2
Dokuz Eylül Üniversitesi Sosyal Bilimler Ensti- tüsü, s. 94, 135-137 vd.; Besim Darkot- Metin Tuncel. Ege Bölgesi istanbul 1995, s. 70; Besim Darkot, "Milas", iA, VIII, 311-316; Zekai Mete. XV. ve XVI. ve Yöresi (doktora tezi, 2004). iü Sosyal Bilimler Enstitüsü, tür.yer.; Kadri, Emii- retine Aid Kadime", TOEM, V (1330). s. 58; a.mlf., Son- raki Asar", a.e., V ( 1330), s. 315; Sabri sal. "Milas Ziraat Durumu", Yeni Mi- /as, 1/3, 1937, s. 3; Kamüsü'l-a'lam, VI, 4521; Nebi Bozkurt, DiA, XV, 260. L Iii ZEKAi METE Hz. tarihini ve bu tarihi esas alan takvimin belirten terim. Sözlükte gelen vi! ad (viladet) kökünden türeyen milad vakti" demektir. Özellikle Hz. gününü ve bununla ilgili yortusunu ifade etmek için (el-Müncid, "vld" md; iA, VIII, 31 Latince'de günü"nün kar- natalis olmakla birlikte Hz. için manasma gelen ve nativity geçen nati - vitas kelimesi gün, ay ve- ya belirtilmemektedir. da çok ölümü ve tekrar dirilmesiyle ilgilendiklerinden bu günü kutlama veya hesaplama yoluna (b k. NOEL). esas suretiyle takvimin yeniden Pa- pa 1. John'un emriyle Dionysius Exiguus bir gerçek- ve ol- mak üzere zamanla Avrupa ülkele- rine ve Xl. bü- tün Avrupa'da benimsenen bu sisteme göre zaman "milattan önce" (Tsa'dan ön- ce) (BC, "before Christ") ve "milattan son- ra" (isa' dan sonra) (Lat. AD, "anno Dornini'') ikiye merkezli BC ve AD yerine gü- nümüzde özellikle yahudiler "bilinen devirden önce" ve "bilinen devir- den sonra" manalarma gelen BCE (before Comman Era) ve CE (Common Era) tercih edilmektedir. Bugünkü mi- tat Dionysius'un hesap- gerçek mundan en az dört göster- mektedir (bk. isA). : el-Müncid, Beyrut 1991, "vld" md.; L. H. Gray, "Christmas and Christmas Customs", A Dictionary of Religion and Ethics (ed. S. Mat- hews-G . B. Smith). London 1921, s. 96; P. Hug- hes, A History o{ the Church, London 1957, s. 148; C. Smith. "Christmas and !ts Cycle", New Catholic Encyclopedia, Was hington 1967, lll, 656-660; R. L. Foley. "Nativity of Christ", a.e., X, 250; A. J. Wensinck, "Milad", iA, Vlll, 311; J. F. Baldovin. "Christmas", ER, lll, 460-461. L li! LEYLA GüRKAN ve literatürde dinler ve mezhepler tarihiyle ilgili eserlerin ortak Milel kelimesi Arapça'da millet (din ve nihai denihlenin (din, dinlzümre, mezhep) "ml!" ve md. leri). Millet kelimesi Kerim'de on yerde ·geçmekte ve sa- dece eden peygambere nisbette "din" Bu kul- üçünde putperest dinleri (el- A'raf 7/88, 89; 14/13; ei-Kehf 18/ 20), birinde yahudilerin ve dini (ei-Bakara 2/120). ikisinde önceki pey- gamberlerin dini (Yusuf 2/38; Sad 38/7), sekizinde Hz. dini konu edil- mekte, onun dinini tek ger- çek tevhid dini (HanTflik) ve Allah'a tesli- miyet belirtilmektedir (el-Bakara 2/130, 35; Al-i im ran 3/95; en-N isa 4/125; ei-En'am 6/161; Yusuf 12/38; en-Nahl 16/ 12 3; el-Hac 22/78; Ef2 [Fr.J, VII, 61; DiA, IX, Arapça'da millet "din" ol- ve onun yerine her iki kelime fark ol- belirtilmektedir. Din itaat ve inançtan her ferdin kendi dini Millet ise dinin toplumsal ve kurumsal boyutudur. itaat ve ve millet Millet, dini bir toplum meyda- na getiren ve o toplumdaki sosyal haya- temelini eden inançlar ve tören- ler sistemidir (Izutsu. s. 2 16) . de millet kelimesinin toplumsal yönüne vurgu yaparak onu "belirli kurallara tabi sosyal birlik, bir dine mensup olanlar top- olarak ( el-Milel 38). Kur'an'da Hz. "iyilik ve önderi" kani, III, 228-229) bir ümmet be- (en-Nahl 16/120) onun di- ve NiHAL ninden de millet diye bahsedilmekte, an- cak klasik dönemde bu kelimeye daha çok "din ve verilmektedir. Ni- tekim bunu ve 'l-milel, el-mezahib ve'l-milel, el-ara' ve'l-milel" (et- Tenblh, s. 4. 155, 334). Kelime "el-mille" veya "ehlü'l- mille" olarak ise Hz. Mu- hammed'in din ve müslü- manlar kastedilmektedir. Kur'an'da bir yerde geçen ve " evlenile- cek mehirlerinin zorluk madan verilmesi" nihle kelimesi "din, diyanet, dava, iddia; verme" gibi manalara gelmek- tedir. Nihai kelimesi de "din" olmakla beraber milel ile nihai ki fark, nihai teriminin milletten daha az ve milletin (din) için- deki inanca yönelik belirt- mesidir. nihai, zamanla mu- ayyen bir dinin bünyesinde ortaya doktrinle ilgili temayülleri ve ifade etmeye ve "zümre, mezhep" Nitekim Cahiz nihleyi (Kitabü'l-lfayevan, I, 6; IV, 206) , Mu'tezili el-Ekber ilgili eserine Ki- tô.bü Hazm da nihle ve nihali da kullanarak eserinin yerlerinde "nihalü'l-müslimin" de- Nihai kelimesini manada kulla- . nan alim Eserine el-Milel veren bu iki kavrama özel bir anlam yüklemektedir. "erbabü'd- diyanat ve'l-milel" ve "ehlü'l -ehvai ve'n- nihal" diye ikiye diya- nat kelimesiyle birlikte milel ile temelde ilahi olan veya böyle bir görülen din- leri, ehva kelimesiyle beraber nihai ile de kastetmekte- dir. göre insanlar ya bir kaynaktan inançlaraya da kendi uyarlar. bir kaynaktan faydalananlara "ehlü'd-diyanat ve'l-mi- lel" denilmektedir. da Kur'an gibi vahye dayanan veya Tevrat ve gibi vahye kabul edilen yahut Me- ve Maniheizm'de gibi heli bir kitaba sahip olan din olarak göstermek mümkündür. Ehlü'l-eh- va ise inanç sahipleridir ve kendi din olarak ileri sürmek- tedir. bu grubun içinde Sabii- ler'i, putperestleri, Hint dinle- 57

BİBLİYOGRAFYA Catholic Encyclopedia, L. Yeni Mi ER, Kamüsü'l … · 2018-05-25 · MiLEL ve NiHAL rinin mensuplarını saymaktadır ( el-Milel, I, ı ı, 13).Dolayısıyla Şehristani'de

  • Upload
    others

  • View
    5

  • Download
    0

Embed Size (px)

Citation preview

Page 1: BİBLİYOGRAFYA Catholic Encyclopedia, L. Yeni Mi ER, Kamüsü'l … · 2018-05-25 · MiLEL ve NiHAL rinin mensuplarını saymaktadır ( el-Milel, I, ı ı, 13).Dolayısıyla Şehristani'de

Dokuz Eylül Üniversitesi Sosyal Bilimler Ensti­tüsü, s. 94, 135-137 vd.; Besim Darkot- Metin Tuncel. Ege Bölgesi Coğrafyas ı, istanbul 1995, s. 70; Besim Darkot, "Milas", iA, VIII, 311-316; Zekai Mete. XV. ve XVI. Yüzyıllarda Muğla ve Yöresi (doktora tezi, 2004). iü Sosyal Bilimler Enstitüsü, tür.yer.; Hafız Kadri, "Menteşe Emii­retine Aid Asiir-ı Kadime", TOEM, V (1330). s. 58; a.mlf., "Menteşe'de Menteşeliler'den Son­raki Asar", a.e., V ( 1330), s. 315; Sabri Tarım­sal. "Milas Kazasının Ziraat Durumu", Yeni Mi­/as, 1/3, Muğla 1937, s. 3; Kamüsü'l-a'lam, VI, 4521; Nebi Bozkurt, "Halı", DiA, XV, 260.

L

Iii ZEKAi METE

MİLAT (~~1)

Hz. Isa'nın doğum tarihini ve bu tarihi esas alan takvimin

başlangıcını belirten terim.

ı

Sözlükte "doğurmak" anlamına gelen vi! ad (viladet) kökünden türeyen milad "doğum vakti" demektir. Özellikle Hz. İsa'nın doğum gününü ve bununla ilgili hıristiyan yortusunu ifade etmek için kullanılır (el-Müncid, "vld" md; iA, VIII, 31 ı) . Latince'de "doğum günü"nün kar­şılığı natalis olmakla birlikte Hz. Isa'nın doğumu için "doğum" manasma gelen ve İngilizce'ye nativity şeklinde geçen nati ­vitas kelimesi kullanılmaktadır.

İnciller'de Isa'nın doğduğu gün, ay ve­ya yıl belirtilmemektedir. İlk hıristiyanlar da isa'nın doğumundan çok ölümü ve tekrar dirilmesiyle ilgilendiklerinden bu günü kutlama veya hesaplama yoluna gitmemişlerdir (b k. NOEL). Isa'nın doğdu­ğu yılın esas alınması suretiyle takvimin yeniden ayarlanması yaklaşıkS27'de Pa­pa 1. John'un emriyle Dionysius Exiguus adlı Romalı bir keşiş tarafından gerçek­leştirilmiştir. Başta İtalya ve İngiltere ol­mak üzere zamanla diğer Avrupa ülkele­rine yayılan ve Xl. yüzyıla gelindiğinde bü­tün Avrupa'da benimsenen bu sisteme göre zaman "milattan önce" (Tsa'dan ön­ce) (BC, "before Christ") ve "milattan son­ra" (isa' dan sonra) (Lat. AD, "anno Dornini'') şeklinde ikiye ayrılmaktadır. Hıristiyan

merkezli BC ve AD kısaltmaları yerine gü­nümüzde özellikle yahudiler tarafından "bilinen devirden önce" ve "bilinen devir­den sonra" manalarma gelen BCE (before Comman Era) ve CE (Common Era) kısalt­maları tercih edilmektedir. Bugünkü mi­tat başlangıcı Dionysius'un yanlış hesap­lamasından dolayı isa'nın gerçek doğu­mundan en az dört yıl sonrasını göster­mektedir (bk. isA).

BİBLİYOGRAFYA :

el-Müncid, Beyrut 1991, "vld" md.; L. H. Gray, "Christmas and Christmas Customs", A Dictionary of Religion and Ethics (ed. S. Mat­hews-G. B. Smith). London 1921, s. 96; P. Hug­hes, A History o{ the Church, London 1957, s. 148; C. Smith. "Christmas and !ts Cycle", New Catholic Encyclopedia, Washington 1967, lll, 656-660; R. L. Foley. "Nativity of Christ", a.e., X, 250; A. J. Wensinck, "Milad", iA, Vlll, 311; J. F. Baldovin. "Christmas", ER, lll, 460-461.

L

li! SALİME LEYLA GüRKAN

MİLEL ve NİHAL ( ~1.9Jl.o.ll)

İslami literatürde dinler ve mezhepler tarihiyle ilgili

eserlerin ortak adı.

Milel kelimesi Arapça'da millet (din ve şeriat). nihai denihlenin (din, dinlzümre, mezhep) çoğuludur(Lisanü'l-'Arab, "ml!" ve "nl:ıl" md. leri). Millet kelimesi Kur'an-ı Kerim'de on beş yerde ·geçmekte ve sa­dece tebliğ eden peygambere nisbette "din" anlamında kullanılmaktadır. Bu kul­lanımların üçünde putperest dinleri (el­A'raf 7/88, 89; İbrahim 14/13; ei-Kehf 18/ 20), birinde yahudilerin ve hıristiyanların dini (ei-Bakara 2/120). ikisinde önceki pey­gamberlerin dini (Yusuf ı 2/38; Sad 38/7), sekizinde Hz. İbrahim'in dini konu edil­mekte, onun tebliğ ettiği dinini tek ger­çek tevhid dini (HanTflik) ve Allah'a tesli­miyet olduğu belirtilmektedir (el-Bakara 2/130, ı 35; Al-i im ran 3/95; en-N isa 4/125; ei-En'am 6/161; Yusuf 12/38; en-Nahl 16/ 123; el-Hac 22/78; Ef2 [Fr.J, VII, 61; DiA, IX, 3ı3)

Arapça'da millet "din" anlamında ol­masına ve onun yerine kullanılmasına rağmen her iki kelime arasında fark ol­duğu belirtilmektedir. Din şahsi itaat ve inançtan doğmaktadır. dolayısıyla her ferdin kendi dini davranışıdır. Millet ise dinin toplumsal ve kurumsal boyutudur. Şahsi itaat ve inançların şeklileşmesi ve gelişmesi millet kavramını oluşturmakta­dır. Millet, dini bir toplum birliği meyda­na getiren ve o toplumdaki sosyal haya­tın temelini teşkil eden inançlar ve tören­ler sistemidir (Izutsu. s. 216) . Şehristanl

de millet kelimesinin toplumsal yönüne vurgu yaparak onu "belirli kurallara tabi sosyal birlik, bir dine mensup olanlar top­luluğu" olarak açıklamaktadır ( el-Milel ve'n-nil:ıal, ı. 38). Kur'an'da Hz. İbrahim'in "iyilik örneği ve önderi" anlamında (Şev­kani, III, 228-229) bir ümmet olduğu be­lirtildiğinden (en-Nahl 16/120) onun di-

MİLEL ve NiHAL

ninden de millet diye bahsedilmekte, an­cak klasik dönemde bu kelimeye daha çok "din ve şeriat" manası verilmektedir. Ni­tekim Mes'fıdi bunu "eş-şerai' ve'l-milel, el-mezahib ve'l-milel, el-ara' ve'l-milel" şeklinde kullanmaktadır (et-Tenblh, s. 4. 155, 334). Kelime "el-mille" veya "ehlü'l­mille" olarak kullanıldığında ise Hz. Mu­hammed'in tebliğ ettiği din ve müslü­manlar kastedilmektedir.

Kur'an'da bir yerde geçen ve " evlenile­cek kadınlara mehirlerinin zorluk çıkarıl­madan verilmesi" anlamı taşıyan nihle kelimesi "din, diyanet, şeriat; dava, iddia; bahşetme, verme" gibi manalara gelmek­tedir. Nihai kelimesi de "din" anlamında olmakla beraber milel ile nihai arasında­ki fark, nihai teriminin milletten daha az kapsamlı olması ve aynı milletin (din) için­deki inanca yönelik çeşitli akımları belirt­mesidir. Dolayısıyla nihai, zamanla mu­ayyen bir dinin bünyesinde ortaya çıkan doktrinle ilgili temayülleri ve gruplaşma­ları ifade etmeye başlamış ve "zümre, mezhep" manasını kazanmıştır. Nitekim Cahiz nihleyi "fırka" anlamında kullanmış (Kitabü'l-lfayevan, I, 6; IV, 206) , Mu'tezili Naşi el-Ekber fırkalarla ilgili eserine Ki­tô.bü Uşuli'n-nif:ıal adını vermiştir. İbn Hazm da nihle ve nihali "fırka" manasın­da kullanarak eserinin çeşitli yerlerinde İslam fırkalarına "nihalü'l-müslimin" de­miştir.

Nihai kelimesini farklı manada kulla- . nan alim Şehristani'dir. Eserine el-Milel ve'n-nif:ıal adını veren Şehristani bu iki kavrama özel bir anlam yüklemektedir. İnanç noktasından insanlığı "erbabü'd­diyanat ve'l-milel" ve "ehlü'l-ehvai ve'n­nihal" diye ikiye ayıran Şehristani, diya­nat kelimesiyle birlikte kullandığı milel ile temelde ilahi menşeli olan veya böyle bir menşeden geldiği şüpheli görülen din­leri, ehva kelimesiyle beraber kullandığı nihai ile de b.atıl inançları kastetmekte­dir.

Şehristani'ye göre insanlar ya başka bir kaynaktan aldıkları inançlaraya da kendi görüşlerine uyarlar. Başka bir kaynaktan faydalananlara "ehlü'd-diyanat ve'l-mi­lel" denilmektedir. Bunları da Kur'an gibi vahye dayanan veya Tevrat ve İncil gibi vahye dayandığı kabul edilen yahut Me­cfısilik ve Maniheizm'de olduğu gibi şüp­heli bir kitaba sahip olan din mensupları olarak göstermek mümkündür. Ehlü'l-eh­va ise beşer kaynaklı inanç sahipleridir ve kendi iddialarını din olarak ileri sürmek­tedir. Şehristanl bu grubun içinde Sabii­ler'i, filozofları, putperestleri, Hint dinle-

57

Page 2: BİBLİYOGRAFYA Catholic Encyclopedia, L. Yeni Mi ER, Kamüsü'l … · 2018-05-25 · MiLEL ve NiHAL rinin mensuplarını saymaktadır ( el-Milel, I, ı ı, 13).Dolayısıyla Şehristani'de

MiLEL ve NiHAL

rinin mensuplarını saymaktadır ( el-Milel, I, ı ı, 13). Dolayısıyla Şehristani'de nihai kelimesi sadece mezhep ve felsefi ekai­leri değil batı! dinleri de belirtmektedir. Şu halde milel genel olarak dinleri, nihai ise aynı dinin içindeki farklı düşünce şe­killerini, mezhepleri ifade etmektedir (Monnot, s. 12). Zamanımıza ulaştığı tes­bit edilebilen ve bu adı taşıyan eserlerin ilki Mu'tezill N aşi el-E kber'in ( ö. 293/906) Kitôbü Uşuli'n-niJ:ıal'idir.

islam tarihi boyunca din ve mezhepleri konu edinen eseriere "makalat, diyanat. fırak" gibi isimler verilmişse de bu litera­türe ait en meşhur adiandırma milel ve nihai şeklindedir. önceleri makalat ismiy­le kitaplar kaleme alınırken bu dönemi, çeşitli fırkaların teşekkül ettiği ve her tır­kanın itikadl görüşlerinin tenkide tabi tu­tulduğu fırak veya milel ve nihai eserleri dönemi takip etmiş, ll. yüzyıldan itibaren bu isimleri taşıyan kitaplar kaleme alın­mıştır ( Mezhepler Arasındaki Farklar, ter­cüme edenin önsözü, s. XVI-XXI).

Milel ve nihai başlıklı eserler. diğerle­rinden farklı olarak yalnızca islam tırka­larını değil aynı zamanda diğer dinleri ve bu dinlerin mezheplerini de incelemekte­dir. Çünkü islam hakimiyetinin genişle­mesine paralel olarak müslümanlar farklı inanç mensuplarıyla karşılaşmıştır. Bu da gerek kendi hakimiyetlerinde yaşayan ge­rekse komşu oldukları çeşitli din ve mez­heplere mensup insanların inançlarını de­ğerlendirme zaruretini ortaya çıkarmış­tır. Dolayısıyla islam dışı dinlerle ilgili araş­tırmalar çok erken dönemlerden itibaren başlamıştır. Hem islam'ın zuhuru esna­sında Arap yarımadasında muhtelif din mensuplarının bulunuşu hem de Kur~ 'an'ın bu dinlerin mensuplarıyla ilgili bilgi vermesi, diğer taraftan müslümanların islam'ı başka din mensupianna tebliğ et­me görevi, ayrıca zaman içinde ortaya çı­kan farklı yorum ve telakkilerin değerlen­dirilmesi zorunluluğu çeşitli din ve mez­heplerle ilgili eserlerin kaleme alınmasına sebep olmuştur.

Milel ve nihai şeklindeki adlandırma, özellikle IV. (X.) yüzyıldan bu yana sadece bir bölüm adı olarak değil aynı zamanda kitap adı olarak da kullanılmaktadır. Bu isim muhtemelen ilk defa, Harizmi'nin (ö. 387/997) MefôtiJ:ıu'l-'ulUm adlı ese­rinin bir bölümünün adı olarak "Fi esami erbabi'l-milel ve'n-nit)al el-mut:ıtelife" şek­linde geçmekte ve burada kendilerine müstakil bölümler ayrılan islam. Hıristi­yanlık ve Yahudiliğin dışında ateistler, Bu-

58

distler, Brahmanlar, Sabiller, MecQsller vb. ele alınmaktadır (bk. HARİZMi, Mu·

hammed b. Ahmed).

Bilindiği kadarıyla el-Milel ve'n-niJ:ıal adını taşıyan ilk eser Abdülkahir el-Bağ­dadi'nin (ö. 429/1037-38) kitabıdır. Bağ­dadl. el-Far]f. beyne'l-fıra]f. isimli kitabın­da kısaca temas ettiği konuları burada daha ayrıntılı biçimde ele aldığını belirt­mekte ve yapılan atıflardan günümüze in­tikal etmeyen bu eserinde bütün din ve inançlara yer verildiği anlaşılmaktadır. Brockelmann'ın el-Milel ve'n-niJ:ıal'e ait olduğunu ileri sürdüğü yazma nüsha­nın bu esere ait bulunmadığı , Albert Nasrl Nadir'in el-Milel ve'n-niJ:ıal adıyla neş­rettiği kitabın da (Beyrut 1970) Bağda­di'nin eseri olmasının şüpheli görüldüğü belirtilmektedir (EF 1 Fr.). VII , 55; Gimaret, U u res des religions et des see tes, I, 1 l­l 2; ayrıca bk. ABDÜLKAHİR el-BAGDA­

Di).

V. (Xl.) yüzyılda kaleme alınan eserler­den biri de ibn Hazm'ın Kitôbü'l-Faşl (fişal) fi'l-milel ve'l-ehvô, ve'n-niJ:ıal'i­dir. ibn Hazm eserinde milel ve nihai kav­ramlarını açıklamamakta. ancak birinci bölümde sofistler, dehrller, filozoflar, Me­cQsller, düalistler, Brahmanlar. yahudiler ve hıristiyanlara yer verdikten sonra is­lam'a muhalif olan mileli ele aldığını, ar­dından islam içindeki fırka ve grupları in­celeyeceğini belirtmektedir (el-Faşl, ll , 263; ayrıca b k. ei-FASL). ibn Hazm'ın tale­besi Said ei-Endelüsl. Hint dinleriyle ilgili Ma]f.iilôtü ehli'l-milel ve'n-niJ:ıal adlı bir eser kaleme aldığını belirtmektedir (EJ21Fr.). VII, 55) . Şehristani'nin yazdığı el­Milel ve'n-niJ:ıal ise türünün en önemli eserlerindendir (b k. ei-MİLEL ve'n-NİHAL).

Fahreddin er-Razi'ye nisbet edilen Ki­tôbü '1-Milel ve'n-niJ:ıal adlı bir eserden bahsedilmekte olup bunun. müellifin İ'ti­]f.iidôtü tira]f.i'l-müslimin ve'l-müşrikin adıyla neşredilen kitabı olduğu belirtil­mektedir (a.g.e., VII, 55; ayrıca bk. FAH­

REDDİN er-RAzi) . Zeydl imamı Ahmed b. Yahya b. Murtaza'nın da Kitôbü'l-Milel ve'n-niJ:ıal adını taşıyan bir eseri vardır (a.g.e., VII, 55-56). Diğer taraftan ŞehfQr 1:). Tahir el-isferaylnl ve Bakıllani'nin de el-Milel ve'n-niJ:ıal isimli kitapların­dan bahsedilmektedir (Keşfü'?-?Unün, Il, 1820-1821). Onun et-Tebşir fi'd-din ve temyizü'l-fir]f.ati'n-nôciye 'ani'l-fira]f.i'l­hôlikin'inde çeşitli islam tırkalarının ya­nında putlara. yıldızlara. ineğe tapanlar­la dehrller, MecGsller. Brahmanlar vb. ne de yer verilmektedir.

BİBLİYOGRAFYA :

Usanü 'l-'Arab, "mil" ve "nl).l" md. leri; Ka­mus Tercümesi, IV, 90-91, 108; Cahiz, Kitabü 'l­l:fayevan, I, 6; IV, 206; Mes'Qdi, et-Tenbfh, s . 4, 155, 334; Bağdacti, Mezhepler Arasındaki Fark­lar (tre. Ethem Ruhi Fığlalı). Ankara 1991, ter­cüme edenin önsözü, s. XVI-XXI; İbn Hazm, el­Faşl (Umeyre). Il , 263; Şehristani, el-Milel ve'n­nif:ıal, Beyrut 1975, I, ll, 13, 38; Keşfü'z-zunün, Il , 1820-1821; Şevkani, Fetf:ıu '1-kadfr; Beyrut 1412/1991 , III, 228-229; T. lzutsu, Kur'an'da Allah ve insan (tre . Süleyman Ateş). Ankara 1975, s. 216-217; D. Gimaret, "Le livre des re­ligions et des seetes", U u res des religions et des sectes, Paris 1986, I, 11-14; a.mlf., "al-Mi­la! wa-1-Nil).al", B 2 (Fr.). VII, 54-56; G. Monnot, Islam et religions, Paris 1986, s . 12, 31, 66, 70, 75; F. Buhl- [C. E. Bosworth], "Milla", EJ2 (Fr.). VII, 61; M. O. H. Ursinus, "Millet" , a.e., VII, 61 -64; Günay Tümer. "Din", DiA, IX, 313.

L

Wii!l ÖMER FARUK HARMAN

el-MİLEL ve'n-NİHAL ( ,.p..;.l ~~ J.WI ) Şehristani'nin

(ö. 548/1153) dinler, mezhepler

ve felsefe tarihine dair eseri. _j

Kitabın ne zaman tamamlandığı belli ol­mam akla bir likte 1. cildin sonuna doğru verilen tarihe göre 1127-1128 yıllarında kaleme alınmış . müellifin Muşôra'atü'l­

felôsife isimli eserindeki ifadeye göre Ebü'l-Kasım Mecdüddin Ali b. Ca'fer b. Ali el-MGsevl'ye, el-Milel ve'n-niJ:ıal'in bazı yazma nüshalarına göre ise Vezir Ebü'I-Kasım Naslrüddin Mahmud b. Mu­zaffer ei-Mervezl'ye ithaf edilmiştir.

el-Milel ve'n-niJ:ıal beş alt başlıktan (mukaddime) oluşan bir giriş ile iki ana bölümden meydana gelmekte, birinci bölümde vahiy kaynaklı dinlerle bu dinle­rin mezhepleri. ikinci bölümde akıl kay­naklı inanç ve görüşler ele alınmaktadır. Girişte yer alan beş mukaddimen in ilkin­de eserin yazılışamacının inanç ve dokt­rin açısından insanların durumunu ele almak olduğu belirtilerek insanlar kitabi din mensupları (ehlü'd-diyanat ve'I-milel, er­babü'd-diyanat ve'l -milel) ve şahsi görüşle­rine tabi olanlar (ehlü'l-ehvai ve'n-nihal) ol­mak üzere ikiye ayrılmaktadır. Bunların ayrıca tırkalara bölündüğü, Hz. Peygam­ber'in hadisine göre müellifin birinci gruptakilerden saydığı MecGsller'in yet­miş. yahudilerin yetmiş bir. hıristiyanla­rın yetmiş iki ve müslümanların yetmiş üç fırkaya ayrıldığı nakledilmekte, ikinci gruptaki fırkaların sayısının ise bilinme­diği kaydedilmektedir. ikinci mukaddime­de islam tırkalarının tasnifinde söz konu-