8
SİNOP ÜNİVERSİTESİ MAHMUT KEFEVİ İSLAMİ İLİMLER UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ ULUSLARARASI GEÇMİŞTEN GÜNÜMÜZE SİNOP’TA TÜRK-İSLAM KÜLTÜRÜ SEMPOZYUMU BİLDİRİLER KİTABI CİLT-I International Symposium on Turkish-Islamic Culture in Sinop from Past to Present Proceedings Book Volume-I 5-7 Ekim / October 2018 Sinop / TÜRKİYE Sinop Üniversitesinin 22. Bilimsel Yayınıdır. ISBN 978-605-88024-7-6

BİLDİRİLER KİTABI CİLT-I - isamveri.orgisamveri.org/pdfdrg/G00473/2018/2018_AKALINI.pdfULUSLARARASI GEÇMİŞTEN GÜNÜMÜZE SİNOP’TA TÜRK-İSLAM KÜLTÜRÜ SEMPOZYUMU BİLDİRİLER

  • Upload
    others

  • View
    6

  • Download
    0

Embed Size (px)

Citation preview

Page 1: BİLDİRİLER KİTABI CİLT-I - isamveri.orgisamveri.org/pdfdrg/G00473/2018/2018_AKALINI.pdfULUSLARARASI GEÇMİŞTEN GÜNÜMÜZE SİNOP’TA TÜRK-İSLAM KÜLTÜRÜ SEMPOZYUMU BİLDİRİLER

SİNOP ÜNİVERSİTESİ

MAHMUT KEFEVİ İSLAMİ İLİMLER

UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ

ULUSLARARASI

GEÇMİŞTEN GÜNÜMÜZE

SİNOP’TA TÜRK-İSLAM KÜLTÜRÜ

SEMPOZYUMU

BİLDİRİLER KİTABI

CİLT-I

International Symposium on Turkish-Islamic Culture

in Sinop from Past to Present

Proceedings Book

Volume-I

5-7 Ekim / October 2018

Sinop / TÜRKİYE

Sinop Üniversitesinin 22. Bilimsel Yayınıdır.

ISBN 978-605-88024-7-6

Page 2: BİLDİRİLER KİTABI CİLT-I - isamveri.orgisamveri.org/pdfdrg/G00473/2018/2018_AKALINI.pdfULUSLARARASI GEÇMİŞTEN GÜNÜMÜZE SİNOP’TA TÜRK-İSLAM KÜLTÜRÜ SEMPOZYUMU BİLDİRİLER

ULUSLARARASI

GEÇMİŞTEN GÜNÜMÜZE

SİNOP’TA TÜRK-İSLAM KÜLTÜRÜ SEMPOZYUMU

BİLDİRİLER KİTABI

CİLT-I

International Symposium on Turkish-Islamic Culture

in Sinop from Past to Present

Proceedings Book

Volume-I

ISBN 978-605-88024-7-6

Sinop Üniversitesi Adına Sahibi Owner on behalf of Sinop University

Prof. Dr. Nihat DALGIN

RektörRector

Editörler | Editors

Dr. Öğr. Üyesi Cüneyd AYDIN

Dr. Öğr. Üyesi Emrah DİNDİ

Dr. Öğr. Üyesi Doğan FIRINCI

Editör Yardımcıları | Editorial Assistants

Arş. Gör. Muhammet KARAAĞAÇ- Arş. Gör. İbrahim TOPRAK

Baskı/Printing

Şimal Ajans / Camikebir Mah. Karantina Sk. No:7/B Sinop

Sertifika No: 21439

Baskı Yeri ve Tarihi / Publication Place and Date

Sinop, Aralık / December 2018

Uluslarası Geçmişten Günümüze Sinop’ta Türk-İslam Kültürü Sempozyumu Bildiriler Kitabı

Sinop Üniversitesinin bilimsel bir yayınıdır. Kitapta yayımlanan yazıların her türlü içerik sorum-

luluğu yazara aittir. Yazılar, yayıncı kuruluşun izni olmadan kısmen veya tamamen bir başka

yerde yayımlanamaz.

İletişim | Communication

Korucuk Köyü Trafo Mahallesi No: 36 57000 | SİNOP | TÜRKİYE

Tel: +90 (368) 2715757-58-59-60 | Faks: +90 (368) 2715763| web: http://turkislamsemp.sinop.edu.tr/

Page 3: BİLDİRİLER KİTABI CİLT-I - isamveri.orgisamveri.org/pdfdrg/G00473/2018/2018_AKALINI.pdfULUSLARARASI GEÇMİŞTEN GÜNÜMÜZE SİNOP’TA TÜRK-İSLAM KÜLTÜRÜ SEMPOZYUMU BİLDİRİLER

Uluslararası Geçmişten Günümüze Sinop’ta Türk-İslam Kültürü Sempozyumu / 5-7 Ekim 2018

513

SİNOP PERVANEOĞULLARI BEYLİĞİ DÖNEMİ SÛFÎLERİNDEN

MÜEYYİDÜDDİN EL-CENDÎ’NİN (691/1292) ÖRNEK İNSAN ANLAYIŞI

İsa AKALIN

Öz

Türk – İslâm düşünce tarihinde örnek insan ve güzel ahlâk anlayışı, Kur’ân-ı Kerîm âyetleri ve Hz. Pey-

gamber’in (sav) hadîsleri çerçevesinde ortaya konmuştur. Kur’ân-ı Kerîm’de Hz. Peygamber’in örnek insan

oluşu ve güzel ahlâkı “üsve-i hasene” “en güzel bir örnek” olarak betimlenmekte; Hz. Peygamber’in “ben

güzel ahlâkı tamamlamak için gönderildim” hadîsi de bunu vurgulamaktadır. Muhyiddin İbnü’l-Arabî’nin

(638/1240) ve Sadreddin Konevî’nin (673/1274) önderliğini yaptıkları ve tasavvuf tarihinde Ekberîlik ola-

rak adlandırılan meşrebin önemi bir diğer ismi, aynı zamanda Fusûsu’l-Hikem’in ilk şârihi olan, Ebû Ab-

dillâh Müeyyidüddîn b. Mahmûd b. Sâid el-Cendî’dir (691/1292). Türkistan’ın Cend şehrinde doğan el-

Cendî, seyru sülûkünü Sadreddin Konevî’nin yanında tamamladıktan sonra Bağdat’a, ardından Pervâneo-

ğulları’nın hâkimiyeti altında bulunan Sinop’a gelmiş ve Nefhatü’r-rûh, adlı eserini burada Farsça olarak

kaleme almıştır. Müeyyidüddîn el-Cendî’nin, Hz. Peygamber’in (sav) Sünnet’ine / hadîslerine bakış açısını

Nefhatü’r-Rûh adlı eserinde açıkça görmek mümkündür. el-Cendî, Nefhatü’r-Rûh’ta konuları âyet ve

hadîslerle izah etmiştir. el-Cendî, istişhâd için kullandığı hadîsleri senedsiz olarak ve kaynaklarına işaret

etmeksizin vermektedir. el-Cendî, Nefhatü’r-Rûh’ta tasavvufun temel meselelerinin ardından iyi ve kötü

davranışlar, iyi ve kötü ahlâkî özellikler, kalp dil ve diğer vücut organlarının görevlerini, insanın olgun-

laşma sürecini ele almış ve özlü nasihat ve tavsiyelerde bulunmuştur.

Anahtar Kelimeler: el-Cendî, Nefhatü’r-Rûh, Sinop, Pervâneoğulları, Örnek insan, Güzel ahlâk.

The Period of the Sinop Pervaneogullari Seigniory from the Sufis

who al-Cendî’s the Sample of Human Understanding

Abstract

In the history of Turkish - Islamic thought, exemplary human and good moral understanding is revealed

within Qur'anic verses and the hadiths of the Prophet (pboh). In the Qur'an The Prophet's (pboh) exemplary

human and his good morality ”üsve-i hasene“ are depicted as the most good example. The Prophet's (pboh)

I was sent to complete good morals, the hadith also emphasizes this. Al-Cendî was born in Türkistan. He

had come to Bağdat after complete his education beside Sadreddin Konevî. After than, he had come to

Sinop that Pervâneoğulları under the domination and he wrote Nefhatü’r-rûh in Persian here. Ebû Abdillâh

Mueyyidüddîn b. Mahmûd b. Sâid al-Cendî (695/1296) was an important other name who Muhyiddin Ibn

al-Arabi (638/1240) and Sadreddin Konevi (673/1274) were the leader of called Ekberism at the history of

Sufism, was also the first commentator of Fusûs al-Hikem. It is possible to see clearly the point of view of

Müeyyiduddin al-Cendi, who completed his special training of a religious order (seyrü sülük) in the side of

his sheikh Sadreddin Konevî, to the sunnah / hadiths of the Prophet (pbuh) in his book Nefha al-Rûh. Al-

Cendî had explained subjects with verses and hadiths in his book Nefhatü'r-Rûh. Al-Cendi gives the hadiths

he has used for counting evidence without mentioning his resources and without sened. Al-Cendî, after the

Dr. Öğr. Üyesi, Akdeniz Üniversitesi, İlahiyat Fakültesi, [email protected]

Page 4: BİLDİRİLER KİTABI CİLT-I - isamveri.orgisamveri.org/pdfdrg/G00473/2018/2018_AKALINI.pdfULUSLARARASI GEÇMİŞTEN GÜNÜMÜZE SİNOP’TA TÜRK-İSLAM KÜLTÜRÜ SEMPOZYUMU BİLDİRİLER

International Symposium on Turkish-Islamic Culture in Sinop from Past to Present / 5-7 October 2018

514

basic issues of Sufism in Nefhatü’r-Rûh, dealt with good and bad behavior, good and bad moral characte-

ristics, the functions of the heart tongue and other body organs, the maturation process of the human body

and gave concise advice and advice.

Keywords: el-Cendî, Nefhatü’r-Rûh, Sinop, Pervâneoğulları, Sample human, Nice morality.

Giriş

Kur’ân-ı Kerîm’de Hz. Peygamber’in örnek insan oluşu ve güzel ahlâkı “üsve-i hasene”

“en güzel bir örnek” olarak betimlenmektedir: “And olsun, Allah'ın Resûlü’nde sizin için; Allah'a

ve ahiret gününe kavuşmayı uman, Allah'ı çok zikreden kimseler için güzel bir örnek vardır.1”

“Ve sen elbette yüce bir ahlâk üzeresin.2” Hz. Peygamber’in (sav); “Ben güzel ahlâkı tamamla-

mak için gönderildim3” hadîsi de bunu vurgulamaktadır.

Türk – İslâm düşünce tarihinde örnek insan ve güzel ahlâk anlayışı, Kur’ân-ı Kerîm âyet-

leri ve Hz. Peygamber’in (sav) hadîsleri çerçevesinde ortaya konmuş olmakla beraber, özellikle

tasavvufun önemli meselelerinden biri olarak incelendiği görülmektedir. Tasavvuf tarihinin

önemli konularından olan insân-ı kâmil anlayışı, varlık ve bilgi problemleriyle ilgisi yanında dinî

ve ahlâkî boyutları da bulunan derin fikrî çaba ve ruhî tecrübenin ürünü olarak ortaya çıkmıştır.

İnsân-ı kâmil kavramı tasavvuf literatürüne Muhyiddin İbnü’l-Arabî tarafından yerleştirilmiştir.4

İbnü’l-Arabî çizgisinde gelişen tasavvufî gelenekteki muhtevasıyla insân-ı kâmil düşün-

cesini doğrudan Kur’an’dan çıkarmak mümkün olmasa da bazı âyetlerin insân-ı kâmil düşüncesi

istikametinde yorumlanabileceği ve yorumlanageldiği görülmektedir:

Kur’an’da Âdem’in “halifelik” mevkiine sahip olduğu5, benî Âdem’in mükerrem kılın-

dığı6; insanın “ahsen-i takvîm” üzere yaratıldığı7, göklerde ve yerde olan her şeyin insanın emrine

verildiği8, kendisine esmânın/varlıkların isim ve özelliklerinin öğretildiği9 ve insanın emaneti

yüklendiği10 ifade edilmektedir.

1. İnsân-ı Kâmil

İnsân-ı kâmil Hak ile halk arasında bir köprü vazifesi görür. Gerçek insân-ı kâmil olan

Hz. Peygamber ile onun vârisi olan insân-ı kâmilin bir özelliği de Allah’ın ahlâkıyla ahlâklanmış

olması bakımından ahlâkî kemale sahip bulunmasıdır. İnsân-ı kâmil şeriat, tarikat, hakikat ve

mârifet itibariyle tam ve ergin olan kişidir. Kâmil insanın sözleri doğru, işleri iyi, ahlâkı güzeldir,

mârifet sahibidir, yani eşyayı ve ondaki hikmetleri gereği gibi bilir.

İnsân-ı kâmilin bir başka fonksiyonu da ilâhî varlık için en büyük şahit ve delil olmasıdır.

Bu delil öteki bütün delillerden daha güçlüdür; çünkü ilâhî isim ve sıfatlar hiçbir varlıkta insân-ı

1 Ahzâb 33/21. 2 Kalem 68/4. 3 Muvatta, hüsnü’l-hulk 1. 4 Mehmet Aydın, “insan-ı kâmil”, DİA, 22/330-331, İstanbul, TDV Yayınları, 2000. 5 Bakara 2/30. 6 İsrâ 17/70. 7 Tîn 95/4. 8 Câsiye 45/13. 9 Bakara 2/31. 10 Ahzâb 33/72.

Page 5: BİLDİRİLER KİTABI CİLT-I - isamveri.orgisamveri.org/pdfdrg/G00473/2018/2018_AKALINI.pdfULUSLARARASI GEÇMİŞTEN GÜNÜMÜZE SİNOP’TA TÜRK-İSLAM KÜLTÜRÜ SEMPOZYUMU BİLDİRİLER

Uluslararası Geçmişten Günümüze Sinop’ta Türk-İslam Kültürü Sempozyumu / 5-7 Ekim 2018

515

kâmilde olduğu kadar parlak bir şekilde görünmez. O Allah isminin mazharı, yaratılışın gayesi ve

Allah’ın halifesidir.11

2. Müeyyidüddîn el-Cendî

Muhyiddin İbnü’l-Arabî’nin (638/1240) ve Sadreddin Konevî’nin (673/1274) önderliğini

yaptıkları ve tasavvuf tarihinde Ekberîlik olarak adlandırılan meşrebin önemi bir diğer ismi, aynı

zamanda Fusûsu’l-Hikem’in ilk şârihi olan, Ebû Abdillâh Müeyyidüddîn b. Mahmûd b. Sâid el-

Cendî’dir (691/1292). Türkistan’ın Cend şehrinde doğan el-Cendî, seyru sülûkünü Sadreddin Ko-

nevî’nin yanında tamamladıktan sonra Bağdat’a, ardından Pervâneoğulları’nın hâkimiyeti altında

bulunan Sinop’a gelmiş ve Nefhatü’r-Rûh, adlı eserini burada Farsça olarak kaleme almıştır.12

a. el-Cendî’nin Eserleri

Şerhu Fusûsi’l-Hikem

Nefhatü’r-Rûh ve Tuhfetü’l-Fütûh

ʿUlûm-i Ahadî ve Maʿârif-i Ahmedî

Hulâsatü’l-İrşâd ve İrşâdü’l-Hulâsa

İrşâdü’l-Kemâlât

Ezrâku’l-Hatmeteyn

Kitâbü’l-Esmâʾ

Şerhu Mevâkıʿı’n-Nücûm.13

b. el-Cendî’nin Nefhatü’r-Rûh’ta Örnek İnsan Anlayışı

el-Cendî, Nefhatü’r-Rûh’ta tasavvufun temel meselelerinin ardından iyi ve kötü davra-

nışlar, iyi ve kötü ahlâkî özellikler, kalp dil ve diğer vücut organlarının görevlerini, insanın ol-

gunlaşma sürecini ele almış ve özlü nasihat ve tavsiyelerde bulunmuştur. el-Cendi, insanın önce-

likle kendini tanıması/bilmesi gerektiğini vurgulamaktadır. el-Cendi, kendini tanıyan/bilen insa-

nın, “marifetullah” olarak ifade edilen; Allah’ı tanıma, bilme aşamasına geçebileceğini söylemek-

tedir.

el-Cendî, kendini ve Rabb’ini tanıyan/bilen insanın, ahlâkını güzelleştirmesi gerektiğini

ve bu konuda Hz. Peygamber’in (sav) rehberliğine muhtaç olduğunu belirtmektedir. Hz. Peygam-

ber’den (sav) sahâbîlere, onlardan tabiûn’a, onlardan tebe-i tâbiîn’e ve onlardan da silsileyle her

yüzyılda ümmetin seçkinlerine intikal eden peygamberî ahlâkın; insanı dünya ve âhiret mutlulu-

ğuna erdireceğini ifade etmektedir.

c. Nefhatü’r-Rûh’taki Rivayetler

el-Cendî’nin, Nefhatü’r-Rûh’ta istişhâd için kullandığı hadîslerin senedsiz olarak ve kay-

naklarına işaret etmeksizin yer aldığı görülmektedir. Kitap boyunca kullanılan söz konusu hadis-

lerin sıhhat derecesi açısından sahih, hasen ve zayıf; kimi rivâyetlerin ise mevzu/uydurma olduk-

ları tespit edilmiştir. el-Cendî, Nefhatü’r-Rûh’ta konuları âyet ve hadîslerle izah etmiştir. el-

Cendî, istişhâd için kullandığı hadîsleri senedsiz olarak ve kaynaklarına işaret etmeksizin ver-

mektedir. Söz konusu rivâyetlerden birkaç örnek:

11 Aydın, age, 22/330. 12 Süleyman Uludağ, “cendî”, DİA, 7/361-362, Ankara, TDV Yayınları, 1993. 13 İbrahim Kunt, Konevî’nin Öğrencisi Müeyyidüddîn-i Cendî’nin Hayatı ve Eserleri”, 161-166, Konya,

Mart 2014.

Page 6: BİLDİRİLER KİTABI CİLT-I - isamveri.orgisamveri.org/pdfdrg/G00473/2018/2018_AKALINI.pdfULUSLARARASI GEÇMİŞTEN GÜNÜMÜZE SİNOP’TA TÜRK-İSLAM KÜLTÜRÜ SEMPOZYUMU BİLDİRİLER

International Symposium on Turkish-Islamic Culture in Sinop from Past to Present / 5-7 October 2018

516

“Kendini bilen Rabb’ini bilir”

Özellikle sufi çevrelerde hadis-i şerif olarak anlatılagelen “men arefe nefsehü fekad arefe

Rabbehü”, “Kendini bilen Rabb’ini bilir14” من عرف نفسه فقد عرف رب ه sözünün bir başka ifadesidir.

Söz konusu söz, hadis kaynaklarında Hz. Peygamber’in (sav) sözü (hadis) olarak tespit edileme-

mişse de; içeriğinin, anlamının doğru ve İslam’a uygun olduğuna dair yorumlar yapılagelmiş ve

bu söze dair geniş bir literatür ortaya çıkmıştır.

Esma-i Hüsna hadisi

“Allah’ın doksan dokuz ismi vardır; yüzden bir eksik. Kim bu isimleri ezberlerse/sayarsa

Cennete girer. O tektir, teki sever.”15 عن أبى هريرة رضى الل ه عنه قال قال رسول الل ه إن لل ه تسعة وتسعين اسما

م بدون ذكر الوتر، من حفها دخل الجنة، إن الل ه وتر يحب الوتر.وفي رواية: من أحصاها أخرجه البخارى بهذا اللفظ، ومسل

والترمذى.وزاد فعدها

“Allah’ın ahlâkıyla ahlâklanınız”

Birçok kitapta Hz. Peygamber’e (sav) nispet edilen «Allah’ın ahlâkıyla ahlâklanınız»

sözü, merfû hadîs olarak tespit edilememiş olmakla beraber Gazali (505/1111), Maksadu’l-Esnâ

Serhu Esmâi’l-Hüsnâ adlı eserinde, bu kitabını, yukarıdaki ve «Hiç şüphesiz Yüce Allah’ın bir

takım ahlaki özellikleri vardır. Onlardan biriyle ahlaklanan cennete girer» hadisi sebebiyle telif

ettiğini belirtmektedir.16

Kenz-i Mahfi sözü

“Ben gizli bir hazine idim; bilinmek istedim, mahlûkatı yarattım.17” كنت كنزا مخفي ا، فأردت

فخلقت الخلق أن أعرف،

Halk arasında ve tasavvuf kitaplarında kudsî hadîs olarak bu sözün Hz. Peygamber’e ai-

diyeti ve sahih veya zayıf herhangi bir isnadı tespit edilememiştir. Ali el-Kârî gibi müellifler ise

bu sözün, hadis olmamakla beraber manasının doğru olduğunu; “Ben cinleri ve insanları, ancak

bana ibadet etsinler diye yarattım18” âyetinin anlamına uygun/ondan mülhem olduğunu vurgula-

mışlardır.

“Kendini bilen Rabb’ini bilir” sözü gibi “Ben gizli bir hazine idim; bilinmek istedim,

mahlukatı yarattım” sözü etrafında da oldukça geniş bir literatür ortaya çıkmıştır.

14 Bu sözün hadîs olup olmadığıyla ilgili değerlendirmeler için bkz: Aclûnî, Keşfü’-Hafâ, 2/262, hadîs no:

2532. 15 Buhârî, Tevhîd 12; Şurût 18; Müslim, Zikir 5; Tirmizî, De’avât 25; Nesâî, es-Sünenü’l-Kübrâ, Nu’ût 1. 16 Gazali, Maksadu’l-Esna Şerhu Esmai’l-Hüsna, s. 110. 17 Acluni, Keşfü'l-Hafa, II/132, hadîs no: 2016. 18 Zâriyât 51/56.

Page 7: BİLDİRİLER KİTABI CİLT-I - isamveri.orgisamveri.org/pdfdrg/G00473/2018/2018_AKALINI.pdfULUSLARARASI GEÇMİŞTEN GÜNÜMÜZE SİNOP’TA TÜRK-İSLAM KÜLTÜRÜ SEMPOZYUMU BİLDİRİLER

Uluslararası Geçmişten Günümüze Sinop’ta Türk-İslam Kültürü Sempozyumu / 5-7 Ekim 2018

517

Page 8: BİLDİRİLER KİTABI CİLT-I - isamveri.orgisamveri.org/pdfdrg/G00473/2018/2018_AKALINI.pdfULUSLARARASI GEÇMİŞTEN GÜNÜMÜZE SİNOP’TA TÜRK-İSLAM KÜLTÜRÜ SEMPOZYUMU BİLDİRİLER

International Symposium on Turkish-Islamic Culture in Sinop from Past to Present / 5-7 October 2018

518