Upload
others
View
23
Download
0
Embed Size (px)
Citation preview
akineleri olan garantili VEGA J natik olarak nakıştan | f l nakışa çevrilebildiği |
ımakta olan bo- | \ îr.
kış makinelerini ter- ] mevcut dikiş |
bol miktarda
Genel Acentliği ATAt KARDEŞLER
182 Hermes Sokağı î t
1 ;EFKOŞA f
muz JA AKŞAMI 16 ve 9 da SİNEMASINDA
•encileri teşebbüsü gösterilecektir.
SABANCI iyi maksatlar için kul-1
W t
i Radyoları
ateri temiz ve tabii bir atlı bir musiki ile eğ-i hiç vakit kaybetme-rosu alınız. Evimizi ne-rularımzı sevindirmek iyosuna sahip olmalfle
>ABA SABA
Kıbrıs Genel Acentl iği TAt KARDEŞLER
Hermes Sokağı • X 495, Telefon: 3240
Lefkoşa
BOZKUKT OAZKTESt
ABOVK .ŞARTLARI
Bîr soüe lîs 3 !lrn Altı AylıkU İ4ru 10 »Ulu Üç Aylık: 15 Şilin Abone bedeli peşindir.
Bozkurt G Ü N L Ü K T A R A F S I Z T Ü R K G A Z E T E S İ D İ R
YIL:) * SAYI: 122 sf SALI, 18 MART, 1952 * FÎATI1} Kr.
MÜDÜR VE tMTtYAZ SAHİBİ:
CEMAL TOĞAN
İDARE EVİ:
Asmaaltı No. 75 Posta Kutusu 324
Lefkoja-Kıbns
K o r e d e M ü t t e f i k A ğ ı r T a n k l a r ı Düşman Hatlarına Saldırdı
45 Bin Tonluk Vinconsin Zırhlısı Doğu Cephesinde Düşman Hatlarına Yağmur Gibi
Mermi Yağdırdı
Iran Komünistlerinin Tahriki Boşa Çıktı
Başbakan Adnan Menderes ile iran Biiyiik Elçisi Arasında
Teati Edilen Mektublar
.i?
m
Ankara, (A.A.): Takriben bir ay evel iki İran gazetesin-de neşredilmiş olup son gün. lerde matbuatımızda çeşitli tefsirlere meydan veren yazı r/e resimler münasebetiyle 15 •Mart Pazar günü Başbakan Adnan Menderes tarafından yayınlanan beyanatla ilgili o-ı'.arak Ankaraıdaki İran Büyük Elçisine Başbakan . Adnan Menderese bu günkü tarihli yazdığı mektupla Başbakan Adnan Menderesin kendileri-me göndermiş olduğu cevabı yayınlıyoruz. Sayın Başbakan. Adnan Men. deres,
İranda efkârı umumiyevi 'temsil etmiyen ve mahdut ve muayyen bir zümrenin belli olan gayesine hizmetten baş-ka bir fikri olmayan neşriyet-(tan Türk efkârı umumiyetin-de hasıl olan haklı kırgınlık ive teaccüp hisleri üızerine du-rumu tavzih için vaki güzel veoiz ve hakikati aydınlatan ive infial duyan dostlara ışık veren beyanatınızın şükranla .karşılanmış olduğunu arzet-.inekle zatı alilerinin bu kıy-metli beyanatları hakikatin ne merkezde olduğunu her iki memleket efkârı umumiyesine
açıkça göstermek ve aydınla-
tıcı mahiyet taşımakle kalma-
mış ayini zamanda İranı Tiır-kiyeye ve Türkiyeyi İrana
bağlayan rabıtaların1 mahiye-
ti hakkında herkese ve bilhas-sa bu münasebetleri bozmıya
I kalkışacak olanlara bir ikaz
olmuştur. Burası muhakkak olarak bî
linmelidir ki Türk.lran dost-luğu bazı gayretlerin bozamı-yacağı kadar sağlamı ve her iki kardeş milletin bir binileri-ne karşı olan derin emniyet
temeli üzerine kurulmuş sar-sılmaz bir abidedir. Bu hisle-nin bir kere daha tezahür ve
teyidine vesile verdiği için bu vaka adeta faydalı bile -oimuj addedilir. Bu noktai ar
Tokyo, 17 (R ) : Cephenin amaf! VVisccnsin bombardıriii en batı .bölgesinde müttefik na devam etmiştir. Birleşmiş ağır tankları hafta sonunda Miletler kuvvetleri geçen ak-yosu Amerikanın Rusyayı ko miinlst kuvvetlerine en ağ:.r hasar ve zaran veren hücum-larından birini yapmışlardır. Tanklar Çin kuvvetleri tara-fından işgal edilen. 36 top mevziini tahrip ve komünist-lerin malzeme ambarladığı 121 metruk evi berhava etmiş leııdir.
Doğu cephesinde 45 bin tor. luk Amerikan zırhlısı VViscon-sin askerî mevziler üzerine 70 ton tutarında bomba atmıştır. Vaşingtondan verilen bir ha-berden VVisconsin zıhlısına sa hil bataryaları tarafından a. çılan ateş neticesinde isabet vaki olmuş ve z ıhlı ehemmi-yetsiz hasara uğramıştır. Ma.
za müsaraat ederken bir kere daha derin minnetlerimi sun-mama müsadelerini diler bu vesile île üstün saygılarımı su narım Sayın Başbakan.
İRAN BÜYÜKELÇİSİ
Muhterem Byüık Elçi Yaptığım beyanat münase-
betiyle göndermek lütfunda bulunduğunuz samimî mek-tup beni çok mütehassis eyle-di. Her iki memleketi bir biri-ne bağlayan derin rabıtaların sağlamlığı kaıdeş İranı bura-da dirayetle temsil eden zatı-alileri gibi değerli bir şehsi-yet tarafından bu suretle te-yid olunması yalnız hükümeti mız için değil memleketimiz umumî efkârı için de hususî bir kıymet ifade eylediğine şüphe yoktur. Bu münasebet-le bahis mevzuu üzücü hadise dolayısı ıile gösterdiğiniz has-sasiyetten dolayı ben de zatı devletlerine teşekkür ve tak-dirlerimi arzetmek .isterim.
Geçen gün buyurduğunuz tebliği ve dün de benim ver-diğim beyanat artık bu mesele hakkında ne İranda ne de bu rada yanlış telâkkiye mehal bıraknııyacak mahiyettedir. Belki iki kardeş memleket ara sıradaki dostluğu ve anlayışı bozmıya çalışmaya devam ede çekler olacaktır. Fakat bunla-rın desiseleri cesaret ve sami-
Yugoslâvyadan Gelen Yunan Çocukları
Selânik, 17 (R ) : Yunanis-tanda vukua gelen sivil harp esnasında komünistler tarafın dan . Yugoslâvyaya kaçırılan Yunan çocuklarından 85 kişi-lik bir grup bu gün Belgrat-tan Selâııiğe vasıl olmuşlardır. Çocuklar sınırda Yunan Kızıl Haçına mensup bir temsilciye teslim edilmişlerdir. Dün Belg rattan verilen haberlere naza-ren Yunanistana gönderilen son grup olacaktır. Halen Yu gotslâıvyada bulunan Yunan çocuklarının ya 21 yaşından yukarı oldukları ve bunların Yugoslâvyada kalmayı tercih ıett)ikleri yahult da ebeveyinleri nin kominform memleketlerin de yaşadıkları haber verilmek tedir. Yugoslâvya 1950 den (beri Yunanistana 464 genç Yunanlı iade etmiştir. Diğer bir çok Yıınan çocuğunun da kominform memleketlerinde bulunduğu bildirilmektedir.
şam ve dün merkez cephesi boyunca devriye faaliyetlerin-de bulunmuşlardır. Pekin rad yosu, Amerikanın Rusyayı ta-rafsız müşahit olarak kabul etmeyişini ateş kes hükümleri ne nezaret işinde şimdi bir anlaşmağa vasıl olmağa tek engel olarak vasıflandırmıştır.
Londrada açıklandığına gö. re hava filosu kumandanı Johnnie Balovvin Korede ka-yıplar arasında bulunmakta-dır. Mumaileyh, geçen harpte 16 düşman uçağı tahrip et-miş bir pilottur.
miyetle açışa vurulduğu tak-dirde daima akim kalacaktır.
İran - Türk dostluğumun vikayesi ve inkişafı hususun-da sarf buyurduğunuz değer-li mesainizde muvaffâkiyet,
başarılar dilerken bu yolda
hükümetimizin samimî mü/a
îıeretindep her saman emin
bulunmanızı reca ile hürmet,
ferimi teyid ederim. Bük Eiçi
1 ıazretlerk
Başbakan
ADî^AN MENDERES
İran Petrol Anlaşmaz-lığı Halâ Çıkmazda
Tahran, 17 (R ) : Bir hü-kümet sözcüsü bu gün beya-natta bulunarak İran hükûme ti adına petrol müzakelerine vştirak etmiş olan Ali Şayegâ-nın geçen akşam radyoda yap 'tığı konuşmasının milletlerara sı banka temsilcileri ile yapı-lan müzakerelerin İran hükü-meti üzerinde yarattığı tepki-min bir misli olduğunu söyle-di. İran ve banka tarafından müzakelerin neticelerine dair •neşredilen tebMğde konuşma-ları devam ettirmek için açık kapı bırakılmaktadır. Tebliğ-de, daha iyi neticeler sağlaııa •cağı anlaşılırsa banka misyo-'nunun daha sonra tekrar Tali rana döneceği açıklanmakta, dır.
Askerî Mahkemede Yargılandılar
Kahire, 17 ( R ) : Kahire ayaklanması esnasında bir çay salonuna saldırmaktan sa mk olarak askerî mahkeme huzuruna getirilen 5 sanıktan 4 ü bu gün yedişer sene hap-se mahkûm olmuşlardır. Be-sinci sanık beraet etmiştir
Zazitleı- Cezalandırıldı Kahire, 17 (R ) : üç Mısır
polis zabiti Kahirede vuku
bulan Ocak ayı ayaklanmasın
d a "vazifelerini ifada kusur"
suçundan ötürü bu gün tedi-ye edilmişlerdir. Zabitlerinin her birinin maaşından on ar
BOZKURT ALBÜMÜ: 22
KUZEY AMERİKADA "SEA VIEW" HASTAHANESÎNÎN VEREMLİ
HASTALARI Hususî bir salonda dans ediyorlar
Amerika Savunma Bakanının Önemli
Beyanatı Detroit, 17 (R ) : Amerika
Savunma Bakanı Robert Lo* ıvett Birleşmiş Milletler kuv. ıvetlerinin 1950 Eylülünde Jchon'da karaya çıktıktan son ıra orada istoklanan mayınla-rın Rus yapısı olduğunu bunların ıtock getirildiğine dair
Devlet Aleyhine Neşri-yat Yapan Solcu
Mahkûm Oldu Kahire, 17 ( R ) : Evvelce
"Yeşil gömlekli faşist" diye
tanınan ve şimdi "îştirakiye"
Partisinin lideri bulunan Ah. met Hüseyin devlet aleyhine yaptığı neşriyattan dolayı 13 ay hapse gönderilmiştir. Sanı-
Rıîs limanı Vladivos S1 b ! , r h a f t a d e v a m eden gizli e j e ! mahkemede yirmi ünlü avu-
ıvesikalar geçtiğini bey^rı Imiştir.
Detroitte '"Ekonomi Kulü-ıbündeki bir topluluğa hitap »den savunma bakanı Kore (harbinin Rus teşvikiyle patia ıdığını ve Rus malzemesi ile desteklendiğini söyledi. Lovett aklıselim sahibi hiç bir kimse (Kuzey Kore hükümetinin bu ıkadar önemli sayıda uçak ve ağır top imal edeceğine ina. namaz demiştir.
Arnavutluk - Yugoslav Hudut Hadisesi Belgrad, 17 (R ) : Belgrao
radyosu Yugoslav hududun-dan bu gün içeri giren dört Arnavutla iki Yugoslav hudut bekçisi arasında silâhlı bir çarpışma yer aldığını ve Arna ıvuıtlardan birinin öldürüldüğü ınü haber vermiştir. Radyo ev ıvelâ 4 adamın ateş açtığım ıiddia etmiştir. Geriye kalan tüç kişi tekrar Arnavutluk top, ıraklarına kaçmışlardır.
Yahudi Düşmanı Bir Nazi Hüküm Giydi
et_ kat müdafaa etmiştir. Ahmet iHüseyinin yazılarını neşrettiği
iki gazıetenin sahipleri de yar-
gılanmaktadırlar. Gazeteciler
beraat etmişlerse de gazeteleri
ıtiç ay müddetle kapatılmış-
tır. Her üç gazete de Nasyo-
nal sosyalistlere aittir.
Belgı ad - Paris Arasında Hava Servisi
Paris, 17 (R ) : Harp soııa er'eliden beri ilk defa olarak. Belgradla Paris arasında bu gün hava seferi başlamıştır. Belgraddan hareket ederek Münih yoluyle Parise 7 mat-tan fazla bir zamanda vasıl olan bir Yugoslav Dakota y ıl cu uçağı Yugoslav devlet a-damları ile gazetecileri getir-miştir. Haftada iki defa ol-mak üzere devam edecek olan hava servisi Yugoslav J.A.P. Şirketi tarafından idare edil-mektedir.
VATAN Memnuniyetle öğrendiğimi,
ze göre, kıymetli ve tecrübeü elemanların idare edeceği
Nuremfoerg, 17 ( R ) : Nazi "VATAN" isimli bir Türk ga Dışişleri Bakanlığında Yalıu-,zete3'> önümüzdeki Pazartesin di meseleleri mesul memurlu ğunu yapmış olan Fra-ız Ra-demaeher bu gün burada bir Alman mahkemesi tarafından
den itibaren neşriyat hayatına atılmış olacaktır.
Pazartesi günleri çıkan hiç
bir Türk gazetesi olmadığın-
5 ün delik kesilmiş ve Kahire- jdürülme&ine yardım ve nüza-4e meırileketin başka semüeri .heret suçundan yargılanmış m l»wayıij edilmişlerdi*, Uır.
üç sene, beş acy lıapse mah- dan, "VATAİN"m büyük bir küm olmuştur. Rade/nacher (eksikliği karşıhyacağı şüphe. Belgratta 1500 Yahudinin öl- sizdir.
"VATAN"ın cemaatımın için hayırlı olamasmı candan temenni ederi?. MA AKTARILMIŞTIR
GÜNLER GEÇERKEN
Yeni Viktorya Müdüresinden Beklediklerimiz
özker YAŞIN III
Pazar günkü yazımızda, yeni Vıktor : ya Okulu Müdüresinden beklediklerimizi beş madde halinde sıralamıştık. Asla şüp-he yoktur ki, haddimiz olmıyarak, bayın Semahat Özlem'in mufassal bir rapor ha-linde Komisyona vermesini arzu ettiğimiz bu değişikliklere, kendileri de altı yıllık müdürelik hayatının kazandırdığı tecrü-beli bir öğretmen sıfatıyle, şahsı dilekleri ni eklemeleri lâzımdır. Belki de sayın Vık-torva müdüresinin, okulda yapacakları de ğişiklikler ile, bizim tekliflerimiz arasında hiç bir benzerlik olmıyabılır.
Yazılarımızı takip edenlerin de gayet iyi anlıyacakları gibi, dileğimiz Vıktorya-nın bu günkü eksik öğretim .sisteminde bir reform yapılmasıdır. Çunku, ne kadar beri bu okulun yetiştirdiği talebeler, Kıb-hüzün verici bir hakikattir kı, senelerden rıs Türk cemaatının özlediği olgunlukta değildirler.
Yine senelerden beri, Viktorya Kız Okulunun öğretim sistemini tenkit eden yazılar, Kıbrıs Türk matbuatını meşgul etmektedir. Bu haklı şikâyetler anavatan matbuatında da derin akisler yaratmıştır.
Meselâ H. Fikret A l a s ı n ı n (Yeşila-da dergisi sayı: 2 de) yazdığı "Kıbrısta O r t a öğretim Davamız" başlıklı yazının bir yerinde, Viktorya Kız Okulundan ay-nen şöyle bahsedilmektedir:
"Bu okulun orta kısmı, Türkiyedeki ortaokul müfredat programını tatbik et-miye çalışmakta ise de, Lise kısmı nevi şahsına münhasır bir öğretim sistemine bağlıdır, öğretim kadr osunda, öğretmen olarak yetinmiş üniversite m e z u n u ^ tek öğretmen yoktur. (Bu yazı 1948 yılın-da yazılmıştı.) Ekserisi ayni okuldan me-zun olup ayni okula hoca olmuş bulunduk-tan ^ b i , daha da garibi ortaokul duru-munda bulunurken mezun olanların bazı-S n da Lise haline gelmiş olduğu şimdiki halinde öğretmenlik keyfiyet Viktoryanın ogretım değerim anlatmıya yeter de artar bile.
KJ.nı 1950. 1951 de.» yı-. laruı say® « ^ ^ d a gösterili, lı zarfında maarife £1 milyon yor: Umumî nüfusta görülen kusur sarfetmiştnr, « t * ni,betle, bu s a y arda
Bu Maarif Dairesinin Yıl- dikkate şayan bir artık olmak hk Raporunda bugün açıklan ta devam ediyor _ m A , I . (Rapor, Hükümet (a) Rum Erkek Çocuğu Matbaasından elde edilebilir. 1949-50 26,125 „ . , - , 1950-51 27,315 Fıatı Jş.) _ „ , ,
Müstemleke varidatından Rum K.z Çactıgu yapılan masraf (inkişaf sandı 1949-50 22 002 ğından verilen miktarlar ha- 1950-51 23 305 riç) £668,000 dır. Bu, Ada (b) Türk Erkek Çocuğu bütçesinin %15 ine tekabül 1949-50 5,932 ediyor. Bu masraf 1949-1950 1950-51 6 101 _ de %14 ten bir az fazla ola- Türk Kız Çocugu nak £594,000 idi.. ^ ^
Bu demektir ki, sene zarfın 19SU-İ1 da Hükümet tarafından sarie- Bütün Rum ve Turk okullar, dilen her £100 nm £15 s, ma ayni müfredat programı takp
r i .a-Un^ir edilmekte ise de ders cetveller. arife lıasredılmı$tı.ı.
İnkişaf sandıklarından yapı öğretmenler tarafından tetıp lan masraf £34,000 ve mahal edilmektedir. Derslerşuntar-U tevziat ile yapılan masraf dır: R u m c a v e y a Türkçe A-„ , , 7 n n n dır rithmıetik, Coğrafya, Tarih, £117,000 dır ^ Terbiyesi, Müzik, Ilım
Raporun gösterdiğe göre, ^ ^ ^ ^ ^ ^ kaydedilen her çocuk için ı k d a h a { a z l a öğret tedris £11- 1 * ve tali edrıs ^ ^ v , ü ç
ise £18. 16ş. ne mal olmuş- ^ ^ ^ ^ ^ ^ t u r - , „ r Rum akulllarında İngilizce öğ
Rakordan, alman baz, ta,- ^ ^ ^ ] U l t ü n s m l f ı k r . silât aşağıdadır: d a ^ ^ ^ ^ l i s a n l a r d a
İ L K Ö Ğ R E T İ M R u m ve Maronit okullarında 1950-51 ders yılında ilk o- okullarında
kullara cem'an 62,313 öğrenci ,*» y a p l l m a k t a d ı r . devam etmiştir. Daimi okuy up ^ ^ ^ ^ ^ yazma kabiliyeti kazandıktan ^ ^ ^ 1 ) 3 5 6 v
sonra erken çıkanları da hesa- ^ ^ ^ ^ ^ y e ç J c
ba katarsak, bu, ilgili yaş gru ^ punun takriben %90 ını tem- ^ ^ ^ z a r f ı n d a öğ r c t
sil eder. ı Kıbrısta 627 köy ve 651
SAU 18 MART, 1952 İ N A V A T A N D Â K i BİR GEZİDEN
NOTLAR Ahmet C. GAZIOC1
22
(Devamı 4 üncu sa yfada)
köy okulu vardır. Bir köyde az çocuk bulunduğunda, ve o g M bir köy kasaba veya diğer bir köy yanında olduğunda, öğretim maksadları için kasa-ba vieya civar köyle birleştiri-lerek ya kasabada veya büyiik çe köyde veya iki köy arasın-da müşterek bir okul tesis e-cdir. Bir köyün en yakın okul dan üç milden fazla mesafede olduğu nadir hallerde yol ve maişet masraflarına yardımı ı-çin bağışlar yapılmaktadır.
Rum ve Tiirk okullarına gene zarfında yapılan devam
menlere düşen vasatı öğrenci sayısı tedricen indirilmiş olup vaziyet şimdi şöyledir: Rum: 43 Türk: 35.4
Türk nisbetinin Rumların-kinden az olmasına sebep, (yekûn Türk okulları sayısı-nın dörtte üçünü teşkil eden) tek öğretmeni! bir çok Türk okullannm pek az sayıda ço-cuklardan ibaret olmasıdır.
Okul bahçelerinin sayısı de vatnlı surette arttı ve halen Rum ve Türk okullarına bağlı 430 bahçe bulunmaktadır. Ta
(Devamı sayfa 4 te)
Duvarlar Atatürk'ün ve î -nönü'nün çeşitli resimleri ile süslenmiş bulunuyor. Ortada uzunca bir masa vardır. Masa iiın üzerinde Mudanya Mua-hedesini imzalayan murahhas lların resimleri bulunuyor.Her 'murahhasın masada işgal et-miş olduğu yere, konulmuş-tur. Resimler çerçevelidir. Resimle re bakarak murahhasların ma Isada oturuş sıralarını tespit e-debiliıriz. Murahhasların otu-ruş sırası şöyledir. 1. İngiıliz Baş Murahhası Ge-neral Harringıton. 2. İtalyan Baş Murahhası Ge-neral Monlbelli. 3. Fransız Baş Murahhas Mösyö Şarpi. 4. Tercüman. 5. Türk Baş Murahhası İsmet İnönü.
Mudanya mütareke evinı.ı müzakerelerin cereyan ettiği odasındaki masa üzerinde, E-büzziya Beyin o zaman çıkar-makta olduğu "Tevhid-i Ef-kâr" gazetesinin bir nüshası vardır. Bu gazetenin sayfaları Mudanya Mütarekesinin cere yanına dair haberler ve yazı-larla doludur. Gazetenin on sayfasında şu tarih vardır: "Perşembe, 12 Teşrinievvel 1922."
Mudanya mütarekesi konuş maları ilkin hiçbir müsıbet so-nuç vermemişti. Murahhaslar, hiçbir anlaşmıya yaramıyor-lardı. Yabancı temsilciler, İs-met İnönü'nün müzakeresi ve halli için ileri sürdüğü mesele ler etrafında, müzakereye gi-rişmek ve kararlar almak sala hiyetini memleketlerinden al-madıklarını ileri sürüyorlardı. Her gün daha sinirli bir hava yaratıyor, müzakereler verim-siz ve neticesiz kalıyordu. Bu vaziyet karşısrnda, Türk tem-silcim İsmet İnönü, telgrafla
Atatürk'e meseleyi Söylenildiğine göre At tnönüye şu mahiyette valbî telgraf göndermiş: zinde bir Mütareke mik si için gelen yabancı mıır haslar, şayet memleketle den, her meseleyi görüşe cek tam bir salâhiyet alt-lara, tekrar geri memleketle, rine dönsünler, gereken hiyeti alsınlar ve öyle gelsin. < ler!"
Bu telgraf üzerine, Mur haslar itam bir salâhiyet ala mek için, memleketlerine düler ve Mudanya mütareke müzakereleri de yanda ka oklu. ' M M
İsmet İnönü de, mütareke | konuşmaları jekrar başlayınc ya kadar Bursa'da kalmıştır Zaten Bursa-Mudanya arası otobüsle yarım saaüık bir Niihayet yabancı devlet mura hasları tekrar döndüler. Mütal reke konuşmaları yine Mudaı^ yada ve yine ayni binada teli rar başladı. Çetin müzahc ler oldu....
Mudanya mütarekesi Türkiye'nin ilk parlak a y zaferlerindendir. Yeni Tür yeyi, yıkılan bir büyük Inır •ra torluğun enkazı üzeriı sağlam bir yapı ile genç Türkiyeyi bu müt nin zaferi ile artık Bütür ya tanımağa başlamıştı. ' kiyenin büyülk siyasi zaferi i lan Lozan ise, Mudany bir devamı ve tam bir ba ile, Türk miletini Bütün yaya; diri, oanlı, kuvvetli, maz ve ölm'ıyen bir nesil rak tanıtan şanlı sonucudur.
Mudanya mütareke evir müzakere odasıdaki masa i'a rinde murahhasların mütar keyi imzaladklan kalemlerden biri de duruyor. Murahhasla-rın mütarekeyi imzalamak i-| ,çin kullandıkları kalemlerden!
- E S e r beni seviyoran sana y^ı'k olmuş. Zira bu aşb-W m ^ g ö ^ c e ğ i n e o l a b ^ - *
^ unuıtmaya bak. D ^ ^
w l t n e n t y , r l . yoldur. Sana kafi olarak soylıyorum,
„ « bir insanım « Î ^ J ^ l i m a , l » .
b i t a " d a b i r f e n -^ î " r a v ı r H ^ a k , h a y - » « » i B l , M , I İ : " " "
1 . 4 , H « n M ben « n i « t a d a r «» .yorum. . M ^ r . v a ^ ™
- Ne yapıvo halkını ayağa dikerim.
S Ü S ? 5 S ^ tak dışarıya ^ dönerken Halûk'un zihni
^ a s S - S S u — —
SÖNEN YİLDİZ - m m m- ~ ~ m O ^
Yazan: Argun F. KORKUT 3
için diğer okul talebeleri de çıkmışlar; sokaklar, kız, er,cek öğrenciler, çeşitli okul üniformaları ile dolmuştu. Bir aralık Halûk daldığı rüyadan uyanır gibi oldu. İçinden bir his onu <*wrî ihtiyarî karcıya bakm.ya sevketmişti. Başını ka d.np tekt, O zaman gözleri fevkalâde bir kızm gözleri ile karşı. Lastn Genç. kızm sırtında alaca okul önlüğü, boğazında be-yaz yakalık vardı. Sarı saçlı, beyaz tenli idi. Haluk, onan gözlerinin mavi olduğunu zannetti. Bu kıza daha evvel hiç bir yerde ras t lamamışt ı , veya rastlamış ta dikkat etmemişti. Fakat ne olursa oksun bu kızın son derece güzel olduğuna südhe yoktu. Kendi*! o «amana kadar Lefkoşada böyle gu-2 bulunduğunu bilmiyordu. Aydın ve .tecrübeli bir efen-dinin dediği «ihi genç ^ hep ya bacaklar, çarpık ya da kakalan atık idiler. Beden terbvyelennı, > zı sıhha-lanm ihr«al «Düklerinden', sAıhat ve bedeni gurclhk yerme süse, modaya dünkün olduklarında, «aibu
Yarımdan geçerken k,z onu dikkatle suzdu. De-mek kendisi de kıt üzerinde .tesir bırakabilmiş. Onu son bir defe daha görmek için başını çevirip arkaya toku. Lâkin
bakması ile tekrar önüne dönmesi bir oldu. Teyzesini müştü. Eğer teyzesi de onu görmÜşseydi günlerce kendis dili ile yiyip bitirecekti. •
Filhakika korktuğu 'başına geldi. Öğle yemeğinde hanım:
—O kızı çok mu beğendindi? diye sordu. — Hangi 'kızı? —Bir saat evvel yolda rastladığın. —Eıvet, çok 'beğendim. Hoşlandığım kız tiplerinden. - D e m e k bizim kızları da beğeniyorsun. Onların
saçları sarı.. X X X X
Pazar sabahı Halûk neş'e içinde uyandı. Çarçopuk vıaletini tamamladı. Kahvaltısını yaptı. Yeni elbiselerini g yerek teyzesi ile yeğenlerini beklemiye başladı. Bugün, s nelerdenberi varlığından biihaiber olduğu ablasını görece| Hem de nasıl? Beyafc bir tuvalet içinde, gelin olarak.. 1 $ de sebebini bilmediği bir sevinç vardı. Acaba ablası ile i ılışacağından mı? Zannetmiyorum. İnsan ancak uzun * man tanıdığı kimselerle uzun bir aynlıkUn sonra buluşi ğında .bukadar sevinebilindi. İlk defa olarak görülecek kimse, insanın ablası da olsa, kalbe ferah vermez. » S halecan ve merak sokar. O halde? Bu somuz »evincin ne idi? Bu ancak oraya gittikten sonra belli olacaktı.
Hanımların hazırlıkları tamam olunca kapıda be
taksiye girdiler,
(Devamı var
M A R T , 1952
İR GEZİDEN [ ı c t C. G A Z Î O G L U
iirk'e siK.ieleyi anlattı. enMvgİlU Atatürk, niiıye |u mahiyette bir ce-i telgraf g ö n d e r m i ş ' Bu le bir Mütareke müzakere çin gelen yabana murah. lar, şayet nıemleketlerin.
I, her meseleyi görüşebile-tanı bir salahiyet almamış
sa, tekrar geri memleketle-1'4' e d ı.isimler, gereken salâ-
ıeti alsınlar ve öyle gelsin-^.
Hu telgraf üzerine, Murah. slar tam bir salâhiyet alabil ;k için, memleketlerine dön ler ve Mudanya mütarekesi
iizakereleri de yarıda kalmış iu. İsmet İnönü de, mütareke
. ualaıı tekrar başlayınca
t kadar Bursa'da kalmıştır,
iten Bursa-Mudanya arası
yarmı saatlik bir yol.
i hay et yabancı devlet murah ısları tekrar döndüler. Muta
ke konuşmaları yine Mudaçft^ ula ve yine ayni binada tek-
r başladı. Çetin müzahere-
• oldu.... Mudanya mütarekesi yeni ürkiye'nin ilk parlak siyasi
ferlerindendir. Yeni Türki-;yi, yı'kılaıı bir büyük İmpa-
ıtorlıığıın enkazı üzerinde
ıglam bir yapı ile dinlen
ürkıiyeyi bu mütareke-iıı zaferi ile artık Kütün Dün
a tanımağa başlamıştı. Tür-iyenin büyiîk siyasi zaferi o-
uı Lozan ise, Mudanyanın ir devaımı ve tam bir başarı
e, Türk miLetini Bütün D u b -aya ; dıiri, canlı, kuvvetli, yıl
>az ve öl mi yen bir nesil ola-ik tanıtan şanlı sonucudur.
Mudanya mütareke evinin
ıüzakere odasıdaki masa üze-
inde murahhasların mütare-
eyi imzaladkları kalemlerden
iri de duruyor. Murahhass-ın mütarekeyi imzalamak i-in kullandıkları kalemlerden
SALI, 18 MART, 1952 BOZKURT SAYFA 3
; j îTinıstBnn
DERGİLER • HAFTA BAŞI
G e n ç l i k
ssi bir oldu. Teyzesini gör- T
rmüşseydi günlerce kendisi^
geldi, öğle yemeğinde teyze
li? diye soa-du.
dadığın. dandiğim kız tiplerinden,
beğeniyorsun. Onların da
V1
İbrahim Zeki Burdurlu \ Tıüı'k Lisesi Mezunlar Kurumunun üç ayda bir ?
çıkan "Gençlik" dergisinin dört ve beşinci sayıları bir I arada çıkmış bulunuyor. Renkli bir kapak içinde ya- i yinlanan dergide faydalı (yazılar, güzel şiirler var. \ Bilhassa Kıbrıs Tünk cemaatinin varlığı üzerine fikir j yürüten yazılar, bu derginin birinci plânda gelen ya. j zılarıdır. Fazıl Plümer'in "Kültür Sahiplerini Vazifeye Davet Ediyorum" başlıklı yazısı hayatî önem taşıyan bir konuyu ele alıyor. Bu yazıda bilhassa Türk cema-atının kültür meselesi ele alınmış. Yazar, aydınlığa çıkacak yolların en iyilerinden birinin kültür olduğu-na, bu yoldagençlik kurumlarının yapabileceği işlerin büyük faydalar sağlıyacağına işaret ediyor. Hemen hemen ayni konuda olan Ahmet Cemal Gazioğlu'nun "İçimizdeki Uçurum" başlıklı yazısı başka bir aç:dan hareket ederek meseleyi inceliyor. Türk haklarının Türklere fayda verecek şekilde düzene konmasını ıs-rarla istiyor. Mustafa M. Atakan "Okumak Zevki" başlıklı yazzsırJda da esası, okumak ve yayın olan kül-tün meselesi üzerinde duruyor.
Dergide, daha başka kültür yazılan da var. Me-sud H. Çağdaş'ın "Tarih Boyunca Mimariye Genel Bir Bakış", Emin Çakıroğlu'nun "Türkiye Kömürleri, nin Akideniz Çevresindeki Önemi" yazıları genel kül-tür bakımından önemli yazüardır. Argun F. Korkut-un "Yalnız Adam"ı psikolojik bakımdan bir önem ta-şıyor. Yalnızlık duyguları kendilerini saran, çevrele-yen, "münzevi" insanlardan bahsediyor. Boylelerinin kurtanlması için çalışılmasının faydalı olacağına işa-ret ediyor. Mustafa ÖZker Yaşın'ın "Gül'ün Doğuşu" hayalî bir yazı. Bir efsane denemesi. Güziel, hayal ba-kımından güzel cümleleri var. Dergide iki hikâye yer almış. Sa-met Mart'ın "Olağanüstü Toplantı", Sevim Y. Uzunoğlu'nun "Sevilmek" başlıklı hikâyeleri... Bi-rinci hikâye küçük hiikâlye tekniğini kavramış bir ya- j zarın başarılı yeni bir eseri. Hikâyede satirik türün i özellikleri var. Cemiyeti en can alıcı noktalarından j vurmasını bölen; insanları iç yüzleriyle olaylar çerçe- ! vesinden gösterebilen bu Ihikâyeci ilerde en iyi cemiyet i romanını yazabilir. Tabii bu çalışması gelişerek de. vam ederse. C. Hüseyin Çağdaş'ın "Versayda bir gün-Aynalı Salonun Kaderi" yazısı seyahat izlenimlerini veriyor. Derginin başında H. T. Özsaruhan'ın "Ge-rekli Birkaç Söz Başlıklı" bir yazısı var. Bunlardan başka Yakup Kadri Karaosmanoğlu ve Miraç Katır, cıoğlun'dan yapılan iki iktibas vardır. Dergide bulu-nan şiirleri daha önceden okuduğumuz için üzerlerin-de durmayacağız.
Gençlik dergisi, bir kurum dergisidir. Herhalde V:,r maksat için yayınlanmaktadır. Yazılardanr çıkara-bileceğimiz bir sonuca göre bu maksat derginin yazar, ları tarafından benimsenmiştir. Bu gayenin daha iyi gerçekleşebilmesi için Gençlik'dn sık sı'k çıkması ve fiyatını indirmesi şarttır. Bunun için de derginin bir gazete şekline sokularak yayınlanmasını şahsî bir fikir olarak ileri sürüyoruz. Böylece dergi, çok okunma im-kânını bulacaktır. Hamle yapıcı yazılara, uyandırıcı mütalâalara, daha çok ferde hitabeden yazılara gaze-te şeklinde yayınlarda yer vermek doğrudur, kanaa-tindeyiz.
Gençlik'i okuyucularımıza tavsiye ederiz.
Sarhoş Mevsim Taner Fikret BAYJ1ARS
Her yerde bir hareket, b;r değişiklik oldu mu, dudaklar da 'bahar' açılır. Bahar, sar-hoş bir mevsimdir. Onun kır çiçeklerine bakarak yalpa vu ruşları, jkaıhkaıhalarla bir çiçe-ğin içinden fırlaması, tam hir sarhoşluk örneğidir. Bahar ge niştir. Fakat ancak arzın ya rıs-.n eteklerine alabilir. İçkisi bilmediğimiz bir şeydir. Fa-kat, neresinden çıkan bu içki-nin kokusu, bahar'ı teneffüs edenleri de sarhoş eder.
Bahar, bir şiirdir. Mısralan-nı, kelebekler ve çiçekler mey dana getirir. Onu okuyana ne mutlu.
Sonbalıaf, ne kadar kurşunî ise, bahar o kadar mavidir. Bu iki mevsimi iki kız kardeşe benzetirler. Fakat benzemiyor lar ki. Biri gökten iniyor, öte-ki yerden fırlıyor.
Edebiyat tarihlerinde bir bölüm açılmalıdır ki, bahar edebiyatı, diye anılsın "Bahar için çok şiir ve nesir yazılmış-tır; değişik bir şey yazmak a-deta bir san'at sayılır." Bizim Divan Edebiyatımızda bir abı de vardır: Nedim'in Bahar Kasidesi. Modern Edebiyatı-mızda da bahar şiirlerinin gü zel örnekleri verilmiştir. Or-han Veli'nin "Bahar Sabah-ları", bahar kokusunu duyu-rur.
Kuzey memleketlerinin sis-li havası içinde yaşıyan şair-ler, baharı, bir tanrı-yardımı gibi beklerler. İngiliz şairi Keats, "Nerede Bahar Şarkı-ları, nerede?" diye haykırır. Shelley, "Ey rüzgâr! eğer kış gelirse, bahar'a çok mu ka. lir?" gibi mısralannda, derin özlemini açığa vurur:
Akdeniz, daima mavi; ada-ları daima yeşil. Ne sis, ne bulut, ne kar. Yalnız biraz 'yağmur yağar. Ve işte bahar. Ama, adamızda, geldiğini sez-meyiz. Sarhoş bir rüzgâr gibi-dir. Bir eser, ve hepimizi sar-hoş ettikten sonra, yazın sı-caklarında kaybolur.
YABANCI BASINDAN ÖZETLER
Mim Varoğlu
Deniz Manevraları Türkiye deniz kuvvetleri
başkanı Amıiral Ridvan tara-jfındam verilen bk demeçte, Akdenizde yapılacak deniz .mıatnevraılaırına Türk deniz bir :likleri de iştirak edecektir.
| Memleket Haberleri f V
X X
çinde uyandı. Çarçopuk tu-ı yaptı. Yeni elbiselerini g i - . klemiye başladı. Bugün, ır olduğu ablasını görecekti.' :t içinde, gelin olarak.. lç i n"
; vardı. Acaba ablası ile ta-um. İnsan ancak uzun za-r ayrılıktan sonra buluşaca-. defa olarak görülecek bir tealbe ferah vermez. Bilâkis le? Bu somuz sevincin sebebi n sonra belli olacaktı. ^ nar» .»hınca kapıda bekliye*
mı var ... *
m
Kardeş Ocağı Kültür ve Sosyal Kolundan
19.3.952 Çarşamba akşamı saat 7.30 da kulübümüz kon-ferans salonunda Müderris
D âna ef. tarafından "Aile ile
Cemiyet" mevzulu bir konfe-
rans verilecektir.
Bütün aza arkadaşların ^
ve dostlarıyle iştirakleri özle-
nir.
DOĞUM Çamlıköylü Bay Mustafa
Kemal Asımın bir kız çocuğu dünyaya gelmiştir.
Semra diye isimlendirilen yavruya uzun Ömürler diler, anne ve babayı tebrik ederiz.
r
M m T M k 15 Mart tarihli nüshamızda
"Ldkoşa TÛrk Bankası" ilâ-
nında, toplantı saati o.e. saat
10 da yerine oü. saat İt) da
dirilmİ$ti, düzeltir ve Özür di-
leri*
EVKAF DAİRESİNDEN
1952 senesi Mart ayının 27 inci Perşembe günü akşamı yani Cuma gecesi Leylei Re-ğaip olduğu ilân olunur.
MAĞUSADAN:
2724 RIFAT CEMAL
TAKSİ YAZIHANESİ , Lüks Otomobilleriyle
Servise Hazn-dır.
ÖLÜM Mağusanın yaşlı simaların-
dan Hacı Yahya efendi dün Pazartesi vefat etmiştir iyi kalbliliği ile tanınan Hacı Yahya efendi herkesin kalbini kazanmıştır.
Merhuma rahmet diler yas. h ailesine başsağlığı olsun de-riz.
İZCİLER ARASI Maraş Mağusa, Türk, Rum
ve İngiliz izcileri kendi arala-
nnda futbol karşılaşmaları ter
tıp ederek en son galip gelene
verilmek üzere bir kupa 'kon-
muştur. İlk karşılaşmalarını
geçen gün yapan Türk-îngi-
î k ilcileri maçında Türk ço-cukları 6-0 galip gelmişlerdir.
Nikotimbina kalyada vereme karşı yeni
keşflunan "Nikoıtimbina" adlı ilâcın İtalyan sanatoryumla-rında başarı ile kullanıldığı ha ber verilmektedir. İtalyad-ı "Timibazit,, isminde başka bir •ilâcın da vereme karşı kulla-nılmıya başlandığı bildirilmek •tıedir.
Askeri Naylon Gömlekler Amerikan 'kaynaklarından
bildirildiğine göre bir Mart-tan itibarenKorede Amerikan askerleri tarafından kullanı-lan Naylon'dan mamul zırhlı gömleklerden azami istifade-ler sağlanmıştır. Naylon göm löklerin ağırlığı 2£ okka kadar dır.
1,750 Ton Et Basın teberlerine göre Yu-
nam 'halkının ihtiyaçları için Türkiyeden 1750 ton et itha-line karar verilmiştir, Bu ede-rin olkkası 14,300 drahmiye mal olacaktır.
Hayretler Uyandıran Matematikçi
Holânda'da 23 yaşlarında Aııtonie Kuııt kâğıt üzerinde hiç bir kayıt tutmadan milyon ve milyarlar ifade eden rakam ların bir amda akleıı taksimini yaparak doğru sevaplar vere-bildiği halber verilmektedir.
Romanyada Durum Gaaete haberlerine göre Ro
manyada Kelâm hürriyeti na mına hiç bir' şey kalmamıştır.
[Memleketin her tarafında iRus tazyiki artmakta devam ediyor. Romanyada Ruslara karşı emniyetsizlik hergün art makta olduğu için memleket-te Rus askerilerinin sayısı 25'J bine yükselmiştir. Romanyada istihsal nisbeti şimdiye kadar görülmedik bir seviyeye düş-müştür.
Romanyada halk kütlesi e-sir gibi en ağır şartlar altında Rusların hesabına çalışmakta-dır. Romanyalılar Rus reji-minden usanıp bıktıkları için duvarlara Rusları kötüleyeıı yazılar yazılmaktadır. Tanın, maş muhabirlerden Henıy Thody tarafından bildirildiği, ne göre Romanyada bir çift Naylon çorabın kıymeti 5 İn-giliz lirasıdır.!
ORDU VAPURU Önümüzdeki Çarşam
ba günü Ordu vapuru-nun Lârnakaya uğrıya cağı öğrenilmiştir.
Kıbıısta Eğitim Masrafları
Hükûmetn yıllık ra-porundan anlaşıldığına göre 1951 yılında Kıb-rıs eğitimine harcanan paranın teferruatı şöy ledir:
tik Dkullar £726,676 Orta Okullar 253,803 Bu suretle Kıbrısta
Maarife harcanan para dan insan başına £2.3.3 isabet etmektedir.
Öğrenciler 1951 yılı sonunda Kıb
rısta okul öğrencileri-nin sayısı şöyle idi:
Türk 11,405 Rum 50,620 NOT: Okul çağında
olan çocukların yüzde
E i S K O K S K M M SÜ
İhtar Etnos gazetesinde çı-
kan bir yazıda 25 Mart günü yapılacak törenle re Solcuların iştirak et tirilmemeleri Sağcılara ihtar edilmektedir.
Lidıa Palas Oteli Lefkoşada Lidra Pa-
las oteline ait yayınla-nan yıllık rapordan an-laşıldığına göre 1951 yı lında otelde 29,124 mi-safir kalmıştır. Otelin 1 yıllık hasılatı 82,880 lira ve kâr miktarı ise 19,710 lira gösterilmek tediı*. Roparda ilâve e-dildiğine göre otel he-nüz borçlu olduğundan otelin hissedarlarına bu seneki payda kâr veril-memiştir.
Rum Hacıları Kudüse gitmek mak-
sadile 800 Rumun Ley-mosunda hacı bileti al-oian çocuKiarın yuzue
doksanı okula devam et dıgı bildirilmektedir
Kilise Soyguncuları Atiııada Ay üimitri Kilise-
sine giren hırsızlar kilisenin
karsından 4 milyon drahmi
çalmışlardır.
İdam Mahkûmları Atinıada casusluk suçundan
idama mahkum olan 8 Yunan
lı canlarının bağışlanması için
ilgili makama müracaat etmiş
lerdiı»
miştir. İlk Okullar
Kıbrısta 204 ü Türk olmak üzere 689 u ilk okul vardır.
100 Kıbrıslı Hafta içinde Kıbrısa
gelmesi beklenen "Flo-rendiya" vapuru ile 100 Kıbrıslı Leymosuııdan Avustralyaya gidecek-tir.
NOT: Avustralya hü '.;Ameti îtalyadan 80 bin işçi kabul etmiştir.
25 Mart Töreni Lârnaka Despotu ta-
rafından yayınlanan bir tebliğden anlaşıldı-
ğına göre Rumların mil S yortuları olan 25 Martta Pallas sinema-sında hususî bir tören tertip edilecektir.
İnşaat Şirketi Amerikan ve ilgili
sermayedarlarının işti-rakiyle adamızda bü-yük bir inşaat şirketi-nin kurulmak üzere ol-duğu haber verilmek -tedir. Şirket tarafın dan taksitle ev satılaca ğı bildirilmektedir.
Paramal Cinayeti Bundan önce Paramal köyünde silâh ile öldü-rülen Ali Rıza Mente-şin katlinden sanık ola rak ayni köylü 22 yaşla rında Hasan Mehmet Bafidinin muhakemesi-ne gelecek 10 Nisanda başlanacaktır. Kumarcılar Cezalandı
Skarinoda kumar oy namaktan suçlu olarak I^ârnakada muhakeme edilen Litrodondalı Hi-risto Toma ile arkadaşı sıra ile 6 ve 3 ay hapse mahkûm oldular.
Aynı meseleden suç-lu diğer 2 kişi de £5 ce-zaya mnhkûfn uldttlaı\
Geçen sene gidenle-rin sayısı 1100 idi.
Petrol Geldi Riğkert vapuru ile
Lârnaka limanına 4 bin ton petrol gelmiştir.
Yeni Fiatlar Buğday ve arpa fiat
larının bu ay sonlarına doğru hükümet tarafın dan tespit edileceği ü-mit edilmektedir.
Buzzi Köprüsü Lârnaka kazasında
Mazoto yolundaki Buz-zi köprüsü son yağmur lar esnasında hasara uğramıştır. Hükümete Müracaat
Rum Çiftçiler Birliği tarafından Hükümete müracaat edilerek hu-bubat fiatlarım şu şekil de tespit edilmesi talep edilmiştir :
Buğday 10 kuruş. Arpa 6 ! kuruş. Not: Emek ve malze
me masraflarının tefer ruatında yüzde 20- 45 ve 50 artışların kayde-dildiği Hükümetin dik-kat nazarına sunulmuş tur.
Kesatkk Leymosun ticaret ev
lerinde umumî kesatlık tan dolayı şikâyet edil-mektedir.
Şarap Pantinia vapuru ile
Leymosundan Sudana 200 ton şarap ihraç edil miştir.
Kar Son yağmurlar esna-
sında Leymosun kaza-sında ka ıyağdığı bildi-rilmektedir.
Ceza Mahkemesi Ağır Ceza mahkeme
sinin 5 Mayısta Leymo sunda toplanacağı bil-d î r i l r f t e k t e f t f r , tarilmişt*
SAYFA 4 BOZKURT SALI, 18 MART,
Kupa Maçlarında Pezoporikos Apoeli 3-0 yenerek Finale kaldı
Geçen Pazar günü Lefkoşa Stadında Pezoporikos İle A-poel takımları arasında oyna-nan kupa semi-final maçını Pezoporikos 3-0 kazanarak fi-nale kaldı.
Oyuna saat 15 de Mr. Ka-valasın hakemliği altında baş-ladı. İlk dakikalarda hiicuma geçen Apoel takımı Pezopo-rikos kalesini sıkıştırmışa da bir netice elde edemedi. Her-kes Apoelin üstün oyunu sa-yesinde Pezoporikosu açık bir farkla mağlûp edeceğini tah-min ediyordu. Apoelin devam lı baskısından kurtulan Pezo-porikos takımı 19 uncu dakika da sağ açığın ani bir akını ne-ticesinde bir gol kazandı. Bu golden sonra her iki takım da canlı oynadılarsa da netice de ğişmeden devre Pezeborikosuıı lehine bitti.
İkinci devrenin ilk 20 daki kasında Apoel tek kale oyna-dı. Gerek farlarının becerik-sizliği ve gerekse Pezoporikos müdafaasının muvaffakiyedi oyunundan dolayı gol atama-dı. Pezoporikosuıı tamamıyie müdafaaya çekilmiş olduğu sı ıada 33 üncü dakikada yapı-lan ani bir akında Apoel be-kinin hatasından istifade eden Himonides ikinci Pezoporikos golünü attı. İki dakika sonra Pezoporikos sağtıafı 20 metre-den çektiği bir şutla üçüncü golü de taınca Apoel takımı mağlûbiyeti kabul etmiş vazı-
yette oynuyordu. Bundan son ra ekseriyede "Ortada oynanan oyun da Pezeborikosuıı 3-0 ga lihiyeti ile sone erdi.
Geçen günkü maçı kazanan Pezoporikos takımı finale kal-mış ve önümüzdeki hafta oy-nanacak olan Çetinkava-Ael maçı galibi ile final maçını oynıyacaktır.
Çetin Kaya B—Seaas 5-1
İkinci küme lig maçlarının dördüncüsünü oynayan B takı mı geçen Pazar günü Seaas ta kimini 5-1 yenerek Lefkoşa İkinci küme lig maçları birin cisi devresini birincilikle bitir-miştr.
Çetinkaya B takımı şu kad-ro ile oynamıştır :
Şefik, Hüseyin, Orhan— Ahmet, Keramez, Nevzat—İs mail, Mustafa, Oğuz, Sedat, llter.
Yeni Vıktorya Müdüresinden Beklediklerimiz (Sayfa 2 den kalan)
Bu acıklı durum yetişmezmiş gibi bir de müdüre ve öğretmen olarak tayin edi-len İngiliz kadınlarının, sosyal hayatımızı İngiliz âdet ve an'anelerine, bir tek cümle ile İngiliz sosyal hayatına uydurmaya ça-lışmaları, kızlar ile aileleri arasında görüş terbiye ve yaşayış telâkkisi farkları ya-ratmaktadır."
Sayın H. Fikret Alasya'nın bundan dört sene evvel Yeşilada dergisinde belirt-tiği Viktoryanın acıklı durumu ile şimdiki durum arasında çok fark vardır. Okulda-ki İngiliz muallimeler ve müdire yerine Türkiyeden üniversite mezunu muallime-ler ve müdüre gelmiştir.
Birkaç sene evvelinden çok daha memnuniyet verici bir şekil alan Viktor-ya Kız okulunun, bir kaç sene sonra sayın müdüre Semahat Özlem'in değerli gayret-leri sayesinde, özlenilen seviyeye erişece-ğini umuyor ve o aydınlık günlerin gelme-sini büyük bir ümitle bekliyoruz.
SON
LEYMOSUNDAN MS.G. Bildiriyor
Motörlü Nakliye Vasıtaları
Kıbrısta motörlü nak liye vasıtalarının sayı-sı şöyledir: Yük ve yolcu
otomobilleri 3,215 Taksi > 507 Motosiklet 693 Husûsî otomobil-
ler 4,167 Not: Kıbrısta ruhsatlı sürücülerin sayısı 25 bin kadardır.
UÇKUN ŞEVKİ VUDALI Ve
AYHAN ALİ RIFKI İDADİ Sokağı. YAVUZ Kitabevi yanında
Yeni Açtığımız
Güneş Dikim Evinde Beğenilen modele göre kadın elbisesi,
kadın iç elbiseleri erkek gömlekleri ve pi-jamalar dikilir.
Dikilmiş erkek gömlekleri satılır. Reklâmımız işimizdir. İşimiz garantilidir. İş yaparken kâr göstermek prensibi-
mizdir. NOT: istisnasız her öğretmene ve
ailesine %15 skontolu dikiş dikeriz.
Maarif Raporu (İkinci sayfadan kalan)
biat bilgisi ile hayvan yetiştir meyi öğretmek maksatları i-çin az miktarda hayvan besli-yıen okulların sayısı da artmış ve birkaç okul ise san'at ve di ğer sergiler ile birlikte çiçek gösterileri de tertip etmiştir.
Malzeme fiyatlarındaki yük selişlere rağmen, kasaba ve köyler, Ebniye Şubesinin na-sihat ve teknik yardımları ile, eski okulları veya öğretmen evlerini genişletmekte veya ye ni okul ve mesken inşa etmek te devam ettiler- Aşağıdaki '•a kamlar, yapılan bina işlerini j göstermektedir.: Yeni okulların sayısı 14 Genişletilen okulların sayısı 6 Evlerin sayıaı 3 Önemli tamirlerin sayısı 101
Esas masraf miktarı £66, 459 dır. Ayrıca, kasaba ve xöy lerin yıllık gelirlerinden ö-denen cüz'i işlerin idamesine dair masraflar da vardır. Talî Öğretim.
Orta Okul öğrencilerinin ye kûn sayısı 1949-50 de 11,022
| ve 1950-51 de ise 13,007 dir. Öğretmenlerin sayısı 463 ten 519 a yükseldi.
Masrafı hususî bir teberru-dan temin edilen yeni Lima-sol Cimnasyo binası ile Baf Rollej binası ikmal edilmek üzeredir.
BU GÜN DOĞANLARIN
YİLDİZ FALI
17 Martta doğanlar Kendi-lerini beğenir ve kendi talih, lerine güvenirler. Zekâların-dan istifade ederek güçlükle, ri yenmeğe ve etraflarındaki kimselerin iyi fikirlerine kıy-met vermeğe çalışmalıdırlar.
Yeni Birlik Pazar günkü havadislerimiz
de de bildirdiğimiz gibi uzun zamandan beri kasabamızda kurulmasına çalışılan kulüpler birliği Londradan dönen genç kimyagerimiz Feruıh M. Hal-lûnıaııın semereli çalışmaları neticesinde kurulmuştur. Do. ğan Güneş L.T.S.K. birliğine Pazar günkü toplantıda Ley-mosuıı TERAKKİ kulübü de iltihak ederek $>or kelime-sini ortadan kaldırıp DOĞAM TÜRK BİRLİĞİ smi altında birleşerek aşağıdaki şahısları yeni heyeti idareyi seçmişlet-dir.
Başkan: Rağıp Güllbov As Başkan İrfan Süleyman
İş bulma Müfettişi Sekreter Ziya M. Rızücı Veznedar Cem Salih Tahsildar İsmail Cambulat Yardıma Turguıt Erdem,
Mustafa Borucu Müfettiş Hüseyin Şefik,
Mustafa K. Efendi. -Kültür Kolu: Bülent Salih,
Fuat Galip, Macit Hakkı, Ma cit Cevdet
Yardım Kolu: Ermiva Tur gut, Ziya Helvacıoğlu
Spor Kolu: Hasan Asova, Hasan Behçet
Eğlence Kolu: Refet Dağ-laç, Turgut Erdem
İzci Kolu: Hilmi A. Rasırrı, Ali Partalcı
Faal Aza: Nureddin H. Ak can, Niyazi Tahsin.
Yeni idare heyetine vazife-lerinde başarılar dileriz.
BU GÜNKÜ RA RADYOS
PROGÎtA 7.28 Açılış ve P 7.30 M.S. Ayarı. 7.31 MÜ7.1K. 7.45 HABERLER. 8.00 MÜZİK: Şarkılar.
8.28 Hava Raiporu. 8.30 MÜZİK. 9.00 Günün Programı.
12.15 - 13.15 Asker Saa
12.15 Memleketten Seli 12.20 Memlekete Selâm. 12.30 MÜZİK. 13.00 HABERLER. 13.15 MÜZİK: Öğle K 13.30 Öğle Gazetesi. 13.45 MÜZİK. 14.00 Hava Raporu,
Programı ve Kapanış. 16.58 Açılış ve Program. 17.00 MÜZİK. 17.30 MÜZİK. 17.30 MÜZİK: İncesaz. 18.30 MÜZİK. 19.00 HABERLER. 19.15 Tarihten Bir Ya 19.20 MÜZİK: Şarkılar. 19.45 Radyo ile İngilizce 20.00 MÜZİK. 20.15 Radyo Gazetesi. 20.30 MÜZİK: Karışık 21.00 TEMSİL. 21.45 Serbest Saaıt. 22.00 KONUŞMA. 22.15 MÜZİK: Şarkılar. 22.45 HABERLER. » 23.00 KONUŞMA. 23.05 Program ve Kap
18 Mart.—Bu gün doğanlar şair ve sanatkâr ruhludurlar, Gayet hassastırlar. Hayatta muvaffak olabilmek için bi-raz maddî olmağa ve insan-ları anlamağa çalışmalıdırlar. Ellerine geçen paranın değeri ni bilmelidirler.
EVLENME Pazar gün Lefkoşada Hav-
va Mustafa Delbbağ ile Altın Makas Terzi evi sahibi İzzet Mustafa evlendiler. Tebrik ederiz.
ROYTER Lefkoşadaki yazıhane-
sinin yeni telefon No. 2537
olduğunu bildirir
Mümessilin ikametgâhı Tel. 3355
NİŞAN Pazartesi günü Netice Mus
tafa Debfoağ ile Bafh Seyfi Mustafa ailevi bir törenle ni-şanlanmışlardır. Yeni nişanlı-ları tebrik eder tez zamanda mes'ut ıbiır yuva kurmalarını temenni ederiz.
Tashih Pazar günkü sayımızda Bay
Ferah Mehmet Hallûtnanın ismi yanlışlıkla Faruk Meh-met dizilmiştir. Tashis eder vc özür dileriz.
Otomatik Telefonlar Kasabamıza konan otoma'
tik telefonların iki aya kadar tamamlanacağı öğrenilmiştir.
Yakmağa Teşebbüs Ettiler
Meçhul şahıslar akşam Pıs-suri Kooperatif Bakkaliyesini yakmağa teşebbüs etmişlerse de muvaffak olamamışlardır.
Bakkaliye 1000 lira sigorta-da ev de 450 lira sigortada idi polis tahkikat etmektedir.
Yüzünün Akı Vaktiyle zenginin biri, bir s rü koyunu bir çobana arın yet ve teslim etmişti. Ar epeyce bir zaman geçti. Kâ zarara ait ortada hiç bir yok.
Nihayet çoban, bir gün ünde bir kâse yoğurt, bir koyun derisi ile çıkagekli sürü sahibine hesap verdi:
—Kayadan altladı baş arkasından giıtti beş tokl Gök çaftladı, 99 unun ödü ladı. İşte son koyunun süt den yapılmış yoğurt ile son yunun derisi!
Adam bakmış bakmış, dayanamamış yoğurt k* kaldırdığı gibi çobanın ne fırlatmış. Çoban yüz' gözünden akan yoğurtları lerken, sevinçle:
—Oh Yarabbi şükür!
miş, yüzümün akıyla bir sap verdim!
ARİF EMİR TAKSt YAZIHANESİ
TEL. 3819 Ç.T.S.B. Sekreterliğinden:
23.9.52 Pazar günü ö.e. saat
11 de Kulübümüzde umumî içtima olacağından bütün ü-yelerimizin hazır bulunması rica oluiıur.
De Lux Otomobiller Emre Amadedir
Asmaaltı, LEFKOŞA.
Basıldığı yer Bozkurt Basımevi
Asma Altı No. 78
Lefko»a - Kıbrıs
Lefkoşa Türk Kahvecilerine Müjde
XER0 TÜRK GAZOZ FABRİKASI Adanın en modern ve teşkilâtlı b'
Türk müessesesidir. SİSTEMATİK SERVİS
Gayet nefiz ve leziz Gazozları, Serini sair içkileriyle sizden sipariş bekliyor. Satış Yeri:
Lefkoşa KAMB1LL1L1 Yazıhanesi Atatürk Meydanı No. 54
Tel. 2722—3364-3206 FIAT Lefkoşada A'M
FABRİKA SAH1B TEVFİK Fİ