31
KATOLİ K Kİ Lİ SES İ 'l'l İ N,KURrULl)ş ÖGRE Tİ Sİ ı sı NDAN YAHUDI LIGE VE ISLAM' A BAKıŞı Doç. Dr . Baki ADAM Giriş Di nl er in varoluş nedeni , insanlan ku rt ul uş a ul aş t ı rmakt ı r . Her din, ins anl ara ebedı hayatta kurtuluş a ula ş t ıra cak reçe tel er sun ar. Dinleri birbi- rin den ayı ran ve farkl ı laş t ıra n da, onla rın sunduk tan bu reçe tele rdi r. Di nl er in su ndu~ reçetelerin iki b oyut u vardı r . Bu nl ar, inanç ve amel  boyutudur. Dinler, müntesiplerinin kurtuluş a ulaş abilmesini sagıamak içi n bir tak ı m ina nç ve amel ilkeleri ort aya koy arlar. Mün tes ipl erine, bun - la ra uyu lmas ı n ı , ku rt ul u ş un bu i lk el ere uy ma kl a sag ı anaca~ te lk in ede rle r. Bu bak ı mdan dinlerin ço~ teke lci dir . Kendil erin in dış ı nd a baş ka  bir dinin kurtuluş vasıtası olabilece~ini kabul etmezler. Aslında bunu ileri sür en, dinin biz zat ken dis i de~ildir. Bu anl ayı ş dine, mün tes ipl er tarafı n- dan yüklenmiş ve zaman la dogma tik hale getirilmiş tir. Hind kıta sın ın en eski ve en kö klü din i olan Hinduizm'i n tar aft arl arı , Sa ns kritçe'de "Sanatana Dh ar ma" adı ver ilen Hi ndui zm'i tek gerç ek di n ve kurt ulu ş un tek va sıtası ola rak gör ürler. Buna gör e, di~ er bütün dini sis'" teml er Hinduizm'i n tah rif edilmiş ve ya yan l ış yo rumlan mış biç iml erid ir. S. Radh akri snan Hi nduizm hakk ı nda, "O, sadece Hi ndistan adı ver ile n co~afi lg ey le s ı n ı rl ı bi r di n de ~, ny an ı n en ücra ş elerine ka dar  yayı lmış bi r inanç sistemidir" derken!, hem Hi ndui zm'i n evrens el li~ni, he m de o nu n do~a l din o lma özel li ~ di le g et ir me kted ir . Klasik dönem ş ünür ler inden Şankaracharya' ya re, ha ki kat bi lgisini sagı ayan tek . bilgi kayna~ Veda lar 'dı r . Do lay ı s ı yla, bu k ut sal meti nl er in ot oritesini ta- nımaya n büt ün felse fi ve din i ekollerin ki ş iyi ayn ı ger çekli~e göt üren al- tern ati f yollar olarak gö 1mel er ine imkan yokt ur. Çünk ü, tek gerçeklik ola n Nir gun a Bra hma 'nı n mah iye tiy le ilgi li, bir bir inden farklı ve çeliş kili anl ayış lar söz konusu olamaz. Bu ned enle, Ved alar ' ın oto rit esi ni tanı ma- ı. Bk z. Ali lhs an Yitik, "Hinduizm'in Di ğ er Din ler e Bak~!", Din ler Tarih i Ara ş tı r - maları  L Dinler Tarihi Der neğ i Yay ınları , Ank ara 1998, s.130.

Baki Adam-Katolik Kilisesinin Kurtulus Ogretisi Acisindan Yahudilik Ve Islama Bakisi

Embed Size (px)

DESCRIPTION

Baki Adam-Katolik kilisesinin kurtulus ogretisi acisindan yahudilik ve islama bakisi.pdf

Citation preview

Page 1: Baki Adam-Katolik Kilisesinin Kurtulus Ogretisi Acisindan Yahudilik Ve Islama Bakisi

7/17/2019 Baki Adam-Katolik Kilisesinin Kurtulus Ogretisi Acisindan Yahudilik Ve Islama Bakisi

http://slidepdf.com/reader/full/baki-adam-katolik-kilisesinin-kurtulus-ogretisi-acisindan-yahudilik-ve-islama 1/30

KATOLİK KİLİSESİ'l'lİN,KURrULl)ş ÖGRETİSİAÇısıNDAN YAHUDILIGE VE ISLAM'A BAKıŞı

Doç. Dr. Baki ADAM

Giriş

Dinlerin varoluş nedeni, insanlan kurtuluşa ulaştırmaktır. Her din,insanlara ebedı hayatta kurtuluşa ulaştıracak reçeteler sunar. Dinleri birbi-rinden ayıran ve farklılaştıran da, onların sunduktan bu reçetelerdir.

Dinlerin sundu~ reçetelerin iki boyutu vardır. Bunlar, inanç ve amel boyutudur. Dinler, müntesiplerinin kurtuluşa ulaşabilmesini sagıamak 

için bir takım inanç ve amel ilkeleri ortaya koyarlar. Müntesiplerine, bun-lara uyulmasını, kurtuluşun bu ilkelere uymakla sagıanaca~ telkinederler. Bu bakımdan dinlerin ço~ tekelcidir. Kendilerinin dışında başka

 bir dinin kurtuluş vasıtası olabilece~ini kabul etmezler. Aslında bunu ilerisüren, dinin bizzat kendisi de~ildir. Bu anlayış dine, müntesipler tarafın-dan yüklenmiş ve zamanla dogmatik hale getirilmiştir.

Hind kıtasının en eski ve en köklü dini olan Hinduizm'in taraftarları,Sanskritçe'de "Sanatana Dharma" adı verilen Hinduizm'i tek gerçek dinve kurtuluşun tek vasıtası olarak görürler. Buna göre, di~er bütün dini sis'"

temler Hinduizm'in tahrif edilmiş veya yanlış yorumlanmış biçimleridir.S. Radhakrisnan Hinduizm hakkında, "O, sadece Hindistan adı verilenco~afi bölgeyle sınırlı bir din de~, dünyanın en ücra köşelerine kadar yayılmış bir inanç sistemidir" derken!, hem Hinduizm'in evrenselli~ni,hem de onun do~al din olma özelli~ dile getirmektedir. Klasik dönemdüşünürlerinden Şankaracharya'ya göre, hakikat bilgisini sagıayan tek 

. bilgi kayna~ Vedalar'dır. Dolayısıyla, bu kutsal metinlerin otoritesini ta-nımayan bütün felsefi ve dini ekollerin kişiyi aynı gerçekli~e götüren al-ternatif yollar olarak görü1melerine imkan yoktur. Çünkü, tek gerçeklik olan Nirguna Brahma'nın mahiyetiyle ilgili, birbirinden farklı ve çelişkili

anlayışlar söz konusu olamaz. Bu nedenle, Vedalar'ın otoritesini tanıma-

ı. Bkz. Ali lhsan Yitik, "Hinduizm'in Diğer Dinlere Bak~!", Dinler Tarihi Araştır-maları   L Dinler Tarihi Derneği Yayınları, Ankara 1998, s.130.

Page 2: Baki Adam-Katolik Kilisesinin Kurtulus Ogretisi Acisindan Yahudilik Ve Islama Bakisi

7/17/2019 Baki Adam-Katolik Kilisesinin Kurtulus Ogretisi Acisindan Yahudilik Ve Islama Bakisi

http://slidepdf.com/reader/full/baki-adam-katolik-kilisesinin-kurtulus-ogretisi-acisindan-yahudilik-ve-islama 2/30

196   BAKİADAM

yan ve bu kutsal metinleri güvenilir bir bilgi kaynağı olarak görmeyenCaynizm ve Budizm gibi dinler, Hindu bilginler tarafından heretik (nastika) olarak değerlendirilmişlerdif.

Hindulann Sanatana Dharma için taşıdıklan inancın benzeri, Müslü-man ve Hıristiyan inançlannda ~a görülür:. Müslüman inancına göre,Allah'ın katında makbul tek din ısıam'dır". ısıam, bütün peygamberlerintebliğ ettiği fıtrat dininin adıdır. Ondan başka din söz konusu değildir. Bir hadise göre, doğan her çocuk bu fıtrat dini üzere doğar. Ailesi onu sonra-dan kendi dinine çevirir.

Kur'~n-ı Kerim'de, İsıam'ın dışında başka bir inanca sahip olanlar-dan, Yahudiler, Hıristiyanlar, ¥ecusiler veya Sabiner gibi, sadece münte-siplik isimleriyle bahsedilir. Isimleri geçen bu gruplardan (Mecusiler hariç) Allah'a ve ahiret gününe inanıp iyi amel işleyenlerin Allah tarafın-dan mükafatlandırı1acağı, onlar için korkunun bulunmadığı bildirilit. On-ların iyi ve güzel bazı davranışlara sahip bulunduklanndan bahsedilir ve bu davranışlan övülür 7•   Müslüman bilginlerin çoğu,. bu ayetlerdeki husu-sun tsl~ ortaya çıkmadan önce geçerli olduğuna, IsI~ geldikten sonrageçerliğinin kalmadığına inanmaktadırlar'. Dolayısıyla, Müslümanlann

genel inancına göre IsI~ dışında hiçbir din insanın kurtuluşuna vesileolamaz. Kurtuluş, sadece IsI~'a dahilolup iyi amel ~şlemekle elde edile- bilir. Bu genellemeyle birlikte Müslüman bilginler, ısıam'ın mesajı ula ş-madan ölen kimseleri, kendi kusurlan bulunmadığı için, kurtuluştan uzak tutmamışlardır.

Hıristiyanlarm, Hıristiyanlık dışındaki dinler ve bu dinlerin bağWan-nın kurtuluşuyla ilgili yaklaşımlan tarihi bir gelişim göstermektedir. Hı-

2. Bkz. Yitik, sf. 13ı.

3. Yahudi inancı, bu bakımdan farklılık gösterirler. Yahudiler, Allah'ın, Tevrat'ınhükümIeriyle amel etmeyi sadece Yahudi ırkına buyurduğuna, diğer ırk mensuplarınınYahudiliğe dahil olmak gibi bir zorunluluklarının bulunmadığına inanırlar. Yahudi din

 bilgini rabbilerin öğretisine göre, Nuh'un Yedi Kanunu olarak tanırrılanan inanç ve ahlaklailgili yedi temel prensibi kalben benimseyen ve uygu1ayarılar ahiret hayatında kurtuluşuelde edebilirler. Allah, işledikleri amellerin karşılığıru onlara ahiret hayatında verir. Fakat,"Nuhiler" adım verdikleri bu kimselerle Yahudiler arasında ahiret hayatında derece farkıolm. Yahudiler, Hıristiyanlan ve Müslümarılan Nuhiler kategorisine koyup, onların kendiinançlarında kurnıluşlarının mümkün olduğunu söylerler. Bununla birlikte, Hıristiyarılığıve ıslim'ı gerçek din olarak tanımazlar. (Bkz. Baki Adam, "Yahudiliğin Hıristiyarılığa veİslim'a Bakışı", A.ü. nahiyat FaktUtesi Dergisi, Ankara 1998, Cilt: XXXVII.)

4. Bkz. Al-i İmran, 19.5. Bkz. Buhari, Cimiu's-Sahih, EI-Mektebetu'l-lslami, lstanbul 1979, Cenili 80;

Müslim, Cimiu's-Sahih, çağn Yayırılan, Istanbul 1981, Kader 22.6. Bkz. Bakara, 62; Maide, 69.7. Bkz. Al-i lmran, 113-115.8. Bkz. Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır, Hak Dini Kur'an Dili, Eser Neşriyet, ls-

tanbul1979, I!372-375.

Page 3: Baki Adam-Katolik Kilisesinin Kurtulus Ogretisi Acisindan Yahudilik Ve Islama Bakisi

7/17/2019 Baki Adam-Katolik Kilisesinin Kurtulus Ogretisi Acisindan Yahudilik Ve Islama Bakisi

http://slidepdf.com/reader/full/baki-adam-katolik-kilisesinin-kurtulus-ogretisi-acisindan-yahudilik-ve-islama 3/30

KATOLİK KlLtSES1NtN KURTULUŞ OGRETlSt AÇıSıNDAN 197

ristiyan kutsal kitaplannda dilli inancın muhtelif şekillerinden bahsedil-

miştir. Fakat Kilise, XV. yüzyılın ortalanna kadar bu inanç şekillerindenve daha sonra ortaya çıkan dinlerden ciddi şekilde bahsetmeyi gerekligörmemiştir. Bunun nedeni, Kilisenin Hıristiyanlık'tan başka din tanıma-masıdır. Kilise, insano~unun dilli tarihinde Yahudilige az da olsa yer ver-mekle birlikte, Hıristiyanlıgın çıkışından sonra, Yahudilik de dahilolmak üzere, hiçbir dini geçerli saymamıştır. Buna bagıı olarak, zamanla, "Kili-se dışında kurtuluş yoktur" (Extra Ecclesiam Nulla Salus) ögretisi Kilise-nin resmi ögretisi haline gelmiştir. Kilisenin anlayışına göre, Hıristiyanlı-gın dışında kalan sözde dinler kaba ve ilkeldir. Bu dinler, Eski Ahid 

 peygamberlerinin şiddetle reddettikleri dinlerden faddı degildir. Nasıl ki

Yahudilik çevresindeki dinleri ortadan kaldınp tek din haline gelmişse,Hıristiyanlık da bütün dinleri yutacak ve, zamanla, Hıristiyanlık dışında

hiçbir din kalmayacakur.

Akdeniz'in çevresindeki ülkelerdel'! ibaret küçücük bir dünya tanıyanKilise, bu dünyada yaşayan insanların Incil'i tanımamalan için hiçbir se-

 bebin bulunmadıgına inanmış ve bu inanca bagıı olarak, Kilise dışındakalanlann ebedi olarak cehennem ateşiyle cezalandınlacaklannı ilan et-miştir. Daha sonra, XV. yüzyıldan itibaren başlayan cografi keşifler sonu-cunda dünyanın sadece Akdeniz'in çevresinden ibaret olmadıgının anla-şılması üzerine Hıristiyan teologlar, insanlıgın kurtuluşuyla ilgili eskigörüşleri yeniden gözden geçirmeye başlamışlardır. Çünkü bu keşifler so-nucunda, ıncil'in mesajının ulaşmadıgı sayısız putperest topluluklarla kar-şılaşılmışbr. Kısa zamanda bu toplulukların ıncil'le tanışunlmalan pek mümkün görünrnediginden, bu topluluklann hepsini cehennemlik olarak degerlendirmek, Hıristiyan teologlann vicdanını rahatsız etmiştir. İncil'letanışmayan bu topluluklann "Tann'nın evrensel kurtuluş pıanı "ndaki ko-numu, Hıristiyan teologlar arasında ciddi tartışmalara yol açmıştıro.Fakat bu tartışmalar Hıristiyanlann genelini etkilememiş, bir gün bütündünyanın mutlaka Hıristiyanlaşacagı inancı Hıristiyanlar arasında yaygın-

ııgınt korumuştur. XIX. yüzyılın ikinci yansından itibaren Hıristiyan dün-yanın güçlenmesi ve zamanla siyasi ve askeri büyük başanlar kazanması,

 bu inancının çok y~n zamanda gerçege dönüşecegi umudunu dogurmuş-tur. Hatta, 191O'da Iskoçya'nın Edinburg kentinde yapılan Dünya Misyo-nu Konferansı'nda, Büyük Britanya gibi Hıristiyan ülkelerin Hıristiyanolmayan büyük ülkelere karşı kazandıgı zaferlerden dogan taşkınlıkla, bütün dünyanın on yıl içinde Hıristiyanlaşacagı kehanetinde bulunulmuş-tur!. Fakat, bu kehanet gerçekleşmedigi gibi,   II.Dünya Savaşı sonrasında

9. W.MWan. Modem Dünyada İslam Vahyi, çev: Mehmet S. Aydın, Ankara 1982,sf. 18.

10. Bkz. Francis A. SulIivan, Salvation Outside the Church, USA 1992, sf. 69;Aylward Shorter, Toward a Theology of Inculturation, USA 1995 (dördüncü baskı), sf.92-93. Hıristiyan teologlar arasındaki tartışmalar hakkında detaylı bilgi için bkz. Sullivan,

sf. 69-81.

Page 4: Baki Adam-Katolik Kilisesinin Kurtulus Ogretisi Acisindan Yahudilik Ve Islama Bakisi

7/17/2019 Baki Adam-Katolik Kilisesinin Kurtulus Ogretisi Acisindan Yahudilik Ve Islama Bakisi

http://slidepdf.com/reader/full/baki-adam-katolik-kilisesinin-kurtulus-ogretisi-acisindan-yahudilik-ve-islama 4/30

198   BAKlADAM

durum ters yönde gelişmiştir. 1949 devriminden sonra Çin uyanmış ve

güçlenmiştir. Hindistan, Mahatma Gandhi liderliğinde yürütülen bağım-sızlık hareketini 1947 yılında başarıyla sonuçlandımuş ve Büyük Britan-ya'dan bağımsızlığını kazanmışnr. Bağımsızlıktan sonra güç kazananHindistan, Kuzey Amerika ve Avrupa'ya kültür ihraç etmeye başlamışnr.Bunun neticesinde, Krişna hareketi gibi modern dinı düşünce akımlan,Hıristiyan Batı dünyasında etkisini amrmıştır. Filistin'e yapılan siyonistgöçler sonucunda 1948'de Yahudiler, Katolik}.erin inancının tam tersinigerçekleştirerek, kutsal topraklarda bağımsız ısrail Devleti'ni kurmuşlar-dır. Böylece, yıllardır yok olmasını bekledikleri Yahudilik güç kazanmış;Martin Buber, Franz Rosenzweig, Abraham Joschua Heschel, Josef Solo-

veitchik gibi yetkin Yahudi düşünürler Tevrat'ın mesajının çağdaş yoru-munu Batı'ya taşımışlardır. Bunun y~nda, Müslüman dünyasında da bir uyanış başlamışnr. Muhammed Ikbal gibi M.üslüman düşünürler,Kur'an'ın mesajını modern zamana çevirmeyi ve Islfun'ın fikri' değişimgücünü örneklerle göstermeyi başarmışlardırıı.

Sonuç olarak, koloni sisteminin çöküşü, iletişimdeki devrim, plura-list toplumun doğuşu, Hıristiyanı, yüz yüze geldiği ve yakından tanıdığıdinlerin anlamı üzerinde düşünmeye sevketmiştir. Beşeri' ilimler sahasın-daki yeni keşifler, dünya nüfusu hakkındaki istatistikı veriler, bütün gay-retlere rağmen, insanlık tarihinde İsa'yı Tanrı olarak tanıyan ve ona ina-nan Hıristiyanların çok küçük bir dilimi oluşturduğunu göstermiştir.Yirminci yüzyılın ortalanndaki bu olaylar, Hıristiyanlığın diğer dinleriortadan kaldınp tek din haline geleceği şeklindeki Ortaçağ anlayışını dageçersiz kılmıştır. Aynca bu olaylar, Hıristiyanlık'tan başka dinlerin detarihte hatırlanmaya değer manevı başarılar elde etmiş olduklannı ortayakoymuştur. Bu ise, dünyanın diğer dinleri üzerinde öncekinden daha şid-detli teolojik tartışmalan doğurmuştur 3•   Bir çok büyük Hıristiyan teolo-gu, başka dinlere mensup kişilerin kendi dim gelenekleri içinde kurtuluşaulaşabileceklerini söylemeye başlamıştır 4•   Bazı teologlar da, Hıristiyanlı-ğın evrensel fıtrat dini ol.duğu anlayışından hareketle, Hıristiyanlık dışıdinlere mensup olanlan "Isimsiz Hıristiyanlar" olarak değerlendirme yo-luna gitmiş ve bunlar için kurtuluş reçeteleri hazırlamışlardır. Bunlann

 başında, meşhur Katolik teolog Karl Rahner gelmektçdir. Karl Rahner,ilk defa Aziz Justin'in (100-163) fikirlerinde görülen "Isimsiz Hıristiyan-lar" anlayışını   iS bir öğreti şeklinde geliştirmeye çalışmıştır.   0,diğer halk-ların kültürlerinde ve dim sistemlerinde yer alan bazı unsurlan Mesihl

11. Bkz. Kar1-losef Kusche1. "Dünya Dinleri Par1amenıosu", çev: Nevzat Yaşar Aşı-koğlu, Evrensel Bir Ahlaka Doğru, içinde, Gün Yayıncılık, Ankara 1995, sf. 87.

12. Kuschel, sf. 88089.13. Bkz. The Christian Faith in the Doctrinal Documents of the Catholic Church,

Editör:   l. Neuner - 1. Dupuis, Collins Liturgical Publications, Gr Britain 1986 (üçüncü baskı) (CFDDCC), sf. 273; Sullivan, sf. 104.

14. Wat!, Islam Yalıyi, sf. 19.15. Bkz. Sullivan, sf. 15.

Page 5: Baki Adam-Katolik Kilisesinin Kurtulus Ogretisi Acisindan Yahudilik Ve Islama Bakisi

7/17/2019 Baki Adam-Katolik Kilisesinin Kurtulus Ogretisi Acisindan Yahudilik Ve Islama Bakisi

http://slidepdf.com/reader/full/baki-adam-katolik-kilisesinin-kurtulus-ogretisi-acisindan-yahudilik-ve-islama 5/30

KATOLlK illtSESINtN KURTULUŞ OGRETlsı AÇıSıNDAN 199

vahyin ürünleri olarak gönnüştür. On~ "vaftiz edilmemiş Hıristiyanlar"

olarak değerlend~rdiği halklar, bunlan Isa Mesih aracılığıyla kazanmışlar-~ır. Fakat onlar, Isa Mesih'in farkında değildirler. Her ne kadar, tarihle veIsa Mesih'in geleneğiyle irtibat halinde olmasalar da, yaşamlannda onungizemini hissetmektedirler. Misyonerler, kendi kültürleri ve dini sistemle-ri içinde o halklara İsa Mesih'i tanıtarak onlann kurtuluşunu sağlamalıdır-

lar l6•

KATOLİK KİLİsESİ AÇıSıNDAN YAHUDİLİK VE İSLAM

Hıristiyanl;ığın, dolayısıyla Katolik Kilisesi'nin diğer dinler arasındaYahudiliğe ve Islfull'a bakışı farklılık gösterir. çünkü bu üç din arasında,diğerlerinden farklı olarak, köken iddiası bakımından ortaklık söz konu-sudur. Hıristiyanlık gibi Yahudilik ve İsıfull, kaynağım Hz. İbrahim'e da-yandınnaktadır. Her üç din, Hz. İbrahim'in "milletinden" olma ve onutemsil etme iddiasındadır. Hıri,stiyanlık, esas bakımından Yahudiliğin id-diasım tanımakta ve onu Hz. ıbrahim'in mirasçısı olarak kabul etmekte-dir. Fakat bu mirasın daha sonra Kiliseye geçtiğini iddia etmektedir. Bu-nunla birlikte, kendisinden sonra ortaya çıkan tslfull'ın iddiasım tanımama

konusundaki tavnm sürdünnektedir 7•

. Köken konusundaki iddialann yanında, Hıristiyanlık1a Yahudilik veısıfull arasında teolojik bakımdan da ortak noktalar bulunmaktadır. Buortak noktalar, üç din arasında, en son ve en mükemmel tek din olma açı-sından tartışmalar doğünnuştur. Bu tarnşmalar, zamanla, siyası, askeri've ekonomik alanlarda çatışmalara yol açmıştır. Bu bakımdan bugün, Ka-tolik Kilisesi'nin Yahudilere ve Müslümanlara yaklaşımında halledilmesigereken öncelikli problemler bulunmaktadır.

A. KATOLİK KİLİSESİ'NİN YAHUDİLİGE BAKıŞı

Bugün Hıristiyanlık nazarında diğer dinler söz konusu olunca, Hıris-tiyanlığın birinci derecede önem verdiği din Yahudilik olmaktadır. Bununen önemli sebebi, İsa'nın Ferisi geleneğine göre yetişmiş bir Yahudi ol-masıdır. Aynca, ilk Hıristiyanlar da Yahudi kökenlidir. Bu bakımdan, Hı-ristiyanlığın Yahudilikle bir köken bağı bulunmaktadır. Hıristiyanlık, her ne kadar Yahudiliğin iptal edildiğini, Yahudilerin seçilmişliğinin Kiliseyegeçtiğini iddia etse de, Yahudi kutsal metinlerini kendi kutsal metinleri

16. Bkz. Shorter. sf. 99.

17. Bkz. Krister Stendahl, "Hıristiyanlık Açısından Musevilik ve lslam", lbrahimiDinlerin Diyaloğu. Editör: ısmail Raci Farulü, çev: Mesut Karaııahan. Pınar Yayınları, ls-

tanbu11993, sf. 47.18, Bkz. Hıristiyan İnancı, Kutsal Kitaplara, Kilise Babaları ve Belgelerine Göre

Açıklanan Hıristiyan Gerçekleri, İngilizce ve Fransızca metinlerden çev: Leyla Alberti,

Kurtişmatbaasl.tstanbuI1984. sf. 175-176.

Page 6: Baki Adam-Katolik Kilisesinin Kurtulus Ogretisi Acisindan Yahudilik Ve Islama Bakisi

7/17/2019 Baki Adam-Katolik Kilisesinin Kurtulus Ogretisi Acisindan Yahudilik Ve Islama Bakisi

http://slidepdf.com/reader/full/baki-adam-katolik-kilisesinin-kurtulus-ogretisi-acisindan-yahudilik-ve-islama 6/30

200 BAKlADAM

olarak gönnekte ve Yahudileri "Tann'nın evrensel kurtuluş pıanı"nda rolvennektedir. Dolayısıyla bu, Katolik Kilisesi'nin de Yahudiliğe ve Yahu-dilere bakışının çerçevesini oluştunnaktadır l8•

Katolik Kilisesi'nin Yahudiliğe ve Yahudilere bakışını, tarihı gelişi-mi içinde, çatışma ve uzlaşma dönemi olarak iki döneme ayırarak incele-mek mümkündür.

1. çatışma Dönemi

Genelde bütün Hıristiyanlığın, özelde de Katolik Kilisesi'nin Yal!u-

diliğe ve Y ahudilere b~şı, tarim süreçte bir gelişim göstermektedir.   nkdönemde Yahudilerin ısa'ya ve onun öğretilerine karşı şiddetli muhalefetgöstenneleri, Yahudiliğe ve Yahudilere karşı olumsuz bir havanın doğ-masına yol açmıştır. Bu olumsuz hava, ba~ta İncil'ler olmak üzere bütünHıristiyan kutsal metinlerine yansımıştır. üzellikle, Hell~nistik anlayışınHıristiyanlığa hakim olmasından sonra kaleme alınan ve ıskenderiye oku-lunun Helienistik felsefesini yansıtan Yuhanna İncili'ndel9  bu durum çok daha belirgindir. Si.noptik İnciller'de Yahudilik ve Yahudiler tamamendışlanmazken, son ıncil Yuhanna'da Yahudiler, mezhep adlarıyla değilde "Yahudiler" adıyla tanımlanmıştır. Ferisilerden, Soferimden (Yazıcı-

lar) ve diğer Yahudi gruplanndan sadece "Yahudiler" olarak bahsedilmiş-tiro. Böylece bu İncil'de, Yahudiler ayn bir millet ve Yahudilik ayn bir din şeklinde takdim edilmiştir. Buna bağlı olarak, İsa ile Yah~dilik ara-sında, zamanla artan bir mesafe tesis edilmiştir. Sinoptik Inciller'de,"Tevrat'tan bir nokta bile yok olmayacak"ıı denirken, Yuhanna'da "Sizinşeriatınızda yazılıdır"22 denilmeye başlanmıştır. Bu gibi ifadelerle, Hıristi-yanlığın Yahudilik'ten ayn bir inanç sistemi olduğu ortaya konmuştur.Bum~pekiştinnek için, Sinoptik İnciller'le beraber bu İncil'de, Havarilerinaslı ıbranice olan isimleri Yunanca'ya çevrilmiş; Yohanan "Yuharma"(John), Matityahu "Matta" (Matthew), Şimon "Sayının" (Simeon) olmuş-

tur. Sadece, ısa'yı ele veren hain Yehuda İşkariyot'un ismi değişmemiş,onun ismi Yahudi ismi olarak kalmıştır. Aynca, Yahudilerin İsa'nın ölü-münü ısrarla istedikleri vurgulanıp, onun kanının sorumluluğu bütün Ya-hudilere yüklenmiştir. Matta'da, Romalı Vali Pontus Pilate'in, haça ger-meleri için İsa'yı Romalı askerlere verdiği ifade edilirken23, Yuhanna'daYahudilere teslim ettiği belirtilmiştifA. Bu nedenle Yahudiler, Hıristiyandünyasında bütün nesiller boyunca tann katili olarak görülmüş ve onlara

 büyük bir kin beslenmiştir. Bu kin, her nesilde katlanarak artmıştır. Yahu-

19. Bkz. Şaban Kuzgun. Dört İnciL, Yazılması Derlenmesi Muhtevası, FarklılıkIanve Çelişkileri, genişletilmiş ikinci baskı, Ankara 1996, sf. 178.20. Mesela bkz. Yuhanna, 2:13, 18; 6:41.21. Matıa, 5: 18.22. Bkz. Yuhanna, 87:17; 10:34.23. Bkz. Matta, 27:26-27.24. Bkz. Yuhanna, 19:16.

Page 7: Baki Adam-Katolik Kilisesinin Kurtulus Ogretisi Acisindan Yahudilik Ve Islama Bakisi

7/17/2019 Baki Adam-Katolik Kilisesinin Kurtulus Ogretisi Acisindan Yahudilik Ve Islama Bakisi

http://slidepdf.com/reader/full/baki-adam-katolik-kilisesinin-kurtulus-ogretisi-acisindan-yahudilik-ve-islama 7/30

KATOLİK KlLlSES1NtN KURTULUŞ OGRETlsı AÇıSıNDAN 201

diler bu konuda kendilerine karşı büyük. bir ~aksızlık yapıldığı kanaatin-

dedirler. Çünkü Hıristiyan dogmasına göre Isa, mutlak iradenin yerinegelmesi için Haç'a gerilmiş, insanlığın günahı için kurban edilmiştir. İsa,neticeyi göre göre, olaylann akışına kendini bırakmış, tedbir almamıştırs.Bu Tannsal iradenin gerçekleşme pıanında Yahudilere olumsuz bir rolverilmiştir. Yahudilerin bu rolü üstlenmeleri kendi istekleriyle değil,ItTannmn iradesiltyle olmuştur. Yahudiler, buna rağmen kendilerine kinduyulmasım haksız bulmaktadırlaf6.

İlk dönemin İncil'lere de yansıyan bu olumsuz havasına rağmen,Mabed'in M.S. 70'de Romalılar tarafından yıkılışına, hatta Bar Kohba is-

yamna kadar (M.S. 133-135) Hıristiyanlığın Yahudilik'le bağı, kısmen deolsa, devam etmiştir. Mabed'in yıkılmasından sonra Hıristiyanlar, Yahu-dilere karşı ilahi' hoşnutsuzluğun işaretlerini görmüş ve tedricen Yahudi-lik'ten uzaklaşmaya başlamışlardır. Bar Kohba isyanından sonra Yahudi-liğin bir süre yasaklanması üzerine Hıristiyan ileri gelenleri, yasaklanmış bir dinle Hıristiyanlığın bir işinin bulunmadığım ilan etmişlerdir. Yahudiolmayan Hıristiyanlann (goyim) Kilisede lider pozisyonuna yükselmesi,Yahudilik'ten kopuş sürecini daha da hızlandırmışttf'1. İznik Konsitilnde(325)2llHıristiyan Easter Bayramı'mn günü, Yahudi Fısıh bayramı ile aynızamana denk geldiğinden dolayı değiştirilmiştif 9•   Laodikya Konsili'nde

(343-348) Hıristiyanlann Şabat'ı kutsal gün olarak k~tlamalan yasaklan-mış, sadece Pazar kutsal gün ilan edilmiştifO. 787'de ıZnik'te toplanan ye-dinci genel konsilde3

! alınan 8 nolu kararda, tam gönülden ihtida etme-miş, Yahudi adet ve ibadetlerinden vazgeçmemiş kimselerin Kiliseyealınmaması, çocuklarımn vaftiz edilmemesi benimsenmiştir. Bu kararda,Yahudiliğin battl bir din olduğu da vurgulanmıştıf 2•   Floransa Konsiti'nde(1442)33 ise, Katolik Kilisesi dışında kalan diğer Hıristiyan gruplarla bir-likte Yahudilerin de ebedi cehennemle cezalandınlacaklan belirtilmiştif'4.

Hıristiyanlığın zamanla yayılıp gücünü artırmasından sonra, Yahudi-liğe ve Yahudilere karşı baskı da uygulanmaya başlanmışttr. Sinagog ya-

 pımma ve ibadetin yerine getirilmesine sınırlamalar getirilmiştir. Yahudi-

25. Bkz. Matta, 20:17-19.26. Bkz. Leo Trepp, A History of the Jewish Experience, New York 1973, sf. 139.27. Trepp, 138-139.28. Konsil hakkında bkz. Mehmet Aydın. Hristiyan Genel Konsilleri ve n.Vatikan

Konsili, Konya 1991, sf. 13-14.29. Trepp, sf. 140.30. Trepp, sf. 140.

31. Konsil hakkında genel bilgi için bkz. Dvomile, sf. 23-26; Aydın, HıristiyanGenel Konsilleri ..., sf. 22-24.32. CFDDCC, sf. 276. •33. Konsil hakkında genel bilgi için bkz. Dvomik, sf. 54--59; Aydın, Hıristiyan

Genel Konsilleri ..., sf. 40-44.34. CFDDCC, sf. 279.

Page 8: Baki Adam-Katolik Kilisesinin Kurtulus Ogretisi Acisindan Yahudilik Ve Islama Bakisi

7/17/2019 Baki Adam-Katolik Kilisesinin Kurtulus Ogretisi Acisindan Yahudilik Ve Islama Bakisi

http://slidepdf.com/reader/full/baki-adam-katolik-kilisesinin-kurtulus-ogretisi-acisindan-yahudilik-ve-islama 8/30

202   B AKl ADAM

lerin vatandaşlık haklan lasıtlanmıştır 5•   Kilise, Yahudilere karşı uygula-

nan baskılan bazı teolojik esaslara dayandınnıştır. Bu teolojik esaslar,şunlardır:

ı.   Tekvin 49:10, İşaya 7:14 ve Kutsal Kit.ap'ın diğer bir çok pasajın-da haber verilen Mesih, Haç'a gerilen Nasıralı ısa'dır.

2. İsrailoğullannın seçilmişliği, onlann işledikleri günahlar sebebiyleKiliseye geçmiştir. Kilise bu iddiaşına Eski Ahid'den deliller getinniştir.Kilisenin iddiasına göre Pavlus, ıbrahim'in gerçek. nesIinin Yahudiler değil, Hıristiyanlar olduğunu söylemiştir. Ona göre, ıbrahim'in neslinden

olan herkes onun evladı değildir; onun evladı, vade uyanlardır. Bu vadeuyanlar da Hıristiyanlardır 6•   Petrus'un I.Mekrubunda da Hıristiyan cema-~tler seçme nesil, mukaddes millet, has kavim olarak tanımlanmıştır 7•ısa'nın Yahudiler tarafından reddiyle Haç'a gerilmesi arasındaki ilgi ve Is-railoğullannın seçkinliğinin Kiliseye geçmiş olduğu inancı, bütün KiliseBabalan tarafından Yahudilere karşı kullanılmıştır.

3. İsa'nın Haç'a gerilmesinin cezası olarak Kudüs'deki Mabed yılaı-mıştır. Bu, Tann.'nın ısrail halkını redpettiğinin ifadesidir. Kalplerinin ka-tılığı sebebiyle ısrailoğullan, Tanrı ısa'nın dön~şüne kadar yeryüzünde

dolaşacaklardır. Sonra hepsi ihtida edecek ve Isa vasıtasıyla kurtuluşaerecektir.

4. Pavlus'un tasarrufuyla Yahudi şeriatı neshedilmiştir. Pavlus, mek-ruplannda, Yeni Ahid'in gelmesiyle Eski Ahid'in neshedildiğini öğretrniş-tir 8•

Başlangıçta sadece teolojik gibi görünen Kilise baskılannın gerekçe-leri, zamanla ön yargılara dönüşerek kitlelere de malolmuştur. Bundan ençok yararlananlar ise Kilise ve devlet kurumlan olmuştur 9•   Bu iki iktidar 

kurumu, yalnız dim çıkarlan açısından değil, bundan daha çok ekonomik ve siyası çıkarlan açısından; yayılmacı ve yağmacı girişimlerine kitledesteği sağlamak için, sebep olduklan bu kitlesel önyargılan daha da kö-rüklemiş ve böylece, Hıristiyan toplumlannda Yahudi düşmanlığının ge-lenekselleşmesine yol açmışlardır. Bu düşmanlık geleneğine, Reform ça-

35. Bu konuda geniş bilgi için bkz. Mark R. Cohen, Haç ve Hilal Altında OrtaçağdaYahudiler, çev: Ahmet Fethi, Sarmal Yaymevi, Istanbul 1997, sf. 59-86; Yalçın Sadak,Türkiyede Antisernitizm'in Tarihsel ve Güncel Temelleri, Şalom, Istanbul 17 Şubat 1993,yıl 46, sayı 2271, sf. 5.

36. Bkz. Romalılara, 9: 6-8.

37. Bkz. I.Petrus, 2:9.38. Bkz.   n.  Korintoslulara, 3:12-18; Ibranilere, 8: 13. Hıristiyanların Yahudiliğe iti-

razları hakkında daha detaylı bilgi için bkz. Hans Joachim Schopcs, The Jewish-ChristianArgument: A History of Theologies in Conflict, ıngilizceye çev: David E. Green, London1961, sf. 20-52; Cohen, sf. 189-192.

39. Cohen, sf. 85.

Page 9: Baki Adam-Katolik Kilisesinin Kurtulus Ogretisi Acisindan Yahudilik Ve Islama Bakisi

7/17/2019 Baki Adam-Katolik Kilisesinin Kurtulus Ogretisi Acisindan Yahudilik Ve Islama Bakisi

http://slidepdf.com/reader/full/baki-adam-katolik-kilisesinin-kurtulus-ogretisi-acisindan-yahudilik-ve-islama 9/30

KATOLİK KlLtSESIN1N KURTULUŞ ÜCRETtSt AçıSINDAN 203

ğında bir de milliyetçi boyut eklenmiştirw. Aydınlanınanın sonuçlanndan

olan Avrupa merkeziyetçiligi anlayışı ise, Yahudi düşmanlığını körükle-yen başka bir etken olmuşturu.

2. Uzlaşma Dönemi

Hıristiyanların Yahudiliğe ve Yahudilere karşı bu baskıcı tutumu, bütün şiddetiyle, II. Dünya Savaşı'nın sonuna kadar devam etmiştir. II.Dünya Savaşı'nda altı milyona yakın Yahudinin ölümü Kilisede yankıuyandırmış, Yahudilere karşı ister istemez bir sempati doğurmuştur. PapaXII. Pius Siyonist liderlerle buluşmuş, Nazi zulmünden duyduğu üzüntü-leri dile getirmiştir. Fakat, Filistin'de kurulacak bir Yahudi devletini des-teklemeyece~erini belirtmiştir'2. Bazı Hıristiyan teologlar bu soykırımıYahudilerin ısa'yı reddetmelerinin cezası olarak görürken, bir kısmı da kı-namıştır.

Hıristiyanları Yahudilere karşı tavır değiştirmeye iten en önemli olayise,.Yahudilerin II. Dünya Savaşı'nın hemen akabinde kutsal topraklarda bir ısrail Devleti kurmuş olmalarıdır. Katolikler, eskiden beri YahudilerinFilistin'e yerleşmelerine ve orada bağımsız bir devlet kurmalanna izin

vermemişlerdir. XiX. Asrın sonları ile XX. Asnn başlarında yoğunluk ka-zanan ve Yahudilerin eski topraklarında yeniden toplanınalannı hedef alan Siyonizm, Katolik otoriteler tarafından hiç de hoş karşılanınamıştır.Yardım isternek için 1904'te Vatikan'a giden Siyonizmin babası Theodor Herzl'e Papa X. Pius, sert bir şekilde, şu ceva:bı vermiştir: "Biz, bu hare-keti hoş karşılamayız. Yahudiler, Efendimiz ısa'yı tanımıyorlar. Bu yüz-den biz de Yahudileri tanımayız"43. Papa X. Pius, Yahudilerin Filistin'detoplanınaları halinde, daha da ileri giderek, Theodor Herzl'e şu tehditte bulunmuştur: "Eğer Filistin'e gelir ve halkınızı oraya yerleştirirseniz, he- pinizi vaftiz etmek için bütün rahiplerimiz ve kiliselerimizle orada hazır  bulunacağız"44.

İki dünya savaşı arasındaki dönemde Siyonist faaliyetlerin artması,Vatikan'da ciddi sıkıntılar doğurmuştur. Sıkıntı, Filistin'deki kutsal yerle-rin durumu ve Kilisenin bölge üzerindeki hakimiyetinden kaynaklanmış-

40. Luther, Kiliseye baş kaldırırken siyasi desteğini Alman derebeylerinden veköylü ayaklanmalarından alm~tır. Luther aynı zamada, amansız bir Roma ve Yahudi düş-manı olarak bugünkü Alman milliyetçiliğinin de temellerini atmışlır. Bkz. G. Barker,O'nun !zinde, Zafer Matbaası, İstanbul 1985, sf. 116.

41. Sadak, sf. 5.

42. George Emi1e hani, The Papacy and the Middle East, University of Notre DamePress, Indiana 1986, sf. 79.

43. Bkz. Sergio   i.   Minerbi, The Vatican and Zionism, Oxford University Press, New York 1990, sf. 100.

44. Bkz. Arthur Gilbert, The Vatican Council and the Jews, The World PublishingCompany, New York 1968,sf.107-108.

Page 10: Baki Adam-Katolik Kilisesinin Kurtulus Ogretisi Acisindan Yahudilik Ve Islama Bakisi

7/17/2019 Baki Adam-Katolik Kilisesinin Kurtulus Ogretisi Acisindan Yahudilik Ve Islama Bakisi

http://slidepdf.com/reader/full/baki-adam-katolik-kilisesinin-kurtulus-ogretisi-acisindan-yahudilik-ve-islama 10/30

204   BAKlADAM

tır. 4 Haziran 1922'de bir Alman Papalık elçisi, Filistin'deki gelişmeler 

hakkında verdiği raporda, Siyonistlerin gittikçe güçlendiğini ve Katolik-ler üzerinde hakimiyet sağladığını belirtmiş ve bunun hiç de iyi bir geliş-me olmadığını vurgu1amıştı~.

Kilisenin bütün engellemelerine rağmen F:ilistin'deki Yahudi nüfusuhızla artmış ve neticede, 1948'de bağımsız bir ısrail Devleti kurulmuştur.Modem, siyası, tam fonksiyonlu, başarılı bir ısrail Devleti, Kilise lider~e-rine sıkıntı vermiştir. Çünkü Kilise liderleri, Eski Ahid'den hareketle,   ls-railoğullarını kusurlu, siyası ve dini' birlik bakımından başarı sağlayama-yacak bir millet olarak görmüşlerdir. Yahudilerin 1948'de ısrail Devleti'nikurmalan onları şaşkınlığa uğratmış, bütün Yahudileri Hıristiyanlığa dön-dürme beklentilerinde hayal kınklığı yaratmıştır. Yahudilerin bu başansı,ya kısa süreli, geçici bir durum olarak değerlendirilecek, ya da Katolik te-olojisinde köklü bir değişikliğin yapılmasını gerektirecekti. Yatikan, İsra-il Devleti'nin varlığını k.abullenemedi ve onu resmen tanımayı reddetti.Bölgeden bahsederken "ısrail" yerine daima "Filistin" kelimesini kullan-maya özen gösterdi ve Kudüs'e uluslararası statü tanınmasını istedi46•

Diğer taraftan Yahudiler, Filistin'de İsrail Devletinin kurulmasını

 peygamberlerin kehanetinin gerçekleşmesi olarak görmüş, Hıristiyanlannasırlardır sürdüre geldikleri "Tann'nın eski ulusunu reddettiği" iddiasınınasılsız olduğunun bununla ortaya çıktığını ilan etmişlerdir47

Katolik Kilisesi'nin Yahudilere karşı davranış değiştirmesinin sebep-leri hakkında Yahudi araştırmacılar şunları zikretmektedirler:

1. Nazi zu1münün Kilise üzerindeki etkisi: Yahudilere göre, Hitler'inYahudilere karşı Nazi zulmünde Katolik Kilisesi'nin ve Papa'nın doğru-dan rolü vardır. Hitler'in "niMi çözümüne" Katolik Kilisesi ve Papa XII.

Pius bilfiil yardımcı olmuştur. Nazizm ile Katolik Kilisesi'nin Yahudilik karşıtı faaliyetlerini inceleyen Guenter Lewy, "Katolik Kilisesi ve NaziAlmanyası" adlı kitabında, 1933'te Hitler seçimle işbaşına geldiği zamarıAlman rahiplerin ari ırk teorisini benimsediklerini ifade ettiklerini zikret-miştir. Gunter Lewy'nin naklettiğine göre Kardinal Fulhaber, Eski Ahid'inYahudilerin düşüncesini yansıtmadığını, onların Tann tarafından yeryü-zünde ülkeden ülkeye göçebe olarak yaşamaya mahkum edildiklerini söy-lemiştir. Rahip Hilfrich ise, Yahudilerin Tann'yı öldürdüklerini ve lanetli

 bir topluluk olarak kalacaklarını iddia etmiştir. Rahiplere göre Hitler,"Tann'nın Yahudiliğe karşı yollamış olduğu bir çare" idi.

45. Bkz. Pinehas E. Lapide, lbree Popes and the Jews, Hawthom Books Ine., NewYork 1967, sf. 272-273.

46. Lapide, sf. 297.47. Waldemar Chrostowski, "New Christian Views of Judaism", TD 35:4 (Winter,

1988), sf. 319-320.

Page 11: Baki Adam-Katolik Kilisesinin Kurtulus Ogretisi Acisindan Yahudilik Ve Islama Bakisi

7/17/2019 Baki Adam-Katolik Kilisesinin Kurtulus Ogretisi Acisindan Yahudilik Ve Islama Bakisi

http://slidepdf.com/reader/full/baki-adam-katolik-kilisesinin-kurtulus-ogretisi-acisindan-yahudilik-ve-islama 11/30

KATOLlK KILISESINtN KURTULUŞ ÖÖRETlSI AÇıSıNDAN 205

Lewy'nin iddiasına göre, II. Dünya Savaşı sırasında Vatikan'ın başında

 bulunan Papa XII. Pius, açıkça Nazizmi desteklemiştir. 1942 yılı sonla-rında Papa ve çevresi, Nazi kamplarındaki vahşetten haberdar olmuştur.Bu konuda yazılı belgeler mevcuttur. 1942'de Yatikanıda görevli ikiABD'li diplomatm Papa'yı kitle katliamından haberdar edip bu durumdasuskun kalmasının manevi prestijine zarar getireceği hususunda kendisiniikaz eden diplomatlara Papa, Nazi rejimindeki Katolikleri zor durumda bırakmamak için müdahale etmeyi uygun bulmadı~nı söylemiştir. Papa,Yatikanım basın organı Osservatore Romano'nun muhabirine de bu konu-da şöyle demiştir: "Alman ordulannda görev yapan milyonlarca Katoliğevicdan azabı yaşatmak istemiyorum".

Papanın bu sessizliğine karşı, Katolik Kilisesi'nde kişisel bazı protes-tolar olmuştur. Fakat bu, Kilisenin tavn değildir. Savaş sona erip hesap-laşma zamanı geldiğinde, aynı Vatikan ve aynı Papa, Katolik Kilisesi'nin Nazilere kafa tuttuğuna dair demeçler vermeye başlamıştır. Papa, kişiselgirişimleri tüm Kiliseye malederek günah çıkarmaya çalışmıştır'8.

Şalom Gazetesinin Gunter Lewy'nin adı geçen kitabından aktardı~ bu bilgiler, Katolik Kilisesi'nin II. Vatikan Konsili'nde Yahudiler lehine

aldı~ kararlann bir nevi günah çıkarma kararlan olduğunu ortaya koy-maktadır. Bunu, Hıristiyan-Yahudi münasebetlerinin tarihi gelişimi üze-rinde çalışan Katolik araştırmacı teologlar da ileri sürmektedir'9. Yahudi-ler, Nazilerle Katolik Kilisesi arasındaki bu ilişkilerden faydalanarak Batı'dan bir çok taviz koparmayı başarmışlardır.

Katolik Kilisesi'nin Yahudilere karşı tavır değiştirmesinin diğer ikisebebi de şunlardır:

2. Ökümenik Hareketin, Hıristiyanları Yahudilerle olan ilişkilerini

yeniden değerlendirmeye itmesi.

3. İsrail Devleti'nin Hıristiyanlarca Batı demokrasisinin YakınDoğu'daki kalesi olarak görülmesi.

İşte bu nedenlerle Hıristiyanlar, özellikle fundamentalistler, Yahudi-1erle daha güçlü bir işbirliğinin savunucusu olmuşlardırSO.

48. Şalom, Istanbul 9 Aralık 1992, yıl 46, sayı 2261, sf. 9.49.   tUa.   Chrostowski, sf. 319; Reinhard Neudecker, 'The Catholic Church and the

Jewish Peeple", Vatican II: Assessement and Perspectives, Editör: Rene Latourelle, NewYork 1989,   m ı  282; Joseph P. Breıınan, 'The Roman Catholic Church And Judaism Sincethe Second Vatican Council", Religions in Dialogue (East and West), Editör: Z.P.Thundy, New York 1985, sf. 165.

50. Bkz. Alfred Kolateh, The Second Jewish BookofWhy, New York 1985, sf. 83-84.

Page 12: Baki Adam-Katolik Kilisesinin Kurtulus Ogretisi Acisindan Yahudilik Ve Islama Bakisi

7/17/2019 Baki Adam-Katolik Kilisesinin Kurtulus Ogretisi Acisindan Yahudilik Ve Islama Bakisi

http://slidepdf.com/reader/full/baki-adam-katolik-kilisesinin-kurtulus-ogretisi-acisindan-yahudilik-ve-islama 12/30

206   BAKlADAM

Bütün bunlar, Hıristiyanlan, Yahudiler ve Yahudilik hakkındaI9 ge-leneksel teolojik anlayışı yeniden ele alma gereğini hissettirmiştir. Once,II. Dünya Savaşı sırasındaki olaylar eleştirilerek, teolojik antisemitizminYahudilere karşı sürdürülen zulme kaynaklık etmemesi gerektiği söylen-meye başlanmıştır. Bu nedenle, ilk olarak 1947'de Hıristiyanlar Yahudi-lerle bir araya gelmiş ve Kiliselerin Yahudilere karşı tavnm değiştirmesion maddelik bir bildirgeyle karar altına alınmıştır. Bunu, daha sonra1948'de Amsterdam'da toplanan Dünya Kiliseler Konsili'nin   (WC C)   ka-rarları, 1950'de (Bad Schwalbach) Protestan ve Katolik teologların ortak 

 bildirgesi, yine Dünya Kiliseler Konsili'nin 1961 New Delhi bildirgesitakip etmiştir l.

Bunun yanında, 1950'nin sonundan itibaren Katolik Kilisesiyle İ~railarasında da bir yakınlaşma olmuştur. 1953'de Ortodoks Yahudiler Isra-il'deki misyoner okullanm kanun dışı ilan etmeye çalışmış ve bu hareketiİsrail hükümeti veto etmiştir. 1~54'de İbranice, yavaş yavaş Katolik litur-

 jide kullanılmaya başlanmıştır. ıbranice öğrenen Katolik rahiplerin sayısıgittikçe artmıştır. 1955'de ısrail hükümeti, 1948'de savaşta zarar görenKatolik Kilisesi'ne tazminat ödemeyi kabul etmiş ve Din İşleri Bakam,Vatikan temsilcisi Monsenyor Vergani'ye bununla ilgili tarihi çeki ver-miştir. Vergani, bu vesileyle, ısrail'le Vatikan arasındaki ilişkilerin düzel-mesi temennisinde bulu!1ffiuştur. Vergani, daha sonra, Vatikan'm itiraz et-memesi durumunda, ısrail'le Vatikan arasmda diplomatik ilişkininkurulmasmdan yana olduğunu da belirtmiştir 2•

Vergani'nin bu sözleri, Vatikan'm tarihi atmosferinde olumlu yankı bulmuştur. İsrail Flarmoni Orkestrası, Papa XII. Pius için Beethoven'ınYedinci Senfonisi'ni İCraetmiştir. Bu İCra,coşkun bir alkış ve övgü almış-tır. Papa XII. Pius, konse~en sonra sanatçılardan bazılarıyla özel bir gö-rüşme yapmış ve onlarla ıbranice konuşmuştur. Bir çok gazete bu olayıİsrail'le Vatikan arasında iyi yönde gelişen diyalogun bir işareti olarak 

yorumlamıştır. Fakat, takip eden aylarda, bunun boş bir gösteri olduğuanlaşılmıştır) .

Vatikan'ın ~srail'e karşı tutumunda ilk ciddi değişiklik, 1956'da mey-dana gelmiştir. ısrail hükümetinin Katalik kutsal mekanlarına yeni yollar açması üzerine Vatikan, Nasıra'da (Nazareth) Ortadoğu'nun en büyük Ka-tolik kilisesini yapmayı kararlaştırmış ve ihaleyi de İsrail'in en büyük mü-teahhitlik firmasına vennişti~. İsrail'in Filistin'deki Hıristiyanlann gü-venliğinin sagıanmasında gösterdiği yardımlar da Vatikan'm takdirleriylekarşılanmıştır Fakat bu olumlu hava, 1958'de Papalık yıllığının yayın1an-

sı.   Neudecker, sf. 282-283.52. Lapide, sf. 296-298.53. Lapide. sf. 297-298.54. Lapide. sf. 300.

Page 13: Baki Adam-Katolik Kilisesinin Kurtulus Ogretisi Acisindan Yahudilik Ve Islama Bakisi

7/17/2019 Baki Adam-Katolik Kilisesinin Kurtulus Ogretisi Acisindan Yahudilik Ve Islama Bakisi

http://slidepdf.com/reader/full/baki-adam-katolik-kilisesinin-kurtulus-ogretisi-acisindan-yahudilik-ve-islama 13/30

KATOUK Kll...lSES1NtNKURTULUŞ OGREl1Sı AÇISINDAN 207

masıyl~ bozulmuştur. Yıllıkta, İsrail Devleti'ne yer verilmemiştir. Bu

durum ısrail hükümetinde kırgınIık yaratmıştırs.

Yahuqilere karşı tavnn de~işmesini sa~layan hareketi başlatan, Ya-hudilerin "Iyi John" (John the Good) dedikleri Papa XXIII. John olmuş-tur. Asıl adı Angelo Giuseppe Roncalli olan Papa XXIII. John, 1958 son-

 bahannda Katolik Kilisesi'nde bir reform hareketi başlatmış; Katolik,Ortodosk, Protestan ve Yahudiler arasında ökümenik birli~n sa~anmasıiçin faaliyete girişmiştir. Papa, herkesin vicdanımn sesine göre Tann'yaibadet etme ve açıkça dinini belirtme hakkının bulundu~u açıklamış-tır 6•   O, geçmişi yargılamanın, haklıyı ve haksızı ortaya çıkarmanın bugüniçin faydasız oldu~u belirtmiştir. Kısaca o, geçmişi bir tarafa bırakıp

 bir araya gelmeyi teklif etmiştif1. Sonunda, Franız profesör Jules Isaac'inönerisiyle, bu amaca yönelik bir konsilin toplanmasına karar vermiştir.XXII~. John, Yahudilere karşı yapılanlann haksız oldu~u belirtmek için, ısa'ya hitaben şu meşhur duayı yapmıştır: "Şugün anlıyoruz ki, yüz-yıllann körlü~ bizim gözümüzü kapatmıştır. Oyle ki, Senin SeçilmişHalkım'mn güze1li~ni göremedik, onların yüzünde bizim seçkin kardeş-lerimizin asi1li~ini farkademedik. Farkına vardık ki, Kabil'in işareti alm-mızda duruyor. Senin sevgini unuttu~uz için, yüzyıllarca kardeşimizHabil bizim döktü~üz kanda yatU, gözyaşlan döktü. Onlann bedenin-de Seni ikinci defa Haç'a gerdi~imiz için bizleri bawşla. Çünkü biz neyaptı~ımızı bilemedik"58.

Bütün bunlardan sonra Papa XXIII. John, 1960'da Hıristiyan Birli~i-ni Sa~lama Sekretaryasım kurduntu. Sekretaryanın üçlü bir hedefi vardı:Hıristiyan birli~ini güçlendirmek, dini özgürlü~ garanti altına almak veYahudililde diyalogu geliştirmek 59•   Sekreterya, 1960'ın sonlarında bir "Yahudi Deklarasyonu" hazırladı. Deklarasyon tartışıldı ve gözden geçi-rildi. Daha sonra, II. Vatikan Konsili'nin di~er dinlerle ilgili kararlarınatemel oluşturdu60

Bu bahar havasında, Yahudi-Katolik ilişkileri iyileşmeye başladı.Sekretarya'nın tavsiyeleriyle, Katolik dokümanlan ve okul kitaplan göz-den geçirilip Yahudi aleyhtan kısımlar düzeltildi. Bir çok kardinal,İsa'mn Yahudili~ni hatırladı ve Papa XXIII. John hareketini destekler mahiyette faaliyette bulundu. Bazılan Yahudi sinagoglarına ziyaret ede-rek dua etti. Yahudilere karşı yapılanlardan dolayı bawşlanma diledi61•

55. Lapide, sf. 301.

56. E. E. Y. Hales, Pope John and His Revolution, New York 1965, sf. 58.57. Peter Nichols, The Pope's Divisions, Faber and Faber, London 1981. sf. 207.58. Lapide, sf. 31859. Nichols, sf. 165.60. Malacm Martin. Three Popes and the Cardinal, New York 1972, sf. 243.61. Bkz. Lapide, sf. 331-333.

Page 14: Baki Adam-Katolik Kilisesinin Kurtulus Ogretisi Acisindan Yahudilik Ve Islama Bakisi

7/17/2019 Baki Adam-Katolik Kilisesinin Kurtulus Ogretisi Acisindan Yahudilik Ve Islama Bakisi

http://slidepdf.com/reader/full/baki-adam-katolik-kilisesinin-kurtulus-ogretisi-acisindan-yahudilik-ve-islama 14/30

208   BAKİADAM

Papa XXIII. John, II. Vatikan Konsili'nin açılışını ilan eder eunez,

Hıristiyan Birliğini Sağlama Sekretaryasına, Yahudi aleyhtarlığına (anti-semitizm) ve Yahudilerin Tann katili oldukları zannına karşı bir dokü-man hazırlamasını emretti. Papa, "Ökümenizm pıanı" adını verdiği bir 

 pıanın Konsil'in açılış oturumu sırasında tartışılarak onaylanmasını istedi.Papa, bunun, 1963'deki ölümünden sonra, Konsirin son oturumunda Kili-senin Hıristiyanlık dışı dinlerle ilişkisini içeren "Nostra Aetate" doküma-nının ortaya çıkmasına neden olacağını tahmin eunemişti62.

Papa XXIII. John'un 1963'te ölümünden sonra onun yerine geçenPapa VI. Paul'un gözetiminde 1965'te hazırlanıp yayınlanan Nostra Aeta-te, Hıristiyanlık dışı dinlerle ilgili ilk resmi dokümandır. Bu dokümanıntarihçesi uzun ve karışıktır. Papa XXIII. John'un, Konsilin Yahudilerle il-gili bir bildiri yayınlamasını istemesi üzerine ortaya çıkmıştır. KiliseninYahudilere yaklaşımını belirleyecek bu bildirinin oluşmasında siyasi veteolojik bir çok problemle karşılaşılmıştır. Siyas~ problem, Araplann gü-cendirilmesi, teolojik problem ise Yahudilerle ısa'nın ölümü arasındakimünasebettir. Yahudiler hakkında yayınlanacak bildirinin diğer dokü-manlara kaydınlması çalışmalarının başansız kalması üzerine bildirininhitap alanı genişletilmiş, İsıam ve diğer dinler de dahil edilmiştir. NostraAetate, son şekli verildikten sonra, 28 Ekim 1965'de oylamaya sunulmuş,

88 red ve 3 geçersiz oya karşı 2221 kabul oyuyla onaylanmıştır63•

Diğer dinler ve kültürler hakkında Katolik Kilisesi'nin tavnnı belirle-mek için hazırlanan Nostra Aetate'de, dokümanın hazırlanışının asıl ama-cına uygun olarak, en fazla Yahudilere yer verilmiş ve 4. maddenin ta-mamı onlara aynlmıştır.

Dokümanın giriş kısmında, Pavlus'un Yeni Abid'deki mektuplarınaatıflarda bulunularak, Kilisenin Yahudilerle tarihsel bağı üzerinde durul-

muş ve ortak mirastan bahsedilmiştir. Sonra, Yahudilerle olan teolojik  problemlere değinilmiştir. ~urada, yine Pavlus'un mektuplarına atıflarda bulunularak, Yahudilerin Incilleri kabul eunedikleri, bununla birlikteTann'nın sevgili kullan oldukları64 hatırlatılmıştır. Aynca, İsa'nın öldürül-mesinde Yahudi liderlerin rolünü dile getiren Yuhanna İncili'ndeki pasaj-lara65 dikkat çekilmiş ve yeni bir yorum getirilmiştir. Burada, İsa'nın ölü-münden bütün Yahudilerin sorumlu olmadığı, bugünkü Yahudilerin isehiçbir sorumluluğunun bulmadığı, bu nedenle onların lanetlenmernesi

62. Bkz. Vittorio Gorresio, The New Mission of Pope Jolm XXIII, Funk and Wag-

nalls, New York 1970, sf. 316.63. Bkz. CFDDCC, sf. 288; Neudecker, sf. 284; Dökümanın hazırlanışı sırasındaki

gelişmeler hakkında, Türkçe kaynak olarak, detaylı bilgi için bkz. Ali lsra Gün-gör,Vatikan, Misyon ve Diyalog, Ankara 1997, sf. 72-76.

64. Bkz. Romalılara, ll: 28-29.65. Bkz. Yuharına, 19: 6.

Page 15: Baki Adam-Katolik Kilisesinin Kurtulus Ogretisi Acisindan Yahudilik Ve Islama Bakisi

7/17/2019 Baki Adam-Katolik Kilisesinin Kurtulus Ogretisi Acisindan Yahudilik Ve Islama Bakisi

http://slidepdf.com/reader/full/baki-adam-katolik-kilisesinin-kurtulus-ogretisi-acisindan-yahudilik-ve-islama 15/30

KATOLİK KıLlSESlNIN KURTULUŞ OGRETlSI AçıSıNDAN 209

gerektiği belirtilerek şöyle denilmiştir: "Kutsal Kitap'ta yer alıyonnuşgibi, Yahudileri Tann tarafından lanetlenmiş ya da reddedilmiş olarak ta-mmlamamak gerekir. Herkes bu konuda özen göstennelidir. Tann'nın ke-lamını vazederken, İncil'deki gerçekle ve Mesih İsa'nın ruhu ile uyum ha-linde olmayan herhangi bir öğreti yapılmamalıdır". Bu ifadelerindevamında ise şunlar yer almıştır: "Kilise, Yahudilerle olan ortak mirasınıhabrlayarak, siyası düşüncelerle değil, İncil'in manevı sevgisinin etkisiy-le, herhangi bir zamanda, herhangi bir kaynaktan Yahudilere yönelmişnefreti, işkence yi ve Yahudi karşıb duygulann açığa vurulmasını üzün-tüyle karşılar".

Yahudilere yönelik olumsuz düşüncelerin bu şekilde düzeltilmesin-den sonra, Yahudilerle Hıristiyanlann bir araya gelip, kutsal metinleringözden geçirilmesi ve teolojik incelemelerin yapılması yoluyla, karşılıklıanlayış ve takdir ortamının hazırlanması tavsiye edilmiştir66.

 Nostra Aetate isimli bu dokümanda Yahudiler hakkında belirtilen fi-kirler çok açık olmamakla birlikte, dokümanın yansıması büyük olmuş-tur. 1969'da, New York başpiskoposu ve diğer piskoposlar bu dokümanıtamamlayan bir bildiri yayınlamışlardır. Bu bildiride, Yahudilerle işbirli-

ği kapılannın sonuna kadar açılması ve misyonerlik faaliyetlerinin şiddet-le yasaklanması belirtilmiştir. Bildiri, Amerika'da yaygın taraftar bulmuş-tur. Yatikan'da, Amerika'da ve diğer bir çok ülkede Katolik- Yahudiilişkileri sekreterliği kurulmuştur. Ders kitaplan gözden geçirilmiş ve Ya-hudileri küçük düşürücü ifadeler çıkarblmışbr. Protestan Kiliseleri de Ka-tolik örneğini takip etmişlerdir. 1970'de, Dünya Kiliseler Konsili bir Ya-hudi Danışma Komitesi ile Cenova'da buluşmuştur. Bu buluşmada,diyalog yollannın araşbnlması kararlaŞbnlmışbr61.

Daha sonra, Ekim 1974'de Yatikan, "Katolik-Yahudi İlişkileri Ko-

misyonu"nu kurdunmuştur. Ocak 1975'te bu komisyon, Nostra Aetate'inyayınlanışının onuncu yılını kutlamak için "Guidelines and Suggestionsfor Implementing the Conciliar Declaration Nostra Aetate" isimli bir do-küman hazırlamıştır6ll. Doküman, adından da anlaşılacağı gibi, Nostra Ae-tate dokümanını tamamlamak için hazırlanmışbr. Dokümanda, konsil do-kümanı Nostra Aetate'nin ilkeleri baz alınmak suretiyle, HıristiyanlannYahudilere yaklaşımı daha somut hale getirilmiştir. Hıristiyanlar, II.Dünya Savaşı sırasında Yahudilere uygulanan zulüm ve soy kınmın so-rumluluğunu kabul etmişler, geçmişteki olaylardan doğan şüphenin orta-

66. Bkz. Vatican Council II, The Conciliar and Post Conciliar Documents, Hazırla-yan: Austin Flannery, gözden geçirilmiş dokuzuncu baskı, New York   1992, NA,   4.

67. Trepp, sf. 141.68. Bu döküman, Austin Flannery tarafından hazırlanan "Vatican Council II"de

"Guidelines on Religious Relations With the Jews" adıyla, Nostra Aetate'nin akabinde ve-rilmiş tir.

Page 16: Baki Adam-Katolik Kilisesinin Kurtulus Ogretisi Acisindan Yahudilik Ve Islama Bakisi

7/17/2019 Baki Adam-Katolik Kilisesinin Kurtulus Ogretisi Acisindan Yahudilik Ve Islama Bakisi

http://slidepdf.com/reader/full/baki-adam-katolik-kilisesinin-kurtulus-ogretisi-acisindan-yahudilik-ve-islama 16/30

210 BAKlADAM

dan kaldınlması gerektiğini beliıtmişlerdir69•   Hıristiyanlarla Yahudiler 

arasında şimdiye kadar Hıristiyanlar lehine sürdürülegelen monolog yeri-ne diyaloga gidilmesi ve iki tarafın birbirini anlamak için çaba göstermesitavsiye edilmiştir 70•   Bununla birlikte, Yahudilere yönelik misyonerlik faa-liyetlerinden vazgeçildiğinden bahsedilmemiştir 71

Dokümanın dilli açıdan önemi ise, Katolik lituıjide yer alan Yahudialeyhtan unsurlann ayıklanmasının belirtilmesidir. Aynca, YeniAhid'deki Yahudi aleyhtan ifadelerin de yeni baştan yorumlanması isten-miştirn. Fakat, bugüne kadar Yeni Ahid1e ilgili bu isteklerin gerçekleş-mesinde bir çok problemle karşılaşılmıştır. Yahudiler aleyhine olan kesinifadeleri bu amaç doğrultusunda yorumlamak pek mümkün olmamıştır 73•

Dokümanın getirdiği başka bir yenilik, "Yahudiyi olduğu gibi tanı-mak" ifadesine getirilen yorumdur. "Yahudiyi olduğu gibi tanımak","kendi terimleriyle tanımak" olarak yorumlanmıştır. Nostra Aetate'de Ya-hudiliğe Hıristiyan gözüyle bakılırken, bu dokümanda Yahudi gözüyle

 bakılmış; Hıristiyanlara, Yahudiliğin Mabed'in yıkılmasıyla son bulmadı-ğı, gelişerek bugüne kadar devam ettiği hatırlatılmıştır. Bunurıla birlikte,

 Nostra Aetate'deki "İsa'nın gelişiyle Yahudiliğin derinden etkilendiği"ifadesinden de vazgeçilmemiştir 74

 Nostra Aetate'yi tamamlamak için getirilen bu yorumlar, halen Hıris-tiyan teologlar için bir çok soru ihtiva etmektedir. Teologlar, bu yakla-şımlan genel Hıristiyan öğretileriyle bağdaştırmakta sıkıntı çekmektedir-Ier. Bu sıkıntılan da şu şekilde sıralamaktadırlar:

ı.   Hıristiyanlar, Yahudi dinı tecrübesinin geçerliliğini reddetmedenYeni Ahid'in mesajına nasıl uyacaklar? Yahudiliğin ve Yahudi halkınınmeşruiyetini tanıyarak bunu nasıl gerçekleştirecekler?

2. Hıristiyan teolojisi içinde, yaşayan, dinamik, çağdaş Yahudiliğe bir yer bulunabilecek mi?

69. Bkz. Vatiean Council II, "Guidelines on Religious Relations With the Jews", II743.

70. Bkz. Vatiean Council IL "Guidelines on Religious Relations With the Jews", II744-745.

71. Brennan, 'The Roman Catholic Church And Judaism Since the Second VatieanCouncil", sf. 168.

72. Bkz. Vatiean Council   n,  "Guidelines on Religious Relations With the Jews", II

745-746.73. Brennan, 'The Roman Catholic Church And Judaism Since the Second Vatican

Council", sf. 169.74. Bkz. Vatican Council   n,  "Guidelines on Religious Relaıions With the Jews", II

747. Krş.Brennan, "The Roman Catholic Church And Judaism Since the Second VarieanCouncil", sf. 169.

Page 17: Baki Adam-Katolik Kilisesinin Kurtulus Ogretisi Acisindan Yahudilik Ve Islama Bakisi

7/17/2019 Baki Adam-Katolik Kilisesinin Kurtulus Ogretisi Acisindan Yahudilik Ve Islama Bakisi

http://slidepdf.com/reader/full/baki-adam-katolik-kilisesinin-kurtulus-ogretisi-acisindan-yahudilik-ve-islama 17/30

KATOLlK KTI...tSESlNIN KURTULUŞ öGRETtSt AÇıSıNDAN 211

3. Hıristiyan misyonerlik faaliyetleri ne dereceye kadar Hıristiyan-

Yahudi diyaloguyla uyuşabilecek?

4. Hıristiyanlar, İsrail Yahudi Devleti ile ilgili "halk" ve "toprak"kavramları arasındaki ba~ın restorasyonunda ne gibi bir tavır takınacak-lar?7S

Hıristiyan teologlann öne sürdüğü bu problemlere karşı, Yahudiler de iki noktada bu dokümanı eleştinnişlerdir:

I. İsa Mesih'in dünyaya ilan edilmesi misyonundan vazgeçilmemiş

olması, bunun ilahı bir misyon olarak görülmesi, yeni bir şüphenin kayna-~ını oluştunnaktadır. Acaba Kilise, diyaloga girerken, Yahudileri Yahudi-likten döndünne amacından vazgeçmiş midir, yoksa vazgeçmemiş midir?

2. Yahudi halkıyla "toprak" ve İsrail Devleti arasındaki ba~ konusun-da herhangi bir açıklamada bulunulmamıştır 76.

Dokümanın hem Hıristiy~ar, hem de Yahudiler tarafından eleştiril-mesi üzerine, Yahudilerle Dim Ilişkiler Komisyonu (Commission for Re-ligious Relations with the Jews), daha sonra 24 Haziran 1985'de, "Noteson the Correct Way to Present the Jews and Judaism in Preaching and Ca-

techesis" adıyla yeni bir doküman hazırlamıştır. Kısaca "Notes" olarak bi-linen bu dokümanda dikkate de~e~ birtakım gelişmeler sa~lanmıştır. Hı-ristiyanlı~ın Yahudilik kökeni, Isa'mn Ferisilerle münasebeti, YeniAhid'deki Yahudi tasvirleri ve İsrail Devleti gibi konularda Yahudiler le-hine ilerleme kaydedilmiştir. Bununla birlikte, bu doküman da, hem Ya-hudiler hem..de Hıristiyanlar tarafından şiddetle eleştirilmekten kurtula-mamıştır. üzellikle, dokümamn 7. maddesi Yahudilerin tepkisiniçekmiştir. Çünkü bu maddede, Konsil dokümanlanna atıflarda bulunula-rak 77,Kilisenin tüm kurtuluş yollarım bünyesinde b~nndırdı~ı, bu neden-le, ilahl misyonunu devam ettirecew belirtilmiştir. Isa'mn, "Tek bir sürü

ve tek bir çoban"78 sözü hatırlatılarak, Yahudilik ve Hıristiyanlı~ın ikiayn kurtuluş .vasıtası sayılamayaca~ vurgulanmıştır. Daha da önemlisi,Yahudilerin, ısa'nın gelişini hazırlamak için seçildi W   anlayışı devam etti-rilmiştir 79.

 Netice olarak bu dokümanda, Yahudiler lehine ilerlemeler kaydedil-di~i ileri sürülse de, Kilisenin "Yahudileri kendi terimleriyle tamma" ilke-sine ra~en Yahudiler ve Yahudilik hakkında yine Hıristiyan bakış

75. Brerınan, 'The Roman Catholic Church And Judaism Since the Second VaticanCouncil", sf. 173.

76. Neudecker, sf. 292.77. Bkz. Vatican Council   n,  UR, 3.78. Yuhanna, 10:16.79. Neudecker, sf. 193-294.

Page 18: Baki Adam-Katolik Kilisesinin Kurtulus Ogretisi Acisindan Yahudilik Ve Islama Bakisi

7/17/2019 Baki Adam-Katolik Kilisesinin Kurtulus Ogretisi Acisindan Yahudilik Ve Islama Bakisi

http://slidepdf.com/reader/full/baki-adam-katolik-kilisesinin-kurtulus-ogretisi-acisindan-yahudilik-ve-islama 18/30

212   BAKlADAM

hakim olmuştur. Bu nedenle Yahudiler dokümanı eleştirmiş, kendilerinin,

dim tecrübelerine göre değil, Hıristiyan kategorilerine göre değerlendiril-diğini ileri sürmüşlerdirSO.

Katolik Kilisesi'nin Yahudilik ve Yahudiler hakkında II. VatikanKonsili ve sonrasında ortaya koyduğu bu \!zlaşmacı yaklaşım, yeni kate-şizmin "Bölünmüş Bir Dünyada Yaşanan Iman" (Faith Lived in a Divi-ded World) başlıklı bölümünde son şeklini almışnr. Konsil dokümanlanile tamamlayıcı dokümanlar çerçevesinde hazırlanan bu bölümde, Yahu-diliğin ve Yahudilerin Katalik öğretisindeki yeri hakkında uzun açıklama-larda bulunulmuştur. Burada, özetle, şu ifadelere yer verilmiştir:

"Hıristiyanlık dışı dinler arasında Yahudiliğin 'kurtuluş tarihi'ndeeşsiz bir yeri vardır. Tann, İbrahim'le bir antlaşma yapmış ve bu antlaş-mayı Musa aracılığıyla sürdürmüştür. Daha sonra, Tanrı'nın insam tabiata bürünmüş Kelamı olarak İsa Mesih'~n bir Yahudi bedeninde dünyaya gel-mesiyle bu antlaşma yenilenmiştir. Isa Mesih'in havan olarak seçtiği kişi-ler ve ilk taraftarlanınn çoğu Yahudidir. Hıristiyanlar, bunu daima hanr-lamalıdırlar. Kilise, banşımız olan İsa Mesih'in, Haçı aracılığıyla,Yahudilerle Yahudi olmayanlan uzlaştırdığına ve kendisinde bu ikisini

 birleştirdiğine inanmaktadır. Bu nedenle, Tann'nın yeni ulusu ile eskiulusu arasında manevı bir bağ vardır. Kudüs'ün yıkılmasıyla Yahudilerintarihi sona e~emiş, tam tersine, dim bir geleneğe doğru gelişme göster-miştir. Mesih ısa'nın gelişi, bu geleneğin önemini ve anlamını derindenetkilemekle birlikte, bu gelenek dim değerler bakımından zengindir8l.

Yahudiler, atalanndan dolayı Tann tarafından halen sevilmektedir.Tanrı, verdiği armağanlardan ve yapnğı antlaşmalardan pişmanlık duy-maz.

I1.Vatikan Konsili, Hıristiyanlarla Yahudilerin paylaştığı büyük mi-rastan bahsetmiş ve diyaloga özendirmiştir. Konsilin bu tutumu, Kilisenintüm dünyaya karşı görevini hiçbir zaman yok sayamaz ve değişti~mez.Tarihin yeniden yazılmasını da gerektirmez. Yahudi yetkililerin ısa'nınölümü için direndikleri bir gerçekti~. Fakat, İsa Mesih'in Haç'a gerilme-sinden ve ölümünden, o günlerde yaşayan bütün Yahudileri sorumlu tut-mak doğru değildir. Bugün yaşayan Yahudileri sorumlu tutmak ise tama-mıyla yanlıştır. Bazı Hıristiyanlar, İsa'yı mesih olarak tanımayan

80. Neudecker, sf. 294.

8 ı.   Burada, Katolik- Yahudi Ilişkileri Komisyonu'nun Ocak 1975'te, Noslra Aeta-te'nin yayınlanışının onuncu yılını kutlamak ve bu dökümandaki eksiklikleri tamamlamak için hazırladığı "Guidelines and Suggestions for Implemenıing the Conciliar Declaration

 Noslra Aetate" isimli dökümana atıfta bulunulmuştur (bkz. Yatican Council II, "Guideli-nes on Rcligious Relations With the Iews",   ii 747).

82. Burada, Yuhanna İncili'nin 19: 6. cümlesine atıfta bulunulmuştur.

Page 19: Baki Adam-Katolik Kilisesinin Kurtulus Ogretisi Acisindan Yahudilik Ve Islama Bakisi

7/17/2019 Baki Adam-Katolik Kilisesinin Kurtulus Ogretisi Acisindan Yahudilik Ve Islama Bakisi

http://slidepdf.com/reader/full/baki-adam-katolik-kilisesinin-kurtulus-ogretisi-acisindan-yahudilik-ve-islama 19/30

KATOLIK KlLtSES1NtN KURTULUŞ ööRETİsı AçıSINDAN 213

Yahudilerin gerçekten lanetlenmiş bir ırk olduğunu ve Mesih İsa'ya yap-

tıklanndan dolayı, haklı olarak, devamlı cezalandınlmalan gerektiğini be-lirten bir görüşü doğrulamak için Kutsal Kitap'tan çeşitli bölümleri kul-lanmışlardırı. Tann sözünün böyle kullanılmasına karşı Kilise, kesinuyanda bulunmaktadır. Bu gibi görüşler Kutsal Kitap'ta yer alıyormuşgibi, Yahudiler, Tann tarafından reddedilmiş ya da lanetlenmiş olarak ta-nımlanmamalıdır. Herkes, bu konuda özen göstermelidir. Soru-yanıt yön-çemi ile yapılan eğitimde ye Tann'nın kelamının vaaz edilmesinde,ıncil'deki gerçekle ve Mesih ısa'nın ruhu ile uyum halinde olmayan öğre-tiden kaçınılmalıdııJl4.

Yahudi düşmanlığı, Hıristiyanlığa aykın bir davranıştır. Yahudilereyapmış olduğumuz herhangi bir haksızlıktan dolayı pişmanlık duymalı veYahudi aleyhtan he~ türlü davranıştan kaçınmalıyız. Kilise, siyasal dü-şüncelerle değil de, ıncil'in manevı sevgisinin etkisiyle, herhangi bir za-manda, herhangi bir kaynaktan Yahudilere yöneltilmiş nefreti, işkenceyive Yahudi karşıtı duygulann açığa vurulmasını acıyarak karşılar"ss.

II. Dünya Savaşı sırasındaki Nazi soykınmının suçluIuğu içinde ha-zırlanan Nostra Aetate dokümanında ve onu tamamlayıcı mahiyetteki Gu-idelines ile Notes ve kateşizmde, Yahudilik ve Yahudiler hakkında söyle-

nenler dikkatlice gözden geçirildiği zaman, Kilisenin çok hassas bir  politika takip ettiği görülmektedir. Bu dokümanlarda, Yahudilerle olanortak mirastan bahsedilmiş, onlarla karşılıklı anlayış ve saygıya dayalı di-yaloga girilmesi benimsenmiştir. Bu nedenle, Yahudiliğe ve Yahudilerekarşı gelenekselolumsuz bakış değiştirilmiştir. Yahudilerin 1948'de Filis-tin'de bir İsrail devleti kurmalan neticesinde, Kudüs'ün yıkılmasıyla Ya-hudiliğin son bulduğu şeklindeki geleneksel Hıristiyan inancı sarsılmış veneticede, Yahudiliğin halen yaşadığı kabul edilmiştir. Mesih İsa'nın geli-şiyle Yahudi geleneğinin öneminin ve anlamının derinden etkilendiğineinanılmakla .birlikte, bu geleneğin dim yönden zengin olduğu belirtilmiş-

tir. Aynca, ısa'nın ölümünden bütün Yahudilerin sorumlu olmadığı, bu-günkü Yahudilerin ise hiçbir sorumluluğunun bulunmadığı ilan edilmiş,Yahudilerin lanetlenmesi ve onlara karşı düşmanlık beslenmesi yasaklan-mıştır. Yahudilere, onlann lanetlenmiş bir millet olduğu anlayışıyla değil,yakınlaştıncı yöntemlerle yaklaşılması tavsiye edilmiştir. Kateşizmde,Konsil'in Yahudilerle diyaloga girilmesi karannın Kilisenin tüm dünyayakarşı görevini hiçbir zaman inkar enneyeceği ve hedefini değiştirmeyece-ği vurgulanmıştır. Buna göre Kilise, bir yandan Yahudilerle diyalogunyollannı araştıracak, öbür yandan da misyonerlik faaliyetlerini devam et-tirecektir. Bu yüzden Yahudiler, Kilisenin diyalog yaklaşımına daimaşüpheyle bakmışlardır. Muhafazakar Amerikan Yahudilerinin önde gelen

83. Bunlar, Matta, 23: 27-39,27: 25; Selaniklilere Birinci Mektup, 2: 14.16'dır.84. Burada, NA, 4'e atıfta bulunulmu~tur (bkz. Vatican Council II, NA, 4).85. Bkz. Caıholic Caıechism, sf. 110-11 1; Hıristiyan Inancı, sf. 175-177.

Page 20: Baki Adam-Katolik Kilisesinin Kurtulus Ogretisi Acisindan Yahudilik Ve Islama Bakisi

7/17/2019 Baki Adam-Katolik Kilisesinin Kurtulus Ogretisi Acisindan Yahudilik Ve Islama Bakisi

http://slidepdf.com/reader/full/baki-adam-katolik-kilisesinin-kurtulus-ogretisi-acisindan-yahudilik-ve-islama 20/30

214   BAKlADAM

teoloğu ve araştımıacısı Jacob Neusner, Hıristiyan-Yahudi diyalogunu di-

yalog değil, bir monolog olarak görmektedir. Ona göre Hıristiyanlar,kendi kafalannda oluşturduklan Yahudilik ve Yahudi imajıyla diyalogyapmaya çalışmaktadırlar86.

Bütün bunlara rağmen, 1990'dan sonraki yıllarda Katolik Hıristiyan-Yahudi ilişkileri olumlu yönde gelişme göstemıiş ve 15 Haziran 1994'deYatikan ile İsrail arasında tam diplomatik ilişki kurulmuşturı.

B) KATOLİK KİLİSESİ'NİN İSLAM'A BAKIşı

Katolik Kilisesi'nin İslfrm'a ve Müslümanlara bakışı, Yahudiliğe veYahudilere bakışından farklılık gösterir. Bunun nedeni, Hıristiyanlık'laIslfrm arasında tarihsel bağın bulunmamasıdır. ,Hıristiyanlık'tan sonrafarklı bir coğrafi ve küıtürelortamda ortaya çıkan Islfrm, Yahudilik'ten ve~ıristiyanlık'tan bağımsız bir şekilde gelişmiştir. Bunurıla birlikte,Islfrm'ın bu dinlerle dini gelenek bakımından müşterekliği buluI¥1laktadır.Esas bakımından her üç dinin referans kaynağı aynıdır. Fakat Islfrm açı-sından bu müştereklik, tarih üstü olup, vahiy yoluyla tesis edilmiştir. Bunedenle, Hıristiyanlarla Müslümanlar arasında, Hıristiyanlar açısından,Yahudilerle olduğu gibi bugüne kadar taşınan ve halledilmesi pek müm-

kün görünmeyen ciddi teolojik problemler yaşanmamıştır. Her şeydenönce, Hıristiyanlarla Müslümanlar arasında "seçilmişlik mirası", Mesihve "Tann katilliği" gibi esasa ilişkin ve toplumlar arasında kinin doğması-~a sebep olan teolojik bir çatışma söz konusu değildir. Başka bir ifadeyleIslfrm, Hıristiyanlığın teolojik yapısıyla ilgili doğrudan bir problem oluş-tumıam ıştır. Bu bakımdan, ILVatikan Konsili'ne kadar hiçbir konsil do-kümanında İslfrm'dan ve Müslümanlardan söz edilmemişti,.s&. Ancak bu,Müslümanlarla Hıristiyanlar arasında teolojik tartışmalann cereyan etme-diği anlamına gelmemektedi~.

86. Bkz. Jacob Neusner, "There Has Never Been a Judaeo-Chrİstian Dia1ogue, ButThere Can Be One", Cross Currents, USA 1992, sayı 42, sf. 33.

87. Şa1om, 22 Haziran 1994, yıl 47, sayı: 2337, sf. I, 6.1kili ilişkilerdeki bu yakın-laşmaya ve neticede Yatilcan ile !srail arasında diplomatik ilişkinin kurulmasına rağmenYatikan, Yahudilere karşı tarihsel anlayışını tamamen terketmekte zorlanmıştır. Karşılıklı

 büyükelçi atama1arında bu durum açıkça kendini göstermiştir. Yatikan'ın ıSrail elçisinin bir din adamı olmasına binlien !srail de Yatikan'a bir haham elçi atamak isteyince, Yati-kan buna yanaşmamıştır. !srail ile Yatikan arasında imzalanan tarihi antlaşma sonrasındatarafların yaptığı görüşmede, Yatikan'ın Dışişleri Bakan temsilcisi Monsenyör ClaudioMaria Celli, ıSrail Dışişleri Bakan Vekili Yosi Beilin'e,lsrail'in atayacağı ilk büyükelçinin bir haham olmasını tercih etmeyeceklerini bildirmiştir. Celli, antlaşmarun iki din arasındadeğil, iki resmi devlet arasında olduğunu vurgulamıştır. ısrail Dini Hareketler Başkanlı-

ğında görevli İsrael Lippel, buna şiddetle karşı çıkmış ve onlar bize bir rahip gönderiyor da biz niye bir habam göndermeyelim cevabını vermiştir (bkz. Şa1om, 2 Şubat 1994, yıl47, sayı 2319).

88. Bkz. Michel, Hıristiyan Tarırıbilimine Giriş, sf. 11189. Müslümanlarla Hıristiy.anlar arasındaki teolojik tartışma konuları hakkında de-

taylı bilgi için bkz. Mehmet Aydın, Müslümanların Hıristiyanlığa Karşı Yazdığı Reddiye-

Page 21: Baki Adam-Katolik Kilisesinin Kurtulus Ogretisi Acisindan Yahudilik Ve Islama Bakisi

7/17/2019 Baki Adam-Katolik Kilisesinin Kurtulus Ogretisi Acisindan Yahudilik Ve Islama Bakisi

http://slidepdf.com/reader/full/baki-adam-katolik-kilisesinin-kurtulus-ogretisi-acisindan-yahudilik-ve-islama 21/30

KATOLlK K1L1SES1NIN KURTULUŞ OGRETlSI AÇıSıNDAN 215

1.ll. Vatikan Konsili Öncesinde İslam ve Müslüman Anlayışı

Hıristiyanların Müslümanlarla ilk teması, HZ.Muhammed'in İsıam'ıtebliğ ettiği dönemlere kadar geriye gitmektedir. Arapça konuşan Nec-ran'lı Hınstiyanlann Medine'ye gelerek Hz. Muhammed'le tartışmalarını(M.S. 631) ilk Hıristiyan-Müslüman diyalogu olarak değerlendirmek mümkündürıı.

Hıristiyanlarla Müslümanlar arasında ciddi sıcak tartışmalar, İslam'ınYunanca konuşan (buna Süryanice ve Kıptice konuşanlar da dahil) Hıris-tiyanların toprakl~a girmesiyle başlamışur. Yunanca konuşan Doğulu

Hıristiyan teologlar Islam1a ilk karşılaştıklarında onu, Hıristiyanlığa aitaynlıkçı (heretik) bir hareket olarak görmüşlerdir. Fakat, İslam'ı daha ya-kından tanıyınca, onun, zannettiklerinden farklı bir inanç yapısına sahipolduğunu farketmişler v~ Hıristiyanlığı ona karşı savunmaya çalışmışlar-~ır. Bunu yaparken, Islam'a hücum etmekten geri durmamışlardır.Islam'ın peygamberi Hz. Muhammed'i olumsuz sıfatlarla tanımlamayakalkmışlar ve ona bir takım ahlaki zayıflıklar isnat etmekten çekinmemiş-lerdiısı.

Bau Hıristiyanlığı ise, ilk dönemlerde henüz İsHim'dan ve Müslü-

manlardan habersizdir. Çünkü, VILI. yüzyılın başlannda İspanya'nın fethiile IX. yüzyılda Sicilya'nın alınmasına kadar Batılı Hıristiyanlar Müslü-manlarla yakın temasa geçmemişlerdir. Bu yüzden, Doğulu Ortodoks veMonofizit ilahiyatçıların çalışmaları onları ilgilendirmemiştir. IX. yüzyıl-dan itibaren, bu bölgelerde ve Akdeniz'in güney kıyılarında kültürce ken-dilerinden çok daha üstfu) olan ve büyük bir asken güce sahip olan Müs-lümanlarla karşılaşınca, Islam'ın ve Müslümanların kendileri için büyük 

ler ve Tartışma Konulan. S.O. lIahiyaı Fakilltesi Yayınları, Konya 1989, sf. 113- 229. Bu

konuda ayrıca bkz. Kuzgun. "Km'an-ı Kerim'e Göre Hıristiyanlık ve Hıristiyanlar", Am-mızda Hıristiyan-Müslüman Münasebetleri, sf. 61-78.

91. Kış. Mamice Borrmans. Guidelines for Dialogue Between Christians and Mus-lims. Fransızca'dan çev: R. MarslOn Speight, Paulist Press. New Jersey 1990. sf. 13. El- bette, Hıristiyanlarla Müslümanlar arasında bundan önce de münasebetler olmu~tur (bumünasebeller için bkz. Mehmet Aydın, Müslümanların Hıristiyanlığa Kar~ı yazdığı Red-diyeler ve Tartışma Konulan, sf. 19-26; Aydın, "HzMuhanuned Devrinde Müslüman-Hıristiyan Münasebetleri". Asrımızda Hıristiyan-Müslüman Münasebetleri. sf. 83-88;Aydın, "İslam-Hıristiyan Diyaloğu Açısından Ha~istan Hicreti", Milli Eğitim ve Kültü-rü Dergisi, yıl 2, sayı 5). Fakat, Necran1ı Hıristiyanların Hz. Muhanuned1e ~malannınHıristiyan-Müslüman münasebetlerinde ayrı bir yeri vardır. Bu olay hakkında detaylı bilgiiçin bkz. Mustafa Fayda, "HzMuhanuned'in Necranlı Hıristiyanlarla Görüşmesi ve

Müb3hele", A.O.lIahiyat Fak. İslam ilimleri Enstitüsü Dergisi, Ankara 1975, cilt II,sf.143-149. .92. Bkz. Watt, Günümüzde İslam ve Hıristiyanlık, çev: Turan Koç, iz yayıncılık. Is-

tanbul 1991, sf.  ıl.Doğu Hıristiyanlarının yazdığı reddiyeler hakkında bkz. Omer Faruk Harman, "Hıristiyanların İslaro'a Bakışı", Asrınuzda Hıristiyan-Müslüman Münasebetleri,

sf. 97-101.

Page 22: Baki Adam-Katolik Kilisesinin Kurtulus Ogretisi Acisindan Yahudilik Ve Islama Bakisi

7/17/2019 Baki Adam-Katolik Kilisesinin Kurtulus Ogretisi Acisindan Yahudilik Ve Islama Bakisi

http://slidepdf.com/reader/full/baki-adam-katolik-kilisesinin-kurtulus-ogretisi-acisindan-yahudilik-ve-islama 22/30

216 BAKlADAM

 bir tehlike olduğunu anlamışlardır. Müslümanlar, onlar için bir korku va-

sıtası olmuştur. Hz. Muhammed'in adından bozulma Mahound, Hıristiyanhalk arasında şeytanla bir tutulmuştur. Daha sonra Haçlı Seferleri sırasın-da, Hıristiyan bilginler İsıam'ı daha yakından t~ma imkanı bulmuşlar-dır. Fakat bu bilgilenme neticesinde, genel ol¥ak, Islam'ı olduğu gibi Av-rupa'ya sunmanın yerine, ÇarpıtılmıŞ bir Islam ve Müslüman imajısunmayı tercih etmişlerdir. Montgomery Watt'a göre bunun sebebi, Hıris-tiyan bilginlerin İslam kültürü karşısında bir aşağılık kompleksine kapıl-mış olmalandır. Onlar, İsıam'ı yanlış olarak sunmak suretiyle, onun, Hı-ristiyanlık'tarı aşağı bir din olduğunu göstermek istemişlerdir93•

. Watt'ın zikrettiğine göre, Batılı Hıristiyan bilginlerin takdim ettiğiIslam imajı şu şekildedir:

ı.  İslamr inanç, çok sayıda asılsız iddialar ihtiva etmekte ve hakikat, bile bile çarpıtılmaktadır.

2. İslam, kılıçla yayılmış bir şiddet dinidir.

3. Hz.Muhammed, şehvet düşkünü, sahte bir din kurucusudur. 0, yaşeytanın bir temsilcisi veya aletidir94.

. Geneldeki bu olumsuz bakışa rağmen, XVI. yüzyıldan itibarenIslam'ı gerçek yönüyle tanıtarı ve onu, müntesiplerini kurtuluşa ulaştıra-cak bir din olarak gören teologlar da olmuştur. Fakat, bunların sayısı ol-dukça azdır. Katolik Kilisesi'nin "Kilise dışında kurtuluş yoktur" öğretisi-~i tarihsel perspektifle ortaya koymaya çalışan Francis A. Sullivan,Islam'ı kurtarıcı din olarak gören sadece birkaç Hıristiyan teoloğunun bu-lunduğunu bildirmektedir. Bunlardan ilki, Flemenk Albert Pigge'dir (1490-1542).

Albert Pigge, De Libero Hominis Arbitrio et Divina Graita Libri(Cologne 1542) isimli kitabında, önce, objektif olarak, Müslümanlanninancını tanımlamıştır. Ona göre Müslümanlar, her şeyin sebebi olarak Tann'yı bilmekte ve O'na saygı göstermektedirler. Müslümanların naza-nnda, iyiliği ve kötülüğü değerlendirecek olan Tann'dır. Kendilerini kur-taracak olan O'dur. Müslümanlar, kalplerine yazılmış olan tabir kanunukorumakta ve kendi iradelerini, Tann'nın iradesine havale etmektedirler.

Pigge, daha sonra, Hıristiyan öğretisi açısından Müslümanlann duru-munu değerlendirmiştir. 0, bu konudaki kanaatini, özetle, şöyle belirtmiş-i

93. Bkz. Watt, Günümüzde ıslam ve Hıristiyanlık, sf. 21.94. Watt, Günümüzde Islam ve Hıristiyanlık. sf. 21; Bu konuda daha geniş bilgi için

 bkz. Harman, sf. 99-107; Thomas Michel, 29 Nisan 1991'de Ankara'da Yatikan Büyükel-çiliğinde düzenlenen 'Tanış Olalım" toplantısında sunduğu 'Tarih Boyunca Hıristiyanla-rın Müslümanlara Bakış Açılan" isimli tebliğinde Hıristiyanların Müslümanlara yaklaşı-mını hep olumlu açıdan ele almıştır.

Page 23: Baki Adam-Katolik Kilisesinin Kurtulus Ogretisi Acisindan Yahudilik Ve Islama Bakisi

7/17/2019 Baki Adam-Katolik Kilisesinin Kurtulus Ogretisi Acisindan Yahudilik Ve Islama Bakisi

http://slidepdf.com/reader/full/baki-adam-katolik-kilisesinin-kurtulus-ogretisi-acisindan-yahudilik-ve-islama 23/30

KATOUK KlLlSESlN1N KURTULUŞ OGRETlSı AçıSINDAN   ıı7

tir: "Müslümanlann, İsa Mesih'in ismini işittiklerini ve onun öğretilerin-

den haberdar olduklanm biliyorum. Fakat onlar, bizim inancımızın yanlışve batıl, kendi inançlannın doğru olduğu yolunda eğitilmişlerdir. Onlar,Tann'nın, sahip olduklan inancı korumayı emrettiğine, inançlanndan şüp-helenmenin lanetlenmelerine yol açacağına inanmaktadırlar. Çünkü onlar,aileleri ve ileri gelenleri tarafından bu şekilde eğitilmişlerdir. Gençlerinve basit insanlann bu gibi kimselere itaat edip onlann sözlerini dinlemesitabiı bir hadisedir. Müslümanlar, ilahi vahiy hakkında bir şey bilmedikle-rinden, inançlannın yanlışlığıru ispat edecek bir işaret veya mucize degörmemektedirler. Böyle bir tecrübeleri olmadığı için de, kendilerine an-lanlanlara inanmamaktadırlar. Bundan dolayı Müslümanlar, gerçek inan-

cın ikna edilemez inkarcısıdırlar"9s.

Pigge, bu sözleriyle, İslftml imanı tam onaylamamalda birlikte, Müs-lümanlan, aldıklan eğitim dolayısıyla mazur görmektedir. Kendi inancı-nın gerçek inanç olduğuna inandınlmış, o yönde eğitilmiş kimselere bunun yanlış olduğuna inandırmarun mümkün olmadığı kanaatindedir.

Sullivan Pigge'nin bu sözlerini, Müslümanlann İsa'ya inanmam alan-na rağmen kendi inançlan doğrultusunda kurtuluşu bulabilecekleri şeklin-de yorumlamaktadır. Onun kanatine göre Pigge, kendisine kadar bu şekil-

de düşünen tek Katolik teologdur 6•

Albert Pigge'den sonra Müslümanların ismini zikrederek Kilise dı-şında kalanlann kurtuluşuyla ilgili müsbet görüş bildiren diğer Katolik te-olog, Juan De Lugo'dur (1583-1660). l62l'den l643'e kadar Roma Kole-

 ji'nde ilahiyat okutan De Lu go, kardinal unvaru almıŞ bir teolo~r. DeLugo, De Virtue Fidei Divinae isimli eşerinde, sadece kendilerine Incil'inmesajının ulaşmadığı kimseler değil, ısa'yı bilen, fakat ona inanmayanveya ortodoks inancı paylaşmayan kimselerin de kurtuluşunun imkanın-dan bahseuniştir. O, Floransa Konsili'nin kararlanrun aksine, aynlıkçı Hı-

ristiyanlann, Yahudilerin ve Müslümanlann lanetlenemeyeceğini,Tann'ya samimi inançlanrun onlan kurtarabileceğini ileri sürmüştür.

De Lugo'ya göre, Katolik inancına sahip olmayanlar birkaç kategori-ye ayrılır. Bazılan vardır ki, Katolik inancın bütün dogmalarmı paylaşma-malda birlikte, tek bir gerçek Tann'mn varlığını kabul ederler. Yahudile-rin yanında Türkler" ve bütün Müslümanlar bu kategoriye girerler.Bazıları da, hem Tann'ya hem de İsa'ya inanırlar. Bunlar da aynlıkçı Hı-ristiyanlardır. Bu insanlar, üstesinden gelinemez bilgisizlik nedeniyleinkar günahından mazur olurlarsa, kurtulabilirler. Ona göre, aynlıkçı Hı-

95. Sullivan, sf. 80-8 ı .

96. Bkz. Sullivan, sf. 81.97. De Lugo, muhtemelen o dönemde İslam'ın temsilcisi olarak Tilrklerin adı Avru-

 pa'da yayıldığı için Tilrkler'den özellikle bahse~tir.

Page 24: Baki Adam-Katolik Kilisesinin Kurtulus Ogretisi Acisindan Yahudilik Ve Islama Bakisi

7/17/2019 Baki Adam-Katolik Kilisesinin Kurtulus Ogretisi Acisindan Yahudilik Ve Islama Bakisi

http://slidepdf.com/reader/full/baki-adam-katolik-kilisesinin-kurtulus-ogretisi-acisindan-yahudilik-ve-islama 24/30

218   BAKlADAM

ristiyanlann yanında, Yahudiler ve Müslümanlar bu konuda mazur görül-

meli, küfür günahıyla itham edilmemelidir. Çünkü, Hıristiyanlığın tanıtıl-masına rağmen Yahudiler ve Müslümanlar Hıristiyanlığı benimsememiş-lerse, üstesinden gelinmez bir cehalet söz konusudur. Bu bakımdanmazurdurlaf 8•

De Lugo, Papa Bonifaçe'in Unam sanctam, Papa III.İnnocent'in Fir-miter isimli bildirilerindeki ısa'ya inanmayan kimselerin Hıristiyan olarak adlandırılamayacağı hükmü karşısında, bu kimselerin, görünürde Kiliseyegirmemiş olsalar da, dolaylı olarak, Kiliseyle müşterek inancı paylaştıkla-nnı, bu yüzden Hıristiyan olarak isimlendirilebileceklerini, Tann'nın na-

zannda Hıristiyanlarla birlikte anılacaklanm söylemiştir99.

Albert Pigge ve De Lugo'nun1OOKatolik inancım paylaşmayan Müs-lümanlann kurtuluşuyla ilgili bu düşünceleri bireysel düzeyde kalmış,"Kilise dışında kurtuluş yoktur" dogması Kilisenin resmi öğretisi olarak devam etmiştir.

2. II. Vatikan Konsili ve Sonrasında İsıfull ve Müslüman Anlayışı

II. Vatikan Konsili, bir ço~ bakımdan olduğu gibi, Müslümanlar açı-sından da önemli bir konsildir. ilk defa bu konsilde Müslümanlardan, on-ların inanç ve ibadetlerinden söz edilmiştir. En önemlisi de, bu konudaolumlu ifadelerin kullanılmasıdır. Bu ifadeler, Katolik Kilisesi'nin diğer dinlere bakışırn ortaya koyan Nostra Aetate ile Türkçe'ye Tann'mn Aile-sİ'OI adıyla çevrilen Lumen Gentium dokümanlannda bulunmaktadır.

Bu dokümanlarda yer alan ifadelerin referans kaynağı, Papa VII.Gregory'nin   1076   yılında Moritanya kralı Anzif'e (Nasır) yazdığı mektup-turlOl.Papa VII. Gregory, Moritanya kralı Anzir'in bazı tutuklulan serbest

 bırakması ve diğer tutuklulan da en kısa zamanda serbest bırakacağımsöz vermesi üzerine, ona bir teşekkür mektubu göndermiştir. Papa VII.Gregory, mektubunda, Müslümanlarla Hıristiyanlar arasında yakın bağın

 bulunduğunu, ayın Tann'ya ibadet ettiklerini ifade etmiş ve özetle şunlansöylemiştir: "Biz ve siz, bu hayırseverliğin örneklerini özel bir tarzdadiğer milletlere göstermeliyiz. Çünkü biz, farklı şekillerde de olsa, tek bir Tann'ya inanır, ona hamdeder ve bütün çağların yaratıcısı ve bu dünyanınhakimi olarak ona günlük ibadet ederiz ...Tann, sizi samimiyetle sevdiği-mizi, her iki dünyada sizin saadetinizi ve kurtuluşunuzu arzu ettiğimizi

98. Sullivan, sf. 95.99. Bkz. Sullivan, sf. 96.100. Pigge ve De Lugo, Müslümanlardan ismen bahseden iki telogdur. Bunların dı-

şında, Francisco Suarez (1548-1619) gibi başka isimler de vardır (bkz. Sullivan, sf. 102).101. Bkz. Tarırı'nın Ailesi, Latince'den çev: Padre Vincenzo R.Succi, Istanbul 1984.102. Bkz. CFDDCC. sf. 276; Vatican Council II, NA,   J{I39,  1 nolu   dipnot.

Page 25: Baki Adam-Katolik Kilisesinin Kurtulus Ogretisi Acisindan Yahudilik Ve Islama Bakisi

7/17/2019 Baki Adam-Katolik Kilisesinin Kurtulus Ogretisi Acisindan Yahudilik Ve Islama Bakisi

http://slidepdf.com/reader/full/baki-adam-katolik-kilisesinin-kurtulus-ogretisi-acisindan-yahudilik-ve-islama 25/30

KATOLlK KıLlSESlNIN KURTULUŞ OORETlSI AÇiSINDAN 219

 bilir .. Kalbimiz ve dudaldanmızla, Tanrı'nın sizi mutlulu~a, kutsal baba-

mız ıbrahim'in kuca~ınal03 ulaştırmasını niyaz ederiz ..."104.

Konsil dokümanlannda Müslümanlarla ilgili ifadelerin yer almasınaasıl sebep olansa, konsil ortasında papalı~a seçilen   VI.   Paul'un 6 A~ostos1964'de yayınladı~ı Ecclesiam Suam isimli bildirisidiros. Papa, bu bildiri-de, Kilisenin Hıristiyanlık dışındaki dinlerle diyaloga girmesini tavsiyeederken, özellikle Yahudilerden ve Müslümanlardan bahsetmiştir. Papa

 burada, Müslümanlann dininin takdire şayan oldu~nu, Tanrı'ya ibadetle-rinde iyi ve do~ru şeylerin bulundu~nu belirtmiştir. Bununla birlikte,di~er dinleri de söz konusu ederek, do~ru ve gerçek tek bir dinin bulun-

du~u, bunun da Hıristiyanlık oldu~nu açıklamaktan geri durmamış-tır 06.

Papa   VI.   Paul'un bu bildirisi yayınlandı~ında, Konsil henüz öküme-nizm ve Yahudilerle ilgili bir bildiri hazırlamalda meşguldü. Konsil dokü-manlarında Yahudiler lehine ifadelere yer verilmesi Ortado~ piskoposla-nnın (bişhop) hoşuna gitmemişti. Piskoposlar, Arap-İsrail çatışmasınındevam eni~ bir ortamda bunun iyi olmayaca~nı, Yahudilikten bahsedile-cekse İslatıı'a da yer verilmesi gerekti~ni belirtmişlerdi. Onlann bu itira-zım haklı bulan Papa VI. Paul, Konsil'in ikinci ve üçüncü .~turumlan ara-

sında iki komisyon oluşturmuş ve başlangıçta ismi "Okümenizm veYahudiler Deklarasyonu" olarak planlanan, fakat daha sonra "KiliseninHıristiyanlık Dışı Dinlerle İlişkisi Deklarasyonu" (Nostra Aetate) şeklin-de de~şen dokümanla "Lurnen Gentium" (Kilisenin Dogmatik Yapısı)isimli dokümana Müslümanlarla ilgili iki paragrafın ilave edilmesini iste-mişti. Yves Congar tarafından hazırlanan Lurnen Gentium, üçüncü otu-rumda tartışılmaya başlanmıştı. Dokümanın Müslümanlarla ilgili kısmın-daki ilk taslak ifade şu şekildeydi:

"İbrahim'i babalan olarak kabul eden ve İbrahim'in Tanrı'sına inananİsmailo~an, Partriarklara vahyedilene tamamen yabancı de~dirler"I07.

103. "İbrahim'in kucağı" deyimi Luka İncili'nde geçer. lsa, Luka lncill'nde, zengin bir adamla Lazar adında bir fakirin meselini anlatır. Zenginin sofra artıklarıyla beslenenLazar, öldükten sonra melekler tarafından "İbrahim'in kucağı"na götürülür. Bir müddetsoma zengin de ölür ve gömülür. Ölüıer diyarında azap içinde ktvranuken, uzakta İbra-him'i ve kucağındaki Lazar'ı görür. Feryat edip bağırarak "Ey İbrahim baba, bana acı, La-zarı gönder de parmağının ucunu suya batırsın, benim dilimi serinletsin; zira ben bu alev-de azap çekiyorum" der. İbrahim, bunun mümkün olmadığını, dünyada onun refah,Lazarın da sefalet içinde yaşadığım ve orada Lazar'ın teselli edildiğini söyler (Luka,16:19-31). Katolik öğretide "limbes" (veya '1imbus") adı verilen "ibrahim'in kucağı", öl-dükten soma haşre kadar iyi insanların kalacağı yer olarak tanımlanır.

104. Bkz. CFDDCC, sf. 276-277.105. Bkz. Jacques Dupuis, "Interreligious Dialogue in the Church's EvangelizingMission", Vatican II: Assessement and Perspeetivesı   IIIJ240.

106. Bkz. Sullivan, sf. 183.107. Bkz. Neal Robinson, "Massignon, Vatican II and Islam As Abrahamic Religi-

on", Islam and Christian-Muslim Relations, Aralık 1991, Sayı 2, No 2, sf. 195.

Page 26: Baki Adam-Katolik Kilisesinin Kurtulus Ogretisi Acisindan Yahudilik Ve Islama Bakisi

7/17/2019 Baki Adam-Katolik Kilisesinin Kurtulus Ogretisi Acisindan Yahudilik Ve Islama Bakisi

http://slidepdf.com/reader/full/baki-adam-katolik-kilisesinin-kurtulus-ogretisi-acisindan-yahudilik-ve-islama 26/30

220   BAKlADAM

Konsil Babalannın çoğu, metindeki "İsmailoğullan" ifadesine itiraz

etmiş ve Müslümanlann Partriark1arın safvahyine sahip olmadıklannı be-lirtmişlerdir. Uzun süren tartışmalardan sonra metin şu şekilde değiştiril-miştir:1c.l

"Kurtuluş planı, Yaratıcı'yı kabul edenleri de kapsar. Bunların başın-da Müslümanlar gelir. Onlar, İbrahim'in imanını paylaşırlar ve bizimle

 birlikte, tek ve bağışlayıcı, hüküm gününde insanlan yargılayacak olanTann'ya ibadet ederler"I09.

21 Kaşım 1964'de oylanarak kabul edileı:ı Lumen Gentium'un bu sonşeklinde, "ısmail soyu" ve "Müslümanlann ıbrahim'i baba ol¥ak kabulettikleri" ifadelerine yer verilmemiştir. Sadece, Müslümanlann ıbrahim'inimanını paylaştıklan belirtilmiştir. Lumen Gentium'daki bu bir cümlelik metin, daha sonra 28 Ekim 1965'de kabul edilen Nostra Aetate doküma-nında biraz daha genişletilmiştir. Bu dokümanın üçüncü maddesindeMüslümanlarla ilgili olarak şu ifadeler yer almıştır:

"Kilise, Müslümanlara da büyük bir saygıyla bakar. Onlar; tek, ha-yatta olan, merhametli, müteM, göğün ve yerin yaratıcısı ve insana hitap

eden Tann'ya i~adet ederler. Müslümanlar, kendi inançlanyla derinden bağ kurduklan ıbrahim'in Tann'nın planına teslim olması gibi, çekinme-den Tann'mn gizli emirlerine ~yun eğmeye çalışırlar. Her ne kadar Tann olarak kabul etmeseler de, ısa'ya bir peygamber olarak saygı göste-rirler. Aynı zamanda, onun bakire annesini de yüceıtirler ve zaman zamanonu samimiyetle anarlar. Daha da ötesi, ölümden sonra dirilmeyi takipeden hüküm gününü ve Tann'nın vereceği karşılığı beklerler. Bu nedenleonlar, dürüst yaşamaya oldukça değer verirler. Tann'ya, özellikle dua,oruç ve sadaka yoluyla ibadet ederler.

Hıristiyanlar ile Müslümanlar arasında, asırlar boyunca pek çok ayn-lık ve düşmanlık meydana gelmiştir. Vatikan Konsili taraflara, geçmişiunutmalanm, karşılıklı anlayışı sağlamak için samimı gayret göstermele-rini; insanlığın menfaati için banşı, özgürlüğü, sosyal adaleti ve ahlakf değerleri birlikte koruyup ilerletmelerini tavsiye eder"ııa.

Görüldüğü gibi bu metinde de "İsmail soyu" ve"Müslümanlann İbra-him'i baba olarak kabul ettikleri" ifadelerine yer verilmemiştir. İsıam'ın"İbrahimı" bir din olduğu konusunda h~ verilmekten kaçınılmıştır.Sadece, Müslümanlann kendi inançlanyla ıbrahim'in inancı arasında de-

rindenbağ kurduklarının belirtilmesiyle yetinilmiştir. Dolayısıyla Konsil,

108. Robinson, sf. 195.109. Yatican Comcil   n, LG, 16.110. Yatican Comcil   n, NA, 3.

Page 27: Baki Adam-Katolik Kilisesinin Kurtulus Ogretisi Acisindan Yahudilik Ve Islama Bakisi

7/17/2019 Baki Adam-Katolik Kilisesinin Kurtulus Ogretisi Acisindan Yahudilik Ve Islama Bakisi

http://slidepdf.com/reader/full/baki-adam-katolik-kilisesinin-kurtulus-ogretisi-acisindan-yahudilik-ve-islama 27/30

KATOLİK mtsESIN1N KURTULUŞ OGRETlsı AÇıSıNDAN 221

İslfun'ın Yahudilik ve Hıristiyanlık gibi bir İbrahimı din olduğunu belirt-

mekten kaçınınıştır ll•

Katolik Kilisesi, II.Vatikan Konsili dokümanlanndaki ifadeler çerçe-vesinde, Yahudilerle olduğu gibi Müslümanlarla da diyalogun alanlanmve metodlanm belirlemek için çalışmalan sürdünnüştür. Bu amaçla, şim-diki adı Papalık Dinlerarası Diyalog Konsili olan Hıristiyanlık Dışı Din-ler Sekreteryası bünyesinde 1974 yılında kurulan "Katolik-Yahudi İlişki-leri Komisyonu"yla birlikte bir de Islfun komisyonu kurulmuştur. Ayrıca,1979-1980 yıllannda Maurice Bomnans'a bir klavuz kitap hazırlatılmış-tır. Orientations pour un dialogue entre Chretiens et Musulmans adım ta-

şıyan kitap, Guidelines for Dialogue Between Christians and Muslims adıaltında İngilizce'ye ve diğer bir çok dile çevrilmiştir l2•

Bir çok üst dü~ey Katolik uzmanın denetiminden geçen kitaptall3,Katolik Kilisesi'nin Islfun ve Müslümanlarla ilgili son görüşü hakkında

 bir kanaate vannak mümkündür. Kitapta, Hıristiyanlarla Müslümanlar arasında diyalogun imkanı ve yollan aranırk.en, aynca İslfun'ın genel ilke-leri hakkında da bir takım yaklaşımlar sergilenmiştir.

Kitapta, İslfun Tann anlayışımn mutlak tek tanncılığa dayandığı be-lirtilmekte ve sadece Müslümanlann inandığı şekliyle tasvir edilmektedir.Böyle bir Tann inancının Müslümanlan hidayete sevkedip etrneyeceğihakkında herhangi bir şey söylenmemektedir l4•   Kur'arI'ın Müslümanlar nezdindeki değeri hakkında bilgi verildikten sonra, HıristiyanlannKur'arI'da İncil paralelinde bazı mesajlar bulabileceği ve bunlan gönüldenkabulleneceği ifade edilmektedir. Bu konuda, kitapta şunlar ifade edil-mektedir:

111. Bkz. Robinson, sf. 195.112. Bu kitap, Melnnet ümit mÜ5tear adını taşıyan biri tarafından Müslümanlarla

Hıristiyanlar Arasında Diyaloğa Yönelişler adı altında Türkçe'ye de çevrilmiş ve DER Ya-yınları arasında 1988'de yayınlllI111lliltlr.Kitapta, bir çok çeviri hatasının bulunmasının ya-nında, bazı kısımlar, kasıtlı olarak eksik çevrilmiştir. Bu bakımdan bazı yanlış anlamalarasebebiyet vermektedir.

113. Kitap basıma girmeden önce, Pietro Rossano (Roma), Martin Sabanegh(Roma), Joseph Couq (Tunus), Amire Ferre (Roma), Halil Sharnir (Roma) ve diğer uz-manlar tarafından incelenmiş ve eleştirilmiştir. Yapılan eleştiriler çerçevesinde Bomnansve yardımcısı Ary Roest Crollius tarafından düzeltilen ve üçte iki oranında kısaltılankitap, daha sonra tekrar Pietro Rossano, Henri Teissier, Martin Sabanegh, MuhammedTalbi, Robert Caspar, Andre Ferre, Jacques Jomier, Michel Lelong ve Christian

W.Tron'un eleştirisine sunulmuştur. Bu uzmanların eleştirileri alındıktan sonra kitabaBomnans ve yardımcısı tarafından son şekli verilmiştir. Bkz. kitabın Ingilizce çevirisi:Guidelines for Dialogue Between Christians and Muslims, Ingilizce'ye çev: R. MarstonSpeight, Paulist Press, New Jersey 1990, sf. 12. Ayrıca bkz. Müslümanlarla Hıristiyanlar Arasında Diyaloğa Yönelişler, çev: Mehmet ümit, Istanbul 1988, sf. 7.

114. Bkz. Bomnans, Gudelines, sf. 45-57.

Page 28: Baki Adam-Katolik Kilisesinin Kurtulus Ogretisi Acisindan Yahudilik Ve Islama Bakisi

7/17/2019 Baki Adam-Katolik Kilisesinin Kurtulus Ogretisi Acisindan Yahudilik Ve Islama Bakisi

http://slidepdf.com/reader/full/baki-adam-katolik-kilisesinin-kurtulus-ogretisi-acisindan-yahudilik-ve-islama 28/30

222   BAK1ADAM

"Hıristiyan, Kur'an'ın içeriği konusunda bilgilendiği ölçüde, saygı veaçıklıkla, İncil'in verdiği mesaja benzeyen noktalann alUnı çizebilir;kendi kitabından farklı yanlan bulabilir. Böylelikle Hıristiyan, Müslüma-nın 'Ulu Tann diyor ki' sözünü kabul edecektir. Kur'an'dan bir parçaokunduğunda, reddedici sözcüklerden kaçınacakur."llS

Hz. Muhammed'in peygamberliği konusunda yine Müslümanlanninancı verildikten sonra Hıristiyanlık açısından bu konuda şunlar söylen-mektedir:

"Hıristiyanlar, Peygamber Muhammed'in hayatında ve faaliyetlerin-de, yaşadığı zamanı ve çevreyi göz önüne alarak, otantik değerlerin bu-lunduğunu takdir etmeyi denemelidirler ...Hıristiyanlar, Muhammed'in

 büyük bir edebi, politik ve dim deha olduğunu, onun çok kimseleri gerçek Tanrı'ya ibadet etmeye yöneltebilecek bir takım niteliklere sahip bulundu-ğunu kabul etmeye meyillidirIer. Fakat, aynı zamanda, onda kesin bir takım yanlışlıkların ve yanlış anlamaların bulunduğuna da inanırlar.Onlar, Muhammed'deki peygamben işaretlerin farkındadırlar ...BağdatPatriği Timothy'nin zamanın halifesine dediği gibi Muhammed, peygam-

 berlerin yolunu takip etmiştir" 116.

Hz. Muhammed konusunda olduğu gibi kitapta, İslam'ın tanrı inancı,ibadet biçimleri ve Kur'an hakkında övücü ifadeler kullanılmaktadır.Fakat dolaylı olarak, Kur'm'ın Kitab-ı Mukaddes'ten alıntılar içerdiği be-lirtilmektedir. Bu nedenle, Müslümanlann "Yüce Tann diyor ki ..." ifade-sine karşı Hıristiyanların "Muhammed'in Kur'an'da dediği gibi" şeklinde-ki saldırgan ifadelerden kaçınması gerektiği telkin edilmektedir. Bununla birlikte, elbette bir Hıristiyan için ısa'nın Tanrı'nın nihaı kelamı olduğuinancının değişmez inanç olduğu hatırlatılmaktadır 1l7.

Kitabın en önemli yanı ise, "Hıristiyanlar ve Diğerinin İnancı" bölü-

münde "kurtuluş" konusunda ileri sürülen düşüncelerdir. Burada, özetleşunlar söylenmektedir:

"Konsil ruhu içinde kurtuluşun gizemi üzerinde düşündüğümüzde,kurtuluşun, Tanrı Krallığı'nın gelişiyle ne kadar sıkı bir bağlantısının ol-duğunu görürüz. Bu tamamen, uzun zaman önce İsa Mesih'in Filistin'egelişiyle meydana gelen şeydir.o.Tarih, milletlerin 'kurtuluş tarihi'ndenasıl roloynadığını kaydetmemiş midir? İsa Mesih, kendisi hayatında di-ğerlerinin inancına ve bağlılığına saygı duymuştur. Bunu, ister günahkar,ister dürüst olsun, Samirilerin veya Galilelilerin, bir Romalı yüzbaşının

veya bir Yehudalı Ferisinin, hiçbir kimsenin Tanrı Krallığı'na girmekten

115. Bomnans, Gudelines, sf. 48.116. Bomnans, Gudelines, sf. 58.117. Bkz. Bomnans, Gudelines, sf.  4849.

Page 29: Baki Adam-Katolik Kilisesinin Kurtulus Ogretisi Acisindan Yahudilik Ve Islama Bakisi

7/17/2019 Baki Adam-Katolik Kilisesinin Kurtulus Ogretisi Acisindan Yahudilik Ve Islama Bakisi

http://slidepdf.com/reader/full/baki-adam-katolik-kilisesinin-kurtulus-ogretisi-acisindan-yahudilik-ve-islama 29/30

KATOLIK KlLIsEStNlN KURTULUŞ ÖÖRETlSI AÇıSıNDAN 223

alıkonmayacağını ilan ederek göstenniştir. İhtida eden ve bundan sonra

Tanrı'yı ve diğerlerine sevgi dolu bir hayat süren herkes Tanrı Krallığı'nagirebilecektir.

Tanrı Krallığı'na çağn inancına ve II. Vatikan Konsili'nin ruhuna uy-gunluk içinde Hıristiyanlar, Tanrı'nın ruhunun rehberliğinde, Hıristiyanlık dışı dinlerin teolojilerinde saygı gösterilecek ve diyaloga girilebilecek yeni bir güç keşfedebilirler. Uzun zamandan beri Hıristiyan teolojisi,diğer dinlerin önemi ve anlamı hakkında kendisine soru sonnaksızın sa-dece "inançsızlann kurtuluşu" ile ilgilenmekteydi. Sonunda teologlar, budinlerin misy~>nununne olabileceği üzerinde düşünmeye başladılar. Kon-

sil; kurtuluş, Isa Mesih, Kilise ve inançla ilgili fikirler tam olarak tanım-lanmadan böyle bir araştınnaya ginnenin tehlikesini bizlere hatırlatmış-tır" llS.

Kitaptaki kurtuluşla ilgili bu son kısım, Konsil dokümam LumenGentium'da yer alan "Kurtuluş pıanı, Yaratıcı'yı kabul edenleri de kapsar.BUnlann başında Müslümanlar gelir" ifadesinden neyin kasdedildiğinigayet açık bir şekilde ortaya koymaktadır. Müslümanlan~ "Tanrı'nın ev-rensel kurtuluş pıanı "na dahil edilmeleri, onlann kendi Islfun inançlaniçinde kalarak kurtulabilecekleri anlamına gelmemektedir. Yani İslfun,kurtuluş vasıtası olarak görülmemektedir. Fakat Müslümanlar, Hıristiyaninancına çağnlarak kurtanlması gereken halklar arasına dahil edilmekte-dir.

SONUÇ

Katolik Kilisesi'nin "Tanrı'nın evrensel kurtuluş pıanı" öğretisi çerçe-vesinde Yahudilik ve İslfun'a bakışını ele aldığımız bu çalışmada vardığı-mız sonuca göre bu dinler, müntesipleri için birer kurtuluş vasıtası değil-dir~g. II. Vatikan Konsili dokümanlanna göre kurtuluşun evrensel aracısı(sakramenti), İsa Mesih'in bedenini temsil eden Kilisedirın. Vaftiz olup

kurtuluşun tek aracısı İsa Mesih1e ve dolayısıyla onun bedenini temsileden Kilise ile birleşmeyen kimsenin kurtuluşu mümkün değildir. Başka bir ifadeyle, "Kilise dışında kurtuluş yoktur" öğretisinin geçerliliği devametmektedir.

Aziz Kipriyanus tarafindan formüle edilen "Kilise dışında kurtuluşyoktur" öğretisi I1.Vatikan Konsili'nde de aynen korunduğu halde, bazı

118. Bomnans, Guidelines, sf. 34-36.119. Katolik Kilisesi, 1985'de hazırlanan Notes on the Correct Way to Present the

Jews and Judaism in Preaching and Catechesis döktlmanında Yahudiliğin kurtuluş vasıtası

olamayacağını açıkça belirtmiştir. Islamla ilgili bu konuda açık bir üadeye rastlanmamış-tır. Ortodoks bilim adamı Asterios Argyriou, 11-14 Eylül 1989'da ıStanbul'da düzenlenenAltıncı Müslüman Hıristiyan Konsultasyonu'nda (The 6th Muslim Christian Consultation)sunduğu "Religious Pluralism and its Limits Throughout History" isimli tebliğindeIslam'ın kurtarıcı din olarak kabul edilmesinin Hıristiyan öğretisi açısından mümkün ola-mayacağını sllylemiştir. Bkz. Argyriou, sf. 14-15.

Page 30: Baki Adam-Katolik Kilisesinin Kurtulus Ogretisi Acisindan Yahudilik Ve Islama Bakisi

7/17/2019 Baki Adam-Katolik Kilisesinin Kurtulus Ogretisi Acisindan Yahudilik Ve Islama Bakisi

http://slidepdf.com/reader/full/baki-adam-katolik-kilisesinin-kurtulus-ogretisi-acisindan-yahudilik-ve-islama 30/30

224   BAK1ADAM

Katolik teologlar ILVatikan Konsili'nin Hıristiyanlık dışı dinler1e ilgili

yaklaşımını pozitif bir gelişme olarak degerlendirmişlerdir. BunlardanFrancis A. Sullivan'e göre, II. Vatikan Konsili'nde, birinci plfu1daTann'nın bütün insanlann kurtuluşunu arzuladıgı kabul edilmiş, kurtulu-şun vasıtası olarak vaftiz ve Kiliseye üyelik ikinci plfu1aitilmiştir. Fakat

 bu iki husus birbiriyle çelişki halinde degildir, aksine, birbirini tamamla-maktadır. Aynca bu Konsil'de, Hıristiyanlık dışındaki dinlerin ahlakI vemanevı degerleri de tanınmıştırll.

Katolik Kilisesi'nin Yahudilere ve Müslümanlara bugünkü yaklaşı-mı, Sullivan'ın açık1adlgı bu çerçeveye girmektedir. Katolik Kilisesi, II.

Vatikan Konsili öncesinde ilkelolarak gördügü Yahudiligin ve İslam'ınmüntesiplerini "Tann'nın evrensel kurtuluş plfu1ı"na dahil etmiştir. Budinlerin, bugün halen manevı fonksiyonlarının bulunduğunu kabullenmiş-tir. Fakat, Hıristiyanlıgm tek gerçek kurtuluş dini olduğu iddiasından vaz-geçmemiştir. Buna bag11 olarak, bütün insanlann İsa Mesih'in bedeninitemsil eden Kilise aracı1lglyla kurtuluşa ulaşmasını sag1amak için misyo-nerlik faaliyetlerinin sürdürülmesini kararlaştırmış, diger taraftan bu din-lerin mensuplanyla diyaloga girilmesini benimsemiştir.

Katolik Kilisesi'nin bu tutumu, teolojik açıdan bir çok soruyu günde-me getirmiştir. Misyonerlikle diyalogun Kilise ögretisi çerçevesinde nasıl

uzlaştınlacagı, Katolik teologlar arasında tartışma konusu olmuştur. Pa- pa1ık Dinler Arası Diyalog Konsili, yaptıgı açıklamalarla, misyonerliklediyaloğun birbirine alternatif olmadıgını, ikisinin birbirini tamamlayacak şekilde yürütülecegini belirtmiştir 22•   Diyaloğun Hıristiyan ögretisi çerçe-vesinde "kurtuluş diyaloğu" oldugunu açıklayan Papalık Dinler Arası Di-yalog Konsili123

,   II. Vatikan Konsili'nin ve Papalann bildirgelerini temelalarak, Hıristiyan mesajının diger kültürler içinde inkarnasyonu anlammagelen inkültürasyonu da teşvik etmiştir.

 Netice olarak Katolik Kilisesi, diyalog yaklaşımını misyonerlikle uz-laştırmıştır. Katolik inancını bütün insanlann arasında yaymak için çag-daş ve insani ilişki biçimlerini vasıta olarak kullanmaktan çekinmemiştir.Bu nedenle, Yahudilerin ve Müslümanların yanında Hinduizm ve Bu-dizm gibi diger dinlerin mensuplan da Katolik Kilisesi'nin diyalog çagn-larına şüpheyle bakmaktadırlar. Bu şüphelerinde de son derece haklıdır-lar. Katolik Kilisesi, bu şüphenin giderilmesi için diyalogla misyonerligi

 birbirinden ayırmalı, diyaloğu misyonerlik amacıyla istismar etmeyecegi-ni açıklamalıdır. Bunu sadece sözde açıklamakla kalmamalı, Kilise ögre-tisi açısından da teolojik olarak temellendirmelidir.

120. Vatican Council   n,  LG, 1,48; GS, 45; AG, 1.121. Sullivan, sf. 202-203.122. Bkz. The Anitute of the Chıırch Towards the Followers of the Other Religions,

Reflections and Orientations on Dialogue and Mission, Pentecost 1984, sf. 20.22.123. Bkz. "Dia1ogue and Proclamation: Reflections and Orientations on Interreligio-

us Dia10gue and Proclamation ofıhe Gospel of Jesus Christ", sf. 246.