64
Wikipedia kurucusu Jimmy Wales Gelecek açık platformlarda Açık inovasyon yaşayan laboratuvarlarda Bilimlerin işbirliği: interdisiplinerlik Türkiye yazılımda güçlü bir oyuncu olmaya hazır Kaynağı açan inovasyonu da açıyor Geleceğin robotları Lego’yla şekilleniyor Türkiye’de de yaşayan laboratuvarlar kurulmalı CEMİL ARIKAN, LEYLA ARSAN, TULU GÜMÜŞTEKİN, MİNE KILIÇ, ŞİRİN ELÇİ, SEMİH AKÇOMAK, SELÇUK KARAATA IBM Türk Genel Müdürü Eray Yüksek IBM inovasyon için derin dalış yapıyor 3M Türkiye Genel Müdürü Dr. Gregg Bennett Açık inovasyon stratejik olmalı Akurgal Danışmanlık CEO’su Ali Akurgal Teşvik, destek derken kuş gölü olmayalım İnovasyon için açılın bilgicag› haziran 08 y›l 4

Bilgi Çağı Haziran 2008 Sayı 47

Embed Size (px)

DESCRIPTION

Açık inovasyon yaşayan laboratuvarlarda • Bilimlerin işbirliği: interdisiplinerlik • Türkiye yazılımda güçlü bir oyuncu olmaya hazır • Kaynağı açan inovasyonu da açıyor • Geleceğin robotları Lego’yla şekilleniyor • Türkiye’de de yaşayan laboratuvarlar kurulmalı

Citation preview

Page 1: Bilgi Çağı Haziran 2008 Sayı 47

Wikipedia kurucusuJimmy Wales

Gelecek açık platformlarda

Açık inovasyon yaşayan laboratuvarlarda • Bilimlerin işbirliği: interdisiplinerlik • Türkiye yazılımda güçlü bir oyuncu olmaya hazır •Kaynağı açan inovasyonu da açıyor • Geleceğin robotları Lego’yla şekilleniyor • Türkiye’de de yaşayan laboratuvarlar kurulmalı

CEMİL ARIKAN, LEYLA ARSAN, TULU GÜMÜŞTEKİN, MİNE KILIÇ, ŞİRİN ELÇİ, SEMİH AKÇOMAK, SELÇUK KARAATA

IBM Türk Genel Müdürü Eray Yüksek

IBM inovasyon için derin dalış yapıyor

3M Türkiye Genel MüdürüDr. Gregg Bennett

Açık inovasyon stratejik olmalı

Akurgal DanışmanlıkCEO’su Ali Akurgal

Teşvik, destek derken kuş gölü olmayalım

İnovasyon için açılın

bilgicag›haziran

08

y›l 4

Page 2: Bilgi Çağı Haziran 2008 Sayı 47

Türkiye'de yaflaman›n güzel yanlar›ndan birisi sürekli yeni kiflisel geliflim alanlar› bula-

bilmeniz. Etraf›n›zda olan bitene duydu¤unuz hayret sizi yeni alanlarda bilgi edinmeye,

baflka ülkelerdeki insanlar›n hayatlar› boyunca araflt›rmay› düflünmeyecekleri konular-

da neredeyse uzman olmaya zorluyor. Bu durumu en net olarak yüksek lisans yapt›¤›m

s›rada Hollanda'da fark etmifltim. Dersin konusu teknoloji ve riskti. O gün verilen örnek

ise Körfez Savafl› s›ras›nda Amerikal› bir savafl uça¤›n›n Awacs casus uça¤›ndan ald›¤›

bilgilerle hatal› bir at›fl yapmas› ve 50'ye yak›n Amerikal› askeri öldürmesiydi. Bu

örne¤i hayat› boyunca gazete manfletlerinden en son teknoloji silah ve askeri araçlar›n

tüm özelliklerini defalarca okumufl biri olarak hemen anlad›m. Ancak benimle beraber

bu dersi alan on iki farkl› ülkeden gelmifl di¤er arkadafllar›m anlamam›fllard›. Norveçli

bir ö¤rencinin ilk sorusu “Awacs nedir?” olmufltu. O gün çok net olarak anlad›m ki,

Türkiye'de yaflamak farkl› bir deneyimdi. Dünyan› geri kalan›ndan ayr› bir jargon vard›

Türkiye'de.

Youtube'un yine yeni yeniden kapat›lmas›, Rapidshare.com'un kapat›lmas›, Geocities'in

kapat›lmas›, Lambda adl› eflcinsel derne¤inin kapat›lmas›, CHP'yi olmasa bile yarg›y›

tehdit eden dinleme söylentileri, ‹nternet Denetleme Kurulu'nun özgürlükçü de¤il tam

tersine bask›c› bir anlay›flla yap›lanmas› vs.

Art›k kan›ksad›¤›m›z bu geliflmeleri ancak Çinliler anlayabilir. Toplumuna güvenen,

onlar›n evrensel haklar›n› her fleyin önünde tutan devletlerin vatandafllar›na bunlar›

anlat›rken hayli ter dökebilirsiniz.

Haziran ay›n›n konusu olarak aç›k inovasyonu ele almaya karar verdi¤imiz günden beri

yaflad›¤›m›z geliflmelere bak›nca Türkiye'nin farkl› gerçekli¤i beni yeni bir geliflim

alan›na do¤ru itti. Bütün bu yaflad›klar›m›z›n bilimsel bir izah› var m›, diye düflünürken

karfl›ma durumumuzu özetleyen çok güzel bir terim ç›kt›: "Eleutherophobia" yani

özgürlük korkusu.

Özgürlükten korkarak yaflamak ülkemizin temel direklerinden biri olmaya bafllad›

maalesef. ‹flte bunu biraz olsun k›rabilmek, aç›k olman›n, paylafl›mc› olman›n, özgür-

lü¤e de¤er vermenin kötü bir fley olmad›¤›n›, tam tersine toplumlar›n refah›na pozitif

etkisi bulundu¤unu, flirketlerin tüm bilgilerini paylaflarak büyüdüklerini aç›k inovasyon

gibi çok ileri bir inovasyon yaratma biçimini anlatarak göstermek istedik.

Dünya bireylere güvenerek tüm enerjisini aç›k inovasyon sistemlerini kurmaya

harc›yor. Biz ise enerjimizi korkular›m›za ve paranoyalar›m›za harc›yoruz. Aç›k ino-

vasyon sistemleri dünyay› de¤ifltirmeye bafllad›¤›nda biz bu de¤iflimin zararl› etkiler-

den nas›l korunaca¤›z diye düflünüyor olmamak için özgürlü¤e flans verelim.

Eleutherophobia

editörden

Ersu Ablak

Page 3: Bilgi Çağı Haziran 2008 Sayı 47

Türkiye Bilişim Vakfı Adına İmtiyaz Sahibi

Faruk Eczacıbaşı[email protected]

Genel Yayın YönetmeniCem Tecimen

[email protected] Yazı İşleri Müdürü

Ersu Ablak [email protected]ın Editörü Temel Karataş

Yayın ve Danışma KuruluLeyla Arsan, Edip Emil Öymen, Behçet Envarlı

Cemil Arıkan, Kemal CılızHaber Merkezi

Gülizar Büyükkara, Merve Tunçer, Hande Akkaş, Demet Şeker

YönetimTürkiye Bilişim Vakfı

Halk Sokak No: 35 Golden PlazaF Blok, Kat: 2 Daire: 6 Sahrayıcedit

Kadıköy / İstanbulTel: 0216 467 04 99 – 216 467 08 45

Faks: 216 360 33 56Eposta

[email protected]İletişim Adresi

Konak Bilişim Teknolojileri veKültürel Ürünler Tic. A.Ş.

Abbasağa Mah. Yıldız Cd. No: 21Beşiktaş / İstanbul Tel:

0212 236 23 10www.bilgicagi.com

Grafik TasarımEmre Alptekin

Fotoğraf Dağhan Celayir, Muhsin Ergün, Sevgi OrtaçReklam Rezervasyon

Gökşen Kılıç [email protected] Tel: 0212 236 23 10Baskı

SCALA, Basım, Yayım, Tanıtım San. ve Tic. Ltd. Şti.Tel: 0212 281 62 00 Faks: 0212 269 07 34

Aylık süreli yayın olup ücretsiz dağıtılmaktadır.

www.konakmedya.com

Bilgi Çağı dergisinin içeriği ve tasarımı Konak Bilişim Teknolojileri Kürtürel Ürünler ve Medya Tanıtım Hizmetleri A.Ş.

tarafından hazırlanmakta olup Basın Kanunu ve Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu’ndan kaynaklanan tüm hakları

Konak Bilişim Teknolojileri Kültürel Ürünler ve Medya TanıtımHizmetleri A.Ş.’ye aittir. Dergi içeriğinde yer alan yazılar,fotoğraflar ve görsel tasarım Konak Bilişim Teknolojileri

Kültürel Ürünler ve Medya Tanıtım Hizmetleri A.Ş.’nin yazılı izni olmadan kısmen veya tamamen kullanılmaz.

1 Editörden

4 Makro Bak›fl

6 Ay›n Sorusu

11 Dünyadan Haberler

14 Türkiye’den Haberler

16 Dosya / Genifl alanda aç›k inovasyon

22 Vizyon / Gelecek aç›k platformlarda

24 Haber / Aç›k inovasyon yaflayan laboratuvarlarda

26 Röportaj / Prof. Dr. Klaus Thoben - Vontas Apostolos

30 Görüfl / Aç›k inovasyon

32 Perspektif / Bilgi ve paylafl›m›na aç›k

flirketlerin yeni gündemi

36 Özel Haber / Türkiye, yaz›l›mda güçlü

bir oyuncu olmaya haz›r

40 Makale / Aç›k inovasyonda bir boyut

42 Baflar› Hikayesi / IBM inovasyon için derin dal›fl yap›yor

46 Makale / Fikri paylafl›rken kendi ifl modelini yaratmak

50 Özel Haber / Fikir yar›flmalar›n›n as›l galibi inovasyon

52 Fazla Mesai / Açç›k seççik inovasyon

54 Haber / Gelece¤in robotlar› Lego’yla flekilleniyor

56 Bilgi Ça¤› Hukuku / Patent ve aç›k inovasyon

58 Bak›fl Aç›s› / ‹novasyon hep “aç›k”t›

60 Ne yap›yoruz, ne yapmal›y›z / Yerimiz mi dar,

engelimiz mi var

64 U‹G’den Notlar / Aç›k m› kapal› m›

66 Özel Haber / Kayna¤› açan inovasyonu da aç›yor

70 Özel Haber / Prof. Dr. William H. Newell

Prof. Dr. Norman P. Neureiter

74 Mercek / Teflvik, destek derken kufl gölü olmayal›m

78 F›rsatlar

04

Ana sponsorlar

içindekiler

Page 4: Bilgi Çağı Haziran 2008 Sayı 47

Web yasaklar› “aç›kl›¤a” engel

Hiçbir fleyin gizli kalamad›¤› bir dünya düzenine do¤ru gidiyoruz. Böylebir düzende, Türk makamlar›n›n, flu ya da bu nedenle YouTube’a eriflimiyasaklamas›, iletiflim ve biliflim dünyas›nda o saniyede haber oluyor. Bizi,bask›c› ve anti demokratik rejimlerle ayn› kefeye koyuyorlar. Pakistan,Çin, Tayland, Burma gibi...

Web 2.0 için “‹fade ve Düflünce Özgürlü¤ü” indeksiöneriliyor bu konularla ilgili düflünürler taraf›n-dan... Çünkü Web 2.0 ile özgür düflünce ve bunun

özgürce ifadesi aras›nda çok s›k› bir ba¤ var. Biri olma-dan öteki olmuyor. Çünkü Web 2.0 sosyal paylafl›m vehoflgörü demek.

‹flletmelerde her türlü baflar›y› zaten rakamlarla ölçüyo-ruz. Kalitenin gere¤i olarak zaten bir baflar›n›n, gerçek-ten baflar› olup olmad›¤›n› anlamak için, ilk aflamada,ölçülecek parametreler ortaya ç›kar›l›r.

Ekonomi de, zaten rakamlarla ölçülür. Ekonomiyi des-tekleyen sosyal de¤erlerin de çeflitli yöntemlerle ölçüt-leri de istatistikte yer al›yor. Yolsuzluk, rüflvet, saydam-l›k, bas›n özgürlü¤ü...

Örne¤in bas›n özgürlü¤ünü; düflünce ve ifade özgürlü¤ü-nün uygulamas› olarak düflünürsek Türkiye’nin, “özgürifade” aç›s›ndan esef etti¤imiz bir düzeyde de¤erlendiril-di¤ini görüyoruz. “S›n›r Tan›mayan Gazeteciler Örgü-tü”nün 2007 Raporu’nda Türkiye, düflünce ve ifade öz-gürlü¤ü aç›s›ndan 169 ülke aras›nda, Endonezya ve Ga-bon’un aras›nda 101’inci s›rada (1). Benzer bir baflka uluslararas› ölçüt, “Freedom House”taraf›ndan yine her y›l yay›nlanan Bas›n Özgürlü¤ü Ra-poru: 2008 Raporu’nda Türkiye, 106. s›ray› Kongo, Hon-duras ve Meksika’yla paylafl›yor (2).

Bu yaz›y› kaleme ald›¤›m s›rada YouTube dördüncü kezkapat›ld›ktan sonra aç›lm›fl, ama beflinci kez yeniden ka-

04

makro bak›fl / Faruk Eczac›bafl›

Page 5: Bilgi Çağı Haziran 2008 Sayı 47

pat›lm›flt›. Son durumda 3 ayr› mahkeme taraf›ndankapat›lma karar› al›nm›flt›. ‹ki tanesinden beraat edil-di. Bir tanesi daha hala bekliyordu. Siz bu sat›rlar›okurken yeniden belki aç›lm›fl olacakt›r. Tabii, bu kezyeniden ve alt›nc› kez kapanmad›ysa...

YouTube’un kapanma nedenleri elbette hukuki gerek-çelere dayan›yor. Ancak bu sayfalarda flunu tekrar vur-gulamal›y›m: Al›nabilecek baflka hukuki ve teknik ön-lemler varken, bütün sitenin kapat›lmas›n›n Türkiye’yeve ülkedeki kullan›c›lara ne kadar çok zarar verdi¤ininhâlâ görülmedi¤ini düflünüyorum. Bu zarar, sitenin ka-pat›lmas›n›n “yarar›”ndan çok daha fazla. YouTube, 45terabyte’l›k deposunda 6 milyonun üzerinde video klibi-ni kullan›c›lara sunuyor. Bu depoya her gün yüzlercesiekleniyor. Ama YouTube sadece “bofl zaman geçirmekiçin klip izlenen bir e¤lence yeri” de¤il. Oras› bir sosyalpaylafl›m sitesi. Web 2.0 yaflam ve üretim biçimini eniyi tan›mlayan sosyolojik bir olgu YouTube.

Hiç bir fleyin gizli kalamad›¤› bir dünya düzenine do¤rugidiyoruz. Böyle bir düzende, Türk makamlar›n›n, fluya da bu nedenle YouTube’a eriflimi yasaklamas›, ileti-flim ve biliflim dünyas›nda o saniyede haber oluyor. Bi-zi, bask›c› ve anti demokratik rejimlerle ayn› kefeyekoyuyorlar. Pakistan, Çin, Tayland, Burma gibi...

Oysa Türkiye’de, YouTube’da uygun görülmeyen yay›nnedeniyle sitenin tümünü yasaklamaya gerek yok. Bukonuda di¤er ülkelerin uygulamalar›n› izlemek yeterli.Yay›n› uygun görülmeyen video yay›ndan kald›r›labilir.Ama bunun için yasal bir düzenleme gerekiyor. Bu dü-zenleme bir türlü yap›lmad›¤›ndan YouTube kapan›paç›l›yor.

Asl›nda burada esas sorunu gözden kaç›rmayal›m:Esas sorun, hukuki bir ince ayarla ilgili bir ayr›nt› de-¤il. Esas sorun, ülkemizde yasakç›l›¤›n ola¤an bir de-netim mekanizmas› olarak kabul görmesidir. 21. yüzy›-l›n ilk 10 y›l›n› bitirmeye yöneldi¤imiz bu dönemdeDevlet’in hâlâ daha çok hoflgörü göstermesi gerekti¤i-ni, yasaklar›n› hiç olmazsa bir miktar azaltmas› gerek-ti¤ini tart›fl›yoruz.

Hoflgörü olmadan, saydaml›k olmadan paylafl›m ol-maz. Zaten Devlet’in ‹nternet’e dair her türlü tutu-munda tarafs›z, saydam ve aç›k olmas› yeterli. ‹novas-yon da zaten ancak düflünce ve ifadenin özgürce belir-

tildi¤i ortamlarda gelifliyor. Bunu görmek için dünyadainovasyon indeksinde hangi ülkelerin yükseklerde ol-du¤una bakmak yeterli... ‹novasyon sözcü¤üyle özetle-di¤imiz yenilik, yenilikçilik, buluflçuluk sadece özgürortamlarda mümkündür.

Türkiye’de Devlet, paylafl›m›n gere¤i olan aç›kl›¤› veözgürlü¤ü ne kadar çok benimserse, bu tutum, gide-rek inovasyon zihniyetinin yerleflmesine de yard›mc›olacakt›r. ‹novasyonun bir üst düzeyi olan Aç›k ‹novas-yon’da özgürlükçü ve paylafl›mc› ortama çok daha faz-la ihtiyaç var.

Asl›nda “aç›k inovasyon”un ilkeleri çok o kadar dakarmafl›k de¤il: Do¤ru bir modeli gelifltirmek, Ar-Geyap›l›rken kurumlar›n kendi bünyesi d›fl›ndan yetenek-lerden yararlanabilmek ve tabii fikri mülkiyet hakk›n›nde¤erlendirilmesi. Asl›nda, bunlar›n söylenmesi çokkolay... Ancak, gerçeklefltirebilmek için bir tak›m

psikolojik engellerin afl›lmas› gerekiyor. Ancak bir ke-re afl›l›rsa da Türkiye’nin önünün aç›laca¤›na eminim.Devletin, hükümetin, bürokrasinin aç›k inovasyon kon-septini benimsedi¤i takdirde sorunlar› çözmede uygu-layabilece¤i yöntemleri düfllemek istiyorum.

Bir örnek: Bugünkü teknolojik olanaklar çerçevesindedolayl› vergilendirme yöntemleri d›fl›nda bulunabilecekve uygulanabilecek modeller üstünde aç›k inovasyonilkeleriyle çal›flabilecek bir ortam, ülkemizin belki deen kronik sorunlar›ndan birisi olan sa¤l›kl› bir vergitoplama sistemiyle, yasad›fl› ekonomiyi yok etmeye ya-k›n bir düzeye indirgeme olana¤›na sahip olabilir. Böy-le bir sistem belki flu anda imkans›z bir hayal gibi du-rabilir. Belki de çok ince bir çizgidir... “YouTube” ka-pama zihniyetinden vazgeçecek bir mant›kla, küreselilerici bir yaklafl›m benimseyebilmek yeterli olabilir.

05

Bu yaz›y› kaleme ald›¤›m s›rada YouTubedördüncü kez kapat›ld›ktan sonra aç›lm›fl,ama beflinci kez yeniden kapat›lm›flt›. Hemde bu kez iki ayr› mahkeme taraf›ndan...Siz bu sat›rlar› okurken yeniden aç›lm›flolacakt›r. Tabii, bu kez yeniden ve alt›nc›kez kapanmad›ysa...

(1) http://www.rsf.org/article.php3?id_article=24025

(2)

Page 6: Bilgi Çağı Haziran 2008 Sayı 47

"D›fl inovasyon sürdürülebilir baflar›n›nelde edilebilmesi için ihtiyaç duyulandevir sürelerinin sa¤lanmas› için mü-kemmel bir araç olabilir. Sahip oldu¤u-nuz ürün gruplar›n›n çeflitlili¤i ve göreceli ba¤›ms›zl›klar› nedeniyle çeflitliflekillerde aç›k inovasyon kullan›lmal›.fiirketlerde yeni ürün lansmanlar› ve yerel ürün ihtiyaçlar›n›n karfl›lanmas›için tedarikçi a¤› üzerinden yap›lanaç›k inovasyon da kald›raç gücünü kullanmaktad›r. Gelifltirilmifl ürünlerimi-zin teknolojik kaynaklar›n› spesifik birflekilde tart›flmamam›za ra¤men, markave da¤›t›m gücünü yeni ürün üzerindekullan›ld›¤›nda bu stratejinin daha iyisonuç verdi¤ini gözlemliyoruz. fiirketd›fl›nda gelifltirilmifl inovasyon, kald›raç

etkisinin en önemli avantaj› sa¤lad›¤›h›zl› pazarlama imkan›d›r. Bunun sonucunda büyük bir araflt›rma ve ge-lifltirme laboratuvar› için yat›r›mda bu-lunmadan yerel ürünlerin lansman›n›yapabilmek için çabuk bir flekilde pa-zarlama ve tüketici bilgilerinden de fay-dalan›labilir. Pazarlama h›z› yeni ürün-lerin özellikle de tüketici ürünlerininbaflar›s›n› belirleyen kritik bir faktördür.Tüm araçlar gibi uzun vadeli ve sürdü-rülebilir baflar›n›n sa¤lanmas› için aç›kinovasyonun stratejik bir flekilde kulla-n›lmas›na ihtiyaç var. Aç›k inovasyonkonusu gelifltikçe ve aç›k inovatör a¤la-r› geliflmeye devam ettikçe aç›k inovas-yon konusunun öneminin de artmayadevam edecek." �

Aç›k inovasyon stratejik olmal›

“Aç›k inovasyon kavram› asl›nda bafl-kalar›n›n firman›n inovasyonlar›n› kul-lanmalar›ndan fayda sa¤layabilmelerinive baflkalar›n›n fikri haklar›n› kendi iflmodelleri için yararl› oldu¤u zaman sa-t›n alabilmeleri gerekti¤ini savunuyor.Bu da, aç›k inovasyon kavram›n›n, iflmodeli ve pazar gelifltirme süreçlerinintasarlanmas›nda daha etkin kullan›labi-lece¤i anlam›na geliyor. Ben, aç›k ino-vasyon kavram›n›, biliflim sektöründeaç›k kodlu sistem ve yaz›l›mlarla “inte-roperability” (birlikte ifllerlik) kavram›-na benzetiyorum. Bir firman›n yeniürünlerinin, di¤er firmalar›n yeni ürün-lerine alternatif olmas› ve hatta ayn›sistemi paylaflabilmeleri, kaynaklar›noptimum kullan›lmas› aç›s›ndan çokbüyük bir avantaj olabilir. Tabii bununyaratabilece¤i negatif etkileri de düflü-

nebiliriz. Ama biliflim sektörünü ele ald›¤›m›zda aç›k ortamda ayn› sistemikullanan çok çeflitli ürün yelpazesinive üretilen ekonomiyi de göz ard› etmemiz mümkün de¤il. Bu kavram›ngeliflmesi yine kültürel farkl›l›klarla,özellikle firma kültürü ile do¤ru orant›l›. Tüm paydafllar›n bir firman›ninovasyon sürecine dahil edilmesi, yi-ne o firman›n kendisi ile eflit ve rakipgördü¤ü di¤er firmalar›n inovasyon sürecine girebilmesi ile mümkün. Busüreç, tüm bu kavram›n geliflti¤i ve uyguland›¤› Nokia, P&G, Unilever,IBM gibi firmalarda da zaman ald›. Di¤er taraftan, firma organizasyonlar›-n›n ö¤renen organizasyonlar olmas›, ifl yapma strateji ve hedeflerinin de pa-zar odakl› olmalar› da önemli di¤erunsurlar.” �

Aç›k inovasyon birlikte ifllerliktir

06

ay›n sorusu

"Aç›k inovasyon örneklerinin teknolojik ve bilimsel geliflmeye katk›s› ne olabilir?"

3M Türkiye Genel Müdürü

Dr. Gregg Bennett

‹TÜ Proje Yönetim Merkezi Müdürü,

TechnoBee Firmas› Direktörü Attila Dikbafl

Page 7: Bilgi Çağı Haziran 2008 Sayı 47

11

dünyadan haberler

Slovenya’n›n baflkenti Ljubljana’da 6-7May›s 2008 tarihlerinde yap›lan Avru-pa Patent Forumu’nda, fikri mülkiyethaklar›n›n, iklim de¤iflikliklerindeki öne-mi tart›fl›ld›. Hükümetler Aras› ‹klim De-¤iflikli¤i Paneli’nde (IPCC) ortaya konu-lan sonuçlara göre sera gaz› etkisiniyeni teknolojilerle azaltmak mümkün,ancak fikri haklar›n korunmamas› buteknolojilerin geliflmesine engel oluyor.Bunun için iklim de¤ifliklikleri konusun-da gelifltirilecek teknoloji ve inovasyon-lar› art›rmak isteyen ülkelerin fikri mül-kiyet haklar›n› korumalar› gerekiyor.

Bunun yan› s›ra baz› geliflmifl ülkelerde fikri mülkiyet haklar›n›n teknolojitransferi önünde bir engel teflkil etti¤iniiddia ediyor. Foruma kat›lan AvrupaKomisyonu Yard›mc› Baflkan› GünterVerheugen’e göre iklim de¤iflikli¤ineba¤l› sorunlar baz› sektörler için birerf›rsata dönüflebiliyor. �

FFiikkrrii mmüüllkkiiyyeett hhaakkkk›› ››ss››nnmmaayyaa ççöözzüümm mmüü

TÜB‹TAK’›n ortak oldu¤u Think&Act Pro-jesi kapsam›nda organize edilen ulusla-raras› “AB Geniflleme Süreci:Deneyimler ve Beklen-tiler” konferans› 23-24Haziran 2008 tarihle-rinde Dedeman Otel ‹s-tanbul’da gerçekleflecek.Think&Act ‹stanbul Konfe-rans›’n›n amac›, konferansiçin belirlenen konulardayürüyen Çerçeve Program›projelerinin araflt›rma bulgu-lar›n›n yay›l›m›n›n gerçekleflti-rilebilece¤i bir platform olufltur-mak. Bu platformda proje sonuçlar›n›n

öneri paketleri halinde politika yap›c›-lara iletilebilmesi de amaçlan›-yor. Böylece yeni AB üye dev-letler ile kat›l›m sürecindekidevletlerin politika belirleyici-leri aras›nda bilgi ve dene-yim paylafl›m›nda bulunula-cak ve sosyal bilimcileraras›ndaki uluslararas›diyalog gelifltirilecek.Konferans, Temmuzay›nda aç›lmas› bekle-

nen 7. Çerçeve Program›Sosyo-ekonomik ve befleri bilimler ala-

n› ikinci ça¤r›s› için iflbirli¤ine yönelikbir platform da kuracak. �

Do¤al Hayat› Koruma Vakf›’n›n, yüzler-ce bal›k, kufl, memeli ve böcek türününak›betini araflt›rd›¤› Yaflayan GezegenEndeksi’ne göre,hayvan say›s› ortala-ma yüzde 27 oran›n-da azald›. Daily Ma-il’in haberine göre,raporda hayvanla-r›n, afl›r› avlanma-n›n, yeni tar›m alan-lar› aç›lmas› sonucudo¤al yaflam ortam-lar›n›n daralmas›n›n, hayvan ticareti-nin, kirlilik ve insano¤lunun yol açt›¤›iklim de¤ifliminin kurban› oldu¤u bildi-

rildi. Amur (Mançurya) kaplanlar›ndanflempanzelere, yeflil kaplumba¤alardankutup ay›lar›na kadar 1400 türü kapsa-

yan araflt›rma çerçe-vesinde, hayvan sa-y›lar›yla ilgili 4 binaraflt›rma da incelen-di. Araflt›rma sonu-cunda, karada yafla-yan hayvanlar›n sa-y›s›n›n 1970 ile2005 y›llar› aras›n-da dörtte bir oran›n-

da azald›¤›, suda yaflayan canl›lar›nsay›s›n›n da yüzde 29 oran›nda azal-d›¤› saptand›. �

Avrupa Birli¤i ‹statistik Kurumu Eurostat,aday ve potansiyel aday ülkelere iliflkinnüfus, milli muhasebe, tar›m, enerji ved›fl ticaret istatistiklerini AB'nin 27 üyeülkesine ait bilgilerle birlikte ele alan ki-tap盤›n 2008 bask›s›n› yay›mlad›. 1Ocak 2007'de Bulgaristan ve Roman-ya'n›n AB’ye kat›lmas›yla, AB 27 üyeülkeye sahip olmufltu. H›rvatistan, Ma-kedonya, eski Yugoslav Cumhuriyeti veTürkiye, halen AB'ye resmen aday olanülkeler. H›rvatistan ve Türkiye ile üyelikmüzakereleri 3 Ekim 2005'te bafllad›.Arnavutluk, Bosna-Hersek, Karada¤,S›rbistan ve Kosova ise potansiyel adayülkeler olarak de¤erlendiriliyor. �

NASA'n›n Mars'›n keflfi için 4 A¤ustos2007'de dünyadan f›rlatt›¤› son uzayarac› Phoenix (Anka Kuflu) gezegeninyüzeyine baflar›yla indi. Anka Ku-flu'nun görevi Mars'ta yaflam izi ara-mak. Amerikan Ulusal Havac›l›k veUzay Dairesi'nden (NASA) yap›lanaç›klamada, radyo sinyallerinin AnkaKuflu'nun kritik alçalma ifllemini sorun-suz biçimde tamamlad›¤› ve gezegenyüzeyine indi¤ini gösterdi¤i bildirildi.1976'daki Viking 2 uzay arac›ndanbu yana Mars'a ilk motorlu inifli ya-pan Anka Kuflu, K›z›l Gezegen'in ku-zey kutbundaki Yeflil Vadi ad› verilengenifl düzlü¤e indi. �

HHaayyvvaann ssaayy››ss›› yyüüzzddee 2277 oorraann››nnddaa aazzaalldd››

AAddaayyllaarraa cceepp kkiittaappçç››¤¤››

MMaarrss’’aa sseeyyaahhaatt

TThhiinnkk&&AAcctt KKoonnffeerraannss›› ‹‹ssttaannbbuull’’ddaa yyaapp››llaaccaakk

Page 8: Bilgi Çağı Haziran 2008 Sayı 47

0412

dünyadan haberler

Avrupa Komisyonu geçti¤imiz ay,‹nternet Protokolü’nün alt›nc› versiyonu(IPv6) ile ilgili yeni bir hedef belirledi.Bu hedefe göre 2010 y›l›na kadarAvrupal› endüstri kullan›c›lar›, kamukullan›c›lar› ve bireysel kullan›c›lar›nyüzde 25’inin IPv6 altyap›s›na haz›rolmas› öngörülüyor. Komisyon bualtyap›ya haz›r olunmas› halinde çokfazla maliyet olmadan büyük bir

de¤iflim yaflanaca¤›na ve Avrupa fir-malar›n›n rekabetçi bir avantaj

kazanaca¤›na inan›yor. AvrupaKomisyonu, IPv6’ya 90 milyon Euroyat›r›m yapt› ve 2002 y›l›nda Ipv6’n›ndaha rahat kullan›lmas› için bir eylemplan›n› uygulamaya koydu. Bu eylemplan›yla IPv6’n›n geliflmesi içinuzmanlardan da destek al›nmas›amaçland›. Avrupa Komisyonu, IPv6ile ilgili 30’dan fazla Ar-Ge projesinede destek veriyor. �

IIPPvv66 iinntteerrnneettee iinnoovvaassyyoonn ggeettiirriiyyoorr

Avrupal› 8 ülke taraf›ndan yürütülen“Çevrimiçi Tek Avrupa Kamu TedarikProjesi”yle (PEPPOL -Pan EuropeanPublic Procurement on-line) ulusalelektronik kamu tedarik altyap›lar›

birbirine ba¤lanacak. PEPPOL,Avrupal› firmalar› ulusal ve bölgeselbazl› uygulamalar›n›n BT bazl›olmas› için bafllat›lm›flt›. Proje ileAvrupal› tüm birey ve kurumlar›n

“Tek Pazar”›navantajlar›ndan faydalan-malar› amaçlan›yor.Böylece uygulamalar›nkolaylaflmas›n›n yan›nda fir-malar›n vergi indirim-lerinden yararlanmas› hede-fleniyor. Projeye 19 milyonEuro yat›r›m yap›ld›. Buyat›r›m›n 9,8 milyonEuro’luk k›sm› AvrupaYenilikçilik ve RekabetProgram› (CIP) taraf›ndankarfl›lanacak. �

‹sveç’in baflkenti Stockholm, 2008 y›l›-n›n Kas›m ay›nda “Avrupa Kamu Yöne-

timi Altyap›s›ndaBirlikte ‹fllerlik” (In-teroperability Infras-tructures for Europe-an Public Adminis-trations) konferans›-na ev sahipli¤i ya-pacak. Konferansa,

e-devletin yönetimini konuflmak ve biryol haritas› çizmek üzere dünyan›n de-¤iflik yerlerinden uzmanlar kat›lacak.Konferansta birlikte ifllerlik hizmetleri,elektronik servisler için XML flemas› veUN/CEFACT CCTS standartlar›, kamuiçin standart kodlar, e-kimlik altyap›s›,e-finans, e-sa¤l›k, e-adalet ve e-tedarikgibi uygulamalar konuflulacak. �

ee--tteeddaarriikk pprroojjeessiinnee 1199 mmiillyyoonn EEuurroo yyaatt››rr››mm ee--ddeevvlleett ttaarrtt››flfl››llaaccaakk

Avrupa Komisyonu taraf›ndan geçti¤i-miz ay yap›lan bir düzenleme tasla¤›n-da, emniyet ekipmanlar›n›n tüm karatafl›t› trafi¤inde uygulanmalar›n›n zo-runlu hale getirilmesi ve bu flekilde Av-

rupa’da trafik kazalar›nda ölüm oran›-n›n afla¤› çekilmesi hedefleniyor. ABüyesi ülkelerin ço¤u 2010 y›l›na kadartrafik kazalar›nda ölü say›s›n›n yar›yaindirilerek 25 bin düzeyine çekilmesine

iliflkin emniyet tedbirlerinin (2001) uy-gulanmas›nda geri kalm›fl durumda.Taslak metne göre, kaymay› önleyicidenge kontrol cihaz›n›n (ESC) kullan›-m›n›n 29 Ekim 2012 itibariyle tüm mo-torlu tafl›t araçlar›nda zorunlu hale geti-rilece¤i bildiriliyor. Komisyon ölümlesonuçlanan trafik kazalar›n›n yüzde40’›n›n bafll›ca sebebinin kayma oldu-¤unu ileri sürerken ESC teknolojisininkullan›ma al›nmas›yla her y›l 4 bin kifli-nin hayat›n›n kurtar›labilece¤i ve 100bin ciddi hasarl› kazan›n da önlenebi-lece¤i aç›klamas›nda bulundu. Ancakbugüne kadar, ESC yaln›zca yeni üreti-len otomobilleri yaklafl›k yüzde 45’indebulunuyor. �

AAvvrruuppaa KKoommiissyyoonnuu’’nnddaann ttrraaffiikk ccaannaavvaarr››nnaa bbiirr ddaarrbbee ddaahhaa

Page 9: Bilgi Çağı Haziran 2008 Sayı 47

14

türkiye’den haberler

Ulaflt›rma Bakanl›¤›, Milli E¤itim Bakan-l›¤› ve TTNet iflbirli¤iyle ilkö¤retim4’üncü ve 5’inci s›n›fta okuyan 2,5 mil-yon ö¤renciyle 600 bin ö¤retmene gü-venlik seviyesi üst düzeyde e-posta ad-resi verilecek. Okul, ö¤renci ve ebe-veynler aras›ndaki iliflkiyi güçlendirme-si amaçlanan e-posta projesinin gele-cek y›llarda 4’üncü s›n›ftan 8’inci s›n›fakadar tüm ilkö¤retim ö¤rencilerini kap-sayacak flekilde geniflletilmesi planlan›-yor. ‹lkö¤retim ö¤retmenlerinin de kap-sama al›naca¤› bu proje ile toplam e-posta adresi adedi 7 milyona varacak

ve dünyan›n en önemli e-posta da¤›t›ma¤lar›ndan biri kurulmufl olacak. Ö¤-rencilerin internetle tan›fl›rken MicrosoftOutlook Web Eriflimi çözümünü kulla-naca¤› proje kapsam›nda her ö¤renci-ye, ö¤rencinin ad› ve soyad›n›n ilk har-finden oluflacak e-posta adresleri verile-cek ve bu adres ö¤renci ilkö¤retimi bi-tirinceye kadar ona ait olacak. MilliE¤itim Bakanl›¤› ayr›ca, e¤itsel ve bil-gilendirme amaçl› çal›flmalar›n›, anketveya internet tabanl› araçlarla gerçek-lefltirece¤i etkinliklerini bu hizmet üze-rinden sunabilecek. �

Atatürk Üniversitesi Fen- Edebiyat Fakül-tesi Fizik Bölümü Ö¤retim Üyesi Doç.Dr. Seydi Do¤an, veri depolamada kul-lan›lan CD, DVD ve tafl›nabilir bellekle-rin kapasitelerini yükseltmeye yönelikyapt›¤› nanoteknoloji çal›flmalar›yla,Türkiye Bilimler Akademi-si'nin (TÜBA) 'Üs-tün Baflar›l› GençBilim ‹nsanlar›’ ödü-lünü kazand›. Doç.Dr. Do¤an “bileflikyar› iletkenlerin büyü-tülmesi, elektriksel veoptik özellikler” arafl-t›rmas›yla 700 mega-bayt’l›k CD'leri 5 giga-bayt'a, 4,7 gigabaytkapasiteli DVD'leri de 10 gigabayt'akadar yükseltmeyi baflard›. ABD'de Vir-ginia Commonwealth Üniversitesi'ndebafllad›¤› nanoteknoloji araflt›rmalar›n›,Erzurum'da da sürdüren 35 yafl›ndakiDoç. Dr. Do¤an, Atatürk Üniversite-si'nin gururu oldu. �

Netron, New York’ta açt›¤› ofis arac›l›-¤›yla Türk biliflimcilere ABD’de kariyerf›rsatlar› sunuyor. Netron’un New Yorkofisi, ABD’deki firmalar›n BT profesyo-neli ihtiyaçlar›n›tespit edecek ve bubofllu¤u Türk bili-flimcilerle doldura-cak. 2008 y›l›n›nsonuna dekABD’de 100 farkl›flirkete 100 BT pro-fesyoneli yönlendir-meyi hedefleyen Netron’un sundu¤u ka-riyer f›rsatlar› tüm biliflimcilere aç›k.ABD’deki ilk 500 firmaya ülkemizdenbiliflim profesyoneli yönlendirme hede-fiyle hareket eden Netron, bu ülkedeki

faaliyetlerini giderek geniflleterek bili-flim alan›nda küresel bir marka halinegelmeyi amaçl›yor. Netron ayn› za-manda y›l sonuna kadar 300 kifliyi 8

hafta ile 44 haftaaras›nda de¤iflenperiyotlarlaABD’deki önemliflirketlere biliflimalan›nda stajyerolarak yerlefltire-cek. Netron’un de-¤iflim programlar›

alan›nda dünyan›n en sayg›n kuruluflla-r› aras›nda yer alan Spirit Exchange veAmerex iflbirli¤iyle organize etti¤i stajolanaklar› gençlere ABD’de önemli birf›rsat sunuyor. �

Avrupa Komisyonu, Ege Yenilik Akta-r›m Merkezi’ni (IRC-Ege) 71 farkl›merkez aras›nda, 2008 TeknolojiTransferi PerformansS›ralamas›’nda “En ‹yiIRC” seçti. IRC-Ege,toplam 67 uluslararas›teknoloji transferinearac›l›k etti ve bölgeekonomisine 42 milyonEuro düzeyinde katmade¤er yaratarak 260kifliye istihdam olana¤›sa¤lad›.

1 Nisan 2004’te Ege Üniversitesi ko-ordinatörlü¤ünde kurulan IRC-Ege, fa-aliyetlerini 1 Nisan 2008’de bitirdi.

IRC-Ege 2008’den iti-baren yeni bir konsor-siyum ile AB Rekabetçi-lik ve Yenilikçilik Prog-ram› kapsam›nda EgeBilgi ve Yenilik Merke-zi’ne (EBIC-Ege) dönüfl-türülmüfltü. Merkez,2013 y›l›na kadar de-vam faaliyetlerine de-vam edecek. �

MMiillllii EEğğiittiimm BBaakkaannllıığğıı hheerr iillkkookkuull ööğğrreenncciissiinnee ee--ppoossttaa aaddrreessii vveerreecceekk

NNeettrroonn,, ggeennççlleerree AABBDD’’ddee iişş iimmkkaannıı ssuunnuuyyoorr DDVVDD''nniinn kkaappaassiitteessii aarrttaaccaakk

IIRRCC--EEggee AAvvrruuppaa’’nnıınn bbiirriinncciissii

Page 10: Bilgi Çağı Haziran 2008 Sayı 47

genifl alanda aç›k inovasyon

Page 11: Bilgi Çağı Haziran 2008 Sayı 47

İnovasyon kavram› ünlenip anlatt›¤›olgu önem kazand›kça kavram›nyeni türevleri de ortaya ç›kmakta

gecikmedi. Yeni ç›kan türevler inovas-yonu ne kadar dar kapsaml› düflündü-¤ümüzü de göstermifl oldu. ‹novasyo-nun çok daha genifl bir alanda ve pekçok paydaflla birlikte kazan-kazan fel-sefesine dayanarak yap›lan türüne“aç›k inovasyon” dendi. Harvard Busi-ness School’un profesörlerinden biriolan Henry Chesbrough’un 2003 y›l›n-da yazd›¤› “Aç›k ‹novasyon” isimli ki-tab›ndan sonra ismi konulan yeni kav-ram üzerine çok s›k olmasa da yaz›l›pçizilmeye baflland›. Daha sonra Al-manya’daki RWTH Aachen Üniversite-si’nden Frank T. Piller ve Avustral-ya’daki Salzburg Üniversitesi’nden Do-minik Walcher gibi yazarlar da kavra-m›n art›k ilk ortaya ç›kt›¤› zamandandaha genifl bir anlama sahip oldu¤unusöylüyorlar. Çünkü aç›k inovasyonkavram› bireyleri, kurumlar›, kamu veözel sektördeki her türlü giriflimi içineal›yor. Hal böyle olunca kavram›n ta-n›m›n› yapmak ve belli bir sistemeoturtmak zorlafl›yor. Ancak bu aç›kinovasyonun kendi içinde bir sistemi-nin ve kontrol mekanizmas›n›n olma-d›¤› anlam›na gelmiyor. Bu mekaniz-man›n temelini ise iyi düzenlenmifl birfikri mülkiyetler haklar› yönetimi olufl-turuyor.

Zaman içinde flirket d›fl›na taflan, müfl-terileri de aflarak farkl› kurum ve bi-reyleri flirketin yarat›c›l›k sürecine da-hil eden bu tür inovasyon çal›flmalar›-na uyum sa¤lamak için flirketlerin debiraz de¤iflmeleri gerekiyor. Aç›k ino-vasyon çal›flmas› inovasyon süreciniflirketin s›n›rlar› d›fl›na tafl›yor ve yep-yeni fikir, ürün ve hizmetlerin ortaya

17

Son birkaç y›ld›r, özel ve kamu sektörünün anahtar terimlerinden biri olan inovasyon yeni modeller kazanarakzenginlefliyor. Bunlardan biri de aç›k inovasyon. Bu modelle birlikte Ar-Ge çal›flmalar› ve çal›flanlar inovasyoniçin alternatifsiz olmaktan ç›kt›. Kamu araflt›rma kurumlar›, yeni kurulmufl flirketler, üniversiteler veenstitüler önemli birer kaynak olarak inovasyon sürecinedahil hale geldiler. O halde büyük firmalar›n çevrelerineart›k daha dikkatli bakmalar› ve kendilerine bir inovasyon“ekosistemi” oluflturmalar› gerekiyor.

GÜL‹ZAR BÜYÜKKARA

Page 12: Bilgi Çağı Haziran 2008 Sayı 47

dosya

ç›kmas›n› sa¤l›yor. Bu nedenle konuaç›k inovasyon olunca flirketler kendiiçlerinde bilgi birikimlerini d›flar›ya aç-maktan çekinmiyor ve binlerce fikir-den ve büyük bir bilgi birikiminden

de faydalan›yor. Araflt›rma sahas› pekçok yönde h›zla gelifliyor, firmalar da-ha inovatif olman›n yollar›n› arad›kçasürekli yeni alanlar ve metotlar da ge-lifltirilmeye devam ediyor. fiu anda

Amerika’da, ‹srail’de, ‹sveç’te ve Fin-landiya’daki öncü flirketler taraf›ndanyap›lan bu tür çal›flmalar var.

İşin rengi üniversitelerle değişiyor

Türkiye’de de büyük firmalar›n öncü-lü¤ünde aç›k inovasyona önemli ör-nekler veriliyor. Bu flirketlerin bafl›ndaTurkcell geliyor. fiirket, kurdu¤u Turk-cell Teknoloji Merkezi ile sadece ken-di içinde Ar-Ge çal›flmas› yapm›yor,bu merkezin etraf›nda toplad›¤› firma-larla yüzlerce farkl› iflbirli¤i oluflturu-yor. Turkcell’in “ekosistem” olarak ad-land›rd›¤› bu yap› içinde küçük tekno-loji flirketleri ve üniversiteler var. Buiflbirlikleriyle pek çok proje hayata ge-çiyor. 2002’den beri çok tutarl› bir iflortakl›¤› politikas› uygulayan Turkcell,belli uzmanl›k alanlar›na kendisi gir-

18

“‹novasyon eskiden birinin üretti¤i parlak bir fikir olarak bilinirdi.Halbuki art›k günümüz dünyas›nda bu bir kerelik yap›lan bir icatde¤il, bir ifl modeli haline geldi ve aç›k inovasyonda bu modelintürlerinden biri. Yeni ürünleri piyasaya ilk sunan, en baflar›l› kifli-leri istihdam eden, sektörde en iyi fikirleri üreten bir firma olmakönemli. Ancak günümüzün yeni çal›flma koflullar›nda kendi üretti-

¤iniz fikirlerin yan›nda en iyi fikirleri üretenler ile sürekli bir iflbirli¤i kuracak iflmodelleri üzerine yap›lanmak gerekiyor. En baflar›l› kiflileri istihdam etmek yet-miyor, flirket d›fl›ndaki baflar›l› insanlar ile de çal›flmak, en iyi fikirleri üretmeninyan›nda d›flar›daki sonsuz kayna¤› da en iyi flekilde de¤erlendirmek firma aç›-s›ndan art›k hayati bir giriflim.”

Baflar›l› kiflileri istihdam etmek yetmiyor Türk Henkel Yürütme Kurulu Erdem Koçak

Page 13: Bilgi Çağı Haziran 2008 Sayı 47

miyor, ancak o konunun uzmanlar›n›desteklemeyi, onlar› gelifltirmeyi veprojelerin ilerlemesine katk›da bulun-may› tercih ediyor.

Turkcell bu yap›y› kurarken temelinigelifltirdi¤i “gelir paylafl›m› modelle-ri”yle güçlendiriyor. Bu modele görefikrin haklar› sahibine ait oluyor, an-cak gelirler, yap›lan sözleflme çerçeve-sinde taraflar aras›nda paylaflt›r›l›yor.Böylece hem zaman içinde büyüyenve geliflen flirket kazan›yor hem deTurkcell. Turkcell Genel Müdür Yar-d›mc›s› Cenk Bayrakdar “2002 y›l›ndabiz bu sistemin tohumlar›n› atmayabafllad›¤›m›z zaman sistemin ad› he-nüz konmam›flt›” diyor ve asl›ndaTurkcell’in o zamanlar uygulamayakoydu¤u sistemin iyi bir aç›k inovas-yon örne¤i oldu¤unu söylüyor.

Turkcell, farkl› teknoloji flirketlerininortakl›¤›n›n yan›nda üniversiteleri deiflin içine sokunca ekosisteme daha

çok hareket gelmifl. 2007 y›l›n›n Aral›kay›nda bafllat›lan Univercell projesi ileö¤renciler, Turkcell’in sa¤lad›¤›

19

Uzmanlar, aç›k inovasyonkavram›n›n ilk ortaya ç›kt›¤›

zamandan daha genifl biranlam kazand›¤›n›

söylüyorlar. Çünkü aç›k inovasyon kavram› bireyleri,

kurumlar›, kamu ve özel sektördeki her türlü giriflimi

içine al›yor. Türkiye’deTurkcell, Avea, Henkel ve P&Ggibi önde gelen firmalar aç›k

inovasyonu uygulayarakönemli ifl fikirlerini

uygulamaya koyabiliyorlar.

“Aç›k inovasyon yayg›nlaflmas› konusunda büyük firmalara büyükgörev düflüyor. ‹novasyon ö¤rencilerden gelebilir, küçük firmalar-dan gelebilir. Ö¤renciler ve küçük firmalarla çal›flman›n ilk flart›ise insanlar›n fikri mülkiyet konusunda yaflad›klar› çekincelerin gi-derilmesidir. Sizin niyetinizin o adam›n kafas›ndakini çalmak ol-mad›¤›n› net bir flekilde ortaya koymal›s›n›z. Aç›k inovasyonda ni-

yet güçlerin birlefltirilmesi ve iki taraf›ndan da daha güçlü olarak yola devam et-mesidir. Bunu insanlara ve firmalara anlatmak iletiflimden ve yo¤un bir flekildeemek vermekten geçiyor. Bunlar gözünüzde de büyümemeli. Büyük bir firma‘ben en yarat›c›y›m’ iddias›yla her iflin içine girmemeli. Çünkü o zaman sektörgeliflmez. Zaten küçük her zaman h›zl›d›r. Bizim ifl ortaklar›m›z olmasayd› buservislerin ço¤unu ç›kartamazd›k.”

Niyetinizin çalmak olmad›¤›n› ortaya koyun

Turkcell Genel Müdür Yardımcısı Cenk Bayrakdar

Page 14: Bilgi Çağı Haziran 2008 Sayı 47

SMS/MMS gönderme ve toplama,GPRS/WAP servisleri, telefona içerikindirme gibi telekom hizmetlerini kul-lanarak yeni ürünler ve servisler gelifl-tirebilecekler. Bu sayede flu ana kadar10’a yak›n “gelecek vaat eden” projegelifltirilmifl. Hem üniversitelerin hemde ö¤rencilerin geliflmesini sa¤layacakprojeye ö¤rencilerin gösterdi¤i ilgidende oldukça memnun olan Bayrakdar,ö¤rencilerin Turkcell’in sa¤lad›¤› im-kanlarla proje yapmaya oldukça istekliolduklar›n› söylüyor.

Teknoloji Merkezi etrafında açık inovasyon

Turkcell’in aç›k inovasyon faaliyetleriTurkcell Teknoloji Merkezi etraf›ndaflekilleniyor. Bu merkezin etraf›ndateknoloji firmalar›, üniversiteler ve ö¤-renciler var. Bayrakdar, “Turkcell bumerkezi ‘her fleyi ben üretece¤im’ di-yerek kurmad›, di¤er teknoloji flirket-leriyle iflbirli¤i yapmak için kurdu” di-yor. fiirketin kurdu¤u iflbirlikleri saye-sinde “Video Services Gateway” ismin-de bir proje ortaya ç›km›fl.

3. nesil telefonlarda hayata geçecekolan bu projenin çok farkl› bir tekno-lojik alt yap›s› var. Turkcell’in ayr›caAvrupa Birli¤i 7. Çerçeve Program› veEuraka Program›’nda da aç›k inovas-

yona örnek olabilecek projeleri var.Bu projelere de birçok üniversite vekurum kendi yetenekleri do¤rultusun-da katk›da bulunuyor. Bo¤aziçi Üni-versitesi ile yap›lan bir iflbirli¤iyle deö¤renciler algoritmay› gelifltirmeyeyard›mc› oluyor. Bu modelin ABD’dede uyguland›¤›n› söyleyen Bayrakdar,“Amerika’daki ifl modeline göre flirket-ler denemeleri için üniversitelere bir iflveriyorlar. Üniversiteler de ö¤rencile-riyle bu ifli gelifltiriyorlar. Bo¤aziçi ileböyle bir iflbirli¤i yapmak bize yenibir pencere açt›” diyor.

Yenilik için her çal›flmaya destekdünyada aç›k inovasyon denince ör-nek gösterilen firmalar aras›nda Proc-ter & Gamble (P&G) ön s›ralarda geli-yor. P&G, yenilikçilik konusunda ya-rarl› olabilece¤ine inand›¤› içerden ve-ya d›flardan her türlü çal›flmay› destek-liyor. P&G’nin dünyan›n çeflitli ülkele-rindeki 27 Ar-Ge merkezinde, 8 bincivar›nda bilim adam› çal›fl›yor. Bu-nunla birlikte, tüketicilerin yaflamlar›n›iyilefltirme ve sürdürülebilir büyümeanlay›fl›yla d›flar›dan yenilik üreten in-sanlarla ve kurumlarla da iflbirli¤i ya-p›l›yor.

Bu iflbirlikleri sonucu ortaya konan fi-kirlerin, yeteneklerin ve teknolojilerin

bir havuzda birlefltirildi¤i Ba¤lan veGelifltir (Connect & Develop) isimlibir havuzu bulunuyor. P&G TürkiyeD›fl ‹liflkiler Direktörü Hayrünnisa Ali-gil, P&G ürünlerinin yüzde 42’sinded›fl kaynakl› ana bileflen oldu¤unu vefirman›n, yenilikçilik konusunda orta-lama haftada üçün üzerinde iflbirli¤ineimza att›¤›n› söylüyor.

P&G Ba¤lan ve Gelifltir yaklafl›m›,farkl› iflbirli¤i modelleriyle, kazan-ka-zan anlay›fl›na dayal› olarak sürüyor.Aligil “D›flardan yapt›¤›m›z iflbirlikleriyenilikçili¤i daha kapsaml› ve her yö-nü ile görmemizi, tüm dünyay› takipedebilmemizi sa¤l›yor. Dünyan›n herköflesindeki en yeni bilgi ve trendler-den haberdar olabiliyoruz” diyor.P&G’nin, The Economist taraf›ndanverilen inovasyon ödüllerinde “‹novas-yonun Ortak Kullan›m›” kategorisinde2007’de birinci olmas› da bu konudane kadar baflar›l› oldu¤una bir kan›t.

Aligil, P&G portföyüne yeni kat›lan er-kek bak›m ürünlerini yenilikçi ürünlerkategorisinde örnek gösterebilecekle-rini söylüyor. “‹lk pilli t›rafl sistemiGillette M3 Power ve yine onunla be-raber lanse etti¤imiz yüze sürülmesin-den sonra kayganlaflt›r›c› yüzey olufl-turan Mac3 Jel var. Tüketicilerin t›raflsonras›nda kendi tercih ettikleri parfü-mü kullanma ihtiyac›ndan yola ç›ka-rak bu ürünümüzün kokusuz bir ver-siyonunu da ürettik” diyor

Henkel kamu-özel sektör ortaklığı yapıyor

Henkel ise, ola¤and›fl› fikirler üretmekve bunlar› yenilikçi ürünlere dönüfltür-me hedefi do¤rultusunda harici ortak-lar ile uzun süredir iflbirli¤i yap›yor.Bu ortaklar› aras›nda ünlü araflt›rmaenstitüleri, üniversiteler ve benzer ku-rulufllar bulunuyor. Tüm dünyada

dosya

20

“Dünyan›n her yerinde yenilikçi fikirler üreten milyonlarca bilim in-san›, mühendis var. Çok güzel fikirleri olabiliyor ama gelifltirme im-kan› bulam›yorlar. Aç›k inovasyon sayesinde bu fikirleri, yeteneklerive teknolojileri bir havuzda toplamak ve gelifltirmelerine yard›mc› ol-mak mümkün. Böylece hem güzel fikirlere bir f›rsat verilmifl oluyorhem de d›flardan yenilikçi fikirlerle markalar güçleniyor. Öncelikleflirketlerin kendi çal›flma sisteminde bu tip uygulamalara aç›k olmas› gerekir. Günü-müzün h›zla de¤iflen ve geliflen yap›s› bir süre sonra bu uygulamalar› kaç›n›lmazhale getirecektir.”

Aç›k inovasyon kaç›n›lmaz hale gelecek P&G Türkiye Dış İlişkiler Direktörü Hayrünnisa Aligil

Page 15: Bilgi Çağı Haziran 2008 Sayı 47

2700 Henkel çal›flan› araflt›rma, ürüngelifltirme ve uygulama teknolojisiüzerine çal›fl›yor. fiirketin 15 araflt›rmave gelifltirme merkezi bulunuyor. Buçal›flmalar s›ras›nda hem flirket içindenhem de flirket d›fl›ndan uzmanlardanyararlan›l›yor. Henkel, d›flar›dan ortak-larla iflbirli¤i yapmaya büyük önemveriyor. Ar-Ge uzmanlar›, tüm dünya-daki üniversitelerde ve sanayi kurulufl-lar›nda görevli 250 ortak ile birlikteçal›fl›yor. Bu disiplinler aras› iflbirli¤i-nin bafll›ca amac›, trendleri öncedensaptamak ve yeni ifl potansiyelleri ola-rak kullanmak.

Henkel, baz› üniversitelerde de kendiaraflt›rma enstitülerini kurmufl. Böyle-ce akademisyenler,üniversiteler veHenkel, temel arafl-t›rmalar› k›sa birsürede yeni ürünle-re dönüfltüren “ka-mu-özel sektör or-takl›klar›” ad› veri-len yap› alt›nda ifl-birli¤i yap›yor. Buiflbirli¤inin somutörnekleri aras›nda Henkel, üniversite-lerin kadrolu araflt›rmac›lar› ve Sus-Tech (Henkel’in Darmstadt Üniversite-si ö¤retim görevlileri ile birlikte kur-du¤u bir araflt›rma flirketi) aras›ndaekip çal›flmas› bulunuyor. Bu uzman-lar, difllerin hassasl›¤›n› azaltan tümüy-le yeni baflar›l› bir etken madde gelifl-tirdi. Bu etken madde Henkel’in diflmacunlar›nda kullan›ld›.

Türk Henkel Yürütme Kurulu ErdemKoçak, Henkel’in ayr›ca baflka flirket-lerle de yak›n iflbirli¤i yapt›¤›n› anlat›-yor: “Airbus ile yapt›¤›m›z iflbirli¤i so-nucu yeni fiber bileflimleri gelifltirildi.Bunlar daha hafif uçaklar üretilmesinive afl›r› a¤›r koflullara dayan›kl›l›k sa¤-

l›yor. Bir baflka örnek Cilt Fizyolojisive Kobay Hayvanlar Üzerinde Testler‹çin Alternatifler Gelifltirme MerkeziPhenion ile yapt›¤›m›z iflbirli¤i. Bumerkezde kobay hayvanlar kullanma-dan test yöntemleri gelifltirme, tan›tmave uygulama yap›l›yor.”

Henkel, belirli baz› araflt›rma sorunla-r›na daha k›sa zamanda daha yarat›c›çözümler gelifltirmek için, tüm dünya-daki 25 bin seçkin bilim adam› ile bü-yük flirketlerin araflt›rma departmanlar›aras›nda iletiflim sa¤layan inovatif birinternet platformu olan InnoCentiveile de iflbirli¤i yap›yor. Bunlar›n yan›n-da firma, ödüller ve yar›flmalar yoluile de aç›k inovasyonu destekliyor. 1.

Fritz Henkel Ödülü tüm dünyada çal›-flanlar›n›n gelifltirdi¤i yenilikçi ürünle-re, formüllere ve süreçlere 1981’denbu yana her y›l ödül veriyor. Hen-kel’in araflt›rma baflar›lar›n› ödüllendir-mek için uygulad›¤› baflka iki yol daAraflt›rma-Teknoloji ‹cat Ödülleri veHenkel ‹novasyon Yar›flmas›.

Avea yarışmalarla gençlere destek veriyor

Aç›k inovasyonu uygulayan öncü flir-ketlerden bir di¤eri de Avea. fiirkethem insan kayna¤›n›n geliflmesi hemde bulundu¤u sektör ve ülkeye yarar-lar› sebebiyle aç›k inovasyonu bir f›r-sat olarak görüyor. Çünkü aç›k ino-vasyonla gelifltirilecek olan fikirler,

Avea’n›n müflterilerine sundu¤u servisve ürünleri çeflitlendirip elde edilenyarar›n katlanarak artmas› anlam›nageliyor. Avea’n›n bu konudaki enönemli çal›flmas› K›rm›z› Kuflak ileüniversitelerdeki ö¤rencilerin, Aveaçal›flanlar› dan›flmanl›¤›nda inovasyonyapacaklar› bir yap› oluflturmas›.

Avea K›rm›z› Kuflak olarak seçilenüniversite ö¤rencileri, inovasyon ko-nusunda “IDEAVEA” projesine tak›mkurarak kat›l›p yar›flacaklar. IDEAVEA,GSM sektörünün gelecekteki katmade¤erli servislerine yönelik fikirlerin,Avea’n›n teknoloji platformlar›nda ha-yata geçirildi¤i proje yar›flmas›. Bu ya-r›flmada, üniversite ö¤rencilerinin ken-

di yarat›c› fikirleri,Avea yöneticileritaraf›ndan de¤er-lendirilecek. Yar›fl-ma Avea Teknolojigrubu yöneticile-rinden her tak›maatanan özel tak›mkoçlar› ile gençlerbir arada çal›flt›ra-cak. Gençlerin fi-

kirlerini hayata geçirmeleri için teknikve stratejik deste¤in verilece¤i yar›flmabu ay›n sonuna kadar sürecek.

Avea’n›n aç›k inovasyon sayesinde ge-lifltirdi¤i uygulamalar sayesinde RingBacktone ve SDP platformlar› (ServiceDelivery Platfom) ortaya ç›kt›. Bu plat-formlar, katma de¤erli servis ve ürün-lerin standart olarak altyap› ile enteg-rasyonu ve belirlenmifl kurallar dahi-linde ücretlendirilerek müflteriye su-nulmas› için kullan›l›yor. Bu sistemler-de fikrin gelifltirilmesi, uygulanmas›, ti-cari hale getirilmesi ve zaman içindeyap›daki fonksiyonlar›n art›r›lmas› hemteknolojik hem de finansal aç›danAvea’ya büyük bir yarar sa¤lad›. �

21

Aç›k inovasyon çal›flmas› inovasyon sürecini flirketins›n›rlar› d›fl›na tafl›yor ve yepyeni fikir, ürün ve hizmetlerinortaya ç›kmas›n› sa¤l›yor. Bu nedenle konu aç›k inovasyonolunca flirketler kendi içlerinde bilgi birikimlerini d›flar›ya

açmaktan çekinmiyor ve binlerce fikirden ve büyük bir bilgibirikiminden de faydalan›yor.

Page 16: Bilgi Çağı Haziran 2008 Sayı 47

gelecek aç›k platformlardaWikipedia kurucusu Jimmy Wales:

Wikipedia, içeri¤ine katk›da bulunan 75 bin kifli taraf›ndan 253 dilde yaz›lan 10 milyondanfazla farkl› makalesiyle günümüzün en önemli bilgi platformlar›ndan biri. Kurucusu Jimmy‘Jimbo’ Wales’a baflar›s›n›n arkas›ndaki nedeni sordu¤umuzda tereddütsüz olarak “‹nsan›niçindeki iyili¤e inanç, fleffafl›k ve aç›kl›k” diyor.

22

vizyon

Wikipedia, kâr amac› gütmeyenbir sivil toplum örgütü olan Wi-kipedia Vakf› taraf›ndan yöneti-

liyor. Wikipedia’n›n ç›k›fl noktas›, iste-yen herkesin girip içerik üretti¤i ve kat-k› sa¤lad›¤› basit bir mark-up dili kulla-nan web sayfas› anlam›na gelen Wiki.Wiki’ler genellikle iflbirli¤i ile web site-leri topluluklar› taraf›ndan oluflturulu-yor. Wiki, Hawai dilinde h›zl› anlam›nageliyor. Daha önce wiki, “bildi¤im, var-d›r” anlam›na gelen “What I know is”ink›saltmas› olarak da lanse edilmiflti.

Wiki olarak ortaya ç›kan ilk oluflumWard Cunningham taraf›ndan 1994 y›-l›nda oluflturulan WikiWikiWeb sayfas›.Cunningham bu ismi, Honolulu havaala-n›nda kendisine h›zl› hareket etmesiiçin söylenilen “wiki wiki” kelimelerin-den alm›fl. Wiki’lere her giren kifli birveya birden fazla rol oynuyor, yani wi-ki’lerin kalbini topluluklar oluflturuyor.

Bu sayfalara her giren yazar olabiliyor.Bazen var olan metinlere ek yap›yorlarbazen de yeni bölüm ve konular aç›yor-lar. Wikipedia örne¤inde, pek çok insaneditör olarak da yer al›yor. Okuduklar›sayfada yanl›fl gördükleri zaman düzelti-yorlar, eklemeler yapabiliyorlar. Yüzler-ce insan da yapt›klar› katk›lardan dolay›imtiyazl› yönetici oluyor ve istediklerimakaleleri silebiliyorlar. Baz› IP adresle-rini bloklayabiliyorlar. Yazarlar, editör-ler, kullan›c›lar Wikipedia gibi aç›k birplatformda ortaya ç›kan sorunlar› birlik-te çal›flarak çözüyorlar. Ortak çal›flmalarsonucu ortaya gerçekten iyi çal›flmalarve derin makaleler ç›k›yor.

253 dilde 10 milyondan fazla makale ve1,74 milyar kelimenin yay›nda oldu¤uWikipedia’n›n Nisan 2008 itibar›yla y›ll›kziyaretçi say›s› 683 milyon. Wikipedia,Türkçeye “Vikipedi” olarak çevrildi ve108 bin madde içeriyor. ‹ngilizcede 2,3milyon, Almancada ise 736 bin maddeyer al›yor.

ERSU ABLAK

Jimmy ‘Jimbo’ Wales,

Page 17: Bilgi Çağı Haziran 2008 Sayı 47

23

Kurbağa Kermit bile var

Wikipedia’y› 2001 y›l›nda Filozof LarrySanger ile birlikte kuran finans mezunuJimmy ‘Jimbo’ Wales, üzerindeki Wikipedia tiflörtü, kahverengi kadifepantolonu ve s›k giyilmekten afl›nm›flceketiyle, dünyan›n en genifl kat›l›ml›bilgi paylafl›m platformunun kurucusun-dan ziyade, herhangi bir bilgisayar veinternet merakl›s›na benziyor. Mütevaz›ve oldukça samimi olan Wales, “Jimbo”takma ad›n›n do¤up büyüdü¤ü Alaba-ma’da çok yayg›n bir takma isim oldu¤unu, bu ad›, geldi¤i yeri, ailesinive geçmiflini hat›rlatt›¤› için hala kullan-d›¤›n› söylüyor.

Herkesin istedi¤i konuda makale yaza-bildi¤i, makale de¤ifltirebildi¤i ve bilgipaylaflabildi¤i bir platform olan Wikipe-dia’n›n akademik olarak geçerlili¤i olanbir referans kayna¤›ndan ziyade araflt›r-maya bafllamak için çok iyi bir bafllan-g›ç noktas› oldu¤unu söyleyen Wales,Wikipedia’n›n insanlara merakl› oldukla-r› konularda ancak uzman veya kendile-ri kadar merakl› kiflilerin bilebilece-¤i detaylar› ve bak›fl aç›lar›n›sundu¤u için önemli oldu¤u-nu söylüyor. Örnek olarakYeflil Kurba¤a Kermit hak-k›nda yaz›lan onlarca ma-kaleyi gösteren Wales,“Baflka hiçbir kaynaktaKermit hakk›nda bu ka-dar detayl› bilgi bulma-n›z söz konusu olamaz”diyor. Dünya üzerindekiher insana kendi dillerin-de, en üst kalitede bedavabir ansiklopedi yaratma veda¤›tma eme¤i olarak tan›mlad›-¤› Wikipedia’n›n insan›n içindeki iyi-lik, fleffafl›k, aç›kl›k ve güven üstüne in-fla edildi¤ini söylüyor.

İnternette uzlaşan hayatta da uzlaşır

Projeye ilk bafllad›klar›nda pek çok kifli-nin bu kadar aç›k bir platformun aslayürümeyece¤ini çünkü insanlar›n saçmasapan fleyler yazaca¤›n›, makaleleri kü-

fürle dolduraca¤›n›, farkl› fikirdeki kifli-leri manipülasyon için ellerinden geleniyapaca¤›n› söylediklerini belirtiyor. Wa-les ise bunlar› söyleyenlere hiç kulakasmam›fl. fiu ana kadarki deneyimler deWales’in do¤ru yolda oldu¤unu gösteri-yor. Genelin içinde Wikipedia’y› kötüyekullanmak isteyenler olsa da sayfalar›sürekli okunan Wikipedia’da hatal› veya

tarafl› bir içeri¤in düzeltilmesi sa-dece dakikalar al›yor.

Her dakika 50’den fazlasayfa düzeltiliyor. Bu dü-zeltmelere yaz›m hatala-r›, hatal› ve yönlendiricibilgiler de dahil. Dü-zeltmeler yap›ld›¤›ndaise çok tart›flmal› konu-lar da dahi, objektif vesadece belgelenebilen

bilgiler içeren bir içerikolufluyor. Wikipedia fikrine

gönül vermifl, bu fikrin iflle-mesini isteyen kifliler kendi ara-

lar›nda tart›flsalar da bir noktada uzla-fl›yorlar. Amerikan ‹ç Savafl›, Naziler,›rkç›l›k, Türkiye ve Ermenistan gibi tar-t›flmal› ve çok fanatik taraftarlar› olankonularda dahi Wikipedia’n›n gönüllütoplulu¤u üzerinde uzlaflma sa¤lananobjektif içeriklere ulaflmaya baflarm›fl.‹flte Wales’i de dünyadaki baflka prob-lemler hakk›nda ümitlendiren de bu ol-mufl. Wales’e göre internet ortam›nda

bu kadar hassas konularda uzlaflabilenfanatik taraftarlar gerçek hayatta da uz-laflabilirler. Bunun için daha zamana ih-tiyaç oldu¤unu söyleyen Wales, Wikipe-dia’n›n fanatik taraflara en az›ndan bam-baflka bir yol ve bak›fl aç›s› sundu¤unu,bunun da zaman içinde kabul görece¤i-ni umdu¤unu söylüyor.

Bu bak›fl aç›s›n›n insan do¤as› için do¤-ru olan yol oldu¤unu söyleyen Wales,flirketlerin de yak›n bir gelecekte aç›kplatformlara geçece¤ini, korkusuzca enönemli bilgilerini de paylafl›ma açaca¤›-n› ve insanlar›n gelip yanl›fl yapt›klar›fleyleri göstermesini isteyece¤ini, buplatformlarda en büyük sorunlar›na ye-nilikçi çözümler arayacaklar›n› söylüyor.Bunu anlatt›¤› zaman insanlar›n kendisi-ne flüphe ile yaklafl›ld›¤›n› söyleyen Wa-les, insan›n özünde kendisine duyulangüveni hak etmek için elinden gelen, eniyi çabay› gösteren bir varl›k oldu¤unu,bu yüzden fikir paylafl›m platformlar›n›ngelecekte giderek yayg›nlaflaca¤›n› dilegetiriyor. Wales, “Bir et lokantas›nda et-raf›m›zda onlarca keskin b›çakl› insanoturuyor. Biz nas›l onlara bizi b›çakla-mayacaklar› konusunda güveniyorsak,bilgilerini bize zarar verecek flekildekullanmayacaklar› konusunda da güven-meliyiz” diyor ve ekliyor: “Wiki’ler ya-k›n bir gelecekte bilgi üretim, paylafl›mve aç›k inovasyonun en önemli kaynak-lar›ndan birisi olacak.” �

Page 18: Bilgi Çağı Haziran 2008 Sayı 47

özel haber

Avrupa’da Lizbon stratejileri sonu-cu ortaya ç›kan, bilgi ve iletiflimteknolojilerini temel alan kullan›c›

merkezli inovatif ürün ve hizmetleringeliflmesi ve Ar-Ge ve katma de¤erinartmas› için uygulamaya konulan yenibir oluflum var. Bugün Avrupa’da özelsektör ve kamu sektöründen pek çokkifli ve kurumu bir araya getiren buoluflumlar›n ad› “yaflayan laboratuvar-lar”. Yaflayan laboratuvarlar›, gerçek ha-yat konsepti içinde pek çok karmafl›kçözümü tan›mlamak, bu çözümleri de-¤erlendirmek, ürünleri kullanmak veanlamak için gelifltirilen bir araflt›rmametodu olarak aç›klan›yor.

Buna benzer yap›lan pek çok tan›m›birlefltirecek olursak flu flekilde daha an-lafl›l›r bir tan›mlama getirmek mümkün:Bilgi ve iletiflim teknolojileri temelli ino-vatif ürün ve hizmetlerin Ar-Ge süreçle-rine son kullan›c›lar›n da dahil olmas›n›sa¤layan a¤ yap›lar›na “yaflayan labora-tuvarlar” deniyor. Bu nedenle yaflayanlaboratuvarlar “insan veya kullan›c› mer-kezli ortak yarat›c›l›k süreci” olarak datan›mlan›yor. Yaflayan laboratuvarlar›nbir di¤er özelli¤i de, aç›k kaynak toplu-luklar› gibi çok genifl bir kullan›c› kitle-sini bir araya getirmesi ve bu topluluk-lar›n kendilerine has aç›k inovasyon stilioluflturmalar›n› sa¤lamas›. Baflka bir de-

yiflle, yaflayan laboratuvarlar, paydafllariçin ifllevsel bir bölge oluflturuyor. Bubölge içinde üniversiteler, enstitüler, ka-mu gruplar›, kamu ve özel sektör kuru-lufllar› bir araya geliyor ve gerçek hayat-ta de¤iflik sistem ürün ve hizmetleri de-neyerek, test ediyor, de¤erlendiriyorböylece yarat›c› bir ortakl›k oluflturuyor-lar. Böyle bir oluflum için, kullan›c›gruplar›n›n ve ana pazarlar›n bulundu¤ubölgeler, flehirler ve köyler bir araya ge-liyor ve kamu yarar› do¤rultusunda pa-zara yol gösteriyor.

Bireyler kobay değil, aktör

Bu tan›mlamalara bakarak bireylerin ve-ya son kullan›c›lar›n birer “kobay” gibikullan›ld›¤›n›n düflünülmesi yanl›fl. Ya-flayan laboratuvarlarda, ürünlerin kulla-n›fll›l›¤›n› veya yararl›l›¤›n› anlamak içininsanlar birer kobay gibi gözlemlenmi-yor, ancak inovasyonun geliflmesi, genelfikirlerin ortaya ç›kmas› süreçlerine kat›-larak anahtar bir rol oynuyorlar. Yafla-yan laboratuvarlara inovasyon platform-lar› denilebilece¤i gibi onlar› birer “fikirbahçesi”ne benzetmek de mümkün. Bu-rada bahç›van, ortaya ç›kan bütün iyi fi-kirleri de¤erlendiriyor ve fikirler de bü-yüyüp geliflmek için çok uygun bir or-tam buluyor. Böylece hem toplum hemde kullan›c›lar kazan›yor. Yeni fikirlerin

ortaya ç›kmas› için esinlenici bir ortamoluflturduklar›ndan dolay›, yaflayan la-boratuvarlar çok yüksek performansl›bir inovasyon baflar› oran› ortaya koyu-yorlar. Çünkü çok somut gözlemler vekeflifler sunuluyor, böylece en bafltanitibaren devaml› bir de¤erlendirme ya-p›lmas›na imkan do¤uyor. Bu konseptiçinde kullan›c›lar, çal›flan, hasta, yolcuveya vatandafl olarak ele al›nm›yor, sa-dece de¤erlendirici olarak süreç içinedahil ediliyorlar. Bir yaflayan laboratuva-r›n ana özelli¤i kullan›c› geri beslenim-lerini ve deneyimlerini toplayarak bun-lar› bir ürün için de¤erlendirmek. Tabiiki bu bir metodolojiye göre takip edili-yor. Bu metodolojinin ise 3 ana uygula-ma flekli var:

• Kullan›c› odakl› de¤erlendirme yap-mak için, laboratuvarlarda gelifltirilenteknolojilerin gerçek hayata tafl›nmas› • Ürünler piyasaya ç›kmadan önce ger-çek hayatta ön kullan›c›lar için tafl›nabi-lir hizmetlerin gelifltirilmesi • Bütün bir toplumun perspektifindenal›nan bu geri beslenimleri de¤erlendi-rerek gelece¤in teknolojilerini gelifltir-mek için iflbirli¤i içinde çal›fl›lmas›

Bütün bu durumlarda, temel ilke kulla-n›c› odakl› olunmas›. Bu yap›l›rken kar-fl›l›kl› güvenle desteklenen, kat›l›mc› po-

24

yaflayan laboratuvarlarda a ç › k i n o v a s y o n

Bilgi ve iletiflim temelli yeni ürünlerin pazara ç›kmadan önce pazara ç›km›fl gibi kullan›c›lartaraf›ndan denenmesini ve de¤erlendirilmesini sa¤layan a¤lara “yaflayan laboratuvarlar”deniyor. Bu yaflayan laboratuvarlar içinde üniversiteler, akademisyenler, flirket yöneticileri,kamu kurum ve çal›flanlar› yer al›yor.

Page 19: Bilgi Çağı Haziran 2008 Sayı 47

25

litikaya dikkat edilen, toplumsal ve tek-nolojik bak›fl aç›s›yla eflit a¤›rl›kl› olarakbeslenen bir ortam oluflturulmas› flart.Bu ortamda içerik hassasiyeti, çok yön-lülük ve çok paydafll›l›k, birlikte tasar›mve birlikte yarat›c›l›k süreci ile insanmerkezli sistematik bir yaklafl›m esasal›n›yor. Yaflayan laboratuvar ortam›ndabütün aktörlerin bu de¤er zincirinde yeralmas› ve perspektiflerini iflin içine kat-mas› en önemli özelliklerden biri.

Yaşayan laboratuvar örnekleri

ENoLL: Avrupa Yaflayan LaboratuvarlarA¤› (The European network of LivingLabs-ENoLL) 2006 Kas›m’›nda Finlandiyaliderli¤inde çal›flmalar›na bafllad›. Ar-Gesürecine kullan›c›lar› dinamik bir flekildedahil ederek sanayide inovasyon süreci-nin h›zlanmas› için güçlü bir araç olarakortaya ç›kan ENoLL, Avrupa’da kurulanyaflayan laboratuvarlar› bir araya getir-mek ve koordine etmek amac›n› tafl›yor.

LL-Open: Yaflayan Laboratuvar Aç›k‹novasyon Toplulu¤u (LL-Open), yafla-yan laboratuvar ve aç›k inovasyonla ilgi-lenen herkese aç›k bir topluluk.2006’n›n Kas›m ay›nda kurulan aç›k top-luluk, Avrupa Yaflayan LaboratuvarA¤›’n›n (ENoLL) kurulufl etkinli¤inde fa-aliyetlerine bafllad›. Topluluk, tematikyaflayan laboratuvarlar›n iflbirli¤ini ko-laylaflt›rmak amac›n› tafl›yor.

Frascati Yaflayan Laboratuvar›: ‹tal-ya'da, baflkent Roma'n›n 20 kilometregüneyinde bulunan Frascati bölgesindekurulan bu laboratuvar, inkübasyon sü-reçleri, teknoloji transferi gibi inovas-yon uygulamalar›n› desteklemek üzerekuruldu. Ayr›ca çevre tar›m ve turizmgibi sektörlerdeki bilimsel ve endüstri-yel uygulamalar›n denenmesine vebölgede yap›lan inovasyon süreçlerinedestek olmak için sanal profesyoneltopluluklar›n yarat›c›l›klar›n› destekle-mek amac›n› tafl›yor.

ITAIDE: Amsterdam Üniversiteleri ta-raf›ndan oluflturan proje içinde 4 ül-keden 4 türlü yaflayan laboratuvar bu-lunuyor. Yeni model ve çözümler bul-ma amac›n› tafl›yan ITAIDE YaflayanLaboratuvarlar›na, özellikle Avrupal›ihracatç›lara destek veriyor. Hollan-da’da da bulunan laboratuvar bira,Finlandiya’da bulunan laboratuvar ka-¤›t, Danimarka’da bulunan g›da ve Al-manya’da bulunan ilaç üzerine çal›fl-malar yap›yor. Bu çal›flmalar standart-laflt›rma, birlikte ifllerlik kontrol ve ye-niden tasar›m, inovasyon a¤› ve de¤erde¤erlendirmesi konular›n› kaps›yor.

The ECOLivingLab: Çevre YaflayanLaboratuvar› (The ECOLivingLab) Por-tekiz’de bulunan Relvão Çevre Endüs-triyel Park›’n›n çal›flmalar› üzerine yo-¤unlaflan bir yaflayan laboratuvar.

Helsinki Living Lab: Hizmet veürünlerin gerçek hayat için gelifltiril-mesi amac›yla kullan›c› odakl› metotve araçlar› gelifltiren Helsinki YaflayanLaboratuvar› kamu ve özel sektörü biraraya getirmeye çal›fl›yor. Ayr›ca Hel-sinki flehrinde bulunan laboratuvarlar›bir araya getiriyor.

Dr. Tong Louie Yaflayan Laboratu-var›: Kanada’n›n British Columbiabölgesinde kurulan Dr. Tong LouieYaflayan Laboratuvar› insanlar›n yafla-d›klar› ve çal›flt›klar› ortamla iliflkileri-nin geliflmesi amac›n› tafl›yor. Yap›lançal›flmalarla özellikle yafll› ve engelliinsanlar›n daha kolay ve ba¤›ms›z ya-flamalar›na yard›mc› olacak ürünlergelifltiriliyor.

Barselona Yaflayan Laboratuvar›:Barselona Yaflayan Laboratuvar› Avru-pa’da yaflam kalitesini art›rmak ama-c›yla kuruldu. Tasar›m ve endüstriyelyarat›c›l›k üzerine çal›flan laboratuvar,özelikle tafl›nabilir teknolojiklerle ilgilifaaliyetler de bulunuyor. �

Kaynaklar:

http://www.networkedlearningconference.org.uk/abstracts/Karagiannidis.htm

http://www.ami-communities.eu/drupal/node/28

Yaşayan laboratuvarlar nasıl yönetilir

Avrupa’da toplam 70 yaflayan laboratu-var 2006 y›l›nda kurulan Avrupa Yafla-yan Laboratuvarlar A¤›’na (The Europe-an network of Living Labs ENoLL) da-hil. Bu a¤a dahil olmak isteyen yaflayanlaboratuvarlar›n baz› kriterlere sahip ol-mas› gerekiyor. Bu kriterler bir yaflayanlaboratuvar›n nas›l olmas› gerekti¤i yö-nünde de önemli ipuçlar› veriyor. • ‹novasyon ve Ar-Ge sürecinde kulla-n›c›n›n etkinli¤ini art›rabilme kapasitesi • Sunulan yaflayan laboratuvar hizmet-lerinin genifl kapsaml› olmas›• ‹novasyon sürecinde gerçek yaflam-dan kullan›c›lar›n geri beslenimlerininiyi ölçülebilmesi• Gerçek hayatta ürün kullanma, de-¤erlendirme, test etme imkanlar›n›n su-nulmas›• Hizmet sürecinde kullan›c› merkezliolunmas› • Bir ürün gelifltirme sürecinin tama-m›nda hizmet verilebilmesi • Bütün de¤er zincirinde geliflmenindesteklenebilmesi • Kullan›c›lar› yönlendiren inovasyonaraç ve yöntemlerinin kaliteli olmas› • Ürün testlerinin yap›lmas› için gere-ken teknolojilere sahip olunmas› • Yaflayan laboratuvarlardan kazan›landeneyimleri gösterecek kan›tlar • Belli bir aç›k inovasyon sürecinin ta-mamlanma seviyesine sahip olunmas› • Fikri mülkiyet haklar› yönetimi • Yaflayan laboratuvarlar hizmetlerininmaliyet etkinli¤inin sa¤lanmas› • Özel sektör- kamu sektörü ve vatandaflortakl›¤›nda belli bir sistemin oturtulmas› • Yaflayan laboratuvar organizasyonun-da belli bir olgunluk • Yaflayan laboratuvarlar›n kendi ken-dini sürdürebilmesi ve belli bir ifl mo-delinin geçerlili¤i• Yerel, ulusal ve Avrupa çap›nda, ino-vasyon sisteminde rol oynanabilmesi • Uluslararas› iflbirli¤i a¤lar›nda deneyim • Web sitesi gibi araçlar›n kullan›laraketkinliklerin görünür k›l›nmas›

Page 20: Bilgi Çağı Haziran 2008 Sayı 47

röportaj

Prof. Dr. Klaus-Dieter Thoben veVontas Apostolos iki yaflayan la-boratuvar üyesi. Vontas Apostolos,

Yunanistan’da bulunan Patras Üniversi-tesi’nde yapt›¤› Mekanik Mühendisli¤ilisans›n›n ard›ndan, Makedonya Üniver-sitesi’nde Bilgi Sistemleri Yönetimi mas-t›r› yapt›. 1996-98 y›llar› aras›nda PatrasÜniversitesi’nde yenilenebilir enerjikaynaklar› üzerine araflt›rma yapanApostolos, Yunanistan’daki ALTEC fir-mas›nda Araflt›rma Programlar› Bölü-mü’nde çal›fl›yor, ayn› zamanda yafla-yan laboratuvarla firman›n iliflkisini deyönetiyor. Prof. Dr. Thoben ise BremenEndüstriyel Teknoloji ve BilimselÇal›flmalar Uygulama Enstitüsü’nde en-düstriyel yaz›l›m ve yönetim programla-r› uygulamas›ndan sorumlu. Braunsc-hweig Teknik Üniversitesi’nde mekanikmühendisli¤i okuyan Thoben, 1997’denbu yana Bremen Üniversitesi’nde asis-tan profesör olarak çal›fl›yor ve pek

çok bilimsel yay›nda editörlük veyazarl›k yap›yor. Yaflayan laboratuvarlarhakk›nda bilmediklerimizi iki biliminsan›na sorduk.

Yaflayan laboratuvarlar›n tan›m›n›yapar m›s›n›z?Klaus-Dieter Thoben (KDT): Bir ya-flayan laboratuvar gerçek hayat› temelalan, ifl dünyas›, bireyler ve hükümetinortakl›k yapt›¤›, kat›lan herkesin ino-vasyon ve Ar-Ge sürecinde etkin oldu-

¤u bir oluflumdur. Ürün ve servisler kiflimerkezli ve ortak yarat›c›l›kla gelifltiri-lirken kullan›c›lardan daima geri besle-me al›n›r. Bu yönüyle yaflayan laboratu-varlar gerçek birer aç›k inovasyon mer-kezleridir ve gerçek hayatta varl›klar›n›sürdürürken yeni ürün ve hizmetlerinyan›nda sosyal altyap›n›n geliflmesinede katk›da bulunurlar. Yaflayan labora-tuvarlar, özel sektör, vatandafl ve hükü-met baz›nda sosyal ve teknolojik birboyut tafl›r. Faaliyetleri ise bir ürün ve-ya hizmetin ortaya ç›kmas›n›, pazarlan-mas›n› kapsayan tüm süreç boyuncadevam eder.

Avrupa Yaflayan Laboratuvarlar A¤›(ENoLL) bünyesinde kaç tane yafla-yan laboratuvar var? Vontas Apostolos (VO): ENoLL 2006Kas›m’›nda Finlandiya hükümetinin önderli¤inde ve 19 yaflayan laboratuva-r›n kat›l›m›yla kuruldu. Bu y›l, Portekizhükümetinin katk›s›yla, di¤er yaflayanlaboratuvarlar›n kat›l›m› için bir ça¤r›

GÜL‹ZAR BÜYÜKKARA

türkiye’de deyaflayan

laboratuvarlarkurulmal›

Teknolojik olarak üzerinde çal›fl›lan ürünlerin gerçek hayatta denenmesi için kurulan ve genifl bir yelpazede özel

sektör, kamu sektörü ve üniversiteleri bir araya getiren“yaflayan laboratuvarlar” inovasyon sürecine h›z katande¤iflik sistemleri ifade ediyor. Prof. Dr. Klaus Thoben,

Türkiye’nin bir yaflayan laboratuvar kurmas› halinde hassaskonular› daha iyi de¤erlendirebilir hale gelece¤ini söylüyor.

26

Prof. Dr. Klaus Thoben, “Bir yaflayanlaboratuvar› 6 yüzlü bir küp olarakdüflünebiliriz” diyor. Bu küpün her biryüzünde bir fonksiyon var: Kullan›c›kat›l›m›, hizmet yarat›c›l›¤›, altyap›,yönetim, inovasyon üretimi, araç vemetotlar. Bir yaflayan laboratuvarkurman›n ana flart› ise kullan›c›lar›devaml› içinde tutmak.

Yaşayan laboratuvarın 6 yüzü

Page 21: Bilgi Çağı Haziran 2008 Sayı 47

27

bafllatt›. Bu ça¤r›n›n ard›ndan Almanyave Portekiz’in önderli¤inde 51 laboratu-var bu a¤a kat›ld›. Bundan sonraki aflamada Fransa ve Slovenya önderli¤in-de üçüncü bir toplu kat›l›m olmas›n›bekliyoruz.

Laboratuvarın amacı inovasyon üretmek

Bir yaflayan laboratuvar›n inovasyo-na katk›s› nedir?KDT: Uzunca bir süre kullan›c›lar›n ta-sar›m gibi süreçlere kat›lmalar› inovas-yon olarak düflünüldü. Ancak bu, ino-vasyona de¤il gelifltirme sürecine dahilolmakt›r. Bir inovasyon sistemi kurmakiçin bu tarz bir kat›l›m yeterli de¤il.fiöyle de diyebiliriz: Bir küresel yaflayanlaboratuvar a¤› kurmak ve burada sür-dürülebilir bir iflbirli¤i ortam› olufltur-mak bireylerin ve çal›flanlar›n ürün, hiz-met ve araflt›rma sürecine kat›l›m› dola-y›s›yla inovasyon yaratacak ve yap›laninovasyonlar› h›zland›racakt›r. Yaflayanlaboratuvarlar›n var olufl amac› budur.

Yaflayan laboratuvarlar›n farkl› tür-leri de var m›?VO: ENoLL sistematik inovasyonu gelifl-tirmek için sürdürülebilir strateji ile ku-rulmufl bir yaflayan laboratuvar toplulu-¤u. Her ENoLL üyesi ise kendine hasinovasyon sistemini sahiptir. Her üyekarfl›l›kl› hizmet, bilgi ve geliflim strateji-lerini, kazan-kazan prensibine dayanarakpaylaflmaya ve ortak bir flekilde küreselpazarda satmaya haz›rd›r. ENoLL, buradaher türlü ortak yarat›c›l›k metotlar›n›, ge-

liflimi, inovasyonu uygularken, aç›k kay-naklar›, aç›k geliflim mimarisini, fikrihaklar yönetimini ve yeni kullan›c›lar›nnas›l inovasyon sürecine dahil olaca¤›konular›n› da göz önünde bulundurur.Yaflayan laboratuvarlar teknolojik terim-leri hayata geçirmek üzere de¤il, uygula-ma yaparak inovasyon alanlar› ve kulla-n›c› gruplar› oluflturmak üzere vard›r.

KOBİ’ler fikirlerini tanıtma şansı bulabilir

Yaflayan laboratuvarlar›n firmalarakatk›s› ne olabilir?KDT: Yaflayan laboratuvarlar kullan›c›y›geliflme sürecinin içine dahil eder, bunu yaparken ifl ve teknoloji risklerien aza indirir, pazarda da son derecegüvenli koflullar sa¤lar. Akademi taraf›ndan gelifltirilen bilimsel bir de¤er-lendirme ile KOB‹’ler, küçük iflletmelergibi giriflim sermayesi bulmakta güçlükçeken firmalar›n, yeni ürünlerini, kon-septlerini ve fikirlerini göstermeleri için son derece çekici bir ortam olufltu-

Avrupa Yaflayan Laboratuvarlar A¤›(ENoLL) yak›n zamanda yeni birça¤r› açarak yeni laboratuvarlar› dabünyesine katacak. Ça¤r› geçti¤imiznisan ay›nda aç›ld› ve eylül ay›n›nsonuna kadar devam edecek. fiu an-da Türkiye’de böyle bir laboratuvaryok, ama bu ça¤r› Türkiye için iyibir f›rsat olabilir.

Türkiye ENoLL’a üye olabilir

Page 22: Bilgi Çağı Haziran 2008 Sayı 47

rur. Büyük firmalar bu tür tan›t›mlar›farkl› ortamlarda yapma flans›na sahip-tirler ama tabii ki onlar için de ayn› im-kanlar mevcut.

Yaflayan laboratuvarlar›n amaçlar›n›nas›l s›ralayabiliriz?VO: Bunlar, gerçek hayat sistemi içindeyeni ürün ve hizmetlerin test edilmesi,de¤erlendirilmesi, prototiplerinin yap›l-mas› ve yarat›c›l›k için bir yarat›c› yafla-yan toplulu¤un oluflturulmas› için kuru-lur. Asl›nda verilen hizmetleri 3 ayr› s›-n›fa ay›rabiliriz: Bunlardan biri olan“acil hizmetler” kapsam›nda kamu ino-vasyon hizmeti, test ve de¤erlendirmehizmeti, ifl kuluçka merkezi destek hiz-meti, iflbirli¤i için arac›l›k hizmeti, ino-vasyonu d›flar›ya yayma hizmeti vard›r.‹kinci olarak “ortaya ç›kmaya bafllayanhizmetler” vard›r: Kullan›c›lar› bilgilen-dirme hizmeti, kiflisellefltirme ve müflte-riye uygun ürün hizmeti, fikirleri genel-lefltirme hizmeti ve profesyonel toplu-luklar hizmeti gibi çal›flman›n ileri afla-mas›nda ortaya ç›kan hizmetlerdir bun-lar. Ayr›ca “gelecek hizmetleri” vard›r.Bu hizmetler, uzmanl›k paylafl›m› vekullan›c› topluluklar›na yol göstermehizmetleri gibi en son aflamada ortayaç›kan ihtiyaçlara cevap verirler.

Fikri mülkiyet yönetimi yeniden ele alınmalı

Peki, fikri mülkiyet haklar› böylebir oluflum içinde nas›l yönetiliyor? KDT: Yaflayan laboratuvarlarda en geniflanlamda tüm ortak yarat›c› iflleri payla-

flan bir yap› vard›r. Burada aç›k kaynakgeliflim araçlar›n›n ve ortak yarat›c›l›kla-r›n paylafl›m›n› kolaylaflt›rmak için fikrimülkiyet haklar› ilkeleri göz önünde bu-lundurulur. Pek çok ifl sektörü Aç›k Hiz-met Mimarisi’ni kurmakla yak›ndan ilgi-lendi¤ini söylüyor çünkü bütünleflik birhizmet yap›s› kurmak için aç›k mimariprensibi son derece önemlidir. Böyle biraç›k standart ortam›nda aç›k inovasyonve ensek iflbirli¤i esast›r. Tabii ki fikrimülkiyet haklar› yönetimi daha daönemli hale gelir. Asl›nda bu konu ha-len geliflme aflamas›nda, flu anda en iyiyap›n›n kullan›ld›¤› söylenemez. Yafla-yan laboratuvar paydafllar›n›n bir arayagelerek dikkatli bir flekilde bu konuyumasaya yat›rmalar› ve hem ticari fayda-lar› hem de kiflisel haklar› koruyacakyeni bir uyarlamaya gitmeleri flart.

Bir flirket neden bu oluflum içindeyer almal›? VO: Böyle bir ortamda henüz fikir afla-mas›nda olan düflüncelerden, pazarlan-mak istenen bir ürüne kadar her türlügiriflimi çok genifl bir potansiyel müflterikitlesine direkt olarak ulaflt›rmak müm-kün. Dahas› bir ürün gelifltirirken toplu-mun da olumlu anlamda geri beslemesial›nabiliyor. Müflteri ihtiyaçlar›n›, talep-lerini ölçmek ve bunlar› uygulamak ola-s› hale geliyor. Burada en önemli noktasokaktaki insanlar›, kullan›c›lar› bir ara-ya getirmek ve onlar› yeni inovasyonla-r›n bir parças› yapmak. ‹flte bu neden-

lerle flirketlerin bu yap› içinde yer al-mas› son derece yararl›d›r.

Her flirket kendi laboratuvar›n› kur-mal› m›?KDT: Büyük flirketler bunu yaparakkendi a¤lar›n› yönetebilirler. Ancakböyle bir oluflumun ne kadar aç›k veortak yarat›c›l›k üzerine olaca¤› tart›fl›l›r.Çünkü yaflayan laboratuvarlar›n özelli¤ihem kamu hem özel sektörlerden hemde vatandafllardan oluflan çok genifl birtoplulu¤u bir araya getirmesidir. Türki-ye’de enerji verimlili¤i, e-sa¤l›k, hükü-met iflleri gibi karar al›n›rken kat›l›mgerektiren pek çok konu var. Bunlaryaflayan bir laboratuvar içinde çok iyide¤erlendirilebilir. Türkiye’de t›pk› ‹s-veç, Finlandiya, Hollanda gibi akademi-yi, vatandafllar› ve özel sektörü bir ara-ya getirerek yaflayan laboratuvarlar›navantajlar›ndan faydalanabilir” �

röportaj

28

Vontas Apostolos’a göre bir yaflayan laboratuvar kurman›n 5 aflamas› var: • Ba€lamsallaflt›rma: Bu aflamada önce yeni teknolojik ve sosyal kavramlar

keflfedilir ve tan›mlan›r. Sosyo-ekonomik uygulamalar için bir ön de¤erlendirmeyap›l›r. • Eleme: Burada potansiyel kullan›c›lar ve kullan›c› gruplar› belirlenir. Kiflilergenellikle sosyo-demografik özelliklerine göre seçilir. • Konsantrasyon: Kullan›c› gruplar› üzerine odaklan›l›r, yeni teknoloji veservis aras›ndaki iliflkiler gözlemlenir. • Kurulum: Bu, davran›fllar›n ve uygulamalar›n test edildi¤i aflamad›r.Kullan›c›lar için ya do¤rudan ya da dolayl› olarak farkl› de¤erlendirme testlerikullan›l›r.

Yaşayan laboratuvarın 5 aşaması

Vontas Apostolos Klaus-Dieter Thoben

Page 23: Bilgi Çağı Haziran 2008 Sayı 47

Aç›k inovasyon, teknolojik yenilik ve inovasyon lite-ratüründe çok yeni bir kavram. ‹flletme içi ve ifl-letme d›fl› bilgi ve yenilik kaynaklar›n›n perfor-

mans› ve verimlili¤i art›rmak amac›yla etkin bir biçim-de kullan›lmas› prensibine dayan›yor. Henüz befl y›ll›kmazisi olmas›na ra¤men, Procter & Gamble’›n organi-zasyon yap›s›n›, aç›k inovasyon stratejisini destekleye-cek biçimde de¤ifltirecek boyutta yenilikçi çözümlersunabiliyor. Dünyan›n en yenilikçi iflletmelerinden biriolan Cisco, inovasyonun büyük bir bölümünü iflletmed›fl› kaynaklardan sa¤l›yor. IBM’in öncülü¤ünde geli-flen ve aç›k kaynak yaz›l›mc›lar›n› ve iflletmelerini bi-raraya getiren “eclipse” platformu, aç›k inovasyona birdi¤er örnek.

Teknolojik bilgiye ulaflmadaki k›s›tlar, iflletmelerininovasyon potansiyelini belirleyen önemli etmenleraras›nda. Aç›k inovasyonu, çok basit bir yaklafl›mla, buk›s›tlar› kald›ran bir mekanizma olarak düflünmekmümkün. ‹flletmelerin Ar-Ge faaliyetleri, çeflitli ne-denlerden dolay› baflar›l› ve yenilikçi bir ürüne dönüfl-meyebilir. Bu durumda iflletme içi kaynaklar›n yan›ndaiflletme d›fl› kaynaklardan yararlan›larak, baflar›s›z gi-bi görülen inovasyon tekrar canland›r›labilir. Bu temelprensibi yandaki flekil vas›tas›yla aç›klayal›m. fiekilde-ki kesikli çizgiler, farkl› Ar-Ge bulgular›n› kullanan te-mel bir süreç ya da ürün inovasyonu sürecini temsilediyor. Geleneksel inovasyon stratejisinde iflletme, sa-

dece kendi kaynaklar›n› ve Ar-Ge deneyimlerini kulla-narak yeni bir ürün gelifltirmeyi amaçlar. Ancak tek-nolojik ve ekonomik belirsizlikler, temel ve uygulamal›Ar-Ge’yi sonuçsuz b›rakabilir (örne¤in, flekildeki k›r-m›z› çizgiler). Geleneksel inovasyon stratejisinde Ar-Ge faaliyetlerinin ancak çok küçük bir k›sm› baflar›yaulafl›yor. Baflar›s›z olan Ar-Ge faaliyetleri kuflkusuz ifl-letmenin bilgi da¤arc›¤›nda yerini al›yor. Ancak yap›lanharcamalar ve kaybedilen zaman göz önünde bulun-duruldu¤unda, bu durumun verimli oldu¤unu söyleye-meyiz. Aç›k inovasyon bu gibi durumlara çözüm ürete-rek, verimlili¤i art›r›yor ve daha fazla inovasyonugetiriyor.

30

aç›k inovasyon

Teknolojik bilgiye ulaflmadaki k›s›tlar, iflletmelerin inovasyon potansiyelini belirleyen önemli etmenler aras›nda. Aç›k inovasyonu, çokbasit bir yaklafl›mla, bu k›s›tlar› kald›ran bir mekanizma olarakdüflünmek mümkün. ‹flletmelerin Ar-Ge faaliyetleri, çeflitli nedenlerdendolay› baflar›l› ve yenilikçi bir ürüne dönüflmeyebilir. Bu durumdaiflletme içi kaynaklar›n yan›nda iflletme d›fl› kaynaklardanyararlan›larak, baflar›s›z gibi görülen inovasyon tekrar canland›r›labilir.

Semih AKÇOMAK

görüfl

Page 24: Bilgi Çağı Haziran 2008 Sayı 47

fieklin alt yar›s›nda görüldü¤ü üzere, bulgular›ndanyararlan›lamayan Ar-Ge, iflletme d›fl›na yans›t›larakdi¤er aktörlerin kullan›m›na sunuluyor. Sonuçta yara-t›lan bilgi di¤er iflletmeler taraf›ndan kullan›larak kat-ma de¤ere dönüfltürülebiliyor ve böylece k›t kaynaklarverimli biçimde kullan›lm›fl oluyor. Bilgilerini paylaflaniflletme aç›k inovasyon stratejisinden farkl› flekillerdeyararlanabilir. ‹flletme kaynakl› Ar-Ge, kullan›c›lar ve-ya giriflimciler taraf›ndan gelifltirilerek tekrar kullan›-ma kazand›r›labilir. Bunun da ötesinde iflletme di¤eriflletmelerin sa¤lad›¤› bilgilerden yararlanarak yeniürüne ifllerlik kazand›rabilir. Sonuç olarak aç›k ino-vasyon stratejisi ile hareket eden tüm iflletmeler içinde¤iflen oranlarda kazan›mlar mevcut. Bu durumdan,geniflleyen ürün da¤arc›¤› ve göreceli olarak düflenmaliyetler nedeniyle tüketiciler için de pay ç›karmakmümkün.

Yukar›da belirtti¤imiz kazan›mlara ra¤men aç›k ino-vasyon stratejisi her iflletme için optimal olmayabilir.Örne¤in, nükleer ve savunma endüstrileri gizlilikprensibi gere¤i aç›k inovasyona uygun yap›ya sahip de-¤il. Aç›k inovasyon hangi durumlarda iflletmeler içincazip çözümler üretebilir? Bu sorunun cevab›n› 5 anabafll›k alt›nda toplayabiliriz*:

• Globalizasyon: Global endüstriler aç›k inovasyon sa-yesinde ölçek ekonomilerinden büyük faydalar sa¤la-yabilirler. Fiziksel ve befleri sermayenin s›n›rs›z ve ko-lay dolafl›m›na aç›k olan biliflim teknolojileri gibi en-düstriler buna örnek oluflturabilir.• Teknoloji yo¤unlu¤u: Teknolojik bilgi giderek dahafazla uzmanlaflma gerektiren bir yap›ya bürünüyor. Bunedenlerle teknoloji yo¤un iflletmelerin büyük bir bö-lümü teknolojik bilgiyi ithal etme yolunu seçiyor. Özel-likle yüksek teknoloji gerektiren yar›-iletken ürünlerdeaç›k inovasyon daha yayg›n.• Teknoloji birleflimi: Günümüzde çok basit ürünlerdebile pek çok farkl› teknolojiden faydalan›l›yor. Örne¤in,flarap üretimi için malzeme bilimi ve kimya sektörü-nün bulgular›ndan çokça yararlan›l›yor. Bunun da öte-sinde teknolojiler aras›ndaki s›n›rlar yavafl yavafl belir-ginli¤ini kaybediyor. Örne¤in, IBM bilgisayar firmas›olmas›na ra¤men dünyan›n en çok bioteknoloji paten-tine sahip firmalardan birisi. Özellikle disiplinler aras›Ar-Ge ve teknoloji gerektiren ürünleri üreten iflletme-ler aç›k inovasyondan büyük kazan›mlar elde edebilir.• Organizasyon inovasyonu: Organizasyon yap›s›n› de-

¤ifltirerek teknoloji ithal etmeye bafllayan iflletmelerson y›llarda büyük kazançlar elde ettiler. Örne¤inP&G, aç›k inovasyon stratejisiyle yeni kurulan iflletme-lerden teknoloji ithal ederek, son dört y›l içerisinde 5milyar dolarl›k ciroya ulaflan bir organizasyon yap›s›naöncülük ediyor.• Teknolojik bilgi: Yüksek teknoloji içeren bir üründekullan›lan bütün teknolojik bilgileri tek bir iflletme ça-t›s› alt›nda toplama stratejisi yavafl yavafl ekonomik ol-maktan uzaklafl›yor. Bilginin, farkl› kaynaklardan, çokdaha ekonomik ve etkin flekilde elde edilebildi¤i or-tamlar aç›k inovasyon stratejisine uygun olanaklar su-nuluyor.

Peki Türkiye’de aç›k inovasyon kavram› ne kadarönemli? Bu sorunun cevab›n› aç›k (okuyucuya) b›rak›pkonuyla ilgili bir örnek verelim: Aç›k inovasyonun ön-

cülerinden Procter & Gamble’›n websitesine(http://www.pg.com/en_US/index.jhtml) göz atarsan›z,aç›l›fl sayfas›nda aç›k inovasyonun ana arac› olan con-nect + develop (ba¤lan + gelifltir) stratejisinin tan›t›ld›-¤›n› görürsünüz. P&G ‹ngiltere ve Almanya gibi ülkeweb sitelerine bakt›¤›m›zda da benzer bir durum sözkonusu. ‹novasyon ve yenilik stratejileri girifl sayfala-r›nda k›saca tan›t›ld›ktan sonra, kullan›c›lar ve giri-flimciler daha detayl› bilgi sa¤layan sayfalara yönlen-diriliyor. Türkiye P&G web sitesinde ayn› bilgilereulaflmak mümkün de¤il. Bunun da ötesinde, “yenilik”ve “inovasyon” kavramlar›n› ça¤r›flt›ran küçük bir iba-re bile bulunmuyor. Bilinen inovasyon endikatörlerineoranla belki biraz yarat›c› olan bu göstergeyi, Türki-ye’de inovasyona verilen de¤eri yans›tmas› aç›s›ndananlaml› buluyorum. �

31

* R&D Management, 2006, aç›k inovasyona özel üçüncü say›s›, detayl› bilgi edinmek isteyen okuyucularakaynak oluflturabilir.

Baflar›s›z olan Ar-Ge faaliyetleri kuflkusuz iflletmenin bilgi da¤arc›¤›nda yerini al›yor.Ancak yap›lan harcamalar ve kaybedilen zaman göz önünde bulunduruldu¤unda, budurumun verimli oldu¤unu söyleyemeyiz.Aç›k inovasyon bu gibi durumlara çözüm üreterek, verimlili¤i art›r›yor ve daha fazlainovasyonu getiriyor.

Page 25: Bilgi Çağı Haziran 2008 Sayı 47

İnovasyonla ilintili tüm alanlarda art›k öyle bir nok-taya gelindi ki, inovasyonun önemli mi önemsiz mioldu¤u tart›flmalar› bir yana b›rak›larak, nas›l yeni-

likçi olunabilece¤i ve inovasyon süreçlerinin ne flekil-de yönetilmesi gerekti¤i sorunsallar›na odaklan›l›yor.Bir süredir AB’de Biliflim Teknolojileri ve inovasyonalan›nda gerek özel sektörde, gerekse akademik dün-yada söz sahibi merciler “aç›k inovasyon” (open inno-vation) ad› verilen bir kavrama özel bir vurgu yapmayabafllad›lar. Kavram, gerek araflt›rmac›lar, gerek ulusalkurumlar, gerekse ifl çevresi nezdinde k›sa zamandahayli popülerlik kazand› ve genifl platformlarda tart›fl›-l›p gelifltirilmeye baflland›.

Kaliforniya Berkeley Üniversitesi’nden Henry Chesbro-ugh taraf›ndan bu konuda yaz›lan bir kitap (Open Inno-vation: The new Instrument for creating and profitingfrom technology) ile birlikte gündeme gelen aç›k ino-vasyon kavram›, en basitlefltirilmifl ifadeyle, “firmala-r›n sadece dahili Ar-Ge faaliyetlerine ba¤l› kalmadan,baflka firmalarla lisans anlaflmalar› veya patent/icatsat›n alma gibi harici kaynaklara yönelerek, kapal›inovasyon süreçlerinden daha d›fla aç›k ve dinamikinovasyon ortam›na yönelmeleri” fleklinde tan›mlan›-yor. Bir di¤er deyiflle, firmalar›n Ar-Ge süreçlerindearaflt›rma projeleriyle ürün ve/veya hizmetlerin piya-saya sunumu aras›ndaki s›n›rlar›n ortadan kald›r›lma-s› ile birlikte daha saydam ve etkileflime dönük bir ik-

limin yarat›lmas› ifade ediliyor. K›saca, ifl ortam›n›adeta bir üniversite kampüsüne dönüfltürmek, gerekliiflbirliklerine aç›k olmak, fikir al›flverifllerinde bulun-mak, en iyi uygulamalar› üretim ve/veya hizmet süre-cinin gelifliminde katk› sa¤layan bir girdi olarak kul-lanmak ve dinamik bir hareket alan› içerisinde gerekliyenilikçi ad›mlar› atmak ve/veya daha önce at›lm›flolan ad›mlar› zenginlefltirip ilerletmek söz konusu…

Ancak, bu noktada ne “ben her fleyi yapar›m” zihniye-tine, ne de “herfleyi d›flar›dan temin edelim” e¤ilimle-rine kap›lmamak gerekiyor. Zira aç›k inovasyon, sade-ce d›fl kaynaklara ba¤›ml› olmak veya Ar-Ge faaliyetle-rinden vazgeçmek için bir bahane bulmak demek de-¤il. Aç›k inovasyon, Avrupa’da inovasyon alan›nda birkültür de¤iflimi olarak görülüyor. ‹ç ve d›fl kaynaklar-dan optimum düzeyde faydalanmak için bir f›rsat ola-rak kabul ediliyor.

Dahili ve harici fikirleri en iyi kullanan flirketlerin ka-zanaca¤›, yeni ürün ve teknoloji gelifltirirken di¤er ilgi-li taraflar›n da (tedarikçiler, üniversite vb.) sürece da-hil edilerek katma de¤er sa¤lanaca¤› bu ortamda ifl-birli¤i, bilginin serbest dolafl›m› gibi unsurlar ön planaç›k›yor. Sermayenin, mallar›n, insan›n serbest dolafl›mhakk›na sahip oldu¤u AB s›n›rlar› içinde bilgi de peka-la serbest dolafl›yor; hatta bu, –kiflilerin, sermayenin,mallar›n ve hizmetleri serbest dolafl›m›ndan sonra-

bilgi ve paylafl›ma aç›k flirketlerin yeni gündemi

Aç›k inovasyon, sadece d›fl kaynaklara ba¤›ml› olmak veya Ar-Gefaaliyetlerinden vazgeçmek için bir bahane bulmak demek de¤il. Aç›kinovasyon, Avrupa’da inovasyon alan›nda bir kültür de¤iflimi olarakgörülüyor. ‹ç ve d›fl kaynaklardan optimum düzeyde faydalanmak içinbir f›rsat olarak kabul ediliyor.

Tulû GÜMÜfiTEK‹N

32

perspektif

Page 26: Bilgi Çağı Haziran 2008 Sayı 47

“beflinci temel özgürlük alan›” olarak öneriliyor. Do-laflt›kça da, bir X ülkesinde A flirketinde gelifltirilenteknoloji, onu gelifltiren “beyin”lerin ifl çevresindekidolafl›m›na ba¤l› olarak bir Y ülkesinde B flirketininüretim proseslerine –fikri mülkiyet haklar›na ve reka-bet kurallar›na riayet etmek kayd›yla- bir girdi olarakkatk›da bulunabiliyor. Avrupa Komisyonu’nun 2008 y›l›içinde Avrupal› araflt›rmac›lar›n kariyer ve serbest do-lafl›m›n›n gelifltirilmesi yönünde yeni bir giriflim teklifetmeye haz›rlanmas› da, bu noktada göz önünde bu-lundurulmas› ve takip edilmesi gereken önemli bir hu-sus olarak beliriyor.

Yönetim odakl› strateji gerekiyor

Öte yandan, AB çap›nda yak›n geçmiflte aç›k inovasyonkonusunda düzenlenen seminer ve konferanslara ba-k›ld›¤›nda ortaya ç›kan tablo, bize baz› önemli verilersa¤lamakta: Öncelikle aç›k inovasyonun uygulanma-s›nda yönetim-odakl› stratejilerin ve uygun ifl modelle-rinin gelifltirilmesi gerekiyor. Di¤er yandan, kompleksürünlerin (örne¤in, Avrupa otomotiv sektörü) gelifltiril-mesi esnas›nda, birçok parçan›n tasar›m süreci ile busüreçteki oyuncular aras›ndaki karfl›l›kl› ba¤›ml›l›ktandolay› (tasar›m faaliyetlerinin de¤er zinciri içinde bö-lümlere ayr›lmas›, takiben benimsenen koordinasyonmekanizmalar› ve firman›n piyasadaki stratejik pozis-yonunun korunmas›), aç›k inovasyonun uygulanmas›n-da önemli sorunlar ortaya ç›k›yor. Di¤er taraftan, aç›kinovasyonun atardamarlar›n›n bafl›nda, “kolektif yara-t›c›l›k” yer al›yor. Bu çerçevede, üniversitelerin ve Ar-Ge ortakl›klar›n›n rolü ise yads›namaz.

Buna ilaveten, 23–24 Ekim 2007 tarihleri aras›nda Vi-yana’da “Avrupa Araflt›rma Alan›’ndaki (European Re-search Area – ERA) inovasyon politikas›n›n bilgi te-mellerinin gelece¤i” konulu bir çal›fltay düzenlendi.‹novasyon politikas›ndaki karar al›c›lar ve araflt›rmagörevlilerine ulaflmay› hedefleyen Çal›fltay, AB taraf›n-dan fonlanan ERA-NET V‹ZYON projesi çerçevesindeorganize edildi.

Çal›fltay boyunca, AB’nin de¤iflik ülkelerindeki inovas-yon politikas›n›n geliflim evresi mercek alt›na al›nd›;stratejik araflt›rmalar söz konusu oldu¤unda nas›l biriflbirli¤i modeli izlenebilece¤i yönünde fikirler ortayakondu. Aç›k inovasyon ise, toplant› gündeminin önce-likli s›ralar›nda yer al›yordu. “Paylafl›ml› bilgi temelle-

ri” gibi önemli tan›mlamalardan bahsedilen çal›fltaydayap›lan sunumlar ise, baz› ortak tespitlerde buluflu-yordu: Yeni çal›flma ve iflbirli¤i uygulamalar›n›n teflvikedilmesi ile paralel bir flekilde ulusal düzeydeki ino-vasyon politikalar›n›n yönetiminin gelifltirilmesi gere-kiyor. Bu çerçevede, aç›k inovasyon uygulamalar› veinovasyon kapasitelerinin uyumlaflt›r›lmas› esnas›ndaÜye Devletler aras›nda bir iflbirli¤ine gidilmesi flart.

Aç›k inovasyona yönelik koflullar›n oluflturulmas›ndahükümetler taraf›ndan belirlenen makroekonomiktedbirler, yap›sal politikalar (istihdam politikas›, vergi-lendirme vs.) ve çerçeve koflullar (rekabet politikas›,fikri mülkiyet haklar›n yönetimi, e¤itime ve araflt›rma-ya yönelik altyap› temini) da, piyasa koflullar›nda kamuve özel sektör aras›nda bir güven ortam› yaratmalar›

ve öngörülebilirlik sa¤lamalar› aç›s›ndan önem arzediyor.

Bu çerçevede, aç›k inovasyon temas› çerçevesinde ya-k›n gelecekte AB’de gerçekleflecek bir dizi konferansve etkinli¤i izlemekte yarar görüyorum. Öncelikle,Profesyonel ‹novasyon Yönetme Uluslararas› Kurumu(International Society for Professional Innovation Ma-nagement – ISPIM) taraf›ndan 15–18 Haziran 2008 ta-rihleri aras›nda Fransa’da Aç›k ‹novasyon konulu birKonferans düzenlenecek. ‹flbirli¤i yoluyla ürün üretimive hizmet sunumunda aç›k inovasyonun rolünün iflle-nece¤i bu konferans›n davetlileri aras›nda akademis-

33

OECD verilerine göre, Danimarka’da flirketlerin yaklafl›k yüzde 14’ü, di¤erAvrupa ülkelerindeki, yüzde 5’i ise Avrupad›fl›ndaki partnerlerle inovasyon konusunda ortakl›klara gidiyorlar. Ancak,konuya AB’nin iflletmeler ve sanayi politikas› çerçevesinden daha ayr›nt›l› birflekilde bak›ld›¤›nda, aç›k inovasyonsürecinde küçük ölçekli iflletmeler genellikle, dahili olarak ürettikleri inovasyonlar›n pazarlanmas›nda gerekenkaynaklara sahip olamayabiliyorlar.

Page 27: Bilgi Çağı Haziran 2008 Sayı 47

yenler, flirket yöneticileri, dan›flmanlar ve inovasyonyönetim sürecine dâhil olan di¤er meslek temsilcileribulunmakta. Genel ve paralel oturumlar fleklinde dü-zenlenmesi tasarlanan bu Konferans’ta, aç›k inovas-yona yönelik ifl modelleri, hizmet türleri ve bu çerçe-vede fikri mülkiyet haklar› ve teknoloji transferi ilkele-rinin düzenlenmesi hususlar›n›n ele al›nmas›, yani biranlamda “aç›k inovasyonun nas›l yönetilece¤inin” tar-t›fl›lmas› öngörülüyor.

Ayr›ca, Aç›k ve Ortak ‹novasyona Yönelik Avrupa Mer-kezi (European Centre for Open Innovation), her y›l “engündemdeki” inovasyon konusuna iliflkin interaktif se-minerler düzenleyen Atos Consulting isimli bir flirketile iflbirli¤ine giderek, flirketlerin aç›k inovasyona olan“aç›kl›klar›n›” ölçmek ve bu do¤rultudaki kapasiteleri-

ni art›rmaya yönelik eylemleri belirlemek üzere bir di-zi araflt›rma faaliyeti yürütüyor Bu araflt›rmalardan el-de edilen sonuçlar›n ise, 5 Haziran 2008 tarihinde aç›kinovasyon temas› odakl› olarak yap›lmas› öngörülenseminerde ortaya konmas› bekleniyor.

KOB‹’ler ve aç›k inovasyon

AB Üye Ülkelerinde ifl modellerinin giderek daha kat›-l›mc›, esnek ve dinamik bir yap› kazanmaya yönelme-sinin ve dinamik ve rekabetçi bir KOB‹ sektörü yarat›l-mas› yönündeki giriflimlerin; aç›k inovasyon kavram›-n›n içsellefltirilmesindeki rolü yads›namaz. Bu esnekyap›lanmada, iflin sorumlulu¤unu konunun uzman›navererek, d›fl kaynak kullan›m› benimseniyor, projebazl› uzman istihdam ediliyor, deneme / yan›lma sü-reçlerine tak›lmadan mevcut araflt›rma sonuçlar› ge-lifltiriliyor, inovasyonlar›n hayata geçirilmesi konusun-

da yenilikçi flirketlerle proje ortakl›klar›na gidiliyor.Bir di¤er ifadeyle, firmalar rekabetçilik düzeylerini ar-t›rmak için s›n›rlar›n›n ötesine bakmay› belirli bir sü-reç dâhilinde ö¤reniyorlar.

OECD verilerine göre, Danimarka’da (büyük veya kü-çük ölçekli) flirketlerin yaklafl›k yüzde 14’ü, di¤er Avru-pa ülkelerindeki, yüzde 5’i ise Avrupa d›fl›ndaki part-nerlerle inovasyon konusunda ortakl›klara gidiyorlar.Ancak, konuya AB’nin iflletmeler ve sanayi politikas›çerçevesinden daha ayr›nt›l› bir flekilde bak›ld›¤›nda,aç›k inovasyon sürecinde küçük ölçekli iflletmeler ge-nellikle, dahili olarak ürettikleri inovasyonlar›n pazar-lanmas›nda gereken kaynaklara sahip olamayabiliyor-lar. Büyük ölçekli iflletmeler ise sürekli daha fazlainovasyon talebinde bulunduklar› için, talebin karfl›-lanmas›nda yetersizlikler ortaya ç›kabiliyor. Keza, ino-vasyon konusundaki iflbirlikleri ve ortakl›klar, daha zi-yade Avrupa’daki büyük ölçekli flirketlerde gözlemle-niyor. Örne¤in, Belçika’da büyük flirketlerin yaklafl›kyüzde 60’› inovasyon alan›nda üniversiteler, araflt›rmaenstitüleri, tedarikçiler ve güçlü müflteriler ile iflbir-liklerine yöneliyor.

Bu çerçevede, AB düzeyinde örgütlenmifl sektörel ku-rulufl ve derneklerin rolü de oldukça önemli. Zira aç›kinovasyonda benzer veya ba¤lant›l› sektörlerde faaliyetgösteren kurulufllar›n ba¤l› bulunduklar› meslek ku-rulufllar›nda yeni fikirler ve hizmetlerin daha saydamve iflbirlikçi bir ortamda ortaya konmas›, bu kuruluflla-r›n toplant›lar›na kat›l›m, fuar alanlar›nda ve/veya sa-nal a¤larda yer alma gibi görünürlü¤e (visibility) iliflkinetkinlikler aç›k inovasyonu teflvik ediyor.

Ancak, tüm bu geliflmelere karfl›n yine de henüz yan›t›bulunamayan gri alanlar mevcut: fiirketlerin bilgi pay-lafl›m› kendilerine ne oranda yarar sa¤l›yor? Dahiliolarak gelifltirilen bilginin kullan›m› ne kadar önemli?Müflterilerin, çal›flanlar›n, harici ortaklar›n bu süreç-teki rolü nedir? Bilgi nas›l yönetilmelidir? Aç›k inovas-yonda maliyet-etkinlik dengesi ne yöndedir? Sürecinbaflka süreçleri etkileyen ve yay›labilen (spill-over ef-fect) bir yap›s› mevcut mu?

Küreselleflme sürecinin h›z kazanmas›yla geliflen glo-bal bir kavram olarak aç›k inovasyon, bir baflar› öykü-süne dönüflecek mi? Buna flu an için net bir yan›t ver-mek henüz olanakl› de¤il. Süreci izleyip, inovasyonkültürünün bu boyutunun nas›l içsellefltirildi¤ini birsüre daha incelemek gerekiyor san›r›m. �

perspektif

34

AB çap›nda yak›n geçmiflte aç›k inovasyonkonusunda düzenlenen seminer ve konferanslara bak›ld›¤›nda ortaya ç›kantablo, bize baz› önemli veriler sa¤lamakta:Öncelikle aç›k inovasyonunuygulanmas›nda yönetim-odakl› stratejilerin ve uygun ifl modelleriningelifltirilmesi gerekiyor.

Page 28: Bilgi Çağı Haziran 2008 Sayı 47

özel haber

Yaz›l›m ticareti üretim ve ticaret ya-p›s› itibariyle klasik ticaretten fark-l› bir görünüme sahip. Biliflim

sektörünün üç alt sektöründen biri olanyaz›l›m sektörü üretiminde, donan›m veiletiflim sektörlerinin aksine, büyük birteknoloji veya altyap› yat›r›m› gerektir-

miyor. Yaz›l›m›n en büyük gücünü insanzekas› ve yarat›c› güç oluflturuyor. Her-hangi bir bilgisayar mühendisi, yarat›c›zihinsel eme¤i, bir kiflisel bilgisayar vebilgisayar kullan›c›lar›yla ba¤lant›lar› sa-yesinde ülkenin yerel bilgi teknolojisipazar›n›n bir parças› olabiliyor.

Yaz›l›m üretimi, günümüzde tüm gelifl-mifl ve geliflmekte olan ülkeler için stra-tejik önemi olan bir konu haline geldi.Geliflmekte olan ve dünyan›n ilk 20 eko-nomisi içinde yer alan Türkiye, yaz›l›malan›nda önemli üretim kapasitesine sa-hip. Ama Türkiye, yaz›l›m alan›nda bü-yük ölçüde yabanc› kaynaklardan besle-niyor. Rekabet ortam› içinde ad›n› du-yurmas› ve yaz›l›m alan›nda d›fla ba¤›m-l›l›¤›n›n ortadan kald›r›lmas› için kuru-lufllar taraf›ndan çeflitli çal›flmalar yap›l›-yor. Bu sayede hem sektörün güçlenme-si hem de ekonomik alanda bir de¤eroluflturulmas› amaçlan›yor. Bu çal›flma-lardan bir tanesi ‹stanbul Teknik Üniver-sitesi (‹TÜ) ve Carnegie Mellon Üniver-sitesi Yaz›l›m Mühendisli¤i Enstitüsü(CMU-SEI) taraf›ndan yaz›l›m alan›nda

gerçeklefltirilen iflbirli¤i. Yaz›l›m ihracat›konusundaki en önemli engellerden birtanesini Türkiye'de üretilen yaz›l›mlar›nkalitesini belirleyecek uluslararas› geçer-lili¤i olan bir sertifikalar›n›n olmamas›.‹TÜ’nün CMU-SEI ile 10 Mart 2008’deyapt›¤› CMMI (Bütünleflik Olgunluk Mo-deli Yetene¤i - Capability Maturity Mo-del Integration) Sertifikas› anlaflmas›ylabu eksikli¤in giderilmesi amaçlan›yor.Dünyada bu standard› verme, denetle-me, yol gösterme ve hakemlik haklar›n›elinde bulunduran CMU-SEI, stratejik or-tak olarak ‹TÜ’yü seçti ve böylece ‹TÜimzalanan protokolle yaz›l›m standard›-n›n Türkiye’deki tek yetkili kurumu hali-ne geldi.

Amaç yazılımcıya destek

ABD Savunma Bakanl›¤›, yaz›l›m kalite-sinin de¤erlendirilmesi konusunda çal›fl-ma yapmak üzere seçti¤i SEI, CMU bün-yesinde bulunan ve kâr amac› gütmeyenbir kurulufl. CMU-SEI, CMMI ad›n› verdi-¤i yaz›l›m kalitesi de¤erlendirme yönte-miyle, uluslararas› düzeyde de¤erlendir-

HANDE AKKAfi

türkiye yaz›l›mda güçlü biroyuncu olmaya haz›r Günümüzde yaz›l›m sektörü tüm ülkelerde stratejik bir önem kazand›. Yaz›l›m alan›ndagenellikle yabanc› kaynaklardan beslenen Türkiye, ‹stanbul Teknik Üniversitesi’nin (‹TÜ)Carnegie Mellon Yaz›l›m Mühendisli¤i Enstitüsü (CMU- SEI) ile yapt›¤› iflbirli¤iyle d›flpazarlara yaz›l›m satabilme olana¤›na kavuflacak.

36

‹TÜ Prof. Dr. Rektörü Faruk Karado¤an

Page 29: Bilgi Çağı Haziran 2008 Sayı 47

37

me yap›yor. Bu de¤erlendirmelerin so-nunda yaz›l›mlar birden befle kadar de-recelendiriliyor.

Türkiye'de kamu kurulufllar›na sat›labile-cek yaz›l›mlar için CMMI-3 düzeyindebelge isteniyor. Gelifltirilen yaz›l›mlar›uluslararas› pazarlara sunabilmek için deCMMI belgesine ihtiyaç duyuluyor. Bubelgeye sahip olan yaz›l›mlar uluslarara-s› pazarda sat›labiliyor. ‹TÜ de yaz›l›müreticilerine destek olmak üzere CMU-SEI ile böyle bir anlaflman›n içinde yeralmaya karar verdi. ‹TÜ’nün tüm bölüm-leriyle kat›ld›¤› anlaflman›n bafllang›ç ça-l›flmalar›nda Bilgisayar Mühendisli¤i Bö-lümü devreye al›nacak. ‹lerleyen süreler-de ilgilenen di¤er departmanlar›n dayard›m› ve katk›s› al›nacak.

‹TÜ ve CMU-SEI ile yap›lan anlaflma ikibölümden olufluyor. Bunlardan biri Ya-z›l›m Mühendisli¤i Bölümü ile yap›lm›flolan genifl kapsaml› iflbirli¤i. Di¤eri iseCMU-SEI’nin elektrik-elektronik mühen-disli¤i gibi bölümleriyle yap›lan anlafl-malar› kaps›yor. ‹TÜ Rektörü Prof. Dr.Faruk Karado¤an di¤er bölümlerle yap›-lan iflbirli¤ini flöyle anlat›yor: “Yaz›l›m,sadece bilgisayar mühendisli¤ini kapsa-yan bir ürün de¤il. ‹nflaat, elektrik-elek-tronik mühendisli¤i bölümünde yap›lançal›flmalarda da yaz›l›mlar kullan›l›yor.Bunlar›n hepsi beraberinde yeni uygula-malar› getiriyorlar. CMU- SEI ile bunlar›nhepsini interdisipliner çal›flmalar olarakele al›yoruz. Bu yüzden baflka bölümler-le de görüflmeler yapt›k ve anlaflman›nkapsam›na onlar› da dahil ettik.”

Çal›flman›n ilk aflamas›nda, ‹TÜ içindeYaz›l›m Yetkinlik Merkezi (YYM) kurula-cak. Bu merkez, kendi elemanlar›n› ko-nuyla ilgili alanda yetifltirecek. Bu afla-

mada, CMU-SEI uzmanlar›n›n deste¤i al›-nacak. ‹kinci aflamada, YYM elemanlar›e¤itim vermeye bafllayacak. YYM ise, Bi-reysel Yaz›l›m Süreci (Personel SoftwareProcess - PSP) ve Tak›m Yaz›l›m Süreci(Team Software Process - TSP) konula-r›nda e¤itim verecek; yaz›l›m gelifltirenkurulufllara, TSP ve PSP yöntemlerineuygun biçimde yaz›l›m gelifltirmeleri ça-l›flmalar›nda yard›mc› olacak, dan›flman-

l›k hizmeti verecek; CMMI konusundae¤itim verecek, dan›flmanl›k yap›lacakve de¤erlendirmelerde bulunulacak.

Kurslar bireysel katılımcılara açık

TSP ve PSP konusunda, yaklafl›k 20-30kiflilik s›n›flar halinde sürekli bu e¤itim-ler verilecek. ‹TÜ Bilgisayar Mühendisli¤iBölüm Baflkan› Prof. Dr. Eflref Adal›, an-laflma çerçevesinde yürütülecek çal›flma-lar› flöyle özetliyor: “Bu kurslar, bireyselkat›l›mc›lara aç›k olacak. Anlafl›lacak birkurulufla TSP ve PSP e¤itimi verilecek.Ayr›ca bu kuruluflun bir ya da iki yaz›l›m

projesi ‹TÜ YYM ve SEI elemanlar› tara-f›ndan verilecek destek ve dan›flmanl›khizmetleri ile gerçekleflecek.”

Projenin bafllang›c›nda ö¤rencilerin buçal›flmada yer almas› mümkün görünmü-yor. Ama daha sonraki aflamalarda erkenolgunlaflm›fl olan ö¤rencilerin devreyeal›nmas› planlan›yor. Araflt›rma lisansdüzeyinde bafllat›ld›¤› zaman ö¤rencilerde bu anlaflman›n içinde yer alarak ça-l›flmalar›n› sürdürebilecekler. ‹TÜ’nün ilkhedefi yaz›l›m mühendisli¤i konusunaemek vermifl olan ve biliflim alan›ndamesafe kat etmifl insanlarla bu konuyubelli bir aflamaya getirmek.

Araştırma odaklı üniversite

Türkiye’yi de kapsayan bir aç›l›m yap-mak isteyen CMU-SEI, bu çerçevede de-¤iflik kurulufllar› de¤erlendirmeye baflla-d›. Baz› üniversiteler de bu çal›flmadaCMU- SEI’ye önerilerde bulundular. Ka-rado¤an baflka üniversiteler içinden‹TÜ’nün tercih edilmesinin sebeplerini

Bilimsel alanlarda önemliçal›flmalar yapan ‹TÜ,

Carnegie Mellon Yaz›l›mMühendisli¤i Enstitüsü ile

yapt›¤› anlaflma ile Türkiye’yeyaz›l›m ihracat› alan›nda daönemli bir fayda sa¤lamay›

planl›yor. ‹TÜ Yaz›l›mYetkinlik Merkezi elemanlar›

ald›klar› e¤itimle farkl›yaz›l›m çal›flmalar›na CMMI

Sertifikas› verme yetkisikazanacaklar.

‹TÜ Bilgisayar Mühendisli¤i Bölüm Baflkan›Prof. Dr. Eflref Adal›

Page 30: Bilgi Çağı Haziran 2008 Sayı 47

flöyle anlat›yor: “‹TÜ araflt›rma odakl› birüniversite. 21 bin ö¤rencimizin 7 bin ta-nesi araflt›rmaya ad›m atm›fl insanlar. Buö¤rencilerimizden 5 bin tanesi yükseklisans tezi yap›yor, 2 bin kiflinin de dok-tora çal›flmas› devam ediyor. Bu doktorave yüksek lisans çal›flmalar› nedeniylehem sanayiyle hem de di¤er üniversite-lerle s›k› bir iflbirli¤i içindeyiz. ‹TÜ bu-gün bir ö¤rencisine 6 metrekare labora-tuvar alan› sunuyor. Deneysel çal›flmala-ra çok büyük a¤›rl›k veriyoruz. ‹TÜ’nünbüyüklü¤ü, olanak ve yetenekleri CMU-SEI’n›n bizi seçmesindeki en büyük et-kenler oldu.”

Oluflturdu¤u network’le bilimsel alanlar-da önemli çal›flmalar yapan ‹TÜ, CMU-SEI ile de Türkiye’ye yaz›l›m ihracat› ala-n›nda önemli bir fayda sa¤lamay› planl›-yor. Anlaflma çerçevesinde YYM eleman-lar›, ald›klar› e¤itimler sayesinde sertifikaverme yetkisi kazanacaklar. Tamam›n›n

ö¤retim üyelerinden oluflmad›¤› YYMelemanlar›, ciddi bir e¤itim gördüktensonra yeterlilik belgesine sahip olacak-lar. ‹flbirli¤inin Türkiye ihracat›na büyükkatk›da bulunaca¤›n›n alt›n› çizen Adal›“Anlaflman›n birbirine ba¤l› iki katk›s›olacak. Bunlardan bir tanesi süreç içeri-sinde kaliteli yaz›l›m gelifltirme süreçleri.‹kincisi ise kaliteli olarak üretilmifl yaz›-l›mlar›n, CMMI sertifikas› ile belgelenme-si, Türkiye’nin yaz›l›m alan›nda geliflme-sine ve d›fl pazarlara ürün satabilmesineolanak sa¤lamas›” diyor.

CMMI sertifikası almak zorlu bir süreç

CMMI sertifikas› almak isteyen kurulufl-lar ‹TÜ taraf›ndan desteklenecek. Projekapsam›nda CMMI sertifikas› almak içinizlenmesi gereken konularda e¤itim vedan›flmanl›k hizmeti verilecek. Sertifika-ya sahip olmak isteyen kurulufllar›n üre-tim süreçlerini de¤erlendirmek üzere

de¤erlendirici kurulufllar atanacak. K›sa bir süre önce bafllayan çal›flman›ngeri dönüfllerinin çok k›sa bir süredegerçekleflmesi öngörülmüyor. Adal›, bugiriflimin çok önemli oldu¤unu vurgula-yarak, “Bu denli önemli bir giriflimin k›-sa süre içinde sonuç vermesi beklenme-melidir” diyor. Belli bir sürenin yaz›l›mgelifltiricilerin e¤itimine ayr›laca¤›n› be-lirten Adal›, bu aflaman›n en az iki y›lsürece¤ini tahmin ediyor: “CMMI sertifi-kas› almak uzun ve yorucu bir çal›flma.CMMI-3 için yaklafl›k 3-4 y›l gerekiyor.TSP ve PSP e¤itimleri ile bu süre yar›yar›ya k›salt›labilir. Bu nedenle, ilk afla-mada TSP ve PSP e¤itimine a¤›rl›k veri-lecek; ard›ndan TSP ve PSP yöntemlerikullan›larak kaliteli yaz›l›m gelifltirilmesikonusunda dan›flmanl›k ve destek hiz-metleri verilecek. Son aflamada CMMIsertifikas› almak isteyen kurulufllara e¤i-tim, dan›flmanl›k ve de¤erlendirme hiz-metleri verilecek.” �

‹stanbul Teknik Üniversitesi’nin, Car-negie Mellon Yaz›l›m Mühendisli¤iEnstitüsü (CMU-SEI) ile yapt›¤› anlafl-ma d›fl›nda baflka iflbirlikleri de var.Bu iflbirlikleri hem araflt›rma hem dee¤itim yönüyle devam ediyor. ‹flbir-likleri sadece bat›daki üniversiteleride¤il do¤udakileri de kaps›yor. Çin,Kore ve Japonya’daki baz› üniversi-telerle yap›lan anlaflmalar halen de-vam ediyor. Berlin Teknik Üniversite-si ile nanoteknolojiyi kapsayan 10y›ll›k biz anlaflma yap›lmas› planlan›-yor. ‹TÜ’nün de¤iflik konular› kapsa-yan 150’nin üzerinde iflbirli¤i anlafl-mas› bulunuyor.

İTÜ’nün 150’den fazla işbirliği var

özel haber

38

Page 31: Bilgi Çağı Haziran 2008 Sayı 47

Yo¤un bir rekabette ayakta kalabilmek zor ifl. Enbüyük 100 flirket listesini veya kapanan flirketadetlerini y›llar içinde takip etmek kaba bir fikir

verecektir bu konuda. Yapt›¤›m›z ifli daha iyi yapmakda yetmeyebiliyor ço¤u kez; bizi ayakta tutacak yenialanlar, yeni ifller bulmak durumunday›z, yani süreklikendimizi yenilemek gerekli. Bütün bu devinim bizisarmalayan bir fanus içinde gerçekleflmiyor. Bizi, ra-kiplerimizi ve bizlerin iliflki a¤lar›n› içeren ortam reka-bet arenas›n› oluflturuyor. Yapt›klar›m›z› rakiplerimizegöreli olarak planl›yor ve uyguluyoruz. Bizim gibi buortam›n di¤er unsurlar› da inovasyon peflinde, az veyaçok. Yapt›¤›m›z inovasyonlar›n baflar›s› için ortam›n bi-zim d›fl›m›zdaki unsurlar›n›n bize karfl› pozisyonlar›n›ve bu anlamda seçenek ve yeteneklerini göz ard› ede-meyiz. O halde ortam›n di¤er unsurlar› ve uygulamave yetenekleri hakk›nda bilgi sahibi olmam›z ve onlar›etkinlik derecelerine göre yak›ndan takip etmemiz ge-rekiyor.

TÜB‹TAK destekli bir proje (Gündüz Ulusoy, GürhanGünday, Kemal K›l›ç, Lütfü Alpkan, Atilla Öner vd.,‹malat Sanayiinde ‹novasyon Modelleri veUygulamalar› Araflt›rma Projesi, TÜB‹TAK Proje No.105K105, Sabanc› Üniversitesi, Istanbul, 2008) çerçeve-sinde, flirketlerin ortam›n de¤iflik unsurlar›nda inovas-yon alan›nda, yani, ürün, üretim, pazarlama ve organi-zasyon inovasyonlar›nda son 3 y›lda görülen geliflme-leri ne s›kl›kta izlediklerini ve bunun sa¤lad›¤› katk›düzeyini araflt›rd›k. Araflt›rmaya imalat sanayisinden,

a¤›rl›kl› olarak ‹stanbul ve Kocaeli olmak üzere 184flirket kat›ld›. ‹zlemeye konu 12 unsur faktör analizisonucunda 3 faktöre ayr›ld›. Bu faktörleri içeri¤ini tamolarak ifade edemese de flu flekilde isimlendirdik:Sektör içi unsurlar, sektör d›fl› unsurlar ve bilimsel vemesleki unsurlar (Tablo 1). Faktör bafll›klar›ndan ba-¤›ms›z olarak tüm bu unsurlar› aç›k inovasyon kay-naklar› olarak yorumlayabiliriz.

‹statistiki analiz sonucunda, bu 3 faktörün izlenmesi-nin flirketin yenilikçili¤ini art›rd›¤› gözlenmifltir. Di¤erbir deyiflle, flirket d›fl›ndaki inovasyonlar›n izlenmesi-nin flirketlerin yenilikçili¤i üzerinde olumlu bir etkiyesahip oldu¤u görülmüfltür. Faktörler aras›nda özellik-le sektör içi unsurlar›n izlenmesi en yo¤un etkiye sa-hiptir. fiirket d›fl›ndaki inovasyonlar›n izlenmesi flirket-lerin yenilikçili¤i üzerinde olumlu bir etkiye sahip di-yoruz, ancak flirketler ne oranda bu unsurlar› izliyorve bundan yenilikçilik ad›na ne gibi bir katk› sa¤l›yor?fiirketlerin kendi d›fllar›nda gerçekleflen inovasyonlar-dan yenilikçilikleri ad›na yararlanma konusunda zay›fkald›klar›n› söyleyebiliyoruz. fiirketler inovasyon kay-na¤› unsurlar› izlenme s›kl›klar›n› ve izlemenin sa¤la-d›¤› katk›y› 1-5 aral›¤›nda Likert ölçe¤inde de¤erlen-dirmifllerdir. Bu de¤erlerin karfl›l›¤› Tablo 1’in alt›ndaverilmifltir.

Sonuçlara göre, gerek sektör içi, gerekse bilimsel vemesleki unsurlar›n izlenmesin›n s›kl›¤› “ara s›ra - ge-nelikle” yararlanma düzeyinde kal›yor. Sektör d›fl› kay-

aç›k inovasyonda bir boyutYapt›klar›m›z› rakiplerimize göreli olarak planl›yor ve uyguluyoruz. Bizim gibi bu ortam›ndi¤er unsurlar› da inovasyon peflinde. Yapt›¤›m›z inovasyonlar›n baflar›s› için ortam›n bizimd›fl›m›zdaki unsurlar›n›n bize karfl› pozisyonlar›n› ve bu anlamda seçenek ve yeteneklerinigöz ard› edemeyiz. O halde ortam›n di¤er unsurlar› ve uygulama ve yetenekleri hakk›ndabilgi sahibi olmam›z ve onlar› etkinlik derecelerine göre yak›ndan takip etmemiz gerekiyor.

40

makale / Gündüz Ulusoy*

* Sabanc› Üniversitesi Rekabet Forumu

Direktörü

Page 32: Bilgi Çağı Haziran 2008 Sayı 47

naklarda gerçekleflen inovasyonlar›n izlenmesinin s›k-l›¤›n› ise “çok az” kategorisinde de¤erlendirebiliyoruz.Sa¤lanan katk› düzeyine bakt›¤›m›zda ise, flirketlersektör içi ve bilimsel ve mesleki unsurlar›n izlenmesi-nin “orta derece – büyük” katk› sa¤lad›¤›n› ifade edi-yor. Sektör d›fl› kaynaklar›n ise genellikle “az katk›”sa¤lad›¤› anlafl›l›yor. ‹zleme fonksiyonunda gözlenendüflük performans flirketlerimizin bu alanda daha çokmesafe kat etmesi gere¤ine iflaret etmektedir.

Sektör d›fl› kaynaklar aras›nda “aç›klanm›fl patentler”var. Böylesine zengin bir aç›k inovasyon kayna¤›ndanyararlan›lmamas› gerçekten bir kay›pt›r. Di¤er ihmaledilen bir sektör d›fl› kaynak ise üniversiteler. Üniver-siteler ve sanayinin zay›f iliflkisini gösteren sadece buaraflt›rma de¤il. 1990’lar›n ortalar›ndan itibaren çeflitlisektörlerde yapt›¤›m›z araflt›rmalar hep bu sonucuverdi. Gerek üniversite bünyelerinde kurulan tekno-parklar, gerekse baz› üniversitelerimizin düflünce ya-p›s›nda giriflimcilik yönünde ve baz› flirketlerimizde debilginin stratejik bir üretim faktörü ve rekabet unsuruolarak alg›lanmas› yönünde gözlenen de¤iflimler ileri-ye yönelik bir ümit ›fl›¤› oluflturuyor. Baflka sektörler-den flirketlerdeki inovasyonlar›n izlenmesi ve k›yasla-ma göz ard› edilemeyecek inovasyon kaynaklar›d›r.Schumpeter’in sözünü etti¤i “yarat›c› y›k›m”›n kayna¤›ço¤u kez baflka sektörlerden flirketlerin inovasyonlar›,

gelifltirdikleri ürün ve üretim teknolojileri olabilmek-tedir. Rakip firmalar›n izlenmesi bu yönü ile de irde-lenmeli ve daha etkin k›l›nmal›d›r. ‹zleme, yarat›c› y›-k›mdan sak›nman›n önemli bir arac› olarak da de¤er-lendirilmelidir.

‹zlemenin de¤iflik faktörlerinin inovasyon türleri üze-rinde etkisini de¤erlendirmek üzere yap›sal eflitlikmodeli (Structural Equation Model) uygulanm›flt›r. Uy-gulama, ürün ve pazarlama inovasyonlar› aç›s›ndansektör içi çevreyi izlemenin do¤rudan etkili oldu¤unu,süreç ve organizasyonel inovasyon aç›s›ndan ise bilim-sel ve mesleki unsurlar› izlemenin do¤rudan etkili ol-du¤unu göstermifltir. Öte yandan, gerek pazarlamagerekse organizasyonel inovasyonlar aç›s›ndan sektörd›fl› çevreyi izlemek temel etkeni oluflturmaktad›r. Bunedenle, flirket içerisinde özellikle pazarlama ve orga-nizasyonel inovasyonlar›n daha fazla gerçekleflmesinihedefleyen flirket yöneticileri, sektör d›fl› çevrelerinioluflturan unsurlar aras›nda olan farkl› sektörden flir-ketleri yak›ndan takip etmeli, onlar›n ortaya ç›kard›¤›bilgi birikiminden özellikle k›yaslama yolu ile daha s›kfaydalanman›n yollar›n› bulmal›d›r. ‹zleme, flirketleri-miz taraf›ndan rekabet ve inovasyon stratejilerinin gözard› edilemeyecek bir unsuru olarak de¤erlendirilmelive aç›k inovasyonun bir boyutu olarak yorumlanmal› veyönetilmelidir. �

41

UNSURLAR

Sektör ‹çi UnsurlarMüflterilerTedarikçilerBayiler/Sat›c›lar

Fuarlar/SergilerRakipler

Sektör D›fl› UnsurlarAç›klanm›fl patentlerÜniversitelerBaflka sektörlerden flirketlerK›yaslamaBilimsel ve Mesleki UnsurlarBilimsel ve teknik yay›nlarBilimsel ve mesleki toplant›lar‹nternet ve e-veri tabanlar›

SIKLIK

Ortalama Standart sapma

KATKI

Ortalama Standart sapma

3.76* 1.09 3.65** 1.183.41 1.13 3.31 1.162.77 1.47 2.29 1.442.73 1.31 2.71 1.333.70 1.10 3.54 1.12

1.97 1.24 1.90 1.222.01 1.18 2.09 1.321.93 0.99 1.95 1.062.61 1.30 2.63 1.36

3.24 1.13 2.97 1.163.03 1.14 2.94 1.204.07 1.00 3.71 1.00

Tablo 1. ‹zleme Unsurlar›n›n Faktörel Da¤›l›m›, S›kl›k ve Katk› De¤erleri

*1.Hiç yararlan›lm›yor; 2. Çok az yararlan›l›yor; 3. Ara s›ra yararlan›l›yor; 4. Genellikle yararlan›l›yor; 5. Çok s›k yararlan›l›yor.**1. Çok az katk›; 2. Az katk›; 3. Orta derece katk›; 4. Büyük katk›; 5. Çok büyük katk›.

Page 33: Bilgi Çağı Haziran 2008 Sayı 47

IBM inovasyon içinderin dal›fl yap›yorIBM, bilgi birikimi olan insanlar› bir araya getirerek, 4 y›ld›r çeflitli ülkelerde GlobalInnovation Outlook (GIO) toplant›lar› düzenliyor. ‹novasyonu yaln›zca yeni bir teknolojikürün fleklinde alg›lamamak gerekti¤inin alt›n› çizen IBM Türk Genel Müdürü Eray Yüksek,GIO’nun amac›n›n, gelece¤in dünyas›n› flekillendirecek temel konularda günümüzde vegelecekte ne tür çözümler oluflturulabilece¤ini ortaya ç›karmak oldu¤unu söylüyor.

42

‹novasyon, aç›k, iflbirli¤i sonucu orta-ya ç›kan ve disiplinli yaklafl›m ge-rektiren bir flekle bürünmeye bafll›-

yor. fiirketler de inovasyon çal›flmalar›n›bu yönde geniflletiyorlar. ‹letiflimi deinovasyonun temel unsurlar›ndan biriolarak gören IBM, inovasyon çal›flmala-r›n› dünya çap›nda geniflletmek içinGlobal Innovation Outlook (GIO) top-lant›lar› yapmaya karar verdi. ‹lki 2004y›l›nda yap›lan bu toplant›larda geniflbilgi birikimi olan insanlar bir araya ge-tiriliyor. Burada kat›l›mc›lar, gelece¤indünyas›na yön verecek geliflmeleri tart›-fl›yor ve “Derin Dal›fl” ad› verilen otu-rumlarda yeni fikirler ortaya koyuyor.GIO çal›flmas›n›n temeli inovasyon tan›-m›n›n 21’inci yüzy›l›n bafl›nda de¤iflti¤iinanc›na dayan›yor. ‹novasyonun, aç›k,çok disiplinli ve küresel olmak zorundaoldu¤unu düflünen IBM, 2004 öncesin-de kendi içinde gerçeklefltirdi¤i y›ll›kteknoloji ve ifl dünyas› çal›flmas›n› dün-ya ile paylaflmak için bu toplant›lar›bafllatt›. Bu çal›flma, ifl dünyas› ve top-lumsal hayat› ilgilendiren yeni ve farkedilemeyen geliflim f›rsatlar›n› ortaya ç›-karmay› amaçl›yor.

GIO toplant›lar› yap›lmaya karar veril-dikten sonra IBM’in uzmanlar› ön ra-porlar haz›rlad›lar. Bu çal›flmaya ilave

olarak dünyan›n çok çeflitli co¤rafyala-r›ndan önemli akademisyenler, ifl dün-yas› liderleri ve kamu yöneticileri fikirüretme sürecine dahil edildi veGIO’nun içindeki fikirler oluflturuldu.

Sağlık, hükümet ve iş dünyası ele alındı

2004 y›l›nda yap›lan toplant› sonucu birrapor oluflturuldu. IBM’in ilk GIO rapo-ru, sa¤l›k, hükümet ve ifl dünyas› hak-k›nda baz› sonuçlar› ortaya ç›kard›. IBMTürk Genel Müdürü Eray Yüksek, busonuçlar›n inovasyon potansiyeli tafl›-

yan bafll›ca alanlar›n› flöyle anlat›yor:“Raporu, sa¤l›k, hükümet ve ifl dünyas›bafll›klar› alt›nda yay›nlad›k. Raporda,entegre edilmifl sa¤l›k raporlama sis-temlerinin insanlar›n daha h›zl› ve dahado¤ru flekilde tedavi edilmesine imkantan›yaca¤› ortaya ç›kt›. Ayr›ca gen hak-k›ndaki çal›flmalar›n insanlar›n tedaviedilifl biçimlerini kökten de¤ifltirece¤ide vurguland›.”

‹kinci konu bafll›¤›nda, gelece¤in hükü-metlerinin daha fleffaf olmas› gerekti¤i,ülkelerin yetenekli insanlar› ellerindetutmak ve onlar› kendilerine çekmekiçin yar›flaca¤› öngörüldü. Dijital döne-min hükümet ve güvenlik alan›nda yenikonular› gündeme getirece¤i belirtildi.‹fl dünyas› konulu toplant›da ise sürekliulafl›labilir olunan dünyada, ifl hayat› ileözel hayat ayr›m›n›n ortadan kalkaca¤›ve daha farkl› bir ifl-özel hayat dengesikurulaca¤› vurguland›. Bu dengenin de-¤iflmesiyle “bilgi iflçileri”nin sürekli ken-di bilgilerini güncellemeleri gerekti¤iortaya ç›kt›. Yüksek, toplant›da üzerin-de durduklar› “bilgi iflçileri” kavram›n›ise flu flekilde aç›kl›yor: “Bilgi iflçileri yada bilgi çal›flanlar› kavram›, sanallaflanifllerle u¤raflanlar› ifade etmek için kul-lan›l›yor. Küreselleflen dünyada geliflenteknoloji göz önüne al›nd›¤›nda ifl yap›flbiçimlerinin de de¤iflece¤i aflikar. Bude¤iflim, ifllerin sanallaflmas›na yol aça-

HANDE AKKAfi

IBM Türk Genel Müdürü Eray Yüksek

Page 34: Bilgi Çağı Haziran 2008 Sayı 47

43

cak. K›saca, iflin ne zaman, kim taraf›n-dan, kimin için, nerede, ne kadar süre-de ve nas›l yap›laca¤› sorular›na verilencevaplar da de¤iflecek. Bu yeni ifl yap›flbiçiminin ana unsuru ise bilgi çal›flanla-r› olacak.”

Gelecek, ulaşım ve çevre

2005-2006 toplant›lar› sonucunda yay›n-lanan GIO raporunun gündemini ise, ifl-letmelerin gelece¤i, ulafl›m ve çevre ko-nular› oluflturuyor. Rapora göre iflletmeyap›lar›n›n gün geçtikçe daha fazla sor-gulanmas› ve yayg›n sanal ifl ortamlar›n-da yeni liderlik özelliklerinin ortaya ç›k-mas› geleneksel Ar-Ge anlay›fl›n›n de¤ifl-mesine yol açacak. Ulafl›m konusundaise eskimifl ve yetersiz ulafl›m altyap›s›-n›n ekonomik geliflmeyi yavafllatan birfaktör olarak ortaya ç›kaca¤› vurgulan›-yor. Buna göre araçlar›n gittikçe dahaçok mobil Bilgi Teknolojileri cihazlar›nadönüflmesiyle tüketici ile üretici aras›n-daki iliflkiler farkl›lafl›yor. Çevre konu-sunda ise bu alanda çok büyük inovas-yon potansiyelinin bulundu¤u, çöplük-lerde bulunan büyük miktarlardaki elek-tronik at›klar›n madenler kadar zenginoldu¤u bilgileri göze çarp›yor. Tüketici-nin gelecekte daha bilinçli ve bilgili sa-t›n alma e¤ilimlerine yönelmesi sayesin-de üretim inovasyonunun gereklili¤i da-ha çok ortaya ç›k›yor.

En son yay›nlanan 2007 GIO raporunda“Yeni medya” ve “Afrika” konular›n› eleald›klar›n› söyleyen Yüksek, bu rapo-run sonucunda Afrika’da insan kayna¤›-n›n harekete geçirilmesi için özel sektö-rün kat›l›m›n›n flart oldu¤unun ortayaç›kt›¤›n› söylüyor. Yüksek: “Afrikal›larkendi muazzam do¤al kaynaklar›ndande¤er üretmeye bafll›yor. ‹nternet ba¤-lant›s› ve iletiflim teknolojileri Afrika’da-ki hizmet sektörünü canland›r›yor. Kab-losuz ba¤lant› da Afrika’y› görülmemiflflekilde de¤ifltirecek. Bu sonuçlar›n yan›s›ra kay›t d›fl› ekonomik gücün kaydaal›nmas›, Afrika’daki giriflimci ruhun ar-kas›nda kad›nlar›n oynad›¤› önemli rol,nakde ulaflabilmenin getirdi¤i yeni iflkonular› da raporda dikkat çeken hu-suslar aras›nda.”

Açık ve işbirliğine dayalı inovasyona örnek

GIO, çeflitli aç›lardan, aç›k, iflbirli¤i ge-rektiren, disiplinli ve küresel bir halegelen inovasyona iyi bir örnek teflkilediyor. Çünkü birçok farkl› kurumu ve

kifliyi sürece dahil ederek aç›k ve iflbir-li¤ine dayal› bir yap›ya büründürüyor.Böylece tek bir kurumun kültürünün,bak›fl aç›s›n›n, anlay›fl›n›n s›n›rlar›n›nçok daha ötesine geçiliyor. Farkl› anla-y›fl, bilgi ve tecrübelerin ortaklafla ger-

24 gün süren ilk GIO toplant›s›, 10ekosistem içinde “Derin Dal›fl” ismiverilen bir dizi aç›k ve dinamik tart›fl-ma toplant›lar› ile yap›ld›. New York,fiangay, Washington ve Zürih’te ya-p›lan bu toplant›larda, 96 organizas-yondan 109 kat›l›mc› haz›r bulundu.24 farkl› ülkeyi ve bölgeyi temsileden bu kat›l›mc›lar aras›nda akade-misyenler, hükümet yetkilileri, STK veifl dünyas›ndan profesyoneller ileIBM’den 100 uzman bulunuyordu.‹kinci GIO’da Pekin, Yeni Delhi, Sao

Paulo ve San Francisco’da yap›lantoplant›larla daha genifl bir co¤rafive say›sal kat›l›ma ulafl›ld›. 15 ekosis-tem ve 12 Derin Dal›fl toplant›s› 150gün sürdü. 178 kurumdan 180 kat›-l›mc›n›n ve 207 IBM uzman›n›n kat›l-d›¤› bu toplant›da kat›l›mc›lar 33 ülkeve bölgeyi temsil ettiler. 9 Derin Dal›fltoplant›s›n›n yap›ld›¤› üçüncü GIO’nun medya toplant›s›nda 18 ül-keyi temsil eden 142 kat›l›mc› yer al-d›. Afrika araflt›rmas›nda ise 123 ka-t›l›mc› ve 24 ülke temsilcisi vard›.

Toplantılar çok geniş bir coğrafyayı kapsıyor

Page 35: Bilgi Çağı Haziran 2008 Sayı 47

çeklefltirildi¤i bir çal›flma niteli¤inde ol-du¤u için daha kapsaml› ve gerçekçisonuçlara ulafl›l›yor.

Yüksek, GIO’yu yüksek disiplinli olaraktan›ml›yor: “GIO’ya farkl› flirketlerindenkat›l›yorlar, ancak bunun ötesinde, bukifliler farkl› disiplinlerden ve sektörler-den geliyorlar. Ayr›ca kat›l›mc›lar dün-yan›n çok çeflitli co¤rafyalar›ndan gele-rek GIO’ya dahil oluyorlar. Bu flekildefarkl› flirket anlay›fllar› ve farkl› akade-mik bak›fl aç›lar›n›n ötesinde kültürelve co¤rafi farkl›l›k ve zenginlikler deyans›t›l›yor.”

GIO toplant›lar› bu y›lda devam ede-cek. 2008 araflt›rmas›nda, daha çok ka-t›l›mc› yer alacak ve iki önemli konuyaodaklan›lacak. Bu iki konu “Güvenlikve Toplum”, “Su ve Okyanuslar.” Gü-

venlik ve Toplum araflt›rmas›nda, 21’in-ci yüzy›l›n güvenlik kavram› yenidentan›mlanacak. Çeflitli inovasyonlar saye-sinde ifl dünyas›n›n nas›l fiziksel ve diji-tal varl›klar›m›z› daha iyi koruyaca¤›tart›fl›lacak. De¤iflen küresel güvenlikortam› konusunda bilgiler verilecek.

Suyun hepimiz için yaflamsal öneme sa-hip oldu¤unun alt›n› çizen Yüksek, su-lar›n varl›¤›n›n, temizli¤inin, iklim de¤i-fliklikleri ve nüfus art›fl› nedeniyle teh-dit alt›nda oldu¤unu vurguluyor. Yük-sek’e göre su kaynaklar›n›n sürdürüle-bilir olmas›, endüstriyel su tüketiminin,bal›kç›l›¤›n, tar›msal sulaman›n ve di¤erflekillerdeki su tüketiminin yeniden eleal›nmas› ve al›flkanl›klar›n de¤ifltirilmesigerekiyor. “Dünyan›n keflfedilmemifl enbüyük parças› olan okyanuslar bize ye-ni enerji, t›p ve yiyecek imkanlar› suna-

bilir” diyen Yüksek bu raporu heyecanverici ve bir o kadar da hayati buluyor.

Parlak beyinler InnovationJam’de

GIO toplant›lar› farkl› bir inovasyontoplulu¤u olan InnovationJam’in (Yeni-likçilik Do¤açlamas›) ortaya ç›kmas›n›sa¤lad›. InnovationJam, 24-27 Temmuz2006 tarihleri aras›nda, IBM’in kat›l›mc›-lara özel haz›rlad›¤› bir sitede çevrimiçigerçekleflen bir inovasyon toplant›s›.IBM, araflt›rma laboratuvarlar›nda çal›-flan 3 bin bilim insan›, 190 bin teknolojiuzman› ve onbinlerce ifl dünyas› lideridahil olmak üzere tüm dünyadaki çal›-flanlar› bir araya getirdi. Böylece buparlak beyinlerin, yeni ürünler, süreçlerve ifl modeli yenilikleri gelifltirmeleriamaçland›. Kat›l›mc›lar›n, seçilmifl müfl-terilerin ve çözüm ortaklar›n›n çevrimiçiiflbirli¤i yapmalar› için ortam haz›rland›.

InnovationJam, IBM’in yeni düflünceleriç›karmak ve sürdürülebilir bir inovas-yon kültürü yaratmak için gelifltirdi¤i et-kili bir metot. ‹lk toplant›, 104 ülkedekiIBM çal›flanlar›, aileleri, ifl ortaklar› vemüflterilerinden oluflan 150 bin kiflininkat›l›m›yla gerçeklefltirildi. Innovati-onJam iki aflamadan olufluyor. ‹lk afla-mada fikirler ortaya konuluyor, ikinciaflamada ise bu fikirlerden en iyileriay›klan›yor ve gelifltiriliyor. IBM uzman-lar›, ortaya ç›kan onbinlerce fikirden se-çilen 10 projenin hayalden gerçe¤e dö-nüfltürülmesi için çal›fl›yor. IBM bu fikir-lerin hayata geçirilmesi için 100 milyondolar ay›rd›. Ortaya ç›kan fikirlerden ba-z›lar› ise flunlar: Bir dilden baflka bir di-le gerçek zamanl› çeviri yapabilen ayg›t,3 boyutlu internet, ak›ll› enerji sistemle-ri, BT teknolojisinin çevre koruma ko-nusundan daha etkin kullan›m›.

GIO ve InnovationJam çal›flmalar›yladünyan›n dört bir yan›nda, çeflitli konu-lar› uzun süre düflünmüfl ve incelemiflinsanlar› bir araya getiren IBM de, GIObulgular›na bakarak kendi stratejisineyön veriyor. Ancak bu rapordan sadeceIBM de¤il, farkl› ülkeler veya flirketlerde yararlanabiliyor. �

44

Page 36: Bilgi Çağı Haziran 2008 Sayı 47

1980’li y›llar›n sonuna do¤ru “In Search of Excel-lence” kitab›yla müflteriyi dinleme ve anlama kav-ram›n› getiren Tom Peters ve 1990’l› y›llar›n ba-

fl›nda ise “5. Discipline” kitab› ile flirketlere ‘ö¤renenorganizasyon’ kavram›n› ö¤reten Peter Senge ile kifli-sel içe kapan›kl›¤›m›z› bir nebze olsun üzerimizden at-maya bafllam›fl, çal›flt›¤›m›z ya da yönetti¤imiz flirketinorganizasyonunda da birtak›m de¤ifliklikler yapacakmotivasyonu ve hatta cesareti bulmufltuk. Özelliklede¤iflim mühendisli¤i süreçleri ve yeniden yap›lanmasenaryolar›yla, mevcudun d›fl›na ç›k›p, art›k sadecekendi düflüncelerimiz içinde s›n›rl› kalmamay›, ifl ar-kadafllar›m›z›, çal›flanlar›m›z› ve hatta müflterilerimizidinlemeyi, iflin içine dahil etmeyi ö¤rendik. 1990’lar›nsonunda da Tom Peters inovasyonu tan›mlarken,çember kavram›n› ortaya koyarak, çemberin d›fl›naç›kmay› örneklerle, flekillerle e¤lenceli bir flekilde an-latmaya bafllad› “The Circle of Innovation” kitab›nda.

Çal›flt›kça gelifliyor, gelifltikçe yeni kavramlar olufltur-maya bafll›yoruz. Bazen yaflant›m›zda öyle büyük birde¤ifliklik gereksinimi oluyor ki, onu da “paradigmade¤iflikli¤i” diyerek gerçeklefltiriyoruz. Çok zor oluyor,sanc›l› oluyor ama isteyince oluyor. Olunca da, dahafazla gelifliyoruz. Geliflmenin sonu yok. Ancak dünyah›zla de¤ifliyor, biz de de¤iflmek ve geliflmek zorunda-y›z. Bu de¤iflim nas›lsa, hep daha fazla aç›k olmak,daha fazla iletiflim sa¤lamak yönünde olmay› sürdür-

dü. Bugün küreselleflme diyoruz, internet diyoruz, an-cak 1980’lerin sonunda daha internet yayg›nlaflmam›fl-ken de aç›k olmaya bafllam›flt›k bile. Kapitalizm ve ko-münizm kavramlar›n›n de¤iflti¤i, duvarlar›n y›k›ld›¤›,bir devrin sona erip yeni bir devrin bafllad›¤› y›llarda,iletiflimin artt›¤›na, kapal›l›¤›n sona erdi¤ine, aç›kl›¤›nöne ç›kt›¤›na flahit olduk. ‹nternet de mecburen yay-g›nlaflmaya bafllad›, zira çok büyük bir gereksinimvard› daha fazla ve daha h›zl› iletiflim sa¤lamaya. Güngeçtikçe birbirimize, birbirimizin düflüncelerine ve bil-gisine ulaflma iste¤imiz artt›. Bunun için geliflmeyekoyulduk ve iletiflimde son zamanlar›n en üst noktas›-na 2000’lerde ulaflt›k.

‹flin ilginç taraf›, bireyler taraf›ndan bizzat tetiklenenbu yeni, daha aç›k ve paylafl›ml› yaflam biçimine, ku-rumlar ve organizasyonlar ayak uydurmakta hep zor-land›lar. Organizasyon ve kurumsal anlay›fl de¤iflikli-¤inin oluflturulmas› ya da patronlar›n süreci sindiripuyum sa¤lamalar› zor süreçler olmufltur. Öyle ki, art›kflirketler sürekli bir de¤iflme devinimine girmeye bafl-lad›lar. E¤itim süreçleri ve organizasyon yap›lanmala-r›ndaki hareketlilik artt›, anlay›fllar de¤iflmeye bafllad›.fiirketler zor da olsa, bir y›l sonra yeni bir kavrama vesisteme uyum sa¤lamalar› gerekti¤ini hep biliyorlar.Bunun fark›ndalar en az›ndan. Bununla birlikte, aç›kl›-¤›n en zor taraf› nereye kadar aç›k olmak gerekti¤inikestirebilmek ve bir noktadan sonra kendini koruya-

fikri paylafl›rken kendiifl modelini yaratmak2003 y›l›nda Harvard’l› bir profesör olan Henry Chesbrough “Open Innovation” adl› birkitap yazd› ve yay›nlad›. Ar-Ge iflbirlikleri, proje bütünleflmeleri ve aç›k kaynak kodluyaz›l›mlar›n, bilgi birikimlerinin paylafl›lmas› e¤ilimlerinin tam ortas›na, müflterinin kullan›c›n›n da dahil oldu¤u yeni bir paradigma düflürdü. Uygulamalar› çoktan görülmeyebafllanan bu yeni paradigma insanlar›n kafas›ndaki “ben neyin sahibiyim, ne kadarpaylaflaca¤›m, inovasyon kimin” gibi sorular› daha da art›rd›.

46

makale / Leyla Arsan*

* TAGES

Page 37: Bilgi Çağı Haziran 2008 Sayı 47

bilmektir. Bireyler için daha kolay olan bu durum, ti-cari hedefleri ve beklentileri olan, bugüne kadar kapa-l›l›k politikalar› ile rekabet etmifl ve inovasyonu ger-çeklefltirmifl olan flirketler için çok daha zor.

‹flte bu s›ralarda, 2000’lerin bafllar›nda “New Eco-nomy” yeni ekonomi kavram› ortaya at›ld›. 1990’lar›nsonunda Adam Brandenburger ve Barry Nalebuff tara-f›ndan yaz›lan “Co-Opetition: A Revolution MindsetThat Combines Competition and Cooperation” kitab›y-la, iflbirli¤i yaparak rekabet etme ya da rakibiyle iflbir-li¤i yapma kavramlar› ortaya ç›kt›. Ünlü iflletme guru-su Peter Drucker da yeni ekonomiyi oluflturan temelfaktörler olarak, rakiplerle iflbirli¤i yapma, ortakl›klaryapma, mevcut iletiflim a¤lar›n›n gücünü iflbirli¤i yö-nünde kullanma olarak vurgulad›. Sosyal sermayenin(iletiflim a¤lar›, paylafl›lan normlar ve güven) fizikselsermaye (tesisler, makinalar, teknoloji) kadar önemlioldu¤u, inovasyonun ve büyümenin oluflumunda insansermayesinin (insan akl›, e¤itim ve ö¤retim, insan ka-rakteri) yönlendirici faktör oldu¤u daha da fazla vur-gulanmaya bafllad›.

Aç›kl›¤a geçifl

Yeni e¤ilimler, yeni ekonomi dedi¤imiz ve bundan son-ra bizi küreselleflme boyutunda karfl›layan aç›k olmaak›m›, bizi daha fazla sosyalleflmeye, bilgiyi paylaflma-ya, iletiflim kurup iflbirli¤i yapmaya yöneltti. Hatta,‹nternet de kendi içinde aç›larak aç›k kaynak kodluyaz›l›mlara yer vermeye bafllad›. Öyle ki, NASA bugünaç›k kaynak kodlu yaz›l›mlar kullan›yor. ABD baflta ol-mak üzere sadece bat› dünyas› de¤il, do¤u da küresel-leflmenin etmenlerinden biri olarak de¤iflmeye baflla-d›. Taklitle ifle bafllay›p daha sonra bilgisini gizlemeyien iyi baflaran Japonya iflbirli¤i modellerini en iyi ge-lifltiren ülke oldu, bugün Avrupa Birli¤i ile teknolojiaraflt›rma-gelifltirme iflbirli¤i içinde ve ayn› fon prog-ramlar›nda yer al›yor. Çin inan›lmaz bir d›fla aç›kl›kpolitikas› uygulayarak, hiç anlafl›lmayan dili ve kültü-rüne ra¤men çok fazla ve çok h›zl› iletiflim kurarak k›-sa zamanda bir çok yere ulaflt› ve taklit etme sisteminiart›k geride b›rakarak, gerçek inovasyona yat›r›m yap-maya bafllad›. Ancak bunlar hep iflbirli¤i ile oldu. Aç›kolarak bunu elde ettiler. Ülkeler, ülkelerin kurumlar›,kurumlar›n çal›flanlar› birbirleri ile daha fazla iflbirli¤i

yapmaya bafllad›lar. Avrupa Birli¤i’nin kurulmaya bafl-lamas›, Avrupa’da ortak ak›l yaratmak üzere bir arayagelme çabas› ve bu çabayla inovasyonu ortak ak›llagerçeklefltirme çabalar›, dünyan›n en büyük Ar-Ge fonprogram› haline gelen Çerçeve Programlar›’n› olufl-turdu ve gelifltirdi.

Birçok farkl› kültüre sahip Avrupa ülkesi ya da bunund›fl›nda kalan ‹srail, Çin, Japonya, Brezilya gibi ülkele-re ait akademisyenler, KOB‹’ler, sanayiciler, araflt›r-mac›lar ve yayg›nlaflt›r›c›lar birlikte teknoloji inovasyo-nunu oluflturmak için araflt›rma-gelifltirme çal›flmala-r› yap›yorlar, bilgi birikimi oluflturup bunu paylafl›yor-lar. Bu çal›flmalar› da ça¤›n en yayg›n kavramlar›ndanbiri olan “proje”ler oluflturarak gerçeklefltiriyorlar.Ortak fon sistemleri de bu projelerin yap›lmas›n› dahaçekici hale getiriyor. 2000’li y›llar›n sonuna do¤ru, bi-reyleri, flirketleri ve organizasyonlar› iflbirlikçi ve pay-lafl›mc› yaklafl›mlara çekmek için fon ve teflvik sistem-leri kullan›l›yor. Bugün iflbirlikçi olmayan bir kurumfondan ya da teflvikten yararlanamam›fl oluyor.

Kullan›c›y› dahil etmek

Müflteriyi inovasyon sürecine dahil etmeyi 1990’lardaö¤renmifl olmam›z gerekirken, bugün hala bunun ger-çekleflmedi¤ini görüyoruz. Özellikle, kendini bilgi biri-kiminin (know-how) gizeminden kurtaramayan mevcutzihnimizde, müflteriyi sadece de¤erlendirme süreçle-rinin içine alarak, yine Ar-Ge’de yaln›z hareket ediyo-ruz. ‹flbirli¤i yapmaya bafllam›fl olsak da, iki kurum yi-ne kendi aralar›nda iflbirli¤i yap›p müflteri sürece sa-dece soru cevap ya da anket düzeyinde kat›labiliyor.Müflteriyi iflin sahibi olarak görmeyi baflarm›fl ve bu-nun için de Microsoft Solution Development Discipli-ne’i gelifltirmifl olan Microsoft bugün dünyan›n en bü-yük flirketleri aras›nda ön s›ralarda. Özellikle yaz›l›msanayinde bu sistemi uygulayan flirketlerin say›s›n›nçok da fazla olmad›¤›n› görebiliyoruz. Bugün hala KO-B‹’lere yönelik yaz›l›m üretemeyen flirketler ve en bafl-ta dünyan›n en büyük Ar-Ge program›n› uygulayan Av-rupa Birli¤i bunu nas›l yapaca¤›n› düflünüyor.

Bu düflünceler projelerle bütünleflerek yeni sonuçlar›da oluflturmuyor de¤il. Ancak, hala KOB‹’lere uygunçözüm sa¤laman›n yollar› aran›yor. Bu da demek olu-

47

Page 38: Bilgi Çağı Haziran 2008 Sayı 47

yor ki, “kullan›c›” dedi¤imiz, inovasyona gerçekten ih-tiyac› olan, onu kullanacak olan kifli ya da müflteri ha-la birinci planda. Demek ki hala müflteriyi biz inovas-yona dahil edememifliz ki, bunlar› konuflur haldeyiz.Y›l 2008.

2003 y›l›nda Harvard’l› bir profesör olan Henry Ches-brough “Open Innovation” adl› bir kitap yazd› ve yay›n-lad›. Ar-Ge iflbirlikleri, proje bütünleflmeleri ve aç›kkaynak kodlu yaz›l›mlar›n, bilgi birikimlerinin paylafl›l-mas› e¤ilimlerinin tam ortas›na, müflterinin kullan›c›-n›n da dahil oldu¤u yeni bir paradigma düflürdü. Uygu-lamalar› çoktan görülmeye bafllanan bu yeni paradig-ma insanlar›n kafas›ndaki “ben neyin sahibiyim, nekadar paylaflaca¤›m, inovasyon kimin” gibi sorular›daha da art›rd›. Zaten kabuklar›ndan zoraki ç›kmayabafllayan flirketleri bambaflka bir yaflam biçimine yö-neltmeye bafllad›. Chesbrough’a göre, geleneksel (ka-pal›) inovasyon yaflam döngüsünde bilgi (knowledge)ak›fl› ayn› kurumun s›n›rlar› içinde kal›yor. Herbir yeniAr-Ge için yeni bir yat›r›m gerekiyor ve her defas›ndamevcut pazara yöneliyor. ‹htiyac› olan kaynaklar› kendiorganizasyonu sa¤lamas› gerekti¤i için, hem daha faz-la yat›r›m yapmak hem de uyum sürecini geçirmekzorunda kal›yor ve ciddi gecikmeler de do¤uyor. Kendilaboratuvar›n› kurma için geçirdi¤i zamanda, yeni tek-nolojiler çoktan alm›fl bafl›n› gitmifl olabiliyor.

Oysa aç›k inovasyonda, bilgiye her ortamdan her aneriflmek mümkün ve çok fazla yat›r›m ihtiyac› olma-dan, zaten geliflmekte olan bilgileri bir araya getirmekve yeni bilgileri h›zla üretmek daha verimli oluyor.Aç›k inovasyon ifl modelinde, bir flirketin dahili inovas-yonu ile harici inovasyon birlefliyor. Araflt›rma ve Ge-lifltirme aflamalar›nda farkl› kurumlar› Ar-Ge çal›flma-lar›, projeleri ile laboratuvarlar› paylafl›l›yor.

Aç›k ifl modeli

Aç›k inovasyona geçiflte baflar› örnekleri aras›nda,1990’lar›n yeni ak›mlar›n› sürekli uygulayarak geçiflsürecini deneyimleriyle oluflturan IBM, Xerox, Intel gi-bi büyük flirketler yer al›yor. Aç›k inovasyonda iflin uz-manlar› illa ki flirket içinde olmas› gerekmiyor, gerekliuzmanl›k d›flar›daki bir flirketten de al›nabiliyor, dahiliAr-Ge sadece belli bir de¤er yarat›rken, d›flar›dan al›-nan Ar-Ge daha anlaml› bir de¤er yarat›yor, araflt›r-may› s›f›rdan bafllatmaya gerek yok, daha iyi ifl mode-lini oluflturmak pazara ilk ç›kan olmaktan daha önem-li, sanayideki en parlak fikirleri yaratmak de¤il dahilive harici fikirlerin birlikte en iyi kullan›m› kazanmay›sa¤l›yor. Aç›k inovasyonda ifl modelini gelifltirdi¤i sü-rece fikri haklar›n kimin oldu¤u önemli de¤il. ‹ster da-hili fikri mülkiyet haklar› d›flar›da kullan›ls›n, ister fikrimülkiyet haklar› d›flar›dan al›ns›n, önemli olan kendiifl modelinin gelifltirilebiliyor olmas›d›r.

Bahsetti¤imiz ifl modeli 6 ana aflamadan olufluyor: 1.Yeni teknoloji ile kullan›c›lara katacak de¤er önerisiniaç›k olarak ortaya koymak, 2. Teknolojinin yararl› ola-ca¤› kullan›c›y› ve kullanma nedenini belirleyecek birpazar segmentini tan›mlamak, 3. fiirketin de¤er zinci-rindeki pozisyonunu destekleyerek yeni ürün ya dahizmeti yarat›p sunacak flekilde bu de¤er zincirini ya-p›land›rmak, 4. Seçilen de¤er önerisi ve de¤er zinciriyap›s›na göre flirket için gelir art›r›c› mekanizmalar›,yeni sunulacak ürün ya da hizmetin maliyet yap›s›n› vekarl›l›k hedeflerini belirlemek, 5. Tedarikçilerin vemüflterilerin ba¤lant›l› oldu¤u de¤er iletiflim a¤› için-deki flirket yerini tan›mlamak ve potansiyel tamamla-y›c› flirket ve rakipleri de dahil etmek, 6. fiirketin yeni-likçilikle, rekabet avantaj›n› elde edebilece¤i bir reka-bet stratejisini oluflturmak. Aç›k ifl modelleri temelde2 fonksiyonu yerine getiriyorlar, bir tanesi de¤er ya-

makale

48

Page 39: Bilgi Çağı Haziran 2008 Sayı 47

ratmak, di¤eri ise o de¤erin bir k›sm›ndan bir fleylerelde etmek.

Fikri haklar

fiirketler aç›k inovasyonda “bu bulufl burada yap›lma-d›” sendromundan uzaktalar. Çünkü aç›k inovasyondabir bulufl bir baflka bulufla de¤er sa¤layabiliyor, herflirket birbirinin de¤erinden faydalan›yor. Aç›k kaynakkodlu yaz›l›m sistemi buna çok iyi bir örnektir. Arka-s›nda belli bir ifl modeli olmamakla birlikte çok bafla-r›l› yürüyen bir modeldir. Önemli olan teknoloji de¤il,ifl modelidir. Ayn› teknolojiyi iki ayr› ifl modeli ile paza-ra sunarak çok farkl› kazançlar elde edebilirsiniz. An-cak, güçlü bir IP (fikri mülkiyet haklar›) burada önemlibir rol oynuyor. IP yaflam döngüsünde, yeni teknoloji-nin oluflumunda flirketler fikri haklar›n al›nmas› içinyat›r›m yapmal›lar ve bunu kendi ifl modeli do¤rultu-sunda en iyi koruyacak yöntemi de seçmeliler.

Teknolojinin pazara sunulmas›nda sunumu güçlendi-recek, birtak›m farkl› uzmanl›klarla iflbirlikleri yap›la-bilir. Daha sonraki aflamalarda ise, teknolojinin nimet-lerinden yararlanmay› bilmek gerekiyor ki bu da gerekflirket içinde, gerekse flirket d›fl›nda müflteriler, rakip-ler, tedarikçilerle birlikte hareket etmeyi gerektiriyor.Bu aflamada yeni tekno-giriflimlerin oluflmas›na daolanaklar sa¤lanm›fl olabilir. Son aflamada ise, art›kflirketin bu teknolojiden ç›kmas› ve yeni teknolojilereyönelmesi, baflka bir flirketin ifl modeline yarayacaksafikri mülkiyetini ticari s›rlar› kendinde kalmak kofluluile devretmesi gerekebilir. Bir flirketin ifl modeli paza-r›n de¤iflikliklerine h›zl› ayak uyduracak cinstense,inovasyon sürecinde yeni ifl modeli oluflturabilecekdemektir, bu da fikri mülkiyet yönetiminin stratejik birde¤er oldu¤unu ortaya koyar. E¤er bir flirket kendiinovasyon süreçlerini sadece ifl modeliyle bütünleflti-rebiliyorsa, bu durumda fikri mülkiyet yönetimi sadecefinansal bir de¤er tafl›r. fiirketin kendine ait bir ifl mo-deli yoksa ki inovasyon süreçleri ile ilgili d›flar›dandestek al›yordur, fikri mülkiyet yönetimi sadece ola-nakl›d›r. fiirketin belli bir segmente yönelik ifl modelivarsa inovasyon süreçleri henüz plan aflamas›ndad›r ozaman da fikri mülkiyet yönetimi sadece savunmaamaçl›d›r. fiirketin ifl modeli bazen ayr›flt›r›labiliyorsave inovasyon süreci duruma göre olufluyorsa fikri mül-

kiyet yönetimi ancak tepkisel olabilir. Hiçbir flekildeayr›flt›r›lamayan bir ifl modeline sahip bir flirketin nebir inovasyon süreci vard›r ne de bir fikri mülkiyet yö-netimi.

Aç›k inovasyon paradigmas› ile fikri haklar, patent sis-temleri, tekno giriflimler, risk sermayesi ve ortakl›k-lar, iflbirlikleri, iflbirli¤i a¤lar› gibi kavramlar daha öneç›kt›lar. Aç›k inovasyon bir ya da birkaç flirketle s›n›rl›kalmay›p, aç›k Ar-Ge topluluklar›, yaflayan laboratu-varlar oluflmaya bafllad›. Birbirine ba¤l› a¤larda çal›-flan sürekli bilgi paylaflan, birlikte bilgi üreten ve ken-dine özgü bir biçimde bu bilgiyi kullanan farkl› düflün-ce sistemleri ve yap›lar›ndaki insanlar ço¤ald›. Aç›k veyaflayan bu yeni yaflam biçimi, sosyal ve paylaflan yenibir bilim, teknoloji ve sanayi dünyas› yaratt›. �

49

Page 40: Bilgi Çağı Haziran 2008 Sayı 47

fikir yar›flmalar›n›nas›l galibi inovasyon‹novasyon’un tek yolu flirket çal›flanlar›n› sürecin içine katmak de¤il. Hedef kitle vemüflteri de art›k inovasyon ünitesi olarak görülüyor. Bu kitleyi sürece dahil etmenin veverim alman›n yollar›ndan biri de yar›flmalar. Her yar›flman›n bir galibi olur, buyar›flmalar›n as›l galibi de yar›flmay› düzenleyen flirketler.

50

Ürün ve hizmetlerine her gün biryenisini ekleyemeyen flirketlerinrekabette arka s›ralara düfltü¤ü

gözler önündeki bir gerçek. Daha iyiyegitmenin ve rekabetin koflulu geliflim,geliflimin en öncül unsuru ise inovas-

yon. fiirketlerin giderek daha s›k bafl-vurdu¤u bir yöntem de he-def kitleyi ve müflte-riyi bu geliflim süre-cine dahil etmek, on-lar›n fikirlerinden ya-rarlanmak. Bunun içintercih edilen yöntemise yar›flmalar. Birçokfirma, kendi u¤rafl alan›ile ilgili yar›flmalar düzenliyor, özetle,müflteri kitlesine de “hadi kendini gös-ter” diyor. Fikri ve projesiyle bu yar›fl-malara baflvuran adaylar hem konulanpara ödülünü kazanma flans› yakal›yorhem de proje ve fikirlerinin, bir ürünya da hizmet olarak pazarasürülmesinin tatminini ya-fl›yorlar. fiirket ise asl›ndaküçük bir mebla¤ (ödültutar›) harcayarak inovas-yon yapm›fl oluyor.

Son iki ay içinde bu türyar›flmalara iyi birer ör-nek iki yar›flma FujitsuSiemens Computers ve Tif-fany taraf›ndan düzenlendi. Fujitsu Sie-mens Computers taraf›ndan düzenlenen“Gelece¤in Veri Merkezi için Biliflim

Teknolojileri Hizmet-leri” konulu yar›flma-n›n temel amac› el-bette inovasyonaesin kayna¤› olufltu-racak çok say›da fi-kir sahibini orijinalve heyecan verici

bir ortamda bir arayagetirmekti.

fiirketin böyle bir yar›flmay› düzenleme-sinin ard›nda, aç›k inovasyon giriflimle-rinin yatt›¤›n› söyleyen Fujitsu SiemensComputers Pazarlama ve ‹letiflim Müdü-rü Çi¤dem Atalay, h›zl› de¤iflim içindeolan ve bilginin çok çabuk da¤›ld›¤›

sektörlerde flirketlerinsadece kendi iç fikirle-riyle ve kendi araflt›r-malar›yla yetinmesininmümkün olmad›¤›n› be-lirtiyor. Bu yar›flma ileesas amaç, flirketin kendiinovasyon süreçlerinin ya-n› s›ra d›flar›dan da fikirleralmak, özel yetenekleriolan yarat›c› kullan›c›lar›

belirleyerek onlar› inovasyon süreçleri-ne katmakt›.

TEMEL KARATAfi

Tiffany Reklam ve Halkla ‹liflkiler Sorumlusu

Nurhan Sar›

50-51 yarisma 2/25/10 11:21 AM Page 1

Page 41: Bilgi Çağı Haziran 2008 Sayı 47

51

“Yarışma, geleceğe yaklaşımımızı yansıtıyor”

Atalay, yar›flman›n temas›n› neden “Ge-lece¤in Veri Merkezi için Biliflim Tek-nolojileri Hizmetleri” olarak be-lirlediklerine de aç›klama ge-tiriyor: “Avrupa’n›n ve Tür-kiye’nin lider BT firma-lar›ndan Fujitsu Sie-mens Computerssundu¤u ürün veçözümler kadar, BThizmetleri pazar›nda daiddial›; Avrupa’n›n BT alt-yap› sa¤lay›c›s› olma yolunda h›zlailerliyoruz. Bu yönde att›¤›m›z bü-yük bir ad›m da müflterilerimizeçözüm, ürün ve altyap› servisleri-nin entegre flekilde sunulmas› içinsat›n al›nan servis bölümünün en-tegre edilmesi. ‹novasyon yar›fl-mas›, bugünün ve yar›n›n müflteriihtiyaçlar›na uygun, iyi ayarlan-m›fl servisler sunarak bizim buyaklafl›m›m›z› yans›t›yor. Bununlabirlikte, ürün/donan›m konusun-daki inovasyonlar söz konusuoldu¤unda insanlar›n daha aktifbir rol oynad›klar›n› görüyoruz. Bu se-beple, yeni bir yaklafl›m kullan›larak busahan›n gelifltirilmesine karar verdik.”

Peki bu yar›flmadan flirket ne gibi fay-dalar sa¤l›yor? Atalay’›n verdi¤i bilgiyegöre, inovasyon yar›flmas› ile önceliklegerçekten yeni ve 盤›r açan fikirlerinortaya ç›kmas› ümit ediliyor. Yar›flma,inovatif fikirlerin genifl bir yelpazedekat›l›mc›lar taraf›ndan ortaya ç›kar›labil-mesine olanak sa¤l›yor. ‹kinci olarakyar›flma, pazardaki trend ve fikirleri bu-lup ç›karmak için eflsiz bir f›rsat sunu-yor. Öte yandan da ö¤renciler, gelifltiri-ciler, hatta potansiyel ifl adaylar›n›n ka-t›l›m›n› sa¤layan ortak bir diyalog ve et-kileflim ortam›n›n oluflmas›n› sa¤l›yor.

Fujitsu Siemens Computers, bu yar›flma-n›n düzenleyicisi olman›n yan› s›ra bir

inovasyon ofisine de sahip olan bir firma. Bu ofis farkl› üniversite ve iflokullar›yla çal›flarak Fujitsu Siemens’in

teklifini destekle-yecek son kullan›c› inovasyonlar› üreti-yor.

Çatlak tişörtler mağazalarda

Tekstil firmas› Tiffany’nin, hedef kitleyi,hatta daha fazlas›n› inovasyon için araçolarak de¤erlendirmesini sa¤layan yar›fl-ma ise “Çatlak t.shirt”. Tiffany bu yar›fl-may›, e¤lenceyi ve komikli¤i sevenleriortak bir platformda buluflturmak ve “t-funny” esprili ürün yelpazesine yenirenkler katmak amac›yla düzenliyor.Firma, komik tiflört ürün yelpazesini gelifltirmek amac›yla ilk defa 2006’daÇatlak t.shirt yar›flmas›n› düzenleyerekve yar›flmada dereceye giren eserleri ti-flörtlerine basarak koleksiyonuna katt›.Bunun yan› s›ra 2007’nin Nisan ay›ndaLeman Dergisi ile yapt›¤› anlaflma ileLeman karakterlerinden oluflan ürünleri

de ekleyerek komik ürün grubunu çe-flitlendirdi.

Tiffany Reklam ve Halkla ‹liflkiler So-rumlusu Nurhan Sar›’n›n verdi¤i bilgiye

göre, Blue Jean ve Hey Girl dergileriile Alem FM iletiflim sponsorlu¤un-

da bu y›l üçüncüsü düzenlenenÇatlak T.shirt Yar›flmas›’nda 38

bin eser yar›flt›. 38 bin bafl-vurudan 30 eser seçildi.

Web sitesini 198 bin kifli zi-yaret etti. 15 May›s’tan itiba-

ren web üzerinden oylama bafl-lat›ld›; ilk bir hafta içinde 46 bin kifli oykulland›. 2006 y›l›nda 7 eser tiflört olarakbas›ld› ve ma¤azalarda sat›fla sunuldu,2005 y›l›nda 5 adet tiflört bas›larak sat›-fla sunuldu. Bu y›lki yar›flman›n sonucubu ay belli olacak ve 10 tiflört Tiffanytaraf›ndan üretilecek. Yar›flmay› kaza-nan eser sahibini 10 bin YTL paraödülü ve bir tatil bekliyor. Ancak buy›l finale kalan 30 eser sahibinden bi-ri, yap›lacak mülakatlar sonucunda Ti-fanny’nin komik ürün serisinde tasa-r›mc› olarak çal›flmaya bafllayacak. �

Fujitsu Siemens Computers Pazarlama ve

‹letiflim Müdürü Çi¤dem Atalay

50-51 yarisma 2/25/10 11:21 AM Page 2

Page 42: Bilgi Çağı Haziran 2008 Sayı 47

Rahmetli Cumhurbaflkan› Turgut Özal’›n çok s›k kul-land›¤› bir klifle vard› “Açç›k ve seççik ifade ediyo-rum ki...” (‹ki “ç” ile) Özal, baflbakanl›¤› döneminde,

Türkiye’yi ekran bafl›na toplayan (!) ve ülkemiz televiz-yonlar›n›n ilk “politik talk show”u say›labilecek ‹craat›n‹çinden programlar›na ç›kar, elindeki dolmakalemi ka-mera vizörünün içine sokarak “açç›k ve seççik” ifadeederdi. Özal’›n ard›ndan “ex” baflbakanlardan Çiller debu klifleyi kullanarak unutulmazlar aras›na soktu.

Özal ve Çiller’i tan›d›¤› konusunda flüpheli oldu¤umHarvard’l› profesör Henry Chesbrough 2003’te bu klifleyibiraz sadelefltirerek inovasyonun nas›l “açç›k” yap›labi-lece¤ini cümle aleme anlatt›. “Aç›k ‹novasyon” isimli birkitap yazarak ifl ve yönetim dünyas›nda devrimci bir say-fa açt›. Chesbrough’ya göre bilginin sonsuz oldu¤u dün-yam›zda, firmalar sadece kendi içlerindeki Ar-Ge faali-yetlerine ba¤l› kalmak zorunda de¤ildi. Baflka firmalarlalisans anlaflmalar› yapabilirdi, patent veya icat sat›n ala-bilirdi. Bunun tam tersi de olabilirdi. Yani isteyen firmakendi Ar-Ge’si sayesinde ortaya ç›kan fakat as›l iflindekullanmad›¤› icatlar› ve patentleri, ifltirakler ve lisansla-ma yoluyla d›flar›ya açabilirdi.

Amaç “daha çok mutluluk”

Mühendis olmayan ve benim gibi bir fleyi anlayabilmesiiçin “açç›k ve seççik” ifade edilmesi gerekenler için flöy-le anlatay›m: Bir yeme¤i daha lezzetli yapmaya çal›flanaflç›n›n baflka bir (ya da birçok) aflç›dan ak›l ya da mal-zeme almas› gibi bir fley bu aç›k inovasyon... San›yoruz ki inovasyonun da ne anlama geldi¤i geçmifleoranla bugün daha çok anlafl›l›yor. ‹novasyon, en k›satan›m›yla, yeni fikirlerin ticari bir yarara dönüfltürülmesi

süreci. Bana göre ticari yarar, flirketin müflteriye sundu-¤u mutluluk karfl›l›¤›nda kârl›l›k ve büyüme elde etmesianlam›na geliyor. Yani inovasyonun amac› toplumdakiher bir bireyin gözden ç›kard›¤› maliyet karfl›l›¤›nda duy-du¤u tatmin seviyesini daha yukar› çekebilmek. Vizyon,misyon, hedef, süreç, performans, iyilefltirme, süreklilik,kalite, 6 Sigma, teknoloji vs. derken, asl›nda tüm bukavramlar›n amac› da elbette “daha çok mutluluk.” 0Bunedenle “nihai amaç mutluluk” yolunda aç›k inovasyonkavram›n›n son derece önemli oldu¤unu düflünüyorum.Dünyay› saran faydal› virüs internet, bilginin gizli kala-mayaca¤›n› ve gizli kalan bilginin yok olmaya mahkumoldu¤unu göstermifl bulunuyor. Madem ki amaç mutlu-luk, bunun inovasyon taraf›n› da “açç›k ve seççik” flekil-de yapmakta fayda var.

Çok yak›n bir arkadafl›m›n halkla iliflkiler sektöründe fa-aliyet gösteren bir firmas› var. Son derece baflar›l› birflirket. Bu arada Türkiye’de halkla iliflkiler sektörününçok uzak bir geçmifli olmad›¤›n› ve henüz olgunlaflmayabafllad›¤›n› söylemeliyim. Son 10 y›ll›k dönemde zamanzaman medya ile yaflanan krizler sektörün itibar›nda ba-z› zedelenmelere neden oldu. Sektör “iç sanc›lar›n›”dindirebilmek için dernekleflme yoluna gitti. Bu derne-¤in üyelerinden baz›lar› 2 y›l önce sektörün uluslararas›kalite belgesinden alabilmek için baflvuruda bulundu.Belgeyi alabilmek için flirket içindeki süreçlerin iyi yöne-tildi¤ini (bilgili, belgeli) ispat etmek gerekiyordu. Arkadafl›m, belge alma sürecinden çok önce kurumsal-laflma çal›flmalar›na bafllam›flt›. Onun sektördeki bafla-r›s›n›n birkaç nedeni vard›. Birincisi çok çal›flkand›, ikin-cisi çok yarat›c›yd› üçüncüsü pratik düflünüyordu, dör-düncüsü ise elindeki tüm belgeleri sektörden isteyenherkesle paylafl›yordu.

52

açç›k seççik inovasyon

“Nihai amaç mutluluk” yolunda aç›k inovasyon kavram›n›n son dereceönemli oldu¤unu düflünüyorum. Dünyay› saran faydal› virüs internet,bilginin gizli kalamayaca¤›n› ve gizli kalan bilginin yok olmaya mahkumoldu¤unu göstermifl bulunuyor. Madem ki amaç mutluluk, bunun inovasyon taraf›n› da “açç›k ve seççik” flekilde yapmakta fayda var.

Mine KILIÇ

fazla mesai

Page 43: Bilgi Çağı Haziran 2008 Sayı 47

“Hizmet” gibi görünmeyen ve karfl›l›¤› çok zor ölçülebi-len bir alanda hizmet verirken bunu yapabilmesine çokflafl›rm›flt›m. Müflterilerle iliflkilerde kullan›lan, zaman-dan kazand›r›p müflterilere daha h›zl› hizmet sunulabil-mesini sa¤layan tüm belgeleri paylaflmaktan kaç›nm›-yordu (brief formlar›, memnuniyet anketleri vb. ve elbet-te bofl flekilde). Bunlar›n ço¤u, flirket içinde s›f›rdan ya-rat›lm›fl, önemli para ve zaman harcanm›flt› ama o çe-kinmeden bunlar› rakiplerine verebiliyordu. Performansde¤erlendirme için kullan›lan ve yaz›l›m› aylar sürenprogram› bile paylaflabilece¤ini söylemiflti. Onun kadarvizyoner olmad›¤›m için yapt›¤›na anlam veremeyip “Ne-den?” diye sormufltum. “Ben bunu kendim için yap›yo-rum. Bilgiyi paylaflmaktan zarar gelmez. Sektör dahaiyiye gidince hepimiz daha çok kazanaca¤›z” demiflti.

‹flte reçete, herkes kullans›n

Geçti¤imiz günlerde Türkiye’nin en büyük ça¤r› merkez-lerinden birinin yöneticileriyle sohbet ederken yine arka-dafl›m›n bu sözlerini hat›rlad›m. Onlarca flirkete hizmetveren 1500’e yak›n çal›flan› olan flirketin en büyük soru-nu eleman dönüflüm oran›n›n (turnover) yüksekli¤iydi.Bilirsiniz, perakende, sigorta ve ça¤r› merkezi sektörlerineredeyse “sab›kal›d›r”. “‹nsanlarla birebir iletiflim kur-man›n getirdi¤i y›pranma” gençlerin bu sektörleri, ev-lenmeden ve askere gitmeden önce zaman geçirilecekyerler olarak görmesine neden olur.

Sohbet etti¤im yöneticiler neredeyse her befl elemandanüçünü bir y›l içinde kaybettiklerini söylüyorlard›. Asl›ndaflirket en büyük yat›r›m› e¤itime yap›yordu. “Samimiyet,dürüstlük ve iyiniyeti” flirket kültürünün bir parças› hali-ne getirdiklerine eminlerdi. Çal›flanlara tutulamayacaksözler verilmiyor, yöneticiler genç insanlar› demotive et-memek için ellerinden gelen gayreti gösteriyordu. Sek-tör ortalamas›n›n üzerinde ücret ve yan haklar sa¤lan›-yordu. K›sa sürede yükselme imkan›, kariyer yollar›mevcuttu. ‹steyen herkes spor kulüplerine üye yap›l›yor,hedeflerini tutturanlara cazip ödüller veriliyordu. Amane yap›l›rsa yap›ls›n elemanlar› elde tutmak mümkünolmuyordu. “Turnover laneti” bir kabus gibi flirket üzeri-ne çökmüfltü. fiirket maliyetlerini her geçen gün birazdaha kabartan soruna bir nebze de olsa çare bulabil-mek için flirket yöneticileri bir araya getirdi. Kârl›l›k ora-n›n›n çok düflük oldu¤u sektörde bu soruna çare bul-mak hayatiydi. Yoksa gelecekte bu maliyetleri karfl›la-mak daha da zorlaflacakt›. Yöneticilerin ilk tespiti turno-ver’›n en çok “ifle girifl aylar›nda yafland›¤›” oldu. Ayr›caçal›flanlar›n yüzde 60-65’ini kad›nlar oluflturuyordu. ‹fl-

ten ayr›lanlar›n da büyük bölümü onlard›. Erkekler enaz›ndan askere gidene kadar çal›flmay› tercih ediyordu.Uzun toplant›lar›n ard›ndan “reçete” yaz›ld›: 1. ‹fle yeni bafllayan ekiplerin bafl›na performans› enyüksek, en sab›rl›, en sevecen, en insanc›l yöneticilergetirildi. 2. ‹fle bafllayanlar›n görece¤i bir yere kocaman bir afiflas›larak “Aram›za hofl geldiniz” denildi.3. En yak›fl›kl› ça¤r› merkezi çal›flanlar› ifle yeni baflla-yan kad›nlar›n bulundu¤u bölümlere oturtuldu.4. Çal›flanlar›n tamam›na hizmet verilen flirketlere iste-dikleri zaman geçifl hakk› tan›nd›. Hatta kariyer yolununiçine bu hak da dahil edildi.

Gördü¤ünüz gibi reçete son derece basit ama bu tespit-ler yap›lana kadar katlan›lan maliyet çok yüksek. Bu ka-dar de¤erli bir bilgiyi benimle neden paylaflt›klar›n› sor-dum. Onlar da halkla iliflkiler sektöründeki arkadafl›mabenzer bir yan›t verdi: Paylaflmazsak sektörümüz ayaktaduramaz hale gelecek.

Ekonomik krizde “reçete paylafl›m›”

1990’l› y›llarda bafllayan ve ard› arkas› kesilmeyen eko-nomik krizleri hat›rlars›n›z. 1994, 1998 ve 2001... Banka-lar batt›, tasarruflar yok oldu, yüzbinlerce kifli iflsiz kal-d›, iflletmeler kapat›ld›, toplumsal depresyonlar ve kriz-lere iki büyük depremin eklenmesiyle travmalar yafla-d›k. 1998 krizi sürerken o dönemlerde çal›flt›¤›m gazete-de “krizde ayakta kalmay› baflaran flirketlerle” röportaj-lar yap›yorduk. Röportajlarda en önem verdi¤imiz fleykriz önlemlerini “reçete” fleklinde yazmakt›. Bizim reçe-telerin ne kadar etkili oldu¤u zamanla ortaya ç›kt›. ‹n-ternetin de çok yayg›n olmad›¤› o dönemde, pek çok flir-ket bizdeki reçeteleri al›p uygulamaya çal›flm›flt›. O dö-nemde flirketler bilgiyi paylaflmak yerine saklayarak biranlamda kendi sonlar›n› da haz›rl›yorlard›. Bu nedenlehaberlerimiz çok de¤erli bir hale gelmiflti.

Verdi¤im örnekler yaln›zca küçük bilgiyi paylaflman›n nekadar büyük sonuçlar do¤urabilece¤ini göstermek içindi.IBM, P&G, Unilever, HP gibi flirketler y›llard›r inovasyonsüreçlerini açarak baflar›dan baflar›ya kofluyorlar. Açç›kve seççik ifade etti¤imiz üzere inovasyonu açmak, zihin-leri açmakt›r, hedeflere daha h›zl› ulaflmakt›r, kaynaklar›daha verimli kullanmakt›r. Ve daha mutlu olmakt›r. Gö-zümüzle gördü¤ümüz, ancak önemini kavrayamad›¤›m›zbir konuyu kavramsal olarak ortaya koyup zihinsel birdevrim yaratt›¤› için Chesbrough’a; teflekkür ederek ya-z›m› noktal›yorum. �

53

Page 44: Bilgi Çağı Haziran 2008 Sayı 47

gelece¤in robotlar› lego’yla flekilleniyor FIRST isimli vak›f taraf›ndan 18 y›ld›r düzenlenen First Lego Ligi (FLL) çocuklara bilim veteknolojiyi sevdirirken, onlar›n sosyal sorumluluk bilincini ve tak›m çal›flmas› becerilerinide art›r›yor. Türkiye’de de düzenlenen FLL, birçok kurumun iflbirli¤i ve sponsoruylabaflar›l› bir flekilde devam ediyor.

54

Türkiye Robotik Turnuvas› olanFirst Lego Ligi (FLL) çocuklar›n sa-dece kendilerine karfl› yar›flt›¤› bir

turnuva. Turnuvan›n geçmifli 18 y›l ön-cesine dayan›yor. Çocuklara bilim veteknolojiyi tan›tmak için kurulan FIRSTisimli Amerikan Vakf›, ilk kez liseleraras› robotik turnuvalar› düzenlemeyebafllam›flt›. Bu turnuvay› çocuklara sun-mak istediklerinde Lego'nun robotik ta-sar›m ve programlamas› için üretilmiflbir sistemi oldu¤unu fark ettiler ve Legoile iflbirli¤i yapmaya karar vererekFLL’yi organize etmeye bafllad›lar.

Birincisi 1998'de ABD'de yap›lan turnu-vaya bugüne kadar 40 ülkeden 100 bi-nin üzerinde ö¤renci kat›ld›. Gün geç-tikçe kat›l›m›n artt›¤› turnuvalar›, her ül-kenin yerel ortaklar› düzenliyor. Türki-ye'deki FLL turnuvalar› ise SmartkidsÖ¤renim Merkezi, Yarat›c› ÇocuklarDerne¤i ve Mimar Sinan Güzel SanatlarÜniversitesi Endüstri Ürünleri Bölümüiflbirli¤i ve sponsorlar›n deste¤iyle ger-çeklefliyor.

Gelecek turnuvanın teması iklim değişikliği

Türkiye’de düzenlenen turnuva her y›lflubat ve mart aylar›nda yap›l›yor. Kat›-l›mc›lar artt›kça farkl› flehirlerde önelemler yap›l›p, ‹stanbul'da da final ger-çeklefltiriliyor. Turnuvan›n her alan›ndaen iyi olan ve birincili¤i kucaklayan ta-k›mlardan birkaç› Avrupa Aç›k Turnuva-

Page 45: Bilgi Çağı Haziran 2008 Sayı 47

55

s›’na ve ABD'deki dünya flampiyonas›nakat›lmaya hak kazan›yor. Geçti¤imiz y›l-larda Türkiye ad›na bu flampiyonalarakat›lan tak›mlar önemli baflar›lara daimza att›lar.

Evrensel kavramlar üzerine kurulan herturnuvan›n bir temas› var. Turnuvan›nTürkiye aya¤›ndaki temalar› ise “Beden-sel engellilere çözüm üretmek”, “Deniz-ler ve ekoloji”, “Nanoteknoloji ve enerjiverimlili¤i” bafll›klar› alt›nda toplan›yor.Dünyan›n en büyük sorunlar›ndan birihaline gelen ve hayat›m›z› ciddi anlam-da tehdit etmeye bafllayan iklim de¤i-flikli¤i, turnuvan›n gelecek sezondakitemas›n› oluflturacak.

Turnuvaya haz›rlanan 9-16 yafl grubuaras›ndaki çocuklar, en az 4 en fazla 10

kifliden oluflan bir tak›m kuruyorlar. Butak›m›n bafl›nda da 18 yafl›n› aflm›fl birkoç bulunuyor. Çocuklar, LEGO'nunMindstorms ad›n› verdi¤i robotik ve te-ma setini alarak turnuvaya ilk ad›mlar›-n› at›yorlar. Bu setin d›fl›nda her y›l be-

lirlenen tema do¤rultusunda haz›rlananve dünyada tüm tak›mlara gönderilentema setine de sahip olunmas› gereki-yor. ‹lk aflamada yar›flmac›lar, olufltura-caklar› robotu tema setindeki problem-leri çözecek flekilde tasarl›yor ve prog-raml›yorlar. Ancak çocuklar›n göreviburada son bulmuyor. Proje jürisinesunmak üzere sezon temas›yla ilgili debir proje haz›rl›yorlar. Çok yönlü birçal›flma olan bu turnuvada, jüri projele-rin d›fl›nda tak›m çal›flmas›n› da de¤er-lendiriyor.

Jüri turnuvan›n de¤erlendirmesini 3farkl› alanda yap›yor. Bunlardan birin-cisi robotik alan. Bu kategoride çocuk-lar›n yapt›klar› robotlar›n yar›flmadagösterdi¤i performans, jüri taraf›ndande¤erlendiriliyor. Çocuklara duyurulanprojenin nas›l araflt›r›ld›¤›, sunuldu¤u,probleme nas›l çözüm bulundu¤u ko-nular› da jürinin de¤erlendirdi¤i ikincikriter aras›nda yer al›yor. Son etaptaise jüri üyesi tak›mlar›n nas›l çal›flt›¤›-n›, birbirlerine nas›l davrand›klar›n› venas›l bir iflbölümü yapt›klar›n› de¤er-lendiriyor. Yeteneklerin ve yarat›c›l›k-lar›n ölçüldü¤ü turnuvan›n jüri üyeleri-ni, ö¤retim görevlileri, konuyla ilgiliuzmanlar, psikologlar, gazeteciler ve ifladamlar› oluflturuyor. Yar›flmaya kat›l-mak isteyenler gruplar›n› oluflturduk-tan sonra www.fllturkiye.org sitesinden1 Temmuz tarihinden sonra kay›t yap-t›rabiliyorlar. �

“Bu proje tüm dünyada Ar-Ge'yeönem veren, tak›m çal›flmas›na yat-k›n, problem çözme yetene¤i olanve toplum önünde kendini rahat ifa-de edebilme gibi becerilere sahipbireyleri bir araya getiriyor. Ayr›cagizli kalm›fl yetenekleri ortaya ç›ka-ran çal›flma, kendisi için de¤erli ifl-gücü kayna¤› olaca¤›na inanan fir-malar taraf›ndan da destekleniyor.ABD'de Brandeis Üniversitesi taraf›n-

dan yap›lm›fl olan araflt›rmalar buturnuvaya bir kere kat›lm›fl olan ö¤-rencilerin mühendislik, bilim gibialanlara daha s›cak bakt›¤›n› göste-riyor. Turnuvan›n amac› çocuklarabilim ve teknolojiyi sevdirirken, sos-yal sorumluluk bilincini ve tak›m ça-l›flmas› becerilerini gelifltirmek. Biz-de Türkiye'de bu projeye maddi vemanevi destek olacak tüm kurumla-r›n deste¤ini bekliyoruz.”

Tüm kuruluşların desteğini bekliyoruzFirst Lego Ligi (FLL) Türkiye Koordinatörü Fatma Özbilek

Page 46: Bilgi Çağı Haziran 2008 Sayı 47

inovasyon hep “aç›k”t›

İnovasyonun ne oldu¤u ve niçin yap›ld›¤›n› flöylebir düflünecek olursak, bir flirketin inovasyon fi-kirlerini ve f›rsatlar›n› yakalamak için kendisini

kendi organizasyonuyla s›n›rland›rmas›n›, d›flar›da-ki potansiyelin varl›¤›n›n fark›nda olup bunu kullan-mak için harekete geçememifl olmas›n› ummay›z.E¤er amaç, fark yaratacak, s›çrama yapt›racak fi-kirleri de¤er yaratan ürün ve hizmetlere dönüfltür-mekse bu fikirlerin kayna¤›n› her yerde aramak ge-rekmez mi? Tabii ki aksi düflünülemez ama bu ge-reklili¤in fark›nda olan firma say›s› hiç de öyle fazlade¤il. Dolay›s›yla flimdi gündeme çokça tart›fl›lanbir kavram tafl›nd›: Aç›k inovasyon.

Buna göre, eskisi gibi, müflterilerin beklenti ve is-teklerini tahmin ederek gelifltirilen yeni ürün vehizmetler firmalara yeterli düzeyde kârl›l›k sa¤la-m›yor. Çünkü bu flekilde gelifltirilerek pazara sürü-len ürün ve hizmetler müflterinin tam olarak istedi-¤i ürün ve hizmetler de¤il. Bu nedenle de sat›labil-meleri için epey u¤raflmak, bu u¤rafl›y› verirken dekârdan bir miktar feragat etmek gerekiyor.

“Aç›k inovasyon” yaklafl›m›nda ise pek çok aktörüiflin içine sokuyorsunuz. Örne¤in, ürün ve hizmetle-

Fikirleri ve f›rsatlar› d›flarda arama yaklafl›m› her ne kadar yak›nzamanda “aç›k inovasyon” terimi alt›nda anlat›lmaya baflland›ysa daasl›nda bunun farkl› örnekleri çok eskilere dayan›yor. Örne¤in, Edisonampulü kendi icat etmedi. Konuyla ilgili daha önce yap›lm›fl bütünçal›flmalar› derledi, patentleri ald›, hepsini inovasyona dönüfltürmeyibaflard›.

fiirin ELÇ‹

58

bak›fl aç›s›

Page 47: Bilgi Çağı Haziran 2008 Sayı 47

rinizi gelifltirmek için müflteriyle birlikte çal›fl›yor-sunuz. Böylelikle müflterinin zaten alaca¤›, ihtiyaçduydu¤u niteliklerde ürün ve hizmetler ç›k›yor orta-ya. Örne¤in Dell, inovasyon çal›flmalar›na, günlükgörüflmeler, etkinlikler, müflteri panelleri gibi yön-temlerle onbinlerce müflteriden ihtiyaçlar›n› topla-yarak bafllad›¤›n›, Ar-Ge aflamas›nda müflteridenal›nan geri beslemelerle müflterinin gerçek ihtiyaç-lar›na cevap veren teknolojilere odaklan›ld›¤›n› be-lirtiyor.

Aç›k inovasyonda öncü kurulufllar›n bafl›nda Proc-ter & Gamble geliyor. Birkaç y›l önce, CEO’lar›n›nkoydu¤u “inovasyon fikirlerinin yüzde 50’sinin flir-ket d›fl›ndan gelmesi” hedefi bu konuda ne kadariddial› olduklar›n›n aç›k bir göstergesi. CEO’nun buve bunu destekleyen kararlar›n›n flirkette büyümeyiönemli ölçüde art›rd›¤›, marka de¤eri ve hisse de-¤erini iki kat›na ç›kard›¤› söyleniyor.

Economist’in konuyla ilgili bir haberine göre, Proc-ter & Gamble 10 y›ldan k›sa bir sürede firma d›fl›n-dan gelen fikirlerden kaynaklanan yeni ürünlerininoran›n› beflte birden daha az bir orandan yaklafl›kyar› yar›ya olacak flekilde yükseltti. Bu inovasyonukörükledi ve Procter & Gamble’›n 2001 ile 2006 y›l-lar› aras›nda y›lda yüzde 6 büyümesini sa¤lad›. Y›l-l›k kâr›n› da 8,6 milyar dolara yükseltti. fiirketin2007 itibariyle piyasa de¤eri 200 milyar dolar›n üze-rinde.

Fikirleri ve f›rsatlar› d›flarda arama yaklafl›m› herne kadar yak›n zamanda “aç›k inovasyon” terimi al-t›nda anlat›lmaya baflland›ysa da asl›nda bununfarkl› örnekleri çok eskilere dayan›yor. Örne¤in,Edison ampulü kendi icat etmedi. Konuyla ilgili da-ha önce yap›lm›fl bütün çal›flmalar› derledi, patent-leri ald›, hepsini inovasyona dönüfltürmeyi baflard›.Benzer flekilde, elektrikli süpürgeyi inovasyona dö-nüfltüren de fikirleri ve f›rsatlar› d›flar›da aramas›n›bilen bir giriflimci, J. Murray Spengler’in patentinialan W.H. Hoover’d›r. Bunun için de Spengler ad›de¤il, Hoover ad› dünya çap›nda bilindi ve yay›ld›.

IBM’in 2006 küresel CEO araflt›rmas›na göre, asl›n-da firmalar için d›fl kaynaklar, ki buna rakipler dedahil inovasyon fikirleri için önemli birer kaynak.Dolay›s›yla CEO’lar aç›k inovasyonun önemini fazla-s›yla kavram›fl durumda.

Örneklerde ve grafikte de gördü¤ümüz gibi, aç›kinovasyon sadece müflterilerle yap›lan iflbirli¤iylede s›n›rl› de¤il. Özellikle teknolojinin bugün bulun-du¤u aflamaya bakacak olursak, firman›n d›fl›ndainovasyon çal›flmalar›na yön verecek pek çok aktö-

rün oyuna dahil edilmesi gerekiyor. Bu da farkl› ifl-birli¤i modellerinin gelifltirilmesini zorunlu k›l›yor.Yurtd›fl›ndaki baflar› örneklerine bakt›¤›m›zda, bumodellerin firmalar›n kendi yap›lar›na ve ifl yap›fltarzlar›na göre flekillendirdikleri inovasyon proto-kolleri ve süreçleriyle tan›mland›¤›n› görüyoruz.Yani asl›nda, son zamanlarda dilimize de çevrilenbaz› kitaplarda oldu¤u gibi, inovasyon için her fir-man›n uygulay›p inan›lmaz sonuçlar alabilece¤i ha-z›r reçeteler yok. Hele ki aç›k inovasyon gibi pekçok bilinmezi ve yönetilmesi gereken faktörü biraraya getiren yaklafl›mlarda en do¤ru modeli gelifl-tirmek firman›n inovasyon yetene¤ine kal›yor. �

59

Eskisi gibi, müflterilerin beklenti ve isteklerini tahmin ederek gelifltirilen yeniürün ve hizmetler firmalara yeterli düzeydekârl›l›k sa¤lam›yor. Çünkü bu flekilde gelifltirilerek pazara sürülen ürün ve hizmetler müflterinin tam olarak istedi¤iürün ve hizmetler de¤il. Bu nedenle de sat›labilmeleri için epey u¤raflmak, bu u¤rafl›y› verirken de kârdan bir miktar feragat etmek gerekiyor.

Page 48: Bilgi Çağı Haziran 2008 Sayı 47

Sözden ka¤›da, ka¤›ttan say›sal veriye ve metne,oradan da görüntüye ve hareketli görüntüye hattacanl› say›sal görüntüye dönüflerek bilgiye, yeni bil-

giye ulaflt›¤›m›z, canl› olarak iletiflim kurdu¤umuz bumecralar olmazsa 2008 y›l›nda biz olmay›z zaten. Aç›kinovasyonun en önemli noktas› da, bu mecralardakigeliflmeler. Bu geliflme süreci içinde farkl›l›klar bir-birlerini daha rahat bulup, daha rahat paylafl›ma gire-biliyorlar. Farkl›l›klar›n paylafl›m›ndan da inovasyonortaya ç›k›yor.

fiimdi Türkiye’nin aç›k inovasyonundan bahsetmeyeyeltenmek üzere daha ilk hareketimde karfl›laflt›¤›mbu mesajla, yazaca¤›m yaz›n›n da bir anlam› kalmaya-cak diye vazgeçme düflüncesinde iken, vazgeçmemekgerekti¤ini, biz vazgeçersek, bu mesaj›n uzun y›llar buaç›k mecrada ve bize kapal› olarak kalaca¤›n› düflüne-rek, yazmaya karar verdim.

‹flin ilginç yan›, engellenen YouTube’dan izleyemedi-¤im Steve Wright’›n konuflmas›n›, CITRIS’in sayfas›n-dan Windows Media Player ile izleyebildim. Hizmetsektöründe aç›k inovasyonla ilgili yap›lan konuflmay›mms://media.citris.berkeley.edu/webcast. adresinden

izleyebilirsiniz. Buras› engelli de¤il. Demek ki sadeceYouTube’u kapatmak yeterli de¤il, ilgili bütün sitelereeriflimi de engellemek laz›m. Video olarak yay›nlan-masa da, yaz›l› olarak yay›nlanan sitelere de s›z›p,oralar› da kapatmak laz›m. Çünkü bir flekilde istedi-¤im bilgiye bir mecra olmazsa, di¤er mecradan ulafla-biliyorum. Yani ben aç›k olmak istedikten sonra, benikimse engelleyemiyor. Sadece engelli koflunun koflul-lar› zorlafl›yor, sürekli yeni bir engel üzerinden atla-mam gerekiyor. ‹çimdeki aç›kl›¤a olan heves de banaengelleri aflmak için güç veriyor.

Bu güce sahip olanlar bir flekilde aç›kl›klar›n› yaflaya-bilirlerken, bir de bu güce sahip olmayanlar var. Aç›kolmayan, aç›kl›¤a haz›r olmayan ya da haberi olma-yanlar var. Hayattan yapaca¤› al›flveriflin, kendini ge-lifltirmenin fark›nda olmayanlar var. Her yere engelkoyarak, iletiflimi ve bilgiye eriflimi, özgür düflünebil-meyi ve kendi do¤rular›m›z› bulabilmeyi engelleyerek,bu fark›ndal›¤› da oluflturam›yoruz.

Bugün birçok farkl› ülkeden, disiplinden, kurumdan vekültürden kiflinin birlikte araflt›rma yapt›klar› yaflayanlaboratuvarlardan konufluyoruz, sektörel, teknoloji

yerimiz mi dar engelimiz mi var

“Ankara 1. Sulh Ceza Mahkemesi, 05/05/2008 tarih ve 2008/402 nolukarar› gere¤i bu siteye eriflim TELEKOMÜN‹KASYON ‹LET‹fi‹MBAfiKANLI⁄I'nca engellenmifltir.” Hizmet sektöründe aç›k inovasyon ileilgili Steve Wright’›n bir konuflmas›n› izlemek üzere yanl›fll›kla (!)YouTube’a girdim. Bu mesajla karfl›laflt›m. Bu yaflam biçiminin içindebir de “aç›k inovasyon”dan bahsetme gafletinde bulunuyoruz.

Leyla ARSAN

60

ne yap›yoruz ne yapmal›y›z

Page 49: Bilgi Çağı Haziran 2008 Sayı 47

alan›na göre ya da bölgesel bazda oluflan bunlar›n ör-neklerini veriyoruz, Avrupa araflt›rma alan›nda ortakaraflt›rma projeleri yapmak için u¤rafl›p duruyoruz, ül-kece bu ifle fon ayr›r›yoruz, ülke olarak evrensel dü-zeyde araflt›rma yapma e¤ilimleri gösteriyoruz. O za-man, bizim devletlilerimiz, bir yandan aç›lal›m bir yan-dan da kapanal›m diye mi strateji ve politikalar› belir-liyorlar? Ayn› devlet, Avrupa ile iflbirli¤i yap›n, ortakaraflt›rmalar yap›n derken, buna bizi yönlendirirken,ortak iflbirli¤i kaynaklar›n› nas›l engeller? Avrupa Ko-misyonu’nun YouTube’daki yay›nlar›n› izleyemezsek,di¤er Avrupal›larla nas›l eflit koflullarda çal›flabiliriz?Ortak bir proje toplant›s›nda YouTube’a konan bir yay›-n›n izlenmesi öneriliyor, bu belki de proje çal›flmas›için gerekli. Tüm proje ortaklar› izliyor, biz izleyemiyo-ruz. Neden? Biz yasakl›y›z. Y›l 2008. Biz yasakl›y›z.

Henüz inovasyona zar zor teflvik etti¤imiz yasakl› birtoplumu nas›l aç›k inovasyona teflvik edece¤iz? Buzorlu¤u tamamen bir kenara b›rakarak, daha olumlubir aç›dan olaya bakmaya çal›flaca¤›m. Küresel ak›m›nbir eseri olan araflt›rma gelifltirmede, ifl yapmada, hiz-met sunmada aç›kl›k, politika olarak olmasa da uygu-lamasal olarak yer yer kendini ülkemizde hissettirme-ye bafllad›. Birçok kurum daha fazla iflbirliklerine yö-neldi, üniversitelerle daha fazla fikirsel ya da projebazl› hatta fikir yar›flmas› bazl› faaliyetlerde bulunma-ya bafllad›. Özellikle Telekom alan›ndaki büyük ku-rumlar, etraflar›nda ekosistem diye adland›rd›klar› as-l›nda bayileri olan flirketleri salt bayilikten ç›kart›p,önce çözüm orta¤› diye bir süre adland›rd›lar, flimdi-lerde ise ortak fikir gelifltirme, proje üretme ortamlar›yaratmaya bafllad›lar.

Ancak bu çal›flmalar›n içinde bilimsel araflt›rma halençok fazla yer tutmuyor, bununla birlikte yavafl yavaflnüfuz etmeye bafllad›. Bunda yeni akademi-sanayi or-tak çal›flma anlay›fl› ve teflvik sistemlerinin pay› olduk-ça fazla. Ne var ki, sadece belli bir iki sektöre ve bir-kaç ad› duyulan uygulamaya dayanan bu örnekler çokfazla de¤il, yeterli de¤il. Esasen bu örnekler de tamolarak “open innovation” say›lmazlar. Daha ziyade“co-innovation” s›n›f›na giriyorlar. Open innovation’da

s›n›rlar kurumlarla ya da belli bir kurum inisiyatifindebelirlenmiyor, sektörel, bölgesel ya da teknoloji alan›baz›nda do¤al olarak olufluyor. Araflt›rmac›lar hiçbirs›n›rlama olmadan aç›k topluluklarda fikir ve bilgipaylafl›yorlar, yeni bilgi (knowledge) üretiyorlar. Bilgive iletiflim teknolojileri de bunun en çok altyap›s›n›

61

� Bilim ve araflt›rma politikalar› ile iletiflim politikalar›birbirleri ile çeliflmeyecek bir biçimde, ilgili kurumlartaraf›ndan iflbirli¤i ve ortak anlay›fl içinde oluflturulmal›ve uygulanmal›d›r.

� D›fliflleri ve bu düzeydeki AB süreçlerinin sahipleritaraf›ndan araflt›rmac›lar›n vize engeli için gerekliçal›flmalar yap›lmal›d›r.

� Milli e¤itim sistemi daha bilimsel düflünebilen,araflt›rmac›, aç›k fikirli, özgür düflünceli ve dünyayladaha kolay entegre olacak gençler yetiflmesine yönelikolarak düzenlenmelidir. Çocuklar›n önüne konan birdolu yeni özel okul, s›nav, dershane vesaire engellerkald›r›larak, bilimsel, özgür ve araflt›rmac› e¤itim siste-mi yönünde odaklanma gerçeklefltirilmelidir.

Öneriler

Vize ifllemleri iyice zorlaflt›, istedi¤iniz kadarAvrupa Birli¤i projesi yap›n, orta¤› olun, sizesadece o seyahat ile ilgili vize veriyorlar. Biray sonraki toplant›ya kat›lacak vizeyi alamazduruma geldik. Al›yoruz da, her defas›ndabaflvuru gerekiyor. Arada acil baflka birtoplant› oldu¤u zaman ise, vize nedeniyletoplant›y› hatta ço¤u durumda projeortakl›¤›n› kaç›r›yoruz. ‹flin daha ilginç taraf›,ulusüstü anlaflmalar yap›l›yor, Türkiye uluslararas› araflt›rma iflbirli¤i fonuna katk›sa¤l›yor.

Page 50: Bilgi Çağı Haziran 2008 Sayı 47

oluflturan bilefleni olarak h›zla gelifliyor. Internetin ge-lece¤i, a¤lar›n gelece¤i daha yüksek performansla da-ha fazla kifli, daha fazla mecra ve bilgi ayn› anda çal›-flacak, iflbirli¤i yapacak biçimde flekilleniyor. YaniYouTube yak›nda eskiyecek, yenisi daha iyisi daha daa盤› gelecek. Bakal›m o zaman biz hangi aç›kl›k ya dakapal›l›k ruh halinde olaca¤›z?

Vizeye de engel var

Türkiye’nin araflt›rma gündemini oluflturmada ciddikatk›s› olan Avrupa Birli¤i ve Avrupa Birli¤i ÇerçeveProgramlar›’n›n sadece araflt›rma ve gelifltirme al›fl-

kanl›klar›m›z› art›rmada de¤il, ayn› zamanda fikir paylaflma ve ortak fikir proje gelifltirmede, iflbirli¤iyapmaya bafllamada somut katk›lar› oldu. Gözle görü-nür ve say›labilen de¤erleri olan bu katk›lar ve sonuç-lar› aç›k bir toplum olma yolunda ilerlememizi de sa¤l›yor. Bu kez önümüzde bir baflka engel daha var.O da vize engeli. Avrupal› araflt›rmac›larla ortak projeler yapmak üzere farkl› ülkelerde toplant›laragitmek, teknoloji stratejileri belirlemek, farkl› ülkele-rin uzmanlar› ile buluflmak ve yeni proje fikirleri ko-nuflmak, iflbirlikleri ve ortakl›klar kurmak için yapt›¤›-m›z tüm networking faaliyetleri için her Türkiye Cum-

huriyeti vatandafl›n›n her bir seyahat için ayr› bir vizealmas› gerekiyor.

Bilimsel ve teknolojik çal›flmalar için yap›lan bu seya-hatleri bir y›lda 4 kez gerçeklefltirecekseniz 4 kez vize alacaks›n›z. Vize ifllemleri iyice zorlaflt›, istedi¤i-niz kadar Avrupa Birli¤i projesi yap›n, orta¤› olun, sizesadece o seyahat ile ilgili vize veriyorlar. Bir ay sonra-ki toplant›ya kat›lacak vizeyi alamaz duruma geldik.Al›yoruz da, her defas›nda baflvuru gerekiyor. Aradaacil baflka bir toplant› oldu¤u zaman ise, vize nedeniy-le toplant›y› hatta ço¤u durumda proje ortakl›¤›n› ka-ç›r›yoruz.

‹flin daha ilginç taraf›, ulusüstü anlaflmalar yap›l›yor,Türkiye uluslararas› araflt›rma iflbirli¤i fonuna katk›sa¤l›yor. Fon Türklerin oldu¤u projeleri destekliyor veTürkler Avrupal›lar ile ortak araflt›rma gelifltirme pro-jeleri yaps›n, Türk araflt›rmac›larla Avrupal› araflt›rma-c›lar›n hareketlili¤i arts›n, birbirilerinin ülkelerine dahafazla gitsinler diye destekliyor. Bir yandan da, bu ulu-süstü toplulu¤u oluflturan ülkeler, hatta bu toplulu¤unmerkezi olan ülke Belçika Türklere hele hele ülkemizegelin proje yap›n diye destekledi¤i araflt›rmac›lara vizezorlu¤u ç›kart›yor. Evrensel hareket edebilmek, aç›kolabilmek için, sadece internet de¤il, fiziksel olarakseyahatlerin de rahat ve özgür olmas› gerekli. Maale-sef, devletler aras› politikalara ba¤l› olan bu durumuçözmek hiç kolay olmayacak. TÜB‹TAK’›n bu konudakiçal›flmalar› yads›namaz. Gerçekten de TÜB‹TAK vizesorunu için çok çaba gösteriyor, hatta vizeyi 7. ÇerçeveProgram›’na kat›l›m koflulu olarak dahi koymufltu. An-cak, bu konu sadece TÜB‹TAK de¤il, D›fliflleri ve AB‹liflkileri boyutunda ele al›nmal›. Türkiye’de devlettepolitik seviyede Avrupa Birli¤i’nin sahibi kimse, o dü-zeyde ele al›nmas› gereklidir.

Uzun laf›n k›sas›, aç›k inovasyon için olmazsa olmaz 2önemli kanal, birisi internet di¤eri ise seyahat önündehiçbir engel olmazsa, fikir ve hareket özgürlü¤ü olur-sa, Türk toplumu aç›k inovasyona daha h›zl› uyumsa¤layacakt›r. Ancak, hem YouTube eriflim yasa¤› hemde vize engeli oldu¤u sürece, bu toplum kolay kolayaç›lamaz, geliflemez, yenilenemez! �

ne yap›yoruz ne yapmal›y›z

62

Bugün birçok farkl› ülkeden, disiplinden,kurumdan ve kültürden kiflinin birliktearaflt›rma yapt›klar› yaflayan laboratuvarlardan konufluyoruz, sektörel,teknoloji alan›na göre ya da bölgesel bazdaoluflan bunlar›n örneklerini veriyoruz, Avrupaaraflt›rma alan›nda ortak araflt›rma projeleriyapmak için u¤rafl›p duruyoruz, ülkece bu iflefon ay›r›yoruz. O zaman, bizim devletlilerimiz,bir yandan aç›lal›m bir yandan da kapanal›mdiye mi strateji ve politikalar› belirliyorlar?

Page 51: Bilgi Çağı Haziran 2008 Sayı 47

Aç›k inovasyon kavram› kullan›c› inovasyonu,kümülatif inovasyon gibi kavramlarla ilgiliolmas›na ra¤men, içinde farkl›l›klar› da

bar›nd›r›yor.

‹kinci Dünya Savafl› öncesinde firmalar›n büyük birbölümü “kapal› inovasyon” diye an›lan yap›çerçevesinde hareket ediyordu. ‹novasyon yapanflirketler çal›flmalar›n› bir s›r halinde bünyelerindesakl›yor, kendi Ar-Ge laboratuvarlar› d›fl›nda üretilenbilgiden yararlanmay› düflünmüyordu. Geçti¤imizy›llarda ise dünya bilginin çok daha h›zl› yayg›nlaflt›¤›teknolojik ve toplumsal de¤ifliklikler yaflad›. Yaflananbu gerçekli¤in ard›ndan aç›k inovasyon sistemi flu teziortaya koydu: “fiirketler kesimi, bilginin yay›lmas›n›nengellenemeyece¤i gerçe¤ine karfl› duramayacak-lar›na göre, nas›l faydalanabileceklerine dair derslerç›karmal›d›r.”

Kapal› inovasyon, baflar›l› yenilikçi çal›flmalar›n kon-trol gerektirdi¤ini savunur. Kontrolü merkezde tutanbu anlay›fla göre flirketler, ifl alanlar›nda ihtiyaç duy-duklar› fikirleri kendileri türetmeli, gelifltirmeli,yap›land›rmal›, pazarlamal›, finanse etmeli ve tama-men iç kaynaklar›yla da desteklemelidir.

California Üniversitesi-Berkeley’de bulunan Aç›k‹novasyon Merkezi’nin yönetici direktörü ve kavram›nilk kullan›c›s› Prof. Henry Chesbrough, kapal› ino-vasyondan aç›k inovasyona geçifli, bilim felsefecisi

Thomas Kuhn’un ortaya koydu¤u “paradigmade¤iflimi” ile özdefllefltirdi. Daha çok kurumlar›n içsistemlerine dönük olan kapal› inovasyon mimarisinin,uzun y›lar boyunca baflar›l› oldu¤u biliniyor. 20’nciyüzy›l›n çok büyük bir bölümünde kapal› inovasyonmodeli baflar›l› Ar-Ge ve inovasyona dayanak teflkiletmeyi baflard›. Alman kimya endüstrisi için merkezibir Ar-Ge laboratuvar› yap›land›r›ld›, bu merkez çoksay›da ürünün ticarileflmesini sa¤lad›. Thomas Edison,Almanya’daki bu yap›ya benzer bir merkezi ABD’deyap›land›rd›. Sonunda General Electric firmas›na aitünlü bir laboratuvar ortaya ç›kt›, baflar›l› çal›flmalarabu laboratuvarda imza at›ld›. Bell laboratuvarlar› fizikbilimi için çok ilginç bir gerçekli¤i ortaya ç›karmay›baflard› ve transistörü buldu. Chesbrough, bu tip çoksay›da baflar›ya imza atsa da, kapal› inovasyon felsefe-siyle çal›flan bu mekanizman›n art›k sürdürülebilirolmad›¤›n› savunuyor.

Aç›k inovasyonun arkas›ndaki ana fikir ise fludur: bil-ginin çok yayg›n bir biçimde geçiflken oldu¤u bugünküdünya düzeninde, flirketler tamamen kendi yapt›klar›araflt›rmalarla s›n›rl› kalmamal›, bu s›n›rlanma yerinedi¤er flirketlerin bulufllar›n› ve proseslerini sat›nalmal› veya lisanslar›n› temin etmeliler. Ayr›ca, kendiifl alan› için yaratt›¤› ancak kullanmad›¤› bulufllar›n›da firman›n s›n›rlar› d›fl›na ç›karmas› gerekir. Bununyöntemleri aras›nda lisanslama, ortakl›klar kurma gibialternatifler bulunuyor. Di¤er taraftan, kapal› inovas-yon diye and›¤›m›z kavram bir firman›n s›n›rlar› içinde

aç›k m› kapal› m›

Kapal› inovasyon, baflar›l› yenilikçi çal›flmalar›n kontrolgerektirdi¤ini savunur. Aç›k inovasyonun arkas›ndaki anafikir ise fludur: Bilginin çok yayg›n bir biçimde geçiflkenoldu¤u bugünkü dünya düzeninde, flirketler tamamen kendiyapt›klar› araflt›rmalarla s›n›rl› kalmamal›, bu s›n›rlanmayerine di¤er flirketlerin bulufllar›n› ve süreçlerini sat›nalmal› veya lisanslar›n› temin etmeliler.

Selçuk KARAATACemil ARIKAN

64

U‹G’den notlar

Page 52: Bilgi Çağı Haziran 2008 Sayı 47

var olan bilginin yine s›n›rlar› içinde kalmas› ve firmas›n›rlar› d›fl›nda oluflmufl bilginin kullan›lmamas›anlam›n› tafl›yor.

Afla¤›daki tabloda geleneksel inovasyon ile aç›k ino-vasyon aras›ndaki temel farkl›l›klar› ortaya koyan, buyap›lar›n dikkate ald›¤› prensipler temelinde birkarfl›laflt›rma yap›l›yor. Aç›k inovasyon, gereksinimleriifl modeli taraf›ndan tan›mlanm›fl olan iç ve d›fl kay-nakl› fikirlerin bir kurumun mimarisi ve sistemi ilebütünlefltirilmesini sa¤lar. ‹fl modelinin belirgin özel-li¤ine bak›ld›¤›nda ise, kurum içi ve kurum d›fl›ndakifikirlerin de¤er yaratmak üzere yap›land›¤› görülür. Buyap›lanman›n önemli ihtiyaçlar›ndan biri ise kurumiçinde var olan mekanizmalar›n yarat›lan de¤erdenpay alacak biçimde organize edilmifl olmas›d›r.

Aç›k inovasyon paradigmas› Türkiye’de kurumlar›nö¤renme sistemleri içinde olmal›d›r. Bu kurumlar›nmutlaka yüksek teknoloji alan›nda faaliyet gösterenkurumlar olmas› gerekli de¤ildir. Sektöründen,ölçe¤inden ba¤›ms›z bir biçimde firman›n bu paradig-may› üretim süreçleri içinde kullanmas› durumunda,böylesine bir yap›ya kavuflman›n yenilikçi güdüleri

gelifltirmeye önemli kazan›mlar sa¤layaca¤› aç›kt›r.Kurumlar›n d›fl›nda gelifltirilen yeni fikirlere aç›kolmak, rakiplerle rekabet öncesi iflbirli¤ine uygun

yap›lar kurgulamak, bilginin ve bilgi yoluyla üretilende¤erlerin sistem içinde k›s›tlamalara gitmesini önle-mek yoluyla, s›n›rl› kaynaklardan elde edilecek olanfaydan›n en üst seviyelere ulaflt›r›lmas› olas› halegelecektir. �

65

Kaynak: Prof. Henry Chesbrough, Open Innovation, Harvard University

KAPALI ‹NOVASYON PRENS‹PLER‹ AÇIK ‹NOVASYON PRENS‹PLER‹

Firmam›z en yetenekli insanlarla çal›fl›r.Tüm yetenekli insanlar bizim firmam›zda çal›flmaz.

Gerek firmam›zda, gerek firmam›z›n d›fl›ndaki yetenekliiflgücü ile çal›flmal›y›z.

Ar-Ge’den kâr edebilmek için icat etmeliyiz, gelifltirmeliyiz ve kendimize mal etmeliyiz.

Kurum d›fl›nda yap›lan Ar-Ge’nin önemli bir de¤eri vard›r;bünyede yap›lan Ar-Ge ise, d›flar›daki de¤erden

yararlanmal›d›r.

Firma, yaratt›¤› yenilikçi de¤eri pazara ilk sunan kurum olmal›d›r.

Pazarda ilk olmaktan çok iyi bir ifl modeli gelifltirmek önemlidir.

Endüstri içinde en iyi ve en çok fikri üreten kurum kazançl›ç›kar.

D›flar›da ve içerideki en iyi fikirlerden yararlanmas›n›bildi¤imiz takdirde kurumumuz kazançl› ç›kacakt›r.

‹novasyon süreçlerimizi kontrol etmeliyiz. Böylece rakiplerimiz fikirlerimizden yararlan›p kar edemezler.

‹novasyon proseslerimizi di¤er kurumlar›n kullanmas›ndan kâr etmeliyiz; ayn› zamanda, e¤er ifl modelimizi daha

iyiye tafl›yacaksa di¤er kurumlar›n fikri mülkiyet haklar›n› sat›n almal›y›z.

Aç›k inovasyonun arkas›ndaki ana fikir isefludur: bilginin çok yayg›n bir biçimdegeçiflken oldu¤u bugünkü dünya düzeninde,flirketler tamamen kendi yapt›klar›araflt›rmalarla s›n›rl› kalmamal›, bu s›n›rlanma yerine di¤er flirketlerin bulufllar›n›ve proseslerini sat›n almal› veya lisanslar›n›temin etmeliler. Ayr›ca, kendi ifl alan› içinyaratt›¤› ancak kullanmad›¤› bulufllar›n› dafirman›n s›n›rlar› d›fl›na ç›karmas› gerekir.

Page 53: Bilgi Çağı Haziran 2008 Sayı 47

özel haber

Aç›k kaynak ve özgür yaz›l›m güngeçtikçe daha çok ra¤bet görü-yor. Ancak iki kavram aras›ndaki

fark zaman zaman gözden kaç›yor.Aç›k kaynak, en basit deyiflle yaz›l›m›nbir makine üzerinde çal›flmas› için der-lenen binary (say› sistemi) formatlar›npaylafl›m› yerine yaz›l›m›n yaz›ld›¤›kodlar›n paylafl›m› anlam›na geliyor.Aç›k kaynak modeli ile kod art›k herke-sin kullan›m›na aç›k hale geliyor. Baz›kodlar t›pk› matematikle ilgili çal›flmalargibi halka aç›k flekilde gelifltirilirken ba-z›lar› kodun sahibinin lisans› alt›nda or-taya sunuluyor. Neyin aç›k kaynakl›olup neyin bu kategoriye girmedi¤inibelirleyen Open Source Initiative (OSI– Aç›k Kaynak Giriflimi) isimli bir olu-flum bulunuyor. Bu giriflim, 10 kriteregöre lisans baflvurular›n› kabul ediyorya da reddediyor. Özgür yaz›l›m ak›m›ise aç›k kaynak ak›m›ndan çok dahaönce ortaya ç›km›fl, oldukça güçlü etikboyutlar› olan bir kavram. Özgür yaz›-l›m ücretsiz olmak zorunda de¤il, ancakkullan›c›lara bir yaz›l›m› çal›flt›rma, kop-yalama, da¤›tma, inceleme, de¤ifltirmeve gelifltirme özgürlü¤ü veriyor.

Hem aç›k kaynak hem de özgür yaz›l›mçal›flma flekillerinde aç›k inovasyon uy-gulanm›fl oluyor çünkü ayn› anda pekçok kiflinin katk›s› sa¤lan›yor. Zaten aç›k

inovasyonun en iyi örnekleri de yaz›l›malan›nda görülüyor. Bugüne kadar pekçok baflar›l› aç›k kaynak ve özgür yaz›-l›m örnekleri verildi. Örne¤in Apache,GNU lisansl› yani aç›k kaynak kodlu birsunucu program› ve UNIX, GNU/Linux,Mac OS X ve Windows iflletim sistemleriüzerinde çal›flabiliyor. Kas›m 2005'te ya-p›lan Netcraft firmas›n›naraflt›rmas›na göre inter-netteki sitelerin yüz-de 70'inden fazla-s› Apache kulla-n›yor.

Açık kaynakkalite ve değerüretiyor

Aç›k kaynakve özgür yaz›l›-m›n aç›k inovas-yon sayesinde yeniuygulamalar ortaya ç›-karmas›n›n yan›nda pekçok baflka avantaj› da bulunuyor.Bu nedenle de art›k çok büyük kurulufl-lar da aç›k kaynak kullanmaya ve özgüryaz›l›m› teflvik etmeye bafllad›lar. Örne-¤in Sun Microsystems aç›k kaynakla yeniyaz›l›m ve iflletim sistemleri üretirken ay-n› zamanda Özgür Yaz›l›m Vakf›’n›n(FSF) kurumsal bir üyesi olarak bu türoluflumlara önemli ölçüde destek veri-yor. Sun Microsystems Yaz›l›m Çözümle-

ri mimar› T. Hakan Terzio¤lu aç›k kay-na¤›n 4 ana avantaj› oldu¤unu söylüyor:“Baflta pek çok kifliye göre aç›k kaynakbir tasarruf yöntemiydi, flimdi ise inovas-yon için de önemli bir yol. Ayr›ca yük-sek kalite ve de¤er üretmeye de katk›sa¤l›yor çünkü temel teknoloji paylafl›m-

l›, girifl engelleri düflük ve üretici flir-ketler bunun üstüne bir kat-

ma de¤er katmak içinçok çal›fl›p k›yas›ya

rekabet ediyor.”Terzio¤lu’nagöre aç›k kay-nakla yat›r›-m› da dahagüvende,çünkü teküreticiye ba-¤›ml› kal›nm›-

yor. Sa¤lay›c›flirket istedikleri

karfl›layam›yorsahemen bir baflkas›yla

de¤ifltirebilme özgürlü¤üvar. Bu da al›nan risk faktörünü

oldukça düflürüyor.

Terzio¤lu, bunlar›n d›fl›nda bir topluluktaraf›ndan sunulan yaz›l›mlar›n deste¤ini,yine topluluk taraf›ndan sa¤lanan destekyerine güvenilen bir üreticiden kurumsalservis hizmeti alarak ortadan kald›r›labi-lece¤ini ifade ediyor. Baflta ulusal gü-venlik kurumlar› olmak üzere devletin

MERVE TUNÇER

kayna¤› açan inovasyonu da aç›yor Pardus, TÜB‹TAK Ulusal Elektronik ve Kriptoloji Araflt›rma Enstitüsü (UEKAE) taraf›ndangelifltirilen bir iflletim sistemi. Sistem aç›k kaynakl› kodun bütün avantajlar›ndan faydalanarak gelifltirildi ve ulusal bir iflletim sistemi olarak onbinlerce kullan›c›ya ulaflt›.Sun Microsystems ise Java gibi önemli bir dili bile kamuya açacak kadar aç›k kaynak kodyaz›l›m›na inanan bir flirket. Sun’›n ve TÜB‹TAK’›n bu giriflimleriyle biliflim alan›nda aç›kinovasyon uygulamas› yoluyla pek çok yenilik ortaya ç›k›yor.

66

Page 54: Bilgi Çağı Haziran 2008 Sayı 47

67

çeflitli organlar›n›n kulland›klar› iflletimsistemleri ve yaz›l›mlar›n güvenlik aç›-s›ndan sorgulanmas› üzerine ulusal biralternatif yaratma düflüncesinden ortayaç›kan Pardus iflletim sistemi de aç›k kay-nak kullan›yor. TÜB‹TAK Ulusal Elektro-nik ve Kriptoloji Araflt›rma Enstitüsü’nün(UEKAE) üretti¤i Pardus bireysel pazar-da yüzde 1 civar›nda, kurumsal pazardaise bunun biraz alt›nda bir pazar pay›nasahip. Ancak Pardus yetkilileri yak›ndaç›kacak olan Pardus 2008 ile kullan›c›say›s›n›n 200 bine ç›kaca¤›n› tahmin edi-yor. TÜB‹TAK UEKAE Pardus Gelifltirici-si Erkan Tekman, Pardus'un inovasyonyetene¤iyle dünyan›n önde gelen Linux

da¤›t›mlar› aras›nda yer almas›n› istedik-lerini söylüyor. Zaten, Pardus bu y›l Go-ogle Summer of Code program›na dahilolarak "ilk 5" listesine girmifl.

Bilgi özgürce el değiştiriyor

Ürün baz›nda da küresel rekabete gir-meyi planlad›klar›n› söyleyen Tekman,Pardus'un önümüzdeki 3-4 y›l› çok dahaheyecanl› ve dolu dolu geçirece¤i konu-sunda iddial›. Tekman’a göre aç›k kay-nak ile aç›k inovasyon aras›ndaki iliflkiyiToplam ‹novasyon F›rsat› (TIO) ile aç›k-lamak mümkün. Özellikle özgür yaz›l›mifl modelleri konusunda düflünen ve ya-

zan kifliler taraf›ndan kullan›lmaya baflla-yan TIO için henüz çok somut hesapla-ma yöntemleri ortaya ç›kmad›. FakatTIO üzerine e¤ilenlerin tezleri, özgür ya-z›l›m ve aç›k üretim sistemleri kullananflirketlerin sahipli yaz›l›m ve kapal› sü-reçlerle çal›flan rakiplerine göre çok da-ha kolay ve h›zl› inovasyon yapabilecek-leri yönünde.

“Sahipli yaz›l›m üreticileri ve taraftarlar›ço¤u zaman bu özelli¤i ‘son kullan›c› yada kurumsal kullan›c› kaynak kodunaellemiyor ki hiç’ diyerek de¤ersiz gös-termeye çal›fl›yorlar” diyen Tekman, ar-t›k yaz›l›m al›mlar›nda TIO karfl›laflt›r-

“Özgür yaz›l›m, ulusal ekonomi aç›s›ndan son derece önemlibir unsur. Özgür yaz›l›m, yaz›l›m üretimi için çok önemli birinovasyon f›rsat›, teknoloji transferi yöntemi, üretim sistemi,e¤itim ortam›, pazarlama mecras› ve teflvik mekanizmas› ola-rak alg›lanabilir. Özellikle bilgi toplumuna evrilmeyi ve küre-sel ekonominin rekabetçi bir aktörü olmay› hedefleyen Türki-ye için biliflimde inovasyonun ve yüksek katma de¤erli üreti-min art›r›lmas›, altyap› yat›r›mlar›n›n olabildi¤ince ulusal eko-nomiye katk› sa¤lamas›, genç nüfusun yarat›c› ve rekabetçibir flekilde e¤itilmesi amaçlar›na eriflmede özgür yaz›l›mönemli bir ekonomik araç olarak görev alabilir. Özgür yaz›l›-m›n ve aç›k inovasyonun desteklenmesi için en önemli araç-

lardan biri kamu al›mlar›. Di¤er bir yolAr-Ge teflvikleri, giriflim sermayesi ve ya-z›l›m KOB‹'lerinin desteklenmesi. Kamukurum ve kurulufllar›n›n hizmetlerini aç›kstandartlarla uyumlu ortamlarda sunmas›ve zamanla özgür yaz›l›mlara göçü deçok etkin bir di¤er unsur. Tabii ki bu araç-lar›n uyumlu bir flekilde ve bir strateji çerçevesinde kullan›la-bilmesi etkinliklerini art›racakt›r. Bilgi Toplumu Stratejisi'nin74 no’lu eyleminde tarif edilen ve TÜB‹TAK UEKAE'nin so-rumlulu¤unda olan ifller de zaten bunu hedefliyor. Önümüz-deki dönemde bu kapsamda da giriflimlerimiz olacak.”

Bilişimde rekabetçi olmak için açık kaynak TÜB‹TAK Ulusal Elektronik ve Kriptoloji Araflt›rma Enstitüsü (UEKAE) Pardus Gelifltiricisi Erkan Tekman

Page 55: Bilgi Çağı Haziran 2008 Sayı 47

mas› yapman›n zaman›n›n geldi¤ini dü-flünüyor. Çünkü kaynak kodunun aç›kolmas›, bilginin özgürce el de¤ifltirmesi,fikri mülkiyetin paylafl›m› bir yandanözgür yaz›l›m ürünlerinin ifllevsellik vegüvenlik eksenlerindeki üstün perfor-mans›n›n temel nedeni olurken, di¤eryandan da bedelsiz da¤›t›m modelininsürdürülebilirli¤ini sa¤l›yor. Kurumsaldestek verilen projelerde Pardus tekno-lojilerini çok h›zl› ve esnek bir flekildede¤er katan inovasyona dönüfltürebil-diklerini söyleyen Tekman, amaçlar›n›nifl ortaklar›n›n bu konuda yetenek ka-zanmalar› ve müflterilerine Pardus kul-lanman›n maliyet d›fl›, inovasyonla ilgiliavantajlar›n› da sunabilir hale gelmelerioldu¤unu söylüyor.

Aç›k inovasyon kavram›, flirketlerin ino-vasyon konusunda sadece kendi Ar-Geçal›flmalar›yla yetinmemesi, bunun yeri-ne baflka flirketler taraf›ndan gelifltirilenbulufl, icat, süreç ya da lisanslar› sat›nalmalar› gerekti¤i anlam›na geliyor. Bu-nun yan›nda bir flirket taraf›ndan geliflti-rilmifl, fakat o flirket taraf›ndan faydala-n›lmayan icatlar da ortak giriflim (jointventure), lisanslama ya da bir flirketiçinden daha küçük bir flirket kurma(spin off) gibi yöntemlerle flirket d›fl›naç›kartmay› gerektiriyor. Aç›k inovasyo-nun en önemli yollar›ndan bir di¤eri de

aç›k kaynak. Sun Micosystems da bu ikikavram aras›ndaki s›k› iliflkiyi gördü¤üiçin aç›k kayna¤› bir flirket stratejisi ola-rak de¤erlendiriyor. Sun, bu stratejininbir parças› olarak 2006 y›l›nda yaz›l›mdili Java’y› aç›k kaynak olarak internetteücretsiz da¤›tmaya bafllam›flt›. Sun Mic-rosystems’›n yaz›l›mdan sorumlu BaflkanYard›mc›s› Rich Green, dünya çap›ndadaha çok programc›y› ‘Javac›’ yaparakkatk›y› art›rmak istediklerini, flirketin,aç›k kayna¤› içerik ve uygulama zengin-li¤i, kapasite art›r›m› olarak gördü¤ünüve aç›k kaynak sayesinde Java’n›n biricat platformuna dönüflece¤ini her f›rsat-ta söylüyor.

Açık kaynakta onbinlerce göz var

Özgür ve aç›k kaynak kodlu yaz›l›mak›m›n›n bir parças› olarak Sun’›n sun-du¤u pek çok baflar›l› çözüm bulunu-yor. Bunlar›n aras›nda en önde gelenleriOpenSolaris taraf›ndan bafllat›lan özgürkurumsal iflletim sistemi çözümü Solaris‹flletim Sistemi ve bir ofis program› al-ternatifi olan OpenSolaris StarOfice.Aç›k kaynakl› yaz›l›m gelifltirme platfor-mu NetBeans, 64 bit multithreaded Ul-traSPARC T1 ifllemci üzerinde aç›k kay-nak projesi olan OpenSPARC ve aç›kkaynak veritaban› olan MySQL de bun-lardan baz›lar›.

Bir Linux da¤›t›m› olan Pardus’un teme-linde Linux çekirde¤i yer al›yor ve çev-resinde çok say›da uygulamay› kararl› vetutarl› bir tümleflik ürün olarak sunuyor.Pardus, herhangi bir s›n›rlama olmadankullan›labiliyor, incelenebiliyor ve de¤ifl-tirilebiliyor. Kullan›c›lar›n da gelifltiricilerile ayn› özgürlüklere sahip olmas› flart›ile kopyalanabiliyor ve (orijinal halindeya da de¤ifltirilmifl olarak) yeniden da¤›-t›labiliyor. Tekman, Pardus’un sa¤lad›¤›güvenli¤in yan›nda aç›k kaynak kodluyaz›l›m olmas› dolay›s›yla do¤as› gere¤igelifltirilme sürecinden kullanma aflama-s›na kadar onbinlerce göz taraf›ndan de-netlendi¤ini söylüyor. Böylece kötü ni-yetli bir programc› ya da kurulufl taraf›n-dan yerlefltirilebilecek bir kod parças›n›nböyle bir ortamda gizlenmesi mümkünolmuyor. Ayr›ca, kayna¤›n aç›k olmas›nedeniyle olas› güvenlik aç›klar› gelifltiri-ciler ya da kullan›c›lar taraf›ndan h›zlayamanabiliyor. Tekman’a göre özgür ya-z›l›mlar›n aç›k kaynak kodlu olmas› vegereksinime göre özgürce de¤ifltirilip ye-ni amaçlara hizmet edecek flekilde uyar-lanabilmesi de yaz›l›ma benzersiz bir es-neklik kazand›r›yor. Tekman “küreselözgür yaz›l›m camias› ile birlikte üretilenyaz›l›mlar, gerek lisanslama yöntemi vegerekse bak›m ve yönetim kolayl›¤› iletoplam sahip olma maliyetinde önemlitasarruf sa¤l›yor” diyor. �

özel haber

68

“Aç›k kaynak kavram› oyunun kurallar›n›çok derinden de¤ifltiren bir olay. Bu yüz-den de sadece bir tane ifl modeli oldu¤u-nu söylemek güç, daha ziyade pek çokifl modelinden bahsediyor olabiliriz. Aç›kkayna¤›n Sun’›n genel ifl stratejilerinefarkl› yollar var. ‹lk olarak hissedarlar›en çok ilgilendiren model olan aç›k kay-

nak modelinden para kazanmay› baflarmak. Dünyan›n bü-yük bir k›sm›nda karfl›n›za ç›kacak müflteri, sizin ürününü-zü di¤erlerinden farkl› görmeyecek ve bunu ücretsiz olaraktedarik edebilece¤i yollara baflvuracakt›r. Ancak ana tek-nolojinizi kullanan genifl bir kullan›c› kitlesi oluflturdu¤unuztakdirde, bu o kullan›c›lar›n donan›m ve donan›m servisle-rini de sizden alaca¤› anlam›na gelir. Böylesine genifl bir

kullan›c› taban› ise teknolojiniz ile genifl bir yaz›l›m geliflti-rici kitlesini ve teknoloji ortaklar›n›z› iliflkilendirerek, dona-n›mda ve onun etraf›nda genifl bir uygulama ekosistemioluflturacakt›r. Di¤er bir stratejimiz ise paylafl›md›r. BizSun olarak paylafl›yoruz. Biz nas›l herkes ana teknolojimi-zi kullans›n istiyorsak, biz de ayn› flekilde baflkalar›n›n ge-lifltirdi¤i teknolojilere yat›r›m yap›yoruz. Buna örnek olarakX.org, Mozilla ve GNOME projeleri verilebilir. Üçüncüolarak, bildi¤imiz üzere aç›k kaynak kamu gibi büyümekteolan pazarlarda oldukça önem kazan›yor. Biz Sun olarakyeni paylafl›m dalgas›n›n da bu pazarlardan yay›laca¤›nainan›yoruz. Son olarak, aç›k kayna¤›n y›llard›r dura¤anolan pazarlar› açabilmesi söz konusu. Bu pazarlar›n aç›l-mas›n› standart çözümlerle sa¤lamak; rekabeti, inovasyo-nu ve büyümeyi getirecek.”

Açık kaynakla hem alıyoruz hem veriyoruz Sun Microsystems Yaz›l›m Çözümleri Mimar› T. Hakan Terzio¤lu

Page 56: Bilgi Çağı Haziran 2008 Sayı 47

özel haber

Avusturalyal› ekonomist ve filozofFriedrich A.Von Hayek "Sadece ik-tisat bilen bir kimse iyi bir iktisatç›

olamaz" diyor. Bu söz nerdeyse bütünbilim dallar› için geçerli, çünkü bilim vearaflt›rma sonuçlar›n› prati¤e dökmekancak farkl› sonuçlar›n birlefltirilmesiyleoluyor. Farkl› disiplinlerle iflbirli¤i yap-mayanlar›n bilimsel tespitlerin ötesindebir sonuç elde etmeleri ise gittikçe zorla-fl›yor. Bilimsel birikim artt›kça disiplinlerde daha çok iç içe geçiyor. Disiplinleriniç içe geçmesiyle öne ç›kan ancak geç-mifli Aristoteles’ten de öncesine dayananbir kavram var: ‹nterdisiplinerlik, yanidisiplinler aras› çal›flma.

2000’li y›llarda daha sistematik olaraküniversitelerde ve bilim dünyas›nda uy-gulanmaya bafllayan interdisiplinerlik enbasit tan›m›yla bir problemde veya arafl-t›rma sürecinde iki ya da daha fazla di-siplinin birbiriyle uyum içerisinde yer al-mas› ve ortak paydalar bar›nd›rmas› an-lam›na geliyor. Disiplinlerin sahip oldu-¤u birikimlerin birbirleriyle harmanlama-s› sayesinde karfl›lafl›lan problemlere da-ha etkin çözümler bulunabiliyor. Farkl›disiplinleri içerisinde bar›nd›rmas› sebe-biyle interdisiplinerlik, multidisiplinerlik(çok disiplinlilik) ve transdisiplinerlik(disiplinler ötesi) kavramlar›yla s›k s›kkar›flt›r›l›yor; fakat aralar›ndaki ince ay-

r›m önemli. Multidisiplinerlik, araflt›rmasürecinde birbirinden ba¤›ms›z hedefleriolsa da, disiplinlerin paralel bir flekildeve asgari iliflki içerisinde yürütülmesi an-lam›na geliyor. Transdisiplinerlik ise her-hangi bir konu içinde ayn› kavram›n ikidisiplin ile de aç›klanabildi¤i durumu ifa-de ediyor. Bir di¤er deyiflle, disiplinlerinkesiflmesi durumu. ‹nterdisiplinerlikte isedisiplinlerin çal›flma alan› di¤er taraf›n-dan daralt›lam›yor, aksine disiplinler bir-biri içerisinde geliflme imkan› buluyor.

Bilimin çözemediği konular için

‹nterdisiplinerli¤in etkin rolü, üniversite-lerde de kendini göstermeye bafllad›.Birçok üniversite daha verimli çal›flmalaryapabilmek için, farkl› alanlar› kaynaflt›-rarak yeni bölümler oluflturuyor. Kavra-m› daha iyi anlamak için, Bo¤aziçi Üni-versitesi bünyesinde bulunan Proje veAraflt›rma Kulübü (PARK) 9-10 May›s2008 tarihleri aras›nda gerçeklefltirdi¤iinterdisiplinerlik konulu II. Proje ve

GÜL‹ZAR BÜYÜKKARA

bilimlerin iflbirli¤i: interdisiplinerlik Bo¤aziçi Üniversitesi Proje ve Araflt›rma Kulübü’nün (PARK) 9-10 May›s 2008 tarihlerindegerçeklefltirdi¤i “interdisiplinerlik” konulu zirveye kat›lan Miami Üniversitesi’nden Prof. Dr.William H. Newell tek bir disiplinin pek az konunun üstesinden gelebilece¤ini bu nedenleinterdisiplinerli¤in art›k bir zorunluluk oldu¤unu söylüyor. Amerikan Bilimi GelifltirmeKurulu Bilim, Teknoloji ve Güvenlik Politikalar› Merkezi Direktörü Prof. Dr. Norman P.Neureiter ise küresel tehlikelerin interdisipliner bir iflbirli¤i ile çözülece¤ine inan›yor.

70

Bo¤aziçi Üniversitesi bünyesinde bulunan Proje ve Araflt›rma Kulübü (PARK)may›s ay› içinde oldukça ilginç ve önemli bir konuya ö¤rencilerin dikkatiniçekmek için bir organizasyon yapt›. 9-10 May›s 2008 tarihleri aras›nda ger-çeklefltirilen II. Proje ve Araflt›rma Zirvesi konusu “interdisiplinerlik” olarakbelirlendi. Program kapsam›nda ABD’den ve Türkiye’den kat›lan 10’dan faz-la uzman isim interdisiplinerlik kavram›n› ve bu kavrama örnek olacak çal›fl-malar›n› anlatt›. TÜB‹TAK taraf›ndan desteklenen, birçok üniversiteden kat›l›-m›n oldu¤u ve ö¤rencilerin sahip olduklar› potansiyeli harekete geçiren fikir-lerin yar›flt›¤› “‹nterdisipliner Proje Fikri Gelifltirme Yar›flmas›”n›n sonuçlar›aç›kland› ve kazananlara ödülleri verildi.

İnterdisiplinerlik zirvesi

Page 57: Bilgi Çağı Haziran 2008 Sayı 47

71

Araflt›rma Zirvesi’ne kat›lan Miami Üni-versitesi Disiplinler Aras› Çal›flmalar Fa-kültesi’nde profesör olarak çal›flan Willi-am H. Newell ve Amerikan Bilimi Gelifl-tirme Kurulu Bilim, Teknoloji ve Güven-lik Politikalar› Merkezi Direktörü Prof.Dr. Norman P. Neureiter ile konufltuk.

Felsefe alan›nda ald›¤› lisans e¤itimi veakademi doktoras›ndan sonra akademikkariyerini interdisiplinerlik kavram›n›naraflt›r›lmas›na adayan William H. Ne-well, 1983 y›l›ndan bu yana Miami Üni-versitesi Disiplinler Aras› Çal›flmalar Fa-kültesi'nde profesör olarak çal›fl›yor.Ayn› zamanda, 1972 y›l›ndan bu yanadisiplinler aras› e¤itim sisteminin yayg›n-laflt›r›lmas› konusunda çal›flmalar yapanakademisyenlerin oluflturdu¤u ve MiamiÜniversitesi'ne ba¤l› olan Integrative Stu-dies Institute (Bütünleflik Çal›flmalar Ens-titüsü) adl› birimin bafldan›flman› olanNewell, 1983'ten bu yana Amerika'dakipek çok üniversitede disiplinler aras›müfredat haz›rlanmas› konusunda dan›fl-manl›k yap›yor. 1979 y›l›ndan bu yanada disiplinler aras› program de¤erlendiri-ci olarak pek çok enstitü ve üniversite-nin programlar›n› de¤erlendiren Newell,12 y›l önce birlikte çal›flt›¤› Wayne Üni-versitesi’nde profesör olan Julie Thomp-son Klein ile interdisiplinerlik için flöylebir tan›m gelifltirmifl: “‹nterdisiplinerlik,bir disiplin ya da mesle¤in ilgilenebile-ce¤inden daha genifl ve karmafl›k olan

sorular›n cevaplanma, problemlerin çö-zülme ve konular›n incelenme sürecidir.‹nterdisiplinerlik, disiplinlerin bak›fl aç›-lar›n› kullan›r, daha genifl kapsaml› birbilginin oluflturulmas› için her disiplinanlay›fl›n› birlefltirir. Bu tür çal›flmalar,bir tek disiplin yoluyla aç›klanamayacakkadar genifl veya karmafl›k olan sorular›cevaplama, problemleri çözme veya ko-nular› aç›klama sürecidir.”

Akademik dünyanın bir parçası

Newell’a göre interdisiplinerlikle transdi-siplinerlik kavramlar› birbirine benzesede aralar›nda önemli farkl›l›klar var. Ne-well bu farkl›l›¤› flöyle anlat›yor: “Trans-disipliner bir çal›flma problemlere, konu-lara ve sorulara interdisipliner bir yakla-fl›m getirir, ayn› zamanda gerçek hayattafikir birli¤ine varman›n zorluklar›na dadikkat çeker. ‹nterdisiplinerlik ise de¤i-flik ve bazen çat›flan fikirleri bir arayagetirirken entelektüel bir tart›flmayaodaklan›rken bunu uygulaman›n politikzorluklar›n› göz ard› eder. Oysa disiplin-ler ötesi olmak daha kapsaml› bir anlay›-fl› uygulamak için politik problemlereodaklan›r.”

‹nterdisiplinerli¤in 1960’l› y›llarda ABDakademik sisteminin tamamen d›fl›ndaoldu¤unu söyleyen Newell, 80’li y›llardade¤iflik insan ve sosyal bilim araflt›rmala-r›n›n ilerlemesi sayesinde interdisipliner-

li¤in yüksek ö¤renimin ana merkezinetafl›nd›¤›n› ifade ediyor. Newell “90’l› y›l-larda ise interdisiplinerlik üniversite e¤i-timinin küçük ama s›radan bir parças›haline geldi, ABD’de her kolej ve üni-versite interdisiplinerlikle ilgili en az birdersi programlar›na ekledi. 2000’li y›llar-dan itibaren ise interdisiplinerlik akade-mik dünyan›n kal›c› ve önemli parças›haline geldi” diyor. Newell’a göre bun-dan sonraki süreçte yenilikçi olmak iste-yen her akademisyen bu konuda bilgisahibi olsun veya olmas›n art›k interdi-sipliner çal›flt›¤›n› iddia etmeye bafllad›.

Zirveye kat›lan Amerikan Bilimi Gelifltir-me Kurulu Bilim, Teknoloji ve GüvenlikPolitikalar› Merkezi Direktörü Prof. Dr.Norman P. Neureiter ise akademi dünya-s›nda sistematik olarak yürüyen interdi-sipliner çal›flmalar›n, d›fl dünyada bellibir metotla ilerlemedi¤i ancak bu tür ça-l›flmalar›n kurumlar aras›nda oluflturul-du¤unu söylüyor. Bu tür çal›flmalar› ya-k›ndan gözlemleme flans› bulan Neurei-ter, lisans derecesini kimya alan›ndaRochester Üniversitesi’nden, doktora de-recesini organik kimya alan›nda Nort-hwestern Üniversitesi’nden ald›.

1963 y›l›nda Amerikan Bilim Vakf›'n›nUluslararas› ‹liflkiler ofisine kat›lan Ne-ureiter burada ilk olarak Amerikan-Ja-pon Bilim iflbirli¤i program›n› yürüttü.Sonraki süreçte Amerikan D›fliflleri Hiz-

“Türkiye’de TÜB‹TAK’›n vizyonunu görmek çokheyecan verici. Bilim ve teknoloji politikalar›için gerçekten çok genifl bir vizyona sahipolan TÜB‹TAK’›n önünde çok uzun bir yol varve bu yolda ilerlemek için çok büyük yat›r›m-lar gerekiyor. Oysa Türkiye’de bilim ve tekno-lojiye yat›r›m çok düflük. Üniversiteler de baz›öncü bölümler aç›l›yor, güzel giriflimlerde bu-lunuluyor. Ancak üniversitelerdeki e¤itim kali-tesi de yavafl gelifliyor çünkü iyi üniversite içiniyi hocalar gerekir. Yeni giriflimlerle bu sorunun da za-manla afl›laca¤›n› düflünüyorum. Türkiye, ciddi bir de¤er-lendirme çal›flmas› yaparak e¤itimde, teknolojide, araflt›r-

mada ve politikada belli bir yat›r›m stratejisi olufl-turmal› ve o yolda sapmadan ilerlemeye devam et-meli. E¤er bu ilerleme kesintiye u¤rarsa insanlarda pes edecektir. Yine de Türkiye’de gördü¤ümçok güzel örnekler var. ‹nsanlar çabalar›yla birermucize gerçeklefltiriyorlar. Bence Türkiye olarakasl›nda do¤ru trendesiniz ancak bu trenin politiksorunlar yüzünden durdurulmamas› gerekiyor.Amerikan Bilim Fonu ve TÜB‹TAK aras›nda iyi ilifl-kiler kurulmas› da güzel bir flans. Umar›m bu iliflki

iki ülke aras›ndaki iliflkileri güçlendirir ve TÜB‹TAK araflt›r-ma fonlar›n›n artarak uzun vadeli misyonun geliflmesinekatk›da bulunur.”

Bilim ve teknoloji trenini politika durdurmasınAmerikan Bilimi Gelifltirme Kurulu Bilim, Teknoloji ve Güvenlik Politikalar› Merkezi Direktörü Prof. Dr. Norman P. Neureiter

Page 58: Bilgi Çağı Haziran 2008 Sayı 47

metine kat›ld› ve bilimsel atefle olarakgörev yapmaya bafllad›. 1973 y›l›ndaözel sektöre geri dönen Neureiter, TexasInstruments flirketinde pek çok yönetimpozisyonunda görev ald›ktan sonra 1996y›l›nda emekli oldu. Neureiter, AmerikanD›fliflleri Bakanl›¤› Bilim ve TeknolojiDan›flmanl›¤› görevini de yürüttü. 2004

y›l›ndan bu yana Amerikan Bilimi Gelifl-tirme Kurulu'nda çal›flmalar yürüten veBilim, Teknoloji ve Güvenlik Politikalar›Merkezi'nin direktörü olan Neureiter’agöre bilim politikaya her zaman yol gös-terici bir görev üstlenmeli, çünkü zatenbu flekilde bir çal›flma interdisiplinerli¤inkendili¤inden ortaya ç›kmas›n› sa¤l›yor.

Küresel tehlikeler engellenebilir

Neureiter, dünyay› tehdit eden tehlikele-rin önüne ancak uluslararas› interdisipli-ner iflbirlikleriyle geçilebilece¤ini söylü-yor: “Bir dakika için dünyan›n yüz yüzekald›¤› tehlikeleri bir düflünün: ‹klim de-¤iflikli¤i ve küresel ›s›nma, kufl gribi,AIDS gibi bulafl›c› hastal›klar, haz›rlan›l-mas› gereken, sonras›nda kurtarma ge-rektiren hortumlar, depremler, dünya in-sanlar›n›n beslenmesi, onlara temiz susa¤lanmas› ve terörle mücadele... Biz eniyi bilimsel ve teknik yeteneklerimizi buproblemlerle yüzleflme ve onlar› yok et-me yolunda birlefltirmeliyiz.” Uluslararas›iflbirliklerine büyük önem verilmesi ge-rekti¤ini söyleyen Neureiter’e göre gele-ce¤in büyük bulufllar› interdisipliner ifl-birliklerinden ortaya ç›kacak. Neureiter2005’te ABD’de bulunan Ulusal Akade-miler’in “‹nterdisipliner Araflt›rman›nYayg›nlaflt›r›lmas›” isimli raporun interdi-sipliner çal›flmay› gelifltirmek için önemlibir yol haritas› çizdi¤ini söylüyor. Bu ra-porun sonuçlar›na göre hükümetin yü-rüttü¤ü politikalar, terfiler, memurluk sü-resi araflt›rma fonlar›n›n paylaflt›r›lmas›gibi interdisipliner e¤itimi engelleyen çö-zümler gerekiyor. Ayr›ca rapor, bilim vemühendislikte artan özellefltirmeler sonu-cu ortaya ç›kan yeni organizasyon veödül metotlar›na, interdisipliner araflt›rmave önerileri de¤erlendirmek için sa¤l›kl›bir teftifl sürecine ve farkl› kültürlerdengelen meslektafllar›n›n dil ve kültürleriniiyi tan›yan akademik elemanlara duyulanihtiyaca dikkat çekiyor. �

özel haber

72

Profesör William H. Newell interdisipliner çal›flma yöntemini “‹nterdisiplinerçal›flmalarda karar verme” isimli kitab›nda flöyle aç›kl›yor:• Problem, soru ya da konuyu tan›mlamak• Disiplinleri, interdisipliner alanlar› ve düflünce sistemini belirlemek, • Birbiriyle alakal› olan genel kavramlar›n kurallar›n› belirlemek • Disiplinlerden gelen bütün bilgiyi bir araya getirmek • Problemi her bir bak›fl aç›s›ndan incelemek • Problem için gerekli interdisipliner bak›fl aç›s›n› gelifltirmek

Daha kapsaml› bir kavram› elde etmek ve disiplinlerin anlay›fllar›n›birlefltirmek için afla€›daki s›ray› izlemek gerekir.

• Herkesin varsay›m›n› ortadan kald›rmak için disiplinleri kullanarak ya daonlar›n anlay›fllar›n›n ifade edildi¤i ortak ya da farkl› anlamlardaki genelkavramlar› bularak disiplinlerin anlay›fllar› aras›ndaki uyuflmazl›klar› belir-lemek,• Belirlenen problem çerçevesinde varsay›mlar› ve genel kavramlar›de¤erlendirmek,• Ortak bir dil ya da tutarl› varsay›mlar üzerinde çal›flarak farkl› disiplinlerinanlay›fllar› aras›ndaki uyuflmazl›klar› çözmek, • Farkl› disiplinlerin çal›flma alanlar›nda olan de¤iflkenler aras›ndakiba¤lant›lar› belirlemek, • Probleme yeni bir anlay›fl getirmek,• Yeni anlay›fl› kapsayan bir model üretmek,• Problemi çözmeye çal›flarak gelifltirilen yeni anlay›fl› test etmek

İnterdisipliner çalışma yöntemi

“‹nterdisiplinerlik karmafl›k ve genifl problemleri,konular› ve sorular› yeterince iyi inceleyebilmekiçin kullan›lan tek mevcut sistemdir. Son 10 y›lboyunca yaflanan en büyük ve en zor problemle-rin, karmafl›k ve sistemli oldu¤una tan›k oluyo-ruz. Disiplinler, dolay›s›yla bireysel bak›fl aç›lar›,bu karmafl›k problemlerin belli yönlerini göz ard›edebilir ve birden fazla bak›fl aç›s›na ise k›smiçözümler sunmaktan öteye gidemez. Sadece in-terdisiplinerlik tam ve kapsaml› bir çözüme ulafl-ma çabas›n› baflar›ya ulaflt›rabilir. Bu yüzden yüksek ö¤re-

nim kurumlar›, milletler, ö¤renciler ve vatandafl-lar olarak, interdisipliner çal›flmaya geçiflin karfl›-s›nda duramay›z. Akademide interdisiplinerlikfarkl› akademik disiplinleri bir araya getirir vebirbirlerini esneklefltirmelerini sa¤lar. Bunlar, iflve araflt›rma dünyas›nda uygulanmaya bafllar.Yani flöyle denilebilir: ‹nterdisiplinerlik akademikile gerçek dünya aras›nda bir köprü kurar yanigerçek dünyada ba¤lant›lar kurabilmek için inter-disiplinerli¤e ihtiyaç duyars›n›z. Üniversite d›fl›n-

daki kaynaklar bu çal›flmalara güçlü perspektifler katar.”

İnterdisipliner çalışmaya kimse direnemez Miami Üniversitesi Disiplinler Aras› Çal›flmalar Fakültesi / Profesör William H. Newell

Page 59: Bilgi Çağı Haziran 2008 Sayı 47

A

r-Ge’yi neden teflvik edece¤iz? Olay tümüyle

sosyo-ekonomik. Temeline inersek, olay›n kö-

keninde, ülke insan›n›n yaflam düzeyini art›r-

mak yat›yor. Daha iyi koflullarda yaflamak; bireyle-

rin bir k›s›m kiflisel gereksinmelerini rahatl›kla

karfl›layabilmeleri gibi do¤rudan yapacaklar› har-

camalar ile, onlara güvenli g›da, düzgün yollar,

güvenli ve temiz çevre, bak›ml› yaflam alanlar› sa¤-

lamak için dolayl› harcamalar›n yap›labilmesi an-

lam›na geliyor. K›saca, günümüz ekonomilerinde

daha iyi koflularda yaflamak için daha çok harcaya-

caks›n›z. Peki bu para nereden gelecek?

Bu paran›n gelebilece¤i birkaç yer var. Ana kay-

naklar: ülkede ortaya konulan katma de¤er, ülke-

nin özkaynaklar›n sat›fl› ve küresel finans kurum-

lar›ndan borçlanma. Özkaynaklar›n sat›fl›, e¤er

petrol denizi gibi bir zenginli¤in üzerinde oturmu-

yorsan›z, süreyle k›s›tl›. Buradan gelen paray›,

günlük gereksinmelere harcamak, evdeki hal›y› sa-

t›p gece çalg›l› gazinoda e¤lenceye gitmeye benzer.

teflvik, destek derken kufl gölü olmayal›m

Devlet, teflvik için ay›rd›€› para ile do€ru yere yat›r›m yapmaz,do€ru kurulufllar› desteklemez onlar›n do€ru alanlarda sonuçalmalar›n› sa€lamaz ise, bu paray› çar-çur etmifl olur. Teflviklereayr›lan kaynak bir nedenle daral›rsa da, bilgisayarc› deyifli ile “resetyer” bafla döneriz. Devletin, teflvikleri do€ru kurulufla ve do€ru iflleriçin odaklamas›, eldeki para ile en üst düzey yarar› sa€lamak içingerekli.

74

� Yeni düzenlemede, 2000 y›l›nda uygulanmas›

için çalmad›k kap› b›rakmad›€›m›z “Büyük Ar-Ge’lerin bulundu€u yerde teknopark teflviklerindenyararlanmas›” var, ama akl› ve düflünce gücü ileyola ç›kan mikro iflletmeye pek bir fley görünmüy-or.

� Deneyimler gösteriyor ki, ka€›t üzerinde teflvik

ayr›, uygulama ayr›. Uygulama, mükemmel birkural ile çok kötü ifller yapmay› da eksik gedik birkural ile çok iyi ifller yapmay› da mümkün k›l›yor.“Yap›sal reform” bafll›€› alt›nda yapmam›z› öner-di€i de€iflikliklere iliflkin kanunlar Meclis’tenç›kt›€›nda, AB bize “Uygulamay› görelim” diyebofl yere ayak sürümüyor?

� Hem say›ca ço€unlu€u oluflturan, hem de

sanayinin fena halde ihtiyac›n› duydu€u nitelikliifllere dönüflümü baflaracak olan KOB‹ için, yeniteflvik çerçevesinde “50’den fazla Ar-Ge’cibulunduran”lara tan›nan ayr›cal›klar›n hiç, amahiçbir anlam› yok.

Ali Akurgal *

* Akurgal Dan›flmanl›k CEO’su

Yeni Ar-Ge teflvik uygulamalar› ve mikro iflletmelermer c e k

Page 60: Bilgi Çağı Haziran 2008 Sayı 47

Bu paray› mutlaka ileride para getirecek yat›r›ma

ay›rmak gerek. Borç ise k›sa veya orta dönemde

geri ödemesi bafllayan bir sorun erteleme meka-

nizmas›. Üstelik sorunlar borç parayla ertelen-

dikçe, büyüyor. Ana kaynaklardan geriye, ortaya

konulan katma de¤er kal›yor. Bu, yaflam düzeyimi-

zin art›r›lmas›nda en do¤ru ve sa¤lam kaynak. Bu

nedenledir ki, siyasilerin, ülkeyi ne kadar iyi yö-

nettikleri, ne kadar ileri tafl›d›klar›, ortaya konu-

lan katma de¤erin yans›mas› olan Gayri Safi Milli

Has›la’n›n art›fl› ile ölçülüyor. Hani, 9. Kalk›nma

Plan›’n›n 2013’te 10 bin USD düzeyine ulaflaca¤›n›

hedefledi¤i kifli bafl›na düflen GSMH?

GSMH’n›n artmas› için bir tek formül var. Rahmet-

li Sak›p Sabanc›’n›n sözleri bunu çok aç›k dille an-

lat›yor: “Üreteceksiniz, üreteceksiniz, üreteceksi-

niz.”

Üretmek, üretebilmek, üretti¤ini satabilmek, ilk

bak›flta çeliflkili geliyor ama artan yaflam düzeyi

karfl›s›nda zora giriyor. GSMH’n›n artmas› demek,

iflsizlerin ifl bulmas›n›n, üreten ordusuna yeni in-

sanlar›n kat›lmas›n›n yan› s›ra, zaten çal›flmakta

olanlar›n daha fazla kazanmas› anlam›na da geli-

yor. Bu ek kazanç, ek maliyet olarak üretilen ma-

l›n sat›fl bedeline yans›yor ve artan yaflam düzeyi-

ne sahip çal›flanlar›n oluflturdu¤u firmalar ayn›

ürünü ayn› flekilde üretiyorlarsa, fiyat aç›s›ndan

rekabet edemez duruma düflüyorlar. Bu durumdan

ç›kman›n birçok yolu var. Bu seçenekler ve baflka-

lar› ülkemiz insanlar› taraf›ndan uyguland›.

• Çal›flanlar›n yaflam düzeyini düflürür, fiyat reka-

betini yakalars›n›z.Yaflam düzeyi yükselen çal›flan-

lar› iflten ç›kar›p, yerine yaflam düzeyi düflük, “va-

s›fs›z iflçi”leri ifle almak bir çözüm. Ama Tuzla Ter-

saneleri’nde yaflananlar, bu yaklafl›m›n eseri, bu

yöntemin geçerlili¤i düflünmeye de¤er.

• Çal›flanlar›n bir k›sm›n› iflten ç›kart›r, üretim

tekniklerini gelifltirir, kalan› ile ayn› miktar ifli ya-

par, fiyat rekabetini yakalars›n›z. Bir yandan ifl-

sizlik varken firmay› ayakta tutabilmek için yeni

iflsizler yaratmak, GSMH’ya toplamda ne kadar

katk›da bulunur, bu da tart›flmal›.

• A盤›n›z›, “kay›t d›fl› ekonomi” saflar›na geçerek

devlete ödemeyece¤iniz vergilerden kapat›r, fiyat

rekabetini yakalars›n›z. “Merdiven alt› üretim” di-

ye adland›r›lan ve uzun dönemde faydadan çok za-

rara yol açt›¤› çok iyi bilinen kay›t d›fl› çal›flma,

kurtulmaya çal›flt›¤›m›z bir yaklafl›m.

• Yapt›¤›n›z iflin önemini ileri sürüp zarar›n›za

devleti ortak etmek için destek (teflvik) istersiniz.

Bir dönem, sanayinin ve tar›m›n içine girdi¤i sar-

maldan kurtulmas› için kullan›lan “teflvik primi”

gene devletin zarara ortak olmas› mant›¤›na da-

yand›¤› için uzun süre kullan›lamayacak bir yön-

tem.

• Yapt›¤›n›z ürünü terk eder, daha yüksek yaflam

düzeyi olan çal›flanlar taraf›ndan yap›lsa bile fi-

yat rekabeti yakalayabilecek “nitelikli ifller”e yö-

nelirsiniz. Geriye, tek uzun erimli ve aya¤› yere

sa¤lam basan yöntem kal›yor, yapt›¤›n›z ürünü de-

¤ifltirmek, nitelikli ifllere dönüflümü baflarmak. ‹fl-

te yeni kurallar, önceden beri hedefi bu dönüflümü

sa¤lamak olan ArGe teflviklerini daha etkin k›lma-

y› amaçl›yor.

Demek ki, ArGe teflviklerini, ülkenin sanayisini “ni-

telikli ifllere” yöneltip, bu yolla rekabet gücünü

art›rmak, istihdam› korumak ve art›rmak, sanayi-

nin GSMH’ya daha fazla katk›da bulunmak için ve-

riyoruz.

Türkiye’de KOB‹ gerçe¤i

Türk sanayisinde, daha ilk 500’ün içinde KOB‹’ler

yer al›yor. Gerçi, toplam katma de¤erin önemli

k›sm› büyük flirketler taraf›ndan ortaya konulu-

yor ama, onlar da alt yüklenici veya ara mal› sa¤-

lay›c› olarak daha küçük flirketleri kullan›yorlar.

‹stanbul Sanayi Odas›’na kay›tl› flirketlerin say›ca

çok büyük k›sm› KOB‹. Geleneksel, üretim atölyesi

mant›¤› ile çal›flan KOB‹’lerin aras›nda, küresel-

75

Page 61: Bilgi Çağı Haziran 2008 Sayı 47

leflme dalgas› ile yeni bir k›s›m mikro iflletmeler

de görülmeye baflland›. Bunlar, Ar-Ge’si kapat›lan,

da¤›lan veya küçülen büyük flirketlerde nitelikli

ifller yapmakta olan insanlar›n, uzmanl›k alanla-

r›nda küçük gruplar oluflturmas›yla ortaya ç›kt›.

Nüfuslar› 3-10 kifli aras›nda de¤ifliyor. Ço¤u, tek

bir alanda uzman.Bu nedenle hiçbiri tek bafl›na

ürün tasarlayam›yor, üretemiyor. Üretim yapabi-

len her boyutta iflletmenin, o dönüflümü baflarma-

s›n› sa¤layacak yetenek, buralarda da¤›t›k ve fa-

kat kopuk bir biçimde duruyor.

Kiflisel anlay›fl›ma göre, bulufl (icat) bireysel bir

eylemdir. Bir grup insan› bir araya koysan›z, ayn›

konuda çal›flsalar, ortaya bir bulufl, bir yenilik

ç›ksa, o bulufl, birden fazla insan taraf›ndan ayn›

anda elde edilmez. Sonuçta birlikte çal›flanlardan

biri buluflu yapar. Di¤erleri onu o buluflu yapmaya

yöneltmifl, destek olmufllard›r. T›pk›, bir futbol

karfl›laflmas›nda gol atmak gibi. Bulufl yapacak ki-

flinin etraf›nda ona uygun ortam› oluflturacak ki-

flilerin de çok say›da olmas› gerekmiyor. Türki-

ye’deki ilgi alanlar›nda bu say› da 3-10 kifli aras›.

Sanayinin GSMH art›fl›na ayak uydurarak daha ni-

telikli ifl alanlar›na yönelmesi için kilit rol alacak

yetkinlikler, örgütlenmemifl olduklar› için, b›ra-

k›n sanayiye dönüflüm sa¤layacak tasar›mlar yap-

may›, kendileri yaflam savafl› veriyorlar. O zaman

bu mikro iflletmelerin harekete geçirilmesi, proje

baz›nda bir araya gelerek belli bir nitelikli tasar›-

m› ortaya ç›karmalar› ve bunu atölye düzeninde

çal›flan KOB‹’ler eliyle üretime sokmalar› iyi bir

model olabilir. Bu yaz›n›n konusu de¤il, ama mo-

del çal›fl›yor. Peki, Ar-Ge teflviklerinin yeni düzen-

lemesinde bu veya benzer bir modele özel bir a¤›r-

l›k verip KOB‹’lerin kabuklar›n› k›rarak nitelikli

ifllere el atabilmelerini sa¤layacak bir düzenleme

var m›? Uygulamada buna odaklanmazsan›z, yeni

düzenlemede, proje baz›nda örgütlenerek Ar-Ge

yapmak için özendirici bir önlem göremedim. Yeni

düzenlemede, 2000 y›l›nda uygulanmas› için çalma-

d›k kap› b›rakmad›¤›m›z “Büyük Ar-Ge’lerin bulun-

du¤u yerde teknopark teflviklerinden yararlanma-

s›” var, ama akl› ve düflünce gücü ile yola ç›kan

mikro iflletmeye pek bir fley görünmüyor.

Ürüne dönüfltürdü¤ü bulufllar› ile, Bilgi Ça¤›’na

yak›n zamanda konuk olan Süleyman Cincino¤lu,

kabu¤unu k›rmaya çal›flan KOB‹’lerden birinin sâ-

hibi. Sentetik elmas içeren kesiciler üretiyor. Ken-

di patenti ile. Bu kesicilerde, elmas, ço¤unlukla

bir metal içerisine serbest bir flekilde gömülür.

Kesme s›ras›nda elmas›n metalden d›flar› uzanan

k›sm›, kesme ifllemini yerine getirir. Ancak, elmas

parçac›¤›n›n etraf›ndaki metal biraz afl›n›nca, el-

mas kurtulur, uçar gider; kesici b›çak afl›n›r. Sü-

leyman Bey, elmas›n metal ile kaynaflmas›n›, tek

bir yüzü ile bile metale tutunabilmesini sa¤laya-

cak bir yöntem düflünmüfl, bunu uygulamaya geçir-

mek için de bir üniversite hocas›ndan bilimsel des-

tek istemifl. Projesini de yazm›fl destek için baflvur-

mufl. Patentini de alm›fl. Proje neredeyse bitiyor,

b›rak›n deste¤i, b›rak›n destekleme karar›n›, daha

hakem atamas› bile yap›lmam›fl. Beni aray›p “H›z-

land›rabilir misin?” diye sordu.

Yönetmeli¤i yeni ç›kt›¤›nda “teflvik avans›” için ilk

baflvuru benim önderli¤imde yürüyen bir çal›flma

için yap›lm›flt›. Bir y›l kadar sonra proje bitmifl,

76

Çal›flanlar›n yaflam düzeyini düflürür, fiyatrekabetini yakalars›n›z. Yaflam düzeyi yükselen çal›flanlar› iflten ç›kar›p, yerineyaflam düzeyi düflük, "vas›fs›z iflçi"leri iflealmak bir çözüm. Ama Tuzla Tersaneleri'ndeyaflananlar, bu yaklafl›m›n eseri, bu yöntemingeçerlili¤i düflünmeye de¤er.

makale

Page 62: Bilgi Çağı Haziran 2008 Sayı 47

ürün üretime girmifl, normal TEYDEB teflvik ödeme-

si yap›lm›fl ama avans için tüm irdelememize karfl›-

l›k geri dönen olmam›flt›. Deneyimler gösteriyor

ki, ka¤›t üzerinde teflvik ayr›, uygulama ayr›. Uygu-

lama, mükemmel bir kural ile çok kötü ifller yap-

may› da eksik gedik bir kural ile çok iyi ifller yap-

may› da mümkün k›l›yor. “Yap›sal reform” bafll›¤›

alt›nda yapmam›z› önerdi¤i de¤iflikliklere iliflkin

kanunlar Meclis’ten ç›kt›¤›nda, AB bize “Uygula-

may› görelim” diye bofl yere ayak sürümüyor?

Baflvuru sonuçlanana kadar KOB‹ bat›yor

KOB‹’lerin tek iste¤i, teflvik baflvurular›n›n çabuk

sonuçland›r›lmas›. Tüm varl›¤› bir sanayi bölge-

sinde basit bir atölye, belki bir mühendis, birkaç

usta bafl›, 5-10 iflçiden ibaret olan benzer iflletme-

ler, 300-500 bin liral›k da olsa, bir projeyi kendi

özkaynaklar› ile yürütemiyorlar. Ar-Ge teflvi¤i, ifl

bittikten sonra Ar-Ge ödülü fleklinde ödenece¤i

vakit, büyük olas›l›kla o iflletme batm›fl veya mali

ç›kmaza girmifl oluyor. Bu tür örnekleri görenler

de ne Ar-Ge yapmaya ne de Ar-Ge teflvi¤i için yorul-

maya kendilerinde bir istek bulamaz oluyorlar.

Hem say›ca ço¤unlu¤u oluflturan, hem de sanayi-

nin fena halde ihtiyac›n› duydu¤u nitelikli ifllere

dönüflümü baflaracak olan KOB‹ için, yeni teflvik

çerçevesinde “50’den fazla Ar-Ge’ci bulundu-

ran”lara tan›nan ayr›cal›klar›n hiç, ama hiçbir an-

lam› yok. Ele ald›¤›m mikro iflletmelerin, ço¤un-

lukla sahibi olan bir “beyin”leri var. Destek bafl-

vurusunu da o kifli yaz›yor, buluflu da o kifli yap›-

yor, günlük üretimi de o planl›yor, sipariflleri al›-

yor, tahsilat› ve nakit ak›fl›n› planl›yor. Yeni uygu-

lamayla baflvuru fleklinin de¤iflmesi, en çok bu ki-

flilerin “olmayan vakitler”inin daha bir harcanma-

s› anlam›na geliyor. Bu insanlar, bir de yeni yön-

temleri ö¤renecekler. En yüksek sesle flikayet de

bu konuda yükseliyor.

Tabii, bir de madalyonun öbür yüzüne bakmak ge-

rek. Devlet, teflvik için ay›rd›¤› para ile do¤ru yere

yat›r›m yapmaz, do¤ru kurulufllar› desteklemez

onlar›n do¤ru alanlarda sonuç almalar›n› sa¤la-

maz ise, bu paray› çar-çur etmifl olur. Teflviklere

ayr›lan kaynak bir nedenle daral›rsa da, bilgisa-

yarc› deyifli ile “reset yer” bafla döneriz. Devletin,

teflvikleri do¤ru kurulufla ve do¤ru ifller için

odaklamas›, eldeki para ile en üst düzey yarar›

sa¤lamak için gerekli. Peki, bu odaklamada seçici

olarak kimler yer al›yor? ‹stisnas› yoksa, tümüyle

akademisyenler. Bir buluflun, ne flekilde bir ürüne

dönüfltürülürse en iyi ticari sonucu verece¤i ko-

nusunda hakemler aras›nda yer alacak, belki izle-

yici olarak projeyi izleyip etkileyecek sanayi men-

suplar›na çok ihtiyaç oldu¤unu görüyorum. Böyle

bir de¤erlendirme komisyonu, özellikle patentini

koltu¤unun alt›na k›st›r›p baflvurusunu yapm›fl

bir mikro iflletmeye belli bir avans› hemen ödeyebi-

lirse, gerçek yenilikçili¤in önü aç›lm›fl olur.

Önerim, mesle¤inde sayg›n konuma gelmifl sanayi

kökenli insanlar› da de¤erlendirme ve (yönlendir-

melerine de izin vererek) izleme konusunda devre-

ye almak. H›zl› bir ön ödeme mekanizmas› kurarak

burada baflvuru dosyas›n› olabildi¤ince küçültmek

ve sözlü anlat›m/de¤erlendirme yapma olana¤›

sa¤lamak. Bunlar, kanun ve yönetmelik ötesinde,

uygulaman›n parçalar›.

77

KOB‹'lerin tek iste¤i, teflvik baflvurular›n›nçabuk sonuçland›r›lmas›. Tüm varl›¤› bir

sanayi bölgesinde basit bir atölye, belki birmühendis, birkaç usta bafl›, 5-10 iflçiden

ibaret olan benzer iflletmeler, 300-500 binliral›k da olsa, bir projeyi kendi özkaynaklar›ile yürütemiyorlar. Ar-Ge teflvi¤i, ifl bittiktensonra Ar-Ge ödülü fleklinde ödenece¤i vakit,

büyük olas›l›kla o iflletme batm›fl veya maliç›kmaza girmifl oluyor.

Page 63: Bilgi Çağı Haziran 2008 Sayı 47

araflt›rma altyap›lar› birbirine ba¤lan›yor

78

Araflt›rma altyap›lar› bilim veteknolojinin geliflmesi vearaflt›rma faaliyetlerinin daha

kolay yürütülmesi için araflt›rmac›larabüyük olanaklar sa¤l›yor. Bu altyap›larbilimsel donan›mlar, koleksiyon, arflivgibi bilgi temelli kaynaklar, flebeke, a¤,yaz›l›m gibi bilgi ve iletiflim teknoloji-lerine dayanan altyap›lar ya da bilimselmükemmelli¤e ulafl›m› sa¤layacak di¤erkaynaklar› içeriyor. Bu kaynaklar›ndaha iyi kullan›lmas›, var olanaltyap›lar›n gelifltirilmesi, geniflletilmesive yeni altyap›lar›n oluflturulmas›Avrupa’n›n bilim ve teknoloji hede-flerinden bir tanesi. AB bu amaçlar›gerçeklefltirmek üzere yap›lançal›flmalara 7. Çerçeve Program› ile malidestek sa¤l›yor.

AB bilim ve teknolojinin her alan›ndaAvrupa’da ihtiyaç duyulan araflt›rmaaltyap›lar›n›n oluflturulmas› ve sanayininbilgi birikimi ve teknolojik yeterlili¤iniart›rmas›n› hedefliyor. Araflt›rmaaltyap›s›, laboratuvar, araflt›rma merkeziolarak tek bir yerde kurulabilece¤i gibibirçok ülkeyi kapsayacak flekilde bir a¤halinde kurulabiliyor.

e-iletişim ağları için projeler bekleniyor

AB, 6 May›s 2008’de Avrupa’da bilim veteknolojinin gelifltirilmesi için bilgi veiletiflim teknolojilerine dayanan elek-tronik araflt›rma altyap›lar›n›n gelifltir-ilmesi ve AB’deki araflt›rma topluluk-lar›n›n bu altyap›lara ulafl›m›n› sa¤laya-cak projelere yönelik bir proje teklif

ça¤r›s› yay›nlad›. Bu alan alt›ndadesteklenecek konulardan biri Avrupaçap›nda GEANT olarak adland›r›lanyüksek kapasiteli ve yüksek perfor-mansl› iletiflim a¤lar›n›n kurulmas›. Bu a¤lar›n gelifltirilmesi ile teknikaraflt›rma faaliyetlerinin geliflmesi veulusal araflt›rma ve e¤itim a¤lar›n›n bir-birine ba¤lanarak, Avrupa’n›n küreselaraflt›rma a¤›n›n merkezi olmas› hedef-leniyor. Bu alanda AB taraf›ndandesteklenecek projelerin Avrupaçap›nda elektronik iletiflim a¤lar›n›ngelifltirilmesine ve Avrupa’dakiaraflt›rmac›lar›n bu a¤lara eriflimininsa¤lanarak, bilim ve teknolojikçal›flmalarda araflt›rmac›lar aras›ndaeflitli¤in sa¤lanmas›na yönelik olmas›bekleniyor. Bu amaca yönelikhaz›rlanan projelere verilecek destekmiktar› 93 milyon Euro, ancak kesinbütçe miktar› Avrupa Komisyonutaraf›ndan aç›klanacak.

Bilimde sayısal veri altyapılarına geçiliyor

AB’nin fon sa¤layaca¤› di¤er bir konuise bilimsel veri altyap›lar›n›n gelifltir-

ilmesine yönelik. AB bu alandaki pro-jelere fon sa¤layarak Avrupa’da çokdisiplinli bir bilimsel veri altyap›s›n›noluflmas› ve bu altyap›lar›n e-sa¤l›k, e-ö¤renme gibi alanlardaki tümaraflt›rmac›lara aç›lmas›n› hedefliyor. Bualanda sunulacak projelerdearaflt›rmada say›sal içeri¤in kullan›lmas›ve bilimsel ve teknolojik bilgi biriki-minin gelifltirilmesi ve da¤›t›lmas›n›h›zland›racak projeler desteklenecek.Say›sal formdaki kaynaklar›n artmas›bilimde bas›l› yay›nlardan say›salaltyap›lara geçmeyi gerektiriyor.Oluflturulacak veri altyap›lar› sayesindearaflt›rmac›lar kurum, ulus ve toplulukhavuzlar›nda depolanan verileraras›ndan anlaml› verilerin seçipç›kar›lmas›n› sa¤layacak. Bu alanda ve-rilen hizmetlerle veri depolama,arflivleme, eriflim, de¤iflim, koruma,yorumlama için standart mekanizmalaroluflturuluyor. Bu alanda haz›rlananprojeler ile say›sal havuzlar›n karfl›l›kl›çal›flmas› ve e-altyap›lar ile sinerjioluflturulmas› sa¤lanacak. Bu alandahaz›rlanan projelere verilecek toplamdestek miktar› 20 milyon Euro. �

f›rsatlar

Araflt›rma altyap›lar›n›n gelifltirilmesine yönelik haz›rlanan projelerin AvrupaKomisyonu’na sunulmas› için son baflvuru tarihi 11 Eylül 2008. Proje konular› veproje haz›rlama ve baflvuru ile ilgili detayl› bilgiye afla¤›daki adrestenulaflabilirsiniz.

http://cordis.europa.eu/fp7/dc/index.cfm?fuseaction=usersite.FP7DetailsCallPage&CALL_ID=122

11 Eylül’e kadar başvurun

AB taraf›ndan yap›lan yeni bir proje ça¤r›s› ile Avrupa çap›nda GEANT olarak adland›r›lanyüksek kapasiteli ve yüksek performansl› iletiflim a¤lar›n›n kurulmas› amaçlan›yor. Bua¤lar›n gelifltirilmesi ile teknik araflt›rma faaliyetlerinin geliflmesi ve ulusal araflt›rma vee¤itim a¤lar›n›n birbirine ba¤lanarak, Avrupa’n›n küresel araflt›rma a¤›n›n merkezi olmas›hedefleniyor.

Page 64: Bilgi Çağı Haziran 2008 Sayı 47

80

f›rsatlar

“Software Security Services” isimli bir‹ngiliz firmas›, çözümlerini sunabilece¤ifirmalar› bulabilecek ve bu hizmetleritan›t›p arac› kurum gibi çal›flabilecek iflortaklar› ar›yor. Firma biyoteknoloji/bi-yokimya alan›nda yaz›l›m ve bilgisayarhizmetleri konusunda uzman ve ileriteknoloji çözümlerine sahip.

Bir ‹sveç firmas› bak›m merkezleri vehastaneler için hasta bak›m yataklar›üretiyor. Firma hasta bak›m merkezlerive hastanelerle ba¤lant›s› olan ve buhasta yataklar›n›n sat›fl›yla ilgilenecekdistribütör ar›yor.

Bir Frans›z fir-mas› hava-s›v›birleflimi için ge-rekli filtre orta-m›n›n test edil-mesi için teknikortak ar›yor. Ortak, filtre ortam›n› testedebilecek tüm ekipman ve bilgi biriki-mine sahip olmal›, bu sayede güvenilirtest metotlar› gelifltirerek endüstriyelalandaki kullan›m koflullar›yla birebir ay-n› koflullarda, yenilenebilir ve tekrarlana-bilir testler uygulayabilmeli. Firma, iflbir-li¤i için üniversiteler, laboratuvarlar, tek-noloji merkezleri ya da KOB‹’ler ar›yor.

Filtre ortam›n›n test edilmesi ve nitelendirilmesi

Bir ‹ngiliz firma-s› yüksek oran-da konfigüras-yonu yap›labi-len ürünler içinofis ve ifl süreç

ak›fl›n› otomatiklefltirecek web tabanl›ürün konfigürasyon tan›mlay›c›s› öneri-yor. Amerika’da uzun süredir kullan›lanbu sistem sayesinde ifllem süresini bü-yük oranda düflürmek mümkün oldu¤ugibi 18 ay içinde yat›r›m maliyetininyüzde 100’ü geri kazan›labiliyor. Firmaifl sistemleri konusunda yaz›l›m sunanortaklar ar›yor.

Network sensör-lerine dayanangüvenlik sistem-leri gelifltiren veyap›sal risklerinbelirlenmesi ve

kontrol edilmesi konusunda uzmanlafl-m›fl olan bir Frans›z firmas›, inflaat,ekipman sahalar› ve tarihi binalar ala-n›nda hizmet veriyor. Firma bu teknolo-jiyi hedeflenen pazarda tan›tabilecek,sensörlerin montaj›, a盤a ç›kan verile-rin incelenip raporlanmas› aflamalar›ndahizmet verebilecek ve takibini yapacakifl ortaklar› ar›yor.

Web tabanl› ürün konfigürasyonu

Biyoteknoloji yaz›l›m›

Hasta yataklar›

e-mail ve içerik güvenli¤i sistemleri ko-nusunda uzmanlaflm›fl ve network gü-venli¤inde lider olan ‹srailli bir firma,network güvenlik ürünlerini farkl› ülke-lerde pazarlayabilecek distribütörler vesat›fl firmalar›yla iflbirli¤i yapmak istiyor.

e-mail güvenli¤i

Slovak dan›fl-manl›k firmas›,Do¤u Avrupabölgesinde g›-da alan›nda iflyapmak isteyen

ya da ürünlerini bu bölgelerde pazarla-mak isteyen firmalara hizmet veriyor.Hizmet aral›¤› sat›fl organizasyonu kur-maktan bafllay›p, depolama, da¤›t›mkanallar›n›n oluflturulmas› ve tüketiciaraflt›rmalar›ndan yerli firmalarla yap›la-cak pazarl›klara kadar genifl bir yelpa-zeyi kaps›yor.

G›da dan›flmanl›¤›

Yap›sal risklerin kontrolü

F›rsatlar hakk›nda daha genifl bilgi içinafla¤›daki adreslere baflvurabilirsiniz.

Ege ÜniversitesiEge Bilgi ve Yenilik MerkeziEBIC-EGE Elif KAYRAN

Adres: Ege Üniversitesi Kam.EBILTEM Binas› Bornova ‹zmir TR-35100 ‹zmir

Telefon: 0 232 343 4400 -150

Bir ‹talyan üni-versitesi vib-rasyon verileri-ni toplamakiçin k›sacaSLDV (ScannerLazer Doppler Vibrometre) olarak ad-land›r›lm›fl yeni bir teknoloji gelifltirdi.LDV teknolojisine dayanan vibrometre-ler anl›k lazer ›fl›nlar›yla parçalar›n sü-perfisyal h›zlar›n› ölçme yetene¤ine sa-hip. Üniversite, ortak yat›r›m, lisans vefinansal anlaflma yapabilece¤i firmalarar›yor.

Battaniye, yatak örtüsü ve yatak tak›m-lar› üreten bir ‹sveç firmas› kaflmir, me-rino ve deve tüyü tedarikçileri ar›yor.

Doppler Vibrometre

Kaflmir tedarikçileri