Upload
trinhliem
View
236
Download
1
Embed Size (px)
Citation preview
1. Bu kitapçıkta Temel Bilimler Testi bulunmaktadır. Soru kitapçığınızın kapağındaki ilgili yerlere adınızı, soyadınızı, T.C. Kimlik numaranızı ve sınav salonu-nuzu yazmayı unutmayınız.
2. Bu kitapçıktaki test toplam 120 sorudan oluşmak-tadır.
3. Bu test için verilen toplam cevaplama süresi 150 dakikadır (2,5 saat).
4. Bu kitapçıktaki testte yer alan her sorunun sadece bir doğru cevabı vardır. Bir soru için birden çok ce-vap yeri işaretlenmişse o soru yanlış cevaplanmış sayılacaktır.
5. İşaretlediğiniz bir cevabı değiştirmek istediğinizde, silme işlemini çok iyi yapmanız gerektiğini unut-mayınız.
6. Bu test puanlanırken doğru cevaplarınızın sayısın-dan yanlış cevaplarınızın sayısının dörtte biri dü-şülecek ve kalan sayı ham puanınız olacaktır. Bu nedenle, hakkında hiçbir fikriniz olmayan soruları boş bırakınız. Ancak, soruda verilen seçeneklerden birkaçını eleyebiliyorsanız kalanlar arasında doğru cevabı kestirmeniz yararınıza olabilir.
7. Cevaplamaya istediğiniz sorudan başlayabilirsiniz. Bir soru ile ilgili cevabınızı, cevap kâğıdında o soru için ayrılmış olan yere işaretlemeyi unutmayınız.
8. Cevap kağıdında T.C. Kimlik numaranızın eksik ol-ması halinde sınavınız değerlendirmeye alınmaya-caktır.
Bu testin her hakkı saklıdır. Hangi amaçla olursa olsun, testlerin tamamının veya bir kısmının Tustime’ın yazılı izni olmadan kopya edilmesi, fotoğrafının çekilmesi, herhangi bir yolla çoğaltılması, yayımlanması ya da kullanılması yasaktır. Bu yasağa uymayanlar gerekli cezai sorumluluğu ve testlerin hazırlanmasındaki külfeti peşinen kabullenmiş sayılır.
Bu kitapçık basıldıktan sonra ortaya çıkacak baskı hataları ve düzeltmeleri “www.tustime.com” adresin-den takip edebilirsiniz.
ADAYIN
ADI : ....................................................................................................
SOYADI : ....................................................................................................
T.C. KİMLİK NO : ....................................................................................................
SINAV SALONU : ....................................................................................................
ARALIK 2014 TUS’A HAZIRLIK DENEME SINAVI 40TEMEL BİLİMLER TESTİ
GENEL AÇIKLAMA
01. 14. (14 Soru) :
15. 22. (8 Soru) :
23. 32. (10 Soru) :
33. 54. (22 Soru) :
55. 76. (22 Soru) :
77. 98. (22 Soru) :
99. 120. (22 Soru) :
Anatomi
Histoloji, Embriyoloji
Fizyoloji
Biyokimya
Mikrobiyoloji
Patoloji
Farmakoloji
TEMEL BİLİMLER
İSTANBUL–MERKEZ Molla Gürani Mah. Oğuzhan Cad. Akkoyunlu Sok. Transal İş Merkezi No:1 FINDIKZADE / İSTANBULTel: 0212 521 77 85Faks: 0212 521 77 65
TUSTIME–KADIKÖYİbrahimağa Zaviye Sokak Kat: 1 Bağımsız Bölüm No: 3 Koşuyolu - KADIKÖY / İSTANBULTel: 0216 336 24 29Faks: 0216 336 24 82
ANKARAMamak Cad. Dikimevi Postahanesi Yanı Dikimevi-MAMAK/ANKARATel: 0312 417 23 45Faks: 0312 425 14 09
İZMİRCumhuriyet Bulvarı No: 99/7 Kat: 2 M. Rıza İş Merkezi (Anadolubank Üstü)Pasaport / İZMİRTel: 0232 425 11 55Faks: 0232 425 11 57
ISPARTAGazi Kemal Mah. 1317 Sok.Henden Ap. No: 11 D: 9/10 Merkez / ISPARTATel: 0246 232 66 00Faks: 0246 232 77 00Gsm: 0507 408 01 51
TUSTIME–KARTAL (OFFLINE)Akşemsettin Cad. Firuz Hanım Sit. 6. Blok D:7 Uğurmumcu-Yakacık/KARTALTel: 0507 202 61 84
TUSTIME–MANİSA (OFFLINE)Uncubozköy Mah. 5504 Sokak 13/A/25 MANİSA
TUSTIME–BALÇOVA (OFFLINE)Poyraz Sok.No: 4/A BALÇOVA – İZMİR
TUSTIME–BORNOVA (OFFLINE)Kazım Dirik Mah. 185 Sk. N:2/A BORNOVA – İZMİR
TUSTIME–AYDIN (OFFLINE)Meşrutiyet Mah. Gençlik Cad. No:74/A Merkez – AYDIN
TUSTIME–KIRIKKALE (OFFLINE)Yenişehir Mahallesi Fevzi Çakmak CaddesiNo:47/3– KIRIKKALETel: 0318 218 99 00
3DENEME SINAVI – 40
1. Linea musculi solei aşağıdaki kemiklerden hangisinde yer
alır?
A) Tibia
B) Femur
C) Fibula
D) Talus
E) Calcaneus
2. Aşağıdaki yapılardan hangisi protuberentia occipitalis
externa’ya tutunur?
A) M. rectus capitis posterior major
B) Lig. apicis dentis
C) Lig. supraspinale
D) Lig. nuchae
E) Membrana atlantooccipitalıs posterior
3. Ganglion geniculi nerede bulunur?
A) Foramen lacerum’un üzerinde
B) Fossa cranii media’da
C) Canalis nervi facialis içerisinde
D) Meatus acusticus internus içerisinde
E) Fossa pterygopalatina’da
4. Aşağıdaki kaslardan hangisi karın arka duvarında yer
almaz?
A) M. quadratus lumborum
B) M. iliacus
C) M. psoas major
D) M. psoas minor
E) M. erector spinae
5. M. abductor pollicis longus’un siniri aşağıdakilerden
hangisidir?
A) N. radialis
B) N. ulnaris
C) N. medianus
D) N. musculocutaneus
E) N. axillaris
6. Aşağıdaki kanallardan hangisi fossa ischioanalis’in lateral
duvarında yer alır?
A) Canalis analis
B) Canalis inguinalis
C) Canalis pudendalis
D) Canalis femoralis
E) Canalis obturatorius
7. Epistaksisi bulunan bir hastanın yapılan muayenesinde
kanamanın septum nasi’nin ön-alt parçasında yer alan
kiesselbach pleksusundan olduğu tespit edilmiştir.
Aşağıdaki arterlerden hangisi bu pleksusa katılmaz?
A) A. ethmoidalis anterior
B) A. ethmoidalis posterior
C) A. labialis superior
D) A. palatina major
E) A. sphenopalatina
2014 ARALIK TUS 40. DENEME SINAVITEMEL BİLİMLER TESTİ SORULARI
Bu testte sırasıyla Anatomi, Histoloji ve Embriyoloji, Fizyoloji, Biyokimya, Mikrobiyoloji,Patoloji, Farmakoloji soruları bulunmaktadır.
4 TUS’U KAZANDIRAN DOĞRU ADRES
8.
I- Truncus pulmonalis
II- V. cava superior
III- Aorta ascendens
IV- Vv. pulmonales
Sinus transversus pericardii yukarıda verilen damarlardan
hangi ikisi arasında yer almaz?
A) I ve II
B) I ve IV
C) II ve III
D) I ve III
E) III ve IV
9.
I- A. colica dextra
II- A. colica media
III- A. colica sinistra
IV- A. rectalis superior
Yukarıda verilen arterlerden hangisi(leri) a. mesenterica
inferior’un dalıdır?
A) I-II-III
B) II-III-IV
C) I-II
D) III-IV
E) IV
10. Glandulae submandibularis’in yüzeyel ve derin parçalarının
arasından aşağıdaki kaslardan hangisi geçer?
A) M. hyoglossus
B) M. genioglossus
C) M. geniohyoideus
D) M. mylohyoideus
E) M. stylohyoideus
11. Aşağıdakilerden hangisi diaphragma urogenitale’de
bulunan bezdir?
A) Gl. vestibularis major
B) Gl. bulbourethralis
C) Gl. paraurethralis
D) Gl. vesiculosa
E) Gl. prostatae
12. A. communicans posterior’daki bir anevrizma sonucu sağ n.
oculomotorius hasar görmüştür.
Bu hastada aşağıdaki bulgulardan hangisinin görülmesi
beklenmez?
A) Sağ gözde pitoz
B) Sol gözde indirek pupilla refleksinin alınamaması
C) Sağ gözde midriazis
D) Sağ gözde dışa şaşılık
E) Sağ gözde akomodasyon bozukluğu
13. Aşağıdaki sinirlerden hangisi sadece “gl. parotidea’ya
gidecek olan pre-gangliyonik parasempatik lifleri taşıyan”
sinirdir?
A) N. tympanicus
B) Chorda tympani
C) N. petrosus minor
D) N. petrosus major
E) N. auriculotemporalis
5DENEME SINAVI – 40
14. Fenestra vestibuli hangi iki boşluğu birbirine bağlayan bir
yapıdır?
A) Cavitas tympani’yi scala vestibuli’ye
B) Cavitas tympani’yi scala tympani’ye
C) Cavitas tympani’yi antrum mastoideum’a
D) Scala vestibuli’yi scala tympani’ye
E) Vestibulum’u cochlea’ya
15. Fetal dönemde kan ve kan damarlarının yapımı
için mezenkimal hücrelerden farklanan ilk hücre
aşağıdakilerden hangisidir?
A) Anjiyoblast
B) Fetal eritroblast
C) Proeritroblast
D) Hemositoblast
E) Hemanjiyoblast
16. Dişi üreme sistemine atılmış olan sperm hücrelerinin oositi
dölleme yeteneği kazanmasına ne ad verilir?
A) Akrozom reaksiyonu
B) Zona reaksiyonu
C) Hiperaktivasyon
D) Kapasitasyon
E) Hipermotilite
17. Kan–testis bariyeri aşağıdakilerden hangisinde doğru olarak
verilmiştir?
A) Sertoli hücreleri arasındaki sıkı bağlantıları
B) Sertoli hücreleri arasındaki desmozom tipi bağlantılar
C) Spermatogonyumların arasındaki sıkı bağlantıları
D) Spermatogonyumların arasındaki desmozom tipi
bağlantılar
E) Sertoli hücreleri ile endotel hücreleri arasındaki sıkı
bağlantılar
18. Aşağıdakilerden hangisi bir ekstraselüler bağ dokusu ara
maddesi bileşeni değildir?
A) Fibrillin
B) Laminin
C) Fibronektin
D) İntegrin
E) Kollajen
19. Hücrede Golgi cisimlerindeki proteinlerin mannoz
rezidülerine fosfat eklenememesi hangi organelin görevinin
hatalı olmasına neden olur?
A) Granüllü endoplazma retikulumu
B) Granülsüz endoplazma retikulumu
C) Golgi cismi
D) Lizozom
E) Endozom
6 TUS’U KAZANDIRAN DOĞRU ADRES
20. Kas kasılmasıyla ilgili olarak aşağıda verilen bilgilerden
yanlış olanı işaretleyiniz?
A) İskelet kaslarında sarkomerin kısalması iki Z çizgisinin
birbirine yaklaşması şeklinde izlenir.
B) İskelet kasının kasılması için kalsiyum iyonları
kalmoduline bağlanır.
C) İskelet kasının gevşemesinde titin proteini görev alır.
D) Kalp kasında kalsiyum kaynağı olarak hücre dışı ortam da
kullanılır.
E) Düz kaslar kasıldığında çekirdeğin şeklini değiştirdiği
izlenir.
21. Aşağıdakilerden hangisi bir glia hücresi değildir?
A) Pinealosit
B) Tanisit
C) Pituisit
D) Astrosit
E) Müller hücresi
22. Aşağıdaki hücrelerden hangisinin hormon salgılama
yeteneği yoktur?
A) Tiroid C hücresi
B) Mide G hücresi
C) Barsaklar M hücresi
D) Pankreas D hücresi
E) Trakea APUD hücresi
23. İskelet kasında çapraz köprülerin kurulmasında fonksiyonu
olmayan molekül aşağıdakilerden hangisidir?
A) ADP
B) Aktin
C) Titin
D) Tropomiyozin
E) Troponin–C
24. Aşağıdakilerin hangisinde nikotinik reseptör bulunmaz?
A) Adrenal medulla
B) Sempatik ganglion
C) Parasempatik ganglion
D) Sinoatrial nod hücresi
E) İskelet kası hücre membranı
25. Bir duyu reseptöründe, uyaran şiddetinin artması sonucu
afferent sinir aksiyon potansiyelinde meydana gelen
değişiklikler ile ilgili aşağıdaki ifadelerden hangisi
doğrudur?
A) Sinaptik aralıkta nörotransmitter salınması azalır.
B) Tek bir aksiyon potansiyelinin oluşma süresi kısalır.
C) Aksiyon potansiyelinin genliği artar.
D) Aksiyon potansiyelinin frekansı artar.
E) Aksiyon potansiyelinin eşik frekansı düşer.
26. Aşağıdaki hormonlardan hangisi mide ve bağırsak mukoza
duvarlarının büyümesinde uyarıcı (trofik) etkiye sahiptir?
A) Gastrin
B) Kolesistokinin
C) Sekretin
D) Ghrelin
E) Motilin
27. Aşağıdaki solunum fonksiyonu parametrelerinden hangisi
solunumsal bozukluğun tipini belirlemede en fazla yardımcı
olur?
A) Rezidüel hacim
B) Zorlu vital kapasite
C) İnspiratuar yedek hacim
D) Total akciğer kapasitesi
E) FEV1 / FVC oranı
7DENEME SINAVI – 40
28. Aşağıdakilerden hangisi, antidiüretik hormon
sekresyonunda artışa yol açmaz?
A) Plazma ozmolaritesinin artması
B) Ekstraselüler sıvı hacminin artması
C) Egzersiz
D) Anjiyotensin II
E) Ağrı
29. Sinus karotikus’ta baroreseptörlerin uyarılması
aşağıdakilerden hangisine neden olur?
A) Kalp hızında azalma
B) Periferik dirençte artma
C) Sistemik kan basıncında artma
D) Miyokart kontraktilitesinde artma
E) Plazma kolloid ozmotik basıncında azalma
30. Aşağıdaki glukoz taşıyıcı proteinlerden hangisi kas
dokusunda insüline bağımlı olarak çalışır?
A) GLUT1
B) GLUT2
C) GLUT3
D) GLUT4
E) GLUT5
31. Bir maddenin böbrek tübüllerindeki maksimal geri emilim
kapasitesinin azalması aşağıdakilerden hangisine yol açar?
A) Atılma eşiğinin düşmesine
B) Filtrasyon yükünün artmasına
C) Geri emilim miktarının artmasına
D) Filtrasyon yükünün azalmasına
E) Atılma eşiğinin yükselmesine
32. Aşağıdaki grafiklerden hangisi, yirmi sekiz günlük
menstrüel siklustaki follikül stimüle edici hormonun
salınım paterni için en uygundur?
33. Bir hastanın beslenme durumu hakkında bilgi sahibi olmak
için aşağıdaki proteinlerden hangisinin bakılması uygun
olur?
A) Albumin
B) Hemopeksin
C) Haptoglobin
D) Beta lipoprotein
E) İmmunoglobulin A
34. Aşağıdaki enzimlerden hangisinin eksikliği kanda amonyak
yükselmesine neden olur?
A) Karbamoil fosfat sentetaz II
B) Fenilalanin hidroksilaz
C) Sistationinaz
D) Tirozinaz
E) Argininosüksinaz
8 TUS’U KAZANDIRAN DOĞRU ADRES
35. Aşağıdakilerden hangisi tripeptit yapılıdır?
A) Anserin
B) Spermin
C) Melatonin
D) Tiroksin
E) Glutatyon
36. Glukagon hormonu, cAMP sentezini uyarmaktadır.
Aşağıdakilerden hangisinin aktivitesi bu yolla artmaktadır?
A) Asetil KoA karboksilaz
B) Hormon duyarlı lipaz
C) HMG KoA reduktaz
D) Hidroksi metil glutaril KoA redüktaz
E) Lipoprotein lipaz
37. İnsülin yetersizliğinde, aşağıdaki biyokimyasal olaylar veya
yollardan hangileri hızlanır?
A) Karaciğere glukoz transportu
B) Asetil KoA oksidasyonu
C) Glikoliz
D) Lipoliz
E) Yağ dokusuna glukoz ve amino asit transportu
38. Akut miyokard infarktüsü tanısı almış bir hastada gelişen
karaciğer hücre hasarı tanısında hangi enzim yararlıdır?
A) Alanin aminotransferaz
B) Aspartat aminotransferaz
C) Laktat dehidrogenaz–I
D) CK–MB
E) Troponin
39. Tiroid hormon sentezinde hangi iyona kofaktör olarak
gereksinim vardır?
A) Kobalt
B) Selenyum
C) Lityum
D) Nikel
E) İyot
40. Aşağıdaki pH değerlerinden hangisinde hemoglobinin
oksijen ile doygunluğu en azdır?
A) 11.6
B) 7.4
C) 8.2
D) 7.0
E) 4.8
41. Aşağıdakilerden hangisi kemik yapımını belirlemede
kullanılan biyokimyasal belirteçlerden biridir?
A) Asit fosfataz
B) Osteokalsin
C) Telopeptitler
D) Hidroksilizin
E) Hidroksiprolin
42. Aşağıdaki durumlardan hangisinde dışkıda dışkı pigmenti
bulunmaz?
A) Gilbert sendromu
B) Yenidoğan sarılığı
C) Dubin– Johnson Sendromu
D) Hemolitik anemi
E) Yanlış kan transfüzyonu
9DENEME SINAVI – 40
43. Folik asit eksikliği olan hastaların plazmasında
aşağıdakilerden hangisinde yükselme gözlenir?
A) Molanik asit
B) Sistein
C) Homosistein
D) Arginin
E) Aspartat
44. Pıhtılaşma faktörlerinden hangisi plazmanın tiyol bağımlı
transglutaminazıdır?
A) Faktör I
B) Faktör XIII
C) Faktör II
D) Faktör VIII
E) Faktör V
45. Aşağıdaki lipitlerden hangisi hücre membranında en fazla
miktarda bulunur?
A) Kolesterol
B) Fosfotidilkolin
C) Fosfotidilserin
D) Triaçilgliserol
E) Ester Kolesterol
46. Aşağıdaki GLUT tiplerinden hangisi ince barsakta primer
fruktoz alımından sorumludur?
A) GLUT1
B) GLUT2
C) GLUT3
D) GLUT4
E) GLUT5
47. Glikolizin ilk hız kısıtlayıcı basamağı olan hekzokinaz enzimi
glukoz’a fosfat transfer etmektedir.
Hekzokinaz enzimi hangi enzim sınıfına dahildir?
A) Transferaz
B) Liyaz
C) Ligaz
D) Hidrolaz
E) Nükleaz
48. Glikoprotein yapısında kullanılmayan şeker
aşağıdakilerden hangisidir?
A) UDP Glukoz
B) UDP Fukoz
C) UDP Fruktoz
D) UDP Galaktoz
E) CMP NANA
49. Aşağıdaki yağ sentezi enzimlerinden hangisi NADPH
kullanır?
A) Asetil coA karboksilaz
B) Enoil Redüktaz
C) Tiyoesteraz
D) ACP
E) Asetil açiltransferaz
50. Ezetimib barsakta kolesterol absorbsiyonunu hangi protein
üzerinden engeller?
A) Lamin
B) Niemann Pick C Like Protein
C) Anneksin
D) Laminin
E) Lipokortin
10 TUS’U KAZANDIRAN DOĞRU ADRES
51. Safra asidi sentezinin düzenleyici enzimi aşağıdakilerden
hangisidir?
A) Asetil coA Karboksilaz
B) HMG coA Redüktaz
C) HMG coA Liyaz
C) HMG coA Sentaz
E) 7–a Hidroksikaz
52. Aşağıdaki enzimlerden hangisi pürin sentezinde görev
almaz?
A) PRPP sentaz
B) Karbamoil fosfat sentetaz II
C) Glutamin PRPP amidotransferaz
D) Formilglisinamid sentaz
E) Aminoimidazol ribotid sentaz
53. Hücrenin hayat döngüsünün hangi fazında DNA
replikasyonu meydana gelir?
A) G0
B) G1
C) S
D) G2
E) M
54. RNA sentezinin başladığı DNA bölgesine ne ad verilir?
A) Ekzon
B) İntron
C) Poli A
D) Promotor
E) Ori
55. Çocukluğunda damda uyurken düşme hikayesi olan ve
üç defa menenjit geçiren 24 yaşındaki bir erkek hastanın
BOS’unda mum alevi şeklinde gram pozitif diplokoklar
görülüyor.
Aşağıdakileren hangisi bu bakteriye ait özelliklerden biri
değildir?
A) Safrada erimesi
B) Kapsül şişme reaksiyonu pozitif olması
C) Alfa hemoliz yapması
D) Optokin diskine duyarlı olması
E) Beta laktamaz üretmesi
56. Aşağıdakilerden hangisi Vankomisine dirençli enterokok
enfeksiyonlarında kullanılabilir?
A) Seftazidim
B) Linezolid
C) İmipenem
D) Aztreonam
E) Siprofloksasin
57. Aşağıdaki antibiyotiklerden hangisinin Gram negatif
bakterilere etkisinin olması beklenmez?
A) Sefuroksim
B) Penisilin G
C) Temosilin
D) Teikoplanin
E) Doksisiklin
58. Aşağıdaki hastalıkların hangisinde aminoglikozid
kullanımı kontrendikedir?
A) Tetanoz
B) Gazlı gangren
C) BotuIizm
D) Şarbon
E) Nekrotizan fasit
11DENEME SINAVI – 40
59. Aşağıdakilerden hangisi Şarbon toksinin hedef hücreye
tutunarak hücre içine alınmasını sağlar?
A) Ödem faktörü
B) Letal faktör
C) Koruyucu antijen
D) Elastaz
E) Eritrojenik toksin
60. Aşağıdaki bakterilerden hangisinin hareketi aksiyel
filamanladır?
A) Mycobacterium tuberculosis
B) Proteus vulgaris
C) Leptospira interrogans
D) Klebsiella pneumoniae
E) Vibrio cholerae
61. Diz protezi yapılan bir hasta 7 gün sonra ortopedi
polikliniğine kötü kokulu akıntı şikayetiyle başvuruyor.
Akıntıdan yapılan kültürde aerop şartlarda üreme olmuyor.
Tiyoglikolatlı sıvı besiyerinden pasaj yapılıp anaerop şartlarda
inkübe edildiğinde gram pozitif basil ürediği görülüyor.
En olası etken aşağıdakilerden hangisidir?
A) Actinomyces israeli
B) Propionibacterium acnes
C) Bacterioides fragilis
D) Peptostreptococcus
E) Prevotella melaninogenica
62. Brusellozda nadir görülmesine rağmen, en sık ölüm sebebi
olan komplikasyon hangisidir?
A) Endokardit
B) Menenjit
C) Ensefalit
D) Sepsis
E) Pnömoni
63. Nontifoidal Salmonella bakterilerinin en sık neden olduğu
klinik tablo aşağıdakilerden hangisidir?
A) Pyelonefrit
B) Gastroenterit
C) Endokardit
D) Osteomyelit
E) Menenjit
64. Kanlı agara düz bir hat boyunca β–hemoliz yapan
Staphylococcus aureus ve arkasından bu hatta dik olarak test
edilen bir Streptokok türü ekilmektedir. Normal atmosferde
inkübasyon sonrasında her iki çizginin kesiştiği bölgede
test edilen bakteriye doğru ok şeklinde hemoliz artışı
izlenmektedir.
Test edilen Streptokok türü aşağıdakilerden hangisidir?
A) S. bovis
B) S. pyogenes
C) S. pneumoniae
D) S. Anginosus
E) S. agalactiae
65. İnfluenza virüsüyle ilgili hangi eşleşme yanlıştır?
A) Hemaglütinin – Hücreye tutunma
B) Nöraminidaz – Hücreden atılma
C) Segmentli RNA – Mutasyon
D) Füzyon proteini – Çok çekirdekli dev hücre oluşumu
E) M2 proteini – Kapsitten soyunma
12 TUS’U KAZANDIRAN DOĞRU ADRES
66. Kronik Hepatit C tedavisi alarak viral yükü negatif olan 40
yaşındaki immün sistemi normal bir kişide, akut Hepatit B
enfeksiyonunun varlığını aşağıdaki serolojik sonuçlardan
hangisi gösterir?
HBsAg anti– HBcIgM anti– HBs Anti HCV HCVRNA
A) + + – + –
B) – – + – +
C) + + – – +
D) + – – – –
E) – – – + –
67. Çocuklarda ikinci sıklıkta gastroenterit etkeni olan ve aynı
zamanda her yaş grubunda görülebilen, gastroenterit,
konjunktivit ve solunum yolu hastalıkları gibi çeşitli
klinik tablolara neden olan DNA virusu aşağıdakilerden
hangisidir?
A) Adenovirus
B) İnsan Boca virusu
C) İnsan Metapneumovirus
D) İnsan Papilloma virusu
E) Herpes simpleks virus
68. Aşağıdaki antifungal ilaçlardan hangisi mantar hücresinde
RNA üzerinde etkilidir?
A) Ekinokandinler
B) Flukonazol
C) Nistatin
D) Amfoterisin B
E) Flusitozin
69. Onikomikoz tanısıyla tedavi başlanan hastada lezyondan
yapılan kültürde aşağıdakilerden hangisinin üremesi
beklenmez?
A) Trichophyton rubrum
B) Trichophyton mentagrophytes
C) Epidermophyton floccosum
D) Microsporum canis
E) Trichophyton verrucosum
70. Aşağıdaki mikoz etkenlerinin hangisinde rozet şeklinde
mikrokonidiler görülür?
A) Aspergillus
B) Mucor
C) Rhizopus
D) Blastomyces
E) Sporothrix
71. Aşağıdakilerden hangisi CD21’e ait özellikler arasında
sayılmaz?
A) T lenfositlerin yüzeyinde bulunur
B) Antikor üretiminin güçlenmesinde görev alır
C) EBV’nin hücreye tutunma yeridir
D) C3b’nin tutunma yeridir
E) B lenfositlerin yüzeyinde bulunur
13DENEME SINAVI – 40
72. Aşağıdakilerden hangisi septik şokta antiinflamatuvar
olarak etki eder?
A) TNF alfa
B) TNF beta
C) TGF beta
D) IL–1
E) IL–6
73. Komplemanın düzenlenmesinde rol oynayan bozunma
hızlandırıcı faktör eksikliğinde aşağıdaki hastalıklardan
hangisinin gelişmesi beklenir?
A) Herediter anjionörotik ödem,
B) HÜS
C) Paroksismal nokturnal hemoglobinüri
D) Neissseria enfeksiyonları
E) Pyojenik enfeksiyonlar
74. Aşağıda Sıtma etkenlerinden hangisi(ler)nin hastalığında
hipnozoit vardır?
I. P. falciparum
II. P. malariae
III. P. vivax
IV. P. ovale
A) Yalnız I
B) I ve II
C) I ve III
D) II ve III
E) III ve IV
75. Diphyllobothrium latum hakkında verilen bilgilerden
hangisi doğru değildir?
A) Diphyllobothrium latum insanlara larva içeren balıkların
çiğ olarak yenmesi sonucu bulaşır.
B) Diphyllobothrium latum yumurtaları insan dışkısı ile dış
ortama atılır.
C) Tatlı suda, yumurta içinde erginleşen hareketli korasidyum
larvalar yumurtadan ayrılır.
D) Yumurtaları Enterobius yumurtaları içinde taşınır.
E) Balıkların çiğ olarak yenmesi sonucunda da insan
infeksiyonu gelişir.
76. Leishmaniaziste parazitin promastigot şekli aşağıdakilerin
hangisinde bulunur?
A) Anofel
B) Makrofaj
C) Kültür
D) Kan
E) Deri lezyonu
77. Gebelikte uterusun büyümesi aşağıdaki hücresel
adaptasyon mekanizmalarından hangisininin bir örneğidir?
A) Hiperplazi ve hipertrofi
B) Hiperplazi
C) Hipertrofi
D) Metaplazi
E) Atrofi
14 TUS’U KAZANDIRAN DOĞRU ADRES
78. Endometriyumda menstrüel siklus kanaması öncesinde,
hücrelerde görülen patolojik değişiklik aşağıdakilerden
hangisidir?
A) Apoptozis
B) Heterofagositoz
C) Atrofi
D) Koagülasyon nekrozu
E) Likefaksiyon nekrozu
79. Granulamatöz inflamasyon gelişiminde CD4 T lenfositinin
TH 1 yönünde diferansiasyonu için özellikle makrofajlar
tarafından salınan sitokin aşağıdakilerden hangisidir?
A) IL2
B) IL4
C) IL5
D) IL8
E) IL12
80. Aşağıdaki lenfomalardan hangisinde neoplastik hücreler
epidermotropizm gösterir?
A) Hairy cell lösemi
B) Hodgkin lenfoma, mikst sellüler tip
C) Mikozis fungoides
D) Multipl miyeloma
E) Burkitt Lenfoma
81. AIDS hastalarında santral sinir sisteminde mikroglialarda
yaygın HIV virüs varlığıyla karakterli nörolojik bulgu
aşağıdakilerden hangisidir?
A) Progresif multifokal lökoensefalopati
B) AIDS demans kompleks
C) Menenjit
D) Vakuoler myelopati
E) Meningoensefalit
82. Aşağıdaki preneoplastik hastalıklardan hangisinde
adenokarsinom gelişme riski artmıştır?
A) Pernisiyöz anemi
B) Eritroplaki
C) Marjolin ülser
D) Solar keratoz
E) Servikal displazi
83. Genellikle kadınlarda, normal doğum ya da rekürren
sezaryen sonrasında batın ön duvarında gelişen agresif
fibromatozis aşağıdakilerden hangisidir?
A) Dupuytren kontraktürü
B) Lederhausen hastalığı
C) Peyroni hastalığı
D) Desmoid tümör
E) Hipertrofik skar
84. Son 6 aydır ortalama kan basıncı 220/130 mmHg olarak
saptanan 32 yaşındaki erkek hastanın arteriol duvarında
izlenebilecek histopatolojik bulgu aşağıdakilerden hangisi
ile uyumludur?
A) Mediada lipohiyalinozis
B) İntimada lipit birikimi
C) Hiperplastik arterioloskleroz
D) Rekanalize trombüs
E) Duvarda amiloid birikimi
15DENEME SINAVI – 40
85. Elli iki yaşında bir erkek hastada splenomegali ve pansitopeni
saptanıyor. Kemik iliği biyopsisinde şeffaf sitoplazmalı, oval–
yuvarlak çekirdekli neoplastik lenfoid hücreler belirleniyor.
İmmünhistokimyasal incelemede neoplastik hücreler CD20 ve
TRAP pozitif sonuç veriyor.
Bu hasta için en olası tanı aşağıdakilerden hangisidir?
A) Mantle hücreli lenfoma
B) Saçlı hücreli (hairy cell) lösemi
C) B hücreli prolenfositik lösemi
D) Foliküler lenfoma
E) B hücreli kronik lenfositik lösemi
86. Bronkioloalveolar karsinomu diğer akciğer
adenokarsinomlardan ayıran en önemli özellik
aşağıdakilerden hangisidir?
A) İnvazyon yokluğu
B) Müsin sekresyonu
C) Tümör çapı
D) Santral skar varlığı
E) Hücre morfolojisi
87. Herediter retinoblastom olgularında izlenen konjenital gen
defekti aşağıdakilerden hangisidir?
A) 13q14 delesyon
B) t (11;22)
C) 11p13 delesyon
D) 17p delesyon
E) t (2;13)
88. Hirschprung hastalığında en sık görülen gen mutasyonu
aşağıdakilerden hangisidir?
A) K–ras
B) RET
C) APC
D) PTEN
E) C–Kit
89. Otoimmün gastrittte aşağıdakilerden hangisinin görülme
olasılığı en azdır?
A) Parietal hücrelere karşı gelişmiş antikorlar
B) Nöroendokrin hiperplazi
C) Artmış pepsinojen konsantrasyonu
D) Vitamin B12 eksikliği
E) Aklorhidri
90. Mide Maltoma’sında en sık görülen translokasyon
aşağıdakilerden hangisidir?
A) t(11;18)
B) t(1;14)
C) t(14;18)
D) t(14;22)
E) T(11;21)
91. Aşağıdaki karaciğer tümörlerinden hangisinin etyolojisinde
hem throtrast hem de vinyl clorid önemli faktörlerdir?
A) Hepatoselüler adenom
B) Hepatotoselüler kanser
C) Kolanjiokanser
D) Anjiosarkom
E) Hemanjiom
92. Aşağıdakilerden hangisi primer glomerulonefrit değildir?
A) Membranöz nefropati
B) Minimal change hastalığı
C) Dens depozit hastalığı
D) Ig A Nefropatisi
E) Good pasture hastalığı
16 TUS’U KAZANDIRAN DOĞRU ADRES
93. Aşağıdakilerden hangisinin Kalsiyum taşı yapma olasılığı
en azdır?
A) İdiopatik hiper kalsüri
B) Hiperoksalüri
C) Hiperürikozüri
D) Hipersitratüri
E) Enfeksiyon
94. Aşağıdaki testis tümörlerinden hangisinde KIT mutasyonu
görülür?
A) Yolc sac tümörü
B) Seminom
C) Koryokarsinom
D) Embriyonel karsinom
E) Lenfoma
95. Kadınlarda meme kanseri için en önemli risk faktörleri
aşağıdakilerden hangisidir?
A) Erken menarş ve geç menapoz
B) Nulliparite ve emzirmeme
C) Obezite ve östrojenik hiperstimülasyon
D) Gen mutasyonları
E) Östrojenik hiperstimülasyon ve yaş
96. İskelette fibröz displazi ve yumuşak doku miksoması ile
karakterize olan durum aşağıdakilerden hangisidir?
A) Mc Cune Albright sendromu
B) Mazabraud sendromu
C) Tuberoz skleroz
D) Multiple skleroz
E) Osteogenezis imperfekta
97. Serebral amiloid anjiopatide en sık görülen kanama
lokalizasyonu aşağıdakilerden hangisidir?
A) Putamen
B) Nukleus subtalamicus
C) Korpus kallozum
D) Pons
E) Korteks
98. Aşağıdaki nörodejeneratif hastalıklardan hangisinde alfa
synuclein birikimi olur?
A) Alzheimer hastalığı
B) Huntington hastalığı
C) Parkinson hastalığı
D) Frontotemporal lobar dejenerasyon
E) Amyotrofik lateral skleroz
99. Kalpte yoğun olarak bulunan beta–1 adrenerjik
reseptörlerin dobutamin tarafından uyarılması aşağıdaki
hücresel olaylardan hangisine neden olmaz?
A) Fosfolipaz C enziminin aktive olması
B) Hücre içi cAMP düzeyinin artması
C) Gs proteinin aktive olması
D) Adenilat siklaz enziminin uyarılması
E) Protein kinaz A enziminin uyarılması
100. Nitrik Oksit’in farmakolojik özellikleri ile ilgili aşağıdaki
ifadelerden hangisi doğru değildir ?
A) Soluble Guanilat siklaz enzimini aktive ederek hücre içi
cGMP düzeyini artırır
B) Bronkodilatasyon oluşturur
C) Antiagregan özelliği vardır
D) Ereksiyondan primer sorumlu olan mediyatördür
E) Mitojenik özellik gösterir
17DENEME SINAVI – 40
101. Lityumun yan etkileri için aşağıdakilerden hangisi doğru
değildir?
A) Hipotiroidi
B) Koreatetoz
C) Akne
D) Bronkokonstrüksiyon
E) Nefrojenik Diyabetes İnsipidus
102. Aşağıdaki benzodiazepin türü ilaçlardan hangisi özellikle
epilepsinin kronik tedavisinde kullanılır?
A) Diazepam
B) Klonazepam
C) Flurazepam
D) Alprazolam
E) Triazolam
103. Aşağıdaki antidepresan ilaçlardan hangisi en az seksüel
disfonksiyona neden olur ?
A) Amitriptilin
B) Bupropion
C) Trazodon
D) Klomipramin
E) Doksepin
104. Aşağıdaki kas gevşetici ve etki mekanizması
eşleştirmelerinden hangisi doğrudur?
A) Süksinilkolin –Nikotinik reseptörlerin stimülasyonu
B) Baklofen – GABA B antagonisti
C) Tizanidin – Alfa–1 reseptör agonisti
D) Roküronyum – Muskarinik reseptör blokajı
E) Botilinum toksini – Sarkoplazmik retikulumdaki kalsiyum
kanal blokajı
105. Aşağıdaki immunsupresan ilaçlardan hangisi multiple
myelom tedavisinde kullanılan proteazom bağımlı protein
yıkım inhibitörüdür?
A) Bortezomib
B) Sirolimus
C) Takrolimus
D) Siklosporin
E) Talidomid
106. Aşağıdaki ilaç geliştime aşamalarından hangisinde
özellikle insanın tolere edebildiği doz aralığı belirlenir?
A) Faz 0
B) Faz I
C) Faz II
D) Faz III
E) Faz IV
107. Aşağıdaki etkilerden hangisinin β2 adrenerjik reseptörlerin
uyarılmasına bağlı gelişmesi beklenmez ?
A) Bronkodilatasyon
B) Glikojenoliz
C) İskelet kası kan damarlarında vazodilatasyon
D) Piloereksiyon
E) Tokoliz
108. Aşağıdakilerden hangisi diüretik etkisini toplayıcı tübüller
üzerinden gösterir?
A) Eplerenon
B) Furosemid
C) Asetazolamid
D) Hidroklorotiyazid
E) Mannitol
18 TUS’U KAZANDIRAN DOĞRU ADRES
109. Anjina pektoris tedavisinde kullanılan aşağıdaki ilaçlardan
hangisinin etkisine karşı tolerans gelişmesi beklenir?
A) Nikorandil
B) Metoprolol
C) Verapamil
D) İvabradin
E) İzosorbid mononitrat
110. Aşağıdaki hastalıkların hangisinde karbamazepin tedavisi
uygun değildir ?
A) Bipolar affektif bozukluk
B) Trigeminal nevralji
C) Absens nöbet
D) Grand–mal epilepsi
E) Diabetes insipitus
111. Aşağıdakilerden hangisi atropin tarafından önlenemez?
A) Asetilkolin verilmesiyle oluşan iskelet kası kontraksiyonu
B) Neostigmin verilmesiyle oluşan bronkokonstrüksiyon
C) Betanekol verilmesiyle oluşan miyozis
D) Pilokarpin verilmesiyle oluşan terleme artışı
E) Karbakol verilmesiyle oluşan akomodasyon spazmı
112. Aşağıdaki ilaçlardan hangisi barsakları inerve eden
sinirlerde presinaptik opioid reseptörleri uyararak
antidiyareik özellik gösterir?
A) Kaolin
B) Loperamid
C) Karbenoksolon
D) Metoklopramid
E) Dronabinol
113. Aşağıdaki immünsupresif ilaçlardan hangisinin etki
mekanizması yanlış olarak verilmiştir?
A) Leflunomid, dihidroorotat dehidrogenaz enzimini inhibe
eder.
B) Mikofenolat mofetil, inozin monofosfat dehidrogenaz
enzimini inhibe eder.
C) Siklosporin, kalsinörin fosfataz enzimini inhibe eder.
D) Sirolimus kalsinörini aktive eder
E) Prednizon, hücresel immün yanıtı baskılar
114. Hücre membranında bulunan sodyum
kanallarına bağlanarak uyarılabilen hücrelerin
depolarizasyondurumunda kalmasını sağlayan ve
kalpte atriyoventriküler blok yapabilen toksin aşağıdaki
seçeneklerden hangisinde doğru verilmiştir?
A) Tapsigargin
B Latrotoksin
C) Omega–konotoksin
D) Grayanotoksin
E) Striknin
115. Aşağıdaki antiemetik ilaçlardan hangisi uzun süre
kullanıldığında parkinson benzeri yan etkiler görülmesi en
olasıdır ?
A) Metoklopramid
B) Tropisetron
C) Skopolamin
D) Dronabinol
E) Meklizin
116. Aşağıdaki antianjinal ilaçlardan hangisi myositlerde yağ
asidi oksidasyonunu inhibe ederek etki gösterir?
A) Trimetazidin
B) Nikorandil
C) Metoprolol
D) İvabradin
E) İsosorbid Mononitrat
19DENEME SINAVI – 40
117. Aşağıdaki antibiyotiklerden hangisi SSRI’ lar ile birlikte
kullanıldığında serotonerjik sendroma yol açar?
A) Daptomisin
B) Vankomisin
C) Linezolid
D) Streptogramin B
E) Tigesiklin
118. Aşağıdakilerden hangisi MRSA tedavisinde kullanılan 5.
jenerasyon sefalosporindir ?
A) Sefazolin
B) Sefepim
C) Seftriakson
D) Sefotaksim
E) Seftarolin
119. Aşağıdakilerden hangisi HIV tedavisinde kullanılan CD4’ e
karşı geliştirilmiş monoklonal antikordur?
A) İnfliksimab
B) Alemtuzumab
C) Transtuzumab
D) İbalizumab
E) Palivizumab
120. Aşağıdaki antidiyabetik ilaçlardan hangisi AMP bağımlı
protein kinazları uyararak etki gösterir?
A) Metformin
B) Akarboz
C) Pioglitazon
D) Pramlintid
E) Sitagliptin
1. Bu kitapçıkta Klinik Bilimler Testi bulunmaktadır. Soru kitapçığınızın kapağındaki ilgili yerlere adınızı, soyadınızı, T.C. Kimlik numaranızı ve sınav salonu-nuzu yazmayı unutmayınız.
2. Bu kitapçıktaki test toplam 120 sorudan oluşmak-tadır.
3. Bu test için verilen toplam cevaplama süresi 150 dakikadır (2,5 saat).
4. Bu kitapçıktaki testte yer alan her sorunun sadece bir doğru cevabı vardır. Bir soru için birden çok ce-vap yeri işaretlenmişse o soru yanlış cevaplanmış sayılacaktır.
5. İşaretlediğiniz bir cevabı değiştirmek istediğinizde, silme işlemini çok iyi yapmanız gerektiğini unut-mayınız.
6. Bu test puanlanırken doğru cevaplarınızın sayısın-dan yanlış cevaplarınızın sayısının dörtte biri dü-şülecek ve kalan sayı ham puanınız olacaktır. Bu nedenle, hakkında hiçbir fikriniz olmayan soruları boş bırakınız. Ancak, soruda verilen seçeneklerden birkaçını eleyebiliyorsanız kalanlar arasında doğru cevabı kestirmeniz yararınıza olabilir.
7. Cevaplamaya istediğiniz sorudan başlayabilirsiniz. Bir soru ile ilgili cevabınızı, cevap kâğıdında o soru için ayrılmış olan yere işaretlemeyi unutmayınız.
8. Cevap kağıdında T.C. Kimlik numaranızın eksik ol-ması halinde sınavınız değerlendirmeye alınmaya-caktır.
Bu testin her hakkı saklıdır. Hangi amaçla olursa olsun, testlerin tamamının veya bir kısmının Tustime’ın yazılı izni olmadan kopya edilmesi, fotoğrafının çekilmesi, herhangi bir yolla çoğaltılması, yayımlanması ya da kullanılması yasaktır. Bu yasağa uymayanlar gerekli cezai sorumluluğu ve testlerin hazırlanmasındaki külfeti peşinen kabullenmiş sayılır.
Bu kitapçık basıldıktan sonra ortaya çıkacak baskı hataları ve düzeltmeleri “www.tustime.com” adresin-den takip edebilirsiniz.
ADAYIN
ADI : ....................................................................................................
SOYADI : ....................................................................................................
T.C. KİMLİK NO : ....................................................................................................
SINAV SALONU : ....................................................................................................
ARALIK 2014 TUS’A HAZIRLIK DENEME SINAVI 40KLİNİK BİLİMLER TESTİ
GENEL AÇIKLAMA
01. 42. (42 Soru) :
43. 72. (30 Soru) :
73. 108. (36 Soru) :
109. 120. (12 Soru) :
Dahiliye Grubu
(Dahili Bilimler + K. Stajlar)
Pediatri
Cerrahi Bilimler
(Genel Cerrahi + K. Stajlar)
Kadın Hastalıkları ve Doğum
KLİNİK BİLİMLER
İSTANBUL–MERKEZ Molla Gürani Mah. Oğuzhan Cad. Akkoyunlu Sok. Transal İş Merkezi No:1 FINDIKZADE / İSTANBULTel: 0212 521 77 85Faks: 0212 521 77 65
TUSTIME–KADIKÖYİbrahimağa Zaviye Sokak Kat: 1 Bağımsız Bölüm No: 3 Koşuyolu - KADIKÖY / İSTANBULTel: 0216 336 24 29Faks: 0216 336 24 82
ANKARAMamak Cad. Dikimevi Postahanesi Yanı Dikimevi-MAMAK/ANKARATel: 0312 417 23 45Faks: 0312 425 14 09
İZMİRCumhuriyet Bulvarı No: 99/7 Kat: 2 M. Rıza İş Merkezi (Anadolubank Üstü)Pasaport / İZMİRTel: 0232 425 11 55Faks: 0232 425 11 57
ISPARTAGazi Kemal Mah. 1317 Sok.Henden Ap. No: 11 D: 9/10 Merkez / ISPARTATel: 0246 232 66 00Faks: 0246 232 77 00Gsm: 0507 408 01 51
TUSTIME–KARTAL (OFFLINE)Akşemsettin Cad. Firuz Hanım Sit. 6. Blok D:7 Uğurmumcu-Yakacık/KARTALTel: 0507 202 61 84
TUSTIME–MANİSA (OFFLINE)Uncubozköy Mah. 5504 Sokak 13/A/25 MANİSA
TUSTIME–BALÇOVA (OFFLINE)Poyraz Sok.No: 4/A BALÇOVA – İZMİR
TUSTIME–BORNOVA (OFFLINE)Kazım Dirik Mah. 185 Sk. N:2/A BORNOVA – İZMİR
TUSTIME–AYDIN (OFFLINE)Meşrutiyet Mah. Gençlik Cad. No:74/A Merkez – AYDIN
TUSTIME–KIRIKKALE (OFFLINE)Yenişehir Mahallesi Fevzi Çakmak CaddesiNo:47/3– KIRIKKALETel: 0318 218 99 00
3DENEME SINAVI – 40
1.
Yukarıda verilen elektrokardiyogram kaydı aşağıdaki
durumlardan hangisi ile uyumludur?
A) Atrial fibrilasyon
B) Nodal ritm
C) Atrial flutter
D) Ventriküler taşikardi
E) Sinüs taşikardisi
2. Kırk dört yaşında erkek hasta akut inferior myokard infarktüsü
nedeniyle koroner yoğun bakım ünitesine yatırılıyor. Hastanın
takibinde yapılan fizik muayenesinde boyun venöz dolgunluğu
izleniyor. Hastanın akciğerlerinde ral duyulmuyor. Hastada
ölçülen tansiyon değeri 80/50 mmHg ve nabız 51 atım /dk
saptanıyor.
Bu hastada en olası tanı aşağıdakilerden hangisidir?
A) Serbest duvar rüptürü
B) Papiler adale rüptürü
C) Sağ ventrikül myokard infarktüsü
D) Atriyoventriküler tam blok
E) İnterventriküler septum rüptürü
3. Yukarıdaki (2. soruda) verilen hastada bir sonraki aşamada
ne yapılmalıdır?
A) İntravenöz atropin
B) İntravenöz hidrasyon (izotonik )
C) Geçici kalp pili takılması
D) İntravenöz diürerik
E) Acil cerrahi
4. Aşağıdakilerden hangisi gastroözefageal reflü hastalığının
en sık komplikasyonudur?
A) Barret metaplazisi
B) Striktür
C) Özefagus tümörü
D) Özefajit
E) Kronik postnasal akıntı
5. Kırk üç yaşında bayan hasta halsizlik ve kaşıntı ile başvuruyor.
Fizik muayenesinde saptanamıyor. Laboratuar tetkiklerinde.
ALT: 60 IU/L, GGT: 240 IU/L, ALP 810 IU/Lsaptanıyor. Yapılan
karaciğer ultrasonografisi normal izleniyor. Hapatit paneline
ait viral markerlerı da negatif olarak bulunuyor.
Bu hastada en olası tanı aşağıdakilerden hangisidir?
A) Primer Biliyer siroz
B) Koledokolitiazis
C) Hepatosellüler kanser
D) Otoimmün (Lupoid ) Hepatit
E) Alkolik siroz
6. Aşağıdakilerden hangisi hemolitik anemilerin laboratuvar
bulgusu değildir?
A) Haptoglobin artışı
B) İdrarda ürobilinojen artışı
C) LDH artışı
D) Hemopeksin azalması
E) Eritrosit ömrünün kısalması
2014 ARALIK TUS 40. DENEME SINAVIKLİNİK BİLİMLER TESTİ SORULARI
Bu testte sırasıyla Dahiliye Grubu, Pediatri, Cerrahi Grubu ve Kadın Hastalıkları ve Doğumsoruları bulunmaktadır.
4 TUS’U KAZANDIRAN DOĞRU ADRES
7. Altmış beş yaşında erkek hasta halsizlik, efor dispnesi
şikayetleri ile başvuruyor. Hastanın fizik muayenesinde
mukozalarda soluklu dışında bulgu saptanmıyor.
Laboratuvarında hemoglogin: 9 gr/dl, trombosit: 220.000
mm3 , BK:3800 bulunuyor Periferik yaymada plateletler
büyük ve granülsüz, lökositlerde anormal segmentasyonlar,
kemik iliğinde megaloid değişiklikler ve halkalı
sideroblastlarda artış saptanıyor.
Bu hastada en olası tanı aşağıdakilerden hangisidir?
A) Megaloblastik anemi
B) Myelodisplastik sendrom
C) Aplastik anemi
D) Myelofitizis
E) Primer myelofibrozis
8. Aşağıdaki bulgulardan hangisi megaloblastik anemilerde
görülmez?
A) İnefektif eritropoez
B) Kemik iliğinde eritroid hiperplazi
C) Retikülositopeni
D) Nükleositoplazmik dissosiasyon
E) Direkt bilirübin artışı
9. Elli beş yaşında erkek hasta gastrointestinal sistem
kanaması ile müracaat ile hospitalize ediliyor. Yapılan
fizik muayenesinde traube aralığında matite saptanıyor.
Laboratuvar tetkiklerinde lökosit sayısı: 110 000/mm3,
trombosit sayısı: 750 000/mm3 saptanıyor. Yapılan sitogenetik
incelemede t(9;22) saptanıyor.
Bu hastada en olası tanı aşağıdakilerden hangisidir?
A) Tüylü hücreli lösemi
B) Kronik lenfositik lösemi
C) Kronik miyeloid lösemi
D) Akut lenfoblastik lösemi
E) Plazma hücreli lösemi
10. Aşağıdaki tümörlerden hangisine bağlı hipoglisemi görülme
olasılığı en azdır?
A) Renal hücreli kanser
B) Hepatoma
C) Retroperitoneal fibrosarkom
D) İnsülinoma
E) Küçük hücreli akciğer kanseri
11. Aşağıdakilerden hangisi renal transplant sonrası ortaya
çıkabilen hiperakut (dakikalar içinde) oluşan rejeksiyonun
nedenini en iyi açıklar?
A) Dolaşımdaki anti–HLA antikorları
B) Dolaşan donör T hücre antikorlarına bağlı
C) Kullanılan immünsupresiflere bağlı
D) Fokal segmenteal glomeruloskleroza bağlı
E) Akut tubuler nekroza bağlı
12. Aşağıdaki hastalıklardan hangisinde nefritik sendrom
kliniği görülmez?
A) Berger hastalığı
B) Membranöz glomerulonefrit
C) Alport sendromu
D) Membranoproliferatif glomerulonefrit
E) Akut poststreptokoksik glomerulonefrit
5DENEME SINAVI – 40
13. Cushing düşünülen bir hastada hem adrenal hem de
hipofizde adenom varsa ayırıcı tanıda en duyarlı test
aşağıdakilerden hangisidir?
A) 8 mg Deksametazon supresyon testi
B) Diurnal ACTH/kortizol düzeyi
C) Adrenal ven örneklemesi ile ACTH/kortizol düzeyi
D) Uyku ACTH/kortizol düzeyi
E) İnferiyor petrosal sinüs örneklemesi ile ACTH/kortizol
düzeyi
14. Tiroid hormon rezistansı olan bir hastada tiroid fonksiyon
testlerinde aşağıdakilerden hangisinin saptanması
beklenir?
A) T3 yüksek, T4 yüksek, TSH yüksek
B) T3 düşük, T4 yüksek,TSH yüksek
C) T3 düşük, T4 düşük, TSH düşük
D) T3 yüksek, T4 düşük, TSH yüksek
E) T3 yüksek,T4 yüksek,TSH düşük
15. Kronik obstrüktif akciğer hastalığının akut alevlenmesine
en sık neden olan etken aşağıdakilerden hangisidir?
A) Sigara
B) Hava kirliliği
C) Otoimmünite
D) Enfeksiyon
E) Uygunsuz ilaç kullanımı
16. Kartagener sendromu için aşağıda verilen ifadelerden
hangisi yanlıştır?
A) Bronşektazi
B) İmmotil silialar
C) Erkek infertilitesi
D) Pnömotoraks
E) Situs inversus
17. Elli iki yaşında erkek hasta nefes darlığı ve sağ yan
ağrısı şikayetleri ile hastaneye başvuruyor. Yapılan fizik
muayenesinde hasta takipneik, vokal fremitus sağda azalmış,
perküsyonda sağda matite, solunum sesleri sağda azalmış
saptanıyor.
Bu hastada en olası tanı aşağıdakilerden hangisidir?
A) Pnömotoraks
B) Plevral effüzyon
C) Pnömoni
D) Atelektazi
E) Pulmoner emboli
18. Otuz iki yaşında bayan hasta ellerde ve ciltte kalınlaşma ve
soğuğa çıkınca ellerinde morarma yakınması ile başvuruyor.
Öyküsünde son bir hatadır yutma güçlüğü çektiği de
öğreniliyor.
Bu hasta için aşağıda verilen ifadelerden hangisi yanlıştır?
A) Hastada tanı sklerodermadır.
B) Anti–jo–1 antikorları pozitiftir.
C) Ösefagusun 1/3 alt bölgesi tutulmuştur.
D) Tedavide immünsupresif tedavi verilmelidir.
E) Hastada pulmoner hipertansiyon gelişebilir.
6 TUS’U KAZANDIRAN DOĞRU ADRES
19. Ankilozan spondilit hastalarında en sık görülen kardiyak
tutulum aşağıdakilerden hangisidir?
A) Perikardit
B) Mitral yetersizlik
C) İleti defektleri
D) Aort yetersizliği
E) Koroner arter hastalığı
20. Aşağıdaki ilaçlardan hangisi tifo taşıyıcısı olanlarda
önerilmez?
A) Pefloksasin
B) Kloramfenikol
C) Kotrimoksazol
D) Amoksisilin
E) Ofloksasi
21. Aşağıdaki ifadelerden hangisi doğrudur?
A) Aort darlığı üfürümü en iyi mezokardiyak odakta duyulur.
B) Mitral yetersizlik üfürümü sırta yayılabilir
C) Valvülar pulmoner darlıkta tedavi balon valvüloplasti
olabilir.
D) Aort koarktasyonunda üst ekstremite arteryel basınçları
genelde düşüktür.
E) En sık görülen konjenital kalp hastalığı atrial septal
defekttir.
22. Amfizem tipleri için aşağıdakilerden hangisi yanlıştır?
A) En sık görülen tipi sentroasiner amfizemdir.
B) Spontan primer pnömotoraksın en sık nedeni panasiner
amfizemdir.
C) Panasiner amfizem genelde alt lobları etkiler ve alfa 1
antitripsin eksikliğinde görülür.
D) KOAH’ta en sık görülen tip sentroasinerdir.
E) Paraseptal amfizem genç, zayıf ,sigara içen erkeklerde
gözlenir.
23. Pulmoner arter anevrizmaları ve tekrarlayan venöz
trombozlar aşağıdaki hangi hastalık için tipiktir?
A) Mounier Kuhn sendromu
B) Williams Campbell
C) Swyer James– Macload sendromu
D) Hughes Stovin sendromu
E) Poncet hastalığı
24. Uygunsuz ADH sendromu için aşağıdakilerden hangisi
yanlıştır?
A) İdrar sodyumu artmıştır.
B) Hipervolemiye rağmen renin angiotensin aldesteron
blokajına bağlı hipertansiyon görülmez.
C) İdrar dansitesi yüksektir.
D) Etyoloji de paraneoplastik durumları düşünmek gerekir.
E) Tanısı ADH düzeyinin yüksek olması ile konulur.
25. On sekiz yaşında bir erkek hasta poliüri şikayeti ile geliyor.
Hastanın baş ağrısının olduğunu ve sol gözünde hafif görme
bozukluğu olduğu saptanıyor.Direk kafa grafisinde suprasellar
kalsifikasyon saptanıyor.
Bu hastada hipofiz hormonlarından hangisinin düzeyinde
azalma ihtimali en düşüktür?
A) ACTH
B) Prolaktin
C) TSH
D) Growth hormon
E) FSH
26. Aşağıdaki ilaçlardan hangisi akciğer fibrozisine neden
olabilir?
A) Siklofosfamid
B) Sisplastin
C) Mitomisin
D) Bleomisin
E) Vinkristin
7DENEME SINAVI – 40
27. Anemiler için aşağıdakilerden hangisi yanlıştır?
A) Demir eksikliği anemisinde MCV yüksekliği tipik bulgudur.
B) Hemolitik anemilerde retikülositoz önemli bir bulgudur.
C) Yetişkinde megaloblastik anemide akla ilk olarak B12
eksikliği gelmelidir.
D) Aplastik anemilerde en sık neden idiopatiktir.
E) Anemi tanısında ilk yaklaşım periferik yayma olmalıdır.
28. CD20 antijeni pozitif lenfomalarda tedavide kullanılan
monoklonal CD20 antikoru aşağıdaki ilaçlardan hangisidir?
A) Anagralid
B) İnfliximab
C) Rituximab
D) Thalidomid
E) Brentixumab
29. Aşağıdaki renal tubuler asidozlardan hangisinde
hiperkalemi görülme olasılığı en fazladır?
A) Renal tubuler asidoz tip I
B) Renal tubuler asidoz tip II
C) Fankoni sendromu
D) Renal tubuler asidoz tip III
E) Renal tubuler asidoz tip IV
30. Kırk üç yaşında yaşında bayan hasta iki–üç aydır olan sağ
üst kadran ağrısı ve bulantı şikayetiyle başvuruyor. Hepatit
belirleyicileri, rutin laboratuvar testleri ve alfa feto–protein
düzeyi normal saptanıyor. USG›de karaciğer sağ lobunda 5
cm›lik hiperekoik lezyon saptanıyor.
Bu hastada bir sonraki aşamada hangi tetkik yapılmalıdır?
A) Karaciğer biyopsisi
B) Kontrastlı BT
C) Üst endoskopi
D) Kolonoskopi
E) Arteriografi
31. Aşağıdaki hastalıklardan hangisi nonskatrisyel alopesi
yapar?
A) Lichen planopilaris
B) Diskoid Lupus Eritematozus (DLE)
C) Alopecia areolaris profundus
D) 3. Derece sfiliz
E) Alopecia areata
32. Akut paronişial enfeksiyondan sorumlu patojen organizma
hangisidir?
A) Candida albicans
B) Stafilokokus aureus
C) Streptokokus Pyogenes
D) Hepes simpleks virüsü
E) Mikobakterium marinum
8 TUS’U KAZANDIRAN DOĞRU ADRES
33. Atmışbeş yaşında kadın hasta, 15 gün önce sağ kol ve
bacağında güçsüzlük ile ortaya çıkan serebrovaskuler olay
geçiriyor. Hastanın nörolojik muayenesinde konuşmasının
akıcı olmadığı, söylenenleri anlayamadığı ama tekrar
edebildiği saptanıyor.
Bu hastada en olası afazi tipi aşağıdakilerden hangisidir?
A) Wernike afazi
B) Transkortikal afazi
C) Konduksiyon afazi
D) Anomik afazi
E) Motor afazi
34. Ellibeş yaşında erkek hasta bir yıldır varolan kişilik
ve davranış bozukluğu şikayeti ile doktora getiriliyor.
Yakınlarından alınan hikayesinden son üç aydır
unutkanlığının ortaya çıktığı, yakınlarını tanımakta zorlandığı
ve artık kendisine bakamadığı öğreniliyor. Çekilen kranial
MR’ında frontotemporal alanda lober atrofi alanı görülüyor.
Bu hastada en olası tanı aşağıdakilerden hangisidir?
A) Alzheimer hastalığı
B) Creutzfeldt–Jakob hastalığı
C) Pick hastalığı
D) Huntington hastalığı
E) Parkinson hastalığı
35. Posterior İnferior Serebellar Arter (PICA) tıkanıklığında
aşağıdaki yapılardan hangisi etkilenmez?
A) İnferior serebellar pedinkül
B) 5. Kranial sinir
C) Kortikospinal traktus
D) Desendan sempatik traktus
E) Lateral spinotalamik traktus
36. Hastanın basit (hafif) uyaranlarla uyandırılabildiği ancak
uyaran kaldırıldığı zaman tekrar uykuya devamlılığın
gözlendiği bilinç bozukluğu düzeyi aşağıdakilerden
hangisidir?
A) Konfüzyon
B) Stupor
C) Letarji
D) Hipersomni
E) Koma
37. Aşağıdakilerden hangisi ana ölümü kapsamına girmez?
A) Fertil yaşta ölen anneler
B) Abortus nedeniyle ölen anneler
C) Eklempsi nedeniyle ölen anneler
D) Postpartum kanama nedeniyle ölen anneler
E) Lohusalık döneminde ölen anneler
38. Aşağıdakilerden hangisi birincil (primer) koruma
uygulamaları arasındadır?
A) Erken tanı
B) Uygun tedavi
C) Sakatlığın giderilmesi
D) Aşılamalar
E) Rehabilitasyon
9DENEME SINAVI – 40
39. Belli bir hastalıktan ölen kişi sayısının aynı hastalığa
yakalanan kişi sayısına oranı aşağıdakilerden hangisi ile
ifade edilir?
A) Mortalite hızı
B) Kaba ölüm hızı
C) Morbidite hızı
D) Fatalite hızı
E) Mortalite oranı
40. İntervertebral disk herniasyonu en sık hangi seviyede
görülür?
A) L2–L3
B) L5–S1
C) C5–C6
D) C6–C7
E) T9–T10
41. Elektrokonvulzif tedavi (EKT) nin en sık görülen major yan
etkisi aşağıdakilerden hangisidir?
A) Amnezi
B) Kırık
C) Aritmi
D) Kanama
E) Bilinç kaybı
42. Sözcük uydurma (neologizm) aşağıdakilerden hangisi ile
ilişkilidir?
A) Algılama
B) Düşünce
C) Bellek
D) Duygulanım
E) Bilinç
43. Atopik dermatit için aşağıdakilerden hangisi yanlıştır?
A) IL–5 artışı
B) IL–12 artışı
C) Eozinofili
D) Filaggrin mutasyonları
E) Ig E yüksekliği
44. Aşağıdakilerden hangisi astım öngörme indeksi
parametrelerinden biri değildir?
A) Besin alerjisi
B) Enfeksiyon olmadan hışıltı olması
C) Hışıltı sırasında eozinofili olması
D) Egzema
E) IgE yüksekliği
10 TUS’U KAZANDIRAN DOĞRU ADRES
45. Aşağıdakilerden hangisi immün yetmezlik açısından
araştırılması gereken durumlardan biri değildir?
A) Son bir yılda 2 defa pnömoni olan 2 yaşında erkek çocuk
B) Son bir yılda 10 defa otit geçiren 4 yaşında kız çocuk
C) Son 6 ayda 3 defa idrar yolu enfeksiyonu geçiren kız çocuk
D) Büyüme geriliği olan 26 aylık erkek çocuk
E) Karaciğer apsesi olan 10 yaşında erkek çocuk
46. Aşağıdakilerden hangisi büyüme hormonu azaltan
faktörlerden biridir?
A) Hiperglisemi
B) Egzersiz
C) Stres
D) L–Dopa
E) Klonidin
47. Diyabetes mellituslu çocuklarda insüline bağlı en sık
gelişen komplikasyon aşağıdakilerden hangisidir?
A) Down fenomeni
B) Somogy fenomeni
C) İnsülin direnci
D) Hiperglisemi
E) Hipoglisemi
48. Aşağıdakilerden hangisi ince bazal membran hastalığı için
doğrudur?
A) Böbrek yetmezliği
B) Genetik geçiş
C) Hipertansiyon
D) Progresif olması
E) İşitme kaybı
49. Aşağıdakilerdan hangisi çocuklarda hızlı ilerleyen
(kresentrik) glomerülonefrit nedenlerinden biri değildir?
A) Mikroskopik PAN
B) Alport sendromu
C) Goodpasture hastalığı
D) Akut poststreptokokal nefrit
E) SLE
50. Aşağıdakilerden hangisi çocuklarda eritma nodozum
nedenlerinden biri değildir?
A) Bakteriyal tonsillofarenjit
B) Tüberküloz
C) İnek sütü allerjisi
D) Sarkoidoz
E) Fenitoin
51. Aşağıdakilerden hangisi çomak parmak nedenlerinden biri
değildir?
A) Astım
B) Fallot tetralojisi
C) Kistik fibrozis
D) Çölyak hastalığı
E) Talasemi
52. Yenidoğan bebekelerde kistik fibrozis taramasında
aşağıdakilerdan hangisi kullanılır?
A) Ter testi
B) Kan gazı
C) Serum Cl düzeyi
D) İmmün reaktif tripsinojen
E) Guitre testi
11DENEME SINAVI – 40
53. Otuzsekiz haftalık 3200 gr olarak doğan bebeğin 5.
dakikadaki değerlendirmesi şöyledir: Aktif hareketli, güçlü
şekilde ağlıyor, aralıklı öksürüyor, kalp tepe atımı:85/dk,
ektremiteler mor– gövdesi pembedir. Bu bebeğin APGAR
skoru kaç puandır?
A) 6
B) 7
C) 8
D) 9
E) 10
54. Aşağıdaki ilaçlardan hangisi yenidoğan bir bebeği resüsite
ederken kullanılmaz?
A) Naloksan
B) Atropin
C) Adrenalin
D) Dobutamin
E) İV mayi
55. Aşağıdakilerden hangisi RDS riskini artıran faktörlerden
biri değildir?
A) Erkek bebek
B) Koryoamniyonit
C) Sezaryan ile doğum
D) Prematürite
E) Uzamış membran rüptür zamanı
56. Aşağıdakilerdan hangisinde pulmoner kan akımı
azalmıştır?
A) Büyük arter transpozisyonu
B) Total pulmoner venöz dönüş anomalisi
C) Hipoplastik sol kalp sendromu
D) Ebstein anomalisi
E) Tek ventrikül
57. Fallot tetralojisi nedeniyle izlemde olan 18 aylık erkek bebek;
huzursuzluk, nefes darlığı ve siyanoz nedeniyle getirildi. Fizik
muayenede nabız:142/dk, solunum sayısı:64/dk, sPO2:%65 ve
kan basıncı:80/50 mmHg olarak ölçüldü. Dinlemekle üfürüm
duyulmamaktadır.
Bu hastanın tedavisinde aşağıdakilerden hangisi uygun
değildir?
A) Oksijen verilmesi
B) İV proponalol
C) Bikarbonat infüzyonu
D) Morfin sülfat
E) Furosemid
58. Aşağıdakilerden hangisi prostoglandin E1 kullanma
endikasyonlarından biridir?
A) Trunkus arteriozis
B) Triküspit atrezisi
C) L–TGA
D) Pulmoner hipertansiyon
E) Fallot tetralojisi
59. Aşağıdaki metabolik hastalıklardan hangisinin genetik
geçici otozomal dominanttır?
A) Hawkinsinüri
B) Fabry hastalığı
C) Lech–Nyhan sendromu
D) Niemann Ppick hastalığı
E) Hurler hastalığı
12 TUS’U KAZANDIRAN DOĞRU ADRES
60. Şiddetli kusma ve uykuya meyil şikayeti ile getirilen
4 günlük erkek bebeğin ebeveyn akrabalığı olduğu
öğreniliyor. Yapılan değerlendirmesinde; dehidratasyon,
asidoz, ketozis ve nötropeni saptanan bu bebek için en olası
tanı aşağıdakilerden hangisidir?
A) Fenil ketonüri
B) Propiyonik asidemi
C) Tirozinemi tip 1
D) Homosistinüri tip 2
E) Diyabetik ketoasidoz
61. Aşağıdakilerden hangisi nöronal migrasyon kusurudur?
A) Meningosel
B) Tuberosklerozis
C) Ensefalosel
D) Siringomyeli
E) Holoprozonsefali
62. Dört yaşında kız hasta, karın ağrısı şikayeti ile başvuruyor.
Fizik muayenede hafif solukluk, kot altından 3 cm ele
gelen splenomegali saptanıyor. Batın USG’sinde safra
kesesinde kalkül saptanıyor. Özgeçmişinde; yenidoğan
döneminde uzamış sarılık öyküsü olduğu ve soygeçmişinde
babasında kolesistektomi operasyonu geçirdiği öğreniliyor.
Hemogramında lökosit: 12.000, eritrosit sayısı: 4.170.000,
hemoglobulin: 10 gr/dl, hematokrit: % 30, MCV: 80 fL,
MCH: 29 pg, MCHC: 38 gr/dL, RDW:15, trombosit: 350.000
saptanıyor. Retikülosit sayısı hafif artmış, D. Coombs testi
negatif saptanıyor.
Bu bulgularla bu hastada en olası ön tanınız
aşağıdakilerden hangisidir?
A) Demir eksikliği anemisi
B) Herediter sferositoz
C) Orak hücreli anemi
D) Otoimmun hemolitik anemi
E) Talasemi minör
63. Aşağıdakilerden hangisi anne sütünün antienfektif özelliği
gösteren maddelerden birisi değildir?
A) Salgılsal IgA
B) Antistafilokokkal faktör
C) Lizozim
D) Laktoperoksidaz
E) Hepsidin
64. Aşağıdaki aşılardan hangisi ulusal aşı takvimimizde
bulunmamaktadır?
A) Hepatit B aşısı
B) Hepatit A aşısı
C) Suçiçeği aşısı
D) Konjuge pnömokok aşısı
E) Polisakkarit pnömokok aşısı
65. Aşağıdakilerden hangisi orantılı boy kısalığı nedenlerinden
birisi değildir?
A) Raşitizm
B) Sayısal kromozom anomalileri
C) Endokrinolojik nedenler
D) Sevgi yoksunluğu sendromu
E) Malnutrisyon
13DENEME SINAVI – 40
66. Konjenital rubella sendromunda en sık görülen klinik bulgu
aşağıdakilerden hangisidir?
A) Düşük doğum tartısı
B) Konjenital kalp hastalığı
C) Göz bulguları
D) Sağırlık
E) Psikomotor retardasyon
67. Çocukluk çağı kabakulak virüsü ve enfeksiyonu için
aşağıdaki ifadelerden hangisi yanlıştır?
A) Rubula virus genusundan tek sarmallı RNA’lı bir virüstür.
B) Tek bir serotipi vardır ve sadece insanları enfekte eder.
C) Kış ve ilkbahar aylarında daha sık görülür
D) En sık görülen klinik prezentasyonu parotis bezinin tek
taraflı şişmesidir
E) Adölesan dönemde testis tutulumu sıktır
68. Fonksiyonel kabızlık için aşağıdaki ifadelerden hangisi
yanlıştır?
A) Çocuklarda sıklıkla tuvalet eğitimi dönemi görülür
B) Çocuklar dışkılarını tutarlar
C) Rektal tuşe yapıldığında rektum dışkı ile doludur
D) Dışkıda gizli kan negatiftir
E) Kabızlık doğumdan itibaren vardır
69. Soyağacı çiziminde aşağıdaki gösterilen işaretin anlamı
aşağıdakilerden hangisidir?
A) Cinsiyeti belirsiz kişi
B) Ölmüş erkek kişi
C) Sağlıklı erkek kişi
D) Düşük
E) Akraba evliliği
70. Aşağıdaki hastalıklardan hangisinde fibrilin geninde
mutasyon sonucu görülen hastalıktır?
A) Akondroplazi
B) Marfan sendromu
C) Fin tipi nefrotik sendrom
D) Otozomal dominant poliklisitk böbrek hastalığı
E) Otozomal dominant poliklisitk böbrek hastalığı
71. Ağır K vitamini eksikliğinde PT ve aPTT değişiklikleri için
aşağıdakilerden hangisi doğrudur?
A) PT normal, aPTT normal
B) PT normal, aPTT uzamış
C) PT uzamış, aPTT normal
D) PT uzamış, aPTT uzamış
E) PT normal, aPTT kısalmış
14 TUS’U KAZANDIRAN DOĞRU ADRES
72. Çocukluk çağı akut lenfoblastik lösemi için genetik risk
faktörü olmayan aşağıdakilerden hangisidir?
A) Down sendromu
B) Turner sendromu
C) Fankoni anemisi
D) Ataksi telenjektazi sendromu
E) Translokasyon taşıyıcılığı
73. Aşağıdaki sitokinlerden hangisi serbest radikallerin
salınmasını arttırarak bakterisidal etki gösterir?
A) IL–1
B) IL–2
C) IL–4
D) IL–6
E) IL–8
74. Eğer bir madde vazokonstrüksiyon oluşturuyorsa
trombositlerde agregasyon yapar.
Aşağıdaki mediyatörlerden hangisi vazodilatasyon
yapmasına rağmen trombositlerde agregasyon oluşturur?
A) Seretonin
B) TxA2
C) LT4
D) PAF
E) Histamin
75. Aşağıdakilerden hangisi SIRS’taki organ yetmezlik
bulgularından değildir?
A) Hiperbilirubinemi
B) Trombositopeni
C) İleus
D) Akut oligüri
E) Hiperlaktatemi
76. Aşağıdaki proto–onkogenlerden hangisi apopitozisi inhibe
ederek etkisini gösterir?
A) Bcl–2
B) RAS
C) RET
D) MET
E) TRK
77. Aşağıdakilerden hangisi doku düzeyinde en önemli tampon
sistemidir?
A) Bikarbonat–Karbonik asit tampon sistemi
B) Fosfat tampon sistemi
C) Protein Tampon sistemi
D) Glutamin–Amonyum tampon sistemi
E) Histidin–İmidazol tampon sistemi
78. Aşağıdaki hemostatik bozukluklardan hangisi platelet
faktör–IV e karşı antikor gelişimi sonucu meydana gelir?
A) Trombositopenik purpura
B) Heparinle uyarılan trombositopeni(HİT)
C) Hemolitik üremik sendorm
D) Monoklonal gammopati
E) Miyeloproliferatif bozukluk
79. Septik şoktaki bir hastada aşağıdakilerden hangisi
mortalitenin yüksek olacağını düşündürür?
A) IL–4 artışı
B) ‘Tall like’ reseptör–4 (TLR4) mutasyonuna bağlı
enfeksiyona duyarlılık
C) Periferal monositlerde aşırı nükleer faktör kappa–B (NF–
kb) aktivasyonu
D) Tümör nekroz faktör reseptörü–2 (TNFR–2) aktivasyonu
E) IL–10 artışı
15DENEME SINAVI – 40
80. Yirmi üç yaşında erkek hasta acil servise delici–kesici
alet yaralanması, penetran karın yaralanması nedeniyle
getiriliyor. Hasta ameliyata alınıyor.
Bu hastanın kontaminasyon değerlendirmesi için
aşağıdakilerden hangisi doğrudur?
A) Tip–1 cerrahi yaralanma
B) Tip–2 cerrahi yaralanma
C) Tip–3 cerrahi yaralanma
D) Tip–4 cerrahi yaralanma
E) Hiçbiri
81. Yirmi üç yaşındaki erkek hasta acil servise araç dışı
trafik kazası nedeniyle getiriliyor. Hastanın yapılan fizik
muayenesinde multiple fraktür tespit ediliyor. TA:90/60 mm
Hg NB:110/dk olup hastanın mesaneden ölçülen indirekt
abdominal basıncı 20 mm Hg olarak tespit ediliyor.
Bu hasta için aşağıdakilerden hangisi yanlıştır?
A) Kariyak output artmıştır
B) Santral venöz dönüş azalmıştır
C) Akciğer kompliansı azalmıştır
D) İntra kranial basınç artmıştır
E) Zirve inspiratuar basınç artmıştır
82. İntraabdominal malignite nedeniyle ameliyat edilen 76
yaşında bir hastada taşikardi, ani dispne ve hemoptizi
saptanıyor. Arteriyal kan gazı analizinde PaCO2: 30 mm Hg,
PaO2 ise 50 mm Hg olarak bulunuyor.
Pulmoner emboliden şüphelenilen kritik ve hemodinamik
olarak instabil olan bu hastada acil tanı için aşağıdaki
yöntemlerden hangisi en uygundur?
A) Ekokardiyografi
B) Venöz
C) Spiral bilgisayarlı tomografi
D) Pulmoner anjiyografi
E) D–dimer tayini
83. Yara iyileşmesinin anjiogenez fazı için aşağıdaki ifadelerden
hangisi yanlıştır?
A) VEGF, 4 ile 7 günler arasında anjiogenetik uyarı sağlar
B) FGF–2 yara iyileşmesinin 10. gününden sonra anjiogenetik
uyarıyı devam ettirir
C) Asidik ve bazik FGFler veya FGF–1 ve FGF–2 hasara uğramış
parankim hürelerinden salınır ve anjiogenez için erken
uyaranlardır
D) Doku yaralanması sırasında oluşan hücre yıkımı ve hipoksi
yara sahasında VEGF ve onun reseptörleri için güçlü
başlangıç faktörleridir
E) TNF alfa üreten makrofajlar inflamatuar süreç boyunca
anjiogenezi yönetir
84. Postoperatif radyoterapinin yara iyileşmesine olumsuz
etkilerini önlemek için aşağıdakilerden hangisi kullanılır?
A) Glutamin
B) Çinko
C) Arjinin
D) İnsülin
E) Vitamin A
85. Karaciğer transplantasyon bekleme listesinde hasta
önceliğinin tespitinde aşağıdakilerden hangisi diğerlerine
göre daha güvenilir bir kriterdir?
A) Evre 3 ensefalopati olması
B) Child–Turcote–Pugh (CTP) skorunun 7’nin üzerinde olması
C) Non–rezektabl hepatoselüler karsinom olması
D) Son evre karaciğer hastalığı modeli (MELD) skorunun
yüksek olması
E) Kronik graft rejeksiyonu olması
16 TUS’U KAZANDIRAN DOĞRU ADRES
86. Malign melenomda inoperabl ve uzak metaztazı olan
hastalarda kullanılan tek adjuvan kemoteropatik ajan
aşağıdakilerden hangisidir?
A) IFN gama
B) Prokarbazin
C) Siklofosfamid
D) İfliksimap
E) İnterferon alfa –2b
87. Aşağıdaki lezyonlardan hangisi Bİ–RADS–4 ile uyumludur?
A) Sklerozan adenozis
B) Fibroadenom
C) Kalsifiye fibroadenom
D) Segmentel ya da çizgisel bir şekilde toplanmış ince lineer
kalsifikasyonlar
E) Meme koruyucu tedaviden sonra yapılan ilk kontrol
mammografisinde ameliyata ve radyoterapiye bağlı olarak
gelişen yeni skar dokusu ve meme derisinde gelişen
ödem.
88. Kırksekiz yaşında bir kadın hasta şiddetli kusma sonucunda
retrasternal ağrı ve solunum sıkıntısı şikayetleriyle acil
servise başvuruyor. Yapılan fizik muayenesinde taşikardi,
hipotansiyon ve sol akciğerde havalanma azlığı saptanıyor.
Bu hasta için en olası tanı aşağıdakilerden hangisidir?
A) Zenker divertikül perforasyon
B) Boerhaave sendromu
C) Mallory–Weiss yırtığı
D) Wallenberg sendromu
E) Trakeoözefageal fistül
89. Mallory–Weiss sendromu aşağıdaki lokalizasyonlardan
hangisinde en sık bulunur?
A) Distal özefagusta
B) Proksimal özefagusta
C) Özefagogastrik bileşkenin posteriorunda
D) Kardianın büyük kurvatur tarafında
E) Kardianın küçük kurvatur tarafında
90. Malign mezenkimal tümörler aşağıdaki gastrointestinal
organlardan hangisinde en sık bulunma eğilimindedir?
A) Özefagus
B) Mide
C) Sigmoid kolon
D) İnce bağırsak
E) Çıkan kolon
91. Forest kalsifikasyonuna göre peptik ülser tiplerinden
hangisinde tekrar kanama ihtimali en azdır?
A) Forest 1A
B) Forest 1B
C) Forest 2A
D) Forest 2C
E) Forest 3
17DENEME SINAVI – 40
92. Mide adenokarsinomlarından diffüz ve intestinal tip için
aşağıdakilerden hangisi yanlıştır?
A) E–kaderin azalması daha çok intestinal tip mide
karsinomuna eşlik eder.
B) İntestinal tip mide karsinomu daha çok hematojen yolla
metastaz yapar.
C) Diffüz tip mide karsinomu intestinal tip mide karsinomuna
göre daha kötü histolojik diferansiyasyon gösterir.
D) Mide karsinomunun epidemik olduğu bölgelerde daha çok
intestinal tip mide karsinomu görülür.
E) APC gen mutasyonu daha çok intestinal tip mide
karsinomuna eşlik eder.
93. Karsinoid tümörlerin karaciğer metastazlarının tespit
edilmesinde en sensitif en spesifik tetkik aşağıdakilerden
hangisidir?
A) USG
B)MRCP
C)BT
D) Anjiografi
E)IVP
94. Aşağıdakilerden hangisi akut apandisit tanısında kullanılan
özel fizik muayene testlerinden değildir?
A) Ten Horn Bulgusu
B) Aoron Bulgusu
C) Duphy Belirtisi
D) Rowsing Belirtisi
E) Danforth Belirtisi
95. Metastatik ve inoperabl kolon malignitelerinde irinotekan,
lökovorin ve fluorourasil kemoterapisine ek olarak veya tek
başına kullanılarak yaşam süresini uzatan kemoteropatik
ajan aşağıdakilerden hangisidir?
A) Cetuximab
B) Bevacizumab
C) Transtuzumab
D) Dasatinib
E) Erlotinib
96. Karaciğerin posterior inferior segmenti aşağıdakilerden
hangisidir?
A) II
B) V
C)VII
D)VIII
E) VI
97. Karaciğer hepatosellüler karsinom (HCC) ile fibrolameller
karsinom (FHCC) için aşağıdakilerden hangisi yanlıştır?
A) HCC, FHCC’ye oranla erkeklerde daha sıktır.
B) FHCC, HCC’ye göre daha genç yaşta görülür.
C) HCC, FHCC’ye göre daha sık rezeke edilebilir bir tümördür.
D) HCC, FHCC’ye göre sirozla daha fazla birliktelik gösterir.
E) HCC’de alfa–feto protein pozitifliği FHCC’de ise nörotensin
pozitifliği daha sıktır.
18 TUS’U KAZANDIRAN DOĞRU ADRES
98. Kemikte multipl enkondromlar ve yumuşak doku
hemanjiomları ile karakterize olan hastalık aşağıdakilerden
hangisidir?
A) Ollier hastalığı
B) Mafucci hastalığı
C) Mc Cune Albright Sendromu
D) Fibröz displazi
E) Brown Tümörü
99.Araç içi trafik kazasına bağlı olarak gelişen posterior kalça
cıkığı için, olası kalça pozisyonu ve cıkığa neden olan
kuvvetin geliş yönü ile ilgili aşağıdaki eşleştirmelerden
hangisi doğrudur?
Kalça pozisyonu / Kuvvetin geliş yönü
A) Fleksiyon, addüksiyon, / Dizden femur uzun iç rotasyon
aksı boyunca
B) Fleksiyon, addüksiyon, / Lateralden sıkıştırma iç rotasyon
şeklinde
C) Fleksiyon, abdüksiyon, / Lateralden sıkıştırma iç rotasyon
şeklinde
D) Ekstansiyon, abdüksiyon / Dizden femur uzun aksı boyunca
E) Ekstansiyon, abdüksiyon, /Dizden femur uzun iç rotasyon
aksı boyunca
100. Dört yaşındaki kız çocuk, bebekliğinden bu yana 4–5 kez
idrar yolu enfeksiyonu geçirmesi nedeniyle getiriliyor.
Öyküsünde, bu enfeksiyonların bazılarında ateş ve karın
ağrısı bulgularının olduğu, 2 kez idrar kültründe üreme
olduğu öğreniliyor.
Renal ultrasonografide, sol böbreğin sağa oranla daha
küçük olduğu ve kenar düzensizlikleri dışında anormallik
olmadığı saptanıyor.
Bu hasta için bundan sonraki aşamada en uygun yaklaşım
aşağıdakilerden hangisidir?
A) Direkt üriner sistem grafisi
B) Abdominal bilgisayarlı tomografi
C) Manyetik rezonans ürografi
D) Lumbosakral manyetik rezonans görüntüleme
E) Dimerkaptosüksinik asit renal sintigrafi
101. Akut üretritin en sık rastlanılan sebebi aşağıdakilerden
hangisidir?
A) Stafilokokus aureus
B) Stafilokokus epidermidis
C) Herpes simpleks virus
D) Neisseria gonorrhea
E) Haemophilus ducrei
102.Konjenital diyafram hernisi ile ilgili aşağıdakilerden
hangisi yanlıştır?
A) Diyafram defekti sıklıkla sol taraftadır
B) Akciğer hipoplazisi eşlik eder
C) Prenatal tanı konulabilmektedir
D) Acil cerrahi tedavi gerektirir
E) Hastaların bir kısmı ekstrakorporeal membran
oksijenasyon sistemine gereksinim duyarlar
103. Aşağıdaki hastalıklardan hangisi alt ekstremitede akut
arter tıkanıklığına yol açmaz?
A) Sol ventrikül anevrizmasında trombüs
B) Mitral stenoz
C) Atrial fibrilasyon
D) Triküspit yetmezliği
E) Gecirilmiş aort kapak replasmanı
104. Özofagus grafisinde “kalem ucu, kuş gagası” bulgusu
aşağıdaki hastalıklardan hangisinde görülür?
A) Skleroderma
B) Akalazya
C) Hiatus hernisi
D) Özofagus kanseri
E) Divertikül
19DENEME SINAVI – 40
105. Aşağıdakilerden hangisi sağlam korneayı penetre edemez?
A) Gonokok
B) Meningokok
C) H.Influenza
D) C. Difteria
E) S. Aureus
106. En sık görülen malign tükrük bezi tümörü aşağıdakilerden
hangisidir?
A) Pleomorfik adenom
B) Malign miks tümör
C) Mukoepidermoid karsinom
D) Adenoid kistik karsinom
E) Adenokarsinom
107. Meniere hastalığında aşağıdakilerden hangisi görülmez?
A) Vertigo
B) Tinnitus
C) Otalji
D) Kulakta dolgunluk
E) İşitme kaybı
108. Singulat girus herniasyonunun en olası nörolojik
komplikasyonu aşağıdakilerden hangisidir?
A) Beyin sapı basısı
B) Okulomotor sinir basısı
C) Duret kanaması
D) Anterior serebral arter basısı
E) Piramidal traktus basısı
109. Aşağıda verilen ligamanlardan hangisinde histerektomi ile
ilişkili ureter yaralanmalarına en sık rastlanır?
A) ligamentum rotundum
B) ligamentum infindibulopelvicum
C) ligamentum sacrouterina
D) ligamentum latum
E) ligamentum ovarii proprium
110. Spontan abortuslarda en sık rastlanan anöploidi
aşağıdakilerden hangisidir?
A) Trizomi 16
B) Trizomi 18
C) Trizomi 21
D) Monozomi X
E) Trizomi 13
111. Aşağıdakilerden hangisi Pelvik İnflamatuar Hastalığın
(PID) komplikasyonlarından biri değildir?
A) Rekürren PID
B) İnfertilite
C) Ektopik gebelik
D) Kronik pelvik ağrı
E) Endometriozis
112. Aşağıdakilerden hangisinde hcg seviyesi normalden
düşüktür?
A) Trizomi 18
B) Trizomi 21
C) Eritroblastozis fetalis
D) Koryokarsinom
E) Çoğul gebelik
20 TUS’U KAZANDIRAN DOĞRU ADRES
113. Aşağıdakilerden hangisi prolaktin yüksekliğine neden
olmaz?
A) Fenotiazinler
B) Opiatlar
C) Bromokriptin
D) Alfa metil dopa
E) Metoklopramid
114. Otuziki yaşında primipar hasta, 2 yıllık sekonder infertilite ile
kliniğe başvuruyor. Öyküsünde derin disparoni ve pelvik ağrı
mevcut olan hastaya yapılan ultrasonografide sol overde
5 cm’lik kitle tespit ediliyor. Pelvik muayenede posterıor
forniks hassas ve noduler, uterus retrovert ve fikse olarak
palpe ediliyor. Hastanın CA125 değeri 152 IU/mL’ dir.
Bu aşamadan sonra bu hastanın yönetiminde
aşağıdakilerden hangisi en uygun yöntemdir?
A) Gözlem
B) Laparotomi
C) Diagnostik laparoskopi
D) Laparoskopik kistektomi
E) GnRH agonisti
115. Pelvik girimin en dar çapı aşağıdakilerden hangisidir?
A) İnterspinöz mesafe
B) Konjugata diagonalis
C) Konjugata obstetrika
D) Konjugata vera anatomika
E) Diameter transversa
116. Yirmiüç yaşında G1P0 olan 39 haftalık hasta aktif eylemdedir.
Muayenede makat prezentasyon olduğu tespit ediliyor.
Muayeneden 2 dakika sonra aniden amniotik membranlar
rüptüre oluyor ve kordon vagenden prolabe oluyor.
Bu aşamada bu hasta için aşağıdakilerden hangisi en
uygundur?
A) Anne monitörize edilip sol yana çevrilip takibe alınır
B) Kordon tutularak geri yerleştirilir
C) Acil sezaryene alınır
D) Kordon görüldüğü yerde klemplenmelidir
E) Oksitosin indüksiyonu başlanır
117. Aşağıdakilerden hangisi antenatal kanama nedenlerinden
biri değildir?
A) Uterin atoni
B) Plasenta previa
C) Dekolman plasenta
D) Vasa previa
E) Uterus rupture
118. Otuzbeş yaşında 6 ay ara ile yapılan servikal smear
sonuçlarının her ikisindede ASCUS saptanan hastaya
yaklaşımda bir sonraki yaklaşım ne olmalıdır?
A) 6 ay sonra smear tekrarı
B) Kolposkopi eşliğinde servikal biyopsi
C) Servikal koterizasyon
D) Konizasyon
E) Histeroskopi
119. Aşağıdakilerden hangisi endometrium kanseri için risk
faktörü değildir?
A) Ovulasyon
B) Obezite
C) Erken menarş
D) İnfertilite
E) Granüloza hücreli over tümörü
120. Reinke kristalleri aşağıdaki over tümörlerinden hangisinde
gözlenir?
A) Seröz kistadenokarsinom
B) Brenner tümörü
C) Granüloza hücreli over tümörleri
D) Sertoli– leydig hücreli over tümörleri
E) Disgerminom
01. 14. (14 Soru) : Anatomi15. 22. (8 Soru) : Histoloji, Embriyoloji23. 32. (10 Soru) : Fizyoloji33. 54. (22 Soru) : Biyokimya55. 76. (22 Soru) : Mikrobiyoloji77. 98. (22 Soru) : Patoloji99. 120. (22 Soru) : Farmakoloji
01. 42. (42 Soru) : Dahiliye Grubu (Dahili Bilimler + K. Stajlar)43. 72. (30 Soru) : Pediatri73. 108. (36 Soru) : Cerrahi Bilimler (Genel Cerrahi + K. Stajlar)109. 120. (12 Soru) : Kadın Hastalıkları ve Doğum
TEMEL BİLİMLER
KLİNİK BİLİMLER
TEMEL BİLİMLER CEVAP ANAHTARI
1– A 31– A 61– B 91– D
2– D 32– B 62– A 92– E
3– C 33– A 63– B 93– E
4– E 34– E 64– E 94– B
5– A 35– E 65– D 95– E
6– C 36– B 66– A 96– B
7– B 37– D 67– A 97– E
8– D 38– A 68– E 98– C
9– D 39– B 69– D 99– A
10– D 40– E 70– E 100– E
11– B 41– B 71– A 101– D
12– B 42– C 72– C 102– B
13– C 43– C 73– C 103– B
14– A 44– B 74– E 104– A
15– E 45– B 75– D 105– A
16– D 46– E 76– C 106– B
17– A 47– A 77– A 107– D
18– C 48– C 78– A 108– A
19– D 49– B 79– E 109– A
20– B 50– B 80– C 110– C
21– A 51– E 81– B 111– A
22– C 52– B 82– A 112– B
23– C 53– C 83– D 113– D
24– D 54– D 84– C 114– D
25– D 55– E 85– B 115– A
26– A 56– B 86– A 116– A
27– E 57– D 87– A 117– C
28– B 58– C 88– B 118– E
29– A 59– C 89– C 119– D
30– D 60– C 90– A 120– A
KLİNİK BİLİMLER CEVAP ANAHTARI
1– C 31– E 61– E 91– E
2– C 32– B 62– B 92– A
3– B 33– B 63– E 93– D
4– D 34– C 64– E 94– E
5– A 35– C 65– A 95– A
6– A 36– C 66– C 96– E
7– B 37– A 67– D 97– C
8– E 38– D 68– E 98– B
9– C 39– D 69– B 99– A
10– E 40– B 70– B 100– E
11– A 41– A 71– D 101– D
12– B 42– B 72– E 102– D
13– E 43– B 73– B 103– D
14– A 44– E 74– D 104– B
15– D 45– C 75– E 105– E
16– D 46– A 76– A 106– C
17– B 47– E 77– C 107– C
18– B 48– B 78– B 108– D
19– D 49– B 79– C 109– B
20– B 50– C 80– C 110– D
21– C 51– A 81– A 111– E
22– B 52– D 82– A 112– A
23– D 53– C 83– B 113– C
24– E 54– B 84– E 114– D
25– B 55– E 85– D 115– C
26– D 56– D 86– E 116– C
27– A 57– E 87– A 117– A
28– C 58– B 88– B 118– B
29– E 59– A 89– E 119– A
30– B 60– B 90– B 120– D
İSTANBUL–MERKEZ Molla Gürani Mah. Oğuzhan Cad. Akkoyunlu Sok. Transal İş Merkezi No:1 FINDIKZADE / İSTANBULTel: 0212 521 77 85Faks: 0212 521 77 65
TUSTIME–KADIKÖYİbrahimağa Zaviye Sokak Kat: 1 Bağımsız Bölüm No: 3 Koşuyolu - KADIKÖY / İSTANBULTel: 0216 336 24 29Faks: 0216 336 24 82
ANKARAMamak Cad. Dikimevi Postahanesi Yanı Dikimevi-MAMAK/ANKARATel: 0312 417 23 45Faks: 0312 425 14 09
İZMİRCumhuriyet Bulvarı No: 99/7 Kat: 2 M. Rıza İş Merkezi (Anadolubank Üstü)Pasaport / İZMİRTel: 0232 425 11 55Faks: 0232 425 11 57
ISPARTAGazi Kemal Mah. 1317 Sok.Henden Ap. No: 11 D: 9/10 Merkez / ISPARTATel: 0246 232 66 00Faks: 0246 232 77 00Gsm: 0507 408 01 51
TUSTIME–KARTAL (OFFLINE)Akşemsettin Cad. Firuz Hanım Sit. 6. Blok D:7 Uğurmumcu-Yakacık/KARTALTel: 0507 202 61 84
TUSTIME–MANİSA (OFFLINE)Uncubozköy Mah. 5504 Sokak 13/A/25 MANİSA
TUSTIME–BALÇOVA (OFFLINE)Poyraz Sok.No: 4/A BALÇOVA – İZMİR
TUSTIME–BORNOVA (OFFLINE)Kazım Dirik Mah. 185 Sk. N:2/A BORNOVA – İZMİR
TUSTIME–AYDIN (OFFLINE)Meşrutiyet Mah. Gençlik Cad. No:74/A Merkez – AYDIN
TUSTIME–KIRIKKALE (OFFLINE)Yenişehir Mahallesi Fevzi Çakmak CaddesiNo:47/3– KIRIKKALETel: 0318 218 99 00
TUSTIME YAYINCILIK LTD. ŞTİ.www.tustime.com
3DENEME SINAVI – 40
1. Linea musculi solei aşağıdaki kemiklerden hangisinde yer
alır?
A) Tibia
B) Femur
C) Fibula
D) Talus
E) Calcaneus
Cevap A
Bacağın arka kompartman kaslarından m. soleus tibia’nın
arkasında yer alan linea musculi solei’den başlar. M. soleus,
m. gastrocnemius ile birlikte m. triceps surae’yı oluşturur ve bu
kasın tendonu olan achilles tendonu calcaneus’a tutunur.2. Aşağıdaki yapılardan hangisi protuberentia occipitalis
externa’ya tutunur?
A) M. rectus capitis posterior major
B) Lig. apicis dentis
C) Lig. supraspinale
D) Lig. nuchae
E) Membrana atlantooccipitalıs posterior
Cevap D
Protuberentia occipitalis externa oksipital kemiğin arka
tarafındaki en çıkıntılı yapıdır. Buraya columna vertebralis’in
bağlarından lig. nuchae tutunur. Bu bağ lig. supraspinale’nin
C7’den sonra yukarıya devamı olup başın fleksiyonunu
sınırlandıran bir bağdır.
2014 ARALIK TUS 40. DENEME SINAVITEMEL BİLİMLER TESTİ SORU ve AÇIKLAMALARI
Bu testte sırasıyla Anatomi, Histoloji ve Embriyoloji, Fizyoloji, Biyokimya, Mikrobiyoloji,Patoloji, Farmakoloji soruları ve açıklamaları bulunmaktadır.
4 TUS’U KAZANDIRAN DOĞRU ADRES
3. Ganglion geniculi nerede bulunur?
A) Foramen lacerum’un üzerinde
B) Fossa cranii media’da
C) Canalis nervi facialis içerisinde
D) Meatus acusticus internus içerisinde
E) Fossa pterygopalatina’da
Cevap C
Gang. geniculi n. facialis’in duyu gangliyonudur ve temporal
kemikteki canalis nervi facialis içerisinde sinirin ilk dirsek yaptığı
yerde bulunur.
4. Aşağıdaki kaslardan hangisi karın arka duvarında yer
almaz?
A) M. quadratus lumborum
B) M. iliacus
C) M. psoas major
D) M. psoas minor
E) M. erector spinae
Cevap E
M. erector spinae derin sırt kaslarının yüzeyel grubunun
genel adıdır. Mm. iliocostales, mm. longissimus ve mm.
spinales’lerden oluşur. Bu kaslar vertebra arkusları ile costalar
arasında yerleşiktirler. Karın arka duvarında yer almazlar.
5DENEME SINAVI – 40
5. M. abductor pollicis longus’un siniri aşağıdakilerden
hangisidir?
A) N. radialis
B) N. ulnaris
C) N. medianus
D) N. musculocutaneus
E) N. axillaris
Cevap A
M. abductor pollicis longus (APL) önkolun ekstensor grup
kaslarından ve fovea radialis (anatomik enfiye çukuru)’in
sınırlarına katılan kaslardan biridir. Bu kasın siniri n. radialis, r.
profundus’tur.
6. Aşağıdaki kanallardan hangisi fossa ischioanalis’in lateral
duvarında yer alır?
A) Canalis analis
B) Canalis inguinalis
C) Canalis pudendalis
D) Canalis femoralis
E) Canalis obturatorius
Cevap C
Fossa ischioanalis, canalis analis ile tuber ischiadicum arasında
yer alan bir bölgedir. Abseleri nedeniyle klinik öneme sahiptir.
Buraya yapılan cerrahi girişimlerde fossa’nın lateral duvarında m.
obturatorius internus’un fasciasında yer alan canalis pudendalis
(Alcock kanalı) ve kanalın içerisinde yer alan a. ve v. pudenda
interna ile n. pudendus’un yaralanmamasına dikkat edilmelidir.
6 TUS’U KAZANDIRAN DOĞRU ADRES
7. Epistaksisi bulunan bir hastanın yapılan muayenesinde
kanamanın septum nasi’nin ön-alt parçasında yer alan
kiesselbach pleksusundan olduğu tespit edilmiştir.
Aşağıdaki arterlerden hangisi bu pleksusa katılmaz?
A) A. ethmoidalis anterior
B) A. ethmoidalis posterior
C) A. labialis superior
D) A. palatina major
E) A. sphenopalatina
Cevap B
Epistaksis en sık Little alanında yer alan Kiesselbach
plexusu’ndan olur. Bu pleksusa katılan damarlar a.
ethmoidalis anterior, a. labialis superior, a. palatina major ve
a. sphenopalatina’dır. A. ethmoidalis posterior bu pleksusa
katılmaz.
8.
I- Truncus pulmonalis
II- V. cava superior
III- Aorta ascendens
IV- Vv. pulmonales
Sinus transversus pericardii yukarıda verilen damarlardan
hangi ikisi arasında yer almaz?
A) I ve II
B) I ve IV
C) II ve III
D) I ve III
E) III ve IV
Cevap D
7DENEME SINAVI – 40
Sinus transversus pericardii perikardda yer alan geçitlerden
biridir. Bu geçit arterleri venlerden ayıran bir geçittir. Truncus
pulmonalis ile ascendens aorta arasında bulunmaz.
9.
I- A. colica dextra
II- A. colica media
III- A. colica sinistra
IV- A. rectalis superior
Yukarıda verilen arterlerden hangisi(leri) a. mesenterica
inferior’un dalıdır?
A) I-II-III
B) II-III-IV
C) I-II
D) III-IV
E) IV
Cevap D
A. mesenterica inferior son bağırsağın arteridir. Colon
transversum’un 2/3’lük proksimali ile rektum’un 1/3’lük üst kısmı
arasındaki kalın bağırsak bölümlerini besler. Bu arterin 3 dalı
vardır. A. colica sinistra, aa. sigmoidei ve a. rectalis superior’dur.
8 TUS’U KAZANDIRAN DOĞRU ADRES
10. Glandulae submandibularis’in yüzeyel ve derin parçalarının
arasından aşağıdaki kaslardan hangisi geçer?
A) M. hyoglossus
B) M. genioglossus
C) M. geniohyoideus
D) M. mylohyoideus
E) M. stylohyoideus
Cevap D
Gl. submandibularis’in topoğrafik anatomisi önemlidir.
Bu bezin arkasından veya içerisinde a. facialis, bezin yüzeyel
parçasının yüzeyelinden ise v. facialis geçer. Bezin yüzeyel
ve derin parçaları arasından ise m. mylohyoideus geçer. Gl.
submandibularis’in kanalı olan ductus submandibularis de n.
lingualis ile çaprazlaşır.
11. Aşağıdakilerden hangisi diaphragma urogenitale’de
bulunan bezdir?
A) Gl. vestibularis major
B) Gl. bulbourethralis
C) Gl. paraurethralis
D) Gl. vesiculosa
E) Gl. prostatae
Cevap B
Diaphragma urogenitale spatium perinei profunda’da yer alan
m. transversus perinei profundus ile m. sphincter urethra externum
tarafından oluşturulur. M. transversus perinei profundus’un lifleri
arasında gl. bulbourethralis (Cowper bezi) yer alır.
9DENEME SINAVI – 40
12. A. communicans posterior’daki bir anevrizma sonucu sağ n.
oculomotorius hasar görmüştür.
Bu hastada aşağıdaki bulgulardan hangisinin görülmesi
beklenmez?
A) Sağ gözde pitoz
B) Sol gözde indirek pupilla refleksinin alınamaması
C) Sağ gözde midriazis
D) Sağ gözde dışa şaşılık
E) Sağ gözde akomodasyon bozukluğu
Cevap B
N. oculomotorius, a. carotis interna ile a. cerebri
posterior’u birbirne bağlayan a. communicans posterior’un
anevrizmalarından en çok etkilenen siniridir.
N. oculomotorius lezyonunda o taraf gözdeki m. levator
palpebrae superioris’in çalışmaması nedeniyle pitoz, m. ciliaris’in
çalışmaması nedeniyle akomodasyon bozukluğu, m. rectus
medialis’in çalışmaması nedeniyle dışa şaşılık ve m. sphincter
puplillae’nin çalışmaması nedeniyle de midriazis bulguları
görülür. Ayrıca o taraf gözde (hasta gözde) direk ve indirek pupilla
ışık refleksleri alınamaz. Sağlam taraf gözde ise direk ve indirek
pupilla ışık refleksleri sağlamdır.
10 TUS’U KAZANDIRAN DOĞRU ADRES
13. Aşağıdaki sinirlerden hangisi sadece “gl. parotidea’ya
gidecek olan pre-gangliyonik parasempatik lifleri taşıyan”
sinirdir?
A) N. tympanicus
B) Chorda tympani
C) N. petrosus minor
D) N. petrosus major
E) N. auriculotemporalis
Cevap C
N. tympanicus (Jacopson siniri), n. glossopharyngeus’un
for. jugulare’den çıktıktan sonra verdiği bir daldır. Bu sinir
nuc. salivatorius inferior’daki parotis’e ait pre-gangliyonik
parasempatik nöronların aksonları tarafından oluşur. Ayrıca bu
sinir orta kulak boşluğunun duyusun alan afferentleri de taşır.
Orta kulak boşluğuna giren n. tympanicus iç duvardaki
promontorium üzerinde plexus tympanicus’a katıldıktan sonra
yukarıya orta kulağın üst duvarı olan tegmen tympani’ye doğru
yükselirken n. petrosus minor adını alır. Bu sinir içerisinde
sadece pre-gangliyonik parasempatik lifler bulunmaktadır.
N. auriculotemporalis, n. mandibularis’in bir dalıdır. Gang.
oticum’da bulunan post-gangliyonik parasempatik nöronların
aksonlarını parotis bezine taşıyan ayrıca dış kulak yolu ve
temporal bölgeden de genel duyu taşıyan bir sinirdir.
Chorda tympani gl. submandibularis ve gl. sublingualis’e
gidecek olan pre-gangliyonik parasempatik aksonlar tarafından
ve dilin 2/3 ön kısmından tat duyusu taşıyacak (nöron gövdesi
gang. geniculi’de bulunan) aksonlar tarafından oluşturulur.
N. petrosus major ise n. facialis’in geniküler dalıdır. Nuc.
salivatorius superior’daki pre-gangliyonik parasempatik
nöronların aksonları bu sinir ile gang. pterygopalatinum’a
taşınır. Bu sinir ayrıca damaktan n. petrosus minor ile alınan tat
duyusunu da taşır.
14. Fenestra vestibuli hangi iki boşluğu birbirine bağlayan bir
yapıdır?
A) Cavitas tympani’yi scala vestibuli’ye
B) Cavitas tympani’yi scala tympani’ye
C) Cavitas tympani’yi antrum mastoideum’a
D) Scala vestibuli’yi scala tympani’ye
E) Vestibulum’u cochlea’ya
Cevap A
11DENEME SINAVI – 40
Fenestra vestibuli (oval pencere) orta kulak boşluğunun iç
duvarında yer alır. Cavitas tympani’yi (orta kulak boşluğunu)
scala vestibuli’ye bağlayan bir açıklıktır. Burası stapes’in tabanı
tarafından kapatılmaktadır.
15. Fetal dönemde kan ve kan damarlarının yapımı
için mezenkimal hücrelerden farklanan ilk hücre
aşağıdakilerden hangisidir?
A) Anjiyoblast
B) Fetal eritroblast
C) Proeritroblast
D) Hemositoblast
E) Hemanjiyoblast
Cevap E
Hemanjioblastlar mezenkimal kökenli hücrelerdir.
Embriyonel dönemde mezodermden gelişen bu hücreler
daha sonra damar oluşturmak üzere anjioblastlara ya da kan
hücresine dönüşmek üzere hemasitoblastlara farklanmaktadır.
Soruda seçeneklerde verilen proeritroblast ve eritroblastlarsa
hemasitoblastların eritrosite dönüşümü sırasında geçirdikleri
aşamalardır. Bunlardan proeritroblastlarda transferrin
reseptörünün izlendiğini, bazofilik eritroblastta hemaglobin
sentezinin artıp polikromatofilikte belirgin düzeye çıktığını,
ortokromatofilik eritroblastta mitozun durduğunu, retikülositlerin
kana geçen aşama olduğunu hatırlayınız.
16. Dişi üreme sistemine atılmış olan sperm hücrelerinin oositi
dölleme yeteneği kazanmasına ne ad verilir?
A) Akrozom reaksiyonu
B) Zona reaksiyonu
C) Hiperaktivasyon
D) Kapasitasyon
E) Hipermotilite
Cevap D
Soruda kapasitasyon tanımlanmıştır. Kapasitasyonda sperm
hücreleri hiperaktivite kazanır ve akrozom reaksiyonu izlenir.
Erkek üreme sisteminde epididimiste baskılanan kapasitasyon,
spermler dişi sistemine atıldıktan sonra servikal mukusun
etkisiyle gerçekleşir.
Zona reaksiyonuysa oosit fertilize olduktan sonra kalsiyum
ossilasyonunu izleyerek kortikal granüllerin ekzositozu
sonrasında zona pellüsida proteinlerinden sperm bağlanma
reseptörü olan ZP3’ün yıkılması şeklinde izlenir.
17. Kan–testis bariyeri aşağıdakilerden hangisinde doğru olarak
verilmiştir?
A) Sertoli hücreleri arasındaki sıkı bağlantıları
B) Sertoli hücreleri arasındaki desmozom tipi bağlantılar
C) Spermatogonyumların arasındaki sıkı bağlantıları
D) Spermatogonyumların arasındaki desmozom tipi
bağlantılar
E) Sertoli hücreleri ile endotel hücreleri arasındaki sıkı
bağlantılar
Cevap A
Kan testis bariyerini Sertoli hücrelerinin arasında
bulunan sıkı bağlantılar yapar. Spermatogenez aşamalarında
spermatogonyumlar bu bariyerin dışında izlenirken; izleyen
aşamalar bariyerin içinde gerçekleşmektedir.
18. Aşağıdakilerden hangisi bir ekstraselüler bağ dokusu ara
maddesi bileşeni değildir?
A) Fibrillin
B) Laminin
C) Fibronektin
D) İntegrin
E) Kollajen
Cevap C
12 TUS’U KAZANDIRAN DOĞRU ADRES
Fibrillin: Fibroblastlar tarafından ekstraselüler ortama
salınan ve burada elastik liflerin olgunlaşmasını sağlayan
glikoproteindir.
Laminin ve fibronektin: Bağ dokusunda bulunan ve hücre
zarında yer alan transmembran protein olan integrin’in
bağlandığı proteinlerdir.
Kollajen bağ dokusunda yer alan ana liflerden birisidir.
19. Hücrede Golgi cisimlerindeki proteinlerin mannoz
rezidülerine fosfat eklenememesi hangi organelin görevinin
hatalı olmasına neden olur?
A) Granüllü endoplazma retikulumu
B) Granülsüz endoplazma retikulumu
C) Golgi cismi
D) Lizozom
E) Endozom
Cevap D
Protein sentezinde granüllü endoplazma retikulumu ve Golgi
cisimleri post–translasyonel modifikasyon yapan organellerdir.
Granüllü endoplazma retikulumunda başlayan post–
translasyonel modifikasyon işleminden sonra proteinler Golgi’ye
cis yüzünden girerler. Lizozoma gidecek yani lizozom enzimi
olacak proteinlere burada mannoz 6 fosfat işaretlemesi yapılır ve
fosfotransferaz enzimiyle mannoz rezidülerine fosfat eklenir. Bu
durumda Golgi’nin trans yüzünde mannoz 6 fosfat reseptörüne
bağlanıp lizozomal enzim olarak görev yapabilir. Aksi taktirde
lizozom oluşup görevini yapamaz.
20. Kas kasılmasıyla ilgili olarak aşağıda verilen bilgilerden
yanlış olanı işaretleyiniz?
A) İskelet kaslarında sarkomerin kısalması iki Z çizgisinin
birbirine yaklaşması şeklinde izlenir.
B) İskelet kasının kasılması için kalsiyum iyonları
kalmoduline bağlanır.
C) İskelet kasının gevşemesinde titin proteini görev alır.
D) Kalp kasında kalsiyum kaynağı olarak hücre dışı ortam da
kullanılır.
E) Düz kaslar kasıldığında çekirdeğin şeklini değiştirdiği
izlenir.
Cevap B
İskelet kasında kasılma sırasında kalsiyum iyonlarının
bağlandığı protein Troponin–C’dir. Düz kas kasılmasındaysa
kalmodulin’e bağlanma izlenir.
İskelet kasının kasılması şu şekilde olur;
Nöromusküler kavşağa asetil kolin (Ach) boşaldıktan
sonra, Ach sarkolemmadaki aynı zamanda katyon kanalı olan
nikotinik reseptörlerine (Nm tipi) bağlanır. Resepörüne Ach’nin
bağlanmasıyla reseptör aktive olur ve hücre içine Na+ alınır. Na+
çizgili kasta depolarizasyonu başlatır, bu depolarizasyon hücrenin
zarında bulunan dihidropiridin reseptörü adı da verilen L–tipi
voltaja duyarlı kalsiyum kanalında konformasyonel değişikliğe
neden olur. Bu değişim T tübülün hemen komşuluğundaki
sarkoplazma retikulumu membranında bulunan ryanodin’e
duyarlı kalsiyum kanalının açılarak sarkoplazmaya Ca++
salınımına neden olur.
Ca++ iyonları Troponin C’ye bağlanır ve troponin molekülünü
döndürür. Troponin T’ye bağlı olan tropomiyozin aktin üzerindeki
yerinden ayrılır ve böylece miyozinin bağlanması için uygun
bölüm açığa çıkar. Aktin bağlanma bölgeleri miyozin başını
13DENEME SINAVI – 40
fosforiller. Ortamda Mg++ varlığında miyozin başının (ağır
zincirinde) ATPaz etkisi ortaya çıkar. Kasılma öncesinde myozin
başına ATP bağlanmış durumdadır. ATPaz etkinlikle bir inorganik
fosfat uzaklaşırken myozin başı aktine bağlanır. Bu sırada myozin
başında bir ADP kalmış durumdadır. Yine myozin başının ATPaz
etkisiyle ADP’nin de ayrılmasıyla myozin başı boyun kısmından
kuyruğa doğru hareket eder ve bu sırada tutunduğu aktini de
kendiyle beraber çeker. Böylece myozin aktini kuyruğuna doğru
çekmiş olur.
21. Aşağıdakilerden hangisi bir glia hücresi değildir?
A) Pinealosit
B) Tanisit
C) Pituisit
D) Astrosit
E) Müller hücresi
Cevap A
Pinealosit: Epifiz bezinin melatonin hormonunu salgılayan
hücresidir, bir glia hücresi değildir.
Tanisit: Özellikle 3. ventrikülde olmak üzere 3. ve 4.
ventrikülde izlenen ependim hücresidir.
Pituisit: Nörohipofizin glia hücresidir.
Astrosit: Santral sinir sisteminde izlenen, kan–beyin bariyerini
yapan ve hasar durumunda gliozis yanıtının verilmesini sağlayan
glia hücreleridir. Protoplazmik (gri cevherde) ve fibröz (beyaz
cevherde) olmak üzere iki türü bilinmektedir.
22. Aşağıdaki hücrelerden hangisinin hormon salgılama
yeteneği yoktur?
A) Tiroid C hücresi
B) Mide G hücresi
C) Barsaklar M hücresi
D) Pankreas D hücresi
E) Trakea APUD hücresi
Cevap C
Soruda verilen hücreler ve salgıladıkları hormoları şu şekilde
sıralamak mümkündür.
Tiroid C hücresi: Kalsitonin
Mide G hücresi: Gastrin
Pankreas D hücresi: Pankreatik somatostatin ve gastrin
Trakea APUD hücresi: Serotonin, Kalsitonin, kolesistokinin
Öte yandan barsaklarda bulunan M hücreleri immün görev
yerine getirir. Barsak bölümlerinden özellikle ileum, kolon ve
appendikste lenf folikülleri (Peyer plakları) yoğundur. Peyer
plaklarının üstündeki epitelin arasında bulunan fagositoz
yapabilen epitelyal hücrelere M (mikrofold) hücreleri denir.
Epitel hücreleri arasında bulunan bu hücrelerin içinde cepler
şeklinde girintiler, bu girintilerde de B lenfositleri bulunmaktadır.
M hücreleri barsak lümenindeki antijenik yapıyı alır ve bu B
lenfositlere aktarır. Benzer işlemi epitel arasında bulunan
dentritik hücreler de yapar. B lenfositler aldıkları bu antijenik
yapıyı epitel altında bulunan antijen sunan hücrelere aktarırlar.
Bunlar da epitel altında bulunan foliküler dendritik hücrelere,
onlar da T lenfositlere aktarırlar.
23. İskelet kasında çapraz köprülerin kurulmasında fonksiyonu
olmayan molekül aşağıdakilerden hangisidir?
A) ADP
B) Aktin
C) Titin
D) Tropomiyozin
E) Troponin–C
Cevap C
İskelet kasında çapraz köprülerin oluşturulmasında rol
alan yapılar;
•• Aktin
•• Tropomiyozin
•• Troponin–T, I ve C
•• Miyozin başının ATPaz’ın hidrolize edici etkisiyle oluşan
ADP ve Pi (İnorganik fosfat) molekülleri çapraz köprüyü
oluşturur.
14 TUS’U KAZANDIRAN DOĞRU ADRES
Diğer taraftan, Titin, Nebulin, Alfa–aktinin, Desmin
ve Distrofin gibi proteinler yapısal proteinlerdir. Bunların
fonksiyonları da sınavda sorulma potansiyelleri açısından
önemlidir. Onun için bunlara da kısaca bir göz atalım…
•• Titin:
•• Kalın filamanları (miyozin) her iki taraflarından ikişer
olmak üzere 4 adet elastik proteinden oluşur.
Miyozini, Z çizgisine bağlar, Miyozinleri sabit tutarak
sarkomerin aşırı gerilmesini önler ve böylece sarkomerin
boyunun korunmasını sağlar.
•• Alfa–aktinin: Aktini, Z çizgisine bağlar
•• Nebulin: G aktin’leri birbirine bağlayarak F–aktin
fibrillerini oluşturur.
•• Desmin: Z çizgisini hücre zarına bağlar.
•• Distrofin: Aktini hücre zarına bağlar ve hücre içi
stabiliteyi oluşturur.
24. Aşağıdakilerin hangisinde nikotinik reseptör bulunmaz?
A) Adrenal medulla
B) Sempatik ganglion
C) Parasempatik ganglion
D) Sinoatrial nod hücresi
E) İskelet kası hücre membranı
Cevap D
Asetilkolinin 2 tip reseptörü var. Bunlar;
1. Nikotinik Reseptörler
2. Muskarinik Reseptörler
1. Nikotinik Reseptörler: Nonspesifik katyon iyon
kanallarıdır. İki tipi bulunur:
•• Adrenal medullada
•• Sempatik ganglionda
•• Parasempatik ganglionda
•• İskelet kası hücre membranında (yani sinir–kas
kavşağındaki motor son plaktaki reseptörler)
Nikotinik reseptörlerin iki tipi bulunur:
Çizgili kas tipi (Nm):
•• Çizgili kasta bulunan nikotinik reseptöre Nm adı verilir.
•• D–tübokürarin gibi çizgili kas blokerleri ve bir yılan zehiri
olan bungarotoksin gibi maddelerle selektif olarak bloke
edilir.
•• Myastenia Gravis’de çizgili kas tipi nikotinik reseptörlere
karşı antikor gelişir.
•• Bu antikorlar (aynı kürar gibi) bu reseptörleri bloke
ederler.
Nöron tipi (Nn):
•• Gangliyonda bulunan nikotinik reseptöre Nn adı verilir.
•• Heksametonyum, trimetofan kamsilat gibi gangliyon
blokerleri ile bloklanırlar.
2. Muskarinik Reseptörler:
•• G–proteini ile kenetlidirler.
•• G proteinine bağlı reseptörler membranı yedi kez kat
ederler.
•• Bu reseptörlere serpantine reseptörü denir.
15DENEME SINAVI – 40
Asetilkolinin muskarinik reseptörleri
Lokalizasyon Etki Mekanizması
M1 Beyin IP3, DAG sistemi üzerinden
M2 Kalp, sinir dokusu, düz kas cAMP’yi azaltır, K
kanallarını açar
M3 Glandlar, düz kas, endotel,
Mide parietal hücreleri
IP3, DAG sistemi üzerinden
M4 Merkez sinir sistemi,
Pankreas Beta hücresi
cAMP’yi azaltır,
M5 Merkez sinir sistemi IP3, DAG sistemi üzerinden
25. Bir duyu reseptöründe, uyaran şiddetinin artması sonucu
afferent sinir aksiyon potansiyelinde meydana gelen
değişiklikler ile ilgili aşağıdaki ifadelerden hangisi
doğrudur?
A) Sinaptik aralıkta nörotransmitter salınması azalır.
B) Tek bir aksiyon potansiyelinin oluşma süresi kısalır.
C) Aksiyon potansiyelinin genliği artar.
D) Aksiyon potansiyelinin frekansı artar.
E) Aksiyon potansiyelinin eşik frekansı düşer.
Cevap D
Bu soru aslında bir duyu reseptörü ile onun sinyallerini
taşıyan afferent sinir arasındaki etkileşim nasıl olduğu konusunu
irdelemekte olup bunlar aşağıdaki şekilde özetlenmiştir.
26. Aşağıdaki hormonlardan hangisi mide ve bağırsak mukoza
duvarlarının büyümesinde uyarıcı (trofik) etkiye sahiptir?
A) Gastrin
B) Kolesistokinin
C) Sekretin
D) Ghrelin
E) Motilin
Cevap A
GASTRİN: Bilindiği üzere gastrin GIS fonksiyonlarının
düzenlenmesinde oldukça önemli bir hormondur. Ayrıca, Mide
Parietal (oksintik) hücrelerinden asit sekresyonunu artırıcı
etkisinin olması da sınavlarda sıkça sorulan özelliklerinden
biridir. Onun için gastrin hakkındaki bilgilerden detaylı olarak
fikir sahibi olmakta fayda var.
•• Mide antrumundaki G hücrelerinden salgılanır.
•• Parietal hücrelerdeki reseptörü CCK–B
•• Mide asit miktarının azalması ile Gastrin salınması
uyarılır.
•• Vagus (parasempatik, Ach) ile Gastrin salınması uyarılır.
Gastrinin Etkileri:
•• Asit salgısını uyarır. CCK–B reseptörü ile (Buna dikkat,
potansiyel sınav sorusu).
•• Pepsinojenin Pepsine dönüşmesini artırır.
•• Mide ve bağırsak mukoza duvarlarının büyümesinde
uyarıcı (trofik) etkiye sahiptir
•• Yüksek gastrin düzeyleri, insülin salgısını uyarır.
Gastrin salgılanmasını inhibe edenler:
•• Lümene ait: Asit ve somatostain
•• Hormon: Sekretin, GIP, VIP, glukagon, kalsitonin
16 TUS’U KAZANDIRAN DOĞRU ADRES
27. Aşağıdaki solunum fonksiyonu parametrelerinden hangisi
solunumsal bozukluğun tipini belirlemede en fazla yardımcı
olur?
A) Rezidüel hacim
B) Zorlu vital kapasite
C) İnspiratuar yedek hacim
D) Total akciğer kapasitesi
E) FEV1 / FVC oranı
Cevap E
FEV1/FVC (Tiffeneau indeksi):
•• Normalde > %75.
•• Solunumsal bozukluğun tipini belirlemede
•• Düşükse Obstrüktif bozukluk (astım)
•• Yüksekse Restriktif bozukluğu (amfizem)
•• FVC ve FEV1 ayrı ayrı düşmüş ancak indeksi normal
Restriktif
28. Aşağıdakilerden hangisi, antidiüretik hormon
sekresyonunda artışa yol açmaz?
A) Plazma ozmolaritesinin artması
B) Ekstraselüler sıvı hacminin artması
C) Egzersiz
D) Anjiyotensin II
E) Ağrı
Cevap B
ADH salınımını artıranlar:
•• Plazma efektif osmotik basıncının azalması
•• Hücre dışı sıvı hacminin artması
•• Alkol
•• Klonidin, Haloperidol
•• Soğuk
ADH salınımını artıranlar:
•• Plazma osmotik basıncında artış
•• Plazma hacminin azalması
•• Kanama, KB düşmesi
•• Ağrı, heyecan, stres, egzersiz
•• Bulantı, kusma, Ayakta durma
•• Morfin, nikotin, siklofosfamit, Vinka alkaloidleri
(Vinkristin, vinblastin)
•• Klofibrat, karbamazepin
•• Anjiotensin II
29. Sinus karotikus’ta baroreseptörlerin uyarılması
aşağıdakilerden hangisine neden olur?
A) Kalp hızında azalma
B) Periferik dirençte artma
C) Sistemik kan basıncında artma
D) Miyokart kontraktilitesinde artma
E) Plazma kolloid ozmotik basıncında azalma
Cevap A
BARORESEPTÖR REFLEKS:
Kan basıncı arttığında baroreseptörler uyarılır. Bu uyarılma
9 ve 10. kafa çiftleri tarafından kardiyovasküler merkeze iletilir.
Sonuç olarak damarlar üzerindeki sempatik tonus azalır. Böylece
periferik damarlarda vazodilatasyon oluşur. Ayrıca, vagus
aracılığı ile kalp hızı yavaşlatılır. Böylelikle kan basıncı normale
döndürülmüş olur.
30. Aşağıdaki glukoz taşıyıcı proteinlerden hangisi kas
dokusunda insüline bağımlı olarak çalışır?
A) GLUT1
B) GLUT2
C) GLUT3
D) GLUT4
E) GLUT5
Cevap D
17DENEME SINAVI – 40
GLUT–1: Merkezi sinir sistemi, eritrositlerde
GLUT–2: Pankreasın beta hücresinde
GLUT–3: Visseral organlarda
GLUT–4: İnsulin bağımlı GLUT, kalp ve iskelet kası, yağ dokusu
GLUT–5: GİS’de früktozun enterosite emiliminde görevli
GLUT 7: ER’de glikoz–6–fosfat taşıyıcısı
31. Bir maddenin böbrek tübüllerindeki maksimal geri emilim
kapasitesinin azalması aşağıdakilerden hangisine yol açar?
A) Atılma eşiğinin düşmesine
B) Filtrasyon yükünün artmasına
C) Geri emilim miktarının artmasına
D) Filtrasyon yükünün azalmasına
E) Atılma eşiğinin yükselmesine
Cevap A
Transport Maksimum
Renal tübülüslardaki aktif transport sistemlerinin bir limiti
vardır ve buna transport maksimum
(Tm) denir. Tm değerinde, membran transport proteinleri
doygunluğa ulaşır.
Önemli bir örnek proksimal tübülüsta glikozun sekonder
aktif transporttudur. Normalde idrarla glikoz atılmaz, çünkü
filtre edilen glikozun tamamı geri emilir. Ancak plazma glikozu
(filtrasyon yükü) artmaya devam ettikçe, tüm filtre edilen glikoz
geri emilemeyeceğinden idrarda glikoz görülmeye başlar. Yani;
Tübuluslar, aşırı filtrasyon yükü karşısında yetersiz kalır
veya bu soruda olduğu gibi tübüllerdeki maksimal geri emilim
kapasitesinin azalmasından dolayı oluşan atılma eşiğindeki
düşmeden dolayı idrarda glikoz görülmeye başlar.
32. Aşağıdaki grafiklerden hangisi, yirmi sekiz günlük
menstrüel siklustaki follikül stimüle edici hormonun
salınım paterni için en uygundur?
Cevap B
Normal bir menstrüel siklusta hormonların salınım
paternleri farklılık göstermektedir. Progestrenonun salınım
paterni daha önceki sınavların birinde soruldu. Bundan dolayı
diğer hormonlarında salınım paternlerinde özellikle hangi
günlerde en yüksek olduklarına dikkat etmekte fayda var. Burada;
FSH’nın salınım paterni için en uygun grafik B seçeneğinde
verilmiştir. Özellikle 14. günde en yüksek seviyede olması LH
ile karıştırılabilir. Ancak daha öncesinde 7.günde de belirgin bir
yükselme vardır.
Progesteron A seçeneğinde
FSH B seçeneğinde
Östrojen C seçeneğinde
LH D seçeneğinde verilmiştir.
33. Bir hastanın beslenme durumu hakkında bilgi sahibi olmak
için aşağıdaki proteinlerden hangisinin bakılması uygun
olur?
A) Albumin
B) Hemopeksin
C) Haptoglobin
D) Beta lipoprotein
E) İmmunoglobulin A
Cevap A
18 TUS’U KAZANDIRAN DOĞRU ADRES
Prealbumin, albumin, retinol bağlayıcı globulin, transferrin
hastanın beslenme durumunun gösteren başlıca proteinlerdir.
Aynı zamanda bu proteinler negatif faz reaktanlarındandır.
34. Aşağıdaki enzimlerden hangisinin eksikliği kanda amonyak
yükselmesine neden olur?
A) Karbamoil fosfat sentetaz II
B) Fenilalanin hidroksilaz
C) Sistationinaz
D) Tirozinaz
E) Argininosüksinaz
Cevap E
Üre sentezinde yer alan enzim eksiklikleri kanda amonyağın
yükselmesine neden olur. Fenilalanin hidroksilaz eksikliğinde
fenil ketonüri; tirozinaz eksikliğinde albinizm, sitationaz
eksikliğinde sistationinüri görülür. Karbamoil fosfat sentetaz II
pirimidin sentezinde yer alan bir enzimdir.
Üre siklusu defektleri
Hastalık Eksik enzim Klinik
N–asetil glutamat
eksikliği
Hiperammonemi, genel
amino asidüri,
Hiperammonemi
Tip l
Karbamoil P
sentaz l
NH3 artışı, konvulsiyon,
mental gerilik gözlenir.
Glutamin, alanin ve
aspartat artar.
Hiperammonemi
TipII (En sık)
Ornitin
transkarbamoilaz
NH3, glutamin, alanin ve
aspartat (idrar,kan ve BOS)
artar,
İdrar orotik asit artışı
Sitrullinemi Argininosüksinat
sentaz
Sitrullin artışı
Argininosuksinik
asidüri
Argininosüksinaz Argininosüksinat artışı,
Kolay kırılan topaklaşmış
saçlar (trikoreksis nodosa)
Hiperargininemi Arginaz Arginin artışı, sistinüri,
eritrosit arginaz seviyesi
düşük
35. Aşağıdakilerden hangisi tripeptit yapılıdır?
A) Anserin
B) Spermin
C) Melatonin
D) Tiroksin
E) Glutatyon
Cevap E
Anserin karnozinin metilasyonu sentezlenen bir beta alanil
dipeptitdir. Spermin bir poliamin olup metionin ve argininden
sentezlenir. Tiroksinin öncüsü tirozindir. Melatonin triptofandan
sentezlenir. Glutatyon, gama glutamat, sistein ve glisinden oluşan
bir tripeptitdir.
36. Glukagon hormonu, cAMP sentezini uyarmaktadır.
Aşağıdakilerden hangisinin aktivitesi bu yolla artmaktadır?
A) Asetil KoA karboksilaz
B) Hormon duyarlı lipaz
C) HMG KoA reduktaz
D) Hidroksi metil glutaril KoA redüktaz
E) Lipoprotein lipaz
Cevap B
Glukagon cAMP sentezini uyarır ve proteinlerin
fosforilasyonuna yol açar. Glukagon yağ yıkılımını, yağ yıkılımının
hız kısıtlayıcı enzimi olan hormon duyarlı lipazın fosforilasyonu
yolu ile gerçekleştirir. Kolesterol sentezini ve yağ asidi sentezini
inhibe eder. Karaciğerde glikojen fosforilazı aktifleyerek glikojen
yıkılımını arttırır.
37. İnsülin yetersizliğinde, aşağıdaki biyokimyasal olaylar veya
yollardan hangileri hızlanır?
A) Karaciğere glukoz transportu
B) Asetil KoA oksidasyonu
C) Glikoliz
D) Lipoliz
E) Yağ dokusuna glukoz ve amino asit transportu
Cevap D
İnsulin eksikliğinde glikojen ve yağ yıkılımı artar. İnsulin
kasa ve yağ dokusuna glukoz transportunu arttırır. Karaciğerde
glukozun oksidasyonu nu(glikoliz) ve asetil KoA oksidasyonunu
arttırır.
38. Akut miyokard infarktüsü tanısı almış bir hastada gelişen
karaciğer hücre hasarı tanısında hangi enzim yararlıdır?
A) Alanin aminotransferaz
B) Aspartat aminotransferaz
C) Laktat dehidrogenaz–I
D) CK–MB
E) Troponin
Cevap A
19DENEME SINAVI – 40
Alanin aminotransaminaz karaciğer hücre harabiyetini,
Aspartat aminotransferaz (AST) hem karaciğer hem de kas
hastalıklarında artar. LDH–I, kalp spesifik bir izoenzimdir.
Troponin kas harabiyetinde artar.
39. Tiroid hormon sentezinde hangi iyona kofaktör olarak
gereksinim vardır?
A) Kobalt
B) Selenyum
C) Lityum
D) Nikel
E) İyot
Cevap B
Minerallar, selenyum (se) Selenyum, selenoproteinlerinin
yapı taşıdır. En az 11 selenoprotein karakterize edilmiştir
Selenoproteinlerin bir grubu antioksidan özellik gösterir, tiroid
fonksiyonunun düzenlenmesine yardımcı olurlar ve bağışıklık
sistemi içerisinde rol oynarlar. T4–T3 dönüşümünde yer alan
5’ deiyodinaz enziminin kofaktörü selenyumdur. Selenyum
Eksikliği; Keshan sendromu, endemik bir kardiomiyopatidir.
En yaygın belirtileri baş dönmesi, iştah kaybı, bulantı, soğuğa
hassaslık, EKG bozuklukları, kardiyojenik şok, kalp büyümesi ve
sonunda kalp yetmezliğidir. Diğer bir eksiklik tablosu Kashin–
Beck hastalığı‘dır. Kıkırdak nekrozu olup, endemik osteoartrit
nedenidir.
40. Aşağıdaki pH değerlerinden hangisinde hemoglobinin
oksijen ile doygunluğu en azdır?
A) 11.6
B) 7.4
C) 8.2
D) 7.0
E) 4.8
Cevap E
Hb–O2, doygunluğu (satürasyonu), pH değişikliklerinden
etkilenir. pH azalması hemoglobinden oksijen açığa çıkmasını
kolaylaştırarak yani satürasyonu azaltır ve dissosiyasyon
eğrisini sağa kaydırır. pH azalaması ise oksijenin ayrılmasını
kolaylaştırıp doygunluğu azaltır. OksiHb’den O2’nin ayrılmasına
dissosiasyon denir. pO2:100 mmHg olduğunda Hb’nin %96–98’ı
doymuştur. Parsiyel O2 basıncı 40 mmHg olduğunda ise oksi
Hb komponentlerine ayrılır. p50 değeri: Hemoglobinin taşıdığı
oksijenin %50 ‘sini bıraktığı oksijen basıncıdır. Miyoglobin için 1
mmHg, hemoglobin için 26 mmHg’dir. Hb–O2 dissosiasyon eğrisi
sigmoid özellik göstermektedir. Sigmoid özellik hemoglobin ‘deki
kooperatif etkiden kaynaklanır. Oksijen dissosiasyon eğrisi sola
veya sağa kayar. Sola kayma affiniteyi arttırırken,sağa kayma
affiniteyi azaltır.
Tablo. Hemoglobinin oksijene affinitesini etkileyen faktörler
Sağa kaydıran faktörler Sola kaydıran durumlar
− pH azalması − pO2 azalması, − pCO2 artışı, − Temparatür artışı, − 2,3 Bifosfogliserat artışı
− pH artışı, − pO2 artışı, − p CO2 azalması.− 2,3 Bifosfogliserat
azalması, − HbF artışı,− CO artışı
41. Aşağıdakilerden hangisi kemik yapımını belirlemede
kullanılan biyokimyasal belirteçlerden biridir?
A) Asit fosfataz
B) Osteokalsin
C) Telopeptitler
D) Hidroksilizin
E) Hidroksiprolin
Cevap B
Osteoklastik aktivite asit fosfataz ile gözlenir. Hidroksil izin,
hidroksi prolin ve telopeptitler kollajen yıkım ürünleridir. Kemikte
tip I kollajen bulunur. Alkali fosfataz ve osteokalsin kemik yapım
belirteçleridir.
42. Aşağıdaki durumlardan hangisinde dışkıda dışkı pigmenti
bulunmaz?
A) Gilbert sendromu
B) Yenidoğan sarılığı
C) Dubin– Johnson Sendromu
D) Hemolitik anemi
E) Yanlış kan transfüzyonu
Cevap C
Hemolitik ikterler: Kan uyumsuzlukları, yanlış kan
transfüzyonları, infeksiyonlar, ilaçlar (rifamisin, sulfanamid,
salisilat gibi), hemolitik anemiler, pernizyöz anemi, talessemi,
Glukoz 6P dehidrogenaz eksikliğinde görülen bulgulardır.
Serumda indirekt bilirubin artar, idrarda urobilinojen artar,
İdrarda bilirubin yoktur.Dışkıda urobilinojen artar
20 TUS’U KAZANDIRAN DOĞRU ADRES
Hepatik ikterlerde: Akut ve kronik karaciğer enfeksiyonları,
hepatit, siroz da görülen bulgulardır. Bilirubinin karaciğere
girişinde ki bozukluğa (Gilbert ) veya karaciğer içi safra yolları
tıkanıklığına bağlı olabilir. Serumda her iki bilirubin artar.İdrarda
urobilinojen azalır, idrarda bilirubin bulunur.Dışkıda urobilinojen
azalır.
Crigler Najar ve yeni doğanın fizyolojik sarılığında serumda
indirekt bilirubin artar
Kolestatik ikterlerde; Serumda direkt bilirubin artar.
İdrarda urobilinojen yoktur. İdrarda bilirubin bulunur. Dışkıda
urobilinojen yoktur (renksiz gaita)
Bilirubinin safra yollarına atılım defekti: Taş, tümör, parazit
gibi olaylar bu tip bir sarılığa yol açar.
Dubin– Johnson ve Rotor sendromları bilirubinin intrahepatik
safra yolları atılım defektidir.
43. Folik asit eksikliği olan hastaların plazmasında
aşağıdakilerden hangisinde yükselme gözlenir?
A) Molanik asit
B) Sistein
C) Homosistein
D) Arginin
E) Aspartat
Cevap C
Folik asit
• Pürin çekirdeğindeki 2 ve 8. C’ları verir (N10–formil THF
ve N10–metenil THF)
• Bakteriyel protein sentezinin başlangıç kompleksinde yer
alan N–formil metionin oluşumu (N10 –formil THF)
• Glisin– Serin dönüşümü ( N5–metil THF)
• Homosistein– Metionin dönüşümü (N5– metil THF)
• Urasil– Timin dönüşümü
• Metionin aracılı kolin oluşumu
• Histidin metabolizmasında yer alır.
Folik asit eksikliği
• Nütrisyonel: Keçi sütüne dayalı beslenme, alkolizm, kronik
hastalıklar, prematurite, yaşlılık, hemodiyaliz
• Gereksinim artışı: Gebelik, hipertiroidizm, hemolitik
anemi, laktasyon, neoplazi
• Malabsorbsiyon
• Folik asit antagonistlerin kullanımı: Dihidrofolat redüktaz
inhibitörlerinin alınması (metotreksat). Folik asit, DNA
sentezinde kullanılan deoksi timidilat (d–TMP) sentezinde
yer alır. Folat redüktaz inhibitörleri örneğin metotreksat,
d –TMP ‘ın oluşumunu sınırlar.
• Folik asit eksikliğinde homosistein ve formomino
glutamate artar.
44. Pıhtılaşma faktörlerinden hangisi plazmanın tiyol bağımlı
transglutaminazıdır?
A) Faktör I
B) Faktör XIII
C) Faktör II
D) Faktör VIII
E) Faktör V
Cevap B
Faktör I – Fibrinojendir. Trombin ile fibrini oluşturur.
Faktör II – Bir çeşit zimojen olup sentezi K vitaminine bağlıdır.
Trombinin öncüsüdür.
Faktör V ortak yolda ve VIII ise intrensek yolda yer alan
kofaktördür.
Faktör XIII ise tiyol bağımlı transglutaminaz olup aktif formu
fibrinde çapraz bağların oluşumunda yer alır. Çapraz bağların
oluşumuna katılan amino asitler lizin ve glutamindir.
45. Aşağıdaki lipitlerden hangisi hücre membranında en fazla
miktarda bulunur?
A) Kolesterol
B) Fosfotidilkolin
C) Fosfotidilserin
D) Triaçilgliserol
E) Ester Kolesterol
Cevap B
Çıkmış TUS soruları her zaman çıkmaya adaydır. Bilinmeli.
Membranda en fazla lipidler bulunmaktadır. Pek çok farklı
lipid sınıfı membranda bulunabilir. Bunlardan fosfolipidler,
glikosfingolipidler ve kolesterol özellikle önemlidir. Fakat, ester kolesterol (kolesterol depo şekli) ve triaçilgliserol (enerjinin
depo formu) saf hidrofobik oldukları için membranda asla
bulunamaz.
Membranda en çok lipitler, lipitlerden fosfolipitler,
fosfolipitlerden ise en çok fosfotidilkolin bulunur.
21DENEME SINAVI – 40
46. Aşağıdaki GLUT tiplerinden hangisi ince barsakta primer
fruktoz alımından sorumludur?
A) GLUT1
B) GLUT2
C) GLUT3
D) GLUT4
E) GLUT5
Cevap E
Fruktoz’un hücreye alımı sorulabilir.
Hücrelere glukoz girişi kolaylaştırılmış difüzyonla olmaktadır.
Kolaylaştırılmış difüzyon için membranda bulunan glukoz
transporter’lar adı verilen GLUT’lar kullanılmaktadır. Farklı
dokularda farklı GLUT’lar bulunmaktadır.
GLUT Doku Özellik
GLUT 1 Eritrosit Bazal glukoz alımı
GLUT 2 KC, pankreas, ince
barsak
Vmax, Km yüksek
GLUT 3 Beyin Km düşük, afinitesi yüksek
GLUT 4 Kas, yağ dokusu, kalp Insülin ile regüle olan
GLUT 5 Ince barsak Primer fruktoz alımı
GLUT 7 KC Endoplazmik
Retikulum
Hücre içi
GLUT 8 Testis
SGLT 1 İnce barsak epitel
hücreleri Koroid
pleksus hücreleri
Böbrek tübul
hücreleri
Na ile birlikte glukoz
taşınımı
47. Glikolizin ilk hız kısıtlayıcı basamağı olan hekzokinaz enzimi
glukoz’a fosfat transfer etmektedir.
Hekzokinaz enzimi hangi enzim sınıfına dahildir?
A) Transferaz
B) Liyaz
C) Ligaz
D) Hidrolaz
E) Nükleaz
Cevap A
Beklenen TUS sorusu. Dikkat!
Glikolizin ilk basamağında, glukoz hücreye girdiği anda,
hekzokinaz veya glukokinaz enzimleri tarafından altıncı
karbonundan irriversbl olarak fosforillenir. Enerji kaynağı
olarak ATP kullanılır. ATP’den koparılan fosfat glukozun altıncı
karbonuna transfer edilir. Glukokinaz ve Hekzokinaz transferaz
sınıfı enzimlerdir. Kofaktör olarak Mg kullanılır. Reaksiyon geri
dönüşümsüzdür (irriversbl).
48. Glikoprotein yapısında kullanılmayan şeker
aşağıdakilerden hangisidir?
A) UDP Glukoz
B) UDP Fukoz
C) UDP Fruktoz
D) UDP Galaktoz
E) CMP NANA
Cevap C
Dikkat! Seçeneklerin hepsi UDP şeker, bir tek CMP farklı. Ama
dikkat Cevap UDP Fruktoz. İstisna şeker. TUS, bu formatı kullanır.
Farklı olduğu için Cevap olmayabilir.
Glikoprotein yapısındaki şeker grupları için kaynak,
aktiflenmiş nükleotid şekerlerdir. Genelde bu iş için kullanılan
nükleotid ise UDP’dir. Nadiren GDP ve CMP kullanılabilir.
Glikoprotein Yapısındaki Bazı Şekerler
UDP Glukoz UDP Galaktoz UDP N–asetilglukozamin
GDP Mannoz
UDP Ksiloz GDP Fukoz UDP N–asetilgalaktozamin
CMP NANA
49. Aşağıdaki yağ sentezi enzimlerinden hangisi NADPH
kullanır?
A) Asetil coA karboksilaz
B) Enoil Redüktaz
C) Tiyoesteraz
D) ACP
E) Asetil açiltransferaz
Cevap B
Benzer soru TUS’ta soruldu. Yağ sentezi konusundan
beklenen soru.
Asetil coA sitoplazmada asetil coA karboksilaz ile malonil
coA’ya çevrilir. Bu basamak yağ asidi sentezinin hız kısıtlayıcı
basamağıdır. Reaksiyonda kofaktör olarak biotin, ATP ve
bikarbonattan gelen CO2 kullanılır.
Daha sonra malonil coA yağ asidi sentaz kompleksi ile
reaksiyonlar devam eder. Sonuçta palmitat sentezlenir.
Yağ asidi sentaz kompleksine ait 2 basamakta NADPH
kullanılır. Bunlar;
– Enoil Redüktaz
– β–ketoaçil redüktaz
22 TUS’U KAZANDIRAN DOĞRU ADRES
50. Ezetimib barsakta kolesterol absorbsiyonunu hangi protein
üzerinden engeller?
A) Lamin
B) Niemann Pick C Like Protein
C) Anneksin
D) Laminin
E) Lipokortin
Cevap B
Zor soru. TUS’ta çıkabilir.
Ezetimib kolesterol absorbsiyonunu Niemann Pick C–like 1
Protein üzerinden inhibe eder.
51. Safra asidi sentezinin düzenleyici enzimi aşağıdakilerden
hangisidir?
A) Asetil coA Karboksilaz
B) HMG coA Redüktaz
C) HMG coA Liyaz
C) HMG coA Sentaz
E) 7–a Hidroksikaz
Cevap E
Düzenleyici enzimler her zaman potasiyel TUS sorusudur.
Safra asitleri karaciğerde kolesterolden sentezlenen 24
karbonlu steroid bileşiklerdir. Karaciğerde sentezlenen bu safra
asitlerine primer safra asitleri (kolik asit, kenodeoskikolik
asit) denir. Safra asitlerinin sentezinde hız kısıtlayıcı basamak
mikrozomal (sitokrom p450) bir enzim olan 7–α hidroksilaz tarafından katalizlenir. Bu basamakta H, O2, NADPH ve C
vitamini kullanılır. Daha sonra bir reaksiyon daha gerçekleşir ve
primer safra asitleri (kolik asit, kenodeoskikolik asit) oluşur.
52. Aşağıdaki enzimlerden hangisi pürin sentezinde görev
almaz?
A) PRPP sentaz
B) Karbamoil fosfat sentetaz II
C) Glutamin PRPP amidotransferaz
D) Formilglisinamid sentaz
E) Aminoimidazol ribotid sentaz
Cevap B
Zor gibi görünen ama düzenleyici enzimlerin bilinmesiyle
yapılabilecek soru.
Pürin sentezinin düzenleyici enzimi; Glutamin PRPP
amidotransferaz
Pirimidin sentezinin düzenleyici enzimi; Karbamoil fosfat
sentetaz II
Dolayısıyla pirimidin sentezinin ana enzimi pürin sentezinde
görev almaz.
53. Hücrenin hayat döngüsünün hangi fazında DNA
replikasyonu meydana gelir?
A) G0
B) G1
C) S
D) G2
E) M
Cevap C
Basit soru.
Ökaryotik hücre döngüsü G1,S,G2,M evrelerinden oluşur.
Mitozdan hemen sonra hücre bölünebilen bir hücreyse, G1
adı verilen DNA sentezinin olmadığı evreye girer. G1’i DNA’nın
sentezlendiği S fazı izler. Ökaryotlarda replikasyon aynı anda
bir çok noktadan başlar. S fazının sonunda, hücrenin DNA
içeriği 2 katına çıkar ve hücre G2 fazına girer. G2 fazında DNA
tamiri gerçekleşir, bu fazda RNA ve protein sentezi devam eder
fakat DNA sentezi olmaz. G2 her kromozomun kondanse olup
mikroskop altında görünebilir hale geldiği mitoz (M) ile sonlanır.
54. RNA sentezinin başladığı DNA bölgesine ne ad verilir?
A) Ekzon
B) İntron
C) Poli A
D) Promotor
E) Ori
Cevap D
Çıkmış TUS sorusu tekrar gelebilir.
RNA sentezi DNA’nın herhangi bir yerinden başlayamaz.
Aksine, RNA polimeraz enzimi transkripsiyonu yönlendiren
promotor denilen bölgeye bağlanır.
Promotor bölgeler, genin başlama bölgesinin önünde veya
arkasında bulunabilen özel dizilerdir. RNA polimeraz bu dizileri
(promotor) tanıyarak bağlanır. DNA sentezinde olduğu gibi kalıp
3’–5’ yönünde okunur ve sentez 5’–3’ yönünde gerçekleşir.
23DENEME SINAVI – 40
55. Çocukluğunda damda uyurken düşme hikayesi olan ve
üç defa menenjit geçiren 24 yaşındaki bir erkek hastanın
BOS’unda mum alevi şeklinde gram pozitif diplokoklar
görülüyor.
Aşağıdakileren hangisi bu bakteriye ait özelliklerden biri
değildir?
A) Safrada erimesi
B) Kapsül şişme reaksiyonu pozitif olması
C) Alfa hemoliz yapması
D) Optokin diskine duyarlı olması
E) Beta laktamaz üretmesi
Cevap E
Pnömokoklar beta laktamaz üretemez ve bu enzimin tayini
gereksizdir. Pnömokoklarda penisilin direncinin varlığını tesbit
etmek için oksasilin diski kulanılmaktadır. Antibiyogramda
oksasiline yüksek derecede dirençli olduğu tesbit edilen
pnömokok, antibiyogramda duyarlı bile görünse betalaktamaz
inhibitörlü kombinasyonlar dahil tüm penisilinlere dirençlidir.
Optokin duyarlılık testi, kapsül şişme reaksiyonu, alfa hemoliz
yapması ve Gram pozitif kapsüllü diplokok boyanma özellikleri
tanıda önemlidir.
Optokin testi
56. Aşağıdakilerden hangisi Vankomisine dirençli enterokok
enfeksiyonlarında kullanılabilir?
A) Seftazidim
B) Linezolid
C) İmipenem
D) Aztreonam
E) Siprofloksasin
Cevap B
Vankomisine dirençli enterokok (VRE) enfeksiyonlarının
tedavisinde kullanılabilecek ilaçlar kinupristin–dalfopristin,
linezolid ve tigesiklindir.
Kinupristin–dalfopristin 50 S ribozoma bağlanarak peptid
zincirinin prematür salınmasına neden olarak protein sentezini
engeller. Bu ilaç E. faecalis’e etkisizdir.
Linezolid 50S ve 30S ribozomun birbirlerine bağlanmalarını
engelleyerek protein sentezini inhibe eder. Buna benzer
etki mekanizması olan başka bir ilaç yoktur. Streptokok ve
stafilokoklara da etkilidir. Özellikle yumuşak dokulara geçişi
yüksektir.
Tigesiklin, minosiklinden türetilen glisiklin grubunun tek
üyesidir. 30s ribozoma bağlanarak tRNA’nın 30S ribozoma
tutunmasını engeller.
Daptomisin, Ramoplanin ve 5.kuşak sefalosporinlerde
endikasyonları dahilinde vankomisine dirençli enterokoklarda
kullanılabilir.
57. Aşağıdaki antibiyotiklerden hangisinin Gram negatif
bakterilere etkisinin olması beklenmez?
A) Sefuroksim
B) Penisilin G
C) Temosilin
D) Teikoplanin
E) Doksisiklin
Cevap D
Glikopeptid antibiyotikler (vankomisin ve teikoplanin) Gram
negatif bakterilerin porlarından geçemezler. Bu nedenle sadece
Gram pozitif bakteri enfeksiyonlarında kullanılırlar. Penisilin
G esas olarak Gram pozitif bakterilere etkili olmakla beraber,
menengokok ve gonokok gibi Gram negatif koklara da etkilidir.
Temosilin Gram negatiflerin betalaktamazlarına dayanıklı tek
penisilinaza dayanıklı penisilindir.
58. Aşağıdaki hastalıkların hangisinde aminoglikozid
kullanımı kontrendikedir?
A) Tetanoz
B) Gazlı gangren
C) BotuIizm
D) Şarbon
E) Nekrotizan fasit
Cevap C
Aminoglikozidler noromüsküler blokaja neden oldukları için
botulizm, myastenia gravis, Guillan–Barre ve Eaton–Lambert
sendromunda kullanılamazlar. IV yoldan hızla verilmemelidirler,
aksi takdirde solunum kaslarının durmasına bağlı ölüm
görülebilir.
24 TUS’U KAZANDIRAN DOĞRU ADRES
59. Aşağıdakilerden hangisi Şarbon toksinin hedef hücreye
tutunarak hücre içine alınmasını sağlar?
A) Ödem faktörü
B) Letal faktör
C) Koruyucu antijen
D) Elastaz
E) Eritrojenik toksin
Cevap C
Şarbon ekzotoksini A ve B kısmından oluşan diğer
toksinlerden farklı olarak üç parçası vardır:
1. Ödem faktörü (EF): Adenilat siklaz yapısındadır.
Sitoplazmada kalmodulin etkisiyle aktifleşip,
ATP’yi cAMP’ye çevirir. cAMP memeli hücrelerinde
aşırı sekresyona, ödeme ve nötrofillerin fagositoz
yeteneklerinin bozulmasına neden olur. Ayrıca
makrofajlardan IL–6 ve TNF salınmasını engeller.
(Ekzotoksinlerin A kısmına eş değer)
2. Öldürücü faktör (LF): Sıçanlar için öldürücüdür.
İnsanda hücre üremesini inhibe eden bir proteazdır.
Hücreler arası sinyallerin iletimini engeller,
Makrofajlardan TNF ve IL–1 salınmasını uyarır.
3. Koruyucu antijen (PA): Konak hücre membranına
bağlanıp, EF’nin sitoplazmaya geçişine imkan sağlar.
(Ekzotoksinlerin B kısmına eşdeğer). Antijeniktir, aşı
yapımında kullanılır. Koruyucu antijene karşı üretilen
antikorlar kişiyi hastalıktan korur.
Hem ödem faktörünün hem de öldürücü faktörün biyolojik
etki göstermesi için mutlaka koruyucu antijenle birlikte
bulunmaları gerekir. Tek başlarına hiçbir etkileri yoktur.
60. Aşağıdaki bakterilerden hangisinin hareketi aksiyel
filamanladır?
A) Mycobacterium tuberculosis
B) Proteus vulgaris
C) Leptospira interrogans
D) Klebsiella pneumoniae
E) Vibrio cholerae
Cevap C
Spiroketler (Treponema, Leptospira ve Borrelia) aksiyel
filamanla hipertonik ortamlarda bile hareket edebilirler.
Mycobacterium Shigella ve Klebsiella hareketsiz bakterilerdir.
Proteus hareketli bir bakteri olup besiyerinde buğu, buhar, dalga
veya sıvanma şeklinde yayılır. Listeria takla atma hareketi yapar.
Kolera basili ise ok, kurşun veya sinek gibi çok hızlı hareket eder.
61. Diz protezi yapılan bir hasta 7 gün sonra ortopedi
polikliniğine kötü kokulu akıntı şikayetiyle başvuruyor.
Akıntıdan yapılan kültürde aerop şartlarda üreme olmuyor.
Tiyoglikolatlı sıvı besiyerinden pasaj yapılıp anaerop şartlarda
inkübe edildiğinde gram pozitif basil ürediği görülüyor.
En olası etken aşağıdakilerden hangisidir?
A) Actinomyces israeli
B) Propionibacterium acnes
C) Bacterioides fragilis
D) Peptostreptococcus
E) Prevotella melaninogenica
Cevap B
Yabancı cisimde en sık enfeksiyon yapan bakteri
Staphylococcus epidermidis, en sık anaerop bakteri ise
Propionibacterium acnes’tir. Yabancı cisimde en sık enfeksiyon
yapan aside dirençli etken ise Mycobacterium chelonei’dir.
Soruda anaerop Gram pozitif bakteri soruluduğu için Cevap
Propionibacterium acnes’tir.
62. Brusellozda nadir görülmesine rağmen, en sık ölüm sebebi
olan komplikasyon hangisidir?
A) Endokardit
B) Menenjit
C) Ensefalit
D) Sepsis
E) Pnömoni
Cevap A
En sık komplikasyon osteomiyelittir. En sık sakroileit ve ikinci
sıklıkla vertebral spondilit görülür. L4–L5 vertebralarda karga
gagası görüntüsüne ve pedro pons arazına neden olur.
Pedro Pons belirtisi
Bruselloz tedavi edilmediğinde bile genellikle ölüme neden
olmaz. Ancak endokardit geliştiğinde ölümle sonuçlanır. En sık
ölüm nedeni endokardittir.
25DENEME SINAVI – 40
Brusellozda görülen diğer komplikasyonlar kolit,
granülomatoz hepatit, kolesistit, menenjit, ensefalit, plevral
efüzyon, böbrek tutulumu, orşit, epididimit, cilt tutulumu (makül,
papül, peteşi, purpura, eritema nodosum) ve splenomegaliye
bağlı anemi, lökopeni ve trombositopenidir.
63. Nontifoidal Salmonella bakterilerinin en sık neden olduğu
klinik tablo aşağıdakilerden hangisidir?
A) Pyelonefrit
B) Gastroenterit
C) Endokardit
D) Osteomyelit
E) Menenjit
Cevap B
Gastroenterit Nontifoidal Salmonella’ların en sık görülen
formudur. En sık etken S. typhimurium ve S. enteritidis’tir. En sık
bulaş kaynağı özellikle tavuklar başta olmak üzere hayvanlardır
(köpek, kaplumbağa, yılan, kertenkele, iguana vs). Hastalık CD4
sayısı düşük AIDS’lilerde daha sık ve daha ağır seyretmekte,
metastatik apselere neden olmaktadır.
Dışkıda bakteri atılma süresini uzatacağından erişkin
hastaların gastroenteritlerinde antibiyotik verilmemelidir. Ancak
çocuklarda, yaşlılarda (ateroskleroz plaklarında apselere neden
olur), protez kapağı olanlarda ve bağışıklık sistemi baskılanmış
hastalarda antibiyotik tedavisi uygulanmalıdır.
64. Kanlı agara düz bir hat boyunca β–hemoliz yapan
Staphylococcus aureus ve arkasından bu hatta dik olarak test
edilen bir Streptokok türü ekilmektedir. Normal atmosferde
inkübasyon sonrasında her iki çizginin kesiştiği bölgede
test edilen bakteriye doğru ok şeklinde hemoliz artışı
izlenmektedir.
Test edilen Streptokok türü aşağıdakilerden hangisidir?
A) S. bovis
B) S. pyogenes
C) S. pneumoniae
D) S. Anginosus
E) S. agalactiae
Cevap E
Streptococcus agalactia Hippuratı hidrolize eder, basitrasin
ve kotrimoksazole dirençlidir. CAMP testi pozitiftir. Bu teste S.
aureus’un hemolizi, Streptococcus agalactia tarafından artırılır.
CAMP testi
CAMP testi pozitif bakteriler
•B grubu streptokok
•Listeria
65. İnfluenza virüsüyle ilgili hangi eşleşme yanlıştır?
A) Hemaglütinin – Hücreye tutunma
B) Nöraminidaz – Hücreden atılma
C) Segmentli RNA – Mutasyon
D) Füzyon proteini – Çok çekirdekli dev hücre oluşumu
E) M2 proteini – Kapsitten soyunma
Cevap D
Hemaglütinin influenza virüsün hücreye tutunmasını,
nöraminidaz ise hücre içindeki virüsün dışarıya salınmasını
sağlar. Nöraminidaz ayrıca mukusu parçalayarak virüsün epitel
hücresine ulaşmasını da sağlar. RNa segmentli olup burada
oluşan mutasyonlarla yeni antijenik tipler oluşur. M2 proteini
kapsitten soyunmayı sağlar ve Amantadin ve Rimantadin’in
hedefidir. Füzyon proteini ortomiksovirüslerde yoktur.
66. Kronik Hepatit C tedavisi alarak viral yükü negatif olan 40
yaşındaki immün sistemi normal bir kişide, akut Hepatit B
enfeksiyonunun varlığını aşağıdaki serolojik sonuçlardan
hangisi gösterir?
HBsAg anti– HBcIgM anti– HBs Anti HCV HCVRNA
A) + + – + –
B) – – + – +
C) + + – – +
D) + – – – –
E) – – – + –
Cevap A
26 TUS’U KAZANDIRAN DOĞRU ADRES
Akut Hepatit B’yi gösteren marker AntiHBcIgM’dir. Kronik
Hepatit C’de başarılı tedavi sonrası HCVRNA negatifleşir. AntiHCV
ömür boyu pozitif kalır.
67. Çocuklarda ikinci sıklıkta gastroenterit etkeni olan ve aynı
zamanda her yaş grubunda görülebilen, gastroenterit,
konjunktivit ve solunum yolu hastalıkları gibi çeşitli
klinik tablolara neden olan DNA virusu aşağıdakilerden
hangisidir?
A) Adenovirus
B) İnsan Boca virusu
C) İnsan Metapneumovirus
D) İnsan Papilloma virusu
E) Herpes simpleks virus
Cevap A
Adenovirüsler adından da anlaşılabileceği gibi adenoid
dokuda latent kalabilen virüslerdir. Bu ailedeki virüsler
faringokonjunktival ateş, pnömoni, menenjit, ensefalit,
keratokonjunktivit, yüzme havuzu konjunktiviti, hemorajik sistit
gibi bir çok hastalığa neden olabilmektedir.
68. Aşağıdaki antifungal ilaçlardan hangisi mantar hücresinde
RNA üzerinde etkilidir?
A) Ekinokandinler
B) Flukonazol
C) Nistatin
D) Amfoterisin B
E) Flusitozin
Cevap E
Flusitozin (5 fluorositozin, 5–FS) mantar hücresinde 5–
fluorourasile dönüşür. Bu madde hem hatalı RNA sentezine
neden olur, hem de DNA sentezini engeller. BOS’a en yüksek
oranda geçen antifungal flusitozindir. Kolay direnç geliştiği için
tek başına kullanılmaz.
Ekinokandinler mantar hücre duvarındaki kitin sentezi
için gerekli olan beta glukan formasyonunu önler. Bu ilaçlar
(1,3)–beta–D glukan sentetaz enzimini inhibe ederler. Candida
cinsine fungisidal, Aspergillus cinsine bazı türler dışında ise
fungostatik etkilidirler. Amfoterisin B’ye dirençli aspergilloz
vakalarında kullanılırlar. Hücre duvarına etkili olduğu için,
hücre zarına etki eden ilaçlarla yani amfoterisin ve azollerle
çarpraz direnç görülmez. Mucor ve Cryptococcus neoformans’a
etkili değildirler.
Azoller ergosterol sentezini inhibe ederler. Sitokrom 450
ile etkileşime girerek lanosterolden ergosterol sentezleyen
lanosterol demetilaz enzimini inhibe ederler.
Amfoterisin B gibi poliyenler fungusidal ajanlar olup hücre
zarındaki ergosterole irreversibl olarak tutunurlar ve hücre zarını
yırtarlar. Hücre zarında oluşan aköz kanallardan Na, K ve Ca gibi
katyonlar hücre dışına çıkar. Dermatofitlere etkisizidirler. Bu
ilaçlar insan hücre zarında bulunan kolesterole de tutunarak
toksik etki gösterirler. Ateş, titreme, bulantı gibi yan etkiler
görülebilir.
Nistatin ise topikal kullanılan polyendir. Bu ilaç sistemik
yoldan kullanılamayacak kadar toksiktir.
69. Onikomikoz tanısıyla tedavi başlanan hastada lezyondan
yapılan kültürde aşağıdakilerden hangisinin üremesi
beklenmez?
A) Trichophyton rubrum
B) Trichophyton mentagrophytes
C) Epidermophyton floccosum
D) Microsporum canis
E) Trichophyton verrucosum
Cevap D
Deriyi enfekte eden mantarlar dermatofitler ve Candida
olarak ikiye ayrılırlar.
Dermatofitlerin Epidermophyton, Trichophyton ve
Microsporum olmak üzere üç cinsi olup bunlar sadece keratinize
dokuları enfekte ederler. Tırnağı tutan dermatofitler, Tricophyton
ve Epidermophyton türleridir.Microsporum türleri tırnağı tutmaz
ve kültürde üremesi beklenmez.
70. Aşağıdaki mikoz etkenlerinin hangisinde rozet şeklinde
mikrokonidiler görülür?
A) Aspergillus
B) Mucor
C) Rhizopus
D) Blastomyces
E) Sporothrix
Cevap E
Aspergillus hifleri birbirine paralel duvarlı, düzenli ve
septalıdır. Dikotom dallanma gösterir. Sporları ışınsal uzantılıdır.
Hifler damara ve dokuya invaze olabilir. Mucor, Rhizopus
Absidia ve Cunnighamella’nın hifleri birbirine paralel olmayan,
düzensiz ve septasızdır. 90 C açıyla dallanır. Damar invazyonu
27DENEME SINAVI – 40
Aspergillus›tan daha şiddetlidir. Sporları kese içindedir
(sporanjiospor).
Blastomyces diğer sistemik mantarlar gibi hem
mikrokonidilerinin inhalasyonu ile hem de farklı olarak köpek
ısırması ile bulaşır.
Sprothrix ise diken batması ile bulaşan dimorfik mantardır.
En çok lenfokütanöz formu görülür. Deride ülserasyonlar ve cilt
altında kızarık lastik kıvamında ağrısız nodüllere neden olur.
Dokuda Puro şeklinde maya hücreleri ve asteroid cisimcik/er/
görülür. Kültürde çiçek demeti (kasımpatı, rozet) şeklinde hifleri
görülür. Tedavide oral Kİ damla kullanılır.
71. Aşağıdakilerden hangisi CD21’e ait özellikler arasında
sayılmaz?
A) T lenfositlerin yüzeyinde bulunur
B) Antikor üretiminin güçlenmesinde görev alır
C) EBV’nin hücreye tutunma yeridir
D) C3b’nin tutunma yeridir
E) B lenfositlerin yüzeyinde bulunur
Cevap A
CD19,20 ve 21 sadece B lenfositlerde bulunur. Başka hiçbir
hücrede bulunmaz. CD21 C3b’nin tutunma yeri olup eski adı (CR.–
2) bu tutunma B lenfositlerin antikor yapımını güçlendirir. CD21
aynı zamanda EBV için de reseptördür.
72. Aşağıdakilerden hangisi septik şokta antiinflamatuvar
olarak etki eder?
A) TNF alfa
B) TNF beta
C) TGF beta
D) IL–1
E) IL–6
Cevap C
Septik şokta proinflamatuar etkili sitokinler TNFalfa, IL–1,
IL–8, antiinflamatuvar etkililer ise IL–4, IL–10, IL–13 ve TGF–beta
‘dır.
73. Komplemanın düzenlenmesinde rol oynayan bozunma
hızlandırıcı faktör eksikliğinde aşağıdaki hastalıklardan
hangisinin gelişmesi beklenir?
A) Herediter anjionörotik ödem,
B) HÜS
C) Paroksismal nokturnal hemoglobinüri
D) Neissseria enfeksiyonları
E) Pyojenik enfeksiyonlar
Cevap C
Bozunma hızlandırıcı faktör normalde hücre yüzeylerinde
bulunan bu faktör komplemanın aşırı aktivasyonunu engeller.
Eksikliğinde kompleman aşırı aktive olarak eritrositlerde
hemolize neden olur. (Paroksismal nokturnal hemoglobinüri)
74. Aşağıda Sıtma etkenlerinden hangisi(ler)nin hastalığında
hipnozoit vardır?
I. P. falciparum
II. P. malariae
III. P. vivax
IV. P. ovale
A) Yalnız I
B) I ve II
C) I ve III
D) II ve III
E) III ve IV
Cevap E
Günümüzde her yıl 300–350 milyon kişinin sıtmaya
yakalanmakta ve yine her yıl 2 milyon insan sıtmadan ölmektedir.
P.ovale ve vivax sıtmasında karaciğerde saklanan sıtma formuna
hipnozoit denilir. Hipnozoitler relapstan sorumludur.
75. Diphyllobothrium latum hakkında verilen bilgilerden
hangisi doğru değildir?
A) Diphyllobothrium latum insanlara larva içeren balıkların
çiğ olarak yenmesi sonucu bulaşır.
B) Diphyllobothrium latum yumurtaları insan dışkısı ile dış
ortama atılır.
C) Tatlı suda, yumurta içinde erginleşen hareketli korasidyum
larvalar yumurtadan ayrılır.
D) Yumurtaları Enterobius yumurtaları içinde taşınır.
E) Balıkların çiğ olarak yenmesi sonucunda da insan
infeksiyonu gelişir.
Cevap D
28 TUS’U KAZANDIRAN DOĞRU ADRES
D.latum B12 eksikliğine neden olan bir anemiye neden olur.
Çiğ balık yemekle bulaşır. Dientamoeba fragilis’in kisti yoktur
ve Enterobius vermicularis yumurtaları ile bulaşır. D.latum,
E.vermicularis yumurtaları ile taşınamaz.
76. Leishmaniaziste parazitin promastigot şekli aşağıdakilerin
hangisinde bulunur?
A) Anofel
B) Makrofaj
C) Kültür
D) Kan
E) Deri lezyonu
Cevap C
Hastalık tatarcığın hasta insanı ısırması ile tatarcığa bulaşan
etken tatarcıkta promastigot haline dönüşür. Bu tatarcığın
soktuğu yeni insanda ise bulaştırdığı promastigotlar dokularda
amastigota dönüşür. Tanı, kemik iliği ya da kanda makrofajlar
içinde amastigotların ya da kültür ile NNN besiyerinde
promastigotların gösterilmesi olur.
77. Gebelikte uterusun büyümesi aşağıdaki hücresel
adaptasyon mekanizmalarından hangisininin bir örneğidir?
A) Hiperplazi ve hipertrofi
B) Hiperplazi
C) Hipertrofi
D) Metaplazi
E) Atrofi
Cevap A
Gebelikte uterusun büyümesi düz kas hücrelerinin hem
hiperplazisi, hem de hipertrofisi ile gerçekleşir.
78. Endometriyumda menstrüel siklus kanaması öncesinde,
hücrelerde görülen patolojik değişiklik aşağıdakilerden
hangisidir?
A) Apoptozis
B) Heterofagositoz
C) Atrofi
D) Koagülasyon nekrozu
E) Likefaksiyon nekrozu
Cevap A
Apopitoz, hücre ölümünün nekroz dışındaki nedenidir.
Fizyolojik ve patolojik süreçlerde oluşabilir.
a– Embriyogenez sırasında implantasyon, organogenez ve
gelişimsel involüsyon olaylarında izlenen programlanmış
hücre ölümü.
b– Erişkinlerde hormonal uyarı azalması ile oluşabilir
(Endometriumun menstrüel siklusu, emzirme sonrası
meme ve kastrasyon sonrası prostat atrofisi).
c– Prolifere hücre popülasyonlarından hücre ayıklanması
(Barsak kriptleri ).
d– Tümör hücrelerinin ölümü ( sıklıkla tümör regresyonu
sürecinde ).
e– Akut inflamasyon sürecinde nötrofillerin ölümü, immün
sistem hücrelerinin ölümü, timusda otoreaktif T
hücrelerinin ölümü ve foliküllerde B hücrelerinin ölümü.
f– Virüs ile enfekte olmuş veya neoplastik değişime uğramış
hücrelerin sitotoksik T hücreleri tarafından apopitoz
ile öldürülmesi. ( viral hepatitde oluşan Councilman
cisimleri).
g– Düşük dozda ısı, radyasyon, sitotoksik ilaçlar ve hipoksi gibi
farklı etkenler etkisi ile gerçekleşen hücre ölümü apopitoz
ile gerçekleşirken; yüksek dozda hücre ölümü ise nekroz
ile gerçekleşir.
Apopitozda üç ayrı mekanizma işlemektedir. Bir yandan
endonükleazlar ile kromatin parçalanırken diğer yandan sitozolik
proteazlar sitoplazmayı bozmakta ve aynı zamanda hücre iskeleti
yıkılmaktadır.
79. Granulamatöz inflamasyon gelişiminde CD4 T lenfositinin
TH 1 yönünde diferansiasyonu için özellikle makrofajlar
tarafından salınan sitokin aşağıdakilerden hangisidir?
A) IL2
B) IL4
C) IL5
D) IL8
E) IL12
Cevap E
Granulamatöz İnflamasyonda, antijen ile karşılaşılan bölgede
antijeni fagosite eden ve CD4 (+) T lenfosite sunan makrofaj IL–
12 ile CD4 (+) T lenfositini uyarır. Bu uyarı CD4 (+) T lenfositinin
TH 1 yönünde diferansiasyonunu sağlar. TH 1 yönünde diferansiye
olan CD4 T lenfositi tarafından salınan IFN etkisi ile kandan olay
yerine geçen makrofajlar öldürülemeyen veya yok edilemeyen
antijeni olay yerinde sınırlandırmak için antijeni çevreler.
Zamanla granülom biçimlenir ve makrofajlar sıkışarak epiteloid
görünüm alırlar.
29DENEME SINAVI – 40
Granülom oluşumu esnasında IL–4 ve IFN yardımı ile
makrofajlar birleşerek makrofajlardan dev hücre oluşumunu
sağlarlar (tüberkülozda izlenen Langhans dev hücreleri gibi).
Granülomatöz inflamasyon daima kronik inflamasyonun bir
tipi ve farklı bir paternidir.
Granülomların çevresi pek çok durumda lenfositlerle
çevrilidir. Sarkoidoz ve berilyozis granülomlarında ise
çevrelerinde lenfositik hücre azdır. Buna çıplak granülom adı
verilir.
80. Aşağıdaki lenfomalardan hangisinde neoplastik hücreler
epidermotropizm gösterir?
A) Hairy cell lösemi
B) Hodgkin lenfoma, mikst sellüler tip
C) Mikozis fungoides
D) Multipl miyeloma
E) Burkitt Lenfoma
Cevap C
Mikozis fungoides ve Sezary sendromu, primer olarak
derinin CD4+ T hücreli lenfomasıdır. Nonspesifik deri
bulgularından, plak ve tümör aşamasına kadar değişen klinik
bulguları vardır. Epidermisin neoplastik serebriform nüveli
lenfositler (CD4+ T lenfosit) ile infiltrasyonu (epidermotropizm)
ve epidermisde Pautrier mikroapselerinin bulunuşu tipiktir.
Hastalığın son döneminde neoplastik hücreler, periferik kan
ve kemik iliğini tutarak lösemi tablosuna neden olurlar. Lösemi
geliştiğinde tablonun adı Sezary sendromu olarak değişir.
Periferik kanda izlenen neoplastik serebrifom hücreler “sezary
hücreleri” olarak adlandırılırlar. Hastalarda ortalama survey 10
yıl civarındadır.
81. AIDS hastalarında santral sinir sisteminde mikroglialarda
yaygın HIV virüs varlığıyla karakterli nörolojik bulgu
aşağıdakilerden hangisidir?
A) Progresif multifokal lökoensefalopati
B) AIDS demans kompleks
C) Menenjit
D) Vakuoler myelopati
E) Meningoensefalit
Cevap B
HIV/AIDS’de santral sinir sistemi tutulumu %10 olguda ilk
klinik bulgudur. Lenfositik menenjit tanı anında bulunabilir. Fokal
ve generalize bulgular görülebilirse de sıklıkla asemptomatiktir.
• AIDS demans kompleks (en sık nörolojik bulgu):
Mikroglialarda yaygın HIV virüs varlığıdır.
• Progresif multifokal lökoensefalopati: Polyoma virus
oligodendrositleri enfekte ederek demyelinizan hastalık
tablosu oluşturur.
• Vakuoler myelopati (medulla spinalis tutulumu)
• Nöropati
• Meningoensefalit
• Menenjit
82. Aşağıdaki preneoplastik hastalıklardan hangisinde
adenokarsinom gelişme riski artmıştır?
A) Pernisiyöz anemi
B) Eritroplaki
C) Marjolin ülser
D) Solar keratoz
E) Servikal displazi
Cevap A
Pernisiyöz anemi veya H. Pylori nedenli gelişen kronik
atrofik gastrit zemininde mide adenokarsinomları gelişme riski
artmıştır. Şıklarda verilen diğer preneoplastik hastalıklarda
skuamöz hücreli karsinom gelişme riski artmıştır.
83. Genellikle kadınlarda, normal doğum ya da rekürren
sezaryen sonrasında batın ön duvarında gelişen agresif
fibromatozis aşağıdakilerden hangisidir?
A) Dupuytren kontraktürü
B) Lederhausen hastalığı
C) Peyroni hastalığı
D) Desmoid tümör
E) Hipertrofik skar
Cevap D
Bazı durumlarda yara iyileşmesi ya da kronik mekanik
irritasyon yaşanan bölgelerde, yoğun fibroblast proliferasyonu
oluşur. Bunlar insizyon skarlarında veya travma alanlarında
izlenebilirler. Bu yoğun fibroblast ve buna eşlik eden yoğun
kollajen üretimi, lokal agresif bir tümör olarak gelişebilir. Cerrahi
rezeksiyon sonrası nüks edebilen bu konnektif doku tümörlerine
desmoidler veya agresif fibromatozisler adı verilir. Gerçek bir
neoplazi değil, fibroblastların reaktif proliferasyonu sonucu
ortaya çıkan kitlelerdir.
Agresif fibromatozisler lokal agresif (yetersiz cerrahi çıkarım
sonrası sıklıkla nüks eder, ama metastaz yapmazlar) lezyonlardır.
30 TUS’U KAZANDIRAN DOĞRU ADRES
Dupuytren kontraktürü: Palmar (avuç içi) kontraktür.
Lederhausen hastalığı: Plantar (ayak tabanı) kontraktür
Peyroni hastalığı: Peniste kavernöz doku kontraktürü.
Desmoid tümör: Batın ön duvarı yerleşimlidir. Sıklıkla kadınlarda
normal doğum ya da rekürren sezaryen sonrası batın
ön duvarında sıklıkla izlenir. Desmoid tümör Gardner
sendromunun bir komponentidir. Desmoid tümörü olan
her hasta kolonda adenomatöz polip varlığı yönünden
araştırılmalıdır.
84. Son 6 aydır ortalama kan basıncı 220/130 mmHg olarak
saptanan 32 yaşındaki erkek hastanın arteriol duvarında
izlenebilecek histopatolojik bulgu aşağıdakilerden hangisi
ile uyumludur?
A) Mediada lipohiyalinozis
B) İntimada lipit birikimi
C) Hiperplastik arterioloskleroz
D) Rekanalize trombüs
E) Duvarda amiloid birikimi
Cevap C
Hastanın malign hipertansiyonu vardır. Malign
hipertansiyonda özellikle böbrek arteriollerinin duvarında
“soğan–zarı” benzeri konsantrik laminer fibröz kalınlaşma ve
arteriol lümeninde daralma (tıkanma) görülür.
Damar düz kas hücrelerinde hipertrofi, hiperplazi; bazal
membranda kalınlaşma ve reduplikasyon mevcuttur. Sıklıkla
bu konsantrik hiperplastik değişiklik ile birlikte arter duvarında
fibrinoid depozit ve nekroz görülür. Bu nedenle nekrotizan
hiperplastik arterioloskleroz ismi de verilir.
Böbrekte kortikal yüzeyde kanama odakları, geç dönemlerde
fibrozis ve kontraktür belirgindir (malign nefrosklerozis).
85. Elli iki yaşında bir erkek hastada splenomegali ve pansitopeni
saptanıyor. Kemik iliği biyopsisinde şeffaf sitoplazmalı, oval–
yuvarlak çekirdekli neoplastik lenfoid hücreler belirleniyor.
İmmünhistokimyasal incelemede neoplastik hücreler CD20 ve
TRAP pozitif sonuç veriyor.
Bu hasta için en olası tanı aşağıdakilerden hangisidir?
A) Mantle hücreli lenfoma
B) Saçlı hücreli (hairy cell) lösemi
C) B hücreli prolenfositik lösemi
D) Foliküler lenfoma
E) B hücreli kronik lenfositik lösemi
Cevap B
Saçlı hücreli (Hairy cell) lösemi (HCL), KLL’nin kötü
prognozlu bir alt tipidir (düşük grade’li kronik B hücreli lösemi).
Lösemik hücrelerin ince, saç benzeri sitoplazmik uzantıları
bulunur. Bu nedenle saçak ya da saçsı hücreli lösemi olarak
adladırılırlar. HCL olgularında kandaki neoplastik hücrelerde
tartarata dirençli asit fosfatazın (TRAP) saptanması kolay ve
oldukça karakteristiktir. Bu nedenle tanıda hemen daima TRAP
pozitifliği kullanılır.
Sıklıkla yaşlı erkeklerin hastalığıdır ve klinik bulgular
neoplastik hücrelerin kemik iliği ve dalak infiltrasyonunun
sonucudur. Splenomegali sıklıkla masiftir ve muayenede
saptanan tek anormal bulgu olabilir (en sık fizik muayene
bulgusu). Hipersplenizm bulguları olguların yarıdan fazlasında
saptanır, bu etki hastada zaman içinde gelişen pansitopeni
tablosuna yardımcıdır.
HCL tipik olarak dalakta kırmızı pulpayı tutar. Neoplastik
hücrelerin kemik iliği infiltrasyonu ve hastalarda genellikle tanı
anında da saptanan kemik iliği fibrozisinin gelişmesinin sonucu
olarak pansitopeni gelişir. Miyelofibrozis nedeniyle kemik iliği
aspirasyonu kurudur (Dry tap). Hepatomegali ve lenfadenomegali
daha az sıklıkta izlenir. Survey yaklaşık tanı sonrası 4 yıldır.
Pansitopeni ve buna bağlı gelişen enfeksiyonlar major ölüm
nedenidir.
86. Bronkioloalveolar karsinomu diğer akciğer
adenokarsinomlardan ayıran en önemli özellik
aşağıdakilerden hangisidir?
A) İnvazyon yokluğu
B) Müsin sekresyonu
C) Tümör çapı
D) Santral skar varlığı
E) Hücre morfolojisi
Cevap A
Bronkioloalveoler karsinom, adenokarsinomun bir alt
tipidir. Sigarayla en az ilişkili akciğer karsinomudur. Tip I, tip II
pnömositler (alveoler epitel hücreleri) ve Clara hücrelerinden
kaynaklanır. Alveolden gelişir ve alveol boyunca ilerler. Alveolden
alveole atlıyarak, sadece iç yüzleri örterek (lepidik yayılım
paterni) bütün bir akciğer lobunu dolaşabilir. Ama stromal
invazyon ve lenfatik/vasküler invazyon yapmaz. Bu nedenle
prognozu daha iyidir. Pnömoniyi taklit eder tarzda yaygın
bilateral multipl küçük konsolidasyonlar yapar.
31DENEME SINAVI – 40
87. Herediter retinoblastom olgularında izlenen konjenital gen
defekti aşağıdakilerden hangisidir?
A) 13q14 delesyon
B) t (11;22)
C) 11p13 delesyon
D) 17p delesyon
E) t (2;13)
Cevap A
Retinoblastom çocukluk çağının en sık malign göz
tümörüdür. Herediter veya sporadik olabilir. Herediter
(familyal) retinoblastom (tüm retinoblastomların %40’ını içerir)
genellikle 2 yaşında tanı alır. Sıklıkla multifokal ve bilateraldir.
Otozomal dominant geçişlidir. Genetik temelli olgularda 13.
kromozom uzun kolunda yerleşimli bir tümör süpresör gen olan
retinoblastom geninde delesyon vardır (13q14 Rb delesyon).
Bu olgularda RB gen kaybı sonrası retinoblastoma ek olarak
osteosarkom başta olmak üzere diğer yumuşak doku tümörlerine
yatkınlık izlenir. Sporadik olgularda tümör 4 yaşında, %90 tek
taraflı ve unifokaldir. Genetik ya da sporadik olarak oluşan
retinoblastomlar arasında prognostik fark yoktur.
88. Hirschprung hastalığında en sık görülen gen mutasyonu
aşağıdakilerden hangisidir?
A) K–ras
B) RET
C) APC
D) PTEN
E) C–Kit
Cevap B
Hirschprurg hastalığı gangliyon hücrelerinin kolonda
yokluğuyla karakterize bir hastalıktır. Familyal olguların tamamına
yakınında sporadik olguların %15’inde RET mutasyonu izlenir.
89. Otoimmün gastrittte aşağıdakilerden hangisinin görülme
olasılığı en azdır?
A) Parietal hücrelere karşı gelişmiş antikorlar
B) Nöroendokrin hiperplazi
C) Artmış pepsinojen konsantrasyonu
D) Vitamin B12 eksikliği
E) Aklorhidri
Cevap C
Otoimmün gastritte pepsinojen konsantrasyonu azalmıştır.
Aynı zamanda parietal hücre kaybına bağlı olarak B12 eksikliği,
aklorhidri görülebilir.
90. Mide Maltoma’sında en sık görülen translokasyon
aşağıdakilerden hangisidir?
A) t(11;18) B) t(1;14) C) t(14;18)
D) t(14;22) E) T(11;21)
Cevap A
Maltomada en sık görülen translokasyon t(11;18)’dir. Bunu
T(1;14) ve t(14;18) izler.
91. Aşağıdaki karaciğer tümörlerinden hangisinin etyolojisinde
hem throtrast hem de vinyl clorid önemli faktörlerdir?
A) Hepatoselüler adenom
B) Hepatotoselüler kanser
C) Kolanjiokanser
D) Anjiosarkom
E) Hemanjiom
Cevap D
32 TUS’U KAZANDIRAN DOĞRU ADRES
92. Aşağıdakilerden hangisi primer glomerulonefrit değildir?
A) Membranöz nefropati
B) Minimal change hastalığı
C) Dens depozit hastalığı
D) Ig A Nefropatisi
E) Good pasture hastalığı
Cevap E
Yalnızca glomerülü etkileryen patolojiler primer
glomerülonefrite neden olurlar.
2015 ROBİNS TABLO!!!!!!!!!!!!!
93. Aşağıdakilerden hangisinin Kalsiyum taşı yapma olasılığı
en azdır?
A) İdiopatik hiper kalsüri
B) Hiperoksalüri
C) Hiperürikozüri
D) Hipersitratüri
E) Enfeksiyon
Cevap E
Enfeksiyon magnezyum amonyum fosfat taşı yapar.
94. Aşağıdaki testis tümörlerinden hangisinde KIT mutasyonu
görülür?
A) Yolc sac tümörü
B) Seminom
C) Koryokarsinom
D) Embriyonel karsinom
E) Lenfoma
Cevap B
KIT mutasyonu seminomun %25’inde pozitiftir.
Germ hücreli tümörlerde 12. Kromozomda izokromozom
görülür.
33DENEME SINAVI – 40
95. Kadınlarda meme kanseri için en önemli risk faktörleri
aşağıdakilerden hangisidir?
A) Erken menarş ve geç menapoz
B) Nulliparite ve emzirmeme
C) Obezite ve östrojenik hiperstimülasyon
D) Gen mutasyonları
E) Östrojenik hiperstimülasyon ve yaş
Cevap E
2015 ROBBİNS BİLGİSİ!!!!!!!!!
Meme kanserinde en önemli risk faktörleri Östrojenik
hiperstimülasyon ve yaş’tır.
96. İskelette fibröz displazi ve yumuşak doku miksoması ile
karakterize olan durum aşağıdakilerden hangisidir?
A) Mc Cune Albright sendromu
B) Mazabraud sendromu
C) Tuberoz skleroz
D) Multiple skleroz
E) Osteogenezis imperfekta
Cevap B
Zor bir soru!!
2015 ROBBİNS bilgisi!!!
Eminim bir çok doktor arkadaşım iskelette fibröz displazinin,
cafea ula lekelerinin olduğu ve multiple endokrin patalojilerin
olduğu Mc cune albright sendromunu işaretlemiştir. Ancak Cevap
mazabraud sendromudur.
97. Serebral amiloid anjiopatide en sık görülen kanama
lokalizasyonu aşağıdakilerden hangisidir?
A) Putamen
B) Nukleus subtalamicus
C) Korpus kallozum
D) Pons
E) Korteks
Cevap E
Alzheimer hastalığında görülen serebral amiloid anjiopatide
özellikle kortekse lober kanamalar olur.
Hipertansiyonda ise en sık kanama putamene olur.
98. Aşağıdaki nörodejeneratif hastalıklardan hangisinde alfa
synuclein birikimi olur?
A) Alzheimer hastalığı
B) Huntington hastalığı
C) Parkinson hastalığı
D) Frontotemporal lobar dejenerasyon
E) Amyotrofik lateral skleroz
Cevap C
2015 ROBBİNS TABLOSU!!!!!!!!!
99. Kalpte yoğun olarak bulunan beta–1 adrenerjik
reseptörlerin dobutamin tarafından uyarılması aşağıdaki
hücresel olaylardan hangisine neden olmaz?
A) Fosfolipaz C enziminin aktive olması
B) Hücre içi cAMP düzeyinin artması
C) Gs proteinin aktive olması
D) Adenilat siklaz enziminin uyarılması
E) Protein kinaz A enziminin uyarılması
Cevap A
Reseptör sadece TUS Farmakolojisinin değil, TUS sınavının
en önemli konularından biridir!..
G Proteini kenetli reseptörler
G proteini reseptörü hücre membranını 7 kez sarar. Bu
yapıya serpantin yapı denir.
G protenin ise Hücre membranının stoplazmaya yakın
kısmında yerleşmişlerdir.
Üç alt üniteden oluşurlar Reseptörlerle etkinleşirler GDP
bağlı iken inaktive formdadırlar.
Aktive olmasıyla hücre içinde ikinci haberci ve enzimlerin
aktive olmasını sağlarlar.
34 TUS’U KAZANDIRAN DOĞRU ADRES
Beta reseptörler Gs ile kenetli membran reseptörleridir.
Stimülan G proteinin (Gs) uyarılması sonucunda aktive olan
alfa subüniti adenilil siklaz enzimini aktive ederek ATP’den cAMP
oluşumunu stimüle eder. cAMP bir ikinci habercidir ve protein
kinaz A (PKA) enzimini aktive ederek protein fosforilasyonu ve
biyolojik yanıta neden olur.
Gq proteini aktive olunca fosfolipaz C(5 enzimini stimüle eder
ve bir membran fosfolipidi olan fosfoditil inositol 4–5–bifosfatı
parçalayarak iki adet ikinci haberci oluşturur. İnositol trifosfat
(İP3) endoplazmik retikulumda kalsiyum salınımına neden olur.
DAG ise; protein kinaz C enzimini aktive eder.
100. Nitrik Oksit’in farmakolojik özellikleri ile ilgili aşağıdaki
ifadelerden hangisi doğru değildir ?
A) Soluble Guanilat siklaz enzimini aktive ederek hücre içi
cGMP düzeyini artırır
B) Bronkodilatasyon oluşturur
C) Antiagregan özelliği vardır
D) Ereksiyondan primer sorumlu olan mediyatördür
E) Mitojenik özellik gösterir
Cevap E
NO Bir Tus Klasiğidir ve iyi bilinmelidir...
NİTRİK OKSİT (NO)
Nitrik Oksid, L– Argininden nitrik oksid sentaz (NOS) enzimi
yardımı ile oluşur.
Bu reaksiyon O2 ve NADPH bağımlı reaksiyondur.
NO gaz yapısında ve oldukça lipofilik nöromediatördür.
NO solubl guanilat siklazın demir iyonuna bağlanarak hücre
içi cGMP düzeyini artırır
Veziküllerde depolanmaz
Etki süresi çok kısadır
Metilen mavisi ve O2, NOS enzimini inhibe eder
NO’ in Farmakolojik Etkileri
Vazodilatasyon oluşturur.
Proliferasyonu önler. Antimitotjenik etki oluşturur.
Tüm düz kasları ve sfinkterleri gevşetir.
Ereksiyon oluşturur.
Antiagregan ve antitrombositik etki oluşturur
Hücrede oksidatif stresi azaltır ve damarlarda plak oluşumu
baskılanır.
Sitotoksik etki: NO peroksinitrit oluşturarak DNA’ da hasar yaratır.
Bakterisid etki
Proinflamatuvar etki
101. Lityumun yan etkileri için aşağıdakilerden hangisi doğru
değildir?
A) Hipotiroidi
B) Koreatetoz
C) Akne
D) Bronkokonstrüksiyon
E) Nefrojenik Diyabetes İnsipidus
Cevap D
Lityumun yan etkilleri potansiyel soru değeri taşır!...
Lityum
İnozitol monofosfataz enzimini inhibe ederek etki gösterir
Bipolar hastalık tedavisinde kullanılır.
Özellikle manik faza etkilidir.
Plazma proteinlerine bağlanmaz
Güvenlik indeksi dardır
Etkileri 1–2 haftada başlar, bu nedenle maninin daha çok
profilaksisinde kullanılır.
Vücutta metabolize edilmez.
Yan Etkiler:
Tremor (en sık)
Ataksi, Nistagmus, Koreatetoz
Nefrojenik Diyabetes insipidus
Lökositoz
Hipotiroidi
Akne
Bradikardi, A–V blok
emen bebekte; floppy baby sendromu
gebeye verilirse fetüste konjenital; Ebstein anomalisi
102. Aşağıdaki benzodiazepin türü ilaçlardan hangisi özellikle
epilepsinin kronik tedavisinde kullanılır?
A) Diazepam
B) Klonazepam
C) Flurazepam
D) Alprazolam
E) Triazolam
Cevap B
Benzodiazepin türevlerinin soru değeri taşıyan özellikleri
vardır.
Alprazolam: Anksiyolitik özellği yanısıra antidepresan
35DENEME SINAVI – 40
özelliğide vardır. Özellikle panik atakta ilk tercihtir.
Diazepam: Antikonvülsan ve antiepileptik özelliği en
güçlü olan benzodiazepin türevidir. Özellikle epilepsinin akut
tedavisinde kullanılır. Status epileptikus ve febril konvülziyonda
ilk tercihtir. Ayrıca santral etkili myorelaksandır.
Flurazepam: Eliminasyon yarı ömrü en uzun olandır.
Klonazepam: Özellikle epilepsinin kronik tedavisinde
kullanılan benzodiazepin türevidir. Hem absens hem de
myoklonik nöbetlerde kullanılır
Triazolam: Kısa etkilidir. Deliryum, agresyon, şiddet gibi
istenmeyen yan etkilere yol açar.
103. Aşağıdaki antidepresan ilaçlardan hangisi en az seksüel
disfonksiyona neden olur ?
A) Amitriptilin
B) Bupropion
C) Trazodon
D) Klomipramin
E) Doksepin
Cevap B
Bupropion soru değeri taşıyan özelliklere sahip bir
antidepresandır.
Bupropion yapısal olarak amfetaminlere benzeyen dopamin
agonisti özelliğide bulunan antidepresandır...
En eksitatif ve en konvülzan antidepresandır.
En az sedasyon ve en az seksüel disfonksiyon yapan
antidepresandır.
Bupropion ayrıca nikotin bağımlılığı tedavisinde kullanılır
En fazla seksüel disfonksiyona neden olan antidepresan
gurbu ise SSRI’lardır..
104. Aşağıdaki kas gevşetici ve etki mekanizması
eşleştirmelerinden hangisi doğrudur?
A) Süksinilkolin –Nikotinik reseptörlerin stimülasyonu
B) Baklofen – GABA B antagonisti
C) Tizanidin – Alfa–1 reseptör agonisti
D) Roküronyum – Muskarinik reseptör blokajı
E) Botilinum toksini – Sarkoplazmik retikulumdaki kalsiyum
kanal blokajı
Cevap A
Santral kas gevşeticiler ve nöromüsküler blokörler tus
farmakolojisi için önemli konulardır.
Baklofen: GABA B agonistidir. Omurilik yaralanmalarında
spastik kasılmaları önlemede kullanılır.
Tizanidin: Alfa–2 agonisti santral miyorelaksandır.
Roküronyum: Nöromüsküler blokördür. Sinir kas
kavşağındaki musküler tip nikotinik reseptörleri bloke eder.
Botilinum toksini: Presinaptik kolinerjik nöronlardan
Asetilkolin salınımını engeller, sinir kas kavşağında asetilkolin
salınımını engellendiği için çizgili kasları gevşetir. Oromandibüler
distoni, bleferospazm, tortikollis, strabismus, akalazya, anal fissür
ve kozmetik amaçla kullanılır.
Süksinilkolin: Sinir kas kavşağındaki musküler tip nikotinik
reseptörleri sürekli uyararak yani depolarizasyonlu blok yaparak
etki gösteren nöromusküler blokördür.
105. Aşağıdaki immunsupresan ilaçlardan hangisi multiple
myelom tedavisinde kullanılan proteazom bağımlı protein
yıkım inhibitörüdür?
A) Bortezomib
B) Sirolimus
C) Takrolimus
D) Siklosporin
E) Talidomid
Cevap A
Yeni bilgiler ve immünsupresif ilaçlar soru olarak karşımıza
çıkabilmektedir.
Bortezomib: Proteazom bağımlı protein yıkım inhibitörüdür.
Multipl myeloma tedavisinde kullanılır.
Siklosporin: Siklospsorin–siklofilin kompleksi T–hücre
spesifik transkripsiyon faktörünün aktivasyonu için gerekli olan
kalsinörini ve sitoplazmik fosfatazı inhibe eder. Uveit, romatoid
artrit, psöriasis ve astım gibi otoimmün hastalıklarda da kullanılır.
Takrolimus:Tacrolimus (FK 506) immünsupresan bir makrolid
antibiyotiktir ve kalsinörini inhibe eder. Tacrolimus siklosporinle
aynı endikasyonlara sahiptir ve özellikle organ ve stem hücre
transplantasyonlarında kullanılır
Sirolimus:Sirolimus (rapamisin) ve everolimus FK506
immünofilinlere bağlanarak, hücre proliferasyonunda önemli
bir sinyal mekanizması olan mTOR’u bloke ederler. mTOR lokajı
sonucunda interlökinler tarafından yönlendirilen T ve B hücre
proliferasyonları inhibe olur.
Talidomid: Neoanjogenezi inhibe ederek tümörün
beslenmesini engeller. Özellikle multiple myelomda kullanılır.
36 TUS’U KAZANDIRAN DOĞRU ADRES
106. Aşağıdaki ilaç geliştime aşamalarından hangisinde
özellikle insanın tolere edebildiği doz aralığı belirlenir?
A) Faz 0
B) Faz I
C) Faz II
D) Faz III
E) Faz IV
Cevap B
İlaç geliştirme aşamaları genel farmakolojinin olmazsa
olmazıdır....
İlaç geliştirme aşamları beş aşamadan oluşur.
Faz O Çalışmaları: Yeni kimyasal bileşimlerin sentezi ile
başlar. Preklinik testlerde izole organlarda (in–vitro) ve çeşitli
hayvanlarda (in–vivo) deneyler yapılarak ilacın farmakokinetiği.
toksisitesi. mutaienitesi. karsinojenitesi araştırılır..Bu aşamadan
sonra 4 fazdan oluşan klinik test fazlarına geçilir.
Faz I çalışmaları: Kısıtlı sayıda sağlıklı gönüllü üzerinde
ilaç denenip insanlardaki etkisi incelenir. Bu dönemde yapılan
çalışmalarla ilacın insandaki farmakokinetiği. yan etkileri
ve maksimum dozu plazma düzeyi ile farmakodinamik etki
arasındaki ilişki (farmakokinetik / farmakodinamik ilişkisi),
güvenirliliği araştırılır.
Faz II Çalışmaları: Kısıtlı sayıda hastada hastalarda ilacın
terapötik etkinliği olup olmadığına bakılır
Faz III Çalışmaları: Çok sayıda hasta üzerinde çok merkezli
olarak standart tedavi protokollerine göre yeni ilaç kıyaslanır. Bu
aşamanın sonunda ilaç ruhsatlandırılıp piyasaya verilir.Faz 3 iki
alt gruba ayrılır. Ruhsat başvurusuna kadar olan Faz 3A, ruhsat
başvurusundan sonra faz 3B
Faz IV Çalışmaları: İlaç piyasaya sürüldükten sonra ilaçların
yan etkilerinin izlenmesidir. Post marketing faz da denilir.
107. Aşağıdaki etkilerden hangisinin β2 adrenerjik reseptörlerin
uyarılmasına bağlı gelişmesi beklenmez ?
A) Bronkodilatasyon
B) Glikojenoliz
C) İskelet kası kan damarlarında vazodilatasyon
D) Piloereksiyon
E) Tokoliz
Cevap D
Otonom sinir sisteminin reseptörleri son derece
önemlidir!....
β2 adrenerjik reseptörle relaksan reseptörlerdir. Damarı
gevşetir, damar dışı düz kasları da gevşetir.
alfa–1 adrenerjik reseptörler ise konstrüktan reseptörlerdir.
Piloreksiyondan da bunlar sorumludur.
β2 adrenerjik reseptör aracılı önemli etkiler:
• Kalpte (+) inotrop ve (+) kronotrop etki, atriyoventriküler
iletimde hızlanma, koronerde ve iskelet kaslarında
dilatasyon
• Glikojenoliz
• Bronkodilatasyon
• Silyer kasta gevşeme
• Safra kesesinde gevşeme
• Dalak kapsülünde gevşeme
• Uterusta gevşeme
β2 adrenerjik reseptörlerin uyarılması glikojenolizi uyarır
ve glukoz düzeyini yükseltir.Hiperglisemiye rebound insülin
sekresyonu da artar.
108. Aşağıdakilerden hangisi diüretik etkisini toplayıcı tübüller
üzerinden gösterir?
A) Eplerenon
B) Furosemid
C) Asetazolamid
D) Hidroklorotiyazid
E) Mannitol
Cevap A
Diüretiklerin etki yerlerine göre sınıflandırılması
• Proksimal tübülde etki gösterenler
• Karbonik anhidraz inhibitörleri
• Osmotik etkili diüretikler
• Ksantin türevleri
• Henle kıvrımı üzerinde etki gösterenler
• Furosemid
• Bumetanid
• Etakrinik asid
• Civalı diüretikler
• Distal tübül üzerinde etki gösterenler
• Tiazid ve benzerleri
• Metolazon
• İndapamid
• Toplayıcı tübül üzerinde etki gösterenler
• Aldosteron antagonistleri (Spirinolakton, Eplerenon)
• Triamteren
• Amilorid
37DENEME SINAVI – 40
109. Anjina pektoris tedavisinde kullanılan aşağıdaki ilaçlardan
hangisinin etkisine karşı tolerans gelişmesi beklenir?
A) Nikorandil
B) Metoprolol
C) Verapamil
D) İvabradin
E) İzosorbid mononitrat
Cevap A
Organik Nitratlara tolerans gelişmesi beklenen TUS sorusudur!..
Organik Nitratlar
Hücre içinde sülfidril grubu içeren endojen organik
maddelerle (sistein ve asetilsistein gibi) etkileşerek S–nitrozotiol
türevlerine dönüşürler. Bu dönüşüm sırasında NO salınır. NO
solübl guanilat siklaz enzimini aktive eder ve cGMP sentezine yol
açıp defosforilasyona bağlı dilatasyon oluşturur.
Guanilat siklazı inhibe eden metilen mavisi organik
nitratların etkisini önler.
Uzun süreli kullanımda tüm nitratların etkisine tolerans
gelişir. Bunun nedeni; ortamda nitratların uzun süre bulunması
sülfidrilli endojen maddelerin tükenmesine ve dolayısıyla NO
oluşumunun azalmasına yol açmasıdır.
Organik nitratların mortalite üzerine etkileri yoktur. Ayrıca
sağ ventrikül myokard infarktüsünde ve sildenafille birlikte
kullanılmaları kontrendikedir.
Kısa Etki Süreliler
Nitrogliserin (oral / lingual / bukkal / transdermal / iv = alkol
ile infüze edilir)
Amilnitrit (inhalasyon): En kısa etki süreli
Uzun Etki Süreliler
İzosorbid dinitrat (oral)
İzosorbid mononitrat (oral); En uzun etki süreli
Eritritil tetranitrat (oral)
Pantaeritriol tetranitrat
Manitol heksanitrat
110. Aşağıdaki hastalıkların hangisinde karbamazepin tedavisi
uygun değildir ?
A) Bipolar affektif bozukluk
B) Trigeminal nevralji
C) Absens nöbet
D) Grand–mal epilepsi
E) Diabetes insipitus
Cevap C
Karbamazepinin önemli endikasyonları bilinmelidir..
Karbamazepin Endikasyonları
• Bipolar affektif bozukluk
• Diabetes insipitus
• Trigeminal nevralji
• Grand–mal epilepsi
• Kompleks parsiyel nöbet
Absenst nöbette ise Etosüksimid kullanılır.
111. Aşağıdakilerden hangisi atropin tarafından önlenemez?
A) Asetilkolin verilmesiyle oluşan iskelet kası kontraksiyonu
B) Neostigmin verilmesiyle oluşan bronkokonstrüksiyon
C) Betanekol verilmesiyle oluşan miyozis
D) Pilokarpin verilmesiyle oluşan terleme artışı
E) Karbakol verilmesiyle oluşan akomodasyon spazmı
Cevap A
Çizgili kas sinir kavşağında bulunan reseptör müsküler tip
nikotinik reseptördür. Atropin ise non selektif antimuskarinik
ilaçtır...
Asetilkolin hem nikotinik hem de muskarinik reseptörleri
etkiler. Atropin ise yalnızca muskarinik reseptörleri bloke eder.
Asetilkolin verilmesiyle oluşan çizgili kas kontraksiyonları
nikotinik (NM) reseptörlerin uyarılması ile meydana gelir.
Yalnızca antimuskarinik olan ve nikotinik reseptörleri
etkilemeyen atropin tarafından önlenemez.
Yine atropin nikotin verilmesiyle Sempatik gangliyonların
uyarılmasıyla oluşan kan basıncı artışını da önleyemez.
112. Aşağıdaki ilaçlardan hangisi barsakları inerve eden
sinirlerde presinaptik opioid reseptörleri uyararak
antidiyareik özellik gösterir?
A) Kaolin
B) Loperamid
C) Karbenoksolon
D) Metoklopramid
E) Dronabinol
Cevap B
38 TUS’U KAZANDIRAN DOĞRU ADRES
Antidiyareik özelliği olan narkotik analjezikler
Loperamid/Difenoksilat
• Barsakları inerve eden sinirlerde presinaptik opioid
reseptörleri uyararak asetilkolin salgılanmasını azaltırlar.
• En çabuk ve en güçlü etki yapan antidiyareik ilaçlardır.
• Diyarenin en etkili ilaçlarıdır.
113. Aşağıdaki immünsupresif ilaçlardan hangisinin etki
mekanizması yanlış olarak verilmiştir?
A) Leflunomid, dihidroorotat dehidrogenaz enzimini inhibe
eder.
B) Mikofenolat mofetil, inozin monofosfat dehidrogenaz
enzimini inhibe eder.
C) Siklosporin, kalsinörin fosfataz enzimini inhibe eder.
D) Sirolimus kalsinörini aktive eder
E) Prednizon, hücresel immün yanıtı baskılar
Cevap D
Etki Mekanizmaları son TUS sınavlarının favori sorularındandır..
Önemli İmmün Supresif İlaçların Etki Mekanizmları
• Siklosporin: Kalsinörini ve sitoplazmik fosfatazı inhibe
eder.
• Takrolimus: T–hücre spesifik transkripsiyon faktörünün
(NF–AT) aktivasyonu için gerekli olan kalsinörini inhibe
eder.
• Sirolimus: İmmünofilinlere bağlanır ve kalsinörini inhibe
eder.
• Mikofenolat mofetil: İnozin monofosfat dehidrogenaz
enzimini inhibe eder.
• Siklofosfamid: Prolifere olan lenfoid hücreleri yıkan
alkilleyici ilaçtır.
• Leflunomid: Dihidroorotat dehidrogenaz enzimini inhibe
ederek pirimidin sentezini inhibe eder.
• Muromonab: İnsan T lenfosit ve timositindeki CD3
reseptörünün monoklonal antikorudur.
• Daklizumab, Basiliksimab: Anti –İnterlökin –2 (Anti–CD25)
antikorlarıdır.
• İnfliksimab, Etanercept, Adalimumab: TNFalfa
antikorlarıdır.
• Glukokortikoidler: Hücresel immün yanıtın başlamasını
inhibe ederler.
114. Hücre membranında bulunan sodyum
kanallarına bağlanarak uyarılabilen hücrelerin
depolarizasyondurumunda kalmasını sağlayan ve
kalpte atriyoventriküler blok yapabilen toksin aşağıdaki
seçeneklerden hangisinde doğru verilmiştir?
A) Tapsigargin
B Latrotoksin
C) Omega–konotoksin
D) Grayanotoksin
E) Striknin
Cevap D
Farmakolojide soru değeri taşıyan önemli toksinler..
• Omega konotoksin – N tipi kalsiyum kanallarını bloke eder.
• Omega agatoksin – P tipi kalsiyum kanallarını bloke eder.
• Amanita phalloides – RNA polimeraz II enzimini bloke eder.
• Grayanotoksin – Deli bal toksinidir. Hücre membranında
bulunan sodyum kanallarına bağlanarak uyarılabilen
hücrelerin depolarizasyon durumunda kalmasını sağlar
• Bungarotoksin – Nikotinik reseptörleri bloke eder.
• Tapsigargin: Sitoplazmik kalsiyumun endoplazmik
retikuluma pompalayan Ca–ATP’az pompasını bloke eder
• Botulinum toksini – Asetilkolinin salgılanmasını bloke eder.
• Latratoksin – Asetilkolin ve noradrenalin salgılanmasını
artırır.
• Tetradotoksin, Saksitoksin – Voltaj bağımlı sodyum
kanallarını bloke eder.
• Striknin: Glisin reseptörlerini bloke ederek konvulsiyon
oluşturur.
• Ryanodin: Sarkoplazmik retikulumdan kalsiyum
salgılanmasını inhibe eder.
115. Aşağıdaki antiemetik ilaçlardan hangisi uzun süre
kullanıldığında parkinson benzeri yan etkiler görülmesi en
olasıdır ?
A) Metoklopramid
B) Tropisetron
C) Skopolamin
D) Dronabinol
E) Meklizin
Cevap A
39DENEME SINAVI – 40
Metoklopramid TUS farmakolojisinin klasiklerindendir..
Metoklopramid
• Dopamin ve serotonin antagonistidir.
• Küçük dozlarda D2, yüksek dozlarda ise 5–HT3 reseptör
blokörüdür. Ayrıca 5–HT4 reseptör agonistidir.
• 5–HT4 reseptörlerini aktive ve D2 reseptörlerini
bloke ettikleri için prokinetik / gastrokinetik etkileri
bulunmaktadır. Bu nedenle mide boşalmasını hızlandırır.
Metoklopramid Endikasyonları
• Diyabetik gastroparezi: Gastrokinetik etkileri nedeniyle
kullanılır.
• Refluks özafajit tedavisi: Regürjitasyonu inhibe eder ve alt
ösefagial sfinkter tonüsünü arttırır.
• Aspirasyon riskini azaltmak için anestezi indüksiyonu
sırasında kullanılabilir.
• Mesanenin flask paralizisinde: Detrüsör kasın tonus ve
motilitesini arttırır.
• Hıçkırık tedavisi
Ekstrapiramidal sistemle ilişkili olan dopamin D2
reseptörünü bloke ettiği için uzun süre kullanıldıklarında
parkinson benzeri yan etkiler ve tardif diskineziye neden
olabilir.
116. Aşağıdaki antianjinal ilaçlardan hangisi myositlerde yağ
asidi oksidasyonunu inhibe ederek etki gösterir?
A) Trimetazidin
B) Nikorandil
C) Metoprolol
D) İvabradin
E) İsosorbid Mononitrat
Cevap A
Trimetazidin / Ranolazin
• Bu ilaçlara metabolik düzenleyiciler de denmektedir.
• Miyositlerde daha çok oksijen harcanmasını gerektiren
Yağ asidi oksidasyonunu inhibe ederek enerjik
metabolizmasını daha çok glikolize kaydırırlar. Böylece
oksijen tüketimi azaltılarak antianjina etki elde edilir.
• Ranolazin kalsiyum geçişini artıran geç Na kanallarını
da inhibe eder ve uzun QT sendromuna yol açabilir.
117. Aşağıdaki antibiyotiklerden hangisi SSRI’ lar ile birlikte
kullanıldığında serotonerjik sendroma yol açar?
A) Daptomisin
B) Vankomisin
C) Linezolid
D) Streptogramin B
E) Tigesiklin
Cevap C
Linezolid Tus farmakolojisinin en önemli antibiyotiklerinden biridir..
LİNEZOLİD
• 50S ribozomal ünitede 23S alt üniteye bağlanarak
protein entezini inhibe eder.
• Oral kullanılılır ve biyoyararlanımı %100’ dür.
• Linozolid bakteriyostatik etkili bir antibiyotiktir.
• MRSA ve Vankomisine dirençli enterokok (VRE) tedavisi
en önemli endikasyonlarıdır. Ayrıca antitüberküloz
etkinliği de vardır.
• Non spesifik MAO inhibitörüdür. Bu yüzden tiramin içeren
gıdalarla birlikte alındığında hipertansif krize yol açabilir.
SSRI’ lar ile birlikte kullanıldığında ise serotonerjik
sendroma yol açar.
• Anemi, lökopeni, trombositopeni gibi hematolojik yan
etkileri vardır.
118. Aşağıdakilerden hangisi MRSA tedavisinde kullanılan 5.
jenerasyon sefalosporindir ?
A) Sefazolin
B) Sefepim
C) Seftriakson
D) Sefotaksim
E) Seftarolin
Cevap E
40 TUS’U KAZANDIRAN DOĞRU ADRES
5.jenerasyon sefalosporinler beklenen TUS sorusudur...
1.KUŞAK 2. KUŞAK 3.KUŞAK 4. KUŞAK 5.KUŞAK
SefalotinSefazolinSefaleksinSefradinSefadroksilSefasetril
SefoksitinSefaklorSefuroksimSefprozilSefotetanSeftibutenSefiksimLorakarbefSefetametSefamandol
SefotaksimSeftriaksonSefoperazonSeftazidimSefodizimMoksalak-tamSefprozil
SefepimSefpirom
Seftabiprol Seftarolin
Seftabiprol/Seftarolin: MRSA tedavisinde kullanılan 5.
jenerasyon sefalosporinlerdir. Ayrıca belirgin gram negatif
etkinlikleri vardır.
119. Aşağıdakilerden hangisi HIV tedavisinde kullanılan CD4’ e
karşı geliştirilmiş monoklonal antikordur?
A) İnfliksimab
B) Alemtuzumab
C) Transtuzumab
D) İbalizumab
E) Palivizumab
Cevap D
Monoklonal antikorların sayısı giderek artıyor.. İbalizumab ise soru değeri en yüksek olanlardan..
İbalizumab: HIV tedavisinde yeni kullanıma giren CD4’ e karşı
geliştirilmiş monoklonal antikordur.
120. Aşağıdaki antidiyabetik ilaçlardan hangisi AMP bağımlı
protein kinazları uyararak etki gösterir?
A) Metformin
B) Akarboz
C) Pioglitazon
D) Pramlintid
E) Sitagliptin
Cevap A
Parametre Metformin Thiazolidinedion
Etki Mekanizması İçin Hedef Molekül
AMPK (AMP bağımlı protein kinaz) uyarılması
PPAR–Gama (Peroksizon proliferator aktive edici faktör) Agonizması
Farmakoloji Etki Hepatik Glukoz Üretiminin Azaltılması
Artmış İnsülin Duyarlılığı
Hb A1c Düzeyi Azalışı
1.0 –1. 25 0.5 – 1.4
Serbest Yağ Asidi Düzeyinde Azalma
Minimal Orta Dereceli
Kilo Üzerine Etki Kilo Verdirir Kilo Aldırır
Adinopektin Uyarılması
Minimal Önemli Derecede
Periferik Ödem Yapmaz Yapar
Osteoporoz Gelişimine Bağlı Kemik Kırığı Riski
Yok Önemli Derecede
Laktik Asidoz Yapar Yapmaz
Gebelikte Kullanım
B Kategorisi C Kategorisi
Oral antidiyabetik ilaçlar TUS farmakolojisinin gediklisidirler.
41DENEME SINAVI – 40
1.
Yukarıda verilen elektrokardiyogram kaydı aşağıdaki
durumlardan hangisi ile uyumludur?
A) Atrial fibrilasyon
B) Nodal ritm
C) Atrial flutter
D) Ventriküler taşikardi
E) Sinüs taşikardisi
Cevap C
Basit bir EKG sorusu, özellikle testere dişi şeklindeki f
dalgaları ve QRS aralarının eşit olması tanıyı koydurur: ATRİAL
FLUTTER
Atrial fibrilasyon p dalgası yok QRS araları düzensiz ritmdir.
Nodal ritm:Kalp hızı 40–60 arasında ,p yok(uyarılar hep A–V
nodan çıkar) ve QRS araları eşit ritmdir.
Ventriküler taşikardi: 3‘den fazla VES’in yan yana geldiği geniş
QRS ‘li ritmdir.,
Sinüs taşikardisi: Şık bulamadığımız için mecburen yazdık….
2. Kırk dört yaşında erkek hasta akut inferior myokard infarktüsü
nedeniyle koroner yoğun bakım ünitesine yatırılıyor. Hastanın
takibinde yapılan fizik muayenesinde boyun venöz dolgunluğu
izleniyor. Hastanın akciğerlerinde ral duyulmuyor. Hastada
ölçülen tansiyon değeri 80/50 mmHg ve nabız 51 atım /dk
saptanıyor.
Bu hastada en olası tanı aşağıdakilerden hangisidir?
A) Serbest duvar rüptürü
B) Papiler adale rüptürü
C) Sağ ventrikül myokard infarktüsü
D) Atriyoventriküler tam blok
E) İnterventriküler septum rüptürü
Cevap C
3. Yukarıdaki (2. soruda) verilen hastada bir sonraki aşamada
ne yapılmalıdır?
A) İntravenöz atropin
B) İntravenöz hidrasyon (izotonik )
C) Geçici kalp pili takılması
D) İntravenöz diürerik
E) Acil cerrahi
Cevap B
Hasta inferior MI ,yani muhtemel sağ koroner arteri tıkalı.
Sağ koroner aynı zamanda sağ ventrikül ve posterior kalbide
beslediği için eşlik eden sağ ve/veya posterior MI olabilir.
Soruda hipotansiyon, bradikardi ve boyun venöz dolgunluğu
(sağ yetmezlik bulgusu) bize sağ MI ‘ı işaret ediyor.Peki sağ
MI ilk ne yapılır. Tabiki hidrasyon eğer tansiyon toparlamazsa
pozitif inotorp tedaviye geçilir.zaten akciğerlerin normal olması
papiler adale rüptürünü ekarte ettirir. Serbes duvar rüptürü
de tamponada bağlı sağ yetmezlik yapabilir, lakin daha hızlı
seyreder. A–V blok için hiçbir EKG verisi yok. Septum rüptürü ise
mezokardiyakta pansistolik üfürüm ile karakterize olur.
Yani sağ MI tanı ve tedavisi özeldir.
4. Aşağıdakilerden hangisi gastroözefageal reflü hastalığının
en sık komplikasyonudur?
A) Barret metaplazisi
B) Striktür
C) Özefagus tümörü
D) Özefajit
E) Kronik postnasal akıntı
Cevap D
Bakıldığı zaman şıkların hepsi gastroözefageal reflü de (GÖR)
görülen komplikasyonlardır. En sık görülen komplikasyonu ise
özefajittir. Özefajit (özefagus distalinde mukozal erozyonlar)
kesin tanısı endoskopi ve biposi ile konulur. En az görülen
komplikasyon ise barrett metaplazi ve buna bağlı adenokanserdir.
2014 ARALIK TUS 40. DENEME SINAVIKLİNİK BİLİMLER TESTİ SORU ve AÇIKLAMALARIBu testte sırasıyla Dahiliye Grubu, Pediatri, Cerrahi Grubu ve Kadın Hastalıkları ve Doğum
soruları ve açıklamaları bulunmaktadır.
42 TUS’U KAZANDIRAN DOĞRU ADRES
5. Kırk üç yaşında bayan hasta halsizlik ve kaşıntı ile başvuruyor.
Fizik muayenesinde saptanamıyor. Laboratuar tetkiklerinde.
ALT: 60 IU/L, GGT: 240 IU/L, ALP 810 IU/Lsaptanıyor. Yapılan
karaciğer ultrasonografisi normal izleniyor. Hapatit paneline
ait viral markerlerı da negatif olarak bulunuyor.
Bu hastada en olası tanı aşağıdakilerden hangisidir?
A) Primer Biliyer siroz
B) Koledokolitiazis
C) Hepatosellüler kanser
D) Otoimmün (Lupoid ) Hepatit
E) Alkolik siroz
Cevap A
PRİMER BİLİYER SİROZ(Genç bayan kaşıntı)
Etyoloji:
İdiyopatiktir.
Patoloji:
İnterlobuler orta boy safra kanallarında hasar vardır.
Hasar kronik granülomatöz inflamasyona bağlıdır. Progresif
inflamasyon ve fibrozis portal alanlardan karaciğer parankimine
yayılır ve sonuçta siroza neden olur. Safra kanallarındaki kırmızı
lezyonlar patognomoniktir.
Klinik:
Erken dönemde yorgunluk, uyku hali, artralji gibi non spesifik
semptomlar olabilir. Kaşıntı hepatobiliyer hastalığı düşündüren
ilk ve en önemli semptomdur. Sarılık kaşıntıdan aylar hatta yıllar
sonra gelişir. Kaşıntıdan safra asitleri sorumlu tutulmaktadırlar
ancak kanıtlanmamıştır. Kaşıntı mutlaka olurken sarılık her
vakada görülmeyebilir. Karın ağrısı, ateş gibi semptomlar olsa
da ana safra kanalları etkilenmemiştir. Yağ malabsorbsiyonu
meydana gelebilir. Yağ malabsorbsiyonuna bağlı bulgular ortaya
çıkabilir.
Başlangıçta hastaların beslenmeleri iyidir ancak hastalık
ilerledikçe kilo kaybı olur. Hastaların bir kısmında özellikle gözler
etrafında olmak üzere, el bileklerinde,dizlerde, dirseklerde ve
kalçalarda ksantomlar bulunur. En son dönemde siroz bulguları
ortaya çıkar.
Eşlik eden hastalıklar: En sık Hashimoto tiroiditi eşlik eder.
Hastalarda yağda çözünen vitaminlerin eksikliği sık görülür
Primer bilyer sirozda hepatoselüler kanser riski artmamıştır.
Tanı:
1. Kolestaz enzimleri artmıştır. Asemptomatik bir kadında
ALP ve GGT yüksekliği varsa PBS düşünülmelidir.
2. Antimitokondrial antikorlar hastaların % 95’inde vardır.
3. Kolesterol ve HDL kolesterol artmıştır.
4. Ultrason biliyer obstrüksiyonu göstermez.
5. Kesin tanı: Karaciğer biyopsisinde orta boy safra yolu
hasarının gösterilmesi ile konur.
Tedavi:
1. Ursodeoksikolik asit: Karaciğer fonksiyon testlerini
düzeltir, hastalığın histolojik progresyonunu yavaşlatır.
2. İmmünsüpresif tedavi etkilidir.
3. Karaciğer yetmezliği geliştiğinde karaciğer
transplantasyonu yapılmalıdır.
4. Kolestazın yol açtığı kaşıntı ve malabsorbsiyon tedavi
edilmelidir.
6. Aşağıdakilerden hangisi hemolitik anemilerin laboratuvar
bulgusu değildir?
A) Haptoglobin artışı
B) İdrarda ürobilinojen artışı
C) LDH artışı
D) Hemopeksin azalması
E) Eritrosit ömrünün kısalması
Cevap A
Hemolitik anemilerde laboratuar bulguları aşağıdaki tabloda
belirtilmiştir.
Ekstravasküler İntravasküler
HEMATOLOJIK
Periferik yayma Polikromazi Polikromazi
Retikülosit
Kemik iliği Eritroid hiperplazi Eritroid hiperplazi
SERUM
Bilirubin indirekt indirekt
Haptoglobin – Yok Yok
Plazma hemoglobin –−N •
Laktat dehidrogenaz •
İDRAR
Bilirubin 0 0
Hemosiderin 0 +
Hemoglobin 0 + (şiddetli vakalarda)
43DENEME SINAVI – 40
7. Altmış beş yaşında erkek hasta halsizlik, efor dispnesi
şikayetleri ile başvuruyor. Hastanın fizik muayenesinde
mukozalarda soluklu dışında bulgu saptanmıyor.
Laboratuvarında hemoglogin: 9 gr/dl, trombosit: 220.000
mm3 , BK:3800 bulunuyor Periferik yaymada plateletler
büyük ve granülsüz, lökositlerde anormal segmentasyonlar,
kemik iliğinde megaloid değişiklikler ve halkalı
sideroblastlarda artış saptanıyor.
Bu hastada en olası tanı aşağıdakilerden hangisidir?
A) Megaloblastik anemi
B) Myelodisplastik sendrom
C) Aplastik anemi
D) Myelofitizis
E) Primer myelofibrozis
Cevap B
MYELODİSPLASTİK SENDROM (PRE–LÖSEMİ)
Klinik:
•• Yaşlıların hastalığıdır (ortalama tanı>68),
•• Genellikle semptomatik olup başka bir amaçla
araştırılırken farkedilir. Sıklıkla anemi ve %20 vakada
splenomegali görülebilir. LAP nadirdir.
5 evreye ayrılır:
1. Refrakter anemi: En sık görülen tip’dir.
2. Refrakter anemi ve ring sideroblastlar
3. Refrakter anemi ve blast artışı
4. Refrakter anemi ve transformasyonda blast artışı; K.İ.
de %20–30, periferde %5’den fazla blast vardır, auer rodları
görülebilir ve ve bu form sıklıkla akut lösemiye dönüşür.
5. Kronik myelomonositik lösemi
PY:
•• Makrositozun ağırlıkta olduğu bir dimorfizm vardır.
•• Plateletler büyük ve granülsüzdür.
•• Pelger–Huet (hipolobule) lökosit,
•• Döhle cisimciği içeren hipogranüle lökosit
•• Total beyaz küre sayısı normal yada düşüktür. Genellikle
pansitopeni vardır.
Kİ: Hipo, normo veya hiperselüler olabilir, megaloid ve
diseritropoetik değişiklikler, immatür megalomonositik formlar,
halkalı sideroblastlar görülebilir.
Tedavi: Herediter formunda piridoksin yararlıdır. Diğer
formlarda androjenler, steroidler, düşük doz ARA–C ve retinoidler
(Kİ olgunlaşmasını indüklerler) deneniyor ama prognoz kötüdür.
İki yıl içinde ve sıklıkla pansitopeninin komplikasyonlarından
ölürler.
8. Aşağıdaki bulgulardan hangisi megaloblastik anemilerde
görülmez?
A) İnefektif eritropoez
B) Kemik iliğinde eritroid hiperplazi
C) Retikülositopeni
D) Nükleositoplazmik dissosiasyon
E) Direkt bilirübin artışı
Cevap E
MEGALOBLASTİK ANEMİLERDE PATOFİZYOLOJİ:
1. Hücrelerde sitoplazma gelişimi normaldir, ancak hücre
bölünmesi yavaşlamıştır. Bu hücre çapının artmasına
yol açar ve RNA/DNA oranı artar, nükleositoplazmik
disosiasyon gelişir.
2. Kemik iliğindeki tüm öncül hücrelerde yani blastlarda
büyüme görülür ve kemik iliği megaloblastik bir özellik
kazanır. En değerli bulgudur.
3. Defektif nükleer sentezi olan bu hücreler kemik iliğinde
yıkılma eğilimindedirler. Dolayısıyla kemik iliğinde
selulerite artmıştır yani yapım, ancak matür eritrosit
sentezi azalmıştır. Sonuçta elde bir şey kalmıyor. Buna
inefektif eritropoez denir. Aynı zamanda inefektif
trombıpoez ve myelopoez.
4. Perifere çıkan hücre sayısı azaldığı(KI’de yıkıldığından) için
retikülositopeni görülür. Kemik iliğinde eritroid aktivite
artışına rağmen retikulositopeni görülen tek anemidir.
5. Kemik iliğindeki yıkımdan dolayı serumda hemoliz
bulguları saptanabilir. Haptoglobulin düşer Fe artar,
howel jolly (parçalanmış DNA) cisimcikleri oluşur
6. Kemik iliğinde eritroid seri ile birlikte myeloid seri
sentezinde de benzer bozukluklar görülebilir ve hastalık
pansitopeni ile seyreder.
7. Myeloblastlar içindeki kromatin kötü kaliteli ve
gevşek olduğundan çabuk lobüle olur: nötrofil
hipersegmentasyonu
44 TUS’U KAZANDIRAN DOĞRU ADRES
9. Elli beş yaşında erkek hasta gastrointestinal sistem
kanaması ile müracaat ile hospitalize ediliyor. Yapılan
fizik muayenesinde traube aralığında matite saptanıyor.
Laboratuvar tetkiklerinde lökosit sayısı: 110 000/mm3,
trombosit sayısı: 750 000/mm3 saptanıyor. Yapılan sitogenetik
incelemede t(9;22) saptanıyor.
Bu hastada en olası tanı aşağıdakilerden hangisidir?
A) Tüylü hücreli lösemi
B) Kronik lenfositik lösemi
C) Kronik miyeloid lösemi
D) Akut lenfoblastik lösemi
E) Plazma hücreli lösemi
Cevap C
Gastro–hemato ortak yapımı basit bir soru.Hastada fizik
muayenede traube kapalı ,spenomegalinin başka bir ifadesi…
Tam kan sayımı lökosit, trombosit artmış. Buraya kadar bu
lökosit sayısı lösemi lehine ama en önemli ipucu sonda t(9;22)
Philedelphia kromozomu tanıyı Kronik myeloid lösemiye
götürü. Peki GIS kanaması ne alaka. Artan bazofillerde salınan
histamine bağlı KML ‘de peptik ülser sıklığı artar. Bu da işin kafa
karıştırması………
10. Aşağıdaki tümörlerden hangisine bağlı hipoglisemi görülme
olasılığı en azdır?
A) Renal hücreli kanser
B) Hepatoma
C) Retroperitoneal fibrosarkom
D) İnsülinoma
E) Küçük hücreli akciğer kanseri
Cevap E
Paraneoplastik sendromlar her zaman onkoloji pratiğinde
bilinmelidir.
BAZI PARANEOPLASTİK SENDROMLAR ve NEDEN OLAN
TÜMÖRLER
Sendrom Mediatör Neden olan tümörler
Hiperkalsemi PTHrPEpidermoid ve diğer AC kanserleri, meme, 6ÜS, GİS
Cushing sendromu ACTHKüçük hücreli akciğer, karsi–noid tümör
Uygunsuz ADH ADHKüçük hücreli akciğer, pankreas, duodenum
AkromegaliGrovvth hormon,
GHRH
Küçük hücreli akciğer, karsinoid, pankreas adacık hücre tümörü
Ünekolastı HCG Testis, akciğer, karsinoid
Hipoglisemi IGF–2Mezankimal tümörler, sarkomlar, hepatoma, adrenal, böbrek
Hipertiroidi TSHMol hidatiform, embriyonal tümörler, struma ovari
11. Aşağıdakilerden hangisi renal transplant sonrası ortaya
çıkabilen hiperakut (dakikalar içinde) oluşan rejeksiyonun
nedenini en iyi açıklar?
A) Dolaşımdaki anti–HLA antikorları
B) Dolaşan donör T hücre antikorlarına bağlı
C) Kullanılan immünsupresiflere bağlı
D) Fokal segmenteal glomeruloskleroza bağlı
E) Akut tubuler nekroza bağlı
Cevap A
Transplant sonrası greft rejeksiyonları dört gruba ayrılır:
Hiperakut rejeksiyon; hastanın kanında vericinin HLA
antijenine karşı sitotoksik antikor vardır. Greft takıldığında hemen
gelişir. Tedavisi yoktur, greftin çıkartılması gerekir.
Akselere rejeksiyon, dolaşan antikorlara (anti–donör T
hücre antikorları) bağlı ilk bir haftada gelişir. Nadiren yüksek
doz steroidlere veya poliklonal – monoklonal antikorlara Cevap
verebilir.
Akut rejeksiyon; *en sık rastlanan tiptir. Sıklıkla ilk 3 ay
içerisinde görülürsede transplantasyondan sonra herhangi
bir zamanda da görülebilir. Patogenezde hücresel faktörler
(T–helper), humoral veya vasküler faktörler rol alabilir. Greftte
ağrı ve hassasiyet, ateş, idrar miktarında azalma ve lökositoz
tanıda yardımcıdır. Kesin tanı biyopsi ile konur. En sık ATN ve
siklosporine bağlı nefrotoksisite ile karışır.
Kronik rejeksiyon; immünolojik veya non–immünolojik
(iskemi) sebeplere bağlı olarak gelişen yavaş nefrosklerozla
karekterizedir. GFH azalır, proteinüri (nefrotik olabilir) ve
hipertansiyon belirgindir.
12. Aşağıdaki hastalıklardan hangisinde nefritik sendrom
kliniği görülmez?
A) Berger hastalığı
B) Membranöz glomerulonefrit
C) Alport sendromu
D) Membranoproliferatif glomerulonefrit
E) Akut poststreptokoksik glomerulonefrit
Cevap B
45DENEME SINAVI – 40
Bir genel nefroloji sorusu; her zaman beklenen sorulardan
birisidir.
Nefritik ve nefrotik sendromun özellikleri
Ağırlıklı klinik Majör Hastalıklar Bulgular
Nefritik sendrom
APSGN
Vaskülitler
RPGN
Goodpasture sendromu
Hemolifik Üremik sendrom
Hematüri
GFH’de azalma, oligüri
Ödem
Hipertansiyon
Hafif proteinüri olabilir
Nefrotik sendrom
Membranöz nefropati
Fokal glomerüloskleroz
Minimal değişiklik hastalığı
Amiloidoz
>3.5gr/gün proteinüri
Hipoalbüminemi
Yaygın ödem
Hiperlipidemi, lipidüri
Hiperkoagulopati
Nefritik–Nefrotik sendrom
Membranoproliferatif GN
Mesangioproliferatif GN (Ig A nefropatisi)
SLE
iki klinik durumdan biri görülebilir
veya miks olabilir
13. Cushing düşünülen bir hastada hem adrenal hem de
hipofizde adenom varsa ayırıcı tanıda en duyarlı test
aşağıdakilerden hangisidir?
A) 8 mg Deksametazon supresyon testi
B) Diurnal ACTH/kortizol düzeyi
C) Adrenal ven örneklemesi ile ACTH/kortizol düzeyi
D) Uyku ACTH/kortizol düzeyi
E) İnferiyor petrosal sinüs örneklemesi ile ACTH/kortizol
düzeyi
Cevap E
Bu sınavın kazık gibi gözüken lakin biraz düşününce cevabı
sırıtan sorusu bu olsun….
İnferiyor petrosal sinüs örneklemesi ile ACTH ve kortizol
düzeyi bakılarak hipofiz ve adrenal ayırıcı tanısı daha güvenle
yapılabilir. Adrenal ven örneklemesi ile ACTH/kortizol düzeyi
iki adrenal arasında ayrım yapmak amacıyla kullanılır.
Diurnal ACTH/kortizol düzeyi ve uyku ACTH/kortizol düzeyi
hiperkortizolizmin teşhisinde yararlıdır. 8 mg Deksametazon
supresyon testi hipofizer cushing hastalığının ayırıcı tanısında
kullanılabilir.
14. Tiroid hormon rezistansı olan bir hastada tiroid fonksiyon
testlerinde aşağıdakilerden hangisinin saptanması
beklenir?
A) T3 yüksek, T4 yüksek, TSH yüksek
B) T3 düşük, T4 yüksek,TSH yüksek
C) T3 düşük, T4 düşük, TSH düşük
D) T3 yüksek, T4 düşük, TSH yüksek
E) T3 yüksek,T4 yüksek,TSH düşük
Cevap A
Tiroid hormon rezistansı olan hastada T3 ve T4 düzeyleri
yüksektir. Lakin hipofizde de tiroid hormonlarna rezistans olacağı
için TSH baskılanamaz, dokularda hipotiroidik olduğu içi TSH
salgısı artacaktır.
T4 T3 TSH YORUM
Primer hipotiroidi
N N Subklinik hipotiroidi
Sekonder-tersiyer hipotiroidi
Primer tirotoksikoz
N N Subklinik tirotoksikoz
Sekonder-tersiyer tirotoksikoz
N N Ötiroid hasta sendromu
N (klinik hipotiroidi ise) Periferik direnç-Refetof sendromu
(klinik hipertiroidi ise) TSHoma
15. Kronik obstrüktif akciğer hastalığının akut alevlenmesine
en sık neden olan etken aşağıdakilerden hangisidir?
A) Sigara
B) Hava kirliliği
C) Otoimmünite
D) Enfeksiyon
E) Uygunsuz ilaç kullanımı
Cevap D
KOAH akut alevlenmesinin en sık nedeni bakteriyel
enfeksiyonlardır. Özellikle S. pnomonia ve H. influenza en önemli
patojenlerdir. Bunun nedeni bronşial mukosilier ve lokal immün
mekanizmaların tahribidir. Hava kirliliği ve sigara daha çok
KOAH’ın etyolojisinde önemlidirler. Uygunsuz ilaç kullanımı
atakları tetikler ama nadiren görülür. Otoimmünite yine şık
bulamadığımız için…..
46 TUS’U KAZANDIRAN DOĞRU ADRES
16. Kartagener sendromu için aşağıda verilen ifadelerden
hangisi yanlıştır?
A) Bronşektazi
B) İmmotil silialar
C) Erkek infertilitesi
D) Pnömotoraks
E) Situs inversus
Cevap D
Kartagener sendromu
İmmotil silia hareketi karakterizedir.Silia olan heryerde klinik
bulgu olabilir.
Erkek infertilitesi
Situs inversus
Kronik sinüzit buna bağlı nazal polipler
Bronşektazi
17. Elli iki yaşında erkek hasta nefes darlığı ve sağ yan
ağrısı şikayetleri ile hastaneye başvuruyor. Yapılan fizik
muayenesinde hasta takipneik, vokal fremitus sağda azalmış,
perküsyonda sağda matite, solunum sesleri sağda azalmış
saptanıyor.
Bu hastada en olası tanı aşağıdakilerden hangisidir?
A) Pnömotoraks
B) Plevral effüzyon
C) Pnömoni
D) Atelektazi
E) Pulmoner emboli
Cevap B
Plevral effüzyon özellikle erken dönemde yan ağrısı geç
dönemde nefes darlığı ile karşımıza çıkabilir. Solunum seslerinin
aynı tarafta azalması dışında vibrasyon torasik azalması ve
perküsyonda matite ile karakterizedir.
PA akciğer grafisinde açıklığı yukarı bakan konsolide alanla
görülür.Eğer az miktarda sıvı varsa lateral dekübit grafi çekilir.
Kesin tanısı torasentez ile alınan plevral sıvı örneği ile
konulur.
18. Otuz iki yaşında bayan hasta ellerde ve ciltte kalınlaşma ve
soğuğa çıkınca ellerinde morarma yakınması ile başvuruyor.
Öyküsünde son bir hatadır yutma güçlüğü çektiği de
öğreniliyor.
Bu hasta için aşağıda verilen ifadelerden hangisi yanlıştır?
A) Hastada tanı sklerodermadır.
B) Anti–jo–1 antikorları pozitiftir.
C) Ösefagusun 1/3 alt bölgesi tutulmuştur.
D) Tedavide immünsupresif tedavi verilmelidir.
E) Hastada pulmoner hipertansiyon gelişebilir.
Cevap B
Skleroderma hastalarında en sık geliş yakınması raynaud
fenomenidir. Raynaug ‘un en sık birlikte olduğu hastalıktır.
Özefagus alt 1/3 tutulumu ile birlikte disfaji yapabilir. Akciğer
tutulumuna bağlı interstisyel fibroz ve pulmoner hipertansiyon
görülebilir. Ölüm genelde solunum yetmezliğinden olur.
Tedavide Raynaud tedavisi ve immünsupresif verilebilir
Hastalarda tanıda antitopoizomeraz (scl –70) antikorları
önemlidir.
Anti Jo–1: Polimyozit ve dermatomyozit hastalarında görülen
antikordur.
19. Ankilozan spondilit hastalarında en sık görülen kardiyak
tutulum aşağıdakilerden hangisidir?
A) Perikardit
B) Mitral yetersizlik
C) İleti defektleri
D) Aort yetersizliği
E) Koroner arter hastalığı
Cevap D
Eski TUS sorusu sormadan olmaz.
Ankilozan spondilit ekstaintestinal bulguları önemlidir:
1. Ön üveit: Akut, hemen daima tek taraflı, B27 ile çok
yakından ilişkili. En sık görülen ekstraartiküler bulgu
ön üveittir. Tabloda Romatizmal hastalıklar ve göz
komplikasyonları verilmiştir.
2. Akciğer tutulumu: Kostokondrit, bilateral apikal lob
fibrozisi–kavitasyon, restriktif tipte akciğer fonksiyon
bozukluğu
3. Kalp tutulumu: Aort yetmezliği(en sık), kardiyomegali,
iletim defektleri
4. Renal tutulum: Mezangiyoproliferatif glomerülonefrit,
IgA nefropatisi, amiloidozis
47DENEME SINAVI – 40
5. Osteoporoz: En belirgin olarak vertebralarda görülür.
Sistemik osteoporoz yapar.
6. Nörolojik bulgular: Spinal fraktür, spinal stenoz, kauda
equina sendromu, atlantoaksiyel subluksasyon
7. Kronik hastalık anemisi olabilir.
20. Aşağıdaki ilaçlardan hangisi tifo taşıyıcısı olanlarda
önerilmez?
A) Pefloksasin
B) Kloramfenikol
C) Kotrimoksazol
D) Amoksisilin
E) Ofloksasi
Cevap B
Bu da sınavımızın enfeksiyon hastalıkları sorusu. Tifo her
zaman ülkemizde önemli bir enfeksiyon olmuştur.
Tifo tedavisinde ilk seçenek olarak kinolonlar kullanılır. Diğer
kullanılan ilaçlar,
3. kuşak sefalosporinler,
Kloramfenikol,
Aminopenisilinler
Kotrimoksazol
Taşıyıcıların tedavisinde ise ilk seçenek erişkinlerde
kinolonlar, çocuklarda ise amoksisilindir. Tifo taşıyıcılarında
kloramfenikolün hiç etkisi yoktur.
21. Aşağıdaki ifadelerden hangisi doğrudur?
A) Aort darlığı üfürümü en iyi mezokardiyak odakta duyulur.
B) Mitral yetersizlik üfürümü sırta yayılabilir
C) Valvülar pulmoner darlıkta tedavi balon valvüloplasti
olabilir.
D) Aort koarktasyonunda üst ekstremite arteryel basınçları
genelde düşüktür.
E) En sık görülen konjenital kalp hastalığı atrial septal
defekttir.
Cevap C
Kardiyoloji sorusu tepeden bir bakış açısı oluştursun istedik;
• Aort Darlığı üfürümü en iyi sağ 2. İnterkostal aralıkta
duyulur.
• Aort koartasyonunda üst ekstremite arteryel basınçarı
yüksektir
• En sık görülen konjenital kalp hastalığı ventriküler septal
defekttir.
• Mitral yetersilik üfürümü aksillaya yayılabilir.
• Çocukta balon valvüloplasti en sık pulmoner darlığa
yapılır.
22. Amfizem tipleri için aşağıdakilerden hangisi yanlıştır?
A) En sık görülen tipi sentroasiner amfizemdir.
B) Spontan primer pnömotoraksın en sık nedeni panasiner
amfizemdir.
C) Panasiner amfizem genelde alt lobları etkiler ve alfa 1
antitripsin eksikliğinde görülür.
D) KOAH’ta en sık görülen tip sentroasinerdir.
E) Paraseptal amfizem genç, zayıf ,sigara içen erkeklerde
gözlenir.
Cevap B
Amfizem terminal bronşun distalindeki hava boşluklarının
kalıcı destrüktif değişikliğidir.
En sık sentroasiner alt tipi görülür ve üst lobları etkiler.
Panasiner amfizem alt lobları etkiler ve alfa 1 antitripsin
eksikliğinde görülür.
KOAH’ta en sık sentroasiner amfizem görülür.
Paraseptal amfizem genç, zayıf, sigara içen erkeklerde görülür
ve spontan primer pnömotoraksın en sık nedenidir.
23. Pulmoner arter anevrizmaları ve tekrarlayan venöz
trombozlar aşağıdaki hangi hastalık için tipiktir?
A) Mounier Kuhn sendromu
B) Williams Campbell
C) Swyer James– Macload sendromu
D) Hughes Stovin sendromu
E) Poncet hastalığı
Cevap D
Hepiniz Behçet diye soruyu bitridir demiş olabilirsiniz, lakin
bu soru kazık. Soru sayısının da arttığını düşünerek dahiliye de
sürpriz yeni bilgiler kullanmak faydalı olabilir.
Löfgren sendromu: Artralji, eritema nodosum ve bilateral
hiler LAP ile beraber olan sarkoidozdur.
Heertfordt sendromu: Ateş, uveit, parotis bez tutulumu ve
fasial sinir paralizisi ile karekterize sarkoidozdur.
Albright sendromu: Kemiklerde fibröz displazi, plazmada
kalsiyum, alkalen fosfataz ve fosfor artışı
48 TUS’U KAZANDIRAN DOĞRU ADRES
Tietze sendromu: Kostokondral eklemlerde ağrılı nonsüpüratif
şişlik.
Vena cava superior sendromu: Santral tümor, mediasten
fibrozisi veya trombüs sonucu vena cava süperiorda tıkanıklık,
boyun venöz dolgunluğu, yüz–boyunda pelerin tarzında ödem ve
göğüs duvarında kollateraller
Kaplan sendromu: Romatoid artrit ile beraber kömür işçisi
pnömokonyozu olması.
Hughes Stovin sendromu: Behçet hastalığında tekrarlayıcı
tromboflebitler.
Hamman Rich sendromu: Hızlı ve akut seyirli interstisyel
fibrozis
Mounier Kuhn sendromu: Trakeobronkomegali, bronşektazi
Williams Campbell: Bronş kıkırdağında kartilaj defekti veya
eksıkliği vardır, bronkomalazi
Sarı tırnak (yellow nail) sendromu: lenfödem, bronşektazi, sinüzit
Kartagener sendromu: Bronşektazi, sinüzit ve situs inversus,
otozomal resesif geçişli bir hastalıktır.
Youngs sendromu: Kronik sinopulmoner enfeksiyon, obstrüktif
azospermi,
Samter sendromu: rinosinüzit, nazal polip ve aspirine bağlı astım
Swyer James– Macload sendromu: Çocuklukta geçirilen
şiddetli adenovirus enfeksiyonuna bağlı tek taraflı bronşiolitis
obliterans ve saydam akciğer
Poncet hastalığı: Post primer tüberkuloz ile beraber
romatizmal ateş ve poliartritis.
Ivemark sendromu: Dalak yokluğu ile beraber her iki
akciğerde 3 lob vardır.
24. Uygunsuz ADH sendromu için aşağıdakilerden hangisi
yanlıştır?
A) İdrar sodyumu artmıştır.
B) Hipervolemiye rağmen renin angiotensin aldesteron
blokajına bağlı hipertansiyon görülmez.
C) İdrar dansitesi yüksektir.
D) Etyoloji de paraneoplastik durumları düşünmek gerekir.
E) Tanısı ADH düzeyinin yüksek olması ile konulur.
Cevap E
Yine genel dahiliye yaklaşım soruları hakim olmamız gerekir.
İdrar sodyumu yüksekliği ve dansite artışı zaten tipik bulgularıdır.
Etyolojide kesinlikle küçük hücreli akciğer kanserini unutmamak
gerekir.Ödem ve hipertansiyon görülmez.
Tanısı su yükleme testi ile konulur.bazal hormon düzeyi tanı
değeri azdır.Endokrinoloji de dinamik testler iyi bilinmelidir.
25. On sekiz yaşında bir erkek hasta poliüri şikayeti ile geliyor.
Hastanın baş ağrısının olduğunu ve sol gözünde hafif görme
bozukluğu olduğu saptanıyor.Direk kafa grafisinde suprasellar
kalsifikasyon saptanıyor.
Bu hastada hipofiz hormonlarından hangisinin düzeyinde
azalma ihtimali en düşüktür?
A) ACTH
B) Prolaktin
C) TSH
D) Growth hormon
E) FSH
Cevap B
Özellikle çocuk ve gençlerde hipofizer yetmezlik ,suprasellar
kalsifikasyon karniofarengeoma için tipiktir. Önemli bir konjenital
tümördür. Rathe kesesinden köken alması dışında çocukta
hipofizer yetmezlikte direkt aklımıza gelmektedir. Tabi burada
genel hormon bilgisi ile soru çözülebilir. Hipotalamik hipofizer
yetmezliklerde tek inhibitör etki altında olan (dopamin etkisi)
prolaktin etkiden kurtulup düzeyi artacaktır. Bu soru için diğer
görülebilecek bulgular ise puberte bozuklukları olabilirdi.
26. Aşağıdaki ilaçlardan hangisi akciğer fibrozisine neden
olabilir?
A) Siklofosfamid
B) Sisplastin
C) Mitomisin
D) Bleomisin
E) Vinkristin
Cevap D
Son sınavlarda 4–6 adet farmakoloji de kemoteröpatik ilaç
çıktığını düşünürsek bir tanede biz soralım istedik. Tipik yan etki
profilleri önemlidir.
Busulfan ve Bleomisin akciğer toksitesi belirgin olan
antineoplastik ilaçlardır.
49DENEME SINAVI – 40
27. Anemiler için aşağıdakilerden hangisi yanlıştır?
A) Demir eksikliği anemisinde MCV yüksekliği tipik bulgudur.
B) Hemolitik anemilerde retikülositoz önemli bir bulgudur.
C) Yetişkinde megaloblastik anemide akla ilk olarak B12
eksikliği gelmelidir.
D) Aplastik anemilerde en sık neden idiopatiktir.
E) Anemi tanısında ilk yaklaşım periferik yayma olmalıdır.
Cevap A
Her sınavda bir soru bizden demiştik. Devam ediyoruz. MCV
düşüklüğü ve demir eksikliği zaten ayrılmaz bulgulardır.
Genel bilgilerle hematolojiye giriş yaptık. Son sınavda soru
sayısının düşmesi kesinlikle yanıltıcı olmamalıdır. Her zaman
dahiliye de belirleyici bölümlerden biri olacaktır.
28. CD20 antijeni pozitif lenfomalarda tedavide kullanılan
monoklonal CD20 antikoru aşağıdaki ilaçlardan hangisidir?
A) Anagralid
B) İnfliximab
C) Rituximab
D) Thalidomid
E) Brentixumab
Cevap C
Yeni jenerasyon ilaçlarla hematoloji–onkoloji defterini
kapatalım istedik.CD20 antijeni pozitif lenfomalarda tedavide
monoklonal CD20 antikoru olan rituximab kullanılır.Özellikle ITP
ve KLL hastalrı bunlara örnek olabilir.
29. Aşağıdaki renal tubuler asidozlardan hangisinde
hiperkalemi görülme olasılığı en fazladır?
A) Renal tubuler asidoz tip I
B) Renal tubuler asidoz tip II
C) Fankoni sendromu
D) Renal tubuler asidoz tip III
E) Renal tubuler asidoz tip IV
Cevap E
Renal tubuler asidoz tip IV’de aldosteron eksikliği veya
aldosterona direnç söz konusudur. Bu hastalarda su ve sodyum
atılır. Potasyum tutulur. Buna bağlı hiperkalemi gelişir.
Renal Tübüler Asidozlar
Hastalık Renal defekt
Serum K idrar pH
Anyon gap
Tedavi
RTA tip IKlasik distal tübüler
Distal H iyonsekresyonu
Düşük >5.5 Pozitif Bikarbonat1–3 meq/kg
RTA tip IIProksimal tübüler
Bikarbonat sekresyonu
Düşük <5.5 Pozitif Bikarbonattiyazid
RTA tip IIIProksimal tübüler
GFH <30amonyaksentezi azalır
Düşük/Normal
<5.5 Pozitif Bikarbonat
RTA tip IVHiporeninemikhipoaldestero-nizm
Aldosteron eksik veyadirenç var
Yüksek <5.5 Pozitif Fludrokor-tiz.K kısıtlamaFrusemidBikarbonat
30. Kırk üç yaşında yaşında bayan hasta iki–üç aydır olan sağ
üst kadran ağrısı ve bulantı şikayetiyle başvuruyor. Hepatit
belirleyicileri, rutin laboratuvar testleri ve alfa feto–protein
düzeyi normal saptanıyor. USG›de karaciğer sağ lobunda 5
cm›lik hiperekoik lezyon saptanıyor.
Bu hastada bir sonraki aşamada hangi tetkik yapılmalıdır?
A) Karaciğer biyopsisi
B) Kontrastlı BT
C) Üst endoskopi
D) Kolonoskopi
E) Arteriografi
Cevap B
Tablo aslında karışık gibi dursada basitleştirelim. Hasta
orta yaş bayan sağ üst kadran ağrısı ve bulantı sanki safra taşı
gibi ama USG normal. Dahası hastada tüm laboratuvar testler
normal. USG’de hiperekoik aslında maligniteden uzaklaştırıyor.
Zaten AFP düzeyi de normal.Hastada hemanjiom ve /veya
adenom mevcut. Bu hasta için sonrasında BT çektirip (kontrastlı)
olayı netleştirmek gerekir. Kanama riski nedeni ile zaten
hemangiomlardan biopsi alınmaz. Endoskopi, kolonoskopi belki
kitlenin BT ‘de malign olduğunu düşünürsek bir sonraki aşamada
etyoloji için yapılabilir. Arterirografi şık bulamadığımız için yazdık.
50 TUS’U KAZANDIRAN DOĞRU ADRES
31. Aşağıdaki hastalıklardan hangisi nonskatrisyel alopesi
yapar?
A) Lichen planopilaris
B) Diskoid Lupus Eritematozus (DLE)
C) Alopecia areolaris profundus
D) 3. Derece sfiliz
E) Alopecia areata
Cevap E
Arkadaşlar son yıllarda alopesi konusu hem TUS’ta sorusu
gelen, hem de yandal sınavlarında sorulan bir konu. Burada
nonskatrisyel alopesi yapan en sık etmenlerden olan Alopesi
Areata’yı anlatalım istedik.
Lokal alopesiler:
a) Skatrisyel alopesiler (Atrofik alopesiler): Deri incelmesi,
dermo–epidermal lezyonlar
bağ dokusu ile telafisi sonucu oluşur.
Etkenler: Enfeksiyon (fronkül, karbonkül), 3. Derecede
yanıklar, protozoa enfeksiyonları, mikobakteri enfeksiyonlar, 3.
derece sifiliz ve saçlı deri tümörleri.
b) Nonskatrisyel allopesiler: En tipik şekli allopesia
areata(pelad)’dır.
Para büyükklüğünde dökülmeler olur. Atrofi yoktur. Stres
etyolojisi nedenler olarak kabul edilir. Kıllar çekilince çıkabilir. Kıl
follikülü içindeki kısım incelmiştir ve bulber siyah olarak görülür.
Beraberinde yüksük tırnak (pitting) görülür. Saçlı saçsız deri
boyunca saç dökülmesi olur (OFİAZİS).
*** DLE skatrisyel alopesi nedenlerindendir (TUS)
***FAVUS kalıcı kellik yapan hastalıklardandır (TUS)
32. Akut paronişial enfeksiyondan sorumlu patojen organizma
hangisidir?
A) Candida albicans
B) Stafilokokus aureus
C) Streptokokus Pyogenes
D) Hepes simpleks virüsü
E) Mikobakterium marinum
Cevap B
Paronişi tırnak yatağının enfeksiyonu olup en sık etmen
olarak karşımıza ‘Stafilokokus aureus’ çıkmaktadır.
Stafilokoklar ayrıca;
• Toksik şok sendromunun,
• Hastanelerdeki Gr (+) pnömoni’nin,
• Pnömonilerden sonra görülen abse, pnömotosel,
ampiyem ve pnömotoraksın,
• Pyodermi enfeksiyozumların
• Scalded (haşlanmış) skin sendromunun,
• Gebelerdeki ve laktasyon dönemindeki kadınlardaki akut
mastitin,
• Tırnak pulpası enfeksiyonuun (felon),
• Fronkülün,
• Follikülitin,
• Karbonkülün,
• Besin zehirlenmelerinin,
• Açık kafa travmalarında menenjit
• Akut bakteryel endokarditlerin en sık sebebidir
• S. aureus, kistik fibrozisli hastalarda erken dönemlerde
en sık akciğer enfeksiyonu sebebidir.
• Staph. aureus halen osteomiyelitin en önemli etkenidir.
33. Atmışbeş yaşında kadın hasta, 15 gün önce sağ kol ve
bacağında güçsüzlük ile ortaya çıkan serebrovaskuler olay
geçiriyor. Hastanın nörolojik muayenesinde konuşmasının
akıcı olmadığı, söylenenleri anlayamadığı ama tekrar
edebildiği saptanıyor.
Bu hastada en olası afazi tipi aşağıdakilerden hangisidir?
A) Wernike afazi
B) Transkortikal afazi
C) Konduksiyon afazi
D) Anomik afazi
E) Motor afazi
Cevap B
KLASİK AFAZİ SENDROMLARI:
Broca (Motor) afazisi: Konuşulanı anlama oldukca
iyi durumda iken kendini ifade etme (konuşmanın motor
komponenti) bozulmuştur (Arteria cerebri medianın inferior
frontal gyrus lezyonlarında frontal lobun etkilendiği durumlarda
ortaya çıkar.
Wernicke (sensori) afazisi: Hastanın anlamasının ileri
derecede bozulduğu afazi tipidir.
Akıcı ama sacma konuşma vardır. (Verbal parafazi)
İletim tipi (konduksiyon) afazi: Wernicke ve broca alanını
bağlayan arcuat fasikul lezyonlarında oluşur. Konuşulanı
anlama ve konuşma normaldir. Ancak duyduğunu tekrar etme
tipik olarak bozulmuştur.
51DENEME SINAVI – 40
Transkortikal afazi: Başlıca ozelliği yalnızca tekrarlama
ozelliğinin korunmuş olmasıdır.
Global (total) afazi: Broca, Wernicke ve arkuat fasikülü içine
alan lezyonlarda görülür.
Konuşma, anlama ve tekrarlama bozulmuştur. Sol Orta
serebral arter tıkanıklıklarında görülür. Budurumda perisilvian
bölge etkilenir (TUS). Daima sağ hemipleji eşlik eder.
Anomik afazi: İsimlendirmenin bozulduğu afazi tipidir.
Hastalar cisimlerin isimlerini bulmakta büyük zorluk çekerler.
34. Ellibeş yaşında erkek hasta bir yıldır varolan kişilik
ve davranış bozukluğu şikayeti ile doktora getiriliyor.
Yakınlarından alınan hikayesinden son üç aydır
unutkanlığının ortaya çıktığı, yakınlarını tanımakta zorlandığı
ve artık kendisine bakamadığı öğreniliyor. Çekilen kranial
MR’ında frontotemporal alanda lober atrofi alanı görülüyor.
Bu hastada en olası tanı aşağıdakilerden hangisidir?
A) Alzheimer hastalığı
B) Creutzfeldt–Jakob hastalığı
C) Pick hastalığı
D) Huntington hastalığı
E) Parkinson hastalığı
Cevap C
PİCK HASTALIĞI (FRONTOTEMPORAL DEMANS)
Erken başlangıc ve başlangıcta davranış bozukluklarının
kognitif bozukluklardan onde olması ile alzheimerdan farklıdır.
40–60 yaşta başlar. MRI ve BT de frontotemporal lober atrofi
vardır. Frontal lob atrofisine bağlı kişilik değişiklikleri klinikte ön
plandadır. Patolojide arginofilik inklüzyon cisimcikleri = (pick
cisimcikleri) görülür. Tedavisi yoktur.
CREUTZFELD–JAKOB HASTALIĞI
Hızlı ilerleyen progressif demansla karakterize prion
hastalığıdır. Serebral korteks, bazal gangliyon, serebellum,
beyin sapı ve spinal kord tutulumu olur. Kuru, gerstman–strauser
sendromu, fatal familial insomnia insanda hastalık yapan diğer
prion hastalıklarıdır. Psikiatrik semptomlar olluşabilir (anksiete,
ofori, depresyon, deluzyon). Kognitif bozuklukları biryana
bırakırsak en sık klinik bulgu myoklonusdur. Tedavisi yoktur.
HUNGTİNGTON HASTALIĞI
Hareket bozuklukları, psikiatrik semptomlar ve demansla
karakterize otozomal dominant dejeneratif bir hastalıktır. 40–50
yaşlarda başlar. Dorduncu kromozomda trinükleotid tekrarlar
(CAG) vardır. Kore ve psikiatrik semptomlardan sonra demans
gelişir. Gec donemde afazi, apraksi, agnozi, global kognitif
disfonksiyon görülür.
35. Posterior İnferior Serebellar Arter (PICA) tıkanıklığında
aşağıdaki yapılardan hangisi etkilenmez?
A) İnferior serebellar pedinkül
B) 5. Kranial sinir
C) Kortikospinal traktus
D) Desendan sempatik traktus
E) Lateral spinotalamik traktus
Cevap C
PICA Tıkanıklığı (Lateral medulla S – Wallenberg)
Hastada, ana bulgu yuzde ipsilateral vucutta kontralateral
ağrı–ısı duyusu kaybıdır.
• İpsilateral 5, 9, 10. sinir parezileri
• Kontralateral Hemihipoestezi
• İpsilateral Serebeller bozukluk
• İpsilateral Horner S (desendan sempatik traktus
etkilenmesine bağlı)
Motor kayıp yoktur, (kortikospinal traktus etkilenmez.)
36. Hastanın basit (hafif) uyaranlarla uyandırılabildiği ancak
uyaran kaldırıldığı zaman tekrar uykuya devamlılığın
gözlendiği bilinç bozukluğu düzeyi aşağıdakilerden
hangisidir?
A) Konfüzyon
B) Stupor
C) Letarji
D) Hipersomni
E) Koma
Cevap C
BİLİNÇ BOZUKLUKLARI
KONFÜZYON: Yer zaman ve kişi oryantasyonunun
bozukluğudur. Yeterli hızda ve netlikte düşünme gerçekleşmez.
Genellikle beyni global olarak etkileyen metabolik, toksik,
enfeksiyon, hipoksi gibi nedenler sonucunda ortaya cıkan, bilinç
bozukluğunun ağır olmadığı, uyku–uyanıklık dongusunun belirgin
etkilenmediği klinik tablodur.
LETARJİ (SOMNOLANS): Basit dış uyaranlarla uyandırılabilen
ve uyanık durumdayken bilincin normal olduğu izlenim veren
ancak uyaran kaldırılır kaldırılmaz uykuya devamının gözlendiği
patolojik uyku durumudur.
STUPOR: Letarji ile koma arasındaki bilinc bozukluğudur.
Uyaranlara yanıtlılığın azaldığı ve uykuya eğilimin arttığı, ancak
güçlü uyaranlarla uyandırılarak basit motor komutların yerine
getirilebildiği klinik tablodur.
52 TUS’U KAZANDIRAN DOĞRU ADRES
KOMA: Beyin sapı reflekslerinin elde edildiği ve iskelet kası
tonusunun tumuyle kaybolmadığı, ağrılı uyaranlara minimal
yanıtın elde edildiği klinik durum semi–koma olarak adlandırılır.
Beyin sapı reflekslerinin elde edilmediği tam yanıtsızlık durumu
ise derin koma olarak tanımlanmaktadır.
37. Aşağıdakilerden hangisi ana ölümü kapsamına girmez?
A) Fertil yaşta ölen anneler
B) Abortus nedeniyle ölen anneler
C) Eklempsi nedeniyle ölen anneler
D) Postpartum kanama nedeniyle ölen anneler
E) Lohusalık döneminde ölen anneler
Cevap A
MORTALİTE DÜZEYİNİ BELİRLEYEN ÖLÇÜTLER
Doğumla ilgili mortaliteler:
Neonatal–yenidoğan: 0–28 gün ölen
a) Erken neonatal: 0–7 gün ölen
b) Geç neonatal: 7–28 gün ölen
Post neonatal: 29–365 gün ölen
Bebek: 0–365 gün ölen
Anne: Gebe + doğum + loğusa (doğum sonrası ilk 6 hafta)
dönemlerinde ölen
Payda ise tamamında Canlı doğum sayısı dır.
38. Aşağıdakilerden hangisi birincil (primer) koruma
uygulamaları arasındadır?
A) Erken tanı
B) Uygun tedavi
C) Sakatlığın giderilmesi
D) Aşılamalar
E) Rehabilitasyon
Cevap D
KORUYUCU HİZMETLER
Bir hastalık etkeni vücuda girmeden once hastalığa ait hicbir
belirti yoktur. Herhangi bir patolojik değişiklik gelişmemiştir.
Duyarlılık evresi adı verilen bu dönemde verilen koruyucu
hizmetlere Birincil Koruma hizmeti denir.
Hastalığa ait belirtilrin cıkmadığı, ancak etken nedeniyle
hastalık oluşturacak patolojik değişikliklerin olduğu ve
presemptomatik evre adı verilen dönemdeki korumaya ise
ikincil koruma denir ve erken tanı hizmeti ile ikincil koruma
sağlanır.
Üçüncül doneme ise klinik evre denir. Hastalık aşikar
haldedir. Bu donemde hasta ölümden korunmaya veya
tam olarak tedavi edilmeye calışılır. Ayrıca sakatlıklar veya
komplikasyonların önüne geçilmeye calışılır. Bu dönemde verilen
koruyucu hizmetler yani hastaların tedavisi, rehabilitasyonu ve
sakatlıkların önlenmesi üçüncül koruyucu hizmetlerdir.
39. Belli bir hastalıktan ölen kişi sayısının aynı hastalığa
yakalanan kişi sayısına oranı aşağıdakilerden hangisi ile
ifade edilir?
A) Mortalite hızı
B) Kaba ölüm hızı
C) Morbidite hızı
D) Fatalite hızı
E) Mortalite oranı
Cevap D
Mortalite (nedene özel) hızı:
Belirli bir hastalıktan olum sayısı X k
Yıl ortası nufus
Fatalite hızı:
Belirli bir hastalıktan olum sayısı X k
‘O’ hastalığa yakalananların sayısı
40. İntervertebral disk herniasyonu en sık hangi seviyede
görülür?
A) L2–L3
B) L5–S1
C) C5–C6
D) C6–C7
E) T9–T10
Cevap B
LOMBER DİSK HERNİASYONU: En sık L5–S1 disk hernisi
görülür. Anterior ve posterior Longitudinal Ligamentler,
diske sıkıca yapışarak destek sağlarlar. Anterior longitudinal
ligament cok gucludur. Posterior Longutidinal Ligament ise,
ortada biraz gucludur, yanlarda daha zayıftır. Bu nedenle en sık
herniasyon posterolateral yonde olur. Gençlerde en sık nedeni
mikro ve makrotravmalardır. Yaşlılarda ise, en sık nedeni
dejenerasyondur.
53DENEME SINAVI – 40
41. Elektrokonvulzif tedavi (EKT) nin en sık görülen major yan
etkisi aşağıdakilerden hangisidir?
A) Amnezi
B) Kırık
C) Aritmi
D) Kanama
E) Bilinç kaybı
Cevap A
Elektrokonvulzif Tedavi:
Endikasyonları
• Major depresyon (ağır, suisid riski yuksek, ilac alamayan
hastalarda)
• Katatonik şizofreni
• Mani (ağır, saldırgan, zaptedilemeyen hastalarda)
• İlaçlara Cevapsızlık.
• İlaçların kontrendike olduğu durumlar, gebe depresyon
• Ağır anoreksia nevroza
EKT kontraendikasyonları
• Genel anestezi kontrendikasyonları
• Beyin kanaması
• KİBAS
• Aort anevrizması, yeni miyokard enfarktusu
• Şiddetli osteoporoz (kemik kırıklarına yol acabilir.)
• Ateş, aritmi ve şiddetli hipertansiyon
EKT’nin yan etkileri
• Bellek bozukluğu (en sık görülen yan etkidir).
Anterograd ve retrograd amnezi görülür.
• Kırık ve çıkıklar
• Uzamış apne
• Başağrısı, kas ağrısı
• Aritmi
42. Sözcük uydurma (neologizm) aşağıdakilerden hangisi ile
ilişkilidir?
A) Algılama
B) Düşünce
C) Bellek
D) Duygulanım
E) Bilinç
Cevap B
Düşünce Bozuklukları
Düşünce süreci:
Düşünceyi oluşturan kelimeler arasında mantıksal zincir
kopar, sapmalar, dağınıklık, duraksamalar, blok, kafiyeli kelimeler
(clang çağrışım), yeni sözcük uydurmalar (neologizm), ağır
vakalarda karmakarışık konuşma, laf salatası (enkoherans),
birbirine zıt düşünceler görülür.
Düşünce içeriği:
En önemli düşünce içeriğindeki bozukluğu sanrılardır. Sanrı
gerceğe dayanmayan – garip – mantık dışı – kanıt gosterilmesine
rağmen değiştirilemeyen, tutarsız sabit fikir yada inançlardır.
43. Atopik dermatit için aşağıdakilerden hangisi yanlıştır?
A) IL–5 artışı
B) IL–12 artışı
C) Eozinofili
D) Filaggrin mutasyonları
E) Ig E yüksekliği
Cevap B
ATOPİK DERMATİT (AD)
Çocuklardaki en sık kronik deri hastalığıdır. Kasıntı, kronik ve
tekrarlayıcı seyir, deri lezyonlarının tipik morfoloji ve dağılımları,
ailede atopik hastalık öyküsü klasik bulgulardır. En erken çıkan
atopik hastalıktır.
AD olan çocuklarda astım ve alerjik rinit gelişme riski
artmıştır. Buna atopik marş denir.
Etiyoloji: Bazı hastalarda filaggrin proteininde mutasyonlar
saptanmıştır. Deri bariyeri bozukluğu, derinin doğal bağışıklık
cevabında azalma, alerjenlere ve enfeksiyöz etkenlere T
hücrelerinin artmış cevabı ile karakterize kronik inflamatuar bir
hastalıktır.
Atopik dermatitin iki formu vardır. AD’nin %70–80 IgE aracılı
olan atopik egzema, %20–30 IgE bağımlı olmayan non–atopik
egzemadır. Her ikisinde eozinofili vardır. Atopik egzemada Th2,
IL4, IL13 ve IL5 rol oynar.
Hastalığın tanısı için 3 majör ve 3 minör kriter gerekir.
AD tanı kriterleri
Major kriterler (majör özellikler)
• Kaşıntı
• Tipik dağılım ve morfoloji: Süt çocuğu ve küçük
çocuklarda yüz ve ekstansör yüzeylerde,
• Adölesanda fleksör yüzeylerde dermatit.
• Kronik veya tekrarlayıcı dermatit
• Kişisel veya ailesel atopi öyküsü
54 TUS’U KAZANDIRAN DOĞRU ADRES
İlişkili kriteler
• Kserosis
• Deri enfeksiyonları (S. aureus, GAS, H. simpleks,
molloskum, siğil)
• El ve ayaklarda dermatit
• İktiosis, palmar çizgilede artış, keratosis piliaris
• Meme başı ekzeması
• Beyaz dermografizm
• Anterior subkapsüller katarakt, keratokonus
• Yüksek IgE
• Pozitif deri testleri
• Erken başlangıç
• Yüzde solukluk veya eritem
• Dennie–Morgan göz altı çizgileri
• Tekrarlayıcı konjonktivit
• Emosyonel ve çevresel faktörlere artmış duyarlılık
Komplikasyonlar:
Enfeksiyonlar: En sık S. aureusa bağlıdır. Aşikar enfeksiyon
bulguları olmasa da tedavi edilmesi ile bulgular düzelir.
En ciddi olan viral enfeksiyon HSV ye bağlı ekzema
herpetikumdur. Yaygın vezikülopüstüler lezyonlar ile
karakterizedir.
Siğil ve molloskum kontagosum da sıktır. Ekzema vaksinatum:
Çiçek aşısına bağlı gelişir.
Mantar: T. Rubrum (en sık) ve M. furfur (özellikle baş boyun
dermatitinde görülür).
Göz tutulumu: Kronik blefarit, keratokonus, katarakt, vernal
konjunktivit, keratokonjunktivit
Tedavi:
• Tetikleyici faktörden kaçınma: İrritanlar, gıdalar,
aeroallerjenler ve enfeksiyonlar.
• Derinin hidrasyonu: Tedavide ilk basamaktır.
• Topikal kortikosteroidler ve kalsinörin inhibitörleri
(takrolimus, pimekrolimus)
• Antihistaminikler
• Katran: Antiinflamatuar ve antipruritik
• Ağır vakalarda: Sistemik kortikosteroidler, siklosporin,
PUVA kullanılabilir.
Kötü prognoz göstergeleri:
• Erken başlangıç
• Yaygın olması
• Filaggrin gen mutasyonları (Nelson Textbook of
Pediatrics. 19th ed.2011)
• Eşlik eden alerjik rinit veya astım varlığı
• Ailede atopik dermatit olması (ebeveyn veya kardeşlerde)
• Çok yüksek IgE düzeyi
• Tek çocuk olmak
44. Aşağıdakilerden hangisi astım öngörme indeksi
parametrelerinden biri değildir?
A) Besin alerjisi
B) Enfeksiyon olmadan hışıltı olması
C) Hışıltı sırasında eozinofili olması
D) Egzema
E) IgE yüksekliği
Cevap E
Astım prediktif indeksi
Major
• Ailede astım
• Hastada egzema
• İnhale allerjen duyarlılığı
Minör
• ÜSYE ile bağıntısız hışıltı
• >%4 serum eozinofili
• Doktor tanılı alerjik rinit varlığı
• Besin alerjen duyarlaşması.
1 major ya da 2 minör varlığında astım gelişme riski yüksektir.
45. Aşağıdakilerden hangisi immün yetmezlik açısından
araştırılması gereken durumlardan biri değildir?
A) Son bir yılda 2 defa pnömoni olan 2 yaşında erkek çocuk
B) Son bir yılda 10 defa otit geçiren 4 yaşında kız çocuk
C) Son 6 ayda 3 defa idrar yolu enfeksiyonu geçiren kız çocuk
D) Büyüme geriliği olan 26 aylık erkek çocuk
E) Karaciğer apsesi olan 10 yaşında erkek çocuk
Cevap C
Tekrarlayan idrar yolu enfeksiyonlarında üriner sistem
anomalileri ve fizyolojik durumların araştırılması gerekir. İmmün
sistem genellikle normal saptanır.
İmmun fonksiyonların değerlendirilmesi gereken durumlar:
• Bir veya daha fazla ciddi bakteriyel enfeksiyon geçirilmesi
(sepsis menejit gibi)
• Bir yıl içinde iki veya daha fazla solunum yolu enfeksiyonu
55DENEME SINAVI – 40
veya dökümante edilmiş bakteriyel enfeksiyon (sellulit,
draine otitis media, pnömoni, lenfadenit).
• Sıra dışı yerlerde bakteriyel enfeksiyon(karaciğer, beyin
apsesi)
• Olağan dışı patojenlerle enfeksiyon (Aspergillus, Serratia
marcescens, Nocardia, Burkholderia cepacia..)
• Olağan patojenlerle ciddi enfeksiyon geçirilmesi
• Yılda >8 kulak enfeksiyonu ve >2 ciddi sinüs enfeksiyonu
• >2 aylık antibiyotik tedavisine rağmen cevabın olmaması
• Enfeksiyon tedavisi için IV antibiyotik ihtiyacı
• Büyüme geriliği
46. Aşağıdakilerden hangisi büyüme hormonu azaltan
faktörlerden biridir?
A) Hiperglisemi
B) Egzersiz
C) Stres
D) L–Dopa
E) Klonidin
Cevap A
GH salınımını artıran faktörler:• Egzersiz• Uyku (non–Rem evre 3–4)• Stres• Hipoglisemi• Seks steroidleri• Alfa 2 agonistler (klonidin,
lofeksidin) • L–Dopa
GH salınımını azaltan faktörler:• Obezite• Hiperglisemi• Hipotiroidi• Glukokortikoid artışı• Psikososyal baskı• Beta adrenerjik tonus artışı
47. Diyabetes mellituslu çocuklarda insüline bağlı en sık
gelişen komplikasyon aşağıdakilerden hangisidir?
A) Down fenomeni
B) Somogy fenomeni
C) İnsülin direnci
D) Hiperglisemi
E) Hipoglisemi
Cevap E
DM’de İnsülin Tedavisi Sorunları
• Hipoglisemi: En sık komplikasyonudur
• Lipodistrofiler (lipohipertrofi): Sürekli aynı yere yapılan
insülin sonucu yağ dokusundaki sertleşmedir.
• Down fenomeni: Sabaha karşı artan GH etkisi ile insülin
temizlenmesinin artması ve insülin dozunun yetersiz
olmasından kaynaklanır, saat 03.00’da bakılan kan şekeri
normaldir.
• Somogy Fenomeni: Özellikle gece yarısından sonra oluşan
hipoglisemiye karşı insülin karşıtı hormonların artışına
bağlı ortaya çıkar. Saat 03.00–04.00 civarında bakılan kan
şekeri düşüktür. Hipoglisemiye bağlı gece terlemeleri,
kabuslar ve gece korkuları olur.
• İnsülin direnci: Yüksek titredeki insülin antikorlarının
varlığına bağlıdır.
• İnsülin allerjisi
48. Aşağıdakilerden hangisi ince bazal membran hastalığı için
doğrudur?
A) Böbrek yetmezliği
B) Genetik geçiş
C) Hipertansiyon
D) Progresif olması
E) İşitme kaybı
Cevap B
İnce bazal membran hastalığı (selim familyal hematüri)
• Persistan mikroskopik hematüri ve izole bazal membran
incelmesi vardır.
• OD/sporadik olabilir. Tip IV kollajen defekti vardır.
• Böbrek fonksiyonları normaldir.
• ÜSYE’den sonra makroskopik hematüri de görülebilir.
İlerleyici karakterdeyse, böbrek yetersizliği ortaya çıkarsa,
hipertansiyon, proteinüri, ekstrarenal tutulum varsa Alport
sendromu düşünülmelidir.
49. Aşağıdakilerdan hangisi çocuklarda hızlı ilerleyen
(kresentrik) glomerülonefrit nedenlerinden biri değildir?
A) Mikroskopik PAN
B) Alport sendromu
C) Goodpasture hastalığı
D) Akut poststreptokokal nefrit
E) SLE
Cevap B
56 TUS’U KAZANDIRAN DOĞRU ADRES
RPGN Sınıflama
Anti GBM ilişkili RPGN (%20)Goodpasture hastalığıIdiyopatik anti GBM nefritiKresentli mebranöz nefropati
Granüler birikimle giden RPGN (%40)Postinfeksiyöz: APSGN, bakteriyel endokardit, şant nefritiİnfeksiyon dışı: SLE, HSP, solid tümörlerPrimer renal hastalık: MPGN, IgA nefropatisi
İmmun birikim olmayan RPGN(%40)PANWegener (ANCA ilişkili)
50.Aşağıdakilerden hangisi çocuklarda eritma nodozum
nedenlerinden biri değildir?
A) Bakteriyal tonsillofarenjit
B) Tüberküloz
C) İnek sütü allerjisi
D) Sarkoidoz
E) Fenitoin
Cevap C
Eritema nodosum nedenleri:
• İnfeksiyonlar; GAS farenjiti, Tüberkulöz, Yersinia,
Histoplasmosis, Coccidioidomycosis.
• İnflamatuar barsak hastalıkları, Sarkoidoz,
Spondiloartropatiler.
• İlaç sonrası; Sulfonamidler, Fenitoin, OKS.
Altta yatan neden tedavi edilir, ağrı kesiciler–dinlendirme
önerilir.
51. Aşağıdakilerden hangisi çomak parmak nedenlerinden biri
değildir?
A) Astım
B) Fallot tetralojisi
C) Kistik fibrozis
D) Çölyak hastalığı
E) Talasemi
Cevap A
Çomak Parmak
Akciğer hastalıkları yanında birçok hastalıkta da görülür.
Komplikasyonsuz astımda görülmez. Pulmoner vasküler hastalık
varsa hastada alt ekstremitede belirgin siyanoz ve çomak parmak
saptanırken üst ekstremite normal olabilir.
Çomak parmak nedenleri
Pulmoner: Kistik fibroz, bronşektazi, akciğer apsesi, interstisyel pnömoni ve fibroz, neoplaziler
Kardiyak: Siyanotik konjenital kalp hastalıkları, subakut bakteriyel endokardit, kronik konjestif kalp yetersizliği
GİS: İnflamatuar barsak hastalıkları, kronik dizanteri, çölyak, polipozis koli, ince barsak lenfoması, ağır hemoraji, karaciğer sirozu
Hematolojik: Talasemi, konjenital methemoglobinemi
Diğer: Tiroid hastalıkları, kronik pyelonefrit, Raynaud hastalığı, skleroderma
Tek taraflı çomak parmak: Lokal travma, N. medianus hasarı, brakial AV fistül, subklavian arter anevrizması
52. Yenidoğan bebekelerde kistik fibrozis taramasında
aşağıdakilerdan hangisi kullanılır?
A) Ter testi
B) Kan gazı
C) Serum Cl düzeyi
D) İmmün reaktif tripsinojen
E) Guitre testi
Cevap D
Yenidoğanda Kistik Fibrozis Taraması
Kanda immunreaktif tripsinojen veya DNA testi ile yapılır.
Ter testi ile doğrulanır.
53. Otuzsekiz haftalık 3200 gr olarak doğan bebeğin 5.
dakikadaki değerlendirmesi şöyledir: Aktif hareketli, güçlü
şekilde ağlıyor, aralıklı öksürüyor, kalp tepe atımı:85/dk,
ektremiteler mor– gövdesi pembedir. Bu bebeğin APGAR
skoru kaç puandır?
A) 6
B) 7
C) 8
D) 9
E) 10
Cevap C
APGAR Skorlaması
Birinci ve 5. dakikada APGAR değerlendirilir. Birinci dakika
Apgar skoru resüsitasyon gereksimini değerlendirmede
kullanılmaz.
Resüsitasyon ihtiyacını değerlendirmede kalp hızı ve solunum
kullanılır. Serebral palsy (CP) olasılığını öngörmez. CP’lerin
çoğunda APGAR normaldir. Ancak CP APGAR düşük olanlarda
57DENEME SINAVI – 40
normallerden daha fazla gelişir. Umblikal arter pH’sı ile birlikte
neonatal ölümü öngörmede kullanılır. 5. Dakika APGAR 0–3 ise
mortalite için pH 7.0’dan daha iyi prediktördür.
APGAR skorunda kullanılan parametreler:
• Cilt rengi (Appearence)
• Kalp hızı (Pulse)
• Refleks yanıt (Grimace)
• Tonus (Activity)
• Solunum (Respiration)
Apgar skoru 7–10: normal bebek. Apgar skoru 4–6: riskli
bebek. Apgar skoru: < 4 şiddetli asfiksi.
APGAR değerlendirilmesi
Parametre
Kalp hızı
Solunum
Kas tonusu
NG katerere Cevap
Renk
0
Yok
Yok
Hipotoni
Yok
Mavi– Soluk
1
< 100
Düzensiz–yavaş
Ekstremitelerde fleksiyon
Yüz buruşturma
Ekstremiteler mavi, vucüt pembe
2
>100
Düzenli, ağlıyor
Aktif hareketli
Öksürük hapşırık
Tamamen pembe
54. Aşağıdaki ilaçlardan hangisi yenidoğan bir bebeği resüsite
ederken kullanılmaz?
A) Naloksan
B) Atropin
C) Adrenalin
D) Dobutamin
E) İV mayi
Cevap B
Yenidoğan resüsitasyonunda kullanılan ilaçlar:
1. Adrenalin: 1:10000 konsantrasyonunda 0.1–0.3 ml/kg i.v.
veya endotrakeal tüpten verilir.
2. Hacim genişleticiler: serum fizyolojik, laktatlı ringer ve
kan.
3. Sodyum bikarbonat: Kanıtlanmış asidoz veya uzamış
resüsitasyonda kullanılır. Bire– bir sulandırılmış % 8.4
NaHCO3 kullanılır. Yeterli ventilasyon ve oksijenasyon
sağlanmadan kullanılmamalıdır. IVK ve paradoksal
serebral asidoza neden olabilir.
4. Naloksan: Opioid antagonistidir.
Dopamin/dobutamin, dekstroz kullanılabilen diğer ilaçlardır.
Kullanılmayanlar: Atropin ve kalsiyumun
55. Aşağıdakilerden hangisi RDS riskini artıran faktörlerden
biri değildir?
A) Erkek bebek
B) Koryoamniyonit
C) Sezaryan ile doğum
D) Prematürite
E) Uzamış membran rüptür zamanı
Cevap E
RESPİRATUAR DİSTRES SENDROMU (RDS)
Artmış Risk Azalmış Risk
• Prematürite (en önemlisi)
• Erkek cinsiyet
• Sezaryen
• Aile öyküsü
• Asfiksi/soğuk stres
• Annede diyabet
• Çoğul gebelik (2. Bebek)
• Koryoamniyonit
• Hidrops fetalis
• Kronik İU stres
• Kız cinsiyet
• NSD
• Uzamış membran rüptür zamanı
• Annede hipertansiyon
• Kokain/sigara kullanımı
• İUBG/SGA
• Steroid, troid hormonları, teofilin, tokolitikler
56. Aşağıdakilerdan hangisinde pulmoner kan akımı
azalmıştır?
A) Büyük arter transpozisyonu
B) Total pulmoner venöz dönüş anomalisi
C) Hipoplastik sol kalp sendromu
D) Ebstein anomalisi
E) Tek ventrikül
Cevap D
Pulmoner kan akımı normal/ artmış (anormal bağlantı)
Büyük arter transpozisyonu
Total pulmoner venöz dönüş anomalisi
Trunkus arteriosus
Hipoplastik sol kalp sendromu
Tek ventrikül veya trikuspid atrezisi (geniş VSD’li, pulmoner
stenoz olmayan)
Azalmış pulmoner kan akımı (obstrüktif)
Pulmoner atrezi VSD’siz
Fallot tetralojisi
Kritik pulmoner stenoz
58 TUS’U KAZANDIRAN DOĞRU ADRES
Tricuspid atrezisi
Tek ventrikül pulmoner stenozla birlikte
Ebstein anomalisi
Persistant fetal dolaşım
57. Fallot tetralojisi nedeniyle izlemde olan 18 aylık erkek bebek;
huzursuzluk, nefes darlığı ve siyanoz nedeniyle getirildi. Fizik
muayenede nabız:142/dk, solunum sayısı:64/dk, sPO2:%65 ve
kan basıncı:80/50 mmHg olarak ölçüldü. Dinlemekle üfürüm
duyulmamaktadır.
Bu hastanın tedavisinde aşağıdakilerden hangisi uygun
değildir?
A) Oksijen verilmesi
B) İV proponalol
C) Bikarbonat infüzyonu
D) Morfin sülfat
E) Furosemid
Cevap E
Fallot Tetralojisi / Paroksismal Hipersiyanotik Ataklar
(Hipoksik atak=Mavi atak)
Sistemik vasküler direncin düşmesi ve pulmoner kan akımının
azalması sonucu oluşur.
İnfant hiperpneik ve huzursuz olur, siyanoz artar, zorlu
solunum ve ardından senkop ortaya çıkar. İlk 2 yılda sıktır.
Bir kaç dakikadan birkaç saate kadar sürebilir.
Sıklıkla sabah uyandığında ve aşırı ağlama sonrası oluşur.
Kısa ataklar sonrası güçsüzlük ve uyku görülürken şiddetli
ataklarda şuur kaybı, konvülziyon veya hemiparezi görülebilir.
Nöbetler kendiliğinden olur ve önceden belirlenemez.
İstirahatte hafif derece siyanoze olan bebekler nöbetlere daha
yatkındır.
Hipoksik atak tedavisinde;
1. Çocuk çömeltilir veya dizler karına–göğüse çekilir
(sistemik venöz dönüşü azaltmak ve femoral arter
direncini (sonuçta SVR) artırmak için)
2. Oksijen verilir.
3. Morfin sülfat verilir (0.2 mg/kg geçmemeli)
4. Asidoz tedavi edilir (NaHCO3 ile)
5. Sistemik vasküler direnci arttıran ilaçlar vermek (ketamin,
fenilefrin)
6. IV sıvı desteği
7. IV propranolol vermek (katekolaminlerin etkisini bloke
ederek pulmoner çıkış yolunu rahatlatır)
Hipoksik atağın profilaksisinde oral propanolol kullanılır.
Soğuk, hipoglisemi kötüleştireceği için kontrol edilir.
• Digoksin ve diğer pozitif inotropik ajanlar pulmoner çıkış yolu darlığını artırarak durumu daha da kötüleştireceklerinden kullanılmamalıdır.
• Diüretikler hipovolemi yaparak, vazodilatatörler de vazodilatasyon yapıp sistemik direnci daha da azaltacağı için kullanılmaması gereken diğer ilaçlardır.
58. Aşağıdakilerden hangisi prostoglandin E1 kullanma
endikasyonlarından biridir?
A) Trunkus arteriozis
B) Triküspit atrezisi
C) L–TGA
D) Pulmoner hipertansiyon
E) Fallot tetralojisi
Cevap B
Duktus Arteriozusun Açık Kalması İstenen Durumlar
PGE1 verilmesi gereken durumlar
Pulmoner atrezi (VSD var ya da yok)
Aort atrezisi
Kritik aort koartikasyonu
Triküspit atrezisi (özellikle VSD’siz ise)
Kritik aort veya pulmoner stenoz
D–Transpozisyon (iyi bir karışım yoksa)
Hipoplastik sol kalp sendromu
Ağır Fallot tetralojisi
Gerekmeyen durumlar
Trunkus arteriosus
VSD’li Trunkus arteriosus
L– transpozisyon
Pulmoner hipertansiyon (Prostoglandin I2 kullanılır),
İnfrakardiyak anormal total pulmoner dönüş (etkisizdir).
59. Aşağıdaki metabolik hastalıklardan hangisinin genetik
geçici otozomal dominanttır?
A) Hawkinsinüri
B) Fabry hastalığı
C) Lech–Nyhan sendromu
D) Niemann Ppick hastalığı
E) Hurler hastalığı
Cevap A
59DENEME SINAVI – 40
Doğumsal Metabolik hastalıkların (DMH) çoğu otozomal
resesif (OR) kalıtırlar.
Farklı kalıtımı olan hastalıklar:
Fabry hastalığı (X’e bağlı)
Hunter hastalığı (X’e bağlı)
Lech–Nyhan sendromu (X’e bağlı)
Ornitin transkarbomilaz eksikliği (X’e bağlı parsiyel dominant)
Hawkinsinüri (OD)
X’e bağlı adrenolökodistrofi (X’e bağlı)
Familyal hiperkolesterolemi (OD)
60. Şiddetli kusma ve uykuya meyil şikayeti ile getirilen
4 günlük erkek bebeğin ebeveyn akrabalığı olduğu
öğreniliyor. Yapılan değerlendirmesinde; dehidratasyon,
asidoz, ketozis ve nötropeni saptanan bu bebek için en olası
tanı aşağıdakilerden hangisidir?
A) Fenil ketonüri
B) Propiyonik asidemi
C) Tirozinemi tip 1
D) Homosistinüri tip 2
E) Diyabetik ketoasidoz
Cevap B
Organik asidemiler:
MSUD: Valin, lösin, izolösin
Metil malonik asidemi (MMA): Valin ve izolösin
Propionik asidemi (PA): Valin ve izolösin
İzovalerik asidemi (İVA): Lösin
Beta ketotiyolaz eksikliği
Mevalonik asidüri
Multipl karboksilaz eksikliği
3–OH–3–metil glutarik asdüri
Organik asidemi bulguları:
Ortak bulgular: Ortak olmayan bulgular:
Beslenme zorluğu
Kusma
Asidoz
Dehidratasyon
Nötropeni
Hipoglisemidir.
Ketoz
Deri bulgusu
Koku
Anemi
Trombositopeni.
61. Aşağıdakilerden hangisi nöronal migrasyon kusurudur?
A) Meningosel
B) Tuberosklerozis
C) Ensefalosel
D) Siringomyeli
E) Holoprozonsefali
Cevap E
Nöral Tüp Defektleri Nöronal migrasyon kusurları
Spina bifida okülta
Meningosel
Miyelomeningosel
Ensefalosel
Anensefali
Tethered (Gerili) kord
Siringomiyeli
Diastometamiyeli
Dermal sinüs
Lipoma (Konus medullaris ve/veya film terminaleyi içeren)
Lizensefali
Şizensefali
Nöronal heterotopi
Polimikrogria
Fokal kortikal displazi
Porensefali
Holoprozonsefali
62. Dört yaşında kız hasta, karın ağrısı şikayeti ile başvuruyor.
Fizik muayenede hafif solukluk, kot altından 3 cm ele
gelen splenomegali saptanıyor. Batın USG’sinde safra
kesesinde kalkül saptanıyor. Özgeçmişinde; yenidoğan
döneminde uzamış sarılık öyküsü olduğu ve soygeçmişinde
babasında kolesistektomi operasyonu geçirdiği öğreniliyor.
Hemogramında lökosit: 12.000, eritrosit sayısı: 4.170.000,
hemoglobulin: 10 gr/dl, hematokrit: % 30, MCV: 80 fL,
MCH: 29 pg, MCHC: 38 gr/dL, RDW:15, trombosit: 350.000
saptanıyor. Retikülosit sayısı hafif artmış, D. Coombs testi
negatif saptanıyor.
Bu bulgularla bu hastada en olası ön tanınız
aşağıdakilerden hangisidir?
A) Demir eksikliği anemisi
B) Herediter sferositoz
C) Orak hücreli anemi
D) Otoimmun hemolitik anemi
E) Talasemi minör
Cevap B
Hematoloji sorularında hemogramı iyi yorumlamak gerekir.
Pediatri sorularında anemi soruları sklıkla sorgulanmaktadır.
Anemi için hemoglobulin alt sınırı 2 yaş üstü çocuklar için
60 TUS’U KAZANDIRAN DOĞRU ADRES
11,5 gr/dl kabul edilebilir.
Daha sonra bakılması gereken parametre MCV olmalıdır. MCV
için alt sınır 1–12 yaş için: 70+yaş formulu ile hesaplanabilir.
Buna göre bizim olgumuzun hemogramında normositer bir
anemiden bahsedebiliriz.
Hemogramda MCHC değerinin >36 üzerinde olması özellikle
herediter sferositoz için önemli bir ipucudur. Bu soruda bu bilgi
sınanmaktadır. Ayrıca soygeçmişteki bilgi OD kalıtım için ipucu
vermekte.
HEREDİTER SFEROSİTOZ
• En sık görülen eritrosit membran defekti hastalığıdır.
• Herediter sferositozda görülen membran protein
mutasyonlarında en sık Ankirin mutasyonudur.
Herediter sferositozda görülen membran protein mutasyonları
PROTEİN CİDDİYETİ ORAN KALITIM
Ankirin–1 Hafif–orta 50–67% Dominant ve resesif
Band 3 Hafif–orta 15–20% Çoğunlukla dominant
β Spectrin Hafif–orta 15–20% Dominant
α Spectrin Şiddetli <5% Resesif
Protein 4.2 Hafif–orta <5% Resesif
• Hücre membran proteinleri arasında vertikal etkileşim
bozulmasına bağlı hücre membranı kaybeder, volümünü
kaybetmez, sfer halini alır ve bikonkav disk şekli kaybolur.
Hücre içi değerli maddeleri ATP gibi kaybeder, katyonlara
membran geçirgenliği artar. Sfer şeklindeki eritrositler
dalak kordonlarından geçerken hemolize uğrarlar.
• Tipik bulgular
– Anemi, sarılık, splenomegali
– Sferositoz ve retikülositoz
– Osmotik frajilite artışı
– Negatif Coombs testi
• Yenidoğan döneminde anemi ve sarılık olabilir.
• Klinik bulgular değişken olur.
• Dalak genellikle süt çocukluğu döneminden sonra büyür.
• 4–5 yaşları gibi erken dönemde pigment safra taşları
görülebilir.
Laboratuvar:
• Osmotik frajilite artmıştır (glukoz ilavesi ile kısmen
düzelir). Spesifik değildir.
• Direkt Coombs negatif anemi, retikülositoz.
• MCHC> %36–38 tanısında önemli bir ipucudur, MCV
normal.
• İndirekt hiperbilirubinemi, haptoglobulin azalması
• Safrada pigment taşları
• Röntgende artmış kemik iliği aktivitesine bağlı kemik
değişiklikleri (ciddi ise belirgin)
Komplikasyonlar:
• Aplastik kriz: En ciddi komplikasyondur. En sık neden
Parvovirüs B19 dur. Her üç seri de de etkilenme olur.
• Folat eksikliği (artmış yapım nedeni ile),
• Safra taşıdır.
Tedavi:
• Splenektomi küratif’tir. Membranda olan bozukluk devam
ettiği halde hemoliz bulguları düzelir. Öncesinde kapsüllü
bakteri aşıları yapılır ve sonrasında penisilin profilaksisi
verilir.
• Hb > 10 g/dL ve retikülosit < 10% ise splenektomi
önerilmez
• Günde 1 mg folik asit verilmesi önerilir.
Ayırıcı tanı:
Sferositoz görülen durumlar (ayırıcı tanısının yapılması
gereken durumlar):
• Herediter sferositoz
• izoimmun hemolitik anemiler, özellikle ABO
uygunsuzluğu
• Otoimmun hemolitik anemi
• Nadir nedenler:
• Wilson hastalığı
• Klostridyal sepsis (toksine bağlı)
• Yanık/Termal hasar
• Pirüvat kinaz eksikliği
63. Aşağıdakilerden hangisi anne sütünün antienfektif özelliği
gösteren maddelerden birisi değildir?
A) Salgılsal IgA
B) Antistafilokokkal faktör
C) Lizozim
D) Laktoperoksidaz
E) Hepsidin
Cevap E
Anne sütü ile ilgili sorular pediatrinin temel konularındandır.
Anne sütü bebek için ilk 6 ayda temel bir besin kaynağı olup, 6
aydan sonra ek gıdayla beraber 2 yaşına kadar devam edilmesi
önerilir.
61DENEME SINAVI – 40
Anne sütü bebeği özellikle enfeksiyonlara karşı korur. Bunu
yaparken de antienfektif özellikli maddeler sayesinde yapar.
Hepsidin proteini ise demir metabolizmasında rol alan ve
karaciğerde üretilen bir maddedir.
Anne sütünün antienfektif özelliği:
• İmmünoglobülinler: En fazla bulunan immunglobulin
IgA’dır. Sekretuvar IgA bakterilerden E Coli, vibrio kolera,
H. influenza, difteri, pnömoni, salmonella, shigella ve
virüslerden polio, rotavirüs, HIV ve sitomegalovirusa karşı
etkilidir.
• Laktoferrin: : E.coli üremesini engeller.
• Bifidus Faktörü: Barsak pH’sını düşürerek, diyareye
neden olan mikroorganizma ve mantarların üremesine
engel olan Laktobasillus bifidus adlı yararlı bakterinin
oluşumunu sağlar. : E.coli üremesini engeller.
• Lizozim: Bakterisidal etkili enzimdir.
• İnterferon
• Laktoperoksidaz: Antiviral etkili ve bakteriostatik etkisi
olan proteindir.
• Hücre ve Antikorlar: T ve B lenfositler, makrofajlar,
nötrofiller, epitelyal hücreler.
• Komplemanlar, Fibronektin: Özellikle C3 opsonin
(antijenle birleşerek onu fagositoza hassas kılan antikor)
olarak görev alır.
• Proteaz inhibitörleri
• Antistafilokokkal faktör
• Safra ile sitümüle olan lipaz; G.lamblia ve E.histolytica
üremesini engeller.
• Nükleotidler
• Sitokinler: Anne sütünde bulunan sitokinlerden
IL–1β, T hücrelerini aktive eder; IL–6, IgA yapımını,
TNF–α komplamen salgılanmasını ve transforming
growth factor β; (TGFβ) ise T hücrelerine dönüşümü
arttırmaktadır.
• Oligosakkaritler: Reseptör analoğu, bakterilerin epitel
dokuya bağlanmasını önlerler.
• Müsin: Reseptör analoğu
• K–kazein: Bifidobacterium bifidum büyüme faktörü
64. Aşağıdaki aşılardan hangisi ulusal aşı takvimimizde
bulunmamaktadır?
A) Hepatit B aşısı
B) Hepatit A aşısı
C) Suçiçeği aşısı
D) Konjuge pnömokok aşısı
E) Polisakkarit pnömokok aşısı
Cevap E
Ulusal aşı takvimi sürekli güncellenmektedir. Bu nedenle
girilecek TUS sınavında mutlaka en son güncel aşı takvimi takip
edilmelidir.
Pnömokok aşılamasında piyasada bulunan konjuge ve
polisakkarit aşıları mevcuttur. Ulusal aşı takviminde ise
uygulanan aşu konjuge pnmokok aşısıdır. Oysa ki polisakkarit
pnömokok aşısı rutin olarak uygulanan ve ulusal aşı takviminde
olan bir aşı değildir.
65. Aşağıdakilerden hangisi orantılı boy kısalığı nedenlerinden
birisi değildir?
A) Raşitizm
B) Sayısal kromozom anomalileri
C) Endokrinolojik nedenler
D) Sevgi yoksunluğu sendromu
E) Malnutrisyon
Cevap A
BOY KISALIĞI
• Belirli bir toplum için hazırlanmış standartlarda, boyun 3
persentilin (–2 standart deviasyonun) altında olmasıdır.
62 TUS’U KAZANDIRAN DOĞRU ADRES
A) PATOLOJİK OLMAYAN BOY KISALIKLARI (% 80)
1) Genetik (ailevi) boy kısalığı
2) Konstitüsyonel (yapısal) boy kısalığı
3) İdiyopatik boy kısalığı
B) PATOLOJİK BOY KISALIKLARI (% 20)
1) Vücut oranlarını bozan boy kısalıkları (Orantısız
boy kısalıkları)
i. İskelet displazileri
ii. Radyasyon
iii. Raşitizm
2) Vücut oranlarını bozmayan (Orantılı boy kısalıkları)
i. Prenatal nedenler
1. İUBG
2. Kromozom anomalileri
(Turner, Down, SHOX sendromu…)
3. Boy kısalığı ile giden dismorfik sendromlar
(Noonan sendromu, Russell–Silver sendromu,
Aarskog sendromu, Williams sendromu,
Prader Willi sendromu, Seckel sendromu…)
ii. Postnatal nedenler
1. Endokrin nedenler
a. Büyüme hormonu eksikliği
b. Hipotiroidi
c. Cushing sendromu
d. Pseudohipoparatiroidi
e. Diabetes mellitus
f. Puberte prekoks; başlangıçta boy
uzaması hızlıdır. Ancak epifiz plakları kapatıp
nihayi boyu kısa kalır.
2. Malnütrisyon
3. Kronik hastalık
a. GİS hastalıkları (Chron, Ülseratif
kolit, Çölyak, Kistik fibrozis)
b. Kronik karaciğer hastalıkları
c. Kronik böbrek hastalıkları ve KBY
d. Kronik akciğer hastalıkları
(bronşektazi, kistik fibrozis)
e. Kronik kardiyovasküler hastalıklar
f. Kronik anemiler
g. Metabolik hastalıklar
4. Sevgi yoksunluğu sendromu
66. Konjenital rubella sendromunda en sık görülen klinik bulgu
aşağıdakilerden hangisidir?
A) Düşük doğum tartısı
B) Konjenital kalp hastalığı
C) Göz bulguları
D) Sağırlık
E) Psikomotor retardasyon
Cevap C
KRS’da en sık klinik manifestasyonları;
•• Göz bulguları (%71)En sık bulgusu
•• Sağırlık (%67) Tek başına en sık bulgusu
•• Düşük doğum tartısı (%60)IUGR
•• Konjenital kalp hastalıkları (% 48) En sık PDA
•• Psikomotor retardasyon (%45)
•• Ölüm (%35) Pnömoni nedeni ile olur
•• Neonatal purpura (%23)
67. Çocukluk çağı kabakulak virüsü ve enfeksiyonu için
aşağıdaki ifadelerden hangisi yanlıştır?
A) Rubula virus genusundan tek sarmallı RNA’lı bir virüstür.
B) Tek bir serotipi vardır ve sadece insanları enfekte eder.
C) Kış ve ilkbahar aylarında daha sık görülür
D) En sık görülen klinik prezentasyonu parotis bezinin tek
taraflı şişmesidir
E) Adölesan dönemde testis tutulumu sıktır
Cevap D
KABAKULAK
Etiyoloji:
•• Paramiksoviridae ailesinden Rubula virus genusundan tek
sarmallı RNA’lı bir virustur. Tek bir serotipi vardır. Sadece
insanları enfekte eder.
Epidemiyoloji:
•• Aşısız bölgelerde özellikle 5–9 yaş arası çocuklarda
enfeksiyona neden olur ve ortalama 4 yılda bir
epidemilere neden olur.
•• Kabakulak enfeksiyonu kış ve ilkbahar aylarında görülür.
•• Damlacık yolu ile virus bulaşır. Virüs parotis bezi
şişmeden 7 gün önce ve şiştikten 7 gün sonrasına kadar
tükrükte saptanır. En çok bulaştırıcılığı parotis bezi
şişmeden 2 gün önce ve şiştikten 5 gün sonrası dönemdir.
Bu nedenle parotis bezi şiştikten 5 gün sonrasına kadar
izolasyon önerilir.
63DENEME SINAVI – 40
Patogenez:
•• Kuluçka dönemi 12–25 gün, genellikle 6–18 gündür.
•• Virusun hedefi: tükrük bezleri, sinir sistemi, pankreas,
testis sık tutulur. Daha az olarak tiroid, over, kalp, böbrek,
karaciğer ve sinovyal dokudur.
Klinik bulgular:
•• Asemptomatik nonspesifik klinik bulgulardan tipik parotis
bezi şişliği klinik yelpazesi gösterir.
•• Prodromal dönemi: 1–2 gün, ateş baş ağrısı, kusma ve
halsizliktir.
•• Parotis bezi çift taraflı (%70), daha az tek taraflı şiş ve
ağrılıdır. Parotisler veya submandibular tükrük bezleri
şişmiştir. Yemekle özellikle asidik yiyeceklerle tükrük
bezlerinde ağrı gözlenir. Kulak ağrısı görülebilir. Ateş
vardır. Stenon kanal ağzında (ikinci molar hizası) hiperemi
görülebilir. Şişlik ilerleyince çene açısı kaybolur ve
kulak yukarı itilir, fakat kulak–parotis aksı bozulmaz.
Kabakulakta nadir olarakta morbiliform döküntü
görülebilir. Lenf drenajından blokaja bağlı sternum
üstünde ödem görülebilir.
Laboratuvar:
•• Lökopeni ve rölatif lenfositoz hakimdir.
•• Parotis bezinin tutulmasına bağlı serum amilaz düzeyi
artar.
Tanı:
•• Klinik bulgularla konulur.
•• Günümüzde parotis bezi >2 günden fazla şişmesi
durumunda ve bunun spesifik bir nedeni yoksa
kabakulak ekarte eddilmesi için kabakulak viral serolojisi
bakılmalıdır.
•• Virus antijenleri, kültürü, PCR ile virus gösterilebilinir.
Akut hastalık döneminde virus solunum sekresyonlarında,
BOS ve idrarda izole edilebilinir.
Ayırıcı tanı:
•• Parotit yapabilen diğer etkenlerle yapılmalıdır.
•• Virusler: Parainfluenza tip1 ve tip3, İnfluenza A, CMV, EBV,
enterovirusler, lenfositik koriyomenejit virusu, HIV
•• Pürülan parotitin en sık etkeni S. aureus’tur.
•• Stenson kanal tıkanıklığı yapan nedenler;
Kollajenozlardan Sjögren sendromu, SLE ve tümör
Komplikasyonlar:
•• En sık komplikasyonları menenjit/meningoensefait ve
gonadal tutulumdur.
•• Gebelerin ilk trimester da kabakulak virusuna maruz
kalması düşüğe neden olur. Konjenital malformasyonlara
neden olmaz.
•• Sinir sistemi komplikasyonları:
•• Menenjit ve/veya meningoensefalit:
•• Kabakulağın en sık görülen komplikasyonudur.
•• Parotis bezi şişmesinde öncesinde, sırasında ve sonrasında
da görülebilir. En sık bez şişmesinden 5 gün sonra olur.
•• En sık bulgusu ateş, sonra kusmadır. Diğer bulguları; ense
sertliği, letarji, baş ağrısı, parotit ve daha az olanı nöbettir.
•• BOS bulguları; lenfosit hakimiyetinde, glukoz normal
nadir olarak hafif düşük, protein normal veya artmıştır.
•• Klinik 7–10 gün içinde iyleşir.
•• Diğer SSS komplikasyonları: Transvers myelit, aquaduktus
stenozu, fasiyal paralizi, sensörinöral sağırlık.
•• Orşit ve ooforit;
•• Kabakulağın parotis bezi şişliğinden sonra ikinci en sık
bulgusu orşittir. Kabakulağı puberte sonrası geçiren
çocuklarda orşit daha sık görülür. Sıklıkla unilateral
orşit görülürken % 30 olguda bilateral orşit görülür.
Orşit sonrası testislerde atrofi görülebilir. Bilateral testis
tutulumunda bile infertilite nadirdir.
•• Pankreatit;
•• Parotis bezi şişliği ile birlikte veya yalnızca görülebilir.
Ateş epigastrik ağrı ve kusma olur. Epidemiyolojik veriler
DM ile ilgili olduğunu göstermiş ancak nedensel ilişki
kanıtlanmamıştır.
•• Kardiyak tutulum; miyokardit, fetüste endokardiyal
fibroelastoz yapar.
•• Eklem tutulumu; atralji, monoartrit ve migratuvar
poliartrit yapar. Parotis şişliğinden sonraki 3 hafta içinde
görülür. Kalıcı hasar meydana getirmeden iyleşir.
•• Tiroidit; nadiren nüks ve hipotiroidiye neden olur, genelde
düzelir.
•• Ölüm; MSS tutulumu ve myokardit nedeni iledir.
Tedavisi: semptomatiktir, spesifik bir tedavisi yoktur.
Korunma:
•• MMR şeklinde, canlı aşısı vardır. İlk dozu 12–15 ayda, ikinci
dozu 4–6 yaşta yapılır.
•• Aşı yan etkileri; parotit, orşit, febril konvülziton, sağırlık,
döküntü, purpura, ensefalit ve menenjit, PPD testi
yanıtında supresyon
64 TUS’U KAZANDIRAN DOĞRU ADRES
68. Fonksiyonel kabızlık için aşağıdaki ifadelerden hangisi
yanlıştır?
A) Çocuklarda sıklıkla tuvalet eğitimi dönemi görülür
B) Çocuklar dışkılarını tutarlar
C) Rektal tuşe yapıldığında rektum dışkı ile doludur
D) Dışkıda gizli kan negatiftir
E) Kabızlık doğumdan itibaren vardır
Cevap E
Fonksyonel kabızlık ile patolojik kabızlık ayırımı mutlaka
bilinmelidir. Buda özellikle hirchprung hastalığı ile ayırıcı tanısı
yapılmalıdır.
FONKSİYONEL KABIZLIK (İdiyopatik kabızlık da denir)
•• Kabızlık; iki haftadan fazla süren dışkı yapmada gecikme
veya zorluk olarak tanımlanır. Geç başlaması diğer
hastalıklardan ayrımda önemlidir.
•• Genellikle tuvalet eğitimi sırasında sorun olan çocuklarda olur.
•• Dışkılarını tuttukları için büyük miktarda dışkı suprapubik
alanda ele gelir. Rektumları doludur. Gizli kan pozitif olmaz.
Hirschsprung hastalığı ve fonksiyonel kabızlık ayırıcı tanısı
Değişken Fonksiyonel kabızlık
Hirschsprung hastalığı
ÖYKÜBaşlangıç Enkopresis Büyüme geriliği Enterokolit Tuvalet eğitiminde sorunMUAYENE Abdominal distansiyon Azalmış kilo alımı Anal tonus Rektal muayene Malnütrisyon LABORATUVARAnal manometri
Biyopsi
Baryumlu
> 2 yaş Sık Yok YokVar Nadir Nadir Normal Ampullada gayta var Yok
İnternal sfinkter gevşemesine bağlı rektum distansiyonu Normal Geçiş zonu yok
Masif dışkı
Doğumdan sonraNadirVarVarYok
YaygınYaygınNormalAmpulla boşVar
Sfinkterde gevşeme yok, paradoksik basınç artışı
Gangliyon hücresi yok, asetil kolinesteraz boyanması atmışTransizyon zonu var
69. Soyağacı çiziminde aşağıdaki gösterilen işaretin anlamı
aşağıdakilerden hangisidir?
A) Cinsiyeti belirsiz kişi
B) Ölmüş erkek kişi
C) Sağlıklı erkek kişi
D) Düşük
E) Akraba evliliği
Cevap B
Pedigri (Aile ağacı): Genetik hastalıkların
değerlendirilmesinde çok önemlidir.
•• Proband: Hakkında aile ağacı çizilen kişidir. Okla
gösterilir.
•• Birinci derece akraba; anne– baba, kardeş, çocuk. Genetik
yapıları ½ ortak.
•• Birinci derece kuzen; teyze, amca, dayı, hala çocukları (1/8
ortak genetik).
65DENEME SINAVI – 40
70. Aşağıdaki hastalıklardan hangisinde fibrilin geninde
mutasyon sonucu görülen hastalıktır?
A) Akondroplazi
B) Marfan sendromu
C) Fin tipi nefrotik sendrom
D) Otozomal dominant poliklisitk böbrek hastalığı
E) Otozomal dominant poliklisitk böbrek hastalığı
Cevap B
Hastalıkların genetik temelleri önemlidir
Akondroplazi; Fibroblast growth faktör reseptör 3 geni
Marfan sendromu; Fibrilin geni
Fin tipi nefrotik sendrom; Nefrin, podosin geni
Otozomal dominant poliklisitk böbrek hastalığı; polisistin geni
Otozomal dominant poliklisitk böbrek hastalığıı; Fibrosistin
geni
71. Ağır K vitamini eksikliğinde PT ve aPTT değişiklikleri için
aşağıdakilerden hangisi doğrudur?
A) PT normal, aPTT normal
B) PT normal, aPTT uzamış
C) PT uzamış, aPTT normal
D) PT uzamış, aPTT uzamış
E) PT normal, aPTT kısalmış
Cevap D
K VİTAMİNİ
Çocuklardaki eksiklik tablosu genellikle yağ emiliminin
bozulmasına veya metabolizmasının bozulmasına bağlıdır.
• Uzun süre antibiyotik kullanımı vitamin K sentezini önler.
• Uzun süre diare de vitamin K eksikliğine yol açabilir.
• Oral antikoagülanlar K vitamini antagonistidir
• Fare zehirleri de K vitamini antagonistidir.
• K vitaminin suda çözünen türevleri yenidoğanda hemoliz
yapar.
• K vitamini eksikliğine bağlı kanamada; gastrointestinal,
mukozal, cilt, göbek ve sünnet sonrası kanama sık
görülürken, intrakranial kanama nadirdir.
• K vitaminine bağlı proteiner; Faktör II, VII, IX, X ve protein
C, S, Z, matriks gla proteini, osteokalsindir. K vitamini bu
proteinlerin post–translasyonel karboksilasyonunu sağlar.
• Ciddi K vitamini eksikliğinde bu koagülasyon faktörlerinin
eksiklikleri görüleceğinden hem PT, hemde aPTT
uzar. Fakat erken dönemde aPTT normal saptanabilir.
K vitamini eksikliğinde en erken eksikliği görülen
koagülasyon faktörü; faktör VII’dir.
• K vitaminin hafif eksikliğinde PT normal saptanabiir fakat
unkarboksile proteinlerin (PIVKA= proteins induced by
vitamin K absence) artışı saptanır. Bu nedenle hafif K
vitamini eksikliği taramasında PIVKA–II kullanılır.
72. Çocukluk çağı akut lenfoblastik lösemi için genetik risk
faktörü olmayan aşağıdakilerden hangisidir?
A) Down sendromu
B) Turner sendromu
C) Fankoni anemisi
D) Ataksi telenjektazi sendromu
E) Translokasyon taşıyıcılığı
Cevap E
Translokasyon taşıyıcılığı ile löemi hücrelerinde görülen
translokasyonları karıştırmamak gerekir. Soru bunu hatırlatmak
için kurgulandı. Diğer 4 seçenek zaten genetik faktörlerden
olduğu biliniyor.
Lösemi için risk faktörleri
Çevresel faktörler Genetik faktörler
• İyonize radyasyon
• İlaçlar
• Alkilleyiciler
• Nitrozüre
• Epipodofilotoksin
• Benzen maruziyeti
• İleri anne yaşı (?)
• Down s, Turner s, Klinefelter s,
• Fanconi anemisi, Diamond –Blackfan anemisi,
• Schwachman–Diamond s,
• Ataksi telanjiektazi, Bloom s,
• Ağır kombine immun yetersizlik,
• Kostman s,
• Nörofibromatozis tip 1
• Li–Fraumeni s,
• Paraksismal nokturnal hemoglobinüri
73. Aşağıdaki sitokinlerden hangisi serbest radikallerin
salınmasını arttırarak bakterisidal etki gösterir?
A) IL–1
B) IL–2
C) IL–4
D) IL–6
E) IL–8
Cevap B
66 TUS’U KAZANDIRAN DOĞRU ADRES
Lenfosit çoğalmasını / büyümesini artırır, natürel killer ve
makrofaj aktivitesini artırır. TNF alfa ve interferona benzer etki
gösterir.Serbest radikallerin salınmasını sağlayarak bakterisidal
etki gösterir.Lenfosit proliferasyonunu arttırır, immünoglobulin
üzertimini arttırır, barsak mukozal bütünlüğü arttırır, yarı
ömrü 10 dakikadan azdır, lenfosit apoptozunu düzenler, majör
kan kaybından sonra üretimi azalır.Bu durum immün Cevapta
azalmaya neden olur.
74. Eğer bir madde vazokonstrüksiyon oluşturuyorsa
trombositlerde agregasyon yapar.
Aşağıdaki mediyatörlerden hangisi vazodilatasyon
yapmasına rağmen trombositlerde agregasyon oluşturur?
A) Seretonin
B) TxA2
C) LT4
D) PAF
E) Histamin
Cevap D
Eğer bir madde damarda vazokonstrüksiyon ortaya çıkartıyor
ise trombositte agregasyon ortaya çıkartır. Vazodilatasyon
ortaya çıkarıyorsa antiagregan etki oluşturur. Bunun iki tane
istisnası vardır; yani vazodilatasyon ortaya çıkartmasına rağmen
trombositte agregasyon ortaya çıkartan iki tane otakoid vardır;
PAF ve PGE2.
75. Aşağıdakilerden hangisi SIRS’taki organ yetmezlik
bulgularından değildir?
A) Hiperbilirubinemi
B) Trombositopeni
C) İleus
D) Akut oligüri
E) Hiperlaktatemi
Cevap E
SIRS kriterleri
Genel değişkenler
• Ateş (iç ısı >38,3 C)
• Hiportermi (iç ısı <36 C)
• Kalp hızı >90 dakika
• Takipne
• Mental durumda değişiklik
• Belirgin ödem ve pozitif sıvı dengesi (>20 mL / kg 24
saatte)
• Diabet yokluğunda hiperglisemi
İnflamatuar değişkenler
• Lökositoz (BK>12,000)
• Lökopeni (BK<4000)
• Bandemi (>10 % band formu)
• Plazma C–reaktif protein >2 standart deviasyon normalin
üstünde olması
• Plazma prokalsitonin >2 standart deviasyon normalin
üstünde olması
Hemodinamik değişkenler
• Arterial hipotansiyon (SBP <90 mm Hg MAP <70, veya
SBP azalma >40 mm Hg)
• SvO2 >70 %
• Kardiak indeks >3,5 L / dk / m2
Organ disfonksiyonu değişkenleri
• Arterial hipoksemi
• Akut oliguri
• Kreatinin artışı
• Koagulasyon anormalliği
• İleus
• Trombositopeni
• Hiperbilirubinemi
Doku perfüzyon değişkenleri
• Hiperlaktatemi
• Azalmış kapiller dolgunluk
76. Aşağıdaki proto–onkogenlerden hangisi apopitozisi inhibe
ederek etkisini gösterir?
A) Bcl–2
B) RAS
C) RET
D) MET
E) TRK
Cevap A
Bcl–2 ailesi apoptozu güçlü bir şekilde inhibe eder.
Kolanjioselüler, kolon epitel hücreler ve pankreas kanal
hücrelerinde belirgin olarak eksprese edilir. Bcl–2’nin apoptozu
inhibisyon mekanizması tam olarak bilinmemektedir. Ancak
bu proteinin antioksidan, proteaz inhibitörü veya apoptotik
mekanizmasının organelin içine girmesini engelleyen bir koruma
gibi çalıştığı düşünülmektedir. Proapoptotik ve antiapoptotik
proteinler üzerinde denge hücresini apoptoza gidip gitmeyeceğini
düzenler.
67DENEME SINAVI – 40
77. Aşağıdakilerden hangisi doku düzeyinde en önemli tampon
sistemidir?
A) Bikarbonat–Karbonik asit tampon sistemi
B) Fosfat tampon sistemi
C) Protein Tampon sistemi
D) Glutamin–Amonyum tampon sistemi
E) Histidin–İmidazol tampon sistemi
Cevap C
Kanın kimyasal tampon sistemleri
1. Karbonik asit ve karbonat tampon sistemleri
2. Fosfat tampon sistemi
3. Protein tampon sistemi
4. Hemoglobin ve eritrosit içi tampon sistemi
Karbonik asit–karbonat tampon sistemi
• Birincil olarak hücre dışı bir sistemdir ve pH
dengesizliklerine en hızlı yanıt veren sistemdir. En önemli
tampon sistemidir.
• Fakat hücre içi sistemlerine oranla daha az kapasiteye
sahiptir.
• Karbonik asit zayıf bir asittir.
• Reaksiyona girdiği kuvvetli bir alkaliyi, zayıf alkaliye ve
suya çevirmektedir.
• H2CO3+NaOH NaHCO3+H2O
• Oluşan zayıf alkali böbrekler tarafından atılacaktır.
• NaHCO3+HCI H2CO3+NaCI
• H2CO3 H2O+CO2
• NaCI böbreklerde CO2 ise akciğerlerle atılacaktır.
Fosfat tampon sistemi
• Hücre dışı sıvıda çok az miktarda bulunan fosfatlar asıl
hücre içi elementi olduklarından, hücre içi tamponlamada
en önemli sistemi oluştururlar.
• Kuvvetli asit ya da kuvvetli alkalinin zayıf asit ya da
alkaliye çevrilmesi söz konusudur.
• Mono hidrojen fosfatlar kuvvetli asitlerle reaksiyona
girerek, Na2HPO4+HCI NaH2PO4+NACI denkleminde
olduğu gibi zayıf bir asit oluştururlar. Bazı zayıf asit ve
böbreklerle atılır.
• Dihidrojen fosfatlar ise kuvvetli alkalilerle reaksiyona
girerek, NaHPO3+NaOH Na2HPO4+H2O zayıf bir alkali
oluştururlar. Böbreklerle atılır.
Protein tampon sistemi
• Dokuda en önemli tampon sistemidir.
• Plazma proteinleri asit ya da alkali olabilirler.
• Alkalen proteinin bir diğer görevi de dokuda oluşan CO2’i
akciğerlere taşımasıdır.
Hemoglobin tampon sistemi
• Karbondioksiti dokulardan akciğere taşır.
• Asit–baz dengesinin sağlanmasında önemli bir maddedir.
78. Aşağıdaki hemostatik bozukluklardan hangisi platelet
faktör–IV e karşı antikor gelişimi sonucu meydana gelir?
A) Trombositopenik purpura
B) Heparinle uyarılan trombositopeni(HİT)
C) Hemolitik üremik sendorm
D) Monoklonal gammopati
E) Miyeloproliferatif bozukluk
Cevap B
Heparin ile indükte olan trombositopeni (HİT)
• Heparin ile indükte olan trombositopeni (HİT) heparin
trombosit faktör 4 komplekslerine karşı gelişmiş lgG
antikorlar ile oluşur.
• HİT ile preheparin seviyelerine göre platelet sayısı en az %
50 azalabilir.
• Genellikle heparin verildikten sonra 4–5 gün sonra ortaya
çıkar.
• Heparin uygulamasından sonra 24 saat içinde
gelişebileceği gibi 100 gün sonra da gelişebilir.
• HİT heparin bağlı kateterler ile de gelişebilir.
• Sekonder arterial ve venöz trombozlar heparin kesildikten
sonra 4–6 hafta sonra görülebilir.
• Trombosit sayısı %30–50 arasında azalan hastada heparin
kesilmesi başka bir antikoagülan ajana (lepirudin veya
argatroban) geçilir.
68 TUS’U KAZANDIRAN DOĞRU ADRES
79. Septik şoktaki bir hastada aşağıdakilerden hangisi
mortalitenin yüksek olacağını düşündürür?
A) IL–4 artışı
B) ‘Tall like’ reseptör–4 (TLR4) mutasyonuna bağlı
enfeksiyona duyarlılık
C) Periferal monositlerde aşırı nükleer faktör kappa–B (NF–
kb) aktivasyonu
D) Tümör nekroz faktör reseptörü–2 (TNFR–2) aktivasyonu
E) IL–10 artışı
Cevap C
• Şok durumunda oksijen radikallerinin oluşumu ve
intraselüler redoks durumunda olması bu kaskatlarda
görevli bazı proteinlerle olmaktadır.
• Enzim sisteminde değişiklikler Ca bağımlı olaylar veya
oksijene hassas proteinlerinin yapısal değişimi ile olur.
• Oksijen radikalleri ayrıca birçok transkripsiyon faktörlerini
de düzenler.
• Periferal moositlerde aşırı nükleer faktör kapa–B (NF–kb)
aktivasyonu sepsisteki mortaliteyle ilişkilidir.
80. Yirmi üç yaşında erkek hasta acil servise delici–kesici
alet yaralanması, penetran karın yaralanması nedeniyle
getiriliyor. Hasta ameliyata alınıyor.
Bu hastanın kontaminasyon değerlendirmesi için
aşağıdakilerden hangisi doğrudur?
A) Tip–1 cerrahi yaralanma
B) Tip–2 cerrahi yaralanma
C) Tip–3 cerrahi yaralanma
D) Tip–4 cerrahi yaralanma
E) Hiçbiri
Cevap C
Tip–1:
• İçi boş organ açılması yok
• Primer yarar yeri kapaması
• İnflamasyon yok
• Aseptik teknikte bozulma yok
• Elektif ameliyat
Örnek:
Herni tamiri, meme biyopsisi
Tip–2:
• İçi boş organ kontrollü bir şekilde açılmış
• İnflamasyon yok
• Primer yara yeri kapaması
• Aseptik teknikte minimal bozulma
• Mekanik dren kullanılmış
• Bağırsak temizliği ameliyat öncesinde yapılmış
Örnek:
Elektif Kolesistektomi, elektif GIS cerrahisi
Tip–3:
• İçi boş organ kontrolsüz bir şekilde açılmış
• İnflamasyon belirgin ancak kontrol edilebilir
• Açık veya travmatik yara
• Aseptik teknikte majör bozulma
Örnek:
Penetran karın travması, geniş doku yaralanması, intestinal
tıkanıklıkta enterotomi
Tip–4:
• İçi boş organ tedavi edilmemiş ve kontrolsüz bir şekilde
açılmış
• Ameliyat yarasında püy mevcut
• Açık enfekte yara
• Ciddi inflamasyon
Örnek:
Perfore divertikülit, nekrotizan yumuşak doku enfeksiyonu
81. Yirmi üç yaşındaki erkek hasta acil servise araç dışı
trafik kazası nedeniyle getiriliyor. Hastanın yapılan fizik
muayenesinde multiple fraktür tespit ediliyor. TA:90/60 mm
Hg NB:110/dk olup hastanın mesaneden ölçülen indirekt
abdominal basıncı 20 mm Hg olarak tespit ediliyor.
Bu hasta için aşağıdakilerden hangisi yanlıştır?
A) Kariyak output artmıştır
B) Santral venöz dönüş azalmıştır
C) Akciğer kompliansı azalmıştır
D) İntra kranial basınç artmıştır
E) Zirve inspiratuar basınç artmıştır
Cevap A
Yukarıda tanımlanan hastada abdominal kompartman
sendromu mevcuttur.
Abdominal kompartman sendorumu
• İntraabdominal hipertansiyon intraabdominal basıncın 12
mm Hg’den yüksek olmasıdır.
69DENEME SINAVI – 40
• Abdominal kompartman sendromu organ bozukluğu ve
yetmezliği ile beraber intraabdominal basıncın 20 mm
Hg’den yüksek olması ile karakterizedir
• Abdominal kompartman sendromu intraabdominal
organların yaralanması (primer) veya masif resüsitasyon
sonrasında splanknik reperfüzyon (sekonder) sonucu
oluşan bir durumdur
• Sekonder abdominal kompartman sendromu fazla,
miktardan kristalloid resüsitasyonu sonrasında oluşur.
• Abdominal kompartman sendromu ağırlıklı olarak
abdominal viseral organ ve damar yaralanmalarında
derin şok hali bulunması nedeniyle fazla miktarda sıvı ve
kan transfüzyonu yapılan hastalarda görülür
• Abdominal kompartman sendromu intraabdominal basınç
artışı, zirve inspiratuar basıncın artışı, idrar çıkım azlığı,
hipoksi, hiperkapni ve azalmış kardiak dönüş nedeniyle
hipotansiyon ile karakterizedir
• İntraabdominal basıncın artmasının kaynağı barsak
ödemi, asit, kanama veya hasar kontrol cerrahisindeki
packingdir.
Abdominal kompartman sendromunda azalan değişkenler:
• Kardiak output, hipoksi, azalmış kardiak dönüşü
• Ventriküler diastol sonu hacmi, hipota
• Atım hacmi, preload
• Santral venöz dönüş
• Viseral kan akımı
• Renal kan akımı (idrar çıkışı)
• Glomerüler filtrasyon
• Akciğer kompliansı
Abdominal kompartman sendromunda artan değişkenler:
• Kalp hızı, intraabdominal basınç
• Pulmoner damar köşe basıncı, hiperkabni
• Hava yolu basıncı
• Zirve inspiratuar basınç, pulmoner basınçlar
• Santral venöz basınç, afterload
• İntraplevral basınç
• Sistemik vasküler direnç
• İntrakranial basınç
82. İntraabdominal malignite nedeniyle ameliyat edilen 76
yaşında bir hastada taşikardi, ani dispne ve hemoptizi
saptanıyor. Arteriyal kan gazı analizinde PaCO2: 30 mm Hg,
PaO2 ise 50 mm Hg olarak bulunuyor.
Pulmoner emboliden şüphelenilen kritik ve hemodinamik
olarak instabil olan bu hastada acil tanı için aşağıdaki
yöntemlerden hangisi en uygundur?
A) Ekokardiyografi
B) Venöz
C) Spiral bilgisayarlı tomografi
D) Pulmoner anjiyografi
E) D–dimer tayini
Cevap A
Pulmoner Emboli
• Derin femoral venler en sık sebep olup ikinci sırada pelvik
venlerden kaynaklanmaktadır.
• En sık akkiz neden ortapedik kalça cerrahisi
• En sık herediter neden fakör–5 leiden mutasyonu
• Pulmoner damar yatağındaki tıkanıklığa bağlı ventilasyon
devam ederken perfüzyon bozulmuş ve azalmıştır.
• Ventilasyon / perfüzyon oranı artmıştır.
• Ölü alan benzeri ventilasyon artmıştır.
• Klinik olarak ani başlayan solunum sıkıntısı en sık görülen
semptomdur.
• Plöretik tipte göğüs ağrısı olabilir.
• Akut dönemde (ilk 24 saat) sağ ventriküler gallop ritmi
görülür.
• Tanıda D–dimer normal ise pulmoner emboli ekarte edilir.
• Direkt grafide tabanı plevrada tepesi hilusta olan opasitler
mevcuttur buna hampton hörgücü denir.
• Direkt grafide lineer atelektazi (flechner çizgisi) en sık
görülen direkt grafi bulgusudur.
• Pulmoner damar göllerinde ani sonlanma görülür buna
westermark belirtisi denir.
• Ekokardiyo grafi akut pulmoner embolide sıklıkla
normaldir. Daha çok ayrıcı tanı için kullanılır.
• Ekokardiyo grafide sağ ventrikül yüklenme bulguları
tespit edilebilir ve pulmoner arterin proksimalindeki
trombüs görülebilir.
• Ekokardiyo grafi hemodinamisi uygun olmayan hastalar
için yatak başı yapılabildiği için en uygun tanı yöntemidir
70 TUS’U KAZANDIRAN DOĞRU ADRES
83. Yara iyileşmesinin anjiogenez fazı için aşağıdaki ifadelerden
hangisi yanlıştır?
A) VEGF, 4 ile 7 günler arasında anjiogenetik uyarı sağlar
B) FGF–2 yara iyileşmesinin 10. gününden sonra anjiogenetik
uyarıyı devam ettirir
C) Asidik ve bazik FGFler veya FGF–1 ve FGF–2 hasara uğramış
parankim hürelerinden salınır ve anjiogenez için erken
uyaranlardır
D) Doku yaralanması sırasında oluşan hücre yıkımı ve hipoksi
yara sahasında VEGF ve onun reseptörleri için güçlü
başlangıç faktörleridir
E) TNF alfa üreten makrofajlar inflamatuar süreç boyunca
anjiogenezi yönetir
Cevap B
• VEGF, 4 ile 7 günler arasında anjiogenetik uyarı sağlar
• Asidik ve bazik FGFler veya FGF–1 ve FGF–2 hasara
uğramış parankim hürelerinden salınır ve anjiogenez için
erken uyaranlardır
• Doku yaralanması sırasında oluşan hücre yıkımı ve
hipoksi yara sahasında VEGF ve onun reseptörleri için
güçlü başlangıç faktörleridir
• TNF alfa üreten makrofajlar inflamatuar süreç boyunca
anjiogenezi yönetir
• FGF–2 yara iyileşmesinin ilk 3 günündeki başlangıç
anjiogenetik uyarıyı başlatır
• Anjiogenez esas olarak makrofaj ve plateletlerce üretilen
sitokinler tarafından uyarılır ve düzenlenir
• PDGF ailesinin bir üyesi olarak VEGF yüksek anjiogenetik
aktiviteye sahiptir
• VEGF ve FGF–2’nin anjiogenez doz bağımlı etkisi vardır
• TNF alfa endotel hücreler için kemotaktik bir faktördür
• Hipoksi ile indüklenebilen faktör 1’in (HIF–1) indüksiyonu
ile anjiogenezi düzenler
• HIF–1 indüklenebilen NO sentaz ve VEGF gibi öteki
hipoksiye Cevap veren genlerin ekspresyonunu düzenler
84. Postoperatif radyoterapinin yara iyileşmesine olumsuz
etkilerini önlemek için aşağıdakilerden hangisi kullanılır?
A) Glutamin
B) Çinko
C) Arjinin
D) İnsülin
E) Vitamin A
Cevap E
• A vitamini eksikliği yara iyileşmesinin bozar
• A vitamini lizozomal membranların kararsızlığını
arttırarak inflamatuar cevabı arttırır
• Vitamin A direkt olarak kollajen üretimini ve epidermal
büyüme faktörü reseptörünü arttırır
• A vitamini kortikosteroidlerin yara iyileşme etkisini tersine
çevirir
• A vitamini diabet, tümör oluşumu siklofosfamid ve
radyasyonun yara iyileşmesini azaltıcı etkisini düzeltir
85. Karaciğer transplantasyon bekleme listesinde hasta
önceliğinin tespitinde aşağıdakilerden hangisi diğerlerine
göre daha güvenilir bir kriterdir?
A) Evre 3 ensefalopati olması
B) Child–Turcote–Pugh (CTP) skorunun 7’nin üzerinde olması
C) Non–rezektabl hepatoselüler karsinom olması
D) Son evre karaciğer hastalığı modeli (MELD) skorunun
yüksek olması
E) Kronik graft rejeksiyonu olması
Cevap D
• Transplantasyon için sıra bekleyen hastalarda sıranın
triajını yapmak için en yaralı tetkik MELD (model for end–
stage liver disease–son dönem karaciğer hastalığı için
model ) skor sistemidir
• Bu skorlama sistemi ile 3 ay içinde mortalite beklenen
hastalar daha efektif belirlenir
• MELD skorlama sistemi total bilirubin INR ve kreatinin
düzeyine göre sıralama belirler
• Child–Turtoce–Pugh skorlama sisteminden daha iyi
tahmin özelliği taşır
• Yüksek MELD skoru daha fazla hasta olanı gösterir
• Bu yüzden MELD skoru ile en hasta olana öncelik tanınır
71DENEME SINAVI – 40
86. Malign melenomda inoperabl ve uzak metaztazı olan
hastalarda kullanılan tek adjuvan kemoteropatik ajan
aşağıdakilerden hangisidir?
A) IFN gama
B) Prokarbazin
C) Siklofosfamid
D) İfliksimap
E) İnterferon alfa –2b
Cevap E
• Malign melenomda T4(>4 mm) ve lenf nodu metaztazı
(N1) olan hastalarda sağ kalımı etkileyen tek adjuvan ajan
interferon alfa–2b’dir
87. Aşağıdaki lezyonlardan hangisi Bİ–RADS–4 ile uyumludur?
A) Sklerozan adenozis
B) Fibroadenom
C) Kalsifiye fibroadenom
D) Segmentel ya da çizgisel bir şekilde toplanmış ince lineer
kalsifikasyonlar
E) Meme koruyucu tedaviden sonra yapılan ilk kontrol
mammografisinde ameliyata ve radyoterapiye bağlı olarak
gelişen yeni skar dokusu ve meme derisinde gelişen
ödem.
Cevap A
Bİ–RADS Kategori 0 :
• Eksik incelemeyi göstermektedir.
• Ya önceki incelemeler ile karşılaştırma yapılmalı ya da
USG ve MR gibi ek incelemeler gerekmektedir.
Bİ–RADS Kategori 1 :
• Negatif ya da normal incelemeyi göstermektedir.
• Herhangi bir sorun yoktur ilave inceleme
gerekmemektedir.
Bİ–RADS Kategori 2 :
• Benign (iyi huylu) bulguları göstermektedir.
• Kategori 1’deki gibi normaldir.
Örneğin :
İnvolüsyon, kalsifiye (kireçlenmiş) fibroadenoma, multipl
sekretuar kalsifikasyonları, yağlı oluşumlar (yağ kisti ve lipom
gibi) galaktosel (süt kisti) ve hamartomalar.
Bİ–RADS Kategori 3 :
• Muhtemelen benign (iyi huylu) bulguları göstermekte
olup kısa takip önerilmektedir.
• Nonpalpabl (elle muayenede saptamayan) ve belirgin
sınırlı (kenarlı) kitle: Ancak bu kitlenin kist, meme içi lenf
bezi (intramamarian lenf nodu) veya başka bir benign
bulgu olmadığı anlaşılmış olmalıdır. Yani bunlardan biri
ise kategori 2 söz konusu demektir.
• İlk mamografide az sayıda saptanan amorf
kalsifikasyonlar 12 ay sora çekilen mamografide artmış
ve kümelenme meydana getirmiş ise ; bu artık katagori
4 grubuna girer. İnvaziv karsinomalı DCIS’te böyle
olur.(DCIS: Duktal karsinoma insitu yani başlangıç
safhasındaki kanser demektir.) İlk mamografde
saptanan belirgin sınırlı (kenarlı) solid bir kitle büyük bir
ihtimalle fibroadenomadır ve kategori 3’tür. Ama izleme
sırasında bu solid kitle fibroadenomanın karakteristik
özelliklerinden başka özelliklere döner ise; bu artık
kategori 4 grubuna girer ve biyopsi yapılması gerekir.
• Meme koruyucu tedaviden (MKT) sonra yapılan ilk kontrol
mamografilerinde ameliyata ve
• Radyoterapiye bağlı olarak yeni skar dokusu gelişmesi
ve meme derisinde kalınlaşma görülmektedir ve bunlar
kategori 3’tür.
• İkinci kontrol grafilerinde ise bu değişiklikler azalır ve
kategori 2 olurlar.
Bİ–RADS Kategori 4 :
• Kötü huylu (malignite) bakımımdan kuşkulu bulguları
göstermekte olup biyopsi yapılması önerilir.
• Ayrıca herhangi bir nedenle memeden yapılan bir
biyopsi materyalinde patolog sklerozan adenozis veya
DCIS sonucunu vermiş ise bu da kategori 4’tür. Bu grup
lezyonlar taşıdıkları kuşkuya üç alt grubu ayrılırlar:
1. Kategori 4A: Hafif derecede kuşkulu
2. Kategori 4B: Orta derecede kuşkulu
3. Kategori 4C: İleri derecede kuşkulu
Bİ–RADS Kategori 5 :
• Muhtemelen malign bulguları göstermekte olup gerekli
işlem yani biyopsi mutlaka yapılmalıdır.
• Kenarları irregüler ve dikensi çıkıntılı yüksek dansite
veren kitleler.
• Segmental ya da çizgisel bir şekilde bir araya gelmiş ince
lineer kalsifikasyonlar.
• Pleomorfik kalsifikasyon ile bir arada görülen kenarları
dikensi çıkıntlı kitleler.
Bİ–RADS Kategori 6 :
• Malign olduğu biyopsi ile kanıtlanmış ancak henüz
kesin tedavi uygulanmamış lezyonları göstermektedir.
72 TUS’U KAZANDIRAN DOĞRU ADRES
88. Kırksekiz yaşında bir kadın hasta şiddetli kusma sonucunda
retrasternal ağrı ve solunum sıkıntısı şikayetleriyle acil
servise başvuruyor. Yapılan fizik muayenesinde taşikardi,
hipotansiyon ve sol akciğerde havalanma azlığı saptanıyor.
Bu hasta için en olası tanı aşağıdakilerden hangisidir?
A) Zenker divertikül perforasyon
B) Boerhaave sendromu
C) Mallory–Weiss yırtığı
D) Wallenberg sendromu
E) Trakeoözefageal fistül
Cevap B
Boerhaave sendromunda perforasyon genellikle
özefagogastrik bileşkenin proksimalinde ve sol postero
lateral pozisyondadır. Bu bölge tanımlama olarak torakal
özefagusa uymaktadır. Bu lokalizasyondaki sadece mukoza ve
submukozadaki lineer yırtıklara Mallory–Weiss yırtığı denir. Eğer
tam kat bir perforasyon söz konusu ise buna boerhaave sendromu
denir.
89. Mallory–Weiss sendromu aşağıdaki lokalizasyonlardan
hangisinde en sık bulunur?
A) Distal özefagusta
B) Proksimal özefagusta
C) Özefagogastrik bileşkenin posteriorunda
D) Kardianın büyük kurvatur tarafında
E) Kardianın küçük kurvatur tarafında
Cevap E
Boerhaave sendromunda perforasyon genellikle
özefagogastrik bileşkenin proksimalinde ve sol postero
lateral pozisyondadır. Bu bölge tanımlama olarak torakal
özefagusa uymaktadır. Bu lokalizasyondaki sadece mukoza ve
submukozadaki lineer yırtıklara mallory–Weiss yırtığı denir. Eğer
tam kat bir perforasyon söz konusu ise buna boerhaave sendromu
denir.Mallory–Weiss sendromu genellikle tekrarlayan kusma
atakları olan (alkolik ve gebeler) hastalarda gastroözefagial
bileşkede mukoza ve submukozadaki lineer laserasyonlar ile
seyreder. Gastroözefagial bileşim yerinin hemen altında ve
kardianın küçük kurvatur tarafındaki lineer laserasyonlar en sık
lokalizasyondur.
90. Malign mezenkimal tümörler aşağıdaki gastrointestinal
organlardan hangisinde en sık bulunma eğilimindedir?
A) Özefagus
B) Mide
C) Sigmoid kolon
D) İnce bağırsak
E) Çıkan kolon
Cevap B
Gastrointestinal sistemin mezenkimal kaynaklı en sık
tümörü gastrointestinal stromal tümördür(GIST). Bu tümör
gastrointestinal sistem motilitesini düzenliyen cajal hücrelerinde
kaynaklanır. Bu hücreler bağırsakta miyenterik pleksusun içinde
ve çevresinde yer alırlar. Cajal hücrelerinde hücre içi olayları
düzenleyen c–kit gen proteini bulunur. GIST’lerin patogenezinde
c–kit protoonkogeninde mutasyon bulunur. GIST’lerin en
sık yerleştiği organ mide olup ikinci sırada ince bağırsaklar
gelir.GIST’ler gastrointestinal sistemin en sık mezenkimal
tümörleridir. İnoperabl ve metastatik GIST’lerin tedavisinde C–
kit, bcr–abl, PDGFR ,inhibitörü olan imatinip kullanılmaktadır.
Son zamanlarda imatinibe dirençli vakalarda sunitinip (VEGFR,
PDGFR,C–kit, FLT–3, RET inhibitörü) kullanılmaktadır. Sunitinip
yeni bir ilaç olup bundan sonraki aşamada TUS sorusu olmaya
aday bir bilgidir.
91. Forest kalsifikasyonuna göre peptik ülser tiplerinden
hangisinde tekrar kanama ihtimali en azdır?
A) Forest 1A
B) Forest 1B
C) Forest 2A
D) Forest 2C
E) Forest 3
Cevap E
• Forest 1A– Arteriyal fışkırır tarzda kanama.
• Forest 1B– Sızıntı tarzında kanama.
• Forest 2A– Görünen damar (kanama ihtimali en yüksek
olan tip).
• Forest 2B– Lezyonun pıhtı ile kaplı olması.
• Forest 2C– Lezyonun hematin ile kaplı olması.
• Forest 3– Lezyonun eksuda ile kaplı olması(kanama
ihtimali en az olan tip).
73DENEME SINAVI – 40
92. Mide adenokarsinomlarından diffüz ve intestinal tip için
aşağıdakilerden hangisi yanlıştır?
A) E–kaderin azalması daha çok intestinal tip mide
karsinomuna eşlik eder.
B) İntestinal tip mide karsinomu daha çok hematojen yolla
metastaz yapar.
C) Diffüz tip mide karsinomu intestinal tip mide karsinomuna
göre daha kötü histolojik diferansiyasyon gösterir.
D) Mide karsinomunun epidemik olduğu bölgelerde daha çok
intestinal tip mide karsinomu görülür.
E) APC gen mutasyonu daha çok intestinal tip mide
karsinomuna eşlik eder.
Cevap A
Mide Karsinomunda Lauren Sınıflaması
İntestinal Tip Mide Karsinomu
Diffüz Tip Mide Karsinomu
Çevresel Ailesel
Gastrik atrofi ve intestinal metapilaziden gelişir
A kan grubu pozitif olanlarda sıkdır
Erkek>kadın Kadın≥erkek
Yaşla insidansı artar Daha genç yaşlarda görülür
Gland yapısı oluşturur Az diferansiye, taşlı yüzük hücreleri içerir
Hematojen yayılır Transmural ve lenfojen yayılır
APC gen mutasyonu pozitiftir
E–kaderin azalması mevcuttur
Endemik bölgelerde daha sık görülür
Endemik bölgelerde daha nadir görülür
P53 ve P16 inaktivasyonu mevcuttur
P53 ve P16 inaktivasyonu mevcuttur
Polipoit yapıdadır Müsin salgılar infiltratif yapıdadır
Daha iyi diferansiyasyon gösterir
Daha kötü diferansiyasyon(az diferansiye) gösterir
93. Karsinoid tümörlerin karaciğer metastazlarının tespit
edilmesinde en sensitif en spesifik tetkik aşağıdakilerden
hangisidir?
A) USG
B) MRCP
C) BT
D) Anjiografi
E) IVP
Cevap D
Karsinoid tümörlerin karaciğer metastazlarının tespit
edilmesinde en sensitif en spesifik tetkik anjiografidir.
94. Aşağıdakilerden hangisi akut apandisit tanısında kullanılan
özel fizik muayene testlerinden değildir?
A) Ten Horn Bulgusu
B) Aoron Bulgusu
C) Duphy Belirtisi
D) Rowsing Belirtisi
E) Danforth Belirtisi
Cevap E
• Danforth Belirtisi: Hemopritoniumda inspirasyonda omuz
ağrısı
• Ten Horn Belirtisi: Akut apandisitte sağ testisin
çekilmesiyle ağrı oluşması.
• Aoron Belirtisi: Akut apandisitte MC burney noktasına
basıldığında epigastrik ve ön göğüs duvarında ağrı
duyulması.
• Duphy Belirtisi: Akut apandisitte öksürüldüğünde sağ alt
kadranda ağrı hissedilmesi.
• Rowsing Belirtisi: Akut apandisitte sol alt kadrana basınç
uygulandığında kolon gazının hareketine bağlı olarak sağ
alt kadranda ağrı duyulması.
95. Metastatik ve inoperabl kolon malignitelerinde irinotekan,
lökovorin ve fluorourasil kemoterapisine ek olarak veya tek
başına kullanılarak yaşam süresini uzatan kemoteropatik
ajan aşağıdakilerden hangisidir?
A) Cetuximab
B) Bevacizumab
C) Transtuzumab
D) Dasatinib
E) Erlotinib
Cevap A
Metastatik kolon malignitelerinde irinotekan, lökovorin
ve fluorourasil kemoterapisine ek olarak veya tek başına
kullanılarak yaşam süresini uzatan kemoteropatik ajan
cetüximabdır. Cetüximab epidermal büyüme faktör reseptörüne
bağlanır ve onu inhibe eder. Epidermal büyüme faktör reseptörü
kolorektal malignitelerde %80 oranında aşırı eksprese olur
ve kısa yaşam süresi ile ilişkilidir. Bu ajan hem monoterapide
hem de kombine terapide kullanılabilir ve hayat süresini uzatır.
Bevacizumab vasküler endotelial büyüme faktörü inhibitörü olup
kombine terapide hayatı uzatan kemoteropatik ajandır. Bu iki ilaç
önümüzdeki dönemde TUS sorusu olmaya adaydır.
74 TUS’U KAZANDIRAN DOĞRU ADRES
96. Karaciğerin posterior inferior segmenti aşağıdakilerden
hangisidir?
A) II
B) V
C)VII
D)VIII
E) VI
Cevap E
• Segment I:Caudat lop
• Segment II: Lateral süperior (posterior)
• Segment III: Lateral inferior
• Segment IVA: Medial süperior
• Segment IVB: Medial inferior
• Segment V: Anterior inferior
• Segment VI: Posterior inferior
• Segment VII: Posterior süperior
• Segment VIII: Anterior süperior
97. Karaciğer hepatosellüler karsinom (HCC) ile fibrolameller
karsinom (FHCC) için aşağıdakilerden hangisi yanlıştır?
A) HCC, FHCC’ye oranla erkeklerde daha sıktır.
B) FHCC, HCC’ye göre daha genç yaşta görülür.
C) HCC, FHCC’ye göre daha sık rezeke edilebilir bir tümördür.
D) HCC, FHCC’ye göre sirozla daha fazla birliktelik gösterir.
E) HCC’de alfa–feto protein pozitifliği FHCC’de ise nörotensin
pozitifliği daha sıktır.
Cevap C
HCC ile FHCC Ayrımı
Özellik HCC(Hepatosellüler) FHCC (fibrolameller)
Cinsiyet Erkek>kadın Erkek≥kadın
Tümör özelliği Multipl nodüller, invaziv tm
Daha lokalize tm
Rezektabilite <%25 >%50
Ortalama yaşam 6–8 ay 35–70 ay
Siroz birlikteliği %90 %5
AFP yüksekliği %80–90 %2–5
HBV pozitifliği %65–70 %2–5
Nörotensin pozitifliği ––– %50–60
Lokalizasyon Her iki lop daha çok sağ multipl, daha çok yaşlı hasta, santral skar yok
Daha çok sol ve tek, daha çok genç hasta, santral skar genellikle pozitif
98. Kemikte multipl enkondromlar ve yumuşak doku
hemanjiomları ile karakterize olan hastalık aşağıdakilerden
hangisidir?
A) Ollier hastalığı
B) Mafucci hastalığı
C) Mc Cune Albright Sendromu
D) Fibröz displazi
E) Brown Tümörü
Cevap B
Enkondrom
Genellikle uzun kemiklerin medüller kanalında, falanks
(TUS) ve metakarpallerde görülür. Epifizden köken alır. %1–2
malign transformasyon oluşabilir.
Genelde asemptomatik olup, falanks ve metakarpallere
yerleştiğinden şişlik yapar ve benign santral radyolusen
görünüm sağlar (TUS).
Tek ekstremitede çok sayıda (multiple) olması OLLİER
Hastalığında gözlenir (ENKONDROMATOZİS).
Ollier hastalığı hemanjiomlarla birlikte olursa mafucci
hastalığı denir.
99.Araç içi trafik kazasına bağlı olarak gelişen posterior kalça
cıkığı için, olası kalça pozisyonu ve cıkığa neden olan
kuvvetin geliş yönü ile ilgili aşağıdaki eşleştirmelerden
hangisi doğrudur?
Kalça pozisyonu / Kuvvetin geliş yönü
A) Fleksiyon, addüksiyon, / Dizden femur uzun iç rotasyon
aksı boyunca
B) Fleksiyon, addüksiyon, / Lateralden sıkıştırma iç rotasyon
şeklinde
C) Fleksiyon, abdüksiyon, / Lateralden sıkıştırma iç rotasyon
şeklinde
D) Ekstansiyon, abdüksiyon / Dizden femur uzun aksı boyunca
E) Ekstansiyon, abdüksiyon, /Dizden femur uzun iç rotasyon
aksı boyunca
Cevap A
75DENEME SINAVI – 40
Değerli arakadaşlar, Posterior kalça çıkıklarında hastanın
posteriorunu göstereceğini unutmayalım
a) Posterior kalça çıkıkları:
En sık görülen kalça çıkık tipidir. Daha çok dize gelen travma
ile oluşur.
Kalça Pozisyonu (TUS) flexion–iç rotasyon–adduksiyon
tarzındadır.
100. Dört yaşındaki kız çocuk, bebekliğinden bu yana 4–5 kez
idrar yolu enfeksiyonu geçirmesi nedeniyle getiriliyor.
Öyküsünde, bu enfeksiyonların bazılarında ateş ve karın
ağrısı bulgularının olduğu, 2 kez idrar kültründe üreme
olduğu öğreniliyor.
Renal ultrasonografide, sol böbreğin sağa oranla daha
küçük olduğu ve kenar düzensizlikleri dışında anormallik
olmadığı saptanıyor.
Bu hasta için bundan sonraki aşamada en uygun yaklaşım
aşağıdakilerden hangisidir?
A) Direkt üriner sistem grafisi
B) Abdominal bilgisayarlı tomografi
C) Manyetik rezonans ürografi
D) Lumbosakral manyetik rezonans görüntüleme
E) Dimerkaptosüksinik asit renal sintigrafi
Cevap E
İdrar yolu enfeksiyonu (İYE) çocukluk cağında anatomik
yatkınlığında olması nedeniyle, soruda da verildiği gibi kız
çocuklarında daha sık karşımıza çıkmaktadır. Çocuk hastada
yılda 3’den fazla idrar yolu enfeksiyonu olması Tekrarlayan İYE
tanımını alarak altta Vezikoüreteral Reflü (VUR) benzeri anatomik
bir bozukluk araştırılmasını gerektirir.
Ayrıca tekrarlayan İYE’da en çok korkulan durum
tekrarlayan pyelonefritler sonrası böbrekte skar oluşumudur.
Bu hastalarda böbrekte skar varlığınıgösteren tetkik DMSA
(Dimerkaptosüksinik asit)Sintigrafisidir.
Akut pyelonefrit (TUS):
Genelde tek taraflıdır. Böbrek ödemli ve büyüktür.
Klinik (TUS);
• Ateş (40 üzeri), titreme, terleme, taşikardi
• Bögür–yan ağrısı
• Bulantı kusma
• Sistizm semptomları Pollaküri, noktüri, disüri,
urgency
• KVAH (+) liği
Lab;
İdrar analizinde lökosit ve bakteri varlığı, kültürde
üreme ile karekterizedir
Kanda lökositoz
İVP yapılmaz**
Skar varlığını araştırma amaçlı DMSA sintigrafisi tetkiki
uygulanır.
Parenteral ve en az 2 haftalık tedavi esastır
72 saatte tedaviye yanıt vermeyen hastalarda perirenel abse
araştırılır.
101. Akut üretritin en sık rastlanılan sebebi aşağıdakilerden
hangisidir?
A) Stafilokokus aureus
B) Stafilokokus epidermidis
C) Herpes simpleks virus
D) Neisseria gonorrhea
E) Haemophilus ducrei
Cevap D
Normalde üriner sistemi enfeksiyonlarının genel en
sık sebebi E.colilerdir. İstisna olarak üretrit ve epididimit
gösterilebilir. Akut üretritin en sık sebebi Neisseria gonorea’dir.
Gonoreye, % 30 Clamydia trachomatis eşlik eder.
76 TUS’U KAZANDIRAN DOĞRU ADRES
102.Konjenital diyafram hernisi ile ilgili aşağıdakilerden
hangisi yanlıştır?
A) Diyafram defekti sıklıkla sol taraftadır
B) Akciğer hipoplazisi eşlik eder
C) Prenatal tanı konulabilmektedir
D) Acil cerrahi tedavi gerektirir
E) Hastaların bir kısmı ekstrakorporeal membran
oksijenasyon sistemine gereksinim duyarlar
Cevap D
KONJENİTAL DİYAFRAGMA HERNİSİ (KDH)
Bu defektler fetal hayatın 8–10. Haftalarında torakal ve
abdominal kavitelerin ayrılmasındaki yetersizlik sonucu oluşur.
1. Bochdalek hernisi:
En sık gorülen tiptir ve diyafragmanın posterolateral
bölgesindedir.
Posterolateral defektlerin %80’i soldadır.
İntrauterin (İU) dönemde gelişen herniasyon akciğer
hipoplazisine neden olur. Bu ise mortaliteyi artırır.
2. Morgagni hernisi:
Defekt diyafragmanın önünde ve retrosternal
bölgesindedir.
Yenidoğanda coğunlukla bulgu vermez ve ileri yaşlara kadar
tanı konamayabilir.
Tanı:
• Doğumdan itibaren bebekte belirgin respiratuar
distres, hipoksemi, asidoz, pulmoner hipertansiyon
ve buna bağlı persistan fetal dolaşıma neden olur.
• Bu klinik bulgulara ek olarak karnın cökük olması
(skafoid abdomen) tanıya yaklaştırır.
• Dinlemekle etkilenen tarafta solunum sesleri
azalmıştır ve AC grafisinde barsakların toraks içinde
ve mediastinal yapıların karşı tarafa şift yaptığı
görülür.
• Mekanik ventilasyon ve esktrakorporial membran
oksijenasyonu (ECMO) da dahil yoğun solunum
desteği hayatta kalmayı artırmıştır.
• Agresif tedaviye karşın mortalite % 50 gibi yüksek
olabilir. Kesin tedavi cerrahi olmakla birlikte cerrahi
zamanı akciğer hipoplazisinin derecesine göre
ayarlanmalıdır.
103. Aşağıdaki hastalıklardan hangisi alt ekstremitede akut
arter tıkanıklığına yol açmaz?
A) Sol ventrikül anevrizmasında trombüs
B) Mitral stenoz
C) Atrial fibrilasyon
D) Triküspit yetmezliği
E) Gecirilmiş aort kapak replasmanı
Cevap D
Daha once de sorulmuş kolay bir soru.
Sağ kalpte oluşan emboliler (ör. Trikuspit yetmezliği)
akciğeri etkiler. Buradan kalkacak emboliler alt ekstremitelere
değil akciğere gider.
Sol kalpte oluşan emboliler ise sistemik dolaşıma geçerek
arteriel tıkanmalara yol açarlar.
104. Özofagus grafisinde “kalem ucu, kuş gagası” bulgusu
aşağıdaki hastalıklardan hangisinde görülür?
A) Skleroderma
B) Akalazya
C) Hiatus hernisi
D) Özofagus kanseri
E) Divertikül
Cevap B
Kalem ucu veya kuş gagası görünümü (özellikle baryumlu
grafide) Akalazya’da gözlenen bir bulgudur.
AKALAZYADA RADYOLOJİK BULGULAR
• Ösefagus peristaltizmi azalmıştır.
• Kardiada spazm vardır.
• Kalem ucu görünümü vardır. Proksimali çok genişler.
77DENEME SINAVI – 40
SKLERODERMA RADYOLOJİK BULGULAR
• Düz kas hastalığıdır.
• Patoloji 2/3 distalde olur. Kardia çok gevşektir.
• Primer hareketler olmadığından yiyecek ilerleyemez.
NEOPLAZİLERDE RADYOLOJİK BULGULAR
• Benign – En sık Leiomiyoma – Düz kenarlı dolma
defektidir.
• Malign – En sık 1/3 ortada squamöz hücreli
karsinomdur
• Ösefagus dolma defekti, omuz işareti, lezyon
tarafında yumuşak doku kitlesi görülür.
105. Aşağıdakilerden hangisi sağlam korneayı penetre edemez?
A) Gonokok
B) Meningokok
C) H.Influenza
D) C. Difteria
E) S. Aureus
Cevap E
Kornea saydam, saat camı gibi şekle sahip cevresindeki 1
mm lik limbus ile skleradan ayrılan gözün en kırıcı ortamıdır.
Kornea epiteli cok katlı yassı epiteldir.
Avaskulerdir, ancak patolojik durumlarda (keratitlerde)
vaskuler hale gelir.Normal kornea yapısı sağlamdır ve
mikroorganizmaların gecişine izin vermez. Ancak gonokok,
meningokok, H. influenza ve difteri basili sağlam korneayı da
penetre edebilir.
106. En sık görülen malign tükrük bezi tümörü aşağıdakilerden
hangisidir?
A) Pleomorfik adenom
B) Malign miks tümör
C) Mukoepidermoid karsinom
D) Adenoid kistik karsinom
E) Adenokarsinom
Cevap C
En sık tukruk bezi tumoru pleomorfik adenom (benign
miks tümör) dur ve en sık parotis’de yerleşir. Lokal invazyon
(psodopodlar) gosterir. Parsiyel paratidektomi yapılır.
Pleomorfik adenomdan sonra en sık tukruk bezi tumoru
wartin tümörüdür. En sık bilateral tumor warthin tümörü
(kistadenom lenfomatozum) dur, %3–4 lenfomaya dönüşür.
Tükrük bezlerinin en sık malignitesi mukoepidermoid
karsinomdur ve en sık parotiste gelişir.
Adenoid kistik karsinom tukruk bezi tumorleri icinde en
sık fasial paralizi nedenidir (perinöral invazyon sıktır, ağrılıdır.)
Minor tükrük bezlerinin en sık malignitesidir.
107. Meniere hastalığında aşağıdakilerden hangisi görülmez?
A) Vertigo
B) Tinnitus
C) Otalji
D) Kulakta dolgunluk
E) İşitme kaybı
Cevap C
MENİERE HASTALIĞI
Meniere hastalığı endolenfatik hidrops atakları ile seyreder.
Patogenezde endolenf salınım fazlalığı veya emilim azlığı vardır.
Kliniğinde sıklıkla 2–3 ayda tekrarlayan ataklar halinde
gelen vertigo ile karakterizedir.
Vertigonun hastayı uykudan uyandırması tipiktir. Vertigo
ile beraber bulantı–kusma ve dengesizlik olabilir. Baş donmesi
ile beraber onceleri alcak frekansları tutan sensorinoral işitme
kaybı vardır. Tekrarlayan ataklarla etkilenen kulakta flat tip
(tum frekansları tutan)sensorinoral işitme kaybına neden olur.
Hastaların ses artışlarına hassasiyeti atmıştır. Buna recruitment
pozitif denilir.
Tanı kriterleri (TUS)
Vertigo
Kulakta dolgunluk
İşitme kaybı
Tinnitus
Dort kriterden ikisinin varlığı ile tanı konulur.
108. Singulat girus herniasyonunun en olası nörolojik
komplikasyonu aşağıdakilerden hangisidir?
A) Beyin sapı basısı
B) Okulomotor sinir basısı
C) Duret kanaması
D) Anterior serebral arter basısı
E) Piramidal traktus basısı
Cevap D
78 TUS’U KAZANDIRAN DOĞRU ADRES
HERNİASYON SENDROMLARI:
Subfalxian Herniasyon
Parietal lob lezyonlarının beynin falx serebri altına
sıkıştırmasıdır. Singulat gyrus karşıya geçer Arterior Serebrel
Arter basısı nedeniyle kontralateral hemipleji–parezi, inkontinans
meydana gelir.
Tonsiller Herniasyon
Posterior fossada yerleşen bir kitle nedeniyle serebellar
tonsillerin foramen magnum’dan aşağı herniye olarak
medulla’ya bası uygulamasıdır. Medulla kompresyonu ani bilinc,
solunum kaybına yol acabilir. En sık cerebellar tümörlerde olur.
Transtentorial herniasyon
1. Uncal herniasyon (lateral transtentorial fıtıklanma)
Klinikte en sık karşılaşılan herniasyondur. Supratentorial
bir kitle nedeniyle temporal lob unkus bolumunun tentorium
yanından aşağı herniye olmasıdır. İlk olarak bu bolgede posterior
serebral arter ve superior serebellar arter arasında seyreden 3.
kranial sinir etkilenir.
İpsilateral midriazis gelişir. Lezyonun karşı tarafında
piramidal irritasyon bulguları ve hemiparezi gelişir. Daha sonra
ARAS etkilenir ve bilinc bozukluğu ortaya cıkar. Basının devam
etmesi Duret kanamalarına yol acar. İlerleyen dönemde beyin
sapı karşı tentoryum kenarında sıkışır ve lezyonla aynı tarafta
hemiparezi yapar. (Kernohan belirtisi)
2. Aksiel (santral):
2 taraflı unkal transtentorial Herniasyondur.
İki yanlı yerleşmiş kronik subdural hematom gibi lezyonlarda
oluşabilir.
Hemiasyon. Diensafalon ve mezensefalon tentoryum
acıklığından aşağı doğru fıtıklaşmasıyla oluşur.
İki yanlı myotik pupil, yukarı bakış kısıtlılığı, cheyne–stokes
solunumu klinik özellikleridir.
109. Aşağıda verilen ligamanlardan hangisinde histerektomi ile
ilişkili ureter yaralanmalarına en sık rastlanır?
A) ligamentum rotundum
B) ligamentum infindibulopelvicum
C) ligamentum sacrouterina
D) ligamentum latum
E) ligamentum ovarii proprium
Cevap B
Üreter komşulukları
• Üreter ortalama 25 cm uzunluğundadır. Pelvise
girerken a. İliaka kommunisi çaprazlar ve overin
arkasından geçer.
• Overle olan yakın komşuluğu nedeniyle
histerektomi ile ilişkili üreter zedelenmeleri en sık
infindubilopelvik ligamanın kesilmesi sırasında
oluşur.
• Sonrasında pelvik yan duvarda ilerler ve a. uterinayı
altından çaprazlar. Bu nokta internal servikal os
hizasıdır ve serviksin 1.5–2 cm yanındadır.
• Histerektomi sırasında yapılan uterin arter kesilmesi
sırasında da üreter zedelenebilmektedir.
• Üreter mukozası transisyonel epiteldir. Kas tabakası
içte longitudinal, dışta sirküler düz kaslardan oluşur.
Peritona yapışık, koruyucu bir bağ dokusu tabakası tüm
üreteri çevreler.
Üreterin üç yerde darlığı vardır:
• Renal pelvisten çıkarken
• İliak damarlarla çaprazlaştığı yer
• Mesaneye girdiği yer (intramural tabaka) burası en dar
olan bölgesidir.
110. Spontan abortuslarda en sık rastlanan anöploidi
aşağıdakilerden hangisidir?
A) Trizomi 16
B) Trizomi 18
C) Trizomi 21
D) Monozomi X
E) Trizomi 13
Cevap D
• Spontan düşüklerde en sık rastlanan kromozom yapısı
normal diploid karyotiptir (46,XX veya 46,XY).
• Spontan abortusların yaklaşık %50’sinde otozomal
trizomiler (1. kromozom hariç tüm kromozomlarda
gösterilmiştir) saptanmıştır ve bunlar arasında en sık
trizomi 16 izlenir.
• Spontan abortuslarda tek başına en sık rastlanan
anöploidi ise monozomi X’tir. (45,X= Turner sendromu).
• Olguların %20’sinde poliploidi (sıklıkla triploidi)
gözlenir. Triploidi genellikle blighted ovum (boş kese)
ya da parsiyel mol hidatiform nedenidir.
• Tetraploidi çok nadiren canlı doğumla sonuçlanırken,
sıklıkla erken evrede abortus ile sonuçlanır.
• Otozomal monozomi oldukça nadir gözlenen bir
durumdur ve yaşamla bağdaşmaz.
• Seks kromozom polizomi (47,XXX veya 47,XXY)
düşüklerde daha az oranda rastlanırken, sıklıkla canlı
79DENEME SINAVI – 40
doğumlarda izlenmektedir.
• % 2–3 babada, %6–7 annede karyotip analizi
anormaldir.
111. Aşağıdakilerden hangisi Pelvik İnflamatuar Hastalığın
(PID) komplikasyonlarından biri değildir?
A) Rekürren PID
B) İnfertilite
C) Ektopik gebelik
D) Kronik pelvik ağrı
E) Endometriozis
Cevap E
PELVİK İNFLAMATUVAR HASTALIK (PID)
• PID reprodüktif yaş hastalığıdır ve endoservikste
kolonize olan mikroorganizmaların asendan yolla
endometrium, fallop tüpleri ve bu yapıları çevreleyen
peritona ulaşması ile gelişir.
• Üst genital yapıların infeksiyonudur (endometrit,
salpinjit, peritonit).
• PID’de primer patojenler C. trachomatis ve N.
gonorhoae olup infeksiyon sıklıkla polimikrobialdir.
• İmmunsuprese olgularda Mycoplasma tuberculosis
akla gelmelidir.
• Kural olarak gonokokal PID hızlı başlangıçlı (akut)
iken, klamidyal PID subakut seyreder ve genellikle RiA
vardır.
Risk faktörleri
• Seksüel olarak aktif adolesanlar/genç kadınlar
• Multiple seksüel partner, son 30 gün içinde yeni partner
• RIA (risk en yüksek uygulanım esnasında ve/veya
uygulanımdan 4–5 ay sonradır. Gonokokal PID’de
genellikle RIA anamnezi yoktur)
• Daha önce geçirilmiş PID
• Vajinal duş
• Sigara
Tanı
• Klinik triad: Pelvik ağrı, servikal hareket ile uterin veya
adneksial hassasiyet ve ateş.
• Minör (ek) bulgular: 38°C’den yüksek ateş,
lökosit>10.000/mm3, gonore veya klamidya için pozitif
testler, CRP ve sedimantasyon artışı.
• PID’nin kesin tanısı laparoskopi veya laparotomi ile
konur.
• Kesin tam konulamadığı, pelvik abseden
şüphelenildiği, klinik olarak hastalığın ağır olduğu
veya hastanın ayaktan tedavide uyumunun iyi
olmayacağı düşünüldüğü durumlarda hospitalizasyon
önerilir.
• Hasta ateşi tam olarak düştüğünde (<99°F 24 saatten
uzun süreyle), lökositler normale döndüğünde,
rebound hassasiyet kalktığında ve birden fazla
muayenede pelvik organ hassasiyetinde düzelme
olduğunda taburcu edilebilir.
Tedavi
• PID tedavisinde kliniğin ciddi olduğu veya pelvik abse
şüphesi bulunan olgularda hastaneye yatış önerilir.
• Tipik olarak kombine antibiyotik [(1)Sefoksitin veya
seftriakson + doksisiklin veya tetrasiklin (doksisiklini
tolere edemeyen olgulara eritromisin verilir) (2)
Ofloksasin + metronidazol] tedavisi tercih edilir.
• PID hastalarının cinsel partneri de değerlendirilmeli ve
tedavi edilmelidir.
PID Komplikasyonları
• Rekürren PID (%25)
• İnfertilite (sıklığı tekrarlayan infeksiyonlar ile artar)
• Ektopik gebelik (%5)
• Kronik pelvik ağrı (%15)
112. Aşağıdakilerden hangisinde hcg seviyesi normalden
düşüktür?
A) Trizomi 18
B) Trizomi 21
C) Eritroblastozis fetalis
D) Koryokarsinom
E) Çoğul gebelik
Cevap A
hCG’nin Seviye Değişikliklerinin olduğu durumlar
Normalden yüksek olduğu durumlar
Normalden düşük olduğu durumlar
• Çoğul gebelikler• Eritroblastozis fetalis• Down sendromu• Hidatiform gebelik• Koryokarsinom
• Olması yakın abortuslar• Trizomi 18• Ektopik gebelik
80 TUS’U KAZANDIRAN DOĞRU ADRES
113. Aşağıdakilerden hangisi prolaktin yüksekliğine neden
olmaz?
A) Fenotiazinler
B) Opiatlar
C) Bromokriptin
D) Alfa metil dopa
E) Metoklopramid
Cevap C
• PRL yükselmesine neden olan ilaçlar arasında
fenotiyazinler, trisiklik antidepresanlar, opiatlar,
kombine oral kontraseptifler, alfa–metil dopa ve
metoklopramid sayılabilir.
• Tedavide bromokriptin, pergolid, kuinagolid,
tergurid, kabergolin, metergolin ve lisurid
kullanılmaktadır.
• Bromokriptin, hasta gebe kaldıktan sonra
kesilmelidir. Ancak fetus üzerine olumsuz etki
bildirilmemiştir.
• Medikal tedaviye yanıtsız prolaktinoma veya görme
alanı defekti var ise cerrahi uygulanır.
114. Otuziki yaşında primipar hasta, 2 yıllık sekonder infertilite ile
kliniğe başvuruyor. Öyküsünde derin disparoni ve pelvik ağrı
mevcut olan hastaya yapılan ultrasonografide sol overde
5 cm’lik kitle tespit ediliyor. Pelvik muayenede posterıor
forniks hassas ve noduler, uterus retrovert ve fikse olarak
palpe ediliyor. Hastanın CA125 değeri 152 IU/mL’ dir.
Bu aşamadan sonra bu hastanın yönetiminde
aşağıdakilerden hangisi en uygun yöntemdir?
A) Gözlem
B) Laparotomi
C) Diagnostik laparoskopi
D) Laparoskopik kistektomi
E) GnRH agonisti
Cevap D
ENDOMETRİOZİS
• Endometrial dokunun uterin kavite ve musküler
tabaka (adenomyosis) dışında olması olarak
tanımlanır.
• En sık yerleşim yeri overlerdir. Bunu uterosakral
ligamanlar ve Douglas peritonu izler.
• Overlerin olaya katılması ile endometriotik kistler
(endometrioma=çukulata kisti) gelişebilir.
• Nadiren ekstragenital implantlar gelişebilir (kolon,
rektum, akciğer, beyin, göz, burun).
• En sık ekstrapelvik görüldüğü yer kolon ve
rektumdur.
• Herediter bir yatkınlık bulunmaktadır, ailesinde
endometrizis (1° akraba) bulunanlarda risk 7 kat
artmıştır.
• Geçiş poligenik multifaktöryeldir. Ayrıca HLA–B7
ve k–ras alelinin muhtemel rolüne ait kanıtlar
bulunmaktadır.
• Endometriozis daha çok reprodüktif yaştaki
kadınlarda bulunur. Fakat adolesanlarda ve hormon
replasmanı yapılan postmenopozal kadınlarda da
izlenebilir.
• Bununla birlikte endometriozis SLE, displastik nevüs
ve melanom öyküsü ile ilişkili bulunmuştur.
Klinik
• En yaygın görülen semptom pelvik ağrı olup,
premenstruel ağrı ve dismenore (özellikle sekonder)
karakterindedir.
• Reprodüktif yaş grubunda kronik pelvik ağrı, disparoni
ve infertilite problemi olan her hastada endometriozis
akla gelmelidir.
• Endometriozis şiddeti ile pelvik ağrının derecesi
arasında bir korelasyon yoktur.
• Endometriozisli hastalarda, ağrıya neden olan olası
mekanizmalar, lokal peritoneal inflamasyon, doku
hasarı ile beraber olan derin infiltrasyon, adezyon
formasyonu, fibrotik kalınlaşma ve endometriyotik
implantlarda menstrüel kanın koleksiyonudur.
Tanı
• Endometriozisli birçok kadında klinik muayene
sırasında hiçbir anormallik saptanmaz.
• Bununla birlikte posterior vajinal forniks ve uterosakral
bağlar üzerinde hassas nodüller saptanabilir.
• Adezyonlar nedeniyle pelvik yapılar fikse olabilir.
• CA125 düzeyinin yüksekliği tanıda ve tedavi sonrası
rekürrens değerlendirilmesinde yardımcı olabilir.
• Kesin tanı, laparoskopi veya laparotomide implant ve
lezyonların direkt vizualizasyonu ve alınan biyopsilerin
histopatolojik incelenmesine dayanır.
81DENEME SINAVI – 40
Tedavi
İzlem
• Asemptomatik veya hafif endometriozisi olan
olgularda uygulanabilir.
• Hafif endometriozis olgularında izlem, hormonal veya
cerrahi tedaviye eşit sonuçlar vermektedir.
Cerrahi tedavi
• İnfertilite problemi olan olgularda konservatif cerrahi
tercih edilir.
• Laparoskopi tercih edilmelidir.
• Kist kapsülünün çıkarıldığı olgularda rekürrens riski
kistektomi yapılmayan olgulara göre daha düşüktür.
• 3 cm’den küçük endometriomalarda kist içeriğinin
aspire edilmesi ve kist kapsülünün koagüle edilmesi
önerilirken, 3 cm’den büyük endometriomalarda kist
kapsülünün çıkarılması tercih edilir.
• Bununla birlikte over fonksiyonları kist kapsülünün
çıkarıldığı olgularda, kapsülün koagüle edildiği
olgulara oranla daha fazla azalmaktadır.
Cerrahi tedavinin amacı tüm görülebilen endometriotik
lezyonları ve beraberindeki adezyonları, peritoneal lezyonları,
ovaryen kistleri, derin rektovajinal endometriozisi eksize etmek
veya koagüle etmek ve normal anatomiyi sağlamaktadır.
İnfertiliteyi ortadan kaldıran cerrahinin başarısı endometriozis
şiddeti ile direk olarak ilişkilidir.
Hormonal tedavi
• Endometriozis odakları, normal endometrium gibi,
gelişmek için ovaryan steroidlere, özellikle östrojene
gereksinim duyar. Bu nedenle tedavide östrojen tek
başına kullanılmaz. Medikal tedavinin infertilite
üzerine kanıtlanmış hiçbir etkisi yoktur, sadece pelvik
ağrı, dismenore ve disparoni üzerine etkilidir.
• KOK: 6–12 ay kullanılır. Endometriumda desidual
değişiklikler meydana getirerek etki eder. KOK’ler
siklik değil sürekli kullanılmalıdır.
• Progestinler (MPA, linestrenol, megestrol asetat):
Endometriumda desidual değişiklikler meydana
getirerek etki eder.
Progestinler gösterdikleri antiendometriyotik etki ile
endometriyal dokuda ilk olarak desidualizasyon ve takip eden
atrofiye neden olurlar. Endometriozis tedavisinde ilk seçenek
olarak kabul edilir
•• Danazol: Midsiklusta GnRH veya gonadotropin (LH)
yükselmesini baskılar (psödomenopoz). Ovaryan
steroidogenezi baskılar, östradiol ve progesteronun
dolaşımdan temizlenmesini artırır. Endometriumdaki
androjen ve progesteron reseptörleri üzerine direkt
agonistik ve antagonistik etki gösterir. SHBG’e
bağlanarak serbest testosteron düzeyini arttırır.
•• Danazol serum immunglobulin düzeylerini azaltır;
interlökin–1 ve TNF üretimini baskılar. Bu immünolojik
etkileri nedeniyle herediter anjioödem, otoimmün
hemolitik anemi, SLE ve ITP gibi otoimmün
hastalıkların tedavisinde de kullanılır.
•• Gestrinon: 19–nortestosteron derivesidir. Androjenik,
antiprogestajenik, antiöstrojenik ve antigonadotropik
etkileri vardır. Gestrinon endometriotik implantlarda
hücresel inaktivasyon ve dejenerasyon oluşturur
ancak bu hücreleri yok etmez. Olguların %50–100’de
amenore gelişir ve bu etki doz bağımlıdır. Androjenik
yan etkiler belirgindir ve gestrinon kullanan olgularda
fetal maskülinizasyon riski nedeniyle gebelikte
kontraendikedir.
•• GnRH agonistleri: Gonadotropin sekresyonunu ve
ovaryan steroidogenezi baskılar. Tedavi yan etkileri
nedeniyle 6 ay ile sınırlandırılmalıdır. Maksimal kemik
dansitesine ulaşmamış kızlarda kullanılmamalıdır.
•• Aromataz inhibitörleri (fadrazol, anastrazol, YM511):
Endometriotik implantlarda doz bağımlı azalma ve
hipoöstrojenizm oluştururlar.
•• Selektif östrjen reseptör modülatörleri (SERM):
Hayvan deneylerinde raloksifen endometrioziste
gerilemeye neden olmuştur.
Prognoz
• Fertilite isteği olan olgularda medikal tedavi uygun
yaklaşım değildir. Fertilite oranları hastalığın ciddiyeti
ile ters orantılıdır ve cerrahi tedavi sonucu bu negatif
korelasyon değişmemektedir.
115. Pelvik girimin en dar çapı aşağıdakilerden hangisidir?
A) İnterspinöz mesafe
B) Konjugata diagonalis
C) Konjugata obstetrika
D) Konjugata vera anatomika
E) Diameter transversa
Cevap C
82 TUS’U KAZANDIRAN DOĞRU ADRES
Kemik pelvisin en dar yeri: interspinöz mesafe
Pelvik girimin en dar çapı: konjugata obstetrika dır.
116. Yirmiüç yaşında G1P0 olan 39 haftalık hasta aktif eylemdedir.
Muayenede makat prezentasyon olduğu tespit ediliyor.
Muayeneden 2 dakika sonra aniden amniotik membranlar
rüptüre oluyor ve kordon vagenden prolabe oluyor.
Bu aşamada bu hasta için aşağıdakilerden hangisi en
uygundur?
A) Anne monitörize edilip sol yana çevrilip takibe alınır
B) Kordon tutularak geri yerleştirilir
C) Acil sezaryene alınır
D) Kordon görüldüğü yerde klemplenmelidir
E) Oksitosin indüksiyonu başlanır
Cevap C
Umbilikal Kord Prezentasyonu ve Prolapsusu
• Fetal membranların açılmasını takiben, umbilikal
kordun alt uterin segmentte, prezente olan fetal
kısmın yanında (gizli) ya da doğum kanalında, önünde
olmasıdır.
• Umbilikal kordun, servikal os’ta intakt membranlar
ile fetal baş arasında olması durumuna ise kordon
prezentasyonu adı verilir.
• En sık transvers situs (%20) nedeniyle ortaya çıkar,
daha sonra ayak geliş (%15) önemli risk faktörüdür.
Umbilikal kord prolabe olduğunda perinatal morbidite
ve mortaliteyi düşürmek için acil sezaryan yapılmalıdır.
117. Aşağıdakilerden hangisi antenatal kanama nedenlerinden
biri değildir?
A) Uterin atoni
B) Plasenta previa
C) Dekolman plasenta
D) Vasa previa
E) Uterus rupture
Cevap A
Uterin Atoni:
• Postpartum erken dönemdeki (ilk 24 saat)
kanamaların ve sezaryan sonrası acil
histerektomilerin en sık nedenidir. Uterusun
kasılmasında sorun vardır:
• Uterin cerrahi
• Çoğul gebelik
•Makrozomik bebek doğumu
• Polihidramnios
• Aşırı oksitosin stimulasyonu
• Uterin relaksanlar (magnezyum sülfat, ritodrin)
• Koryoamnionitis
• Hızlı doğum, uzamış doğum
• Grand multiparite bilinen risk faktörleridir.
118. Otuzbeş yaşında 6 ay ara ile yapılan servikal smear
sonuçlarının her ikisindede ASCUS saptanan hastaya
yaklaşımda bir sonraki yaklaşım ne olmalıdır?
A) 6 ay sonra smear tekrarı
B) Kolposkopi eşliğinde servikal biyopsi
C) Servikal koterizasyon
D) Konizasyon
E) Histeroskopi
Cevap B
Atipik skuamöz hücrelerin (ASC) varlığı
• ASC–US varlığında 3 farklı yönetim uygulanabilir:
• Seri servikal sitoloji: Servikal smear, ard arda en az 3
normal smear elde edilinceye kadar, 4–6 ay aralarla
tekrar edilir. Ardışık smearlarda tekrar anormal bulgu
tespit edilirse hasta hemen kolposkopiye refere edilir.
• HPV testi: Risk grubunda öncelikle HPV testi veya
direkt kolposkopi uygulanabilir. HPV pozitif gelen
olgular kolposkopiye refere edilir.
• Kolposkopi: Kolposkopi negatif olan olgular, tekrar seri
servikal sitoloji takibine alınmalıdır.
• ASC–US dışında kalan diğer tüm skuamöz hücre
anormallikleri (ASC–H, LGSIL ve HGSIL) kolposkopiye
refere edilir.
119. Aşağıdakilerden hangisi endometrium kanseri için risk
faktörü değildir?
A) Ovulasyon
B) Obezite
C) Erken menarş
D) İnfertilite
E) Granüloza hücreli over tümörü
Cevap A
83DENEME SINAVI – 40
ENDOMETRİAL HİPERPLAZİLER
• Endometrial stroma ve bezlerin östrojenik
hiperstimulasyona bağlı olarak fizyolojik durumun
abartılı şekli ile karsinoma in situ arasında değişiklik
gösteren biyolojik ve morfolojik olarak farklılaşma
spekturumunu yansıtan lezyonlar serisidir.
• Endometriumun en sık gözlenen benign lezyonudur.
• En sık anovulasyona bağlı gelişirler.
• Premalign lezyonlardır.
• Peri ve postmenopozal dönemde daha sık görülürler.
ETİYOLOJİ
• Anovulasyon (PCOS, adolesan ve premenopozal
dönem)
• Nulliparite
• Endojen östrojen üreten tümörler ve ya patolojiler
(granüloza hücreli tümörler, teka hücreli tümörler,
adrenokortikal hiperplazi, ovaryan stromal hiperplazi)
• Prosgesteronsuz eksojen östrojen kullanımı
• Erken menaş, geç menopoz
• Obezite
• Meme kanseri tedavisinde uzun süreli tamoksifen
kullanımı
• Karaciğer yetmezliği
120. Reinke kristalleri aşağıdaki over tümörlerinden hangisinde
gözlenir?
A) Seröz kistadenokarsinom
B) Brenner tümörü
C) Granüloza hücreli over tümörleri
D) Sertoli– leydig hücreli over tümörleri
E) Disgerminom
Cevap D
• Psammoma cisimleri seröz over tümörlerinde
• Walthard adacıkları, coffee–bean manzarası
brenner tümörlerinde
• Schiller–Duval cisimcikleri endodermal sinüs
tümörlerinde
• Call– exner cisimleri granüloza hücreli tümörlerde
• Reinke kristalleri sertoli– leydig hücreli tümörlerde
görülür.