32
03 04 20 Kur’an, Ramazan, Oruç ve Ahlak Akademik Körlük Sema Maraşlı İle Evlilik Üzerine Röportaj Yorum Yorum Röportaj Yıl: 1 Sayı: 3 Temmuz 2012 www.dogununmarkalari.com Fiyatı: 2 Aylık Bölgesel Ekonomi Gazetesi “Markaların Buluşma Noktası” E K O N O M İ Ağrı’da gezi ve incelemelerde bulunan Cumhurbaş- kanı Abdullah Gül, “Ağrı İbrahim Çeçen Üniversitesi, Türkiye’ye ve çevre ülkelere de hizmet edebilecek bir ka- pasiteyi taşıyor. Üniversitenin Türkiye’nin seçkin üniver- sitelerinden biri haline geleceğine inanıyorum” dedi. Müküs Bahçesaray Su Cennetten Bir Damla Detaylar Sayfa 15’de Devamı 16’da Devamı 8’de Gazetemize bakanlardan tam not Doğunun Markaları Gazetesi’ni inceleyen Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz, Maliye Bakanı Mehmet Şimşek ile Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker gazeteye tam not verdi. Kalitesiyle ve ta- dıyla dillere destan, şiirlere ve şarkı- lara konu olan Van’ın Bahçesaray ilçesinin meşhur doğal kaynak suyu, yapılan dolum ve şişele- me tesisleri ile el değmeden ve hiçbir müdahale olma- dan “Müküs-Bahçesaray” markasıyla orijinal bir şekilde hazırlanıyor. Yurtiçi ve yurtdışı ba- yilik çalışmalarını hızlı bir şekilde sürdüren Müküs-Bahçesaray Su, market rafla- rında yerini alarak tüketici ile buluş- tu. Beklentilerin üzerinde bir talep oluşan Müküs- Bahçesaray Su için doğallık, hijyen ve tüketici memnuniyeti önce- likler arasında yer alıyor. ÜRÜNLERİN HAZIRLANIŞI Bahçesaray Dolum Tesisleri’nde tam otoma- tik makinelerde sıcak su ve özel deterjanlarla yıkanan PC damacanalar, modern makinelerde özel yıkama suyuyla çalkalanan Sağlık Bakanlığı onaylı pet şişeler, Bahçesaray Suyu ile el değ- meden tam otomatik makinelerde doldurulup ve hava almadan kapakları yerleştiriliyor. Üretim ve son tüketim tarihi - parti numarası basılan şişeler tüketicinin hizmetine sunulmaktadır. ÜRÜN ÇEŞİTLERİ Hijyenik ve doğal olarak tüketici memnuniyetini esas alarak çalışmalarını sürdüren Müküs-Bah- çesaray Su 19 lt. Damacana (Polikarbonat), 19 lt. Damacana (Pet), 1,5 lt. Pet Şişe, 0,5 lt. Pet Şişe, 330 ml. Pet Şişe olmak üzere 5 farklı boy- da ürün ile piyasaya girdi. Halk arasında her Cuma cennetten bir damlanın içine düştüğüne inanılan Bahçesaray’ın doğal kaynak suyu, şimdi “Müküs-Bahçesaray” markası ile el değmeden şişelene- rek market raflarındaki yerini aldı.

Cennetten Bir Damla Müküs Bahçesaray Su...ve hiçbir müdahale olma-dan “Müküs-Bahçesaray” markasıyla orijinal bir ... Allah’ın huzuruna ulaşmak, rabıta kurmak mümkün

  • Upload
    others

  • View
    5

  • Download
    0

Embed Size (px)

Citation preview

Page 1: Cennetten Bir Damla Müküs Bahçesaray Su...ve hiçbir müdahale olma-dan “Müküs-Bahçesaray” markasıyla orijinal bir ... Allah’ın huzuruna ulaşmak, rabıta kurmak mümkün

Temmuz 2012

03 04 20Kur’an, Ramazan,

Oruç ve AhlakAkademik

KörlükSema Maraşlı İle Evlilik Üzerine

Röportaj

Yorum Yorum Röportaj

Yıl: 1 Sayı: 3 Temmuz 2012 www.dogununmarkalari.comFiyatı: 2

Aylık Bölgesel Ekonomi Gazetesi “Markaların Buluşma Noktası”

EKONOMİ

Ağrı’da gezi ve incelemelerde bulunan Cumhurbaş-kanı Abdullah Gül, “Ağrı İbrahim Çeçen Üniversitesi, Türkiye’ye ve çevre ülkelere de hizmet edebilecek bir ka-pasiteyi taşıyor. Üniversitenin Türkiye’nin seçkin üniver-sitelerinden biri haline geleceğine inanıyorum” dedi.

Müküs Bahçesaray SuCennetten Bir Damla

Gül, ’İ.Çeçen seçkin bir üniversite olacak’

Detaylar Sayfa 15’de

Devamı 16’da

Devamı 8’de

Gazetemizebakanlardan

tam not

Doğunun Markaları Gazetesi’ni inceleyen Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz, Maliye Bakanı Mehmet Şimşek ile Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker gazeteye tam not verdi.

Kalitesiyle ve ta-dıyla dillere destan, şiirlere ve şarkı-

lara konu olan Van’ın Bahçesaray ilçesinin meşhur doğal kaynak

suyu, yapılan dolum ve şişele-me tesisleri ile el değmeden

ve hiçbir müdahale olma-dan “Müküs-Bahçesaray” markasıyla orijinal bir şekilde hazırlanıyor.

Yurtiçi ve yurtdışı ba-yilik çalışmalarını hızlı bir şekilde sürdüren Müküs-Bahçesaray Su, market rafla-rında yerini alarak tüketici ile buluş-tu. Beklentilerin üzerinde bir talep oluşan Müküs-Bahçesaray Su

için doğallık, hijyen ve tüketici memnuniyeti önce-likler arasında yer alıyor.

ÜRÜNLERİN HAZIRLANIŞIBahçesaray Dolum Tesisleri’nde tam otoma-tik makinelerde sıcak su ve özel deterjanlarla yıkanan PC damacanalar, modern makinelerde özel yıkama suyuyla çalkalanan Sağlık Bakanlığı onaylı pet şişeler, Bahçesaray Suyu ile el değ-meden tam otomatik makinelerde doldurulup ve hava almadan kapakları yerleştiriliyor. Üretim ve son tüketim tarihi - parti numarası basılan şişeler tüketicinin hizmetine sunulmaktadır.

ÜRÜN ÇEŞİTLERİHijyenik ve doğal olarak tüketici memnuniyetini esas alarak çalışmalarını sürdüren Müküs-Bah-çesaray Su 19 lt. Damacana (Polikarbonat), 19 lt. Damacana (Pet), 1,5 lt. Pet Şişe, 0,5 lt. Pet Şişe, 330 ml. Pet Şişe olmak üzere 5 farklı boy-da ürün ile piyasaya girdi.

Halk arasında her Cuma cennetten bir damlanın içine düştüğüne inanılan Bahçesaray’ın doğal kaynak suyu, şimdi “Müküs-Bahçesaray” markası ile el değmeden şişelene-

rek market raflarındaki yerini aldı.

Page 2: Cennetten Bir Damla Müküs Bahçesaray Su...ve hiçbir müdahale olma-dan “Müküs-Bahçesaray” markasıyla orijinal bir ... Allah’ın huzuruna ulaşmak, rabıta kurmak mümkün

Temmuz 2012

12

14

18

22

06

09

10

24

26

28

30

Boyada KaliteFiyatta Tercih Dolphinday

Eğitimde Başarının Adı BAHÇEŞEHİR KOLEJİ

Seramiğin Tek AdresiDerya Yapı

Teşvik Sistemi

Toki Aracılığı İleEvlenilir mi?

Kürtaj TartışmasınınNeresindesiniz?

ÇobanAranıyor...

Gül; BirbirimizeDestek Olmalıyız.

Koyun Keçi Yetiştiricilerine Müjde!

6. Bölgede ve Sınırİllerinde KDV Kaldırılmalı

İnternet ŞifrenizÇalınmasın!

Köln ÜniversitesininHakkari Çıkartması

05

ww

w.dogununm

arkalari.com

“Markaların Buluşma Noktası”

içindekiler

İnşaat & Sanayi Boyaları

Page 3: Cennetten Bir Damla Müküs Bahçesaray Su...ve hiçbir müdahale olma-dan “Müküs-Bahçesaray” markasıyla orijinal bir ... Allah’ın huzuruna ulaşmak, rabıta kurmak mümkün

Temmuz 2012

KUR’AN, RAMAZAN, ORUÇ VE AHLAK Ziya Türk [email protected]

ww

w.dogununmarkalari.com

“Markaların Buluşma Noktası”

www.dogununmarkalari.com

İmtiyaz SahibiSMZ GRUP

Basın Yayın Eğt. Tur. İnş. İth. İhr. San. ve Tic. Ltd. Şti. Adına

Murat ÇAKIR

Yazı İşleri MüdürüZiya TÜRK

Reklam ve Halkla İlişkiler YönetmeniSema Görgülü

Grafik Tasarım SMZ GRUP

İbrahim YEŞİLGÜL

Adres: Cumhuriyet Cad. Değer İş MrkKat: 4 No: 8 VAN

Tel: 0 432 214 84 83 - 215 15 06e-mail: [email protected]

e-mail: [email protected]

Basın Meslek İlkeleri’ne BağlıdırBasım Tarihi: 25.07.2012

Baskı: Feza Gazetecilik A.Ş. İstanbul Baskı Tesisleri.

Aylık Bölgesel Ekonomi Gazetesi Yıl: 1 Sayı: 3 Temmuz 2012

Editörden..3Editör

Satırlara Mübarek Ramazan’ınızı tebrik ederek başla-mak istiyorum. Ramazan’da oruç tutmak için sahura kalkmak, oruç niyeti ile normalde helal olan şeylerden insanın kendisini Allah emrettiği için uzak tutması. Görünüşte çok basit gibi görünse de aslında, anlamı ve derinliği düşünüldüğünde çok önemli bir olay. Çün-kü oruç belirli bir zaman diliminde sadece aç kalmak demek değil.

O Ramazan ki, onda Kur’an-ı Kerim’in nazil olduğu Kadir Gecesi var… Kadir Gecesi Ramazan’ın içinde, Ra-mazan 3 ayların içinde. Recep Allah’ın, Şaban Peygam-berimizin, Ramazan da tüm Müslümanların ayı olarak bilinir. İslam literatüründe mübarek aylar olarak kabul edilen, cahiliye döneminin ise haram ayları olan üç aylar tam bir hikmet denizi gibi.

Kur’an-ı Kerim Kâbe’nin damına değil, Peygambe-rimizin kalbine indi. Şahsiyet ve karakterin oluştuğu yer kalp olduğu için Kur’an-ı Kerim Peygamberimizin şahsiyeti, karakteri, ahlakı ve yaşantısına yansıdı. Bir başka ifade ile Kur’an-ı Kerim Peygamberimiz ile ete kemiğe büründü… Ramazan ayı; görünen bu dünya ile görünmeyen manevi âlem arasında gidip gelen bizlerin kalbinde ve yaşamında Kur’an-ı Kerim’in ete kemiğe bürünerek, sonuna kadar açılan cennetin kapılarından içeriye girip, kurtuluşa ermemiz için bir olağan üstü hal ilanıdır.

YARATAN RABBİN ADIYLA NASIL OKUNUR?Önemsediğimiz bir kimsenin makamına huzuruna çıkacağımız zaman nasıl ön hazırlıklar yaparız. Kılık kıyafetimizi düzeltiriz, kendimize çeki düzen veririz, konularımızı yeniden gözden geçirip pot kırmadan maksadımızın hâsıl olmasını isteriz. İşte üç aylar da böyle…

Kur’an-ı Kerim okumak ile sıradan bir kitap okuma-yı karıştırmayalım. Kur’an-ı Kerim okumak Allah ile konuşmaktır. Allah insanlara o kadar değer vermiş ki, varlıkların en şereflisi olarak yaratmış, yeryüzün-de kendisine halife seçmiş ve her bir insanı kendisine muhatap almış, dileyen herkes Kur’an-ı Kerim aracılığı

ile Allah ile konuşabiliyor.

İşte kulun Allah ile konuşması demek olan Kur’-an-ı Kerim okumak çok özel ve önemlidir. Allah C.C. vahyin ilk ayetinde “Seni yaratan Rabbi’nin adıyla” oku diye emrediyor. Bu sadece metni satırı okumak olarak algılanmamalı… Oku emrinde, kâinata yaratan Rabbin hikmetiyle bakmamızı, görmemizi, bilmemizi, anla-mamızı, düşünmemizi, fark etmemizi, idrak ve iman etmemizi istiyor Allah C.C.

Kur’an-ı Kerim Allah kelamı, Kadir Gecesi’nde indirildi, Kadir Gecesine ulaşmak ve Allah Kelamı’nın indiriliş gecesine hazırlanmak, o manevi iklime bürünebilmek, ruhumuzun ve maneviyatımızın bakıma alınabilmesi için 3 aylar ile bir ön hazırlık dönemi yaşıyoruz.

SEVABI ARTTIRMANIN YOLU?Zayıflayan manevi yönümüzü Recep ve Şaban ayları içindeki kandiller ile güçlendirmeye ve manevi iklime girmeye hazırlıyoruz. 3 ayların başlangıcı, Ramazan’ın ve Kadir Gecesi’nin gelişinin habercisidir aslında. Yaptığımız her ibadet için sevap miktarı belirtmiş, oruç için ise Allah, “onu bana bırakın onun sevabını ben belirleyeceğim” diyor. Huzuruna gidecek olan kulları geliş şekline göre misafir edecek ve sevap ikramında bulunacak. Yani ihlâsına, niyetine ve manevi iklimine göre bazılarımız az bazılarımız çok sevap alabiliriz. Sevabımızı arttırmanın yolu, emirlere uymaktan, ne-hiylerden uzaklaşmaktan, ihlâsımızdan, Allah rızası için yapacağımız iyiliklerden, alacağımız gönüllerden, vereceğimiz selamlardan geçiyor.

Bir başka ifade ile ahlaklı olmaktan geçiyor…

İLİM, İMAN VE AHLAK İLİŞKİSİ VARMI?Peygamberimiz “Ben güzel ahlakı tamamlamak üzere gönderildim” diyor.

Peki, ahlak nedir? Ahlaksız, terbiyesiz, saygısız, vb sözcüklerle karşımızdakileri değerlendirme aracı mıdır? Yoksa bildiklerimizin içinden seçtiğimiz, sonra da inan-dığımız bir sistem sonucu oluşan hal, hareket, tavır, davranış ve sözlerimizle kendimizi Allah’ın ve insanla-rın hak ve hukukuna saygılı, hakkını ve haddini bilen bir insan olarak yönetmek midir?

Yaratma ile aynı kökten gelen ahlak kelimesi, Allah’ın yarattığı insanın yaşamını sürdürürken bilgileri ve inançları doğrultusunda geliştirdiği hal hareket ve sözlerin bütününü kapsıyor.

İnsanı diğer varlıklardan ayıran yön akıl nimetinin veril-miş olması. Akıl ile biliyoruz, bildiklerimizi anlıyoruz, ona göre değer veriyoruz ve değer verdiğimize de inanı-yoruz…

İsteklerimizi yerine getirirken bildiklerimizle değil, içinden değer verip kabul ettiğimiz ve inandığımız bir tanesine göre yapmaya başlıyoruz. Neyi, nerede, ne-den ve nasıl yapacağımıza verdiğimiz karar ile günlük yaşantımızdaki hal ve hareketlerimiz, insanlarla ilişkilerimiz, ticaretimiz, hak ve hukukumuz şekil-leniyor. Bu da kişilik ve karakter bütünümüzü oluştu-ruyor, oluşan kimliğimiz ile olması gereken kimliğimiz kıyaslandığında ahlaklı veya ahlaksız şeklinde niteleni-yoruz.

Hiç akılsız bilgi, bilgisiz inanç, inançsız ahlak olur mu?

Elbette olmaz…

PEYGAMBERLER NEDEN GÖNDERİLDİ?Allah Elestü Âleminde önce Peygamberimizi yarat-tı. Sonra kâinatı ve insanın gereksinimi olan her şeyi yarattı, ardından da yeryüzünde yaratılmışların üzerine halife tayin edilen insanı en güzel bir şekilde yarattı.

Maddi varlık olarak baktığımızda ilk insan Hazreti Âdem (A.S) , manevi varlık olarak baktığımızda ise ilk yaratılan Hazreti Muhammed (A.S)… İlk yaratılan son peygamber olarak güzel ahlakı tamamlamak üzere gönderildi.

Bütün peygamberler İslam fıtratı üzere yaratılmış olan insanın yaradılıştan verilen yaşama, mülk edinme, dü-şünme, inanma, neslini koruma gibi haklarını teminat altına almak için ahlaklı bir şekilde hayatlarını sürdür-mesini sağlamak üzere gönderildi.

ORUÇ TUTMAK AÇ KALMAK MIDIR?Oruç tutmak sadece yemeyi içmeyi bırakmak demek değil, kötü niyetten, kötü ahlaktan, kötü işlerden, hak hukuk yemekten, dedikodu yapmaktan, insanla-rın ve kâinatın zararına faaliyet yapmaktan uzaklaş-maktır.

İnsanın kendini gözden geçirmesi ve Kadir Gecesi’nde indirilen Kur’an-ı Kerim’de belirtilen esaslar doğrultu-sunda bir hayat sürmesi için bilgilerini, inançlarını ve onlardan kaynaklı yaptıklarını gözden geçirip, yanlış bilgi ve inanç varsa onları düzeltip yaradılıştaki saflığı ile bir yaşam sürmesi için bir fırsat iklimine girmesi demektir.

Namaz’a hazırlık için abdest alıyoruz, ezan okunu-yor, önce sünnetleri kılıyoruz sonra farzlar geliyor… Ramazan’a üç aylar ile Kadir Gecesi’ne de Ramazan ile hazırlanıyoruz. İbadetlerin hepsinde can alıcı noktaya, özel ve önemli anlara ön hazırlık var…

Allah’ın huzuruna O’na yakışır bir halde çıkabilmek için maddi ve manevi hazırlık merhalelerinden geçiyoruz. Manevi iklime girmeden, belli bir kıvama ulaşmadan Allah’ın huzuruna ulaşmak, rabıta kurmak mümkün değil.

Dikenli bir arazide üzerimizdeki elbiseyi yırttırmadan yürümek için dikkatli oluruz, takva da günahlarla dolu olan dünyada İslam ve iman elbisesini yırttırmadan yürümektir.

Hacı Bektaş-ı Veliye “Şişenin içine şarap koysak, gırtlağını tıkasak ve denize atsak, 40 yıl deniz-de kalsa ve çıkarsak şişe temiz midir, yoksa necis midir?” diye sormuşlar. O da “Necistir, çünkü şişe 40 yıl denizde kaldı ama gırtlaktan aşağıya su gitmedi ki temiz olsun” demiş. Kur’an-ı Kerim ve ibadetlerimiz gırtlağımızdan aşağıya geçip kalbe gitmez, davranışla-rımıza ve yaşantımıza yansımazsa, 40 yıl denizde kalan gırtlağı tıkalı şarap şişesinden farkımız olmaz.

İşte Ramazan ve Oruç, hazırlandığımız manevi iklimi tüm hayatımıza yansıtarak, günlük yaşantımızda yaptığımız şeylerin de ibadet olduğu bilinci ile her an Allah’ın huzurunda olduğumuzu unutmadan, yaradılıştaki saflığımızda bir yaşam sürmeye vesile olmalı…

Page 4: Cennetten Bir Damla Müküs Bahçesaray Su...ve hiçbir müdahale olma-dan “Müküs-Bahçesaray” markasıyla orijinal bir ... Allah’ın huzuruna ulaşmak, rabıta kurmak mümkün

Temmuz 2012

Bu yüzdendir ki tüm uluslar üniversitelerine ya da üniversite ile eşdeğer eğitim kurumlarına ve burada yetişecek gençliğe son derece önem verirler.

Bilinir ki bu eğitim yuvasından bilgi yükü yüklenerek ayrılan kişi yeni tohumlar ekmek adına ülkenin dört bir tarafına yayılır. Ekilen bu tohumun sağlam olması durumunda ülkenin geleceğinin aydınlık ve yine ekilen bu tohu-mun çürük olması durumunda da ülkenin geleceğinin karanlık olacağı düşünülür.

Elbette ki her ülke yetişen neslin, kendi ülkesi adına gelecek vade-den bir nesil olarak yetişmesini ister ve harcanan tüm çabalar bunun içindir.

Ve yine bilinir ki okumuş cahil okumamış cahilden daha çok tehlikelidir.

Ülkelerin geleceklerinin temina-tı olan üniversitelerin emin ve şahsiyet sahibi kişilere emanet edilmesi ülke adına yapılabilecek en büyük yatırımdır.

Yıllardır bu ülkede yaşayan in-sanların saçı sakalı, örtüsü ile uğraşıldı. Tabiri caiz ise insanların kafalarının içindekinden daha çok dışı ile uğraşıldı.

Bu yüzdendir ki yıllarca Teknolo-jide, edebiyatta, sanatta kültürde ilimde bilimde vs. dünya çapında yayınlara, yeniliklere, buluşlara, ülke olarak imza atmak yerine, halkımızın inançlarına, değerleri-ne, kültürüne laf atmakla yetinil-di.

Bu halkın, inançlarını, değerlerini görmemezlikten gelen bu eğitim kurumlarının başındaki en yet-kili mercilerin yıllarca bu halk ile kopuk yaşamadığını kim savuna-bilir?

Üniversitelere atanan rektörler siyasi hükümetlerin esiri olmama-lıdırlar.

Ve yine bu üniversitelere atanacak rektörlerin de çok iyi tahlil edil-mesi gerekmektedir.

Rektör kendi çizgisini, ideoloji-sini yetişecek nesile diretemez, empoze edemez.

Etmemelidir.

Rektör bulunduğu konumun öneminin farkında olacak. Tabiri caiz ise üniversiteyi, babasının çiftliği gibi kullanamayacak.

Atalarımız ne güzel demiş, “ Adama adam gerek adam etsin adamı, adam adam olmayınca adam edemez adamı”

Bu yüzdendir ki;

Tarihi ve sanat eserlerini kaçırmak ile uğraşan bunu kendisine ilke edinmiş bir rektörden siz ne kadar eğitimde duyarlı olmasını bekler-siniz. Bunun yetiştireceği öğrenci-lerin yarın hırsız olmayacaklarının garantisini kim verebilir?

Gece gündüz elinde tuhaf tuhaf pankartlar ile o miting senin bu miting benim diye koşturan bir rektörün yetiştireceği öğrenci-nin yarın berduş olmayacağının garantisini kim verebilir?

On liraya alabileceği mikroskobu birilerine rant sağlamak adına yüz liraya satın alan üniversite içindeki ihaleleri zengin olmak için bir rant kapısı gibi gören bir rektörün yetiştireceği öğrencilerin yarın ihale satan bir şahsiyetsiz olmayacağının garantisini kim verebilir?

Rektörlük etrafını Çin Seddi gibi ördüğü duvarların içinde fildişi sarayların üst katlarında otur-makla da yapılmaz.

Hz. Ömer’in adaletini bilirsiniz. Dillere destan bu adalet tim-sali halife Fırat’ın kenarında bir kuzuyu kurt kapsa ben mesulüm diyordu.

İşte sorumluluk!

Peki ya siz!

Mezun olan her öğrencinin eği-timinin hakkını vererek mezun olduğuna, gerekli ve yeterli tam bir eğitim verdirdiğinize, öğrenci-nin saçı ile başı ile yani kafasının

dışındakilerden çok içindekiler ile uğraştığınıza sorumluğunuzu tam olarak yerine getirdiğiniz-den mesul müsünüz? Yarınımız, geleceğimiz sağlam. Diyebiliyor musunuz?

İçiniz rahat mı?

Mezun olan her öğrenciye en iyi eğitimi vermenin yanında bu halk ile de iç içe olduğunuzu. Bu halkın sorunları ile ilgilenmek ve bu sorunlara çözüm önerileri getirmek, bu halkın gelişimi için yeni yeni projelere imza attığınıza inanıyor musunuz?

Şahsım olarak ben, sorumluluk açısından baktığım zaman bir ilin mülki amiri olan Vali’den sonra rektör olan kişinin sorumlulukta ikinci sırada geldiğine inanıyorum. Yapılacak güzel işlerde sevabının da fazla ancak yapılacak hatalarda da sorumluluk ve cezasının da kat be kat fazla olacağına inanıyorum.

Siz tüm bu sorumluluklarınızı yerine getiremezseniz. Elbette ki halk sizi sadece Türkiye’nin en büyük tavuk dürüm tüketen topluluğun başındaki adam ola-

rak tanır.

Rektörlük; seçilebilmek için destek almış olduğu guruplara, koltuğuna oturduktan sonra aldığı desteğin diyetini üniver-sitenin kadrolarını, makamlarını ve kaynaklarını peşkeş çekmekle de yapılmaz.

Rektörlük; kendisini tayin eden makamlara şirin görünmek adı-na basın önünde pireyi deve gibi göstermekle de olunmaz.Bulunduğu ilin halkı ile içli dışlı olmayan bir rektör, bulunduğu ilin eksikliklerini göremeyen ve çözüm önerileri üretemeyen bir rektör bu halkın geleceğine ne kadar katkı sunabilir? Rektörlük fedakârlık ister, cefakâr olmayı gerektirir. Üretmeyi, bil-meyi, bilmeyi sağlamayı, dinleme-yi, yaşadığı ilin değerlerine sahip çıkmayı gerektirir.

Öyle sadece bahar şenliklerinde iki tur atmakla, halayın başını tutmakla da olunmuyor.

Çok şükür ki, şahsiyet sahibi, bulunduğu konumun, üstlen-miş olduğu misyonun öneminin farkında olan, bulunduğu halk ile iç içe, yaşadığı ilin sorunlarını kendisine dert edinmiş çözüm üreten, yaşadığı ilin değerlerine sahip çıkan rektörlerimiz de var ve yetişiyor.

Ancak yukarıda saydığımız de-ğerlerin çok daha dışında farklı amaçlar, hayaller peşinde koşan, ülkenin geleceğinin teminatı olan gençlerin yetişmelerinden çok ihalelerin kendisine kazan-dıracaklarının hesaplarını yapan, bulunduğu üniversiteyi siyaset arenasına çeviren, öğrencilerinin kafasından çok halen dışındakiler ile uğraşan, her gelen siyasi gücün karşısında emme basma tulumba gibi eğilip bükülen rektörler de mevcut ne yazık ki.

İşte gerçek akademik körlük bu!Sorarım size gözlerini herhangi bir sebepten dolayı kaybetmiş görme engelli kardeşlerim mi, Yoksa bu gibi okumuş ancak egoları yüzün-den gerçekleri göremeyecek kadar kör olanlar mı gerçek kör?

AKADEMİK KÖRLÜKÜniversiteler ülkelerin geleceklerinin teminatıdır…

4

Murat Ç[email protected]

Yorum

Page 5: Cennetten Bir Damla Müküs Bahçesaray Su...ve hiçbir müdahale olma-dan “Müküs-Bahçesaray” markasıyla orijinal bir ... Allah’ın huzuruna ulaşmak, rabıta kurmak mümkün

Temmuz 2012 5

İnşaat & Sanayi Boyaları

2001 yılında Van’da inşaat gru-bu boyaların üretimin yapmak ve pazarlamak amacı ile Gülerbay A.Ş. Boya ve Kimya Sanayi Anonim Şirketi’ni kurduklarını ve 2011 yılı sonlarına kadar da Van İŞGEM’de üretim faaliyetlerini sürdürdükle-rini söyleyen Gülerbay Boya Kimya Sanayi A.Ş. Yönetim Kurulu Üyesi Nuri Güleryüz, “2012 yılı başların-dan itibaren Van Organize Sanayi Bölgesi’nde oluşturduğumuz mo-dern tesislerde üretimimizi sürdü-rüyoruz” dedi.

YILLIK 15 BİN TON ÜRETİM KAPASİTESİ

Hazırladıkları projeler ile DAKA ve KOSGEB’den katkı alarak modern ARGE ve KALİTE KONTROL LABO-RATUARLARI kurduklarını belirten Güleryüz, “ Van Organize Sanayi Bölgesi’nde 5.500 m2 açık ve 1.800 m2 kapalı alana sahip modern üre-tim tesislerimizde oluşturduğumuz arge ve kalite kontrol laboratuarları ile birlikte yüksek kapasiteli tezgah ve techizat ilaveleri yaparak, 15 bin ton yıllık üretim kapasitesine ulaş-tık” dedi.

TSE BELGELİ SU VE SENTETİK BAZLI BOYALAR

Dolphinday markası ile TSE Kalite Belgesi alarak üretimi sürdürdükle-rine vurgu yapan Güleryüz, “Ürün portföyümüzde su ve sentetik bazlı boya olarak toplam 32 adet ürün yer alıyor. Tescilini yaptırdığımız Dolphinday markası ile TS 39, TS 5808, TS 7847 ve TS 11651 TSE Kalite Belgelerini aldık. Böylece kalite standardı konusunda altyapı çalışmalarımızı tamamladık.

HEDEFİMİZ DÜNYAYA AÇILMAK

Dünyaya açılmak için ihracat çalışmalarını tamamlama aşaması-na geldiklerini belirten Güleryüz, “Tesis, kapasite ve standardizasyon ile ilgili altyapı çalışmalarımızın ardından 2013 yılı hedeflerimiz

arasında yer alan, özellikle Türkî Cumhuriyetlere, Ortadoğu ve Kuzey Afrika ülkelerine gerçekleştirilecek ihracat çalışmalarımızı da tamamla-ma aşamasına getirdik. Şirketimizin kuruluşundan itibaren benimsediği-miz; tüm müşterilerimizin sürekli memnuniyetini sağlamak üzere, üst düzey kalite anlayışımız çerçe-vesinde, bilgimizi ve iletişimimizi devamlı arttırarak boya pazarında seçkin boya markaları arasında yer almak; ilkemizden sapmadan çalışmalarımızı sürdürme kararlılı-ğındayız” dedi.

Boyada kalite, Fiyatta Tercih; İnşaat & Sanayi Boyaları

Gülerbay Boya Kimya Sanayi A.Ş. Dolphinday Markası ile tüketicinin, kaliteye ekonomik fiyat seçenekleriyle ulaşma talebini karşılamak için kapasitesini arttırarak emin adım-larla yoluna devam ediyor.

Nuri GüleryüzYönetim Kurulu Üyesi

Ekonomi

Page 6: Cennetten Bir Damla Müküs Bahçesaray Su...ve hiçbir müdahale olma-dan “Müküs-Bahçesaray” markasıyla orijinal bir ... Allah’ın huzuruna ulaşmak, rabıta kurmak mümkün

Temmuz 20126

Deprem ile birlikte yaşanan birçok olumsuzluğa rağmen idare ve öğretmenler olarak insanüstü gayretle çalıştıklarını belirten Van Bahçeşehir Koleji Kurucusu Fırat Atlıhan, “Emeklerimizin karşılığını 2012 SBS VAN İL 1.Sİ çıkararak aldık” dedi.

BAHÇEŞEHİR AHLAKLI BİREYLER YETİŞTİRMEYİİLKE EDİNDİ2007-2008 Eğitim-Öğretim yı-lında, Y.Y.Ü kampüsünde hizmete başlayan Bahçeşehir Koleji, akade-mik yönden başarılı bireyler yetiş-tirmekle birlikte, en az bir yabancı dil bilen, en az bir enstrüman çalan, sporun en az iki dalında başarılı olan, teknolojiyi doğru ve yararlı kullanabilen, hızla gelişen dünyaya uyum sağlayıp; sosyal, özgüvenli, dürüst ve ahlaklı bireyler yetiştir-meyi ilke edinmiştir. BAHÇEŞEHİR AKADEMİK BAŞARININ ÖNCÜSÜVan Bahçeşehir Koleji yönetimi; bireysel başarıyı kutlarken, asıl başarının “Her öğrencinin yol alması” olduğunu benimsiyor. Van Bahçeşehir koleji ;SBS sınavların-da; hizmet verdiği beş yılın ikisin-de, Türkiye’deki yaklaşık 70.000 özel ve devlet okulu içerisindeki en başarılı ilk 100 okul arasına girerek, akademik başarının birinci öncülü

olduğunu ispatlamıştır.

ÖĞRENCİ BAHÇEŞEHİR’DE MUTLUAkademik başarının işin öğretim kısmı olduğunu, okulların dersha-nelerden farklı olarak, eğitim ve öğretimin birlikte yapıldığı yerler olduğunu belirten Van Bahçeşe-hir Koleji Kurucusu Fırat Atlıhan yaptığı açıklamada “Üniversite kampüsündeki okul sosyal alanlar ve teknolojik donanım açısından yetersizdi. Dolayısıyla; 2010-2011 eğitim-öğretim sezonunda ilimi-ze, gerek fiziki yapısı, gerek sosyal alanların zenginliği, gerek teknolo-jik donanımlarıyla bölgede emsali olmayan, ülkemizde çok rahat ilk 3’e girebilecek bir okul kampüsünü kazandırdık. Böylece öğrencileri-miz; kendilerini mutlu edecek, var olan stres ve elektriklerini atma-larını sağlayacak sosyal zengin-liklerle akademik başarıya daha rahat ulaşacak. Çünkü kişi mutlu olduğu yerde çok daha başarılı olur. Öğrenci bizim okulumuzda

mutlu’’dedi.

“EMEK VERDİK KARŞILIĞINI BAŞARI İLE ALDIK”Öğrencilerinin özgüvenli olmalarını çok fazla önemsediklerini belirten Atlıhan; “Birçok yetişkin, topluluk karşısında Türkçe olarak kendisini ifade edemezken, bizim öğrenci-mizin İngilizce sunum yapabiliyor olması, okulumuzun yabancı dil eğitimine verdiği önemi gösteriyor.Bilindiği üzere ilimizde 23 Ekim ve 9 Kasım tarihlerinde büyük dep-remler yaşandı. Yaşanan bu büyük felaket sonrası il dışına çıkmayı tercih eden öğrenci ve velilerimi-zin gittikleri illerdeki Bahçeşehir Kolejleri’nde ücretsiz olarak hiz-met almaları sağlandı. Öğretmen kadrosunun tamamına sahip çıkıp, hiçbir şekilde mağdur olmamaları sağlandı. Veli ve öğrenci ile sürek-li iletişim içinde olundu. 2 Ocak tarihi ile tekrar eğitim ve öğretime başlayan okul idare ve öğretmen-

leri insanüstü gayretle çalışarak 9 aylık eğitim-öğretim müfredatını 4 aya sığdırdı. Bu süreçte sürekli ek dersler, birebir ve özel derslerle öğrencilerin var olan eksikleri gi-derilip, öğrencilerin bu yıldan eksik çıkmamaları sağlandı. 8.Sınıflarla son iki ay akşam saat 21.00 a kadar çalışma yapan idare ve öğretmenler olarak bizler; 2012 SBS VAN İL 1.Sİ çıkararak emeklerimizin karşılığını aldık” dedi.

VAN’A ‘BAHÇEŞEHİR ÜNİVERSİTESİ’ MÜJDESİVan’daki eğitim-öğretimin öncülü-ğünü yaptıklarını belirten Atlıhan; “Amacımız ilimizde eğitim-öğretim anlayışını Türkiye standartlarına değil, Avrupa standartlarına taşı-maktır. Bu bağlamda ilimize Bah-çeşehir Üniversitesini taşımak için proje çalışmalarımızın hızla devam ettiğini tüm Vanlı hemşerilerimize duyuruyorum” şeklinde konuştu.

Eğitimde başarının adıEğitim

Fırat ATLIHAN

BAHÇEŞEHİR

Page 7: Cennetten Bir Damla Müküs Bahçesaray Su...ve hiçbir müdahale olma-dan “Müküs-Bahçesaray” markasıyla orijinal bir ... Allah’ın huzuruna ulaşmak, rabıta kurmak mümkün

Temmuz 2012 7Tanıtım

Page 8: Cennetten Bir Damla Müküs Bahçesaray Su...ve hiçbir müdahale olma-dan “Müküs-Bahçesaray” markasıyla orijinal bir ... Allah’ın huzuruna ulaşmak, rabıta kurmak mümkün

Temmuz 20128

Dinle

mek ve

Dinle

nmek

İçin...

Reklam İrtibat Telefonu0432 216 02 15

www.radyovan.com

YAYIN AKIŞI

08:00-11:00 LEVENTLE SEVGİ DUVARI

11:00-13:00 ERCAN

13:00-17:00 CANANLA HAYAT PENCERESİ

17:00-19:00 YOLCU

19:00-21:00 ERDALLA KEYFİ ALEM

21:00-23:00 CAMBAZ

Doğunun Markaları Gazetesi

10 Bin Tirajı İle Doğunun İlk Bölgesel Yayını

Doğuda Bölgesel Tanıtımın Tek Adresi

Gazetemiz;* Cumhurbaşkanı, Hükümet üyeleri * Doğu Anadolu Bölgesi’nde yer alan kurumlar, sivil toplum örgütleri, firmalar * Bölge milletvekilleri, * Van, Hakkari, Bitlis, Muş, Ağrı, Iğdır illerinin tüm ilçe kaymakamları ve belediye başkanları, * 81 il valiliği, 81 il belediye başkanlığı, TOBB ve bağlı odaların tamamı, * Üniversite rektörleri, kalkınma ajansları genel sekreterlerine dağıtılmaktadır.

Doğunun Markaları Gazetesi Reklamlarınız İçinTel: 0 432 214 84 83 - 215 15 06 Gsm: 0 506 599 10 91 - 0 506 657 06 45

e-mail: [email protected] [email protected]

Doğu Anadolu Kalkınma Ajansı 2012 1. Olağan Kalkınma Kurulu Toplantısı’na katılmak üzere Hakkâri’ye gelen Kalkınma Bakanı Cevdet Yıldız, Maliye Bakanı Meh-met Şimşek ile Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker’e Yazı İşleri Müdürü Ziya Türk birer adet Doğunun Markaları Gazetesi hediye etti. Gazeteyi inceleyen bakanlar, gazetenin doğuda önemli bir gö-rev üstlendiğini belirterek başarılar diledi.

Bitlis Valisi Nurettin Yılmaz ile birlikte Doğunun Markaları Gazetesi’ni inceleyen Van Valisi Münir Karaloğlu Doğu Anadolu Bölgesi’nde alanında bir boşluğu dolduran

gazetenin yayın alanını genişleterek her geçen gün daha çok gelişip güzelleştiğini söyledi.

Muş Valisi Ali Çınar ise Doğunun Markaları Gazetesi’ni inceleyip değerlendireceğini söyledi.

Doğu Anadolu Bölgesi’nde alanında ilk ve tek olan 10 bin tirajlı Van merkezli aylık bölgesel ekonomi gazetesi Doğunun Mar-kaları, bölgedeki tarihi kültürel zenginlikle-rin, ekonomik ve ticari faaliyetlerin, kurum, kuruluş ve firmaların hem bölge içinde hem de Türkiye genelinde tanıtımını yapıyor.

Van’da yayınlanan aylık bölgesel eko-nomi içerikli Doğunun Markaları Gazetesi görücüye çıktı.

Doğunun Markaları Gazetesi’ni ince-leyen Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz, Maliye Bakanı Mehmet Şimşek ile Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker gazeteye tam not verdi.

Mehdi EkerGıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı

Münir KaraloğluVan Valisi Münir Karaloğlu

Van Valisi

Ali ÇınarMuş Valisi

Nurettin YılmazBitlis Valisi

Mehmet ŞimşekMaliye Bakanı

Cevdet YıldızKalkınma Bakanı

Medya

Yorum

Page 9: Cennetten Bir Damla Müküs Bahçesaray Su...ve hiçbir müdahale olma-dan “Müküs-Bahçesaray” markasıyla orijinal bir ... Allah’ın huzuruna ulaşmak, rabıta kurmak mümkün

Temmuz 2012 9

DERYA YAPIDerya Yapı Sanayi Van’a bir yenilik getirdi. Bien Seramik Mağazası’nı Milli Egemen-lik Caddesi Endüstri Meslek Lisesi karşısında hizmete açan Derya Yapı, bölgede seramiğin tek adresi olma yolunda ilerliyor.

Derya yapı olarak 2005 yılından bu yana üçüncü kuşak olarak yeniden Van’ da seramik ve banyo tamam-layıcı ürünleri alanında hizmet verdiklerini belirten Derya Yapı Yetkilisi “ Gücümüzü ve deneyi-mizi birinci ve ikinci kuşak büyük-lerimizin 1950 li yıllardan getirdiği başarılı inşaat malzemesi tedarik-çisi serüveninden alan Derya Yapı olarak sürekli kendisini yenileyen, estetik ve kaliteyi ön planda tu-tan kimliğiyle özelde Van, genelde Ağrı,Muş,Bitlis,Hakkari il ve ilçele-rinde onlarca satış noktasında bölge halkına hizmet vermekteyiz” dedi.

SERAMİK VE BANYO DÜNYASINA TAZE BİR SOLUK

Deprem sonrası inşaat bilinç ve kalitesinin yükselmesi konusunda oluşan ortak bakış açısı doğrultu-sunda bünyesindeki iddialı marka-larla bölge esnafına örnek olmayı

amaç edindiklerinin altını çizen Derya Yapı Yetkilisi, “Ülkemizde ve dünyada sektörel yenilikleri sürekli takip edip ,bu yenilikleri müşterile-rimizle buluşturmaktan büyük keyif alıyoruz” dedi.

Geçtiğimiz günlerde 900 m2 lik yeni teşhir mağazasını açan Derya Yapı seramik ve banyo dünyasına taze bir soluk getirdi.

Bölge halkının üst beklentilerinin bilincindeki personeliyle müşterile-rini yönlendiren her türlü mimari ve danışma desteği veren Derya Yapı, bu sayede iç mekânlara yeni bir heyecan katmaya çalışan kimliğiy-

le, kısa zamanda bütün dikkatleri üstüne çekmeyi başardı.

“ TÜKETİCİYİ ULUSLAR ARASI PİYASADA KANITLANMIŞÜRÜNLERLE BULUŞTURUYORUZ”

Kendisini uluslar arası piyasalarda kanıtlamış olan ürünleri müşterileri ile buluşturmanın haklı gururunu ve ayrıcalığını yaşadıklarını belir-ten Derya Yapı Yetkilisi, “Önce-likli faaliyet alanımız olan seramik satıcılığına Tamsa Seramik Bölge Bayiliği’nden sonra, Ankara Sera-mik ve özellikle BİEN Seramik bölge bayiliğini katmanın haklı gururunu

bugünlerde yaşamaktayız. BİEN Seramik’in Almeria, Onix, Marmara, Elhamra gibi tarihsel dokuları günümüze taşıyan renkleri ile , İnci, Barca, Tessera ile post modern çizgilerini halkımızla buluş-turmanın heyecanıyla işimizi daha çok sevdiğimizin farkına vardık” şeklinde konuştu.

DERYA YAPI olarak; BİEN SERA-MİK, ANKA SERAMİK, POLİTEK BANYO, PETEK BANYO, ECA, NEWARK, ORFE BANYO, İDE-VİT VİTRİFİYE, BİEN VİTRİFİYE ve YAPI KİMYASALLARI ile BASF (YKS) İzolasyon Grubu malzemeleri gibi kendisini uluslar arası piyasada kanıtlamış olan ürünleri müşterile-rine ulaştırdıklarını dile getiren Der-ya Yapı yetkilisi, “Bu yüzden farklı olmanın ayrıcalığını yaşıyoruz. Daha kaliteli, yaşanılır ve keyifli mekânlar yaratmaya devam edeceğiz; çünkü kendimize çok güveniyoruz” dedi.

Seramiğin tek adresi:Ekonomi

Ekonomi

Page 10: Cennetten Bir Damla Müküs Bahçesaray Su...ve hiçbir müdahale olma-dan “Müküs-Bahçesaray” markasıyla orijinal bir ... Allah’ın huzuruna ulaşmak, rabıta kurmak mümkün

Temmuz 201210

Ekonomi Bakanlığı tarafından Mayıs 2012 tarihinden önce uygu-lanmakta olan teşvik sistemi;

• Yatırım döneminde vergi indiri-mi, • Yeni bölgesel harita, • 2011 sonu itibariyle azalan des-tek oran ve sürelerinin artırılması, • Desteklenen yatırım konularının gözden geçirilmesi, • Stratejik ve teknolojik dönüşü-mü sağlayacak yatırımların destek-lenmesi, • En az gelişmiş bölgelerde, yatı-rımlara sağlanan destek miktarının artırılması,

gibi nedenlerden dolayı düzenleme yapılması ihtiyacı olmuştur.

Kalkınma planları ve yıllık program-larda öngörülen hedefler doğrultu-sunda tasarrufların katma değeri yüksek yatırımlara yönlendirilmesi, üretim ve istihdamın artırılması, uluslararası rekabet gücünü artıra-cak ve araştırma- geliştirme içeriği yüksek bölgesel ve büyük ölçekli yatırımlar ile stratejik yatırım-ların özendirilmesi, uluslararası doğrudan yatırımların artırılması, bölgesel gelişmişlik farklılıklarının azaltılması, kümelenme ve çevre korumaya yönelik yatırımlar ile araştırma ve geliştirme faaliyet-lerinin desteklenmesi amacıyla Yeni Teşvik Sistemi uygulanmaya başlanmıştır.

UYGULAMALAR

• 15.06.2012 tarih ve 2012/3305 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile yürürlüğe giren yeni teşvik sistemi 4 farklı uygulamadan oluş-

maktadır:

1- Genel Teşvik Uygulamaları2- Bölgesel Teşvik Uygulamaları3- Büyük Ölçekli Yatırımların Teşviki4- Stratejik Yatırımların Teşviki

• Asgari sabit yatırım tutarı, uygulamalara göre aşağıdaki gibi belirlenmiştir.

• Genel Teşvik Sistemi’nde asgari sabit yatırım tutarı,o 1. ve 2. bölgelerde 1 Milyon TLo 3., 4., 5. ve 6. bölgelerde 500 Bin TL’dir.• Bölgesel Teşvik Uygulamaları için asgari sabit yatırım tutarı 1. ve 2. bölgelerde 1 Milyon TL’den, diğer bölgelerde ise 500 Bin TL’den başlamak üzere desteklenen her

bir sektör ve her bir il için ayrı ayrı belirlenmiştir.• Büyük Ölçekli Yatırımlar için as-gari sabit yatırım tutarı 50 Milyon TL’den başlamak üzere sektörüne göre farklı büyüklüklerle tanımlan-mıştır.• Stratejik Yatırımlar için asga-ri sabit yatırım tutarı 50 Milyon TL’dir.

DESTEK UNSURLARI

Katma Değer Vergisi İstisnası: Teşvik belgesi kapsamında yurt içinden ve yurt dışından temin edilecek yatırım malı makine ve teçhizat için katma değer vergisinin ödenmemesi şeklinde uygulanır. Gümrük Vergisi Muafiyeti:

Teşvik belgesi kapsamında yurt dışından temin edilecek yatırım malı makine ve teçhizat için gümrük vergisinin ödenmemesi şeklinde uygulanır.

Vergi İndirimi: Gelir veya kurumlar vergisinin, yatırım için öngörülen katkı tutarı-na ulaşıncaya kadar, indirimli olarak uygulanmasıdır.

Sigorta Primi İşveren Hissesi Desteği: Teşvik belgesi kapsamı yatırımla sağlanan ilave istihdam için öden-mesi gereken sigorta primi işveren hissesinin asgari ücrete tekabül eden kısmının Bakanlıkça karşılan-masıdır.

Gelir Vergisi Stopajı Desteği: Teşvik belgesi kapsamı yatırımla sağlanan ilave istihdam için belir-lenen gelir vergisi stopajının terkin edilmesidir. Sadece 6. bölgede gerçekleştirilecek yatırımlar için düzenlenen teşvik belgelerinde öngörülür.

Sigorta Primi Desteği: Teşvik belgesi kapsamı yatırımla sağlanan ilave istihdam için öden-mesi gereken sigorta primi işçi his-sesinin asgari ücrete tekabül eden kısmının Bakanlıkça karşılanması-dır. Sadece 6. bölgede gerçekleş-tirilecek bölgesel, büyük ölçekli ve stratejik yatırımlar için düzenlenen teşvik belgelerinde öngörülür.

Faiz Desteği: Faiz Desteği, teşvik belgesi kapsa-mında kullanılan en az bir yıl vadeli yatırım kredileri için sağlanan bir finansman desteği olup, teşvik

Teşvik SiSTemiDestek Unsurları Genel Teşvik

UygulamalarıBölgesel Teşvik Uygulamaları

Büyük Ölçekli Yatırımların

Teşviki

Stratejik Yatırımların

Teşviki

KDV İstisnası

Gümrük Vergisi Muafiyeti

Vergi İndirimi

Sigorta Primi İşveren Hissesi DesteğiGelir Vergisi Stopajı

Desteği*Sigorta Primi

Desteği*

Faiz Desteği **

Yatırım Yeri Tahsisi

KDV İadesi***

Bu uygulamalar kapsamında sağlanacak destek unsurları tabloda gösterilmiştir.* Yatırımın 6. bölgede gerçekleştirilmesi halinde sağlanır** Bölgesel teşvik uygulamalarında, yatırımın 3., 4., 5. veya 6 . bölge-lerde gerçekleştirilmesi halinde sağlanır.*** Sabit yatırım tutarı 500 Milyon TL üzerinde olan stratejik yatırım-lara sağlanır.

Teşvik uygulamaları açısından illerin gelişmişlik düzeyini gösteren bölgesel harita ve il dağılımı tabloda yer almaktadır.

1. Bölge 2. Bölge 3. Bölge 4. Bölge 5. Bölge 6. BölgeAnkara Adana Balıkesir Afyonkarahisar Adıyaman Ağrı Antalya Aydın Bilecik Amasya Aksaray ArdahanBursa Bolu Burdur Artvin Bayburt Batman Eskişehir Çanakkale Gaziantep Bartın Çankırı Bingöl İstanbul Denizli Karabük Çorum Erzurum Bitlis İzmir Edirne Karaman Düzce Giresun DiyarbakırKocaeli Isparta Manisa Elazığ Gümüşhane HakkariMuğla Kayseri Mersin Erzincan Kahramanmaraş Iğdır Kırklareli Samsun Hatay Kilis Kars Konya Trabzon Kastamonu Niğde Mardin Sakarya Uşak Kırıkkale Ordu Muş Tekirdağ Zonguldak Kırşehir Osmaniye Siirt Yalova Kütahya Sinop Şanlıurfa Malatya Tokat Şırnak Nevşehir Tunceli Van Rize Yozgat Sivas

8 İL 13 İL 12 İL 17 İL 16 İL 15 İL

Naci ÖZDEMİRKOBİ Uzman Yardımcısı

KOSGEB / VAN

Ekonomi

Page 11: Cennetten Bir Damla Müküs Bahçesaray Su...ve hiçbir müdahale olma-dan “Müküs-Bahçesaray” markasıyla orijinal bir ... Allah’ın huzuruna ulaşmak, rabıta kurmak mümkün

Temmuz 2012 11belgesinde kayıtlı sabit yatırım tutarının %70’ine kadar kullanılan krediye ilişkin ödenecek faizin veya kâr payının belli bir kısmının Ba-kanlıkça karşılanmasıdır.

Yatırım Yeri Tahsisi: Teşvik Belgesi düzenlenmiş ya-tırımlar için Maliye Bakanlığınca be-lirlenen usul ve esaslar çerçevesin-de yatırım yeri tahsis edilmesidir.

Katma Değer Vergisi İadesi: Sabit yatırım tutarı 500 milyon Türk Lirasının üzerindeki Stratejik Yatırımlar kapsamında gerçekleş-tirilen bina-inşaat harcamaları için tahsil edilen KDV’nin iade edilme-sidir.

1-) GENEL TEŞVİK UYGULAMALARI

Teşvik edilmeyecek veya teşviki için aranan şartları sağlayamayan yatırım konuları hariç olmak üzere, asgari sabit yatırım tutarı ve kapa-siteler üzerindeki yatırımlar bölge ayrımı yapılmaksızın Genel Teşvik Uygulamaları kapsamında destek-lenmektedir.

2-) BÖLGESEL TEŞVİK UYGULAMALARI

Bölgesel Teşvik Uygulamalarında her ilde desteklenecek sektörler, illerin potansiyelleri ve ekonomik ölçek büyüklükleri dikkate alına-rak tespit edilmiş olup, bölgelerin gelişmişlik seviyelerine göre yardım yoğunlukları farklılaştırılmıştır.

• Bölgesel Teşvik Uygulamaları kapsamında 5. Bölge destekleri ile desteklenecek yatırım konuları şöyledir:

o Bakanlar Kurulu Kararı ile be-lirlenen Kültür ve Turizm Koruma ve Gelişim Bölgelerinde yapılacak turizm yatırımları,o Madencilik yatırımları,o Demiryolu ve denizyolu ile yük veya yolcu taşımacılığına yönelik yatırımlar,

o 20 Milyon Türk lirası üzeri belirli ilaç ve savunma sanayi yatırımları,o Test merkezleri, rüzgar tüneli ve bu mahiyetteki yatırımlar (otomo-tiv, uzay veya savunma sanayine yönelik olanlar),o Asgari 50.000 m2 kapalı alana sahip uluslararası fuar yatırımları,o Özel sektör tarafından gerçek-leştirilecek ilk, orta ve lise eğitim yatırımları.o Bilim, Sanayi ve Teknoloji Ba-kanlığı tarafından desteklenen AR-GE projeleri neticesinde elde edilen ürünlerin üretilmesine yönelik yatırımlar,

3-) BÜYÜK ÖLÇEKLİ YATIRIMLARIN TEŞVİKİ

Aşağıda belirtilen 12 yatırım konu-su, büyük ölçekli yatırımların teşviki çerçevesinde desteklenmektedir.

BÜYÜK ÖLÇEKLİ YATIRIMLAR

• Bölgesel veya Büyük Ölçekli Yatırımların Teşviki Uygulama-ları kapsamında vergi indirimi ve sigorta primi işveren hissesi desteği açısından bir alt bölge destekleri sağlanacak yatırımlar şöyledir:

o OSB’lerde yapılacak yatırımlar,o Aynı konuda faaliyet gösteren

firmaların sektörel işbirliğine dayalı entegrasyon yatırımları,

4-) STRATEJİK YATIRIMLARIN TEŞVİKİ

İthalat bağımlılığı yüksek olan ara malı veya ürünlerin üretimine yöne-lik yatırımlar stratejik yatırımların teşviki uygulamaları kapsamında

desteklenmektedir. Bu kapsamda desteklenecek olan yatırımların aşağıdaki kriterlerin tamamını sağ-lamaları gerekmektedir.o Asgari sabit yatırım tutarının 50 milyon TL olması,o Yatırım konusu ürünle ilgili yurtiçi toplam üretim kapasitesinin ithalattan az olması, o Yatırımla sağlanacak asgari kat-

ma değerin %40 olması (rafineri ve petrokimya yatırımlarında bu şart aranmayacaktır),o Üretilecek ürünle ilgili toplam ithalat değeri son 1 yıl itibariyle en az 50 Milyon $ olması (yurt içi üretimi olmayan mallarda bu şart aranmayacaktır)

MÜRACAAT

Teşvik belgesi müracaatları, tebliğle belirlenecek bilgi ve belgelerle Eko-nomi Bakanlığına yapılır. Ancak, ge-nel teşvik uygulamaları kapsamında yer alan ve sabit yatırım tutarı onmilyon Türk Lirasını aşmayan, tebliğle belirlenecek yatırımlar için yatırımcının tercihine bağlı olarak yatırımın yapılacağı yerdeki yerel birimlere de müracaat edilebilir.

Müracaat sahibi tarafından; teşvik belgesine ilişkin müracaatın Ba-kanlığa yapılması halinde 400 TL Bakanlık Döner Sermaye İşletmesi hesabına, yerel birimlere yapılma-sı halinde 300 TL Bakanlık Döner Sermaye İşletmesi hesabına, 100 TL ise ilgili yerel birim hesabına yatırılır. Bu meblağlar hiçbir surette iade edilmez.

Detaylı Bilgi için:Teşvik Bilgi MerkeziWeb:http://www.resmigazete.gov.tr/eskiler/2012/06/20120619-1.htmE-Posta:[email protected]: 444 43 63

BÖLGESEL TEŞVİK UYGULAMALARINDA SAĞLANAN DESTEK UNSURLARI

Destek UnsurlarıBÖLGELER

I II III IV V VI

KDV İstisnası VAR VAR VAR VAR VAR VAR

Gümrük Vergisi Muafiyeti VAR VAR VAR VAR VAR VAR

Vergi İndirimiYatırıma

Katkı Oranı (%)

OSB Dışı 15 20 25 30 40 50

OSB İçi 20 25 30 40 50 55

Sigorta Primi İşveren Hissesi Desteği

Destek Süresi

OSB Dışı 2 yıl 3 yıl 5 yıl 6 yıl 7 yıl 10 yıl

OSB İçi 3 yıl 5 yıl 6 yıl 7 yıl 10 yıl 12 yıl

Yatırım Yeri Tahsisi VAR VAR VAR VAR VAR VAR

Faiz Desteğiİç Kredi

YOK YOK3 Puan 4 Puan 5 Puan 7 Puan

Döviz / Dövize Endeksli Kredi

1 Puan 1 Puan 2 Puan 2 Puan

Sigorta Primi Desteği YOK YOK YOK YOK YOK 10 yıl

Gelir Vergisi Stopajı Desteği YOK YOK YOK YOK YOK 10 yıl

Destek UnsurlarıBÖLGELER

I II III IV V VIKDV İstisnası VARGümrük Vergisi Muafiyeti VAR

Vergi İndirimiYatırıma Katkı

Oranı (%)50

Sigorta Primi İşveren Hissesi Desteği

Destek Süresi 7 yıl (6. Bölgede 10 Yıl)

Yatırım Yeri Tahsisi VAR

Faiz Desteğiİç Kredi 5 Puan

Döviz / Dövize Endeksli Kredi

2 Puan

Sigorta Primi Desteği 10 yıl (Sadece 6. Bölgede Gerçekleştirilecek Yatırımlar İçin)

Gelir Vergisi Stopajı Desteği 10 yıl (Sadece 6. Bölgede Gerçekleştirilecek Yatırımlar İçin)

KDV İadesi VAR (Sadece 500 Milyon TL ve üzeri yatırımlar için)

STRATEJİK YATIRIMLAR İÇİN SAĞLANAN DESTEK UNSURLARI

BÜYÜK ÖLÇEKLİ YATIRIMLAR İÇİN SAĞLANAN DESTEK UNSURLARI

Destek UnsurlarıBÖLGELER

I II III IV V VI

KDV İstisnası VAR VAR VAR VAR VAR VAR

Gümrük Vergisi Muafiyeti VAR VAR VAR VAR VAR VAR

Vergi İndirimiYatırıma Katkı Oranı (%)

OSB Dışı 25 30 35 40 50 60

OSB İçi 30 35 40 50 60 65

Sigorta Primi İşveren Hissesi Desteği

Destek Süresi

OSB Dışı 2 yıl 3 yıl 5 yıl 6 yıl 7 yıl 10 yıl

OSB İçi 3 yıl 5 yıl 6 yıl 7 yıl 10 yıl 12 yıl

Yatırım Yeri Tahsisi VAR VAR VAR VAR VAR VAR

Sigorta Primi Desteği YOK YOK YOK YOK YOK 10 yıl

Gelir Vergisi Stopajı Desteği YOK YOK YOK YOK YOK 10 yıl

Sağlanan destek oran ve süreleri özet olarak tabloda gösterilmiştir.

Sıra No Yatırım KonularıAsgari Sabit

Yatırım Tutarları (Milyon TL)

1 Rafine Edilmiş Petrol Ürünleri İmalatı 10002 Kimyasal Madde ve Ürünlerin İmalatı 2003 Liman ve Liman Hizmetleri Yatırımları 200

200 50

5 Demiryolu ve Tramvay Lokomotifleri ve/veya Vagon İmalatı Yatırımları

50

6 Transit Boru Hattıyla Taşımacılık Hizmetleri Yatırımları7 Elektronik Sanayi Yatırımları8 Tıbbi Alet, Hassas ve Optik Aletler İmalatı Yatırımları9 İlaç Üretimi Yatırımları

10 Hava ve Uzay Taşıtları ve/veya Parçaları İmalatı Yatırımları11 Makine (Elektrikli Makine ve Cihazlar Dahil) İmalatı Yatırımları

12

Metal Üretimine Yönelik Yatırımlar: Maden Kanununda belirtilen IV/c grubu metalik madenlerin cevher ve/veya konsantresinden nihai metal üretimine yönelik yatırımlar (bu tesislere entegre madencilik yatırımları dahil)

Motorlu Kara Taşıtlarının İmalatı YatırımlarıMotorlu Kara Taşıtları Ana Sanayi YatırımlarıMotorlu Kara Taşıtları Yan Sanayi Yatırımları

44-a4-b

Büyük Ölçekli Yatırımlar

Ekonomi

Page 12: Cennetten Bir Damla Müküs Bahçesaray Su...ve hiçbir müdahale olma-dan “Müküs-Bahçesaray” markasıyla orijinal bir ... Allah’ın huzuruna ulaşmak, rabıta kurmak mümkün

Temmuz 201212

Kürtaj kliniklerinin önünde bekle-yen, kürtaj karşıtı protestocuların arasından geçerek kliniğe girmek her ziyaretimde zor olurdu. Protes-tocular doğal olarak kliniğe giren kadınların hepsini kürtaj için gel-miş sanıyorlardı. Amaçları broşür dağıtarak ve beyin yıkama teknikleri kullanarak, kadını verdiği karardan vaz geçirmekti.

ABD’de bu mentalite hiç değiş-medi, hala kürtaja karşı olanların dindar bir itina ile kliniklerin önün-de beklediğini ve kadınların fikrini değiştirmeye uğraştıklarını görmek anormal değildir. Gündeme bağlı olarak kızgın atmosfer tırmanıştay-sa, doktorların kliniğe girerken veya çıkarken saldırıya uğradığı da olur.

ABD’de kürtaj belki de en çok tar-tışma yaratan sağlık konularından biridir. Bunun en belirgin nedeni kürtaj olgusunun bilinen bütün etik-leri, duyguları ve kanunları yüzyüze getirmesidir. Haklı veya haksız tar-tışması yapmadan şu kadarını söy-leyebilirim ki kürtaj ahlaki, sosyal ve tıbbi çelişkiler doğurur. Bunların sonucu olarak ortaya hem duygusal hem de saldırgan bir atmosfer çıkar. Dolayısıyla kürtaj karşıtı ve kürtaj yanlısı gruplar tartışmayı bitmez tükenmez bir enerjiyle sürdürür.

Kürtaj yanlıları, kararın bebeği

taşıyan kadına ait olduğunun ve kimsenin buna karışamayacağının sözcülüğünü yapar.

Kürtaj karşıtı olanlarsa, bebeğin ana rahmine düşmesiyle canlı bir varlık olduğunu ve bebeğin de legal hakla-rının varlığını savunur.

Şimdi her iki tarafa ait düşünceleri açık ve samimi bir şekilde paylaş-mak istiyorum.

Kürtaj Yanlısı Düşünceler:Kürtaj yanlısı olanlar kürtajın legal olması gerektiği görüşündedir. Kürtaj legal olmaktan çıkarılırsa kanuni haklarını, mahremiyetlerini ve özgürlüklerini kaybetmiş ola-caklarını savunurlar. Kürtaj yanlısı düşünceye göre, kadının vücudunda oluşan her türlü gelişmeden kendisi sorumludur ve mahremiyet kadına bırakılmalıdır.

Kürtaj illegal olduğunda fakir kadın çocuğu yetersiz şartlarda dünyaya getirip büyütmek zorunda kalacaktır. Bunu engellemek isteyen kadın, gü-venliksiz ve steril olmayan ortamlar-da gizli kürtaja yönelecektir.

Kürtajın yasaklanması tecavü-ze uğramış kadınları ya da ensest (akraba ile cinsel ilişki) kurbanlarını toplumsal cezaya mahkum edecek-tir. Bununla da kalmayıp tecavüzcü-

nün zürriyetini (dölünü) taşımaya zorlaya-caktır.

Kürtaj birçok durumda kadının kendi vücudunu ve hayatını kontrol et-

mekte bir araç olabilir çünkü kürtaja ihtiyacı olan kadının hayatı büyük ihtimalle çalkantı içindedir. Kürtaj böyle bir kaos sırasında hayat kur-taran araç haline bile dönüşebilir. Kürtajın gerekliliğini görmezden gelmek bencillik, haksızlık ve ada-letsizliktir. Kadınlar istemedikleri bebeği doğurmaya zorlanmamalı-dır. Kendi kararlarını verirken hem güvenli kürtaj yaptirabilmeli hem de kanunlar önünde suçlu durumu-na düşmemeliler. Kanun yapıcılar kadının vücudu hakkında söz sahibi olamazlar. Kürtaj Karşıtı Düşünceler:Kürtaj karşıtı olan gruptan gelen en belirgin muhalefet şu şekildedir: Kadının mahremiyet hakkı, ceninin (ana rahmindeki döllenmiş yu-murtanın) hukuki hakkını geçersiz kılmaktadır.

Birçok insanın belleğinde kürtaj ci-nayettir. Kürtaj karşıtı olanlara göre hayat ana rahminde yumurtanın döllenmesiyle başlar. Bu noktada cenin 46 kromozoma sahiptir ki bu sayı hayatta kalabilmesi için gerekli olan ve normal insan vücudunda bulunan kromozomların toplamına eşittir. Yumurta ve spermden gelen 15 bin adet gen yeni bir hayat oluş-turmuştur. Yani döllenen yumurta daha o an canlı bir insandır. Cenin döllendiği anda bir beyin ve bir kalp taşımaktadır. Hisleri vardır; sesleri duyabilir, korku hissine dahi sahip-tir. Öyleyse yaşamaya hak kazan-mıştır. “Bu bebek hiç olmamalıydı, o yüzden kürtajla yok edilmelidir!”

demek caniliktir, vahşiliktir.

Bilimsel çalışmalar kürtajın isten-meyen psikolojik sonuçlar doğurdu-ğunu da ortaya çıkarmıştır. Kadının kürtaj kararı, hayatının daha sonraki safhalarında duygusal yükümlülük-ler getirecektir. Kaybetmişliğin ver-diği acı, yanlış kararın üzüntüsü ve keşkelerle çoğalan pişmanlık kadının peşini bırakmayacaktır. Verdiği karar ömrü boyunca suçluluk hissetmesi-ne neden olacaktır. Diğer insanların bu kararda etkisi olduğunu düşünüp öfkelenmesi de kaçınılmazdır. Hatta bazen kürtaj yaptıran kadın terke-dilmişlik hissiyle acı çeker. Bebeğini kürtajla aldırmış birçok kadın utanç duyar. Eğer etrafındakiler kadını bu kararından dolayı suçluyorsa, olum-suzluklar katlanarak artar. Kadın yıllar sonra bile yaptırdığı kürtajdan dolayı acı çekebilir.

Her hikayenin iki tarafı vardır. Kürtajın da en az iki büyük yanı var. En genel haliyle kürtajın artılarını ve eksilerini dile getirmeye çalış-tım. Etrafınızdaki birçok kişi kürtaj meselesine olumlu veya olumsuz bakıyordur. Buna siz de dahil olabi-lirsiniz!

Peki siz kürtaj tartışmasının neresindesiniz?

Kürtaj Tartışmasının Neresindesiniz?Bir sağlık araştırmacısı olarak işim gereği değişik konularda araştırmalar yapıyorum. 2006-2008 yılları arasında ABD’de kürtaj verilerini inceleyen bir çalışmada görevliy-dim. Her yıl büyük kürtaj klinilerini ziyaret ederek uygulamaları ve klinik içi operas-yonları denetlemem gerekiyordu.

Fatoş Şimşek, MPH / Halk Sağlığı Analisti / [email protected]

Fatoş Şimşek, MPH

Fatoş Şimşek bir Halk Sağlığı araştırmacısıdır ve ABD’de ya-samaktadır. Halk Sağlığı yüksek lisans eğitimi sırasında, kadın, anne ve çocuk sağlığını ilgilendi-ren konularda kapsamlı dersler almıştır; halihazırda hamilelikleri araştıran ulusal bir çalışmayı yö-netmektedir.

Sağlık

Page 13: Cennetten Bir Damla Müküs Bahçesaray Su...ve hiçbir müdahale olma-dan “Müküs-Bahçesaray” markasıyla orijinal bir ... Allah’ın huzuruna ulaşmak, rabıta kurmak mümkün

Temmuz 2012 13Tanıtım

Page 14: Cennetten Bir Damla Müküs Bahçesaray Su...ve hiçbir müdahale olma-dan “Müküs-Bahçesaray” markasıyla orijinal bir ... Allah’ın huzuruna ulaşmak, rabıta kurmak mümkün

Temmuz 201214

Peygamber mesleği yapan çoban, birçok mitolojik hikâyelere, efsa-nelere, şiirlere konu olmuştur. Van Akdamar Adası’nın çoban genç ile keşiş kızı Tamara hikâyesi en bilinenler arasındadır. Ancak günü-müzde çoban, kavalını çalıp hay-vanları otlatan sosyo-kültürel bir değerden öte hayvancılığın kaderini etkileyen çok önemli bir unsurdur.

Sosyal güvencesi ve statüsü olmayan çoban…Doğu Anadolu Bölgesi’nde hayvan-cılık, doğal ve çevresel koşulların belirlediği ekonomik bir yaşam biçimidir. Bölgenin arazi yapısı, iklim koşulları, bitki örtüsü, mera kalitesi, var olan tarım işletmeleri-nin yapısı ve bölge halkının sosyo-

ekonomik durumu daha çok küçük-baş hayvancılığa uygundur.Bilindiği gibi doğada kendiliğinden yetişen çayır ve meralar, en ucuz yem kaynaklarıdır. Koyun ve keçiler de düşük kaliteli meralardan en iyi şekilde yararlanabilen hayvanlardır. Var olan potansiyelinden dolayı Doğu Anadolu, mera hayvancı-lığının yoğun olarak yapıldığı bir bölgedir. Bölgede karların erimesi ve tekrar karla kaplanıncaya kadar geçen süre içerisinde koyun ve keçiler otlaklardan yararlanmaya başlamaktadır. Ayrıca yaylalama geleneği de vardır. Doğaya bağım-lı yürütülen yetiştiricilik çobana bağımlılığı da beraberinde getir-mektedir.Geleneksel altyapısını koruyan yöre hayvancılığı zaman zaman çok önemli sorunlarla karşı karşıya kalmaktadır. Ekonomik, sosyal ve teknik nedenlere bağlı olarak gerek

hayvan sayısı gerekse hayvancılık-la uğraşanların sayısında azalma görülmektedir. Çoban masrafının yüksekliğinin yanı sıra nitelikli ço-ban bulmaktaki güçlükler, sektör-den çıkmak isteyen üreticiler için süreci daha çok hızlandırmaktadır. Hayvan sayısı az olan yetiştiriciler kendi aile işgücünden yararlanarak hayvanlarını çayır ve meralarda otlatabilmektedir. Ancak bölgede genel olarak köy ortak sürüle-ri oluşturulmakta ve hayvanlar ortak çoban yönetiminde mera ve yüksek yaylalara çıkarılmaktadır. Dışarıdan basit bir iş gibi algılansa da gerçekte herkes çoban olamaz. Zaten sürü herkese güvenle teslim edilemez. Bu nedenle çoban olacak kişinin, öncelikle güvenilir ve işinin ehli olmasına dikkat edilir.Çoban, verimli bir hayvancılığın temel taşıdır. Tecrübeli ve bilgili bir çoban, sürüyü nerede otlatacağını, hangi otların faydalı hangileri-nin zararlı olduğunu, hayvanların

otlama ve dinlenme saatlerini ve su ihtiyaçlarını nasıl karşılayacağını iyi bilir. Ayrıca doğumu yaklaşan hayvanı, yavru bakımını, hayvanları ne zaman kırkacağını, ne zaman ve nerede yıkayacağını, koç-teke katım zamanını, hırsızlığa ve vahşi hayvanlara karşı nasıl önlem alaca-ğını ve hayvan hastalıklarını da iyi bilir. Hangi hayvan otluyor hangisi otlamıyor; topallıyor hepsinin far-kındadır. Görüldüğü gibi çobanlık zor iştir ve hayvanları sevmeyen biri çobanlık mesleğini yürütemez.

Ancak günümüzde artık kimse çoban olmak istememektedir. Köy-lerdeki yaşam kalitesi ve insanların şehir hayatı yaşamak istemele-rinden dolayı özellikle genç nüfus köylerini terk etmekte ve geçici bile olsa şehirlerde çalışmak istemekte-dir. Genç nüfusun olmaması çoban bulunmasını da zorlaştırmaktadır. Çoban ücreti önemli bir girdi olduğu için köylü, doğal olarak bu

maliyeti mümkün olduğu kadar aşağılara çekmek istemektedir. Ço-ban ise üç öğün yemeğinin ve özel ihtiyaçlarının karşılanmasını, ürün-lerden yararlanmayı ve en önemlisi de sosyal güvencesinin olmasını istemektedir. Diğer istekleri ise toplumda en düşük seviyede insan muamelesi görmemek ve statüleri olmadığı için evlenmelerine engel çıkarılmaması…

Çözüm? Doğu Anadolu Kalkınma Ajansı’nın yakın zamanda Hakkâri’de dü-zenlediği Küçükbaş Hayvan Çalıştayı’nda, küçükbaş hayvancılı-ğın önündeki engellerden birinin de çalıştırılacak çoban bulunamaması olduğu; çobanların eğitimi ve sos-yal güvenliği olmadan çalıştırıldığı ve sorunların bir an önce çözülmesi gerektiği vurgulanmıştır.

Küçükbaş hayvancılığımızın ge-leceği için çobanlık ilgi gören bir meslek haline getirilmelidir. Bu-nun için çobanlık, hayvan bakıcılığı ya da sürü yöneticiliği adı altında ilgili kurum ve kuruluşlar tarafın-dan teori ve pratiğe dayalı eğitim programları yapılabilir. Söz konusu eğitim sertifikasına sahip olan-lar nitelikli tarımsal işgücü olarak değerlendirilebilir. Böylece çoban-lık, bir meslek grubu olarak sosyal statüye kavuşturulabilir. Ayrıca insanlar için bir hak, devlet için bir görev olan sosyal güvenlik hakkına çobanların da sahip olması sağlan-malıdır.Gelecek nesillere borçlu olduğu-muzu düşünerek hayvancılığımızı yok olmaya mahkûm edecek tehdit unsurlarını fırsata çevirmekte geç kalmamak dileğiyle...

Geçtiğimiz günlerde görsel ve yazılı basında çıkan “Bitlis’in Güroymak ilçesinde aylık iki bin beş yüz lira maaşla çoban bulunamıyor” haberi üzerine Güroymaklı çobanların büyük şehirlerdeki işlerini bırakarak köylerine geri döndüklerini

gördük. İnternet üzerinden yapılan iş ilanlarına baktığımızda da hayvan bakıcısı ya da çoban adı altında çok sayıda eleman

arandığını görürüz.

Çoban Aranıyor!.. Araş. Gör. Dr. Ferda KARAKUŞYYÜ Ziraat Fak. Zootekni Bölümü

Yorum

Page 15: Cennetten Bir Damla Müküs Bahçesaray Su...ve hiçbir müdahale olma-dan “Müküs-Bahçesaray” markasıyla orijinal bir ... Allah’ın huzuruna ulaşmak, rabıta kurmak mümkün

Temmuz 2012

NEDEN MÜKÜS-BAHÇESARAY SU?Müküs Bahçesaray Doğal Kaynak Suyu

(pH:7,93) bazik özelliği sayesinde sağlık açısından en ideal değerler aralığındadır.

Müküs Bahçesaray Doğal Kaynak Suyunda Demir ve Mangan hiç bulunmadığından

mükemmel bir niteliğe sahiptir.

Müküs Bahçesaray Doğal Kaynak Suyu 0,14 mg/l’lik değeriyle Türkiye’nin en yüksek flörürlü birkaç Doğal Kaynak suyundan birisi olup diş sağlığının

doğal olarak korunması için rahatlıkla tercih edilebilir.

Müküs Bahçesaray Doğal Kaynak Suyu 28 mg/lt vücudunuzun kalsiyum

değerini korumakta kemik, diş ve kalp sağlığınıza katkıda bulunmaktadır.

Müküs Bahçesaray Doğal Kaynak Suyu 1,69 mg’lık Na değeriyle, sodyum diyeti açısından nadir

bulunabilecek doğal kaynaksularından biridir.

Müküs Bahçesaray Doğal Kaynak Suyu 15,8 mg’lık ideal S04 -2 (Sülfat)değeriyle,Kalın bağırsak fonksiyonlarının, safra kesesi ve

fonksiyonlarının, sindirim sistemi ve fonksiyonlarının uyarılması ve

yardımcı olması etkisiyle sağlık açısındançok önemli bir özelliğe sahiptir.

Müküs Bahçesaray Doğal Kaynak Suyu Van Bahçesaray İlçesinin harika doğası gereği, tertemiz havasından süzülüp, çetin doğal dağ filtrelerine galip gelerek özgür kaldığı

kaynağından, sadece filtrelerden geçirilerek tüm doğallığıyla şişelenmektedir.

15Tanıtım

Page 16: Cennetten Bir Damla Müküs Bahçesaray Su...ve hiçbir müdahale olma-dan “Müküs-Bahçesaray” markasıyla orijinal bir ... Allah’ın huzuruna ulaşmak, rabıta kurmak mümkün

Temmuz 201216 Eğitim

Cumhurbaşkanı Abdullah GÜL, uzun zamandır gelmeyi çok iste-diği ve merak ettiği Ağrı İbrahim Çeçen niversitesi’nin çok güzel bir kampüse sahip olduğunu belir-terek, “Rektör Bey ve öğretim üyeleri ellerinden geleni yapmış ve yapıyorlar. İnanıyorum ki azminiz ve heyecanınızla burası kısa bir süre içerisinde çok güzel bir bilim merkezi ve ülkenin seçkin üniver-sitelerinden biri olacak” dedi.

Gezi ve incelemelerde bulunmak üzere geldiği Ağrı’da Valilik, Bele-diye ve Garnizon’da incelemelerde bulunan Cumhurbaşkanı Abdullah Gül daha sonra Patnos Jandar-ma Komanda Alayındaki sancak devir teslim törenine katıldı. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, bu programdan sonra Ağrı İbrahim Çeçen Üniversitesine geçti. Bu-rada Rektör Prof. Dr. İrfan Aslan, Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Telat Yanık, Prof. Dr. Fahri Bayıroğlu, Prof. Dr. Mehmet Biber ve akade-misyenler tarafından karşılanan Cumhurbaşkanı Gül, kendisine çiçek hediye eden çocukları öptük-ten sonra hatıra fotoğrafı çektirdi. Üniversiteye ismini veren eğitim gönüllüsü, değerli işadamı İbrahim Çeçen’in de yer aldığı ziyarette Prof. Dr. İrfan Aslan’ı makamında ziyaret eden Cumhurbaşkanı Gül, üniversiteye gelmeyi çok istediğini ve merak ettiğini söyledi.

GÜZEL BİR KAMPÜS KURULMUŞDaha önce İbrahim Çeçen Bey ile de konuştuğunu aktaran Cumhur-başkanı Gül, “Bir işadamının kendi gönlüyle, üniversitenin yapılma-sına büyük katkı vermesi, bütün imkânlarını taşıması olağanüstü bir fedakârlık olduğu gibi olağa-nüstü örnek bir davranıştır. Burası bir devlet üniversitesi, dolayısıy-la devletin imkânları ve İbrahim Beyin destekleri ile burası güzel bir üniversite olacak. Rektör Bey ve öğretim üyeleri hepsi ellerin-den geleni yapmışlar ve yapmaya devam ediyorlar. İnanıyorum ki burası kısa bir süre içerisinde güzel bir bilim merkezi ve ülkemizin seç-kin üniversitelerinden birisi olacak. Bazıları ‘Türkiye’nin doğusunda, Ağrı gibi bir ilde acaba güzel bir üniversite olur mu?’ diye düşü-nebilir. Onlara şunu hatırlatırım. ABD’de birçok iyi üniversite, New

York ya da Washington’da değil. Onlar ABD’nin küçük yerlerinde, sadece üniversite var. Dolayısıyla bu tip düşünceler yanlış. Her yerde güzel üniversite olabilir. Yeter ki ilgi olsun. Üniversiteyi kuranlar bilinçli olsun, üniversiteye destek

olsun. Cazibe merkezleri oluş-turulsun ve üniversite belli bilim alanlarında kendini yoğunlaştırsın. Bakın o zaman neler yapılabilir. Biraz sonra Merkezi Araştırma ve

Uygulama Laboratuvarını geze-ceğiz ama gördüğüm kadarıyla, burası güzel bir kampüs. Güzel binalar yükseliyor. Üniversitenin birçok avantajları var. Batıdaki üni-versiteler batıdaki komşularımıza nasıl yakınsa, bu üniversitede do-

ğudaki komşularımıza yakın. Dola-yısıyla emeği geçen herkesi tebrik ediyorum. Bu üniversiteyi ziyaret etmekten de büyük bir memnuni-yet duyuyorum” diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün ziyaretinden duydukları memnu-niyeti dile getiren Rektör Prof. Dr. İrfan Aslan, ‘Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ parkına bin adet çam ve ladin ağacı dikimi yapıldı-ğını belirtti. Cumhurbaşkanı Gül ise “Bana bundan büyük hediye olmaz” diye karşılık verdi.

Cumhurbaşkanı Gül, daha sonra Merkezi Araştırma ve Uygulama Laboratuvarını ziyaret etti. Burada Rektör Prof. Dr. İrfan Aslan’dan merkez hakkında bilgi alan Cum-hurbaşkanı Gül, üniversiteye ismi-ni veren eğitim gönüllüsü, değerli işadamı İbrahim Çeçen’e Fahri Doktora unvanı verdi.

GÜL, “AZMİNİZ ÜNİVERSİTEYİ TÜRKİYE’NİN SEÇKİN ÜNİVERSİTELERİNDEN BİRİHALİNE GETİRECEK”Cumhurbaşkanı GÜL, Ağrı’da bulunmaktan, İbrahim Çeçen Üni-versitesinde bulunmaktan, üniver-siteyi yakından tanımaktan, labo-ratuvarı görmekten ve Senatonun aldığı İbrahim Çeçen Beye Fahri Doktora unvanı verilmesi töreni-ne katılmaktan dolayı çok mutlu olduğunu ve kıvanç duyduğunu söyledi. Üniversite ile ilgili düşün-celerini yaptığı ziyarette paylaş-tığını kaydeden Cumhurbaşkanı Gül, “Şunu ifade etmek isterim ki, en iyi yatırım alanı eğitim alanıdır. Türkiye de bunun farkında olduğu ve eğitim seviyemizin yükseltilme-si gerekliliğine inanıldığı için bütün illerimizde üniversite açıldı. Okul-ların sayısı giderek çoğalıyor. Uzun yıllardan sonra ilk defa bütçenin en büyük payı eğitime verilmeye başlandı. Bu kapsamda Ağrı İbra-him Çeçen Üniversite de kuruldu. Burası bir devlet üniversitesi, ama bir devlet üniversitesine şehrin tanınmış ve değerli bir işadamının isminin verilmesi çok yaygın değil. Bu nadir bir olaydır, nadir bir şey ise değerli olması lazım. Şimdi bu üniversitenin avantajını şurada görüyorum. Bir taraftan devlet üniversitesi olduğu için devlet bir yandan tüm üniversitelere yaptığı görevi burada da yapacaktır ama diğer taraftan burayı diğer üni-versitelerden farklı hale getiren ise çok değerli bir işadamımızın yaptığı katkılardır. İbrahim Beyi tekrar tebrik ederim. İbrahim Bey, biraz önce konuşmasında

Ağrı’da gezi ve incelemelerde bulunan Cumhur-başkanı Abdullah Gül, “Ağrı İbrahim Çeçen Üni-versitesi, Türkiye’ye ve çevre ülkelere de hizmet edebilecek bir kapasiteyi taşıyor. Üniversitenin Türkiye’nin seçkin üniversitelerinden biri haline

geleceğine inanıyorum” dedi.

Gül, ’İ.Çeçen seçkin bir üniversite olacak’

Page 17: Cennetten Bir Damla Müküs Bahçesaray Su...ve hiçbir müdahale olma-dan “Müküs-Bahçesaray” markasıyla orijinal bir ... Allah’ın huzuruna ulaşmak, rabıta kurmak mümkün

Temmuz 2012 17Eğitimbirçok yatırım yapmasına karşın en önemli yatırımının üniversite olduğunu söyledi. Ben de başka illerde herkese bunu hatırlatıyo-rum. Bu üniversite daima buradan gençleri yetiştirecektir. Sadece Ağrı ve Türkiye değil çevre ülke-lere de hizmet edecek, kendini geliştiren gençler yetiştire-cektir. Düşünün 20 - 30 yıl sonra bu üniversitedeki öğrenci, öğretim üye-si sayısı artmış, mezun olanlar hayatta da başarılı olmaya başlamışlar. Bunlar sizin için gurur kaynağı olacaktır. Üniversiteler sadece eğitim veren yerler değildir. Sosyal, kültürel ve bilimsel çalışmalar ayrı bir atmos-fer oluşturarak şehre ve bölgeye de hizmet ediyorlar. Üniversiteler şehirlere lokomotiflik yapacak, şehirlerin seviyesine inmeyecek, şehirleri kendi seviyelerine çıkara-caklar. Üniversitenizin çok büyük avantajlarının olduğunu bugünden görüyorum. Çok güzel bir labora-tuvarınız ve kampüsünüz var. Bun-lar sadece Ağrı’ya değil Türkiye’ye ve çevre ülkelere de hizmet edebi-

lecek bir kapasiteyi taşıyor. Bunu noksan kapasiteyle çalıştırırsanız çok yazık olur. Dolayısıyla bütün bu imkânları geliştirmeniz gerekir. Bunun için de büyük bir canlılık ve dinamizm olması gerekir. Üniver-siteler arasındaki rekabet içerisin-de ne kadar ileri çıkarsanız o kadar çok başarılı olursunuz. Artık bütün üniversiteler arasında yarış var. Bu iyi bir şey, gelişim böyle oluyor. Üniversitelerin birbiriyle yarışı, bilim dünyamızı zenginleştirecek-tir. Bir taraftan yarış bir taraftan işbirliği. Gördüğüm kadarıyla işbirliği için başarılı adımlar atmı-şınız. Laboratuvarı, bölge labo-ratuvarı olarak da ilan etmişsiniz. Öte yandan kampüsünüz derlen-miş toparlanmış bir mastır planı içerisinde yapılmış. Şimdi onun içini, ruhunu doldurmak gerekir. 300’ün üzerinde öğretim elemanı

olduğuna göre burada bir birikim de olmuş demektir. İnanıyorum ki böyle bir azim, heyecan ve kararlı-lıkla devam ederseniz, bu üniversi-teyi Türkiye’nin seçkin üniversite-lerinden biri haline getirebilirsiniz. Şunu ifade etmek istiyorum ki si-zin başkalarında olmayan bir avan-

tajınız var. Arkanızda Türkiye’nin en büyük işadamlarından biri var, ismini taşıyor, o da daima kaygı duyacaktır. Acaba benim ismimi taşıyan üniversite, başarılı oluyor mu olmuyor mu? Bir eksiği var mı yok mu? Şirketleri, uluslararası büyük şirketlerle ortaklık yapıyor.

Bütün bunlar bu üniversite için avantaj olarak düşünülmeli ve onların bütün bu imkânlarından faydalanmalısınız. Eğer faydala-nırsanız o da üniversite için yararlı olur. Sizler başarılı oldukça, onlar da daha çok bu heyecanı duyarlar. İnşallah ilerde geldiğimizde bu üniversiteyi çok daha gelişmiş, ismi daha fazla bilinir hale gelmiş bir üniversite olarak görmek iste-rim” diye konuştu.

İBRAHİM ÇEÇEN: “EN BÜYÜK ESERİM BU ÜNİVERSİTE”Türkiye’de ve yurt dışında çok büyük eserler yapmasına karşın en büyük eserinin Ağrı İbrahim Çeçen Üniversitesi olduğunu ifade eden İbrahim Çeçen, “Çok zor şartlarda okudum. Sonra kader beni işadamı yaptı. Fırsat buldukça da eğitime katkıda bulunmaya çalıştım. Bana göre eğitim ülkenin ana sorunudur. Bu konuda hepimize büyük görev-ler düşüyor. Bu üniversitenin açıl-ması konusunda, uzun süre mü-cadele ettik. Bu mücadele sonucu hükümetin de olumlu tutumuyla 2007’de üniversite kurulmasına karar verildi. O zaman burası bir tarla idi. Üniversitenin kurulma-sından sonra buranın dizayn edil-

mesi, binaların yapılması kanımca büyük bir başarıdır. Çünkü bugün devlet üniversitelerine baktığı-mızda, hiçbirisinde büyük çaplı, baştan düşünülmüş bir ana plan olmadığını görürüz. Ağrı İbrahim Çeçen Üniversitesi de bu mantıkla

yapılmış olsaydı ne sağlıklı bir planlama yapılabilirdi, ne şu

an olduğu kadar kaliteli bi-nalar inşa edilebilirdi, ne de daha verimli bir peyzaj

ve alt yapı gerçekleştiri-lebilirdi. Üniversiteyi yapar-

ken, dünyadaki ve ülkemizdeki örnekleri inceledik. Üniversitenin geleceğe yönelik planlamasını yaptık, altyapısını oluşturduk, Rektörlüğün ve devletin talepleri doğrultusunda eğitim binaları inşa ettik. Yapılan üniversitenin bir vaha gibi olmasına, yemyeşil bir ortama dönüşmesine çok önem verdik. Düşündüğümüz şekilde bir planlama ve beraberinde çalışma-lar yaptık. Burada Rektörümüzün, uzmanlık alanı olması sebebiyle de verdiği emeklerine çok te-şekkür etmek istiyorum. Bura-sı, Türkiye’de bu süre içerisinde devlet tarafından tek elden dizayn edilmiş tek üniversitedir. Tek elden 3 yıl içerisinde üniversiteyi bu hale getirdik. Fiziki yapılaşma önemli ama bundan sonrası üniversitenin asli görevini yerine getirebilmesi. İlin, ekonomik ve sosyal yönden üniversiteden yararlanması gere-kiyor. Bugüne kadar yapılanlardan, yaptığım yatırımın çok iyi değer-lendirildiğini düşünüyorum. Rektör Beye ve tüm yöneticilere çok çok teşekkür ediyorum. Benim bek-lediğim performanstan çok daha fazlasını sergilediler. Tekrar tekrar çok teşekkür ediyorum, başta Sa-yın Rektöre ve ekibine çünkü çok güzel sahiplendiler ve çok çalış-tılar. Benim burada beklentilerim var. Üniversitenin ilin ekonomik, sosyal ve kültürel kalkınmasına katkı yapmasını bekliyorum. Sayın Cumhurbaşkanımın da ifade ettiği gibi üniversitenin kentin sosyal, kültürel ve ekonomik yönden ge-lişimi konusunda lokomotif görevi üstlendiğine inanıyorum. Bunu da yapılan kültürel, sanatsal, sosyal ve bilimsel etkinlik sayısının fazla-lığından da anlayabiliyoruz. Burada Ağrılı hemşerilerime de seslenmek istiyorum. Üniversitelerine ve rektörlerine sahip çıksınlar, akade-misyenine ve öğrencisine gereken desteği versinler. Şehrin gelişmesi, üniversitenin daha da büyümesiyle doğru orantılı olacaktır. Eğer şehir halkı, üniversiteye gereken desteği verirse bundan kazançlı çıkan Ağrı olacaktır” diye konuştu.

Page 18: Cennetten Bir Damla Müküs Bahçesaray Su...ve hiçbir müdahale olma-dan “Müküs-Bahçesaray” markasıyla orijinal bir ... Allah’ın huzuruna ulaşmak, rabıta kurmak mümkün

Temmuz 201218

Brifing sonrası Merkezi Araş-tırma ve Uygulama Laboratua-rını gezen Cumhurbaşkanı Gül, eşi Hayrunnisa Gül ile birlikte onuruna verilen akşam yeme-ğine katıldı. Yemekte şehit ve gazi yakınlarının masalarına giderek selamlayan Cumhur-başkanı Gül, Ağrı’ya gelen ilk cumhurbaşkanı olmanın kıvan-cını yaşadığını belirtti. Cum-hurbaşkanı Gül, şöyle konuştu:“Eşimle birlikte Ağrı’yı ziya-ret etmekten çok mutluyuz. Ağrı Türkiye’nin en eski ille-rinden birisi. Dolayısıyla çok köklü bir şehrimiz. Böyle bir şehri uzun yıllardan sonra ilk ziyaret eden Cumhurbaşka-nı olmak benim için kıvanç kaynağıdır. Dolayısı ile bunun bende bıraktığı heyecan farklı. Merkezde yaptığımız gezide de tüm vatandaşların göster-diği muhabbet bizi ziyadesiyle mutlu etti. Hepsi bu ülkenin en değerli ve aziz vatandaşla-rıdır. Memleketim çok büyük-tür. Her vilayetin kendine has özellikleri var. İstanbul’un ayrı Doğu’nun ayrı, Karadeniz’in ayrı özellikleri var. Ayrı ayrı kültürleri gelenekleri var. Ama tüm bu farklılıklar bizler için bir zenginliktir. Bunlar zengin-lik olarak görülmezse o zaman sıkıntıya düşeriz. Allah beni Kayseri’de sizi Ağrı’da yarattı. Birimizi anlamamız lazım. Ben kendimi Ağrılıların yerine koy-mam, özel düşünmem lazım. O zaman bu memleketin iyiliği ve zenginliği için ne kadar çok çalışmamız gerektiğini anla-yacağız. Maalesef ülkemizin her yeri aynı zenginlikte değil. Bazı bölgeler zengin bazıların zenginleşmeye ihtiyacı var. Bunun için devletin kurumla-

rın olağan üstü gayretleri var. Bakın bu son teşvikler bölge için iyi imkânları beraberin-de getirecek. Göreceksiniz çok kısa bir zaman içerisin-de sanayi bölgeleri daha da gelişecek. Şehrin biraz yeniden yapılmaya ihtiyacı var. Burada biraz ihmal gördüm doğrusu. Vali ve belediye başkanı bilgi verdi. Yeni binaların yapıla-cağı yeni yolların yapılacağını söylediler. Ağrı Türkiye’nin doğusunda ama dört ülke-ye de komşu. Bu ülkelerden ülkeye giriş yapanlar buradan geçiyorlar. Ağrı zaten ismini Türkiye’nin en büyük dağından almış. Terör dediğimiz mesele ülkenin gündeminde çıkmalıdır. Tüm vatandaşlar birbirine eşit ve asil vatandaşlardır. Bun-ların hepsi bizim zenginlikle-rimizdir. Yarın Ahmed-i Hani

Türbesini ziyaret edeceğiz. O da bizim zenginliğimizdir. Memlekete sahip çıkmanın ilk yolu terörü ülkenin günde-minden çıkarmaktır. Bunlarla ilgili şikâyetleri çözmek bizim görevimizdir. Bunun için de ça-lışıyoruz. Ama işin içinde terör ve kan olursa o zaman yapıla-cak olanlar yapılamıyor. Aman teröre hiç müsaade etmeyelim. Bu işin içine karışmış onlarla oturup konuşmak anlatmak lazım. Bakın ne kadar çok can kaybı oldu. Onların hepsi bu ülkenin çocukları, nasıl olur-sa olsun. Biraz önce şehit ve gazi ailelerinin ellerini sıktım, onlara sahip çıkmamız lazım. Hiç kimseye Ağrılısın, Diyar-bakırlısın deyip önünü kapa-tamazsın. Ağrılı işadamlarına gelin İbrahim Bey gibi şehri-nize borcunuzu ödeyin diyo-

rum. Okul, hastane yaptırın diyorum. Çok şükür bu ülkenin manevi değerleri bizi birbirimi-ze bağlamaktadır. Demokratik değerleri de önümüzü açmak-tadır. Birbirimize sarılırsak sıkıntıların daha kolay aşılaca-ğına inanıyorum.”

YERLİKAYA, “KARDEŞİZ, EŞİTİZ, BİRİZ”Ağrı’nın ilk kez bir Cumhur-başkanıyla buluştuğunu vur-gulayan Ağrı Valisi Ali Yerlika-ya, “Bize bu onuru yaşattıkları için kendilerine teşekkür ediyoruz. Ağrı’nın gelişmesi ve güzelleşmesi için çalışıyoruz. Ağrıya hizmet noktasında so-rumlu olan bizler, 555 bin va-tandaşa hizmeti en iyi şekilde ulaştırmaya çalışıyoruz. Bizler kardeşiz, eşitiz, biriz. Bu vatan ve şehir hepimizin” dedi.

Onuruna verilen akşam yemeğine katılan Cumhurbaşkanı Abdullah Gül;

‘BİRBİRİMİZEDESTEK OLMALIYIZ’

Eğitim

Page 19: Cennetten Bir Damla Müküs Bahçesaray Su...ve hiçbir müdahale olma-dan “Müküs-Bahçesaray” markasıyla orijinal bir ... Allah’ın huzuruna ulaşmak, rabıta kurmak mümkün

Temmuz 2012 19

Medyadaki GözünüzBölge TemsilciliğiTel: 0 432 215 15 06

Tanıtım

Page 20: Cennetten Bir Damla Müküs Bahçesaray Su...ve hiçbir müdahale olma-dan “Müküs-Bahçesaray” markasıyla orijinal bir ... Allah’ın huzuruna ulaşmak, rabıta kurmak mümkün

Temmuz 201220

Evlilik bir dönemin bitişi yeni bir dönemin başlangıcıdır. Bunu milattan önce-milattan sonra diye de değerlendiriyorum.Güzelliğe dayalı eş seçimi gü-zellik bitinceye, maddiyat dayalı eş seçimi de maddiyat bitinceye, çocuk sahibi olmak için eş seçimi çocuk oluncaya kadar sürer. Daha sonra evlilikler depremde hasar gören binalar gibi içinde durula-maz hale gelir.

Eş seçiminde ve evlilikte dikkat edilmesi gereken esasları uygu-larsak huzur ve mutluluğu bula-biliriz. Bay bayan herkes iyi bir eş arıyor, ancak iyi bir eş olma-yı düşünmek, bu yönde çaba ve hassasiyet göstermek hiç aklımıza geliyor mu? İyi bir eş olmaya çalışmazsak iyi bir eş nasıl bulunur ki?

Başka âlemlerden eş transferi olmadığına göre, iyi bir eş bul-manın yolu iyi bir eş olmaktan geçiyor. İyi bir eş bulmak isteyen herkes iyi bir eş olabilirse, iyi bir eş bulmakta kimse sıkıntı çek-mez.

Yaratıcıyı, kendimizi, ailemizi, sorumluluklarımızı, hakkımızı, haddimizi ve sınırlarımızı bilme-den iyi bir eş olunmaz. Elimizde sağlam güvenilir bir reçete yoksa pusulasız gemi gibi ya batarız ya bir yere çarparız. “Bizi yaratan Rabbimiz bize mutluluk reçe-tesini de göndermiş. Mutsuzuz

çünkü mutluluğu elimizdeki sağlam kaynaklardan değil, Avrupa’nın işe yaramaz reçete-lerinde arıyoruz” diyen Sema Maraşlı ne kadar doğru ve haklı bir tespitte bulunuyor. Herkesin cevabını bulması ge-reken soru: Evlenmek demek, ‘ev kurmak mı yuva kurmak mı’ demek?

Bu soruya doğru yanıtı verenler ve yaratılış rollerine uygun ha-reket edenler, yaşamlarının yeni döneminde huzuru, sevgiyi ve saygıyı bulabilir.

“Çorba pişirmek gibi” “Ebedi Şifa”, “Katlan-maktır” şeklinde tabirler kullanılan evlilik, günde-mimizden hiç düşmeyen önemli ve öncelikli konulardan birisi.

Evlilikler ve aile içi ilişkiler üze-rine günümüzde farklı ve etkili çıkışları olan Yazar Sema Maraş-lı, gelebilecek eleştirilere aldır-madan doğru bildiklerini insanı-mız ile yazılarında, kitaplarında ve konferansların paylaşmaya devam ediyor.

Bu sayımızda evlilik ve aile içi ilişkiler konusunda farklı bir çizgiye sahip olan Yazar Sema Maraşlı röportaj konuğumuz oldu. Maraşlı ile evlilik öncesi ve sonrasında aile içi ilişkiler üzeri-ne konuştuk.

* Bize kendinizden söz edebilir misiniz?

Üç çocuklu bir ailenin ortanca çocuğuyum ve üç çocuk anne-siyim. Geçmişte Diyanet İşleri Başkanlığına bağlı Kur’an Kurs-larında sekiz yıl öğretmenlik yaptım. Daha sonra işletme ve Davranış Bilimleri okudum. Çocuklarıma anlattığım hikâyeleri yazarak yazı hayatına başladım. Evlilik kitapları ile devam ediyo-rum. Çocuk kitaplarım çok sevildi evlilik kitaplarından da çok güzel geri dönüşümler alıyorum. Birilerinin hayatına güzellikler katmasına vesile olmak büyük bir mutluluk.

* Sema Maraşlı yazmak dışında neler yapar?

Ailem dışında kalan zamanımı daha çok seminerler alıyor. Se-miner davetleri çok oluyor, bütün davetlere de katılamıyorum, za-man yetmiyor. Davranış Bilimleri okuduğum için bir ara evlilik da-nışmanlığı yaptım fakat o dönem hiç yazı yazamadım. Yazarlık ve danışmanlık arasında bir ter-

cih yapmam gerekti ve yazarlığı tercih ettim. Aynı zamanda iyi bir okuyucuyum. Kitap okumak için mutlaka zaman ayırmaya çalışı-rım.

* Kadın-Erkek ilişkileri üzerine yazdığınız ilk kitabınız“Eşimin Eşi Yok”. Bu kitabı yazarken ilham kaynağı olan bir olay var mı? Varsa bizimle paylaşır mısınız?

Kitabı yazmamın özel bir hikâyesi yok. Ben insanları dinlemeyi severim. Hem kendimden hem etrafımdan çok hikâyeler birik-mişti kafamda, yazıya döktüm. * Evliliklerde mutluluğun reçetesi var mıdır? Sizce eşler arasındaki ilişkide karşılıklı sorumlulukların yeri ve tanımı doğru yapılıyor mu? Bizi yaratan Rabbimiz bize mutluluk reçetesini de gönder-miş. Mutsuzuz çünkü mutluluğu elimizdeki sağlam kaynaklardan

Mutluluğu Avrupa’nın işe yaramaz reçetelerinde arıyoruz

“Günümüzde evlilik üzerine çok tuzaklar var. Bu yüzden evli-lik eğitimleri gerekli. Özellikle televizyon köy kent demeden herkesin evinin içinde olduğu için evlilikle ilgili doğru bildikle-rimizi bize yanlış gibi göstererek, kişilerin beklentilerini yük-selterek evliliğe çok büyük zarar verildi. mutluluğu elimizdeki sağlam kaynaklardan değil, Avrupa’nın işe yaramaz reçetele-rinde arıyoruz.”

Röportaj / Sema Görgülü[email protected]

Sema Maraşlı

Röportaj

Page 21: Cennetten Bir Damla Müküs Bahçesaray Su...ve hiçbir müdahale olma-dan “Müküs-Bahçesaray” markasıyla orijinal bir ... Allah’ın huzuruna ulaşmak, rabıta kurmak mümkün

Temmuz 2012 21

değil, Avrupa’nın işe yaramaz reçetelerinde arıyoruz. Âyet-i kerîmeler ve hadisi şerifler bize evlilik hayatımız için gayet güzel yol gösteriyor. “Sevmek Bu Ka-dar Güzelken” kitabımda özel-likle dinimizin aile hayatı ile ilgi emirlerini aldım.

* Bir söyleşinizde “Kadınlar erkekleşiyor, erkekler kadınla-şıyor” demekle aslında neyi an-latmak istediniz? Erkekleşmiş kadınlar ve kadınsı erkeklerin eşler arası ilişkiye yansıması olumlu mu olumsuz mu, olması gereken nedir?

Yaratılış rollerine uygun yaşama-mız gerek. Kadınlar güçlü olalım derken erkekleşmeye başladılar. Kadının gücü erkeğin yaptığını yapmak değildir, kadının gücü toplumu doğurup yetiştirmesidir. Kadın konuşmalarında, tavır ve davranışlarında erkeğe benzedik-çe kadında olması gereken latifli-ği inceliği kaybediyor. O zamanda kadın erkek arasındaki çekicilik kayboluyor. Kadınlar sertleşip erkekleştikçe, erkekler de ka-dınlaşmaya başladılar. Dengeler

bozulunca mutlu olmak mümkün değil.

* Muhafazakâr kesim de dâhil olmak üzere geçimsizlik-ler artıyor, boşanma oranları yükseliyor. Sizce İslam ahlakı evliliği güçlendirir mi, günümüz insanının İslam ve ahlak algısı nasıl?

Elbette İslam ahlakı evliliği güzel devam ettirmede en önemli se-beptir. Günümüzde İslam ahlakı yerine bencillik üzerine kurulu

materyalist bir ahlakı tercih edi-yoruz. Evlilik kurumu bencillikle devam edebilecek bir kurum de-ğil. Affetme, ihsan, iyilik, doğ-ruluk gibi pek çok ahlaki ilkeler evliliği güzelleştirir.

* Gözlemlediğimiz kadarı ile toplum çoğunlukla gelenek-çi. Eş seçiminde kadın erkek arasında eşitlik ve denklik aranıyor. Örneğin kadın erkek-ten yaşça büyük olamaz, ya da maddi yönden üstün olamaz gibi. Geleneklerin hayatımızı şekillendirdiği günümüzde eş seçiminde dikkat edilmesi gere-ken hususlar nelerdir?

Denklik bir yere kadar önemli. Denk olamayan durumların evliliği etkilememesi için çok üs-tün bir ahlaka sahip olmak lazım. Öteki türlü başta sorun edilme-yen şeyler bir süre sonra sorun ediliyor. Eş tercihinde kişiler ön-celikle kendileri için önemli olan hususları belirleyip ilk etapta karşıdaki kişi de ona bakmalıdır. Buradaki ölçü herkesin önceliğine

göre değişebilir.

* Evliliklerde kadın eşine; anne, eş ve sevgili olmaya çalışıyor. Böyle bir yaklaşım doğru mu, sizce nasıl olmalı?

Annelik kadının yaratılışında var. Kız çocuğu bile etrafına yeri geldiğinde annelik eder. Kadınlar çoğunlukla eşlerine de annelik yapmaya çalışıyorlar. Bu da çok itici oluyor. Kadın kocasına eş ve sevgili olmalı. Sürekli kocasını değiştirmeye, kendi ölçülerine

uydurmak için yetiştirmeye ve eğitmeye çalışan bir kadın hem kendi çok yorulur hem eşini çok yorar.

* Sizce eşleri evlilik öncesinde evlilik eğitiminden geçirecek bir

evlilik okulu gerekli mi?

Pek çok kişi doğru davrandığını zannederek yanlış yapıyor, kendi

hatalarını göremiyorlar. Eğitim bu noktada çok faydalı.

* Yeni Kitap çalışmalarınız var mı?

Evet gelin kayınvalide ilişkileri üzerine bir kitabım çıkıyor. Maa-lesef ki eşin ailesi ile ilgili evli-liklerde çok sıkıntılar yaşanıyor. Bunlara hikâyelerle çözüm sunan hayatın içinden yaşanmış öykü-lerle faydalı olacağını umduğum bir kitap oldu.

* Özelde Doğu Anadolu Bölgesi’nde genelde ülkemiz

de evliliğe hazırlanan gençlere ve evli çiftlere gerek eşler arası, gerekse çocuk ebeveyn ilişki-leri üzerine vermek istediğiniz mesaj var mı?

Aile her şeyden daha değerlidir. Ailemizi hayatımızda ilk sıraya alır ve kıymet verirsek hayattaki en büyük başarıyı sağlamışızdır. İyi bir aile hayatı olan insanın hayatında başka eksikler ve ak-saklıklar olsa da mutlu olabiliyor fakat ailenin yerini dolduracak hiçbir şey olmadığı için aile haya-tında mutsuz olan insanı maddi başarılar mutlu edemiyor. Aile dışarıdaki tehlikelere karşı bir kalkan aynı zamanda. Kalkanımız sağlam olursa hayat ile mücade-lemiz de kolay olur. Aile içindeki muhabbet stresin ilacıdır, ya-şam enerjisidir. Bunların kıymeti bilinmeli. Okuyuculara muhabbet dolu bir aile hayatı dilerim. * Röportaj için çok teşekkür ederiz…

Önemli bir konunun bir kez daha toplumun dikkatine su-nulmasına vesile olduğunuz için ben de teşekkür ederim.

Röportaj

Page 22: Cennetten Bir Damla Müküs Bahçesaray Su...ve hiçbir müdahale olma-dan “Müküs-Bahçesaray” markasıyla orijinal bir ... Allah’ın huzuruna ulaşmak, rabıta kurmak mümkün

Temmuz 201222

Gazete üzerine konuşurken, naçizane deneyimlerimin bana öğrettiği bir olguya vur-gu yaptım. Az gelişmişliğin nitelikli insan kaynağı ile ne kadar ilgili olduğu olgusu-na… Aslında bunu yazmak istedim. Üzerine de çalıştım. Sonra bu yazının, gazetenin ruhu ile yakın zamanda büyük doğal afetler yaşamış şehri-mizin ruhuna uygun olacak bir yazı olmasına karar verdim. Toplumsal hafızanın hatırlama biçimine katkı olsun diye ya-şadığımız deprem felaketinin arşivine bir not düşmek uygun olacaktı. Ben de öyle yapmak istedim.

1999 Kocaeli depremi bizim kaybettiklerimizden çok daha fazlasına mal olmuştu. 2011 Van depremlerinde hayatını kaybeden insanların sayısın-dan 30 kat daha fazla insa-nın hayatına mal olmuş ve çok daha fazla servet kaybı yaşanmıştı. Kocaeli depremi bir gecede bizimkinden daha fazla zenginin fakirleşmesine yol açmış, elbette yarattığı bereket! daha fazlasının zen-ginleşmesine yol açmıştı.

Kocaeli depremi hemen ar-dından Marmara Bölgesinin siyasi haritasını da değiştir-mişti. Deprem kısa zamanda bir Büyükşehir ile iki şehir yaratmıştı. Dönemin iktidarı yaraların nasıl sarılacağını biliyordu! Kocaeli Büyükşehir ilan edilmiş ardından Düzce ve Yalova ilçeleri şehir yapılarak gelişim süreçleri kısaltılmıştı. 99’ İktidarı, kısa zamanda iyi performans göstererek mo-dern zamanda meydana gelen deprem felaketine karşı mo-dern ve cesur tedbirler almıştı. Büyük ihtimal, yerel talepleri doğru okuyan ve ne istediği-ni iyi bilen meslek örgütü ve

STK’lar iktidarın karar alma süreçlerini kolaylaştırmıştı.

Şimdi daha modern bir zamandayız. İktidarın per-formans göstergeleri oldukça iyi. Cesaret ve güven! Temel sorun. Şimdiki iktidar, modern ve cesur kararlar almada 1999 iktidarından daha mütedey-yin. Şehrimizin örgütleri ve STK’larının iktidarın karar süreçlerini kolaylaştıran talepleri doğru ifade etmekte mahir olmadığını da hesaba katarsak, bu coğrafyadan bir Büyükşehir çıkarmanın doğal felaketlerle olmayacağı ortaya çıkıyor. Bizimkisi tamamiyle iktidarın stratejik zamanla-ması ve stratejik siyasetiyle olacak.

Van şehri deprem öncesinde büyük gelişim süreci ile büyük kentsel patlamaya en yakın şehirlerden biriydi. Büyümü-yor-irileşiyoruz söylemleri arasındaki tartışmalarımız, Van şehrinin her geçen gün daha fazla parlayan yıldızının ışığını etkilemiyordu.

Şimdi ise yaşadığımız birden fazla sarsıntı hepimizin haya-tını asla eskisi gibi olmayacak şekilde etkilemiş durumda. İhtimal, kısa zamanda olma-yacak ama bu kadim şehrin yıldızı yakın zaman sonra yeniden yükselecek. Yıldı-zımızı parlatacak, stratejik siyasal zamanını yakın kılacak ve ihtiyacımız olan şeyin ne olduğunu doğru okuyacak akla ihtiyacımız var. Avantajımız çok fazla değil.

Bu şehrin külleri savrulacak ve altından yepyeni bir parlak yıl-dız çıkacak. Bu küllerin altında parlak bir gelecek olduğuna inananların sayısının artması gerekiyor.

Ağrı İli Damızlık Koyun Keçi Yetiştiricileri Birliği Başka-nı Mehmet Nuri Samancı yaptığı açıklamada, ‘’2011 yılı anaç koyun ve keçi destek-lemesi ödemeleri bu yıl 3 aylık bir gecikmeyle öden-meye başlamıştır. Bu konuda yetiştiricilerimizin sabır ile beklemelerinden dolayı ken-dilerine teşekkür ederiz. Sistemden kaynaklı teknik olarak bazı aksaklıkların ol-ması ve bundan dolayı öde-melerin gecikmesi ve öde-melerin biran önce ödenmesi için Gıda Tarım Ve Hayvan-cılık Bakanlık Bürokratları, İl Gıda Tarım ve Hayvancılık Müdürü, Şube Müdürleri, İlçe Müdürleri ve tüm çalı-şanların özverili çalışmaları sonucunda anaç koyun ve keçi desteklemeleri öde-meleri 03.07.2012 tarihinde birliğimizin hesabına aktarıl-

mıştır. Yetiştiricilerimiz adına kendilerine teşekkür ederiz.

Birlik yönetim kurulu ve birlik personelinin özveriyle yaptığı çalışma sonucu öde-melerin biran önce yetiştiri-cilerimizin alması için gerekli hassasiyet gösterilmiş olup aynı gün Ağrı Merkez Ziraat Bankası Şube Müdürlüğü’ne ödeme listeleri gönderilmiş-tir. FİNTEK ödeme yöntemi ile hesap numarası olan yetiştiricilerimizin hesapla-rına ödemeleri aktarılmıştır. Yetiştiricilerimiz destekleme ödemelerini alabilirler.

Hesap numarası olmayan yetiştiricilerimiz ise bağlı bulundukları Ziraat Bankaları Şubelerinden destekleme ödemelerini alacaklar. Tüm yetiştiricilerimize hayırlı ve uğurlu olmasını dilerim” dedi.

Doğunun Markaları Gazetesi ve Deprem hafızasına katkı

Adıyla müsemma olsa gerek bu gazete başlangıçta ben-de bir reklam gazetesi algısı yaratmıştı. 2 ay önceki sayısını inceleme fırsatı buldum ve bir insan algısının, asıl olgudan ne kadar farklı olabileceğini gördüm.

Necdet TAKVA

Koyun K

eçi Yetiştiricilerine Müjde!

Ağrı Damızlık Koyun Keçi Yetiştiricileri Birliği Başka-nı Mehmet Nuri Samancı, halk arasında küpe parası olarak bilinen anaç koyun Ve keçi destekleme ödeme-lerinin yapılmaya başladığı müjdesini verdi.

Mehmet Nuri Samancı

Aktüel

Page 23: Cennetten Bir Damla Müküs Bahçesaray Su...ve hiçbir müdahale olma-dan “Müküs-Bahçesaray” markasıyla orijinal bir ... Allah’ın huzuruna ulaşmak, rabıta kurmak mümkün

Temmuz 2012 23Tanıtım

Page 24: Cennetten Bir Damla Müküs Bahçesaray Su...ve hiçbir müdahale olma-dan “Müküs-Bahçesaray” markasıyla orijinal bir ... Allah’ın huzuruna ulaşmak, rabıta kurmak mümkün

Temmuz 201224

TOKİ aracılığı

Ziya Türk’ün R

öportajı

23 Ekim 2011 Van depreminden sonra halkın her sorunun çözümünü TOKİ’de aradığını belirten TOKİ Van Birim Amiri İnşaat Mühendisi Ümit Mehmet Ceylan, “Halk neredeyse kız istemeye dahi TOKİ güvencesi ile gitmek isteyecek” dedi.

23 Ekim 2011 ve sonrasında Van’da yaşanan deprem afeti nedeniy-le psikolojisi olumsuz etkilenen depremzedelerde, konutları deprem testinden başarılı geçen TOKİ’ye karşı büyük bir güven oluştu. Depremden önce orta halli insan-ların konutu gözü ile bakılan TOKİ evlerinin Vanlının gözündeki yeri, konforlu bir sığınak ve VİP konutlar olarak değişti.

TOKİ Van Birim Amiri İnşaat Mü-hendisi Ümit Mehmet Ceylan “Halk neredeyse kız istemeye dahi TOKİ güvencesi ile gitmek isteyecek” diyerek halkın duyduğu güvenden dolayı her türlü sorunun çözümünü TOKİ’de aradığını belirtti.

Ceylan,evsizleri sağlam yapılarla evlendirerek ev sahibi yapan TOKİ’ ye, halkın güven duyması ve sorun-ların çözüm adresi olarak görmesi konusundaki sözlerinde çok haklı.

Ceylan ile yaptığımız sohbette, kalıcı deprem konutları, evsizlerin evlendirilmesi ve TOKİ hakkında Van kamuoyundaki söylentilere cevap aradık.

VAN’DA 15 BİN 323 KALICI DEPREM KONUTU YAPILACAK

Van’da afet konutları kapsamında şu aşamada TOKİ tarafından kaç konut yaptırılacak ve ilk tes-limatlar

ne zaman başlayacak?

AFAD tarafından kalıcı deprem ko-nutları kapsamında TOKİ’ye 15.323 adet konut yaptırılacak. İnşaatına Şubat 2012’de başladığımız birinci etap konutların ilk teslimatı Ağus-tos 2012’den itibaren başlayacak. Devam eden süreçte ise yapımım tamamlanan konutlar kademeli ola-rak teslim edilecek. Ayrıca 2. Etap konutlar da ihale aşamasına geldi. İhalelerin tamamlanmasından sonra onların da yapımı başlayacak.

TOKİ vardiyalı bir çalışma tem-posu ile eksi 20 derecedeki kış şartlarında dahi beton dökmeye devam etti. Eksi 20 derecede dökülen beton ne kadar sağlam oldu?

Van’da yaşanan depremden sonra halkın konut sorununa kısa süre-de çözüm üretmek için her türlü teknolojik imkânlar seferber edildi. Böylece eksi 20 derecede dahi be-ton dökülmeye devam etti. Çalış-maları kesintisiz ve hızlı bir şekilde devam ettirebilmek için betonu ısı-

tarak prizi alındı. Böylece bugün dökülen betonun kalıbı yarın söküldü ve seri bir şekilde binaların yapımı sürdü.

TOKİ, KONUTLARI DEPREMLERE DAYANIKLI MI YAPIYOR?

9 bin civarı deprem ile sarsılan ve üst düzeyde hassasiyet oluşan Van’da TOKİ tarafından yapılan binalar ve dökülen betonlar yeni yaşanabilecek depremlere karşı ne kadar dayanıklı?

TOKİ olarak yaptığımız binaların temelinde C30, okulların temelden sonraki bölümlerinde C25, konutla-rın temelden sonraki bölümlerinde C20 düzeyinde beton kullanıyoruz. Dolayısıyla TOKİ olarak yaptığımız binalar bölgede yaşanabilecek dep-remlere karşı dayanıklı.

Biz insanlara mezar değil konut yapıyoruz. TOKİ tarafından yapılan Bölge Hastanesi sağlam ve deprem sırasında hizmet vermeye devam etti.

TOKİ konut alanlarını nasıl belir-liyor?

TOKİ konutlarının tamamında ze-min etüdü yapılıyor. Sağlam zeminli alanlar konut alanı olarak seçiliyor. Ayrıca temel kazısı sırasında kaya zemin bulunuyor, kaya zemin üze-rine radyan temel atılarak binalar sağlam temeller üzerine yükseliyor.

Kalıcı deprem konutları kaç met-rekare yapılıyor, neden?

AFAD tarafından TOKİ’ye yaptırı-lan kalıcı deprem konutları 95 m2

yapılıyor. Doğuda 95 m2 konut için küçük diyorlar, ancak batıda ise konforlu kabul ediliyor. Dolayısıyla çekirdek aile yapısı için 95 m2’lik konutlar ideal bir büyüklük oluyor.

DEPREM KONUT İNŞAATLARINI

HERKES GEZEBİLİR Mİ?

TOKİ kalıcı deprem konutlarının ödemesinde memur maaş kat-sayısına göre artışlar olacak mı? Nasıl bir sistem uygulanacak?

TOKİ’nin normal şartlarda yap-tığı konut ödeme sistemi, AFAD tarafından TOKİ’ye yaptırılan kalıcı deprem konutlarında uygulanma-yacak.

Konut bedellerine sıfır faiz sa-bit taksit uygulaması yapılacak. Dolayısıyla konut ödemeleri sona erdiğinde, afetzedeler konutlara normal değerinin çok altında ödeme yapmış olacak.

Kalıcı deprem konutları Van’da nerelere yapılıyor?

TOKİ kalıcı deprem konutlarını Ed-remit, Kevenli, Bostaniçi, Kalecik ve Sıhke Gölü kenarına yapıyor.

Konutların yapıldığı alanlar zemin açısından gerekli incelemeler yapıl-dıktan sonra seçildi.

Ayrıca Erek Dağı eteğinden geçecek olan çevre yolunun yapımı tamam-landığında, kalıcı deprem konutla-rının bazıları için yapılan şehirden uzak, dağın eteğinde eleştirileri de anlamsız kalacak.

Kalıcı deprem konutlarının şan-

Röportaj

Page 25: Cennetten Bir Damla Müküs Bahçesaray Su...ve hiçbir müdahale olma-dan “Müküs-Bahçesaray” markasıyla orijinal bir ... Allah’ın huzuruna ulaşmak, rabıta kurmak mümkün

Temmuz 2012 25

tiyeleri ve biten konutları isteyen herkes gezilebiliyor mu?

Bostaniçi’nde yapılan kalıcı deprem konutlarından bir ta-nesin dayalı döşeli. Dile-

yen herkes gelip görebilir. Ayrıca bu daire kurada kime çıkarsa Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay tarafından dayalı döşeli hediye edilecek. Ayrıca Van Valiliği’nin 23.06.2012 tarihli yazılı talimatıyla 17 konteynır kentte yaşayan vatandaşlara belirli bir program ile kalıcı deprem konutları gezdiriliyor.

TOKİ İNŞAATLARINDA ÇALIŞANLAR VE MALZEMELER NEREDEN GELDİ?

Kalıcı deprem konutlarını yapan firmalar nasıl belirlendi?

İşini sağlam ve hızlı yapan, ekibi hazır olan güvenilir firmalar davet edilerek konut inşaatları verildi.

Burada deneme yanılma yoluyla firmalara şans verme imkânımız ve zamanımız yoktu. Zamana karşı yapılan yarışta işi düzgün ve ekibi hazır olan firmaları tercih ettir ve firmalar arasında bir yarış yapılıyor.

Kalıcı deprem konutlarını yapan müteahhitlerin malzemeleri ve ça-lışanları dışarıdan getirdiği doğru mu?

Davet usulü ile gelen firmaların kendi ekipleri zaten hazırdı. Dolayı-sıyla işini hızını bilmedikleri kişileri deneyerek zaman kaybetmek yerine,

hazır kurulu ekiplerini getirerek hızlı bir şekilde iş üretiyorlar. Mal-

zeme konusunda da birçok firma malzemeleri direkt üreticiden alıyor, böylece

gerek malzeme te-darikinde, gerekse malzeme fiyatı konusunda bazı avantajlar yaşıyor.

Malzemeleri Van’dan alan müteahhilerin ödeme konu-

sunda esnafa sıkıntı yaşattığı iddia ediliyor.

Malzemeyi Van’dan alan mü-

teahhitlerle es-

nafın yaşadığı sıkıntı ile ilgili olarak da Van esnafına bir önerim olacak. Müteahhitler bazı işleri alt taşerona veriyor, taşeron da Van esnafından malzeme alıyor. Böyle durumlarda, Van esnafı taşeronun değil ana mü-teahhidin çekini istesin. Elinde ana müteahhidin çeki olan ve alacağını alamayan esnaf, çekini ana müteah-hidin TOKİ’deki alacağından tahsil edebilir.

BAKIMA MUHTAÇLARIN KONUTLARI YAKINLARI İLE AYNI BLOKTA VERİLECEK Mİ?

Kalıcı deprem konutları hangi kurum tarafından, nasıl dağıtılacak?

Kura çekimleri TOKİ tarafından ya-pılacak şeklindeki söylentiler ger-çeği yansıtmıyor. Kalıcı deprem

konutları ile ilgili olarak afetzedenin muhatabı AFAD’ dır. TOKİ’nin buradaki fonksiyonu, AFAD’ ın istediği miktarda konutu yapıp AFAD’ a teslim etmek. Bunun dışında TOKİ’nin bir fonksiyonu yok.

Farklı söylentiler ile adeta tek mu-hatap TOKİ gibi yanlış bir yönlen-dirme yapılıyor.

Halk neredeyse “TOKİ güvencesi ve aracılığı ile kız isteyebilir mi-yiz” diyecek. Tabi halkın her şeyi TOKİ’den beklemesi TOKİ’ye güven açısından olumlu bir yaklaşım olmakla birlikte her sorunu çözmek üzere görevli değiliz.

Konutların dağıtımı AFAD tara-fından kura çekimi ile yapılacak. Bu konuda gerekli bilgi AFAD’ tan alınabilir.

Deprem sırasında yakınları yara-lanıp, bakıma muhtaç olanların durumlarını belgelemeleri halinde konutları aynı blokta veya karşı-lıklı olacak şekilde verilebilir mi?

Kuralarda tercih sistemi uygulama-sı yapılması mümkün değil, ancak gerçekten bakıma muhtaç olup kura çekiminde evi yakınları ile aynı bölgede çıkmayanlar mağduriyet yaşayabilir.

Ancak böyle durumlarda daire sa-hipleriyle anlaşarak becayiş yöntemi ile daireler değiştirilebilir.

Ayrıca bu durumu ilgili mercilere iletip konunun çözümü yönünde ciddi talepler olursa, değerlendirme yapılabilir.

TOKİ DEPREMDE YIKILAN EVLERİN ARSALARINA KONUT YAPACAK MI?

Afetzedeler arasında TOKİ ta-rafından EYY sistemi ile kredi verileceği iddia ediliyor. Böyle bir uygulama yapılacak mı?

TOKİ şu aşamada hiçbir şekilde EYY sistemi ile kredi vermiyor.

Bu konuda AFAD tarafından yapılan çeşitli uygulamalar bulunu-yor. Afetzedeler bu konuda AFAD’ dan detaylı bilgi alabilir.

Evi depremde veya ağır hasar-lı olduğu için daha sora yıkılan afetzedeler, TOKİ tarafından kalıcı deprem konutlarını şehir dışına yapmak yerine yıkılan evlerinin arsasına aynı şartlarla yapılmasını istiyor. TOKİ bu konuda bir çalış-ma yapacak mı?

Bu konuda yeterli sayıda talep ör-gütlenmesi olmalı. TOKİ ile görüşüp şartları öğrenebilirler.

Yeterli sayıda konut talebi ve bu talebi karşılayacak arsa olmalı. Ancak burada farklı isteklere göre özel projeler uygulanmaz, yine TOKİ sistemi içerisinde bulunan tip proje-ler uygulanır.

Yeterli sayıda talep örgütlenmesi olması halinde uygulanacak fiyat ve ödeme planı kalıcı afet konutla-rı gibi olur mu?

Talep örgütlenmesinden AFAD tarafından yaptırılan kalıcı deprem konutlarında olduğu gibi sabit fiyat ve ödeme planı uygulanmaz. TOKİ’nin kendi şartları içerisinde fiyatlandırma ve ödeme şekli uygulanır.

ile evlenilir mi?Röportaj

Page 26: Cennetten Bir Damla Müküs Bahçesaray Su...ve hiçbir müdahale olma-dan “Müküs-Bahçesaray” markasıyla orijinal bir ... Allah’ın huzuruna ulaşmak, rabıta kurmak mümkün

Temmuz 201226

Amerika’da bulunan bir diğer eya-let olan Michigan’da gelir vergisi %4,35 gibi düşük bir oranda olma-sı sebebiyle eyaletin ekonomisine önemli destek sağlamaktadır.

Irak Kürdistan Federe Bölgesindeki Erbil’in yeni bir Dubai olmasında ÖTV ve KDV nin uygulanmayı-şı önemli bir faktör olarak kabul edilmektedir.

Keşan’dan Esendere’ye kadar Muhasebeciler Odasından, Ziraat Odalarına kadar tüm ilgili kurum ve kuruluşlar bu illerde sınır ticare-tinin yüksek KDV ve ÖTV oranları nedeni ile yüksek oranda kayıp ve kaçağa neden olduğu ortak görüşünü paylaşmakta oldukları medyadan anlaşılmaktadır. Zaman zaman bu söylemlere bakanlar gibi politik yetkililerin de katıldıkları görülmektedir.

Bir çok akademik ve ekonomik amaçlı çalışmada özellikle sınır ille-rinde toplanmakta olan çok düşük oranlı ve yüksek maliyetli vergile-rin gayri safi milli hasıla üzerinde olumsuz etkide bulunduğu vurgu-lanmaktadır.

Buna sınır illerinde her bir birimi için kendisinden daha yüksek mali-yetlere neden olan verimsiz marji-nal miktarlardaki vergi tahsilatları-nı eklemek de yanlış olmayacaktır. Çok kıt kaynaklar ve sınırlı kazanç olanaklarına sahip mikro girişim-lerin, Küçük Esnaf ve Sanatkârın verimsiz vergi tahsil maliyetleri ve yük haline dönüşmüş oda aidat-ları ile bıktırılmasana son verecek önlemlerin alınmasının kaçınılmaz-lığı bakanlık raporlarında da açıkça görülmektedir.

Bu illerde oldukça düşük olarak gerçekleşmekte olan kişi başına milli gelir bölgelerin kendi para

dolaşımını zaten negatif olarak et-kilemektedir. Buna bir de oranı çok yüksek olarak algılanmakta olan KDV ve ÖTV eklenince vergiden kaçınmanın otomatik mekanizma-ları devreye girmekte gecikmiyor.

Nasıl ki devlet stratejik sektör-lerde ve kalemlerde çekinmeden KDV ve ÖTV oranlarında çok hızlı

reaksiyonlar gösterebiliyor ise bu illerdeki sınır ticaretçileri ile küçük esnafın yükünü hafifletici önlemleri de gecikmeden almalıdır. Bu önlem hem giderek gelişmekte olan sınır ötesi küçük ölçekli ticareti ge-liştirecek hem de bölgesel küçük esnafın likiditesini ve tasarruflarını arttıracaktır. Böylece yeni iş ola-nakları ve küçük ölçekli yatırımların önü açılarak atıl küçük tasarruf-lar cesaretlenerek pazara açılmış olacaktır.

Bu önlemle üretken olmayan bürokrasinin ticari hayatı ve reel sektörü frenleyici rolü de azaltıl-mış olacaktır. Fuzuli bürokrasiden, gereksiz muhasebe işlemlerinden, maliyetini karşılamayan beyanna-me yükünden hem bölgenin dar gelirli tüketicisi kurtulacak hem de devlet bürokrasisinin ve esnafın yükü azalacaktır. Tüm bu pozitif brikim ise yeni istihdam ve yatırım olanakları ile ulusal ve küresel eko-nomiye artı değer katacaktır.

Dolayısı ile kayıt dışı tahminlerden ibaret kalmak zorunda olan bölge-nin iktisadi faaliyetleri de aynı oto-matik etkilerle kayıt altına alınma şansına sahip olacaktır.

Yeni teşvik kanunu ile 31 Aralık 2013 sonuna kadar başlanılan ya-tırımlar için kazanç/yatırıma katkı

oranı yüzde 50 ye, 1 Ocak 2014 ten sonra başlanacak yatırımlar için yüzde 35 e ulaşana kadar indirim uygulanacaktır. Büyük ölçekli ya-tırımlar için bu oran, 2013 sonuna kadar yüzde 60, 2014 başından itibaren yüzde 45 olacaktır.

6. Bölge’de yer alan Ağrı, Ardahan, Batman, Bingöl, Bitlis, Diyarbakır, Hakkari, Iğdır, Kars, Mardin, Muş, Siirt, Şanlıurfa, Şırnak ve Van öne çıkmaktadır. Teorik olarak bu il-lerde yatırım yapanların büyük ka-zançlar elde edeceği ileri sürülebilir. Ancak diğer altyapı ve üstyapısal faktörlerin caydırıcı etkileri ortadan kaldırılmadığı veya azaltılmadığı sürece teşvik programından tatmin edici sonuçların beklenmesi hayal kırklığı ile sonuçlanacaktır.

6’ncı Bölge’de 5 milyon lira ya-tırım yapan girişimciye yatırım teşvik sürecinin sonunda devletin sağlayacağı destek 5,8 milyon liraya ulaşmaktadır. Bu bölgenin

en büyük avantajı ise işçi ücretleri olmaktadır. Bir anlamda ‘bölgesel asgari ücret’ tabiriyle de kamu-oyunda dile getirilen bu sisteme göre 6. Bölge’de halen bir işçinin bin 77 lira olan işverene maliyeti, yeni teşviklerle 410 lira azalmakta-dır. Böylece yatırımcı işveren sade-ce işçinin net ücretini ödeyecektir.

6. bölgede yatırım yapacak firmalar yatırımın yüzde 50’sine, OSB için-se yüzde 55’ine tutar kadar vergi ödeme yükümlülüğünden muaf tutulacaklardır. Faiz desteği tavan-ları da yükseltilecektir. 6. bölgede 31 Aralık 2013’e kadar başlanacak yatırımlarda sigorta primi desteği 10 yıl uygulanacaktır. Bu tarihten sonra ise 7 yıl uygulanacaktır.

Yatırımcı vergi indirimi desteğini yatırım döneminde elde ettiği ka-zançlara da uygulayabilecektir.

STRATEJİK YATIRIMLARA VERİLECEK DESTEKLER

1- Yatırım malı ithal makine ve teçhizat için Gümrük Vergisi mu-afiyeti.2- Makine ve teçhizat için ayrıca KDV istisnası.3- Yatırımı tamamlanmasını mü-teakiben 7 yıl süreyle sigorta primi işveren hissesi desteği.4- Yapılan yatırım tutarının yüzde 50’sine tekabül eden miktarda vergi indirimi imkânı.5- Yatırımcıların kullanacakları ya-tırım kredileri için 50 milyon liraya ulaşan faiz desteği.6- Yatırım yeri tahsisi.7- Asgari 500 milyon lira tuta-rındaki yatırımların, bina, inşaat harcamaları için KDV iadesi.

*Hakkari’nin değerli gençlerinden biri olan Uğur ACAR’a değerli kat-kılarından dolayı teşekkür ediyoruz.

6. BÖLGEDE VE SINIR İLLERİNDE KDV KALDIRILMALI

Yrd. Doç. Dr.Osman SİRKECİ

Öğr. Gör. Yadigar Leyla YURT

Deleware eyaletlerinde KDV uygulanmamaktadır.

Amerika’da KDV’den muaf tutulan Deleware gibi birkaç eyalette vergiden muaf tutulmaları devleti vergi bakımından bir zarara uğratmadığı gibi gayri safi milli hasılatta yarattığı pozitif katkı, tasarruf ve yatırım etkisiyle hem istihdama katkıya dönüşmekte hem de lokal ekonomiye canlılık getirmektedir.

Yorum

Page 27: Cennetten Bir Damla Müküs Bahçesaray Su...ve hiçbir müdahale olma-dan “Müküs-Bahçesaray” markasıyla orijinal bir ... Allah’ın huzuruna ulaşmak, rabıta kurmak mümkün

Temmuz 2012 27Tanıtım

Page 28: Cennetten Bir Damla Müküs Bahçesaray Su...ve hiçbir müdahale olma-dan “Müküs-Bahçesaray” markasıyla orijinal bir ... Allah’ın huzuruna ulaşmak, rabıta kurmak mümkün

Temmuz 201228

Haziran ayında şifre güvenliği konusunda çok kötü bir sınav verildi. Üç önemli web sitesi Linkedin, eHarmony ve last.fm, milyonlarca kullanıcı şif-resinin sızmasına engel ola-madı. Daha sonra da League of Legends isimli oyuna üye olan kullanıcıların kişisel bil-gileri saldırganların eline geç-ti. Aslında bu şifre sızıntıları kul-lanıcıların ne denli yanlış şifre tercihi yaptığını gözler önüne serdi. Birçok kullanıcının gü-venli olmayan şifre kullandı-ğı görüldü. 1234 gibi kısa ve rutin şifrelerin çokluğu göze çarparken, bazı kullanıcıların her yerde farklı şifreyi hatır-lamaktan endişe edercesine giriş yaptığı platformun adını kullandığı ortaya çıktı. Örne-ğin Ahmet isimli bir kullanıcı-nın LinkedIn’e giriş yaparken şifre olarak linkedin ya da ah-metlinkedin yazdığı belirlendi.Saldırganlar ise maliyeti dü-şerken işlemci gücü artan do-nanım teknolojisi sayesinde otomatik deneme yapan uy-gulamalar ile birçok şifreyi ele geçirmeye başladı. Bu nedenle şifresini çaldırmak istemeyen kullanıcıların artık daha güçlü

şifreler oluşturması gerekiyor. İşte yapılması gerekenler: 1. Uzun bir şifre, güçlü bir şifrenin başlangıcıdır. 10 ila 12 karakterli bir şifre iyi bir baş-

langıç olabilirken, banka gibi kritik sitelerdeki şifrelerin daha da uzun olmasında fayda var. 2. Anlamlı birkaç kelime yerine dağınık kelimeler kul-

lanın. Zira şifre iyigünler ol-duğunda yine saldırganların işi oldukça kolaylaşmış olu-yor. Yaratıcı, kişisel ve elbette hatırlanabilecek birkaç kelime işinize yarayacaktır. Örneğin, DenizDalgalı şeklinde alınan şifre yerine MasaTopKavun-Kuzu gibi bir şifre kullanmak daha etkili olacaktır. 3. Geri dönüşüm iyidir ama şifreler için pek de iyi sayıl-maz. Zira eninde sonunda daha önce sızmış bir şifre sal-dırganlar tarafından kullanıla-caktır. 4. Her sitede aynı şifreyi kullanmamalısınız. Eğer bir sitede şifre saldırganların eli-ne geçerse, diğerlerinde de geçmemesi için hiçbir sebep yok.

Elbette şifreler için verilebi-lecek tavsiyeler kişilerin ha-tırlayabilecekleri şifrelerle sı-nırlı. Bu durumda Trend Micro DirectPass gibi şifre yönetimi için kullanılabilecek yazılımlar tercih edilebilir. Böylece sa-dece bir şifre hatırlayarak is-tenen her cihazdan tüm şifre-ler yönetilebilir ve o hesaplara erişilebilir.

Güvenli Şifre Belirlemek için 4 Basit Adım!İnternet Şifreniz Çalınmasın...

Haziran ayında global ölçekteki sosyal ağ ve platformlarda yaşanan şifre hırsızlığı olayları kullanıcıların internet plat-formları için şifre belirlerken yaptıkları hataları yeniden gündeme getirdi. Trend Micro, güvenli, otomatik yazılım-lar tarafından deneme yanılma yöntemi ile tahmin edile-meyecek şifreler belirlemek için 4 basit yöntem öneriyor.

DİKKAT

N

Tel: 0 432 215 82 58

Kumanda

Telsiz Tel.

Uydu

PC Malz.

Aktüel

Page 29: Cennetten Bir Damla Müküs Bahçesaray Su...ve hiçbir müdahale olma-dan “Müküs-Bahçesaray” markasıyla orijinal bir ... Allah’ın huzuruna ulaşmak, rabıta kurmak mümkün

Temmuz 2012 29

RAMAZAN-I ŞERİFİNİZ KUTLU OLSUN

RAMAZAN-I ŞERİFİNİZ KUTLU OLSUN

DOĞUNUN MARKALARI GAZETESİ

GÜL BAL

NAV AJANS

DERYA YAPI

UZMAN TASARIM

BAHÇEŞEHİR KOLEJİ

AĞRI TAŞLIÇAY BELEDİYESİ

HEDEF OFSET MATBAACILIK

YILMAZLAR SINAİ VE TIBBİ GAZLAR

İSTANBUL BALIK RESTAURANT

MÜKÜS-BAHÇESARAY SU

HASÇAĞ ELEKTRONİK

DOLPHİNDAY BOYA

ADA PALAS OTELİ

AJANS PRESS

ORSAY YAPI

İGS ŞAL

AKDAMAR PLASTİK

DOĞU ŞİRKETLER GRUBU

KÖRÖĞLU ŞİRKETLER GRUBU

UNİVERSAL YAPI GÜÇLENDİRME

BÜYÜK URARTU OTELİ

VAN TİCARET VE SANAYİ ODASI

DOĞU ANADOLU KALKINMA AJANSI

ADABAĞ YAPI SANAYİ A.Ş.

URARTU MUTFAK

AĞRI BELEDİYESİ

TOPRAK UN A.Ş.

EBİ BETON

AĞRI İBRAHİM ÇEÇEN ÜNİVERSİTESİ

UZMAN GÜÇLENDİRME

Kutlama

Page 30: Cennetten Bir Damla Müküs Bahçesaray Su...ve hiçbir müdahale olma-dan “Müküs-Bahçesaray” markasıyla orijinal bir ... Allah’ın huzuruna ulaşmak, rabıta kurmak mümkün

Temmuz 201230

Köln Üniversitesi’nin Hakkari çıkartması

Hakkari'nin doğal güzelliklerinin yanı sıra sosyal ve iktisadi haya-tıyla da ilgilenen Köln Üniversitesi heyeti Hakkari Valisi Yardımcısı Abdullah Şen’i makamında ziyaret ederek geliş nedenlerini anlattı. Hakkari’yi ziyaret ettikleri için Köln Üniversitesi heyetine teşek-kür eden Hakkari Vali Yardımcısı Abdullah Şen bu tür gezilerinin devamını beklediklerini dile getirdi. Hakkari Belediyesi’ni de ziyaret eden Köln Üniversitesi heyetine şehir hakkında bilgi veren Hak-kari Belediye Başkanı Dr Fadıl Bedirhanoğlu sorulan soruları da

cevapladı. Hakkari’nin çok güzel bir doğal ortamının bulunduğunu ve çok memnun olduklarını dile getiren Alman heyet, Hakkari’de yaşanan su temizlik ve terör başta olmak üzere diğer sorunların en kısa zamanda çözülmesi dileğinde

bulundu.

HAKKÂRİ’YE ALMANYA’DAN KARDEŞ OKULHakkari Sümbül Anadolu Lisesi ile kardeş okul olma yönünde görüş-meler yapan Alman Köln Üniver-sitesi heyetinde yer alan Alman Müdür Wilfield Müller sözlü olarak anlaştı.

Çukurca'nın bir lise programı ile Almanya'dan bir okul kardeş okul olma ve projeler yapmak üzere görüştüler. Protokol aşamasına ge-lindiğinde Milli Eğitim Bakanlığı ile

görüşülecek. Sağlık Meslek Yüksek Okulu’ndan Yrd. Doç. Dr. Osman Gökdoğan ve öğretim görevlileri ile görüşen Köln Üniversitesi öğretim üyesi Doktor Gholam-Reza Farrokh ve diğer öğretim üyeleri ortak paylaşım,

projeler ve protokoller hazırlanmak üzere anlaştı.

HAKKARİ’DE ALMANYADESTEKLİ RESTORASYONHakkari ve çevresindeki kilise, tapınak, saray ve diğer tarihi yerleri gezen Köln Üniversitesi heyeti belirledikleri tarihi eserleri restore ettirip inanç turizmini başlatmak ve bu eserleri topluma kazandır-mak istediklerini söyledi.

ÇUKURCAYA ALMANYA’DAN KARDEŞ ŞEHİRHakkari’nin Çukurca ilçesini de ge-zen Köln Üniversitesi heyetinde yer alan Öğretim Üyesi Prof Dr. Klaus Otte Çukurca ile Almanya’daki bir ili kardeş şehir yapma teklifinde bulundu ve taraflar anlaştı. Kardeş şehir anlaşması en kısa zamanda protokole dökülecek.

HAKKÂRİ’DE 7 DİLLİ PANELKöln Üniversitesi heyetinden 5 kişinin sunum yaptığı Hakkari Meslek Yüksek Okulu konferans salonunda, aralarında yok olmuş bir dil olan AVESTA ile beraber 7 dilli, Yerel ve Küresel Göç Konulu multidisipliner ve multikültürel bir

panel düzenlendi. Hakkari tarihine damgasını vuran ilk panel olması nedeniyle öğrenci ve hocalardan olumlu yorumların alındı. Ayrıca panellerin her zaman düzenlenmesi gerektiği belirtildi.

HAKKARİ İÇİN PROJE VE KAYNAK ARAŞTIRILDIDoktor Rıza Faruck ile Yrd. Doç. Dr. Osman Gökdoğan ile birlikte Öğr Gör Galip Sarısu, Ali Karakuş, Kıvanç İrak ile yaptıkları görüş-mede; Yaşanan çevre ve sağlık sorunlarının devam etmesi halinde yaşanabilecek olumsuzluklara dik-kat çekilerek bir an önce çözüm için adım atılması, uygulanabilecek bazı projeler ile halkın yaşam standar-dının yükseltilmesi, Almanya’da uygulanan projelerin Hakkari’ye uyarlanarak uygulanması ve bütçe-leri görüşüldü.

Hakkâri Üniversitesi’ne Almanya Köln Üniversitesi’nden gelen 16 kişilik heyet ile yapılan görüşmeler sonucunda, bir çok alanda işbirliği yapma kararı alındı.

Eğitim

Page 31: Cennetten Bir Damla Müküs Bahçesaray Su...ve hiçbir müdahale olma-dan “Müküs-Bahçesaray” markasıyla orijinal bir ... Allah’ın huzuruna ulaşmak, rabıta kurmak mümkün

Temmuz 2012 31

PRODÜKSİYON

REKLAM

FESTİVAL

MEDYA DANIŞMANLIĞI

AÇILIŞ ORGANİZASYONU

PROMOSYON

nav ajans“ bakış açınız değişecek “

Cumhuriyet Cad. Değer İş Mrk. Kat: 4 No: 8 VANTel: 0 432 214 84 83 - e-mail: [email protected]

SODES - KOSGEB - DAKA FİRMA TANITIMLARI

MARKA GELİŞTİRME

MATBAA HİZMETLERİ

[email protected]

Markalar ve

Markalaşmak

İsteyenler

Bizi Tercih Ediyor...

Cumhuriyet Cad. Değer İş Mrk. No: 8 / VANTel : 0 432 214 84 83 - 215 15 06

www.dogununmarkalari.com [email protected]

ÇokYakında Yayında!

www.navtv.tv

NAVTV. tvNe Ararsan Var TV

Haberin Doğru Adresi

Okuyun Sizinde Haberiniz Olsunwww.dogurehberi.com

Tanıtım

Page 32: Cennetten Bir Damla Müküs Bahçesaray Su...ve hiçbir müdahale olma-dan “Müküs-Bahçesaray” markasıyla orijinal bir ... Allah’ın huzuruna ulaşmak, rabıta kurmak mümkün

Temmuz 2012