44

Bodrum Bülten Temmuz 2006

Embed Size (px)

DESCRIPTION

Bodrum Bülten Temmuz 2006

Citation preview

Page 1: Bodrum Bülten Temmuz 2006
Page 2: Bodrum Bülten Temmuz 2006
Page 3: Bodrum Bülten Temmuz 2006

BODRUMe ntü 3www.bodrumajans.com.tr [email protected]

4 MERHABA / Demircan Türkdoğan

6 GENÇLER BAŞARIYI BODRUM’A TAŞIDI

8SANAT GÜNLERİ10

MISS MODEL OF TURKEY

11

14

16

BİR ZAMANLAR / Bülent Akkurt

18

AYIN ANKETİ

TOPLUM - YAŞAM

SİZE ÖZEL MOBİLYALAR

20BODRUM TUTKUNLARI

26

28

ETKİNLİKLER

ARŞİVDEN

30

22

SANATLA BULUŞMA

34

36DÜNDEN BUGÜNE38

TAHSİSLERE KARŞI DESTEK ARTIYOR

İÇİMİZDEN BİRİ / Galip Baran

40PARANTEZ / Hüsniye Kaya Polat42

2

YENİLER - YENİLİKLER - YENİLENENLER

“TANRININ BULUNMADIĞI YER!”

8

4

HABER TURU

9 ADRES SAYFALARI

TEMMUZ 2006

i Ç i N D E K i L E R126

36

27 10

22

6 34

8

SA

YI

AYLIK GAZETE

15GEÇİYORDUM UĞRADIM / Bolar İren

NET BAKIŞ

Page 4: Bodrum Bülten Temmuz 2006

olduğunu vurgulayacak farklıgirişimlerde bulunulacak.Bizde bu girişimi desteklemekadına Temmuz ayı anket kon-umuz olarak Mousoleumuseçtik. Ağustos sayımızdaanket sonuçları ile birlikte birdosya hazırlayıp BodrumBülten sayfalarında sizlereyansıtacağız.

Geçtiğimiz ayki anketkonumuzun sorusu, “Bodrumve Yarımadası’nın son yıllardaen çok olumlu gelişmegösteren beldesi hangisi?”oldu. 542 kişinin oyladığıanket Turgutreis beldesiniöne çıkardı. Konacık,Yalıkavak, Bitez veGündoğan’daki olumlugelişmeler de göz ardıedilmedi.

Geçtiğimiz ay öne çıkan,bizleri gururlandıran bir başkakonu da gençlerimizinbaşarıyı Avrupa’dan veTürkiye’den Bodrum’ataşımaları oldu. Avrupa’da dakendisini kanıtlayanGüneycan, İtalya’dan başarılısonuçlarla döndü. Bodrum

Belediyesi Bodrumspor Kulübü sporcularındanAbdurrahman Büyükocak, karate dalındaTürkiye ikinciliğini Bodrum’a getirdi. MarmaraKoleji Spor Kulübü Yıldız Kız Basketbol TakımıTürkiye dördüncülüğünü Bodrum’a armağanetti.

Bu olumlu gelişmeler ve daha pek çok konu,söyleşiler yine sayfalarımızda yer almakta.Şimdilik hoşcakalın...

odrum Yarımadası, artıkbeldenin sadece deniz,kum, güneş ve eğlence

pazarlamadığını, çok farklıözelliklere sahip olduğunu vur-gulamaya, tarihizenginliklerini, kültürdeğerlerini öne çıkarmayaçalışıyor, çeşitli sanat etkinlik-leri ile sesini duyuru-yor.

Bu yıl Bodrum Yarımadası’ndaHaziran ayı sanat etkinlikleriaçısından tam anlamıyla doludolu geçti. Tüm beldeler adetabirbirleri ile yarışırcasınaçeşitli sanat etkinliklerisergiledi, şenlikler düzenledi.

Bodrum Sanat Günleri,Ortakent Caz Dinletileri,Yalıkavak Şenliği, TurgutreisAmirali Anma Etkinlikleri gibi.

Sanata ve zanaata süreklilikkazandıran beldelerimiz deoldu. Sanat Sokağı oluşturanGümüşlük ve Yalıkavak gibi.

Bir kaç yıldan beri sık sıkgündeme getirilen. Çoğu kerelafta kalan Mausoleum’unBodrum’la birlikte anılmasıiçin Bodrum Rotaract Kulübü üyeleri olumlu birgirişimde bulundu. Başlangıç içinwww.maussolleion.com adlı bir internet sitesikurdu. Türkçe, İngilizce ve Almanca olarakhazırlanan sitede dünyanın 7 harikasındanbirisi olan anıt mezarın Bodrumlu olduğuvurgulanıyor. Resimleri ile süslenereközellikleri tanıtılıyor. Ayrıca Türkiye ve Bodrumhakkında da bilgiler veriliyor. Bu projenin ilkayağı. Zaman içinde Mausoleum’un Bodrumlu

BODRUM BODRUM AJANS / OASİS BODRUM D&R / Milta Marina BODRUM BOSS YAZIHANESİ / Kıbrıs Şehitleri Caddesi BODRUM HIZMA HEDİYELİK BODRUM OASİS DANIŞMA BODRUM EKOZA BAUTY CLINIC GÜNDOĞAN GALİPDOST KONACIK BODRUM MUTFAK KONACIK DENİZHAN KONACIK KARATAŞ MOBİLYA TURGUTREİS MİGROS ÖNÜ GAZETE BAYİİ - D.WAY DISCOVERY (D-MARİN) YALIKAVAK ERDEM ECZANESİ - BORA VETERİNER BELLİ OTELLERİN RESEPSİYONLARINDAN ve LOBİLERİNDEN ÜCRETSİZ OLARAK ALABİLİRSİNİZ...

17 Bnı Bay Büı y Bd

BODRUMajansYayın Grubu Adına

Sahibi, Genel Yayın Yönetmeni:DEMİRCAN TÜRKDOĞAN

Yazı İşleri MüdürüÖZLEM McCLURE

Haber Editörü YİĞİT UYGUR

Görsel Yönetmen:EMİNE İLKORUR

Grafik Tasarım:BURCU COŞGUN

Kapak Fotoğrafı:YİĞİT UYGUR

Sayının Yazarları:BOLAR İREN

BÜLENT AKKURTGÜLNAR ÖNAY

HÜSNİYE KAYA POLAT

Halkla İlişkiler:CANSIN TÜRKDOĞAN

Reklam Koordinatörleri:NURAY ÇEKİNNURHAN İBAKERMAN SATI

İletişim:OASİS Alışveriş Merkezi

No:226 48400 BODRUMTel : 0.252. 317 10 90 - 91

Fax: 0.252. 317 10 [email protected]

Baskı: Ankara Ofset ANKARA

Yayın Türü: Yerel Süreli

Basım Tarihi: 27/06/2006

Mavi Bakış Dergisi’nin ücretsiz ekidir.Yayınlanan yazıların sorumluluğu imza

sahibine, yayınlanan reklamlarınsorumluluğu reklam sahibine aittir.

Bu dergi basın meslek ilkelerine uymayıtaahhüt eder.

r z 2Bn

AYLIK KÜLTÜR ve YAŞAM DERGİSİ

YAYIN GRUBU

DEMİRCANTÜRKDOĞAN

MER

HA

BA

Haziran’ın ardından

DAĞITIMNOKTALARI

BODRUMe ntü

4 BODRUMe ntü

B

Bodrum Yarımadası, artıkbeldenin sadece deniz,kum, güneş ve eğlencepazarlamadığını, çokfarklı özelliklere sahip

olduğunu vurgulamaya,tarihi zenginliklerini,

kültür değerlerini öneçıkarmaya çalışıyor,

çeşitli sanat etkinlikleri ilesesini duyuruyor.

Geçtiğimiz ay öneçıkan, bizleri

gururlandıran bir başkakonu da gençlerimizinbaşarıyı Avrupa’dan veTürkiye’den Bodrum’a

taşımaları oldu.

Page 5: Bodrum Bülten Temmuz 2006
Page 6: Bodrum Bülten Temmuz 2006

6 BODRUMe ntü

HABER TURU

YILDIZ KIZ BASKET TAKIMI TÜRKİYE DÖRDÜNCÜSÜürkiye’nin büyük kulüplerinden oluşantoplam 16 takımın katıldığı şampiyo-nada Bodrum Marmara Koleji Yıldız KızTakımı ilk olarak C Grubunda Antalya

Koleji ve Çankaya Üniversitesi takımlarınıyenerek Grup 2’ncisi olarak final grubunaçıktı. Final grubunda A Grubunun 1’incisi olanBeşiktaş Kulübü’nü 61-58 yenerek dördüncüoldu. Turnuvanın en iyi antrenörlüğüne,Bodrum Marmara Koleji Beden EğitimiÖğretmeni ve Basketbol Antrenörü olanDidem Kandemir layık görülürken, TurnuvanınAltın Beşi’nin 2. sırasını Bodrum MarmaraKoleji Takımı oyuncusu Ayşenaz Baykal aldı.Ceyhan Belediyesi’nin birinci,Fenerbahçe’nin ikinci ve Galatasaray’ınüçüncü olduğu Türkiye Şampiyonası’ndadördüncülüğe ulaşmanın haklı gururunuyaşayan Bodrum Marmara Koleji Yıldız KızTakımı; Deniz Ersan (Kaptan), Ezgi Mat,Miyase Dinçer, Yurdanur Yıldızhan, FundaKekilli, Miray Taşkıran, Ayşenaz Baykal, ÇisilAvdan ve Duygu Sel’den oluşuyor.Bodrum’un ve Bodrum Marmara Koleji’ninbüyük gurur ve mutlulukla karşıladığı takımoyuncuları, antrenörleri Kandemir ’inyönetiminde, Türkiye Şampiyonluğunayükselerek, takımlarını DünyaŞampiyonası’na taşıyacakları sözünü verdiler.

2005 - 2006 sezonunda, yıldız kızlar kategorisinde, önce 2., sonra daBölge Şampiyonu olan, bu başarıları ile katılmaya hak kazandığı TürkiyeYarı Finalleri’ni de başarıyla geçerek Türkiye Finalleri’nde yarışan Bodrum

Marmara Koleji Spor Kulübü Yıldız Kız Basketbol Takımı30 Mayıs - 4 Haziran 2006 tarihlerinde Aydın’da gerçekleşen

Yıldız Kız Türkiye Şampiyonası’nda çalışmasının, hırsının ve mücadelesininsonucunu alarak dördüncü oldu

T

üney Can Kaptan, 17 yaş altındabirinci olurken genel sıralamada birpuan farkla Rus yelkencininardından ikinci olarak yarışı

tamamladı. Bodrum Era Yelken Kulübü’nündiğer milli yelkencisi Barbaros Tuna isegenelde 11. oldu. Türk Milli Takımı’nın yarışakatılan sporcularından Reşat Yalaz 28.,Radial bayanlarda gümüş grupta AydaÜnver 3. oldu.

İtalya’ya gitmeden önce Muğla Valisi TemelKoçaklar ’ı ziyaret eden Muğla’nın milliyelkencileri, Era Bodrum Yelken Kulübü veBodrum Olimpik Hareket yetkilileri, madalyasözlerini bu başarı ile yerine getirmiş oldular.Bodrum Marmara Koleji öğrencisi GüneyCan Kaptan ve Bodrum Anadolu Lisesiöğrencisi Barbaros Tuna yoğun yarıştemposunda bu yıl okullarından sık sık uzakkalsalar da, derslerinde de başarılı olarakkarnelerini aldılar.

Güney Can Kaptan, İtalya’ya yarışlara gitmeden önce Muğla ValisiTemel Koçaklar’a verdiği madalya sözünü yerine getirdi. 9-16 Haziran

tarihleri arasında İtalya- Riccione’de yapılan, 150 genç sporcununkatıldığı “2006 Gençler Laser Radial Avrupa Şampiyonası”ndan

göğsümüzü kabartan sonuçlarla döndü.

17 YAŞ ALTI LASER RADİAL GENÇLER

AVRUPAŞAMPiYONU

GENÇLER

BAŞARIYI

BODRUM’A

TAŞIDI

G

Page 7: Bodrum Bülten Temmuz 2006

ampiyona sonrası minik sporcumuzAbdurrahman Büyükocak, antrenörüFatih Uzunlulu, Bodrum Belediyesi

Bodrumspor Kulübü Başkanı SemihNalbantoğlu ve Abdurrahman’ın başarısındamanevi desteğini esirgemeyen babasıMesut Büyükocak Belediye Başkanı MazlumAğan’ı makamında ziyaret etti. TürkiyeMinikler ve Yıldızlar Karate Şampiyonası’ndaTürkiye İkincisi olan Abdurrahman Büyükocakbu başarısından dolayı Milli Takım adaykadrosuna seçildi. Hedefinin 2007 yılındadüzenlenecek Balkan Şampiyonası’ndadereceye girmek olduğunu söyleyen miniksporcunun antrenörü Fatih Uzunlulu,“Haftanın beş günü antreman yaparak çıtayıyükselterek Milli Takım as kadrosuna girmeyeçalışacağız. Milli Takım kadrosuna girip 2007yılında yapılacak Balkan Şampiyonası’ndada dereceye girerek hem Bodrum’un hemde Türkiye’nin gururu olacağımızainanıyorum. Öğrencim Abdurrahman’ınbunu başaracağına yürekten inanıyorum”dedi.Türkiye ikincisi Abdurrahman Büyükocak veantrenörü Fatih Uzunlulu’yu başarılarındandolayı tebrik eden ve kendilerine birer altıntakdim eden Başkan Mazlum Ağan, “Miniksporcumuzu ve antrenörünü ayrıcakendisine destek veren babası Mesut Bey’itebrik ederek başarılarının devamını dilerim.Bundan sonraki hedeflerine ulaşması içinBodrum Belediyesinin kendilerinin yanındaolacağını ve her türlü desteği vereceğini

Bodrum Belediyesi Bodrumspor Kulübü sporcularından AbdurrahmanBüyükocak karate şampiyonasında göğsümüzü kabarttı. 02 - 04 Haziran

2006 tarihlerinde Antalya’da düzenlenen Türkiye Minikler ve YıldızlarKarate Şampiyonası’nda Bodrum Belediyesi Bodrumspor Kulübünü temsil

eden Abdurrahman Büyükocak soyadı gibi büyük bir başarıya imzaatarak şampiyonada Türkiye İkincisi oldu. Hedef Balkan şampiyonluğu...

BÜYÜKOCAK, KARATEŞAMPİYONASINDA TÜRKİYE İKİNCİSİ

Ş

Page 8: Bodrum Bülten Temmuz 2006

8

BODRUMe ntü

HABER TURU

“MissModelOf Turkey”finalistlerini Bodrum’da seçti

alıkavak Clup Flipper Tatil Köyü’nde10 Haziran’da düzenlenen 18. TürkiyeMankenler Kraliçesi Yarışması’na 23manken katıldı. Bir hafta önce

Bodrum’da kampa giren mankenler, ZuhalYorgancıoğlu ve değişik mayo firmalarınınkıyafetlerini sunarak podyuma çıktığıgecede, ünlü modacı Yorgancıoğlu’nun“Muhteşem Süleyman ve Sultanları” defilesibüyük ilgi gördü, bol alkış aldı.Yeşim Salkım, Fedon ve Altuğ Dilmaç’ınşarkıları ile renk kattığı gecede, yarışmanınkurucu üyesi olan Süha Alpaylı’nınbaşkanlığını yaptığı jüride Yeşim Salkım, AliŞen, Fedon, İlknur Bozkurt, ZuhalYorgancıoğlu, İlknur Doğan, Şafak Fişek veAhmet Bayer gibi ünlü isimler yer aldı.Yarışma sonunda Aydın’ın Söke ilçesindeyaşayan ve muhasebecilik yapan 25yaşındaki Sevil Uyar rakiplerine fark atarakbirinci-liği alarak Mankenler Kraliçesi seçildi.1.75 boyunda olan ve 5 yıldır mankenlikyapan, daha önce de bir güzellikyarışmasında 5.’lik alan Uyar’ın tacını Türkmüziğinin ünlü isimlerinden Yeşim Salkımtaktı.Kasım ayında Çin Halk Cumhuriyeti’nde 70ülkenin katılımı ile gerçekleştirilecek olanDünya Mankenler Kraliçesi Yarışması’ndaülkemizi temsil etmek için çalışmalarınıhızlandıracağını belirten Uyar, “Amacım bun-dan sonra profesyonel olarak mankenlikyaparak, ülkemizin adını en iyi şekildeduyurmak. Benim için bu yarışmanın önemlibir referans olacağına inanıyorum” dedi.Yarışmada ikinciliği 22 yaşındaki AmiraDizdar, üçüncülüğü 20 yaşındaki SelenSoyder ve Clup Flipper MankenlerKraliçeliği’ni de 18 yaşındaki Gonca Erönerkazandı. İkinci olan Dizdar’ın yine Kasımayında Çin Halk Cumhuriyeti’nde yapılacakolan Miss Bikini of the Universe yarışmasındaülkemizi temsil edeceği belirtildi.

Bodrum’da bu yıl 18. kezgerçekleştirilen Miss Model OfTurkey (Türkiye MankenlerKraliçesi Yarışması) ilginç verenkli görüntülere sahne oldu.Ünlü isimlerin yer aldığı jüriSökeli Sevil Uyar’ı birinci seçti...

DENİZ TARSUS ve SEVCİHAN TUNCA YARIŞMADA BODRUM’U TEMSİL ETTİ

Bu yıl onsekizincisi gerçekleştirilen “MissModel Of Turkey” yarışması finalinde,aslen Milaslı olan ve 6 yıldır Bodrum'dayaşayan Sevcihan Tunca ve Deniz Tarsusfinalistler arasında yer aldı.

Her yıl geniş kesim tarafından büyük ilgiçeken ve özellikle kendine güvenen 20genç kız 4 Haziran’dan yarışma gününekadar kamp yaptı, büyük çoğunluğumankenliği bir şekilde yapmakta olanadaylar, yarışmaya kadar koreograflargözetiminde yürüyüş ve sahne şovuderslerini sürdürdüler, teknelerle geziyeçıktılar ve basın için fotoğraf çekimlerinekatıldılar.

SEVCİHAN TUNCA

Y

Page 9: Bodrum Bülten Temmuz 2006

7BODRUMe ntü

12 AY BOYUNCABODRUM’DA

HİZMETİNİZDEYİZ

İngiltere’de bulunan Sail Training InternationalVakfı tarafından 6 Temmuz – 22 Ağustos tarihleriarasında düzenlenecek olan “Tallship Race -Büyük Yelkenli Tekne Yarışı”nda, Türkiye’yi 50 yılaradan sonra 2. gemi olan STS Bodrum YelkenliOkul Gemisi, temsil edecek

urgutreis Doğuş Marina’da düzenlenen uğurlama kokteyline,Muğla Valisi Mustafa Temel Koçaklar, Bodrum KaymakamıAbdullah Kalkan, Bodrum İlçe Emniyet Müdürü Yılmaz Özden,Turgutreis Belediye Başkanı Ali Server Yazgan, D-Marin Genel

Müdürü Ali Erkan Bezirgan ve çok sayıda seçkin davetli katıldı.Dünyanın birçok ülkesinden toplam 86 yelkenli teknenin katılacağıyarışlarda Türkiye’yi temsil etmek için 22 mürettebatıyla demir alanYelkenli Okul Gemisi, ilk olarak Fransa Saint Morlo’ya ulaşacak. Dört

T etaptan oluşan 3200 millik yarışın ilk etabı 10 Temmuz günüEdinburg Dükü Prens Philipe’nin katılımıyla İngiltere Torbayaçıklarında start alacak. 22 Ağustos’ta Belçika Anvers Limanı’ndason bulacak. Okul Gemisi Kaptanı Halim Çiyenbaş “1950’li yıllarınefsane Rüyam teknesinden sonra ilk kez Türkiye’yi temsil edeceğiz.Yarışan mürettebatımızın yarısını 15-25 yaş arasındaki denizcileroluşturuyor. Denizciliği sevdirmek ve heveslendirmek amacıylakatılacağımız yarışlarda ülkemizi en iyi şekilde temsil edeceğiz”

STS BODRUMİngiltere’deki yarışlardaTürkiye’yi temsil edecek

Page 10: Bodrum Bülten Temmuz 2006

10 BODRUMe ntü

HABER TURU

YASSIADA DALIŞ TUTKUNLARININMERKEZİ OLMA YOLUNDA

enellikle 7.yüzyıla ait olan ancak 4. ve 16. yüzyıllar arasını kapsayan bir zamandiliminde yaklaşık 16 geminin battığı bilinen Yassıada’nın dalış turizmineaçılması için Turgutreis Belediyesi, Kültür ve Turizm Bakanlığı Müzeler GenelMüdürlüğü’ne Yassıada projesini sundu. Turgutreis Belediyesi, Turizm

Bakanlığı’na ait olan adanın, belediyeye tahsisini ve Yassıada projesinin hayatageçirilmesini istedi. Turizm Bakanlığı, Turgutreis Belediyesi’nin projesini olumlu karşıladı veha-yata geçirilmesi için çalışmalarını hızlandırdı. Tüm dünyada çok büyük ses getirecekolan Yassıada projesi hayata geçirildiği zaman, ada üzerinde konferans salonu,kafeterya, basınç odaları ve restoran yapılacağı belirtildi.Aynı zamanda su altına yerleştirilecek kameralarla birlikte, bölgeye gelen dalıştutkunlarına sinevizyon gösterimi yapılacak. Böylece dünyanın dört bir yanındangelecek olan yerli ve yabancı dalgıçlar, Yassıada’da bulunan tarihi batıkları, eskidenşarap ve zeytinyağı taşımak için kullanılan amphoraları görme imkanına kavuşacak.

Yassıada’nın dalış turizmine açılmasının Türk turizmine büyük yarar getireceğini belirtenTurgutreis Belediye Başkanı Ali Server YAZGAN, “Tarihi Yassıada batıkları sadece Türkiyeiçin değil tüm dünya turizmi için büyük önem taşıyor. Bakanlıklarla ve tüm yetkili merci-lerle imzaladığımız protokol çerçevesinde gerekli izinleri aldık. Keşif ve yaklaşık maliyethesaplamaları bittiği zaman gerekli çalışmalara başlayacağız. Tüm dünyanın gözü biranda Turgutreis’e dönecek. Yılın 12 ayı Yassıada’da dalış turizmi olacak. Tarihimizi tümdünya izleyecek” dedi.

G

BODRUM BELEDİYESİ’NDEN YARIOLİMPİK YÜZME HAVUZU

odrum Belediyesi, Gümbet kapalı spor salonu yanında yarı olimpik yüzme havuzuinşaatına başladı. Dört kulvarlı olarak inşa edilen yarı olimpik yüzme havuzununyaklaşık 1 milyon YTL’ye mal olacağını belirten Belediye Başkanı Mazlum Ağan, sporsalonunun yaz ve kış aylarında kullanılabileceğini söyledi.

Yüzme havuzunun çatısının çelik konstrüksiyon ile kapatılacağını ve kapalı spor salonunageniş bir tünel ile bağlanarak bütünlük sağlanacağını da anlatan Bodrum Belediye BaşkanıMazlum Ağan, “Yüzme havuzunu Temmuz ayı sonunda tamamlamayı planlıyoruz” dedi.Kapalı yüzme havuzunda 350 kişilik tribün de bulunuyor. Yarı olimpik ölçülerde yapılacağı içinsadece antrenman değil yüzme yarışları da yapılabilecek. Zeki Özkeskin

B

BİTEZ’de DENİZ,GÜNEŞ ve TENİS

Bitez Belediyesi yaz sporokulları kayıtları başladı.

Bitez ve Bodrumyarımadasındaki

herkese açıkolan spor

okulları futbol,yelken ve

tenisi çocuklara öğretmek ve boş

zamanlarını değerlendirmek amacıyla açıldı.

Bitez Belediye Başkanı M. Remzi Güngör

"Bitez'de her alanda çalışmalarımızsürüyor. Okullar kapanıyor.

Geleceğimizin teminatıolan çocuklarımıza sağlıklı veeğlenceli bir tatil geçirtmek,

aralarından geleceğinsporcularını bulup çıkarmak için

açtığımız yaz spor okullarınaherkesi davet ediyoruz" dedi.

Bitez Belediyesi Tenis kortlarında tenisçalışmaları yaz-kış devam ediyor. Çalışmalarkapsamında 10 sporcu Türkiye TenisFederasyonu tarafından düzenlenen Türkiyeşampiyonalarına katılıyorlar.

Bu kapsamda 19-26 Haziran arasındaİstanbul TED kulübü kortlarındaki 8-10 yaşturnuvasına Can Öztüzün ve Melisa Ekin Şafakkatıldı.

Bitez Belediyesi Tenis kortlarındaki çalışmalarçocuklara yönelik 4-7 yaş, 8-10 yaş, 10-12yaş ve üzeri yaş gruplarında bütün yılboyunca devam ediyor.

Eğitmenler, “Amacımız, öncelikle çocuklarınve yetişkinlerin bu sporu en iyi şekildeyapmalarını sağlamak. Kendine güvenen,saygılı, disiplinli çocuklar yetiştirmek.Turnuvalarda başarılı olmalarını sağlamak.Tenisi hayatlarının her döneminde her yerdeiyi bir şekilde oynamalarını sağlamaktır ”diyor.

Bitez Belediyesi Tenis Kortları başvurusu için:Erkan Taşdemir - 0 532 551 45 15Ömer Namık Demirel - 0 505 237 1456

Page 11: Bodrum Bülten Temmuz 2006

Bodrum Yarımadası’nın son yıllarda ençok olumlu gelişme gösteren beldesi

TURGUTREiSBodrum Yarımadası’nın son yıllarda ençok olumlu gelişme gösteren beldesi

TURGUTREiS

% 35.6

% 20.9

1 - TURGUTREİS

2 - KONACIK

3 - YALIKAVAK

Hazırlayan:YİĞİT UYGUR

Bodrum ve Yarımadası’nın son yıllarda en çok olumlu gelişme gösteren beldesi hangisi?

Geçtiğimiz ay Bodrum Bülten’inbodrumajans.com.tr

sitesi anket bölümünde yönelttiğimiz“Bodrum ve Yarımadası’nın sonyıllarda en çok olumlu gelişme

gösteren beldesi hangisi” sorusunayanıt veren 542 kişinin %35.6’sı

“TURGUTREİS” dedi.

% 8.9

ADINI BÜYÜK TÜRKDENİZCİSİNDEN ALANBELDE TURGUTREİS

Yarımadadaki ikinci en büyükyerleşim yeri olan, Bodrum’a 18 kilo-metre uzaklıkta bulunan Turgutreisbeldesi, adını ünlü Türk denizcisiBarbaros’un “Denizcilikte, mertliktebenden ileridir” dediği Turgutreis’inKarabağ Mahallesi’nde doğan“Turgut Reis”in isminden almıştır.Beldenin birkaç kilometre dışında,deniz kenarındaki anıt, Turgut Reis’inilk yelken açtığı yeri gösterir.Beldeye ismini veren büyük Türkdenizcisi Amiral Turgut Reis, 23Haziran’da Turgutreis Belediyesitarafından düzenlenen törenle 411. kez anıldı.

Turgutreis, kültür tarihinin beşiğiAnadolu'nun koy, burun, yarımada,adalar şöleni sunan Ege'de kiminegöre tarih, kimine göre deniz demekolan Bodrum Yarımadası'nın en batıucunda hızlı ve dinamik bir gelişmegösteren, doğanın sunduğunimetlerden nasibini fazlasıyla almışşanslı bir kasabamızdır.

Güneş, hava, deniz, kum, balık,toprak... Tüm bunlar Akdeniz ileEge'nin sarmaş dolaş olduğubeldemizde birleşerek yeni bir ruh,yeni bir zenginlik kazandırmışlardır.Gümüşlük'de bir akşam yemeğiyemeden, Bağla'nın tatlı sularındaniçmeden, Karaincir'in kumlarınauzanmadan, Turgutreis'in kokulumandalinlerinden yemedenTurgutreis'i tam olarak görmüşsayılmazsınız.

Geçtiğimiz ay Bodrum Bülten’inbodrumajans.com.tr

sitesi anket bölümünde yönelttiğimiz“Bodrum ve Yarımadası’nın sonyıllarda en çok olumlu gelişme

gösteren beldesi hangisi” sorusunayanıt veren 542 kişinin %35.6’sı

“TURGUTREİS” dedi.

Page 12: Bodrum Bülten Temmuz 2006

BODRUMe ntü12

Hüseyin Cengiz (28) Otobüs şirketi çalışanıBodrum merkezde oturuyorum. Türkbüküen çok gelişme gösteren yer. Çünkü kısazaman önce çok küçük bir köy ikenşimdi Türkiye popülaritesinin gözdesi birmekan oldu. Ama büyüme açısındanbakarsak da Turgutreis derim.

Vildan Arslan (29) Rezervasyon memuruTurgutreis'te yaşıyorum. Tabii ki Turgutreis.Belediye Başkanı, tamamen baştanyarattı Turgutreis'i. Gerek yolların düzeni,gerek marinasının oluşumu. Her nekadar farklı partilerde olsak da, TurgutreisBelediye Başkanı'nı tebrik ederim.

Sinan Erol (29) Şoför Gümbet'te oturuyorum. Konacıkdiyorum. Çünkü genç girişimci, atılganbir belediye başkanımız var Konacık'ta.Spor aktiviteleri olarak olsun, ulaşım olayıve çevre düzeni açısından büyükgelişmeler gerçekleştirdi. Önemli gün-lerde düzenlenen programlarda öndeyer alan bir başkanı var.

İsmail Taylan (40) KasiyerBodrum merkezde oturuyorum. BenceBodrum'da gelişme gösteren bir belde yok.Hatta daha da kötüye gidiyor. Bunun kanıtıolarak turizmi gösterebiliriz. Geçen senekiturizm kazancı, bu seneden çok dahaiyiydi.

Hasan Mutlu (47) Berber - EmekliOrtakent'te yaşıyorum. Turgutreis, Yalıkavakzirvede olan beldeler. Çünkü yerleşimalanları geniş ve düzgün oluşu belediyelerindüzenli çalışması, bunlar önemli etkenler.

Ayla Yalçınöz (50) EmlakçıBodrum'da merkezde oturuyorum. Yalıkavakdiyorum. Bir emlakçı olarak orada fazlamülk artışı ve satımı görüyorum ve bencebelediyesi de düzenli bir şekilde görevleriniyerine getiriyor.

Aysel Ütkü (48) ÖğretmenGümbet'te oturuyorum. Turgutreis… Bundansadece 5 yıl kadar öncesinde Turgutreis'teiki tane sokak vardı ve başka bir yer yoktu.Ancak belediye başkanının çalışmaları ve

Ege’ye açılan pencere

NE DEDiLER?

urgutreis, kültür tarihinin beşiğiAnadolu'nun koy, burun, yarımada,adalar şöleni sunan Ege'nin en batı

ucunda hızlı, dinamik bir gelişme gösterenve doğanın nimetlerinden nasibini almışmodern bir belde. Güneş, deniz, hava, kum,balık ve toprağın birleşerek sarmaş dolaşolduğu Turgutreis beldesi, Avrupa'nın enmodern beldeleri arasındaki yerini aldı. Adınıbüyük Türk Denizcisi Amiral Turgut Reis'tenalan belde, çağdaş yapılanma ile en hızlıgelişen yarımadanın büyük şehrigörünümüne sahip. Ünlü keşifçi Galileo'nundünyanın döndüğünü ve günbatımının en iyiizlendiği yeri keşfettiği belde olarak bilinenTurgutreis, kısa zamanda büyüyerek bir limankenti durumuna geldi. Sahip olduğuAvrupa'nın en modern ve en büyükmarinasıyla, tarihi Yassıada batıklarıyla, bakiradaları, eşsiz günbatımı manzarası ve eldeğmemiş koylarıyla, yabancı yatırımcılarıncazip merkezi haline geldi.

Görülmeye değer koylarHer yıl 400 bin tu-ristin tatil için geldiği turistikmerkezde, özellikle yaz aylarında esen hafifrüzgar tatilcilerin keyiflerine keyif katar. AdınıBarbaros Hayrettin Paşa'nın yetiştirdiğiPreveze destanının mimarlarından denizciAmiral Turgut Reis'ten alan beldede, yaz vekış aylarında yaklaşık 1000 kadar yabancı

Bu ay bodrumajans.com.tr websitemizde yaptığımız ankette,site ziyaretçilerine "BodrumYarımadası'nda son yıllarda ençok olumlu gelişme gösterenbelde hangisi?" şeklinde bir soruyönelttik.

Anketin katılımcıları, TurgutreisBelediyesi'ni birinci yaptı.Onun yakın takipçisi, sonseçimlerden sonra beldeningörünümünü olumlu yöndedeğiştiren, bir kişilik kazandıranKonacık Belediyesi oldu.Yalıkavak üçüncü sıraya yerleşti.

Sebeplerini öğrenmek içinsokaktaki vatandaşa da aynısoruyu yönelttik. Sonuç farklıçıkmadı. Sokaktaki vatandaş,genelde beldenin temizliğine veyolların nasıl olduğuna bakıyor.Bu arada Bitez ve Gündoğan’ınadını telaffuz edenlerazımsanmayacak ölçüde oldu. Anketimizde sıralamanın enüstünde yer alan TurgutreisBelediyesi'nin 2 dönemdirbaşkanlığını yapan Ali ServerYazgan'a Turgutreis'in sergilediğiolumlu gelişmenin sırlarını sorduk…

İşte Ali Server Yazgan’ın ağzındanTurgutreis’in dünü, bugünü, yarını...

yaşamaktadır. Eşsiz günbatımı manzarasına sahip modernbelde görülmeye değer birçok adalara vekoylara sahiptir. Turgutreis'in üçte biri kıyışerididir. Girintili çıkıntılı birçok koyun veburnun yer aldığı sahil şeridinde birbirindengüzel plajlar bulunuyor. Günbatımı Plajları,Kadıkalesi, Fener, Meteoroloji, Akyarlar,Aspat, Karaincir, Kargı, Bağla ve Akçabük buplajlar arasında yer alır. Dünyadaki en temizkoylar arasında yapılan ankette ilk on sıraiçerisinde yer alan Akyarlar Koyu, Turgutreis'tebulunmaktadır. Kadıkalesi'nden Bağla'yakadar sahip olduğu 40 km'lik sahil şeridiyle,her zaman beldeye tatil amaçlı gelen mi-safirleri kendisine hayran bırakmıştır.Türkiye'deki uzman doktorların vücudundaaşırı ağrıları olan hastalarına reçete olaraktavsiye ettiği, poyraz rüzgarına kapalıolduğundan sakin olan Karaincir Koyu'nungizemli kumları yine Turgutreis'tebulunmaktadır. Karaincir mevkiini geçtiktensonra karşınıza çıkan Bağla mevki, temiz suyuile bilinir. Kuzeybatı rüzgarlarına kapalı olanbu koy bir zamanlar Ceneviz korsanlarıtarafından sığınak olarak kullanılmış. Kemermevkiinde bulunan Hüseyin Burnu Feneri de1931'de Fransızlar tarafından yapılmıştır.Helenistik dönemden kalma Kadıkalesi'nde,Roma dönemine ait kilise, ulu, asırlık çınarağaçları altında bugünde kullanılan çeşmebulunuyor.

T

Turgutreis Belediye Başkanı Ali Server Yazgan

Page 13: Bodrum Bülten Temmuz 2006

13BODRUMe ntü

marinanın geliştirilmesi ve kültürelfaaliyetlerin sıklaştırılması bu belediyeningelişmesini sağladı.

Ümit Akgünlü (33) KuaförBodrum merkezde oturuyorum. Bitez benceen olumlu gelişen belde. Bitez'in görünümü,çevre temizliği, yolların düzgünlüğü geçensenelere göre çok düzeldi. Buna kısacabelediyelerin düzgün çalışması kaynaklıkediyor diyebiliriz.

İsmet Cengiz (35) Market ve cafe işletmecisiBodrum'un merkezinde oturuyorum. BenceBodrum'un merkezi hariç tüm beldelergelişim gösterdi. Bunlar beldelerinbelediyeleri sayesinde gerçekleşti. Herkonuda temizlik oldu. Çevre-gürültü-görüntütemizliği ama merkezde hiçbir gelişme sözkonusu değil.

Cenk Demircioğlu (24) Taksi şoförüBodrum merkezde yaşıyorum. Türkbükü veTurgutreis… Türkbükü; sosyete kesimininoraya gitmesiyle, reklam sayesinde gelişti.Turgutreis ise belediyenin sayesinde gelişti.Yolları çok düzgün, temiz oldu. Bodrum

merkezine bakarsanız pislik içinde.

Ayhan Özbil (26) TurizmciBodrum merkezde oturuyorum. BenGümbet derim. Çünkü turizmci olduğumiçin ve turistlerin ilgisinin Gümbet beldesiüzerinde artış gösterdiğini gördüğüm içinbunu düşünüyorum.

Ertuğ Pekgenç (48) EczacıBodrum'da oturuyorum. Turgutreis veYalıkavak diyorum. Yat limanı yapıldığı içinikisinde de ticari - turistik bir gelişme artışıoldu.

Mehmet Bulut (26) FotoğrafçıBodrum merkezde oturuyorum. Turgutreis veOrtakent. Bilemiyorum neden, bana öylegeliyor. Belediyelerin çalışma sistemlerindenolsa gerek.

Mehmet Erbil (25) Kuaför - KaptanBodrum'da oturuyorum. Yalıkavak…Keşfedilmemiş bir mekan olduğu içingittikçe gelişme gösteriyor. Türkiyesosyetesinin bu sene tercih ettiği belde.

Geçen seneler Türkbükü idi. Ama turizmnerede yoğunlaşı-yorsa orada gelişimartıyor tabii.

Esengül Göçmen (38) Ev hanımıBodrum'da oturuyorum. Turgutreis bence enfazla gelişme kaydeden belde.Marinanın her geçen sene turizme hizmetiarttı. Bunun getirdiği bir nüfus yoğunlaşması,keşif oldu. Çok gelişmiş olmayan, kasabahalindeki Turgutreis, özellikle yazları birçokalanda bir numara oldu.

Ergin Aktaş (24) İşletmeciBodrum'un merkezinde yaşıyorum. Bitezdiyorum… Bitez'in plajını çok seviyorum.Turizm açısından önemli bir plaj çünkü,sürekli bir gelişim içinde. Mesela ilk değişikduba sistemini oluşturdular.

Alican Şavkın (19) ÖğrenciTorba'da oturuyorum. Yalıkavak derim.Yalıkavak marinası turizm için önemli birdönüm noktası oldu ve bir de mülk satışıgeçen senelere göre müthiş bir artışta.Tatilciler sakin beldeleri tercih ediyor. Vegeliştiriyorlar ama tabii gelişirken sakinlik de

Yassıada dünya sualtıdalış turizmine açılacak

Genellikle 7. yüzyıla ait olan ancak 4. ve 16.yüzyıllar arasını kapsayan bir zamandiliminde yaklaşık 16 geminin battığı bilinenYassıada'nın dalış turizmine açılması içinTurgutreis Belediyesi, Kültür ve Turizm BakanlığıMüzeler Genel Müdürlüğü'ne Yassıada pro-jesini sundu. Turgutreis Belediyesi, TurizmBakanlığı'na ait olan adanın, belediyeyetahsisini ve Yassıada projesinin hayata geçi-rilmesini istedi. Turizm Bakanlığı, TurgutreisBelediyesi'nin projesini olumlu karşıladı vehayata geçirilmesi için çalışmalarınıhızlandırdı. Tüm dünyada çok büyük sesgetirecek olan Yassıada projesi hayatageçirildiği zaman, ada üzerinde konferanssalonu, kafeterya, basınç odaları ve restoranyapılacağı belirtildi. Aynı zamanda su altınayerleştirilecek kameralarla birlikte, bölgeyegelen dalış tutkunlarına sinevizyon gösterimiyapılacak. Böylece dünyanın dört biryanından gelecek olan yerli ve yabancıdalgıçlar, Yassıada da bulunan tarihibatıkları, eskiden şarap ve zeytinyağı taşımakiçin kullanılan anmphoraları görme imkanınakavuşacak. Yassıada ve etrafında bulunanadaların dünya dalış turizmine açılması içinKültür ve Turizm Bakanlığı, Muğla Valiliği,Bodrum Sualtı Arkeoloji Müzesi ve TurgutreisBelediyesi olarak ortak imzalanan protokolle,Yassıada'nın ve etrafındaki adaların dalış tu-rizmine açılması için belediyenin yapacağıtesislere onay verildi. Turgutreis Belediyesiolarak ada üzerine yapılacak kafeterya,restoran, basınç odaları ve konferanssalonlarıyla dünyanın ilgisini Turgutreis'eçekmek planlanıyor.

Turgutreis'e dev projelerTurgutreis Belediyesi'nin en büyük projeleriarasında Gemi Yanaşma İskelesi Projesibulunuyor. 10 yıl içinde gerçekleşmesiplanlanan gemi yanaşma projesi ileTurgutreis artık bir dünya kenti olacak. Yine ikiyıl içinde gerçekleşmesi planlanan belediyebinası projesi, 500 araçlık otopark, gününkoşullarına uygun yeni bir otogar yapımı vehal çarşısı projesiyle Turgutreis, Avrupa'nın engelişmiş kentleriyle yarışır duruma gelecek.Son yıllarda özellikle yurt dışından çok sayıdayabancının Turgutreis'ten mülk edinmeyebaşlaması bunun en büyük göstergesidir.

"Turgutreis'i Avrupa kentiyapacağım"

Turgutreis'i daha da yukarılara taşımakamacındayım. Turgutreis 2015 yılındavizyonunu tamamlamış, gemi yanaşmaiskelesine kavuşmuş ve tüm alt yapısorunlarını bitirmiş modern bir beldegörünümü kazanacak. Ben bir Turgutreisliolarak beldemin sorunlarını en iyi bilen veçözüm üretebilen bir başkanım.

Turgutreis, geleceği parlak, tarih ve turizmin içiçe olduğu bir belde. Bodrum Yarımadasısahip olduğu 11 değerli başkanıyla herzaman sorunlara çözüm üretmiştir. Turgutreis,Bodrum Yarımadası'nın diğer beldelerini kısazamanda geride bıraktı. Sahip olduğu 40km'lik sahil şeridiyle, eşsiz günbatımımanzarasıyla huzurlu bir belde görüntüsüyansıtıyor. Güneş, deniz, sahil, kum, tarih,toprak ve yeşil Turgutreis ile sarmaş dolaş birbiçimde dünyaya göz kırpıyor.

"Turgutreis'in suyundan içenburadan bir daha ayrılamaz"Turgutreis'in suyundan içen kişi buradan birdaha ayrılamaz. Burasının havası, suyu vedoğası insanları cezbediyor. Turgutreis sahipolduğu, bakir adaları, tertemiz koyları, doğatarihi güzellikleriyle, sessizliğiyle, eşsiz doğamanzaralarıyla, mandalinasıyla ve EgeBölgesi'nin en büyük pazarıyla tatil için gelenmisafirlere pek çok alternatif sunuyor.Turgutreis, Bodrum Yarımadası'nın en güzelbeldesi. Ben burada doğdum büyüdüm veTurgutreis'e aşığım. Yaşadığım, büyüdüğümyere ve burada yaşayan vatandaşlarahizmet için varım. Turgutreis'te son 6 yıl içinde5 adet 5 yıldızlı otel yapıldı. Bu gösteriyor ki;artık yatırımcılar gözünü buraya çevirmişdurumdalar. Türkiye'nin beldeleri arasında enbüyük beldelerden bir tanesine sahibiz. Heryıl beldemize gelen yabancı turist sayısı artı-yor. Şu an yaz kış farklı milletlerden yaklaşık1000 yabancı Turgutreis'te yaşıyor.

"Tanıtımabüyük önem veriyoruz"

Bizim için tanıtım büyük önem taşıyor.Beldemizde yılda en az 5 defa uluslararasıetkinlik düzenliyoruz. Dünyanın dört biryanından yabancı turistler Turgutreis'e akınediyor. Ulusal alanda daorganizasyonluğunu üstlendiğimiz çoksayıda etkinliklerimiz oluyor. Turgutreis'iuluslararası arenada tüm dünyayatanıtıyoruz. Muğla Yarımadası içinde ulusalbasında en çok haberi yayınlanan beldeTurgutreis. Bu alanda da rekoru elimizdebulunduruyoruz.

Page 14: Bodrum Bülten Temmuz 2006

14 BODRUMe ntü

BODRUMsanat günleri

BODRUMfilm festivali

BODRUM, sadece

kşam saat 21:00’de KumbahçeMahallesi kumsalında Zeyno’sKafe’de Küba Gecesi ile başlayanetkinlikte, festivale davet edilen,

yönetmen, sinemacı ve sinema kolektifleriüyeleri Bodrumlu sinemaseverlerle buluştu.24 ülkeden 70 filmin gösterildiği festivaldeyurt çapından, önemli sinema eleştirmelerive yazarları da 5 ayrı noktada gösterilen film-leri ilgi ile izlerken, festivalin konsepti gereği,özellikle İsrail ve Filistin basını organizasyonabüyük ilgi gösterdi. El Cezire televizyonundangazetecilerin de bulunduğu festival,Ortadoğu’ya barış mesajları gönderdi.Veda töreninde Küba Dostları Derneği’ndenSerpil Yıldız, Küba konulu, “One bien” adındabir dia gösterisi düzenlerken; festivalorganizasyonundan Yiğit Uygur ise “FestivalinArdı” başlıklı bir slayt gösterisi sundu.Organizasyonda yerel, ulusal ve uluslararasıbasına birer teşekkür belgesi verilirken,düzenlenen partide Bodrum Mavi YolGirişimi’ne de bir plaket verildi. Açılışgecesinde Tornallom isimli filmleriyle“Halikarnas Balıkçısı Çevre Ödülü”ne layık

görülen Enric Peris ve Videohacker MiguelBastos ikilisine ödüllerini veren Mavi YolGirişimi üyesi Filiz Dizdar, bu defa Mavi YolGirişimi için verilen ödülü İspanyol ikilininelinden aldı.Açılış gecesinde henüz Bodrum’a

ABodrum Belediyesi,BelgeselSinemacılar Birliğive Avrasya SanatKolektifi’nin birlikteorganize ettiği,3. UluslararasıBodrum FilmFestivali 10 Haziran2006 Cumartesiakşamı düzenlenenkapanış partisi ilesona erdi.

ulaşmadığı için ödülünü alamayan İsrail asıllıFransız Yönetmen Simmone Bitton’a ödülünüise Bodrum Belediye Başkanı Mazlum Ağanverdi. Simmone Bitton, Duvar (Wall) adlıfilmiyle, Herodot Barış Ödülü’nü, meslektaşıFilistinli yönetmen Najwa Najjar’la paylaşmıştı.

odrum Belediyesi’nin düzenlediğiUluslararası Sanat Günleri’ninÜçüncüsü bu yıl 24 Haziran’dabaşladı, 7 Temmuz’a kadar sürecek.

Festival, çıtayı her yıl biraz daha yükselterek,sezonu kaliteli ve farklı festivallerle açmayı,Bodrumlulara ve Bodrum’a gelen yerli veyabancı konuklara kültür-sanat hizmetlerinien güzel şekliyle sunmayı hedefliyor.Geçen senelerde Tekfen Filarmoni, İstanbulDevlet Opera ve Balesi, Michiel Bortslap Trio,Özlem Tekin, Bienvenido Combo, AngelikaAkbar&Akatay Project, Kurban gibi büyükisimleri ağırlayan Bodrum Belediyesi, bu yıldünyaca ünlü isimleri yine BodrumKalesi’nde ağırlıyor, sanatseverlereunutulmaz bir festival yaşatıyor. Festivalin açılış etkinliği 24 Haziran tarihindeIan Anderson Plays the Orchestral Jethro Tullkonseriyle muhteşem bir şekilde yapıldı.Bodrum Kalesi’nde gerçekleştirilen festival,Türkiye’nin en önemli festivalleri arasında yeralmakta.Festival boyunca, efsanevi vurmalı çalgılarüstadı, dünya çapında bir isim Billy

“Bir tarih, kültür vesanat kenti Bodrum”sloganıyla hareketeden BodrumBelediyesi,Bodrum’uuluslararası kültür sanatbuluşmalarındaönemli bir merkezhaline getirmeyihedefliyor.

Cobham, Culture Mix projesiyle, FahirAtakoğlu Trio, ilk kez Türkiye’ye gelen Yamatogrubu, Tania Maria ve Grubu güneyin sıcakritimlerini Bodrum’a taşıyor. Başkent AkademiOrkestrası, Piyanist Yeşim Gökalp’le birlikte, birMozart Konseri sergilemekte. ABD

Büyükelçiliğinin desteği ile yapılacak kon-serde Billy ve Tony Stevens’i Amerikan müziğitarihinden örnekler sunuyor.Festival Ali Poyrazoğlu Tiyatrosu’nun “BenEskiden Küçüktüm” adlı tiyatro gösterisi ilesona eriyor.

B

HAZİRAN’DA BODRUMSANATI KUCAKLADI...

Page 15: Bodrum Bülten Temmuz 2006

15BODRUMe ntü

İspanya’nın Airinos De San Xulian folklorgrubu, Bodrum’da düzenlenen2. UluslararasıYalıkavak Yeldeğirmeni Kültür, Sanat ve SporFestivali kapsamında Bodrum’un YalıkavakBeldesine geldi. Organizasyonu düzenleyenMaria Rita Pineiro Valinas Altunsoy,İspanya’nın Galiçya Bölgesi’ndeki Marinşehrinden gelen 13 kişilik folklor grubunun 19– 22 Haziran tarihleri arasında Yalıkavak’tadüzenlenen Uluslararası YalıkavakYeldeğirmeni Kültür, Sanat ve SporFestivali’nde gösteriler sunduğunu belirterek,“Marin Belediyesi Turizm Müdürü JoseManuel Portela Pazos ile birlikte gelen grup,festivale katılarak Türkiyeli gençlerle birliktedostluk köprüsü kurdular” dedi.

Yalıkavak Belediye Başkanı Mustafa Saruhan,yaptığı açıklamada, Yalıkavak ve Marinkentleri arasında dostluk köprüsü kurmak iste-diklerini, bu kapsamda ikili ilişkilerigeliştireceklerini ifade etti. Saruhan şunlarısöyledi; “İki farklı ülkenin insanları olarak,birbirimizi yeni tanımaya başladık. Kardeşşehir olma yolunda ilk adımları attık. Eylül,

YALIKAVAKşenlendi

rtakent-Yahşi Beldesi'nde cazgeceleri “Denizi Cazladık” adıylageçtiğimiz ay gerçekleştirildi.Ortakent-Yahşi’nin bakmaya

doyum olmayan maviliğinin üzerine cazmüziğinin eşsiz notalarını serpiştirmeyiamaçlayan Ortakent-Yahşi Belediyesi,beldenin en bakir koyu Kabakum’da caz veklasik müzik notalarının büyüsünü de içineçekerek yıldızları ve Ortakent'e özel mehtabıbambaşka hissettirdi.

ORTAKENTdenizi cazladı

DENİZ, GÜNEŞ, KUM değil

projelerinin de sırada olduğunun müjdesiniverdi.Projeler konusunda uzun açıklamayapmaktan kaçınan başkan Kocadon 1Temmuz 2006 itibariyle "Ortakent'te GüneşMüzikle Batar" projesini açıklamakla yetindi.

Ağustos ayında bir folklor grubumuzla birlikteİspanya’ya gitmeyi düşünüyoruz. Ülkenintanıtımına yönelik çalışmalarımız devam

Ortakent-Yahşi’nineşsiz maviliğininüzerine caz mü-ziğinin notalarınıserpiştirmeyiamaçlayanOrtakent-YahşiBelediyesi, beldeninen bakir koyuKabakum’da caz veklasik müziknotalarınınbüyüsünü hissettir-

O

Sanata olan destekleriyle bilinen Ortakent-Yahşi Belediyesi, bundan böyle sanatetkinliklerine direkt ev sahipliği yapmayahazırlanı-yor. Bu organizasyonların başlangıcıolan “Denizi Cazladık” projesi de tamamenOrtakent-Yahşi Belediyesi'nin kendi bütçesiylegerçekleşti. Sanatın her kesime koşulsuzulaştırılması ilkesiyle hareket eden başkanMehmet Kocadon, açılış günü yaptığıkonuşmada, yarattıkları bu sahneninyarımadada bir ilk olduğunu hatırlatırkenhem Denizi Cazladık konserlerinin yine büyükisimlerle süreceğinin hem de fark yaratacak

Bu tarih-ten itibaren Ortakent Azmak’tabulunan dolgu alanı "Erdal ÇerçiMeydanı"nda her akşam saat 19.30 - 20.30saatleri arasında klasik müzik dinletileriylegüne veda edileceği müjdesi konuklarınbüyük alkışlarıyla cevap buldu.

Bu yıl ikincisi gerçekleştirilen UluslararasıYalıkavak Yel değirmeni Kültür, Sanat ve SporFestivali’nde son günü ücretsiz olarak düzen-

lenen Sibel Can konserini çok sayıdaYalıkavaklı izledi. Konsere çevre beldelerden gelenlerin yanısıra 7. Cumhurbaşkanı Kenan Evren, MuğlaValisi Temel Koçaklar, Bodrum KaymakamıAbdullah Kalkan da katıldı.

19-22 Hazirantarihleri arasındagerçekleştirilen2. YalıkavakYeldeğirmeni Kültür,Sanat ve SporFestivali’ninkapanışı 7.CumhurbaşkanıKenan Evren’in dekonuklar arasındaolduğu Sibel Cankonseriyle yapıldı.

Page 16: Bodrum Bülten Temmuz 2006

boyu düşlediğim koku değildi. Tam tersine, otoparka inen merdiven deliğinden, bastıran sıcağında etkisi ile yükselen yoğun bir amonyak kokusuinsanın genzini yakıyordu. Bir iki basamak inipbaşımı aşağıya uzattım. Koku yoğunlaştı,otoparkın kolonlarının dibindeki nem lekeleribelirginleşti. Belli ki, pazara geceden gelen "pazartaifesi", içilen rakının, kesilen karpuzların daetkisiyle, sık sık ayakyoluna gitmek zorundakalmışlar; bunun için de -on metre ötede uygarbir WC olmasına karşın- kolon diplerini dahauygun bulmuşlar.Bakın gördünüz mü, yine suratıma oturdu birtebessüm. Bu kez de bu koku aldı götürdü beniçocukluğuma; Edirne'nin Çorlu'suna. Evimiz tekkatlı, kerpiç. Hacet yeri, bahçeye kazılmış bir“çukur üstü iki kalas.” Koku evden duyulmasındiye bahçenin en uzak köşesine konumlanmış. Nevar ki, gece karanlıkta, benim için korkudanmümkün mü bahçeyi geçip ayakyoluna ulaşmak?En güvenli yer ilk ağacın dibi… Ama o zaman devlet “yurdu çelik ağlarla dört bir

yandan örmekte” olduğu için E-5 henüz Edirne'den geçmemiş,Bodrum'a da hava limanı yapılmamıştı!

*****

Gezintime Bodrum'umuzun ilk, tek ve son parkı olan BelediyeBahçesi'nin içinde devam ediyordum ki, “O da ne?”… Belediyebinasının girişindeki yedi artı yedi, on dört basamağa, özürlülerve yaşlılar için bir çift elektrikli kayar sandalye monte edilmiş.İnanılmaz duygulandım. “İşte bu!” dedim içimden, “Uygarlık bu..”Yanımdan geçen üniformalı bir belediye görevlisini kolundanyakalayıp iki yanağından öpmüşüm. Adamcağızın biraz kokmuş,biraz ürkmüş gözlerini görünce açıklamak zorunda kaldım: “Busandalyeler olağanüstü” dedim “Belediye Başkanı yoğundur,kutlamak için rahatsız etmek istemem. Onun adına seni kutlamışoldum.” Rahatladı, ağzı kulaklarına doğru uzadı. “Sağ ol” dedi,“Başkanımız herkesi düşünür.”Orada sonlandırsam ya sohbeti! Hayır, illaki kurcalayacağım. “İyide” dedim, “özürlü vatandaş bu basamakları elektriklitahtırevanla çıkıyor, giriş salonuna geliyor, sonra ne oluyor? Yaniikinci kata nasıl çıkıyor? Orada sandalye falan yok.”Hince baktı. “İyi dedin, tahtırevan gibi” dedi. “İçerdekimerdivenleri de çözdü başkan. Sayın ihtiyar vatandaş bu yürüyeniskemle-lerle çıkıp salona girer girmez, oradaki iki güvenlikgörevlisi hemen birbirlerinin bileklerini çapraz kavrayıp,çocukların yaptığı gibi altın beşik yapıyorlar. Altın beşiğeoturtulan sayın ihtiyar böylece ikinci kata zahmetsiz taşınmışoluyor.” Farkında olmadan “Vay canına!” diye bir ses fırlamış gırtlağımdan.Tam bir boşboğazlık edip, “İyi de sayın görevli, Bodrum'un dar,eğri büğrü, delik deşik, kaldırımsız sokakları bu 'sayın ihtiyarvatandaşın' günlük yaşamını sürdürmesi için, falan...” diyecektimki, çenemi tuttum.Bir süre, o iki elektrikli tahtırevanı, “Picasso Bodrum'da” sergisiniizler gibi hayret ve hayranlıkla izledim. İçimden, bir cesaretbinaya dalmak, kapıyı mapıyı çalmadan Belediye Başkanının

16 BODRUMe ntü

Bol 'Gerçek' üstü, Az 'Şaka’

aykuş benzeri gece yaşamayı sevenbir adam olduğumdan, sabahlarıerken kalktığım pek söylenemez.Ama bilemediğim bir nedenle oPerşembe saat yedide uykum bitti.

Üstüne üstlük pek de zinde ve sağlıklı uyandım.Bir fincan kahve ertesi, dedim koy vereyimkendimi oturduğum tepeden aşağıya; pazaradoğru yürüyeyim. Hele şu anda otlar, meyvelertezgahlara yeni dökülmeye başlamış, tabiatananın kokusu pazar alanını buram buramsarmıştır. Söylemesi ayıp, bizim sokak biraz dardır. Heleşimdilerde, her yapılan inşaat kıyısındanköşesinden birer çimdik çalınca, olimpiyatlarakros parkuru için aday olur duruma geldi. İşte bupatikada elli metre kadar yürüyüp bir dönemecidönmüştüm ki yol kenarında hatmileri taametmekle meşgul üç semiz danayla karşı karşıyakaldım. Bir süt fabrikası için reklam filmi mi çe-kiliyor diye etrafa bakındım, ama kamera falanyoktu çevrede. Ben bön, onlar benden bön bireyyam karşılıklı bakıştıktan sonra, alnım kırışmasın diye pek sıkkullanmadığım tebessümlerden biri geldi oturdu suratıma. Aklımaldı beni çocukluğuma, 1945 yılının Ağrı kentinin Karakösenahiyesine götürdü. Her sabah, toprak damlı evimizin önündengeçip, otlağa giden inek sürülerinin çan sesleri ile günebaşlayışımı anımsadım. İneklerden birkaç metre ilerde de mahallenin köpekleri sabahkahvaltılarını alıyorlardı. Ben diyeyim yedi, siz diyin on yedi adet.Eksik olmasınlar, mahallenin hayvan sever hanımları, her sabaholduğu gibi, bir gün önceki yemek artıklarını atmayıp, köpeklerve kara sinekler aç kalmasın diye ezan vakti eşiklerinin önünedökmüşler. Bu sayede kıyıp da kimselere dokundurmadığımız,ama evimize alıp beslemeyi de içimizin el vermediği köpekçikle-rimizin karınları bugün de doymuş oldu. Allah için, bu güne değin mahallemizin köpeklerinin hırsızlarlahiç sorunları olmadı, buna karşı benden pek hazzetmezler. Bir ikitanesi beni hissedince, başını önündeki yemekten kaldırmadan,hırladıysa da, benimle uğraşırken bir iki pirinci hemcinsinekaptırmak korkusuyla fazla bulaşmadı.

*****

Derviş Görgün ile Artemis caddelerinin kesiştiği kavşaktaki otanıdık çukura kadar geldim: Artemis caddesine girişi hemenhemen bütünüyle iptal eden PTT'nin teknoloji çukuru. Burayagelince "Yurttaş olarak ne kadar duyarsızız!" diye düşündüm. "Birakşam mahalleden on, on beş kişi bu çukurun çevresindetoplansak; taşınabilir bir kasetçalar, bir kasa bira, birkaç maytap,üstünde mumu ile bir küçük pasta, çerez falan… Çökertme çal-sak, halay çeksek, maytap patlatsak… Bu çukurun açılışınınotuzuncu gününü kutlasak"

*****

Pazaryerine geldiğimde güneş enikonu yükselmiş, öngördüğümgibi, Bodrum otları tezgahlara yayılmıştı. Ama ne var ki koku, yol

GEÇ

iYO

RD

UM

RA

DIM

BOLAR İREN

B"Bir akşam mahalleden on,

on beş kişi bu çukurunçevresinde toplansak;

taşınabilir bir kasetçalar, birkasa bira, birkaç maytap,

üstünde mumu ile bir küçükpasta, çerez falan…

Çökertme çalsak, halayçeksek, maytap patlatsak…

Bu çukurun açılışınınotuzuncu gününü kutlasak"

Page 17: Bodrum Bülten Temmuz 2006
Page 18: Bodrum Bülten Temmuz 2006

fyon’un meşhur mekanlarından olanİkbal, Turgutreis’te açıldı. Turgutreis

Atatürk Meydanı Günbatımı Plajlarıkarşısında sahil yolunda hizmete girenİkbal’in açılışını Turgutreis Belediye BaşkanıAli Server Yazgan yaptı. Dünyamutfağından her türlü lezzetin bulunduğu,özellikle sucuk, kaymak, ekmek kadayıfı, etdöner, sucuk döner, kebap, kavurma vetandırın ön plana çıkarılıp satışa sunulduğuİkbal’de şarküteri de bulunuyor.

18 BODRUMe ntü

YENiLENENLER

YENiLER

YENiLiKLER

AİKBAL TURGUTREİS'TE

GÜMBET’TE BELEDİYE KAFETERYA AÇILDI ümbet Kafeteryası, Gümbet dolgu alanında hizmete girdi. Bodrumluların dadavetli olduğu açılış törenine Bodrum Belediye Başkanı Mazlum Ağan, eşiAsuman Ağan’la birlikte katıldı. Ağan çiftinin yanı sıra, açılışta Belediye meclisüyeleri ve CHP’liler de yer aldı.

GÖLKÖY’de SALBA BEACH CLUBHUZURLU BİR ORTAM SUNUYOR

uromoda Bijuteri Oasis’te açıldı.Oasis Alışveriş Kültür ve EğlenceMerkezi’nde düzenlenen defile ilehizmete giren Euromoda

Bijuteri’nin açılışına Bodrumluların ilgisiyoğun oldu. 5 ünlü mankenin açılıştasergilediği takılar ise en az mankenlerkadar ilgi gördü. Oasis’te hizmete giren EuromodaBijuteri’nin açılışına podyumların ünlümankenlerinden Doğa Bekleriz, YelizÖney, 2004 Best Model Simge Tertemiz,Tuğba Altıntop ve Elif Ece Uzun katıldı. Türkiye çapında 83 mağazası bulunanEuromoda Bijuteri, Oasis Alışveriş Kültür veEğlence Merkezi’nde 84. şubesi açtı.Açılışta bilgi veren bijuteri mağazaları zin-cirinin sahibi Bilal Gürler, 84. mağazayıaçmanın gururunu yaşadıklarınıbelirterek, mağazalarında binlerce çeşit,takı, bileklik, kemer ve küpe çeşitleribulunduğunu belirtti.

EUROMODA BİJUTERİOASİS’te

E

G

CAFE YALIKAVAKafe Yalıkavak yeni şubesiniYalıkavak’ta Şeyhülislam ÖmerLütfü Caddesi 27 numarada açtı.Özel günlerinizde de resimli

pasta, helva, lokma ve tatlı çeşitleri ilehizmetinizde. Telefon: 385 36 16

C

Gölköy Yalı’da, eski Sahil Motel’in olduğu yerde açılan Salba Beach Club, Gölköy’ündoyumsuz denizi ve Salba’nın farklı hizmet anlayışı ile huzurlu bir tatil olanağı sunuyor.Salba Beach Club Tel: 357 71 70

Animana VeterinerlikMerkezi, evdekidostlarınızın röntgen,Ultrason, diş bakımı vecerrahi operasyonlarıiçin Yalıkavak’ta hizmetvermeye başladı.Tel: 385 52 00

ANİMANA YALIKAVAK’TA

Page 19: Bodrum Bülten Temmuz 2006

ETRO Cash & Carry, Bodrum mağazası içinde yer alanrestoran eşsiz lezzetler sunmak amacıyla Bodrumlularınhizmetinde. Toplam kullanım alanı 175 metrekare olan

restoranında, Ege kahvaltısı, zeytinyağlı yemekler, vejetaryenyemekleri, Bodrum yöresel otlarıyla hazırlanmış yemekler, farklı tatlıçeşitleri mönüde yer alıyor. Metro Restaurant haftanın her günü 08.00 - 23.00 saatleri arasındakaliteli, sağlıklı ve güvenli ürünlerle müşterilerine hizmet verecek. Diğer restoranlardan farklı olarak METRO Cash & Carry Bodrumrestoranında ilk kez yeni bir kahve konsepti hizmete sunuluyor.Restoranda METRO çekirdek kahvelerinin farklı türleri de gün boyuservis edilecek. Çekirdek espresso, aromalı ve yöresel kahveler özelkahve makinelerinde anında değirmende öğütülerek zenginaroması ile müşterilere servis edilecek.

METRO CASH&CARRY RESTORANFARKLI LEZZETLERLE KAPILARINI AÇTI

M

KEBAP ZEVKİ İÇİN YENİ ADRESöşebaşı,yeni açtığışubesiyle

Bodrumlulara dakebap zevki yaşatı-yor. Tüm Köşebaşırestoranlarındaolduğu gibiKöşebaşı Bodrumşubesinde desadelik, ferahlık vesıcaklık ön planaçıkıyor. Bodrummerkezde yer alanmekan, yemyeşil birbahçe içerisinde, palmiyeler arasında, ışıl ışıl kale manzarasıeşliğinde kebap keyfi sunuyor. Tüm bu şıklığın yanı sıra içeride yeralan ocakbaşı ve odun fırını da mekana ayrı bir hava katıyor.

K

TEKSTİL ÜRÜNLERİYLE DEKOMARİNLEZİZ TATLARIYLA CAFEMARİN

CAMEL ACTIVE 7. ŞUBESİYLE OASİS’teamel Active geçtiğimiz günlerde Bodrum'a ilk şubesiniOasis Alışveriş Merkezine açtı. Türkiyedeki 7. şubesi olan Camel Activa, tekstilde erkekürünlere yer verirken, bayanlar için ise ayakkabı ve

çanta üretmekte.Kredi kartlarına 6 taksit imkanı sunan Camel Active, ayrıca 2.üründe %50 indirim sağlıyor.

Turgutreis D Marin’de Zeynep ve Barbaros Gökalp çifti, tekstilürünleriyle Dekomarin’i, birbirinden lezzetli tatlarıylaCafemarin’i hizmete açtı.

C

Page 20: Bodrum Bülten Temmuz 2006

20 BODRUMe ntü

Bir kır gezintisi

adem ki yazılarımızın başlığını"Bir Zamanlar" diye saptadık; ohalde siz değerli dostlarımıza arasıra, çok ama gerçekten çok eskiyıllardan süzülüp gelmiş ve

bugünlere ulaşmış anılarımızdan küçük birdemet sunmak; hem, zımnen de olsa vermişolduğumuz sözü tutmak hem de genç ve ortayaş kuşağına eski yılların zarif tatlarınıaktararak onları mutlu etmek olacaktır. Şöyleböyle 65-70 yıl kadar önceleri benimçocukluğumun geçmiş olduğu Bursa'dan bir kırgezintisi anısı... İşte bu yazı onlardan biriolacaktır.

Bursa Ulucamii'nden başlayarak, taa Setbaşıköprüsünü geçip Yeşil'e doğru sapan caddeninköşesine dek, bu ana cadde üzerinde bulunanve Uludağ eteklerine doğru tırmanan tüm cad-deler ve sokaklar bir zamanlar Temenyeridenilen bir mahalleye çıkardı.

Temenyeri, o güzelim camiler ve türbeler şehriile o zamanlar şeftali başta olmak üzere meyvebahçeleri ve çilek tarlalarıyla yemyeşil Bursaovasını tepeden gören koskoca bir mesireydi.Temenyeri'nin daha yukarılarında Uludağ'ıneteklerinde şırıl şırıl akan sayısız pınarlarıylaçok daha güzel yerler var idiyse de; oralaraböyle çoluk çocuk tırmanmak pek kolayolmadığı için aileler; şimdilerde piknik denilen,o zamanlar kır gezisi olarak adlandırılan ve böyle günübirlikgezilerinde Temenyeri'nde ağaç altlarına yerleşmeyi dahauygun görürlerdi.

Anımsadığım kadarıyla, zaman zaman, arabaları olan aileler vearaba kiralamayı göze alabilenler; Bursa ovasında Nilüfer çayıkenarına, söğüt ağaçları; ya da Soğanlı köyünün şeftali bah-çelerinde koyu gölge veren ulu ağaçların altına yerleşmeküzere de kır gezintisine giderlerdi. Yine de, Temenyeri şehrinbüyük bir bölümüne çok yakın olduğu için en gözde piknikyeriydi.

Kır gezintisine gidildiği zaman önemli olan, vakitlice giderekiyi bir yer kapmaktı. Çoğunlukla bir önceki kır gezintisinde gözkonulmuş bulunan bir ağaç altını, "Komşunun tavuğu komşuyakaz görünür" misali; hem gölgesinden yararlanmak, hem dedaha düz bir alanda rahatça yayılıp oturmak için tercih nedeniolarak düşünenler, bu konuyu kendi aralarında adeta bir yarışhaline getirmiş olurlardı. Bu nedenle evde başlayan telaş, yoldada sürer ve Temenyeri'ne yaklaştıkça da giderek artardı. Yarışkimi zaman, göz konulan yere ulaşılmakla başarıyla, kimizaman ise o yerin başka bir aileye kaptırılmış bulunduğununanlaşılmasıyla da hüsranla sona ererdi.

Bursalılar, özellikle de Pazar günleri çoluk çocukailece, evde hazırlanmış nevaleleriyleTemenyeri'ne çıkarak piknik yaparlardı.Yukarıda da söylemiş olduğumuz gibi, o zaman-lar piknik deyimi bilinmezdi. Buna kır gezintisidenilirdi. Ulu ağaçların altına hasırlar kilimlerserilir, ağacın koca koca dalları üzerinesalıncaklar kurulurdu. Bırakınız çocukları, gençkızları ve delikanlıları, büyükler bile busalıncaklarda kolan vurmaya doyamazlardı.

Küçükler aralarında top oynarlarken ya daşeytan uçurtmalarını havalandırmak içinkoşuştururlarken, hanımlar ve genç kızlarhemen yer sofrasıyla birlikte öğle yemeği içinhazırlığa gi-rişirlerdi. Her ne kadar daha sabahkahvaltısından kalkılalı pek bir şey olmamışsada; galiba böylesi temiz havaya çıkılıncaherkesin iştahı çok çabuk açılmakta olurdu. Bukonuda, evlerden çoğunlukla yürüyerek vedoğal olarak büyüklü küçüklü herkesin kendihesabına düşen yükü taşıyarak gelinmiş olduğuda unutulmamalıdır. Temiz havayla birlikte buyorgunluğun da elbette bu erken acıkmada birpayı olacaktı.

O yıllarda aileler de bir hayli kalabalık olurdu.Büyükanneler, cicianneler, halalar, teyzeler, yen-geler, gelinler, damatlar, genç kızlar, delikanlılar,evlatlıklar, beslemeler, büyükbabalar, dayılar,amcalar, enişteler, ve ailenin ana direği anne ve

baba ile küçüklü büyüklü çocuklarla bir kır ge-zintisi kadrosurahat on beş-yirmi kişiyi bulurdu. Hemen herkes deneyimliolduğu için üze-rine düşen işi bilir ve paylaşırdı. Artık o işinustası kimse, genelde bu işi erkekler üstlenirlerdi, baba, ya daamcalardan, dayılardan biri ikisi olabilir; münasip bir yeretaşlarla ocak kurulur ve getirilmiş bulunan elleme kömürler,altına biraz çalı çırpı yerleştirilerek yakılır ve üflenerek ya dabir mukavva parçasıyla yelpazelenerek saçılan kıvılcımlarıylakor haline getirilmeye çalışılırdı.

Sepetler, heybeler ve torbalar içinde getirilmiş bulunanzeytinyağlı yalancı dolmalar, kuru köfteler, haşlanmış yumurta-lar, su börekleri, kol börekleri, zeytin, peynir, domates vesalatalık gibi teferruat kısa bir süre içinde hasırlar üzerine se-rilmiş bulunan tertemiz yemek örtülerini; nefis iştah açıcı(sanki kimsenin iştahı yerinde değilmiş gibi) bir renk ve yemekcümbüşüne çevirirken; ocak tarafından da çevrilmeye başlananşiş kebaplarının kokusu, adeta tahrik edici bir şekildeyayılmaya başlardı. Şayet civarda bir pınar varsa, Uludağ’ın obuz gibi yeraltı suları içine kavunlar, karpuzlar atılır, sızma sutestileri yine pınarın bir kenarına yerleştirilir ve bu arada piknikkomşularına da; pınarda onların testileriyle meyveleri için yerayrılması ihmal edilmezdi. Bu arada ailenin erkekleri, açılanrakı şişelerinden kadehlerini doldurmuşlar ve üzerlerine de,

BÜLENT AKKURT

M

BİR

ZA

MA

NLA

R

O yıllarda aileler debir hayli kalabalık

olurdu. Büyükanneler,cicianneler, halalar,teyzeler, yengeler,gelinler, damatlar,

genç kızlar,delikanlılar, evlatlıklar,

beslemeler,büyükbabalar,

dayılar, amcalar,enişteler, ve aileninana direği anne ve

baba ile küçüklübüyüklü çocuklarla

bir kır gezintisikadrosu rahat on

beş-yirmi kişiyi bulur-

Page 21: Bodrum Bülten Temmuz 2006

kuyuda tam iki gün kır gezintisi dolayısıyla bekletilmişbulunan sızma testilerden buz gibi soğuk sularını koyupdemlenmeye başlamışlardır bile. Yaz meyveleri, başta kavunve karpuz olmak üzere kesilerek hazırlanmış ve sofra daha daiştah açıcı bir hale gelmiştir. Ailenin en fedakâr erkeği ocakbaşında görevine devam ederken, karısı ya da kız kardeşitarafından ona hazırlanan küçük bir tabak içinde sevdiği herşey ocağın bir kenarına konulmuştur. Böylece ocakbaşıkahramanı da, biraz uzaktan da olsa kadehini kaldıraraköğlen rakıcılarına eşlik etmekten geri kalmamış olacaktır.Parti parti gelen şişlerle birlikte büyük babanın besmelesiyle,bir bağırış çığırış içinde yemek faslı başlardı.

Çocuklar doğal olarak dizgine gelmemekte ve anneler onlarıbüyük bir özenle kontrol altında tutuyor olsalar da rahatdurmamaktadırlar. Esasen pek düzgün ve tertipli olmayan,ister istemez biraz da meyilli bir yerde kurulmuş bulunan yersofrasında; su bardakları devrilir, kızın ayağı börek tepsisininiçinden çıkarılırken küçük oğlanın kolu zeytinyağlı dolmayagirer, besleme hizmet edeyim derken en titiz eniştenin rakıbardağını devirir. İşte böyle bir hengâme içinde yemek faslıbaşlar ve sürer...

Neyse, kısa bir süre sonra çocuklar doyurulmuş ve kimisi topoynamaya, kimisi salıncakta sallanmaya koşuşmuşlar, kimiside saklambaç oynamak için dağılmışlardır. Ocak başı görevide sona ermiş olmakla artık büyükler ağız tadıyla içkileriniyudumlamaya ve yemeklerini yemeye başlamışlardır ki;çocuklardan biri salıncaktan düşmüş alnı hafifçe şişmiş, birdiğeri de komşu piknikçilerin çocuğuyla kavgayatutuşmuştur.

Bu arada zavallı karısının kaşla gözle idare etmeyi bir türlübaşaramadığı ve hemen her kır gezintisinden eve iki kişininkolunda dönmekte olan eniştebey yine içkiyi fazlakaçırmıştır. Aile fertleri alışkın oldukları cihetle fazlaca telaşet-mezler ve enişte hemen pantolonu ayağından çıkarılarakiçinden hazır çıkan pijamasıyla, bir diğer kilimin üzerineyatırılmış ve hafiften hafiften horlamaya bile başlamıştır.Esasen ailenin tüm erkekleri biraz sonra aynı şeyi yapacak vepüfür püfür esen bu nefis gölgelikte öğlen uykularınıuyuyacaklardır.

Yaşlı hanımlar el örgüleriyle oyalanırken, daha genç olanlariddialı peçiç oyunuyla öğlen sonunu renklendirecekler vekendi aralarında doyumsuz bir sohbete dalacaklardır. Artıkbu sohbetin içinde bir miktar dedikodu var mıdır, yok mudurorası bilinemez. Akşam olmakta gecikmeyecek ve güneşinışıkları yavaş yavaş yatmaya başlarken, hanımları tekrar birtelaş alacaktır. Çaylar hazırlanacak, öğlen yemeğinden kalanbörekler ve çay için hazırlanmış çöreklerle akşam kahvaltısıbir eksikle (enişte henüz ayılamamış olduğu cihetle)yapılacak ve kafile dönüş yolculuğu için hazırlanmayabaşlayacaktır. Derlenip toparlanma işlemi her ne kadar kırgezintisi hazırlıklarından daha kısa sürecek ise de, yine birhayli vakit alacak ve kafile heybeleri ve sepetleri paylaşarakyola düzülecektir. Eniştemiz ise, hemen her kır gezintisindenolduğu gibi bu kez de iki kayınbiraderinin kolunda evedönecektir.

Değerli dostlarım! İşte böylece bir kır gezintisi daha neşeyle,fakat bir hayli yorgunlukla sona ermiş olacaktır. Ne olursaolsun, hemen hemen ailenin tek ve en önemli sosyal etkinliği

ç

BODRUMİş Rehberi

Muğla ilinin, ilçelerinin ve BODRUM’un

EN ÇOK iZLENENHABER PORTALI

wwwbodrumajans.com.tr

sitesinde sürekligüncelleştirilerekyayınlanmaktadır.İşyerinizin telefon

numarası kayıtlı değilseya da düzeltilmesigerekiyorsa bize

ulaşarak bu ücretsizhizmetimizdenyararlanabilir,

BODRUM’UN 1.SİTESİNDE YERİNİZİ

ALABİLİRSİNİZ

BODRUM AJANS Tel: 317 10 90 - 91 Fax: 317 10 [email protected]

ajans

Page 22: Bodrum Bülten Temmuz 2006

BODRUMe ntü22

BODRUM TUTKUNLARI

söyleşi / fotoğraf: YİĞİT UYGUR

Bodrum'da yaşayan meslek sahibikadınlardan seçtiği mankenlerini, Saruhanİren titiz çalışmalar sonunda sahneyeçıkarıyor. Evinin alt katındaki atölyesindehummalı geçen bir çalışma dönemindensonra ortaya çıkmaya başlayan Saruhan İrenimzalı, özgün kıyafetler, mankenlerin üstündeprova edili-yor. Fotoğraflar çekiliyor, videokayıtları yapılıyor. Saruhan İren'in eşi eskiMeclis Üyesi ve Ticaret Odası BodrumTemsilciliği eski Başkanı Öktem İren de,çalışmaların görsel kayıtlarının yapılmasıaşamasında eşine yardımcı oluyor.

Önceki yıllarda olduğu gibi 20 mankenlegerçekleştirilecek defilede bu yıl bir de sürprizolacağını söylüyor Saruhan İren.Endonezya'nın Bali adasında yaşayan birTürk ateş dansçısının da katılımıyla defilenintamamen bir gösteriye dönüşeceği kesin.Klasik defile anlayışından öte, sergilediği tümdefilelerde bir koreografi de sunan Saruhanİren'in bu yılki defilesinin adı İpek Yolu olacak.

Her yıl olduğu gibi müzik aranjmanları,senaryo, koreografi ve giysi tasarımını kendi-sine özgü bir stilde sunacak olan Saruhanİren'in İpek Yolu adlı defilesinin konusuBatıdan Doğuya giden bir kervanı anlatıyor.2 Temmuz'da Pazar akşamı, Hadigari Bar'dagerçekleşecek defilede, İpek Yolu'nun sıcakrüzgarı Bodrum'a taşınacak.

İpek Cellabalarla birlikte tüm giysilerin ünikolduğunu söyleyen ve bugüne kadar 20'den

Saruhan İren, sıcakların bastırdığı şugünlerde, bizleri bu yıl da, İpekYolu'nun egzotik ve sıcak çölhavasına götürecek. 2006 yazkreasyonunu 2 Temmuz Pazargünü Hadigari'de sergileyecekolan İren, Otantik ve Abiyeelbiselerden oluşan gelenekseldefilesini Bodrumlular ve Bodrum'agelen misafirler için sunacak.

fazla defileye imza atan Saruhan İren,kreasyonunun hiçbir trend veya modaakımıyla ilgisi olmadığını belirtiyor.

Saruhan İren, kendine özgü tarzını defilele-rine yansıtırken, kendisini de şöyle ifade edi-yor:"Ben ilk önce bir kadın ve insanım,duygularımla yaşayıp, kendi dünyamıyaratıp, kendi giysilerimi üretip, seçtiğimmüziklerle önce kendim dinleyerekçalışıyorum. O müzikleri dinlerken, o yıl hangikonuyu ele alacağımı düşleyip, giysilerimiyaratıyorum. Bütün giysilerim benim içinözeldir. Taşıyan kişiler de özeldir. Bu olayözverinin, güzelliğin ve uyumun birlikteliğidir".

Bugüne kadar kaç defileye imza attınız?20'nin üzerinde defile-show gerçekleştirdim.Her zaman tek giysi ürettim. Her yıl yeni birkonu oluştu. Mankenlerim bir ajansa bağlı vemedyatik değiller. Ayrıca hepsi iş sahibi veçalışan kişiler. Biz hep beraber bir work-shopyapıyoruz. 1995'te Maça Kızı'ndaBodrum'daki ilk defilemi gerçekleştirdim.Konusu Hindistan'dı. Sonraki yıllarda M&M'deİndians, Uzaylılar- Dünyalılar; Hadigari'de, I'llSurvive, Millenium, Tanrılar, Tanrıçalar, Bir kışmasalı konulu; Halikarnas The Club'taFantazmik ve Atlantis başlıklı defilelergerçekleştirdim.

Moda ve tasarım üzerine eğitim aldınız mı?Bodrum'a nasıl yerleştiniz, neden Bodrum?Benim eğitimimde Güzel Sanatlar

Saruhanİren’leSaruhanİren‘le

İPEK YOLU

Page 23: Bodrum Bülten Temmuz 2006

Akademisi Moda ve İstanbul Konservatuarıbale ve tiyatro var. Güzel Sanatlar Akademisive İstanbul Konservatuarı Bale bölümümezunuyum. Bodrum'a yerleşeli çok yıllaroldu. Geldiğim günden beri çalışıyorum.Özel bir butik için yaz giysileri üreterekbaşladım. Sonra 1980'li yıllarda Bodrum'dave İstanbul'da birçok galeride sergiler açtım.1990 yılından beri defileler hazırlıyorum.

Bodrum'a 1997'de geldik. TMT otelini yapmakiçin geldi Öktem, bütün bağlarımızı koparıpgeldik. İkimiz de İstanbulluyuz. Yıldız Kenter'lebir süre tiyatro denemem oldu. Geldiğimdebaktım Bodrum'da böyle bomboş geçmeye-cek bu ömür, ertesi yaz hemen başladımçalışmaya.

Sergilerden bahsedelim mi biraz?Bir butik için yaz giysileri üretmeyebaşladım. Zaten ondan önce kendikostümlerimi 12 yaşımdan beridikiyorum. Bale kostümü, operakostümü çizdim ama yani bu işinrealizasyonuna burada başladım.80'li yıllardan 90'ların ortalarına kadarçeşitli sergiler açtım.İstanbul'da genelde, biri Bodrum'dasergiler açtım. Galeri Bize, BeralMadra'nın Galeri BM., Ayşe TakGalerisi'nde, - Galeri Bize'de çok defalar-.2 kez TV için defile yaptım; Bir TRT2 içinbir de ATV için… 2004'te Reyna'da bir defileyaptım.

Defilelerinizde her zaman tiyatral bir konsept var.Hazırlık sürecini anlatabilir misiniz?Önce bir kadınım, süslenmeyi kendimseviyorum, başkalarını da süslemeyiseviyorum. Kadınları sıradan görmekistemiyorum, kadınlar özeldir ve onları özelşeylerin içinde görmek istiyorum. Onlarınkişiliği ve özelliği olmasını istiyorum. Kadınınınkişiliği ile giydiğini bir arada taşımasınıseviyorum. Daima müzikle çalışıyorum.Müzikleri seçiyorum, elbiseleri ona göreyapıyorum, o sırada kafamda senaryomuyazıyorum. Müzik, senaryo ve elbiseler, üçübirlikte oluşuyor. Ondan sonra defileyi ben deoturup seyrediyorum.

Kendinizden bahseder misiniz? Saruhan İren'indünya görüşü nedir?Bu dünyaya uzaylı gibiyim, Türkiye'ye uzaylıgibiyim. Güncel, siyasi olaylar, Türkiye'ningidişatı, dünyanın gidişatı, her şey beni çoküzdüğü için kendime böyle bir dünyayarattım. Bayağı ağır bir kanser geçirdim.Ondan sonra daha çok çalışmayabaşladım. Beni üzecek şeylerden uzakdurmaya başladım. İnsanlar, olaylar, siyasiher şey beni hasta ediyor. Türkiye'deki TV'leriseyredemiyorum, hasta oluyorum. Gazetedebu gün mesela bir yazı vardı, "Akdeniz Bitti"diye, ilk parag-raftan sonra okuyamadım,boğuluyorum zannettim. Hayvanlara,doğaya yapılan şeyleri okuduktan sonra.Gerçek bir hayvanse-verim. Hayvan sevgisiinsan sevgisinin üstüne çıkıyor bazen.İnsanların yaptıkları kötülükler karşısında kendikabuğuma çekiliyorum. Bu elbiseler, bumüzikler, defileler benim zırhlarım.

23BODRUMe ntü

Page 24: Bodrum Bülten Temmuz 2006

SARUHAN

İREN’in

ALBÜMÜNDEN

Bu yıl ki defilenin ana hatları nedir?Mali'den bir ateş dansçımız var. Bir de Budatasviri canlandıracağız bu yıl. Belki bir şahcanlandırması olacak. Bu sene Doğuyagidiyoruz yine. Batıdan doğuya giden birkervan düşledim. Sentez kelimesinisevmiyorum ama Batı ile doğuyubirleştirmek, yaklaştırmak istedim. İki bölümhalinde sunulacak. Müziklerde de onuhissettirmeye çalıştım.

Defilelerinizin size manevi bir güç kattığınısöyleyebilir miyiz?Defile esnasında, bir düşüm gerçekleşiyor.Çünkü ilk çalışmaya başladığım gündenbaşlayarak tasarladığım giysiler, müzikeşliğinde canlanıyor ve ben diyorum ki, "Benbu filmi düşlerimde görmüştüm". İşte benimen mutlu anım bu oluyor. Sağlığım elverdiğive ayakta kalabildiğim sürece devamedeceğim. Bir gün sadece düşlerimle 19691986

19911959

Page 25: Bodrum Bülten Temmuz 2006

BODRUM’UNEN ÇOK iZLENENHABER PORTALI

WWWMUĞLA, iLÇELERi ve BODRUM

BiRiNCiSiE G E B Ö L G E S İ

ÜÇÜNCÜSÜ

bodrumajans.com.tr

SiZE DE YER AYIRDIKBODRUM’UN 1. SİTESİNDE BİRLİKTE OLALIM

İLANLARINIZ İÇİN 317 10 90 - 91

OASİS Alışveriş Merkezi No:226 Fax: 317 10 92 [email protected]

ç

HAZİRAN2006RAPORU

Web sitemizde sayfagörüntülemeler, izlenmeoranını etkilememeklebirlikte, kontur IPnumarası doğrultusundaçalışmaktadır.

Aynı gün içinde 2. kezgirdiğinizde yada siteiçindeki tıklamalarziyaretçi sayısını diğerbazı web sitelerindeolduğu gibietkilememektedir.

Bu değerlendirmeyiyapan Alexa adlı kuruluş,bu tip siteleri güvenlibulmadığı içinkategorilememeklebirlikte dünyasıralamasına almaktadır.

Bu bilgilerwww.alexa.comsitesindenalınmıştır.

DÜNYADAKİ YAKLAŞIK 18 MİLYON SİTE ARASINDA

DEĞERLENDİRME YAPANwww.alexa.com SİTESİNİN VERİLERİNE GÖRE

bodrumajans.com.tr

Page 26: Bodrum Bülten Temmuz 2006

26 BODRUMe ntü

TOPLUM & YAŞAM

zel Bodrum Hastanesi kuruluşunun9. yılını Bodrum Kalesi’ndedüzenlediği kokteylle kutladı. Çoksayıda davetlinin yer aldığı

kokteylde hastane personeli, müşteriler veBodrum’un tanınmış simaları bir arayageldiler. Canlı müzik eşliğinde gerçekleşen gecedeÖzel Bodrum Hastanesi Yönetim KuruluBaşkanı Op. Dr. Abdullah Servet, misafirlerletek tek ilgilenirken, İl Genel Meclisi ÜyesiOğuz Kutsi Akhan, İlçe Emniyet MüdürüYılmaz Özden ve Sualtı Arkeoloji MüzesiMüdürü Yaşar Yıldız’ın yanı sıra sinemasanatçısı Romalı Perihan da davetlilerarasında idi.

Bodrum Kalesi’nin tarihi atmosferindegecenin geç saatlerine kadar sürenkokteylde katılımcılar, müzik eşliğinde soh-bet ederlerken, kimi davetliler de müziğe

ÖZEL BODRUM HASTANESİ9 YAŞINDA

Ö

GÖNÜLLÜLER DERNEĞİNDEN DAYANIŞMA YEMEĞİ urgutreis’te 2001 yılından bu yana faaliyet gösteren Turgutreis Gönüllüleri Derneği, “Birlikve Dayanışma Gecesi” düzenledi. Turgutreis Minder Restoran’da düzenlenen geceye,Turgutreis Belediye Başkanı Ali Server Yazgan, Turgutreis Belediyesi Meclis Üyesi MustafaDinçberk, Gönüllüler Derneği Başkanı Belgin Yazgan, belediye çalışanları, dernek üyeleri

ve çok sayıda davetli katıldı. Yaklaşık 150 kişinin katıldığı yemekte, birlik ve dayanışma mesajlarıverildi. Ardından çalgıcılar eşliğinde eğlenen davetliler, gecenin ilerleyen saatlerinde fasılşarkılarıyla coştular.

T

ÇEVRE HAFTASINDA ANLAMLI YÜRÜYÜŞ! itez Belediyesi ile Bitez Tabiat Varlıklarını Koruma Derneği üyeleriçevre haftası etkinlikleri çerçevesinde anlamlı bir yürüyüşdüzenledi.

Bitez İskele Kafeteryadan başlayan yürüyüş, Adaboğazı'na kadar güzel birhavada geçti. Yürüyüşe katılanlar çevreyle buluşurken, etrafta oluşançöplerin toplayarak hoş bir etkinlik oluşturdular.

Bitez Belediye Başkanı M. Remzi Güngör, “Halkımızla bir arada, Pazargününün keyfini çıkarıyoruz. Bu kalabalığın içinde çok büyük bir aileolduğumuzu görüyorum. Bundan da çok mutlu oluyorum" diyerek çevrehaftasının Bitezlilerle bir arada değerlendirmenin önemini vurguladı.

B

BODRUM’DA EN“BEYAZ GECE”

nlülerin avukatlığını yapan veBodrum’da düzenlediğipartilerle tanınan, BodrumAçıkdeniz Yelken Kulübü’nün

Viskomodoru Mine Howie’nin, her senesezon açılışında “Beyaz Gece”konseptiyle düzenlediği yaş günü partisi,11 Haziran’da Bitez’de “SalsaFish&Grill”de yapıldı. 20 yıldır yaptığı avukatlık mesleğini,çocukluğundan beri iç içe olduğu denizve 5 yıldır da lisanslı sporcu olarakyaptığı yelkencilik ile birleştiren MineHowie’nin yakın arkadaşlarının yer aldığıpartide beyazlar içindeki konuklar çok şıkbir görüntü oluşturdu. Arkadaşlarıtarafından sürpriz olarak hazırlananhayatından kesitler ve Mine içinsöylenenlerin yer aldığı video çekimi tümkonukları kahkahaya boğarken, partimekanına siyah bir atın üzerinde girenMine Howie ise arkadaşlarını oldukçaşaşırttı. Zenci bir animatörün çiçekvererek atın üstünden kucağına aldığıMine Howie, daha sonra geceye katılanve organizasyonu yapan tümarkadaşlarına teşekkür etti. Tequilasponsoru Sierra’nın katkıları ile Meksikayemeklerinin sunulduğu gecede KaryaGrubu’nun hareketli parçaları ile davetli-

Ü

Page 27: Bodrum Bülten Temmuz 2006

ünyaca ünlücazcı KeisaBrown,

Bodrum’da sahne aldı.İlk olarak Diamond ofBodrum’da turistlerekonser veren Brown, birhafta süresince farklımekanlarda sahne aldı.Ray Charles, Bill Cosby,Tina Turner, FrankSinatra gibi ünlüisimlerle aynı sahneyidefalarca paylaşandünyaca ünlü usta cazsanatçısı Keisa Brown,Bodrum’u çok sevdiğini

ve burada olmaktan mutluluk duyduğunu belirterek, “Bodrum çoksakin ve çok eğlenceli bir yer” diye konuştu.

Bodrum Marina Yat Kulüp’te ve Rixos Otel’de sahne alan KeisaBrown, Bill Clinton’la yaşadığı ünlü anısını da paylaştı. Sahne aldığıbir mekana gelen ABD’nin eski başkanı Bill Clinton’un Brown’un şarkısöylediği esnada yanındakiyle sohbet etmesi üzerine başkanıuyardığını belirten Brown, “Sus... 8 yıldır ben seni dinledim, şimdi senbeni dinle” dedğini, başkanın çok şaşırdığını belirtti.

Yaklaşık 7 yıldır Türkiye’de bulunan Brown çalışmalarına İstanbul’dasürdürüyor. Brown Haziran ve Ekim aylarında Bodrum’da tekrar sahnealacak. Zümrüt Saygı

Ray Charles, Bill Cosby, Tina Turner, Frank Sinatra gibiünlü isimlerle aynı sahneyi defalarca paylaşan

Keisa Brown Bodrum’da

HAYRANLARI İLE BULUŞTU

SABANCI'DA İLK MEZUN HEYECANI

evket Sabancı tarafından 3 yıl önce eşinin adınayaptırılan Hayırlı Sabancı Çok Programlı Lisesi ilkmezunlarını verdi. Turgutreis Belediyesi ve Sabancı Lisesitarafından Hayırlı Sabancı Lisesi Konferans Salonu’nda

düzenlenen mezuniyet törenine, İş Adamı Şevket Sabancı, eşiHayırlı Sabancı, Bodrum Kaymakamı Abdullah Kalkan,Turgutreis Belediye Başkanı Ali Server Yazgan, eşi BelginYazgan, Bodrum İlçe Milli Eğitim Müdürü Mustafa Özcan ileöğrencilerin velileri katıldı. İlk mezuniyet heyecanınınyaşandığı Sabancı Lisesi’nde, dereceye giren öğrencilereplaket verilirken, 70 son sınıf öğrencisi de mezuniyet belgelerinialdı. Hayırlı Sabancı Lisesi’nde 2005-2006 Öğretim Yılı’nda okul bi-rincisi Gülendam Mandalinci olurken, ikinci yine aynı sınıfındanElvan Aktepeli oldu. Okul birincisi Gülendam Mandalinci’yeplaketini İş Adamı Şevket Sabancı verdi. Okul İkincisi ElvanAktepeli ise plaketini Hayırlı Sabancı’nın elinden aldı. Ardından

D

Ş

ZEKİ ÖZKESKİN DOĞUMGÜNÜNÜ AİLESİ İLE KUTLADI...

Bodrum kamuoyunun yakından tanıdığı isimlerden olan BelediyeMeclis üyesi ve gazeteci Zeki Özkeskin, 50. yaşgününü ailesi vegazeteci dostları ile birlikte kutladı. Eğitimci eşi Güler Özkeskintarafından düzenlenen sürpriz doğum günü kutlamasında Öz-keskin ailesi, kendilerine ait Köşem Kafe&Restaurant'ta dostlarınıda ağırladılar. Aynı zamanda Yeni Asır Gazetesi ile TRT'nin de Bodrum temsilcisiolan Zeki Özkeskin, 50. yaşgünü kutlamasında yanında bulunaneşi, 3 kızı ve kardeşini bu kutlamayı düzenledikleri için tebrikederken, kendisini mutlu ve acılı günlerinde yalnız bırakmayangazeteci dostlarına da teşekkür etti.Bodrum Bülten ailesi olarak biz de bu deneyimli gazetecidostumuza nice mutlu yeni yaşlar diliyoruz.

27BODRUMe ntü

Page 28: Bodrum Bülten Temmuz 2006

İÇİMİZDEN BİRİsöyleşi / fotoğraf: YİĞİT UYGUR

GALiPBARAN

yeldeğirmenlerine karşı...ortamda söyleşi yaptık.

Galip Baran, basının da ilgisiz kaldığındanyakınarak, bizi karşısında bulduğuna mem-nun, biz daha soru sormadan, o kadardolmuş ki, hemen konuya giriyor;"Bir gazeteci bulduğumuzu umuyoruz, bekli-yoruz, ümit ediyoruz. Yıllardır devam edençalışmalarımızda bir noktaya geldiğimizeinandık. O nokta, insanoğlunun, sadece Türkinsanının değil, dünyalıların bir sorunu ve bizbunun farkına vardığımıza inandık. Bu dabencillik… O sözü kullandığımız kadar içe-riğinin farkında değiliz. Farkında olmadankullanıyoruz, özellikle kimse de kolay kolaybencil olduğunu kabul etmez. Birilerine,bencil ya da egoist derseniz yıldırımlarıüstünüze çe-kersiniz ama önemli olan insanınkendisinin ne kadar bencil olduğunukavrayabilmesi. İşte işin püf noktası belki debu. Yani biz, özellikle de ben diyorum, çünkübundan başka işim yok ama arkadaşlarımın,bir iş hayatı, ev hayatı ve aileleri var,geçindirmekle yükümlü oldukları kişileri var.Biz bu gerçeğin farkına varmış olmanınheyecanı içindeyiz. Bu hastalığı teşhis etmişve tedavisini bulmuş bir hekim gibiyiz".

Bilinç Kozası olarak söylüyorsunuz bunu sanırım?Tabii HABİTAT Bilinç Kozası... Bilinç kozası kaçkişiden oluşuyor, burada gördüğümüz kadar mı?Gördüğünüz kadar, bunun dışındagörüştüğümüz, konuştuğumuz, bizi sevenler,

ellerinden geldiğince yardım edenler var,yani sorunun farkında olan çok da, işinucundan tutmaya kalkınca, herkesin kişiselsorunlarından ayırabildiği zaman az. İşte bukritik.Burada özellikle sorunu bizim gibialgılayabilmiş, algıladıktan sonra da emekliolanlar önemli. Yalnız onların da sorunu bizimgibi algılayabilmiş olmaları gerekiyor. O daayrı bir sorun.

Bilinç kozası neyi amaçlar? Hedefleri nedir? Önceki gün Muğla'daki çalışmada da sordu-lar; Hürriyet'in muhabiriydi, bir şeyler söyledimde sonradan pat diye aklıma geliverdi. Bilinçkozasının hedefi Türk toplumuna özellikleçocuklarımızı bilinçlenmeye özendirmek.Dikkat edin özendirmek diyorum bilinç-lendirmek demedim. Çünkü bilinçlendirmeksözünü çok kimse kullanıyor. Yani hiç kimseyiküçümseyerek söylemiyorum profesörler,doktorlar, uzmanlar, rektörler,cumhurbaşkanları… Bende bunlar var.Arşivim dolu. Demirel bilinçlendirmektenbahsediyor. Şimdiki Cumhurbaşkanımız daöyle. Hiç kimseyi küçümsemiyorum. Farkındaolmak ve olmamak var. Farkına varabilmekiçin bir süreçten bir tünelden geçmelerigerekir. İşte o da zaman meselesi… Öncekigün Muğla'da bir doktorla, bir mimarlakarşılaştım. Muğla'da uygulama yaptık.Aklıma gelmişken Muğla'da rektör ile degörüştüm, vali ile de görüştüm. Onlara

Baran'ın özellikle son girişimi olan HABİTATBilinç Kozası, duyarlı Turgutreislilerin fiilikatılımıyla güçlenmeye devam ediyor. BilinçKozası'nın şimdiden 5 üyesi var. Hepsi deTurgutreis'e sonradan yerleşen ve çoğunluğuiş sahibi ve emeklilerden oluşuyor.Kendilerine "İstanbul Kaçkını" diyen BilinçKozası üyeleri; Zeki Karaoğlu, Haluk Yıldız,Zafer Ünverdi, Birol Aytek ve Çetin Kaya'danoluşuyor.

Galip Baran, 1932 yılında Balıkesir'in Manyasilçesinde dünyaya gelmiş. Sanat Enstitüsü'nü1950 yılında bitirmiş, okulu yatılı okuduğu içinbitirir bitirmez, askere alınmış. Baran,Teknisyen Astsubay olarak başladığı askerlikgörevi boyunca İngilizce öğrenir. Daha sonraordudan istifa eder ve atom üzerine tatbikat-lar yapmak üzere Amerika'ya gider. Baran,Pennsylvania Üniversitesi'nde uzmanlıkeğitimi alır. Üniversitenin havuz tipi atomreaktöründe, birlikte geldiği diğer 3 Türk bilimadamı ile birlikte bir yıl tatbikatlar yapar.Galip Baran, buradan reaktör işletme lisansıile Türkiye'ye geri döner ve 1960 yılındaÇekmece reaktörünü işletmeye başlar. 1978yılına kadar bu görevi sürdüren Baran, yineÇekmece'den emekli olur ve Turgutreis'eyerleşir. O gün, bugündür, Turgutreis'tenBodrum'a, İstanbul'dan Ankara'ya kadarbirçok konuda toplumsal eylemlerinisürdüren Galip Baran'la Turgutreis'te HabitatÇevre Kozası üyelerinin de bulunduğu bir

“İçimizden biri”nin bu ayki konuğuhayatını toplumunbilinçlenmesine adamış birTurgutreisli:Galip Baran. Onu, çoğu kezBodrum'da otogarın altındakikavşakta elinde, yayalara yönelikikaz pankartları ile görürüz amaGalip Baran'ın yaptığı sadece budeğil. Toplumu bilinçlendirmeyeçalışmak adına yaptığı girişimler,

Page 29: Bodrum Bülten Temmuz 2006

önerdim. Onlardan bu konunun evrensel birkonu olduğunu, bu konuya, bu noktayaTurgutreis'te, Bodrum'da, Muğla'dageldiğimizi, öyleyse bunu bu mekandan,buradan hareketle Türkiye'ye dünyayaduyurabileceğimizi söyledim. Tabii etkilendi-ler. Vali, "Sen bana yaz ben milli eğitimbakanlığına gönderirim" dedi. Ne yazacaksınşimdi? Milli eğitim müdürüyle degörüştüğümde "Okullarla bu çalışmayıyapmaya vakit kalmadı" dediğinde, ben"Öğretmenleri bir seminere çağırsak mı"dedim milli eğitim müdürüne!?

Muğla milli eğitim müdüründen bahsediyorsunuzdeğil mi?Evet Muğla. Mustafa Aktan... Dedi ki; "Uzmanöğreticilik belgesi gerektirir. Yani sen böyle birseminer vereceksen bu benimle sınırlıkalmasın özellikle emekli öğretmenleriçağıralım bu seminere, usta öğretici belgesigerekir, bu da Milli Eğitim Bakanlığı'nın yet-kisinde." Ben hemen valiye aktardım, vali de"Sen bana yaz ben hemen bakanlığa gön-deririm" dedi. Bundan sonra validen rektörlegörüştürmesi için randevu aldım, rektörlegörüştüm, o da beni eğitim fakültesinden birdoçente yönlendirdi. Onunla da görüştüm,bana 13-15 Eylül'de Muğla'da bir eğitimkongresi yapılacağını oraya mutlakagelmem gerektiğini söyledi. O andaalgılayışları, ifadeleri bana büyük umutlarverdi. Yani üniversiteye de ulaşabileceğiz.

HABİTAT Bilinç Kozası'nın amaç ve hedeflerindenbahsediyorduk, biraz daha açar mısınız?Galiba emeklilerde kalmıştık. Yani amacımızTürk toplumunu özellikle çocuklarımızı bi-linçlenmeye özendirmek. Bilinçlendirmekdeğil. Ben şunu da söylüyorum, bilinçsözcüğü yerine kullanabileceğiniz bir sözcükvarsa kesinlikle kullanmayın, çünkü bilinçsözcüğü sorumluluk da içerir. Sorumlulukyoksa bize göre bilinç yetersizdir. Örneğin, AliPüsküllüoğlu'nun sözlüğünde bilincin şöyle birtarifi var. Diyor ki, "Kişinin kendisini çevresiniolup biteni anlama, algılama, fark etme yeti-sidir." Bilinç yetidir. Ben yeti sözcüğünüaradım taradım yetenek sözcüğü ilekarıştırdım; sorumluluk görmedim orada.Sorumluluk yok. Örneğin Turgutreis limanınınönünde yat limanının sebep olduğu birkamusal alan tecavüzü var. Bunu çok kişigördü, fark etti, söylendi de belki ama oradakaldı. Daha başka örnekleri de var. Önemliolan bu ülkede yaşayanların, Turgutreis'teyaşayanların, Turgutreis'in havasınısoluyanların, Türkiye'de yaşayanların,Türkiye'nin havasını soluyanların busorumluluğu alması, alabilmesi. Amacımız öyleyse Türk toplumunu bi-linçlendirmeye çalışmak; yetişkinlere zor, çokzor; suçlama yok... Kesinlikle yok, çünkü bende bilinçsizdim. Hatta bilinçsiz yerine, bilinçyoksulu demeyi tercih ediyorum. Yoksulsözcüğü daha anlayışlı davranmayı gerek-tiriyor. Ben de herkesin yapmaya çalıştığışeyleri engellemeye çalışmıştım. Ama mer-daneden geçtikten sonra bilinç sözcüğününfarkına vardım. Bilinç sözcüğünükullanmıyorum. Bilinç sözcüğünü kullanmakbir sorumluluk gerektirir. Bu durumageldiğinizde biz bunu tırnak içinde "Yurttaş"

sözcüğünü kullanıyoruz. Bir de kılavuzhazırladık. Yurttaşın andında, yurttaşın tanımışöyle "Atanın, 'Çalışmanın en incesi oluş içinolanıdır' deyişini içselleştirmiş; bencilliklesavaşmayı iş edinmiş; toplumsal değişiminkendinden başla-yacağına inanmış bireydir"diyor.

Peki, buna benzer halkın içinden çıkmış inisiyatif-ler var mı, ya da HABİTAT içinde başka benzerkozalar var mı?İfade etmeye çalıştığım bilinç sözcüğünükullanıyoruz da, yaz aylarındaGreenpeace'den bir arkadaşa telefon ettimonlarla iletişimdeydim, bazen aidat falan dagönderiyordum. Bu konuyu açtım. Yani bun-lar dünyasal bilinen birileri. "Ya güzel bir şeygel konuşalım" derler umuduyla, görüş-tüğüm arkadaş dedi ki, "Biz de Adana'dahavaalanı ve reaktör konusunda halkı bi-linçlendiriyoruz." "Bir dakika" dedim. "Siz halkıbilinçlendirmiyorsunuz siz halkı bilgilendiriyor-sunuz" dedim. Bilgi ile bilincin arasına şöylebir ayrım da koyuyorum. Bilgi kolay.Kütüphaneler dolu, insanlar anlatır size.Kıymetli değerli köşe yazarlarımızın yazılarınıokursunuz. Bilgi yığarsınız, yığarsınız, yığarsınızama bilinci bir yerden alamıyorsunuz. Bugüzel yazıları yazan köşe yazarları, bu bilgileriverenler, kendileri ne kadar bilinçliler? Nekadar yazdıkları sorun ile ilgili çözüme dönükuygulamaya girmişler? Suçlamıyorum. Bilgi

görece kolay, ancak bilinç bir uygulamayıgerektiriyor. Siz kendi kişiliğinizde, kendi indinizde kimliğinizne kadar önemliyseniz, kendinize ne kadarsaygınız varsa, o sözünüz senediniz oluyor.Kişinin kendisi ile sözleşmesi erdemi daveteder. Erdem de korkunç bir kelime yani öylebir yükün altına giriyorsunuz ki, keyif dealıyorsunuz, işin hoş tarafı.

Trafik uygulamalarınızdan bahsedelim mi?Ben çok toplantılara katıldım. Yönetimindüzenlediği, sivil toplum kuruluşlarınındüzenlediği... Sürekli bu çalışmalarımdan sözettim onlara ve “Ne olur” dedim, "Türkiye'desivil toplum kuruluşlarının saygınlık kazanmasıve güçlenmesi için bir proje üzerinde başla-yalım çalışmaya", onlar da hep trafiğiönerdiler. Şöyle bir uygulama, Milli Eğitim Bakanlığı’na sunduk, Talim Terbiye Kurulu’nagirmiş. Bunun üzerine odaklaşalım. Halktaban bizi görsün. Sivil toplum kuruluşlarıyapmıyorlar mı, yapıyorlar. İnsanlarabakıyorlar okullar yapıyorlar, üniversiteöğrencileri okulları boyuyorlar, bunlarfaaliyetler. Zararlı değil ama damardangirmek lazım. Yani sorunu üreten insan ileuğraşmak lazım. Kiminle? Sokakta kırmızıdageçen insanla...

Üç, trafik bilincini tanımlıyorum. Bu tanımagöre o sürücü ister yaya olsun, ister sürücüolsun uyarılır. Trafik bilinci trafik yasasınıntümünü aralarında ayrım gözetmeksizinuymayı ve uymayanları uyarmayı öngörür.Bilincin son aşaması insanlık bilincidir vesorunu dünyada bitirir.

Trafikten yola çıktınız. Özellikle mi trafiğiseçtiniz?Yok, bu çalışmaya 89 yılında çöp toplamakampanyası ile başladık. Turgutreis'te birkaçemekli arkadaşla. Gazetede bir gün birbaktım "İngilizler Didim'de Çöp Topladılar."İnsanın içinde, doğuşta bir şeyler oluyor belkide. Birçoğumuzda var. Bende de bir şeyvarmış ki, bu beni etkiledi. Başladık, sonraçöpün arkasından kağıt geldi. Arkasındantrafik geldi. Vergi geldi, rüşvet, imar, iş ahlakıgeldi. Vergi, rüşvet, imar Türkiye'dekiyolsuzlukların anası.

Bu konularda eylem ya da protesto veya herhangibir şey yaptınız mı? Ben çok şeyler yaptım. Buradan Ankara'yayürüdüm. İki defa. İstanbul-Çanakkale arasıyürüdüm. 2002-2003'de yürüdüm. Muğlavaliliğine buradan iki defa yürüdüm. Yaniinsanları bıktıracak kadar eylem yaptım.Geceleyin geliyorum, otobüsten indimarkamdan motosikletli biri gelip, "GalipAmca eylemden mi geliyorsun" diyor.Motorla aldı beni götürdü eve bıraktı.

Tüzel bir kişiliği var mı HABİTAT Bilinç Kozası'nın?Hayır yok. Sivil toplumun yönetimi denetlemesorumluluğu var. 98'den bu yana TUBİKOMdiye bir kuruluşumuz var. Bunu daaraştırırsanız arkasında çok kişi görmezsiniz.Açıklanabilir nedenlerle tek kişilik çalışır gibigörünmesine rağmen TUBİKOM, TurgutreisBelediyesi’ni İzleme Komitesi’dir. Bu,

29BODRUMe ntü

Page 30: Bodrum Bülten Temmuz 2006

Diş HekimiR. VECDET ATAY Koray Yılmaz İş Merkezi D Blok D-26 Yalıkavak Bodrum

Tel: 0.252. 385 20 90 - Gsm: 0.532. 277 72 13e-mail: [email protected] - www.vecdetatay.com

Diş Hekimi

Dr. Dt.TUNÇ AKMANORTODONTİST

Atatürk Cad. No:48/C BODRUM

Tel: 0.252. 316 86 56

[email protected]

ÖN

CE

SA

ĞLI

K

“Davamız engellemek değil,verilenlerin geri alınması”

Konferansa Marmaris’ten katılan MarmarisD e m o k r a s iPlatformu temsilcisiUmur Özlüer, yaptığıkonuşmada, “Baktıkki, çevrenin bağrınabir hançersaplanıyor, bir birlikoluşturmak gerekdiye düşündük.Bunun üzerine birtoplantı düzenledikve Mavi YolGirişimi’ni de davetettik. Bugün de bizburadayız. Büyük birgüç birliği ile bir

Bodrum’da Mavi Yol Girişimi’nin düzenlediği “Dünya Çevre Günü veBodrum Yarımadası’ndaki Çevre Sorunları” başlıklı konferans belediye

meclis salonunda gerçekleştirildi. Toplantıya TMMOB Orman MühendisleriOdası eski Başkanı Salih Sönmezışık konuşmacı olarak katılırken, MarmarisDemokrasi Platformu temsilcisi Umur Özlüer, DTO Bodrum Şubesi temsilcisiArif Yılmaz ve Mimarlar Odası Bodrumtemsilciliği Başkanı Bülent Bardak da

birer konuşma yaptılar.

TAHSİSLER,DÜNYA ÇEVRE GÜNÜ’NDE YİNEGÜNDEM MADDESİ

imza kam-panyası başlattık. 26 STK toplandıve bazı kararlar aldık, fikir birliğine gittik.Gördük ki, yatağa ihtiyacımız yok, yatağımızı

pazarlayabileceğimizdoğal çevreye ihtiyaçvar” şeklinde konuştu.

Marmaris’te Mayıs ayıiçerisinde yapılantoplantıda kimseninotel ya da tahsisistemediğini gördük-lerini belirten Özlüer,“Peki kim istiyor, ozaman bu tahsisleri?”şeklinde soru yöneltti.Umur Özlüer,Marmaris’te 10dönüm araziye 25Salih Sönmezışık

Katılanların ilgi ile izlediği toplantıda çevre sorunları, globalleşmeekseninde ele alındı. Dünyada çevre sorunları, ülke genelinde çevre

sorunları ve yerel anlamda Bodrum ve Gökova’daki çevresel sorunlarıntartışıldığı toplantıda, tahsislerin önüne geçilmesi ve ormansızlaşma ana

maddeler arasında yer aldı.

Page 31: Bodrum Bülten Temmuz 2006

31BODRUMe ntü

RESTAURANT CAFE & BAR

BALKAN RESTAURANTFISH & KEBAB HOUSE

Çarşı Mah. Dr. Alimbey Cad. 38Bodrum

Tel: 0252 316 32 18

yataklı otel tahsisini ise ironik bir dillekatılımcılara anlattı. Özlüer, tahsislerle ilgiliyaptığı konuşmasını şu cümleyletamamladı: “Davamız engellemek değil,verilenlerin geri alınması.”

Hançer gırtlağa dayandı“Dünya Çevre Günü ve BodrumYarımadası’ndaki Çevre Sorunları” başlıklıkonferansa konuşmacı olarak katılan OrmanMühendisleri Odası eski Başkanı SalihSönmezışık, konuşmasına Özlüer’in bitirdiğiyerden başladı ve “Sayın Hocam’akatılıyorum ancak hançer 1982 yılındasaplanmıştır. Hançer şu an gırtlağadayanmıştır ” dedi. “O zamanlar karşı

çıktığımızda bizlere ‘Vatan hainisiniz. Eskisolcular her şeye karşı çıkıyor’ demişlerdiama görüyorsunuz, şimdi ülke ne hale geldi”şeklinde konuşmasını sürdüren Sönmezışık,“Bu işin arkasında küresel ekonomi var;bunun arkasında saadet zinciri var” dedi.

Globalleşme: Çevrenin felaketiSalih Sönmezışık, küresel ekonominin vesaadet zincirinin arkasında önemli kuruluşlarolduğunu belirterek, “IMF, Dünya Bankası,çok uluslu şirketlerin globalleşme politikalarıgereği dönen politikalardır bunlar.Politikacılar, bürokratlar ve medya da buzincirin bir halkasıdır. Örneğin bir politikacı,glo-balleşmeye karşı çıkamaz. Çıktığı an

Mavi Yol Girişimi’nin başlattığı imza kampanyasına Bodrum Bülten’indesteği sürüyor. www.bodrumajans.com.tr sitesine dünyanın dört bir

yanından destek yağıyor.

Gökova tahsileri için www.bodrumajans.com.tr sitesinde başlatılan imzakampanyasına dünyanın birçok ülkesinden ve değişik kesimlerinden gelençev-reye duyarlı imzaların sayısı sayısı 150 bine ulaşıyor.

www.bodrumajans.com.trimza kampanyası desteğini sürdürüyor

Page 32: Bodrum Bülten Temmuz 2006

32 BODRUMe ntü

politika hayatı biter. Ülkemizin değerlikaynakları yok edilirken medya patronlarıneredeydi, çünkü onlarda bu zincirinparçasıdır” dedi.

Çevre sorunlarının nedenlerini maddelerhalinde sıralayan Salih Sönmezışık, verdiği bil-gileri istatistiki rakamlara da dayandırdı.Sönmezışık’a göre çevre sorunlarının enönemli 7 maddesi şöyle sıralanıyor: Doğalgelişim süreci; insanoğlunun doğaya hakimolma çabası; şehirleşme; endüstriyelgelişme; nüfus artışı; yaşam tarzındadeğişim; ormansızlaşma.

30 bin canlı türü yok olduGeçtiğimiz yüzyılda 30 bin canlı türünün yokolduğunun bilgisi veren Sönmezışık, sonbirkaç yüzyılda 630 çeşit hayvan türünün deyok edildiğini söyleyerek; “1954 yılında enson avcılar tarafından öldürülmüş AnadoluParsı artık müzede sergileniyor” dedi.

2032’den sonra susuzuzÇölleşme konusuna da değinen SalihSönmezışık, “Çölleşen dünyada,çölleşmeden en fazla nasibini alan ülke biziz”diyerek, Anadolu’da bir yılda taşınantoprağın Avrupa, Afrika ve Avustralya’dakinintoplamı ile eş değerde olduğunu söyledi. Sukonusunda da önemli rakamlar verenSönmezışık, temiz suya erişemediği için herhafta dünyada 30 bin kişinin öldüğünü; kısaadı UNEP olan Birleşmiş Milletler ÇevreProgramının verilerine göre, dünyada 1.1milyar kişinin sağlıklı sudan yoksun olduğunu;5 milyar kişinin ise güvenli arıtma hizmetindenyoksun olduğunu; 2032 yılından sonra dünyanüfusunun yarısının çok ciddi su sorunuyaşayacağını söyledi.

Bodrum’un en önemli ilk 3 çevre sorunutartışıldı. Sonuçda katılımcılar genel olarak,deniz kirliliği konusunda fikir birliğine vardılar.

Gözlerinizi vermeyin...O yamaçtaki yeşil koruluk sizin.O meşeler, kayınlar, serviler, koca çamlar, en az onları seyreden gözleriniz kadarsizin.O yamaçlardan gelen çiçek kokuları da sizin. En az burnunuz kadar.Deniz suyundan bir avuç alın, avucunuz kadar sizindir. Bir ağacın gölgesine uzanın, arka bahçelerden gelen böceklerin sesini dinleyin,kuşların şarkılarına kulak verin.O sesler sizin...Hiç kimsenin olmadığı kadar sizin onlar.

Ama Ankara'daki adam onları başkasına veriyor, yok ediyor, yağmalatıyor,aldırmıyorsunuz...Yarın 5 Haziran Dünya Çevre Günü...Çevrenin size ait olduğunu, oranın bedeniniz kadar sizin olduğunu bir türlüanlamıyorsunuz.Ankara'daki adam... Suç ortakları bürokratlar ve cingöz yatırımcılarla koyları,kıyıları, ormanı, yeşil alanları, doğayı, çevreyi talan ediyor... Sizin olanları elinizden alıyor...Aslında gözlerinizin görüşünü, burnunuzun işlevini, kulağınızın duyuşunu sizdençalıyor.Tınmıyorsunuz...

Oralar Ankara'daki bakanların, bürokratların, avantacı belediye başkanlarının,ya da para kokusu alıp koşarak yağmaya gelen cingöz yatırımcıların değil.Sizin...Burnunuza lağım kokuları, kulağınıza inşaat tıkırtıları geldiğinde... Baktığınızdabeton gördüğünüzde, duyularınız bir bir eksildiğinde, bunu nasıl anlamazsınız?..Ormanınız kesildiğinde, koylarınız zenginlere peşkeş çekildiğinde, nehirlerinizrenkli aktığında, kuşlar sustuğunda... Kulaklarınızın biraz daha az duyduğunu,burnunuzun biraz daha az soluduğunu, gözlerinizin daha az gördüğünü nasılbilmezsiniz?..Ankara'daki adamın bedeninizden parçalar kopardığını...Aslında doğayı değil, sizi yok ettiğini nasıl görmezsiniz?..Pekiii...Örgütlenip, çevre ve doğaya siz sahip çıkmazsanız... Kendinizin ve çocuklarınızınparça parça yok edilmesine tepki göstermezseniz...İnsan nasıl "insan" olabilir a dostlar...

BASINDAN4 Haziran 2006 Hürriyet Gazetesi / Bekir Coşkun Onuncu Köy

Sönmezışık’a göre çevresorunlarının en önemli 7 maddesi

şöyle sıralanıyor: Doğal gelişimsüreci, insanoğlunun doğaya

hakim olma çabası, şehirleşme,endüs-triyel gelişme, nüfus artışı,

yaşam tarzında reğişim,

RİFAT HİSARCIKLIOĞLU, BTO’NUN DAVETİ İLE BODRUM’A GELDİ

Bodrum Ticaret Odası’nda düzenlenen “Turizm Bölgelerinde Yerel ve Kamu HizmetlerininYeniden Örgütlenme Modeli ve Etkileri” başlıklı konferansa TOBB Başkanı RifatHisarcıklıoğlu, Turizm Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Ahmet Kara, TOBB Başkan YardımcısıBülent Koşmaz, eski Bakanlardan Aydın Ayaydın, Muğla Valisi M. Temel Koçaklar,Bodrum Kaymakamı Abdullah Kalkan, BTO Başkanı Mahmut S. Kocadon, Milas TicaretOdası Başkanı Nazmi Doğru, yarımada belediye başkanları ve meslek birlikleritemsilcileri katıldı. Turizm gelirleriyle genel bütçeye ciddi katkılar sağlayan ilçelerimizin sorunlarının dilegetirildiği toplantıda, konunun çözümlerinin araştırılarak Meclis’te yasa tasarısı halinegelebilmesi planlanıyor. Kültür ve Turizm Bakanı Atilla Koç’un da daha önceden Bodrum’a gelerek konferansakatılacağı duyurulmasına rağmen Bakan Koç, Bodrum’a gelemedi.

Page 33: Bodrum Bülten Temmuz 2006

Barbaros Hayreddin’in yetiştirdiği, düşmanlarının bilesaygıyla andığı, Ege’den Akdeniz’e yelken açmış

deryalar hakimi ve Trablusgarp fatihi, büyük denizciAmiral Turgut Reis 441.kez adına yakışır bir şekilde

Turgutreis’te anıldı.

TURGUTREİS BELDESİAMİRALİNİ ANDI

miral Turgut Reis içinanma etkinlikleridüzenleyen TurgutreisBelediyesi, beldeye

adını veren büyük TürkDenizcisi Amiral Turgut Reis’in200 adet heykelciğini yaptırdı.Heykelciklerin, beldede düzen-lenen etkinliklerde,kutlamalarda emeğigeçenlere teşekkür etmek vehatıra amacıyla verileceğiöğrenildi. Amiral Turgut Reisheykelciklerinden farklı ren-klerde 150 adet küçük, 50adet büyük yaptırıldığı belirtildi.İstanbul Antik Dekor sahibiSavaş Berber ile heykeltıraş

Yavuz Cengi’nin beraber yaptığı heykelcikler bronz görünümlümermerit malzeme kullanılarak fiberglastan yapıldı. Beldeye adınıveren Amiral Turgut Reis’i bir kez daha bu sayedeölümsüzleştirdiklerini belirten Turgutreis Belediye Başkanı Ali ServerYazgan “Ege’den Akdeniz’e yelken açan büyük denizcimiz AmiralTurgut Reis’in binlerce heykelciğini yaptırdık. Heykelcikleri, beldemizde düzenlenen etkinliklerde emeği

Turgut Reis 1485 yılında ismini aldığı Tugutreis'in Karabağmahallesinde dünyaya gelmiştir. Turgut'un gözü daha küçükyaşından beri denizlerdeydi. O, hikayelerini dinlediği, küffâradenizlerde de aman vermemek için canlarını ortaya koyanleventlerin arasına karışmak istiyordu.

Henüz çocukluk çağlarındaki Turgut, levent olarak Osmanlıyaait kadırgalarda çalışmaya başlamıştır. Az zamanda gözüpekliği, zekası ve mahareti ile dikkatleri çekmiştir. GittiğiCezayir'de Barbaros Hayreddin'in hizmetine girdi. Barbaros ilebirlikte katıldığı Preveze Deniz Savaşı’nda (28 Eylül 1538)yedek donanmaya komuta etti ve görevini başarıyla yerinegetirdi. Venediklilerin ele geçirdiği Dalmaçya kıyısındakiCastelnuavo kalesini geri aldı. Korsika'da Salih Reis ile birlikteCenovalılara tutsak düştü (1540). Üç yıl sonra Cenova'yıkuşatan Barbaros tarafından ikisi de kurtarıldı (1543). KanunîTurgut Reis'i çok sevmektedir. 1556'da kendisini TrablusgarbBeylerbeyi olarak tayin eder. Turgut Reis şehadetine kadar buvazifede kalır. Turgut Reis 80 yaşında olmasına rağmen en önsaflarda hücum etmekte, getirdiği tekbirlerle, naralarlaaskerlere şevk vermektedir. 17 Haziran 1565 günü yineşiddetli bir muharebede en ön saflarda vuruşurken başınaisabet eden bir şarapnel parçasıyla yaralanır. Ak sakalı kanabulanır. Daha sonra da son nefesini vererek şehadet şerbetiniiçer.

Yalnız bizim tarihimizin değil, bütün dünya tarihinin kabul ettiğieşsiz amirallerden olan Turgut Reis, Trablusgarb'a götürülerekoraya defnedilmiştir. Şimdi aynı yerde türbesinde yatmaktadır.Malta'da Turgut Reis'in şehit düştüğü yere hâlâ Pointe Dragut,

A

Page 34: Bodrum Bülten Temmuz 2006

"TANRININ BULUNMADIĞI YER"yazısı, Bodrum Sulatı Arkeoloji Müzesi’ni

gündeme taşıdı...

34 BODRUMe ntü

HABER TURU

odrum Kalesi Sualtı Arkeoloji Müzesi’nde bulunan sergilemesalonlarından biri olan “Zindan”ın girişinde taşa kazılı olan“Inde Deus Abest” yani “Tanrının Bulunmadığı Yer” anlamınagelen yazının Türkçe ve İngilizce çevirisinin bulunduğu

tabela müfettiş raporu ile kaldırıldı. Bir ziyaretçi tarafından Kültür veTurizm Bakanlığı Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü’neyapılan şikayet üzerine geçtiğimiz aylarda müzeye incelemeye gelenbakanlık müfettişinin raporunda “Arkeolojik değeri yoktur” demesiüzerine, Bodrum Kaymakamlığı’nın onayı ile yazı kaldırıldı. Yazınınkaldırılmasının üzerinden geçen yaklaşık bir aylık süre içinde birarkeoloji öğrencisinin yazının kaldırılmasına tepki göstermesitartışmalara yol açtı.

Yazının “Zindan”ın orjinalinde bulunmadığı iddia edilirken BodrumKalesi Sualtı Arkeoloji Müzesi Müdürü Yaşar Yıldız, resmi yazı üzerinetabelayı kaldırarak depoya koyduklarını söyledi... “Zindan”a gidenyolda ilgi çekmek amacıyla “Zindanı görmek için kalbiniz yeterince

Bodrum Kalesi Sualtı Arkeoloji Müzesi, “TanrınınBulunmadığı Yer” yazısı ile gündemde kaldı.Müzede bulunan “Zindan”ın girişinde kazılı olanyazının Müze eski Müdürü Oğuz Alpözen tarafındanyazdırıldığı iddia edilirken, Latince yazının Türkçe veİngilizce çevirisinin bulunduğu tabela, müfettişraporu ile kaldırıldı...

18/0

6/06

Hür

riye

t Pa

zar -

Pre

sBe

y /

Latif

De

mirc

i

MÜZEDEKİ YAZI 13 YILLIK ÇIKTIBodrum Sualtı Arkeoloji Müzesi’nde zindanın girişinde yer alan vekamuoyunda tartışmalara neden olan Latince ‘Inde Deus Abest’ yani‘Tanrının olmadığı yer’ anlamına gelen yazının 13 yıl önce yazıldığıortaya çıktı.

Kültür ve Turizm Bakanlığınca inceleme yapmak üzere 16 HaziranCuma günü Bodrum’a gönderilen bakanlık müfettişi Kültür Varlıkları veMüzeler Genel Müdürlüğü Şube Müdürü Zülküf Yılmaz, Latin DiliUzmanı Haydar Dönmez ile İstanbul Üniversitesinde görevli epigrafProf. Dr. Hamdi Sayar, iddialarla ilgili olarak müzede 48 saat boyuncainceleme yaptılar ve iddialara konu olan personelle görüştüler.

Uzmanlar, inceleme sonrası eski Müze Müdürü Oğuz Alpözentarafından 500 yıllık olduğu iddia edilen “Inde Deus Abest” yazısının13 yıl önce teknisyen Behçet Dinçer tarafından yazıldığını ortayaçıkardılar.Uzmanlar konuyla ilgili raporu Kültür ve Turizm Bakanı Atilla Koç’asunacaklarını, Bakan Koç’un açıklama yapacağını bildirdiler. Oğuz Alpözen ise yazının 13 yıllık olduğuna yönelik tespitleri kabuletmeyerek, “O yazıyı ben yazdırsaydım daha büyük olurdu. Teknisyenbaskı altında ifade veriyor. Hakkımda açılan soruşturmaların

sağlam mı?” yazılı tabelalar dayer alıyor.

Yazıyı yazdırdığı iddia edilen“Şövalye” lakaplı Müze eskimüdürü Oğuz Alpözen iseiddiaları reddetti. Alpözen,“Sadece tabela değil, bir sürüşey kaldırıldı. Bodrum uyuyor.Türkiye’de domuz çiftlikleri nedenka-patılıyor ise, yazı da o sebeplekaldırıldı. 1992 yılındasergilemeye açılan ‘Zindan’da oyazı yıllardır duruyordu. Neredençıkarıyorlar bunları” şeklindekonuştu.

Depoya kaldırılan “Tanrının Bulunmadığı Yer” yazılı tabelanın ziyaretçi-ler tarafından tahrip edilmiş olması dikkat çekiyor. Yazının üzeri bazıziyaretçiler tarafından çizilerek kapatılmak istenirken, tabelanınsökülmeye çalışıldığı üzerindeki izlerden anlaşılıyor.

Tartışmalı yazı “Zindan”ın girişinden kaldırılırken, Kültür ve TurizmBakanlığı’nın resmi internet sitesi www.kultur.gov.tr Bodrum SualtıArkeoloji Müzesi bölümünde halen duruyor. “Zindan” hakkında verilenbilgide “İç kapı üzerinde Latince ‘INDE DEUS ABEST’ yazısı

ZÜMRÜT SAYGI

B

Page 35: Bodrum Bülten Temmuz 2006

BODRUMe ntü 35

Bodrum Rotaract Kulübü Bodrum’da bulunan vedünyanın 7 harikasından biri olan Maussolleion AnıtMezarı’nın tanıtımı için www.maussolleion.com adlıinternet sitesi kurdu.

Bodrum Rotaract Kulübü üyeleri adınaMaussolleion Anıt Mezarı‘nda bir basın açıklamasıyapan 2005-2006 Dönem Başkanı Selin Eşer,Maussolleion Anıt Mezarı’nın Türkiye’de vedünyada yeterince tanınmadığı fikrinden yolaçıkarak, bir proje geliştirdiklerini söyledi. Selin Eşer,“Projenin tanıtım ayağını internet sitesioluşturmaktadır. 3 dilde hazırlanan site, konuhakkında çalışmalar yapan arkeologlardan alınanbilgilerin derlenmesi sonucunda gerçekleştirilmiştir.Maussolleion Anıt Mezarı’nın tarihinin anlatıldığısitede, ayrıca Türkiye tanıtımı, Bodrum tanıtımı,Maussolleion Müzesi fotoğrafları, Bodrumfotoğrafları yer almaktadır” dedi.Hazırlanan web sitesi ile gerçekleştirilen tanıtımayağından sonra, projenin ikinci ayağını müzebinasının tadilatı ve güzelleştirilmesi için katkısağlamaya çalışacaklarını anlatan Selin Eşerşunları söyledi: “Çağdaş müzecilik anlayışıiçerisinde yeni bir soluk kazandırmak istediğimiz

Bodrum’da Mausoleum’la ilgili iki farklı çalışma yapılmakta. Birisi Bodrum Sanatçılar Platformu’nun çalışmaları.Onlar, Sultan Abdulmecit tarafından İngiltere’ye bağışlanan Mausoleum’un heykel ve mimari parçalarını geri

istiyorlar. Öteki çalışma ise, Bodrum Rotaract Kulübü’nün girişimi. Rotaractlar geri getirilme düşüncesiningerçekten uzak olduğu, hiç değilse yaşatılması, her platformda tanıtımının yapılması görüşünde birleşiyor.

Bizde, www.bodrumajans.com.tr sitesinin bu ayki anket konusunu Mausoleum’a ayırdık.Sizce bağışlanan değerler geri alınabilir mi?

Bodrum’a ait bir değer olduğu vurgulanarak yaşatılmalı mı?

“Sayın Bakan, Bodrum’a, ait olduğu yere getirmek için çalışmaları başlatınız”Bodrum Sanatçılar Platformu üyeleri 21 Haziran’da Bodrum ziyaretini iptal eden Kültür veTurizm Bakanı Atilla Koç’u protesto etti. Bodrum Ticaret Odası önünde toplanan yaklaşık15 kişilik grup, Mausoleum’un İngiltere’den Türkiye’ye geri getirilmesi için topladıklarıimzaları basına gösterdi. Bodrum Sanatçılar Platformu adına bir açıklama yapan Av. Remzi Kazmaz, “AntikHalikarnassos-Bodrum belgesel filminde anlattığımız, dünyanın 7 harikasından biri olanMausoleum’un, Bodrum’a geri getirilmesi konusunda başlattığımız kampanya sonucutoplanan 118 bin imza bugün Bodrum’da Kültür ve Turizm Bakanı Atilla Koç’a verilecekti.Maalesef sayın bakanımız bugünkü randevusuna gelemedi. Sayın bakanımızdan önce-likle Ankara’da bir randevu istedik. Hatta, Ankara Barosu Başkanı aracılığıyla bu randevuısrarımızı sürdürdük, ama başarılı olamadık. Bir çok TV yayınında kendisini açıktartışmaya davet ettik ama bir türlü buluşamadık” dedi.Kazmaz şöyle devam etti: “Sayın bakan bir kulak verin. Bu sesimizi duyun. Dünyanın 7harikasından biri olan Moseleum’u artık Bodrum’a, ait olduğu yere getirmek içinçalışmaları başlatınız”. Gökmen

Geri gelir mi?Yaşatılsın mı?MAUSOLEUM

müzeye bir adet DVD player, bir adet perdesi ilebirlikte projeksiyon cihazı temin edilmiştir. Müzeninziyarete açık olduğu saatlerde projeksiyon cihazısayesinde Türkiye ve Bodrum tanıtım CD’leridevamlı olarak gösterilecektir. Müze binasınınBodrum’a yakışır, daha çağdaş bir görünümekavuşması için yapılan keşiflerin sonucunda iç vedış cephelerin boyanmasına, çatısına izolasyonyapılmasına ve eksik aydınlatma elemanlarınıntamamlanmasına karar verilmiş ve malzemelertemin edilmiştir.Bodrum girişine dünyanın yedi harikasından biriolan Maussolleion Anıt Mezarı’nın Bodrum’daolduğunu belirten bir tabela konulması,Maussolleion Müzesi girişine dikkat çekici bir tabelayerleştirilmesi, müzenin içinin tekrar dekore edilmesi

1855 yılında araştırmacıCharles Newton,Halikarnassos ‘taçalışma yapmak için Osmanlıhükümetinden izin almış ve1857 yılında kazılarabaşlamıştır.Seneler içerisinde bulduğuher heykeli ve mimari parçayıSultan Abdülmecit’in izni ileİngiltere’ye götürmüştür.Bugün bu parçaların hepsiLondra’da British Museum’dasergilenmektedir.

foto

ğra

f: A

yla

gün

Page 36: Bodrum Bülten Temmuz 2006

36 BODRUMe ntü

DEKORASYON

1972 Yılında Tatbiki Güzel SanatlarYüksek Okulu’nun (Şimdiki MÜGSF)Mobilya İç Mimarlık Bölümü’ndenmezun olduktan sonra kenditasarladığı mobilyaları atölyesindeüretmekte ve kendi mobilyamağazasında satmakta olanAbayoğlu’nun koleksiyonunu şimdiGündoğan’da GALİPDOS MOBİLYA,Bodrum’un beğenisine sundu

Farklı bir stile sahip olan Abayoğlu, genellikleyerine ve kişiye özel üretim yapmakta, yanimobilyada "butik" tarzı çalışmakta. Bununlabirlikte, tasarımlarından sadece birbölümünü seri imalat için ayırmış durumda.Bu ürünler şimdi Galipdos Mobilyamağazasında "Sedat Abayoğlu" koleksiyonuolarak satışa sunuluyor, size özel butikmobilyalar tasarlanıyor ve uygulanıyor.

Ayrıca, yaklaşık 50 kişinin çalıştığı atölyede30-40 metre arası motor yatlar için de farklımalzemeler kullanılarak mobilya üretimiyapılmakta.

Tamamı tescilli ürünleri ile yurt dışıfuarlarında da ülkemizi temsil eden, katıldığıtüm fuarlarda koleksiyonu beğeniylekarşılanan Abayoğlu, şu sıralardaMalezya’da bir ev dekorasyonu yapmakta.

GALİPDOS MOBİLYA, Gündoğan Şehit UğurÖztop Caddesi’nde. (Migros’tan 100 milerde) Tel: 0252 387 96 51Cep: 0535 573 45 03

GÜNDOĞANGALİPDOS’da

SEDATABAYOĞLUTASARIMLARI

size özel

Page 37: Bodrum Bülten Temmuz 2006

İtalya’da En İyi Yabancı Stilist Ödülü alanRıfat Özbek, dinlenmek ve eğlenmek içinyarattığı yastıkları Yalıkavak’ta satışa sundu...

ıllardır moda dünyasında Türk’ün adını büyük bir başarıylatemsil etmekte olan ünlü isim Rıfat Özbek, YalıkavakMarina’a “Yastık Mağazası” açtı.

Geçtiğimiz günlerde İtalya’da En İyi Yabancı Sitilist ödülü sahibiolan Rıfat Özbek’in Erdal Karaman’la ortak olarak açtığı Yastık’tadinlenmek ve eğlenmek için yarattığı ürünler satışa sunulmuş.Bir sanatçının elinin değdiği hemen anlaşılan yastıkların yanı sıra,bal kabağına yaklaşık 1500-2000 delik açılarak beyazaboyanmasıyla oluşturulmuş olan son derece dekoratif lambalarbulunmakta.

Yakın zamanda mobilya üzerindede tasarımlar yapmayıdüşündüğünü söyleyen Rıfat Özbek, yakında Cefi Kamhi’nin Suvatadlı yatını diskotek olarak tasarlamaya başlıyor.

Y

Page 38: Bodrum Bülten Temmuz 2006

38 BODRUMe ntü

DÜNDENARŞİVDEN - MEHMET USLU / Merhaba Gazetesi 1980

Dokunuşunu bilen bir aile var.5- Damalı Ehram (Alyanak Ehram): İkiayakla, çözgü beyazsa atkı mavi olarakdokunan bu battaniyenin çok güzel birgörünüşü vardır. Yatak örtüsü olarakkullanılıyor. Dokunuşunu bilen çok azkişidir.

KIL YAYGIKeçi kılının büyümesiyle oluşan ve gazıldenilen iplikten çözgü ve atkısı aynı olarakdokunur. İki veya üç kanat olarak yinegazılla dikilerek yaygı olarak kullanılır.

KIL ÇUVAL1- Sık Çuval (Gelin Çuvalı veya Pisat çuvalı):Siyah beyaz renkli gazılla, tahta denilenparalellerden oluşan ve sık dokunan buçuval üzerindeki motifler dikkat çeker.Gelinler eşyalarını bu çuvallara koyarlardı.Tutma ve yüke sarmada kullanılan üç veyadört dikişli kıl şerit de çuval üzerindekitahtalarda olduğu gibi Mazı Köyü'ne özgümotiflerden oluşmuştur. Köyün konargöçerlik günlerinden kalma bu gibi elsanatları hala silinmemiştir.

Genişine "harar" denilen bu çuvalla saman,çalı, yaprak ve bazı eşyalar taşınır. Buçuvalın çözgü ve atkısı da gazıldandır.Geniş siyah zemin üzerine yine ortasınasiyah çizgi konan genişçe ve tahta denilenparalellerden dokunmuştur.

HEYBEÇoğunlukla semer veya eyer üzerineortasındaki yarıktan geçirilen ya daomuzdan taşına heybeler, çarşı ve pazaralışve-rişlerini yaparken işimizi görür.Heybenin üç çeşidi vardır.

A- Gargaburun heybe: Ehram kanadı kadarende (60 cm kadar) gargaburun adı verilenmotiflerle işlenmiştir. Orta kısmındakiyarığı iki yanından göz denilen eşya koymayerleri vardır. B- Tahtalı Yün Heybe: Atkısı dört parmakkadar kalınlıkta ve tahta denilen

paralellerden oluşan bir çeşit yün heybeyede "tahtalı yün heybe" denir. C- Aynalı Yün Heybe: Tahtalı heybeparalelleri üzerine işlenmiş adına aynadenilen köşegenleri ayrı renkli baklavamsıdilimlerden oluşmuş motifleri nedeniyleaynalı heybe bu adı almıştır. Ötekiözellikleri birbirine benzer.

2-Halı Heybe: Bir ehram kanadı enindedokunur. Yanışlarına heybe yanışı denir. Bumotif mihraplı halı üzerindekinin aynıdır.Bu heybelerin kenarına bazen siyah meşindikilirdi. Kenarlarda kozalı püskül devardır. Ortada yine bir yarık da vardır.

3- Kıl Heybe: Gazıl denilen iplikten çözgüve atkısı olur. Ehram kanadı eninde keçikılından dokunur. Kıl heybenin kenarlarıda gazıldandır. Atkıya konan beyazgazıldan tahtanın ortasına siyahzemindeki gibi aynı renk gazıldankonulmuştur. Ayrıca eş kenar ve dörtköşeli baklava yani aynaları işleyenleri devardır.

KUŞAKBodrum'da, orta ve bilhassa yaşlı erkek vekadınlar, daimi olarak yünlü kuşakkuşanırlardı. Düğünlerde kullanılan kuşakveya Trablus kuşağıydı. Düğün, bayram vebenzeri yerler için "insan içine çıkıyorum"diye "gizlemelik" kuşak takınırlardı.

1- Kadın Kuşağı: Kadıların kullandığı bukuşağın çözgüsü ve atkısı yündü aynı renklerden oluşan atkı ve çözgü kırmızı vebeyaz ya da sarı renklerden oluşurdu. Buyün kuşağı, belli sıcak tutsun ve yükkaldırmada faydası olsun diye, orta veçoğunlukla yaşlı kadınlar kuşanırdı.2- Erkek Kuşağı: 30 cm kadar en ve 3 mkadar boyu olan erkek kuşaklarının,ipekten dokunanını zenginler ve gençlerkuşanırdı. Yünden pembe ve çoğunluklakırmızı renkte olanını da yaşlı erkeklerkullanırdı. Belli sıcak tutan bu kuşak içinebele sokulan, tespih sigara tabakası vebıçak gibi eşyalardı. Ağırlık kaldırmada da

BODRUM EHRAMLARIPek eski yıllardan beri Bodrum'da dokunanehramlar. Battaniye yaygı olarak kız evisüsler. Ehram soğuk ve yağmurdankorunmak için de kullanılır. Karaovalıkadınlar, ehramı arkasına alıp üst iki ucunusıkmalarıyla soğuktan korunurlar, aynızamanda bir şey taşımak için dekullanırlar. Karaovalı kadınların yıllar boyubu onlara özgü bir modadır.

Ehram Çeşitleri: Bodrum'da 5 çeşit ehramdokunmaktadır.1- Yerli Ehram (Deli Ehram): Çözgüsüpamuk ipliği atkısı, çok parlak ve netolmayan yünlü renginden oluşur. Soluktonda boyamalar dikkati çeker. Yanışlarıyoktur. Çoğunlukla Sıralavazlı kadınlardokurlar. Eşlerine çiftçilikte yardım ettik-leri için fazla vakitleri yoktur. Yerli ehramının koyu ve açık renktedokunmasına "Alaca" adı verilir.

2- Girit Ehramı: Yün ve pamuk ipliğindendokunmuş olan bu ehramı çözgü uçlarıdiri ve büyüdükçe top ve püsküllerdenoluşmuştur. Net ve belirgin, iyi kaynaşmışparalel renkli desenler dikkati çeker.Renkler, canlılığını yıllarca kaybetmez.Girit ehramı, Karaova ehramlarına ben-zerse de ayrıcalığı, Karaova'nınkiler dahayumuşak ve daha soluk renktedir.

3- Çapıt Ehramı (Çul Ehram) : Yeni veya eskibez ve kumaşı ensiz, uzunca şeritlerhalinde kesip eyirerek iplik halinegetiririz. Çözgü pamuk ipliği, atkı daeyrilen çapıt ipliği olarak dokuruz.Dokuduğumuz katlardan 2-3 tanesini et-kileyerek yaygı olarak tek kanadını kanepeörtüsü, ya da koridorlarda yolluk olarakkullanılırlar.

4- Dörtayak Ehram (Çiçekli Ehram): Kırmızıve kalın çizgilerden oluşan kareninköşelerine konan, ayak izleriyle şişkinlikkazanan, iki köşe arasına birer dikdörtgenkonmuştur. Çoğunlukla yatak örtüsüolarak kullanılır. Kücü hesabıyla dokunur.

Bodrum Ehramları, Kıl Yaygı,Bez Dokuma, İpekli Dokuma,

Page 39: Bodrum Bülten Temmuz 2006

Kıl Çuval, Heybe,Kuşak, Golan, Torba...

39BODRUMe ntü

BUGÜNE

faydası olan kuşağı, bugün açıkça kullananyoktur. Bazı kişiler şimdi, görülmeyecekşekilde içten, bazı kumaş parçalarını kuşakolarak kullanmaktadır.

GOLANHasır dokuması gibi tutularak, kıl veyünden 5 cm kadar ende eşek ve atın önayaklarına yakın karın altından,yanlamasına geçerek semeri sıkan şeridegolan denir. Golan az da olsa Karaova'dadokunuyor., sırtta taşınan çocuğu golanlasırta sarıp, işe giden Karaova'da dokunu-yor. Sırtta taşınan çocuğu golanla sırtasarıp, işe giden Karaovalı kadınları takdirlekarşılamak gerekir. Golanı dokuyanlar daonlardır.

TORBAEhram kanadının ucunda bırakılan pamukiplik çözgüsünden, 150 cm. kadar uçuzantısının, en uç kısmındaki 50 cm saçörümü ve püsküllü topuz yapmak içinayrılır. Gerideki uzantı ikiye katlanıpyanlardan dikilerek içine, taşımak içingerekli eşya konmak üzere bitirilir. Püskültopuzu tutularak içindeki eşyaylaomuzdan arkaya sarkıtılır. Çoğunluklapazara gelen köylüler tarafından kullanılır.Kısa mesafelerde eşyayı, başta arkayasarkıtarak da taşıyanlarda vardır.

BEZ DOKUMATarlada kozasından toplanarak sergidekurutulan pamuk, burucak çıkrığında ucuyivli iki silindirin birindeki koluçevirmekle, içe doğru dönen iki silindirindudağına tutulan çekirdekli pamuğun,pamuğu aradan arkaya, çekirdeği de önedökülür. Hatta bilmecede, ‘Bir tarafınadolu yağdırır. Bir tarafına kar. Bu nedir?’diye sorulurdu. Burucak çıkrığınınarkasına düşen pamuk, yayla tokmağınyardımı ve kirişin titreşimiyle atılarakkabartılır. Sonra ince bir çubukla üzerinerulo yapılarak kabarılmış pamuk, çubuğunçe-kilmesiyle 30 cm kadar uzunlukta"parmakları" oluştururlar. Parmakların

bağlanmasıyla da dürümler oluşturulur.Sonra dürümler bozulup parmaklar incelikverilerek eyirilir iğe sarılır. Çıkrık kolununçevrilmesiyle dönen çıkrık iği, döner ve iğesarılan incelti bükülerek iplik sırçanıoluşur. Sırçan, ıldıraya sarılarak boyanır.Sırçanların beyaz iplik yumağı haline getir-ilerek de düz beyaz bezi dokunur. Bukalınca bez, kolay eskimez. Gök ve siyahboyanıp elbise yapılırdı. 40 seneden beriyapılmıyor. Komşumuz Datça'da, pamuklubez dokumacılığına hala devam ediliyor.Çözgüsü beyaz, atkısı sarı ve beyazparalellerden oluşan pamuklu bezdokumaya "atmaca" adı verilir.

İPEKLİ DOKUMAİpek tohumu ocak kenarı gibi ılık bir

yerde, dutların yaprak açmaya başladığıgünlerde tutarak, yumurtadan çıkartırız.Dut yaprağıyla, bir sağan içindebüyütürken, makasla yaprakları kesipbesleriz. Büyüyen ipek böceği tırtıllarınıbir hasır üstüne alırız. Tırtıllar dutyapraklarını yemeğe ve hasır üzerinekoyduğumuz çalılar üstüne çıkarak kozayapar. Sonra kozalar Mengen'e götürülür.Oradaki kaynayan suya atılan kozalarınipliklerin uçlarına bulunan usta çekerekMengene sarar, Mengen, elemneninbüyüğü bir sarma aracıdır. Sarma işi bi-tince Mengen bozulur. Ele alınan iplikfaslası çıkrıkla galemgenlere sarılır, iğleelde bükülür. Sonra da sulu sabunlakaynatılıp ağartılır, dokumacıya verilir.Ağartılmadan dokunan, ipekli çarşaf veperdeliklerdir.

BODRUM

DOKUMACILIĞI

ve BOYACILIĞI 3

Page 40: Bodrum Bülten Temmuz 2006

40 BODRUMe ntü

netb kış@

CANSU TÜRKDOĞ[email protected]

matrak görüntüler ilginç siteler farklı görüşler gırgır sözler

Gençliğingüzel bir

yüzü, İhtiyarlığıngüzel bir

ruhu vardır...

İsveç Atasözü

LAFI GELDİĞİNDE SÖYLEMEK...

Bir savaşta yenilip esir düşen Rus komutanı, Napolyon'a, "Siz para için savaştınız; bizseonurumuz için savaştık" demiş, Napolyon da ona şu yanıtı vermiş: “İnsanlar, sahipolmadıkları şeyler için savaşırlar, bizim paramız yok.” Osman Yüksel Serdengeçti mecliste “Bu meclisin yarısı aptal”, milletvekillerinin itirazıüze-rine “Sözümü geri alıyorum bu meclisin yarısı aptal değil” der. Neyzen Tevfik bir yazar arkadaşına ziyarete gider. Malum Neyzen'in çocukları karaku-ru tipler. Yazar: Üstad bu bokböcükleri sizin mi ? Neyzen: Evet hoş kokunuza geldiler. Churchill, avam kamarasında konuşurken, muhalif partiden bir kadın milletvekili,Churchill' e kızgın kızgın şöyle seslenir: “Eğer, karınız olsaydım, kahvenizin içine zehirkarıştırırdım.” Churchill, oldukça sakin kadına döner ve lafı yapıştırır: “Hanımefendi,eğer karım siz olsaydınız, o kahveyi seve seve içerdim.” Sokrates ve eşi bir türlü iyi geçinemezlermiş. Bir gün eşi Sokrates'e verip veriştirmiş,ağzına geleni söylemiş. Bakmış kocası hiçbir tepki göstermiyor; bir kova suyu alıpbaşından aşağı boşaltmış. Sokrates gayet sakin, “Bu kadar gök gürültüsünden sonra birsağanak zaten bekliyordum” demiş. Dünya nimetlerine ehemmiyet vermeyen yaşayış ve felsefesiyle ünlü filozof Diyojen,bir gün çok dar bir sokakta zenginliğinden başka hiçbir şeyi olmayan kibirli bir adamlakarşılaşır. İkisinden biri kenara çekilmedikçe geçmek mümkün değildir. Mağrur zengin,hor gördüğü filozofa, “Ben bir serserinin önünden kenara çekilmem” der. Diyojen,kenara çe-kilerek gayet sakin şu karşılığı verir: “Ben çekilirim.”

121- Pazar günü maça gidilir. Buibadet gibi bir şeydir. Artıkkabullenin.

2- Alışveriş asla bir spor değildir veolmayacaktır.

3- Ne istiyorsanız açık isteyin. Gizliimalar, ya da açık imalartarafımızdan asla anlaşılmaz.Sadece ne istiyorsanız onu söyleyin.O zaman anlarız.

4- Her türlü sorumuzu mümkünolduğunca "evet" ya da "hayır" lacevaplayın.

5- Bir sorununuzu çözmekistediğinizde bize gelin. Biz bununiçin varız. Empati yapamayız. Bubayanlar içindir.

6- 6 ay önce bir tartışmadasöylediğimiz şeyler geçersizdir.Daha doğrusu söylediğimiz ve 7günü geçen her şey geçersizdir.Aleyhimizde kullanılamaz.

7- Şişman olduğunuzudüşünüyorsanız muhtemelenöyledir, bize sormanıza gerek yok.

8- Bizden birşey yapmamızıisteyin.Ya da nasıl yapmamızgerektiğini söyleyin. Ama ikisinibirden yapmayın. Nasılyapıldığını biliyorsanız kendinizyapın.

9- Kristof Kolomb'un yön bilmesineihtiyaç yoktu. Bizim de yok.

10- Bir yere giderken üstüne negiyersen giy, hiç fark etmez.Gerçekten. Sormana gerek yok.

11- Eğer futboldan, otomobillerdenanlamıyorsan ne düşünüyorsun diyesorup durma.

12- Kesinlikle yeterince elbisen veayakkabın var.

ERKEK KURALI

Page 41: Bodrum Bülten Temmuz 2006
Page 42: Bodrum Bülten Temmuz 2006

42 BODRUMe ntü

Sorma, denileni yap...

enelerce duyduk bu cümleyi, evde okulda,sokakta. Niye bile demedik çoğumuz, pekidedik, direnmedik, geçiştirdik, büyümeyi bek-ledik. Belki de büyüklerimizin anlatacak birsebebi yoktu zaten. Böylelikle sebep sonuç ya

da muhakeme etme yeteneğimizin dibine ilk dinamitböylece konulmuş oldu.

Zamanla hatalarımız başladı, toyluğumuzdan, acemi-liğimizden kaynaklanan, neden diye sormaları değil,nasıl düşünemezsin diye sormalarıydı garip olan. Nasıldüşüneyim ki yaaa, birileri vakti zamanında benim ye-rime düşünmüş kuralları sınırları koymuş, ben onundışındaki olaylarda acemilik çekiyorum, sebep var sonu-cu kestiremiyorum, demek istiyorsunuz,diyemiyorsunuz çünkü bu da suç.

Gece ıslık çalınmaz, günah... Gece tırnak kesilmezgünah... Merdiven altından geçme çocuğum...Kardeşinin üstünden atlama çocuğum. Tabağında lokmabırakma, yere kırıntı düşürme, tuvalette ağzında lokmaolmasın... Neden???? Çünkü günah çocuğum!!!! Heeoldu tamam, günahmış, yapmiyim o zaman... Kimseninbir şeyini alma, ateşlerde yanarsın, karınca öldürmeöldürürsen cehennemde su taşımazlar senin için, yalansöyleme çarpılırsın vs, vs...

Ne bilinçli bir eğitim, ne kadar aydınlatıcı, ne kadar yaratıcı. Deseniz ki,gece tırnak kesilmez göz iyi görmez, derin kesebilirsin, yere düşen tırnakbulunamayabilir, nimet zorlukla kazanılır yiyeceğin kadarını koytabağına, yere kırıntı düşürme neticede yiyecektir üzerine basılmasın,tuvalette yemek yemek mekanla ters düşen bir harekettir ya öncesinde yasonrasında ye çocuğum, kardeşinin üzerinden atlama, kazara üzerindedüşersin ikinize de bir şey olabilir, merdivenin altından geçme, merdivenüzerindekiyle beraber üstüne düşebilir, hırsızlık kötü bir şeydir, suçturetik yönden ve vicdanen suçtur.

Karıncayı değil, mecbur kalmadıkça hiçbir canlıyı öldürme, buna hakkınyok, onu sen yaratmadın... Yalan kötüdür, her türlü kişiyi zor durumdabırakır, güvenilmez yapar insanı, yalan söylemeden önce iyi düşün diye-bilseler. Bizler de kendimizi koruma ve doğruyu yapabilme bilincini dahaçocukken geliştirmeye başlayabilsek ne kadar doğru olurdu.

Komik sebepler, mesnetsiz bahaneler, dine dayandırılmış dinimizinhoşgörüsüne aykırı kısıtlamalar hala devam etmekte. Ve bunu öyleyaratıcı sebeplerle yapıyorlar ki, takdir etmemek mümkün değil. Enazından şu anda TRTnin domuzlu çizgi filimleri yasaklaması ne kadaryaratıcı, ne kadar takdire değer bir karar... Kara mizah ülkesi oldu benimmemleketim.. Allah’a inanıp yarattığı canlıyı günah saymak nasıl birçelişki?

Aa, özür dilerim sordum, artık büyüdüm de, sorabiliyorum o yüzden.Mümkünse cevap eğitici ille de inandırıcı olsun. İslamiyette, kadınlarındekolte giyinmesi de yasak, hatunları da alalım domuzların yanına, helalolmayana bakmak da yasak, bu hatunlara bakanları da alalım onlarınyanına, doğurup terbiyesini veremeyende dinden uzaktır, annesinibabasını, onlardan olanları da alın diğerlerinin yanlarına, ee, bir de bualımları eleştirenler olacak onlar hepten günahkar, alın onları da bu yana,içki içenleri, namaz kılmayanları, oruç tutmayanları, yetim hakkıyiyenleri, hırsızları, arsızları, uğursuzları, yakaladığınızı alın katın onlarınyanına... Başı dik ama saçı açık olanları, vicdanlı ama namaz kılmayanları,modern ama başkasının namusuna göz dikmeyenlerinde yeri onları yanı,alın...

Tamam transfer işlemleri bitti böylece, geriye kalanlarne yapacaklar, onlar oldukları gibi kalıp yaşamayadevam edecekler, ama sıkılırlar gibime geliyor...Kendilerindeki fazileti kıyas getirmek için, ortadayalan, yanlış, eğri, kötü, arsız, namussuz olmazsaerdemli olmanın verdiği ruhsal doyumu nasılalgılayacaklar bu da ayrı bir soru.

Bu dünyada herkes kendi sınavını veriyorsa, ödülü yada cezası kişinin kendine aitse, herkese birer beyin,birer ruh, vicdan verilmişse, bunlar kişiler arasıkurulumlu ağ şeklinde değil de bağımsız çalışıyorsa,ülkemde, dinimle ilgili toplumsal kararlar nedenbireysel verilmeye başlandı.

Bu araya hemen bir hikaye eklemek istiyorum..Neden, niye, niçin demeyişimizin bizi nereleregetirebileceğine iyi bir örnek olacak..

“Bir gün bilim adamlarının kafalarına esmiş, çokenteresan bir deney yapmışlar... Önce bir kafesintavanına bir hevenk muz asmışlar. Sonra bu kafesehiçbir şeyden habersiz beş zavallı maymuncuğudoldurmuşlar. Muzu gören maymunların gözleriparlamış tabii. Hemen birisi atılmış, kafesin tellerinetırmanarak muza doğru seğirtiyormuş ki... Dışarıdantazyikli su tutarak maymunu aşağı indirmişler.

Gariban, başına ne geldiğini pek anlamamakla beraber paldır küldür yereinmiş. Derken öbürü atılmış muza, tabii onu da ıslatmışlar hemen. Öbürü,öbürü ve hepsi aynı şekilde ıslatılmışlar böylece. Ve sonuçta, tavandasallanan enfes muzlar ve onları almaya cesaret edemeden altındabekleyen beş ıslak maymundan müteşekkil bir manzara çıkmış meydana.

Ardından maymunlardan biri kafesten çıkartılıp, yerine bir yeni maymunkoyulmuş. Yeni gelen, tavanda sallanan güzelim muzları görür görmezatılmış hâliyle. Öbürküler tecrübeliler tabii. Hemen yakalayıp alaşağıetmişler yeni maymunu. Sonra da bir daha cesaret edemesin diye birgüzel de dövmüşler. Böylece, dördü eski, biri yeni ama hiçbiri de muzlarıalmaya yanaşamayan maymunlar elde edilmiş.

Bir sonraki aşamada bir yeni maymunla hiçbir şeyden habersiz eskilerdenbir maymunu daha değiştirmişler. Aynı şeye teşebbüs edince, üç eski, biryeni maymundan ve bilhassa da kuru olanından esaslı bir sopa da oyemiş.

Bu işlemi tekrar etmişler. Her seferinde bir yeni maymun konulupeskilerden biri çıkarılıyormuş, bir süre sonra kafesteki maymunlar, yenimaymunun muza doğru yürümesine bile müsaade etmeden dövmeyebaşlamışlar.

Nihayet son denemede, kafesteki son eski maymunu da çıkartarak yerineyeni bir maymun koymuşlar. Netice ibretlik olmuş. Niçin olduğunubilmedikleri halde dört maymun niye olduğunu anlayamayan bu yenimaymunu içeri girer girmez hemen yakalayıp bir güzel pataklamışlar.”

İşte ideolojilerin tabulara dönüşümünün hoş bir anlatımı...İslamiyet hoşgörü dinidir, ilime, irfana önem verir, cehaleti kınar, ayrımıtenkit eder, zenginliği gönülde arar, güzelliği ise bakan gözde...

Söylenecek çok şey yok. Kitabımızı okuyanlar zaten bilir dinimizin neleribuyurduğunu ve ben yazımı Yunus’a ait bir dörtlükle bitirmek istiyorum..

“Nazar eyle itiri,Bazar eyle götürü,Yaratılanı hoş gör,

PA

RA

NTE

Z

HÜSNİYE KAYA [email protected]

SBu dünyada herkes kendisınavını veriyorsa, ödülü

ya da cezası kişininkendine aitse, herkesebirer beyin, birer ruh,

vicdan verilmişse, bunlarkişiler arası kurulumlu ağ

şeklinde değil debağımsız çalışıyorsa,

ülkemde, dinimle ilgilitoplumsal kararlar

neden bireysel verilmeye

Page 43: Bodrum Bülten Temmuz 2006
Page 44: Bodrum Bülten Temmuz 2006