerekir

a Muumldahalenin Mevcudiyeti

42 BaĢvurucu yazdığı kitapta yer alan soumlzlerinin ve iddialarının davacının Ģeref ve

itibarına zarar verdiği kabul edilerek 15000 TL tazminat oumldemeye mahkucircm edilmiĢtir Soumlz

konusu Mahkeme kararı ile baĢvurucunun ifade oumlzguumlrluumlğuumlne youmlnelik bir muumldahalede

bulunulduğu accedilıktır

b Muumldahalenin İhlal Oluşturup Oluşturmadığı

43 Yukarıda anılan muumldahale Anayasarsquonın 26 maddesinin ikinci fıkrasında

belirtilen haklı sebeplerden bir veya daha fazlasına dayanmadığı ve Anayasarsquonın 13

maddesinde belirtilen koĢulları yerine getirmediği muumlddetccedile Anayasarsquonın 26 maddesinin

ihlalini teĢkil edecektir Bu nedenle sınırlamanın Anayasarsquonın 13 maddesinde oumlngoumlruumllen oumlze

dokunmama Anayasarsquonın ilgili maddesinde belirtilmiĢ olma kanunlar tarafından oumlngoumlruumllme

Anayasarsquonın soumlzuumlne ve ruhuna demokratik toplum duumlzeninin ve laik Cumhuriyetrsquoin

gereklerine ve oumllccediluumlluumlluumlk ilkesine aykırı olmama koĢullarına uygun olup olmadığının

belirlenmesi gerekir

BaĢvuru Numarası 20138503

Karar Tarihi 27102015

12

i Kanunilik

44 BaĢvurucu Anayasarsquonın 26 maddesinin beĢinci fıkrasında yer alan ldquobu hakların

kullanılması kanunla duumlzenlenirrdquo huumlkmuumlne ve Anayasarsquonın 13 maddesinde yer alan

ldquokanunlar tarafından oumlngoumlruumllmerdquo gereğine aykırılık bulunduğuna iliĢkin bir iddiada

bulunmamıĢtır Yapılan değerlendirmeler neticesinde 6098 sayılı Kanunrsquoun 49 ve 50

maddelerinin ldquokanunlar tarafından oumlngoumlruumllmerdquo oumllccediluumltuumlnuuml karĢıladığı sonucuna varılmıĢtır

ii Meşru Amaccedil

45 BaĢvurucunun tazminat oumldemesine iliĢkin soumlz konusu kararın baĢkalarının Ģoumlhret

veya haklarının korunmasına youmlnelik oumlnlemlerin bir parccedilası olduğu ve meĢru bir amaccedil taĢıdığı

sonucuna varılmıĢtır

iii Demokratik Toplum Duumlzeninde Gerekli Olma ve Oumllccediluumlluumlluumlk

46 Son olarak baĢvurucunun yazdığı kitapta sarf ettiği soumlzlerden dolayı aleyhine

tazminata huumlkmedilmesine iliĢkin kararda demokratik bir toplumda baĢvurucunun ifade

oumlzguumlrluumlğuuml ile baĢkalarının Ģoumlhret veya haklarının korunması arasında makul bir dengenin

goumlzetilip goumlzetilmediği değerlendirilmelidir

47 Bireyin Ģeref ve itibarı Anayasarsquonın 17 maddesinde yer alan ldquomanevi varlıkrdquo

kapsamında yer almaktadır Devlet bireyin manevi varlığının bir parccedilası olan Ģeref ve itibara

keyficirc olarak muumldahale etmemek ve uumlccediluumlncuuml kiĢilerin saldırılarını oumlnlemekle yuumlkuumlmluumlduumlr

Uumlccediluumlncuuml kiĢilerin Ģeref ve itibara muumldahalesi -birccedilok ihtimalin yanında- goumlrsel ve iĢitsel

yayınlar yoluyla da olabilir Bir kiĢi goumlrsel ve iĢitsel yayın yoluyla bir kamuoyu tartıĢması

ccedilerccedilevesinde eleĢtirilmiĢ olsa dahi o kiĢinin Ģeref ve itibarı manevi buumltuumlnluumlğuumlnuumln bir parccedilası

olarak değerlendirilmelidir (Nilguumln Halloran B No 20121184 1672014 sect 41 Adnan

Oktar B No 20131123 2102013 sect 33)

48 Ġfade oumlzguumlrluumlğuuml ve oumlzel olarak basın oumlzguumlrluumlğuuml alanında devletin pozitif ve negatif

yuumlkuumlmluumlluumlkleri bulunmaktadır Kamu makamları negatif yuumlkuumlmluumlluumlk kapsamında zorunlu

olmadıkccedila duumlĢuumlncenin accedilıklanmasını ve yayılmasını yasaklamamalı yaptırımlara tabi

tutmamalı pozitif yuumlkuumlmluumlluumlk kapsamında ise ifade oumlzguumlrluumlğuumlnuumln gerccedilek ve etkili korunması

iccedilin gereken tedbirleri almalıdır (Nilguumln Halloran sect 43 benzer youmlndeki AĠHM goumlruumlĢuuml iccedilin

bkz Oumlzguumlr GuumlndemTuumlrkiye B No 2314493 1632000 sect 43)

49 Devletin bireylerin maddi ve manevi varlığının korunması ile ilgili pozitif

yuumlkuumlmluumlluumlkleri ccedilerccedilevesinde Ģeref ve itibarın korunması hakkı ile diğer tarafın Anayasarsquoda

guumlvence altına alınmıĢ olan ifade oumlzguumlrluumlğuumlnden yararlanma hakkı arasında adil bir denge

kurması gerekir Mevcut olaydaki gibi baĢvurularda baĢvurunun sonucu kural olarak

baĢvurunun ihtilaflı soumlzlerin sahibi tarafından Anayasarsquonın 26 maddesine dayanılarak

yapılmıĢ olması ile bu soumlzlere konu olan kiĢi tarafından Anayasarsquonın 17 maddesinin birinci

fıkrasına dayanılarak yapılmıĢ olmasına goumlre değiĢmez Aksi hacirclde Anayasarsquonın anılan

maddelerinde korunan hakların dengelenmesinde benzer olaylarda ccedileliĢkili sonuccedillar ortaya

ccedilıkabilir Yargı mercilerinin bu iki maddede duumlzenlenen haklar arasında Anayasarsquonın 13

maddesinde ve bu maddenin uygulanmasına iliĢkin Anayasa Mahkemesi iccediltihadında ortaya

konulan kriterlere uygun bir denge kurmaları gerekir

50 Demokrasiler temel hak ve oumlzguumlrluumlklerin en geniĢ oumllccediluumlde sağlanıp guumlvence altına

alındığı rejimlerdir Oumlze dokunma yasağını ihlal etmeyen muumldahaleler youmlnuumlnden goumlzetilmesi

oumlngoumlruumllen ldquodemokratik toplum duumlzeninin gereklerirdquo kavramı oumlncelikle ifade oumlzguumlrluumlğuuml

BaĢvuru Numarası 20138503

Karar Tarihi 27102015

13

uumlzerindeki sınırlamaların zorunlu ya da istisnai tedbir niteliğinde ve baĢvurulabilecek en son

ccedilare ya da alınabilecek en son oumlnlem olmasını gerektirmektedir Demokratik toplum

duumlzeninin gereklerinden olma bir sınırlamanın demokratik bir toplumda zorlayıcı bir

toplumsal ihtiyacın karĢılanması amacına youmlnelik olmasını ifade etmektedir Buna goumlre

sınırlayıcı tedbir bir toplumsal ihtiyacı karĢılamıyorsa ya da baĢvurulabilecek en son ccedilare

niteliğinde değilse demokratik toplum duumlzeninin gereklerine uygun bir tedbir olarak

değerlendirilemez (HandysideBirleşik Krallık B No 549372 7121976 sect 48)

51 Buna goumlre demokratik toplumun temellerinden olan ifade oumlzguumlrluumlğuumlnuumln sadece

lehte olduğu kabul edilen veya zararsız ya da ilgilenmeye değmez goumlruumllen ifadeler iccedilin değil

devletin veya toplumun bir boumlluumlmuumlnuuml eleĢtiren onlara ccedilarpıcı gelen onları rahatsız eden

ifadeler iccedilin de geccedilerli olduğu kuĢkusuzdur Ccediluumlnkuuml bunlar demokratik toplum duumlzeninde

geccedilerli olan ccediloğulculuğun hoĢgoumlruumlnuumln ve accedilık fikirliliğin gerekleridir (HandysideBirleşik

Krallık sect 49)

52 Hak ve oumlzguumlrluumlklere yapılacak her tuumlrluuml sınırlamada devreye girecek bir baĢka

guumlvence de Anayasarsquonın 13 maddesinde ifade edilen ldquooumllccediluumlluumlluumlk ilkesirdquodir Bu ilke temel hak

ve oumlzguumlrluumlklerin sınırlandırılmasına iliĢkin baĢvurularda oumlncelikli olarak dikkate alınması

gereken bir guumlvencedir Anayasarsquonın 13 maddesinde demokratik toplum duumlzeninin gerekleri

ve oumllccediluumlluumlluumlk ilkeleri iki ayrı kriter olarak duumlzenlenmiĢ olmakla birlikte bu iki kriter arasında

sıkı bir iliĢki vardır Temel hak ve oumlzguumlrluumlklere youmlnelik herhangi bir sınırlamanın demokratik

toplum duumlzeni iccedilin gerekli nitelikte baĢka bir ifadeyle guumlduumllen kamu yararı amacını

gerccedilekleĢtirmekle birlikte temel haklara en az muumldahaleye olanak veren oumllccediluumlluuml bir sınırlama

niteliğinde olup olmadığının incelenmesi gerekir (AYM E20074 K200781 18102007)

53 Anayasa Mahkemesinin kararlarına goumlre oumllccediluumlluumlluumlk temel hak ve oumlzguumlrluumlklerin

sınırlanma amaccedilları ile araccedil arasındaki iliĢkiyi yansıtır Oumllccediluumlluumlluumlk denetimi ulaĢılmak istenen

amaccediltan yola ccedilıkılarak bu amaca ulaĢılmak iccedilin seccedililen aracın denetlenmesidir Bu sebeple

ifade oumlzguumlrluumlğuuml alanında getirilen muumldahalelerde hedeflenen amaca ulaĢabilmek iccedilin seccedililen

muumldahalenin elveriĢli gerekli ve orantılı olup olmadığı değerlendirilmelidir (Sebahat Tuncel

B No 20121051 2022014 sect 84)

54 Bu bağlamda ifade oumlzguumlrluumlğuumlne yargısal veya idari bir muumldahalenin toplumsal bir

ihtiyaccedil baskısını karĢılayıp karĢılamadığına bakılması gerekecektir BaĢvuru konusu olay

bakımından yapılacak değerlendirmelerin temel ekseni muumldahaleye neden olan derece

mahkemelerinin kararlarında dayandıkları gerekccedilelerin ifade oumlzguumlrluumlğuumlnuuml kısıtlama

bakımından ldquodemokratik toplum duumlzeninin gereklerirdquo ve ldquooumllccediluumlluumlluumlkrdquo ilkelerine uygun

olduğunu inandırıcı bir Ģekilde ortaya koyup koyamadığı olacaktır (Sebahat Tuncel sect 85)

55 Yukarıdaki değerlendirmeler ıĢığında mahkemelerin duumlĢuumlncelerin accedilıklanması ve

yayılmasına youmlnelik olarak tazminata veya cezaya karar verirken ifade oumlzguumlrluumlğuumlnuumln

kullanılmasından kaynaklanan yarardan ccedilok daha ağır basan korunması gereken bir yararın

varlığını somut olgulara dayanarak goumlstermeleri gerekir (Mustafa Ali Balbay B No

20121272 4122013 sect 114)

56 Bunun sonucu olarak baĢvurucunun ifade oumlzguumlrluumlğuumlne yapılan muumldahalenin

Anayasarsquonın 26 maddesini ihlal boyutuna ulaĢıp ulaĢmadığı incelenirken soyut bir

değerlendirme yapılmayıp baĢvurucunun kullandığı ifadelerin tuumlruumlnuumln kamusal tartıĢmalara

katkı sunma kapasitesinin ifadelere youmlnelik kısıtlamaların niteliğinin ve kapsamının

ifadelerin kimin tarafından dile getirildiğinin kime youmlneldiğinin ve kamuoyu ile diğer

BaĢvuru Numarası 20138503

Karar Tarihi 27102015

14

kiĢilerin kullanılan ifadeler karĢısında sahip oldukları hakların ağırlığının gerektiği gibi

değerlendirilip değerlendirilmediğine bakılmalıdır

57 BaĢvurucunun bir araĢtırmacı ve yazar olarak politikacılara veya huumlkucircmet

politikalarına youmlnelttiği eleĢtiriler sırasında soumlylediği soumlzlerden dolayı aleyhine tazminata

huumlkmedilmesinin oumllccediluumlluuml olduğunun kabul edilebilmesi iccedilin ifade oumlzguumlrluumlğuumlne yapılan

muumldahalenin gerekccedilelerinin inandırıcı baĢka bir deyiĢle ilgili ve yeterli olması gerekir

58 Bu bağlamda gerekccedilede baĢvurucunun yayımladığı kitapta davacı hakkında haber

ve fikirlere yer verirken yayıncılık etiğine uygun olarak doğru ve guumlvenilir bilgi sunarken iyi

niyetle hareket etme goumlrev ve yuumlkuumlmluumlluumlğuumlne uyup uymadığının davacı hakkında verilen

bilgilerin cumhurbaĢkanlığı seccedilimleri kapsamında kamu yararına iliĢkin olup olmadığının

kitabın davacıya karĢı keyficirc kiĢisel bir saldırı teĢkil edip etmediğinin ve doğrudan siyasi

kiĢiliğini hedef alıp almadığının ortaya konulması gerekir Nitekim siyasilere youmlnelik

eleĢtirinin sınırları ccedilok daha geniĢtir (FeldekSlovakya B No 2903295 1272001 sect 74)

59 BaĢvuruya konu kitap yayımlanmadan oumlnce 2007 yılı Nisan ayında yapılacak olan

11 cumhurbaĢkanlığı seccedilimine youmlnelik kamuoyunda yoğun bir tartıĢma yaĢanmaktaydı 2000

yılında seccedililen 10 CumhurbaĢkanı Ahmet Necdet Sezerin goumlrev suumlresi 1652007 tarihinde

dolmaktaydı ve TBMM cumhurbaĢkanlığı seccediliminin ilk tur oylama guumlnuumlnuuml 27 Nisan olarak

belirlemiĢti Seccedilim doumlnemine laiklik tartıĢmalarıyla gelinmiĢti Uumllkenin ccedileĢitli yerlerinde

ldquoCumhuriyet Mitinglerirdquo adıyla geniĢ katılımlı goumlsteriler duumlzenlenmiĢ ve iktidarda bulunan

Adalet ve Kalkınma Partisinin kendi siyasal ccedilizgisinden bir ismi cumhurbaĢkanlığına seccedilmesi

engellenmek istenmiĢti Ġktidar partisinin o doumlnem dıĢiĢleri bakanı ve baĢbakan yardımcısı

olan Kayseri Milletvekili Abdullah Guumlluuml aday goumlstermesi uumlzerine tartıĢmaların odak noktası

genel olarak Abdullah Guumllrsquoe kaymıĢ ve yaĢanan bazı geliĢmelerin ardından ancak 2882007

tarihinde Abdullah Guumll cumhurbaĢkanı seccedililmiĢti

60 BaĢvurucu muhafazakacircr toplum kesimleri dinicirc cemaatlerin siyaset ve siyasi

partilerle iliĢkileri uumlzerine araĢtırmaları bulunan ve ccediloğunluğu zikredilen konularda olmak

uumlzere ondan fazla kitabı bulunan bir yazardır BaĢvurucu soumlz konusu kitabın oumln soumlzuumlnuuml

2942007 tarihinde yazmıĢ ve kitap cumhurbaĢkanlığı seccedilimine iliĢkin tartıĢmaların yoğun

olarak devam ettiği guumlnlerde yayımlanmıĢtır

61 BaĢvurucu davacıya ve davacının birlikte siyaset yaptığı kiĢilere karĢı son derece

Ģuumlpheci yaklaĢmaktadır BaĢvurucu bu kiĢilere genel olarak guumlvenmemekte bu kiĢilerin

kendisinin de mensubu olduğu duumlnya goumlruumlĢuumlne karĢı duumlĢman oldukları fikrini taĢımaktadır

BaĢvurucu davacı ve kitapta davacı ile birlikte adını zikrettiği kiĢilerin milleti aldattıklarına

inanmakta ve bu kiĢilere sert biccedilimde karĢı ccedilıkılması gerektiğini savunmaktadır Ayrıca

kitapta ifade ettiği olayların subjektif değerlendirmesini yapmakta davacı hakkında oumlne

suumlrduumlğuuml kanaatlerini ispatlamak iccedilin olayları ve bu olaylara iliĢkin yorumları

ccedileĢitlendirmektedir

62 BaĢvurucu hakkında accedilılan tazminat davası Ġlk derece Mahkemesince reddedilmiĢ

buna karĢın Yargıtayca karar duumlzeltme aĢamasında bozulmuĢtur Daha sonra Ġlk Derece

Mahkemesi Yargıtay bozma gerekccedilesinde belirtilen gerekccedilelerle davayı kabul ederek

baĢvurucunun davacıya manevi tazminat oumldemesine karar vermiĢtir Bu durumda baĢvurucu

hakkında tazminata huumlkmedilmesinin ifade oumlzguumlrluumlğuumlnuuml ihlal ettiğine iliĢkin Ģikacircyetin

incelenmesi sırasında Yargıtay 4 Hukuk Dairesinin 8122011 tarihli ilamında yer alan

gerekccedileler değerlendirilmelidir

BaĢvuru Numarası 20138503

Karar Tarihi 27102015

15

63 Oumlte yandan yapılan bireysel baĢvurularda yalnızca ve tek baĢlarına derece

mahkemelerince verilen kararların ele alınması ile de yetinilemez Oumlncelikle baĢvurucu

tarafından soumlylenen soumlzlerin kitabın tamamı ve soumlylendikleri bağlamdan kopartılmaksızın

olayın buumltuumlnselliği iccedilerisinde değerlendirilmesi gerekir (Nilguumln Halloran B No 20121184

1672014 sect 52)

64 Yargıtay 4 Hukuk Dairesi uumlccedil sebepten dolayı davanın kabul edilmesi gerektiği

gerekccedilesiyle Ġlk Derece Mahkemesinin davanın reddine dair kararını bozmuĢtur Bunlardan

birincisi baĢvuruya konu kitabın kapak tasarımında kırmızı renk tercih edilerek ldquoDavut

yıldızı (siyonist yıldız)rdquo kullanılması ve bu yıldızın iccediline davacının akademisyen sıfatıyla

giydiği cuumlbbeli ve kepli resmin yerleĢtirilmesidir Daireye goumlre soumlz konusu kapak tasarımı ile

davacının ldquoĠsrail ve Yahudilikrdquo ile bağlantısı olduğuna dair okuyucu uumlzerinde Ģuumlphe

yaratılmak istenmiĢtir BaĢvurucu kırmızı renk ile Ġsrail ve Yahudilik arasında nasıl bir

bağlantı kurulduğunun accedilık olmadığını belirtmiĢtir BaĢvurucu bir kimsenin ldquoĠsrail veya

Yahudilik ile bağlantısının varlığı hakkında Ģuumlphe yaratılmasınınrdquo davacının Tuumlrkiye

Cumhuriyeti vatandaĢı olan Yahudileri de temsil ettiği goumlzetildiğinde hangi surette tazminat

nedeni olduğunun yeterince izah edilmediğini ileri suumlrmuumlĢtuumlr BaĢvurucu tazminat nedeni

sayılan kitap kapağının davacının yaĢamı suumlrecindeki kesitlere dikkat ccedilekmek ve iktidara

gelmeden oumlnceki goumlruumlĢleri ile iktidardaki goumlruumlĢleri ve uygulamaları arasındaki ccedileliĢkileri

goumlstermek amacı taĢıdığını savunmuĢtur

65 BaĢvuruya konu kitap kapağında olduğu gibi belirli bir resmin ne anlama

geldiğinin ancak baĢvurucunun accedilıklamaları ve kitapta kullanılan ifadelerle birlikte kitabın

yayımlandığı oumlzel koĢulların da birlikte değerlendirilmesi ile belirlenebileceği hatırda

tutulmalıdır Bu bağlamda kitap kapağının temel olarak kitabın iccedileriğini yansıtma amacıyla

tasarlandığı değerlendirilmiĢtir

66 Dairenin davanın kabul edilmesi iccedilin goumlsterdiği ikinci sebep ise kitapta bir buumltuumln

olarak ve arka sayfadaki oumlzet boumlluumlmuumlnde kullanılan ifadelerle ldquodavacının yalancı Yahudi ve

Amerika acircĢığı olduğu Hristiyan olup kamuoyuna ABD Ġngiltere ve Ġsrailin hizmetinde bir

kiĢi olarakrdquo sunulduğudur Kitabın arka sayfasında ve iccedileriğinde (bkz sectsect 16-20) bir buumltuumln

olarak davacının Yahudi ve Hristiyanlarla iyi iliĢkileri olduğu davacının duumlĢuumlnce ve

eylemlerinin Tuumlrklerin ve Tuumlrkiye Cumhuriyetirsquonin menfaatine değil ABD Ġngiltere Ġsrail

gibi uumllkelerin menfaatlerine olduğu iddia edilmekte ve bu iddiaların kanıtlanması iccedilin bazı

ccedilıkarımlar ve yorumlar yapılmaktadır Bundan baĢka davacının oumlğrenciliğinden itibaren

değiĢen ideolojik tercihlerine dikkat ccedilekilmekte ve baĢvurucu kendince bu tutarsızlıkları

yorumlamaktadır Buna karĢın kitapta davacıya karĢı aĢağılayıcı ifadeler tespit edilmemiĢtir

Nitekim Yargıtay da bozma kararında boumlyle bir tespite yer vermemiĢtir

67 Dairenin davanın kabul edilmesi iccedilin goumlsterdiği uumlccediluumlncuuml sebep ise kitabın

yayımlandığı 2007 yılının Mayıs ayında uumllke guumlndemindeki cumhurbaĢkanlığı seccedilimlerinde

aday olan davacının eleĢtirilmesinden ziyade kullanılan uumlslupla ldquokuumlccediluumlk duumlĢuumlruumllmesininrdquo

amaccedillandığı iddiasıdır Gerccedilekten de baĢvurucunun soumlz konusu kitabı davacının toplumsal

itibarını zayıflatmak onun uumlstlendiği ve uumlstlenmeyi duumlĢuumlnduumlğuuml siyasi goumlrevlerde bulunmayı

hak etmeyen bir kiĢi olduğunu goumlstererek toplumu youmlnlendirmek amacı ile yazdığı accedilıktır

BaĢvurucu bu amacına ulaĢmak iccedilin bir buumltuumln olarak kitapta yaklaĢan cumhurbaĢkanlığı

seccedilimlerinde aday olan davacının hayat hikacircyesinden bazı kesitlerle birlikte oumlğrenciliğinden

itibaren ccedileĢitli konulardaki accedilıklamalarını ele almakta kendi bakıĢ accedilısından davacının

Mustafa Kemal Atatuumlrkrsquouumln oumlğretilerine muhalif bir kiĢi olduğunu goumlstermeye ccedilalıĢmakta ve

davacıyı sert biccedilimde eleĢtirmektedir

BaĢvuru Numarası 20138503

Karar Tarihi 27102015

16

68 Ġfade oumlzguumlrluumlğuuml buumlyuumlk oumllccediluumlde eleĢtiri oumlzguumlrluumlğuumlnuumln guumlvence altına alınmasını

hedeflemektedir Bu nedenle duumlĢuumlncelerin accedilıklanması ve yayılması sırasında kullanılan

ifadelerin sert olması doğal karĢılanmalıdır Oumlte yandan siyasi tartıĢma oumlzguumlrluumlğuumlnuumln ldquotuumlm

demokratik sistemlerin temel ilkesirdquo (LingensAvusturya B No 981582 871986 sectsect 41

42) olduğu goumlz oumlnuumlne alındığında diğer ifade tuumlrlerine nazaran siyasi ifade oumlzguumlrluumlğuumlne

ayrıca oumlnem vermek gerekmektedir AĠHM kararlarında sıklıkla siyasi bir tartıĢmayı

savunmanın demokratik bir toplumda temel bir unsur olduğunu vurgulamaktadır AĠHM

zorlayıcı nedenler olmadıkccedila siyasi ifadeye kısıtlama getirilmemesi gerektiğini

kaydetmektedir (FeldekSlovakya sect 83)

69 AĠHMrsquoin yerleĢik iccediltihatlarında da belirttiği gibi huumlkucircmetler kullandıkları kamu

guumlcuumlnden dolayı kendilerine youmlneltilmiĢ en ağır eleĢtirileri bile hoĢgoumlruuml ile karĢılamak

zorundadır Sağlıklı bir demokrasi bir huumlkucircmetin yalnızca yasama organı veya yargı organları

tarafından denetlenmesini değil aynı zamanda sivil toplum oumlrguumltleri medya ve basın veya

siyasi partiler gibi siyasal alanda yer alan diğer aktoumlrlerce de denetlenmesini gerektirir

(Castellsİspanya B No 1179885 2341992 sect 46)

70 Aynı Ģekilde siyasetccedililere youmlnelik eleĢtirilerin kabul edilebilir sınırları diğer

kiĢilere youmlnelik eleĢtiri sınırına goumlre daha geniĢtir Bir siyasetccedili diğer kiĢilerden farklı olarak

her soumlzuumlnuuml ve eylemini bilerek halkın ve aynı zamanda diğer siyasetccedililerin denetimine accedilar

bu nedenle de daha geniĢ hoĢgoumlruuml goumlstermek zorundadır (LingensAvusturya sect 42)

71 Siyasetccedililerin daha hoĢgoumlruumlluuml olmak zorunda olmaları Anayasarsquonın 26

maddesinin ikinci fıkrasında belirtilen ldquoşoumlhret ve haklarınınrdquo korunmayacağı anlamına

gelmez Aksine 26 maddenin ikinci fıkrası buumltuumln bireylerin itibarlarının korunmasına imkacircn

verir Ancak Ģahsi sıfatları dıĢında hareket eden siyasetccedililer bakımından soumlz konusu

korumanın gerekleri siyasi meseleleri accedilık biccedilimde tartıĢmanın yararıyla bağlantılı olarak

değerlendirilmelidir (LingensAvusturya sect 42)

72 Somut olayda baĢvurucu yayımladığı kitapta davacının soumlz eylem ve

politikalarıyla Tuumlrklerin ve Tuumlrkiye Cumhuriyeti devletinin menfaatlerine ccedilalıĢmadığını

davacının eylemlerinin ve iliĢkilerinin bazı yabancı devletlerin ccedilıkarlarına hizmet ettiğini

savunmuĢ ve davacıya youmlnelik olarak sert ifadeler kullanmıĢtır Yargıtay 4 Hukuk Dairesi

kitaptaki iddiaların ve baĢvurucu hakkındaki soumlzlerin bir buumltuumln olarak davacının Ģeref ve

itibarına saldırı anlamı taĢıdığına karar vermiĢtir Dairenin kitapta yer alan iddia ve soumlzlerin

ve kitap kapağında kullanılan resmin asıl amacının davacıyı kuumlccediluumlk duumlĢuumlrmek olduğunu kabul

etmesi ancak baĢvurucunun kullandığı kelimelere ve kitap kapağında yer alan resme onun

verdiği anlamın oumltesinde anlamlar yuumlklemesi ile muumlmkuumln olmuĢtur

73 Yargıtay 4 Hukuk Dairesi kararında baĢvurucunun kullandığı ifadelerin tuumlruuml

kamusal tartıĢmalara katkı sunma kapasitesi ve ifadelerin kimin tarafından dile getirildiği

tartıĢılmamıĢ baĢvurucunun hakları ile davacının kullanılan ifadeler karĢısında sahip olduğu

hakların ağırlığı gerektiği gibi değerlendirilmemiĢtir Derece Mahkemeleri baĢvurucunun soumlz

konusu kitabı davacının toplumsal itibarını zayıflatmak iccedilin yazdığını kabul etmiĢlerdir Fakat

Mahkemeler siyasi tartıĢmaların yoğun olarak yaĢandığı bir doumlnemde bu kitabın

yayımlanmasının beklenen bir geliĢme olduğunu goumlzardı etmiĢlerdir

74 BaĢvurucunun dava konusu kitapta yirmi yılı aĢkın bir suumlredir Tuumlrkiye siyasetinin

en oumlnemli aktoumlrlerinden biri olan davacıyı eleĢtirmesinin ve onun hayatının bazı kesitleri ile

iliĢkilerini ve soumlzlerini analiz etmesinin genel olarak kamu yararını ilgilendiren bir mesele

BaĢvuru Numarası 20138503

Karar Tarihi 27102015

17

olduğuna kuĢku yoktur Ayrıca huumlkucircmetlere ve siyasetccedililere youmlneltilen eleĢtirinin sınırı da

oumlzel kiĢilere goumlre daha geniĢtir

75 Ġfade oumlzguumlrluumlğuumlne youmlnelik olarak tazminata veya cezaya karar verirken ifade

oumlzguumlrluumlğuumlnuumln kullanılmasından kaynaklanan yarardan ccedilok daha ağır basan korunması

gereken bir yararın varlığının olup olmadığı değerlendirilirken ldquoolgusal iddialarrdquo ile ldquodeğer

yargısırdquo arasındaki farkın dikkatlice ortaya konulması gerekir Olgusal iddiaların

dayanaklarının ortaya konulmasının beklenmesi muumlmkuumlnken değer yargılarının gerccedilekliğinin

kanıtlanmasını beklemek muumlmkuumln değildir (De Haes and GijselsBelccedilika B No 1998392

2421997 sect 42) Bununla birlikte somut olaydaki gibi birccedilok kitaptan gazete haber ve

yazıları ile dergi makalelerinden alıntılar temelinde ortaya atılan iddialar soumlz konusu

olduğunda ldquoolgusal iddialarrdquo ile ldquodeğer yargılarınırdquo ayırt etmek oldukccedila zordur Yine de

olgusal iddialar ile desteklenmese bile değer yargılarının aĢırı olması kabul edilebilir bir

durumdur (JerusalemAvusturya B No 2695895 2722001 sect 43)

76 BaĢvuru konusu kitapta kitabın yayımlandığı tarihte dıĢiĢleri bakanı ve

cumhurbaĢkanı adayı olan davacı Abdullah Guumlluumln siyasi ve aile yaĢamına iliĢkin bazı

detaylara yer verilmiĢ ve bazı iddialar ortaya atılmıĢtır Ancak ortaya atılan iddialar genel

olarak baĢka kitaplardan gazete haber ve yazıları ile dergi makalelerinden alıntılar temelinde

yapılmıĢtır Bununla birlikte kitapta sıklıkla atıf yapılan bir baĢka kaynak ise Yargıtay

Cumhuriyet BaĢsavcılığının bazı yazıĢmaları ile Abdullah Oumlcalanrsquoın bir mektubudur Bu

kapsamda kullanılan kaynakların buumlyuumlk ccediloğunluğunun herkesin ulaĢabileceği yazı ve haberler

ile ccediloğunlukla davacının siyasi goumlruumlĢlerine muhalif kiĢilerin yazıları olduğu anlaĢılmaktadır

(bkz sect 18) Dolayısıyla kitap oumlnemli oumllccediluumlde herkesin ulaĢabileceği accedilık kaynaklar

kullanılarak yapılan bazı değer yargılarına dayanmaktadır

77 Oumlte yandan baĢvurucunun yazdığı kitabının yoğun siyasi tartıĢmaların yaĢandığı

bir doumlnemde yayımlandığı goumlzetildiğinde kamu yararına youmlnelik olmadığı soumlylenemez

BaĢvurucunun boumlyle bir doumlnemde kendi adına kamuoyunu bilgilendirmek ve eleĢtirilerle

kamuoyu oluĢturmak amacıyla hareket ettiği accedilıktır Oumlte yandan baĢvurucunun yorumları ve

ccedilıkarımlarının ağır eleĢtiri olduğunda herhangi bir teredduumlt olmamasına rağmen baĢvurucunun

yorumlarının ve ccedilıkarımlarının keyficirc kiĢisel saldırı boyutuna ulaĢtığı da soumlylenemez

BaĢvurucunun polemik iccedileren agresif usuluuml değerlendirilirken ifade oumlzguumlrluumlğuumlnuumln sadece

haber ve fikirlerin iccedileriğini korumadığı haber ve fikirlerin iletilme usuluumlnuuml de koruduğu

goumlzetilmelidir (JersildDanimarka B No 1589089 2391984 sect 31)

78 Demokratik toplumda -oumlzellikle siyasi kiĢiler uumlzerinde- ccediloğulcu bir tartıĢma

ortamının sağlanması oumlnemlidir Boumlylelikle demokrasinin asıl iĢlevi olan haber bilgi ve

eleĢtirilerin oumlzguumlrce dile getirilmesi iccedilin uygun ortam sağlanabilecektir Siyasi kiĢiler

demokratik bir ortamda kendilerine youmlnelik ağır eleĢtiriler yapılabileceğini aile ve oumlzel

yaĢamlarının suumlrekli takip edileceğini bilerek tercihlerini belirlemektedirler Bu bağlamda

baĢvurucunun uzun yıllardır siyasetin iccedilinde ve cumhurbaĢkanı adayı olan kiĢi hakkında -

oumlnceden yayımlanmıĢ kaynaklar temelinde- siyasi hayatında yapmıĢ olduğu bazı tercihlerden

yola ccedilıkarak aile hayatına iliĢkin bilgiler iletmesine ve ağır eleĢtiriler yapmasına demokratik

ccediloğulculuk accedilısından tahammuumll edilmesi gerekir Bu tuumlr aile hayatına iliĢkin bilgilere ağır

eleĢtirilere ve değerlendirmelere tahammuumll edilmesi ve ifade oumlzguumlrluumlğuumlnuumln guumlvencesi ile

bunların dile getirilmesi demokrasinin sağlıklı iĢlemesini sağlayacaktır

79 Rahatsız edici de olsa siyasilere iliĢkin yapılan bilgilendirme ve eleĢtirilerin

cezalandırılması ldquocaydırıcı etkirdquo doğurarak toplumdaki ve kamuoyundaki farklı seslerin

susturulmasına yol accedilabilir Cezalandırılma korkusu ccediloğulcu toplumun suumlrduumlruumllebilmesine

BaĢvuru Numarası 20138503

Karar Tarihi 27102015

18

engel olabilir Bu nedenle somut olayda baĢvurucunun 15000 TL tazminat oumldemesine karar

verilmesi siyasilere youmlnelik olarak bilgilendirme ve eleĢtiri ortamına zarar verebilecektir

Dolayısıyla baĢvurucunun ifade oumlzguumlrluumlğuumlne yapılan muumldahalenin ldquobaĢkalarının Ģoumlhret ve

haklarınınrdquo korunması iccedilin demokratik bir toplumda gerekli bir muumldahale olmadığı kanaatine

varılmıĢtır

80 Accedilıklanan nedenlerle baĢvurucunun Anayasarsquonın 26 maddesinde guumlvence altına

alınan ifade oumlzguumlrluumlğuumlnuumln ihlal edildiğine karar verilmesi gerekir Serruh KALELĠ Erdal

TERCAN ve Hasan Tahsin GOumlKCAN Anayasarsquonın 28 maddesi youmlnuumlnden de ihlal bulunması

gerektiği gerekccedilesiyle bu sonuca katılmıĢlardır

Burhan UumlSTUumlN Serdar OumlZGUumlLDUumlR ve Muammer TOPAL bu goumlruumlĢe

katılmamıĢlardır

3 6216 Sayılı Kanunrsquoun 50 Maddesi Youmlnuumlnden

81 BaĢvurucu maddi ve manevi zararlarına iliĢkin haklarının saklı tutulmasını talep

etmiĢtir

82 3032011 tarihli ve 6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin KuruluĢu ve Yargılama

Usulleri Hakkında Kanunun Kararlar kenar baĢlıklı 50 maddesinin (2) numaralı fıkrası

Ģoumlyledir

Tespit edilen ihlal bir mahkeme kararından kaynaklanmışsa ihlali ve sonuccedillarını

ortadan kaldırmak iccedilin yeniden yargılama yapmak uumlzere dosya ilgili mahkemeye goumlnderilir

Yeniden yargılama yapılmasında hukuki yarar bulunmayan hacircllerde başvurucu lehine

tazminata huumlkmedilebilir veya genel mahkemelerde dava accedilılması yolu goumlsterilebilir Yeniden

yargılama yapmakla yuumlkuumlmluuml mahkeme Anayasa Mahkemesinin ihlal kararında accedilıkladığı

ihlali ve sonuccedillarını ortadan kaldıracak şekilde muumlmkuumlnse dosya uumlzerinden karar verir

83 BaĢvurucu vekacirclet uumlcreti ve yargılama giderlerinin tahsilini talep ettiğinden

19835 baĢvuru harcı ve 1500 TL vekacirclet uumlcretinden oluĢan toplam 169835 TL yargılama

giderinin baĢvurucuya oumldenmesine karar verilmesi gerekir

84 BaĢvurucunun herhangi bir tazminat talebi olmadığından bu husus

değerlendirilmemiĢtir Ancak 6216 sayılı Kanunrsquoun 50 maddesinin (1) numaralı fıkrasında

esas inceleme sonunda ihlal kararı verilmesi hacirclinde ihlalin ve sonuccedillarının ortadan

kaldırılması iccedilin yapılması gerekenlere huumlkmedileceği belirtilmiĢtir BaĢvuruda Anayasanın

26 maddesinin ihlal edildiği sonucuna varıldığı goumlzetilerek ihlal tespitinin yeterli tatmin

sağlayamayacağı anlaĢılmakla 6216 sayılı Kanunrsquoun 50 maddesinin (1) ve (2) numaralı

fıkraları uyarınca yeniden yargılama yapılmasına karar verilmesi gerekir

V HUumlKUumlM

Accedilıklanan gerekccedilelerle

A BaĢvurucunun ifade oumlzguumlrluumlğuumlnuumln ihlal edildiği youmlnuumlndeki iddiasının KABUL

EDĠLEBĠLĠR OLDUĞUNA OYBĠRLĠĞĠYLE

B BaĢvurucunun Anayasarsquonın 26 maddesinin birinci fıkrasında guumlvence altına

alınan ifade oumlzguumlrluumlğuumlnuumln ĠHLAL EDĠLDĠĞĠNE Burhan UumlSTUumlN Serdar OumlZGUumlLDUumlR ve

Muammer TOPALrsquoın karĢıoyu ve OYCcedilOKLUĞUYLA

C 19835 TL harccedil ve 1500 TL vekacirclet uumlcretinden oluĢan toplam 169835 TL

yargılama giderinin BAġVURUCUYA OumlDENMESĠNE

BaĢvuru Numarası 20138503

Karar Tarihi 27102015

19

D Oumldemenin kararın tebliğini takiben baĢvurucunun Maliye Bakanlığına baĢvuru

tarihinden itibaren doumlrt ay iccedilinde yapılmasına oumldemede gecikme olması hacirclinde bu suumlrenin

sona erdiği tarihten oumldeme tarihine kadar geccedilen suumlre iccedilin yasal faiz uygulanmasına

E 6216 sayılı Kanunrsquoun 50 maddesinin (2) numaralı fıkrası uyarınca ihlalin ve

sonuccedillarının ortadan kaldırılması iccedilin yeniden yargılama yapmak uumlzere kararın bir oumlrneğinin

Ankara 6 Asliye Hukuk Mahkemesine GOumlNDERĠLMESĠNE

F Bilgi edinilmesi iccedilin kararın bir oumlrneğinin Adalet Bakanlığına ve ĠccediliĢleri

Bakanlığına goumlnderilmesine

27102015 tarihinde karar verildi

BaĢkan

Zuumlhtuuml ARSLAN

BaĢkanvekili

Burhan UumlSTUumlN

BaĢkanvekili

Engin YILDIRIM

Uumlye

Serdar OumlZGUumlLDUumlR

Uumlye

Serruh KALELĠ

Uumlye

Osman Alifeyyaz PAKSUumlT

Uumlye

Recep KOumlMUumlRCUuml

Uumlye

Nuri NECĠPOĞLU

Uumlye

Hicabi DURSUN

Uumlye

Celal Muumlmtaz AKINCI

Uumlye

Erdal TERCAN

Uumlye

Muammer TOPAL

Uumlye

Hasan Tahsin GOumlKCAN

Uumlye

Kadir OumlZKAYA

Uumlye

Rıdvan GUumlLECcedil

BaĢvuru Numarası 20138503

Karar Tarihi 27102015

20

KARŞIOY GEREKCcedilESİ

BaĢvurucunun yazdığı kitabın bir buumltuumln olarak incelenmesinde ifade oumlzguumlrluumlğuuml

sınırlarının aĢıldığı kitapta sarfedilen soumlzlerin ve iddiaların demokratik bir toplumda

baĢvurucunun ifade oumlzguumlrluumlğuuml ile baĢkalarının Ģoumlhret veya haklarının korunması arasında

makul bir denge teĢkil etmediği ayrıca kitabın oumln ve arka kapaklarındaki resim ve tanıtım

yazılarının da baĢvurucunun Ģeref ve itibara youmlnelik duumlĢuumlncelerini ortaya koyduğu

dolayısiyle derece mahkemelerinin bu konudaki tespit ve vardıkları sonucun hukuka uyarlı

bulunduğu ve baĢvurucunun Anayasarsquonın 26 maddesinde guumlvence altına alınan ifade

oumlzguumlrluumlğuumlnuumln ihlacircl edilmediği kanaatine vardığımızdan ccediloğunluğun aksi youmlndeki kararına

katılmıyoruz

BaĢkanvekili

Burhan UumlSTUumlN

Uumlye

Serdar OumlZGUumlLDUumlR

Uumlye

Muammer TOPAL

Page 2: ANAYASA MAHKEMESİ53. sayfasında “Yalçın Küçük, Gül'ün ei için, „ibrani‟ dediğinde elektriğe tutulmu bir Toy gibi çırpınıyor, hemen kağıda kaleme sarılıp mektup

BaĢvuru Numarası 20138503

Karar Tarihi 27102015

1

GENEL KURUL

KARAR

Başkan Zuumlhtuuml ARSLAN

Başkanvekili Burhan UumlSTUumlN

Başkanvekili Engin YILDIRIM

Uumlyeler Serdar OumlZGUumlLDUumlR

Serruh KALELĠ

Osman Alifeyyaz PAKSUumlT

Recep KOumlMUumlRCUuml

Nuri NECĠPOĞLU

Hicabi DURSUN

Celal Muumlmtaz AKINCI

Erdal TERCAN

Muammer TOPAL

Hasan Tahsin GOumlKCAN

Kadir OumlZKAYA

Rıdvan GUumlLECcedil

Raportoumlr Yunus HEPER

Başvurucu Erguumln POYRAZ

Vekili Av Levent TUumlRKOĞLU

I BAŞVURUNUN KONUSU

1 BaĢvuru yazmıĢ olduğu kitap nedeniyle baĢvurucunun tazminat oumldemeye

mahkucircm edilmesinin ifade ve basın oumlzguumlrluumlğuumlnuuml ihlal ettiği iddiasına iliĢkindir

II BAŞVURU SUumlRECİ

2 BaĢvuru 22112013 tarihinde Anayasa Mahkemesine doğrudan yapılmıĢtır

Dilekccedile ve eklerinin idari youmlnden yapılan oumln incelemesi neticesinde baĢvurunun belirlenen

eksiklikleri tamamlatılmıĢ ve Komisyona sunulmasına engel teĢkil edecek bir eksikliğinin

bulunmadığı tespit edilmiĢtir

BaĢvuru Numarası 20138503

Karar Tarihi 27102015

2

3 Ġkinci Boumlluumlm Birinci Komisyonunca 1842014 tarihinde kabul edilebilirlik

incelemesinin Boumlluumlm tarafından yapılmasına karar verilmiĢtir

4 Boumlluumlm BaĢkanı 3092014 tarihinde kabul edilebilirlik ve esas incelemesinin

birlikte yapılmasına karar vermiĢtir

5 Adalet Bakanlığına (Bakanlık) baĢvuru konusu olay ve olgular bildirilmiĢ

baĢvuru belgelerinin bir oumlrneği goumlruumlĢ iccedilin goumlnderilmiĢtir Bakanlığın 27102014 tarihli goumlruumlĢ

yazısı 31102014 tarihinde baĢvurucuya tebliğ edilmiĢ baĢvurucu goumlruumlĢuumlnuuml suumlresi iccedilinde

7112014 tarihinde Anayasa Mahkemesine sunmuĢtur

6 Ġkinci Boumlluumlmuumln 15102015 tarihinde yaptığı toplantıda baĢvurunun niteliği

itibarıyla Genel Kurul tarafından karara bağlanması gerekli goumlruumllduumlğuumlnden Anayasa

Mahkemesi Ġccediltuumlzuumlğuumlnuumln 28 maddesinin (3) numaralı fıkrası uyarınca Genel Kurula sevkine

karar verilmiĢtir

III OLAY VE OLGULAR

A Olaylar

7 BaĢvuru formu ve eklerinde ifade edildiği Ģekliyle ilgili olaylar oumlzetle Ģoumlyledir

8 BaĢvurucu siyasi partiler siyasi faaliyette bulunan dinicirc cemaatler ve bunların

aralarındaki iliĢkiler konularında kitapları olan bir yazardır BaĢvurucu Ergenekon

soruĢturması olarak bilinen soruĢturmalar kapsamında tutuklanarak yargılanmıĢ ve toplam 29

yıl 7 ay huumlrriyeti bağlayıcı ceza ile cezalandırılmıĢtır BaĢvurucu 6 yıl 9 ay tutuklu

kalmasının ardından 1132014 tarihinde tahliye edilmiĢtir BaĢvurucu hakkındaki ceza davası

henuumlz Yargıtay aĢamasında olup kesinleĢmemiĢtir

9 BaĢvuruya konu ldquoMusanın Guumlluumlrdquo isimli kitap 2007 yılı Mayıs ayında

yayımlanmıĢtır Soumlz konusu kitapta kitabın yayımlandığı tarihte cumhurbaĢkanlığına aday

olan Abdullah Guumll hakkında bazı değerlendirmelere yer verilmiĢtir

10 Davacı Abdullah Guumll tarafından kitapta yer alan bazı ifadelerin doğru olmadığı

Ģeref ve itibarına zarar verdiği iddiasıyla baĢvurucu hakkında 1172007 tarihinde manevi

tazminat davası accedilılmıĢtır Davacı

i Kitapta yer alan ifadelerin gerccedilek dıĢı ve iftira niteliğinde olduğunu kiĢisel ve

ailevi değerlerine Ģeref ve haysiyetine saldırı teĢkil ettiğini 1997 yılında devlet bakanlığı

2003 yılında baĢbakanlık dava tarihinde baĢbakan yardımcılığı ve dıĢiĢleri bakanlığı yaptığını

ve devlet goumlrevi gereği yaptığı goumlruumlĢmelerin ve yaĢam Ģeklinin ccedilarpıtılarak ifade edildiğini ve

sanki Tuumlrk Devleti aleyhine faaliyetler gibi sunulmaya ccedilalıĢıldığını

ii BaĢvurucunun yalnızca kendisinin toplumsal itibarını zedelemek amacıyla hareket

ettiğini davaya konu kitabın tasarımının kullanılan renklerin kapak tasarımının oumln soumlzuumln

arka kapağın iccedileriğinin kitapta yer alan baĢlıkların ifadelerin kullanım tarzının kamuoyunu

youmlnlendirmek tahrik etmek kendisinin siyasi ve kiĢisel itibarını zedelemek kiĢilik hakkına

saldırıda bulunmak amacına youmlnelik olduğunu

iii Kitabın tasarımının kullanılan renklerin ve kapak tasarımının bir buumltuumlnluumlk arz

ettiğini ve siyonist yıldız iccedilerisinde resminin kullanıldığını kendisinin ldquoajanrdquo ldquovatan hainirdquo

ve Tuumlrkiye aleyhine faaliyette bulunan bir Ģahıs olarak nitelendirildiğini

BaĢvuru Numarası 20138503

Karar Tarihi 27102015

3

iv Tuumlrkluumlğe karĢı bir tutum iccedilerisinde olduğu ldquoİngiliz Amerikan ve Yahudiler iccedilin

ccedilalıştığırdquo ldquoAmerikan vatandaşı olduğurdquo ldquoİngiliz istihbarat servisleri iccedilin ccedilalışacak kişilerden

biri olduğu ve o şekilde yetiştirildiğirdquo gibi ifadelere yer verildiğini

v Kitabın 9 sayfasında ldquoYıllarca Kayserili olduğunu soumlyleyen Guumll ailesi aslında

Kayseriye 1915 yılında Siirtten goumlccedilmuumlştuuml Aile ccedilevreye kendini Arap olarak tanıtmıştı Oysa

Araplıkla hiccedilbir ilgileri yokturdquo denildiğini ve devamında Recep Tayyip Erdoğan ile

kendisinin -Musa Peygamber ve kardeĢi Harun Peygambere benzetilerek- ldquoyalancırdquo ve

ldquoYahudirdquo olarak nitelendirildiğini kendisinin Siirtrsquoten goumlccedil ettiği ve Yahudi olduğu youmlnuumlndeki

iddianın doğru olmadığını davaya konu kitapta bu konuyla ilgili tek bir kanıt bulunmadığını

vi Kitabın 14 sayfasında ldquoAbdullah Guumll Siirt goumlccedilmeni olduğu yanında yıllarca

iccedilinde taşıdığı Yahudi ve Amerikan aşkını dahi gizledirdquo 16 sayfasında ldquoAtatuumlrk‟uumln bu

duumlşuumlncelerine inat olarak Kayseri Lisesinden Atatuumlrk duumlşmanı bazı isimlerin yetiştirilmesine

başlandı Laik demokratik cumhuriyetin temellerine dinamit koymak iccedilin birbirleriyle yarışan

bazı isimler de buradan mezun oldurdquo denilmek suretiyle kendisinin Atatuumlrk ve laik

demokratik cumhuriyet duumlĢmanı olarak nitelendirildiğini

vii Yine aynı sayfada ldquoAbi Macit Guumll aldığı ihaleler sonrası Kayseride fabrika

sahibi oldurdquo denilerek ihalelerin kendisi tarafından kardeĢine verilmiĢ gibi bir algı

oluĢturulduğunu soumlz konusu iĢ yerinin 1970li yıllarda Kayseri Tayyare Fabrikasından emekli

olan babası Ahmet Hamdi Guumll tarafından kurulduğunu bu nedenle belirtilen hususun gerccedilek

dıĢı olduğunu

viii Kitabın 18 sayfasında ldquoMTTBnin etkin isimleri arasında yer alan Guumll ve

arkadaşları uumllkuumlcuumller ile solcuların arasındaki kavgalardan azami oumllccediluumlde yararlanıyor ve

olayları bıyık altından guumllerek seyrediyorlardırdquo denilerek kendisinin ldquoprovokatoumlrrdquo rdquouumllkeyi

kargaşaya suumlruumlkleyen bir kişirdquo olarak goumlsterildiğini

ix Kitabın 23 sayfasında ldquoBu durum her halde birisi kiliseden ccedilıkarken

goumlrduumlğuumlnde bdquoburada ne arıyorsun‟ sorusunun peşin verilmiş cevabıydırdquo diye iddia edildiğini

bu sayfanın baĢlığının ldquoKilisede namaz kılmışrdquo olarak belirtildiğini kendisinin Hristiyan

olduğunun iddia edildiğini

x Kitabın 24 sayfasında ldquoİngiliz istihbarat servislerinin yurt dışı goumlrevlere

goumlnderilecek ajanlarının oumlnemli bir boumlluumlmuuml Exeter Uumlniversitesinde eğitim goumlruumlr Dışişleri

Bakanı Abdullah Guumll Exeter Uumlniversitesinde 2 yıl eğitim oumlğretim goumlrmuumlştuumlrrdquo 25 sayfasında

ldquoABDnin en sevdiği islamcı ( ) tiplemesi iccedilinde yer alan Guumll ABD İsrail İngiltere

Fethullah Guumllen ve Tayyip Erdoğandan destek alarak Fazilet Partisi Genel Başkanlığına

adaylığını koydurdquo 26 sayfasında ldquoBu isimler memleketin hizmetinde kullanılıyorlardı Tabi ki

o memleket ABD İngiltere ve İsraildirdquo 28 sayfasında ldquoTuumlrkiye Cumhuriyetinin

Cumhurbaşkanı adayı olan Abdullah Guumll goumlruumllduumlğuuml gibi oumlzellikle ABD ve İngilterenin derin

devleti ile yakın ilişkiler iccedilinde olan bir kişidirrdquo 30 sayfasında ldquoOğullarının işi ABD‟denrdquo

denildiğini

xi Kitabın 32 sayfasında ldquoGuumlluumln Bakanı olduğu dışişleri davaya Mason Avukat

Muumlnci Oumlzmeni goumlndermiş ve karar tuumlrban aleyhine ccedilıkmıştırdquo denilerek masonlar ile

bağlantısı olan bir kiĢi olarak goumlsterildiğini

xii Kitabın 34 sayfasında ldquoTuumlrkiyede Cumhuriyetccedili doumlnemin sonu geldi Kesinlikle

laik sistemi değiştirmek istiyoruzrdquo ifadesinin muumlvekkili tarafından kullanıldığının iddia

BaĢvuru Numarası 20138503

Karar Tarihi 27102015

4

edildiğini bu ifadelerle ilgili olarak yayın yapan Cumhuriyet gazetesinin 2942007 ve

152007 tarihli nuumlshaları hakkında muumlvekkili tarafından dava accedilıldığını Ankara 25 Asliye

Hukuk Mahkemesinin 2007381 Esas sayılı dosyasında 552007 tarihinde soumlz konusu

gazetedeki haberlerle ilgili ihtiyati tedbir kararı verildiğini ve bu Ģekilde yayın yapılmasının

yasaklandığını davaya konu kitapta bu Mahkeme kararına aykırı hareket edildiğini

xiii Kitabın 34 sayfasında ldquoCumhuriyetle kavgalı bir Cumhurbaşkanı adayı olduğunu

net bir şekilde ortaya koyuyorrdquo ldquoGuumlluumln temsil ettiği ccedilevrelerin attığı tohumların nasıl

yeşerdiği ise Ankarada acı tecruumlbelerle yaşanmış ancak Danıştay baskınından da ders

ccedilıkarılmamıştırdquo 37 sayfasında ldquoDoumlrt doumlnem Kayseri Milletvekili seccedililen Guumll İsrail ABD ve

İngiliz başkonsolosluklarının denetiminde Recep Tayyip Erdoğan ile birlikte AKPyi kurdurdquo

44 sayfasında ldquoKayıp Trilyon Sanığırdquo baĢlığı kullanılarak bu baĢlık altında ldquoGuumlluumln

Cumhurbaşkanı olması durumunda kayıp trilyon davasından yararlanıp yararlanmayacağı

gelecek guumlnlerde netleşecekrdquo denildiğini oysa aynı konuda Ankara 6 Asliye Hukuk

Mahkemesi tarafından kendisi aleyhine accedilılan davanın reddine karar verildiğini davalının tek

amacının gerccedilek dıĢı beyanlar ile kendisine zarar vermek olduğunu

xiv Kitabın 48 sayfasında ldquoFoxman ve ekibi Ankarada Abdullah Guumll ve Fehim

Adakla goumlruumlşuumlyor doğrudan Amerikan youmlnetiminin oumlnemli ve stratejik mesajlarını

iletiyorlardı Yahudilerin ve ABDlilerin guumlvenini kazanıyordurdquo 53 sayfasında ldquoYalccedilın

Kuumlccediluumlk Guumlluumln eşi iccedilin bdquoibrani‟ dediğinde elektriğe tutulmuş bir Toy gibi ccedilırpınıyor hemen

kağıda kaleme sarılıp mektup yazıyordurdquo denilerek kendisinin toygillerden boumlcek ve tane ile

beslenen eti iccedilin avlanan kızıl tuumlyluuml bir kuĢ olarak goumlsterildiğini kitabın aynı sayfasında

ldquoGelin Yalccedilın Kuumlccediluumlke hakvermeyin Ahmet Erteguumlnuumln tam ismi Ahmet Muumlnir Erteguumlnduuml

Guumlluumln oğlunun ismi ise Ahmet Muumlnirdi Ahmet Erteguumlnuumln annesinin adı Hayrunnisa iken

Guumlluumln eşinin adı da Hayrunnisaydı Tesaduumlftuumlr tesaduumlf ( ) Ahmet Erteguumlnuumln eşinin

adı Mica idi ve kendisi Hristiyandı Ahmet Erteguumln ABD vatandaşı ve ABD derin devletinin

en oumlnemli isimlerindendirdquo denilmek suretiyle isim benzerliklerini kullanarak imada

bulunulduğunu

xv Kitabın 57 sayfasında ldquoGuumll gizli duumlnya devletinderdquo baĢlığı kullanılarak imada

bulunulduğunu 60 sayfasında ldquoGuumll ve Derin Amerikardquo 64 sayfasında ldquoAbdullah Guumlluumln

Gizli İşlerirdquo baĢlıkları atıldığını ve 64 sayfada ldquoAbdullah Guumll denince insanın aklına hemen

İngiltere İsrail ve ABDlilerle gizli goumlruumlşmeler yapan bir isim geliyordurdquo denildiğini

xvi Kitabın 66 sayfasında kendisinin ABD DıĢiĢleri Bakanı ile gizli bir anlaĢma

yaptığını ve Tuumlrkiye Cumhuriyeti Devleti aleyhine hareket ettiğinin iddia edildiğini 77

sayfasında ldquoİşte size uzak goumlruumlşluuml ve gerccedilekccedili bir devlet adamının soumlzlerirdquo ifadelerine yer

verilerek kinaye yapıldığını dar goumlruumlĢluuml ve yalancı olduğunun ima edildiğini

xvii Kitabın 89 sayfasında ldquo 30-35 yıldır bir arada olan insanların birlikteliğinde

Yağma-Talan-Soygun ve Vurgun had safhaya ulaştırdquo denildiğini 90 sayfasında ldquoBiz bu

uumllkenin WASPlarıyızrdquo soumlzuumlnuumln kendisine atfedildiğini WASPların CIA denetiminde

faaliyet goumlsterdiğinin belirtildiğini 92 sayfasında ldquoAbdullah Guumllde Tuumlrkluumlkten Rahatsızrdquo

baĢlığı atıldığını

xviii Kitabın 94 ve 95 sayfalarında ldquoNe Mutlu Tuumlrkuumlm Diyenerdquo soumlzuumlnden rahatsızlık

duyduğunun iddia edildiğini bu Ģekilde kendisinin Tuumlrk duumlĢmanı olarak goumlsterilmeye

ccedilalıĢıldığını 97 sayfasında ldquoBir devlet adamı () ve cumhurbaşkanlığı adayı () duumlşuumlnuumln ki

Atatuumlrkuumln bdquoNe Mutlu Tuumlrkuumlm Diyene‟ oumlzdeyişi ile alay ediyor aşağılıyor karşı ccedilıkıyorrdquo

BaĢvuru Numarası 20138503

Karar Tarihi 27102015

5

denildiğini kendisinin bu soumlzlerle alay etmediğini aĢağılamada bulunmadığını ve karĢı ccedilıkma

amacı iccedilinde olmadığını

xix Kitabın 95 sayfasında ldquoNe yazık ki mert duumlruumlst ve yuumlrekli olamıyor Soumlzlerinin

arkasında bile duramıyorrdquo denilmek suretiyle muumlvekkilinin namert yalancı ve korkak olarak

nitelendirildiğini 106 sayfasında ldquoHarf Devrimine De Karşılar Mırdquo 107 sayfasında

ldquoKemalizm Moral Bozuyor veya Guumlluumln Roumlntgenirdquo 110 sayfasında ldquoAtatuumlrkuumln İlkeleri

Rahatsız Etmişrdquo 112 sayfasında ldquoNe Mutlu Tuumlrkuumlm Diyene Soumlzuumlne Duyulan Kinrdquo 118

sayfasında ldquoKemalizmi Yaşatanları mı Vuracaksınızrdquo baĢlıklarının kullanıldığını son baĢlığın

altında ldquoo kuklaların arkasındaki kuklacıkları vurmamız gerekir ve onları tespit etmemiz

gerekirrdquo denildiğini ve beyanlarının ccedilarpıtıldığını

xx Kitabın 125 sayfasında ldquoAlman Vakıfları Leyla Zana ve Guumllrdquo baĢlığı altında

ldquoAbdullah Guumll Başbakanlığı zamanında Avrupalılara Leyla Zana ve arkadaşlarının

durumlarını en kısa zamanda duumlzeltme soumlzuuml veriyor PKKlılara bayram yaptırıyor ccedilok

geccedilmeden Zana ve arkadaşları tahliye ediliyordurdquo denilmek suretiyle teroumlr grubu ve

temsilcileri ile ccedilalıĢtığının iddia edildiğini bu iddiaların gerccedileklikten uzak olduğunu

xxi Kitabın 142 sayfasında Abdullah Oumlcalanın kendisine mektup yazdığından

mektupta idam cezasının kaldırılmasını istediğinden ve 1472004 tarihinde idam cezasının

kaldırılarak sanki bu mektup uumlzerine idam cezası kaldırılmıĢ ve Abdullah Oumlcalanın isteğini

yerine getirmeye ccedilalıĢmıĢ gibi goumlsterildiğini bu soumlzlerin kendisine zarar vermek amacıyla sarf

edildiğini Oumlcalanrsquoın sayısız kiĢiye sayısız mektup yazdığını mektup sahibi ile herhangi bir

iliĢkisinin konuĢmasının goumlruumlĢmesinin ve fikir birliğinin mevcut olmadığını

xxii Kitabın 150 sayfasında belirtilen hususu kuvvetlendirmek amacıyla ldquoAPOdan

mektuplar alan ve Aponun dileklerinin ccediloumlzuumlmuuml iccedilin uğraşan Başbakan Guumll kendilerine oy

veren insanlara gideceği yerde oumlnce PKK ile bağlantılarının kanıtlandığı Apodan aldıkları

talimatlarla hareket ettikleri kesinleşen Leyla Zana ve arkadaşlarının hapisten kurtulması iccedilin

muumlcadele veriyor onların yeniden yargılanmalarını sağlıyordurdquo denildiğini ve kendisinin

PKK yanlısı ve Abdullah Oumlcalan ile yandaĢlarına hizmet eden bir kiĢi olduğu hususunda

insanların inandırılmaya ccedilalıĢıldığını

xxiii Kitabın 169 sayfasında ldquoGuumlluumln ABD Vatandaşlığırdquo baĢlığı altında ldquoGuumll

Amerikan vatandaşı olduğunu neden gizliyorrdquo Ģeklinde ifadeye yer verildiğini ancak ABD

vatandaĢı olduğuna dair herhangi bir kanıt ve belge sunulamadığını

xxiv BaĢvuruya konu kitapta haber verme sınırlarının aĢılarak kendisine hukuka aykırı

olarak saldırıda bulunulduğunu eleĢtiri ve nezaket sınırlarının aĢıldığını haksız Ģekilde

succedillanarak manevi varlığının zedelendiğini basına tanınan ayrıcalığın sınırsız olmadığını

kiĢilik haklarına saygı goumlsterilmesi gerektiğini yayının salt toplum yararı goumlzetilerek

yapılması gerektiğini bu ilke ve kurallar goumlzetilmeden yapılan yayının hukuka aykırı ve

kiĢilik haklarına saldırı oluĢturduğunu iddia ederek manevi tazminat talebinde bulunmuĢtur

11 BaĢvurucu Ġlk Derece Mahkemesindeki savunmasında davacının iddialarına

cevap vermek fırsatı bulmuĢtur BaĢvurucu

i BaĢvuruya konu kitapta kaynaklara dayalı olarak alıntılar yapıldığını kitabın

objektif bilgiler iccedilerdiğini belgelere dayalı gerccedilek ve guumlncel olduğunu gerccedilek dıĢı hiccedilbir

bilgi olmadığını oumlz ve biccedilim dengesinin korunduğunu konu ile ifade arasındaki bağlılığın

sağlandığını kitapta yer alan bilgilerin kamu yararına youmlnelik ve toplumsal ilgiyi taĢıdığını

BaĢvuru Numarası 20138503

Karar Tarihi 27102015

6

ii Davacının kurumsallaĢmıĢ bir Ģahsiyet olduğunu ve sert eleĢtirilere muhatap

olacağını bilerek siyasi faaliyette bulunduğunu sadece kitabın oumln kapağındaki resimden

hareketle ldquoajan vatan haini veveya Tuumlrkiye Cumhuriyeti aleyhine faaliyetlerde bulunanrdquo kiĢi

olduğuna iliĢkin ccedilıkarımın davacı tarafa ait olduğunu

iii Kitapta yer alan ve davacıya atfedilen soumlzlerin tamamen davacının kendisine ait

olduğunu kitapta ilgili kaynakların goumlsterildiğini daha oumlnce yayımlanan haber veya

yazılardan alıntı yapılmasının davacının kiĢilik haklarını ihlal etmeyeceğini

iv Davacının isminin yer aldığı haberlere kitaplara ve yazılara karĢı dava

accedilmayarak ve tekzip etmeyerek yazılanların gerccedilekliğini kabul ettiğini ancak bu yazıların yer

aldığı kitaptaki hususların kiĢilik haklarını ihlal ettiğini ileri suumlrduumlğuumlnuuml

v Davacının kendi accedilıklamalarının okurlara aktarıldığını kitap bir buumltuumln olarak

değerlendirildiğinde hacirclen iktidarda olan bir partideki geliĢmelerin aktarıldığını okurların

bilgilendirildiğini uumllkeyi youmlnetenlerin siyasi bakıĢlarının kamuoyuna duyurulduğunu kamu

yararının oumln planda tutulduğunu uumllkenin youmlnetimini elinde tutanlar hakkında kamuoyunun

bilgi sahibi olmasının sağlandığını

vi Kitapta davacının ismi geccedilen yerlerde Ģahsiyet haklarına herhangi bir tecavuumlzuumln

soumlz konusu olmadığını oumlzle biccedilim dengesinin bozulmadığını belirterek davanın reddine karar

verilmesini talep etmiĢtir

12 Ankara 6 Asliye Hukuk Mahkemesi 2172009 tarihli kararı ile davanın reddine

karar vermiĢtir Kararın gerekccedilesi Ģoumlyledir

ldquoDavacının Cumhurbaşkanı olmazdan oumlnce siyasi bir kimliği olup aynı zamanda

Bakanlık Başbakan Yardımcılığı ve Başbakanlık goumlrevlerinde bulunmuştur Yapmış olduğu

bazı temaslar kamuoyunu ilgilendirdiğinden davaya konu kitaptan oumlnce de bazı yayın

organlarında haber konusu yapılmış ve eleştirilmiştir Davacı vekili yapılan yayınlar ile ilgili

olarak yukarıda belirtilen dışında başka bir dava accedilıldığını ileri suumlrmemiştir Uumllkeleri youmlneten

kişilerin yapmış olduğu bazı temasların ve almış oldukları bazı kararların olduğu gibi

kamuoyuna aktarılması soumlz konusu değilse de alınan bazı kararların ve yapılan bazı

temasların kamuoyunu bilgilendirme amacıyla sunulmaması durumunda kamuoyunda

tartışılmakta ve basında eleştirilmektedir Basının hak ve goumlrevleri arasında kamuoyunu

bilgilendirmek eleştirilerde bulunmak kamuoyu oluşturmak boumlylece demokrasinin daha iyi

işlemesini sağlamak gibi bir işlevi soumlz konusu olduğundan siyasete giren kişilerin ise siyasete

girerken haklarında bir takım yayınlar yapılabileceğini bu yayınların bazen sert eleştiri

mahiyetinde olabileceğini kabul ederek bu tercihi yaptıklarından yapılan sert eleştirilere

katlanmak durumundadırlar bazen bu eleştiriler kişilik haklarına saldırı da oluşturabilir

Eğer yapılan yayının yapılmasında kamu yararı bulunuyorsa kişilik hakları yerine kamu

yararına uumlstuumlnluumlk tanımak soumlz konusu olabilir Davaya konu kitap iccedilinde yazılanların gerek

gerccedileklik unsurunu taşıması gerek guumlncel olması gerekse kamuoyunun bilgilendirilmesi

amacıyla kamu yararının soumlz konusu olması nedeniyle davacının kişilik hakları yerine kamu

yararına uumlstuumlnluumlk tanınmıştır Oumlzle biccedilim arasındaki dengenin korunduğu kanaatine

varılmıştır Bu nedenle davaya konu kitaptaki yazılanların hukuka uygun olduğu sonucuna

varılmış davalı tarafın sunmuş olduğu deliller karşısında davanın reddine karar vermek

gerekmiştirrdquo

13 Kararın temyizi uumlzerine Yargıtay 4 Hukuk Dairesi 1522011 tarihli ilamı ile Ġlk

Derece Mahkemesinin kararını delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik goumlruumllmediği

gerekccedilesi ile onamıĢtır

BaĢvuru Numarası 20138503

Karar Tarihi 27102015

7

14 Davacı tarafından yapılan karar duumlzeltme talebi uumlzerine aynı Daire 8122011

tarihli ilamı ile karar duumlzeltme talebinin kabuluumlne ve Ġlk Derece Mahkemesinin kararının

bozulmasına karar vermiĢtir Yargıtayın gerekccedilesi Ģoumlyledir

ldquoDavacı yayın tarihinde Dışişleri Bakanı ve Cumhurbaşkanı adayıdır Davalı yazar

tarafından yazılan bdquoMusanın Guumlluuml‟ adlı kitabın kapak tasarımında kırmızı renk tercih

edilerek bdquoDavutun Yıldızı-Siyonist Yıldız‟ kullanıldığı bu yıldızın iccedilerisine davacının

akademisyen sıfatıyla giydiği cuumlbbeli ve kepli resmin yerleştirildiği bununla davacının -İsrail

ve Yahudilik- ile bağlantısının varlığına dair okuyucu uumlzerinde şuumlphe yaratılmasının

amaccedillandığı yine kitap iccedilerisinde ve arka sayfadaki oumlzet boumlluumlmuumlnde kullanılan ifadelerle

davacının yalancı Yahudi ve Amerika aşığı olduğu Hıristiyan olup kamuoyuna ABD

İngiltere ve İsrailin hizmetinde bir kişi olarak sunulduğu yayının ilk basım tarihi olan Mayıs

2007de uumllke guumlndeminde olan Cumhurbaşkanlığı seccedilimleri nedeniyle aday olan davacının

eleştirilmesinden ziyade kullanılan uumlslupla kuumlccediluumlk duumlşuumlruumllerek kişilik haklarına saldırıda

bulunulduğu anlaşılmaktadır Şu durumda uygun bir miktar manevi tazminat huumlkuumlm altına

alınmalıdır Mahkemenin bu youmlnuuml goumlzetmeden istemin reddine dair verdiği karar usul ve

yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir ise de karar dairece onanmış bulunduğundan

davacının karar duumlzeltme istemi HUMKnun 440-442 maddeleri uyarınca kabul edilmeli

onama ilamı kaldırılmalı ve karar bozulmalıdırrdquo

15 Bozma uumlzerine yargılamaya devam eden Ankara 6 Asliye Hukuk Mahkemesi

572012 tarihli kararı ile ldquohuumlkmuumlne uyulan bozma ilamında belirtilen gerekccedilelerlerdquo davanın

kabuluumlne ve baĢvurucunun davacıya 15000 TL oumldemesine karar vermiĢtir Karara goumlre

baĢvurucunun 2007 yılından itibaren iĢleyecek yasal faizi de davacıya oumldemesi

gerekmektedir

16 Kararın temyizi uumlzerine Yargıtay 4 Hukuk Dairesi 2312013 tarihli ilamı ile

yerel Mahkemenin kararını onamıĢtır Daire baĢvurucunun karar duumlzeltme talebini 1292013

tarihli ilamı ile reddetmiĢtir Karar baĢvurucuya 23102013 tarihinde tebliğ edilmiĢtir

17 Anayasa Mahkemesine bireysel baĢvuru 22112013 tarihinde yapılmıĢtır

B Başvuruya Konu Kitap

18 BaĢvuruya konu ldquoMusa‟nın Guumll‟uumlrdquo isimli kitap baĢvurucu Erguumln Poyraz

tarafından kaleme alınmıĢtır BaĢvuru dilekccedilesi ile birlikte verilen nuumlsha kitabın 2007 yılı

Ağustos ayında yayımlanan 8 baskısı olmakla birlikte oumln soumlzuumln 2942007 tarihinde yazıldığı

ve kitabın 2007 yılı Mayıs ayında basılarak dağıtımının yapıldığı anlaĢılmaktadır Ġstanbulrsquoda

188 sayfa olarak basılan kitap bir oumln soumlz ve 67 alt baĢlıktan oluĢmaktadır

19 Kitapta kitabın yayımlandığı tarihte dıĢiĢleri bakanı ve cumhurbaĢkanı adayı olan

davacı Abdullah Guumlluumln yaĢam oumlykuumlsuuml eğitimi evliliği ve siyasi yaĢamına iliĢkin bazı

detaylara yer verilmekte ve bazı iddialar ortaya atılmaktadır Soumlz konusu kitabın yazarı olan

baĢvurucu kitap boyunca baĢka kitaplardan gazete haber ve yazıları ile dergi makalelerinden

uzun alıntılar yapmıĢtır BaĢvurucunun sıklıkla alıntı yaptığı bir baĢka kaynak ise Yargıtay

Cumhuriyet BaĢsavcılığının bazı yazıĢmaları ile Abdullah Oumlcalanrsquoın bir mektubudur Soumlz

konusu kaynakların buumlyuumlk ccediloğunluğunun herkesin ulaĢabileceği yazı ve haberler olduğunu

bu yazıların ccediloğunlukla davacının siyasi goumlruumlĢlerine muhalif kiĢilerin yazıları olduğunu

belirtmek gerekir

20 BaĢvurucu davacının Ġsrail Amerikan ve Ġngiliz devletinin ccedilıkarlarına hizmet

ettiğini ima etmektedir BaĢvurucu iddiaların dayanağı olarak davacının Ġngilterersquode okuduğu

BaĢvuru Numarası 20138503

Karar Tarihi 27102015

8

okula buumlyuumlk oumlnem vermekte siyasi kariyeri boyunca gerek siyasetccedili gerekse devlet adamı

sıfatıyla bazı yabancı devlet adamları politikacılar ve sivil toplum oumlrguumltleri ile yaptığı

goumlruumlĢmelere değinmektedir BaĢvurucu bu goumlruumlĢmelerde ele alınan konuları yabancıların

davacı hakkındaki olumlu goumlruumlĢlerini aktarmakta ve kendi bakıĢ accedilısından bazı

değerlendirmelerde bulunmaktadır BaĢvurucu davacının goumlruumlĢtuumlğuuml baĢta bazı Yahudi

kuruluĢları olmak uumlzere Amerika Ġngiltere Ġsrail Almanya ve diğer bazı yabancı uumllkelerle

bağlantısı bulunan kiĢi ve kuruluĢların duumlnya sistemi iccedilindeki rollerine iliĢkin bazı

değerlendirmelerde bulunmakta ve davacının iliĢkilerine Ģuumlpheyle yaklaĢmaktadır

21 BaĢvurucuya goumlre Abdullah Guumll eğitimi ccedilalıĢma hayatı ve siyasi yaĢamı boyunca

daima Ģuumlpheli iliĢkiler iccedilerisinde bulunmuĢ Necip Fazıl Kısakuumlrek ve Necmettin Erbakan

ldquosiyasi ccedilizgisinderdquo goumlruumlnmesine rağmen kendisinin oumlzel bir ldquoajandasırdquo olmuĢtur BaĢvurucu

bu kanaatini davacının oumlğrencilik yıllarından itibaren ve bilhassa siyasi kariyeri boyunca

ccedileĢitli meseleler hakkında değiĢen goumlruumlĢlerine dayandırmaktadır BaĢvurucuya goumlre davacının

siyasi goumlruumlĢlerindeki tutarsızlıkların sebebi onun yabancı guumlccedillerin menfaatlerine ccedilalıĢan bir

kiĢi olmasıdır BaĢvurucu bir buumltuumln olarak davacı ve onun siyasi ccedilizgisinin Mustafa Kemal

Atatuumlrkrsquouumln goumlruumlĢlerine aykırı olduğunu iddia etmekte ve bu siyasi ccedilizginin ldquouumllkeyi felakete

suumlruumlklediğinerdquo inanmaktadır

22 BaĢvurucu soumlz konusu kitapta teroumlr oumlrguumltuuml PKK ve onun lideri olan Abdullah

Oumlcalanrsquoı sert ifadelerle eleĢtirmektedir Kitabın oumlnemli bir kısmında bazı yabancı siyasetccedili

devlet adamı ve kuruluĢların PKK ve Abdullah Oumlcalanrsquoa iliĢkin politikalarına ve bazı

accedilıklamalarına değinilmekte daha sonra aynı kiĢi ve kuruluĢların davacı hakkındaki

goumlruumlĢlerine de yer verilmektedir BaĢvurucu kitapta davacının Kuumlrt meselesi hakkındaki bazı

accedilıklamalarına da yer vermek suretiyle soumlz ve eylemlerinin uumllke menfaatine uygun

duumlĢmediğini kendi bakıĢ accedilısından goumlstermeye ccedilalıĢmaktadır

C İlgili Hukuk

23 1112011 tarihli ve 6098 sayılı Tuumlrk Borccedillar Kanunursquonun 49 maddesi Ģoumlyledir

ldquoKusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren bu zararı gidermekle

yuumlkuumlmluumlduumlr

Zarar verici fiili yasaklayan bir hukuk kuralı bulunmasa bile ahlaka aykırı bir fiille

başkasına kasten zarar veren de bu zararı gidermekle yuumlkuumlmluumlduumlrrdquo

24 6098 sayılı Kanunrsquoun 50 maddesi Ģoumlyledir

ldquoZarar goumlren zararını ve zarar verenin kusurunu ispat yuumlkuuml altındadır

Uğranılan zararın miktarı tam olarak ispat edilemiyorsa hacirckim olayların olağan akışını

ve zarar goumlrenin aldığı oumlnlemleri goumlz oumlnuumlnde tutarak zararın miktarını hakkaniyete uygun

olarak belirlerrdquo

IV İNCELEME VE GEREKCcedilE

25 Mahkemenin 27102015 tarihinde yapmıĢ olduğu toplantıda baĢvurucunun

22112013 tarihli ve 20138503 numaralı bireysel baĢvurusu incelenip gereği duumlĢuumlnuumllduuml

BaĢvuru Numarası 20138503

Karar Tarihi 27102015

9

A Başvurucunun İddiaları

26 BaĢvurucu baĢvuruya konu kitapta yer alan ifadelerin goumlruumlnuumlr gerccedilekliğe uygun

olduğunu ve davacının siyasi konumu gereği sert eleĢtirilere accedilık olması gerekmesine rağmen

ifade ettiği duumlĢuumlncelerinden dolayı cezalandırıldığını ileri suumlrmuumlĢtuumlr BaĢvurucu baĢvuruya

konu tazminat davasının accedilılmasından 16 guumln sonra Ergenekon soruĢturması olarak bilinen

soruĢturma kapsamında tutuklanarak yargılandığını ve goumlruumlĢleri dolayısıyla 29 yıl 7 ay

huumlrriyeti bağlayıcı ceza ile cezalandırıldığını belirtmiĢtir BaĢvurucu Ġlk Derece

Mahkemesinin accedilılan tazminat davasını reddetmesinin ardından Yargıtay 4 Hukuk Dairesinin

1522011 tarihli ilamı ile Ġlk Derece Mahkemesinin kararının onandığını bu tarihten sonra

uumlyeleri davacı tarafından seccedililen HSYK tarafından Yargıtay 4 Hukuk Dairesine yeni uumlyeler

atanarak uumlye yapısının değiĢtirildiğini ve davacının karar duumlzeltme talebinin aynı Daire

tarafından ve farklı uumlye yapısı ile 8122011 tarihinde kabul edilerek Ġlk Derece

Mahkemesinin kararının bozulduğunu ileri suumlrmuumlĢtuumlr BaĢvurucuya goumlre Yargıtay 4 Hukuk

Dairesine yapılan yeni atamalardan sonra Ġlk Derece Mahkemesinin kararı bozulabilmiĢtir

BaĢvurucu Yargıtayın tarafsız hareket etmediğini ileri suumlrmuumlĢ Anayasarsquonın 2 9 25 26

28 29 36 37 ve 40 maddelerinin ihlal edildiğinin tespiti ile maddi ve manevi tazminat

haklarının saklı tutulması talebinde bulunmuĢtur

B Değerlendirme

1 Kabul Edilebilirlik Youmlnuumlnden

27 Anayasa Mahkemesi olayların baĢvurucu tarafından yapılan hukuki

nitelendirmesi ile bağlı olmayıp olay ve olguların hukuki tavsifini kendisi takdir eder (Tahir

Canan B No 2012969 1892013 sect 16)

28 Her ne kadar baĢvurucu Yargıtay 4 Hukuk Dairesinin taraflı davrandığını ve bu

sebeple Anayasarsquonın 36 maddesinde koruma altına alınan adil yargılanma hakkının ihlal

edildiğini ileri suumlrmuumlĢ ise de bu Ģikacircyet yazmıĢ olduğu kitap nedeniyle baĢvurucunun

tazminat oumldemesine karar verilmesine youmlneliktir ve bu sebeple soumlz konusu Ģikacircyetin

Anayasarsquonın 26 maddesinde tanımlanan ifade oumlzguumlrluumlğuuml bağlamında incelenmesi uygun

goumlruumllmuumlĢtuumlr

29 BaĢvurucunun yazdığı bir kitaptan dolayı aleyhine manevi tazminat oumldemeye

huumlkmedilmesinin ifade oumlzguumlrluumlğuumlnuuml ihlal ettiğine iliĢkin Ģikacircyetleri accedilıkccedila dayanaktan yoksun

değildir Ayrıca baĢka bir kabul edilemezlik nedeni de bulunmadığı iccedilin baĢvurunun kabul

edilebilir olduğuna karar verilmesi gerekir

2 Esas Youmlnuumlnden

30 BaĢvurucu yazdığı bir kitap nedeniyle davacıya tazminat oumldemesinin

Anayasarsquonın 26 maddesinde yer alan ifade oumlzguumlrluumlğuumlnuuml ihlal ettiğini ileri suumlrmuumlĢtuumlr

BaĢvurucunun iddialarına karĢı Bakanlık goumlruumlĢuumlnde baĢvurucunun Ģikacircyetlerinin

Anayasarsquonın 26 maddesinde yer alan ifade oumlzguumlrluumlğuuml ccedilerccedilevesinde incelenmesi gerektiği

belirtilmiĢtir BaĢvurucu baĢvurunun esası hakkındaki Bakanlık goumlruumlĢuumlne karĢı baĢvuru

dilekccedilesindeki beyanlarını tekrar etmiĢtir

31 Anayasarsquonın ldquoTemel hak ve huumlrriyetlerin sınırlanmasırdquo kenar baĢlıklı 13 maddesi

Ģoumlyledir

ldquoTemel hak ve huumlrriyetler oumlzlerine dokunulmaksızın yalnızca Anayasanın ilgili

maddelerinde belirtilen sebeplere bağlı olarak ve ancak kanunla sınırlanabilir Bu

sınırlamalar Anayasanın soumlzuumlne ve ruhuna demokratik toplum duumlzeninin ve lacircik

Cumhuriyetin gereklerine ve oumllccediluumlluumlluumlk ilkesine aykırı olamazrdquo

BaĢvuru Numarası 20138503

Karar Tarihi 27102015

10

32 Anayasarsquonın ldquoDuumlşuumlnceyi accedilıklama ve yayma huumlrriyetirdquo kenar baĢlıklı 26 maddesi

Ģoumlyledir

ldquoHerkes duumlşuumlnce ve kanaatlerini soumlz yazı resim veya başka yollarla tek başına veya

toplu olarak accedilıklama ve yayma hakkına sahiptir Bu huumlrriyet resmi makamların muumldahalesi

olmaksızın haber veya fikir almak ya da vermek serbestliğini de kapsar Bu fıkra huumlkmuuml

radyo televizyon sinema veya benzeri yollarla yapılan yayımların izin sistemine

bağlanmasına engel değildir

Bu huumlrriyetlerin kullanılması millicirc guumlvenlik kamu duumlzeni kamu guumlvenliği Cumhuriyetin

temel nitelikleri ve Devletin uumllkesi ve milleti ile boumlluumlnmez buumltuumlnluumlğuumlnuumln korunması succedilların

oumlnlenmesi succedilluların cezalandırılması Devlet sırrı olarak usuluumlnce belirtilmiş bilgilerin

accedilıklanmaması başkalarının şoumlhret veya haklarının oumlzel ve aile hayatlarının yahut kanunun

oumlngoumlrduumlğuuml meslek sırlarının korunması veya yargılama goumlrevinin gereğine uygun olarak

yerine getirilmesi amaccedillarıyla sınırlanabilir

hellip

Duumlşuumlnceyi accedilıklama ve yayma huumlrriyetinin kullanılmasında uygulanacak şekil şart ve

usuller kanunla duumlzenlenirrdquo

33 Anayasarsquonın 26 maddesinde ifade oumlzguumlrluumlğuumlnuumln kullanımında baĢvurulabilecek

araccedillar ldquosoumlz yazı resim veya başka yollarrdquo olarak ifade edilmiĢ ve ldquobaşka yollarrdquo ifadesiyle

her tuumlrluuml ifade aracının anayasal koruma altında olduğu goumlsterilmiĢtir (Emin Aydın [GK] B

No 20132602 2312014 sect 43) Ġfade oumlzguumlrluumlğuuml Anayasarsquoda yer alan diğer hak ve

oumlzguumlrluumlklerin oumlnemli bir kısmını doğrudan etkiler Gazete dergi veya kitap biccediliminde basın

yayın yoluyla duumlĢuumlncenin yayılmasının baĢlıca aracı olan basın da ifade oumlzguumlrluumlğuumlnuumln

kullanılma biccedilimlerinden biridir (Fatih Taş [GK] B No 20131461 12112014 sect 64)

34 Anayasarsquonın 26 maddesinin birinci fıkrasında vurgulandığı uumlzere ifade

oumlzguumlrluumlğuuml herkesin soumlz yazı resim veya baĢka yollarla duumlĢuumlnce ve kanaatlerini accedilıklama ve

yayma hakkını buna bağlı olarak haber veya goumlruumlĢ alma ve verme oumlzguumlrluumlklerini

kapsamaktadır Bu ccedilerccedilevede ifade oumlzguumlrluumlğuuml kiĢinin haber ve bilgilere baĢkalarının

fikirlerine serbestccedile ulaĢabilmesi duumlĢuumlnce ve kanaatlerinden dolayı kınanamaması ve bunları

tek baĢına veya baĢkalarıyla birlikte ccedileĢitli yollarla serbestccedile ifade edebilmesi anlatabilmesi

savunabilmesi baĢkalarına aktarabilmesi ve yayabilmesi anlamına gelir

35 Basın oumlzguumlrluumlğuumlnuuml kapsayan ifade oumlzguumlrluumlğuuml gazete dergi kitap gibi araccedillar ile

duumlĢuumlnce ve kanaatleri accedilıklama yorumlama bilgi haber ve eleĢtirilerin yayın ve dağıtım

haklarını kapsar Ġfade oumlzguumlrluumlğuuml duumlĢuumlncenin iletilmesini ve dolaĢımını gerccedilekleĢtirerek

bireyin ve toplumun bilgilenmesini sağlar Ccediloğunluğa muhalif olanlar da dacirchil olmak uumlzere

duumlĢuumlncelerin her tuumlrluuml araccedilla accedilıklanması accedilıklanan duumlĢuumlnceye paydaĢ sağlanması duumlĢuumlnceyi

gerccedilekleĢtirme ve bu konuda baĢkalarını ikna etme ccedilabaları ccediloğulcu demokratik duumlzenin

gereklerindendir Bu itibarla duumlĢuumlnceyi accedilıklama ve yayma oumlzguumlrluumlğuuml ile basın oumlzguumlrluumlğuuml

demokrasinin iĢleyiĢi iccedilin yaĢamsal oumlnemdedir (Fatih Taş sect 65)

36 Bu bağlamda toplumsal ve siyasal ccediloğulculuğu sağlamak her tuumlrluuml duumlĢuumlncenin

barıĢccedilıl bir Ģekilde ve serbestccedile ifadesine bağlıdır Aynı Ģekilde birey oumlzguumln kiĢiliğini

duumlĢuumlncelerini serbestccedile ifade edebildiği ve tartıĢabildiği bir ortamda ortaya koyabilir Ġfade

oumlzguumlrluumlğuuml kendimizi ve baĢkalarını tanımlamada anlamada ve algılamada bu ccedilerccedilevede

baĢkalarıyla iliĢkilerimizi belirlemede ihtiyaccedil duyduğumuz bir değerdir (Emin Aydın sect 41)

BaĢvuru Numarası 20138503

Karar Tarihi 27102015

11

37 Anayasarsquonın 26 maddesinin birinci fıkrası ifade oumlzguumlrluumlğuumlne iccedilerik bakımından

bir sınırlama getirmemiĢtir BaĢka bir deyiĢle hem gerccedilek hem de tuumlzel kiĢiler iccedilin geccedilerli olan

ifade oumlzguumlrluumlğuuml siyasi sanatsal akademik veya ticari duumlĢuumlnce ve kanaat accedilıklamaları gibi her

tuumlrluuml ifadeyi kapsamına almaktadır Accedilıklanan ve yayılan bir duumlĢuumlncenin iccedileriğinden

hareketle kiĢiler ve toplum accedilısından ldquodeğerli-değersizrdquo veya ldquoyararlı-yararsızrdquo biccediliminde

ayrıĢtırılması subjektif unsurlar ihtiva eder Bu değerlendirmelerden hareketle ifade

oumlzguumlrluumlğuumlnuumln alanının belirlenmeye ccedilalıĢılması bu oumlzguumlrluumlğuumln keyficirc biccedilimde sınırlandırılması

sonucunu doğurabilecektir Ġfade oumlzguumlrluumlğuuml baĢkaları accedilısından ldquodeğersizrdquo veya ldquoyararsızrdquo

goumlruumllen duumlĢuumlncelerin accedilıklanması ve yayılması oumlzguumlrluumlğuumlnuuml de iccedilermektedir

38 Bununla birlikte ifade oumlzguumlrluumlğuuml Anayasarsquoda yer alan temel hak ve oumlzguumlrluumlklerin

sınırlama rejimine tabidir Ġfade oumlzguumlrluumlğuumlne iliĢkin 26 maddenin ikinci fıkrasında sınırlama

sebeplerine yer verilmiĢtir Mevcut baĢvuruya benzer baĢvurularda Anayasarsquonın 26

maddesinin ikinci fıkrasında yer alan sınırlama sebepleri dikkate alınmalıdır

39 Bununla birlikte ifade oumlzguumlrluumlğuumlne youmlnelik sınırlamaların da bir sınırının olması

gerektiği accedilıktır Temel hak ve oumlzguumlrluumlklerin sınırlandırılmasında Anayasarsquonın 13

maddesindeki oumllccediluumltler goumlz oumlnuumlne alınmak zorundadır Bu sebeple ifade oumlzguumlrluumlğuumlne getirilen

sınırlandırmaların denetiminin Anayasarsquonın 13 maddesinde yer alan oumllccediluumltler ccedilerccedilevesinde ve

Anayasarsquonın 26 maddesi kapsamında yapılması gerekmektedir

40 BaĢvuru baĢvurucu tarafından kaleme alınan bir kitapta bahsedilen doumlnemlerde

dıĢiĢleri bakanlığı ile baĢbakan yardımcılığı goumlrevlerinde bulunan ve cumhurbaĢkanı adayı

olan davacı Abdullah Guumllrsquouumln Ģeref ve itibarına zarar verildiği kabul edilerek baĢvurucunun

tazminat oumldemeye mahkucircm edilmesi nedeniyle yapılmıĢtır

41 Somut olayda ccediloumlzuumlmlenmesi gereken ilk mesele baĢvurucu aleyhine tazminata

huumlkmedilmesinin ifade oumlzguumlrluumlğuumlne youmlnelik bir muumldahale oluĢturup oluĢturmadığını

belirlemektir Sonraki aĢamalarda varlığı kabul edilen muumldahaleye dayanak olarak goumlsterilen

amacın meĢru olup olmadığının soumlz konusu hakkın oumlzuumlnuuml zedeleyecek oumllccediluumlde kısıtlanıp

kısıtlanmadığının kısıtlamanın demokratik toplumda gerekli olup olmadığının ve kullanılan

araccedilların orantılı olup olmadığının tespit edilmesi gerekir

a Muumldahalenin Mevcudiyeti

42 BaĢvurucu yazdığı kitapta yer alan soumlzlerinin ve iddialarının davacının Ģeref ve

itibarına zarar verdiği kabul edilerek 15000 TL tazminat oumldemeye mahkucircm edilmiĢtir Soumlz

konusu Mahkeme kararı ile baĢvurucunun ifade oumlzguumlrluumlğuumlne youmlnelik bir muumldahalede

bulunulduğu accedilıktır

b Muumldahalenin İhlal Oluşturup Oluşturmadığı

43 Yukarıda anılan muumldahale Anayasarsquonın 26 maddesinin ikinci fıkrasında

belirtilen haklı sebeplerden bir veya daha fazlasına dayanmadığı ve Anayasarsquonın 13

maddesinde belirtilen koĢulları yerine getirmediği muumlddetccedile Anayasarsquonın 26 maddesinin

ihlalini teĢkil edecektir Bu nedenle sınırlamanın Anayasarsquonın 13 maddesinde oumlngoumlruumllen oumlze

dokunmama Anayasarsquonın ilgili maddesinde belirtilmiĢ olma kanunlar tarafından oumlngoumlruumllme

Anayasarsquonın soumlzuumlne ve ruhuna demokratik toplum duumlzeninin ve laik Cumhuriyetrsquoin

gereklerine ve oumllccediluumlluumlluumlk ilkesine aykırı olmama koĢullarına uygun olup olmadığının

belirlenmesi gerekir

BaĢvuru Numarası 20138503

Karar Tarihi 27102015

12

i Kanunilik

44 BaĢvurucu Anayasarsquonın 26 maddesinin beĢinci fıkrasında yer alan ldquobu hakların

kullanılması kanunla duumlzenlenirrdquo huumlkmuumlne ve Anayasarsquonın 13 maddesinde yer alan

ldquokanunlar tarafından oumlngoumlruumllmerdquo gereğine aykırılık bulunduğuna iliĢkin bir iddiada

bulunmamıĢtır Yapılan değerlendirmeler neticesinde 6098 sayılı Kanunrsquoun 49 ve 50

maddelerinin ldquokanunlar tarafından oumlngoumlruumllmerdquo oumllccediluumltuumlnuuml karĢıladığı sonucuna varılmıĢtır

ii Meşru Amaccedil

45 BaĢvurucunun tazminat oumldemesine iliĢkin soumlz konusu kararın baĢkalarının Ģoumlhret

veya haklarının korunmasına youmlnelik oumlnlemlerin bir parccedilası olduğu ve meĢru bir amaccedil taĢıdığı

sonucuna varılmıĢtır

iii Demokratik Toplum Duumlzeninde Gerekli Olma ve Oumllccediluumlluumlluumlk

46 Son olarak baĢvurucunun yazdığı kitapta sarf ettiği soumlzlerden dolayı aleyhine

tazminata huumlkmedilmesine iliĢkin kararda demokratik bir toplumda baĢvurucunun ifade

oumlzguumlrluumlğuuml ile baĢkalarının Ģoumlhret veya haklarının korunması arasında makul bir dengenin

goumlzetilip goumlzetilmediği değerlendirilmelidir

47 Bireyin Ģeref ve itibarı Anayasarsquonın 17 maddesinde yer alan ldquomanevi varlıkrdquo

kapsamında yer almaktadır Devlet bireyin manevi varlığının bir parccedilası olan Ģeref ve itibara

keyficirc olarak muumldahale etmemek ve uumlccediluumlncuuml kiĢilerin saldırılarını oumlnlemekle yuumlkuumlmluumlduumlr

Uumlccediluumlncuuml kiĢilerin Ģeref ve itibara muumldahalesi -birccedilok ihtimalin yanında- goumlrsel ve iĢitsel

yayınlar yoluyla da olabilir Bir kiĢi goumlrsel ve iĢitsel yayın yoluyla bir kamuoyu tartıĢması

ccedilerccedilevesinde eleĢtirilmiĢ olsa dahi o kiĢinin Ģeref ve itibarı manevi buumltuumlnluumlğuumlnuumln bir parccedilası

olarak değerlendirilmelidir (Nilguumln Halloran B No 20121184 1672014 sect 41 Adnan

Oktar B No 20131123 2102013 sect 33)

48 Ġfade oumlzguumlrluumlğuuml ve oumlzel olarak basın oumlzguumlrluumlğuuml alanında devletin pozitif ve negatif

yuumlkuumlmluumlluumlkleri bulunmaktadır Kamu makamları negatif yuumlkuumlmluumlluumlk kapsamında zorunlu

olmadıkccedila duumlĢuumlncenin accedilıklanmasını ve yayılmasını yasaklamamalı yaptırımlara tabi

tutmamalı pozitif yuumlkuumlmluumlluumlk kapsamında ise ifade oumlzguumlrluumlğuumlnuumln gerccedilek ve etkili korunması

iccedilin gereken tedbirleri almalıdır (Nilguumln Halloran sect 43 benzer youmlndeki AĠHM goumlruumlĢuuml iccedilin

bkz Oumlzguumlr GuumlndemTuumlrkiye B No 2314493 1632000 sect 43)

49 Devletin bireylerin maddi ve manevi varlığının korunması ile ilgili pozitif

yuumlkuumlmluumlluumlkleri ccedilerccedilevesinde Ģeref ve itibarın korunması hakkı ile diğer tarafın Anayasarsquoda

guumlvence altına alınmıĢ olan ifade oumlzguumlrluumlğuumlnden yararlanma hakkı arasında adil bir denge

kurması gerekir Mevcut olaydaki gibi baĢvurularda baĢvurunun sonucu kural olarak

baĢvurunun ihtilaflı soumlzlerin sahibi tarafından Anayasarsquonın 26 maddesine dayanılarak

yapılmıĢ olması ile bu soumlzlere konu olan kiĢi tarafından Anayasarsquonın 17 maddesinin birinci

fıkrasına dayanılarak yapılmıĢ olmasına goumlre değiĢmez Aksi hacirclde Anayasarsquonın anılan

maddelerinde korunan hakların dengelenmesinde benzer olaylarda ccedileliĢkili sonuccedillar ortaya

ccedilıkabilir Yargı mercilerinin bu iki maddede duumlzenlenen haklar arasında Anayasarsquonın 13

maddesinde ve bu maddenin uygulanmasına iliĢkin Anayasa Mahkemesi iccediltihadında ortaya

konulan kriterlere uygun bir denge kurmaları gerekir

50 Demokrasiler temel hak ve oumlzguumlrluumlklerin en geniĢ oumllccediluumlde sağlanıp guumlvence altına

alındığı rejimlerdir Oumlze dokunma yasağını ihlal etmeyen muumldahaleler youmlnuumlnden goumlzetilmesi

oumlngoumlruumllen ldquodemokratik toplum duumlzeninin gereklerirdquo kavramı oumlncelikle ifade oumlzguumlrluumlğuuml

BaĢvuru Numarası 20138503

Karar Tarihi 27102015

13

uumlzerindeki sınırlamaların zorunlu ya da istisnai tedbir niteliğinde ve baĢvurulabilecek en son

ccedilare ya da alınabilecek en son oumlnlem olmasını gerektirmektedir Demokratik toplum

duumlzeninin gereklerinden olma bir sınırlamanın demokratik bir toplumda zorlayıcı bir

toplumsal ihtiyacın karĢılanması amacına youmlnelik olmasını ifade etmektedir Buna goumlre

sınırlayıcı tedbir bir toplumsal ihtiyacı karĢılamıyorsa ya da baĢvurulabilecek en son ccedilare

niteliğinde değilse demokratik toplum duumlzeninin gereklerine uygun bir tedbir olarak

değerlendirilemez (HandysideBirleşik Krallık B No 549372 7121976 sect 48)

51 Buna goumlre demokratik toplumun temellerinden olan ifade oumlzguumlrluumlğuumlnuumln sadece

lehte olduğu kabul edilen veya zararsız ya da ilgilenmeye değmez goumlruumllen ifadeler iccedilin değil

devletin veya toplumun bir boumlluumlmuumlnuuml eleĢtiren onlara ccedilarpıcı gelen onları rahatsız eden

ifadeler iccedilin de geccedilerli olduğu kuĢkusuzdur Ccediluumlnkuuml bunlar demokratik toplum duumlzeninde

geccedilerli olan ccediloğulculuğun hoĢgoumlruumlnuumln ve accedilık fikirliliğin gerekleridir (HandysideBirleşik

Krallık sect 49)

52 Hak ve oumlzguumlrluumlklere yapılacak her tuumlrluuml sınırlamada devreye girecek bir baĢka

guumlvence de Anayasarsquonın 13 maddesinde ifade edilen ldquooumllccediluumlluumlluumlk ilkesirdquodir Bu ilke temel hak

ve oumlzguumlrluumlklerin sınırlandırılmasına iliĢkin baĢvurularda oumlncelikli olarak dikkate alınması

gereken bir guumlvencedir Anayasarsquonın 13 maddesinde demokratik toplum duumlzeninin gerekleri

ve oumllccediluumlluumlluumlk ilkeleri iki ayrı kriter olarak duumlzenlenmiĢ olmakla birlikte bu iki kriter arasında

sıkı bir iliĢki vardır Temel hak ve oumlzguumlrluumlklere youmlnelik herhangi bir sınırlamanın demokratik

toplum duumlzeni iccedilin gerekli nitelikte baĢka bir ifadeyle guumlduumllen kamu yararı amacını

gerccedilekleĢtirmekle birlikte temel haklara en az muumldahaleye olanak veren oumllccediluumlluuml bir sınırlama

niteliğinde olup olmadığının incelenmesi gerekir (AYM E20074 K200781 18102007)

53 Anayasa Mahkemesinin kararlarına goumlre oumllccediluumlluumlluumlk temel hak ve oumlzguumlrluumlklerin

sınırlanma amaccedilları ile araccedil arasındaki iliĢkiyi yansıtır Oumllccediluumlluumlluumlk denetimi ulaĢılmak istenen

amaccediltan yola ccedilıkılarak bu amaca ulaĢılmak iccedilin seccedililen aracın denetlenmesidir Bu sebeple

ifade oumlzguumlrluumlğuuml alanında getirilen muumldahalelerde hedeflenen amaca ulaĢabilmek iccedilin seccedililen

muumldahalenin elveriĢli gerekli ve orantılı olup olmadığı değerlendirilmelidir (Sebahat Tuncel

B No 20121051 2022014 sect 84)

54 Bu bağlamda ifade oumlzguumlrluumlğuumlne yargısal veya idari bir muumldahalenin toplumsal bir

ihtiyaccedil baskısını karĢılayıp karĢılamadığına bakılması gerekecektir BaĢvuru konusu olay

bakımından yapılacak değerlendirmelerin temel ekseni muumldahaleye neden olan derece

mahkemelerinin kararlarında dayandıkları gerekccedilelerin ifade oumlzguumlrluumlğuumlnuuml kısıtlama

bakımından ldquodemokratik toplum duumlzeninin gereklerirdquo ve ldquooumllccediluumlluumlluumlkrdquo ilkelerine uygun

olduğunu inandırıcı bir Ģekilde ortaya koyup koyamadığı olacaktır (Sebahat Tuncel sect 85)

55 Yukarıdaki değerlendirmeler ıĢığında mahkemelerin duumlĢuumlncelerin accedilıklanması ve

yayılmasına youmlnelik olarak tazminata veya cezaya karar verirken ifade oumlzguumlrluumlğuumlnuumln

kullanılmasından kaynaklanan yarardan ccedilok daha ağır basan korunması gereken bir yararın

varlığını somut olgulara dayanarak goumlstermeleri gerekir (Mustafa Ali Balbay B No

20121272 4122013 sect 114)

56 Bunun sonucu olarak baĢvurucunun ifade oumlzguumlrluumlğuumlne yapılan muumldahalenin

Anayasarsquonın 26 maddesini ihlal boyutuna ulaĢıp ulaĢmadığı incelenirken soyut bir

değerlendirme yapılmayıp baĢvurucunun kullandığı ifadelerin tuumlruumlnuumln kamusal tartıĢmalara

katkı sunma kapasitesinin ifadelere youmlnelik kısıtlamaların niteliğinin ve kapsamının

ifadelerin kimin tarafından dile getirildiğinin kime youmlneldiğinin ve kamuoyu ile diğer

BaĢvuru Numarası 20138503

Karar Tarihi 27102015

14

kiĢilerin kullanılan ifadeler karĢısında sahip oldukları hakların ağırlığının gerektiği gibi

değerlendirilip değerlendirilmediğine bakılmalıdır

57 BaĢvurucunun bir araĢtırmacı ve yazar olarak politikacılara veya huumlkucircmet

politikalarına youmlnelttiği eleĢtiriler sırasında soumlylediği soumlzlerden dolayı aleyhine tazminata

huumlkmedilmesinin oumllccediluumlluuml olduğunun kabul edilebilmesi iccedilin ifade oumlzguumlrluumlğuumlne yapılan

muumldahalenin gerekccedilelerinin inandırıcı baĢka bir deyiĢle ilgili ve yeterli olması gerekir

58 Bu bağlamda gerekccedilede baĢvurucunun yayımladığı kitapta davacı hakkında haber

ve fikirlere yer verirken yayıncılık etiğine uygun olarak doğru ve guumlvenilir bilgi sunarken iyi

niyetle hareket etme goumlrev ve yuumlkuumlmluumlluumlğuumlne uyup uymadığının davacı hakkında verilen

bilgilerin cumhurbaĢkanlığı seccedilimleri kapsamında kamu yararına iliĢkin olup olmadığının

kitabın davacıya karĢı keyficirc kiĢisel bir saldırı teĢkil edip etmediğinin ve doğrudan siyasi

kiĢiliğini hedef alıp almadığının ortaya konulması gerekir Nitekim siyasilere youmlnelik

eleĢtirinin sınırları ccedilok daha geniĢtir (FeldekSlovakya B No 2903295 1272001 sect 74)

59 BaĢvuruya konu kitap yayımlanmadan oumlnce 2007 yılı Nisan ayında yapılacak olan

11 cumhurbaĢkanlığı seccedilimine youmlnelik kamuoyunda yoğun bir tartıĢma yaĢanmaktaydı 2000

yılında seccedililen 10 CumhurbaĢkanı Ahmet Necdet Sezerin goumlrev suumlresi 1652007 tarihinde

dolmaktaydı ve TBMM cumhurbaĢkanlığı seccediliminin ilk tur oylama guumlnuumlnuuml 27 Nisan olarak

belirlemiĢti Seccedilim doumlnemine laiklik tartıĢmalarıyla gelinmiĢti Uumllkenin ccedileĢitli yerlerinde

ldquoCumhuriyet Mitinglerirdquo adıyla geniĢ katılımlı goumlsteriler duumlzenlenmiĢ ve iktidarda bulunan

Adalet ve Kalkınma Partisinin kendi siyasal ccedilizgisinden bir ismi cumhurbaĢkanlığına seccedilmesi

engellenmek istenmiĢti Ġktidar partisinin o doumlnem dıĢiĢleri bakanı ve baĢbakan yardımcısı

olan Kayseri Milletvekili Abdullah Guumlluuml aday goumlstermesi uumlzerine tartıĢmaların odak noktası

genel olarak Abdullah Guumllrsquoe kaymıĢ ve yaĢanan bazı geliĢmelerin ardından ancak 2882007

tarihinde Abdullah Guumll cumhurbaĢkanı seccedililmiĢti

60 BaĢvurucu muhafazakacircr toplum kesimleri dinicirc cemaatlerin siyaset ve siyasi

partilerle iliĢkileri uumlzerine araĢtırmaları bulunan ve ccediloğunluğu zikredilen konularda olmak

uumlzere ondan fazla kitabı bulunan bir yazardır BaĢvurucu soumlz konusu kitabın oumln soumlzuumlnuuml

2942007 tarihinde yazmıĢ ve kitap cumhurbaĢkanlığı seccedilimine iliĢkin tartıĢmaların yoğun

olarak devam ettiği guumlnlerde yayımlanmıĢtır

61 BaĢvurucu davacıya ve davacının birlikte siyaset yaptığı kiĢilere karĢı son derece

Ģuumlpheci yaklaĢmaktadır BaĢvurucu bu kiĢilere genel olarak guumlvenmemekte bu kiĢilerin

kendisinin de mensubu olduğu duumlnya goumlruumlĢuumlne karĢı duumlĢman oldukları fikrini taĢımaktadır

BaĢvurucu davacı ve kitapta davacı ile birlikte adını zikrettiği kiĢilerin milleti aldattıklarına

inanmakta ve bu kiĢilere sert biccedilimde karĢı ccedilıkılması gerektiğini savunmaktadır Ayrıca

kitapta ifade ettiği olayların subjektif değerlendirmesini yapmakta davacı hakkında oumlne

suumlrduumlğuuml kanaatlerini ispatlamak iccedilin olayları ve bu olaylara iliĢkin yorumları

ccedileĢitlendirmektedir

62 BaĢvurucu hakkında accedilılan tazminat davası Ġlk derece Mahkemesince reddedilmiĢ

buna karĢın Yargıtayca karar duumlzeltme aĢamasında bozulmuĢtur Daha sonra Ġlk Derece

Mahkemesi Yargıtay bozma gerekccedilesinde belirtilen gerekccedilelerle davayı kabul ederek

baĢvurucunun davacıya manevi tazminat oumldemesine karar vermiĢtir Bu durumda baĢvurucu

hakkında tazminata huumlkmedilmesinin ifade oumlzguumlrluumlğuumlnuuml ihlal ettiğine iliĢkin Ģikacircyetin

incelenmesi sırasında Yargıtay 4 Hukuk Dairesinin 8122011 tarihli ilamında yer alan

gerekccedileler değerlendirilmelidir

BaĢvuru Numarası 20138503

Karar Tarihi 27102015

15

63 Oumlte yandan yapılan bireysel baĢvurularda yalnızca ve tek baĢlarına derece

mahkemelerince verilen kararların ele alınması ile de yetinilemez Oumlncelikle baĢvurucu

tarafından soumlylenen soumlzlerin kitabın tamamı ve soumlylendikleri bağlamdan kopartılmaksızın

olayın buumltuumlnselliği iccedilerisinde değerlendirilmesi gerekir (Nilguumln Halloran B No 20121184

1672014 sect 52)

64 Yargıtay 4 Hukuk Dairesi uumlccedil sebepten dolayı davanın kabul edilmesi gerektiği

gerekccedilesiyle Ġlk Derece Mahkemesinin davanın reddine dair kararını bozmuĢtur Bunlardan

birincisi baĢvuruya konu kitabın kapak tasarımında kırmızı renk tercih edilerek ldquoDavut

yıldızı (siyonist yıldız)rdquo kullanılması ve bu yıldızın iccediline davacının akademisyen sıfatıyla

giydiği cuumlbbeli ve kepli resmin yerleĢtirilmesidir Daireye goumlre soumlz konusu kapak tasarımı ile

davacının ldquoĠsrail ve Yahudilikrdquo ile bağlantısı olduğuna dair okuyucu uumlzerinde Ģuumlphe

yaratılmak istenmiĢtir BaĢvurucu kırmızı renk ile Ġsrail ve Yahudilik arasında nasıl bir

bağlantı kurulduğunun accedilık olmadığını belirtmiĢtir BaĢvurucu bir kimsenin ldquoĠsrail veya

Yahudilik ile bağlantısının varlığı hakkında Ģuumlphe yaratılmasınınrdquo davacının Tuumlrkiye

Cumhuriyeti vatandaĢı olan Yahudileri de temsil ettiği goumlzetildiğinde hangi surette tazminat

nedeni olduğunun yeterince izah edilmediğini ileri suumlrmuumlĢtuumlr BaĢvurucu tazminat nedeni

sayılan kitap kapağının davacının yaĢamı suumlrecindeki kesitlere dikkat ccedilekmek ve iktidara

gelmeden oumlnceki goumlruumlĢleri ile iktidardaki goumlruumlĢleri ve uygulamaları arasındaki ccedileliĢkileri

goumlstermek amacı taĢıdığını savunmuĢtur

65 BaĢvuruya konu kitap kapağında olduğu gibi belirli bir resmin ne anlama

geldiğinin ancak baĢvurucunun accedilıklamaları ve kitapta kullanılan ifadelerle birlikte kitabın

yayımlandığı oumlzel koĢulların da birlikte değerlendirilmesi ile belirlenebileceği hatırda

tutulmalıdır Bu bağlamda kitap kapağının temel olarak kitabın iccedileriğini yansıtma amacıyla

tasarlandığı değerlendirilmiĢtir

66 Dairenin davanın kabul edilmesi iccedilin goumlsterdiği ikinci sebep ise kitapta bir buumltuumln

olarak ve arka sayfadaki oumlzet boumlluumlmuumlnde kullanılan ifadelerle ldquodavacının yalancı Yahudi ve

Amerika acircĢığı olduğu Hristiyan olup kamuoyuna ABD Ġngiltere ve Ġsrailin hizmetinde bir

kiĢi olarakrdquo sunulduğudur Kitabın arka sayfasında ve iccedileriğinde (bkz sectsect 16-20) bir buumltuumln

olarak davacının Yahudi ve Hristiyanlarla iyi iliĢkileri olduğu davacının duumlĢuumlnce ve

eylemlerinin Tuumlrklerin ve Tuumlrkiye Cumhuriyetirsquonin menfaatine değil ABD Ġngiltere Ġsrail

gibi uumllkelerin menfaatlerine olduğu iddia edilmekte ve bu iddiaların kanıtlanması iccedilin bazı

ccedilıkarımlar ve yorumlar yapılmaktadır Bundan baĢka davacının oumlğrenciliğinden itibaren

değiĢen ideolojik tercihlerine dikkat ccedilekilmekte ve baĢvurucu kendince bu tutarsızlıkları

yorumlamaktadır Buna karĢın kitapta davacıya karĢı aĢağılayıcı ifadeler tespit edilmemiĢtir

Nitekim Yargıtay da bozma kararında boumlyle bir tespite yer vermemiĢtir

67 Dairenin davanın kabul edilmesi iccedilin goumlsterdiği uumlccediluumlncuuml sebep ise kitabın

yayımlandığı 2007 yılının Mayıs ayında uumllke guumlndemindeki cumhurbaĢkanlığı seccedilimlerinde

aday olan davacının eleĢtirilmesinden ziyade kullanılan uumlslupla ldquokuumlccediluumlk duumlĢuumlruumllmesininrdquo

amaccedillandığı iddiasıdır Gerccedilekten de baĢvurucunun soumlz konusu kitabı davacının toplumsal

itibarını zayıflatmak onun uumlstlendiği ve uumlstlenmeyi duumlĢuumlnduumlğuuml siyasi goumlrevlerde bulunmayı

hak etmeyen bir kiĢi olduğunu goumlstererek toplumu youmlnlendirmek amacı ile yazdığı accedilıktır

BaĢvurucu bu amacına ulaĢmak iccedilin bir buumltuumln olarak kitapta yaklaĢan cumhurbaĢkanlığı

seccedilimlerinde aday olan davacının hayat hikacircyesinden bazı kesitlerle birlikte oumlğrenciliğinden

itibaren ccedileĢitli konulardaki accedilıklamalarını ele almakta kendi bakıĢ accedilısından davacının

Mustafa Kemal Atatuumlrkrsquouumln oumlğretilerine muhalif bir kiĢi olduğunu goumlstermeye ccedilalıĢmakta ve

davacıyı sert biccedilimde eleĢtirmektedir

BaĢvuru Numarası 20138503

Karar Tarihi 27102015

16

68 Ġfade oumlzguumlrluumlğuuml buumlyuumlk oumllccediluumlde eleĢtiri oumlzguumlrluumlğuumlnuumln guumlvence altına alınmasını

hedeflemektedir Bu nedenle duumlĢuumlncelerin accedilıklanması ve yayılması sırasında kullanılan

ifadelerin sert olması doğal karĢılanmalıdır Oumlte yandan siyasi tartıĢma oumlzguumlrluumlğuumlnuumln ldquotuumlm

demokratik sistemlerin temel ilkesirdquo (LingensAvusturya B No 981582 871986 sectsect 41

42) olduğu goumlz oumlnuumlne alındığında diğer ifade tuumlrlerine nazaran siyasi ifade oumlzguumlrluumlğuumlne

ayrıca oumlnem vermek gerekmektedir AĠHM kararlarında sıklıkla siyasi bir tartıĢmayı

savunmanın demokratik bir toplumda temel bir unsur olduğunu vurgulamaktadır AĠHM

zorlayıcı nedenler olmadıkccedila siyasi ifadeye kısıtlama getirilmemesi gerektiğini

kaydetmektedir (FeldekSlovakya sect 83)

69 AĠHMrsquoin yerleĢik iccediltihatlarında da belirttiği gibi huumlkucircmetler kullandıkları kamu

guumlcuumlnden dolayı kendilerine youmlneltilmiĢ en ağır eleĢtirileri bile hoĢgoumlruuml ile karĢılamak

zorundadır Sağlıklı bir demokrasi bir huumlkucircmetin yalnızca yasama organı veya yargı organları

tarafından denetlenmesini değil aynı zamanda sivil toplum oumlrguumltleri medya ve basın veya

siyasi partiler gibi siyasal alanda yer alan diğer aktoumlrlerce de denetlenmesini gerektirir

(Castellsİspanya B No 1179885 2341992 sect 46)

70 Aynı Ģekilde siyasetccedililere youmlnelik eleĢtirilerin kabul edilebilir sınırları diğer

kiĢilere youmlnelik eleĢtiri sınırına goumlre daha geniĢtir Bir siyasetccedili diğer kiĢilerden farklı olarak

her soumlzuumlnuuml ve eylemini bilerek halkın ve aynı zamanda diğer siyasetccedililerin denetimine accedilar

bu nedenle de daha geniĢ hoĢgoumlruuml goumlstermek zorundadır (LingensAvusturya sect 42)

71 Siyasetccedililerin daha hoĢgoumlruumlluuml olmak zorunda olmaları Anayasarsquonın 26

maddesinin ikinci fıkrasında belirtilen ldquoşoumlhret ve haklarınınrdquo korunmayacağı anlamına

gelmez Aksine 26 maddenin ikinci fıkrası buumltuumln bireylerin itibarlarının korunmasına imkacircn

verir Ancak Ģahsi sıfatları dıĢında hareket eden siyasetccedililer bakımından soumlz konusu

korumanın gerekleri siyasi meseleleri accedilık biccedilimde tartıĢmanın yararıyla bağlantılı olarak

değerlendirilmelidir (LingensAvusturya sect 42)

72 Somut olayda baĢvurucu yayımladığı kitapta davacının soumlz eylem ve

politikalarıyla Tuumlrklerin ve Tuumlrkiye Cumhuriyeti devletinin menfaatlerine ccedilalıĢmadığını

davacının eylemlerinin ve iliĢkilerinin bazı yabancı devletlerin ccedilıkarlarına hizmet ettiğini

savunmuĢ ve davacıya youmlnelik olarak sert ifadeler kullanmıĢtır Yargıtay 4 Hukuk Dairesi

kitaptaki iddiaların ve baĢvurucu hakkındaki soumlzlerin bir buumltuumln olarak davacının Ģeref ve

itibarına saldırı anlamı taĢıdığına karar vermiĢtir Dairenin kitapta yer alan iddia ve soumlzlerin

ve kitap kapağında kullanılan resmin asıl amacının davacıyı kuumlccediluumlk duumlĢuumlrmek olduğunu kabul

etmesi ancak baĢvurucunun kullandığı kelimelere ve kitap kapağında yer alan resme onun

verdiği anlamın oumltesinde anlamlar yuumlklemesi ile muumlmkuumln olmuĢtur

73 Yargıtay 4 Hukuk Dairesi kararında baĢvurucunun kullandığı ifadelerin tuumlruuml

kamusal tartıĢmalara katkı sunma kapasitesi ve ifadelerin kimin tarafından dile getirildiği

tartıĢılmamıĢ baĢvurucunun hakları ile davacının kullanılan ifadeler karĢısında sahip olduğu

hakların ağırlığı gerektiği gibi değerlendirilmemiĢtir Derece Mahkemeleri baĢvurucunun soumlz

konusu kitabı davacının toplumsal itibarını zayıflatmak iccedilin yazdığını kabul etmiĢlerdir Fakat

Mahkemeler siyasi tartıĢmaların yoğun olarak yaĢandığı bir doumlnemde bu kitabın

yayımlanmasının beklenen bir geliĢme olduğunu goumlzardı etmiĢlerdir

74 BaĢvurucunun dava konusu kitapta yirmi yılı aĢkın bir suumlredir Tuumlrkiye siyasetinin

en oumlnemli aktoumlrlerinden biri olan davacıyı eleĢtirmesinin ve onun hayatının bazı kesitleri ile

iliĢkilerini ve soumlzlerini analiz etmesinin genel olarak kamu yararını ilgilendiren bir mesele

BaĢvuru Numarası 20138503

Karar Tarihi 27102015

17

olduğuna kuĢku yoktur Ayrıca huumlkucircmetlere ve siyasetccedililere youmlneltilen eleĢtirinin sınırı da

oumlzel kiĢilere goumlre daha geniĢtir

75 Ġfade oumlzguumlrluumlğuumlne youmlnelik olarak tazminata veya cezaya karar verirken ifade

oumlzguumlrluumlğuumlnuumln kullanılmasından kaynaklanan yarardan ccedilok daha ağır basan korunması

gereken bir yararın varlığının olup olmadığı değerlendirilirken ldquoolgusal iddialarrdquo ile ldquodeğer

yargısırdquo arasındaki farkın dikkatlice ortaya konulması gerekir Olgusal iddiaların

dayanaklarının ortaya konulmasının beklenmesi muumlmkuumlnken değer yargılarının gerccedilekliğinin

kanıtlanmasını beklemek muumlmkuumln değildir (De Haes and GijselsBelccedilika B No 1998392

2421997 sect 42) Bununla birlikte somut olaydaki gibi birccedilok kitaptan gazete haber ve

yazıları ile dergi makalelerinden alıntılar temelinde ortaya atılan iddialar soumlz konusu

olduğunda ldquoolgusal iddialarrdquo ile ldquodeğer yargılarınırdquo ayırt etmek oldukccedila zordur Yine de

olgusal iddialar ile desteklenmese bile değer yargılarının aĢırı olması kabul edilebilir bir

durumdur (JerusalemAvusturya B No 2695895 2722001 sect 43)

76 BaĢvuru konusu kitapta kitabın yayımlandığı tarihte dıĢiĢleri bakanı ve

cumhurbaĢkanı adayı olan davacı Abdullah Guumlluumln siyasi ve aile yaĢamına iliĢkin bazı

detaylara yer verilmiĢ ve bazı iddialar ortaya atılmıĢtır Ancak ortaya atılan iddialar genel

olarak baĢka kitaplardan gazete haber ve yazıları ile dergi makalelerinden alıntılar temelinde

yapılmıĢtır Bununla birlikte kitapta sıklıkla atıf yapılan bir baĢka kaynak ise Yargıtay

Cumhuriyet BaĢsavcılığının bazı yazıĢmaları ile Abdullah Oumlcalanrsquoın bir mektubudur Bu

kapsamda kullanılan kaynakların buumlyuumlk ccediloğunluğunun herkesin ulaĢabileceği yazı ve haberler

ile ccediloğunlukla davacının siyasi goumlruumlĢlerine muhalif kiĢilerin yazıları olduğu anlaĢılmaktadır

(bkz sect 18) Dolayısıyla kitap oumlnemli oumllccediluumlde herkesin ulaĢabileceği accedilık kaynaklar

kullanılarak yapılan bazı değer yargılarına dayanmaktadır

77 Oumlte yandan baĢvurucunun yazdığı kitabının yoğun siyasi tartıĢmaların yaĢandığı

bir doumlnemde yayımlandığı goumlzetildiğinde kamu yararına youmlnelik olmadığı soumlylenemez

BaĢvurucunun boumlyle bir doumlnemde kendi adına kamuoyunu bilgilendirmek ve eleĢtirilerle

kamuoyu oluĢturmak amacıyla hareket ettiği accedilıktır Oumlte yandan baĢvurucunun yorumları ve

ccedilıkarımlarının ağır eleĢtiri olduğunda herhangi bir teredduumlt olmamasına rağmen baĢvurucunun

yorumlarının ve ccedilıkarımlarının keyficirc kiĢisel saldırı boyutuna ulaĢtığı da soumlylenemez

BaĢvurucunun polemik iccedileren agresif usuluuml değerlendirilirken ifade oumlzguumlrluumlğuumlnuumln sadece

haber ve fikirlerin iccedileriğini korumadığı haber ve fikirlerin iletilme usuluumlnuuml de koruduğu

goumlzetilmelidir (JersildDanimarka B No 1589089 2391984 sect 31)

78 Demokratik toplumda -oumlzellikle siyasi kiĢiler uumlzerinde- ccediloğulcu bir tartıĢma

ortamının sağlanması oumlnemlidir Boumlylelikle demokrasinin asıl iĢlevi olan haber bilgi ve

eleĢtirilerin oumlzguumlrce dile getirilmesi iccedilin uygun ortam sağlanabilecektir Siyasi kiĢiler

demokratik bir ortamda kendilerine youmlnelik ağır eleĢtiriler yapılabileceğini aile ve oumlzel

yaĢamlarının suumlrekli takip edileceğini bilerek tercihlerini belirlemektedirler Bu bağlamda

baĢvurucunun uzun yıllardır siyasetin iccedilinde ve cumhurbaĢkanı adayı olan kiĢi hakkında -

oumlnceden yayımlanmıĢ kaynaklar temelinde- siyasi hayatında yapmıĢ olduğu bazı tercihlerden

yola ccedilıkarak aile hayatına iliĢkin bilgiler iletmesine ve ağır eleĢtiriler yapmasına demokratik

ccediloğulculuk accedilısından tahammuumll edilmesi gerekir Bu tuumlr aile hayatına iliĢkin bilgilere ağır

eleĢtirilere ve değerlendirmelere tahammuumll edilmesi ve ifade oumlzguumlrluumlğuumlnuumln guumlvencesi ile

bunların dile getirilmesi demokrasinin sağlıklı iĢlemesini sağlayacaktır

79 Rahatsız edici de olsa siyasilere iliĢkin yapılan bilgilendirme ve eleĢtirilerin

cezalandırılması ldquocaydırıcı etkirdquo doğurarak toplumdaki ve kamuoyundaki farklı seslerin

susturulmasına yol accedilabilir Cezalandırılma korkusu ccediloğulcu toplumun suumlrduumlruumllebilmesine

BaĢvuru Numarası 20138503

Karar Tarihi 27102015

18

engel olabilir Bu nedenle somut olayda baĢvurucunun 15000 TL tazminat oumldemesine karar

verilmesi siyasilere youmlnelik olarak bilgilendirme ve eleĢtiri ortamına zarar verebilecektir

Dolayısıyla baĢvurucunun ifade oumlzguumlrluumlğuumlne yapılan muumldahalenin ldquobaĢkalarının Ģoumlhret ve

haklarınınrdquo korunması iccedilin demokratik bir toplumda gerekli bir muumldahale olmadığı kanaatine

varılmıĢtır

80 Accedilıklanan nedenlerle baĢvurucunun Anayasarsquonın 26 maddesinde guumlvence altına

alınan ifade oumlzguumlrluumlğuumlnuumln ihlal edildiğine karar verilmesi gerekir Serruh KALELĠ Erdal

TERCAN ve Hasan Tahsin GOumlKCAN Anayasarsquonın 28 maddesi youmlnuumlnden de ihlal bulunması

gerektiği gerekccedilesiyle bu sonuca katılmıĢlardır

Burhan UumlSTUumlN Serdar OumlZGUumlLDUumlR ve Muammer TOPAL bu goumlruumlĢe

katılmamıĢlardır

3 6216 Sayılı Kanunrsquoun 50 Maddesi Youmlnuumlnden

81 BaĢvurucu maddi ve manevi zararlarına iliĢkin haklarının saklı tutulmasını talep

etmiĢtir

82 3032011 tarihli ve 6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin KuruluĢu ve Yargılama

Usulleri Hakkında Kanunun Kararlar kenar baĢlıklı 50 maddesinin (2) numaralı fıkrası

Ģoumlyledir

Tespit edilen ihlal bir mahkeme kararından kaynaklanmışsa ihlali ve sonuccedillarını

ortadan kaldırmak iccedilin yeniden yargılama yapmak uumlzere dosya ilgili mahkemeye goumlnderilir

Yeniden yargılama yapılmasında hukuki yarar bulunmayan hacircllerde başvurucu lehine

tazminata huumlkmedilebilir veya genel mahkemelerde dava accedilılması yolu goumlsterilebilir Yeniden

yargılama yapmakla yuumlkuumlmluuml mahkeme Anayasa Mahkemesinin ihlal kararında accedilıkladığı

ihlali ve sonuccedillarını ortadan kaldıracak şekilde muumlmkuumlnse dosya uumlzerinden karar verir

83 BaĢvurucu vekacirclet uumlcreti ve yargılama giderlerinin tahsilini talep ettiğinden

19835 baĢvuru harcı ve 1500 TL vekacirclet uumlcretinden oluĢan toplam 169835 TL yargılama

giderinin baĢvurucuya oumldenmesine karar verilmesi gerekir

84 BaĢvurucunun herhangi bir tazminat talebi olmadığından bu husus

değerlendirilmemiĢtir Ancak 6216 sayılı Kanunrsquoun 50 maddesinin (1) numaralı fıkrasında

esas inceleme sonunda ihlal kararı verilmesi hacirclinde ihlalin ve sonuccedillarının ortadan

kaldırılması iccedilin yapılması gerekenlere huumlkmedileceği belirtilmiĢtir BaĢvuruda Anayasanın

26 maddesinin ihlal edildiği sonucuna varıldığı goumlzetilerek ihlal tespitinin yeterli tatmin

sağlayamayacağı anlaĢılmakla 6216 sayılı Kanunrsquoun 50 maddesinin (1) ve (2) numaralı

fıkraları uyarınca yeniden yargılama yapılmasına karar verilmesi gerekir

V HUumlKUumlM

Accedilıklanan gerekccedilelerle

A BaĢvurucunun ifade oumlzguumlrluumlğuumlnuumln ihlal edildiği youmlnuumlndeki iddiasının KABUL

EDĠLEBĠLĠR OLDUĞUNA OYBĠRLĠĞĠYLE

B BaĢvurucunun Anayasarsquonın 26 maddesinin birinci fıkrasında guumlvence altına

alınan ifade oumlzguumlrluumlğuumlnuumln ĠHLAL EDĠLDĠĞĠNE Burhan UumlSTUumlN Serdar OumlZGUumlLDUumlR ve

Muammer TOPALrsquoın karĢıoyu ve OYCcedilOKLUĞUYLA

C 19835 TL harccedil ve 1500 TL vekacirclet uumlcretinden oluĢan toplam 169835 TL

yargılama giderinin BAġVURUCUYA OumlDENMESĠNE

BaĢvuru Numarası 20138503

Karar Tarihi 27102015

19

D Oumldemenin kararın tebliğini takiben baĢvurucunun Maliye Bakanlığına baĢvuru

tarihinden itibaren doumlrt ay iccedilinde yapılmasına oumldemede gecikme olması hacirclinde bu suumlrenin

sona erdiği tarihten oumldeme tarihine kadar geccedilen suumlre iccedilin yasal faiz uygulanmasına

E 6216 sayılı Kanunrsquoun 50 maddesinin (2) numaralı fıkrası uyarınca ihlalin ve

sonuccedillarının ortadan kaldırılması iccedilin yeniden yargılama yapmak uumlzere kararın bir oumlrneğinin

Ankara 6 Asliye Hukuk Mahkemesine GOumlNDERĠLMESĠNE

F Bilgi edinilmesi iccedilin kararın bir oumlrneğinin Adalet Bakanlığına ve ĠccediliĢleri

Bakanlığına goumlnderilmesine

27102015 tarihinde karar verildi

BaĢkan

Zuumlhtuuml ARSLAN

BaĢkanvekili

Burhan UumlSTUumlN

BaĢkanvekili

Engin YILDIRIM

Uumlye

Serdar OumlZGUumlLDUumlR

Uumlye

Serruh KALELĠ

Uumlye

Osman Alifeyyaz PAKSUumlT

Uumlye

Recep KOumlMUumlRCUuml

Uumlye

Nuri NECĠPOĞLU

Uumlye

Hicabi DURSUN

Uumlye

Celal Muumlmtaz AKINCI

Uumlye

Erdal TERCAN

Uumlye

Muammer TOPAL

Uumlye

Hasan Tahsin GOumlKCAN

Uumlye

Kadir OumlZKAYA

Uumlye

Rıdvan GUumlLECcedil

BaĢvuru Numarası 20138503

Karar Tarihi 27102015

20

KARŞIOY GEREKCcedilESİ

BaĢvurucunun yazdığı kitabın bir buumltuumln olarak incelenmesinde ifade oumlzguumlrluumlğuuml

sınırlarının aĢıldığı kitapta sarfedilen soumlzlerin ve iddiaların demokratik bir toplumda

baĢvurucunun ifade oumlzguumlrluumlğuuml ile baĢkalarının Ģoumlhret veya haklarının korunması arasında

makul bir denge teĢkil etmediği ayrıca kitabın oumln ve arka kapaklarındaki resim ve tanıtım

yazılarının da baĢvurucunun Ģeref ve itibara youmlnelik duumlĢuumlncelerini ortaya koyduğu

dolayısiyle derece mahkemelerinin bu konudaki tespit ve vardıkları sonucun hukuka uyarlı

bulunduğu ve baĢvurucunun Anayasarsquonın 26 maddesinde guumlvence altına alınan ifade

oumlzguumlrluumlğuumlnuumln ihlacircl edilmediği kanaatine vardığımızdan ccediloğunluğun aksi youmlndeki kararına

katılmıyoruz

BaĢkanvekili

Burhan UumlSTUumlN

Uumlye

Serdar OumlZGUumlLDUumlR

Uumlye

Muammer TOPAL

Page 3: ANAYASA MAHKEMESİ53. sayfasında “Yalçın Küçük, Gül'ün ei için, „ibrani‟ dediğinde elektriğe tutulmu bir Toy gibi çırpınıyor, hemen kağıda kaleme sarılıp mektup

BaĢvuru Numarası 20138503

Karar Tarihi 27102015

2

3 Ġkinci Boumlluumlm Birinci Komisyonunca 1842014 tarihinde kabul edilebilirlik

incelemesinin Boumlluumlm tarafından yapılmasına karar verilmiĢtir

4 Boumlluumlm BaĢkanı 3092014 tarihinde kabul edilebilirlik ve esas incelemesinin

birlikte yapılmasına karar vermiĢtir

5 Adalet Bakanlığına (Bakanlık) baĢvuru konusu olay ve olgular bildirilmiĢ

baĢvuru belgelerinin bir oumlrneği goumlruumlĢ iccedilin goumlnderilmiĢtir Bakanlığın 27102014 tarihli goumlruumlĢ

yazısı 31102014 tarihinde baĢvurucuya tebliğ edilmiĢ baĢvurucu goumlruumlĢuumlnuuml suumlresi iccedilinde

7112014 tarihinde Anayasa Mahkemesine sunmuĢtur

6 Ġkinci Boumlluumlmuumln 15102015 tarihinde yaptığı toplantıda baĢvurunun niteliği

itibarıyla Genel Kurul tarafından karara bağlanması gerekli goumlruumllduumlğuumlnden Anayasa

Mahkemesi Ġccediltuumlzuumlğuumlnuumln 28 maddesinin (3) numaralı fıkrası uyarınca Genel Kurula sevkine

karar verilmiĢtir

III OLAY VE OLGULAR

A Olaylar

7 BaĢvuru formu ve eklerinde ifade edildiği Ģekliyle ilgili olaylar oumlzetle Ģoumlyledir

8 BaĢvurucu siyasi partiler siyasi faaliyette bulunan dinicirc cemaatler ve bunların

aralarındaki iliĢkiler konularında kitapları olan bir yazardır BaĢvurucu Ergenekon

soruĢturması olarak bilinen soruĢturmalar kapsamında tutuklanarak yargılanmıĢ ve toplam 29

yıl 7 ay huumlrriyeti bağlayıcı ceza ile cezalandırılmıĢtır BaĢvurucu 6 yıl 9 ay tutuklu

kalmasının ardından 1132014 tarihinde tahliye edilmiĢtir BaĢvurucu hakkındaki ceza davası

henuumlz Yargıtay aĢamasında olup kesinleĢmemiĢtir

9 BaĢvuruya konu ldquoMusanın Guumlluumlrdquo isimli kitap 2007 yılı Mayıs ayında

yayımlanmıĢtır Soumlz konusu kitapta kitabın yayımlandığı tarihte cumhurbaĢkanlığına aday

olan Abdullah Guumll hakkında bazı değerlendirmelere yer verilmiĢtir

10 Davacı Abdullah Guumll tarafından kitapta yer alan bazı ifadelerin doğru olmadığı

Ģeref ve itibarına zarar verdiği iddiasıyla baĢvurucu hakkında 1172007 tarihinde manevi

tazminat davası accedilılmıĢtır Davacı

i Kitapta yer alan ifadelerin gerccedilek dıĢı ve iftira niteliğinde olduğunu kiĢisel ve

ailevi değerlerine Ģeref ve haysiyetine saldırı teĢkil ettiğini 1997 yılında devlet bakanlığı

2003 yılında baĢbakanlık dava tarihinde baĢbakan yardımcılığı ve dıĢiĢleri bakanlığı yaptığını

ve devlet goumlrevi gereği yaptığı goumlruumlĢmelerin ve yaĢam Ģeklinin ccedilarpıtılarak ifade edildiğini ve

sanki Tuumlrk Devleti aleyhine faaliyetler gibi sunulmaya ccedilalıĢıldığını

ii BaĢvurucunun yalnızca kendisinin toplumsal itibarını zedelemek amacıyla hareket

ettiğini davaya konu kitabın tasarımının kullanılan renklerin kapak tasarımının oumln soumlzuumln

arka kapağın iccedileriğinin kitapta yer alan baĢlıkların ifadelerin kullanım tarzının kamuoyunu

youmlnlendirmek tahrik etmek kendisinin siyasi ve kiĢisel itibarını zedelemek kiĢilik hakkına

saldırıda bulunmak amacına youmlnelik olduğunu

iii Kitabın tasarımının kullanılan renklerin ve kapak tasarımının bir buumltuumlnluumlk arz

ettiğini ve siyonist yıldız iccedilerisinde resminin kullanıldığını kendisinin ldquoajanrdquo ldquovatan hainirdquo

ve Tuumlrkiye aleyhine faaliyette bulunan bir Ģahıs olarak nitelendirildiğini

BaĢvuru Numarası 20138503

Karar Tarihi 27102015

3

iv Tuumlrkluumlğe karĢı bir tutum iccedilerisinde olduğu ldquoİngiliz Amerikan ve Yahudiler iccedilin

ccedilalıştığırdquo ldquoAmerikan vatandaşı olduğurdquo ldquoİngiliz istihbarat servisleri iccedilin ccedilalışacak kişilerden

biri olduğu ve o şekilde yetiştirildiğirdquo gibi ifadelere yer verildiğini

v Kitabın 9 sayfasında ldquoYıllarca Kayserili olduğunu soumlyleyen Guumll ailesi aslında

Kayseriye 1915 yılında Siirtten goumlccedilmuumlştuuml Aile ccedilevreye kendini Arap olarak tanıtmıştı Oysa

Araplıkla hiccedilbir ilgileri yokturdquo denildiğini ve devamında Recep Tayyip Erdoğan ile

kendisinin -Musa Peygamber ve kardeĢi Harun Peygambere benzetilerek- ldquoyalancırdquo ve

ldquoYahudirdquo olarak nitelendirildiğini kendisinin Siirtrsquoten goumlccedil ettiği ve Yahudi olduğu youmlnuumlndeki

iddianın doğru olmadığını davaya konu kitapta bu konuyla ilgili tek bir kanıt bulunmadığını

vi Kitabın 14 sayfasında ldquoAbdullah Guumll Siirt goumlccedilmeni olduğu yanında yıllarca

iccedilinde taşıdığı Yahudi ve Amerikan aşkını dahi gizledirdquo 16 sayfasında ldquoAtatuumlrk‟uumln bu

duumlşuumlncelerine inat olarak Kayseri Lisesinden Atatuumlrk duumlşmanı bazı isimlerin yetiştirilmesine

başlandı Laik demokratik cumhuriyetin temellerine dinamit koymak iccedilin birbirleriyle yarışan

bazı isimler de buradan mezun oldurdquo denilmek suretiyle kendisinin Atatuumlrk ve laik

demokratik cumhuriyet duumlĢmanı olarak nitelendirildiğini

vii Yine aynı sayfada ldquoAbi Macit Guumll aldığı ihaleler sonrası Kayseride fabrika

sahibi oldurdquo denilerek ihalelerin kendisi tarafından kardeĢine verilmiĢ gibi bir algı

oluĢturulduğunu soumlz konusu iĢ yerinin 1970li yıllarda Kayseri Tayyare Fabrikasından emekli

olan babası Ahmet Hamdi Guumll tarafından kurulduğunu bu nedenle belirtilen hususun gerccedilek

dıĢı olduğunu

viii Kitabın 18 sayfasında ldquoMTTBnin etkin isimleri arasında yer alan Guumll ve

arkadaşları uumllkuumlcuumller ile solcuların arasındaki kavgalardan azami oumllccediluumlde yararlanıyor ve

olayları bıyık altından guumllerek seyrediyorlardırdquo denilerek kendisinin ldquoprovokatoumlrrdquo rdquouumllkeyi

kargaşaya suumlruumlkleyen bir kişirdquo olarak goumlsterildiğini

ix Kitabın 23 sayfasında ldquoBu durum her halde birisi kiliseden ccedilıkarken

goumlrduumlğuumlnde bdquoburada ne arıyorsun‟ sorusunun peşin verilmiş cevabıydırdquo diye iddia edildiğini

bu sayfanın baĢlığının ldquoKilisede namaz kılmışrdquo olarak belirtildiğini kendisinin Hristiyan

olduğunun iddia edildiğini

x Kitabın 24 sayfasında ldquoİngiliz istihbarat servislerinin yurt dışı goumlrevlere

goumlnderilecek ajanlarının oumlnemli bir boumlluumlmuuml Exeter Uumlniversitesinde eğitim goumlruumlr Dışişleri

Bakanı Abdullah Guumll Exeter Uumlniversitesinde 2 yıl eğitim oumlğretim goumlrmuumlştuumlrrdquo 25 sayfasında

ldquoABDnin en sevdiği islamcı ( ) tiplemesi iccedilinde yer alan Guumll ABD İsrail İngiltere

Fethullah Guumllen ve Tayyip Erdoğandan destek alarak Fazilet Partisi Genel Başkanlığına

adaylığını koydurdquo 26 sayfasında ldquoBu isimler memleketin hizmetinde kullanılıyorlardı Tabi ki

o memleket ABD İngiltere ve İsraildirdquo 28 sayfasında ldquoTuumlrkiye Cumhuriyetinin

Cumhurbaşkanı adayı olan Abdullah Guumll goumlruumllduumlğuuml gibi oumlzellikle ABD ve İngilterenin derin

devleti ile yakın ilişkiler iccedilinde olan bir kişidirrdquo 30 sayfasında ldquoOğullarının işi ABD‟denrdquo

denildiğini

xi Kitabın 32 sayfasında ldquoGuumlluumln Bakanı olduğu dışişleri davaya Mason Avukat

Muumlnci Oumlzmeni goumlndermiş ve karar tuumlrban aleyhine ccedilıkmıştırdquo denilerek masonlar ile

bağlantısı olan bir kiĢi olarak goumlsterildiğini

xii Kitabın 34 sayfasında ldquoTuumlrkiyede Cumhuriyetccedili doumlnemin sonu geldi Kesinlikle

laik sistemi değiştirmek istiyoruzrdquo ifadesinin muumlvekkili tarafından kullanıldığının iddia

BaĢvuru Numarası 20138503

Karar Tarihi 27102015

4

edildiğini bu ifadelerle ilgili olarak yayın yapan Cumhuriyet gazetesinin 2942007 ve

152007 tarihli nuumlshaları hakkında muumlvekkili tarafından dava accedilıldığını Ankara 25 Asliye

Hukuk Mahkemesinin 2007381 Esas sayılı dosyasında 552007 tarihinde soumlz konusu

gazetedeki haberlerle ilgili ihtiyati tedbir kararı verildiğini ve bu Ģekilde yayın yapılmasının

yasaklandığını davaya konu kitapta bu Mahkeme kararına aykırı hareket edildiğini

xiii Kitabın 34 sayfasında ldquoCumhuriyetle kavgalı bir Cumhurbaşkanı adayı olduğunu

net bir şekilde ortaya koyuyorrdquo ldquoGuumlluumln temsil ettiği ccedilevrelerin attığı tohumların nasıl

yeşerdiği ise Ankarada acı tecruumlbelerle yaşanmış ancak Danıştay baskınından da ders

ccedilıkarılmamıştırdquo 37 sayfasında ldquoDoumlrt doumlnem Kayseri Milletvekili seccedililen Guumll İsrail ABD ve

İngiliz başkonsolosluklarının denetiminde Recep Tayyip Erdoğan ile birlikte AKPyi kurdurdquo

44 sayfasında ldquoKayıp Trilyon Sanığırdquo baĢlığı kullanılarak bu baĢlık altında ldquoGuumlluumln

Cumhurbaşkanı olması durumunda kayıp trilyon davasından yararlanıp yararlanmayacağı

gelecek guumlnlerde netleşecekrdquo denildiğini oysa aynı konuda Ankara 6 Asliye Hukuk

Mahkemesi tarafından kendisi aleyhine accedilılan davanın reddine karar verildiğini davalının tek

amacının gerccedilek dıĢı beyanlar ile kendisine zarar vermek olduğunu

xiv Kitabın 48 sayfasında ldquoFoxman ve ekibi Ankarada Abdullah Guumll ve Fehim

Adakla goumlruumlşuumlyor doğrudan Amerikan youmlnetiminin oumlnemli ve stratejik mesajlarını

iletiyorlardı Yahudilerin ve ABDlilerin guumlvenini kazanıyordurdquo 53 sayfasında ldquoYalccedilın

Kuumlccediluumlk Guumlluumln eşi iccedilin bdquoibrani‟ dediğinde elektriğe tutulmuş bir Toy gibi ccedilırpınıyor hemen

kağıda kaleme sarılıp mektup yazıyordurdquo denilerek kendisinin toygillerden boumlcek ve tane ile

beslenen eti iccedilin avlanan kızıl tuumlyluuml bir kuĢ olarak goumlsterildiğini kitabın aynı sayfasında

ldquoGelin Yalccedilın Kuumlccediluumlke hakvermeyin Ahmet Erteguumlnuumln tam ismi Ahmet Muumlnir Erteguumlnduuml

Guumlluumln oğlunun ismi ise Ahmet Muumlnirdi Ahmet Erteguumlnuumln annesinin adı Hayrunnisa iken

Guumlluumln eşinin adı da Hayrunnisaydı Tesaduumlftuumlr tesaduumlf ( ) Ahmet Erteguumlnuumln eşinin

adı Mica idi ve kendisi Hristiyandı Ahmet Erteguumln ABD vatandaşı ve ABD derin devletinin

en oumlnemli isimlerindendirdquo denilmek suretiyle isim benzerliklerini kullanarak imada

bulunulduğunu

xv Kitabın 57 sayfasında ldquoGuumll gizli duumlnya devletinderdquo baĢlığı kullanılarak imada

bulunulduğunu 60 sayfasında ldquoGuumll ve Derin Amerikardquo 64 sayfasında ldquoAbdullah Guumlluumln

Gizli İşlerirdquo baĢlıkları atıldığını ve 64 sayfada ldquoAbdullah Guumll denince insanın aklına hemen

İngiltere İsrail ve ABDlilerle gizli goumlruumlşmeler yapan bir isim geliyordurdquo denildiğini

xvi Kitabın 66 sayfasında kendisinin ABD DıĢiĢleri Bakanı ile gizli bir anlaĢma

yaptığını ve Tuumlrkiye Cumhuriyeti Devleti aleyhine hareket ettiğinin iddia edildiğini 77

sayfasında ldquoİşte size uzak goumlruumlşluuml ve gerccedilekccedili bir devlet adamının soumlzlerirdquo ifadelerine yer

verilerek kinaye yapıldığını dar goumlruumlĢluuml ve yalancı olduğunun ima edildiğini

xvii Kitabın 89 sayfasında ldquo 30-35 yıldır bir arada olan insanların birlikteliğinde

Yağma-Talan-Soygun ve Vurgun had safhaya ulaştırdquo denildiğini 90 sayfasında ldquoBiz bu

uumllkenin WASPlarıyızrdquo soumlzuumlnuumln kendisine atfedildiğini WASPların CIA denetiminde

faaliyet goumlsterdiğinin belirtildiğini 92 sayfasında ldquoAbdullah Guumllde Tuumlrkluumlkten Rahatsızrdquo

baĢlığı atıldığını

xviii Kitabın 94 ve 95 sayfalarında ldquoNe Mutlu Tuumlrkuumlm Diyenerdquo soumlzuumlnden rahatsızlık

duyduğunun iddia edildiğini bu Ģekilde kendisinin Tuumlrk duumlĢmanı olarak goumlsterilmeye

ccedilalıĢıldığını 97 sayfasında ldquoBir devlet adamı () ve cumhurbaşkanlığı adayı () duumlşuumlnuumln ki

Atatuumlrkuumln bdquoNe Mutlu Tuumlrkuumlm Diyene‟ oumlzdeyişi ile alay ediyor aşağılıyor karşı ccedilıkıyorrdquo

BaĢvuru Numarası 20138503

Karar Tarihi 27102015

5

denildiğini kendisinin bu soumlzlerle alay etmediğini aĢağılamada bulunmadığını ve karĢı ccedilıkma

amacı iccedilinde olmadığını

xix Kitabın 95 sayfasında ldquoNe yazık ki mert duumlruumlst ve yuumlrekli olamıyor Soumlzlerinin

arkasında bile duramıyorrdquo denilmek suretiyle muumlvekkilinin namert yalancı ve korkak olarak

nitelendirildiğini 106 sayfasında ldquoHarf Devrimine De Karşılar Mırdquo 107 sayfasında

ldquoKemalizm Moral Bozuyor veya Guumlluumln Roumlntgenirdquo 110 sayfasında ldquoAtatuumlrkuumln İlkeleri

Rahatsız Etmişrdquo 112 sayfasında ldquoNe Mutlu Tuumlrkuumlm Diyene Soumlzuumlne Duyulan Kinrdquo 118

sayfasında ldquoKemalizmi Yaşatanları mı Vuracaksınızrdquo baĢlıklarının kullanıldığını son baĢlığın

altında ldquoo kuklaların arkasındaki kuklacıkları vurmamız gerekir ve onları tespit etmemiz

gerekirrdquo denildiğini ve beyanlarının ccedilarpıtıldığını

xx Kitabın 125 sayfasında ldquoAlman Vakıfları Leyla Zana ve Guumllrdquo baĢlığı altında

ldquoAbdullah Guumll Başbakanlığı zamanında Avrupalılara Leyla Zana ve arkadaşlarının

durumlarını en kısa zamanda duumlzeltme soumlzuuml veriyor PKKlılara bayram yaptırıyor ccedilok

geccedilmeden Zana ve arkadaşları tahliye ediliyordurdquo denilmek suretiyle teroumlr grubu ve

temsilcileri ile ccedilalıĢtığının iddia edildiğini bu iddiaların gerccedileklikten uzak olduğunu

xxi Kitabın 142 sayfasında Abdullah Oumlcalanın kendisine mektup yazdığından

mektupta idam cezasının kaldırılmasını istediğinden ve 1472004 tarihinde idam cezasının

kaldırılarak sanki bu mektup uumlzerine idam cezası kaldırılmıĢ ve Abdullah Oumlcalanın isteğini

yerine getirmeye ccedilalıĢmıĢ gibi goumlsterildiğini bu soumlzlerin kendisine zarar vermek amacıyla sarf

edildiğini Oumlcalanrsquoın sayısız kiĢiye sayısız mektup yazdığını mektup sahibi ile herhangi bir

iliĢkisinin konuĢmasının goumlruumlĢmesinin ve fikir birliğinin mevcut olmadığını

xxii Kitabın 150 sayfasında belirtilen hususu kuvvetlendirmek amacıyla ldquoAPOdan

mektuplar alan ve Aponun dileklerinin ccediloumlzuumlmuuml iccedilin uğraşan Başbakan Guumll kendilerine oy

veren insanlara gideceği yerde oumlnce PKK ile bağlantılarının kanıtlandığı Apodan aldıkları

talimatlarla hareket ettikleri kesinleşen Leyla Zana ve arkadaşlarının hapisten kurtulması iccedilin

muumlcadele veriyor onların yeniden yargılanmalarını sağlıyordurdquo denildiğini ve kendisinin

PKK yanlısı ve Abdullah Oumlcalan ile yandaĢlarına hizmet eden bir kiĢi olduğu hususunda

insanların inandırılmaya ccedilalıĢıldığını

xxiii Kitabın 169 sayfasında ldquoGuumlluumln ABD Vatandaşlığırdquo baĢlığı altında ldquoGuumll

Amerikan vatandaşı olduğunu neden gizliyorrdquo Ģeklinde ifadeye yer verildiğini ancak ABD

vatandaĢı olduğuna dair herhangi bir kanıt ve belge sunulamadığını

xxiv BaĢvuruya konu kitapta haber verme sınırlarının aĢılarak kendisine hukuka aykırı

olarak saldırıda bulunulduğunu eleĢtiri ve nezaket sınırlarının aĢıldığını haksız Ģekilde

succedillanarak manevi varlığının zedelendiğini basına tanınan ayrıcalığın sınırsız olmadığını

kiĢilik haklarına saygı goumlsterilmesi gerektiğini yayının salt toplum yararı goumlzetilerek

yapılması gerektiğini bu ilke ve kurallar goumlzetilmeden yapılan yayının hukuka aykırı ve

kiĢilik haklarına saldırı oluĢturduğunu iddia ederek manevi tazminat talebinde bulunmuĢtur

11 BaĢvurucu Ġlk Derece Mahkemesindeki savunmasında davacının iddialarına

cevap vermek fırsatı bulmuĢtur BaĢvurucu

i BaĢvuruya konu kitapta kaynaklara dayalı olarak alıntılar yapıldığını kitabın

objektif bilgiler iccedilerdiğini belgelere dayalı gerccedilek ve guumlncel olduğunu gerccedilek dıĢı hiccedilbir

bilgi olmadığını oumlz ve biccedilim dengesinin korunduğunu konu ile ifade arasındaki bağlılığın

sağlandığını kitapta yer alan bilgilerin kamu yararına youmlnelik ve toplumsal ilgiyi taĢıdığını

BaĢvuru Numarası 20138503

Karar Tarihi 27102015

6

ii Davacının kurumsallaĢmıĢ bir Ģahsiyet olduğunu ve sert eleĢtirilere muhatap

olacağını bilerek siyasi faaliyette bulunduğunu sadece kitabın oumln kapağındaki resimden

hareketle ldquoajan vatan haini veveya Tuumlrkiye Cumhuriyeti aleyhine faaliyetlerde bulunanrdquo kiĢi

olduğuna iliĢkin ccedilıkarımın davacı tarafa ait olduğunu

iii Kitapta yer alan ve davacıya atfedilen soumlzlerin tamamen davacının kendisine ait

olduğunu kitapta ilgili kaynakların goumlsterildiğini daha oumlnce yayımlanan haber veya

yazılardan alıntı yapılmasının davacının kiĢilik haklarını ihlal etmeyeceğini

iv Davacının isminin yer aldığı haberlere kitaplara ve yazılara karĢı dava

accedilmayarak ve tekzip etmeyerek yazılanların gerccedilekliğini kabul ettiğini ancak bu yazıların yer

aldığı kitaptaki hususların kiĢilik haklarını ihlal ettiğini ileri suumlrduumlğuumlnuuml

v Davacının kendi accedilıklamalarının okurlara aktarıldığını kitap bir buumltuumln olarak

değerlendirildiğinde hacirclen iktidarda olan bir partideki geliĢmelerin aktarıldığını okurların

bilgilendirildiğini uumllkeyi youmlnetenlerin siyasi bakıĢlarının kamuoyuna duyurulduğunu kamu

yararının oumln planda tutulduğunu uumllkenin youmlnetimini elinde tutanlar hakkında kamuoyunun

bilgi sahibi olmasının sağlandığını

vi Kitapta davacının ismi geccedilen yerlerde Ģahsiyet haklarına herhangi bir tecavuumlzuumln

soumlz konusu olmadığını oumlzle biccedilim dengesinin bozulmadığını belirterek davanın reddine karar

verilmesini talep etmiĢtir

12 Ankara 6 Asliye Hukuk Mahkemesi 2172009 tarihli kararı ile davanın reddine

karar vermiĢtir Kararın gerekccedilesi Ģoumlyledir

ldquoDavacının Cumhurbaşkanı olmazdan oumlnce siyasi bir kimliği olup aynı zamanda

Bakanlık Başbakan Yardımcılığı ve Başbakanlık goumlrevlerinde bulunmuştur Yapmış olduğu

bazı temaslar kamuoyunu ilgilendirdiğinden davaya konu kitaptan oumlnce de bazı yayın

organlarında haber konusu yapılmış ve eleştirilmiştir Davacı vekili yapılan yayınlar ile ilgili

olarak yukarıda belirtilen dışında başka bir dava accedilıldığını ileri suumlrmemiştir Uumllkeleri youmlneten

kişilerin yapmış olduğu bazı temasların ve almış oldukları bazı kararların olduğu gibi

kamuoyuna aktarılması soumlz konusu değilse de alınan bazı kararların ve yapılan bazı

temasların kamuoyunu bilgilendirme amacıyla sunulmaması durumunda kamuoyunda

tartışılmakta ve basında eleştirilmektedir Basının hak ve goumlrevleri arasında kamuoyunu

bilgilendirmek eleştirilerde bulunmak kamuoyu oluşturmak boumlylece demokrasinin daha iyi

işlemesini sağlamak gibi bir işlevi soumlz konusu olduğundan siyasete giren kişilerin ise siyasete

girerken haklarında bir takım yayınlar yapılabileceğini bu yayınların bazen sert eleştiri

mahiyetinde olabileceğini kabul ederek bu tercihi yaptıklarından yapılan sert eleştirilere

katlanmak durumundadırlar bazen bu eleştiriler kişilik haklarına saldırı da oluşturabilir

Eğer yapılan yayının yapılmasında kamu yararı bulunuyorsa kişilik hakları yerine kamu

yararına uumlstuumlnluumlk tanımak soumlz konusu olabilir Davaya konu kitap iccedilinde yazılanların gerek

gerccedileklik unsurunu taşıması gerek guumlncel olması gerekse kamuoyunun bilgilendirilmesi

amacıyla kamu yararının soumlz konusu olması nedeniyle davacının kişilik hakları yerine kamu

yararına uumlstuumlnluumlk tanınmıştır Oumlzle biccedilim arasındaki dengenin korunduğu kanaatine

varılmıştır Bu nedenle davaya konu kitaptaki yazılanların hukuka uygun olduğu sonucuna

varılmış davalı tarafın sunmuş olduğu deliller karşısında davanın reddine karar vermek

gerekmiştirrdquo

13 Kararın temyizi uumlzerine Yargıtay 4 Hukuk Dairesi 1522011 tarihli ilamı ile Ġlk

Derece Mahkemesinin kararını delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik goumlruumllmediği

gerekccedilesi ile onamıĢtır

BaĢvuru Numarası 20138503

Karar Tarihi 27102015

7

14 Davacı tarafından yapılan karar duumlzeltme talebi uumlzerine aynı Daire 8122011

tarihli ilamı ile karar duumlzeltme talebinin kabuluumlne ve Ġlk Derece Mahkemesinin kararının

bozulmasına karar vermiĢtir Yargıtayın gerekccedilesi Ģoumlyledir

ldquoDavacı yayın tarihinde Dışişleri Bakanı ve Cumhurbaşkanı adayıdır Davalı yazar

tarafından yazılan bdquoMusanın Guumlluuml‟ adlı kitabın kapak tasarımında kırmızı renk tercih

edilerek bdquoDavutun Yıldızı-Siyonist Yıldız‟ kullanıldığı bu yıldızın iccedilerisine davacının

akademisyen sıfatıyla giydiği cuumlbbeli ve kepli resmin yerleştirildiği bununla davacının -İsrail

ve Yahudilik- ile bağlantısının varlığına dair okuyucu uumlzerinde şuumlphe yaratılmasının

amaccedillandığı yine kitap iccedilerisinde ve arka sayfadaki oumlzet boumlluumlmuumlnde kullanılan ifadelerle

davacının yalancı Yahudi ve Amerika aşığı olduğu Hıristiyan olup kamuoyuna ABD

İngiltere ve İsrailin hizmetinde bir kişi olarak sunulduğu yayının ilk basım tarihi olan Mayıs

2007de uumllke guumlndeminde olan Cumhurbaşkanlığı seccedilimleri nedeniyle aday olan davacının

eleştirilmesinden ziyade kullanılan uumlslupla kuumlccediluumlk duumlşuumlruumllerek kişilik haklarına saldırıda

bulunulduğu anlaşılmaktadır Şu durumda uygun bir miktar manevi tazminat huumlkuumlm altına

alınmalıdır Mahkemenin bu youmlnuuml goumlzetmeden istemin reddine dair verdiği karar usul ve

yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir ise de karar dairece onanmış bulunduğundan

davacının karar duumlzeltme istemi HUMKnun 440-442 maddeleri uyarınca kabul edilmeli

onama ilamı kaldırılmalı ve karar bozulmalıdırrdquo

15 Bozma uumlzerine yargılamaya devam eden Ankara 6 Asliye Hukuk Mahkemesi

572012 tarihli kararı ile ldquohuumlkmuumlne uyulan bozma ilamında belirtilen gerekccedilelerlerdquo davanın

kabuluumlne ve baĢvurucunun davacıya 15000 TL oumldemesine karar vermiĢtir Karara goumlre

baĢvurucunun 2007 yılından itibaren iĢleyecek yasal faizi de davacıya oumldemesi

gerekmektedir

16 Kararın temyizi uumlzerine Yargıtay 4 Hukuk Dairesi 2312013 tarihli ilamı ile

yerel Mahkemenin kararını onamıĢtır Daire baĢvurucunun karar duumlzeltme talebini 1292013

tarihli ilamı ile reddetmiĢtir Karar baĢvurucuya 23102013 tarihinde tebliğ edilmiĢtir

17 Anayasa Mahkemesine bireysel baĢvuru 22112013 tarihinde yapılmıĢtır

B Başvuruya Konu Kitap

18 BaĢvuruya konu ldquoMusa‟nın Guumll‟uumlrdquo isimli kitap baĢvurucu Erguumln Poyraz

tarafından kaleme alınmıĢtır BaĢvuru dilekccedilesi ile birlikte verilen nuumlsha kitabın 2007 yılı

Ağustos ayında yayımlanan 8 baskısı olmakla birlikte oumln soumlzuumln 2942007 tarihinde yazıldığı

ve kitabın 2007 yılı Mayıs ayında basılarak dağıtımının yapıldığı anlaĢılmaktadır Ġstanbulrsquoda

188 sayfa olarak basılan kitap bir oumln soumlz ve 67 alt baĢlıktan oluĢmaktadır

19 Kitapta kitabın yayımlandığı tarihte dıĢiĢleri bakanı ve cumhurbaĢkanı adayı olan

davacı Abdullah Guumlluumln yaĢam oumlykuumlsuuml eğitimi evliliği ve siyasi yaĢamına iliĢkin bazı

detaylara yer verilmekte ve bazı iddialar ortaya atılmaktadır Soumlz konusu kitabın yazarı olan

baĢvurucu kitap boyunca baĢka kitaplardan gazete haber ve yazıları ile dergi makalelerinden

uzun alıntılar yapmıĢtır BaĢvurucunun sıklıkla alıntı yaptığı bir baĢka kaynak ise Yargıtay

Cumhuriyet BaĢsavcılığının bazı yazıĢmaları ile Abdullah Oumlcalanrsquoın bir mektubudur Soumlz

konusu kaynakların buumlyuumlk ccediloğunluğunun herkesin ulaĢabileceği yazı ve haberler olduğunu

bu yazıların ccediloğunlukla davacının siyasi goumlruumlĢlerine muhalif kiĢilerin yazıları olduğunu

belirtmek gerekir

20 BaĢvurucu davacının Ġsrail Amerikan ve Ġngiliz devletinin ccedilıkarlarına hizmet

ettiğini ima etmektedir BaĢvurucu iddiaların dayanağı olarak davacının Ġngilterersquode okuduğu

BaĢvuru Numarası 20138503

Karar Tarihi 27102015

8

okula buumlyuumlk oumlnem vermekte siyasi kariyeri boyunca gerek siyasetccedili gerekse devlet adamı

sıfatıyla bazı yabancı devlet adamları politikacılar ve sivil toplum oumlrguumltleri ile yaptığı

goumlruumlĢmelere değinmektedir BaĢvurucu bu goumlruumlĢmelerde ele alınan konuları yabancıların

davacı hakkındaki olumlu goumlruumlĢlerini aktarmakta ve kendi bakıĢ accedilısından bazı

değerlendirmelerde bulunmaktadır BaĢvurucu davacının goumlruumlĢtuumlğuuml baĢta bazı Yahudi

kuruluĢları olmak uumlzere Amerika Ġngiltere Ġsrail Almanya ve diğer bazı yabancı uumllkelerle

bağlantısı bulunan kiĢi ve kuruluĢların duumlnya sistemi iccedilindeki rollerine iliĢkin bazı

değerlendirmelerde bulunmakta ve davacının iliĢkilerine Ģuumlpheyle yaklaĢmaktadır

21 BaĢvurucuya goumlre Abdullah Guumll eğitimi ccedilalıĢma hayatı ve siyasi yaĢamı boyunca

daima Ģuumlpheli iliĢkiler iccedilerisinde bulunmuĢ Necip Fazıl Kısakuumlrek ve Necmettin Erbakan

ldquosiyasi ccedilizgisinderdquo goumlruumlnmesine rağmen kendisinin oumlzel bir ldquoajandasırdquo olmuĢtur BaĢvurucu

bu kanaatini davacının oumlğrencilik yıllarından itibaren ve bilhassa siyasi kariyeri boyunca

ccedileĢitli meseleler hakkında değiĢen goumlruumlĢlerine dayandırmaktadır BaĢvurucuya goumlre davacının

siyasi goumlruumlĢlerindeki tutarsızlıkların sebebi onun yabancı guumlccedillerin menfaatlerine ccedilalıĢan bir

kiĢi olmasıdır BaĢvurucu bir buumltuumln olarak davacı ve onun siyasi ccedilizgisinin Mustafa Kemal

Atatuumlrkrsquouumln goumlruumlĢlerine aykırı olduğunu iddia etmekte ve bu siyasi ccedilizginin ldquouumllkeyi felakete

suumlruumlklediğinerdquo inanmaktadır

22 BaĢvurucu soumlz konusu kitapta teroumlr oumlrguumltuuml PKK ve onun lideri olan Abdullah

Oumlcalanrsquoı sert ifadelerle eleĢtirmektedir Kitabın oumlnemli bir kısmında bazı yabancı siyasetccedili

devlet adamı ve kuruluĢların PKK ve Abdullah Oumlcalanrsquoa iliĢkin politikalarına ve bazı

accedilıklamalarına değinilmekte daha sonra aynı kiĢi ve kuruluĢların davacı hakkındaki

goumlruumlĢlerine de yer verilmektedir BaĢvurucu kitapta davacının Kuumlrt meselesi hakkındaki bazı

accedilıklamalarına da yer vermek suretiyle soumlz ve eylemlerinin uumllke menfaatine uygun

duumlĢmediğini kendi bakıĢ accedilısından goumlstermeye ccedilalıĢmaktadır

C İlgili Hukuk

23 1112011 tarihli ve 6098 sayılı Tuumlrk Borccedillar Kanunursquonun 49 maddesi Ģoumlyledir

ldquoKusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren bu zararı gidermekle

yuumlkuumlmluumlduumlr

Zarar verici fiili yasaklayan bir hukuk kuralı bulunmasa bile ahlaka aykırı bir fiille

başkasına kasten zarar veren de bu zararı gidermekle yuumlkuumlmluumlduumlrrdquo

24 6098 sayılı Kanunrsquoun 50 maddesi Ģoumlyledir

ldquoZarar goumlren zararını ve zarar verenin kusurunu ispat yuumlkuuml altındadır

Uğranılan zararın miktarı tam olarak ispat edilemiyorsa hacirckim olayların olağan akışını

ve zarar goumlrenin aldığı oumlnlemleri goumlz oumlnuumlnde tutarak zararın miktarını hakkaniyete uygun

olarak belirlerrdquo

IV İNCELEME VE GEREKCcedilE

25 Mahkemenin 27102015 tarihinde yapmıĢ olduğu toplantıda baĢvurucunun

22112013 tarihli ve 20138503 numaralı bireysel baĢvurusu incelenip gereği duumlĢuumlnuumllduuml

BaĢvuru Numarası 20138503

Karar Tarihi 27102015

9

A Başvurucunun İddiaları

26 BaĢvurucu baĢvuruya konu kitapta yer alan ifadelerin goumlruumlnuumlr gerccedilekliğe uygun

olduğunu ve davacının siyasi konumu gereği sert eleĢtirilere accedilık olması gerekmesine rağmen

ifade ettiği duumlĢuumlncelerinden dolayı cezalandırıldığını ileri suumlrmuumlĢtuumlr BaĢvurucu baĢvuruya

konu tazminat davasının accedilılmasından 16 guumln sonra Ergenekon soruĢturması olarak bilinen

soruĢturma kapsamında tutuklanarak yargılandığını ve goumlruumlĢleri dolayısıyla 29 yıl 7 ay

huumlrriyeti bağlayıcı ceza ile cezalandırıldığını belirtmiĢtir BaĢvurucu Ġlk Derece

Mahkemesinin accedilılan tazminat davasını reddetmesinin ardından Yargıtay 4 Hukuk Dairesinin

1522011 tarihli ilamı ile Ġlk Derece Mahkemesinin kararının onandığını bu tarihten sonra

uumlyeleri davacı tarafından seccedililen HSYK tarafından Yargıtay 4 Hukuk Dairesine yeni uumlyeler

atanarak uumlye yapısının değiĢtirildiğini ve davacının karar duumlzeltme talebinin aynı Daire

tarafından ve farklı uumlye yapısı ile 8122011 tarihinde kabul edilerek Ġlk Derece

Mahkemesinin kararının bozulduğunu ileri suumlrmuumlĢtuumlr BaĢvurucuya goumlre Yargıtay 4 Hukuk

Dairesine yapılan yeni atamalardan sonra Ġlk Derece Mahkemesinin kararı bozulabilmiĢtir

BaĢvurucu Yargıtayın tarafsız hareket etmediğini ileri suumlrmuumlĢ Anayasarsquonın 2 9 25 26

28 29 36 37 ve 40 maddelerinin ihlal edildiğinin tespiti ile maddi ve manevi tazminat

haklarının saklı tutulması talebinde bulunmuĢtur

B Değerlendirme

1 Kabul Edilebilirlik Youmlnuumlnden

27 Anayasa Mahkemesi olayların baĢvurucu tarafından yapılan hukuki

nitelendirmesi ile bağlı olmayıp olay ve olguların hukuki tavsifini kendisi takdir eder (Tahir

Canan B No 2012969 1892013 sect 16)

28 Her ne kadar baĢvurucu Yargıtay 4 Hukuk Dairesinin taraflı davrandığını ve bu

sebeple Anayasarsquonın 36 maddesinde koruma altına alınan adil yargılanma hakkının ihlal

edildiğini ileri suumlrmuumlĢ ise de bu Ģikacircyet yazmıĢ olduğu kitap nedeniyle baĢvurucunun

tazminat oumldemesine karar verilmesine youmlneliktir ve bu sebeple soumlz konusu Ģikacircyetin

Anayasarsquonın 26 maddesinde tanımlanan ifade oumlzguumlrluumlğuuml bağlamında incelenmesi uygun

goumlruumllmuumlĢtuumlr

29 BaĢvurucunun yazdığı bir kitaptan dolayı aleyhine manevi tazminat oumldemeye

huumlkmedilmesinin ifade oumlzguumlrluumlğuumlnuuml ihlal ettiğine iliĢkin Ģikacircyetleri accedilıkccedila dayanaktan yoksun

değildir Ayrıca baĢka bir kabul edilemezlik nedeni de bulunmadığı iccedilin baĢvurunun kabul

edilebilir olduğuna karar verilmesi gerekir

2 Esas Youmlnuumlnden

30 BaĢvurucu yazdığı bir kitap nedeniyle davacıya tazminat oumldemesinin

Anayasarsquonın 26 maddesinde yer alan ifade oumlzguumlrluumlğuumlnuuml ihlal ettiğini ileri suumlrmuumlĢtuumlr

BaĢvurucunun iddialarına karĢı Bakanlık goumlruumlĢuumlnde baĢvurucunun Ģikacircyetlerinin

Anayasarsquonın 26 maddesinde yer alan ifade oumlzguumlrluumlğuuml ccedilerccedilevesinde incelenmesi gerektiği

belirtilmiĢtir BaĢvurucu baĢvurunun esası hakkındaki Bakanlık goumlruumlĢuumlne karĢı baĢvuru

dilekccedilesindeki beyanlarını tekrar etmiĢtir

31 Anayasarsquonın ldquoTemel hak ve huumlrriyetlerin sınırlanmasırdquo kenar baĢlıklı 13 maddesi

Ģoumlyledir

ldquoTemel hak ve huumlrriyetler oumlzlerine dokunulmaksızın yalnızca Anayasanın ilgili

maddelerinde belirtilen sebeplere bağlı olarak ve ancak kanunla sınırlanabilir Bu

sınırlamalar Anayasanın soumlzuumlne ve ruhuna demokratik toplum duumlzeninin ve lacircik

Cumhuriyetin gereklerine ve oumllccediluumlluumlluumlk ilkesine aykırı olamazrdquo

BaĢvuru Numarası 20138503

Karar Tarihi 27102015

10

32 Anayasarsquonın ldquoDuumlşuumlnceyi accedilıklama ve yayma huumlrriyetirdquo kenar baĢlıklı 26 maddesi

Ģoumlyledir

ldquoHerkes duumlşuumlnce ve kanaatlerini soumlz yazı resim veya başka yollarla tek başına veya

toplu olarak accedilıklama ve yayma hakkına sahiptir Bu huumlrriyet resmi makamların muumldahalesi

olmaksızın haber veya fikir almak ya da vermek serbestliğini de kapsar Bu fıkra huumlkmuuml

radyo televizyon sinema veya benzeri yollarla yapılan yayımların izin sistemine

bağlanmasına engel değildir

Bu huumlrriyetlerin kullanılması millicirc guumlvenlik kamu duumlzeni kamu guumlvenliği Cumhuriyetin

temel nitelikleri ve Devletin uumllkesi ve milleti ile boumlluumlnmez buumltuumlnluumlğuumlnuumln korunması succedilların

oumlnlenmesi succedilluların cezalandırılması Devlet sırrı olarak usuluumlnce belirtilmiş bilgilerin

accedilıklanmaması başkalarının şoumlhret veya haklarının oumlzel ve aile hayatlarının yahut kanunun

oumlngoumlrduumlğuuml meslek sırlarının korunması veya yargılama goumlrevinin gereğine uygun olarak

yerine getirilmesi amaccedillarıyla sınırlanabilir

hellip

Duumlşuumlnceyi accedilıklama ve yayma huumlrriyetinin kullanılmasında uygulanacak şekil şart ve

usuller kanunla duumlzenlenirrdquo

33 Anayasarsquonın 26 maddesinde ifade oumlzguumlrluumlğuumlnuumln kullanımında baĢvurulabilecek

araccedillar ldquosoumlz yazı resim veya başka yollarrdquo olarak ifade edilmiĢ ve ldquobaşka yollarrdquo ifadesiyle

her tuumlrluuml ifade aracının anayasal koruma altında olduğu goumlsterilmiĢtir (Emin Aydın [GK] B

No 20132602 2312014 sect 43) Ġfade oumlzguumlrluumlğuuml Anayasarsquoda yer alan diğer hak ve

oumlzguumlrluumlklerin oumlnemli bir kısmını doğrudan etkiler Gazete dergi veya kitap biccediliminde basın

yayın yoluyla duumlĢuumlncenin yayılmasının baĢlıca aracı olan basın da ifade oumlzguumlrluumlğuumlnuumln

kullanılma biccedilimlerinden biridir (Fatih Taş [GK] B No 20131461 12112014 sect 64)

34 Anayasarsquonın 26 maddesinin birinci fıkrasında vurgulandığı uumlzere ifade

oumlzguumlrluumlğuuml herkesin soumlz yazı resim veya baĢka yollarla duumlĢuumlnce ve kanaatlerini accedilıklama ve

yayma hakkını buna bağlı olarak haber veya goumlruumlĢ alma ve verme oumlzguumlrluumlklerini

kapsamaktadır Bu ccedilerccedilevede ifade oumlzguumlrluumlğuuml kiĢinin haber ve bilgilere baĢkalarının

fikirlerine serbestccedile ulaĢabilmesi duumlĢuumlnce ve kanaatlerinden dolayı kınanamaması ve bunları

tek baĢına veya baĢkalarıyla birlikte ccedileĢitli yollarla serbestccedile ifade edebilmesi anlatabilmesi

savunabilmesi baĢkalarına aktarabilmesi ve yayabilmesi anlamına gelir

35 Basın oumlzguumlrluumlğuumlnuuml kapsayan ifade oumlzguumlrluumlğuuml gazete dergi kitap gibi araccedillar ile

duumlĢuumlnce ve kanaatleri accedilıklama yorumlama bilgi haber ve eleĢtirilerin yayın ve dağıtım

haklarını kapsar Ġfade oumlzguumlrluumlğuuml duumlĢuumlncenin iletilmesini ve dolaĢımını gerccedilekleĢtirerek

bireyin ve toplumun bilgilenmesini sağlar Ccediloğunluğa muhalif olanlar da dacirchil olmak uumlzere

duumlĢuumlncelerin her tuumlrluuml araccedilla accedilıklanması accedilıklanan duumlĢuumlnceye paydaĢ sağlanması duumlĢuumlnceyi

gerccedilekleĢtirme ve bu konuda baĢkalarını ikna etme ccedilabaları ccediloğulcu demokratik duumlzenin

gereklerindendir Bu itibarla duumlĢuumlnceyi accedilıklama ve yayma oumlzguumlrluumlğuuml ile basın oumlzguumlrluumlğuuml

demokrasinin iĢleyiĢi iccedilin yaĢamsal oumlnemdedir (Fatih Taş sect 65)

36 Bu bağlamda toplumsal ve siyasal ccediloğulculuğu sağlamak her tuumlrluuml duumlĢuumlncenin

barıĢccedilıl bir Ģekilde ve serbestccedile ifadesine bağlıdır Aynı Ģekilde birey oumlzguumln kiĢiliğini

duumlĢuumlncelerini serbestccedile ifade edebildiği ve tartıĢabildiği bir ortamda ortaya koyabilir Ġfade

oumlzguumlrluumlğuuml kendimizi ve baĢkalarını tanımlamada anlamada ve algılamada bu ccedilerccedilevede

baĢkalarıyla iliĢkilerimizi belirlemede ihtiyaccedil duyduğumuz bir değerdir (Emin Aydın sect 41)

BaĢvuru Numarası 20138503

Karar Tarihi 27102015

11

37 Anayasarsquonın 26 maddesinin birinci fıkrası ifade oumlzguumlrluumlğuumlne iccedilerik bakımından

bir sınırlama getirmemiĢtir BaĢka bir deyiĢle hem gerccedilek hem de tuumlzel kiĢiler iccedilin geccedilerli olan

ifade oumlzguumlrluumlğuuml siyasi sanatsal akademik veya ticari duumlĢuumlnce ve kanaat accedilıklamaları gibi her

tuumlrluuml ifadeyi kapsamına almaktadır Accedilıklanan ve yayılan bir duumlĢuumlncenin iccedileriğinden

hareketle kiĢiler ve toplum accedilısından ldquodeğerli-değersizrdquo veya ldquoyararlı-yararsızrdquo biccediliminde

ayrıĢtırılması subjektif unsurlar ihtiva eder Bu değerlendirmelerden hareketle ifade

oumlzguumlrluumlğuumlnuumln alanının belirlenmeye ccedilalıĢılması bu oumlzguumlrluumlğuumln keyficirc biccedilimde sınırlandırılması

sonucunu doğurabilecektir Ġfade oumlzguumlrluumlğuuml baĢkaları accedilısından ldquodeğersizrdquo veya ldquoyararsızrdquo

goumlruumllen duumlĢuumlncelerin accedilıklanması ve yayılması oumlzguumlrluumlğuumlnuuml de iccedilermektedir

38 Bununla birlikte ifade oumlzguumlrluumlğuuml Anayasarsquoda yer alan temel hak ve oumlzguumlrluumlklerin

sınırlama rejimine tabidir Ġfade oumlzguumlrluumlğuumlne iliĢkin 26 maddenin ikinci fıkrasında sınırlama

sebeplerine yer verilmiĢtir Mevcut baĢvuruya benzer baĢvurularda Anayasarsquonın 26

maddesinin ikinci fıkrasında yer alan sınırlama sebepleri dikkate alınmalıdır

39 Bununla birlikte ifade oumlzguumlrluumlğuumlne youmlnelik sınırlamaların da bir sınırının olması

gerektiği accedilıktır Temel hak ve oumlzguumlrluumlklerin sınırlandırılmasında Anayasarsquonın 13

maddesindeki oumllccediluumltler goumlz oumlnuumlne alınmak zorundadır Bu sebeple ifade oumlzguumlrluumlğuumlne getirilen

sınırlandırmaların denetiminin Anayasarsquonın 13 maddesinde yer alan oumllccediluumltler ccedilerccedilevesinde ve

Anayasarsquonın 26 maddesi kapsamında yapılması gerekmektedir

40 BaĢvuru baĢvurucu tarafından kaleme alınan bir kitapta bahsedilen doumlnemlerde

dıĢiĢleri bakanlığı ile baĢbakan yardımcılığı goumlrevlerinde bulunan ve cumhurbaĢkanı adayı

olan davacı Abdullah Guumllrsquouumln Ģeref ve itibarına zarar verildiği kabul edilerek baĢvurucunun

tazminat oumldemeye mahkucircm edilmesi nedeniyle yapılmıĢtır

41 Somut olayda ccediloumlzuumlmlenmesi gereken ilk mesele baĢvurucu aleyhine tazminata

huumlkmedilmesinin ifade oumlzguumlrluumlğuumlne youmlnelik bir muumldahale oluĢturup oluĢturmadığını

belirlemektir Sonraki aĢamalarda varlığı kabul edilen muumldahaleye dayanak olarak goumlsterilen

amacın meĢru olup olmadığının soumlz konusu hakkın oumlzuumlnuuml zedeleyecek oumllccediluumlde kısıtlanıp

kısıtlanmadığının kısıtlamanın demokratik toplumda gerekli olup olmadığının ve kullanılan

araccedilların orantılı olup olmadığının tespit edilmesi gerekir

a Muumldahalenin Mevcudiyeti

42 BaĢvurucu yazdığı kitapta yer alan soumlzlerinin ve iddialarının davacının Ģeref ve

itibarına zarar verdiği kabul edilerek 15000 TL tazminat oumldemeye mahkucircm edilmiĢtir Soumlz

konusu Mahkeme kararı ile baĢvurucunun ifade oumlzguumlrluumlğuumlne youmlnelik bir muumldahalede

bulunulduğu accedilıktır

b Muumldahalenin İhlal Oluşturup Oluşturmadığı

43 Yukarıda anılan muumldahale Anayasarsquonın 26 maddesinin ikinci fıkrasında

belirtilen haklı sebeplerden bir veya daha fazlasına dayanmadığı ve Anayasarsquonın 13

maddesinde belirtilen koĢulları yerine getirmediği muumlddetccedile Anayasarsquonın 26 maddesinin

ihlalini teĢkil edecektir Bu nedenle sınırlamanın Anayasarsquonın 13 maddesinde oumlngoumlruumllen oumlze

dokunmama Anayasarsquonın ilgili maddesinde belirtilmiĢ olma kanunlar tarafından oumlngoumlruumllme

Anayasarsquonın soumlzuumlne ve ruhuna demokratik toplum duumlzeninin ve laik Cumhuriyetrsquoin

gereklerine ve oumllccediluumlluumlluumlk ilkesine aykırı olmama koĢullarına uygun olup olmadığının

belirlenmesi gerekir

BaĢvuru Numarası 20138503

Karar Tarihi 27102015

12

i Kanunilik

44 BaĢvurucu Anayasarsquonın 26 maddesinin beĢinci fıkrasında yer alan ldquobu hakların

kullanılması kanunla duumlzenlenirrdquo huumlkmuumlne ve Anayasarsquonın 13 maddesinde yer alan

ldquokanunlar tarafından oumlngoumlruumllmerdquo gereğine aykırılık bulunduğuna iliĢkin bir iddiada

bulunmamıĢtır Yapılan değerlendirmeler neticesinde 6098 sayılı Kanunrsquoun 49 ve 50

maddelerinin ldquokanunlar tarafından oumlngoumlruumllmerdquo oumllccediluumltuumlnuuml karĢıladığı sonucuna varılmıĢtır

ii Meşru Amaccedil

45 BaĢvurucunun tazminat oumldemesine iliĢkin soumlz konusu kararın baĢkalarının Ģoumlhret

veya haklarının korunmasına youmlnelik oumlnlemlerin bir parccedilası olduğu ve meĢru bir amaccedil taĢıdığı

sonucuna varılmıĢtır

iii Demokratik Toplum Duumlzeninde Gerekli Olma ve Oumllccediluumlluumlluumlk

46 Son olarak baĢvurucunun yazdığı kitapta sarf ettiği soumlzlerden dolayı aleyhine

tazminata huumlkmedilmesine iliĢkin kararda demokratik bir toplumda baĢvurucunun ifade

oumlzguumlrluumlğuuml ile baĢkalarının Ģoumlhret veya haklarının korunması arasında makul bir dengenin

goumlzetilip goumlzetilmediği değerlendirilmelidir

47 Bireyin Ģeref ve itibarı Anayasarsquonın 17 maddesinde yer alan ldquomanevi varlıkrdquo

kapsamında yer almaktadır Devlet bireyin manevi varlığının bir parccedilası olan Ģeref ve itibara

keyficirc olarak muumldahale etmemek ve uumlccediluumlncuuml kiĢilerin saldırılarını oumlnlemekle yuumlkuumlmluumlduumlr

Uumlccediluumlncuuml kiĢilerin Ģeref ve itibara muumldahalesi -birccedilok ihtimalin yanında- goumlrsel ve iĢitsel

yayınlar yoluyla da olabilir Bir kiĢi goumlrsel ve iĢitsel yayın yoluyla bir kamuoyu tartıĢması

ccedilerccedilevesinde eleĢtirilmiĢ olsa dahi o kiĢinin Ģeref ve itibarı manevi buumltuumlnluumlğuumlnuumln bir parccedilası

olarak değerlendirilmelidir (Nilguumln Halloran B No 20121184 1672014 sect 41 Adnan

Oktar B No 20131123 2102013 sect 33)

48 Ġfade oumlzguumlrluumlğuuml ve oumlzel olarak basın oumlzguumlrluumlğuuml alanında devletin pozitif ve negatif

yuumlkuumlmluumlluumlkleri bulunmaktadır Kamu makamları negatif yuumlkuumlmluumlluumlk kapsamında zorunlu

olmadıkccedila duumlĢuumlncenin accedilıklanmasını ve yayılmasını yasaklamamalı yaptırımlara tabi

tutmamalı pozitif yuumlkuumlmluumlluumlk kapsamında ise ifade oumlzguumlrluumlğuumlnuumln gerccedilek ve etkili korunması

iccedilin gereken tedbirleri almalıdır (Nilguumln Halloran sect 43 benzer youmlndeki AĠHM goumlruumlĢuuml iccedilin

bkz Oumlzguumlr GuumlndemTuumlrkiye B No 2314493 1632000 sect 43)

49 Devletin bireylerin maddi ve manevi varlığının korunması ile ilgili pozitif

yuumlkuumlmluumlluumlkleri ccedilerccedilevesinde Ģeref ve itibarın korunması hakkı ile diğer tarafın Anayasarsquoda

guumlvence altına alınmıĢ olan ifade oumlzguumlrluumlğuumlnden yararlanma hakkı arasında adil bir denge

kurması gerekir Mevcut olaydaki gibi baĢvurularda baĢvurunun sonucu kural olarak

baĢvurunun ihtilaflı soumlzlerin sahibi tarafından Anayasarsquonın 26 maddesine dayanılarak

yapılmıĢ olması ile bu soumlzlere konu olan kiĢi tarafından Anayasarsquonın 17 maddesinin birinci

fıkrasına dayanılarak yapılmıĢ olmasına goumlre değiĢmez Aksi hacirclde Anayasarsquonın anılan

maddelerinde korunan hakların dengelenmesinde benzer olaylarda ccedileliĢkili sonuccedillar ortaya

ccedilıkabilir Yargı mercilerinin bu iki maddede duumlzenlenen haklar arasında Anayasarsquonın 13

maddesinde ve bu maddenin uygulanmasına iliĢkin Anayasa Mahkemesi iccediltihadında ortaya

konulan kriterlere uygun bir denge kurmaları gerekir

50 Demokrasiler temel hak ve oumlzguumlrluumlklerin en geniĢ oumllccediluumlde sağlanıp guumlvence altına

alındığı rejimlerdir Oumlze dokunma yasağını ihlal etmeyen muumldahaleler youmlnuumlnden goumlzetilmesi

oumlngoumlruumllen ldquodemokratik toplum duumlzeninin gereklerirdquo kavramı oumlncelikle ifade oumlzguumlrluumlğuuml

BaĢvuru Numarası 20138503

Karar Tarihi 27102015

13

uumlzerindeki sınırlamaların zorunlu ya da istisnai tedbir niteliğinde ve baĢvurulabilecek en son

ccedilare ya da alınabilecek en son oumlnlem olmasını gerektirmektedir Demokratik toplum

duumlzeninin gereklerinden olma bir sınırlamanın demokratik bir toplumda zorlayıcı bir

toplumsal ihtiyacın karĢılanması amacına youmlnelik olmasını ifade etmektedir Buna goumlre

sınırlayıcı tedbir bir toplumsal ihtiyacı karĢılamıyorsa ya da baĢvurulabilecek en son ccedilare

niteliğinde değilse demokratik toplum duumlzeninin gereklerine uygun bir tedbir olarak

değerlendirilemez (HandysideBirleşik Krallık B No 549372 7121976 sect 48)

51 Buna goumlre demokratik toplumun temellerinden olan ifade oumlzguumlrluumlğuumlnuumln sadece

lehte olduğu kabul edilen veya zararsız ya da ilgilenmeye değmez goumlruumllen ifadeler iccedilin değil

devletin veya toplumun bir boumlluumlmuumlnuuml eleĢtiren onlara ccedilarpıcı gelen onları rahatsız eden

ifadeler iccedilin de geccedilerli olduğu kuĢkusuzdur Ccediluumlnkuuml bunlar demokratik toplum duumlzeninde

geccedilerli olan ccediloğulculuğun hoĢgoumlruumlnuumln ve accedilık fikirliliğin gerekleridir (HandysideBirleşik

Krallık sect 49)

52 Hak ve oumlzguumlrluumlklere yapılacak her tuumlrluuml sınırlamada devreye girecek bir baĢka

guumlvence de Anayasarsquonın 13 maddesinde ifade edilen ldquooumllccediluumlluumlluumlk ilkesirdquodir Bu ilke temel hak

ve oumlzguumlrluumlklerin sınırlandırılmasına iliĢkin baĢvurularda oumlncelikli olarak dikkate alınması

gereken bir guumlvencedir Anayasarsquonın 13 maddesinde demokratik toplum duumlzeninin gerekleri

ve oumllccediluumlluumlluumlk ilkeleri iki ayrı kriter olarak duumlzenlenmiĢ olmakla birlikte bu iki kriter arasında

sıkı bir iliĢki vardır Temel hak ve oumlzguumlrluumlklere youmlnelik herhangi bir sınırlamanın demokratik

toplum duumlzeni iccedilin gerekli nitelikte baĢka bir ifadeyle guumlduumllen kamu yararı amacını

gerccedilekleĢtirmekle birlikte temel haklara en az muumldahaleye olanak veren oumllccediluumlluuml bir sınırlama

niteliğinde olup olmadığının incelenmesi gerekir (AYM E20074 K200781 18102007)

53 Anayasa Mahkemesinin kararlarına goumlre oumllccediluumlluumlluumlk temel hak ve oumlzguumlrluumlklerin

sınırlanma amaccedilları ile araccedil arasındaki iliĢkiyi yansıtır Oumllccediluumlluumlluumlk denetimi ulaĢılmak istenen

amaccediltan yola ccedilıkılarak bu amaca ulaĢılmak iccedilin seccedililen aracın denetlenmesidir Bu sebeple

ifade oumlzguumlrluumlğuuml alanında getirilen muumldahalelerde hedeflenen amaca ulaĢabilmek iccedilin seccedililen

muumldahalenin elveriĢli gerekli ve orantılı olup olmadığı değerlendirilmelidir (Sebahat Tuncel

B No 20121051 2022014 sect 84)

54 Bu bağlamda ifade oumlzguumlrluumlğuumlne yargısal veya idari bir muumldahalenin toplumsal bir

ihtiyaccedil baskısını karĢılayıp karĢılamadığına bakılması gerekecektir BaĢvuru konusu olay

bakımından yapılacak değerlendirmelerin temel ekseni muumldahaleye neden olan derece

mahkemelerinin kararlarında dayandıkları gerekccedilelerin ifade oumlzguumlrluumlğuumlnuuml kısıtlama

bakımından ldquodemokratik toplum duumlzeninin gereklerirdquo ve ldquooumllccediluumlluumlluumlkrdquo ilkelerine uygun

olduğunu inandırıcı bir Ģekilde ortaya koyup koyamadığı olacaktır (Sebahat Tuncel sect 85)

55 Yukarıdaki değerlendirmeler ıĢığında mahkemelerin duumlĢuumlncelerin accedilıklanması ve

yayılmasına youmlnelik olarak tazminata veya cezaya karar verirken ifade oumlzguumlrluumlğuumlnuumln

kullanılmasından kaynaklanan yarardan ccedilok daha ağır basan korunması gereken bir yararın

varlığını somut olgulara dayanarak goumlstermeleri gerekir (Mustafa Ali Balbay B No

20121272 4122013 sect 114)

56 Bunun sonucu olarak baĢvurucunun ifade oumlzguumlrluumlğuumlne yapılan muumldahalenin

Anayasarsquonın 26 maddesini ihlal boyutuna ulaĢıp ulaĢmadığı incelenirken soyut bir

değerlendirme yapılmayıp baĢvurucunun kullandığı ifadelerin tuumlruumlnuumln kamusal tartıĢmalara

katkı sunma kapasitesinin ifadelere youmlnelik kısıtlamaların niteliğinin ve kapsamının

ifadelerin kimin tarafından dile getirildiğinin kime youmlneldiğinin ve kamuoyu ile diğer

BaĢvuru Numarası 20138503

Karar Tarihi 27102015

14

kiĢilerin kullanılan ifadeler karĢısında sahip oldukları hakların ağırlığının gerektiği gibi

değerlendirilip değerlendirilmediğine bakılmalıdır

57 BaĢvurucunun bir araĢtırmacı ve yazar olarak politikacılara veya huumlkucircmet

politikalarına youmlnelttiği eleĢtiriler sırasında soumlylediği soumlzlerden dolayı aleyhine tazminata

huumlkmedilmesinin oumllccediluumlluuml olduğunun kabul edilebilmesi iccedilin ifade oumlzguumlrluumlğuumlne yapılan

muumldahalenin gerekccedilelerinin inandırıcı baĢka bir deyiĢle ilgili ve yeterli olması gerekir

58 Bu bağlamda gerekccedilede baĢvurucunun yayımladığı kitapta davacı hakkında haber

ve fikirlere yer verirken yayıncılık etiğine uygun olarak doğru ve guumlvenilir bilgi sunarken iyi

niyetle hareket etme goumlrev ve yuumlkuumlmluumlluumlğuumlne uyup uymadığının davacı hakkında verilen

bilgilerin cumhurbaĢkanlığı seccedilimleri kapsamında kamu yararına iliĢkin olup olmadığının

kitabın davacıya karĢı keyficirc kiĢisel bir saldırı teĢkil edip etmediğinin ve doğrudan siyasi

kiĢiliğini hedef alıp almadığının ortaya konulması gerekir Nitekim siyasilere youmlnelik

eleĢtirinin sınırları ccedilok daha geniĢtir (FeldekSlovakya B No 2903295 1272001 sect 74)

59 BaĢvuruya konu kitap yayımlanmadan oumlnce 2007 yılı Nisan ayında yapılacak olan

11 cumhurbaĢkanlığı seccedilimine youmlnelik kamuoyunda yoğun bir tartıĢma yaĢanmaktaydı 2000

yılında seccedililen 10 CumhurbaĢkanı Ahmet Necdet Sezerin goumlrev suumlresi 1652007 tarihinde

dolmaktaydı ve TBMM cumhurbaĢkanlığı seccediliminin ilk tur oylama guumlnuumlnuuml 27 Nisan olarak

belirlemiĢti Seccedilim doumlnemine laiklik tartıĢmalarıyla gelinmiĢti Uumllkenin ccedileĢitli yerlerinde

ldquoCumhuriyet Mitinglerirdquo adıyla geniĢ katılımlı goumlsteriler duumlzenlenmiĢ ve iktidarda bulunan

Adalet ve Kalkınma Partisinin kendi siyasal ccedilizgisinden bir ismi cumhurbaĢkanlığına seccedilmesi

engellenmek istenmiĢti Ġktidar partisinin o doumlnem dıĢiĢleri bakanı ve baĢbakan yardımcısı

olan Kayseri Milletvekili Abdullah Guumlluuml aday goumlstermesi uumlzerine tartıĢmaların odak noktası

genel olarak Abdullah Guumllrsquoe kaymıĢ ve yaĢanan bazı geliĢmelerin ardından ancak 2882007

tarihinde Abdullah Guumll cumhurbaĢkanı seccedililmiĢti

60 BaĢvurucu muhafazakacircr toplum kesimleri dinicirc cemaatlerin siyaset ve siyasi

partilerle iliĢkileri uumlzerine araĢtırmaları bulunan ve ccediloğunluğu zikredilen konularda olmak

uumlzere ondan fazla kitabı bulunan bir yazardır BaĢvurucu soumlz konusu kitabın oumln soumlzuumlnuuml

2942007 tarihinde yazmıĢ ve kitap cumhurbaĢkanlığı seccedilimine iliĢkin tartıĢmaların yoğun

olarak devam ettiği guumlnlerde yayımlanmıĢtır

61 BaĢvurucu davacıya ve davacının birlikte siyaset yaptığı kiĢilere karĢı son derece

Ģuumlpheci yaklaĢmaktadır BaĢvurucu bu kiĢilere genel olarak guumlvenmemekte bu kiĢilerin

kendisinin de mensubu olduğu duumlnya goumlruumlĢuumlne karĢı duumlĢman oldukları fikrini taĢımaktadır

BaĢvurucu davacı ve kitapta davacı ile birlikte adını zikrettiği kiĢilerin milleti aldattıklarına

inanmakta ve bu kiĢilere sert biccedilimde karĢı ccedilıkılması gerektiğini savunmaktadır Ayrıca

kitapta ifade ettiği olayların subjektif değerlendirmesini yapmakta davacı hakkında oumlne

suumlrduumlğuuml kanaatlerini ispatlamak iccedilin olayları ve bu olaylara iliĢkin yorumları

ccedileĢitlendirmektedir

62 BaĢvurucu hakkında accedilılan tazminat davası Ġlk derece Mahkemesince reddedilmiĢ

buna karĢın Yargıtayca karar duumlzeltme aĢamasında bozulmuĢtur Daha sonra Ġlk Derece

Mahkemesi Yargıtay bozma gerekccedilesinde belirtilen gerekccedilelerle davayı kabul ederek

baĢvurucunun davacıya manevi tazminat oumldemesine karar vermiĢtir Bu durumda baĢvurucu

hakkında tazminata huumlkmedilmesinin ifade oumlzguumlrluumlğuumlnuuml ihlal ettiğine iliĢkin Ģikacircyetin

incelenmesi sırasında Yargıtay 4 Hukuk Dairesinin 8122011 tarihli ilamında yer alan

gerekccedileler değerlendirilmelidir

BaĢvuru Numarası 20138503

Karar Tarihi 27102015

15

63 Oumlte yandan yapılan bireysel baĢvurularda yalnızca ve tek baĢlarına derece

mahkemelerince verilen kararların ele alınması ile de yetinilemez Oumlncelikle baĢvurucu

tarafından soumlylenen soumlzlerin kitabın tamamı ve soumlylendikleri bağlamdan kopartılmaksızın

olayın buumltuumlnselliği iccedilerisinde değerlendirilmesi gerekir (Nilguumln Halloran B No 20121184

1672014 sect 52)

64 Yargıtay 4 Hukuk Dairesi uumlccedil sebepten dolayı davanın kabul edilmesi gerektiği

gerekccedilesiyle Ġlk Derece Mahkemesinin davanın reddine dair kararını bozmuĢtur Bunlardan

birincisi baĢvuruya konu kitabın kapak tasarımında kırmızı renk tercih edilerek ldquoDavut

yıldızı (siyonist yıldız)rdquo kullanılması ve bu yıldızın iccediline davacının akademisyen sıfatıyla

giydiği cuumlbbeli ve kepli resmin yerleĢtirilmesidir Daireye goumlre soumlz konusu kapak tasarımı ile

davacının ldquoĠsrail ve Yahudilikrdquo ile bağlantısı olduğuna dair okuyucu uumlzerinde Ģuumlphe

yaratılmak istenmiĢtir BaĢvurucu kırmızı renk ile Ġsrail ve Yahudilik arasında nasıl bir

bağlantı kurulduğunun accedilık olmadığını belirtmiĢtir BaĢvurucu bir kimsenin ldquoĠsrail veya

Yahudilik ile bağlantısının varlığı hakkında Ģuumlphe yaratılmasınınrdquo davacının Tuumlrkiye

Cumhuriyeti vatandaĢı olan Yahudileri de temsil ettiği goumlzetildiğinde hangi surette tazminat

nedeni olduğunun yeterince izah edilmediğini ileri suumlrmuumlĢtuumlr BaĢvurucu tazminat nedeni

sayılan kitap kapağının davacının yaĢamı suumlrecindeki kesitlere dikkat ccedilekmek ve iktidara

gelmeden oumlnceki goumlruumlĢleri ile iktidardaki goumlruumlĢleri ve uygulamaları arasındaki ccedileliĢkileri

goumlstermek amacı taĢıdığını savunmuĢtur

65 BaĢvuruya konu kitap kapağında olduğu gibi belirli bir resmin ne anlama

geldiğinin ancak baĢvurucunun accedilıklamaları ve kitapta kullanılan ifadelerle birlikte kitabın

yayımlandığı oumlzel koĢulların da birlikte değerlendirilmesi ile belirlenebileceği hatırda

tutulmalıdır Bu bağlamda kitap kapağının temel olarak kitabın iccedileriğini yansıtma amacıyla

tasarlandığı değerlendirilmiĢtir

66 Dairenin davanın kabul edilmesi iccedilin goumlsterdiği ikinci sebep ise kitapta bir buumltuumln

olarak ve arka sayfadaki oumlzet boumlluumlmuumlnde kullanılan ifadelerle ldquodavacının yalancı Yahudi ve

Amerika acircĢığı olduğu Hristiyan olup kamuoyuna ABD Ġngiltere ve Ġsrailin hizmetinde bir

kiĢi olarakrdquo sunulduğudur Kitabın arka sayfasında ve iccedileriğinde (bkz sectsect 16-20) bir buumltuumln

olarak davacının Yahudi ve Hristiyanlarla iyi iliĢkileri olduğu davacının duumlĢuumlnce ve

eylemlerinin Tuumlrklerin ve Tuumlrkiye Cumhuriyetirsquonin menfaatine değil ABD Ġngiltere Ġsrail

gibi uumllkelerin menfaatlerine olduğu iddia edilmekte ve bu iddiaların kanıtlanması iccedilin bazı

ccedilıkarımlar ve yorumlar yapılmaktadır Bundan baĢka davacının oumlğrenciliğinden itibaren

değiĢen ideolojik tercihlerine dikkat ccedilekilmekte ve baĢvurucu kendince bu tutarsızlıkları

yorumlamaktadır Buna karĢın kitapta davacıya karĢı aĢağılayıcı ifadeler tespit edilmemiĢtir

Nitekim Yargıtay da bozma kararında boumlyle bir tespite yer vermemiĢtir

67 Dairenin davanın kabul edilmesi iccedilin goumlsterdiği uumlccediluumlncuuml sebep ise kitabın

yayımlandığı 2007 yılının Mayıs ayında uumllke guumlndemindeki cumhurbaĢkanlığı seccedilimlerinde

aday olan davacının eleĢtirilmesinden ziyade kullanılan uumlslupla ldquokuumlccediluumlk duumlĢuumlruumllmesininrdquo

amaccedillandığı iddiasıdır Gerccedilekten de baĢvurucunun soumlz konusu kitabı davacının toplumsal

itibarını zayıflatmak onun uumlstlendiği ve uumlstlenmeyi duumlĢuumlnduumlğuuml siyasi goumlrevlerde bulunmayı

hak etmeyen bir kiĢi olduğunu goumlstererek toplumu youmlnlendirmek amacı ile yazdığı accedilıktır

BaĢvurucu bu amacına ulaĢmak iccedilin bir buumltuumln olarak kitapta yaklaĢan cumhurbaĢkanlığı

seccedilimlerinde aday olan davacının hayat hikacircyesinden bazı kesitlerle birlikte oumlğrenciliğinden

itibaren ccedileĢitli konulardaki accedilıklamalarını ele almakta kendi bakıĢ accedilısından davacının

Mustafa Kemal Atatuumlrkrsquouumln oumlğretilerine muhalif bir kiĢi olduğunu goumlstermeye ccedilalıĢmakta ve

davacıyı sert biccedilimde eleĢtirmektedir

BaĢvuru Numarası 20138503

Karar Tarihi 27102015

16

68 Ġfade oumlzguumlrluumlğuuml buumlyuumlk oumllccediluumlde eleĢtiri oumlzguumlrluumlğuumlnuumln guumlvence altına alınmasını

hedeflemektedir Bu nedenle duumlĢuumlncelerin accedilıklanması ve yayılması sırasında kullanılan

ifadelerin sert olması doğal karĢılanmalıdır Oumlte yandan siyasi tartıĢma oumlzguumlrluumlğuumlnuumln ldquotuumlm

demokratik sistemlerin temel ilkesirdquo (LingensAvusturya B No 981582 871986 sectsect 41

42) olduğu goumlz oumlnuumlne alındığında diğer ifade tuumlrlerine nazaran siyasi ifade oumlzguumlrluumlğuumlne

ayrıca oumlnem vermek gerekmektedir AĠHM kararlarında sıklıkla siyasi bir tartıĢmayı

savunmanın demokratik bir toplumda temel bir unsur olduğunu vurgulamaktadır AĠHM

zorlayıcı nedenler olmadıkccedila siyasi ifadeye kısıtlama getirilmemesi gerektiğini

kaydetmektedir (FeldekSlovakya sect 83)

69 AĠHMrsquoin yerleĢik iccediltihatlarında da belirttiği gibi huumlkucircmetler kullandıkları kamu

guumlcuumlnden dolayı kendilerine youmlneltilmiĢ en ağır eleĢtirileri bile hoĢgoumlruuml ile karĢılamak

zorundadır Sağlıklı bir demokrasi bir huumlkucircmetin yalnızca yasama organı veya yargı organları

tarafından denetlenmesini değil aynı zamanda sivil toplum oumlrguumltleri medya ve basın veya

siyasi partiler gibi siyasal alanda yer alan diğer aktoumlrlerce de denetlenmesini gerektirir

(Castellsİspanya B No 1179885 2341992 sect 46)

70 Aynı Ģekilde siyasetccedililere youmlnelik eleĢtirilerin kabul edilebilir sınırları diğer

kiĢilere youmlnelik eleĢtiri sınırına goumlre daha geniĢtir Bir siyasetccedili diğer kiĢilerden farklı olarak

her soumlzuumlnuuml ve eylemini bilerek halkın ve aynı zamanda diğer siyasetccedililerin denetimine accedilar

bu nedenle de daha geniĢ hoĢgoumlruuml goumlstermek zorundadır (LingensAvusturya sect 42)

71 Siyasetccedililerin daha hoĢgoumlruumlluuml olmak zorunda olmaları Anayasarsquonın 26

maddesinin ikinci fıkrasında belirtilen ldquoşoumlhret ve haklarınınrdquo korunmayacağı anlamına

gelmez Aksine 26 maddenin ikinci fıkrası buumltuumln bireylerin itibarlarının korunmasına imkacircn

verir Ancak Ģahsi sıfatları dıĢında hareket eden siyasetccedililer bakımından soumlz konusu

korumanın gerekleri siyasi meseleleri accedilık biccedilimde tartıĢmanın yararıyla bağlantılı olarak

değerlendirilmelidir (LingensAvusturya sect 42)

72 Somut olayda baĢvurucu yayımladığı kitapta davacının soumlz eylem ve

politikalarıyla Tuumlrklerin ve Tuumlrkiye Cumhuriyeti devletinin menfaatlerine ccedilalıĢmadığını

davacının eylemlerinin ve iliĢkilerinin bazı yabancı devletlerin ccedilıkarlarına hizmet ettiğini

savunmuĢ ve davacıya youmlnelik olarak sert ifadeler kullanmıĢtır Yargıtay 4 Hukuk Dairesi

kitaptaki iddiaların ve baĢvurucu hakkındaki soumlzlerin bir buumltuumln olarak davacının Ģeref ve

itibarına saldırı anlamı taĢıdığına karar vermiĢtir Dairenin kitapta yer alan iddia ve soumlzlerin

ve kitap kapağında kullanılan resmin asıl amacının davacıyı kuumlccediluumlk duumlĢuumlrmek olduğunu kabul

etmesi ancak baĢvurucunun kullandığı kelimelere ve kitap kapağında yer alan resme onun

verdiği anlamın oumltesinde anlamlar yuumlklemesi ile muumlmkuumln olmuĢtur

73 Yargıtay 4 Hukuk Dairesi kararında baĢvurucunun kullandığı ifadelerin tuumlruuml

kamusal tartıĢmalara katkı sunma kapasitesi ve ifadelerin kimin tarafından dile getirildiği

tartıĢılmamıĢ baĢvurucunun hakları ile davacının kullanılan ifadeler karĢısında sahip olduğu

hakların ağırlığı gerektiği gibi değerlendirilmemiĢtir Derece Mahkemeleri baĢvurucunun soumlz

konusu kitabı davacının toplumsal itibarını zayıflatmak iccedilin yazdığını kabul etmiĢlerdir Fakat

Mahkemeler siyasi tartıĢmaların yoğun olarak yaĢandığı bir doumlnemde bu kitabın

yayımlanmasının beklenen bir geliĢme olduğunu goumlzardı etmiĢlerdir

74 BaĢvurucunun dava konusu kitapta yirmi yılı aĢkın bir suumlredir Tuumlrkiye siyasetinin

en oumlnemli aktoumlrlerinden biri olan davacıyı eleĢtirmesinin ve onun hayatının bazı kesitleri ile

iliĢkilerini ve soumlzlerini analiz etmesinin genel olarak kamu yararını ilgilendiren bir mesele

BaĢvuru Numarası 20138503

Karar Tarihi 27102015

17

olduğuna kuĢku yoktur Ayrıca huumlkucircmetlere ve siyasetccedililere youmlneltilen eleĢtirinin sınırı da

oumlzel kiĢilere goumlre daha geniĢtir

75 Ġfade oumlzguumlrluumlğuumlne youmlnelik olarak tazminata veya cezaya karar verirken ifade

oumlzguumlrluumlğuumlnuumln kullanılmasından kaynaklanan yarardan ccedilok daha ağır basan korunması

gereken bir yararın varlığının olup olmadığı değerlendirilirken ldquoolgusal iddialarrdquo ile ldquodeğer

yargısırdquo arasındaki farkın dikkatlice ortaya konulması gerekir Olgusal iddiaların

dayanaklarının ortaya konulmasının beklenmesi muumlmkuumlnken değer yargılarının gerccedilekliğinin

kanıtlanmasını beklemek muumlmkuumln değildir (De Haes and GijselsBelccedilika B No 1998392

2421997 sect 42) Bununla birlikte somut olaydaki gibi birccedilok kitaptan gazete haber ve

yazıları ile dergi makalelerinden alıntılar temelinde ortaya atılan iddialar soumlz konusu

olduğunda ldquoolgusal iddialarrdquo ile ldquodeğer yargılarınırdquo ayırt etmek oldukccedila zordur Yine de

olgusal iddialar ile desteklenmese bile değer yargılarının aĢırı olması kabul edilebilir bir

durumdur (JerusalemAvusturya B No 2695895 2722001 sect 43)

76 BaĢvuru konusu kitapta kitabın yayımlandığı tarihte dıĢiĢleri bakanı ve

cumhurbaĢkanı adayı olan davacı Abdullah Guumlluumln siyasi ve aile yaĢamına iliĢkin bazı

detaylara yer verilmiĢ ve bazı iddialar ortaya atılmıĢtır Ancak ortaya atılan iddialar genel

olarak baĢka kitaplardan gazete haber ve yazıları ile dergi makalelerinden alıntılar temelinde

yapılmıĢtır Bununla birlikte kitapta sıklıkla atıf yapılan bir baĢka kaynak ise Yargıtay

Cumhuriyet BaĢsavcılığının bazı yazıĢmaları ile Abdullah Oumlcalanrsquoın bir mektubudur Bu

kapsamda kullanılan kaynakların buumlyuumlk ccediloğunluğunun herkesin ulaĢabileceği yazı ve haberler

ile ccediloğunlukla davacının siyasi goumlruumlĢlerine muhalif kiĢilerin yazıları olduğu anlaĢılmaktadır

(bkz sect 18) Dolayısıyla kitap oumlnemli oumllccediluumlde herkesin ulaĢabileceği accedilık kaynaklar

kullanılarak yapılan bazı değer yargılarına dayanmaktadır

77 Oumlte yandan baĢvurucunun yazdığı kitabının yoğun siyasi tartıĢmaların yaĢandığı

bir doumlnemde yayımlandığı goumlzetildiğinde kamu yararına youmlnelik olmadığı soumlylenemez

BaĢvurucunun boumlyle bir doumlnemde kendi adına kamuoyunu bilgilendirmek ve eleĢtirilerle

kamuoyu oluĢturmak amacıyla hareket ettiği accedilıktır Oumlte yandan baĢvurucunun yorumları ve

ccedilıkarımlarının ağır eleĢtiri olduğunda herhangi bir teredduumlt olmamasına rağmen baĢvurucunun

yorumlarının ve ccedilıkarımlarının keyficirc kiĢisel saldırı boyutuna ulaĢtığı da soumlylenemez

BaĢvurucunun polemik iccedileren agresif usuluuml değerlendirilirken ifade oumlzguumlrluumlğuumlnuumln sadece

haber ve fikirlerin iccedileriğini korumadığı haber ve fikirlerin iletilme usuluumlnuuml de koruduğu

goumlzetilmelidir (JersildDanimarka B No 1589089 2391984 sect 31)

78 Demokratik toplumda -oumlzellikle siyasi kiĢiler uumlzerinde- ccediloğulcu bir tartıĢma

ortamının sağlanması oumlnemlidir Boumlylelikle demokrasinin asıl iĢlevi olan haber bilgi ve

eleĢtirilerin oumlzguumlrce dile getirilmesi iccedilin uygun ortam sağlanabilecektir Siyasi kiĢiler

demokratik bir ortamda kendilerine youmlnelik ağır eleĢtiriler yapılabileceğini aile ve oumlzel

yaĢamlarının suumlrekli takip edileceğini bilerek tercihlerini belirlemektedirler Bu bağlamda

baĢvurucunun uzun yıllardır siyasetin iccedilinde ve cumhurbaĢkanı adayı olan kiĢi hakkında -

oumlnceden yayımlanmıĢ kaynaklar temelinde- siyasi hayatında yapmıĢ olduğu bazı tercihlerden

yola ccedilıkarak aile hayatına iliĢkin bilgiler iletmesine ve ağır eleĢtiriler yapmasına demokratik

ccediloğulculuk accedilısından tahammuumll edilmesi gerekir Bu tuumlr aile hayatına iliĢkin bilgilere ağır

eleĢtirilere ve değerlendirmelere tahammuumll edilmesi ve ifade oumlzguumlrluumlğuumlnuumln guumlvencesi ile

bunların dile getirilmesi demokrasinin sağlıklı iĢlemesini sağlayacaktır

79 Rahatsız edici de olsa siyasilere iliĢkin yapılan bilgilendirme ve eleĢtirilerin

cezalandırılması ldquocaydırıcı etkirdquo doğurarak toplumdaki ve kamuoyundaki farklı seslerin

susturulmasına yol accedilabilir Cezalandırılma korkusu ccediloğulcu toplumun suumlrduumlruumllebilmesine

BaĢvuru Numarası 20138503

Karar Tarihi 27102015

18

engel olabilir Bu nedenle somut olayda baĢvurucunun 15000 TL tazminat oumldemesine karar

verilmesi siyasilere youmlnelik olarak bilgilendirme ve eleĢtiri ortamına zarar verebilecektir

Dolayısıyla baĢvurucunun ifade oumlzguumlrluumlğuumlne yapılan muumldahalenin ldquobaĢkalarının Ģoumlhret ve

haklarınınrdquo korunması iccedilin demokratik bir toplumda gerekli bir muumldahale olmadığı kanaatine

varılmıĢtır

80 Accedilıklanan nedenlerle baĢvurucunun Anayasarsquonın 26 maddesinde guumlvence altına

alınan ifade oumlzguumlrluumlğuumlnuumln ihlal edildiğine karar verilmesi gerekir Serruh KALELĠ Erdal

TERCAN ve Hasan Tahsin GOumlKCAN Anayasarsquonın 28 maddesi youmlnuumlnden de ihlal bulunması

gerektiği gerekccedilesiyle bu sonuca katılmıĢlardır

Burhan UumlSTUumlN Serdar OumlZGUumlLDUumlR ve Muammer TOPAL bu goumlruumlĢe

katılmamıĢlardır

3 6216 Sayılı Kanunrsquoun 50 Maddesi Youmlnuumlnden

81 BaĢvurucu maddi ve manevi zararlarına iliĢkin haklarının saklı tutulmasını talep

etmiĢtir

82 3032011 tarihli ve 6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin KuruluĢu ve Yargılama

Usulleri Hakkında Kanunun Kararlar kenar baĢlıklı 50 maddesinin (2) numaralı fıkrası

Ģoumlyledir

Tespit edilen ihlal bir mahkeme kararından kaynaklanmışsa ihlali ve sonuccedillarını

ortadan kaldırmak iccedilin yeniden yargılama yapmak uumlzere dosya ilgili mahkemeye goumlnderilir

Yeniden yargılama yapılmasında hukuki yarar bulunmayan hacircllerde başvurucu lehine

tazminata huumlkmedilebilir veya genel mahkemelerde dava accedilılması yolu goumlsterilebilir Yeniden

yargılama yapmakla yuumlkuumlmluuml mahkeme Anayasa Mahkemesinin ihlal kararında accedilıkladığı

ihlali ve sonuccedillarını ortadan kaldıracak şekilde muumlmkuumlnse dosya uumlzerinden karar verir

83 BaĢvurucu vekacirclet uumlcreti ve yargılama giderlerinin tahsilini talep ettiğinden

19835 baĢvuru harcı ve 1500 TL vekacirclet uumlcretinden oluĢan toplam 169835 TL yargılama

giderinin baĢvurucuya oumldenmesine karar verilmesi gerekir

84 BaĢvurucunun herhangi bir tazminat talebi olmadığından bu husus

değerlendirilmemiĢtir Ancak 6216 sayılı Kanunrsquoun 50 maddesinin (1) numaralı fıkrasında

esas inceleme sonunda ihlal kararı verilmesi hacirclinde ihlalin ve sonuccedillarının ortadan

kaldırılması iccedilin yapılması gerekenlere huumlkmedileceği belirtilmiĢtir BaĢvuruda Anayasanın

26 maddesinin ihlal edildiği sonucuna varıldığı goumlzetilerek ihlal tespitinin yeterli tatmin

sağlayamayacağı anlaĢılmakla 6216 sayılı Kanunrsquoun 50 maddesinin (1) ve (2) numaralı

fıkraları uyarınca yeniden yargılama yapılmasına karar verilmesi gerekir

V HUumlKUumlM

Accedilıklanan gerekccedilelerle

A BaĢvurucunun ifade oumlzguumlrluumlğuumlnuumln ihlal edildiği youmlnuumlndeki iddiasının KABUL

EDĠLEBĠLĠR OLDUĞUNA OYBĠRLĠĞĠYLE

B BaĢvurucunun Anayasarsquonın 26 maddesinin birinci fıkrasında guumlvence altına

alınan ifade oumlzguumlrluumlğuumlnuumln ĠHLAL EDĠLDĠĞĠNE Burhan UumlSTUumlN Serdar OumlZGUumlLDUumlR ve

Muammer TOPALrsquoın karĢıoyu ve OYCcedilOKLUĞUYLA

C 19835 TL harccedil ve 1500 TL vekacirclet uumlcretinden oluĢan toplam 169835 TL

yargılama giderinin BAġVURUCUYA OumlDENMESĠNE

BaĢvuru Numarası 20138503

Karar Tarihi 27102015

19

D Oumldemenin kararın tebliğini takiben baĢvurucunun Maliye Bakanlığına baĢvuru

tarihinden itibaren doumlrt ay iccedilinde yapılmasına oumldemede gecikme olması hacirclinde bu suumlrenin

sona erdiği tarihten oumldeme tarihine kadar geccedilen suumlre iccedilin yasal faiz uygulanmasına

E 6216 sayılı Kanunrsquoun 50 maddesinin (2) numaralı fıkrası uyarınca ihlalin ve

sonuccedillarının ortadan kaldırılması iccedilin yeniden yargılama yapmak uumlzere kararın bir oumlrneğinin

Ankara 6 Asliye Hukuk Mahkemesine GOumlNDERĠLMESĠNE

F Bilgi edinilmesi iccedilin kararın bir oumlrneğinin Adalet Bakanlığına ve ĠccediliĢleri

Bakanlığına goumlnderilmesine

27102015 tarihinde karar verildi

BaĢkan

Zuumlhtuuml ARSLAN

BaĢkanvekili

Burhan UumlSTUumlN

BaĢkanvekili

Engin YILDIRIM

Uumlye

Serdar OumlZGUumlLDUumlR

Uumlye

Serruh KALELĠ

Uumlye

Osman Alifeyyaz PAKSUumlT

Uumlye

Recep KOumlMUumlRCUuml

Uumlye

Nuri NECĠPOĞLU

Uumlye

Hicabi DURSUN

Uumlye

Celal Muumlmtaz AKINCI

Uumlye

Erdal TERCAN

Uumlye

Muammer TOPAL

Uumlye

Hasan Tahsin GOumlKCAN

Uumlye

Kadir OumlZKAYA

Uumlye

Rıdvan GUumlLECcedil

BaĢvuru Numarası 20138503

Karar Tarihi 27102015

20

KARŞIOY GEREKCcedilESİ

BaĢvurucunun yazdığı kitabın bir buumltuumln olarak incelenmesinde ifade oumlzguumlrluumlğuuml

sınırlarının aĢıldığı kitapta sarfedilen soumlzlerin ve iddiaların demokratik bir toplumda

baĢvurucunun ifade oumlzguumlrluumlğuuml ile baĢkalarının Ģoumlhret veya haklarının korunması arasında

makul bir denge teĢkil etmediği ayrıca kitabın oumln ve arka kapaklarındaki resim ve tanıtım

yazılarının da baĢvurucunun Ģeref ve itibara youmlnelik duumlĢuumlncelerini ortaya koyduğu

dolayısiyle derece mahkemelerinin bu konudaki tespit ve vardıkları sonucun hukuka uyarlı

bulunduğu ve baĢvurucunun Anayasarsquonın 26 maddesinde guumlvence altına alınan ifade

oumlzguumlrluumlğuumlnuumln ihlacircl edilmediği kanaatine vardığımızdan ccediloğunluğun aksi youmlndeki kararına

katılmıyoruz

BaĢkanvekili

Burhan UumlSTUumlN

Uumlye

Serdar OumlZGUumlLDUumlR

Uumlye

Muammer TOPAL

Page 4: ANAYASA MAHKEMESİ53. sayfasında “Yalçın Küçük, Gül'ün ei için, „ibrani‟ dediğinde elektriğe tutulmu bir Toy gibi çırpınıyor, hemen kağıda kaleme sarılıp mektup

BaĢvuru Numarası 20138503

Karar Tarihi 27102015

3

iv Tuumlrkluumlğe karĢı bir tutum iccedilerisinde olduğu ldquoİngiliz Amerikan ve Yahudiler iccedilin

ccedilalıştığırdquo ldquoAmerikan vatandaşı olduğurdquo ldquoİngiliz istihbarat servisleri iccedilin ccedilalışacak kişilerden

biri olduğu ve o şekilde yetiştirildiğirdquo gibi ifadelere yer verildiğini

v Kitabın 9 sayfasında ldquoYıllarca Kayserili olduğunu soumlyleyen Guumll ailesi aslında

Kayseriye 1915 yılında Siirtten goumlccedilmuumlştuuml Aile ccedilevreye kendini Arap olarak tanıtmıştı Oysa

Araplıkla hiccedilbir ilgileri yokturdquo denildiğini ve devamında Recep Tayyip Erdoğan ile

kendisinin -Musa Peygamber ve kardeĢi Harun Peygambere benzetilerek- ldquoyalancırdquo ve

ldquoYahudirdquo olarak nitelendirildiğini kendisinin Siirtrsquoten goumlccedil ettiği ve Yahudi olduğu youmlnuumlndeki

iddianın doğru olmadığını davaya konu kitapta bu konuyla ilgili tek bir kanıt bulunmadığını

vi Kitabın 14 sayfasında ldquoAbdullah Guumll Siirt goumlccedilmeni olduğu yanında yıllarca

iccedilinde taşıdığı Yahudi ve Amerikan aşkını dahi gizledirdquo 16 sayfasında ldquoAtatuumlrk‟uumln bu

duumlşuumlncelerine inat olarak Kayseri Lisesinden Atatuumlrk duumlşmanı bazı isimlerin yetiştirilmesine

başlandı Laik demokratik cumhuriyetin temellerine dinamit koymak iccedilin birbirleriyle yarışan

bazı isimler de buradan mezun oldurdquo denilmek suretiyle kendisinin Atatuumlrk ve laik

demokratik cumhuriyet duumlĢmanı olarak nitelendirildiğini

vii Yine aynı sayfada ldquoAbi Macit Guumll aldığı ihaleler sonrası Kayseride fabrika

sahibi oldurdquo denilerek ihalelerin kendisi tarafından kardeĢine verilmiĢ gibi bir algı

oluĢturulduğunu soumlz konusu iĢ yerinin 1970li yıllarda Kayseri Tayyare Fabrikasından emekli

olan babası Ahmet Hamdi Guumll tarafından kurulduğunu bu nedenle belirtilen hususun gerccedilek

dıĢı olduğunu

viii Kitabın 18 sayfasında ldquoMTTBnin etkin isimleri arasında yer alan Guumll ve

arkadaşları uumllkuumlcuumller ile solcuların arasındaki kavgalardan azami oumllccediluumlde yararlanıyor ve

olayları bıyık altından guumllerek seyrediyorlardırdquo denilerek kendisinin ldquoprovokatoumlrrdquo rdquouumllkeyi

kargaşaya suumlruumlkleyen bir kişirdquo olarak goumlsterildiğini

ix Kitabın 23 sayfasında ldquoBu durum her halde birisi kiliseden ccedilıkarken

goumlrduumlğuumlnde bdquoburada ne arıyorsun‟ sorusunun peşin verilmiş cevabıydırdquo diye iddia edildiğini

bu sayfanın baĢlığının ldquoKilisede namaz kılmışrdquo olarak belirtildiğini kendisinin Hristiyan

olduğunun iddia edildiğini

x Kitabın 24 sayfasında ldquoİngiliz istihbarat servislerinin yurt dışı goumlrevlere

goumlnderilecek ajanlarının oumlnemli bir boumlluumlmuuml Exeter Uumlniversitesinde eğitim goumlruumlr Dışişleri

Bakanı Abdullah Guumll Exeter Uumlniversitesinde 2 yıl eğitim oumlğretim goumlrmuumlştuumlrrdquo 25 sayfasında

ldquoABDnin en sevdiği islamcı ( ) tiplemesi iccedilinde yer alan Guumll ABD İsrail İngiltere

Fethullah Guumllen ve Tayyip Erdoğandan destek alarak Fazilet Partisi Genel Başkanlığına

adaylığını koydurdquo 26 sayfasında ldquoBu isimler memleketin hizmetinde kullanılıyorlardı Tabi ki

o memleket ABD İngiltere ve İsraildirdquo 28 sayfasında ldquoTuumlrkiye Cumhuriyetinin

Cumhurbaşkanı adayı olan Abdullah Guumll goumlruumllduumlğuuml gibi oumlzellikle ABD ve İngilterenin derin

devleti ile yakın ilişkiler iccedilinde olan bir kişidirrdquo 30 sayfasında ldquoOğullarının işi ABD‟denrdquo

denildiğini

xi Kitabın 32 sayfasında ldquoGuumlluumln Bakanı olduğu dışişleri davaya Mason Avukat

Muumlnci Oumlzmeni goumlndermiş ve karar tuumlrban aleyhine ccedilıkmıştırdquo denilerek masonlar ile

bağlantısı olan bir kiĢi olarak goumlsterildiğini

xii Kitabın 34 sayfasında ldquoTuumlrkiyede Cumhuriyetccedili doumlnemin sonu geldi Kesinlikle

laik sistemi değiştirmek istiyoruzrdquo ifadesinin muumlvekkili tarafından kullanıldığının iddia

BaĢvuru Numarası 20138503

Karar Tarihi 27102015

4

edildiğini bu ifadelerle ilgili olarak yayın yapan Cumhuriyet gazetesinin 2942007 ve

152007 tarihli nuumlshaları hakkında muumlvekkili tarafından dava accedilıldığını Ankara 25 Asliye

Hukuk Mahkemesinin 2007381 Esas sayılı dosyasında 552007 tarihinde soumlz konusu

gazetedeki haberlerle ilgili ihtiyati tedbir kararı verildiğini ve bu Ģekilde yayın yapılmasının

yasaklandığını davaya konu kitapta bu Mahkeme kararına aykırı hareket edildiğini

xiii Kitabın 34 sayfasında ldquoCumhuriyetle kavgalı bir Cumhurbaşkanı adayı olduğunu

net bir şekilde ortaya koyuyorrdquo ldquoGuumlluumln temsil ettiği ccedilevrelerin attığı tohumların nasıl

yeşerdiği ise Ankarada acı tecruumlbelerle yaşanmış ancak Danıştay baskınından da ders

ccedilıkarılmamıştırdquo 37 sayfasında ldquoDoumlrt doumlnem Kayseri Milletvekili seccedililen Guumll İsrail ABD ve

İngiliz başkonsolosluklarının denetiminde Recep Tayyip Erdoğan ile birlikte AKPyi kurdurdquo

44 sayfasında ldquoKayıp Trilyon Sanığırdquo baĢlığı kullanılarak bu baĢlık altında ldquoGuumlluumln

Cumhurbaşkanı olması durumunda kayıp trilyon davasından yararlanıp yararlanmayacağı

gelecek guumlnlerde netleşecekrdquo denildiğini oysa aynı konuda Ankara 6 Asliye Hukuk

Mahkemesi tarafından kendisi aleyhine accedilılan davanın reddine karar verildiğini davalının tek

amacının gerccedilek dıĢı beyanlar ile kendisine zarar vermek olduğunu

xiv Kitabın 48 sayfasında ldquoFoxman ve ekibi Ankarada Abdullah Guumll ve Fehim

Adakla goumlruumlşuumlyor doğrudan Amerikan youmlnetiminin oumlnemli ve stratejik mesajlarını

iletiyorlardı Yahudilerin ve ABDlilerin guumlvenini kazanıyordurdquo 53 sayfasında ldquoYalccedilın

Kuumlccediluumlk Guumlluumln eşi iccedilin bdquoibrani‟ dediğinde elektriğe tutulmuş bir Toy gibi ccedilırpınıyor hemen

kağıda kaleme sarılıp mektup yazıyordurdquo denilerek kendisinin toygillerden boumlcek ve tane ile

beslenen eti iccedilin avlanan kızıl tuumlyluuml bir kuĢ olarak goumlsterildiğini kitabın aynı sayfasında

ldquoGelin Yalccedilın Kuumlccediluumlke hakvermeyin Ahmet Erteguumlnuumln tam ismi Ahmet Muumlnir Erteguumlnduuml

Guumlluumln oğlunun ismi ise Ahmet Muumlnirdi Ahmet Erteguumlnuumln annesinin adı Hayrunnisa iken

Guumlluumln eşinin adı da Hayrunnisaydı Tesaduumlftuumlr tesaduumlf ( ) Ahmet Erteguumlnuumln eşinin

adı Mica idi ve kendisi Hristiyandı Ahmet Erteguumln ABD vatandaşı ve ABD derin devletinin

en oumlnemli isimlerindendirdquo denilmek suretiyle isim benzerliklerini kullanarak imada

bulunulduğunu

xv Kitabın 57 sayfasında ldquoGuumll gizli duumlnya devletinderdquo baĢlığı kullanılarak imada

bulunulduğunu 60 sayfasında ldquoGuumll ve Derin Amerikardquo 64 sayfasında ldquoAbdullah Guumlluumln

Gizli İşlerirdquo baĢlıkları atıldığını ve 64 sayfada ldquoAbdullah Guumll denince insanın aklına hemen

İngiltere İsrail ve ABDlilerle gizli goumlruumlşmeler yapan bir isim geliyordurdquo denildiğini

xvi Kitabın 66 sayfasında kendisinin ABD DıĢiĢleri Bakanı ile gizli bir anlaĢma

yaptığını ve Tuumlrkiye Cumhuriyeti Devleti aleyhine hareket ettiğinin iddia edildiğini 77

sayfasında ldquoİşte size uzak goumlruumlşluuml ve gerccedilekccedili bir devlet adamının soumlzlerirdquo ifadelerine yer

verilerek kinaye yapıldığını dar goumlruumlĢluuml ve yalancı olduğunun ima edildiğini

xvii Kitabın 89 sayfasında ldquo 30-35 yıldır bir arada olan insanların birlikteliğinde

Yağma-Talan-Soygun ve Vurgun had safhaya ulaştırdquo denildiğini 90 sayfasında ldquoBiz bu

uumllkenin WASPlarıyızrdquo soumlzuumlnuumln kendisine atfedildiğini WASPların CIA denetiminde

faaliyet goumlsterdiğinin belirtildiğini 92 sayfasında ldquoAbdullah Guumllde Tuumlrkluumlkten Rahatsızrdquo

baĢlığı atıldığını

xviii Kitabın 94 ve 95 sayfalarında ldquoNe Mutlu Tuumlrkuumlm Diyenerdquo soumlzuumlnden rahatsızlık

duyduğunun iddia edildiğini bu Ģekilde kendisinin Tuumlrk duumlĢmanı olarak goumlsterilmeye

ccedilalıĢıldığını 97 sayfasında ldquoBir devlet adamı () ve cumhurbaşkanlığı adayı () duumlşuumlnuumln ki

Atatuumlrkuumln bdquoNe Mutlu Tuumlrkuumlm Diyene‟ oumlzdeyişi ile alay ediyor aşağılıyor karşı ccedilıkıyorrdquo

BaĢvuru Numarası 20138503

Karar Tarihi 27102015

5

denildiğini kendisinin bu soumlzlerle alay etmediğini aĢağılamada bulunmadığını ve karĢı ccedilıkma

amacı iccedilinde olmadığını

xix Kitabın 95 sayfasında ldquoNe yazık ki mert duumlruumlst ve yuumlrekli olamıyor Soumlzlerinin

arkasında bile duramıyorrdquo denilmek suretiyle muumlvekkilinin namert yalancı ve korkak olarak

nitelendirildiğini 106 sayfasında ldquoHarf Devrimine De Karşılar Mırdquo 107 sayfasında

ldquoKemalizm Moral Bozuyor veya Guumlluumln Roumlntgenirdquo 110 sayfasında ldquoAtatuumlrkuumln İlkeleri

Rahatsız Etmişrdquo 112 sayfasında ldquoNe Mutlu Tuumlrkuumlm Diyene Soumlzuumlne Duyulan Kinrdquo 118

sayfasında ldquoKemalizmi Yaşatanları mı Vuracaksınızrdquo baĢlıklarının kullanıldığını son baĢlığın

altında ldquoo kuklaların arkasındaki kuklacıkları vurmamız gerekir ve onları tespit etmemiz

gerekirrdquo denildiğini ve beyanlarının ccedilarpıtıldığını

xx Kitabın 125 sayfasında ldquoAlman Vakıfları Leyla Zana ve Guumllrdquo baĢlığı altında

ldquoAbdullah Guumll Başbakanlığı zamanında Avrupalılara Leyla Zana ve arkadaşlarının

durumlarını en kısa zamanda duumlzeltme soumlzuuml veriyor PKKlılara bayram yaptırıyor ccedilok

geccedilmeden Zana ve arkadaşları tahliye ediliyordurdquo denilmek suretiyle teroumlr grubu ve

temsilcileri ile ccedilalıĢtığının iddia edildiğini bu iddiaların gerccedileklikten uzak olduğunu

xxi Kitabın 142 sayfasında Abdullah Oumlcalanın kendisine mektup yazdığından

mektupta idam cezasının kaldırılmasını istediğinden ve 1472004 tarihinde idam cezasının

kaldırılarak sanki bu mektup uumlzerine idam cezası kaldırılmıĢ ve Abdullah Oumlcalanın isteğini

yerine getirmeye ccedilalıĢmıĢ gibi goumlsterildiğini bu soumlzlerin kendisine zarar vermek amacıyla sarf

edildiğini Oumlcalanrsquoın sayısız kiĢiye sayısız mektup yazdığını mektup sahibi ile herhangi bir

iliĢkisinin konuĢmasının goumlruumlĢmesinin ve fikir birliğinin mevcut olmadığını

xxii Kitabın 150 sayfasında belirtilen hususu kuvvetlendirmek amacıyla ldquoAPOdan

mektuplar alan ve Aponun dileklerinin ccediloumlzuumlmuuml iccedilin uğraşan Başbakan Guumll kendilerine oy

veren insanlara gideceği yerde oumlnce PKK ile bağlantılarının kanıtlandığı Apodan aldıkları

talimatlarla hareket ettikleri kesinleşen Leyla Zana ve arkadaşlarının hapisten kurtulması iccedilin

muumlcadele veriyor onların yeniden yargılanmalarını sağlıyordurdquo denildiğini ve kendisinin

PKK yanlısı ve Abdullah Oumlcalan ile yandaĢlarına hizmet eden bir kiĢi olduğu hususunda

insanların inandırılmaya ccedilalıĢıldığını

xxiii Kitabın 169 sayfasında ldquoGuumlluumln ABD Vatandaşlığırdquo baĢlığı altında ldquoGuumll

Amerikan vatandaşı olduğunu neden gizliyorrdquo Ģeklinde ifadeye yer verildiğini ancak ABD

vatandaĢı olduğuna dair herhangi bir kanıt ve belge sunulamadığını

xxiv BaĢvuruya konu kitapta haber verme sınırlarının aĢılarak kendisine hukuka aykırı

olarak saldırıda bulunulduğunu eleĢtiri ve nezaket sınırlarının aĢıldığını haksız Ģekilde

succedillanarak manevi varlığının zedelendiğini basına tanınan ayrıcalığın sınırsız olmadığını

kiĢilik haklarına saygı goumlsterilmesi gerektiğini yayının salt toplum yararı goumlzetilerek

yapılması gerektiğini bu ilke ve kurallar goumlzetilmeden yapılan yayının hukuka aykırı ve

kiĢilik haklarına saldırı oluĢturduğunu iddia ederek manevi tazminat talebinde bulunmuĢtur

11 BaĢvurucu Ġlk Derece Mahkemesindeki savunmasında davacının iddialarına

cevap vermek fırsatı bulmuĢtur BaĢvurucu

i BaĢvuruya konu kitapta kaynaklara dayalı olarak alıntılar yapıldığını kitabın

objektif bilgiler iccedilerdiğini belgelere dayalı gerccedilek ve guumlncel olduğunu gerccedilek dıĢı hiccedilbir

bilgi olmadığını oumlz ve biccedilim dengesinin korunduğunu konu ile ifade arasındaki bağlılığın

sağlandığını kitapta yer alan bilgilerin kamu yararına youmlnelik ve toplumsal ilgiyi taĢıdığını

BaĢvuru Numarası 20138503

Karar Tarihi 27102015

6

ii Davacının kurumsallaĢmıĢ bir Ģahsiyet olduğunu ve sert eleĢtirilere muhatap

olacağını bilerek siyasi faaliyette bulunduğunu sadece kitabın oumln kapağındaki resimden

hareketle ldquoajan vatan haini veveya Tuumlrkiye Cumhuriyeti aleyhine faaliyetlerde bulunanrdquo kiĢi

olduğuna iliĢkin ccedilıkarımın davacı tarafa ait olduğunu

iii Kitapta yer alan ve davacıya atfedilen soumlzlerin tamamen davacının kendisine ait

olduğunu kitapta ilgili kaynakların goumlsterildiğini daha oumlnce yayımlanan haber veya

yazılardan alıntı yapılmasının davacının kiĢilik haklarını ihlal etmeyeceğini

iv Davacının isminin yer aldığı haberlere kitaplara ve yazılara karĢı dava

accedilmayarak ve tekzip etmeyerek yazılanların gerccedilekliğini kabul ettiğini ancak bu yazıların yer

aldığı kitaptaki hususların kiĢilik haklarını ihlal ettiğini ileri suumlrduumlğuumlnuuml

v Davacının kendi accedilıklamalarının okurlara aktarıldığını kitap bir buumltuumln olarak

değerlendirildiğinde hacirclen iktidarda olan bir partideki geliĢmelerin aktarıldığını okurların

bilgilendirildiğini uumllkeyi youmlnetenlerin siyasi bakıĢlarının kamuoyuna duyurulduğunu kamu

yararının oumln planda tutulduğunu uumllkenin youmlnetimini elinde tutanlar hakkında kamuoyunun

bilgi sahibi olmasının sağlandığını

vi Kitapta davacının ismi geccedilen yerlerde Ģahsiyet haklarına herhangi bir tecavuumlzuumln

soumlz konusu olmadığını oumlzle biccedilim dengesinin bozulmadığını belirterek davanın reddine karar

verilmesini talep etmiĢtir

12 Ankara 6 Asliye Hukuk Mahkemesi 2172009 tarihli kararı ile davanın reddine

karar vermiĢtir Kararın gerekccedilesi Ģoumlyledir

ldquoDavacının Cumhurbaşkanı olmazdan oumlnce siyasi bir kimliği olup aynı zamanda

Bakanlık Başbakan Yardımcılığı ve Başbakanlık goumlrevlerinde bulunmuştur Yapmış olduğu

bazı temaslar kamuoyunu ilgilendirdiğinden davaya konu kitaptan oumlnce de bazı yayın

organlarında haber konusu yapılmış ve eleştirilmiştir Davacı vekili yapılan yayınlar ile ilgili

olarak yukarıda belirtilen dışında başka bir dava accedilıldığını ileri suumlrmemiştir Uumllkeleri youmlneten

kişilerin yapmış olduğu bazı temasların ve almış oldukları bazı kararların olduğu gibi

kamuoyuna aktarılması soumlz konusu değilse de alınan bazı kararların ve yapılan bazı

temasların kamuoyunu bilgilendirme amacıyla sunulmaması durumunda kamuoyunda

tartışılmakta ve basında eleştirilmektedir Basının hak ve goumlrevleri arasında kamuoyunu

bilgilendirmek eleştirilerde bulunmak kamuoyu oluşturmak boumlylece demokrasinin daha iyi

işlemesini sağlamak gibi bir işlevi soumlz konusu olduğundan siyasete giren kişilerin ise siyasete

girerken haklarında bir takım yayınlar yapılabileceğini bu yayınların bazen sert eleştiri

mahiyetinde olabileceğini kabul ederek bu tercihi yaptıklarından yapılan sert eleştirilere

katlanmak durumundadırlar bazen bu eleştiriler kişilik haklarına saldırı da oluşturabilir

Eğer yapılan yayının yapılmasında kamu yararı bulunuyorsa kişilik hakları yerine kamu

yararına uumlstuumlnluumlk tanımak soumlz konusu olabilir Davaya konu kitap iccedilinde yazılanların gerek

gerccedileklik unsurunu taşıması gerek guumlncel olması gerekse kamuoyunun bilgilendirilmesi

amacıyla kamu yararının soumlz konusu olması nedeniyle davacının kişilik hakları yerine kamu

yararına uumlstuumlnluumlk tanınmıştır Oumlzle biccedilim arasındaki dengenin korunduğu kanaatine

varılmıştır Bu nedenle davaya konu kitaptaki yazılanların hukuka uygun olduğu sonucuna

varılmış davalı tarafın sunmuş olduğu deliller karşısında davanın reddine karar vermek

gerekmiştirrdquo

13 Kararın temyizi uumlzerine Yargıtay 4 Hukuk Dairesi 1522011 tarihli ilamı ile Ġlk

Derece Mahkemesinin kararını delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik goumlruumllmediği

gerekccedilesi ile onamıĢtır

BaĢvuru Numarası 20138503

Karar Tarihi 27102015

7

14 Davacı tarafından yapılan karar duumlzeltme talebi uumlzerine aynı Daire 8122011

tarihli ilamı ile karar duumlzeltme talebinin kabuluumlne ve Ġlk Derece Mahkemesinin kararının

bozulmasına karar vermiĢtir Yargıtayın gerekccedilesi Ģoumlyledir

ldquoDavacı yayın tarihinde Dışişleri Bakanı ve Cumhurbaşkanı adayıdır Davalı yazar

tarafından yazılan bdquoMusanın Guumlluuml‟ adlı kitabın kapak tasarımında kırmızı renk tercih

edilerek bdquoDavutun Yıldızı-Siyonist Yıldız‟ kullanıldığı bu yıldızın iccedilerisine davacının

akademisyen sıfatıyla giydiği cuumlbbeli ve kepli resmin yerleştirildiği bununla davacının -İsrail

ve Yahudilik- ile bağlantısının varlığına dair okuyucu uumlzerinde şuumlphe yaratılmasının

amaccedillandığı yine kitap iccedilerisinde ve arka sayfadaki oumlzet boumlluumlmuumlnde kullanılan ifadelerle

davacının yalancı Yahudi ve Amerika aşığı olduğu Hıristiyan olup kamuoyuna ABD

İngiltere ve İsrailin hizmetinde bir kişi olarak sunulduğu yayının ilk basım tarihi olan Mayıs

2007de uumllke guumlndeminde olan Cumhurbaşkanlığı seccedilimleri nedeniyle aday olan davacının

eleştirilmesinden ziyade kullanılan uumlslupla kuumlccediluumlk duumlşuumlruumllerek kişilik haklarına saldırıda

bulunulduğu anlaşılmaktadır Şu durumda uygun bir miktar manevi tazminat huumlkuumlm altına

alınmalıdır Mahkemenin bu youmlnuuml goumlzetmeden istemin reddine dair verdiği karar usul ve

yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir ise de karar dairece onanmış bulunduğundan

davacının karar duumlzeltme istemi HUMKnun 440-442 maddeleri uyarınca kabul edilmeli

onama ilamı kaldırılmalı ve karar bozulmalıdırrdquo

15 Bozma uumlzerine yargılamaya devam eden Ankara 6 Asliye Hukuk Mahkemesi

572012 tarihli kararı ile ldquohuumlkmuumlne uyulan bozma ilamında belirtilen gerekccedilelerlerdquo davanın

kabuluumlne ve baĢvurucunun davacıya 15000 TL oumldemesine karar vermiĢtir Karara goumlre

baĢvurucunun 2007 yılından itibaren iĢleyecek yasal faizi de davacıya oumldemesi

gerekmektedir

16 Kararın temyizi uumlzerine Yargıtay 4 Hukuk Dairesi 2312013 tarihli ilamı ile

yerel Mahkemenin kararını onamıĢtır Daire baĢvurucunun karar duumlzeltme talebini 1292013

tarihli ilamı ile reddetmiĢtir Karar baĢvurucuya 23102013 tarihinde tebliğ edilmiĢtir

17 Anayasa Mahkemesine bireysel baĢvuru 22112013 tarihinde yapılmıĢtır

B Başvuruya Konu Kitap

18 BaĢvuruya konu ldquoMusa‟nın Guumll‟uumlrdquo isimli kitap baĢvurucu Erguumln Poyraz

tarafından kaleme alınmıĢtır BaĢvuru dilekccedilesi ile birlikte verilen nuumlsha kitabın 2007 yılı

Ağustos ayında yayımlanan 8 baskısı olmakla birlikte oumln soumlzuumln 2942007 tarihinde yazıldığı

ve kitabın 2007 yılı Mayıs ayında basılarak dağıtımının yapıldığı anlaĢılmaktadır Ġstanbulrsquoda

188 sayfa olarak basılan kitap bir oumln soumlz ve 67 alt baĢlıktan oluĢmaktadır

19 Kitapta kitabın yayımlandığı tarihte dıĢiĢleri bakanı ve cumhurbaĢkanı adayı olan

davacı Abdullah Guumlluumln yaĢam oumlykuumlsuuml eğitimi evliliği ve siyasi yaĢamına iliĢkin bazı

detaylara yer verilmekte ve bazı iddialar ortaya atılmaktadır Soumlz konusu kitabın yazarı olan

baĢvurucu kitap boyunca baĢka kitaplardan gazete haber ve yazıları ile dergi makalelerinden

uzun alıntılar yapmıĢtır BaĢvurucunun sıklıkla alıntı yaptığı bir baĢka kaynak ise Yargıtay

Cumhuriyet BaĢsavcılığının bazı yazıĢmaları ile Abdullah Oumlcalanrsquoın bir mektubudur Soumlz

konusu kaynakların buumlyuumlk ccediloğunluğunun herkesin ulaĢabileceği yazı ve haberler olduğunu

bu yazıların ccediloğunlukla davacının siyasi goumlruumlĢlerine muhalif kiĢilerin yazıları olduğunu

belirtmek gerekir

20 BaĢvurucu davacının Ġsrail Amerikan ve Ġngiliz devletinin ccedilıkarlarına hizmet

ettiğini ima etmektedir BaĢvurucu iddiaların dayanağı olarak davacının Ġngilterersquode okuduğu

BaĢvuru Numarası 20138503

Karar Tarihi 27102015

8

okula buumlyuumlk oumlnem vermekte siyasi kariyeri boyunca gerek siyasetccedili gerekse devlet adamı

sıfatıyla bazı yabancı devlet adamları politikacılar ve sivil toplum oumlrguumltleri ile yaptığı

goumlruumlĢmelere değinmektedir BaĢvurucu bu goumlruumlĢmelerde ele alınan konuları yabancıların

davacı hakkındaki olumlu goumlruumlĢlerini aktarmakta ve kendi bakıĢ accedilısından bazı

değerlendirmelerde bulunmaktadır BaĢvurucu davacının goumlruumlĢtuumlğuuml baĢta bazı Yahudi

kuruluĢları olmak uumlzere Amerika Ġngiltere Ġsrail Almanya ve diğer bazı yabancı uumllkelerle

bağlantısı bulunan kiĢi ve kuruluĢların duumlnya sistemi iccedilindeki rollerine iliĢkin bazı

değerlendirmelerde bulunmakta ve davacının iliĢkilerine Ģuumlpheyle yaklaĢmaktadır

21 BaĢvurucuya goumlre Abdullah Guumll eğitimi ccedilalıĢma hayatı ve siyasi yaĢamı boyunca

daima Ģuumlpheli iliĢkiler iccedilerisinde bulunmuĢ Necip Fazıl Kısakuumlrek ve Necmettin Erbakan

ldquosiyasi ccedilizgisinderdquo goumlruumlnmesine rağmen kendisinin oumlzel bir ldquoajandasırdquo olmuĢtur BaĢvurucu

bu kanaatini davacının oumlğrencilik yıllarından itibaren ve bilhassa siyasi kariyeri boyunca

ccedileĢitli meseleler hakkında değiĢen goumlruumlĢlerine dayandırmaktadır BaĢvurucuya goumlre davacının

siyasi goumlruumlĢlerindeki tutarsızlıkların sebebi onun yabancı guumlccedillerin menfaatlerine ccedilalıĢan bir

kiĢi olmasıdır BaĢvurucu bir buumltuumln olarak davacı ve onun siyasi ccedilizgisinin Mustafa Kemal

Atatuumlrkrsquouumln goumlruumlĢlerine aykırı olduğunu iddia etmekte ve bu siyasi ccedilizginin ldquouumllkeyi felakete

suumlruumlklediğinerdquo inanmaktadır

22 BaĢvurucu soumlz konusu kitapta teroumlr oumlrguumltuuml PKK ve onun lideri olan Abdullah

Oumlcalanrsquoı sert ifadelerle eleĢtirmektedir Kitabın oumlnemli bir kısmında bazı yabancı siyasetccedili

devlet adamı ve kuruluĢların PKK ve Abdullah Oumlcalanrsquoa iliĢkin politikalarına ve bazı

accedilıklamalarına değinilmekte daha sonra aynı kiĢi ve kuruluĢların davacı hakkındaki

goumlruumlĢlerine de yer verilmektedir BaĢvurucu kitapta davacının Kuumlrt meselesi hakkındaki bazı

accedilıklamalarına da yer vermek suretiyle soumlz ve eylemlerinin uumllke menfaatine uygun

duumlĢmediğini kendi bakıĢ accedilısından goumlstermeye ccedilalıĢmaktadır

C İlgili Hukuk

23 1112011 tarihli ve 6098 sayılı Tuumlrk Borccedillar Kanunursquonun 49 maddesi Ģoumlyledir

ldquoKusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren bu zararı gidermekle

yuumlkuumlmluumlduumlr

Zarar verici fiili yasaklayan bir hukuk kuralı bulunmasa bile ahlaka aykırı bir fiille

başkasına kasten zarar veren de bu zararı gidermekle yuumlkuumlmluumlduumlrrdquo

24 6098 sayılı Kanunrsquoun 50 maddesi Ģoumlyledir

ldquoZarar goumlren zararını ve zarar verenin kusurunu ispat yuumlkuuml altındadır

Uğranılan zararın miktarı tam olarak ispat edilemiyorsa hacirckim olayların olağan akışını

ve zarar goumlrenin aldığı oumlnlemleri goumlz oumlnuumlnde tutarak zararın miktarını hakkaniyete uygun

olarak belirlerrdquo

IV İNCELEME VE GEREKCcedilE

25 Mahkemenin 27102015 tarihinde yapmıĢ olduğu toplantıda baĢvurucunun

22112013 tarihli ve 20138503 numaralı bireysel baĢvurusu incelenip gereği duumlĢuumlnuumllduuml

BaĢvuru Numarası 20138503

Karar Tarihi 27102015

9

A Başvurucunun İddiaları

26 BaĢvurucu baĢvuruya konu kitapta yer alan ifadelerin goumlruumlnuumlr gerccedilekliğe uygun

olduğunu ve davacının siyasi konumu gereği sert eleĢtirilere accedilık olması gerekmesine rağmen

ifade ettiği duumlĢuumlncelerinden dolayı cezalandırıldığını ileri suumlrmuumlĢtuumlr BaĢvurucu baĢvuruya

konu tazminat davasının accedilılmasından 16 guumln sonra Ergenekon soruĢturması olarak bilinen

soruĢturma kapsamında tutuklanarak yargılandığını ve goumlruumlĢleri dolayısıyla 29 yıl 7 ay

huumlrriyeti bağlayıcı ceza ile cezalandırıldığını belirtmiĢtir BaĢvurucu Ġlk Derece

Mahkemesinin accedilılan tazminat davasını reddetmesinin ardından Yargıtay 4 Hukuk Dairesinin

1522011 tarihli ilamı ile Ġlk Derece Mahkemesinin kararının onandığını bu tarihten sonra

uumlyeleri davacı tarafından seccedililen HSYK tarafından Yargıtay 4 Hukuk Dairesine yeni uumlyeler

atanarak uumlye yapısının değiĢtirildiğini ve davacının karar duumlzeltme talebinin aynı Daire

tarafından ve farklı uumlye yapısı ile 8122011 tarihinde kabul edilerek Ġlk Derece

Mahkemesinin kararının bozulduğunu ileri suumlrmuumlĢtuumlr BaĢvurucuya goumlre Yargıtay 4 Hukuk

Dairesine yapılan yeni atamalardan sonra Ġlk Derece Mahkemesinin kararı bozulabilmiĢtir

BaĢvurucu Yargıtayın tarafsız hareket etmediğini ileri suumlrmuumlĢ Anayasarsquonın 2 9 25 26

28 29 36 37 ve 40 maddelerinin ihlal edildiğinin tespiti ile maddi ve manevi tazminat

haklarının saklı tutulması talebinde bulunmuĢtur

B Değerlendirme

1 Kabul Edilebilirlik Youmlnuumlnden

27 Anayasa Mahkemesi olayların baĢvurucu tarafından yapılan hukuki

nitelendirmesi ile bağlı olmayıp olay ve olguların hukuki tavsifini kendisi takdir eder (Tahir

Canan B No 2012969 1892013 sect 16)

28 Her ne kadar baĢvurucu Yargıtay 4 Hukuk Dairesinin taraflı davrandığını ve bu

sebeple Anayasarsquonın 36 maddesinde koruma altına alınan adil yargılanma hakkının ihlal

edildiğini ileri suumlrmuumlĢ ise de bu Ģikacircyet yazmıĢ olduğu kitap nedeniyle baĢvurucunun

tazminat oumldemesine karar verilmesine youmlneliktir ve bu sebeple soumlz konusu Ģikacircyetin

Anayasarsquonın 26 maddesinde tanımlanan ifade oumlzguumlrluumlğuuml bağlamında incelenmesi uygun

goumlruumllmuumlĢtuumlr

29 BaĢvurucunun yazdığı bir kitaptan dolayı aleyhine manevi tazminat oumldemeye

huumlkmedilmesinin ifade oumlzguumlrluumlğuumlnuuml ihlal ettiğine iliĢkin Ģikacircyetleri accedilıkccedila dayanaktan yoksun

değildir Ayrıca baĢka bir kabul edilemezlik nedeni de bulunmadığı iccedilin baĢvurunun kabul

edilebilir olduğuna karar verilmesi gerekir

2 Esas Youmlnuumlnden

30 BaĢvurucu yazdığı bir kitap nedeniyle davacıya tazminat oumldemesinin

Anayasarsquonın 26 maddesinde yer alan ifade oumlzguumlrluumlğuumlnuuml ihlal ettiğini ileri suumlrmuumlĢtuumlr

BaĢvurucunun iddialarına karĢı Bakanlık goumlruumlĢuumlnde baĢvurucunun Ģikacircyetlerinin

Anayasarsquonın 26 maddesinde yer alan ifade oumlzguumlrluumlğuuml ccedilerccedilevesinde incelenmesi gerektiği

belirtilmiĢtir BaĢvurucu baĢvurunun esası hakkındaki Bakanlık goumlruumlĢuumlne karĢı baĢvuru

dilekccedilesindeki beyanlarını tekrar etmiĢtir

31 Anayasarsquonın ldquoTemel hak ve huumlrriyetlerin sınırlanmasırdquo kenar baĢlıklı 13 maddesi

Ģoumlyledir

ldquoTemel hak ve huumlrriyetler oumlzlerine dokunulmaksızın yalnızca Anayasanın ilgili

maddelerinde belirtilen sebeplere bağlı olarak ve ancak kanunla sınırlanabilir Bu

sınırlamalar Anayasanın soumlzuumlne ve ruhuna demokratik toplum duumlzeninin ve lacircik

Cumhuriyetin gereklerine ve oumllccediluumlluumlluumlk ilkesine aykırı olamazrdquo

BaĢvuru Numarası 20138503

Karar Tarihi 27102015

10

32 Anayasarsquonın ldquoDuumlşuumlnceyi accedilıklama ve yayma huumlrriyetirdquo kenar baĢlıklı 26 maddesi

Ģoumlyledir

ldquoHerkes duumlşuumlnce ve kanaatlerini soumlz yazı resim veya başka yollarla tek başına veya

toplu olarak accedilıklama ve yayma hakkına sahiptir Bu huumlrriyet resmi makamların muumldahalesi

olmaksızın haber veya fikir almak ya da vermek serbestliğini de kapsar Bu fıkra huumlkmuuml

radyo televizyon sinema veya benzeri yollarla yapılan yayımların izin sistemine

bağlanmasına engel değildir

Bu huumlrriyetlerin kullanılması millicirc guumlvenlik kamu duumlzeni kamu guumlvenliği Cumhuriyetin

temel nitelikleri ve Devletin uumllkesi ve milleti ile boumlluumlnmez buumltuumlnluumlğuumlnuumln korunması succedilların

oumlnlenmesi succedilluların cezalandırılması Devlet sırrı olarak usuluumlnce belirtilmiş bilgilerin

accedilıklanmaması başkalarının şoumlhret veya haklarının oumlzel ve aile hayatlarının yahut kanunun

oumlngoumlrduumlğuuml meslek sırlarının korunması veya yargılama goumlrevinin gereğine uygun olarak

yerine getirilmesi amaccedillarıyla sınırlanabilir

hellip

Duumlşuumlnceyi accedilıklama ve yayma huumlrriyetinin kullanılmasında uygulanacak şekil şart ve

usuller kanunla duumlzenlenirrdquo

33 Anayasarsquonın 26 maddesinde ifade oumlzguumlrluumlğuumlnuumln kullanımında baĢvurulabilecek

araccedillar ldquosoumlz yazı resim veya başka yollarrdquo olarak ifade edilmiĢ ve ldquobaşka yollarrdquo ifadesiyle

her tuumlrluuml ifade aracının anayasal koruma altında olduğu goumlsterilmiĢtir (Emin Aydın [GK] B

No 20132602 2312014 sect 43) Ġfade oumlzguumlrluumlğuuml Anayasarsquoda yer alan diğer hak ve

oumlzguumlrluumlklerin oumlnemli bir kısmını doğrudan etkiler Gazete dergi veya kitap biccediliminde basın

yayın yoluyla duumlĢuumlncenin yayılmasının baĢlıca aracı olan basın da ifade oumlzguumlrluumlğuumlnuumln

kullanılma biccedilimlerinden biridir (Fatih Taş [GK] B No 20131461 12112014 sect 64)

34 Anayasarsquonın 26 maddesinin birinci fıkrasında vurgulandığı uumlzere ifade

oumlzguumlrluumlğuuml herkesin soumlz yazı resim veya baĢka yollarla duumlĢuumlnce ve kanaatlerini accedilıklama ve

yayma hakkını buna bağlı olarak haber veya goumlruumlĢ alma ve verme oumlzguumlrluumlklerini

kapsamaktadır Bu ccedilerccedilevede ifade oumlzguumlrluumlğuuml kiĢinin haber ve bilgilere baĢkalarının

fikirlerine serbestccedile ulaĢabilmesi duumlĢuumlnce ve kanaatlerinden dolayı kınanamaması ve bunları

tek baĢına veya baĢkalarıyla birlikte ccedileĢitli yollarla serbestccedile ifade edebilmesi anlatabilmesi

savunabilmesi baĢkalarına aktarabilmesi ve yayabilmesi anlamına gelir

35 Basın oumlzguumlrluumlğuumlnuuml kapsayan ifade oumlzguumlrluumlğuuml gazete dergi kitap gibi araccedillar ile

duumlĢuumlnce ve kanaatleri accedilıklama yorumlama bilgi haber ve eleĢtirilerin yayın ve dağıtım

haklarını kapsar Ġfade oumlzguumlrluumlğuuml duumlĢuumlncenin iletilmesini ve dolaĢımını gerccedilekleĢtirerek

bireyin ve toplumun bilgilenmesini sağlar Ccediloğunluğa muhalif olanlar da dacirchil olmak uumlzere

duumlĢuumlncelerin her tuumlrluuml araccedilla accedilıklanması accedilıklanan duumlĢuumlnceye paydaĢ sağlanması duumlĢuumlnceyi

gerccedilekleĢtirme ve bu konuda baĢkalarını ikna etme ccedilabaları ccediloğulcu demokratik duumlzenin

gereklerindendir Bu itibarla duumlĢuumlnceyi accedilıklama ve yayma oumlzguumlrluumlğuuml ile basın oumlzguumlrluumlğuuml

demokrasinin iĢleyiĢi iccedilin yaĢamsal oumlnemdedir (Fatih Taş sect 65)

36 Bu bağlamda toplumsal ve siyasal ccediloğulculuğu sağlamak her tuumlrluuml duumlĢuumlncenin

barıĢccedilıl bir Ģekilde ve serbestccedile ifadesine bağlıdır Aynı Ģekilde birey oumlzguumln kiĢiliğini

duumlĢuumlncelerini serbestccedile ifade edebildiği ve tartıĢabildiği bir ortamda ortaya koyabilir Ġfade

oumlzguumlrluumlğuuml kendimizi ve baĢkalarını tanımlamada anlamada ve algılamada bu ccedilerccedilevede

baĢkalarıyla iliĢkilerimizi belirlemede ihtiyaccedil duyduğumuz bir değerdir (Emin Aydın sect 41)

BaĢvuru Numarası 20138503

Karar Tarihi 27102015

11

37 Anayasarsquonın 26 maddesinin birinci fıkrası ifade oumlzguumlrluumlğuumlne iccedilerik bakımından

bir sınırlama getirmemiĢtir BaĢka bir deyiĢle hem gerccedilek hem de tuumlzel kiĢiler iccedilin geccedilerli olan

ifade oumlzguumlrluumlğuuml siyasi sanatsal akademik veya ticari duumlĢuumlnce ve kanaat accedilıklamaları gibi her

tuumlrluuml ifadeyi kapsamına almaktadır Accedilıklanan ve yayılan bir duumlĢuumlncenin iccedileriğinden

hareketle kiĢiler ve toplum accedilısından ldquodeğerli-değersizrdquo veya ldquoyararlı-yararsızrdquo biccediliminde

ayrıĢtırılması subjektif unsurlar ihtiva eder Bu değerlendirmelerden hareketle ifade

oumlzguumlrluumlğuumlnuumln alanının belirlenmeye ccedilalıĢılması bu oumlzguumlrluumlğuumln keyficirc biccedilimde sınırlandırılması

sonucunu doğurabilecektir Ġfade oumlzguumlrluumlğuuml baĢkaları accedilısından ldquodeğersizrdquo veya ldquoyararsızrdquo

goumlruumllen duumlĢuumlncelerin accedilıklanması ve yayılması oumlzguumlrluumlğuumlnuuml de iccedilermektedir

38 Bununla birlikte ifade oumlzguumlrluumlğuuml Anayasarsquoda yer alan temel hak ve oumlzguumlrluumlklerin

sınırlama rejimine tabidir Ġfade oumlzguumlrluumlğuumlne iliĢkin 26 maddenin ikinci fıkrasında sınırlama

sebeplerine yer verilmiĢtir Mevcut baĢvuruya benzer baĢvurularda Anayasarsquonın 26

maddesinin ikinci fıkrasında yer alan sınırlama sebepleri dikkate alınmalıdır

39 Bununla birlikte ifade oumlzguumlrluumlğuumlne youmlnelik sınırlamaların da bir sınırının olması

gerektiği accedilıktır Temel hak ve oumlzguumlrluumlklerin sınırlandırılmasında Anayasarsquonın 13

maddesindeki oumllccediluumltler goumlz oumlnuumlne alınmak zorundadır Bu sebeple ifade oumlzguumlrluumlğuumlne getirilen

sınırlandırmaların denetiminin Anayasarsquonın 13 maddesinde yer alan oumllccediluumltler ccedilerccedilevesinde ve

Anayasarsquonın 26 maddesi kapsamında yapılması gerekmektedir

40 BaĢvuru baĢvurucu tarafından kaleme alınan bir kitapta bahsedilen doumlnemlerde

dıĢiĢleri bakanlığı ile baĢbakan yardımcılığı goumlrevlerinde bulunan ve cumhurbaĢkanı adayı

olan davacı Abdullah Guumllrsquouumln Ģeref ve itibarına zarar verildiği kabul edilerek baĢvurucunun

tazminat oumldemeye mahkucircm edilmesi nedeniyle yapılmıĢtır

41 Somut olayda ccediloumlzuumlmlenmesi gereken ilk mesele baĢvurucu aleyhine tazminata

huumlkmedilmesinin ifade oumlzguumlrluumlğuumlne youmlnelik bir muumldahale oluĢturup oluĢturmadığını

belirlemektir Sonraki aĢamalarda varlığı kabul edilen muumldahaleye dayanak olarak goumlsterilen

amacın meĢru olup olmadığının soumlz konusu hakkın oumlzuumlnuuml zedeleyecek oumllccediluumlde kısıtlanıp

kısıtlanmadığının kısıtlamanın demokratik toplumda gerekli olup olmadığının ve kullanılan

araccedilların orantılı olup olmadığının tespit edilmesi gerekir

a Muumldahalenin Mevcudiyeti

42 BaĢvurucu yazdığı kitapta yer alan soumlzlerinin ve iddialarının davacının Ģeref ve

itibarına zarar verdiği kabul edilerek 15000 TL tazminat oumldemeye mahkucircm edilmiĢtir Soumlz

konusu Mahkeme kararı ile baĢvurucunun ifade oumlzguumlrluumlğuumlne youmlnelik bir muumldahalede

bulunulduğu accedilıktır

b Muumldahalenin İhlal Oluşturup Oluşturmadığı

43 Yukarıda anılan muumldahale Anayasarsquonın 26 maddesinin ikinci fıkrasında

belirtilen haklı sebeplerden bir veya daha fazlasına dayanmadığı ve Anayasarsquonın 13

maddesinde belirtilen koĢulları yerine getirmediği muumlddetccedile Anayasarsquonın 26 maddesinin

ihlalini teĢkil edecektir Bu nedenle sınırlamanın Anayasarsquonın 13 maddesinde oumlngoumlruumllen oumlze

dokunmama Anayasarsquonın ilgili maddesinde belirtilmiĢ olma kanunlar tarafından oumlngoumlruumllme

Anayasarsquonın soumlzuumlne ve ruhuna demokratik toplum duumlzeninin ve laik Cumhuriyetrsquoin

gereklerine ve oumllccediluumlluumlluumlk ilkesine aykırı olmama koĢullarına uygun olup olmadığının

belirlenmesi gerekir

BaĢvuru Numarası 20138503

Karar Tarihi 27102015

12

i Kanunilik

44 BaĢvurucu Anayasarsquonın 26 maddesinin beĢinci fıkrasında yer alan ldquobu hakların

kullanılması kanunla duumlzenlenirrdquo huumlkmuumlne ve Anayasarsquonın 13 maddesinde yer alan

ldquokanunlar tarafından oumlngoumlruumllmerdquo gereğine aykırılık bulunduğuna iliĢkin bir iddiada

bulunmamıĢtır Yapılan değerlendirmeler neticesinde 6098 sayılı Kanunrsquoun 49 ve 50

maddelerinin ldquokanunlar tarafından oumlngoumlruumllmerdquo oumllccediluumltuumlnuuml karĢıladığı sonucuna varılmıĢtır

ii Meşru Amaccedil

45 BaĢvurucunun tazminat oumldemesine iliĢkin soumlz konusu kararın baĢkalarının Ģoumlhret

veya haklarının korunmasına youmlnelik oumlnlemlerin bir parccedilası olduğu ve meĢru bir amaccedil taĢıdığı

sonucuna varılmıĢtır

iii Demokratik Toplum Duumlzeninde Gerekli Olma ve Oumllccediluumlluumlluumlk

46 Son olarak baĢvurucunun yazdığı kitapta sarf ettiği soumlzlerden dolayı aleyhine

tazminata huumlkmedilmesine iliĢkin kararda demokratik bir toplumda baĢvurucunun ifade

oumlzguumlrluumlğuuml ile baĢkalarının Ģoumlhret veya haklarının korunması arasında makul bir dengenin

goumlzetilip goumlzetilmediği değerlendirilmelidir

47 Bireyin Ģeref ve itibarı Anayasarsquonın 17 maddesinde yer alan ldquomanevi varlıkrdquo

kapsamında yer almaktadır Devlet bireyin manevi varlığının bir parccedilası olan Ģeref ve itibara

keyficirc olarak muumldahale etmemek ve uumlccediluumlncuuml kiĢilerin saldırılarını oumlnlemekle yuumlkuumlmluumlduumlr

Uumlccediluumlncuuml kiĢilerin Ģeref ve itibara muumldahalesi -birccedilok ihtimalin yanında- goumlrsel ve iĢitsel

yayınlar yoluyla da olabilir Bir kiĢi goumlrsel ve iĢitsel yayın yoluyla bir kamuoyu tartıĢması

ccedilerccedilevesinde eleĢtirilmiĢ olsa dahi o kiĢinin Ģeref ve itibarı manevi buumltuumlnluumlğuumlnuumln bir parccedilası

olarak değerlendirilmelidir (Nilguumln Halloran B No 20121184 1672014 sect 41 Adnan

Oktar B No 20131123 2102013 sect 33)

48 Ġfade oumlzguumlrluumlğuuml ve oumlzel olarak basın oumlzguumlrluumlğuuml alanında devletin pozitif ve negatif

yuumlkuumlmluumlluumlkleri bulunmaktadır Kamu makamları negatif yuumlkuumlmluumlluumlk kapsamında zorunlu

olmadıkccedila duumlĢuumlncenin accedilıklanmasını ve yayılmasını yasaklamamalı yaptırımlara tabi

tutmamalı pozitif yuumlkuumlmluumlluumlk kapsamında ise ifade oumlzguumlrluumlğuumlnuumln gerccedilek ve etkili korunması

iccedilin gereken tedbirleri almalıdır (Nilguumln Halloran sect 43 benzer youmlndeki AĠHM goumlruumlĢuuml iccedilin

bkz Oumlzguumlr GuumlndemTuumlrkiye B No 2314493 1632000 sect 43)

49 Devletin bireylerin maddi ve manevi varlığının korunması ile ilgili pozitif

yuumlkuumlmluumlluumlkleri ccedilerccedilevesinde Ģeref ve itibarın korunması hakkı ile diğer tarafın Anayasarsquoda

guumlvence altına alınmıĢ olan ifade oumlzguumlrluumlğuumlnden yararlanma hakkı arasında adil bir denge

kurması gerekir Mevcut olaydaki gibi baĢvurularda baĢvurunun sonucu kural olarak

baĢvurunun ihtilaflı soumlzlerin sahibi tarafından Anayasarsquonın 26 maddesine dayanılarak

yapılmıĢ olması ile bu soumlzlere konu olan kiĢi tarafından Anayasarsquonın 17 maddesinin birinci

fıkrasına dayanılarak yapılmıĢ olmasına goumlre değiĢmez Aksi hacirclde Anayasarsquonın anılan

maddelerinde korunan hakların dengelenmesinde benzer olaylarda ccedileliĢkili sonuccedillar ortaya

ccedilıkabilir Yargı mercilerinin bu iki maddede duumlzenlenen haklar arasında Anayasarsquonın 13

maddesinde ve bu maddenin uygulanmasına iliĢkin Anayasa Mahkemesi iccediltihadında ortaya

konulan kriterlere uygun bir denge kurmaları gerekir

50 Demokrasiler temel hak ve oumlzguumlrluumlklerin en geniĢ oumllccediluumlde sağlanıp guumlvence altına

alındığı rejimlerdir Oumlze dokunma yasağını ihlal etmeyen muumldahaleler youmlnuumlnden goumlzetilmesi

oumlngoumlruumllen ldquodemokratik toplum duumlzeninin gereklerirdquo kavramı oumlncelikle ifade oumlzguumlrluumlğuuml

BaĢvuru Numarası 20138503

Karar Tarihi 27102015

13

uumlzerindeki sınırlamaların zorunlu ya da istisnai tedbir niteliğinde ve baĢvurulabilecek en son

ccedilare ya da alınabilecek en son oumlnlem olmasını gerektirmektedir Demokratik toplum

duumlzeninin gereklerinden olma bir sınırlamanın demokratik bir toplumda zorlayıcı bir

toplumsal ihtiyacın karĢılanması amacına youmlnelik olmasını ifade etmektedir Buna goumlre

sınırlayıcı tedbir bir toplumsal ihtiyacı karĢılamıyorsa ya da baĢvurulabilecek en son ccedilare

niteliğinde değilse demokratik toplum duumlzeninin gereklerine uygun bir tedbir olarak

değerlendirilemez (HandysideBirleşik Krallık B No 549372 7121976 sect 48)

51 Buna goumlre demokratik toplumun temellerinden olan ifade oumlzguumlrluumlğuumlnuumln sadece

lehte olduğu kabul edilen veya zararsız ya da ilgilenmeye değmez goumlruumllen ifadeler iccedilin değil

devletin veya toplumun bir boumlluumlmuumlnuuml eleĢtiren onlara ccedilarpıcı gelen onları rahatsız eden

ifadeler iccedilin de geccedilerli olduğu kuĢkusuzdur Ccediluumlnkuuml bunlar demokratik toplum duumlzeninde

geccedilerli olan ccediloğulculuğun hoĢgoumlruumlnuumln ve accedilık fikirliliğin gerekleridir (HandysideBirleşik

Krallık sect 49)

52 Hak ve oumlzguumlrluumlklere yapılacak her tuumlrluuml sınırlamada devreye girecek bir baĢka

guumlvence de Anayasarsquonın 13 maddesinde ifade edilen ldquooumllccediluumlluumlluumlk ilkesirdquodir Bu ilke temel hak

ve oumlzguumlrluumlklerin sınırlandırılmasına iliĢkin baĢvurularda oumlncelikli olarak dikkate alınması

gereken bir guumlvencedir Anayasarsquonın 13 maddesinde demokratik toplum duumlzeninin gerekleri

ve oumllccediluumlluumlluumlk ilkeleri iki ayrı kriter olarak duumlzenlenmiĢ olmakla birlikte bu iki kriter arasında

sıkı bir iliĢki vardır Temel hak ve oumlzguumlrluumlklere youmlnelik herhangi bir sınırlamanın demokratik

toplum duumlzeni iccedilin gerekli nitelikte baĢka bir ifadeyle guumlduumllen kamu yararı amacını

gerccedilekleĢtirmekle birlikte temel haklara en az muumldahaleye olanak veren oumllccediluumlluuml bir sınırlama

niteliğinde olup olmadığının incelenmesi gerekir (AYM E20074 K200781 18102007)

53 Anayasa Mahkemesinin kararlarına goumlre oumllccediluumlluumlluumlk temel hak ve oumlzguumlrluumlklerin

sınırlanma amaccedilları ile araccedil arasındaki iliĢkiyi yansıtır Oumllccediluumlluumlluumlk denetimi ulaĢılmak istenen

amaccediltan yola ccedilıkılarak bu amaca ulaĢılmak iccedilin seccedililen aracın denetlenmesidir Bu sebeple

ifade oumlzguumlrluumlğuuml alanında getirilen muumldahalelerde hedeflenen amaca ulaĢabilmek iccedilin seccedililen

muumldahalenin elveriĢli gerekli ve orantılı olup olmadığı değerlendirilmelidir (Sebahat Tuncel

B No 20121051 2022014 sect 84)

54 Bu bağlamda ifade oumlzguumlrluumlğuumlne yargısal veya idari bir muumldahalenin toplumsal bir

ihtiyaccedil baskısını karĢılayıp karĢılamadığına bakılması gerekecektir BaĢvuru konusu olay

bakımından yapılacak değerlendirmelerin temel ekseni muumldahaleye neden olan derece

mahkemelerinin kararlarında dayandıkları gerekccedilelerin ifade oumlzguumlrluumlğuumlnuuml kısıtlama

bakımından ldquodemokratik toplum duumlzeninin gereklerirdquo ve ldquooumllccediluumlluumlluumlkrdquo ilkelerine uygun

olduğunu inandırıcı bir Ģekilde ortaya koyup koyamadığı olacaktır (Sebahat Tuncel sect 85)

55 Yukarıdaki değerlendirmeler ıĢığında mahkemelerin duumlĢuumlncelerin accedilıklanması ve

yayılmasına youmlnelik olarak tazminata veya cezaya karar verirken ifade oumlzguumlrluumlğuumlnuumln

kullanılmasından kaynaklanan yarardan ccedilok daha ağır basan korunması gereken bir yararın

varlığını somut olgulara dayanarak goumlstermeleri gerekir (Mustafa Ali Balbay B No

20121272 4122013 sect 114)

56 Bunun sonucu olarak baĢvurucunun ifade oumlzguumlrluumlğuumlne yapılan muumldahalenin

Anayasarsquonın 26 maddesini ihlal boyutuna ulaĢıp ulaĢmadığı incelenirken soyut bir

değerlendirme yapılmayıp baĢvurucunun kullandığı ifadelerin tuumlruumlnuumln kamusal tartıĢmalara

katkı sunma kapasitesinin ifadelere youmlnelik kısıtlamaların niteliğinin ve kapsamının

ifadelerin kimin tarafından dile getirildiğinin kime youmlneldiğinin ve kamuoyu ile diğer

BaĢvuru Numarası 20138503

Karar Tarihi 27102015

14

kiĢilerin kullanılan ifadeler karĢısında sahip oldukları hakların ağırlığının gerektiği gibi

değerlendirilip değerlendirilmediğine bakılmalıdır

57 BaĢvurucunun bir araĢtırmacı ve yazar olarak politikacılara veya huumlkucircmet

politikalarına youmlnelttiği eleĢtiriler sırasında soumlylediği soumlzlerden dolayı aleyhine tazminata

huumlkmedilmesinin oumllccediluumlluuml olduğunun kabul edilebilmesi iccedilin ifade oumlzguumlrluumlğuumlne yapılan

muumldahalenin gerekccedilelerinin inandırıcı baĢka bir deyiĢle ilgili ve yeterli olması gerekir

58 Bu bağlamda gerekccedilede baĢvurucunun yayımladığı kitapta davacı hakkında haber

ve fikirlere yer verirken yayıncılık etiğine uygun olarak doğru ve guumlvenilir bilgi sunarken iyi

niyetle hareket etme goumlrev ve yuumlkuumlmluumlluumlğuumlne uyup uymadığının davacı hakkında verilen

bilgilerin cumhurbaĢkanlığı seccedilimleri kapsamında kamu yararına iliĢkin olup olmadığının

kitabın davacıya karĢı keyficirc kiĢisel bir saldırı teĢkil edip etmediğinin ve doğrudan siyasi

kiĢiliğini hedef alıp almadığının ortaya konulması gerekir Nitekim siyasilere youmlnelik

eleĢtirinin sınırları ccedilok daha geniĢtir (FeldekSlovakya B No 2903295 1272001 sect 74)

59 BaĢvuruya konu kitap yayımlanmadan oumlnce 2007 yılı Nisan ayında yapılacak olan

11 cumhurbaĢkanlığı seccedilimine youmlnelik kamuoyunda yoğun bir tartıĢma yaĢanmaktaydı 2000

yılında seccedililen 10 CumhurbaĢkanı Ahmet Necdet Sezerin goumlrev suumlresi 1652007 tarihinde

dolmaktaydı ve TBMM cumhurbaĢkanlığı seccediliminin ilk tur oylama guumlnuumlnuuml 27 Nisan olarak

belirlemiĢti Seccedilim doumlnemine laiklik tartıĢmalarıyla gelinmiĢti Uumllkenin ccedileĢitli yerlerinde

ldquoCumhuriyet Mitinglerirdquo adıyla geniĢ katılımlı goumlsteriler duumlzenlenmiĢ ve iktidarda bulunan

Adalet ve Kalkınma Partisinin kendi siyasal ccedilizgisinden bir ismi cumhurbaĢkanlığına seccedilmesi

engellenmek istenmiĢti Ġktidar partisinin o doumlnem dıĢiĢleri bakanı ve baĢbakan yardımcısı

olan Kayseri Milletvekili Abdullah Guumlluuml aday goumlstermesi uumlzerine tartıĢmaların odak noktası

genel olarak Abdullah Guumllrsquoe kaymıĢ ve yaĢanan bazı geliĢmelerin ardından ancak 2882007

tarihinde Abdullah Guumll cumhurbaĢkanı seccedililmiĢti

60 BaĢvurucu muhafazakacircr toplum kesimleri dinicirc cemaatlerin siyaset ve siyasi

partilerle iliĢkileri uumlzerine araĢtırmaları bulunan ve ccediloğunluğu zikredilen konularda olmak

uumlzere ondan fazla kitabı bulunan bir yazardır BaĢvurucu soumlz konusu kitabın oumln soumlzuumlnuuml

2942007 tarihinde yazmıĢ ve kitap cumhurbaĢkanlığı seccedilimine iliĢkin tartıĢmaların yoğun

olarak devam ettiği guumlnlerde yayımlanmıĢtır

61 BaĢvurucu davacıya ve davacının birlikte siyaset yaptığı kiĢilere karĢı son derece

Ģuumlpheci yaklaĢmaktadır BaĢvurucu bu kiĢilere genel olarak guumlvenmemekte bu kiĢilerin

kendisinin de mensubu olduğu duumlnya goumlruumlĢuumlne karĢı duumlĢman oldukları fikrini taĢımaktadır

BaĢvurucu davacı ve kitapta davacı ile birlikte adını zikrettiği kiĢilerin milleti aldattıklarına

inanmakta ve bu kiĢilere sert biccedilimde karĢı ccedilıkılması gerektiğini savunmaktadır Ayrıca

kitapta ifade ettiği olayların subjektif değerlendirmesini yapmakta davacı hakkında oumlne

suumlrduumlğuuml kanaatlerini ispatlamak iccedilin olayları ve bu olaylara iliĢkin yorumları

ccedileĢitlendirmektedir

62 BaĢvurucu hakkında accedilılan tazminat davası Ġlk derece Mahkemesince reddedilmiĢ

buna karĢın Yargıtayca karar duumlzeltme aĢamasında bozulmuĢtur Daha sonra Ġlk Derece

Mahkemesi Yargıtay bozma gerekccedilesinde belirtilen gerekccedilelerle davayı kabul ederek

baĢvurucunun davacıya manevi tazminat oumldemesine karar vermiĢtir Bu durumda baĢvurucu

hakkında tazminata huumlkmedilmesinin ifade oumlzguumlrluumlğuumlnuuml ihlal ettiğine iliĢkin Ģikacircyetin

incelenmesi sırasında Yargıtay 4 Hukuk Dairesinin 8122011 tarihli ilamında yer alan

gerekccedileler değerlendirilmelidir

BaĢvuru Numarası 20138503

Karar Tarihi 27102015

15

63 Oumlte yandan yapılan bireysel baĢvurularda yalnızca ve tek baĢlarına derece

mahkemelerince verilen kararların ele alınması ile de yetinilemez Oumlncelikle baĢvurucu

tarafından soumlylenen soumlzlerin kitabın tamamı ve soumlylendikleri bağlamdan kopartılmaksızın

olayın buumltuumlnselliği iccedilerisinde değerlendirilmesi gerekir (Nilguumln Halloran B No 20121184

1672014 sect 52)

64 Yargıtay 4 Hukuk Dairesi uumlccedil sebepten dolayı davanın kabul edilmesi gerektiği

gerekccedilesiyle Ġlk Derece Mahkemesinin davanın reddine dair kararını bozmuĢtur Bunlardan

birincisi baĢvuruya konu kitabın kapak tasarımında kırmızı renk tercih edilerek ldquoDavut

yıldızı (siyonist yıldız)rdquo kullanılması ve bu yıldızın iccediline davacının akademisyen sıfatıyla

giydiği cuumlbbeli ve kepli resmin yerleĢtirilmesidir Daireye goumlre soumlz konusu kapak tasarımı ile

davacının ldquoĠsrail ve Yahudilikrdquo ile bağlantısı olduğuna dair okuyucu uumlzerinde Ģuumlphe

yaratılmak istenmiĢtir BaĢvurucu kırmızı renk ile Ġsrail ve Yahudilik arasında nasıl bir

bağlantı kurulduğunun accedilık olmadığını belirtmiĢtir BaĢvurucu bir kimsenin ldquoĠsrail veya

Yahudilik ile bağlantısının varlığı hakkında Ģuumlphe yaratılmasınınrdquo davacının Tuumlrkiye

Cumhuriyeti vatandaĢı olan Yahudileri de temsil ettiği goumlzetildiğinde hangi surette tazminat

nedeni olduğunun yeterince izah edilmediğini ileri suumlrmuumlĢtuumlr BaĢvurucu tazminat nedeni

sayılan kitap kapağının davacının yaĢamı suumlrecindeki kesitlere dikkat ccedilekmek ve iktidara

gelmeden oumlnceki goumlruumlĢleri ile iktidardaki goumlruumlĢleri ve uygulamaları arasındaki ccedileliĢkileri

goumlstermek amacı taĢıdığını savunmuĢtur

65 BaĢvuruya konu kitap kapağında olduğu gibi belirli bir resmin ne anlama

geldiğinin ancak baĢvurucunun accedilıklamaları ve kitapta kullanılan ifadelerle birlikte kitabın

yayımlandığı oumlzel koĢulların da birlikte değerlendirilmesi ile belirlenebileceği hatırda

tutulmalıdır Bu bağlamda kitap kapağının temel olarak kitabın iccedileriğini yansıtma amacıyla

tasarlandığı değerlendirilmiĢtir

66 Dairenin davanın kabul edilmesi iccedilin goumlsterdiği ikinci sebep ise kitapta bir buumltuumln

olarak ve arka sayfadaki oumlzet boumlluumlmuumlnde kullanılan ifadelerle ldquodavacının yalancı Yahudi ve

Amerika acircĢığı olduğu Hristiyan olup kamuoyuna ABD Ġngiltere ve Ġsrailin hizmetinde bir

kiĢi olarakrdquo sunulduğudur Kitabın arka sayfasında ve iccedileriğinde (bkz sectsect 16-20) bir buumltuumln

olarak davacının Yahudi ve Hristiyanlarla iyi iliĢkileri olduğu davacının duumlĢuumlnce ve

eylemlerinin Tuumlrklerin ve Tuumlrkiye Cumhuriyetirsquonin menfaatine değil ABD Ġngiltere Ġsrail

gibi uumllkelerin menfaatlerine olduğu iddia edilmekte ve bu iddiaların kanıtlanması iccedilin bazı

ccedilıkarımlar ve yorumlar yapılmaktadır Bundan baĢka davacının oumlğrenciliğinden itibaren

değiĢen ideolojik tercihlerine dikkat ccedilekilmekte ve baĢvurucu kendince bu tutarsızlıkları

yorumlamaktadır Buna karĢın kitapta davacıya karĢı aĢağılayıcı ifadeler tespit edilmemiĢtir

Nitekim Yargıtay da bozma kararında boumlyle bir tespite yer vermemiĢtir

67 Dairenin davanın kabul edilmesi iccedilin goumlsterdiği uumlccediluumlncuuml sebep ise kitabın

yayımlandığı 2007 yılının Mayıs ayında uumllke guumlndemindeki cumhurbaĢkanlığı seccedilimlerinde

aday olan davacının eleĢtirilmesinden ziyade kullanılan uumlslupla ldquokuumlccediluumlk duumlĢuumlruumllmesininrdquo

amaccedillandığı iddiasıdır Gerccedilekten de baĢvurucunun soumlz konusu kitabı davacının toplumsal

itibarını zayıflatmak onun uumlstlendiği ve uumlstlenmeyi duumlĢuumlnduumlğuuml siyasi goumlrevlerde bulunmayı

hak etmeyen bir kiĢi olduğunu goumlstererek toplumu youmlnlendirmek amacı ile yazdığı accedilıktır

BaĢvurucu bu amacına ulaĢmak iccedilin bir buumltuumln olarak kitapta yaklaĢan cumhurbaĢkanlığı

seccedilimlerinde aday olan davacının hayat hikacircyesinden bazı kesitlerle birlikte oumlğrenciliğinden

itibaren ccedileĢitli konulardaki accedilıklamalarını ele almakta kendi bakıĢ accedilısından davacının

Mustafa Kemal Atatuumlrkrsquouumln oumlğretilerine muhalif bir kiĢi olduğunu goumlstermeye ccedilalıĢmakta ve

davacıyı sert biccedilimde eleĢtirmektedir

BaĢvuru Numarası 20138503

Karar Tarihi 27102015

16

68 Ġfade oumlzguumlrluumlğuuml buumlyuumlk oumllccediluumlde eleĢtiri oumlzguumlrluumlğuumlnuumln guumlvence altına alınmasını

hedeflemektedir Bu nedenle duumlĢuumlncelerin accedilıklanması ve yayılması sırasında kullanılan

ifadelerin sert olması doğal karĢılanmalıdır Oumlte yandan siyasi tartıĢma oumlzguumlrluumlğuumlnuumln ldquotuumlm

demokratik sistemlerin temel ilkesirdquo (LingensAvusturya B No 981582 871986 sectsect 41

42) olduğu goumlz oumlnuumlne alındığında diğer ifade tuumlrlerine nazaran siyasi ifade oumlzguumlrluumlğuumlne

ayrıca oumlnem vermek gerekmektedir AĠHM kararlarında sıklıkla siyasi bir tartıĢmayı

savunmanın demokratik bir toplumda temel bir unsur olduğunu vurgulamaktadır AĠHM

zorlayıcı nedenler olmadıkccedila siyasi ifadeye kısıtlama getirilmemesi gerektiğini

kaydetmektedir (FeldekSlovakya sect 83)

69 AĠHMrsquoin yerleĢik iccediltihatlarında da belirttiği gibi huumlkucircmetler kullandıkları kamu

guumlcuumlnden dolayı kendilerine youmlneltilmiĢ en ağır eleĢtirileri bile hoĢgoumlruuml ile karĢılamak

zorundadır Sağlıklı bir demokrasi bir huumlkucircmetin yalnızca yasama organı veya yargı organları

tarafından denetlenmesini değil aynı zamanda sivil toplum oumlrguumltleri medya ve basın veya

siyasi partiler gibi siyasal alanda yer alan diğer aktoumlrlerce de denetlenmesini gerektirir

(Castellsİspanya B No 1179885 2341992 sect 46)

70 Aynı Ģekilde siyasetccedililere youmlnelik eleĢtirilerin kabul edilebilir sınırları diğer

kiĢilere youmlnelik eleĢtiri sınırına goumlre daha geniĢtir Bir siyasetccedili diğer kiĢilerden farklı olarak

her soumlzuumlnuuml ve eylemini bilerek halkın ve aynı zamanda diğer siyasetccedililerin denetimine accedilar

bu nedenle de daha geniĢ hoĢgoumlruuml goumlstermek zorundadır (LingensAvusturya sect 42)

71 Siyasetccedililerin daha hoĢgoumlruumlluuml olmak zorunda olmaları Anayasarsquonın 26

maddesinin ikinci fıkrasında belirtilen ldquoşoumlhret ve haklarınınrdquo korunmayacağı anlamına

gelmez Aksine 26 maddenin ikinci fıkrası buumltuumln bireylerin itibarlarının korunmasına imkacircn

verir Ancak Ģahsi sıfatları dıĢında hareket eden siyasetccedililer bakımından soumlz konusu

korumanın gerekleri siyasi meseleleri accedilık biccedilimde tartıĢmanın yararıyla bağlantılı olarak

değerlendirilmelidir (LingensAvusturya sect 42)

72 Somut olayda baĢvurucu yayımladığı kitapta davacının soumlz eylem ve

politikalarıyla Tuumlrklerin ve Tuumlrkiye Cumhuriyeti devletinin menfaatlerine ccedilalıĢmadığını

davacının eylemlerinin ve iliĢkilerinin bazı yabancı devletlerin ccedilıkarlarına hizmet ettiğini

savunmuĢ ve davacıya youmlnelik olarak sert ifadeler kullanmıĢtır Yargıtay 4 Hukuk Dairesi

kitaptaki iddiaların ve baĢvurucu hakkındaki soumlzlerin bir buumltuumln olarak davacının Ģeref ve

itibarına saldırı anlamı taĢıdığına karar vermiĢtir Dairenin kitapta yer alan iddia ve soumlzlerin

ve kitap kapağında kullanılan resmin asıl amacının davacıyı kuumlccediluumlk duumlĢuumlrmek olduğunu kabul

etmesi ancak baĢvurucunun kullandığı kelimelere ve kitap kapağında yer alan resme onun

verdiği anlamın oumltesinde anlamlar yuumlklemesi ile muumlmkuumln olmuĢtur

73 Yargıtay 4 Hukuk Dairesi kararında baĢvurucunun kullandığı ifadelerin tuumlruuml

kamusal tartıĢmalara katkı sunma kapasitesi ve ifadelerin kimin tarafından dile getirildiği

tartıĢılmamıĢ baĢvurucunun hakları ile davacının kullanılan ifadeler karĢısında sahip olduğu

hakların ağırlığı gerektiği gibi değerlendirilmemiĢtir Derece Mahkemeleri baĢvurucunun soumlz

konusu kitabı davacının toplumsal itibarını zayıflatmak iccedilin yazdığını kabul etmiĢlerdir Fakat

Mahkemeler siyasi tartıĢmaların yoğun olarak yaĢandığı bir doumlnemde bu kitabın

yayımlanmasının beklenen bir geliĢme olduğunu goumlzardı etmiĢlerdir

74 BaĢvurucunun dava konusu kitapta yirmi yılı aĢkın bir suumlredir Tuumlrkiye siyasetinin

en oumlnemli aktoumlrlerinden biri olan davacıyı eleĢtirmesinin ve onun hayatının bazı kesitleri ile

iliĢkilerini ve soumlzlerini analiz etmesinin genel olarak kamu yararını ilgilendiren bir mesele

BaĢvuru Numarası 20138503

Karar Tarihi 27102015

17

olduğuna kuĢku yoktur Ayrıca huumlkucircmetlere ve siyasetccedililere youmlneltilen eleĢtirinin sınırı da

oumlzel kiĢilere goumlre daha geniĢtir

75 Ġfade oumlzguumlrluumlğuumlne youmlnelik olarak tazminata veya cezaya karar verirken ifade

oumlzguumlrluumlğuumlnuumln kullanılmasından kaynaklanan yarardan ccedilok daha ağır basan korunması

gereken bir yararın varlığının olup olmadığı değerlendirilirken ldquoolgusal iddialarrdquo ile ldquodeğer

yargısırdquo arasındaki farkın dikkatlice ortaya konulması gerekir Olgusal iddiaların

dayanaklarının ortaya konulmasının beklenmesi muumlmkuumlnken değer yargılarının gerccedilekliğinin

kanıtlanmasını beklemek muumlmkuumln değildir (De Haes and GijselsBelccedilika B No 1998392

2421997 sect 42) Bununla birlikte somut olaydaki gibi birccedilok kitaptan gazete haber ve

yazıları ile dergi makalelerinden alıntılar temelinde ortaya atılan iddialar soumlz konusu

olduğunda ldquoolgusal iddialarrdquo ile ldquodeğer yargılarınırdquo ayırt etmek oldukccedila zordur Yine de

olgusal iddialar ile desteklenmese bile değer yargılarının aĢırı olması kabul edilebilir bir

durumdur (JerusalemAvusturya B No 2695895 2722001 sect 43)

76 BaĢvuru konusu kitapta kitabın yayımlandığı tarihte dıĢiĢleri bakanı ve

cumhurbaĢkanı adayı olan davacı Abdullah Guumlluumln siyasi ve aile yaĢamına iliĢkin bazı

detaylara yer verilmiĢ ve bazı iddialar ortaya atılmıĢtır Ancak ortaya atılan iddialar genel

olarak baĢka kitaplardan gazete haber ve yazıları ile dergi makalelerinden alıntılar temelinde

yapılmıĢtır Bununla birlikte kitapta sıklıkla atıf yapılan bir baĢka kaynak ise Yargıtay

Cumhuriyet BaĢsavcılığının bazı yazıĢmaları ile Abdullah Oumlcalanrsquoın bir mektubudur Bu

kapsamda kullanılan kaynakların buumlyuumlk ccediloğunluğunun herkesin ulaĢabileceği yazı ve haberler

ile ccediloğunlukla davacının siyasi goumlruumlĢlerine muhalif kiĢilerin yazıları olduğu anlaĢılmaktadır

(bkz sect 18) Dolayısıyla kitap oumlnemli oumllccediluumlde herkesin ulaĢabileceği accedilık kaynaklar

kullanılarak yapılan bazı değer yargılarına dayanmaktadır

77 Oumlte yandan baĢvurucunun yazdığı kitabının yoğun siyasi tartıĢmaların yaĢandığı

bir doumlnemde yayımlandığı goumlzetildiğinde kamu yararına youmlnelik olmadığı soumlylenemez

BaĢvurucunun boumlyle bir doumlnemde kendi adına kamuoyunu bilgilendirmek ve eleĢtirilerle

kamuoyu oluĢturmak amacıyla hareket ettiği accedilıktır Oumlte yandan baĢvurucunun yorumları ve

ccedilıkarımlarının ağır eleĢtiri olduğunda herhangi bir teredduumlt olmamasına rağmen baĢvurucunun

yorumlarının ve ccedilıkarımlarının keyficirc kiĢisel saldırı boyutuna ulaĢtığı da soumlylenemez

BaĢvurucunun polemik iccedileren agresif usuluuml değerlendirilirken ifade oumlzguumlrluumlğuumlnuumln sadece

haber ve fikirlerin iccedileriğini korumadığı haber ve fikirlerin iletilme usuluumlnuuml de koruduğu

goumlzetilmelidir (JersildDanimarka B No 1589089 2391984 sect 31)

78 Demokratik toplumda -oumlzellikle siyasi kiĢiler uumlzerinde- ccediloğulcu bir tartıĢma

ortamının sağlanması oumlnemlidir Boumlylelikle demokrasinin asıl iĢlevi olan haber bilgi ve

eleĢtirilerin oumlzguumlrce dile getirilmesi iccedilin uygun ortam sağlanabilecektir Siyasi kiĢiler

demokratik bir ortamda kendilerine youmlnelik ağır eleĢtiriler yapılabileceğini aile ve oumlzel

yaĢamlarının suumlrekli takip edileceğini bilerek tercihlerini belirlemektedirler Bu bağlamda

baĢvurucunun uzun yıllardır siyasetin iccedilinde ve cumhurbaĢkanı adayı olan kiĢi hakkında -

oumlnceden yayımlanmıĢ kaynaklar temelinde- siyasi hayatında yapmıĢ olduğu bazı tercihlerden

yola ccedilıkarak aile hayatına iliĢkin bilgiler iletmesine ve ağır eleĢtiriler yapmasına demokratik

ccediloğulculuk accedilısından tahammuumll edilmesi gerekir Bu tuumlr aile hayatına iliĢkin bilgilere ağır

eleĢtirilere ve değerlendirmelere tahammuumll edilmesi ve ifade oumlzguumlrluumlğuumlnuumln guumlvencesi ile

bunların dile getirilmesi demokrasinin sağlıklı iĢlemesini sağlayacaktır

79 Rahatsız edici de olsa siyasilere iliĢkin yapılan bilgilendirme ve eleĢtirilerin

cezalandırılması ldquocaydırıcı etkirdquo doğurarak toplumdaki ve kamuoyundaki farklı seslerin

susturulmasına yol accedilabilir Cezalandırılma korkusu ccediloğulcu toplumun suumlrduumlruumllebilmesine

BaĢvuru Numarası 20138503

Karar Tarihi 27102015

18

engel olabilir Bu nedenle somut olayda baĢvurucunun 15000 TL tazminat oumldemesine karar

verilmesi siyasilere youmlnelik olarak bilgilendirme ve eleĢtiri ortamına zarar verebilecektir

Dolayısıyla baĢvurucunun ifade oumlzguumlrluumlğuumlne yapılan muumldahalenin ldquobaĢkalarının Ģoumlhret ve

haklarınınrdquo korunması iccedilin demokratik bir toplumda gerekli bir muumldahale olmadığı kanaatine

varılmıĢtır

80 Accedilıklanan nedenlerle baĢvurucunun Anayasarsquonın 26 maddesinde guumlvence altına

alınan ifade oumlzguumlrluumlğuumlnuumln ihlal edildiğine karar verilmesi gerekir Serruh KALELĠ Erdal

TERCAN ve Hasan Tahsin GOumlKCAN Anayasarsquonın 28 maddesi youmlnuumlnden de ihlal bulunması

gerektiği gerekccedilesiyle bu sonuca katılmıĢlardır

Burhan UumlSTUumlN Serdar OumlZGUumlLDUumlR ve Muammer TOPAL bu goumlruumlĢe

katılmamıĢlardır

3 6216 Sayılı Kanunrsquoun 50 Maddesi Youmlnuumlnden

81 BaĢvurucu maddi ve manevi zararlarına iliĢkin haklarının saklı tutulmasını talep

etmiĢtir

82 3032011 tarihli ve 6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin KuruluĢu ve Yargılama

Usulleri Hakkında Kanunun Kararlar kenar baĢlıklı 50 maddesinin (2) numaralı fıkrası

Ģoumlyledir

Tespit edilen ihlal bir mahkeme kararından kaynaklanmışsa ihlali ve sonuccedillarını

ortadan kaldırmak iccedilin yeniden yargılama yapmak uumlzere dosya ilgili mahkemeye goumlnderilir

Yeniden yargılama yapılmasında hukuki yarar bulunmayan hacircllerde başvurucu lehine

tazminata huumlkmedilebilir veya genel mahkemelerde dava accedilılması yolu goumlsterilebilir Yeniden

yargılama yapmakla yuumlkuumlmluuml mahkeme Anayasa Mahkemesinin ihlal kararında accedilıkladığı

ihlali ve sonuccedillarını ortadan kaldıracak şekilde muumlmkuumlnse dosya uumlzerinden karar verir

83 BaĢvurucu vekacirclet uumlcreti ve yargılama giderlerinin tahsilini talep ettiğinden

19835 baĢvuru harcı ve 1500 TL vekacirclet uumlcretinden oluĢan toplam 169835 TL yargılama

giderinin baĢvurucuya oumldenmesine karar verilmesi gerekir

84 BaĢvurucunun herhangi bir tazminat talebi olmadığından bu husus

değerlendirilmemiĢtir Ancak 6216 sayılı Kanunrsquoun 50 maddesinin (1) numaralı fıkrasında

esas inceleme sonunda ihlal kararı verilmesi hacirclinde ihlalin ve sonuccedillarının ortadan

kaldırılması iccedilin yapılması gerekenlere huumlkmedileceği belirtilmiĢtir BaĢvuruda Anayasanın

26 maddesinin ihlal edildiği sonucuna varıldığı goumlzetilerek ihlal tespitinin yeterli tatmin

sağlayamayacağı anlaĢılmakla 6216 sayılı Kanunrsquoun 50 maddesinin (1) ve (2) numaralı

fıkraları uyarınca yeniden yargılama yapılmasına karar verilmesi gerekir

V HUumlKUumlM

Accedilıklanan gerekccedilelerle

A BaĢvurucunun ifade oumlzguumlrluumlğuumlnuumln ihlal edildiği youmlnuumlndeki iddiasının KABUL

EDĠLEBĠLĠR OLDUĞUNA OYBĠRLĠĞĠYLE

B BaĢvurucunun Anayasarsquonın 26 maddesinin birinci fıkrasında guumlvence altına

alınan ifade oumlzguumlrluumlğuumlnuumln ĠHLAL EDĠLDĠĞĠNE Burhan UumlSTUumlN Serdar OumlZGUumlLDUumlR ve

Muammer TOPALrsquoın karĢıoyu ve OYCcedilOKLUĞUYLA

C 19835 TL harccedil ve 1500 TL vekacirclet uumlcretinden oluĢan toplam 169835 TL

yargılama giderinin BAġVURUCUYA OumlDENMESĠNE

BaĢvuru Numarası 20138503

Karar Tarihi 27102015

19

D Oumldemenin kararın tebliğini takiben baĢvurucunun Maliye Bakanlığına baĢvuru

tarihinden itibaren doumlrt ay iccedilinde yapılmasına oumldemede gecikme olması hacirclinde bu suumlrenin

sona erdiği tarihten oumldeme tarihine kadar geccedilen suumlre iccedilin yasal faiz uygulanmasına

E 6216 sayılı Kanunrsquoun 50 maddesinin (2) numaralı fıkrası uyarınca ihlalin ve

sonuccedillarının ortadan kaldırılması iccedilin yeniden yargılama yapmak uumlzere kararın bir oumlrneğinin

Ankara 6 Asliye Hukuk Mahkemesine GOumlNDERĠLMESĠNE

F Bilgi edinilmesi iccedilin kararın bir oumlrneğinin Adalet Bakanlığına ve ĠccediliĢleri

Bakanlığına goumlnderilmesine

27102015 tarihinde karar verildi

BaĢkan

Zuumlhtuuml ARSLAN

BaĢkanvekili

Burhan UumlSTUumlN

BaĢkanvekili

Engin YILDIRIM

Uumlye

Serdar OumlZGUumlLDUumlR

Uumlye

Serruh KALELĠ

Uumlye

Osman Alifeyyaz PAKSUumlT

Uumlye

Recep KOumlMUumlRCUuml

Uumlye

Nuri NECĠPOĞLU

Uumlye

Hicabi DURSUN

Uumlye

Celal Muumlmtaz AKINCI

Uumlye

Erdal TERCAN

Uumlye

Muammer TOPAL

Uumlye

Hasan Tahsin GOumlKCAN

Uumlye

Kadir OumlZKAYA

Uumlye

Rıdvan GUumlLECcedil

BaĢvuru Numarası 20138503

Karar Tarihi 27102015

20

KARŞIOY GEREKCcedilESİ

BaĢvurucunun yazdığı kitabın bir buumltuumln olarak incelenmesinde ifade oumlzguumlrluumlğuuml

sınırlarının aĢıldığı kitapta sarfedilen soumlzlerin ve iddiaların demokratik bir toplumda

baĢvurucunun ifade oumlzguumlrluumlğuuml ile baĢkalarının Ģoumlhret veya haklarının korunması arasında

makul bir denge teĢkil etmediği ayrıca kitabın oumln ve arka kapaklarındaki resim ve tanıtım

yazılarının da baĢvurucunun Ģeref ve itibara youmlnelik duumlĢuumlncelerini ortaya koyduğu

dolayısiyle derece mahkemelerinin bu konudaki tespit ve vardıkları sonucun hukuka uyarlı

bulunduğu ve baĢvurucunun Anayasarsquonın 26 maddesinde guumlvence altına alınan ifade

oumlzguumlrluumlğuumlnuumln ihlacircl edilmediği kanaatine vardığımızdan ccediloğunluğun aksi youmlndeki kararına

katılmıyoruz

BaĢkanvekili

Burhan UumlSTUumlN

Uumlye

Serdar OumlZGUumlLDUumlR

Uumlye

Muammer TOPAL

Page 5: ANAYASA MAHKEMESİ53. sayfasında “Yalçın Küçük, Gül'ün ei için, „ibrani‟ dediğinde elektriğe tutulmu bir Toy gibi çırpınıyor, hemen kağıda kaleme sarılıp mektup

BaĢvuru Numarası 20138503

Karar Tarihi 27102015

4

edildiğini bu ifadelerle ilgili olarak yayın yapan Cumhuriyet gazetesinin 2942007 ve

152007 tarihli nuumlshaları hakkında muumlvekkili tarafından dava accedilıldığını Ankara 25 Asliye

Hukuk Mahkemesinin 2007381 Esas sayılı dosyasında 552007 tarihinde soumlz konusu

gazetedeki haberlerle ilgili ihtiyati tedbir kararı verildiğini ve bu Ģekilde yayın yapılmasının

yasaklandığını davaya konu kitapta bu Mahkeme kararına aykırı hareket edildiğini

xiii Kitabın 34 sayfasında ldquoCumhuriyetle kavgalı bir Cumhurbaşkanı adayı olduğunu

net bir şekilde ortaya koyuyorrdquo ldquoGuumlluumln temsil ettiği ccedilevrelerin attığı tohumların nasıl

yeşerdiği ise Ankarada acı tecruumlbelerle yaşanmış ancak Danıştay baskınından da ders

ccedilıkarılmamıştırdquo 37 sayfasında ldquoDoumlrt doumlnem Kayseri Milletvekili seccedililen Guumll İsrail ABD ve

İngiliz başkonsolosluklarının denetiminde Recep Tayyip Erdoğan ile birlikte AKPyi kurdurdquo

44 sayfasında ldquoKayıp Trilyon Sanığırdquo baĢlığı kullanılarak bu baĢlık altında ldquoGuumlluumln

Cumhurbaşkanı olması durumunda kayıp trilyon davasından yararlanıp yararlanmayacağı

gelecek guumlnlerde netleşecekrdquo denildiğini oysa aynı konuda Ankara 6 Asliye Hukuk

Mahkemesi tarafından kendisi aleyhine accedilılan davanın reddine karar verildiğini davalının tek

amacının gerccedilek dıĢı beyanlar ile kendisine zarar vermek olduğunu

xiv Kitabın 48 sayfasında ldquoFoxman ve ekibi Ankarada Abdullah Guumll ve Fehim

Adakla goumlruumlşuumlyor doğrudan Amerikan youmlnetiminin oumlnemli ve stratejik mesajlarını

iletiyorlardı Yahudilerin ve ABDlilerin guumlvenini kazanıyordurdquo 53 sayfasında ldquoYalccedilın

Kuumlccediluumlk Guumlluumln eşi iccedilin bdquoibrani‟ dediğinde elektriğe tutulmuş bir Toy gibi ccedilırpınıyor hemen

kağıda kaleme sarılıp mektup yazıyordurdquo denilerek kendisinin toygillerden boumlcek ve tane ile

beslenen eti iccedilin avlanan kızıl tuumlyluuml bir kuĢ olarak goumlsterildiğini kitabın aynı sayfasında

ldquoGelin Yalccedilın Kuumlccediluumlke hakvermeyin Ahmet Erteguumlnuumln tam ismi Ahmet Muumlnir Erteguumlnduuml

Guumlluumln oğlunun ismi ise Ahmet Muumlnirdi Ahmet Erteguumlnuumln annesinin adı Hayrunnisa iken

Guumlluumln eşinin adı da Hayrunnisaydı Tesaduumlftuumlr tesaduumlf ( ) Ahmet Erteguumlnuumln eşinin

adı Mica idi ve kendisi Hristiyandı Ahmet Erteguumln ABD vatandaşı ve ABD derin devletinin

en oumlnemli isimlerindendirdquo denilmek suretiyle isim benzerliklerini kullanarak imada

bulunulduğunu

xv Kitabın 57 sayfasında ldquoGuumll gizli duumlnya devletinderdquo baĢlığı kullanılarak imada

bulunulduğunu 60 sayfasında ldquoGuumll ve Derin Amerikardquo 64 sayfasında ldquoAbdullah Guumlluumln

Gizli İşlerirdquo baĢlıkları atıldığını ve 64 sayfada ldquoAbdullah Guumll denince insanın aklına hemen

İngiltere İsrail ve ABDlilerle gizli goumlruumlşmeler yapan bir isim geliyordurdquo denildiğini

xvi Kitabın 66 sayfasında kendisinin ABD DıĢiĢleri Bakanı ile gizli bir anlaĢma

yaptığını ve Tuumlrkiye Cumhuriyeti Devleti aleyhine hareket ettiğinin iddia edildiğini 77

sayfasında ldquoİşte size uzak goumlruumlşluuml ve gerccedilekccedili bir devlet adamının soumlzlerirdquo ifadelerine yer

verilerek kinaye yapıldığını dar goumlruumlĢluuml ve yalancı olduğunun ima edildiğini

xvii Kitabın 89 sayfasında ldquo 30-35 yıldır bir arada olan insanların birlikteliğinde

Yağma-Talan-Soygun ve Vurgun had safhaya ulaştırdquo denildiğini 90 sayfasında ldquoBiz bu

uumllkenin WASPlarıyızrdquo soumlzuumlnuumln kendisine atfedildiğini WASPların CIA denetiminde

faaliyet goumlsterdiğinin belirtildiğini 92 sayfasında ldquoAbdullah Guumllde Tuumlrkluumlkten Rahatsızrdquo

baĢlığı atıldığını

xviii Kitabın 94 ve 95 sayfalarında ldquoNe Mutlu Tuumlrkuumlm Diyenerdquo soumlzuumlnden rahatsızlık

duyduğunun iddia edildiğini bu Ģekilde kendisinin Tuumlrk duumlĢmanı olarak goumlsterilmeye

ccedilalıĢıldığını 97 sayfasında ldquoBir devlet adamı () ve cumhurbaşkanlığı adayı () duumlşuumlnuumln ki

Atatuumlrkuumln bdquoNe Mutlu Tuumlrkuumlm Diyene‟ oumlzdeyişi ile alay ediyor aşağılıyor karşı ccedilıkıyorrdquo

BaĢvuru Numarası 20138503

Karar Tarihi 27102015

5

denildiğini kendisinin bu soumlzlerle alay etmediğini aĢağılamada bulunmadığını ve karĢı ccedilıkma

amacı iccedilinde olmadığını

xix Kitabın 95 sayfasında ldquoNe yazık ki mert duumlruumlst ve yuumlrekli olamıyor Soumlzlerinin

arkasında bile duramıyorrdquo denilmek suretiyle muumlvekkilinin namert yalancı ve korkak olarak

nitelendirildiğini 106 sayfasında ldquoHarf Devrimine De Karşılar Mırdquo 107 sayfasında

ldquoKemalizm Moral Bozuyor veya Guumlluumln Roumlntgenirdquo 110 sayfasında ldquoAtatuumlrkuumln İlkeleri

Rahatsız Etmişrdquo 112 sayfasında ldquoNe Mutlu Tuumlrkuumlm Diyene Soumlzuumlne Duyulan Kinrdquo 118

sayfasında ldquoKemalizmi Yaşatanları mı Vuracaksınızrdquo baĢlıklarının kullanıldığını son baĢlığın

altında ldquoo kuklaların arkasındaki kuklacıkları vurmamız gerekir ve onları tespit etmemiz

gerekirrdquo denildiğini ve beyanlarının ccedilarpıtıldığını

xx Kitabın 125 sayfasında ldquoAlman Vakıfları Leyla Zana ve Guumllrdquo baĢlığı altında

ldquoAbdullah Guumll Başbakanlığı zamanında Avrupalılara Leyla Zana ve arkadaşlarının

durumlarını en kısa zamanda duumlzeltme soumlzuuml veriyor PKKlılara bayram yaptırıyor ccedilok

geccedilmeden Zana ve arkadaşları tahliye ediliyordurdquo denilmek suretiyle teroumlr grubu ve

temsilcileri ile ccedilalıĢtığının iddia edildiğini bu iddiaların gerccedileklikten uzak olduğunu

xxi Kitabın 142 sayfasında Abdullah Oumlcalanın kendisine mektup yazdığından

mektupta idam cezasının kaldırılmasını istediğinden ve 1472004 tarihinde idam cezasının

kaldırılarak sanki bu mektup uumlzerine idam cezası kaldırılmıĢ ve Abdullah Oumlcalanın isteğini

yerine getirmeye ccedilalıĢmıĢ gibi goumlsterildiğini bu soumlzlerin kendisine zarar vermek amacıyla sarf

edildiğini Oumlcalanrsquoın sayısız kiĢiye sayısız mektup yazdığını mektup sahibi ile herhangi bir

iliĢkisinin konuĢmasının goumlruumlĢmesinin ve fikir birliğinin mevcut olmadığını

xxii Kitabın 150 sayfasında belirtilen hususu kuvvetlendirmek amacıyla ldquoAPOdan

mektuplar alan ve Aponun dileklerinin ccediloumlzuumlmuuml iccedilin uğraşan Başbakan Guumll kendilerine oy

veren insanlara gideceği yerde oumlnce PKK ile bağlantılarının kanıtlandığı Apodan aldıkları

talimatlarla hareket ettikleri kesinleşen Leyla Zana ve arkadaşlarının hapisten kurtulması iccedilin

muumlcadele veriyor onların yeniden yargılanmalarını sağlıyordurdquo denildiğini ve kendisinin

PKK yanlısı ve Abdullah Oumlcalan ile yandaĢlarına hizmet eden bir kiĢi olduğu hususunda

insanların inandırılmaya ccedilalıĢıldığını

xxiii Kitabın 169 sayfasında ldquoGuumlluumln ABD Vatandaşlığırdquo baĢlığı altında ldquoGuumll

Amerikan vatandaşı olduğunu neden gizliyorrdquo Ģeklinde ifadeye yer verildiğini ancak ABD

vatandaĢı olduğuna dair herhangi bir kanıt ve belge sunulamadığını

xxiv BaĢvuruya konu kitapta haber verme sınırlarının aĢılarak kendisine hukuka aykırı

olarak saldırıda bulunulduğunu eleĢtiri ve nezaket sınırlarının aĢıldığını haksız Ģekilde

succedillanarak manevi varlığının zedelendiğini basına tanınan ayrıcalığın sınırsız olmadığını

kiĢilik haklarına saygı goumlsterilmesi gerektiğini yayının salt toplum yararı goumlzetilerek

yapılması gerektiğini bu ilke ve kurallar goumlzetilmeden yapılan yayının hukuka aykırı ve

kiĢilik haklarına saldırı oluĢturduğunu iddia ederek manevi tazminat talebinde bulunmuĢtur

11 BaĢvurucu Ġlk Derece Mahkemesindeki savunmasında davacının iddialarına

cevap vermek fırsatı bulmuĢtur BaĢvurucu

i BaĢvuruya konu kitapta kaynaklara dayalı olarak alıntılar yapıldığını kitabın

objektif bilgiler iccedilerdiğini belgelere dayalı gerccedilek ve guumlncel olduğunu gerccedilek dıĢı hiccedilbir

bilgi olmadığını oumlz ve biccedilim dengesinin korunduğunu konu ile ifade arasındaki bağlılığın

sağlandığını kitapta yer alan bilgilerin kamu yararına youmlnelik ve toplumsal ilgiyi taĢıdığını

BaĢvuru Numarası 20138503

Karar Tarihi 27102015

6

ii Davacının kurumsallaĢmıĢ bir Ģahsiyet olduğunu ve sert eleĢtirilere muhatap

olacağını bilerek siyasi faaliyette bulunduğunu sadece kitabın oumln kapağındaki resimden

hareketle ldquoajan vatan haini veveya Tuumlrkiye Cumhuriyeti aleyhine faaliyetlerde bulunanrdquo kiĢi

olduğuna iliĢkin ccedilıkarımın davacı tarafa ait olduğunu

iii Kitapta yer alan ve davacıya atfedilen soumlzlerin tamamen davacının kendisine ait

olduğunu kitapta ilgili kaynakların goumlsterildiğini daha oumlnce yayımlanan haber veya

yazılardan alıntı yapılmasının davacının kiĢilik haklarını ihlal etmeyeceğini

iv Davacının isminin yer aldığı haberlere kitaplara ve yazılara karĢı dava

accedilmayarak ve tekzip etmeyerek yazılanların gerccedilekliğini kabul ettiğini ancak bu yazıların yer

aldığı kitaptaki hususların kiĢilik haklarını ihlal ettiğini ileri suumlrduumlğuumlnuuml

v Davacının kendi accedilıklamalarının okurlara aktarıldığını kitap bir buumltuumln olarak

değerlendirildiğinde hacirclen iktidarda olan bir partideki geliĢmelerin aktarıldığını okurların

bilgilendirildiğini uumllkeyi youmlnetenlerin siyasi bakıĢlarının kamuoyuna duyurulduğunu kamu

yararının oumln planda tutulduğunu uumllkenin youmlnetimini elinde tutanlar hakkında kamuoyunun

bilgi sahibi olmasının sağlandığını

vi Kitapta davacının ismi geccedilen yerlerde Ģahsiyet haklarına herhangi bir tecavuumlzuumln

soumlz konusu olmadığını oumlzle biccedilim dengesinin bozulmadığını belirterek davanın reddine karar

verilmesini talep etmiĢtir

12 Ankara 6 Asliye Hukuk Mahkemesi 2172009 tarihli kararı ile davanın reddine

karar vermiĢtir Kararın gerekccedilesi Ģoumlyledir

ldquoDavacının Cumhurbaşkanı olmazdan oumlnce siyasi bir kimliği olup aynı zamanda

Bakanlık Başbakan Yardımcılığı ve Başbakanlık goumlrevlerinde bulunmuştur Yapmış olduğu

bazı temaslar kamuoyunu ilgilendirdiğinden davaya konu kitaptan oumlnce de bazı yayın

organlarında haber konusu yapılmış ve eleştirilmiştir Davacı vekili yapılan yayınlar ile ilgili

olarak yukarıda belirtilen dışında başka bir dava accedilıldığını ileri suumlrmemiştir Uumllkeleri youmlneten

kişilerin yapmış olduğu bazı temasların ve almış oldukları bazı kararların olduğu gibi

kamuoyuna aktarılması soumlz konusu değilse de alınan bazı kararların ve yapılan bazı

temasların kamuoyunu bilgilendirme amacıyla sunulmaması durumunda kamuoyunda

tartışılmakta ve basında eleştirilmektedir Basının hak ve goumlrevleri arasında kamuoyunu

bilgilendirmek eleştirilerde bulunmak kamuoyu oluşturmak boumlylece demokrasinin daha iyi

işlemesini sağlamak gibi bir işlevi soumlz konusu olduğundan siyasete giren kişilerin ise siyasete

girerken haklarında bir takım yayınlar yapılabileceğini bu yayınların bazen sert eleştiri

mahiyetinde olabileceğini kabul ederek bu tercihi yaptıklarından yapılan sert eleştirilere

katlanmak durumundadırlar bazen bu eleştiriler kişilik haklarına saldırı da oluşturabilir

Eğer yapılan yayının yapılmasında kamu yararı bulunuyorsa kişilik hakları yerine kamu

yararına uumlstuumlnluumlk tanımak soumlz konusu olabilir Davaya konu kitap iccedilinde yazılanların gerek

gerccedileklik unsurunu taşıması gerek guumlncel olması gerekse kamuoyunun bilgilendirilmesi

amacıyla kamu yararının soumlz konusu olması nedeniyle davacının kişilik hakları yerine kamu

yararına uumlstuumlnluumlk tanınmıştır Oumlzle biccedilim arasındaki dengenin korunduğu kanaatine

varılmıştır Bu nedenle davaya konu kitaptaki yazılanların hukuka uygun olduğu sonucuna

varılmış davalı tarafın sunmuş olduğu deliller karşısında davanın reddine karar vermek

gerekmiştirrdquo

13 Kararın temyizi uumlzerine Yargıtay 4 Hukuk Dairesi 1522011 tarihli ilamı ile Ġlk

Derece Mahkemesinin kararını delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik goumlruumllmediği

gerekccedilesi ile onamıĢtır

BaĢvuru Numarası 20138503

Karar Tarihi 27102015

7

14 Davacı tarafından yapılan karar duumlzeltme talebi uumlzerine aynı Daire 8122011

tarihli ilamı ile karar duumlzeltme talebinin kabuluumlne ve Ġlk Derece Mahkemesinin kararının

bozulmasına karar vermiĢtir Yargıtayın gerekccedilesi Ģoumlyledir

ldquoDavacı yayın tarihinde Dışişleri Bakanı ve Cumhurbaşkanı adayıdır Davalı yazar

tarafından yazılan bdquoMusanın Guumlluuml‟ adlı kitabın kapak tasarımında kırmızı renk tercih

edilerek bdquoDavutun Yıldızı-Siyonist Yıldız‟ kullanıldığı bu yıldızın iccedilerisine davacının

akademisyen sıfatıyla giydiği cuumlbbeli ve kepli resmin yerleştirildiği bununla davacının -İsrail

ve Yahudilik- ile bağlantısının varlığına dair okuyucu uumlzerinde şuumlphe yaratılmasının

amaccedillandığı yine kitap iccedilerisinde ve arka sayfadaki oumlzet boumlluumlmuumlnde kullanılan ifadelerle

davacının yalancı Yahudi ve Amerika aşığı olduğu Hıristiyan olup kamuoyuna ABD

İngiltere ve İsrailin hizmetinde bir kişi olarak sunulduğu yayının ilk basım tarihi olan Mayıs

2007de uumllke guumlndeminde olan Cumhurbaşkanlığı seccedilimleri nedeniyle aday olan davacının

eleştirilmesinden ziyade kullanılan uumlslupla kuumlccediluumlk duumlşuumlruumllerek kişilik haklarına saldırıda

bulunulduğu anlaşılmaktadır Şu durumda uygun bir miktar manevi tazminat huumlkuumlm altına

alınmalıdır Mahkemenin bu youmlnuuml goumlzetmeden istemin reddine dair verdiği karar usul ve

yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir ise de karar dairece onanmış bulunduğundan

davacının karar duumlzeltme istemi HUMKnun 440-442 maddeleri uyarınca kabul edilmeli

onama ilamı kaldırılmalı ve karar bozulmalıdırrdquo

15 Bozma uumlzerine yargılamaya devam eden Ankara 6 Asliye Hukuk Mahkemesi

572012 tarihli kararı ile ldquohuumlkmuumlne uyulan bozma ilamında belirtilen gerekccedilelerlerdquo davanın

kabuluumlne ve baĢvurucunun davacıya 15000 TL oumldemesine karar vermiĢtir Karara goumlre

baĢvurucunun 2007 yılından itibaren iĢleyecek yasal faizi de davacıya oumldemesi

gerekmektedir

16 Kararın temyizi uumlzerine Yargıtay 4 Hukuk Dairesi 2312013 tarihli ilamı ile

yerel Mahkemenin kararını onamıĢtır Daire baĢvurucunun karar duumlzeltme talebini 1292013

tarihli ilamı ile reddetmiĢtir Karar baĢvurucuya 23102013 tarihinde tebliğ edilmiĢtir

17 Anayasa Mahkemesine bireysel baĢvuru 22112013 tarihinde yapılmıĢtır

B Başvuruya Konu Kitap

18 BaĢvuruya konu ldquoMusa‟nın Guumll‟uumlrdquo isimli kitap baĢvurucu Erguumln Poyraz

tarafından kaleme alınmıĢtır BaĢvuru dilekccedilesi ile birlikte verilen nuumlsha kitabın 2007 yılı

Ağustos ayında yayımlanan 8 baskısı olmakla birlikte oumln soumlzuumln 2942007 tarihinde yazıldığı

ve kitabın 2007 yılı Mayıs ayında basılarak dağıtımının yapıldığı anlaĢılmaktadır Ġstanbulrsquoda

188 sayfa olarak basılan kitap bir oumln soumlz ve 67 alt baĢlıktan oluĢmaktadır

19 Kitapta kitabın yayımlandığı tarihte dıĢiĢleri bakanı ve cumhurbaĢkanı adayı olan

davacı Abdullah Guumlluumln yaĢam oumlykuumlsuuml eğitimi evliliği ve siyasi yaĢamına iliĢkin bazı

detaylara yer verilmekte ve bazı iddialar ortaya atılmaktadır Soumlz konusu kitabın yazarı olan

baĢvurucu kitap boyunca baĢka kitaplardan gazete haber ve yazıları ile dergi makalelerinden

uzun alıntılar yapmıĢtır BaĢvurucunun sıklıkla alıntı yaptığı bir baĢka kaynak ise Yargıtay

Cumhuriyet BaĢsavcılığının bazı yazıĢmaları ile Abdullah Oumlcalanrsquoın bir mektubudur Soumlz

konusu kaynakların buumlyuumlk ccediloğunluğunun herkesin ulaĢabileceği yazı ve haberler olduğunu

bu yazıların ccediloğunlukla davacının siyasi goumlruumlĢlerine muhalif kiĢilerin yazıları olduğunu

belirtmek gerekir

20 BaĢvurucu davacının Ġsrail Amerikan ve Ġngiliz devletinin ccedilıkarlarına hizmet

ettiğini ima etmektedir BaĢvurucu iddiaların dayanağı olarak davacının Ġngilterersquode okuduğu

BaĢvuru Numarası 20138503

Karar Tarihi 27102015

8

okula buumlyuumlk oumlnem vermekte siyasi kariyeri boyunca gerek siyasetccedili gerekse devlet adamı

sıfatıyla bazı yabancı devlet adamları politikacılar ve sivil toplum oumlrguumltleri ile yaptığı

goumlruumlĢmelere değinmektedir BaĢvurucu bu goumlruumlĢmelerde ele alınan konuları yabancıların

davacı hakkındaki olumlu goumlruumlĢlerini aktarmakta ve kendi bakıĢ accedilısından bazı

değerlendirmelerde bulunmaktadır BaĢvurucu davacının goumlruumlĢtuumlğuuml baĢta bazı Yahudi

kuruluĢları olmak uumlzere Amerika Ġngiltere Ġsrail Almanya ve diğer bazı yabancı uumllkelerle

bağlantısı bulunan kiĢi ve kuruluĢların duumlnya sistemi iccedilindeki rollerine iliĢkin bazı

değerlendirmelerde bulunmakta ve davacının iliĢkilerine Ģuumlpheyle yaklaĢmaktadır

21 BaĢvurucuya goumlre Abdullah Guumll eğitimi ccedilalıĢma hayatı ve siyasi yaĢamı boyunca

daima Ģuumlpheli iliĢkiler iccedilerisinde bulunmuĢ Necip Fazıl Kısakuumlrek ve Necmettin Erbakan

ldquosiyasi ccedilizgisinderdquo goumlruumlnmesine rağmen kendisinin oumlzel bir ldquoajandasırdquo olmuĢtur BaĢvurucu

bu kanaatini davacının oumlğrencilik yıllarından itibaren ve bilhassa siyasi kariyeri boyunca

ccedileĢitli meseleler hakkında değiĢen goumlruumlĢlerine dayandırmaktadır BaĢvurucuya goumlre davacının

siyasi goumlruumlĢlerindeki tutarsızlıkların sebebi onun yabancı guumlccedillerin menfaatlerine ccedilalıĢan bir

kiĢi olmasıdır BaĢvurucu bir buumltuumln olarak davacı ve onun siyasi ccedilizgisinin Mustafa Kemal

Atatuumlrkrsquouumln goumlruumlĢlerine aykırı olduğunu iddia etmekte ve bu siyasi ccedilizginin ldquouumllkeyi felakete

suumlruumlklediğinerdquo inanmaktadır

22 BaĢvurucu soumlz konusu kitapta teroumlr oumlrguumltuuml PKK ve onun lideri olan Abdullah

Oumlcalanrsquoı sert ifadelerle eleĢtirmektedir Kitabın oumlnemli bir kısmında bazı yabancı siyasetccedili

devlet adamı ve kuruluĢların PKK ve Abdullah Oumlcalanrsquoa iliĢkin politikalarına ve bazı

accedilıklamalarına değinilmekte daha sonra aynı kiĢi ve kuruluĢların davacı hakkındaki

goumlruumlĢlerine de yer verilmektedir BaĢvurucu kitapta davacının Kuumlrt meselesi hakkındaki bazı

accedilıklamalarına da yer vermek suretiyle soumlz ve eylemlerinin uumllke menfaatine uygun

duumlĢmediğini kendi bakıĢ accedilısından goumlstermeye ccedilalıĢmaktadır

C İlgili Hukuk

23 1112011 tarihli ve 6098 sayılı Tuumlrk Borccedillar Kanunursquonun 49 maddesi Ģoumlyledir

ldquoKusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren bu zararı gidermekle

yuumlkuumlmluumlduumlr

Zarar verici fiili yasaklayan bir hukuk kuralı bulunmasa bile ahlaka aykırı bir fiille

başkasına kasten zarar veren de bu zararı gidermekle yuumlkuumlmluumlduumlrrdquo

24 6098 sayılı Kanunrsquoun 50 maddesi Ģoumlyledir

ldquoZarar goumlren zararını ve zarar verenin kusurunu ispat yuumlkuuml altındadır

Uğranılan zararın miktarı tam olarak ispat edilemiyorsa hacirckim olayların olağan akışını

ve zarar goumlrenin aldığı oumlnlemleri goumlz oumlnuumlnde tutarak zararın miktarını hakkaniyete uygun

olarak belirlerrdquo

IV İNCELEME VE GEREKCcedilE

25 Mahkemenin 27102015 tarihinde yapmıĢ olduğu toplantıda baĢvurucunun

22112013 tarihli ve 20138503 numaralı bireysel baĢvurusu incelenip gereği duumlĢuumlnuumllduuml

BaĢvuru Numarası 20138503

Karar Tarihi 27102015

9

A Başvurucunun İddiaları

26 BaĢvurucu baĢvuruya konu kitapta yer alan ifadelerin goumlruumlnuumlr gerccedilekliğe uygun

olduğunu ve davacının siyasi konumu gereği sert eleĢtirilere accedilık olması gerekmesine rağmen

ifade ettiği duumlĢuumlncelerinden dolayı cezalandırıldığını ileri suumlrmuumlĢtuumlr BaĢvurucu baĢvuruya

konu tazminat davasının accedilılmasından 16 guumln sonra Ergenekon soruĢturması olarak bilinen

soruĢturma kapsamında tutuklanarak yargılandığını ve goumlruumlĢleri dolayısıyla 29 yıl 7 ay

huumlrriyeti bağlayıcı ceza ile cezalandırıldığını belirtmiĢtir BaĢvurucu Ġlk Derece

Mahkemesinin accedilılan tazminat davasını reddetmesinin ardından Yargıtay 4 Hukuk Dairesinin

1522011 tarihli ilamı ile Ġlk Derece Mahkemesinin kararının onandığını bu tarihten sonra

uumlyeleri davacı tarafından seccedililen HSYK tarafından Yargıtay 4 Hukuk Dairesine yeni uumlyeler

atanarak uumlye yapısının değiĢtirildiğini ve davacının karar duumlzeltme talebinin aynı Daire

tarafından ve farklı uumlye yapısı ile 8122011 tarihinde kabul edilerek Ġlk Derece

Mahkemesinin kararının bozulduğunu ileri suumlrmuumlĢtuumlr BaĢvurucuya goumlre Yargıtay 4 Hukuk

Dairesine yapılan yeni atamalardan sonra Ġlk Derece Mahkemesinin kararı bozulabilmiĢtir

BaĢvurucu Yargıtayın tarafsız hareket etmediğini ileri suumlrmuumlĢ Anayasarsquonın 2 9 25 26

28 29 36 37 ve 40 maddelerinin ihlal edildiğinin tespiti ile maddi ve manevi tazminat

haklarının saklı tutulması talebinde bulunmuĢtur

B Değerlendirme

1 Kabul Edilebilirlik Youmlnuumlnden

27 Anayasa Mahkemesi olayların baĢvurucu tarafından yapılan hukuki

nitelendirmesi ile bağlı olmayıp olay ve olguların hukuki tavsifini kendisi takdir eder (Tahir

Canan B No 2012969 1892013 sect 16)

28 Her ne kadar baĢvurucu Yargıtay 4 Hukuk Dairesinin taraflı davrandığını ve bu

sebeple Anayasarsquonın 36 maddesinde koruma altına alınan adil yargılanma hakkının ihlal

edildiğini ileri suumlrmuumlĢ ise de bu Ģikacircyet yazmıĢ olduğu kitap nedeniyle baĢvurucunun

tazminat oumldemesine karar verilmesine youmlneliktir ve bu sebeple soumlz konusu Ģikacircyetin

Anayasarsquonın 26 maddesinde tanımlanan ifade oumlzguumlrluumlğuuml bağlamında incelenmesi uygun

goumlruumllmuumlĢtuumlr

29 BaĢvurucunun yazdığı bir kitaptan dolayı aleyhine manevi tazminat oumldemeye

huumlkmedilmesinin ifade oumlzguumlrluumlğuumlnuuml ihlal ettiğine iliĢkin Ģikacircyetleri accedilıkccedila dayanaktan yoksun

değildir Ayrıca baĢka bir kabul edilemezlik nedeni de bulunmadığı iccedilin baĢvurunun kabul

edilebilir olduğuna karar verilmesi gerekir

2 Esas Youmlnuumlnden

30 BaĢvurucu yazdığı bir kitap nedeniyle davacıya tazminat oumldemesinin

Anayasarsquonın 26 maddesinde yer alan ifade oumlzguumlrluumlğuumlnuuml ihlal ettiğini ileri suumlrmuumlĢtuumlr

BaĢvurucunun iddialarına karĢı Bakanlık goumlruumlĢuumlnde baĢvurucunun Ģikacircyetlerinin

Anayasarsquonın 26 maddesinde yer alan ifade oumlzguumlrluumlğuuml ccedilerccedilevesinde incelenmesi gerektiği

belirtilmiĢtir BaĢvurucu baĢvurunun esası hakkındaki Bakanlık goumlruumlĢuumlne karĢı baĢvuru

dilekccedilesindeki beyanlarını tekrar etmiĢtir

31 Anayasarsquonın ldquoTemel hak ve huumlrriyetlerin sınırlanmasırdquo kenar baĢlıklı 13 maddesi

Ģoumlyledir

ldquoTemel hak ve huumlrriyetler oumlzlerine dokunulmaksızın yalnızca Anayasanın ilgili

maddelerinde belirtilen sebeplere bağlı olarak ve ancak kanunla sınırlanabilir Bu

sınırlamalar Anayasanın soumlzuumlne ve ruhuna demokratik toplum duumlzeninin ve lacircik

Cumhuriyetin gereklerine ve oumllccediluumlluumlluumlk ilkesine aykırı olamazrdquo

BaĢvuru Numarası 20138503

Karar Tarihi 27102015

10

32 Anayasarsquonın ldquoDuumlşuumlnceyi accedilıklama ve yayma huumlrriyetirdquo kenar baĢlıklı 26 maddesi

Ģoumlyledir

ldquoHerkes duumlşuumlnce ve kanaatlerini soumlz yazı resim veya başka yollarla tek başına veya

toplu olarak accedilıklama ve yayma hakkına sahiptir Bu huumlrriyet resmi makamların muumldahalesi

olmaksızın haber veya fikir almak ya da vermek serbestliğini de kapsar Bu fıkra huumlkmuuml

radyo televizyon sinema veya benzeri yollarla yapılan yayımların izin sistemine

bağlanmasına engel değildir

Bu huumlrriyetlerin kullanılması millicirc guumlvenlik kamu duumlzeni kamu guumlvenliği Cumhuriyetin

temel nitelikleri ve Devletin uumllkesi ve milleti ile boumlluumlnmez buumltuumlnluumlğuumlnuumln korunması succedilların

oumlnlenmesi succedilluların cezalandırılması Devlet sırrı olarak usuluumlnce belirtilmiş bilgilerin

accedilıklanmaması başkalarının şoumlhret veya haklarının oumlzel ve aile hayatlarının yahut kanunun

oumlngoumlrduumlğuuml meslek sırlarının korunması veya yargılama goumlrevinin gereğine uygun olarak

yerine getirilmesi amaccedillarıyla sınırlanabilir

hellip

Duumlşuumlnceyi accedilıklama ve yayma huumlrriyetinin kullanılmasında uygulanacak şekil şart ve

usuller kanunla duumlzenlenirrdquo

33 Anayasarsquonın 26 maddesinde ifade oumlzguumlrluumlğuumlnuumln kullanımında baĢvurulabilecek

araccedillar ldquosoumlz yazı resim veya başka yollarrdquo olarak ifade edilmiĢ ve ldquobaşka yollarrdquo ifadesiyle

her tuumlrluuml ifade aracının anayasal koruma altında olduğu goumlsterilmiĢtir (Emin Aydın [GK] B

No 20132602 2312014 sect 43) Ġfade oumlzguumlrluumlğuuml Anayasarsquoda yer alan diğer hak ve

oumlzguumlrluumlklerin oumlnemli bir kısmını doğrudan etkiler Gazete dergi veya kitap biccediliminde basın

yayın yoluyla duumlĢuumlncenin yayılmasının baĢlıca aracı olan basın da ifade oumlzguumlrluumlğuumlnuumln

kullanılma biccedilimlerinden biridir (Fatih Taş [GK] B No 20131461 12112014 sect 64)

34 Anayasarsquonın 26 maddesinin birinci fıkrasında vurgulandığı uumlzere ifade

oumlzguumlrluumlğuuml herkesin soumlz yazı resim veya baĢka yollarla duumlĢuumlnce ve kanaatlerini accedilıklama ve

yayma hakkını buna bağlı olarak haber veya goumlruumlĢ alma ve verme oumlzguumlrluumlklerini

kapsamaktadır Bu ccedilerccedilevede ifade oumlzguumlrluumlğuuml kiĢinin haber ve bilgilere baĢkalarının

fikirlerine serbestccedile ulaĢabilmesi duumlĢuumlnce ve kanaatlerinden dolayı kınanamaması ve bunları

tek baĢına veya baĢkalarıyla birlikte ccedileĢitli yollarla serbestccedile ifade edebilmesi anlatabilmesi

savunabilmesi baĢkalarına aktarabilmesi ve yayabilmesi anlamına gelir

35 Basın oumlzguumlrluumlğuumlnuuml kapsayan ifade oumlzguumlrluumlğuuml gazete dergi kitap gibi araccedillar ile

duumlĢuumlnce ve kanaatleri accedilıklama yorumlama bilgi haber ve eleĢtirilerin yayın ve dağıtım

haklarını kapsar Ġfade oumlzguumlrluumlğuuml duumlĢuumlncenin iletilmesini ve dolaĢımını gerccedilekleĢtirerek

bireyin ve toplumun bilgilenmesini sağlar Ccediloğunluğa muhalif olanlar da dacirchil olmak uumlzere

duumlĢuumlncelerin her tuumlrluuml araccedilla accedilıklanması accedilıklanan duumlĢuumlnceye paydaĢ sağlanması duumlĢuumlnceyi

gerccedilekleĢtirme ve bu konuda baĢkalarını ikna etme ccedilabaları ccediloğulcu demokratik duumlzenin

gereklerindendir Bu itibarla duumlĢuumlnceyi accedilıklama ve yayma oumlzguumlrluumlğuuml ile basın oumlzguumlrluumlğuuml

demokrasinin iĢleyiĢi iccedilin yaĢamsal oumlnemdedir (Fatih Taş sect 65)

36 Bu bağlamda toplumsal ve siyasal ccediloğulculuğu sağlamak her tuumlrluuml duumlĢuumlncenin

barıĢccedilıl bir Ģekilde ve serbestccedile ifadesine bağlıdır Aynı Ģekilde birey oumlzguumln kiĢiliğini

duumlĢuumlncelerini serbestccedile ifade edebildiği ve tartıĢabildiği bir ortamda ortaya koyabilir Ġfade

oumlzguumlrluumlğuuml kendimizi ve baĢkalarını tanımlamada anlamada ve algılamada bu ccedilerccedilevede

baĢkalarıyla iliĢkilerimizi belirlemede ihtiyaccedil duyduğumuz bir değerdir (Emin Aydın sect 41)

BaĢvuru Numarası 20138503

Karar Tarihi 27102015

11

37 Anayasarsquonın 26 maddesinin birinci fıkrası ifade oumlzguumlrluumlğuumlne iccedilerik bakımından

bir sınırlama getirmemiĢtir BaĢka bir deyiĢle hem gerccedilek hem de tuumlzel kiĢiler iccedilin geccedilerli olan

ifade oumlzguumlrluumlğuuml siyasi sanatsal akademik veya ticari duumlĢuumlnce ve kanaat accedilıklamaları gibi her

tuumlrluuml ifadeyi kapsamına almaktadır Accedilıklanan ve yayılan bir duumlĢuumlncenin iccedileriğinden

hareketle kiĢiler ve toplum accedilısından ldquodeğerli-değersizrdquo veya ldquoyararlı-yararsızrdquo biccediliminde

ayrıĢtırılması subjektif unsurlar ihtiva eder Bu değerlendirmelerden hareketle ifade

oumlzguumlrluumlğuumlnuumln alanının belirlenmeye ccedilalıĢılması bu oumlzguumlrluumlğuumln keyficirc biccedilimde sınırlandırılması

sonucunu doğurabilecektir Ġfade oumlzguumlrluumlğuuml baĢkaları accedilısından ldquodeğersizrdquo veya ldquoyararsızrdquo

goumlruumllen duumlĢuumlncelerin accedilıklanması ve yayılması oumlzguumlrluumlğuumlnuuml de iccedilermektedir

38 Bununla birlikte ifade oumlzguumlrluumlğuuml Anayasarsquoda yer alan temel hak ve oumlzguumlrluumlklerin

sınırlama rejimine tabidir Ġfade oumlzguumlrluumlğuumlne iliĢkin 26 maddenin ikinci fıkrasında sınırlama

sebeplerine yer verilmiĢtir Mevcut baĢvuruya benzer baĢvurularda Anayasarsquonın 26

maddesinin ikinci fıkrasında yer alan sınırlama sebepleri dikkate alınmalıdır

39 Bununla birlikte ifade oumlzguumlrluumlğuumlne youmlnelik sınırlamaların da bir sınırının olması

gerektiği accedilıktır Temel hak ve oumlzguumlrluumlklerin sınırlandırılmasında Anayasarsquonın 13

maddesindeki oumllccediluumltler goumlz oumlnuumlne alınmak zorundadır Bu sebeple ifade oumlzguumlrluumlğuumlne getirilen

sınırlandırmaların denetiminin Anayasarsquonın 13 maddesinde yer alan oumllccediluumltler ccedilerccedilevesinde ve

Anayasarsquonın 26 maddesi kapsamında yapılması gerekmektedir

40 BaĢvuru baĢvurucu tarafından kaleme alınan bir kitapta bahsedilen doumlnemlerde

dıĢiĢleri bakanlığı ile baĢbakan yardımcılığı goumlrevlerinde bulunan ve cumhurbaĢkanı adayı

olan davacı Abdullah Guumllrsquouumln Ģeref ve itibarına zarar verildiği kabul edilerek baĢvurucunun

tazminat oumldemeye mahkucircm edilmesi nedeniyle yapılmıĢtır

41 Somut olayda ccediloumlzuumlmlenmesi gereken ilk mesele baĢvurucu aleyhine tazminata

huumlkmedilmesinin ifade oumlzguumlrluumlğuumlne youmlnelik bir muumldahale oluĢturup oluĢturmadığını

belirlemektir Sonraki aĢamalarda varlığı kabul edilen muumldahaleye dayanak olarak goumlsterilen

amacın meĢru olup olmadığının soumlz konusu hakkın oumlzuumlnuuml zedeleyecek oumllccediluumlde kısıtlanıp

kısıtlanmadığının kısıtlamanın demokratik toplumda gerekli olup olmadığının ve kullanılan

araccedilların orantılı olup olmadığının tespit edilmesi gerekir

a Muumldahalenin Mevcudiyeti

42 BaĢvurucu yazdığı kitapta yer alan soumlzlerinin ve iddialarının davacının Ģeref ve

itibarına zarar verdiği kabul edilerek 15000 TL tazminat oumldemeye mahkucircm edilmiĢtir Soumlz

konusu Mahkeme kararı ile baĢvurucunun ifade oumlzguumlrluumlğuumlne youmlnelik bir muumldahalede

bulunulduğu accedilıktır

b Muumldahalenin İhlal Oluşturup Oluşturmadığı

43 Yukarıda anılan muumldahale Anayasarsquonın 26 maddesinin ikinci fıkrasında

belirtilen haklı sebeplerden bir veya daha fazlasına dayanmadığı ve Anayasarsquonın 13

maddesinde belirtilen koĢulları yerine getirmediği muumlddetccedile Anayasarsquonın 26 maddesinin

ihlalini teĢkil edecektir Bu nedenle sınırlamanın Anayasarsquonın 13 maddesinde oumlngoumlruumllen oumlze

dokunmama Anayasarsquonın ilgili maddesinde belirtilmiĢ olma kanunlar tarafından oumlngoumlruumllme

Anayasarsquonın soumlzuumlne ve ruhuna demokratik toplum duumlzeninin ve laik Cumhuriyetrsquoin

gereklerine ve oumllccediluumlluumlluumlk ilkesine aykırı olmama koĢullarına uygun olup olmadığının

belirlenmesi gerekir

BaĢvuru Numarası 20138503

Karar Tarihi 27102015

12

i Kanunilik

44 BaĢvurucu Anayasarsquonın 26 maddesinin beĢinci fıkrasında yer alan ldquobu hakların

kullanılması kanunla duumlzenlenirrdquo huumlkmuumlne ve Anayasarsquonın 13 maddesinde yer alan

ldquokanunlar tarafından oumlngoumlruumllmerdquo gereğine aykırılık bulunduğuna iliĢkin bir iddiada

bulunmamıĢtır Yapılan değerlendirmeler neticesinde 6098 sayılı Kanunrsquoun 49 ve 50

maddelerinin ldquokanunlar tarafından oumlngoumlruumllmerdquo oumllccediluumltuumlnuuml karĢıladığı sonucuna varılmıĢtır

ii Meşru Amaccedil

45 BaĢvurucunun tazminat oumldemesine iliĢkin soumlz konusu kararın baĢkalarının Ģoumlhret

veya haklarının korunmasına youmlnelik oumlnlemlerin bir parccedilası olduğu ve meĢru bir amaccedil taĢıdığı

sonucuna varılmıĢtır

iii Demokratik Toplum Duumlzeninde Gerekli Olma ve Oumllccediluumlluumlluumlk

46 Son olarak baĢvurucunun yazdığı kitapta sarf ettiği soumlzlerden dolayı aleyhine

tazminata huumlkmedilmesine iliĢkin kararda demokratik bir toplumda baĢvurucunun ifade

oumlzguumlrluumlğuuml ile baĢkalarının Ģoumlhret veya haklarının korunması arasında makul bir dengenin

goumlzetilip goumlzetilmediği değerlendirilmelidir

47 Bireyin Ģeref ve itibarı Anayasarsquonın 17 maddesinde yer alan ldquomanevi varlıkrdquo

kapsamında yer almaktadır Devlet bireyin manevi varlığının bir parccedilası olan Ģeref ve itibara

keyficirc olarak muumldahale etmemek ve uumlccediluumlncuuml kiĢilerin saldırılarını oumlnlemekle yuumlkuumlmluumlduumlr

Uumlccediluumlncuuml kiĢilerin Ģeref ve itibara muumldahalesi -birccedilok ihtimalin yanında- goumlrsel ve iĢitsel

yayınlar yoluyla da olabilir Bir kiĢi goumlrsel ve iĢitsel yayın yoluyla bir kamuoyu tartıĢması

ccedilerccedilevesinde eleĢtirilmiĢ olsa dahi o kiĢinin Ģeref ve itibarı manevi buumltuumlnluumlğuumlnuumln bir parccedilası

olarak değerlendirilmelidir (Nilguumln Halloran B No 20121184 1672014 sect 41 Adnan

Oktar B No 20131123 2102013 sect 33)

48 Ġfade oumlzguumlrluumlğuuml ve oumlzel olarak basın oumlzguumlrluumlğuuml alanında devletin pozitif ve negatif

yuumlkuumlmluumlluumlkleri bulunmaktadır Kamu makamları negatif yuumlkuumlmluumlluumlk kapsamında zorunlu

olmadıkccedila duumlĢuumlncenin accedilıklanmasını ve yayılmasını yasaklamamalı yaptırımlara tabi

tutmamalı pozitif yuumlkuumlmluumlluumlk kapsamında ise ifade oumlzguumlrluumlğuumlnuumln gerccedilek ve etkili korunması

iccedilin gereken tedbirleri almalıdır (Nilguumln Halloran sect 43 benzer youmlndeki AĠHM goumlruumlĢuuml iccedilin

bkz Oumlzguumlr GuumlndemTuumlrkiye B No 2314493 1632000 sect 43)

49 Devletin bireylerin maddi ve manevi varlığının korunması ile ilgili pozitif

yuumlkuumlmluumlluumlkleri ccedilerccedilevesinde Ģeref ve itibarın korunması hakkı ile diğer tarafın Anayasarsquoda

guumlvence altına alınmıĢ olan ifade oumlzguumlrluumlğuumlnden yararlanma hakkı arasında adil bir denge

kurması gerekir Mevcut olaydaki gibi baĢvurularda baĢvurunun sonucu kural olarak

baĢvurunun ihtilaflı soumlzlerin sahibi tarafından Anayasarsquonın 26 maddesine dayanılarak

yapılmıĢ olması ile bu soumlzlere konu olan kiĢi tarafından Anayasarsquonın 17 maddesinin birinci

fıkrasına dayanılarak yapılmıĢ olmasına goumlre değiĢmez Aksi hacirclde Anayasarsquonın anılan

maddelerinde korunan hakların dengelenmesinde benzer olaylarda ccedileliĢkili sonuccedillar ortaya

ccedilıkabilir Yargı mercilerinin bu iki maddede duumlzenlenen haklar arasında Anayasarsquonın 13

maddesinde ve bu maddenin uygulanmasına iliĢkin Anayasa Mahkemesi iccediltihadında ortaya

konulan kriterlere uygun bir denge kurmaları gerekir

50 Demokrasiler temel hak ve oumlzguumlrluumlklerin en geniĢ oumllccediluumlde sağlanıp guumlvence altına

alındığı rejimlerdir Oumlze dokunma yasağını ihlal etmeyen muumldahaleler youmlnuumlnden goumlzetilmesi

oumlngoumlruumllen ldquodemokratik toplum duumlzeninin gereklerirdquo kavramı oumlncelikle ifade oumlzguumlrluumlğuuml

BaĢvuru Numarası 20138503

Karar Tarihi 27102015

13

uumlzerindeki sınırlamaların zorunlu ya da istisnai tedbir niteliğinde ve baĢvurulabilecek en son

ccedilare ya da alınabilecek en son oumlnlem olmasını gerektirmektedir Demokratik toplum

duumlzeninin gereklerinden olma bir sınırlamanın demokratik bir toplumda zorlayıcı bir

toplumsal ihtiyacın karĢılanması amacına youmlnelik olmasını ifade etmektedir Buna goumlre

sınırlayıcı tedbir bir toplumsal ihtiyacı karĢılamıyorsa ya da baĢvurulabilecek en son ccedilare

niteliğinde değilse demokratik toplum duumlzeninin gereklerine uygun bir tedbir olarak

değerlendirilemez (HandysideBirleşik Krallık B No 549372 7121976 sect 48)

51 Buna goumlre demokratik toplumun temellerinden olan ifade oumlzguumlrluumlğuumlnuumln sadece

lehte olduğu kabul edilen veya zararsız ya da ilgilenmeye değmez goumlruumllen ifadeler iccedilin değil

devletin veya toplumun bir boumlluumlmuumlnuuml eleĢtiren onlara ccedilarpıcı gelen onları rahatsız eden

ifadeler iccedilin de geccedilerli olduğu kuĢkusuzdur Ccediluumlnkuuml bunlar demokratik toplum duumlzeninde

geccedilerli olan ccediloğulculuğun hoĢgoumlruumlnuumln ve accedilık fikirliliğin gerekleridir (HandysideBirleşik

Krallık sect 49)

52 Hak ve oumlzguumlrluumlklere yapılacak her tuumlrluuml sınırlamada devreye girecek bir baĢka

guumlvence de Anayasarsquonın 13 maddesinde ifade edilen ldquooumllccediluumlluumlluumlk ilkesirdquodir Bu ilke temel hak

ve oumlzguumlrluumlklerin sınırlandırılmasına iliĢkin baĢvurularda oumlncelikli olarak dikkate alınması

gereken bir guumlvencedir Anayasarsquonın 13 maddesinde demokratik toplum duumlzeninin gerekleri

ve oumllccediluumlluumlluumlk ilkeleri iki ayrı kriter olarak duumlzenlenmiĢ olmakla birlikte bu iki kriter arasında

sıkı bir iliĢki vardır Temel hak ve oumlzguumlrluumlklere youmlnelik herhangi bir sınırlamanın demokratik

toplum duumlzeni iccedilin gerekli nitelikte baĢka bir ifadeyle guumlduumllen kamu yararı amacını

gerccedilekleĢtirmekle birlikte temel haklara en az muumldahaleye olanak veren oumllccediluumlluuml bir sınırlama

niteliğinde olup olmadığının incelenmesi gerekir (AYM E20074 K200781 18102007)

53 Anayasa Mahkemesinin kararlarına goumlre oumllccediluumlluumlluumlk temel hak ve oumlzguumlrluumlklerin

sınırlanma amaccedilları ile araccedil arasındaki iliĢkiyi yansıtır Oumllccediluumlluumlluumlk denetimi ulaĢılmak istenen

amaccediltan yola ccedilıkılarak bu amaca ulaĢılmak iccedilin seccedililen aracın denetlenmesidir Bu sebeple

ifade oumlzguumlrluumlğuuml alanında getirilen muumldahalelerde hedeflenen amaca ulaĢabilmek iccedilin seccedililen

muumldahalenin elveriĢli gerekli ve orantılı olup olmadığı değerlendirilmelidir (Sebahat Tuncel

B No 20121051 2022014 sect 84)

54 Bu bağlamda ifade oumlzguumlrluumlğuumlne yargısal veya idari bir muumldahalenin toplumsal bir

ihtiyaccedil baskısını karĢılayıp karĢılamadığına bakılması gerekecektir BaĢvuru konusu olay

bakımından yapılacak değerlendirmelerin temel ekseni muumldahaleye neden olan derece

mahkemelerinin kararlarında dayandıkları gerekccedilelerin ifade oumlzguumlrluumlğuumlnuuml kısıtlama

bakımından ldquodemokratik toplum duumlzeninin gereklerirdquo ve ldquooumllccediluumlluumlluumlkrdquo ilkelerine uygun

olduğunu inandırıcı bir Ģekilde ortaya koyup koyamadığı olacaktır (Sebahat Tuncel sect 85)

55 Yukarıdaki değerlendirmeler ıĢığında mahkemelerin duumlĢuumlncelerin accedilıklanması ve

yayılmasına youmlnelik olarak tazminata veya cezaya karar verirken ifade oumlzguumlrluumlğuumlnuumln

kullanılmasından kaynaklanan yarardan ccedilok daha ağır basan korunması gereken bir yararın

varlığını somut olgulara dayanarak goumlstermeleri gerekir (Mustafa Ali Balbay B No

20121272 4122013 sect 114)

56 Bunun sonucu olarak baĢvurucunun ifade oumlzguumlrluumlğuumlne yapılan muumldahalenin

Anayasarsquonın 26 maddesini ihlal boyutuna ulaĢıp ulaĢmadığı incelenirken soyut bir

değerlendirme yapılmayıp baĢvurucunun kullandığı ifadelerin tuumlruumlnuumln kamusal tartıĢmalara

katkı sunma kapasitesinin ifadelere youmlnelik kısıtlamaların niteliğinin ve kapsamının

ifadelerin kimin tarafından dile getirildiğinin kime youmlneldiğinin ve kamuoyu ile diğer

BaĢvuru Numarası 20138503

Karar Tarihi 27102015

14

kiĢilerin kullanılan ifadeler karĢısında sahip oldukları hakların ağırlığının gerektiği gibi

değerlendirilip değerlendirilmediğine bakılmalıdır

57 BaĢvurucunun bir araĢtırmacı ve yazar olarak politikacılara veya huumlkucircmet

politikalarına youmlnelttiği eleĢtiriler sırasında soumlylediği soumlzlerden dolayı aleyhine tazminata

huumlkmedilmesinin oumllccediluumlluuml olduğunun kabul edilebilmesi iccedilin ifade oumlzguumlrluumlğuumlne yapılan

muumldahalenin gerekccedilelerinin inandırıcı baĢka bir deyiĢle ilgili ve yeterli olması gerekir

58 Bu bağlamda gerekccedilede baĢvurucunun yayımladığı kitapta davacı hakkında haber

ve fikirlere yer verirken yayıncılık etiğine uygun olarak doğru ve guumlvenilir bilgi sunarken iyi

niyetle hareket etme goumlrev ve yuumlkuumlmluumlluumlğuumlne uyup uymadığının davacı hakkında verilen

bilgilerin cumhurbaĢkanlığı seccedilimleri kapsamında kamu yararına iliĢkin olup olmadığının

kitabın davacıya karĢı keyficirc kiĢisel bir saldırı teĢkil edip etmediğinin ve doğrudan siyasi

kiĢiliğini hedef alıp almadığının ortaya konulması gerekir Nitekim siyasilere youmlnelik

eleĢtirinin sınırları ccedilok daha geniĢtir (FeldekSlovakya B No 2903295 1272001 sect 74)

59 BaĢvuruya konu kitap yayımlanmadan oumlnce 2007 yılı Nisan ayında yapılacak olan

11 cumhurbaĢkanlığı seccedilimine youmlnelik kamuoyunda yoğun bir tartıĢma yaĢanmaktaydı 2000

yılında seccedililen 10 CumhurbaĢkanı Ahmet Necdet Sezerin goumlrev suumlresi 1652007 tarihinde

dolmaktaydı ve TBMM cumhurbaĢkanlığı seccediliminin ilk tur oylama guumlnuumlnuuml 27 Nisan olarak

belirlemiĢti Seccedilim doumlnemine laiklik tartıĢmalarıyla gelinmiĢti Uumllkenin ccedileĢitli yerlerinde

ldquoCumhuriyet Mitinglerirdquo adıyla geniĢ katılımlı goumlsteriler duumlzenlenmiĢ ve iktidarda bulunan

Adalet ve Kalkınma Partisinin kendi siyasal ccedilizgisinden bir ismi cumhurbaĢkanlığına seccedilmesi

engellenmek istenmiĢti Ġktidar partisinin o doumlnem dıĢiĢleri bakanı ve baĢbakan yardımcısı

olan Kayseri Milletvekili Abdullah Guumlluuml aday goumlstermesi uumlzerine tartıĢmaların odak noktası

genel olarak Abdullah Guumllrsquoe kaymıĢ ve yaĢanan bazı geliĢmelerin ardından ancak 2882007

tarihinde Abdullah Guumll cumhurbaĢkanı seccedililmiĢti

60 BaĢvurucu muhafazakacircr toplum kesimleri dinicirc cemaatlerin siyaset ve siyasi

partilerle iliĢkileri uumlzerine araĢtırmaları bulunan ve ccediloğunluğu zikredilen konularda olmak

uumlzere ondan fazla kitabı bulunan bir yazardır BaĢvurucu soumlz konusu kitabın oumln soumlzuumlnuuml

2942007 tarihinde yazmıĢ ve kitap cumhurbaĢkanlığı seccedilimine iliĢkin tartıĢmaların yoğun

olarak devam ettiği guumlnlerde yayımlanmıĢtır

61 BaĢvurucu davacıya ve davacının birlikte siyaset yaptığı kiĢilere karĢı son derece

Ģuumlpheci yaklaĢmaktadır BaĢvurucu bu kiĢilere genel olarak guumlvenmemekte bu kiĢilerin

kendisinin de mensubu olduğu duumlnya goumlruumlĢuumlne karĢı duumlĢman oldukları fikrini taĢımaktadır

BaĢvurucu davacı ve kitapta davacı ile birlikte adını zikrettiği kiĢilerin milleti aldattıklarına

inanmakta ve bu kiĢilere sert biccedilimde karĢı ccedilıkılması gerektiğini savunmaktadır Ayrıca

kitapta ifade ettiği olayların subjektif değerlendirmesini yapmakta davacı hakkında oumlne

suumlrduumlğuuml kanaatlerini ispatlamak iccedilin olayları ve bu olaylara iliĢkin yorumları

ccedileĢitlendirmektedir

62 BaĢvurucu hakkında accedilılan tazminat davası Ġlk derece Mahkemesince reddedilmiĢ

buna karĢın Yargıtayca karar duumlzeltme aĢamasında bozulmuĢtur Daha sonra Ġlk Derece

Mahkemesi Yargıtay bozma gerekccedilesinde belirtilen gerekccedilelerle davayı kabul ederek

baĢvurucunun davacıya manevi tazminat oumldemesine karar vermiĢtir Bu durumda baĢvurucu

hakkında tazminata huumlkmedilmesinin ifade oumlzguumlrluumlğuumlnuuml ihlal ettiğine iliĢkin Ģikacircyetin

incelenmesi sırasında Yargıtay 4 Hukuk Dairesinin 8122011 tarihli ilamında yer alan

gerekccedileler değerlendirilmelidir

BaĢvuru Numarası 20138503

Karar Tarihi 27102015

15

63 Oumlte yandan yapılan bireysel baĢvurularda yalnızca ve tek baĢlarına derece

mahkemelerince verilen kararların ele alınması ile de yetinilemez Oumlncelikle baĢvurucu

tarafından soumlylenen soumlzlerin kitabın tamamı ve soumlylendikleri bağlamdan kopartılmaksızın

olayın buumltuumlnselliği iccedilerisinde değerlendirilmesi gerekir (Nilguumln Halloran B No 20121184

1672014 sect 52)

64 Yargıtay 4 Hukuk Dairesi uumlccedil sebepten dolayı davanın kabul edilmesi gerektiği

gerekccedilesiyle Ġlk Derece Mahkemesinin davanın reddine dair kararını bozmuĢtur Bunlardan

birincisi baĢvuruya konu kitabın kapak tasarımında kırmızı renk tercih edilerek ldquoDavut

yıldızı (siyonist yıldız)rdquo kullanılması ve bu yıldızın iccediline davacının akademisyen sıfatıyla

giydiği cuumlbbeli ve kepli resmin yerleĢtirilmesidir Daireye goumlre soumlz konusu kapak tasarımı ile

davacının ldquoĠsrail ve Yahudilikrdquo ile bağlantısı olduğuna dair okuyucu uumlzerinde Ģuumlphe

yaratılmak istenmiĢtir BaĢvurucu kırmızı renk ile Ġsrail ve Yahudilik arasında nasıl bir

bağlantı kurulduğunun accedilık olmadığını belirtmiĢtir BaĢvurucu bir kimsenin ldquoĠsrail veya

Yahudilik ile bağlantısının varlığı hakkında Ģuumlphe yaratılmasınınrdquo davacının Tuumlrkiye

Cumhuriyeti vatandaĢı olan Yahudileri de temsil ettiği goumlzetildiğinde hangi surette tazminat

nedeni olduğunun yeterince izah edilmediğini ileri suumlrmuumlĢtuumlr BaĢvurucu tazminat nedeni

sayılan kitap kapağının davacının yaĢamı suumlrecindeki kesitlere dikkat ccedilekmek ve iktidara

gelmeden oumlnceki goumlruumlĢleri ile iktidardaki goumlruumlĢleri ve uygulamaları arasındaki ccedileliĢkileri

goumlstermek amacı taĢıdığını savunmuĢtur

65 BaĢvuruya konu kitap kapağında olduğu gibi belirli bir resmin ne anlama

geldiğinin ancak baĢvurucunun accedilıklamaları ve kitapta kullanılan ifadelerle birlikte kitabın

yayımlandığı oumlzel koĢulların da birlikte değerlendirilmesi ile belirlenebileceği hatırda

tutulmalıdır Bu bağlamda kitap kapağının temel olarak kitabın iccedileriğini yansıtma amacıyla

tasarlandığı değerlendirilmiĢtir

66 Dairenin davanın kabul edilmesi iccedilin goumlsterdiği ikinci sebep ise kitapta bir buumltuumln

olarak ve arka sayfadaki oumlzet boumlluumlmuumlnde kullanılan ifadelerle ldquodavacının yalancı Yahudi ve

Amerika acircĢığı olduğu Hristiyan olup kamuoyuna ABD Ġngiltere ve Ġsrailin hizmetinde bir

kiĢi olarakrdquo sunulduğudur Kitabın arka sayfasında ve iccedileriğinde (bkz sectsect 16-20) bir buumltuumln

olarak davacının Yahudi ve Hristiyanlarla iyi iliĢkileri olduğu davacının duumlĢuumlnce ve

eylemlerinin Tuumlrklerin ve Tuumlrkiye Cumhuriyetirsquonin menfaatine değil ABD Ġngiltere Ġsrail

gibi uumllkelerin menfaatlerine olduğu iddia edilmekte ve bu iddiaların kanıtlanması iccedilin bazı

ccedilıkarımlar ve yorumlar yapılmaktadır Bundan baĢka davacının oumlğrenciliğinden itibaren

değiĢen ideolojik tercihlerine dikkat ccedilekilmekte ve baĢvurucu kendince bu tutarsızlıkları

yorumlamaktadır Buna karĢın kitapta davacıya karĢı aĢağılayıcı ifadeler tespit edilmemiĢtir

Nitekim Yargıtay da bozma kararında boumlyle bir tespite yer vermemiĢtir

67 Dairenin davanın kabul edilmesi iccedilin goumlsterdiği uumlccediluumlncuuml sebep ise kitabın

yayımlandığı 2007 yılının Mayıs ayında uumllke guumlndemindeki cumhurbaĢkanlığı seccedilimlerinde

aday olan davacının eleĢtirilmesinden ziyade kullanılan uumlslupla ldquokuumlccediluumlk duumlĢuumlruumllmesininrdquo

amaccedillandığı iddiasıdır Gerccedilekten de baĢvurucunun soumlz konusu kitabı davacının toplumsal

itibarını zayıflatmak onun uumlstlendiği ve uumlstlenmeyi duumlĢuumlnduumlğuuml siyasi goumlrevlerde bulunmayı

hak etmeyen bir kiĢi olduğunu goumlstererek toplumu youmlnlendirmek amacı ile yazdığı accedilıktır

BaĢvurucu bu amacına ulaĢmak iccedilin bir buumltuumln olarak kitapta yaklaĢan cumhurbaĢkanlığı

seccedilimlerinde aday olan davacının hayat hikacircyesinden bazı kesitlerle birlikte oumlğrenciliğinden

itibaren ccedileĢitli konulardaki accedilıklamalarını ele almakta kendi bakıĢ accedilısından davacının

Mustafa Kemal Atatuumlrkrsquouumln oumlğretilerine muhalif bir kiĢi olduğunu goumlstermeye ccedilalıĢmakta ve

davacıyı sert biccedilimde eleĢtirmektedir

BaĢvuru Numarası 20138503

Karar Tarihi 27102015

16

68 Ġfade oumlzguumlrluumlğuuml buumlyuumlk oumllccediluumlde eleĢtiri oumlzguumlrluumlğuumlnuumln guumlvence altına alınmasını

hedeflemektedir Bu nedenle duumlĢuumlncelerin accedilıklanması ve yayılması sırasında kullanılan

ifadelerin sert olması doğal karĢılanmalıdır Oumlte yandan siyasi tartıĢma oumlzguumlrluumlğuumlnuumln ldquotuumlm

demokratik sistemlerin temel ilkesirdquo (LingensAvusturya B No 981582 871986 sectsect 41

42) olduğu goumlz oumlnuumlne alındığında diğer ifade tuumlrlerine nazaran siyasi ifade oumlzguumlrluumlğuumlne

ayrıca oumlnem vermek gerekmektedir AĠHM kararlarında sıklıkla siyasi bir tartıĢmayı

savunmanın demokratik bir toplumda temel bir unsur olduğunu vurgulamaktadır AĠHM

zorlayıcı nedenler olmadıkccedila siyasi ifadeye kısıtlama getirilmemesi gerektiğini

kaydetmektedir (FeldekSlovakya sect 83)

69 AĠHMrsquoin yerleĢik iccediltihatlarında da belirttiği gibi huumlkucircmetler kullandıkları kamu

guumlcuumlnden dolayı kendilerine youmlneltilmiĢ en ağır eleĢtirileri bile hoĢgoumlruuml ile karĢılamak

zorundadır Sağlıklı bir demokrasi bir huumlkucircmetin yalnızca yasama organı veya yargı organları

tarafından denetlenmesini değil aynı zamanda sivil toplum oumlrguumltleri medya ve basın veya

siyasi partiler gibi siyasal alanda yer alan diğer aktoumlrlerce de denetlenmesini gerektirir

(Castellsİspanya B No 1179885 2341992 sect 46)

70 Aynı Ģekilde siyasetccedililere youmlnelik eleĢtirilerin kabul edilebilir sınırları diğer

kiĢilere youmlnelik eleĢtiri sınırına goumlre daha geniĢtir Bir siyasetccedili diğer kiĢilerden farklı olarak

her soumlzuumlnuuml ve eylemini bilerek halkın ve aynı zamanda diğer siyasetccedililerin denetimine accedilar

bu nedenle de daha geniĢ hoĢgoumlruuml goumlstermek zorundadır (LingensAvusturya sect 42)

71 Siyasetccedililerin daha hoĢgoumlruumlluuml olmak zorunda olmaları Anayasarsquonın 26

maddesinin ikinci fıkrasında belirtilen ldquoşoumlhret ve haklarınınrdquo korunmayacağı anlamına

gelmez Aksine 26 maddenin ikinci fıkrası buumltuumln bireylerin itibarlarının korunmasına imkacircn

verir Ancak Ģahsi sıfatları dıĢında hareket eden siyasetccedililer bakımından soumlz konusu

korumanın gerekleri siyasi meseleleri accedilık biccedilimde tartıĢmanın yararıyla bağlantılı olarak

değerlendirilmelidir (LingensAvusturya sect 42)

72 Somut olayda baĢvurucu yayımladığı kitapta davacının soumlz eylem ve

politikalarıyla Tuumlrklerin ve Tuumlrkiye Cumhuriyeti devletinin menfaatlerine ccedilalıĢmadığını

davacının eylemlerinin ve iliĢkilerinin bazı yabancı devletlerin ccedilıkarlarına hizmet ettiğini

savunmuĢ ve davacıya youmlnelik olarak sert ifadeler kullanmıĢtır Yargıtay 4 Hukuk Dairesi

kitaptaki iddiaların ve baĢvurucu hakkındaki soumlzlerin bir buumltuumln olarak davacının Ģeref ve

itibarına saldırı anlamı taĢıdığına karar vermiĢtir Dairenin kitapta yer alan iddia ve soumlzlerin

ve kitap kapağında kullanılan resmin asıl amacının davacıyı kuumlccediluumlk duumlĢuumlrmek olduğunu kabul

etmesi ancak baĢvurucunun kullandığı kelimelere ve kitap kapağında yer alan resme onun

verdiği anlamın oumltesinde anlamlar yuumlklemesi ile muumlmkuumln olmuĢtur

73 Yargıtay 4 Hukuk Dairesi kararında baĢvurucunun kullandığı ifadelerin tuumlruuml

kamusal tartıĢmalara katkı sunma kapasitesi ve ifadelerin kimin tarafından dile getirildiği

tartıĢılmamıĢ baĢvurucunun hakları ile davacının kullanılan ifadeler karĢısında sahip olduğu

hakların ağırlığı gerektiği gibi değerlendirilmemiĢtir Derece Mahkemeleri baĢvurucunun soumlz

konusu kitabı davacının toplumsal itibarını zayıflatmak iccedilin yazdığını kabul etmiĢlerdir Fakat

Mahkemeler siyasi tartıĢmaların yoğun olarak yaĢandığı bir doumlnemde bu kitabın

yayımlanmasının beklenen bir geliĢme olduğunu goumlzardı etmiĢlerdir

74 BaĢvurucunun dava konusu kitapta yirmi yılı aĢkın bir suumlredir Tuumlrkiye siyasetinin

en oumlnemli aktoumlrlerinden biri olan davacıyı eleĢtirmesinin ve onun hayatının bazı kesitleri ile

iliĢkilerini ve soumlzlerini analiz etmesinin genel olarak kamu yararını ilgilendiren bir mesele

BaĢvuru Numarası 20138503

Karar Tarihi 27102015

17

olduğuna kuĢku yoktur Ayrıca huumlkucircmetlere ve siyasetccedililere youmlneltilen eleĢtirinin sınırı da

oumlzel kiĢilere goumlre daha geniĢtir

75 Ġfade oumlzguumlrluumlğuumlne youmlnelik olarak tazminata veya cezaya karar verirken ifade

oumlzguumlrluumlğuumlnuumln kullanılmasından kaynaklanan yarardan ccedilok daha ağır basan korunması

gereken bir yararın varlığının olup olmadığı değerlendirilirken ldquoolgusal iddialarrdquo ile ldquodeğer

yargısırdquo arasındaki farkın dikkatlice ortaya konulması gerekir Olgusal iddiaların

dayanaklarının ortaya konulmasının beklenmesi muumlmkuumlnken değer yargılarının gerccedilekliğinin

kanıtlanmasını beklemek muumlmkuumln değildir (De Haes and GijselsBelccedilika B No 1998392

2421997 sect 42) Bununla birlikte somut olaydaki gibi birccedilok kitaptan gazete haber ve

yazıları ile dergi makalelerinden alıntılar temelinde ortaya atılan iddialar soumlz konusu

olduğunda ldquoolgusal iddialarrdquo ile ldquodeğer yargılarınırdquo ayırt etmek oldukccedila zordur Yine de

olgusal iddialar ile desteklenmese bile değer yargılarının aĢırı olması kabul edilebilir bir

durumdur (JerusalemAvusturya B No 2695895 2722001 sect 43)

76 BaĢvuru konusu kitapta kitabın yayımlandığı tarihte dıĢiĢleri bakanı ve

cumhurbaĢkanı adayı olan davacı Abdullah Guumlluumln siyasi ve aile yaĢamına iliĢkin bazı

detaylara yer verilmiĢ ve bazı iddialar ortaya atılmıĢtır Ancak ortaya atılan iddialar genel

olarak baĢka kitaplardan gazete haber ve yazıları ile dergi makalelerinden alıntılar temelinde

yapılmıĢtır Bununla birlikte kitapta sıklıkla atıf yapılan bir baĢka kaynak ise Yargıtay

Cumhuriyet BaĢsavcılığının bazı yazıĢmaları ile Abdullah Oumlcalanrsquoın bir mektubudur Bu

kapsamda kullanılan kaynakların buumlyuumlk ccediloğunluğunun herkesin ulaĢabileceği yazı ve haberler

ile ccediloğunlukla davacının siyasi goumlruumlĢlerine muhalif kiĢilerin yazıları olduğu anlaĢılmaktadır

(bkz sect 18) Dolayısıyla kitap oumlnemli oumllccediluumlde herkesin ulaĢabileceği accedilık kaynaklar

kullanılarak yapılan bazı değer yargılarına dayanmaktadır

77 Oumlte yandan baĢvurucunun yazdığı kitabının yoğun siyasi tartıĢmaların yaĢandığı

bir doumlnemde yayımlandığı goumlzetildiğinde kamu yararına youmlnelik olmadığı soumlylenemez

BaĢvurucunun boumlyle bir doumlnemde kendi adına kamuoyunu bilgilendirmek ve eleĢtirilerle

kamuoyu oluĢturmak amacıyla hareket ettiği accedilıktır Oumlte yandan baĢvurucunun yorumları ve

ccedilıkarımlarının ağır eleĢtiri olduğunda herhangi bir teredduumlt olmamasına rağmen baĢvurucunun

yorumlarının ve ccedilıkarımlarının keyficirc kiĢisel saldırı boyutuna ulaĢtığı da soumlylenemez

BaĢvurucunun polemik iccedileren agresif usuluuml değerlendirilirken ifade oumlzguumlrluumlğuumlnuumln sadece

haber ve fikirlerin iccedileriğini korumadığı haber ve fikirlerin iletilme usuluumlnuuml de koruduğu

goumlzetilmelidir (JersildDanimarka B No 1589089 2391984 sect 31)

78 Demokratik toplumda -oumlzellikle siyasi kiĢiler uumlzerinde- ccediloğulcu bir tartıĢma

ortamının sağlanması oumlnemlidir Boumlylelikle demokrasinin asıl iĢlevi olan haber bilgi ve

eleĢtirilerin oumlzguumlrce dile getirilmesi iccedilin uygun ortam sağlanabilecektir Siyasi kiĢiler

demokratik bir ortamda kendilerine youmlnelik ağır eleĢtiriler yapılabileceğini aile ve oumlzel

yaĢamlarının suumlrekli takip edileceğini bilerek tercihlerini belirlemektedirler Bu bağlamda

baĢvurucunun uzun yıllardır siyasetin iccedilinde ve cumhurbaĢkanı adayı olan kiĢi hakkında -

oumlnceden yayımlanmıĢ kaynaklar temelinde- siyasi hayatında yapmıĢ olduğu bazı tercihlerden

yola ccedilıkarak aile hayatına iliĢkin bilgiler iletmesine ve ağır eleĢtiriler yapmasına demokratik

ccediloğulculuk accedilısından tahammuumll edilmesi gerekir Bu tuumlr aile hayatına iliĢkin bilgilere ağır

eleĢtirilere ve değerlendirmelere tahammuumll edilmesi ve ifade oumlzguumlrluumlğuumlnuumln guumlvencesi ile

bunların dile getirilmesi demokrasinin sağlıklı iĢlemesini sağlayacaktır

79 Rahatsız edici de olsa siyasilere iliĢkin yapılan bilgilendirme ve eleĢtirilerin

cezalandırılması ldquocaydırıcı etkirdquo doğurarak toplumdaki ve kamuoyundaki farklı seslerin

susturulmasına yol accedilabilir Cezalandırılma korkusu ccediloğulcu toplumun suumlrduumlruumllebilmesine

BaĢvuru Numarası 20138503

Karar Tarihi 27102015

18

engel olabilir Bu nedenle somut olayda baĢvurucunun 15000 TL tazminat oumldemesine karar

verilmesi siyasilere youmlnelik olarak bilgilendirme ve eleĢtiri ortamına zarar verebilecektir

Dolayısıyla baĢvurucunun ifade oumlzguumlrluumlğuumlne yapılan muumldahalenin ldquobaĢkalarının Ģoumlhret ve

haklarınınrdquo korunması iccedilin demokratik bir toplumda gerekli bir muumldahale olmadığı kanaatine

varılmıĢtır

80 Accedilıklanan nedenlerle baĢvurucunun Anayasarsquonın 26 maddesinde guumlvence altına

alınan ifade oumlzguumlrluumlğuumlnuumln ihlal edildiğine karar verilmesi gerekir Serruh KALELĠ Erdal

TERCAN ve Hasan Tahsin GOumlKCAN Anayasarsquonın 28 maddesi youmlnuumlnden de ihlal bulunması

gerektiği gerekccedilesiyle bu sonuca katılmıĢlardır

Burhan UumlSTUumlN Serdar OumlZGUumlLDUumlR ve Muammer TOPAL bu goumlruumlĢe

katılmamıĢlardır

3 6216 Sayılı Kanunrsquoun 50 Maddesi Youmlnuumlnden

81 BaĢvurucu maddi ve manevi zararlarına iliĢkin haklarının saklı tutulmasını talep

etmiĢtir

82 3032011 tarihli ve 6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin KuruluĢu ve Yargılama

Usulleri Hakkında Kanunun Kararlar kenar baĢlıklı 50 maddesinin (2) numaralı fıkrası

Ģoumlyledir

Tespit edilen ihlal bir mahkeme kararından kaynaklanmışsa ihlali ve sonuccedillarını

ortadan kaldırmak iccedilin yeniden yargılama yapmak uumlzere dosya ilgili mahkemeye goumlnderilir

Yeniden yargılama yapılmasında hukuki yarar bulunmayan hacircllerde başvurucu lehine

tazminata huumlkmedilebilir veya genel mahkemelerde dava accedilılması yolu goumlsterilebilir Yeniden

yargılama yapmakla yuumlkuumlmluuml mahkeme Anayasa Mahkemesinin ihlal kararında accedilıkladığı

ihlali ve sonuccedillarını ortadan kaldıracak şekilde muumlmkuumlnse dosya uumlzerinden karar verir

83 BaĢvurucu vekacirclet uumlcreti ve yargılama giderlerinin tahsilini talep ettiğinden

19835 baĢvuru harcı ve 1500 TL vekacirclet uumlcretinden oluĢan toplam 169835 TL yargılama

giderinin baĢvurucuya oumldenmesine karar verilmesi gerekir

84 BaĢvurucunun herhangi bir tazminat talebi olmadığından bu husus

değerlendirilmemiĢtir Ancak 6216 sayılı Kanunrsquoun 50 maddesinin (1) numaralı fıkrasında

esas inceleme sonunda ihlal kararı verilmesi hacirclinde ihlalin ve sonuccedillarının ortadan

kaldırılması iccedilin yapılması gerekenlere huumlkmedileceği belirtilmiĢtir BaĢvuruda Anayasanın

26 maddesinin ihlal edildiği sonucuna varıldığı goumlzetilerek ihlal tespitinin yeterli tatmin

sağlayamayacağı anlaĢılmakla 6216 sayılı Kanunrsquoun 50 maddesinin (1) ve (2) numaralı

fıkraları uyarınca yeniden yargılama yapılmasına karar verilmesi gerekir

V HUumlKUumlM

Accedilıklanan gerekccedilelerle

A BaĢvurucunun ifade oumlzguumlrluumlğuumlnuumln ihlal edildiği youmlnuumlndeki iddiasının KABUL

EDĠLEBĠLĠR OLDUĞUNA OYBĠRLĠĞĠYLE

B BaĢvurucunun Anayasarsquonın 26 maddesinin birinci fıkrasında guumlvence altına

alınan ifade oumlzguumlrluumlğuumlnuumln ĠHLAL EDĠLDĠĞĠNE Burhan UumlSTUumlN Serdar OumlZGUumlLDUumlR ve

Muammer TOPALrsquoın karĢıoyu ve OYCcedilOKLUĞUYLA

C 19835 TL harccedil ve 1500 TL vekacirclet uumlcretinden oluĢan toplam 169835 TL

yargılama giderinin BAġVURUCUYA OumlDENMESĠNE

BaĢvuru Numarası 20138503

Karar Tarihi 27102015

19

D Oumldemenin kararın tebliğini takiben baĢvurucunun Maliye Bakanlığına baĢvuru

tarihinden itibaren doumlrt ay iccedilinde yapılmasına oumldemede gecikme olması hacirclinde bu suumlrenin

sona erdiği tarihten oumldeme tarihine kadar geccedilen suumlre iccedilin yasal faiz uygulanmasına

E 6216 sayılı Kanunrsquoun 50 maddesinin (2) numaralı fıkrası uyarınca ihlalin ve

sonuccedillarının ortadan kaldırılması iccedilin yeniden yargılama yapmak uumlzere kararın bir oumlrneğinin

Ankara 6 Asliye Hukuk Mahkemesine GOumlNDERĠLMESĠNE

F Bilgi edinilmesi iccedilin kararın bir oumlrneğinin Adalet Bakanlığına ve ĠccediliĢleri

Bakanlığına goumlnderilmesine

27102015 tarihinde karar verildi

BaĢkan

Zuumlhtuuml ARSLAN

BaĢkanvekili

Burhan UumlSTUumlN

BaĢkanvekili

Engin YILDIRIM

Uumlye

Serdar OumlZGUumlLDUumlR

Uumlye

Serruh KALELĠ

Uumlye

Osman Alifeyyaz PAKSUumlT

Uumlye

Recep KOumlMUumlRCUuml

Uumlye

Nuri NECĠPOĞLU

Uumlye

Hicabi DURSUN

Uumlye

Celal Muumlmtaz AKINCI

Uumlye

Erdal TERCAN

Uumlye

Muammer TOPAL

Uumlye

Hasan Tahsin GOumlKCAN

Uumlye

Kadir OumlZKAYA

Uumlye

Rıdvan GUumlLECcedil

BaĢvuru Numarası 20138503

Karar Tarihi 27102015

20

KARŞIOY GEREKCcedilESİ

BaĢvurucunun yazdığı kitabın bir buumltuumln olarak incelenmesinde ifade oumlzguumlrluumlğuuml

sınırlarının aĢıldığı kitapta sarfedilen soumlzlerin ve iddiaların demokratik bir toplumda

baĢvurucunun ifade oumlzguumlrluumlğuuml ile baĢkalarının Ģoumlhret veya haklarının korunması arasında

makul bir denge teĢkil etmediği ayrıca kitabın oumln ve arka kapaklarındaki resim ve tanıtım

yazılarının da baĢvurucunun Ģeref ve itibara youmlnelik duumlĢuumlncelerini ortaya koyduğu

dolayısiyle derece mahkemelerinin bu konudaki tespit ve vardıkları sonucun hukuka uyarlı

bulunduğu ve baĢvurucunun Anayasarsquonın 26 maddesinde guumlvence altına alınan ifade

oumlzguumlrluumlğuumlnuumln ihlacircl edilmediği kanaatine vardığımızdan ccediloğunluğun aksi youmlndeki kararına

katılmıyoruz

BaĢkanvekili

Burhan UumlSTUumlN

Uumlye

Serdar OumlZGUumlLDUumlR

Uumlye

Muammer TOPAL

Page 6: ANAYASA MAHKEMESİ53. sayfasında “Yalçın Küçük, Gül'ün ei için, „ibrani‟ dediğinde elektriğe tutulmu bir Toy gibi çırpınıyor, hemen kağıda kaleme sarılıp mektup

BaĢvuru Numarası 20138503

Karar Tarihi 27102015

5

denildiğini kendisinin bu soumlzlerle alay etmediğini aĢağılamada bulunmadığını ve karĢı ccedilıkma

amacı iccedilinde olmadığını

xix Kitabın 95 sayfasında ldquoNe yazık ki mert duumlruumlst ve yuumlrekli olamıyor Soumlzlerinin

arkasında bile duramıyorrdquo denilmek suretiyle muumlvekkilinin namert yalancı ve korkak olarak

nitelendirildiğini 106 sayfasında ldquoHarf Devrimine De Karşılar Mırdquo 107 sayfasında

ldquoKemalizm Moral Bozuyor veya Guumlluumln Roumlntgenirdquo 110 sayfasında ldquoAtatuumlrkuumln İlkeleri

Rahatsız Etmişrdquo 112 sayfasında ldquoNe Mutlu Tuumlrkuumlm Diyene Soumlzuumlne Duyulan Kinrdquo 118

sayfasında ldquoKemalizmi Yaşatanları mı Vuracaksınızrdquo baĢlıklarının kullanıldığını son baĢlığın

altında ldquoo kuklaların arkasındaki kuklacıkları vurmamız gerekir ve onları tespit etmemiz

gerekirrdquo denildiğini ve beyanlarının ccedilarpıtıldığını

xx Kitabın 125 sayfasında ldquoAlman Vakıfları Leyla Zana ve Guumllrdquo baĢlığı altında

ldquoAbdullah Guumll Başbakanlığı zamanında Avrupalılara Leyla Zana ve arkadaşlarının

durumlarını en kısa zamanda duumlzeltme soumlzuuml veriyor PKKlılara bayram yaptırıyor ccedilok

geccedilmeden Zana ve arkadaşları tahliye ediliyordurdquo denilmek suretiyle teroumlr grubu ve

temsilcileri ile ccedilalıĢtığının iddia edildiğini bu iddiaların gerccedileklikten uzak olduğunu

xxi Kitabın 142 sayfasında Abdullah Oumlcalanın kendisine mektup yazdığından

mektupta idam cezasının kaldırılmasını istediğinden ve 1472004 tarihinde idam cezasının

kaldırılarak sanki bu mektup uumlzerine idam cezası kaldırılmıĢ ve Abdullah Oumlcalanın isteğini

yerine getirmeye ccedilalıĢmıĢ gibi goumlsterildiğini bu soumlzlerin kendisine zarar vermek amacıyla sarf

edildiğini Oumlcalanrsquoın sayısız kiĢiye sayısız mektup yazdığını mektup sahibi ile herhangi bir

iliĢkisinin konuĢmasının goumlruumlĢmesinin ve fikir birliğinin mevcut olmadığını

xxii Kitabın 150 sayfasında belirtilen hususu kuvvetlendirmek amacıyla ldquoAPOdan

mektuplar alan ve Aponun dileklerinin ccediloumlzuumlmuuml iccedilin uğraşan Başbakan Guumll kendilerine oy

veren insanlara gideceği yerde oumlnce PKK ile bağlantılarının kanıtlandığı Apodan aldıkları

talimatlarla hareket ettikleri kesinleşen Leyla Zana ve arkadaşlarının hapisten kurtulması iccedilin

muumlcadele veriyor onların yeniden yargılanmalarını sağlıyordurdquo denildiğini ve kendisinin

PKK yanlısı ve Abdullah Oumlcalan ile yandaĢlarına hizmet eden bir kiĢi olduğu hususunda

insanların inandırılmaya ccedilalıĢıldığını

xxiii Kitabın 169 sayfasında ldquoGuumlluumln ABD Vatandaşlığırdquo baĢlığı altında ldquoGuumll

Amerikan vatandaşı olduğunu neden gizliyorrdquo Ģeklinde ifadeye yer verildiğini ancak ABD

vatandaĢı olduğuna dair herhangi bir kanıt ve belge sunulamadığını

xxiv BaĢvuruya konu kitapta haber verme sınırlarının aĢılarak kendisine hukuka aykırı

olarak saldırıda bulunulduğunu eleĢtiri ve nezaket sınırlarının aĢıldığını haksız Ģekilde

succedillanarak manevi varlığının zedelendiğini basına tanınan ayrıcalığın sınırsız olmadığını

kiĢilik haklarına saygı goumlsterilmesi gerektiğini yayının salt toplum yararı goumlzetilerek

yapılması gerektiğini bu ilke ve kurallar goumlzetilmeden yapılan yayının hukuka aykırı ve

kiĢilik haklarına saldırı oluĢturduğunu iddia ederek manevi tazminat talebinde bulunmuĢtur

11 BaĢvurucu Ġlk Derece Mahkemesindeki savunmasında davacının iddialarına

cevap vermek fırsatı bulmuĢtur BaĢvurucu

i BaĢvuruya konu kitapta kaynaklara dayalı olarak alıntılar yapıldığını kitabın

objektif bilgiler iccedilerdiğini belgelere dayalı gerccedilek ve guumlncel olduğunu gerccedilek dıĢı hiccedilbir

bilgi olmadığını oumlz ve biccedilim dengesinin korunduğunu konu ile ifade arasındaki bağlılığın

sağlandığını kitapta yer alan bilgilerin kamu yararına youmlnelik ve toplumsal ilgiyi taĢıdığını

BaĢvuru Numarası 20138503

Karar Tarihi 27102015

6

ii Davacının kurumsallaĢmıĢ bir Ģahsiyet olduğunu ve sert eleĢtirilere muhatap

olacağını bilerek siyasi faaliyette bulunduğunu sadece kitabın oumln kapağındaki resimden

hareketle ldquoajan vatan haini veveya Tuumlrkiye Cumhuriyeti aleyhine faaliyetlerde bulunanrdquo kiĢi

olduğuna iliĢkin ccedilıkarımın davacı tarafa ait olduğunu

iii Kitapta yer alan ve davacıya atfedilen soumlzlerin tamamen davacının kendisine ait

olduğunu kitapta ilgili kaynakların goumlsterildiğini daha oumlnce yayımlanan haber veya

yazılardan alıntı yapılmasının davacının kiĢilik haklarını ihlal etmeyeceğini

iv Davacının isminin yer aldığı haberlere kitaplara ve yazılara karĢı dava

accedilmayarak ve tekzip etmeyerek yazılanların gerccedilekliğini kabul ettiğini ancak bu yazıların yer

aldığı kitaptaki hususların kiĢilik haklarını ihlal ettiğini ileri suumlrduumlğuumlnuuml

v Davacının kendi accedilıklamalarının okurlara aktarıldığını kitap bir buumltuumln olarak

değerlendirildiğinde hacirclen iktidarda olan bir partideki geliĢmelerin aktarıldığını okurların

bilgilendirildiğini uumllkeyi youmlnetenlerin siyasi bakıĢlarının kamuoyuna duyurulduğunu kamu

yararının oumln planda tutulduğunu uumllkenin youmlnetimini elinde tutanlar hakkında kamuoyunun

bilgi sahibi olmasının sağlandığını

vi Kitapta davacının ismi geccedilen yerlerde Ģahsiyet haklarına herhangi bir tecavuumlzuumln

soumlz konusu olmadığını oumlzle biccedilim dengesinin bozulmadığını belirterek davanın reddine karar

verilmesini talep etmiĢtir

12 Ankara 6 Asliye Hukuk Mahkemesi 2172009 tarihli kararı ile davanın reddine

karar vermiĢtir Kararın gerekccedilesi Ģoumlyledir

ldquoDavacının Cumhurbaşkanı olmazdan oumlnce siyasi bir kimliği olup aynı zamanda

Bakanlık Başbakan Yardımcılığı ve Başbakanlık goumlrevlerinde bulunmuştur Yapmış olduğu

bazı temaslar kamuoyunu ilgilendirdiğinden davaya konu kitaptan oumlnce de bazı yayın

organlarında haber konusu yapılmış ve eleştirilmiştir Davacı vekili yapılan yayınlar ile ilgili

olarak yukarıda belirtilen dışında başka bir dava accedilıldığını ileri suumlrmemiştir Uumllkeleri youmlneten

kişilerin yapmış olduğu bazı temasların ve almış oldukları bazı kararların olduğu gibi

kamuoyuna aktarılması soumlz konusu değilse de alınan bazı kararların ve yapılan bazı

temasların kamuoyunu bilgilendirme amacıyla sunulmaması durumunda kamuoyunda

tartışılmakta ve basında eleştirilmektedir Basının hak ve goumlrevleri arasında kamuoyunu

bilgilendirmek eleştirilerde bulunmak kamuoyu oluşturmak boumlylece demokrasinin daha iyi

işlemesini sağlamak gibi bir işlevi soumlz konusu olduğundan siyasete giren kişilerin ise siyasete

girerken haklarında bir takım yayınlar yapılabileceğini bu yayınların bazen sert eleştiri

mahiyetinde olabileceğini kabul ederek bu tercihi yaptıklarından yapılan sert eleştirilere

katlanmak durumundadırlar bazen bu eleştiriler kişilik haklarına saldırı da oluşturabilir

Eğer yapılan yayının yapılmasında kamu yararı bulunuyorsa kişilik hakları yerine kamu

yararına uumlstuumlnluumlk tanımak soumlz konusu olabilir Davaya konu kitap iccedilinde yazılanların gerek

gerccedileklik unsurunu taşıması gerek guumlncel olması gerekse kamuoyunun bilgilendirilmesi

amacıyla kamu yararının soumlz konusu olması nedeniyle davacının kişilik hakları yerine kamu

yararına uumlstuumlnluumlk tanınmıştır Oumlzle biccedilim arasındaki dengenin korunduğu kanaatine

varılmıştır Bu nedenle davaya konu kitaptaki yazılanların hukuka uygun olduğu sonucuna

varılmış davalı tarafın sunmuş olduğu deliller karşısında davanın reddine karar vermek

gerekmiştirrdquo

13 Kararın temyizi uumlzerine Yargıtay 4 Hukuk Dairesi 1522011 tarihli ilamı ile Ġlk

Derece Mahkemesinin kararını delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik goumlruumllmediği

gerekccedilesi ile onamıĢtır

BaĢvuru Numarası 20138503

Karar Tarihi 27102015

7

14 Davacı tarafından yapılan karar duumlzeltme talebi uumlzerine aynı Daire 8122011

tarihli ilamı ile karar duumlzeltme talebinin kabuluumlne ve Ġlk Derece Mahkemesinin kararının

bozulmasına karar vermiĢtir Yargıtayın gerekccedilesi Ģoumlyledir

ldquoDavacı yayın tarihinde Dışişleri Bakanı ve Cumhurbaşkanı adayıdır Davalı yazar

tarafından yazılan bdquoMusanın Guumlluuml‟ adlı kitabın kapak tasarımında kırmızı renk tercih

edilerek bdquoDavutun Yıldızı-Siyonist Yıldız‟ kullanıldığı bu yıldızın iccedilerisine davacının

akademisyen sıfatıyla giydiği cuumlbbeli ve kepli resmin yerleştirildiği bununla davacının -İsrail

ve Yahudilik- ile bağlantısının varlığına dair okuyucu uumlzerinde şuumlphe yaratılmasının

amaccedillandığı yine kitap iccedilerisinde ve arka sayfadaki oumlzet boumlluumlmuumlnde kullanılan ifadelerle

davacının yalancı Yahudi ve Amerika aşığı olduğu Hıristiyan olup kamuoyuna ABD

İngiltere ve İsrailin hizmetinde bir kişi olarak sunulduğu yayının ilk basım tarihi olan Mayıs

2007de uumllke guumlndeminde olan Cumhurbaşkanlığı seccedilimleri nedeniyle aday olan davacının

eleştirilmesinden ziyade kullanılan uumlslupla kuumlccediluumlk duumlşuumlruumllerek kişilik haklarına saldırıda

bulunulduğu anlaşılmaktadır Şu durumda uygun bir miktar manevi tazminat huumlkuumlm altına

alınmalıdır Mahkemenin bu youmlnuuml goumlzetmeden istemin reddine dair verdiği karar usul ve

yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir ise de karar dairece onanmış bulunduğundan

davacının karar duumlzeltme istemi HUMKnun 440-442 maddeleri uyarınca kabul edilmeli

onama ilamı kaldırılmalı ve karar bozulmalıdırrdquo

15 Bozma uumlzerine yargılamaya devam eden Ankara 6 Asliye Hukuk Mahkemesi

572012 tarihli kararı ile ldquohuumlkmuumlne uyulan bozma ilamında belirtilen gerekccedilelerlerdquo davanın

kabuluumlne ve baĢvurucunun davacıya 15000 TL oumldemesine karar vermiĢtir Karara goumlre

baĢvurucunun 2007 yılından itibaren iĢleyecek yasal faizi de davacıya oumldemesi

gerekmektedir

16 Kararın temyizi uumlzerine Yargıtay 4 Hukuk Dairesi 2312013 tarihli ilamı ile

yerel Mahkemenin kararını onamıĢtır Daire baĢvurucunun karar duumlzeltme talebini 1292013

tarihli ilamı ile reddetmiĢtir Karar baĢvurucuya 23102013 tarihinde tebliğ edilmiĢtir

17 Anayasa Mahkemesine bireysel baĢvuru 22112013 tarihinde yapılmıĢtır

B Başvuruya Konu Kitap

18 BaĢvuruya konu ldquoMusa‟nın Guumll‟uumlrdquo isimli kitap baĢvurucu Erguumln Poyraz

tarafından kaleme alınmıĢtır BaĢvuru dilekccedilesi ile birlikte verilen nuumlsha kitabın 2007 yılı

Ağustos ayında yayımlanan 8 baskısı olmakla birlikte oumln soumlzuumln 2942007 tarihinde yazıldığı

ve kitabın 2007 yılı Mayıs ayında basılarak dağıtımının yapıldığı anlaĢılmaktadır Ġstanbulrsquoda

188 sayfa olarak basılan kitap bir oumln soumlz ve 67 alt baĢlıktan oluĢmaktadır

19 Kitapta kitabın yayımlandığı tarihte dıĢiĢleri bakanı ve cumhurbaĢkanı adayı olan

davacı Abdullah Guumlluumln yaĢam oumlykuumlsuuml eğitimi evliliği ve siyasi yaĢamına iliĢkin bazı

detaylara yer verilmekte ve bazı iddialar ortaya atılmaktadır Soumlz konusu kitabın yazarı olan

baĢvurucu kitap boyunca baĢka kitaplardan gazete haber ve yazıları ile dergi makalelerinden

uzun alıntılar yapmıĢtır BaĢvurucunun sıklıkla alıntı yaptığı bir baĢka kaynak ise Yargıtay

Cumhuriyet BaĢsavcılığının bazı yazıĢmaları ile Abdullah Oumlcalanrsquoın bir mektubudur Soumlz

konusu kaynakların buumlyuumlk ccediloğunluğunun herkesin ulaĢabileceği yazı ve haberler olduğunu

bu yazıların ccediloğunlukla davacının siyasi goumlruumlĢlerine muhalif kiĢilerin yazıları olduğunu

belirtmek gerekir

20 BaĢvurucu davacının Ġsrail Amerikan ve Ġngiliz devletinin ccedilıkarlarına hizmet

ettiğini ima etmektedir BaĢvurucu iddiaların dayanağı olarak davacının Ġngilterersquode okuduğu

BaĢvuru Numarası 20138503

Karar Tarihi 27102015

8

okula buumlyuumlk oumlnem vermekte siyasi kariyeri boyunca gerek siyasetccedili gerekse devlet adamı

sıfatıyla bazı yabancı devlet adamları politikacılar ve sivil toplum oumlrguumltleri ile yaptığı

goumlruumlĢmelere değinmektedir BaĢvurucu bu goumlruumlĢmelerde ele alınan konuları yabancıların

davacı hakkındaki olumlu goumlruumlĢlerini aktarmakta ve kendi bakıĢ accedilısından bazı

değerlendirmelerde bulunmaktadır BaĢvurucu davacının goumlruumlĢtuumlğuuml baĢta bazı Yahudi

kuruluĢları olmak uumlzere Amerika Ġngiltere Ġsrail Almanya ve diğer bazı yabancı uumllkelerle

bağlantısı bulunan kiĢi ve kuruluĢların duumlnya sistemi iccedilindeki rollerine iliĢkin bazı

değerlendirmelerde bulunmakta ve davacının iliĢkilerine Ģuumlpheyle yaklaĢmaktadır

21 BaĢvurucuya goumlre Abdullah Guumll eğitimi ccedilalıĢma hayatı ve siyasi yaĢamı boyunca

daima Ģuumlpheli iliĢkiler iccedilerisinde bulunmuĢ Necip Fazıl Kısakuumlrek ve Necmettin Erbakan

ldquosiyasi ccedilizgisinderdquo goumlruumlnmesine rağmen kendisinin oumlzel bir ldquoajandasırdquo olmuĢtur BaĢvurucu

bu kanaatini davacının oumlğrencilik yıllarından itibaren ve bilhassa siyasi kariyeri boyunca

ccedileĢitli meseleler hakkında değiĢen goumlruumlĢlerine dayandırmaktadır BaĢvurucuya goumlre davacının

siyasi goumlruumlĢlerindeki tutarsızlıkların sebebi onun yabancı guumlccedillerin menfaatlerine ccedilalıĢan bir

kiĢi olmasıdır BaĢvurucu bir buumltuumln olarak davacı ve onun siyasi ccedilizgisinin Mustafa Kemal

Atatuumlrkrsquouumln goumlruumlĢlerine aykırı olduğunu iddia etmekte ve bu siyasi ccedilizginin ldquouumllkeyi felakete

suumlruumlklediğinerdquo inanmaktadır

22 BaĢvurucu soumlz konusu kitapta teroumlr oumlrguumltuuml PKK ve onun lideri olan Abdullah

Oumlcalanrsquoı sert ifadelerle eleĢtirmektedir Kitabın oumlnemli bir kısmında bazı yabancı siyasetccedili

devlet adamı ve kuruluĢların PKK ve Abdullah Oumlcalanrsquoa iliĢkin politikalarına ve bazı

accedilıklamalarına değinilmekte daha sonra aynı kiĢi ve kuruluĢların davacı hakkındaki

goumlruumlĢlerine de yer verilmektedir BaĢvurucu kitapta davacının Kuumlrt meselesi hakkındaki bazı

accedilıklamalarına da yer vermek suretiyle soumlz ve eylemlerinin uumllke menfaatine uygun

duumlĢmediğini kendi bakıĢ accedilısından goumlstermeye ccedilalıĢmaktadır

C İlgili Hukuk

23 1112011 tarihli ve 6098 sayılı Tuumlrk Borccedillar Kanunursquonun 49 maddesi Ģoumlyledir

ldquoKusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren bu zararı gidermekle

yuumlkuumlmluumlduumlr

Zarar verici fiili yasaklayan bir hukuk kuralı bulunmasa bile ahlaka aykırı bir fiille

başkasına kasten zarar veren de bu zararı gidermekle yuumlkuumlmluumlduumlrrdquo

24 6098 sayılı Kanunrsquoun 50 maddesi Ģoumlyledir

ldquoZarar goumlren zararını ve zarar verenin kusurunu ispat yuumlkuuml altındadır

Uğranılan zararın miktarı tam olarak ispat edilemiyorsa hacirckim olayların olağan akışını

ve zarar goumlrenin aldığı oumlnlemleri goumlz oumlnuumlnde tutarak zararın miktarını hakkaniyete uygun

olarak belirlerrdquo

IV İNCELEME VE GEREKCcedilE

25 Mahkemenin 27102015 tarihinde yapmıĢ olduğu toplantıda baĢvurucunun

22112013 tarihli ve 20138503 numaralı bireysel baĢvurusu incelenip gereği duumlĢuumlnuumllduuml

BaĢvuru Numarası 20138503

Karar Tarihi 27102015

9

A Başvurucunun İddiaları

26 BaĢvurucu baĢvuruya konu kitapta yer alan ifadelerin goumlruumlnuumlr gerccedilekliğe uygun

olduğunu ve davacının siyasi konumu gereği sert eleĢtirilere accedilık olması gerekmesine rağmen

ifade ettiği duumlĢuumlncelerinden dolayı cezalandırıldığını ileri suumlrmuumlĢtuumlr BaĢvurucu baĢvuruya

konu tazminat davasının accedilılmasından 16 guumln sonra Ergenekon soruĢturması olarak bilinen

soruĢturma kapsamında tutuklanarak yargılandığını ve goumlruumlĢleri dolayısıyla 29 yıl 7 ay

huumlrriyeti bağlayıcı ceza ile cezalandırıldığını belirtmiĢtir BaĢvurucu Ġlk Derece

Mahkemesinin accedilılan tazminat davasını reddetmesinin ardından Yargıtay 4 Hukuk Dairesinin

1522011 tarihli ilamı ile Ġlk Derece Mahkemesinin kararının onandığını bu tarihten sonra

uumlyeleri davacı tarafından seccedililen HSYK tarafından Yargıtay 4 Hukuk Dairesine yeni uumlyeler

atanarak uumlye yapısının değiĢtirildiğini ve davacının karar duumlzeltme talebinin aynı Daire

tarafından ve farklı uumlye yapısı ile 8122011 tarihinde kabul edilerek Ġlk Derece

Mahkemesinin kararının bozulduğunu ileri suumlrmuumlĢtuumlr BaĢvurucuya goumlre Yargıtay 4 Hukuk

Dairesine yapılan yeni atamalardan sonra Ġlk Derece Mahkemesinin kararı bozulabilmiĢtir

BaĢvurucu Yargıtayın tarafsız hareket etmediğini ileri suumlrmuumlĢ Anayasarsquonın 2 9 25 26

28 29 36 37 ve 40 maddelerinin ihlal edildiğinin tespiti ile maddi ve manevi tazminat

haklarının saklı tutulması talebinde bulunmuĢtur

B Değerlendirme

1 Kabul Edilebilirlik Youmlnuumlnden

27 Anayasa Mahkemesi olayların baĢvurucu tarafından yapılan hukuki

nitelendirmesi ile bağlı olmayıp olay ve olguların hukuki tavsifini kendisi takdir eder (Tahir

Canan B No 2012969 1892013 sect 16)

28 Her ne kadar baĢvurucu Yargıtay 4 Hukuk Dairesinin taraflı davrandığını ve bu

sebeple Anayasarsquonın 36 maddesinde koruma altına alınan adil yargılanma hakkının ihlal

edildiğini ileri suumlrmuumlĢ ise de bu Ģikacircyet yazmıĢ olduğu kitap nedeniyle baĢvurucunun

tazminat oumldemesine karar verilmesine youmlneliktir ve bu sebeple soumlz konusu Ģikacircyetin

Anayasarsquonın 26 maddesinde tanımlanan ifade oumlzguumlrluumlğuuml bağlamında incelenmesi uygun

goumlruumllmuumlĢtuumlr

29 BaĢvurucunun yazdığı bir kitaptan dolayı aleyhine manevi tazminat oumldemeye

huumlkmedilmesinin ifade oumlzguumlrluumlğuumlnuuml ihlal ettiğine iliĢkin Ģikacircyetleri accedilıkccedila dayanaktan yoksun

değildir Ayrıca baĢka bir kabul edilemezlik nedeni de bulunmadığı iccedilin baĢvurunun kabul

edilebilir olduğuna karar verilmesi gerekir

2 Esas Youmlnuumlnden

30 BaĢvurucu yazdığı bir kitap nedeniyle davacıya tazminat oumldemesinin

Anayasarsquonın 26 maddesinde yer alan ifade oumlzguumlrluumlğuumlnuuml ihlal ettiğini ileri suumlrmuumlĢtuumlr

BaĢvurucunun iddialarına karĢı Bakanlık goumlruumlĢuumlnde baĢvurucunun Ģikacircyetlerinin

Anayasarsquonın 26 maddesinde yer alan ifade oumlzguumlrluumlğuuml ccedilerccedilevesinde incelenmesi gerektiği

belirtilmiĢtir BaĢvurucu baĢvurunun esası hakkındaki Bakanlık goumlruumlĢuumlne karĢı baĢvuru

dilekccedilesindeki beyanlarını tekrar etmiĢtir

31 Anayasarsquonın ldquoTemel hak ve huumlrriyetlerin sınırlanmasırdquo kenar baĢlıklı 13 maddesi

Ģoumlyledir

ldquoTemel hak ve huumlrriyetler oumlzlerine dokunulmaksızın yalnızca Anayasanın ilgili

maddelerinde belirtilen sebeplere bağlı olarak ve ancak kanunla sınırlanabilir Bu

sınırlamalar Anayasanın soumlzuumlne ve ruhuna demokratik toplum duumlzeninin ve lacircik

Cumhuriyetin gereklerine ve oumllccediluumlluumlluumlk ilkesine aykırı olamazrdquo

BaĢvuru Numarası 20138503

Karar Tarihi 27102015

10

32 Anayasarsquonın ldquoDuumlşuumlnceyi accedilıklama ve yayma huumlrriyetirdquo kenar baĢlıklı 26 maddesi

Ģoumlyledir

ldquoHerkes duumlşuumlnce ve kanaatlerini soumlz yazı resim veya başka yollarla tek başına veya

toplu olarak accedilıklama ve yayma hakkına sahiptir Bu huumlrriyet resmi makamların muumldahalesi

olmaksızın haber veya fikir almak ya da vermek serbestliğini de kapsar Bu fıkra huumlkmuuml

radyo televizyon sinema veya benzeri yollarla yapılan yayımların izin sistemine

bağlanmasına engel değildir

Bu huumlrriyetlerin kullanılması millicirc guumlvenlik kamu duumlzeni kamu guumlvenliği Cumhuriyetin

temel nitelikleri ve Devletin uumllkesi ve milleti ile boumlluumlnmez buumltuumlnluumlğuumlnuumln korunması succedilların

oumlnlenmesi succedilluların cezalandırılması Devlet sırrı olarak usuluumlnce belirtilmiş bilgilerin

accedilıklanmaması başkalarının şoumlhret veya haklarının oumlzel ve aile hayatlarının yahut kanunun

oumlngoumlrduumlğuuml meslek sırlarının korunması veya yargılama goumlrevinin gereğine uygun olarak

yerine getirilmesi amaccedillarıyla sınırlanabilir

hellip

Duumlşuumlnceyi accedilıklama ve yayma huumlrriyetinin kullanılmasında uygulanacak şekil şart ve

usuller kanunla duumlzenlenirrdquo

33 Anayasarsquonın 26 maddesinde ifade oumlzguumlrluumlğuumlnuumln kullanımında baĢvurulabilecek

araccedillar ldquosoumlz yazı resim veya başka yollarrdquo olarak ifade edilmiĢ ve ldquobaşka yollarrdquo ifadesiyle

her tuumlrluuml ifade aracının anayasal koruma altında olduğu goumlsterilmiĢtir (Emin Aydın [GK] B

No 20132602 2312014 sect 43) Ġfade oumlzguumlrluumlğuuml Anayasarsquoda yer alan diğer hak ve

oumlzguumlrluumlklerin oumlnemli bir kısmını doğrudan etkiler Gazete dergi veya kitap biccediliminde basın

yayın yoluyla duumlĢuumlncenin yayılmasının baĢlıca aracı olan basın da ifade oumlzguumlrluumlğuumlnuumln

kullanılma biccedilimlerinden biridir (Fatih Taş [GK] B No 20131461 12112014 sect 64)

34 Anayasarsquonın 26 maddesinin birinci fıkrasında vurgulandığı uumlzere ifade

oumlzguumlrluumlğuuml herkesin soumlz yazı resim veya baĢka yollarla duumlĢuumlnce ve kanaatlerini accedilıklama ve

yayma hakkını buna bağlı olarak haber veya goumlruumlĢ alma ve verme oumlzguumlrluumlklerini

kapsamaktadır Bu ccedilerccedilevede ifade oumlzguumlrluumlğuuml kiĢinin haber ve bilgilere baĢkalarının

fikirlerine serbestccedile ulaĢabilmesi duumlĢuumlnce ve kanaatlerinden dolayı kınanamaması ve bunları

tek baĢına veya baĢkalarıyla birlikte ccedileĢitli yollarla serbestccedile ifade edebilmesi anlatabilmesi

savunabilmesi baĢkalarına aktarabilmesi ve yayabilmesi anlamına gelir

35 Basın oumlzguumlrluumlğuumlnuuml kapsayan ifade oumlzguumlrluumlğuuml gazete dergi kitap gibi araccedillar ile

duumlĢuumlnce ve kanaatleri accedilıklama yorumlama bilgi haber ve eleĢtirilerin yayın ve dağıtım

haklarını kapsar Ġfade oumlzguumlrluumlğuuml duumlĢuumlncenin iletilmesini ve dolaĢımını gerccedilekleĢtirerek

bireyin ve toplumun bilgilenmesini sağlar Ccediloğunluğa muhalif olanlar da dacirchil olmak uumlzere

duumlĢuumlncelerin her tuumlrluuml araccedilla accedilıklanması accedilıklanan duumlĢuumlnceye paydaĢ sağlanması duumlĢuumlnceyi

gerccedilekleĢtirme ve bu konuda baĢkalarını ikna etme ccedilabaları ccediloğulcu demokratik duumlzenin

gereklerindendir Bu itibarla duumlĢuumlnceyi accedilıklama ve yayma oumlzguumlrluumlğuuml ile basın oumlzguumlrluumlğuuml

demokrasinin iĢleyiĢi iccedilin yaĢamsal oumlnemdedir (Fatih Taş sect 65)

36 Bu bağlamda toplumsal ve siyasal ccediloğulculuğu sağlamak her tuumlrluuml duumlĢuumlncenin

barıĢccedilıl bir Ģekilde ve serbestccedile ifadesine bağlıdır Aynı Ģekilde birey oumlzguumln kiĢiliğini

duumlĢuumlncelerini serbestccedile ifade edebildiği ve tartıĢabildiği bir ortamda ortaya koyabilir Ġfade

oumlzguumlrluumlğuuml kendimizi ve baĢkalarını tanımlamada anlamada ve algılamada bu ccedilerccedilevede

baĢkalarıyla iliĢkilerimizi belirlemede ihtiyaccedil duyduğumuz bir değerdir (Emin Aydın sect 41)

BaĢvuru Numarası 20138503

Karar Tarihi 27102015

11

37 Anayasarsquonın 26 maddesinin birinci fıkrası ifade oumlzguumlrluumlğuumlne iccedilerik bakımından

bir sınırlama getirmemiĢtir BaĢka bir deyiĢle hem gerccedilek hem de tuumlzel kiĢiler iccedilin geccedilerli olan

ifade oumlzguumlrluumlğuuml siyasi sanatsal akademik veya ticari duumlĢuumlnce ve kanaat accedilıklamaları gibi her

tuumlrluuml ifadeyi kapsamına almaktadır Accedilıklanan ve yayılan bir duumlĢuumlncenin iccedileriğinden

hareketle kiĢiler ve toplum accedilısından ldquodeğerli-değersizrdquo veya ldquoyararlı-yararsızrdquo biccediliminde

ayrıĢtırılması subjektif unsurlar ihtiva eder Bu değerlendirmelerden hareketle ifade

oumlzguumlrluumlğuumlnuumln alanının belirlenmeye ccedilalıĢılması bu oumlzguumlrluumlğuumln keyficirc biccedilimde sınırlandırılması

sonucunu doğurabilecektir Ġfade oumlzguumlrluumlğuuml baĢkaları accedilısından ldquodeğersizrdquo veya ldquoyararsızrdquo

goumlruumllen duumlĢuumlncelerin accedilıklanması ve yayılması oumlzguumlrluumlğuumlnuuml de iccedilermektedir

38 Bununla birlikte ifade oumlzguumlrluumlğuuml Anayasarsquoda yer alan temel hak ve oumlzguumlrluumlklerin

sınırlama rejimine tabidir Ġfade oumlzguumlrluumlğuumlne iliĢkin 26 maddenin ikinci fıkrasında sınırlama

sebeplerine yer verilmiĢtir Mevcut baĢvuruya benzer baĢvurularda Anayasarsquonın 26

maddesinin ikinci fıkrasında yer alan sınırlama sebepleri dikkate alınmalıdır

39 Bununla birlikte ifade oumlzguumlrluumlğuumlne youmlnelik sınırlamaların da bir sınırının olması

gerektiği accedilıktır Temel hak ve oumlzguumlrluumlklerin sınırlandırılmasında Anayasarsquonın 13

maddesindeki oumllccediluumltler goumlz oumlnuumlne alınmak zorundadır Bu sebeple ifade oumlzguumlrluumlğuumlne getirilen

sınırlandırmaların denetiminin Anayasarsquonın 13 maddesinde yer alan oumllccediluumltler ccedilerccedilevesinde ve

Anayasarsquonın 26 maddesi kapsamında yapılması gerekmektedir

40 BaĢvuru baĢvurucu tarafından kaleme alınan bir kitapta bahsedilen doumlnemlerde

dıĢiĢleri bakanlığı ile baĢbakan yardımcılığı goumlrevlerinde bulunan ve cumhurbaĢkanı adayı

olan davacı Abdullah Guumllrsquouumln Ģeref ve itibarına zarar verildiği kabul edilerek baĢvurucunun

tazminat oumldemeye mahkucircm edilmesi nedeniyle yapılmıĢtır

41 Somut olayda ccediloumlzuumlmlenmesi gereken ilk mesele baĢvurucu aleyhine tazminata

huumlkmedilmesinin ifade oumlzguumlrluumlğuumlne youmlnelik bir muumldahale oluĢturup oluĢturmadığını

belirlemektir Sonraki aĢamalarda varlığı kabul edilen muumldahaleye dayanak olarak goumlsterilen

amacın meĢru olup olmadığının soumlz konusu hakkın oumlzuumlnuuml zedeleyecek oumllccediluumlde kısıtlanıp

kısıtlanmadığının kısıtlamanın demokratik toplumda gerekli olup olmadığının ve kullanılan

araccedilların orantılı olup olmadığının tespit edilmesi gerekir

a Muumldahalenin Mevcudiyeti

42 BaĢvurucu yazdığı kitapta yer alan soumlzlerinin ve iddialarının davacının Ģeref ve

itibarına zarar verdiği kabul edilerek 15000 TL tazminat oumldemeye mahkucircm edilmiĢtir Soumlz

konusu Mahkeme kararı ile baĢvurucunun ifade oumlzguumlrluumlğuumlne youmlnelik bir muumldahalede

bulunulduğu accedilıktır

b Muumldahalenin İhlal Oluşturup Oluşturmadığı

43 Yukarıda anılan muumldahale Anayasarsquonın 26 maddesinin ikinci fıkrasında

belirtilen haklı sebeplerden bir veya daha fazlasına dayanmadığı ve Anayasarsquonın 13

maddesinde belirtilen koĢulları yerine getirmediği muumlddetccedile Anayasarsquonın 26 maddesinin

ihlalini teĢkil edecektir Bu nedenle sınırlamanın Anayasarsquonın 13 maddesinde oumlngoumlruumllen oumlze

dokunmama Anayasarsquonın ilgili maddesinde belirtilmiĢ olma kanunlar tarafından oumlngoumlruumllme

Anayasarsquonın soumlzuumlne ve ruhuna demokratik toplum duumlzeninin ve laik Cumhuriyetrsquoin

gereklerine ve oumllccediluumlluumlluumlk ilkesine aykırı olmama koĢullarına uygun olup olmadığının

belirlenmesi gerekir

BaĢvuru Numarası 20138503

Karar Tarihi 27102015

12

i Kanunilik

44 BaĢvurucu Anayasarsquonın 26 maddesinin beĢinci fıkrasında yer alan ldquobu hakların

kullanılması kanunla duumlzenlenirrdquo huumlkmuumlne ve Anayasarsquonın 13 maddesinde yer alan

ldquokanunlar tarafından oumlngoumlruumllmerdquo gereğine aykırılık bulunduğuna iliĢkin bir iddiada

bulunmamıĢtır Yapılan değerlendirmeler neticesinde 6098 sayılı Kanunrsquoun 49 ve 50

maddelerinin ldquokanunlar tarafından oumlngoumlruumllmerdquo oumllccediluumltuumlnuuml karĢıladığı sonucuna varılmıĢtır

ii Meşru Amaccedil

45 BaĢvurucunun tazminat oumldemesine iliĢkin soumlz konusu kararın baĢkalarının Ģoumlhret

veya haklarının korunmasına youmlnelik oumlnlemlerin bir parccedilası olduğu ve meĢru bir amaccedil taĢıdığı

sonucuna varılmıĢtır

iii Demokratik Toplum Duumlzeninde Gerekli Olma ve Oumllccediluumlluumlluumlk

46 Son olarak baĢvurucunun yazdığı kitapta sarf ettiği soumlzlerden dolayı aleyhine

tazminata huumlkmedilmesine iliĢkin kararda demokratik bir toplumda baĢvurucunun ifade

oumlzguumlrluumlğuuml ile baĢkalarının Ģoumlhret veya haklarının korunması arasında makul bir dengenin

goumlzetilip goumlzetilmediği değerlendirilmelidir

47 Bireyin Ģeref ve itibarı Anayasarsquonın 17 maddesinde yer alan ldquomanevi varlıkrdquo

kapsamında yer almaktadır Devlet bireyin manevi varlığının bir parccedilası olan Ģeref ve itibara

keyficirc olarak muumldahale etmemek ve uumlccediluumlncuuml kiĢilerin saldırılarını oumlnlemekle yuumlkuumlmluumlduumlr

Uumlccediluumlncuuml kiĢilerin Ģeref ve itibara muumldahalesi -birccedilok ihtimalin yanında- goumlrsel ve iĢitsel

yayınlar yoluyla da olabilir Bir kiĢi goumlrsel ve iĢitsel yayın yoluyla bir kamuoyu tartıĢması

ccedilerccedilevesinde eleĢtirilmiĢ olsa dahi o kiĢinin Ģeref ve itibarı manevi buumltuumlnluumlğuumlnuumln bir parccedilası

olarak değerlendirilmelidir (Nilguumln Halloran B No 20121184 1672014 sect 41 Adnan

Oktar B No 20131123 2102013 sect 33)

48 Ġfade oumlzguumlrluumlğuuml ve oumlzel olarak basın oumlzguumlrluumlğuuml alanında devletin pozitif ve negatif

yuumlkuumlmluumlluumlkleri bulunmaktadır Kamu makamları negatif yuumlkuumlmluumlluumlk kapsamında zorunlu

olmadıkccedila duumlĢuumlncenin accedilıklanmasını ve yayılmasını yasaklamamalı yaptırımlara tabi

tutmamalı pozitif yuumlkuumlmluumlluumlk kapsamında ise ifade oumlzguumlrluumlğuumlnuumln gerccedilek ve etkili korunması

iccedilin gereken tedbirleri almalıdır (Nilguumln Halloran sect 43 benzer youmlndeki AĠHM goumlruumlĢuuml iccedilin

bkz Oumlzguumlr GuumlndemTuumlrkiye B No 2314493 1632000 sect 43)

49 Devletin bireylerin maddi ve manevi varlığının korunması ile ilgili pozitif

yuumlkuumlmluumlluumlkleri ccedilerccedilevesinde Ģeref ve itibarın korunması hakkı ile diğer tarafın Anayasarsquoda

guumlvence altına alınmıĢ olan ifade oumlzguumlrluumlğuumlnden yararlanma hakkı arasında adil bir denge

kurması gerekir Mevcut olaydaki gibi baĢvurularda baĢvurunun sonucu kural olarak

baĢvurunun ihtilaflı soumlzlerin sahibi tarafından Anayasarsquonın 26 maddesine dayanılarak

yapılmıĢ olması ile bu soumlzlere konu olan kiĢi tarafından Anayasarsquonın 17 maddesinin birinci

fıkrasına dayanılarak yapılmıĢ olmasına goumlre değiĢmez Aksi hacirclde Anayasarsquonın anılan

maddelerinde korunan hakların dengelenmesinde benzer olaylarda ccedileliĢkili sonuccedillar ortaya

ccedilıkabilir Yargı mercilerinin bu iki maddede duumlzenlenen haklar arasında Anayasarsquonın 13

maddesinde ve bu maddenin uygulanmasına iliĢkin Anayasa Mahkemesi iccediltihadında ortaya

konulan kriterlere uygun bir denge kurmaları gerekir

50 Demokrasiler temel hak ve oumlzguumlrluumlklerin en geniĢ oumllccediluumlde sağlanıp guumlvence altına

alındığı rejimlerdir Oumlze dokunma yasağını ihlal etmeyen muumldahaleler youmlnuumlnden goumlzetilmesi

oumlngoumlruumllen ldquodemokratik toplum duumlzeninin gereklerirdquo kavramı oumlncelikle ifade oumlzguumlrluumlğuuml

BaĢvuru Numarası 20138503

Karar Tarihi 27102015

13

uumlzerindeki sınırlamaların zorunlu ya da istisnai tedbir niteliğinde ve baĢvurulabilecek en son

ccedilare ya da alınabilecek en son oumlnlem olmasını gerektirmektedir Demokratik toplum

duumlzeninin gereklerinden olma bir sınırlamanın demokratik bir toplumda zorlayıcı bir

toplumsal ihtiyacın karĢılanması amacına youmlnelik olmasını ifade etmektedir Buna goumlre

sınırlayıcı tedbir bir toplumsal ihtiyacı karĢılamıyorsa ya da baĢvurulabilecek en son ccedilare

niteliğinde değilse demokratik toplum duumlzeninin gereklerine uygun bir tedbir olarak

değerlendirilemez (HandysideBirleşik Krallık B No 549372 7121976 sect 48)

51 Buna goumlre demokratik toplumun temellerinden olan ifade oumlzguumlrluumlğuumlnuumln sadece

lehte olduğu kabul edilen veya zararsız ya da ilgilenmeye değmez goumlruumllen ifadeler iccedilin değil

devletin veya toplumun bir boumlluumlmuumlnuuml eleĢtiren onlara ccedilarpıcı gelen onları rahatsız eden

ifadeler iccedilin de geccedilerli olduğu kuĢkusuzdur Ccediluumlnkuuml bunlar demokratik toplum duumlzeninde

geccedilerli olan ccediloğulculuğun hoĢgoumlruumlnuumln ve accedilık fikirliliğin gerekleridir (HandysideBirleşik

Krallık sect 49)

52 Hak ve oumlzguumlrluumlklere yapılacak her tuumlrluuml sınırlamada devreye girecek bir baĢka

guumlvence de Anayasarsquonın 13 maddesinde ifade edilen ldquooumllccediluumlluumlluumlk ilkesirdquodir Bu ilke temel hak

ve oumlzguumlrluumlklerin sınırlandırılmasına iliĢkin baĢvurularda oumlncelikli olarak dikkate alınması

gereken bir guumlvencedir Anayasarsquonın 13 maddesinde demokratik toplum duumlzeninin gerekleri

ve oumllccediluumlluumlluumlk ilkeleri iki ayrı kriter olarak duumlzenlenmiĢ olmakla birlikte bu iki kriter arasında

sıkı bir iliĢki vardır Temel hak ve oumlzguumlrluumlklere youmlnelik herhangi bir sınırlamanın demokratik

toplum duumlzeni iccedilin gerekli nitelikte baĢka bir ifadeyle guumlduumllen kamu yararı amacını

gerccedilekleĢtirmekle birlikte temel haklara en az muumldahaleye olanak veren oumllccediluumlluuml bir sınırlama

niteliğinde olup olmadığının incelenmesi gerekir (AYM E20074 K200781 18102007)

53 Anayasa Mahkemesinin kararlarına goumlre oumllccediluumlluumlluumlk temel hak ve oumlzguumlrluumlklerin

sınırlanma amaccedilları ile araccedil arasındaki iliĢkiyi yansıtır Oumllccediluumlluumlluumlk denetimi ulaĢılmak istenen

amaccediltan yola ccedilıkılarak bu amaca ulaĢılmak iccedilin seccedililen aracın denetlenmesidir Bu sebeple

ifade oumlzguumlrluumlğuuml alanında getirilen muumldahalelerde hedeflenen amaca ulaĢabilmek iccedilin seccedililen

muumldahalenin elveriĢli gerekli ve orantılı olup olmadığı değerlendirilmelidir (Sebahat Tuncel

B No 20121051 2022014 sect 84)

54 Bu bağlamda ifade oumlzguumlrluumlğuumlne yargısal veya idari bir muumldahalenin toplumsal bir

ihtiyaccedil baskısını karĢılayıp karĢılamadığına bakılması gerekecektir BaĢvuru konusu olay

bakımından yapılacak değerlendirmelerin temel ekseni muumldahaleye neden olan derece

mahkemelerinin kararlarında dayandıkları gerekccedilelerin ifade oumlzguumlrluumlğuumlnuuml kısıtlama

bakımından ldquodemokratik toplum duumlzeninin gereklerirdquo ve ldquooumllccediluumlluumlluumlkrdquo ilkelerine uygun

olduğunu inandırıcı bir Ģekilde ortaya koyup koyamadığı olacaktır (Sebahat Tuncel sect 85)

55 Yukarıdaki değerlendirmeler ıĢığında mahkemelerin duumlĢuumlncelerin accedilıklanması ve

yayılmasına youmlnelik olarak tazminata veya cezaya karar verirken ifade oumlzguumlrluumlğuumlnuumln

kullanılmasından kaynaklanan yarardan ccedilok daha ağır basan korunması gereken bir yararın

varlığını somut olgulara dayanarak goumlstermeleri gerekir (Mustafa Ali Balbay B No

20121272 4122013 sect 114)

56 Bunun sonucu olarak baĢvurucunun ifade oumlzguumlrluumlğuumlne yapılan muumldahalenin

Anayasarsquonın 26 maddesini ihlal boyutuna ulaĢıp ulaĢmadığı incelenirken soyut bir

değerlendirme yapılmayıp baĢvurucunun kullandığı ifadelerin tuumlruumlnuumln kamusal tartıĢmalara

katkı sunma kapasitesinin ifadelere youmlnelik kısıtlamaların niteliğinin ve kapsamının

ifadelerin kimin tarafından dile getirildiğinin kime youmlneldiğinin ve kamuoyu ile diğer

BaĢvuru Numarası 20138503

Karar Tarihi 27102015

14

kiĢilerin kullanılan ifadeler karĢısında sahip oldukları hakların ağırlığının gerektiği gibi

değerlendirilip değerlendirilmediğine bakılmalıdır

57 BaĢvurucunun bir araĢtırmacı ve yazar olarak politikacılara veya huumlkucircmet

politikalarına youmlnelttiği eleĢtiriler sırasında soumlylediği soumlzlerden dolayı aleyhine tazminata

huumlkmedilmesinin oumllccediluumlluuml olduğunun kabul edilebilmesi iccedilin ifade oumlzguumlrluumlğuumlne yapılan

muumldahalenin gerekccedilelerinin inandırıcı baĢka bir deyiĢle ilgili ve yeterli olması gerekir

58 Bu bağlamda gerekccedilede baĢvurucunun yayımladığı kitapta davacı hakkında haber

ve fikirlere yer verirken yayıncılık etiğine uygun olarak doğru ve guumlvenilir bilgi sunarken iyi

niyetle hareket etme goumlrev ve yuumlkuumlmluumlluumlğuumlne uyup uymadığının davacı hakkında verilen

bilgilerin cumhurbaĢkanlığı seccedilimleri kapsamında kamu yararına iliĢkin olup olmadığının

kitabın davacıya karĢı keyficirc kiĢisel bir saldırı teĢkil edip etmediğinin ve doğrudan siyasi

kiĢiliğini hedef alıp almadığının ortaya konulması gerekir Nitekim siyasilere youmlnelik

eleĢtirinin sınırları ccedilok daha geniĢtir (FeldekSlovakya B No 2903295 1272001 sect 74)

59 BaĢvuruya konu kitap yayımlanmadan oumlnce 2007 yılı Nisan ayında yapılacak olan

11 cumhurbaĢkanlığı seccedilimine youmlnelik kamuoyunda yoğun bir tartıĢma yaĢanmaktaydı 2000

yılında seccedililen 10 CumhurbaĢkanı Ahmet Necdet Sezerin goumlrev suumlresi 1652007 tarihinde

dolmaktaydı ve TBMM cumhurbaĢkanlığı seccediliminin ilk tur oylama guumlnuumlnuuml 27 Nisan olarak

belirlemiĢti Seccedilim doumlnemine laiklik tartıĢmalarıyla gelinmiĢti Uumllkenin ccedileĢitli yerlerinde

ldquoCumhuriyet Mitinglerirdquo adıyla geniĢ katılımlı goumlsteriler duumlzenlenmiĢ ve iktidarda bulunan

Adalet ve Kalkınma Partisinin kendi siyasal ccedilizgisinden bir ismi cumhurbaĢkanlığına seccedilmesi

engellenmek istenmiĢti Ġktidar partisinin o doumlnem dıĢiĢleri bakanı ve baĢbakan yardımcısı

olan Kayseri Milletvekili Abdullah Guumlluuml aday goumlstermesi uumlzerine tartıĢmaların odak noktası

genel olarak Abdullah Guumllrsquoe kaymıĢ ve yaĢanan bazı geliĢmelerin ardından ancak 2882007

tarihinde Abdullah Guumll cumhurbaĢkanı seccedililmiĢti

60 BaĢvurucu muhafazakacircr toplum kesimleri dinicirc cemaatlerin siyaset ve siyasi

partilerle iliĢkileri uumlzerine araĢtırmaları bulunan ve ccediloğunluğu zikredilen konularda olmak

uumlzere ondan fazla kitabı bulunan bir yazardır BaĢvurucu soumlz konusu kitabın oumln soumlzuumlnuuml

2942007 tarihinde yazmıĢ ve kitap cumhurbaĢkanlığı seccedilimine iliĢkin tartıĢmaların yoğun

olarak devam ettiği guumlnlerde yayımlanmıĢtır

61 BaĢvurucu davacıya ve davacının birlikte siyaset yaptığı kiĢilere karĢı son derece

Ģuumlpheci yaklaĢmaktadır BaĢvurucu bu kiĢilere genel olarak guumlvenmemekte bu kiĢilerin

kendisinin de mensubu olduğu duumlnya goumlruumlĢuumlne karĢı duumlĢman oldukları fikrini taĢımaktadır

BaĢvurucu davacı ve kitapta davacı ile birlikte adını zikrettiği kiĢilerin milleti aldattıklarına

inanmakta ve bu kiĢilere sert biccedilimde karĢı ccedilıkılması gerektiğini savunmaktadır Ayrıca

kitapta ifade ettiği olayların subjektif değerlendirmesini yapmakta davacı hakkında oumlne

suumlrduumlğuuml kanaatlerini ispatlamak iccedilin olayları ve bu olaylara iliĢkin yorumları

ccedileĢitlendirmektedir

62 BaĢvurucu hakkında accedilılan tazminat davası Ġlk derece Mahkemesince reddedilmiĢ

buna karĢın Yargıtayca karar duumlzeltme aĢamasında bozulmuĢtur Daha sonra Ġlk Derece

Mahkemesi Yargıtay bozma gerekccedilesinde belirtilen gerekccedilelerle davayı kabul ederek

baĢvurucunun davacıya manevi tazminat oumldemesine karar vermiĢtir Bu durumda baĢvurucu

hakkında tazminata huumlkmedilmesinin ifade oumlzguumlrluumlğuumlnuuml ihlal ettiğine iliĢkin Ģikacircyetin

incelenmesi sırasında Yargıtay 4 Hukuk Dairesinin 8122011 tarihli ilamında yer alan

gerekccedileler değerlendirilmelidir

BaĢvuru Numarası 20138503

Karar Tarihi 27102015

15

63 Oumlte yandan yapılan bireysel baĢvurularda yalnızca ve tek baĢlarına derece

mahkemelerince verilen kararların ele alınması ile de yetinilemez Oumlncelikle baĢvurucu

tarafından soumlylenen soumlzlerin kitabın tamamı ve soumlylendikleri bağlamdan kopartılmaksızın

olayın buumltuumlnselliği iccedilerisinde değerlendirilmesi gerekir (Nilguumln Halloran B No 20121184

1672014 sect 52)

64 Yargıtay 4 Hukuk Dairesi uumlccedil sebepten dolayı davanın kabul edilmesi gerektiği

gerekccedilesiyle Ġlk Derece Mahkemesinin davanın reddine dair kararını bozmuĢtur Bunlardan

birincisi baĢvuruya konu kitabın kapak tasarımında kırmızı renk tercih edilerek ldquoDavut

yıldızı (siyonist yıldız)rdquo kullanılması ve bu yıldızın iccediline davacının akademisyen sıfatıyla

giydiği cuumlbbeli ve kepli resmin yerleĢtirilmesidir Daireye goumlre soumlz konusu kapak tasarımı ile

davacının ldquoĠsrail ve Yahudilikrdquo ile bağlantısı olduğuna dair okuyucu uumlzerinde Ģuumlphe

yaratılmak istenmiĢtir BaĢvurucu kırmızı renk ile Ġsrail ve Yahudilik arasında nasıl bir

bağlantı kurulduğunun accedilık olmadığını belirtmiĢtir BaĢvurucu bir kimsenin ldquoĠsrail veya

Yahudilik ile bağlantısının varlığı hakkında Ģuumlphe yaratılmasınınrdquo davacının Tuumlrkiye

Cumhuriyeti vatandaĢı olan Yahudileri de temsil ettiği goumlzetildiğinde hangi surette tazminat

nedeni olduğunun yeterince izah edilmediğini ileri suumlrmuumlĢtuumlr BaĢvurucu tazminat nedeni

sayılan kitap kapağının davacının yaĢamı suumlrecindeki kesitlere dikkat ccedilekmek ve iktidara

gelmeden oumlnceki goumlruumlĢleri ile iktidardaki goumlruumlĢleri ve uygulamaları arasındaki ccedileliĢkileri

goumlstermek amacı taĢıdığını savunmuĢtur

65 BaĢvuruya konu kitap kapağında olduğu gibi belirli bir resmin ne anlama

geldiğinin ancak baĢvurucunun accedilıklamaları ve kitapta kullanılan ifadelerle birlikte kitabın

yayımlandığı oumlzel koĢulların da birlikte değerlendirilmesi ile belirlenebileceği hatırda

tutulmalıdır Bu bağlamda kitap kapağının temel olarak kitabın iccedileriğini yansıtma amacıyla

tasarlandığı değerlendirilmiĢtir

66 Dairenin davanın kabul edilmesi iccedilin goumlsterdiği ikinci sebep ise kitapta bir buumltuumln

olarak ve arka sayfadaki oumlzet boumlluumlmuumlnde kullanılan ifadelerle ldquodavacının yalancı Yahudi ve

Amerika acircĢığı olduğu Hristiyan olup kamuoyuna ABD Ġngiltere ve Ġsrailin hizmetinde bir

kiĢi olarakrdquo sunulduğudur Kitabın arka sayfasında ve iccedileriğinde (bkz sectsect 16-20) bir buumltuumln

olarak davacının Yahudi ve Hristiyanlarla iyi iliĢkileri olduğu davacının duumlĢuumlnce ve

eylemlerinin Tuumlrklerin ve Tuumlrkiye Cumhuriyetirsquonin menfaatine değil ABD Ġngiltere Ġsrail

gibi uumllkelerin menfaatlerine olduğu iddia edilmekte ve bu iddiaların kanıtlanması iccedilin bazı

ccedilıkarımlar ve yorumlar yapılmaktadır Bundan baĢka davacının oumlğrenciliğinden itibaren

değiĢen ideolojik tercihlerine dikkat ccedilekilmekte ve baĢvurucu kendince bu tutarsızlıkları

yorumlamaktadır Buna karĢın kitapta davacıya karĢı aĢağılayıcı ifadeler tespit edilmemiĢtir

Nitekim Yargıtay da bozma kararında boumlyle bir tespite yer vermemiĢtir

67 Dairenin davanın kabul edilmesi iccedilin goumlsterdiği uumlccediluumlncuuml sebep ise kitabın

yayımlandığı 2007 yılının Mayıs ayında uumllke guumlndemindeki cumhurbaĢkanlığı seccedilimlerinde

aday olan davacının eleĢtirilmesinden ziyade kullanılan uumlslupla ldquokuumlccediluumlk duumlĢuumlruumllmesininrdquo

amaccedillandığı iddiasıdır Gerccedilekten de baĢvurucunun soumlz konusu kitabı davacının toplumsal

itibarını zayıflatmak onun uumlstlendiği ve uumlstlenmeyi duumlĢuumlnduumlğuuml siyasi goumlrevlerde bulunmayı

hak etmeyen bir kiĢi olduğunu goumlstererek toplumu youmlnlendirmek amacı ile yazdığı accedilıktır

BaĢvurucu bu amacına ulaĢmak iccedilin bir buumltuumln olarak kitapta yaklaĢan cumhurbaĢkanlığı

seccedilimlerinde aday olan davacının hayat hikacircyesinden bazı kesitlerle birlikte oumlğrenciliğinden

itibaren ccedileĢitli konulardaki accedilıklamalarını ele almakta kendi bakıĢ accedilısından davacının

Mustafa Kemal Atatuumlrkrsquouumln oumlğretilerine muhalif bir kiĢi olduğunu goumlstermeye ccedilalıĢmakta ve

davacıyı sert biccedilimde eleĢtirmektedir

BaĢvuru Numarası 20138503

Karar Tarihi 27102015

16

68 Ġfade oumlzguumlrluumlğuuml buumlyuumlk oumllccediluumlde eleĢtiri oumlzguumlrluumlğuumlnuumln guumlvence altına alınmasını

hedeflemektedir Bu nedenle duumlĢuumlncelerin accedilıklanması ve yayılması sırasında kullanılan

ifadelerin sert olması doğal karĢılanmalıdır Oumlte yandan siyasi tartıĢma oumlzguumlrluumlğuumlnuumln ldquotuumlm

demokratik sistemlerin temel ilkesirdquo (LingensAvusturya B No 981582 871986 sectsect 41

42) olduğu goumlz oumlnuumlne alındığında diğer ifade tuumlrlerine nazaran siyasi ifade oumlzguumlrluumlğuumlne

ayrıca oumlnem vermek gerekmektedir AĠHM kararlarında sıklıkla siyasi bir tartıĢmayı

savunmanın demokratik bir toplumda temel bir unsur olduğunu vurgulamaktadır AĠHM

zorlayıcı nedenler olmadıkccedila siyasi ifadeye kısıtlama getirilmemesi gerektiğini

kaydetmektedir (FeldekSlovakya sect 83)

69 AĠHMrsquoin yerleĢik iccediltihatlarında da belirttiği gibi huumlkucircmetler kullandıkları kamu

guumlcuumlnden dolayı kendilerine youmlneltilmiĢ en ağır eleĢtirileri bile hoĢgoumlruuml ile karĢılamak

zorundadır Sağlıklı bir demokrasi bir huumlkucircmetin yalnızca yasama organı veya yargı organları

tarafından denetlenmesini değil aynı zamanda sivil toplum oumlrguumltleri medya ve basın veya

siyasi partiler gibi siyasal alanda yer alan diğer aktoumlrlerce de denetlenmesini gerektirir

(Castellsİspanya B No 1179885 2341992 sect 46)

70 Aynı Ģekilde siyasetccedililere youmlnelik eleĢtirilerin kabul edilebilir sınırları diğer

kiĢilere youmlnelik eleĢtiri sınırına goumlre daha geniĢtir Bir siyasetccedili diğer kiĢilerden farklı olarak

her soumlzuumlnuuml ve eylemini bilerek halkın ve aynı zamanda diğer siyasetccedililerin denetimine accedilar

bu nedenle de daha geniĢ hoĢgoumlruuml goumlstermek zorundadır (LingensAvusturya sect 42)

71 Siyasetccedililerin daha hoĢgoumlruumlluuml olmak zorunda olmaları Anayasarsquonın 26

maddesinin ikinci fıkrasında belirtilen ldquoşoumlhret ve haklarınınrdquo korunmayacağı anlamına

gelmez Aksine 26 maddenin ikinci fıkrası buumltuumln bireylerin itibarlarının korunmasına imkacircn

verir Ancak Ģahsi sıfatları dıĢında hareket eden siyasetccedililer bakımından soumlz konusu

korumanın gerekleri siyasi meseleleri accedilık biccedilimde tartıĢmanın yararıyla bağlantılı olarak

değerlendirilmelidir (LingensAvusturya sect 42)

72 Somut olayda baĢvurucu yayımladığı kitapta davacının soumlz eylem ve

politikalarıyla Tuumlrklerin ve Tuumlrkiye Cumhuriyeti devletinin menfaatlerine ccedilalıĢmadığını

davacının eylemlerinin ve iliĢkilerinin bazı yabancı devletlerin ccedilıkarlarına hizmet ettiğini

savunmuĢ ve davacıya youmlnelik olarak sert ifadeler kullanmıĢtır Yargıtay 4 Hukuk Dairesi

kitaptaki iddiaların ve baĢvurucu hakkındaki soumlzlerin bir buumltuumln olarak davacının Ģeref ve

itibarına saldırı anlamı taĢıdığına karar vermiĢtir Dairenin kitapta yer alan iddia ve soumlzlerin

ve kitap kapağında kullanılan resmin asıl amacının davacıyı kuumlccediluumlk duumlĢuumlrmek olduğunu kabul

etmesi ancak baĢvurucunun kullandığı kelimelere ve kitap kapağında yer alan resme onun

verdiği anlamın oumltesinde anlamlar yuumlklemesi ile muumlmkuumln olmuĢtur

73 Yargıtay 4 Hukuk Dairesi kararında baĢvurucunun kullandığı ifadelerin tuumlruuml

kamusal tartıĢmalara katkı sunma kapasitesi ve ifadelerin kimin tarafından dile getirildiği

tartıĢılmamıĢ baĢvurucunun hakları ile davacının kullanılan ifadeler karĢısında sahip olduğu

hakların ağırlığı gerektiği gibi değerlendirilmemiĢtir Derece Mahkemeleri baĢvurucunun soumlz

konusu kitabı davacının toplumsal itibarını zayıflatmak iccedilin yazdığını kabul etmiĢlerdir Fakat

Mahkemeler siyasi tartıĢmaların yoğun olarak yaĢandığı bir doumlnemde bu kitabın

yayımlanmasının beklenen bir geliĢme olduğunu goumlzardı etmiĢlerdir

74 BaĢvurucunun dava konusu kitapta yirmi yılı aĢkın bir suumlredir Tuumlrkiye siyasetinin

en oumlnemli aktoumlrlerinden biri olan davacıyı eleĢtirmesinin ve onun hayatının bazı kesitleri ile

iliĢkilerini ve soumlzlerini analiz etmesinin genel olarak kamu yararını ilgilendiren bir mesele

BaĢvuru Numarası 20138503

Karar Tarihi 27102015

17

olduğuna kuĢku yoktur Ayrıca huumlkucircmetlere ve siyasetccedililere youmlneltilen eleĢtirinin sınırı da

oumlzel kiĢilere goumlre daha geniĢtir

75 Ġfade oumlzguumlrluumlğuumlne youmlnelik olarak tazminata veya cezaya karar verirken ifade

oumlzguumlrluumlğuumlnuumln kullanılmasından kaynaklanan yarardan ccedilok daha ağır basan korunması

gereken bir yararın varlığının olup olmadığı değerlendirilirken ldquoolgusal iddialarrdquo ile ldquodeğer

yargısırdquo arasındaki farkın dikkatlice ortaya konulması gerekir Olgusal iddiaların

dayanaklarının ortaya konulmasının beklenmesi muumlmkuumlnken değer yargılarının gerccedilekliğinin

kanıtlanmasını beklemek muumlmkuumln değildir (De Haes and GijselsBelccedilika B No 1998392

2421997 sect 42) Bununla birlikte somut olaydaki gibi birccedilok kitaptan gazete haber ve

yazıları ile dergi makalelerinden alıntılar temelinde ortaya atılan iddialar soumlz konusu

olduğunda ldquoolgusal iddialarrdquo ile ldquodeğer yargılarınırdquo ayırt etmek oldukccedila zordur Yine de

olgusal iddialar ile desteklenmese bile değer yargılarının aĢırı olması kabul edilebilir bir

durumdur (JerusalemAvusturya B No 2695895 2722001 sect 43)

76 BaĢvuru konusu kitapta kitabın yayımlandığı tarihte dıĢiĢleri bakanı ve

cumhurbaĢkanı adayı olan davacı Abdullah Guumlluumln siyasi ve aile yaĢamına iliĢkin bazı

detaylara yer verilmiĢ ve bazı iddialar ortaya atılmıĢtır Ancak ortaya atılan iddialar genel

olarak baĢka kitaplardan gazete haber ve yazıları ile dergi makalelerinden alıntılar temelinde

yapılmıĢtır Bununla birlikte kitapta sıklıkla atıf yapılan bir baĢka kaynak ise Yargıtay

Cumhuriyet BaĢsavcılığının bazı yazıĢmaları ile Abdullah Oumlcalanrsquoın bir mektubudur Bu

kapsamda kullanılan kaynakların buumlyuumlk ccediloğunluğunun herkesin ulaĢabileceği yazı ve haberler

ile ccediloğunlukla davacının siyasi goumlruumlĢlerine muhalif kiĢilerin yazıları olduğu anlaĢılmaktadır

(bkz sect 18) Dolayısıyla kitap oumlnemli oumllccediluumlde herkesin ulaĢabileceği accedilık kaynaklar

kullanılarak yapılan bazı değer yargılarına dayanmaktadır

77 Oumlte yandan baĢvurucunun yazdığı kitabının yoğun siyasi tartıĢmaların yaĢandığı

bir doumlnemde yayımlandığı goumlzetildiğinde kamu yararına youmlnelik olmadığı soumlylenemez

BaĢvurucunun boumlyle bir doumlnemde kendi adına kamuoyunu bilgilendirmek ve eleĢtirilerle

kamuoyu oluĢturmak amacıyla hareket ettiği accedilıktır Oumlte yandan baĢvurucunun yorumları ve

ccedilıkarımlarının ağır eleĢtiri olduğunda herhangi bir teredduumlt olmamasına rağmen baĢvurucunun

yorumlarının ve ccedilıkarımlarının keyficirc kiĢisel saldırı boyutuna ulaĢtığı da soumlylenemez

BaĢvurucunun polemik iccedileren agresif usuluuml değerlendirilirken ifade oumlzguumlrluumlğuumlnuumln sadece

haber ve fikirlerin iccedileriğini korumadığı haber ve fikirlerin iletilme usuluumlnuuml de koruduğu

goumlzetilmelidir (JersildDanimarka B No 1589089 2391984 sect 31)

78 Demokratik toplumda -oumlzellikle siyasi kiĢiler uumlzerinde- ccediloğulcu bir tartıĢma

ortamının sağlanması oumlnemlidir Boumlylelikle demokrasinin asıl iĢlevi olan haber bilgi ve

eleĢtirilerin oumlzguumlrce dile getirilmesi iccedilin uygun ortam sağlanabilecektir Siyasi kiĢiler

demokratik bir ortamda kendilerine youmlnelik ağır eleĢtiriler yapılabileceğini aile ve oumlzel

yaĢamlarının suumlrekli takip edileceğini bilerek tercihlerini belirlemektedirler Bu bağlamda

baĢvurucunun uzun yıllardır siyasetin iccedilinde ve cumhurbaĢkanı adayı olan kiĢi hakkında -

oumlnceden yayımlanmıĢ kaynaklar temelinde- siyasi hayatında yapmıĢ olduğu bazı tercihlerden

yola ccedilıkarak aile hayatına iliĢkin bilgiler iletmesine ve ağır eleĢtiriler yapmasına demokratik

ccediloğulculuk accedilısından tahammuumll edilmesi gerekir Bu tuumlr aile hayatına iliĢkin bilgilere ağır

eleĢtirilere ve değerlendirmelere tahammuumll edilmesi ve ifade oumlzguumlrluumlğuumlnuumln guumlvencesi ile

bunların dile getirilmesi demokrasinin sağlıklı iĢlemesini sağlayacaktır

79 Rahatsız edici de olsa siyasilere iliĢkin yapılan bilgilendirme ve eleĢtirilerin

cezalandırılması ldquocaydırıcı etkirdquo doğurarak toplumdaki ve kamuoyundaki farklı seslerin

susturulmasına yol accedilabilir Cezalandırılma korkusu ccediloğulcu toplumun suumlrduumlruumllebilmesine

BaĢvuru Numarası 20138503

Karar Tarihi 27102015

18

engel olabilir Bu nedenle somut olayda baĢvurucunun 15000 TL tazminat oumldemesine karar

verilmesi siyasilere youmlnelik olarak bilgilendirme ve eleĢtiri ortamına zarar verebilecektir

Dolayısıyla baĢvurucunun ifade oumlzguumlrluumlğuumlne yapılan muumldahalenin ldquobaĢkalarının Ģoumlhret ve

haklarınınrdquo korunması iccedilin demokratik bir toplumda gerekli bir muumldahale olmadığı kanaatine

varılmıĢtır

80 Accedilıklanan nedenlerle baĢvurucunun Anayasarsquonın 26 maddesinde guumlvence altına

alınan ifade oumlzguumlrluumlğuumlnuumln ihlal edildiğine karar verilmesi gerekir Serruh KALELĠ Erdal

TERCAN ve Hasan Tahsin GOumlKCAN Anayasarsquonın 28 maddesi youmlnuumlnden de ihlal bulunması

gerektiği gerekccedilesiyle bu sonuca katılmıĢlardır

Burhan UumlSTUumlN Serdar OumlZGUumlLDUumlR ve Muammer TOPAL bu goumlruumlĢe

katılmamıĢlardır

3 6216 Sayılı Kanunrsquoun 50 Maddesi Youmlnuumlnden

81 BaĢvurucu maddi ve manevi zararlarına iliĢkin haklarının saklı tutulmasını talep

etmiĢtir

82 3032011 tarihli ve 6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin KuruluĢu ve Yargılama

Usulleri Hakkında Kanunun Kararlar kenar baĢlıklı 50 maddesinin (2) numaralı fıkrası

Ģoumlyledir

Tespit edilen ihlal bir mahkeme kararından kaynaklanmışsa ihlali ve sonuccedillarını

ortadan kaldırmak iccedilin yeniden yargılama yapmak uumlzere dosya ilgili mahkemeye goumlnderilir

Yeniden yargılama yapılmasında hukuki yarar bulunmayan hacircllerde başvurucu lehine

tazminata huumlkmedilebilir veya genel mahkemelerde dava accedilılması yolu goumlsterilebilir Yeniden

yargılama yapmakla yuumlkuumlmluuml mahkeme Anayasa Mahkemesinin ihlal kararında accedilıkladığı

ihlali ve sonuccedillarını ortadan kaldıracak şekilde muumlmkuumlnse dosya uumlzerinden karar verir

83 BaĢvurucu vekacirclet uumlcreti ve yargılama giderlerinin tahsilini talep ettiğinden

19835 baĢvuru harcı ve 1500 TL vekacirclet uumlcretinden oluĢan toplam 169835 TL yargılama

giderinin baĢvurucuya oumldenmesine karar verilmesi gerekir

84 BaĢvurucunun herhangi bir tazminat talebi olmadığından bu husus

değerlendirilmemiĢtir Ancak 6216 sayılı Kanunrsquoun 50 maddesinin (1) numaralı fıkrasında

esas inceleme sonunda ihlal kararı verilmesi hacirclinde ihlalin ve sonuccedillarının ortadan

kaldırılması iccedilin yapılması gerekenlere huumlkmedileceği belirtilmiĢtir BaĢvuruda Anayasanın

26 maddesinin ihlal edildiği sonucuna varıldığı goumlzetilerek ihlal tespitinin yeterli tatmin

sağlayamayacağı anlaĢılmakla 6216 sayılı Kanunrsquoun 50 maddesinin (1) ve (2) numaralı

fıkraları uyarınca yeniden yargılama yapılmasına karar verilmesi gerekir

V HUumlKUumlM

Accedilıklanan gerekccedilelerle

A BaĢvurucunun ifade oumlzguumlrluumlğuumlnuumln ihlal edildiği youmlnuumlndeki iddiasının KABUL

EDĠLEBĠLĠR OLDUĞUNA OYBĠRLĠĞĠYLE

B BaĢvurucunun Anayasarsquonın 26 maddesinin birinci fıkrasında guumlvence altına

alınan ifade oumlzguumlrluumlğuumlnuumln ĠHLAL EDĠLDĠĞĠNE Burhan UumlSTUumlN Serdar OumlZGUumlLDUumlR ve

Muammer TOPALrsquoın karĢıoyu ve OYCcedilOKLUĞUYLA

C 19835 TL harccedil ve 1500 TL vekacirclet uumlcretinden oluĢan toplam 169835 TL

yargılama giderinin BAġVURUCUYA OumlDENMESĠNE

BaĢvuru Numarası 20138503

Karar Tarihi 27102015

19

D Oumldemenin kararın tebliğini takiben baĢvurucunun Maliye Bakanlığına baĢvuru

tarihinden itibaren doumlrt ay iccedilinde yapılmasına oumldemede gecikme olması hacirclinde bu suumlrenin

sona erdiği tarihten oumldeme tarihine kadar geccedilen suumlre iccedilin yasal faiz uygulanmasına

E 6216 sayılı Kanunrsquoun 50 maddesinin (2) numaralı fıkrası uyarınca ihlalin ve

sonuccedillarının ortadan kaldırılması iccedilin yeniden yargılama yapmak uumlzere kararın bir oumlrneğinin

Ankara 6 Asliye Hukuk Mahkemesine GOumlNDERĠLMESĠNE

F Bilgi edinilmesi iccedilin kararın bir oumlrneğinin Adalet Bakanlığına ve ĠccediliĢleri

Bakanlığına goumlnderilmesine

27102015 tarihinde karar verildi

BaĢkan

Zuumlhtuuml ARSLAN

BaĢkanvekili

Burhan UumlSTUumlN

BaĢkanvekili

Engin YILDIRIM

Uumlye

Serdar OumlZGUumlLDUumlR

Uumlye

Serruh KALELĠ

Uumlye

Osman Alifeyyaz PAKSUumlT

Uumlye

Recep KOumlMUumlRCUuml

Uumlye

Nuri NECĠPOĞLU

Uumlye

Hicabi DURSUN

Uumlye

Celal Muumlmtaz AKINCI

Uumlye

Erdal TERCAN

Uumlye

Muammer TOPAL

Uumlye

Hasan Tahsin GOumlKCAN

Uumlye

Kadir OumlZKAYA

Uumlye

Rıdvan GUumlLECcedil

BaĢvuru Numarası 20138503

Karar Tarihi 27102015

20

KARŞIOY GEREKCcedilESİ

BaĢvurucunun yazdığı kitabın bir buumltuumln olarak incelenmesinde ifade oumlzguumlrluumlğuuml

sınırlarının aĢıldığı kitapta sarfedilen soumlzlerin ve iddiaların demokratik bir toplumda

baĢvurucunun ifade oumlzguumlrluumlğuuml ile baĢkalarının Ģoumlhret veya haklarının korunması arasında

makul bir denge teĢkil etmediği ayrıca kitabın oumln ve arka kapaklarındaki resim ve tanıtım

yazılarının da baĢvurucunun Ģeref ve itibara youmlnelik duumlĢuumlncelerini ortaya koyduğu

dolayısiyle derece mahkemelerinin bu konudaki tespit ve vardıkları sonucun hukuka uyarlı

bulunduğu ve baĢvurucunun Anayasarsquonın 26 maddesinde guumlvence altına alınan ifade

oumlzguumlrluumlğuumlnuumln ihlacircl edilmediği kanaatine vardığımızdan ccediloğunluğun aksi youmlndeki kararına

katılmıyoruz

BaĢkanvekili

Burhan UumlSTUumlN

Uumlye

Serdar OumlZGUumlLDUumlR

Uumlye

Muammer TOPAL

Page 7: ANAYASA MAHKEMESİ53. sayfasında “Yalçın Küçük, Gül'ün ei için, „ibrani‟ dediğinde elektriğe tutulmu bir Toy gibi çırpınıyor, hemen kağıda kaleme sarılıp mektup

BaĢvuru Numarası 20138503

Karar Tarihi 27102015

6

ii Davacının kurumsallaĢmıĢ bir Ģahsiyet olduğunu ve sert eleĢtirilere muhatap

olacağını bilerek siyasi faaliyette bulunduğunu sadece kitabın oumln kapağındaki resimden

hareketle ldquoajan vatan haini veveya Tuumlrkiye Cumhuriyeti aleyhine faaliyetlerde bulunanrdquo kiĢi

olduğuna iliĢkin ccedilıkarımın davacı tarafa ait olduğunu

iii Kitapta yer alan ve davacıya atfedilen soumlzlerin tamamen davacının kendisine ait

olduğunu kitapta ilgili kaynakların goumlsterildiğini daha oumlnce yayımlanan haber veya

yazılardan alıntı yapılmasının davacının kiĢilik haklarını ihlal etmeyeceğini

iv Davacının isminin yer aldığı haberlere kitaplara ve yazılara karĢı dava

accedilmayarak ve tekzip etmeyerek yazılanların gerccedilekliğini kabul ettiğini ancak bu yazıların yer

aldığı kitaptaki hususların kiĢilik haklarını ihlal ettiğini ileri suumlrduumlğuumlnuuml

v Davacının kendi accedilıklamalarının okurlara aktarıldığını kitap bir buumltuumln olarak

değerlendirildiğinde hacirclen iktidarda olan bir partideki geliĢmelerin aktarıldığını okurların

bilgilendirildiğini uumllkeyi youmlnetenlerin siyasi bakıĢlarının kamuoyuna duyurulduğunu kamu

yararının oumln planda tutulduğunu uumllkenin youmlnetimini elinde tutanlar hakkında kamuoyunun

bilgi sahibi olmasının sağlandığını

vi Kitapta davacının ismi geccedilen yerlerde Ģahsiyet haklarına herhangi bir tecavuumlzuumln

soumlz konusu olmadığını oumlzle biccedilim dengesinin bozulmadığını belirterek davanın reddine karar

verilmesini talep etmiĢtir

12 Ankara 6 Asliye Hukuk Mahkemesi 2172009 tarihli kararı ile davanın reddine

karar vermiĢtir Kararın gerekccedilesi Ģoumlyledir

ldquoDavacının Cumhurbaşkanı olmazdan oumlnce siyasi bir kimliği olup aynı zamanda

Bakanlık Başbakan Yardımcılığı ve Başbakanlık goumlrevlerinde bulunmuştur Yapmış olduğu

bazı temaslar kamuoyunu ilgilendirdiğinden davaya konu kitaptan oumlnce de bazı yayın

organlarında haber konusu yapılmış ve eleştirilmiştir Davacı vekili yapılan yayınlar ile ilgili

olarak yukarıda belirtilen dışında başka bir dava accedilıldığını ileri suumlrmemiştir Uumllkeleri youmlneten

kişilerin yapmış olduğu bazı temasların ve almış oldukları bazı kararların olduğu gibi

kamuoyuna aktarılması soumlz konusu değilse de alınan bazı kararların ve yapılan bazı

temasların kamuoyunu bilgilendirme amacıyla sunulmaması durumunda kamuoyunda

tartışılmakta ve basında eleştirilmektedir Basının hak ve goumlrevleri arasında kamuoyunu

bilgilendirmek eleştirilerde bulunmak kamuoyu oluşturmak boumlylece demokrasinin daha iyi

işlemesini sağlamak gibi bir işlevi soumlz konusu olduğundan siyasete giren kişilerin ise siyasete

girerken haklarında bir takım yayınlar yapılabileceğini bu yayınların bazen sert eleştiri

mahiyetinde olabileceğini kabul ederek bu tercihi yaptıklarından yapılan sert eleştirilere

katlanmak durumundadırlar bazen bu eleştiriler kişilik haklarına saldırı da oluşturabilir

Eğer yapılan yayının yapılmasında kamu yararı bulunuyorsa kişilik hakları yerine kamu

yararına uumlstuumlnluumlk tanımak soumlz konusu olabilir Davaya konu kitap iccedilinde yazılanların gerek

gerccedileklik unsurunu taşıması gerek guumlncel olması gerekse kamuoyunun bilgilendirilmesi

amacıyla kamu yararının soumlz konusu olması nedeniyle davacının kişilik hakları yerine kamu

yararına uumlstuumlnluumlk tanınmıştır Oumlzle biccedilim arasındaki dengenin korunduğu kanaatine

varılmıştır Bu nedenle davaya konu kitaptaki yazılanların hukuka uygun olduğu sonucuna

varılmış davalı tarafın sunmuş olduğu deliller karşısında davanın reddine karar vermek

gerekmiştirrdquo

13 Kararın temyizi uumlzerine Yargıtay 4 Hukuk Dairesi 1522011 tarihli ilamı ile Ġlk

Derece Mahkemesinin kararını delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik goumlruumllmediği

gerekccedilesi ile onamıĢtır

BaĢvuru Numarası 20138503

Karar Tarihi 27102015

7

14 Davacı tarafından yapılan karar duumlzeltme talebi uumlzerine aynı Daire 8122011

tarihli ilamı ile karar duumlzeltme talebinin kabuluumlne ve Ġlk Derece Mahkemesinin kararının

bozulmasına karar vermiĢtir Yargıtayın gerekccedilesi Ģoumlyledir

ldquoDavacı yayın tarihinde Dışişleri Bakanı ve Cumhurbaşkanı adayıdır Davalı yazar

tarafından yazılan bdquoMusanın Guumlluuml‟ adlı kitabın kapak tasarımında kırmızı renk tercih

edilerek bdquoDavutun Yıldızı-Siyonist Yıldız‟ kullanıldığı bu yıldızın iccedilerisine davacının

akademisyen sıfatıyla giydiği cuumlbbeli ve kepli resmin yerleştirildiği bununla davacının -İsrail

ve Yahudilik- ile bağlantısının varlığına dair okuyucu uumlzerinde şuumlphe yaratılmasının

amaccedillandığı yine kitap iccedilerisinde ve arka sayfadaki oumlzet boumlluumlmuumlnde kullanılan ifadelerle

davacının yalancı Yahudi ve Amerika aşığı olduğu Hıristiyan olup kamuoyuna ABD

İngiltere ve İsrailin hizmetinde bir kişi olarak sunulduğu yayının ilk basım tarihi olan Mayıs

2007de uumllke guumlndeminde olan Cumhurbaşkanlığı seccedilimleri nedeniyle aday olan davacının

eleştirilmesinden ziyade kullanılan uumlslupla kuumlccediluumlk duumlşuumlruumllerek kişilik haklarına saldırıda

bulunulduğu anlaşılmaktadır Şu durumda uygun bir miktar manevi tazminat huumlkuumlm altına

alınmalıdır Mahkemenin bu youmlnuuml goumlzetmeden istemin reddine dair verdiği karar usul ve

yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir ise de karar dairece onanmış bulunduğundan

davacının karar duumlzeltme istemi HUMKnun 440-442 maddeleri uyarınca kabul edilmeli

onama ilamı kaldırılmalı ve karar bozulmalıdırrdquo

15 Bozma uumlzerine yargılamaya devam eden Ankara 6 Asliye Hukuk Mahkemesi

572012 tarihli kararı ile ldquohuumlkmuumlne uyulan bozma ilamında belirtilen gerekccedilelerlerdquo davanın

kabuluumlne ve baĢvurucunun davacıya 15000 TL oumldemesine karar vermiĢtir Karara goumlre

baĢvurucunun 2007 yılından itibaren iĢleyecek yasal faizi de davacıya oumldemesi

gerekmektedir

16 Kararın temyizi uumlzerine Yargıtay 4 Hukuk Dairesi 2312013 tarihli ilamı ile

yerel Mahkemenin kararını onamıĢtır Daire baĢvurucunun karar duumlzeltme talebini 1292013

tarihli ilamı ile reddetmiĢtir Karar baĢvurucuya 23102013 tarihinde tebliğ edilmiĢtir

17 Anayasa Mahkemesine bireysel baĢvuru 22112013 tarihinde yapılmıĢtır

B Başvuruya Konu Kitap

18 BaĢvuruya konu ldquoMusa‟nın Guumll‟uumlrdquo isimli kitap baĢvurucu Erguumln Poyraz

tarafından kaleme alınmıĢtır BaĢvuru dilekccedilesi ile birlikte verilen nuumlsha kitabın 2007 yılı

Ağustos ayında yayımlanan 8 baskısı olmakla birlikte oumln soumlzuumln 2942007 tarihinde yazıldığı

ve kitabın 2007 yılı Mayıs ayında basılarak dağıtımının yapıldığı anlaĢılmaktadır Ġstanbulrsquoda

188 sayfa olarak basılan kitap bir oumln soumlz ve 67 alt baĢlıktan oluĢmaktadır

19 Kitapta kitabın yayımlandığı tarihte dıĢiĢleri bakanı ve cumhurbaĢkanı adayı olan

davacı Abdullah Guumlluumln yaĢam oumlykuumlsuuml eğitimi evliliği ve siyasi yaĢamına iliĢkin bazı

detaylara yer verilmekte ve bazı iddialar ortaya atılmaktadır Soumlz konusu kitabın yazarı olan

baĢvurucu kitap boyunca baĢka kitaplardan gazete haber ve yazıları ile dergi makalelerinden

uzun alıntılar yapmıĢtır BaĢvurucunun sıklıkla alıntı yaptığı bir baĢka kaynak ise Yargıtay

Cumhuriyet BaĢsavcılığının bazı yazıĢmaları ile Abdullah Oumlcalanrsquoın bir mektubudur Soumlz

konusu kaynakların buumlyuumlk ccediloğunluğunun herkesin ulaĢabileceği yazı ve haberler olduğunu

bu yazıların ccediloğunlukla davacının siyasi goumlruumlĢlerine muhalif kiĢilerin yazıları olduğunu

belirtmek gerekir

20 BaĢvurucu davacının Ġsrail Amerikan ve Ġngiliz devletinin ccedilıkarlarına hizmet

ettiğini ima etmektedir BaĢvurucu iddiaların dayanağı olarak davacının Ġngilterersquode okuduğu

BaĢvuru Numarası 20138503

Karar Tarihi 27102015

8

okula buumlyuumlk oumlnem vermekte siyasi kariyeri boyunca gerek siyasetccedili gerekse devlet adamı

sıfatıyla bazı yabancı devlet adamları politikacılar ve sivil toplum oumlrguumltleri ile yaptığı

goumlruumlĢmelere değinmektedir BaĢvurucu bu goumlruumlĢmelerde ele alınan konuları yabancıların

davacı hakkındaki olumlu goumlruumlĢlerini aktarmakta ve kendi bakıĢ accedilısından bazı

değerlendirmelerde bulunmaktadır BaĢvurucu davacının goumlruumlĢtuumlğuuml baĢta bazı Yahudi

kuruluĢları olmak uumlzere Amerika Ġngiltere Ġsrail Almanya ve diğer bazı yabancı uumllkelerle

bağlantısı bulunan kiĢi ve kuruluĢların duumlnya sistemi iccedilindeki rollerine iliĢkin bazı

değerlendirmelerde bulunmakta ve davacının iliĢkilerine Ģuumlpheyle yaklaĢmaktadır

21 BaĢvurucuya goumlre Abdullah Guumll eğitimi ccedilalıĢma hayatı ve siyasi yaĢamı boyunca

daima Ģuumlpheli iliĢkiler iccedilerisinde bulunmuĢ Necip Fazıl Kısakuumlrek ve Necmettin Erbakan

ldquosiyasi ccedilizgisinderdquo goumlruumlnmesine rağmen kendisinin oumlzel bir ldquoajandasırdquo olmuĢtur BaĢvurucu

bu kanaatini davacının oumlğrencilik yıllarından itibaren ve bilhassa siyasi kariyeri boyunca

ccedileĢitli meseleler hakkında değiĢen goumlruumlĢlerine dayandırmaktadır BaĢvurucuya goumlre davacının

siyasi goumlruumlĢlerindeki tutarsızlıkların sebebi onun yabancı guumlccedillerin menfaatlerine ccedilalıĢan bir

kiĢi olmasıdır BaĢvurucu bir buumltuumln olarak davacı ve onun siyasi ccedilizgisinin Mustafa Kemal

Atatuumlrkrsquouumln goumlruumlĢlerine aykırı olduğunu iddia etmekte ve bu siyasi ccedilizginin ldquouumllkeyi felakete

suumlruumlklediğinerdquo inanmaktadır

22 BaĢvurucu soumlz konusu kitapta teroumlr oumlrguumltuuml PKK ve onun lideri olan Abdullah

Oumlcalanrsquoı sert ifadelerle eleĢtirmektedir Kitabın oumlnemli bir kısmında bazı yabancı siyasetccedili

devlet adamı ve kuruluĢların PKK ve Abdullah Oumlcalanrsquoa iliĢkin politikalarına ve bazı

accedilıklamalarına değinilmekte daha sonra aynı kiĢi ve kuruluĢların davacı hakkındaki

goumlruumlĢlerine de yer verilmektedir BaĢvurucu kitapta davacının Kuumlrt meselesi hakkındaki bazı

accedilıklamalarına da yer vermek suretiyle soumlz ve eylemlerinin uumllke menfaatine uygun

duumlĢmediğini kendi bakıĢ accedilısından goumlstermeye ccedilalıĢmaktadır

C İlgili Hukuk

23 1112011 tarihli ve 6098 sayılı Tuumlrk Borccedillar Kanunursquonun 49 maddesi Ģoumlyledir

ldquoKusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren bu zararı gidermekle

yuumlkuumlmluumlduumlr

Zarar verici fiili yasaklayan bir hukuk kuralı bulunmasa bile ahlaka aykırı bir fiille

başkasına kasten zarar veren de bu zararı gidermekle yuumlkuumlmluumlduumlrrdquo

24 6098 sayılı Kanunrsquoun 50 maddesi Ģoumlyledir

ldquoZarar goumlren zararını ve zarar verenin kusurunu ispat yuumlkuuml altındadır

Uğranılan zararın miktarı tam olarak ispat edilemiyorsa hacirckim olayların olağan akışını

ve zarar goumlrenin aldığı oumlnlemleri goumlz oumlnuumlnde tutarak zararın miktarını hakkaniyete uygun

olarak belirlerrdquo

IV İNCELEME VE GEREKCcedilE

25 Mahkemenin 27102015 tarihinde yapmıĢ olduğu toplantıda baĢvurucunun

22112013 tarihli ve 20138503 numaralı bireysel baĢvurusu incelenip gereği duumlĢuumlnuumllduuml

BaĢvuru Numarası 20138503

Karar Tarihi 27102015

9

A Başvurucunun İddiaları

26 BaĢvurucu baĢvuruya konu kitapta yer alan ifadelerin goumlruumlnuumlr gerccedilekliğe uygun

olduğunu ve davacının siyasi konumu gereği sert eleĢtirilere accedilık olması gerekmesine rağmen

ifade ettiği duumlĢuumlncelerinden dolayı cezalandırıldığını ileri suumlrmuumlĢtuumlr BaĢvurucu baĢvuruya

konu tazminat davasının accedilılmasından 16 guumln sonra Ergenekon soruĢturması olarak bilinen

soruĢturma kapsamında tutuklanarak yargılandığını ve goumlruumlĢleri dolayısıyla 29 yıl 7 ay

huumlrriyeti bağlayıcı ceza ile cezalandırıldığını belirtmiĢtir BaĢvurucu Ġlk Derece

Mahkemesinin accedilılan tazminat davasını reddetmesinin ardından Yargıtay 4 Hukuk Dairesinin

1522011 tarihli ilamı ile Ġlk Derece Mahkemesinin kararının onandığını bu tarihten sonra

uumlyeleri davacı tarafından seccedililen HSYK tarafından Yargıtay 4 Hukuk Dairesine yeni uumlyeler

atanarak uumlye yapısının değiĢtirildiğini ve davacının karar duumlzeltme talebinin aynı Daire

tarafından ve farklı uumlye yapısı ile 8122011 tarihinde kabul edilerek Ġlk Derece

Mahkemesinin kararının bozulduğunu ileri suumlrmuumlĢtuumlr BaĢvurucuya goumlre Yargıtay 4 Hukuk

Dairesine yapılan yeni atamalardan sonra Ġlk Derece Mahkemesinin kararı bozulabilmiĢtir

BaĢvurucu Yargıtayın tarafsız hareket etmediğini ileri suumlrmuumlĢ Anayasarsquonın 2 9 25 26

28 29 36 37 ve 40 maddelerinin ihlal edildiğinin tespiti ile maddi ve manevi tazminat

haklarının saklı tutulması talebinde bulunmuĢtur

B Değerlendirme

1 Kabul Edilebilirlik Youmlnuumlnden

27 Anayasa Mahkemesi olayların baĢvurucu tarafından yapılan hukuki

nitelendirmesi ile bağlı olmayıp olay ve olguların hukuki tavsifini kendisi takdir eder (Tahir

Canan B No 2012969 1892013 sect 16)

28 Her ne kadar baĢvurucu Yargıtay 4 Hukuk Dairesinin taraflı davrandığını ve bu

sebeple Anayasarsquonın 36 maddesinde koruma altına alınan adil yargılanma hakkının ihlal

edildiğini ileri suumlrmuumlĢ ise de bu Ģikacircyet yazmıĢ olduğu kitap nedeniyle baĢvurucunun

tazminat oumldemesine karar verilmesine youmlneliktir ve bu sebeple soumlz konusu Ģikacircyetin

Anayasarsquonın 26 maddesinde tanımlanan ifade oumlzguumlrluumlğuuml bağlamında incelenmesi uygun

goumlruumllmuumlĢtuumlr

29 BaĢvurucunun yazdığı bir kitaptan dolayı aleyhine manevi tazminat oumldemeye

huumlkmedilmesinin ifade oumlzguumlrluumlğuumlnuuml ihlal ettiğine iliĢkin Ģikacircyetleri accedilıkccedila dayanaktan yoksun

değildir Ayrıca baĢka bir kabul edilemezlik nedeni de bulunmadığı iccedilin baĢvurunun kabul

edilebilir olduğuna karar verilmesi gerekir

2 Esas Youmlnuumlnden

30 BaĢvurucu yazdığı bir kitap nedeniyle davacıya tazminat oumldemesinin

Anayasarsquonın 26 maddesinde yer alan ifade oumlzguumlrluumlğuumlnuuml ihlal ettiğini ileri suumlrmuumlĢtuumlr

BaĢvurucunun iddialarına karĢı Bakanlık goumlruumlĢuumlnde baĢvurucunun Ģikacircyetlerinin

Anayasarsquonın 26 maddesinde yer alan ifade oumlzguumlrluumlğuuml ccedilerccedilevesinde incelenmesi gerektiği

belirtilmiĢtir BaĢvurucu baĢvurunun esası hakkındaki Bakanlık goumlruumlĢuumlne karĢı baĢvuru

dilekccedilesindeki beyanlarını tekrar etmiĢtir

31 Anayasarsquonın ldquoTemel hak ve huumlrriyetlerin sınırlanmasırdquo kenar baĢlıklı 13 maddesi

Ģoumlyledir

ldquoTemel hak ve huumlrriyetler oumlzlerine dokunulmaksızın yalnızca Anayasanın ilgili

maddelerinde belirtilen sebeplere bağlı olarak ve ancak kanunla sınırlanabilir Bu

sınırlamalar Anayasanın soumlzuumlne ve ruhuna demokratik toplum duumlzeninin ve lacircik

Cumhuriyetin gereklerine ve oumllccediluumlluumlluumlk ilkesine aykırı olamazrdquo

BaĢvuru Numarası 20138503

Karar Tarihi 27102015

10

32 Anayasarsquonın ldquoDuumlşuumlnceyi accedilıklama ve yayma huumlrriyetirdquo kenar baĢlıklı 26 maddesi

Ģoumlyledir

ldquoHerkes duumlşuumlnce ve kanaatlerini soumlz yazı resim veya başka yollarla tek başına veya

toplu olarak accedilıklama ve yayma hakkına sahiptir Bu huumlrriyet resmi makamların muumldahalesi

olmaksızın haber veya fikir almak ya da vermek serbestliğini de kapsar Bu fıkra huumlkmuuml

radyo televizyon sinema veya benzeri yollarla yapılan yayımların izin sistemine

bağlanmasına engel değildir

Bu huumlrriyetlerin kullanılması millicirc guumlvenlik kamu duumlzeni kamu guumlvenliği Cumhuriyetin

temel nitelikleri ve Devletin uumllkesi ve milleti ile boumlluumlnmez buumltuumlnluumlğuumlnuumln korunması succedilların

oumlnlenmesi succedilluların cezalandırılması Devlet sırrı olarak usuluumlnce belirtilmiş bilgilerin

accedilıklanmaması başkalarının şoumlhret veya haklarının oumlzel ve aile hayatlarının yahut kanunun

oumlngoumlrduumlğuuml meslek sırlarının korunması veya yargılama goumlrevinin gereğine uygun olarak

yerine getirilmesi amaccedillarıyla sınırlanabilir

hellip

Duumlşuumlnceyi accedilıklama ve yayma huumlrriyetinin kullanılmasında uygulanacak şekil şart ve

usuller kanunla duumlzenlenirrdquo

33 Anayasarsquonın 26 maddesinde ifade oumlzguumlrluumlğuumlnuumln kullanımında baĢvurulabilecek

araccedillar ldquosoumlz yazı resim veya başka yollarrdquo olarak ifade edilmiĢ ve ldquobaşka yollarrdquo ifadesiyle

her tuumlrluuml ifade aracının anayasal koruma altında olduğu goumlsterilmiĢtir (Emin Aydın [GK] B

No 20132602 2312014 sect 43) Ġfade oumlzguumlrluumlğuuml Anayasarsquoda yer alan diğer hak ve

oumlzguumlrluumlklerin oumlnemli bir kısmını doğrudan etkiler Gazete dergi veya kitap biccediliminde basın

yayın yoluyla duumlĢuumlncenin yayılmasının baĢlıca aracı olan basın da ifade oumlzguumlrluumlğuumlnuumln

kullanılma biccedilimlerinden biridir (Fatih Taş [GK] B No 20131461 12112014 sect 64)

34 Anayasarsquonın 26 maddesinin birinci fıkrasında vurgulandığı uumlzere ifade

oumlzguumlrluumlğuuml herkesin soumlz yazı resim veya baĢka yollarla duumlĢuumlnce ve kanaatlerini accedilıklama ve

yayma hakkını buna bağlı olarak haber veya goumlruumlĢ alma ve verme oumlzguumlrluumlklerini

kapsamaktadır Bu ccedilerccedilevede ifade oumlzguumlrluumlğuuml kiĢinin haber ve bilgilere baĢkalarının

fikirlerine serbestccedile ulaĢabilmesi duumlĢuumlnce ve kanaatlerinden dolayı kınanamaması ve bunları

tek baĢına veya baĢkalarıyla birlikte ccedileĢitli yollarla serbestccedile ifade edebilmesi anlatabilmesi

savunabilmesi baĢkalarına aktarabilmesi ve yayabilmesi anlamına gelir

35 Basın oumlzguumlrluumlğuumlnuuml kapsayan ifade oumlzguumlrluumlğuuml gazete dergi kitap gibi araccedillar ile

duumlĢuumlnce ve kanaatleri accedilıklama yorumlama bilgi haber ve eleĢtirilerin yayın ve dağıtım

haklarını kapsar Ġfade oumlzguumlrluumlğuuml duumlĢuumlncenin iletilmesini ve dolaĢımını gerccedilekleĢtirerek

bireyin ve toplumun bilgilenmesini sağlar Ccediloğunluğa muhalif olanlar da dacirchil olmak uumlzere

duumlĢuumlncelerin her tuumlrluuml araccedilla accedilıklanması accedilıklanan duumlĢuumlnceye paydaĢ sağlanması duumlĢuumlnceyi

gerccedilekleĢtirme ve bu konuda baĢkalarını ikna etme ccedilabaları ccediloğulcu demokratik duumlzenin

gereklerindendir Bu itibarla duumlĢuumlnceyi accedilıklama ve yayma oumlzguumlrluumlğuuml ile basın oumlzguumlrluumlğuuml

demokrasinin iĢleyiĢi iccedilin yaĢamsal oumlnemdedir (Fatih Taş sect 65)

36 Bu bağlamda toplumsal ve siyasal ccediloğulculuğu sağlamak her tuumlrluuml duumlĢuumlncenin

barıĢccedilıl bir Ģekilde ve serbestccedile ifadesine bağlıdır Aynı Ģekilde birey oumlzguumln kiĢiliğini

duumlĢuumlncelerini serbestccedile ifade edebildiği ve tartıĢabildiği bir ortamda ortaya koyabilir Ġfade

oumlzguumlrluumlğuuml kendimizi ve baĢkalarını tanımlamada anlamada ve algılamada bu ccedilerccedilevede

baĢkalarıyla iliĢkilerimizi belirlemede ihtiyaccedil duyduğumuz bir değerdir (Emin Aydın sect 41)

BaĢvuru Numarası 20138503

Karar Tarihi 27102015

11

37 Anayasarsquonın 26 maddesinin birinci fıkrası ifade oumlzguumlrluumlğuumlne iccedilerik bakımından

bir sınırlama getirmemiĢtir BaĢka bir deyiĢle hem gerccedilek hem de tuumlzel kiĢiler iccedilin geccedilerli olan

ifade oumlzguumlrluumlğuuml siyasi sanatsal akademik veya ticari duumlĢuumlnce ve kanaat accedilıklamaları gibi her

tuumlrluuml ifadeyi kapsamına almaktadır Accedilıklanan ve yayılan bir duumlĢuumlncenin iccedileriğinden

hareketle kiĢiler ve toplum accedilısından ldquodeğerli-değersizrdquo veya ldquoyararlı-yararsızrdquo biccediliminde

ayrıĢtırılması subjektif unsurlar ihtiva eder Bu değerlendirmelerden hareketle ifade

oumlzguumlrluumlğuumlnuumln alanının belirlenmeye ccedilalıĢılması bu oumlzguumlrluumlğuumln keyficirc biccedilimde sınırlandırılması

sonucunu doğurabilecektir Ġfade oumlzguumlrluumlğuuml baĢkaları accedilısından ldquodeğersizrdquo veya ldquoyararsızrdquo

goumlruumllen duumlĢuumlncelerin accedilıklanması ve yayılması oumlzguumlrluumlğuumlnuuml de iccedilermektedir

38 Bununla birlikte ifade oumlzguumlrluumlğuuml Anayasarsquoda yer alan temel hak ve oumlzguumlrluumlklerin

sınırlama rejimine tabidir Ġfade oumlzguumlrluumlğuumlne iliĢkin 26 maddenin ikinci fıkrasında sınırlama

sebeplerine yer verilmiĢtir Mevcut baĢvuruya benzer baĢvurularda Anayasarsquonın 26

maddesinin ikinci fıkrasında yer alan sınırlama sebepleri dikkate alınmalıdır

39 Bununla birlikte ifade oumlzguumlrluumlğuumlne youmlnelik sınırlamaların da bir sınırının olması

gerektiği accedilıktır Temel hak ve oumlzguumlrluumlklerin sınırlandırılmasında Anayasarsquonın 13

maddesindeki oumllccediluumltler goumlz oumlnuumlne alınmak zorundadır Bu sebeple ifade oumlzguumlrluumlğuumlne getirilen

sınırlandırmaların denetiminin Anayasarsquonın 13 maddesinde yer alan oumllccediluumltler ccedilerccedilevesinde ve

Anayasarsquonın 26 maddesi kapsamında yapılması gerekmektedir

40 BaĢvuru baĢvurucu tarafından kaleme alınan bir kitapta bahsedilen doumlnemlerde

dıĢiĢleri bakanlığı ile baĢbakan yardımcılığı goumlrevlerinde bulunan ve cumhurbaĢkanı adayı

olan davacı Abdullah Guumllrsquouumln Ģeref ve itibarına zarar verildiği kabul edilerek baĢvurucunun

tazminat oumldemeye mahkucircm edilmesi nedeniyle yapılmıĢtır

41 Somut olayda ccediloumlzuumlmlenmesi gereken ilk mesele baĢvurucu aleyhine tazminata

huumlkmedilmesinin ifade oumlzguumlrluumlğuumlne youmlnelik bir muumldahale oluĢturup oluĢturmadığını

belirlemektir Sonraki aĢamalarda varlığı kabul edilen muumldahaleye dayanak olarak goumlsterilen

amacın meĢru olup olmadığının soumlz konusu hakkın oumlzuumlnuuml zedeleyecek oumllccediluumlde kısıtlanıp

kısıtlanmadığının kısıtlamanın demokratik toplumda gerekli olup olmadığının ve kullanılan

araccedilların orantılı olup olmadığının tespit edilmesi gerekir

a Muumldahalenin Mevcudiyeti

42 BaĢvurucu yazdığı kitapta yer alan soumlzlerinin ve iddialarının davacının Ģeref ve

itibarına zarar verdiği kabul edilerek 15000 TL tazminat oumldemeye mahkucircm edilmiĢtir Soumlz

konusu Mahkeme kararı ile baĢvurucunun ifade oumlzguumlrluumlğuumlne youmlnelik bir muumldahalede

bulunulduğu accedilıktır

b Muumldahalenin İhlal Oluşturup Oluşturmadığı

43 Yukarıda anılan muumldahale Anayasarsquonın 26 maddesinin ikinci fıkrasında

belirtilen haklı sebeplerden bir veya daha fazlasına dayanmadığı ve Anayasarsquonın 13

maddesinde belirtilen koĢulları yerine getirmediği muumlddetccedile Anayasarsquonın 26 maddesinin

ihlalini teĢkil edecektir Bu nedenle sınırlamanın Anayasarsquonın 13 maddesinde oumlngoumlruumllen oumlze

dokunmama Anayasarsquonın ilgili maddesinde belirtilmiĢ olma kanunlar tarafından oumlngoumlruumllme

Anayasarsquonın soumlzuumlne ve ruhuna demokratik toplum duumlzeninin ve laik Cumhuriyetrsquoin

gereklerine ve oumllccediluumlluumlluumlk ilkesine aykırı olmama koĢullarına uygun olup olmadığının

belirlenmesi gerekir

BaĢvuru Numarası 20138503

Karar Tarihi 27102015

12

i Kanunilik

44 BaĢvurucu Anayasarsquonın 26 maddesinin beĢinci fıkrasında yer alan ldquobu hakların

kullanılması kanunla duumlzenlenirrdquo huumlkmuumlne ve Anayasarsquonın 13 maddesinde yer alan

ldquokanunlar tarafından oumlngoumlruumllmerdquo gereğine aykırılık bulunduğuna iliĢkin bir iddiada

bulunmamıĢtır Yapılan değerlendirmeler neticesinde 6098 sayılı Kanunrsquoun 49 ve 50

maddelerinin ldquokanunlar tarafından oumlngoumlruumllmerdquo oumllccediluumltuumlnuuml karĢıladığı sonucuna varılmıĢtır

ii Meşru Amaccedil

45 BaĢvurucunun tazminat oumldemesine iliĢkin soumlz konusu kararın baĢkalarının Ģoumlhret

veya haklarının korunmasına youmlnelik oumlnlemlerin bir parccedilası olduğu ve meĢru bir amaccedil taĢıdığı

sonucuna varılmıĢtır

iii Demokratik Toplum Duumlzeninde Gerekli Olma ve Oumllccediluumlluumlluumlk

46 Son olarak baĢvurucunun yazdığı kitapta sarf ettiği soumlzlerden dolayı aleyhine

tazminata huumlkmedilmesine iliĢkin kararda demokratik bir toplumda baĢvurucunun ifade

oumlzguumlrluumlğuuml ile baĢkalarının Ģoumlhret veya haklarının korunması arasında makul bir dengenin

goumlzetilip goumlzetilmediği değerlendirilmelidir

47 Bireyin Ģeref ve itibarı Anayasarsquonın 17 maddesinde yer alan ldquomanevi varlıkrdquo

kapsamında yer almaktadır Devlet bireyin manevi varlığının bir parccedilası olan Ģeref ve itibara

keyficirc olarak muumldahale etmemek ve uumlccediluumlncuuml kiĢilerin saldırılarını oumlnlemekle yuumlkuumlmluumlduumlr

Uumlccediluumlncuuml kiĢilerin Ģeref ve itibara muumldahalesi -birccedilok ihtimalin yanında- goumlrsel ve iĢitsel

yayınlar yoluyla da olabilir Bir kiĢi goumlrsel ve iĢitsel yayın yoluyla bir kamuoyu tartıĢması

ccedilerccedilevesinde eleĢtirilmiĢ olsa dahi o kiĢinin Ģeref ve itibarı manevi buumltuumlnluumlğuumlnuumln bir parccedilası

olarak değerlendirilmelidir (Nilguumln Halloran B No 20121184 1672014 sect 41 Adnan

Oktar B No 20131123 2102013 sect 33)

48 Ġfade oumlzguumlrluumlğuuml ve oumlzel olarak basın oumlzguumlrluumlğuuml alanında devletin pozitif ve negatif

yuumlkuumlmluumlluumlkleri bulunmaktadır Kamu makamları negatif yuumlkuumlmluumlluumlk kapsamında zorunlu

olmadıkccedila duumlĢuumlncenin accedilıklanmasını ve yayılmasını yasaklamamalı yaptırımlara tabi

tutmamalı pozitif yuumlkuumlmluumlluumlk kapsamında ise ifade oumlzguumlrluumlğuumlnuumln gerccedilek ve etkili korunması

iccedilin gereken tedbirleri almalıdır (Nilguumln Halloran sect 43 benzer youmlndeki AĠHM goumlruumlĢuuml iccedilin

bkz Oumlzguumlr GuumlndemTuumlrkiye B No 2314493 1632000 sect 43)

49 Devletin bireylerin maddi ve manevi varlığının korunması ile ilgili pozitif

yuumlkuumlmluumlluumlkleri ccedilerccedilevesinde Ģeref ve itibarın korunması hakkı ile diğer tarafın Anayasarsquoda

guumlvence altına alınmıĢ olan ifade oumlzguumlrluumlğuumlnden yararlanma hakkı arasında adil bir denge

kurması gerekir Mevcut olaydaki gibi baĢvurularda baĢvurunun sonucu kural olarak

baĢvurunun ihtilaflı soumlzlerin sahibi tarafından Anayasarsquonın 26 maddesine dayanılarak

yapılmıĢ olması ile bu soumlzlere konu olan kiĢi tarafından Anayasarsquonın 17 maddesinin birinci

fıkrasına dayanılarak yapılmıĢ olmasına goumlre değiĢmez Aksi hacirclde Anayasarsquonın anılan

maddelerinde korunan hakların dengelenmesinde benzer olaylarda ccedileliĢkili sonuccedillar ortaya

ccedilıkabilir Yargı mercilerinin bu iki maddede duumlzenlenen haklar arasında Anayasarsquonın 13

maddesinde ve bu maddenin uygulanmasına iliĢkin Anayasa Mahkemesi iccediltihadında ortaya

konulan kriterlere uygun bir denge kurmaları gerekir

50 Demokrasiler temel hak ve oumlzguumlrluumlklerin en geniĢ oumllccediluumlde sağlanıp guumlvence altına

alındığı rejimlerdir Oumlze dokunma yasağını ihlal etmeyen muumldahaleler youmlnuumlnden goumlzetilmesi

oumlngoumlruumllen ldquodemokratik toplum duumlzeninin gereklerirdquo kavramı oumlncelikle ifade oumlzguumlrluumlğuuml

BaĢvuru Numarası 20138503

Karar Tarihi 27102015

13

uumlzerindeki sınırlamaların zorunlu ya da istisnai tedbir niteliğinde ve baĢvurulabilecek en son

ccedilare ya da alınabilecek en son oumlnlem olmasını gerektirmektedir Demokratik toplum

duumlzeninin gereklerinden olma bir sınırlamanın demokratik bir toplumda zorlayıcı bir

toplumsal ihtiyacın karĢılanması amacına youmlnelik olmasını ifade etmektedir Buna goumlre

sınırlayıcı tedbir bir toplumsal ihtiyacı karĢılamıyorsa ya da baĢvurulabilecek en son ccedilare

niteliğinde değilse demokratik toplum duumlzeninin gereklerine uygun bir tedbir olarak

değerlendirilemez (HandysideBirleşik Krallık B No 549372 7121976 sect 48)

51 Buna goumlre demokratik toplumun temellerinden olan ifade oumlzguumlrluumlğuumlnuumln sadece

lehte olduğu kabul edilen veya zararsız ya da ilgilenmeye değmez goumlruumllen ifadeler iccedilin değil

devletin veya toplumun bir boumlluumlmuumlnuuml eleĢtiren onlara ccedilarpıcı gelen onları rahatsız eden

ifadeler iccedilin de geccedilerli olduğu kuĢkusuzdur Ccediluumlnkuuml bunlar demokratik toplum duumlzeninde

geccedilerli olan ccediloğulculuğun hoĢgoumlruumlnuumln ve accedilık fikirliliğin gerekleridir (HandysideBirleşik

Krallık sect 49)

52 Hak ve oumlzguumlrluumlklere yapılacak her tuumlrluuml sınırlamada devreye girecek bir baĢka

guumlvence de Anayasarsquonın 13 maddesinde ifade edilen ldquooumllccediluumlluumlluumlk ilkesirdquodir Bu ilke temel hak

ve oumlzguumlrluumlklerin sınırlandırılmasına iliĢkin baĢvurularda oumlncelikli olarak dikkate alınması

gereken bir guumlvencedir Anayasarsquonın 13 maddesinde demokratik toplum duumlzeninin gerekleri

ve oumllccediluumlluumlluumlk ilkeleri iki ayrı kriter olarak duumlzenlenmiĢ olmakla birlikte bu iki kriter arasında

sıkı bir iliĢki vardır Temel hak ve oumlzguumlrluumlklere youmlnelik herhangi bir sınırlamanın demokratik

toplum duumlzeni iccedilin gerekli nitelikte baĢka bir ifadeyle guumlduumllen kamu yararı amacını

gerccedilekleĢtirmekle birlikte temel haklara en az muumldahaleye olanak veren oumllccediluumlluuml bir sınırlama

niteliğinde olup olmadığının incelenmesi gerekir (AYM E20074 K200781 18102007)

53 Anayasa Mahkemesinin kararlarına goumlre oumllccediluumlluumlluumlk temel hak ve oumlzguumlrluumlklerin

sınırlanma amaccedilları ile araccedil arasındaki iliĢkiyi yansıtır Oumllccediluumlluumlluumlk denetimi ulaĢılmak istenen

amaccediltan yola ccedilıkılarak bu amaca ulaĢılmak iccedilin seccedililen aracın denetlenmesidir Bu sebeple

ifade oumlzguumlrluumlğuuml alanında getirilen muumldahalelerde hedeflenen amaca ulaĢabilmek iccedilin seccedililen

muumldahalenin elveriĢli gerekli ve orantılı olup olmadığı değerlendirilmelidir (Sebahat Tuncel

B No 20121051 2022014 sect 84)

54 Bu bağlamda ifade oumlzguumlrluumlğuumlne yargısal veya idari bir muumldahalenin toplumsal bir

ihtiyaccedil baskısını karĢılayıp karĢılamadığına bakılması gerekecektir BaĢvuru konusu olay

bakımından yapılacak değerlendirmelerin temel ekseni muumldahaleye neden olan derece

mahkemelerinin kararlarında dayandıkları gerekccedilelerin ifade oumlzguumlrluumlğuumlnuuml kısıtlama

bakımından ldquodemokratik toplum duumlzeninin gereklerirdquo ve ldquooumllccediluumlluumlluumlkrdquo ilkelerine uygun

olduğunu inandırıcı bir Ģekilde ortaya koyup koyamadığı olacaktır (Sebahat Tuncel sect 85)

55 Yukarıdaki değerlendirmeler ıĢığında mahkemelerin duumlĢuumlncelerin accedilıklanması ve

yayılmasına youmlnelik olarak tazminata veya cezaya karar verirken ifade oumlzguumlrluumlğuumlnuumln

kullanılmasından kaynaklanan yarardan ccedilok daha ağır basan korunması gereken bir yararın

varlığını somut olgulara dayanarak goumlstermeleri gerekir (Mustafa Ali Balbay B No

20121272 4122013 sect 114)

56 Bunun sonucu olarak baĢvurucunun ifade oumlzguumlrluumlğuumlne yapılan muumldahalenin

Anayasarsquonın 26 maddesini ihlal boyutuna ulaĢıp ulaĢmadığı incelenirken soyut bir

değerlendirme yapılmayıp baĢvurucunun kullandığı ifadelerin tuumlruumlnuumln kamusal tartıĢmalara

katkı sunma kapasitesinin ifadelere youmlnelik kısıtlamaların niteliğinin ve kapsamının

ifadelerin kimin tarafından dile getirildiğinin kime youmlneldiğinin ve kamuoyu ile diğer

BaĢvuru Numarası 20138503

Karar Tarihi 27102015

14

kiĢilerin kullanılan ifadeler karĢısında sahip oldukları hakların ağırlığının gerektiği gibi

değerlendirilip değerlendirilmediğine bakılmalıdır

57 BaĢvurucunun bir araĢtırmacı ve yazar olarak politikacılara veya huumlkucircmet

politikalarına youmlnelttiği eleĢtiriler sırasında soumlylediği soumlzlerden dolayı aleyhine tazminata

huumlkmedilmesinin oumllccediluumlluuml olduğunun kabul edilebilmesi iccedilin ifade oumlzguumlrluumlğuumlne yapılan

muumldahalenin gerekccedilelerinin inandırıcı baĢka bir deyiĢle ilgili ve yeterli olması gerekir

58 Bu bağlamda gerekccedilede baĢvurucunun yayımladığı kitapta davacı hakkında haber

ve fikirlere yer verirken yayıncılık etiğine uygun olarak doğru ve guumlvenilir bilgi sunarken iyi

niyetle hareket etme goumlrev ve yuumlkuumlmluumlluumlğuumlne uyup uymadığının davacı hakkında verilen

bilgilerin cumhurbaĢkanlığı seccedilimleri kapsamında kamu yararına iliĢkin olup olmadığının

kitabın davacıya karĢı keyficirc kiĢisel bir saldırı teĢkil edip etmediğinin ve doğrudan siyasi

kiĢiliğini hedef alıp almadığının ortaya konulması gerekir Nitekim siyasilere youmlnelik

eleĢtirinin sınırları ccedilok daha geniĢtir (FeldekSlovakya B No 2903295 1272001 sect 74)

59 BaĢvuruya konu kitap yayımlanmadan oumlnce 2007 yılı Nisan ayında yapılacak olan

11 cumhurbaĢkanlığı seccedilimine youmlnelik kamuoyunda yoğun bir tartıĢma yaĢanmaktaydı 2000

yılında seccedililen 10 CumhurbaĢkanı Ahmet Necdet Sezerin goumlrev suumlresi 1652007 tarihinde

dolmaktaydı ve TBMM cumhurbaĢkanlığı seccediliminin ilk tur oylama guumlnuumlnuuml 27 Nisan olarak

belirlemiĢti Seccedilim doumlnemine laiklik tartıĢmalarıyla gelinmiĢti Uumllkenin ccedileĢitli yerlerinde

ldquoCumhuriyet Mitinglerirdquo adıyla geniĢ katılımlı goumlsteriler duumlzenlenmiĢ ve iktidarda bulunan

Adalet ve Kalkınma Partisinin kendi siyasal ccedilizgisinden bir ismi cumhurbaĢkanlığına seccedilmesi

engellenmek istenmiĢti Ġktidar partisinin o doumlnem dıĢiĢleri bakanı ve baĢbakan yardımcısı

olan Kayseri Milletvekili Abdullah Guumlluuml aday goumlstermesi uumlzerine tartıĢmaların odak noktası

genel olarak Abdullah Guumllrsquoe kaymıĢ ve yaĢanan bazı geliĢmelerin ardından ancak 2882007

tarihinde Abdullah Guumll cumhurbaĢkanı seccedililmiĢti

60 BaĢvurucu muhafazakacircr toplum kesimleri dinicirc cemaatlerin siyaset ve siyasi

partilerle iliĢkileri uumlzerine araĢtırmaları bulunan ve ccediloğunluğu zikredilen konularda olmak

uumlzere ondan fazla kitabı bulunan bir yazardır BaĢvurucu soumlz konusu kitabın oumln soumlzuumlnuuml

2942007 tarihinde yazmıĢ ve kitap cumhurbaĢkanlığı seccedilimine iliĢkin tartıĢmaların yoğun

olarak devam ettiği guumlnlerde yayımlanmıĢtır

61 BaĢvurucu davacıya ve davacının birlikte siyaset yaptığı kiĢilere karĢı son derece

Ģuumlpheci yaklaĢmaktadır BaĢvurucu bu kiĢilere genel olarak guumlvenmemekte bu kiĢilerin

kendisinin de mensubu olduğu duumlnya goumlruumlĢuumlne karĢı duumlĢman oldukları fikrini taĢımaktadır

BaĢvurucu davacı ve kitapta davacı ile birlikte adını zikrettiği kiĢilerin milleti aldattıklarına

inanmakta ve bu kiĢilere sert biccedilimde karĢı ccedilıkılması gerektiğini savunmaktadır Ayrıca

kitapta ifade ettiği olayların subjektif değerlendirmesini yapmakta davacı hakkında oumlne

suumlrduumlğuuml kanaatlerini ispatlamak iccedilin olayları ve bu olaylara iliĢkin yorumları

ccedileĢitlendirmektedir

62 BaĢvurucu hakkında accedilılan tazminat davası Ġlk derece Mahkemesince reddedilmiĢ

buna karĢın Yargıtayca karar duumlzeltme aĢamasında bozulmuĢtur Daha sonra Ġlk Derece

Mahkemesi Yargıtay bozma gerekccedilesinde belirtilen gerekccedilelerle davayı kabul ederek

baĢvurucunun davacıya manevi tazminat oumldemesine karar vermiĢtir Bu durumda baĢvurucu

hakkında tazminata huumlkmedilmesinin ifade oumlzguumlrluumlğuumlnuuml ihlal ettiğine iliĢkin Ģikacircyetin

incelenmesi sırasında Yargıtay 4 Hukuk Dairesinin 8122011 tarihli ilamında yer alan

gerekccedileler değerlendirilmelidir

BaĢvuru Numarası 20138503

Karar Tarihi 27102015

15

63 Oumlte yandan yapılan bireysel baĢvurularda yalnızca ve tek baĢlarına derece

mahkemelerince verilen kararların ele alınması ile de yetinilemez Oumlncelikle baĢvurucu

tarafından soumlylenen soumlzlerin kitabın tamamı ve soumlylendikleri bağlamdan kopartılmaksızın

olayın buumltuumlnselliği iccedilerisinde değerlendirilmesi gerekir (Nilguumln Halloran B No 20121184

1672014 sect 52)

64 Yargıtay 4 Hukuk Dairesi uumlccedil sebepten dolayı davanın kabul edilmesi gerektiği

gerekccedilesiyle Ġlk Derece Mahkemesinin davanın reddine dair kararını bozmuĢtur Bunlardan

birincisi baĢvuruya konu kitabın kapak tasarımında kırmızı renk tercih edilerek ldquoDavut

yıldızı (siyonist yıldız)rdquo kullanılması ve bu yıldızın iccediline davacının akademisyen sıfatıyla

giydiği cuumlbbeli ve kepli resmin yerleĢtirilmesidir Daireye goumlre soumlz konusu kapak tasarımı ile

davacının ldquoĠsrail ve Yahudilikrdquo ile bağlantısı olduğuna dair okuyucu uumlzerinde Ģuumlphe

yaratılmak istenmiĢtir BaĢvurucu kırmızı renk ile Ġsrail ve Yahudilik arasında nasıl bir

bağlantı kurulduğunun accedilık olmadığını belirtmiĢtir BaĢvurucu bir kimsenin ldquoĠsrail veya

Yahudilik ile bağlantısının varlığı hakkında Ģuumlphe yaratılmasınınrdquo davacının Tuumlrkiye

Cumhuriyeti vatandaĢı olan Yahudileri de temsil ettiği goumlzetildiğinde hangi surette tazminat

nedeni olduğunun yeterince izah edilmediğini ileri suumlrmuumlĢtuumlr BaĢvurucu tazminat nedeni

sayılan kitap kapağının davacının yaĢamı suumlrecindeki kesitlere dikkat ccedilekmek ve iktidara

gelmeden oumlnceki goumlruumlĢleri ile iktidardaki goumlruumlĢleri ve uygulamaları arasındaki ccedileliĢkileri

goumlstermek amacı taĢıdığını savunmuĢtur

65 BaĢvuruya konu kitap kapağında olduğu gibi belirli bir resmin ne anlama

geldiğinin ancak baĢvurucunun accedilıklamaları ve kitapta kullanılan ifadelerle birlikte kitabın

yayımlandığı oumlzel koĢulların da birlikte değerlendirilmesi ile belirlenebileceği hatırda

tutulmalıdır Bu bağlamda kitap kapağının temel olarak kitabın iccedileriğini yansıtma amacıyla

tasarlandığı değerlendirilmiĢtir

66 Dairenin davanın kabul edilmesi iccedilin goumlsterdiği ikinci sebep ise kitapta bir buumltuumln

olarak ve arka sayfadaki oumlzet boumlluumlmuumlnde kullanılan ifadelerle ldquodavacının yalancı Yahudi ve

Amerika acircĢığı olduğu Hristiyan olup kamuoyuna ABD Ġngiltere ve Ġsrailin hizmetinde bir

kiĢi olarakrdquo sunulduğudur Kitabın arka sayfasında ve iccedileriğinde (bkz sectsect 16-20) bir buumltuumln

olarak davacının Yahudi ve Hristiyanlarla iyi iliĢkileri olduğu davacının duumlĢuumlnce ve

eylemlerinin Tuumlrklerin ve Tuumlrkiye Cumhuriyetirsquonin menfaatine değil ABD Ġngiltere Ġsrail

gibi uumllkelerin menfaatlerine olduğu iddia edilmekte ve bu iddiaların kanıtlanması iccedilin bazı

ccedilıkarımlar ve yorumlar yapılmaktadır Bundan baĢka davacının oumlğrenciliğinden itibaren

değiĢen ideolojik tercihlerine dikkat ccedilekilmekte ve baĢvurucu kendince bu tutarsızlıkları

yorumlamaktadır Buna karĢın kitapta davacıya karĢı aĢağılayıcı ifadeler tespit edilmemiĢtir

Nitekim Yargıtay da bozma kararında boumlyle bir tespite yer vermemiĢtir

67 Dairenin davanın kabul edilmesi iccedilin goumlsterdiği uumlccediluumlncuuml sebep ise kitabın

yayımlandığı 2007 yılının Mayıs ayında uumllke guumlndemindeki cumhurbaĢkanlığı seccedilimlerinde

aday olan davacının eleĢtirilmesinden ziyade kullanılan uumlslupla ldquokuumlccediluumlk duumlĢuumlruumllmesininrdquo

amaccedillandığı iddiasıdır Gerccedilekten de baĢvurucunun soumlz konusu kitabı davacının toplumsal

itibarını zayıflatmak onun uumlstlendiği ve uumlstlenmeyi duumlĢuumlnduumlğuuml siyasi goumlrevlerde bulunmayı

hak etmeyen bir kiĢi olduğunu goumlstererek toplumu youmlnlendirmek amacı ile yazdığı accedilıktır

BaĢvurucu bu amacına ulaĢmak iccedilin bir buumltuumln olarak kitapta yaklaĢan cumhurbaĢkanlığı

seccedilimlerinde aday olan davacının hayat hikacircyesinden bazı kesitlerle birlikte oumlğrenciliğinden

itibaren ccedileĢitli konulardaki accedilıklamalarını ele almakta kendi bakıĢ accedilısından davacının

Mustafa Kemal Atatuumlrkrsquouumln oumlğretilerine muhalif bir kiĢi olduğunu goumlstermeye ccedilalıĢmakta ve

davacıyı sert biccedilimde eleĢtirmektedir

BaĢvuru Numarası 20138503

Karar Tarihi 27102015

16

68 Ġfade oumlzguumlrluumlğuuml buumlyuumlk oumllccediluumlde eleĢtiri oumlzguumlrluumlğuumlnuumln guumlvence altına alınmasını

hedeflemektedir Bu nedenle duumlĢuumlncelerin accedilıklanması ve yayılması sırasında kullanılan

ifadelerin sert olması doğal karĢılanmalıdır Oumlte yandan siyasi tartıĢma oumlzguumlrluumlğuumlnuumln ldquotuumlm

demokratik sistemlerin temel ilkesirdquo (LingensAvusturya B No 981582 871986 sectsect 41

42) olduğu goumlz oumlnuumlne alındığında diğer ifade tuumlrlerine nazaran siyasi ifade oumlzguumlrluumlğuumlne

ayrıca oumlnem vermek gerekmektedir AĠHM kararlarında sıklıkla siyasi bir tartıĢmayı

savunmanın demokratik bir toplumda temel bir unsur olduğunu vurgulamaktadır AĠHM

zorlayıcı nedenler olmadıkccedila siyasi ifadeye kısıtlama getirilmemesi gerektiğini

kaydetmektedir (FeldekSlovakya sect 83)

69 AĠHMrsquoin yerleĢik iccediltihatlarında da belirttiği gibi huumlkucircmetler kullandıkları kamu

guumlcuumlnden dolayı kendilerine youmlneltilmiĢ en ağır eleĢtirileri bile hoĢgoumlruuml ile karĢılamak

zorundadır Sağlıklı bir demokrasi bir huumlkucircmetin yalnızca yasama organı veya yargı organları

tarafından denetlenmesini değil aynı zamanda sivil toplum oumlrguumltleri medya ve basın veya

siyasi partiler gibi siyasal alanda yer alan diğer aktoumlrlerce de denetlenmesini gerektirir

(Castellsİspanya B No 1179885 2341992 sect 46)

70 Aynı Ģekilde siyasetccedililere youmlnelik eleĢtirilerin kabul edilebilir sınırları diğer

kiĢilere youmlnelik eleĢtiri sınırına goumlre daha geniĢtir Bir siyasetccedili diğer kiĢilerden farklı olarak

her soumlzuumlnuuml ve eylemini bilerek halkın ve aynı zamanda diğer siyasetccedililerin denetimine accedilar

bu nedenle de daha geniĢ hoĢgoumlruuml goumlstermek zorundadır (LingensAvusturya sect 42)

71 Siyasetccedililerin daha hoĢgoumlruumlluuml olmak zorunda olmaları Anayasarsquonın 26

maddesinin ikinci fıkrasında belirtilen ldquoşoumlhret ve haklarınınrdquo korunmayacağı anlamına

gelmez Aksine 26 maddenin ikinci fıkrası buumltuumln bireylerin itibarlarının korunmasına imkacircn

verir Ancak Ģahsi sıfatları dıĢında hareket eden siyasetccedililer bakımından soumlz konusu

korumanın gerekleri siyasi meseleleri accedilık biccedilimde tartıĢmanın yararıyla bağlantılı olarak

değerlendirilmelidir (LingensAvusturya sect 42)

72 Somut olayda baĢvurucu yayımladığı kitapta davacının soumlz eylem ve

politikalarıyla Tuumlrklerin ve Tuumlrkiye Cumhuriyeti devletinin menfaatlerine ccedilalıĢmadığını

davacının eylemlerinin ve iliĢkilerinin bazı yabancı devletlerin ccedilıkarlarına hizmet ettiğini

savunmuĢ ve davacıya youmlnelik olarak sert ifadeler kullanmıĢtır Yargıtay 4 Hukuk Dairesi

kitaptaki iddiaların ve baĢvurucu hakkındaki soumlzlerin bir buumltuumln olarak davacının Ģeref ve

itibarına saldırı anlamı taĢıdığına karar vermiĢtir Dairenin kitapta yer alan iddia ve soumlzlerin

ve kitap kapağında kullanılan resmin asıl amacının davacıyı kuumlccediluumlk duumlĢuumlrmek olduğunu kabul

etmesi ancak baĢvurucunun kullandığı kelimelere ve kitap kapağında yer alan resme onun

verdiği anlamın oumltesinde anlamlar yuumlklemesi ile muumlmkuumln olmuĢtur

73 Yargıtay 4 Hukuk Dairesi kararında baĢvurucunun kullandığı ifadelerin tuumlruuml

kamusal tartıĢmalara katkı sunma kapasitesi ve ifadelerin kimin tarafından dile getirildiği

tartıĢılmamıĢ baĢvurucunun hakları ile davacının kullanılan ifadeler karĢısında sahip olduğu

hakların ağırlığı gerektiği gibi değerlendirilmemiĢtir Derece Mahkemeleri baĢvurucunun soumlz

konusu kitabı davacının toplumsal itibarını zayıflatmak iccedilin yazdığını kabul etmiĢlerdir Fakat

Mahkemeler siyasi tartıĢmaların yoğun olarak yaĢandığı bir doumlnemde bu kitabın

yayımlanmasının beklenen bir geliĢme olduğunu goumlzardı etmiĢlerdir

74 BaĢvurucunun dava konusu kitapta yirmi yılı aĢkın bir suumlredir Tuumlrkiye siyasetinin

en oumlnemli aktoumlrlerinden biri olan davacıyı eleĢtirmesinin ve onun hayatının bazı kesitleri ile

iliĢkilerini ve soumlzlerini analiz etmesinin genel olarak kamu yararını ilgilendiren bir mesele

BaĢvuru Numarası 20138503

Karar Tarihi 27102015

17

olduğuna kuĢku yoktur Ayrıca huumlkucircmetlere ve siyasetccedililere youmlneltilen eleĢtirinin sınırı da

oumlzel kiĢilere goumlre daha geniĢtir

75 Ġfade oumlzguumlrluumlğuumlne youmlnelik olarak tazminata veya cezaya karar verirken ifade

oumlzguumlrluumlğuumlnuumln kullanılmasından kaynaklanan yarardan ccedilok daha ağır basan korunması

gereken bir yararın varlığının olup olmadığı değerlendirilirken ldquoolgusal iddialarrdquo ile ldquodeğer

yargısırdquo arasındaki farkın dikkatlice ortaya konulması gerekir Olgusal iddiaların

dayanaklarının ortaya konulmasının beklenmesi muumlmkuumlnken değer yargılarının gerccedilekliğinin

kanıtlanmasını beklemek muumlmkuumln değildir (De Haes and GijselsBelccedilika B No 1998392

2421997 sect 42) Bununla birlikte somut olaydaki gibi birccedilok kitaptan gazete haber ve

yazıları ile dergi makalelerinden alıntılar temelinde ortaya atılan iddialar soumlz konusu

olduğunda ldquoolgusal iddialarrdquo ile ldquodeğer yargılarınırdquo ayırt etmek oldukccedila zordur Yine de

olgusal iddialar ile desteklenmese bile değer yargılarının aĢırı olması kabul edilebilir bir

durumdur (JerusalemAvusturya B No 2695895 2722001 sect 43)

76 BaĢvuru konusu kitapta kitabın yayımlandığı tarihte dıĢiĢleri bakanı ve

cumhurbaĢkanı adayı olan davacı Abdullah Guumlluumln siyasi ve aile yaĢamına iliĢkin bazı

detaylara yer verilmiĢ ve bazı iddialar ortaya atılmıĢtır Ancak ortaya atılan iddialar genel

olarak baĢka kitaplardan gazete haber ve yazıları ile dergi makalelerinden alıntılar temelinde

yapılmıĢtır Bununla birlikte kitapta sıklıkla atıf yapılan bir baĢka kaynak ise Yargıtay

Cumhuriyet BaĢsavcılığının bazı yazıĢmaları ile Abdullah Oumlcalanrsquoın bir mektubudur Bu

kapsamda kullanılan kaynakların buumlyuumlk ccediloğunluğunun herkesin ulaĢabileceği yazı ve haberler

ile ccediloğunlukla davacının siyasi goumlruumlĢlerine muhalif kiĢilerin yazıları olduğu anlaĢılmaktadır

(bkz sect 18) Dolayısıyla kitap oumlnemli oumllccediluumlde herkesin ulaĢabileceği accedilık kaynaklar

kullanılarak yapılan bazı değer yargılarına dayanmaktadır

77 Oumlte yandan baĢvurucunun yazdığı kitabının yoğun siyasi tartıĢmaların yaĢandığı

bir doumlnemde yayımlandığı goumlzetildiğinde kamu yararına youmlnelik olmadığı soumlylenemez

BaĢvurucunun boumlyle bir doumlnemde kendi adına kamuoyunu bilgilendirmek ve eleĢtirilerle

kamuoyu oluĢturmak amacıyla hareket ettiği accedilıktır Oumlte yandan baĢvurucunun yorumları ve

ccedilıkarımlarının ağır eleĢtiri olduğunda herhangi bir teredduumlt olmamasına rağmen baĢvurucunun

yorumlarının ve ccedilıkarımlarının keyficirc kiĢisel saldırı boyutuna ulaĢtığı da soumlylenemez

BaĢvurucunun polemik iccedileren agresif usuluuml değerlendirilirken ifade oumlzguumlrluumlğuumlnuumln sadece

haber ve fikirlerin iccedileriğini korumadığı haber ve fikirlerin iletilme usuluumlnuuml de koruduğu

goumlzetilmelidir (JersildDanimarka B No 1589089 2391984 sect 31)

78 Demokratik toplumda -oumlzellikle siyasi kiĢiler uumlzerinde- ccediloğulcu bir tartıĢma

ortamının sağlanması oumlnemlidir Boumlylelikle demokrasinin asıl iĢlevi olan haber bilgi ve

eleĢtirilerin oumlzguumlrce dile getirilmesi iccedilin uygun ortam sağlanabilecektir Siyasi kiĢiler

demokratik bir ortamda kendilerine youmlnelik ağır eleĢtiriler yapılabileceğini aile ve oumlzel

yaĢamlarının suumlrekli takip edileceğini bilerek tercihlerini belirlemektedirler Bu bağlamda

baĢvurucunun uzun yıllardır siyasetin iccedilinde ve cumhurbaĢkanı adayı olan kiĢi hakkında -

oumlnceden yayımlanmıĢ kaynaklar temelinde- siyasi hayatında yapmıĢ olduğu bazı tercihlerden

yola ccedilıkarak aile hayatına iliĢkin bilgiler iletmesine ve ağır eleĢtiriler yapmasına demokratik

ccediloğulculuk accedilısından tahammuumll edilmesi gerekir Bu tuumlr aile hayatına iliĢkin bilgilere ağır

eleĢtirilere ve değerlendirmelere tahammuumll edilmesi ve ifade oumlzguumlrluumlğuumlnuumln guumlvencesi ile

bunların dile getirilmesi demokrasinin sağlıklı iĢlemesini sağlayacaktır

79 Rahatsız edici de olsa siyasilere iliĢkin yapılan bilgilendirme ve eleĢtirilerin

cezalandırılması ldquocaydırıcı etkirdquo doğurarak toplumdaki ve kamuoyundaki farklı seslerin

susturulmasına yol accedilabilir Cezalandırılma korkusu ccediloğulcu toplumun suumlrduumlruumllebilmesine

BaĢvuru Numarası 20138503

Karar Tarihi 27102015

18

engel olabilir Bu nedenle somut olayda baĢvurucunun 15000 TL tazminat oumldemesine karar

verilmesi siyasilere youmlnelik olarak bilgilendirme ve eleĢtiri ortamına zarar verebilecektir

Dolayısıyla baĢvurucunun ifade oumlzguumlrluumlğuumlne yapılan muumldahalenin ldquobaĢkalarının Ģoumlhret ve

haklarınınrdquo korunması iccedilin demokratik bir toplumda gerekli bir muumldahale olmadığı kanaatine

varılmıĢtır

80 Accedilıklanan nedenlerle baĢvurucunun Anayasarsquonın 26 maddesinde guumlvence altına

alınan ifade oumlzguumlrluumlğuumlnuumln ihlal edildiğine karar verilmesi gerekir Serruh KALELĠ Erdal

TERCAN ve Hasan Tahsin GOumlKCAN Anayasarsquonın 28 maddesi youmlnuumlnden de ihlal bulunması

gerektiği gerekccedilesiyle bu sonuca katılmıĢlardır

Burhan UumlSTUumlN Serdar OumlZGUumlLDUumlR ve Muammer TOPAL bu goumlruumlĢe

katılmamıĢlardır

3 6216 Sayılı Kanunrsquoun 50 Maddesi Youmlnuumlnden

81 BaĢvurucu maddi ve manevi zararlarına iliĢkin haklarının saklı tutulmasını talep

etmiĢtir

82 3032011 tarihli ve 6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin KuruluĢu ve Yargılama

Usulleri Hakkında Kanunun Kararlar kenar baĢlıklı 50 maddesinin (2) numaralı fıkrası

Ģoumlyledir

Tespit edilen ihlal bir mahkeme kararından kaynaklanmışsa ihlali ve sonuccedillarını

ortadan kaldırmak iccedilin yeniden yargılama yapmak uumlzere dosya ilgili mahkemeye goumlnderilir

Yeniden yargılama yapılmasında hukuki yarar bulunmayan hacircllerde başvurucu lehine

tazminata huumlkmedilebilir veya genel mahkemelerde dava accedilılması yolu goumlsterilebilir Yeniden

yargılama yapmakla yuumlkuumlmluuml mahkeme Anayasa Mahkemesinin ihlal kararında accedilıkladığı

ihlali ve sonuccedillarını ortadan kaldıracak şekilde muumlmkuumlnse dosya uumlzerinden karar verir

83 BaĢvurucu vekacirclet uumlcreti ve yargılama giderlerinin tahsilini talep ettiğinden

19835 baĢvuru harcı ve 1500 TL vekacirclet uumlcretinden oluĢan toplam 169835 TL yargılama

giderinin baĢvurucuya oumldenmesine karar verilmesi gerekir

84 BaĢvurucunun herhangi bir tazminat talebi olmadığından bu husus

değerlendirilmemiĢtir Ancak 6216 sayılı Kanunrsquoun 50 maddesinin (1) numaralı fıkrasında

esas inceleme sonunda ihlal kararı verilmesi hacirclinde ihlalin ve sonuccedillarının ortadan

kaldırılması iccedilin yapılması gerekenlere huumlkmedileceği belirtilmiĢtir BaĢvuruda Anayasanın

26 maddesinin ihlal edildiği sonucuna varıldığı goumlzetilerek ihlal tespitinin yeterli tatmin

sağlayamayacağı anlaĢılmakla 6216 sayılı Kanunrsquoun 50 maddesinin (1) ve (2) numaralı

fıkraları uyarınca yeniden yargılama yapılmasına karar verilmesi gerekir

V HUumlKUumlM

Accedilıklanan gerekccedilelerle

A BaĢvurucunun ifade oumlzguumlrluumlğuumlnuumln ihlal edildiği youmlnuumlndeki iddiasının KABUL

EDĠLEBĠLĠR OLDUĞUNA OYBĠRLĠĞĠYLE

B BaĢvurucunun Anayasarsquonın 26 maddesinin birinci fıkrasında guumlvence altına

alınan ifade oumlzguumlrluumlğuumlnuumln ĠHLAL EDĠLDĠĞĠNE Burhan UumlSTUumlN Serdar OumlZGUumlLDUumlR ve

Muammer TOPALrsquoın karĢıoyu ve OYCcedilOKLUĞUYLA

C 19835 TL harccedil ve 1500 TL vekacirclet uumlcretinden oluĢan toplam 169835 TL

yargılama giderinin BAġVURUCUYA OumlDENMESĠNE

BaĢvuru Numarası 20138503

Karar Tarihi 27102015

19

D Oumldemenin kararın tebliğini takiben baĢvurucunun Maliye Bakanlığına baĢvuru

tarihinden itibaren doumlrt ay iccedilinde yapılmasına oumldemede gecikme olması hacirclinde bu suumlrenin

sona erdiği tarihten oumldeme tarihine kadar geccedilen suumlre iccedilin yasal faiz uygulanmasına

E 6216 sayılı Kanunrsquoun 50 maddesinin (2) numaralı fıkrası uyarınca ihlalin ve

sonuccedillarının ortadan kaldırılması iccedilin yeniden yargılama yapmak uumlzere kararın bir oumlrneğinin

Ankara 6 Asliye Hukuk Mahkemesine GOumlNDERĠLMESĠNE

F Bilgi edinilmesi iccedilin kararın bir oumlrneğinin Adalet Bakanlığına ve ĠccediliĢleri

Bakanlığına goumlnderilmesine

27102015 tarihinde karar verildi

BaĢkan

Zuumlhtuuml ARSLAN

BaĢkanvekili

Burhan UumlSTUumlN

BaĢkanvekili

Engin YILDIRIM

Uumlye

Serdar OumlZGUumlLDUumlR

Uumlye

Serruh KALELĠ

Uumlye

Osman Alifeyyaz PAKSUumlT

Uumlye

Recep KOumlMUumlRCUuml

Uumlye

Nuri NECĠPOĞLU

Uumlye

Hicabi DURSUN

Uumlye

Celal Muumlmtaz AKINCI

Uumlye

Erdal TERCAN

Uumlye

Muammer TOPAL

Uumlye

Hasan Tahsin GOumlKCAN

Uumlye

Kadir OumlZKAYA

Uumlye

Rıdvan GUumlLECcedil

BaĢvuru Numarası 20138503

Karar Tarihi 27102015

20

KARŞIOY GEREKCcedilESİ

BaĢvurucunun yazdığı kitabın bir buumltuumln olarak incelenmesinde ifade oumlzguumlrluumlğuuml

sınırlarının aĢıldığı kitapta sarfedilen soumlzlerin ve iddiaların demokratik bir toplumda

baĢvurucunun ifade oumlzguumlrluumlğuuml ile baĢkalarının Ģoumlhret veya haklarının korunması arasında

makul bir denge teĢkil etmediği ayrıca kitabın oumln ve arka kapaklarındaki resim ve tanıtım

yazılarının da baĢvurucunun Ģeref ve itibara youmlnelik duumlĢuumlncelerini ortaya koyduğu

dolayısiyle derece mahkemelerinin bu konudaki tespit ve vardıkları sonucun hukuka uyarlı

bulunduğu ve baĢvurucunun Anayasarsquonın 26 maddesinde guumlvence altına alınan ifade

oumlzguumlrluumlğuumlnuumln ihlacircl edilmediği kanaatine vardığımızdan ccediloğunluğun aksi youmlndeki kararına

katılmıyoruz

BaĢkanvekili

Burhan UumlSTUumlN

Uumlye

Serdar OumlZGUumlLDUumlR

Uumlye

Muammer TOPAL

Page 8: ANAYASA MAHKEMESİ53. sayfasında “Yalçın Küçük, Gül'ün ei için, „ibrani‟ dediğinde elektriğe tutulmu bir Toy gibi çırpınıyor, hemen kağıda kaleme sarılıp mektup

BaĢvuru Numarası 20138503

Karar Tarihi 27102015

7

14 Davacı tarafından yapılan karar duumlzeltme talebi uumlzerine aynı Daire 8122011

tarihli ilamı ile karar duumlzeltme talebinin kabuluumlne ve Ġlk Derece Mahkemesinin kararının

bozulmasına karar vermiĢtir Yargıtayın gerekccedilesi Ģoumlyledir

ldquoDavacı yayın tarihinde Dışişleri Bakanı ve Cumhurbaşkanı adayıdır Davalı yazar

tarafından yazılan bdquoMusanın Guumlluuml‟ adlı kitabın kapak tasarımında kırmızı renk tercih

edilerek bdquoDavutun Yıldızı-Siyonist Yıldız‟ kullanıldığı bu yıldızın iccedilerisine davacının

akademisyen sıfatıyla giydiği cuumlbbeli ve kepli resmin yerleştirildiği bununla davacının -İsrail

ve Yahudilik- ile bağlantısının varlığına dair okuyucu uumlzerinde şuumlphe yaratılmasının

amaccedillandığı yine kitap iccedilerisinde ve arka sayfadaki oumlzet boumlluumlmuumlnde kullanılan ifadelerle

davacının yalancı Yahudi ve Amerika aşığı olduğu Hıristiyan olup kamuoyuna ABD

İngiltere ve İsrailin hizmetinde bir kişi olarak sunulduğu yayının ilk basım tarihi olan Mayıs

2007de uumllke guumlndeminde olan Cumhurbaşkanlığı seccedilimleri nedeniyle aday olan davacının

eleştirilmesinden ziyade kullanılan uumlslupla kuumlccediluumlk duumlşuumlruumllerek kişilik haklarına saldırıda

bulunulduğu anlaşılmaktadır Şu durumda uygun bir miktar manevi tazminat huumlkuumlm altına

alınmalıdır Mahkemenin bu youmlnuuml goumlzetmeden istemin reddine dair verdiği karar usul ve

yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir ise de karar dairece onanmış bulunduğundan

davacının karar duumlzeltme istemi HUMKnun 440-442 maddeleri uyarınca kabul edilmeli

onama ilamı kaldırılmalı ve karar bozulmalıdırrdquo

15 Bozma uumlzerine yargılamaya devam eden Ankara 6 Asliye Hukuk Mahkemesi

572012 tarihli kararı ile ldquohuumlkmuumlne uyulan bozma ilamında belirtilen gerekccedilelerlerdquo davanın

kabuluumlne ve baĢvurucunun davacıya 15000 TL oumldemesine karar vermiĢtir Karara goumlre

baĢvurucunun 2007 yılından itibaren iĢleyecek yasal faizi de davacıya oumldemesi

gerekmektedir

16 Kararın temyizi uumlzerine Yargıtay 4 Hukuk Dairesi 2312013 tarihli ilamı ile

yerel Mahkemenin kararını onamıĢtır Daire baĢvurucunun karar duumlzeltme talebini 1292013

tarihli ilamı ile reddetmiĢtir Karar baĢvurucuya 23102013 tarihinde tebliğ edilmiĢtir

17 Anayasa Mahkemesine bireysel baĢvuru 22112013 tarihinde yapılmıĢtır

B Başvuruya Konu Kitap

18 BaĢvuruya konu ldquoMusa‟nın Guumll‟uumlrdquo isimli kitap baĢvurucu Erguumln Poyraz

tarafından kaleme alınmıĢtır BaĢvuru dilekccedilesi ile birlikte verilen nuumlsha kitabın 2007 yılı

Ağustos ayında yayımlanan 8 baskısı olmakla birlikte oumln soumlzuumln 2942007 tarihinde yazıldığı

ve kitabın 2007 yılı Mayıs ayında basılarak dağıtımının yapıldığı anlaĢılmaktadır Ġstanbulrsquoda

188 sayfa olarak basılan kitap bir oumln soumlz ve 67 alt baĢlıktan oluĢmaktadır

19 Kitapta kitabın yayımlandığı tarihte dıĢiĢleri bakanı ve cumhurbaĢkanı adayı olan

davacı Abdullah Guumlluumln yaĢam oumlykuumlsuuml eğitimi evliliği ve siyasi yaĢamına iliĢkin bazı

detaylara yer verilmekte ve bazı iddialar ortaya atılmaktadır Soumlz konusu kitabın yazarı olan

baĢvurucu kitap boyunca baĢka kitaplardan gazete haber ve yazıları ile dergi makalelerinden

uzun alıntılar yapmıĢtır BaĢvurucunun sıklıkla alıntı yaptığı bir baĢka kaynak ise Yargıtay

Cumhuriyet BaĢsavcılığının bazı yazıĢmaları ile Abdullah Oumlcalanrsquoın bir mektubudur Soumlz

konusu kaynakların buumlyuumlk ccediloğunluğunun herkesin ulaĢabileceği yazı ve haberler olduğunu

bu yazıların ccediloğunlukla davacının siyasi goumlruumlĢlerine muhalif kiĢilerin yazıları olduğunu

belirtmek gerekir

20 BaĢvurucu davacının Ġsrail Amerikan ve Ġngiliz devletinin ccedilıkarlarına hizmet

ettiğini ima etmektedir BaĢvurucu iddiaların dayanağı olarak davacının Ġngilterersquode okuduğu

BaĢvuru Numarası 20138503

Karar Tarihi 27102015

8

okula buumlyuumlk oumlnem vermekte siyasi kariyeri boyunca gerek siyasetccedili gerekse devlet adamı

sıfatıyla bazı yabancı devlet adamları politikacılar ve sivil toplum oumlrguumltleri ile yaptığı

goumlruumlĢmelere değinmektedir BaĢvurucu bu goumlruumlĢmelerde ele alınan konuları yabancıların

davacı hakkındaki olumlu goumlruumlĢlerini aktarmakta ve kendi bakıĢ accedilısından bazı

değerlendirmelerde bulunmaktadır BaĢvurucu davacının goumlruumlĢtuumlğuuml baĢta bazı Yahudi

kuruluĢları olmak uumlzere Amerika Ġngiltere Ġsrail Almanya ve diğer bazı yabancı uumllkelerle

bağlantısı bulunan kiĢi ve kuruluĢların duumlnya sistemi iccedilindeki rollerine iliĢkin bazı

değerlendirmelerde bulunmakta ve davacının iliĢkilerine Ģuumlpheyle yaklaĢmaktadır

21 BaĢvurucuya goumlre Abdullah Guumll eğitimi ccedilalıĢma hayatı ve siyasi yaĢamı boyunca

daima Ģuumlpheli iliĢkiler iccedilerisinde bulunmuĢ Necip Fazıl Kısakuumlrek ve Necmettin Erbakan

ldquosiyasi ccedilizgisinderdquo goumlruumlnmesine rağmen kendisinin oumlzel bir ldquoajandasırdquo olmuĢtur BaĢvurucu

bu kanaatini davacının oumlğrencilik yıllarından itibaren ve bilhassa siyasi kariyeri boyunca

ccedileĢitli meseleler hakkında değiĢen goumlruumlĢlerine dayandırmaktadır BaĢvurucuya goumlre davacının

siyasi goumlruumlĢlerindeki tutarsızlıkların sebebi onun yabancı guumlccedillerin menfaatlerine ccedilalıĢan bir

kiĢi olmasıdır BaĢvurucu bir buumltuumln olarak davacı ve onun siyasi ccedilizgisinin Mustafa Kemal

Atatuumlrkrsquouumln goumlruumlĢlerine aykırı olduğunu iddia etmekte ve bu siyasi ccedilizginin ldquouumllkeyi felakete

suumlruumlklediğinerdquo inanmaktadır

22 BaĢvurucu soumlz konusu kitapta teroumlr oumlrguumltuuml PKK ve onun lideri olan Abdullah

Oumlcalanrsquoı sert ifadelerle eleĢtirmektedir Kitabın oumlnemli bir kısmında bazı yabancı siyasetccedili

devlet adamı ve kuruluĢların PKK ve Abdullah Oumlcalanrsquoa iliĢkin politikalarına ve bazı

accedilıklamalarına değinilmekte daha sonra aynı kiĢi ve kuruluĢların davacı hakkındaki

goumlruumlĢlerine de yer verilmektedir BaĢvurucu kitapta davacının Kuumlrt meselesi hakkındaki bazı

accedilıklamalarına da yer vermek suretiyle soumlz ve eylemlerinin uumllke menfaatine uygun

duumlĢmediğini kendi bakıĢ accedilısından goumlstermeye ccedilalıĢmaktadır

C İlgili Hukuk

23 1112011 tarihli ve 6098 sayılı Tuumlrk Borccedillar Kanunursquonun 49 maddesi Ģoumlyledir

ldquoKusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren bu zararı gidermekle

yuumlkuumlmluumlduumlr

Zarar verici fiili yasaklayan bir hukuk kuralı bulunmasa bile ahlaka aykırı bir fiille

başkasına kasten zarar veren de bu zararı gidermekle yuumlkuumlmluumlduumlrrdquo

24 6098 sayılı Kanunrsquoun 50 maddesi Ģoumlyledir

ldquoZarar goumlren zararını ve zarar verenin kusurunu ispat yuumlkuuml altındadır

Uğranılan zararın miktarı tam olarak ispat edilemiyorsa hacirckim olayların olağan akışını

ve zarar goumlrenin aldığı oumlnlemleri goumlz oumlnuumlnde tutarak zararın miktarını hakkaniyete uygun

olarak belirlerrdquo

IV İNCELEME VE GEREKCcedilE

25 Mahkemenin 27102015 tarihinde yapmıĢ olduğu toplantıda baĢvurucunun

22112013 tarihli ve 20138503 numaralı bireysel baĢvurusu incelenip gereği duumlĢuumlnuumllduuml

BaĢvuru Numarası 20138503

Karar Tarihi 27102015

9

A Başvurucunun İddiaları

26 BaĢvurucu baĢvuruya konu kitapta yer alan ifadelerin goumlruumlnuumlr gerccedilekliğe uygun

olduğunu ve davacının siyasi konumu gereği sert eleĢtirilere accedilık olması gerekmesine rağmen

ifade ettiği duumlĢuumlncelerinden dolayı cezalandırıldığını ileri suumlrmuumlĢtuumlr BaĢvurucu baĢvuruya

konu tazminat davasının accedilılmasından 16 guumln sonra Ergenekon soruĢturması olarak bilinen

soruĢturma kapsamında tutuklanarak yargılandığını ve goumlruumlĢleri dolayısıyla 29 yıl 7 ay

huumlrriyeti bağlayıcı ceza ile cezalandırıldığını belirtmiĢtir BaĢvurucu Ġlk Derece

Mahkemesinin accedilılan tazminat davasını reddetmesinin ardından Yargıtay 4 Hukuk Dairesinin

1522011 tarihli ilamı ile Ġlk Derece Mahkemesinin kararının onandığını bu tarihten sonra

uumlyeleri davacı tarafından seccedililen HSYK tarafından Yargıtay 4 Hukuk Dairesine yeni uumlyeler

atanarak uumlye yapısının değiĢtirildiğini ve davacının karar duumlzeltme talebinin aynı Daire

tarafından ve farklı uumlye yapısı ile 8122011 tarihinde kabul edilerek Ġlk Derece

Mahkemesinin kararının bozulduğunu ileri suumlrmuumlĢtuumlr BaĢvurucuya goumlre Yargıtay 4 Hukuk

Dairesine yapılan yeni atamalardan sonra Ġlk Derece Mahkemesinin kararı bozulabilmiĢtir

BaĢvurucu Yargıtayın tarafsız hareket etmediğini ileri suumlrmuumlĢ Anayasarsquonın 2 9 25 26

28 29 36 37 ve 40 maddelerinin ihlal edildiğinin tespiti ile maddi ve manevi tazminat

haklarının saklı tutulması talebinde bulunmuĢtur

B Değerlendirme

1 Kabul Edilebilirlik Youmlnuumlnden

27 Anayasa Mahkemesi olayların baĢvurucu tarafından yapılan hukuki

nitelendirmesi ile bağlı olmayıp olay ve olguların hukuki tavsifini kendisi takdir eder (Tahir

Canan B No 2012969 1892013 sect 16)

28 Her ne kadar baĢvurucu Yargıtay 4 Hukuk Dairesinin taraflı davrandığını ve bu

sebeple Anayasarsquonın 36 maddesinde koruma altına alınan adil yargılanma hakkının ihlal

edildiğini ileri suumlrmuumlĢ ise de bu Ģikacircyet yazmıĢ olduğu kitap nedeniyle baĢvurucunun

tazminat oumldemesine karar verilmesine youmlneliktir ve bu sebeple soumlz konusu Ģikacircyetin

Anayasarsquonın 26 maddesinde tanımlanan ifade oumlzguumlrluumlğuuml bağlamında incelenmesi uygun

goumlruumllmuumlĢtuumlr

29 BaĢvurucunun yazdığı bir kitaptan dolayı aleyhine manevi tazminat oumldemeye

huumlkmedilmesinin ifade oumlzguumlrluumlğuumlnuuml ihlal ettiğine iliĢkin Ģikacircyetleri accedilıkccedila dayanaktan yoksun

değildir Ayrıca baĢka bir kabul edilemezlik nedeni de bulunmadığı iccedilin baĢvurunun kabul

edilebilir olduğuna karar verilmesi gerekir

2 Esas Youmlnuumlnden

30 BaĢvurucu yazdığı bir kitap nedeniyle davacıya tazminat oumldemesinin

Anayasarsquonın 26 maddesinde yer alan ifade oumlzguumlrluumlğuumlnuuml ihlal ettiğini ileri suumlrmuumlĢtuumlr

BaĢvurucunun iddialarına karĢı Bakanlık goumlruumlĢuumlnde baĢvurucunun Ģikacircyetlerinin

Anayasarsquonın 26 maddesinde yer alan ifade oumlzguumlrluumlğuuml ccedilerccedilevesinde incelenmesi gerektiği

belirtilmiĢtir BaĢvurucu baĢvurunun esası hakkındaki Bakanlık goumlruumlĢuumlne karĢı baĢvuru

dilekccedilesindeki beyanlarını tekrar etmiĢtir

31 Anayasarsquonın ldquoTemel hak ve huumlrriyetlerin sınırlanmasırdquo kenar baĢlıklı 13 maddesi

Ģoumlyledir

ldquoTemel hak ve huumlrriyetler oumlzlerine dokunulmaksızın yalnızca Anayasanın ilgili

maddelerinde belirtilen sebeplere bağlı olarak ve ancak kanunla sınırlanabilir Bu

sınırlamalar Anayasanın soumlzuumlne ve ruhuna demokratik toplum duumlzeninin ve lacircik

Cumhuriyetin gereklerine ve oumllccediluumlluumlluumlk ilkesine aykırı olamazrdquo

BaĢvuru Numarası 20138503

Karar Tarihi 27102015

10

32 Anayasarsquonın ldquoDuumlşuumlnceyi accedilıklama ve yayma huumlrriyetirdquo kenar baĢlıklı 26 maddesi

Ģoumlyledir

ldquoHerkes duumlşuumlnce ve kanaatlerini soumlz yazı resim veya başka yollarla tek başına veya

toplu olarak accedilıklama ve yayma hakkına sahiptir Bu huumlrriyet resmi makamların muumldahalesi

olmaksızın haber veya fikir almak ya da vermek serbestliğini de kapsar Bu fıkra huumlkmuuml

radyo televizyon sinema veya benzeri yollarla yapılan yayımların izin sistemine

bağlanmasına engel değildir

Bu huumlrriyetlerin kullanılması millicirc guumlvenlik kamu duumlzeni kamu guumlvenliği Cumhuriyetin

temel nitelikleri ve Devletin uumllkesi ve milleti ile boumlluumlnmez buumltuumlnluumlğuumlnuumln korunması succedilların

oumlnlenmesi succedilluların cezalandırılması Devlet sırrı olarak usuluumlnce belirtilmiş bilgilerin

accedilıklanmaması başkalarının şoumlhret veya haklarının oumlzel ve aile hayatlarının yahut kanunun

oumlngoumlrduumlğuuml meslek sırlarının korunması veya yargılama goumlrevinin gereğine uygun olarak

yerine getirilmesi amaccedillarıyla sınırlanabilir

hellip

Duumlşuumlnceyi accedilıklama ve yayma huumlrriyetinin kullanılmasında uygulanacak şekil şart ve

usuller kanunla duumlzenlenirrdquo

33 Anayasarsquonın 26 maddesinde ifade oumlzguumlrluumlğuumlnuumln kullanımında baĢvurulabilecek

araccedillar ldquosoumlz yazı resim veya başka yollarrdquo olarak ifade edilmiĢ ve ldquobaşka yollarrdquo ifadesiyle

her tuumlrluuml ifade aracının anayasal koruma altında olduğu goumlsterilmiĢtir (Emin Aydın [GK] B

No 20132602 2312014 sect 43) Ġfade oumlzguumlrluumlğuuml Anayasarsquoda yer alan diğer hak ve

oumlzguumlrluumlklerin oumlnemli bir kısmını doğrudan etkiler Gazete dergi veya kitap biccediliminde basın

yayın yoluyla duumlĢuumlncenin yayılmasının baĢlıca aracı olan basın da ifade oumlzguumlrluumlğuumlnuumln

kullanılma biccedilimlerinden biridir (Fatih Taş [GK] B No 20131461 12112014 sect 64)

34 Anayasarsquonın 26 maddesinin birinci fıkrasında vurgulandığı uumlzere ifade

oumlzguumlrluumlğuuml herkesin soumlz yazı resim veya baĢka yollarla duumlĢuumlnce ve kanaatlerini accedilıklama ve

yayma hakkını buna bağlı olarak haber veya goumlruumlĢ alma ve verme oumlzguumlrluumlklerini

kapsamaktadır Bu ccedilerccedilevede ifade oumlzguumlrluumlğuuml kiĢinin haber ve bilgilere baĢkalarının

fikirlerine serbestccedile ulaĢabilmesi duumlĢuumlnce ve kanaatlerinden dolayı kınanamaması ve bunları

tek baĢına veya baĢkalarıyla birlikte ccedileĢitli yollarla serbestccedile ifade edebilmesi anlatabilmesi

savunabilmesi baĢkalarına aktarabilmesi ve yayabilmesi anlamına gelir

35 Basın oumlzguumlrluumlğuumlnuuml kapsayan ifade oumlzguumlrluumlğuuml gazete dergi kitap gibi araccedillar ile

duumlĢuumlnce ve kanaatleri accedilıklama yorumlama bilgi haber ve eleĢtirilerin yayın ve dağıtım

haklarını kapsar Ġfade oumlzguumlrluumlğuuml duumlĢuumlncenin iletilmesini ve dolaĢımını gerccedilekleĢtirerek

bireyin ve toplumun bilgilenmesini sağlar Ccediloğunluğa muhalif olanlar da dacirchil olmak uumlzere

duumlĢuumlncelerin her tuumlrluuml araccedilla accedilıklanması accedilıklanan duumlĢuumlnceye paydaĢ sağlanması duumlĢuumlnceyi

gerccedilekleĢtirme ve bu konuda baĢkalarını ikna etme ccedilabaları ccediloğulcu demokratik duumlzenin

gereklerindendir Bu itibarla duumlĢuumlnceyi accedilıklama ve yayma oumlzguumlrluumlğuuml ile basın oumlzguumlrluumlğuuml

demokrasinin iĢleyiĢi iccedilin yaĢamsal oumlnemdedir (Fatih Taş sect 65)

36 Bu bağlamda toplumsal ve siyasal ccediloğulculuğu sağlamak her tuumlrluuml duumlĢuumlncenin

barıĢccedilıl bir Ģekilde ve serbestccedile ifadesine bağlıdır Aynı Ģekilde birey oumlzguumln kiĢiliğini

duumlĢuumlncelerini serbestccedile ifade edebildiği ve tartıĢabildiği bir ortamda ortaya koyabilir Ġfade

oumlzguumlrluumlğuuml kendimizi ve baĢkalarını tanımlamada anlamada ve algılamada bu ccedilerccedilevede

baĢkalarıyla iliĢkilerimizi belirlemede ihtiyaccedil duyduğumuz bir değerdir (Emin Aydın sect 41)

BaĢvuru Numarası 20138503

Karar Tarihi 27102015

11

37 Anayasarsquonın 26 maddesinin birinci fıkrası ifade oumlzguumlrluumlğuumlne iccedilerik bakımından

bir sınırlama getirmemiĢtir BaĢka bir deyiĢle hem gerccedilek hem de tuumlzel kiĢiler iccedilin geccedilerli olan

ifade oumlzguumlrluumlğuuml siyasi sanatsal akademik veya ticari duumlĢuumlnce ve kanaat accedilıklamaları gibi her

tuumlrluuml ifadeyi kapsamına almaktadır Accedilıklanan ve yayılan bir duumlĢuumlncenin iccedileriğinden

hareketle kiĢiler ve toplum accedilısından ldquodeğerli-değersizrdquo veya ldquoyararlı-yararsızrdquo biccediliminde

ayrıĢtırılması subjektif unsurlar ihtiva eder Bu değerlendirmelerden hareketle ifade

oumlzguumlrluumlğuumlnuumln alanının belirlenmeye ccedilalıĢılması bu oumlzguumlrluumlğuumln keyficirc biccedilimde sınırlandırılması

sonucunu doğurabilecektir Ġfade oumlzguumlrluumlğuuml baĢkaları accedilısından ldquodeğersizrdquo veya ldquoyararsızrdquo

goumlruumllen duumlĢuumlncelerin accedilıklanması ve yayılması oumlzguumlrluumlğuumlnuuml de iccedilermektedir

38 Bununla birlikte ifade oumlzguumlrluumlğuuml Anayasarsquoda yer alan temel hak ve oumlzguumlrluumlklerin

sınırlama rejimine tabidir Ġfade oumlzguumlrluumlğuumlne iliĢkin 26 maddenin ikinci fıkrasında sınırlama

sebeplerine yer verilmiĢtir Mevcut baĢvuruya benzer baĢvurularda Anayasarsquonın 26

maddesinin ikinci fıkrasında yer alan sınırlama sebepleri dikkate alınmalıdır

39 Bununla birlikte ifade oumlzguumlrluumlğuumlne youmlnelik sınırlamaların da bir sınırının olması

gerektiği accedilıktır Temel hak ve oumlzguumlrluumlklerin sınırlandırılmasında Anayasarsquonın 13

maddesindeki oumllccediluumltler goumlz oumlnuumlne alınmak zorundadır Bu sebeple ifade oumlzguumlrluumlğuumlne getirilen

sınırlandırmaların denetiminin Anayasarsquonın 13 maddesinde yer alan oumllccediluumltler ccedilerccedilevesinde ve

Anayasarsquonın 26 maddesi kapsamında yapılması gerekmektedir

40 BaĢvuru baĢvurucu tarafından kaleme alınan bir kitapta bahsedilen doumlnemlerde

dıĢiĢleri bakanlığı ile baĢbakan yardımcılığı goumlrevlerinde bulunan ve cumhurbaĢkanı adayı

olan davacı Abdullah Guumllrsquouumln Ģeref ve itibarına zarar verildiği kabul edilerek baĢvurucunun

tazminat oumldemeye mahkucircm edilmesi nedeniyle yapılmıĢtır

41 Somut olayda ccediloumlzuumlmlenmesi gereken ilk mesele baĢvurucu aleyhine tazminata

huumlkmedilmesinin ifade oumlzguumlrluumlğuumlne youmlnelik bir muumldahale oluĢturup oluĢturmadığını

belirlemektir Sonraki aĢamalarda varlığı kabul edilen muumldahaleye dayanak olarak goumlsterilen

amacın meĢru olup olmadığının soumlz konusu hakkın oumlzuumlnuuml zedeleyecek oumllccediluumlde kısıtlanıp

kısıtlanmadığının kısıtlamanın demokratik toplumda gerekli olup olmadığının ve kullanılan

araccedilların orantılı olup olmadığının tespit edilmesi gerekir

a Muumldahalenin Mevcudiyeti

42 BaĢvurucu yazdığı kitapta yer alan soumlzlerinin ve iddialarının davacının Ģeref ve

itibarına zarar verdiği kabul edilerek 15000 TL tazminat oumldemeye mahkucircm edilmiĢtir Soumlz

konusu Mahkeme kararı ile baĢvurucunun ifade oumlzguumlrluumlğuumlne youmlnelik bir muumldahalede

bulunulduğu accedilıktır

b Muumldahalenin İhlal Oluşturup Oluşturmadığı

43 Yukarıda anılan muumldahale Anayasarsquonın 26 maddesinin ikinci fıkrasında

belirtilen haklı sebeplerden bir veya daha fazlasına dayanmadığı ve Anayasarsquonın 13

maddesinde belirtilen koĢulları yerine getirmediği muumlddetccedile Anayasarsquonın 26 maddesinin

ihlalini teĢkil edecektir Bu nedenle sınırlamanın Anayasarsquonın 13 maddesinde oumlngoumlruumllen oumlze

dokunmama Anayasarsquonın ilgili maddesinde belirtilmiĢ olma kanunlar tarafından oumlngoumlruumllme

Anayasarsquonın soumlzuumlne ve ruhuna demokratik toplum duumlzeninin ve laik Cumhuriyetrsquoin

gereklerine ve oumllccediluumlluumlluumlk ilkesine aykırı olmama koĢullarına uygun olup olmadığının

belirlenmesi gerekir

BaĢvuru Numarası 20138503

Karar Tarihi 27102015

12

i Kanunilik

44 BaĢvurucu Anayasarsquonın 26 maddesinin beĢinci fıkrasında yer alan ldquobu hakların

kullanılması kanunla duumlzenlenirrdquo huumlkmuumlne ve Anayasarsquonın 13 maddesinde yer alan

ldquokanunlar tarafından oumlngoumlruumllmerdquo gereğine aykırılık bulunduğuna iliĢkin bir iddiada

bulunmamıĢtır Yapılan değerlendirmeler neticesinde 6098 sayılı Kanunrsquoun 49 ve 50

maddelerinin ldquokanunlar tarafından oumlngoumlruumllmerdquo oumllccediluumltuumlnuuml karĢıladığı sonucuna varılmıĢtır

ii Meşru Amaccedil

45 BaĢvurucunun tazminat oumldemesine iliĢkin soumlz konusu kararın baĢkalarının Ģoumlhret

veya haklarının korunmasına youmlnelik oumlnlemlerin bir parccedilası olduğu ve meĢru bir amaccedil taĢıdığı

sonucuna varılmıĢtır

iii Demokratik Toplum Duumlzeninde Gerekli Olma ve Oumllccediluumlluumlluumlk

46 Son olarak baĢvurucunun yazdığı kitapta sarf ettiği soumlzlerden dolayı aleyhine

tazminata huumlkmedilmesine iliĢkin kararda demokratik bir toplumda baĢvurucunun ifade

oumlzguumlrluumlğuuml ile baĢkalarının Ģoumlhret veya haklarının korunması arasında makul bir dengenin

goumlzetilip goumlzetilmediği değerlendirilmelidir

47 Bireyin Ģeref ve itibarı Anayasarsquonın 17 maddesinde yer alan ldquomanevi varlıkrdquo

kapsamında yer almaktadır Devlet bireyin manevi varlığının bir parccedilası olan Ģeref ve itibara

keyficirc olarak muumldahale etmemek ve uumlccediluumlncuuml kiĢilerin saldırılarını oumlnlemekle yuumlkuumlmluumlduumlr

Uumlccediluumlncuuml kiĢilerin Ģeref ve itibara muumldahalesi -birccedilok ihtimalin yanında- goumlrsel ve iĢitsel

yayınlar yoluyla da olabilir Bir kiĢi goumlrsel ve iĢitsel yayın yoluyla bir kamuoyu tartıĢması

ccedilerccedilevesinde eleĢtirilmiĢ olsa dahi o kiĢinin Ģeref ve itibarı manevi buumltuumlnluumlğuumlnuumln bir parccedilası

olarak değerlendirilmelidir (Nilguumln Halloran B No 20121184 1672014 sect 41 Adnan

Oktar B No 20131123 2102013 sect 33)

48 Ġfade oumlzguumlrluumlğuuml ve oumlzel olarak basın oumlzguumlrluumlğuuml alanında devletin pozitif ve negatif

yuumlkuumlmluumlluumlkleri bulunmaktadır Kamu makamları negatif yuumlkuumlmluumlluumlk kapsamında zorunlu

olmadıkccedila duumlĢuumlncenin accedilıklanmasını ve yayılmasını yasaklamamalı yaptırımlara tabi

tutmamalı pozitif yuumlkuumlmluumlluumlk kapsamında ise ifade oumlzguumlrluumlğuumlnuumln gerccedilek ve etkili korunması

iccedilin gereken tedbirleri almalıdır (Nilguumln Halloran sect 43 benzer youmlndeki AĠHM goumlruumlĢuuml iccedilin

bkz Oumlzguumlr GuumlndemTuumlrkiye B No 2314493 1632000 sect 43)

49 Devletin bireylerin maddi ve manevi varlığının korunması ile ilgili pozitif

yuumlkuumlmluumlluumlkleri ccedilerccedilevesinde Ģeref ve itibarın korunması hakkı ile diğer tarafın Anayasarsquoda

guumlvence altına alınmıĢ olan ifade oumlzguumlrluumlğuumlnden yararlanma hakkı arasında adil bir denge

kurması gerekir Mevcut olaydaki gibi baĢvurularda baĢvurunun sonucu kural olarak

baĢvurunun ihtilaflı soumlzlerin sahibi tarafından Anayasarsquonın 26 maddesine dayanılarak

yapılmıĢ olması ile bu soumlzlere konu olan kiĢi tarafından Anayasarsquonın 17 maddesinin birinci

fıkrasına dayanılarak yapılmıĢ olmasına goumlre değiĢmez Aksi hacirclde Anayasarsquonın anılan

maddelerinde korunan hakların dengelenmesinde benzer olaylarda ccedileliĢkili sonuccedillar ortaya

ccedilıkabilir Yargı mercilerinin bu iki maddede duumlzenlenen haklar arasında Anayasarsquonın 13

maddesinde ve bu maddenin uygulanmasına iliĢkin Anayasa Mahkemesi iccediltihadında ortaya

konulan kriterlere uygun bir denge kurmaları gerekir

50 Demokrasiler temel hak ve oumlzguumlrluumlklerin en geniĢ oumllccediluumlde sağlanıp guumlvence altına

alındığı rejimlerdir Oumlze dokunma yasağını ihlal etmeyen muumldahaleler youmlnuumlnden goumlzetilmesi

oumlngoumlruumllen ldquodemokratik toplum duumlzeninin gereklerirdquo kavramı oumlncelikle ifade oumlzguumlrluumlğuuml

BaĢvuru Numarası 20138503

Karar Tarihi 27102015

13

uumlzerindeki sınırlamaların zorunlu ya da istisnai tedbir niteliğinde ve baĢvurulabilecek en son

ccedilare ya da alınabilecek en son oumlnlem olmasını gerektirmektedir Demokratik toplum

duumlzeninin gereklerinden olma bir sınırlamanın demokratik bir toplumda zorlayıcı bir

toplumsal ihtiyacın karĢılanması amacına youmlnelik olmasını ifade etmektedir Buna goumlre

sınırlayıcı tedbir bir toplumsal ihtiyacı karĢılamıyorsa ya da baĢvurulabilecek en son ccedilare

niteliğinde değilse demokratik toplum duumlzeninin gereklerine uygun bir tedbir olarak

değerlendirilemez (HandysideBirleşik Krallık B No 549372 7121976 sect 48)

51 Buna goumlre demokratik toplumun temellerinden olan ifade oumlzguumlrluumlğuumlnuumln sadece

lehte olduğu kabul edilen veya zararsız ya da ilgilenmeye değmez goumlruumllen ifadeler iccedilin değil

devletin veya toplumun bir boumlluumlmuumlnuuml eleĢtiren onlara ccedilarpıcı gelen onları rahatsız eden

ifadeler iccedilin de geccedilerli olduğu kuĢkusuzdur Ccediluumlnkuuml bunlar demokratik toplum duumlzeninde

geccedilerli olan ccediloğulculuğun hoĢgoumlruumlnuumln ve accedilık fikirliliğin gerekleridir (HandysideBirleşik

Krallık sect 49)

52 Hak ve oumlzguumlrluumlklere yapılacak her tuumlrluuml sınırlamada devreye girecek bir baĢka

guumlvence de Anayasarsquonın 13 maddesinde ifade edilen ldquooumllccediluumlluumlluumlk ilkesirdquodir Bu ilke temel hak

ve oumlzguumlrluumlklerin sınırlandırılmasına iliĢkin baĢvurularda oumlncelikli olarak dikkate alınması

gereken bir guumlvencedir Anayasarsquonın 13 maddesinde demokratik toplum duumlzeninin gerekleri

ve oumllccediluumlluumlluumlk ilkeleri iki ayrı kriter olarak duumlzenlenmiĢ olmakla birlikte bu iki kriter arasında

sıkı bir iliĢki vardır Temel hak ve oumlzguumlrluumlklere youmlnelik herhangi bir sınırlamanın demokratik

toplum duumlzeni iccedilin gerekli nitelikte baĢka bir ifadeyle guumlduumllen kamu yararı amacını

gerccedilekleĢtirmekle birlikte temel haklara en az muumldahaleye olanak veren oumllccediluumlluuml bir sınırlama

niteliğinde olup olmadığının incelenmesi gerekir (AYM E20074 K200781 18102007)

53 Anayasa Mahkemesinin kararlarına goumlre oumllccediluumlluumlluumlk temel hak ve oumlzguumlrluumlklerin

sınırlanma amaccedilları ile araccedil arasındaki iliĢkiyi yansıtır Oumllccediluumlluumlluumlk denetimi ulaĢılmak istenen

amaccediltan yola ccedilıkılarak bu amaca ulaĢılmak iccedilin seccedililen aracın denetlenmesidir Bu sebeple

ifade oumlzguumlrluumlğuuml alanında getirilen muumldahalelerde hedeflenen amaca ulaĢabilmek iccedilin seccedililen

muumldahalenin elveriĢli gerekli ve orantılı olup olmadığı değerlendirilmelidir (Sebahat Tuncel

B No 20121051 2022014 sect 84)

54 Bu bağlamda ifade oumlzguumlrluumlğuumlne yargısal veya idari bir muumldahalenin toplumsal bir

ihtiyaccedil baskısını karĢılayıp karĢılamadığına bakılması gerekecektir BaĢvuru konusu olay

bakımından yapılacak değerlendirmelerin temel ekseni muumldahaleye neden olan derece

mahkemelerinin kararlarında dayandıkları gerekccedilelerin ifade oumlzguumlrluumlğuumlnuuml kısıtlama

bakımından ldquodemokratik toplum duumlzeninin gereklerirdquo ve ldquooumllccediluumlluumlluumlkrdquo ilkelerine uygun

olduğunu inandırıcı bir Ģekilde ortaya koyup koyamadığı olacaktır (Sebahat Tuncel sect 85)

55 Yukarıdaki değerlendirmeler ıĢığında mahkemelerin duumlĢuumlncelerin accedilıklanması ve

yayılmasına youmlnelik olarak tazminata veya cezaya karar verirken ifade oumlzguumlrluumlğuumlnuumln

kullanılmasından kaynaklanan yarardan ccedilok daha ağır basan korunması gereken bir yararın

varlığını somut olgulara dayanarak goumlstermeleri gerekir (Mustafa Ali Balbay B No

20121272 4122013 sect 114)

56 Bunun sonucu olarak baĢvurucunun ifade oumlzguumlrluumlğuumlne yapılan muumldahalenin

Anayasarsquonın 26 maddesini ihlal boyutuna ulaĢıp ulaĢmadığı incelenirken soyut bir

değerlendirme yapılmayıp baĢvurucunun kullandığı ifadelerin tuumlruumlnuumln kamusal tartıĢmalara

katkı sunma kapasitesinin ifadelere youmlnelik kısıtlamaların niteliğinin ve kapsamının

ifadelerin kimin tarafından dile getirildiğinin kime youmlneldiğinin ve kamuoyu ile diğer

BaĢvuru Numarası 20138503

Karar Tarihi 27102015

14

kiĢilerin kullanılan ifadeler karĢısında sahip oldukları hakların ağırlığının gerektiği gibi

değerlendirilip değerlendirilmediğine bakılmalıdır

57 BaĢvurucunun bir araĢtırmacı ve yazar olarak politikacılara veya huumlkucircmet

politikalarına youmlnelttiği eleĢtiriler sırasında soumlylediği soumlzlerden dolayı aleyhine tazminata

huumlkmedilmesinin oumllccediluumlluuml olduğunun kabul edilebilmesi iccedilin ifade oumlzguumlrluumlğuumlne yapılan

muumldahalenin gerekccedilelerinin inandırıcı baĢka bir deyiĢle ilgili ve yeterli olması gerekir

58 Bu bağlamda gerekccedilede baĢvurucunun yayımladığı kitapta davacı hakkında haber

ve fikirlere yer verirken yayıncılık etiğine uygun olarak doğru ve guumlvenilir bilgi sunarken iyi

niyetle hareket etme goumlrev ve yuumlkuumlmluumlluumlğuumlne uyup uymadığının davacı hakkında verilen

bilgilerin cumhurbaĢkanlığı seccedilimleri kapsamında kamu yararına iliĢkin olup olmadığının

kitabın davacıya karĢı keyficirc kiĢisel bir saldırı teĢkil edip etmediğinin ve doğrudan siyasi

kiĢiliğini hedef alıp almadığının ortaya konulması gerekir Nitekim siyasilere youmlnelik

eleĢtirinin sınırları ccedilok daha geniĢtir (FeldekSlovakya B No 2903295 1272001 sect 74)

59 BaĢvuruya konu kitap yayımlanmadan oumlnce 2007 yılı Nisan ayında yapılacak olan

11 cumhurbaĢkanlığı seccedilimine youmlnelik kamuoyunda yoğun bir tartıĢma yaĢanmaktaydı 2000

yılında seccedililen 10 CumhurbaĢkanı Ahmet Necdet Sezerin goumlrev suumlresi 1652007 tarihinde

dolmaktaydı ve TBMM cumhurbaĢkanlığı seccediliminin ilk tur oylama guumlnuumlnuuml 27 Nisan olarak

belirlemiĢti Seccedilim doumlnemine laiklik tartıĢmalarıyla gelinmiĢti Uumllkenin ccedileĢitli yerlerinde

ldquoCumhuriyet Mitinglerirdquo adıyla geniĢ katılımlı goumlsteriler duumlzenlenmiĢ ve iktidarda bulunan

Adalet ve Kalkınma Partisinin kendi siyasal ccedilizgisinden bir ismi cumhurbaĢkanlığına seccedilmesi

engellenmek istenmiĢti Ġktidar partisinin o doumlnem dıĢiĢleri bakanı ve baĢbakan yardımcısı

olan Kayseri Milletvekili Abdullah Guumlluuml aday goumlstermesi uumlzerine tartıĢmaların odak noktası

genel olarak Abdullah Guumllrsquoe kaymıĢ ve yaĢanan bazı geliĢmelerin ardından ancak 2882007

tarihinde Abdullah Guumll cumhurbaĢkanı seccedililmiĢti

60 BaĢvurucu muhafazakacircr toplum kesimleri dinicirc cemaatlerin siyaset ve siyasi

partilerle iliĢkileri uumlzerine araĢtırmaları bulunan ve ccediloğunluğu zikredilen konularda olmak

uumlzere ondan fazla kitabı bulunan bir yazardır BaĢvurucu soumlz konusu kitabın oumln soumlzuumlnuuml

2942007 tarihinde yazmıĢ ve kitap cumhurbaĢkanlığı seccedilimine iliĢkin tartıĢmaların yoğun

olarak devam ettiği guumlnlerde yayımlanmıĢtır

61 BaĢvurucu davacıya ve davacının birlikte siyaset yaptığı kiĢilere karĢı son derece

Ģuumlpheci yaklaĢmaktadır BaĢvurucu bu kiĢilere genel olarak guumlvenmemekte bu kiĢilerin

kendisinin de mensubu olduğu duumlnya goumlruumlĢuumlne karĢı duumlĢman oldukları fikrini taĢımaktadır

BaĢvurucu davacı ve kitapta davacı ile birlikte adını zikrettiği kiĢilerin milleti aldattıklarına

inanmakta ve bu kiĢilere sert biccedilimde karĢı ccedilıkılması gerektiğini savunmaktadır Ayrıca

kitapta ifade ettiği olayların subjektif değerlendirmesini yapmakta davacı hakkında oumlne

suumlrduumlğuuml kanaatlerini ispatlamak iccedilin olayları ve bu olaylara iliĢkin yorumları

ccedileĢitlendirmektedir

62 BaĢvurucu hakkında accedilılan tazminat davası Ġlk derece Mahkemesince reddedilmiĢ

buna karĢın Yargıtayca karar duumlzeltme aĢamasında bozulmuĢtur Daha sonra Ġlk Derece

Mahkemesi Yargıtay bozma gerekccedilesinde belirtilen gerekccedilelerle davayı kabul ederek

baĢvurucunun davacıya manevi tazminat oumldemesine karar vermiĢtir Bu durumda baĢvurucu

hakkında tazminata huumlkmedilmesinin ifade oumlzguumlrluumlğuumlnuuml ihlal ettiğine iliĢkin Ģikacircyetin

incelenmesi sırasında Yargıtay 4 Hukuk Dairesinin 8122011 tarihli ilamında yer alan

gerekccedileler değerlendirilmelidir

BaĢvuru Numarası 20138503

Karar Tarihi 27102015

15

63 Oumlte yandan yapılan bireysel baĢvurularda yalnızca ve tek baĢlarına derece

mahkemelerince verilen kararların ele alınması ile de yetinilemez Oumlncelikle baĢvurucu

tarafından soumlylenen soumlzlerin kitabın tamamı ve soumlylendikleri bağlamdan kopartılmaksızın

olayın buumltuumlnselliği iccedilerisinde değerlendirilmesi gerekir (Nilguumln Halloran B No 20121184

1672014 sect 52)

64 Yargıtay 4 Hukuk Dairesi uumlccedil sebepten dolayı davanın kabul edilmesi gerektiği

gerekccedilesiyle Ġlk Derece Mahkemesinin davanın reddine dair kararını bozmuĢtur Bunlardan

birincisi baĢvuruya konu kitabın kapak tasarımında kırmızı renk tercih edilerek ldquoDavut

yıldızı (siyonist yıldız)rdquo kullanılması ve bu yıldızın iccediline davacının akademisyen sıfatıyla

giydiği cuumlbbeli ve kepli resmin yerleĢtirilmesidir Daireye goumlre soumlz konusu kapak tasarımı ile

davacının ldquoĠsrail ve Yahudilikrdquo ile bağlantısı olduğuna dair okuyucu uumlzerinde Ģuumlphe

yaratılmak istenmiĢtir BaĢvurucu kırmızı renk ile Ġsrail ve Yahudilik arasında nasıl bir

bağlantı kurulduğunun accedilık olmadığını belirtmiĢtir BaĢvurucu bir kimsenin ldquoĠsrail veya

Yahudilik ile bağlantısının varlığı hakkında Ģuumlphe yaratılmasınınrdquo davacının Tuumlrkiye

Cumhuriyeti vatandaĢı olan Yahudileri de temsil ettiği goumlzetildiğinde hangi surette tazminat

nedeni olduğunun yeterince izah edilmediğini ileri suumlrmuumlĢtuumlr BaĢvurucu tazminat nedeni

sayılan kitap kapağının davacının yaĢamı suumlrecindeki kesitlere dikkat ccedilekmek ve iktidara

gelmeden oumlnceki goumlruumlĢleri ile iktidardaki goumlruumlĢleri ve uygulamaları arasındaki ccedileliĢkileri

goumlstermek amacı taĢıdığını savunmuĢtur

65 BaĢvuruya konu kitap kapağında olduğu gibi belirli bir resmin ne anlama

geldiğinin ancak baĢvurucunun accedilıklamaları ve kitapta kullanılan ifadelerle birlikte kitabın

yayımlandığı oumlzel koĢulların da birlikte değerlendirilmesi ile belirlenebileceği hatırda

tutulmalıdır Bu bağlamda kitap kapağının temel olarak kitabın iccedileriğini yansıtma amacıyla

tasarlandığı değerlendirilmiĢtir

66 Dairenin davanın kabul edilmesi iccedilin goumlsterdiği ikinci sebep ise kitapta bir buumltuumln

olarak ve arka sayfadaki oumlzet boumlluumlmuumlnde kullanılan ifadelerle ldquodavacının yalancı Yahudi ve

Amerika acircĢığı olduğu Hristiyan olup kamuoyuna ABD Ġngiltere ve Ġsrailin hizmetinde bir

kiĢi olarakrdquo sunulduğudur Kitabın arka sayfasında ve iccedileriğinde (bkz sectsect 16-20) bir buumltuumln

olarak davacının Yahudi ve Hristiyanlarla iyi iliĢkileri olduğu davacının duumlĢuumlnce ve

eylemlerinin Tuumlrklerin ve Tuumlrkiye Cumhuriyetirsquonin menfaatine değil ABD Ġngiltere Ġsrail

gibi uumllkelerin menfaatlerine olduğu iddia edilmekte ve bu iddiaların kanıtlanması iccedilin bazı

ccedilıkarımlar ve yorumlar yapılmaktadır Bundan baĢka davacının oumlğrenciliğinden itibaren

değiĢen ideolojik tercihlerine dikkat ccedilekilmekte ve baĢvurucu kendince bu tutarsızlıkları

yorumlamaktadır Buna karĢın kitapta davacıya karĢı aĢağılayıcı ifadeler tespit edilmemiĢtir

Nitekim Yargıtay da bozma kararında boumlyle bir tespite yer vermemiĢtir

67 Dairenin davanın kabul edilmesi iccedilin goumlsterdiği uumlccediluumlncuuml sebep ise kitabın

yayımlandığı 2007 yılının Mayıs ayında uumllke guumlndemindeki cumhurbaĢkanlığı seccedilimlerinde

aday olan davacının eleĢtirilmesinden ziyade kullanılan uumlslupla ldquokuumlccediluumlk duumlĢuumlruumllmesininrdquo

amaccedillandığı iddiasıdır Gerccedilekten de baĢvurucunun soumlz konusu kitabı davacının toplumsal

itibarını zayıflatmak onun uumlstlendiği ve uumlstlenmeyi duumlĢuumlnduumlğuuml siyasi goumlrevlerde bulunmayı

hak etmeyen bir kiĢi olduğunu goumlstererek toplumu youmlnlendirmek amacı ile yazdığı accedilıktır

BaĢvurucu bu amacına ulaĢmak iccedilin bir buumltuumln olarak kitapta yaklaĢan cumhurbaĢkanlığı

seccedilimlerinde aday olan davacının hayat hikacircyesinden bazı kesitlerle birlikte oumlğrenciliğinden

itibaren ccedileĢitli konulardaki accedilıklamalarını ele almakta kendi bakıĢ accedilısından davacının

Mustafa Kemal Atatuumlrkrsquouumln oumlğretilerine muhalif bir kiĢi olduğunu goumlstermeye ccedilalıĢmakta ve

davacıyı sert biccedilimde eleĢtirmektedir

BaĢvuru Numarası 20138503

Karar Tarihi 27102015

16

68 Ġfade oumlzguumlrluumlğuuml buumlyuumlk oumllccediluumlde eleĢtiri oumlzguumlrluumlğuumlnuumln guumlvence altına alınmasını

hedeflemektedir Bu nedenle duumlĢuumlncelerin accedilıklanması ve yayılması sırasında kullanılan

ifadelerin sert olması doğal karĢılanmalıdır Oumlte yandan siyasi tartıĢma oumlzguumlrluumlğuumlnuumln ldquotuumlm

demokratik sistemlerin temel ilkesirdquo (LingensAvusturya B No 981582 871986 sectsect 41

42) olduğu goumlz oumlnuumlne alındığında diğer ifade tuumlrlerine nazaran siyasi ifade oumlzguumlrluumlğuumlne

ayrıca oumlnem vermek gerekmektedir AĠHM kararlarında sıklıkla siyasi bir tartıĢmayı

savunmanın demokratik bir toplumda temel bir unsur olduğunu vurgulamaktadır AĠHM

zorlayıcı nedenler olmadıkccedila siyasi ifadeye kısıtlama getirilmemesi gerektiğini

kaydetmektedir (FeldekSlovakya sect 83)

69 AĠHMrsquoin yerleĢik iccediltihatlarında da belirttiği gibi huumlkucircmetler kullandıkları kamu

guumlcuumlnden dolayı kendilerine youmlneltilmiĢ en ağır eleĢtirileri bile hoĢgoumlruuml ile karĢılamak

zorundadır Sağlıklı bir demokrasi bir huumlkucircmetin yalnızca yasama organı veya yargı organları

tarafından denetlenmesini değil aynı zamanda sivil toplum oumlrguumltleri medya ve basın veya

siyasi partiler gibi siyasal alanda yer alan diğer aktoumlrlerce de denetlenmesini gerektirir

(Castellsİspanya B No 1179885 2341992 sect 46)

70 Aynı Ģekilde siyasetccedililere youmlnelik eleĢtirilerin kabul edilebilir sınırları diğer

kiĢilere youmlnelik eleĢtiri sınırına goumlre daha geniĢtir Bir siyasetccedili diğer kiĢilerden farklı olarak

her soumlzuumlnuuml ve eylemini bilerek halkın ve aynı zamanda diğer siyasetccedililerin denetimine accedilar

bu nedenle de daha geniĢ hoĢgoumlruuml goumlstermek zorundadır (LingensAvusturya sect 42)

71 Siyasetccedililerin daha hoĢgoumlruumlluuml olmak zorunda olmaları Anayasarsquonın 26

maddesinin ikinci fıkrasında belirtilen ldquoşoumlhret ve haklarınınrdquo korunmayacağı anlamına

gelmez Aksine 26 maddenin ikinci fıkrası buumltuumln bireylerin itibarlarının korunmasına imkacircn

verir Ancak Ģahsi sıfatları dıĢında hareket eden siyasetccedililer bakımından soumlz konusu

korumanın gerekleri siyasi meseleleri accedilık biccedilimde tartıĢmanın yararıyla bağlantılı olarak

değerlendirilmelidir (LingensAvusturya sect 42)

72 Somut olayda baĢvurucu yayımladığı kitapta davacının soumlz eylem ve

politikalarıyla Tuumlrklerin ve Tuumlrkiye Cumhuriyeti devletinin menfaatlerine ccedilalıĢmadığını

davacının eylemlerinin ve iliĢkilerinin bazı yabancı devletlerin ccedilıkarlarına hizmet ettiğini

savunmuĢ ve davacıya youmlnelik olarak sert ifadeler kullanmıĢtır Yargıtay 4 Hukuk Dairesi

kitaptaki iddiaların ve baĢvurucu hakkındaki soumlzlerin bir buumltuumln olarak davacının Ģeref ve

itibarına saldırı anlamı taĢıdığına karar vermiĢtir Dairenin kitapta yer alan iddia ve soumlzlerin

ve kitap kapağında kullanılan resmin asıl amacının davacıyı kuumlccediluumlk duumlĢuumlrmek olduğunu kabul

etmesi ancak baĢvurucunun kullandığı kelimelere ve kitap kapağında yer alan resme onun

verdiği anlamın oumltesinde anlamlar yuumlklemesi ile muumlmkuumln olmuĢtur

73 Yargıtay 4 Hukuk Dairesi kararında baĢvurucunun kullandığı ifadelerin tuumlruuml

kamusal tartıĢmalara katkı sunma kapasitesi ve ifadelerin kimin tarafından dile getirildiği

tartıĢılmamıĢ baĢvurucunun hakları ile davacının kullanılan ifadeler karĢısında sahip olduğu

hakların ağırlığı gerektiği gibi değerlendirilmemiĢtir Derece Mahkemeleri baĢvurucunun soumlz

konusu kitabı davacının toplumsal itibarını zayıflatmak iccedilin yazdığını kabul etmiĢlerdir Fakat

Mahkemeler siyasi tartıĢmaların yoğun olarak yaĢandığı bir doumlnemde bu kitabın

yayımlanmasının beklenen bir geliĢme olduğunu goumlzardı etmiĢlerdir

74 BaĢvurucunun dava konusu kitapta yirmi yılı aĢkın bir suumlredir Tuumlrkiye siyasetinin

en oumlnemli aktoumlrlerinden biri olan davacıyı eleĢtirmesinin ve onun hayatının bazı kesitleri ile

iliĢkilerini ve soumlzlerini analiz etmesinin genel olarak kamu yararını ilgilendiren bir mesele

BaĢvuru Numarası 20138503

Karar Tarihi 27102015

17

olduğuna kuĢku yoktur Ayrıca huumlkucircmetlere ve siyasetccedililere youmlneltilen eleĢtirinin sınırı da

oumlzel kiĢilere goumlre daha geniĢtir

75 Ġfade oumlzguumlrluumlğuumlne youmlnelik olarak tazminata veya cezaya karar verirken ifade

oumlzguumlrluumlğuumlnuumln kullanılmasından kaynaklanan yarardan ccedilok daha ağır basan korunması

gereken bir yararın varlığının olup olmadığı değerlendirilirken ldquoolgusal iddialarrdquo ile ldquodeğer

yargısırdquo arasındaki farkın dikkatlice ortaya konulması gerekir Olgusal iddiaların

dayanaklarının ortaya konulmasının beklenmesi muumlmkuumlnken değer yargılarının gerccedilekliğinin

kanıtlanmasını beklemek muumlmkuumln değildir (De Haes and GijselsBelccedilika B No 1998392

2421997 sect 42) Bununla birlikte somut olaydaki gibi birccedilok kitaptan gazete haber ve

yazıları ile dergi makalelerinden alıntılar temelinde ortaya atılan iddialar soumlz konusu

olduğunda ldquoolgusal iddialarrdquo ile ldquodeğer yargılarınırdquo ayırt etmek oldukccedila zordur Yine de

olgusal iddialar ile desteklenmese bile değer yargılarının aĢırı olması kabul edilebilir bir

durumdur (JerusalemAvusturya B No 2695895 2722001 sect 43)

76 BaĢvuru konusu kitapta kitabın yayımlandığı tarihte dıĢiĢleri bakanı ve

cumhurbaĢkanı adayı olan davacı Abdullah Guumlluumln siyasi ve aile yaĢamına iliĢkin bazı

detaylara yer verilmiĢ ve bazı iddialar ortaya atılmıĢtır Ancak ortaya atılan iddialar genel

olarak baĢka kitaplardan gazete haber ve yazıları ile dergi makalelerinden alıntılar temelinde

yapılmıĢtır Bununla birlikte kitapta sıklıkla atıf yapılan bir baĢka kaynak ise Yargıtay

Cumhuriyet BaĢsavcılığının bazı yazıĢmaları ile Abdullah Oumlcalanrsquoın bir mektubudur Bu

kapsamda kullanılan kaynakların buumlyuumlk ccediloğunluğunun herkesin ulaĢabileceği yazı ve haberler

ile ccediloğunlukla davacının siyasi goumlruumlĢlerine muhalif kiĢilerin yazıları olduğu anlaĢılmaktadır

(bkz sect 18) Dolayısıyla kitap oumlnemli oumllccediluumlde herkesin ulaĢabileceği accedilık kaynaklar

kullanılarak yapılan bazı değer yargılarına dayanmaktadır

77 Oumlte yandan baĢvurucunun yazdığı kitabının yoğun siyasi tartıĢmaların yaĢandığı

bir doumlnemde yayımlandığı goumlzetildiğinde kamu yararına youmlnelik olmadığı soumlylenemez

BaĢvurucunun boumlyle bir doumlnemde kendi adına kamuoyunu bilgilendirmek ve eleĢtirilerle

kamuoyu oluĢturmak amacıyla hareket ettiği accedilıktır Oumlte yandan baĢvurucunun yorumları ve

ccedilıkarımlarının ağır eleĢtiri olduğunda herhangi bir teredduumlt olmamasına rağmen baĢvurucunun

yorumlarının ve ccedilıkarımlarının keyficirc kiĢisel saldırı boyutuna ulaĢtığı da soumlylenemez

BaĢvurucunun polemik iccedileren agresif usuluuml değerlendirilirken ifade oumlzguumlrluumlğuumlnuumln sadece

haber ve fikirlerin iccedileriğini korumadığı haber ve fikirlerin iletilme usuluumlnuuml de koruduğu

goumlzetilmelidir (JersildDanimarka B No 1589089 2391984 sect 31)

78 Demokratik toplumda -oumlzellikle siyasi kiĢiler uumlzerinde- ccediloğulcu bir tartıĢma

ortamının sağlanması oumlnemlidir Boumlylelikle demokrasinin asıl iĢlevi olan haber bilgi ve

eleĢtirilerin oumlzguumlrce dile getirilmesi iccedilin uygun ortam sağlanabilecektir Siyasi kiĢiler

demokratik bir ortamda kendilerine youmlnelik ağır eleĢtiriler yapılabileceğini aile ve oumlzel

yaĢamlarının suumlrekli takip edileceğini bilerek tercihlerini belirlemektedirler Bu bağlamda

baĢvurucunun uzun yıllardır siyasetin iccedilinde ve cumhurbaĢkanı adayı olan kiĢi hakkında -

oumlnceden yayımlanmıĢ kaynaklar temelinde- siyasi hayatında yapmıĢ olduğu bazı tercihlerden

yola ccedilıkarak aile hayatına iliĢkin bilgiler iletmesine ve ağır eleĢtiriler yapmasına demokratik

ccediloğulculuk accedilısından tahammuumll edilmesi gerekir Bu tuumlr aile hayatına iliĢkin bilgilere ağır

eleĢtirilere ve değerlendirmelere tahammuumll edilmesi ve ifade oumlzguumlrluumlğuumlnuumln guumlvencesi ile

bunların dile getirilmesi demokrasinin sağlıklı iĢlemesini sağlayacaktır

79 Rahatsız edici de olsa siyasilere iliĢkin yapılan bilgilendirme ve eleĢtirilerin

cezalandırılması ldquocaydırıcı etkirdquo doğurarak toplumdaki ve kamuoyundaki farklı seslerin

susturulmasına yol accedilabilir Cezalandırılma korkusu ccediloğulcu toplumun suumlrduumlruumllebilmesine

BaĢvuru Numarası 20138503

Karar Tarihi 27102015

18

engel olabilir Bu nedenle somut olayda baĢvurucunun 15000 TL tazminat oumldemesine karar

verilmesi siyasilere youmlnelik olarak bilgilendirme ve eleĢtiri ortamına zarar verebilecektir

Dolayısıyla baĢvurucunun ifade oumlzguumlrluumlğuumlne yapılan muumldahalenin ldquobaĢkalarının Ģoumlhret ve

haklarınınrdquo korunması iccedilin demokratik bir toplumda gerekli bir muumldahale olmadığı kanaatine

varılmıĢtır

80 Accedilıklanan nedenlerle baĢvurucunun Anayasarsquonın 26 maddesinde guumlvence altına

alınan ifade oumlzguumlrluumlğuumlnuumln ihlal edildiğine karar verilmesi gerekir Serruh KALELĠ Erdal

TERCAN ve Hasan Tahsin GOumlKCAN Anayasarsquonın 28 maddesi youmlnuumlnden de ihlal bulunması

gerektiği gerekccedilesiyle bu sonuca katılmıĢlardır

Burhan UumlSTUumlN Serdar OumlZGUumlLDUumlR ve Muammer TOPAL bu goumlruumlĢe

katılmamıĢlardır

3 6216 Sayılı Kanunrsquoun 50 Maddesi Youmlnuumlnden

81 BaĢvurucu maddi ve manevi zararlarına iliĢkin haklarının saklı tutulmasını talep

etmiĢtir

82 3032011 tarihli ve 6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin KuruluĢu ve Yargılama

Usulleri Hakkında Kanunun Kararlar kenar baĢlıklı 50 maddesinin (2) numaralı fıkrası

Ģoumlyledir

Tespit edilen ihlal bir mahkeme kararından kaynaklanmışsa ihlali ve sonuccedillarını

ortadan kaldırmak iccedilin yeniden yargılama yapmak uumlzere dosya ilgili mahkemeye goumlnderilir

Yeniden yargılama yapılmasında hukuki yarar bulunmayan hacircllerde başvurucu lehine

tazminata huumlkmedilebilir veya genel mahkemelerde dava accedilılması yolu goumlsterilebilir Yeniden

yargılama yapmakla yuumlkuumlmluuml mahkeme Anayasa Mahkemesinin ihlal kararında accedilıkladığı

ihlali ve sonuccedillarını ortadan kaldıracak şekilde muumlmkuumlnse dosya uumlzerinden karar verir

83 BaĢvurucu vekacirclet uumlcreti ve yargılama giderlerinin tahsilini talep ettiğinden

19835 baĢvuru harcı ve 1500 TL vekacirclet uumlcretinden oluĢan toplam 169835 TL yargılama

giderinin baĢvurucuya oumldenmesine karar verilmesi gerekir

84 BaĢvurucunun herhangi bir tazminat talebi olmadığından bu husus

değerlendirilmemiĢtir Ancak 6216 sayılı Kanunrsquoun 50 maddesinin (1) numaralı fıkrasında

esas inceleme sonunda ihlal kararı verilmesi hacirclinde ihlalin ve sonuccedillarının ortadan

kaldırılması iccedilin yapılması gerekenlere huumlkmedileceği belirtilmiĢtir BaĢvuruda Anayasanın

26 maddesinin ihlal edildiği sonucuna varıldığı goumlzetilerek ihlal tespitinin yeterli tatmin

sağlayamayacağı anlaĢılmakla 6216 sayılı Kanunrsquoun 50 maddesinin (1) ve (2) numaralı

fıkraları uyarınca yeniden yargılama yapılmasına karar verilmesi gerekir

V HUumlKUumlM

Accedilıklanan gerekccedilelerle

A BaĢvurucunun ifade oumlzguumlrluumlğuumlnuumln ihlal edildiği youmlnuumlndeki iddiasının KABUL

EDĠLEBĠLĠR OLDUĞUNA OYBĠRLĠĞĠYLE

B BaĢvurucunun Anayasarsquonın 26 maddesinin birinci fıkrasında guumlvence altına

alınan ifade oumlzguumlrluumlğuumlnuumln ĠHLAL EDĠLDĠĞĠNE Burhan UumlSTUumlN Serdar OumlZGUumlLDUumlR ve

Muammer TOPALrsquoın karĢıoyu ve OYCcedilOKLUĞUYLA

C 19835 TL harccedil ve 1500 TL vekacirclet uumlcretinden oluĢan toplam 169835 TL

yargılama giderinin BAġVURUCUYA OumlDENMESĠNE

BaĢvuru Numarası 20138503

Karar Tarihi 27102015

19

D Oumldemenin kararın tebliğini takiben baĢvurucunun Maliye Bakanlığına baĢvuru

tarihinden itibaren doumlrt ay iccedilinde yapılmasına oumldemede gecikme olması hacirclinde bu suumlrenin

sona erdiği tarihten oumldeme tarihine kadar geccedilen suumlre iccedilin yasal faiz uygulanmasına

E 6216 sayılı Kanunrsquoun 50 maddesinin (2) numaralı fıkrası uyarınca ihlalin ve

sonuccedillarının ortadan kaldırılması iccedilin yeniden yargılama yapmak uumlzere kararın bir oumlrneğinin

Ankara 6 Asliye Hukuk Mahkemesine GOumlNDERĠLMESĠNE

F Bilgi edinilmesi iccedilin kararın bir oumlrneğinin Adalet Bakanlığına ve ĠccediliĢleri

Bakanlığına goumlnderilmesine

27102015 tarihinde karar verildi

BaĢkan

Zuumlhtuuml ARSLAN

BaĢkanvekili

Burhan UumlSTUumlN

BaĢkanvekili

Engin YILDIRIM

Uumlye

Serdar OumlZGUumlLDUumlR

Uumlye

Serruh KALELĠ

Uumlye

Osman Alifeyyaz PAKSUumlT

Uumlye

Recep KOumlMUumlRCUuml

Uumlye

Nuri NECĠPOĞLU

Uumlye

Hicabi DURSUN

Uumlye

Celal Muumlmtaz AKINCI

Uumlye

Erdal TERCAN

Uumlye

Muammer TOPAL

Uumlye

Hasan Tahsin GOumlKCAN

Uumlye

Kadir OumlZKAYA

Uumlye

Rıdvan GUumlLECcedil

BaĢvuru Numarası 20138503

Karar Tarihi 27102015

20

KARŞIOY GEREKCcedilESİ

BaĢvurucunun yazdığı kitabın bir buumltuumln olarak incelenmesinde ifade oumlzguumlrluumlğuuml

sınırlarının aĢıldığı kitapta sarfedilen soumlzlerin ve iddiaların demokratik bir toplumda

baĢvurucunun ifade oumlzguumlrluumlğuuml ile baĢkalarının Ģoumlhret veya haklarının korunması arasında

makul bir denge teĢkil etmediği ayrıca kitabın oumln ve arka kapaklarındaki resim ve tanıtım

yazılarının da baĢvurucunun Ģeref ve itibara youmlnelik duumlĢuumlncelerini ortaya koyduğu

dolayısiyle derece mahkemelerinin bu konudaki tespit ve vardıkları sonucun hukuka uyarlı

bulunduğu ve baĢvurucunun Anayasarsquonın 26 maddesinde guumlvence altına alınan ifade

oumlzguumlrluumlğuumlnuumln ihlacircl edilmediği kanaatine vardığımızdan ccediloğunluğun aksi youmlndeki kararına

katılmıyoruz

BaĢkanvekili

Burhan UumlSTUumlN

Uumlye

Serdar OumlZGUumlLDUumlR

Uumlye

Muammer TOPAL

Page 9: ANAYASA MAHKEMESİ53. sayfasında “Yalçın Küçük, Gül'ün ei için, „ibrani‟ dediğinde elektriğe tutulmu bir Toy gibi çırpınıyor, hemen kağıda kaleme sarılıp mektup

BaĢvuru Numarası 20138503

Karar Tarihi 27102015

8

okula buumlyuumlk oumlnem vermekte siyasi kariyeri boyunca gerek siyasetccedili gerekse devlet adamı

sıfatıyla bazı yabancı devlet adamları politikacılar ve sivil toplum oumlrguumltleri ile yaptığı

goumlruumlĢmelere değinmektedir BaĢvurucu bu goumlruumlĢmelerde ele alınan konuları yabancıların

davacı hakkındaki olumlu goumlruumlĢlerini aktarmakta ve kendi bakıĢ accedilısından bazı

değerlendirmelerde bulunmaktadır BaĢvurucu davacının goumlruumlĢtuumlğuuml baĢta bazı Yahudi

kuruluĢları olmak uumlzere Amerika Ġngiltere Ġsrail Almanya ve diğer bazı yabancı uumllkelerle

bağlantısı bulunan kiĢi ve kuruluĢların duumlnya sistemi iccedilindeki rollerine iliĢkin bazı

değerlendirmelerde bulunmakta ve davacının iliĢkilerine Ģuumlpheyle yaklaĢmaktadır

21 BaĢvurucuya goumlre Abdullah Guumll eğitimi ccedilalıĢma hayatı ve siyasi yaĢamı boyunca

daima Ģuumlpheli iliĢkiler iccedilerisinde bulunmuĢ Necip Fazıl Kısakuumlrek ve Necmettin Erbakan

ldquosiyasi ccedilizgisinderdquo goumlruumlnmesine rağmen kendisinin oumlzel bir ldquoajandasırdquo olmuĢtur BaĢvurucu

bu kanaatini davacının oumlğrencilik yıllarından itibaren ve bilhassa siyasi kariyeri boyunca

ccedileĢitli meseleler hakkında değiĢen goumlruumlĢlerine dayandırmaktadır BaĢvurucuya goumlre davacının

siyasi goumlruumlĢlerindeki tutarsızlıkların sebebi onun yabancı guumlccedillerin menfaatlerine ccedilalıĢan bir

kiĢi olmasıdır BaĢvurucu bir buumltuumln olarak davacı ve onun siyasi ccedilizgisinin Mustafa Kemal

Atatuumlrkrsquouumln goumlruumlĢlerine aykırı olduğunu iddia etmekte ve bu siyasi ccedilizginin ldquouumllkeyi felakete

suumlruumlklediğinerdquo inanmaktadır

22 BaĢvurucu soumlz konusu kitapta teroumlr oumlrguumltuuml PKK ve onun lideri olan Abdullah

Oumlcalanrsquoı sert ifadelerle eleĢtirmektedir Kitabın oumlnemli bir kısmında bazı yabancı siyasetccedili

devlet adamı ve kuruluĢların PKK ve Abdullah Oumlcalanrsquoa iliĢkin politikalarına ve bazı

accedilıklamalarına değinilmekte daha sonra aynı kiĢi ve kuruluĢların davacı hakkındaki

goumlruumlĢlerine de yer verilmektedir BaĢvurucu kitapta davacının Kuumlrt meselesi hakkındaki bazı

accedilıklamalarına da yer vermek suretiyle soumlz ve eylemlerinin uumllke menfaatine uygun

duumlĢmediğini kendi bakıĢ accedilısından goumlstermeye ccedilalıĢmaktadır

C İlgili Hukuk

23 1112011 tarihli ve 6098 sayılı Tuumlrk Borccedillar Kanunursquonun 49 maddesi Ģoumlyledir

ldquoKusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren bu zararı gidermekle

yuumlkuumlmluumlduumlr

Zarar verici fiili yasaklayan bir hukuk kuralı bulunmasa bile ahlaka aykırı bir fiille

başkasına kasten zarar veren de bu zararı gidermekle yuumlkuumlmluumlduumlrrdquo

24 6098 sayılı Kanunrsquoun 50 maddesi Ģoumlyledir

ldquoZarar goumlren zararını ve zarar verenin kusurunu ispat yuumlkuuml altındadır

Uğranılan zararın miktarı tam olarak ispat edilemiyorsa hacirckim olayların olağan akışını

ve zarar goumlrenin aldığı oumlnlemleri goumlz oumlnuumlnde tutarak zararın miktarını hakkaniyete uygun

olarak belirlerrdquo

IV İNCELEME VE GEREKCcedilE

25 Mahkemenin 27102015 tarihinde yapmıĢ olduğu toplantıda baĢvurucunun

22112013 tarihli ve 20138503 numaralı bireysel baĢvurusu incelenip gereği duumlĢuumlnuumllduuml

BaĢvuru Numarası 20138503

Karar Tarihi 27102015

9

A Başvurucunun İddiaları

26 BaĢvurucu baĢvuruya konu kitapta yer alan ifadelerin goumlruumlnuumlr gerccedilekliğe uygun

olduğunu ve davacının siyasi konumu gereği sert eleĢtirilere accedilık olması gerekmesine rağmen

ifade ettiği duumlĢuumlncelerinden dolayı cezalandırıldığını ileri suumlrmuumlĢtuumlr BaĢvurucu baĢvuruya

konu tazminat davasının accedilılmasından 16 guumln sonra Ergenekon soruĢturması olarak bilinen

soruĢturma kapsamında tutuklanarak yargılandığını ve goumlruumlĢleri dolayısıyla 29 yıl 7 ay

huumlrriyeti bağlayıcı ceza ile cezalandırıldığını belirtmiĢtir BaĢvurucu Ġlk Derece

Mahkemesinin accedilılan tazminat davasını reddetmesinin ardından Yargıtay 4 Hukuk Dairesinin

1522011 tarihli ilamı ile Ġlk Derece Mahkemesinin kararının onandığını bu tarihten sonra

uumlyeleri davacı tarafından seccedililen HSYK tarafından Yargıtay 4 Hukuk Dairesine yeni uumlyeler

atanarak uumlye yapısının değiĢtirildiğini ve davacının karar duumlzeltme talebinin aynı Daire

tarafından ve farklı uumlye yapısı ile 8122011 tarihinde kabul edilerek Ġlk Derece

Mahkemesinin kararının bozulduğunu ileri suumlrmuumlĢtuumlr BaĢvurucuya goumlre Yargıtay 4 Hukuk

Dairesine yapılan yeni atamalardan sonra Ġlk Derece Mahkemesinin kararı bozulabilmiĢtir

BaĢvurucu Yargıtayın tarafsız hareket etmediğini ileri suumlrmuumlĢ Anayasarsquonın 2 9 25 26

28 29 36 37 ve 40 maddelerinin ihlal edildiğinin tespiti ile maddi ve manevi tazminat

haklarının saklı tutulması talebinde bulunmuĢtur

B Değerlendirme

1 Kabul Edilebilirlik Youmlnuumlnden

27 Anayasa Mahkemesi olayların baĢvurucu tarafından yapılan hukuki

nitelendirmesi ile bağlı olmayıp olay ve olguların hukuki tavsifini kendisi takdir eder (Tahir

Canan B No 2012969 1892013 sect 16)

28 Her ne kadar baĢvurucu Yargıtay 4 Hukuk Dairesinin taraflı davrandığını ve bu

sebeple Anayasarsquonın 36 maddesinde koruma altına alınan adil yargılanma hakkının ihlal

edildiğini ileri suumlrmuumlĢ ise de bu Ģikacircyet yazmıĢ olduğu kitap nedeniyle baĢvurucunun

tazminat oumldemesine karar verilmesine youmlneliktir ve bu sebeple soumlz konusu Ģikacircyetin

Anayasarsquonın 26 maddesinde tanımlanan ifade oumlzguumlrluumlğuuml bağlamında incelenmesi uygun

goumlruumllmuumlĢtuumlr

29 BaĢvurucunun yazdığı bir kitaptan dolayı aleyhine manevi tazminat oumldemeye

huumlkmedilmesinin ifade oumlzguumlrluumlğuumlnuuml ihlal ettiğine iliĢkin Ģikacircyetleri accedilıkccedila dayanaktan yoksun

değildir Ayrıca baĢka bir kabul edilemezlik nedeni de bulunmadığı iccedilin baĢvurunun kabul

edilebilir olduğuna karar verilmesi gerekir

2 Esas Youmlnuumlnden

30 BaĢvurucu yazdığı bir kitap nedeniyle davacıya tazminat oumldemesinin

Anayasarsquonın 26 maddesinde yer alan ifade oumlzguumlrluumlğuumlnuuml ihlal ettiğini ileri suumlrmuumlĢtuumlr

BaĢvurucunun iddialarına karĢı Bakanlık goumlruumlĢuumlnde baĢvurucunun Ģikacircyetlerinin

Anayasarsquonın 26 maddesinde yer alan ifade oumlzguumlrluumlğuuml ccedilerccedilevesinde incelenmesi gerektiği

belirtilmiĢtir BaĢvurucu baĢvurunun esası hakkındaki Bakanlık goumlruumlĢuumlne karĢı baĢvuru

dilekccedilesindeki beyanlarını tekrar etmiĢtir

31 Anayasarsquonın ldquoTemel hak ve huumlrriyetlerin sınırlanmasırdquo kenar baĢlıklı 13 maddesi

Ģoumlyledir

ldquoTemel hak ve huumlrriyetler oumlzlerine dokunulmaksızın yalnızca Anayasanın ilgili

maddelerinde belirtilen sebeplere bağlı olarak ve ancak kanunla sınırlanabilir Bu

sınırlamalar Anayasanın soumlzuumlne ve ruhuna demokratik toplum duumlzeninin ve lacircik

Cumhuriyetin gereklerine ve oumllccediluumlluumlluumlk ilkesine aykırı olamazrdquo

BaĢvuru Numarası 20138503

Karar Tarihi 27102015

10

32 Anayasarsquonın ldquoDuumlşuumlnceyi accedilıklama ve yayma huumlrriyetirdquo kenar baĢlıklı 26 maddesi

Ģoumlyledir

ldquoHerkes duumlşuumlnce ve kanaatlerini soumlz yazı resim veya başka yollarla tek başına veya

toplu olarak accedilıklama ve yayma hakkına sahiptir Bu huumlrriyet resmi makamların muumldahalesi

olmaksızın haber veya fikir almak ya da vermek serbestliğini de kapsar Bu fıkra huumlkmuuml

radyo televizyon sinema veya benzeri yollarla yapılan yayımların izin sistemine

bağlanmasına engel değildir

Bu huumlrriyetlerin kullanılması millicirc guumlvenlik kamu duumlzeni kamu guumlvenliği Cumhuriyetin

temel nitelikleri ve Devletin uumllkesi ve milleti ile boumlluumlnmez buumltuumlnluumlğuumlnuumln korunması succedilların

oumlnlenmesi succedilluların cezalandırılması Devlet sırrı olarak usuluumlnce belirtilmiş bilgilerin

accedilıklanmaması başkalarının şoumlhret veya haklarının oumlzel ve aile hayatlarının yahut kanunun

oumlngoumlrduumlğuuml meslek sırlarının korunması veya yargılama goumlrevinin gereğine uygun olarak

yerine getirilmesi amaccedillarıyla sınırlanabilir

hellip

Duumlşuumlnceyi accedilıklama ve yayma huumlrriyetinin kullanılmasında uygulanacak şekil şart ve

usuller kanunla duumlzenlenirrdquo

33 Anayasarsquonın 26 maddesinde ifade oumlzguumlrluumlğuumlnuumln kullanımında baĢvurulabilecek

araccedillar ldquosoumlz yazı resim veya başka yollarrdquo olarak ifade edilmiĢ ve ldquobaşka yollarrdquo ifadesiyle

her tuumlrluuml ifade aracının anayasal koruma altında olduğu goumlsterilmiĢtir (Emin Aydın [GK] B

No 20132602 2312014 sect 43) Ġfade oumlzguumlrluumlğuuml Anayasarsquoda yer alan diğer hak ve

oumlzguumlrluumlklerin oumlnemli bir kısmını doğrudan etkiler Gazete dergi veya kitap biccediliminde basın

yayın yoluyla duumlĢuumlncenin yayılmasının baĢlıca aracı olan basın da ifade oumlzguumlrluumlğuumlnuumln

kullanılma biccedilimlerinden biridir (Fatih Taş [GK] B No 20131461 12112014 sect 64)

34 Anayasarsquonın 26 maddesinin birinci fıkrasında vurgulandığı uumlzere ifade

oumlzguumlrluumlğuuml herkesin soumlz yazı resim veya baĢka yollarla duumlĢuumlnce ve kanaatlerini accedilıklama ve

yayma hakkını buna bağlı olarak haber veya goumlruumlĢ alma ve verme oumlzguumlrluumlklerini

kapsamaktadır Bu ccedilerccedilevede ifade oumlzguumlrluumlğuuml kiĢinin haber ve bilgilere baĢkalarının

fikirlerine serbestccedile ulaĢabilmesi duumlĢuumlnce ve kanaatlerinden dolayı kınanamaması ve bunları

tek baĢına veya baĢkalarıyla birlikte ccedileĢitli yollarla serbestccedile ifade edebilmesi anlatabilmesi

savunabilmesi baĢkalarına aktarabilmesi ve yayabilmesi anlamına gelir

35 Basın oumlzguumlrluumlğuumlnuuml kapsayan ifade oumlzguumlrluumlğuuml gazete dergi kitap gibi araccedillar ile

duumlĢuumlnce ve kanaatleri accedilıklama yorumlama bilgi haber ve eleĢtirilerin yayın ve dağıtım

haklarını kapsar Ġfade oumlzguumlrluumlğuuml duumlĢuumlncenin iletilmesini ve dolaĢımını gerccedilekleĢtirerek

bireyin ve toplumun bilgilenmesini sağlar Ccediloğunluğa muhalif olanlar da dacirchil olmak uumlzere

duumlĢuumlncelerin her tuumlrluuml araccedilla accedilıklanması accedilıklanan duumlĢuumlnceye paydaĢ sağlanması duumlĢuumlnceyi

gerccedilekleĢtirme ve bu konuda baĢkalarını ikna etme ccedilabaları ccediloğulcu demokratik duumlzenin

gereklerindendir Bu itibarla duumlĢuumlnceyi accedilıklama ve yayma oumlzguumlrluumlğuuml ile basın oumlzguumlrluumlğuuml

demokrasinin iĢleyiĢi iccedilin yaĢamsal oumlnemdedir (Fatih Taş sect 65)

36 Bu bağlamda toplumsal ve siyasal ccediloğulculuğu sağlamak her tuumlrluuml duumlĢuumlncenin

barıĢccedilıl bir Ģekilde ve serbestccedile ifadesine bağlıdır Aynı Ģekilde birey oumlzguumln kiĢiliğini

duumlĢuumlncelerini serbestccedile ifade edebildiği ve tartıĢabildiği bir ortamda ortaya koyabilir Ġfade

oumlzguumlrluumlğuuml kendimizi ve baĢkalarını tanımlamada anlamada ve algılamada bu ccedilerccedilevede

baĢkalarıyla iliĢkilerimizi belirlemede ihtiyaccedil duyduğumuz bir değerdir (Emin Aydın sect 41)

BaĢvuru Numarası 20138503

Karar Tarihi 27102015

11

37 Anayasarsquonın 26 maddesinin birinci fıkrası ifade oumlzguumlrluumlğuumlne iccedilerik bakımından

bir sınırlama getirmemiĢtir BaĢka bir deyiĢle hem gerccedilek hem de tuumlzel kiĢiler iccedilin geccedilerli olan

ifade oumlzguumlrluumlğuuml siyasi sanatsal akademik veya ticari duumlĢuumlnce ve kanaat accedilıklamaları gibi her

tuumlrluuml ifadeyi kapsamına almaktadır Accedilıklanan ve yayılan bir duumlĢuumlncenin iccedileriğinden

hareketle kiĢiler ve toplum accedilısından ldquodeğerli-değersizrdquo veya ldquoyararlı-yararsızrdquo biccediliminde

ayrıĢtırılması subjektif unsurlar ihtiva eder Bu değerlendirmelerden hareketle ifade

oumlzguumlrluumlğuumlnuumln alanının belirlenmeye ccedilalıĢılması bu oumlzguumlrluumlğuumln keyficirc biccedilimde sınırlandırılması

sonucunu doğurabilecektir Ġfade oumlzguumlrluumlğuuml baĢkaları accedilısından ldquodeğersizrdquo veya ldquoyararsızrdquo

goumlruumllen duumlĢuumlncelerin accedilıklanması ve yayılması oumlzguumlrluumlğuumlnuuml de iccedilermektedir

38 Bununla birlikte ifade oumlzguumlrluumlğuuml Anayasarsquoda yer alan temel hak ve oumlzguumlrluumlklerin

sınırlama rejimine tabidir Ġfade oumlzguumlrluumlğuumlne iliĢkin 26 maddenin ikinci fıkrasında sınırlama

sebeplerine yer verilmiĢtir Mevcut baĢvuruya benzer baĢvurularda Anayasarsquonın 26

maddesinin ikinci fıkrasında yer alan sınırlama sebepleri dikkate alınmalıdır

39 Bununla birlikte ifade oumlzguumlrluumlğuumlne youmlnelik sınırlamaların da bir sınırının olması

gerektiği accedilıktır Temel hak ve oumlzguumlrluumlklerin sınırlandırılmasında Anayasarsquonın 13

maddesindeki oumllccediluumltler goumlz oumlnuumlne alınmak zorundadır Bu sebeple ifade oumlzguumlrluumlğuumlne getirilen

sınırlandırmaların denetiminin Anayasarsquonın 13 maddesinde yer alan oumllccediluumltler ccedilerccedilevesinde ve

Anayasarsquonın 26 maddesi kapsamında yapılması gerekmektedir

40 BaĢvuru baĢvurucu tarafından kaleme alınan bir kitapta bahsedilen doumlnemlerde

dıĢiĢleri bakanlığı ile baĢbakan yardımcılığı goumlrevlerinde bulunan ve cumhurbaĢkanı adayı

olan davacı Abdullah Guumllrsquouumln Ģeref ve itibarına zarar verildiği kabul edilerek baĢvurucunun

tazminat oumldemeye mahkucircm edilmesi nedeniyle yapılmıĢtır

41 Somut olayda ccediloumlzuumlmlenmesi gereken ilk mesele baĢvurucu aleyhine tazminata

huumlkmedilmesinin ifade oumlzguumlrluumlğuumlne youmlnelik bir muumldahale oluĢturup oluĢturmadığını

belirlemektir Sonraki aĢamalarda varlığı kabul edilen muumldahaleye dayanak olarak goumlsterilen

amacın meĢru olup olmadığının soumlz konusu hakkın oumlzuumlnuuml zedeleyecek oumllccediluumlde kısıtlanıp

kısıtlanmadığının kısıtlamanın demokratik toplumda gerekli olup olmadığının ve kullanılan

araccedilların orantılı olup olmadığının tespit edilmesi gerekir

a Muumldahalenin Mevcudiyeti

42 BaĢvurucu yazdığı kitapta yer alan soumlzlerinin ve iddialarının davacının Ģeref ve

itibarına zarar verdiği kabul edilerek 15000 TL tazminat oumldemeye mahkucircm edilmiĢtir Soumlz

konusu Mahkeme kararı ile baĢvurucunun ifade oumlzguumlrluumlğuumlne youmlnelik bir muumldahalede

bulunulduğu accedilıktır

b Muumldahalenin İhlal Oluşturup Oluşturmadığı

43 Yukarıda anılan muumldahale Anayasarsquonın 26 maddesinin ikinci fıkrasında

belirtilen haklı sebeplerden bir veya daha fazlasına dayanmadığı ve Anayasarsquonın 13

maddesinde belirtilen koĢulları yerine getirmediği muumlddetccedile Anayasarsquonın 26 maddesinin

ihlalini teĢkil edecektir Bu nedenle sınırlamanın Anayasarsquonın 13 maddesinde oumlngoumlruumllen oumlze

dokunmama Anayasarsquonın ilgili maddesinde belirtilmiĢ olma kanunlar tarafından oumlngoumlruumllme

Anayasarsquonın soumlzuumlne ve ruhuna demokratik toplum duumlzeninin ve laik Cumhuriyetrsquoin

gereklerine ve oumllccediluumlluumlluumlk ilkesine aykırı olmama koĢullarına uygun olup olmadığının

belirlenmesi gerekir

BaĢvuru Numarası 20138503

Karar Tarihi 27102015

12

i Kanunilik

44 BaĢvurucu Anayasarsquonın 26 maddesinin beĢinci fıkrasında yer alan ldquobu hakların

kullanılması kanunla duumlzenlenirrdquo huumlkmuumlne ve Anayasarsquonın 13 maddesinde yer alan

ldquokanunlar tarafından oumlngoumlruumllmerdquo gereğine aykırılık bulunduğuna iliĢkin bir iddiada

bulunmamıĢtır Yapılan değerlendirmeler neticesinde 6098 sayılı Kanunrsquoun 49 ve 50

maddelerinin ldquokanunlar tarafından oumlngoumlruumllmerdquo oumllccediluumltuumlnuuml karĢıladığı sonucuna varılmıĢtır

ii Meşru Amaccedil

45 BaĢvurucunun tazminat oumldemesine iliĢkin soumlz konusu kararın baĢkalarının Ģoumlhret

veya haklarının korunmasına youmlnelik oumlnlemlerin bir parccedilası olduğu ve meĢru bir amaccedil taĢıdığı

sonucuna varılmıĢtır

iii Demokratik Toplum Duumlzeninde Gerekli Olma ve Oumllccediluumlluumlluumlk

46 Son olarak baĢvurucunun yazdığı kitapta sarf ettiği soumlzlerden dolayı aleyhine

tazminata huumlkmedilmesine iliĢkin kararda demokratik bir toplumda baĢvurucunun ifade

oumlzguumlrluumlğuuml ile baĢkalarının Ģoumlhret veya haklarının korunması arasında makul bir dengenin

goumlzetilip goumlzetilmediği değerlendirilmelidir

47 Bireyin Ģeref ve itibarı Anayasarsquonın 17 maddesinde yer alan ldquomanevi varlıkrdquo

kapsamında yer almaktadır Devlet bireyin manevi varlığının bir parccedilası olan Ģeref ve itibara

keyficirc olarak muumldahale etmemek ve uumlccediluumlncuuml kiĢilerin saldırılarını oumlnlemekle yuumlkuumlmluumlduumlr

Uumlccediluumlncuuml kiĢilerin Ģeref ve itibara muumldahalesi -birccedilok ihtimalin yanında- goumlrsel ve iĢitsel

yayınlar yoluyla da olabilir Bir kiĢi goumlrsel ve iĢitsel yayın yoluyla bir kamuoyu tartıĢması

ccedilerccedilevesinde eleĢtirilmiĢ olsa dahi o kiĢinin Ģeref ve itibarı manevi buumltuumlnluumlğuumlnuumln bir parccedilası

olarak değerlendirilmelidir (Nilguumln Halloran B No 20121184 1672014 sect 41 Adnan

Oktar B No 20131123 2102013 sect 33)

48 Ġfade oumlzguumlrluumlğuuml ve oumlzel olarak basın oumlzguumlrluumlğuuml alanında devletin pozitif ve negatif

yuumlkuumlmluumlluumlkleri bulunmaktadır Kamu makamları negatif yuumlkuumlmluumlluumlk kapsamında zorunlu

olmadıkccedila duumlĢuumlncenin accedilıklanmasını ve yayılmasını yasaklamamalı yaptırımlara tabi

tutmamalı pozitif yuumlkuumlmluumlluumlk kapsamında ise ifade oumlzguumlrluumlğuumlnuumln gerccedilek ve etkili korunması

iccedilin gereken tedbirleri almalıdır (Nilguumln Halloran sect 43 benzer youmlndeki AĠHM goumlruumlĢuuml iccedilin

bkz Oumlzguumlr GuumlndemTuumlrkiye B No 2314493 1632000 sect 43)

49 Devletin bireylerin maddi ve manevi varlığının korunması ile ilgili pozitif

yuumlkuumlmluumlluumlkleri ccedilerccedilevesinde Ģeref ve itibarın korunması hakkı ile diğer tarafın Anayasarsquoda

guumlvence altına alınmıĢ olan ifade oumlzguumlrluumlğuumlnden yararlanma hakkı arasında adil bir denge

kurması gerekir Mevcut olaydaki gibi baĢvurularda baĢvurunun sonucu kural olarak

baĢvurunun ihtilaflı soumlzlerin sahibi tarafından Anayasarsquonın 26 maddesine dayanılarak

yapılmıĢ olması ile bu soumlzlere konu olan kiĢi tarafından Anayasarsquonın 17 maddesinin birinci

fıkrasına dayanılarak yapılmıĢ olmasına goumlre değiĢmez Aksi hacirclde Anayasarsquonın anılan

maddelerinde korunan hakların dengelenmesinde benzer olaylarda ccedileliĢkili sonuccedillar ortaya

ccedilıkabilir Yargı mercilerinin bu iki maddede duumlzenlenen haklar arasında Anayasarsquonın 13

maddesinde ve bu maddenin uygulanmasına iliĢkin Anayasa Mahkemesi iccediltihadında ortaya

konulan kriterlere uygun bir denge kurmaları gerekir

50 Demokrasiler temel hak ve oumlzguumlrluumlklerin en geniĢ oumllccediluumlde sağlanıp guumlvence altına

alındığı rejimlerdir Oumlze dokunma yasağını ihlal etmeyen muumldahaleler youmlnuumlnden goumlzetilmesi

oumlngoumlruumllen ldquodemokratik toplum duumlzeninin gereklerirdquo kavramı oumlncelikle ifade oumlzguumlrluumlğuuml

BaĢvuru Numarası 20138503

Karar Tarihi 27102015

13

uumlzerindeki sınırlamaların zorunlu ya da istisnai tedbir niteliğinde ve baĢvurulabilecek en son

ccedilare ya da alınabilecek en son oumlnlem olmasını gerektirmektedir Demokratik toplum

duumlzeninin gereklerinden olma bir sınırlamanın demokratik bir toplumda zorlayıcı bir

toplumsal ihtiyacın karĢılanması amacına youmlnelik olmasını ifade etmektedir Buna goumlre

sınırlayıcı tedbir bir toplumsal ihtiyacı karĢılamıyorsa ya da baĢvurulabilecek en son ccedilare

niteliğinde değilse demokratik toplum duumlzeninin gereklerine uygun bir tedbir olarak

değerlendirilemez (HandysideBirleşik Krallık B No 549372 7121976 sect 48)

51 Buna goumlre demokratik toplumun temellerinden olan ifade oumlzguumlrluumlğuumlnuumln sadece

lehte olduğu kabul edilen veya zararsız ya da ilgilenmeye değmez goumlruumllen ifadeler iccedilin değil

devletin veya toplumun bir boumlluumlmuumlnuuml eleĢtiren onlara ccedilarpıcı gelen onları rahatsız eden

ifadeler iccedilin de geccedilerli olduğu kuĢkusuzdur Ccediluumlnkuuml bunlar demokratik toplum duumlzeninde

geccedilerli olan ccediloğulculuğun hoĢgoumlruumlnuumln ve accedilık fikirliliğin gerekleridir (HandysideBirleşik

Krallık sect 49)

52 Hak ve oumlzguumlrluumlklere yapılacak her tuumlrluuml sınırlamada devreye girecek bir baĢka

guumlvence de Anayasarsquonın 13 maddesinde ifade edilen ldquooumllccediluumlluumlluumlk ilkesirdquodir Bu ilke temel hak

ve oumlzguumlrluumlklerin sınırlandırılmasına iliĢkin baĢvurularda oumlncelikli olarak dikkate alınması

gereken bir guumlvencedir Anayasarsquonın 13 maddesinde demokratik toplum duumlzeninin gerekleri

ve oumllccediluumlluumlluumlk ilkeleri iki ayrı kriter olarak duumlzenlenmiĢ olmakla birlikte bu iki kriter arasında

sıkı bir iliĢki vardır Temel hak ve oumlzguumlrluumlklere youmlnelik herhangi bir sınırlamanın demokratik

toplum duumlzeni iccedilin gerekli nitelikte baĢka bir ifadeyle guumlduumllen kamu yararı amacını

gerccedilekleĢtirmekle birlikte temel haklara en az muumldahaleye olanak veren oumllccediluumlluuml bir sınırlama

niteliğinde olup olmadığının incelenmesi gerekir (AYM E20074 K200781 18102007)

53 Anayasa Mahkemesinin kararlarına goumlre oumllccediluumlluumlluumlk temel hak ve oumlzguumlrluumlklerin

sınırlanma amaccedilları ile araccedil arasındaki iliĢkiyi yansıtır Oumllccediluumlluumlluumlk denetimi ulaĢılmak istenen

amaccediltan yola ccedilıkılarak bu amaca ulaĢılmak iccedilin seccedililen aracın denetlenmesidir Bu sebeple

ifade oumlzguumlrluumlğuuml alanında getirilen muumldahalelerde hedeflenen amaca ulaĢabilmek iccedilin seccedililen

muumldahalenin elveriĢli gerekli ve orantılı olup olmadığı değerlendirilmelidir (Sebahat Tuncel

B No 20121051 2022014 sect 84)

54 Bu bağlamda ifade oumlzguumlrluumlğuumlne yargısal veya idari bir muumldahalenin toplumsal bir

ihtiyaccedil baskısını karĢılayıp karĢılamadığına bakılması gerekecektir BaĢvuru konusu olay

bakımından yapılacak değerlendirmelerin temel ekseni muumldahaleye neden olan derece

mahkemelerinin kararlarında dayandıkları gerekccedilelerin ifade oumlzguumlrluumlğuumlnuuml kısıtlama

bakımından ldquodemokratik toplum duumlzeninin gereklerirdquo ve ldquooumllccediluumlluumlluumlkrdquo ilkelerine uygun

olduğunu inandırıcı bir Ģekilde ortaya koyup koyamadığı olacaktır (Sebahat Tuncel sect 85)

55 Yukarıdaki değerlendirmeler ıĢığında mahkemelerin duumlĢuumlncelerin accedilıklanması ve

yayılmasına youmlnelik olarak tazminata veya cezaya karar verirken ifade oumlzguumlrluumlğuumlnuumln

kullanılmasından kaynaklanan yarardan ccedilok daha ağır basan korunması gereken bir yararın

varlığını somut olgulara dayanarak goumlstermeleri gerekir (Mustafa Ali Balbay B No

20121272 4122013 sect 114)

56 Bunun sonucu olarak baĢvurucunun ifade oumlzguumlrluumlğuumlne yapılan muumldahalenin

Anayasarsquonın 26 maddesini ihlal boyutuna ulaĢıp ulaĢmadığı incelenirken soyut bir

değerlendirme yapılmayıp baĢvurucunun kullandığı ifadelerin tuumlruumlnuumln kamusal tartıĢmalara

katkı sunma kapasitesinin ifadelere youmlnelik kısıtlamaların niteliğinin ve kapsamının

ifadelerin kimin tarafından dile getirildiğinin kime youmlneldiğinin ve kamuoyu ile diğer

BaĢvuru Numarası 20138503

Karar Tarihi 27102015

14

kiĢilerin kullanılan ifadeler karĢısında sahip oldukları hakların ağırlığının gerektiği gibi

değerlendirilip değerlendirilmediğine bakılmalıdır

57 BaĢvurucunun bir araĢtırmacı ve yazar olarak politikacılara veya huumlkucircmet

politikalarına youmlnelttiği eleĢtiriler sırasında soumlylediği soumlzlerden dolayı aleyhine tazminata

huumlkmedilmesinin oumllccediluumlluuml olduğunun kabul edilebilmesi iccedilin ifade oumlzguumlrluumlğuumlne yapılan

muumldahalenin gerekccedilelerinin inandırıcı baĢka bir deyiĢle ilgili ve yeterli olması gerekir

58 Bu bağlamda gerekccedilede baĢvurucunun yayımladığı kitapta davacı hakkında haber

ve fikirlere yer verirken yayıncılık etiğine uygun olarak doğru ve guumlvenilir bilgi sunarken iyi

niyetle hareket etme goumlrev ve yuumlkuumlmluumlluumlğuumlne uyup uymadığının davacı hakkında verilen

bilgilerin cumhurbaĢkanlığı seccedilimleri kapsamında kamu yararına iliĢkin olup olmadığının

kitabın davacıya karĢı keyficirc kiĢisel bir saldırı teĢkil edip etmediğinin ve doğrudan siyasi

kiĢiliğini hedef alıp almadığının ortaya konulması gerekir Nitekim siyasilere youmlnelik

eleĢtirinin sınırları ccedilok daha geniĢtir (FeldekSlovakya B No 2903295 1272001 sect 74)

59 BaĢvuruya konu kitap yayımlanmadan oumlnce 2007 yılı Nisan ayında yapılacak olan

11 cumhurbaĢkanlığı seccedilimine youmlnelik kamuoyunda yoğun bir tartıĢma yaĢanmaktaydı 2000

yılında seccedililen 10 CumhurbaĢkanı Ahmet Necdet Sezerin goumlrev suumlresi 1652007 tarihinde

dolmaktaydı ve TBMM cumhurbaĢkanlığı seccediliminin ilk tur oylama guumlnuumlnuuml 27 Nisan olarak

belirlemiĢti Seccedilim doumlnemine laiklik tartıĢmalarıyla gelinmiĢti Uumllkenin ccedileĢitli yerlerinde

ldquoCumhuriyet Mitinglerirdquo adıyla geniĢ katılımlı goumlsteriler duumlzenlenmiĢ ve iktidarda bulunan

Adalet ve Kalkınma Partisinin kendi siyasal ccedilizgisinden bir ismi cumhurbaĢkanlığına seccedilmesi

engellenmek istenmiĢti Ġktidar partisinin o doumlnem dıĢiĢleri bakanı ve baĢbakan yardımcısı

olan Kayseri Milletvekili Abdullah Guumlluuml aday goumlstermesi uumlzerine tartıĢmaların odak noktası

genel olarak Abdullah Guumllrsquoe kaymıĢ ve yaĢanan bazı geliĢmelerin ardından ancak 2882007

tarihinde Abdullah Guumll cumhurbaĢkanı seccedililmiĢti

60 BaĢvurucu muhafazakacircr toplum kesimleri dinicirc cemaatlerin siyaset ve siyasi

partilerle iliĢkileri uumlzerine araĢtırmaları bulunan ve ccediloğunluğu zikredilen konularda olmak

uumlzere ondan fazla kitabı bulunan bir yazardır BaĢvurucu soumlz konusu kitabın oumln soumlzuumlnuuml

2942007 tarihinde yazmıĢ ve kitap cumhurbaĢkanlığı seccedilimine iliĢkin tartıĢmaların yoğun

olarak devam ettiği guumlnlerde yayımlanmıĢtır

61 BaĢvurucu davacıya ve davacının birlikte siyaset yaptığı kiĢilere karĢı son derece

Ģuumlpheci yaklaĢmaktadır BaĢvurucu bu kiĢilere genel olarak guumlvenmemekte bu kiĢilerin

kendisinin de mensubu olduğu duumlnya goumlruumlĢuumlne karĢı duumlĢman oldukları fikrini taĢımaktadır

BaĢvurucu davacı ve kitapta davacı ile birlikte adını zikrettiği kiĢilerin milleti aldattıklarına

inanmakta ve bu kiĢilere sert biccedilimde karĢı ccedilıkılması gerektiğini savunmaktadır Ayrıca

kitapta ifade ettiği olayların subjektif değerlendirmesini yapmakta davacı hakkında oumlne

suumlrduumlğuuml kanaatlerini ispatlamak iccedilin olayları ve bu olaylara iliĢkin yorumları

ccedileĢitlendirmektedir

62 BaĢvurucu hakkında accedilılan tazminat davası Ġlk derece Mahkemesince reddedilmiĢ

buna karĢın Yargıtayca karar duumlzeltme aĢamasında bozulmuĢtur Daha sonra Ġlk Derece

Mahkemesi Yargıtay bozma gerekccedilesinde belirtilen gerekccedilelerle davayı kabul ederek

baĢvurucunun davacıya manevi tazminat oumldemesine karar vermiĢtir Bu durumda baĢvurucu

hakkında tazminata huumlkmedilmesinin ifade oumlzguumlrluumlğuumlnuuml ihlal ettiğine iliĢkin Ģikacircyetin

incelenmesi sırasında Yargıtay 4 Hukuk Dairesinin 8122011 tarihli ilamında yer alan

gerekccedileler değerlendirilmelidir

BaĢvuru Numarası 20138503

Karar Tarihi 27102015

15

63 Oumlte yandan yapılan bireysel baĢvurularda yalnızca ve tek baĢlarına derece

mahkemelerince verilen kararların ele alınması ile de yetinilemez Oumlncelikle baĢvurucu

tarafından soumlylenen soumlzlerin kitabın tamamı ve soumlylendikleri bağlamdan kopartılmaksızın

olayın buumltuumlnselliği iccedilerisinde değerlendirilmesi gerekir (Nilguumln Halloran B No 20121184

1672014 sect 52)

64 Yargıtay 4 Hukuk Dairesi uumlccedil sebepten dolayı davanın kabul edilmesi gerektiği

gerekccedilesiyle Ġlk Derece Mahkemesinin davanın reddine dair kararını bozmuĢtur Bunlardan

birincisi baĢvuruya konu kitabın kapak tasarımında kırmızı renk tercih edilerek ldquoDavut

yıldızı (siyonist yıldız)rdquo kullanılması ve bu yıldızın iccediline davacının akademisyen sıfatıyla

giydiği cuumlbbeli ve kepli resmin yerleĢtirilmesidir Daireye goumlre soumlz konusu kapak tasarımı ile

davacının ldquoĠsrail ve Yahudilikrdquo ile bağlantısı olduğuna dair okuyucu uumlzerinde Ģuumlphe

yaratılmak istenmiĢtir BaĢvurucu kırmızı renk ile Ġsrail ve Yahudilik arasında nasıl bir

bağlantı kurulduğunun accedilık olmadığını belirtmiĢtir BaĢvurucu bir kimsenin ldquoĠsrail veya

Yahudilik ile bağlantısının varlığı hakkında Ģuumlphe yaratılmasınınrdquo davacının Tuumlrkiye

Cumhuriyeti vatandaĢı olan Yahudileri de temsil ettiği goumlzetildiğinde hangi surette tazminat

nedeni olduğunun yeterince izah edilmediğini ileri suumlrmuumlĢtuumlr BaĢvurucu tazminat nedeni

sayılan kitap kapağının davacının yaĢamı suumlrecindeki kesitlere dikkat ccedilekmek ve iktidara

gelmeden oumlnceki goumlruumlĢleri ile iktidardaki goumlruumlĢleri ve uygulamaları arasındaki ccedileliĢkileri

goumlstermek amacı taĢıdığını savunmuĢtur

65 BaĢvuruya konu kitap kapağında olduğu gibi belirli bir resmin ne anlama

geldiğinin ancak baĢvurucunun accedilıklamaları ve kitapta kullanılan ifadelerle birlikte kitabın

yayımlandığı oumlzel koĢulların da birlikte değerlendirilmesi ile belirlenebileceği hatırda

tutulmalıdır Bu bağlamda kitap kapağının temel olarak kitabın iccedileriğini yansıtma amacıyla

tasarlandığı değerlendirilmiĢtir

66 Dairenin davanın kabul edilmesi iccedilin goumlsterdiği ikinci sebep ise kitapta bir buumltuumln

olarak ve arka sayfadaki oumlzet boumlluumlmuumlnde kullanılan ifadelerle ldquodavacının yalancı Yahudi ve

Amerika acircĢığı olduğu Hristiyan olup kamuoyuna ABD Ġngiltere ve Ġsrailin hizmetinde bir

kiĢi olarakrdquo sunulduğudur Kitabın arka sayfasında ve iccedileriğinde (bkz sectsect 16-20) bir buumltuumln

olarak davacının Yahudi ve Hristiyanlarla iyi iliĢkileri olduğu davacının duumlĢuumlnce ve

eylemlerinin Tuumlrklerin ve Tuumlrkiye Cumhuriyetirsquonin menfaatine değil ABD Ġngiltere Ġsrail

gibi uumllkelerin menfaatlerine olduğu iddia edilmekte ve bu iddiaların kanıtlanması iccedilin bazı

ccedilıkarımlar ve yorumlar yapılmaktadır Bundan baĢka davacının oumlğrenciliğinden itibaren

değiĢen ideolojik tercihlerine dikkat ccedilekilmekte ve baĢvurucu kendince bu tutarsızlıkları

yorumlamaktadır Buna karĢın kitapta davacıya karĢı aĢağılayıcı ifadeler tespit edilmemiĢtir

Nitekim Yargıtay da bozma kararında boumlyle bir tespite yer vermemiĢtir

67 Dairenin davanın kabul edilmesi iccedilin goumlsterdiği uumlccediluumlncuuml sebep ise kitabın

yayımlandığı 2007 yılının Mayıs ayında uumllke guumlndemindeki cumhurbaĢkanlığı seccedilimlerinde

aday olan davacının eleĢtirilmesinden ziyade kullanılan uumlslupla ldquokuumlccediluumlk duumlĢuumlruumllmesininrdquo

amaccedillandığı iddiasıdır Gerccedilekten de baĢvurucunun soumlz konusu kitabı davacının toplumsal

itibarını zayıflatmak onun uumlstlendiği ve uumlstlenmeyi duumlĢuumlnduumlğuuml siyasi goumlrevlerde bulunmayı

hak etmeyen bir kiĢi olduğunu goumlstererek toplumu youmlnlendirmek amacı ile yazdığı accedilıktır

BaĢvurucu bu amacına ulaĢmak iccedilin bir buumltuumln olarak kitapta yaklaĢan cumhurbaĢkanlığı

seccedilimlerinde aday olan davacının hayat hikacircyesinden bazı kesitlerle birlikte oumlğrenciliğinden

itibaren ccedileĢitli konulardaki accedilıklamalarını ele almakta kendi bakıĢ accedilısından davacının

Mustafa Kemal Atatuumlrkrsquouumln oumlğretilerine muhalif bir kiĢi olduğunu goumlstermeye ccedilalıĢmakta ve

davacıyı sert biccedilimde eleĢtirmektedir

BaĢvuru Numarası 20138503

Karar Tarihi 27102015

16

68 Ġfade oumlzguumlrluumlğuuml buumlyuumlk oumllccediluumlde eleĢtiri oumlzguumlrluumlğuumlnuumln guumlvence altına alınmasını

hedeflemektedir Bu nedenle duumlĢuumlncelerin accedilıklanması ve yayılması sırasında kullanılan

ifadelerin sert olması doğal karĢılanmalıdır Oumlte yandan siyasi tartıĢma oumlzguumlrluumlğuumlnuumln ldquotuumlm

demokratik sistemlerin temel ilkesirdquo (LingensAvusturya B No 981582 871986 sectsect 41

42) olduğu goumlz oumlnuumlne alındığında diğer ifade tuumlrlerine nazaran siyasi ifade oumlzguumlrluumlğuumlne

ayrıca oumlnem vermek gerekmektedir AĠHM kararlarında sıklıkla siyasi bir tartıĢmayı

savunmanın demokratik bir toplumda temel bir unsur olduğunu vurgulamaktadır AĠHM

zorlayıcı nedenler olmadıkccedila siyasi ifadeye kısıtlama getirilmemesi gerektiğini

kaydetmektedir (FeldekSlovakya sect 83)

69 AĠHMrsquoin yerleĢik iccediltihatlarında da belirttiği gibi huumlkucircmetler kullandıkları kamu

guumlcuumlnden dolayı kendilerine youmlneltilmiĢ en ağır eleĢtirileri bile hoĢgoumlruuml ile karĢılamak

zorundadır Sağlıklı bir demokrasi bir huumlkucircmetin yalnızca yasama organı veya yargı organları

tarafından denetlenmesini değil aynı zamanda sivil toplum oumlrguumltleri medya ve basın veya

siyasi partiler gibi siyasal alanda yer alan diğer aktoumlrlerce de denetlenmesini gerektirir

(Castellsİspanya B No 1179885 2341992 sect 46)

70 Aynı Ģekilde siyasetccedililere youmlnelik eleĢtirilerin kabul edilebilir sınırları diğer

kiĢilere youmlnelik eleĢtiri sınırına goumlre daha geniĢtir Bir siyasetccedili diğer kiĢilerden farklı olarak

her soumlzuumlnuuml ve eylemini bilerek halkın ve aynı zamanda diğer siyasetccedililerin denetimine accedilar

bu nedenle de daha geniĢ hoĢgoumlruuml goumlstermek zorundadır (LingensAvusturya sect 42)

71 Siyasetccedililerin daha hoĢgoumlruumlluuml olmak zorunda olmaları Anayasarsquonın 26

maddesinin ikinci fıkrasında belirtilen ldquoşoumlhret ve haklarınınrdquo korunmayacağı anlamına

gelmez Aksine 26 maddenin ikinci fıkrası buumltuumln bireylerin itibarlarının korunmasına imkacircn

verir Ancak Ģahsi sıfatları dıĢında hareket eden siyasetccedililer bakımından soumlz konusu

korumanın gerekleri siyasi meseleleri accedilık biccedilimde tartıĢmanın yararıyla bağlantılı olarak

değerlendirilmelidir (LingensAvusturya sect 42)

72 Somut olayda baĢvurucu yayımladığı kitapta davacının soumlz eylem ve

politikalarıyla Tuumlrklerin ve Tuumlrkiye Cumhuriyeti devletinin menfaatlerine ccedilalıĢmadığını

davacının eylemlerinin ve iliĢkilerinin bazı yabancı devletlerin ccedilıkarlarına hizmet ettiğini

savunmuĢ ve davacıya youmlnelik olarak sert ifadeler kullanmıĢtır Yargıtay 4 Hukuk Dairesi

kitaptaki iddiaların ve baĢvurucu hakkındaki soumlzlerin bir buumltuumln olarak davacının Ģeref ve

itibarına saldırı anlamı taĢıdığına karar vermiĢtir Dairenin kitapta yer alan iddia ve soumlzlerin

ve kitap kapağında kullanılan resmin asıl amacının davacıyı kuumlccediluumlk duumlĢuumlrmek olduğunu kabul

etmesi ancak baĢvurucunun kullandığı kelimelere ve kitap kapağında yer alan resme onun

verdiği anlamın oumltesinde anlamlar yuumlklemesi ile muumlmkuumln olmuĢtur

73 Yargıtay 4 Hukuk Dairesi kararında baĢvurucunun kullandığı ifadelerin tuumlruuml

kamusal tartıĢmalara katkı sunma kapasitesi ve ifadelerin kimin tarafından dile getirildiği

tartıĢılmamıĢ baĢvurucunun hakları ile davacının kullanılan ifadeler karĢısında sahip olduğu

hakların ağırlığı gerektiği gibi değerlendirilmemiĢtir Derece Mahkemeleri baĢvurucunun soumlz

konusu kitabı davacının toplumsal itibarını zayıflatmak iccedilin yazdığını kabul etmiĢlerdir Fakat

Mahkemeler siyasi tartıĢmaların yoğun olarak yaĢandığı bir doumlnemde bu kitabın

yayımlanmasının beklenen bir geliĢme olduğunu goumlzardı etmiĢlerdir

74 BaĢvurucunun dava konusu kitapta yirmi yılı aĢkın bir suumlredir Tuumlrkiye siyasetinin

en oumlnemli aktoumlrlerinden biri olan davacıyı eleĢtirmesinin ve onun hayatının bazı kesitleri ile

iliĢkilerini ve soumlzlerini analiz etmesinin genel olarak kamu yararını ilgilendiren bir mesele

BaĢvuru Numarası 20138503

Karar Tarihi 27102015

17

olduğuna kuĢku yoktur Ayrıca huumlkucircmetlere ve siyasetccedililere youmlneltilen eleĢtirinin sınırı da

oumlzel kiĢilere goumlre daha geniĢtir

75 Ġfade oumlzguumlrluumlğuumlne youmlnelik olarak tazminata veya cezaya karar verirken ifade

oumlzguumlrluumlğuumlnuumln kullanılmasından kaynaklanan yarardan ccedilok daha ağır basan korunması

gereken bir yararın varlığının olup olmadığı değerlendirilirken ldquoolgusal iddialarrdquo ile ldquodeğer

yargısırdquo arasındaki farkın dikkatlice ortaya konulması gerekir Olgusal iddiaların

dayanaklarının ortaya konulmasının beklenmesi muumlmkuumlnken değer yargılarının gerccedilekliğinin

kanıtlanmasını beklemek muumlmkuumln değildir (De Haes and GijselsBelccedilika B No 1998392

2421997 sect 42) Bununla birlikte somut olaydaki gibi birccedilok kitaptan gazete haber ve

yazıları ile dergi makalelerinden alıntılar temelinde ortaya atılan iddialar soumlz konusu

olduğunda ldquoolgusal iddialarrdquo ile ldquodeğer yargılarınırdquo ayırt etmek oldukccedila zordur Yine de

olgusal iddialar ile desteklenmese bile değer yargılarının aĢırı olması kabul edilebilir bir

durumdur (JerusalemAvusturya B No 2695895 2722001 sect 43)

76 BaĢvuru konusu kitapta kitabın yayımlandığı tarihte dıĢiĢleri bakanı ve

cumhurbaĢkanı adayı olan davacı Abdullah Guumlluumln siyasi ve aile yaĢamına iliĢkin bazı

detaylara yer verilmiĢ ve bazı iddialar ortaya atılmıĢtır Ancak ortaya atılan iddialar genel

olarak baĢka kitaplardan gazete haber ve yazıları ile dergi makalelerinden alıntılar temelinde

yapılmıĢtır Bununla birlikte kitapta sıklıkla atıf yapılan bir baĢka kaynak ise Yargıtay

Cumhuriyet BaĢsavcılığının bazı yazıĢmaları ile Abdullah Oumlcalanrsquoın bir mektubudur Bu

kapsamda kullanılan kaynakların buumlyuumlk ccediloğunluğunun herkesin ulaĢabileceği yazı ve haberler

ile ccediloğunlukla davacının siyasi goumlruumlĢlerine muhalif kiĢilerin yazıları olduğu anlaĢılmaktadır

(bkz sect 18) Dolayısıyla kitap oumlnemli oumllccediluumlde herkesin ulaĢabileceği accedilık kaynaklar

kullanılarak yapılan bazı değer yargılarına dayanmaktadır

77 Oumlte yandan baĢvurucunun yazdığı kitabının yoğun siyasi tartıĢmaların yaĢandığı

bir doumlnemde yayımlandığı goumlzetildiğinde kamu yararına youmlnelik olmadığı soumlylenemez

BaĢvurucunun boumlyle bir doumlnemde kendi adına kamuoyunu bilgilendirmek ve eleĢtirilerle

kamuoyu oluĢturmak amacıyla hareket ettiği accedilıktır Oumlte yandan baĢvurucunun yorumları ve

ccedilıkarımlarının ağır eleĢtiri olduğunda herhangi bir teredduumlt olmamasına rağmen baĢvurucunun

yorumlarının ve ccedilıkarımlarının keyficirc kiĢisel saldırı boyutuna ulaĢtığı da soumlylenemez

BaĢvurucunun polemik iccedileren agresif usuluuml değerlendirilirken ifade oumlzguumlrluumlğuumlnuumln sadece

haber ve fikirlerin iccedileriğini korumadığı haber ve fikirlerin iletilme usuluumlnuuml de koruduğu

goumlzetilmelidir (JersildDanimarka B No 1589089 2391984 sect 31)

78 Demokratik toplumda -oumlzellikle siyasi kiĢiler uumlzerinde- ccediloğulcu bir tartıĢma

ortamının sağlanması oumlnemlidir Boumlylelikle demokrasinin asıl iĢlevi olan haber bilgi ve

eleĢtirilerin oumlzguumlrce dile getirilmesi iccedilin uygun ortam sağlanabilecektir Siyasi kiĢiler

demokratik bir ortamda kendilerine youmlnelik ağır eleĢtiriler yapılabileceğini aile ve oumlzel

yaĢamlarının suumlrekli takip edileceğini bilerek tercihlerini belirlemektedirler Bu bağlamda

baĢvurucunun uzun yıllardır siyasetin iccedilinde ve cumhurbaĢkanı adayı olan kiĢi hakkında -

oumlnceden yayımlanmıĢ kaynaklar temelinde- siyasi hayatında yapmıĢ olduğu bazı tercihlerden

yola ccedilıkarak aile hayatına iliĢkin bilgiler iletmesine ve ağır eleĢtiriler yapmasına demokratik

ccediloğulculuk accedilısından tahammuumll edilmesi gerekir Bu tuumlr aile hayatına iliĢkin bilgilere ağır

eleĢtirilere ve değerlendirmelere tahammuumll edilmesi ve ifade oumlzguumlrluumlğuumlnuumln guumlvencesi ile

bunların dile getirilmesi demokrasinin sağlıklı iĢlemesini sağlayacaktır

79 Rahatsız edici de olsa siyasilere iliĢkin yapılan bilgilendirme ve eleĢtirilerin

cezalandırılması ldquocaydırıcı etkirdquo doğurarak toplumdaki ve kamuoyundaki farklı seslerin

susturulmasına yol accedilabilir Cezalandırılma korkusu ccediloğulcu toplumun suumlrduumlruumllebilmesine

BaĢvuru Numarası 20138503

Karar Tarihi 27102015

18

engel olabilir Bu nedenle somut olayda baĢvurucunun 15000 TL tazminat oumldemesine karar

verilmesi siyasilere youmlnelik olarak bilgilendirme ve eleĢtiri ortamına zarar verebilecektir

Dolayısıyla baĢvurucunun ifade oumlzguumlrluumlğuumlne yapılan muumldahalenin ldquobaĢkalarının Ģoumlhret ve

haklarınınrdquo korunması iccedilin demokratik bir toplumda gerekli bir muumldahale olmadığı kanaatine

varılmıĢtır

80 Accedilıklanan nedenlerle baĢvurucunun Anayasarsquonın 26 maddesinde guumlvence altına

alınan ifade oumlzguumlrluumlğuumlnuumln ihlal edildiğine karar verilmesi gerekir Serruh KALELĠ Erdal

TERCAN ve Hasan Tahsin GOumlKCAN Anayasarsquonın 28 maddesi youmlnuumlnden de ihlal bulunması

gerektiği gerekccedilesiyle bu sonuca katılmıĢlardır

Burhan UumlSTUumlN Serdar OumlZGUumlLDUumlR ve Muammer TOPAL bu goumlruumlĢe

katılmamıĢlardır

3 6216 Sayılı Kanunrsquoun 50 Maddesi Youmlnuumlnden

81 BaĢvurucu maddi ve manevi zararlarına iliĢkin haklarının saklı tutulmasını talep

etmiĢtir

82 3032011 tarihli ve 6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin KuruluĢu ve Yargılama

Usulleri Hakkında Kanunun Kararlar kenar baĢlıklı 50 maddesinin (2) numaralı fıkrası

Ģoumlyledir

Tespit edilen ihlal bir mahkeme kararından kaynaklanmışsa ihlali ve sonuccedillarını

ortadan kaldırmak iccedilin yeniden yargılama yapmak uumlzere dosya ilgili mahkemeye goumlnderilir

Yeniden yargılama yapılmasında hukuki yarar bulunmayan hacircllerde başvurucu lehine

tazminata huumlkmedilebilir veya genel mahkemelerde dava accedilılması yolu goumlsterilebilir Yeniden

yargılama yapmakla yuumlkuumlmluuml mahkeme Anayasa Mahkemesinin ihlal kararında accedilıkladığı

ihlali ve sonuccedillarını ortadan kaldıracak şekilde muumlmkuumlnse dosya uumlzerinden karar verir

83 BaĢvurucu vekacirclet uumlcreti ve yargılama giderlerinin tahsilini talep ettiğinden

19835 baĢvuru harcı ve 1500 TL vekacirclet uumlcretinden oluĢan toplam 169835 TL yargılama

giderinin baĢvurucuya oumldenmesine karar verilmesi gerekir

84 BaĢvurucunun herhangi bir tazminat talebi olmadığından bu husus

değerlendirilmemiĢtir Ancak 6216 sayılı Kanunrsquoun 50 maddesinin (1) numaralı fıkrasında

esas inceleme sonunda ihlal kararı verilmesi hacirclinde ihlalin ve sonuccedillarının ortadan

kaldırılması iccedilin yapılması gerekenlere huumlkmedileceği belirtilmiĢtir BaĢvuruda Anayasanın

26 maddesinin ihlal edildiği sonucuna varıldığı goumlzetilerek ihlal tespitinin yeterli tatmin

sağlayamayacağı anlaĢılmakla 6216 sayılı Kanunrsquoun 50 maddesinin (1) ve (2) numaralı

fıkraları uyarınca yeniden yargılama yapılmasına karar verilmesi gerekir

V HUumlKUumlM

Accedilıklanan gerekccedilelerle

A BaĢvurucunun ifade oumlzguumlrluumlğuumlnuumln ihlal edildiği youmlnuumlndeki iddiasının KABUL

EDĠLEBĠLĠR OLDUĞUNA OYBĠRLĠĞĠYLE

B BaĢvurucunun Anayasarsquonın 26 maddesinin birinci fıkrasında guumlvence altına

alınan ifade oumlzguumlrluumlğuumlnuumln ĠHLAL EDĠLDĠĞĠNE Burhan UumlSTUumlN Serdar OumlZGUumlLDUumlR ve

Muammer TOPALrsquoın karĢıoyu ve OYCcedilOKLUĞUYLA

C 19835 TL harccedil ve 1500 TL vekacirclet uumlcretinden oluĢan toplam 169835 TL

yargılama giderinin BAġVURUCUYA OumlDENMESĠNE

BaĢvuru Numarası 20138503

Karar Tarihi 27102015

19

D Oumldemenin kararın tebliğini takiben baĢvurucunun Maliye Bakanlığına baĢvuru

tarihinden itibaren doumlrt ay iccedilinde yapılmasına oumldemede gecikme olması hacirclinde bu suumlrenin

sona erdiği tarihten oumldeme tarihine kadar geccedilen suumlre iccedilin yasal faiz uygulanmasına

E 6216 sayılı Kanunrsquoun 50 maddesinin (2) numaralı fıkrası uyarınca ihlalin ve

sonuccedillarının ortadan kaldırılması iccedilin yeniden yargılama yapmak uumlzere kararın bir oumlrneğinin

Ankara 6 Asliye Hukuk Mahkemesine GOumlNDERĠLMESĠNE

F Bilgi edinilmesi iccedilin kararın bir oumlrneğinin Adalet Bakanlığına ve ĠccediliĢleri

Bakanlığına goumlnderilmesine

27102015 tarihinde karar verildi

BaĢkan

Zuumlhtuuml ARSLAN

BaĢkanvekili

Burhan UumlSTUumlN

BaĢkanvekili

Engin YILDIRIM

Uumlye

Serdar OumlZGUumlLDUumlR

Uumlye

Serruh KALELĠ

Uumlye

Osman Alifeyyaz PAKSUumlT

Uumlye

Recep KOumlMUumlRCUuml

Uumlye

Nuri NECĠPOĞLU

Uumlye

Hicabi DURSUN

Uumlye

Celal Muumlmtaz AKINCI

Uumlye

Erdal TERCAN

Uumlye

Muammer TOPAL

Uumlye

Hasan Tahsin GOumlKCAN

Uumlye

Kadir OumlZKAYA

Uumlye

Rıdvan GUumlLECcedil

BaĢvuru Numarası 20138503

Karar Tarihi 27102015

20

KARŞIOY GEREKCcedilESİ

BaĢvurucunun yazdığı kitabın bir buumltuumln olarak incelenmesinde ifade oumlzguumlrluumlğuuml

sınırlarının aĢıldığı kitapta sarfedilen soumlzlerin ve iddiaların demokratik bir toplumda

baĢvurucunun ifade oumlzguumlrluumlğuuml ile baĢkalarının Ģoumlhret veya haklarının korunması arasında

makul bir denge teĢkil etmediği ayrıca kitabın oumln ve arka kapaklarındaki resim ve tanıtım

yazılarının da baĢvurucunun Ģeref ve itibara youmlnelik duumlĢuumlncelerini ortaya koyduğu

dolayısiyle derece mahkemelerinin bu konudaki tespit ve vardıkları sonucun hukuka uyarlı

bulunduğu ve baĢvurucunun Anayasarsquonın 26 maddesinde guumlvence altına alınan ifade

oumlzguumlrluumlğuumlnuumln ihlacircl edilmediği kanaatine vardığımızdan ccediloğunluğun aksi youmlndeki kararına

katılmıyoruz

BaĢkanvekili

Burhan UumlSTUumlN

Uumlye

Serdar OumlZGUumlLDUumlR

Uumlye

Muammer TOPAL

Page 10: ANAYASA MAHKEMESİ53. sayfasında “Yalçın Küçük, Gül'ün ei için, „ibrani‟ dediğinde elektriğe tutulmu bir Toy gibi çırpınıyor, hemen kağıda kaleme sarılıp mektup

BaĢvuru Numarası 20138503

Karar Tarihi 27102015

9

A Başvurucunun İddiaları

26 BaĢvurucu baĢvuruya konu kitapta yer alan ifadelerin goumlruumlnuumlr gerccedilekliğe uygun

olduğunu ve davacının siyasi konumu gereği sert eleĢtirilere accedilık olması gerekmesine rağmen

ifade ettiği duumlĢuumlncelerinden dolayı cezalandırıldığını ileri suumlrmuumlĢtuumlr BaĢvurucu baĢvuruya

konu tazminat davasının accedilılmasından 16 guumln sonra Ergenekon soruĢturması olarak bilinen

soruĢturma kapsamında tutuklanarak yargılandığını ve goumlruumlĢleri dolayısıyla 29 yıl 7 ay

huumlrriyeti bağlayıcı ceza ile cezalandırıldığını belirtmiĢtir BaĢvurucu Ġlk Derece

Mahkemesinin accedilılan tazminat davasını reddetmesinin ardından Yargıtay 4 Hukuk Dairesinin

1522011 tarihli ilamı ile Ġlk Derece Mahkemesinin kararının onandığını bu tarihten sonra

uumlyeleri davacı tarafından seccedililen HSYK tarafından Yargıtay 4 Hukuk Dairesine yeni uumlyeler

atanarak uumlye yapısının değiĢtirildiğini ve davacının karar duumlzeltme talebinin aynı Daire

tarafından ve farklı uumlye yapısı ile 8122011 tarihinde kabul edilerek Ġlk Derece

Mahkemesinin kararının bozulduğunu ileri suumlrmuumlĢtuumlr BaĢvurucuya goumlre Yargıtay 4 Hukuk

Dairesine yapılan yeni atamalardan sonra Ġlk Derece Mahkemesinin kararı bozulabilmiĢtir

BaĢvurucu Yargıtayın tarafsız hareket etmediğini ileri suumlrmuumlĢ Anayasarsquonın 2 9 25 26

28 29 36 37 ve 40 maddelerinin ihlal edildiğinin tespiti ile maddi ve manevi tazminat

haklarının saklı tutulması talebinde bulunmuĢtur

B Değerlendirme

1 Kabul Edilebilirlik Youmlnuumlnden

27 Anayasa Mahkemesi olayların baĢvurucu tarafından yapılan hukuki

nitelendirmesi ile bağlı olmayıp olay ve olguların hukuki tavsifini kendisi takdir eder (Tahir

Canan B No 2012969 1892013 sect 16)

28 Her ne kadar baĢvurucu Yargıtay 4 Hukuk Dairesinin taraflı davrandığını ve bu

sebeple Anayasarsquonın 36 maddesinde koruma altına alınan adil yargılanma hakkının ihlal

edildiğini ileri suumlrmuumlĢ ise de bu Ģikacircyet yazmıĢ olduğu kitap nedeniyle baĢvurucunun

tazminat oumldemesine karar verilmesine youmlneliktir ve bu sebeple soumlz konusu Ģikacircyetin

Anayasarsquonın 26 maddesinde tanımlanan ifade oumlzguumlrluumlğuuml bağlamında incelenmesi uygun

goumlruumllmuumlĢtuumlr

29 BaĢvurucunun yazdığı bir kitaptan dolayı aleyhine manevi tazminat oumldemeye

huumlkmedilmesinin ifade oumlzguumlrluumlğuumlnuuml ihlal ettiğine iliĢkin Ģikacircyetleri accedilıkccedila dayanaktan yoksun

değildir Ayrıca baĢka bir kabul edilemezlik nedeni de bulunmadığı iccedilin baĢvurunun kabul

edilebilir olduğuna karar verilmesi gerekir

2 Esas Youmlnuumlnden

30 BaĢvurucu yazdığı bir kitap nedeniyle davacıya tazminat oumldemesinin

Anayasarsquonın 26 maddesinde yer alan ifade oumlzguumlrluumlğuumlnuuml ihlal ettiğini ileri suumlrmuumlĢtuumlr

BaĢvurucunun iddialarına karĢı Bakanlık goumlruumlĢuumlnde baĢvurucunun Ģikacircyetlerinin

Anayasarsquonın 26 maddesinde yer alan ifade oumlzguumlrluumlğuuml ccedilerccedilevesinde incelenmesi gerektiği

belirtilmiĢtir BaĢvurucu baĢvurunun esası hakkındaki Bakanlık goumlruumlĢuumlne karĢı baĢvuru

dilekccedilesindeki beyanlarını tekrar etmiĢtir

31 Anayasarsquonın ldquoTemel hak ve huumlrriyetlerin sınırlanmasırdquo kenar baĢlıklı 13 maddesi

Ģoumlyledir

ldquoTemel hak ve huumlrriyetler oumlzlerine dokunulmaksızın yalnızca Anayasanın ilgili

maddelerinde belirtilen sebeplere bağlı olarak ve ancak kanunla sınırlanabilir Bu

sınırlamalar Anayasanın soumlzuumlne ve ruhuna demokratik toplum duumlzeninin ve lacircik

Cumhuriyetin gereklerine ve oumllccediluumlluumlluumlk ilkesine aykırı olamazrdquo

BaĢvuru Numarası 20138503

Karar Tarihi 27102015

10

32 Anayasarsquonın ldquoDuumlşuumlnceyi accedilıklama ve yayma huumlrriyetirdquo kenar baĢlıklı 26 maddesi

Ģoumlyledir

ldquoHerkes duumlşuumlnce ve kanaatlerini soumlz yazı resim veya başka yollarla tek başına veya

toplu olarak accedilıklama ve yayma hakkına sahiptir Bu huumlrriyet resmi makamların muumldahalesi

olmaksızın haber veya fikir almak ya da vermek serbestliğini de kapsar Bu fıkra huumlkmuuml

radyo televizyon sinema veya benzeri yollarla yapılan yayımların izin sistemine

bağlanmasına engel değildir

Bu huumlrriyetlerin kullanılması millicirc guumlvenlik kamu duumlzeni kamu guumlvenliği Cumhuriyetin

temel nitelikleri ve Devletin uumllkesi ve milleti ile boumlluumlnmez buumltuumlnluumlğuumlnuumln korunması succedilların

oumlnlenmesi succedilluların cezalandırılması Devlet sırrı olarak usuluumlnce belirtilmiş bilgilerin

accedilıklanmaması başkalarının şoumlhret veya haklarının oumlzel ve aile hayatlarının yahut kanunun

oumlngoumlrduumlğuuml meslek sırlarının korunması veya yargılama goumlrevinin gereğine uygun olarak

yerine getirilmesi amaccedillarıyla sınırlanabilir

hellip

Duumlşuumlnceyi accedilıklama ve yayma huumlrriyetinin kullanılmasında uygulanacak şekil şart ve

usuller kanunla duumlzenlenirrdquo

33 Anayasarsquonın 26 maddesinde ifade oumlzguumlrluumlğuumlnuumln kullanımında baĢvurulabilecek

araccedillar ldquosoumlz yazı resim veya başka yollarrdquo olarak ifade edilmiĢ ve ldquobaşka yollarrdquo ifadesiyle

her tuumlrluuml ifade aracının anayasal koruma altında olduğu goumlsterilmiĢtir (Emin Aydın [GK] B

No 20132602 2312014 sect 43) Ġfade oumlzguumlrluumlğuuml Anayasarsquoda yer alan diğer hak ve

oumlzguumlrluumlklerin oumlnemli bir kısmını doğrudan etkiler Gazete dergi veya kitap biccediliminde basın

yayın yoluyla duumlĢuumlncenin yayılmasının baĢlıca aracı olan basın da ifade oumlzguumlrluumlğuumlnuumln

kullanılma biccedilimlerinden biridir (Fatih Taş [GK] B No 20131461 12112014 sect 64)

34 Anayasarsquonın 26 maddesinin birinci fıkrasında vurgulandığı uumlzere ifade

oumlzguumlrluumlğuuml herkesin soumlz yazı resim veya baĢka yollarla duumlĢuumlnce ve kanaatlerini accedilıklama ve

yayma hakkını buna bağlı olarak haber veya goumlruumlĢ alma ve verme oumlzguumlrluumlklerini

kapsamaktadır Bu ccedilerccedilevede ifade oumlzguumlrluumlğuuml kiĢinin haber ve bilgilere baĢkalarının

fikirlerine serbestccedile ulaĢabilmesi duumlĢuumlnce ve kanaatlerinden dolayı kınanamaması ve bunları

tek baĢına veya baĢkalarıyla birlikte ccedileĢitli yollarla serbestccedile ifade edebilmesi anlatabilmesi

savunabilmesi baĢkalarına aktarabilmesi ve yayabilmesi anlamına gelir

35 Basın oumlzguumlrluumlğuumlnuuml kapsayan ifade oumlzguumlrluumlğuuml gazete dergi kitap gibi araccedillar ile

duumlĢuumlnce ve kanaatleri accedilıklama yorumlama bilgi haber ve eleĢtirilerin yayın ve dağıtım

haklarını kapsar Ġfade oumlzguumlrluumlğuuml duumlĢuumlncenin iletilmesini ve dolaĢımını gerccedilekleĢtirerek

bireyin ve toplumun bilgilenmesini sağlar Ccediloğunluğa muhalif olanlar da dacirchil olmak uumlzere

duumlĢuumlncelerin her tuumlrluuml araccedilla accedilıklanması accedilıklanan duumlĢuumlnceye paydaĢ sağlanması duumlĢuumlnceyi

gerccedilekleĢtirme ve bu konuda baĢkalarını ikna etme ccedilabaları ccediloğulcu demokratik duumlzenin

gereklerindendir Bu itibarla duumlĢuumlnceyi accedilıklama ve yayma oumlzguumlrluumlğuuml ile basın oumlzguumlrluumlğuuml

demokrasinin iĢleyiĢi iccedilin yaĢamsal oumlnemdedir (Fatih Taş sect 65)

36 Bu bağlamda toplumsal ve siyasal ccediloğulculuğu sağlamak her tuumlrluuml duumlĢuumlncenin

barıĢccedilıl bir Ģekilde ve serbestccedile ifadesine bağlıdır Aynı Ģekilde birey oumlzguumln kiĢiliğini

duumlĢuumlncelerini serbestccedile ifade edebildiği ve tartıĢabildiği bir ortamda ortaya koyabilir Ġfade

oumlzguumlrluumlğuuml kendimizi ve baĢkalarını tanımlamada anlamada ve algılamada bu ccedilerccedilevede

baĢkalarıyla iliĢkilerimizi belirlemede ihtiyaccedil duyduğumuz bir değerdir (Emin Aydın sect 41)

BaĢvuru Numarası 20138503

Karar Tarihi 27102015

11

37 Anayasarsquonın 26 maddesinin birinci fıkrası ifade oumlzguumlrluumlğuumlne iccedilerik bakımından

bir sınırlama getirmemiĢtir BaĢka bir deyiĢle hem gerccedilek hem de tuumlzel kiĢiler iccedilin geccedilerli olan

ifade oumlzguumlrluumlğuuml siyasi sanatsal akademik veya ticari duumlĢuumlnce ve kanaat accedilıklamaları gibi her

tuumlrluuml ifadeyi kapsamına almaktadır Accedilıklanan ve yayılan bir duumlĢuumlncenin iccedileriğinden

hareketle kiĢiler ve toplum accedilısından ldquodeğerli-değersizrdquo veya ldquoyararlı-yararsızrdquo biccediliminde

ayrıĢtırılması subjektif unsurlar ihtiva eder Bu değerlendirmelerden hareketle ifade

oumlzguumlrluumlğuumlnuumln alanının belirlenmeye ccedilalıĢılması bu oumlzguumlrluumlğuumln keyficirc biccedilimde sınırlandırılması

sonucunu doğurabilecektir Ġfade oumlzguumlrluumlğuuml baĢkaları accedilısından ldquodeğersizrdquo veya ldquoyararsızrdquo

goumlruumllen duumlĢuumlncelerin accedilıklanması ve yayılması oumlzguumlrluumlğuumlnuuml de iccedilermektedir

38 Bununla birlikte ifade oumlzguumlrluumlğuuml Anayasarsquoda yer alan temel hak ve oumlzguumlrluumlklerin

sınırlama rejimine tabidir Ġfade oumlzguumlrluumlğuumlne iliĢkin 26 maddenin ikinci fıkrasında sınırlama

sebeplerine yer verilmiĢtir Mevcut baĢvuruya benzer baĢvurularda Anayasarsquonın 26

maddesinin ikinci fıkrasında yer alan sınırlama sebepleri dikkate alınmalıdır

39 Bununla birlikte ifade oumlzguumlrluumlğuumlne youmlnelik sınırlamaların da bir sınırının olması

gerektiği accedilıktır Temel hak ve oumlzguumlrluumlklerin sınırlandırılmasında Anayasarsquonın 13

maddesindeki oumllccediluumltler goumlz oumlnuumlne alınmak zorundadır Bu sebeple ifade oumlzguumlrluumlğuumlne getirilen

sınırlandırmaların denetiminin Anayasarsquonın 13 maddesinde yer alan oumllccediluumltler ccedilerccedilevesinde ve

Anayasarsquonın 26 maddesi kapsamında yapılması gerekmektedir

40 BaĢvuru baĢvurucu tarafından kaleme alınan bir kitapta bahsedilen doumlnemlerde

dıĢiĢleri bakanlığı ile baĢbakan yardımcılığı goumlrevlerinde bulunan ve cumhurbaĢkanı adayı

olan davacı Abdullah Guumllrsquouumln Ģeref ve itibarına zarar verildiği kabul edilerek baĢvurucunun

tazminat oumldemeye mahkucircm edilmesi nedeniyle yapılmıĢtır

41 Somut olayda ccediloumlzuumlmlenmesi gereken ilk mesele baĢvurucu aleyhine tazminata

huumlkmedilmesinin ifade oumlzguumlrluumlğuumlne youmlnelik bir muumldahale oluĢturup oluĢturmadığını

belirlemektir Sonraki aĢamalarda varlığı kabul edilen muumldahaleye dayanak olarak goumlsterilen

amacın meĢru olup olmadığının soumlz konusu hakkın oumlzuumlnuuml zedeleyecek oumllccediluumlde kısıtlanıp

kısıtlanmadığının kısıtlamanın demokratik toplumda gerekli olup olmadığının ve kullanılan

araccedilların orantılı olup olmadığının tespit edilmesi gerekir

a Muumldahalenin Mevcudiyeti

42 BaĢvurucu yazdığı kitapta yer alan soumlzlerinin ve iddialarının davacının Ģeref ve

itibarına zarar verdiği kabul edilerek 15000 TL tazminat oumldemeye mahkucircm edilmiĢtir Soumlz

konusu Mahkeme kararı ile baĢvurucunun ifade oumlzguumlrluumlğuumlne youmlnelik bir muumldahalede

bulunulduğu accedilıktır

b Muumldahalenin İhlal Oluşturup Oluşturmadığı

43 Yukarıda anılan muumldahale Anayasarsquonın 26 maddesinin ikinci fıkrasında

belirtilen haklı sebeplerden bir veya daha fazlasına dayanmadığı ve Anayasarsquonın 13

maddesinde belirtilen koĢulları yerine getirmediği muumlddetccedile Anayasarsquonın 26 maddesinin

ihlalini teĢkil edecektir Bu nedenle sınırlamanın Anayasarsquonın 13 maddesinde oumlngoumlruumllen oumlze

dokunmama Anayasarsquonın ilgili maddesinde belirtilmiĢ olma kanunlar tarafından oumlngoumlruumllme

Anayasarsquonın soumlzuumlne ve ruhuna demokratik toplum duumlzeninin ve laik Cumhuriyetrsquoin

gereklerine ve oumllccediluumlluumlluumlk ilkesine aykırı olmama koĢullarına uygun olup olmadığının

belirlenmesi gerekir

BaĢvuru Numarası 20138503

Karar Tarihi 27102015

12

i Kanunilik

44 BaĢvurucu Anayasarsquonın 26 maddesinin beĢinci fıkrasında yer alan ldquobu hakların

kullanılması kanunla duumlzenlenirrdquo huumlkmuumlne ve Anayasarsquonın 13 maddesinde yer alan

ldquokanunlar tarafından oumlngoumlruumllmerdquo gereğine aykırılık bulunduğuna iliĢkin bir iddiada

bulunmamıĢtır Yapılan değerlendirmeler neticesinde 6098 sayılı Kanunrsquoun 49 ve 50

maddelerinin ldquokanunlar tarafından oumlngoumlruumllmerdquo oumllccediluumltuumlnuuml karĢıladığı sonucuna varılmıĢtır

ii Meşru Amaccedil

45 BaĢvurucunun tazminat oumldemesine iliĢkin soumlz konusu kararın baĢkalarının Ģoumlhret

veya haklarının korunmasına youmlnelik oumlnlemlerin bir parccedilası olduğu ve meĢru bir amaccedil taĢıdığı

sonucuna varılmıĢtır

iii Demokratik Toplum Duumlzeninde Gerekli Olma ve Oumllccediluumlluumlluumlk

46 Son olarak baĢvurucunun yazdığı kitapta sarf ettiği soumlzlerden dolayı aleyhine

tazminata huumlkmedilmesine iliĢkin kararda demokratik bir toplumda baĢvurucunun ifade

oumlzguumlrluumlğuuml ile baĢkalarının Ģoumlhret veya haklarının korunması arasında makul bir dengenin

goumlzetilip goumlzetilmediği değerlendirilmelidir

47 Bireyin Ģeref ve itibarı Anayasarsquonın 17 maddesinde yer alan ldquomanevi varlıkrdquo

kapsamında yer almaktadır Devlet bireyin manevi varlığının bir parccedilası olan Ģeref ve itibara

keyficirc olarak muumldahale etmemek ve uumlccediluumlncuuml kiĢilerin saldırılarını oumlnlemekle yuumlkuumlmluumlduumlr

Uumlccediluumlncuuml kiĢilerin Ģeref ve itibara muumldahalesi -birccedilok ihtimalin yanında- goumlrsel ve iĢitsel

yayınlar yoluyla da olabilir Bir kiĢi goumlrsel ve iĢitsel yayın yoluyla bir kamuoyu tartıĢması

ccedilerccedilevesinde eleĢtirilmiĢ olsa dahi o kiĢinin Ģeref ve itibarı manevi buumltuumlnluumlğuumlnuumln bir parccedilası

olarak değerlendirilmelidir (Nilguumln Halloran B No 20121184 1672014 sect 41 Adnan

Oktar B No 20131123 2102013 sect 33)

48 Ġfade oumlzguumlrluumlğuuml ve oumlzel olarak basın oumlzguumlrluumlğuuml alanında devletin pozitif ve negatif

yuumlkuumlmluumlluumlkleri bulunmaktadır Kamu makamları negatif yuumlkuumlmluumlluumlk kapsamında zorunlu

olmadıkccedila duumlĢuumlncenin accedilıklanmasını ve yayılmasını yasaklamamalı yaptırımlara tabi

tutmamalı pozitif yuumlkuumlmluumlluumlk kapsamında ise ifade oumlzguumlrluumlğuumlnuumln gerccedilek ve etkili korunması

iccedilin gereken tedbirleri almalıdır (Nilguumln Halloran sect 43 benzer youmlndeki AĠHM goumlruumlĢuuml iccedilin

bkz Oumlzguumlr GuumlndemTuumlrkiye B No 2314493 1632000 sect 43)

49 Devletin bireylerin maddi ve manevi varlığının korunması ile ilgili pozitif

yuumlkuumlmluumlluumlkleri ccedilerccedilevesinde Ģeref ve itibarın korunması hakkı ile diğer tarafın Anayasarsquoda

guumlvence altına alınmıĢ olan ifade oumlzguumlrluumlğuumlnden yararlanma hakkı arasında adil bir denge

kurması gerekir Mevcut olaydaki gibi baĢvurularda baĢvurunun sonucu kural olarak

baĢvurunun ihtilaflı soumlzlerin sahibi tarafından Anayasarsquonın 26 maddesine dayanılarak

yapılmıĢ olması ile bu soumlzlere konu olan kiĢi tarafından Anayasarsquonın 17 maddesinin birinci

fıkrasına dayanılarak yapılmıĢ olmasına goumlre değiĢmez Aksi hacirclde Anayasarsquonın anılan

maddelerinde korunan hakların dengelenmesinde benzer olaylarda ccedileliĢkili sonuccedillar ortaya

ccedilıkabilir Yargı mercilerinin bu iki maddede duumlzenlenen haklar arasında Anayasarsquonın 13

maddesinde ve bu maddenin uygulanmasına iliĢkin Anayasa Mahkemesi iccediltihadında ortaya

konulan kriterlere uygun bir denge kurmaları gerekir

50 Demokrasiler temel hak ve oumlzguumlrluumlklerin en geniĢ oumllccediluumlde sağlanıp guumlvence altına

alındığı rejimlerdir Oumlze dokunma yasağını ihlal etmeyen muumldahaleler youmlnuumlnden goumlzetilmesi

oumlngoumlruumllen ldquodemokratik toplum duumlzeninin gereklerirdquo kavramı oumlncelikle ifade oumlzguumlrluumlğuuml

BaĢvuru Numarası 20138503

Karar Tarihi 27102015

13

uumlzerindeki sınırlamaların zorunlu ya da istisnai tedbir niteliğinde ve baĢvurulabilecek en son

ccedilare ya da alınabilecek en son oumlnlem olmasını gerektirmektedir Demokratik toplum

duumlzeninin gereklerinden olma bir sınırlamanın demokratik bir toplumda zorlayıcı bir

toplumsal ihtiyacın karĢılanması amacına youmlnelik olmasını ifade etmektedir Buna goumlre

sınırlayıcı tedbir bir toplumsal ihtiyacı karĢılamıyorsa ya da baĢvurulabilecek en son ccedilare

niteliğinde değilse demokratik toplum duumlzeninin gereklerine uygun bir tedbir olarak

değerlendirilemez (HandysideBirleşik Krallık B No 549372 7121976 sect 48)

51 Buna goumlre demokratik toplumun temellerinden olan ifade oumlzguumlrluumlğuumlnuumln sadece

lehte olduğu kabul edilen veya zararsız ya da ilgilenmeye değmez goumlruumllen ifadeler iccedilin değil

devletin veya toplumun bir boumlluumlmuumlnuuml eleĢtiren onlara ccedilarpıcı gelen onları rahatsız eden

ifadeler iccedilin de geccedilerli olduğu kuĢkusuzdur Ccediluumlnkuuml bunlar demokratik toplum duumlzeninde

geccedilerli olan ccediloğulculuğun hoĢgoumlruumlnuumln ve accedilık fikirliliğin gerekleridir (HandysideBirleşik

Krallık sect 49)

52 Hak ve oumlzguumlrluumlklere yapılacak her tuumlrluuml sınırlamada devreye girecek bir baĢka

guumlvence de Anayasarsquonın 13 maddesinde ifade edilen ldquooumllccediluumlluumlluumlk ilkesirdquodir Bu ilke temel hak

ve oumlzguumlrluumlklerin sınırlandırılmasına iliĢkin baĢvurularda oumlncelikli olarak dikkate alınması

gereken bir guumlvencedir Anayasarsquonın 13 maddesinde demokratik toplum duumlzeninin gerekleri

ve oumllccediluumlluumlluumlk ilkeleri iki ayrı kriter olarak duumlzenlenmiĢ olmakla birlikte bu iki kriter arasında

sıkı bir iliĢki vardır Temel hak ve oumlzguumlrluumlklere youmlnelik herhangi bir sınırlamanın demokratik

toplum duumlzeni iccedilin gerekli nitelikte baĢka bir ifadeyle guumlduumllen kamu yararı amacını

gerccedilekleĢtirmekle birlikte temel haklara en az muumldahaleye olanak veren oumllccediluumlluuml bir sınırlama

niteliğinde olup olmadığının incelenmesi gerekir (AYM E20074 K200781 18102007)

53 Anayasa Mahkemesinin kararlarına goumlre oumllccediluumlluumlluumlk temel hak ve oumlzguumlrluumlklerin

sınırlanma amaccedilları ile araccedil arasındaki iliĢkiyi yansıtır Oumllccediluumlluumlluumlk denetimi ulaĢılmak istenen

amaccediltan yola ccedilıkılarak bu amaca ulaĢılmak iccedilin seccedililen aracın denetlenmesidir Bu sebeple

ifade oumlzguumlrluumlğuuml alanında getirilen muumldahalelerde hedeflenen amaca ulaĢabilmek iccedilin seccedililen

muumldahalenin elveriĢli gerekli ve orantılı olup olmadığı değerlendirilmelidir (Sebahat Tuncel

B No 20121051 2022014 sect 84)

54 Bu bağlamda ifade oumlzguumlrluumlğuumlne yargısal veya idari bir muumldahalenin toplumsal bir

ihtiyaccedil baskısını karĢılayıp karĢılamadığına bakılması gerekecektir BaĢvuru konusu olay

bakımından yapılacak değerlendirmelerin temel ekseni muumldahaleye neden olan derece

mahkemelerinin kararlarında dayandıkları gerekccedilelerin ifade oumlzguumlrluumlğuumlnuuml kısıtlama

bakımından ldquodemokratik toplum duumlzeninin gereklerirdquo ve ldquooumllccediluumlluumlluumlkrdquo ilkelerine uygun

olduğunu inandırıcı bir Ģekilde ortaya koyup koyamadığı olacaktır (Sebahat Tuncel sect 85)

55 Yukarıdaki değerlendirmeler ıĢığında mahkemelerin duumlĢuumlncelerin accedilıklanması ve

yayılmasına youmlnelik olarak tazminata veya cezaya karar verirken ifade oumlzguumlrluumlğuumlnuumln

kullanılmasından kaynaklanan yarardan ccedilok daha ağır basan korunması gereken bir yararın

varlığını somut olgulara dayanarak goumlstermeleri gerekir (Mustafa Ali Balbay B No

20121272 4122013 sect 114)

56 Bunun sonucu olarak baĢvurucunun ifade oumlzguumlrluumlğuumlne yapılan muumldahalenin

Anayasarsquonın 26 maddesini ihlal boyutuna ulaĢıp ulaĢmadığı incelenirken soyut bir

değerlendirme yapılmayıp baĢvurucunun kullandığı ifadelerin tuumlruumlnuumln kamusal tartıĢmalara

katkı sunma kapasitesinin ifadelere youmlnelik kısıtlamaların niteliğinin ve kapsamının

ifadelerin kimin tarafından dile getirildiğinin kime youmlneldiğinin ve kamuoyu ile diğer

BaĢvuru Numarası 20138503

Karar Tarihi 27102015

14

kiĢilerin kullanılan ifadeler karĢısında sahip oldukları hakların ağırlığının gerektiği gibi

değerlendirilip değerlendirilmediğine bakılmalıdır

57 BaĢvurucunun bir araĢtırmacı ve yazar olarak politikacılara veya huumlkucircmet

politikalarına youmlnelttiği eleĢtiriler sırasında soumlylediği soumlzlerden dolayı aleyhine tazminata

huumlkmedilmesinin oumllccediluumlluuml olduğunun kabul edilebilmesi iccedilin ifade oumlzguumlrluumlğuumlne yapılan

muumldahalenin gerekccedilelerinin inandırıcı baĢka bir deyiĢle ilgili ve yeterli olması gerekir

58 Bu bağlamda gerekccedilede baĢvurucunun yayımladığı kitapta davacı hakkında haber

ve fikirlere yer verirken yayıncılık etiğine uygun olarak doğru ve guumlvenilir bilgi sunarken iyi

niyetle hareket etme goumlrev ve yuumlkuumlmluumlluumlğuumlne uyup uymadığının davacı hakkında verilen

bilgilerin cumhurbaĢkanlığı seccedilimleri kapsamında kamu yararına iliĢkin olup olmadığının

kitabın davacıya karĢı keyficirc kiĢisel bir saldırı teĢkil edip etmediğinin ve doğrudan siyasi

kiĢiliğini hedef alıp almadığının ortaya konulması gerekir Nitekim siyasilere youmlnelik

eleĢtirinin sınırları ccedilok daha geniĢtir (FeldekSlovakya B No 2903295 1272001 sect 74)

59 BaĢvuruya konu kitap yayımlanmadan oumlnce 2007 yılı Nisan ayında yapılacak olan

11 cumhurbaĢkanlığı seccedilimine youmlnelik kamuoyunda yoğun bir tartıĢma yaĢanmaktaydı 2000

yılında seccedililen 10 CumhurbaĢkanı Ahmet Necdet Sezerin goumlrev suumlresi 1652007 tarihinde

dolmaktaydı ve TBMM cumhurbaĢkanlığı seccediliminin ilk tur oylama guumlnuumlnuuml 27 Nisan olarak

belirlemiĢti Seccedilim doumlnemine laiklik tartıĢmalarıyla gelinmiĢti Uumllkenin ccedileĢitli yerlerinde

ldquoCumhuriyet Mitinglerirdquo adıyla geniĢ katılımlı goumlsteriler duumlzenlenmiĢ ve iktidarda bulunan

Adalet ve Kalkınma Partisinin kendi siyasal ccedilizgisinden bir ismi cumhurbaĢkanlığına seccedilmesi

engellenmek istenmiĢti Ġktidar partisinin o doumlnem dıĢiĢleri bakanı ve baĢbakan yardımcısı

olan Kayseri Milletvekili Abdullah Guumlluuml aday goumlstermesi uumlzerine tartıĢmaların odak noktası

genel olarak Abdullah Guumllrsquoe kaymıĢ ve yaĢanan bazı geliĢmelerin ardından ancak 2882007

tarihinde Abdullah Guumll cumhurbaĢkanı seccedililmiĢti

60 BaĢvurucu muhafazakacircr toplum kesimleri dinicirc cemaatlerin siyaset ve siyasi

partilerle iliĢkileri uumlzerine araĢtırmaları bulunan ve ccediloğunluğu zikredilen konularda olmak

uumlzere ondan fazla kitabı bulunan bir yazardır BaĢvurucu soumlz konusu kitabın oumln soumlzuumlnuuml

2942007 tarihinde yazmıĢ ve kitap cumhurbaĢkanlığı seccedilimine iliĢkin tartıĢmaların yoğun

olarak devam ettiği guumlnlerde yayımlanmıĢtır

61 BaĢvurucu davacıya ve davacının birlikte siyaset yaptığı kiĢilere karĢı son derece

Ģuumlpheci yaklaĢmaktadır BaĢvurucu bu kiĢilere genel olarak guumlvenmemekte bu kiĢilerin

kendisinin de mensubu olduğu duumlnya goumlruumlĢuumlne karĢı duumlĢman oldukları fikrini taĢımaktadır

BaĢvurucu davacı ve kitapta davacı ile birlikte adını zikrettiği kiĢilerin milleti aldattıklarına

inanmakta ve bu kiĢilere sert biccedilimde karĢı ccedilıkılması gerektiğini savunmaktadır Ayrıca

kitapta ifade ettiği olayların subjektif değerlendirmesini yapmakta davacı hakkında oumlne

suumlrduumlğuuml kanaatlerini ispatlamak iccedilin olayları ve bu olaylara iliĢkin yorumları

ccedileĢitlendirmektedir

62 BaĢvurucu hakkında accedilılan tazminat davası Ġlk derece Mahkemesince reddedilmiĢ

buna karĢın Yargıtayca karar duumlzeltme aĢamasında bozulmuĢtur Daha sonra Ġlk Derece

Mahkemesi Yargıtay bozma gerekccedilesinde belirtilen gerekccedilelerle davayı kabul ederek

baĢvurucunun davacıya manevi tazminat oumldemesine karar vermiĢtir Bu durumda baĢvurucu

hakkında tazminata huumlkmedilmesinin ifade oumlzguumlrluumlğuumlnuuml ihlal ettiğine iliĢkin Ģikacircyetin

incelenmesi sırasında Yargıtay 4 Hukuk Dairesinin 8122011 tarihli ilamında yer alan

gerekccedileler değerlendirilmelidir

BaĢvuru Numarası 20138503

Karar Tarihi 27102015

15

63 Oumlte yandan yapılan bireysel baĢvurularda yalnızca ve tek baĢlarına derece

mahkemelerince verilen kararların ele alınması ile de yetinilemez Oumlncelikle baĢvurucu

tarafından soumlylenen soumlzlerin kitabın tamamı ve soumlylendikleri bağlamdan kopartılmaksızın

olayın buumltuumlnselliği iccedilerisinde değerlendirilmesi gerekir (Nilguumln Halloran B No 20121184

1672014 sect 52)

64 Yargıtay 4 Hukuk Dairesi uumlccedil sebepten dolayı davanın kabul edilmesi gerektiği

gerekccedilesiyle Ġlk Derece Mahkemesinin davanın reddine dair kararını bozmuĢtur Bunlardan

birincisi baĢvuruya konu kitabın kapak tasarımında kırmızı renk tercih edilerek ldquoDavut

yıldızı (siyonist yıldız)rdquo kullanılması ve bu yıldızın iccediline davacının akademisyen sıfatıyla

giydiği cuumlbbeli ve kepli resmin yerleĢtirilmesidir Daireye goumlre soumlz konusu kapak tasarımı ile

davacının ldquoĠsrail ve Yahudilikrdquo ile bağlantısı olduğuna dair okuyucu uumlzerinde Ģuumlphe

yaratılmak istenmiĢtir BaĢvurucu kırmızı renk ile Ġsrail ve Yahudilik arasında nasıl bir

bağlantı kurulduğunun accedilık olmadığını belirtmiĢtir BaĢvurucu bir kimsenin ldquoĠsrail veya

Yahudilik ile bağlantısının varlığı hakkında Ģuumlphe yaratılmasınınrdquo davacının Tuumlrkiye

Cumhuriyeti vatandaĢı olan Yahudileri de temsil ettiği goumlzetildiğinde hangi surette tazminat

nedeni olduğunun yeterince izah edilmediğini ileri suumlrmuumlĢtuumlr BaĢvurucu tazminat nedeni

sayılan kitap kapağının davacının yaĢamı suumlrecindeki kesitlere dikkat ccedilekmek ve iktidara

gelmeden oumlnceki goumlruumlĢleri ile iktidardaki goumlruumlĢleri ve uygulamaları arasındaki ccedileliĢkileri

goumlstermek amacı taĢıdığını savunmuĢtur

65 BaĢvuruya konu kitap kapağında olduğu gibi belirli bir resmin ne anlama

geldiğinin ancak baĢvurucunun accedilıklamaları ve kitapta kullanılan ifadelerle birlikte kitabın

yayımlandığı oumlzel koĢulların da birlikte değerlendirilmesi ile belirlenebileceği hatırda

tutulmalıdır Bu bağlamda kitap kapağının temel olarak kitabın iccedileriğini yansıtma amacıyla

tasarlandığı değerlendirilmiĢtir

66 Dairenin davanın kabul edilmesi iccedilin goumlsterdiği ikinci sebep ise kitapta bir buumltuumln

olarak ve arka sayfadaki oumlzet boumlluumlmuumlnde kullanılan ifadelerle ldquodavacının yalancı Yahudi ve

Amerika acircĢığı olduğu Hristiyan olup kamuoyuna ABD Ġngiltere ve Ġsrailin hizmetinde bir

kiĢi olarakrdquo sunulduğudur Kitabın arka sayfasında ve iccedileriğinde (bkz sectsect 16-20) bir buumltuumln

olarak davacının Yahudi ve Hristiyanlarla iyi iliĢkileri olduğu davacının duumlĢuumlnce ve

eylemlerinin Tuumlrklerin ve Tuumlrkiye Cumhuriyetirsquonin menfaatine değil ABD Ġngiltere Ġsrail

gibi uumllkelerin menfaatlerine olduğu iddia edilmekte ve bu iddiaların kanıtlanması iccedilin bazı

ccedilıkarımlar ve yorumlar yapılmaktadır Bundan baĢka davacının oumlğrenciliğinden itibaren

değiĢen ideolojik tercihlerine dikkat ccedilekilmekte ve baĢvurucu kendince bu tutarsızlıkları

yorumlamaktadır Buna karĢın kitapta davacıya karĢı aĢağılayıcı ifadeler tespit edilmemiĢtir

Nitekim Yargıtay da bozma kararında boumlyle bir tespite yer vermemiĢtir

67 Dairenin davanın kabul edilmesi iccedilin goumlsterdiği uumlccediluumlncuuml sebep ise kitabın

yayımlandığı 2007 yılının Mayıs ayında uumllke guumlndemindeki cumhurbaĢkanlığı seccedilimlerinde

aday olan davacının eleĢtirilmesinden ziyade kullanılan uumlslupla ldquokuumlccediluumlk duumlĢuumlruumllmesininrdquo

amaccedillandığı iddiasıdır Gerccedilekten de baĢvurucunun soumlz konusu kitabı davacının toplumsal

itibarını zayıflatmak onun uumlstlendiği ve uumlstlenmeyi duumlĢuumlnduumlğuuml siyasi goumlrevlerde bulunmayı

hak etmeyen bir kiĢi olduğunu goumlstererek toplumu youmlnlendirmek amacı ile yazdığı accedilıktır

BaĢvurucu bu amacına ulaĢmak iccedilin bir buumltuumln olarak kitapta yaklaĢan cumhurbaĢkanlığı

seccedilimlerinde aday olan davacının hayat hikacircyesinden bazı kesitlerle birlikte oumlğrenciliğinden

itibaren ccedileĢitli konulardaki accedilıklamalarını ele almakta kendi bakıĢ accedilısından davacının

Mustafa Kemal Atatuumlrkrsquouumln oumlğretilerine muhalif bir kiĢi olduğunu goumlstermeye ccedilalıĢmakta ve

davacıyı sert biccedilimde eleĢtirmektedir

BaĢvuru Numarası 20138503

Karar Tarihi 27102015

16

68 Ġfade oumlzguumlrluumlğuuml buumlyuumlk oumllccediluumlde eleĢtiri oumlzguumlrluumlğuumlnuumln guumlvence altına alınmasını

hedeflemektedir Bu nedenle duumlĢuumlncelerin accedilıklanması ve yayılması sırasında kullanılan

ifadelerin sert olması doğal karĢılanmalıdır Oumlte yandan siyasi tartıĢma oumlzguumlrluumlğuumlnuumln ldquotuumlm

demokratik sistemlerin temel ilkesirdquo (LingensAvusturya B No 981582 871986 sectsect 41

42) olduğu goumlz oumlnuumlne alındığında diğer ifade tuumlrlerine nazaran siyasi ifade oumlzguumlrluumlğuumlne

ayrıca oumlnem vermek gerekmektedir AĠHM kararlarında sıklıkla siyasi bir tartıĢmayı

savunmanın demokratik bir toplumda temel bir unsur olduğunu vurgulamaktadır AĠHM

zorlayıcı nedenler olmadıkccedila siyasi ifadeye kısıtlama getirilmemesi gerektiğini

kaydetmektedir (FeldekSlovakya sect 83)

69 AĠHMrsquoin yerleĢik iccediltihatlarında da belirttiği gibi huumlkucircmetler kullandıkları kamu

guumlcuumlnden dolayı kendilerine youmlneltilmiĢ en ağır eleĢtirileri bile hoĢgoumlruuml ile karĢılamak

zorundadır Sağlıklı bir demokrasi bir huumlkucircmetin yalnızca yasama organı veya yargı organları

tarafından denetlenmesini değil aynı zamanda sivil toplum oumlrguumltleri medya ve basın veya

siyasi partiler gibi siyasal alanda yer alan diğer aktoumlrlerce de denetlenmesini gerektirir

(Castellsİspanya B No 1179885 2341992 sect 46)

70 Aynı Ģekilde siyasetccedililere youmlnelik eleĢtirilerin kabul edilebilir sınırları diğer

kiĢilere youmlnelik eleĢtiri sınırına goumlre daha geniĢtir Bir siyasetccedili diğer kiĢilerden farklı olarak

her soumlzuumlnuuml ve eylemini bilerek halkın ve aynı zamanda diğer siyasetccedililerin denetimine accedilar

bu nedenle de daha geniĢ hoĢgoumlruuml goumlstermek zorundadır (LingensAvusturya sect 42)

71 Siyasetccedililerin daha hoĢgoumlruumlluuml olmak zorunda olmaları Anayasarsquonın 26

maddesinin ikinci fıkrasında belirtilen ldquoşoumlhret ve haklarınınrdquo korunmayacağı anlamına

gelmez Aksine 26 maddenin ikinci fıkrası buumltuumln bireylerin itibarlarının korunmasına imkacircn

verir Ancak Ģahsi sıfatları dıĢında hareket eden siyasetccedililer bakımından soumlz konusu

korumanın gerekleri siyasi meseleleri accedilık biccedilimde tartıĢmanın yararıyla bağlantılı olarak

değerlendirilmelidir (LingensAvusturya sect 42)

72 Somut olayda baĢvurucu yayımladığı kitapta davacının soumlz eylem ve

politikalarıyla Tuumlrklerin ve Tuumlrkiye Cumhuriyeti devletinin menfaatlerine ccedilalıĢmadığını

davacının eylemlerinin ve iliĢkilerinin bazı yabancı devletlerin ccedilıkarlarına hizmet ettiğini

savunmuĢ ve davacıya youmlnelik olarak sert ifadeler kullanmıĢtır Yargıtay 4 Hukuk Dairesi

kitaptaki iddiaların ve baĢvurucu hakkındaki soumlzlerin bir buumltuumln olarak davacının Ģeref ve

itibarına saldırı anlamı taĢıdığına karar vermiĢtir Dairenin kitapta yer alan iddia ve soumlzlerin

ve kitap kapağında kullanılan resmin asıl amacının davacıyı kuumlccediluumlk duumlĢuumlrmek olduğunu kabul

etmesi ancak baĢvurucunun kullandığı kelimelere ve kitap kapağında yer alan resme onun

verdiği anlamın oumltesinde anlamlar yuumlklemesi ile muumlmkuumln olmuĢtur

73 Yargıtay 4 Hukuk Dairesi kararında baĢvurucunun kullandığı ifadelerin tuumlruuml

kamusal tartıĢmalara katkı sunma kapasitesi ve ifadelerin kimin tarafından dile getirildiği

tartıĢılmamıĢ baĢvurucunun hakları ile davacının kullanılan ifadeler karĢısında sahip olduğu

hakların ağırlığı gerektiği gibi değerlendirilmemiĢtir Derece Mahkemeleri baĢvurucunun soumlz

konusu kitabı davacının toplumsal itibarını zayıflatmak iccedilin yazdığını kabul etmiĢlerdir Fakat

Mahkemeler siyasi tartıĢmaların yoğun olarak yaĢandığı bir doumlnemde bu kitabın

yayımlanmasının beklenen bir geliĢme olduğunu goumlzardı etmiĢlerdir

74 BaĢvurucunun dava konusu kitapta yirmi yılı aĢkın bir suumlredir Tuumlrkiye siyasetinin

en oumlnemli aktoumlrlerinden biri olan davacıyı eleĢtirmesinin ve onun hayatının bazı kesitleri ile

iliĢkilerini ve soumlzlerini analiz etmesinin genel olarak kamu yararını ilgilendiren bir mesele

BaĢvuru Numarası 20138503

Karar Tarihi 27102015

17

olduğuna kuĢku yoktur Ayrıca huumlkucircmetlere ve siyasetccedililere youmlneltilen eleĢtirinin sınırı da

oumlzel kiĢilere goumlre daha geniĢtir

75 Ġfade oumlzguumlrluumlğuumlne youmlnelik olarak tazminata veya cezaya karar verirken ifade

oumlzguumlrluumlğuumlnuumln kullanılmasından kaynaklanan yarardan ccedilok daha ağır basan korunması

gereken bir yararın varlığının olup olmadığı değerlendirilirken ldquoolgusal iddialarrdquo ile ldquodeğer

yargısırdquo arasındaki farkın dikkatlice ortaya konulması gerekir Olgusal iddiaların

dayanaklarının ortaya konulmasının beklenmesi muumlmkuumlnken değer yargılarının gerccedilekliğinin

kanıtlanmasını beklemek muumlmkuumln değildir (De Haes and GijselsBelccedilika B No 1998392

2421997 sect 42) Bununla birlikte somut olaydaki gibi birccedilok kitaptan gazete haber ve

yazıları ile dergi makalelerinden alıntılar temelinde ortaya atılan iddialar soumlz konusu

olduğunda ldquoolgusal iddialarrdquo ile ldquodeğer yargılarınırdquo ayırt etmek oldukccedila zordur Yine de

olgusal iddialar ile desteklenmese bile değer yargılarının aĢırı olması kabul edilebilir bir

durumdur (JerusalemAvusturya B No 2695895 2722001 sect 43)

76 BaĢvuru konusu kitapta kitabın yayımlandığı tarihte dıĢiĢleri bakanı ve

cumhurbaĢkanı adayı olan davacı Abdullah Guumlluumln siyasi ve aile yaĢamına iliĢkin bazı

detaylara yer verilmiĢ ve bazı iddialar ortaya atılmıĢtır Ancak ortaya atılan iddialar genel

olarak baĢka kitaplardan gazete haber ve yazıları ile dergi makalelerinden alıntılar temelinde

yapılmıĢtır Bununla birlikte kitapta sıklıkla atıf yapılan bir baĢka kaynak ise Yargıtay

Cumhuriyet BaĢsavcılığının bazı yazıĢmaları ile Abdullah Oumlcalanrsquoın bir mektubudur Bu

kapsamda kullanılan kaynakların buumlyuumlk ccediloğunluğunun herkesin ulaĢabileceği yazı ve haberler

ile ccediloğunlukla davacının siyasi goumlruumlĢlerine muhalif kiĢilerin yazıları olduğu anlaĢılmaktadır

(bkz sect 18) Dolayısıyla kitap oumlnemli oumllccediluumlde herkesin ulaĢabileceği accedilık kaynaklar

kullanılarak yapılan bazı değer yargılarına dayanmaktadır

77 Oumlte yandan baĢvurucunun yazdığı kitabının yoğun siyasi tartıĢmaların yaĢandığı

bir doumlnemde yayımlandığı goumlzetildiğinde kamu yararına youmlnelik olmadığı soumlylenemez

BaĢvurucunun boumlyle bir doumlnemde kendi adına kamuoyunu bilgilendirmek ve eleĢtirilerle

kamuoyu oluĢturmak amacıyla hareket ettiği accedilıktır Oumlte yandan baĢvurucunun yorumları ve

ccedilıkarımlarının ağır eleĢtiri olduğunda herhangi bir teredduumlt olmamasına rağmen baĢvurucunun

yorumlarının ve ccedilıkarımlarının keyficirc kiĢisel saldırı boyutuna ulaĢtığı da soumlylenemez

BaĢvurucunun polemik iccedileren agresif usuluuml değerlendirilirken ifade oumlzguumlrluumlğuumlnuumln sadece

haber ve fikirlerin iccedileriğini korumadığı haber ve fikirlerin iletilme usuluumlnuuml de koruduğu

goumlzetilmelidir (JersildDanimarka B No 1589089 2391984 sect 31)

78 Demokratik toplumda -oumlzellikle siyasi kiĢiler uumlzerinde- ccediloğulcu bir tartıĢma

ortamının sağlanması oumlnemlidir Boumlylelikle demokrasinin asıl iĢlevi olan haber bilgi ve

eleĢtirilerin oumlzguumlrce dile getirilmesi iccedilin uygun ortam sağlanabilecektir Siyasi kiĢiler

demokratik bir ortamda kendilerine youmlnelik ağır eleĢtiriler yapılabileceğini aile ve oumlzel

yaĢamlarının suumlrekli takip edileceğini bilerek tercihlerini belirlemektedirler Bu bağlamda

baĢvurucunun uzun yıllardır siyasetin iccedilinde ve cumhurbaĢkanı adayı olan kiĢi hakkında -

oumlnceden yayımlanmıĢ kaynaklar temelinde- siyasi hayatında yapmıĢ olduğu bazı tercihlerden

yola ccedilıkarak aile hayatına iliĢkin bilgiler iletmesine ve ağır eleĢtiriler yapmasına demokratik

ccediloğulculuk accedilısından tahammuumll edilmesi gerekir Bu tuumlr aile hayatına iliĢkin bilgilere ağır

eleĢtirilere ve değerlendirmelere tahammuumll edilmesi ve ifade oumlzguumlrluumlğuumlnuumln guumlvencesi ile

bunların dile getirilmesi demokrasinin sağlıklı iĢlemesini sağlayacaktır

79 Rahatsız edici de olsa siyasilere iliĢkin yapılan bilgilendirme ve eleĢtirilerin

cezalandırılması ldquocaydırıcı etkirdquo doğurarak toplumdaki ve kamuoyundaki farklı seslerin

susturulmasına yol accedilabilir Cezalandırılma korkusu ccediloğulcu toplumun suumlrduumlruumllebilmesine

BaĢvuru Numarası 20138503

Karar Tarihi 27102015

18

engel olabilir Bu nedenle somut olayda baĢvurucunun 15000 TL tazminat oumldemesine karar

verilmesi siyasilere youmlnelik olarak bilgilendirme ve eleĢtiri ortamına zarar verebilecektir

Dolayısıyla baĢvurucunun ifade oumlzguumlrluumlğuumlne yapılan muumldahalenin ldquobaĢkalarının Ģoumlhret ve

haklarınınrdquo korunması iccedilin demokratik bir toplumda gerekli bir muumldahale olmadığı kanaatine

varılmıĢtır

80 Accedilıklanan nedenlerle baĢvurucunun Anayasarsquonın 26 maddesinde guumlvence altına

alınan ifade oumlzguumlrluumlğuumlnuumln ihlal edildiğine karar verilmesi gerekir Serruh KALELĠ Erdal

TERCAN ve Hasan Tahsin GOumlKCAN Anayasarsquonın 28 maddesi youmlnuumlnden de ihlal bulunması

gerektiği gerekccedilesiyle bu sonuca katılmıĢlardır

Burhan UumlSTUumlN Serdar OumlZGUumlLDUumlR ve Muammer TOPAL bu goumlruumlĢe

katılmamıĢlardır

3 6216 Sayılı Kanunrsquoun 50 Maddesi Youmlnuumlnden

81 BaĢvurucu maddi ve manevi zararlarına iliĢkin haklarının saklı tutulmasını talep

etmiĢtir

82 3032011 tarihli ve 6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin KuruluĢu ve Yargılama

Usulleri Hakkında Kanunun Kararlar kenar baĢlıklı 50 maddesinin (2) numaralı fıkrası

Ģoumlyledir

Tespit edilen ihlal bir mahkeme kararından kaynaklanmışsa ihlali ve sonuccedillarını

ortadan kaldırmak iccedilin yeniden yargılama yapmak uumlzere dosya ilgili mahkemeye goumlnderilir

Yeniden yargılama yapılmasında hukuki yarar bulunmayan hacircllerde başvurucu lehine

tazminata huumlkmedilebilir veya genel mahkemelerde dava accedilılması yolu goumlsterilebilir Yeniden

yargılama yapmakla yuumlkuumlmluuml mahkeme Anayasa Mahkemesinin ihlal kararında accedilıkladığı

ihlali ve sonuccedillarını ortadan kaldıracak şekilde muumlmkuumlnse dosya uumlzerinden karar verir

83 BaĢvurucu vekacirclet uumlcreti ve yargılama giderlerinin tahsilini talep ettiğinden

19835 baĢvuru harcı ve 1500 TL vekacirclet uumlcretinden oluĢan toplam 169835 TL yargılama

giderinin baĢvurucuya oumldenmesine karar verilmesi gerekir

84 BaĢvurucunun herhangi bir tazminat talebi olmadığından bu husus

değerlendirilmemiĢtir Ancak 6216 sayılı Kanunrsquoun 50 maddesinin (1) numaralı fıkrasında

esas inceleme sonunda ihlal kararı verilmesi hacirclinde ihlalin ve sonuccedillarının ortadan

kaldırılması iccedilin yapılması gerekenlere huumlkmedileceği belirtilmiĢtir BaĢvuruda Anayasanın

26 maddesinin ihlal edildiği sonucuna varıldığı goumlzetilerek ihlal tespitinin yeterli tatmin

sağlayamayacağı anlaĢılmakla 6216 sayılı Kanunrsquoun 50 maddesinin (1) ve (2) numaralı

fıkraları uyarınca yeniden yargılama yapılmasına karar verilmesi gerekir

V HUumlKUumlM

Accedilıklanan gerekccedilelerle

A BaĢvurucunun ifade oumlzguumlrluumlğuumlnuumln ihlal edildiği youmlnuumlndeki iddiasının KABUL

EDĠLEBĠLĠR OLDUĞUNA OYBĠRLĠĞĠYLE

B BaĢvurucunun Anayasarsquonın 26 maddesinin birinci fıkrasında guumlvence altına

alınan ifade oumlzguumlrluumlğuumlnuumln ĠHLAL EDĠLDĠĞĠNE Burhan UumlSTUumlN Serdar OumlZGUumlLDUumlR ve

Muammer TOPALrsquoın karĢıoyu ve OYCcedilOKLUĞUYLA

C 19835 TL harccedil ve 1500 TL vekacirclet uumlcretinden oluĢan toplam 169835 TL

yargılama giderinin BAġVURUCUYA OumlDENMESĠNE

BaĢvuru Numarası 20138503

Karar Tarihi 27102015

19

D Oumldemenin kararın tebliğini takiben baĢvurucunun Maliye Bakanlığına baĢvuru

tarihinden itibaren doumlrt ay iccedilinde yapılmasına oumldemede gecikme olması hacirclinde bu suumlrenin

sona erdiği tarihten oumldeme tarihine kadar geccedilen suumlre iccedilin yasal faiz uygulanmasına

E 6216 sayılı Kanunrsquoun 50 maddesinin (2) numaralı fıkrası uyarınca ihlalin ve

sonuccedillarının ortadan kaldırılması iccedilin yeniden yargılama yapmak uumlzere kararın bir oumlrneğinin

Ankara 6 Asliye Hukuk Mahkemesine GOumlNDERĠLMESĠNE

F Bilgi edinilmesi iccedilin kararın bir oumlrneğinin Adalet Bakanlığına ve ĠccediliĢleri

Bakanlığına goumlnderilmesine

27102015 tarihinde karar verildi

BaĢkan

Zuumlhtuuml ARSLAN

BaĢkanvekili

Burhan UumlSTUumlN

BaĢkanvekili

Engin YILDIRIM

Uumlye

Serdar OumlZGUumlLDUumlR

Uumlye

Serruh KALELĠ

Uumlye

Osman Alifeyyaz PAKSUumlT

Uumlye

Recep KOumlMUumlRCUuml

Uumlye

Nuri NECĠPOĞLU

Uumlye

Hicabi DURSUN

Uumlye

Celal Muumlmtaz AKINCI

Uumlye

Erdal TERCAN

Uumlye

Muammer TOPAL

Uumlye

Hasan Tahsin GOumlKCAN

Uumlye

Kadir OumlZKAYA

Uumlye

Rıdvan GUumlLECcedil

BaĢvuru Numarası 20138503

Karar Tarihi 27102015

20

KARŞIOY GEREKCcedilESİ

BaĢvurucunun yazdığı kitabın bir buumltuumln olarak incelenmesinde ifade oumlzguumlrluumlğuuml

sınırlarının aĢıldığı kitapta sarfedilen soumlzlerin ve iddiaların demokratik bir toplumda

baĢvurucunun ifade oumlzguumlrluumlğuuml ile baĢkalarının Ģoumlhret veya haklarının korunması arasında

makul bir denge teĢkil etmediği ayrıca kitabın oumln ve arka kapaklarındaki resim ve tanıtım

yazılarının da baĢvurucunun Ģeref ve itibara youmlnelik duumlĢuumlncelerini ortaya koyduğu

dolayısiyle derece mahkemelerinin bu konudaki tespit ve vardıkları sonucun hukuka uyarlı

bulunduğu ve baĢvurucunun Anayasarsquonın 26 maddesinde guumlvence altına alınan ifade

oumlzguumlrluumlğuumlnuumln ihlacircl edilmediği kanaatine vardığımızdan ccediloğunluğun aksi youmlndeki kararına

katılmıyoruz

BaĢkanvekili

Burhan UumlSTUumlN

Uumlye

Serdar OumlZGUumlLDUumlR

Uumlye

Muammer TOPAL

Page 11: ANAYASA MAHKEMESİ53. sayfasında “Yalçın Küçük, Gül'ün ei için, „ibrani‟ dediğinde elektriğe tutulmu bir Toy gibi çırpınıyor, hemen kağıda kaleme sarılıp mektup

BaĢvuru Numarası 20138503

Karar Tarihi 27102015

10

32 Anayasarsquonın ldquoDuumlşuumlnceyi accedilıklama ve yayma huumlrriyetirdquo kenar baĢlıklı 26 maddesi

Ģoumlyledir

ldquoHerkes duumlşuumlnce ve kanaatlerini soumlz yazı resim veya başka yollarla tek başına veya

toplu olarak accedilıklama ve yayma hakkına sahiptir Bu huumlrriyet resmi makamların muumldahalesi

olmaksızın haber veya fikir almak ya da vermek serbestliğini de kapsar Bu fıkra huumlkmuuml

radyo televizyon sinema veya benzeri yollarla yapılan yayımların izin sistemine

bağlanmasına engel değildir

Bu huumlrriyetlerin kullanılması millicirc guumlvenlik kamu duumlzeni kamu guumlvenliği Cumhuriyetin

temel nitelikleri ve Devletin uumllkesi ve milleti ile boumlluumlnmez buumltuumlnluumlğuumlnuumln korunması succedilların

oumlnlenmesi succedilluların cezalandırılması Devlet sırrı olarak usuluumlnce belirtilmiş bilgilerin

accedilıklanmaması başkalarının şoumlhret veya haklarının oumlzel ve aile hayatlarının yahut kanunun

oumlngoumlrduumlğuuml meslek sırlarının korunması veya yargılama goumlrevinin gereğine uygun olarak

yerine getirilmesi amaccedillarıyla sınırlanabilir

hellip

Duumlşuumlnceyi accedilıklama ve yayma huumlrriyetinin kullanılmasında uygulanacak şekil şart ve

usuller kanunla duumlzenlenirrdquo

33 Anayasarsquonın 26 maddesinde ifade oumlzguumlrluumlğuumlnuumln kullanımında baĢvurulabilecek

araccedillar ldquosoumlz yazı resim veya başka yollarrdquo olarak ifade edilmiĢ ve ldquobaşka yollarrdquo ifadesiyle

her tuumlrluuml ifade aracının anayasal koruma altında olduğu goumlsterilmiĢtir (Emin Aydın [GK] B

No 20132602 2312014 sect 43) Ġfade oumlzguumlrluumlğuuml Anayasarsquoda yer alan diğer hak ve

oumlzguumlrluumlklerin oumlnemli bir kısmını doğrudan etkiler Gazete dergi veya kitap biccediliminde basın

yayın yoluyla duumlĢuumlncenin yayılmasının baĢlıca aracı olan basın da ifade oumlzguumlrluumlğuumlnuumln

kullanılma biccedilimlerinden biridir (Fatih Taş [GK] B No 20131461 12112014 sect 64)

34 Anayasarsquonın 26 maddesinin birinci fıkrasında vurgulandığı uumlzere ifade

oumlzguumlrluumlğuuml herkesin soumlz yazı resim veya baĢka yollarla duumlĢuumlnce ve kanaatlerini accedilıklama ve

yayma hakkını buna bağlı olarak haber veya goumlruumlĢ alma ve verme oumlzguumlrluumlklerini

kapsamaktadır Bu ccedilerccedilevede ifade oumlzguumlrluumlğuuml kiĢinin haber ve bilgilere baĢkalarının

fikirlerine serbestccedile ulaĢabilmesi duumlĢuumlnce ve kanaatlerinden dolayı kınanamaması ve bunları

tek baĢına veya baĢkalarıyla birlikte ccedileĢitli yollarla serbestccedile ifade edebilmesi anlatabilmesi

savunabilmesi baĢkalarına aktarabilmesi ve yayabilmesi anlamına gelir

35 Basın oumlzguumlrluumlğuumlnuuml kapsayan ifade oumlzguumlrluumlğuuml gazete dergi kitap gibi araccedillar ile

duumlĢuumlnce ve kanaatleri accedilıklama yorumlama bilgi haber ve eleĢtirilerin yayın ve dağıtım

haklarını kapsar Ġfade oumlzguumlrluumlğuuml duumlĢuumlncenin iletilmesini ve dolaĢımını gerccedilekleĢtirerek

bireyin ve toplumun bilgilenmesini sağlar Ccediloğunluğa muhalif olanlar da dacirchil olmak uumlzere

duumlĢuumlncelerin her tuumlrluuml araccedilla accedilıklanması accedilıklanan duumlĢuumlnceye paydaĢ sağlanması duumlĢuumlnceyi

gerccedilekleĢtirme ve bu konuda baĢkalarını ikna etme ccedilabaları ccediloğulcu demokratik duumlzenin

gereklerindendir Bu itibarla duumlĢuumlnceyi accedilıklama ve yayma oumlzguumlrluumlğuuml ile basın oumlzguumlrluumlğuuml

demokrasinin iĢleyiĢi iccedilin yaĢamsal oumlnemdedir (Fatih Taş sect 65)

36 Bu bağlamda toplumsal ve siyasal ccediloğulculuğu sağlamak her tuumlrluuml duumlĢuumlncenin

barıĢccedilıl bir Ģekilde ve serbestccedile ifadesine bağlıdır Aynı Ģekilde birey oumlzguumln kiĢiliğini

duumlĢuumlncelerini serbestccedile ifade edebildiği ve tartıĢabildiği bir ortamda ortaya koyabilir Ġfade

oumlzguumlrluumlğuuml kendimizi ve baĢkalarını tanımlamada anlamada ve algılamada bu ccedilerccedilevede

baĢkalarıyla iliĢkilerimizi belirlemede ihtiyaccedil duyduğumuz bir değerdir (Emin Aydın sect 41)

BaĢvuru Numarası 20138503

Karar Tarihi 27102015

11

37 Anayasarsquonın 26 maddesinin birinci fıkrası ifade oumlzguumlrluumlğuumlne iccedilerik bakımından

bir sınırlama getirmemiĢtir BaĢka bir deyiĢle hem gerccedilek hem de tuumlzel kiĢiler iccedilin geccedilerli olan

ifade oumlzguumlrluumlğuuml siyasi sanatsal akademik veya ticari duumlĢuumlnce ve kanaat accedilıklamaları gibi her

tuumlrluuml ifadeyi kapsamına almaktadır Accedilıklanan ve yayılan bir duumlĢuumlncenin iccedileriğinden

hareketle kiĢiler ve toplum accedilısından ldquodeğerli-değersizrdquo veya ldquoyararlı-yararsızrdquo biccediliminde

ayrıĢtırılması subjektif unsurlar ihtiva eder Bu değerlendirmelerden hareketle ifade

oumlzguumlrluumlğuumlnuumln alanının belirlenmeye ccedilalıĢılması bu oumlzguumlrluumlğuumln keyficirc biccedilimde sınırlandırılması

sonucunu doğurabilecektir Ġfade oumlzguumlrluumlğuuml baĢkaları accedilısından ldquodeğersizrdquo veya ldquoyararsızrdquo

goumlruumllen duumlĢuumlncelerin accedilıklanması ve yayılması oumlzguumlrluumlğuumlnuuml de iccedilermektedir

38 Bununla birlikte ifade oumlzguumlrluumlğuuml Anayasarsquoda yer alan temel hak ve oumlzguumlrluumlklerin

sınırlama rejimine tabidir Ġfade oumlzguumlrluumlğuumlne iliĢkin 26 maddenin ikinci fıkrasında sınırlama

sebeplerine yer verilmiĢtir Mevcut baĢvuruya benzer baĢvurularda Anayasarsquonın 26

maddesinin ikinci fıkrasında yer alan sınırlama sebepleri dikkate alınmalıdır

39 Bununla birlikte ifade oumlzguumlrluumlğuumlne youmlnelik sınırlamaların da bir sınırının olması

gerektiği accedilıktır Temel hak ve oumlzguumlrluumlklerin sınırlandırılmasında Anayasarsquonın 13

maddesindeki oumllccediluumltler goumlz oumlnuumlne alınmak zorundadır Bu sebeple ifade oumlzguumlrluumlğuumlne getirilen

sınırlandırmaların denetiminin Anayasarsquonın 13 maddesinde yer alan oumllccediluumltler ccedilerccedilevesinde ve

Anayasarsquonın 26 maddesi kapsamında yapılması gerekmektedir

40 BaĢvuru baĢvurucu tarafından kaleme alınan bir kitapta bahsedilen doumlnemlerde

dıĢiĢleri bakanlığı ile baĢbakan yardımcılığı goumlrevlerinde bulunan ve cumhurbaĢkanı adayı

olan davacı Abdullah Guumllrsquouumln Ģeref ve itibarına zarar verildiği kabul edilerek baĢvurucunun

tazminat oumldemeye mahkucircm edilmesi nedeniyle yapılmıĢtır

41 Somut olayda ccediloumlzuumlmlenmesi gereken ilk mesele baĢvurucu aleyhine tazminata

huumlkmedilmesinin ifade oumlzguumlrluumlğuumlne youmlnelik bir muumldahale oluĢturup oluĢturmadığını

belirlemektir Sonraki aĢamalarda varlığı kabul edilen muumldahaleye dayanak olarak goumlsterilen

amacın meĢru olup olmadığının soumlz konusu hakkın oumlzuumlnuuml zedeleyecek oumllccediluumlde kısıtlanıp

kısıtlanmadığının kısıtlamanın demokratik toplumda gerekli olup olmadığının ve kullanılan

araccedilların orantılı olup olmadığının tespit edilmesi gerekir

a Muumldahalenin Mevcudiyeti

42 BaĢvurucu yazdığı kitapta yer alan soumlzlerinin ve iddialarının davacının Ģeref ve

itibarına zarar verdiği kabul edilerek 15000 TL tazminat oumldemeye mahkucircm edilmiĢtir Soumlz

konusu Mahkeme kararı ile baĢvurucunun ifade oumlzguumlrluumlğuumlne youmlnelik bir muumldahalede

bulunulduğu accedilıktır

b Muumldahalenin İhlal Oluşturup Oluşturmadığı

43 Yukarıda anılan muumldahale Anayasarsquonın 26 maddesinin ikinci fıkrasında

belirtilen haklı sebeplerden bir veya daha fazlasına dayanmadığı ve Anayasarsquonın 13

maddesinde belirtilen koĢulları yerine getirmediği muumlddetccedile Anayasarsquonın 26 maddesinin

ihlalini teĢkil edecektir Bu nedenle sınırlamanın Anayasarsquonın 13 maddesinde oumlngoumlruumllen oumlze

dokunmama Anayasarsquonın ilgili maddesinde belirtilmiĢ olma kanunlar tarafından oumlngoumlruumllme

Anayasarsquonın soumlzuumlne ve ruhuna demokratik toplum duumlzeninin ve laik Cumhuriyetrsquoin

gereklerine ve oumllccediluumlluumlluumlk ilkesine aykırı olmama koĢullarına uygun olup olmadığının

belirlenmesi gerekir

BaĢvuru Numarası 20138503

Karar Tarihi 27102015

12

i Kanunilik

44 BaĢvurucu Anayasarsquonın 26 maddesinin beĢinci fıkrasında yer alan ldquobu hakların

kullanılması kanunla duumlzenlenirrdquo huumlkmuumlne ve Anayasarsquonın 13 maddesinde yer alan

ldquokanunlar tarafından oumlngoumlruumllmerdquo gereğine aykırılık bulunduğuna iliĢkin bir iddiada

bulunmamıĢtır Yapılan değerlendirmeler neticesinde 6098 sayılı Kanunrsquoun 49 ve 50

maddelerinin ldquokanunlar tarafından oumlngoumlruumllmerdquo oumllccediluumltuumlnuuml karĢıladığı sonucuna varılmıĢtır

ii Meşru Amaccedil

45 BaĢvurucunun tazminat oumldemesine iliĢkin soumlz konusu kararın baĢkalarının Ģoumlhret

veya haklarının korunmasına youmlnelik oumlnlemlerin bir parccedilası olduğu ve meĢru bir amaccedil taĢıdığı

sonucuna varılmıĢtır

iii Demokratik Toplum Duumlzeninde Gerekli Olma ve Oumllccediluumlluumlluumlk

46 Son olarak baĢvurucunun yazdığı kitapta sarf ettiği soumlzlerden dolayı aleyhine

tazminata huumlkmedilmesine iliĢkin kararda demokratik bir toplumda baĢvurucunun ifade

oumlzguumlrluumlğuuml ile baĢkalarının Ģoumlhret veya haklarının korunması arasında makul bir dengenin

goumlzetilip goumlzetilmediği değerlendirilmelidir

47 Bireyin Ģeref ve itibarı Anayasarsquonın 17 maddesinde yer alan ldquomanevi varlıkrdquo

kapsamında yer almaktadır Devlet bireyin manevi varlığının bir parccedilası olan Ģeref ve itibara

keyficirc olarak muumldahale etmemek ve uumlccediluumlncuuml kiĢilerin saldırılarını oumlnlemekle yuumlkuumlmluumlduumlr

Uumlccediluumlncuuml kiĢilerin Ģeref ve itibara muumldahalesi -birccedilok ihtimalin yanında- goumlrsel ve iĢitsel

yayınlar yoluyla da olabilir Bir kiĢi goumlrsel ve iĢitsel yayın yoluyla bir kamuoyu tartıĢması

ccedilerccedilevesinde eleĢtirilmiĢ olsa dahi o kiĢinin Ģeref ve itibarı manevi buumltuumlnluumlğuumlnuumln bir parccedilası

olarak değerlendirilmelidir (Nilguumln Halloran B No 20121184 1672014 sect 41 Adnan

Oktar B No 20131123 2102013 sect 33)

48 Ġfade oumlzguumlrluumlğuuml ve oumlzel olarak basın oumlzguumlrluumlğuuml alanında devletin pozitif ve negatif

yuumlkuumlmluumlluumlkleri bulunmaktadır Kamu makamları negatif yuumlkuumlmluumlluumlk kapsamında zorunlu

olmadıkccedila duumlĢuumlncenin accedilıklanmasını ve yayılmasını yasaklamamalı yaptırımlara tabi

tutmamalı pozitif yuumlkuumlmluumlluumlk kapsamında ise ifade oumlzguumlrluumlğuumlnuumln gerccedilek ve etkili korunması

iccedilin gereken tedbirleri almalıdır (Nilguumln Halloran sect 43 benzer youmlndeki AĠHM goumlruumlĢuuml iccedilin

bkz Oumlzguumlr GuumlndemTuumlrkiye B No 2314493 1632000 sect 43)

49 Devletin bireylerin maddi ve manevi varlığının korunması ile ilgili pozitif

yuumlkuumlmluumlluumlkleri ccedilerccedilevesinde Ģeref ve itibarın korunması hakkı ile diğer tarafın Anayasarsquoda

guumlvence altına alınmıĢ olan ifade oumlzguumlrluumlğuumlnden yararlanma hakkı arasında adil bir denge

kurması gerekir Mevcut olaydaki gibi baĢvurularda baĢvurunun sonucu kural olarak

baĢvurunun ihtilaflı soumlzlerin sahibi tarafından Anayasarsquonın 26 maddesine dayanılarak

yapılmıĢ olması ile bu soumlzlere konu olan kiĢi tarafından Anayasarsquonın 17 maddesinin birinci

fıkrasına dayanılarak yapılmıĢ olmasına goumlre değiĢmez Aksi hacirclde Anayasarsquonın anılan

maddelerinde korunan hakların dengelenmesinde benzer olaylarda ccedileliĢkili sonuccedillar ortaya

ccedilıkabilir Yargı mercilerinin bu iki maddede duumlzenlenen haklar arasında Anayasarsquonın 13

maddesinde ve bu maddenin uygulanmasına iliĢkin Anayasa Mahkemesi iccediltihadında ortaya

konulan kriterlere uygun bir denge kurmaları gerekir

50 Demokrasiler temel hak ve oumlzguumlrluumlklerin en geniĢ oumllccediluumlde sağlanıp guumlvence altına

alındığı rejimlerdir Oumlze dokunma yasağını ihlal etmeyen muumldahaleler youmlnuumlnden goumlzetilmesi

oumlngoumlruumllen ldquodemokratik toplum duumlzeninin gereklerirdquo kavramı oumlncelikle ifade oumlzguumlrluumlğuuml

BaĢvuru Numarası 20138503

Karar Tarihi 27102015

13

uumlzerindeki sınırlamaların zorunlu ya da istisnai tedbir niteliğinde ve baĢvurulabilecek en son

ccedilare ya da alınabilecek en son oumlnlem olmasını gerektirmektedir Demokratik toplum

duumlzeninin gereklerinden olma bir sınırlamanın demokratik bir toplumda zorlayıcı bir

toplumsal ihtiyacın karĢılanması amacına youmlnelik olmasını ifade etmektedir Buna goumlre

sınırlayıcı tedbir bir toplumsal ihtiyacı karĢılamıyorsa ya da baĢvurulabilecek en son ccedilare

niteliğinde değilse demokratik toplum duumlzeninin gereklerine uygun bir tedbir olarak

değerlendirilemez (HandysideBirleşik Krallık B No 549372 7121976 sect 48)

51 Buna goumlre demokratik toplumun temellerinden olan ifade oumlzguumlrluumlğuumlnuumln sadece

lehte olduğu kabul edilen veya zararsız ya da ilgilenmeye değmez goumlruumllen ifadeler iccedilin değil

devletin veya toplumun bir boumlluumlmuumlnuuml eleĢtiren onlara ccedilarpıcı gelen onları rahatsız eden

ifadeler iccedilin de geccedilerli olduğu kuĢkusuzdur Ccediluumlnkuuml bunlar demokratik toplum duumlzeninde

geccedilerli olan ccediloğulculuğun hoĢgoumlruumlnuumln ve accedilık fikirliliğin gerekleridir (HandysideBirleşik

Krallık sect 49)

52 Hak ve oumlzguumlrluumlklere yapılacak her tuumlrluuml sınırlamada devreye girecek bir baĢka

guumlvence de Anayasarsquonın 13 maddesinde ifade edilen ldquooumllccediluumlluumlluumlk ilkesirdquodir Bu ilke temel hak

ve oumlzguumlrluumlklerin sınırlandırılmasına iliĢkin baĢvurularda oumlncelikli olarak dikkate alınması

gereken bir guumlvencedir Anayasarsquonın 13 maddesinde demokratik toplum duumlzeninin gerekleri

ve oumllccediluumlluumlluumlk ilkeleri iki ayrı kriter olarak duumlzenlenmiĢ olmakla birlikte bu iki kriter arasında

sıkı bir iliĢki vardır Temel hak ve oumlzguumlrluumlklere youmlnelik herhangi bir sınırlamanın demokratik

toplum duumlzeni iccedilin gerekli nitelikte baĢka bir ifadeyle guumlduumllen kamu yararı amacını

gerccedilekleĢtirmekle birlikte temel haklara en az muumldahaleye olanak veren oumllccediluumlluuml bir sınırlama

niteliğinde olup olmadığının incelenmesi gerekir (AYM E20074 K200781 18102007)

53 Anayasa Mahkemesinin kararlarına goumlre oumllccediluumlluumlluumlk temel hak ve oumlzguumlrluumlklerin

sınırlanma amaccedilları ile araccedil arasındaki iliĢkiyi yansıtır Oumllccediluumlluumlluumlk denetimi ulaĢılmak istenen

amaccediltan yola ccedilıkılarak bu amaca ulaĢılmak iccedilin seccedililen aracın denetlenmesidir Bu sebeple

ifade oumlzguumlrluumlğuuml alanında getirilen muumldahalelerde hedeflenen amaca ulaĢabilmek iccedilin seccedililen

muumldahalenin elveriĢli gerekli ve orantılı olup olmadığı değerlendirilmelidir (Sebahat Tuncel

B No 20121051 2022014 sect 84)

54 Bu bağlamda ifade oumlzguumlrluumlğuumlne yargısal veya idari bir muumldahalenin toplumsal bir

ihtiyaccedil baskısını karĢılayıp karĢılamadığına bakılması gerekecektir BaĢvuru konusu olay

bakımından yapılacak değerlendirmelerin temel ekseni muumldahaleye neden olan derece

mahkemelerinin kararlarında dayandıkları gerekccedilelerin ifade oumlzguumlrluumlğuumlnuuml kısıtlama

bakımından ldquodemokratik toplum duumlzeninin gereklerirdquo ve ldquooumllccediluumlluumlluumlkrdquo ilkelerine uygun

olduğunu inandırıcı bir Ģekilde ortaya koyup koyamadığı olacaktır (Sebahat Tuncel sect 85)

55 Yukarıdaki değerlendirmeler ıĢığında mahkemelerin duumlĢuumlncelerin accedilıklanması ve

yayılmasına youmlnelik olarak tazminata veya cezaya karar verirken ifade oumlzguumlrluumlğuumlnuumln

kullanılmasından kaynaklanan yarardan ccedilok daha ağır basan korunması gereken bir yararın

varlığını somut olgulara dayanarak goumlstermeleri gerekir (Mustafa Ali Balbay B No

20121272 4122013 sect 114)

56 Bunun sonucu olarak baĢvurucunun ifade oumlzguumlrluumlğuumlne yapılan muumldahalenin

Anayasarsquonın 26 maddesini ihlal boyutuna ulaĢıp ulaĢmadığı incelenirken soyut bir

değerlendirme yapılmayıp baĢvurucunun kullandığı ifadelerin tuumlruumlnuumln kamusal tartıĢmalara

katkı sunma kapasitesinin ifadelere youmlnelik kısıtlamaların niteliğinin ve kapsamının

ifadelerin kimin tarafından dile getirildiğinin kime youmlneldiğinin ve kamuoyu ile diğer

BaĢvuru Numarası 20138503

Karar Tarihi 27102015

14

kiĢilerin kullanılan ifadeler karĢısında sahip oldukları hakların ağırlığının gerektiği gibi

değerlendirilip değerlendirilmediğine bakılmalıdır

57 BaĢvurucunun bir araĢtırmacı ve yazar olarak politikacılara veya huumlkucircmet

politikalarına youmlnelttiği eleĢtiriler sırasında soumlylediği soumlzlerden dolayı aleyhine tazminata

huumlkmedilmesinin oumllccediluumlluuml olduğunun kabul edilebilmesi iccedilin ifade oumlzguumlrluumlğuumlne yapılan

muumldahalenin gerekccedilelerinin inandırıcı baĢka bir deyiĢle ilgili ve yeterli olması gerekir

58 Bu bağlamda gerekccedilede baĢvurucunun yayımladığı kitapta davacı hakkında haber

ve fikirlere yer verirken yayıncılık etiğine uygun olarak doğru ve guumlvenilir bilgi sunarken iyi

niyetle hareket etme goumlrev ve yuumlkuumlmluumlluumlğuumlne uyup uymadığının davacı hakkında verilen

bilgilerin cumhurbaĢkanlığı seccedilimleri kapsamında kamu yararına iliĢkin olup olmadığının

kitabın davacıya karĢı keyficirc kiĢisel bir saldırı teĢkil edip etmediğinin ve doğrudan siyasi

kiĢiliğini hedef alıp almadığının ortaya konulması gerekir Nitekim siyasilere youmlnelik

eleĢtirinin sınırları ccedilok daha geniĢtir (FeldekSlovakya B No 2903295 1272001 sect 74)

59 BaĢvuruya konu kitap yayımlanmadan oumlnce 2007 yılı Nisan ayında yapılacak olan

11 cumhurbaĢkanlığı seccedilimine youmlnelik kamuoyunda yoğun bir tartıĢma yaĢanmaktaydı 2000

yılında seccedililen 10 CumhurbaĢkanı Ahmet Necdet Sezerin goumlrev suumlresi 1652007 tarihinde

dolmaktaydı ve TBMM cumhurbaĢkanlığı seccediliminin ilk tur oylama guumlnuumlnuuml 27 Nisan olarak

belirlemiĢti Seccedilim doumlnemine laiklik tartıĢmalarıyla gelinmiĢti Uumllkenin ccedileĢitli yerlerinde

ldquoCumhuriyet Mitinglerirdquo adıyla geniĢ katılımlı goumlsteriler duumlzenlenmiĢ ve iktidarda bulunan

Adalet ve Kalkınma Partisinin kendi siyasal ccedilizgisinden bir ismi cumhurbaĢkanlığına seccedilmesi

engellenmek istenmiĢti Ġktidar partisinin o doumlnem dıĢiĢleri bakanı ve baĢbakan yardımcısı

olan Kayseri Milletvekili Abdullah Guumlluuml aday goumlstermesi uumlzerine tartıĢmaların odak noktası

genel olarak Abdullah Guumllrsquoe kaymıĢ ve yaĢanan bazı geliĢmelerin ardından ancak 2882007

tarihinde Abdullah Guumll cumhurbaĢkanı seccedililmiĢti

60 BaĢvurucu muhafazakacircr toplum kesimleri dinicirc cemaatlerin siyaset ve siyasi

partilerle iliĢkileri uumlzerine araĢtırmaları bulunan ve ccediloğunluğu zikredilen konularda olmak

uumlzere ondan fazla kitabı bulunan bir yazardır BaĢvurucu soumlz konusu kitabın oumln soumlzuumlnuuml

2942007 tarihinde yazmıĢ ve kitap cumhurbaĢkanlığı seccedilimine iliĢkin tartıĢmaların yoğun

olarak devam ettiği guumlnlerde yayımlanmıĢtır

61 BaĢvurucu davacıya ve davacının birlikte siyaset yaptığı kiĢilere karĢı son derece

Ģuumlpheci yaklaĢmaktadır BaĢvurucu bu kiĢilere genel olarak guumlvenmemekte bu kiĢilerin

kendisinin de mensubu olduğu duumlnya goumlruumlĢuumlne karĢı duumlĢman oldukları fikrini taĢımaktadır

BaĢvurucu davacı ve kitapta davacı ile birlikte adını zikrettiği kiĢilerin milleti aldattıklarına

inanmakta ve bu kiĢilere sert biccedilimde karĢı ccedilıkılması gerektiğini savunmaktadır Ayrıca

kitapta ifade ettiği olayların subjektif değerlendirmesini yapmakta davacı hakkında oumlne

suumlrduumlğuuml kanaatlerini ispatlamak iccedilin olayları ve bu olaylara iliĢkin yorumları

ccedileĢitlendirmektedir

62 BaĢvurucu hakkında accedilılan tazminat davası Ġlk derece Mahkemesince reddedilmiĢ

buna karĢın Yargıtayca karar duumlzeltme aĢamasında bozulmuĢtur Daha sonra Ġlk Derece

Mahkemesi Yargıtay bozma gerekccedilesinde belirtilen gerekccedilelerle davayı kabul ederek

baĢvurucunun davacıya manevi tazminat oumldemesine karar vermiĢtir Bu durumda baĢvurucu

hakkında tazminata huumlkmedilmesinin ifade oumlzguumlrluumlğuumlnuuml ihlal ettiğine iliĢkin Ģikacircyetin

incelenmesi sırasında Yargıtay 4 Hukuk Dairesinin 8122011 tarihli ilamında yer alan

gerekccedileler değerlendirilmelidir

BaĢvuru Numarası 20138503

Karar Tarihi 27102015

15

63 Oumlte yandan yapılan bireysel baĢvurularda yalnızca ve tek baĢlarına derece

mahkemelerince verilen kararların ele alınması ile de yetinilemez Oumlncelikle baĢvurucu

tarafından soumlylenen soumlzlerin kitabın tamamı ve soumlylendikleri bağlamdan kopartılmaksızın

olayın buumltuumlnselliği iccedilerisinde değerlendirilmesi gerekir (Nilguumln Halloran B No 20121184

1672014 sect 52)

64 Yargıtay 4 Hukuk Dairesi uumlccedil sebepten dolayı davanın kabul edilmesi gerektiği

gerekccedilesiyle Ġlk Derece Mahkemesinin davanın reddine dair kararını bozmuĢtur Bunlardan

birincisi baĢvuruya konu kitabın kapak tasarımında kırmızı renk tercih edilerek ldquoDavut

yıldızı (siyonist yıldız)rdquo kullanılması ve bu yıldızın iccediline davacının akademisyen sıfatıyla

giydiği cuumlbbeli ve kepli resmin yerleĢtirilmesidir Daireye goumlre soumlz konusu kapak tasarımı ile

davacının ldquoĠsrail ve Yahudilikrdquo ile bağlantısı olduğuna dair okuyucu uumlzerinde Ģuumlphe

yaratılmak istenmiĢtir BaĢvurucu kırmızı renk ile Ġsrail ve Yahudilik arasında nasıl bir

bağlantı kurulduğunun accedilık olmadığını belirtmiĢtir BaĢvurucu bir kimsenin ldquoĠsrail veya

Yahudilik ile bağlantısının varlığı hakkında Ģuumlphe yaratılmasınınrdquo davacının Tuumlrkiye

Cumhuriyeti vatandaĢı olan Yahudileri de temsil ettiği goumlzetildiğinde hangi surette tazminat

nedeni olduğunun yeterince izah edilmediğini ileri suumlrmuumlĢtuumlr BaĢvurucu tazminat nedeni

sayılan kitap kapağının davacının yaĢamı suumlrecindeki kesitlere dikkat ccedilekmek ve iktidara

gelmeden oumlnceki goumlruumlĢleri ile iktidardaki goumlruumlĢleri ve uygulamaları arasındaki ccedileliĢkileri

goumlstermek amacı taĢıdığını savunmuĢtur

65 BaĢvuruya konu kitap kapağında olduğu gibi belirli bir resmin ne anlama

geldiğinin ancak baĢvurucunun accedilıklamaları ve kitapta kullanılan ifadelerle birlikte kitabın

yayımlandığı oumlzel koĢulların da birlikte değerlendirilmesi ile belirlenebileceği hatırda

tutulmalıdır Bu bağlamda kitap kapağının temel olarak kitabın iccedileriğini yansıtma amacıyla

tasarlandığı değerlendirilmiĢtir

66 Dairenin davanın kabul edilmesi iccedilin goumlsterdiği ikinci sebep ise kitapta bir buumltuumln

olarak ve arka sayfadaki oumlzet boumlluumlmuumlnde kullanılan ifadelerle ldquodavacının yalancı Yahudi ve

Amerika acircĢığı olduğu Hristiyan olup kamuoyuna ABD Ġngiltere ve Ġsrailin hizmetinde bir

kiĢi olarakrdquo sunulduğudur Kitabın arka sayfasında ve iccedileriğinde (bkz sectsect 16-20) bir buumltuumln

olarak davacının Yahudi ve Hristiyanlarla iyi iliĢkileri olduğu davacının duumlĢuumlnce ve

eylemlerinin Tuumlrklerin ve Tuumlrkiye Cumhuriyetirsquonin menfaatine değil ABD Ġngiltere Ġsrail

gibi uumllkelerin menfaatlerine olduğu iddia edilmekte ve bu iddiaların kanıtlanması iccedilin bazı

ccedilıkarımlar ve yorumlar yapılmaktadır Bundan baĢka davacının oumlğrenciliğinden itibaren

değiĢen ideolojik tercihlerine dikkat ccedilekilmekte ve baĢvurucu kendince bu tutarsızlıkları

yorumlamaktadır Buna karĢın kitapta davacıya karĢı aĢağılayıcı ifadeler tespit edilmemiĢtir

Nitekim Yargıtay da bozma kararında boumlyle bir tespite yer vermemiĢtir

67 Dairenin davanın kabul edilmesi iccedilin goumlsterdiği uumlccediluumlncuuml sebep ise kitabın

yayımlandığı 2007 yılının Mayıs ayında uumllke guumlndemindeki cumhurbaĢkanlığı seccedilimlerinde

aday olan davacının eleĢtirilmesinden ziyade kullanılan uumlslupla ldquokuumlccediluumlk duumlĢuumlruumllmesininrdquo

amaccedillandığı iddiasıdır Gerccedilekten de baĢvurucunun soumlz konusu kitabı davacının toplumsal

itibarını zayıflatmak onun uumlstlendiği ve uumlstlenmeyi duumlĢuumlnduumlğuuml siyasi goumlrevlerde bulunmayı

hak etmeyen bir kiĢi olduğunu goumlstererek toplumu youmlnlendirmek amacı ile yazdığı accedilıktır

BaĢvurucu bu amacına ulaĢmak iccedilin bir buumltuumln olarak kitapta yaklaĢan cumhurbaĢkanlığı

seccedilimlerinde aday olan davacının hayat hikacircyesinden bazı kesitlerle birlikte oumlğrenciliğinden

itibaren ccedileĢitli konulardaki accedilıklamalarını ele almakta kendi bakıĢ accedilısından davacının

Mustafa Kemal Atatuumlrkrsquouumln oumlğretilerine muhalif bir kiĢi olduğunu goumlstermeye ccedilalıĢmakta ve

davacıyı sert biccedilimde eleĢtirmektedir

BaĢvuru Numarası 20138503

Karar Tarihi 27102015

16

68 Ġfade oumlzguumlrluumlğuuml buumlyuumlk oumllccediluumlde eleĢtiri oumlzguumlrluumlğuumlnuumln guumlvence altına alınmasını

hedeflemektedir Bu nedenle duumlĢuumlncelerin accedilıklanması ve yayılması sırasında kullanılan

ifadelerin sert olması doğal karĢılanmalıdır Oumlte yandan siyasi tartıĢma oumlzguumlrluumlğuumlnuumln ldquotuumlm

demokratik sistemlerin temel ilkesirdquo (LingensAvusturya B No 981582 871986 sectsect 41

42) olduğu goumlz oumlnuumlne alındığında diğer ifade tuumlrlerine nazaran siyasi ifade oumlzguumlrluumlğuumlne

ayrıca oumlnem vermek gerekmektedir AĠHM kararlarında sıklıkla siyasi bir tartıĢmayı

savunmanın demokratik bir toplumda temel bir unsur olduğunu vurgulamaktadır AĠHM

zorlayıcı nedenler olmadıkccedila siyasi ifadeye kısıtlama getirilmemesi gerektiğini

kaydetmektedir (FeldekSlovakya sect 83)

69 AĠHMrsquoin yerleĢik iccediltihatlarında da belirttiği gibi huumlkucircmetler kullandıkları kamu

guumlcuumlnden dolayı kendilerine youmlneltilmiĢ en ağır eleĢtirileri bile hoĢgoumlruuml ile karĢılamak

zorundadır Sağlıklı bir demokrasi bir huumlkucircmetin yalnızca yasama organı veya yargı organları

tarafından denetlenmesini değil aynı zamanda sivil toplum oumlrguumltleri medya ve basın veya

siyasi partiler gibi siyasal alanda yer alan diğer aktoumlrlerce de denetlenmesini gerektirir

(Castellsİspanya B No 1179885 2341992 sect 46)

70 Aynı Ģekilde siyasetccedililere youmlnelik eleĢtirilerin kabul edilebilir sınırları diğer

kiĢilere youmlnelik eleĢtiri sınırına goumlre daha geniĢtir Bir siyasetccedili diğer kiĢilerden farklı olarak

her soumlzuumlnuuml ve eylemini bilerek halkın ve aynı zamanda diğer siyasetccedililerin denetimine accedilar

bu nedenle de daha geniĢ hoĢgoumlruuml goumlstermek zorundadır (LingensAvusturya sect 42)

71 Siyasetccedililerin daha hoĢgoumlruumlluuml olmak zorunda olmaları Anayasarsquonın 26

maddesinin ikinci fıkrasında belirtilen ldquoşoumlhret ve haklarınınrdquo korunmayacağı anlamına

gelmez Aksine 26 maddenin ikinci fıkrası buumltuumln bireylerin itibarlarının korunmasına imkacircn

verir Ancak Ģahsi sıfatları dıĢında hareket eden siyasetccedililer bakımından soumlz konusu

korumanın gerekleri siyasi meseleleri accedilık biccedilimde tartıĢmanın yararıyla bağlantılı olarak

değerlendirilmelidir (LingensAvusturya sect 42)

72 Somut olayda baĢvurucu yayımladığı kitapta davacının soumlz eylem ve

politikalarıyla Tuumlrklerin ve Tuumlrkiye Cumhuriyeti devletinin menfaatlerine ccedilalıĢmadığını

davacının eylemlerinin ve iliĢkilerinin bazı yabancı devletlerin ccedilıkarlarına hizmet ettiğini

savunmuĢ ve davacıya youmlnelik olarak sert ifadeler kullanmıĢtır Yargıtay 4 Hukuk Dairesi

kitaptaki iddiaların ve baĢvurucu hakkındaki soumlzlerin bir buumltuumln olarak davacının Ģeref ve

itibarına saldırı anlamı taĢıdığına karar vermiĢtir Dairenin kitapta yer alan iddia ve soumlzlerin

ve kitap kapağında kullanılan resmin asıl amacının davacıyı kuumlccediluumlk duumlĢuumlrmek olduğunu kabul

etmesi ancak baĢvurucunun kullandığı kelimelere ve kitap kapağında yer alan resme onun

verdiği anlamın oumltesinde anlamlar yuumlklemesi ile muumlmkuumln olmuĢtur

73 Yargıtay 4 Hukuk Dairesi kararında baĢvurucunun kullandığı ifadelerin tuumlruuml

kamusal tartıĢmalara katkı sunma kapasitesi ve ifadelerin kimin tarafından dile getirildiği

tartıĢılmamıĢ baĢvurucunun hakları ile davacının kullanılan ifadeler karĢısında sahip olduğu

hakların ağırlığı gerektiği gibi değerlendirilmemiĢtir Derece Mahkemeleri baĢvurucunun soumlz

konusu kitabı davacının toplumsal itibarını zayıflatmak iccedilin yazdığını kabul etmiĢlerdir Fakat

Mahkemeler siyasi tartıĢmaların yoğun olarak yaĢandığı bir doumlnemde bu kitabın

yayımlanmasının beklenen bir geliĢme olduğunu goumlzardı etmiĢlerdir

74 BaĢvurucunun dava konusu kitapta yirmi yılı aĢkın bir suumlredir Tuumlrkiye siyasetinin

en oumlnemli aktoumlrlerinden biri olan davacıyı eleĢtirmesinin ve onun hayatının bazı kesitleri ile

iliĢkilerini ve soumlzlerini analiz etmesinin genel olarak kamu yararını ilgilendiren bir mesele

BaĢvuru Numarası 20138503

Karar Tarihi 27102015

17

olduğuna kuĢku yoktur Ayrıca huumlkucircmetlere ve siyasetccedililere youmlneltilen eleĢtirinin sınırı da

oumlzel kiĢilere goumlre daha geniĢtir

75 Ġfade oumlzguumlrluumlğuumlne youmlnelik olarak tazminata veya cezaya karar verirken ifade

oumlzguumlrluumlğuumlnuumln kullanılmasından kaynaklanan yarardan ccedilok daha ağır basan korunması

gereken bir yararın varlığının olup olmadığı değerlendirilirken ldquoolgusal iddialarrdquo ile ldquodeğer

yargısırdquo arasındaki farkın dikkatlice ortaya konulması gerekir Olgusal iddiaların

dayanaklarının ortaya konulmasının beklenmesi muumlmkuumlnken değer yargılarının gerccedilekliğinin

kanıtlanmasını beklemek muumlmkuumln değildir (De Haes and GijselsBelccedilika B No 1998392

2421997 sect 42) Bununla birlikte somut olaydaki gibi birccedilok kitaptan gazete haber ve

yazıları ile dergi makalelerinden alıntılar temelinde ortaya atılan iddialar soumlz konusu

olduğunda ldquoolgusal iddialarrdquo ile ldquodeğer yargılarınırdquo ayırt etmek oldukccedila zordur Yine de

olgusal iddialar ile desteklenmese bile değer yargılarının aĢırı olması kabul edilebilir bir

durumdur (JerusalemAvusturya B No 2695895 2722001 sect 43)

76 BaĢvuru konusu kitapta kitabın yayımlandığı tarihte dıĢiĢleri bakanı ve

cumhurbaĢkanı adayı olan davacı Abdullah Guumlluumln siyasi ve aile yaĢamına iliĢkin bazı

detaylara yer verilmiĢ ve bazı iddialar ortaya atılmıĢtır Ancak ortaya atılan iddialar genel

olarak baĢka kitaplardan gazete haber ve yazıları ile dergi makalelerinden alıntılar temelinde

yapılmıĢtır Bununla birlikte kitapta sıklıkla atıf yapılan bir baĢka kaynak ise Yargıtay

Cumhuriyet BaĢsavcılığının bazı yazıĢmaları ile Abdullah Oumlcalanrsquoın bir mektubudur Bu

kapsamda kullanılan kaynakların buumlyuumlk ccediloğunluğunun herkesin ulaĢabileceği yazı ve haberler

ile ccediloğunlukla davacının siyasi goumlruumlĢlerine muhalif kiĢilerin yazıları olduğu anlaĢılmaktadır

(bkz sect 18) Dolayısıyla kitap oumlnemli oumllccediluumlde herkesin ulaĢabileceği accedilık kaynaklar

kullanılarak yapılan bazı değer yargılarına dayanmaktadır

77 Oumlte yandan baĢvurucunun yazdığı kitabının yoğun siyasi tartıĢmaların yaĢandığı

bir doumlnemde yayımlandığı goumlzetildiğinde kamu yararına youmlnelik olmadığı soumlylenemez

BaĢvurucunun boumlyle bir doumlnemde kendi adına kamuoyunu bilgilendirmek ve eleĢtirilerle

kamuoyu oluĢturmak amacıyla hareket ettiği accedilıktır Oumlte yandan baĢvurucunun yorumları ve

ccedilıkarımlarının ağır eleĢtiri olduğunda herhangi bir teredduumlt olmamasına rağmen baĢvurucunun

yorumlarının ve ccedilıkarımlarının keyficirc kiĢisel saldırı boyutuna ulaĢtığı da soumlylenemez

BaĢvurucunun polemik iccedileren agresif usuluuml değerlendirilirken ifade oumlzguumlrluumlğuumlnuumln sadece

haber ve fikirlerin iccedileriğini korumadığı haber ve fikirlerin iletilme usuluumlnuuml de koruduğu

goumlzetilmelidir (JersildDanimarka B No 1589089 2391984 sect 31)

78 Demokratik toplumda -oumlzellikle siyasi kiĢiler uumlzerinde- ccediloğulcu bir tartıĢma

ortamının sağlanması oumlnemlidir Boumlylelikle demokrasinin asıl iĢlevi olan haber bilgi ve

eleĢtirilerin oumlzguumlrce dile getirilmesi iccedilin uygun ortam sağlanabilecektir Siyasi kiĢiler

demokratik bir ortamda kendilerine youmlnelik ağır eleĢtiriler yapılabileceğini aile ve oumlzel

yaĢamlarının suumlrekli takip edileceğini bilerek tercihlerini belirlemektedirler Bu bağlamda

baĢvurucunun uzun yıllardır siyasetin iccedilinde ve cumhurbaĢkanı adayı olan kiĢi hakkında -

oumlnceden yayımlanmıĢ kaynaklar temelinde- siyasi hayatında yapmıĢ olduğu bazı tercihlerden

yola ccedilıkarak aile hayatına iliĢkin bilgiler iletmesine ve ağır eleĢtiriler yapmasına demokratik

ccediloğulculuk accedilısından tahammuumll edilmesi gerekir Bu tuumlr aile hayatına iliĢkin bilgilere ağır

eleĢtirilere ve değerlendirmelere tahammuumll edilmesi ve ifade oumlzguumlrluumlğuumlnuumln guumlvencesi ile

bunların dile getirilmesi demokrasinin sağlıklı iĢlemesini sağlayacaktır

79 Rahatsız edici de olsa siyasilere iliĢkin yapılan bilgilendirme ve eleĢtirilerin

cezalandırılması ldquocaydırıcı etkirdquo doğurarak toplumdaki ve kamuoyundaki farklı seslerin

susturulmasına yol accedilabilir Cezalandırılma korkusu ccediloğulcu toplumun suumlrduumlruumllebilmesine

BaĢvuru Numarası 20138503

Karar Tarihi 27102015

18

engel olabilir Bu nedenle somut olayda baĢvurucunun 15000 TL tazminat oumldemesine karar

verilmesi siyasilere youmlnelik olarak bilgilendirme ve eleĢtiri ortamına zarar verebilecektir

Dolayısıyla baĢvurucunun ifade oumlzguumlrluumlğuumlne yapılan muumldahalenin ldquobaĢkalarının Ģoumlhret ve

haklarınınrdquo korunması iccedilin demokratik bir toplumda gerekli bir muumldahale olmadığı kanaatine

varılmıĢtır

80 Accedilıklanan nedenlerle baĢvurucunun Anayasarsquonın 26 maddesinde guumlvence altına

alınan ifade oumlzguumlrluumlğuumlnuumln ihlal edildiğine karar verilmesi gerekir Serruh KALELĠ Erdal

TERCAN ve Hasan Tahsin GOumlKCAN Anayasarsquonın 28 maddesi youmlnuumlnden de ihlal bulunması

gerektiği gerekccedilesiyle bu sonuca katılmıĢlardır

Burhan UumlSTUumlN Serdar OumlZGUumlLDUumlR ve Muammer TOPAL bu goumlruumlĢe

katılmamıĢlardır

3 6216 Sayılı Kanunrsquoun 50 Maddesi Youmlnuumlnden

81 BaĢvurucu maddi ve manevi zararlarına iliĢkin haklarının saklı tutulmasını talep

etmiĢtir

82 3032011 tarihli ve 6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin KuruluĢu ve Yargılama

Usulleri Hakkında Kanunun Kararlar kenar baĢlıklı 50 maddesinin (2) numaralı fıkrası

Ģoumlyledir

Tespit edilen ihlal bir mahkeme kararından kaynaklanmışsa ihlali ve sonuccedillarını

ortadan kaldırmak iccedilin yeniden yargılama yapmak uumlzere dosya ilgili mahkemeye goumlnderilir

Yeniden yargılama yapılmasında hukuki yarar bulunmayan hacircllerde başvurucu lehine

tazminata huumlkmedilebilir veya genel mahkemelerde dava accedilılması yolu goumlsterilebilir Yeniden

yargılama yapmakla yuumlkuumlmluuml mahkeme Anayasa Mahkemesinin ihlal kararında accedilıkladığı

ihlali ve sonuccedillarını ortadan kaldıracak şekilde muumlmkuumlnse dosya uumlzerinden karar verir

83 BaĢvurucu vekacirclet uumlcreti ve yargılama giderlerinin tahsilini talep ettiğinden

19835 baĢvuru harcı ve 1500 TL vekacirclet uumlcretinden oluĢan toplam 169835 TL yargılama

giderinin baĢvurucuya oumldenmesine karar verilmesi gerekir

84 BaĢvurucunun herhangi bir tazminat talebi olmadığından bu husus

değerlendirilmemiĢtir Ancak 6216 sayılı Kanunrsquoun 50 maddesinin (1) numaralı fıkrasında

esas inceleme sonunda ihlal kararı verilmesi hacirclinde ihlalin ve sonuccedillarının ortadan

kaldırılması iccedilin yapılması gerekenlere huumlkmedileceği belirtilmiĢtir BaĢvuruda Anayasanın

26 maddesinin ihlal edildiği sonucuna varıldığı goumlzetilerek ihlal tespitinin yeterli tatmin

sağlayamayacağı anlaĢılmakla 6216 sayılı Kanunrsquoun 50 maddesinin (1) ve (2) numaralı

fıkraları uyarınca yeniden yargılama yapılmasına karar verilmesi gerekir

V HUumlKUumlM

Accedilıklanan gerekccedilelerle

A BaĢvurucunun ifade oumlzguumlrluumlğuumlnuumln ihlal edildiği youmlnuumlndeki iddiasının KABUL

EDĠLEBĠLĠR OLDUĞUNA OYBĠRLĠĞĠYLE

B BaĢvurucunun Anayasarsquonın 26 maddesinin birinci fıkrasında guumlvence altına

alınan ifade oumlzguumlrluumlğuumlnuumln ĠHLAL EDĠLDĠĞĠNE Burhan UumlSTUumlN Serdar OumlZGUumlLDUumlR ve

Muammer TOPALrsquoın karĢıoyu ve OYCcedilOKLUĞUYLA

C 19835 TL harccedil ve 1500 TL vekacirclet uumlcretinden oluĢan toplam 169835 TL

yargılama giderinin BAġVURUCUYA OumlDENMESĠNE

BaĢvuru Numarası 20138503

Karar Tarihi 27102015

19

D Oumldemenin kararın tebliğini takiben baĢvurucunun Maliye Bakanlığına baĢvuru

tarihinden itibaren doumlrt ay iccedilinde yapılmasına oumldemede gecikme olması hacirclinde bu suumlrenin

sona erdiği tarihten oumldeme tarihine kadar geccedilen suumlre iccedilin yasal faiz uygulanmasına

E 6216 sayılı Kanunrsquoun 50 maddesinin (2) numaralı fıkrası uyarınca ihlalin ve

sonuccedillarının ortadan kaldırılması iccedilin yeniden yargılama yapmak uumlzere kararın bir oumlrneğinin

Ankara 6 Asliye Hukuk Mahkemesine GOumlNDERĠLMESĠNE

F Bilgi edinilmesi iccedilin kararın bir oumlrneğinin Adalet Bakanlığına ve ĠccediliĢleri

Bakanlığına goumlnderilmesine

27102015 tarihinde karar verildi

BaĢkan

Zuumlhtuuml ARSLAN

BaĢkanvekili

Burhan UumlSTUumlN

BaĢkanvekili

Engin YILDIRIM

Uumlye

Serdar OumlZGUumlLDUumlR

Uumlye

Serruh KALELĠ

Uumlye

Osman Alifeyyaz PAKSUumlT

Uumlye

Recep KOumlMUumlRCUuml

Uumlye

Nuri NECĠPOĞLU

Uumlye

Hicabi DURSUN

Uumlye

Celal Muumlmtaz AKINCI

Uumlye

Erdal TERCAN

Uumlye

Muammer TOPAL

Uumlye

Hasan Tahsin GOumlKCAN

Uumlye

Kadir OumlZKAYA

Uumlye

Rıdvan GUumlLECcedil

BaĢvuru Numarası 20138503

Karar Tarihi 27102015

20

KARŞIOY GEREKCcedilESİ

BaĢvurucunun yazdığı kitabın bir buumltuumln olarak incelenmesinde ifade oumlzguumlrluumlğuuml

sınırlarının aĢıldığı kitapta sarfedilen soumlzlerin ve iddiaların demokratik bir toplumda

baĢvurucunun ifade oumlzguumlrluumlğuuml ile baĢkalarının Ģoumlhret veya haklarının korunması arasında

makul bir denge teĢkil etmediği ayrıca kitabın oumln ve arka kapaklarındaki resim ve tanıtım

yazılarının da baĢvurucunun Ģeref ve itibara youmlnelik duumlĢuumlncelerini ortaya koyduğu

dolayısiyle derece mahkemelerinin bu konudaki tespit ve vardıkları sonucun hukuka uyarlı

bulunduğu ve baĢvurucunun Anayasarsquonın 26 maddesinde guumlvence altına alınan ifade

oumlzguumlrluumlğuumlnuumln ihlacircl edilmediği kanaatine vardığımızdan ccediloğunluğun aksi youmlndeki kararına

katılmıyoruz

BaĢkanvekili

Burhan UumlSTUumlN

Uumlye

Serdar OumlZGUumlLDUumlR

Uumlye

Muammer TOPAL

Page 12: ANAYASA MAHKEMESİ53. sayfasında “Yalçın Küçük, Gül'ün ei için, „ibrani‟ dediğinde elektriğe tutulmu bir Toy gibi çırpınıyor, hemen kağıda kaleme sarılıp mektup

BaĢvuru Numarası 20138503

Karar Tarihi 27102015

11

37 Anayasarsquonın 26 maddesinin birinci fıkrası ifade oumlzguumlrluumlğuumlne iccedilerik bakımından

bir sınırlama getirmemiĢtir BaĢka bir deyiĢle hem gerccedilek hem de tuumlzel kiĢiler iccedilin geccedilerli olan

ifade oumlzguumlrluumlğuuml siyasi sanatsal akademik veya ticari duumlĢuumlnce ve kanaat accedilıklamaları gibi her

tuumlrluuml ifadeyi kapsamına almaktadır Accedilıklanan ve yayılan bir duumlĢuumlncenin iccedileriğinden

hareketle kiĢiler ve toplum accedilısından ldquodeğerli-değersizrdquo veya ldquoyararlı-yararsızrdquo biccediliminde

ayrıĢtırılması subjektif unsurlar ihtiva eder Bu değerlendirmelerden hareketle ifade

oumlzguumlrluumlğuumlnuumln alanının belirlenmeye ccedilalıĢılması bu oumlzguumlrluumlğuumln keyficirc biccedilimde sınırlandırılması

sonucunu doğurabilecektir Ġfade oumlzguumlrluumlğuuml baĢkaları accedilısından ldquodeğersizrdquo veya ldquoyararsızrdquo

goumlruumllen duumlĢuumlncelerin accedilıklanması ve yayılması oumlzguumlrluumlğuumlnuuml de iccedilermektedir

38 Bununla birlikte ifade oumlzguumlrluumlğuuml Anayasarsquoda yer alan temel hak ve oumlzguumlrluumlklerin

sınırlama rejimine tabidir Ġfade oumlzguumlrluumlğuumlne iliĢkin 26 maddenin ikinci fıkrasında sınırlama

sebeplerine yer verilmiĢtir Mevcut baĢvuruya benzer baĢvurularda Anayasarsquonın 26

maddesinin ikinci fıkrasında yer alan sınırlama sebepleri dikkate alınmalıdır

39 Bununla birlikte ifade oumlzguumlrluumlğuumlne youmlnelik sınırlamaların da bir sınırının olması

gerektiği accedilıktır Temel hak ve oumlzguumlrluumlklerin sınırlandırılmasında Anayasarsquonın 13

maddesindeki oumllccediluumltler goumlz oumlnuumlne alınmak zorundadır Bu sebeple ifade oumlzguumlrluumlğuumlne getirilen

sınırlandırmaların denetiminin Anayasarsquonın 13 maddesinde yer alan oumllccediluumltler ccedilerccedilevesinde ve

Anayasarsquonın 26 maddesi kapsamında yapılması gerekmektedir

40 BaĢvuru baĢvurucu tarafından kaleme alınan bir kitapta bahsedilen doumlnemlerde

dıĢiĢleri bakanlığı ile baĢbakan yardımcılığı goumlrevlerinde bulunan ve cumhurbaĢkanı adayı

olan davacı Abdullah Guumllrsquouumln Ģeref ve itibarına zarar verildiği kabul edilerek baĢvurucunun

tazminat oumldemeye mahkucircm edilmesi nedeniyle yapılmıĢtır

41 Somut olayda ccediloumlzuumlmlenmesi gereken ilk mesele baĢvurucu aleyhine tazminata

huumlkmedilmesinin ifade oumlzguumlrluumlğuumlne youmlnelik bir muumldahale oluĢturup oluĢturmadığını

belirlemektir Sonraki aĢamalarda varlığı kabul edilen muumldahaleye dayanak olarak goumlsterilen

amacın meĢru olup olmadığının soumlz konusu hakkın oumlzuumlnuuml zedeleyecek oumllccediluumlde kısıtlanıp

kısıtlanmadığının kısıtlamanın demokratik toplumda gerekli olup olmadığının ve kullanılan

araccedilların orantılı olup olmadığının tespit edilmesi gerekir

a Muumldahalenin Mevcudiyeti

42 BaĢvurucu yazdığı kitapta yer alan soumlzlerinin ve iddialarının davacının Ģeref ve

itibarına zarar verdiği kabul edilerek 15000 TL tazminat oumldemeye mahkucircm edilmiĢtir Soumlz

konusu Mahkeme kararı ile baĢvurucunun ifade oumlzguumlrluumlğuumlne youmlnelik bir muumldahalede

bulunulduğu accedilıktır

b Muumldahalenin İhlal Oluşturup Oluşturmadığı

43 Yukarıda anılan muumldahale Anayasarsquonın 26 maddesinin ikinci fıkrasında

belirtilen haklı sebeplerden bir veya daha fazlasına dayanmadığı ve Anayasarsquonın 13

maddesinde belirtilen koĢulları yerine getirmediği muumlddetccedile Anayasarsquonın 26 maddesinin

ihlalini teĢkil edecektir Bu nedenle sınırlamanın Anayasarsquonın 13 maddesinde oumlngoumlruumllen oumlze

dokunmama Anayasarsquonın ilgili maddesinde belirtilmiĢ olma kanunlar tarafından oumlngoumlruumllme

Anayasarsquonın soumlzuumlne ve ruhuna demokratik toplum duumlzeninin ve laik Cumhuriyetrsquoin

gereklerine ve oumllccediluumlluumlluumlk ilkesine aykırı olmama koĢullarına uygun olup olmadığının

belirlenmesi gerekir

BaĢvuru Numarası 20138503

Karar Tarihi 27102015

12

i Kanunilik

44 BaĢvurucu Anayasarsquonın 26 maddesinin beĢinci fıkrasında yer alan ldquobu hakların

kullanılması kanunla duumlzenlenirrdquo huumlkmuumlne ve Anayasarsquonın 13 maddesinde yer alan

ldquokanunlar tarafından oumlngoumlruumllmerdquo gereğine aykırılık bulunduğuna iliĢkin bir iddiada

bulunmamıĢtır Yapılan değerlendirmeler neticesinde 6098 sayılı Kanunrsquoun 49 ve 50

maddelerinin ldquokanunlar tarafından oumlngoumlruumllmerdquo oumllccediluumltuumlnuuml karĢıladığı sonucuna varılmıĢtır

ii Meşru Amaccedil

45 BaĢvurucunun tazminat oumldemesine iliĢkin soumlz konusu kararın baĢkalarının Ģoumlhret

veya haklarının korunmasına youmlnelik oumlnlemlerin bir parccedilası olduğu ve meĢru bir amaccedil taĢıdığı

sonucuna varılmıĢtır

iii Demokratik Toplum Duumlzeninde Gerekli Olma ve Oumllccediluumlluumlluumlk

46 Son olarak baĢvurucunun yazdığı kitapta sarf ettiği soumlzlerden dolayı aleyhine

tazminata huumlkmedilmesine iliĢkin kararda demokratik bir toplumda baĢvurucunun ifade

oumlzguumlrluumlğuuml ile baĢkalarının Ģoumlhret veya haklarının korunması arasında makul bir dengenin

goumlzetilip goumlzetilmediği değerlendirilmelidir

47 Bireyin Ģeref ve itibarı Anayasarsquonın 17 maddesinde yer alan ldquomanevi varlıkrdquo

kapsamında yer almaktadır Devlet bireyin manevi varlığının bir parccedilası olan Ģeref ve itibara

keyficirc olarak muumldahale etmemek ve uumlccediluumlncuuml kiĢilerin saldırılarını oumlnlemekle yuumlkuumlmluumlduumlr

Uumlccediluumlncuuml kiĢilerin Ģeref ve itibara muumldahalesi -birccedilok ihtimalin yanında- goumlrsel ve iĢitsel

yayınlar yoluyla da olabilir Bir kiĢi goumlrsel ve iĢitsel yayın yoluyla bir kamuoyu tartıĢması

ccedilerccedilevesinde eleĢtirilmiĢ olsa dahi o kiĢinin Ģeref ve itibarı manevi buumltuumlnluumlğuumlnuumln bir parccedilası

olarak değerlendirilmelidir (Nilguumln Halloran B No 20121184 1672014 sect 41 Adnan

Oktar B No 20131123 2102013 sect 33)

48 Ġfade oumlzguumlrluumlğuuml ve oumlzel olarak basın oumlzguumlrluumlğuuml alanında devletin pozitif ve negatif

yuumlkuumlmluumlluumlkleri bulunmaktadır Kamu makamları negatif yuumlkuumlmluumlluumlk kapsamında zorunlu

olmadıkccedila duumlĢuumlncenin accedilıklanmasını ve yayılmasını yasaklamamalı yaptırımlara tabi

tutmamalı pozitif yuumlkuumlmluumlluumlk kapsamında ise ifade oumlzguumlrluumlğuumlnuumln gerccedilek ve etkili korunması

iccedilin gereken tedbirleri almalıdır (Nilguumln Halloran sect 43 benzer youmlndeki AĠHM goumlruumlĢuuml iccedilin

bkz Oumlzguumlr GuumlndemTuumlrkiye B No 2314493 1632000 sect 43)

49 Devletin bireylerin maddi ve manevi varlığının korunması ile ilgili pozitif

yuumlkuumlmluumlluumlkleri ccedilerccedilevesinde Ģeref ve itibarın korunması hakkı ile diğer tarafın Anayasarsquoda

guumlvence altına alınmıĢ olan ifade oumlzguumlrluumlğuumlnden yararlanma hakkı arasında adil bir denge

kurması gerekir Mevcut olaydaki gibi baĢvurularda baĢvurunun sonucu kural olarak

baĢvurunun ihtilaflı soumlzlerin sahibi tarafından Anayasarsquonın 26 maddesine dayanılarak

yapılmıĢ olması ile bu soumlzlere konu olan kiĢi tarafından Anayasarsquonın 17 maddesinin birinci

fıkrasına dayanılarak yapılmıĢ olmasına goumlre değiĢmez Aksi hacirclde Anayasarsquonın anılan

maddelerinde korunan hakların dengelenmesinde benzer olaylarda ccedileliĢkili sonuccedillar ortaya

ccedilıkabilir Yargı mercilerinin bu iki maddede duumlzenlenen haklar arasında Anayasarsquonın 13

maddesinde ve bu maddenin uygulanmasına iliĢkin Anayasa Mahkemesi iccediltihadında ortaya

konulan kriterlere uygun bir denge kurmaları gerekir

50 Demokrasiler temel hak ve oumlzguumlrluumlklerin en geniĢ oumllccediluumlde sağlanıp guumlvence altına

alındığı rejimlerdir Oumlze dokunma yasağını ihlal etmeyen muumldahaleler youmlnuumlnden goumlzetilmesi

oumlngoumlruumllen ldquodemokratik toplum duumlzeninin gereklerirdquo kavramı oumlncelikle ifade oumlzguumlrluumlğuuml

BaĢvuru Numarası 20138503

Karar Tarihi 27102015

13

uumlzerindeki sınırlamaların zorunlu ya da istisnai tedbir niteliğinde ve baĢvurulabilecek en son

ccedilare ya da alınabilecek en son oumlnlem olmasını gerektirmektedir Demokratik toplum

duumlzeninin gereklerinden olma bir sınırlamanın demokratik bir toplumda zorlayıcı bir

toplumsal ihtiyacın karĢılanması amacına youmlnelik olmasını ifade etmektedir Buna goumlre

sınırlayıcı tedbir bir toplumsal ihtiyacı karĢılamıyorsa ya da baĢvurulabilecek en son ccedilare

niteliğinde değilse demokratik toplum duumlzeninin gereklerine uygun bir tedbir olarak

değerlendirilemez (HandysideBirleşik Krallık B No 549372 7121976 sect 48)

51 Buna goumlre demokratik toplumun temellerinden olan ifade oumlzguumlrluumlğuumlnuumln sadece

lehte olduğu kabul edilen veya zararsız ya da ilgilenmeye değmez goumlruumllen ifadeler iccedilin değil

devletin veya toplumun bir boumlluumlmuumlnuuml eleĢtiren onlara ccedilarpıcı gelen onları rahatsız eden

ifadeler iccedilin de geccedilerli olduğu kuĢkusuzdur Ccediluumlnkuuml bunlar demokratik toplum duumlzeninde

geccedilerli olan ccediloğulculuğun hoĢgoumlruumlnuumln ve accedilık fikirliliğin gerekleridir (HandysideBirleşik

Krallık sect 49)

52 Hak ve oumlzguumlrluumlklere yapılacak her tuumlrluuml sınırlamada devreye girecek bir baĢka

guumlvence de Anayasarsquonın 13 maddesinde ifade edilen ldquooumllccediluumlluumlluumlk ilkesirdquodir Bu ilke temel hak

ve oumlzguumlrluumlklerin sınırlandırılmasına iliĢkin baĢvurularda oumlncelikli olarak dikkate alınması

gereken bir guumlvencedir Anayasarsquonın 13 maddesinde demokratik toplum duumlzeninin gerekleri

ve oumllccediluumlluumlluumlk ilkeleri iki ayrı kriter olarak duumlzenlenmiĢ olmakla birlikte bu iki kriter arasında

sıkı bir iliĢki vardır Temel hak ve oumlzguumlrluumlklere youmlnelik herhangi bir sınırlamanın demokratik

toplum duumlzeni iccedilin gerekli nitelikte baĢka bir ifadeyle guumlduumllen kamu yararı amacını

gerccedilekleĢtirmekle birlikte temel haklara en az muumldahaleye olanak veren oumllccediluumlluuml bir sınırlama

niteliğinde olup olmadığının incelenmesi gerekir (AYM E20074 K200781 18102007)

53 Anayasa Mahkemesinin kararlarına goumlre oumllccediluumlluumlluumlk temel hak ve oumlzguumlrluumlklerin

sınırlanma amaccedilları ile araccedil arasındaki iliĢkiyi yansıtır Oumllccediluumlluumlluumlk denetimi ulaĢılmak istenen

amaccediltan yola ccedilıkılarak bu amaca ulaĢılmak iccedilin seccedililen aracın denetlenmesidir Bu sebeple

ifade oumlzguumlrluumlğuuml alanında getirilen muumldahalelerde hedeflenen amaca ulaĢabilmek iccedilin seccedililen

muumldahalenin elveriĢli gerekli ve orantılı olup olmadığı değerlendirilmelidir (Sebahat Tuncel

B No 20121051 2022014 sect 84)

54 Bu bağlamda ifade oumlzguumlrluumlğuumlne yargısal veya idari bir muumldahalenin toplumsal bir

ihtiyaccedil baskısını karĢılayıp karĢılamadığına bakılması gerekecektir BaĢvuru konusu olay

bakımından yapılacak değerlendirmelerin temel ekseni muumldahaleye neden olan derece

mahkemelerinin kararlarında dayandıkları gerekccedilelerin ifade oumlzguumlrluumlğuumlnuuml kısıtlama

bakımından ldquodemokratik toplum duumlzeninin gereklerirdquo ve ldquooumllccediluumlluumlluumlkrdquo ilkelerine uygun

olduğunu inandırıcı bir Ģekilde ortaya koyup koyamadığı olacaktır (Sebahat Tuncel sect 85)

55 Yukarıdaki değerlendirmeler ıĢığında mahkemelerin duumlĢuumlncelerin accedilıklanması ve

yayılmasına youmlnelik olarak tazminata veya cezaya karar verirken ifade oumlzguumlrluumlğuumlnuumln

kullanılmasından kaynaklanan yarardan ccedilok daha ağır basan korunması gereken bir yararın

varlığını somut olgulara dayanarak goumlstermeleri gerekir (Mustafa Ali Balbay B No

20121272 4122013 sect 114)

56 Bunun sonucu olarak baĢvurucunun ifade oumlzguumlrluumlğuumlne yapılan muumldahalenin

Anayasarsquonın 26 maddesini ihlal boyutuna ulaĢıp ulaĢmadığı incelenirken soyut bir

değerlendirme yapılmayıp baĢvurucunun kullandığı ifadelerin tuumlruumlnuumln kamusal tartıĢmalara

katkı sunma kapasitesinin ifadelere youmlnelik kısıtlamaların niteliğinin ve kapsamının

ifadelerin kimin tarafından dile getirildiğinin kime youmlneldiğinin ve kamuoyu ile diğer

BaĢvuru Numarası 20138503

Karar Tarihi 27102015

14

kiĢilerin kullanılan ifadeler karĢısında sahip oldukları hakların ağırlığının gerektiği gibi

değerlendirilip değerlendirilmediğine bakılmalıdır

57 BaĢvurucunun bir araĢtırmacı ve yazar olarak politikacılara veya huumlkucircmet

politikalarına youmlnelttiği eleĢtiriler sırasında soumlylediği soumlzlerden dolayı aleyhine tazminata

huumlkmedilmesinin oumllccediluumlluuml olduğunun kabul edilebilmesi iccedilin ifade oumlzguumlrluumlğuumlne yapılan

muumldahalenin gerekccedilelerinin inandırıcı baĢka bir deyiĢle ilgili ve yeterli olması gerekir

58 Bu bağlamda gerekccedilede baĢvurucunun yayımladığı kitapta davacı hakkında haber

ve fikirlere yer verirken yayıncılık etiğine uygun olarak doğru ve guumlvenilir bilgi sunarken iyi

niyetle hareket etme goumlrev ve yuumlkuumlmluumlluumlğuumlne uyup uymadığının davacı hakkında verilen

bilgilerin cumhurbaĢkanlığı seccedilimleri kapsamında kamu yararına iliĢkin olup olmadığının

kitabın davacıya karĢı keyficirc kiĢisel bir saldırı teĢkil edip etmediğinin ve doğrudan siyasi

kiĢiliğini hedef alıp almadığının ortaya konulması gerekir Nitekim siyasilere youmlnelik

eleĢtirinin sınırları ccedilok daha geniĢtir (FeldekSlovakya B No 2903295 1272001 sect 74)

59 BaĢvuruya konu kitap yayımlanmadan oumlnce 2007 yılı Nisan ayında yapılacak olan

11 cumhurbaĢkanlığı seccedilimine youmlnelik kamuoyunda yoğun bir tartıĢma yaĢanmaktaydı 2000

yılında seccedililen 10 CumhurbaĢkanı Ahmet Necdet Sezerin goumlrev suumlresi 1652007 tarihinde

dolmaktaydı ve TBMM cumhurbaĢkanlığı seccediliminin ilk tur oylama guumlnuumlnuuml 27 Nisan olarak

belirlemiĢti Seccedilim doumlnemine laiklik tartıĢmalarıyla gelinmiĢti Uumllkenin ccedileĢitli yerlerinde

ldquoCumhuriyet Mitinglerirdquo adıyla geniĢ katılımlı goumlsteriler duumlzenlenmiĢ ve iktidarda bulunan

Adalet ve Kalkınma Partisinin kendi siyasal ccedilizgisinden bir ismi cumhurbaĢkanlığına seccedilmesi

engellenmek istenmiĢti Ġktidar partisinin o doumlnem dıĢiĢleri bakanı ve baĢbakan yardımcısı

olan Kayseri Milletvekili Abdullah Guumlluuml aday goumlstermesi uumlzerine tartıĢmaların odak noktası

genel olarak Abdullah Guumllrsquoe kaymıĢ ve yaĢanan bazı geliĢmelerin ardından ancak 2882007

tarihinde Abdullah Guumll cumhurbaĢkanı seccedililmiĢti

60 BaĢvurucu muhafazakacircr toplum kesimleri dinicirc cemaatlerin siyaset ve siyasi

partilerle iliĢkileri uumlzerine araĢtırmaları bulunan ve ccediloğunluğu zikredilen konularda olmak

uumlzere ondan fazla kitabı bulunan bir yazardır BaĢvurucu soumlz konusu kitabın oumln soumlzuumlnuuml

2942007 tarihinde yazmıĢ ve kitap cumhurbaĢkanlığı seccedilimine iliĢkin tartıĢmaların yoğun

olarak devam ettiği guumlnlerde yayımlanmıĢtır

61 BaĢvurucu davacıya ve davacının birlikte siyaset yaptığı kiĢilere karĢı son derece

Ģuumlpheci yaklaĢmaktadır BaĢvurucu bu kiĢilere genel olarak guumlvenmemekte bu kiĢilerin

kendisinin de mensubu olduğu duumlnya goumlruumlĢuumlne karĢı duumlĢman oldukları fikrini taĢımaktadır

BaĢvurucu davacı ve kitapta davacı ile birlikte adını zikrettiği kiĢilerin milleti aldattıklarına

inanmakta ve bu kiĢilere sert biccedilimde karĢı ccedilıkılması gerektiğini savunmaktadır Ayrıca

kitapta ifade ettiği olayların subjektif değerlendirmesini yapmakta davacı hakkında oumlne

suumlrduumlğuuml kanaatlerini ispatlamak iccedilin olayları ve bu olaylara iliĢkin yorumları

ccedileĢitlendirmektedir

62 BaĢvurucu hakkında accedilılan tazminat davası Ġlk derece Mahkemesince reddedilmiĢ

buna karĢın Yargıtayca karar duumlzeltme aĢamasında bozulmuĢtur Daha sonra Ġlk Derece

Mahkemesi Yargıtay bozma gerekccedilesinde belirtilen gerekccedilelerle davayı kabul ederek

baĢvurucunun davacıya manevi tazminat oumldemesine karar vermiĢtir Bu durumda baĢvurucu

hakkında tazminata huumlkmedilmesinin ifade oumlzguumlrluumlğuumlnuuml ihlal ettiğine iliĢkin Ģikacircyetin

incelenmesi sırasında Yargıtay 4 Hukuk Dairesinin 8122011 tarihli ilamında yer alan

gerekccedileler değerlendirilmelidir

BaĢvuru Numarası 20138503

Karar Tarihi 27102015

15

63 Oumlte yandan yapılan bireysel baĢvurularda yalnızca ve tek baĢlarına derece

mahkemelerince verilen kararların ele alınması ile de yetinilemez Oumlncelikle baĢvurucu

tarafından soumlylenen soumlzlerin kitabın tamamı ve soumlylendikleri bağlamdan kopartılmaksızın

olayın buumltuumlnselliği iccedilerisinde değerlendirilmesi gerekir (Nilguumln Halloran B No 20121184

1672014 sect 52)

64 Yargıtay 4 Hukuk Dairesi uumlccedil sebepten dolayı davanın kabul edilmesi gerektiği

gerekccedilesiyle Ġlk Derece Mahkemesinin davanın reddine dair kararını bozmuĢtur Bunlardan

birincisi baĢvuruya konu kitabın kapak tasarımında kırmızı renk tercih edilerek ldquoDavut

yıldızı (siyonist yıldız)rdquo kullanılması ve bu yıldızın iccediline davacının akademisyen sıfatıyla

giydiği cuumlbbeli ve kepli resmin yerleĢtirilmesidir Daireye goumlre soumlz konusu kapak tasarımı ile

davacının ldquoĠsrail ve Yahudilikrdquo ile bağlantısı olduğuna dair okuyucu uumlzerinde Ģuumlphe

yaratılmak istenmiĢtir BaĢvurucu kırmızı renk ile Ġsrail ve Yahudilik arasında nasıl bir

bağlantı kurulduğunun accedilık olmadığını belirtmiĢtir BaĢvurucu bir kimsenin ldquoĠsrail veya

Yahudilik ile bağlantısının varlığı hakkında Ģuumlphe yaratılmasınınrdquo davacının Tuumlrkiye

Cumhuriyeti vatandaĢı olan Yahudileri de temsil ettiği goumlzetildiğinde hangi surette tazminat

nedeni olduğunun yeterince izah edilmediğini ileri suumlrmuumlĢtuumlr BaĢvurucu tazminat nedeni

sayılan kitap kapağının davacının yaĢamı suumlrecindeki kesitlere dikkat ccedilekmek ve iktidara

gelmeden oumlnceki goumlruumlĢleri ile iktidardaki goumlruumlĢleri ve uygulamaları arasındaki ccedileliĢkileri

goumlstermek amacı taĢıdığını savunmuĢtur

65 BaĢvuruya konu kitap kapağında olduğu gibi belirli bir resmin ne anlama

geldiğinin ancak baĢvurucunun accedilıklamaları ve kitapta kullanılan ifadelerle birlikte kitabın

yayımlandığı oumlzel koĢulların da birlikte değerlendirilmesi ile belirlenebileceği hatırda

tutulmalıdır Bu bağlamda kitap kapağının temel olarak kitabın iccedileriğini yansıtma amacıyla

tasarlandığı değerlendirilmiĢtir

66 Dairenin davanın kabul edilmesi iccedilin goumlsterdiği ikinci sebep ise kitapta bir buumltuumln

olarak ve arka sayfadaki oumlzet boumlluumlmuumlnde kullanılan ifadelerle ldquodavacının yalancı Yahudi ve

Amerika acircĢığı olduğu Hristiyan olup kamuoyuna ABD Ġngiltere ve Ġsrailin hizmetinde bir

kiĢi olarakrdquo sunulduğudur Kitabın arka sayfasında ve iccedileriğinde (bkz sectsect 16-20) bir buumltuumln

olarak davacının Yahudi ve Hristiyanlarla iyi iliĢkileri olduğu davacının duumlĢuumlnce ve

eylemlerinin Tuumlrklerin ve Tuumlrkiye Cumhuriyetirsquonin menfaatine değil ABD Ġngiltere Ġsrail

gibi uumllkelerin menfaatlerine olduğu iddia edilmekte ve bu iddiaların kanıtlanması iccedilin bazı

ccedilıkarımlar ve yorumlar yapılmaktadır Bundan baĢka davacının oumlğrenciliğinden itibaren

değiĢen ideolojik tercihlerine dikkat ccedilekilmekte ve baĢvurucu kendince bu tutarsızlıkları

yorumlamaktadır Buna karĢın kitapta davacıya karĢı aĢağılayıcı ifadeler tespit edilmemiĢtir

Nitekim Yargıtay da bozma kararında boumlyle bir tespite yer vermemiĢtir

67 Dairenin davanın kabul edilmesi iccedilin goumlsterdiği uumlccediluumlncuuml sebep ise kitabın

yayımlandığı 2007 yılının Mayıs ayında uumllke guumlndemindeki cumhurbaĢkanlığı seccedilimlerinde

aday olan davacının eleĢtirilmesinden ziyade kullanılan uumlslupla ldquokuumlccediluumlk duumlĢuumlruumllmesininrdquo

amaccedillandığı iddiasıdır Gerccedilekten de baĢvurucunun soumlz konusu kitabı davacının toplumsal

itibarını zayıflatmak onun uumlstlendiği ve uumlstlenmeyi duumlĢuumlnduumlğuuml siyasi goumlrevlerde bulunmayı

hak etmeyen bir kiĢi olduğunu goumlstererek toplumu youmlnlendirmek amacı ile yazdığı accedilıktır

BaĢvurucu bu amacına ulaĢmak iccedilin bir buumltuumln olarak kitapta yaklaĢan cumhurbaĢkanlığı

seccedilimlerinde aday olan davacının hayat hikacircyesinden bazı kesitlerle birlikte oumlğrenciliğinden

itibaren ccedileĢitli konulardaki accedilıklamalarını ele almakta kendi bakıĢ accedilısından davacının

Mustafa Kemal Atatuumlrkrsquouumln oumlğretilerine muhalif bir kiĢi olduğunu goumlstermeye ccedilalıĢmakta ve

davacıyı sert biccedilimde eleĢtirmektedir

BaĢvuru Numarası 20138503

Karar Tarihi 27102015

16

68 Ġfade oumlzguumlrluumlğuuml buumlyuumlk oumllccediluumlde eleĢtiri oumlzguumlrluumlğuumlnuumln guumlvence altına alınmasını

hedeflemektedir Bu nedenle duumlĢuumlncelerin accedilıklanması ve yayılması sırasında kullanılan

ifadelerin sert olması doğal karĢılanmalıdır Oumlte yandan siyasi tartıĢma oumlzguumlrluumlğuumlnuumln ldquotuumlm

demokratik sistemlerin temel ilkesirdquo (LingensAvusturya B No 981582 871986 sectsect 41

42) olduğu goumlz oumlnuumlne alındığında diğer ifade tuumlrlerine nazaran siyasi ifade oumlzguumlrluumlğuumlne

ayrıca oumlnem vermek gerekmektedir AĠHM kararlarında sıklıkla siyasi bir tartıĢmayı

savunmanın demokratik bir toplumda temel bir unsur olduğunu vurgulamaktadır AĠHM

zorlayıcı nedenler olmadıkccedila siyasi ifadeye kısıtlama getirilmemesi gerektiğini

kaydetmektedir (FeldekSlovakya sect 83)

69 AĠHMrsquoin yerleĢik iccediltihatlarında da belirttiği gibi huumlkucircmetler kullandıkları kamu

guumlcuumlnden dolayı kendilerine youmlneltilmiĢ en ağır eleĢtirileri bile hoĢgoumlruuml ile karĢılamak

zorundadır Sağlıklı bir demokrasi bir huumlkucircmetin yalnızca yasama organı veya yargı organları

tarafından denetlenmesini değil aynı zamanda sivil toplum oumlrguumltleri medya ve basın veya

siyasi partiler gibi siyasal alanda yer alan diğer aktoumlrlerce de denetlenmesini gerektirir

(Castellsİspanya B No 1179885 2341992 sect 46)

70 Aynı Ģekilde siyasetccedililere youmlnelik eleĢtirilerin kabul edilebilir sınırları diğer

kiĢilere youmlnelik eleĢtiri sınırına goumlre daha geniĢtir Bir siyasetccedili diğer kiĢilerden farklı olarak

her soumlzuumlnuuml ve eylemini bilerek halkın ve aynı zamanda diğer siyasetccedililerin denetimine accedilar

bu nedenle de daha geniĢ hoĢgoumlruuml goumlstermek zorundadır (LingensAvusturya sect 42)

71 Siyasetccedililerin daha hoĢgoumlruumlluuml olmak zorunda olmaları Anayasarsquonın 26

maddesinin ikinci fıkrasında belirtilen ldquoşoumlhret ve haklarınınrdquo korunmayacağı anlamına

gelmez Aksine 26 maddenin ikinci fıkrası buumltuumln bireylerin itibarlarının korunmasına imkacircn

verir Ancak Ģahsi sıfatları dıĢında hareket eden siyasetccedililer bakımından soumlz konusu

korumanın gerekleri siyasi meseleleri accedilık biccedilimde tartıĢmanın yararıyla bağlantılı olarak

değerlendirilmelidir (LingensAvusturya sect 42)

72 Somut olayda baĢvurucu yayımladığı kitapta davacının soumlz eylem ve

politikalarıyla Tuumlrklerin ve Tuumlrkiye Cumhuriyeti devletinin menfaatlerine ccedilalıĢmadığını

davacının eylemlerinin ve iliĢkilerinin bazı yabancı devletlerin ccedilıkarlarına hizmet ettiğini

savunmuĢ ve davacıya youmlnelik olarak sert ifadeler kullanmıĢtır Yargıtay 4 Hukuk Dairesi

kitaptaki iddiaların ve baĢvurucu hakkındaki soumlzlerin bir buumltuumln olarak davacının Ģeref ve

itibarına saldırı anlamı taĢıdığına karar vermiĢtir Dairenin kitapta yer alan iddia ve soumlzlerin

ve kitap kapağında kullanılan resmin asıl amacının davacıyı kuumlccediluumlk duumlĢuumlrmek olduğunu kabul

etmesi ancak baĢvurucunun kullandığı kelimelere ve kitap kapağında yer alan resme onun

verdiği anlamın oumltesinde anlamlar yuumlklemesi ile muumlmkuumln olmuĢtur

73 Yargıtay 4 Hukuk Dairesi kararında baĢvurucunun kullandığı ifadelerin tuumlruuml

kamusal tartıĢmalara katkı sunma kapasitesi ve ifadelerin kimin tarafından dile getirildiği

tartıĢılmamıĢ baĢvurucunun hakları ile davacının kullanılan ifadeler karĢısında sahip olduğu

hakların ağırlığı gerektiği gibi değerlendirilmemiĢtir Derece Mahkemeleri baĢvurucunun soumlz

konusu kitabı davacının toplumsal itibarını zayıflatmak iccedilin yazdığını kabul etmiĢlerdir Fakat

Mahkemeler siyasi tartıĢmaların yoğun olarak yaĢandığı bir doumlnemde bu kitabın

yayımlanmasının beklenen bir geliĢme olduğunu goumlzardı etmiĢlerdir

74 BaĢvurucunun dava konusu kitapta yirmi yılı aĢkın bir suumlredir Tuumlrkiye siyasetinin

en oumlnemli aktoumlrlerinden biri olan davacıyı eleĢtirmesinin ve onun hayatının bazı kesitleri ile

iliĢkilerini ve soumlzlerini analiz etmesinin genel olarak kamu yararını ilgilendiren bir mesele

BaĢvuru Numarası 20138503

Karar Tarihi 27102015

17

olduğuna kuĢku yoktur Ayrıca huumlkucircmetlere ve siyasetccedililere youmlneltilen eleĢtirinin sınırı da

oumlzel kiĢilere goumlre daha geniĢtir

75 Ġfade oumlzguumlrluumlğuumlne youmlnelik olarak tazminata veya cezaya karar verirken ifade

oumlzguumlrluumlğuumlnuumln kullanılmasından kaynaklanan yarardan ccedilok daha ağır basan korunması

gereken bir yararın varlığının olup olmadığı değerlendirilirken ldquoolgusal iddialarrdquo ile ldquodeğer

yargısırdquo arasındaki farkın dikkatlice ortaya konulması gerekir Olgusal iddiaların

dayanaklarının ortaya konulmasının beklenmesi muumlmkuumlnken değer yargılarının gerccedilekliğinin

kanıtlanmasını beklemek muumlmkuumln değildir (De Haes and GijselsBelccedilika B No 1998392

2421997 sect 42) Bununla birlikte somut olaydaki gibi birccedilok kitaptan gazete haber ve

yazıları ile dergi makalelerinden alıntılar temelinde ortaya atılan iddialar soumlz konusu

olduğunda ldquoolgusal iddialarrdquo ile ldquodeğer yargılarınırdquo ayırt etmek oldukccedila zordur Yine de

olgusal iddialar ile desteklenmese bile değer yargılarının aĢırı olması kabul edilebilir bir

durumdur (JerusalemAvusturya B No 2695895 2722001 sect 43)

76 BaĢvuru konusu kitapta kitabın yayımlandığı tarihte dıĢiĢleri bakanı ve

cumhurbaĢkanı adayı olan davacı Abdullah Guumlluumln siyasi ve aile yaĢamına iliĢkin bazı

detaylara yer verilmiĢ ve bazı iddialar ortaya atılmıĢtır Ancak ortaya atılan iddialar genel

olarak baĢka kitaplardan gazete haber ve yazıları ile dergi makalelerinden alıntılar temelinde

yapılmıĢtır Bununla birlikte kitapta sıklıkla atıf yapılan bir baĢka kaynak ise Yargıtay

Cumhuriyet BaĢsavcılığının bazı yazıĢmaları ile Abdullah Oumlcalanrsquoın bir mektubudur Bu

kapsamda kullanılan kaynakların buumlyuumlk ccediloğunluğunun herkesin ulaĢabileceği yazı ve haberler

ile ccediloğunlukla davacının siyasi goumlruumlĢlerine muhalif kiĢilerin yazıları olduğu anlaĢılmaktadır

(bkz sect 18) Dolayısıyla kitap oumlnemli oumllccediluumlde herkesin ulaĢabileceği accedilık kaynaklar

kullanılarak yapılan bazı değer yargılarına dayanmaktadır

77 Oumlte yandan baĢvurucunun yazdığı kitabının yoğun siyasi tartıĢmaların yaĢandığı

bir doumlnemde yayımlandığı goumlzetildiğinde kamu yararına youmlnelik olmadığı soumlylenemez

BaĢvurucunun boumlyle bir doumlnemde kendi adına kamuoyunu bilgilendirmek ve eleĢtirilerle

kamuoyu oluĢturmak amacıyla hareket ettiği accedilıktır Oumlte yandan baĢvurucunun yorumları ve

ccedilıkarımlarının ağır eleĢtiri olduğunda herhangi bir teredduumlt olmamasına rağmen baĢvurucunun

yorumlarının ve ccedilıkarımlarının keyficirc kiĢisel saldırı boyutuna ulaĢtığı da soumlylenemez

BaĢvurucunun polemik iccedileren agresif usuluuml değerlendirilirken ifade oumlzguumlrluumlğuumlnuumln sadece

haber ve fikirlerin iccedileriğini korumadığı haber ve fikirlerin iletilme usuluumlnuuml de koruduğu

goumlzetilmelidir (JersildDanimarka B No 1589089 2391984 sect 31)

78 Demokratik toplumda -oumlzellikle siyasi kiĢiler uumlzerinde- ccediloğulcu bir tartıĢma

ortamının sağlanması oumlnemlidir Boumlylelikle demokrasinin asıl iĢlevi olan haber bilgi ve

eleĢtirilerin oumlzguumlrce dile getirilmesi iccedilin uygun ortam sağlanabilecektir Siyasi kiĢiler

demokratik bir ortamda kendilerine youmlnelik ağır eleĢtiriler yapılabileceğini aile ve oumlzel

yaĢamlarının suumlrekli takip edileceğini bilerek tercihlerini belirlemektedirler Bu bağlamda

baĢvurucunun uzun yıllardır siyasetin iccedilinde ve cumhurbaĢkanı adayı olan kiĢi hakkında -

oumlnceden yayımlanmıĢ kaynaklar temelinde- siyasi hayatında yapmıĢ olduğu bazı tercihlerden

yola ccedilıkarak aile hayatına iliĢkin bilgiler iletmesine ve ağır eleĢtiriler yapmasına demokratik

ccediloğulculuk accedilısından tahammuumll edilmesi gerekir Bu tuumlr aile hayatına iliĢkin bilgilere ağır

eleĢtirilere ve değerlendirmelere tahammuumll edilmesi ve ifade oumlzguumlrluumlğuumlnuumln guumlvencesi ile

bunların dile getirilmesi demokrasinin sağlıklı iĢlemesini sağlayacaktır

79 Rahatsız edici de olsa siyasilere iliĢkin yapılan bilgilendirme ve eleĢtirilerin

cezalandırılması ldquocaydırıcı etkirdquo doğurarak toplumdaki ve kamuoyundaki farklı seslerin

susturulmasına yol accedilabilir Cezalandırılma korkusu ccediloğulcu toplumun suumlrduumlruumllebilmesine

BaĢvuru Numarası 20138503

Karar Tarihi 27102015

18

engel olabilir Bu nedenle somut olayda baĢvurucunun 15000 TL tazminat oumldemesine karar

verilmesi siyasilere youmlnelik olarak bilgilendirme ve eleĢtiri ortamına zarar verebilecektir

Dolayısıyla baĢvurucunun ifade oumlzguumlrluumlğuumlne yapılan muumldahalenin ldquobaĢkalarının Ģoumlhret ve

haklarınınrdquo korunması iccedilin demokratik bir toplumda gerekli bir muumldahale olmadığı kanaatine

varılmıĢtır

80 Accedilıklanan nedenlerle baĢvurucunun Anayasarsquonın 26 maddesinde guumlvence altına

alınan ifade oumlzguumlrluumlğuumlnuumln ihlal edildiğine karar verilmesi gerekir Serruh KALELĠ Erdal

TERCAN ve Hasan Tahsin GOumlKCAN Anayasarsquonın 28 maddesi youmlnuumlnden de ihlal bulunması

gerektiği gerekccedilesiyle bu sonuca katılmıĢlardır

Burhan UumlSTUumlN Serdar OumlZGUumlLDUumlR ve Muammer TOPAL bu goumlruumlĢe

katılmamıĢlardır

3 6216 Sayılı Kanunrsquoun 50 Maddesi Youmlnuumlnden

81 BaĢvurucu maddi ve manevi zararlarına iliĢkin haklarının saklı tutulmasını talep

etmiĢtir

82 3032011 tarihli ve 6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin KuruluĢu ve Yargılama

Usulleri Hakkında Kanunun Kararlar kenar baĢlıklı 50 maddesinin (2) numaralı fıkrası

Ģoumlyledir

Tespit edilen ihlal bir mahkeme kararından kaynaklanmışsa ihlali ve sonuccedillarını

ortadan kaldırmak iccedilin yeniden yargılama yapmak uumlzere dosya ilgili mahkemeye goumlnderilir

Yeniden yargılama yapılmasında hukuki yarar bulunmayan hacircllerde başvurucu lehine

tazminata huumlkmedilebilir veya genel mahkemelerde dava accedilılması yolu goumlsterilebilir Yeniden

yargılama yapmakla yuumlkuumlmluuml mahkeme Anayasa Mahkemesinin ihlal kararında accedilıkladığı

ihlali ve sonuccedillarını ortadan kaldıracak şekilde muumlmkuumlnse dosya uumlzerinden karar verir

83 BaĢvurucu vekacirclet uumlcreti ve yargılama giderlerinin tahsilini talep ettiğinden

19835 baĢvuru harcı ve 1500 TL vekacirclet uumlcretinden oluĢan toplam 169835 TL yargılama

giderinin baĢvurucuya oumldenmesine karar verilmesi gerekir

84 BaĢvurucunun herhangi bir tazminat talebi olmadığından bu husus

değerlendirilmemiĢtir Ancak 6216 sayılı Kanunrsquoun 50 maddesinin (1) numaralı fıkrasında

esas inceleme sonunda ihlal kararı verilmesi hacirclinde ihlalin ve sonuccedillarının ortadan

kaldırılması iccedilin yapılması gerekenlere huumlkmedileceği belirtilmiĢtir BaĢvuruda Anayasanın

26 maddesinin ihlal edildiği sonucuna varıldığı goumlzetilerek ihlal tespitinin yeterli tatmin

sağlayamayacağı anlaĢılmakla 6216 sayılı Kanunrsquoun 50 maddesinin (1) ve (2) numaralı

fıkraları uyarınca yeniden yargılama yapılmasına karar verilmesi gerekir

V HUumlKUumlM

Accedilıklanan gerekccedilelerle

A BaĢvurucunun ifade oumlzguumlrluumlğuumlnuumln ihlal edildiği youmlnuumlndeki iddiasının KABUL

EDĠLEBĠLĠR OLDUĞUNA OYBĠRLĠĞĠYLE

B BaĢvurucunun Anayasarsquonın 26 maddesinin birinci fıkrasında guumlvence altına

alınan ifade oumlzguumlrluumlğuumlnuumln ĠHLAL EDĠLDĠĞĠNE Burhan UumlSTUumlN Serdar OumlZGUumlLDUumlR ve

Muammer TOPALrsquoın karĢıoyu ve OYCcedilOKLUĞUYLA

C 19835 TL harccedil ve 1500 TL vekacirclet uumlcretinden oluĢan toplam 169835 TL

yargılama giderinin BAġVURUCUYA OumlDENMESĠNE

BaĢvuru Numarası 20138503

Karar Tarihi 27102015

19

D Oumldemenin kararın tebliğini takiben baĢvurucunun Maliye Bakanlığına baĢvuru

tarihinden itibaren doumlrt ay iccedilinde yapılmasına oumldemede gecikme olması hacirclinde bu suumlrenin

sona erdiği tarihten oumldeme tarihine kadar geccedilen suumlre iccedilin yasal faiz uygulanmasına

E 6216 sayılı Kanunrsquoun 50 maddesinin (2) numaralı fıkrası uyarınca ihlalin ve

sonuccedillarının ortadan kaldırılması iccedilin yeniden yargılama yapmak uumlzere kararın bir oumlrneğinin

Ankara 6 Asliye Hukuk Mahkemesine GOumlNDERĠLMESĠNE

F Bilgi edinilmesi iccedilin kararın bir oumlrneğinin Adalet Bakanlığına ve ĠccediliĢleri

Bakanlığına goumlnderilmesine

27102015 tarihinde karar verildi

BaĢkan

Zuumlhtuuml ARSLAN

BaĢkanvekili

Burhan UumlSTUumlN

BaĢkanvekili

Engin YILDIRIM

Uumlye

Serdar OumlZGUumlLDUumlR

Uumlye

Serruh KALELĠ

Uumlye

Osman Alifeyyaz PAKSUumlT

Uumlye

Recep KOumlMUumlRCUuml

Uumlye

Nuri NECĠPOĞLU

Uumlye

Hicabi DURSUN

Uumlye

Celal Muumlmtaz AKINCI

Uumlye

Erdal TERCAN

Uumlye

Muammer TOPAL

Uumlye

Hasan Tahsin GOumlKCAN

Uumlye

Kadir OumlZKAYA

Uumlye

Rıdvan GUumlLECcedil

BaĢvuru Numarası 20138503

Karar Tarihi 27102015

20

KARŞIOY GEREKCcedilESİ

BaĢvurucunun yazdığı kitabın bir buumltuumln olarak incelenmesinde ifade oumlzguumlrluumlğuuml

sınırlarının aĢıldığı kitapta sarfedilen soumlzlerin ve iddiaların demokratik bir toplumda

baĢvurucunun ifade oumlzguumlrluumlğuuml ile baĢkalarının Ģoumlhret veya haklarının korunması arasında

makul bir denge teĢkil etmediği ayrıca kitabın oumln ve arka kapaklarındaki resim ve tanıtım

yazılarının da baĢvurucunun Ģeref ve itibara youmlnelik duumlĢuumlncelerini ortaya koyduğu

dolayısiyle derece mahkemelerinin bu konudaki tespit ve vardıkları sonucun hukuka uyarlı

bulunduğu ve baĢvurucunun Anayasarsquonın 26 maddesinde guumlvence altına alınan ifade

oumlzguumlrluumlğuumlnuumln ihlacircl edilmediği kanaatine vardığımızdan ccediloğunluğun aksi youmlndeki kararına

katılmıyoruz

BaĢkanvekili

Burhan UumlSTUumlN

Uumlye

Serdar OumlZGUumlLDUumlR

Uumlye

Muammer TOPAL

Page 13: ANAYASA MAHKEMESİ53. sayfasında “Yalçın Küçük, Gül'ün ei için, „ibrani‟ dediğinde elektriğe tutulmu bir Toy gibi çırpınıyor, hemen kağıda kaleme sarılıp mektup

BaĢvuru Numarası 20138503

Karar Tarihi 27102015

12

i Kanunilik

44 BaĢvurucu Anayasarsquonın 26 maddesinin beĢinci fıkrasında yer alan ldquobu hakların

kullanılması kanunla duumlzenlenirrdquo huumlkmuumlne ve Anayasarsquonın 13 maddesinde yer alan

ldquokanunlar tarafından oumlngoumlruumllmerdquo gereğine aykırılık bulunduğuna iliĢkin bir iddiada

bulunmamıĢtır Yapılan değerlendirmeler neticesinde 6098 sayılı Kanunrsquoun 49 ve 50

maddelerinin ldquokanunlar tarafından oumlngoumlruumllmerdquo oumllccediluumltuumlnuuml karĢıladığı sonucuna varılmıĢtır

ii Meşru Amaccedil

45 BaĢvurucunun tazminat oumldemesine iliĢkin soumlz konusu kararın baĢkalarının Ģoumlhret

veya haklarının korunmasına youmlnelik oumlnlemlerin bir parccedilası olduğu ve meĢru bir amaccedil taĢıdığı

sonucuna varılmıĢtır

iii Demokratik Toplum Duumlzeninde Gerekli Olma ve Oumllccediluumlluumlluumlk

46 Son olarak baĢvurucunun yazdığı kitapta sarf ettiği soumlzlerden dolayı aleyhine

tazminata huumlkmedilmesine iliĢkin kararda demokratik bir toplumda baĢvurucunun ifade

oumlzguumlrluumlğuuml ile baĢkalarının Ģoumlhret veya haklarının korunması arasında makul bir dengenin

goumlzetilip goumlzetilmediği değerlendirilmelidir

47 Bireyin Ģeref ve itibarı Anayasarsquonın 17 maddesinde yer alan ldquomanevi varlıkrdquo

kapsamında yer almaktadır Devlet bireyin manevi varlığının bir parccedilası olan Ģeref ve itibara

keyficirc olarak muumldahale etmemek ve uumlccediluumlncuuml kiĢilerin saldırılarını oumlnlemekle yuumlkuumlmluumlduumlr

Uumlccediluumlncuuml kiĢilerin Ģeref ve itibara muumldahalesi -birccedilok ihtimalin yanında- goumlrsel ve iĢitsel

yayınlar yoluyla da olabilir Bir kiĢi goumlrsel ve iĢitsel yayın yoluyla bir kamuoyu tartıĢması

ccedilerccedilevesinde eleĢtirilmiĢ olsa dahi o kiĢinin Ģeref ve itibarı manevi buumltuumlnluumlğuumlnuumln bir parccedilası

olarak değerlendirilmelidir (Nilguumln Halloran B No 20121184 1672014 sect 41 Adnan

Oktar B No 20131123 2102013 sect 33)

48 Ġfade oumlzguumlrluumlğuuml ve oumlzel olarak basın oumlzguumlrluumlğuuml alanında devletin pozitif ve negatif

yuumlkuumlmluumlluumlkleri bulunmaktadır Kamu makamları negatif yuumlkuumlmluumlluumlk kapsamında zorunlu

olmadıkccedila duumlĢuumlncenin accedilıklanmasını ve yayılmasını yasaklamamalı yaptırımlara tabi

tutmamalı pozitif yuumlkuumlmluumlluumlk kapsamında ise ifade oumlzguumlrluumlğuumlnuumln gerccedilek ve etkili korunması

iccedilin gereken tedbirleri almalıdır (Nilguumln Halloran sect 43 benzer youmlndeki AĠHM goumlruumlĢuuml iccedilin

bkz Oumlzguumlr GuumlndemTuumlrkiye B No 2314493 1632000 sect 43)

49 Devletin bireylerin maddi ve manevi varlığının korunması ile ilgili pozitif

yuumlkuumlmluumlluumlkleri ccedilerccedilevesinde Ģeref ve itibarın korunması hakkı ile diğer tarafın Anayasarsquoda

guumlvence altına alınmıĢ olan ifade oumlzguumlrluumlğuumlnden yararlanma hakkı arasında adil bir denge

kurması gerekir Mevcut olaydaki gibi baĢvurularda baĢvurunun sonucu kural olarak

baĢvurunun ihtilaflı soumlzlerin sahibi tarafından Anayasarsquonın 26 maddesine dayanılarak

yapılmıĢ olması ile bu soumlzlere konu olan kiĢi tarafından Anayasarsquonın 17 maddesinin birinci

fıkrasına dayanılarak yapılmıĢ olmasına goumlre değiĢmez Aksi hacirclde Anayasarsquonın anılan

maddelerinde korunan hakların dengelenmesinde benzer olaylarda ccedileliĢkili sonuccedillar ortaya

ccedilıkabilir Yargı mercilerinin bu iki maddede duumlzenlenen haklar arasında Anayasarsquonın 13

maddesinde ve bu maddenin uygulanmasına iliĢkin Anayasa Mahkemesi iccediltihadında ortaya

konulan kriterlere uygun bir denge kurmaları gerekir

50 Demokrasiler temel hak ve oumlzguumlrluumlklerin en geniĢ oumllccediluumlde sağlanıp guumlvence altına

alındığı rejimlerdir Oumlze dokunma yasağını ihlal etmeyen muumldahaleler youmlnuumlnden goumlzetilmesi

oumlngoumlruumllen ldquodemokratik toplum duumlzeninin gereklerirdquo kavramı oumlncelikle ifade oumlzguumlrluumlğuuml

BaĢvuru Numarası 20138503

Karar Tarihi 27102015

13

uumlzerindeki sınırlamaların zorunlu ya da istisnai tedbir niteliğinde ve baĢvurulabilecek en son

ccedilare ya da alınabilecek en son oumlnlem olmasını gerektirmektedir Demokratik toplum

duumlzeninin gereklerinden olma bir sınırlamanın demokratik bir toplumda zorlayıcı bir

toplumsal ihtiyacın karĢılanması amacına youmlnelik olmasını ifade etmektedir Buna goumlre

sınırlayıcı tedbir bir toplumsal ihtiyacı karĢılamıyorsa ya da baĢvurulabilecek en son ccedilare

niteliğinde değilse demokratik toplum duumlzeninin gereklerine uygun bir tedbir olarak

değerlendirilemez (HandysideBirleşik Krallık B No 549372 7121976 sect 48)

51 Buna goumlre demokratik toplumun temellerinden olan ifade oumlzguumlrluumlğuumlnuumln sadece

lehte olduğu kabul edilen veya zararsız ya da ilgilenmeye değmez goumlruumllen ifadeler iccedilin değil

devletin veya toplumun bir boumlluumlmuumlnuuml eleĢtiren onlara ccedilarpıcı gelen onları rahatsız eden

ifadeler iccedilin de geccedilerli olduğu kuĢkusuzdur Ccediluumlnkuuml bunlar demokratik toplum duumlzeninde

geccedilerli olan ccediloğulculuğun hoĢgoumlruumlnuumln ve accedilık fikirliliğin gerekleridir (HandysideBirleşik

Krallık sect 49)

52 Hak ve oumlzguumlrluumlklere yapılacak her tuumlrluuml sınırlamada devreye girecek bir baĢka

guumlvence de Anayasarsquonın 13 maddesinde ifade edilen ldquooumllccediluumlluumlluumlk ilkesirdquodir Bu ilke temel hak

ve oumlzguumlrluumlklerin sınırlandırılmasına iliĢkin baĢvurularda oumlncelikli olarak dikkate alınması

gereken bir guumlvencedir Anayasarsquonın 13 maddesinde demokratik toplum duumlzeninin gerekleri

ve oumllccediluumlluumlluumlk ilkeleri iki ayrı kriter olarak duumlzenlenmiĢ olmakla birlikte bu iki kriter arasında

sıkı bir iliĢki vardır Temel hak ve oumlzguumlrluumlklere youmlnelik herhangi bir sınırlamanın demokratik

toplum duumlzeni iccedilin gerekli nitelikte baĢka bir ifadeyle guumlduumllen kamu yararı amacını

gerccedilekleĢtirmekle birlikte temel haklara en az muumldahaleye olanak veren oumllccediluumlluuml bir sınırlama

niteliğinde olup olmadığının incelenmesi gerekir (AYM E20074 K200781 18102007)

53 Anayasa Mahkemesinin kararlarına goumlre oumllccediluumlluumlluumlk temel hak ve oumlzguumlrluumlklerin

sınırlanma amaccedilları ile araccedil arasındaki iliĢkiyi yansıtır Oumllccediluumlluumlluumlk denetimi ulaĢılmak istenen

amaccediltan yola ccedilıkılarak bu amaca ulaĢılmak iccedilin seccedililen aracın denetlenmesidir Bu sebeple

ifade oumlzguumlrluumlğuuml alanında getirilen muumldahalelerde hedeflenen amaca ulaĢabilmek iccedilin seccedililen

muumldahalenin elveriĢli gerekli ve orantılı olup olmadığı değerlendirilmelidir (Sebahat Tuncel

B No 20121051 2022014 sect 84)

54 Bu bağlamda ifade oumlzguumlrluumlğuumlne yargısal veya idari bir muumldahalenin toplumsal bir

ihtiyaccedil baskısını karĢılayıp karĢılamadığına bakılması gerekecektir BaĢvuru konusu olay

bakımından yapılacak değerlendirmelerin temel ekseni muumldahaleye neden olan derece

mahkemelerinin kararlarında dayandıkları gerekccedilelerin ifade oumlzguumlrluumlğuumlnuuml kısıtlama

bakımından ldquodemokratik toplum duumlzeninin gereklerirdquo ve ldquooumllccediluumlluumlluumlkrdquo ilkelerine uygun

olduğunu inandırıcı bir Ģekilde ortaya koyup koyamadığı olacaktır (Sebahat Tuncel sect 85)

55 Yukarıdaki değerlendirmeler ıĢığında mahkemelerin duumlĢuumlncelerin accedilıklanması ve

yayılmasına youmlnelik olarak tazminata veya cezaya karar verirken ifade oumlzguumlrluumlğuumlnuumln

kullanılmasından kaynaklanan yarardan ccedilok daha ağır basan korunması gereken bir yararın

varlığını somut olgulara dayanarak goumlstermeleri gerekir (Mustafa Ali Balbay B No

20121272 4122013 sect 114)

56 Bunun sonucu olarak baĢvurucunun ifade oumlzguumlrluumlğuumlne yapılan muumldahalenin

Anayasarsquonın 26 maddesini ihlal boyutuna ulaĢıp ulaĢmadığı incelenirken soyut bir

değerlendirme yapılmayıp baĢvurucunun kullandığı ifadelerin tuumlruumlnuumln kamusal tartıĢmalara

katkı sunma kapasitesinin ifadelere youmlnelik kısıtlamaların niteliğinin ve kapsamının

ifadelerin kimin tarafından dile getirildiğinin kime youmlneldiğinin ve kamuoyu ile diğer

BaĢvuru Numarası 20138503

Karar Tarihi 27102015

14

kiĢilerin kullanılan ifadeler karĢısında sahip oldukları hakların ağırlığının gerektiği gibi

değerlendirilip değerlendirilmediğine bakılmalıdır

57 BaĢvurucunun bir araĢtırmacı ve yazar olarak politikacılara veya huumlkucircmet

politikalarına youmlnelttiği eleĢtiriler sırasında soumlylediği soumlzlerden dolayı aleyhine tazminata

huumlkmedilmesinin oumllccediluumlluuml olduğunun kabul edilebilmesi iccedilin ifade oumlzguumlrluumlğuumlne yapılan

muumldahalenin gerekccedilelerinin inandırıcı baĢka bir deyiĢle ilgili ve yeterli olması gerekir

58 Bu bağlamda gerekccedilede baĢvurucunun yayımladığı kitapta davacı hakkında haber

ve fikirlere yer verirken yayıncılık etiğine uygun olarak doğru ve guumlvenilir bilgi sunarken iyi

niyetle hareket etme goumlrev ve yuumlkuumlmluumlluumlğuumlne uyup uymadığının davacı hakkında verilen

bilgilerin cumhurbaĢkanlığı seccedilimleri kapsamında kamu yararına iliĢkin olup olmadığının

kitabın davacıya karĢı keyficirc kiĢisel bir saldırı teĢkil edip etmediğinin ve doğrudan siyasi

kiĢiliğini hedef alıp almadığının ortaya konulması gerekir Nitekim siyasilere youmlnelik

eleĢtirinin sınırları ccedilok daha geniĢtir (FeldekSlovakya B No 2903295 1272001 sect 74)

59 BaĢvuruya konu kitap yayımlanmadan oumlnce 2007 yılı Nisan ayında yapılacak olan

11 cumhurbaĢkanlığı seccedilimine youmlnelik kamuoyunda yoğun bir tartıĢma yaĢanmaktaydı 2000

yılında seccedililen 10 CumhurbaĢkanı Ahmet Necdet Sezerin goumlrev suumlresi 1652007 tarihinde

dolmaktaydı ve TBMM cumhurbaĢkanlığı seccediliminin ilk tur oylama guumlnuumlnuuml 27 Nisan olarak

belirlemiĢti Seccedilim doumlnemine laiklik tartıĢmalarıyla gelinmiĢti Uumllkenin ccedileĢitli yerlerinde

ldquoCumhuriyet Mitinglerirdquo adıyla geniĢ katılımlı goumlsteriler duumlzenlenmiĢ ve iktidarda bulunan

Adalet ve Kalkınma Partisinin kendi siyasal ccedilizgisinden bir ismi cumhurbaĢkanlığına seccedilmesi

engellenmek istenmiĢti Ġktidar partisinin o doumlnem dıĢiĢleri bakanı ve baĢbakan yardımcısı

olan Kayseri Milletvekili Abdullah Guumlluuml aday goumlstermesi uumlzerine tartıĢmaların odak noktası

genel olarak Abdullah Guumllrsquoe kaymıĢ ve yaĢanan bazı geliĢmelerin ardından ancak 2882007

tarihinde Abdullah Guumll cumhurbaĢkanı seccedililmiĢti

60 BaĢvurucu muhafazakacircr toplum kesimleri dinicirc cemaatlerin siyaset ve siyasi

partilerle iliĢkileri uumlzerine araĢtırmaları bulunan ve ccediloğunluğu zikredilen konularda olmak

uumlzere ondan fazla kitabı bulunan bir yazardır BaĢvurucu soumlz konusu kitabın oumln soumlzuumlnuuml

2942007 tarihinde yazmıĢ ve kitap cumhurbaĢkanlığı seccedilimine iliĢkin tartıĢmaların yoğun

olarak devam ettiği guumlnlerde yayımlanmıĢtır

61 BaĢvurucu davacıya ve davacının birlikte siyaset yaptığı kiĢilere karĢı son derece

Ģuumlpheci yaklaĢmaktadır BaĢvurucu bu kiĢilere genel olarak guumlvenmemekte bu kiĢilerin

kendisinin de mensubu olduğu duumlnya goumlruumlĢuumlne karĢı duumlĢman oldukları fikrini taĢımaktadır

BaĢvurucu davacı ve kitapta davacı ile birlikte adını zikrettiği kiĢilerin milleti aldattıklarına

inanmakta ve bu kiĢilere sert biccedilimde karĢı ccedilıkılması gerektiğini savunmaktadır Ayrıca

kitapta ifade ettiği olayların subjektif değerlendirmesini yapmakta davacı hakkında oumlne

suumlrduumlğuuml kanaatlerini ispatlamak iccedilin olayları ve bu olaylara iliĢkin yorumları

ccedileĢitlendirmektedir

62 BaĢvurucu hakkında accedilılan tazminat davası Ġlk derece Mahkemesince reddedilmiĢ

buna karĢın Yargıtayca karar duumlzeltme aĢamasında bozulmuĢtur Daha sonra Ġlk Derece

Mahkemesi Yargıtay bozma gerekccedilesinde belirtilen gerekccedilelerle davayı kabul ederek

baĢvurucunun davacıya manevi tazminat oumldemesine karar vermiĢtir Bu durumda baĢvurucu

hakkında tazminata huumlkmedilmesinin ifade oumlzguumlrluumlğuumlnuuml ihlal ettiğine iliĢkin Ģikacircyetin

incelenmesi sırasında Yargıtay 4 Hukuk Dairesinin 8122011 tarihli ilamında yer alan

gerekccedileler değerlendirilmelidir

BaĢvuru Numarası 20138503

Karar Tarihi 27102015

15

63 Oumlte yandan yapılan bireysel baĢvurularda yalnızca ve tek baĢlarına derece

mahkemelerince verilen kararların ele alınması ile de yetinilemez Oumlncelikle baĢvurucu

tarafından soumlylenen soumlzlerin kitabın tamamı ve soumlylendikleri bağlamdan kopartılmaksızın

olayın buumltuumlnselliği iccedilerisinde değerlendirilmesi gerekir (Nilguumln Halloran B No 20121184

1672014 sect 52)

64 Yargıtay 4 Hukuk Dairesi uumlccedil sebepten dolayı davanın kabul edilmesi gerektiği

gerekccedilesiyle Ġlk Derece Mahkemesinin davanın reddine dair kararını bozmuĢtur Bunlardan

birincisi baĢvuruya konu kitabın kapak tasarımında kırmızı renk tercih edilerek ldquoDavut

yıldızı (siyonist yıldız)rdquo kullanılması ve bu yıldızın iccediline davacının akademisyen sıfatıyla

giydiği cuumlbbeli ve kepli resmin yerleĢtirilmesidir Daireye goumlre soumlz konusu kapak tasarımı ile

davacının ldquoĠsrail ve Yahudilikrdquo ile bağlantısı olduğuna dair okuyucu uumlzerinde Ģuumlphe

yaratılmak istenmiĢtir BaĢvurucu kırmızı renk ile Ġsrail ve Yahudilik arasında nasıl bir

bağlantı kurulduğunun accedilık olmadığını belirtmiĢtir BaĢvurucu bir kimsenin ldquoĠsrail veya

Yahudilik ile bağlantısının varlığı hakkında Ģuumlphe yaratılmasınınrdquo davacının Tuumlrkiye

Cumhuriyeti vatandaĢı olan Yahudileri de temsil ettiği goumlzetildiğinde hangi surette tazminat

nedeni olduğunun yeterince izah edilmediğini ileri suumlrmuumlĢtuumlr BaĢvurucu tazminat nedeni

sayılan kitap kapağının davacının yaĢamı suumlrecindeki kesitlere dikkat ccedilekmek ve iktidara

gelmeden oumlnceki goumlruumlĢleri ile iktidardaki goumlruumlĢleri ve uygulamaları arasındaki ccedileliĢkileri

goumlstermek amacı taĢıdığını savunmuĢtur

65 BaĢvuruya konu kitap kapağında olduğu gibi belirli bir resmin ne anlama

geldiğinin ancak baĢvurucunun accedilıklamaları ve kitapta kullanılan ifadelerle birlikte kitabın

yayımlandığı oumlzel koĢulların da birlikte değerlendirilmesi ile belirlenebileceği hatırda

tutulmalıdır Bu bağlamda kitap kapağının temel olarak kitabın iccedileriğini yansıtma amacıyla

tasarlandığı değerlendirilmiĢtir

66 Dairenin davanın kabul edilmesi iccedilin goumlsterdiği ikinci sebep ise kitapta bir buumltuumln

olarak ve arka sayfadaki oumlzet boumlluumlmuumlnde kullanılan ifadelerle ldquodavacının yalancı Yahudi ve

Amerika acircĢığı olduğu Hristiyan olup kamuoyuna ABD Ġngiltere ve Ġsrailin hizmetinde bir

kiĢi olarakrdquo sunulduğudur Kitabın arka sayfasında ve iccedileriğinde (bkz sectsect 16-20) bir buumltuumln

olarak davacının Yahudi ve Hristiyanlarla iyi iliĢkileri olduğu davacının duumlĢuumlnce ve

eylemlerinin Tuumlrklerin ve Tuumlrkiye Cumhuriyetirsquonin menfaatine değil ABD Ġngiltere Ġsrail

gibi uumllkelerin menfaatlerine olduğu iddia edilmekte ve bu iddiaların kanıtlanması iccedilin bazı

ccedilıkarımlar ve yorumlar yapılmaktadır Bundan baĢka davacının oumlğrenciliğinden itibaren

değiĢen ideolojik tercihlerine dikkat ccedilekilmekte ve baĢvurucu kendince bu tutarsızlıkları

yorumlamaktadır Buna karĢın kitapta davacıya karĢı aĢağılayıcı ifadeler tespit edilmemiĢtir

Nitekim Yargıtay da bozma kararında boumlyle bir tespite yer vermemiĢtir

67 Dairenin davanın kabul edilmesi iccedilin goumlsterdiği uumlccediluumlncuuml sebep ise kitabın

yayımlandığı 2007 yılının Mayıs ayında uumllke guumlndemindeki cumhurbaĢkanlığı seccedilimlerinde

aday olan davacının eleĢtirilmesinden ziyade kullanılan uumlslupla ldquokuumlccediluumlk duumlĢuumlruumllmesininrdquo

amaccedillandığı iddiasıdır Gerccedilekten de baĢvurucunun soumlz konusu kitabı davacının toplumsal

itibarını zayıflatmak onun uumlstlendiği ve uumlstlenmeyi duumlĢuumlnduumlğuuml siyasi goumlrevlerde bulunmayı

hak etmeyen bir kiĢi olduğunu goumlstererek toplumu youmlnlendirmek amacı ile yazdığı accedilıktır

BaĢvurucu bu amacına ulaĢmak iccedilin bir buumltuumln olarak kitapta yaklaĢan cumhurbaĢkanlığı

seccedilimlerinde aday olan davacının hayat hikacircyesinden bazı kesitlerle birlikte oumlğrenciliğinden

itibaren ccedileĢitli konulardaki accedilıklamalarını ele almakta kendi bakıĢ accedilısından davacının

Mustafa Kemal Atatuumlrkrsquouumln oumlğretilerine muhalif bir kiĢi olduğunu goumlstermeye ccedilalıĢmakta ve

davacıyı sert biccedilimde eleĢtirmektedir

BaĢvuru Numarası 20138503

Karar Tarihi 27102015

16

68 Ġfade oumlzguumlrluumlğuuml buumlyuumlk oumllccediluumlde eleĢtiri oumlzguumlrluumlğuumlnuumln guumlvence altına alınmasını

hedeflemektedir Bu nedenle duumlĢuumlncelerin accedilıklanması ve yayılması sırasında kullanılan

ifadelerin sert olması doğal karĢılanmalıdır Oumlte yandan siyasi tartıĢma oumlzguumlrluumlğuumlnuumln ldquotuumlm

demokratik sistemlerin temel ilkesirdquo (LingensAvusturya B No 981582 871986 sectsect 41

42) olduğu goumlz oumlnuumlne alındığında diğer ifade tuumlrlerine nazaran siyasi ifade oumlzguumlrluumlğuumlne

ayrıca oumlnem vermek gerekmektedir AĠHM kararlarında sıklıkla siyasi bir tartıĢmayı

savunmanın demokratik bir toplumda temel bir unsur olduğunu vurgulamaktadır AĠHM

zorlayıcı nedenler olmadıkccedila siyasi ifadeye kısıtlama getirilmemesi gerektiğini

kaydetmektedir (FeldekSlovakya sect 83)

69 AĠHMrsquoin yerleĢik iccediltihatlarında da belirttiği gibi huumlkucircmetler kullandıkları kamu

guumlcuumlnden dolayı kendilerine youmlneltilmiĢ en ağır eleĢtirileri bile hoĢgoumlruuml ile karĢılamak

zorundadır Sağlıklı bir demokrasi bir huumlkucircmetin yalnızca yasama organı veya yargı organları

tarafından denetlenmesini değil aynı zamanda sivil toplum oumlrguumltleri medya ve basın veya

siyasi partiler gibi siyasal alanda yer alan diğer aktoumlrlerce de denetlenmesini gerektirir

(Castellsİspanya B No 1179885 2341992 sect 46)

70 Aynı Ģekilde siyasetccedililere youmlnelik eleĢtirilerin kabul edilebilir sınırları diğer

kiĢilere youmlnelik eleĢtiri sınırına goumlre daha geniĢtir Bir siyasetccedili diğer kiĢilerden farklı olarak

her soumlzuumlnuuml ve eylemini bilerek halkın ve aynı zamanda diğer siyasetccedililerin denetimine accedilar

bu nedenle de daha geniĢ hoĢgoumlruuml goumlstermek zorundadır (LingensAvusturya sect 42)

71 Siyasetccedililerin daha hoĢgoumlruumlluuml olmak zorunda olmaları Anayasarsquonın 26

maddesinin ikinci fıkrasında belirtilen ldquoşoumlhret ve haklarınınrdquo korunmayacağı anlamına

gelmez Aksine 26 maddenin ikinci fıkrası buumltuumln bireylerin itibarlarının korunmasına imkacircn

verir Ancak Ģahsi sıfatları dıĢında hareket eden siyasetccedililer bakımından soumlz konusu

korumanın gerekleri siyasi meseleleri accedilık biccedilimde tartıĢmanın yararıyla bağlantılı olarak

değerlendirilmelidir (LingensAvusturya sect 42)

72 Somut olayda baĢvurucu yayımladığı kitapta davacının soumlz eylem ve

politikalarıyla Tuumlrklerin ve Tuumlrkiye Cumhuriyeti devletinin menfaatlerine ccedilalıĢmadığını

davacının eylemlerinin ve iliĢkilerinin bazı yabancı devletlerin ccedilıkarlarına hizmet ettiğini

savunmuĢ ve davacıya youmlnelik olarak sert ifadeler kullanmıĢtır Yargıtay 4 Hukuk Dairesi

kitaptaki iddiaların ve baĢvurucu hakkındaki soumlzlerin bir buumltuumln olarak davacının Ģeref ve

itibarına saldırı anlamı taĢıdığına karar vermiĢtir Dairenin kitapta yer alan iddia ve soumlzlerin

ve kitap kapağında kullanılan resmin asıl amacının davacıyı kuumlccediluumlk duumlĢuumlrmek olduğunu kabul

etmesi ancak baĢvurucunun kullandığı kelimelere ve kitap kapağında yer alan resme onun

verdiği anlamın oumltesinde anlamlar yuumlklemesi ile muumlmkuumln olmuĢtur

73 Yargıtay 4 Hukuk Dairesi kararında baĢvurucunun kullandığı ifadelerin tuumlruuml

kamusal tartıĢmalara katkı sunma kapasitesi ve ifadelerin kimin tarafından dile getirildiği

tartıĢılmamıĢ baĢvurucunun hakları ile davacının kullanılan ifadeler karĢısında sahip olduğu

hakların ağırlığı gerektiği gibi değerlendirilmemiĢtir Derece Mahkemeleri baĢvurucunun soumlz

konusu kitabı davacının toplumsal itibarını zayıflatmak iccedilin yazdığını kabul etmiĢlerdir Fakat

Mahkemeler siyasi tartıĢmaların yoğun olarak yaĢandığı bir doumlnemde bu kitabın

yayımlanmasının beklenen bir geliĢme olduğunu goumlzardı etmiĢlerdir

74 BaĢvurucunun dava konusu kitapta yirmi yılı aĢkın bir suumlredir Tuumlrkiye siyasetinin

en oumlnemli aktoumlrlerinden biri olan davacıyı eleĢtirmesinin ve onun hayatının bazı kesitleri ile

iliĢkilerini ve soumlzlerini analiz etmesinin genel olarak kamu yararını ilgilendiren bir mesele

BaĢvuru Numarası 20138503

Karar Tarihi 27102015

17

olduğuna kuĢku yoktur Ayrıca huumlkucircmetlere ve siyasetccedililere youmlneltilen eleĢtirinin sınırı da

oumlzel kiĢilere goumlre daha geniĢtir

75 Ġfade oumlzguumlrluumlğuumlne youmlnelik olarak tazminata veya cezaya karar verirken ifade

oumlzguumlrluumlğuumlnuumln kullanılmasından kaynaklanan yarardan ccedilok daha ağır basan korunması

gereken bir yararın varlığının olup olmadığı değerlendirilirken ldquoolgusal iddialarrdquo ile ldquodeğer

yargısırdquo arasındaki farkın dikkatlice ortaya konulması gerekir Olgusal iddiaların

dayanaklarının ortaya konulmasının beklenmesi muumlmkuumlnken değer yargılarının gerccedilekliğinin

kanıtlanmasını beklemek muumlmkuumln değildir (De Haes and GijselsBelccedilika B No 1998392

2421997 sect 42) Bununla birlikte somut olaydaki gibi birccedilok kitaptan gazete haber ve

yazıları ile dergi makalelerinden alıntılar temelinde ortaya atılan iddialar soumlz konusu

olduğunda ldquoolgusal iddialarrdquo ile ldquodeğer yargılarınırdquo ayırt etmek oldukccedila zordur Yine de

olgusal iddialar ile desteklenmese bile değer yargılarının aĢırı olması kabul edilebilir bir

durumdur (JerusalemAvusturya B No 2695895 2722001 sect 43)

76 BaĢvuru konusu kitapta kitabın yayımlandığı tarihte dıĢiĢleri bakanı ve

cumhurbaĢkanı adayı olan davacı Abdullah Guumlluumln siyasi ve aile yaĢamına iliĢkin bazı

detaylara yer verilmiĢ ve bazı iddialar ortaya atılmıĢtır Ancak ortaya atılan iddialar genel

olarak baĢka kitaplardan gazete haber ve yazıları ile dergi makalelerinden alıntılar temelinde

yapılmıĢtır Bununla birlikte kitapta sıklıkla atıf yapılan bir baĢka kaynak ise Yargıtay

Cumhuriyet BaĢsavcılığının bazı yazıĢmaları ile Abdullah Oumlcalanrsquoın bir mektubudur Bu

kapsamda kullanılan kaynakların buumlyuumlk ccediloğunluğunun herkesin ulaĢabileceği yazı ve haberler

ile ccediloğunlukla davacının siyasi goumlruumlĢlerine muhalif kiĢilerin yazıları olduğu anlaĢılmaktadır

(bkz sect 18) Dolayısıyla kitap oumlnemli oumllccediluumlde herkesin ulaĢabileceği accedilık kaynaklar

kullanılarak yapılan bazı değer yargılarına dayanmaktadır

77 Oumlte yandan baĢvurucunun yazdığı kitabının yoğun siyasi tartıĢmaların yaĢandığı

bir doumlnemde yayımlandığı goumlzetildiğinde kamu yararına youmlnelik olmadığı soumlylenemez

BaĢvurucunun boumlyle bir doumlnemde kendi adına kamuoyunu bilgilendirmek ve eleĢtirilerle

kamuoyu oluĢturmak amacıyla hareket ettiği accedilıktır Oumlte yandan baĢvurucunun yorumları ve

ccedilıkarımlarının ağır eleĢtiri olduğunda herhangi bir teredduumlt olmamasına rağmen baĢvurucunun

yorumlarının ve ccedilıkarımlarının keyficirc kiĢisel saldırı boyutuna ulaĢtığı da soumlylenemez

BaĢvurucunun polemik iccedileren agresif usuluuml değerlendirilirken ifade oumlzguumlrluumlğuumlnuumln sadece

haber ve fikirlerin iccedileriğini korumadığı haber ve fikirlerin iletilme usuluumlnuuml de koruduğu

goumlzetilmelidir (JersildDanimarka B No 1589089 2391984 sect 31)

78 Demokratik toplumda -oumlzellikle siyasi kiĢiler uumlzerinde- ccediloğulcu bir tartıĢma

ortamının sağlanması oumlnemlidir Boumlylelikle demokrasinin asıl iĢlevi olan haber bilgi ve

eleĢtirilerin oumlzguumlrce dile getirilmesi iccedilin uygun ortam sağlanabilecektir Siyasi kiĢiler

demokratik bir ortamda kendilerine youmlnelik ağır eleĢtiriler yapılabileceğini aile ve oumlzel

yaĢamlarının suumlrekli takip edileceğini bilerek tercihlerini belirlemektedirler Bu bağlamda

baĢvurucunun uzun yıllardır siyasetin iccedilinde ve cumhurbaĢkanı adayı olan kiĢi hakkında -

oumlnceden yayımlanmıĢ kaynaklar temelinde- siyasi hayatında yapmıĢ olduğu bazı tercihlerden

yola ccedilıkarak aile hayatına iliĢkin bilgiler iletmesine ve ağır eleĢtiriler yapmasına demokratik

ccediloğulculuk accedilısından tahammuumll edilmesi gerekir Bu tuumlr aile hayatına iliĢkin bilgilere ağır

eleĢtirilere ve değerlendirmelere tahammuumll edilmesi ve ifade oumlzguumlrluumlğuumlnuumln guumlvencesi ile

bunların dile getirilmesi demokrasinin sağlıklı iĢlemesini sağlayacaktır

79 Rahatsız edici de olsa siyasilere iliĢkin yapılan bilgilendirme ve eleĢtirilerin

cezalandırılması ldquocaydırıcı etkirdquo doğurarak toplumdaki ve kamuoyundaki farklı seslerin

susturulmasına yol accedilabilir Cezalandırılma korkusu ccediloğulcu toplumun suumlrduumlruumllebilmesine

BaĢvuru Numarası 20138503

Karar Tarihi 27102015

18

engel olabilir Bu nedenle somut olayda baĢvurucunun 15000 TL tazminat oumldemesine karar

verilmesi siyasilere youmlnelik olarak bilgilendirme ve eleĢtiri ortamına zarar verebilecektir

Dolayısıyla baĢvurucunun ifade oumlzguumlrluumlğuumlne yapılan muumldahalenin ldquobaĢkalarının Ģoumlhret ve

haklarınınrdquo korunması iccedilin demokratik bir toplumda gerekli bir muumldahale olmadığı kanaatine

varılmıĢtır

80 Accedilıklanan nedenlerle baĢvurucunun Anayasarsquonın 26 maddesinde guumlvence altına

alınan ifade oumlzguumlrluumlğuumlnuumln ihlal edildiğine karar verilmesi gerekir Serruh KALELĠ Erdal

TERCAN ve Hasan Tahsin GOumlKCAN Anayasarsquonın 28 maddesi youmlnuumlnden de ihlal bulunması

gerektiği gerekccedilesiyle bu sonuca katılmıĢlardır

Burhan UumlSTUumlN Serdar OumlZGUumlLDUumlR ve Muammer TOPAL bu goumlruumlĢe

katılmamıĢlardır

3 6216 Sayılı Kanunrsquoun 50 Maddesi Youmlnuumlnden

81 BaĢvurucu maddi ve manevi zararlarına iliĢkin haklarının saklı tutulmasını talep

etmiĢtir

82 3032011 tarihli ve 6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin KuruluĢu ve Yargılama

Usulleri Hakkında Kanunun Kararlar kenar baĢlıklı 50 maddesinin (2) numaralı fıkrası

Ģoumlyledir

Tespit edilen ihlal bir mahkeme kararından kaynaklanmışsa ihlali ve sonuccedillarını

ortadan kaldırmak iccedilin yeniden yargılama yapmak uumlzere dosya ilgili mahkemeye goumlnderilir

Yeniden yargılama yapılmasında hukuki yarar bulunmayan hacircllerde başvurucu lehine

tazminata huumlkmedilebilir veya genel mahkemelerde dava accedilılması yolu goumlsterilebilir Yeniden

yargılama yapmakla yuumlkuumlmluuml mahkeme Anayasa Mahkemesinin ihlal kararında accedilıkladığı

ihlali ve sonuccedillarını ortadan kaldıracak şekilde muumlmkuumlnse dosya uumlzerinden karar verir

83 BaĢvurucu vekacirclet uumlcreti ve yargılama giderlerinin tahsilini talep ettiğinden

19835 baĢvuru harcı ve 1500 TL vekacirclet uumlcretinden oluĢan toplam 169835 TL yargılama

giderinin baĢvurucuya oumldenmesine karar verilmesi gerekir

84 BaĢvurucunun herhangi bir tazminat talebi olmadığından bu husus

değerlendirilmemiĢtir Ancak 6216 sayılı Kanunrsquoun 50 maddesinin (1) numaralı fıkrasında

esas inceleme sonunda ihlal kararı verilmesi hacirclinde ihlalin ve sonuccedillarının ortadan

kaldırılması iccedilin yapılması gerekenlere huumlkmedileceği belirtilmiĢtir BaĢvuruda Anayasanın

26 maddesinin ihlal edildiği sonucuna varıldığı goumlzetilerek ihlal tespitinin yeterli tatmin

sağlayamayacağı anlaĢılmakla 6216 sayılı Kanunrsquoun 50 maddesinin (1) ve (2) numaralı

fıkraları uyarınca yeniden yargılama yapılmasına karar verilmesi gerekir

V HUumlKUumlM

Accedilıklanan gerekccedilelerle

A BaĢvurucunun ifade oumlzguumlrluumlğuumlnuumln ihlal edildiği youmlnuumlndeki iddiasının KABUL

EDĠLEBĠLĠR OLDUĞUNA OYBĠRLĠĞĠYLE

B BaĢvurucunun Anayasarsquonın 26 maddesinin birinci fıkrasında guumlvence altına

alınan ifade oumlzguumlrluumlğuumlnuumln ĠHLAL EDĠLDĠĞĠNE Burhan UumlSTUumlN Serdar OumlZGUumlLDUumlR ve

Muammer TOPALrsquoın karĢıoyu ve OYCcedilOKLUĞUYLA

C 19835 TL harccedil ve 1500 TL vekacirclet uumlcretinden oluĢan toplam 169835 TL

yargılama giderinin BAġVURUCUYA OumlDENMESĠNE

BaĢvuru Numarası 20138503

Karar Tarihi 27102015

19

D Oumldemenin kararın tebliğini takiben baĢvurucunun Maliye Bakanlığına baĢvuru

tarihinden itibaren doumlrt ay iccedilinde yapılmasına oumldemede gecikme olması hacirclinde bu suumlrenin

sona erdiği tarihten oumldeme tarihine kadar geccedilen suumlre iccedilin yasal faiz uygulanmasına

E 6216 sayılı Kanunrsquoun 50 maddesinin (2) numaralı fıkrası uyarınca ihlalin ve

sonuccedillarının ortadan kaldırılması iccedilin yeniden yargılama yapmak uumlzere kararın bir oumlrneğinin

Ankara 6 Asliye Hukuk Mahkemesine GOumlNDERĠLMESĠNE

F Bilgi edinilmesi iccedilin kararın bir oumlrneğinin Adalet Bakanlığına ve ĠccediliĢleri

Bakanlığına goumlnderilmesine

27102015 tarihinde karar verildi

BaĢkan

Zuumlhtuuml ARSLAN

BaĢkanvekili

Burhan UumlSTUumlN

BaĢkanvekili

Engin YILDIRIM

Uumlye

Serdar OumlZGUumlLDUumlR

Uumlye

Serruh KALELĠ

Uumlye

Osman Alifeyyaz PAKSUumlT

Uumlye

Recep KOumlMUumlRCUuml

Uumlye

Nuri NECĠPOĞLU

Uumlye

Hicabi DURSUN

Uumlye

Celal Muumlmtaz AKINCI

Uumlye

Erdal TERCAN

Uumlye

Muammer TOPAL

Uumlye

Hasan Tahsin GOumlKCAN

Uumlye

Kadir OumlZKAYA

Uumlye

Rıdvan GUumlLECcedil

BaĢvuru Numarası 20138503

Karar Tarihi 27102015

20

KARŞIOY GEREKCcedilESİ

BaĢvurucunun yazdığı kitabın bir buumltuumln olarak incelenmesinde ifade oumlzguumlrluumlğuuml

sınırlarının aĢıldığı kitapta sarfedilen soumlzlerin ve iddiaların demokratik bir toplumda

baĢvurucunun ifade oumlzguumlrluumlğuuml ile baĢkalarının Ģoumlhret veya haklarının korunması arasında

makul bir denge teĢkil etmediği ayrıca kitabın oumln ve arka kapaklarındaki resim ve tanıtım

yazılarının da baĢvurucunun Ģeref ve itibara youmlnelik duumlĢuumlncelerini ortaya koyduğu

dolayısiyle derece mahkemelerinin bu konudaki tespit ve vardıkları sonucun hukuka uyarlı

bulunduğu ve baĢvurucunun Anayasarsquonın 26 maddesinde guumlvence altına alınan ifade

oumlzguumlrluumlğuumlnuumln ihlacircl edilmediği kanaatine vardığımızdan ccediloğunluğun aksi youmlndeki kararına

katılmıyoruz

BaĢkanvekili

Burhan UumlSTUumlN

Uumlye

Serdar OumlZGUumlLDUumlR

Uumlye

Muammer TOPAL

Page 14: ANAYASA MAHKEMESİ53. sayfasında “Yalçın Küçük, Gül'ün ei için, „ibrani‟ dediğinde elektriğe tutulmu bir Toy gibi çırpınıyor, hemen kağıda kaleme sarılıp mektup

BaĢvuru Numarası 20138503

Karar Tarihi 27102015

13

uumlzerindeki sınırlamaların zorunlu ya da istisnai tedbir niteliğinde ve baĢvurulabilecek en son

ccedilare ya da alınabilecek en son oumlnlem olmasını gerektirmektedir Demokratik toplum

duumlzeninin gereklerinden olma bir sınırlamanın demokratik bir toplumda zorlayıcı bir

toplumsal ihtiyacın karĢılanması amacına youmlnelik olmasını ifade etmektedir Buna goumlre

sınırlayıcı tedbir bir toplumsal ihtiyacı karĢılamıyorsa ya da baĢvurulabilecek en son ccedilare

niteliğinde değilse demokratik toplum duumlzeninin gereklerine uygun bir tedbir olarak

değerlendirilemez (HandysideBirleşik Krallık B No 549372 7121976 sect 48)

51 Buna goumlre demokratik toplumun temellerinden olan ifade oumlzguumlrluumlğuumlnuumln sadece

lehte olduğu kabul edilen veya zararsız ya da ilgilenmeye değmez goumlruumllen ifadeler iccedilin değil

devletin veya toplumun bir boumlluumlmuumlnuuml eleĢtiren onlara ccedilarpıcı gelen onları rahatsız eden

ifadeler iccedilin de geccedilerli olduğu kuĢkusuzdur Ccediluumlnkuuml bunlar demokratik toplum duumlzeninde

geccedilerli olan ccediloğulculuğun hoĢgoumlruumlnuumln ve accedilık fikirliliğin gerekleridir (HandysideBirleşik

Krallık sect 49)

52 Hak ve oumlzguumlrluumlklere yapılacak her tuumlrluuml sınırlamada devreye girecek bir baĢka

guumlvence de Anayasarsquonın 13 maddesinde ifade edilen ldquooumllccediluumlluumlluumlk ilkesirdquodir Bu ilke temel hak

ve oumlzguumlrluumlklerin sınırlandırılmasına iliĢkin baĢvurularda oumlncelikli olarak dikkate alınması

gereken bir guumlvencedir Anayasarsquonın 13 maddesinde demokratik toplum duumlzeninin gerekleri

ve oumllccediluumlluumlluumlk ilkeleri iki ayrı kriter olarak duumlzenlenmiĢ olmakla birlikte bu iki kriter arasında

sıkı bir iliĢki vardır Temel hak ve oumlzguumlrluumlklere youmlnelik herhangi bir sınırlamanın demokratik

toplum duumlzeni iccedilin gerekli nitelikte baĢka bir ifadeyle guumlduumllen kamu yararı amacını

gerccedilekleĢtirmekle birlikte temel haklara en az muumldahaleye olanak veren oumllccediluumlluuml bir sınırlama

niteliğinde olup olmadığının incelenmesi gerekir (AYM E20074 K200781 18102007)

53 Anayasa Mahkemesinin kararlarına goumlre oumllccediluumlluumlluumlk temel hak ve oumlzguumlrluumlklerin

sınırlanma amaccedilları ile araccedil arasındaki iliĢkiyi yansıtır Oumllccediluumlluumlluumlk denetimi ulaĢılmak istenen

amaccediltan yola ccedilıkılarak bu amaca ulaĢılmak iccedilin seccedililen aracın denetlenmesidir Bu sebeple

ifade oumlzguumlrluumlğuuml alanında getirilen muumldahalelerde hedeflenen amaca ulaĢabilmek iccedilin seccedililen

muumldahalenin elveriĢli gerekli ve orantılı olup olmadığı değerlendirilmelidir (Sebahat Tuncel

B No 20121051 2022014 sect 84)

54 Bu bağlamda ifade oumlzguumlrluumlğuumlne yargısal veya idari bir muumldahalenin toplumsal bir

ihtiyaccedil baskısını karĢılayıp karĢılamadığına bakılması gerekecektir BaĢvuru konusu olay

bakımından yapılacak değerlendirmelerin temel ekseni muumldahaleye neden olan derece

mahkemelerinin kararlarında dayandıkları gerekccedilelerin ifade oumlzguumlrluumlğuumlnuuml kısıtlama

bakımından ldquodemokratik toplum duumlzeninin gereklerirdquo ve ldquooumllccediluumlluumlluumlkrdquo ilkelerine uygun

olduğunu inandırıcı bir Ģekilde ortaya koyup koyamadığı olacaktır (Sebahat Tuncel sect 85)

55 Yukarıdaki değerlendirmeler ıĢığında mahkemelerin duumlĢuumlncelerin accedilıklanması ve

yayılmasına youmlnelik olarak tazminata veya cezaya karar verirken ifade oumlzguumlrluumlğuumlnuumln

kullanılmasından kaynaklanan yarardan ccedilok daha ağır basan korunması gereken bir yararın

varlığını somut olgulara dayanarak goumlstermeleri gerekir (Mustafa Ali Balbay B No

20121272 4122013 sect 114)

56 Bunun sonucu olarak baĢvurucunun ifade oumlzguumlrluumlğuumlne yapılan muumldahalenin

Anayasarsquonın 26 maddesini ihlal boyutuna ulaĢıp ulaĢmadığı incelenirken soyut bir

değerlendirme yapılmayıp baĢvurucunun kullandığı ifadelerin tuumlruumlnuumln kamusal tartıĢmalara

katkı sunma kapasitesinin ifadelere youmlnelik kısıtlamaların niteliğinin ve kapsamının

ifadelerin kimin tarafından dile getirildiğinin kime youmlneldiğinin ve kamuoyu ile diğer

BaĢvuru Numarası 20138503

Karar Tarihi 27102015

14

kiĢilerin kullanılan ifadeler karĢısında sahip oldukları hakların ağırlığının gerektiği gibi

değerlendirilip değerlendirilmediğine bakılmalıdır

57 BaĢvurucunun bir araĢtırmacı ve yazar olarak politikacılara veya huumlkucircmet

politikalarına youmlnelttiği eleĢtiriler sırasında soumlylediği soumlzlerden dolayı aleyhine tazminata

huumlkmedilmesinin oumllccediluumlluuml olduğunun kabul edilebilmesi iccedilin ifade oumlzguumlrluumlğuumlne yapılan

muumldahalenin gerekccedilelerinin inandırıcı baĢka bir deyiĢle ilgili ve yeterli olması gerekir

58 Bu bağlamda gerekccedilede baĢvurucunun yayımladığı kitapta davacı hakkında haber

ve fikirlere yer verirken yayıncılık etiğine uygun olarak doğru ve guumlvenilir bilgi sunarken iyi

niyetle hareket etme goumlrev ve yuumlkuumlmluumlluumlğuumlne uyup uymadığının davacı hakkında verilen

bilgilerin cumhurbaĢkanlığı seccedilimleri kapsamında kamu yararına iliĢkin olup olmadığının

kitabın davacıya karĢı keyficirc kiĢisel bir saldırı teĢkil edip etmediğinin ve doğrudan siyasi

kiĢiliğini hedef alıp almadığının ortaya konulması gerekir Nitekim siyasilere youmlnelik

eleĢtirinin sınırları ccedilok daha geniĢtir (FeldekSlovakya B No 2903295 1272001 sect 74)

59 BaĢvuruya konu kitap yayımlanmadan oumlnce 2007 yılı Nisan ayında yapılacak olan

11 cumhurbaĢkanlığı seccedilimine youmlnelik kamuoyunda yoğun bir tartıĢma yaĢanmaktaydı 2000

yılında seccedililen 10 CumhurbaĢkanı Ahmet Necdet Sezerin goumlrev suumlresi 1652007 tarihinde

dolmaktaydı ve TBMM cumhurbaĢkanlığı seccediliminin ilk tur oylama guumlnuumlnuuml 27 Nisan olarak

belirlemiĢti Seccedilim doumlnemine laiklik tartıĢmalarıyla gelinmiĢti Uumllkenin ccedileĢitli yerlerinde

ldquoCumhuriyet Mitinglerirdquo adıyla geniĢ katılımlı goumlsteriler duumlzenlenmiĢ ve iktidarda bulunan

Adalet ve Kalkınma Partisinin kendi siyasal ccedilizgisinden bir ismi cumhurbaĢkanlığına seccedilmesi

engellenmek istenmiĢti Ġktidar partisinin o doumlnem dıĢiĢleri bakanı ve baĢbakan yardımcısı

olan Kayseri Milletvekili Abdullah Guumlluuml aday goumlstermesi uumlzerine tartıĢmaların odak noktası

genel olarak Abdullah Guumllrsquoe kaymıĢ ve yaĢanan bazı geliĢmelerin ardından ancak 2882007

tarihinde Abdullah Guumll cumhurbaĢkanı seccedililmiĢti

60 BaĢvurucu muhafazakacircr toplum kesimleri dinicirc cemaatlerin siyaset ve siyasi

partilerle iliĢkileri uumlzerine araĢtırmaları bulunan ve ccediloğunluğu zikredilen konularda olmak

uumlzere ondan fazla kitabı bulunan bir yazardır BaĢvurucu soumlz konusu kitabın oumln soumlzuumlnuuml

2942007 tarihinde yazmıĢ ve kitap cumhurbaĢkanlığı seccedilimine iliĢkin tartıĢmaların yoğun

olarak devam ettiği guumlnlerde yayımlanmıĢtır

61 BaĢvurucu davacıya ve davacının birlikte siyaset yaptığı kiĢilere karĢı son derece

Ģuumlpheci yaklaĢmaktadır BaĢvurucu bu kiĢilere genel olarak guumlvenmemekte bu kiĢilerin

kendisinin de mensubu olduğu duumlnya goumlruumlĢuumlne karĢı duumlĢman oldukları fikrini taĢımaktadır

BaĢvurucu davacı ve kitapta davacı ile birlikte adını zikrettiği kiĢilerin milleti aldattıklarına

inanmakta ve bu kiĢilere sert biccedilimde karĢı ccedilıkılması gerektiğini savunmaktadır Ayrıca

kitapta ifade ettiği olayların subjektif değerlendirmesini yapmakta davacı hakkında oumlne

suumlrduumlğuuml kanaatlerini ispatlamak iccedilin olayları ve bu olaylara iliĢkin yorumları

ccedileĢitlendirmektedir

62 BaĢvurucu hakkında accedilılan tazminat davası Ġlk derece Mahkemesince reddedilmiĢ

buna karĢın Yargıtayca karar duumlzeltme aĢamasında bozulmuĢtur Daha sonra Ġlk Derece

Mahkemesi Yargıtay bozma gerekccedilesinde belirtilen gerekccedilelerle davayı kabul ederek

baĢvurucunun davacıya manevi tazminat oumldemesine karar vermiĢtir Bu durumda baĢvurucu

hakkında tazminata huumlkmedilmesinin ifade oumlzguumlrluumlğuumlnuuml ihlal ettiğine iliĢkin Ģikacircyetin

incelenmesi sırasında Yargıtay 4 Hukuk Dairesinin 8122011 tarihli ilamında yer alan

gerekccedileler değerlendirilmelidir

BaĢvuru Numarası 20138503

Karar Tarihi 27102015

15

63 Oumlte yandan yapılan bireysel baĢvurularda yalnızca ve tek baĢlarına derece

mahkemelerince verilen kararların ele alınması ile de yetinilemez Oumlncelikle baĢvurucu

tarafından soumlylenen soumlzlerin kitabın tamamı ve soumlylendikleri bağlamdan kopartılmaksızın

olayın buumltuumlnselliği iccedilerisinde değerlendirilmesi gerekir (Nilguumln Halloran B No 20121184

1672014 sect 52)

64 Yargıtay 4 Hukuk Dairesi uumlccedil sebepten dolayı davanın kabul edilmesi gerektiği

gerekccedilesiyle Ġlk Derece Mahkemesinin davanın reddine dair kararını bozmuĢtur Bunlardan

birincisi baĢvuruya konu kitabın kapak tasarımında kırmızı renk tercih edilerek ldquoDavut

yıldızı (siyonist yıldız)rdquo kullanılması ve bu yıldızın iccediline davacının akademisyen sıfatıyla

giydiği cuumlbbeli ve kepli resmin yerleĢtirilmesidir Daireye goumlre soumlz konusu kapak tasarımı ile

davacının ldquoĠsrail ve Yahudilikrdquo ile bağlantısı olduğuna dair okuyucu uumlzerinde Ģuumlphe

yaratılmak istenmiĢtir BaĢvurucu kırmızı renk ile Ġsrail ve Yahudilik arasında nasıl bir

bağlantı kurulduğunun accedilık olmadığını belirtmiĢtir BaĢvurucu bir kimsenin ldquoĠsrail veya

Yahudilik ile bağlantısının varlığı hakkında Ģuumlphe yaratılmasınınrdquo davacının Tuumlrkiye

Cumhuriyeti vatandaĢı olan Yahudileri de temsil ettiği goumlzetildiğinde hangi surette tazminat

nedeni olduğunun yeterince izah edilmediğini ileri suumlrmuumlĢtuumlr BaĢvurucu tazminat nedeni

sayılan kitap kapağının davacının yaĢamı suumlrecindeki kesitlere dikkat ccedilekmek ve iktidara

gelmeden oumlnceki goumlruumlĢleri ile iktidardaki goumlruumlĢleri ve uygulamaları arasındaki ccedileliĢkileri

goumlstermek amacı taĢıdığını savunmuĢtur

65 BaĢvuruya konu kitap kapağında olduğu gibi belirli bir resmin ne anlama

geldiğinin ancak baĢvurucunun accedilıklamaları ve kitapta kullanılan ifadelerle birlikte kitabın

yayımlandığı oumlzel koĢulların da birlikte değerlendirilmesi ile belirlenebileceği hatırda

tutulmalıdır Bu bağlamda kitap kapağının temel olarak kitabın iccedileriğini yansıtma amacıyla

tasarlandığı değerlendirilmiĢtir

66 Dairenin davanın kabul edilmesi iccedilin goumlsterdiği ikinci sebep ise kitapta bir buumltuumln

olarak ve arka sayfadaki oumlzet boumlluumlmuumlnde kullanılan ifadelerle ldquodavacının yalancı Yahudi ve

Amerika acircĢığı olduğu Hristiyan olup kamuoyuna ABD Ġngiltere ve Ġsrailin hizmetinde bir

kiĢi olarakrdquo sunulduğudur Kitabın arka sayfasında ve iccedileriğinde (bkz sectsect 16-20) bir buumltuumln

olarak davacının Yahudi ve Hristiyanlarla iyi iliĢkileri olduğu davacının duumlĢuumlnce ve

eylemlerinin Tuumlrklerin ve Tuumlrkiye Cumhuriyetirsquonin menfaatine değil ABD Ġngiltere Ġsrail

gibi uumllkelerin menfaatlerine olduğu iddia edilmekte ve bu iddiaların kanıtlanması iccedilin bazı

ccedilıkarımlar ve yorumlar yapılmaktadır Bundan baĢka davacının oumlğrenciliğinden itibaren

değiĢen ideolojik tercihlerine dikkat ccedilekilmekte ve baĢvurucu kendince bu tutarsızlıkları

yorumlamaktadır Buna karĢın kitapta davacıya karĢı aĢağılayıcı ifadeler tespit edilmemiĢtir

Nitekim Yargıtay da bozma kararında boumlyle bir tespite yer vermemiĢtir

67 Dairenin davanın kabul edilmesi iccedilin goumlsterdiği uumlccediluumlncuuml sebep ise kitabın

yayımlandığı 2007 yılının Mayıs ayında uumllke guumlndemindeki cumhurbaĢkanlığı seccedilimlerinde

aday olan davacının eleĢtirilmesinden ziyade kullanılan uumlslupla ldquokuumlccediluumlk duumlĢuumlruumllmesininrdquo

amaccedillandığı iddiasıdır Gerccedilekten de baĢvurucunun soumlz konusu kitabı davacının toplumsal

itibarını zayıflatmak onun uumlstlendiği ve uumlstlenmeyi duumlĢuumlnduumlğuuml siyasi goumlrevlerde bulunmayı

hak etmeyen bir kiĢi olduğunu goumlstererek toplumu youmlnlendirmek amacı ile yazdığı accedilıktır

BaĢvurucu bu amacına ulaĢmak iccedilin bir buumltuumln olarak kitapta yaklaĢan cumhurbaĢkanlığı

seccedilimlerinde aday olan davacının hayat hikacircyesinden bazı kesitlerle birlikte oumlğrenciliğinden

itibaren ccedileĢitli konulardaki accedilıklamalarını ele almakta kendi bakıĢ accedilısından davacının

Mustafa Kemal Atatuumlrkrsquouumln oumlğretilerine muhalif bir kiĢi olduğunu goumlstermeye ccedilalıĢmakta ve

davacıyı sert biccedilimde eleĢtirmektedir

BaĢvuru Numarası 20138503

Karar Tarihi 27102015

16

68 Ġfade oumlzguumlrluumlğuuml buumlyuumlk oumllccediluumlde eleĢtiri oumlzguumlrluumlğuumlnuumln guumlvence altına alınmasını

hedeflemektedir Bu nedenle duumlĢuumlncelerin accedilıklanması ve yayılması sırasında kullanılan

ifadelerin sert olması doğal karĢılanmalıdır Oumlte yandan siyasi tartıĢma oumlzguumlrluumlğuumlnuumln ldquotuumlm

demokratik sistemlerin temel ilkesirdquo (LingensAvusturya B No 981582 871986 sectsect 41

42) olduğu goumlz oumlnuumlne alındığında diğer ifade tuumlrlerine nazaran siyasi ifade oumlzguumlrluumlğuumlne

ayrıca oumlnem vermek gerekmektedir AĠHM kararlarında sıklıkla siyasi bir tartıĢmayı

savunmanın demokratik bir toplumda temel bir unsur olduğunu vurgulamaktadır AĠHM

zorlayıcı nedenler olmadıkccedila siyasi ifadeye kısıtlama getirilmemesi gerektiğini

kaydetmektedir (FeldekSlovakya sect 83)

69 AĠHMrsquoin yerleĢik iccediltihatlarında da belirttiği gibi huumlkucircmetler kullandıkları kamu

guumlcuumlnden dolayı kendilerine youmlneltilmiĢ en ağır eleĢtirileri bile hoĢgoumlruuml ile karĢılamak

zorundadır Sağlıklı bir demokrasi bir huumlkucircmetin yalnızca yasama organı veya yargı organları

tarafından denetlenmesini değil aynı zamanda sivil toplum oumlrguumltleri medya ve basın veya

siyasi partiler gibi siyasal alanda yer alan diğer aktoumlrlerce de denetlenmesini gerektirir

(Castellsİspanya B No 1179885 2341992 sect 46)

70 Aynı Ģekilde siyasetccedililere youmlnelik eleĢtirilerin kabul edilebilir sınırları diğer

kiĢilere youmlnelik eleĢtiri sınırına goumlre daha geniĢtir Bir siyasetccedili diğer kiĢilerden farklı olarak

her soumlzuumlnuuml ve eylemini bilerek halkın ve aynı zamanda diğer siyasetccedililerin denetimine accedilar

bu nedenle de daha geniĢ hoĢgoumlruuml goumlstermek zorundadır (LingensAvusturya sect 42)

71 Siyasetccedililerin daha hoĢgoumlruumlluuml olmak zorunda olmaları Anayasarsquonın 26

maddesinin ikinci fıkrasında belirtilen ldquoşoumlhret ve haklarınınrdquo korunmayacağı anlamına

gelmez Aksine 26 maddenin ikinci fıkrası buumltuumln bireylerin itibarlarının korunmasına imkacircn

verir Ancak Ģahsi sıfatları dıĢında hareket eden siyasetccedililer bakımından soumlz konusu

korumanın gerekleri siyasi meseleleri accedilık biccedilimde tartıĢmanın yararıyla bağlantılı olarak

değerlendirilmelidir (LingensAvusturya sect 42)

72 Somut olayda baĢvurucu yayımladığı kitapta davacının soumlz eylem ve

politikalarıyla Tuumlrklerin ve Tuumlrkiye Cumhuriyeti devletinin menfaatlerine ccedilalıĢmadığını

davacının eylemlerinin ve iliĢkilerinin bazı yabancı devletlerin ccedilıkarlarına hizmet ettiğini

savunmuĢ ve davacıya youmlnelik olarak sert ifadeler kullanmıĢtır Yargıtay 4 Hukuk Dairesi

kitaptaki iddiaların ve baĢvurucu hakkındaki soumlzlerin bir buumltuumln olarak davacının Ģeref ve

itibarına saldırı anlamı taĢıdığına karar vermiĢtir Dairenin kitapta yer alan iddia ve soumlzlerin

ve kitap kapağında kullanılan resmin asıl amacının davacıyı kuumlccediluumlk duumlĢuumlrmek olduğunu kabul

etmesi ancak baĢvurucunun kullandığı kelimelere ve kitap kapağında yer alan resme onun

verdiği anlamın oumltesinde anlamlar yuumlklemesi ile muumlmkuumln olmuĢtur

73 Yargıtay 4 Hukuk Dairesi kararında baĢvurucunun kullandığı ifadelerin tuumlruuml

kamusal tartıĢmalara katkı sunma kapasitesi ve ifadelerin kimin tarafından dile getirildiği

tartıĢılmamıĢ baĢvurucunun hakları ile davacının kullanılan ifadeler karĢısında sahip olduğu

hakların ağırlığı gerektiği gibi değerlendirilmemiĢtir Derece Mahkemeleri baĢvurucunun soumlz

konusu kitabı davacının toplumsal itibarını zayıflatmak iccedilin yazdığını kabul etmiĢlerdir Fakat

Mahkemeler siyasi tartıĢmaların yoğun olarak yaĢandığı bir doumlnemde bu kitabın

yayımlanmasının beklenen bir geliĢme olduğunu goumlzardı etmiĢlerdir

74 BaĢvurucunun dava konusu kitapta yirmi yılı aĢkın bir suumlredir Tuumlrkiye siyasetinin

en oumlnemli aktoumlrlerinden biri olan davacıyı eleĢtirmesinin ve onun hayatının bazı kesitleri ile

iliĢkilerini ve soumlzlerini analiz etmesinin genel olarak kamu yararını ilgilendiren bir mesele

BaĢvuru Numarası 20138503

Karar Tarihi 27102015

17

olduğuna kuĢku yoktur Ayrıca huumlkucircmetlere ve siyasetccedililere youmlneltilen eleĢtirinin sınırı da

oumlzel kiĢilere goumlre daha geniĢtir

75 Ġfade oumlzguumlrluumlğuumlne youmlnelik olarak tazminata veya cezaya karar verirken ifade

oumlzguumlrluumlğuumlnuumln kullanılmasından kaynaklanan yarardan ccedilok daha ağır basan korunması

gereken bir yararın varlığının olup olmadığı değerlendirilirken ldquoolgusal iddialarrdquo ile ldquodeğer

yargısırdquo arasındaki farkın dikkatlice ortaya konulması gerekir Olgusal iddiaların

dayanaklarının ortaya konulmasının beklenmesi muumlmkuumlnken değer yargılarının gerccedilekliğinin

kanıtlanmasını beklemek muumlmkuumln değildir (De Haes and GijselsBelccedilika B No 1998392

2421997 sect 42) Bununla birlikte somut olaydaki gibi birccedilok kitaptan gazete haber ve

yazıları ile dergi makalelerinden alıntılar temelinde ortaya atılan iddialar soumlz konusu

olduğunda ldquoolgusal iddialarrdquo ile ldquodeğer yargılarınırdquo ayırt etmek oldukccedila zordur Yine de

olgusal iddialar ile desteklenmese bile değer yargılarının aĢırı olması kabul edilebilir bir

durumdur (JerusalemAvusturya B No 2695895 2722001 sect 43)

76 BaĢvuru konusu kitapta kitabın yayımlandığı tarihte dıĢiĢleri bakanı ve

cumhurbaĢkanı adayı olan davacı Abdullah Guumlluumln siyasi ve aile yaĢamına iliĢkin bazı

detaylara yer verilmiĢ ve bazı iddialar ortaya atılmıĢtır Ancak ortaya atılan iddialar genel

olarak baĢka kitaplardan gazete haber ve yazıları ile dergi makalelerinden alıntılar temelinde

yapılmıĢtır Bununla birlikte kitapta sıklıkla atıf yapılan bir baĢka kaynak ise Yargıtay

Cumhuriyet BaĢsavcılığının bazı yazıĢmaları ile Abdullah Oumlcalanrsquoın bir mektubudur Bu

kapsamda kullanılan kaynakların buumlyuumlk ccediloğunluğunun herkesin ulaĢabileceği yazı ve haberler

ile ccediloğunlukla davacının siyasi goumlruumlĢlerine muhalif kiĢilerin yazıları olduğu anlaĢılmaktadır

(bkz sect 18) Dolayısıyla kitap oumlnemli oumllccediluumlde herkesin ulaĢabileceği accedilık kaynaklar

kullanılarak yapılan bazı değer yargılarına dayanmaktadır

77 Oumlte yandan baĢvurucunun yazdığı kitabının yoğun siyasi tartıĢmaların yaĢandığı

bir doumlnemde yayımlandığı goumlzetildiğinde kamu yararına youmlnelik olmadığı soumlylenemez

BaĢvurucunun boumlyle bir doumlnemde kendi adına kamuoyunu bilgilendirmek ve eleĢtirilerle

kamuoyu oluĢturmak amacıyla hareket ettiği accedilıktır Oumlte yandan baĢvurucunun yorumları ve

ccedilıkarımlarının ağır eleĢtiri olduğunda herhangi bir teredduumlt olmamasına rağmen baĢvurucunun

yorumlarının ve ccedilıkarımlarının keyficirc kiĢisel saldırı boyutuna ulaĢtığı da soumlylenemez

BaĢvurucunun polemik iccedileren agresif usuluuml değerlendirilirken ifade oumlzguumlrluumlğuumlnuumln sadece

haber ve fikirlerin iccedileriğini korumadığı haber ve fikirlerin iletilme usuluumlnuuml de koruduğu

goumlzetilmelidir (JersildDanimarka B No 1589089 2391984 sect 31)

78 Demokratik toplumda -oumlzellikle siyasi kiĢiler uumlzerinde- ccediloğulcu bir tartıĢma

ortamının sağlanması oumlnemlidir Boumlylelikle demokrasinin asıl iĢlevi olan haber bilgi ve

eleĢtirilerin oumlzguumlrce dile getirilmesi iccedilin uygun ortam sağlanabilecektir Siyasi kiĢiler

demokratik bir ortamda kendilerine youmlnelik ağır eleĢtiriler yapılabileceğini aile ve oumlzel

yaĢamlarının suumlrekli takip edileceğini bilerek tercihlerini belirlemektedirler Bu bağlamda

baĢvurucunun uzun yıllardır siyasetin iccedilinde ve cumhurbaĢkanı adayı olan kiĢi hakkında -

oumlnceden yayımlanmıĢ kaynaklar temelinde- siyasi hayatında yapmıĢ olduğu bazı tercihlerden

yola ccedilıkarak aile hayatına iliĢkin bilgiler iletmesine ve ağır eleĢtiriler yapmasına demokratik

ccediloğulculuk accedilısından tahammuumll edilmesi gerekir Bu tuumlr aile hayatına iliĢkin bilgilere ağır

eleĢtirilere ve değerlendirmelere tahammuumll edilmesi ve ifade oumlzguumlrluumlğuumlnuumln guumlvencesi ile

bunların dile getirilmesi demokrasinin sağlıklı iĢlemesini sağlayacaktır

79 Rahatsız edici de olsa siyasilere iliĢkin yapılan bilgilendirme ve eleĢtirilerin

cezalandırılması ldquocaydırıcı etkirdquo doğurarak toplumdaki ve kamuoyundaki farklı seslerin

susturulmasına yol accedilabilir Cezalandırılma korkusu ccediloğulcu toplumun suumlrduumlruumllebilmesine

BaĢvuru Numarası 20138503

Karar Tarihi 27102015

18

engel olabilir Bu nedenle somut olayda baĢvurucunun 15000 TL tazminat oumldemesine karar

verilmesi siyasilere youmlnelik olarak bilgilendirme ve eleĢtiri ortamına zarar verebilecektir

Dolayısıyla baĢvurucunun ifade oumlzguumlrluumlğuumlne yapılan muumldahalenin ldquobaĢkalarının Ģoumlhret ve

haklarınınrdquo korunması iccedilin demokratik bir toplumda gerekli bir muumldahale olmadığı kanaatine

varılmıĢtır

80 Accedilıklanan nedenlerle baĢvurucunun Anayasarsquonın 26 maddesinde guumlvence altına

alınan ifade oumlzguumlrluumlğuumlnuumln ihlal edildiğine karar verilmesi gerekir Serruh KALELĠ Erdal

TERCAN ve Hasan Tahsin GOumlKCAN Anayasarsquonın 28 maddesi youmlnuumlnden de ihlal bulunması

gerektiği gerekccedilesiyle bu sonuca katılmıĢlardır

Burhan UumlSTUumlN Serdar OumlZGUumlLDUumlR ve Muammer TOPAL bu goumlruumlĢe

katılmamıĢlardır

3 6216 Sayılı Kanunrsquoun 50 Maddesi Youmlnuumlnden

81 BaĢvurucu maddi ve manevi zararlarına iliĢkin haklarının saklı tutulmasını talep

etmiĢtir

82 3032011 tarihli ve 6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin KuruluĢu ve Yargılama

Usulleri Hakkında Kanunun Kararlar kenar baĢlıklı 50 maddesinin (2) numaralı fıkrası

Ģoumlyledir

Tespit edilen ihlal bir mahkeme kararından kaynaklanmışsa ihlali ve sonuccedillarını

ortadan kaldırmak iccedilin yeniden yargılama yapmak uumlzere dosya ilgili mahkemeye goumlnderilir

Yeniden yargılama yapılmasında hukuki yarar bulunmayan hacircllerde başvurucu lehine

tazminata huumlkmedilebilir veya genel mahkemelerde dava accedilılması yolu goumlsterilebilir Yeniden

yargılama yapmakla yuumlkuumlmluuml mahkeme Anayasa Mahkemesinin ihlal kararında accedilıkladığı

ihlali ve sonuccedillarını ortadan kaldıracak şekilde muumlmkuumlnse dosya uumlzerinden karar verir

83 BaĢvurucu vekacirclet uumlcreti ve yargılama giderlerinin tahsilini talep ettiğinden

19835 baĢvuru harcı ve 1500 TL vekacirclet uumlcretinden oluĢan toplam 169835 TL yargılama

giderinin baĢvurucuya oumldenmesine karar verilmesi gerekir

84 BaĢvurucunun herhangi bir tazminat talebi olmadığından bu husus

değerlendirilmemiĢtir Ancak 6216 sayılı Kanunrsquoun 50 maddesinin (1) numaralı fıkrasında

esas inceleme sonunda ihlal kararı verilmesi hacirclinde ihlalin ve sonuccedillarının ortadan

kaldırılması iccedilin yapılması gerekenlere huumlkmedileceği belirtilmiĢtir BaĢvuruda Anayasanın

26 maddesinin ihlal edildiği sonucuna varıldığı goumlzetilerek ihlal tespitinin yeterli tatmin

sağlayamayacağı anlaĢılmakla 6216 sayılı Kanunrsquoun 50 maddesinin (1) ve (2) numaralı

fıkraları uyarınca yeniden yargılama yapılmasına karar verilmesi gerekir

V HUumlKUumlM

Accedilıklanan gerekccedilelerle

A BaĢvurucunun ifade oumlzguumlrluumlğuumlnuumln ihlal edildiği youmlnuumlndeki iddiasının KABUL

EDĠLEBĠLĠR OLDUĞUNA OYBĠRLĠĞĠYLE

B BaĢvurucunun Anayasarsquonın 26 maddesinin birinci fıkrasında guumlvence altına

alınan ifade oumlzguumlrluumlğuumlnuumln ĠHLAL EDĠLDĠĞĠNE Burhan UumlSTUumlN Serdar OumlZGUumlLDUumlR ve

Muammer TOPALrsquoın karĢıoyu ve OYCcedilOKLUĞUYLA

C 19835 TL harccedil ve 1500 TL vekacirclet uumlcretinden oluĢan toplam 169835 TL

yargılama giderinin BAġVURUCUYA OumlDENMESĠNE

BaĢvuru Numarası 20138503

Karar Tarihi 27102015

19

D Oumldemenin kararın tebliğini takiben baĢvurucunun Maliye Bakanlığına baĢvuru

tarihinden itibaren doumlrt ay iccedilinde yapılmasına oumldemede gecikme olması hacirclinde bu suumlrenin

sona erdiği tarihten oumldeme tarihine kadar geccedilen suumlre iccedilin yasal faiz uygulanmasına

E 6216 sayılı Kanunrsquoun 50 maddesinin (2) numaralı fıkrası uyarınca ihlalin ve

sonuccedillarının ortadan kaldırılması iccedilin yeniden yargılama yapmak uumlzere kararın bir oumlrneğinin

Ankara 6 Asliye Hukuk Mahkemesine GOumlNDERĠLMESĠNE

F Bilgi edinilmesi iccedilin kararın bir oumlrneğinin Adalet Bakanlığına ve ĠccediliĢleri

Bakanlığına goumlnderilmesine

27102015 tarihinde karar verildi

BaĢkan

Zuumlhtuuml ARSLAN

BaĢkanvekili

Burhan UumlSTUumlN

BaĢkanvekili

Engin YILDIRIM

Uumlye

Serdar OumlZGUumlLDUumlR

Uumlye

Serruh KALELĠ

Uumlye

Osman Alifeyyaz PAKSUumlT

Uumlye

Recep KOumlMUumlRCUuml

Uumlye

Nuri NECĠPOĞLU

Uumlye

Hicabi DURSUN

Uumlye

Celal Muumlmtaz AKINCI

Uumlye

Erdal TERCAN

Uumlye

Muammer TOPAL

Uumlye

Hasan Tahsin GOumlKCAN

Uumlye

Kadir OumlZKAYA

Uumlye

Rıdvan GUumlLECcedil

BaĢvuru Numarası 20138503

Karar Tarihi 27102015

20

KARŞIOY GEREKCcedilESİ

BaĢvurucunun yazdığı kitabın bir buumltuumln olarak incelenmesinde ifade oumlzguumlrluumlğuuml

sınırlarının aĢıldığı kitapta sarfedilen soumlzlerin ve iddiaların demokratik bir toplumda

baĢvurucunun ifade oumlzguumlrluumlğuuml ile baĢkalarının Ģoumlhret veya haklarının korunması arasında

makul bir denge teĢkil etmediği ayrıca kitabın oumln ve arka kapaklarındaki resim ve tanıtım

yazılarının da baĢvurucunun Ģeref ve itibara youmlnelik duumlĢuumlncelerini ortaya koyduğu

dolayısiyle derece mahkemelerinin bu konudaki tespit ve vardıkları sonucun hukuka uyarlı

bulunduğu ve baĢvurucunun Anayasarsquonın 26 maddesinde guumlvence altına alınan ifade

oumlzguumlrluumlğuumlnuumln ihlacircl edilmediği kanaatine vardığımızdan ccediloğunluğun aksi youmlndeki kararına

katılmıyoruz

BaĢkanvekili

Burhan UumlSTUumlN

Uumlye

Serdar OumlZGUumlLDUumlR

Uumlye

Muammer TOPAL

Page 15: ANAYASA MAHKEMESİ53. sayfasında “Yalçın Küçük, Gül'ün ei için, „ibrani‟ dediğinde elektriğe tutulmu bir Toy gibi çırpınıyor, hemen kağıda kaleme sarılıp mektup

BaĢvuru Numarası 20138503

Karar Tarihi 27102015

14

kiĢilerin kullanılan ifadeler karĢısında sahip oldukları hakların ağırlığının gerektiği gibi

değerlendirilip değerlendirilmediğine bakılmalıdır

57 BaĢvurucunun bir araĢtırmacı ve yazar olarak politikacılara veya huumlkucircmet

politikalarına youmlnelttiği eleĢtiriler sırasında soumlylediği soumlzlerden dolayı aleyhine tazminata

huumlkmedilmesinin oumllccediluumlluuml olduğunun kabul edilebilmesi iccedilin ifade oumlzguumlrluumlğuumlne yapılan

muumldahalenin gerekccedilelerinin inandırıcı baĢka bir deyiĢle ilgili ve yeterli olması gerekir

58 Bu bağlamda gerekccedilede baĢvurucunun yayımladığı kitapta davacı hakkında haber

ve fikirlere yer verirken yayıncılık etiğine uygun olarak doğru ve guumlvenilir bilgi sunarken iyi

niyetle hareket etme goumlrev ve yuumlkuumlmluumlluumlğuumlne uyup uymadığının davacı hakkında verilen

bilgilerin cumhurbaĢkanlığı seccedilimleri kapsamında kamu yararına iliĢkin olup olmadığının

kitabın davacıya karĢı keyficirc kiĢisel bir saldırı teĢkil edip etmediğinin ve doğrudan siyasi

kiĢiliğini hedef alıp almadığının ortaya konulması gerekir Nitekim siyasilere youmlnelik

eleĢtirinin sınırları ccedilok daha geniĢtir (FeldekSlovakya B No 2903295 1272001 sect 74)

59 BaĢvuruya konu kitap yayımlanmadan oumlnce 2007 yılı Nisan ayında yapılacak olan

11 cumhurbaĢkanlığı seccedilimine youmlnelik kamuoyunda yoğun bir tartıĢma yaĢanmaktaydı 2000

yılında seccedililen 10 CumhurbaĢkanı Ahmet Necdet Sezerin goumlrev suumlresi 1652007 tarihinde

dolmaktaydı ve TBMM cumhurbaĢkanlığı seccediliminin ilk tur oylama guumlnuumlnuuml 27 Nisan olarak

belirlemiĢti Seccedilim doumlnemine laiklik tartıĢmalarıyla gelinmiĢti Uumllkenin ccedileĢitli yerlerinde

ldquoCumhuriyet Mitinglerirdquo adıyla geniĢ katılımlı goumlsteriler duumlzenlenmiĢ ve iktidarda bulunan

Adalet ve Kalkınma Partisinin kendi siyasal ccedilizgisinden bir ismi cumhurbaĢkanlığına seccedilmesi

engellenmek istenmiĢti Ġktidar partisinin o doumlnem dıĢiĢleri bakanı ve baĢbakan yardımcısı

olan Kayseri Milletvekili Abdullah Guumlluuml aday goumlstermesi uumlzerine tartıĢmaların odak noktası

genel olarak Abdullah Guumllrsquoe kaymıĢ ve yaĢanan bazı geliĢmelerin ardından ancak 2882007

tarihinde Abdullah Guumll cumhurbaĢkanı seccedililmiĢti

60 BaĢvurucu muhafazakacircr toplum kesimleri dinicirc cemaatlerin siyaset ve siyasi

partilerle iliĢkileri uumlzerine araĢtırmaları bulunan ve ccediloğunluğu zikredilen konularda olmak

uumlzere ondan fazla kitabı bulunan bir yazardır BaĢvurucu soumlz konusu kitabın oumln soumlzuumlnuuml

2942007 tarihinde yazmıĢ ve kitap cumhurbaĢkanlığı seccedilimine iliĢkin tartıĢmaların yoğun

olarak devam ettiği guumlnlerde yayımlanmıĢtır

61 BaĢvurucu davacıya ve davacının birlikte siyaset yaptığı kiĢilere karĢı son derece

Ģuumlpheci yaklaĢmaktadır BaĢvurucu bu kiĢilere genel olarak guumlvenmemekte bu kiĢilerin

kendisinin de mensubu olduğu duumlnya goumlruumlĢuumlne karĢı duumlĢman oldukları fikrini taĢımaktadır

BaĢvurucu davacı ve kitapta davacı ile birlikte adını zikrettiği kiĢilerin milleti aldattıklarına

inanmakta ve bu kiĢilere sert biccedilimde karĢı ccedilıkılması gerektiğini savunmaktadır Ayrıca

kitapta ifade ettiği olayların subjektif değerlendirmesini yapmakta davacı hakkında oumlne

suumlrduumlğuuml kanaatlerini ispatlamak iccedilin olayları ve bu olaylara iliĢkin yorumları

ccedileĢitlendirmektedir

62 BaĢvurucu hakkında accedilılan tazminat davası Ġlk derece Mahkemesince reddedilmiĢ

buna karĢın Yargıtayca karar duumlzeltme aĢamasında bozulmuĢtur Daha sonra Ġlk Derece

Mahkemesi Yargıtay bozma gerekccedilesinde belirtilen gerekccedilelerle davayı kabul ederek

baĢvurucunun davacıya manevi tazminat oumldemesine karar vermiĢtir Bu durumda baĢvurucu

hakkında tazminata huumlkmedilmesinin ifade oumlzguumlrluumlğuumlnuuml ihlal ettiğine iliĢkin Ģikacircyetin

incelenmesi sırasında Yargıtay 4 Hukuk Dairesinin 8122011 tarihli ilamında yer alan

gerekccedileler değerlendirilmelidir

BaĢvuru Numarası 20138503

Karar Tarihi 27102015

15

63 Oumlte yandan yapılan bireysel baĢvurularda yalnızca ve tek baĢlarına derece

mahkemelerince verilen kararların ele alınması ile de yetinilemez Oumlncelikle baĢvurucu

tarafından soumlylenen soumlzlerin kitabın tamamı ve soumlylendikleri bağlamdan kopartılmaksızın

olayın buumltuumlnselliği iccedilerisinde değerlendirilmesi gerekir (Nilguumln Halloran B No 20121184

1672014 sect 52)

64 Yargıtay 4 Hukuk Dairesi uumlccedil sebepten dolayı davanın kabul edilmesi gerektiği

gerekccedilesiyle Ġlk Derece Mahkemesinin davanın reddine dair kararını bozmuĢtur Bunlardan

birincisi baĢvuruya konu kitabın kapak tasarımında kırmızı renk tercih edilerek ldquoDavut

yıldızı (siyonist yıldız)rdquo kullanılması ve bu yıldızın iccediline davacının akademisyen sıfatıyla

giydiği cuumlbbeli ve kepli resmin yerleĢtirilmesidir Daireye goumlre soumlz konusu kapak tasarımı ile

davacının ldquoĠsrail ve Yahudilikrdquo ile bağlantısı olduğuna dair okuyucu uumlzerinde Ģuumlphe

yaratılmak istenmiĢtir BaĢvurucu kırmızı renk ile Ġsrail ve Yahudilik arasında nasıl bir

bağlantı kurulduğunun accedilık olmadığını belirtmiĢtir BaĢvurucu bir kimsenin ldquoĠsrail veya

Yahudilik ile bağlantısının varlığı hakkında Ģuumlphe yaratılmasınınrdquo davacının Tuumlrkiye

Cumhuriyeti vatandaĢı olan Yahudileri de temsil ettiği goumlzetildiğinde hangi surette tazminat

nedeni olduğunun yeterince izah edilmediğini ileri suumlrmuumlĢtuumlr BaĢvurucu tazminat nedeni

sayılan kitap kapağının davacının yaĢamı suumlrecindeki kesitlere dikkat ccedilekmek ve iktidara

gelmeden oumlnceki goumlruumlĢleri ile iktidardaki goumlruumlĢleri ve uygulamaları arasındaki ccedileliĢkileri

goumlstermek amacı taĢıdığını savunmuĢtur

65 BaĢvuruya konu kitap kapağında olduğu gibi belirli bir resmin ne anlama

geldiğinin ancak baĢvurucunun accedilıklamaları ve kitapta kullanılan ifadelerle birlikte kitabın

yayımlandığı oumlzel koĢulların da birlikte değerlendirilmesi ile belirlenebileceği hatırda

tutulmalıdır Bu bağlamda kitap kapağının temel olarak kitabın iccedileriğini yansıtma amacıyla

tasarlandığı değerlendirilmiĢtir

66 Dairenin davanın kabul edilmesi iccedilin goumlsterdiği ikinci sebep ise kitapta bir buumltuumln

olarak ve arka sayfadaki oumlzet boumlluumlmuumlnde kullanılan ifadelerle ldquodavacının yalancı Yahudi ve

Amerika acircĢığı olduğu Hristiyan olup kamuoyuna ABD Ġngiltere ve Ġsrailin hizmetinde bir

kiĢi olarakrdquo sunulduğudur Kitabın arka sayfasında ve iccedileriğinde (bkz sectsect 16-20) bir buumltuumln

olarak davacının Yahudi ve Hristiyanlarla iyi iliĢkileri olduğu davacının duumlĢuumlnce ve

eylemlerinin Tuumlrklerin ve Tuumlrkiye Cumhuriyetirsquonin menfaatine değil ABD Ġngiltere Ġsrail

gibi uumllkelerin menfaatlerine olduğu iddia edilmekte ve bu iddiaların kanıtlanması iccedilin bazı

ccedilıkarımlar ve yorumlar yapılmaktadır Bundan baĢka davacının oumlğrenciliğinden itibaren

değiĢen ideolojik tercihlerine dikkat ccedilekilmekte ve baĢvurucu kendince bu tutarsızlıkları

yorumlamaktadır Buna karĢın kitapta davacıya karĢı aĢağılayıcı ifadeler tespit edilmemiĢtir

Nitekim Yargıtay da bozma kararında boumlyle bir tespite yer vermemiĢtir

67 Dairenin davanın kabul edilmesi iccedilin goumlsterdiği uumlccediluumlncuuml sebep ise kitabın

yayımlandığı 2007 yılının Mayıs ayında uumllke guumlndemindeki cumhurbaĢkanlığı seccedilimlerinde

aday olan davacının eleĢtirilmesinden ziyade kullanılan uumlslupla ldquokuumlccediluumlk duumlĢuumlruumllmesininrdquo

amaccedillandığı iddiasıdır Gerccedilekten de baĢvurucunun soumlz konusu kitabı davacının toplumsal

itibarını zayıflatmak onun uumlstlendiği ve uumlstlenmeyi duumlĢuumlnduumlğuuml siyasi goumlrevlerde bulunmayı

hak etmeyen bir kiĢi olduğunu goumlstererek toplumu youmlnlendirmek amacı ile yazdığı accedilıktır

BaĢvurucu bu amacına ulaĢmak iccedilin bir buumltuumln olarak kitapta yaklaĢan cumhurbaĢkanlığı

seccedilimlerinde aday olan davacının hayat hikacircyesinden bazı kesitlerle birlikte oumlğrenciliğinden

itibaren ccedileĢitli konulardaki accedilıklamalarını ele almakta kendi bakıĢ accedilısından davacının

Mustafa Kemal Atatuumlrkrsquouumln oumlğretilerine muhalif bir kiĢi olduğunu goumlstermeye ccedilalıĢmakta ve

davacıyı sert biccedilimde eleĢtirmektedir

BaĢvuru Numarası 20138503

Karar Tarihi 27102015

16

68 Ġfade oumlzguumlrluumlğuuml buumlyuumlk oumllccediluumlde eleĢtiri oumlzguumlrluumlğuumlnuumln guumlvence altına alınmasını

hedeflemektedir Bu nedenle duumlĢuumlncelerin accedilıklanması ve yayılması sırasında kullanılan

ifadelerin sert olması doğal karĢılanmalıdır Oumlte yandan siyasi tartıĢma oumlzguumlrluumlğuumlnuumln ldquotuumlm

demokratik sistemlerin temel ilkesirdquo (LingensAvusturya B No 981582 871986 sectsect 41

42) olduğu goumlz oumlnuumlne alındığında diğer ifade tuumlrlerine nazaran siyasi ifade oumlzguumlrluumlğuumlne

ayrıca oumlnem vermek gerekmektedir AĠHM kararlarında sıklıkla siyasi bir tartıĢmayı

savunmanın demokratik bir toplumda temel bir unsur olduğunu vurgulamaktadır AĠHM

zorlayıcı nedenler olmadıkccedila siyasi ifadeye kısıtlama getirilmemesi gerektiğini

kaydetmektedir (FeldekSlovakya sect 83)

69 AĠHMrsquoin yerleĢik iccediltihatlarında da belirttiği gibi huumlkucircmetler kullandıkları kamu

guumlcuumlnden dolayı kendilerine youmlneltilmiĢ en ağır eleĢtirileri bile hoĢgoumlruuml ile karĢılamak

zorundadır Sağlıklı bir demokrasi bir huumlkucircmetin yalnızca yasama organı veya yargı organları

tarafından denetlenmesini değil aynı zamanda sivil toplum oumlrguumltleri medya ve basın veya

siyasi partiler gibi siyasal alanda yer alan diğer aktoumlrlerce de denetlenmesini gerektirir

(Castellsİspanya B No 1179885 2341992 sect 46)

70 Aynı Ģekilde siyasetccedililere youmlnelik eleĢtirilerin kabul edilebilir sınırları diğer

kiĢilere youmlnelik eleĢtiri sınırına goumlre daha geniĢtir Bir siyasetccedili diğer kiĢilerden farklı olarak

her soumlzuumlnuuml ve eylemini bilerek halkın ve aynı zamanda diğer siyasetccedililerin denetimine accedilar

bu nedenle de daha geniĢ hoĢgoumlruuml goumlstermek zorundadır (LingensAvusturya sect 42)

71 Siyasetccedililerin daha hoĢgoumlruumlluuml olmak zorunda olmaları Anayasarsquonın 26

maddesinin ikinci fıkrasında belirtilen ldquoşoumlhret ve haklarınınrdquo korunmayacağı anlamına

gelmez Aksine 26 maddenin ikinci fıkrası buumltuumln bireylerin itibarlarının korunmasına imkacircn

verir Ancak Ģahsi sıfatları dıĢında hareket eden siyasetccedililer bakımından soumlz konusu

korumanın gerekleri siyasi meseleleri accedilık biccedilimde tartıĢmanın yararıyla bağlantılı olarak

değerlendirilmelidir (LingensAvusturya sect 42)

72 Somut olayda baĢvurucu yayımladığı kitapta davacının soumlz eylem ve

politikalarıyla Tuumlrklerin ve Tuumlrkiye Cumhuriyeti devletinin menfaatlerine ccedilalıĢmadığını

davacının eylemlerinin ve iliĢkilerinin bazı yabancı devletlerin ccedilıkarlarına hizmet ettiğini

savunmuĢ ve davacıya youmlnelik olarak sert ifadeler kullanmıĢtır Yargıtay 4 Hukuk Dairesi

kitaptaki iddiaların ve baĢvurucu hakkındaki soumlzlerin bir buumltuumln olarak davacının Ģeref ve

itibarına saldırı anlamı taĢıdığına karar vermiĢtir Dairenin kitapta yer alan iddia ve soumlzlerin

ve kitap kapağında kullanılan resmin asıl amacının davacıyı kuumlccediluumlk duumlĢuumlrmek olduğunu kabul

etmesi ancak baĢvurucunun kullandığı kelimelere ve kitap kapağında yer alan resme onun

verdiği anlamın oumltesinde anlamlar yuumlklemesi ile muumlmkuumln olmuĢtur

73 Yargıtay 4 Hukuk Dairesi kararında baĢvurucunun kullandığı ifadelerin tuumlruuml

kamusal tartıĢmalara katkı sunma kapasitesi ve ifadelerin kimin tarafından dile getirildiği

tartıĢılmamıĢ baĢvurucunun hakları ile davacının kullanılan ifadeler karĢısında sahip olduğu

hakların ağırlığı gerektiği gibi değerlendirilmemiĢtir Derece Mahkemeleri baĢvurucunun soumlz

konusu kitabı davacının toplumsal itibarını zayıflatmak iccedilin yazdığını kabul etmiĢlerdir Fakat

Mahkemeler siyasi tartıĢmaların yoğun olarak yaĢandığı bir doumlnemde bu kitabın

yayımlanmasının beklenen bir geliĢme olduğunu goumlzardı etmiĢlerdir

74 BaĢvurucunun dava konusu kitapta yirmi yılı aĢkın bir suumlredir Tuumlrkiye siyasetinin

en oumlnemli aktoumlrlerinden biri olan davacıyı eleĢtirmesinin ve onun hayatının bazı kesitleri ile

iliĢkilerini ve soumlzlerini analiz etmesinin genel olarak kamu yararını ilgilendiren bir mesele

BaĢvuru Numarası 20138503

Karar Tarihi 27102015

17

olduğuna kuĢku yoktur Ayrıca huumlkucircmetlere ve siyasetccedililere youmlneltilen eleĢtirinin sınırı da

oumlzel kiĢilere goumlre daha geniĢtir

75 Ġfade oumlzguumlrluumlğuumlne youmlnelik olarak tazminata veya cezaya karar verirken ifade

oumlzguumlrluumlğuumlnuumln kullanılmasından kaynaklanan yarardan ccedilok daha ağır basan korunması

gereken bir yararın varlığının olup olmadığı değerlendirilirken ldquoolgusal iddialarrdquo ile ldquodeğer

yargısırdquo arasındaki farkın dikkatlice ortaya konulması gerekir Olgusal iddiaların

dayanaklarının ortaya konulmasının beklenmesi muumlmkuumlnken değer yargılarının gerccedilekliğinin

kanıtlanmasını beklemek muumlmkuumln değildir (De Haes and GijselsBelccedilika B No 1998392

2421997 sect 42) Bununla birlikte somut olaydaki gibi birccedilok kitaptan gazete haber ve

yazıları ile dergi makalelerinden alıntılar temelinde ortaya atılan iddialar soumlz konusu

olduğunda ldquoolgusal iddialarrdquo ile ldquodeğer yargılarınırdquo ayırt etmek oldukccedila zordur Yine de

olgusal iddialar ile desteklenmese bile değer yargılarının aĢırı olması kabul edilebilir bir

durumdur (JerusalemAvusturya B No 2695895 2722001 sect 43)

76 BaĢvuru konusu kitapta kitabın yayımlandığı tarihte dıĢiĢleri bakanı ve

cumhurbaĢkanı adayı olan davacı Abdullah Guumlluumln siyasi ve aile yaĢamına iliĢkin bazı

detaylara yer verilmiĢ ve bazı iddialar ortaya atılmıĢtır Ancak ortaya atılan iddialar genel

olarak baĢka kitaplardan gazete haber ve yazıları ile dergi makalelerinden alıntılar temelinde

yapılmıĢtır Bununla birlikte kitapta sıklıkla atıf yapılan bir baĢka kaynak ise Yargıtay

Cumhuriyet BaĢsavcılığının bazı yazıĢmaları ile Abdullah Oumlcalanrsquoın bir mektubudur Bu

kapsamda kullanılan kaynakların buumlyuumlk ccediloğunluğunun herkesin ulaĢabileceği yazı ve haberler

ile ccediloğunlukla davacının siyasi goumlruumlĢlerine muhalif kiĢilerin yazıları olduğu anlaĢılmaktadır

(bkz sect 18) Dolayısıyla kitap oumlnemli oumllccediluumlde herkesin ulaĢabileceği accedilık kaynaklar

kullanılarak yapılan bazı değer yargılarına dayanmaktadır

77 Oumlte yandan baĢvurucunun yazdığı kitabının yoğun siyasi tartıĢmaların yaĢandığı

bir doumlnemde yayımlandığı goumlzetildiğinde kamu yararına youmlnelik olmadığı soumlylenemez

BaĢvurucunun boumlyle bir doumlnemde kendi adına kamuoyunu bilgilendirmek ve eleĢtirilerle

kamuoyu oluĢturmak amacıyla hareket ettiği accedilıktır Oumlte yandan baĢvurucunun yorumları ve

ccedilıkarımlarının ağır eleĢtiri olduğunda herhangi bir teredduumlt olmamasına rağmen baĢvurucunun

yorumlarının ve ccedilıkarımlarının keyficirc kiĢisel saldırı boyutuna ulaĢtığı da soumlylenemez

BaĢvurucunun polemik iccedileren agresif usuluuml değerlendirilirken ifade oumlzguumlrluumlğuumlnuumln sadece

haber ve fikirlerin iccedileriğini korumadığı haber ve fikirlerin iletilme usuluumlnuuml de koruduğu

goumlzetilmelidir (JersildDanimarka B No 1589089 2391984 sect 31)

78 Demokratik toplumda -oumlzellikle siyasi kiĢiler uumlzerinde- ccediloğulcu bir tartıĢma

ortamının sağlanması oumlnemlidir Boumlylelikle demokrasinin asıl iĢlevi olan haber bilgi ve

eleĢtirilerin oumlzguumlrce dile getirilmesi iccedilin uygun ortam sağlanabilecektir Siyasi kiĢiler

demokratik bir ortamda kendilerine youmlnelik ağır eleĢtiriler yapılabileceğini aile ve oumlzel

yaĢamlarının suumlrekli takip edileceğini bilerek tercihlerini belirlemektedirler Bu bağlamda

baĢvurucunun uzun yıllardır siyasetin iccedilinde ve cumhurbaĢkanı adayı olan kiĢi hakkında -

oumlnceden yayımlanmıĢ kaynaklar temelinde- siyasi hayatında yapmıĢ olduğu bazı tercihlerden

yola ccedilıkarak aile hayatına iliĢkin bilgiler iletmesine ve ağır eleĢtiriler yapmasına demokratik

ccediloğulculuk accedilısından tahammuumll edilmesi gerekir Bu tuumlr aile hayatına iliĢkin bilgilere ağır

eleĢtirilere ve değerlendirmelere tahammuumll edilmesi ve ifade oumlzguumlrluumlğuumlnuumln guumlvencesi ile

bunların dile getirilmesi demokrasinin sağlıklı iĢlemesini sağlayacaktır

79 Rahatsız edici de olsa siyasilere iliĢkin yapılan bilgilendirme ve eleĢtirilerin

cezalandırılması ldquocaydırıcı etkirdquo doğurarak toplumdaki ve kamuoyundaki farklı seslerin

susturulmasına yol accedilabilir Cezalandırılma korkusu ccediloğulcu toplumun suumlrduumlruumllebilmesine

BaĢvuru Numarası 20138503

Karar Tarihi 27102015

18

engel olabilir Bu nedenle somut olayda baĢvurucunun 15000 TL tazminat oumldemesine karar

verilmesi siyasilere youmlnelik olarak bilgilendirme ve eleĢtiri ortamına zarar verebilecektir

Dolayısıyla baĢvurucunun ifade oumlzguumlrluumlğuumlne yapılan muumldahalenin ldquobaĢkalarının Ģoumlhret ve

haklarınınrdquo korunması iccedilin demokratik bir toplumda gerekli bir muumldahale olmadığı kanaatine

varılmıĢtır

80 Accedilıklanan nedenlerle baĢvurucunun Anayasarsquonın 26 maddesinde guumlvence altına

alınan ifade oumlzguumlrluumlğuumlnuumln ihlal edildiğine karar verilmesi gerekir Serruh KALELĠ Erdal

TERCAN ve Hasan Tahsin GOumlKCAN Anayasarsquonın 28 maddesi youmlnuumlnden de ihlal bulunması

gerektiği gerekccedilesiyle bu sonuca katılmıĢlardır

Burhan UumlSTUumlN Serdar OumlZGUumlLDUumlR ve Muammer TOPAL bu goumlruumlĢe

katılmamıĢlardır

3 6216 Sayılı Kanunrsquoun 50 Maddesi Youmlnuumlnden

81 BaĢvurucu maddi ve manevi zararlarına iliĢkin haklarının saklı tutulmasını talep

etmiĢtir

82 3032011 tarihli ve 6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin KuruluĢu ve Yargılama

Usulleri Hakkında Kanunun Kararlar kenar baĢlıklı 50 maddesinin (2) numaralı fıkrası

Ģoumlyledir

Tespit edilen ihlal bir mahkeme kararından kaynaklanmışsa ihlali ve sonuccedillarını

ortadan kaldırmak iccedilin yeniden yargılama yapmak uumlzere dosya ilgili mahkemeye goumlnderilir

Yeniden yargılama yapılmasında hukuki yarar bulunmayan hacircllerde başvurucu lehine

tazminata huumlkmedilebilir veya genel mahkemelerde dava accedilılması yolu goumlsterilebilir Yeniden

yargılama yapmakla yuumlkuumlmluuml mahkeme Anayasa Mahkemesinin ihlal kararında accedilıkladığı

ihlali ve sonuccedillarını ortadan kaldıracak şekilde muumlmkuumlnse dosya uumlzerinden karar verir

83 BaĢvurucu vekacirclet uumlcreti ve yargılama giderlerinin tahsilini talep ettiğinden

19835 baĢvuru harcı ve 1500 TL vekacirclet uumlcretinden oluĢan toplam 169835 TL yargılama

giderinin baĢvurucuya oumldenmesine karar verilmesi gerekir

84 BaĢvurucunun herhangi bir tazminat talebi olmadığından bu husus

değerlendirilmemiĢtir Ancak 6216 sayılı Kanunrsquoun 50 maddesinin (1) numaralı fıkrasında

esas inceleme sonunda ihlal kararı verilmesi hacirclinde ihlalin ve sonuccedillarının ortadan

kaldırılması iccedilin yapılması gerekenlere huumlkmedileceği belirtilmiĢtir BaĢvuruda Anayasanın

26 maddesinin ihlal edildiği sonucuna varıldığı goumlzetilerek ihlal tespitinin yeterli tatmin

sağlayamayacağı anlaĢılmakla 6216 sayılı Kanunrsquoun 50 maddesinin (1) ve (2) numaralı

fıkraları uyarınca yeniden yargılama yapılmasına karar verilmesi gerekir

V HUumlKUumlM

Accedilıklanan gerekccedilelerle

A BaĢvurucunun ifade oumlzguumlrluumlğuumlnuumln ihlal edildiği youmlnuumlndeki iddiasının KABUL

EDĠLEBĠLĠR OLDUĞUNA OYBĠRLĠĞĠYLE

B BaĢvurucunun Anayasarsquonın 26 maddesinin birinci fıkrasında guumlvence altına

alınan ifade oumlzguumlrluumlğuumlnuumln ĠHLAL EDĠLDĠĞĠNE Burhan UumlSTUumlN Serdar OumlZGUumlLDUumlR ve

Muammer TOPALrsquoın karĢıoyu ve OYCcedilOKLUĞUYLA

C 19835 TL harccedil ve 1500 TL vekacirclet uumlcretinden oluĢan toplam 169835 TL

yargılama giderinin BAġVURUCUYA OumlDENMESĠNE

BaĢvuru Numarası 20138503

Karar Tarihi 27102015

19

D Oumldemenin kararın tebliğini takiben baĢvurucunun Maliye Bakanlığına baĢvuru

tarihinden itibaren doumlrt ay iccedilinde yapılmasına oumldemede gecikme olması hacirclinde bu suumlrenin

sona erdiği tarihten oumldeme tarihine kadar geccedilen suumlre iccedilin yasal faiz uygulanmasına

E 6216 sayılı Kanunrsquoun 50 maddesinin (2) numaralı fıkrası uyarınca ihlalin ve

sonuccedillarının ortadan kaldırılması iccedilin yeniden yargılama yapmak uumlzere kararın bir oumlrneğinin

Ankara 6 Asliye Hukuk Mahkemesine GOumlNDERĠLMESĠNE

F Bilgi edinilmesi iccedilin kararın bir oumlrneğinin Adalet Bakanlığına ve ĠccediliĢleri

Bakanlığına goumlnderilmesine

27102015 tarihinde karar verildi

BaĢkan

Zuumlhtuuml ARSLAN

BaĢkanvekili

Burhan UumlSTUumlN

BaĢkanvekili

Engin YILDIRIM

Uumlye

Serdar OumlZGUumlLDUumlR

Uumlye

Serruh KALELĠ

Uumlye

Osman Alifeyyaz PAKSUumlT

Uumlye

Recep KOumlMUumlRCUuml

Uumlye

Nuri NECĠPOĞLU

Uumlye

Hicabi DURSUN

Uumlye

Celal Muumlmtaz AKINCI

Uumlye

Erdal TERCAN

Uumlye

Muammer TOPAL

Uumlye

Hasan Tahsin GOumlKCAN

Uumlye

Kadir OumlZKAYA

Uumlye

Rıdvan GUumlLECcedil

BaĢvuru Numarası 20138503

Karar Tarihi 27102015

20

KARŞIOY GEREKCcedilESİ

BaĢvurucunun yazdığı kitabın bir buumltuumln olarak incelenmesinde ifade oumlzguumlrluumlğuuml

sınırlarının aĢıldığı kitapta sarfedilen soumlzlerin ve iddiaların demokratik bir toplumda

baĢvurucunun ifade oumlzguumlrluumlğuuml ile baĢkalarının Ģoumlhret veya haklarının korunması arasında

makul bir denge teĢkil etmediği ayrıca kitabın oumln ve arka kapaklarındaki resim ve tanıtım

yazılarının da baĢvurucunun Ģeref ve itibara youmlnelik duumlĢuumlncelerini ortaya koyduğu

dolayısiyle derece mahkemelerinin bu konudaki tespit ve vardıkları sonucun hukuka uyarlı

bulunduğu ve baĢvurucunun Anayasarsquonın 26 maddesinde guumlvence altına alınan ifade

oumlzguumlrluumlğuumlnuumln ihlacircl edilmediği kanaatine vardığımızdan ccediloğunluğun aksi youmlndeki kararına

katılmıyoruz

BaĢkanvekili

Burhan UumlSTUumlN

Uumlye

Serdar OumlZGUumlLDUumlR

Uumlye

Muammer TOPAL

Page 16: ANAYASA MAHKEMESİ53. sayfasında “Yalçın Küçük, Gül'ün ei için, „ibrani‟ dediğinde elektriğe tutulmu bir Toy gibi çırpınıyor, hemen kağıda kaleme sarılıp mektup

BaĢvuru Numarası 20138503

Karar Tarihi 27102015

15

63 Oumlte yandan yapılan bireysel baĢvurularda yalnızca ve tek baĢlarına derece

mahkemelerince verilen kararların ele alınması ile de yetinilemez Oumlncelikle baĢvurucu

tarafından soumlylenen soumlzlerin kitabın tamamı ve soumlylendikleri bağlamdan kopartılmaksızın

olayın buumltuumlnselliği iccedilerisinde değerlendirilmesi gerekir (Nilguumln Halloran B No 20121184

1672014 sect 52)

64 Yargıtay 4 Hukuk Dairesi uumlccedil sebepten dolayı davanın kabul edilmesi gerektiği

gerekccedilesiyle Ġlk Derece Mahkemesinin davanın reddine dair kararını bozmuĢtur Bunlardan

birincisi baĢvuruya konu kitabın kapak tasarımında kırmızı renk tercih edilerek ldquoDavut

yıldızı (siyonist yıldız)rdquo kullanılması ve bu yıldızın iccediline davacının akademisyen sıfatıyla

giydiği cuumlbbeli ve kepli resmin yerleĢtirilmesidir Daireye goumlre soumlz konusu kapak tasarımı ile

davacının ldquoĠsrail ve Yahudilikrdquo ile bağlantısı olduğuna dair okuyucu uumlzerinde Ģuumlphe

yaratılmak istenmiĢtir BaĢvurucu kırmızı renk ile Ġsrail ve Yahudilik arasında nasıl bir

bağlantı kurulduğunun accedilık olmadığını belirtmiĢtir BaĢvurucu bir kimsenin ldquoĠsrail veya

Yahudilik ile bağlantısının varlığı hakkında Ģuumlphe yaratılmasınınrdquo davacının Tuumlrkiye

Cumhuriyeti vatandaĢı olan Yahudileri de temsil ettiği goumlzetildiğinde hangi surette tazminat

nedeni olduğunun yeterince izah edilmediğini ileri suumlrmuumlĢtuumlr BaĢvurucu tazminat nedeni

sayılan kitap kapağının davacının yaĢamı suumlrecindeki kesitlere dikkat ccedilekmek ve iktidara

gelmeden oumlnceki goumlruumlĢleri ile iktidardaki goumlruumlĢleri ve uygulamaları arasındaki ccedileliĢkileri

goumlstermek amacı taĢıdığını savunmuĢtur

65 BaĢvuruya konu kitap kapağında olduğu gibi belirli bir resmin ne anlama

geldiğinin ancak baĢvurucunun accedilıklamaları ve kitapta kullanılan ifadelerle birlikte kitabın

yayımlandığı oumlzel koĢulların da birlikte değerlendirilmesi ile belirlenebileceği hatırda

tutulmalıdır Bu bağlamda kitap kapağının temel olarak kitabın iccedileriğini yansıtma amacıyla

tasarlandığı değerlendirilmiĢtir

66 Dairenin davanın kabul edilmesi iccedilin goumlsterdiği ikinci sebep ise kitapta bir buumltuumln

olarak ve arka sayfadaki oumlzet boumlluumlmuumlnde kullanılan ifadelerle ldquodavacının yalancı Yahudi ve

Amerika acircĢığı olduğu Hristiyan olup kamuoyuna ABD Ġngiltere ve Ġsrailin hizmetinde bir

kiĢi olarakrdquo sunulduğudur Kitabın arka sayfasında ve iccedileriğinde (bkz sectsect 16-20) bir buumltuumln

olarak davacının Yahudi ve Hristiyanlarla iyi iliĢkileri olduğu davacının duumlĢuumlnce ve

eylemlerinin Tuumlrklerin ve Tuumlrkiye Cumhuriyetirsquonin menfaatine değil ABD Ġngiltere Ġsrail

gibi uumllkelerin menfaatlerine olduğu iddia edilmekte ve bu iddiaların kanıtlanması iccedilin bazı

ccedilıkarımlar ve yorumlar yapılmaktadır Bundan baĢka davacının oumlğrenciliğinden itibaren

değiĢen ideolojik tercihlerine dikkat ccedilekilmekte ve baĢvurucu kendince bu tutarsızlıkları

yorumlamaktadır Buna karĢın kitapta davacıya karĢı aĢağılayıcı ifadeler tespit edilmemiĢtir

Nitekim Yargıtay da bozma kararında boumlyle bir tespite yer vermemiĢtir

67 Dairenin davanın kabul edilmesi iccedilin goumlsterdiği uumlccediluumlncuuml sebep ise kitabın

yayımlandığı 2007 yılının Mayıs ayında uumllke guumlndemindeki cumhurbaĢkanlığı seccedilimlerinde

aday olan davacının eleĢtirilmesinden ziyade kullanılan uumlslupla ldquokuumlccediluumlk duumlĢuumlruumllmesininrdquo

amaccedillandığı iddiasıdır Gerccedilekten de baĢvurucunun soumlz konusu kitabı davacının toplumsal

itibarını zayıflatmak onun uumlstlendiği ve uumlstlenmeyi duumlĢuumlnduumlğuuml siyasi goumlrevlerde bulunmayı

hak etmeyen bir kiĢi olduğunu goumlstererek toplumu youmlnlendirmek amacı ile yazdığı accedilıktır

BaĢvurucu bu amacına ulaĢmak iccedilin bir buumltuumln olarak kitapta yaklaĢan cumhurbaĢkanlığı

seccedilimlerinde aday olan davacının hayat hikacircyesinden bazı kesitlerle birlikte oumlğrenciliğinden

itibaren ccedileĢitli konulardaki accedilıklamalarını ele almakta kendi bakıĢ accedilısından davacının

Mustafa Kemal Atatuumlrkrsquouumln oumlğretilerine muhalif bir kiĢi olduğunu goumlstermeye ccedilalıĢmakta ve

davacıyı sert biccedilimde eleĢtirmektedir

BaĢvuru Numarası 20138503

Karar Tarihi 27102015

16

68 Ġfade oumlzguumlrluumlğuuml buumlyuumlk oumllccediluumlde eleĢtiri oumlzguumlrluumlğuumlnuumln guumlvence altına alınmasını

hedeflemektedir Bu nedenle duumlĢuumlncelerin accedilıklanması ve yayılması sırasında kullanılan

ifadelerin sert olması doğal karĢılanmalıdır Oumlte yandan siyasi tartıĢma oumlzguumlrluumlğuumlnuumln ldquotuumlm

demokratik sistemlerin temel ilkesirdquo (LingensAvusturya B No 981582 871986 sectsect 41

42) olduğu goumlz oumlnuumlne alındığında diğer ifade tuumlrlerine nazaran siyasi ifade oumlzguumlrluumlğuumlne

ayrıca oumlnem vermek gerekmektedir AĠHM kararlarında sıklıkla siyasi bir tartıĢmayı

savunmanın demokratik bir toplumda temel bir unsur olduğunu vurgulamaktadır AĠHM

zorlayıcı nedenler olmadıkccedila siyasi ifadeye kısıtlama getirilmemesi gerektiğini

kaydetmektedir (FeldekSlovakya sect 83)

69 AĠHMrsquoin yerleĢik iccediltihatlarında da belirttiği gibi huumlkucircmetler kullandıkları kamu

guumlcuumlnden dolayı kendilerine youmlneltilmiĢ en ağır eleĢtirileri bile hoĢgoumlruuml ile karĢılamak

zorundadır Sağlıklı bir demokrasi bir huumlkucircmetin yalnızca yasama organı veya yargı organları

tarafından denetlenmesini değil aynı zamanda sivil toplum oumlrguumltleri medya ve basın veya

siyasi partiler gibi siyasal alanda yer alan diğer aktoumlrlerce de denetlenmesini gerektirir

(Castellsİspanya B No 1179885 2341992 sect 46)

70 Aynı Ģekilde siyasetccedililere youmlnelik eleĢtirilerin kabul edilebilir sınırları diğer

kiĢilere youmlnelik eleĢtiri sınırına goumlre daha geniĢtir Bir siyasetccedili diğer kiĢilerden farklı olarak

her soumlzuumlnuuml ve eylemini bilerek halkın ve aynı zamanda diğer siyasetccedililerin denetimine accedilar

bu nedenle de daha geniĢ hoĢgoumlruuml goumlstermek zorundadır (LingensAvusturya sect 42)

71 Siyasetccedililerin daha hoĢgoumlruumlluuml olmak zorunda olmaları Anayasarsquonın 26

maddesinin ikinci fıkrasında belirtilen ldquoşoumlhret ve haklarınınrdquo korunmayacağı anlamına

gelmez Aksine 26 maddenin ikinci fıkrası buumltuumln bireylerin itibarlarının korunmasına imkacircn

verir Ancak Ģahsi sıfatları dıĢında hareket eden siyasetccedililer bakımından soumlz konusu

korumanın gerekleri siyasi meseleleri accedilık biccedilimde tartıĢmanın yararıyla bağlantılı olarak

değerlendirilmelidir (LingensAvusturya sect 42)

72 Somut olayda baĢvurucu yayımladığı kitapta davacının soumlz eylem ve

politikalarıyla Tuumlrklerin ve Tuumlrkiye Cumhuriyeti devletinin menfaatlerine ccedilalıĢmadığını

davacının eylemlerinin ve iliĢkilerinin bazı yabancı devletlerin ccedilıkarlarına hizmet ettiğini

savunmuĢ ve davacıya youmlnelik olarak sert ifadeler kullanmıĢtır Yargıtay 4 Hukuk Dairesi

kitaptaki iddiaların ve baĢvurucu hakkındaki soumlzlerin bir buumltuumln olarak davacının Ģeref ve

itibarına saldırı anlamı taĢıdığına karar vermiĢtir Dairenin kitapta yer alan iddia ve soumlzlerin

ve kitap kapağında kullanılan resmin asıl amacının davacıyı kuumlccediluumlk duumlĢuumlrmek olduğunu kabul

etmesi ancak baĢvurucunun kullandığı kelimelere ve kitap kapağında yer alan resme onun

verdiği anlamın oumltesinde anlamlar yuumlklemesi ile muumlmkuumln olmuĢtur

73 Yargıtay 4 Hukuk Dairesi kararında baĢvurucunun kullandığı ifadelerin tuumlruuml

kamusal tartıĢmalara katkı sunma kapasitesi ve ifadelerin kimin tarafından dile getirildiği

tartıĢılmamıĢ baĢvurucunun hakları ile davacının kullanılan ifadeler karĢısında sahip olduğu

hakların ağırlığı gerektiği gibi değerlendirilmemiĢtir Derece Mahkemeleri baĢvurucunun soumlz

konusu kitabı davacının toplumsal itibarını zayıflatmak iccedilin yazdığını kabul etmiĢlerdir Fakat

Mahkemeler siyasi tartıĢmaların yoğun olarak yaĢandığı bir doumlnemde bu kitabın

yayımlanmasının beklenen bir geliĢme olduğunu goumlzardı etmiĢlerdir

74 BaĢvurucunun dava konusu kitapta yirmi yılı aĢkın bir suumlredir Tuumlrkiye siyasetinin

en oumlnemli aktoumlrlerinden biri olan davacıyı eleĢtirmesinin ve onun hayatının bazı kesitleri ile

iliĢkilerini ve soumlzlerini analiz etmesinin genel olarak kamu yararını ilgilendiren bir mesele

BaĢvuru Numarası 20138503

Karar Tarihi 27102015

17

olduğuna kuĢku yoktur Ayrıca huumlkucircmetlere ve siyasetccedililere youmlneltilen eleĢtirinin sınırı da

oumlzel kiĢilere goumlre daha geniĢtir

75 Ġfade oumlzguumlrluumlğuumlne youmlnelik olarak tazminata veya cezaya karar verirken ifade

oumlzguumlrluumlğuumlnuumln kullanılmasından kaynaklanan yarardan ccedilok daha ağır basan korunması

gereken bir yararın varlığının olup olmadığı değerlendirilirken ldquoolgusal iddialarrdquo ile ldquodeğer

yargısırdquo arasındaki farkın dikkatlice ortaya konulması gerekir Olgusal iddiaların

dayanaklarının ortaya konulmasının beklenmesi muumlmkuumlnken değer yargılarının gerccedilekliğinin

kanıtlanmasını beklemek muumlmkuumln değildir (De Haes and GijselsBelccedilika B No 1998392

2421997 sect 42) Bununla birlikte somut olaydaki gibi birccedilok kitaptan gazete haber ve

yazıları ile dergi makalelerinden alıntılar temelinde ortaya atılan iddialar soumlz konusu

olduğunda ldquoolgusal iddialarrdquo ile ldquodeğer yargılarınırdquo ayırt etmek oldukccedila zordur Yine de

olgusal iddialar ile desteklenmese bile değer yargılarının aĢırı olması kabul edilebilir bir

durumdur (JerusalemAvusturya B No 2695895 2722001 sect 43)

76 BaĢvuru konusu kitapta kitabın yayımlandığı tarihte dıĢiĢleri bakanı ve

cumhurbaĢkanı adayı olan davacı Abdullah Guumlluumln siyasi ve aile yaĢamına iliĢkin bazı

detaylara yer verilmiĢ ve bazı iddialar ortaya atılmıĢtır Ancak ortaya atılan iddialar genel

olarak baĢka kitaplardan gazete haber ve yazıları ile dergi makalelerinden alıntılar temelinde

yapılmıĢtır Bununla birlikte kitapta sıklıkla atıf yapılan bir baĢka kaynak ise Yargıtay

Cumhuriyet BaĢsavcılığının bazı yazıĢmaları ile Abdullah Oumlcalanrsquoın bir mektubudur Bu

kapsamda kullanılan kaynakların buumlyuumlk ccediloğunluğunun herkesin ulaĢabileceği yazı ve haberler

ile ccediloğunlukla davacının siyasi goumlruumlĢlerine muhalif kiĢilerin yazıları olduğu anlaĢılmaktadır

(bkz sect 18) Dolayısıyla kitap oumlnemli oumllccediluumlde herkesin ulaĢabileceği accedilık kaynaklar

kullanılarak yapılan bazı değer yargılarına dayanmaktadır

77 Oumlte yandan baĢvurucunun yazdığı kitabının yoğun siyasi tartıĢmaların yaĢandığı

bir doumlnemde yayımlandığı goumlzetildiğinde kamu yararına youmlnelik olmadığı soumlylenemez

BaĢvurucunun boumlyle bir doumlnemde kendi adına kamuoyunu bilgilendirmek ve eleĢtirilerle

kamuoyu oluĢturmak amacıyla hareket ettiği accedilıktır Oumlte yandan baĢvurucunun yorumları ve

ccedilıkarımlarının ağır eleĢtiri olduğunda herhangi bir teredduumlt olmamasına rağmen baĢvurucunun

yorumlarının ve ccedilıkarımlarının keyficirc kiĢisel saldırı boyutuna ulaĢtığı da soumlylenemez

BaĢvurucunun polemik iccedileren agresif usuluuml değerlendirilirken ifade oumlzguumlrluumlğuumlnuumln sadece

haber ve fikirlerin iccedileriğini korumadığı haber ve fikirlerin iletilme usuluumlnuuml de koruduğu

goumlzetilmelidir (JersildDanimarka B No 1589089 2391984 sect 31)

78 Demokratik toplumda -oumlzellikle siyasi kiĢiler uumlzerinde- ccediloğulcu bir tartıĢma

ortamının sağlanması oumlnemlidir Boumlylelikle demokrasinin asıl iĢlevi olan haber bilgi ve

eleĢtirilerin oumlzguumlrce dile getirilmesi iccedilin uygun ortam sağlanabilecektir Siyasi kiĢiler

demokratik bir ortamda kendilerine youmlnelik ağır eleĢtiriler yapılabileceğini aile ve oumlzel

yaĢamlarının suumlrekli takip edileceğini bilerek tercihlerini belirlemektedirler Bu bağlamda

baĢvurucunun uzun yıllardır siyasetin iccedilinde ve cumhurbaĢkanı adayı olan kiĢi hakkında -

oumlnceden yayımlanmıĢ kaynaklar temelinde- siyasi hayatında yapmıĢ olduğu bazı tercihlerden

yola ccedilıkarak aile hayatına iliĢkin bilgiler iletmesine ve ağır eleĢtiriler yapmasına demokratik

ccediloğulculuk accedilısından tahammuumll edilmesi gerekir Bu tuumlr aile hayatına iliĢkin bilgilere ağır

eleĢtirilere ve değerlendirmelere tahammuumll edilmesi ve ifade oumlzguumlrluumlğuumlnuumln guumlvencesi ile

bunların dile getirilmesi demokrasinin sağlıklı iĢlemesini sağlayacaktır

79 Rahatsız edici de olsa siyasilere iliĢkin yapılan bilgilendirme ve eleĢtirilerin

cezalandırılması ldquocaydırıcı etkirdquo doğurarak toplumdaki ve kamuoyundaki farklı seslerin

susturulmasına yol accedilabilir Cezalandırılma korkusu ccediloğulcu toplumun suumlrduumlruumllebilmesine

BaĢvuru Numarası 20138503

Karar Tarihi 27102015

18

engel olabilir Bu nedenle somut olayda baĢvurucunun 15000 TL tazminat oumldemesine karar

verilmesi siyasilere youmlnelik olarak bilgilendirme ve eleĢtiri ortamına zarar verebilecektir

Dolayısıyla baĢvurucunun ifade oumlzguumlrluumlğuumlne yapılan muumldahalenin ldquobaĢkalarının Ģoumlhret ve

haklarınınrdquo korunması iccedilin demokratik bir toplumda gerekli bir muumldahale olmadığı kanaatine

varılmıĢtır

80 Accedilıklanan nedenlerle baĢvurucunun Anayasarsquonın 26 maddesinde guumlvence altına

alınan ifade oumlzguumlrluumlğuumlnuumln ihlal edildiğine karar verilmesi gerekir Serruh KALELĠ Erdal

TERCAN ve Hasan Tahsin GOumlKCAN Anayasarsquonın 28 maddesi youmlnuumlnden de ihlal bulunması

gerektiği gerekccedilesiyle bu sonuca katılmıĢlardır

Burhan UumlSTUumlN Serdar OumlZGUumlLDUumlR ve Muammer TOPAL bu goumlruumlĢe

katılmamıĢlardır

3 6216 Sayılı Kanunrsquoun 50 Maddesi Youmlnuumlnden

81 BaĢvurucu maddi ve manevi zararlarına iliĢkin haklarının saklı tutulmasını talep

etmiĢtir

82 3032011 tarihli ve 6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin KuruluĢu ve Yargılama

Usulleri Hakkında Kanunun Kararlar kenar baĢlıklı 50 maddesinin (2) numaralı fıkrası

Ģoumlyledir

Tespit edilen ihlal bir mahkeme kararından kaynaklanmışsa ihlali ve sonuccedillarını

ortadan kaldırmak iccedilin yeniden yargılama yapmak uumlzere dosya ilgili mahkemeye goumlnderilir

Yeniden yargılama yapılmasında hukuki yarar bulunmayan hacircllerde başvurucu lehine

tazminata huumlkmedilebilir veya genel mahkemelerde dava accedilılması yolu goumlsterilebilir Yeniden

yargılama yapmakla yuumlkuumlmluuml mahkeme Anayasa Mahkemesinin ihlal kararında accedilıkladığı

ihlali ve sonuccedillarını ortadan kaldıracak şekilde muumlmkuumlnse dosya uumlzerinden karar verir

83 BaĢvurucu vekacirclet uumlcreti ve yargılama giderlerinin tahsilini talep ettiğinden

19835 baĢvuru harcı ve 1500 TL vekacirclet uumlcretinden oluĢan toplam 169835 TL yargılama

giderinin baĢvurucuya oumldenmesine karar verilmesi gerekir

84 BaĢvurucunun herhangi bir tazminat talebi olmadığından bu husus

değerlendirilmemiĢtir Ancak 6216 sayılı Kanunrsquoun 50 maddesinin (1) numaralı fıkrasında

esas inceleme sonunda ihlal kararı verilmesi hacirclinde ihlalin ve sonuccedillarının ortadan

kaldırılması iccedilin yapılması gerekenlere huumlkmedileceği belirtilmiĢtir BaĢvuruda Anayasanın

26 maddesinin ihlal edildiği sonucuna varıldığı goumlzetilerek ihlal tespitinin yeterli tatmin

sağlayamayacağı anlaĢılmakla 6216 sayılı Kanunrsquoun 50 maddesinin (1) ve (2) numaralı

fıkraları uyarınca yeniden yargılama yapılmasına karar verilmesi gerekir

V HUumlKUumlM

Accedilıklanan gerekccedilelerle

A BaĢvurucunun ifade oumlzguumlrluumlğuumlnuumln ihlal edildiği youmlnuumlndeki iddiasının KABUL

EDĠLEBĠLĠR OLDUĞUNA OYBĠRLĠĞĠYLE

B BaĢvurucunun Anayasarsquonın 26 maddesinin birinci fıkrasında guumlvence altına

alınan ifade oumlzguumlrluumlğuumlnuumln ĠHLAL EDĠLDĠĞĠNE Burhan UumlSTUumlN Serdar OumlZGUumlLDUumlR ve

Muammer TOPALrsquoın karĢıoyu ve OYCcedilOKLUĞUYLA

C 19835 TL harccedil ve 1500 TL vekacirclet uumlcretinden oluĢan toplam 169835 TL

yargılama giderinin BAġVURUCUYA OumlDENMESĠNE

BaĢvuru Numarası 20138503

Karar Tarihi 27102015

19

D Oumldemenin kararın tebliğini takiben baĢvurucunun Maliye Bakanlığına baĢvuru

tarihinden itibaren doumlrt ay iccedilinde yapılmasına oumldemede gecikme olması hacirclinde bu suumlrenin

sona erdiği tarihten oumldeme tarihine kadar geccedilen suumlre iccedilin yasal faiz uygulanmasına

E 6216 sayılı Kanunrsquoun 50 maddesinin (2) numaralı fıkrası uyarınca ihlalin ve

sonuccedillarının ortadan kaldırılması iccedilin yeniden yargılama yapmak uumlzere kararın bir oumlrneğinin

Ankara 6 Asliye Hukuk Mahkemesine GOumlNDERĠLMESĠNE

F Bilgi edinilmesi iccedilin kararın bir oumlrneğinin Adalet Bakanlığına ve ĠccediliĢleri

Bakanlığına goumlnderilmesine

27102015 tarihinde karar verildi

BaĢkan

Zuumlhtuuml ARSLAN

BaĢkanvekili

Burhan UumlSTUumlN

BaĢkanvekili

Engin YILDIRIM

Uumlye

Serdar OumlZGUumlLDUumlR

Uumlye

Serruh KALELĠ

Uumlye

Osman Alifeyyaz PAKSUumlT

Uumlye

Recep KOumlMUumlRCUuml

Uumlye

Nuri NECĠPOĞLU

Uumlye

Hicabi DURSUN

Uumlye

Celal Muumlmtaz AKINCI

Uumlye

Erdal TERCAN

Uumlye

Muammer TOPAL

Uumlye

Hasan Tahsin GOumlKCAN

Uumlye

Kadir OumlZKAYA

Uumlye

Rıdvan GUumlLECcedil

BaĢvuru Numarası 20138503

Karar Tarihi 27102015

20

KARŞIOY GEREKCcedilESİ

BaĢvurucunun yazdığı kitabın bir buumltuumln olarak incelenmesinde ifade oumlzguumlrluumlğuuml

sınırlarının aĢıldığı kitapta sarfedilen soumlzlerin ve iddiaların demokratik bir toplumda

baĢvurucunun ifade oumlzguumlrluumlğuuml ile baĢkalarının Ģoumlhret veya haklarının korunması arasında

makul bir denge teĢkil etmediği ayrıca kitabın oumln ve arka kapaklarındaki resim ve tanıtım

yazılarının da baĢvurucunun Ģeref ve itibara youmlnelik duumlĢuumlncelerini ortaya koyduğu

dolayısiyle derece mahkemelerinin bu konudaki tespit ve vardıkları sonucun hukuka uyarlı

bulunduğu ve baĢvurucunun Anayasarsquonın 26 maddesinde guumlvence altına alınan ifade

oumlzguumlrluumlğuumlnuumln ihlacircl edilmediği kanaatine vardığımızdan ccediloğunluğun aksi youmlndeki kararına

katılmıyoruz

BaĢkanvekili

Burhan UumlSTUumlN

Uumlye

Serdar OumlZGUumlLDUumlR

Uumlye

Muammer TOPAL

Page 17: ANAYASA MAHKEMESİ53. sayfasında “Yalçın Küçük, Gül'ün ei için, „ibrani‟ dediğinde elektriğe tutulmu bir Toy gibi çırpınıyor, hemen kağıda kaleme sarılıp mektup

BaĢvuru Numarası 20138503

Karar Tarihi 27102015

16

68 Ġfade oumlzguumlrluumlğuuml buumlyuumlk oumllccediluumlde eleĢtiri oumlzguumlrluumlğuumlnuumln guumlvence altına alınmasını

hedeflemektedir Bu nedenle duumlĢuumlncelerin accedilıklanması ve yayılması sırasında kullanılan

ifadelerin sert olması doğal karĢılanmalıdır Oumlte yandan siyasi tartıĢma oumlzguumlrluumlğuumlnuumln ldquotuumlm

demokratik sistemlerin temel ilkesirdquo (LingensAvusturya B No 981582 871986 sectsect 41

42) olduğu goumlz oumlnuumlne alındığında diğer ifade tuumlrlerine nazaran siyasi ifade oumlzguumlrluumlğuumlne

ayrıca oumlnem vermek gerekmektedir AĠHM kararlarında sıklıkla siyasi bir tartıĢmayı

savunmanın demokratik bir toplumda temel bir unsur olduğunu vurgulamaktadır AĠHM

zorlayıcı nedenler olmadıkccedila siyasi ifadeye kısıtlama getirilmemesi gerektiğini

kaydetmektedir (FeldekSlovakya sect 83)

69 AĠHMrsquoin yerleĢik iccediltihatlarında da belirttiği gibi huumlkucircmetler kullandıkları kamu

guumlcuumlnden dolayı kendilerine youmlneltilmiĢ en ağır eleĢtirileri bile hoĢgoumlruuml ile karĢılamak

zorundadır Sağlıklı bir demokrasi bir huumlkucircmetin yalnızca yasama organı veya yargı organları

tarafından denetlenmesini değil aynı zamanda sivil toplum oumlrguumltleri medya ve basın veya

siyasi partiler gibi siyasal alanda yer alan diğer aktoumlrlerce de denetlenmesini gerektirir

(Castellsİspanya B No 1179885 2341992 sect 46)

70 Aynı Ģekilde siyasetccedililere youmlnelik eleĢtirilerin kabul edilebilir sınırları diğer

kiĢilere youmlnelik eleĢtiri sınırına goumlre daha geniĢtir Bir siyasetccedili diğer kiĢilerden farklı olarak

her soumlzuumlnuuml ve eylemini bilerek halkın ve aynı zamanda diğer siyasetccedililerin denetimine accedilar

bu nedenle de daha geniĢ hoĢgoumlruuml goumlstermek zorundadır (LingensAvusturya sect 42)

71 Siyasetccedililerin daha hoĢgoumlruumlluuml olmak zorunda olmaları Anayasarsquonın 26

maddesinin ikinci fıkrasında belirtilen ldquoşoumlhret ve haklarınınrdquo korunmayacağı anlamına

gelmez Aksine 26 maddenin ikinci fıkrası buumltuumln bireylerin itibarlarının korunmasına imkacircn

verir Ancak Ģahsi sıfatları dıĢında hareket eden siyasetccedililer bakımından soumlz konusu

korumanın gerekleri siyasi meseleleri accedilık biccedilimde tartıĢmanın yararıyla bağlantılı olarak

değerlendirilmelidir (LingensAvusturya sect 42)

72 Somut olayda baĢvurucu yayımladığı kitapta davacının soumlz eylem ve

politikalarıyla Tuumlrklerin ve Tuumlrkiye Cumhuriyeti devletinin menfaatlerine ccedilalıĢmadığını

davacının eylemlerinin ve iliĢkilerinin bazı yabancı devletlerin ccedilıkarlarına hizmet ettiğini

savunmuĢ ve davacıya youmlnelik olarak sert ifadeler kullanmıĢtır Yargıtay 4 Hukuk Dairesi

kitaptaki iddiaların ve baĢvurucu hakkındaki soumlzlerin bir buumltuumln olarak davacının Ģeref ve

itibarına saldırı anlamı taĢıdığına karar vermiĢtir Dairenin kitapta yer alan iddia ve soumlzlerin

ve kitap kapağında kullanılan resmin asıl amacının davacıyı kuumlccediluumlk duumlĢuumlrmek olduğunu kabul

etmesi ancak baĢvurucunun kullandığı kelimelere ve kitap kapağında yer alan resme onun

verdiği anlamın oumltesinde anlamlar yuumlklemesi ile muumlmkuumln olmuĢtur

73 Yargıtay 4 Hukuk Dairesi kararında baĢvurucunun kullandığı ifadelerin tuumlruuml

kamusal tartıĢmalara katkı sunma kapasitesi ve ifadelerin kimin tarafından dile getirildiği

tartıĢılmamıĢ baĢvurucunun hakları ile davacının kullanılan ifadeler karĢısında sahip olduğu

hakların ağırlığı gerektiği gibi değerlendirilmemiĢtir Derece Mahkemeleri baĢvurucunun soumlz

konusu kitabı davacının toplumsal itibarını zayıflatmak iccedilin yazdığını kabul etmiĢlerdir Fakat

Mahkemeler siyasi tartıĢmaların yoğun olarak yaĢandığı bir doumlnemde bu kitabın

yayımlanmasının beklenen bir geliĢme olduğunu goumlzardı etmiĢlerdir

74 BaĢvurucunun dava konusu kitapta yirmi yılı aĢkın bir suumlredir Tuumlrkiye siyasetinin

en oumlnemli aktoumlrlerinden biri olan davacıyı eleĢtirmesinin ve onun hayatının bazı kesitleri ile

iliĢkilerini ve soumlzlerini analiz etmesinin genel olarak kamu yararını ilgilendiren bir mesele

BaĢvuru Numarası 20138503

Karar Tarihi 27102015

17

olduğuna kuĢku yoktur Ayrıca huumlkucircmetlere ve siyasetccedililere youmlneltilen eleĢtirinin sınırı da

oumlzel kiĢilere goumlre daha geniĢtir

75 Ġfade oumlzguumlrluumlğuumlne youmlnelik olarak tazminata veya cezaya karar verirken ifade

oumlzguumlrluumlğuumlnuumln kullanılmasından kaynaklanan yarardan ccedilok daha ağır basan korunması

gereken bir yararın varlığının olup olmadığı değerlendirilirken ldquoolgusal iddialarrdquo ile ldquodeğer

yargısırdquo arasındaki farkın dikkatlice ortaya konulması gerekir Olgusal iddiaların

dayanaklarının ortaya konulmasının beklenmesi muumlmkuumlnken değer yargılarının gerccedilekliğinin

kanıtlanmasını beklemek muumlmkuumln değildir (De Haes and GijselsBelccedilika B No 1998392

2421997 sect 42) Bununla birlikte somut olaydaki gibi birccedilok kitaptan gazete haber ve

yazıları ile dergi makalelerinden alıntılar temelinde ortaya atılan iddialar soumlz konusu

olduğunda ldquoolgusal iddialarrdquo ile ldquodeğer yargılarınırdquo ayırt etmek oldukccedila zordur Yine de

olgusal iddialar ile desteklenmese bile değer yargılarının aĢırı olması kabul edilebilir bir

durumdur (JerusalemAvusturya B No 2695895 2722001 sect 43)

76 BaĢvuru konusu kitapta kitabın yayımlandığı tarihte dıĢiĢleri bakanı ve

cumhurbaĢkanı adayı olan davacı Abdullah Guumlluumln siyasi ve aile yaĢamına iliĢkin bazı

detaylara yer verilmiĢ ve bazı iddialar ortaya atılmıĢtır Ancak ortaya atılan iddialar genel

olarak baĢka kitaplardan gazete haber ve yazıları ile dergi makalelerinden alıntılar temelinde

yapılmıĢtır Bununla birlikte kitapta sıklıkla atıf yapılan bir baĢka kaynak ise Yargıtay

Cumhuriyet BaĢsavcılığının bazı yazıĢmaları ile Abdullah Oumlcalanrsquoın bir mektubudur Bu

kapsamda kullanılan kaynakların buumlyuumlk ccediloğunluğunun herkesin ulaĢabileceği yazı ve haberler

ile ccediloğunlukla davacının siyasi goumlruumlĢlerine muhalif kiĢilerin yazıları olduğu anlaĢılmaktadır

(bkz sect 18) Dolayısıyla kitap oumlnemli oumllccediluumlde herkesin ulaĢabileceği accedilık kaynaklar

kullanılarak yapılan bazı değer yargılarına dayanmaktadır

77 Oumlte yandan baĢvurucunun yazdığı kitabının yoğun siyasi tartıĢmaların yaĢandığı

bir doumlnemde yayımlandığı goumlzetildiğinde kamu yararına youmlnelik olmadığı soumlylenemez

BaĢvurucunun boumlyle bir doumlnemde kendi adına kamuoyunu bilgilendirmek ve eleĢtirilerle

kamuoyu oluĢturmak amacıyla hareket ettiği accedilıktır Oumlte yandan baĢvurucunun yorumları ve

ccedilıkarımlarının ağır eleĢtiri olduğunda herhangi bir teredduumlt olmamasına rağmen baĢvurucunun

yorumlarının ve ccedilıkarımlarının keyficirc kiĢisel saldırı boyutuna ulaĢtığı da soumlylenemez

BaĢvurucunun polemik iccedileren agresif usuluuml değerlendirilirken ifade oumlzguumlrluumlğuumlnuumln sadece

haber ve fikirlerin iccedileriğini korumadığı haber ve fikirlerin iletilme usuluumlnuuml de koruduğu

goumlzetilmelidir (JersildDanimarka B No 1589089 2391984 sect 31)

78 Demokratik toplumda -oumlzellikle siyasi kiĢiler uumlzerinde- ccediloğulcu bir tartıĢma

ortamının sağlanması oumlnemlidir Boumlylelikle demokrasinin asıl iĢlevi olan haber bilgi ve

eleĢtirilerin oumlzguumlrce dile getirilmesi iccedilin uygun ortam sağlanabilecektir Siyasi kiĢiler

demokratik bir ortamda kendilerine youmlnelik ağır eleĢtiriler yapılabileceğini aile ve oumlzel

yaĢamlarının suumlrekli takip edileceğini bilerek tercihlerini belirlemektedirler Bu bağlamda

baĢvurucunun uzun yıllardır siyasetin iccedilinde ve cumhurbaĢkanı adayı olan kiĢi hakkında -

oumlnceden yayımlanmıĢ kaynaklar temelinde- siyasi hayatında yapmıĢ olduğu bazı tercihlerden

yola ccedilıkarak aile hayatına iliĢkin bilgiler iletmesine ve ağır eleĢtiriler yapmasına demokratik

ccediloğulculuk accedilısından tahammuumll edilmesi gerekir Bu tuumlr aile hayatına iliĢkin bilgilere ağır

eleĢtirilere ve değerlendirmelere tahammuumll edilmesi ve ifade oumlzguumlrluumlğuumlnuumln guumlvencesi ile

bunların dile getirilmesi demokrasinin sağlıklı iĢlemesini sağlayacaktır

79 Rahatsız edici de olsa siyasilere iliĢkin yapılan bilgilendirme ve eleĢtirilerin

cezalandırılması ldquocaydırıcı etkirdquo doğurarak toplumdaki ve kamuoyundaki farklı seslerin

susturulmasına yol accedilabilir Cezalandırılma korkusu ccediloğulcu toplumun suumlrduumlruumllebilmesine

BaĢvuru Numarası 20138503

Karar Tarihi 27102015

18

engel olabilir Bu nedenle somut olayda baĢvurucunun 15000 TL tazminat oumldemesine karar

verilmesi siyasilere youmlnelik olarak bilgilendirme ve eleĢtiri ortamına zarar verebilecektir

Dolayısıyla baĢvurucunun ifade oumlzguumlrluumlğuumlne yapılan muumldahalenin ldquobaĢkalarının Ģoumlhret ve

haklarınınrdquo korunması iccedilin demokratik bir toplumda gerekli bir muumldahale olmadığı kanaatine

varılmıĢtır

80 Accedilıklanan nedenlerle baĢvurucunun Anayasarsquonın 26 maddesinde guumlvence altına

alınan ifade oumlzguumlrluumlğuumlnuumln ihlal edildiğine karar verilmesi gerekir Serruh KALELĠ Erdal

TERCAN ve Hasan Tahsin GOumlKCAN Anayasarsquonın 28 maddesi youmlnuumlnden de ihlal bulunması

gerektiği gerekccedilesiyle bu sonuca katılmıĢlardır

Burhan UumlSTUumlN Serdar OumlZGUumlLDUumlR ve Muammer TOPAL bu goumlruumlĢe

katılmamıĢlardır

3 6216 Sayılı Kanunrsquoun 50 Maddesi Youmlnuumlnden

81 BaĢvurucu maddi ve manevi zararlarına iliĢkin haklarının saklı tutulmasını talep

etmiĢtir

82 3032011 tarihli ve 6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin KuruluĢu ve Yargılama

Usulleri Hakkında Kanunun Kararlar kenar baĢlıklı 50 maddesinin (2) numaralı fıkrası

Ģoumlyledir

Tespit edilen ihlal bir mahkeme kararından kaynaklanmışsa ihlali ve sonuccedillarını

ortadan kaldırmak iccedilin yeniden yargılama yapmak uumlzere dosya ilgili mahkemeye goumlnderilir

Yeniden yargılama yapılmasında hukuki yarar bulunmayan hacircllerde başvurucu lehine

tazminata huumlkmedilebilir veya genel mahkemelerde dava accedilılması yolu goumlsterilebilir Yeniden

yargılama yapmakla yuumlkuumlmluuml mahkeme Anayasa Mahkemesinin ihlal kararında accedilıkladığı

ihlali ve sonuccedillarını ortadan kaldıracak şekilde muumlmkuumlnse dosya uumlzerinden karar verir

83 BaĢvurucu vekacirclet uumlcreti ve yargılama giderlerinin tahsilini talep ettiğinden

19835 baĢvuru harcı ve 1500 TL vekacirclet uumlcretinden oluĢan toplam 169835 TL yargılama

giderinin baĢvurucuya oumldenmesine karar verilmesi gerekir

84 BaĢvurucunun herhangi bir tazminat talebi olmadığından bu husus

değerlendirilmemiĢtir Ancak 6216 sayılı Kanunrsquoun 50 maddesinin (1) numaralı fıkrasında

esas inceleme sonunda ihlal kararı verilmesi hacirclinde ihlalin ve sonuccedillarının ortadan

kaldırılması iccedilin yapılması gerekenlere huumlkmedileceği belirtilmiĢtir BaĢvuruda Anayasanın

26 maddesinin ihlal edildiği sonucuna varıldığı goumlzetilerek ihlal tespitinin yeterli tatmin

sağlayamayacağı anlaĢılmakla 6216 sayılı Kanunrsquoun 50 maddesinin (1) ve (2) numaralı

fıkraları uyarınca yeniden yargılama yapılmasına karar verilmesi gerekir

V HUumlKUumlM

Accedilıklanan gerekccedilelerle

A BaĢvurucunun ifade oumlzguumlrluumlğuumlnuumln ihlal edildiği youmlnuumlndeki iddiasının KABUL

EDĠLEBĠLĠR OLDUĞUNA OYBĠRLĠĞĠYLE

B BaĢvurucunun Anayasarsquonın 26 maddesinin birinci fıkrasında guumlvence altına

alınan ifade oumlzguumlrluumlğuumlnuumln ĠHLAL EDĠLDĠĞĠNE Burhan UumlSTUumlN Serdar OumlZGUumlLDUumlR ve

Muammer TOPALrsquoın karĢıoyu ve OYCcedilOKLUĞUYLA

C 19835 TL harccedil ve 1500 TL vekacirclet uumlcretinden oluĢan toplam 169835 TL

yargılama giderinin BAġVURUCUYA OumlDENMESĠNE

BaĢvuru Numarası 20138503

Karar Tarihi 27102015

19

D Oumldemenin kararın tebliğini takiben baĢvurucunun Maliye Bakanlığına baĢvuru

tarihinden itibaren doumlrt ay iccedilinde yapılmasına oumldemede gecikme olması hacirclinde bu suumlrenin

sona erdiği tarihten oumldeme tarihine kadar geccedilen suumlre iccedilin yasal faiz uygulanmasına

E 6216 sayılı Kanunrsquoun 50 maddesinin (2) numaralı fıkrası uyarınca ihlalin ve

sonuccedillarının ortadan kaldırılması iccedilin yeniden yargılama yapmak uumlzere kararın bir oumlrneğinin

Ankara 6 Asliye Hukuk Mahkemesine GOumlNDERĠLMESĠNE

F Bilgi edinilmesi iccedilin kararın bir oumlrneğinin Adalet Bakanlığına ve ĠccediliĢleri

Bakanlığına goumlnderilmesine

27102015 tarihinde karar verildi

BaĢkan

Zuumlhtuuml ARSLAN

BaĢkanvekili

Burhan UumlSTUumlN

BaĢkanvekili

Engin YILDIRIM

Uumlye

Serdar OumlZGUumlLDUumlR

Uumlye

Serruh KALELĠ

Uumlye

Osman Alifeyyaz PAKSUumlT

Uumlye

Recep KOumlMUumlRCUuml

Uumlye

Nuri NECĠPOĞLU

Uumlye

Hicabi DURSUN

Uumlye

Celal Muumlmtaz AKINCI

Uumlye

Erdal TERCAN

Uumlye

Muammer TOPAL

Uumlye

Hasan Tahsin GOumlKCAN

Uumlye

Kadir OumlZKAYA

Uumlye

Rıdvan GUumlLECcedil

BaĢvuru Numarası 20138503

Karar Tarihi 27102015

20

KARŞIOY GEREKCcedilESİ

BaĢvurucunun yazdığı kitabın bir buumltuumln olarak incelenmesinde ifade oumlzguumlrluumlğuuml

sınırlarının aĢıldığı kitapta sarfedilen soumlzlerin ve iddiaların demokratik bir toplumda

baĢvurucunun ifade oumlzguumlrluumlğuuml ile baĢkalarının Ģoumlhret veya haklarının korunması arasında

makul bir denge teĢkil etmediği ayrıca kitabın oumln ve arka kapaklarındaki resim ve tanıtım

yazılarının da baĢvurucunun Ģeref ve itibara youmlnelik duumlĢuumlncelerini ortaya koyduğu

dolayısiyle derece mahkemelerinin bu konudaki tespit ve vardıkları sonucun hukuka uyarlı

bulunduğu ve baĢvurucunun Anayasarsquonın 26 maddesinde guumlvence altına alınan ifade

oumlzguumlrluumlğuumlnuumln ihlacircl edilmediği kanaatine vardığımızdan ccediloğunluğun aksi youmlndeki kararına

katılmıyoruz

BaĢkanvekili

Burhan UumlSTUumlN

Uumlye

Serdar OumlZGUumlLDUumlR

Uumlye

Muammer TOPAL

Page 18: ANAYASA MAHKEMESİ53. sayfasında “Yalçın Küçük, Gül'ün ei için, „ibrani‟ dediğinde elektriğe tutulmu bir Toy gibi çırpınıyor, hemen kağıda kaleme sarılıp mektup

BaĢvuru Numarası 20138503

Karar Tarihi 27102015

17

olduğuna kuĢku yoktur Ayrıca huumlkucircmetlere ve siyasetccedililere youmlneltilen eleĢtirinin sınırı da

oumlzel kiĢilere goumlre daha geniĢtir

75 Ġfade oumlzguumlrluumlğuumlne youmlnelik olarak tazminata veya cezaya karar verirken ifade

oumlzguumlrluumlğuumlnuumln kullanılmasından kaynaklanan yarardan ccedilok daha ağır basan korunması

gereken bir yararın varlığının olup olmadığı değerlendirilirken ldquoolgusal iddialarrdquo ile ldquodeğer

yargısırdquo arasındaki farkın dikkatlice ortaya konulması gerekir Olgusal iddiaların

dayanaklarının ortaya konulmasının beklenmesi muumlmkuumlnken değer yargılarının gerccedilekliğinin

kanıtlanmasını beklemek muumlmkuumln değildir (De Haes and GijselsBelccedilika B No 1998392

2421997 sect 42) Bununla birlikte somut olaydaki gibi birccedilok kitaptan gazete haber ve

yazıları ile dergi makalelerinden alıntılar temelinde ortaya atılan iddialar soumlz konusu

olduğunda ldquoolgusal iddialarrdquo ile ldquodeğer yargılarınırdquo ayırt etmek oldukccedila zordur Yine de

olgusal iddialar ile desteklenmese bile değer yargılarının aĢırı olması kabul edilebilir bir

durumdur (JerusalemAvusturya B No 2695895 2722001 sect 43)

76 BaĢvuru konusu kitapta kitabın yayımlandığı tarihte dıĢiĢleri bakanı ve

cumhurbaĢkanı adayı olan davacı Abdullah Guumlluumln siyasi ve aile yaĢamına iliĢkin bazı

detaylara yer verilmiĢ ve bazı iddialar ortaya atılmıĢtır Ancak ortaya atılan iddialar genel

olarak baĢka kitaplardan gazete haber ve yazıları ile dergi makalelerinden alıntılar temelinde

yapılmıĢtır Bununla birlikte kitapta sıklıkla atıf yapılan bir baĢka kaynak ise Yargıtay

Cumhuriyet BaĢsavcılığının bazı yazıĢmaları ile Abdullah Oumlcalanrsquoın bir mektubudur Bu

kapsamda kullanılan kaynakların buumlyuumlk ccediloğunluğunun herkesin ulaĢabileceği yazı ve haberler

ile ccediloğunlukla davacının siyasi goumlruumlĢlerine muhalif kiĢilerin yazıları olduğu anlaĢılmaktadır

(bkz sect 18) Dolayısıyla kitap oumlnemli oumllccediluumlde herkesin ulaĢabileceği accedilık kaynaklar

kullanılarak yapılan bazı değer yargılarına dayanmaktadır

77 Oumlte yandan baĢvurucunun yazdığı kitabının yoğun siyasi tartıĢmaların yaĢandığı

bir doumlnemde yayımlandığı goumlzetildiğinde kamu yararına youmlnelik olmadığı soumlylenemez

BaĢvurucunun boumlyle bir doumlnemde kendi adına kamuoyunu bilgilendirmek ve eleĢtirilerle

kamuoyu oluĢturmak amacıyla hareket ettiği accedilıktır Oumlte yandan baĢvurucunun yorumları ve

ccedilıkarımlarının ağır eleĢtiri olduğunda herhangi bir teredduumlt olmamasına rağmen baĢvurucunun

yorumlarının ve ccedilıkarımlarının keyficirc kiĢisel saldırı boyutuna ulaĢtığı da soumlylenemez

BaĢvurucunun polemik iccedileren agresif usuluuml değerlendirilirken ifade oumlzguumlrluumlğuumlnuumln sadece

haber ve fikirlerin iccedileriğini korumadığı haber ve fikirlerin iletilme usuluumlnuuml de koruduğu

goumlzetilmelidir (JersildDanimarka B No 1589089 2391984 sect 31)

78 Demokratik toplumda -oumlzellikle siyasi kiĢiler uumlzerinde- ccediloğulcu bir tartıĢma

ortamının sağlanması oumlnemlidir Boumlylelikle demokrasinin asıl iĢlevi olan haber bilgi ve

eleĢtirilerin oumlzguumlrce dile getirilmesi iccedilin uygun ortam sağlanabilecektir Siyasi kiĢiler

demokratik bir ortamda kendilerine youmlnelik ağır eleĢtiriler yapılabileceğini aile ve oumlzel

yaĢamlarının suumlrekli takip edileceğini bilerek tercihlerini belirlemektedirler Bu bağlamda

baĢvurucunun uzun yıllardır siyasetin iccedilinde ve cumhurbaĢkanı adayı olan kiĢi hakkında -

oumlnceden yayımlanmıĢ kaynaklar temelinde- siyasi hayatında yapmıĢ olduğu bazı tercihlerden

yola ccedilıkarak aile hayatına iliĢkin bilgiler iletmesine ve ağır eleĢtiriler yapmasına demokratik

ccediloğulculuk accedilısından tahammuumll edilmesi gerekir Bu tuumlr aile hayatına iliĢkin bilgilere ağır

eleĢtirilere ve değerlendirmelere tahammuumll edilmesi ve ifade oumlzguumlrluumlğuumlnuumln guumlvencesi ile

bunların dile getirilmesi demokrasinin sağlıklı iĢlemesini sağlayacaktır

79 Rahatsız edici de olsa siyasilere iliĢkin yapılan bilgilendirme ve eleĢtirilerin

cezalandırılması ldquocaydırıcı etkirdquo doğurarak toplumdaki ve kamuoyundaki farklı seslerin

susturulmasına yol accedilabilir Cezalandırılma korkusu ccediloğulcu toplumun suumlrduumlruumllebilmesine

BaĢvuru Numarası 20138503

Karar Tarihi 27102015

18

engel olabilir Bu nedenle somut olayda baĢvurucunun 15000 TL tazminat oumldemesine karar

verilmesi siyasilere youmlnelik olarak bilgilendirme ve eleĢtiri ortamına zarar verebilecektir

Dolayısıyla baĢvurucunun ifade oumlzguumlrluumlğuumlne yapılan muumldahalenin ldquobaĢkalarının Ģoumlhret ve

haklarınınrdquo korunması iccedilin demokratik bir toplumda gerekli bir muumldahale olmadığı kanaatine

varılmıĢtır

80 Accedilıklanan nedenlerle baĢvurucunun Anayasarsquonın 26 maddesinde guumlvence altına

alınan ifade oumlzguumlrluumlğuumlnuumln ihlal edildiğine karar verilmesi gerekir Serruh KALELĠ Erdal

TERCAN ve Hasan Tahsin GOumlKCAN Anayasarsquonın 28 maddesi youmlnuumlnden de ihlal bulunması

gerektiği gerekccedilesiyle bu sonuca katılmıĢlardır

Burhan UumlSTUumlN Serdar OumlZGUumlLDUumlR ve Muammer TOPAL bu goumlruumlĢe

katılmamıĢlardır

3 6216 Sayılı Kanunrsquoun 50 Maddesi Youmlnuumlnden

81 BaĢvurucu maddi ve manevi zararlarına iliĢkin haklarının saklı tutulmasını talep

etmiĢtir

82 3032011 tarihli ve 6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin KuruluĢu ve Yargılama

Usulleri Hakkında Kanunun Kararlar kenar baĢlıklı 50 maddesinin (2) numaralı fıkrası

Ģoumlyledir

Tespit edilen ihlal bir mahkeme kararından kaynaklanmışsa ihlali ve sonuccedillarını

ortadan kaldırmak iccedilin yeniden yargılama yapmak uumlzere dosya ilgili mahkemeye goumlnderilir

Yeniden yargılama yapılmasında hukuki yarar bulunmayan hacircllerde başvurucu lehine

tazminata huumlkmedilebilir veya genel mahkemelerde dava accedilılması yolu goumlsterilebilir Yeniden

yargılama yapmakla yuumlkuumlmluuml mahkeme Anayasa Mahkemesinin ihlal kararında accedilıkladığı

ihlali ve sonuccedillarını ortadan kaldıracak şekilde muumlmkuumlnse dosya uumlzerinden karar verir

83 BaĢvurucu vekacirclet uumlcreti ve yargılama giderlerinin tahsilini talep ettiğinden

19835 baĢvuru harcı ve 1500 TL vekacirclet uumlcretinden oluĢan toplam 169835 TL yargılama

giderinin baĢvurucuya oumldenmesine karar verilmesi gerekir

84 BaĢvurucunun herhangi bir tazminat talebi olmadığından bu husus

değerlendirilmemiĢtir Ancak 6216 sayılı Kanunrsquoun 50 maddesinin (1) numaralı fıkrasında

esas inceleme sonunda ihlal kararı verilmesi hacirclinde ihlalin ve sonuccedillarının ortadan

kaldırılması iccedilin yapılması gerekenlere huumlkmedileceği belirtilmiĢtir BaĢvuruda Anayasanın

26 maddesinin ihlal edildiği sonucuna varıldığı goumlzetilerek ihlal tespitinin yeterli tatmin

sağlayamayacağı anlaĢılmakla 6216 sayılı Kanunrsquoun 50 maddesinin (1) ve (2) numaralı

fıkraları uyarınca yeniden yargılama yapılmasına karar verilmesi gerekir

V HUumlKUumlM

Accedilıklanan gerekccedilelerle

A BaĢvurucunun ifade oumlzguumlrluumlğuumlnuumln ihlal edildiği youmlnuumlndeki iddiasının KABUL

EDĠLEBĠLĠR OLDUĞUNA OYBĠRLĠĞĠYLE

B BaĢvurucunun Anayasarsquonın 26 maddesinin birinci fıkrasında guumlvence altına

alınan ifade oumlzguumlrluumlğuumlnuumln ĠHLAL EDĠLDĠĞĠNE Burhan UumlSTUumlN Serdar OumlZGUumlLDUumlR ve

Muammer TOPALrsquoın karĢıoyu ve OYCcedilOKLUĞUYLA

C 19835 TL harccedil ve 1500 TL vekacirclet uumlcretinden oluĢan toplam 169835 TL

yargılama giderinin BAġVURUCUYA OumlDENMESĠNE

BaĢvuru Numarası 20138503

Karar Tarihi 27102015

19

D Oumldemenin kararın tebliğini takiben baĢvurucunun Maliye Bakanlığına baĢvuru

tarihinden itibaren doumlrt ay iccedilinde yapılmasına oumldemede gecikme olması hacirclinde bu suumlrenin

sona erdiği tarihten oumldeme tarihine kadar geccedilen suumlre iccedilin yasal faiz uygulanmasına

E 6216 sayılı Kanunrsquoun 50 maddesinin (2) numaralı fıkrası uyarınca ihlalin ve

sonuccedillarının ortadan kaldırılması iccedilin yeniden yargılama yapmak uumlzere kararın bir oumlrneğinin

Ankara 6 Asliye Hukuk Mahkemesine GOumlNDERĠLMESĠNE

F Bilgi edinilmesi iccedilin kararın bir oumlrneğinin Adalet Bakanlığına ve ĠccediliĢleri

Bakanlığına goumlnderilmesine

27102015 tarihinde karar verildi

BaĢkan

Zuumlhtuuml ARSLAN

BaĢkanvekili

Burhan UumlSTUumlN

BaĢkanvekili

Engin YILDIRIM

Uumlye

Serdar OumlZGUumlLDUumlR

Uumlye

Serruh KALELĠ

Uumlye

Osman Alifeyyaz PAKSUumlT

Uumlye

Recep KOumlMUumlRCUuml

Uumlye

Nuri NECĠPOĞLU

Uumlye

Hicabi DURSUN

Uumlye

Celal Muumlmtaz AKINCI

Uumlye

Erdal TERCAN

Uumlye

Muammer TOPAL

Uumlye

Hasan Tahsin GOumlKCAN

Uumlye

Kadir OumlZKAYA

Uumlye

Rıdvan GUumlLECcedil

BaĢvuru Numarası 20138503

Karar Tarihi 27102015

20

KARŞIOY GEREKCcedilESİ

BaĢvurucunun yazdığı kitabın bir buumltuumln olarak incelenmesinde ifade oumlzguumlrluumlğuuml

sınırlarının aĢıldığı kitapta sarfedilen soumlzlerin ve iddiaların demokratik bir toplumda

baĢvurucunun ifade oumlzguumlrluumlğuuml ile baĢkalarının Ģoumlhret veya haklarının korunması arasında

makul bir denge teĢkil etmediği ayrıca kitabın oumln ve arka kapaklarındaki resim ve tanıtım

yazılarının da baĢvurucunun Ģeref ve itibara youmlnelik duumlĢuumlncelerini ortaya koyduğu

dolayısiyle derece mahkemelerinin bu konudaki tespit ve vardıkları sonucun hukuka uyarlı

bulunduğu ve baĢvurucunun Anayasarsquonın 26 maddesinde guumlvence altına alınan ifade

oumlzguumlrluumlğuumlnuumln ihlacircl edilmediği kanaatine vardığımızdan ccediloğunluğun aksi youmlndeki kararına

katılmıyoruz

BaĢkanvekili

Burhan UumlSTUumlN

Uumlye

Serdar OumlZGUumlLDUumlR

Uumlye

Muammer TOPAL

Page 19: ANAYASA MAHKEMESİ53. sayfasında “Yalçın Küçük, Gül'ün ei için, „ibrani‟ dediğinde elektriğe tutulmu bir Toy gibi çırpınıyor, hemen kağıda kaleme sarılıp mektup

BaĢvuru Numarası 20138503

Karar Tarihi 27102015

18

engel olabilir Bu nedenle somut olayda baĢvurucunun 15000 TL tazminat oumldemesine karar

verilmesi siyasilere youmlnelik olarak bilgilendirme ve eleĢtiri ortamına zarar verebilecektir

Dolayısıyla baĢvurucunun ifade oumlzguumlrluumlğuumlne yapılan muumldahalenin ldquobaĢkalarının Ģoumlhret ve

haklarınınrdquo korunması iccedilin demokratik bir toplumda gerekli bir muumldahale olmadığı kanaatine

varılmıĢtır

80 Accedilıklanan nedenlerle baĢvurucunun Anayasarsquonın 26 maddesinde guumlvence altına

alınan ifade oumlzguumlrluumlğuumlnuumln ihlal edildiğine karar verilmesi gerekir Serruh KALELĠ Erdal

TERCAN ve Hasan Tahsin GOumlKCAN Anayasarsquonın 28 maddesi youmlnuumlnden de ihlal bulunması

gerektiği gerekccedilesiyle bu sonuca katılmıĢlardır

Burhan UumlSTUumlN Serdar OumlZGUumlLDUumlR ve Muammer TOPAL bu goumlruumlĢe

katılmamıĢlardır

3 6216 Sayılı Kanunrsquoun 50 Maddesi Youmlnuumlnden

81 BaĢvurucu maddi ve manevi zararlarına iliĢkin haklarının saklı tutulmasını talep

etmiĢtir

82 3032011 tarihli ve 6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin KuruluĢu ve Yargılama

Usulleri Hakkında Kanunun Kararlar kenar baĢlıklı 50 maddesinin (2) numaralı fıkrası

Ģoumlyledir

Tespit edilen ihlal bir mahkeme kararından kaynaklanmışsa ihlali ve sonuccedillarını

ortadan kaldırmak iccedilin yeniden yargılama yapmak uumlzere dosya ilgili mahkemeye goumlnderilir

Yeniden yargılama yapılmasında hukuki yarar bulunmayan hacircllerde başvurucu lehine

tazminata huumlkmedilebilir veya genel mahkemelerde dava accedilılması yolu goumlsterilebilir Yeniden

yargılama yapmakla yuumlkuumlmluuml mahkeme Anayasa Mahkemesinin ihlal kararında accedilıkladığı

ihlali ve sonuccedillarını ortadan kaldıracak şekilde muumlmkuumlnse dosya uumlzerinden karar verir

83 BaĢvurucu vekacirclet uumlcreti ve yargılama giderlerinin tahsilini talep ettiğinden

19835 baĢvuru harcı ve 1500 TL vekacirclet uumlcretinden oluĢan toplam 169835 TL yargılama

giderinin baĢvurucuya oumldenmesine karar verilmesi gerekir

84 BaĢvurucunun herhangi bir tazminat talebi olmadığından bu husus

değerlendirilmemiĢtir Ancak 6216 sayılı Kanunrsquoun 50 maddesinin (1) numaralı fıkrasında

esas inceleme sonunda ihlal kararı verilmesi hacirclinde ihlalin ve sonuccedillarının ortadan

kaldırılması iccedilin yapılması gerekenlere huumlkmedileceği belirtilmiĢtir BaĢvuruda Anayasanın

26 maddesinin ihlal edildiği sonucuna varıldığı goumlzetilerek ihlal tespitinin yeterli tatmin

sağlayamayacağı anlaĢılmakla 6216 sayılı Kanunrsquoun 50 maddesinin (1) ve (2) numaralı

fıkraları uyarınca yeniden yargılama yapılmasına karar verilmesi gerekir

V HUumlKUumlM

Accedilıklanan gerekccedilelerle

A BaĢvurucunun ifade oumlzguumlrluumlğuumlnuumln ihlal edildiği youmlnuumlndeki iddiasının KABUL

EDĠLEBĠLĠR OLDUĞUNA OYBĠRLĠĞĠYLE

B BaĢvurucunun Anayasarsquonın 26 maddesinin birinci fıkrasında guumlvence altına

alınan ifade oumlzguumlrluumlğuumlnuumln ĠHLAL EDĠLDĠĞĠNE Burhan UumlSTUumlN Serdar OumlZGUumlLDUumlR ve

Muammer TOPALrsquoın karĢıoyu ve OYCcedilOKLUĞUYLA

C 19835 TL harccedil ve 1500 TL vekacirclet uumlcretinden oluĢan toplam 169835 TL

yargılama giderinin BAġVURUCUYA OumlDENMESĠNE

BaĢvuru Numarası 20138503

Karar Tarihi 27102015

19

D Oumldemenin kararın tebliğini takiben baĢvurucunun Maliye Bakanlığına baĢvuru

tarihinden itibaren doumlrt ay iccedilinde yapılmasına oumldemede gecikme olması hacirclinde bu suumlrenin

sona erdiği tarihten oumldeme tarihine kadar geccedilen suumlre iccedilin yasal faiz uygulanmasına

E 6216 sayılı Kanunrsquoun 50 maddesinin (2) numaralı fıkrası uyarınca ihlalin ve

sonuccedillarının ortadan kaldırılması iccedilin yeniden yargılama yapmak uumlzere kararın bir oumlrneğinin

Ankara 6 Asliye Hukuk Mahkemesine GOumlNDERĠLMESĠNE

F Bilgi edinilmesi iccedilin kararın bir oumlrneğinin Adalet Bakanlığına ve ĠccediliĢleri

Bakanlığına goumlnderilmesine

27102015 tarihinde karar verildi

BaĢkan

Zuumlhtuuml ARSLAN

BaĢkanvekili

Burhan UumlSTUumlN

BaĢkanvekili

Engin YILDIRIM

Uumlye

Serdar OumlZGUumlLDUumlR

Uumlye

Serruh KALELĠ

Uumlye

Osman Alifeyyaz PAKSUumlT

Uumlye

Recep KOumlMUumlRCUuml

Uumlye

Nuri NECĠPOĞLU

Uumlye

Hicabi DURSUN

Uumlye

Celal Muumlmtaz AKINCI

Uumlye

Erdal TERCAN

Uumlye

Muammer TOPAL

Uumlye

Hasan Tahsin GOumlKCAN

Uumlye

Kadir OumlZKAYA

Uumlye

Rıdvan GUumlLECcedil

BaĢvuru Numarası 20138503

Karar Tarihi 27102015

20

KARŞIOY GEREKCcedilESİ

BaĢvurucunun yazdığı kitabın bir buumltuumln olarak incelenmesinde ifade oumlzguumlrluumlğuuml

sınırlarının aĢıldığı kitapta sarfedilen soumlzlerin ve iddiaların demokratik bir toplumda

baĢvurucunun ifade oumlzguumlrluumlğuuml ile baĢkalarının Ģoumlhret veya haklarının korunması arasında

makul bir denge teĢkil etmediği ayrıca kitabın oumln ve arka kapaklarındaki resim ve tanıtım

yazılarının da baĢvurucunun Ģeref ve itibara youmlnelik duumlĢuumlncelerini ortaya koyduğu

dolayısiyle derece mahkemelerinin bu konudaki tespit ve vardıkları sonucun hukuka uyarlı

bulunduğu ve baĢvurucunun Anayasarsquonın 26 maddesinde guumlvence altına alınan ifade

oumlzguumlrluumlğuumlnuumln ihlacircl edilmediği kanaatine vardığımızdan ccediloğunluğun aksi youmlndeki kararına

katılmıyoruz

BaĢkanvekili

Burhan UumlSTUumlN

Uumlye

Serdar OumlZGUumlLDUumlR

Uumlye

Muammer TOPAL

Page 20: ANAYASA MAHKEMESİ53. sayfasında “Yalçın Küçük, Gül'ün ei için, „ibrani‟ dediğinde elektriğe tutulmu bir Toy gibi çırpınıyor, hemen kağıda kaleme sarılıp mektup

BaĢvuru Numarası 20138503

Karar Tarihi 27102015

19

D Oumldemenin kararın tebliğini takiben baĢvurucunun Maliye Bakanlığına baĢvuru

tarihinden itibaren doumlrt ay iccedilinde yapılmasına oumldemede gecikme olması hacirclinde bu suumlrenin

sona erdiği tarihten oumldeme tarihine kadar geccedilen suumlre iccedilin yasal faiz uygulanmasına

E 6216 sayılı Kanunrsquoun 50 maddesinin (2) numaralı fıkrası uyarınca ihlalin ve

sonuccedillarının ortadan kaldırılması iccedilin yeniden yargılama yapmak uumlzere kararın bir oumlrneğinin

Ankara 6 Asliye Hukuk Mahkemesine GOumlNDERĠLMESĠNE

F Bilgi edinilmesi iccedilin kararın bir oumlrneğinin Adalet Bakanlığına ve ĠccediliĢleri

Bakanlığına goumlnderilmesine

27102015 tarihinde karar verildi

BaĢkan

Zuumlhtuuml ARSLAN

BaĢkanvekili

Burhan UumlSTUumlN

BaĢkanvekili

Engin YILDIRIM

Uumlye

Serdar OumlZGUumlLDUumlR

Uumlye

Serruh KALELĠ

Uumlye

Osman Alifeyyaz PAKSUumlT

Uumlye

Recep KOumlMUumlRCUuml

Uumlye

Nuri NECĠPOĞLU

Uumlye

Hicabi DURSUN

Uumlye

Celal Muumlmtaz AKINCI

Uumlye

Erdal TERCAN

Uumlye

Muammer TOPAL

Uumlye

Hasan Tahsin GOumlKCAN

Uumlye

Kadir OumlZKAYA

Uumlye

Rıdvan GUumlLECcedil

BaĢvuru Numarası 20138503

Karar Tarihi 27102015

20

KARŞIOY GEREKCcedilESİ

BaĢvurucunun yazdığı kitabın bir buumltuumln olarak incelenmesinde ifade oumlzguumlrluumlğuuml

sınırlarının aĢıldığı kitapta sarfedilen soumlzlerin ve iddiaların demokratik bir toplumda

baĢvurucunun ifade oumlzguumlrluumlğuuml ile baĢkalarının Ģoumlhret veya haklarının korunması arasında

makul bir denge teĢkil etmediği ayrıca kitabın oumln ve arka kapaklarındaki resim ve tanıtım

yazılarının da baĢvurucunun Ģeref ve itibara youmlnelik duumlĢuumlncelerini ortaya koyduğu

dolayısiyle derece mahkemelerinin bu konudaki tespit ve vardıkları sonucun hukuka uyarlı

bulunduğu ve baĢvurucunun Anayasarsquonın 26 maddesinde guumlvence altına alınan ifade

oumlzguumlrluumlğuumlnuumln ihlacircl edilmediği kanaatine vardığımızdan ccediloğunluğun aksi youmlndeki kararına

katılmıyoruz

BaĢkanvekili

Burhan UumlSTUumlN

Uumlye

Serdar OumlZGUumlLDUumlR

Uumlye

Muammer TOPAL

Page 21: ANAYASA MAHKEMESİ53. sayfasında “Yalçın Küçük, Gül'ün ei için, „ibrani‟ dediğinde elektriğe tutulmu bir Toy gibi çırpınıyor, hemen kağıda kaleme sarılıp mektup

BaĢvuru Numarası 20138503

Karar Tarihi 27102015

20

KARŞIOY GEREKCcedilESİ

BaĢvurucunun yazdığı kitabın bir buumltuumln olarak incelenmesinde ifade oumlzguumlrluumlğuuml

sınırlarının aĢıldığı kitapta sarfedilen soumlzlerin ve iddiaların demokratik bir toplumda

baĢvurucunun ifade oumlzguumlrluumlğuuml ile baĢkalarının Ģoumlhret veya haklarının korunması arasında

makul bir denge teĢkil etmediği ayrıca kitabın oumln ve arka kapaklarındaki resim ve tanıtım

yazılarının da baĢvurucunun Ģeref ve itibara youmlnelik duumlĢuumlncelerini ortaya koyduğu

dolayısiyle derece mahkemelerinin bu konudaki tespit ve vardıkları sonucun hukuka uyarlı

bulunduğu ve baĢvurucunun Anayasarsquonın 26 maddesinde guumlvence altına alınan ifade

oumlzguumlrluumlğuumlnuumln ihlacircl edilmediği kanaatine vardığımızdan ccediloğunluğun aksi youmlndeki kararına

katılmıyoruz

BaĢkanvekili

Burhan UumlSTUumlN

Uumlye

Serdar OumlZGUumlLDUumlR

Uumlye

Muammer TOPAL